Ali’nin Kıssa-i Yûsuf’u hem Doğu hem de Batı Türkçesi özellikleri göstermesi nedeniyle yaklaşık 2... more Ali’nin Kıssa-i Yûsuf’u hem Doğu hem de Batı Türkçesi özellikleri göstermesi nedeniyle yaklaşık 200 yıldan beri Türkologların ilgisini celbetmeye devam etmektedir. Bugüne dek eserdeki karışık lehçeliliğin nedeni üzerine birçok farklı yorum yapılmıştır. Araştırmacıların kahir ekseriyeti eserde görülen Harezm Türkçesi özelliklerine istinaden Ali’nin Harezmli bir Oğuz Türkü olduğunu ve eserini Türkistan’da yazdığını iddia etmişlerdir. Eserin Hakaniye Türkçesinden Eski Oğuz Türkçesine geçiş dönemini temsil ettikleri düşünülen “karışık dilli” eserlerden olduğunu savunan araştırmacılar da olmuştur. Bu çalışmada, Kıssa-i Yûsuf’ta görülen Doğu Türkçesi bilhassa da Harezm Türkçesi unsurlarının, XIII. yüzyıldan kalma eski unsurlar olmadığına işaret edilmiştir. Bu unsurlar, XVII ve XIX. yüzyıllar arasında İdil boyunda yazılan eserlerde görülen yani Eski İdil Türkçesinde muhafaza edilmiş olan Harezm Türkçesi unsurlarından ibarettir ve Kıssa-i Yûsuf’a müstensihler tarafından dâhil edilmişlerdir....
Modern Türklük araþtýrmalarý dergisi, Jan 28, 2020
Bu çalışmada, Hz. Ali ile yedi başlı ejderhanın mücadelesini anlatan Ejderha Destanı’nın şahsî ki... more Bu çalışmada, Hz. Ali ile yedi başlı ejderhanın mücadelesini anlatan Ejderha Destanı’nın şahsî kitaplığımızda bulunan bir nüshası neşredilmiştir. Söz konusu metin üzerine daha önce yapılan çalışmalar hakkında bilgi verildikten sonra çalışmamıza kaynaklık eden nüsha tanıtılmıştır. Yazmanın dil ve imlâ özellikleri gösterilmiş, transkripsiyonlu metni ve dizinli sözlüğü hazırlanmıştır. Notlar bölümünde Salur Kazan, Sarı Saltuk ve Hz. Ali’nin ejderha ile cenklerini anlatan metinler arasındaki benzerlikler ortaya konulmuş, Hz. Ali ve Sarı Saltuk’un ejderhayla cenklerini anlatan metinlerin Salur Kazan’ın ejderhayla cenginden ilham alınarak oluşturulduğu sonucuna varılmıştır.
Modern Türklük araþtýrmalarý dergisi, Nov 21, 2022
Bazı araştırmacılar, Sa'dî-i Şirâzî'nin Gülistân'ının ilk Türkçe tercümes... more Bazı araştırmacılar, Sa'dî-i Şirâzî'nin Gülistân'ının ilk Türkçe tercümesi olan Kitâbu Gülistân bi't-Türkî adlı eseriyle tanınan XIV. yüzyıl Altınordu şairi Seyf-i Sarâyî'nin Süheyl ve Güldürsün adlı bir eserinin daha bulunduğunu iddia etmektedirler. Özbekistan'da yükseköğretim kurumlarının ders kitaplarında ve müfredatlarında Seyf-i Sarâyî'nin eseri olarak Süheyl ve Güldürsün mesnevisine de yer verilmektedir. Seyf-i Sarâyî'ye atfedilen bu kısa mesnevinin bir beytine istinaden dünyanın güneş etrafında döndüğü bilgisinin Kopernik'ten önce Altınordu'da mevcut olduğunu savunan makaleler de yazılmıştır. Bu çalışmada, Süheyl ve Güldürsün mesnevisinin filolojik tahlili yapılarak çok sayıda Özbek Türkçesi unsuru barındıran bu eserin XIX. yüzyıl sonu veya XX. yüzyıl başında yazıldığı ve Seyf-i Sarâyî'ye ait olamayacağı ortaya konmuştur. Some researchers claim that the 14th century Golden Horde poet Saif-i Sarai, who is known for the first Turkish translation of Sadi's Gulistan, has another work called Suhail va Guldursun. Moreover, Suhail va Guldursun is included in the curriculums and textbooks of Uzbekistan universities as the work of Saif-i Sarai. Based on a couplet in this short mathnawi attributed to Saif-i Sarai, articles claiming that heliocentric theory had been developed in the Golden Horde before Copernicus were also written. In this study, based on the philological analysis of Suhail va Guldursun, it has been revealed that this mathnawi, which contains many Uzbek Turkish elements, was written in the late 19th or early 20th century and cannot belong to Saif-i Sarai.
