Location via proxy:   [ UP ]  
[Report a bug]   [Manage cookies]                

THE IMPACT OF ARTIFICIAL LIGHTING AND COLOR ON THE EXHIBITED OBJECTS AND ITS PERCEPTION IN MUSEUMS

YAZ YAYINLARI, 2024
There are several factors that affect the way museums and exhibitions are perceived. The intensity and type of artificial lighting, color, the distance between the light source and the artwork, and external factors like sound, odor etc. are some of them. In this thesis study, the impact of artificial lighting and color usage in museums is the focus of study. The second floor of Abdürrahim TUNCAK Atatürk House Museum at Baskent University campus is used as a case study. The aim of this study is to analyze the artificial lighting – by measuring lighting level – and color of four exhibition rooms of Abdürrahim TUNCAK Atatürk House Museum and propose an alternative model to achieve optimum conditions. This is done by dividing the study into theoretical and design phases. By using DIALux software, a new model is proposed. Achieving a safe lighting design for the work of arts and keeping the visual comfort and visitor experience for optimum human perception at the maximum level, simultaneously, is a challenging task. Maximizing visitors’ focus of attention, visiting time, visual comfort, and minimizing over-illumination and undesired glare are the main considered design strategies during the design phase of the study. Finally, a brief general guideline which can be used in similar types of museums, and possible suggestions for future studies are suggested. ...Read more
MİMARLIK ALANINDA AKADEMİK ANALİZLER Editör: Doç. Dr. Betül TÜLEK
MİMARLIK ALANINDA AKADEMİK ANALİZLER Editör Doç. Dr. Betül TÜLEK 2024
MİMARLIK ALANINDA AKADEMİK ANALİZLER Editör: Doç. Dr. Betül TÜLEK MİMARLIK ALANINDA AKADEMİK ANALİZLER Editör Doç. Dr. Betül TÜLEK 2024 MİMARLIK ALANINDA AKADEMİK ANALİZLER Editör: Doç. Dr. Betül TÜLEK © YAZ Yayınları Bu kitabın her türlü yayın hakkı Yaz Yayınları’na aittir, tüm hakları saklıdır. Kitabın tamamı ya da bir kısmı 5846 sayılı Kanun’un hükümlerine göre, kitabı yayınlayan firmanın önceden izni alınmaksızın elektronik, mekanik, fotokopi ya da herhangi bir kayıt sistemiyle çoğaltılamaz, yayınlanamaz, depolanamaz. E_ISBN 978-625-6642-31-7 Mart 2024 – Afyonkarahisar Dizgi/Mizanpaj: YAZ Yayınları Kapak Tasarım: YAZ Yayınları YAZ Yayınları. Yayıncı Sertifika No: 73086 M.İhtisas OSB Mah. 4A Cad. No:3/3 İscehisar/AFYONKARAHİSAR www.yazyayinlari.com yazyayinlari@gmail.com info@yazyayinlari.com İÇİNDEKİLER Yapı Üretiminde Alternatif Yaklaşım: Sürdürülebilir Yapı Malzemeleri ............................................................... 1 Nurcihan Şengül ERDOĞAN, Mehmet Oğuz DURU, İlhan KOÇ A Thematic Analysis on The Goals of Conservation Associate Degree Education in Türkiye ........................... 24 Lale KARATAŞ, Zehra Sevgen PERKER The Impact of Artificial Lighting and Color on The Exhibited Objects and Its Perception in Museums ......... 46 Rasudana BAGHIRZADE, Cüneyt KURTAY Sürdürülebilirlik Perspektifinden Golf Sahaları ............ 66 Hafize Nur Sılay EMİR, Emrah YILDIRIM "Bu kitapta yer alan bölümlerde kullanılan kaynakların, görüşlerin, bulguların, sonuçların, tablo, şekil, resim ve her türlü içeriğin sorumluluğu yazar veya yazarlarına ait olup ulusal ve uluslararası telif haklarına konu olabilecek mali ve hukuki sorumluluk da yazarlara aittir." YAPI ÜRETİMİNDE ALTERNATİF YAKLAŞIM: SÜRDÜRÜLEBİLİR YAPI MALZEMELERİ Nurcihan Şengül ERDOĞAN 1 Mehmet Oğuz DURU 2 İlhan KOÇ 3 1. GİRİŞ Günümüzde, yapı sektörü hızla değişen dünya normlarına ayak uydururken, sürdürülebilirlik kavramı yapı üretiminde önemli bir odak noktası haline gelmiştir. Küresel çevre sorunlarıyla baş etme çabaları, inşaat sektörünü sürdürülebilirlik konusunda daha bilinçli ve yenilikçi alternatifler aramaya yöneltmiştir. Bu yeni yaklaşımın merkezinde, karbon ayak izi gibi çevresel etki faktörleri ve yapıların yaşam döngüsü bulunmaktadır. Karbon ayak izi, yapı malzemelerinin üretimi, taşınması, inşası ve kullanımı sürecinde salınan sera gazlarını ölçerek çevresel etkileri değerlendirmektedir. Sürdürülebilir yapı malzemeleri, bu karbon ayak izini minimize etmeye odaklanarak çevre dostu bir inşaat yöntemi sunmaktadır. Ayrıca, yapıların yaşam döngüsü kavramı; inşa sürecinden başlayarak kullanım, bakım, yenileme ve nihayetinde yıkım aşamalarını kapsamaktadır. Sürdürülebilir yapı malzemeleri, bu yaşam döngüsü boyunca dayanıklılıkları ve geri dönüşümleri ile öne çıkmakta olup, böylece uzun vadeli çözümler sunmaktadır. Söz 1 Arş. Gör., Konya Teknik Üniversitesi, Mimarlık ve Tasarım Fakültesi, Mimarlık Bölümü, nserdogan@ktun.edu.tr, ORCID: 0000-0003-3200-4383. 2 Arş. Gör., Konya Teknik Üniversitesi, Mimarlık ve Tasarım Fakültesi, Mimarlık Bölümü, moduru@ktun.edu.tr, ORCID: 0000-0002-0583-0439. 3 Dr. Öğr. Üyesi, Konya Teknik Üniversitesi, Mimarlık ve Tasarım Fakültesi, Mimarlık Bölümü, ikoc@ktun.edu.tr, ORCID: 0000-0002-4864-6906. 1 Mimarlık Alanında Akademik Analizler konusu yaklaşım; sadece çevresel açıdan değil, aynı zamanda ekonomik ve sosyal sürdürülebilirlik bakımından da önemli avantajlar sağlamaktadır. Bu bağlamda hazırlanan çalışma ile, inovasyon ve çevresel sorumluluk perspektifinden sürdürülebilir yapı malzemelerinin önemini vurgulamak amaçlanmaktadır. Sürdürülebilir yapı malzemelerinin kullanım avantajlarına ve bu malzemelerin geleneksel yapı malzemelerine kıyasla sağladığı çevresel faydalara odaklanarak, yapı sektörünün sürdürülebilir geleceğine katkıda bulunmak hedeflenmektedir. Bu sayede, gelecekte inşa edilecek yapıların çevresel etkilerini minimize etmek ve daha sürdürülebilir bir yapı sektörü için adımlar atmak mümkün olacaktır. 2. SÜRDÜRÜLEBİLİR YAPI MALZEMELERİ Sürdürülebilir yapı malzemeleri, günümüzde çevresel etkileri azaltma ve kaynakları daha verimli kullanma amacıyla geliştirilen önemli bir alanı temsil etmektedir. Bu bölümde, yapı üretiminde kullanılan çeşitli sürdürülebilir yapı malzemelerinin özellikleri incelenmiştir. 2.1. Geri Dönüştürülmüş Ahşap (Reclaimed Wood) Geri dönüştürülmüş ahşap, yeni projelerde kullanılmak üzere geri kazanılarak yeniden kullanılan eski kerestedir (Şekil 1). Bu keresteler; genellikle yaşam döngüsünü tamamlamış yapılardan temin edilmekte olup, yeni inşaat projelerinde bütünlüğün ve şeklin korunmasını sağlamak amacıyla çeşitli işlem aşamalarından geçirilmektedir. Aslında yeni bir kavram olmayan geri dönüştürülmüş ahşabın son zamanlarda popüler hale gelmesi, kullanıcıların bu çevre dostu malzemeye erişimini zorlaştırmaktadır (Diary, 2023). 2 Mimarlık Alanında Akademik Analizler Şekil 1: Geri dönüştürülmüş ahşap Kaynak: (Christopher, 2023) Geri dönüştürülmüş ahşap endüstrisi; doğası gereği geleneksel atık ürünün üretim girdisi olarak kullanılması yoluyla depolama sahasının yönlendirilmesine, malzeme yenilenmesine ve yerel ekonomilere katkı sağlamaktadır (Pitti, Espinoza, & Smith, 2020; Stahel, 2016). Söz konusu sürdürülebilir yapı malzemesinin ormansızlaşmanın azaltılmasını teşvik etmesi en önemli avantajları arasında yer almaktadır. Geçmişteki yaşam alanlarından gelen karakteristik özellikleri taşıyan geri dönüştürülmüş ahşap; benzersiz bir estetik değere sahip olmasının yanı sıra farklı renk tonları, dokular ve desenlerle sonuçlanan çeşitli tasarım seçenekleri sunarak yapıların özgünlük değerini artırmaktadır. Aynı zamanda; bu ahşapların yıllar boyunca doğal olgunlaşma süreçlerinden geçmiş olması, dayanıklılığını ve gücünü olumlu etkileyebilmektedir. Bu sayede, malzemenin uzun ömürlü ve dayanıklı bir yapıya ulaşması sağlanmaktadır. Ayrıca; doğal bir yalıtkan olan ahşap malzemenin bu özelliğini, geri dönüştürülmüş ahşap da bünyesinde barındırmaktadır. Bu niteliği sayesinde, yapıda ısı ve ses yalıtımına fayda sunabilmektedir (Diary, 2023). Geri dönüştürülmüş ahşap kullanılırken dikkat edilmesi gereken bazı faktörler de bulunmaktadır. Malzemenin yapı güvenliği ve sağlığı açısından, ahşabın uygun bir şekilde işlenip 3 Mimarlık Alanında Akademik Analizler temizlenmiş olması, kullanılmadan önce muayene edilmesi büyük önem taşımaktadır. Ek olarak; geri kazanılmış ahşap, yoğun emek ve geri dönüşüm süreçleri nedeniyle yeni ahşaptan daha pahalı olabilmektedir ve bu durum da yapı üretim sürecinde maliyeti artırabilmektedir (Diary, 2023). 2.2. Saman Balyası (Straw Bale) Buğday, yulaf ve pirinç gibi tahıl tanelerinin yetiştirilmesinden elde edilen ve tarımsal bir yan ürün olan saman; tahıl çıkarıldıktan sonra bu bitkilerin kuru saplarından oluşmaktadır (Şekil 2) (Gallagher, 2022). Modern saman balyası inşaatı uygulaması; ilk yerleşimcilerin geçici konut için en hızlı yöntemi aradığı 19. yüzyılın sonlarında ortaya çıkmış olup, at gücüyle çalışan tarımsal balya makinesinin icat edilmesinden bu yana yapı üretiminde sürdürülebilir bir malzeme olarak kullanılmaktadır (Pierzchalski, 2022; Pritchard & Pitts, 2006). Şekil 2: Saman balyası Kaynak: (Diary, 2023) Saman balyası duvarlarının inşası, balyaların kübik birimler oluşturacak şekilde sıkıştırılmasını, yan yana yerleştirilmesini ve dış cepheye kireç bazlı bir sıva uygulanmasını içermektedir. Samanın yoğunluğu ve sıkıştırılması nedeniyle, bu yapı malzemesi yangına karşı direnç gösterebilmektedir. İç ortamın sıcaklığını koruma ve dış ortamdan gelen ısı kayıplarını 4 Mimarlık Alanında Akademik Analizler azaltma özelliğinin yanı sıra ses yalıtımı da sağlamaktadır. Hafif bir malzeme olan saman balyası; taşıma ve montaj süreçlerini kolaylaştırmakta olup, yapıya ek bir yük getirmemektedir. Söz konusu malzemenin yapı üretiminde kullanılması, atmosfere salınan karbonun bir kısmını bağlayarak düşük seviyede karbon ayak izi oluşmasına katkı sunmaktadır. Yerel kaynaklardan elde edilen bu malzeme ile uzun taşıma mesafelerine ihtiyaç duyulmamaktadır; böylece uygun fiyatlı ve enerji tasarruflu konutlar için iyi bir yapı malzemesi alternatifi olma özelliği taşımaktadır. Ayrıca; çekme mukavemeti yüksek olup, esnek bir malzeme olması nedeniyle farklı mimari stillere ve yapı tasarım ihtiyaçlarına adapte edilebilmektedir (Diary, 2023). Saman balyası kullanılırken dikkat edilmesi gereken bazı hususlar da bulunmaktadır. Saman balyası suya, neme ve çürümeye karşı hassas bir yapı malzemesidir; bu sebeple doğru bir şekilde yalıtım ve kaplama uygulamaları yapılmalıdır. Aynı zamanda ağırdır ve inşaat sırasında korumaya ihtiyaç duymaktadır (Diary, 2023; Gallagher, 2022). 2.3. Kenevir (Hempcrete) Kenevir yapı malzemesi, kenevir bitkisinin iç odunsu çekirdeğinin kireç bazlı bir bağlayıcı ve su ile harmanlanmasıyla elde edilmektedir. Bu karışım daha sonra bloklar halinde şekillendirilerek kürlenmeye bırakılmaktadır ve ardından paletlere yüklenerek inşaat sahasına teslim edilmektedir (Şekil 3) (Diary, 2023). Sürdürülebilir bir yapı malzemesi olan kenevir, çevre dostu bir alternatif olarak inşaat sektöründe gelecek vaat etmektedir. Hem yerinde karıştırılarak işlenebilir olması hem de önceden üretilmiş kenevir blokları olarak temin edilebilmesi gibi özellikleri sayesinde kullanıcılar tarafından tercih edilmektedir (Carmeuse, 2023). 5 Mimarlık Alanında Akademik Analizler Şekil 3: Kenevir Kaynak: (Afrimat, 2023) Kenevir, hafif bir malzeme olmasına rağmen yüksek mukavemet özelliklerine sahiptir. Bu durum, söz konusu yapı malzemesinin sağlam ve dayanıklı olmasını sağlamaktadır. Kenevir; yetiştirilirken atmosferden karbonu absorbe etmesi nedeniyle karbon ayak izini azaltan ve yüksek verime sahip bir tarım ürünü olarak kabul edilmektedir. Doğal bir yalıtım malzemesi olarak görev yaparak, yüksek izolasyon özellikleri sayesinde iç ortamın sıcaklığını koruma ve enerji tasarrufu sağlama kapasitesine sahiptir. Genellikle yangına karşı dirençli bir malzeme olarak kabul edilen kenevirin alev almayan özellikleri, yangın güvenliği açısından avantaj sağlamaktadır. Rutubet emmeme özelliği, çürüme ve küf oluşumu gibi sorunlarla başa çıkma kapasitesini artırmaktadır. Ek olarak, kalıp içinde şekillendirilebilir bir malzeme olmasından dolayı çeşitli tasarım seçenekleri sunmaktadır. Esnek tasarım özellikleri ise, farklı mimari tarzlara uyum sağlayabilmektedir (Carmeuse, 2023; Diary, 2023). Kenevirin kullanımında dikkat edilmesi gereken bazı faktörler de bulunmaktadır. Kenevirin mekanik performansı geleneksel beton veya çeliğe göre çok daha düşüktür. Ayrıca doğru oranlarda karıştırılması ve uygulanması önem taşımaktadır (Souza, 2020). 6 Mimarlık Alanında Akademik Analizler 2.4. Yün Yalıtımı (Wool Insulation) Yün yalıtımı, mekanik olarak bir arada tutulan veya %5- 20 oranında geri dönüştürülmüş polyester yapıştırıcıyla birleştirilen koyun yünü elyaflarından elde edilmektedir. Bu malzemeler; daha sonra keçeler, rulolar ve halatlar halinde oluşturulmaktadır (Diary, 2023) (Şekil 4). Şekil 4: Yün yalıtımı Kaynak: (BuildIt, 2023) Çok yönlü, çevre dostu bir malzeme olarak kabul edilen yün yalıtımı, çoğunlukla geri dönüştürülebilir bir malzeme olmasından dolayı kaynakların daha etkili kullanılmasına olanak tanımaktadır. İyi bir ısı yalıtım malzemesi olma niteliğinin yanı sıra ses yalıtımı bakımından da verimlidir, böylece yapıların iç mekanlarında daha konforlu bir ortam oluşturulmasına katkı sağlamaktadır. Nem emme kapasitesine sahip olan yün, aynı zamanda nemden etkilenmeyen bir yapısal nitelik de taşıyabilmektedir. Bu özelliği ile, yapı içinde nemin birikmesini ve küf oluşumunu önlemeye yardımcı olabilmektedir. Doğal yün yalıtım malzemeleri genellikle yangına karşı direnç göstermektedir; alev almazlık özellikleri, yangın güvenliği açısından avantaj sağlamaktadır. Genellikle hafif ve esnekliği sayesinde, kolay bir uygulama sürecine olanak tanımaktadır. Bu özellik, yapı inşaatında işçilik ve taşıma maliyetlerini 7 Mimarlık Alanında Akademik Analizler düşürebilmektedir. Ek olarak, farklı tasarım ihtiyaçlarına uyacak şekillerde çeşitli biçimlerde üretilebilmektedir. Aynı zamanda, yıllar boyunca performansını sürdürerek yapıların enerji verimliliğini de artırabilmektedir (Erickson, 2024; Havelock, 2023). Yün yalıtımı kullanılırken dikkat edilmesi gereken durumlar da bulunmaktadır. Üretiminde kullanılan bazı kimyasalların zehirli olma ihtimali göz ardı edilmemelidir. Yün, bazı kişilerin hassas olabileceği doğal bir kokuya sahiptir. Ayrıca, fiberglas ve mineral yünden daha pahalı olabilmekte ve bu durum, maliyet duyarlı projeler için bir dezavantaj oluşturabilmektedir (Diary, 2023; Erickson, 2024). 2.5. Mantar (Cork) Mantar, mantar meşesi ağaçlarının kabuğundan toplanıp özenle çıkarılarak üretildiği için doğal olarak çevre dostu bir malzemedir (Şekil 5). Akdeniz bölgelerinde hasat edilen eski bir yapı malzemesi olma özelliği taşımaktadır. Dünya genelinde binalarda dış duvar yalıtımında, kireç sıva sistemlerinde, zeminlerde, tavanlarda ve son dönemlerde dış cephe kaplaması olarak tercih edilen özel bir üründür (Diary, 2023; Russell, 2020). Şekil 5: Mantar Kaynak: (Russell, 2020) 8 Mimarlık Alanında Akademik Analizler Mantar, doğal olarak hafif ve esnek bir malzemedir; bu nitelikleri, çeşitli tasarım ve uygulama ihtiyaçlarına uyum sağlamasını kolaylaştırmaktadır. Sürdürülebilir bir malzeme olarak kabul edilen mantar, ağaçların kesilmesini gerektirmemektedir ve hasat edilirken ağaçlar zarar görmemektedir. Genellikle belirli bölgelerde yetiştirilip işlenmektedir. Bu durum, yerel ekonomiyi destekleyerek sürdürülebilir kalkınmaya olanak sağlayabilmektedir. Mantar, doğal bir dayanıklılığa sahiptir ve çeşitli koşullara karşı direnç göstermektedir; bu özelliği, malzemenin uzun ömürlü olmasına katkıda bulunmaktadır. Su geçirmez özelliği, malzemenin suya karşı direncini artırmakta ve yapı elemanlarının su hasarına karşı korunmasına yardımcı olmaktadır. Aynı zamanda iyi bir ısı ve ses yalıtım malzemesidir. Enerji tasarrufu sağlamak amacıyla çeşitli uygulamalarda kullanılabilmektedir. Mantar granülleri ayrıca betona karıştırılarak daha düşük ısı iletkenliği ve daha düşük yoğunluk oluşturulabilmektedir. Birincil yapısal malzeme olmasa da yapısal özellikleri geliştirmektedir (Crook, 2019; Russell, 2020). Mantarın bu özellikleri, sürdürülebilir yapı projelerinde kullanılmasını destekleyen faktörlerdir. Ancak, kullanımdan önce malzemenin işlenmesi, uygulanması ve bakımı konusunda dikkatli olunması önem taşımaktadır. Ek olarak, mantar diğer yalıtım malzemeleriyle karşılaştırıldığında potansiyel olarak daha pahalı bir yapı malzemesidir (Diary, 2023; Russell, 2020). 