Özet: Post-fordist üretim tarzı ve enformasyon teknolojileri, kişisel verileri sermaye bi-rikimin... more Özet: Post-fordist üretim tarzı ve enformasyon teknolojileri, kişisel verileri sermaye bi-rikimine katkıda bulunan meta haline getirmiştir. Enformasyon teknolojilerinin kulla-nımıyla, kişisel veriler kolaylıkla toplanıp, depolanıp, üçüncü taraflara aktarılmakta ancak gizliliğin korunması sorun olmaktadır. Kâr amacıyla hareket eden firmalar, gizli-liğin korunmasını ikinci plana atarken, yasalar ve uluslararası düzenlemeler de tek baş-larına etkin olamamaktadır. Teknoloji iki taraflı kullanılmakla birlikte, ticari baskılarla verileri korumaktan çok toplayıp, saklama yönünde tasarlanmıştır. Tüm bu sorunlar bağlamında bu makalenin amacı, yasa, piyasa ve teknolojinin birbirine geçtiği kişisel veri korumasını ekonomi politik açıdan ele alarak 2003 yılından itibaren bekleyen yasa tasarısıyla ilgili tartışmalara katkıda bulunmaktır. Anahtar Kelimeler: Kişisel veri koruması, post-fordizm, yeni iletişim teknolojileri, gö-zetim, gizlilik. Abstract: The Post-Fordist mode of production and information technologies have turned personal data into commodities. Thanks to the information technologies, personal data can be easily compiled, stored, and transferred to third parties. Yet, the protection of privacy constitutes a problem. While firms, acting on profit making motives, tend not to prioritize privacy protection, laws and international regulations fail to maintain efficacy by themselves. Although technology is utilized to both ends, it is designed more for compiling and storing data due to commercial concerns rather than protecting them. Within the context of all the aforementioned issues, this article aims to contribute to the ongoing debate about the draft law awaiting enactment since the year 2003 by elaborating with a political economy approach on personal data protection where the law, market , and technology commingle
Advances in Wireless Technologies and Telecommunication, 2020
Since cyber-attacks involve a wide range of actions, they are subject to various definitions and ... more Since cyber-attacks involve a wide range of actions, they are subject to various definitions and classification. As some of the attacks cover stealing data and information, some of them prevent the whole system from working. Some attacks are connected to political conflicts while others are caused by economic or social tensions. Due to the developments in new communication technologies, the espionage activities which were held by the governments previously have been also occurring in civil organizations. Espionage activities for political reasons as well as economic motivations can cause big damage. The fact that individuals and organizations do not take the necessary measures makes them easily the target of these attacks. While the problem is analyzing with a holistic approach, the need to examine the relations between institutions, social relations, information and hegemony from a moral point of view due to the concentration of constantly changing and developing technology on cert...
Advances in Wireless Technologies and Telecommunication, 2020
After 1980, as PR was advocating the neo-liberal policies such as deregulation, privatization, an... more After 1980, as PR was advocating the neo-liberal policies such as deregulation, privatization, and free global trade which were largely implemented, it played an instrumental role. These practices aimed at reducing state control, preventing state intervention in the market and changing existing economic regulations have played an important role in abandoning the Keynesian Welfare economy. These neoliberal policies put into practice were not only for the interest of big business against the common good but also led to a further gap increase between the countries. In the case of global reactions against these policies, public relations were used for consent engineering or manipulation. Perceptions and beliefs are managed with common persuasion methods so that the public cannot understand this. This requires considering public relations in a more complex, national and global framework through economic policy studies which analyze the political economy, politics and social dimensions in...
This study aims to explore how directly or indirectly control policies of Turkish political gover... more This study aims to explore how directly or indirectly control policies of Turkish political government towards media besides the ownership relations of the media affect the news making process. After 1980, Turkey experienced media concentration and media commercialism as a result of neoliberal policies. Though media concentration is a global phenomenon, the process has its own characteristics in Turkey. Free market is not supposed to have given rise to the birth of a free press. Intervention in relations and clientelism between the government and the media in history have merged with a rapid commercialism. This study examines the news making process with the political economy approach on the basis of the ownership structure and the relations between the media and the government. The study covers an analysis of 14 digital news portals based on their headlines between the dates 20-26 January 2015 and the hours 8:00 am. -11:00 pm. The data obtained indicate a similarity between the new...