Modern Türklük araþtýrmalarý dergisi, Apr 23, 2020
Bu çalışmada, 14. yüzyılda Harezm Türkçesiyle yazılan ve tarafımızca yayıma hazırlanmakta olan bi... more Bu çalışmada, 14. yüzyılda Harezm Türkçesiyle yazılan ve tarafımızca yayıma hazırlanmakta olan bir fal kitabı tanıtılmakta, kitabın bazı dil özelliklerinden ve söz varlığından örnekler verilmektedir. Metinde /-b-/, /-b/ > /-w-/, /-w/ değişimine ve /-d-/, /-d/ > /-ḏ-/, /-ḏ/ ~ /-y-/, /-y/ değişimine çok sayıda örnek bulunmaktadır. Harezm Türkçesinin karakteristik gramer özellikleri de metinde tespit edilebilmektedir. Metin, Türkçe söz varlığı açısından oldukça zengin malzeme sunmaktadır. Harezm Türkçesinin karakteristik özelliklerinden olan aynı kavram için yakın anlamlı farklı Türkçe sözcüklerin kullanımına sıkça tesadüf edilmektedir. Bugün çeşitli Türk lehçe gruplarının ayırıcı özelliklerinden olan tap- / bul-, öt- / keç-, kéndü / öz gibi sözcükler, metinde bir arada görülmektedir. Günümüze ulaşabilen az sayıdaki Harezm Türkçesi eserlerinden biri olan bu metnin içerisinden bazı bölümler, ilk kez bu çalışmada yayımlanacaktır.
Modern Türklük Araştırmaları Dergisi/Journal of Modern Turkish Studies
Bu çalışmada, Hz. Ali ile yedi başlı ejderhanın mücadelesini anlatan Ejderha Destanı’nın şahsî ki... more Bu çalışmada, Hz. Ali ile yedi başlı ejderhanın mücadelesini anlatan Ejderha Destanı’nın şahsî kitaplığımızda bulunan bir nüshası neşredilmiştir. Söz konusu metin üzerine daha önce yapılan çalışmalar hakkında bilgi verildikten sonra çalışmamıza kaynaklık eden nüsha tanıtılmıştır. Yazmanın dil ve imlâ özellikleri gösterilmiş, transkripsiyonlu metni ve dizinli sözlüğü hazırlanmıştır. Notlar bölümünde Salur Kazan, Sarı Saltuk ve Hz. Ali’nin ejderha ile cenklerini anlatan metinler arasındaki benzerlikler ortaya konulmuş, Hz. Ali ve Sarı Saltuk’un ejderhayla cenklerini anlatan metinlerin Salur Kazan’ın ejderhayla cenginden ilham alınarak oluşturulduğu sonucuna varılmıştır.
Modern Türklük Araştırmaları Dergisi/Journal of Modern Turkish Studies
Bu çalışmada, 14. yüzyılda Harezm Türkçesiyle yazılan ve tarafımızca yayıma hazırlanmakta olan bi... more Bu çalışmada, 14. yüzyılda Harezm Türkçesiyle yazılan ve tarafımızca yayıma hazırlanmakta olan bir fal kitabı tanıtılmakta, kitabın bazı dil özelliklerinden ve söz varlığından örnekler verilmektedir. Metinde /-b-/, /-b/ > /-w-/, /-w/ değişimine ve /-d-/, /-d/ > /-ḏ-/, /-ḏ/ ~ /-y-/, /-y/ değişimine çok sayıda örnek bulunmaktadır. Harezm Türkçesinin karakteristik gramer özellikleri de metinde tespit edilebilmektedir. Metin, Türkçe söz varlığı açısından oldukça zengin malzeme sunmaktadır. Harezm Türkçesinin karakteristik özelliklerinden olan aynı kavram için yakın anlamlı farklı Türkçe sözcüklerin kullanımına sıkça tesadüf edilmektedir. Bugün çeşitli Türk lehçe gruplarının ayırıcı özelliklerinden olan tap- / bul-, öt- / keç-, kéndü / öz gibi sözcükler, metinde bir arada görülmektedir. Günümüze ulaşabilen az sayıdaki Harezm Türkçesi eserlerinden biri olan bu metnin içerisinden bazı bölümler, ilk kez bu çalışmada yayımlanacaktır.