2.6. Bambu (Bamboo) Bambu bitkisi; yetiştiği ülkelerin kültürlerinde önemli bir yere sahip olmakla birlikte, binlerce yıldır yapı malzemesi olarak da kullanılmaktadır (Şekil 6). Yenilenebilir ve çevre dostu bir yapı malzemesi olan bambu, hızlı büyümesi nedeniyle yaygın olarak bulunabilmektedir. Konut, ibadethane gibi binaların yanı 9 Mimarlık Alanında Akademik Analizler sıra iskele, köprü ve diğer çeşitli yapıların inşasında da faydalanılmaktadır (Aydın & Marangoz, 2022). Şekil 6: Bambu Kaynak: (Freeman, 2023) Hafif bir malzeme olan bambu bu özelliği ile; taşıma ve montaj süreçlerini kolaylaştırmakta olup, aynı zamanda yapıya ek yük getirmemektedir. Farklı tasarım seçenekleri sunan esnekliği ve iyi gerilme mukavemeti bambuyu çeşitli inşaat teknikleri için uygun kılmaktadır. Genellikle doğal olarak yangına dayanıklı özelliklere sahiptir ve yangın güvenliği açısından avantaj sağlamaktadır. Bambu; yetiştirimi esnasında atmosferden karbon emmekte olup, bu nedenle sıfır karbon ayak izine sahip bir malzeme olarak kabul edilmektedir (Aydın & Marangoz, 2022). Bambu, sürdürülebilir inşaat projeleri için çevre dostu ve etkileyici bir malzeme olarak kabul edilmektedir. Ancak, bambu kullanırken yerel iklim koşulları, bakım gereksinimleri ve yerel yapı standartları gibi faktörlere dikkat edilmelidir (Diary, 2023). 2.7. Sıkıştırılmış Toprak (Rammed Earth) Binlerce yıldır inşaatlarda kullanılan sıkıştırılmış toprağın tarihi Neolitik Dönem'e kadar uzanmaktadır. Söz konusu sürdürülebilir yapı malzemesi; nemli bir alt toprak karışımının 10 Mimarlık Alanında Akademik Analizler uygun oranlarda kum, çakıl, kil ve silt ile sıkıştırılmasının bir sonucu olarak elde edilmektedir (Cao, 2023) (Şekil 7). Şekil 7: Sıkıştırılmış toprak Kaynak: (Hardscapes, 2021) Sıkıştırılmış toprağın genellikle inşa edilecek yapıya yakın yerlerden temin edilebilen doğal bir malzeme olma özelliği, taşıma maliyetlerini azaltarak çevresel etkiyi düşürmeye yardımcı olmaktadır. Bahsedilen malzemenin yerel olarak mevcut olması ise kültürel korumayı teşvik etmektedir. Aynı zamanda yüksek bir termal kütleye sahiptir, başka bir deyişle gün boyunca güneş ışığını emip depolayarak iç ortam sıcaklığını dengelemektedir. Böylece enerji maliyetlerini düşürmekte ve iç mekân konforunu artırmaktadır. Doğru bir şekilde hazırlanan sıkıştırılmış toprak, uzun ömürlü ve dayanıklı bir yapı malzemesidir; diğer yapı malzemeleriyle karşılaştırıldığında ise mukavemetinin yüksek olduğu görülmektedir. Estetik olarak çeşitli tasarım seçeneklerine olanak tanımakta olup, bu özelliği sayesinde duvarlarda farklı renkler ve desenler elde etmek mümkündür. Üretimi sırasında enerji yoğun işlemlere ihtiyaç duyulmayan sıkıştırılmış toprak kullanımı, diğer geleneksel yapı malzemelerine göre daha düşük bir karbon ayak izine sahiptir (Diary, 2023; Hardscapes, 2021). Sıkıştırılmış toprak kullanımının bazı sınırlamaları da bulunabilmektedir. Suya karşı dayanıklılığının düşük olabilmesi 11 Mimarlık Alanında Akademik Analizler nedeniyle, belli iklim koşullarına göre uygulanması daha uygun olabilmektedir. Nemli bölgelerde özenli hazırlanan tasarım aşamalarının yanı sıra, uzmanlık gerektiren daha yavaş bir yapım sürecine sahiptir (Diary, 2023). 2.8. Pişmiş Toprak (Terracotta) Terracotta olarak bilinen pişmiş toprağın kökenleri Yunan, Babil, Mısır, Roma ve Çin medeniyetleri gibi çeşitli kültürlere dayanmaktadır. Eter dökülerek veya kil karışımının kalıplarda preslenmesiyle üretilmekte, daha sonra hava vasıtasıyla kurutulmakta ve bir fırında birkaç gün ısıl işleme maruz bırakılmaktadır (Şekil 8). 19. yüzyılda pişmiş toprak, metal ankraj sistemleriyle birlikte yanmaz ve hafif bir kaplama malzemesi olarak kullanılmaya başlanmıştır (Diary, 2023). Şekil 8: Pişmiş toprak Kaynak: (Diary, 2023) Pişmiş toprak, yüksek sıcaklıklarda pişirildiğinden dolayı dayanıklı ve sağlam bir malzemedir; bu özelliği sayesinde uzun ömürlü yapılar oluşturulabilmektedir. Mekanik streslere dayanıklılığı sayesinde, yapıların çeşitli koşullara ve iklimlere dayanıklılığını artırmaktadır. Kullanım ömrü sona erdiğinde geri dönüşüme uygunluğundan dolayı, kaynakların daha etkili bir şekilde kullanılmasına katkıda bulunabilmektedir. Farklı şekil, boyut ve dokularda üretilebildiği için estetik açıdan zengin ve 12 Mimarlık Alanında Akademik Analizler özgün tasarımların yapılmasına olanak tanımaktadır (Çelik, 2002; Diary, 2023). Her malzeme gibi, pişmiş toprak da kullanım amaçlarına, iklim koşullarına ve tasarım tercihlerine bağlı olarak avantajlarının yanı sıra dezavantajları da olan bir malzemedir. Pişmiş toprak ürünleri genellikle ağır olabilmektedir ve bu durum, taşıma ve kurulum aşamalarında ek çaba ve maliyet gerektirebilmektedir. Uzun süreli neme maruz kalınması malzemenin çatlamasına ya da renk değiştirmesine yol açabilmektedir. Yüzeylerinin zamanla kirlenme eğiliminde olması sebebiyle düzenli bakıma ihtiyaç duyulabilmektedir. Ek olarak, diğer bazı yapı malzemelerine göre daha kırılgan bir yapıya sahiptir. Özellikle ince veya büyük panellerde, darbelere ve çatlamalara karşı daha hassas olabilmektedir (Çelik, 2002). 2.9. Çamur Tuğlaları (Mud Bricks) Çamur tuğlaları, saman ve kil oranı yüksek topraktan üretilmektedir. İnsan gücü ile üretilmesi durumunda, toprak karışımı açık kalıplara dökülerek kurumaya bırakılmaktadır ve fırınlanmadan sadece güneşte kurutulmaktadır (Şekil 9). Çamur tuğlalarına talebin yoğun olduğu ülkelerde, tuğla yapma makinesi kullanılarak hazırlanmakta veya ticari tuğla yapım tesislerinde mekanik olarak üretilebilmektedir (Mudbrix, 2019). Şekil 9: Çamur tuğlaları Kaynak: (Percival, 2023) 13 Mimarlık Alanında Akademik Analizler Çamur tuğlaları, genellikle inşa edilecek yapıya yakın yerlerden temin edilebilen yerel malzemeler kullanılarak üretilmektedir; böylece, taşıma maliyetlerinden tasarruf edilebilmektedir. Ayrıca, hammaddelerin kolay bulunabilirliği ve üretim sürecindeki basitlik, söz konusu malzemenin ekonomik bir seçenek olmasına katkıda bulunmaktadır. Hem ısı hem de ses yalıtımında etkili olmasından dolayı iyi bir doğal yalıtım malzemesi olarak kabul edilmektedir. İstenilen boyutlarda ve şekillerde üretilebilmesi ise, mimari tasarım açısından esneklik sağlamaktadır (Diary, 2023; Mudbrix, 2019). Çamur tuğlalarını kullanılırken dikkat edilmesi gereken bazı faktörler de bulunmaktadır. Çamur tuğlalarının kurutulma ve pişirme süreci uzun zaman alabilmektedir. Diğer bazı yapı malzemelerine göre daha az dayanıklı olabilmektedir, özellikle aşırı nem veya su maruziyeti durumunda çatlama veya bozulma riski taşıyabilmektedir. Neme karşı dayanıklı olmaması sebebiyle hijyenik olmayan bakterilerin çoğalmasına neden olabilmektedir. Ek olarak, çamur tuğlaların kullanım ömrü sınırlıdır ve uzun vadede bakım yapılması gerekmektedir (Mudbrix, 2019) 2.10. Uçucu Kül Tuğlaları (Fly Ash Bricks) Uçucu kül tuğlaları; yakıt olarak kömür kullanan endüstrilerden yayılan uçucu kül, çimento, kum, sönmemiş kireç, alüminyum tozu ve alçı taşı karışımından elde edilmektedir. Bahsedilen bileşenler yüksek basınçta sıkıştırılarak buhar banyosunda kürlenmekte ve böylece dayanıklı tuğlalar üretilmektedir (Şekil 10). Bu malzeme oldukça benzersizdir; çünkü uçucu külün neden olduğu çevre sorunlarının cıva kirliliğini azaltarak yönetilmesinin bir yan ürünüdür (Prithu, 2023). 14 Mimarlık Alanında Akademik Analizler Şekil 10: Uçucu kül tuğlaları Kaynak: (Builders, 2023) Uçucu kül tuğlaları, diğer tuğla türlerine göre daha hafif oldukları için taşıma ve montaj aşamalarında kullanıcıya kolaylık sağlamaktadır. Genellikle yüksek basınç altında sıkıştırılarak üretilmesi nedeniyle dayanıklılıkları fazladır, böylece uzun ömürlü bir yapı malzemesi sunabilmektedirler. Atık malzeme olarak elde edilmesi, üretim maliyetlerini azaltmaktadır. Uçucu kül tuğlalarının üretimi, kullanılan uçucu kül miktarına bağlı olarak karbonsuzlaştırma potansiyeline sahiptir. Ayrıca, farklı boyutlarda ve şekillerde üretilebilerek mimari tasarım açısından esneklik sağlamaktadır (Hypko, 2023). Uçucu kül tuğlaları kullanılırken dikkat edilmesi gereken bazı hususlar da bulunmaktadır. Yapısı geleneksel tuğlalara benzese de yüzeyleri o kadar pürüzsüz değildir. Yüksek nem içerebileceği için çatlama riski bulunmaktadır. Bu nedenle uygulama ve kullanım koşullarına dikkat edilmelidir. Ek olarak; uçucu kül tuğlaları belirli bir teknolojiye bağlıdır ve teknolojinin gelişimi ile uygulanabilirliği malzemenin kullanılabilirliğini etkilemektedir (Diary, 2023; Hypko, 2023). 15 Mimarlık Alanında Akademik Analizler 2.11. Pirinç Kabuğu Külü (Rice Husk Ash) Artan çevre kirliliği oranı ve sürdürülebilirlik faktörünün dikkate alınması nedeniyle pirinç kabuğunun kullanılması fikri ortaya çıkmıştır. Pirinç çeltiği öğütme endüstrileri yan ürün olarak pirinç kabuğunu vermektedir. Pirinç kabuğu külü beton yapılarda çimentoya alternatif olarak kullanılmaktadır (Constructor, 2023) (Şekil 11). Şekil 11: Pirinç kabuğu külü Kaynak: (Store, 2023) Pirinç kabuğu külü, pirinç işleme endüstrisinden kaynaklanan bir yan üründür. Bu nedenle, pirinç hasadı sırasında ortaya çıkan atık materyal değerlendirilerek geri dönüşüm sağlanmış olmaktadır. Pirinç kabuğu külü, kalsiyum hidroksit ile reaksiyona girdiğinde dayanıklılığı artıran ve belirli bir oranda karıştırıldığında daha yüksek çekme mukavemeti sunan silikatlar açısından zengindir. Yüksek sıcaklıklara dayanımı bulunmaktadır. Pirinç kabuğu külü genellikle hafif bir malzemedir, bu da taşıma ve montaj aşamalarında kolaylık sağlamaktadır. Çimentodaki kullanımlarının yanı sıra endüstriyel fabrika zemin kaplamalarında, su yalıtımında, seramik cilalarında ve çatı kiremitlerinde de kullanılmaktadır (Constructor, 2023; Synergy, 2020). 16 Mimarlık Alanında Akademik Analizler Pirinç kabuğu külü, çevresel sürdürülebilirlik ve atık azaltma açısından önemli bir potansiyele sahip olmasına rağmen, spesifik projelerde kullanılmadan önce malzemenin özellikleri, işleme süreçleri ve uygunluk konularında dikkatlice incelenmelidir. Pirinç kabuğu külü üretimi geleneksel olarak açık havada yakılarak yapılmaktadır ve bu durum çok fazla hava kirliliğine neden olabilmektedir (Diary, 2023). 2.12. Geri Dönüştürülmüş Çelik (Recycled Steel) Çelik; malzemede veya performansında herhangi bir bozulma olmaksızın tekrar tekrar geri dönüştürülmesine olanak tanıyan bir takım metalürjik özelliklere sahiptir. Çelik ürünlerinin yaklaşık %85-90'ı kullanım ömrünün sonunda geri kazanılmakta ve yeni çelik üretmek için geri dönüştürülebilmektedir (Mittal, 2023; Olympia, 2023) (Şekil 12). Şekil 12: Geri dönüştürülmüş çelik Kaynak: (Olympia, 2023) Geri dönüştürülmüş çelik, yüksek mukavemet özelliklerine sahiptir ve bu durum, malzemenin yapısal dayanıklılığını artırmakta olup çelik yapı elemanlarının ince profillerle üretilmesine olanak tanımaktadır. Yeni çelik üretimine kıyasla geri dönüştürülmüş çelik üretiminde, genellikle daha düşük enerji tüketilmektedir ve daha az karbon emisyonu üretilmektedir. Diğer yapı malzemelerine göre genellikle daha hafif bir malzeme olması nedeniyle taşıma ve montaj süreçlerinde 17 Mimarlık Alanında Akademik Analizler kolaylık sağlamaktadır. Yangına karşı dayanıklı bir malzeme olmasından dolayı ise yapıların güvenliğini artırmaktadır. Ek olarak; geri dönüştürülmüş çelik, esnek bir malzeme olup çeşitli yapısal formların ve tasarımların oluşturulmasına olanak tanımaktadır. Bahsedilen özellikleri, mimarlar ve mühendisler için büyük bir avantaj sunmaktadır (Mittal, 2023). Geri dönüştürülmüş çelik kullanımında dikkat edilmesi gereken bazı unsurlar da bulunmaktadır. Geri dönüştürülmüş çelik yüzeyi, yeni çelik kadar pürüzsüz olmamaktadır ve bu durum, estetik beklentilerini etkileyebilmektedir. Ayrıca, yeni çelik üretimine kıyasla bazen daha pahalı olabilmektedir. Ancak bu maliyet farkı, çelik fiyatlarındaki dalgalanmalara bağlı olarak değişiklik gösterebilmektedir (Mittal, 2023; Olympia, 2023). 3. SONUÇ Sürdürülebilir yapı malzemeleri, günümüzde yapı sektöründe önemli bir konu olarak öne çıkmaktadır. Bu alternatif malzemeler, çevresel etkileri en aza indirirken enerji verimliliği, dayanıklılık ve geri dönüşüme uygunluk gibi özellikleriyle dikkat çekmektedir. Sürdürülebilir yapı malzemeleri, çevresel kaynakları daha etkin bir şekilde kullanarak inşaat süreçlerinin ekolojik ayak izini azaltmaktadır. Bu malzemeler genellikle geri dönüştürülebilir, yenilenebilir veya doğa dostu kaynaklardan elde edilen materyalleri içermektedir. Bahsedilen özellikleri sayesinde, yapı sektörü çevresel sürdürülebilirliği artırabilmekte ve doğal kaynakların korunumu sağlanabilmektedir. Ayrıca, yapı üretiminde sürdürülebilir yapı malzemelerinin kullanımının enerji verimliliği konusunda da önemli derecede katkıları bulunmaktadır. Söz konusu malzemeler, inşaat sektöründe çeşitli yöntemlerle üretilerek doğaya olan olumsuz etkileri minimum seviyeye indirirken, enerji tasarrufu ve uzun ömürlü kullanım gibi avantajları da beraberinde getirmektedir. 18 Mimarlık Alanında Akademik Analizler Sonuç olarak; sürdürülebilir yapı malzemelerinin kullanımı, inşaat sektöründe çevresel ve ekonomik sürdürülebilirliği artırmak adına önemli bir adımdır. Bu alternatif malzemelerin benimsenmesi, gelecek nesillerin ihtiyaçlarını karşılamak ve çevresel dengeyi korumak için önemlidir. Yapı sektörü, sürdürülebilir malzeme kullanımıyla birlikte daha yeşil ve uzun ömürlü bir gelecek için fırsat sağlamaktadır. 19 Mimarlık Alanında Akademik Analizler KAYNAKÇA Afrimat. (2023). Hempcrete and Blocks. Retrieved from https://www.afrimathemp.co.za/hempcrete-and-blocks/ Aydın, Ö., & Marangoz, D. B. (2022). Mimaride Sürdürülebilir Malzeme "Bambu". Bodrum Sanat ve Tasarım Dergisi, 1, 77-94. Builders. (2023). Fly Ash Brick. Retrieved from https://builders9.com/product/fly-ash-bricks/ BuildIt. (2023). Self-Build, Renovation, Extension. Retrieved from https://www.self-build.co.uk/ Cao, L. (2023). How Rammed Earth Walls are Built. Retrieved from https://www.archdaily.com/933353/how-rammed- earth-walls-are-built Carmeuse. (2023). Hempcrete. Retrieved from https://www.carmeuse.com/tr-tr/yapi- malzemeleri/hempcrete Christopher, E. (2023). Salvaged Woods: Pros and Cons. Retrieved from https://ericchristopherart.com/salvaged- woods-pros-and-cons/ Constructor. (2023). Rice Husk Ash in Concrete -Properties, Advantages and Uses in Construction. Retrieved from https://theconstructor.org/concrete/rice-husk-ash- concrete-construction/15725/ Crook, L. (2019). Recyclable House is Built from Cork Blocks. Retrieved from https://www.dezeen.com/2019/07/29/cork-house- matthew-barnett-howland-sustainable-architecture/# Çelik, Y. E. (2002). Pişmiş Toprak Tuğla, Bimsbeton, Gazbeton ve Perlitli Yapı Malzemelerinin Fiziksel, Kimyasal ve Mekanik Özelliklerinin Karşılaştırmalı Olarak 20 Mimarlık Alanında Akademik Analizler İncelenmesi (Yüksek Lisans Tezi). İstanbul Teknik Üniversitesi Fen Bilimleri Enstitüsü, Diary. (2023). Eco Friendly Building Materials – 20 Examples of the Latest Trend. Retrieved from https://thearchitectsdiary.com/eco-friendly-building- materials-20-examples-of-the-latest-trend/ Erickson, A. (2024). 