" …… O zamanda krallığımın başlangıcında saltanatımın ilk yılında krali tahtıma merasimle oturduğ... more " …… O zamanda krallığımın başlangıcında saltanatımın ilk yılında krali tahtıma merasimle oturduğum zaman savaş arabalarımı ve ordularımı topladım, Simesi geçitlerine girdim; Ninni'nin krali şehri Aridi'ye yaklaştım. …….. Aridi'den yola çıktım. Engebeli yolları, zirveleri demir bir hançerin bıçağı gibi gökyüzünü delen sarp dağları bronz ve bakır kazmalarla açıp geçtim. Arabaları ve askerleri (buralardan) geçirdim. Hubuşkia'ya yaklaştım. Hubuşkia'yı civarındaki 100 şehir ile birlikte yaktım. Nairi ülkesinin kralı Kakia ve ordularından arta kalanlar benim korkunç silahlarımdan korktular ve yüksek dağlara çıktılar…… Urartulu Arame'nin krali şehri Sugunia'ya yaklaştım. Şehre saldırdım (ve) zaptettim. Çok sayıda askerini öldürdüm. Ganimetlerini götürdüm. Şehrinin kapısının önüne başlardan oluşan bir piramit (sütun) diktim civarındaki 14 şehri yaktım.
Öncelikle bu yazının ne denli değerli bir konu olduğunu söylemeden geçmek istemedim. İnsanlık tar... more Öncelikle bu yazının ne denli değerli bir konu olduğunu söylemeden geçmek istemedim. İnsanlık tarihi boyunca kadının değeri yadsınamaz ve göz ardı edilemez bir kavramdır. Fakat bu değerin tarih ve günümüz için ne derecede ön planda olduğunu hemen hemen hepimiz farkındayızdır. Peki, bu durumun giderilmesi için gereken çalışmalar nasıl olmalı? Bu sorunun cevabını nitekim yapılan farklı türdeki araştırmaların neticesinde iyi sonuçlar alınmakla beraber daha iyi yerlere varılmasını gönülden diliyorum. Konuya hâkim olmama rağmen başlık açısından ciddi derecede sıkıntılar çektim. Nasıl bir başlık olmalı? Sorusuna verdiğim cevap günlerce sürdü ve ''kendimce'' en iyi başlığın bu olacağına karar verdim ve siz değerli okurlarla aynı fikirde olmak dileğimdir. Okuduğum ve şuan uzman olmaya çalıştığım bölüm olan ''arkeoloji'' bilimi açısından söz konusu olan dönemlerde yaşayan ve tarihin ilklerini yapmakla başarılı olan kadınların ne tür rol oynadıklarını bu yazıda okuyacağız. Fakat bu konunun ne kadar önemli bir içerik olduğunu yukarda belirtmeme rağmen yinede bu konunun bir kitap, yüksek lisans tezi veya doktora tezi kadar kapsamlı bir konu olduğunu hatırlatmakta fayda olacağını sanıyorum.
Anadolu, gerek coğrafi özelliklerinden gerekse tarihi varlığından dolayı geçmişten günümüze kadar... more Anadolu, gerek coğrafi özelliklerinden gerekse tarihi varlığından dolayı geçmişten günümüze kadar her ülkenin bilim insanlarının dikkatini çekmiş ve bu nedenle yapılan araştırmaların odak noktası haline gelmiştir. İlk insanın mağara yaşantısından başlayarak birçok uygarlığa ev sahipliği yapması ve uygarlık tarihi açısından Anadolu, bilinen en zengin coğrafyadır. Tarihöncesi uygarlığında, Epipaleolotik-Mezolitik Çağ'dan sonra gelen, Pleistosen'den Holosen Dönemine geçişle birlikte oluşan yeni iklim şartlarına ve onun oluşturduğu çevreye uyum sağlayan insanoğlunun besin üretime geçtiği ilk döneme Neolitik Dönem adı verilmiştir. Neolitik Dönem, insanlık tarihinde besin toplayıcılığından üreticiliğine doğru çok büyük değişikliklerin yaşandığı bir dönemdir. Bu dönemdeki taş alet kültürü; genellikle yontularak ya da soyularak değil de bilenerek veya cilalanarak yapılan taş aletlerden oluşan bir kültürü temsil etmesini nedeniyle, ilkel bir dönem olarak bilim dünyası tarafından kabul edilmiştir 1 .
TUNÇ VE DEMİR ÇAĞLARINDA DOĞUBAYAZIT VE YAKIN ÇEVRESİ, 2019
Anadolu, coğrafi konumu açısından Prehistorik çağlardan itibaren birçok ülke geçişinde deyim yeri... more Anadolu, coğrafi konumu açısından Prehistorik çağlardan itibaren birçok ülke geçişinde deyim yerindeyse bir köprü görevini üstlenmiştir. Bununla birlikte sayısız doğal kaynaklardan oluşan zenginliği ve yol güzergahlarıyla Eskiçağlardan itibaren üretim endüstrisinin ve tüccarların odak noktası olmuştur. Bu nedenlerden dolayı Anadolu’da birçok kültürün izini bulmak mümkündür. “Tunç ve Demir Çağlarında Doğubayazıt ve Yakın Çevresi” başlıklı tez çalışmamızın ilk bölümünde de Anadolu’nun coğrafi özellikleri ele alınmış ve coğrafyanın arkeoloji üzerindeki etkisinin anlaşılması maksadıyla ayrıntılı bir şekilde değerlendirilmiştir.
