Eğitim hayatına Ankara Or-An İlköğretim Okulunda Başladım. Liseyi İstanbul Etiler Lisesinde Tamamlayıp, Lisans Eğitimimi Kadir Has Uluslararası Finans Bölümünde Tamamladım. Yüksek Lisans Eğitimimi Bahçeşehir Üniversitesi Küresel Siyaset ve Uluslararası İlişkiler Bölümünde Şimdilik Bitirdim. Phone: 5467400286 Address: Istanbul, İstanbul, Turkey
İnsan -evveliyatını genetik bir hatıra serisi ile karşılar ve sindirmeye başlar.
Yakındır genle... more İnsan -evveliyatını genetik bir hatıra serisi ile karşılar ve sindirmeye başlar.
Yakındır genler aracılığı ile aktarılan hafıza kanıtlanır -belki kanıtlandı taramasını yapmadım, ama mümkün bir durum.
Chat Odalarından, Dijital Pazarlamaya: Sosyal Medya Devrimi, 2018
"İnsanların geliştirdiği her alışkanlık-bir pazarlama tekniğidir" Milenyum öncesi mIRC, ICQ ve MS... more "İnsanların geliştirdiği her alışkanlık-bir pazarlama tekniğidir" Milenyum öncesi mIRC, ICQ ve MSN gibi uygulamalar dışında pek fazla kullanılan dijital sosyal medya aracı yoktu. 2000'li yılların başında trend olan internet kullanımı, bugün hayatlarımızda olmazsa olmaz dediğimiz onlarca yeniliği ve rekabeti de beraberinde getirdi. Myspace, Hi5, LinkedIN, Facebook, Youtube, Twitter, Tumblar ve Instagram gibi onlarca sosyal medya platformu karşımıza çıktı. Akabinde MSN sistemine rakip olarak Google kendi sistemi G-mail'i geliştirdi. Bütün bu sürece paralel olarak nispeten akıllı sayılabilecek telefonlar hayatlarımızda idi-fakat 29 Haziran 2007 yılında Apple'ın devrim yaratan ürünü Iphone satışa çıkınca-internet kullanımını bambaşka bir boyuta taşındı. Apple'ın yapmış olduğu devrim ile GSM Operatörleri-haliyle mobil internet sağlayıcılarını geliştirmek durumunda, aynı zamanda Samsung gibi bir firmayı yeni ürün tasarlamak zorunda bıraktı. Yaşanan bu değişim sayesinde insanlar bilgisayar masalarında buldukları interneti artık avuçlarının içinde bulabiliyordu. Akıllı telefonlar ile internet birleşince; ortaya mobil uygulamalar, sosyal medya paltformları ve world wide web(www) sentezinin bir ürünü-2.3 Trilyon dolarlık bir müşteri ağı; Dijital Marketler ve Etkileşim Alanları ortaya çıktı. Birbirinden geniş ürün ve hizmet yelpazesine sahip dijital pazarlar önce kendi düzenini oluşturdu. Bu süreçte ebay ve amazon gibi-bugün klasik sayılan-onlarca ürünü bir arada sunan web portalları ortaya çıktı. Bu portalların başarısı mobil sistemlerin kullanımının artması ile uygulama adı verilen araçlar sayesinde beslendi. Satışın dijital başarısı; finansal aracı kurumlara, turizm acentelerine, konut ve araç satışlarına da ilham kaynağı oldu. 2012 yılına kadar web tabanlı satış portallarının yükselen trendi devam etti-fakat 2012 yılında trend yavaşlamaya başladı. Kullanıcılar sistemlere aşinalık geliştirerek web tabanlı portalları görmezden gelmeye başladı. Bu nedenle portalların verimi öngörülen hedeflerin altında kaldı. Bütün bu sürece paralel olarak sosyal medya portalları devasa bir hızda büyüme gösterdi. Örneğin facebook 2.2 milyar kullanıcıya-ki bu dünya geneli internet kullanıcılarının neredeyse
Basından: Nazizim Haritası İngiltere Basınında...
http://t24.com.tr/haber/ldpnin-hazirladigi-naz... more Basından: Nazizim Haritası İngiltere Basınında...
