Türk Ocakları’nın Kuruluşunun 100. Yılı
KASTAMONU
TÜRK OCAKLARI
(1923-1931)
(KASTAMONU, CİDE, TAŞKÖPRÜ, TOSYA, İNEBOLU)
Mehmet Serhat YILMAZ
Erdoğan ERSOY
Kastamonu 2012
Türk Ocakları’nın Kurulusunun 100. Yılı
KASTAMONU TÜRK OCAKLARI
(1923-1931)
(KAsTAMONU, CİDE, TAŞKÖPRÜ, TOsYA, İNEBOLU)
Doç. Dr. Mehmet serhat YILMAZ
Erdoğan ERsOY
Kapak Fotoğrafları
Kastamonu Türk Ocağı Binası
İnebolu Türk Ocağı Binası
IsBN
978-605-60274-1-3
sayfa Düzeni
Kapak Tasarım
Nurten YENİ
Baskı - Cilt
Töre Basım - Ömer RASNA
Matbaa Sertifika No: 26768
0366-212 85 53 - 0366 215 56 86
İÇİNDEKİLER
ÖNSÖZ...............................................................................................3
GİRİŞ..................................................................................................5
BÖLÜM 1......................................................................................... 33
KASTAMONU TÜRK OCAĞI........................................................33
1.1. KASTAMONU TÜRK OCAĞI’NIN KURULUŞU................35
1.2.
Kastamonu Türk Ocaği Kongrelerİ........................ 39
1.3. KASTAMONU TÜRK OCAĞI’NIN FAALİYETLERİ......... 50
1.3.1. Konferanslar...................................................................... 50
1.3.2. Konser, Müsamere ve Balo..................................................51
1.3.3. Eğitim Faaliyetleri.............................................................. 54
1.3.4. Spor, Sağlık ve Eşya Piyangosu............................................ 57
1.3.5. Protesto ve Miting.............................................................. 59
1.3.6. Diğer Faaliyetler................................................................. 61
1.4. KASTAMONU TÜRK OCAĞI EMLAKİ.......................... 62
BÖLÜM II........................................................................................71
İLÇELERDE KURULAN TÜRK OCAKLARI................................ 71
2.1.İNEBOLU TÜRK OCAĞI VE FAALİYETLERİ.................. 71
2 1. 1. Konferanslar..................................................................... 72
2 1.2 Konser ve Müsamere.......................................................... 73
2 1.3. Eğitim Faaliyetleri.............................................................. 76
2.1.4. Spor, Sağlık, Eşya Piyangosu................................................ 78
2.1.5. İnebolu Türk Ocağı Kongreleri............................................ 80
2.1.6. İnebolu Türk Ocağı'nın Emlakı........................................... 85
2.2. CİDE TÜRK OCAĞI VE FAALİYETLERİ..........................89
2.2.1. Konferans ve Eğitim Faaliyetleri.......................................... 91
2.2.2. Konser ve Müsamere.......................................................... 92
2.3. Tosya Türk Ocaği ve Faaliyetleri..................................93
2.3.1.Tosya Türk Ocağı’nın Faaliyetlerinin Durdurulması...............95
2.4. Taşköprü Türk OcağI ve Faaliyetleri........................... 97
SONUÇ.............................................................................................99
KAYNAKÇA.................................................................................. 103
İNDEKS.......................................................................................... 107
ÖNSÖZ
Türk Ocakları ve vilayetlerde şubeler vasıtasıyla yürüttükleri
faaliyetleri hakkında lisansüstü çalışmalar, kitap ve makaleler şek
linde bir kısım araştırmalar yapılmıştır. Gerek Osmanlı gerekse
Cumhuriyet dönemlerinde Ocakların taşradaki sosyal, kültürel ve
siyasî faaliyetleri yakın dönem tarihimizi aydınlatması bakımından
önemli veriler sunmaktadır. Bu çalışma ile Kastamonu yerel tari
hinde belirli bir dönemin aydınlatılması amaçlanmıştır. Çalışma
aynı zamanda Türk Ocaklarının kuruluşunun 100. Yılı münasebe
tiyle bir armağan eser olarak düşünülmüştür.
Bilindiği gibi Türk Ocakları 1912-1931 yılları arasında faali
yet göstermiş, İmparatorluktan millî devlete geçiş sürecinde önemli
bir rol üstlenmiştir. Türk Ocakları, Türkçülük-Milliyetçilik düşün
cesinin gelişip yerleşmesinde Meşrutiyet’ten Cumhuriyet’e Türk
siyasî, kültürel ve düşünce hayatında iz bırakmış, uzun ömürlü ce
miyetlerden birisi olmuştur. Türk Ocakları, Türkiye Cumhuriyeti’nin gerek kuruluşunda gerek yeni rejimin yerleşmesi aşamasında
sosyal ve kültürel anlamda önemli bir rol üstlenmiştir.
Bu çalışmada 1923-1931 yılları arasında Kastamonu merkez
ve ilçelerindeki Türk Ocağı şubelerinin kuruluş ve faaliyetleri ele
alınmıştır. II. Meşrutiyet’in ilanından sonra öncelikle İstanbul ol
mak üzere pek çok yerde çeşitli siyasî, kültürel ve sosyal amaçlı
dernekler kurulmuştur. Kastamonu da, cemiyet faaliyetleri bakı
mından bu anlamda zengin bir muhit olmuştur. Kastamonu’da Türk
Derneği, Türk Gücü gibi cemiyetlerin kurulmuş olduğunu biliyo
ruz. Yaptığımız araştırmada Osmanlı Devleti döneminde Kastamo
nu’da 1912-1923 yılları arasında Türk Ocağı’nın kurulması, en
azından teşebbüs edilmesi konusunda bir bilgiye ulaşamadık.
Çalışma iki bölümden oluşmaktadır. Girişte, Osmanlı Devleti’nin son dönemindeki fikrî gelişmeler ele alınmış, Türk Ocakları
nın kurulması ve faaliyetleri hakkında bilgiler verilerek 1908-1923
yılları arasında Kastamonu’daki dernekçilik hareketlerinin tarihi
arka planı verilmeye çalışılmıştır. Birinci bölümde Kastamonu Türk
Ocağı’nın kuruluş ve faaliyetlerine değinilmiş, ikinci bölümde ise
Cide, İnebolu, Tosya ve Taşköprü ilçelerinde kurulan Türk Ocakla
rının faaliyetlerine yer verilmiştir.
Araştırma sırasında konu alanıyla ilgili araştırma ve inceleme
eserlerden yararlanılmış, Kastamon’da Türk Ocaklarına ilişkin Dev
let Arşivleri Genel Müdürlüğü’nde bulunan fesih sürecine ilişkin
arşiv malzemesi değerlendirilmiş ve çalışmanın ekinde bu malze
menin pek çoğu verilmiştir. Ayrıca dönemin Kastamonu basınından
da bir hayli yararlanılmış, Kastamonu, Açıksöz, Dilek, Güzel İnebo
lu adlı süreli yayınlardan Kastamonu’da faaliyet gösteren Türk
Ocakları’na ait araştırmayı destekleyecek bilgilere ulaşılmıştır.
Öğretmenler günü tamamladığımız bu çalışma vesilesiyle
üzerimizde emeği geçen bütün öğretmenlerimizi saygıyla anıyoruz.
Türk Ocakları’nın Kastamonu’da kuruluş ve faaliyetleri hakkında
yakın tarihimize az da olsa ışık tutabilmişsek ne mutlu bizlere.
24 Kasım 2012
Mehmet Serhat YILMAZ
Erdoğan ERSOY
GİRİŞ
Osmanlı Devleti’nde Türklük kavramı etrafında milliyetçili
ğinin oluşumunda bir gecikmeden söz edilebilir. Bu durumun en
önemli nedeni, Türk toplumunun İslamiyetle bütünleşmesi sonucu
tamamen dinî bağların hâkim olduğu bir ümmet haline gelmesidir.
Türk millî özelliği İslam inancı içinde adeta erimiş, onunla kay
naşmış bir bütün özelliğine dönüşmüştür. Bu sebeple Türk ve Müs
lüman aynı anlamı ifade eder duruma gelmişti.1 Türklerin Osmanlı
hanedanından ve imparatorluktan ayrı bir millet sayılması fikri 19.
yüzyılda Batı tesiri altında ortaya çıkmış ve gelişmiştir. Bu nedenle
millî şuurun gelişmesine Osmanlı Devleti’ndeki yenileşme hareket
leri bağlamında bakmak yerinde olacaktır.
Osmanlı Devleti’nin 17. yüzyıl sonlarına doğru aldığı yenilgi
ler ve toprak kaybetmesine paralel olarak devlet adamları impara
torluğu yıkılmaktan kurtarmak amacıyla bir takım çareler aramaya
başlamışlardı. İlk dönemlerde bu çare genellikle eski müesseselerin
ıslahına yönelik olmuş, Batıya açılma düşünülmemiştir. Batıya karşı
üstünlüğün kaybedilmesi, kanun-i kadime dönüş anlayışının terk
edilerek Batı tarzında yeniliklerin yapılması görüşünü uyandırmış
tır. Batı örneğinde ilk yenilik hareketleri Lale Devri’nde (1718
1730) gerçekleştirilmiş ve bu dönemde Avrupa başkentlerinde ilk
geçici elçilikler açılmıştır. Osmanlı Devleti’nde matbaa ilk defa bu
dönemde kullanılmaya başlamıştır. Ciddi manada ilk yenilik hare
ketleri ise II. Mahmut döneminde yapılmaya başlanmış ve askerî
alanın dışında da yenilik hareketlerine girişilmiştir.
Fransız İhtilali ile birlikte modern anlamda milliyet bilinci
gündeme gelmiştir. Fransız İhtilali ile yükselen milliyetçiliğin te
melinde millî egemenlik, bağımsızlık, eşitlik ve laiklik gibi genel
1 Yusuf
Sarınay, “İmparatorluktan Cumhuriyet’e Türk Milliyetçiliği’nin Doğu
şu ve Gelişimi”, Türkler, Cilt:14, s.820.
prensipler yatmaktaydı. Başlangıçta kendi milletinin bağımsızlık ve
refahını amaçlayan liberal anlayıştaki milliyetçilik kısa bir süre
sonra yerini baskı ve yayılma ideolojisine bırakmıştır. Napolyon sa
vaşları ile birlikte Fransa’da ortaya çıkan eşitlik, hürriyet, bağımsız
lık ve laiklik gibi kavramlar zamanla bütün Avrupa’ya yayılmıştır.2
Napolyon savaşları bir taraftan Avrupa sınırlarını alt üst
ederken diğer taraftan Avrupa’daki eski kurumları yıkmış, milliyet
çi düşüncenin ve buna bağlı siyasî teşkilatlanmanın yaygın ve etkili
bir hale gelmesine yol açmıştır.3 Milliyetçiliğin yayılması, İngiltere,
Fransa ve İspanya’nın ardından Avrupa’da İtalya ve Almanya gibi
yeni güç merkezleri olarak millî devletlerin doğuşuna yol açarken,
diğer taraftan doğrudan çok uluslu imparatorlukları tehdit eden bir
gelişme olmuştur.4
Osmanlı Devleti yöneticileri Fransız İhtilali ile ortaya çıkan
bu gelişmeyi Avrupa’nın bir iç meselesi olarak görmüşlerdi. Fakat
çok geçmeden Osmanlı devlet adamları ve aydınları tarafından ihti
lal fikirlerinin Avrupa’nın bir iç problemi olmadığını anlaşılmıştır.
Çünkü Osmanlı İmparatorluğu’nda milliyetçilik, yabancı propa
gandası ve siyasî amaçlarla Hıristiyan unsurlar arasında yayılmaya
başlamıştır. Fransız İhtilali ile ortaya çıkan ve hürriyet fikri ile des
teklenen milliyetçilik, Osmanlı Devleti’nde ayaklanmalara yol aça
rak devletin bütünlüğünü tehdit etmeye başlamıştır. Bu durum
devletin yıllardır uygulamış olduğu Millet Sistemi’ni kökünden
sarsmıştır. Milliyetçilik akımı ile birlikte Osmanlı Devleti bünye
sinde yaşayan azınlıklar cemaat olma şuurundan vazgeçip ayrı bir
millet olma şuuru kazanmışlardır. Nitekim önceleri kendilerini
Protestan, Gregoryen, Süryani, Ortodoks diye adlandıran azınlıklar
Fahir Armaoğlu, 19. Yüzyıl Siyasî Tarihi (1789-1914), Ankara, 2003.
Yusuf Sarınay, Türk Milliyetçiliğinin Tarihi Gelişimi ve Türk Ocakları 1912
1931, Ötüken Yayınları İstanbul, 2004, s.15.
4 Sarınay, agm, s.819.
2
3
Fransız İhtilali’nin yaydığı fikirlerin etkisiyle kendilerini Yunan,
Sırp, Ermeni, Bulgar v.b. gibi etnik unsurlar halinde tanıtmaya baş
lamışlardır.5 19. yüzyılda milliyetçilik ideolojisi sadece Osmanlı
Devleti’ni etkilemekle kalmamış aynı zamanda diğer imparatorluk
ları da tehdit eden bir gelişme halini almıştır. Bundan dolayı impa
ratorluklar milliyetçiliğe karşı, bir yandan askerî-idarî tedbirler
alırken diğer yandan da imparatorluk ideolojisini geliştirmeye ça
lışmışlardır. Bu bağlamda Osmanlı Devleti de imparatorluğun da
ğılmasını önlemek amacıyla devletin bünyesindeki bütün unsurla
rın eşitliği ve dayanışması ilkesi doğrultusunda Tanzimat hareketini
başlatmış ve 1839’da Tanzimat Fermanı ilan edilmiştir. Osmanlı
devleti bu ferman ile bütün Osmanlı unsurları arasında birliği sağ
layarak imparatorluğun parçalanmasını önlemek ve Osmanlılık an
layışını oturtmaya çalışmıştır.
Yusuf Akçura Üç Tarz-ı Siyaset adlı eserinde Osmanlıcılıktan
şu şekilde bahsetmektedir: “... Asıl maksat, Osmanlı memleketin
deki Müslim ve gayrimüslim ahaliye aynı siyasî hakları tanımak ve
vazifeleri yüklemek; böylece aralarında tam müsavat husule getir
mek; fikirlerce ve dince tam serbestî vermek, bu müsavat ve serbestîden faydalanarak, söz konusu ahaliyi aralarındaki din ve soy ihti
laflarına rağmen yekdiğerine karıştırarak ve temsil ederek, Amerika
Birleşik Hükümetlerindeki Amerika milleti gibi müşterek vatanla
birleşmiş yeni bir milliyet, Osmanlı milleti meydana çıkarmak ve
bütün bu zor ameliyatın neticesi olarak da Devlet-i Aliye-i Osma
niye’yi aslî şekliyle, yani eski hudutlarıyla muhafaza eylemekti.”6
1856’da ilan edilen Islahat Fermanı ile birlikte gayrimüslim
unsurlara tanınan imtiyazlar daha da artmış fakat Osmanlı Devle
İlber Ortaylı, “Osmanlı imparatorluğu’nda Millet Sistemi”, Türkler, Cilt:10,
s.216. Nuri Adıyeke, “Islahat Fermanı Öncesinde Osmanlı imparatorluğu’nun Millet Sistemi ve Gayrimüslimlerin Yaşantılarına Dair”, Osmanlıdan
Günümüze Ermeni Sorunu, Ankara 2001, s.381-387.
6 Yusuf Akçura, Üç Tarz-ı Siyaset, Ankara, 1976, s.19.
5
ti’ne olan bağlılıkları giderek azalmıştır. Gayrimüslimlerin çıkardığı
isyanların önü alınamamış ve Osmanlıcılık fikrinin devletin bütün
lüğünü sağlama fonksiyonunu yerine getiremeyeceği anlaşılmıştır.
Osmanlı Devleti’nin yıkılışına kadar resmî yaklaşım Osmanlıcılık
olarak kalmakla beraber hiç değilse Müslüman unsurları bir arada
tutmak amacıyla imparatorlukta birlik odağı İslamiyete doğru kay
maya başlamıştır.7 İslamcılık cereyanı özellikle 1877-78 OsmanlıRus savaşından sonra belirgin bir şekilde etkili olmaya başlamıştır.
Osmanlı-Rus savaşı sonunda Sırbistan, Romanya ve Karadağ’ın Ber
lin Antlaşması ile bağımsızlıklarını kazanmaları Osmanlı İmparatorluğu’nu Türkler ve Türk olmayan Müslümanlardan oluşan bir
devlet haline getirmiştir. Bunun yanında 1876’da tahta çıkan II.
Abdülhamit’in devlet siyasetinde İslamcılığı ön plana çıkarması ve
bu yönde faaliyetlere girişmesi devletin bütünlüğünü sağlamada
İslamın öne çıkarılmasındaki başka bir sebebi teşkil etmektedir. Bu
çerçevede Osmanlı milleti kavramının yanında “İslam Milleti”, “İs
lam Ümmeti” şeklinde millet anlayışına yeni bir anlam yüklenmiş
tir. İslamcılık ile imparatorluğun her yanında hatta hudutları dışın
daki Müslüman toplulukların İslami hassasiyet ve şuurlanmaları ge
liştirilerek, devlet yeniden bu oluşum üzerine kurulmaya çalışılmış
tır. Yani, İslamî değerlere bağlı bir toplumsal iman üzerinde millet
ya da milliyet geliştirilmeye çalışılmıştır.8
Osmanlı İmparatorluğu’nun yapısı gereği kendi içinde tutarlı
sayılabilecek bu ideolojik arayışlar devleti kurtarmaya kâfi gelme
miştir. Çünkü gayrimüslimlerden sonra imparatorluktaki Türk ol
mayan Müslüman unsurlar da devletten ayrılma sürecine girmişler
ve onlar da kendilerine İslamiyetten öte, tamamen milliyet boyu
tuna dayanan bir kimlik vermeye başlamışlardır.9 Bu gelişen milli
Sarınay, age, s.20.
Nevzat Köseoğlu; “Milliyetçilik ve Türk Milliyetçiliği Fikrinin Doğuşu”, Türk
Yurdu, Cİlt:19, Sayı:139-141, (Mart, Nisan, Mayıs 1999), s.317.
9 Sarınay, agm, s.820.
7
8
yetçilik akımı içerisinde en son etki imparatorluğun Türk unsurun
da görülmüştür. Türkler arasında milliyetçilik daha önce de belir
tildiği üzere çağdaşlaşma hareketleri neticesinde başlamış ve özel
likle II. Mahmut döneminden sonraki süreçte Avrupa’ya öğrenci
gönderilmesi, Avrupa başkentlerinde daimî elçiliklerin açılması, as
kerî ve idarî uzmanların gelmesi ve Batı tarzında okulların açılma
sıyla yayılmaya başlamıştır.
Milliyetçilik akımlarının birçoğunda olduğu gibi Türk milli
yetçiliğinin doğuşu da dil, tarih ve edebiyat gibi kültürel alandaki
çalışma ve araştırmaların gelişmesiyle başlamıştır. Türklerin tarihi
ni Osmanlı tarihinden ibaret görmeyip İslam öncesi devirlere kadar
götüren milliyetçi anlayışın ortaya çıkmasında Batı’daki Türkoloji
çalışmaları da önemli bir rol oynamıştır. Özellikle Fransız tarihçile
rinden Dr. Guignes Türklerle, Hunlarla ve Moğollarla ilgili olarak
yazdığı büyük tarihle, İngiliz bilginlerinden Sir Davids Lomley’in
III. Selim’e ithaf ettiği Kitap-ı İlmü’n-Nâfi adlı genel Türkçe dilbil
gisi kitabı Osmanlı aydınları üzerinde büyük etkiler uyandırmıştır.10
Batıdaki Türkoloji çalışmalarının da etkisiyle 19. yüzyılın
ikinci yarısından sonra, Türk aydınları, kendi tarihlerini ve dillerini
araştırma ihtiyacı hissetmişlerdir. Dil ve tarih alanında ilk Türkçü
lük Ahmet Vefik Paşa ile başlamıştır. Ahmet Vefik Paşa yazmış ol
duğu Lehçe-i Osmanî adlı eserinin giriş kısmında Türklerin ve dil
lerinin yalnız Osmanlı ve Osmanlıca olmayıp Asya’dan Avrupa’ya
kadar uzanan büyük ve eski bir ailenin en batıdaki kolu olduğuna
dikkat çekmiştir.11
Osmanlı’da ilk Türkçülük hareketi yukarıda da bahsedildiği
üzere ilmî seviyede olup daha çok Batı’daki Türkoloji çalışmaları
nın etkisiyle gelişmiştir. Tanzimat’ın ilanından sonra başlayan ilmî
10 Ziya
Gökalp, Türkçülüğün Esasları, İstanbul, 2004, s.26-27.
agm, s.821.
11 Sarınay,
Türkçülük II. Abdülhamit’in Mebusan Meclisi’ni tatil edip baskıya
yönelik bir yönetim anlayışını benimsemesinin ardından tarih, dil
ve kültür alanında yaygınlaşmaya ve gelişmeye daha hızlı bir şekil
de devam etmiştir. Bu dönemde Ahmet Mithat Efendi ve Mizancı
Murat eserleriyle Osmanlı ve İslamiyetten önceki Türk tarihine
dikkat çekmişlerdir. Bunun yanında Şemsettin Sâmi yazmış olduğu
Kamus-i Türkî adlı eseriyle Osmanlı Türkçesine dilbilim açısından
en büyük katkıyı sağlamıştır. Necip Asım ise Leon Cahon’un “Asya
Tarihine Giriş” adlı eserini esas alarak yazdığı Genel Türk Tarihi ile
Türk millî şuurunun ve milliyetçiliğinin uyanmasında önemli kat
kılar sağlamıştır.12 Zaman içerisinde gelişen milliyetçi düşünce Os
manlı Devlet’nin son döneminde siyasî gelişmelerin de etkisiyle
yükselen bir değer haline gelmiş, imparatorluktan millî devlete ge
çişte önemli bir mevki kazanmıştır.13
19. yüzyıl sonları ve 20. yüzyıl başlarından itibaren Türk mil
liyetçiliği Rusya’dan gelen Türk aydınlarının etkisiyle bir hız ve
canlılık kazanmıştır. Özellikle İsmail Gaspıralı, Yusuf Akçura, Ah
met Ağaoğlu, Hüseyinzade Ali siyasî Türkçülük hareketinin öncü
leri olmuşlardır. İsmail Gaspıralı 1883 yılında Kırım Bahçesaray’da
yayınlamaya başladığı “Tercüman” adlı gazetesinde “dilde, işte, fi
kirde birlik” şiarıyla hareket etmiş ve ortak bir Türk edebî dili oluş
turma yönünde mücadele vermiştir. Hüseyinzade Ali ise İttihat ve
Terakki Cemiyeti’nin kuruluşunda ve diğer milliyetçi derneklerin
faaliyetlerinde önemli rol oynamıştır. Ayrıca Ziya Gökalp’te Türk
çülük fikrinin uyanmasında Hüseyinzade Ali’nin etkisi büyük ol
muştur. Türkiye’de siyasî Türkçülüğün yayılmasında önemli bir rol
oynayan Ahmet Ağaoğlu’nun yanı sıra, hiç şüphesiz Rusya’dan
agm, s.822.
Türk Ocakları Ankara Şubesi tarafından düzenlenen “İmparatorluktan Millî
Devlete Geçiş” adlı panel konuşmaları için bakınız. İmparatorluktan Millî
Devlete Geçiş, Türk Ocakları Ankara Şubesi, Ankara, 2007.
12 Sarınay,
13
Türkiye’ye gelenler arasında en önemli aydınlardan birisi de Yusuf
Akçura’dır.
Türk milliyetçiliğinin II. Meşrutiyet öncesinde dil, tarih ve
edebiyat sahalarındaki çalışmalarla temelleri atılmış ve millet haya
tında din kadar önemli ikinci bir faktör olan milliyet duygusu da
önem kazanmaya başlamıştır. Fakat, Osmanlı Devleti’nin siyasî
yaklaşımı sebebiyle Türkçülük siyasî bir akım olarak gelişememiş
tir. II. Meşrutiyet’in getirdiği hürriyet ortamı Türkçülüğün örgüt
lenmesine ve Türkçü derneklerin kurulmasına imkân sağlamıştır.
Bir yandan dil, tarih ve edebiyat alanındaki çalışmalarla temelleri
atılan kültürel Türkçülük, diğer yandan Rusya’dan gelen Türk ay
dınlarının savundukları siyasî Türkçülüğün etkisiyle Türklük şuuru
sistemli bir hale gelmiştir. Bu şekilde temelleri atılan Türk milliyet
çiliği fikri, II. Meşrutiyet’in getirdiği göreceli hürriyet ortamı içinde
belli cemiyet ve dergiler etrafında canlanmaya ve teşkilatlanmaya
başlamıştır. Gelişen iç ve dış olaylara bağlı olarak milliyetçilik git
tikçe güçlenen bir siyasî akım haline gelmiştir.14
Meşrutiyet’in ikinci defa ilanı sonrası gelişen iç ve dış siyasî
gelişmelere paralel olarak İttihat ve Terakki Cemiyeti’nin öncülü
ğünde toplumun bünyesinde ve sosyal hayatında gerek siyasî, kül
türel alanlarda ve gerekse eğitimle ilgili konularda bir değişim ya
ratma çabası içerisinde olunduğu görülür. 1911 tarihinden sonra
milliyetçilik prensibi batılılaşma yönünde gelişmiş ve buna bağlı
olarak eğitim meselesi ön plana çıkmıştır. Kadın meselesi ise millî
bir iktisat ve kültür meselesi olarak ele alınmıştır.15 Örgütlü bir top
lum oluşturmak ve sosyal dayanışmayı bütün ülke genelinde yay
gınlaştırmak gayretleri içerisinde İttihat ve Terakki Cemiyeti’nin
14 Sarınay,
15
age, s.103-104.
II. Meşrutiyet döneminde kadının durumu hakkında bkz. Şefika Kurnaz, II.
Meşrutiyet Döneminde Türk Kadını, İstanbul, 1996.
kontrolü ve yönlendirmesi altında yardım cemiyetleri kurulmuş
tur.16
İttihat ve Terakki Cemiyeti, Türkçü ve milliyetçi aksiyon
programı gereğince 1913 yılından itibaren iktidar partisi sıfatı ile
sosyal, iktisadî ve hukukî sahalarda faaliyet için organlar teşkiline
önem vermiştir. Cemiyetin bu sahalardaki faaliyeti milliyetçi ge
lişme seyrini takip etmiş, milliyetçilik prensibi batılılaşmak ve hatta
laikleşmek ile aynı manada alınmıştır. Türk unsurunun millî şuura
sahip olması gayesiyle 1913 senesinden itibaren bu fikirler tatbike
başlanmıştır.17 Bu sahalarda Cemiyet iç tüzüğünün şartları dahilin
de muhtelif meslek, kültür ve spor teşekkülleri kurulmuştur. Milli
yetçilik müfredatı, kurulan bu cemiyetlerin de gayesini teşkil etmektedir.18 Türk Ocaklarını bu bağlamda değerlendirmek yerinde
olacaktır. Ayrıca “Türk Gücü Derneği” adlı spor derneği yaptığı faa
liyetler ile bu durumun canlı bir göstergesidir.
Bilindiği gibi 16 Ağustos 1909 tarihli Cemiyetler Kanunu 28
Ağustos 1909 gün ve 310 numaralı Takvim-i Vekayi'de yayınlan
mıştır. II. Meşrutiyetin ilanı ile başlayan cemiyetleşme sürecinde
daha önce kurulmuş olan cemiyetlerin varlığına rağmen denilebilir
ki çok cemiyetli bir sosyal hayat başlamıştır. Siyasî, edebi, meslekî
sosyal gruplaşmalar gibi modern anlamda cemiyetleşme süreci Meş
rutiyetin ilanına bağlı olarak kendisini hissettirmiş ve bu dönemde
birçok dernek kurulmuştur. İstanbul'da merkezi bulunan siyasî, ik
tisâdi ve yardım dernekleri ülke genelinde hızla yaygınlaşmaya baş
lamıştır. Bu cemiyetlerden çalışma alanımıza girenler hakkında ba
zı kısa bilgiler verelim.
Tarık Zafer Tunaya, Hürriyetin İlânı İkinci Meşrutiyetin Siyasî Hayatına
Bakışlar, İstanbul, 1959, s.50-51.
17 Tarık Zafer Tunaya, Türkiye’de Siyasi Partiler 1859-1952, İstanbul, 1952,
s.201-202.
18 Tunaya, age, s.203.
16
Türk Derneği: II. Meşrutiyet öncesinde dil, tarih ve edebiyat
alanındaki çalışmalarla kültürel temelleri atılmış olan Türk Milli
yetçiliği fikri, Meşrutiyet sonrası belirli dergi ve dernekler etrafında
teşkilatlanmaya başlamış böylece Türkçü fikirler bir siyasî akım
olarak gittikçe güçlenmişti. Osmanlı siyasî hayatında teşkilatlanan
derneklerden ilki olan “Türk Derneği” 25 Aralık 1908 tarihinde İs
tanbul'da kurulmuştur. Yusuf Akçura, Necip Asım ve Veled Çelebi'nin öncülüğünde Ahmet Hikmet, Korkmazoğlu Celal,
Akyiğitzâde Musa ile Fuad Raif Bey derneğin kurucuları arasında
dır.19 İlk şubesi Rusçuk'ta, ikinci şubesi İzmir'de açılan Türk Derneği’nin üçüncü şubesi Kastamonu'da açılmıştır.
Türk Yurdu Cemiyeti: Mehmet Emin (Yurdakul)’un öncülü
ğünde Ahmet Hikmet (Müftüoğlu), Ahmet (Ağaoğlu), Hüseyinzâde
Ali, Dr. Akil Muhtar (Özden), Akçuraoğlu Yusuf Beyler tarafından
31 Ağustos 1911’de kurulmuştur. Derneğin amacı Nizamnamesinin
dördüncü maddesinde şöyle belirtilmektedir: “Türk çocuklarına
mahsus bir pansiyon açacak ve Türklerin zekâ ve irfanca seviyesi
nin yükselmesine varidat ve teşebbüs sahibi olmalarına hizmet et
mek üzere bir gazete çıkaracaktır.” Bu cemiyet Türk Ocakları’nın
kuruluş hazırlıklarının yapıldığı bir zamanda ortaya çıktığı için
cemiyet olarak fazla bir varlık gösterememiş kurucuları Türk Ocak
ları içinde yer almıştır.20 Dernek olarak faaliyette bulunan Türk
Yurdu Cemiyeti daha sonra Türk Ocakları’nın yayın organı olacak
olan Türk Yurdu dergisini çıkarmıştır. Derneğin çıkarmış olduğu
bu dergi, Türk milliyetçiliğinin gelişmesinde, sistemleşmesinde ve
toplumun geneline yayılmasında çok önemli bir etkiye sahip ol
muştur.
Türk Yurdu dergisinin imtiyazını Şâir Mehmet Emin (Yurda
kul) üzerine almış olmasına rağmen onun 1911 yılı Ağustosu’nda
19 Sarınay,
20 Sarınay,
age, s.94 - 95.
age, s.124.
Erzurum Valisi olması üzerine derginin imtiyazı ve müdürlüğü
Akçuraoğlu Yusuf a devretmiş ve ilk nüshadan itibaren dergiyi Yu
suf Akçura çıkarmıştır.21 30 Kasım 1911 günü yayımlanan ilk sayı
sında Türk Yurdu’nun amacı şöyle açıklanmıştır: “...Türklüğe hiz
met etmek, Türklere faide dokundurmak istiyoruz. Maksadımız işte
budur. Maksada erişmek için hangi yollardan yürüyeceğimizi,
mecmuamızın mündericâtı göstereceğinden mesleğimizin teşrihini
fazla buluyoruz. Tanrı yardımcımız olsun.” Türk Yurdu’na Ahmet
Ağaoğlu, Hüseyinzade Ali gibi Rusya’dan Osmanlı İmparatorluğu’na gelen Türkçüler; 1917 Eylülünden sonra dergiyi yönetecek
olan Celal Sahir, Fuat Köprülü, Halide Edip, Aka Gündüz, Ispartalı
Hakkı, 1912’den sonra Selanik’ten İstanbul’a gelen Ziya Gökalp, Ali
Canip (Yöntem), Ömer Seyfeddin gibi yazarlar katkıda bulunmuştur.22
Türk Yurdu dergisi kadrosu Türkçülük fikrine halkçı bir
muhteva kazandırılmasında ve millî iktisat fikrinin oluşmasında
öncülük ederek çağdaşlaşmayı Türkler için bir hayat meselesi ola
rak kabul ediyordu. Ayrıca mümkün olduğu kadar Türklerin çoğu
tarafından anlaşılabilecek sade bir Türkçeyi savunuyor ve kullanı
yordu. Diğer taraftan eğitimin modernleşmesi, kadın haklarının ge
liştirilmesi, Türklerin kültürel manada birliğine önem vermesi, her
sahada millî konuları ele almasıyla, bütün Türklerce makbul olabi
lecek bir ideal yaratmaya çalışıyordu.23
İttihat ve Terakki Cemiyeti’nin henüz Osmanlıcılık fikrini
savunduğu bir dönemde yayına başlayan Türk Yurdu’nun etkisi
21 Akçura,
age, s.201.
Füsun Üstel, İmparatorluktan-Ulus Devlete Türk Milliyetçiliği: Türk Ocak
ları 1912-1931, İletişim Yayınları, İstanbul, 1997, s.43-46. Ayrıca bakınız.
Yusuf Bayraktutan, Türk Fikir Tarihinde Modernleşme, Milliyetçilik ve
Türk Ocakları (1912-1931), Kültür Bakanlığı Yayınları, Ankara, 1996, s.110115.
23 Sarınay, age, s.128.
22
imparatorluk sınırları dışına taşmış ve Türk milliyetçiliğinin teşki
latlanması aşamasında büyük katkı sağlamıştır. Türk Yurdu Cemi
yeti, Türk Ocağı’nın kurulma girişimlerinin başladığı bir dönemde
faaliyetlerine başladığı için uzun ömürlü olmamış ve Türk Ocağı’nın kuruluşu ile tüm üyeler yeni kurulan bu derneğe geçmiştir.
Türk Yurdu dergisi de Türk Ocakları’nın yayın organı olarak faali
yete devam etmiştir.
Genç Kalemler: Türkçülük hareketinde ve milliyetçiliğin olu
şumunda etkili olan Türk Derneği’ne paralel olarak Selanik’te faali
yette bulunmaya başlayan Genç Kalemler dergisi dilde Türkçülük
hareketinin önemli bir basamağını oluşturmaktadır. Genç Kalemler
dergisi, ilk olarak Manastır’da ünlü İttihatçı Dr. Nazım’ın yeğenleri
Hüsnü ve Hamit adlı iki genç tarafından Hüsn ve Şiir adıyla çıkma
ya başlamıştır. Fakat derginin siyasî konulara fazla yer vermemesi
ve adının da fazla romantik bulunması sebebiyle Âkil Koyuncu’nun
teklifi ile Hüsn ve Şiir adı Genç Kalemler olarak değiştirilmiştir.24
Genç Kalemler hareketinin amacı yazı dilini sadeleştirmek ve
halk diline önem vererek “Yeni Lisan” hareketinin gerçekleşmesini
temin etmekti. Hareketin adı Yeni Lisan olmakla beraber gerçekleş
tirilen bütün çabalar sadece dilin sadeleştirilmesi gerekliliği üzerin
de yoğunlaşmamaktaydı. Millî bir edebiyat oluşturmak için millî
bir dil politikası geliştirilmesi düşüncesiyle yola çıkan bu hareketin
önderleri dilin edebiyattan, edebiyatında dilden ayrı düşünüleme
yeceğinin bilincindeydiler. Bu bilince sahip Ali Canip, Ömer
Seyfeddin ve Ziya Gökalp hareketin önderliğini ve birleştiriciliğini
üstlenmişlerdir.
İttihat ve Terakki Cemiyeti’nin himayesini de sağlayan Genç
Kalemler dergisi, Ali Canip’in yönetime geçmesi ile 11 Nisan
1911’den itibaren 15 günde bir Perşembe günleri yayımlanmaya
başlamış ve derginin şekline paralel olarak yazar kadrosu ve muh
24 Hüseyin
Çelik; “Genç Kalemler”, İslam Ansiklopedisi, Cilt:14, s.21.
tevası da genişlemiştir. Ali Canip, Ömer Seyfeddin, Ziya Gökalp ile
birlikte Kazım Nami (Duru), Âkil Koyuncu, Aka Gündüz, Hakkı
Sühâ, Celal Sâhir, Mehmet Ali Tevfik de yazılar yazarak Türk dili
nin kendine özgü millî bir karakter kazanmasına ve millî edebiya
tın oluşmasına katkı sağlamıştır. Ömer Seyfeddin “Yeni Lisan” adlı
makalesinde dili, bir milletin varlığının, yükselmesinin ve kendini
kabul ettirmesinin temel unsuru olarak görmektedir. Ömer
Seyfeddin asrın “intizam ve terakkî asrı” olduğunu ısrarla belirt
mekte terakkinin sağlanması için de “umumî ve millî bir lisanın”
şart olduğunu vurgulamaktaydı.25
Genç Kalemler’de ağırlıklı olarak Türkçenin sadeleştirilmesi
ve edebiyat yazılarına yer verilmesine karşın pek çok makalede
milliyetçilik yapma dil akımının dışına taşmıştır. Dil sadece bir
edebiyat sorunu olarak görülmemiş, dilin milletleri birbirine bağla
yan bir unsur olduğuna vurgu yapılmıştır. Ziya Gökalp, “Vatan ne
Türkiyedir Türklere ne Türkistan, Vatan büyük ve müebbet bir ül
kedir Turan.” dizeleriyle Osmanlı Devleti’nin bunalımlı son dö
nemlerinde Türk gençleri üzerinde büyük ve etkili tesirler bırak
mıştır. Ayrıca en önemli makalesi olan Yeni Hayat ve Kıymetler
adlı yazısında Yeni Hayat’ı siyasî inkılâbı sosyal bir inkılâpla ta
mamlayacak ilkeler bütünü ve eski hayata alternatif bir model ola
rak görmüştür.26
Genç Kalemler çatısı altında toplanan yazarların çoğu Os
manlıcılık düşüncesini devam ettirmişlerdir. Onlar, Osmanlı İmpa
ratorluğumun içinde bulunduğu durumdan kurtulmasını dilin sade
leşmesi yoluyla takip edilmesi gereken kültür milliyetçiliğinde
görmüşlerdir. Balkan Savaşları sonunda Selanik’in de elden çıkması
üzerine Genç Kalemler kadrosu İstanbul’a gelerek Türk Yurdu ve
Türk Ocağı kadrosuna dâhil olmuşlardır.
25 Sarınay,
26 Sarınay,
age, s.115.
age, s.115-116.
Türk Ocakları: II. Meşrutiyet’in ilanından sonra meydana ge
len iç ve dış olaylar Osmanlı Devleti’nin en bunalımlı safhalarını
oluşturmaktadır. Bu dönemde Avusturya Bosna-Hersek’i ilhak et
miş, Bulgaristan bağımsızlığını ilan etmiş, 31 Mart Vakası ve Trablusgarp Savaşı gibi büyük çaptaki kayıplar ve olaylar Osmanlı Devleti’nin bünyesinde kapanması zor yaralara yol açmıştır. Diğer yan
dan İttihat ve Terakki’nin “İttihad-ı Anasır” politikasına rağmen
imparatorluk içinde ayrılıkçı ayaklanmaların başı alınamamış, gayri
Türk unsurlar arasında millî bağımsızlık hareketleri büyük boyutla
ra ulaşmıştır. Rumlar, Ermeniler ve Bulgarlar oluşturdukları gizli
dernekler vasıtası ile İmparatorluktan ayrılma ve bağımsızlıklarını
elde etme planlarını artık aleni bir şekilde uygulamaya başlamışlar
dı. Her milletin bir faaliyet içinde olduğu bu dönemde Osmanlı
Devleti’nin hakim unsuru Türkler arasında bir millî şuur oluşma
mıştı. Türkler millî bir ideal etrafında birleşememişlerdi. Bu alanda
ilk faaliyetler II. Meşrutiyet’in ilanından sonra gerçekleşmiş ve çe
şitli dernek ve dergiler etrafında birleşen gruplar oluşmaya başla
mıştır. Ortaya çıkan bu dernek ve dergiler uzun ömürlü olamamış
ve Osmanlıcı bir ideolojiden de yeteri kadar uzaklaşamamışlardır.
Aynı zamanda dönemin iktidar partisi İttihat ve Terakki’nin de baş
langıçta Osmanlıcı bir çizgide olması Türklük bilincinin oluşmasını
geciktirmiştir. Bu dönemde, Türk Ocaklar’ı millî varlığı tehlikede
gören Osmanlı Devleti’nin kurtarılmasından çok Türklüğün gelece
ğini düşünen Türk gençleri ve aydınlarının teşkil ettiği bir cemiyet
olarak dikkati çekmektedir.
Türk Ocağı’nın kuruluşu ile ilgili çalışmalar Türkçülüğün ya
yıldığı en uygun ortamlardan biri olan Askeri Tıbbiye öğrencileri
arasında başlamıştır. Askeri Tıbbiye’de Türklerin de sosyal alanlar
da diğer unsurlardan geri kalmaması için faaliyet göstermek üzere
Türk gençlerini millî birlik etrafında faaliyete geçirme fikri, bu
okulun öğrencilerinden Hüseyin Haşim (Çinilili) ve Hüseyin
(Baydur)’dan gelmiştir.27 Bu fikirlerle yola çıkan Askeri Tıbbiye öğ
rencileri okullarında yapmış oldukları toplantılarla düşüncelerini
olgunlaştırmaya çalışmışlardır. Yalnız okulda bu çeşit düşüncelere
karşı bir tutum bulunmaktaydı. Yapılan toplantılar sonunda her sı
nıftan yirmide bir oranında temsilci delegeler seçilerek başkanlığı
na da Dr. Fuat Sabit getirilmiştir. Seçilen temsilcilerin isimleri şun
lardır: Mahmut, Refet, Haşim, Celal, Behçet, Hüseyin Fikret, Hüse
yin Cahit (Baydur), Muhsin, Neşet, Lütfi, Süleyman ve Habib Efen
diler.28 Tunaya ek olarak Edhem, Remzi, Osman, Hüseyin Baki,
Tevfik Fikret, Osman Senai Beyin isimlerini de vermektedir.29
İstanbul’da Fransızca olarak yayınlanmakta olan Jön Türk ga
zetesinde Celal Nuri “Parlak muvaffakıyetleri ile gözleri kamaştır
makta olan Millî Donanma Cemiyeti gibi kavmî bir Türk Maarif
Cemiyeti teşkil etmek” fikrini ortaya atmış, Tanin gazetesi de bu
fikre katılmıştır. Bu fikirden ilham alan Askeri Tıbbiye öğrencileri
Dr. Fuat Sabit’in başkanlığında toplanarak bir çalışma programı ha
zırlamışlardı. Buna göre; Tıbbıyeliler arasındaki tesanüdü yükselt
mek, fakat gayeyi tehlikeye düşürmemek için siyasetten çekin
mek... Umumi efkâr milliyetperverlik cereyanını pek hoş karşıla
mayabilir. Yurdda Osmanlıcılık ve İslam siyaseti oldukça kök sal
mıştır. Binaenaleyh bu cereyanı doğrudan doğruya açıp açmamakta
bir tehlike var mıdır? Yok mudur? Bu hususta memleketin ileri ge
lenlerinin fikirleri sorulacaktı. Donanma Cemiyeti gibi teşkilat ya
pılarak mektep açmak için para toplanacağından umumun emniye
tini kazanmak lazımdı. Bu hususta emniyet ve itimadla yürüyebil
mek için memleketin tanınmış şahsiyetlerinin himayeleri rica olu
nacaktı. Bu esaslar dâhilinde Askeri Tıbbiye 3. sınıf temsilcilerin
den Hüseyin Baydur tarafından 11 Mayıs 1911 tarihinde bir beyan
Hasan Ferit Cansever, “ Türk Ocağı’nın Doğuşundaki Sebep ve Saikler”,
Türk Yurdu, Ankara, 1995 s. 8-10.
28 Akçura, age, s.206.
29 Tunaya, age, s.458.
27
name kaleme alınmıştır. Bu beyannameyi kendilerine yardımı do
kunacağına inandıkları devrin ileri gelen şahsiyetlerine sunmaya
başlamışlardır. “190 Tıbbiyeli Türk Evladı” imzası taşıyan bu mek
tuplardan biri de Yusuf Akçura’ya gönderilmiştir. Akçura bu konu
da şunları yazmaktadır: “Efendimiz, Türk ırkının maarif ve mektep
lerine hizmet ederek, içtimai geleceğini temin emeliyle toplanmış
190 tıbbıyeli namına zat-ı âlilerine müracaat eyliyoruz. Maksadımız
arzedeceğimiz şeylere dair hakimane ve edibane fikirlerini öğren
mektir.” Bu şekilde başlayan mektup “Türk kavminin hayat-ı inkı
raz yaşadığını” söyleyerek buna “Seleflerimiz gibi lakayd kalamaya
cağımızı” belirttikten sonra, “Hayatın ebedi bir mücadele olduğuna
ve bu mücadele muvaffakiyetin en büyük şartı, maarif ve mekteple
rin galebesi” olduğuna hükmediyordu. Daha sonra bu tıbbıyeli
gençler kendilerinin “Tekâmül kanununa riayet fikrinde ısrarlı”
olacaklarını da ifade ederek, “Ziraat, ticaret ve sanayi ile kazanılmış
bir içtimaî hâkimiyeti, kuru bir siyasî hâkimiyete tercih ettiklerini”
açıklıyor ve bu fikirlerini şöyle bir temenni ile tamamlıyorlardı;
“Nesl-i müstakbelimiz, miskinliği günah, faaliyeti ibadet bilsin!
