Thesis Chapters by Zinnur Tunç
Transfer Fiyatlandırmasında İlişkili Kişi / Related Party in Transfer Pricing, 2013
Accumulation of capital, which has spread to wider regions due to the growth in world trade volum... more Accumulation of capital, which has spread to wider regions due to the growth in world trade volume, has resulted in more active roles played by international companies in the economy together with globalization. These companies, which are subject to tax laws in more than one country, tend to erode their tax bases using profit shifting through various ways. This study is based upon one of these ways, distribution of disguised profit through transfer pricing. Studies on transfer pricing have become prevalent also in Turkey, as it has in other countries, especially with the recent support of OECD (Organisation for Economic Co-Operation and Development). Within this context, it is intended to prevent the possible erosion that will arise in tax incomes due to performing the transactions with related parties against arm's length principle through various arrangements, especially with article 13 of Corporate Tax Law No. 5520, describing "Disguised Profit Distribution via Transfer Pricing". In addition to the limitation of the related party, prices that should be used in related party transactions are defined in detail by the laws, and it is aimed to raise awareness of taxpayers. In this study, related party concept within the context of transfer pricing has been analyzed thoroughly and the transactions were explained by examples. Moreover, the international bases of the current regulations in our country were explained and the effect of recently issued Law No. 6728 describing Amendment of Certain Laws for the Improvement of the Investment Landscape on the limitation of the related party has been discussed. Keywords: transfer pricing, a related party, distribution of disguised profit, arm's length principle, profit shifting, tax base erosion.
TR:
Dünya ticaret hacmindeki büyüme sayesinde daha geniş alanlara yayılan sermaye, küreselleşme ile birlikte çok uluslu şirketlerin ekonomide daha etkin rol almasına sebep olmuştur. Birden fazla ülkenin vergi kanunlarına tabi olan bu şirketler, çeşitli yollarla kâr aktarımı suretiyle matrahlarını aşındırma eğilimine girmişlerdir. Bu yollardan biri olan transfer fiyatlandırması yoluyla örtülü kazanç dağıtımı olgusu tez çalışmasının temelini oluşturmaktadır. Özellikle son yıllarda OECD (Organisation For Economic Co-Operation And Development) desteği ile birlikte birçok ülkede olduğu gibi ülkemizde de transfer fiyatlandırması alanında çalışmalar artmıştır. Bu kapsamda, 5520 sayılı Kurumlar Vergisi Kanunu'nun "Transfer Fiyatlandırması Yoluyla Örtülü Kazanç Dağıtımı" başlığını taşıyan 13.maddesi başta olmak üzere çeşitli düzenlemeler aracılığıyla kanunda ilişkili sayılan kişilerle, emsallere uygunluk ilkesine aykırı tutarlar üzerinden yapılan işlemler sonucu vergi gelirlerinde ortaya çıkacak olası kaybın önüne geçilmesi amaçlanmıştır. Gerek ilişkili kişi sınırı, gerekse ilişkili kişi işlemlerinde kullanılacak fiyatların ne olması gerektiği kanunlar tarafından açıklanmış ve mükelleflerin bu konuda bilinçlenmesi sağlanmıştır. Bu çalışmada, transfer fiyatlandırması uygulamaları bakımından ilişkili kişi olgusu, tüm boyutlarıyla incelenmiş ve yapılan işlemler örnekler üzerinden açıklanmıştır. Ayrıca ülkemizdeki mevcut düzenlemelerin uluslararası alanda dayandığı temellere değinilerek geçtiğimiz aylarda yürürlüğe giren 6728 sayılı Yatırım Ortamının İyileştirilmesi Amacıyla Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun'un ilişkili kişi sınırına olan etkisi açıklanmıştır. Anahtar Kelimeler: transfer fiyatlandırması, ilişkili kişi, örtülü kazanç dağıtımı, emsallere uygunluk ilkesi, kâr aktarımı, matrah aşındırma.
Papers by Zinnur Tunç
Vergi Usul Hukukunda Zor Durum / Hard Situation in the Tax Procedure Law, 2021
Taxpayers who cannot fulfill their tax duties on time due to being in a hard situation can be giv... more Taxpayers who cannot fulfill their tax duties on time due to being in a hard situation can be given a suitable time within the limits specified by the law by the Ministry of Treasury and Finance if they make a written application. Giving time is based on three conditions, one of which is objective and two of which are subjective. The granting of this time, as a rule, depends on the individual application, but with a later regulation, the Ministry has also been given the authority to use the time collectively. On the contrary to the force majeure provisions, the rule of giving time in hard situations, which is rarely applied, is important because it is the supportive function of the force majeure rule. With the development of objective criteria to determine the events that can be accepted as hard situations, this practice can also encourage voluntary compliance with the tax, with its conciliatory feature, and it can significantly contribute to the optimal balance of personal and public benefits.
TR:
Zor durumda bulunmaları nedeniyle vergi ödevlerini süresinde yerine getiremeyecek olan mükelleflere, yazılı başvuruları üzerine Hazine ve Maliye Bakanlığı’nca kanunda belirtilen sınırlar içinde uygun bir süre verilebilmektedir. Sürenin verilmesi biri objektif, ikisi subjektif nitelikli, birlikte aranan üç koşula bağlanmıştır. Bu sürenin verilmesi kural olarak bireysel başvuruya bağlı olmakla birlikte, sonradan yapılan bir düzenleme ile Bakanlığa topluca süre kullandırma yetkisi de verilmiştir. Mücbir sebep hükümlerinin aksine nadiren uygulanan zor durumda süre verme kurumu, mücbir sebep kurumunu destekleyici fonksiyonu dolayısıyla önemlidir. Zor durum olarak kabul edilecek olayların belirlenebilmesi için objektif kriterlerin geliştirilmesi ile bu kurum uzlaştırıcı özelliğiyle vergiye gönüllü uyumu da özendirerek kişisel ve kamusal yararlar dengesinin optimal düzeyde oluşmasına önemli katkılarda bulunabilecektir.
Gayrimaddi Hakların Transfer Fiyatlandırması Hükümleri Kapsamında Vergilendirilmesi / Taxation Of Intangible Rights Within The Scope Of Transfer Pricing Provisions, 2021
As globalization accelerating since the 1980s, it has brought several international problems in t... more As globalization accelerating since the 1980s, it has brought several international problems in the economy, as in all fields. While the number of integrated markets, which can easily exceed the physical borders of countries, and the multinational enterprises operating in these markets is increasing, the rise in capital accumulation and world trade volume in parallel to the technological developments has created some disadvantages for the tax administrations. This study will examine the problems coming to the fore upon acceptance of hidden profit transfers by transferring intangible rights, particularly in the multinational enterprises, as an activity reducing the tax revenues of countries, as well as the solution mechanisms towards these problems.