Basında Yer Alan: Türkiye'nin dış politika ilişkilerine dair serzenişler... (19 Şubat 2018)
ht... more Basında Yer Alan: Türkiye'nin dış politika ilişkilerine dair serzenişler... (19 Şubat 2018)
Basında yer alan: Türkiye'de Muhalefet Ne Yapmalı İncelemesi (08 Tem 2017)
https://www.gazete... more Basında yer alan: Türkiye'de Muhalefet Ne Yapmalı İncelemesi (08 Tem 2017)
Basında Yer Alan: Türkiye'de Yapılması Uygun Eylem Modeli İncelemesi (24 May 2017)
https://www... more Basında Yer Alan: Türkiye'de Yapılması Uygun Eylem Modeli İncelemesi (24 May 2017)
İngiltere'de Independent gazetesinde yayınlanan görsele binayen verdiğim röportaj (21 Mart 2017)
... more İngiltere'de Independent gazetesinde yayınlanan görsele binayen verdiğim röportaj (21 Mart 2017)
Independent Gazetesinde Konu Olan Sosyal Medya Görseli
https://www.indy100.com/article/rude-ster... more Independent Gazetesinde Konu Olan Sosyal Medya Görseli
Genel itibari ile anlamlandırılamayan şiddet-kökenleri ve tarihi açısından da tamamen bir muammad... more Genel itibari ile anlamlandırılamayan şiddet-kökenleri ve tarihi açısından da tamamen bir muammadır. Özellikle dönem dönem kavramsal olarak uğradığı anlam-ve teknik, değişim; şiddetin oldukça karmaşık bir konu haline gelmesine neden oldu. Son dönemde terörizm ile iç içe geçen şiddet-yakın tarihte Vietnam savaşında da değerlendirilmiş ve tarafları bugünün örgütsel yansımasından uzak olarak değerlendirilerek itham edebilecek şekilde kabul edilmiştir. Köken ve temel anlamı arayışımda Yuval Noah Harari'nin Sapien kitabından başladım. Bu noktada ilk olarak karşıma çıkan-temelde insansı diyebileceğimiz insansı gruplar arasında yaşanan çatışmalar oldu. Teorik ve arkeolojik kanıtlar ışığında ispatlanmış olan çatışmaların kanıtı olarak primat gurupların iskeletlerinde yapılan incelemeler sonucu rastlanan kemik yaraları; bu grupların birbirleri arasında çatışmaya girdiklerini gösteriyor. Buna ek olarak yapılan genetik araştırmalar ise gen kaynaşması olduğunu da ayrıca ispat ediyor. Bütün bu denklemleri bir araya getirdiğimizde birbirleri ile çatışan primat grupların aynı zamanda genetik olarak kaynaştığı ve bugünün insan temeli olan sapien primat grubunu geliştirdiği sonucuna varabiliriz. Vardığımız sonucun hemen arkasında yapabileceğimiz tahmini bir senaryoda sapien primatlarının diğer grupları ele geçirip, köle yapıp aynı zamanda üremek için kullandıklarını iddia edebiliriz. Bu sonuca varmadan bu konu üzerine bahsi geçen kitapta iki teoriden bahsedilir-birincisi sapien grubunun görece az olan fiziksel gücünün handikapı olarak hızlı büyüyen beynin icatlarının sağladığı ayrıcalık ile diğer grupları ele geçirip, bölgelerini feth ettiğidir. Diğeri ise bu grupların çatışmadan bağımsız olarak birbirleri ile genetik olarak kaynaştığı yönündedir. Bu bakımdan her iki teorinin birbirini desteklediği söylenebilir-fakat bu noktada bağımsız olarak birbirini takip eden teoriler olduğunu da söyleyebiliriz. Genetik kaynaşmanın romantik bir buluşmadan ziyade-primat grupların fiziksel olarak en zayıfı olan sapienin diğer alt grupları avlayarak esir etme ihtimalinin daha fazla olduğunu söyleyebiliriz. Karşıt grupların kadınlarının muhtemel olarak feth eden fatihlerin seks kölesi olarak devam eden yaşamlarında-yaptıkları kazara doğumlar ile; gen üzerinden yapılan teoriyi desteklediğini söyleyebiliriz.
