Location via proxy:   [ UP ]  
[Report a bug]   [Manage cookies]                

Ali Şerîatî

İranlı sosyolog ve düşünür (1933–1977)
(Ali Shariati sayfasından yönlendirildi)

Ali Şerîatî (Farsçaعلی شريعتی‎; 23 Kasım 1933, Sabzevar - 19 Haziran 1977, Southhampton), İranlı Müslüman sosyolog, düşünür ve yazar.

Ali Şeriati
Doğum23 Kasım 1933(1933-11-23)
Sabzevar, Horasan, İran
Ölüm19 Haziran 1977 (43 yaşında)
İngiltere
MeslekYazar, Sosyolog, İdeolog, Aktivist
Milliyetİranlı
EğitimMeşhed Firdevsi Üniversitesi (1955-1958) Paris Üniversitesi (1959-1963)[1]
Dönem20. Yüzyıl
Edebî akımİslam Felsefesi, Ümmetçilik, Kurancılık

Özellikle din sosyolojisi ve çağdaş İslam düşüncesi üzerine eserler vermiştir. Marksist düşünceden yaptığı alıntılar ve türetmeler ve bunların kendi zamanındaki İran'a ve çevresine adapte edilmesi ve Marksizm kritiği ile birlikte çağdaş İslam düşüncesi ve devrimcilik açısından ortaya koyduğu çeşitli sonuçlar ve yarattığı ilgi sebebiyle, gerek önemli çağdaş İslam düşünürleri arasında gerekse İran'daki devrimci İslam'ın babası ve İran İslam Devrimi'nin baş düşünürü olarak anıldığı olmuştur.[2][3][4] Düşünceleri genel olarak İslam'a dönüş ya da öze dönüş başlığı altında toplanabilir.[5] Bilimsel kaynaklara dayanması, sosyoloji vurgusu yapması ve Batı metodolojisini, çeşitli açılardan eleştirmekle birlikte çeşitli açılardan yapıcı bir şekilde kullanması (ki sosyoloji gibi çeşitli bilimler ve Batı düşüncesinde ortaya çıkan çeşitli fikirlerin, örneğin bazı Marksist fikirlerin, İslam'ın özünde de daha farklı bir şekilde ortaya konduğunu da savunur) sebebiyle moderndir ve gelenekçilikten uzak olduğu gibi gelenekçi görüş ve kesimlere eleştirel yaklaşır nitekim bu sebeple eleştirildiği veya çelişki ile suçlandığı olmuştur.[6][7] Bu tarzından yola çıkarak kendisi hakkında sosyolojiyi İslamlaştırmaktan ziyade İslam'ın sosyolojik bir okumasını yaptığı da söylenmiştir.[8]

Çocukluğu

değiştir

Ali Şerîatî, 1933 yılında İran'ın Horasan bölgesinde, Sabzevar kentine bağlı Kahak köyünde doğdu. Babası eğitimli bir aileye mensup din öğretmeni Muhammed Tâkî Şerîatî'dir. İlk öğrenimine Mezînân'da başladı. Meşhed'de Firdevsî Lisesi'nden mezun olduktan sonra ve öğretmen okulunda okudu. 1958 yılında Meşhed Üniversitesi Edebiyat Fakültesi'nden mezun oldu.[9]

Rıza Şah'ın 1944'te tahttan çekilmesinden sonra, babası İslamî Hakikati Tebliğ Merkezi adında bir dernek kurdu. Baba ve oğul, dönemin siyasî tartışmalarına etkin bir şekilde katıldılar ve Sadık Sosyalistler Hareketi adlı bir topluluğa üye oldular. Bu topluluğun fikir babası, Ebulkasem Şekipnî, sosyalizmi icat edenin ve onu Arap Yarımadası'na tanıtanın Muhammed olduğunu iddia ediyordu.[10]

Eğitimi

değiştir

Lisansını İran'da bitirdikten sonra, Paris Üniversitesi'nde doktorasına başladı. Burada, 1964 yılında Sayfuddin'den Belh'in Faziletleri Tarihi isimli bir el yazmasının notlandırılmış bir Farsça çevirisini yaparak edebiyat dalında doktor oldu. Daha sonra İran'a döndü, fakat şah yönetimi tarafından tutuklanıp hapsedildi. Yönetim onu Fransa'dayken devleti yıkıcı siyasi aktivitelerde bulunmakla suçlamıştı. Daha sonra 1965'te serbest bırakıldı ve Meşhed Üniversitesi'nde ders vermeye başladı.

