İsmail Kavaz lisans eğitimini Gazi Üniversitesi Ekonometri Bölümü’nde tamamladıktan sonra yüksek lisans derecesini Leicester Üniversitesi’nden aldı. Doktorasını Ankara Yıldırım Beyazıt Üniversitesi’nde hazırladığı “Türkiye için Enerji Talebi Modellemesi ve Tahmini” başlıklı teziyle tamamladı. Çalışma alanları arasında enerji politikaları, enerji kaynakları, verimlilik ve enerji talebi gibi konular olan Kavaz’ın, çok sayıda güncel ve akademik çalışması bulunmaktadır.
Bu çalışmada, 1989’dan 2018’e kadar olan dönem için iki stokastik sınır analizi yaklaşımı kullanı... more Bu çalışmada, 1989’dan 2018’e kadar olan dönem için iki stokastik sınır analizi yaklaşımı kullanılarak Afrika, Avrasya ve Ortadoğu bölgelerinde bulunan seçili 17 gelişmekte olan ülkenin göreceli toplam enerji verimliliğini araştırılmaktadır. Söz konusu sınır testlerinden ilkinde enerji talep fonksiyonu benimsenirken ikincisinde ise girdi mesafesi yaklaşımı kullanılmaktadır. İki aşamalı dinamik panel veri yaklaşımı kullanılarak paneldeki her ülke için hem enerji verimliliği performansı hem de geri tepme etkisi (Rebound Effect) karşılaştırmalı olarak tahmin edilmektedir. Analizden elde edilen bulgular, incelenen ülke grubundaki ortalama verimlilik skorunun yaklaşık %84 olduğunu göstermektedir. Ayrıca, hesaplanan ortalama geri tepme etkisinin, kısa vadede verimlilik iyileştirmelerinden elde edilen enerji tasarruflarının %50’sinden fazlasını bertaraf edebileceği yönündedir. Bu sonuçlar aslında gelişmekte olan ekonomilerde enerji talebini azaltmak için enerji verimliliğine ilişkin dikkat...
ICPESS (International Congress on Politic, Economic and Social Studies), Oct 1, 2017
Bu calismada, Turkiye icin sanayi sektoru dogal gaz talebi 1988-2015 yillari arasini kapsayan yil... more Bu calismada, Turkiye icin sanayi sektoru dogal gaz talebi 1988-2015 yillari arasini kapsayan yillik veri kullanilarak ve Yapisal Zaman Serisi Modelleme metodundan faydalanilarak incelenmistir. Bu metot incelenen serideki yapisal degisimlerin belirlenebilmesi ve stokastik trendin degisimini gozlemleyebilme acisindan birtakim avantajlara sahip olmasi nedeniyle kullanilmistir. Ayrica esneklik hesaplamalarinin daha tutarli olmalari adina modelde gelir ve fiyat esnekliklerinin yaninda capraz fiyat esnekligi de arastirilmistir. Calismanin devaminda hesaplanan esneklik degerleri kullanilarak sanayi sektoru icin 2025 yilina kadar dogal gaz talebi tahmin edilmistir.
Enerji günümüzde hemen hemen tüm alanlarda kullanılması nedeniyle vazgeçilemez bir kaynak olarak ... more Enerji günümüzde hemen hemen tüm alanlarda kullanılması nedeniyle vazgeçilemez bir kaynak olarak öne çıkmaktadır. Modern dünyadaki gelişmelere paralel olarak enerjiye olan ihtiyaç gün geçtikçe artmaktadır. Bu bağlamda ekonomik büyümenin en önemli dinamiklerinden birisi konumunda olan enerji kaynaklarına sahip olma durumu ülkeler arasındaki rekabeti ciddi biçimde etkilemektedir. Öte yandan, küresel enerji piyasalarında yaşanan ani fiyat hareketleri ve krizler ise ülkeleri alternatif kaynak arayışlarına yöneltmektedir. Yenilenebilir enerji, son dönemde söz konusu alternatifler içerisinde dikkat çekmektedir. Fosil yakıtların hem çevreye zarar vermeleri hem de fiyatlarının görece yüksek olmasından dolayı yenilenebilir kaynaklar ile enerji üretme trendi artarak devam etmektedir. Bu çerçevede yenilenebilir enerji ile ekonomik büyüme arasındaki ilişkinin incelenmesi hususu araştırmacıların bu alana yönelmeleri sonucunu doğurmaktadır. Bu noktadan hareketle, bu çalışmada yenilenebilir enerji...
