Tarih Vakfı'nın 25. Yılında Vakıf Girişim Kurulu Koordinatörü (1990-91), Yönetim Kurulu Genel Sek... more Tarih Vakfı'nın 25. Yılında Vakıf Girişim Kurulu Koordinatörü (1990-91), Yönetim Kurulu Genel Sekreteri (1991-2002) Vakıf Yönetim Kurulu Başkanı (2002-2006) olarak bir kısa değerlendirme
Europe Bottom-Up, European Civil Society Working Papers, num. 12, August 2015, pp. 50-56
The relations of the North and South Mediterranean, Civil Society, Nationalism and Nation-State F... more The relations of the North and South Mediterranean, Civil Society, Nationalism and Nation-State Form, Migrants and Cihadists
Tarih Vakfı'nın 25. Yılında Vakıf Girişim Kurulu Koordinatörü (1990-91), Yönetim Kurulu Genel Sek... more Tarih Vakfı'nın 25. Yılında Vakıf Girişim Kurulu Koordinatörü (1990-91), Yönetim Kurulu Genel Sekreteri (1991-2002) Vakıf Yönetim Kurulu Başkanı (2002-2006) olarak bir kısa değerlendirme
Europe Bottom-Up, European Civil Society Working Papers, num. 12, August 2015, pp. 50-56
The relations of the North and South Mediterranean, Civil Society, Nationalism and Nation-State F... more The relations of the North and South Mediterranean, Civil Society, Nationalism and Nation-State Form, Migrants and Cihadists
orhan silier-7 Ağustos 2019 1. ANA YAKLAŞIM : Adalar Müzesi, Türkiye'de uygulama ve proje olarak ... more orhan silier-7 Ağustos 2019 1. ANA YAKLAŞIM : Adalar Müzesi, Türkiye'de uygulama ve proje olarak sayısı 300'ü bulan "Kent Müzesi" tabelalı kurumun büyük çoğunluğundan farklı olarak, bir etnoğrafya müzesi olarak değil, uluslararası kriterler bakımından gerçekten bu sıfatı hak edecek bir anlayışla kurulmuştur. Müze, Adaların jeolojik arka plan ve çevrenin değişiminden başlayarak, antik dönemden günümüze tarihsel sürecine ilişkin temel bilgileri, çok yönlü ve titiz bir literatür taramasına dayanan, önemli bir bölümü kısa videolarla ve fotoğraf ya da çizimlerle görselleştirilmiş ve sözlü tanıklıklarla zengileştirilmiş olarak sunmakta, genelde bilime dayalı, hümanist, çoğulcu bir tarihçilik ve müzecilik yaklaşımını temel almaktadır. Diğer çoğu "kent müzesi"nden farklı olarak, bazı eşraf evlerinin kimi odalarını, kimi esnaf dükkanlarını ve otantikliği çok şüpheli bazı giyecekleri sergilemek yerine, bu toplumun ekonomik, sosyal, kültürel gelişmesine yoğunlaşmakta, kara günleri, bir daha tekrarlanmaması umulan utanç verici toplumsal acıları, kültürel mirasa karşı tahripkar eğilimleri örtmemekte, yereli genel ve merkezi olanın içinde eritmemekte, resmi tarihçilikten ve şovenizmden uzak durmaktadır. 2. KOLEKSİYON VARLIĞI VE ALTERNATİFLERİN OLUŞTURULMASI : Türkiye'nin özel ve resmi tüm müzelerinde bulunan tescilli tarihi eser sayısının (büyük bir oran tutan tarihi sikkeler dahil) ancak Batı'nın büyük müzelerinden birindeki eser sayısına eşit olduğu genel elverişsiz koşullarda, Adalar Müzesi, birçok kent müzesinden farklı olarak, (henüz mütevazı sayıda ve bunun da büyük bir bölümü tek bir kaynaktan olsa da) bir yandan bir koleksiyon oluşturmaya çalışır ve bunların önemli bir bölümünü sürekli sergisinde kullanırken, öte yandan audio-vizüel malzeme üretimi ile bu boşluğu doldurup, var olan üç boyutlu objelerinin anlatım gücünü desteklemeye yönelmiştir. Böylece yaygın bir biçimde kullanılan çırak işi insan maketlerinden ve Türkiye çapında eskicilerden toplanmış, yerel olmayan, çoğu çakma beylik eşyalardan uzak durarak, daha soyut, ama gerçeklere dayalı bir anlatım dili kullanmıştır. 