Ölümü ve etkileri

değiştir

Dersleri kısa sürede farklı toplumun farklı kesimlerinden öğrenciler tarafından beğenilmiş ve popülerleşmişti. Bunun sonucu rejim, üniversite yönetimine Şeriatî'nin derslerinin kaldırılması yönünde baskı yaptı. Bunun üzerine Şeriâtî de Tahran'a taşındı ve Hüseyniye-i İrşad Enstitüsü'nde ders vermeye başladı. Yine büyük bir popüleriteye ulaşan dersleri, yine toplumun her kesiminden öğrencileri etkilemiştir. Şeriâtî'nin görüşlerine ilginin arttığı orta ve yüksek sınıflardan öğrencilerin olması dikkat çekiciydi. Bu ilgi de şah rejiminin Şeriatî ile bazı öğrencilerinin tutuklanması emrini vermesine neden oldu. Kasım 1972'de Hüseyniye-i İrşad Enstitüsü kapatıldı. Eylül 1973'te Şeriâtî tutuklandı. 1975 yılı Mart ayında tahliye edildi.[10]

Gerek yurt içinden gerekse yurt dışından gelen tepkiler üzerine yönetim onu serbest bıraksa da, çeşitli şartlarla tahliye edilmişti; kesinlikle herhangi bir eğitim aktivitesinde yer almayacak, hiçbir şey yayımlamayacak ve özel veya genel hiçbir toplantı yapmayacaktı. Ayrıca devletin güvenlik örgütlerinden SAVAK onun yakın çevresini yakın gözetim ve denetim altında tutacaktı. Şeriatî bu koşullar altında daha fazla İran'da kalamayacağını karşı çıkarak ülkesini İngiltere'ye gitmek üzere terk etmeye karar verdi. Kimi kesimler onu, İngiliz istihbaratıyla iş birliği yapan SAVAK'ın öldürdüğünü öne sürse de, ölümünden sonra yapılan otopside herhangi bir şüpheli ize rastlanmadı. Otopsi, kalp yetmezliğinden öldüğünü teyid etti.

 
Tahran'ın büyük hastanelerinden birine Şeriati'nin ismi verilmiştir.

Devrim öncesi İran'ın en önemli ve etkili felsefi liderlerinden sayılan Şeriati'nin görüşleri bugün hâlâ İran toplumunda popüler ve etkindir. Özellikle bugünkü İslamî cumhuriyet rejiminin biçimi, ruhban sınıfının konumu ve eşitlik anlayışına karşı çıkan kesimler tarafından beğenilmektedir.

Şerîatî'nin düşünsel çalışmaları sadece devrim öncesi ve sonrası İran'ı değil, dünya çapında İslamcı topluluk ve düşünceler başta olmak üzere birçok kişi ve grubu etkilemiştir. Çeşitli dinî kavramlara yaklaşımı, ruhban sınıfının eleştirisi ve İslamcılık hareketinin içinde kabul edilen çeşitli çıkarımlarıyla ilgi çekmiştir.

Şerîatî, ayrıca Martinikli marksist düşünür ve şair Frantz Fanon'un Yeryüzünün Lanetlileri başlıklı eserini, Jacques Derrida'nın Şiir Nedir ve Fransız oryantalist ve aynı zamanda katolik papaz olan Louis Massignon'nun Selmân-ı Pak başlıklı eserlerini Farsçaya tercüme etti. Ali Şerîatî'nin eserlerinin neredeyse tümü Türkçeye çevrilmiştir.

