Location via proxy:   [ UP ]  
[Report a bug]   [Manage cookies]                

Velasquez'i Unutmak: Las Meninas

Bu PPT sunum dosyası, Serpil Aygün Cengiz’in “Velásquez’i Unutmak: Las Meninas” başlıklı bildiri metnine aittir (İmece2009 Uluslararası Katılımlı Güzel Sanatlar ve Tasarım Sempozyumu [Eskişehir, 18-24 Ekim 2009], 2009 Eskişehir: Anadolu Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesi Yayınları, 151-160). Bildiri metni https://www.academia.edu/24705343/Velazquez_i_Unutmak_Las_Meninas adresinden indirilebilmektedir.

Velásquez’i Unutmak: Las Meninas Serpil Aygün Cengiz Bu PPT sunum dosyası, Serpil Aygün Cengiz’in “Velásquez’i Unutmak: Las Meninas” başlıklı bildiri metnine aittir (İmece2009 Uluslararası Katılımlı Güzel Sanatlar ve Tasarım Sempozyumu [Eskişehir, 18-24 Ekim 2009], 2009 Eskişehir: Anadolu Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesi Yayınları, 151-160). Bildiri metni https://www.academia.edu/24705343/Velazquez_i_Unutmak_Las_Meninas adresinden indirilebilmektedir. Otoportre, 1643 civarı Diego de Silva y Velázquez (1599-1660) Diego de Silva y Velázquez baba Juan Rodríguez de Silva (Portekizli bir Yahudi olan avukat baba) anne Jerónima Velázquez (İspanyol soylu) O dönemde İspanya'da ailenin ilk erkek evladının annenin kızlık soyadını alması gelenek olduğundan, Velazquez soyadını da almıştır. Dil, felsefe, resim dersleri… İlk resim öğretmeni: Francisco de Herrera İkinci resim öğretmeni (12 yaşındayken): Francisco Pacheco 17 yaşında şehir ressamları locasına kabul edildi. 19 yaşında öğretmeninin kızı Juana Pacheco ile evlendi. İki kızı oldu. Büyük kızı, ressam del Mazo ile evlendi; küçük kızları ise henüz bebekken öldü. 24 yaşında saray ressamı oldu. 61 yaşında öldü. Diego de Silva y Velázquez “Las Meninas” 1656 Ressam Goya da resmin içerisinde... Ressamın şövalesi “IV. Charles’ın Ailesi” (1800-01) Goya Picasso (1957) Salvador Dali Pineda Angel Barrachina Mingote Antonio Angel Barrachina Mingote Antonio Rodriguez Ramos Serafin “Las Meninas de Velazquez II” (2007) Luis Blanco http://www.blancoluis.com/Las-meninas-de-Velazquez-II.jpg, 07.05.09 Laurent de Brunhoff “Picasso’nun Meninas’ı” (1973) Richard Hamilton Tumarkin Valdes Maraver Lluduena Henschker Llobregat Frutos (1970) Equipo Cronica -Rafael Solbes ve Manolo Valdés (1970) Equipo Cronica -Rafael Solbes ve Manolo Valdés (1970) Equipo Cronica -Rafael Solbes ve Manolo Valdés Botero “Las Meninas Series: Lenin, the Self-Proclaimed Cultural Barbarian” (1984) Peter Waite Fotoğraf üzerine kolaj (1991) Giulio Paolini Joel-Peter Witkin (2001) Gomez Aldeasa Lladro Equipo Cronica Yages “Las Meninas” (1656) DETAY Diego de Silva y Velázquez El Corte Inglés şirketinin (İspanya) sponsorluğunu yaptığı Madrid Şehir Haritası’nın arkasındaki reklam (2003) Latif Demirci by ramlık Hürriyet Gazetesi Özel Eki 19 Kasım 2010 Cuma Las Meninas “Las Meninas, Velázquez’in görünmeyen düşüncesinin görülebilir imgesidir.” René Magritte ‘Las Meninas’, soylu bir aileden gelen ve küçüklüğünden itibaren sarayda kraliçe ya da prens/prensese hizmet etmek için yetiştirilen kişiler için kullanılan bir adlandırmadır. 