6 Things to Know About Sheep’s Wool Insulation. Retrieved from https://www.bobvila.com/articles/sheeps-wool- insulation/ Freeman, M. (2023). Contemporary Interiors. Retrieved from http://www.michaelfreemanphoto.com/media/78619ae8- 0dcc-11e0-8bbe-c94407632816-bamboo-wall-house Gallagher, K. (2022). What Is a Straw Bale House? Definition, Designs, and Examples. Retrieved from https://www.treehugger.com/straw-bale-house-5199775 Hardscapes, C. (2021). Rammed Earth Walls: What You Need to Know Before Installing. Retrieved from https://www.coloradohardscapes.com/rammed-earth- walls/ Havelock. (2023). We are Sustainable, Healthy, High- Performance Insulation. Retrieved from https://havelockwool.com/ Hypko. (2023). What is Fly Ash Bricks. Retrieved from https://hypko.in/fly-ash-bricks/ Mittal, A. (2023). By-products, Scrap and the Circular Economy. Retrieved from https://corporate.arcelormittal.com/sustainability/by- products-scrap-and-the-circular-economy 21 Mimarlık Alanında Akademik Analizler Mudbrix. (2019). Advantages and Disadvantages of Mud Bricks. Retrieved from https://www.makeitmudbricks.com.au/advantages-and- disadvantages-of-mud-bricks/ Olympia. (2023). The Going Green Movement. Retrieved from https://www.olympiabuildings.com/going-green/ Percival, S. (2023). Science Photo Galery. Retrieved from https://sciencephotogallery.com/featured/mud-bricks- steve-percivalscience-photo-library.html Pierzchalski, M. (2022). Straw Bale Building as a Low-Tech Solution: A Case Study in Northern Poland. Sustainability, 14, 5226-5245. doi:https://doi.org/10.3390/su142416511 Pitti, A. R., Espinoza, O., & Smith, R. (2020). The Case for Urban and Reclaimed Wood in the Circular Economy. BioResources, 15, 5226-5245. Pritchard, M. B., & Pitts, A. (2006). Evaluation of Strawbale Building: Benefits and Risks. Architectural Science Review, 49, 372-384. doi:https://doi.org/10.3763/asre.2006.4949 Prithu. (2023). Fly Ash Bricks vs Red Bricks: Difference between Fly Ash Bricks and Red Bricks. Retrieved from https://www.prithu.in/post/fly-ash-bricks-vs-red-bricks Russell, H. (2020). Specifier: Expanded cork at the Cork House, Eton. Retrieved from https://www.building.co.uk/technical-case- studies/specifier-expanded-cork-at-the-cork-house- eton/5104344.article Souza, E. (2020). Hemp Concrete: From Roman Bridges to a Possible Material of the Future. Retrieved from 22 Mimarlık Alanında Akademik Analizler https://www.archdaily.com/944429/hemp-concrete- from-roman-bridges-to-a-possible-material-of-the-future Stahel, W. R. (2016). The Circular Economy. Nature, 531, 435–438. Store. (2023). Rice Husk Ash in Concrete -Properties, Advantages and Uses. Retrieved from https://sellmydov.live/product_details/14801880.html Synergy, C. (2020). Comprasion of Fly Ash and Rice Husk Ash. Retrieved from https://civilsynergy.wordpress.com/2020/08/06/comparis on-of-fly-ash-and-rice-husk-ash/ 23 A THEMATIC ANALYSIS ON THE GOALS OF CONSERVATION ASSOCIATE DEGREE EDUCATION IN TURKIYE 1 Lale KARATAŞ 2 Zehra Sevgen PERKER 3 1. INTRODUCTION A skilled workforce is required for the protection of cultural heritage sites. However, in many countries, meeting this demand takes much work. In the relevant literature, it is pointed out that increasing skills in the cultural heritage sector and vocational training programs should be associated and developed with the targets in the cultural heritage sector (UNESCO-Unevac World Heritage Panel, 2015; Indian Research 16th Report, 2007; Refai & Harder, 2015). On the other hand, contemporary vocational education requires holistic consideration of cognitive, affective, and psychomotor goals, and research on teaching goals is essential (McGrath et al., 2020). In the literature related to higher education, there are various studies analyzing the missions and visions of existing educational institutions. The studies state that future studies should be diversified by country, institution, and professional discipline, and it is recommended to lay the groundwork for comparative approaches to developing the 1 This study is derived from Lale Karatas's PhD Thesis. 2 Dr. Öğr. Üyesi, Bursa Teknik Üniversitesi, Mimarlık ve Tasarım Fakültesi, Mimarlık Bölümü, lale.karatas@btu.edu.tr, ORCID: 0000-0001-8582-4612. 3 Doç. Dr., Bursa Uludağ Üniversitesi, Mimarlık Fakültesi, Mimarlık Bölümü, zsperker@uludag.edu.tr, ORCID: 0000-0002-6640-111X. 24 Mimarlık Alanında Akademik Analizler relevant literature (Oertel & Söll, 2017; Owais &Alabidi, 2020). In this context, this research aims to analyze the texts titled "mission," "vision," and "about us" on the websites of the institutions in order to create a start for determining the teaching objectives of architectural restoration departments that provide qualified workforce training for cultural heritage conservation. It is believed that the research outcomes will contribute to the development of vocational training programs in the cultural heritage field and the relevant literature. 2. LITERATURE REVIEW According to International Centre for Technical and Vocational Education and Training (UNESCO-Unevoc); the semi-qualified staff needed in the field of cultural heritage must be an individual, who has the ability to carry out joint work with various occupational groups and has various skills in terms of cognitive, affective, and psychomotor domains. On the other hand, since the conservation of the cultural heritage requires cooperation and partnerships between the various actors, the education of the restaurateur must also be in compliance with the needs of the sectorial world (UNESCO-Unevoc World Heritage Panel, 2015). International Centre for the Study of Preservation and Restoration of Cultural Property (ICCROM) presents recommendations indicating that the conservation education must also provide individuals with affective and psychomotor skills, as well as the cognitive skills. The education of restaurateur must have the characteristics that shall ensure that the training of the individuals, who shall be able to perform the complex conservation interventions through thinking, document them, and solve the conservation problems by interpreting the results critically. The internships under the education must ensure that 25 Mimarlık Alanında Akademik Analizler the hand skills are improved, and give importance to carry out practices in all stages of education. Conservation education must involve affective characteristics such as the sensitivity, and the international education must also be related with the special needs of the participants representing a certain country or region (ICCROM study report, 1984). English foundation COTAC (Council on Training in Architectural Conservation) has also prepared notes in relation with conservation, based on the Educational Directives of ICOMOS, 1993. According to the abovementioned notes, the effectiveness of conservation does not only depend on the skills of a single person, but also on the synergy of various disciplines. Therefore, the basic requirement for an individual receiving conservation education is to have the ability to work in a team. Besides, the conservation consciousness of the individual receiving conservation education must be improved via the courses and seminars. On the other hand, it must be ensured that the individuals face with professional tasks in conservation education, their critical thinking capacity must also be improved. Various objectives are indicated also in the literature addressing the conservation associate degree. In the results of the study conducted by Hua et al. (2011) in China, it is stated that the students of associate degree can get more efficiency through visual learning, and the affective characteristics of the students such as self-awareness, self-confidence, responsibilities, and being social and more autonomous individuals must be increased in vocational training and education. In the research conducted by Cents-Boonstra et al. (2018) in the vocational schools of Holland, it is stated that it is possible and important to provide positive affective characteristics such as autonomy and self-confidence to the students of vocational schools through applying motivating instructional elements. Friedman (2005), expresses that the contextual learning, which leads to high-level thinking and 26 Mimarlık Alanında Akademik Analizler problem solving skills, is the focus of the vocational and technical education. In the study of Silverberg et al. (2004), it is emphasized that the use of problem solving and high-level thinking skills in academic / professional environments may help the individual in adapting to the rapidly changing global environment. Jokilehto (2007) emphasizes that the conservation education must be based on a methodological approach, which teaches to communicate clearly considering the critical thinking, the uniqueness, cultural, socio-economic and environmental context of the place. Moreover, previous studies show that the part of vocational training related to emotions, attitudes, and values remains in the background. The affective domain should be integrated with the cognitive and psychomotor domains to provide a holistic learning experience (Hyland, 2019). The results of studies conducted in different countries indicate that schools should prepare students for professional life in terms of multidimensional goals. Research on the subject recommends that vocational training programs be based on a holistic approach that includes cognitive, affective, and psychomotor features and that the compatibility of the education and training process with professional life should be increased (Bødtker-Lund et al., 2017; Gessler, 2017; Hiim, 2017; Louw, 2017; Ramasamy & Pilz, 2020; Rintala & Nokelainen, 2020; Scollard, 2020; Young, 2004). 3. METHOD This research aims to examine the "mission," "vision," and "about us" texts on the websites of the 65 architectural restoration departments in Turkiye. The names of the vocational schools (VS) were obtained from YÖK (YÖK Önlisans Atlası, 2022). The real names of vocational schools were not used in the research. Vocational school names are coded as mixed and VS1, VS2, …, VS65. The units of analysis collected under the study were 27 Mimarlık Alanında Akademik Analizler subjected to content analysis, as required by the method of multiple case studies. A coding framework was created through a literature review before the analysis. The code framework has four dimensions: the objective of the cognitive domain, the objective of the behavioral domain, the objective of the affective domain, and the objective of the psychomotor domain. Units of analysis were encoded with the abovementioned code framework in the first data analysis stage. In the second stage, encoding was repeated on the units of analysis to discover which subjects are addressed by four code categories and how sub-categories were achieved. It was determined which subjects were prominent in the categories achieved from both encoding stages, and the determined subjects were presented by supporting them with the sample expressions taken from the units of analysis. At the end of the encoding, frequencies observed in the categories were calculated and presented by quantifying them to facilitate the qualitative data's readability. 4. FINDINGS When the distribution of instructional objectives in terms of the occurrence frequency in the units of analysis is reviewed; it is seen that cognitive objective is at 34%, psychomotor training objective is at 30%, objective of affective domain is at 20%, and behavioural objective is at 16%. Starting from these ratios; it is seen that the cognitive objective is the instructional objective that is mostly focused on commonly by the architectural restoration departments in Turkiye (Figure 1). 28 Mimarlık Alanında Akademik Analizler Figure 1. Instructional Objectives (The authors prepared by analyzing the VS' websites.) 34% 30% 20% 16% Cognitive Psychomotor Affective Behavioural Training Domain Domain Training Objective Training Training Objective Objective Objective The categories of “Skill of Project Preparing”, “Knowledge of Conservation”, “Knowledge of Material”, “Knowledge of Structure”, “Skill of Drawing”, and “Inovative Thinking” were achieved within the scope of the cognitive objectives mostly focused on commonly by the Architectural Restoration Departments in Turkiye. The categories of “Practical Skills”, “Practices Intended for the Immediate Vicinity”, and “Applied Education” were achieved within the scope of the objectives of psychomotor domain. The categories of “Consciousness of Business Ethics”, “Attitude of Life-Long Learning”, and “Attitude of Interdisciplinary Working” were achieved within the scope of the objectives of affective domain. And the categories of “Skill of Project Preparing”, “Knowledge of Conservation”, and “Laboratory Competency” were achieved within the scope of the behavioural objectives. The distribution of sub-categories of cognitive objectives within the units of analysis is seen in Figure 2. Accordingly, the concept of “Knowledge of Project Preparing” is present in 29% of the analysis units, “Knowledge of Conservation” is present in 22%, “Knowledge of Material” in 19%, “Knowledge of Structure” in 12%, “Skill of Drawing” in 12%, and “Innovative Thinking” in 5%. Starting from these ratios, it can be said that “Knowledge of Project Preparing” is the cognitive objective 29 Mimarlık Alanında Akademik Analizler category, which is most frequently focused on commonly by the architectural restoration departments of vocational schools in Turkiye. On the other hand, the category of “Innovative Thinking” remains proportionately in the background among the cognitive targets within the mission and vision statements. The distribution of sub-categories of psychomotor objectives within the units of analysis is seen in Figure 3. Accordingly, the concept of “Practical Skills” is present in 78% of the analysis units, “Applied Education” is present in 20%, and “Practices Intended for Immediate Vicinity” is present in 2%. Starting from these ratios, it is seen that “Applied Education” and particularly “Practices Intended for Immediate Vicinity” are included less within the mission and vision statements. Figure 2. Categories of Cognitive Domain Objective (The authors prepared by analyzing the VS' websites.) 29% 22% 19% 12% 12% 5% 30 Mimarlık Alanında Akademik Analizler Figure 3. Categories of Psychomotor Domain Objectives (The authors prepared by analyzing the VS' websites.) 78% 20% 2% Practical Skill Applied Training Practices for immediate vicinity The distribution of sub-categories of affective objectives within the units of analysis is seen in Figure 4. The expression of “Business Ethics Consciousness” is present in 63% of the analysis units, “Attitude of Life-Long Learning” is present in 20%, and “Attitude of Inter-Disciplinary Working” is present in 17%. Starting from these ratios, it can be seen that the “Business Ethics Consciousness” category is the affective objective, which is most frequently focused on by the architectural restoration departments of vocational schools within the mission and vision statements in Turkiye. On the other hand, “Attitude of Inter-Disciplinary Working” is the category of affective domain objective, which is the least focused on within the mission and vision statements. Figure 4. Categories of Affective Domain Objectives (The authors prepared by analyzing the VS' websites.) 63% 20% 17% Business Ethics Life-Long Learning Inter-disciplinary Working The distribution of sub-categories of behavioral objectives within the units of analysis is seen in Figure 5. Accordingly, the 31 Mimarlık Alanında Akademik Analizler expression “Skill of Project Preparing and Implementation” is present in 42% of the analysis units, “Knowledge of Conservation” is present in 31%, and “Laboratory Competency” is present in 27%. Starting from these ratios, it can be seen that the “Skill of Project Preparing” category is the behavioral objective, which is most frequently focused on by the architectural restoration departments of vocational schools within the mission and vision statements in Turkiye. On the other hand, “Laboratory Competency” is the category of cognitive domain objective, which is the least focused on by the mission and vision statements. Figure 5. Categories of Behavioural Objectives (The authors prepared by analyzing the VS' websites.) 