Döneminin kıymeti sonradan anlaşılmış düşünürlerinden namı diğer Sakallı Celal, Celal Yalınız'ın ... more Döneminin kıymeti sonradan anlaşılmış düşünürlerinden namı diğer Sakallı Celal, Celal Yalınız'ın Türkiye Cumhuriyetinin erken tek partili döneminde, Atatürk ve sonrası dönemlere ait düşünme payı çok geniş sözler sarf etmiş bir filozofudur. Sakallı'nın penceresine yaklaştığımız zaman karşımıza "Meşrutiyeti ilan ettik olmadı. Cumhuriyet'i getirdik gene olmadı. Bir de 'Ciddiyet'i denesek..." ve ''Bu kadar cehalet ancak tahsille gelir…'' enteresan şekilde düşündüren söylemler sıklıkla çıkar. Sakallı sık sık komünistlik ile suçlanmış ve bir çok defa sürgüne maruz kalmış bir düşünür olarak iyi tahsiline rağmen bir dönem İncir Toplayıcılığı yaparak hayatını sürdürmüş, kişisel mücadelesi bakımından önemli ve dirayetli bir şahsiyettir. Nitekim Sakallı'nın döneminin çok ilerisinde olan fikirlerine her seferinde despot bir darbe gelmesi de Sakallı'nın mücadelesinin ne kadar zorlu olduğunu gösterir. Sakallı ile ilgili kaynakların birinde Celal'in '' ben polise güvenmiyorum, daha önce hilafetin polisi olan adamlar şimdi cumhuriyetin polisi oldular, yarın yine hilafeti getirseler yine hilafetin polisi oluverirler.'' diye bir beyanatı var. Cumhuriyeti ve Mustafa Kemal'i bu kadar seven bir adamın niçin bu kadar muhalif sözler sarf ettiği insanı ister istemez düşünmeye sevk ediyor. Cumhuriyet bizim 'batı' ölçütümüzün en belirgin nişanesi iken insanlarımızın; toplumun-aydınlar dahil, her kesminin bu işi özümseyemediğini ve anlayamadığına dikkat çekmek istemiştir. Gemi metaforunda doğuya giderken güvertede batıya doğru koşmaya yaptığı benzetme aslında doğrudan aydınlara yönelik olmuştur. Etraflıca bir düşününce Sakallı'nın 'batılılaşmayı' sadece kılığı kıyafeti ve yedikleri içtikleriyle ölçülü olduğunu düşünenlere çok sert bir tepkisidir gemi metaforu. Özellikle polisler ile söylediği söze bakınca toplumunda aslında 'padişahım çok yaşa' geleneğinin ve söylenen her şeyi anlamadan, tartmadan, düşünmeden kabul etme eğiliminin ne kadar vahim bir durum olduğunu göstermektedir. Nitekim bu sözü; Cumhuriyeti anlamamış insanların, şimdi Cumhuriyetin kolluk kuvveti olmalarının bir şey ifade etmediğini, yarın 'hadi hilafete geçtik' dendiğinde hiçbir itiraz gelmeyecek olmasının bir endişesi olarak düşünmek gerekir. Aydınlar bu eğilimden bağımsız bir genetiğe sahip değiller! Sosyolojik olarak baktığımızda toplumlarda olan eğilimlerin toplumun ileri gelenleri tarafından değiştirilebileceği bir metot olarak karşımıza çıkmaktadır. Döneme baktığımız zaman ise toplumun önde gelenlerinin 'aydınlar' olması ve bu 'aydın' geçinenlerin dahi konuyu henüz anlamamış olmaları Celal'in o meşhur sözünü söylemesine neden olmuştur. Batılı olmanın, zaten kökenlerinde doğuyu ve doğu gibi kırk farklı unsurun bütün değerlerini taşıyan bir toplumda sadece sembolik değerler ile olmaması gerekir. Batılı her fikir her aydın tarafından
Son 3 ay içinde-ve daha öncesinde Başkanlık Sistemine geçişle; başlayan, ardı arkası kesilmeyen e... more Son 3 ay içinde-ve daha öncesinde Başkanlık Sistemine geçişle; başlayan, ardı arkası kesilmeyen ekonomik felaketler kendine has ekonomi modellerini yaratmayı başardı. Evvela "ucuz işçilik-seri üretim" mantığı ile başlayan fantastik planlar, son kertede kendini gece yarısı satışlar ile dengeleyebildi-lakin işin aslı öyle değil...
Modern psikolojinin insanları anlamakta Freud'un teorileri dışında henüz bir varlık gösterdiği sö... more Modern psikolojinin insanları anlamakta Freud'un teorileri dışında henüz bir varlık gösterdiği söylenemez. Klinik deneylerin; hayatın pratiklerinden son derece uzak, teorilerin tescil çabasına dönüştüğü 21 yüzyılda pek bir başarı göstereceğini söylemekte-bir İsa dirilmezse-zor görünüyor.
