Policy Papers by Bilal Salaymeh
تحاول هذه الورقة تناول الصراع على الطاقة في شرق المتوسط، مروراً بتأسيس منتدى غاز شرق المتوسط. وتت... more تحاول هذه الورقة تناول الصراع على الطاقة في شرق المتوسط، مروراً بتأسيس منتدى غاز شرق المتوسط. وتتناول الورقة هذا الصراع بين تقاطع السياسي مع الاقتصادي
SETA Perspective , 2019
TRUMP’S DECISION RECOGNIZING THE ISRAELI ANNEXATION OF THE GOLAN HEIGHTS: A CLEAR VIOLATION OF IN... more TRUMP’S DECISION RECOGNIZING THE ISRAELI ANNEXATION OF THE GOLAN HEIGHTS: A CLEAR VIOLATION OF INTERNATIONAL LAW
• What is the context of the decision?
• What does this decision mean for Israel and for Netanyahu?
• What are the possible implications of the decision?
Perspektif Filistin Yasama Meclisinin Feshedilmesi ve Sonrası, 2019
Mahmut Abbas tarafından açıklanan Filistin Yasama
Meclisini feshetme kararı Hamas ile Fetih arası... more Mahmut Abbas tarafından açıklanan Filistin Yasama
Meclisini feshetme kararı Hamas ile Fetih arasında yaşanan bölünmüşlüğün bir devamı niteliğinde olmakla
beraber bu kararın Filistin iç siyasetini hem kısa hem
de uzun vadede etkileyeceği düşünülmektedir. Nitekim kararın açıklanmasının hemen ardından Filistin
siyasetinde hukuki ve siyasi tartışmalar başlamış ve karar büyük yankılar uyandırmıştır.
• Yasama Meclisinin feshedilmesi kararının arka planı nedir?
• Bu karar Filistinliler tarafından nasıl karşılanmıştır?
• Kararın Filistin iç siyasetine muhtemel etkileri nelerdir?
2011’den bu yana devam etmekte olan ve yakın tarihte yaşanan en kanlı çatışmalardan birisi olan S... more 2011’den bu yana devam etmekte olan ve yakın tarihte yaşanan en kanlı çatışmalardan birisi olan Suriye krizinde Esed rejiminin askeri kazanımlarının ardından İdlib bölgesi muhaliflerin son kalesi konumuna gelmiş durumdadır. İdlib’i yeniden kontrol etmek istediğini açık bir şekilde ifade eden Esed rejiminin şehre saldırma kararının Rusya ve İran’ın onayı ve desteği olmadan gerçekleşmeyeceği söylenebilir. Özellikle Rusya’nın artan nüfuzu İdlib gibi önemli bir meselede Esed rejiminin tek başına karar alma imkanını sınırlamaktadır. Diğer yandan yedi yıldır devam eden çatışma ve “yıpratma savaşı”ndan dolayı Esed rejiminin askeri gücü gittikçe aşınmış ve insan kaynakları tükenmiştir. Oldukça sınırlı bir mobilize güce sahip olan, hem insan kaynağı hem de askeri teçhizat açısından zayıf duruma düşen Esed rejiminin muhaliflerin son kalesi haline gelmiş, on binlerce savaşçının olduğu İdlib bölgesine yapacağı hamlenin kolay olmayacağı aşikardır. Bu hususlar dikkate alındığında Esed rejiminin İdlib’e saldırma kararının ancak Rusya’nın onayı ve kapsamlı desteği halinde gerçekleşebileceği anlaşılmaktadır. Ancak bu durum Esed rejiminin kendi imkanlarıyla Kuzey Hama ve Kuzeybatı Lazkiye’de sınırlı harekatlar düzenleyemeyeceği anlamına gelmeyecektir.
Türkiye, Rusya ile yürüttüğü müzakereler neticesinde Fırat Kalkanı ve Zeytin Dalı harekatları örneğinde olduğu gibi sahadaki varlığını ve etkinliğini artırarak Suriyeli muhaliflerin yanı sıra siviller için de bir yaşam alanı oluşturmuştur. Astana süreci ve çatışmasızlık anlaşmasının neticesinde İdlib bölgesinde on iki farklı gözlem noktası tesis eden Türkiye İdlib üzerinde Ruslarla yürüteceği müzakerelerle ve sahada muhalefeti birleştirecek ve radikal unsurları elimine edecek adımlarla yaklaşık 3 milyon sivilin yaşadığı bölgeyi büyük bir insani krizden kurtarabilir.