1. Velázquez 2. Doña Agustina Sarmiento 3. Prenses Margarita 4. Doña Isabel de Velasco 5. Maribárbola 6. Nicolás de Pertusato 7. Köpek 8. Doña Marcela de Ulloa 9. Saray Kadınlarının Koruyucularından (Yüzü gölgede kaldığı için bu kişinin kim olduğu seçilememektedir.) 10. Don José Nieto Velázquez (Ressamla aynı soyadını taşıyan bu kişinin sanatçıyla aralarında herhangi bir akrabalık ilişkisi bulunmamaktadır.) 11. Kral IV. Philip ile Kraliçe Mariana Geleneğin içinden: Las Meninas “15. yüzyıl sürecinde İtalyan ressam Mantegna’ya Mantua Dükası Gonzaga tarafından verildiğine inanılan asalet unvanı ve bunu takip eden süreçte Tiziano başta olmak üzere değişik sanatçılara krallar tarafından verilen asalet unvanları bu mücadele içinde önemli aşamalar oluşturmuştur.”* “Mantua Ailesi” Andrea Mantegna (15.yüzyıl) *Engin Beksaç (2004) “Las Meninas ya da IV. Felipe ve Ailesi: Anlam, İdeoloji ve Gerçek”. Sanat ve Plastik Sanatlar Eğitimi Dergisi, Mayıs 2004, Sayı 4. Las Meninas’ta Ayna “Nesne, imgesiyle ve taşıdığı adla yüzleşir. Nesnenin imgesiyle adının birbirleriyle yüzleştiği zamanlar da olabilir.” “Narcissus” (1598), Caravaggio René Magritte “Kendine Hayranlık” (1485) Hans Memling “Aynalı Venüs” (1615) Peter Paul Rubens “Aynasıyla Genç Çıplak Kadın” (1515) Giovanni Bellini “Aynalı Venüs” (1649-1651) Diego de Silva y Velázquez Pamuk Prenses’in üvey annesine ait sihirli ayna, dünyadaki en güzel kadının kim olduğunu bilmektedir. Ayna; geçmişi, şimdiyi ve geleceği bildiği için fal bakılırken kullanılmaktadır. Doğu kültüründe de, Batı kültüründe de ayna bilginin, hakikatin simgesidir. Kültürel pratikler içerisinde bir saygınlık ve hayranlık “aura”sıyla çevrili olan ‘ayna’ , “kült” bir nesneye dönüşmüştür. ‘Ayna’, böylece, tüm çağcıl (modern) felsefenin, nesnelerin imgeler biçiminde yeniden üreteni olarak (dil, zihin) temel eğretilemesine dönüşmüştür. “Atölyesinde Aziz Eligius” (1449) Petrus Christus “Tefeci ve Karısı” (1514 ) Quentin Massys “Arnolfini’nin Evliliği” (1434) Jan van Eyck “Yansıtan Küreyle El” (1935) Maurits Cornelis Escher “Tehlikeli İlişkiler” (1936) Magritte “Yenidenüretimi Yasaktır” (1937) Magritte Michel Foucault’nun Las Meninas Okuması Foucault Las Meninas’ı okurken; temsil edilenin ne olduğunu, başka bir deyişle resmin asıl konusunu, resmin öyküsünü araştırmaktadır. Foucault, Michel (1994 [1966]) Kelimeler ve Şeyler (Çev.: Mehmet Ali Kılıçbay). Ankara: İmge Kitabevi Yayınları. Foucault'ya göre konusu “temsil” olan bu tabloda üç temel nokta vardır: 1. Temsilin üreticisi olarak ressam; 2. Temsil edilen nesne (tabloda resmedilen kişiler [modeller] ve bakışları); 3. Temsil edilene bakan kişi olarak izleyici/özne. Tablonun konusu nedir? İlk bakışta tablonun konusunun, sarayda çalışan sekiz kişinin nerdeyse çevresini sardığı Prenses Margarita olduğu düşünülmektedir. Tabloda resmedilen (Prenses Margarita’yla birlikte) dokuz kişinin izleyici konumunda olan bize bakarken, aslında, bu kişilerin bakışlarının ilgi odağında izleyici olarak bizim değil, bizim olduğumuz