The family, has a significant impact on the formation and development of the individual's ide... more The family, has a significant impact on the formation and development of the individual's identity and personality. The family also plays an important role in the emergence and formation of religious feelings and thoughts in the individual. In this study, briefly we discussed the family institution and the importance of families in terms of religious education. Also we have discussed impact of family on individual's religious understanding and accumulation and; the view of families on giving religious education to their children. Although we have tried to determine whether families are successful on giving religious education to their children. In this context, in Istanbul which allow immigrants from all regions of the Turkey and has all kinds of socio-economic-cultural families, deep interviews have been made with 30 different families who has different neighborhoods and different thoughts . In addition, addition in this study three open-ended questions were asked to parti...
This article has been reviewed by at least two referees and scanned via a plagiarism software. / ... more This article has been reviewed by at least two referees and scanned via a plagiarism software. / Bu makale, en az iki hakem tarafından incelendi ve intihal içermediği teyit edildi.
Öz 6 Şubat 2023 tarihinde meydana gelen Kahramanmaraş depremlerinin ardından, travmatik yaşantıla... more Öz 6 Şubat 2023 tarihinde meydana gelen Kahramanmaraş depremlerinin ardından, travmatik yaşantıların, ruh sağlığı üzerindeki etkileri ve ruhsal travma ile başa çıkma konusu daha da önem kazanmıştır. Bu çalışmanın amacı, Kahramanmaraş depremleri kaynaklı, travma sonrası stres belirtileri yaşayan bireylerin, din eğitimi yaşantılarının söz konusu belirtilerle başa çıkmadaki rolünü incelemek ve din eğitimi ile olumlu dini başa çıkma mekanizmaları arasındaki ilişkiyi analiz etmektir. Çalışmanın, dinin ve din eğitiminin insan psikolojisi üzerindeki etkilerini belirlemenin yanı sıra, dini başa çıkma ve din eğitimi arasındaki ilişkiyi ortaya koyması bakımından önemli olduğu
External Stakeholders' Perspectives of Faculty of Theology and Its Graduates: The Case of Harran University , 2024
The history of theology faculties in Türkiye dates back to Dârülfünûn, which was established in t... more The history of theology faculties in Türkiye dates back to Dârülfünûn, which was established in the early 1900s during the Ottoman period. The first faculty of theology founded during the Republican period was the one affiliated to Dârülfünûn in 1924, yet it was closed in 1933 on various grounds. No higher religious education was offered in Türkiye during the period between 1933 and 1949, when Ankara University Faculty of Theology was founded. In 1959, however, Istanbul Higher Islamic Institute was opened, followed by other Higher Islamic Institutes in different provinces in the subsequent years. In 1982, all bodies of higher religious education were converted into faculties of theology. Later in 1992, the so-called secondgeneration faculties of theology were opened. Finally, a higher religious education institution has been opened in almost every province of Türkiye since 2012, leading to a rapid increase in their number. Today, there are higher religious education institutions opened in more than 100 universities with different names, including Faculty of Theology, Faculty of Religious Sciences, Faculty of Islamic Sciences, and International Faculty of Islam and Religious Sciences. In addition, higher religious education is also offered not only in associate degree programs in theology affiliated to the Open Education Faculty but also in Bachelor's Degree Completion Program in Theology (ILITAM) in some universities. Such institutions of higher religious education contribute to the world of science through activities, including but not limited to, scientific publishing, symposiums, workshops, and conferences. They also train religious officials to meet the needs, demands and expectations of the public about religion. Graduates of theology faculties are often employed as imam-hatips, muʾadhdhins, Qurʾān instructors, preachers, preacheresses, and muftis in the Presidency of Religious Affairs, as well as teachers in the Ministry of National Education. Therefore, theology faculties need to adapt their curricula, objectives, missions and educational programs by considering the expectations and demands of external stakeholders, such as the Presidency of Religious Affairs and the Ministry of National Education. The purpose of this study is to explore external stakeholders’ opinions about and expectations from Harran University Faculty of Theology and its graduates, particularly those of the staff in the Presidency of Religious Affairs and the Ministry of National Education, along with other members of the society. This study aimed to investigate how Harran University Faculty of Theology and its graduates are perceived by external stakeholders and to reveal their expectations from this faculty and its graduates. Thus, appropriate strategies can be developed after identifying how Harran University Faculty of Theology and its graduates are perceived by various members of the society. Considered from this perspective, the present study is also critical in terms of addressing some of the issues that higher religious education institutions should take into account while designing their curricula and organising their social activities. The present study was carried out using a convergent parallel design, one of the mixed methods designs in which both quantitative and qualitative research paradigms are used together. The data collected in the present study revealed that external stakeholders have a generally positive perception of both Harran University Faculty of Theology and its graduates. It was found that both the faculty and its graduates hold an important place based on the perspectives of external stakeholders, who voiced their expectations from this faculty and its graduates. Therefore, as highlighted by the participants, a particularly significant priority for faculties of theology is to train religious officials with sufficient field knowledge, decent world knowledge, advanced expertise, and skills in teaching, along with good communication skills. Keywords: Religious Education, Theology, Theologians, Graduates, External Stakeholders.