CAN ACUN, BÜNYAMIN KESKIN, BILAL SALAYMEH
EL-KAIDE’DEN HTŞ’YE: NUSRA CEPHESI
Suriye’de devlet ot... more CAN ACUN, BÜNYAMIN KESKIN, BILAL SALAYMEH
EL-KAIDE’DEN HTŞ’YE: NUSRA CEPHESI
Suriye’de devlet otoritesinin aşınmasından dolayı ortaya çıkan boşluk devlet dışı silahlı aktörler tarafından doldurulmaya başlanmıştır. Bu gelişmeler yaşanırken kriz ve çatışma bölgelerinde söz konusu aktörler egemen devlet düzenini sarsarak alışılmış olan uluslararası sistemi tehdit etmeye devam etmiştir. Önce El-Kaide daha sonra DEAŞ gibi örgütler bu meydan okumanın baş aktörleri haline gelmiştir. Suriye’de yaşanan krizlerle birlikte “cihadi” ideolojiyi benimseyen bu örgütlerin bir uzantısı olarak Nusra Cephesi ortaya çıkmıştır. 2011 yılı itibarıyla Arap Baharı’nın bölgede yayılmasıyla birlikte cihadi örgütler kendilerine hakimiyet alanı arayışına girmişlerdir.
El-Kaide’nin Irak’taki kolu Irak İslam Devleti (IİD) örgütü 2007 yılından itibaren aldığı ağır darbelerden yeni toparlanmaya çalıştığı bir dönemde ABD Irak’tan çekilmiş ve bünyesinde Suriyelilerin de bulunduğu IİD lider kadrosu Suriye’de ortaya çıkan krizle yeni bir genişleme alanı oluşturacağını düşünmeye başlamıştır. IİD örgütünün o dönemler Musul bölgesinde komutanı olan Suriyeli Ahmed Hüseyin Şara (Ebu Muhammed Culani) IİD’nin yeni lideri Ebubekir Bağdadi’ye Suriye’de örgütlenilmesi teklifinde bulunmuştur.
Sonuç itibarıyla El-Kaide merkezinin onayıyla Suriye’ye yedi kişilik
bir ekiple 2011 yaz aylarında geçiş yapılmıştır. Bu çekirdek kadro Suriye’deki iç savaşı derinden etkilemiştir. Nusra Cephesi’nin kuruluşu ise 2012’nin Ocak ayında Culani tarafından yapılan bir açıklamayla duyurulmuştur. O günden bu yana farklı süreçlerden geçmek suretiyle evrimleşerek muhalifler arasında en güçlü gruplardan biri olan Heyet-i Tahriru’ş-Şam’a dönüşen yapıyı beraberinde getirmiştir.
Bu rapor Suriye sahasında etkin aktörlerden biri olan Nusra Cephesi’ni ele almaktadır. Raporun hazırlık aşamasında Nusra’nın güçlü olduğu çatışma bölgeleri başta olmak üzere Suriye’de saha çalışması gerçekleştirilmiş ve buralarda bazı isimlerle mülakatlar yapılmıştır. Grubun ideolojik gelişimi ve bunun ardında yatan sebepler de raporun konusunu oluşturmaktadır. Aynı zamanda raporda örgütün yönetim modeli ve örgütlenme biçimine dair bilgiler de yer almaktadır. Ayrıca çalışmanın sonunda Nusra’nın liderleri ve örgütte ön plana çıkan isimlerin profil bilgileri de sunulmuştur.