Yüksek Lisans TeziBir hadis çalışması olan bu tezde, "Riyâzü's-Sâlihîn"de zayıf old... more Yüksek Lisans TeziBir hadis çalışması olan bu tezde, "Riyâzü's-Sâlihîn"de zayıf olduğu iddia edilen rivayetler incelenmiştir. Tezin giriş bölümünde Nevevî'nin hayatı ve "Riyâzü's-Sâlihîn"in içeriği incelenmiştir. Birinci bölümde "Riyâzü's-Sâlihîn"de zayıf olup takviye edilemeyen hadisler incelenmiş, ikinci bölümde ise "Riyâzü's-Sâlihîn"de zayıf olup takviye edilebilen hadisler incelenmiştir. Sonuç bölümünde araştırma sonucunda ulaşılan bilgiler detaylıca açıklanmıştır. İncelenen hadislerin ilk önce tahrici yapılmış, ardından senedleri incelenmiştir. Senedleri incelenen hadislerin sıhhati hakkında âlimlerin ne gibi hükümler verdiği de araştırılmıştır. Bu araştırma sonucunda "Riyâzü's-Sâlihîn"de zayıf olup takviye edilemeyen hadislerin sayısının 54, zayıf olup takviye edilebilen hadislerin sayısının ise 54 olduğu ortaya çıkmıştır.In this thesis, which is a hadith study, the narrations claimed to be weak in "...
Doğu Türkçesi Kur'ân Tefsiri üzerinde yaptığımız çalışma "İnceleme", "Metin&qu... more Doğu Türkçesi Kur'ân Tefsiri üzerinde yaptığımız çalışma "İnceleme", "Metin", "Dizin" ve "Tıpkıbasım" bölümlerinden oluşmaktadır. ABSTRACT The study that we have worked on Eastern Turkish Koran commentary has parts as "Examination ", "Text", "Index" and "Facsimile"
Çukurova Üniversitesi Türkoloji Araştırmaları Dergisi, 2020
Bugüne kadar bilinen tek Eski Oğuz Türkçesi Nehcü’l-Ferâdîs aktarımı Halit Holtacı’nın Kastamonu’... more Bugüne kadar bilinen tek Eski Oğuz Türkçesi Nehcü’l-Ferâdîs aktarımı Halit Holtacı’nın Kastamonu’daki şahsi kütüphanesinde bulunan metindi. Yaptığımız araştırmalar neticesinde Suudi Arabistan’ın başkenti Riyad’daki Kral Faysal Araştırma ve İslami Çalışmalar Merkezi Kütüphanesinde başka bir Eski Oğuz Türkçesi Nehcü’l-Ferâdîs aktarımı bulunduğu tespit edilmiştir. Bu çalışmada Riyad yazması olarak adlandırdığımız bu el yazması tanıtılmaktadır. Çalışmanın ilk bölümünde Harezm Türkçesi ve Altınordu Türkçesinden Eski Oğuz Türkçesine aktarılan eserler üzerinde durulmuş, ikinci bölümde Riyad yazmasının yazım ve dil özellikleri incelenmiştir. Üçüncü bölümde Riyad yazması ile Kastamonu yazması mukayese edilerek bu metinlerin aynı aktarımın iki nüshası olmadığı gösterilmiştir. Son bölümde ise Riyad yazmasından transkripsiyonlu metin örneği verilmiştir.
Bu makalede 14. yuzyilda yazilan ve tarafimizca yayima hazirlanmakta olan Harezm Turkcesi Fal Kit... more Bu makalede 14. yuzyilda yazilan ve tarafimizca yayima hazirlanmakta olan Harezm Turkcesi Fal Kitabi’ndaki Oguzca unsurlar incelenmistir. Metindeki Oguzca unsurlar belirlenirken oncellikle Divânu Lugâti’t-Turk’te Oguzca kaydi dusulen sozcuklerden ve gramer ozelliklerinden faydalanilmistir. Buna ek olarak Gurer Gulsevin ve Zeynep Korkmaz’in Oguzca olmayan tarihi Turk lehcelerindeki Oguz unsurlarini inceledikleri calismalarinda kullandiklari kriterlerden de yararlanilmistir. Metnin soz varligi icerisindeki Oguzca unsurlar tespit edilirken yine daha once yapilan calismalardan ve Divânu Lugâti’t-Turk’ten faydalanilmis, sozcuklerin tarihi ve modern Turk lehcelerindeki kullanimlari da goz onune alinmistir. Metnin soz varliginda, Divânu Lugâti’t-Turk’te Oguzca oldugu belirtilen cok sayida sozcuk tespit edilmistir. Bunlarin arasindan yas bol- birlesik fiilinin yalnizca Divânu Lugâti’t-Turk’te ve Harezm Turkcesi Fal Kitabi’nda goruldugu belirlenmistir. Bazi sozcuklerin de belirli anlamlariyl...