Eğitimden beklenen öncellikli görevlerden biri toplumun sahip olduğu değerleri tanıyan, yaşayan v... more Eğitimden beklenen öncellikli görevlerden biri toplumun sahip olduğu değerleri tanıyan, yaşayan ve bu değerleri hayatının bir parçası hâline getirmiş erdemli bireylerin yetişmesine rehberlik etmektir. Değerleri kazandırmanın en etkili yollarından biri ise toplumun geleneğinde var olan önemli kültür unsurlarını yetişmekte olan nesillere tanıtmak ve bu unsurları hayatta tatbik edebilecekleri bir şekilde kendilerine sunabilmektir. Bu bağlamda asırlarca İslâm dünyasında sosyal ve ekonomik hayatta önemli görevler icra etmiş olan vakıf kültürü önemli bir fırsattır. Osmanlı toplumunda da başta padişahlar olmak üzere varlıklı ve yardımsever kişilerin toplumun sosyal, ekonomik, sağlık ve eğitim hayatına katkı sağlamak böylelikle insanlara faydalı olabilmek amacıyla vakıflar kurdukları bilinmektedir. Osmanlı’da gerçekleştirilen tüm vakıf hizmetlerini ele almak çalışmanın sınırlarını aşacağından bu araştırmada, Osmanlı toplumunda vakıf hizmetlerinin en yaygınlarından olan kuş evleri, kervansaraylar, zimem defterleri, sadaka taşları ve imaretler, değerler eğitimi açısından ele alınmaktadır. Osmanlı’da yalnızca insanlara değil tüm canlılara kıymet verildiği ve bu açıdan çeşitli vakıflar kurulduğu bilinmektedir. Örneğin kuş, kedi, köpek gibi hayvanların bakımı ve ihtiyaçlarının karşılanmasına yönelik de vakıflar kurulmuş, kurulan vakıflar aracılığıyla önemli hizmetler icra edilmiştir. İslâm medeniyetinin insana ve canlıya vermiş olduğu kıymetin en güzel örneklerini içinde barındıran vakıf hizmetlerinin önemlilerinden biri de kervansaraylardır. Müslim-gayr-i Müslim, hür-köle, zengin-fakir demeden insanlar arasında hiçbir ayrım yapmadan tüm bireylere ücretsiz olarak konaklama ve barınma fırsatı sunan kervansaraylar önemli yol güzergâhlarında inşa edilmiş ve yolculara binekleri ile birlikte ücretsiz bir şekilde konaklama imkânı sunmuşlardır. Osmanlı toplumunda dayanışma, yardımlaşma ve paylaşmanın en güzel örneklerinden bir diğerini de zimem defterlerinde görmek mümkündür. Günümüzdeki veresiye defteri anlamında kullanılabilen zimem defterleri, o günün şartlarında bireylerin bakkaldan, manavdan veya kasaptan alış-verişlerini yaptıkları zaman üzerlerinde nakit para olmadığında borçlarını yazdırdıkları defterlerdir. Hayırsever kimseler zimem defterinin bulunduğu dükkânlara uygun zamanlarda giderek hiç kimse fark etmeden zimem defterinden imkânları ölçüsünde belli miktarda borcu öderlerdi. Bu uygulamada önemli olan nokta, borcu ödeyeninin kimin borcunu ödediğini bilmemesi, borcu ödenen kişinin de kimin, kendi borcunu ödediğinden habersiz olmasıdır. Hayatın her alanında özelikle ihtiyaç sahibi kimselere yardım esnasında insan ve insan onuruna son derece önem veren Osmanlı toplumunda görülen diğer bir uygulama da sadaka taşlarıdır. Sadaka taşları uygulaması sadakayı veren ve alan kişilerin birbirini görmediği, hiç kimsenin onurunun zedelenmediği bir yardımlaşma biçimdir. Osmanlı toplumunda uzun yıllar dayanışma ve kaynaşmaya önemli katkılar sunan kurumlardan biri olan imaretler ise medreselerde öğrenim görmekte olan talebeler başta olmak üzere fakirlerin ve yolcuların yemek ihtiyaçlarını karşılamıştır. Bir nevi günümüzdeki aşevlerine benzeyen imaretler de yalnızca Allah’ın rızası esas alınarak kurulmuş olan hayır kuruluşlarından biridir. Çalışmanın amacı, Osmanlı’da gerçekleştirilen bazı vakıf hizmetlerini değerler eğitimi açısından ele almaktır. Bununla birlikte söz konusu bazı vakıf hizmetlerine eğitim sistemi içinde yer vermek suretiyle öğrencilerde dostluk, sevgi, saygı, şefkat, merhamet, yardımseverlik gibi bazı değerlerin ortaya çıkması ve gelişmesinin imkânını değerlendirerek, bu konuda birtakım önerilerde bulunmaktır. Bu amacı gerçekleştirmek üzere çalışmada, nitel araştırma yöntemlerinden durum çalışması deseni benimsenmiş olup, veri toplamada doküman incelemesi yöntemi kullanılmıştır. Araştırma sonucunda elde edilen verilere göre Osmanlı toplumunda gerçekleştirilen vakıf hizmetlerinin merhamet, şefkat, cömertlik, nezaket, fedakârlık, alçak gönüllülük, duyarlılık, estetik, zarafet, vefa, ihlas-samimiyet, dostluk, sorumluluk, yardımlaşma, dayanışma, paylaşma, diğerkâmlık, yardımseverlik, sevgi, saygı, hoşgörü vb. değerleri kapsadığı görülmektedir. Bu değerlerin, ders programlarında yer alan ve öğrenciler tarafından içselleştirilmesi beklenen kök değerlerle ilişkili olduğu görülmektedir. Bu nedenle yüzlerce yıl Osmanlı toplumunda dayanışma, kaynaşma, birlik ve beraberliğin temeli olan vakıflar aracılığıyla gerçekleştirilen hizmetlere derslerde etkin bir biçimde yer verilmesinin öğrencilerde sevgi, saygı, merhamet gibi birçok değerin kazandırılmasında önemli rol oynayacağı düşünülmektedir.
