Örüntülerin 8. Sınıf Öğrencilerine Öğretiminde
İlgi Tabanlı Örneklerle Öğretim Modelinin
Öğrencilerin Akademik Başarısına Etkisi
The Effect of Teaching Model with Interes
Based Examples in Teaching Patterns to 8th
Grade Students on Students’ Academic
Achievement
Hasan TOPÇU*
Ramazan DİKİCİ**
Geliş/Submitted:
17.11.2021
Kabul/Accepted:
21.12.2021
Yayın/Published:
26.12.2021
10.29228/INESJOURNAL.54235
Makale Türü:
Araştırma Makalesi
Article Information:
Research Article
Citation / Atıf
Topçu, H. ve Dikici, R. (2021). Örüntülerin 8. sınıf öğrencilerine öğretiminde ilgi tabanlı örneklerle öğretim modelinin
öğrencilerin akademik başarısına etkisi. The Journal of International Education Science, 8 (29), 187-200.
Topçu, H. & Dikici, R. (2021). The effect of teaching model with interes based examples in teaching patterns to 8th
grade students on students’ academic achievement. The Journal of International Education Science, 8 (29), 187-200.
This article was checked by Intihal.net. Bu makale İntihal.net tarafından taranmıştır.
This article is under the Creative Commons license. Bu makale Creative Commons lisansı altındadır.
* Dr., Millî Eğitim Bakanlığı, hasantpc37@gmail.com
**Prof. Dr., Mersin Üniversitesi, rdikici@mersin.edu.tr
Örüntülerin 8. Sınıf Öğrencilerine Öğretiminde İlgi Tabanlı Örneklerle
Öğretim Modelinin Öğrencilerin Akademik Başarısına Etkisi 1
The Effect of Teaching Model with Interes Based Examples in Teaching
Patterns to 8th Grade Students on Students’ Academic Achievement
Dr. Hasan TOPÇU
Prof. Dr. Ramazan DİKİCİ
Öz: Bu araştırmanın amacı örüntülerin 8. sınıf öğrencilerine ilgi-tabanlı örneklerle öğretiminin öğrencilerin akademik başarısına etkisini incelemektir. Araştırma Kastamonu’da bir ortaokulda öğrenim gören 48 sekizinci sınıf öğrencisi
ile gerçekleştirilmiştir. Bu öğrencilerden 23’ü deney grubunda, 25 öğrenci de
kontrol grubunda bulunmaktadır. Veri toplama aracı olarak alan yazın desteğiyle araştırmacılar tarafından geliştirilen ilgi kartları ve örüntüler başarı testleri (ÖBT1, ÖBT2) kullanılmıştır. Örüntü başarı testlerinin güvenirlikleri yapılan pilot çalışmayla ÖBT1 için 0,810, ÖBT2 için de 0,829 olarak bulunmuştur.
Araştırmada yarı deneysel desenlerden öntest-sontest eşleştirilmiş kontrol
gruplu desen kullanılmıştır. Araştırma verilerinin analizinde betimsel ve kestrimsel istatistik yöntemleri kullanılmıştır. Öncelikli olarak ön test ve son test
puanlarının normal dağılım sergileyip sergilemediği kontrol edilmiş, normal
dağılım sergilediği belirlendikten sonra veriler Independent Sample T testi ile
analiz edilmiştir. Araştırmanın bulguları, örüntülerin öğretiminde ilgi-tabanlı
örneklerle öğretim modeli ile mevcut öğretim programına göre hazırlanmış
öğretim arasında istatistiksel olarak anlamlı bir farklılık meydana gelmediğini
göstermiştir. Ancak etkinin istatistiksel olarak anlamlı olmaması, ilgi tabanlı
örneklerle öğretim modelinin etkililiğinin yetersiz olduğu anlamına gelmemektedir. Bu kapsamda matematik öğreticilerinin ilgi tabanlı örneklerle öğretim modelini derslerinde kullanmaları önerilmektedir.
Anahtar Kelimeler: Örüntüler öğretimi, ilgi-tabanlı öğretim, akademik başarı.