42% 31% 27% Project Conservation Laboratory Preparing The subjects of theoretical researches, analyses, surveying project, restoration project, and restitution proposal are prominent in the category of “Knowledge of Project Preparing”, which is the sub-objective of cognitive objective. The examples of the expressions stating this are seen below. To be able to conduct theoretical researches and analyses; to be able to create studies of analytical surveying, restitution, and restoration (VS53) Producing the survey of traditional structures and building elements, conducting analyses of them, determining the current status of them, drawing the restoration and restitution projects of them (VS5) The subjects of conservation concepts, principles and methods of restoration, conservation concepts, and conservation legislation are prominent in the category of “Knowledge of 32 Mimarlık Alanında Akademik Analizler Conservation”, which is the sub-objective of cognitive objective. The examples of the expressions stating this are seen below. Knowing the basic principles and methods in the subjects of conservation concepts, restoration and conservation (VS12) Having comprehensive knowledge of conservation concept and legislation (VS41) The subjects of traditional materials and their features, wood materials, masonry materials, types of deterioration, decisions of intervention are prominent in the category of “Knowledge of Material”, which is the sub-objective of cognitive objective. The examples of the expressions stating this are seen below. Features of the wood and masonry materials (VS14) Familiarity with the raw materials used in the construction of architectural works, specialization on the types of deterioration, and knowing the measures required to be taken against these deteriorations (VS8) The subjects of types and elements of traditional buildings are prominent in the category of “Knowledge of Structure”, which is the sub-objective of cognitive objective. The examples of the expressions stating this are seen below. Types of traditional structures, concepts of traditional building elements, all load-bearing and non-load bearing building elements, and functions, tools and stylistic specifications of them (VS22) The subject of technical drawing is prominent in the category of “Skill of Drawing”, which is the sub-objective of cognitive objective. The examples of the expressions stating that are seen below. Basic rules of technical drawing and skill of technical drawing on computer (VS37) Knowing the basic rules of technical drawing (VS42) The subjects of giving a point of view and generating solutions are prominent in the category of “Inovative Thinking”, 33 Mimarlık Alanında Akademik Analizler which is the sub-objective of cognitive objective. The examples of the expressions stating that are seen below. Giving a new point of view in the fields of application and project management (VS19) Improving the knowledge, skill, and capabilities in the basic field of urbanism, and teaching the creative thinking methods and ways (VS11) The subjects of Laboratory, Sites of Historical Artefacts, Public Institutions and Organizations, Construction Sites, Restoration Offices, which are the fields of working after graduation, are prominent in the category of “Skill of Practise”, which is the sub-objective of Psychomotor Domain. The examples of the expressions stating that are seen below. Ensuring that the theory and skills for working in restoration laboratories are gained (VS55) Being able to conduct surveying, restitution and restoration studies examining the all archaeological, artistic, and ethnographic cultural assets via scientific methods (VS11) Training qualified staff, which shall provide the qualified staff needed by the public and private sectors, and assist in carrying out the active restoration and conservation studies on the historical and urban protected areas (VS11) The subjects of Sites of Practice are prominent in the category of “Applied Education”, which is the sub-objective of Psychomotor Domain. The examples of the expressions stating that are seen below. Use of wood workshop, in which the materials related with the course are also present (VS1) Conducting the studies of surveying, restitution, and restoration of cultural heritage, as well as improvement of streets, etc. in practice under the programme (VS21) Enabling the students, which have the chance of learning through experience by living in Balat, which is the most restored region of İstanbul, receive education in restored historical buildings, within a privileged region 34 Mimarlık Alanında Akademik Analizler in terms of the richness and diversity of architecture and cultural heritage (VS31) Providing experience to the students in generating the survey of traditional structures and building elements in practice through the field work (VS40) High possibility of working with close application samples, since İzmir and its surrounding contain various cultural values of different periods (VS38) The subjects of training technical staff regarding a certain city or institution are prominent in the category of “Practices Intended for Immediate Vicinity”, which is the sub-objective of Psychomotor Domain. The examples of the expressions stating that are seen below. Plating an active role in the restoration processes carried out in Mardin and its surrounding (VS48) The subjects of Teamwork skills and taking responsibility are prominent in the category of “Attitude of Inter-Disciplinary Working”, which is the sub-objective of Affective Domain. The examples of the expressions stating that are seen below. Being aware that an important responsibility is undertaken as a member of profession between the top executives and sub-tier employees (VS50) Improving the skills of working together with the members of the disciplines of restorers, archaeologists, art historians, architects, and civil engineers, etc. (VS63) The subjects of Consciousness of Conservation and Professional Responsibility are prominent in the category of “Business Ethics Consciousness”, which is the sub-objective of Affective Domain. The examples of the expressions stating that are seen below. Having the consciousness of conservation, training individuals that are environment friendly, responsible, and following the modern developments (VS26) 35 Mimarlık Alanında Akademik Analizler Being aware of the responsibility of restoration profession at national and international levels, being aware of the importance of business ethics in business life (VS50) The subject of vocational development is prominent in the category of “Attitude of Life-Long Learning”, which is the sub- objective of Affective Domain. The examples of the expressions stating that are seen below. Understanding the requirement of following all scientific and technical developments in professional sense (VS8) Training individuals, which may develop a positive attitude regarding the life-long learning with skills (VS19) Providing the skill of following the developments in the sector (VS45) The subject of repairing in accordance with the original is prominent in the category of “Knowledge of Conservation”, which is the sub-objective of behavioural objective. The examples of the expressions stating that are seen below. Being able to carry out the procedure of repairing the destroyed and ruined parts in accordance with the original, in order to be able to protect the immovable and movable cultural assets in our country against all kinds of negative factors, without changing their structural and visual properties and to transfer these cultural assets to the next generations (VS56) To protect and repair all cultural assets, immovable and movable, which have a value in terms of history and culture, via scientific and correct methods (VS27) The subjects of gaining laboratory knowledge and skill are prominent in the category of “Laboratory Competence”, which is the sub-objective of behavioural objective. The examples of the expressions stating that are seen below. Providing the theoretical knowledge and skill, which shall enable to work in restoration laboratories (VS32) The subjects of surveying project, restitution project, and restoration project are prominent in the category of “Skill of Project Preparing”, which is the sub-objective of behavioural 36 Mimarlık Alanında Akademik Analizler objective. The examples of the expressions stating that are seen below. Being able to conduct inventory studies of civil architecture examples, monuments, and monumental structures; being able to prepare surveying and restitution proposal, restoration / reconstruction projects (VS30) Preparing surveying studies, restitution proposal, and restoration / renovation projects (VS28) 5. DISCUSSION AND COLCLUSION Architectural restoration programs operating within vocational schools in Turkiye are departments that actively train qualified workforce in cultural heritage conservation. This research was carried out to analyze the texts titled "mission," "vision," and "about us" on the institutions' websites in order to create a beginning for determining the teaching objectives of the mentioned departments. The research is based on the assumption that the texts on the institutions' websites fully reflect the educational objectives of the institutions. The first finding obtained in the research was determined that only 13 of the architectural restoration departments included in the study included specialized texts under the headings of "mission" and "vision" on their websites. It was observed that there were no customized sections titled "mission" and "vision" on the web pages of the 52 architectural restoration departments included in the study, and the teaching objectives were presented under the headings "about us." As mentioned in Oertel and Söll's (2017) study, contemporary educational institutions must have specialized mission and vision texts and share them with the public. When the distribution of the frequency of occurrence of teaching objectives in the texts analyzed within the scope of the research is examined according to the types of teaching objectives 37 Mimarlık Alanında Akademik Analizler (cognitive, psychomotor, and affective), the difference between the types of teaching objectives attracts attention. According to the findings obtained in the study, the cognitive goal was the most commonly emphasized teaching goal in the analyzed texts. As the workshop report published by the Ministry of Culture and Tourism (2016) on architectural restoration departments in Turkiye points out, in the future, there will be a need for more technical staff in the cultural heritage sector to meet the requirements of the field. In the World Heritage Panel of UNESCO-Unevac (2015) and the relevant literature, it is pointed out that to meet the sectoral demand for qualified labor in cultural heritage protection, educational institutions should address cognitive, affective, and psychomotor targets with a balanced distribution. In the sector, it is underlined that responsible individuals who are rich in theoretical knowledge, open to learning, and have innovative ideas and application skills are needed (McGrath et al., 2020). Additionally, it is mentioned that the heritage sector requires rational approaches, and the skills that need to be acquired are. It is pointed out that cognitive, affective, and psychomotor domains should be multidimensional. On the other hand, it is pointed out that the protection of cultural heritage requires cooperation and partnerships between various actors, and therefore, the relevant education must be compatible with the needs of the sectoral world (UNESCO-Unevac World Heritage Panel, 2015; ICCROM study report, 1984; ICOMOS, 1993). As much as cognitive goals, affective and psychomotor goals must be included in the teaching goals. It was found that the frequency of occurrence of psychomotor targets in the texts analyzed within the scope of the study remained in the background compared to the frequency of occurrence of cognitive targets in terms of ratio. The finding above is similar to the relevant literature. There are many studies in the literature indicating that teaching goals should 38 Mimarlık Alanında Akademik Analizler be adopted that will ensure the integrity of theory and practice (Bødtker-Lund et al., 2017; Gessler, 2017; Hyland, 2019; Hiim, 2017; Young, 2004; Louw, 2017; Ramasamy & Pilz, 2020; Rintala & Nokelainen, 2020; Scollard, 2020). Another finding obtained in the study is that the frequency of the expression "Innovative thinking," which is among the cognitive goals in the analyzed texts, is relatively low compared to other expressions. The relevant literature emphasizes that the ability to thoughtfully carry out complex conservation interventions and critically interpret the results is the focus of technical education in the field of cultural heritage, that these skills can help students adapt to the rapidly changing global environment, and points to the importance of "innovative thinking" (Friedman, 2005; Silverberg et al., 2004; Jokilehto, 2007). According to the study findings, the frequency of the "applied training" expression within the psychomotor target categories is lower than that of other expressions. This finding is similar to the study of Oertel and Söll (2017). However, in their study on the mission and vision texts of technical and vocational institutes in the United Arab Emirates, Owais et al. (2020) found that the mission, vision, and goals of educational institutions significantly affect the perceptions of stakeholders in the sector and the term "applied education" in institutional texts. It is pointed out that content expressions will increase the rate of stakeholders' involvement in technical training. Another finding obtained within the scope of the study is in the “Practices Intended for the Immediate Vicinity” category, which is the psychomotor target subcategory. The aim is to train technical personnel for a particular city or institution. For example, With the architectural restoration training given in cities such as Gaziantep, Şanlıurfa, Mardin, Eskişehir, Kütahya, and 39 Mimarlık Alanında Akademik Analizler Amasya, individuals are prepared for the restoration processes carried out mainly for that city after graduation. This finding obtained from the study is positive in that it matches the fact that international education, which was reached as a result of the study of Jokılehto (2007) and emphasized by ICCROM in its training, should be related to the unique needs of the participants representing a particular country or region and should be specific to the contextual environment. Another finding in the study is that the least recurring affective domain target category in the analyzed texts is 'Interdisciplinary Working Attitude.' Since architectural restoration graduates must work with various professional groups in historic areas, they must be provided with interdisciplinary working skills during the education process (UNESCO-Unevac World Heritage Panel, 2015; ICCROM study report, 1984; ICOMOS, 1993). The effective target most frequently emphasized in the texts discussed within the scope of the study includes subcategories such as 'Professional Ethical Consciousness' and 'Lifelong Learning Attitude.' This finding is based on the objectives that UNESCO and ICCROM should provide students with in conservation associate degree education (having conservation awareness, being environmentally sensitive, taking responsibility, protecting professional ethical values, and following all current scientific and technical developments professionally. It is compatible with developing positive attitudes towards lifelong learning). The relevant literature also emphasizes the importance of goals such as providing students with positive affective characteristics such as autonomy and self-confidence (Hua et al., 2011; Cents-Boonstra et al., 2018). The findings obtained in the research are specific to Turkiye. On the other hand, this research is limited to addressing the texts titled "mission," "vision," and "about us" on the web 40 Mimarlık Alanında Akademik Analizler pages of architectural restoration departments. For this reason, it is believed that it will be beneficial to use different research methods and analyze the subject with different analysis units in order to reveal the teaching objectives of architectural restoration departments in future studies to be carried out in Turkiye and other countries. In this context, research examining architectural restoration departments' curricula and course contents and focusing on faculty members, students, and graduates will be beneficial. On the other hand, it is recommended that studies be carried out to enrich the literature in different countries. 