T RİH
OSMANLI DEVLETİ’NDE HAVACILIK
Dr. Ferit RI
Osmanlı’da havacılık ile ilgili ilk
faaliyetler nasıl başladı?
Osmanlı Devleti’nde havacılıkla
ilgili ilk resmi teşebbüsler 1910’ların
başında olmuştur. Batıda havacılık
alanında yaşanan gelişmeleri ya38
127. Sayı - MART 2022
Röportaj: İsmail EROĞLU
kinen takip eden devlet, öncelikle
orduda kullanılması amacıyla balon ve tayyarelerin satın alınarak
nitelikli personelin yetiştirilmesine
yönelik girişimlerde bulunmuştur.
lamında Osmanlı topraklarında
bazı havacılık ile ilgili hadiseler
zuhur etmiştir. Dikkat çeken ilk
olay, Evliya Çelebi’nin haber vermesiyle öğrendiğimiz Hezârfen
Söz konusu tarihten önceleri Ahmed Çelebi’nin uçma denede eğlence ve şahsi merak an- mesidir. IV. Murad döneminde
(1623-1640) yaşamış olan Hezârfen
Ahmed Çelebi’nin, taktığı kanatlarla Galata Kulesi’nden atlaması
bu bağlamda önemli bir hadisedir.
Daha sonra Osmanlı topraklarında
balon uçuşlarının gerçekleştiğiyle ilgili bilgiler XVIII. yüzyıldan
XX. yüzyılın ilk çeyreğine kadar
çeşitli kaynaklarda geçmektedir.
Söz konusu uçuşlar genellikle
davet edilen yabancı baloncular
tarafından eğlence amacıyla icra
edilmiştir. Örneğin Fransa’dan İstanbul’a gelen baloncu Antonio
Comaschi, 5 Haziran 1845 tarihinde
II. Mahmud’un kızı Adile Sultan
ile Mehmet Ali Paşa’nın düğün
merasiminde yapılan şenlikler es- göstermeye başlamıştır. Diğer pek
nasında balonla bir gösteri uçuşu çok alanda olduğu gibi, havacılık
gerçekleştirmiştir.
alanındaki gelişmeler de iktibas
yoluyla devletin sınırlarına dâhil
Gerek Osmanlı gerekse de edilmeye çalışılmıştır.
çağdaşı devletlerde havacılık ile
ilgili ilk faaliyetler askerî alanda
Resmi girişimlerden evvel tayorduların güçlendirilmesi amacıy- yare gösterileri için Avrupa’dan
la ortaya çıkmıştır. Bunun temel tayyarecilerin İstanbul’a davet
sebebi özellikle XIX. yüzyıldan edilmiş olduğunu görmekteyiz.
itibaren büyük devletler arasında 1909 yılında Belçikalı Baron De
yaşanan bloklaşmanın oluşturduğu Catters tayyaresiyle İstanbul’da bir
kaygıydı.
gösteri uçuşu yapmıştır. Bu gösteri
uçuşu aynı zamanda İstanbul’da
1900’lerin hemen başında Ame- ilk tayyare uçuşu olma özelliğine
rika’da Wilbur ve Oliver Wright sahiptir. Tayyareci Baron De Catkardeşler tarafından tasarlanan ters’ten sonra Fransız havacı Louis
motorlu uçağın ilk defa başarılı Blériot aynı yıl İstanbul’a gelerek
bir şekilde havalanması havacılık gösteri uçuşları icra etmiştir.
alanında bir dönüm noktasıdır. Bu
olayı müteakip kısa sürede Avru1910senesindeOsmanlıbasınında
pa’da özellikle Fransa, Almanya ve balonların ve tayyarelerin önemi
sonrasında İngiltere’de havacılık hakkında tartışmalar yaşanmakalanında hızlı gelişmeler yaşan- taydı. Yapılan tartışmalarda yakın
mıştır. Uçaklar hızlı bir gelişme bir zamanda balon ve tayyarelerin
göstererek Avrupa’da ordularda harpte önemli bir rol alacaklarıkara ve deniz kuvvetlerinden sonra na dikkat çekilmekteydi. Osmanlı
üçüncü bir güç olarak hava kuv- Devleti, Fransa ve Almanya’nın
vetlerinin temelini oluşturmuştur. havacılık alanındaki gelişmelerini
Osmanlı Devleti de doğal olarak takip etmiş ve güdümlü balonlaaskerî alanda her ne kadar zayıf rın savaşlarda ne kadar mühim
dönemlerden geçmekteyse de bir rol oynadığını zamanla idrak
eksiklerini tamamlamak ve bu etmiştir. Zira Harbiye Nezâreti
alanda da geri kalmamak için ilgi bünyesinde 1910 yılında hazırlanan
bir raporda balonların savaşlarda
keşif amacıyla kullanılabileceği ve
bunun önemli bir avantaj sağlayacağı belirtilmiştir.