" …… O zamanda krallığımın başlangıcında saltanatımın ilk yılında krali tahtıma merasimle oturduğ... more " …… O zamanda krallığımın başlangıcında saltanatımın ilk yılında krali tahtıma merasimle oturduğum zaman savaş arabalarımı ve ordularımı topladım, Simesi geçitlerine girdim; Ninni'nin krali şehri Aridi'ye yaklaştım. …….. Aridi'den yola çıktım. Engebeli yolları, zirveleri demir bir hançerin bıçağı gibi gökyüzünü delen sarp dağları bronz ve bakır kazmalarla açıp geçtim. Arabaları ve askerleri (buralardan) geçirdim. Hubuşkia'ya yaklaştım. Hubuşkia'yı civarındaki 100 şehir ile birlikte yaktım. Nairi ülkesinin kralı Kakia ve ordularından arta kalanlar benim korkunç silahlarımdan korktular ve yüksek dağlara çıktılar…… Urartulu Arame'nin krali şehri Sugunia'ya yaklaştım. Şehre saldırdım (ve) zaptettim. Çok sayıda askerini öldürdüm. Ganimetlerini götürdüm. Şehrinin kapısının önüne başlardan oluşan bir piramit (sütun) diktim civarındaki 14 şehri yaktım.
Öncelikle bu yazının ne denli değerli bir konu olduğunu söylemeden geçmek istemedim. İnsanlık tar... more Öncelikle bu yazının ne denli değerli bir konu olduğunu söylemeden geçmek istemedim. İnsanlık tarihi boyunca kadının değeri yadsınamaz ve göz ardı edilemez bir kavramdır. Fakat bu değerin tarih ve günümüz için ne derecede ön planda olduğunu hemen hemen hepimiz farkındayızdır. Peki, bu durumun giderilmesi için gereken çalışmalar nasıl olmalı? Bu sorunun cevabını nitekim yapılan farklı türdeki araştırmaların neticesinde iyi sonuçlar alınmakla beraber daha iyi yerlere varılmasını gönülden diliyorum. Konuya hâkim olmama rağmen başlık açısından ciddi derecede sıkıntılar çektim. Nasıl bir başlık olmalı? Sorusuna verdiğim cevap günlerce sürdü ve ''kendimce'' en iyi başlığın bu olacağına karar verdim ve siz değerli okurlarla aynı fikirde olmak dileğimdir. Okuduğum ve şuan uzman olmaya çalıştığım bölüm olan ''arkeoloji'' bilimi açısından söz konusu olan dönemlerde yaşayan ve tarihin ilklerini yapmakla başarılı olan kadınların ne tür rol oynadıklarını bu yazıda okuyacağız. Fakat bu konunun ne kadar önemli bir içerik olduğunu yukarda belirtmeme rağmen yinede bu konunun bir kitap, yüksek lisans tezi veya doktora tezi kadar kapsamlı bir konu olduğunu hatırlatmakta fayda olacağını sanıyorum.
Anadolu, gerek coğrafi özelliklerinden gerekse tarihi varlığından dolayı geçmişten günümüze kadar... more Anadolu, gerek coğrafi özelliklerinden gerekse tarihi varlığından dolayı geçmişten günümüze kadar her ülkenin bilim insanlarının dikkatini çekmiş ve bu nedenle yapılan araştırmaların odak noktası haline gelmiştir. İlk insanın mağara yaşantısından başlayarak birçok uygarlığa ev sahipliği yapması ve uygarlık tarihi açısından Anadolu, bilinen en zengin coğrafyadır. Tarihöncesi uygarlığında, Epipaleolotik-Mezolitik Çağ'dan sonra gelen, Pleistosen'den Holosen Dönemine geçişle birlikte oluşan yeni iklim şartlarına ve onun oluşturduğu çevreye uyum sağlayan insanoğlunun besin üretime geçtiği ilk döneme Neolitik Dönem adı verilmiştir. Neolitik Dönem, insanlık tarihinde besin toplayıcılığından üreticiliğine doğru çok büyük değişikliklerin yaşandığı bir dönemdir. Bu dönemdeki taş alet kültürü; genellikle yontularak ya da soyularak değil de bilenerek veya cilalanarak yapılan taş aletlerden oluşan bir kültürü temsil etmesini nedeniyle, ilkel bir dönem olarak bilim dünyası tarafından kabul edilmiştir 1 .
TUNÇ VE DEMİR ÇAĞLARINDA DOĞUBAYAZIT VE YAKIN ÇEVRESİ, 2019
Anadolu, coğrafi konumu açısından Prehistorik çağlardan itibaren birçok ülke geçişinde deyim yeri... more Anadolu, coğrafi konumu açısından Prehistorik çağlardan itibaren birçok ülke geçişinde deyim yerindeyse bir köprü görevini üstlenmiştir. Bununla birlikte sayısız doğal kaynaklardan oluşan zenginliği ve yol güzergahlarıyla Eskiçağlardan itibaren üretim endüstrisinin ve tüccarların odak noktası olmuştur. Bu nedenlerden dolayı Anadolu’da birçok kültürün izini bulmak mümkündür. “Tunç ve Demir Çağlarında Doğubayazıt ve Yakın Çevresi” başlıklı tez çalışmamızın ilk bölümünde de Anadolu’nun coğrafi özellikleri ele alınmış ve coğrafyanın arkeoloji üzerindeki etkisinin anlaşılması maksadıyla ayrıntılı bir şekilde değerlendirilmiştir.
Uploads