Özet: Bu makalenin amacı, TRIPS Anlaşmasının az gelişmiş ülkeler üzerindeki etkisini biyoçeşitlil... more Özet: Bu makalenin amacı, TRIPS Anlaşmasının az gelişmiş ülkeler üzerindeki etkisini biyoçeşitlilik çerçevesinde incelemektir. Uluslararası Anlaşmalar biyoçeşitlilik alanında düzenlemede bulunurken, genetik kaynaklara erişmekte ve mülkleştirmekte bir rejim oluşturmaktadırlar. Alanda tek bir biyoçeşitlilik düzenlemesi olmadığından, değişik çı-karlara sahip farklı aktörler ve güç odakları rekabet içerisinde bulunmaktadır. Bu or-tamda devletin rolü önemli olmaktadır. Ulus devletler kendi sermayelerini ve ortakları-nı desteklerken yabancı sermayeyi de çekme çabası içindedirler. Ancak devlet, türdeş bir yapı göstermemekte ve farklı kurumları farklı düzenlemelerle ilgilenmektedir. TRIPS Anlaşması, hiyerarşide başta gelirken diğer biyoçeşitlilik düzenlemeleriyle çatışmakta-dır. Tüm bu sorunlar, çelişkiler bağlamında az gelişmiş ülkelere bakıldığında, biyoçeşitlilik alanında post fordist dönüşümün gerçekleştiği görülmektedir. Abstract: The aim of this article to analyze the effect of the TRIPS Agreement on developing countries in the context of biodiversity politics. While international agreements regulate the biodiversity field, they are establishing a regime to access genetic resources and appropriation. As there is not only one regulation on biodiversity, different actors with divergent interests and power resources are contested. In this contested field the nation state plays a significant role. As nation states support their national capital and participants, they also try to attract foreign capital to their own territories. However state apparatuses are not homogenous themselves and their different institutions are interested in different regulations. At the helm of the hierarchy, the TRIPS Agreement conflicts with the other biodiversity regulations. When these problems and contradictions are evaluated, it is seen that post Fordist transformation in the biodiversity field has been realized.
Özet: Post-fordist üretim tarzı ve enformasyon teknolojileri, kişisel verileri sermaye bi-rikimin... more Özet: Post-fordist üretim tarzı ve enformasyon teknolojileri, kişisel verileri sermaye bi-rikimine katkıda bulunan meta haline getirmiştir. Enformasyon teknolojilerinin kulla-nımıyla, kişisel veriler kolaylıkla toplanıp, depolanıp, üçüncü taraflara aktarılmakta ancak gizliliğin korunması sorun olmaktadır. Kâr amacıyla hareket eden firmalar, gizli-liğin korunmasını ikinci plana atarken, yasalar ve uluslararası düzenlemeler de tek baş-larına etkin olamamaktadır. Teknoloji iki taraflı kullanılmakla birlikte, ticari baskılarla verileri korumaktan çok toplayıp, saklama yönünde tasarlanmıştır. Tüm bu sorunlar bağlamında bu makalenin amacı, yasa, piyasa ve teknolojinin birbirine geçtiği kişisel veri korumasını ekonomi politik açıdan ele alarak 2003 yılından itibaren bekleyen yasa tasarısıyla ilgili tartışmalara katkıda bulunmaktır. Anahtar Kelimeler: Kişisel veri koruması, post-fordizm, yeni iletişim teknolojileri, gö-zetim, gizlilik. Abstract: The Post-Fordist mode of production and information technologies have turned personal data into commodities. Thanks to the information technologies, personal data can be easily compiled, stored, and transferred to third parties. Yet, the protection of privacy constitutes a problem. While firms, acting on profit making motives, tend not to prioritize privacy protection, laws and international regulations fail to maintain efficacy by themselves. Although technology is utilized to both ends, it is designed more for compiling and storing data due to commercial concerns rather than protecting them. Within the context of all the aforementioned issues, this article aims to contribute to the ongoing debate about the draft law awaiting enactment since the year 2003 by elaborating with a political economy approach on personal data protection where the law, market , and technology commingle
Özet
Kişilere ait özel bilgilerin kolaylıkla toplanıp üçüncü taraflara aktarılmasını sağlayan