41 Mimarlık Alanında Akademik Analizler REFERENCES Bødtker-Lund, D., Hansen, K. H., Haaland, G., & Vagle, I. (2017). Endringsbehov i norsk yrkesopplæring? –Elevers, lærlingers og yrkesfaglæreres erfaringer med yrkesopplæring i Vg1. Scandinavian Journal og Vocations in Development. doi:10.7577/sjvd.2577 Cents-Boonstra, M., Lichtwarck-Aschoff, A., Denessen, E., Haerens, L., & Aelterman, N. (2018). Identifying motivational profiles among VET students: differences in self-efficacy, test anxiety and perceived motivating teaching. Journal of Vocational Education & Training, 71(4), 600-622. Friedman, T. L. (2005). The world is flat: A brief history of the twenty-first century. Macmillan. Farrar, Straus And Giroux Yayınevi Gessler, M. (2017). The lack of collaboration between companies and schools in the german dual apprenticeship system: Historical background and recent data. International Journal for Research in Vocational Education and Training, 4(2), 164–195. doi: https://doi.org/10.13152/IJRVET.4.2.4 Hiim, H. (2017). Ensuring curriculum relevance in vocational education and training: Epistemological perspectives in a curriculum research project. International Journal for Research in Vocational Education and Training, 4 (1), 1– 19. doi: https://doi.org/10.13152/IJRVET.4.1.1 Hua, Z., Harris, A., & Ollin, R. (2011). Student autonomy and awareness: vocational education and student-centred learning in China. Journal of Vocational Education and Training, 63(2), 191-203. doi:10.1080/13636820.2011.566346 42 Mimarlık Alanında Akademik Analizler Hyland, T. (2019). Embodied Learning in Vocational Education and Training; Journal of Vocational Education and Training, 71(3): 449-463. doi:10.1080/13636820.2018.1517129 ICCROM study report (1984). Retrieved March 8, 2022, from https://www.iccrom.org/s?keywords=Kopenhag+1984 ICOMOS, Architectural Conservation Education Conference (1993). Retrieved March 8, 2022, from http://www.icomos.org.tr/Dosyalar/ICOMOSTR_en0554 308001587380045.pdf Jokilehto, J. (2007). An international perspective to conservation education. Built Environment, 33(3), 275-286(12). doi: https://doi.org/10.2148/benv.33.3.275 Ministry of Culture and Tourism General Directorate of Cultural Assets and Museums (2016). Workshop Report on Professional Competence and Title Deficitions in the Field of Conservation - Restoration. Retrieved March 8, 2022, from https://kumid.net/storage/zUjEQAanccIKx6qKXH01ym pAMyyGk3B.pdf Louw, A. (2017). Kobling mellem skole og praktik på erhvervsuddannelserne. Forandringeri Ungdomsuddannelserne: Overgange og Indsatser. In K. E. Andreassen & H. Duch, Aalborg University Press, (93– 114). Aalborg. Mcgrath, S., Ramsarup, P., Zeelen, J., Wedekind, V., Allais, S., Lotz-Sisitka, H., Monk, D., Openjuru, G., & Russon, J. (2019). Vocational education and training for African development: a literature review. Journal of Vocational Education & Training. 72(3), 1-23. doi:10.1080/13636820.2019.1679969 43 Mimarlık Alanında Akademik Analizler Oertel, S., & Söll, M. (2017). Universities between traditional forces and modern demands: the role of imprinting on the missions of German universities. Higher Education, 73(1), 1–18. doi:10.1007/s10734-016-0013-0 Owais, A. K., Alabidi, S. M., Hatamleh, Z. M., & Hussein, E. T. (2020). Technical and vocational education and training in the UAE. International Journal of Emerging Technologies in Learning (iJET), 15(13), 264-. doi:10.3991/ijetv15i13.13801 Ramasamy, M., & Pilz, M. (2020). Vocational training for rural populations: a demand-driven approach and its ımplications in India. International Journal for Research in Vocational Education and Training, 7(3), 256–277. https://doi.org/10.13152/IJRVET.7.3.1 Refai, H., & Harder, S. (2015, July 2). Introducing heritage management as an academic discipline in Egypt. Retrieved March 8, 2022, from https://unevoc.unesco.org/fileadmin/user_upload/pubs/U NEVOC_Heritage_Refai_Harder.pdf Rintala, H., & Nokelainen, P. (2020). Standing and attractiveness of vocational education and training in Finland: focus on learning environments. Journal of Vocational Education & Training, 72(2), 250–269. https://doi.org/10.1080/13636820.2020.1744696 Scollard, S. (2020). Updating vocational curriculum in twoyear diploma programs at one Ontario college of applied arts and technology to align with current industry practices. doi: 10.13140/RG.2.2.20725.22240. Silverberg, M., Warner, E., Fong, M., & Goodwin, D. (2004). National Assessment of Vocational Education, Final Report to Congress. US Department of Education. 44 Mimarlık Alanında Akademik Analizler Retrieved March 8, 2022, from https://www2.ed.gov/rschstat/eval/sectech/nave/navefina l.pdf UNESCO-Unevoc, 39th Session of The World Heritage Committee (2015, July 2). TVET and heritage skills: Can TVET help preserve heritage? Retrieved March 8, 2022, from https://unevoc.unesco.org/home/Skills%20for%20Herita ge%20Panel%20Event Young, M. (2004). Conceptualizing vocational knowledge: some theoretical considerations. In H. Rainbird, A. Fuller & A. Munro, In Workplace Learning in Context (186–200). Routledge. YÖK Önlisans Atlası (2022). Mimari restorasyon programı bulunan tüm üniversiteler, Retrieved March 8, 2022, from https://yokatlas.yok.gov.tr/onlisans- program.php?b=30036 45 THE IMPACT OF ARTIFICIAL LIGHTING AND COLOR ON THE EXHIBITED OBJECTS AND ITS PERCEPTION IN MUSEUMS 1 Rasudana BAGHIRZADE 2 Cüneyt KURTAY 3 1. INTRODUCTION Traditional museums and art exhibitions are the public places which demonstrate the culture of the country where it is located while also giving information about the styles and traditions of native people in visual terms. The are several issues which affect both exhibited objects and human perception. The intensity of light, the type of luminaire, the distance between the light source and the artwork are the main determinants which highly influence the deterioration period of the object. The purpose of this study is to analyze the artificial lighting and color in museums, and its effect on human perception. This is followed by proposing an alternative model to achieve optimum conditions. 1 This study is derived from my graduate study thesis at Baskent University 2 Architect, Baskent University, Institute of Science, Department of Architecture, rasudanabagirzade@gmail.com, ORCID: 0009-0008-4786-1605 3 Prof. Dr., Baskent University, Institute of Science, Department of Architecture, cuneytkurtay@gmail.com, ORCID: 0000-0002-9663-701X 46 Mimarlık Alanında Akademik Analizler 2. ARTIFICIAL LIGHTING IN MUSEUMS AND EXHIBITIONS It is a well-known fact that sunlight and its warmness are the main elements that impact human perception and allow them to live in harmony. In museums and exhibition centers both daylight and artificial light play an important role in terms of the way visitors perceive the exhibited artworks. In this study, artificial lighting and color in museums and exhibitions is the focal research area. 2.1. The Usage of Artificial Lighting There are different methods of lighting that are used in museums and exhibitions to display artifacts. These methods are used to create a system of lighting display. Different types of luminaires enable designers to demonstrate artwork with various levels of sensitivity at maximum visibility and minimum damage rate. Luminaires can be categorized in terms of the way light they emit. Methods of light distribution are classified as Direct, Indirect, Diffuse and Direct/Indirect lightings. Below mentioned information about the different methods of light distribution is summarized in Table 1. 47 Mimarlık Alanında Akademik Analizler Table 1. Methods of Light Distribution METHOD OF EXPLANATION DEMONSTRATION LIGHT DISTRIBUTION Direct Lighting Emits light in downward direction. Indirect Lighting Emits light in upward direction. Diffuse Lighting Emits light uniformly in all directions. Semi-direct Lighting Semi-direct luminaires emit light in both directions, mainly in downward direction, excluding the sideways direction. Semi-indirect Semi-indirect luminaires emit Lighting light in both directions, mainly in upward direction, excluding the sideways direction. 2.2. Light Measurement and Protection of Different Materials Against Artificial Lighting in Museums and Exhibitions Light can be measured with a light meter or datalogger. The susceptibility of artworks to light in museums changes according to the content of their materials. Therefore, different measures of protection and management techniques are required for each type of material, and their maintenance should be regarded accordingly. Table 2 (IESNA, 2000) summarizes recommended total exposure limits in terms of illuminance hours per year for classified susceptibility of museum artifacts. 48 Mimarlık Alanında Akademik Analizler Table 2. Recommended Total Exposure Limits in Terms of Illuminance Hours per Year (IESNA, 2000) Type of Materials Maximum Lux-Hours Illuminance Per Year Highly susceptible displayed materials: 50 lux 50,000 Textiles, cotton, natural fibers, furs, silk, writing ink, paper documents, lace, fugitive dyes, watercolors, wool, some minerals Moderately susceptible displayed materials: 200 lux 480,000 Textiles with stable dyes, oil paintings, wood finishes, leather, some plastics Least susceptible displayed materials: Depends on exhibition situation Metal, stone, glass, ceramic, most minerals 3. VARIABLES AFFECTING HUMAN PERCEPTION IN MUSEUMS Achieving the visitors’ perfect perception in museums and exhibitions is a challenging task. In this section, different variables impacting human perception in museums and exhibitions are briefly mentioned, followed by suggesting possible techniques which prevent discomfort and enhance focal attention of visitors. 3.1. The Impact of Artificial Lighting and Color on Visitors’ Staying Time and Visual Comfort in Museums and Exhibitions Artificial light is a type of lighting that is created by humans and can emit light from various sources such as LED lamps, halogen lamps, tungsten filament lamps, filament lamps etc. In one way, lighting has the potential to improve indoor environmental quality and enhance visitors’ experience. However, in certain situations, lighting, especially in places such as museums and art exhibitions, can damage exhibited objects when they are exposed for a long time. Apart from the damaging factors and related protection measures of artificial lighting, poor arrangement of lighting design also causes visual discomfort. 49 Mimarlık Alanında Akademik Analizler Visual discomfort occurs when the level of brightness is insufficient or when there are minimal variations in brightness, creating an unpleasant lighting environment. Humans typically obtain 80% of their information from the surrounding environment. Considering that color is always present in our environment, it can be mentioned that color constantly provides us with information and facilitates communication. According to the extensive research that has been conducted to investigate the emotional responses triggered by different colors, it is safe to say that various colors elicit distinct information and have the potential to impact us both psychologically and physically (Mahnke & Mahnke, 1987). However, various contexts awaken different emotions and cognitions in humans. Different color combinations stimulate various emotions in the human brain. It has been documented that the perception of object colors can be influenced by variations in the background against which they are observed. (Boyce, 2014). For instance, in Figure 1, which is demonstrated in his book, Boyce (2014) implies that when a gray object is viewed against a black background, it appears brighter compared to when it is viewed against a white background. Figure 1 illustrates this comparison more clearly, where the artwork is hung above white and dark blue colored wall. In the blue colored wall, the ambiance becomes more theatrical. This allows visitors to engage deeper feelings and expressions. This observation demonstrates that human perception in art centers is not solely influenced by the luminosity of the environment but also by the background color of the exhibition as well as. To add to that, visitors who experience various emotions in an exhibition tend to stay more focused, which in turn increases their visiting time. What is more, research conducted in the field of museum atmospherics has indicated that the interior color of a store can have an influence on the amount 50 Mimarlık Alanında Akademik Analizler of time individuals spend in that store (Bellizzi & Hite, 1992). Additionally, as stated in the report, research suggests that interior color can also play a role in regulating the flow of visitor traffic within a museum by impacting the walking pace of visitors (Srivastava & Peel, 1968). Figure 1: Demonstration of the interaction of two-colored elements (Boyce: 2014) Visual performance does not only rely on the lighting design. It is true that it is influenced by several factors, including the visual acuity of the eye, which refers to its ability to discern fine details, and its sensitivity to variations in brightness and darkness. The eye's capacity to perceive and distinguish different levels of light and dark, various choices as well as tones of colors, also play a crucial role in visual performance. As it has a powerful visual impact, color plays a significant role in the design of exhibition spaces. Colors can capture public attention and evoke psychological associations (Yu, 2022). The arrangement and sequence of colors in the design of display spaces can also influence people's psychology as well as visual comfort. Although visitors were unaware of the background of the exhibit, the way they cognize the artwork was influenced even unconsciously. The object exhibited in front of the white wall is surely seen differently than that of black wall. The same 51 Mimarlık Alanında Akademik Analizler comparison is valid for the case of brighter or darker exhibition areas. 