Müteşebbis, kuvvetli ve servet sahibi olsun!”
Bu emellerin gerçekleşmesi için, “Her türlü fırka ihtilafları
nın fevkinde, her türlü siyaset dağdağalarının haricinde yeni bir ce
reyan doğmasına lüzum görüyorlar ve bu cereyanı doğurmak için
de Donama Cemiyeti kadar geniş, sırf millî ve sosyal bir cemiyet
meydana getirmek gerektiği üzerinde duyuruyorlardı.” Bu cemiyet,
gelecekte Anadolu’da, Rumeli’de ve hatta Türk bulunan diğer
memleketlerde şubeler açacak, ziraat, ticaret ve sanayi mektepleri
kuracaktı. Bu cemiyet, tanınmış ve muktedir zatların nezaretleri
altında idare edilecekti. Mektup şöyle bitiyordu: “Böyle bir cemiye
tin temel taşlarını yüksek mekteplere devam eden Türk gencinin
maddî manevî fedakârlıklarıyla atacağız. Bu babtaki hakimane ve
edibane görüşlerinizi öğrenmek istediğimizi bildirir ve ilmî ve fiili
işbirliğinde bulunmalarını ısrarla temenni eyleriz, efendimiz. 190
Tıbbiyeli Türk evladı”30
Tıbbiyelilerin aralarından seçmiş oldukları temsilci heyetleri
beyanname ile birlikte devrin ileri gelen kişilerini gezmeye başla
mıştır. Bunlardan Tanin gazetesi sahibi Hüseyin Cahit (Yalçın) dü
şünceyi olumlu karşılamış ve çalışmaları maddî olarak destekleye
ceğini vaad ederek bu vaadini de elli altın bağışlayarak gerçekleştirmiştir.31 Ziyaret ettikleri birçok kişinin olumlu görüşlerini alan
heyet görüşlerine başvurmak amacıyla Mehmet Emin’i ziyaret et
mişlerdir. Bu sırada Mehmet Emin’in evinde Yusuf Akçura ve Rıza
Tevfik ile karşılaşmışlardır. Ahmet Ferit’in evinde de öğrencilerin
olduğunun duyulması üzerine onun evine gidilerek dört öğrenci ve
sekiz aydının bulunduğu ilk toplantı gerçekleştirilmiş ve Ahmet Fe
rit’in sunmuş oluğu şu öneri oy birliği ile kabul edilmiştir: Bir kulüp
kurulacak, Türk gençleri bu grupta toplanacak, onlara Türklük
duygusu kazandırılacak, daha sonrada halk uyandırılacaktı. Konfe
ranslar düzenlemek, kitap ve broşürler yayınlamak, Türk öğrencile
rinin okuduğu okullara maddî ve manevî yardım sağlamak ve
mümkün olursa bir takım yeni okullar açmak gerekliydi.32
Askeri Tıbbiye öğrencilerinin ileri gelen kişilerle gerçekleş
tirdikleri görüşmeler ve yukarıda belirtilen toplantıdan sonra 20
Haziran 1911 tarihinde Ahmet Ferit’in evinde ikinci toplantı ger
çekleştirilmiştir. 20 Haziran günü gerçekleştirilen bu toplantıya
Askeri Tıbbıyeli 231 öğrenciyi temsilen Hüseyin Fikret ve Remzi
Osman33 ile Mehmet Emin, Akçuraoğlu Yusuf, Mehmet Ali Tevfik,
Cansever, age, s.24-25., Sarınay, age, s.138.
age, s.138-139.
32 Masami Arai, Jön Türk Dönemi Türk Milliyetçiliği, (Çeviren: Tansel Demirel), İletişim Yayınları, İstanbul, 2003, s.114.
33 Üstel, age, s.55.
30
31 Sarınay,
Emin Bülend, Eczacı Fuat Sabit ve Ağaoğlu Ahmet katılmıştır.34
Yapılan toplantı sonunda kurulacak olan bu derneğe Dr. Fuat Sabit’in önerisi ile Türk Ocağı ismi verilmiştir. Ayrıca toplantıda ilk
nizamname müsveddeleri de kaleme alınmış, fiili kuruluşu gerçek
leştirilen derneğin öğrenci temsilcilerinin yanı sıra, Mehmet Emin,
Ahmet Ferit, Ahmet Ağaoğlu, Dr. Fuat Sabit derneğin kurucuları
olarak belirlenmiştir. Geçici idare heyetinin başkanlığına Mehmet
Emin, ikinci başkanlığa Yusuf Akçura, kâtipliğe Mehmet Ali Tevfik
ve veznedarlığa ise Dr. Fuat Sabit seçilmiştir.35
Türk Ocakları’nın resmî olarak kuruluşu ocağın mesul mu
rahhaslarından Kâhya Emin Ağaoğlu Halis Turgut imzası ile 18
Mart 1912’de Tanin gazetesinde yayınlanan şu cümlelerle duyu
rulmuştur: “Bimenihil kerim teşekkül eden Türk Ocağı’nın hükü
metten müsaadesinin istihsal edildiği ilan olunur.”36 Resmi kurulu
şunu gerçekleştiren Türk Ocakları’nın ilk idare heyeti ise şun isim
lerden oluşmuştur: Reis Ahmet Ferit Tek, İkinci Reis Yusuf Akçura,
Umumi kâtip Mehmet Ali Tevfik, Veznedar Dr. Fuat Sabit.37
Türk Ocakları kuruluşundan kısa bir süre sonra bir sarsıntı
geçirmiştir. Balkan Savaşları’nın kaybedilmesi sonucu Türk milli
yetçiliğine karşı olan birtakım gruplar Türk Ocakları’nı Osmanlının
çeşitli unsurları arasına ayrılık tohumları ekmekle suçlamışlardır.
Ocak bu dönemde maddî sıkıntılarla uğraşırken bir de buna Ocak
Reisi Ahmet Ferit’in Ahrar Fırkası’nı kurmak amacıyla istifası ekle
nince Türk Ocakları daha faaliyete geçmeden kapanma noktasına
gelmiştir.38 Ocaklı gençlerin çabaları neticesinde çeşitli istişare top
Kenan Akyüz, “Türk Ocakları”, Belleten, Cilt: I, Sayı:196, (Nisan 1986),
s.202.
35 Akçura, age, s.206. Tunaya, age, s.458. Sarınay, age, s.141.
36 İbrahim Karaer, Türk Ocakları (1912-1931), Türk Yurdu Neşriyatı, Ankara,
1992, s.18
37 Tunaya, age, s.458.
38 Üstel, age, s.57. Sarınay, age, s.143-144.
34
lantıları düzenlenmiş ve ocağa yeni kayıt yaptırmış olan Hamdullah
Suphi başkan namzedi gösterilmiştir. Türk Ocağı’ndan ayrılmaların
olması sebebiyle yapılan olağanüstü kongrede (18 Mayıs 1913)
Hamdullah Suphi çoğunluğun oyunu alarak başkan seçilmiştir. Bal
kan Savaşları’nın kaybedilmesi ve imparatorluktan Balkanların
kopması ile buradan Osmanlı ülkesine binlerce Türk göç etmiştir.
Bu durumda Türkün birlik ve beraberlik içinde olması gerekliliğini
perçinlemiştir. Hatta öyle ki Osmanlıcı bir politika sergileyen İtti
hat ve Terakki Partisi dahi bu siyasetinden vazgeçerek Türkçü bir
seyir içine girmiş, ileri gelenlerinden Enver Bey ve Dr. Nazım ocağa
maddî yardımda bulunmuşlardır. Mehmet Reşat dahi Türk Ocağı’na 5000 altın maddi yardımda bulunmuştur.39
Hamdullah Suphi’nin başkanlığa gelmesinden sonra hızlı bir
teşkilatlanma sürecine giren Türk Ocakları İstanbul dışında çeşitli il
merkezlerinde şubeler açmıştır. Türk Ocakları’nın 1918 yılında İs
tanbul’da toplanan kongresinde İstanbul ve vilayetlerde aynı ni
zamname üzerine çalışan 35 Türk Ocağı’nın mevcut olduğu bilinmektedir.40
Birinci Dünya Savaşı’nın patlak vermesi sebebiyle uzun süre
kongresini gerçekleştiremeyen Türk Ocakları 14 Haziran 1918’de
bir kongre akdetmiştir. Savaş sebebiyle kongreye katılım az olmuş
tur. Kongrede nizamname değişikliği üzerinde durulmuş ve bu ko
nu ile ilgili olarak bir komisyon oluşturulmuş, gerekli incelemelerin
yapılması için kongreye iki hafta ara verilmiştir. 28 Haziran’da tek
rar toplanan kongrede, Türk kadınının da Ocağa üye kabul edilmesi
ile ilgili nizamname değişikliği delegeler tarafından kabul edilmiş
tir. Ayrıca bir hars ve ilim heyeti oluşturma kararı alınmış ve bu
heyete yardımcı encümenler oluşturulmuştur. Bu doğrultuda Türk
çülük ve Matbuat, Türk Gücü, Köy Teşkilatı, Bakım, Neşriyat ve
39
Türk Ocaklarını Tanıyalım, Ankara, 1995, s.10.
age, s.149.
40 Sarınay,
Sanayi Encümenleri oluşturulmuştur.41 1918’de yapılan kongrede
seçilen idare heyeti istifa etmiş ve ocak bir süre yedek üyeler tara
fından yönetilmiştir. Ocağın son kongresi 18 Ekim-1 Kasım 1919’da
İstanbul Darülfünun konferans salonunda yapılmıştır. Bu son kong
rede Hamdullah Suphi yeniden Türk Ocaklarının başkanlığına geti
rilmiştir.42
II. Meşrutiyet’ten Cumhuriyet’e giden süreçte Osmanlı ülke
sinde meydana gelen gelişmeler tabii olarak Kastamonu’da da
hissesilmiştir. Kastamonu’da bu süre içerisinde pek çok cemiyet ku
rulmuş ve faaliyet göstermiştir. II. Meşrutiyet döneminde Kastamo
nu’da Türk Derneği’nin kurulması bir öncülük olarak değerlendi
rildiği zaman Türk Ocağı’nın neden kurulamadığı sorusu zihinleri
meşgul etmektedir. Bu çerçevede 1923 yılında Kastamonu ve bazı
ilçelerinde Türk Ocaklarının teşkilatlanmaya başlaması konusuna
geçmeden evvel Kastamonu’daki çeşitli dernekler ve faaliyetleri
bağlamında tarihi arka plana bir bakalım.
Bilindiği gibi 16 Ağustos 1909 tarihli Cemiyetler Kanunu 28
Ağustos 1909 gün ve 310 numaralı Takvim-i Vekayi'de yayınlan
mıştır. Cemiyetleşme sürecinde İstanbul'da merkezi bulunan siyasî,
iktisâdi ve yardım derneklerin ülke genelinde hızla yaygınlaşması
na paralel olarak Kastamonu'da da şubeleşmeye gittikleri anlaşıl
maktadır. Bu derneklerden bazıları şunlardır:
Türk Derneği: Kastamonu’da ilk kurulan derneklerden birisi
Türk Derneği olmuştur. II. Meşrutiyet döneminde Türklük kavramı
çerçevesinde dil ve ilmî çalışmalar etrafında teşkilatlanan dernek
lerden ilki olan “Türk Derneği” 25 Aralık 1908 tarihinde İstan
bul'da kurulmuştur. Yusuf Akçura, Necip Asım ve Veled Çelebi'nin
öncülüğünde Ahmet Hikmet, Korkmazoğlu Celal, Akyiğitzâde Mu
41 Tunaya,
42 Sarınay,
age, s.461.
age, s.152.
sa ile Fuad Raif Bey derneğin kurucuları arasındadır.43 İlk şubesi
Rusçuk'ta, ikinci şubesi İzmir'de açılan Türk Derneği’nin üçüncü
şubesi Kastamonu'da açılmıştır. Kastamonu'da İstinaf Mahkemesi
Başkanı Ali Rıza Bey derneğin şube başkanlığını yapmıştır. Kasta
monu Türk Derneği, Genel Merkezin birinci kuruluş yıldönümü
olan 25 Aralık 1909 tarihinde kurulmuştur.44
Türk Gücü Derneği: Türk Ocaklarının fiili olarak yürüttüğü
faaliyetlerden birisi de bünyesinde çeşitli dernekler kurması veya
benzer amaçlar doğrultusunda kurulmuş olan derneklerle işbirliği
yapmasıdır. Bunlar içinde önemlileri; Türk Gücü Derneği, Köycüler
Cemiyeti, Türk Bilgi Derneği, İhtiyat Zabitleri Teavün Cemiyeti ve
Darülfünun Talebe Cemiyeti gibi derneklerdir.45 Yukarıda ifade
edildiği gibi Türk Ocağı'na 20 yaşını bitirenler üye olabildiği için
daha genç yaşta olanların faaliyet yürütebilmesi adına Türk Gücü
adlı dernek kurulmuştur. İstanbul Türk Ocağı binasında 14 Mart
1913 tarihinde kurulan Türk Gücü; Edirne, Tekirdağ, Bursa, Kütah
ya, Balıkesir, Çanakkale, Konya, Ankara, Samsun, Erzurum, Antep,
Trabzon, Kastamonu, Urfa ve Adana gibi vilayetlerde başta olmak
üzere 26 şube açarak faaliyet göstermiştir.46
Türk Gücü Derneği Kastamonu Şubesi 5 Aralık 1913 (22 Teşrin-i sani 1329) tarihinde Yeni Çarşı mevkiinde bulunan güç binası
önünde resmi açılışını yapmıştır. Köroğlu gazetesi, derneğin açılı
şından şu şekilde bahsetmektedir: “...Türk Gücü bilhassa memleke
tin gençlik bünyesini yüze götürmek, mücadele-i hayatta metin
mevzulara ve bu nisbette fikren ve ahlâken azim ve teşebbüse malik
kafalarla yükselen gençler yetiştirmek özlediği için kendini bilen
43 Sarınay,
age, s.94 - 95.
Ali Rıza Bey’e “Bitikçi Ali Rıza” da denmektedir. Kamil Oktay, “Ahmet Ta
lât Onay-Nasıl Türkçü Oldum”, Duygu, Yıl:1, Sayı:9, (Haziran 1997), s.18.
45 Sarınay, age, s.155.
46 Geniş bilgi için bkz. Sarınay, age, s.154-157.
44
vatandaşlarımızın, delikanlılarımızın bundan dolayı uhdelerine dü
şen vazifeleri zikretmeyi zâid addederiz...”47
Türk Gücü Kastamonu Şubesi açıldıktan sonra kayıt kabul iş
lemi sırasında çok ilgi görmüş, öğrenciler bir iki satırlık dilekçelerle
Türk Gücü’ne kaydolmak için başvurmuşlardır. Köroğlu gazetesinin
ise bu dilekçeleri yayınlayarak gücün faaliyelerine destek olduğu
görülmektedir.48 Türk Gücü özellikle Birinci Dünya Savaşı yılları
başında sportif faaliyetler ile dikkati çekerken49 1914-1915 yılların
da "Ergenekon Bayramı" olarak Nevruz Bayramı kutlamalarına ön
cülük etmiştir. Köroğlu gazetesinde bu kutlamalar için 1914 yılında
“Millî Bir Bayram”, 1915 yılında ise “Kastamonu'da Ergenekon Bay
ramı” başlıkları kullanılmıştır.50
Donanma-yı Osmanî Muavenet-i Millîye Cemiyeti: İkinci
Meşrutiyet döneminde Osmanlı donanmasının yenileştirilmesi ça
lışmaları içerisinde salt devlet bütçesi imkânlarının yeterli görül
memesi üzerine yardım komisyonları oluşturularak kampanyalar
başlatılmış ve bu yardımları organize etmek üzere “Donanma-yı
Osmanî Muavenet-i Millîye Cemiyeti” adı altında İstanbul'da
Temmuz 1909 tarihinde bir cemiyet kurulmuştur.51 Tanin ve Tercüman-ı Hakikat gazeteleri yardım amacıyla kampanyalar açmış
Kastamonu'da da Köroğlu gazetesi aynı amaçla bu çalışmalara ka
Köroğlu, Yıl:5, Nu:235, (20 Teşrin-i sani 1329), s.3. Türk Gücü Cemiyeti
Umûmi Nizamnamesi için bkz. Köroğlu, Yıl:5, Nu:236, (27 Teşrin-i sani
1329), s. 3-4.
48 Dilekçeler içerisinde Köroğlu gazetesi yazarı ve şairi olan Safranbolu’lu Tahir Karauğuz’un da dilekçesi vardır. Köroğlu, Yıl:5, Nu:238, (12 Kanun-ı ev
vel 1329), s.2-3.
49 27 Nisan 1914 tarihinde düzenlenmiş olan güreş turnuvası için, Köroğlu,
Yıl:6, Nu:256, (17 Nisan 1330).
50 Köroğlu, Yıl:6, Nu:254, (2 Nisan 1330), s.1-3. Köroğlu, Yıl:7, Nu:306, (2 Ni
san 1331), s.1-2.
51 Mete Tuncay, “Siyasal Tarih 1908-1923”, Türkiye Tarihi, Cilt:4, İstanbul,
1995, s.43.
47
tılmıştır. Köroğlu gazetesinin 1918 tarihinde kapanışına kadar ce
miyet ve toplanan yardımlara ilişkin haberler yayınlamıştır. Cemi
yet ile ilgili olarak Doktor Fazıl Berki (Tümtürk)'ün makale ve şiir
leri ile Kastamonu havalisinde yaptığı çalışmalar yer almaktadır.
Kastamonu, İnebolu, Devrekani ve Tosya'da şubeleri bulunan Do
nanma Cemiyeti'nin Kastamonu delegeliğini ulemadan Hacı Ziya
Efendi yapmıştır.52
Kastamonu Himâye-i Fukara Encümîni: İttihat ve Terakki
Fırkası Kastamonu milletvekili olan İsmail Mahir'in yardım ve des
teği ile 1912 yılında kurulmuş ve fırkanın Kastamonu kulüplerine
bağlı olarak faaliyet göstermiştir. Fakirlere yardımcı olmak amacıy
la kurulmuş olup tüzüğünün birinci maddesinde şu ifadeler bulun
maktadır: “Osmanlı İttihat ve Terakki Cemiyeti Kastamonu merke
zinde mevcut kulüplere merbut olmak ve işbu kulüplerin heyet-i
umûmiyesinden intihab edilmek üzere dokuz zattan mürekkep bir
Himaye-i Fukara Encümüni teşkil olunmuştur...”53
Hilâl-i Ahmer Cemiyeti: Hilâl-i Ahmer Cemiyeti şubesi Kas
tamonu'da 1912 yılında kurulmuştur. Kastamonu Valisinin başkan
lığında ikinci Reis Namıkzâde Rüştü Bey, Veznedarı Maliye müfet
tişi Ahmet Müfik Bey ve Kâtip olarak seyyar hastaneler genel mü
fettişi Hikmet Süreyya Bey'den müteşekkil heyet idaresi oluşturul
İane-i Bahriye Komisyonu Kastamonu Valisi Hüsnü Bey’in başkanlığında
kurulmuştur. Köroğlu, Yıl:1, Nu:40, (3 Eylül 1325), Donanma Cemiyeti’nin
programı için, Köroğlu, Yıl:2, Nu:103, ( 25 Teşrin-i sani 1326). İnebolu şube
sinin teşkil edildiği hakkında, Fazıl Berki, “İnebolu Şubesi”, Köroğlu, Yıl:1,
Nu:41, (10 Eylül 1325). Fazıl Berki’nin şiirlerine örnek için bkz. Köroğlu,
Yıl:1, Nu:46 ve Köroğlu, Yıl:1, Nu:38, (2 Eylül 1909), Cemiyete yapılan yar
dım miktarlarını gösteren çizelge için bkz. Köroğlu, Yıl:8, Nu:367, (9 Hazi
ran 1332). Donanma Cemiyetine Kastamonuluların yaptıkları yardımlara
karşılık Donanma İane Madalyası ile ödüllendirilenlerin isimleri içn bkz.
Köroğlu, Yıl.8, Nu:389, (10 Teşrin-i sani 1332), s.2.
53 Yirmibir maddeden oluşan tüzük için, Köroğlu, Yıl:4, Nu:157, (22 Mart
1328), s.4.
52
muştur.54 Kastamonu Hilâl-i Ahmer Kadınlar Şubesi ise 19 Nisan
1915 tarihinde kurulmuştur.55 Derneğin Cide, Daday, İnebolu,
Araç, Sinop ve Ayancık’ta şubeleri bulunmaktaydı.56
Gazilere Yardım Cemiyeti: Birinci Dünya Savaşı sırasında
başta Çanakkale olmak üzere diğer cephelerde savaşan harp malülü
gazilere maddî ve manevî yardım etmek amacıyla 1915 tarihinde
kurulmuştur.57
Müzaheret-i Millîye Cemiyeti: Müdafa-i Millîye Cemiyetinin
ünvanının değiştirilmesi ile teşkil edilmiştir. “...Terbiye-i millîye
itimam ile milletin seviye-i faaliyet-i hayatiyesin-i inkişaf ve
takfiye etmek” amacını taşıyan cemiyet tüzüğünün birinci madde
sinde “Merkez-i Umûmiyesi ve merci-i kanuniyesi Dersaadet'te ol
mak üzere ve 19 Kanun-ı sani 1328 tarihinde teşkil eden Müdafa-i
Millîye Cemiyeti makamına kaim bulunmak üzere Müzaheret-i
Millîye Cemiyeti ünvanıyla bir cemiyet tesis edilmiştir.” şeklinde
belirtmektedir.58
Kastamonu Fukaraperver Cemiyeti: Merkezi Kastamonu'da
olmak üzere başkanlığını Lütfi Beyin yaptığı cemiyet fakir ve yar
dıma muhtaç olanlara yardım etmek amacıyla 1915 tarihinde ku
rulmuştur.59
54 Köroğlu, Yıl:4,
Nu:187, (31 Teşrin-i evvel 1328), s.2.
Kastamonu Kadınlar Şubesi; Kastamonu Valisi Reşit Paşa’nın Eşi
başta olmak üzere diğer daire amirlerinin hanımları tarafından kurulmuştur.
Ayrıca yardım miktarlarını gösterir çizelge için bkz. Köroğlu, Yıl:7, Nu:310,
(30 Nisan 1331) s.4.
56 İlçelerdeki şubeleri için bkz. Köroğlu, Yıl:7, Nu:306, (2 Nisan 1331), s.3.
57 Köroğlu, Yıl:7, Nu:315, (4 Haziran 1331), s.2 ve Köroğlu, Yıl:9, Nu:412, (3
Mayıs 1333), s.2.
58 Cemiyetin Nizamnamesi için bkz. Köroğlu, Yıl:5, Nu:219, ( 27 Haziran
1329), s.4.
59 Köroğlu, Yıl:7, Nu: 347, (14 Kanun-i sani 1331), s.2 ve Köroğlu, Yıl:8,
Nu:372, ( 14 Temmuz 1332), s.2.
55 Cemiyetin
İnebolu Fakirler Aç Derneği: Merkezi İnebolu'da olmak üze
re 1917 yılında kurulmuştur. Derneğin amacı İnebolu'da ikamet
eden ve dışardan gelen yardıma muhtaç vatandaşlara yemek ver
mektir. Derneğin kurulduğu günlerde günlük dokuzyüz muhtaca
yemek verdiği bilinmektedir.60
Kastamonu Osmanlı Hanımları İş Yurdu: İttihat ve Terakki
Cemiyeti kadın meselesini millî bir kültür ve iktisat davası olarak
ele almıştır.61 Kadının toplumda statüsünün sağlanması ve meselele
ri ile ilgilenmek için Kastamonu Osmanlı Hanımları İş Yurdu, mer
kezi Kastamonu'da olmak üzere 1916 yılında kurulmuştur. Amacı
tüzüğünün birinci maddesinde belirtildiği gibi; “Osmanlı hanımla
rına biçki, dikiş ve el işleri öğreterek hanımlarımızı hünerli yapmak
ve lüzumunda kendi kendilerine maişetlerini temin edebilecek bir
seviyeye yükseltmek...” olarak açıklanan cemiyet62 kadınların da
mesleki konularda eğitimini üstlenmiştir.63 Kadınların ev ekonomi
sine yapacakları katkılara ek olarak gerektiğinde kendi kendilerine
yetebilmeleri konusunda Hanımlar İş Yurdu olarak bir sosyal daya
nışmanın oluşturulması gayretleri ile Kastamonu'da kurulan ilk ka
dın derneğidir.
Esnaf Cemiyetleri: Kastamonu'da çeşitli meslek grupları ara
sında sosyal ve ticâri dayanışmayı sağlamak amacıyla esnaf cemiyet
leri de kurulmuştur. Bu cemiyetlerden bazıları şunlardır: İplikçi,
Dokumacı Esnaf Cemiyeti, Ekmekçi, Simitçi Esnaf Cemiyeti, Fes
60 30
Nisan 1333 tarihli heyet idaresi yazısı için Köroğlu, Yıl:9, Nu:413, (10
Mayıs 1333), s.1 ve Köroğlu, Yıl:9, Nu:406, (22 Mart 1333), s.2.
61 Tunaya, age, s.202.
62 Yirmidört maddelik nizamnamesi için bkz. Köroğlu, Yıl:8, Nu:391, (24 Teşrin-i sani 1332), s.2.
63 “Hanımlar İş Yurdu”, Köroğlu, Yıl:9, Nu:414, (17 Mayıs 1333), s.1. Ayrıca
bkz. Şefika Kurnaz, II Meşrutiyet Döneminde Türk Kadını, İstanbul, 1996,
s.223.
Kalıpçısı Esnaf Cemiyeti, Urgancı Esnaf Cemiyeti, Bakırcı, Dökmeci, Kalaycı Esnaf Cemiyeti, Hamamcılar Esnaf Cemiyeti.64
İnebolu Gençler Mahfili: Millî Mücadele döneminde Kasta
monu ve ilçelerinde kurulan dernekler önemli katkılar sağlamıştır.
Bunlardan birisi İnebolu Gençler Mahfili’dir. 27 Temmuz 1919’da
İnebolu’da kurulmuştur. İnebolu gençlerini bir çatı altında toplayan
dernek, gençlerin düşman saldırılarına karşı hazırlıklı olmalarını
sağlamak için silâhlı eğitim yaptırmış, yol yapımı, malzeme taşın
ması gibi görevleri üyeleri vasıtasıyla yerine getirmiştir.65
Kastamonu Gençler Kulübü: Bu dernek 24 Ocak 1920’de ku
rulmuştur. 7 Şubat 1920’de Dar’ülkurra Medresesi’nin üst katında
bir odada faaliyetlerine başlamıştır. Kulüp amacını nizamnamesin
de: “Gençler arasında tesanüt ve uhuvveti tesis ve temin ile terbiyei içtimaiye esasât-ı diniye, ahlâkiye, millîye dairesinde tali ve tekâ
mülüne ve memleketin maddi manevi her türlü asri ihtiyacını te
mine çalışmaktır” sözleri ile açıklamıştır.66 Gençler Kulübü Ağustos
1920’de, Memleket Yurdu adını almıştır. Çalışmaları arasında hal
kın aydınlanmasını sağlamak amacı ile konferanslar tertip etmek ve
millî davaya maddî destek sağlamak amacıyla konserler düzenle
mek gibi faaliyetler vardır.
Hilâl-i Ahmer Cemiyeti’nin Kastamonu Şubesi: 1921 yılında
Hilâl-i Ahmer Cemiyeti’nin Kastamonu’da bir şubesi açılmıştır. Hilâl-i Ahmer Cemiyeti Kastamonu Şubesi Heyet-i Merkeziyesi’nin
64 Bu
cemiyetlerin idare heyetlerini gösterir liste için bkz. Köroğlu, Yıl:7,
Nu:338, (19 Teşrin-i sani 1331), s.4.
65 Açıksözcü Hüsnü, İstiklâl Harbinde Kastamonu, Kastamonu Vilâyet Matbaa
sı, Kastamonu, 1933, s.78-79.
66 Kastamonu Gençler Kulübü Nizamnamesi, Kastamonu Matbaası, Kastamo
nu, 1336, s.2. Söz konusu nizamname Mustafa Gezici ve Tuncay Sakallıoğlu
tarafından 26 Kasım- 5 Aralık 2012 tarihleri arasında Kastamonu Belediyesi
Hizmet Binası’nda “Belge ve Fotoğraflarla Osmanlı’dan Günümüze Eğitim
Sergisi” adlı sergide teşhir edilmiştir.
belirlenmesinden kısa süre sonra çeşitli yardım kampanyaları dü
zenleyen Cemiyet, faaliyetlerini sinema gösterileri ve sergilerle
sürdürmeye devam etmiştir. Kastamonu Havalisi Komutanı Muhit
tin Paşanın hanımının teşebbüsleri ile daha sonra Cemiyetin 21 Ni
san 1921’de kadın kolları kurulmuştur. 25 Kasım 1919 tarihinde ku
rulan “Muallimler Cemiyeti” de, Kastamonu’da Millî Mücadele yıl
larında kurulan önemli derneklerden bir tanesidir. Cemiyetin idare
heyeti: Mektep-i Sultanî Müdürü Mehmet Behçet, Darülmuallimin
Müdürü Remzi, Medrese Müdürü Zühtü, Sultani öğretmenlerinden
Talat ve Hayrettin Beylerden oluşmakta idi. Cemiyet Tekke Altı’ndaki eski bir otelde faaliyetlerine başlamıştır. Bütün bu dernek
lere ek olarak İhtiyat Zabitleri Cemiyeti, Kastamonu İlim Derneği,
Himaye-i Etfal Cemiyeti, İçki ile Mücadele Cemiyeti, Cide
Evlendirme Cemiyeti, Himaye-i Ahlâk Cemiyeti ve İslâm Kadınları
Çalıştırma Yuvası67 gibi dernekler kurulmuş ve kendi faaliyet alan
larında hizmet etmişlerdir.68
Müdafaa-i Hukuk Cemiyeti Kastamonu Şubesi: Millî Müca
dele döneminde Kastamonu ehemmiyet gösterilen bir vilayet ko
numunda olmuştur.69 Millî Mücadele döneminde ülkenin içerisinde
bulunduğu şartlar içerisinde dernekleşme sürecinde millî, siyasî
faaliyet yürüten cemiyetler ağırlıklı olmuştur. Bu bağlamda Müdafaa-i Hukuk Cemiyeti Kastamonu Şubesi teşkilatlanmıştır. Vali İb
rahim Beyin tutuklanarak Bekirağa Bölüğü’ne hapsedilmesinden
sonra Kastamonu Vali Vekilliği görevine Defterdar Ferit Bey geti
“Kadınları Çalıştırma Derneği”, Açıksöz, Sayı:15, (5 Teşrîn-i Evvel 1335),
s.4.
68 Rahmi Çiçek, “Millî Mücadele’de Batı Karadeniz”, Türkler, Cilt: 15, Yeni
Türkiye Yayınları, Ankara 2002, s.693-698. Gençler kulübü için ayrıca bakı
nız. Açıksözcü Hüsnü, age, s.66-74
69 Mehmet Şahingöz, “Millî Mücadele’de Kastamonu”, Türk Tarihinde ve Kül
türünde Kastamonu Tebliğler (19-21Ekim 1988), Kastamonu, 1988, s.133143.
67
rilmiştir. Bu arada Kastamonu Kuva-yi Milliye ile birleşmiş ve şeh
rin hayatında yeni bir dönem başlamıştır. Ferit Bey, Mustafa Kemal
Paşa’dan aldığı emir üzerine, Müdafaa-i Hukuk Cemiyeti’nin Kas
tamonu’da teşkilâtlanması hususunda çalışmalar başlatmıştır. Kısa
sürede Müdafa-i Hukuk Cemiyeti’nin Kastamonu Şubesi kurularak,
merkez heyeti oluşturuldu. Kastamonu Müdafaa-i Hukuk Cemiyeti
merkez heyetinde şu kişiler yer almakta idi: Reis: Şeyh Ziya Efendi;
Reis-i Sâni: Eski Mebuslardan Şükrü Efendi; Kâtip: Eski Vilâyet
İdare Meclis-i Başkâtibi Besim Bey; Azalar: Hukuk Mahkemesi Rei
si Yusuf Ziya Efendi, Ulemadan Hacı Mümin Efendi, Tavukçuzâde
Ahmet Efendi, Akdoğanlızâde Mehmet Ali Efendi, Memleket Has
tanesi Operatörü Ali Bey, Mülâzim-i evvel Remzi Efendi.70 Müdafaa-i Hukuk Cemiyeti’nin Kastamonu şubesinin kurulmasından
sonra Kastamonu Cemiyet’in kontrolü altına girmiştir. Kastamonu
Müdafaa-i Hukuk Cemiyeti, vilayet ve müstakil sancak merkez he
yetleri şeklinde teşkilatlanarak Temsil Heyeti’nden alınan talimat
lar doğrultusunda Millî Mücadele hareketi içerisinde etkin bir rol
oynamıştır.71
Millî Mücadele hareketinin zaferle sonuçlandırılmasından
sonra bağımsız Türkiye Cumhuriyeti kurulmuştur. Cumhuriyet
Türkiyesi’nde 1923 yılında hızlı bir teşkilatlanma sürecine giren
Türk Ocakları birkaç yıl içerisinde teşkilat ağını yurt genelinde
yaygınlaştırmıştır. Çeşitli alanlarda daha önce kurulan dernekler
vasıtasıyla Kastamonu’daki tarihi tecrübenin de etkisiyle Türk
Ocağı Kastamonu Şubesi 5 Aralık 1923’te kurulmuştur.
“Anadolu ve Rumeli Müdafaa-i Hukuk Kastamonu Heyet-i Merkeziyesi”,
Açıksöz, Yıl:1, Sayı:14, (28 Eylül 1335), s.4.
71 Çiçek, agm, s.680-681. Ayrıca bakınız. Açıksözcü Hüsnü, age, s.61-65.
70
32
BÖLÜM I
KASTAMONU TÜRK OCAĞI
Birinci Dünya Savaşı sonunda Mondros Mütarekesi’nin imza
lanması üzerine Türk millî varlığını tehlikede gören Türk Ocağı
mensupları, mütareke yıllarında gerek işgal kuvvetlerine karşı ve
gerekse millî bir devlet politikasından yoksun olan Osmanlı hükü
metine karşı tavır alarak faaliyetlerini daha çok siyasî alana kay
dırmış, mütareke dönemi İstanbul’unda canlı ve eylemci olmuş
tur.72 Özellikle İzmir’in Yunalılar tarafından işgaline karşı Türk
Ocakları tarafından protesto ve mitingler düzenlenmiştir. Fatih ve
Sultan Ahmet mitinglerinin organize edilmesinde Türk Ocakları
önderlik etmiştir.73 Türk Ocakları’nın İstanbul’da bu gibi miting ve
protesto faaliyetleri, millî direnişin güç merkezi olarak görülmesine
yol açmıştır. Nitekim bu durum üzerine ilk işgal edilen yerlerden
biri Türk Ocakları olmuştur. 9 Mart 1920 tarihinde Genel Merkez
binası İngiliz askerleri tarafından basılmış ve birçok evraka el ko
nulmuştur. Bunun üzerine Genel Merkez, Maarif Nezareti Talim ve
Terbiye Dairesi’nin Sultan Ahmet’te Bindirek’teki binasına yerleş
miş, kısa bir süre sonra burası da basılmış ve Ocak faaliyetleri dur
durulmuştur.74 Bu durum karşısında vatan müdafaası için ocak çatı
sı altındaki birçok aydın ve genç Anadolu’ya geçerek Türk istiklâl
hareketine destek vermişlerdir. Ocak yöneticilerinin çoğu Mustafa
Kemal’in yanında millî kurtuluş için mücadele etmişlerdir.75 Türk
Yusuf Sarınay, Türk Milliyetçiliğinin Tarihi Gelişimi ve Türk Ocakları 1912
1931, Ötüken Yayınları, İstanbul, 2004, s.252.
73 Türk Ocaklarını Tanıyalım, Ankara, 1995, s.14.
74 Françoıs Georgeon, Osmanlı-Türk Modernleşmesi (1900-1931), (Çeviren:
Ali Berktay), İstanbul, 2006, s.41.
75 Yusuf Akçura Nisan 1921’de şair Mehmet Emin ile Karadeniz ve İnebolu
yoluyla Ankara’ya giderek Mustafa Kemal’in kadrosuna katılmışlardır. Bun
lardan başka Halide Edip başta olmak üzere, Ahmet Ferid, Ahmet Hikmet,
72
Ocakları mensupları Millî Mücadele hareketi içinde önemli bir et
kinliğe sahip olmuşlardır. Millî Mücadele’nin sonunda kurulan
Türkiye Cumhuriyeti’nde önemli görevler alan Türk Ocağı men
supları, özledikleri millî devlet için 1922-23 yıllarından itibaren
Türk Ocakları’nı ülke çapında yeniden teşkilatlandırmalardır.76
Millî Mücadele’nin askerî safhasının başarı ile sonuçlanması
Türk Ocakları’nın teşkilatlanmasında önemli bir aşama teşkil etmiş
tir. Türk Ocakları ilk etapta 1922 yılı içinde İzmir, Bursa, Akhisar,
Konya, Manisa, Karaağaç, Soma, Bayındır, Urla, Salihli, Kuşadası,
Söke, Edirne, Edremit, Ödemiş, Mudanya, İstanbul ve Ankara
Ocaklarını faaliyete geçirmiştir.77 1923 yılı sonuna kadar Aydın,
İnebolu, Zonguldak, Kars, Uşak, Amasya, Antalya, Kastamonu gibi
şehirlerde hızla açılan ocakların sayısı altmışa kadar ulaşmıştır.78
Mustafa Kemal, Türk Ocakları vasıtasıyla çağdaş Türkiye ül
küsünün halk arasında yayılmasını amaçlamıştır. Yeni devletin kül
türel yönden teşkilâtlandırılmasını, fikir ve kültür politikalarının
topluma intikal ettirilmesini ocaklar vasıtası ile yapmayı planlamış
tır. O’nun; “Ocaklar, milletin hayatını daima hassas ve yüksek bir
halde bulundurarak, zihinlerdeki eski pasları atacak en kuvvetli istinatgâh olacaktır.” sözü bunun en güzel delilidir. Gazi’nin bu yak
laşımı, Türk Ocağı’nı maddî ve manevî yönden olumlu olarak etki
lemiştir. Bakanlar Kurulu'nun 2 Aralık 1924 tarihli toplantısında,
Türk Ocaklarının “on iki senedir halkçılık ve milliyetçilik düsturla
Ahmet Ağaoğlu, Hüseyin Ragıp (Baydur) gibi Ocaklı aydınlar Anadolu’ya
geçip Mustafa Kemal’in kadrosunda yer almışlardır. Sarınay, age, s.258.
76 Sarınay, age, s.258. bu çerçevede Mustafa Kemal’in ocaklılara desteği için
bakınız. İbrahim Karaer, Türk Ocakları (1912-1931), Türk Yurdu Neşriyatı,
Ankara, 1992, s.19-23.
77 Hüseyin Tuncer, Yücel Hacaloğlu, Ragıp Memişoğlu; Türk Ocakları Tarihi
(1912-1931), C.1, Ankara, 1998, s.88-89.
78 Sarınay, age, s.273. Ocakların sayısının hızlı bir şekilde artmasında Mustafa
Kemal’in maddî ve manevî olarak yardımları etkili olmuştur.
rını memleketin en uzak köşelerinde neşir ve tamime çalıştığı” be
lirtilerek kamu yararına çalışan bir dernek olduğu kabul edilmiştir.
1 Nisan 1925 yılında toplanan Bakanlar Kurulu tarafından, “Türk
gençliğinin fikir ve seciyesinin inkişafına ve millî benliğinin tebel
lürüne hadim olan” Türk Ocakları’na ihtiyaçlarını karşılamak üze
re, Türkiye’den ayrılan Ermenilere ve mübadil Rumlara ait bazı
gayrimenkuller tahsis edilmiştir.79
l.l.Kastamonu Türk Ocağı’nın Kuruluşu
1923
yılında hızlı bir teşkilatlanma sürecine giren Türk
Ocakları bu yılın sonuna kadar altmışa yakın şube açmayı başarmış
tır. Bu şubelerden birisi de Türk Ocağı Kastamonu Şubesidir. Kas
tamonu Türk Ocağı 5 Aralık 1923’te kurulmuştur.
Millî Mücadele döneminde Kastamonu gençliğini bir amaç
etrafında toplamak ve millî menfaatler etrafında bir arada tutmak
gayesiyle 24 Ocak 1920 Cumartesi günü Kastamonu Gençler Kulü
bü adıyla bir dernek kurulmuştu.80 Dernek kısa zamanda ismini du
yurmuş ve Kastamonu gençliği dernek bünyesinde teşkilatlanmıştı.
Mustafa Necati Bey tarafından 23 Ağustos 1922 günü akşamı
Kastamonu Gençler Kulübü’nde bir konuşma yapılmış ve toplantı
sonunda üyeler tarafından Gençler Kulübü’nün Muallim Cemiyeti’yle birleştirilmesi istenmişti. Bu öneri olumlu karşılanmış ve 1922
Ağustos ayı sonunda Gençler Kulübü’nün adı Memleket Yurdu ola
rak değiştirilmişti.81 Kastamonu’da faaliyet gösteren Memleket Yur
du genel kurulu tarafından daha faydalı olabilmek ve etkili hizmet
Mustafa Arıkan, Ahmet Deniz, “Türk Ocaklarının Kapatılışı, Borçları ve
Emlâkının Tasfiyesi”, Türkiyat Araştırmaları Dergisi, Sayı: 15, (Güz 2004),
s.406.
80 Kastamonu Gençler Kulübü Nizamnamesi, Kastamonu Matbaası, Kastamo
nu, 1336, s.2.
81 Mustafa Eski, Mustafa Necati Beyin Kastamonu’daki Çalışmaları, Ankara,
1990, s.107.
79
edebilmek için Yurdun, Türk Ocağı’na inkılâbına karar ve icrası
hususunda yönetim kuruluna yetki verilmiştir. Memleket Yurdu
idare heyeti tarafından Türk Ocağı’nın teşkil ve idare heyetinin se
çimi için üyelere bir davetiye çıkarılmıştır. Yurt salonunda yapılan
toplantıda Lise muallimlerinden Sabri Bey, Ocağın esas nizamna
mesini okumuş daha sonra Yurt Reisi Dr. Fazıl Berki Bey82 bir ko
nuşma yapmıştır. Fazıl Berki Bey konuşmasında Gençler Kulübü’nün mütarekeden sonraki buhranlı zamanlarda nasıl gayretle ça
lıştığını ifade ederek Gençler Kulübü azasından birçoğunun cephe
lere gitmesiyle bir boşluk doğduğunu, bunu doldurmak üzere Ku
lüp ve Muallimler Cemiyeti’nin birleşmesi ile Memleket Yurdu’nun
kurulduğunu belirtmiştir. Ayrıca Yurdun bir seneden beri çırak
dershaneleri açmak ve zafer bayramlarında millî mevcudiyet gös
termek gibi hizmetlerde bulunduğunu fakat teceddüt aşkı ile üyele
rin Cumhuriyet’in ilanıyla açılan kemal devrinde bu kadarını kâfi
görmeyerek daha faal olmak istediğini, bunun için de çok yerinde
atılmış bir adım olarak Türk Ocağı’na inkılâp ve ocak tesis etmek
üzere bulunulduğunu anlatmıştır. Daha sonra “Yurdun Türk Oca
ğı’na inkılâbı ve ocak azalığı kabul buyruluyor mu?” sorusu üzerine
bütün eller kalkmak suretiyle kabul oyu verilmiştir. 7 üyeden iba
82
Mehmet Fazıl Berki (Tümtürk), 1881 Daday, Gülan doğumludur. Askerî
Tıbbiye ve Hukuk Mektebi’nde tahsil görmüştür. Yozgat Redif Tümeni Yoz
gat Taburu Tabibi, Gümüşsuyu Hastanesi Baştabip Yardımcısı, I. Tümen Baş
tabibi, Osmanlı Meclis-i Mebusanı III. Dönem Çankırı Mebusu ve TBMM
III. Dönem Malatya Milletvekilliği yapmıştır. 18.12.1940 tarihinde vefat et
miştir. TBMM Albümü 1920-2010, Cilt: I, TBMM Basın ve Halkla İlişkiler
Müdürlüğü, Ankara, 2010, s.162. Fazıl Berki, Donanma Cemiyeti’nin faal
üyelerinden birisidir. İngilizler tarafından Malta’ya sürgün edilmiş, 1921 yılı
Kasım ayı sonunda yurda dönmüştür. 1922 yılı şubat ayında Kastamonu Be
lediye Başkanı olarak seçilmiştir. Köroğlu ve Açıksöz gazetelerinde çok sayı
da şiir ve makaleleri yayınlanmıştır. Daha sonra milletvekili olarak da görev
yapmıştır. Mustafa Eski, “Millî Mücadele Yıllarında Kastamonu’ya Gelen
Buharalı Öğrenciler”, Birinci Kastamonu Kültür Sempozyumu Bildirileri,
Kastamonu, 2001, s.22.
ret olan idare heyetini seçmek için yapılan oylamaya 75 üye katıl
mıştır. İdare heyeti ve alınan oyların dağılımı aşağıda verilmiştir.83
1924 Yılı İdare Heyeti
Sıra
83
Unvan ve Adı
Aldığı
Oy
Görevi
1
Dr. Fazıl Berki Bey
71
Reis
2
Tahir Çelebi Efendi
61
Aza
3
Kaymakam Dr. Ferit Bey
49
Aza
4
Ziraat Müdürü Fuad Bey
42
Kâtip
5
Dr. Zekai Muammer Bey
41
Murahhas
6
Ballıkzade Muhsin Bey
31
Veznedar
7
İhtiyat Zabiti Abdulbaki
Bey
29
Aza
Yurt idare heyeti tarafından Ocağın teşkil ve idare heyetinin intihabı için
kurucu aza olarak katılması istenen kişilere tezkere yazılmıştır. Kastamonu
münevverleri olan davetliler, saat ikiye doğru Yurt salonunda toplanmıştır.