The transfer pricing, which is an economical term alone, is the subject of hidden profit distribution activity in line with the company’s interests, while it also becomes a problem to be avoided both at national and international levels. In this context, the study aims to assess the applicability of transfer pricing regulations, including the OECD measures, to intangible rights within the scope of various criticisms.
TR:
Küreselleşmenin 1980’lerden itibaren ivme kazanması, her alanda olduğu gibi ekonomide de çeşitli uluslararası sorunları beraberinde getirmiştir. Ülkelerin fiziki sınırlarını daha kolay aşabilen bütünleşik piyasalar ve bu piyasalarda faaliyet gösteren çok uluslu işletmelerin sayısı giderek artarken, teknolojik gelişmelere paralel olarak sermaye birikimi ve dünya ticaret hacmindeki yükseliş, vergi idareleri açısından da bazı dezavantajlı durumlar yaratmıştır. Bu çalışmada, özellikle çok uluslu işletmelerde gayrimaddi hakların transferi aracılığıyla yapılan örtülü kâr aktarımlarının, ülkelerin vergi gelirlerini azaltıcı bir faaliyet olarak kabul edilmesiyle birlikte gündeme gelen sorunlar ve bu sorunlara yönelik çözüm mekanizmaları incelenecektir.
Tek başına iktisadi bir terim olan transfer fiyatı, şirket çıkarları doğrultusunda örtülü kazanç dağıtma faaliyetine konu olurken; bu yönüyle hem ulusal hem de uluslararası düzeyde önlenmesi gereken bir sorun haline dönüşmektedir. Bu kapsamda çalışmada, OECD önlemleri başta olmak üzere transfer fiyatlandırması düzenlemelerinin gayrimaddi haklara uygulanabilirliğinin, çeşitli eleştiriler kapsamında değerlendirilmesi amaçlanmaktadır.
Vergi Hukukunda Yanılma Halinde Gecikme Faizi Hesaplanmayacağı Hükmü Dolayısıyla Mücbir Sebeplerin Sonuçlarına İlişkin Bir Değerlendirme / A Consideration On The Results Of Force Major In Not To Be Calculated Interest Of Default In Case Of Lapse In Tax Law, 2020
Force Major is one of the situations which removes faultiness just like lapse. In case faultiness... more Force Major is one of the situations which removes faultiness just like lapse. In case faultiness has been removed, a fine will not be imposed even if behavior of the tax payer necessitates it. This general principle which is true of penalties has not been implemented for accessory claims as a rule because those are parts of main claim. On the other hand, it has been seen that some accessory claims such as interest of default and overdue interest, resemble penalties in causes and results, in addition, this similarity reflects on legal regulations at times. It has been added a rule of not to calculate interest of default among the results of faultiness by an amendment made in the year 2010 at the item 369 of the Tax Procedure Law regulated of not imposing penalty in case of lapse. This regulation is important since it links interest of default to faultiness and exposes results not only for the institution of faultiness but also other institutions of tax law. One of them is force major. Although there is a rule of not to impose a tax penalty when the force major situation exists at the item 373 of the Tax Procedure Law, any regulation does not exist on interest of default here. In this article, it is considered the amendment made at the item 369 of the Tax Procedure Law will be able to implemented fort the item 373 of the Law from the viewpoint general interpretation principles in the tax law, procedure law and jurisdiction law.
TR:
Mücbir sebepler de yanılma gibi kusurluluğu kaldıran hallerdendir. Kusurluluğun kalkması halinde, mükellefin davranışı cezayı gerektiren fillerden olsa dahi ceza kesilmez. Cezalar bakımından geçerli olan bu genel ilke, ceza olmayıp asıl alacağın bir parçası olmaları nedeniyle fer’i alacaklar için kural olarak uygulanmaz. Bununla birlikte, zaman zaman gecikme faizi ve gecikme zammı gibi bazı fer’i alacakların maddi sebep ve sonuçları bakımından cezalara çok benzediği, hatta bu benzerliğin hukuki düzenlemelere de yansıdığı görülmektedir. Vergi Usul Kanunu’nun yanılma halinde ceza kesilmeyeceğinin düzenlendiği 369’uncu maddesinde 2010 yılında yapılan bir değişiklikle yanılmanın sonuçlarına gecikme faizi hesaplanmaması da eklenmiştir. Bu düzenleme vergi kanunlarında gecikme faizini kusura bağlayan ilk düzenleme olması bakımından önemlidir ve sadece yanılma kurumu bakımından değil başka vergi hukuku kurumları bakımından da sonuç doğuracak niteliktedir. Bunlardan biri de mücbir sebeplerdir. Vergi Usul Kanunu’nun 373’üncü maddesinde de mücbir sebep hallerinde vergi cezası kesilmeyeceği hükmüne yer verilmekle birlikte, burada yanılmada olduğu gibi gecikme faizine ilişkin bir düzenleme bulunmamaktadır. Bu çalışmada, Vergi Usul Kanunu’nun 369’uncu maddesinde yapılan değişikliğin, genel olarak vergi hukukunda yorum ilkeleri ile usul hukuku ve yargılama hukuku ilkeleri çerçevesinde Kanunun 373’üncü maddesi bakımından da uygulanabileceği, değerlendirilmektedir.
Yeni Tip Coronavirüs (COVID-19) Salgınının Motorlu Taşıtlar Üzerindeki Etkisine Bağlı Vergisel Beklentiler / Tax Expectations Based on the Effect of New Type Coronavirus (COVID-19) Pandemic on Motor Vehicles, 2020
The worldwide pandemic known as COVID-19, has shown its effects on various fields, especially the... more The worldwide pandemic known as COVID-19, has shown its effects on various fields, especially the health system. Within the scope of the measures taken, the emergence of various situations on a macro and micro scale and the concept of 'social distance' that came to the agenda with the pandemic brought along the necessity of examining individual behaviors from different perspectives. The aim of this study is to evaluate the expectation of the change in the level of demand for personal vehicles, one of these behaviors, within the framework of the economic conjuncture and to analyze the tax effects under various assumptions.