Amaç: Çalışmanın temel amacı, Türkiye’nin enerjide dışa bağımlılığı ve ekonomik büyümesinin ülked... more Amaç: Çalışmanın temel amacı, Türkiye’nin enerjide dışa bağımlılığı ve ekonomik büyümesinin ülkedeki enerji verimliliği düzeyi üzerindeki etkilerinin incelenmesidir. Yöntem: Çalışmada, 1980-2020 yılları arasındaki dönem ele alınırken, ekonometrik model olarak, ARDL Sınır Testi yöntemi kullanılmaktadır. Ampirik sonuçlar kısa ve uzun dönem için ayrı ayrı elde edilmiştir. Bulgular: Elde edilen bulgular, kısa vadede gelir düzeyindeki artışın enerji verimliliğini artırdığı, enerjide dışa bağımlılığı ise azalttığı yönündedir. Uzun dönemde ise enerjide dışa bağımlılık istatistiksel olarak anlamsız bulunmuştur. Dolayısıyla, dışa bağımlılık enerji verimliliğini sadece kısa dönemde etkilemektedir. Ayrıca, gelir düzeyindeki bir artış, kısa vadede olduğu gibi uzun vadede de enerji verimliliğini desteklemektedir. Özgünlük: Bu çalışmada, enerjide dışa bağımlılık, GSYH ve enerji verimliliği arasındaki ilişki değerlendirilmektedir. Literatürde Türkiye için bu değişkenlerin ilişkisini inceleyen bir ...
The Covid-19 pandemic has deeply affected many areas of life. Energy markets are one of the secto... more The Covid-19 pandemic has deeply affected many areas of life. Energy markets are one of the sectors that mostly suffer from this process. These markets faced serious shocks as a result of negative reflections of the Covid-19 epidemic. The decline in global oil demand in this period brought along a sharp decrease in prices in a very short time. During the pandemic period, the stagnation in economic activities caused a decline in electricity consumption as in the oil. In brief, many countries had to change their demand patterns on energy resources during the epidemic period. On the other hand, Turkey has experienced this process more positively compared to many countries. As being dependent on external suppliers in petroleum products, Turkey purchased the cheap oil from the market and stored this energy sources when the prices were low. Therefore, a significant advantage has been provided in terms of reducing the energy bill of the country. In addition, in the period of the epidemic s...
International Conference on Eurasian Economies 2021, 2021
Although the usage of nuclear power has been severely criticised, it tends to increase worldwide.... more Although the usage of nuclear power has been severely criticised, it tends to increase worldwide. Especially developing countries and the countries that prioritize increasing the energy supply security are taking steps to generate electricity by using nuclear power technologies. In other respects, countries that utilised from nuclear energy extensively in the past are now highlighting the harms of this energy type and they defend the usage of nuclear power should be limited. Turkey, on the other hand, carried its nuclear power adventure, which lasted more than half-century, to a new stage with the Akkuyu Power Plant. With this step, it is aimed primarily to enrich the energy profile of the country. In addition, it is projected to make a significant contribution of the energy supply security of the country with this power plant, which is planned to be set into operation in 2023. In this study, the general situation of nuclear energy in the world will be examined. Furthermore, the pos...