Ahlakçı filozofların tıkanmışlığı ve dine açılan amansız savaşın ön plana çıkardığı modern psikoloji ve benzerleri -klinik olan- şuan felsefenin kaybolmuş çehresin de kelimeleri iyi kullanabilen yetenekli 'ahlakçıların' veya daha yetenekli sahtekarların teori pratiklerinde mahsurdur.
21. Yüzyılda hala sağa karşı solu savunmanın sağı kuvvetlendiren yargılarını görmüyor gibi yapmak hem felsefi, hem beşeri hem de insan bazındaki bütün incelemeleri sahtekar ve düzenbaz kılar.
Sol veya sağ varlıklarını çoktan tüketmiştir -öyle ki biri statükocu olmuşken biride statükonun ta kendisi olur. Bu filtrelenmiş dertlerin toplamında artık sağ-sol üst çatısınında bir önemi kalmaz.
Ortadoğu, medeniyetin ve insanın ilk yeşerdiği coğrafya olarak bilinmekte peki neden bugün insanl... more Ortadoğu, medeniyetin ve insanın ilk yeşerdiği coğrafya olarak bilinmekte peki neden bugün insanlıktan nasibini almamış bir halde? Din mi? Kültürel farklılıklar mı? Araplar? Kürtler? Türkler? Yahudiler? Kim bu işin sorumlusu? Aslında cevap oldukça basit rant ve para... Sorumlumuz ise tek kelime; İnsan…
Son bir kaç yıldır hepimizin hayatına 'ötekileşme ve ötekileştirme' kelimeleri doğrudan veya dola... more Son bir kaç yıldır hepimizin hayatına 'ötekileşme ve ötekileştirme' kelimeleri doğrudan veya dolaylı yoldan dâhil oldu, 31 Mart 2013 Tarihinden itibaren giderek yayılan bu iki kelime nitel anlamlı olmakla birlikte ispatı da oldukça zorlaşan bir yapıya sahiptir. Aslında o kadar da zor değil; kalkıp birine '' Sen Kürtsün veya sen Ermenisin, aa ne haber Yahudi '' dediğin zaman zaten ötekileştirmiş oluyorsun, lakin memleketimiz bunu hemen esneterek '' Hayır! Aslında Ötekileştirmedim sadece sıfatlandırdım '' tarzında değerlendirerek Türkçenin o güzel esnekliği ile kendini bu işten sıyırıyor.
Brexit referandumuna ilişkin: öncesi ve sonrası süreçlerini -neden, sonuç merkezli olay ekseni da... more Brexit referandumuna ilişkin: öncesi ve sonrası süreçlerini -neden, sonuç merkezli olay ekseni dahilinde -muhtemel senaryoları ifade etmeye çalıştım.
İnsan -evveliyatını genetik bir hatıra serisi ile karşılar ve sindirmeye başlar.
Yakındır genle... more İnsan -evveliyatını genetik bir hatıra serisi ile karşılar ve sindirmeye başlar.
Yakındır genler aracılığı ile aktarılan hafıza kanıtlanır -belki kanıtlandı taramasını yapmadım, ama mümkün bir durum.
Chat Odalarından, Dijital Pazarlamaya: Sosyal Medya Devrimi, 2018
"İnsanların geliştirdiği her alışkanlık-bir pazarlama tekniğidir" Milenyum öncesi mIRC, ICQ ve MS... more "İnsanların geliştirdiği her alışkanlık-bir pazarlama tekniğidir" Milenyum öncesi mIRC, ICQ ve MSN gibi uygulamalar dışında pek fazla kullanılan dijital sosyal medya aracı yoktu. 2000'li yılların başında trend olan internet kullanımı, bugün hayatlarımızda olmazsa olmaz dediğimiz onlarca yeniliği ve rekabeti de beraberinde getirdi. Myspace, Hi5, LinkedIN, Facebook, Youtube, Twitter, Tumblar ve Instagram gibi onlarca sosyal medya platformu karşımıza çıktı. Akabinde MSN sistemine rakip olarak Google kendi sistemi G-mail'i geliştirdi. Bütün bu sürece paralel olarak nispeten akıllı sayılabilecek telefonlar hayatlarımızda idi-fakat 29 Haziran 2007 yılında Apple'ın devrim yaratan ürünü Iphone satışa çıkınca-internet kullanımını bambaşka bir boyuta taşındı. Apple'ın yapmış olduğu devrim ile GSM Operatörleri-haliyle mobil internet sağlayıcılarını geliştirmek durumunda, aynı zamanda Samsung gibi bir firmayı yeni ürün tasarlamak