yen... more Özet Kişilere ait özel bilgilerin kolaylıkla toplanıp üçüncü taraflara aktarılmasını sağlayan yeni iletişim teknolojileri mahremiyetin korunmasında yeni bir mücadele alanı oluşturmuştur. Sosyal medyada ya da internette yapılan işlemler yoluyla elde edilen ve işlenen bilgiler hem ticari kuruluşlar hem de kamu kuruluşları tarafından talep edilmektedir. Özde, kişilerden başka bir deyişle kullanıcılardan toplanan bilgilerin onların bilgisi dışında farklı amaçlarla kullanılması mahremiyet ihlali olarak görülmekte ve yoğun tartışmalara neden olmaktadır. Ancak günümüzde kişilere ait bilgiler belediyeler tarafından da toplamaktadır. Bilgi edinme hakkı dışında, vergi ödemek ve tahsilatlar gibi pek çok hizmeti sağlayan e-belediye sayfaları, isim, soyadı ve iletişim bilgilerinin dışında eğitim durumu, meslek gibi bilgileri de istemekte ancak bu bilgileri koruduğuna dair bir beyanda bulunmamaktadır. Dolayısıyla bu çalışmanın amacı, belediyelerin web sayfalarında elde edilen kişisel bilgilerin korunup korunmadığını araştırmaktır. Bu bağlamda, 16 büyük şehir belediyesi ile onlara bağlı belediyelerin web siteleri incelenmiş ve yapılan içerik analizinde belediyelerin büyük çoğunluğunun bu konuda bir sorumluluk üstlenmediği görülmüştür. Anahtar sözcükler: mahremiyet, belediyeler, web ortamında içerik analizi
Özet: Post-fordist üretim tarzı ve enformasyon teknolojileri, kişisel verileri sermaye bi-rikimin... more Özet: Post-fordist üretim tarzı ve enformasyon teknolojileri, kişisel verileri sermaye bi-rikimine katkıda bulunan meta haline getirmiştir. Enformasyon teknolojilerinin kulla-nımıyla, kişisel veriler kolaylıkla toplanıp, depolanıp, üçüncü taraflara aktarılmakta ancak gizliliğin korunması sorun olmaktadır. Kâr amacıyla hareket eden firmalar, gizli-liğin korunmasını ikinci plana atarken, yasalar ve uluslararası düzenlemeler de tek baş-larına etkin olamamaktadır. Teknoloji iki taraflı kullanılmakla birlikte, ticari baskılarla verileri korumaktan çok toplayıp, saklama yönünde tasarlanmıştır. Tüm bu sorunlar bağlamında bu makalenin amacı, yasa, piyasa ve teknolojinin birbirine geçtiği kişisel veri korumasını ekonomi politik açıdan ele alarak 2003 yılından itibaren bekleyen yasa tasarısıyla ilgili tartışmalara katkıda bulunmaktır. Anahtar Kelimeler: Kişisel veri koruması, post-fordizm, yeni iletişim teknolojileri, gö-zetim, gizlilik. Abstract: The Post-Fordist mode of production and information technologies have turned personal data into commodities. Thanks to the information technologies, personal data can be easily compiled, stored, and transferred to third parties. Yet, the protection of privacy constitutes a problem. While firms, acting on profit making motives, tend not to prioritize privacy protection, laws and international regulations fail to maintain efficacy by themselves. Although technology is utilized to both ends, it is designed more for compiling and storing data due to commercial concerns rather than protecting them. Within the context of all the aforementioned issues, this article aims to contribute to the ongoing debate about the draft law awaiting enactment since the year 2003 by elaborating with a political economy approach on personal data protection where the law, market , and technology commingle
Advances in Wireless Technologies and Telecommunication, 2020
Since cyber-attacks involve a wide range of actions, they are subject to various definitions and ... more Since cyber-attacks involve a wide range of actions, they are subject to various definitions and classification. As some of the attacks cover stealing data and information, some of them prevent the whole system from working. Some attacks are connected to political conflicts while others are caused by economic or social tensions. Due to the developments in new communication technologies, the espionage activities which were held by the governments previously have been also occurring in civil organizations. Espionage activities for political reasons as well as economic motivations can cause big damage. The fact that individuals and organizations do not take the necessary measures makes them easily the target of these attacks. While the problem is analyzing with a holistic approach, the need to examine the relations between institutions, social relations, information and hegemony from a moral point of view due to the concentration of constantly changing and developing technology on cert...
