Location via proxy:   [ UP ]  
[Report a bug]   [Manage cookies]                
T RİH OSMANLI DEVLETİ’NDE HAVACILIK Dr. Ferit RI Osmanlı’da havacılık ile ilgili ilk faaliyetler nasıl başladı? Osmanlı Devleti’nde havacılıkla ilgili ilk resmi teşebbüsler 1910’ların başında olmuştur. Batıda havacılık alanında yaşanan gelişmeleri ya38 127. Sayı - MART 2022 Röportaj: İsmail EROĞLU kinen takip eden devlet, öncelikle orduda kullanılması amacıyla balon ve tayyarelerin satın alınarak nitelikli personelin yetiştirilmesine yönelik girişimlerde bulunmuştur. lamında Osmanlı topraklarında bazı havacılık ile ilgili hadiseler zuhur etmiştir. Dikkat çeken ilk olay, Evliya Çelebi’nin haber vermesiyle öğrendiğimiz Hezârfen Söz konusu tarihten önceleri Ahmed Çelebi’nin uçma denede eğlence ve şahsi merak an- mesidir. IV. Murad döneminde (1623-1640) yaşamış olan Hezârfen Ahmed Çelebi’nin, taktığı kanatlarla Galata Kulesi’nden atlaması bu bağlamda önemli bir hadisedir. Daha sonra Osmanlı topraklarında balon uçuşlarının gerçekleştiğiyle ilgili bilgiler XVIII. yüzyıldan XX. yüzyılın ilk çeyreğine kadar çeşitli kaynaklarda geçmektedir. Söz konusu uçuşlar genellikle davet edilen yabancı baloncular tarafından eğlence amacıyla icra edilmiştir. Örneğin Fransa’dan İstanbul’a gelen baloncu Antonio Comaschi, 5 Haziran 1845 tarihinde II. Mahmud’un kızı Adile Sultan ile Mehmet Ali Paşa’nın düğün merasiminde yapılan şenlikler es- göstermeye başlamıştır. Diğer pek nasında balonla bir gösteri uçuşu çok alanda olduğu gibi, havacılık gerçekleştirmiştir. alanındaki gelişmeler de iktibas yoluyla devletin sınırlarına dâhil Gerek Osmanlı gerekse de edilmeye çalışılmıştır. çağdaşı devletlerde havacılık ile ilgili ilk faaliyetler askerî alanda Resmi girişimlerden evvel tayorduların güçlendirilmesi amacıy- yare gösterileri için Avrupa’dan la ortaya çıkmıştır. Bunun temel tayyarecilerin İstanbul’a davet sebebi özellikle XIX. yüzyıldan edilmiş olduğunu görmekteyiz. itibaren büyük devletler arasında 1909 yılında Belçikalı Baron De yaşanan bloklaşmanın oluşturduğu Catters tayyaresiyle İstanbul’da bir kaygıydı. gösteri uçuşu yapmıştır. Bu gösteri uçuşu aynı zamanda İstanbul’da 1900’lerin hemen başında Ame- ilk tayyare uçuşu olma özelliğine rika’da Wilbur ve Oliver Wright sahiptir. Tayyareci Baron De Catkardeşler tarafından tasarlanan ters’ten sonra Fransız havacı Louis motorlu uçağın ilk defa başarılı Blériot aynı yıl İstanbul’a gelerek bir şekilde havalanması havacılık gösteri uçuşları icra etmiştir. alanında bir dönüm noktasıdır. Bu olayı müteakip kısa sürede Avru1910senesindeOsmanlıbasınında pa’da özellikle Fransa, Almanya ve balonların ve tayyarelerin önemi sonrasında İngiltere’de havacılık hakkında tartışmalar yaşanmakalanında hızlı gelişmeler yaşan- taydı. Yapılan tartışmalarda yakın mıştır. Uçaklar hızlı bir gelişme bir zamanda balon ve tayyarelerin göstererek Avrupa’da ordularda harpte önemli bir rol alacaklarıkara ve deniz kuvvetlerinden sonra na dikkat çekilmekteydi. Osmanlı üçüncü bir güç olarak hava kuv- Devleti, Fransa ve Almanya’nın vetlerinin temelini oluşturmuştur. havacılık alanındaki gelişmelerini Osmanlı Devleti de