Book Reviews by Bilal Salaymeh
Rouya Turkiyyah. Vol 6. No. 3. Fall 2017, 2017
Thesis by Bilal Salaymeh
يحاول البحث تقديم صورة عن وضع اللاجئين الفلسطينيين في سوريا وتأثرهم بالثورة السورية , من خلال عرض... more يحاول البحث تقديم صورة عن وضع اللاجئين الفلسطينيين في سوريا وتأثرهم بالثورة السورية , من خلال عرض عام وموجز لتوزعهم الديموغرافي والجغرافي ووضعهم القانوني في سوريا , مع التطرق لما يمثل اللاجئين من هيئات ومؤسسات وفصائل عمل وطني , وذلك لفهم آلية التفاعل ومستويات التأثر بالمجتمع السوري عموماً وبالثورة السورية .كما أن البحث يستعرض المواقف المتبادلة بين كل من طرفي الثورة السورية من جهة وبين اللاجئين وما يمثلهم من جهة أخرى, ويعمل على استشراف المآلات التي قد يؤول إليها وضع اللاجئين في سوريا .
This thesis attempts to understand the impact of the nature of the Assad regime on the trajectory... more This thesis attempts to understand the impact of the nature of the Assad regime on the trajectory of the conflict which took place in Syria following the 2011 uprising. It argues that the Assad regime which has been ruling Syria since 1970 represents a case of neopatrimonial regime. The thesis elaborates the neopatrimonial conceptualization tracing the concept back to its Weberian roots. It follows the evolution of the concept from the ‘traditional’ patrimonialism to the modern ‘neo’ patrimonialism. The thesis claims that the neopatrimonial regime consolidates its power through personalization of the regime, patronage and clientelism networks. The claim puts forth is that through neopatrimonialism, the Assad regime was able to consolidate its patrimonial domination and penetrate the bureaucratic realm as well as the society through the patronage and clientelism networks. The thesis argues that the neopatrimonialism had fostered the durability of the regime, and limited the outcomes of the conflict to a rocking between a re-stabilization of the regime and an uncertain revolution, and has influenced the trajectory of the conflict which dragged the country into a state of civil war.
Book Chapter by Bilal Salaymeh
2018'de Türkiye - Filistin İlişkileri, 2018
The Turkish - Palestinian Relations in 2018
2018 Yılında Türkiye - Filistin İlişkileri
2018'de Türkiye - İsrail İlişkileri, 2018
The Turkish - İsraeli Relations in 2018
2018 Türk Dış Politikasında Türkiye - İsrail İlişkileri
Paper by Bilal Salaymeh
ORTADOĞU ETÜTLERİ / MIDDLE EASTERN STUDIES, 2018
This paper aims to conceptualize the Syrian regime under the rule of Hafez and Bashar al-Assad (1... more This paper aims to conceptualize the Syrian regime under the rule of Hafez and Bashar al-Assad (1970-2011) as a neopatrimonial regime. The paper claims that the neopat-rimonial domination of the Assad regime bases on three pillars; the personalization of the regime, the patronage networks and the clientelism. Under the subtitle of per-sonalization the Syrian regime, the paper tries to lay down the historical process and mechanisms used to personal-ized the regime under Hafez and Bashar al-Assad, through using the personal clique and the imposed personal cult. Following, the paper figures out the dual patronage networks that the Assad regime has utilized to consolidate his personal domination through penetrate the bureaucratic realm and the society; the Alawite patronage and the Baath Party patronage. In the same context, the paper evaluates the clientelism as another mechanism functions in the patrimonial penetration processes, mainly in the economic domain, and the changes that took place in this regard under Bashar al-Assad's rule.
Papers by Bilal Salaymeh
International Journal of Conflict Management
Purpose This paper aims to study recent approaches to peacemaking, particularly by Turkey and Rus... more Purpose This paper aims to study recent approaches to peacemaking, particularly by Turkey and Russia, in a changing world and their implications for UN-led peace processes. The authors analyze the factors that allow parallel processes to UN mediation to emerge and discuss their influence. Design/methodology/approach The paper presents two in-depth case studies of mediation in Syria and Libya, where the UN, as well as Russia and Turkey, were actively involved in peacemaking. Findings The authors find that parallel processes to UN mediation emerge if the UN process does not show progress toward a negotiated settlement and other third parties have leverage over the conflict parties. However, whether these parallel processes pose a fundamental challenge to the UN-led process depends on how sustained the third parties’ leverage over the conflict parties is. If it lasts, it puts the UN in a difficult position to either participate in the parallel process and contain it but thereby also le...
