Bu çalışma, Erken Cumhuriyet Dönemi kent imar plan yaklaşımları hakkında bilinmeyeneodaklanmıştır... more Bu çalışma, Erken Cumhuriyet Dönemi kent imar plan yaklaşımları hakkında bilinmeyeneodaklanmıştır. Ulus devletin modernleştirilmesi sürecinde kent makroformunda batınormlarını öne çıkaran arayışlar ve Kayseri ili özelinde bu değişime ve dönüşümeuyumlanma politikalarının bir parçası olarak hayata geçirilmiş olan Oelsner-Arû imar planı(1944-1945) incelenmiştir. Bu bağlamda, planlama sürecinden başlayarak yerel yönetimlerve teknik elemanlar ile kentin ileri gelenlerinin bu sürece dahil oluşları ve aktif katkılarıaraştırılarak aydınlatılmaya çalışılmıştır. Bir belgelik oluşturma çabası olarak dadeğerlendirilebilecek çalışmada, dönemin az sayıdaki süreli kaynaklarından biri olan KayseriVilayet Gazetesi’nin konuya ilişkin seri yazılarına başvurulmuştur. 1944-1946 yıllarıarasındaki gazete haberleri sistematik olarak taranmış ve ilgili literatürle örtüştürülerekmakalenin kuramsal altlığı oluşturulmuştur. Çalışmada yöntem olarak söz konusu gazetemetinleri üzerinden veri toplama, doküman analizi ve nitel yönelimli içerik analizi gibi nitelteknikler kullanılmıştır. Böylelikle dönemin özgün metinleri üzerinden Oelsner-Arû imarplanının hazırlık sürecinin bilinmeyen yönleri ortaya çıkarılmış ve Erken Cumhuriyet Dönemiplanlama yaklaşımının yerel ölçekteki bir örnek üzerinden çözümlemesi yapılmıştır. Verilerışığında, toplumun kente ve planlamaya bakış açısıyla kent planlamasının teknik elemanlarve ilgili yerel yönetimce nasıl algılandığı konusu da yorumlanmıştır.&nbsp;</p
Cumhuriyet döneminde mimari proje yarışmaları, sadece bir mimarlık hizmeti eldeetmenin bir yolu o... more Cumhuriyet döneminde mimari proje yarışmaları, sadece bir mimarlık hizmeti eldeetmenin bir yolu olmayıp, aynı zamanda Anadolu kentlerinde modern mimarlık söylemininve üretiminin yaygınlaştırılmasında bir katalizör görevi üstlenmiştir. Mimari projeyarışmaları, Anadolu şehirlerinde Cumhuriyet’in modern mimari kimliğini oluşturmasürecine önemli katkılar sağlamıştır. Bu bağlamda 1960’larda mimarlık kültürünü vedüzeyini kamu yapıları öncelikli olarak artırmak isteyen devlet, Anadolu’nun birçokşehrinde mimari proje yarışmaları düzenlemiştir. Bu çalışma kapsamında, 1960’lı yıllardaaçılan mimari proje yarışmalarının, Türkiye’deki modern mimarlık üretiminin Anadolu’dayaygınlaştırılmasında nasıl bir rol üstlendiği, Vedat Dalokay ve Orhan Dinç’in tasarladığıMerkez Bankası Kayseri Şube binası örneği çerçevesinde incelenecektir. Çalışmada 1964yılında bir mimari proje yarışması sonucunda inşa edilen Bankanın modern mimaritasarım anlayışı ortaya konularak, Dalokay mimarlığının rasyonalist biçim dili üzerinden1960’lar Anadolu coğrafyasındaki modern mimarlık ortamını da değerlendirmekmümkündür. Ayrıca Anadolu’daki 1960’lar mimari proje yarışma ortamının modernmimarlık üretimine ve kentteki yapılı çevrenin kalitesine katkısının ortaya konulması vekentin ticari belleğinde önemli bir yeri olan Bankanın tescillenmesinin önerilmesiçalışmanın hedeflerini oluşturmaktadır. Buna göre, 1960’lar Türkiye mimarlık pratiğinitemsil edebilecek üretimlerin kısıtlı sayıları ve bunların korunmaları konusundakiyetersizlikler gözönüne alındığında, Merkez Bankası Kayseri Şube binasının mimarlıknesnesi olarak incelenmesi ile, modern mimarlık anlayışının çözümlenmesine vekaydına katkıda bulunacağı düşünülmüştür.</p