Fazıl Berki Bey, Ocağın esas nizamnamesinin intikali ile maksat ve gayeyi
gösteren Türklüğün hamiyeti ve kemaline çalışmak, Türklüğün irfanen yük
selmesi maddesini izah etmiştir. Ocağın siyaset ile uğraşmayacağını ve ocak
lıların yekdiğerinin siyasî anlayışına hürmet edeceği kaydının faydaları ol
duğunun mesela muhtelif meslek-i siyasiyeye mensup olanlar arasında muhafaza-i ahdin ve vasıta-i hadim olacağını söylemiştir. Daha sonra “Heyet-i
umumiyeyi teşkil eden zevattan her biri heyet-i idareye aza olmak meziye
tine malik olmakla beraber intihab esnasında meşgale ve vazifeleri müsait
olanların tercih olunmasını rica ve bir suhulet olmak üzere birkaç namzed
ismini yâd ve Ocağın muvaffakiyetle tutması temennisi izhar ile -Yurd’un
Türk Ocağı’na inkılâbı ve ocak azalığı kabul buyruluyor mu?- sualini irâd
eyledi.”, “Memleket Yurdu’nun Türk Ocağı’na İnkılâbı”, Açıksöz, Yıl:5, Sayı:
944, (6 Kanun-i sanî 1339), s.1.
Seçim sonucunda sabık Darulmuallimîn Müdürü Zühdü Bey,
Kaymakam Dr. Hüseyin Bey, Arif Efendizade Ziya Bey, Açıksöz
Müdürü Hüsnü Bey, Çorukzade Hilmi Bey, Hafız-ı Kütüb Mustafa
Bey ve Selim Efendizade Reşid Bey yedek üyeliklere seçilmişlerdir.
Seçilen yönetim kendi içerisinde görev dağılımı yapmış Ocak Mü
dürlüğü, Yurt Müdürü Muallim Hulusi Bey’e verilmiştir. Cumhuriyet’in mütemadiyen muvaffakiyeti temennisiyle Gazi Mustafa Ke
mal’e telgraf çekilmesi ve Kastamonu valisinin fahri reisliğe seçil
mesi kabul olunmuştur.
Kastamonu Türk Ocağı’nın kuruluşu münasebetiyle Cum
hurbaşkanı Gazi Mustafa Kemal’e gönderilen telgraf: “Ankara’da
Reis-i Cumhur Gazi Mustafa Kemal Paşa Hazretleri mütarekeden
sonraki buhranlı zamanlarda mühim mesai vataniyesi sebkat eden
Gençler Kulübü’nün Muallimler Cemiyeti ile ittihadından müte
şekkil eden Memleket Yurdu’nun daha şamil ve müessir mesaide
bulunabilmek maksadıyla Türk Ocağı’na kalbi için içtimaa eden
güzide bir sınıf münevverden ibaret heyet-i Umumiyenin Cumhu
riyetimizin tevali-i muvaffakiyeti temenniyatına terdifen Gazi
namdar halaskar-ı azim sevgili Reis-i Cumhurumuza arz-ı tekrimat
ve ta’zimata müttefiken karar verildiği maruzdur. Ziraat Müdürü
Fuat, Dr. Zekai Muammer, Dr. Kaymakam Ferit, Tahir Çelebi, İhti
yat Zabiti Abdulbaki, Ballıkzade Muhsin. Kastamonu Türk Ocağı
Heyet-i İdare Reisi Dr. Fazıl Berki”. Gazi Paşa ise söz konusu telgra
fa şu şekilde cevap vermiştir: “Memleketimiz için kıymetli hizmet
ifasına muvaffakiyetini ümit ettiğim Ocağın küşadını tebrik ve
hakkımda izhar buyrulan hissiyata ve temenniyata teşekkür ede
rim. 11 Kânunuevvel 1339 Türkiye Reisicumhuru Gazi Mustafa
Kemal”84
84
Açıksöz, Yıl:5, Sayı:949, (12 Kanun-i evvel 1339), s.1., http://www.
turkocagi. org.tr/kitaplar/Ataturk_kitabi-EK.pdf(07.02.2012).
Kongrenin tamamlanmasının ardından Vali Bey, Kadı Aşır
Molla Bey ve Müftü Efendi başarı dileklerini ilettikten sonra top
lantı salonundan ayrılmıştır. İdare heyeti de ilk toplantısını gerçek
leştirerek bazı kararlar almıştır. Kastamonu Türk Ocağı daha önce
Memleket Yurdu’nun bulunduğu Nasrullah Medresesi binasında
faaliyete başlamıştır.85
Türk Ocağı çeşitli nedenlerden ötürü zaman zaman eleştirile
re maruz kalmıştır. Bu eleştiriler genellikle yapıcı mahiyette olmuş
Ocağın eksiklerini görerek kendine çeki düzen vermesi amaçlan
mıştır. Bu yönde ilk eleştiri Ocağın kurulmasından hemen sonra
gelmiştir. Açıksöz gazetesinde şu cümlelere yer verilmiştir: “Mem
leket Yurdu Türk Ocağı’na inkılâp edeli bugün 50 gün oluyor.
Memleket Yurdu iken açık bir faaliyet gösteren bu müessese Türk
Ocağı’na inkılâp edince kapısı da kapandı, bunun sebebi nedir? Biz
Ocaktan memleket namına pek çok faaliyet bekliyoruz. Efkârı tenvîr edecek izahatınıza muntazırız...”86
1.2.Kastamonu Türk Ocağı Kongreleri
Her ocak gibi Kastamonu Türk Ocağı da yıllık kongrelerini
gerçekleştirmiştir. Yapılan kongrelerde idare heyetinin raporlarına
ve gelecek yıl yapılması planlanan konulara ilişkin bilgiler yerel ba
sına yansımamış, daha çok kongrelerle ilgili duyurular ve seçim
sonrasında teşkil olunan idare heyetlerine ilişkin bilgilere yer ve
rilmiştir.
“Memleket Yurdu’nun Türk Ocağı’na İnkılâbı”, Açıksöz, Yıl:5, Sayı: 944, (6
Kanun-i sanî 1339), s.1. Açıksöz’den farklı olarak Kastamonu gazetesinde
Türk Yurdu şeklinde bahsedilmiştir. “Türk Ocağı Heyet-i İdaresi”, Kastamo
nu, Sayı: 2527, (11 Kanun-i evvel 1339), s.1.
86 “Türk Ocağı Heyet-i İdaresine Açık Mektup”, Açıksöz, Yıl:5, Sayı:985, (24
Kanun-i sanî 1340), s.2.
85
1925
yılı kongresinin toplanması ile ilgili olarak ilk ilan 24
Ocak 1925’te verilmiştir.87 Bu ilanda bütün Türk Ocağı üyelerinin
Nasrullah Mektebi’nde toplanmaları istenmiş fakat yeterli çoğunlu
ğun bulunamamasından dolayı kongre ertelenmiştir. 9-12 Mart
1925 tarihinde bir ilan daha verilmiştir.88 Bu ilanda bir takım sebep
lerle kongrenin on beş gün ertelendiği ve kongrenin 13 Mart gecesi
eski belediye binasında yapılacağı bildirilmiştir. Kongre bu tarihte
de yapılamamış, sonunda toplantı 31 Mart 1925 gecesi gerçekleştiri
lebilmiştir.89
31 Mart akşamı yapılan kongre de, seçilen idare heyetinin ya
saya muvafık olmaması gerekçesiyle iptal edilmiştir. 1 Nisan 1925
günü yapılan yeni bir kongrede başkanlığa vekâlet eden Cemal Bey
yasa gereğince oy usulüyle seçimin gerçekleştirileceğini belirttikten
sonra Ocağın malî durumu hakkında bilgiler vermiştir. Yapılan
açıklamaların ardından seçime geçilmiş ve seçim sonunda yeni ida
re heyeti şu isimlerden teşekkül etmiştir:
87 Açıksöz, Yıl:6,
Sayı:1274, (24 Kanun-i sanî 1341), s.2.
Yıl:6, Sayı:1312-1315 (9-12 Mart 1341), s.2.
89 Açıksöz, Yıl:6, Sayı:1331, (31 Mart 1341), s.2.
88 Açıksöz,
1925 Yılı İdare Heyeti
Sıra
Unvan ve Adı
Görevi
Fahri Reis
-
Kastamonu Valisi Fatin Bey
1
Dava Vekili İzzet Bey
Aza
2
Ziraatçı Amir Rüştü Bey
Aza
3
Erkek Muallim Mektebi Müdürü Halit Bey
Aza
4
Tuhafiyeci Yusuf Ziya Bey
Aza
5
Çorukzâde Hilmi Bey
Aza
6
Tuhafiyeci Burhanettin Bey
Aza
7
Açıksöz Gazetesi Müdürü Hüsnü Bey
Aza
Ayrıca 23 Nisan 1925’te Ankara’da içtimaa edecek olan genel
kongreye Kastamonu Türk Ocağı’nı temsilen iştirak edecek olan
delege seçiminde Kastamonu’nun hemşerisi ve İzmir Mebusu Mus
tafa Necati Bey delege olarak seçilmiştir.90
1926
yılı genel kongresinden bir gün önce 1 Nisan 1926 tari
hinde “Türk Ocağımız” başlığı altında yayınlanan yazıda Kastamo
nu Türk Ocağının, İzmir, Edirne, Bursa ve Adana illerindeki Türk
Ocaklarına göre oldukça geri olduğu vurgulanmaktadır. Aynı za
manda Gazi Paşa, Başvekil hazretlerinin son seyahatleri sırasında
yol üzerindeki Ocaklarda gençliğin sevinç ve tezahüratının gayet
yüksek olduğu da belirtilmektedir. Türk Ocaklarının gençliğin ve
özellikle ilmin, irfanın ve kültürün bir yuvası olması gerektiği, in
kılâpların devamlılığı için gençlere çok görevler düştüğüne işaret
90
Açıksöz, Yıl:6, Sayı:1332, (1 Nisan 1341), s.1., Kastamonu, Sayı:2592,
(31Mart 1341), s.1. Mustafa Necati Beye Kastamonu Belediye Encümeni ta
rafından 25 Nisan 1922 tarihinde “Fahrî Hemşehrilik” unvanı verilmiştir.
Eski, age, s.94-95.
edilmekte ve Kastamonu Türk Ocağı’na ilişkin tespit ve temenni
lerde bulunulmaktadır: “...Fakat itiraf etmek lazımdır ki bütün
gençlik Ocağın kutsî emelleri uğrunda her fedakârlığa azmetmiş
olmasına rağmen kesif bir teşkil vücuda getirememektedir. Bunun
esbabını araştırmak daha sıkı ve daha faal bir kaynaşma vücuda ge
tirmeyi düşünmek bittabi yarın içtimaa edecek olan Ocak derneği
ne düşer, yalnız anlıyoruz ki henüz Ocağa senelik taahhüdatını
ödemeyen birçok Ocaklılar mevcut olduğunu haber alıyoruz. Oca
ğın malî durumunu düzeltmek bittabi Ocaklının en birinci vazife
sidir. Bu yüksek vazifeyi ifada hiçbir Ocaklının tadil etmeyeceğini
bildiğimiz için bütün Ocaklıların taahhütlerini ifa ederek yarınki
içtimaa iştirak etmeleri çok elzemdir. Kastamonu gençliğinin yük
sek bir müessesesi olan Türk Ocağı’nın şahlanması ile iftihar duy
mayacak hiçbir genç tasvir etmediğimiz için yarınki içtimaa çok
ehemmiyetle intizar ediyoruz. Ümit ediyorum ki yarın gençliğin
vereceği karar kemal-i şiddetle faaliyete geçmesi kararı olacaktır.”91
Ocağın 1926 kongresinin 2 Nisan Cuma saat 14.00’da Asrî
Gazino’nun üst katındaki salonda yapılması kararlaştırılmıştır. Fa
kat Ocağa kayıtlı üyelerin çoğunun kongreye gelmemesinden dola
yı kongre 5 Nisan Salı gününe ertelenmiştir. Kongrenin toplanacağı
yer olarak yine asrî gazinonun üçüncü katındaki salon gösterilmiş
ve kongre saati de 21.00 olarak belirtilmiştir.92
Kongre sürecinde Gazi Paşa’dan alınan telgraf şu şekildedir:
“Kastamonu Türk Ocağı Kongre Reisi Refik Beyefendiye, Ocağını
zın senelik kongresi dolayısıyla hakkımda gösterilen hissiyata te
şekkür ederim. 10 Nisan 1926 Reisicumhur Gazi Mustafa Kemal”93
Yukarıdaki yazıdan üç gün sonra “Türk Ocağı Kurulurken”
başlığı ile yayınlanan köşe yazısında Kastamonu Türk Ocağı eleşti
“Türk Ocağımız”, Açıksöz, Yıl:7, Sayı:1625, (1 Nisan 1926), s.1-2.
Sayı:1627, (4 Nisan 1926), s.2.
93 h ttp://www. turkocagi. org. tr/kitaplar/A ta turk_kita bi-EK.pdf (07.02.2012).
91
92 Açıksöz, Yıl:7,
rilere maruz kalmıştır. Bu duruma büyük ihtimalle 2 Nisan 1926’da
yapılması gereken fakat yeterli çoğunluğun bulunamamasından do
layı ertelenen Ocak kongresinin etkisi olmuştur. Bu yazıda yaşanı
lan dönemin bir inkılâp ve medeniyet devresi olduğu belirtilmekte
ve böyle bir çağda Kastamonu Türk Ocağı’nın adeta atıl olduğu,
hatta fiilen mevcut olmadığı gibi isminin de unutulmaya başlandığı
belirtilmektedir. Kastamonu Türk Ocağı’nın iki yıldan beri soğu
maya hatta paslanmaya yüz tuttuğuna işaret edilmekte, yapılacak
eleştiri ve yardımlarla tekrar parlaması umulmaktadır. Özellikle
eleştirilerin yoğunluk kazandığı nokta Türklüğün kültürel, sosyal
ve medenî anlamda ilerlemesini ve yükselmesini kendisine amaç
edinmiş olan Türk Ocakları’nın Kastamonu’da neden bir gayesizlik
ve mefkûresizlik içinde olduğu yönündedir. Ayrıca yazar kadınla
rın da Ocak içerisinde çoğunluk olmalarının gerektiğine dikkat
çekmekte ve derneklerin kapanmasına en büyük sebep olarak gayesizlik ve mefkûresizliği göstermektedir. Yazar yazısına şu cümleler
le son vermiştir: “...Gaye yalnız ocak veya teşkilat yaratmakta de
ğildir. Muhtaç olduğumuz gayeye vasıl olmak için Ocak veya teşki
latın vasıta olduğunu her şeyden evvel takdir etmek lazımdır. An
cak bu suretledir ki bizi bekleyen vazifeye şuurla ilerlenebilir.”94
Nihayet 5 Nisan 1926 Salı gecesi gerçekleştirilen kongrede
Ocağa kayıtlı üyelerden taahhütlerini yerine getirmeyenlerin du
rumları müzakere edilmiş ve sonuçta kongrede hazır bulunan her
kesin Ocak üyesi olduğu bir kez daha vurgulanmıştır.İdare heyeti
nin raporunda yer alan binanın satılıp satılmaması meselesi çok
uzun ve gürültülü tartışmalara yol açmış ve yeni idare heyetine
mevcut Ocak binasının satılarak yeni bir Türk Ocağı binası inşası
için gerekli araştırmaların yapılması için yetki verilmiştir. Yeni ida
re heyeti için aday gösterilenlerin seçim öncesi konuşmaları ardın-
94
“Türk Ocağı Kurulurken”, Açıksöz, Yıl:7, Sayı:1627, (4 Nisan 1926), s.1-2.
1926 Yılı İdare Heyeti
Sıra
Unvan ve Adı
Görevi
1
Lise Tarih Muallimi Ahmet Hilmi
Bey
Reis
2
İlk Tedrisat Müfettişi Hulusi Bey
Kâtip
3
Arif Efendizade Ziya Bey
Murahhas
4
Tayyâre Cemiyetinden Ali Bey
Veznedar
5
Pakize Ziya Hanım
Aza
6
Latife Şakir Hanım
Aza
7
Bennâk Memurlarından Rıfat Bey95 96
Aza
Yeni Ocak yönetiminin göreve başlamasından yaklaşık yedi
ay kadar sonra olağanüstü kongreye gidildiği anlaşılmaktadır. 8
Aralık 1926 tarihli Açıksöz gazetesinde çıkan ilanda 10 Aralık 1926
Cuma gecesi saat 19.00’da bütün Ocaklıların, Türk Ocağı’nda kong
re için toplanması istenmiştir.97 10 Aralık 1926 Cuma gecesi gerçek
leştirilen Ocak kongresinde Kastamonu Türk Ocağı tasfiyeye tabi
tutulmuştur. Tasfiye haberi Açıksöz’e şu şekilde yansımıştır: “Türk
Ocakları merkez heyeti azasından bulunan Maarif Eminimiz İshak
Açıksöz, Yıl:7, Sayı:1629, (6 Nisan 1926), s.1. Kongrenin tamamlanması ar
dından Mustafa Kemal tarafından bir telgraf gönderilmiştir. “Kastamonu
Türk Ocağı Kongre Reisi Refik Beyefendiye, Ocağınızın senelik kongresi do
layısıyla hakkımda gösterilen hissiyata teşekkür ederim. 10 Nisan 1926 Rei
sicumhur
Gazi
Mustafa
Kemal”,
http://www.turkocagi.org.tr/kitaplar/
A ta turkjkita bi-EK.pdf (07.02.2012).
96 Bennâk, raiyyet yazılı olanların tımar sahiplerine verdikleri resimlerden bi
rinin adı, kazanç vergisi kabilinden bir vergidir.
97 Açıksöz, Yıl:8, Sayı:1831, (08 Kanun-i evvel 1926), s.2.
95
Refet Bey bu Cuma gecesi içtimaa eden Türk Ocağı derneğinde ha
zır bulunmuş ve Türk Ocağımızı teftiş neticesinde Ocağın esasen
yasa mucibince teşkil etmediğini ve heyet-i idareden vuku bulan
istifalar üzerine Ocağın tasfiyeye tabi tutulduğunu söylemiştir.”
Merkez heyeti tarafından Ocağın durumunu teftişe memur bir he
yet tayin olunmuştur. Yasa gereğince 7 kişiden oluşan bu heyet; 15
üye adayı seçecek ve bu 15 üye ile 7 kişilik yeni bir idare heyeti
oluşturacaktı.98
Yukarıda ifade edildiği gibi 1926 yılı sonunda gerçekleşen bu
tasfiye işleminden sonra idare heyetinin kimlerden oluştuğu hak
kında bilgiye ulaşılamamıştır. Büyük ihtimalle idare heyeti 1927 yı
lı içinde teşkil edilmiştir. Çünkü 1927 yılı kongresinin ne zaman
yapıldığı hakkında bir bilgi yoktur. Sadece 24 Mart 1927 tarihli
Açıksöz gazetesinde Türk Ocağı’nın yıllık kongresini yaptığını ve
idare heyetini seçtiğini gösteren bir haber mevcuttur. Bu habere
göre 1927 yılı idare heyeti şu isimlerden oluşmuştur.99
1927 Yılı İdare Heyeti
Sıra
98 Açıksöz,
99 Açıksöz,
Unvan ve Adı
Görevi
1
Lise Tarih Muallimi Ahmet Hilmi Bey
Reis
2
Lise Almanca Muallimi Cemal Bey
Aza
3
Meclis-i Umumi azası Emin Bey
Aza
4
Dr. Tevfik Arslan
Aza
5
Belediye Meclis azasından Baki Bey
Aza
6
ilk Mektep Muallimi Şükriye Hanım
Aza
7
Vilayet Muhasebe kâtibi Ali Bey
Aza
Yıl:8, Sayı:1833, (11 Kanun-i evvel 1926), s.2.
Yıl:8, Sayı:1916, (24 Mart 1927), s.1.
17 Aralık 1927’de Açıksöz gazetesinde Ocak hakkında bir
eleştiri yayınlanmıştır. 1927 yılı kurultayında Ocaklıların Cumhu
riyet Halk Fırkası ile olan ilişkilerinde serbestliğin sağlanmasından
sonra Türk Ocakları’nın siyasî kanadının bir kültür şubesi haline
geldiğini dile getiren yazar, Ocağın manasının zenginleştiği ve iti
barının arttığını belirtilmektedir. Kendisinin de eski bir Ocaklı ol
duğu halde Kastamonu’ya geldiği günden beri Ocağa ait bir ışık
görmediğini vurgulamakta ve sözlerine “Sizden Ocağımızı İstiyo
ruz” şeklinde son vermektedir.100
Eleştirilerden Kastamonu Türk Ocağı’nın içinde bulunulan
devrin dışında kaldığı, etkinliklerinin az olduğu ve Ocak yönetimi
ve üyelerinin idealsizliklerine dikkat çekildiği anlaşılmaktadır.
1928 yılı kongresinde seçilen idare heyeti aşağıdaki isimlerden teş
kil olmuştur.101
1928 Yılı İdare Heyeti
Sıra
Unvan ve Adı
Görevi
1
Dr. Tevfik Arslan Bey102
Reis
2
Şatırzâde Ali Bey
Kâtip
3
Vilayet Mutemet Vekili Ahmet
Murah-
Refik, “Her Gün Bir Yaprak”, Açıksöz, Yıl:9, Sayı:2124, (17 Kanun-i evvel
1927), s.1.
101 Açıksöz, Yıl:9, Sayı:2178, (18 Şubat 1928), s.2, Türk Yurdu, (Ed. Murat Şef
katli), Cilt:13, (C:21-7, Sayı:196-35, Şubat 1928), Ankara, 2001, s.127.
102 1885 doğumlu, Askerî Tıbbiye mezunudur. Gümüşsuyu Hastanesi Tabibi, 5.
Kolordu 15. Fırka 45. Alay ve 12. Fırka 6. Alay Tabibi, 25. Seyyar Hastane
Tabibi, 5. Fırka 13. Alay 60. Tabur Doktoru, Maraş Menzil Hastanesi Başhe
kimi, Eskişehir Askerî Hastanesi Dâhiliye Hekimi, İmar İskân Mıntıka Baş
hekimi, Belediye Meclis Üyesi, Türk Ocağı, Himaye-i Etfal Cemiyeti ve Hal
kevi Başkanı, V. Dönem (1935-1939) Kastamonu Milletvekilliği yapmış,
23.08.1954 tarihinde vefat etmiştir. TBMM Albümü 1920-2010, s.268.
100
Hamdi Bey
4
5
Hacıalizâde Abdulbaki Bey
Muallim Nihat Bey
has
Muhasip
Vezne
dar
6
Hâkim Necip Ruşen Bey
Aza
7
Belediye Reisi Hilmi Bey
Aza
1928 yılı olağan yıllık kongresi 17 Şubat 1928 Cuma günü sa
at 12.00’da Ocak salonunda gerçekleştirilmiştir. Ocak heyetinin yıl
lık raporunu okumasının ardından idare heyeti için Cumhuriyet
Halk Fırkası tarafından gösterilen adaylar Ocak üyelerinin oyuyla
seçilmişlerdir. Yeni yönetimde Dr. Tevfik Arslan başkanlık görevini
üstlenmiştir. 1928 yılı kongresinde Cumhuriyet Halk Fırkası üyele
rinin aday gösterilmesi Türk Ocağı Genel Merkezi’nin 1927 yılında
nizamnamesinde yaptığı değişiklikten kaynaklanmaktadır. 1927 yı
lında söz konusu nizamname değişikliğinde 3. Maddede “Türk
Ocakları’nın devlet siyasetinde Cumhuriyet Halk Fırkası” ile bera
ber olduğu vurgulanmıştır.103
1928 yılında Türk Ocakları’nın 5. Kurultayında da Ocak Ni
zamnamesinde çeşitli değişikliklere gidilmiştir. Oturum başkanlığı
nı Mahmut Esat’ın yaptığı 5. toplantıda kurultayın bundan sonra 2
yılda bir toplanması görüşü benimsenmiştir.104
1930 yılı kongresi 14 Şubat 1930’da gerçekleştirilmiştir. Di
van başkalığına Vali Murat Bey, kâtipliklere de Şemsizâde Sait,
Paçacızâde Osman Beyler seçilmişlerdir. Ocaklıların çoğunun işti
rakiyle gerçekleşen kongrede senelik idare heyeti raporu okunarak
103 Tuncer,
104 Tuncer,
age, s.221.
age, s.242.
1930 Yılı İdare Heyeti
Sıra
Unvan ve Adı
Görevi
1
Dr. Tevfik Arslan Bey
Reis
2
Fırka Mutemedi Hamdi Bey
Aza
3
Belediye Reisi Hilmi Bey
Aza
4
Encümen Azası Baki Bey
Aza
5
Posta Merkez Müdürü Ahmet Bey
Aza
6
Şatırzâde Ali Bey
Aza
7
Muallim Mektebi Müdür Muavini
Nihat Bey
Aza
Kastamonu Türk Ocağı’nın son kongresi 19 Ocak 1931 Pazar
tesi günü Belediye Salonu’nda yapılmıştır. Divan başkanlığına itti
fakla Vali Ahmet Murat (Germen)105 106 seçilmiş, kâtiplik vazifesine de
Talat Mümtaz ve Mithat Beyler getirilmiştir. İstifa eden eski idare
heyeti başkanı Dr. Tevfik Arslan Bey tarafından mesai raporu
okunmuştur. Daha sonra seçilen üç kişilik bir murakabe heyeti ta
rafından hesaplar kontrol edilmiş ve onaylanmıştır. Gelir ve gider
bütçeleri müzakere edildikten sonra kabul edilmiştir. Ayrıca Kas
tamonu’da faaliyet göstermekte olan İdman Yurdu’nun Ocağa ka
tılması teklifi de kabul edilmiştir. Kongre sonunda yeni idare heyeti
şu isimlerden oluşmuştur:
Sayı:2190, (16 Şubat 1930), s.2.
Vali Murat Germen’in faaliyetleri ve 1931 Ocak kongresinde yaptığı ko
nuşması için bkz. Mustafa Eski, Kastamonu Valileri 1838-2000, Kastamonu
Valiliği, Ankara, 2000, s.146-150.
105 Kastamonu,
106
1931 Yılı İdare Heyeti
Sıra
Unvan ve Adı
Görevi
1
Dr. Tevfik Arslan Bey
2
Hacıbıyıkzâde Adil Bey
Veznedar
3
Müftüzâde Abdullah Bey
Muhasip
4
Esnafbaşızâde Hasan Bey
Muhasip
5
Banka Memuru Kadri Bey
Muhasip
6
Telgraf Müdürü Ahmet Bey
Kâtip
7
Baytar Müdürü Tahsin Nahit Bey
Kâtip
Reis
Yedek üyeliklere ise banka memurlarından Raif, Açıksöz sa
hibi Hüsnü, Diş Doktoru Osman, Muallim Talat Mümtaz, Hacı
İsmailzade Mehmet, Müftüzade Tahsin, Yazıcızade Tevfik Bey se
çilmiştir. Murakabe Heyeti asil üyeliklerine Nafıa başkâtibi Şükrü,
Hacıalizade Baki, Evliyazade Abdullah Beyler yedek üyeliklere ise
maliye memurlarından Hasan Bey ile Ziraat kâtibi Nuri Bey seçil
miştir.107
Kongrelerde Türk Ocakları Genel Merkez kurultayına katıla
cak delegeler de seçilmiştir. 1924 yılı delegesi olarak Dr. Fazıl Berki
Bey görevlendirilmiştir.108 1925 yılı delegesi ise Mustafa Necati Bey
olarak belirlenmiştir. 1926 yılı delegesinin kim olduğu hakkında bir
bilgiye ulaşılamamıştır. Verilere göre 1927 yılı delegesi Tevfik
Arslan, 1928 ve 1929 yıllarında ise Refik Beydir.109
Kastamonu, Sayı:3046, (20 Kanun-i sanî 1931), s.1-2. Açıksöz, Yıl:11, Sayı:2636, (21 Kanun-i sanî 1931), s.1.
108 Sarınay, age, s.420.
109 Türk Yurdu, Cilt:13, (C:21-7, Sayı:198-37, Nisan 1928), Ankara, 2001, s.228,
Tuncer, age, s.116, 214, 245.
107
1.3.Kastamonu Türk Ocağı’nın Faaliyetleri
Kastamonu Türk Ocağı’nda kuruluş tarihi olan 5 Aralık
1923’ten Türk Ocakları’nın feshine karar verilen 10 Nisan 1931 ta
rihine kadar halkın aydınlatılması ve gençliğin yetişmesi için mesai
harcanmıştır. İnkılâplarının benimsetilmesi amacı etrafında eğitim,
sağlık, spor, konferans, müsamere, konser gibi etkinlikler düzen
lenmiştir.
Genel kurulların sonunda Ocak yönetimi tarafından Cum
hurbaşkanlığına, Başbakanlığa ve Türk Ocakları Genel Merkezi’ne
telgraf çekilmesi gelenek haline gelmiştir. Bunların haricinde 23
Nisan’da Meclisin açılış yıldönümlerinde, 29 Ekim Cumhuriyet
Bayramı ve Zafer Bayramı’nda kutlama telgrafları çekilmiştir.110
1.3.1.Konferanslar
Eldeki verilere göre Kastamonu Türk Ocağı tarafından dört
konferans düzenlendiği anlaşılmaktadır. İlk konferans “Su ve Bu
Vasıta ile Sirayet Eden Hastalıklar” konusunda 12 Aralık 1923 Salı
günü Türk Ocağı salonunda ocak idare heyetinden Dr. Zekai Mu
ammer Bey tarafından verilmiştir. Bu ilk konferansa yoğun ilgi ve
katılım olmuştur.111 Basından elde ettiğimiz bilgilere göre bu ilk
konferansın ardından ikinci bir konferans çok geç bir tarihte yapı
labilmiştir. 19 Nisan 1929 Cuma günü saat 15.00’da Türk Ocağı
üyelerinden Rafet Bey tarafından Maarif Emaneti Binası’nın altın
Yıl:8, Sayı:1916, (24 Mart 1927), s.1. Ayrıca 1926,1928 ve 1930 yıl
larında da telgraflar çekilmiştir. 1926 yılı için bkz. Açıksöz, Yıl:7, Sayı:1632,
(10 Nisan 1926), 1928 yılı için bkz. Açıksöz, Yıl:9, Sayı:2180, (20 Şubat
1928), 1930 yılı için bkz. Kastamonu, Sayı:2193, (23 Şubat 1930), Açıksöz,
Yıl:5, Sayı:1059, (24 Nisan 1340), s.2. Ocak olağan yıllık kongrelerini asrî ga
zino ve eski belediyede gerçekleştirmiştir. Dolayısıyla ocak binasının etkin
liklere cevap verecek kapasitede olmadığı anlaşılmaktadır. Açıksöz, Yıl:9,
Sayı:2086, (2 Teşrin-i sanî 1927), s.2.
111Konferans metni yayınlanmıştır. Açıksöz, Yıl:5, Sayı:950-51-52, (13-15-16
Kanun-i evvel 1339), s.1.
110 Açıksöz,
daki salonda “İktisadiyatımız” konulu bir konferans verilmiştir.112
12 Mart 1931 Perşembe günü Türk Ocağı’nda Maarif Emini Musa
Kazım Bey tarafından “Cumhuriyet Merkez Bankası” konulu bir di
ğer konferans verilmiştir.113 Tespit edebildiğimiz son konferans ise
3 Nisan 1931 Cuma gecesi Türk Ocağı salonunda Yüzbaşı Lütfü Bey
tarafından verilmiştir. Konferansın konusu “Afyon Taarruzu” hak
kındadır.114
1.3.2.Konser, Müsamere ve Balo
Türk Ocakları, halkın ruhunun en canlı unsurunu oluşturan
musikiye büyük önem vererek Türk ve Batı musikisi aracılığıyla
halkın eğitimine, millî duyguların gelişmesine yardımcı olmuştur.
Aynı şekilde tertip edilen temsil ve müsamerelerle de halkın kültü
rel manada gelişimi ve Ocak faaliyetlerine iştirak etmeleri sağlan
maya çalışılmıştır. 1925 yılında Kastamonu’da musiki dershanesi
açılmış, burada öğretmen Kemal Bey haftada altı gün ikişer saat
keman dersleri vermiştir. Ayrıca aynı tarihte Fransızca derslerinin
de verildiği bilinmektedir.115
Kastamonu Türk Ocağı’nın müsamere ve konser etkinlikleri
konusunda istenilen noktada olmadığı söylenebilir. Gerçekleştirilen
etkinlikler daha çok diğer sosyal ve kültürel kuruluşlarla yapılan
ortak girişimler şeklinde olmuştur. Genellikle bu faaliyetler Ocağa
yardım amaçlıdır. Kastamonu Türk Ocağı yararına düzenlenen ilk
müsamere 5 Nisan 1925 Pazar gecesi erkelere, 6 Nisan 1925 Pazar
tesi gündüz de hanımlara olmak üzere Erkek Muallim Mektebi sa
lonunda sergilenmiştir. “Antre” adlı piyese 5 Nisan günü erkelerin
Sayı:2789, (17 Nisan 1929), s.5.
Konferansa kadın erkek herkes davet edilmiştir. Açıksöz, Yıl:11, Sayı:2654,
(11 Mart 1931), s.1. Ayrıca bkz. Kastamonu, Sayı:3066, (15 Mart 1931), s.1.
Karaer’de geçen Musa Kazım Beyin “Bankacılık ve Devlet Bankası” adlı kon
feransı muhtemelen aynı konferanstır. Karaer, age, s.90.
114 Kastamonu, Sayı:3075, (5 Nisan 1931), s.1.
115 Karaer, age, s.110.
112 Kastamonu,
113
ilgisi yoğun olmuş, 200’ü aşkın kişinin izlediği etkinlikte ayakta ka
lanlar olmuştur. 5 perdelik temsilde musiki grubu tarafından da
parçalar seslendirilmiştir.116 Diğer bir müsamere ise İnebolu Türk
Ocağı tarafından 15 Nisan 1926 günü yapılmıştır. Ramazan Bayramı’na denk gelen ve asrî gazinonun üst katında yapılan temsile ilgi
yoğun olmuştur. İnebolu Türk Ocağı temsil heyeti Cuma günü de
Taşköprü’de oyunu sahneledikten sonra aynı günün akşamı İnebo
lu’ya dönmüştür.117 İnebolu Türk Ocağı’nın başarılı bir temsil faali
yeti gerçekleştirmesinden olsa gerek Kastamonu Türk Ocağı da
temsil heyeti oluşturma kararı almış, 1 Mayıs 1926’da toplanan
Türk Ocağı idare heyeti bir temsil heyeti teşkil etmiştir.118
İlk konser organizasyonu da yine Ocak menfaatine yapılmış
tır. Konser, Musiki Cemiyeti tarafından Cumhuriyet Halk Fırkası
salonunda 8 Nisan 1926 Perşembe günü 21.30’da tertip edilmiştir.
10 Nisan 1926 Cumartesi akşamı da sadece kadınlar için ayrı bir
konser verilmiştir.119 Türk Ocakları konser etkinliklerinin çoğunu
Musiki Cemiyeti ile birlikte yapmıştır. Kastamonu Türk Ocağı ve
Musiki Cemiyeti tarafından birlikte yine Daday’da bir konser ve
rilmiştir.120
116Temsil
programını gösterir liste için bkz. Açıksöz, Yıl:6, Sayı:1333, (2 Nisan
1341), s.2. Açıksöz, Yıl:6, Sayı:1336, (6 Nisan 1341), s.2.
117 Açıksöz, Yıl:7, Sayı:1635, (17 Nisan 1926), s.1.
118 Türk Ocağı Reisi Ahmet Hilmi Bey en kısa sürede temsil heyetini teşkil
ederek İnebolu, Daday ve Taşköprü’ye seyahatler yapmak istediklerini be
lirtmiştir. Açıksöz, Yıl:7, Sayı:1641, (24 Nisan 1926), s.1., Açıksöz, Yıl:7, Sayı:1647, (2 Mayıs 1926), s.2.
119 Konser programı için bkz. Açıksöz, Yıl:7, Sayı: 1630, (7 Nisan 1926), s.2.
120 Daday’da bir konser verileceği basında duyurulmuştur. Bina ile diğer araç
ve gerecin temin edildiği ve yakında biletlerin satışa sunulacağı belirtilmek
tedir. Musiki Cemiyeti 10 Mayıs 1926 itibariyle Daday’a hareket etmiştir.
“Daday Mektupları”, Açıksöz, Yıl:7, Sayı:1649, (4 Mayıs 1926), s.1., Açıksöz,
Yıl:7, Sayı:1654, (10 Mayıs 1926), s.1.
1926’da Kastamonu Türk Ocağı, Musiki Cemiyeti ile birlikte
İnebolu’da bir konser vermiştir. Ramazan Bayramı’nda İnebolu
Türk Ocağı’nın ziyareti ve verdiği temsile bir karşılık niteliğinde
Kastamonu Türk Ocağı ve Musiki Cemiyeti de Kurban Bayramı’nda
bir ziyaret gerçekleştirmiştir. Kurban Bayramı’nın birinci günü
İnebolu’ya hareket eden Musiki Cemiyeti ve Kastamonu Ocağı,
İnebolu’da Ocaklılar tarafından çok iyi karşılanmışlar ve şereflerine
yemek verilmiştir. Aynı günün akşamı İnebolulara musiki icra
edilmiştir.121
Cumhuriyetin ilanının üçüncü yılı kutlamaları çerçevesinde
Kastamonu’da ilk defa olarak 29 Ekim 1926 gecesi Türk Ocağı tara
fından bir balo tertip edilmiştir. Açıksöz gazetesi balo hakkında
şunları yazmaktadır: “...Baloya saat 21.30’da başlanmıştır. Gerek
salon gerekse büfe çok ince bir zevkin ifadesi olan sanatkârane bir
süslenişle süslenmişti. Ulu bayramımızın ruhlar üzerine serptiği ne
şe ile baloya gelen davetliler çok nezih ve çok şatafatlı bir gece ge
çireceklerini daha salona ayak basarken anlıyorlardı. Saat dörde ka
dar devam eden balo, bilhassa telepati tecrübeleri yapan profesö
rün, hokkabaz eğlenceleri ve çekilen piyangodan çıkan eşyaların
gülünçlüğü çok alaka peydâ eylemiştir. Nezih ve samimi bir topla
nış olan bu baloya geçen senelere nispetle iştirak edenlerin az olma
sına rağmen bir aile samimiyeti içinde geçen saatler hayatın en dik
katli anlarını teşkil ediyordu.”122
121 Açıksöz, Yıl:7,
Sayı:1691, (27 Haziran 1926), s.2. Ocaklılar için düzenlenen
yemek hakkında bkz. Açıksöz, Yıl:7, Sayı:1695, (1 Temmuz 1926), s.2.
122 Açıksöz gazetesi Türk Ocağı tarafından tertip edilen Cumhuriyet Balosu’ndan şu şekilde bahsetmektedir: “Gece Türk Ocağı asrî gazinoda bir balo
tertip etmişti. Şehrimizde ilk defa olarak tertip edilen baloda hiç şüphesiz,
bazı noksanlar mevcuttu. Bir aile balosu olmadığı için bittabi damlar 5-6’yı
geçmiyordu. Esasen dans bilen erkek de azdı. Mamafih saat 7’den bir buçuk
2’ye kadar çok iyi bir tarzda eğlenildi. Saat 7’den 9’a kadar Musiki Cemiye
timiz iki fasıl yaptı ve saat 9’da başlayan dans ikiye kadar devam etti. Ocak
Baloda Vali Fatin Bey, Kastamonu mebusu Mehmet Fuat,
Alay Kumandanı Nuri Bey bulunmuştur. Bir takım eksikliklere
rağmen Türk Ocağı Kastamonu’da bir ilki gerçekleştirmiştir. 1926
yılından bir tecrübe olsa gerek 1928 yılı Cumhuriyet Bayramı Balo
su da Türk Ocağı ve Himaye-i Etfal Cemiyeti ortak girişimi ile Be
lediye Salonu’nda yapılmıştır.123
1.3.3.Eğitim Faaliyetleri
Türk halkının eğitimi konusunda Türk Ocakları etkin bir iş
lev üstlenmiştir. Bu amaçla Kastamonu Türk Ocağı da kendi muhi
tinde bir takım eğitim, öğretim faaliyetlerine girişmiştir. Ocak yö
netimi ilk olarak Nasrullah Mektebi’nde bir çırak dershanesi açarak
teknik eleman ihtiyacına cevap vermek istemiş, bu amaçla basında
çırak dershanesinin açılacağına dair ilanlar verilmiştir.124 Bu işlevi
daha önce Memleket Yurdu’nun yaptığı bilinmektedir.
Türk Ocağı’nda bir de musiki dershanesi açılmıştır. Dersha
nede Muallim Mehmet Bey tarafından Cuma günleri hariç haftada
6 gün, saat 6’dan 8’e kadar keman dersleri verileceği duyurulmuş
tur.125 19 Temmuz 1930 tarihi itibariyle Ocak binasında Musiki
Yurdu tarafından keman, mandolin ve solfej gibi musiki dersleri ve
rilmeye başlanmıştır.126 Ayrıca 1931 Mart ayı içinde bir hars heyeti
ile bir de saz heyeti teşkil edildiği anlaşılmaktadır.127 Ayrıca aynı yıl
içinde Türk Ocağı’nda Fransızca dersleri de verilmiştir.
(150) mahfil ve bilet tertip ve tevzi’ etmişti. Sonradan birçok zevat da iştirak
etmek istemişlerse de oturacak yer bulunamadı. Baloda Matmazel Miya tara
fından bazı numaralar yapılmış, Hacı Mirza tarafından da millî bir iki raks
yapılmıştır. Bundan sonra mütemadiyen dans devam etmiştir...”, Açıksöz,
Yıl:8, Sayı:1795, (30 Teşrin-i evvel 1926), s.2.
123 Açıksöz, Yıl:10, Sayı:2384, (30 Teşrin-i evvel 1928), s.1.
124 Verilen ilan için bkz. Açıksöz, Yıl:5, Sayı:962, (28 Kanun-i evvel 1339), s.1.
125 Açıksöz, Yıl:7, Sayı:1409, (8 Temmuz 1341), s.2.
126 Açıksöz, Yıl:11, Sayı:2574, (19 Temmuz 1930), s.2.
127 Açıksöz, Yıl:11, Sayı:2654, (1 Mart 1931), s.1.
Harf inkılâbı uygulama süreci içerisinde eğitim teşkilatının
dışında Cumhuriyet Halk Partisi ve Türk Ocakları gibi siyasal/kültürel kuruluşların da büyük katkıları olmuştur. Özellikle 20
Ağustos 1928’de Türk Ocakları genel merkezi tarafından yayınla
nan tamimin ardından Türk Ocakları şubelerinde yeni harf kursları
açılmaya başlanmıştır. Kastamonu merkezinde 25 Ağustos ile 1 Ey
lül 1928 tarihleri arasında öncelikle Maarif Emanetinde, Erkek Mu
allim Mektebi, Kız Orta Mektebi’nde ve Cumhuriyet Mektebi’nde
açılan kurslar dışında, halk eğitim faaliyetleri içerisinde Kastamonu
Hapishanesi, Cumhuriyet Halk Fırkası, Kastamonu Türk Ocağı,
Kastamonu Belediyesi ve Kastamonu Ticaret Odası tarafından kurs
ların açıldığı anlaşılmaktadır.128
Harf inkılâbı çalışmalarına başlarken Türk Ocakları halkın
fikren buna hazırlanması için kurslar açarak eğitim seferberliğinin
başlatılmasında ilk adımın atılması ve öğretici kadronun oluşturul
ması yönünden önemli bir görev üstlenmiştir.129 Türk Ocağı’nın
yayın organı olan Türk Yurdu dergisi harf inkılâbı çalışmalarına
haber ve yazıları ile destek olarak bir sorumluluk üstlenmiştir. Bu
konuda Türk Yurdu’nda Haziran 1928 tarihinden itibaren yedi sa
yıda on haber ve makale yayınlanmıştır. Böylece Türk Ocakları
harf inkılâbı konusunda kamuoyu yaratma, Anadolu’da yayılmış
olan şubeleri aracılığıyla okuma yazma kursları açma yoluyla çalış
malarda fiilen rol almış ve önemli yararlar sağlamıştır.130 Türk Oca
ğı Merkez Heyeti’nin gönderdiği 20 Ağustos 1928 tarihli genelgede,
“...halka rehberlik etmek lazımdır. Ocaklar için en güzel bir mesai
sahası açılmıştır. Derhal bu hususta faaliyete geçerek yeni harfleri
mizin süratle öğrenilmesi için kurslar açmanızı ve bütün mesai ve
128 “Yeni
Harfler İçin Kurslar”, Açıksöz, Yıl:10, Sayı:2334, (1 Eylül 1928), s.1.
Mehmet Tekin, Harf İnkılabı: Türk Ocaklarının Çalışmaları ve Hatay’da
Yeni Yazı, Antakya, 1988, s.70.
130 Tekin, age, s.78-79., Bakınız, Hüseyin Tuncer, Türk Yurdu Üzerine Bir İn
celeme, Kültür Bakanlığı, Ankara, 1990, s.194-228.