doğal olarak takip etmiş ve güdümlü balonlaaskerî alanda her ne kadar zayıf rın savaşlarda ne kadar mühim dönemlerden geçmekteyse de bir rol oynadığını zamanla idrak eksiklerini tamamlamak ve bu etmiştir. Zira Harbiye Nezâreti alanda da geri kalmamak için ilgi bünyesinde 1910 yılında hazırlanan bir raporda balonların savaşlarda keşif amacıyla kullanılabileceği ve bunun önemli bir avantaj sağlayacağı belirtilmiştir. Öte yandan uçaklarda önemli gelişmelerin yaşanması balonları nispeten ikinci sırada bırakmıştır. 1910 senesinden itibaren tayyarecilikte büyük gelişmeler yaşanmış, devletler bu tarihten itibaren ordularında kara ve deniz gücünün yanında artık havacılık teşkilatını da kurmaya başlamışlardır. Tayyare fabrikaları ve eğitim için okullar açılmış, ordularında havacılık bölüğü kurmak isteyen devletler bu okul ve fabrikalara rağbet etmişlerdir. Başta Fransa olmak üzere Avrupa devletleri, ürettiği tayyareleri dünyaya tanıtıp satışını yapabilmek için farklı ülkelerde tayyare gösterileri tertip etmiştir. İşte tüm bu yaşanan gelişmeleri takip eden Osmanlı Devleti de orduda balon ve tayyarelerden faydalanmaya karar vermiştir. Harbiye Nezâreti, havacılık alanında Avrupa’daki gelişmeleri takip etmek amacıyla Kıtaat-ı Fenniye ve Mevaki-i Müstahkeme Müfettişliği’ni 1910’da kurmuştur. Müfettişliğin yaptığı ilk çalışmalar 127. Sayı - MART 2022 39 Avrupa’da askerî alanda kullanılmaya başlanan balonları incelemek ve Osmanlı ordusu için uygun bir balonu satın almaya yöneliktir. Müfettişlik ilk olarak balonla ilgili gelişmelerden haberdar olmak amacıyla Miralayı Nuri, Harbiye Nezâreti’nde memur olan Galip Bey’i Fransa ve Almanya’ya incelemeler yapmak üzere göndermiştir. Ayrıca Berlin ataşemiliteri Binbaşı Enver Bey’den ve Fransa ataşemiliteri Fethi Beylerden de Avrupa’da havacılık konusunda yaşanan gelişmeler hakkında gerektiği zamanlarda raporlar almıştır. Enver Bey Almanya’da balon fabrikalarını gezerek bunlar arasından Alman balon fabrikası “Ridinger”i önermişlerdir. Harbiye Nezâreti’nin de uygun görmesiyle Ridinger balon fabrikasıyla yapılan ön anlaşmayla 185.589 Mark karşılığında iki adet Drachen balonun gerekli teçhizatı ile beraber üç ay süre içerisinde Edirne’de teslim edileceği bildirilmiştir. Ancak balonun yapım aşamasının uzaması ve paranın geç ulaştırılması sebeplerinden balonlardan sadece bir tanesi teslim alınmıştır. Avrupa’da incelemelerde bulunan Fethi Bey, Fransa’da icra edilen askerî Picardie tatbikatlarına katılmış ve gözlemlerini bir rapor halinde sunmuştur. Raporda, tayyarelerin etkin bir biçimde keşif amacıyla kullanıldığı belirtilerek İngiliz, Alman, İtalyan ve Rusya’nın havacılık eğitimi almaları için Fransa’ya askerî talebe gönderdikleri izah edilmiştir. Raporun devamında Osmanlı’nın havacılıktan geri kalmaması ve ordusunda bu güce yer vermesi için ilk olarak zabitleri eğitim için göndererek sonrasında tayyarelerin satın alınması gerektiği üzerinde durulmuştur. Harbiye Nezâreti de raporu dikkate alarak uygun bir 40 127. Sayı - MART 2022 mektebin ayarlanması için Berlin ve Paris ataşemiliterleri Enver ve Fethi beylere 1911’de emir vermiştir. Fethi Bey gönderdiği cevabi