Dogu Akdeniz’de kesfedilen enerji rezervleri tum dunyanin dikkatini bu bolge uzerine cekmektedir.... more Dogu Akdeniz’de kesfedilen enerji rezervleri tum dunyanin dikkatini bu bolge uzerine cekmektedir. Soz konusu cografyada gerek ulusal ve uluslararasi aktorler gerekse buyuk enerji sirketleri faaliyetlerini surdurmektedir. Ilk olarak 2000’li yillarin baslarinda bolgede arama ve sondaj calismalarinin baslatilmasi icin ulkeler arasinda ikili anlasmalar gerceklesmistir. Sonrasinda soz konusu anlasmalar cercevesinde bazi uluslararasi enerji sirketleri bolgeye davet edilerek burada faaliyet yapmalari adina ruhsatlandirilmistir. Bu surecin ardindan birtakim kesiflerin gerceklesmesiyle birlikte bolgede zaten mevcut olan rekabet ortaminin artmaya devam ettigi gorulmektedir. Gelinen nokta itibariyle Dogu Akdeniz’deki ana motivasyon unsurlarinin yeni kaynak alanlari kesfetmenin yaninda bu kaynaklarin en ekonomik ve guvenli sekilde transfer edilmesi oldugu soylenebilir. Dogu Akdeniz’de bulunan enerji kaynaklarinin buyuklugu bolgedeki stratejik ve ekonomik rekabeti tetiklemektedir. Dolayisiyla bo...
Bu çalışmada, 1989’dan 2018’e kadar olan dönem için iki stokastik sınır analizi yaklaşımı kullanı... more Bu çalışmada, 1989’dan 2018’e kadar olan dönem için iki stokastik sınır analizi yaklaşımı kullanılarak Afrika, Avrasya ve Ortadoğu bölgelerinde bulunan seçili 17 gelişmekte olan ülkenin göreceli toplam enerji verimliliğini araştırılmaktadır. Söz konusu sınır testlerinden ilkinde enerji talep fonksiyonu benimsenirken ikincisinde ise girdi mesafesi yaklaşımı kullanılmaktadır. İki aşamalı dinamik panel veri yaklaşımı kullanılarak paneldeki her ülke için hem enerji verimliliği performansı hem de geri tepme etkisi (Rebound Effect) karşılaştırmalı olarak tahmin edilmektedir. Analizden elde edilen bulgular, incelenen ülke grubundaki ortalama verimlilik skorunun yaklaşık %84 olduğunu göstermektedir. Ayrıca, hesaplanan ortalama geri tepme etkisinin, kısa vadede verimlilik iyileştirmelerinden elde edilen enerji tasarruflarının %50’sinden fazlasını bertaraf edebileceği yönündedir. Bu sonuçlar aslında gelişmekte olan ekonomilerde enerji talebini azaltmak için enerji verimliliğine ilişkin dikkat...
ICPESS (International Congress on Politic, Economic and Social Studies), Oct 1, 2017
Bu calismada, Turkiye icin sanayi sektoru dogal gaz talebi 1988-2015 yillari arasini kapsayan yil... more Bu calismada, Turkiye icin sanayi sektoru dogal gaz talebi 1988-2015 yillari arasini kapsayan yillik veri kullanilarak ve Yapisal Zaman Serisi Modelleme metodundan faydalanilarak incelenmistir. Bu metot incelenen serideki yapisal degisimlerin belirlenebilmesi ve stokastik trendin degisimini gozlemleyebilme acisindan birtakim avantajlara sahip olmasi nedeniyle kullanilmistir. Ayrica esneklik hesaplamalarinin daha tutarli olmalari adina modelde gelir ve fiyat esnekliklerinin yaninda capraz fiyat esnekligi de arastirilmistir. Calismanin devaminda hesaplanan esneklik degerleri kullanilarak sanayi sektoru icin 2025 yilina kadar dogal gaz talebi tahmin edilmistir.
Enerji günümüzde hemen hemen tüm alanlarda kullanılması nedeniyle vazgeçilemez bir kaynak olarak ... more Enerji günümüzde hemen hemen tüm alanlarda kullanılması nedeniyle vazgeçilemez bir kaynak olarak öne çıkmaktadır. Modern dünyadaki gelişmelere paralel olarak enerjiye olan ihtiyaç gün geçtikçe artmaktadır. Bu bağlamda ekonomik büyümenin en önemli dinamiklerinden birisi konumunda olan enerji kaynaklarına sahip olma durumu ülkeler arasındaki rekabeti ciddi biçimde etkilemektedir. Öte yandan, küresel enerji piyasalarında yaşanan ani fiyat hareketleri ve krizler ise ülkeleri alternatif kaynak arayışlarına yöneltmektedir. Yenilenebilir enerji, son dönemde söz konusu alternatifler içerisinde dikkat çekmektedir. Fosil yakıtların hem çevreye zarar vermeleri hem de fiyatlarının görece yüksek olmasından dolayı yenilenebilir kaynaklar ile enerji üretme trendi artarak devam etmektedir. Bu çerçevede yenilenebilir enerji ile ekonomik büyüme arasındaki ilişkinin incelenmesi hususu araştırmacıların bu alana yönelmeleri sonucunu doğurmaktadır. Bu noktadan hareketle, bu çalışmada yenilenebilir enerji...