129
kudretinizi bu nokta üzerinde teksif ederek azamî miktarda muvaf
fak olmanızı bekleriz. Kurslar, birisi hiç bilmeyenlere ve diğeri de
garp harflerini evvelden bilenlere mahsus olmak üzere iki devreden
ibaret olmalıdır...”, denilmekte ve açılacak kursların derecelerinin
de belirlendiği anlaşılmaktadır.131 Bu bağlamda Türkiye genelinde
Türk Ocağı tarafından ilk kurs 15 Ağustosta Kastamonu’nun Cide
ilçesinde132 ve Kula’da, 16 Ağustos’ta Elmalı’da, 18 Ağustos’ta Gö
nen’de açılmış ve diğer Türk Ocakları bunları izlemiştir. 1928 yılı
Ağustos ayında 250 Türk Ocağı şubesinde elli bin kadar kişiye yeni
harfler kursu açılmıştır.133 Bu gelişmelere paralel olarak Kastamonu
Türk Ocağı da bir kurs düzenlenmiştir.134 Yeni harfleri öğretmek
için Türk Ocağı’nın düzenlediği kurs, perşembe ve pazar günleri
olmak üzere haftada iki gün olup 08.00-09.00 saatleri arasında veri
leceği Ocak riyaseti tarafından halka Açıksöz gazetesinde üç gün
ilan verilmek suretiyle duyurulmuştur.135
Kastamonu Türk Ocağı’nın Türk Yurdu dergisine bildirdiği
12 Eylül tarihli haberde “Ocak salonunun müsaadesi nispetinde
şimdilik bir dershane açtık. Birinci kursta 30 talebe devam ediyor”
denilmektedir.136 Açılan yeni harf kursu Kastamonu Türk Ocağı’nda Ocak Reisi sıfatıyla Dr Tevfik Arslan Bey tarafından veril
age, s.92-93., Genelge için ayrıca bakınız. Tuncer, age, s.229-230.
Ocağı Cide Şubesinden genel merkeze 8 Eylül tarihli çekilen telgrafta
“Yeni Türk harflerinin halka öğretilmesi için Ocağımız 15 Ağustos tarihinde
Ocak salonunda tedrisata mübaşeret etmiştir. Devam edenlerin miktarı alt
mışa karib ise de heves fazla olduğundan bu miktarın büyük yekûnlara baliğ
olacağı halkımızın gösterdiği rağbetten anlaşılmaktadır.” Tekin, age, s.107108.
133 Tekin, age, s.79.
134 Açıksöz, Yıl:10, Sayı:2333, (29 Ağustos 1928), s.2.
135 “Türk Ocağından”, Açıksöz, Yıl:10, Sayı:2333, (29 Ağustos 1928), s.2., “Türk
Ocağından”, Açıksöz, Yıl:10, Sayı:2334, (1 Eylül 1928), s.2.,
136 Tekin, age, s.109.
131 Tekin,
132 Türk
miştir.137 Halk için açılan bu kursun gündüz vakti olmasından dola
yı katılmak isteyenlerin işlerine engel oluşturmuş ve istekler olmuş
olmalı ki Türk Ocağı’ndaki kurs 10 Eylül 1928 Pazartesi gününden
itibaren gündüzleri iş ve gücünü terk edemeyen vatandaşlar için
daha faydalı olabilmek gerekçesiyle akşam saat 20.00-21.00 saatleri
arasına alınmıştır.138
11 Ekim 1928 tarihinde çıkan diğer bir haberde Türk Ocağı’nın yanı sıra Halk Fırkası ve Ticaret Odası’nda da gece kursları
nın verildiğinden bahsedilmekte ve bu kurslara daha çok esnaf ve
genç çırakların katıldığı bildirilmektedir. Ayrıca Türk Ocağı’na de
vam edenlerin sayısının 40 ile 50 arasında olduğu belirtilmekte
dir.139
Harf inkılâbının 1 Kasım 1928’den itibaren gerçekleşmesinin
ardından Millet Mektepleri’nin kurulması sürecinde Kastamonu
Türk Ocağı’nın da dershane olarak kullanıldığı görülmektedir. 1
Aralık 1928’de açılacak Millet Mektepleri’ne gidecek olanlar ma
halleler şeklinde ayrılmışlar ve ayrılan her mahallenin hangi Millet
Mektebi’ne gideceği kararlaştırılmıştır. Buna göre Kastamonu’nun
Muzafferiddin, Saraçlar, Musa Fakih, Cemalettin, Hacı Hamza mahallerindeki kadın ve erkeklerin Türk Ocağı’na gitmeleri kararlaştırılmıştır.140
1.3.4. Spor, Sağlık ve Eşya Piyangosu
Kastamonu Türk Ocağı spor etkinlikleri açısından değerlen
dirildiğinde fazla bir faaliyetinin olmadığı göze çarpmaktadır. Ba
137 “Şehrimizde
Yeni Harfler”, Açıksöz, Yıl:10, Sayı:2337, (4 Eylül 1928), s.1.
Ocağı Riyasetinden”, Açıksöz, Yıl:10, Sayı:2342, (10 Eylül 1928), s.2.,
“Türk Ocağı Riyasetinden”, Açıksöz, Yıl:10, Sayı:2344, (12 Eylül 1928), s.2.
139 Açıksöz, Yıl:10, Sayı:2369, (11 Teşrin-i evvel 1928), s.1. Ayrıca bakınız.
Mehmet Serhat Yılmaz, Harf İnkılabı ve Millet Mektepleri 1928-1935 (Kas
tamonu Örneği), Berikan Yayınları, Ankara, 2009, s.38-41.
140 Açıksöz, Yıl:10, Sayı: 2418, (28 Birinci Kanun 1928), s.1.
138 “Türk
sından elde edilen bilgilere göre Tayyâre Cemiyeti ile birlikte bir
güreş organizasyonu gerçekleştirilmiştir.141
Diğer Ocak şubeleri gibi Kastamonu Türk Ocağı da halkın
sağlığı ile yakından ilgilenmiş ve bu yönde birtakım faaliyetler ger
çekleştirmiştir. Açıksöz gazetesinde verilen ilanda Türk Ocağı’nda 7
Temmuz 1928’den sonraki haftadan itibaren fakirlere özel bir mua
yenehanenin faaliyete geçeceği bildirilmekte ve bu muayenehane
nin haftada sadece Salı günleri sabahtan öğleye kadar çalışacağı be
lirtilmektedir. Ayrıca özellikle hasta ve fakir olanların gelmeleri ri
ca olunmaktadır.142 1930 yılında toplanan 6. Kurultay’a sunulan
Merkez Heyeti raporuna göre muayene ve tedavi faaliyetlerinin be
lirtilen tarihe kadar sürdüğü anlaşılmaktadır.143 Kastamonu Türk
Ocağı’nın bünyesinde bir muayenehanenin oluşturulmasında o dö
nemde Ocak reisliğinde bulunan Dr. Tevfik Arslan’ın etkisinin ol
duğu düşünülebilir.
“Geçen sene olduğu gibi bu sene dahi bayramda güreşmek üzere İstan
bul’dan suret-i mahsusada gelen meşhur pehlivanlardan Ethem pehlivan ida
resi altında 3-4 güzide pehlivanın Tayyâre ve Türk Ocağı menfaati namına
güreştirilmek üzere tertibatı yapılmış ve biletleri bastırılıp, memurlar ikame
edildiği gibi güreş için tahsis edilen İdman Yurdu sahası da güzelce tanzim
kılınmıştır. Bu pehlivanlara bazı köylü pehlivanlar da iştirak ederek bayra
mın 2, 3 ve 4. günleri muntazam bir surette güreş yapılmış ve kadın erkek
pek çok kişi saatlerce bunları temaşa ederek güzel bir vakit geçirmişlerdir.
Perşembe, Cuma günü de alafrangaya ait oyunlar gösterilmiştir. Bu müsaba
kadan hâsıl olan varidattan pehlivanlara derecat-ı mütefehhimatta ikramiye
ler verilmiş fakat ümit edildiği derecede para elde edilememiştir.”, “Tayyâre
Cemiyeti’nin İştirakiyle Türk Ocağı’nın Tertip Ettiği Güreş”, Kastamonu,
Sayı:2655, (29 Haziran 1926), s.1.
142 Açıksöz, Yıl:10, Sayı:2290, (7 Temmuz 1928), s.2.
143 Hüseyin Tuncer, Yücel Hacaloğlu, Ragıp Memişoğlu; Türk Ocakları Tarihi
(1912-1931), C.1, Ankara, 1998, s.340.
141
Kastamonu Türk Ocağı, Merkez Ocağın gerçekleştirdiği gibi
bir eşya piyangosu tertip etmek için girişimde bulunmuş,144 piyango
biletleri üç renk üzerine şık ve zarif bir şekilde Kastamonu Matbaası’nda bastırılmıştır.145 Eşya piyangosu 1 Ocak 1931 tarihinde ger
çekleştirilmiştir.146
1.3.5.Protesto ve Miting
Kastamonu Türk Ocağı tarafından millî kültür değerleri ve
yerel kültür unsurlarının korunması konularına önem verilmiştir.
Yöresel kültüre sahip çıkma konusunda ilk girişim Sepetçioğlu mü
zik ve oyunu konusunda olmuştur. Sepetçioğlu müzik ve oyununun
1450 liraya Talât Mümtaz Bey tarafından “Sahibinin Sesi” kumpan
yasına satıldığı haberinin Güzel İnebolu gazetesinden öğrenilmesi
nin ardından Kastamonu Türk Ocağı haberin alındığı günün gecesi
olağanüstü bir toplantı gerçekleştirmiş ve bu konuda Ocak olarak
sergilenecek tutum müzakere edilmiştir.147 1 Temmuz 1928’de ger
çekleştirilen toplantı neticesinde Açıksöz gazetesi başta olmak üze
re diğer gazetelere bir protesto yazısı gönderilmiştir. Açıksöz gaze
tesine gönderilen izahat metni şu şekildedir:
“İstanbul talimgâhında bulunan Muallim Talât Mümtaz
Efendi tarafından Cumhuriyet gazetesine gönderilen bir mektupta
Sepetçioğlu şarkı ve raksının gayr-i nezih muhitlerde oynatıldığın
144 İlan
için bkz. Açıksöz, Yıl:10, Sayı:2525, (6 Şubat 1930), s.1.
Sayı:2910, (16 Şubat 1930), s.2.
146 Ocağa ait eşya piyangosu bilinmeyen bir sebepten dolayı 1930 yılı Kasım
ayının on beşinci gününe ertelenmiş, daha sonra çekiliş 1930 yılı Kasım ayı
nın on beşine bırakılmış, sonuçta eşya piyangosu 1 Ocak 1931’de saat
18.00’de yapılmıştır. Açıksöz, Yıl:11, Sayı:2588, (23 Ağustos 1930), s.2. Ayrı
ca bkz. Kastamonu, Sayı:2983, (19 Ağustos 1930), s.4., Açıksöz, Yıl:11, Sayı:2618, (10 2. Teşrin 1930), s.2., Kastamonu, Sayı:3038, (1 Kanun-i sanî
1931), s.4.
147 Açıksöz, Yıl:10, Sayı:2285, (1 Temmuz 1928), s.2., Açıksöz, Yıl:10, Sayı:2286, (2 Temmuz 1928), s.1.
145 Kastamonu,
dan bu oyunun bedi’ ve orijinal bir şekle ifa’ edilerek satıldığı ifade
edilmektedir. Esasen çok nezih olan şarkı ve raksımız birçok
mehafil-i aliyede müteaddit defa oynamış olup nezahetinin takdir
lerle karşılandığını hatırlatmakla iktifa ederiz. Memleketin mal-ı
müştereki olan bir şarkının bir heyet-i ilmiye tarafından tetkik
edilmeksizin ona bir menfaat mukabilinde satıldığı göz önüne ge
tirmeden şahsi emeller peşinde koşan bazı adamların Türk Ocağı
kisvesine bürünerek gençlerin şuurlu faaliyetlerine mani oldukları
nı zikretmekle Ocağımızın şahsiyet-i maneviyesine hakaret ediyor
sa da öz Türk kaynağı olan Kastamonu gibi bir muhitin sinesinde
Türk Ocağı kisvesine bürünerek şahsî emeller peşinde koşan bir
Türk genci yoktur. Bunu nefret ve istikrahla reddeder ve muteber
gazetenizle neşrini rica ederiz. Kastamonu Türk Ocağı Reisi Dr.
Tevfik Arslan”148
Türk Ocağı millî değerlere sahip çıkmanın yanı sıra inkılâp
lara olan bağlılığı her fırsatta göstermeye çalışmıştır. Bu amaçla
Menemen’de katledilen Şehit Kubilay için bir miting düzenlenmiş
tir. 2 Ocak 1931’de Tekkealtı Köprüsü başında gerçekleştirilen mi
tinge Vali Bey, Mebus Nafi Atıf ve Refik Bey ile mülkî ve askerî er
kân, mektepliler, memurlar, muallimler ve halktan yüzlerce kişi ka
tılmıştır.
Açıksöz ve Kastamonu gazetelerine göre, güvenliğin sağlan
ması için bir bölük askerin de hazır bulundurulduğu mitingde ilk
konuşma Muallim Talât Mümtaz Bey tarafından yapılmıştır. Ko
nuşmadan sonra aziz şehidin katledilişi tasvir edilmiş, halktaki his
siyat daha da artmıştır. Talât Mümtaz’dan sonra Zabit Vekili Selahattin Bey konuşmasını yapmak üzere kürsüye çıkmış konuşmasına
başlamadan önce halkı, Şehit Kubilay’ın ve bu gibi nice şehitlerin
anısına bir dakikalık saygı duruşuna davet etmiştir. Saygı duruşu
nun ardından Şehit Kubilay’ın mektepten arkadaşı olduğu anlaşılan
148 Açıksöz, Yıl:10,
Sayı:2293, (10 Temmuz 1928), s.2.
Selahattin Bey, muhterem ölünün vatan sevgisi ve onunla ilgili ha
tıralarını anlatmıştır. Son olarak da Türk Ocağı azasından Abdulbaki Bey bir nutukla mübarek şehidin aziz ruhunu yücelten bir ko
nuşma yapmış ve bu konuşmanın ardından mitinge neden olan bu
feci hadise karşısında Kastamonuluların hissiyatının üst makamlara
arzına karar verildikten sonra miting sona ermiştir.149
1.3.6.Diğer Faaliyetler
Türk Ocakları milliyetçi bakış açısıyla dil ve kültürün ko
runmasını kendine amaç edinmiş ve aynı zamanda bu yönde faali
yet gösteren kurum ve kuruluşlara olan desteğini hiçbir zaman esir
gememiştir. Bu amaçla Anadolu’da halk ezgilerini toplamakta olan
konservatuar ekibini Türk Ocağı’nda misafir etmiş onlara yapacak
ları çalışmalarda yardım etmiştir. Konservatuar ekibi 10 Temmuz
1928’de Kastamonu’ya gelmiş ve 11 Temmuz akşamı Türk Ocağı’nda şarkı ve türküleri dinleyeceği Açıksöz gazetesine verilen
ilanlarda belirtilmiştir.150
11 Temmuz 1928 günü akşamı saat dokuzda gerçekleştirilen
toplantıda halk türküleri ve şarkılarını en iyi surette çalanlardan
oluşan bir heyet bulunmuş ve iki saz, bir bağlama ve bir de keman
eşliğinde çalınan şarkı ve türkülerin Kastamonu’ya ait olduğu ve bu
konuda hiçbir dış tesirin mevcut olmadığı tespit edilmiştir. Ayrıca
heyet tarafından Kastamonu şarkılarının çok büyük bir öneme sa
hip olduğunu vurguladıktan sonra çalınan bu şarkı ve türkülerden
oluşan bir defterin Kastamonu adına yayınlanacağı vaadinde bulu
nulmuştur.
Yozgat Türk Ocağı bünyesinde millî ürünleri halka tanıtmak
için gerçekleştirilecek olan Millî Malûmât Sergisi’ne Kastamonu ve
Açıksöz, Yıl:11, Sayı:2628, (3 Kanun-i sanî 1931), s.2. Kastamonu, Sayı:3039, (4 Kanun-i sanî 1931), s.2.
150 Açıksöz, Yıl:10, Sayı:2294, (11 Temmuz 1928), s.1.
149
Tosya Türk Ocaklarından, kendi yöresel ürünlerinden örnek gön
dermelerini istenmiştir. 151
Kastamonu Türk Ocağı’nda yerli malı kullanılması ile ilgili
olarak Türk Ocakları genel merkezinin yayınlamış olduğu genelge
ye uyarak 1929 yılı Mart ayı içinde bir içtimaa gerçekleştirmiştir.
Yapılan içtimada yerli malı kullanılması için Ocağın gayretle çalışa
cağı ve herkese bu konuda örnek olmak için hiçbir fedakârlıktan
çekinmeyeceği belirtilmiştir.152 Ocak bu konu ile ilgili olarak he
men harekete geçmiş ve yerli elbise giyilmesi için hazırlıklara baş
lamış ve Kurban Bayramı’nda bütün Ocaklıların yerli elbise giymesi
temin edilerek, daha sonra faaliyetin genele yayılması düşünülmüş
tür.
Türk Ocağı üyeleri sadece yıllık kongrelerin yapılacağı gün
ler bir araya gelmemişlerdir. Örneğin; 29 Ekim 1925’te Açıksöz’de
çıkan bir ilandan anlaşıldığı üzere bütün Ocaklıların Cumhuriyet
Bayramı’na denk gelen Perşembe günü saat birde Ocakta olmaları
istenmektedir.153 Bunun dışında Ramazan ve Kurban bayramlarında
bayramlaşma için üyelerin Ocakta bir araya geldikleri görülmekte
dir. 1928 yılı Ramazan Bayramı’nın üçüncü Pazar günü saat onda
Ocaklılar bir araya gelerek çok samimi bir bayramlaşma merasimi
yapmıştır.154
1.4.Kastamonu Türk Ocağı Emlaki
1 Nisan 1925’de Bakanlar Kurulu tarafından Türk gençliğinin
fikir ve seciyesinin inkişafına hadim olan Türk Ocaklarının ihtiyaç
larını karşılamak için bina ve arsa tahsis etme yoluna gidilmiştir.
Kastamonu Türk Ocağı’nın faaliyette olduğu süre zarfında idare
age, s.240.
Sayı:2451, (17 Mart 1929), s.2.
153 Açıksöz, Yıl:10, Sayı:1490, (29 Teşrin-i evvel 1341), s.3.
154 Açıksöz, Yıl:9, Sayı:2207, (26 Mart 1928), s.1.
151 Tuncer,
152 Açıksöz, Yıl:10,
heyetlerinin gündeminde hep Ocağa ait bir bina satın alınması fikri
olmuştur. Memleket Yurdu’nun Türk Ocağı’na dönüşmesinden
sonra Türk Ocağı’nın faaliyetleri aynı binada, yani Nasrullah Medresesi’nde devam ettirilmiştir. Fakat binanın etkinlikler için yeterli
görülmemesinden dolayı idare heyetleri yeni bir bina inşası için ça
lışmalarda bulunmuşlardır. Bu konuda Türk Ocağı’nın ilk faaliyeti
1925 yılı içinde olmuş ve gerçekleştirilen içtimada emvâl-i
metrûkeden bir binanın Türk Ocağı’na terk edilmesi fikri öne sü
rülmüştür.155 Bu bağlamda Kastamonu Türk Ocağı’na İzbeli Sokak’taki Artin Süzeryan’ın kullandığı mağazalar devredilmiş ve
Ocak yönetimi tarafından mağazalar kiraya verilmiştir.156
Yukarıda belirtildiği üzere Kastamonu Türk Ocağı’nın İzbeli
Sokak 8 ve 10 numarada iki mağazadan ibaret bir binası bulunmak
taydı. İplikçiler Çarşısı adlı mevkide bulunan taştan yapılmış bu
dükkân tek tapu üzerine olup ikiye bölünmeye uygun olduğu için
iki ayrı mağaza olarak kiraya verilmiştir. Binanın emvâl-i
metrûkeden Türk Ocağı binası olmak üzere 1500 lira bedel ile satın
155 Açıksöz, Yıl:6,
Sayı:1279, (29 Kanun-i sanî 1341), s.2.
Söz konusu mağazalar vakıf olarak kabul olunduğundan Ocağa intikalinin
sorunlar oluşturabileceği belirtilmiştir. Ocaklılar söz konusu mağazaların
20-25 yıldır bir Ermeni tarafından işletildiği dönemde vakıf olduğu hatıra
gelmezken bu mağazaların Ocağa devrinde bu gibi sıkıntıların çıkmasına bir
anlam verememişler ve bu duruma tepki göstermişlerdir. Neticede Artin
Süzeryan mağazaları Türk Ocağı’na intikal etmiştir. Mağazalar ilk olarak 12
Kasım 1925’te kiraya çıkarılmış ve verilen ilanda mağazaların 1925 Aralıktan
1927 yılı Mart’ına kadar on beş ay müddetle kiraya verileceği belirtilmiştir.
Açıksöz, Yıl:10, Sayı:1394, (16 Haziran 1341), s.2. 1927 yılında kiraya çıkarı
lan Türk Ocağı mağazaları Mayıs 1928 yılına kadar tekrar kiralanmıştır.
Açıksöz, Yıl:8, Sayı:1892, (19 Şubat 1927), s.2., 1928 yılından itibaren adı ge
çen mağazaların kira süresi kısaltılarak bir yıl olarak belirlenmiş ve 1 Hazi
ran 1928’den 1 Haziran 1929’a kadar kiraya verileceği duyurulmuştur.
Açıksöz, Yıl:10, Sayı:2236, (1 Mayıs 1928), s.2.
156
alındığı anlaşılmaktadır.157 Bu mağaza dükkân dışında bir işlev için
elverişli görülmediğinden kiraya verilmiştir. Türk Ocağı da ahşap
bir medrese binasında hizmet veriyordu.158 Ayrıca 1926 yılı içinde
Türk Ocağı’nın faaliyetlerinde etkin bir konuma yükselmesi ve
içinde bulunduğu maddî sıkıntıdan kurtulması için Malikzade
Ömer Efendi idaresindeki mağazanın dokuma işletmesi kısmının
bir yıllık kira bedeli bağışlanmış ve Türk Ocağı da aynı gün mağa
zayı kiraya çıkarmıştır.159
1926 yılı kongresinde uzun tartışmalara neden olan Ocak bi
nası meselesinde idare heyetine mevcut Ocak binasının satılarak
yeni Ocak binası yapılması için gerekli incelemelerde bulunma
yetkisi verilmiştir.160 Fakat bir türlü bina yapımı ile ilgili süreç baş
latılamamıştır. 1930 yılında Ocağa ait bu mağazaların satılarak bir
Ocak binası yapılması için merkez heyetinin görüşü alınmış ve
olumlu karşılanmıştır.161 Bu amaçla söz konusu Türk Ocağı deneti
mindeki mağazalar 26 Mart 1930 tarihi itibariyle bir ay müddetle
müzayedeye çıkarılmış fakat satılamamış, sonunda tekrar kiraya ve
rilmiştir.162
1930 yılında Türk Ocağı’nın bulunduğu Nasrullah Medresesi’nin yıkılması ve enkazından istifade ederek Namazgâh’ta yeni bir
ilk mektep inşasına karar verilmesi üzerine 23 Ağustos 1930 tarihi
itibariyle Kastamonu Türk Ocağı geçici bir süre için Tekkealtı Köp
BCA, Nu: 490.01.74.279.1, s.2,53,78,94. Bu mağazanın sağı Selma Mağazası,
solu Yeni Han, arkası han duvarı olup cephesi yoldu. BCA, Nu:
490.01.74.279.1, s.41.
158 BCA, Nu: 490.01.74.279.1 (6.10.1933), s.84-85.
159 Açıksöz, Yıl:11, Sayı:1687, (16 Haziran 1926), s.2.
160 Açıksöz, Yıl:7, Sayı:1629, (6 Nisan 1926), s.1.
161 Açıksöz, Yıl:10, Sayı:2525, (6 Şubat 1930), s.1.
162 Açıksöz, Yıl:10, Sayı:2537, (27 Mart 1930), s.1. Kira bedeline ait bilgiye göre
mağazaların birinin iki yıllığını 500, diğerinin iki yıllığını 300 liraya ihale
edildiği anlaşılmaktadır. Kastamonu, Sayı:3075, (5 Nisan 1931), s.1.
157
rüsü’nün başındaki binaya taşınmıştır.163 Bu sırada yeni bir bina
arayışına devam edilmiş, Banka Aralığı’nda Reşit Bey’in binasında
karar kılınmıştır.164 Bu arada binanın tefriş ve tanzimine de baş
lanmıştır. Bu husustaki bilgi şöyledir: “Türk Ocağı’nın yeni binası
kesifi bir toplantıyı istiap edebilecek bir vüsattadır. Binaya evvelce
bir tesadüfle geceleyin girmiş olduğumuz için binanın vüsatı hak
kında fikrimiz yoktu. Bu defaki ziyaretimizde anladık ki bina Kas
tamonu’da en büyük bir içtimaa baliğen meblağa kifayet edebile
cektir. Bina iki salondan ve bir büyük odadan mürekkeptir. Salonun
birisi beş yüz kişiyi istiap edebilecektir. İkinci salon ondan da bü
yüktür. Salonların birbirine irtibatı olduğundan mesela bin kişinin
iştirakiyle bir toplantı yapılabilecektir. Hülasa yeni Türk Ocağı bi
nası ihtiyaca tamamen tekabül edebilecek şekilde meydana getirili
yor gerek müzakeratını esirgemeyen zevatın gerek Ocak heyetinin
himmetleri meşkûr olsun.”165
Kastamonu Türk Ocağı 25 Şubat 1931 itibarıyla yeni binasına
taşınmıştır. Dört yüz civarında bir katılımın olduğu açılış merasimi
27 Şubat 1931 Perşembe gecesi Ocak’ta yapılmış, vilayetin ileri ge
lenleri katılmıştır. Halkın da yoğun katılımının olduğu açılışta önce
Vali Murat Bey, sonra Ocak idare heyeti adına Tahsin Nahit ve Abdulbaki Bey tarafından birer konuşma yapılmıştır.166 Bu yeni binada
163 Açıksöz, Yıl:11,
Sayı:2588, (23 Ağustos 1930), s.2.
bu durum şöyle duyurulmuştur: “Türk Ocağımız banka aralığın
da Reşit Bey’in binasına taşınacağını ve burada mevcut salonlardan birini
tefrik ederek bütün gençliğin sinesinde toplayabilecek bir bina vücuda geti
receğini yazmıştık. Aldığımız malumata göre bu hususta verilen kararı tatbik
için azami mesai sarf edilmektedir. Ocak yakında yeni binaya taşınacaktır.”,
Açıksöz, Yıl:11, Sayı:2638, (26 Kanun-i sanî 1931), s.1.
165 Açıksöz, Yıl:11, Sayı:2647, (18 Şubat 1931), s.1.
166 Açıksöz, Yıl:11, Sayı:2649, (28 Şubat 1931), s.1. Ocak idare heyetinden Tah
sin Nahit’in yaptığı konuşma için bkz. Kastamonu, Sayı:3060, (1 Mart 1931),
s.3.
164 Açıksöz’de
Türk Ocağı iki ay kadar hizmet vermiş, 10 Nisan 1931’de faaliyetle
ri durmuştur.
Kastamonu Türk Ocağı’nın kapanmasından sonra Cumhuri
yet Halk Fırkası Genel Sekreteri Recep Peker’e ocağın menkul, gay
rimenkul durumu, borç ve alacakları hakkında bir izahat yazılmış,
ekinde menkul eşyanın bir listesi verilmiştir. 30 Mayıs 1931 tarihli
kayda göre Kastamonu Türk Ocağı’nın menkul eşyası aşağıda ve
rilmiştir.167
Kastamonu Türk Ocağı Menkulât Defteri
Adet
60
4
2
4
12
6
1
1
1
17
2
1
17
17
17
34
35
3
4
1
9
167
Cinsi
Sandalye
Koltuk
Kanepe
Koltuk
Sandalye
Hezaren sandalye
Koltuk
Büyük masa
Masa adi
Masa örtüsü
Camlı dolap
Yazıhane
Korniş
Yeni perde çadır bezi
îstor
Perde askısı
Şapka elbise askısı
Büyük soba
Müstamel soba
Saç davlumbaz
Sigara masası
BCA, Nu: 490.01.74.279.1, s.122-123.
Beheri
400
400
250
200
150
250
500
1500
150
100
750
750
100
500
100
10
5
1000
200
300
50
Yekûn
24000
16000
500
800
1800
1500
500
1500
150
1700
1500
750
1700
8500
1700
340
175
3000
800
300
450
34
3
1
1
1
1
2
1
1
1
9
9
1
4
Yekûn
Cam sigara masası
Masa zili
Yazı makinesi
Duvar camekânı
Gazi Hazretleri Fotoğrafı
Gazi Hazretleri Fotoğrafı
İsmet Paşa’nın fotoğrafı
Ampullü ay yıldız
Termometre
Müstamel bilardo
Mızıkacı takım elbisesi
Tavla
Kahve, çay takımı
Paspas
7
30
14000
100
1000
600
250
500
25
20000
400
150
1000
50
238
90
14000
100
1000
600
500
500
25
20000
3600
1350
1000
200
1117,13
Kastamonu’daki mefsuh Türk Ocağı’ndan devrolunan mağa
zanın satılarak elde edilen gelir ile yaptırılması tasarlanan bina için
kullanılması konusunda Kastamonu Cumhuriyet Halk Fırkası İdare
Heyetinin 31 Mart 1933 tarihli talebi Türk Ocakları Tasfiye Encü
meni tarafından değerlendirilmiştir. Sonuçta 28 Ağustos 1931 tarih
li yazışmaya bağlı olarak bu mağazanın daha önce Tasfiye Talimatnamesi’ne göre satılacak emlak beyanında bulunulmadığı tespit
edilmiştir. Yine encümen Türk Ocağı eski başkanı ve Cumhuriyet
Halk Fırkası İl Başkanı olan Dr. Tevfik Arslan Beyin şifahî izahatını
da değerlendirmiştir. Dr. Tevfik Arslan Bey bu mağazanın esasen
akar olarak kullanıldığını, ne Halkevi olmaya ne de parti binası ol
maya elverişli olmadığını beyan etmiştir. Encümenin 7 Mayıs 1933
tarihli toplantısında Tasfiye Talimatnamesi gereği mağazanın der
hal satılarak bedelinin gönderilmesine karar verilmiştir.168
Cumhuriyet Halk Fırkası Genel Sekreterliğine verilen bilgiye
göre, Türk Ocağı’ndan kalan mağaza 15.000 lira değer takdiriyle
168 BCA, Nu:
490.01.74.279.1 (7.05.1933), s.91.
Haziran 1933 de satışa çıkarılmış, en yüksek 9550 lira teklif veril
miş, değerinin altında kaldığı için satış iptal edilerek yeniden kiraya
verilmesi kararlaştırılmıştır.169 Ayrıca tasfiye sırasında Ocağın dev
redilmiş borcu olmadığı, bir miktar alacağının olduğu anlaşılmakta
dır. Ocağın nakit 75 kuruşu ve daha önce yapılan piyango çekilişin
den kalma 225 lira alacağı bulunmaktadır.170
Halkevlerinin kuruluşundan sonra ihtiyaca binaen Cumhuri
yet Halk Fırkası Vilayet İdare Heyeti tarafından mefsuh Türk Ocağı
tarafından partiye devredilen menkul eşyanın parti ve Halkevi’ne
gerekli olduğu belirtilmiştir. Türk Ocağı’nın Halkevi olmaya müsait
binası yoktu. Ocağın kiracı olarak oturmakta olduğu binanın yapı
lan masrafa mukabil üç sene oturma hakkı Cumhuriyet Halk Fırkası’na intikal etmişti. Bu bina Halkevi olmaya elverişliydi. Türk Ocağı’nın menkul malları bu binaya göre tedarik edilmiş olduğundan
eşyanın tamamı fırka ve Kastamonu Halkevi’ne gerekliydi.171
Türk Ocağı’nın feshi üzerine Türk Ocağı için kiralanan bina
da gençleri toplu bir vaziyette tutarak Halkevi’nin açıldığı güne ka
dar bu vaziyet idame ettirilmiş, Kastamonu Halkevi de bu binada
açılarak hizmet vermeye başlamıştır.172
Türk Ocağı’na ait gayrimenkul bina ise dükkân olarak kulla
nılmıştır. Harap bulunan bu binayı Cumhuriyet Halk Fırkası il yö
169 BCA, Nu:
490.01.74.279.1 (24.07.1933), s.99.
Nu: 490.01.74.279.1, s.2. Bu alacak listesi ayrıntılı bir şekilde verilmiş
tir. Baytar Müdürü Tahsin Bey 5, Bolu Vilayet Encümen Azası Emin Bey 20,
Mebus Refik Bey 100, İnebolu Kaymakamlığından 47, Küre kaymakamlığın
dan 31 lira, tahsili kabil görülmeyen meblağ ise Maliyeden Hasan Efendi 5,
Tokat’ta Dr. Remzi Bey 10 ve muhtelif eşhasta 7 liradır. BCA, Nu:
490.01.74.279.1, s.113.
171 Bu menkul eşyaya 596 lira 75 kuruş değer biçilmiştir. BCA, Nu:
490.01.74.279.1, s.116, Eşyanın listesi için bakınız. BCA, Nu:
490.01.74.279.1, s.117.
172 BCA, Nu: 490.01.74.279.1 (6.10.1933), s.84-85.
170 BCA,
netimi partinin maddî imkânlarıyla tamir ettirmiştir. İl yönetimi
1937 yılında binanın satılıp yeni yapılacak Halkevi için harcanma
sını çeşitli gerekçeler ileri sürerek Türk Ocağı Tasfiye Komisyonu’ndan talep etmiş, bu talep komisyon tarafından olumlu karşı
lanmamıştır.173
Cumhuriyet Halk Partisi Genel Sekreterliğinden Kastamonu
Valisi ve Cumhuriyet Halk Partisi başkanlığına yazılan ve mesele
nin ivedilikle sonuçlandırılmasını isteyen yazı şu şekildedir: “Kas
tamonu’da dağılan Türk Ocaklarından kalan iki mağazadan ibaret
bir binanın satılarak parasının başka yerlere harcanmasına imkan
yoktur. Bu binanın ocak borçlarına karşılık olarak Tasfiye Talim
namesi mucibince satılarak parası merkeze gönderilmelidir.
2.11.1936 tarih ve 2209 sayılı yazımızla satılacak bir binaya tamir
için masraf ihtiyar edilmemesi bildirildiği halde parti parasıyla ta
mir edilerek mükemmel bir hale getirildiği bildirilmesi de uygun
görülmemiştir. Uzayıp giden tasfiye işlerine bir sonuç vermek kara
rında olduğumuz için bu binanın tez elden açık artırma ile satışa
çıkarılması ve sonucun çabuk bildirilmesini diler, saygılarımı suna
rım. 8.5.1937”174
Sonuç olarak Türk Ocaklarına ait iki mağazanın 1937 Hazira
nında açık artırma usulü ile 8.000 liraya satıldığı anlaşılmaktadır.175
Cumhuriyet Halk Fırkası’na intikal eden mağaza 12 Mayıs 1937’de
ihale edilmiş, 2 Haziran 1937’de Cumhuriyet Halk Fırkası parti
merkezinde ihale gerçekleştirilmiştir. İki mağazanın satışı
12.08.1931 tarih ve 10 numaralı tapu üzerinden yapılmıştır. Satış üç
taksitle yapılmış (1. Taksit: 2662 lira 87 kuruş, 2. Taksit: 2662 lira
88 kuruş), satış bedeli tasfiye komisyonuna ilişkin talimatnameye
173 BCA, Nu:
490.01.74.279.1 (26.04.1937), s.49.
BCA, Nu: 490.01.74.279.1 (26.04.1937), s.48.
175 BCA, Nu: 490.01.74.279.1 (29.06.1937), s.37, BCA, Nu: 490.01.74.279.1,
s.27,40,41,49,50,52,67.
174
göre genel merkeze taksitler halinde gönderilmiş, ancak Kastamonu
idare heyeti tarafından daha önce yapılan tamirat masrafı karşılığı
olarak bu taksitlerden 2650 lira kesinti yapma talebi geri çevrilmiş
tir. Ayrıca Cumhuriyet Halk Fırkası İl İdare Kurulu Halkevinden
beklenen yüksek neticeleri alabilmek adına bu binanın satılarak
bedeliyle Halkevi binası yapılması için girişimde bulunmuş, bu da
reddedilmiştir.
Konu hakkında yazışmalardan Kastamonu’daki yetkililerin
dağılan Türk Ocağı’na ait binayı ilk önce tasfiye edilecek mal beya
nına dahil etmedikleri, daha sonra satılması istenince binaya tamir
masrafı gerekçesiyle satılsa dahi paranın bir miktarını göndermek
istemedikleri ve en sonunda Halkevi için uygun bir bina yapımı
için sarfetmek isteğinde oldukları anlaşılmaktadır. Bütün bu çabalar
bir sonuç vermemiş, bina satılarak parası üç taksitte genel merkeze
gönderilmiştir.
BÖLÜM II
İLÇELERDE KURULAN TÜRK OCAKLARI
Kastamonu merkezi dışında Tosya, İnebolu, Cide ve Taşköprü
ilçelerinde de Türk Ocağı bulunmaktadır. Bu kısımda çeşitli tarih
lerde ilçelerde kurulmuş olan ocakların faaliyetleri hakkında bilgi
ler verilmiştir.
2.1.İnebolu Türk Ocağı ve Faaliyetleri
1919 yılı başlarındaki zor günlerde kurulan ve çok yararlı
faaliyetlerde bulunan İnebolu Gençler Mahfeli176 1923 yılında İne
bolu Türk Ocağı’na dönüştürülmüştür.177 Mustafa Selim İmece’ye
göre Gençler Mahfeli çeşitli hizmetlerde bulunmuş, çok başarılı
olmuş, Türk Ocaklarının kurulması ile Gençler Mahfeli’nin kadrosu
olduğu gibi buraya intikal ettirilmiştir.178 İnebolu Türk Ocağı'nın
kuruluşu ile ilgili Açıksöz gazetesinde şu bilgi verilmiştir: “Ahiren
İnebolu’da Türk Ocağı şubesi küşad edilmiştir. Mülk ve millete ha
yırlı hizmetler ifa edeceğine tamamen mutmain bulunduğumuz
İnebolu gençlerinin bu teşebbüsünü takdirle yâd eder ve müfit faa
liyetlerini intizar eyleriz.”179 Kuruluşu ile ilgili haberden anlaşıldığı
üzere 1923 Mayıs ayında kurulan İnebolu Türk Ocağı Tosya’dan
sonra kurulan ikinci Türk Ocağı şubesidir.
İnebolu Türk Ocağı, Kastamonu ilçeleri içerisinde kurulan
diğer Türk Ocağı şubelerine göre daha etkin görünmektedir. Bu du
İnebolu Gençler Mahfili 27 Temmuz 1919 tarihinde kurulmuştur. Bkz.
Açıksözcü Hüsnü, İstiklal Harbinde Kastamonu, Kastamonu, 1933, s.78-79.
177 BCA, Nu: 490.01.74.279.1, s.101,102,103.
178 Mustafa Selim İmece, Atatürk’ün Şapka Deviminde Kastamonu ve İnebolu
Gezileri, Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları, Tisa Matbaası, Ankara, 1975,
s.42.
179 Açıksöz, Yıl:4, Sayı:779, (13 Mayıs 1339), s.2.
176
ruma Ocağın maddî imkânlarının diğer şubelere göre daha iyi ol
masının etkisi olduğu söylenebilir. Bunun yanında İnebolu halkının
gösterdiği ilginin etkisi olduğu gibi maddî olarak Ocağı destekleme
leri de kayda değer. İnebolu Türk Ocağı aktif görünmesine karşın
yapılan araştırmada faaliyetlerine tam olarak ulaşmak mümkün ol
mamıştır. Aynı zamanda İnebolu’da meydana gelen olayların mer
keze ulaşması da çoğu zaman sekteye uğramıştır. İnebolu Türk
Ocağı ile ilgili bilgilere o dönem ilçede yayınlanmakta olan Güzel
İnebolu gazetesinin eldeki mevcut nüshalarından ulaşılmaktadır.
Fakat adı geçen gazetenin nüshalarının çok az bir kısmının elde
olması, parlak bir geçmişi olduğunu tahmin ettiğimiz İnebolu Türk
Ocağı’nın faaliyetlerine yeteri kadar ulaşılamamasına neden olmuş
tur.
2.1.1.Konferanslar
Türk Ocakları mesai programında “İlmî Vazife” kısmında
Haziran, Temmuz, Ağustos, ayları dışında Ocaklarda her hafta ilim
sahibi kişilere ilmî, sosyal, iktisadî ve sağlık konularında konferans
lar verdirilmesi tavsiye edilmiştir. İnebolu Türk Ocağı idarecileri de
mesai programında yapılan bu tavsiyeye uyarak 1924 Kasım itiba
riyle konferanslar vermeye başlamıştır. Hükümet eski doktorların
dan Operatör Hüseyin Avni Bey tarafından sağlıkla ilgili verilen
konferanslarla halk aydınlatılmaya çalışılmıştır.180
1925 yılı içinde İnebolu Türk Ocağı’nda Halk Fırkası mute
medi Hüsnü Bey tarafından “Milliyet ve İnkılâplar” konulu bir kon
ferans verilmiştir.181 Bütün bunların dışında İnebolu Türk Ocağı
Kastamonu gezisi sırasında Mustafa Kemal Paşayı ağırlamıştır. Mus
tafa Kemal Paşa, şapka ve kıyafet inkılâbı hakkındaki tarihi konuş
masını 27 Ağustos 1925 Perşembe günü İnebolu Türk Ocağı bina
Türk Yurdu, Cilt:8, (C:15-1, Sayı:164-3), Ankara, 2001, s.124, Tuncer, age,
s.122.
181 Tuncer, age, s.168.
180
sında yapmıştır.182 Aslında Mustafa Kemal Paşa’nın Kastamonu’ya
1924 yılında gelmek istediği bilinmektedir. Eylül 1924 tarihinde
Trabzon’a yapmış olduğu gezi sırasında Kastamonu Belediyesi, Müdafaa-i Hukuk Cemiyeti ve Türk Ocağı’nın yaptığı davete Mustafa
Kemal Paşa şu cevabı vermiştir; “Samimi hissiyât ve davetinize te
şekkür ederim. İnebolu ve Kastamonu’yu ziyarete karar vermişken
hareket-i arz dolayısıyla dûçâr-ı ızdırap Erzurum’a hareketi lüzum
lu gördüm. İnebolu ve Kastamonu’yu şedit arzuma rağmen bu defa
ziyaret edemeyeceğime pek müteessirim. İlk fırsatta geleceğimi va
at ederim, Efendim. 18.9.1340 Reisicumhur Gazi Mustafa Kemal”183
2.1.2.
Konser ve Müsamere
İnebolu Türk Ocağı bünyesinde ilçenin gençlerinden bir
temsil heyeti oluşturulmuştur. Bu heyet 18-19-20 Ocak 1924 tarih
lerinde bir müsamere tertip etmiştir. Müsamere Türkiye’ye iltica
eden muhacirler menfaatine gerçekleştirilmiştir. Müsamereye, İne
bolu halkı ilgi göstermiştir. Ayrıca temsilden elde edilen gelir mu
hacirlere verilmek üzere İnebolu Hilal-i Ahmer komisyonu vezne
sine teslim edilmiştir. 184
İnebolu Türk Ocağı’nda Şubat1925’te İnebolu İlk Kız Mekte
bi tarafından hanımlara, Numune-i Hamiyet talebeleri tarafından
da erkelere müsamere verilmiştir. Müsamere Numune-i Hamiyet’in
muallimlerinden Musa Kazım ve Mustafa Beyler tarafından sahne
lenmiştir. Bu temsil İnebolu ilk mektep talebelerinin ilk müsameresi olmuştur.185
İnebolu Türk Ocağı yetkilileri 1926 yılı içinde daha önce
İnebolu’ya getirilen fakat işletilmeyen sinemayı almak için hareke
Mehmet Serhat Yılmaz, Arşiv Belgelerinde Mustafa Kemal Paşanın Kasta
monu Gezisi, Töre Kitabevi, Kastamonu, 2008, s.16-20.
183 h ttp://www. turkocagi. org. tr/kitaplar/A ta turk_kita bi-EK.pdf (07.02.2012).
184 Açıksöz, Yıl:5, Sayı:989, (29 Kanun-i sanî 1340), s.2.
185 Açıksöz, Yıl:6, Sayı:1289, (10 Şubat 1341), s.2.
182
te geçmiştir. İdare heyeti bir toplantı gerçekleştirmiş ve bu konu
uzun müzakerelere neden olmuştur. Konu ile ilgili kararın daha
sonra bildirileceği belirtilmiştir.186 Fakat sinemanın Ocak tarafından
alındığına dair bir bilgiye ulaşılamamıştır.
İnebolu Türk Ocağı temsil kolu İnebolu dışında da faaliyette
bulunmuştur. 1926 yılı nisanında Ramazan Bayramı’nın ilk günü
İnebolu’dan hareket eden ocak idare heyetinden ve temsil grubun
dan oluşan 8 kişilik heyet o gün Kastamonu’ya ulaşmıştır. Kastamo
nu Ocağı tarafından mükemmel bir surette ağırlanmışlardır. Ertesi
gün temsil heyeti asrî gazinonun üst katında fevkalade bir surette
konser ve müsamere vermiştir. Halkın ilgisi oldukça yoğun olmuş,
temsil grubu dakikalarca alkışlanmıştır. Daha sonra temsil heyeti
Taşköprü’de de bir konser ve müsamere tertip ettikten sonra aynı
günün akşamı İnebolu’ya geri dönmüştür.187 Bu temsil üzerine Kas
tamonu Türk Ocağı da konser ve müsamereler vermek üzere bün
yesinde bir temsil grubu teşkil etmiştir. 1926 Haziranında Kurban
Bayramı’nda Kastamonu Türk Ocağı ve Musiki Cemiyeti muazzam
bir müsamere ile İnebolu halkının yoğun ilgi ve sevgilerine mazhar
olmuşlardır.188
İnebolu Türk Ocağı sadece kendisi bir takım müsamere faali
yetleri yürütmemiş aynı zamanda diğer toplum kuruluşlarının et
kinliklerine de destek vermiştir. Bu bağlamda 16 Şubat 1928 Per
şembe akşamı erkelere ve 17 Şubat akşamı da bayanlara olmak üze
re Hilal-i Ahmer Cemiyeti tarafından Türk Ocağı’nda bir müsamere
tertip edilmiştir. Balkan Muharebeleri’nin sahnelendiği temsilde
gençlerin başarısı dikkat çekmiş, ayrıca halkın ilgisi de yoğun olmuştur.189 Yine Himaye-i Etfal tarafından Türk Ocağı salonunda
186 Açıksöz, Yıl:8,
Sayı:1781, (12 Teşrin-i evvel 1926), s.2.