Çukurova Üniversitesi Türkoloji Araştırmaları Dergisi, 2021
Harezm Türkçesi üzerine yapılan çalışmalarda bu tarihî Türk edebî dilinin XIII-XIV. yüzyıllar ara... more Harezm Türkçesi üzerine yapılan çalışmalarda bu tarihî Türk edebî dilinin XIII-XIV. yüzyıllar arasına sıkıştırıldığı ve bir geçiş dili olarak telakki edildiği görülmektedir. Yine benzer biçimde Mîr Ali Şîr Nevâyî tarafından standartlaştırılan edebî dilin XV. yüzyıldan XX. yüzyıl başlarına kadar Batı Türklük sahası dışında kalan tüm Müslüman Türkler tarafından ortak yazı dili olarak kullanıldığı teorisi de ekseriyetle kabul görmektedir. Bu çalışmada hem mezkûr teoriler gözden geçirilmiş hem de az sayıdaki Harezm Türkçesi metinlerine kısa bir metin daha eklenmiştir. Çalışmamızın sonuç kısmında Harezm Türkçesinin Türkistan’da ortak yazı dili olma vasfını yitirdikten sonra da bilhassa Kazan’da varlığını sürdürdüğüne dikkat çekilmiş ve bu durum Çağatay ve Coçi ulusları çerçevesinde değerlendirilerek yeni bir teori ortaya konmuştur.
Çukurova Üniversitesi Türkoloji Araştırmaları Dergisi, 2020
Bu çalışmada, Batılılar tarafından hazırlanan ilk Doğu Türkçesi (Çağatay) sözlük olan Vocabula... more Bu çalışmada, Batılılar tarafından hazırlanan ilk Doğu Türkçesi (Çağatay) sözlük olan Vocabularium Linguae Giagataicae sive Igureae (Lexico Ciagataico) adlı eser tanıtılmaktadır. Çalışmada; Avrupa’da hazırlanan Doğu Türkçesi sözlükleri, Vocabularium Linguae Giagataicae sive Igureae’nin içerisinde yer aldığı yazma, Türkçenin Latin harfleriyle yazıldığı ilk eserler, Vocabularium Linguae Giagataicae sive Igureae’nin transkripsiyon sistemi, içeriği ve kaynakları üzerinde durulmuştur. 468 madde başı içeren sözlükte Doğu Türkçesi madde başları, önce Arap sonra da Latin harfleri ile yazılmıştır. Madde başlarının karşısına yine önce Arap sonra da Latin harfleriyle Farsça ve Osmanlı Türkçesi karşılıkları yazıldıktan sonra Latince açıklama verilmiştir. Latince açıklamadan sonra da madde başı sözcüğün alındığı kaynak belirtilmiştir. Bazı madde başlarının ardından madde başı sözcüğün alındığı cümle veya beyit, önce Arap sonra Latin harfleriyle yazılmış ardından da Latinceye tercüme edilmiştir.
Modern Türklük Araştırmaları Dergisi/Journal of Modern Turkish Studies
Bazı araştırmacılar, Sa'dî-i Şirâzî'nin Gülistân'ının ilk Türkçe tercümes... more Bazı araştırmacılar, Sa'dî-i Şirâzî'nin Gülistân'ının ilk Türkçe tercümesi olan Kitâbu Gülistân bi't-Türkî adlı eseriyle tanınan XIV. yüzyıl Altınordu şairi Seyf-i Sarâyî'nin Süheyl ve Güldürsün adlı bir eserinin daha bulunduğunu iddia etmektedirler. Özbekistan'da yükseköğretim kurumlarının ders kitaplarında ve müfredatlarında Seyf-i Sarâyî'nin eseri olarak Süheyl ve Güldürsün mesnevisine de yer verilmektedir. Seyf-i Sarâyî'ye atfedilen bu kısa mesnevinin bir beytine istinaden dünyanın güneş etrafında döndüğü bilgisinin Kopernik'ten önce Altınordu'da mevcut olduğunu savunan makaleler de yazılmıştır. Bu çalışmada, Süheyl ve Güldürsün mesnevisinin filolojik tahlili yapılarak çok sayıda Özbek Türkçesi unsuru barındıran bu eserin XIX. yüzyıl sonu veya XX. yüzyıl başında yazıldığı ve Seyf-i Sarâyî'ye ait olamayacağı ortaya konmuştur. Some researchers claim that the 14th century Golden Horde poet Saif-i Sarai, who is known for the first Turkish translation of Sadi's Gulistan, has another work called Suhail va Guldursun. Moreover, Suhail va Guldursun is included in the curriculums and textbooks of Uzbekistan universities as the work of Saif-i Sarai. Based on a couplet in this short mathnawi attributed to Saif-i Sarai, articles claiming that heliocentric theory had been developed in the Golden Horde before Copernicus were also written. In this study, based on the philological analysis of Suhail va Guldursun, it has been revealed that this mathnawi, which contains many Uzbek Turkish elements, was written in the late 19th or early 20th century and cannot belong to Saif-i Sarai.