Osmanlı’da Tanzimat Fermanının yayınlanmasındansonraki modernleşme sürecinde Batı ile ilişkilerin... more Osmanlı’da Tanzimat Fermanının yayınlanmasındansonraki modernleşme sürecinde Batı ile ilişkilerin ivme kazanmasıyla eğitim,giderek ön plana çıkmış ve bir tür toplumsal dönüşüm mekanizması olarakişlemesi gündeme gelmiştir. Kademeli olarak yenilenen ve değişen eğitimsistemine paralel olarak, okul binaları taşrada yaygınlaştırılmıştır. Osmanlı’nıneğitim alanındaki modernleşme sürecini yansıtan bu okul binaları, yenibiçimlenen kentlerin sosyo-kültürel yapısına, fiziki siluetlerine önemlikatkılar sağlamıştır. Osmanlı’nın son dönem eğitim politikasını yansıtan yapılardanbiri olan, Kayseri ili Pınarbaşı ilçesinde 1908-1910 yılları arasında inşaedilmiş Barbaros İptidai Mektebi (İlkokulu), bu çalışmada örneklem olarakseçilmiştir. Okul, orijinal işlevini yitirmiş olmasına rağmen, inşa edildiğidönemin tarihsel, toplumsal ve mimari özelliklerini yansıtmasına ek olarak,sahip olduğu detayları ve yerel malzeme kullanımıyla özgündür. Çalışmakapsamında, Barbaros İlkokulu’nun yakın çevresiyle kurduğu ilişki, plan şeması,yapı malzemesi, yapım tekniği, restitüsyon kararları gibi mimari ve kentselölçekteki konulara odaklanılmıştır. Yöntem olarak nitel araştırmatekniklerinden; literatür taraması, gözlem, belgeleme ve dokümantasyonyöntemlerine başvurulmuştur. Barbaros İptidai Mektebi, Osmanlı neo-klasikdöneminin mimari ve estetik özelliklerini yansıtan ve ayakta kalan nadirörneklerinden biridir. Buna göre, Barbaros İlkokulu bağlamında Osmanlı’nın20.yy okul yapılarının mekansal organizasyonunu anlamak mümkün olacaktır.Çalışma sonucunda, mimarlık tarihi bağlamında oldukça önem arzeden bu yapınınorijinal işlevine uygun olarak korunması ve gelecek kuşaklara aktarılmasıkonusunda yerel yönetimlerin gerekli planlamaları yapmaları önerilmektedir.</p
Avrupa’da 19. yüzyılın ortalarında başlayan mühendis ve mimar örgütlenmesi Osmanlı’da 1908 yılınd... more Avrupa’da 19. yüzyılın ortalarında başlayan mühendis ve mimar örgütlenmesi Osmanlı’da 1908 yılından sonra başlamıştır. Cumhuriyet döneminde ise mühendislik ve mimarlık hizmetlerinin Batılı anlamda nitelikli ve güvenli olmasının sağlanması için yasal düzenlemeler yapılmıştır. Öne çıkan 1035 sayılı kanun (1927), Mimarlık ve Mühendislik Hizmetleri Kanunu (1938) ve Türk Mühendis ve Mimar Odaları Birliği Kanunu (1954) gibi yasalarla mühendislik ve mimarlık mesleklerinin kurumsallaşması adına önemli aşamalar kaydedilmiştir. Ülkede eş zamanlı olarak teknik büroların da kurulması ile yapı inşası, belirli bir sistem çerçevesinde üretilmeye başlanmıştır. Cumhuriyet döneminde mimarlık-mühendislik mesleklerinin Batılı anlamda kurumsallaşması ve özel bürolarının ortaya çıkması İstanbul ve Ankara’da 1930’ları bulurken, diğer Anadolu kentlerinde teknik büroların ne zaman ortaya çıktığı, içeriği ve modern proje üretim biçimleri hakkında literatürde sınırlı bilgiye erişilmiştir. Bu kapsamda bu çalışmanın temel amacı, ülkedeki mimarlık-mühendislik meslek örgütlerinin kurumsallaşma sürecinin yerel açılımlarını Kayseri özelinde incelemektir. Araştırmada nicel ve nitel araştırma yöntemlerine başvurulmuş olup, alan çalışması yapılarak Kocasinan, Melikgazi ve Büyükşehir Belediyeleri ve Mimarlar Odası Kayseri şubesi arşiv kayıtlarına ulaşılmış, 1950’lerden başlayarak Kayseri’de kendi ofisini açan bazı mimarlarla röportajlar yapılmış, bunlara ek olarak dönemin İstiklal Gazetesi ve Hakimiyet Gazetesi’nde teknik elemanlara ait reklam ve haberler incelenmiştir. Ayrıca yerel Belediyelerin ruhsat arşivinden seçilen mimari proje örnekleri kapsamında dönemin modern mimari proje üretim biçimleri değerlendirilmiştir. Ulaşılan verilere göre 1940’lar sonundan başlayarak 1950’lerde artan mimarlık ve mühendislik büroları ile birlikte teknik elemanların modern temsil araçları ile mimari proje hazırlamaları ve fenni mesuliyet almaları ile birlikte Kayseri’de geleneksel yapı üretim yöntemlerinden uzaklaşılmıştır. Buna göre, mimarlık- mühendislik meslek örgütlenmelerinin her kentte farklı zamanda ve biçimde gelişebileceği varsayımından yola çıkarak bu çalışma, diğer Anadolu kentlerinde yapılacak araştırmalar için de bir örnek teşkil edebilecektir.