“COPE-Dergi Editörleri İçin Davranış Kuralları ve En İyi Uygulama İlkeleri” beyanları: Bu çalışma için
herhangi bir çıkar çatışması bildirilmemiştir. Bu çalışma “Örüntüler öğrenme alanının 8. sınıf öğrencilerine ilgi-tabanlı örneklerle öğretiminin öğrencilerin akademik başarısına etkisi” başlıklı yüksek lisans
tezinden üretilmiştir. Bu çalışmanın veri toplama safhası 2020 yılından önce gerçekleştirildiği için etik
kurul onayı gerekmemektedir. Katkı Oranı Beyanı: %60-%40. Sorumlu Yazar: Hasan TOPÇU
Statements of “COPE-Code of Conduct and Best Practices Guidelines for Journal Editors”: No conflicts of
interest were reported for this article. This study is derived from the first author's master's thesis. Ethics committee approval is not required for this article. Author Contributions: %60-%40. Corresponding
Author: Hasan TOPÇU
1
Hasan TOPÇU - Ramazan DİKİCİ
189
Abstract: The aim of this study is to examine the effect of teaching patterns
to 8th grade students with interested-based examples on students’ academic achievement. The research was carried out with 48 eighth grade students
studying at a secondary school in Kastamonu. 23 of these students are in
the experimental group and 25 students are in the control group. Data of
study collected through literature supported interest card and patterns
achievement tests called (PAT1, PAT2) that are developed by the researchers. The reliability of the pattern achievement tests was found to be 0,810
for the PAT1 and 0,829 for the PAT2 with the pilot study. In the research, a
pretest-posttest matched control group model which is one of the quasiexperimental design is used. Descriptive and inferential statistical methods
are used in the analysis of data. First of all, it was checked whether the pretest and post-test scores displayed normal distribution, and after it was determined that they showed normal distribution, the data were analyzed
with the Independent Sample T test. The findings of the study showed that
there was no statistically significant difference between the teaching model
with interest-based examples and the teaching prepared according to current curriculum in the teaching of patterns. However, the fact that the effect
is not statistically significant does not mean that the effectiveness of teaching model with interest-based examples is inadequate. In this context, it is
recommended that mathematics teachers use the teaching model with interest-based examples in their lessons.
Keywords: Teaching patterns, interest-based teaching, academic achievement.
Giriş
Matematiğin genel amacı; veriye dayalı akıl yürütme, bilgiyi düzenleme, genellemelere varma, kanıtlama ve problem çözme becerilerini geliştirmektir (Nasibov &
Kaçar, 2005; Toluk, 2003). İlk ve ortaöğretimde verilen matematik eğitiminin amacı ise
öğrenciye istenilen düzeyde matematik kültürü vermek ve arzu edilen matematiksel
beceriler yanında matematiksel düşünme yeteneğini de geliştirmektir (Baki, 2006).
Hem matematiksel beceriler hem de matematiksel düşünme yeteneğinin geliştirilmesinde cebir büyük öneme sahiptir. Christmas ve Fey (1999)’a göre cebir ortaokul matematiğinin bel kemiğidir. İnsanlar günlük hayatta bilgileri analiz ederken cebir ve cebirsel düşünmeyi çoğu zaman farkında olmadan kullanmaktadırlar (Davidenko, 1997). Bu
sebeplerden dolayı matematik öğretiminde cebir ve cebirsel düşünmeyi geliştirme
önemli bir yere sahiptir.
Cebir, sayı ve sembolleri kullanarak incelenen ilişki veya ilişkileri genelleştirilmiş denklemlere dönüştüren bir matematik dalıdır. Cebirin konusu aritmetik işlerde
sayılar yerine semboller kullanarak değişik ve basit çözüm yolları ortaya koymaktır
www. inesjournal.com
Örüntülerin 8. Sınıf Öğrencilerine Öğretiminde İlgi Tabanlı Örneklerle Öğretim …
190
(Akkaya, 2006). Kieran (1992)’a göre cebir sadece harflerle nicelikleri temsil etmeyi değil, aynı zamanda bu sembollerle hesaplamalar yapmayı da mümkün kılmaktadır. Cebirsel düşünme ise cebirden daha geniş ve farklı bir anlama sahiptir. Cebirsel düşünme
aritmetiksel düşünmenin doğal bir uzantısıdır (Sheffield & Cruikshank, 2005). NCTM
(2001) cebirsel düşünmeyi örüntüler, ilişkiler ve fonksiyonları anlayabilme; matematiksel sembolleri kullanarak matematiksel durum ve yapıları analiz edebilme; nicelikler
arasındaki ilişkiyi anlamak ve temsil etmek için matematiksel modelleri kullanabilme;
çeşitli koşullardaki değişimleri analiz edebilme olarak tanımlamıştır.
Cebirsel düşünme örüntülerin keşfedilmesiyle başlamaktadır. Okul öncesinden
başlamak üzere ilkokullarda gerçekleştirilen örüntü etkinlikleri cebirin temelini oluşturmada önemli bir role sahiptir (Herbert & Brown, 1997). Küçük sınıflardaki sayı
örüntüleri ve sayılar arasındaki ilişkilerle ilgili çalışmalar, daha sonraki cebir gelişimini
hızlandırmaktadır (Orton & Orton, 1994). Çünkü örüntüler, sembolleri yorumlamayı
öğrenmede bir araç olup, ileride cebirde karşılaşılan sayılarla ve şekillerle ilgili genel
ifadeleri oluşturmayı ve tanımayı sağlamaktadırlar (Threlfall, 1999). Bu nedenle örüntüler cebir için kavramsal bir köşe taşı olarak değerlendirilmektedir.