ÖZ Aile, bireyin kimlik ve kişiliğinin oluşması ve gelişmesinde önemli role sahip olduğu gibi bir... more ÖZ Aile, bireyin kimlik ve kişiliğinin oluşması ve gelişmesinde önemli role sahip olduğu gibi bireyde dinî duygu ve düşüncenin ortaya çıkması ve şekillenmesinde de önemli role sahiptir. Bu araştırmada, aile ve ailenin din eğitimi açısından önemi kısaca ele alındıktan sonra esas olarak ebeveynlerin, çocuklarına din eğitimi verilmesine nasıl baktıkları ve çocuklarına din eğitimi verme konusunda kendilerini yeterli görüp görmedikleri tespit edilmeye çalışılmıştır. Bu amaçla farklı demografik özelliklere sahip 30 aileyle mülakat yapılmış ve katılımcılara kişisel bilgiler dışında 3 açık uçlu soru sorulmuştur. Sorulara verilen cevaplar nitel veri analiz programı olan NVivo10 programına aktırılmış, bu veriler belirli temalar altında toplanıp kodlandıktan sonra analiz edilerek yorumlanmıştır. Araştırma sonucunda, ebeveynlerin, çocuklarına din eğitimi verilmesi yönünde bir düşünceye sahip oldukları; ancak kendilerini bu konuda yeterli görmedikleri tespit edilmiştir.
Camiler, İslâm medeniyetinin en önemli kurumlarından biridir. Başlangıçtan günümüze kadar ibadeth... more Camiler, İslâm medeniyetinin en önemli kurumlarından biridir. Başlangıçtan günümüze kadar ibadethâne olmalarının yanında eğitim, barınma, ordu karargâhı, adliye, yardımlaşma ve dayanışma gibi pek çok ihtiyacın karşılandığı mekânlar olmuşlardır.
Covid-19 pandemi sürecinde, İlahiyat fakültesi öğrencilerinin uzaktan eğitime ilişkin görüşleri v... more Covid-19 pandemi sürecinde, İlahiyat fakültesi öğrencilerinin uzaktan eğitime ilişkin görüşleri ve karşılaştıkları problemleri ortaya koymayı amaçlayan bu çalışmada, karma yöntem benimsenmiş olup, yakınsayan paralel desen kullanılmıştır. Araştırma evrenini 2020-2021 öğretim yılı Bahar döneminde Harran Üniversitesi İlahiyat Fakültesi’nde okuyan yaklaşık 1700 öğrenci oluştururken, araştırma örneklemini ise bu grubu temsilen 447 öğrenci oluşturmaktadır. Veri toplama aracı olarak anket kullanılmıştır. Araştırmaya katılan öğrencilerin yaşadıkları yerin, kullandıkları cihazın, internet bağlantı türü ve imkânlarının, uzaktan eğitime bakışlarını olumlu veya olumsuz yönde etkilediği görülmüştür. Araştırma sonucunda genel olarak katılımcılar, uzaktan eğitimin; zamandan ve mekândan bağımsız olarak derslere katılabilmeye fırsat sunması, zamandan tasarruf sağlaması, ulaşım probleminin ortadan kalkması, ekonomik olması ve ders kayıtlarının tekrar izlenebilmesine imkân vermesi yönlerini olumlu gör...
TEZ9058Tez (Yüksek Lisans) -- Çukurova Üniversitesi, Adana, 2013.Kaynakça (s. 115-119) var.xvi, 1... more TEZ9058Tez (Yüksek Lisans) -- Çukurova Üniversitesi, Adana, 2013.Kaynakça (s. 115-119) var.xvi, 125 s. : res. ; 29 cm.With this study, were searched the contribution of Adana Family Information and Guidance Office which is affiliated to Presidency of Religious Affairs on adult religious education. In this context, we exemplified striking information form sundereach main topic on the evaluationover 500 (fivehundreds) information form sthroughall information forms which includes recorded questions and answers transmitted to Office between the years 2008-2009.Bu çalışma ile Diyanet İşleri Başkanlığına bağlı Adana Aile İrşat ve Rehberlik Bürosunun yetişkin din eğitimine katkısını incelemeye çalıştık. Bu çerçevede 2008- 2009 yıllarında büroya iletilen sorular ile sorulara verilen cevapları içeren danışılan ve kayıt altına alınan karteksler içerisinden 500 tanesi üzerinde yaptığımız değerlendirmede her ana başlık altında çarpıcı bulduğumuz karteksleri örnek olarak verdik. Tespitlerimize g...