Sayı:1635, (17 Nisan 1926), s.2.
188 Açıksöz, Yıl:8, Sayı:1695, (1 Temmuz 1926), s.2.
189 Güzel İnebolu, Sayı:138, (23 Şubat 1928), s.2.
187 Açıksöz, Yıl:7,
“Asker Kaçağı” adlı oyun, 18 Ocak 1929 Cuma gecesi erkek ve ha
nımlara, 19 Ocak Cumartesi gecesi ise sadece hanımlara olmak üze
re başarı ile temsil edilmiştir.190
İnebolu Türk Ocağı Büyük Millet Meclisi’nin açılış yıl dö
nümlerinde gerçekleştirdiği etkinliklerle de göz doldurmuştur. 23
Nisan 1928 akşamı bir müsamere yapılmıştır. Müsamere, İzmir’de
meydana gelen depremde zarar gören felaketzedeler yararına ger
çekleştirilmiştir. İdman Yurdu reisinin günün anlamını belirten
konuşması ile başlayan müsamerede saz heyeti tarafından İstiklâl
Marşı ile çeşitli parçalar seslendirilmiştir. Saz heyetinin ardından 3
perdeden oluşan “Akdeniz’e Doğru” adlı piyes hazır bulunan yüzü
aşkın kadın-erkek seyirciye sahnelenmiştir. Piyesin ardından millî
danslar da yapılmıştır.191
İnebolu Türk Ocağı sadece müsamere gibi etkinlikler gerçek
leştirmemiş, aynı zamanda Cumhuriyet Bayramı akşamı balolar ter
tip etmiştir. Açıksöz’den ulaşılan bilgiye göre Ocak 1926 yılı Cum
huriyet Bayramı akşamı gerçekleştireceği balo için yoğun mesai
harcamaktadır. Ayrıca Ocak Cumhuriyet Bayramı için ilçede çeşitli
taklar kurmak suretiyle kutlama hazırlıklarının da önderi konu
munda olup, gece düzenlenen fener alaylarında Ocaklı gençler en
ön saflarda yer almışlardır. İnebolu Türk Ocağı’nda Türk Ocakları’nın kuruluş yıl dönümü olan 25 Mart günü de kutlamalar yapıl
mıştır. 25 Mart 1928’de yapılan kutlama, “Ocaklıların Bayramı”
şeklinde basında yer bulmuştur. 25 Mart gecesi Ocak salonunda 80
kişinin hazır bulunduğu içtimada on altı yıllık geçmişe sahip olan
derneğin tarihçesi hakkında kısa bir bilgi verildikten sonra İdman
Yurdu saz ekibi tarafından parçalar çalınmış ve müzik eşliğinde
danslar edilmiştir. Ayrıca günün anlam ve önemi dolayısıyla üst
190
Güzel İnebolu, Sayı:181, (22 İkinci Kanun 1929), s.1.
Sayı:2237, (1 Mayıs 1928), s.2.
191 Açıksöz, Yıl:9,
makamlara telgraflar çekilmiştir.192 Ayrıca 30 Ağustos Zafer Bayra
mı kutlamalarında da Türk Ocağı’nın ön safta olduğu anlaşılmakta
dır.193
2.1.3.
Eğitim Faaliyetleri
İnebolu Türk Ocağı halkın bilgi ve kültür seviyesinin yük
selmesi ve gerçekleştirilen ve gerçekleştirilmesi planlanan inkılâp
ların halk tarafından daha iyi anlaşılması amacıyla çeşitli eğitim
faaliyetlerinde bulunmuştur.
Cumhuriyet’in ilanıyla birlikte başlayan okuma yazma sefer
berliği kapsamında illerin haricinde de kütüphaneler açma ya da en
azından okuma salonları oluşturma görüşü ön planda olmuştur.
Ocak, bu görüş doğrultusunda İnebolu halkının yararlanması için
bünyesinde bir kütüphane oluşturma kararı almış ve bu doğrultuda
halkın, özellikle aydınların ve gençlerin desteği istenmiştir. İlk ki
tap yardımı da Nazikter gazetesi sahibi Yusuf Niyazi’den gelmiş
tir.194 Aynı zamanda Ocak üyeleri ile halkın yararlanması için kü
tüphanenin yanında günlük gazeteler ile çeşitli dergiler de okuma
salonlarına koyulmuştur. Kasım 1924 tarihi itibari ile İnebolu Türk
Ocağı beş yüz civarında kitabı içeren bir kütüphane kurulduğu anlaşılmaktadır.195 Nazikter gazetesi sahibi Yusuf Niyazi oluşturulan
Ocak kütüphanesini yeterli görmemekte ve halk ile gençliğin ilgi
Güzel İnebolu, Sayı:143, (29 Mart 1928), s.2.
.Başkumandanlık Meydan Muharebesi’nin sene-i devriyesi olan 30 Ağus
tos günü İnebolu’da görülmedik bir şekilde tes’id olunacaktır. Türk Ocağı’nın 10 günden beri ciddi bir şekilde tertip edilen kayık yarışları büyük bir
rağbete mazhar olmaktadır. Şimdiden yarışa talep olanların adedi mühim
yekûna baliğ olmaktadır. Zafer Bayramı olan 30 Ağustosta İnebolu Türk
Ocağı kayık yarışlarından maada yağlı direk, yüzme, ördek yarışları da tertip
olunacak, İnebolu o gün muntazam bir gün geçirmiş olacaktır.”, Açıksöz,
Yıl:9, Sayı:2028, (21 Ağustos 1928), s.2.
194 Açıksöz, Yıl:6, Sayı:1175, (21 Eylül 1340), s.2.
195 Türk Yurdu, Cilt:8, (C:15-1, Sayı:164-3), Ankara, 2001, s.124.
192
193 “..
ve destekleri sayesinde bu ilim ve irfan yuvasının yükseleceğini be
lirtmektedir.196 “Köylü milletin efendisidir” sözünden hareketle
Türk Ocakları tarafından köylere yönelik bir takım eğitim faaliyet
leri düzenlemiştir. Köylünün yalnız okuma yazma öğrenmesi için
uğraşılmamış aynı zamanda sosyal ve iktisadî alanlarda sorunlarının
giderilmesi ve özellikle sağlık alanındaki olumsuzlukların alt sevi
yelere indirilmesi için çalışılmıştır. İnebolu Türk Ocağı 1925 yılı
içinde köylere irşat heyetleri göndererek, köylülerin bilgi ve kültür
seviyelerinin arttırılması ve inkılâpların köylü tarafından daha iyi
anlaşılması yönünde faaliyetlerde bulunmuştur.197
Daha önce belirtildiği üzere harf inkılâbı daha gerçekleşme
den Türk Ocakları yeni harf kursları açarak halkın okuma-yazma
öğrenmesi için bir seferberliğe girişmiştir. İnebolu Türk Ocağı da
diğer Türk Ocağı şubelerinde olduğu gibi imkânları nispetinde yeni
harflerin öğretilmesi amacıyla kurs açmıştır. Türk Ocağı Genel
Merkezinin yeni harf kursları açılması ile ilgili tamiminden sonra
vakit kaybetmeden bir dershane oluşturmuştur. 10 Eylül 1928 itiba
riyle İnebolu Türk Ocağı’ndaki yeni harflerin öğretilmesi için açı
lan gece kursuna seksene yakın öğrencinin devam etmekte olduğu
ve ilgi gösterenlerin sayısının giderek arttığı belirtilmektedir.198
1930 yılı aylık ocak haberlerinden elde edilen bilgiye göre
İnebolu Türk Ocağı tarafından eğitim ve öğretim alanına mühim
bir mesai harcamakta ve köy mekteplerinin fakir talebelerine kitap
ile ders malzemeleri dağıtılmış aynı zamanda bütün masrafları Oca
ğa ait olmak üzere Muallim Mektebi’nde iki öğrencinin eğitim gi
derleri karşılanmıştır.199
196 Açıksöz, Yıl:6,
Sayı:1316, (31 Mart 1341), s.2.
age, s.167.
198 Tuncer, age, s.265.
199 Türk Yurdu, Cilt:17, (C:5-25, Sayı:31-225, Temmuz 1930), Ankara, 2001,
s.46.
197 Tuncer,
2.1.4.
Spor, Sağlık, Eşya Piyangosu
“Sağlam kafa sağlam vücutta bulunur” ilkesiyle hareket eden
Türk Ocakları sportif faaliyetleri de hep ön planda tutmuştur.
Gençlerin geleceğe sağlıklı ve güçlü bir şekilde hazırlanmaları için
bünyesinde bir takım spor kolları oluşturmuştur. İnebolu Türk
Ocağı da 1926 Eylülünde bir Spor Şubesi teşkil etmiştir. Ocağın
oluşturduğu Spor Şubesinin başkanlık görevini Mustafa Nuri Bey
üstlenmiş, başkan yardımcılığına Şevket, kâtipliğe Hilmi, kaptanlığa
Hamdi, üyeliklere ise Cemal Azmi, Naim, Hüseyin Avni, Faik Sabri
Beyler getirilmiştir. Oluşturulan Spor Şubesi idare heyeti en kısa
sürede çeşitli müsabakalar düzenleyeceklerini vaat etmişlerdir.200
İnebolu Türk Ocağı Spor Şubesi 29 Ekim 1926’da ilk müsabakasını
İdman Yurdu ile yapmıştır. Cumhuriyet Bayramı günü akşamüzeri
Bayıraltı mevkiinde gerçekleştirilen futbol maçında bazı oyunlar da
sergilenmiştir.201 İnebolu Türk Ocağı futbol takımı 1926 yılı sonla
rında Kastamonu ve Taşköprü’de de maçlar yapmıştır.202 Gerçekleş
tirilen bu faaliyetlere rağmen İnebolu Türk Ocağı bu yönde bir ta
kım eleştirilere de uğramıştır.203 1930 yılında İnebolu spor teşkilatı
200 Açıksöz, Yıl:8,
Sayı:1756, (12 Eylül 1926), s.2.
Sayı:1806, (7 Teşrin-i sanî 1926), s.2.
202 Tuncer, age, s.181.
203 “İnebolu gençleri spor faaliyetine iki kutuptan geçtiler. Türk Ocağı Spor
Şubesi, İdman Yurdu, Türk Ocağı’nı teşkil eden zevat-ı muhterem Ocakta
bir spor kulübü meydan getirmek hususunda fedakârlıkta bulundular. Fakat
Ocağın teşkil ettiği bu şubenin uzun ve devamlı faaliyeti görülmedi. Çünkü
Ocak spor şubesini teşkil eden zevat ekseriyet itibariyle yaşları geçkin oyun
culardan terkip ediyordu. Mamafih Ocak spor şubesi bugünlerde birkaç faal
uzuv daha kazanmış ve nizamnamesini tahdit ederek faaliyetlerine bir kat
daha hız vermiştir.”, “İnebolu’da Spor Hayatı”, Açıksöz, Yıl:8, Sayı:1848, (29
Kanun-i evvel 1926), s.2.
201 Açıksöz, Yıl:8,
na bağlı olarak faaliyet yürüten futbol, voleybol, denizcilik ve atıcı
lık şubeleri bulunmaktaydı.204
Yukarıda da belirtildiği üzere faaliyetlerine hız veren Ocak
ayrıca farklı spor kollarını da harekete geçirmiştir. 1930 yılı itiba
riyle İnebolu Türk Ocağı spor şubesi faaliyetlerine devam etmekte
olup, futbol haricinde voleybol, denizcilik ve atıcılık dallarına da
bünyesinde yer vermiştir.205 30 Ağustos Zafer Bayramı kutlamala
rında yüzme, yağlı direk, ördek yakalama gibi deniz sporlarını ilgi
lendiren alanlardaki yarışmaların İnebolu Türk Ocağı Spor Şubesi
tarafından düzenlemiş veya desteklenmiş olduğu söylenebilir. Bu
nun dışında İnebolu Türk Ocağı gençlerin boş vakitlerini Ocak ça
tısı altında değerlendirmeleri amacıyla bilardo müsabakası düzen
lemiştir. 28 Ağustos 1924 tarihli bir habere göre Türk Ocağı’nın çok
yakın bir zamanda bilardo müsabakası gerçekleştireceği bildirilmiştir.206
Bir sağlık ocağı gibi çalışan Türk Ocağı köylere doktorlar yol
ladığı, fakir hastaları muayene ettirdiği gibi ilaç yardımlarında da
bulunmuştur. Bu bağlamda İnebolu Türk Ocağı da daha kuruluşun
dan itibaren bu yönde faaliyetlerine hız vermiş ve halkın sağlığı ile
yakından ilgilenmiştir. 1930 yılı Ocak haberlerinden elde edilen
bilgiye göre Ocak bundan önceki yıllarda olduğu gibi muhtaç ve fa
kir hastalara ilaç vesaire vermek suretiyle yardım etmiştir.207 Ayrıca
7 Haziran 1929 Cuma günü Türk Ocağı yararına bir eşya piyangosu
Türk Yurdu, Cilt:17, (C:5-25, Sayı:31-225, Temmuz 1930), Ankara, 2001,
s.46.
205 Tuncer, age, s.352-353.
206 Açıksöz, Yıl:6, Sayı:1156, (28 Ağustos 1340), s.2.
207 Tuncer, age, s.352-353.
204
yapılmış, çekiliş Ocak salonunda yapılmış ve kazananlara hediyeleri
verilmiştir.208
2.1.5.
İnebolu Türk Ocağı Kongreleri
İnebolu Türk Ocağı diğer Ocaklar gibi kuruluşundan itibaren
genel kongrelerini yılda bir gerçekleştirmiş ve yapılan seçimler so
nunda yeni idare heyetlerini oluşturmuştur. Fakat çeşitli nedenler
den ötürü kongre tarihleri farklılık göstermiştir.
İnebolu Türk Ocağı kuruluşundan sonra ilk kongresi Haziran
1924’te yapılmıştır. Fakat yeni idare heyetinin kimlerden oluştuğu
na ilişkin bir bilgi mevcut değildir. Bu arada yönetime dönük eleşti
riler yapılmıştır.209 Kasım 1924’te çıkan bir haberde İnebolu’da mü
kemmel bir surette Türk Ocağı’nın teşkil olunduğunu bildirmekte
fakat idare heyetinin etkisiz olması ve aralarında münakaşalar ya
şanmasının Ocağın fevkaladeliğine gölge düşürdüğü dile getirilmektedir.210 Bu eleştiriye karşı İnebolu Türk Ocağı idare heyeti ta
rafından Açıksöz gazetesine bir mektup gönderilmiştir. Mektupta
Çekiliş sonucunda İcrâ Memuru Salih Bey’in 18 numaralı biletine gümüş
tabak, Kabaalizade Mehmet Hamdi Bey’in 26 numaralı biletine tuvalet takı
mı, Türk Ocağı'nın kendi hesabına satın aldığı 70 numaralı bilete altın saat
kordonu, Bafra’da Müstantik Mustafa Hilmi Bey namına gönderilen 125
numaralı bilete kehribar ağızlık, 121 numaralı bilete fotoğraf makinesi, yine
Bafra’ya gönderilen 128 numaralı bilete mantoluk kumaş, Terme Kaymaka
mı Mustafa Selim Bey namına giden 241 numaralı bilete portmen, Ayan
cık’ta Şükrüzade Mithat Bey’in 140 numaralı biletine de kol düğmesi isabet
etmiştir. Güzel İnebolu, Sayı:198, (12 Haziran 1929), s.2.
209 “İnebolu Türk Ocağı’nın şu yakınlardaki hali çok şayan-ı teessüftür. Birkaç
ay evvel yapılan intihabatta kemal-i hevahişle çalışacaklarını iddia eden ida
re heyeti her ne sebepten ise bütün bütün işten el çekmişlerdir. Bari vaziyeti
ıslah etseler de ondan sonra ayrılsalar daha münasip olurdu.”, Açıksöz, Yıl:6,
Sayı:1164, (22 Temmuz 1340), s.2.
210 Açıksöz, Yıl:6, Sayı:1188, (6 Teşrin-i evvel 1340), s.2. Türk Yurdu, Cilt:9,
(C:16-22, Sayı:168-7, Nisan 1341), Ankara, 2001, s.48.
208
Ocağın muazzam bir kütüphaneye sahip olduğu, oyun salonlarının
varlığı ve gazete ile dergi gibi neşriyatında sürekli bulunduğu belir
tilmiştir. Ayrıca Ocağın bazı meselelerde arkadaşlarla fikrî bir itila
fa düştüğü, bu durumun muhtelif içtimalarda münakaşalara sebep
olduğu bildirilmiş, fakat bu tartışmaların sırf Ocağın daha iyi bir
hale gelmesini sağlamak amacıyla yapıldığı vurgulanmıştır.
1924 Haziran ayında oluşan yeni idare heyeti aradan sekiz ay
geçmeden istifa etmiştir. Bunun üzerine Şubat 1925’te toplanan
İnebolu Türk Ocağı seçimler sonunda yeni idare heyetini belirle
miştir. İdare heyeti şu isimlerden oluşmuştur: Reis Kaymakam Fev
zi Bey, Katip mahkeme katibi Mehmet Şükrü, murahhas sabık iskân
memuru Ahmet Faik, muhasip Seyr-i Sefain Acente Katibi Cemal
Azmi, azalar tüccardan Tığlızade Abdullah Adil, Cebecizade Sabri
ve Battalzade Selahattin beyler.211 Yeni oluşturulan yönetime karşı
da eleştirilerin yapıldığı anlaşılmaktadır.212 1926 yılı idare heyetin
de şu isimler yer almıştır. Ocak başkanı Şükrü, murahhas Ahmet
Faik, Güzel İnebolu gazetesi sahibi Mustafa Nuri, ocak idare heye
tinden Belediye Başkanı Hüseyin Fehmi, Hafız Şükrü, Selahattin,
Cemal Azmi, azadan Dürriye Hanım, Nafıa Hanım ve Bedriye Ha
nım ile Şevket, Salih ve Hilmi Beyler.
211 Açıksöz, Yıl:6,
Sayı:1304, (28 Şubat 1341), s.2.
yer alan yazıda şu hususlara yer verilmiştir: “İnebolu Türk Ocağı
son zamanlarda oyun salonunun kapısına -Ocaklılara mahsustur- yazılı bir
levha astı. Bu levhanın ocakta mukayyit olmayan fakat Ocağa devam eden
bilhassa oyun için gelen birçok gençleri gücendirdiği anlaşılıyor. Muhitin
seviyesini, Ocağın hâlihazırdaki rızaiyeti nazar-ı itibara alarak karar etrafın
da Ocak heyet-i idaresinin etraflıca düşünerek Ocağın istikbali namına bir
karar ittihaz edilmesi arzusu İnebolu’nun bir kısım gençleri tarafından inti
zar edilmektedir.”, Açıksöz, Yıl:7, Sayı:1398, (21 Haziran 1341), s.2., Açıksöz
gazetesinde yer verilen bir haberde İnebolu Türk Ocağı’nın diğer bir kısım
ocaklara kıyasla daha faal ocaklar arasında yer aldığı bildirilmekte ve köylere
irşat heyetlerinin gönderilmesi halinde büyük bir başarı sağlanacağı belir
tilmektedir. Açıksöz, Yıl:6, Sayı:1380, (6 Haziran 1341), s.2.
212 Açıksöz’de
Yasa gereği martın ilk haftası genel kongresini yapması gere
ken İnebolu Türk Ocağı 1927 yılı kongresini 2 Mart Perşembe günü
gecesi gerçekleştirmiştir. Ocak genel kurulundan başkanlık divanı
na Asliye Mahkemesi Reisi Fethi Bey oy esası ile dernek reisi, Naim
ve Muharrem Beyler de kâtip seçilmişlerdir. Kongre başladıktan
sonra Ocağın yıllık mesai raporları okunmuş ve bir buçuk saat bun
lar üzerinde ocaklıların tartışmalarına müteakip yeni idare heyeti
seçimlerine geçilmiştir. Oyların tasnifi neticesinde çoğunluğun oyu
ile Belediye Başkanı Hüseyin Fehmi Bey hariç olmak üzere 1926
yılı idare heyetini teşkil eden ocaklılar seçimi kazanmıştır. Buna
göre yeni idare heyetine şu isimler seçilmiştir: Ocak Başkanı Şükrü,
Murahhaslar Ahmet Faik, Güzel İnebolu gazetesi sahibi Mustafa
Nuri, Azalar Hafız Şükrü, Selahattin, Cemal Azmi, Şevket, Salih ve
Hilmi Beyler, Dürriye, Nafıa ve Bedriye hanımlar. Vaktin geç olma
sı sebebiyle kongre yeni denetim kurulunu seçmek, bütçenin tartı
şılması ve onaylanması, aday üyelerin kabulü, kurultaya gidecek
delegeyi seçmek gibi bazı meselelerin görüşülmesi işlemi pazar gü
nüne ertelenmiştir. Pazar gecesi tekrar içtimaa eden İnebolu Türk
Ocağı kurultay delegesi olarak Asliye Mahkemesi başkanı Fethi
Bey’i seçmiştir.213
İnebolu Türk Ocağı’nın 1928 yılı genel kongresi oldukça sı
kıntılı geçmiş ve bir takım ihtilaflar olmuştur. Bu durumun halk
üzerinde olumsuz yansımaları olmuştur. 1928 yılı kongresi 13 Şubat
Cuma akşamı Türk Ocağı salonunda yapılmıştır. En yaşlı aza Kay
makam Nuri Bey geçici başkan seçilmiş, ayrıca üyelerden Müdde-i
Umumî İrfan Bey divan başkanlığına, Battalzade Selahattin ve
Tığlızade Naim Beyler de divan kâtipliklerine seçilmiştir. Yönetim
ve denetim raporlarının okunması ve ibra edilmesinden sonra se
çim yapılmış fakat oy tasnifinde usulsüzlük olduğu iddia edilmiştir.
İrfan Bey celsenin hitam bulduğunu ve içtimaın pazartesi günü ak
213
Güzel İnebolu, Sayı:91, (9 Mart 1927), s.1.
şamına tatil edildiğini tebliğ etti. Pazartesi günü dernek toplandı.
İntihabatta yolsuzluk olduğundan ve binaenaleyh yeniden intiha
bat icrasıyla rey pusulalarının tetkik için genel merkeze gönderil
mesi talebini içeren otuz imzayla verilen takrir uzun boylu müna
kaşa ve müzakereyi mucib olmuştur. Takririn reye vazi teklif edildi.
Buna lüzum olmadığı ileri sürüldü. Neticede takriri imza edenler
içtimaı terk etti. Takrirde imzası olmayan ve içtimaı terk etmeyen
zevat yedek azalarla murakabe heyetinin intihabına devam ederek
mesaisine hitam verdiler.214 Fakat kongreyi terk edenlerin sayısının
çoğunluğu oluşturması sebebiyle seçimlerin feshedilmesi ve seçim
lerin yenilenmesi için merci ve makamlara talepte bulunulduğu an
laşılmaktadır. 3 Mart 1928 itibariyle Ocak seçimlerinin yenilenmesi
için emir gelmiştir. Fırka müfettişliğinden adaylar açıklanınca
kongrenin yapılacağı belirtilmiştir.215 Yeni idare heyeti oluşuncaya
kadar Türk Ocağı yönetimine hükümet tarafından belediye başka
nı, hukuk hâkimi, ziraat bank müdürü, orman muamelat memuru,
rüsumat muamele memuru ve Kabaalizade Mustafa Bey’in de içinde
olduğu bir heyet atanmıştır.216
214 Kongrede
gelişen olaylara Güzel İnebolu’da yer verilmiştir: “.. .Dernek riya
setine intihab edilen İrfan Bey heyet-i umumiyenin teveccühlerine teşekkür
etti. Müteakiben sabık idare ve murakabe heyetinin raporu okundu. Müna
kaşa cereyan etti. Rey pusulalarına imza edilip edilmemesi mevzu-i bahs ol
du. Neticede imzaya mahal olmadığı muvafık görüldü. Reylerin tasnifi neti
cesinde Cumhuriyet Halk Fırkası’nca aday gösterilen yedi kişiden Adil, Ha
fız Şükrü, Cemal Azmi, Musa Kazım, Fethi ve Selahattin Beyler ekseriyet-i
mutlaka ile intihab olundukları anlaşıldı. Yalnız namzet Ustaoğlu Şükrü Bey
ile Muallim Hüsnü Fehmi Bey’in reylerinde müsavat hâsıl olduğu binaena
leyh namzet Şükrü Bey’in aza kabul edilmemesi teklif edildi ise de bilahare
Şükrü Bey’in yirmi bir Hüsnü Fehmi Bey’in yirmi üç rey aldığı söylendi. İn
tihabatta bir yolsuzluk olduğu ileri sürüldü.”, Güzel İnebolu, Sayı:137, (16
Şubat 1928), s.1-2.
215 Açıksöz, Yıl:9, Sayı:2191, (4 Mart 1928), s.1.
216 Açıksöz, Yıl:9, Sayı:2185, (26 Şubat 1928), s.2.
1928 yılı kongresi sırasında yine eleştiriler yapılmıştır. Se
çimlerde ortaya çıkan itirazlar ise başlı başına bir eleştiri konusu
oluşturmuştur. Açıksöz’de 3 Mart 1928 tarihinde yayınlanan bir
haberde İnebolu Türk Ocağı ile ilgili şu cümlelere yer verilmiştir:
“İtiraf etmek mecburiyetindeyim ki İnebolu Türk Ocağı son seneler
zarfında eski heyecan ve faaliyetini gaib etti. Gece ve gündüz ocak
ta bir sükûnet ve boşluk göze çarpıyordu. Ocağa kaydolmak arzu
sunda bulunan birçok gencin müracaatı itibara alınmamıştır.” 217 Bu
eleştirilere cevap veren Musa Kazım İnebolu Türk Ocağı ile ilgili şu
tespitlerde bulunmuştur: “...Her şeyden evvel itiraf etmek mecbu
riyetindeyiz ki İnebolu gençliğinde eski heyecan maalesef bugün
yoktur. Ocak henüz gençliği bir sınıf altında toplamaya muvaffak
olamamıştır. Son yıllar zarfında ocakta şayan-ı hayret bir inhisar
sistemi tatbik edilmiş, kaydolmak isteyen ve mevcudu mühim bir
yekûna baliğ memleket evlatları Ocağa kabul olunmuş ve bunlar
dan bir kısmına aradan ancak bir sene geçtikten sonra müspet veya
menfi cevap verilmiştir. Memuriyet hesabıyla başka ocakta
mukayyıd olup da İnebolu’ya gelenler henüz nakil muamelesini bi
le yaptıramamışlardır. Daha açık yazalım; İnebolu Türk Ocağı'nın
bugünkü vaziyeti şudur: Bina var, gençler mahfilinden müdevver
kütüphane, bilardo, tavla, domino ve mobilya var. Ocak bir kısım
gazetelere abonedir. Birde kahveci var. Ocağın en ufak bir hareke
tini değil yazmak, söz arasında tenkit etmek bile kabahattir.”218
8 Mart 1928’de Fırka müfettişliği yeni adayları tebliğ etmiş ve
Ocak kongresinin birkaç gün içinde yapılacağını bildirmiştir. Aynı
günün akşamı fırka müfettişliği Hukuk Hâkimi Fethi, Ziraat Banka
sı Müdürü Ziya, Musa Kazım, Kabaalizade Mustafa, Recep, Tahrirat
Kâtibi Nurettin, Cebecizade Sabri Beyleri yeni idare heyetine aday
olarak göstermişlerdir. İnebolu Türk Ocağı bütün bu sıkıntıları at
217 Açıksöz, Yıl:9,
Sayı:2190, (3 Mart 1928), s.2.
Musa Kazım, “Gençlik ve Ocak”, Güzel İnebolu, Sayı:139, (1 Mart 1928),
s.1-2.
218
latmış ve mart ayı içerisinde yapılan kongrede yeni idare heyeti şu
isimlerden oluşmuştur: Reis Hukuk Hâkimi Fethi, Kâtip Güzel İne
bolu Gazetesi sahibi Musa Kazım, Murahhas Gümrük Muayene
Memuru Ahmet Vefik, Muhasib Tüccardan Cebecizade Sabri, Vez
nedar Tüccardan Kabaalizade Mustafa, Azalar Ziraat Bankası Mü
dürü Ziya, Tüccardan Hacı Bekirzade Recep ve Hamdi Beyler.219
İnebolu Türk Ocağı kurultay delegesi olarak ise Asliye Mahkemesi
başkanı Fethi Bey seçilmiştir.220
1929 yılı kongresi ise 8 Şubat günü yapılmıştır. İnebolu Türk
Ocağı genel heyeti yeni sene bütçesini tanzim ederek Ocağın geçen
bir yıl zarfındaki faaliyeti hakkında idare heyeti tarafından okunan
raporu dinlemiş ve Reis Fethi Bey tarafından verilen denetim rapo
runa müteakip eski senenin icraatı ile yeni yılın bütçe ve programı
ittifakla tasdik edilmiştir. Fethi Bey’in verdiği izahata ve rapora gö
re Ocak 6500 liralık bütçesinden 5927 lirasını tahsil etmiş ve bunun
5721 liralık kısmını sarf etmiştir. Yeni sene için ise 7000 liralık bir
bütçe kabul edilmiştir.221 İnebolu Türk Ocağı'nın 1929 yılı kongre
sinin sonunda oluşan yeni idare heyeti hakkında bir bilgi elde edi
lememiştir.
2.1.6.
İnebolu Türk Ocağı'nın Emlaki
İnebolu Türk Ocağı’nın bulunduğu bina kendisine aittir.
Ocak binası Türk Ocağı’nın faaliyetlerini gerçekleştirebilecek bir
kapasiteye sahiptir. Hatta bazı toplum kuruluşları dahi zaman za
man ocak binasından istifade etmektedir. Aynı zamanda ocak binası
kütüphane ve oyun salonunu ihtiva etmektedir. Oyun salonunda
ocaklı gençlerin boş vakitlerini değerlendirmeleri için bir bilardo
masası yer almakta, bunun yanında çeşitli oyunlar da bulunmakta
Türk Yurdu, Cilt:13, (C:21-7, Sayı:199-38, Mayıs 1928), Ankara, 2001,
s.293, Tuncer, age, s.279.
220 Türk Yurdu, Cilt:13, (C:21-7, Sayı:198-37, Nisan 1928), Ankara, 2001, s.228.
221 Güzel İnebolu, Sayı:185, (16 Şubat 1929), s.1.
219
dır. Bütün bunların dışında İnebolu Türk Ocağı’nın faaliyetlerinin
sağlıklı bir şekilde devamlılığının sağlanması için bir takım mülkle
rin gelirlerinin Ocağa aktarıldığı görülmektedir. İnebolu Türk Ocağı’nın mülkleri ile ilgili bilgilere Güzel İnebolu gazetesinin bazı sa
yılarında rastlanmaktadır. Gazetede 9 Mart 1927’de şu şekilde bir
ilan yer almıştır: “Türk Ocağı’nın büfesi bir yıl müddetle müzaye
deye verileceğinden talip olanların, şeraiti anlamak isteyenlerin
Türk Ocağı’na müracaatları” istenmekte ve ilan şu şekilde devam
etmektedir “Ocak binasının alt katındaki Polis Dairesi, Ali Os
man’ın oturduğu kahve, Çırak Mehmet icarındaki depo,
Urgancıoğlu’nun kahvesi bir sene müddetle icara verilecektir.”222
29 Mart 1928’de yayınlanan diğer bir ilanda ise on beş gün
müddetle müzayedeye çıkarılmıştır.”223 Verilen ilanlara göre İnebo
lu Türk Ocağı’nın maddî anlamda desteklenmesi için kahve, depo
ve dükkânların kira bedellerinin Ocağa verildiği anlaşılmaktadır.
Fakat söz konusu kahve, depo ve dükkânların kim veya kimler tara
fından Ocağa verildiği hakkında herhangi bir bilgi olmadığı gibi
mezkûr mülklerin kira bedelleri ve kiracılarına ait verilere de ulaşı
lamamıştır.
Türk Ocakları’nın diğer şubeleri gibi 10 Nisan 1931’de İnebo
lu Türk Ocağı da kapanmış ve bütün mal varlığı Cumhuriyet Halk
Fırkası yönetimine devredilmiştir. 9000 lira değer biçilen İnebolu
Türk Ocağı binası ve altındaki mağazalar ise Fırka ve Halkevi’ne
dönüştürülmüştür. İnebolu’dan Gazi Mustafa Kemal’e 7 Kasım 1932
Güzel İnebolu, Sayı:91, (9 Mart 1927), s.2.
“Ocağın mutasarrıfı olup el-yevm Avukat İshak Muammer Bey’in taht-ı is
ticarında bulunan mahal ile asrî gazino müsteciri Hüsnü Murat ve tüccardan
Ali Osman Efendilerin taht-ı işgallerinde olan kahve ve depo mahalleri bu
kere müddetlerinin hitamına mebni yeniden icara raptedilmek üzere tarihi
ilandan itibaren on beş gün müddetle müzayedeye vaaz edilmiştir. Talep
olan zevatın Belediye münâdîsi Rıfat Efendiye ve Ocak idare heyetine müra
caatları ilan olunur.”, Güzel İnebolu, Sayı:143, (29 Mart 1928), s.4.
222
223
tarihli, altında 31 imza bulunan bir dilekçe yazılmıştır. Dilekçede
ismi geçenler 1919 yılı başlarındaki zor günlerde İnebolu Gençler
Mahfeli’ni kurduklarını, daha sonra kulübü İnebolu Türk Ocağı’na
dönüştürdüklerini anlatarak Ocağın Cumhuriyet Halk Fırkası’na
ilhak edildiği belirtmişlerdir. Sonuçta İnebolu’da Halkevi açılması
için gerekli girişimin başlatıldığı hatta gerekli komite ve idare he
yeti seçiminin yapıldığı halde henüz açılmasına izin verilmediği
bildirilerek bir an önce Halkevinin açılması istenmektedir. Dilek
çenin altında şu isimler bulunmaktadır:
Ustaoğlu Şükrü,
Süleymanoğlu Cemal Azmi, Kaba Alioğlu Mustafa Rami, Bilaç Oğlu
Sacit, Mehmetoğlu Şevket, Ustaoğlu Mustafa Sıtkı, Kaba Alioğlu
Necati, Alioğlu Şükrü, Uzun Mehmetoğlu Mehmet, Battalın Selahattin, Çil Ahmetoğlu Salih, Bektaşın Hüseyin, Uzun Mehmetoğlu
Sabri, Cebecioğlu Hüseyin, Cebecioğlu Sabri, Süleymanoğlu Rıza,
Kartoğlu Bakî, Muhaciroğlu Mehmet, Tatlıoğlu Sabri,
Rıdvanbeyoğlu Tahir, Hazinedaroğlu Yusuf, Tığlıoğlu Naim, Ağa
Hüseyinoğlu Muharrem, Bostanoğlu Recep, Baba Haliloğlu Cemal,
Kara Salioğlu Seyit Ali, Sarı Hüseyinoğlu Mehmet, Başoğlu Sıtkı,
Abdülbakioğlu İzzet, Çeteroğlu Adil ve Alioğlu Hamdi224
Kastamonu Cumhuriyet Halk Fırkası İdare Heyeti de Cum
huriyet Halk Fırkası Genel Sekreterliğine gönderdiği yazıda İnebo
lu’daki binanın Halkevi olmaya elverişli olduğu ve halkevinin bu
binada faaliyet göstermesinin yerinde olacağı yönünde görüş bildirmiştir.225
İnebolu Cumhuriyet Halk Fırkası İdare Heyeti Başkanlığı ta
rafından 3 Mayıs 1931 ve 8 Ağustos 1931’de Cumhuriyet Halk Fır
kası Genel Sekreterliğine gönderilen yazılarda İnebolu Türk Ocağı’nın durumu şu şekilde ifade edilmiştir: Ocağın bir binası bulun
maktadır. Kira geliri de olan Ocağın dahilinde Sahil Sıhhiye İdare
224 BCA, Nu:
225 BCA,
490.01.74.279.1, s.101,102,103.
Nu: 490.01.74.279.1, s.104,106.
si’ne kiralanan odalar ve binanın altında bulunan bir yazıhane ve
iki dükkanı vardır. Senelik kira geliri 506 liradır. Ocağın adına olan
tapu Cumhuriyet Halk Fırkası adına tescil ettirilmiştir. Binanın bir
borcu bulunmamaktadır. Cumhuriyet Halk Fırkası’nın ayrı bir bi
nası varsa da Ocağın üçüncü katı Fırka merkezi olmaya uygundur.
İlçede 37 kişilik bir spor teşkilatı bulunup bunlar ocak dahilinde
tahsis edilen dairede ikamet etmektedirler. Ocağın mefruşat ve mo
bilyası vardır. Binanın bu günkü hali, ikinci katında bir gazino, bir
bilardo ve kütüphane ve bir mütalaa salonu bulunmaktadır. Ocağın
iki müstahdemi olup bunların dışında ücretlendirilen kimse yoktur.
Bunun dışında 158 lira 80 kuruş borcu olduğu ifade edilmiştir. Ocak
yönetimi tarafından Bolu Kız Öğretmen Okulu’na gönderilmiş üç
öğrenci vardır. Bu öğrencilerin tahsil devresinde her ay için gönde
rilen harçlık miktarı gidiş geliş ücretleri dahil yıllık 228 liradır.226
1936 yılında Türk Ocağından Cumhuriyet Halk Fırkası’na
kalan emval şunlardır: 4 parça dükkân, orta kısmı Halkevi salon ve
büfesi ve bilardo salonu, üçüncü katı muhtelif odalardan ibaret bir
kargir bina vardır. 4 dükkân kiraya verilmiş diğer kısımlar ise hal
kevi olarak kullanılmaktadır. Menkul malların değeri ise tahmini
olarak 1160 lira hesaplanmıştır.227
Cumhuriyet Halk Fırkası’na devredilen binanın Türk Ocağı’ndan kalan elektrik aydınlatma bedelinden Belediyeye ait olan
187 lira 50 kuruş borç tahakkuk etmiştir. Genel merkez tarafından
bu eski borcun devredilen dükkân kira gelirlerinden tahsil edilmesi
BCA, Nu: 490.01.74.279.1, s.70,71,114. Türk Ocağı’nın kapanmasından son
ra bu öğrencilerin Cumhuriyet Halk Fırkası’sı adına tahsillerini devam etti
rilmesi için Genel Merkezden yardım talep edilmiş, talebe olumsuz cevap
verilerek mahalli imkanlarınız ve bütçenin durumuna göre mahallinden
karşılanması istenmiştir. BCA, Nu: 490.01.74.279.1, s.108,114.
227 BCA, Nu: 490.01.74.279.1, s.73, 74,75,76,77,78,118.
226
bildirilmiştir. Bu borç ocak dağıldığı zaman kapatılmıştır.228 Hal
kevlerinin faaliyete başlamasından sonra İnebolu eski Türk Ocağı
binası Cumhuriyet Halk Fırkası Genel Merkezi tarafından 3 Mayıs
1933 tarihinde İnebolu Halkevi’ne tahsis edilmiştir.229
2.2. Cide Türk Ocağı ve Faaliyetleri
Cide’de Ekim 1924’te Gençler Birliği namı ile bir teşkilat vü
cuda getirilmiştir. Bu dernek konferanslar vermek, kütüphane aç
mak, müsamereler tertip etmek ve memleketin yükselmesi, ilerle
mesi için çalışmak amacıyla kurulmuştur.230 1924 yılında kurulan
bu dernekten yaklaşık bir yıl sonra Cide’de Türk Ocağı kurulmuş
tur. Gençler Birliği ile Türk Ocağı’nın idare heyeti başkanının Or
man Fen Memurlarından Nurettin Bey olması Cide Gençler Birliği’nin Türk Ocağı’na dönüştüğünü akla getirmektedir. Bunun ya
nında Mustafa Kemal’in yurt gezileri sırasında Gençler Birliği, Bilgi
Yurdu, Muallimler Birliği v.s teşkilatların Türk Ocağı’na dönüştü
rülmesi yönündeki telkinleri de göz önüne alındığında Cide Türk
Ocağı’nın evveliyatının Cide Gençler Birliği’ne dayanıyor olma ih
timali kuvvet kazanmaktadır.231
28 Nisan 1936 tarihi itibarıyla maliye ve belediye dahil ödenmemiş borcu
kalmamıştır. BCA, Nu: 490.01.74.279.1, s.72.
229 BCA, Nu: 490.01.74.279.1 (03.05.1933), s.98. BCA, Nu: 490.01.74.279.1
(03.05.1933), s.75.
230 Açıksöz, Yıl:6, Sayı:1191, (9 Teşrin-i evvel 1340), s.2.
231 Atatürk 19 Eylül 1924 günü Giresun’da Bilgi Yurdu’nu ziyaret eder. Derne
ğin adının Türk Ocağı olarak değiştirilmesini ister. Aynı gün Ordu’ya geçer.
Ordu Gençler Kulübü’nün Türk Ocağı’na çevrilmesini ve Türk Ocağı etra
fında toplanmalarını ister. Tuncer, age, s.120. Ayrıca Daday’da 1340’ta faali
yetlerine başlayan Daday Gençler Biriliği’nin de Türk Ocağı’na inkılâp ede
ceğine dair bir haber de yayınlanmıştır. Açıksöz, Yıl:6, Sayı:1349, (21 Nisan
1341), s.2. Fakat 1931 yılı Türk Ocakları’nı gösterir listede de Daday’ın adı
geçmemektedir.
228
1925 yılı Aralık ayı içerisinde teşkil olunduğunu öğrendiği
miz Cide Türk Ocağı’nın ilk idare heyeti şu isimlerden oluşmuştur:
Başkan Orman Fen memuru tüccardan Nurettin Bey, Azalar Tüc
cardan Faizzade Murat Bey, Müftü Ali Nazım Efendi, Ziraat Bank
memuru Ali Efendi, Rüsumat memuru Ferhat Bey, Fabrikatör Ne
cip Bey, Kolağasızade Mehmet Fethi.232
Basında Cide Türk Ocağı’nın gerçekleştirmiş olduğu kongre
lerde alınan kararlar ve görüşülen konular hakkında bilgilere sınırlı
ulaşılabilmektedir. Bunun dışında yapılan araştırma sonucunda sa
dece Cide Türk Ocağı’nın 1926, 1927, 1928 yılları idare heyetlerine
ulaşılabilmiştir.
23 Kasım 1926 yılı itibari ile Ocağın yeni idare heyeti şu
isimlerden oluşmuştur: Kaymakam Fikri Bey Müddei Umumi Feh
mi, Müstantik Kadri, Orman Muamelat memuru Rûhi, tüccardan
Cafer ve Nurettin ile Muallim Fethi Bey.233
1927 Cide Türk Ocağı olağan kongresini gerçekleştirilmiş,
yeni idare heyeti için seçimler yapılmış ve idare heyeti şu isimler
den oluşmuştur. Başkan Fabrikatör Nurettin, Murahhas Mes’ul
Müdde-i Umumi Hüsnü Fehmi, Muhasebe Ziraat Bankası Müdürü
Ali Rıza, Veznedar Tüccardan Faizzade Cafer, Kâtip İlk Erkek Mek
tebi Başmuallimi Ahmet Hilmi. Yedek üyeler Hâkim Hüseyin
Mehdi, Kız Mektebi muallimlerinden Mehmet Fehmi Beyler.234
1928 yılı Cide Türk Ocağı idare heyetine ise şu isimler seçil
miştir: Reis Belediye Başkanı Fethi, Kâtip Merkez Muhtelit Mekte
bi muallimi Sadettin, Muhasib Çerkes Hasanoğlu Şaban, Veznedar
Deli Ahmetoğlu Mustafa, Azalar Tüccardan Faiz, Liman Reisi Şefik
232 Açıksöz, Yıl:7,
Sayı:1547, (31 Kanun-i evvel 1341), s.2.
Sayı:1817, (23 Teşrin-i sanî 1926), s.1.
234 Açıksöz, Yıl:8, Sayı:1911, (19 Mart 1927), s.2.
233 Açıksöz, Yıl:8,
Beyler.235 Cide Türk Ocağı’nı genel merkez kurultaylarında 1927 ve
1928 yıllarında Cemil Behçet Bey temsil etmiştir.236
2.2.1.
Konferans ve Eğitim Faaliyetleri
Ekim 1926 yılı içinde Ocak idare heyeti bir içtimaa gerçek
leştirerek Ocak bünyesinde bir musahabe heyeti teşkil etmiştir.
Heyet başta Kaymakam Fikri Bey olmak üzere Hakim Hüseyin
Mehdi, Müdde-i Umumi Hüsnü Fehmi, Mektep başmuallimi Ah
met Hilmi, Müftü Ali Nazım ve Dr. Celal Beyden oluşmuştur. He
yet her Cuma günü tertip edilen program dairesinde halka ve ocak
lılara millî ve vatanî mevzular başta olmak üzere konferanslar ver
meyi kararlaştırmıştır. Alınan karar gereği Kaymakam Fikri Bey
“Şekl-i Hükümet ve Vatan” hakkında bir konferans vermiştir.237 Bu
konferansın yanı sıra 1928 yılı Ağustosunda başlayan yeni harf se
ferberliğine bağlı olarak halkın bu konuda bilgilendirilmesi amacıy
la konferanslar verildiği anlaşılmaktadır.238
Yeni harf seferberliğinin başlaması ile birlikte ülke çapında
ilk kurslar Ağustos ayından itibaren Türk Ocakları tarafından açıl
maya başlamıştır. İşte bu ilk kurslardan biri de 15 Ağustos 1928 ta
rihinde Cide Türk Ocağı tarafından açılmıştır. 8 Eylül 1928 tarihi
itibariyle yeni harflerin halka öğretilmesi için Ocağın 15 Ağustos
tarihinden itibaren Ocak salonunda derslere başladığı belirtilmekte
ve devam edenlerin sayısının da 60 kadar olduğu bildirilmektedir.