Amaç: Çalışmanın temel amacı, Türkiye’nin enerjide dışa bağımlılığı ve ekonomik büyümesinin ülked... more Amaç: Çalışmanın temel amacı, Türkiye’nin enerjide dışa bağımlılığı ve ekonomik büyümesinin ülkedeki enerji verimliliği düzeyi üzerindeki etkilerinin incelenmesidir. Yöntem: Çalışmada, 1980-2020 yılları arasındaki dönem ele alınırken, ekonometrik model olarak, ARDL Sınır Testi yöntemi kullanılmaktadır. Ampirik sonuçlar kısa ve uzun dönem için ayrı ayrı elde edilmiştir. Bulgular: Elde edilen bulgular, kısa vadede gelir düzeyindeki artışın enerji verimliliğini artırdığı, enerjide dışa bağımlılığı ise azalttığı yönündedir. Uzun dönemde ise enerjide dışa bağımlılık istatistiksel olarak anlamsız bulunmuştur. Dolayısıyla, dışa bağımlılık enerji verimliliğini sadece kısa dönemde etkilemektedir. Ayrıca, gelir düzeyindeki bir artış, kısa vadede olduğu gibi uzun vadede de enerji verimliliğini desteklemektedir. Özgünlük: Bu çalışmada, enerjide dışa bağımlılık, GSYH ve enerji verimliliği arasındaki ilişki değerlendirilmektedir. Literatürde Türkiye için bu değişkenlerin ilişkisini inceleyen bir ...
The Covid-19 pandemic has deeply affected many areas of life. Energy markets are one of the secto... more The Covid-19 pandemic has deeply affected many areas of life. Energy markets are one of the sectors that mostly suffer from this process. These markets faced serious shocks as a result of negative reflections of the Covid-19 epidemic. The decline in global oil demand in this period brought along a sharp decrease in prices in a very short time. During the pandemic period, the stagnation in economic activities caused a decline in electricity consumption as in the oil. In brief, many countries had to change their demand patterns on energy resources during the epidemic period. On the other hand, Turkey has experienced this process more positively compared to many countries. As being dependent on external suppliers in petroleum products, Turkey purchased the cheap oil from the market and stored this energy sources when the prices were low. Therefore, a significant advantage has been provided in terms of reducing the energy bill of the country. In addition, in the period of the epidemic s...
International Conference on Eurasian Economies 2021, 2021
Although the usage of nuclear power has been severely criticised, it tends to increase worldwide.... more Although the usage of nuclear power has been severely criticised, it tends to increase worldwide. Especially developing countries and the countries that prioritize increasing the energy supply security are taking steps to generate electricity by using nuclear power technologies. In other respects, countries that utilised from nuclear energy extensively in the past are now highlighting the harms of this energy type and they defend the usage of nuclear power should be limited. Turkey, on the other hand, carried its nuclear power adventure, which lasted more than half-century, to a new stage with the Akkuyu Power Plant. With this step, it is aimed primarily to enrich the energy profile of the country. In addition, it is projected to make a significant contribution of the energy supply security of the country with this power plant, which is planned to be set into operation in 2023. In this study, the general situation of nuclear energy in the world will be examined. Furthermore, the pos...