Öte yandan uçaklarda önemli
gelişmelerin yaşanması balonları
nispeten ikinci sırada bırakmıştır.
1910 senesinden itibaren tayyarecilikte büyük gelişmeler yaşanmış,
devletler bu tarihten itibaren ordularında kara ve deniz gücünün
yanında artık havacılık teşkilatını
da kurmaya başlamışlardır. Tayyare
fabrikaları ve eğitim için okullar
açılmış, ordularında havacılık
bölüğü kurmak isteyen devletler bu okul ve fabrikalara rağbet
etmişlerdir. Başta Fransa olmak
üzere Avrupa devletleri, ürettiği
tayyareleri dünyaya tanıtıp satışını
yapabilmek için farklı ülkelerde
tayyare gösterileri tertip etmiştir.
İşte tüm bu yaşanan gelişmeleri
takip eden Osmanlı Devleti de
orduda balon ve tayyarelerden
faydalanmaya karar vermiştir.
Harbiye Nezâreti, havacılık
alanında Avrupa’daki gelişmeleri takip etmek amacıyla Kıtaat-ı
Fenniye ve Mevaki-i Müstahkeme
Müfettişliği’ni 1910’da kurmuştur.
Müfettişliğin yaptığı ilk çalışmalar
127. Sayı - MART 2022
39
Avrupa’da askerî alanda kullanılmaya başlanan balonları incelemek
ve Osmanlı ordusu için uygun bir
balonu satın almaya yöneliktir.
Müfettişlik ilk olarak balonla ilgili gelişmelerden haberdar olmak
amacıyla Miralayı Nuri, Harbiye
Nezâreti’nde memur olan Galip
Bey’i Fransa ve Almanya’ya incelemeler yapmak üzere göndermiştir. Ayrıca Berlin ataşemiliteri
Binbaşı Enver Bey’den ve Fransa
ataşemiliteri Fethi Beylerden de
Avrupa’da havacılık konusunda
yaşanan gelişmeler hakkında
gerektiği zamanlarda raporlar
almıştır. Enver Bey Almanya’da
balon fabrikalarını gezerek bunlar arasından Alman balon fabrikası “Ridinger”i önermişlerdir.
Harbiye Nezâreti’nin de uygun
görmesiyle Ridinger balon fabrikasıyla yapılan ön anlaşmayla
185.589 Mark karşılığında iki adet
Drachen balonun gerekli teçhizatı
ile beraber üç ay süre içerisinde
Edirne’de teslim edileceği bildirilmiştir. Ancak balonun yapım
aşamasının uzaması ve paranın
geç ulaştırılması sebeplerinden
balonlardan sadece bir tanesi
teslim alınmıştır.
Avrupa’da incelemelerde bulunan Fethi Bey, Fransa’da icra
edilen askerî Picardie tatbikatlarına katılmış ve gözlemlerini
bir rapor halinde sunmuştur.
Raporda, tayyarelerin etkin bir
biçimde keşif amacıyla kullanıldığı
belirtilerek İngiliz, Alman, İtalyan
ve Rusya’nın havacılık eğitimi almaları için Fransa’ya askerî talebe gönderdikleri izah edilmiştir.
Raporun devamında Osmanlı’nın
havacılıktan geri kalmaması ve
ordusunda bu güce yer vermesi
için ilk olarak zabitleri eğitim için
göndererek sonrasında tayyarelerin
satın alınması gerektiği üzerinde
durulmuştur. Harbiye Nezâreti de
raporu dikkate alarak uygun bir
40
127. Sayı - MART 2022
mektebin ayarlanması için Berlin
ve Paris ataşemiliterleri Enver ve
Fethi beylere 1911’de emir vermiştir. Fethi Bey gönderdiği cevabi
raporda, Fransa ordusunda havacılık eğitiminin sadece kendi
askerlerine yönelik olduğu, bunun
yerine Fransız askerî yetkililerinin
önerdiği sivil tayyare mekteplerinde eğitimlerin verilebileceğini
belirtmiştir. Fethi Bey, Fransa’da
en iyi mektebin Blériot tayyare
mektebi olduğunu bildirmiştir.