Siyasi felsefe

değiştir

Öncelikle, Şeriati batılı liberal demokrasiyi eleştirdi.[kaynak belirtilmeli] Demokrasi, liberalizm ve milletlerin yağmalanması arasında doğrudan bir ilişki olduğuna işaret etti. Liberal demokrasinin insanlık düşmanı olduğuna inanıyordu. Ayrıca liberal demokrasinin egemen ekonomik sisteminin adaletsiz olduğunu ve insan haklarına aykırı olduğunu belirtti. Böyle bir toplumda, zayıf bir bireyin zaten yenilgiye ve yok olmaya mahkûm olduğunu savundu. Şeriati'nin düşüncelerinde ve liberal demokrasi eleştirisinde bazı temel yapılar vardır. İlk temel, dini dünya görüşü ile dini olmayan dünya görüşü arasındaki kontrastla ilgilidir. Tarihi, toplumu ve insanlığı monistik bir dünya görüşüne göre açıkladı. Liberalizmi, eşitsizlik ve ayrımcılık içeren bir şey olarak tanımladı. Maneviyata dayanan özgürlük ve eşitlik, tarih boyunca bir dönemde harap edilen ön-modern toplumların temeliydi.[kaynak belirtilmeli]

Şeriati'ye göre, İmam Ali'nin hükûmeti en iyi demokrasi şekli olarak kabul edilebilir. Bu vesileyle, İmam Ali'nin davranışlarını düşmanıyla karşılaştırarak yorumlamaya çalıştı.[11][kaynak belirtilmeli] Bu demokrasi türünü 'Sorumluluk Demokrasisi' olarak adlandırdı. Şeriati'nin batı demokrasisi tanımını kabul etmediği görülüyor, ancak demokrasiyle sorunu yoktu. Ona göre, dini bir hükûmet Müslüman vatandaşların demokratik hakkıdır. Batılı demokrasinin temel problemlerinden birinin demagoji olduğuna inanıyordu. Günümüzde seçmenlerin oyları reklam araçlarının yardımıyla özel kanallara yönlendiriliyor. Bu tür bir durumda sadece eleştirel bir bilince sahip olan kişi dikkat dağıtıcı unsurları ve yüzeysel argümanları atabilir ve kendileri ve toplulukları için etkili bir şekilde oy kullanabilir. Batılı demokrasinin altın, zulüm ve hileye (Zar, Zour ve Tazvir) dayandığını ve ideolojik Yönlendirmeden farklı, devrim karşıtı bir rejim olduğunu savunuyor.[11][kaynak belirtilmeli][kaynak belirtilmeli]

Sorumluluk demokrasisi

değiştir

Sorumluluk demokrasisini daha iyi açıklamak için, ilk olarak iki kavram arasında bir ayrım yapıyor.[kaynak belirtilmeli] Bunlardan biri Siyaset ve diğeri politikadır. Siyaset, toplumu değiştirme ve dönüştürme sorumluluğunu almak isteyen hükûmet tarafından uygulanan bir felsefedir, sadece onun var oluşu ve mevcudiyeti değil. Aslında, Siyaset ilerici ve dinamik bir şeydir. Siyaset felsefesinde hükûmetin amacı toplumsal kurumları, kuruluşları ve hatta toplumun tamamını yani kültürü, ahlakı ve arzuları değiştirmektir; basitçe söylemek gerekirse, Siyaset insanların var olmasını sağlamak ister.[kaynak belirtilmeli] Öte yandan, politikada böyle bir yaratma yoktur. Başka bir deyişle, politika var olan insanları takip etmektir, onları yaratmak değil. Tabii ki, Şeriati Siyaseti politikaya tercih eder çünkü ilki daha ilericidir

İnsan yaratmayı (Ensan Sazi) önemser. Aslında, onun ütopyası Gnosis, eşitlik ve özgürlük kavramları ile inşa edilmiştir. Sorumluluk demokrasisi, Hoseyniyeh Erşad'taki derslerinden birinden ortaya çıkmıştır; Ümmet ve İmamet adında ünlü bir ders. Ona göre, İmam sadece politik, sosyal ve ekonomik boyutlarda değil, tüm varoluşsal boyutlarda insanları yönlendirmek isteyendir. İmamın her yerde ve her zaman canlı olduğuna inanır. Öte yandan, İmamlık metafizik bir inanç değil, devrimci bir rehber felsefesidir. İmamın, bir diktatör gibi kendi arzularına göre değil, İslami ideolojiye ve otantik değerlere göre insanları yönlendirmesi gerektiğini ekledi.[11][kaynak belirtilmeli]