International Peacekeeping
Contemporary Security Policy, Nov 23, 2022
INTRODUCTION Despite a speculated assault by the Assad regime on opposition controlled the Idlib ... more INTRODUCTION Despite a speculated assault by the Assad regime on opposition controlled the Idlib region, Turkey and Russia have reached an agreement that averted the attack. The Memorandum of Understanding (MoU) on the Stabilization of the Situation in Idlib’s De-escalation Zone was signed by Russian Minister of Defense Sergei Shoigu and his Turkish counterpart Minister of National Defense Hulusi Akar following the Sochi summit held, in the Russian coastal city of Sochi, on September 17, 2018. In addition to its success in averting a humanitarian catastrophe, the Sochi accord will have several implications on the ground, and will further influence the future of the Idlib region and Syria in general. Yet, this accord would face several challenges in both short and long terms.
Bu makale, Hafez ve Basar Esed yonetimindeki Suriye rejimini 1970-2011 neopatrimonyal bir rejim o... more Bu makale, Hafez ve Basar Esed yonetimindeki Suriye rejimini 1970-2011 neopatrimonyal bir rejim olarak kavramlastirmayi amaclamaktadir. Makale, Esad rejiminin neopatrimonyal egemenliginin uc sutun uzerine kurulu oldugunu iddia ediyor; rejimin kisisellestirilmesi, patronaj aglari ve klientalizm. Esed yonetiminin kisisellestirilmesi alt basligi altinda makale, Hafez ve Basar Esed’in yonetimi surecince, kisisel klik ve empoze edilen kisisel kult uzerinden rejimin kisisellestirilmesinin tarihi surecini ve kullanilan mekanizmalari incelemeye calismaktadir. Bundan sonra makale, Esed rejiminin burokratik ve toplumsal alanlarina nufuz ederek tahakkumunu saglamlastirmak icin basvurdugu ikili patronaj aglari ortaya koymakta; Alevi ve Baas Partisi’nin patronaj aglari. Ayni baglamda makale, basta ekonomik alanda olmak uzere, patrimonyal tahakkumu ve nufuz etme sureci icin kullanilan klientalism mekanizelerini ve bu mekanizmalarinin Basar Esed’in yonetiminde gecirdigi degisikleri degerlendirmekt...
The New Turkey, 2019
Forced migration and displacement are among the unlawful and most effective measures that the Ass... more Forced migration and displacement are among the unlawful and most effective measures that the Assad regime has been using. However, legalizing the unlawfulness will have long-term impacts on the Syrian state and society.
Uploads
Policy Papers by Bilal Salaymeh
• What is the context of the decision?
• What does this decision mean for Israel and for Netanyahu?
• What are the possible implications of the decision?
Meclisini feshetme kararı Hamas ile Fetih arasında yaşanan bölünmüşlüğün bir devamı niteliğinde olmakla
beraber bu kararın Filistin iç siyasetini hem kısa hem
de uzun vadede etkileyeceği düşünülmektedir. Nitekim kararın açıklanmasının hemen ardından Filistin
siyasetinde hukuki ve siyasi tartışmalar başlamış ve karar büyük yankılar uyandırmıştır.
• Yasama Meclisinin feshedilmesi kararının arka planı nedir?
• Bu karar Filistinliler tarafından nasıl karşılanmıştır?
• Kararın Filistin iç siyasetine muhtemel etkileri nelerdir?
Türkiye, Rusya ile yürüttüğü müzakereler neticesinde Fırat Kalkanı ve Zeytin Dalı harekatları örneğinde olduğu gibi sahadaki varlığını ve etkinliğini artırarak Suriyeli muhaliflerin yanı sıra siviller için de bir yaşam alanı oluşturmuştur. Astana süreci ve çatışmasızlık anlaşmasının neticesinde İdlib bölgesinde on iki farklı gözlem noktası tesis eden Türkiye İdlib üzerinde Ruslarla yürüteceği müzakerelerle ve sahada muhalefeti birleştirecek ve radikal unsurları elimine edecek adımlarla yaklaşık 3 milyon sivilin yaşadığı bölgeyi büyük bir insani krizden kurtarabilir.