Berlin’de incelemelerde bulunan
Enver Bey Harbiye’ye gönderdiği
raporunda Alman havacılık mekteplerinin bir zabit için 2500 Mark
istediklerini ve zabitlerin zarar
verdiği malzemelerin parasının
da ayrıca alınacağını belirtmiştir.
Bunun üzerine Harbiye Nezâreti, havacılık eğitimi için zabitleri
Fransa’da bulunan Blériot tayyare mektebine göndermeye karar
vermiştir. Blériot mektebinin mali
açıdan daha uygun olması hem
de tecrübeli bir kuruluş olması
bu kararın alınmasında önemli
etkenler olmuştur.
Erkân-ı Harbiye-i Umumiye
Dairesi, 1., 2., ve 3. Ordulara gönderdiği 14 Şubat 1911 tarihli tahriratta
tayyarecilik tahsili için Avrupa’ya
iki zabitin gönderilmesine karar
verildiğini, bu zabitlerin sınav usulüyle belirleneceğini belirtmiştir.
Orduda Almanca ve Fransızcaya
aşina olan, sağlık problemi olmayan, makinelerden anlayan seçkin
nitelikli olan iki zabitin Dersaadet’e
gönderilmesi emredilmiştir. Aynı
yıl içerisinde 28 Haziran’da yapılan
sınavda Süvari Yüzbaşı Mehmet
Fesâ (Evrensev) birinci, Yusuf Kenan Bey ikinci olarak seçilmiştir.
İki pilot adayı Fransa’daki Blériot
Havacılık Okulu’na gönderilmiştir.
ilk ciddi girişimleri mali sıkıntılardan ötürü istenilen seviyelere
ulaşamamış, bunun neticesinde
toplanan yardımlarla bir çözüm
bulunmaya çalışılmıştır. Toplanan yardımlarla birlikte Maliye
Nezâreti’nin de sağladığı kısıtlı
bir bütçeyle yola devam edilemeye çalışılmıştır.
Erkân-ı Harbiye Nezâreti, 2.
Şube’de havacılık işlerini takip
eden Süreyya Bey yaptığı incelemeler sonucunda, havacılık işlerinin müstakil bir birimde takip
edilmesi adına Kıtaat-ı Fenniye
Müfettişliği’ne bağlı bir komisyon
kurulmasını teklif etmiştir. Bu teklif
Harbiye Nezâreti tarafından uygun
görülmüş ve 1 Haziran 1911’de
“Tayyare Komisyonu” adıyla
bir komisyon kurulmuştur. Bazı
kaynaklarda havacılık komisyonu
olarak da geçmektedir. Bu tarih
Türk Hava Kuvvetleri’nin kuruluş
tarihi olarak da kabul edilmektedir.
Mali sıkıntılardan dolayı zor
şartlarda tamamlanan eğitimlerin
ardından pilot adaylarının bir
kısmı 1912 yılının Şubat ayında eğitimlerini bitirdikten sonra
yurda dönmüşlerdir. Fesa Bey
Osmanlı ordusunun 1 numaralı
brövesini almaya hak kazanarak
devletin ilk pilotu unvanına sahip
olmuştur. Fesa Bey, sonrasında
Balkan ve I. Dünya savaşlarında
görev almış daha sonra Kurtuluş Savaşı’nda da aktif görev
üstlenmiştir.
Avrupa’ya havacılık eğitimi
için gönderilen zabitlerin maliFransa’ya gönderilen ilk tale- yetli olması sebebiyle Tayyare
belerin ardından iki kafile daha Komisyonu, İstanbul’da bir tayyagönderilmiştir. Bunlardan ilki, altı re mektebinin açılması önerisini
kişiden oluşan zabit grubu 1912 Harbiye Nezâreti’ne sunmuştur.
Nisan ayında Fransa’da Bucq Harbiye Nezâreti bu görüşü destayyare mektebine gönderilmiştir. teklemiş, ancak bütçenin sağlanaİkinci kafile ise Temmuz 1912’de bilmesi için Maliye Nezâreti’nden
İngiltere’deki Bristol Fabrikası’na onay alınması gerekmekteydi.
gönderilmiştir. Bristol’a gönde- Ancak Trablusgarp ve Balkan
rilen kafilede yer alan Yüzbaşı savaşlarının devletin içerisinMehmet Fethi Bey 1914 yılında de bulunduğu mali sıkıntıları
İstanbul-İskenderiye hava seferi artırması sebebiyle bahsi geçen
esnasında şehit düşen Osmanlı mektep için bir türlü yeterli bir
Devleti’nin ilk hava şehidi olarak bütçe ayrılamamıştır. Dolayısıyla
kaynaklarda yer almaktadır.