zorunda bıraktı. Yaşanan bu değişim sayesinde insanlar bilgisayar masalarında buldukları interneti artık avuçlarının içinde bulabiliyordu. Akıllı telefonlar ile internet birleşince; ortaya mobil uygulamalar, sosyal medya paltformları ve world wide web(www) sentezinin bir ürünü-2.3 Trilyon dolarlık bir müşteri ağı; Dijital Marketler ve Etkileşim Alanları ortaya çıktı. Birbirinden geniş ürün ve hizmet yelpazesine sahip dijital pazarlar önce kendi düzenini oluşturdu. Bu süreçte ebay ve amazon gibi-bugün klasik sayılan-onlarca ürünü bir arada sunan web portalları ortaya çıktı. Bu portalların başarısı mobil sistemlerin kullanımının artması ile uygulama adı verilen araçlar sayesinde beslendi. Satışın dijital başarısı; finansal aracı kurumlara, turizm acentelerine, konut ve araç satışlarına da ilham kaynağı oldu. 2012 yılına kadar web tabanlı satış portallarının yükselen trendi devam etti-fakat 2012 yılında trend yavaşlamaya başladı. Kullanıcılar sistemlere aşinalık geliştirerek web tabanlı portalları görmezden gelmeye başladı. Bu nedenle portalların verimi öngörülen hedeflerin altında kaldı. Bütün bu sürece paralel olarak sosyal medya portalları devasa bir hızda büyüme gösterdi. Örneğin facebook 2.2 milyar kullanıcıya-ki bu dünya geneli internet kullanıcılarının neredeyse
Basından: Nazizim Haritası İngiltere Basınında...
http://t24.com.tr/haber/ldpnin-hazirladigi-naz... more Basından: Nazizim Haritası İngiltere Basınında...
Basında Yer Alan: Türkiye'nin dış politika ilişkilerine dair serzenişler... (19 Şubat 2018)
ht... more Basında Yer Alan: Türkiye'nin dış politika ilişkilerine dair serzenişler... (19 Şubat 2018)
Basında yer alan: Türkiye'de Muhalefet Ne Yapmalı İncelemesi (08 Tem 2017)
https://www.gazete... more Basında yer alan: Türkiye'de Muhalefet Ne Yapmalı İncelemesi (08 Tem 2017)
Basında Yer Alan: Türkiye'de Yapılması Uygun Eylem Modeli İncelemesi (24 May 2017)
https://www... more Basında Yer Alan: Türkiye'de Yapılması Uygun Eylem Modeli İncelemesi (24 May 2017)
İngiltere'de Independent gazetesinde yayınlanan görsele binayen verdiğim röportaj (21 Mart 2017)
... more İngiltere'de Independent gazetesinde yayınlanan görsele binayen verdiğim röportaj (21 Mart 2017)
Independent Gazetesinde Konu Olan Sosyal Medya Görseli
https://www.indy100.com/article/rude-ster... more Independent Gazetesinde Konu Olan Sosyal Medya Görseli
Genel itibari ile anlamlandırılamayan şiddet-kökenleri ve tarihi açısından da tamamen bir muammad... more Genel itibari ile anlamlandırılamayan şiddet-kökenleri ve tarihi açısından da tamamen bir muammadır. Özellikle dönem dönem kavramsal olarak uğradığı anlam-ve teknik, değişim; şiddetin oldukça karmaşık bir konu haline gelmesine neden oldu. Son dönemde terörizm ile iç içe geçen şiddet-yakın tarihte Vietnam savaşında da değerlendirilmiş ve tarafları bugünün örgütsel yansımasından uzak olarak değerlendirilerek itham edebilecek şekilde kabul edilmiştir. Köken ve temel anlamı arayışımda Yuval Noah Harari'nin Sapien kitabından başladım. Bu noktada ilk olarak karşıma çıkan-temelde insansı diyebileceğimiz insansı gruplar arasında yaşanan çatışmalar oldu. Teorik ve arkeolojik kanıtlar ışığında ispatlanmış olan çatışmaların kanıtı olarak primat gurupların iskeletlerinde yapılan incelemeler sonucu rastlanan kemik yaraları; bu grupların birbirleri arasında çatışmaya girdiklerini gösteriyor. Buna ek olarak yapılan genetik araştırmalar ise gen kaynaşması olduğunu da ayrıca