Mahalle is a place name derived from the Arabic roots halel and hulul, meaning “to land, to settl... more Mahalle is a place name derived from the Arabic roots halel and hulul, meaning “to land, to settle down” (Turkish Dictionary, 1998). In addition to the residential structures within a neighborhood, it has a mosque, primary school, fountain, baths, a grocery store, bakery, parks, etc. It is the smallest settlement in a city. On the other hand, socially a neighborhood refers to a community that is placed somewhere and has organizational relationships. The neighborhood phenomenon is one of the most important legacies that continue from the Ottoman Empire to the Republic. During the Republican period, many new neighborhoods have also been established, often formed by adhering to a plan. In this study, the formation of Fevzi Çakmak neighborhood, one of the neighborhoods designed according to the Kayseri ARU-Oelsner (1945) zoning plan, and the change that the neighborhood has undergone from the past to the present will be examined. According to the data obtained, the aim of the Kayseri AR...
Bu çalışma, Erken Cumhuriyet Dönemi kent imar plan yaklaşımları hakkında bilinmeyeneodaklanmıştır... more Bu çalışma, Erken Cumhuriyet Dönemi kent imar plan yaklaşımları hakkında bilinmeyeneodaklanmıştır. Ulus devletin modernleştirilmesi sürecinde kent makroformunda batınormlarını öne çıkaran arayışlar ve Kayseri ili özelinde bu değişime ve dönüşümeuyumlanma politikalarının bir parçası olarak hayata geçirilmiş olan Oelsner-Arû imar planı(1944-1945) incelenmiştir. Bu bağlamda, planlama sürecinden başlayarak yerel yönetimlerve teknik elemanlar ile kentin ileri gelenlerinin bu sürece dahil oluşları ve aktif katkılarıaraştırılarak aydınlatılmaya çalışılmıştır. Bir belgelik oluşturma çabası olarak dadeğerlendirilebilecek çalışmada, dönemin az sayıdaki süreli kaynaklarından biri olan KayseriVilayet Gazetesi’nin konuya ilişkin seri yazılarına başvurulmuştur. 1944-1946 yıllarıarasındaki gazete haberleri sistematik olarak taranmış ve ilgili literatürle örtüştürülerekmakalenin kuramsal altlığı oluşturulmuştur. Çalışmada yöntem olarak söz konusu gazetemetinleri üzerinden veri toplama, doküman analizi ve nitel yönelimli içerik analizi gibi nitelteknikler kullanılmıştır. Böylelikle dönemin özgün metinleri üzerinden Oelsner-Arû imarplanının hazırlık sürecinin bilinmeyen yönleri ortaya çıkarılmış ve Erken Cumhuriyet Dönemiplanlama yaklaşımının yerel ölçekteki bir örnek üzerinden çözümlemesi yapılmıştır. Verilerışığında, toplumun kente ve planlamaya bakış açısıyla kent planlamasının teknik elemanlarve ilgili yerel yönetimce nasıl algılandığı konusu da yorumlanmıştır.&nbsp;</p
Cumhuriyet döneminde mimari proje yarışmaları, sadece bir mimarlık hizmeti eldeetmenin bir yolu o... more Cumhuriyet döneminde mimari proje yarışmaları, sadece bir mimarlık hizmeti eldeetmenin bir yolu olmayıp, aynı zamanda Anadolu kentlerinde modern mimarlık söylemininve üretiminin yaygınlaştırılmasında bir katalizör görevi üstlenmiştir. Mimari projeyarışmaları, Anadolu şehirlerinde Cumhuriyet’in modern mimari kimliğini oluşturmasürecine önemli katkılar sağlamıştır. Bu bağlamda 1960’larda mimarlık kültürünü vedüzeyini kamu yapıları öncelikli olarak artırmak isteyen devlet, Anadolu’nun