Osmanlı’nın havacılık alanında
Bu esnada eğitim faaliyetleri
ve teşkilat işlerinin yürütülmesi için Fransa’dan REP tayyare
fabrikası müdürü Mösyö Simon
İstanbul’a davet edilmiştir. Simon
ile yapılan görüşmede Osmanlı’da
havacılık merkezi kurulması için
bir yol haritası belirlenmiştir. Simon, 15 bin lira mektebin tesisi,
5 bin lira mektebin bir senelik
masrafı ve alınacak tayyareler
için de 20 bin lira olmak üzere,
toplamda 40 bin liralık bir maliyet
çıkarmıştır. Maliye Nezâreti’nden
verilen kısıtlı bir bütçeyle yola
konulmuş ve REP fabrikasına iki
tayyare sipariş edilmiştir. Havacılık merkezinin kurulması için
İstanbul’da Yeşilköy’de yaklaşık
dört-beş bin dönümlük bir arazi
seçilmiştir. Kurulacak havacılık
merkezinde üç hangar, bir müdür
dairesi, bir zabitan ikametgâhı,
ufak bir hastane, bir karakol binası, tamir ve imalathane binaları
ve yedek parçalara mahsus olacak olan bir deponun yapılması planlanmıştır. 1912 senesinin
bahar ayında inşaata başlanmış
ve bir ay içerisinde iki hangarın
inşası tamamlanmıştır. Aynı zamanda burada Temmuz 1912’de
havacılık mektebi de açılmıştır.
İnşaat devam ederken REP fabrikasından satın alınan tayyareler
İstanbul’a getirilmiştir. Ancak
savaşların peşin sıra başlaması
tüm bu gelişmeleri kemale ermeden akamete uğratmıştır.
127. Sayı - MART 2022
127. Sayı - MART 2022
41
41
Osmanlı Devleti’nin Trablusgarp,
Balkan ve Birinci Dünya Savaşlarındaki
havacılık faaliyetlerinde, bazı cephelerde uçakların kullanımı söz konusu.
Osmanlı havacılığının savaşlardaki
durumuna dair değerlendirmelerinizi
alabilir miyiz?
Trablusgarp Savaşı’nda İtalya
dünya tarihinde ilk defa savaşta
tayyareyi kullanan devlet olmuştur.
1905’te ilk tayyare denemelerini
yapan İtalya, havacılık konusunda
sürekli bir atılım halindeydi. İtalya’nın hava gücüne baktığımızda 1910 yılı itibariyle 8 tayyare,
2 güdümlü balon, 54 subay ve
havacılık alanında 1397 teknisyene
sahipti. Ayrıca 1911 yılında askerî
okul açmıştı. Osmanlı Devleti ise
havacılıkta henüz emekleme aşamasındaydı. Bu sebeple havacılık
alanında güçlü olan İtalya ile karşı
karşıya gelmesi söz konusu toprakların kaybedilmesinde önemli
etkenlerden biridir.
İtalyanlar Trablus’ta 6, Bingazi’de
3 tayyareyi kullanmışlardır. 22 Ekim
1911’de İtalyan pilot Piazza, Türk
karargâhının üzerinden uçarak ilk
deneme uçuşunu yapmıştır. İtalya
keşif uçuşları sayesinde Türklerin
30 bini aştığı söylenen kuvvetlerinin abartılı olduğunu ve ancak
5-6 binlik bir kuvvetleri olduğunu
iddia etmiştir. Keşif uçuşlarının
yanında bombardıman uçuşları
da yapılmıştır. İtalyan pilot Gavotti, 1 Kasım 1911’de Osmanlı
cephelerinin üzerine bombalar atmıştır. Pilot, bir eliyle tayyarenin
kontrolünü sağlayarak, diğer eliyle
de eline aldığı bombanın pimini
ağzıyla çekip yere bırakmaktaydı.
Bu bombardımanlar esnasında,
Türk-Arap birlikleri bilinçsiz bir
şekilde sırt üstü yatarak tayyare
ve balonlara tüfeklerle ateş etmekteydiler.