ispat ediyor. Bütün bu denklemleri bir araya getirdiğimizde birbirleri ile çatışan primat grupların aynı zamanda genetik olarak kaynaştığı ve bugünün insan temeli olan sapien primat grubunu geliştirdiği sonucuna varabiliriz. Vardığımız sonucun hemen arkasında yapabileceğimiz tahmini bir senaryoda sapien primatlarının diğer grupları ele geçirip, köle yapıp aynı zamanda üremek için kullandıklarını iddia edebiliriz. Bu sonuca varmadan bu konu üzerine bahsi geçen kitapta iki teoriden bahsedilir-birincisi sapien grubunun görece az olan fiziksel gücünün handikapı olarak hızlı büyüyen beynin icatlarının sağladığı ayrıcalık ile diğer grupları ele geçirip, bölgelerini feth ettiğidir. Diğeri ise bu grupların çatışmadan bağımsız olarak birbirleri ile genetik olarak kaynaştığı yönündedir. Bu bakımdan her iki teorinin birbirini desteklediği söylenebilir-fakat bu noktada bağımsız olarak birbirini takip eden teoriler olduğunu da söyleyebiliriz. Genetik kaynaşmanın romantik bir buluşmadan ziyade-primat grupların fiziksel olarak en zayıfı olan sapienin diğer alt grupları avlayarak esir etme ihtimalinin daha fazla olduğunu söyleyebiliriz. Karşıt grupların kadınlarının muhtemel olarak feth eden fatihlerin seks kölesi olarak devam eden yaşamlarında-yaptıkları kazara doğumlar ile; gen üzerinden yapılan teoriyi desteklediğini söyleyebiliriz.
Döneminin kıymeti sonradan anlaşılmış düşünürlerinden namı diğer Sakallı Celal, Celal Yalınız'ın ... more Döneminin kıymeti sonradan anlaşılmış düşünürlerinden namı diğer Sakallı Celal, Celal Yalınız'ın Türkiye Cumhuriyetinin erken tek partili döneminde, Atatürk ve sonrası dönemlere ait düşünme payı çok geniş sözler sarf etmiş bir filozofudur. Sakallı'nın penceresine yaklaştığımız zaman karşımıza "Meşrutiyeti ilan ettik olmadı. Cumhuriyet'i getirdik gene olmadı. Bir de 'Ciddiyet'i denesek..." ve ''Bu kadar cehalet ancak tahsille gelir…'' enteresan şekilde düşündüren söylemler sıklıkla çıkar. Sakallı sık sık komünistlik ile suçlanmış ve bir çok defa sürgüne maruz kalmış bir düşünür olarak iyi tahsiline rağmen bir dönem İncir Toplayıcılığı yaparak hayatını sürdürmüş, kişisel mücadelesi bakımından önemli ve dirayetli bir şahsiyettir. Nitekim Sakallı'nın döneminin çok ilerisinde olan fikirlerine her seferinde despot bir darbe gelmesi de Sakallı'nın mücadelesinin ne kadar zorlu olduğunu gösterir. Sakallı ile ilgili kaynakların birinde Celal'in '' ben polise güvenmiyorum, daha önce hilafetin polisi olan adamlar şimdi cumhuriyetin polisi oldular, yarın yine hilafeti getirseler yine hilafetin polisi oluverirler.'' diye bir beyanatı var. Cumhuriyeti ve Mustafa Kemal'i bu kadar seven bir adamın niçin bu kadar muhalif sözler sarf ettiği insanı ister istemez düşünmeye sevk ediyor. Cumhuriyet bizim 'batı' ölçütümüzün en belirgin nişanesi iken insanlarımızın; toplumun-aydınlar dahil, her kesminin bu işi özümseyemediğini ve anlayamadığına dikkat çekmek istemiştir. Gemi metaforunda doğuya giderken güvertede batıya doğru koşmaya yaptığı benzetme aslında doğrudan aydınlara yönelik olmuştur. Etraflıca bir düşününce Sakallı'nın 'batılılaşmayı' sadece kılığı kıyafeti ve yedikleri içtikleriyle ölçülü olduğunu düşünenlere çok sert bir tepkisidir gemi metaforu. Özellikle polisler ile söylediği söze bakınca toplumunda aslında 'padişahım çok yaşa' geleneğinin ve söylenen her şeyi anlamadan, tartmadan, düşünmeden kabul etme eğiliminin ne kadar vahim bir durum olduğunu göstermektedir. Nitekim bu