raporda, Fransa ordusunda havacılık eğitiminin sadece kendi askerlerine yönelik olduğu, bunun yerine Fransız askerî yetkililerinin önerdiği sivil tayyare mekteplerinde eğitimlerin verilebileceğini belirtmiştir. Fethi Bey, Fransa’da en iyi mektebin Blériot tayyare mektebi olduğunu bildirmiştir. Berlin’de incelemelerde bulunan Enver Bey Harbiye’ye gönderdiği raporunda Alman havacılık mekteplerinin bir zabit için 2500 Mark istediklerini ve zabitlerin zarar verdiği malzemelerin parasının da ayrıca alınacağını belirtmiştir. Bunun üzerine Harbiye Nezâreti, havacılık eğitimi için zabitleri Fransa’da bulunan Blériot tayyare mektebine göndermeye karar vermiştir. Blériot mektebinin mali açıdan daha uygun olması hem de tecrübeli bir kuruluş olması bu kararın alınmasında önemli etkenler olmuştur. Erkân-ı Harbiye-i Umumiye Dairesi, 1., 2., ve 3. Ordulara gönderdiği 14 Şubat 1911 tarihli tahriratta tayyarecilik tahsili için Avrupa’ya iki zabitin gönderilmesine karar verildiğini, bu zabitlerin sınav usulüyle belirleneceğini belirtmiştir. Orduda Almanca ve Fransızcaya aşina olan, sağlık problemi olmayan, makinelerden anlayan seçkin nitelikli olan iki zabitin Dersaadet’e gönderilmesi emredilmiştir. Aynı yıl içerisinde 28 Haziran’da yapılan sınavda Süvari Yüzbaşı Mehmet Fesâ (Evrensev) birinci, Yusuf Kenan Bey ikinci olarak seçilmiştir. İki pilot adayı Fransa’daki Blériot Havacılık Okulu’na gönderilmiştir. ilk ciddi girişimleri mali sıkıntılardan ötürü istenilen seviyelere ulaşamamış, bunun neticesinde toplanan yardımlarla bir çözüm bulunmaya çalışılmıştır. Toplanan yardımlarla birlikte Maliye Nezâreti’nin de sağladığı kısıtlı bir bütçeyle yola devam edilemeye çalışılmıştır. Erkân-ı Harbiye Nezâreti, 2. Şube’de havacılık işlerini takip eden Süreyya Bey yaptığı incelemeler sonucunda, havacılık işlerinin müstakil bir birimde takip edilmesi adına Kıtaat-ı Fenniye Müfettişliği’ne bağlı bir komisyon kurulmasını teklif etmiştir. Bu teklif Harbiye Nezâreti tarafından uygun görülmüş ve 1 Haziran 1911’de “Tayyare Komisyonu” adıyla bir komisyon kurulmuştur. Bazı kaynaklarda havacılık komisyonu olarak da geçmektedir. Bu tarih Türk Hava Kuvvetleri’nin kuruluş tarihi olarak da kabul edilmektedir. Mali sıkıntılardan dolayı zor şartlarda tamamlanan eğitimlerin ardından pilot adaylarının bir kısmı 1912 yılının Şubat ayında eğitimlerini bitirdikten sonra yurda dönmüşlerdir. Fesa Bey Osmanlı ordusunun 1 numaralı brövesini almaya hak kazanarak devletin ilk pilotu unvanına sahip olmuştur. Fesa Bey, sonrasında Balkan ve I. Dünya savaşlarında görev almış daha sonra Kurtuluş Savaşı’nda da aktif görev üstlenmiştir. Avrupa’ya havacılık eğitimi için gönderilen zabitlerin maliFransa’ya gönderilen ilk tale- yetli olması sebebiyle Tayyare belerin ardından iki kafile daha Komisyonu, İstanbul’da bir tayyagönderilmiştir. Bunlardan ilki, altı re mektebinin açılması önerisini kişiden oluşan zabit grubu 1912 Harbiye Nezâreti’ne sunmuştur. Nisan ayında Fransa’da Bucq Harbiye Nezâreti bu görüşü destayyare mektebine gönderilmiştir. teklemiş, ancak bütçenin sağlanaİkinci kafile ise Temmuz 1912’de bilmesi için Maliye Nezâreti’nden İngiltere’deki