TR:
Dünyanın birçok yerinde olduğu gibi ülkemizde de COVID-19 salgını, başta sağlık sistemi olmak üzere çeşitli alanlarda hızla etkisini göstermeye başlamıştır. Alınan önlemler kapsamında makro ve mikro ölçekte çeşitli durumların ortaya çıkması ve salgın ile birlikte gündeme gelen ‘sosyal mesafe’ kavramı, birey davranışlarının farklı yönlerden incelenmesi gerekliliğini beraberinde getirmiştir. Bu davranışlardan biri olan kişisel araçlara yönelik talep düzeyindeki değişim beklentisinin, iktisadi konjonktür çerçevesinde değerlendirilmesi ve çeşitli varsayımlar altında vergisel etkilerinin analiz edilmesi çalışmanın amacını oluşturmaktadır.
Transfer Fiyatlandırmasında Emsal Tespitine İlişkin Yeni Yöntemler / New Methods for Determining the Precedent in Transfer Pricing, 2017
Hidden Profit Distribution Through Transfer Pricing regulated in Corporate Tax Law No: 5520 is a ... more Hidden Profit Distribution Through Transfer Pricing regulated in Corporate Tax Law No: 5520 is a subject open to changes according to its nature. In parallel with the OECD regulations, in particular, the studies carried out to prevent the transfer of the tax base and profit transfer contribute to the development of transfer pricing. Arm’s length principle based on OECD Transfer Pricing Guidelines For Multinational Enterprises and Tax Administration. Methods necessary for the implementation of the arm’s length principle are expanded by Code No:6728 dated 09/08/2016. Within this framework, in addition to the Comparable Price Method, Cost Plus Method, and Resale Price Method which are accepted as traditional methods; Transactional Net Margin Method and Profit Split Method are added to Corporate Tax Law. Along with this arrangement, debates arising from the preference of methods not previously found in the code have been prevented.
TR
5520 sayılı Kurumlar Vergisi Kanunu’nda düzenlenmiş olan Transfer Fiyatlandırması Yoluyla Örtülü Kazanç Dağıtımı konusu niteliği itibariyle sürekli değişime açık bir konudur. Özellikle OECD düzenlemelerine para- lel olarak matrah aşındırması ve kâr aktarımının önüne geçmek amacıyla sürdürülen çalışmalar transfer fiyatlandırması konusunun gelişimine katkı sağlamaktadır. Temelini, OECD tarafından yayımlanan Çok Uluslu Şirket- ler ve Vergi İdareleri İçin Transfer Fiyatlandırması Rehberi’nin oluşturdu- ğu emsallere uygunluk ilkesi ve bu ilkenin uygulanması için gerekli olan yöntemler, 09/08/2016 tarihinde 6728 sayılı Kanun ile genişletilmiştir. Bu kapsamda, geleneksel yöntemler olarak kabul edilen, Karşılaştırılabilir fi- yat Yöntemi, Maliyet Artı Yöntemi ve Yeniden Satış Fiyatı Yöntemi’ne ek olarak kanun maddesine, İşleme Dayalı Net Kâr Marjı Yöntemi ve Kâr Bölüşüm Yöntemi eklenmiştir. Bu düzenleme ile birlikte daha önce kanun- da bulunmayan yöntemlerin tercih edilmesinden kaynaklı yaşanan tartış- maların önüne geçilmesi amaçlanmıştır.
Conference Presentations by Zinnur Tunç
MOTOR VEHICLES TAX: SOME PROBLEMS AND EVALUATIONS, 2019
Motor Vehicle Tax, referred to as a wealth tax in the Turkish tax system, is determined in line w... more Motor Vehicle Tax, referred to as a wealth tax in the Turkish tax system, is determined in line with various vehicle types and features according to Law No. 197. With the regulation that came into effect in 2018, vehicle value is now also taken into consideration in tax base determination in addition to various aspects such as model year, type, engine capacity and weight. Therefore, the ad valorem tariff based on vehicle value has come into practice together with the specific tariff applied before, and a compound tariff structure has been adopted. However, the fact that no obligation regarding CO 2 emission has been included in the new regulation is being criticized with regards to environmental protection in accordance with Article 56 of our Constitution. Considering the total emission by 22,865,921 registered vehicles according to the latest data by the Turkish Statistical Institute, it is clear that the new regulation contains deficiencies with respect to constitutional obligations. The motor vehicle tax, primarily intended to prioritize environmental protection in the European Union, still prioritizes fiscal purposes in Turkey. Due to all these developments, the issues arising from the new tariff have been discussed and various solutions have been suggested in compliance with the purpose of the study. In addition, the points that are in conflict with taxpayer interests in tariff no. I/A still in effect as part of the new regulation have been discussed, and assessment have been made with regards to taxation principles. Also, practices in the EU and in Turkey have been compared, and similarities between practices in member states have been pointed out to serve as a model.
The Effects of Inheritance and Transfer Tax on the Income Distribution, 2018
Books by Zinnur Tunç
Motorlu Taşıtlar Vergisine İlişkin Bazı Sorun ve Değerlendirmeler / Motor Vehicles Tax: Some Problems and Evaluations, 2019
Motor Vehicle Tax, referred to as a wealth tax in the Turkish tax system is determined in line wi... more Motor Vehicle Tax, referred to as a wealth tax in the Turkish tax system is determined in line with various vehicle types and features according to Law No. 197. With the regulation that came into effect in 2018, vehicle value is now also taken into consideration in tax base determination in addition to various aspects such as model year, type, engine capacity, and weight. Therefore, the ad valorem tariff based on vehicle value has come into practice together with the specific tariff applied before, and a compound tariff structure has been adopted.
However, the fact that no obligation regarding CO2 emission has been included in the new regulation is being criticized with regards to environmental protection by Article 56 of our Constitution. Considering the total emission by 22,865,921 registered vehicles according to the latest data by the Turkish Statistical Institute, it is clear that the new regulation contains deficiencies to constitutional obligations. The motor vehicle tax, primarily intended to prioritize environmental protection in the European Union, still prioritizes fiscal purposes in Turkey.
Due to all these developments, the issues arising from the new tariff have been discussed and various solutions have been suggested in compliance with the purpose of the study. In addition, the points that conflict with taxpayer interests in tariff no. I/A still in effect as part of the new regulation has been discussed, and assessments have been made with regards to taxation principles. Also, practices in various countries and inTurkey have been compared, and similarities between practices in that countries have been pointed out to serve as a model.