Advances in Wireless Technologies and Telecommunication, 2020
After 1980, as PR was advocating the neo-liberal policies such as deregulation, privatization, an... more After 1980, as PR was advocating the neo-liberal policies such as deregulation, privatization, and free global trade which were largely implemented, it played an instrumental role. These practices aimed at reducing state control, preventing state intervention in the market and changing existing economic regulations have played an important role in abandoning the Keynesian Welfare economy. These neoliberal policies put into practice were not only for the interest of big business against the common good but also led to a further gap increase between the countries. In the case of global reactions against these policies, public relations were used for consent engineering or manipulation. Perceptions and beliefs are managed with common persuasion methods so that the public cannot understand this. This requires considering public relations in a more complex, national and global framework through economic policy studies which analyze the political economy, politics and social dimensions in...
This study aims to explore how directly or indirectly control policies of Turkish political gover... more This study aims to explore how directly or indirectly control policies of Turkish political government towards media besides the ownership relations of the media affect the news making process. After 1980, Turkey experienced media concentration and media commercialism as a result of neoliberal policies. Though media concentration is a global phenomenon, the process has its own characteristics in Turkey. Free market is not supposed to have given rise to the birth of a free press. Intervention in relations and clientelism between the government and the media in history have merged with a rapid commercialism. This study examines the news making process with the political economy approach on the basis of the ownership structure and the relations between the media and the government. The study covers an analysis of 14 digital news portals based on their headlines between the dates 20-26 January 2015 and the hours 8:00 am. -11:00 pm. The data obtained indicate a similarity between the new...
Özet: Bu makalenin amacı, TRIPS Anlaşmasının az gelişmiş ülkeler üzerindeki etkisini biyoçeşitlil... more Özet: Bu makalenin amacı, TRIPS Anlaşmasının az gelişmiş ülkeler üzerindeki etkisini biyoçeşitlilik çerçevesinde incelemektir. Uluslararası Anlaşmalar biyoçeşitlilik alanında düzenlemede bulunurken, genetik kaynaklara erişmekte ve mülkleştirmekte bir rejim oluşturmaktadırlar. Alanda tek bir biyoçeşitlilik düzenlemesi olmadığından, değişik çı-karlara sahip farklı aktörler ve güç odakları rekabet içerisinde bulunmaktadır. Bu or-tamda devletin rolü önemli olmaktadır. Ulus devletler kendi sermayelerini ve ortakları-nı desteklerken yabancı sermayeyi de çekme çabası içindedirler. Ancak devlet, türdeş bir yapı göstermemekte ve farklı kurumları farklı düzenlemelerle ilgilenmektedir. TRIPS Anlaşması, hiyerarşide başta gelirken diğer biyoçeşitlilik düzenlemeleriyle çatışmakta-dır. Tüm bu sorunlar, çelişkiler bağlamında az gelişmiş ülkelere bakıldığında, biyoçeşitlilik alanında post fordist dönüşümün gerçekleştiği görülmektedir. Abstract: The aim of this article to analyze the effect of the TRIPS Agreement on developing countries in the context of biodiversity politics. While international agreements regulate the biodiversity field, they are establishing a regime to access genetic resources and appropriation. As there is not only one regulation on biodiversity, different actors with divergent interests and power resources are contested. In this contested field the nation state plays a significant role. As nation states support their national capital and participants, they also try to attract foreign capital to their own territories. However state apparatuses are not homogenous themselves and their different institutions are interested in different regulations. At the helm of the hierarchy, the TRIPS Agreement conflicts with the other biodiversity regulations. When these problems and contradictions are evaluated, it is seen that post Fordist transformation in the biodiversity field has been realized.