sözü; Cumhuriyeti anlamamış insanların, şimdi Cumhuriyetin kolluk kuvveti olmalarının bir şey ifade etmediğini, yarın 'hadi hilafete geçtik' dendiğinde hiçbir itiraz gelmeyecek olmasının bir endişesi olarak düşünmek gerekir. Aydınlar bu eğilimden bağımsız bir genetiğe sahip değiller! Sosyolojik olarak baktığımızda toplumlarda olan eğilimlerin toplumun ileri gelenleri tarafından değiştirilebileceği bir metot olarak karşımıza çıkmaktadır. Döneme baktığımız zaman ise toplumun önde gelenlerinin 'aydınlar' olması ve bu 'aydın' geçinenlerin dahi konuyu henüz anlamamış olmaları Celal'in o meşhur sözünü söylemesine neden olmuştur. Batılı olmanın, zaten kökenlerinde doğuyu ve doğu gibi kırk farklı unsurun bütün değerlerini taşıyan bir toplumda sadece sembolik değerler ile olmaması gerekir. Batılı her fikir her aydın tarafından
Son 3 ay içinde-ve daha öncesinde Başkanlık Sistemine geçişle; başlayan, ardı arkası kesilmeyen e... more Son 3 ay içinde-ve daha öncesinde Başkanlık Sistemine geçişle; başlayan, ardı arkası kesilmeyen ekonomik felaketler kendine has ekonomi modellerini yaratmayı başardı. Evvela "ucuz işçilik-seri üretim" mantığı ile başlayan fantastik planlar, son kertede kendini gece yarısı satışlar ile dengeleyebildi-lakin işin aslı öyle değil...
Modern psikolojinin insanları anlamakta Freud'un teorileri dışında henüz bir varlık gösterdiği sö... more Modern psikolojinin insanları anlamakta Freud'un teorileri dışında henüz bir varlık gösterdiği söylenemez. Klinik deneylerin; hayatın pratiklerinden son derece uzak, teorilerin tescil çabasına dönüştüğü 21 yüzyılda pek bir başarı göstereceğini söylemekte-bir İsa dirilmezse-zor görünüyor.
Ahlakçı filozofların tıkanmışlığı ve dine açılan amansız savaşın ön plana çıkardığı modern psikoloji ve benzerleri -klinik olan- şuan felsefenin kaybolmuş çehresin de kelimeleri iyi kullanabilen yetenekli 'ahlakçıların' veya daha yetenekli sahtekarların teori pratiklerinde mahsurdur.
21. Yüzyılda hala sağa karşı solu savunmanın sağı kuvvetlendiren yargılarını görmüyor gibi yapmak hem felsefi, hem beşeri hem de insan bazındaki bütün incelemeleri sahtekar ve düzenbaz kılar.
Sol veya sağ varlıklarını çoktan tüketmiştir -öyle ki biri statükocu olmuşken biride statükonun ta kendisi olur. Bu filtrelenmiş dertlerin toplamında artık sağ-sol üst çatısınında bir önemi kalmaz.
Ortadoğu, medeniyetin ve insanın ilk yeşerdiği coğrafya olarak bilinmekte peki neden bugün insanl... more Ortadoğu, medeniyetin ve insanın ilk yeşerdiği coğrafya olarak bilinmekte peki neden bugün insanlıktan nasibini almamış bir halde? Din mi? Kültürel farklılıklar mı? Araplar? Kürtler? Türkler? Yahudiler? Kim bu işin sorumlusu? Aslında cevap oldukça basit rant ve para... Sorumlumuz ise tek kelime; İnsan…
Son bir kaç yıldır hepimizin hayatına 'ötekileşme ve ötekileştirme' kelimeleri doğrudan veya dola... more Son bir kaç yıldır hepimizin hayatına 'ötekileşme ve ötekileştirme' kelimeleri doğrudan veya dolaylı yoldan dâhil oldu, 31 Mart 2013 Tarihinden itibaren giderek yayılan bu iki kelime nitel anlamlı olmakla birlikte ispatı da oldukça zorlaşan bir yapıya sahiptir. Aslında o kadar da zor değil; kalkıp birine '' Sen Kürtsün veya sen Ermenisin, aa ne haber Yahudi '' dediğin zaman zaten ötekileştirmiş oluyorsun, lakin memleketimiz bunu hemen esneterek '' Hayır! Aslında Ötekileştirmedim sadece sıfatlandırdım '' tarzında değerlendirerek Türkçenin o güzel esnekliği ile kendini bu işten sıyırıyor.