The family, has a significant impact on the formation and development of the individual's ide... more The family, has a significant impact on the formation and development of the individual's identity and personality. The family also plays an important role in the emergence and formation of religious feelings and thoughts in the individual. In this study, briefly we discussed the family institution and the importance of families in terms of religious education. Also we have discussed impact of family on individual's religious understanding and accumulation and; the view of families on giving religious education to their children. Although we have tried to determine whether families are successful on giving religious education to their children. In this context, in Istanbul which allow immigrants from all regions of the Turkey and has all kinds of socio-economic-cultural families, deep interviews have been made with 30 different families who has different neighborhoods and different thoughts . In addition, addition in this study three open-ended questions were asked to parti...
This article has been reviewed by at least two referees and scanned via a plagiarism software. / ... more This article has been reviewed by at least two referees and scanned via a plagiarism software. / Bu makale, en az iki hakem tarafından incelendi ve intihal içermediği teyit edildi.
Öz 6 Şubat 2023 tarihinde meydana gelen Kahramanmaraş depremlerinin ardından, travmatik yaşantıla... more Öz 6 Şubat 2023 tarihinde meydana gelen Kahramanmaraş depremlerinin ardından, travmatik yaşantıların, ruh sağlığı üzerindeki etkileri ve ruhsal travma ile başa çıkma konusu daha da önem kazanmıştır. Bu çalışmanın amacı, Kahramanmaraş depremleri kaynaklı, travma sonrası stres belirtileri yaşayan bireylerin, din eğitimi yaşantılarının söz konusu belirtilerle başa çıkmadaki rolünü incelemek ve din eğitimi ile olumlu dini başa çıkma mekanizmaları arasındaki ilişkiyi analiz etmektir. Çalışmanın, dinin ve din eğitiminin insan psikolojisi üzerindeki etkilerini belirlemenin yanı sıra, dini başa çıkma ve din eğitimi arasındaki ilişkiyi ortaya koyması bakımından önemli olduğu
External Stakeholders' Perspectives of Faculty of Theology and Its Graduates: The Case of Harran University , 2024
The history of theology faculties in Türkiye dates back to Dârülfünûn, which was established in t... more The history of theology faculties in Türkiye dates back to Dârülfünûn, which was established in the early 1900s during the Ottoman period. The first faculty of theology founded during the Republican period was the one affiliated to Dârülfünûn in 1924, yet it was closed in 1933 on various grounds. No higher religious education was offered in Türkiye during the period between 1933 and 1949, when Ankara University Faculty of Theology was founded. In 1959, however, Istanbul Higher Islamic Institute was opened, followed by other Higher Islamic Institutes in different provinces in the subsequent years. In 1982, all bodies of higher religious education were converted into faculties of theology. Later in 1992, the so-called secondgeneration faculties of theology were opened. Finally, a higher religious education institution has been opened in almost every province of Türkiye since 2012, leading to a rapid increase in their number. Today, there are higher religious education institutions opened in more than 100 universities with different names, including Faculty of Theology, Faculty of Religious Sciences, Faculty of Islamic Sciences, and International Faculty of Islam and Religious Sciences. In addition, higher religious education is also offered not only in associate degree programs in theology affiliated to the Open Education Faculty but also in Bachelor's Degree Completion Program in Theology (ILITAM) in some universities. Such institutions of higher religious education contribute to the world of science through activities, including but not limited to, scientific publishing, symposiums, workshops, and conferences. They also train religious officials to meet the needs, demands and expectations of the public about religion. Graduates of theology faculties are often employed as imam-hatips, muʾadhdhins, Qurʾān instructors, preachers, preacheresses, and muftis in the Presidency of Religious Affairs, as well as teachers in the Ministry of National Education. Therefore, theology faculties need to adapt their curricula, objectives, missions and educational programs by considering the expectations and demands of external stakeholders, such as the Presidency of Religious Affairs and the Ministry of National Education. The purpose of this study is to explore external stakeholders’ opinions about and expectations from Harran University Faculty of Theology and its graduates, particularly those of the staff in the Presidency of Religious Affairs and the Ministry of National Education, along with other members of the society. This study aimed to investigate how Harran University Faculty of Theology and its graduates are perceived by external stakeholders and to reveal their expectations from this faculty and its graduates. Thus, appropriate strategies can be developed after identifying how Harran University Faculty of Theology and its graduates are perceived by various members of the society. Considered from this perspective, the present study is also critical in terms of addressing some of the issues that higher religious education institutions should take into account while designing their curricula and organising their social activities. The present study was carried out using a convergent parallel design, one of the mixed methods designs in which both quantitative and qualitative research paradigms are used together. The data collected in the present study revealed that external stakeholders have a generally positive perception of both Harran University Faculty of Theology and its graduates. It was found that both the faculty and its graduates hold an important place based on the perspectives of external stakeholders, who voiced their expectations from this faculty and its graduates. Therefore, as highlighted by the participants, a particularly significant priority for faculties of theology is to train religious officials with sufficient field knowledge, decent world knowledge, advanced expertise, and skills in teaching, along with good communication skills. Keywords: Religious Education, Theology, Theologians, Graduates, External Stakeholders.