Özet: Post-fordist üretim tarzı ve enformasyon teknolojileri, kişisel verileri sermaye bi-rikimin... more Özet: Post-fordist üretim tarzı ve enformasyon teknolojileri, kişisel verileri sermaye bi-rikimine katkıda bulunan meta haline getirmiştir. Enformasyon teknolojilerinin kulla-nımıyla, kişisel veriler kolaylıkla toplanıp, depolanıp, üçüncü taraflara aktarılmakta ancak gizliliğin korunması sorun olmaktadır. Kâr amacıyla hareket eden firmalar, gizli-liğin korunmasını ikinci plana atarken, yasalar ve uluslararası düzenlemeler de tek baş-larına etkin olamamaktadır. Teknoloji iki taraflı kullanılmakla birlikte, ticari baskılarla verileri korumaktan çok toplayıp, saklama yönünde tasarlanmıştır. Tüm bu sorunlar bağlamında bu makalenin amacı, yasa, piyasa ve teknolojinin birbirine geçtiği kişisel veri korumasını ekonomi politik açıdan ele alarak 2003 yılından itibaren bekleyen yasa tasarısıyla ilgili tartışmalara katkıda bulunmaktır. Anahtar Kelimeler: Kişisel veri koruması, post-fordizm, yeni iletişim teknolojileri, gö-zetim, gizlilik. Abstract: The Post-Fordist mode of production and information technologies have turned personal data into commodities. Thanks to the information technologies, personal data can be easily compiled, stored, and transferred to third parties. Yet, the protection of privacy constitutes a problem. While firms, acting on profit making motives, tend not to prioritize privacy protection, laws and international regulations fail to maintain efficacy by themselves. Although technology is utilized to both ends, it is designed more for compiling and storing data due to commercial concerns rather than protecting them. Within the context of all the aforementioned issues, this article aims to contribute to the ongoing debate about the draft law awaiting enactment since the year 2003 by elaborating with a political economy approach on personal data protection where the law, market , and technology commingle
Özet
Kişilere ait özel bilgilerin kolaylıkla toplanıp üçüncü taraflara aktarılmasını sağlayan
yen... more Özet Kişilere ait özel bilgilerin kolaylıkla toplanıp üçüncü taraflara aktarılmasını sağlayan yeni iletişim teknolojileri mahremiyetin korunmasında yeni bir mücadele alanı oluşturmuştur. Sosyal medyada ya da internette yapılan işlemler yoluyla elde edilen ve işlenen bilgiler hem ticari kuruluşlar hem de kamu kuruluşları tarafından talep edilmektedir. Özde, kişilerden başka bir deyişle kullanıcılardan toplanan bilgilerin onların bilgisi dışında farklı amaçlarla kullanılması mahremiyet ihlali olarak görülmekte ve yoğun tartışmalara neden olmaktadır. Ancak günümüzde kişilere ait bilgiler belediyeler tarafından da toplamaktadır. Bilgi edinme hakkı dışında, vergi ödemek ve tahsilatlar gibi pek çok hizmeti sağlayan e-belediye sayfaları, isim, soyadı ve iletişim bilgilerinin dışında eğitim durumu, meslek gibi bilgileri de istemekte ancak bu bilgileri koruduğuna dair bir beyanda bulunmamaktadır. Dolayısıyla bu çalışmanın amacı, belediyelerin web sayfalarında elde edilen kişisel bilgilerin korunup korunmadığını araştırmaktır. Bu bağlamda, 16 büyük şehir belediyesi ile onlara bağlı belediyelerin web siteleri incelenmiş ve yapılan içerik analizinde belediyelerin büyük çoğunluğunun bu konuda bir sorumluluk üstlenmediği görülmüştür. Anahtar sözcükler: mahremiyet, belediyeler, web ortamında içerik analizi
Uploads
Papers by Serpil KArlıdağ
Kişilere ait özel bilgilerin kolaylıkla toplanıp üçüncü taraflara aktarılmasını sağlayan
yeni iletişim teknolojileri mahremiyetin korunmasında yeni bir mücadele alanı oluşturmuştur.