Ali’nin Kıssa-i Yûsuf’u hem Doğu hem de Batı Türkçesi özellikleri göstermesi nedeniyle yaklaşık 2... more Ali’nin Kıssa-i Yûsuf’u hem Doğu hem de Batı Türkçesi özellikleri göstermesi nedeniyle yaklaşık 200 yıldan beri Türkologların ilgisini celbetmeye devam etmektedir. Bugüne dek eserdeki karışık lehçeliliğin nedeni üzerine birçok farklı yorum yapılmıştır. Araştırmacıların kahir ekseriyeti eserde görülen Harezm Türkçesi özelliklerine istinaden Ali’nin Harezmli bir Oğuz Türkü olduğunu ve eserini Türkistan’da yazdığını iddia etmişlerdir. Eserin Hakaniye Türkçesinden Eski Oğuz Türkçesine geçiş dönemini temsil ettikleri düşünülen “karışık dilli” eserlerden olduğunu savunan araştırmacılar da olmuştur. Bu çalışmada, Kıssa-i Yûsuf’ta görülen Doğu Türkçesi bilhassa da Harezm Türkçesi unsurlarının, XIII. yüzyıldan kalma eski unsurlar olmadığına işaret edilmiştir. Bu unsurlar, XVII ve XIX. yüzyıllar arasında İdil boyunda yazılan eserlerde görülen yani Eski İdil Türkçesinde muhafaza edilmiş olan Harezm Türkçesi unsurlarından ibarettir ve Kıssa-i Yûsuf’a müstensihler tarafından dâhil edilmişlerdir....
Modern Türklük araþtýrmalarý dergisi, Jan 28, 2020
Bu çalışmada, Hz. Ali ile yedi başlı ejderhanın mücadelesini anlatan Ejderha Destanı’nın şahsî ki... more Bu çalışmada, Hz. Ali ile yedi başlı ejderhanın mücadelesini anlatan Ejderha Destanı’nın şahsî kitaplığımızda bulunan bir nüshası neşredilmiştir. Söz konusu metin üzerine daha önce yapılan çalışmalar hakkında bilgi verildikten sonra çalışmamıza kaynaklık eden nüsha tanıtılmıştır. Yazmanın dil ve imlâ özellikleri gösterilmiş, transkripsiyonlu metni ve dizinli sözlüğü hazırlanmıştır. Notlar bölümünde Salur Kazan, Sarı Saltuk ve Hz. Ali’nin ejderha ile cenklerini anlatan metinler arasındaki benzerlikler ortaya konulmuş, Hz. Ali ve Sarı Saltuk’un ejderhayla cenklerini anlatan metinlerin Salur Kazan’ın ejderhayla cenginden ilham alınarak oluşturulduğu sonucuna varılmıştır.
Modern Türklük araþtýrmalarý dergisi, Nov 21, 2022
Bazı araştırmacılar, Sa'dî-i Şirâzî'nin Gülistân'ının ilk Türkçe tercümes... more Bazı araştırmacılar, Sa'dî-i Şirâzî'nin Gülistân'ının ilk Türkçe tercümesi olan Kitâbu Gülistân bi't-Türkî adlı eseriyle tanınan XIV. yüzyıl Altınordu şairi Seyf-i Sarâyî'nin Süheyl ve Güldürsün adlı bir eserinin daha bulunduğunu iddia etmektedirler. Özbekistan'da yükseköğretim kurumlarının ders kitaplarında ve müfredatlarında Seyf-i Sarâyî'nin eseri olarak Süheyl ve Güldürsün mesnevisine de yer verilmektedir. Seyf-i Sarâyî'ye atfedilen bu kısa mesnevinin bir beytine istinaden dünyanın güneş etrafında döndüğü bilgisinin Kopernik'ten önce Altınordu'da mevcut olduğunu savunan makaleler de yazılmıştır. Bu çalışmada, Süheyl ve Güldürsün mesnevisinin filolojik tahlili yapılarak çok sayıda Özbek Türkçesi unsuru barındıran bu eserin XIX. yüzyıl sonu veya XX. yüzyıl başında yazıldığı ve Seyf-i Sarâyî'ye ait olamayacağı ortaya konmuştur. Some researchers claim that the 14th century Golden Horde poet Saif-i Sarai, who is known for the first Turkish translation of Sadi's Gulistan, has another work called Suhail va Guldursun. Moreover, Suhail va Guldursun is included in the curriculums and textbooks of Uzbekistan universities as the work of Saif-i Sarai. Based on a couplet in this short mathnawi attributed to Saif-i Sarai, articles claiming that heliocentric theory had been developed in the Golden Horde before Copernicus were also written. In this study, based on the philological analysis of Suhail va Guldursun, it has been revealed that this mathnawi, which contains many Uzbek Turkish elements, was written in the late 19th or early 20th century and cannot belong to Saif-i Sarai.