Eğitimden beklenen öncellikli görevlerden biri toplumun sahip olduğu değerleri tanıyan, yaşayan v... more Eğitimden beklenen öncellikli görevlerden biri toplumun sahip olduğu değerleri tanıyan, yaşayan ve bu değerleri hayatının bir parçası hâline getirmiş erdemli bireylerin yetişmesine rehberlik etmektir. Değerleri kazandırmanın en etkili yollarından biri ise toplumun geleneğinde var olan önemli kültür unsurlarını yetişmekte olan nesillere tanıtmak ve bu unsurları hayatta tatbik edebilecekleri bir şekilde kendilerine sunabilmektir. Bu bağlamda asırlarca İslâm dünyasında sosyal ve ekonomik hayatta önemli görevler icra etmiş olan vakıf kültürü önemli bir fırsattır. Osmanlı toplumunda da başta padişahlar olmak üzere varlıklı ve yardımsever kişilerin toplumun sosyal, ekonomik, sağlık ve eğitim hayatına katkı sağlamak böylelikle insanlara faydalı olabilmek amacıyla vakıflar kurdukları bilinmektedir. Osmanlı’da gerçekleştirilen tüm vakıf hizmetlerini ele almak çalışmanın sınırlarını aşacağından bu araştırmada, Osmanlı toplumunda vakıf hizmetlerinin en yaygınlarından olan kuş evleri, kervansaraylar, zimem defterleri, sadaka taşları ve imaretler, değerler eğitimi açısından ele alınmaktadır. Osmanlı’da yalnızca insanlara değil tüm canlılara kıymet verildiği ve bu açıdan çeşitli vakıflar kurulduğu bilinmektedir. Örneğin kuş, kedi, köpek gibi hayvanların bakımı ve ihtiyaçlarının karşılanmasına yönelik de vakıflar kurulmuş, kurulan vakıflar aracılığıyla önemli hizmetler icra edilmiştir. İslâm medeniyetinin insana ve canlıya vermiş olduğu kıymetin en güzel örneklerini içinde barındıran vakıf hizmetlerinin önemlilerinden biri de kervansaraylardır. Müslim-gayr-i Müslim, hür-köle, zengin-fakir demeden insanlar arasında hiçbir ayrım yapmadan tüm bireylere ücretsiz olarak konaklama ve barınma fırsatı sunan kervansaraylar önemli yol güzergâhlarında inşa edilmiş ve yolculara binekleri ile birlikte ücretsiz bir şekilde konaklama imkânı sunmuşlardır. Osmanlı toplumunda dayanışma, yardımlaşma ve paylaşmanın en güzel örneklerinden bir diğerini de zimem defterlerinde görmek mümkündür. Günümüzdeki veresiye defteri anlamında kullanılabilen zimem defterleri, o günün şartlarında bireylerin bakkaldan, manavdan veya kasaptan alış-verişlerini yaptıkları zaman üzerlerinde nakit para olmadığında borçlarını yazdırdıkları defterlerdir. Hayırsever kimseler zimem defterinin bulunduğu dükkânlara uygun zamanlarda giderek hiç kimse fark etmeden zimem defterinden imkânları ölçüsünde belli miktarda borcu öderlerdi. Bu uygulamada önemli olan nokta, borcu ödeyeninin kimin borcunu ödediğini bilmemesi, borcu ödenen kişinin de kimin, kendi borcunu ödediğinden habersiz olmasıdır. Hayatın her alanında özelikle ihtiyaç sahibi kimselere yardım esnasında insan ve insan onuruna son derece önem veren Osmanlı toplumunda görülen diğer bir uygulama da sadaka taşlarıdır. Sadaka taşları uygulaması sadakayı veren ve alan kişilerin birbirini görmediği, hiç kimsenin onurunun zedelenmediği bir yardımlaşma biçimdir. Osmanlı toplumunda uzun yıllar dayanışma ve kaynaşmaya önemli katkılar sunan kurumlardan biri olan imaretler ise medreselerde öğrenim görmekte olan talebeler başta olmak üzere fakirlerin ve yolcuların yemek ihtiyaçlarını karşılamıştır. Bir nevi günümüzdeki aşevlerine benzeyen imaretler de yalnızca Allah’ın rızası esas alınarak kurulmuş olan hayır kuruluşlarından biridir. Çalışmanın amacı, Osmanlı’da gerçekleştirilen bazı vakıf hizmetlerini değerler eğitimi açısından ele almaktır. Bununla birlikte söz konusu bazı vakıf hizmetlerine eğitim sistemi içinde yer vermek suretiyle öğrencilerde dostluk, sevgi, saygı, şefkat, merhamet, yardımseverlik gibi bazı değerlerin ortaya çıkması ve gelişmesinin imkânını değerlendirerek, bu konuda birtakım önerilerde bulunmaktır. Bu amacı gerçekleştirmek üzere çalışmada, nitel araştırma yöntemlerinden durum çalışması deseni benimsenmiş olup, veri toplamada doküman incelemesi yöntemi kullanılmıştır. Araştırma sonucunda elde edilen verilere göre Osmanlı toplumunda gerçekleştirilen vakıf hizmetlerinin merhamet, şefkat, cömertlik, nezaket, fedakârlık, alçak gönüllülük, duyarlılık, estetik, zarafet, vefa, ihlas-samimiyet, dostluk, sorumluluk, yardımlaşma, dayanışma, paylaşma, diğerkâmlık, yardımseverlik, sevgi, saygı, hoşgörü vb. değerleri kapsadığı görülmektedir. Bu değerlerin, ders programlarında yer alan ve öğrenciler tarafından içselleştirilmesi beklenen kök değerlerle ilişkili olduğu görülmektedir. Bu nedenle yüzlerce yıl Osmanlı toplumunda dayanışma, kaynaşma, birlik ve beraberliğin temeli olan vakıflar aracılığıyla gerçekleştirilen hizmetlere derslerde etkin bir biçimde yer verilmesinin öğrencilerde sevgi, saygı, merhamet gibi birçok değerin kazandırılmasında önemli rol oynayacağı düşünülmektedir.