Dogu Akdeniz’de kesfedilen enerji rezervleri tum dunyanin dikkatini bu bolge uzerine cekmektedir.... more Dogu Akdeniz’de kesfedilen enerji rezervleri tum dunyanin dikkatini bu bolge uzerine cekmektedir. Soz konusu cografyada gerek ulusal ve uluslararasi aktorler gerekse buyuk enerji sirketleri faaliyetlerini surdurmektedir. Ilk olarak 2000’li yillarin baslarinda bolgede arama ve sondaj calismalarinin baslatilmasi icin ulkeler arasinda ikili anlasmalar gerceklesmistir. Sonrasinda soz konusu anlasmalar cercevesinde bazi uluslararasi enerji sirketleri bolgeye davet edilerek burada faaliyet yapmalari adina ruhsatlandirilmistir. Bu surecin ardindan birtakim kesiflerin gerceklesmesiyle birlikte bolgede zaten mevcut olan rekabet ortaminin artmaya devam ettigi gorulmektedir. Gelinen nokta itibariyle Dogu Akdeniz’deki ana motivasyon unsurlarinin yeni kaynak alanlari kesfetmenin yaninda bu kaynaklarin en ekonomik ve guvenli sekilde transfer edilmesi oldugu soylenebilir. Dogu Akdeniz’de bulunan enerji kaynaklarinin buyuklugu bolgedeki stratejik ve ekonomik rekabeti tetiklemektedir. Dolayisiyla bo...
İktisadi, Sosyal ve Siyasal Boyutları ile İslam Ülkeleri Arasındaki İlişkiler, 2018
Bu çalışmada İslam ülkelerinin mevcut enerji potansiyelleri dikkate alınarak İslam coğrafyasında ... more Bu çalışmada İslam ülkelerinin mevcut enerji potansiyelleri dikkate alınarak İslam coğrafyasında enerji özelinde oluşabilecek işbirlikleri incelenmiştir. Spesifik olarak Türkiye ile İslam ülkeleri arasındaki enerji ilişkilerine değinen çalışma, sonuç ve öneriler kısmı ile tamamlanmıştır.
2018, Türkiye’de enerji alanında gerçekleştirilen faaliyetler açısından değerlendirildiğinde
ulus... more 2018, Türkiye’de enerji alanında gerçekleştirilen faaliyetler açısından değerlendirildiğinde uluslararası projelerin ve arz güvenliğini artırmak adına yerli kaynak kullanımını önceleyen çalışmaların öne çıktığı bir yıl olmuştur. Enerji ihtiyacını önemli ölçüde dış tedarikçilerden karşılayan Türkiye’de bu durumun beraberinde getirdiği riskleri minimum seviyelere indirmek adına projeler devam etmektedir. Türkiye’nin yerli ve milli enerji politikalarının hem ekonomi hem de siyasete olan yansımaları 2018’de de sürmüştür. “Milli Enerji ve Maden Politikası” kapsamında ortaya konulan amaç ve hedefler Türkiye’nin enerji stratejilerini oluşturmaya devam etmiştir. Bu çerçevede özellikle yerlileştirme ve enerji arz güvenliği noktalarında atılan adımlar dikkat çekmektedir. 2018 geride bırakılırken Türkiye’de enerji alanında hayata geçirilen projelerin başında TANAP, TürkAkım, Akkuyu Nükleer Enerji Santrali, petrol ve doğal gaz arama çalışmaları, depolama kapasitesinin artırımıyla ilgili faaliyetler ve yenilenebilir enerji bağlamında yaşanan gelişmeler gelmektedir. Türkiye bir yandan söz konusu projelerle dünya genelinde adından söz ettirirken diğer yandan bulunduğu coğrafya gereği ekonomik ve politik gerginliklerin merkezinde bulunmaktadır. Enerji özelinde ise 2018, Doğu Akdeniz’de yine kritik süreçlerin ve ABD’nin İran’a uyguladığı yaptırımların geride bırakıldığı bir dönem olarak kayıtlara geçmiştir. “2018’de Enerji” başlıklı bu bölümde ilk olarak Türkiye’nin genel enerji görünümü incelenmekte ve ardından 2018’de gerçekleştirilen enerji projeleri hakkında bilgiler verilmektedir. Son olarak geride bırakılan yılda gündemde olan İran yaptırımları ve Doğu Akdeniz’de yaşanan önemli gelişmelere değinilmektedir.