Modern Türklük araþtýrmalarý dergisi, Apr 23, 2020
Bu çalışmada, 14. yüzyılda Harezm Türkçesiyle yazılan ve tarafımızca yayıma hazırlanmakta olan bi... more Bu çalışmada, 14. yüzyılda Harezm Türkçesiyle yazılan ve tarafımızca yayıma hazırlanmakta olan bir fal kitabı tanıtılmakta, kitabın bazı dil özelliklerinden ve söz varlığından örnekler verilmektedir. Metinde /-b-/, /-b/ > /-w-/, /-w/ değişimine ve /-d-/, /-d/ > /-ḏ-/, /-ḏ/ ~ /-y-/, /-y/ değişimine çok sayıda örnek bulunmaktadır. Harezm Türkçesinin karakteristik gramer özellikleri de metinde tespit edilebilmektedir. Metin, Türkçe söz varlığı açısından oldukça zengin malzeme sunmaktadır. Harezm Türkçesinin karakteristik özelliklerinden olan aynı kavram için yakın anlamlı farklı Türkçe sözcüklerin kullanımına sıkça tesadüf edilmektedir. Bugün çeşitli Türk lehçe gruplarının ayırıcı özelliklerinden olan tap- / bul-, öt- / keç-, kéndü / öz gibi sözcükler, metinde bir arada görülmektedir. Günümüze ulaşabilen az sayıdaki Harezm Türkçesi eserlerinden biri olan bu metnin içerisinden bazı bölümler, ilk kez bu çalışmada yayımlanacaktır.
Modern Türklük Araştırmaları Dergisi/Journal of Modern Turkish Studies
Bu çalışmada, Hz. Ali ile yedi başlı ejderhanın mücadelesini anlatan Ejderha Destanı’nın şahsî ki... more Bu çalışmada, Hz. Ali ile yedi başlı ejderhanın mücadelesini anlatan Ejderha Destanı’nın şahsî kitaplığımızda bulunan bir nüshası neşredilmiştir. Söz konusu metin üzerine daha önce yapılan çalışmalar hakkında bilgi verildikten sonra çalışmamıza kaynaklık eden nüsha tanıtılmıştır. Yazmanın dil ve imlâ özellikleri gösterilmiş, transkripsiyonlu metni ve dizinli sözlüğü hazırlanmıştır. Notlar bölümünde Salur Kazan, Sarı Saltuk ve Hz. Ali’nin ejderha ile cenklerini anlatan metinler arasındaki benzerlikler ortaya konulmuş, Hz. Ali ve Sarı Saltuk’un ejderhayla cenklerini anlatan metinlerin Salur Kazan’ın ejderhayla cenginden ilham alınarak oluşturulduğu sonucuna varılmıştır.
Modern Türklük Araştırmaları Dergisi/Journal of Modern Turkish Studies
Bu çalışmada, 14. yüzyılda Harezm Türkçesiyle yazılan ve tarafımızca yayıma hazırlanmakta olan bi... more Bu çalışmada, 14. yüzyılda Harezm Türkçesiyle yazılan ve tarafımızca yayıma hazırlanmakta olan bir fal kitabı tanıtılmakta, kitabın bazı dil özelliklerinden ve söz varlığından örnekler verilmektedir. Metinde /-b-/, /-b/ > /-w-/, /-w/ değişimine ve /-d-/, /-d/ > /-ḏ-/, /-ḏ/ ~ /-y-/, /-y/ değişimine çok sayıda örnek bulunmaktadır. Harezm Türkçesinin karakteristik gramer özellikleri de metinde tespit edilebilmektedir. Metin, Türkçe söz varlığı açısından oldukça zengin malzeme sunmaktadır. Harezm Türkçesinin karakteristik özelliklerinden olan aynı kavram için yakın anlamlı farklı Türkçe sözcüklerin kullanımına sıkça tesadüf edilmektedir. Bugün çeşitli Türk lehçe gruplarının ayırıcı özelliklerinden olan tap- / bul-, öt- / keç-, kéndü / öz gibi sözcükler, metinde bir arada görülmektedir. Günümüze ulaşabilen az sayıdaki Harezm Türkçesi eserlerinden biri olan bu metnin içerisinden bazı bölümler, ilk kez bu çalışmada yayımlanacaktır.