ÖZ Aile, bireyin kimlik ve kişiliğinin oluşması ve gelişmesinde önemli role sahip olduğu gibi bir... more ÖZ Aile, bireyin kimlik ve kişiliğinin oluşması ve gelişmesinde önemli role sahip olduğu gibi bireyde dinî duygu ve düşüncenin ortaya çıkması ve şekillenmesinde de önemli role sahiptir. Bu araştırmada, aile ve ailenin din eğitimi açısından önemi kısaca ele alındıktan sonra esas olarak ebeveynlerin, çocuklarına din eğitimi verilmesine nasıl baktıkları ve çocuklarına din eğitimi verme konusunda kendilerini yeterli görüp görmedikleri tespit edilmeye çalışılmıştır. Bu amaçla farklı demografik özelliklere sahip 30 aileyle mülakat yapılmış ve katılımcılara kişisel bilgiler dışında 3 açık uçlu soru sorulmuştur. Sorulara verilen cevaplar nitel veri analiz programı olan NVivo10 programına aktırılmış, bu veriler belirli temalar altında toplanıp kodlandıktan sonra analiz edilerek yorumlanmıştır. Araştırma sonucunda, ebeveynlerin, çocuklarına din eğitimi verilmesi yönünde bir düşünceye sahip oldukları; ancak kendilerini bu konuda yeterli görmedikleri tespit edilmiştir.
Camiler, İslâm medeniyetinin en önemli kurumlarından biridir. Başlangıçtan günümüze kadar ibadeth... more Camiler, İslâm medeniyetinin en önemli kurumlarından biridir. Başlangıçtan günümüze kadar ibadethâne olmalarının yanında eğitim, barınma, ordu karargâhı, adliye, yardımlaşma ve dayanışma gibi pek çok ihtiyacın karşılandığı mekânlar olmuşlardır.
Covid-19 pandemi sürecinde, İlahiyat fakültesi öğrencilerinin uzaktan eğitime ilişkin görüşleri v... more Covid-19 pandemi sürecinde, İlahiyat fakültesi öğrencilerinin uzaktan eğitime ilişkin görüşleri ve karşılaştıkları problemleri ortaya koymayı amaçlayan bu çalışmada, karma yöntem benimsenmiş olup, yakınsayan paralel desen kullanılmıştır. Araştırma evrenini 2020-2021 öğretim yılı Bahar döneminde Harran Üniversitesi İlahiyat Fakültesi’nde okuyan yaklaşık 1700 öğrenci oluştururken, araştırma örneklemini ise bu grubu temsilen 447 öğrenci oluşturmaktadır. Veri toplama aracı olarak anket kullanılmıştır. Araştırmaya katılan öğrencilerin yaşadıkları yerin, kullandıkları cihazın, internet bağlantı türü ve imkânlarının, uzaktan eğitime bakışlarını olumlu veya olumsuz yönde etkilediği görülmüştür. Araştırma sonucunda genel olarak katılımcılar, uzaktan eğitimin; zamandan ve mekândan bağımsız olarak derslere katılabilmeye fırsat sunması, zamandan tasarruf sağlaması, ulaşım probleminin ortadan kalkması, ekonomik olması ve ders kayıtlarının tekrar izlenebilmesine imkân vermesi yönlerini olumlu gör...
TEZ9058Tez (Yüksek Lisans) -- Çukurova Üniversitesi, Adana, 2013.Kaynakça (s. 115-119) var.xvi, 1... more TEZ9058Tez (Yüksek Lisans) -- Çukurova Üniversitesi, Adana, 2013.Kaynakça (s. 115-119) var.xvi, 125 s. : res. ; 29 cm.With this study, were searched the contribution of Adana Family Information and Guidance Office which is affiliated to Presidency of Religious Affairs on adult religious education. In this context, we exemplified striking information form sundereach main topic on the evaluationover 500 (fivehundreds) information form sthroughall information forms which includes recorded questions and answers transmitted to Office between the years 2008-2009.Bu çalışma ile Diyanet İşleri Başkanlığına bağlı Adana Aile İrşat ve Rehberlik Bürosunun yetişkin din eğitimine katkısını incelemeye çalıştık. Bu çerçevede 2008- 2009 yıllarında büroya iletilen sorular ile sorulara verilen cevapları içeren danışılan ve kayıt altına alınan karteksler içerisinden 500 tanesi üzerinde yaptığımız değerlendirmede her ana başlık altında çarpıcı bulduğumuz karteksleri örnek olarak verdik. Tespitlerimize g...