Kömürün Milli Enerji ve Maden Politikasındaki Yeri, 2018
Enerji ekonomik büyüme ve gelişmenin en önemli girdilerinden biridir. Bu nedenle günümüz dünyasın... more Enerji ekonomik büyüme ve gelişmenin en önemli girdilerinden biridir. Bu nedenle günümüz dünyasında enerjiye olan talep sürekli artmaktadır. Dolayısıyla enerji kaynaklarına sahip olan ve söz konusu kaynaklara en az maliyetle erişen ülkeler avantajlı bir konumda bulunmaktalardır. Küresel piyasalardaki enerji ihtiyacının büyük bir kısmı petrol, doğal gaz ve kömür gibi fosil yakıtlardan karşılanmaktadır. Bu yakıtlar arasında kömürün diğerlerine göre daha geniş bir alanda bulunması ve rezerv potansiyelini yüksek olması söz konusu kaynağın önemini arttırmaktadır. Türkiye gibi fosil yakıtlar bakımından dış tedarikçilere bağımlı olan ülkeler açısından ise kömürün oldukça kritik bir önemi bulunmaktadır. Enerji arz güvenliğinin sağlanması noktasında yerli kömür kullanımının arttırılması için çeşitli politika ve stratejiler geliştirilen Türkiye’de, Milli Enerji ve Maden Politikası kapsamında özellikle son dönemde yoğun çalışmalar yapılmaktadır. Bu çalışmada yukarıda değinilen politikalar ekseninde kömürün Türkiye’deki yeri ve önemi incelenecektir.
Enerji kaynakları dünya genelinde azalma eğilimindedir. Bu nedenle ülkeler alternatif enerji kayn... more Enerji kaynakları dünya genelinde azalma eğilimindedir. Bu nedenle ülkeler alternatif enerji kaynakları ile ilgili farklı stratejiler geliştirme konusunda rekabet içerisindedir. Söz konusu rekabete bağlı olarak sürdürülebilir enerji temini küresel piyasalarda önemli bir tartışma konusu olarak öne çıkmaktadır. Dolayısıyla enerji kaynaklarının daha etkin ve verimli kullanılması konusu tüm dünyanın gündemini oluşturmaktadır. Günümüzde en önemli öz kaynakların başında enerji verimliliği gelmektedir. Bununla beraber enerji verimliliği sürdürülebilir politikalar bağlamında olmazsa olmaz bir değer taşımaktadır. Bu alanda gelişmiş ekonomilerin takip ettikleri politikalar yaygınlaşarak diğer ülkelerde de uygulanmaya başlamıştır. Ayrıca bu durum enerji verimliliğinin küresel ölçekli politikalar arasında ön plana çıkmasına sebep olmaktadır. Ancak bahsi geçen alandaki ilerlemeler henüz yeterli seviyede değildir. Türkiye’de ise 2000’li yılların başında hız kazanan enerji verimliliği çalışmaları artarak devam etmektedir. Özellikle fosil enerji kaynaklarında dış tedarikçilere bağımlı bir yapıda bulunan Türkiye’de enerji verimliliği uygulamaları titizlikle yürütülmelidir. Öte yandan, mevcut konjonktürde belli bir ilerleme gözlemlense de Türkiye’nin enerji verimliliği konusundaki potansiyelinden tam olarak yararlanamadığı açıktır. Bu çalışmada enerji verimliliği ile ilgili dünyada öne çıkan ülkeler değerlendirilerek Türkiye’nin bahsi geçen alandaki durumu, potansiyeli ve hedefleri sunulacaktır.
Uploads
Papers by İsmail Kavaz
uluslararası projelerin ve arz güvenliğini artırmak adına yerli kaynak kullanımını
önceleyen çalışmaların öne çıktığı bir yıl olmuştur. Enerji ihtiyacını önemli
ölçüde dış tedarikçilerden karşılayan Türkiye’de bu durumun beraberinde getirdiği
riskleri minimum seviyelere indirmek adına projeler devam etmektedir.
Türkiye’nin yerli ve milli enerji politikalarının hem ekonomi hem de siyasete
olan yansımaları 2018’de de sürmüştür. “Milli Enerji ve Maden Politikası”
kapsamında ortaya konulan amaç ve hedefler Türkiye’nin enerji stratejilerini oluşturmaya
devam etmiştir. Bu çerçevede özellikle yerlileştirme ve enerji arz güvenliği
noktalarında atılan adımlar dikkat çekmektedir.
