Her siyasal iktidar toplumsal bilginin üretimini ve dolaşımını kontrol etmek ister. Toplumsal kon... more Her siyasal iktidar toplumsal bilginin üretimini ve dolaşımını kontrol etmek ister. Toplumsal kontrol ve disiplin bakımından, tarihsel olarak en gelişmiş iktidar formunu oluşturan ulus devlet gücünü toplumsal bilginin denetiminden alır. Kapitalist üretim ilişkilerinin ve ona koşut olarak gelişen bir organizasyon ve yönetim tarzı olan modern bürokrasinin gelişimi ulus devlete, topluma kendisini tarih üstü, metafizik bir gerçeklik olarak dayatabileceği ve toplumsal alanda kendisine rakip olabilecek güç odaklarını engelleyebileceği bilgi denetim kapasitesini sunmuştur. Nüfus sayımları, tapu sicilleri, milli eğitim sistemi, ulusal haber ajansları, istihbarat bürokrasisi modern devlete toplumsal bilginin farklı düzeylerde ve biçimlerde yönetimi imkanını sunar. Rejimin formu ne olursa olsun (demokratik/otoriteryan) yöneticilerin temel gayesi iktidarlarını korumaktır. Bu nedenle bilginin yönetimi bakımından demokratik ve otoriter rejimler arasındaki farkı yöneticilerin fazileti değil, kurumların yapısı, işleyişi ve diğer siyasal-toplumsal aktörlerin devlet iktidarını dengeleyici gücü belirler. Siyasal alan ne kadar çoğulcu, denetleyici kurumlar ne kadar özerk ve farklı toplumsal aktörlerin ekonomik ve organizasyonel sermayeleri ne kadar güçlüyse siyasal iktidarın bilginin üretim ve yönetim süreçlerini tekelleştirmesi o derece zordur. Ben bu yazıda otoriter rejimlerde gündelik toplumsal bilgi akışının denetim ve kontrolüne değinmek istiyorum. Demokrasilerden farklı olarak otoriter sistemlerde devlet ve toplum arasındaki ilişkiyi düzenleyen hukukilik sınırı kaybolmuş veya keyfileşmiştir. Karar alma süreçleri tekelleşmiş, demokratik müzakere yok edilmiş, farklı çıkar gruplarının siyaset üretimine katılımı engellenmiştir. Siyasal iktidarı denetleyecek kurumlar ya ortadan kaldırılmış ya da içleri boşaltılarak iktidarın çıkarlarına tabi kılınmıştır. Mülkiyet hakları muğlaklaştığı ve ekonomi yönetimi keyfileştiği için sermayenin çıkarları liberal demokrasilere nazaran siyasal iktidarın çıkarlarına daha fazla angaje olmuştur. Siyasal iktidarla çıkar birliğine gitmek sermaye birikiminin en kestirme yolu olduğu için, iktidarın kendisi için hayati gördüğü alanlarda sermaye ile ahbap çavuş ilişkiler geliştirmesi daha kolaydır. Toplumsal bilginin üretimi, dolaşımı ve denetiminin otoriter rejimler için önemi düşünüldüğünde yandaş sermaye gruplarının medya sektörüne yoğunlaşmaları ya da sevk edilmeleri şaşırtıcı değildir. Peki toplumsal bilgi akışını kontrol etmek otoriter rejimler için neden önemli? Otoriter liderler neden hemen her yerde medyayı ele geçirmeye ve bilgi akışını denetlemeye çalışıyorlar?
Her siyasal iktidar toplumsal bilginin üretimini ve dolaşımını kontrol etmek ister. Toplumsal kon... more Her siyasal iktidar toplumsal bilginin üretimini ve dolaşımını kontrol etmek ister. Toplumsal kontrol ve disiplin bakımından, tarihsel olarak en gelişmiş iktidar formunu oluşturan ulus devlet gücünü toplumsal bilginin denetiminden alır. Kapitalist üretim ilişkilerinin ve ona koşut olarak gelişen bir organizasyon ve yönetim tarzı olan modern bürokrasinin gelişimi ulus devlete, topluma kendisini tarih üstü, metafizik bir gerçeklik olarak dayatabileceği ve toplumsal alanda kendisine rakip olabilecek güç odaklarını engelleyebileceği bilgi denetim kapasitesini sunmuştur. Nüfus sayımları, tapu sicilleri, milli eğitim sistemi, ulusal haber ajansları, istihbarat bürokrasisi modern devlete toplumsal bilginin farklı düzeylerde ve biçimlerde yönetimi imkanını sunar. Rejimin formu ne olursa olsun (demokratik/otoriteryan) yöneticilerin temel gayesi iktidarlarını korumaktır. Bu nedenle bilginin yönetimi bakımından demokratik ve otoriter rejimler arasındaki farkı yöneticilerin fazileti değil, kurumların yapısı, işleyişi ve diğer siyasal-toplumsal aktörlerin devlet iktidarını dengeleyici gücü belirler. Siyasal alan ne kadar çoğulcu, denetleyici kurumlar ne kadar özerk ve farklı toplumsal aktörlerin ekonomik ve organizasyonel sermayeleri ne kadar güçlüyse siyasal iktidarın bilginin üretim ve yönetim süreçlerini tekelleştirmesi o derece zordur. Ben bu yazıda otoriter rejimlerde gündelik toplumsal bilgi akışının denetim ve kontrolüne değinmek istiyorum. Demokrasilerden farklı olarak otoriter sistemlerde devlet ve toplum arasındaki ilişkiyi düzenleyen hukukilik sınırı kaybolmuş veya keyfileşmiştir. Karar alma süreçleri tekelleşmiş, demokratik müzakere yok edilmiş, farklı çıkar gruplarının siyaset üretimine katılımı engellenmiştir. Siyasal iktidarı denetleyecek kurumlar ya ortadan kaldırılmış ya da içleri boşaltılarak iktidarın çıkarlarına tabi kılınmıştır. Mülkiyet hakları muğlaklaştığı ve ekonomi yönetimi keyfileştiği için sermayenin çıkarları liberal demokrasilere nazaran siyasal iktidarın çıkarlarına daha fazla angaje olmuştur. Siyasal iktidarla çıkar birliğine gitmek sermaye birikiminin en kestirme yolu olduğu için, iktidarın kendisi için hayati gördüğü alanlarda sermaye ile ahbap çavuş ilişkiler geliştirmesi daha kolaydır. Toplumsal bilginin üretimi, dolaşımı ve denetiminin otoriter rejimler için önemi düşünüldüğünde yandaş sermaye gruplarının medya sektörüne yoğunlaşmaları ya da sevk edilmeleri şaşırtıcı değildir. Peki toplumsal bilgi akışını kontrol etmek otoriter rejimler için neden önemli? Otoriter liderler neden hemen her yerde medyayı ele geçirmeye ve bilgi akışını denetlemeye çalışıyorlar?
Uploads