TR:
Türk vergi sisteminde servet üzerinden alınan vergilerden biri olan motorlu taşıtlar vergisi, 197 sayılı Kanun uyarınca çeşitli taşıt türlerine ve özelliklerine göre farklılık arz etmektedir. Genel itibariyle model yılı, cinsi, motor silindir hacmi ve ağırlığı gibi unsurlara ek olarak 2018 yılında yürürlüğe giren düzenleme ile taşıt değeri de matrah belirlenirken dikkate alınmaya başlanmıştır. Böylece daha önce uygulanan spesifik tarifenin yanında taşıtın değerinin de esas alındığı advalorem tarife uygulamaya girmiş ve karma tarife yapısına geçilmiştir. Ancak yeni düzenleme ile birlikte CO2 salınımını dikkate alan herhangi bir yükümlülük getirilmemiş olması, Anayasamızın 56'ıncı maddesi uyarınca çevre koruma ödevi açısından eleştirilere konu olmaktadır. Zira TÜİK'in son verilerine göre 2019 Haziran ayı itibariyle sayısı 23.044.761 olan trafiğe kayıtlı taşıtın toplam emisyon miktarı hesaba katıldığında anayasal yükümlülük çerçevesinde yeni düzenlemenin eksiklikleri ortaya çıkmaktadır. Özellikle Avrupa Birliği ülkelerinde çevre koruma amacının ön planda tutulduğu motorlu taşıtlar vergisi, ülkemizde hala mali amacın öncelikli olduğu bir vergi türüdür. Anlatılanlar kapsamında çalışmanın amacına uygun olarak, yeni tarife değişikliğinin getirdiği sorunlar üzerinde durulmuş ve çeşitli çözüm önerilerinde bulunulmuştur. Ayrıca yeni düzenleme ile geçerliliği devam eden (I/A) sayılı tarifenin, mükellef psikolojisine aykırılık oluşturduğu noktalara değinilmiş ve vergileme ilkeleri bağlamında incelemelerde bunulmuştur. Ek olarak farklı ülkeler ile Türkiye'deki uygulamalar açısından karşılaştırmalar yapılmış ve farklı ülkelerdeki uygulamaların benzer yönleri örnek teşkil etmesi açısından açıklanmıştır.
Veraset ve İntikal Vergisinin Gelir Dağılımı Üzerindeki Etkileri, Türkiye ve Belçika Karşılaştırması / The Effects of Inheritance and Transfer Tax on the Income Distribution, Comparison of Turkey and Belgium, 2018
Considering the change in the Gini coefficient during the last three years in our country, gradua... more Considering the change in the Gini coefficient during the last three years in our country, gradually deteriorating income distribution brings along various issues to be studied on. Levying taxes according to financial resources and recognizing the balanced distribution of tax burden as a social purpose within the scope of fiscal policy arises from article 73 of our Constitutional Law. Taxation of wealth, which is one of the elements of financial power, and the importance of this taxation in terms of income distribution constitute the basis of this study.
In this context, the study will explain the concept of wealth and effects of this concept on income distribution; the role of inheritance and transfer tax, which is one of the wealth taxes, on ensuring effective income distribution as one of the social purposes of the fiscal policy will be mentioned, and suggestions for its improvement will be made. In addition to having the highest tax revenues According to the OECD data will be analyzed the structure of inheritance and gift tax in Belgium, the comparison will be made with Turkey.
TR:
Ülkemizde gini katsayısının son üç yıldaki değişimine bakıldığında gelir dağılımının giderek bozulan bir seyir izlemesi, üzerinde çalışılması gereken çeşitli konuları da beraberinde getirmiştir. Mali güce göre vergi alınması ve maliye politikası kapsamında vergi yükünün adaletli ve dengeli dağılımının sosyal bir amaç olarak kabul edilmesi Anayasamızın 73. maddesinden kaynaklanmaktadır. Bu çerçevede mali gücün unsurlarından biri olan servetin vergilendirilmesi ve bu vergilendirmenin gelir dağılımı açısından önemi çalışmanın temelini oluşturmaktadır.Bu kapsamda çalışmada, servet kavramı ve gelir dağılımına etkileri açıklanacak olup; servet vergilerinden biri olan veraset ve intikal vergisinin, maliye politikasının sosyal amaçlarından biri olan adil gelir dağılımını sağlamadaki rolüne değinilecek ve iyileştirilmesine yönelik önerilerde bulunulacaktır. Ayrıca OECD verilerine göre en yüksek vergi hasılatına sahip olan Belçika’da veraset ve intikal vergisinin yapısı incelenerek Türkiye ile karşılaştırması yapılacaktır.
Uploads
Thesis Chapters by Zinnur Tunç
TR:
Dünya ticaret hacmindeki büyüme sayesinde daha geniş alanlara yayılan sermaye, küreselleşme ile birlikte çok uluslu şirketlerin ekonomide daha etkin rol almasına sebep olmuştur. Birden fazla ülkenin vergi kanunlarına tabi olan bu şirketler, çeşitli yollarla kâr aktarımı suretiyle matrahlarını aşındırma eğilimine girmişlerdir. Bu yollardan biri olan transfer fiyatlandırması yoluyla örtülü kazanç dağıtımı olgusu tez çalışmasının temelini oluşturmaktadır. Özellikle son yıllarda OECD (Organisation For Economic Co-Operation And Development) desteği ile birlikte birçok ülkede olduğu gibi ülkemizde de transfer fiyatlandırması alanında çalışmalar artmıştır. Bu kapsamda, 5520 sayılı Kurumlar Vergisi Kanunu'nun "Transfer Fiyatlandırması Yoluyla Örtülü Kazanç Dağıtımı" başlığını taşıyan 13.maddesi başta olmak üzere çeşitli düzenlemeler aracılığıyla kanunda ilişkili sayılan kişilerle, emsallere uygunluk ilkesine aykırı tutarlar üzerinden yapılan işlemler sonucu vergi gelirlerinde ortaya çıkacak olası kaybın önüne geçilmesi amaçlanmıştır. Gerek ilişkili kişi sınırı, gerekse ilişkili kişi işlemlerinde kullanılacak fiyatların ne olması gerektiği kanunlar tarafından açıklanmış ve mükelleflerin bu konuda bilinçlenmesi sağlanmıştır. Bu çalışmada, transfer fiyatlandırması uygulamaları bakımından ilişkili kişi olgusu, tüm boyutlarıyla incelenmiş ve yapılan işlemler örnekler üzerinden açıklanmıştır. Ayrıca ülkemizdeki mevcut düzenlemelerin uluslararası alanda dayandığı temellere değinilerek geçtiğimiz aylarda yürürlüğe giren 6728 sayılı Yatırım Ortamının İyileştirilmesi Amacıyla Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun'un ilişkili kişi sınırına olan etkisi açıklanmıştır. Anahtar Kelimeler: transfer fiyatlandırması, ilişkili kişi, örtülü kazanç dağıtımı, emsallere uygunluk ilkesi, kâr aktarımı, matrah aşındırma.