Sosyoloji

değiştir

Bazı akademisyenler, onu günümüzün dini yeni düşünürleri arasında sınıflandırır.[kaynak belirtilmeli] Bu görüş açısına göre, Şeriati Batı'nın rasyonelliğini kabul etmiştir. Şeriati, Batı'nın teorik temelini "medeniyet" olarak adlandırmış ve onun görünümlerine "Teceddüt" [Yenilenme] demiştir. Medeniyeti kabul etmeyi vurgulamış ve teceddütü eleştirmiştir. Ayrıca, medeniyetin derin bir şey olarak değerlendirilmesi gerektiğine inanmıştır. O, ampirik bilim ve bilginin önemini de büyük ölçüde takdir etmiştir. Ampirik metodolojiyi beğenmiştir. Ayrıca, bilimsel metodolojiye olan ilgisizliği nedeniyle gelenekçiliği eleştirmiştir. Diğer yandan, Modernistleri, Batı'nın ideolojik teorilerini geçerli bilimsel epistemoloji ile karıştırdıkları için eleştirmiştir. Şeriati'ye göre, akıl bilgisi kendiliğinden açıktır. Bu nedenle, akıl bilgisini, diğer kaynakları anlamanın aksiyomu olarak düşünmeyi önermiştir; yani kutsal kitap ya da Kur'an, hadis, siret (Peygamber biyografisi) ve icma (konsensüs). Şeriati ayrıca, dinin anlaşılmasında konsensüsü bir kaynak olarak reddetmiştir. Bilgi ve zaman kavramları üzerinde, kutsal kitap ve gelenekle birlikte ısrar ederek metodolojinin ve bakış açısının değiştirilmesinin önemli rolünü vurgulamıştır.[12] Şeriati, sosyoloji analizinde Georges Gurvitch hayranı olarak, sosyal olayların ve tarihi olayların analizi için özel bir modelin olmadığına inanıyordu. Dini ve toplumu bir birliği olmadığını, aksine pek çok din ve toplum olduğunu düşünüyordu. Araştırma ve bilimsel araştırma sırasında insan bilimi alimi olan akademisyenin aktif rolüne atıfta bulunmuştur.[kaynak belirtilmeli]

Bir araştırmanın sonuçları üzerindeki bilim adamının değerlerinin etkileri arasında bir ilişki olduğuna inanıyordu. Batılı diğer akademisyenlerin diğer sonuçlarını toplumumuza genişletmenin gerekli olmadığını düşünüyordu. Ancak, milliyetçilik, liberalizm, Marksizm gibi Batılı ideolojik okulları eleştirmiştir. İran toplumu ve Batı felsefesi arasında bir uyum ve karşılıklı ilişki olduğunu savunmuştur. Şeriati'ye göre, demokrasi devrimci evrim ve ilerlemeyle uyumsuzdur. Batı ideolojisine yönelik eleştirilerinden biri, bu ideolojilerin körü körüne taklit edilmesidir. Diğer bir eleştirisi ise, Batı felsefesinde maneviyatın inkârıdır. Aslında, bu ideolojiler insanların yüce hedeflere ulaşmalarını ve herhangi bir [evrimsel hareketi - çeviriyi kontrol et] engellemeyi amaçlar. Bu bağlamda, kapitalizmi şiddetle eleştirmiş ve aynı zamanda, sosyalizmi insanlığı evrime yönlendireceği ve faydacılıktan kurtaracağı için takdir etmiştir. Ancak, Karl Marx'ı şiddetle eleştirmiştir. Şeriati'ye göre, Karl Marx'ın ekonomiyi insan ve toplumun altyapısı ve temeli olarak gören teorisi sapmıştır. Aksine, Şeriati insanı, ekonomiyi değil, toplumun temeli ve kaynağı olarak yerleştirmiştir.[13][kaynak belirtilmeli]