3.2. The Impact of Other Environmental Factors on Visitors’ Staying Time and Visual Comfort in Museums and Exhibitions Environmental factors inside the museums which affect the visitor satisfaction level include indoor environments and technology use, visual locomotors, and signage availability, circulation complexity, density of the visitors, noise levels, temperature, humidity, and the size of the museum (Sharif-Askari & Abu-Hijleh, 2018). Therefore, achieving an optimal balance between the preservation of artwork and human comfort is significant. Museums are the places where people can experience various perceptions based on the general environmental factors of the surrounding. In museum displays, the creation and interpretation of meanings occurs through a blend of different elements working together, such as exhibited objects, written explanations, lighting arrangements, colors, and sounds. When visitors explore the museum, they communicate using a mix of spoken words, gestures, facial expressions, and movements within the exhibition space. Each visitor's unique background and preferences shape their engagement, appreciation, and overall experience within the museum setting. Understanding and catering to these individual variations can significantly impact the effectiveness and appeal of museum displays and programs. (Diamond, 1994). The other and more significant one is the environmental circumstances. According to Davey (2005), these design factors consist of size of the exhibition room, harmony, and contrast with the background as well as general theme, lighting, artwork composition, and sensory features such as sound or smell. The 52 Mimarlık Alanında Akademik Analizler link between these factors and the visitors’ staying time is that, if one or more of these stimulates negative emotion, then his creates great discomfort. This in turn, causes people not to spend much time in the exhibition as they lose the focus of attention. 3.3. Possible Measures to Provide Visitors’ Comfort and Enhance Focal Attention in Museums and Exhibitions Museum and exhibition visitors need to have a distinctive experience that is uneasy to forget. Therefore, several design techniques, which outweigh environmental discomfort can be employed. To achieve comfort and catch visitors’ attention, several factors should be considered (Bitgood, 2002); 1. Increasing exhibit distinctiveness through various means such as adjusting size, contrasting with the setting background, and strategically placing them in the line of sight can attract attention and make exhibits more memorable. 2. Reducing the mental effort required to understand exhibits is crucial. 3. Motivating visitors to engage with exhibits can be achieved through various techniques. 4. Minimizing sound base distractions. 5. Recognizing the importance of attention replenishment, such as providing opportunities for visitors to take breaks. General discomfort in museums and art exhibitions is a complex factor that affects the focal attention and thus, staying time of visitors. As human perception is susceptible to changes in their physical environment it is acceptable that environmental circumstances in exhibition spaces have an impact on how they conceive the artwork as well. 53 Mimarlık Alanında Akademik Analizler 4. CASE STUDY – THE ABDÜRRAHİM TUNCAK ATATÜRK HOUSE “The Abdürrahim Tuncak Atatürk House” is located at the campus of Baskent University (Figure 2) and was constructed in accordance with the directives of Prof. Dr. Mehmet HABERAL. The second floor of Abdürrahim Tuncak Atatürk House is decided to be the museum which is the most open to development. The purpose of selecting this museum is to improve the used artificial lighting, display techniques and the user experience. 4.1. Existing Conditions and Critical Analysis The 2nd floor, which consists of 4 rooms, is selected to be worked on. After measurements and analysis are done, the proposal for the 2nd floor of Ataturk House is modelled by using DIALux Lighting Design software. The results of measurements, type of displayed material, used luminaires and their exposed maximum illuminance in each room are summarized in Figure 2: The location and the exterior of Atatürk House (Author) 54 Mimarlık Alanında Akademik Analizler Table 3: Exhibition categories of existing model 4.2. Suggested Models for “Baskent University Abdürrahim TUNCAK Atatürk House Museum” By using software DIALux, the 2nd floor is re-modelled, and each room is re-designed as a proposal model. Before starting a designing process, 6 strategies are taken into consideration: 1. Creating a focus of attention to the displayed objects. 2. Minimizing the glare and reflection of light from surfaces. 3. The visibility of displayed objects. 55 Mimarlık Alanında Akademik Analizler 4. Selecting luminaire types which emit light that is among the recommended light level range by IESNA, demonstrated in Table 2. 5. Categorizing artifacts within each room, according to their susceptibility to light. 6. Categorizing artifacts according to display techniques as well as their relatability to each other, for each room. After selecting the type of luminaire, and the display location of each artifact, the light level exposure is adjusted by calculating the amount of illuminance (in lux) of each surface that artifacts are going to be displayed. Measured lux calculations are shown in related figures, with average lux measure on each type of display object. Subsequently, each value in the value chart is compared with the recommended value by IESNA. To make the displayed objects a focus of attention, a contrast is created between the hung frames and the wall. Dark gray color (color code of R:226 G:225 B:221) with reflective factor of 3% and reflective coating of 0% is used as a wall paint in all rooms. Forming a contrast color between the displayed objects and the wall not only creates visual comfort but also enhances the visitor experience and thus increases their visiting time. To add to that, with these reflective factors undesired glare reflected from frames and glass display cabinets are also reduced to a minimum level. To make the exposed light level be in the recommended range, the color of paint used for the wall, the reflectance of the paint color used, the distance between the luminaire and the artifact, and the gross luminance of the luminaire are adjusted accordingly. The categorization of each room is summarized in Table 4. 56 Mimarlık Alanında Akademik Analizler Table 4: Exhibition categories of proposed model a) Room 1 Regarding the mentioned analysis and critics, the following are considered design strategies in Room 1. 1. Displayed objects are categorized according to their susceptibility to light; highly and moderately susceptible objects are exhibited in Room 1. This allows visitors to follow the exhibition easily. 2. The amount of light levels which cotton clothes, framed fabrics, hand drawings (highly susceptible) and luggage (moderately susceptible) are exposed to (Figure 5), are in the range of mentioned recommended light levels in Table 2 by IESNA. This eliminates visual discomfort and allows protection of the displayed objects. 3. Suitable display techniques are used; cotton clothes, framed fabrics, hand drawings are hung on the wall, luggage are displayed on cylindrical platforms which vary in height (Figure 3) The order of the exhibition creates 57 Mimarlık Alanında Akademik Analizler attention, makes the flow of traffic more attractive, which increases the visiting time. 4. The angle of the luminaire is arranged at 20° and directed to the center of the displayed object (Figure 4). This directs visitors’ focus of attention directly to the object. 5. A contrast is created between the background and the displayed object. Dark grey wall color is used. This makes the displayed object the focus of attention. Highly susceptible objects – cotton clothes, framed fabrics, hand drawings – are hung on the wall, while moderately susceptible 3 luggage are displayed on cylindrical platforms which vary in height (Figure 3). Framed objects are hung at a height of 73 cm from the floor, to allow efficient visibility. AA’ section in Figure 4 illustrates the details of mounted luminaire positions in Room 1. Figure 3: The perspective plan and Proposed model of Room 1 58 Mimarlık Alanında Akademik Analizler Figure 4: AA’ Section - The mounted luminaire details in Room 1 As for the used luminaires, track lights are used for illuminating highly susceptible artifacts that are displayed on walls, such as cotton clothes, framed fabrics, hand drawings. For moderately susceptible luggage, a recessed ceiling light is used. The maximum illuminance exposed by spotlights and recessed light is 68 lux and 146 lux, respectively, which are in the range entioned by IESNA in Table 2. The results of calculations are shown in Figure 5. Figure 5: Light level calculation results in Room 1 EAvg=107 EAvg=50 EAvg =48 b) Room 2 Regarding the mentioned analysis and critics, the following are considered design strategies in Room 2. 59 Mimarlık Alanında Akademik Analizler 1. Displayed objects are categorized according to their susceptibility to light; highly and least susceptible objects are exhibited in Room 2. This allows visitors to follow the exhibition easily. 2. The amount of light levels which drawings, photographs and fabrics (highly susceptible) and typewriters (least susceptible) are exposed to (Figure 8), are in the range of mentioned recommended light levels in Table 2 by IESNA. This eliminates visual discomfort and allows protection of the displayed objects. 3. Suitable display techniques are used; hand drawings are hung on the wall, books are displayed in tilted and horizontal display cabinets, and three typewriters are displayed on cylindrical platforms with the height (Figure 6). The order of the exhibition creates attention, makes the flow of traffic more attractive, which increases the visiting time. 4. Recessed light for typewriters, spotlight for hung drawing and LED tape light for books in the cabinets are used for. The usage of different kinds of luminaire eliminates the over-illumination and undesired glare reflected from the display cabinets. 5. A contrast is created between the background and the displayed object. Dark grey wall color is used. This makes the displayed object the focus of attention. Highly and least susceptible artifacts are selected to be displayed in Room 2. Among these highly susceptible artifacts, hand drawings are hung on the wall, books are displayed in tilted and horizontal display cabinets. Framed highly susceptible hand drawings are hung at a height of 73 cm from the floor, to allow 60 Mimarlık Alanında Akademik Analizler efficient visibility. Three least susceptible typewriters are displayed on cylindrical platforms with the height of 130 cm and 90 cm. BB’ section and CC’ section in Figure 7 illustrates the mounted luminaires in Room 2, which rely on the guidelines mentioned by IESNA. Figure 6: The perspective plan and Proposed Model of Room 2 Figure 7: BB’ and CC’ Section – The mounted luminaire details in Room 2 The maximum illuminance exposed by each type of luminaire are in the range mentioned by IESNA in Table 2. The maximum illuminance exposed by spotlight on drawings, recessed light on typewriters, and LED linear light on the displayed books is 38 lux, 191 lux, and 70 lux, respectively. The results of calculations are shown in Figure 8. 61 Mimarlık Alanında Akademik Analizler Figure 8: Light level calculation results for Room 2 EAvg= EAvg=31 184 EAvg=42 5. CONCLUSION AND RECOMMENDATIONS The impact of artificial lighting and color on museums and exhibits was investigated. Analyzing the luminosity levels of luminaires, the wall paint color, the categorization of displayed objects, and general visibility of displayed artifacts in existing model, a new model is proposed. Aimed to enhance both visitor experience and displayed object protection, the correct selection of artificial lighting, color, and exhibition techniques will allow visitors to feel more engaged as well as increase the lifespan of artifacts. Creating a focus of attention to the displayed artifact increases the visitors’ museum experience. Distractions are minimized, which also solves wayfinding problems. To make this a contrast should be created between the background and the displayed figure. Minimizing glare and reflection of light from surfaces is another factor that should be considered in museums and exhibitions. This reduces visual discomfort which is also associated with reduced visiting time and unfavorable visitor experience. The angle between the luminaire and the mounted surface is the most crucial factor that glare relies on. The angle 62 Mimarlık Alanında Akademik Analizler should be arranged in such a way that the reflected light ray does not come to the eye. The reflection factor and the type of surface material are also among the factors that affect the severity of glare. The visibility of displayed objects is one of the main factors in exhibition room designs. The center of the displayed object should be at the same/similar height as eye level as possible. Otherwise, when observing the exhibited object, looking at too high or too low creates a visual discomfort. The average adult eye level is 150 cm. When deciding the visibility of displayed objects, visitors with wheelchairs should also be among the considered issues. The luminaire type and the luminosity level of the luminaire are the factors which affect the lighting level that the light fixture emits. Different types of materials have different maximum recommended lux level exposure. To protect the quality of material at the highest level as possible, the exposed lux level should not overpass the recommended ranges mentioned by IESNA Table 2. Before installing the light fixture, the maximum exposure of exhibited objects to that certain luminaire should be measured followed by comparing the measured value with recommended values. Categorization of displayed objects brings an order to the exhibition room, creating a theme or a concept. This allows visitors to follow the exhibition in a more practical and attractive manner. Several types of categorizations can be applied to different museums. Categorization of objects by their susceptibility to light, conceptual categorization (selecting artifacts with related themes such as books and typewriters, or clothes and luggage) are some of them. Apart from creating an order, selecting a luminaire type to illuminate objects with similar susceptibility levels is practical. 63 Mimarlık Alanında Akademik Analizler Using substantial kinds of display techniques allows visitors to have a unique visiting experience. For example, exhibiting books on tilted display cases, or framed drawings on wall gives visitors a flexibility of observation. The analysis, results and recommendations in this thesis study can be used as guidance in similar types of museums with similar factors that are open to improvement. However, there is still room for improvement. The effect of UV light on different kinds of materials – cotton, wood, leather, natural stone etc., and relating protection measurements, in various functional and larger spaces, the cost of luminaires, the effect of various materials on glare and visual comfort, can be worked on in future studies. 