Papers by Zinnur Tunç
TR:
Zor durumda bulunmaları nedeniyle vergi ödevlerini süresinde yerine getiremeyecek olan mükelleflere, yazılı başvuruları üzerine Hazine ve Maliye Bakanlığı’nca kanunda belirtilen sınırlar içinde uygun bir süre verilebilmektedir. Sürenin verilmesi biri objektif, ikisi subjektif nitelikli, birlikte aranan üç koşula bağlanmıştır. Bu sürenin verilmesi kural olarak bireysel başvuruya bağlı olmakla birlikte, sonradan yapılan bir düzenleme ile Bakanlığa topluca süre kullandırma yetkisi de verilmiştir. Mücbir sebep hükümlerinin aksine nadiren uygulanan zor durumda süre verme kurumu, mücbir sebep kurumunu destekleyici fonksiyonu dolayısıyla önemlidir. Zor durum olarak kabul edilecek olayların belirlenebilmesi için objektif kriterlerin geliştirilmesi ile bu kurum uzlaştırıcı özelliğiyle vergiye gönüllü uyumu da özendirerek kişisel ve kamusal yararlar dengesinin optimal düzeyde oluşmasına önemli katkılarda bulunabilecektir.
The transfer pricing, which is an economical term alone, is the subject of hidden profit distribution activity in line with the company’s interests, while it also becomes a problem to be avoided both at national and international levels. In this context, the study aims to assess the applicability of transfer pricing regulations, including the OECD measures, to intangible rights within the scope of various criticisms.
TR:
Küreselleşmenin 1980’lerden itibaren ivme kazanması, her alanda olduğu gibi ekonomide de çeşitli uluslararası sorunları beraberinde getirmiştir. Ülkelerin fiziki sınırlarını daha kolay aşabilen bütünleşik piyasalar ve bu piyasalarda faaliyet gösteren çok uluslu işletmelerin sayısı giderek artarken, teknolojik gelişmelere paralel olarak sermaye birikimi ve dünya ticaret hacmindeki yükseliş, vergi idareleri açısından da bazı dezavantajlı durumlar yaratmıştır. Bu çalışmada, özellikle çok uluslu işletmelerde gayrimaddi hakların transferi aracılığıyla yapılan örtülü kâr aktarımlarının, ülkelerin vergi gelirlerini azaltıcı bir faaliyet olarak kabul edilmesiyle birlikte gündeme gelen sorunlar ve bu sorunlara yönelik çözüm mekanizmaları incelenecektir.
Tek başına iktisadi bir terim olan transfer fiyatı, şirket çıkarları doğrultusunda örtülü kazanç dağıtma faaliyetine konu olurken; bu yönüyle hem ulusal hem de uluslararası düzeyde önlenmesi gereken bir sorun haline dönüşmektedir. Bu kapsamda çalışmada, OECD önlemleri başta olmak üzere transfer fiyatlandırması düzenlemelerinin gayrimaddi haklara uygulanabilirliğinin, çeşitli eleştiriler kapsamında değerlendirilmesi amaçlanmaktadır.
TR:
Mücbir sebepler de yanılma gibi kusurluluğu kaldıran hallerdendir. Kusurluluğun kalkması halinde, mükellefin davranışı cezayı gerektiren fillerden olsa dahi ceza kesilmez. Cezalar bakımından geçerli olan bu genel ilke, ceza olmayıp asıl alacağın bir parçası olmaları nedeniyle fer’i alacaklar için kural olarak uygulanmaz. Bununla birlikte, zaman zaman gecikme faizi ve gecikme zammı gibi bazı fer’i alacakların maddi sebep ve sonuçları bakımından cezalara çok benzediği, hatta bu benzerliğin hukuki düzenlemelere de yansıdığı görülmektedir. Vergi Usul Kanunu’nun yanılma halinde ceza kesilmeyeceğinin düzenlendiği 369’uncu maddesinde 2010 yılında yapılan bir değişiklikle yanılmanın sonuçlarına gecikme faizi hesaplanmaması da eklenmiştir. Bu düzenleme vergi kanunlarında gecikme faizini kusura bağlayan ilk düzenleme olması bakımından önemlidir ve sadece yanılma kurumu bakımından değil başka vergi hukuku kurumları bakımından da sonuç doğuracak niteliktedir. Bunlardan biri de mücbir sebeplerdir. Vergi Usul Kanunu’nun 373’üncü maddesinde de mücbir sebep hallerinde vergi cezası kesilmeyeceği hükmüne yer verilmekle birlikte, burada yanılmada olduğu gibi gecikme faizine ilişkin bir düzenleme bulunmamaktadır. Bu çalışmada, Vergi Usul Kanunu’nun 369’uncu maddesinde yapılan değişikliğin, genel olarak vergi hukukunda yorum ilkeleri ile usul hukuku ve yargılama hukuku ilkeleri çerçevesinde Kanunun 373’üncü maddesi bakımından da uygulanabileceği, değerlendirilmektedir.
TR:
Dünyanın birçok yerinde olduğu gibi ülkemizde de COVID-19 salgını, başta sağlık sistemi olmak üzere çeşitli alanlarda hızla etkisini göstermeye başlamıştır. Alınan önlemler kapsamında makro ve mikro ölçekte çeşitli durumların ortaya çıkması ve salgın ile birlikte gündeme gelen ‘sosyal mesafe’ kavramı, birey davranışlarının farklı yönlerden incelenmesi gerekliliğini beraberinde getirmiştir. Bu davranışlardan biri olan kişisel araçlara yönelik talep düzeyindeki değişim beklentisinin, iktisadi konjonktür çerçevesinde değerlendirilmesi ve çeşitli varsayımlar altında vergisel etkilerinin analiz edilmesi çalışmanın amacını oluşturmaktadır.
TR
5520 sayılı Kurumlar Vergisi Kanunu’nda düzenlenmiş olan Transfer Fiyatlandırması Yoluyla Örtülü Kazanç Dağıtımı konusu niteliği itibariyle sürekli değişime açık bir konudur. Özellikle OECD düzenlemelerine para- lel olarak matrah aşındırması ve kâr aktarımının önüne geçmek amacıyla sürdürülen çalışmalar transfer fiyatlandırması konusunun gelişimine katkı sağlamaktadır. Temelini, OECD tarafından yayımlanan Çok Uluslu Şirket- ler ve Vergi İdareleri İçin Transfer Fiyatlandırması Rehberi’nin oluşturdu- ğu emsallere uygunluk ilkesi ve bu ilkenin uygulanması için gerekli olan yöntemler, 09/08/2016 tarihinde 6728 sayılı Kanun ile genişletilmiştir. Bu kapsamda, geleneksel yöntemler olarak kabul edilen, Karşılaştırılabilir fi- yat Yöntemi, Maliyet Artı Yöntemi ve Yeniden Satış Fiyatı Yöntemi’ne ek olarak kanun maddesine, İşleme Dayalı Net Kâr Marjı Yöntemi ve Kâr Bölüşüm Yöntemi eklenmiştir. Bu düzenleme ile birlikte daha önce kanun- da bulunmayan yöntemlerin tercih edilmesinden kaynaklı yaşanan tartış- maların önüne geçilmesi amaçlanmıştır.