Öğrenciler örüntülerle ilgili cebirsel genelleme yapmada güçlükler yaşamaktadırlar (Kutluk, 2011). Ersoy ve Erbaş (1998) tarafından yapılan çalışmada cebir öğretiminin Türkiye’de oldukça problemli olduğu ortaya çıkmıştır. Bu çalışmaya göre, sosyo-ekonomik düzeyi düşük seviyede olan bir bölgede bulunan bir ortaokuldaki 7. sınıf
öğrencilerinin 26 soruluk cebir testindeki doğru cevap ortalamaları 2,1 olarak tespit
edilmiştir. Yine Ersoy ve Erbaş (2002) tarafından yapılan bir başka çalışmada öğrencilerin denklem kurma ve çözmedeki başarısı ve süreçte karşılaştıkları güçlükler araştırılmış ve öğrencilerin cebir öğrenimiyle ilgili pek çok zorluğa sahip oldukları tespit edilmiştir. Dede, Yalın ve Akgün (2002)’de de öğrencilerin veri tobloları, örüntüler ve bunlar arasındaki ilişkileri görmede ve anlamada oldukça zorlandıkları vurgulanmıştır.
Bunla beraber cebir konusundaki bu zorlukların sebeplerinden biri de öğretmenlerin
derste kullandıkları strateji ve örneklere bağlı olarak derse olan ilginin düşük olması
olarak ifade edilmiştir.
Okul konularına olan ilgideki düşüş, özellikle çocukların ilgili bir şekilde derse
katılması ve yeni içerikleri rahatça araştırabilmesi için öğrencilerin yeteneklerinin de
göz önünde bulundurularak oluşturulduğu sınıfların bulunduğu ilkokulun birinci sınıfında dahi görülmüştür (Hidi, Renninger, & Knapp, 2004). Bu durumun ortaokul öğrencileri için de benzer şekilde olduğu görülmektedir. Bu öğrencilerin ilgilerindeki
düşüş açık bir şekilde fizik, kimya ve matematik alanlarında görülmüştür (Hoffmann
& Haussler, 1998). Matematikte düşen öğrenci ilgisinin tekrar arzu edilen düzeye getirilmesi önem arz etmektedir. Böylelikle örüntüler başta olmak üzere pek çok konuda
yaşanan zorluklar aşılabilecektir. Nitekim Pearson (2000) ilgi tabanlı uygulamaların
INESJOURNAL (The Journal of International Education Science)
Yıl/Year: 8, Sayı/Number: 29, Aralık/December
Hasan TOPÇU - Ramazan DİKİCİ
191
öğrencilerin öğrenmeleri üzerine etkisini araştıran çalışmaların arttırılmasına ve bu
çalışmaların öğrencilere ne gibi faydalarının olduğunun belirlenmesine ihtiyaç olduğunu vurgulamıştır. Bu nedenle araştırmanın amacı ilgi tabanlı örneklerle öğretim
modelinin örüntüler konusundaki akademik başarıya etkisini belirlemek olmuştur.
Bir öğrenme-öğretme yaklaşımı olarak ilgi-tabanlı örneklerle öğretim modelinin
pek çok tanımlamaları olmakla beraber, kişiselleştirilmiş öğrenme ile benzer yönlerinin
olduğu savunulmaktadır. Ayrıca bireyin kendi kişiliğine uygunluğunu sağlamak için
sistemin işlevselliğini, arayüzünü, bilgi içeriğini veya ayırt ediciliğini değiştirme süreci
olarak tanımlanmaktadır (Blom, 2000). Eğitim açısından bakıldığında ise ilgi tabanlı
örneklerle öğretim modeli; pedagoji, öğretim programı ve öğrenme ortamlarının farklı
öğrenme ihtiyaçlarına ve öğrencilerin isteklerine cevap verebilecek şekilde uyarlanması olarak tanımlanmaktadır (Kışla & Şahin, 2015).
Eğitimci olarak öğretmenin rolü yeni fikirler ve ilgiler oluşturmanın yanı sıra öğrencilerin ilgilerini çekebilmek amacıyla katılımı arttırmaya yönelik materyallerin sunulması da önem arz etmektedir. Öğrencilerin ilgilerini etkin kullanmak öğretmenlerin
seçici olmasını gerektirir ve herkesin ilgisini aynı anda çekmek kolay olmayacaktır.
Öğretmenler bir ilgiyi uzun süre kullanmak yerine, geliştirmeye değer ilgi alanlarını
tanımlamak ve seçmek için beceriler geliştirmelidir (NQS, 2012).