Modern sorunlar

değiştir

Şeriati'ye göre insan tarihi iki aşamadan oluşur: kolektivite aşaması ve özel mülkiyet aşaması. İlk aşama olan kolektivitenin sosyal eşitlik ve manevi birlik ile ilgili olduğunu açıklamıştır. Ancak ikinci aşama, yani içinde bulunduğumuz çağ, tek kişinin çok kişiye hükmetmesi olarak düşünülebilir. İkinci aşama özel mülkiyet'in ortaya çıkmasıyla başlamıştır. Tarihteki çeşitli özel mülkiyet türleri arasında kölelik, serflik, feodalizm ve kapitalizm yer almaktadır. Sosyal mülkiyet kavramına göre, tüm maddi ve manevi kaynaklar herkesin erişimine açıktır. Ancak tekelcilik insan topluluğunu kutuplaştırmıştır. Aslında Şeriati'ye göre, özel mülkiyet tüm modern sorunların ana nedenidir. Bu sorunlar insanların kardeşliğini ve sevgisini ikiyüzlülüğe, hileye, nefrete, sömürüye, Sömürgeleştirme ve katliama dönüştürmektedir. Tekelleşmenin yarattığı kutuplaşma tarih boyunca farklı biçimlerde kendini göstermiştir. Örneğin, antik çağlarda köleci ekonomiler vardı ve bunlar modern zamanlarda kapitalist topluma dönüştü. Başka bir deyişle, makinecilik ya da makinelere bağımlılık, özel mülkiyetin en son aşaması olarak düşünülebilir. Makineleşme on dokuzuncu yüzyılda başladı ve insanoğlu bundan kaynaklanan birçok endişe ve sorunla yüzleşmek zorunda kaldı.[14]

Kitapları

değiştir

Kaynakça

değiştir
  1. ^ "Arşivlenmiş kopya". 13 Temmuz 2019 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 16 Mart 2020. 
  2. ^ Lapidus, Ira M.; Abrahamian Ervand, Edmund Burke (1990). Islam, politics, and social movements. University of California Press. s. 289. ISBN 0520068688. 
  3. ^ Abedi, Mehbi (1986). "Ali Shariati: the architect of the 1979 Islamic revolution of Iran". Iranian Studies. Cilt 19 (3 bas.). doi:10.1080/00210868608701678. 
  4. ^ Casanova, José (1994). Public religions in the modern world. University of Chicago Press. ss. 4. ISBN 0226095355. 
  5. ^ Yenisey, Gülara. İran'da Etnopolotik Hareketler, sf 154.
  6. ^ Zubaida, Sami (1993). Islam, the people and the state: essays on political ideas and movements in the Middle East. I.B.Tauris. ISBN 1850437343. 
  7. ^ Hassan, Riaz (1984). "Iran's Islamic revolutionaries: Before and after the revolution". Third World Quarterly. Cilt 6 (3 bas.). ss. 675-686. doi:10.1080/01436598408419792. 
  8. ^ Martin van Bruinessen, Julia Day Howell (2007). Sufism and the 'modern' in Islam. ss. 72-73. ISBN 1850438544. 
  9. ^ The Oxford Encyclopedia of the Modern Islamic World. Esposito, John L. New York: Oxford University Press. 1995. ISBN 0-19-506613-8. OCLC 30914276. 7 Ocak 2020 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 7 Şubat 2021. 
  10. ^ a b Milani, Abbas. (2008). Eminent Persians : the men and women who made modern Iran, 1941-1979 : in two volumes. 1st ed. Syracuse, N.Y.: Syracuse University Press. s. 361. ISBN 978-0-8156-0907-0. OCLC 225870858. 
  11. ^ a b c Sayyed Javad Imam Jomeh Zadeh, Hosein Rouhani (2007). comparative inquiry on western democracy and commitment democracy of Ali Sharity. Social sciences of Mashhad university. ss. 59-78. 2 Kasım 2022 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 30 Ekim 2023. 
  12. ^ "Dr. Şeriati'nin 40. anma töreni Londra'da yapıldı". Iran Daily (Tahran, İran). 
  13. ^ Fardin Qoreishi (2001). Şeriati ve Batı üzerine dini yeni yansıma düşünceleri. Nameh Pajouhesh. 1 Mayıs 2023 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 30 Ekim 2023.  Bilinmeyen parametre |say fa= görmezden gelindi (yardım)
  14. ^ Behdad, Sohrab (October 1994). "A Disputed Utopia: Islamic Economics in Revolutionary Iran" (PDF). Comparative Studies in Society and History. Cambridge University Press. 36 (4): 775-813. doi:10.1017/S0010417500019435. 19 Şubat 2020 tarihinde kaynağından (PDF) arşivlendi. 

Dış bağlantılar

değiştir