Conference Presentations by Zinnur Tunç
Books by Zinnur Tunç
However, the fact that no obligation regarding CO2 emission has been included in the new regulation is being criticized with regards to environmental protection by Article 56 of our Constitution. Considering the total emission by 22,865,921 registered vehicles according to the latest data by the Turkish Statistical Institute, it is clear that the new regulation contains deficiencies to constitutional obligations. The motor vehicle tax, primarily intended to prioritize environmental protection in the European Union, still prioritizes fiscal purposes in Turkey.
Due to all these developments, the issues arising from the new tariff have been discussed and various solutions have been suggested in compliance with the purpose of the study. In addition, the points that conflict with taxpayer interests in tariff no. I/A still in effect as part of the new regulation has been discussed, and assessments have been made with regards to taxation principles. Also, practices in various countries and inTurkey have been compared, and similarities between practices in that countries have been pointed out to serve as a model.
TR:
Türk vergi sisteminde servet üzerinden alınan vergilerden biri olan motorlu taşıtlar vergisi, 197 sayılı Kanun uyarınca çeşitli taşıt türlerine ve özelliklerine göre farklılık arz etmektedir. Genel itibariyle model yılı, cinsi, motor silindir hacmi ve ağırlığı gibi unsurlara ek olarak 2018 yılında yürürlüğe giren düzenleme ile taşıt değeri de matrah belirlenirken dikkate alınmaya başlanmıştır. Böylece daha önce uygulanan spesifik tarifenin yanında taşıtın değerinin de esas alındığı advalorem tarife uygulamaya girmiş ve karma tarife yapısına geçilmiştir. Ancak yeni düzenleme ile birlikte CO2 salınımını dikkate alan herhangi bir yükümlülük getirilmemiş olması, Anayasamızın 56'ıncı maddesi uyarınca çevre koruma ödevi açısından eleştirilere konu olmaktadır. Zira TÜİK'in son verilerine göre 2019 Haziran ayı itibariyle sayısı 23.044.761 olan trafiğe kayıtlı taşıtın toplam emisyon miktarı hesaba katıldığında anayasal yükümlülük çerçevesinde yeni düzenlemenin eksiklikleri ortaya çıkmaktadır. Özellikle Avrupa Birliği ülkelerinde çevre koruma amacının ön planda tutulduğu motorlu taşıtlar vergisi, ülkemizde hala mali amacın öncelikli olduğu bir vergi türüdür. Anlatılanlar kapsamında çalışmanın amacına uygun olarak, yeni tarife değişikliğinin getirdiği sorunlar üzerinde durulmuş ve çeşitli çözüm önerilerinde bulunulmuştur. Ayrıca yeni düzenleme ile geçerliliği devam eden (I/A) sayılı tarifenin, mükellef psikolojisine aykırılık oluşturduğu noktalara değinilmiş ve vergileme ilkeleri bağlamında incelemelerde bunulmuştur. Ek olarak farklı ülkeler ile Türkiye'deki uygulamalar açısından karşılaştırmalar yapılmış ve farklı ülkelerdeki uygulamaların benzer yönleri örnek teşkil etmesi açısından açıklanmıştır.
In this context, the study will explain the concept of wealth and effects of this concept on income distribution; the role of inheritance and transfer tax, which is one of the wealth taxes, on ensuring effective income distribution as one of the social purposes of the fiscal policy will be mentioned, and suggestions for its improvement will be made. In addition to having the highest tax revenues According to the OECD data will be analyzed the structure of inheritance and gift tax in Belgium, the comparison will be made with Turkey.
TR:
Ülkemizde gini katsayısının son üç yıldaki değişimine bakıldığında gelir dağılımının giderek bozulan bir seyir izlemesi, üzerinde çalışılması gereken çeşitli konuları da beraberinde getirmiştir. Mali güce göre vergi alınması ve maliye politikası kapsamında vergi yükünün adaletli ve dengeli dağılımının sosyal bir amaç olarak kabul edilmesi Anayasamızın 73. maddesinden kaynaklanmaktadır. Bu çerçevede mali gücün unsurlarından biri olan servetin vergilendirilmesi ve bu vergilendirmenin gelir dağılımı açısından önemi çalışmanın temelini oluşturmaktadır.Bu kapsamda çalışmada, servet kavramı ve gelir dağılımına etkileri açıklanacak olup; servet vergilerinden biri olan veraset ve intikal vergisinin, maliye politikasının sosyal amaçlarından biri olan adil gelir dağılımını sağlamadaki rolüne değinilecek ve iyileştirilmesine yönelik önerilerde bulunulacaktır. Ayrıca OECD verilerine göre en yüksek vergi hasılatına sahip olan Belçika’da veraset ve intikal vergisinin yapısı incelenerek Türkiye ile karşılaştırması yapılacaktır.