Sosyal medyada ya da internette yapılan işlemler yoluyla elde edilen ve işlenen bilgiler hem
ticari kuruluşlar hem de kamu kuruluşları tarafından talep edilmektedir. Özde, kişilerden
başka bir deyişle kullanıcılardan toplanan bilgilerin onların bilgisi dışında farklı amaçlarla
kullanılması mahremiyet ihlali olarak görülmekte ve yoğun tartışmalara neden olmaktadır.
Ancak günümüzde kişilere ait bilgiler belediyeler tarafından da toplamaktadır. Bilgi edinme
hakkı dışında, vergi ödemek ve tahsilatlar gibi pek çok hizmeti sağlayan e-belediye sayfaları,
isim, soyadı ve iletişim bilgilerinin dışında eğitim durumu, meslek gibi bilgileri de istemekte
ancak bu bilgileri koruduğuna dair bir beyanda bulunmamaktadır. Dolayısıyla bu çalışmanın
amacı, belediyelerin web sayfalarında elde edilen kişisel bilgilerin korunup korunmadığını
araştırmaktır. Bu bağlamda, 16 büyük şehir belediyesi ile onlara bağlı belediyelerin web siteleri
incelenmiş ve yapılan içerik analizinde belediyelerin büyük çoğunluğunun bu konuda bir
sorumluluk üstlenmediği görülmüştür.
Anahtar sözcükler: mahremiyet, belediyeler, web ortamında içerik analizi
Kişilere ait özel bilgilerin kolaylıkla toplanıp üçüncü taraflara aktarılmasını sağlayan
yeni iletişim teknolojileri mahremiyetin korunmasında yeni bir mücadele alanı oluşturmuştur.
Sosyal medyada ya da internette yapılan işlemler yoluyla elde edilen ve işlenen bilgiler hem
ticari kuruluşlar hem de kamu kuruluşları tarafından talep edilmektedir. Özde, kişilerden
başka bir deyişle kullanıcılardan toplanan bilgilerin onların bilgisi dışında farklı amaçlarla
kullanılması mahremiyet ihlali olarak görülmekte ve yoğun tartışmalara neden olmaktadır.
Ancak günümüzde kişilere ait bilgiler belediyeler tarafından da toplamaktadır. Bilgi edinme
hakkı dışında, vergi ödemek ve tahsilatlar gibi pek çok hizmeti sağlayan e-belediye sayfaları,
isim, soyadı ve iletişim bilgilerinin dışında eğitim durumu, meslek gibi bilgileri de istemekte
ancak bu bilgileri koruduğuna dair bir beyanda bulunmamaktadır. Dolayısıyla bu çalışmanın
amacı, belediyelerin web sayfalarında elde edilen kişisel bilgilerin korunup korunmadığını
araştırmaktır. Bu bağlamda, 16 büyük şehir belediyesi ile onlara bağlı belediyelerin web siteleri
incelenmiş ve yapılan içerik analizinde belediyelerin büyük çoğunluğunun bu konuda bir
sorumluluk üstlenmediği görülmüştür.
Anahtar sözcükler: mahremiyet, belediyeler, web ortamında içerik analizi