yerde durarak ressama poz vermekte olan Kral IV. Philip ile Kraliçe Mariana olduğu aynadaki akislerinden anlaşılmaktadır. Foucault’ya göre resimde temsil edilen basitçe gerçekliğin kendisi değildir. Temsil edilen, gösterilen aracılığıyla aslında gösterilmeyendir. Kral ile kraliçe aynadaki akisleriyle hem resmin içinde hem de dışındadırlar. “Ressamın gözleri, seyirciyi bakışlarının alanı içine yerleştirdikleri anda, onu kavramakta, tablonun içine girmeye zorlamakta, ona hem ayrıcalıklı ve hem de zorunlu bir yer ...” (Foucault) vererek aynadaki akisle bu ayrıcalıklı iktidar konumunun, herkesin bakışlarını üzerinde toplamış olan kralla kraliçeye ait olduğunu bize göstermektedir. Burada kral ile kraliçe hem resmin nesnesidir (çünkü sanatçının tualine aktardığı onlardır), hem de resmin öznesidir, “çünkü ressamın, kendisini çalışırken temsil ettiği sırada karşısında bulunan şey odur, çünkü tabloda gösterilen bakışlar, ressamın gerçek yeri olan, kral ile kraliçenin bu saymaca yerine yönelmişlerdir, nihayet çünkü sınırsız bir göz kırpması halinde ressam ve hükümdarın yer değiştirdikleri bu ikircikli yerin konuğu, bakışı tabloyu bir nesneye, bu esas damganın saf temsiline dönüştüren seyircidir” Michel Foucault, Las Meninas anlatı dizgesinin ya da kurgusunun konusunu egemenlik söyleminin temsili olarak görmektedir. Tablonun kurgusu, Foucault’ya göre, yoklukları aracılığıyla (ya da aynadaki akislerinde her an kaybolabilirmişçesine belli belirsiz varlıklar biçiminde) ve modellerin bakışının merkezindeki kişiler olarak gösterilmekte olan İspanya Kralı ile Kraliçesi'nin egemenliği dolayımıyla egemenlik dizgesidir. Ancak, Foucault’ya göre bu tablo bir temsilin bir arada sun(a)mayacağı üç bileşeni aynı anda ele alarak olağan anlamıyla temsil etme/edilme anlamının dışına çıkmaktadır… 1. Tablo, bir temsilde asla gösterilemez olan temsil etme edimini temsil etmektedir (ressam bir an için durmuş poz vermektedir); 2. Temsil edilenin hem izleyici hem de temsilin konusu olamamasına karşın, tabloda temsilin konusu olarak görünen kralla kraliçe (modellerin bakışlarının odağında ve aynadaki görüntüleri dolayısıyla) aynı anda izleyici/özne olarak durmaktadırlar; Bakışların Odağı 3. Bir temsil biçimi olarak tabloda bulunan ayna izleyici/öznenin görüntüsünü asla yakalayamamaktadır. Bakışların Odağı Kral ile kraliçe? Ressam? İzleyici? Las Meninas’ın başarısı: 1. Tablo, temsil sorununun bütün boyutlarını sorgulamaktadır. 2. Tablo, temsilin bütün boyutlarının * temsil etme edimi (ressam), * temsil edilen (resmin konusu) * seyirci/izleyici aynı anda asla biraraya getirilemeyeceğini göstermektedir. Velázquez’in Kişiliği “Ressam, bir adım geri atmış, bakıyor... ‘Bize’ baktığını görüyoruz, biraz çaba gösterirsek: Dışarıya bakıyor Velázquez.” Enis Batur Böylece ressam bakışlarıyla izleyiciyi konumlandırmakta; resmin bir izleyicisi olmadan önce bir temsil konusuna dönüştürmektedir. Ressamın gurur dolu bakışları ve mağrur duruşu izleyicinin/kralla kraliçenin egemenliğine adeta meydan okumaktadır. Resmin yeniden okuması, metindeki tek bir izden (resimde