Ayrıca halkın yeni harf kursuna ilgisinin yüksek olduğu belirtil
Türk Yurdu, Cilt:13, (C:21-7, Sayı:199-38, Mayıs 1928), Ankara, 2001,
s.299.
236 Türk Yurdu, Cilt:13, (C:21-7, Sayı:198-37, Nisan 1928), Ankara, 2001, s.228,
Tuncer, age, s.214.,244-45.
237 Açıksöz, Yıl:8, Sayı:1792, (26 Teşrin-i evvel 1926), s.1.
238 Tuncer, age, s.293.
235
mektedir.239 Bunun yanında Kastamonu Mebusu Hasan Fehmi Bey
Cide Türk Ocağı’nda yeni harfler hakkında bir konuşma yapmıştır.
2.2.2.
Konser ve Müsamere
Mart 1928’de Cide Türk Ocağı menfaatine asrî temsil heyeti
tarafından bir müsamere verilmiştir. Müsamere Başmuallim Ahmet
Hilmi Bey’in nutkuyla başlamış ve “Sivas Kongresi” veyahut
“Arslan Kimdir” piyesi sahne edilmiştir. Temsilde Gazi Mustafa
Kemal’in Türk Kurtuluş ve İstiklal Savaşı için ilk adımı nasıl attığı
ve bu yoldaki mücadelesi anlatılmaya çalışılmıştır. İzleyenler o ka
dar etkilenmiştir ki “yaşasın Gazi Mustafa Kemal Paşa” nidaları sa
lonu inletmiştir. Müsamere İdman Yurdu’nun gösterileri ile saat
23.00’a kadar sürmüştür.240
1931 yılında Cide Türk Ocağı da tasfiye edilmiştir. Arşiv ka
yıtlarına göre Ocağın binası veya gelir getiren mülkü bulunmamak
tadır. Fesih sırasında menkul eşyası binanın tefrişinde kullanılan
malzemeler olup menkul defterine göre 55 lira değer takdir edil
miştir. 30 Mayıs 1931 tarihli kayda göre Cide Türk Ocağı’nın men
kul eşyası aşağıda verilmiştir.241
Cide Türk Ocağı Menkulât Defteri
Cinsi
239 Tuncer,
Bir Kanepe sekiz sandalye
20
On iki sandalye
12
Üç duvar seccadesi
10
Bir asma lamba
2
Bir tahta masa
1
age, s.264.
Sayı:2192, (5 Mart 1928), s.2.
241 BCA, Nu: 490.01.74.279.1, s.65,129.
240 Açıksöz, Yıl:9,
Lira
Bir çuha masa örtüsü
10
Yekûn
55
Nakit olarak bir devir de olmamıştır. Binası mâliyeden kira
lanmış olup, kira bedeli 52 lira borcu bulunduğu ifade edilen Oca
ğın daha sonraki tespitlere göre 1927-1929 yıllarından kalan kira
borcu olarak 62 lira 16 kuruş olduğu görülmüş, maliyece ilgili meb
lağ Cumhuriyet Halk Fırkası Cide kaza idare heyetinden istenmiş
tir.242 Dolayısıyla bu bedelin kaza idare heyetince ödendiği anlaşıl
maktadır.
2.3. Tosya Türk Ocağı ve Faaliyetleri
Tosya Türk Ocağı Kastamonu sınırları içerisinde faaliyete ge
çen ilk Ocak olma özelliğine sahiptir. Tosya Türk Ocağı'nın kurulu
şu Açıksöz gazetesinde şu şekilde ifade edilmiştir: “Memnuniyetle
haber aldığımıza nazaran Tosya gençleri bir araya gelerek Türk
Ocağı'nın Tosya şubesini küşad etmişlerdir. Yüze yakın azası bulu
nan ocağın faaliyet ve hareketlerini çok büyük bir alaka ile takip
ediyoruz.” Tosya Türk Ocağı 1 Mart 1923 günü akşamı yapılan
umumi bir içtimaa neticesinde kurulmuştur. Bu içtimada Kayma
kam Bahaeddin ve Şube Reisi Osman Beyler tarafından Ocağın
ehemmiyeti hakkında mühim nutuklar irad edilmiştir. Yapılan ko
nuşmaların ardından idare heyeti seçimlerine geçilmiş ve ocağın ilk
idare heyeti aşağıdaki kişilerden oluşmuştur. Başkan Dr. İsmail
Hakkı Bey, Muhasip Ocaklızade Ahmet Haşim Bey, Murahhas me
sul Mal Müdürü Zühdü Bey ve azalar Eskicizade Mehmet Sefa Bey,
Belediye Başkanı Mehmet Efendi. Ocağın fahri başkanlığına ise
Kaymakam Bahaeddin Bey getirilmiştir.243
242 BCA, Nu:
243 “Tosya’da
490.01.74.279.1, s.80,122,129.
Türk Ocağı”, Açıksöz, Yıl:4, Sayı:729, (11 Mart 1339), s.1.
Tosya Türk Ocağı'nın açılışı ile ilgili haberin dışında faaliyet
leri hakkında basında yeterli bilgi bulunmamaktadır. 1 Mart
1927’de Tosya’da yayın hayatına başlayan “Dilek” adlı derginin sa
yılarından Tosya Türk Ocağı'nın bir takım faaliyetlerine ulaşılabil
mektedir. Kendisini Tosya gençliğinin irşat vasıtası olarak nitelen
diren derginin idarehanesi de Tosya Türk Ocağı’nda hususî daire
olarak gösterilmiştir. Dergide daha çok köy, köycülük ve çiftçilik
konulu haberlere yer verilmiştir.244 Bu durum derginin Türk Ocağı
faaliyetleri kapsamında değerlendirilmesi gerektiğini göstermekte
dir.
Tosya’da uzun zamandır konferans verecek, müsamere dü
zenleyecek ve temsiller oynatılacak bir salonun yokluğundan yakınılmaktadır. İlçenin ileri gelenleri tarafından bu eksiklik görülmüş
ve bu ihtiyacı gidermek amacıyla belediye başkanı ile Tosya Türk
Ocağı ilk başkanı Kaymakam Bey’in girişimleri sonunda bir salon
meydana getirilmiş ve Tosya Türk Ocağı'nın denetimine verilmiş
tir.245
Dilek dergisinden anlaşıldığına göre Tosya Türk Ocağı’nda
Ocak 1927’de başlayan konferanslar haftalık olarak devam etmek
tedir. 1 Mart 1927 tarihli habere göre konferansın son ikisini “Mil
liyetin Menşei ve Demokrasi ve Demokraside İktisat” oluşturmuştur.246 Mülkiye Müfettişi Fazıl Bey tarafından verilen konferanslara
yüzlerce kadın ve erkek katılmıştır. Bunun yanında Fazıl Bey “İnkı
lâpta Kadın” ve “Hurufat” konulu konferanslarla gençleri aydınlat
mış, onun ilçeden ayrılışı gençliği üzmüştür.247 Ayrıca Cumhuriyet
tarihinin ilk nüfus sayımı münasebetiyle 21 Ekim 1927 Cuma günü
Dilek dergisi hakkında yapılan bir araştırma için bakınız. Ahmet Öğreten,
“Kastamonu Basınında Tosya’da Dilek”, Kastamonu Basın SempozyumuBildiriler, Kastamonu Valiliği, Ankara, 2009, s.126-144.
245 Açıksöz, Yıl:8, Sayı:1818, (24 Teşrin-i sanî 1926), s.2.
246 Dilek, Yıl:1, Sayı:1, (1 Mart 1928), s.2.
247 Dilek, Yıl:1, Sayı:2, (16 Mart 1928), s.2.
244
Tosya Türk Ocağı salonunda “Nüfus Tahriri” konulu bir konferans
verilmiştir. Konferans, Muallimler Birliği namına Muallim Fevzi
Bey tarafından umuma mahsus gerçekleştirilmiştir.248
1928 Mart ayında Tayyâre Cemiyeti ve Tosya Türk Ocağı ta
rafından bir eşya piyangosu düzenlenmiştir. Halkın ilgisinin yoğun
olduğu ve biletlerin kısa bir zamanda tükendiği anlaşılmaktadır.249
Bunların dışında daha öncede belirtildiği üzere Yozgat Türk Ocağı
kendi bünyesinde gerçekleştireceği “Millî Malûmât Sergisi” için
Tosya ve Kastamonu Türk Ocağı’ndan yöresel eşyalar istemiştir.
Her Türk Ocağı şubesi gibi Tosya Türk Ocağı da 25 Mart’ı “Ocaklı
lar Bayramı” olarak kutlamıştır. 1927 yılı kutlaması 25 Mart Cuma
günü gerçekleştirilmiştir.250
2.3.1. Tosya Türk Ocağı’nın Faaliyetlerinin Durdurulması
Tosya Türk Ocağı'nın kongre süreçleri ve bunun sonucunda
oluşan idare heyetleri hakkında bir bilgi mevcut değildir. Sadece
1924 yılı kurultayına katılan delegenin Zonguldak Mebusu Ragıp
Bey ve 1927 yılı delegesinin ise Sadi Bey olduğu bilinmektedir.251
Merkezi yapıyı gittikçe güçlendirmek isteyen Türk Ocakları
Genel Merkezi şubelerin yasa ve talimatnamelere göre hareket edip
248 Dilek, Yıl:1,
Sayı:17, (1 Teşrin-i sanî 1927), s.140.
Dilek, Yıl:1, Sayı:1, (1 Mart 1928), s.3., Belirtildiği üzere yapılan çekiliş ne
ticesinde tüccardan Gülümzâde Mehmet Efendi’ye Kırşehir halısı, Kargı Nahiyesi’nden bir kişiye ud, Kayı Nahiyesi’nden bir kişiye ipek buluz, Kasta
monu Belediye Reisi Hilmi Bey’e ise hamam takımı isabet etmiştir. Ayrıca
Tayyare Cemiyeti ve Türk Ocağı ortak girişimleri ile gerçekleştirilen eşya
piyangosu ikramiyelerinin son alım tarihi 1927 Temmuz sonu olarak belir
tilmiş, ikramiyelerini ve süre zarfında almayanların hiçbir hak talep edeme
yecekleri bildirilmiştir. Dilek, Yıl:1, Sayı:3, (1 Nisan 1929), s.25., Dilek,
Yıl:1, Sayı:9, (1 Temmuz 1929), s.74.
250 Dilek, Yıl:1, Sayı:3, (1 Nisan 1927), s.25.
251 Tuncer, age, s.115, 116, 214., Sarınay, age, s.420.
249
etmediğini kontrol etmek amacıyla 1927 yılından itibaren müfettiş
lik ve mümessillik grupları oluşturmuştur. Bu müfettişlerin görev
leri teftiş alanına giren şubelerin işlerini, hesaplarını inceleme ve
ocakların yasa ve mesai programı ile genel merkezin verdiği emirle
re uygun faaliyet gösterip göstermediğini denetleyerek sonucu
merkeze bildirmekti. İşte bu amaçla teftiş alanları oluşturulmuş ve
merkez, kuzey, güney, doğu, batı olmak üzere Türkiye beş ayrı mü
fettişin gözetimine verilmiştir. Kuzey bölgesi ocaklarının teftiş iş
lemleri Afyonkarahisar Mebusu İzzet Ulvi Bey’e verilmiştir. Tosya
Türk Ocağı işlemlerini incelemek amacıyla Tosya’ya gelen İzzet
Ulvi Bey gerekli muamelatı teftiş ettikten sonra 7 Aralık 1927’de
Ankara’ya dönmüştür. Bu olayın akabinde çıkan haberde Tosya
Türk Ocağı'nın teftişe uğradığı belirtilmekte, bu tip durumların hoş
karşılanması gerektiği, çünkü tüm Türk Ocağı şubelerinin teftişlere
maruz kaldığı belirtilmektedir. Fakat heyetin doğrudan doğruya
Ankara’dan gelmiş olması ve geri Ankara’ya dönmesi teftişin özel
bir öneme sahip olduğu izlenimini uyandırmıştır.252 Sonuç olarak
Tosya Türk Ocağı'nın faaliyetleri genel merkez tarafından “idare ve
millî mefkûre nokta-i nazarından tezebzüb içinde bulunan üyeler
arasında tesanütün olmadığı, yeni bir idare teşkiliyle faydalı bir me
sai yoluna girmesi imkânı kalmadığı” gerekçesiyle merkez heyeti
tarafından yasanın 41. Maddesine istinaden geçici olarak kapatıl
mıştır.253
252 Açıksöz, Yıl:9,
Sayı:2118, (10 Kanun-i evvel 1927), s.2.
Türk Yurdu, Cilt:13, (21-7, Sayı:195-34, Ocak 1928), Ankara, 2001, s.69,
Faaliyetlerin durdurulması ile ilgili Açıksöz’deki haber şöyledir: “.. .Bu sabah
Türk Ocakları Merkezi Heyet-i Reis Vekili Hamdullah Suphi Beyefendi’den
gelen olan bir telgrafta Tosya Türk Ocağı'nın merkez heyetince muvakkaten
seddine karar verildiğinden eşya ve evrakın teslim edilen eşyaya ait liste ile
mevcut paranın merkeze irsali bildirilmiş, keyfiyet ayrıca Ocağa da tebliğ
olunmuştur.”, Açıksöz, Yıl:9, Sayı:2152, (18 Kanun-i sanî 1928), s.2. Dilek,
Yıl:1, Sayı:23, (1 Şubat 1928), s.176.
253
1931 yılı Türk Ocakları’nı gösterir listede Tosya Türk Ocağı
da var görülmekle birlikte daha önce kapanmış olduğu anlaşılmak
tadır. Çünkü 1931 de fesih ve tasfiye kayıtlarında Kastamonu İne
bolu ve Cide dışında Tosya Türk Ocağı’nın faaliyeti ve kapanış ev
rakı yer almamıştır.254
2.4. Taşköprü Türk Ocağı ve Faaliyetleri
Taşköprü Türk Ocağı'nın açılışı 7 Kasım 1924 tarihinde ya
pılmıştır. Ocağın ilk idare heyeti şu isimlerden oluşmaktadır. Mah
keme azası Hilmi Bey, Mal Müdürü Ramiz, Tahrirat kâtibi Hüseyin
Naci Bey, Muhasebe-i Hususiyse memuru Halim Bey, Tapu memu
ru Hafız Fehmi, Baytar Nurettin, Zabıta kâtibi Sami Bey.255 Kasta
monu basınında Taşköprü Türk Ocağı’nın faaliyetlerine ilişkin bil
gilere ulaşılamamıştır. Sadece Taşköprü Türk Ocağı ile ilgili olarak
1926 yılı Cumhuriyet Bayramı’nda Ocak azasından Pakize Hanım’ın konuşması basına yansımıştır.256
Taşköprü Türk Ocağı'nın sosyal ve kültürel açıdan faaliyetle
rinin istenilen düzeyde olmamasında maddî olanaksızlıkların etki
sinin olduğu söylenebilir. Gazi Mustafa Kemal Kastamonu gezisi sı
rasında Taşköprü’ye geldiğinde Türk Ocağı’na uğramış, binanın
Ocağa uygun olmaması ve gelirinin az olması dikkatini çekmiştir.
Bunun üzerine terk olunmuş bir binanın Ocağa devredilmesini ya
da tahsisatının arttırılmasını Vali Fatin Bey ve Taşköprü Kaymaka
mı Rauf Beyden istemiştir. Bunun üzerine Türk Ocağı Reisi Kadri
Bey Atatürk’ün ellerine kapanmış ve bu manzara görenleri duygulandırmıştır.257
254 BCA, Nu:
490.01.74.279.1, s.65.
Sayı:1218, (13 Teşrin-i sanî 1340), s.2.
256 Açıksöz, Yıl:8, Sayı:1797, (1 Teşrin-i sanî 1926), s.1.
257 Açıksöz, Yıl:7, Sayı:1451, (5 Eylül 1341), s.2.
255 Açıksöz, Yıl:6,
1927 yılında Genel merkezde düzenlenen kurultay için Taş
köprü Türk Ocağı’nı temsilen Mehmet Ali Şevket Bey’in bulundu
ğu bilinmektedir.258 Taşköprü Türk Ocağı’nın da 1931 yılından önce
kapandığı anlaşılmaktadır. Çünkü 1931 de fesih ve tasfiye kayıtla
rında ismi yoktur.259
258 Tuncer,
age, s.214.
490.01.74.279.1, s.65.
259 BCA, Nu:
SONUÇ
İkinci Meşrutiyetin ilanından sonra çok cemiyetli bir sosyal
hayat başlamıştır. İlmî, siyasî, edebi, meslekî pek çok sosyal grup
laşmalar modern anlamda Meşrutiyetin ilanından sonra kendisini
hissettirmiş ve bu dönemde birçok dernek kurulmuştur. Merkezi
İstanbul'da bulunan sosyal, siyasî, iktisâdî ve yardım dernekleri ül
ke genelinde hızla yaygınlaşmaya başlamıştır. Osmanlı Devleti’nin
son döneminde iç ve dış siyasî gelişmelerin etkisiyle gelişen milli
yetçilik akımı çerçevesinde Türkçülük hareketi de gelişmiş ve taraf
tar bulmuştur.
Türkçülük hareketinin başlangıçtaki ilmî, edebi seyrinin za
manla siyasî bir hüviyete bürünmesi Türk aydınlarını çeşitli gaze
te, dergi ve dernekler etrafında bir araya getirmiştir. Bu bağlamda
Türk Derneği, Türk Yurdu, Türk Ocakları, Genç Kalemler, Türk
Gücü gibi isimler altında teşkilatlanan gençler ve aydınlar devletin
geleceği konusunda fikirler üretmiş ve çeşitli faaliyetlerde bulun
muşlardır.
Birinci Dünya Savaşı sonunda Mondros Mütarekesi’nin imza
lanması üzerine Türk Ocağı mensupları Türk millî varlığını tehli
kede görerek faaliyet alanlarını daha çok siyasî alana kaydırmışlar
dır. Özellikle İzmir’in işgali sırasında Türk Ocakları tarafından mi
tingler düzenlenmiştir. Fatih ve Sultan Ahmet mitinglerinin orga
nize edilmesinde Türk Ocakları önderlik etmiştir. Türk Ocakları’nın İstanbul’da bu gibi miting ve protesto faaliyetleri, millî dire
nişin güç merkezi olarak görülmesine yol açmıştır.
Vatan müdafaası için ocak çatısı altındaki birçok aydın ve
genç Anadolu’ya geçerek Türk istiklâl hareketine destek vermişler
dir. Ocak yöneticilerinin çoğunun Mustafa Kemal’in yanında Millî
Mücadele hareketine destek verdikleri bilinmektedir. Türk Ocakla
rı mensupları Millî Mücadele hareketi içinde önemli bir etkinliğe
sahip olmuşlardır. Millî Mücadele’nin sonunda kurulan Türkiye
Cumhuriyeti’nde önemli görevler üstlenmişlerdir. Türk Ocağı men
supları millî devlet arzusu içerisinde 1922-23 yıllarından itibaren
Türk Ocakları’nı ülke çapında yeniden teşkilatlandırmışlardır.
İmparatorluktan millî devlete geçişte Türk Ocakları etkin bir
rol oynamış, Türkiye Cumhuriyeti’nin gerek kuruluşunda gerek
yeni rejimin yerleşmesi aşamasında sosyal ve kültürel anlamda
önemli bir rol üstlenmiştir.
Kastamonu vilayeti genelinde ilk kurulan Türk Ocağı şubesi
Tosya’da (1 Mart 1923), ikinci olarak İnebolu’da (Mayıs 1923),
üçüncü şube Kastamonu’da (5 Aralık 1923), daha sonra ise Taşköp
rü (7 Kasım 1924) ve Cide’de (Aralık 1925) kurulmuştur. Söz konu
su şubelerde Türk Ocakları’nın kuruluş felsefesine uygun olarak fa
aliyetler yürütülmüştür.
Türkiye Cumhuriyeti’nin kuruluş sürecinde Türk Ocakları
bünyesinde çeşitli konularda eğitim ve kültürel hizmetler verilmiş
tir. Kastamonu ve ilçelerindeki Türk Ocaklarında eğitim, sağlık,
ekonomi, tarih ve benzeri konularda konferanslar verilmiştir. Ayrı
ca müsamere, balo, konser, çeşitli konularda kurslar, sportif etkin
likler, yardım amaçlı eşya piyangoları düzenlenmiş, bu yolla genç
liğin ve halkın eğitimi amaçlanmıştır.
Türk Ocakları’nın Türkiye genelindeki bütün şubeleri gibi 10
Nisan 1931 tarihi itibari ile Kastamonu, Cide, İnebolu, Türk Ocak
ları da kapatılmış ve bütün mal varlığı Cumhuriyet Halk Fırkası’na
devredilmiştir. Kastamonu Türk Ocağı'na ait mağazanın satılması
istenmiş ve 1937 yılında satılmıştır. İnebolu Türk Ocağı binası ve
altındaki mağazalar Cumhuriyet Halk Fırkası’na devredilerek Halkevi’ne dönüştürülmüştür.
1931 yılında fesih sürecinde sadece Kastamonu, İnebolu ve
Cide şubelerinin faal olduğu Tosya ve Taşköprü ocaklarının ka
panmış yada kapatılmış olduğu anlaşılmaktadır. Eldeki verilere göre
bütçeler açısından bakıldığı zaman 1927 bütçelerinde İnebolu 4163
lira, Cide 1132 lira, Kastamonu 1891 lira, 1928 bütçelerinde ise Cide
625 lira, Kastamonu ise 2080 lira olarak gösterilmiştir. Taşköprü ve
Tosya’ya ilişkin bütçe rakamları elde edilememiştir.260 Bu bilgiden
İnebolu Türk Ocağı’nın malî durumunun daha iyi olduğu anlaşıl
maktadır. Bu durum ocağın büyük bir binasının olması ve kira geti
ren dükkânlarının varlığıyla açıklanabilir.
Halkevlerinin kuruluşundan sonra yurt genelinde olduğu gibi
Kastamonu’da da sosyal ve kültürel faaliyetler Halkevi tarafından
yürütülmüştür. İhtiyaç sebebiyle dağılan Kastamonu Türk Ocağı
tarafından partiye devredilen menkul eşyanın parti ve Halkevi’ne
gerekli olduğu belirtilmiştir. Çünkü Halkevi’nin binası henüz yok
tu. Türk Ocağı’nın kendi binası da Halkevi olmaya uygun değildi.
Ocağın kiracı olarak oturmakta olduğu binanın yapılan masrafa
mukabil üç sene oturma hakkı Cumhuriyet Halk Fırkası’na intikal
etmişti. Türk Ocağı’nın menkul malları bu binaya göre tedarik
edilmişti. Dolayısıyla mevcut eşyanın tamamı korunarak Kastamo
nu gençliği derli toplu bir vaziyette tutulmuş, Halkevi’nin açıldığı
güne kadar bu vaziyet idame ettirilmiş, Kastamonu Halkevi bu bi
nada açılarak kuruluş felsefesine uygun çeşitli etkinliklerle hizmet
vermeye başlamıştır.
Türk Yurdu, Cilt:13, (C:21-7, Sayı:197-36, Mart 1928), Ankara, 2001, s.180182.
260
102
KAYNAKÇA
A. Başbakanlık Cumhuriyet Arşivi
BCA, Nu: 490.01/74.279.1. (130 sayfa belge, 2 fotoğraf)
B. Kitap ve Makaleler
Açıksözcü Hüsnü, İstiklal Harbinde Kastamonu, Kastamonu
Vilâyet Matbaası, Kastamonu, 1933.
BAYRAKTUTAN, Yusuf, Türk Fikir Tarihinde Modernleşme,
Milliyetçilik ve Türk Ocakları (1912-1931), Kültür Bakanlığı Ya
yınları, Ankara, 1996.
ADIYEKE, Nuri, “Islahat Fermanı Öncesinde Osmanlı imparatorluğu’nun Millet Sistemi ve Gayrimüslimlerin Yaşantılarına Da
ir”, Osmanlıdan Günümüze Ermeni Sorunu, Ankara, 2001.
AKYÜZ, Kenan, “Türk Ocakları”, Belleten, Cilt: I, Sayı:196,
(Nisan 1986).
ARAİ, Masami, Jön Türk Dönemi Türk Milliyetçiliği, (Çevi
ren: Tansel Demirel), İletişim Yayınları, İstanbul, 2003.
ARIKAN, Mustafa, DENİZ, Ahmet, “Türk Ocaklarının Kapa
tılışı, Borçları ve Emlâkının Tasfiyesi”, Türkiyat Araştırmaları Der
gisi, Sayı: 15, (Güz 2004).
ARMAOĞLU, Fahir, 19. Yüzyıl Siyasî Tarihi (1789-1914),
Ankara, 2003.
CANSEVER, Hasan Ferit, “ Türk Ocağı’nın Doğuşundaki Se
bep ve Saikler”, Türk Yurdu, Ankara, 1995.
ÇELİK, Hüseyin, “Genç Kalemler”, İslam Ansiklopedisi,
Cilt: 14.
ÇİÇEK, Rahmi, “Millî Mücadele de Batı Karadeniz”, Türkler,
Cilt:15, Yeni Türkiye Yayınları, Ankara 2002.
ESKİ, Mustafa, Mustafa Necati Bey’in Kastamonu’daki Çalış
maları, Ankara, 1990.
ESKİ, Mustafa, Kastamonu Valileri 1838-2000, Kastamonu
Valiliği, Ankara, 2000.
ESKİ, Mustafa, “Millî Mücadele Yıllarında Kastamonu’ya Ge
len Buharalı Öğrenciler”, Birinci Kastamonu Kültür Sempozyumu
Bildirileri, Kastamonu, 2001.
GEORGEON, Françoıs, Osmanlı-Türk Modernleşmesi (1900
1931), (Çeviren: Ali Berktay), İstanbul, 2006.
İMECE, Mustafa Selim, Atatürk’ün Şapka Devriminde Kas
tamonu ve İnebolu Gezileri, Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları,
Tisa Matbaası, Ankara, 1975.
İmparatorluktan Millî Devlete Geçiş, Türk Ocakları Ankara
Şubesi, Ankara, 2007.
KARAER, İbrahim, Türk Ocakları (1912-1931), Türk Yurdu
Neşriyatı, Ankara, 1992.
Kastamonu Gençler Kulübü Nizamnamesi, Kastamonu Mat
baası, Kastamonu, 1336.
KÖSEOĞLU, Nevzat, “Milliyetçilik ve Türk Milliyetçiliği
Fikrinin Doğuşu”, Türk Yurdu, Cİlt:19, Sayı:139-141, (Mart, Nisan,
Mayıs 1999).
KURNAZ, Şefika, II Meşrutiyet Döneminde Türk Kadını, İs
tanbul, 1996.
OKTAY, Kamil, “Ahmet Talât Onay-Nasıl Türkçü Oldum”,
Duygu, Yıl:1, Sayı:9, (Haziran 1997).
ORTAYLI, İlber, “Osmanlı imparatorluğu’nda Millet Siste
mi”, Türkler, Cilt:10.
ÖĞRETEN, Ahmet, “Kastamonu Basınında Tosya’da Dilek”,
Kastamonu Basın Sempozyumu- Bildiriler, Kastamonu Valiliği, An
kara, 2009.
SARINAY, Yusuf, Türk Milliyetçiliğinin Tarihi Gelişimi ve
Türk Ocakları 1912-1931, Ötüken Yayınları, İstanbul, 2004.
SARINAY, Yusuf, “İmparatorluktan Cumhuriyet’e Türk Milliyetçiliği’nin Doğuşu ve Gelişimi”, Türkler, Cilt:14.
ŞAHİNGÖZ, Mehmet, “Millî Mücadele’de Kastamonu”, Türk
Tarihinde ve Kültüründe Kastamonu Tebliğler (19-21Ekim 1988),
Kastamonu, 1988.
TEKİN, Mehmet, Harf İnkılabı: Türk Ocaklarının Çalışmaları
ve Hatay’da Yeni Yazı, Antakya, 1988.
TUNAYA, Tarık Zafer, Hürriyetin İlânı İkinci Meşrutiyetin
Siyasî Hayatına Bakışlar, İstanbul, 1959.
TUNAYA, Tarık Zafer, Türkiye’de Siyasi Partiler 1859-1952,
İstanbul, 1952.
TUNCER, Hüseyin, Türk Yurdu Üzerine Bir İnceleme, Kül
tür Bakanlığı, Ankara, 1990.
TUNCER, Hüseyin, Yücel Hacaloğlu, Ragıp Memişoğlu, Türk
Ocakları Tarihi (1912-1931), C.1, Ankara, 1998.
TUNCAY, Mete, “Siyasal Tarih 1908-1923”, Türkiye Tarihi,
Cilt:4, İstanbul, 1995.
Türk Yurdu, (Ed. Murat Şefkatli), Cilt: 1-17, TUTİBAY, An
kara, 2001.
Türk Ocaklarını Tanıyalım, Ankara, 1995.
TBMM Albümü 1920-2010, Cilt: I, TBMM Basın ve Halkla
İlişkiler Müdürlüğü, Ankara, 2010.
ÜSTEL, Füsun, İmparatorluktan-Ulus Devlete Türk Milliyet
çiliği: Türk Ocakları 1912-1931, İletişim Yayınları, İstanbul, 1997.
YILMAZ, Mehmet Serhat, Harf İnkılabı ve Millet Mektepleri
1928-1935 (Kastamonu Örneği), Berikan Yayınları, Ankara, 2009.
YILMAZ, Mehmet Serhat, Arşiv Belgelerinde Mustafa Kemal
Paşanın Kastamonu Gezisi, Töre Kitabevi, Kastamonu, 2008.
Yusuf Akçura, Üç Tarz-ı Siyaset, Ankara, 1976.
Ziya Gökalp, Türkçülüğün Esasları, İstanbul, 2004.
C Gazete ve Dergiler
Açıksöz
Dilek
Güzel İnebolu
Kastamonu
Köroğlu
Türk Yurdu
D. İnternet Veri Tabanı
http://www. turkocagi. org. tr/kitaplar/Ataturk_kitabi-EK. pdf
(07.02.2012).
İNDEKS
Ali Bey, 31, 44, 45, 46, 48
Ali Canip, 14, 15, 16
A
Ali Efendi, 90
Abdulbaki Bey, 61, 65
Ali Osman Efendi, 86
Abdülbakioğlu izzet, 87
Ali Rıza, 24, 90
Açıksöz, 4, 30, 31, 36, 37, 38, 39, 40, Alioğlu Hamdi, 87
41, 42, 43, 44, 45, 46, 49, 50, 51, Alioğlu Mustafa Rami, 87
52, 53, 54, 55, 56, 57, 58, 59, 60, Alioğlu Şükrü, 87
61, 62, 63, 64, 65, 71, 73, 74, 75, Amasya, 34
76, 77, 78, 79, 80, 81, 83, 84, 89, Amir Rüştü Bey, 41
90, 91, 92, 93, 94, 96, 97, 106
Ankara, 21, 33, 34, 35, 36, 38, 41, 46,
Açıksöz Müdürü Hüsnü, 38
48, 49, 55, 57, 58, 71, 72, 76, 77,
Açıksöz sahibi Hüsnü, 49
79, 80, 85, 91, 94, 96, 101, 104,
Adana, 41
105, 106
Adil Bey, 49
Antalya, 34
Afyon Taarruzu, 51
Araç, 27
Ağa Hüseyinoğlu Muharrem, 87
Arif Efendizade Ziya, 38, 44
Ağaoğlu Ahmet, 13, 21
Artin Süzeryan, 63
Ahmet Ağaoğlu, 10, 14, 21, 34
Askeri Tıbbiye, 17, 18, 20
Ahmet Bey, 48, 49
Asrî Gazino, 42
Ahmet Faik, 81, 82
Avukat İshak Muammer, 86
Ahmet Ferit, 20, 21
Ayancık, 27, 80
Ahmet Hamdi Bey, 46
Aydın, 34
Ahmet Hikmet, 13, 23, 33
Ahmet Hilmi, 90, 91
B
Ahmet Hilmi Bey, 44, 45, 52, 92
Ahmet Mithat Efendi, 10
Baba Haliloğlu Cemal, 87
Ahmet Murat (Germen), 48
Baki Bey, 45, 48
Ahmet Müfik Bey, 26
Balkan Muharebeleri, 74
Ahmet Vefik, 85
Ballıkzade Muhsin, 37, 38
Ahmet Vefik Paşa, 9
Banka Aralığı, 65
Ahrar Fırkası, 21
Başoğlu Sıtkı, 87
Aka Gündüz, 14, 16
Batı, 5, 9, 30, 51, 103
Akçuraoğlu Yusuf, 13, 14, 20
Battalın Selahattin, 87
Akdoğanlızâde Mehmet Ali Efendi, Battalzade Selahattin, 81, 82
31
Bayındır, 34
Akhisar, 34
Baytar Nurettin, 97
Âkil Koyuncu, 15, 16
Bedriye Hanım, 81
Behçet, 18, 30, 91
Bektaşın Hüseyin, 87
Belediye Başkanı Fethi, 90
Belediye Başkanı Mehmet Efendi, 93
Belediye Salonu, 48, 54
Besim Bey, 31
Bilaç O. Sacit, 87
Bilgi Yurdu, 89
Bindirek, 33
Birinci Dünya Savaşı, 22, 25, 27, 33,
99
Bolu Kız Öğretmen Okulu, 88
Bostanoğlu Recep, 87
Burhanettin Bey, 41
Bursa, 34, 41
C
Cafer, 90
Cebecioğlu Hüseyin, 87
Cebecioğlu Sabri, 87
Cebecizade Sabri, 81, 84, 85
Celal, 13, 14, 16, 18, 23, 91
Celal Nuri, 18
Celal Sahir, 14
Celal Sâhir, 16
Cemal Azmi, 78, 81, 82, 83, 87
Cemal Bey, 40, 45
Cemalettin, 57
Cemil Behçet Bey, 91
Cemiyetler Kanunu, 12, 23
CHF, 46, 47, 66, 68, 69, 86, 87, 88,
93, 100
Cide, 27, 30, 56, 71, 89, 90, 91, 92,
97, 100, 101
Cide Evlendirme Cemiyeti, 30
Cide Gençler Birliği, 89
Cide Türk Ocağı, 89, 90, 91, 92
Cumhuriyet Bayramı, 50, 54, 62, 75,
78, 97
Cumhuriyet Halk Fırkası, 47, 52, 55,
83
Cumhuriyet Halk Partisi, 55
Cumhuriyet Mektebi, 55
Ç
Çerkes Hasanoğlu Şaban, 90
Çeteroğlu Adil, 87
Çırak Mehmet, 86
Çil Ahmetoğlu Salih, 87
Çorukzade Hilmi, 38
Çorukzâde Hilmi Bey, 41
D
Daday, 27, 36, 52, 89
Dar’ülkurra Medresesi, 29
Darülfünun Talebe Cemiyeti, 24
Davids Lomley, 9
Defterdar Ferit Bey, 30
Deli Ahmetoğlu Mustafa, 90
Dilek, 4, 94, 95, 96, 105, 106
Diş Doktoru Osman, 49
Doktor Fazıl Berki, 26
Donanma Cemiyeti, 18, 26, 36
Donanma-yı Osmanî Muavenet-i
Millîye Cemiyeti, 25
Dr. Akil Muhtar, 13
Dr. Fazıl Berki, 36, 37, 38, 49
Dr. Fazıl Berki Bey, 36, 37, 49
Dr. Fuat Sabit, 18, 21
Dr. Guignes, 9
Dr. İsmail Hakkı Bey, 93
Dr. Nazım, 15, 22
Dr. Tevfik Arslan, 45, 46, 48, 49, 58
Dr. Zekai Muammer, 37, 38, 50
Dürriye Hanım, 81
E
Eczacı Fuat Sabit, 21
Edhem, 18
Edirne, 34, 41
Elmalı, 56
Emin Bey, 45, 68
Emin Bülend, 21
Enver Bey, 22
Ergenekon Bayramı, 25
Erkek Muallim Mektebi, 41, 51, 55
Eskicizade Mehmet Sefa Bey, 93
Esnaf Cemiyetleri, 28
Esnafbaşızâde Hasan Bey, 49
Ethem pehlivan, 58
Evliyazade Abdullah, 49
F
Fabrikatör Necip Bey, 90
Faik Sabri, 78
Faiz, 90
Faizzade Murat Bey, 90
Fatin Bey, 41, 54, 97
Fazıl Berki Bey, 36, 37
Ferhat Bey, 90
Fethi Bey, 82, 85, 90
Fransız ihtilali, 5, 6
Fuat Köprülü, 14
G
Gazi Mustafa Kemal, 38, 44, 73, 86,
92, 97
Gazi Paşa, 38, 41, 42
Gazilere Yardım Cemiyeti, 27
Genç Kalemler, 15, 16, 99, 103
Gençler Birliği, 89
Gençler Kulübü, 35, 38, 89
Gençler Mahfeli, 71, 87
Gönen, 56
Gülümzâde Mehmet Efendi, 95
Güzel İnebolu, 4, 72, 81, 82, 83, 85,
86
H
Habib, 18
Hacı Bekirzade Recep, 85
Hacı Hamza, 57
Hacı ismailzade Mehmet, 49
Hacı Mirza, 54
Hacıalizâde Abdulbaki Bey, 47
Hacıalizade Baki, 49
Hafız Şükrü, 81, 82
Hâkim Hüseyin, 90
Hakim Hüseyin Mehdi, 91
Hakkı Sühâ, 16
Halide Edip, 14, 33
Halim Bey, 97
Halit Bey, 41
Halk Fırkası, 57, 72
Halkevi, 46, 68, 69, 70, 86, 87, 88,
89, 100, 101
Halkevlerinin, 68, 89, 101
Hamdi, 46, 48, 78, 80, 85, 87
Hamdi Bey, 48, 80
Hamdullah Suphi, 22, 23, 96
Hanımları İş Yurdu, 28
harf inkılâbı, 55, 77
Harf inkılâbı, 55
Hasan Bey, 49
Hasan Fehmi Bey, 92
Haşim, 18, 93
Hayrettin Bey, 30
Hazinedaroğlu Yusuf, 87
Hikmet Süreyya, 26
Hilal-i Ahmer, 73, 74
Hilâl-i Ahmer Cemiyeti, 26
Hilmi, 41, 44, 45, 47, 48, 52, 78, 80,
81, 82, 90, 91, 92, 95, 97
Hilmi Bey, 47, 48, 80, 95, 97
Himaye-i Ahlâk Cemiyeti, 30
Himaye-i Etfal, 46, 54, 74
Himaye-i Etfal Cemiyeti, 30, 46, 54
Hukuk Hâkimi Fethi, 84, 85
Hulusi Bey, 44
Hüseyin Avni, 72, 78
Hüseyin Avni Bey, 72
Hüseyin Baki, 18
Hüseyin Cahit, 18, 20
Hüseyin Fehmi, 81, 82
Hüseyin Fikret, 18, 20
Hüseyin Haşim, 17
Hüseyinzade Ali, 10, 14
Hüseyinzâde Ali, 13
Hüsnü Bey, 41, 72
Hüsnü Fehmi Bey, 83
Hüsnü Murat, 86
I
77, 78, 79, 80, 81, 82, 83, 84, 85,
86, 87, 89, 97, 100, 104, 106
İnebolu Fakirler Aç Derneği, 28
İnebolu Gençler Mahfili, 29
İnebolu İlk Kız Mektebi, 73
İnebolu Türk Ocağı, 52, 53, 71, 72,
73, 74, 75, 76, 77, 78, 79, 80, 81,
82, 84, 85, 86, 87, 100
İnebolu’da, 53, 71, 72, 78, 80, 87
İnebolu’ya, 52, 53, 73, 74, 84
İplikçiler Çarşısı, 63
İrfan Bey, 82, 83
İshak Refet Bey, 45
İslamcılık, 8
İsmail Gaspıralı, 10
İstanbul, 6, 9, 11, 12, 13, 14, 16, 18,
20, 22, 23, 24, 25, 28, 33, 34, 58,
59, 99, 103, 104, 105, 106
İstiklâl Marşı, 75
İttihat ve Terakki Cemiyeti, 10, 11,
12, 14, 15, 26, 28
İzbeli Sokak, 63
İzmir, 33, 34, 41, 75, 99
İzzet Bey, 41
İzzet Ulvi Bey, 96
II. Abdülhamit, 8, 10
II. Mahmut, 5, 9
II. Meşrutiyet, 11, 13, 17, 23, 28, 104
III.