Bristol Fabrikası’na onay alınması gerekmekteydi. gönderilmiştir. Bristol’a gönde- Ancak Trablusgarp ve Balkan rilen kafilede yer alan Yüzbaşı savaşlarının devletin içerisinMehmet Fethi Bey 1914 yılında de bulunduğu mali sıkıntıları İstanbul-İskenderiye hava seferi artırması sebebiyle bahsi geçen esnasında şehit düşen Osmanlı mektep için bir türlü yeterli bir Devleti’nin ilk hava şehidi olarak bütçe ayrılamamıştır. Dolayısıyla kaynaklarda yer almaktadır. Osmanlı’nın havacılık alanında Bu esnada eğitim faaliyetleri ve teşkilat işlerinin yürütülmesi için Fransa’dan REP tayyare fabrikası müdürü Mösyö Simon İstanbul’a davet edilmiştir. Simon ile yapılan görüşmede Osmanlı’da havacılık merkezi kurulması için bir yol haritası belirlenmiştir. Simon, 15 bin lira mektebin tesisi, 5 bin lira mektebin bir senelik masrafı ve alınacak tayyareler için de 20 bin lira olmak üzere, toplamda 40 bin liralık bir maliyet çıkarmıştır. Maliye Nezâreti’nden verilen kısıtlı bir bütçeyle yola konulmuş ve REP fabrikasına iki tayyare sipariş edilmiştir. Havacılık merkezinin kurulması için İstanbul’da Yeşilköy’de yaklaşık dört-beş bin dönümlük bir arazi seçilmiştir. Kurulacak havacılık merkezinde üç hangar, bir müdür dairesi, bir zabitan ikametgâhı, ufak bir hastane, bir karakol binası, tamir ve imalathane binaları ve yedek parçalara mahsus olacak olan bir deponun yapılması planlanmıştır. 1912 senesinin bahar ayında inşaata başlanmış ve bir ay içerisinde iki hangarın inşası tamamlanmıştır. Aynı zamanda burada Temmuz 1912’de havacılık mektebi de açılmıştır. İnşaat devam ederken REP fabrikasından satın alınan tayyareler İstanbul’a getirilmiştir. Ancak savaşların peşin sıra başlaması tüm bu gelişmeleri kemale ermeden akamete uğratmıştır. 127. Sayı - MART 2022 127. Sayı - MART 2022 41 41 Osmanlı Devleti’nin Trablusgarp, Balkan ve Birinci Dünya Savaşlarındaki havacılık faaliyetlerinde, bazı cephelerde uçakların kullanımı söz konusu. Osmanlı havacılığının savaşlardaki durumuna dair değerlendirmelerinizi alabilir miyiz? Trablusgarp Savaşı’nda İtalya dünya tarihinde ilk defa savaşta tayyareyi kullanan devlet olmuştur. 1905’te ilk tayyare denemelerini yapan İtalya, havacılık konusunda sürekli bir atılım halindeydi. İtalya’nın hava gücüne baktığımızda 1910 yılı itibariyle 8 tayyare, 2 güdümlü balon, 54 subay ve havacılık alanında 1397 teknisyene sahipti. Ayrıca 1911 yılında askerî okul açmıştı. Osmanlı Devleti ise havacılıkta henüz emekleme aşamasındaydı. Bu sebeple havacılık alanında güçlü olan İtalya ile karşı karşıya gelmesi söz konusu toprakların kaybedilmesinde önemli etkenlerden biridir. İtalyanlar Trablus’ta 6, Bingazi’de 3 tayyareyi kullanmışlardır. 22 Ekim 1911’de İtalyan pilot Piazza, Türk karargâhının üzerinden uçarak ilk deneme uçuşunu yapmıştır. İtalya keşif uçuşları sayesinde Türklerin 30 bini aştığı söylenen kuvvetlerinin abartılı olduğunu ve ancak 5-6 binlik bir kuvvetleri olduğunu iddia etmiştir. Keşif uçuşlarının yanında bombardıman uçuşları da yapılmıştır. İtalyan pilot Gavotti, 1 Kasım 1911’de Osmanlı cephelerinin üzerine bombalar atmıştır. Pilot, bir eliyle tayyarenin kontrolünü sağlayarak, diğer eliyle de eline aldığı bombanın pimini ağzıyla çekip yere bırakmaktaydı. Bu bombardımanlar esnasında, Türk-Arap birlikleri bilinçsiz bir şekilde sırt üstü yatarak tayyare ve balonlara tüfeklerle ateş etmekteydiler. 