kendisini resmeden ressamın olağanüstü gururlu bakışlarından) yola çıkılarak yapılmıştır. Ressamın Kendi Portresi (1643) “ “[1658 yılında Kral Velázquez’i şövalye ilan ettikten sonra] 1660 yılında, IV. Felipe, Fransa ile İspanya arasındaki Pireneler bölgesinde yer alan Bidasoa nehrindeki Faisanes adasında kızı María Teresa’yı XIV. Lui ile evlendirir. Düğünde bütün ihtişamı ile Velázquez de yer alır. Bu tören Velázquez’i tuhaf bir şekilde mutlu eder. Çünkü iki ülkenin de en önemli şahsiyetleri orada hazır bulunmuş ve Velázquez de onlarla bu anı paylaşmıştır. Bu olay onun için adeta bir zafer olmuştur.” Öztekin, Zeynep (2004) “Ressamların Ressamı Velázquez”. http://internet.cervantes.es/internetcentros/pdf/Revista52/ReEstambul7/Velazquez.pdf, 31 Temmuz 2006. Velázquez’in törendeki halinin bir betimi “Don Diego Velázquez süsüne, şıklığına az özen göstermiş biri değildi o gün; saraylıymışçasına sergilediği, doğal bir nezaketi ve rahatlığı ima etmeyen kibar davranışlarının ve tavırlarının yanısıra, giysisindeki mücevher ve kıymetli taş çokluğuyla da diğerlerinden ayırt ediliyordu. Giysisinin rengiyle birçoğuna üstünlük taslaması şaşırtıcı değildir; çünkü bu tür şeyleri herkesten iyi biliyordu, böyle konularda iyi bir zevk sahibi olduğunu her zaman gösterirdi. Giysisinin bütünü, iğne ile işlenmiş parlak Milanez gümüş danteliyle süslüydü. Pelerininin üstüne kızıl nişanını (Santiago nişanı) takmıştı. Yanında, İtalya’daki rölyeflerin ince bir biçimde işlenerek resmedildiği gümüş kın ve kın ağızlığıyla çok hoş bir kılıç bulunmaktaydı. Boynu, üzeri mine ile kaplanmış Santiago nişanının da olduğu birçok mücevherle donatılmış, ucundan nişanlar sallanan kalın bir zincirle çevrilmişti; kıyafetinin geri kalanı da böyle kıymetli süslere yaraşır biçimdeydi.” (Palomino’dan akt. Brown 1986: 250) Velázquez’e Kral’ın verdiği ödül/ceza: Saray ressamı olmak! Velázquez’in görevlerinden bazıları: *Kralla kraliçenin dinsel ayinlere katıldıkları kiliseyi dekore etmek, *Kralla kraliçenin izleyecekleri halk şenlikleri için kullanacakları balkonları dekore etmek, *Kralın koleksiyonlarına çeki düzen vermek, *Kraliyet ailesi yapmak... üyelerinin sürekli resimlerini “İtalya’da bulunduğu süre içinde Papa X. Inocencio’nun portresini yapar. Papa da buna karşılık kendisine altın bir zincir yollar. Velázquez bu zinciri hemen iade eder.” Öztekin, Zeynep (2004) “Ressamların Ressamı Velázquez”. http://internet.cervantes.es/internetcentros/pdf/Rev ista52/ReEstambul7/Velazquez.pdf, 31 Temmuz 2006. X. Papa (1650) Francis Bacon (1953) Velázquez’in isteği: Soyluluk unvanı... 17. Yüzyıl İspanya’sında soylu olabilmenin çok katı kuralları vardı: Soyluluk unvanı almak isteyen kişinin ailesinde geçimini sağlamak için herhangi bir biçimde el işi yapan (zanaatkâr) ya da hancılık benzeri işlerle uğraşan tek bir kişi varsa bile o kişi kesinlikle bir soyluluk unvanı alamazdı. Dönemin İspanya’sında resmin sanat mı, yoksa zanaat mı olduğuna ilişkin yoğun bir tartışma vardı; Velázquez bir zanaatkâr değil, sanatçı olarak görülmek ve soylu bir insan olarak tanınmak