Uploads
Papers by Ömer Özdemir
Osmanlı’da gerçekleştirilen tüm vakıf hizmetlerini ele almak çalışmanın sınırlarını aşacağından bu araştırmada, Osmanlı toplumunda vakıf hizmetlerinin en yaygınlarından olan kuş evleri, kervansaraylar, zimem defterleri, sadaka taşları ve imaretler, değerler eğitimi açısından ele alınmaktadır. Osmanlı’da yalnızca insanlara değil tüm canlılara kıymet verildiği ve bu açıdan çeşitli vakıflar kurulduğu bilinmektedir. Örneğin kuş, kedi, köpek gibi hayvanların bakımı ve ihtiyaçlarının karşılanmasına yönelik de vakıflar kurulmuş, kurulan vakıflar aracılığıyla önemli hizmetler icra edilmiştir. İslâm medeniyetinin insana ve canlıya vermiş olduğu kıymetin en güzel örneklerini içinde barındıran vakıf hizmetlerinin önemlilerinden biri de kervansaraylardır. Müslim-gayr-i Müslim, hür-köle, zengin-fakir demeden insanlar arasında hiçbir ayrım yapmadan tüm bireylere ücretsiz olarak konaklama ve barınma fırsatı sunan kervansaraylar önemli yol güzergâhlarında inşa edilmiş ve yolculara binekleri ile birlikte ücretsiz bir şekilde konaklama imkânı sunmuşlardır.
Osmanlı toplumunda dayanışma, yardımlaşma ve paylaşmanın en güzel örneklerinden bir diğerini de zimem defterlerinde görmek mümkündür. Günümüzdeki veresiye defteri anlamında kullanılabilen zimem defterleri, o günün şartlarında bireylerin bakkaldan, manavdan veya kasaptan alış-verişlerini yaptıkları zaman üzerlerinde nakit para olmadığında borçlarını yazdırdıkları defterlerdir. Hayırsever kimseler zimem defterinin bulunduğu dükkânlara uygun zamanlarda giderek hiç kimse fark etmeden zimem defterinden imkânları ölçüsünde belli miktarda borcu öderlerdi. Bu uygulamada önemli olan nokta, borcu ödeyeninin kimin borcunu ödediğini bilmemesi, borcu ödenen kişinin de kimin, kendi borcunu ödediğinden habersiz olmasıdır.
Hayatın her alanında özelikle ihtiyaç sahibi kimselere yardım esnasında insan ve insan onuruna son derece önem veren Osmanlı toplumunda görülen diğer bir uygulama da sadaka taşlarıdır. Sadaka taşları uygulaması sadakayı veren ve alan kişilerin birbirini görmediği, hiç kimsenin onurunun zedelenmediği bir yardımlaşma biçimdir.
Osmanlı toplumunda uzun yıllar dayanışma ve kaynaşmaya önemli katkılar sunan kurumlardan biri olan imaretler ise medreselerde öğrenim görmekte olan talebeler başta olmak üzere fakirlerin ve yolcuların yemek ihtiyaçlarını karşılamıştır. Bir nevi günümüzdeki aşevlerine benzeyen imaretler de yalnızca Allah’ın rızası esas alınarak kurulmuş olan hayır kuruluşlarından biridir.
Çalışmanın amacı, Osmanlı’da gerçekleştirilen bazı vakıf hizmetlerini değerler eğitimi açısından ele almaktır. Bununla birlikte söz konusu bazı vakıf hizmetlerine eğitim sistemi içinde yer vermek suretiyle öğrencilerde dostluk, sevgi, saygı, şefkat, merhamet, yardımseverlik gibi bazı değerlerin ortaya çıkması ve gelişmesinin imkânını değerlendirerek, bu konuda birtakım önerilerde bulunmaktır. Bu amacı gerçekleştirmek üzere çalışmada, nitel araştırma yöntemlerinden durum çalışması deseni benimsenmiş olup, veri toplamada doküman incelemesi yöntemi kullanılmıştır.
Araştırma sonucunda elde edilen verilere göre Osmanlı toplumunda gerçekleştirilen vakıf hizmetlerinin merhamet, şefkat, cömertlik, nezaket, fedakârlık, alçak gönüllülük, duyarlılık, estetik, zarafet, vefa, ihlas-samimiyet, dostluk, sorumluluk, yardımlaşma, dayanışma, paylaşma, diğerkâmlık, yardımseverlik, sevgi, saygı, hoşgörü vb. değerleri kapsadığı görülmektedir.
Bu değerlerin, ders programlarında yer alan ve öğrenciler tarafından içselleştirilmesi beklenen kök değerlerle ilişkili olduğu görülmektedir. Bu nedenle yüzlerce yıl Osmanlı toplumunda dayanışma, kaynaşma, birlik ve beraberliğin temeli olan vakıflar aracılığıyla gerçekleştirilen hizmetlere derslerde etkin bir biçimde yer verilmesinin öğrencilerde sevgi, saygı, merhamet gibi birçok değerin kazandırılmasında önemli rol oynayacağı düşünülmektedir.