birçokşehrinde mimari proje yarışmaları düzenlemiştir. Bu çalışma kapsamında, 1960’lı yıllardaaçılan mimari proje yarışmalarının, Türkiye’deki modern mimarlık üretiminin Anadolu’dayaygınlaştırılmasında nasıl bir rol üstlendiği, Vedat Dalokay ve Orhan Dinç’in tasarladığıMerkez Bankası Kayseri Şube binası örneği çerçevesinde incelenecektir. Çalışmada 1964yılında bir mimari proje yarışması sonucunda inşa edilen Bankanın modern mimaritasarım anlayışı ortaya konularak, Dalokay mimarlığının rasyonalist biçim dili üzerinden1960’lar Anadolu coğrafyasındaki modern mimarlık ortamını da değerlendirmekmümkündür. Ayrıca Anadolu’daki 1960’lar mimari proje yarışma ortamının modernmimarlık üretimine ve kentteki yapılı çevrenin kalitesine katkısının ortaya konulması vekentin ticari belleğinde önemli bir yeri olan Bankanın tescillenmesinin önerilmesiçalışmanın hedeflerini oluşturmaktadır. Buna göre, 1960’lar Türkiye mimarlık pratiğinitemsil edebilecek üretimlerin kısıtlı sayıları ve bunların korunmaları konusundakiyetersizlikler gözönüne alındığında, Merkez Bankası Kayseri Şube binasının mimarlıknesnesi olarak incelenmesi ile, modern mimarlık anlayışının çözümlenmesine vekaydına katkıda bulunacağı düşünülmüştür.</p
Osmanlı’da Tanzimat Fermanının yayınlanmasındansonraki modernleşme sürecinde Batı ile ilişkilerin... more Osmanlı’da Tanzimat Fermanının yayınlanmasındansonraki modernleşme sürecinde Batı ile ilişkilerin ivme kazanmasıyla eğitim,giderek ön plana çıkmış ve bir tür toplumsal dönüşüm mekanizması olarakişlemesi gündeme gelmiştir. Kademeli olarak yenilenen ve değişen eğitimsistemine paralel olarak, okul binaları taşrada yaygınlaştırılmıştır. Osmanlı’nıneğitim alanındaki modernleşme sürecini yansıtan bu okul binaları, yenibiçimlenen kentlerin sosyo-kültürel yapısına, fiziki siluetlerine önemlikatkılar sağlamıştır. Osmanlı’nın son dönem eğitim politikasını yansıtan yapılardanbiri olan, Kayseri ili Pınarbaşı ilçesinde 1908-1910 yılları arasında inşaedilmiş Barbaros İptidai Mektebi (İlkokulu), bu çalışmada örneklem olarakseçilmiştir. Okul, orijinal işlevini yitirmiş olmasına rağmen, inşa edildiğidönemin tarihsel, toplumsal ve mimari özelliklerini yansıtmasına ek olarak,sahip olduğu detayları ve yerel malzeme kullanımıyla özgündür. Çalışmakapsamında, Barbaros İlkokulu’nun yakın çevresiyle kurduğu ilişki, plan şeması,yapı malzemesi, yapım tekniği, restitüsyon kararları gibi mimari ve kentselölçekteki konulara odaklanılmıştır. Yöntem olarak nitel araştırmatekniklerinden; literatür taraması, gözlem, belgeleme ve dokümantasyonyöntemlerine başvurulmuştur. Barbaros İptidai Mektebi, Osmanlı neo-klasikdöneminin mimari ve estetik özelliklerini yansıtan ve ayakta kalan nadirörneklerinden biridir. Buna göre, Barbaros İlkokulu bağlamında Osmanlı’nın20.yy okul yapılarının mekansal organizasyonunu anlamak mümkün olacaktır.Çalışma sonucunda, mimarlık tarihi bağlamında oldukça önem arzeden bu yapınınorijinal işlevine uygun olarak korunması ve gelecek kuşaklara aktarılmasıkonusunda yerel yönetimlerin gerekli planlamaları yapmaları önerilmektedir.</p