Selim, 9
J
Islahat Fermanı, 7, 103
Jön Türk, 18, 20, 103
Ispartalı Hakkı, 14
İ
içki ile Mücadele Cemiyeti, 30
idman Yurdu, 48, 58, 75, 78, 92
İhtiyat Zabiti Abdulbaki, 37, 38
İhtiyat Zabitleri Cemiyeti, 30
İhtiyat Zabitleri Teavün Cemiyeti,
24
İnebolu, 26, 27, 28, 29, 33, 34, 52,
53, 59, 68, 71, 72, 73, 74, 75, 76,
K
Kaba Alioğlu Necati, 87
Kabaalizade Mustafa, 83, 84, 85
Kadı Aşır Molla, 39
Kadınları Çalıştırma Yuvası, 30
Kadri Bey, 49, 97
Kamus-i Türkî, 10
Kara Salioğlu Seyit Ali, 87
Karaağaç, 34
Kargı Nahiyesi, 95
Kars, 34
Kartoğlu Bakî, 87
Kastamonu Belediyesi, 29, 55, 73
Kastamonu Fukaraperver Cemiyeti,
27
Kastamonu Gençler Kulübü, 29, 35,
104
Kastamonu Halkevi, 68, 101
Kastamonu Hapishanesi, 55
Kastamonu Himâye-i Fukara
Encümîni, 26
Kastamonu ilim Derneği, 30
Kastamonu Matbaası, 29, 35, 59, 104
Kastamonu Osmanlı Hanımları İş
Yurdu, 28
Kastamonu Ticaret Odası, 55
Kastamonu Türk Ocağı, 31, 35, 38,
39, 41, 42, 44, 46, 48, 50, 51, 52,
53, 54, 55, 56, 57, 58, 59, 60, 62,
63, 64, 66, 74, 95, 100
Kayı Nahiyesi, 95
Kaymakam Bahaeddin Bey, 93
Kaymakam Dr. Ferit Bey, 37
Kaymakam Dr. Hüseyin, 38
Kaymakam Fevzi Bey, 81
Kaymakam Fikri Bey, 90, 91
Kazım Nami, 16
Kemal Bey, 51
Kız Orta Mektebi, 55
Kitap-ı İlmü’n-Nâfi, 9
Kolağasızade Mehmet Fethi, 90
Konya, 34
Korkmazoğlu Celal, 13, 23
Köycüler Cemiyeti, 24
Kula, 56
Kurban Bayramı, 53, 62
L
Lale Devri, 5
Latife Şakir Hanım, 44
Lehçe-i Osmanî, 9
Leon Cahon, 10
Liman Reisi Şefik, 90
Lütfi, 18, 27
M
Maarif Emaneti Binası, 50
Maarif Nezareti, 33
Mahmut, 18, 47
Mahmut Esat’ın, 47
Mal Müdürü Ramiz, 97
Mal Müdürü Zühdü, 93
Malikzade Ömer Efendi, 64
Manisa, 34
Mebus Nafi Atıf, 60
Medrese Müdürü Zühtü, 30
Mehmet Ali Şevket, 98
Mehmet Ali Tevfik, 16, 20, 21
Mehmet Emin, 13, 20, 21, 33
Mehmet Fazıl Berki, 36
Mehmet Fehmi, 90
Mehmet Fuat, 54
Mehmet Reşat, 22
Mehmet Şükrü, 81
Mehmetoğlu Şevket, 87
Mektep-i Sultanî, 30
Memleket Yurdu, 35, 37, 38, 39, 54,
63
Menemen, 60
Merkez Heyeti, 55, 58
Millet Mektepleri, 57, 106
Millî Malûmât Sergisi, 61, 95
Millî Mücadele, 34, 35, 99
Milliyetçilik, 6, 9, 12, 104
Mithat, 48, 80
Mithat Bey, 80
Mizancı Murat, 10
Mondros Mütarekesi, 33, 99
Muallim Cemiyeti, 35
Muallim Fethi Bey, 90
Muallim Fevzi Bey, 95
Muallim Hulusi, 38
Muallim Mehmet Bey, 54
Muallim Nihat Bey, 47
Muallimler Birliği, 89, 95
Mudanya, 34
Muhaciroğlu Mehmet, 87
Muharrem, 82, 87
Muhsin, 18
Muhtelit Mektebi muallimi
Sadettin, 90
Murat Bey, 47, 65, 90
Murat Germen, 48
Musa Fakih, 57
Musa Kazım, 51, 73, 83, 84, 85
Musa Kazım Bey, 51
Musiki Cemiyeti, 52, 53, 74
Musiki Yurdu, 54
Mustafa, 29, 33, 34, 35, 36, 38, 41,
42, 44, 48, 49, 71, 72, 73, 78, 80,
81, 82, 83, 84, 86, 89, 90, 92, 97,
99, 103, 104, 106
Mustafa Kemal, 33, 89, 99
Mustafa Kemal Paşa, 31, 72
Mustafa Necati, 41
Mustafa Necati Bey, 35, 104
Mustafa Nuri, 81, 82
Mustafa Nuri Bey, 78
Muzafferiddin, 57
Müdafaa-i Hukuk Cemiyeti, 30, 73
Müddei Umumi Fehmi, 90
Müdde-i Umumi Hüsnü Fehmi, 90,
91
Müftü Ali Nazım Efendi, 90
Müftü Efendi, 39
Müftüoğlu Ahmet Hikmet, 13
Müftüzâde Abdullah Bey, 49
Müftüzade Tahsin, 49
Mülkiye Müfettişi Fazıl Bey, 94
Müstantik Kadri, 90
Müzaheret-i Millîye Cemiyeti, 27
N
Nafıa Hanım, 81
Naim, 78, 82, 87
Namazgâh, 64
Namıkzâde Rüştü, 26
Napolyon, 6
Nasrullah Medresesi, 39, 63, 64
Nasrullah Mektebi’nde, 40, 54
Necati Bey, 35, 41, 49
Necip Asım, 10, 13, 23
Necip Ruşen Bey, 47
Neşet, 18
Nevruz Bayramı, 25
Nihat Bey, 48
Numune-i Hamiyet, 73
Nurettin, 89, 90, 97
Nurettin Bey, 89, 90
Nuri Bey, 49, 54, 78, 82
O
Ocak Müdürlüğü, 38
Ocaklızade Ahmet Haşim Bey, 93
Orman Muamelat memuru Rûhi, 90
Osman, 18, 20, 86, 93
Osman Senai, 18
Osmanlı Devleti, 5, 6, 8, 11, 16, 17,
99
Osmanlıcılık, 7, 8, 14, 16, 18
Ö
Ödemiş, 34
Ömer Seyfeddin, 14, 15, 16
P
Paçacızâde Osman, 47
Pakize Hanım, 97
Pakize Ziya Hanım, 44
Polis Dairesi, 86
R
Rafet Bey, 50
Ragıp (Baydur), 34
Ragıp Bey, 95
Ramazan Bayramı, 52, 53, 62, 74
Recep, 66, 84, 87
Recep Peker, 66
Refet, 18, 45
Refik, 42, 44, 46, 49, 60, 68
Refik Bey, 60, 68
Remzi, 18, 20, 30, 31, 68
Reşit Bey, 65
Rıdvanbeyoğlu Tahir, 87
Rıfat Bey, 44
Rıfat Efendi, 86
S
Sabri Bey, 36
Sadi Bey, 95
Sahil Sıhhiye idaresi, 88
Salih, 80, 81, 82, 87
Salihli, 34
Saraçlar, 57
Sarı Hüseyinoğlu Mehmet, 87
Selahattin, 60, 81, 82, 83, 87
Selanik, 14, 15, 16
Selim Efendizade Reşid, 38
Selim imece, 71
Sepetçioğlu, 59
Sinop, 27
Soma, 34
Spor Şubesi, 78, 79
Sultan Ahmet, 33, 99
Süleyman, 18
Süleymanoğlu Cemal Azmi, 87
Süleymanoğlu Rıza, 87
Ş
Şehit Kubilay, 60
Şemsizâde Sait, 47
Şevket, 78, 81, 82, 87, 98
Şeyh Ziya Efendi, 31
Şükriye Hanım, 45
Şükrü, 49, 81, 82, 83, 87
Şükrü Bey, 83
Şükrü Efendi, 31
T
Tahir Çelebi, 37, 38
Tahir Karauğuz, 25
Tahrirat kâtibi Hüseyin Naci Bey, 97
Tahrirat Kâtibi Nurettin, 84
Tahsin Nahit Bey, 49
Takvim-i Vekayi, 12, 23
Talat Mümtaz, 48, 49
Talât Mümtaz Bey, 59, 60
Talim ve Terbiye Dairesi, 33
Tanin, 18, 20, 21, 25
Tanzimat Fermanı, 7
Tapu memuru Hafız Fehmi, 97
Tasfiye Komisyonu, 69
Taşköprü, 52, 71, 74, 78, 97, 100
Taşköprü Türk Ocağı, 97, 98
Tatlıoğlu Sabri, 87
Tavukçuzâde Ahmet Efendi, 31
Tayyâre Cemiyeti, 58, 95
Tekkealtı Köprüsü, 60, 65
Temsil Heyeti, 31
Tercüman, 10, 25
Tevfik Arslan, 49, 56
Tevfik Fikret, 18
Tığlıoğlu Naim, 87
Tığlızade Abdullah Adil, 81
Tığlızade Naim, 82
Ticaret Odası, 57
Tosya, 62, 71, 93, 94, 95, 96, 100,
105
Tosya Türk Ocağı, 93, 94, 95, 96
Tüccardan Faizzade Cafer, 90
Türk Bilgi Derneği, 24
Türk Derneği, 13, 15, 23, 99
Türk Gücü, 12, 22, 24, 25, 99
Türk Gücü Derneği, 12, 24
Türk Maarif Cemiyeti, 18
Türk Ocakları, 6, 13, 14, 15, 17, 21,
22, 24, 31, 33, 34, 35, 43, 44, 46,
47, 49, 50, 51, 52, 54, 55, 58, 61,
62, 72, 75, 77, 78, 86, 89, 91, 95,
96, 99, 100, 103, 104, 105, 106
Türk Yurdu, 8, 13, 14, 16, 18, 21, 34,
39, 46, 49, 55, 56, 72, 76, 77, 79,
80, 85, 91, 96, 99, 101, 103, 104,
105
Türk Yurdu Cemiyeti, 13, 15
Türk Yurdu Dergisi, 13
Türkçülük, 9, 10, 11, 14, 15, 22, 99
U
Ulemadan Hacı Mümin Efendi, 31
Urgancıoğlu, 86
Urla, 34
Ustaoğlu Mustafa Sıtkı, 87
Ustaoğlu Şükrü, 83, 87
Uşak, 34
Uzun Mehmetoğlu Mehmet, 87
Uzun Mehmetoğlu Sabri, 87
Ü
Üç Tarz-ı Siyaset, 7, 106
V
Vali Bey, 39, 60
Vali Fatin Bey, 97
Veled Çelebi, 13, 23
Y
Yazıcızade Tevfik Bey, 49
Yeni Çarşı, 24
Yeni Hayat, 16
Yeni Lisan, 15, 16
Yozgat Türk Ocağı, 61, 95
Yurt Müdürü, 38
Yusuf Akçura, 7, 10, 13, 14, 19, 20,
21, 23, 33, 106
Yusuf Niyazi, 76
Yusuf Ziya Bey, 41
Yusuf Ziya Efendi, 31
Yüzbaşı Lütfü Bey, 51
Z
Zabıta kâtibi Sami Bey, 97
Zabit Vekili Selahattin, 60
Zabit Vekili Selahattin Bey, 60
Zafer Bayramı, 50, 76, 79
Zafer Bayramı’nda, 50
Ziraat Bankası Müdürü Ziya, 84, 85
Ziraat Müdürü Fuad Bey, 37
Ziraat Müdürü Fuat, 38
Ziya Gökalp, 9, 10, 14, 15, 16, 106
Zonguldak, 34, 95
Zühdü, 38, 93
**v» ÇT AP5ÎVLER! GEim «000*1.060
jMnJRıYET ARŞİVİ
Dağılan Türk 0ceğinin (8,000) lira satış bedelinden (5384) lira(S7)
kuruşu muhtelif tarihlerde 'dene] Sekreterlik makamına gönderilmiş, geri kalan(2o75) lira(l3) kuruşdan (boO) lira (43) kuruşu 337 senesi bütçe masra
fın® (855)- Ura (78) kuruşu da keza 338 senesi bütçe masraflarına, sarfolunar»k(i258) lira (8ci) kuruş 333 yılından 340 yılma devredil imiş ve her se
ne devren emanette kayıtlı bulunmuştur. Emanette kayıtlı olup mevcut bulun
ması lâzımgelen
lu
para eski muhasip Tevfik Yarıcının zimmetine geçmiştir.
T“kibedi!mekte olan bu paranın yakin bir zamanda tahsili mümkün, olacağın#
dan, tahsilinde derhal gönderilecektir. Eski Yali Avni Doğan'm parti Reis
liği zamenınd» bütçe masrafların® ssrfedildigi anlaşılan (l4Iö) lira (27)
kuruşun 341 senesi bütçesinden tediyesine imkân bulunmadığı, hesabatm tetkikından anlaşılmış olduğundan, zikrolunan(l41ö) lira (27) kuruşun terkini
ne itif^kU karar verildiğini rıatık mazbatamız yüksek makamınıza sunulmuştur.
4/4/942
nz*1
®z«
aza
aza
"di*» Yücebıyık Şükrü Uğurlu Osman İlhan
İdare H. Reisi
Tahsin öziş
İzzet Cksy
^..........tspıAflZPr
*
aza
*
aza
*
■za
.
aza
Faik «kdoganlı Kehraet ilahyaoglu Ali Gtileryttz Sadık Ecev itli
(Hasta)
(Askerde)
(Askerde)
r '7^
S
490 01
V\MI
ı°
?s~
mmmmmt hmjk F**Ast
3. lîayis 1933
& yrdf >£VLCT akşnlbh o»«l modo«loöo
Kastamonu :
CUMHURİYET ARŞM
C. H. i?-* Vilâyet idare heyeti riy;.«setine
30/6/^32 tarihli ve 73 sayılı mektubunuza cevaptır •
1 ) Mefsuh İnebolu türk ocağından kalan binanın;
elektirik tenvirat bedelinden Belediyeye olan ( 187 )
lira ( 50 ) kuruş eski borcunun mağazalar iycarından
ödenmesi ve alınacak makbuzunun,tapuca tashihi muamel«
yaptırılarak tapu senediyle beraber merkeze gönderil
mesi şartiyle Halkevine tahsisi tasfiye encümenince
muvafık görülmüştür . .
2 ) Mefsuh Kastamonu türk ocağına âit olup öden
diği bildirilen borçlara âit senetlerin tasdikli ola
rak buraya irsali iktiza eder.
3 ) Kastamonu ocağının Mebusj^ Refik Beydeki ala
cağından ( 20 ) lirası tahsil edilmiştir . Oradaki
kaydine işaret edilmesi rica ve arzı hürmet olunur Ef.
s.
I
[ene K y*>( g t j t ■
*
zrm
OWUT AlJhtSU GENEL M0O(MUM0
' - »^^rer arşm
Beisi Caahar ve Cumhuriyet **#1 * Fırkası rarm resi Gazi
Mhmtefa Kanal Süratlerinin Yüksek huzurlarına
,-üaPBOT
Ulu Dahi :
Azla
**,
vatanımızın
Dop«nlarimız
tarafından
istila
»dildiği
ye
He
cip
Milletimizin
istik
lalinin alinden al tırnak istenildiği bir .şamanda Yüksek dehanız ye Kurtarıcı îrşadatı mzdan
ilham
alan
biz
İnebolulu
gençler
gösterdiğiniz
izler
üzerinde
büyük
mahrumiyet
lere katlanarak korkmadan yürüyüp güzel yurdumuzda 1535 senesi iptidalarında (Geçler «aKfüi ) nemiyle bir cemiyet açtık «. Bu teşekkülün ruhlara serptiği sönmem ziyaları altında yılmayan ve yorulmayan kuvvetli , kudretli ve t manla bir gençlik zümresi vücu
da
getirdik,bu
suretle
Millî
ve
Vatanî
vazifelerimizftm
ifada
ateşin
bir
»gki*.
davam
—
ad erkesi bilahare (Türkocaklar inin) Türkiyemizin her tarafında ve umumî bir şekilde fa»
aliyatina germi verdiği bir sırada biz gençler dahi mensubu bulunduğumuz Mahfili Ocak
ların
yasasına
sizin
Ocağa
uydurarak
memleketin
faaliyete
vaziyeti
başladık
.
içtimaiyesiyle
Hiç
bir
taraftan
mütenasip
bir
Maddî
bina
bir
ve
yardım
bu
bina
görmek
dahilinde
Türklüğe va bilhassa gençliğe yaraşan Temiz bir Salon ve bine yakın kitabı havi munta
zam bir Kütüpane va Güzel bir Blardo salonu va bu salonda Konferans ve Temsiller içingeniş bir s&hna vuenda getirdiğimiz gibi ayrıca Sinema va Radyo da temin ettik.
Memleketimizin
arzusu
İrfan
uyandırarak
alemine,
büyük
bir
Halkımızın
zemin
her sınıf
hazırladık.
va
tabakasında
İnkilabatimizin
derin
bir mütalaa —
heyecanlı
kudretini
had-
kımıza bu yuvanmn muksttes ve tarihî salanlarında aşıladık,hat ta o derecede ki enbüyük
-nkilabımız
olan ( Şapka)
hakkındaki
Yüksek
sözleriniz
înab
olumuzu
teşriflerinde bu —
çatının altında irat buyuruldu.
Geçen sena İnabolumuzu teşrif buyuran Büyük Erkânı harbiye reisimiz Müşir Fevzi Paşa
hazretlerinin
refakatlerinde
bulunan
Ali
Sait
Paşa
hazretleri
Müşir
Paşa
hazretleri
-
ile bu binayı lütfen ziyaretlerinde t
•»Tarihî bir salona ikinci defa giriyorum- deyerek bu salona bir ehemmiyet atfetmişler-*
dl.Çunki : Müşarünileyh hazretleri de dahil olduğu halde Mal tada mevkuf bulunan vatan
daşlarımızın mübadelemi 1537 senesi Kanunu av el inde bu salonda takarrür va icra edil mişti.
Gerek
zati
devletlerince
va
gerekse
muhtelif
tarihlerde
înabolumuzu
teşrif
buyurmuş
—
olan pek Yüksek savatça dahi takdir buyurul »cağına kafiyen emin bulunduğumuz faaliye
timiz pek çok şehir ve kasabalarımıza da örnek olacak bir ratteyi bulmuştur.
Gençlik Zümresi berdürlü taassup va köhne adat va en'aneyi yıkarak yenilmez bir kuv vat belini almıştır.
Büyük bir şavk ve gayreti* b» millî
>-
DEVLET A«şrVLE*l GENB. MODOKLOÖO
CUMHURİYET ARŞİVİ
Kasiamofm • '
C.İLF«£ası
MrVJMflfl Hf8rol
»ÇVLET ARŞİVLE»! GENfit MODOHLOÖO
CUMHURİYET ARŞİVİ
50/6/932
sayı
73
Ctimhuriyet
V
.umumilisi Canibi âlisine
kM
13/4/932 tarik re 3696
em i ma* eleri cevabıdır:
îmebçlu Fırkamızda* alıM* «hriratta; Mefsuh Türk c«a*ımdan Pırka»ıza intikal eden re d#kuz%iı^Lira kıymet tahmin etilen binam* birinei katı icara verilmiş «»^/lartan ikinci katı mütalâa sahne re bilârt# salanunta* ibaret ve t^incü katiniş iki atası sahil sıhhiye ita re
sine icar etilmiş ve aynıpati»-bakiye aialarta 7 şube üzerine teşkil
âtı yapıla* Halkevine kifayeti ha sebile mezkûr binata Fırka içi* işkal
etilecek muhal görülenediğinden iki ata ve bir saianta* ibaret ve üç
in lira kıymet tahmin alunabilen Fırkaya ait bina tahliye etilneyüp
işkal etilnektetir.
Mefsuh Ocak binasında* icara verilmiş aksamntan mahiye alınmış alan
icar beteli ile bilârdc salanu ve büfenin temin ettifci vantatla bera
ber halen istihtam edilmekte alan tic müstahtimin ücretlerile tenvir,
teshin masraflarına tetiye etilmiş bulunduğundan icar bedelinden müte
rakim bir meblfi» clmadı*ı ve bir kıt’a fatu?rafı taktim etilen binanın
kıymeti berveohi maruz takuz bin lira ve kiraya verilen akşamından al
man kira miktarı ta 43 lira 50 kuruştan ibaret bulunduğu , bildirilmiş
tir.
1- Mezkûr bina Halkevine elverişli cldu*u evelce arzedildi^inden înebalu gibi mühim bir kara teniz iskelesinte Halkevi’nin küşadma müsaate
buvurulaca»ı ştinhesiz bulunduğundan mezkûr binanın mahalli mezkûre tah
sisi ile beraber varidatının dahî mezkûr ev masrafına karşılık tutulma
sı ve hâlihazırda mezkûr bina înebclu gençlerinin içtima mahallidir.
Alman varidat dahî arıya sarf edilmektedir. Binaya ait bir kıt’a fatu*ı*f dahî takdim kılınmıştır Efendim.
2- Eustamenu mefsuh Türk ecelinin atiyen barcu zuhur ettiğinden 43
lira 31 kuruş sarfedildi£i gibi diğer harçları dahî Fırkamızın varida
tından tesviye kılındığından hâlihazırda mezkûr ocaşa ait meblâğ bulun
madığını arzeyler
3- Kastamanu Mebusu Befik beyden Türk «ca£ı piyangcsuna ait bcrcun
tahsili vukuunda buradaki hesabatm kapatılması için lütfen iş’an key
fiyet buyurulma sini reea eyler ve bütün arkadaşların hürmetlerini arz
eylerim Efendim.
c. M. F.
C. H. F. Vilâyet İdare hey'eti
Reisi
H. Tamız 1932
: llcif
-? c ^ t'
'Kİ ı f
////
CÜMHUk. , £T HALK FIRKASI
kAtİbİumumİüöİ
"
DEY-tT •
Ankara *
lo.IV.952
GENEL MÜDÜR1.
CUMHURİYET AKfrVİ
Refik Beyefendi ;
Kastamonu Meb'usu
Mefsuh türkocaklarının bütün hukuk ve vecibesile fırkamıza devredildiği malûmu âlileridir . Ocaklar
dan fırkamız ûmuguna yüklenen azim borcu ödeyebilmek için
alacaklarının tahsilinde istical etmekteyiz • Bu meyanda
Kastamonu ocağının zati fiillerinde 100 lira matlubu ol
duğu mahallî fırkamızdan bildirilmiş ve buraca tahsil edileoeginden ayrıoa takip etmemeleri cevabı kendilerine v«
rilmiştir .
Meblağı mezburun hiç olmazsa taksite bağlana
rak üç ayda Ödenmesini, fırkamız merkez muhasebesine tev
diini rica eder bilvesile arzı hürmet eylerim
,
efendim.
C.H.F. Kfitlbiumumisi
Kütahya Keb*usu
3
CÜMHURİYET HALK FIRKASI
X #t/»S
KATİMİUMUMİİİÖİ ‘
ET ASŞtVLEKİ GENEL MüDÜRlGÖB
‘ “ CUMHURİYET ARŞİVİ
C.H.F. Tİlayet îdare Heyeti
Riyasetine
KASİAHOIO
1 - JmSbekoda, mefsuh Türkocağınde» Fırkamıza İntikal ede»
tokuz bin lira kıymetindeki binanın Halkevi** ve sperm #üçü*cü katının da
Fırkaya tahsis edileceğiai bildirmiştiniz * la hosuata tasfiye encümeni
tarafından Ur karar verilebilmek İçi» Fırkaya ait binanı» da rmsiyetile
dağar pahasının iç*arını}
2 - Ayni kazadaki Ocak binasını» alt kısamı teşkil ada» mağa
zaların bize İntikalinden şiodlye kadar tahakkuk etaiç İcar bedelleri alma
sı lâzısgeldiğinden bu paraların da Fırka hesabına karıçtırılmayarak
ca koraya İrsalinin teminini |
doğra
3 - Kastamonu Ocağında» nüdevver alacakta» tahsil edilipta
Ocak borçlarına
Terilen
(38)lira(40) kuruştan b&klyye (43) lira(31) kum-
gtm da bir a» eresi irsalini,
4 - Kastaaona Ocağının İteb* us Refik Beydeki alacağı buraca tahs
edileceğinden ayrıca tarafınızda» takibatta bel neni mamasını}
Rica eder arşı hürmet eyleri» efendi»*
C JUF* Xatibiy«B8İsi
Kütahya Beb*ustt
/■ h.-
Uaolıl I
|ûf
OEVLET ARŞİVLERİ GENEt MÖDORLOSO
CUMHURİYET ARŞİVİ
Ankara s I5-I0-93I
1764
Kastaaona s
C.H.F.Vilâyet idare heyeti riyasetine
İnebolu Fırka teşekkülümüzün; Mefsoh türk ocağı taraf:
finden masrafları derjdkte edilerek aektebe gönderilen iki
kısın fırka himayesinde tahsillerine devan ettirilmesi hak-
kındaki arsaları şayani iltizam ise de ;
-- ■
Tordun her köşesinden fakir ve kimsesiz kalmış yetiş
lerin ba sevza dahilindeki maksatlarına bütçemizin kudret-
sleligi dolayısıyla maalesef oüaaer ve srüabet bir cevap vermiyoruz . Ancak i
!
Jtehallîteşekkülüaüzün bütçesinde böyle bir yardın -
aevcat ise ba iki kısın tahaillerlnin devafc ettiriloeai ve
ilerini işin nat&leanızın bildirilnesini rica ve keyfiyet
in nalhaİline tebliğini temenni ederin Efendim .
0 . H . I . mibiumuaiei
Kütahya Mebusa
jûsZzvŞi t ixlz oc altları borçlarının re adasallarının nesüaıl ire lûçjrri nenini n
c;-îlıi: ve eşhasının u .erliyefriiio ait t£,llm.ta.'\ae olrmıdu *
_
;
%'lrk o o acı ir.rırCındaıı tmir e "il^zı >inanın 0015121 tanifr&t s^sraîısa aufe&lsi
1 'İç -esne- fırlamış tali i icarında lulıınnası snhlbile sraia&veleye yati dil**
niş • olfAi^aıdruı nal": mî r i;..M.i’: 1u ' inceli acılama': isede "Uu 1inanım icar
ndde -inden ’ i4".. indî». ocl JmradxncLan devr alilmiş 1 inanın çarşıca larlp
olv.31 Lac'-lila lal?; c-i".i:ı 'ura;-! nailinden fıricanı sın istifade edece 5i
şlihacim oldu pandam iş'u ’’’ inanın edil arı nuradır: o la;1171015111121 o c.ali-m
C cti dilem c it. 1 im İnil r_ i vr iırl ns: lum 1 oVit1® Te t tılacal:
k u > ol *xl:w: ” 1
Tİmv : d r d „ ■ l
4'i1
• dili" .mm1 Vye i dar* dr r mril'9! .
;
•
,■ : .
:
.:
■ '. i: '.m .'m/
ICcstrrcriU xür;; ocr^ıjıa ait suallerin eeva>ıdır
,
- Ocaya ait sryri ncın-rü. envalin t ppusu alınmıştır *
'■■■■!
.
- it.rl'. 'iinanı vardır . ssipor teşlilalı halis evi olmaca ısdsait
lin.'.l'rırıı ;/nıir.r . yalmış laiZ: evi ve eipoj? Icşhilaiı olmağa .
■ elverişli olein tiiıic oer^ı tarafından İslah edilmiş olan T# ir İsina
ncveuZ üiv.jj t di: oc iyinin sarı ettiği paraya vilv&Iil İç sene fır1: ı;;:irı:: elime,: 1 vlıso-iası içir. şahitile rrlsavcle yapılmış lir ♦
Veriıda 'ilil evi ve ciaor tc,ilil ıtı -yapıla hilir ,
£ - C''a_/,r ‘tt* etlimi * in- nisanadır # fırlsa llımasl \ varcın •
■ 4- Ce ‘jr.ı: y-riip etnir, nfıja piyango "i: ilet 'fecdelind.cn (£23) lira
alıcıyı vardır • Zillili tahsil olanlarla İncili tahsil oinayanla-
rm eetvçli merinttir . ^ '
. h h; p;v . I ':i'/;-:l:l 'i-' l
5- Cc-ra ait hininin ver pisi olarai: (2040) Icoruş oeaî: için 3*illli~
aknenden alınmış olan İnkanMl kâğıdı İsedcli ola n (318), lira devi
ehilmiş isede her İkilide tehiri caiz olmdıyın&aıı ödenmiştir * -
- ' ' ■ _■
■ i/' .■ ' .•■ -' i ; 1;İpi.'p.p- ''a i'-1 p 11'- ■ ■ ■ ppiapp.p:/ppp|h^^
hürmetlerimi takdim eylerin efendin »
‘■
Vilâyet idare heyeti 11
D) îdarei vilâyetden Terilen muavenetle emvali metrukeden fırka
Famına alman bina fırka binasi ittihazına elvirişlidir
Spor teşkilât! içun ayri hina olmayup ocak binasinda çehdilerine tahsis edilen dairede İkamet etmekde bulunduklarından bun
lar içun fırkabinasi elvirişlidir
E ) Fırka ocak binasina nakil etmek ister . esbabi ocak binasi
Odalari fok ve salonu daha geniş olmakla beraber deniz genarinda memleketin şerefli nokdasinda bulunmasidlr
3
0çakın menkul eşyanin gerek fırka teşkilâtimiza gerek halk evi
tesisine lüztimlü olmakla tamamina ihtiyaç i olup kullanılmaya
Salih olmiyan hurda ve satimişi icap eden eşyasi yokdur
Menkul eşyanin tamami kımsti 1160 liradir .
4
Kabili tahsil görülen ve görülmeyen alacağı yokdur
Mekcut parasi 59 lira 96 kuruşdur
5 ) Teahhura tahammülü olarak belediyeye elektrik bedelinden 187
Lira 50 kuruş burcu vardir
Ocak tarafindan bolu kız muallim mektebinegönderiİmiş üç talebe
Olup bunlara tahsil devresinde harçlık olmak üzre her itŞ ay içun
gönderilen mıkdar ile azimet ve avdet masrafları olarak senevi
verilen iki yüz yirmi sekiz liranin tediye zamanı gelmiştir
Bunların fırkamızın himayei atifatinda devami tahsillerine müs
aide buyurulacagına şubhe yokdur
0çakın bundan başka derhal tediyesi zaruri burcu yukdur
Hürmetlerimi takdim eylerim efendim
1© firak flrk ooagı tarafımdan fırlamışa devr edilmiş olsa
f
heyetinizce joıülercl: tu gt-nl:'- değerleri rıelfuf cetvel muciti tçsVit ..
edilmiş Ye yekun kızart inin (5GG) lira (75) kuruş olduğu anlaşılmıştır*
ful: ocuyınm kail: evi c İmaja fendi mali elverişli k iması yo İt ur *
!
ocayııı otnrnekla oldnyu t inada yarmiş olduğu masrafa mnkafell Uç sone
olursak uokkı u2 ‘ undan tu kok tise intikal etmiştir * mezkur Mna
kr.ll: evi ölmıkla elverişlidir • o o cüzdür devr edilmiş olan e yyanm
-*'’v ti .U'c.„nacı İst da d imaya yake talar ik edilmiş o 12 ucamdan tunların
kal:?.e;l fırlznnsa
vj
kalk evine lusuançun *
ı
'"
Cushuriyet hail: larlr&sı I-oltr i unuûai
recep beyclenliyo
■
■ .■
.■
■
*
11/4/931 Tarihli tel£r:tfa 2eylen 13/4/051 tarihli feclyralla o c e/:1ar
hnhhındalıi talep bııyuıaılan talimatın biı suret ir i .25/5/9oX tarihli
telgrafla ars ciciğin veolıile aynen t alilin eliyorun el illin *
Vilayet ilar: hryrti
■
o
■
:
..
..
-
reisi ■
t» i» ^2
'
. DEVLET ARŞİVLERİ GENEL MODORLOĞO
#as/fl/ıSH$HU*İYeT A^Şivl
C. H. Fırkası
Vilâyet İdare Hey’eti Riyaseti
■
Sayı
60
i- "
4
12
6
I
I
I
' 17
2
I
800
' 1800
Hesaran sandalye
Koltuk
250
500
1500
500
Büyük Kasa
Masa adi .
1500
150
1500
150
Masa örtüsü
Camlı dolap
100
750
1700
1500
750
. 100
750
1700
500
3500
150
• 10
5
1000
200
300
50
7
30
14000
100
1000
600
250
500
25
20000
400
150
2550
340
175
3000
800
300
450
238
90
14000
100
1000
600
500
500
25
20000
3600
1350
1000
3P>0
îstor
Perde asgısı
Şabka e İh is e askısı
Büyük Soba
müstamel Solsa
saç. davlumbaz
Sıkara masası
Cam sıkara masası
Masa sili
Yası makinesi
Divar cemakini
Gazı hasretleri fütu^rafı
8”»
îomet Paşa hazretleri »
aııpurlu ay yi İdi s
termometre
Müstamel bilardo
Musıkaci' takım elbisesi
Tavla
kahve çay takımı
9
9
4
24000
16000
500
200
Yeni perde çadır besi
I
yek
400
4-00
250
150
17
34
35
3
I
■ ■-I
2■
I
I
I
beheri
sandalye
17
4:
.
koltuk
Yazıhane
Korniş
9
34
3
h1
. sandalye ■ .
koltuk
kanepe ■ . : . .
17
I
.
Kastamonu. türk ocağı menkulat defteri
..cinsi • , ^ . ■ v
Adat
. 2,
*
x%°
IIIJIS
490 01
H<tr<r
lif)
3.7.940 tarih ve c.5400 sayılı yazımıza e^tir:
kasta_ıon *da dağılan rarkoca;iu. un nman ve tuaiiyc hat e bile
satılan mağazanın ü^onci taksiti olan to50 lira idare heyetinizce usul
süz olarak mahallinde sarıedilmiş ve t-liaat hilâfına yapılmış olan bu
mua'.-elenin,3.5.938 tarih vs 13L sayılı yazınızla djş bütçesinde tashih
edileceği biletir il..igi halde mümkün ol.:.diji, ve yintTcİroyan eden muhateroye cevaben I0.li.939 tarilı ve 315 s .yılı yazınızda ise Hususî İdareden
Partiye tahsis kılınacak paradan gönderileceği bildirilmiş olmasına ra;_.en
gönderilme..!;? ve hu hususta son 3.7.940 tarih ve 5400 s yıiA teki
dimiz de cevapsız dalmıştır.
îasfiye, talimatnamesi darılan J.iirioca_.i.;i >an audevver gayri
menkullerin satış bedellerinin niş bir suretle mahallinde ,dıkonuiaasına müsaade ctaoa.-ktc-dir*
Ancak tadan böyle âc j&nderilmosi imkânı mevcut değilse sebshinin idare heyetimizin kararına bağlanarak acele sildiril, -esini rica
öder, sevgiler sunarım.
C.İi.P.denel sekreter Vekili
oevur
modohoöo
^^HURftfET ak^ivI
CÜMHÜRİYET HALK PARTİSİ
• CNCC «|KKIT|Rtl4l
15 mm\
E
stftUkfUL
e . h. f? v
facu/jan*-**
m, ad
.. «»- V .
eJtfcE
n~J
,
syYUAAOvn^L. ~
Jl-
?J/ JudTaU**^
4Sa "■ n*. ^7;
so',2'97f
^
9-
JLu^
‘-f1 11^ ^
J -r ^
vt
m5 n *z^
^ dJi *
rz$
•~~" ^A'L^r.
j
-* ıi®=r=ESZ] ,v
C.TÎ.P. VilTyet îdere Heyeti
'
Rei elidine
Kastamonu
Kastaaonuda dallan Türkoc^. Çından k~lan ve
tasfiye listesine alınan bir ma£za 937 senedinde 8000
liraya bir şahsa satıl arak satış bedelinin iki taksiti
gönderilaivti» üçüncü taksiti olan 2550 lire .ö-teaddit
iş’ erlsrıaısa ve muhtelif tarihlerde gönderileceği ceva
ben vadedilmiş ola sın:. rağmen gelmemiştir.
3u gibi gryri menkullfrin satışınaan hasıl
olan paralar münhasıran ocak borçları karşılı ıdır •
3u paralar hiç bir veçhile »ahalien elakon ar z ve Parti
hesaplarına karı tınlamaz • Bu itibarla krl ın 2650 liri
nın «erkeze gönderilmesinin teminini ve neticenin acele
bildirilmesini rica eder, sevgiler sunana»
C.H.^. Genel Sekreteri A.
Zonguldak Mebusu
H.Türkmen
TETKİK EDİLMİŞTİR. 1İ
s
M
H
cî
î-4
CÜMURİYBT HALK PARTÎ
8İ
DEVLET ARŞİVLERİ GENEl MODORLOeO
CUMHURİYET ARŞİVİ
C..ILP* vilâyet idare heyeti reisliğine
Kastamonu
Kastamonu*dadağılan Türkocağmdan kalan ve tasfiye
üstesine alman bir mağza 937 senesinde 8000 liraya bir şah
sa satılarak satış bedelinin iki taksiti gönderilmişti - üçün
cü taksidi olan 2650 lira müteaddit işarlarımıza ve muhtelif
tarihlerde gönderileceği cevaben vadedilmiş ■ olmasraanrağmen
gelmemi
menkullerin
satışından hasıl olan paralar münhasıran ocak borçları karşılı^
ğıdır * Bu paralar hiç bir veçhile mahallen alakonamaz ve
Parti hesablarma karıştırılamaz *• Bu itibarla kalan 2650
liranın merkeze gönderilmesinin teminini ve neticenin acele
bildirilmesini düar sevgiler sunarım »
* \ **"- «s
490 01
ît* 9
22.
4725
14/1/9M
-
ow.fr a*$1vlhi oenh. modohoso
14 JC.Satv' 1938
OUMHUMm ARŞİVİ
C.H.İ'.taştaalıgıaa
W«« -1» .. W7
U.
^ «gutj» alt tapu Mn.dl parti «rkaziaa* bul.
\ u*»«£t<uiır*
, *, ^aai tarih■»
•*
.
10 »..la tapu «..ki.,*
300
J?****kap
V* 900 lir* Juya.Ua». oHu*. yazılı^,.
Satılaa üci aagacaya alt tapu .««u
ta İM iptal içı, ta»,
tmuan.
«yııya*». tataucıyu.* saaucuaua çafcıuc
g»rt «öa**rU«:^laaea «Tflr.ti»
UUİrilaaai,! *U.r.«JrgU.ruu «aarıa .
C.H. î.SagfcMlıguuı
t*»onu
JiC/iI/W7 tarin r« 7İ0 «ayılı yanmışın *nrfilı£id£
&AStA*OnUda DağlİAS TürJC94»a£lar**daA ABÜUp «alilmiş OİA* İKİ
mağazamın
,
mi
takattimin birinci Kânunun yirmi«inde gönderilmen
f>
•
.
ği dildirildiği faalde taanitz gmlmemiftir.çabuk gönderiimmsini
diler , Kaygılarını «umarım.
.
.
E
53071
C?.//'f~~^VK&ksU&fi'sUjLoAjl
'fjuji/h'
f\j&4/İâ4MB-rUS.
11
•
t'94 2 ~Tâ/ı*Â
Ve
/$$?
} tiÂo
jfyj^dis*.U&*KO-kjoJh»*^00
L
ûLltaJic£&ÂÂ.eljAtot»*.
/^rÂK^'4/h$4M4A*^u*.
tdSvY^Je^L
/
^C^u/
UujU^ — ^
tJuI'^7^
Jaavcye
zn£/£}j*w*
29/6/937
^--------- T"T* DEVLET ARŞİVLERİ GENEL MODÖRLÜGO
3-^/”
CUMHURİYET ARŞİVİ
C*H.P. Genel Sekreterliğine
Kastamonu'da dağılan Türk Ocaklarından kalan iki mağaza*» açık ar
tırma ile 8000 liraya satılmıştır . îlyönkurulun tanzim etmiş olduğu şartna
me mucibince birinci taksit 2662 lira 87 kuruş ihaleyi müteakip tahsil edi
lerek gönderilmiş diğer iki taksidin de ikişer ay ara ile tahsil edilerek
gönderileceği bildirilmiştir ,
Bu mağazaların 8000 lira gibi yüksek bir fiatla satılmasında amil
olarak,icap eden tamirat ve tadilata evvelce Parti parasıle 2650 harcandığı
ileri sürülerek müteakip iki taksitten bu paranın kesilmesine müsaade iste
nilmektedir .
Her ne kadar satılacak binaya böyle bir paranın sarfına merkezden
müsaade verilmeüş olmamakla beraber satış kıymetinin artmasına tesiri ka
bul edilebileceğine göre harcanan Parti parasının müteakip taksitlerden ke
silmesi keyfiyeti yüksek bl&uklarına arz olunur .
^
490 01
Tasfiye Komisyonu
Başkanı
x
Ankara:, 22/*/93?
€UMJpiBllt T HALK PARTtSt
''
.......,*4
DEVLET AEŞİVtStI GENEL MODOSLOÖO
CUMHURİYET ARŞiVİ
°a^ll“n Tarkocafcları
komsiyonu Başkanlığına.
Kastamonu, da Dağılan türkocaklarından kalan İki
mnğasanm satış badelinden İlk taksit olarak gelen (2992) lira
(87) kuruş Ziraat bankasından alınarak İş bankasındaki ocak
hesabına
kaydettlrllmiştir.bu
llyönkurulca
üp
sarf
kesiİBMesi
■ahallfne
edilen
paranın
keyfiyetinin
bildirilmesi
re
mağazaların
İkinci
tamir
taksit
komisyonunuzca
geri
ıÜM
re
tadili
parasından
halledildikten
taksitlerin
parti
lç m
kesllsora
merkezi
ne samanında getlrdilmesl hususunun takip buyrulması dileğiyle
#unuldu*
Büro 13 R.
V'
490
01
2L
'i'H
X
zh
C. H. P. Genel Sekreterlik
Yüksek Katma
A li K ü R A—
Eski muhasip Tevfik Yazıcı zimmetinde bulunan (1253) li
ra (58) kuruşun tahsilinde gönderileceği 11.4.1942 tarih ve 1035/76015
sayılı yazımıza bağlı 4.4.1942 tarihli İdare Heyetimizin mazbatasında
zikredilmişti. Bu defa mumaileyh Tevfik Yazıcıdan, borcu bulunan (1253)
lira (58) kuruşa mahsuben (553) lira (58) kuruş tahsil olunup T.C. Zi
raat Bankası Kastamonu Şubesi vasıtasiyle emrinize gönderilmiştir. Bu
paraya ait kasa makbuzunun irsalini rics ederim.
Geriye kalan (700) liranın tahsili için takibata devem
edilmekte olup yakında tahsili mümkün olacağını ümit ettiğim bu para nm do emrinize gönderileceğini tekrar arzeder, bu vesile ile de say
gı ve hürmetlerimi sunarım.
C.H.P. Vilayet İdare üeyeti R. •
* İzzet Okay
cuMURiYfc1 aljii
«•— m
paktİsİ
*2T7G
°
Bağlısı t
ı
,
22/i/937
^ ^ 3 Haziran 1937
T Makbuz senedi
OIVIET ARŞİVLERİ GENEL MODCRLOÖO o o ta 1037
2 3 “ 1937
CUMHURİYET ARŞİVİ
C.H .P .başkanlığına
Kastamonu
15/4/937 Tarih ve 522 sayılı yazınızın karşılığıdır.
Dağılan türkocaklarından Kalan iki mağazanın satış bedelinden ilk
taksit olarak ziraat bankasıyla gönderdiğiniz (2642) lira(87) kuruş
Alınmış ve makbuz senedi bağlı olarak gönderilmiştir,
bu mağazaların tamir ve tadili için İlyönkurulunuzca sarfedilen para
-nm ikinci taksit parasından kesilüp kesilmemesi ayrıca bildirilecek
-tir,saygılarımı sunarım.
4' 47
i 3 Dara 1937
/
İT Kar*ilıjı gaîdi
’SLfr/f I
490 01
/Ât
. C. H. İH.
İlyönkurui Başkanlığı
DEVLET ARŞİVLERİ GFHFL M9D??Î.U$Ü
CUMHURiYEi AkŞİvİ
Kaıtamonu
î£î:7.“
K*İ»«Sİ
. , A. 1 “ Kasta*omu C.H.P akar»,t imdi» İplikciler oarsıkaim iki mağaza satılmak Uzara 12 Mayıs 937 tarihim da*
itibara* yirmi gü* müddatla artırmaya komulmuştur . Tariîaî
paylar layik hadde görüldüğü takdirda 2 Hazİra* 937 tarihi*t
141# ^
■ *İ.ŞST-
>00**1*» 8olu'Te,i h“2 - Müzayedeye iştirak atmak istiyamler artırma Ta
,
aksiltma ka*u*u*u* 16 i*oi maddasi mucibiac* muhamme* bedel
ola* 10,000 liramı* $ 7 buçuğu »İspatimda 75O lira muvakkat
temimat Tarecaıt^Ta bu tamimatı ihale tarihimde* itibara* 15
gü* içiade kat’ı tamimat daraoasima iblâğ adacaktir
uîîîîkSî
■ ül!iy**T« iştirak edemezler .
Muvakkat ve kat 1 tamimajr olarak makid vayahud Ziraat baakasımda* alımmış kefalet mektubu veya dahili istikraz ve Erğ&ai
Tayahud borsa fiatı üzerim
™/° »oksamila milli esham ve tahvilât kabul olumur .
Bu tamimat makid olduğu takdirda so» taksite mahsup edilecek
îyîü'ssısss"- *—“»* - —s
s*-»
ödamacaktir . Müşteri taahhudumda* »ükül adarsa veya ihale
badelimi varmadığı takdirda dipozitosu irad kaydolarak iha7!*îd?î ■ ÜJ5*y*d«y« koaularak satıldığı
hîidî8S^îı 1
h
îclv}‘ilf1® bedcli*d®* »oksamıma ihala edilirse
aradaki fark birimci müşteride* hükme* tahsil oluşacaktır .
4~
^n,., ,
bedeli müddeti zarfımda temama* tedite
edildikte* somra ferağ muamelesi yapılacaktır, ferağa aid
bilumum masarifle ihalede* mUtevellid pul bedeli,dellâliye
gibi resimler müşteriye aiddir .
'
^
,,
5 — 2 İstekliler bu şartları oauyarak p*v kovmuş
çaktır***1*****
iddia makbul ve mesmu olmiya-
CUMURİYET HALK PARTİSİ
Btlltl «IRREltRlitİ
•
Bağlısı; /
'
2097 OEYLET ARŞİVLBH OENEL MÜDÜRLÜĞÜ
CUMHURİYET ARŞİVİ
8 fa 193?
İlbay re C.I.P. »a$kanlxgxna
İaataaonu
2/6/937 T. re 78 tel yazxr>ıza terşilxktxr
Türk ocaklarından kalan İki «agahın müzayede n.tlee.l 8000 liraya i,tekil.
.1 üaarlnde bulunduğu r, artırmanın.heyetlnlzce on gün daha uzatıldigı öğrenildi .
***** "““»i*»1 iîl» istenilen Tekâl.tnem. adınıza tanzim edilerek bağlı olarak
gündemdi . Satı, muamelesinin sonunda paranın merkeze gönderilmeelni diler
-yükeek hntnnmrı I, oimiİi lı i| rl urla l, ».imi u. m»...........................
„
c<.i>
K^staaonuda dayılar ?"rkocakl rındsn Cumhuriyet
rtisine devrolunan emlü.kten iki mağazanın alıcısına satıcı
nı ve üzerine te-u dairesinde memuru cnünde ferağ takrirlerini yap
mak ve bunlar için icap eden k -c.ıtl rı , defteri- ri , sicilleri im
za u u 3i e il ve bu islerin bitirilmesi için gereken tüt n i.leri y pnick
lh:lk P
üzre C•• P• Merkezi namına tarafımdan mutlak salahiyetle K strmtoı
îlb-^.ı vc C.'-’.P. Ba.-kanı Avni I-Oy m'ı tevkil eyledi-..
¥<rp
satılışa konulmuştur2 - (.Satılacak bir binaya - yapılmaması bildiril
diği halde - tamir yapılarak mükemmel bir hale geti
rildiği bildirilmesi de uygun görülmemiştir) buyuru
luyor. Bu t^pirat,bizden ünce yapılmış ve yıkılıp beş para etmea^iltç şekle girmemesi için çok yerlide
olarak para sarfediİmiştir.
) - Yakında müzayedenin neticesi telle bildirile
rek Yüksek muvafakatleri ayrıca istenecektir.
Sünnetierimle arzeylerim.
C. H. P.
5.3,937 tarih ve 2j02/362 sayılı yaamıza karşılıktır?
Kaetamonuda dağılan TUrkocaklanndan kalan İki \ «ar
sadan ibarst bir binanın satılarak parasının başka yarler#
ljaro anma sına lnkfîn yoktur • Bu bina ocak borçlarına/ fyrşılık
olarak tasfiye talimatnamesi mucibince satılarak parası asr»
kszs gönderilmelidir , 2.11.936 tarih vs 209 sayılı yakınışla
satılacak bir binaya tamir için masruf ihtiyar edilm^esi
bildirildigi halde Parti parasile tamir edilerek mükemmel bir
hale getirildiği bildirilmesi öe uygun görülmemiştir , Uiayıp
giden tasfiye işlerine bir sonuç vermek kararınca olduğumu» için
bn binanın teselden açık artırsa ile aatışa çıkarılaua^ ve
sonucunun çabuk bildirilmesini diler,saygılarımı sunarın ,
06VLET
G*V»a MODOtlCĞO
Uitariü&YcT ARŞİVİ
Sallan türkocakları tasfiye komisyonu
başkanlığına«
Kastamonuda dağılan tür koçağından partiya intikal odn iki mağ
azadan ibaret olan binanın mahallî parti ilyönkurulu carine terkiyle
aahallince aatılarak paraaınm yeni yapılacak halkevi kurağına hare»
aaaaaı işbu nasbatanıala teklif edilmesi üzerine keyfiyet genel sek
reterin yüksek tasvibine arsedllmişse de bu teklife nuvafakat etaeyerek bu binanın satılarak parasının ocak borçlarını karşılamak üzere
parti merkezine getirdilmesini emir buyurmuşlardır*
buna göre icabının komisyonunusca yapılması dileğiyle sunuldu.
büro 13 H.