Osmanlı’da gerçekleştirilen tüm vakıf hizmetlerini ele almak çalışmanın sınırlarını aşacağından bu araştırmada, Osmanlı toplumunda vakıf hizmetlerinin en yaygınlarından olan kuş evleri, kervansaraylar, zimem defterleri, sadaka taşları ve imaretler, değerler eğitimi açısından ele alınmaktadır. Osmanlı’da yalnızca insanlara değil tüm canlılara kıymet verildiği ve bu açıdan çeşitli vakıflar kurulduğu bilinmektedir. Örneğin kuş, kedi, köpek gibi hayvanların bakımı ve ihtiyaçlarının karşılanmasına yönelik de vakıflar kurulmuş, kurulan vakıflar aracılığıyla önemli hizmetler icra edilmiştir. İslâm medeniyetinin insana ve canlıya vermiş olduğu kıymetin en güzel örneklerini içinde barındıran vakıf hizmetlerinin önemlilerinden biri de kervansaraylardır. Müslim-gayr-i Müslim, hür-köle, zengin-fakir demeden insanlar arasında hiçbir ayrım yapmadan tüm bireylere ücretsiz olarak konaklama ve barınma fırsatı sunan kervansaraylar önemli yol güzergâhlarında inşa edilmiş ve yolculara binekleri ile birlikte ücretsiz bir şekilde konaklama imkânı sunmuşlardır.
Osmanlı toplumunda dayanışma, yardımlaşma ve paylaşmanın en güzel örneklerinden bir diğerini de zimem defterlerinde görmek mümkündür. Günümüzdeki veresiye defteri anlamında kullanılabilen zimem defterleri, o günün şartlarında bireylerin bakkaldan, manavdan veya kasaptan alış-verişlerini yaptıkları zaman üzerlerinde nakit para olmadığında borçlarını yazdırdıkları defterlerdir. Hayırsever kimseler zimem defterinin bulunduğu dükkânlara uygun zamanlarda giderek hiç kimse fark etmeden zimem defterinden imkânları ölçüsünde belli miktarda borcu öderlerdi. Bu uygulamada önemli olan nokta, borcu ödeyeninin kimin borcunu ödediğini bilmemesi, borcu ödenen kişinin de kimin, kendi borcunu ödediğinden habersiz olmasıdır.
Hayatın her alanında özelikle ihtiyaç sahibi kimselere yardım esnasında insan ve insan onuruna son derece önem veren Osmanlı toplumunda görülen diğer bir uygulama da sadaka taşlarıdır. Sadaka taşları uygulaması sadakayı veren ve alan kişilerin birbirini görmediği, hiç kimsenin onurunun zedelenmediği bir yardımlaşma biçimdir.
Osmanlı toplumunda uzun yıllar dayanışma ve kaynaşmaya önemli katkılar sunan kurumlardan biri olan imaretler ise medreselerde öğrenim görmekte olan talebeler başta olmak üzere fakirlerin ve yolcuların yemek ihtiyaçlarını karşılamıştır. Bir nevi günümüzdeki aşevlerine benzeyen imaretler de yalnızca Allah’ın rızası esas alınarak kurulmuş olan hayır kuruluşlarından biridir.
Çalışmanın amacı, Osmanlı’da gerçekleştirilen bazı vakıf hizmetlerini değerler eğitimi açısından ele almaktır. Bununla birlikte söz konusu bazı vakıf hizmetlerine eğitim sistemi içinde yer vermek suretiyle öğrencilerde dostluk, sevgi, saygı, şefkat, merhamet, yardımseverlik gibi bazı değerlerin ortaya çıkması ve gelişmesinin imkânını değerlendirerek, bu konuda birtakım önerilerde bulunmaktır. Bu amacı gerçekleştirmek üzere çalışmada, nitel araştırma yöntemlerinden durum çalışması deseni benimsenmiş olup, veri toplamada doküman incelemesi yöntemi kullanılmıştır.
Araştırma sonucunda elde edilen verilere göre Osmanlı toplumunda gerçekleştirilen vakıf hizmetlerinin merhamet, şefkat, cömertlik, nezaket, fedakârlık, alçak gönüllülük, duyarlılık, estetik, zarafet, vefa, ihlas-samimiyet, dostluk, sorumluluk, yardımlaşma, dayanışma, paylaşma, diğerkâmlık, yardımseverlik, sevgi, saygı, hoşgörü vb. değerleri kapsadığı görülmektedir.
Bu değerlerin, ders programlarında yer alan ve öğrenciler tarafından içselleştirilmesi beklenen kök değerlerle ilişkili olduğu görülmektedir. Bu nedenle yüzlerce yıl Osmanlı toplumunda dayanışma, kaynaşma, birlik ve beraberliğin temeli olan vakıflar aracılığıyla gerçekleştirilen hizmetlere derslerde etkin bir biçimde yer verilmesinin öğrencilerde sevgi, saygı, merhamet gibi birçok değerin kazandırılmasında önemli rol oynayacağı düşünülmektedir.