Yüksek Lisans TeziBir hadis çalışması olan bu tezde, "Riyâzü's-Sâlihîn"de zayıf old... more Yüksek Lisans TeziBir hadis çalışması olan bu tezde, "Riyâzü's-Sâlihîn"de zayıf olduğu iddia edilen rivayetler incelenmiştir. Tezin giriş bölümünde Nevevî'nin hayatı ve "Riyâzü's-Sâlihîn"in içeriği incelenmiştir. Birinci bölümde "Riyâzü's-Sâlihîn"de zayıf olup takviye edilemeyen hadisler incelenmiş, ikinci bölümde ise "Riyâzü's-Sâlihîn"de zayıf olup takviye edilebilen hadisler incelenmiştir. Sonuç bölümünde araştırma sonucunda ulaşılan bilgiler detaylıca açıklanmıştır. İncelenen hadislerin ilk önce tahrici yapılmış, ardından senedleri incelenmiştir. Senedleri incelenen hadislerin sıhhati hakkında âlimlerin ne gibi hükümler verdiği de araştırılmıştır. Bu araştırma sonucunda "Riyâzü's-Sâlihîn"de zayıf olup takviye edilemeyen hadislerin sayısının 54, zayıf olup takviye edilebilen hadislerin sayısının ise 54 olduğu ortaya çıkmıştır.In this thesis, which is a hadith study, the narrations claimed to be weak in "...
Doğu Türkçesi Kur'ân Tefsiri üzerinde yaptığımız çalışma "İnceleme", "Metin&qu... more Doğu Türkçesi Kur'ân Tefsiri üzerinde yaptığımız çalışma "İnceleme", "Metin", "Dizin" ve "Tıpkıbasım" bölümlerinden oluşmaktadır. ABSTRACT The study that we have worked on Eastern Turkish Koran commentary has parts as "Examination ", "Text", "Index" and "Facsimile"
Çukurova Üniversitesi Türkoloji Araştırmaları Dergisi, 2020
Bugüne kadar bilinen tek Eski Oğuz Türkçesi Nehcü’l-Ferâdîs aktarımı Halit Holtacı’nın Kastamonu’... more Bugüne kadar bilinen tek Eski Oğuz Türkçesi Nehcü’l-Ferâdîs aktarımı Halit Holtacı’nın Kastamonu’daki şahsi kütüphanesinde bulunan metindi. Yaptığımız araştırmalar neticesinde Suudi Arabistan’ın başkenti Riyad’daki Kral Faysal Araştırma ve İslami Çalışmalar Merkezi Kütüphanesinde başka bir Eski Oğuz Türkçesi Nehcü’l-Ferâdîs aktarımı bulunduğu tespit edilmiştir. Bu çalışmada Riyad yazması olarak adlandırdığımız bu el yazması tanıtılmaktadır. Çalışmanın ilk bölümünde Harezm Türkçesi ve Altınordu Türkçesinden Eski Oğuz Türkçesine aktarılan eserler üzerinde durulmuş, ikinci bölümde Riyad yazmasının yazım ve dil özellikleri incelenmiştir. Üçüncü bölümde Riyad yazması ile Kastamonu yazması mukayese edilerek bu metinlerin aynı aktarımın iki nüshası olmadığı gösterilmiştir. Son bölümde ise Riyad yazmasından transkripsiyonlu metin örneği verilmiştir.
Bu makalede 14. yuzyilda yazilan ve tarafimizca yayima hazirlanmakta olan Harezm Turkcesi Fal Kit... more Bu makalede 14. yuzyilda yazilan ve tarafimizca yayima hazirlanmakta olan Harezm Turkcesi Fal Kitabi’ndaki Oguzca unsurlar incelenmistir. Metindeki Oguzca unsurlar belirlenirken oncellikle Divânu Lugâti’t-Turk’te Oguzca kaydi dusulen sozcuklerden ve gramer ozelliklerinden faydalanilmistir. Buna ek olarak Gurer Gulsevin ve Zeynep Korkmaz’in Oguzca olmayan tarihi Turk lehcelerindeki Oguz unsurlarini inceledikleri calismalarinda kullandiklari kriterlerden de yararlanilmistir. Metnin soz varligi icerisindeki Oguzca unsurlar tespit edilirken yine daha once yapilan calismalardan ve Divânu Lugâti’t-Turk’ten faydalanilmis, sozcuklerin tarihi ve modern Turk lehcelerindeki kullanimlari da goz onune alinmistir. Metnin soz varliginda, Divânu Lugâti’t-Turk’te Oguzca oldugu belirtilen cok sayida sozcuk tespit edilmistir. Bunlarin arasindan yas bol- birlesik fiilinin yalnizca Divânu Lugâti’t-Turk’te ve Harezm Turkcesi Fal Kitabi’nda goruldugu belirlenmistir. Bazi sozcuklerin de belirli anlamlariyl...