TR:
Dünya ticaret hacmindeki büyüme sayesinde daha geniş alanlara yayılan sermaye, küreselleşme ile birlikte çok uluslu şirketlerin ekonomide daha etkin rol almasına sebep olmuştur. Birden fazla ülkenin vergi kanunlarına tabi olan bu şirketler, çeşitli yollarla kâr aktarımı suretiyle matrahlarını aşındırma eğilimine girmişlerdir. Bu yollardan biri olan transfer fiyatlandırması yoluyla örtülü kazanç dağıtımı olgusu tez çalışmasının temelini oluşturmaktadır. Özellikle son yıllarda OECD (Organisation For Economic Co-Operation And Development) desteği ile birlikte birçok ülkede olduğu gibi ülkemizde de transfer fiyatlandırması alanında çalışmalar artmıştır. Bu kapsamda, 5520 sayılı Kurumlar Vergisi Kanunu'nun "Transfer Fiyatlandırması Yoluyla Örtülü Kazanç Dağıtımı" başlığını taşıyan 13.maddesi başta olmak üzere çeşitli düzenlemeler aracılığıyla kanunda ilişkili sayılan kişilerle, emsallere uygunluk ilkesine aykırı tutarlar üzerinden yapılan işlemler sonucu vergi gelirlerinde ortaya çıkacak olası kaybın önüne geçilmesi amaçlanmıştır. Gerek ilişkili kişi sınırı, gerekse ilişkili kişi işlemlerinde kullanılacak fiyatların ne olması gerektiği kanunlar tarafından açıklanmış ve mükelleflerin bu konuda bilinçlenmesi sağlanmıştır. Bu çalışmada, transfer fiyatlandırması uygulamaları bakımından ilişkili kişi olgusu, tüm boyutlarıyla incelenmiş ve yapılan işlemler örnekler üzerinden açıklanmıştır. Ayrıca ülkemizdeki mevcut düzenlemelerin uluslararası alanda dayandığı temellere değinilerek geçtiğimiz aylarda yürürlüğe giren 6728 sayılı Yatırım Ortamının İyileştirilmesi Amacıyla Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun'un ilişkili kişi sınırına olan etkisi açıklanmıştır. Anahtar Kelimeler: transfer fiyatlandırması, ilişkili kişi, örtülü kazanç dağıtımı, emsallere uygunluk ilkesi, kâr aktarımı, matrah aşındırma.
TR:
Zor durumda bulunmaları nedeniyle vergi ödevlerini süresinde yerine getiremeyecek olan mükelleflere, yazılı başvuruları üzerine Hazine ve Maliye Bakanlığı’nca kanunda belirtilen sınırlar içinde uygun bir süre verilebilmektedir. Sürenin verilmesi biri objektif, ikisi subjektif nitelikli, birlikte aranan üç koşula bağlanmıştır. Bu sürenin verilmesi kural olarak bireysel başvuruya bağlı olmakla birlikte, sonradan yapılan bir düzenleme ile Bakanlığa topluca süre kullandırma yetkisi de verilmiştir. Mücbir sebep hükümlerinin aksine nadiren uygulanan zor durumda süre verme kurumu, mücbir sebep kurumunu destekleyici fonksiyonu dolayısıyla önemlidir. Zor durum olarak kabul edilecek olayların belirlenebilmesi için objektif kriterlerin geliştirilmesi ile bu kurum uzlaştırıcı özelliğiyle vergiye gönüllü uyumu da özendirerek kişisel ve kamusal yararlar dengesinin optimal düzeyde oluşmasına önemli katkılarda bulunabilecektir.
The transfer pricing, which is an economical term alone, is the subject of hidden profit distribution activity in line with the company’s interests, while it also becomes a problem to be avoided both at national and international levels. In this context, the study aims to assess the applicability of transfer pricing regulations, including the OECD measures, to intangible rights within the scope of various criticisms.
TR:
Küreselleşmenin 1980’lerden itibaren ivme kazanması, her alanda olduğu gibi ekonomide de çeşitli uluslararası sorunları beraberinde getirmiştir. Ülkelerin fiziki sınırlarını daha kolay aşabilen bütünleşik piyasalar ve bu piyasalarda faaliyet gösteren çok uluslu işletmelerin sayısı giderek artarken, teknolojik gelişmelere paralel olarak sermaye birikimi ve dünya ticaret hacmindeki yükseliş, vergi idareleri açısından da bazı dezavantajlı durumlar yaratmıştır. Bu çalışmada, özellikle çok uluslu işletmelerde gayrimaddi hakların transferi aracılığıyla yapılan örtülü kâr aktarımlarının, ülkelerin vergi gelirlerini azaltıcı bir faaliyet olarak kabul edilmesiyle birlikte gündeme gelen sorunlar ve bu sorunlara yönelik çözüm mekanizmaları incelenecektir.
Tek başına iktisadi bir terim olan transfer fiyatı, şirket çıkarları doğrultusunda örtülü kazanç dağıtma faaliyetine konu olurken; bu yönüyle hem ulusal hem de uluslararası düzeyde önlenmesi gereken bir sorun haline dönüşmektedir. Bu kapsamda çalışmada, OECD önlemleri başta olmak üzere transfer fiyatlandırması düzenlemelerinin gayrimaddi haklara uygulanabilirliğinin, çeşitli eleştiriler kapsamında değerlendirilmesi amaçlanmaktadır.
TR:
Mücbir sebepler de yanılma gibi kusurluluğu kaldıran hallerdendir. Kusurluluğun kalkması halinde, mükellefin davranışı cezayı gerektiren fillerden olsa dahi ceza kesilmez. Cezalar bakımından geçerli olan bu genel ilke, ceza olmayıp asıl alacağın bir parçası olmaları nedeniyle fer’i alacaklar için kural olarak uygulanmaz. Bununla birlikte, zaman zaman gecikme faizi ve gecikme zammı gibi bazı fer’i alacakların maddi sebep ve sonuçları bakımından cezalara çok benzediği, hatta bu benzerliğin hukuki düzenlemelere de yansıdığı görülmektedir. Vergi Usul Kanunu’nun yanılma halinde ceza kesilmeyeceğinin düzenlendiği 369’uncu maddesinde 2010 yılında yapılan bir değişiklikle yanılmanın sonuçlarına gecikme faizi hesaplanmaması da eklenmiştir. Bu düzenleme vergi kanunlarında gecikme faizini kusura bağlayan ilk düzenleme olması bakımından önemlidir ve sadece yanılma kurumu bakımından değil başka vergi hukuku kurumları bakımından da sonuç doğuracak niteliktedir. Bunlardan biri de mücbir sebeplerdir. Vergi Usul Kanunu’nun 373’üncü maddesinde de mücbir sebep hallerinde vergi cezası kesilmeyeceği hükmüne yer verilmekle birlikte, burada yanılmada olduğu gibi gecikme faizine ilişkin bir düzenleme bulunmamaktadır. Bu çalışmada, Vergi Usul Kanunu’nun 369’uncu maddesinde yapılan değişikliğin, genel olarak vergi hukukunda yorum ilkeleri ile usul hukuku ve yargılama hukuku ilkeleri çerçevesinde Kanunun 373’üncü maddesi bakımından da uygulanabileceği, değerlendirilmektedir.