42
127. Sayı - MART 2022
İtalya Trablusgarp Savaşı’nda
uçaklardan faydalanmış, Osmanlı
Devleti ise çok uğraştığı halde bu
savaşta uçaklardan faydalanamamıştır. Osmanlı Devleti güçlü bir
donanmaya sahip olmadığı için
Trablusgarp’a yardımları ancak
kaçak yollarla gönderebilmekteydi.
Harbiye Nazırı Mahmut Şevket
Paşa, savaşta kullanmak üzere
Avrupa’dan tayyare ve balonları
personelleriyle birlikte kiralamak
suretiyle kaçak yollarla Trablusgarp
ve Bingazi’ye göndermeye karar
vermiştir. Aslında bu tarihlerde
Osmanlı Devleti’nin Fransa’dan
aldığı iki tayyare İstanbul’a getirilmişti. Fakat henüz tayyareler iki
saatten fazla havada kalamadıkları
için Osmanlı Devleti, elindeki bu
tayyareleri havadan Trablus’a nakledemezdi. Aynı zamanda pilotluk
eğitimlerinden yeni dönen Yusuf
Kenan ve Fesa Bey de henüz bir
tayyareyle savaşa katılabilecek
tecrübeye sahip değillerdi. Tayyare ve balonlar monte edilmeden deniz yoluyla Mısır ve Tunus
üzerinden cepheye gönderilmeye
çalışılmıştır. Ancak İtalyan ablukasından dolayı bunları cepheye
nakledememiştir.
Savaş başlangıcında Osmanlı
pilotları yeterince tecrübeye sahip
olmadıkları için Fransa’dan üç,
Almanya’dan iki pilot ile sözleşme
imzalanarak Almanya’dan MARS
model iki tayyare satın alınmıştır.
Temmuz ayında Fransa’dan Mr.
Bresson adlı bir Fransız öğretmen
de Yeşilköy’deki tayyare mektebinde istihdam edilmiştir.
9 Ekim 1912’de Kıtaat-ı Fenniye
ve Mevaki-i Müstahkeme Müfetişliği’ne gelen bir emirle üç tayyare müfrezesinin hazırlanması
istenilmiştir. Bu müfrezeler Şarkî
Rumeli ordusu karargâhına, Garbi Rumeli ordusu karargâhına ve
Edirne’ye gönderilmesi planlanmıştır. Garbi Rumeli’ye gönderilmek üzere bir Blériot ve bir REP
model tayyare ile birlikte Yüzbaşı
Fesa, Üsteğmen Fethi, Üsteğmen
Nuri, Teğmen Abdullah ve bir
Fransız makinist trenle Selanik’e
gönderilmiştir. Şarkî Rumeli’ye
ise iki HARLAN model tayyare
ile birlikte Cemal Bey, Alman
pilot Adolf Rentzel, Reinhold
Jahnow, râsıd ve subaylardan
müteşekkil 15 kişilik bir müfreze
Kırklareli’ne Yeşilköy’de bulunan
tayyare merkezinden nakledilmiştir. Edirne’ye gönderilmek üzere
trenle sevk edilen iki tayyare ise
Edirne’ye ulaşamadan Bulgarların
ileri harekâtından dolayı tayyare
merkezine geri getirilmiştir.
tikten sonra iniş sırasında şiddetli
bir fırtınaya yakalanmış ve ağır
hasar görmüştür. Bunun üzerine tayyare ve pilotlar İstanbul’a
gönderilmiştir.
Çatalca hattında Osmanlı
kuvvetleri
de Üsteğmen Fethi
24 Ekim 1912’de Osmanlı Devleti’nin Şarkî Rumeli kuvvetleri ve Yüzbaşı Salim Bey idaresinBulgarlar tarafından bozguna uğ- deki tayyarelerle başarılı keşif
ramıştır. Geri çekilen ordu Çatal- uçuşları yapmışlardır. Bu keşifler
ca’ya kadar gelmiştir. Bu bozgun sayesinde düşman birliklerinin
karşısında havacı müfrezesi, burada cephe hattındaki durumları orbulunan iki tayyareyi kullanılamaz duya haber verilmiş ve Çatalca
bir halde bırakıp orduyla birlikte muharebesinin kazanılmasında
geri çekilmek zorunda kalmıştır. büyük rol oynamıştır. Özellikle
Fesa Bey’in keşif uçuşları düşman
Bulgar kuvvetlerinin duru- ordugâhı hakkında önemli bilgiler
munu öğrenmek için aldığı emir vermiş ve bu yüzden 10. Kolordu
doğrultusunda Teğmen Nuri Bey Kumandanlığı Fesa Bey’i 10 altın
havacılık merkezinden REP model ödülle mükâfatlandırmıştır.