istiyordu. Ressamlık, ancak bir gelir karşılığında yapılmıyorsa zanaat olarak görülmüyordu. Velázquez atalarının soylu olduğuna ve kökeninin Alba Longa şehrinin kralı olan efsanevi Aenas Silvius’a dayandığına ilişkin savını hiçbir zaman kanıtlayamamıştır. Dolayısıyla, soyluluk unvanı almak için başvuran kişi resim yapıyorsa en azından, bu işi para karşılığı yapmadığını kanıtlamak zorundaydı. Velázquez elbette yaptığı resimlerden para kazanıyordu, ama resimlerinden para almadığını söyleyen 148 tanık bulmuştu. Yine de soyluluğunu kanıtlayamadığı için isteği mahkemece reddedildi. Resmin yapılış tarihi: 1656 Unvanın alındığı tarih: 1658 Velázquez’i soylu ilan etmesiyle, ressam, ölmeden iki yıl önce Santiago şövalyesi unvanını elde etmiştir. Las Meninas’ta ressamın göğsünde görülen şövalyelik haçının, resmin tamamlanmasından çok sonra resme işlendiği bilinmektedir. Adams’ın yorumuna göre, Velázquez soyluluk unvanını o denli önemsemektedir ki şövalyelik unvanını almadan önce yaptığı resme bu haçı işleyerek soyluluk unvanına sahip olmadığı zamanı da bu unvana sahip olduğu zamana dahil etmiştir (Adams 1996). Resim içinde resim? “Bilgi, iktidardır.” Michel Foucault 18. yüzyıl yazarlarından Théophile Gautier, resmi gördüğünde hayranlıkla “Peki ama resim nerede?” der. Diğer kışkırtıcı nokta ise tablonun içinde yer alan arkası bize dönük şövalede Velázquez'in aslında neyin resmini yaptığı sorusudur. Velázquez, burada, kral ile kraliçenin resmini mi yapmaktadır (ki Velázquez'in aslında böyle bir resim yapmadığını biliyoruz), yoksa Las Meninas’ı mı yapmaktadır? Yoksa ressam şövalesinin önünde konusu bilinmeyen/görünmeyen bir temsil/resim aracılığıyla temsil etme ediminin kendisini mi göstermeyi amaçlamaktadır? İzleyiciyi kışkırtan bir diğer unsur ise ressamın şövaledeki resminin hangi aşamada olduğu sorusudur: Acaba ressam resmine henüz yeni başlamıştır da, paletindeki boyalara sürmüş olduğu fırçayı ilk kez mi kullanacaktır; yoksa, resmi aslında bitmek üzere midir? Bu önemli sorunun yanıtını bilen iki kişi var: ressam Velázquez ve Don José Nieto Velázquez. Resmin söyleminin asıl nesnesini oluşturuyormuş gibi görünen iki kişiye -kral ile kraliçe- karşılık resimde iki Velázquez temsil edilmektedir. Resim içinde diğer resimler Las Meninas’ta resmedilen odanın duvarlarında on tane (belki daha fazla) tablonun asılı olduğu görülmektedir. Duvarlardaki asılı resmedilen tablolar resimde temsil edilen saraydan insanların sayısıyla yarış halinde gibidir. Las Meninas’ta resmedilen odanın duvarlarında yer alan resimlerin hangi resimler olduğu bilinmemektedir... İkisi hariç... Sarayda bulunan bu her iki resmin de del Mazo tarafından yapılmış kopyalar olduğu tahmin edilmektedir. 1633 yılında Velázquez’in kızıyla evlenen ressam del Mazo, kayınpederinin biçeminin sadık bir izleyicisi, ama her zaman da ustasının gölgesi olarak kalmış birisidir. Rubens Pallas ile Arakhne (bugün kayıp olan) Jordaens Apollon ile Marsyas Athena (tanrıça) x Arakhne (insan) DOKUMACILIK Apollon (tanrı) x MÜZİK Marsyas (satyr) “… Maone’li kız yalancı boğanın kaçırdığı Avrupa’yı belirtmiş işleyerek, gerçek bir boğa, Bir deniz sanırsın. Prenses arkasındaki toprağa Bakıyor, çağırıyor arkadaşlarını, korkuyor üzerine Gelen dalgaların kendisine ulaşmasından, çekiyor Korkarak ayaklarını… ...