TR:
Dünyanın birçok yerinde olduğu gibi ülkemizde de COVID-19 salgını, başta sağlık sistemi olmak üzere çeşitli alanlarda hızla etkisini göstermeye başlamıştır. Alınan önlemler kapsamında makro ve mikro ölçekte çeşitli durumların ortaya çıkması ve salgın ile birlikte gündeme gelen ‘sosyal mesafe’ kavramı, birey davranışlarının farklı yönlerden incelenmesi gerekliliğini beraberinde getirmiştir. Bu davranışlardan biri olan kişisel araçlara yönelik talep düzeyindeki değişim beklentisinin, iktisadi konjonktür çerçevesinde değerlendirilmesi ve çeşitli varsayımlar altında vergisel etkilerinin analiz edilmesi çalışmanın amacını oluşturmaktadır.
TR
5520 sayılı Kurumlar Vergisi Kanunu’nda düzenlenmiş olan Transfer Fiyatlandırması Yoluyla Örtülü Kazanç Dağıtımı konusu niteliği itibariyle sürekli değişime açık bir konudur. Özellikle OECD düzenlemelerine para- lel olarak matrah aşındırması ve kâr aktarımının önüne geçmek amacıyla sürdürülen çalışmalar transfer fiyatlandırması konusunun gelişimine katkı sağlamaktadır. Temelini, OECD tarafından yayımlanan Çok Uluslu Şirket- ler ve Vergi İdareleri İçin Transfer Fiyatlandırması Rehberi’nin oluşturdu- ğu emsallere uygunluk ilkesi ve bu ilkenin uygulanması için gerekli olan yöntemler, 09/08/2016 tarihinde 6728 sayılı Kanun ile genişletilmiştir. Bu kapsamda, geleneksel yöntemler olarak kabul edilen, Karşılaştırılabilir fi- yat Yöntemi, Maliyet Artı Yöntemi ve Yeniden Satış Fiyatı Yöntemi’ne ek olarak kanun maddesine, İşleme Dayalı Net Kâr Marjı Yöntemi ve Kâr Bölüşüm Yöntemi eklenmiştir. Bu düzenleme ile birlikte daha önce kanun- da bulunmayan yöntemlerin tercih edilmesinden kaynaklı yaşanan tartış- maların önüne geçilmesi amaçlanmıştır.
However, the fact that no obligation regarding CO2 emission has been included in the new regulation is being criticized with regards to environmental protection by Article 56 of our Constitution. Considering the total emission by 22,865,921 registered vehicles according to the latest data by the Turkish Statistical Institute, it is clear that the new regulation contains deficiencies to constitutional obligations. The motor vehicle tax, primarily intended to prioritize environmental protection in the European Union, still prioritizes fiscal purposes in Turkey.
Due to all these developments, the issues arising from the new tariff have been discussed and various solutions have been suggested in compliance with the purpose of the study. In addition, the points that conflict with taxpayer interests in tariff no. I/A still in effect as part of the new regulation has been discussed, and assessments have been made with regards to taxation principles. Also, practices in various countries and inTurkey have been compared, and similarities between practices in that countries have been pointed out to serve as a model.
TR:
Türk vergi sisteminde servet üzerinden alınan vergilerden biri olan motorlu taşıtlar vergisi, 197 sayılı Kanun uyarınca çeşitli taşıt türlerine ve özelliklerine göre farklılık arz etmektedir. Genel itibariyle model yılı, cinsi, motor silindir hacmi ve ağırlığı gibi unsurlara ek olarak 2018 yılında yürürlüğe giren düzenleme ile taşıt değeri de matrah belirlenirken dikkate alınmaya başlanmıştır. Böylece daha önce uygulanan spesifik tarifenin yanında taşıtın değerinin de esas alındığı advalorem tarife uygulamaya girmiş ve karma tarife yapısına geçilmiştir. Ancak yeni düzenleme ile birlikte CO2 salınımını dikkate alan herhangi bir yükümlülük getirilmemiş olması, Anayasamızın 56'ıncı maddesi uyarınca çevre koruma ödevi açısından eleştirilere konu olmaktadır. Zira TÜİK'in son verilerine göre 2019 Haziran ayı itibariyle sayısı 23.044.761 olan trafiğe kayıtlı taşıtın toplam emisyon miktarı hesaba katıldığında anayasal yükümlülük çerçevesinde yeni düzenlemenin eksiklikleri ortaya çıkmaktadır. Özellikle Avrupa Birliği ülkelerinde çevre koruma amacının ön planda tutulduğu motorlu taşıtlar vergisi, ülkemizde hala mali amacın öncelikli olduğu bir vergi türüdür. Anlatılanlar kapsamında çalışmanın amacına uygun olarak, yeni tarife değişikliğinin getirdiği sorunlar üzerinde durulmuş ve çeşitli çözüm önerilerinde bulunulmuştur. Ayrıca yeni düzenleme ile geçerliliği devam eden (I/A) sayılı tarifenin, mükellef psikolojisine aykırılık oluşturduğu noktalara değinilmiş ve vergileme ilkeleri bağlamında incelemelerde bunulmuştur. Ek olarak farklı ülkeler ile Türkiye'deki uygulamalar açısından karşılaştırmalar yapılmış ve farklı ülkelerdeki uygulamaların benzer yönleri örnek teşkil etmesi açısından açıklanmıştır.
In this context, the study will explain the concept of wealth and effects of this concept on income distribution; the role of inheritance and transfer tax, which is one of the wealth taxes, on ensuring effective income distribution as one of the social purposes of the fiscal policy will be mentioned, and suggestions for its improvement will be made. In addition to having the highest tax revenues According to the OECD data will be analyzed the structure of inheritance and gift tax in Belgium, the comparison will be made with Turkey.
TR:
Ülkemizde gini katsayısının son üç yıldaki değişimine bakıldığında gelir dağılımının giderek bozulan bir seyir izlemesi, üzerinde çalışılması gereken çeşitli konuları da beraberinde getirmiştir. Mali güce göre vergi alınması ve maliye politikası kapsamında vergi yükünün adaletli ve dengeli dağılımının sosyal bir amaç olarak kabul edilmesi Anayasamızın 73. maddesinden kaynaklanmaktadır. Bu çerçevede mali gücün unsurlarından biri olan servetin vergilendirilmesi ve bu vergilendirmenin gelir dağılımı açısından önemi çalışmanın temelini oluşturmaktadır.Bu kapsamda çalışmada, servet kavramı ve gelir dağılımına etkileri açıklanacak olup; servet vergilerinden biri olan veraset ve intikal vergisinin, maliye politikasının sosyal amaçlarından biri olan adil gelir dağılımını sağlamadaki rolüne değinilecek ve iyileştirilmesine yönelik önerilerde bulunulacaktır. Ayrıca OECD verilerine göre en yüksek vergi hasılatına sahip olan Belçika’da veraset ve intikal vergisinin yapısı incelenerek Türkiye ile karşılaştırması yapılacaktır.