42 127. Sayı - MART 2022 İtalya Trablusgarp Savaşı’nda uçaklardan faydalanmış, Osmanlı Devleti ise çok uğraştığı halde bu savaşta uçaklardan faydalanamamıştır. Osmanlı Devleti güçlü bir donanmaya sahip olmadığı için Trablusgarp’a yardımları ancak kaçak yollarla gönderebilmekteydi. Harbiye Nazırı Mahmut Şevket Paşa, savaşta kullanmak üzere Avrupa’dan tayyare ve balonları personelleriyle birlikte kiralamak suretiyle kaçak yollarla Trablusgarp ve Bingazi’ye göndermeye karar vermiştir. Aslında bu tarihlerde Osmanlı Devleti’nin Fransa’dan aldığı iki tayyare İstanbul’a getirilmişti. Fakat henüz tayyareler iki saatten fazla havada kalamadıkları için Osmanlı Devleti, elindeki bu tayyareleri havadan Trablus’a nakledemezdi. Aynı zamanda pilotluk eğitimlerinden yeni dönen Yusuf Kenan ve Fesa Bey de henüz bir tayyareyle savaşa katılabilecek tecrübeye sahip değillerdi. Tayyare ve balonlar monte edilmeden deniz yoluyla Mısır ve Tunus üzerinden cepheye gönderilmeye çalışılmıştır. Ancak İtalyan ablukasından dolayı bunları cepheye nakledememiştir. Savaş başlangıcında Osmanlı pilotları yeterince tecrübeye sahip olmadıkları için Fransa’dan üç, Almanya’dan iki pilot ile sözleşme imzalanarak Almanya’dan MARS model iki tayyare satın alınmıştır. Temmuz ayında Fransa’dan Mr. Bresson adlı bir Fransız öğretmen de Yeşilköy’deki tayyare mektebinde istihdam edilmiştir. 9 Ekim 1912’de Kıtaat-ı Fenniye ve Mevaki-i Müstahkeme Müfetişliği’ne gelen bir emirle üç tayyare müfrezesinin hazırlanması istenilmiştir. Bu müfrezeler Şarkî Rumeli ordusu karargâhına, Garbi Rumeli ordusu karargâhına ve Edirne’ye gönderilmesi planlanmıştır. Garbi Rumeli’ye gönderilmek üzere bir Blériot ve bir REP model tayyare ile birlikte Yüzbaşı Fesa, Üsteğmen Fethi, Üsteğmen Nuri, Teğmen Abdullah ve bir Fransız makinist trenle Selanik’e gönderilmiştir. Şarkî Rumeli’ye ise iki HARLAN model tayyare ile birlikte Cemal Bey, Alman pilot Adolf Rentzel, Reinhold Jahnow, râsıd ve subaylardan müteşekkil 15 kişilik bir müfreze Kırklareli’ne Yeşilköy’de bulunan tayyare merkezinden nakledilmiştir. Edirne’ye gönderilmek üzere trenle sevk edilen iki tayyare ise Edirne’ye ulaşamadan Bulgarların ileri harekâtından dolayı tayyare merkezine geri getirilmiştir. tikten sonra iniş sırasında şiddetli bir fırtınaya yakalanmış ve ağır hasar görmüştür. Bunun üzerine tayyare ve pilotlar İstanbul’a gönderilmiştir. Çatalca hattında Osmanlı kuvvetleri de Üsteğmen Fethi 24 Ekim 1912’de Osmanlı Devleti’nin Şarkî Rumeli kuvvetleri ve Yüzbaşı Salim Bey idaresinBulgarlar tarafından bozguna uğ- deki tayyarelerle başarılı keşif ramıştır. Geri çekilen ordu Çatal- uçuşları yapmışlardır. Bu keşifler ca’ya kadar gelmiştir. Bu bozgun sayesinde düşman birliklerinin karşısında havacı müfrezesi, burada cephe hattındaki durumları orbulunan iki tayyareyi kullanılamaz duya haber verilmiş ve Çatalca bir halde bırakıp orduyla birlikte muharebesinin kazanılmasında geri çekilmek zorunda