64 Mimarlık Alanında Akademik Analizler REFERENCES Bellizzi, J. A., & Hite, R. E. (1992). Environmental Color, Consumer Feelings, and Purchase Likehood. Psychology & Marketing, 9(5), 347. Retrieved 2023, from https://www.proquest.com/docview/227673682/12F2AF 3FB4F4C6D2C6B/1 Bitgood, S. (2002). Environmental Psychology in Museums, Zoos, and Other Exhibition Centers. In R. B. Bechtel, & A. Churhcman, Handbook of Environmental Psychology (pp. 461-480). New York: John Wiley & Sons. Boyce, P. (2014). Human Factors in Lighting. New York: Taylor & Francis CRC Press. Diamond, J. (1994). Sex Differences in Science Museums: A Review. Curator, 37(1), 17-24. IESNA. (2000). Lighting for Public Places and Institutions. In IESNA, & M. S. Rea (Ed.), THE IESNA LIGHTING HANDBOOK (Ninth Edition ed., pp. 14-1 - 14-22). New York: Illuminating Engineering. Retrieved 2023 Mahnke, F. H., & Mahnke, R. H. (1987). Color and Light in Man- made Environments. New York: Van Nostrand Reinhold Co. Sharif-Askari, H., & Abu-Hijleh, B. (2018). Review of museums' indoor environment conditions studies and guidelines and their impact on the museums' artifacts and energy consumption. Building and Envrionment, 143, 186-195. doi:10.1016/j.buildenv.2018.07.012 Srivastava, R. K., & Peel, T. S. (1968, April). Human Movement as a Function of Color Stimulation. Environmental Research Foundation, 1-39. Retrieved May 2023, from https://files.eric.ed.gov/fulltext/ED035225.pdf 65 SÜRDÜRÜLEBİLİRLİK PERSPEKTİFİNDEN GOLF SAHALARI Hafize Nur Sılay EMİR 1 Emrah YILDIRIM 2 1. GİRİŞ Golf çok geniş çim alanlarda golf sopası ve küçük bir top eşliğinde oynanan bir oyundur. Oyunun amacı, sahanın belirlenmiş 18 parkurunu (çukurunu) golf topuna en az vuruş yaparak tamamlamaktır (Goodner vd., 2024). Geniş alanları ile kuruldukları bölge ve yörede büyük çim yüzeyler ile kendine has karakterleri olan peyzajlara dönüşen golf sahaları aynı zamanda içinde bulundukları kentler için önemli açık yeşil alanlardır. Sulama, gübreleme, biçim gibi çok yoğun bir bakım gerektiren golf son 50 yılda giderek daha popüler hale gelmiş ve turizm ürününün bir parçası olmuştur. Yüksek maliyetler getirdiği için lüks turizm çeşidi olarak tanımlanan golf turizminin özellikle Akdeniz bölgesi koşullarında sürdürülebilirliği konusunda derin şüpheler vardır. Díaz vd. (2019)’ın da belirttiği üzere golf endüstrisi, çevreyi ciddi oranda değiştiren golf sahalarının inşasıyla geniş doğal alanları yok etmekte ve aşırı su tüketimine neden olmaktadır. Bu tür tahribat özellikle endişe vericidir çünkü yaban hayatı habitatının parçalanması ve kaybına neden olarak biyolojik 1 Öğr. Gör., Kilis 7 Aralık Üniversitesi, Mimarlık ve Şehir Planlama Bölümü, Tapu ve Kadastro Programı, silay.emir@kilis.edu.tr, ORCID: 0000-0002-2636-5978. 2 Dr. Öğr. Üyesi, Akdeniz Üniversitesi, Mimarlık Fakültesi, Peyzaj Mimarlığı Bölümü, eyildirim@akdeniz.edu.tr, ORCID: 0000-0002-1870-4749. 66 Mimarlık Alanında Akademik Analizler çeşitliliğin azalmasının önemli nedenlerinden biridir (IUCN, 2022). Akdeniz ikliminin hâkim olduğu alanlardaki golf sahalarında çimin sürekli yeşil kalmasını sağlamak önemlidir; bu yüzden golf sahalarının bakımı için her yıl milyonlarca litre su kullanılmaktadır. Bir golf sahasının sulanması için gerekli yıllık su miktarı hektara 10–15 bin ton dolayındadır. Büyüklükleri 50– 150 hektar arasında değişen golf sahalarında su kullanımı yılda yaklaşık 1 milyon metreküp dolayındadır. Bu değer, 12 bin nüfuslu bir yerleşmenin su tüketimine eşittir (Schouten, 2003: s. 17; Tekin vd., 2023). Golf sahalarının genişlemesi ve bakımı, yerel ekosistemlere ve doğal kaynaklara yönelik potansiyel tehditler oluşturmaktadır. Su tüketimi, kimyasal kullanımı ve habitat tahribatı gibi faktörler, golf endüstrisini çevresel sürdürülebilirlik açısından sorgulanır hale getirmiştir. Bu eleştiriler, golf endüstrisinin çevresel etkilerini anlamak ve azaltmak için daha fazla çaba gerektiğini vurgulamaktadır. Bu eleştirilere çevresel bağlamda yanıt olarak, golf endüstrisi, su kullanımı, kimyasal ürünlerin kullanımı ve çim biçme sıklığının azaltılması konusunda çaba göstermektedir (Roquinarc'h vd., 2019; Wheeler ve Nauright, 2006). Sürdürülebilirlik, mevcut ihtiyaçları karşılamak için doğal kaynakları tüketirken gelecek nesillerin ihtiyaçlarını da göz önünde bulundurma ve çevresel, ekonomik ve sosyal dengeyi koruma anlamına gelir. Golf sahalarının sürdürülebilirliği, su yönetimi, biyoçeşitlilik koruması, kimyasal kullanımının azaltılması ve enerji verimliliği gibi faktörlere odaklanarak çevresel etkileri minimize etmeyi ve yerel ekosistemleri korumayı amaçlar. Bununla birlikte, Gange vd. (2003) kentler ve çevrelerdeki golf sahalarının doğru şekilde planlanması ve 67 Mimarlık Alanında Akademik Analizler yönetilmesinin, doğal yaşam alanlarının korunmasına ve biyolojik çeşitliliğin sürdürülebilirliğine katkı sağlayabileceğini ifade etmiştir. Bir golf projesinin çevreyi korumaya odaklanması sürecinde, mekânsal düzenlemelerin seçiminden, su kaynaklarının arıtılmasına, biyolojik çeşitliliğe saygıya ve kirliliğin kontrolüne kadar bir dizi önlem alınması gerekmektedir. Bu, kentsel planlama ve peyzaj seçimlerinin yanı sıra projenin ekonomik ve sosyal etkilerinin değerlendirilmesini içerir (Hurdzan, 2020). Yer seçimin açısından alan ve habitat kayıplarının önüne geçmek adına golf sahalarının inşası için eski maden ocakları veya çöplüklerin seçilmesi, önemli avantajlar sunmaktadır. Bu alanlar genellikle düzgün bir arazi profiline sahiptir ve doğal olarak peyzaj tasarımını kolaylaştıracağı gibi bu alanların kullanılması, âtıl durumda olan arazilerin geri dönüşümüne ve rehabilitasyonuna katkıda bulunacaktır. Bunun yanı sıra, eski maden ocakları veya çöplükler genellikle kentsel alanlara yakın olduğundan, ulaşım maliyetlerini azaltılması ve kentlerdeki doğal habitatların korunması mümkün olacaktır. Bu nedenle, golf sahalarının inşası için bu tür alanların seçilmesi, çevresel sürdürülebilirlik ve ekonomik verimlilik açısından önemli avantajlarsa sahiptir. Ardıç Yetiş (2020)’a göre golf sahalarının peyzaj tasarımı, doğal mirası koruyup zenginleştirmek için önemli bir fırsat sunar. Bu tasarım sürecinde, yerel ekosistemleri ve biyolojik çeşitliliği göz önünde bulundurarak doğal habitatların korunması ve restore edilmesi esas alınmalıdır. Özellikle endemik bitki türlerinin yeniden oluşturulması ve korunması, bölgesel ekosistemin zenginliğini artırabilir ve yerel flora ile uyumlu bir peyzaj oluşturulmasına katkı sağlayacaktır. Çevresel olumsuz etkileri en aza indirme ve sürdürülebilir bir yaklaşımı öne çıkarma amacıyla, belirli kriterleri karşılayan 68 Mimarlık Alanında Akademik Analizler golf tesislerine çeşitli sertifikalar verilmektedir. Bu sertifikalar, çevre dostu uygulamaların benimsenmesi, doğal kaynakların korunması ve yerel ekosistemlerin desteklenmesi gibi belirli standartları sağlayan golf tesislerine verilmektedir. Bu şekilde, golf endüstrisi çevresel sürdürülebilirlik konusundaki taahhütlerini ve çabalarını gösterirken, tesisler de bu konuda belirlenen uluslararası veya yerel standartlara uygunluğunu kanıtlamaktadır (Boos, 2023). Bu sertifikalar, tesis sahipleri ve yöneticileri için çevresel sorumluluklarını yerine getirmenin bir göstergesi olarak hizmet ederken, golf severler için de çevreye duyarlı tesislerin tercih edilmesine yönelik bir rehberlik sunarken, golf sahaları çevresel etkilerini en aza indirerek doğaya ve yerel topluluklara daha az zarar vermekte, sürdürülebilirlik ilkelerini teşvik etme rolünü üstlenmektedir (Smith and Pelcher, 2022). Kuzey ve orta Avrupa orijinli bir oyun olan golf, kıta keşifleri ile dünyanın diğer kıtalarına taşınmıştır. Golf, 206 ülke ve bölgedeki 38.000 golf sahasında dünya çapında 66,6 milyon oyuncu tarafından dünya çapında oynanmaktadır (Mountjoy vd., 2024). Türkiye'de ilk golf kulübü, 1895 yılında şu anda İstanbul Golf Kulübü olarak bilinen Constantinapole Golf Kulübü olarak kurulmuştur. Zaman içerisinde, 1990 yıllarının başında İstanbul 'da Klassis Golf Kulübü ve Kemer Golf Kulübü açılmış, daha sonra çeşitli golf kulüplerinin kurulmasıyla kulüp sayısı artmıştır (TGF, 2024). Ülkemizde turizmin gelişimi ile Antalya bölgesinde özellikle de Belek kesimi golf sahalarının bulunduğu golf otelleri ile öne çıkmış ve yöre turizminde hızlı bir gelişmeyi beraberinde getirmiştir (Hocaoğlu, 1997). Sonraki yıllarda Bodrum, Ankara, Samsun, Kuşadası ve İzmir gibi şehirlerde de golf sahaları ve tesisleri de ülkemizdeki golf otelleri bölgelerine eklenmiş olup, 2023 yılı itibariyle Türkiye Golf Federasyonuna bağlı ulusal 36 adet golf sahası bulunmaktadır (TGF, 2024). 69 Mimarlık Alanında Akademik Analizler Bu kadar geniş bir coğrafya etkili olan golf sahalarının sürdürülebilirliği için sertifikasyonları, çevresel ve sosyal sürdürülebilirlik standartlarını karşılayan ve bu konuda belirli kriterleri sağlayan tesislere verilmektedir (Audubon International, n.d.). Golf sahalarına sürdürülebilirlik sertifikası veren kuruluşlar arasında Audubon International Signature Program, GEO (Golf Environment Organization) OnCourse Program, The Golf Environment Awards, Committed to Green (Golf Vlaanderen) yer almaktadır. Bu sertifikasyonlar, golf sahalarının çevresel ve sosyal sürdürülebilirlik standartlarını karşıladığını ve belirli kriterleri sağladığını doğrulamak için kullanılır. Her biri farklı kriterlere odaklanabilir, ancak genel olarak çevresel koruma, su yönetimi, toprak koruması ve toplumsal katkılar gibi konuları içerir (Minoli vd., 2015). Bu çalışmanın amacı, dünya genelindeki sürdürülebilirlik ilkelerine dayalı tasarlanan golf sahalarının örneklerini inceleyerek, bu sahalardaki çevre dostu uygulamaların önemini vurgulamaktır. Makale, dünya çapındaki çeşitli sürdürülebilir golf sahaları örneklerini ele alarak, bu sahaların çevresel etkilerini nasıl azalttıklarını ve doğal kaynakları nasıl koruduklarını gösterecektir. Ayrıca, sürdürülebilir golf sahalarının gelecekteki rolünü ve golf endüstrisinde sürdürülebilirlik uygulamalarının yaygınlaştırılmasının önemini vurgulayacaktır. Bu makale, okuyucuları sürdürülebilirlik konusunda bilinçlendirmeyi ve golf sahalarının çevre üzerindeki olumlu etkilerini anlatmayı hedeflemektedir. 2. ÇALIŞMANIN YÖNTEMİ Çalışma üç aşamadan oluşmakta olup literatür taraması ve örnek olay incelemeleri yöntemlerini kullanarak sürdürülebilir golf sahalarını analiz etmektedir. Başlangıçta, çevresel sürdürülebilirlik kriterlerinin belirlenmesiyle birlikte, 70 Mimarlık Alanında Akademik Analizler sürdürülebilir golf sahalarının bu kriterlere uygunluğu titizlikle incelenmiştir (Şekil 1). Bu incelemeler, sürdürülebilirlik açısından öncü olan golf sahalarının sunduğu çevresel avantajları, sosyal etkileri ve ekonomik katkıları ortaya koymak için yapılmıştır. Şekil 1. Çalışmanın Akış Süreci ve Yöntemi Daha sonra, örnek olay incelemeleri aracılığıyla, Amerika, İskoçya, İtalya, Türkiye gibi farklı coğrafi bölgelerde yer alan sürdürülebilir sertifikaya sahip golf sahalarının (Şekil 2); Audubon International Signature Program ve GEO (Golf Environment Organization) OnCourse Program gibi en yaygın olarak kullanılan sertifikasyon sistemlerinin; çevresel planlama, yaban hayatı, habitat yönetimi, kimyasal kullanımı, su kullanımı, yenilenebilir enerji, karbon ayak izi ve eğitim gibi kriterleri açısından detaylı bir şekilde analiz edilmiş ve seçilen örneklerin sürdürülebilir özellikleri karşılaştırılarak öneriler sunulmuştur. Bunun sonucunda, sürdürülebilirlik konusunda etkili stratejilerin ve en iyi uygulamaların belirlenmesine olanak sağlanmıştır. Bu kapsamlı analiz sonucunda elde edilen bulgular, sürdürülebilirlik odaklı golf sahalarının daha geniş bir topluluğa örnek olabileceği 71 Mimarlık Alanında Akademik Analizler ve golf endüstrisinde çevre dostu uygulamaların yaygınlaşmasına katkı sağlayabileceği yönünde öneriler sunmuştur. Şekil 2. İncelenen Golf Sahalarının Bulunduğu Ülkeler 3. SÜRDÜRÜLEBİLİR GOLF SAHASI ÖRNEKLERİ Geleneksel olarak, golf sahaları doğal kaynakların tüketildiği ve çevreye zarar veren yapılar olarak bilinmektedir. Ancak, günümüzde sürdürülebilirlik ilkelerine dayalı golf sahaları giderek daha fazla popülerlik kazanmaktadır. Sürdürülebilir golf sahaları, çevresel etkileri azaltmak, doğal habitatları korumak ve hem toplumsal hem de ekonomik fayda sağlamak için yenilikçi uygulamaları benimsemektedirler. Bu bölümde, sürdürülebilirlik kavramının golf endüstrisindeki önemini vurgulanarak, çevre dostu uygulamalarıyla öne çıkan dünya genelinden çeşitli sürdürülebilir golf sahalarının örnekleri incelenmiştir. 72 Mimarlık Alanında Akademik Analizler 3.1. Bandon Dunes Golf Resort Bandon Dunes Golf Resort'un kurucusu Mike Keiser ve arazi sorumlusu Howard McKee, Güney Oregon Sahili'nin doğal güzelliğini koruyarak ve doğayla tesis arasında güçlü bir bağ kurma misyonunu hedeflemektedirler. 20 yıldan fazla süredir, çeşitli çevresel girişimlerle Bandon'un doğasıyla uyumlu bir şekilde hareket etmeyi ve ziyaretçilerine bütünsel bir deneyim sunmaktadır (Şekil 3). Bu çabalar arasında yaban hayatı yaşam alanı programları, enerji odaklı bina iyileştirmeleri ve etkin su kullanımı önlemleri yer almaktadır. Bu önlemler, tesisin çevreye duyarlı bir şekilde yönetilmesini ve doğal mirasın korunmasını sağlayarak çevresel sürdürülebilirliği desteklemektedir. Şekil 3. Bandon Dunes Golf Resort Golf Sahası (Golfcom, 2024) 73 Mimarlık Alanında Akademik Analizler Şekil 4. Bandon Dunes Golf Resort Planı (Bandon Dunes Golf, 2024). Bandon Dunes Golf Resort, çevresel sürdürülebilirlik ve doğal yaşamın korunması konusunda önemli adımlar atmaktadır. Tesis, Audubon International tarafından sertifikalandırılmıştır ve 2.525 dönümlük alanın büyük bir kısmı yönetilmeyen arazi olarak korunmaktadır. Özellikle, Silvery phacelia gibi tehdit altındaki bitki türlerinin habitatını teşvik etmek için çaba gösterilmekte ve yarasa nüfusunu artırmak amacıyla yarasa evleri kurulmaktadır. Ayrıca, gübre kullanımı konusunda da hassas bir yaklaşım benimsenerek çevresel etki minimize edilmektedir. Bandon Dunes Golf Resort, karbon ayak izini azaltmak için yenilenebilir enerji kaynaklarına yönelmiş ve Coos/Curry Electric Coop'un desteğiyle karbonsuz enerji tedarik etmektedir. Ayrıca, güneş panelleri kurarak enerji üretimini artırmış ve karbon emisyonlarını azaltmıştır. LED aydınlatma ve isteğe bağlı su ısıtıcıları gibi önlemlerle enerji verimliliğini artırmış ve aydınlatmayı %50 oranında LED'e dönüştürmüştür. Su 74 Mimarlık Alanında Akademik Analizler ısıtıcılarında da geleneksel sistemlerden isteğe bağlı su ısıtıcılarına geçiş yapılmıştır. Elektrikli peyzaj bakım ekipmanlarında elektrik bataryalı çalışan modellere geçiş sağlamaktadır. Ayrıca, doğal ışık kullanımını teşvik etmek amacıyla bazı cihazlar ve tavan pencereleri tesis genelinde kullanılmaktadır. Bandon Dunes Golf Resort, yerli bitki materyalinden oluşan peyzajları tercih ederek sulama ihtiyacını azaltmakta ve sulama kararlarını nem ve hava durumu okumalarıyla belirlemektedir. Kendi atık su geri dönüşüm sistemi ile günlük su kullanımını azaltmaktadır. Tesis, su kalitesi konusunda Yeraltı Suyu Muhafızı Yeşil Site unvanına sahiptir ve su tasarrufu için susuz pisuarlar gibi önlemleri benimsemektedir. Bu önlemler, gelecekteki bina projelerinde standart hale getirilerek su kullanımını daha da azaltmayı hedeflemektedir. 3.2. St Andrews Links İkinci örnek, İskoçya'daki St Andrews kasabasındaki dünyanın en eski golf sahalarından biridir ve halka açık olarak hizmet vermektedir (Şekil 5). Toplam arazisi, kumul, yabani kıyı otlakları, kır çiçeği çayırları, çıplak kum, fundalık ve yerel ormanlık alandan oluşan 120 hektarlık doğal alan dahil olmak üzere 370 hektardan oluşmaktadır. Bu alanın, 47 hektarı koruma altında olan 529 yaban hayatı türü de dahil olmak üzere çeşitli hayvanlara yaşam alanı sağlamaktadır. Ayrıca, yüzde 80 oranında azalan kerkenez popülasyonunu artırmaya yönelik çalışmalar başlatılmıştır. Şekil 5. St Andrews Links Golf sahası (Anonim, 2024). 75 Mimarlık Alanında Akademik Analizler Şekil 6. St Andrews Links Golf Sahası Planı (Anonim, 2024). Bulunduğu bölgedeki en önemli sorunların başında kıyı erozyonu gelmektedir. Koruma çabaları arasında başta kıyı erozyonunu önlemek, plaj temizliği yapmak ve kum tepelerini restore etmek yer almaktadır. 