2. MEKAN: Adalar Müzesi, Büyükada'nın merkezi bir alanında, Taşmektep adlı bir tarihi binada kurulacakken, merkezi yönetimin çıkardığı engeller sonucu, ana yerleşim bölgesinin dışında, eskiden Adalar Belediyesi'ne ait atölyelerin bulunduğu bir elverişsiz bir alanda faaliyete zorlanmıştır. Bu açığı kapatmak için düşünülen ve bir süre bazı etkinlikler de yapılan Büyükada Çınar ve İskele Meydanları ve Heybeliada İskele Meydanı eklentilerinin zaman içinde çeşitli nedenlerle ortadan kalkmasıyla, Müze, bugün, ulaşımı zor tek bir mekanda işlev görmektedir. Bu durum müzenin-potansiyeline göre-yılda bir milyonu aşan günübirlik turist akınından da (yılda 6-7000 ziyaret) ve adalarda yaşayanlardan da (yaz-kış yaşayan 14,000; yazlıkçılarla birlikte 45,000 kişi) hayli kopuk kalmasının başlıca nedenlerinden biridir. 1 1 Bu not Adalar Müzesi'nin hem düşünsel planda, hem personel ve danışman olarak, çok büyük ölçüde temellerini atan, Tarih Vakfı, İstanbul Kent Belleği Merkezi ve Müzesi Projesi (1992-2005) ve Antalya Kent Müzesi çalışmalarını (2006-2009) yakından bilen, kent müzeciliği konusunu yaşamının son 30 yılında ana entelektüel ilgi alanlarıından biri yapmış, son 10 yılda Adalar Müzesi sürecini dışarıdan, ancak ilgiyle izlemeye çalışmış bir kişinin bilgi ve gözlemlerine dayanmaktadır. Yine de,-eğer varsa-her türlü özel ya da ayrıntıya ilişkin bilgi açığı ve yanlışı için peşinen özür dilerim.
岩相学和岩石地球化学特征表明,西天山阿吾拉勒西段低压麻粒岩相片麻岩的原岩为杂砂岩,具有近源、快速沉积的特点。在稀土元素的球粒陨石标准化图解上,片麻岩具轻稀土元素陡倾、重稀土元素平坦的分布型式,并... more 岩相学和岩石地球化学特征表明,西天山阿吾拉勒西段低压麻粒岩相片麻岩的原岩为杂砂岩,具有近源、快速沉积的特点。在稀土元素的球粒陨石标准化图解上,片麻岩具轻稀土元素陡倾、重稀土元素平坦的分布型式,并具明显的Eu负异常,Nb、Ta、Ti、Ba、P、Sr均相对亏损。片麻岩中Cameca离子探针锆石U-Pb年代学结果显示,上交点年龄为(1609±40)Ma,代表了原岩的岩浆结晶年龄 下交点年龄为(764±72)Ma,代表了引起Pb丢失的热事件的时代,可能代表麻粒岩相变质事件的年龄。该麻粒岩相片麻岩的产出表明伊犁地块可能具有中元古代的结晶基底,也表明伊犁地块经历了764Ma的热事件。该热事件可能是伊犁地块对全球Rodinia超大陆解体事件的响应。
TİP’in Dağılmasının 1979-80 Aşaması, her şeyden önce, bu dağılma sürecinin – en önde gelenlerinde... more TİP’in Dağılmasının 1979-80 Aşaması, her şeyden önce, bu dağılma sürecinin – en önde gelenlerinden olmasa da – sorumlularından birinin, bu süreci anlama ve hesap verme çabasıdır. Üzerinden 40 yıl geçse de, TİP’te yaşananlar, bugün de soldaki birçok parti ya da hareket içinde tekrarlanıp durmaktadır. Dolayısıyla, politika ve yönetim anlayışı, stratejik açıklık, iç hukuka saygı … gibi bu kitapta tartışılan sorunlar alabildiğine günceldir. Buralardaki insan ilişkilerinin, yeni bir toplum ütopyasının, buna bağlı güven, dayanışma ve insanî ilişki biçimlerinin başlangıç tohumlarını taşımaktan uzak oluşu da, yine temel