Üzüldü buna Sarı saçlı tanrıça. Yırttı tanrısal suçları gösteren Oyaların işlendiği dokumayı. Elinde tutuyordu Cytor ağacından mekiği. Vurdu onunla üç dört kez İdmon kızı Arachne’nin alnına.” (Ovidius) “Pallas (Athena) ile Arakhne” (17. yüzyıl) Rubens Apollon Kral Midas Marsyas Jordaens “Marsyas ve Apollon” Balthasar Beschey (18.yy) “Apollon ve Marsyas” Pietro Antonio Novelli (18. yy) “Apollon ve Marsyas” Bartolomeo Manfredi “Apollon ve Marsyas” Tiziano “Marsyas’ın Derisi Yüzülürken” (1570-76) Johann Liss “Apollon ve Marsyas” (1627) Giulo Carpioni (17. yy) “Apollon ve Marsyas” Jacob Jordaens “Apollon Marsyas’ın Derisini Yüzerken” (1625) Jusepe de Ribera “Apoolon Marsyas’ın Derisini Yüzerken” (1637) Jusepe de Ribera “Apoolon Marsyas’ın Derisini Yüzerken” (1637) Las Hilanderas” (Dokumacılar, 1657) Velázquez “ Velázquez’in yaşadığı dönemde İspanya’da alt sınıftan görülen ressamın kendisini sanatçı olarak var etme çabası ile bu çabanın ressamın soylu ilan edilmesine engel olması arasındaki gerilimin, Velázquez’in iki başyapıtının (Las Meninas ile Las Hilanderas) konusu olması çarpıcı, fakat anlaşılmaz değildir. 1650’li yıllar: Velázquez’in soyluluk unvanı elde etmek için en çok uğraştığı dönem... Velázquez “Las Hilanderas” (Dokumacılar, 1657) “Karşılıklı iki dokuma aygıtı kurdular, iki dizi İplik gerdiler, bağladılar. Bir kamış ayırıyordu Aralarını. Mekik erişi dağıtıyor, eriş parmaklar Arasında genişliyor, ırgaca karışıyor, vuruyor Sivri dişli tarak iğnesine. Bağlamışlar kemerle Giyeklerini bellerine, bir yarış tutturmuşlar Düşünmeden yorgunluğu, oynatıp duruyorlar Becerikli kollarını...” (Ovidius) Pallas (Ayhena) Pallas (Athena) Arakhne Pallas (Ayhena) Las Meninas (detay) Las Hilanderas (detay) Velázquez (1599-1656) Rubens (1577-1640, Flaman ressam) Tiziano (1477-1576, İtalyan ressam) Tiziano “Europa’nın Kaçırılışı” (16. yüzyıl) Velázquez “Las Hilanderas” (1657) Tiziano “Europa’nın Kaçırılışı” (16. yüzyıl) (Las Meninas’ın içinde yer alan resim bu resmin bir kopyasıdır; Rubens’in resminin içinde de Tiziano’nun resminin kopyası vardır.) Rubens “Pallas (Athena) ile Arakhne” (17. yüzyıl) 16. Yüzyıl Tiziano 17. Yüzyıl Velázquez 17. Yüzyıl Rubens 17. Yüzyıl Velázquez 16. Yüzyıl Tiziano “Las Meninas, resmin teolojisidir.” Giordano “Her metin bir alıntılar mozaiği gibi oluşur, her metin kendi içinde başka bir metnin eritilmesi ve dönüşümüdür.” Julia Kristeva LAS MENINAS: Siyasal egemenin iktidarına karşı sanatsal direnişin temsili Diego de Silva y Velázquez “Las Meninas” 1656 Film: Cenneti Beklerken (2006) Yönetmen: Derviş Zaim Film: Cenneti Beklerken (2006) Yönetmen: Derviş Zaim Padişah III. Mehmet (sonraki resim: Mehdi) Şehzade Danyal Yakup “Bir ve Üç Sandalye” (1965) Joseph Kosuth Serpil Aygün Cengiz Ankara Üniversitesi Dil ve Tarih-Coğrafya Fakültesi Halkbilimi Bölümü Etnoloji Anabilim Dalı serpilayguncengiz@gmail.com