Ankara* 6.6.942
_X-
4Î809
C.H.P.zilyet İdare Heyeti Reisliğine
11.4.942 tarih ve 1035 sayılı yazınız ve bağlısı olan İdare
heyetini* mazbatası tetkik edildi ve bu işe ait dosya da gözden geçirildi.
937 yılı haziranında satılan iki mağazanın ferağ vekâletnamesi 9.6.937
tarih ve 2097 sayılı yazımıza bağlı olarak gsnderilmiş ve bu yazımızda
satış bedelinin teresen genel Sekreterliğe gönderilmesi bildirilmiş olduğu
halde 560 lira 49 kuruşun 937 ve 8J5 lira 78 kuruşun da 938 yılı bütçeniz
masraflarına sarfediîmiş olması ozamen için ecri vaki ihdası gibi yanlış
ve hatalı bir duruma sebep olmuştur.
Partimize intikal eden dağılan türkocaklarma ait ve tasfiye
listesine dahil gayri menkullerin satış bedellerinin borçlar karşılığı
olarak merkezde toplanması tasfiye talimatnamesinin başlıca hükümleri icabmdandır . Bu itibarla usulsüz olarak mahallinde alıkonulmuş olan 2675
lira 13 kuruştan 937*938 bütçeniz masraflarına karıştırıldığı anlaşılan
1416 lira 27 kuruşun terkini hiç bir veçhile mümkün değildir. Bu paranın
942jalı bütçenizden tediyesine itina ve gayret gösterilmesi ,
Yine Usulsüz olarak alıkonulması neticesi eski muhasibiniz
Tevfik Yazıcı'nm zimmetine geçtiği anlaşılan 1258 lira 86 kuruşun da bir
an evvel tahsiline gayret olunarak genel Sekreterliğe gönderilmesi hususum
ehemmiyetle rica eder,sevgiler sunarım.
C.H.P.Gebel Sekreteri A.
Zonguldak Mebusu
H.Türkmen
i&FNfİ
4§Û01
ÖİVLET ARŞİVLERİ GENEL MÜDÜRLÜĞÜ
CUMHURİYET ARŞİVİ
Karar
^ Kastemonuda dağılan Türkocaklarından partiye müöevver iki mağazadan ibaret bir bina müteaddit defalar satı
şa çıkarılmış ise de istekli bulunmadığı bildirilmiştir .
Harap bulunan bu binayı Kastamonu îlyönkurulu parti parasile tamir ettirerek mükemmel bir hale getirdiğinden'Be?
bin lira kıymeti bulunan bu binanın satılarak bedelinin
yeni yapılacak Halkevi binasına harcanmasını dilediği
gibi XIII üncü Büroca da buna imkan olup ölmediği sorul
maktadır . Komisyonumuzca tetkik edilen bu keyfiyetin
Genel Sekreterliğin yüksek takdirlerine arzına karar
verilmiştir •
26 /4/937
Dağılan Türkocakları tasfiye komisyonu:
Üye
Marsş Saylavı
oayı avı
490 01
Dağılan Türk ocakları tasfiye komisyonuna
Kastamonu C#H*P, Başkanlığından ğelen Bağlı yazıda ; Kasta
monu’da !Pürk oca ğmda n kalan iki mağazanın partiye terkile
satılarak parasının yeni yapılacak halkevi kurağına harcanma
sı teklif edilmektedir . buromuzca0 iycabı ana göre yapılmak
üzere önce bu mağazaların Kastamonu îlyönkurul emrine terki
ne imkân olduğu takdirde bu muamele komisyonunuzca yapıldık
tan sonra büromuza malumat verilmesi dilegile sunuldu •
Not :
- tasfiye komisyonu mağazaları partiye mal ederse satış
kararı alınmak üzere mahallinden mazbata istenecek ve
kararname yapılacak .
2 - bir taraftan planlar tetkik ettirilmektedir . tetkik işi
bitince keşif parası temamen temin edilmedikçe işe giri
şilmemesi mahalline yazılacak .
1
K £ S T A M C rv
C. H. FC
İly&nkaral Bafkanlığı
Smg\
-36*
M
tmnJEÎ ARŞfVURf GENft MOOOllOÖO
CUMHURİYET
C.B.P
5.
T I#-M
^Ankara
III*937
!P/
Kastamonuda Halkevi ^ünası yfllRfljffF Bu giin Halkevi ola
rak kullanılan yer,bir tiftik deposudır,kapıdan girer girmez
aptesane kokusuyla karşılanır . .Şubelerin çalışmasına müsaid tek
peri yoktır,Sahne de yoktır . Bütün bu ihtiyaçları karşılayabile
cek şehir dahilinde bina da yoktur .
Halkevlerinden beklediğimiz yüksek neticeyi Kastamonu
da da almanın tek çaresi olarak bulduğumuz tedbir,yeni bir Halk
evi yaptırmaktır .
Î1 yönkurulumuzca buyıl içinde bitirilmesi önemle takib edilecek olan buiş için aşadaki dileklerimizin yüksek katı— .
da onaylanacağını güvenle ummaktayız .
1 - Gönderdiğimiz proje ve keşiflerin enkısa zamanda
intacı ve bize iadesi,iklim itibarile kısa olan inşaat mevsimin
den gün kaybetmememi zi mucib olacaktır .
2 - İlişik krokide gösterilen arsa,Belediyece istimlâk
edilerek üstündeki binalar yıktırılmış,temel hafriyatı başliyacak şekle girmiştir . İnşa keşi? bedeli 32 bin küsür liradır .
Buna mukabil elimizdd 3000 lira 936 bütçesinden,Umumî meclisin
yaptığı yeni ilâve ile birlikte 15 bin lira 937 bütçesinden eli
mizde paramız vardır,bu suretle sağlam oli rak 18 bin, liramız
oluyor .
Tiirkocaklarma aid olup harap olmuşken Kastamonu İl
yön kurulu tarafından tamir ettirilerek mükemmel bir hale ifrağ
edilen iki mağazanın satılarak bedelinin elimizdeki paraya ilâ
vesine müsadenizi dilemekteyiz . Bu mağazaların bu günkü fiate
pazaren değeri beşbin lira kadardır. Şu halde 937 yılı ortasına
doğru elimizde 23 bin lira para bulunmuş olacaktır,Geri kalen
dokuz bin lirsyi kendi örgütlerimizden temin edemezsek Vilâyet
daimî encümeni bir münakale ile bu par ay i temin edecek vaziyet
tedir .
İlimizde başliyan Parti ve gençlik hareket ve temayül
lerini korumak için dileklerimizin enkısa bir zamanda is*afim
beklemekteyiz .
3 - Proje tasdik edilerek geri gönderilirken mağazala
rın satış salâhiyetini havi vekâletnamenin de birlikte gönderil
mesini ellerinizden öperek rica ederiz
^ L!
C. H, P, Başkanlığına
Kastamonu
25.VIII.936 tarihli r e 74/1816 sayılı
Kastamonu’da dağılan türk ocağından kalan «agazal
larda kin lira kadar kir masrafla tadilat yapılmadıkça
satılamayacağı kildirilmekte ise de, satılması kararla,an
Mr yer için masraf ihtiyarına imkân yoktur.
Bir çok defa kildlrildigi halde geciken satı,
işinin hemen neticelendirilmesini -s - - 1-
490 01
-
*
-3/5/<?36 'jü«, 63/1805 sayılı yazımıza ektir:
Dağılan
satılması
Türkoçağından
için
verilen
o
Partimize
Temmuz
kalan
936
iki
gün
ve
tane
kârdır
1/132
sayılı
mâgazsrn-
buyurul
üz
erine İly ör kurulunuzca müzayedeye konulmana k = rar verilmiş ve ev*İC®
2e3rle^i
8r
pazarlıkla
İkrc
ilinle
936
Pazartesi
ara
o
İle
gibi
olunmak
günü
Saika
geçen
saat
ilan
müznyede
üzre,
15
son
e
edildiği
def?
günlerinde
^
bırakıldığı
halde
Tarak
y
y^e
Ur
>y
talip
çıkmadığından
müzayedeni»
fifre
talip
t
24/3/-
gazete
çıkmamış
,
dellM
olduğundan
bunlar satıştsn kaİdı rıİmiştır.
Eu
ziyet
iti
mağazalar
bar
ilâ
mevki
de
itibsrils
3enişçe
ve
pek
fakat
işlek
yalnız
clmıyan
selisi:
Ur
yüzüne
çarşıda,
dar
»a-
peaçer-
elerle açılı bulunmak sure tile loş bir haİdedir.
Bu durum do layı sile; değil satın almak kiralamak içVr.
tai-
1.p bulu namam al-rtadır.
Yapılan
ek
arır.
tethikat:
mağazaların
rağbet
bulacağı
latınjaın
lira
ermiştir.
Tlycnnurul
madığından
Sokak
caddeye
ve
radaeslnıie
ne
bunun
masraf
bütçesi
yapılması
cihetindeki
olan
için
h~
ıU
istilzam
bunun
lâzım
pençe
divanlarının
relerin
açılmcu
-uğazada
etmekte
için
masraf
geleceği
yeri
ele
t
tabirinde
yanı
i
laca*
bulunduğunu
ihtiyarına
hakkında
en derin ve sonsuz saygılarımı sunaram. 25/8/936
îlbav ve
C. H. P. îlyönkurul Bsşksnı
ler-
iuUtadigöst
miissit
buyururlarınızı
ol
dileı
12/8/936 Sü* v« 63/1805 sayılı yazımıza ektir:
Dağılan
Türkocağmian
kalma
mağazaları*
,
müzayedesi
temdit edildiği halde yiae bir talip zuhur etmediğinde* ,
Pazarlık
suretiyle
ihalesi
iora
kılınmak
üzre
tekrar
hafta temdit edilerek ilân edilmiş olduğunu berayi malSm-
rj
at, so»su z saygılar nala arzeylerim.
496 01
yukn
i
3
/8/936
İlbay
ve
Ce K. F. îlyönkurul Başkam
bir
K A S T A M G \ N U -ttevıCT A»î!vtCTlGEN3.wOtîO«LOeo
Ç^ P
CUMHURİYET ARÇM
iiMtim BişuiLifı
Sayı
............
(Öraek)
Harar Ko: 3$ 9
Karar tarihi:
8
7 A/336
Geael Sekreterliği» 3aş kamımıza yazdığı 3 Temmuz 936
tarth ve îj/182 sayılı yazısı ckuadu:
Dagılaa Turkocagıada* kalma mağazaları» bilmüzay«de satılması içi» evvelemirde yöakurulurauz üyesiadea
Mahir Tamer, Aptullah Ekmekçi ile üray Fe» memuru İh
sa* İzgi'de* mürekkep bir takdiri fiyat komisyoau teş
kil edilip halihazır k*ymeti*i* rayice göre takdir ediİmeai ve bu*a göre müzayede kaimesi taazimile müzayede
ye vaz oluaarak Gazete ve urbaylık vasıtasile Halka duyurulmagıa* karar veri İdi,
•
fcEVlET ARŞİVLERİ OENHTL MOD0rCĞO
C IT m Ü K İ Y E . H A L K 1* A R tÎİ* J'HJR*Yr 9?
l$î T. Talat Demirkan
İlbay ve C.H.P. îlyön kurul başkanı
Kastamonu
Dağılan turk ocaklarından müdevver borçları öd-yebilmek
için ocaklardan kalmış ve iğinde halen Parti ve Halkevi bulun
mayan emlaki tez elden satmak kararındayız.
Kastamonu türk ocağından kalan bina da bu cümleden olarak
satılacaktır.
Değer baha ile bir an evel satılması ve parasının merkeze ya:
yollanması esbabının temin buyrulmasını diler saygılarımı
suna
rım.
H-
//
o m -1>n .
W9t
■V.YI.ET
GENH. W0O0«tSGG
CUMHURİYET ARŞİVİ
CÜMHURİYET HALK FIRKASI
KÂTİBİ UMUMİLİSİ
14 4 8
İnebolu C.H,F. İdare H.riyasetine 22/4/931
tarihinde yazılan telgraf suretidir .
Halk Fırkası tarafından işgal olunan Binanın Fırkanın
OeaSa nakli dolayısiyle hoş kalacağı istihbar edilaiştir . Talip
bulunan 1, Bankasına ioar edilnealnd. bize. nahzur görtlnenektedlr . tarafınızdan da aabzur olaadıgı takdirde binanın aüna.lp
bir fiyatı. Bankaya kiraya terli».! t. Bankanın aeei. mtlyaeı
için ONU MUİ» atekttn oerteb. tearii
t.
i,-ari »roudur .
C. H. F. KÂtibiumumisi
R E C E P
■ 490 i 01 1 ___ [
K^stanoau*da dağılan Pürkooagınüan Partisize
nüdevver olup 937 da Uç taksitte satılan Bağasının
UçUnctt taksiti müteaddit i çarlarmış olduğu ts
tarüı tayin edilmek auretils vadsdildigi halâs
gönder i İnmiştir, Osaktaa «Udevver sal ikin satış b#4
deli eri yine ocak borçlan karşılımı olduğu eihetls
başka yers sarfı oals değildir, tJeulsüs olarak
alıkonulan bu paranın «erkese gVncerilmesİnin
teminini rica eder fsevgiler sunarın *
Sokreter V»
Zongulc: k ~obuau
2 9 Temoz 1939
~J2hfWıT
i[<v HWDİ
” iT
*“
OEVUET: AfŞfVLRl GENEL F/OdORLOGü
. . Cimt<U*iYET ArtŞıVİ -
Ankara : } 8 TfüIJZ 1936
CUMURİYET HALK PARTİSİ
ît
Bağlısı;
C.H.P. Başkanlığına
Î_K E B 0 L ü
28.IV.936 T. ve 66/20 sayılı yazınısın karşılığıdır:
16.IV.936 tarihli ve 721 sayılı genelgeye bağlı
cetvel , Türkocağmdan kalan binanın son durumunu öğ
renmek için tarafınızdan doldurulup gönderilecekti .
Yalnız borç olmadığını bildirerek diğer sorular
hakkında cevabınız gelmediği için bu cetvelden bir tane
daha gönderilmiştir .
Soruların altları doldurulup acele geri yollan
masını rica eder, sevgilerimi sunarım.
C.H.P. Genel Sekreteri Adına
Giresun Saylavı
>Bi01i I '\-w-mh
İNE BOL!
Comhurtei HaUı Firkasi;
DEVIIT AİŞÎVlERl GENEL MOOOHOÖO
CUMHURİYET ARŞİVİ
Cumhuriyet hal£ fırkası Katibi umumisi
RECEP Bey efendi
:
19/4/931 tarihli telgırafi eömaieleri cevabidir .
- Kazamızda ocağı» ikametine mahsus binasivardir . attan ocak dahilide
Sahil sıhhiye idaresine isticar etliği "dalardan TG tiaa,„
_
müştemilatından bulunan bir yazıhane ve iki mağazadan ibaret oıup zer—
Vi Beş yuz utuz alti liradir . ocak namına elan tapo tescili fırkamız
namına tebdil edilmiştir . şimdiki kimeti sekiz ili on bin lira tahmin
yunabilir . Binadan mütevellit burç yokdur . fırkamız içu. ayri bina
mevcut ısede ooak binasının üçüncü katı fırka binası o^aga elvirişlidi
” 21“ari “aSİ 37 °la» **111»*.
Tahsis edile» dairelerinde ikamet ediyurlar .
-
Ocağın mefruşat ve mübilyasi listesi takdim kilitletir . binanın bu
Günkü hali ikinci katında bir £azin° bir bilardo ve kütüphane ve mütalia salonu dup ‘omuma aşıkdir . fırkanın bu mubilyanın umumuna ihtilacı
arsada gazino bilardo ve kütüphane ve aütalla saluulariuın fırkamızın
nezareti altında muhafızası memleket işun elzem oidlelKian şlndi'lilc h
eti idare Odasındaki eşyanın fırkaya verilaesi nii3aidei aliyj,eleriBe
Arz °luımr .
°cagm iki müstahdimini olup bunların ücretlerinden burç yükd<r
Hususati^aireden Yüz elli sekiz lira seksen dutaz kuru^ tarcu verdir
matlubu azanı» taahhudati şehriyesinden ibareteler
Ocak tarafından bulu kız muallim mektebine gönderilmiş u, talebe dun
unlara tansıl devresinde her ay iju» gönderilen iıarşlık mıkdari ile'
Azimet ve avdet masraflar! senede iki yüz yirmi sekiz liradir .
Arzı keyfiyet takdimi ihtirama t °lunur efendim
3/5/931
î»eb°lu İdare hey eti
• Reisi
W
tmmhj
.f ARŞİVLERİ GENEL MÜDORLOGO
CUMHURİYfeT ARŞİVİ
C.H. P.
İlçeyön kurul başkanlığı
sayı
66/20
C.H.P. Genel sekreterliği yüksek orunluğuna
AHKARA
16/4/936 Ta. ve 721 Sayılı buyuruk karşılığıdır :
Dağıtılan Turkocağımızm gerek Mâliyeye ve gerekse Belediyeye
ve sair yerlere ödenmemiş borcu olmadığı yapılan sorgulardan
anlaşıldığını sonsuz saygılarımla bildiririm :
28/*isan/936
İnebolu
İlçe yönkurul başkanı
^
KASTAMONU
OtVIST AXŞ(VUat GGflfe HODORLOOS
CUMHURİYET ARŞM
C. H. P.
İIYÖMURUI û$»nıfiı
C.H.P.G.5.Yüksek katına
I1/4/J36 tarih ve 7lS sayılı buyuruğunuz karşılığıdır:
Mîîir
ilişik
de
buyurulan
listede
doğruca
malumat
yazılarak
malşunat
1^/4/936
yüksek
vereceğini
tarih
katınıza
arzile
derin
ve
:
721
sayılı
buyurugunuza
sunulmuştur,inebolu
ve
sonsuz
İlçesinin
saygılarımı
suna
rım. 23/4/93*
C.H.P.İlyönkurul başkanı,
Kastamonu Saylavı
DR.
°*yiB'
1
61
Moooftoeo
- Dağılan türk ocağından kalmış şimdi elinizde ne gibi gayri menkul
vardır ? ( malın cinsi , nevi ayrı ayrı gösterilsin )
C:Dağılan Turkocağmdan kalma kârgir bir mağaza vardır,tapusu Genyönkuruadadır icabında iki parça olarak mağaza şeklinde kullanılebilir.
2 - Bunlar şimdi ne suretle kullanılıyor , vaziyetleri nedir ?
'
( her biri için ayrı cevap verilsin )
,C: Bu mağaza iki yıldanberi boştur.
f
3
- Bu emlâkin durumları üzerindeki düşünceleriniz nelerdir ?
( her biri için ayrı malumat verilmesi )
v.
Şerrin
ekonomi
durumu
mak
veya
ilerde
gelir
k uygun olur.
4
düzel
inciye
temin
eder
kadar
muhafaza
edilerek
sat
düşüncesiyle
İJalkevine
verme
. - Bu emlâkin mâliyeye kalmış taksitten dolayı borç varsa ne kadar ?
( her birinin borcu ayrı gösterilsin )
C: Borcu ycktur, taksitler ödenmiştir.
5
C:
- Yergi borçları varsa ne kadardır ( her birinin borcu ayrı göste
13E
rilsin ) '■
yılı vergi borcu vardır,her yıl olduğu gibi îlyünkurulunma
bu borcu bir hafta sonra ödeyecektir.
6
- Bu borçlardan başka mâliyeye iycar , kazanç vesaireden kalmış
ocağın devrettiği borç varsa nelerden ve ne kadar borç vardır .
C: Buna benzer hiçbir bore ycktur.
N O T
;
Bildireceğiniz borçlar için ilgili maliye dairesinden alına
cak resmi yazıya istinad edeceksiniz .
Ek:-Yukarda anılan 935 yılı vergin; İlyör.kurulumuzca ödeneceği
cihetle ve Genyönkurulca ödenmesi istenen bero olmadığı oilletle mâliyeden vesika altıya lüzum görülmemiştir. ,
I 4901 01
n^hyi/f
“H
S
1 9. Şubat 1934
OgVLET AHÇİVLEUSİ OÇNEL MODORLOÖO
CUMHURİYET ARŞİVİ
C.h.F. İdare hayati Raisi İğine
K A S_T_A_M_0_N_U_
4.2.934 tarih ve 522 İP lı yazınızın karşılığıdır :
Mevcut
ait
yedi
parçadan
tek
ibaret
katlı
ol.ın
fırka
plan
ve
binasına
proje
ve
ilâve
ra;,iç
edilecek
rak geri gönderilmiştir .
20.5.933- tarih ve 15/34523 W lı tahriratla bildirildiği
veçhile Kastamonuda mefsuh tilrkocagından intikal eden binanın satılarak
elde edilecek parasile fırka binasının ikmaline tasfiye talimatnamesi hü
kümleri müsait olmadığından fırka binasının fırka parasile ikmali lâzım
dır . Borç yapmamak esas olduğuna göre bu bina için lâzım olan para fır
*'ka kasasında bulunmadıkça işe başlamak doğru olmaz . Bu işin buna göre
tanzimile beraber mefsuh türkocagmdan intikal eden binanın ocak borçlarina karşı satılıp satılmaması için bir karar verilebilmek üzre HaL kevine
4
^elverişli olup olmadığının bildirilmesi hakkında yazılan 30.12.933 tarih
Ve 34576 IP lı tahrirat cevabının gönderilmesini rica eder , saygıları-
4
to£i sunarım , Efendim .
ikinci
defterleri
bağlı
kata
ola
CÜMHÜRİYET HAL FÎRKAS1
KATtaİUMumİLÎĞİ
JİS-fi
nrv>PT APŞtVlCTÎ Gfm «OOOaOĞO
^UivîHURİVET ARŞİVİ
O. U m ?• Tİlâyet İdare heyeti riyasetine
KA8fAIOIg
‘
6/10/933 tarihli ve 408 N. tahriratınıza cevaptır *
1 ) Kastamonu'da mefsuh türle ocağından kain binama
yeni ve daha elverişli bir bina ile tebdili veya »atış bedeliaia yeni yapılacak bir binaya tahsisi hakkmdaki talebi
nizin isafına tasfiye talimatnamesi hükümleri
it değildir .
8
mü»s<-
) Bu bina doğrudan doğruya halkevi teşkilâtını is
tiaba müsâit bir vasiyette ise ve Halkevi de burasını işğal
ederek mü»temirren bu binada barınacaksa satıştan istisna
edilerek helkesine tahsisi işi düşünülebilir •
3 )/febdil veya satılarak* yeni ve ayrı bir bina yapaak gibi birinci maddede müıtjfsvisş1'
fikre tebaan tahsis kararı
talebetmenis de maksada uyğıın olmıyacaktır #
Bu vasiyete göre bina hakkmdaki son kararınızın bil
dirilisini rica ederim , Efendim .
[jEldcııe KayteiMljjy/tf/vlJ ]
F-
âyet kare Heyeti
Reisliği
Sayı
) a rf i iı sa
oevtET AtşMftt om Mcmonooo
^HüRiret *53--- *.
C. JUtXipj.igX
îi. P. Umumi i&tipİîği
Yüksek
A
TlTUTfier
rMMMİhift.
- ■ -T- nr—«.
I CM. F.
9 Y İM? 1UEm M933
3/4/333 tarik ve 34545'No- Emre C;
^ Mefsuh Türkocağından Fırkamıza d©4rcJ^^|jffojfeShakkında berveçfci
atı izahat vermekliğimize müsaadelerini riâtT%âM±z\
Şöyleki: Mezkûr bina Emvali metruke d en Türko cağı wtmmmu^-o lmak üz
re satın alınmış olup Türkocağının o zaman işgal ettiği binanın ahşap
bir medreseden ibaret bulunması. ve satın alman binanın d orununda ki
racı bulunması dolayı sile oraya geçilmesine imkan görülememişti, Şuk—
adar varki mezkûr binanın çarşı içinde bulunması dolayısile daha müs
ait bir mahalde yeniden bir Türkocağı inşası düşünülmüş ve o tarikte
Türkocakları .merkez hey*etine müracaat olunarak satın alınan binanın
, ratılarak tutarile yeniden bir Türkocağı binası yapı İmasına müsaade
alınmıştı. Müzayede neticesinde mezkûr binaya sülülen pey haddi lâyikı.nda görülmediğinden o zamanki Türkocsğı idare hey’eti mağazayı sat
mamış
5
yalınız bunun kirasını karşılık tutarak, şimdiki Halkevinin ot
urduğu binayı üç sene müddetle kiralamış ve içersine lâzım gelen tadi
lât ve tertibatı yapmıştı. Türkocağının feshi üzerine Türkocağı için
kiralanan oinada Gençleri eskisi gibi toplu bir vaziyette tutarak Es—
-İkevinin.açıldığı güne kadar bu vaziyet idame edilmiş ve bilâhere Ha
lkevi de yine bu binada açılarak harsı vazifesine devam etraiye başlam
ıştır. Binaenaleyh şimdiki Halkevinin işgal ettiği bina üç sene müddet
le kiralanan bina olup müddeti hitam bulmak üzre olduğu ve müddetin hi
tamında esasen Türkocağı olanak satın alman ve mağaza olarak kullanıl
an ve -satılığa çıkarıldığı halde satılaMıyan.bu binaya nakl mecburiye.ui hasıl olacağı tabiidir.
Gerek emvali metruke d en alman bu binanın ve «.erekse Halkevinin kira
ile oturduğu Binanın Halkevi için kafi gelmediğini geren idare i ey'eti
miz 31/0/333 tarih v© 242- numaralı mektubumuzla kırka,buz binasının 'üst
üne yapılacak tadilâtla Halkevi için yeni bir mahal tedariki düşünülmüş
ve bu inşaat ve tadilata karşılık olmak üzre Türkocağından müdevver ve
Halkevi için kullanılması tekarrür eden bins.nın satılarak inşaata mü s aade buyarulm&sı istirham edilmişti. Yüksek Makamınızdan vurut eden 2C/—
5/333 tarih ve — n u m a r a l ı emirnamede; Mefsuh Türkocağından ka.l*&
490 01
nwnı:
1/
mağazanın satılarak n& tamam Fırka binasının ikmali inşası hususatına
±»Tfı t as-fi ye talimatnamesi ahkâti^ı* uygun olmadığı bildirilmektedir.
Halbuki: "»afiye talimatnamesikin ikinci kısmının birinci maddes
inde işaret olunduğu üzre mezkûr bina esas itibarile ITalkevine tahsis
edilmiş oluyor. Jç sene evelki işarımızda mağaza olarak yazılmasına
sebep tapu kaydinin mağaza olmasından ileri gelmişti. Aynı zamanda me
fsuh îürkocsgının bulunduğu binanın üç sene müddetle ve parası peşin
olarak kiralanmış bulunması dolayı sile buradan çıkılarak mağaza dedi'gımiz binada Halkevi tesis etmek mümkün olamamıştı. Yalımz kira müd
detinin hitamında mal sahibi mukaveleyi yenilemediği takdirde esas bi
naya nakletmek mecburiyeti vardır. Binaenaleyh mefsuh Kastamonu TMrJcocağının Kastamonu'da kendine ait bir binası mevcuttu. 7e bu da Halkevine tahsis edilmişti. İrat getirir başka binası olmadığından tasfiye ta
limatnamesinin satılması lâzım gelen akşamından hariç kalması iktiza
eder.
■
•
İdare hey'etimizin bu mağazayı ’satmıya karar vermesi yukarda arzedil:
âiği veçhile binanın yeni ve daha'elverişli bir bina ile teptil gayes
ini istihdaf etmesinden ileri gelmişti. Binaenaleyh teptilime müsaade bu
yuru lı» adı ğı takdirde fotoğrafı hanlı olan bu binanın Halkevi olarak, kul
lanılması mecburiyeti karşısında kalınacaktır. Teptile müsaade buyurul-,
dugu takdirde melfuf plan dairesinde yapılmak üzre binanın tekrar müza
yedeye vsz'ma emir ve müsaadelerini idare hey'etimizin karar ile arzeder
Sonsuz sevgi ve saygılarımızı sunarız, Efendim. 6/5/933
Kastamonu, C. H. F. Vilâyet
İdare Hey’eti leisi Dr.
İlişik:
5 pjarça pro^e
I Keşifname
I Hay iç defteri
I Fotoğraf
;
«vt^Ai5rv.a,CENa
CUMHUSıYçr A-îŞfyf
C. H. F. Kâtibiumumiligi yüksek huzuruna
: Kastamonu Halkevi hak
kında Kısa Rapor.
-ı«0»ıv,.m Haziran 1932 tarihinde açılmış ve 7 şubesini { Dil EdebiSrSrîîn ÖUzel Sfnatlar» Temsil; Spor; içtimai Yardım;Kütüphane ve Neşri?ubelerini *
olan ve 27 si hanımı olmak üzre 454 ?I_
ziJizi^1İînî«1Uîl^n Kastamonu Halkevimiz, bu eski ve mühim vilâyet merke
zimizin kültür müessese sinden umulduğu derecede jgalış»m*m-f
Esefi be-ıvJn
2E
mak
yete
balkevi^z>fsasen,
kiralık yerlerde eğreti vaziyettedir.
“£?.harl,t9kl odaları va futbo1 ”•*-
Kastamonu»da da bAİkavimii.aaaalli* ve- memur arkadaşların a-5fiyade
Bu arkadaşlar İse, aza yazıl
ve komitelerde vazife almak hususlarında adet iytibariyle memnuni
şayan bir alâka göstermişlerse de bu alâkanın filî sahadaki teceî
yapmişlârdırf*P9k ZS?lftlrşubeleri
ı2?
toCak blrka«1
®ebeP1®rl®
vaaifeSrîni be^SşîL"™
Dil,Edebiyat,Tarih;Spor;Kütüphane
Uyet gBsS^Ser““1?lardlr- “*"■
3Ub9İ9r bir" ier^«
ve
*»*»*»•-
Umumî faaliyetler meyanında arza şayan olmak üzre •
7 Konferans,
1 Serbes Görüşme,
1 Hasbühal,
6
Müsamere,
2 Konser,
1 Balo
vardır.
Neşriyat
*
.
Kastamonu Halkevimiz,mahallindeki tek katlı, güzel ve metin
Fırka Binasının üzerine bir kat daha çıkılmak suretiyle orava alınır
bilirse^ei/aı
HT'^uEI^^Sd^^İâkaiarı temin edileP
k
flâtÇallŞabİlir ve muvaffak tâ, olur. Memur ve muallim arka
daşların
vaziyetleri
üzerinde,giden
Vali
bey
ile
Fırka
arasındaki
müea■ f ml.,™,!!»!.™ da tesiri olanı, oldSffunu anladık ““Sİki Umdî
Sîa?S*PFâ^f^î,alk"1?tlr-/“1 Val1 ^.^•*UrJSUnSS5r,^5İ
mı ş tir. Fakat teftiş esnasında o da vilâvet d aVı i i irrio
olduğu için kendileriyle teşerrüf edemedim ve mâmur ve muallim arkadaş-
,
d£L
f SüSİ?ü«tmdni^ Ü°£ud&n
kendilerinden rica edeme?
MUdU?1Uf?
de
SSîsSıTnf
münhaldir.
Binaenaleyh
yalnız
Lise
Müdürü
İle
g üşebildim ve kendi muallimleri hakkında kendisinden ricada bulundum.
,r,. .
M aha z a gerek makamı şamil er i ve gerek Maarif Vekâletimi?
Sk^si::SaSÎJ^.at“î”U,aîki
Ur l
4İ
teşkil ât ı^afmemur ^y^maalliın
î çalışmağa şevkleri için muS.ip vasayada bulunu»
rS,”fInSi^Sett«”8U11 arZ9,l9r ” *“ v9“119 119 V »»78U«ı>«ıı eun.
Halkevlerini Wt^şe Memur
C H, F.
CUMHURİYET HALK PARTİSİ
Vilayet İtlere Heyeti
R eisliği
Sar
DEVLET ARŞh'LEP} GEN® İüODOILOÖO
CUMHURİYET ARŞM
Kastamonu I1-/4 / 94 2
P. GmmI SePr' .
C.H.P. Genel Sekreterlik Yüksek ketine
Ankere
I8/'5/34îi terih re E/45338 sayılı yazınız karşılığıdır.
Vilayetimizin dağılan Türk Ocağına*>n partimize münevver olup ^38 yılında
(8,000) liraya satılan mağazanın s«»tış bedelinden bakiye kal an(,c 675) lira
(13) kuruş hakkınd ak i, îdare heyetimizin 4/4/«J48 tarihli toplantısında
ittihaz olunan karar sureti mazbata ilişik olarak sunulmuştur, bu karar
da terkini t«Tep Cunan(l4I6) lira ( 2 7 ) kuruşun affini rica eder, bu ve
sile il ede saygı ve hürmetlerimi sunarım.
C.H.P. Vilâyet idare heyeti E,
"’zzet Okay
490 01
-rti mı
CÖMHURİYET HALK FIRKASI
KATİBİUMUMİLİĞf
y .9. 9jj
3FV. rr A*şVr*| GWa «ODOtt^n
t-'Yİ
. C.H.P., İdare Heyeti Reisliğine
K A T T A
M Ö N Ü
24/7/933 tarihli ve. 354 numaralı tahriratınız cevabıdır .
9550 liraya talebi üzerinde İcaian mefsuh Türkocağmdan müdevver
mağazanın 15 bin lira değeri olduğundan banisle satılmayarak icara veril
mesine karar verildiği bildirilmektedir . Keyfiyeti tasfiye encümeni tet
kik etti.
Evvelki icarlarınızda mağazanın on bin lira değeri o.duğunun
bildirilmesine ve son peyin de bu iç’ara göre haddilayık görülmesine
binaen bu bedel ile satılmasında bir mahzur görülmemiştir .
.Eski iş’arda Halkevi olaeak bir bina diye gösterilmesi ve bila
hare bunun bina değil mağaza olduğunun anlaşılması ve bu iş*arınız da
tahmini kıymetinin yükselmesi ; bir iki sene işinde İktisadî hiç bir
değişiklik yok iken bu yollardan gidilerek satılmamak istenilmesini tas
fiye encümeni hayretle karşıladı. Ocağın büyük borçlarını ödemek zarureti
karşısında dükKânm satılması lazımdır. . Keyfiyetin yeniden te t ki kile
-BTB
T« «lahnl kıvakılnudan bir an evvel satılarak bedelinin acele gön
derilmesini rica ederim
y
Efendim.
A•
01
. \'¥ı
/
-LEyM,tl33-3-ı
AT
. r.
Huias;
Vilâyet İdare Hey’eti
Reisliği
Sayı
^vun
UtVLET ARŞİVLERİ
_2R Tamer1933
hj? 4*5
MOdORLOGO
O.H.î'.U:Katipli| yüksek huzuruna
10/V/S33 tarih ve 35205 sayılı emre C.
Mefsuh Türkücadından fırkamıza kalan mağaza 15000 lira
!"
lıştı
h*S5İr“al” °““d‘
.mağazalara
Sürülen
ıdaret
bulunduğunaan
pey
ihale
»y*un olarak satılığa çıkarı
lira
giti
az
tir
?0k
85*0
günü
toplanan
idare
tarihinde ve mezkûr tarihten iytiaarer. mağazayı tir hafta '
pazarlıkla
sataıya
karar
vermişti,
»u
»ir
hafta
3;
heVetimz*
İradan
o
"
içinde
: onunda
■ I s İ5c0
müddetin
alıcılardan ancak üşü »ulundu ve sürüler, para miktc rı
ku
anI5CIOOl5Tll<İUiIdare
'ley'e',lm;LZ
PRr«ıır.
tasarladığımız
tutar
ol
anlSOOO^liradan çok noksan bulunduğunu görerek tu fiyatın r-a^z.nın
sağlamlığına,
güzelliğine
ve
muhitin
alım
ve
satım
oiva^sına da uygun olmadığından »u artırmaya da değer veımivereic tsl İpl
erin aıpozitolarmın geri verilmesine ve uygun iir istekli Caktt’“irİ#
161
klrT“
Şİ,5dllİk
««««k
vaziyetin
z®. sildirilmesine hep Mrlihte sözkesiİmiş;idi.
Filhakika
yerinde
mezkûr
»ulundugu
karşısında
»ir
erek
fiyatla
gibi
önümüzdeki
satılması
içerisinde
mağaza
kazi
taştan
düzelmiye
senelerde
hiç
muhakkaktır,»u
tamirat
yapı
yüksek
İma,gayet
başlıyan
olmazsa
yıllık
yapılınca
sağla,
huzuru
ve
memleketin
aslî
değerine
mağazayı
değerini
ni-esa
iktisadiyat-
biraz
aoagından
mağazanın
bugünlerde
kiraya
dağlanacağını
timizin 8/7/933 tarih ve 153 sayılı kararıyla arzeylerim. *
vakîo
kiraya
dsfi
idare
’■ Derin ve sonsuz sevgi ve saygılarımı sunarım efendim.
2 4/VI1/1933
,
Kastamonu Vilayet İ.V.V.lr
;Tl
'
ver
artı^.
he»',,
10/5/333 tarih ve 35205 numaralı tahrirata zeyildir .
Mefsuh türk ocağından kalan mağazanın satılarak
nâtemam fırka binasının ikmâli inşası hususatma sarfı 4e
tasfiye talimatnamesi»# ahkâmına uygun olmadığına göre
Fırka binasının fırka parasiyle ikmâli iycabetmektedir.
Hususî idare ve belediye bütçelerinden yapılacak
muavenete güvenilerek para fırkanın eline geçmeden inşa—
âta başlamak doğru deyildir .
Fırkamızın şeref ve hasiyetini muhafaza için
borç yapmamak esastır . İnşaat için lâzım olan para ta-
C&MHuftİYET Halk firkasi
•
. KAzMUMUMİÜÖf
'
.
OZ>Ot)
( KABAM )
YİVLERİ GENEL MÜDÜRLÜĞÜ
/
CUMHURİYET ARŞİVİ
satılarak*bîd2lil?2 ?8f®a^
tttfk
ocağından nüdevver ««gazanın
SSSli tâkrirat^autaiaa'oîaado11.®1/a/93s *«ihlı - »S ‘
Ba &*&asa hakkında ; evvelce Kastamonu idare hevatiıHn
riyasetin 28/8/931 tarihli tahriratına ba&lı ■•«!>>_
asında ; tasfiye talimatnamesine göse satılacak emlAk unbildirildiği içil bun^Lk^nd^ HKlı
+*
n*^*
ka HeisiDr
i|buAevrakın tetkiki ve Fırfî-îf1 1 " A ?*vfik Arslan Beyin şifahi iyaahatma «öre ♦ Mel
gasanın ne Halkevi ve nede Fırka ittihazına elverişli bir ver
sîw?i TV8,T **“ ?İBrak k«lUnılsîEVKlİga İİlî!
!İ™îgh!^-ı?o. mağaaanın tasfiye talimatnamesine nazaran aatı^*rak ^e^*ltnın j ocak veoiybelerini karşılasak dara derhâl
hallfn«*t»h?ıs^me8i iy°?betti6İnden ; keyfiyetin o yolda aa-~
u
ve tahriratta mesuubahis d içer hususat hak-kında sonmele iyfa edilsek üzre evrakın XIII üncü Büroya lâde*
7
aine karar verildi .
7/Hayıa/933
“**
Mefsuh t ürk ocakları tasfiye encümeni s
Beis
Asa
Aaa
Manisa Mebusu Konya Mebusa Kırşehir Mebusu
Aza
Muş Mebusu
H
K»S
i"
\
Vilâyet İdare Hey’ett
Reisliği
Sayı
W
C. H. P. Umumi Kâtipliği lüksek Huzuruna
OEVLET AtŞfVLÇRl GfNBL MÜDORLOĞO
CUMHURİYET ARŞİVİ
Kastamonu Türk ocağından Pırkamıza kalan iplikçiler çarşı
sında taştan yapılma kir dükkânımız vardır. Bu dükkân ikiye
kölünmeğe elverişli olduğundan yıllardankeri köylece kiraya
verilerek yılda 280 - 300 lira kadar kir gelir alınmaktadır.
Bu para ile kırka ve Halkevi giderinin onda kiri kile kapatılamadığı giki kir iş yapmak ta mümkün olamamaktadır. Hatta
Halkevimiz kira ile tutulan ve Halkevi olmağa yakışmıyan kir
evde kulunmakta olup darlığından ve uygunsuzluğundan ötürü
" uüzel san'atlar " ve spor kolu için dışarda ayrıca yer tut
mak zorluğu karşısında kulunu yo ruz. Öyleki:
iükkândan alman
gelir ile Halkevi.için uygun kir ev tutmak kile güç oluyor.
Hem Halkevini kendisine lâyık olmıyan uygunsuz yerlerden
kurtarmak, hem de geliri çoğaltmak ve kirde kugünkü kırka kinamızı çok güzel ve yapıldıktan sonra kakıldığı zaman yıldırak
(i) kir kiçime sokmak için yukarda andığımız taştan yapılma ,
dükkânın satılmasına kuyuruk verilmesini rica ederiz. Bozulan
Kastamonu Türk ocağının dükkânı karşılık tutmak için korcu
olmadığı giki az ço$ alacağı da kulunduğundan dükkânın satıl
masında sakatlık olamıyacağını sanmaktayız. Bu dükkândan satış
tutarı olmak üzre alınacak 8—9 kin liradan kaşka kir miktar
da kelediye ve hususî idarenin yardımlarile önceden iki kat
olarak kaşlanılup ta parasızlıktan kir kat olarak kırakılan ;
ve koçanı (ü) elimizde kulunan şimdiki kırka kinasmın üstüne
ikinci kir kat daha yapmak
(1) müşaşa
(2) tapu tezkeresi
Kattan» J»nu
.
"İt. N . F.
*
'
il u I â s ii
Vittyet İdare Hey’etı
Reisliği
'
Sayı
(2)
DEVLET ARŞİVLERİ GENEL MODORLOGO
CUMHURİYET ARŞİVİ
Yapı işine kaşlandıktan sonra kelediyeden taş, kum, kireç
gıkı kırçok yardı* yapılması için de söz kesilmiştir. Çok ka
sık ve gösterişsiz ve kir kattan ikaret olan Fırkamızın üstü
ne ikinci kir kat daha yapıldıktan sonra alacağı kişim ve har< ıacak paranın hepsi kağlı keş parça proje kir parça keşif
defteri ve kir parça da rayiç defterinde görülBektedir. Buna
muvaffak olunduğu gün Halkevi de kir çatı altına girerek ve ge
niş kir salonla asrı kir sinema kazanılacaktır. Ayrıca, Halke
vi için verdiğimiz her yıl 250 lira kiradan ve yılda en az kin
lira da sinemadan gelir kazanacağız ki: hepsi 280 - 300 liraya
karşılık olarak 1250 liralık kir gelire sahip olmuş ve köyleli... * harcayacağımız parayı 6 - 7 yılda almış olacağız. İdare hey
etimiz arkadaşlarımızla kaş kaşa vererek düşündüğümüz ku işte
kuyuruk ve izninizle muvaffak olunursa kurtarıcı Fırkamızın Ka
stamonu şukesi de üstüne ikinci kir kat eklenmesile şehrin orta
lık yerinde, hastamonunun en güzel ve kurultumuzu , önünde ve
yenmdaki geniş kahçeleri ve Halkevine verilecek olan geniş sa
lon ve sinemasile ve güzelliği ile fendine çekici kir kurultu
sarayı ve gençliğin kilgi ve sevgi kaynağına dönecek ve her sınıf
•kurultu da kendi evine, fırkasına sevine sevine ve koşa koşa ge
lecektir ki elde edilecek ku neticeye değer kiçmek pek zordur.
_Çok özenerek yaptırdığımız proje ve keşif keyenildiği takdirde
doğrulanarak emir vermenizi candan diler, sonsuz sevgi ve saygıarımızı sunarız, Efendi». 31/3/933
Mehmet Serhat YILMAZ, 1966 yılında
Konya’da doğdu. îlk ve orta öğrenimini
Çumra'da tamamladı. 1989 yılında Selçuk
Üniversitesi Fen Edebiyat Fakültesi Tarih
Bölümü'nü bitirdi. 1996 yılında Gazi
Üniversitesi Kastamonu Eğitim Fakültesi’nde
Araştırma Görevlisi olarak çalışmaya başladı.
1997 yılında yüksek lisansını, 2004 yılında
doktorasını Hacettepe Üniversitesi Atatürk
İlkeleri ve İnkılâp Tarihi Enstitüsü’nde
Vv
tamamladı. 1992-1996 yılları arasında Millî
Eğitim Bakanlığına bağlı ilk ve orta öğretim
' ■? kuramlarında öğretmenlik ve yöneticilik
Y. ■■■■;- hizmetlerinde bulundu. 2005 yılında Gazi
9 -i w
Üniversitesi Kastamonu Fen Edebiyat Fakültesi
Tarih Bölümü’ne Yardımcı Doçent olarak atandı.
2011 yılında “Atatürk İnkılâpları ve Türkiye
ti
Cumhuriyeti Tarihi” alanında doçent unvanı
aldı. Kastamonu Üniversitesi Fen Edebiyat
Fakültesi Tarih Bölümü'nde görev yapmaktadır.
Evli ve üç çocuk babasıdır.
••
%
*
$
Erdoğan ERSOY, 10 Ağustos 1986 tarihinde
Antalya'nın Kumluca ilçesinde doğdu.
İlköğretimi Cumhuriyet İlköğretim Okulu'nda
2000 yılında, Lise öğrenimini ise 2003 yılında
Gül-Çetin Kaur Lisesi'nde tamamladı. 2004
yılında kazandığı Gazi Üniversitesi Kastamonu
Fen Edebiyat Fakültesi Tarih Bölümü'nden
2008 yılında mezun oldu. 2012 yılında Akdeniz
Üniversitesi Eğitim Fakültesi'nde Pedagojik
Formasyon Sertifika programını bitirdi. Selçuk
Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü Atatürk
İlkeleri ve İnkılâp Tarihi Anabilim Dalı'nda
Yüksek Lisans eğitimine devam etmektedir.
•*