Avrupa’da 19. yüzyılın ortalarında başlayan mühendis ve mimar örgütlenmesi Osmanlı’da 1908 yılınd... more Avrupa’da 19. yüzyılın ortalarında başlayan mühendis ve mimar örgütlenmesi Osmanlı’da 1908 yılından sonra başlamıştır. Cumhuriyet döneminde ise mühendislik ve mimarlık hizmetlerinin Batılı anlamda nitelikli ve güvenli olmasının sağlanması için yasal düzenlemeler yapılmıştır. Öne çıkan 1035 sayılı kanun (1927), Mimarlık ve Mühendislik Hizmetleri Kanunu (1938) ve Türk Mühendis ve Mimar Odaları Birliği Kanunu (1954) gibi yasalarla mühendislik ve mimarlık mesleklerinin kurumsallaşması adına önemli aşamalar kaydedilmiştir. Ülkede eş zamanlı olarak teknik büroların da kurulması ile yapı inşası, belirli bir sistem çerçevesinde üretilmeye başlanmıştır. Cumhuriyet döneminde mimarlık-mühendislik mesleklerinin Batılı anlamda kurumsallaşması ve özel bürolarının ortaya çıkması İstanbul ve Ankara’da 1930’ları bulurken, diğer Anadolu kentlerinde teknik büroların ne zaman ortaya çıktığı, içeriği ve modern proje üretim biçimleri hakkında literatürde sınırlı bilgiye erişilmiştir. Bu kapsamda bu çalışmanın temel amacı, ülkedeki mimarlık-mühendislik meslek örgütlerinin kurumsallaşma sürecinin yerel açılımlarını Kayseri özelinde incelemektir. Araştırmada nicel ve nitel araştırma yöntemlerine başvurulmuş olup, alan çalışması yapılarak Kocasinan, Melikgazi ve Büyükşehir Belediyeleri ve Mimarlar Odası Kayseri şubesi arşiv kayıtlarına ulaşılmış, 1950’lerden başlayarak Kayseri’de kendi ofisini açan bazı mimarlarla röportajlar yapılmış, bunlara ek olarak dönemin İstiklal Gazetesi ve Hakimiyet Gazetesi’nde teknik elemanlara ait reklam ve haberler incelenmiştir. Ayrıca yerel Belediyelerin ruhsat arşivinden seçilen mimari proje örnekleri kapsamında dönemin modern mimari proje üretim biçimleri değerlendirilmiştir. Ulaşılan verilere göre 1940’lar sonundan başlayarak 1950’lerde artan mimarlık ve mühendislik büroları ile birlikte teknik elemanların modern temsil araçları ile mimari proje hazırlamaları ve fenni mesuliyet almaları ile birlikte Kayseri’de geleneksel yapı üretim yöntemlerinden uzaklaşılmıştır. Buna göre, mimarlık- mühendislik meslek örgütlenmelerinin her kentte farklı zamanda ve biçimde gelişebileceği varsayımından yola çıkarak bu çalışma, diğer Anadolu kentlerinde yapılacak araştırmalar için de bir örnek teşkil edebilecektir.
Mahalle is a place name derived from the Arabic roots halel and hulul, meaning “to land, to settl... more Mahalle is a place name derived from the Arabic roots halel and hulul, meaning “to land, to settle down” (Turkish Dictionary, 1998). In addition to the residential structures within a neighborhood, it has a mosque, primary school, fountain, baths, a grocery store, bakery, parks, etc. It is the smallest settlement in a city. On the other hand, socially a neighborhood refers to a community that is placed somewhere and has organizational relationships. The neighborhood phenomenon is one of the most important legacies that continue from the Ottoman Empire to the Republic. During the Republican period, many new neighborhoods have also been established, often formed by adhering to a plan. In this study, the formation of Fevzi Çakmak neighborhood, one of the neighborhoods designed according to the Kayseri ARU-Oelsner (1945) zoning plan, and the change that the neighborhood has undergone from the past to the present will be examined. According to the data obtained, the aim of the Kayseri AR...
Uploads
Papers by filiz sonmez