12 plaj temizliği ve 15 eğitim etkinliği de dahil olmak üzere 32 yerel halkın etkinliğe katılımı sağlanmış, 64 ekolojik araştırma gerçekleştirilmiştir. Ayrıca, 20 kumul geliştirme projesi ile 2022/23 veri toplama döneminde 22.000 metreküp yeni kumul elde edilmiştir (St Andrews Links, 2024). West Sands Rangers Hizmeti, doğal ve kültürel mirası korumak ve geliştirmek için 2022'de başlatılmış ve ziyaretçilerle etkileşimde bulunarak alan yönetilmektedir. Ayrıca ziyaretçiler için çeşitli etkinlikler ve eğitim destekleri ile gönüllülük fırsatları da sağlanmaktadır. St. Andrews Links, çevre koruma ve sürdürülebilirlik konularına özellikle odaklanmış ve bu konuda çeşitli ödüller kazanmıştır. Örneğin 2003'te BIGGA Britanya ve Uluslararası Golf Sahası Sorumluları Birliği'nin çevre yarışmasında İskoç finalini kazanmıştır. 2011'de sürdürülebilirlik konusunda GEO Sertifikası eko etiketini almaya hak kazanmıştır (St Andrews Links Trust, 2009), yerli çim türlerini kullanır, çok az veya hiç pestisit kullanmaz, kendi çimini kendisi yetiştirir ve kendi su kaynağına sahiptir, dolayısıyla kasabanın su kaynağını eksiltmemektedir (Butler, 2010). 76 Mimarlık Alanında Akademik Analizler 3.3. Golf Club della Montecchia Montecchia Golf Kulübü, İtalya’nın Selvezzano kentinde, Abano kaplıcaları bölgesinin yakınında ve Euganean Hills Park koruma alanının kenarında bulunmaktadır (Şekil 7). Uzun yıllar boyunca golf sahası, golf kulübünün hem ulusal hem de uluslararası düzeyde aldığı sayısız çevre ödülünün yansıttığı gibi çevresel sürdürülebilirliğe odaklanarak yönetilmiştir. 2013 yılından beri GEO sertifikasına sahiptir. Son 25 yıldır kulüp, enerji ve su tasarrufu ve kimyasal ürünlerin azaltılmasını hedeflemekte; oyun parkurları dışındaki bölgelerdeki vahşi alanları artırmakta ve bakım makinelerinde kullanılan yakıt tüketimini azaltmaktadır. 310 kW güneş panelleri sistemi ile elektrik ihtiyacının bir kısmını yenilenebilir enerji ile sağlamaktadır (GEO, 2024). Şekil 7. Golf Club della Montecchia Golf sahası (Golf Montecchia, 2024). Yaban hayatı ve golf için habitatları en iyi şekilde yönetilmektedir. Kulüp, ekolojik çeşitliliği artırmak için bazı türleri (Falco tinnunculus Caprimulgus europaeus Picus viridis, Hirundo rustica, Delichon urbicum, Sturnus vulgaris, Passer montanus, Ardea cinerea, Egretta garzetta) ve habitatları korumaktadır (GEO, 2024). 2010 yılında serin iklim çimlerinin Bermudagrass'a dönüşmesiyle su tüketimini %70, gübre kullanımını %80 azaltarak böcek ilaçlarına duyulan ihtiyacı ortadan kaldırmıştır. Daha yüksek verimlilik sağlayan elektrikli 77 Mimarlık Alanında Akademik Analizler golf arabaları seçilmiş, bakım ekipmanları kısmen yenilenmis, daha az yakıt tüketen makineler tercih edilmiş; ayrıca geri dönüştürülmüş malzemeden yapılmış mobilyalar kullanılmıştır. Buna ek olarak, genç katılımcılara doğaya saygıyı teşvik etmek için ulaşımın iyileştirilmesi, atıkların ayrıştırılması, geri dönüşüm, yerel ürünlerin tanıtımı, kaynak tasarrufu ve yenilenebilir enerjilerin kullanımı konusunda yarışma günleri organize edilmektedir (Sorrentini, 2021). Şekil 8. Golf Club della Montecchia Golf sahası Planı (Golf Montecchia, 2024). 3.4. Carya Golf Club GEO sertifikasına sahip Türkiye’nin Akdeniz kıyılarındaki ilk klasik, fundalık tarzdaki golf sahasıdır (Şekil 9). Enerji verimliliği konusunda, tek bir enerji kaynağından yararlanılarak elektrik, ısıtma ve soğutma enerjilerinin eş zamanlı üretimi olan trijenerasyon sistemi ile yıllık elektriğin %55’ini sağlanmaktadır. Faaliyetlerden kaynaklanan karbon emisyonlarını azaltmak için enerji tasarrufu, yenilenebilir enerji kullanımı, malzeme tasarrufu gibi hedefler belirlemektedir. Çalışanlar için karbon emisyon yönetimi konusunda eğitimler vererek farkındalığı artırmakta; tedarikçiler ve misafirler için karbon ayak izini azaltmaya yönelik teşviklerde bulunmaktadır. Kimyasal yönetimi konusunda sürdürülebilirlik ilkelerini 78 Mimarlık Alanında Akademik Analizler benimsemektedir. Musluk başlarında perlatör, otomatik çim sulama, daha az su ihtiyacı olan bitkiler gibi su tasarrufu politikalarını geliştirmektedir. Suyun tekrar kullanılabilir hale getirilmesi veya yağmur sularının kullanılması için sistemler kullanmaktadır. Golf sahasında 2014’ten beri gri su sistemi bulunmaktadır. Koku probleminden kaynaklanan arızadan dolayı aktif bir şekilde kullanılamamaktadır. Onarımı ile ilgili çalışmalar devam etmektedir. Su yönetimi sürekli izlenerek değerlendirme yapılmakta ve iyileştirmelerle daha sürdürülebilir bir işletme ortamı oluşturulmaktadır. Gıda atığını azaltmak adına kompost üretimi için yeni teknolojiler araştırılmaktadır. Sera gazlarını dengelemek ve net olarak sıfır sera gazına ulaşabilmek için, güneş enerjisi santrali projesini yürütülmektedir. Şekil 9. Carya Golf sahası (Regnum Hotels, 2024). Şekil 10. Carya Golf sahası planı (Regnum Hotels, 2024). 79 Mimarlık Alanında Akademik Analizler 4. TARTIŞMA VE SONUÇ Golf sahalarının sürdürülebilirliği, çevresel etkilerinin azaltılması ve doğal kaynakların korunması açısından önemli bir konudur. Bu çalışmada, sürdürülebilir golf sahalarının çevreci özellikleri incelemiş ve örnek sahalardan bazıları ele alınmıştır. Tablo 1’de gösterildiği gibi Amerika, İskoçya, İtalya, Türkiye gibi farklı coğrafi bölgelerde yer alan sertifikalandırılmış dört golf sahasının sürdürülebilir kriterler açısından karşılaştırılması yapılmıştır. Yapılan araştırmalar ve incelenen örnekler, golf endüstrisinin çevresel sürdürülebilirlik konusundaki çabalarını vurgulamaktadır. Bandon Dunes Golf St Andrews Links GolfClub della Carya Golf Club Resort Montecchia Sertifika Çevresel Planlama Endemik türlerin Yaban Kelebekler, kuşlarve Yaban hayatının Kekenez kuşu korunması: Hayatı yarasalar desteklenmesi Caretta caretta Yerli türlerin Yerel türlerin korunması (Falco desteklenmesi ve Habitat Yerli çimlerin tinnunculus, Kızılçam ormanlarının endemik turu koruma Yönetimi kullanılması Caprimulgus korunması altına almak (Phacelia europaeus, Picus Argentea) viridis, ..) Kimyasal ilaç Kimyasal gübre ve Kimyasal Organik gübre ve ilaç kullanımının ilaç kullanımının Kimyasal yönetimi Kullanımı kullanımı azaltılması azaltılması Az su isteği olan sıcak iklim çim türüne Gri su sistemi, su Su Kullanımı Gri suyu dönüştürme Yağmur suyu hasadı geçme, su tüketimini tasarrufu politikaları %70 azaltma Yenilenebilir Güneş enerjisi PV panel PV panel Enerji X santrali projesi Plastik azaltma, Plastik azaltma, Geri dönüştürülmüş Plastik azaltma, elektrikli golf arabalar elektrikli golf Karbon ayak malzeme, elektrikli elektrikli golf arabalar tercih edilmesi, çim arabaları, gıda izi golf arabalar tercih tercih edilmesi atıklarının atıklarının edilmesi kompostlanması kompostlanması Çalışanlar, tedarikçiler Su ve atık yönetimi ve misafirler için Ziyaretçileri Ziyaretçileri Eğitim konusunda farkındalık karbon ayak izini bilgilendirme bilgilendirme kampanyaları azaltmaya yönelik eğitimler Örnek sahaların çevreci özellikleri arasında su yönetimi, doğal habitatların korunması, yenilenebilir enerji kullanımı ve pestisit kullanımının azaltılması gibi önemli unsurlar yer 80 Mimarlık Alanında Akademik Analizler almaktadır. Bu golf sahaları, su tasarrufu sağlayan sulama sistemleri, yerel bitki örtüsünün korunması ve doğal yaşam alanlarının teşvik edilmesi gibi uygulamalarıyla çevreye duyarlı bir yaklaşım sergilemektedir. Bu sürdürülebilir standartları sağlayan golf tesislerine, sertifika veren yaygın oluşumlardan birisi Amerika’da kurulmuş olan Audubon International Signature Program’ dır. Bu program, golf sahalarının çevresel sürdürülebilirlik standartlarını belirlemekte ve sertifikalandırmaktadır. Audubon International, doğal kaynakları koruma, su yönetimi, kimyasal kullanımının azaltılması ve biyoçeşitliliğin korunması gibi konuları değerlendirmektedir. Diğer yaygın bir oluşum ise İngiltere merkezli GEO (Golf Environment Organization) OnCourse Program’ıdır. Golf endüstrisinde sürdürülebilirlik için Avrupa’da yaygın olarak kullanılan bu program, golf sahalarının çevresel ve sosyal etkilerini yönetmek için rehberlik etmekte ve sertifikasyon sağlamaktadır. Su yönetimi, enerji verimliliği, toprak koruması ve toplumsal katkılar gibi alanları kapsamaktadır. Çevresel sürdürülebilirlik ve enerji verimliliği konuları giderek daha fazla önem kazanmakta ve bu doğrultuda farklı sektörlerde sertifikasyon sistemi oluşturulmaktadır. Ülkemizde de golf sahaları için de GEO ve Audubon gibi bir sertifikasyon sistemi oluşturulması önemlidir. Golf sahalarının sürdürülebilirliği konusundaki çabaların daha da geliştirilmesi gerekmektedir. Özellikle, pestisit ve gübre kullanımının azaltılması, su yönetiminin daha etkin hale getirilmesi ve doğal habitatların restore edilmesi gibi alanlarda daha fazla çalışma yapılmalıdır. Örnek olarak, Amerika’da bulunan Marta’s Viyenard Golf kulübü 18 delikli golf sahasının bakımını tamamen organik yöntemlerle gerçekleştiriyor. Bu bakım sürecinde hiçbir sentetik tarım ilacı, yapay gübre ya da kimyasal madde kullanılmamaktadır. Yeşil alanlardan sorumlu olan kişi, otları kaynar suyla ve doğal köpük karışımıyla kontrol 81 Mimarlık Alanında Akademik Analizler altına almakta ve yosunları da bulaşık deterjanıyla yok etmektedir. Ayrıca, çimlere zarar veren kurtları öldürmek için Iowa’dan mikroskobik kurtçuklar getirilmiş ve böceklerin üreme döngülerini bozmak için stratejik kokular kullanılmıştır. Kimyasal kullanılmadığı için, çimlerin hastalıklara karşı daha dayanıklı olduğuna inanılmaktadır (Pennington, 2010; Balcı ve Gedikli, 2011). Bu yaklaşım, kimyasal kullanımının azaltılması ve doğal çevrenin korunması açısından önemli bir örnektir. İncelenen örnekler, sürdürülebilirlik açısından benimsedikleri stratejileri yönüyle ele alınacak olunursa; Bandon Dunes Golf Resort (Amerika), gri su kullanımı, PV paneller ile elektrik üretimi ve birçok endemik türü koruma altına almaları; dünyanın en eski golf sahalarından biri olan St Andrews Links (İskoçya), kıyı erozyonu ile başarılı bir şekilde mücadele etmesi ve yerli çim türlerini tercih etmesi, yağmur suyunu hasadı; Golf Club della Montecchia (İtalya), sıcak iklim çim türlerinin seçimi, geri dönüştürülmüş malzeme kullanımı; Carya Golf Club (Türkiye), Caretta caretta gibi endemik türlerin ve kızılçam ormanlarının korunması, su tasarrufu politikaları, kompostlama ve plastik azaltma gibi özellikleri ile ön plana çıktığı gözlemlenmiştir. İncelenen dört golf kulübü de çevre konusunda karbon ayak izini azaltmaya yönelik eğitimler düzenleyerek farkındalığı arttırmayı hedeflemişlerdir. Sonuç olarak, golf sahalarının çevresel sürdürülebilirliği, endüstrinin geleceği için kritik bir öneme sahiptir. Bu nedenle, daha etkin politika ve uygulamalar geliştirilerek, golf sahalarının çevresel etkileri minimize edilmeli ve doğal çevrenin korunması sağlanmalıdır. Ayrıca, golf endüstrisinin tüm paydaşları arasında iş birliği ve koordinasyonun artırılması önemlidir. Bu şekilde, golf sporunun uzun vadeli sürdürülebilirliği sağlanabilir ve çevreye duyarlı bir endüstri oluşturulabilir. 82 Mimarlık Alanında Akademik Analizler KAYNAKLAR Anonim, (2024). Maps, https://www.art.com/products/p53762125970-sa- i977005/map-of-st-andrews-golf-course.htm Ardıç Yetiş, Ş. (2020). Sürdürülebilir turizm kapsamında Kapadokya Bölgesi’nde cross golf uygulamaları. Journal of Tourism Research Institute, 1(2), 111-122. Audubon International. (n.d.). About the Audubon cooperative sanctuary program for golf. https://www.auduboninternational.org/acspgolf. Balcı, V., Gedikli, N., 2011, “Golf Alanlarında Kullanılan Kimyasal İlaçların ve Gübrelerin Çevre ve Uygulayıcılar Üzerine Etkileri- Organik Yaklaşımlar”, SPORMETRE Beden Eğitimi ve Spor Bilimleri Dergisi, Cilt: IX, Sayı:4 Bandon Dunes Golf. (2024). Maps, https://www.bandondunesgolf.com/golf-resort- info/bandon-dunes-resort-map/ Boos, M. (2023). The Links to Cancer: How Golf Became Dangerous and What We Can do to Save the Game. (Undergraduate Theses), Professional Papers, and Capstone Artifacts. University of Montana, Missoula, 409. https://scholarworks.umt.edu/utpp/409 Butler, R. (2010). Sustainability or stagnation? Limits on development in tourist destinations. European Journal of Tourism, Hospitality and Recreation, 1(1), pp. 10-23. Díaz, S., Settele, J., Brondízio, E. S., Ngo, H. T., Agard, J., Arneth, A., Balvanera, P., Brauman, K. A., Butchart, S. H. M., Chan, K. M. A., Lucas, A. G., Ichii, K., Liu, J., Subramanian, S. M., Midgley, G. F., Miloslavich, P., Molnar, ´ Z., Obura, D., Pfaff, A., … Zayas, C. N. (2019). Pervasive human-driven decline of life on Earth points to 83 Mimarlık Alanında Akademik Analizler the need for transformative change. Science, 80, 366. https://doi.org/10.1126/science. aax3100 Gange, A. C., Lindsay, D. E., & Schofield, J. M. (2003). The ecology of golf courses. Biologist, 50, 63–68. GEO. (2024). GEO Certified® Report Golf della Montecchia, https://sustainable.golf/assets/media/files/Certified%20P DFs/Golf%20della%20Montecchia%20- %20GEO%20Cert%20Report%202022.pdf Golf Montecchia. (2024). Golf Della Montecchia, https://www.golfmontecchia.it/en/campo-en Golfcom. (2024). Bandon Dunes, https://golf.com/travel/every- course-bandon-dunes-explained/ Goodner, J. R,, Moran, F. and Gillmeister, H., 2024, golf. Encyclopedia Britannica. https://www.britannica.com/sports/golf Hocaoğlu, T. (1997). Golf Alanları Planlamasında, Çevreye Duyarlı Yaklaşımlar Üzerine Bir Araştırma, Ankara Üniversitesi, Fen Bilimleri Enstitüsü, Peyzaj Mimarlığı Anabilim Dalı Yüksek Lisans Tezi (Yayımlanmamış), Ankara. Hurdzan, M. J. (2020). Minimizing environmental impact by golf course development: a method and some case studies. In Handbook of integrated pest management for turf and ornamentals (pp. 185-191). CRC Press. IUCN. (2022). IUCN 2021 annual report. Available at: Gland, Switzerland: IUCN https://p ortals.iucn.org/library/node/49944. (Accessed 9 March 2024). 84 Mimarlık Alanında Akademik Analizler Minoli, D. M., Goode, M. M. H., Smith, M. T., (2015). Are eco labels profitably employed in sustainable tourism? A case study on Audubon Certified Golf Resorts. Mountjoy, M., Schamasch, P., Murray, A., Hawkes, R., Hospel, T., Thomas, B., Samson, E., Junge, A., (2024). 2022 Uluslararası Golf Federasyonu Dünya Amatör Takım Şampiyonası Katılan Kadın Golfçülerin Antrenman Ortamı ve Sağlıklarındaki Eşitsizlikler. Klinik Spor Hekimliği Dergisi 34(2):s 127-134, DOI: 10.1097/JSM.0000000000001186. Pennington,B., 2010, Organik Golf Sahası, http://www.sabah.com.tr/NewYorkTimes/2010/08/30/or ganik-golf-sahasi. Regnum Hotels. (2024). Carya Golf Club, https://www.regnumhotels.com/tr/golf/carya-golf-club/ Regnum Hotels. (2024). Sustainability at Carya Golf Club, https://www.regnumhotels.com/tr/kurumsal- surdurulebilirlik/ Roquinarc’h, O., Lacoeuilhe, A., Gourdain, P., Charrier, T., & Fournil, C. (2019). Le golf : Activit´e sportive contre- nature ou opportunit´e ´ecologique ? Golf: Natureincompatible activity or ecological opportunity? Naturae. https://doi.org/10.5852/ naturae2019a8. Smith, S. S. and Pelcher, J. A., (2022). Sustainability Practices of East Tennessee Golf Courses, Journal of Contemporary Athletics, 15(2), 103-116. Sorrentini, F. (2021). Spor Faaliyetlerinin Çevresel Etkisi. Sürdürülebilirlik İçin İyi Uygulamalar: Golf Örneği, 2, 219-237, DOI: 10.19246/DOCUGEO2281- 7549/202102_15 85 Mimarlık Alanında Akademik Analizler St Andrews Links, 2024, The ome of Golf, Sustainability, https://standrews.com/page/sustainability Tekin, Ö. F., Körbalta, H., Uzun, G., Söylemez, A., (2023). Kent ve Kriz, Özgür Yayinlari, ISBN (PDF): 978-975-447- 736-8, DOI: https://doi.org/10.58830/ozgur.pub269 TGF, 2024, Türkiye Golf Federasyonu, https://www.tgf.org.tr/page.php?id=7 Tourism Management Perspectives, 16, p. 207-216, ISSN 2211- 9736, https://doi.org/10.1016/j.tmp.2015.07.011. Wheeler, K., & Nauright, J. (2006). A global perspective on the environmental impact of golf. Sport in Society, 9, 427– 443. https://doi.org/10.1080/17430430600673449 86 MİMARLIK ALANINDA AKADEMİK ANALİZLER YAZ Yayınları M.İhtisas OSB Mah. 4A Cad. No:3/3 İscehisar / AFYONKARAHİSAR Tel : (0 531) 880 92 99 yazyayinlari@gmail.com • www.yazyayinlari.com ISBN: 978-625-6642-31-7