EL-KAIDE’DEN HTŞ’YE: NUSRA CEPHESI
Suriye’de devlet otoritesinin aşınmasından dolayı ortaya çıkan boşluk devlet dışı silahlı aktörler tarafından doldurulmaya başlanmıştır. Bu gelişmeler yaşanırken kriz ve çatışma bölgelerinde söz konusu aktörler egemen devlet düzenini sarsarak alışılmış olan uluslararası sistemi tehdit etmeye devam etmiştir. Önce El-Kaide daha sonra DEAŞ gibi örgütler bu meydan okumanın baş aktörleri haline gelmiştir. Suriye’de yaşanan krizlerle birlikte “cihadi” ideolojiyi benimseyen bu örgütlerin bir uzantısı olarak Nusra Cephesi ortaya çıkmıştır. 2011 yılı itibarıyla Arap Baharı’nın bölgede yayılmasıyla birlikte cihadi örgütler kendilerine hakimiyet alanı arayışına girmişlerdir.
El-Kaide’nin Irak’taki kolu Irak İslam Devleti (IİD) örgütü 2007 yılından itibaren aldığı ağır darbelerden yeni toparlanmaya çalıştığı bir dönemde ABD Irak’tan çekilmiş ve bünyesinde Suriyelilerin de bulunduğu IİD lider kadrosu Suriye’de ortaya çıkan krizle yeni bir genişleme alanı oluşturacağını düşünmeye başlamıştır. IİD örgütünün o dönemler Musul bölgesinde komutanı olan Suriyeli Ahmed Hüseyin Şara (Ebu Muhammed Culani) IİD’nin yeni lideri Ebubekir Bağdadi’ye Suriye’de örgütlenilmesi teklifinde bulunmuştur.
Sonuç itibarıyla El-Kaide merkezinin onayıyla Suriye’ye yedi kişilik
bir ekiple 2011 yaz aylarında geçiş yapılmıştır. Bu çekirdek kadro Suriye’deki iç savaşı derinden etkilemiştir. Nusra Cephesi’nin kuruluşu ise 2012’nin Ocak ayında Culani tarafından yapılan bir açıklamayla duyurulmuştur. O günden bu yana farklı süreçlerden geçmek suretiyle evrimleşerek muhalifler arasında en güçlü gruplardan biri olan Heyet-i Tahriru’ş-Şam’a dönüşen yapıyı beraberinde getirmiştir.
Bu rapor Suriye sahasında etkin aktörlerden biri olan Nusra Cephesi’ni ele almaktadır. Raporun hazırlık aşamasında Nusra’nın güçlü olduğu çatışma bölgeleri başta olmak üzere Suriye’de saha çalışması gerçekleştirilmiş ve buralarda bazı isimlerle mülakatlar yapılmıştır. Grubun ideolojik gelişimi ve bunun ardında yatan sebepler de raporun konusunu oluşturmaktadır. Aynı zamanda raporda örgütün yönetim modeli ve örgütlenme biçimine dair bilgiler de yer almaktadır. Ayrıca çalışmanın sonunda Nusra’nın liderleri ve örgütte ön plana çıkan isimlerin profil bilgileri de sunulmuştur.
Book Reviews by Bilal Salaymeh
Thesis by Bilal Salaymeh
Book Chapter by Bilal Salaymeh
Paper by Bilal Salaymeh
Papers by Bilal Salaymeh
• What is the context of the decision?
• What does this decision mean for Israel and for Netanyahu?
• What are the possible implications of the decision?
Meclisini feshetme kararı Hamas ile Fetih arasında yaşanan bölünmüşlüğün bir devamı niteliğinde olmakla
beraber bu kararın Filistin iç siyasetini hem kısa hem
de uzun vadede etkileyeceği düşünülmektedir. Nitekim kararın açıklanmasının hemen ardından Filistin
siyasetinde hukuki ve siyasi tartışmalar başlamış ve karar büyük yankılar uyandırmıştır.