bir alan olarak gündemdedir. Orhan Silier, Marksist hareketin sorun ve başarısızlıklarını yalnızca dış koşullara bağlamak yerine, içimize de dönmek, yaralarımızı tımar etmek gerektiğini savunuyor. Kültürel şartlanmalarımız, eksiklerimiz, yol ayrımlarında yaptığımız ters patika seçimleri üzerinde durmayı, bunları sistemli bir biçimde tartışmayı, böylece onarımın, değişimin yollarını arayarak yeni bir yükselişe hazırlanmayı öneriyor. TÜSTAV’a ve Tarih Vakfı’na bağışlanan, dönemle ilgili, elde başka kopyası kalmamış yüzlerce belgeye dayanılarak hazırlanmış olan bu çalışma, genç kuşakların sekterlikten, keskinliği marifet saymaktan uzak durma ve mücadelenin her adımında asıl hedefleri gözardı etmeme açısından geçmiş kuşaklardan çok daha başarılı olacağı umuduna destek olmayı amaçlıyor.
Sol Muhalefet İçin Bazı Pratik Yaklaşım-Etkileşim-İletişim Önerileri, 2023
Bu metin Orhan Silier ve Ayşegül Devecioğlu tarafından, çeşitli parti, platform, birlik, dernek, ... more Bu metin Orhan Silier ve Ayşegül Devecioğlu tarafından, çeşitli parti, platform, birlik, dernek, vakıf, girişim, gönüllü grup çalışmalarındaki uzun yıllara yayılan somut deneyimler gözetilerek hazırlanmıştır. Çok önemli bir mücadele aşamasında bulunduğumuz bu dönemde, zenginleştirmeye, geliştirmeye, düzeltmeye açık bir öneriler bütünü olarak, sol muhalefet saflarında yer alan kişiler tarafından değerlendirileceği, kimi birlik, grup, örgütlerin iç eğitimlerinde, yayın ve bültenlerinde kullanılacağı umuduyla, ilgilenebileceklerin dikkatine sunulmaktadır. 6 Şubat Depremi’nin de gösterdiği gibi, özellikle zor günlerde, ne kadar küçük çaplı ve yeni olursa olsun eşitlik ve demokrasi için çaba gösteren her örgütsel yapı, temel kurallara uyduğu ölçüde, önemli işlevler görmektedir.
Uploads
Üzerinden 40 yıl geçse de, TİP’te yaşananlar, bugün de soldaki birçok parti ya da hareket içinde tekrarlanıp durmaktadır. Dolayısıyla, politika ve yönetim anlayışı, stratejik açıklık, iç hukuka saygı … gibi bu kitapta tartışılan sorunlar alabildiğine günceldir. Buralardaki insan ilişkilerinin, yeni bir toplum ütopyasının, buna bağlı güven, dayanışma ve insanî ilişki biçimlerinin başlangıç tohumlarını taşımaktan uzak oluşu da, yine temel bir alan olarak gündemdedir.
Orhan Silier, Marksist hareketin sorun ve başarısızlıklarını yalnızca dış koşullara bağlamak yerine, içimize de dönmek, yaralarımızı tımar etmek gerektiğini savunuyor. Kültürel şartlanmalarımız, eksiklerimiz, yol ayrımlarında yaptığımız ters patika seçimleri üzerinde durmayı, bunları sistemli bir biçimde tartışmayı, böylece onarımın, değişimin yollarını arayarak yeni bir yükselişe hazırlanmayı öneriyor.
TÜSTAV’a ve Tarih Vakfı’na bağışlanan, dönemle ilgili, elde başka kopyası kalmamış yüzlerce belgeye dayanılarak hazırlanmış olan bu çalışma, genç kuşakların sekterlikten, keskinliği marifet saymaktan uzak durma ve mücadelenin her adımında asıl hedefleri gözardı etmeme açısından geçmiş kuşaklardan çok daha başarılı olacağı umuduna destek olmayı amaçlıyor.