2018 geride bırakılırken Türkiye’de enerji alanında hayata geçirilen projelerin
başında TANAP, TürkAkım, Akkuyu Nükleer Enerji Santrali, petrol ve doğal gaz
arama çalışmaları, depolama kapasitesinin artırımıyla ilgili faaliyetler ve yenilenebilir
enerji bağlamında yaşanan gelişmeler gelmektedir.
Türkiye bir yandan söz konusu projelerle dünya genelinde adından söz ettirirken
diğer yandan bulunduğu coğrafya gereği ekonomik ve politik gerginliklerin
merkezinde bulunmaktadır. Enerji özelinde ise 2018, Doğu Akdeniz’de yine kritik
süreçlerin ve ABD’nin İran’a uyguladığı yaptırımların geride bırakıldığı bir dönem
olarak kayıtlara geçmiştir.
“2018’de Enerji” başlıklı bu bölümde ilk olarak Türkiye’nin genel enerji görünümü
incelenmekte ve ardından 2018’de gerçekleştirilen enerji projeleri hakkında
bilgiler verilmektedir. Son olarak geride bırakılan yılda gündemde olan İran yaptırımları
ve Doğu Akdeniz’de yaşanan önemli gelişmelere değinilmektedir.
Küresel piyasalardaki enerji ihtiyacının büyük bir kısmı petrol, doğal gaz ve kömür gibi fosil yakıtlardan karşılanmaktadır. Bu yakıtlar arasında kömürün diğerlerine göre daha geniş bir alanda bulunması ve rezerv potansiyelini yüksek olması söz konusu kaynağın önemini arttırmaktadır.
Türkiye gibi fosil yakıtlar bakımından dış tedarikçilere bağımlı olan ülkeler açısından ise kömürün oldukça kritik bir önemi bulunmaktadır. Enerji arz güvenliğinin sağlanması noktasında yerli kömür kullanımının arttırılması için çeşitli politika ve stratejiler geliştirilen Türkiye’de, Milli Enerji ve Maden Politikası kapsamında özellikle son dönemde yoğun çalışmalar yapılmaktadır.
Bu çalışmada yukarıda değinilen politikalar ekseninde kömürün Türkiye’deki yeri ve önemi incelenecektir.
ile ilgili farklı stratejiler geliştirme konusunda rekabet içerisindedir. Söz konusu rekabete bağlı olarak
sürdürülebilir enerji temini küresel piyasalarda önemli bir tartışma konusu olarak öne çıkmaktadır. Dolayısıyla
enerji kaynaklarının daha etkin ve verimli kullanılması konusu tüm dünyanın gündemini oluşturmaktadır.
Günümüzde en önemli öz kaynakların başında enerji verimliliği gelmektedir. Bununla beraber enerji verimliliği
sürdürülebilir politikalar bağlamında olmazsa olmaz bir değer taşımaktadır. Bu alanda gelişmiş ekonomilerin takip
ettikleri politikalar yaygınlaşarak diğer ülkelerde de uygulanmaya başlamıştır. Ayrıca bu durum enerji
verimliliğinin küresel ölçekli politikalar arasında ön plana çıkmasına sebep olmaktadır. Ancak bahsi geçen
alandaki ilerlemeler henüz yeterli seviyede değildir.
Türkiye’de ise 2000’li yılların başında hız kazanan enerji verimliliği çalışmaları artarak devam etmektedir.
Özellikle fosil enerji kaynaklarında dış tedarikçilere bağımlı bir yapıda bulunan Türkiye’de enerji verimliliği
uygulamaları titizlikle yürütülmelidir. Öte yandan, mevcut konjonktürde belli bir ilerleme gözlemlense de
Türkiye’nin enerji verimliliği konusundaki potansiyelinden tam olarak yararlanamadığı açıktır.
Bu çalışmada enerji verimliliği ile ilgili dünyada öne çıkan ülkeler değerlendirilerek Türkiye’nin bahsi geçen
alandaki durumu, potansiyeli ve hedefleri sunulacaktır.