Zikir
Zikir; hatırlamak, anmak, zihinde tutmak, unutmamak anlamında Kur’an kaynaklı bir terimdir.[1]
Tasavvufta zikir, sıklıkla atıf yapılan bir kavramdır.
Kur'an ifadeleri
değiştirKur'an'ın birçok yerinde geçen zikir kavramı, Allah ile kul arasındaki iletişimi ifade eden bir anlama sahiptir. Kur'an'da anma, yad etme, hatırlama (12:85); şükretme, hatırda tutma (2:40,47); diline dolama (21:36, 60); anlama, akletme, düşünme, ibret alma (6:80, 126; 7:57); ün, şan, kendi ile bilinen, izzet kazanılan şey (94:4); öğüt verme, öğüt alma (3:7; 13:19; 37:13) şeklinde kullanılmıştır.
Tasavvufi yorumlar
değiştirTasavvufta her şartta ve durumda Allah'ın varlığını beyninde ve kalbinde hissetme hâli olarak yorumlanır. Buna göre Kur'an kendini ez-Zikr şeklinde isimlendirerek vahyin kendini hatırlatıcı olarak tanımlamıştır. Bu kavrayışa göre zikir konuşma ve vücut hareketleriyle yapılan pratiklerden öte bir anlama sahiptir.
Tarikatların pratiğinde Allah'ı çok anıp, azâmetini düşünmek ve Esma-ül Hüsnasını okuyup tefekkür etmek zikir olarak nitelenir. Tarikat meclislerinde sık sık zikir toplantıları yapılır. Zikir tarikata göre ya da mürid'in haline ve derecesine göre Cehrî (sesli) veya Hafî (sessiz) olur.
Ayrıca bakınız
değiştirKaynakça
değiştir- ^ "Arşivlenmiş kopya". 17 Temmuz 2019 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 17 Temmuz 2019.