Çukurova Üniversitesi Türkoloji Araştırmaları Dergisi, 2021
Harezm Türkçesi üzerine yapılan çalışmalarda bu tarihî Türk edebî dilinin XIII-XIV. yüzyıllar ara... more Harezm Türkçesi üzerine yapılan çalışmalarda bu tarihî Türk edebî dilinin XIII-XIV. yüzyıllar arasına sıkıştırıldığı ve bir geçiş dili olarak telakki edildiği görülmektedir. Yine benzer biçimde Mîr Ali Şîr Nevâyî tarafından standartlaştırılan edebî dilin XV. yüzyıldan XX. yüzyıl başlarına kadar Batı Türklük sahası dışında kalan tüm Müslüman Türkler tarafından ortak yazı dili olarak kullanıldığı teorisi de ekseriyetle kabul görmektedir. Bu çalışmada hem mezkûr teoriler gözden geçirilmiş hem de az sayıdaki Harezm Türkçesi metinlerine kısa bir metin daha eklenmiştir. Çalışmamızın sonuç kısmında Harezm Türkçesinin Türkistan’da ortak yazı dili olma vasfını yitirdikten sonra da bilhassa Kazan’da varlığını sürdürdüğüne dikkat çekilmiş ve bu durum Çağatay ve Coçi ulusları çerçevesinde değerlendirilerek yeni bir teori ortaya konmuştur.
Çukurova Üniversitesi Türkoloji Araştırmaları Dergisi, 2020
Bu çalışmada, Batılılar tarafından hazırlanan ilk Doğu Türkçesi (Çağatay) sözlük olan Vocabula... more Bu çalışmada, Batılılar tarafından hazırlanan ilk Doğu Türkçesi (Çağatay) sözlük olan Vocabularium Linguae Giagataicae sive Igureae (Lexico Ciagataico) adlı eser tanıtılmaktadır. Çalışmada; Avrupa’da hazırlanan Doğu Türkçesi sözlükleri, Vocabularium Linguae Giagataicae sive Igureae’nin içerisinde yer aldığı yazma, Türkçenin Latin harfleriyle yazıldığı ilk eserler, Vocabularium Linguae Giagataicae sive Igureae’nin transkripsiyon sistemi, içeriği ve kaynakları üzerinde durulmuştur. 468 madde başı içeren sözlükte Doğu Türkçesi madde başları, önce Arap sonra da Latin harfleri ile yazılmıştır. Madde başlarının karşısına yine önce Arap sonra da Latin harfleriyle Farsça ve Osmanlı Türkçesi karşılıkları yazıldıktan sonra Latince açıklama verilmiştir. Latince açıklamadan sonra da madde başı sözcüğün alındığı kaynak belirtilmiştir. Bazı madde başlarının ardından madde başı sözcüğün alındığı cümle veya beyit, önce Arap sonra Latin harfleriyle yazılmış ardından da Latinceye tercüme edilmiştir.
Modern Türklük Araştırmaları Dergisi/Journal of Modern Turkish Studies
Bazı araştırmacılar, Sa'dî-i Şirâzî'nin Gülistân'ının ilk Türkçe tercümes... more Bazı araştırmacılar, Sa'dî-i Şirâzî'nin Gülistân'ının ilk Türkçe tercümesi olan Kitâbu Gülistân bi't-Türkî adlı eseriyle tanınan XIV. yüzyıl Altınordu şairi Seyf-i Sarâyî'nin Süheyl ve Güldürsün adlı bir eserinin daha bulunduğunu iddia etmektedirler. Özbekistan'da yükseköğretim kurumlarının ders kitaplarında ve müfredatlarında Seyf-i Sarâyî'nin eseri olarak Süheyl ve Güldürsün mesnevisine de yer verilmektedir. Seyf-i Sarâyî'ye atfedilen bu kısa mesnevinin bir beytine istinaden dünyanın güneş etrafında döndüğü bilgisinin Kopernik'ten önce Altınordu'da mevcut olduğunu savunan makaleler de yazılmıştır. Bu çalışmada, Süheyl ve Güldürsün mesnevisinin filolojik tahlili yapılarak çok sayıda Özbek Türkçesi unsuru barındıran bu eserin XIX. yüzyıl sonu veya XX. yüzyıl başında yazıldığı ve Seyf-i Sarâyî'ye ait olamayacağı ortaya konmuştur. Some researchers claim that the 14th century Golden Horde poet Saif-i Sarai, who is known for the first Turkish translation of Sadi's Gulistan, has another work called Suhail va Guldursun. Moreover, Suhail va Guldursun is included in the curriculums and textbooks of Uzbekistan universities as the work of Saif-i Sarai. Based on a couplet in this short mathnawi attributed to Saif-i Sarai, articles claiming that heliocentric theory had been developed in the Golden Horde before Copernicus were also written. In this study, based on the philological analysis of Suhail va Guldursun, it has been revealed that this mathnawi, which contains many Uzbek Turkish elements, was written in the late 19th or early 20th century and cannot belong to Saif-i Sarai.
Uploads
Papers by Samet Onur