lükleri kurulmaya başlanmıştır.
tayyaresiyle havalanarak yaklaşık
Balkan Savaşları’ndan sonra 1915 sonunda Yeşilköy’de bulunan
bir saat keşif uçuşu yapmıştır. Bu
başarılı uçuşu sebebiyle Nuri Bey’e Osmanlı Devleti, havacılık teşkila- tayyare mektebinden başka yedi
tının geliştirilmesi için Fransa’dan tayyare bölüğü kurulmuştur.
5000 kuruş ödül verilmiştir.
uzman havacılar getirtmiştir. Fakat
Osmanlı Devleti Almanya ile
Garbi Rumeli’deki Osmanlı’nın birsene sonra 1914’te Birinci Dünya
hava gücü olarak bir Blériot ve Savaşı’na katılan Osmanlı Devleti, birlikte neredeyse tüm cephelerde
bir REP model tayyare ile bir- havacılıkteşkilatlanmasınıAlmanlara havacılık faaliyetlerinde bulunmuşlikte Yüzbaşı Fesa, Üsteğmen bırakmıştır. Almanya’dan getirtilen tur. Çanakkale cephesinde keşif
Fethi, Üsteğmen Nuri, Teğmen Mülâzım-ı evvel Serno, yüzbaşılığa uçuşlarının yanı sıra bombardıAbdullah ve bir Fransız makinist terfi ettirilerek tayyare mektebinin man uçuşları da yapılmıştır. 30
bulunmaktaydı. Burada bulunan başına getirilmiştir. Yeşilköy’de Kasım 1915’te Pilot Üsteğmen Ali
tayyarelerle Selânik-Karaferya ara- bulunan havacılık merkezinde; 3 Rıza, kontrolündeki Albatros CI
sında keşif uçuşları yapılmıştır. Blériot, 2 Nieuport deniz tayyare- AKI tayyaresi ile Maurice Farman
Ancak 9 Kasım 1912’de Yunanlılar si, 1 Rumpler, 1 Deperdussin ve MF11 tipinde birFransız tayyaresini
Selânik’e girince burada bulunan 1 Ponnier model tayyare vardı. düşürme başarısını göstermiştir.
havacı müfrezesi iki tayyareyi ya- Ayrıca eğitim tayyaresi olarak da
AncakOsmanlı’nın dâhil olduğu
kıp, geri çekilmişlerdir. Müfrezede 3 Blériot ve 1 Deperdussin model
görev yapan Abdullah Bey hari- tayyare vardı. Pilot ve râsıd ola- ittifak bloğunun savaşı kaybetmecindekiler İstanbul’a kaçmışlardır. rak ise Üsteğmen Şakir, Salim ve siyle Osmanlı Devleti ile Mondros
Abdullah Bey ise Yunanlılara esir Mehmet Ali, Yüzbaşı Fesa ve Fâzıl Ateşkes Antlaşması imzalanmış
düşmüştür.
beyler hazır durumda olanlardı. ve anlaşmanın hükümlerinin uyBirinci Dünya Savaşı’nda Osmanlı gulanmasıyla askerler terhis edilip
Gelibolu’da bulunan Osmanlı
Devleti havacılık konusunda Al- silahlara el konulmuş ve önemli
kuvvetlerinin emrine de bir tayyare
manya’dan büyük bir destek almış, görülen yerlerin gözetim altında
gönderilmeye karar verilmiştir.
savaşın sonuna doğru yaklaşık bulundurulacağına dair mütteFethi, Salim, Alman pilotlardan
90 tayyare ile hizmet edebilir bir fiklerce karar verilmişti. Müttefik
Fray ve râsıd Yarbay Brikner
duruma ulaşmıştır.
kuvvetler Yeşilköy’de bulunan
MARS tayyaresiyle Gelibolu’ya
deniz yoluyla gönderilmişlerdir.
Savaş sırasında Almanya’dan Osmanlı havacılık merkezini de
Fakat tayyare keşif uçuşu icra et- sağlanan uçaklarla Tayyare Bö- gözetim altında tutmuşlardır.
127.
127. Sayı
Sayı -- MART
MART 2022
2022
43
43