Brexit referandumuna ilişkin: öncesi ve sonrası süreçlerini -neden, sonuç merkezli olay ekseni da... more Brexit referandumuna ilişkin: öncesi ve sonrası süreçlerini -neden, sonuç merkezli olay ekseni dahilinde -muhtemel senaryoları ifade etmeye çalıştım.
Uploads
Yakındır genler aracılığı ile aktarılan hafıza kanıtlanır -belki kanıtlandı taramasını yapmadım, ama mümkün bir durum.
İlgilenenler için; #Maduro olaylarını ve #Venezuela'nın bugün yaşadığı sıkıntıları, #Liberal bir perspektiften inceleme fırsatı buldum.
http://t24.com.tr/haber/ldpnin-hazirladigi-nazizim-haritasi-avrupa-gundeminde,394962
https://www.toplumsal.com.tr/yedigimiz-kaziklar-orada-dururken-iliskiler-nasil-normallesti-makale,332.html
https://www.gazeteduvar.com.tr/forum/2017/07/08/turkiyede-muhalefet-ne-yapmali/
https://www.gazeteduvar.com.tr/politika/2017/05/24/ldpden-pasif-direnis-onerisi/
https://www.birgun.net/haber-detay/ldp-nin-hazirladigi-nazizim-haritasi-avrupa-da-gundem-oldu-151981.html
https://www.indy100.com/article/rude-stereotype-map-turkey-erdogan-7638911
Ahlakçı filozofların tıkanmışlığı ve dine açılan amansız savaşın ön plana çıkardığı modern psikoloji ve benzerleri -klinik olan- şuan felsefenin kaybolmuş çehresin de kelimeleri iyi kullanabilen yetenekli 'ahlakçıların' veya daha yetenekli sahtekarların teori pratiklerinde mahsurdur.
21. Yüzyılda hala sağa karşı solu savunmanın sağı kuvvetlendiren yargılarını görmüyor gibi yapmak hem felsefi, hem beşeri hem de insan bazındaki bütün incelemeleri sahtekar ve düzenbaz kılar.
Sol veya sağ varlıklarını çoktan tüketmiştir -öyle ki biri statükocu olmuşken biride statükonun ta kendisi olur. Bu filtrelenmiş dertlerin toplamında artık sağ-sol üst çatısınında bir önemi kalmaz.
Yakındır genler aracılığı ile aktarılan hafıza kanıtlanır -belki kanıtlandı taramasını yapmadım, ama mümkün bir durum.
İlgilenenler için; #Maduro olaylarını ve #Venezuela'nın bugün yaşadığı sıkıntıları, #Liberal bir perspektiften inceleme fırsatı buldum.
http://t24.com.tr/haber/ldpnin-hazirladigi-nazizim-haritasi-avrupa-gundeminde,394962
https://www.toplumsal.com.tr/yedigimiz-kaziklar-orada-dururken-iliskiler-nasil-normallesti-makale,332.html
https://www.gazeteduvar.com.tr/forum/2017/07/08/turkiyede-muhalefet-ne-yapmali/
https://www.gazeteduvar.com.tr/politika/2017/05/24/ldpden-pasif-direnis-onerisi/
https://www.birgun.net/haber-detay/ldp-nin-hazirladigi-nazizim-haritasi-avrupa-da-gundem-oldu-151981.html
https://www.indy100.com/article/rude-stereotype-map-turkey-erdogan-7638911
Ahlakçı filozofların tıkanmışlığı ve dine açılan amansız savaşın ön plana çıkardığı modern psikoloji ve benzerleri -klinik olan- şuan felsefenin kaybolmuş çehresin de kelimeleri iyi kullanabilen yetenekli 'ahlakçıların' veya daha yetenekli sahtekarların teori pratiklerinde mahsurdur.
21. Yüzyılda hala sağa karşı solu savunmanın sağı kuvvetlendiren yargılarını görmüyor gibi yapmak hem felsefi, hem beşeri hem de insan bazındaki bütün incelemeleri sahtekar ve düzenbaz kılar.
Sol veya sağ varlıklarını çoktan tüketmiştir -öyle ki biri statükocu olmuşken biride statükonun ta kendisi olur. Bu filtrelenmiş dertlerin toplamında artık sağ-sol üst çatısınında bir önemi kalmaz.