• Yasama Meclisinin feshedilmesi kararının arka planı nedir?
• Bu karar Filistinliler tarafından nasıl karşılanmıştır?
• Kararın Filistin iç siyasetine muhtemel etkileri nelerdir?
Türkiye, Rusya ile yürüttüğü müzakereler neticesinde Fırat Kalkanı ve Zeytin Dalı harekatları örneğinde olduğu gibi sahadaki varlığını ve etkinliğini artırarak Suriyeli muhaliflerin yanı sıra siviller için de bir yaşam alanı oluşturmuştur. Astana süreci ve çatışmasızlık anlaşmasının neticesinde İdlib bölgesinde on iki farklı gözlem noktası tesis eden Türkiye İdlib üzerinde Ruslarla yürüteceği müzakerelerle ve sahada muhalefeti birleştirecek ve radikal unsurları elimine edecek adımlarla yaklaşık 3 milyon sivilin yaşadığı bölgeyi büyük bir insani krizden kurtarabilir.
EL-KAIDE’DEN HTŞ’YE: NUSRA CEPHESI
Suriye’de devlet otoritesinin aşınmasından dolayı ortaya çıkan boşluk devlet dışı silahlı aktörler tarafından doldurulmaya başlanmıştır. Bu gelişmeler yaşanırken kriz ve çatışma bölgelerinde söz konusu aktörler egemen devlet düzenini sarsarak alışılmış olan uluslararası sistemi tehdit etmeye devam etmiştir. Önce El-Kaide daha sonra DEAŞ gibi örgütler bu meydan okumanın baş aktörleri haline gelmiştir. Suriye’de yaşanan krizlerle birlikte “cihadi” ideolojiyi benimseyen bu örgütlerin bir uzantısı olarak Nusra Cephesi ortaya çıkmıştır. 2011 yılı itibarıyla Arap Baharı’nın bölgede yayılmasıyla birlikte cihadi örgütler kendilerine hakimiyet alanı arayışına girmişlerdir.
El-Kaide’nin Irak’taki kolu Irak İslam Devleti (IİD) örgütü 2007 yılından itibaren aldığı ağır darbelerden yeni toparlanmaya çalıştığı bir dönemde ABD Irak’tan çekilmiş ve bünyesinde Suriyelilerin de bulunduğu IİD lider kadrosu Suriye’de ortaya çıkan krizle yeni bir genişleme alanı oluşturacağını düşünmeye başlamıştır. IİD örgütünün o dönemler Musul bölgesinde komutanı olan Suriyeli Ahmed Hüseyin Şara (Ebu Muhammed Culani) IİD’nin yeni lideri Ebubekir Bağdadi’ye Suriye’de örgütlenilmesi teklifinde bulunmuştur.
Sonuç itibarıyla El-Kaide merkezinin onayıyla Suriye’ye yedi kişilik
bir ekiple 2011 yaz aylarında geçiş yapılmıştır. Bu çekirdek kadro Suriye’deki iç savaşı derinden etkilemiştir. Nusra Cephesi’nin kuruluşu ise 2012’nin Ocak ayında Culani tarafından yapılan bir açıklamayla duyurulmuştur. O günden bu yana farklı süreçlerden geçmek suretiyle evrimleşerek muhalifler arasında en güçlü gruplardan biri olan Heyet-i Tahriru’ş-Şam’a dönüşen yapıyı beraberinde getirmiştir.
Bu rapor Suriye sahasında etkin aktörlerden biri olan Nusra Cephesi’ni ele almaktadır. Raporun hazırlık aşamasında Nusra’nın güçlü olduğu çatışma bölgeleri başta olmak üzere Suriye’de saha çalışması gerçekleştirilmiş ve buralarda bazı isimlerle mülakatlar yapılmıştır. Grubun ideolojik gelişimi ve bunun ardında yatan sebepler de raporun konusunu oluşturmaktadır. Aynı zamanda raporda örgütün yönetim modeli ve örgütlenme biçimine dair bilgiler de yer almaktadır. Ayrıca çalışmanın sonunda Nusra’nın liderleri ve örgütte ön plana çıkan isimlerin profil bilgileri de sunulmuştur.