kalmıştır. büyük rol oynamıştır. Özellikle Fesa Bey’in keşif uçuşları düşman Bulgar kuvvetlerinin duru- ordugâhı hakkında önemli bilgiler munu öğrenmek için aldığı emir vermiş ve bu yüzden 10. Kolordu doğrultusunda Teğmen Nuri Bey Kumandanlığı Fesa Bey’i 10 altın havacılık merkezinden REP model ödülle mükâfatlandırmıştır. lükleri kurulmaya başlanmıştır. tayyaresiyle havalanarak yaklaşık Balkan Savaşları’ndan sonra 1915 sonunda Yeşilköy’de bulunan bir saat keşif uçuşu yapmıştır. Bu başarılı uçuşu sebebiyle Nuri Bey’e Osmanlı Devleti, havacılık teşkila- tayyare mektebinden başka yedi tının geliştirilmesi için Fransa’dan tayyare bölüğü kurulmuştur. 5000 kuruş ödül verilmiştir. uzman havacılar getirtmiştir. Fakat Osmanlı Devleti Almanya ile Garbi Rumeli’deki Osmanlı’nın birsene sonra 1914’te Birinci Dünya hava gücü olarak bir Blériot ve Savaşı’na katılan Osmanlı Devleti, birlikte neredeyse tüm cephelerde bir REP model tayyare ile bir- havacılıkteşkilatlanmasınıAlmanlara havacılık faaliyetlerinde bulunmuşlikte Yüzbaşı Fesa, Üsteğmen bırakmıştır. Almanya’dan getirtilen tur. Çanakkale cephesinde keşif Fethi, Üsteğmen Nuri, Teğmen Mülâzım-ı evvel Serno, yüzbaşılığa uçuşlarının yanı sıra bombardıAbdullah ve bir Fransız makinist terfi ettirilerek tayyare mektebinin man uçuşları da yapılmıştır. 30 bulunmaktaydı. Burada bulunan başına getirilmiştir. Yeşilköy’de Kasım 1915’te Pilot Üsteğmen Ali tayyarelerle Selânik-Karaferya ara- bulunan havacılık merkezinde; 3 Rıza, kontrolündeki Albatros CI sında keşif uçuşları yapılmıştır. Blériot, 2 Nieuport deniz tayyare- AKI tayyaresi ile Maurice Farman Ancak 9 Kasım 1912’de Yunanlılar si, 1 Rumpler, 1 Deperdussin ve MF11 tipinde birFransız tayyaresini Selânik’e girince burada bulunan 1 Ponnier model tayyare vardı. düşürme başarısını göstermiştir. havacı müfrezesi iki tayyareyi ya- Ayrıca eğitim tayyaresi olarak da AncakOsmanlı’nın dâhil olduğu kıp, geri çekilmişlerdir. Müfrezede 3 Blériot ve 1 Deperdussin model görev yapan Abdullah Bey hari- tayyare vardı. Pilot ve râsıd ola- ittifak bloğunun savaşı kaybetmecindekiler İstanbul’a kaçmışlardır. rak ise Üsteğmen Şakir, Salim ve siyle Osmanlı Devleti ile Mondros Abdullah Bey ise Yunanlılara esir Mehmet Ali, Yüzbaşı Fesa ve Fâzıl Ateşkes Antlaşması imzalanmış düşmüştür. beyler hazır durumda olanlardı. ve anlaşmanın hükümlerinin uyBirinci Dünya Savaşı’nda Osmanlı gulanmasıyla askerler terhis edilip Gelibolu’da bulunan Osmanlı Devleti havacılık konusunda Al- silahlara el konulmuş ve önemli kuvvetlerinin emrine de bir tayyare manya’dan büyük bir destek almış, görülen yerlerin gözetim altında gönderilmeye karar verilmiştir. savaşın sonuna doğru yaklaşık bulundurulacağına dair mütteFethi, Salim, Alman pilotlardan 90 tayyare ile hizmet edebilir bir fiklerce karar verilmişti. Müttefik Fray ve râsıd Yarbay Brikner duruma ulaşmıştır. kuvvetler Yeşilköy’de bulunan MARS tayyaresiyle Gelibolu’ya deniz yoluyla gönderilmişlerdir. Savaş sırasında Almanya’dan Osmanlı havacılık merkezini de Fakat tayyare keşif uçuşu icra et- sağlanan uçaklarla Tayyare Bö- gözetim altında tutmuşlardır. 127. 127. Sayı Sayı -- MART MART 2022 2022 43 43