Yöntem
Bu çalışmada nicel araştırma yöntemlerinden yarı deneysel desen tercih edilmiştir. Bu araştırma deseni gruplara seçkisiz atamanın yapılamadığı, okullardaki sınıflar gibi hazır gruplar üzerinde çalışılmasının zorunlu olduğu durumlarda deneysel
desene ciddi bir alternatif olarak karşımıza çıkmaktadır (Büyüköztürk, Çakmak,
Akgün, Karadeniz, & Demirel, 2010). Yarı deneysel desenlerin en büyük sınırlılığı olarak kabul edilen grupların denkliği probleminin daha az olduğu öntest-sontest eşleştirilmiş kontrol gruplu desen bu çalışma için uygun görülmüştür.
Araştırma grubu
Araştırma grubu Kastamonu merkezde yer alan bir ortaokulun 8. sınıf öğrencilerinden oluşmaktadır. Araştırmanın yürütüldüğü okul random olarak belirlenmiştir.
Deney grubu 9 erkek, 14 kız olmak üzere 23; kontrol grubu ise 14 erkek 11 kız olmak
üzere 25 öğrenciden oluşmaktadır. Araştırma grubu, amaçlı örnekleme yöntemlerinden tipik durum örnekleme yöntemine göre belirlenmiştir. Amaçlı örnekleme, olası ve
seçkisiz olmayan bir örnekleme yaklaşımıdır. Amaçlı örnekleme çalışmanın amacına
bağlı olarak bilgi açısından zengin durumların seçilerek derinlemesine araştırma yapılmasına olanak tanır. Araştırmacının, seçilen durumların bağlamında doğa ve toplum olaylarını anlamasına ve bunlar arasındaki ilişkileri keşfetmesine ve açıklamasına
fırsat tanınır (Büyüköztürk vd., 2010).
www. inesjournal.com
Örüntülerin 8. Sınıf Öğrencilerine Öğretiminde İlgi Tabanlı Örneklerle Öğretim …
192
Veri toplama araçları
Bu araştırmanın veri toplama araçlarının geliştirilmesi ve verilerin analiz edilmesinde özellikle Campbell (2009), Walkington, Cooper ve Howell (2006), Lawless ve
Kulikowich (2006) çalışmaları rehber alınmıştır. Veri toplama araçlarının geliştirilmesinde yukarıda ifade edilen çalışmaların yanı sıra alan yazından, 8. sınıf öğretim programı ve ders kitaplarından, öğretmenlerin kullandıkları yardımcı kaynaklardan ve
matematik eğitimi alanında uzman iki öğretim üyesi, bir araştırma görevlisi ve üç matematik öğretmeninin görüşlerinden faydalanılmıştır.
Uygulama öncesinde grupların denkliğini ve konu ile ilgili öğrencilerin ön bilgilerini belirlemek amacıyla her iki gruba ön test olarak “Örüntü Başarı Testi 1 (ÖBT1)”
uygulanmıştır. Örüntüler konusunun öğretimi, deney grubuna ilgi tabanlı örneklerle
öğretim modeli ile kontrol grubuna ise mevcut öğretim programına göre hazırlanmış
öğretim yöntemi ile gerçekleştirildikten sonra her iki gruba son test olarak öğrencilerin
ilgi alanlarına göre dizayn edilmiş soruları da içeren “Örüntü Başarı Testi 2 (ÖBT2)”
uygulanmıştır.
ÖBT1 ve ÖBT2’nin oluşturulma aşamasında öncelikle öğretmenler tarafından
kullanılan ders kitapları ve yardımcı kaynaklar incelenmiştir. Bu kaynaklardan kazanımlara uygun olarak seçilen yaklaşık yüz soru ile bir soru havuzu oluşturulmuştur.
Oluşturulan soru havuzundan %30 aritmetik dizi örüntüsü, %20 geometrik dizi örüntüsü, %10 karesel sayı örüntüsü, %10 üçgensel sayı örüntüsü, %10 Fibonacci sayı örüntüsü, %20 diğer örüntüler bulunacak şekilde iki farklı başarı testi hazırlanmıştır. Her
biri 13 sorudan oluşan başarı testleri seçkisiz atama ile ÖBT1 ve ÖBT2 olarak belirlenmiştir. Sonrasında ÖBT2 başarı testinden rastgele çıkarılan 8 soru Campbell (2009) ve
Walkington vd. (2006) da olduğu gibi öğrencilerin önceden belirlenen ilgi alanlarına
göre hazırlanmış sorularla değiştirilmiştir. Uygulama öncesinde farklı bir okuldaki iki
gruba pilot çalışma yapmak amacıyla ÖBT1 ve ÖBT2 uygulanmıştır. Her iki başarı testinin güvenirliğini belirlemek amacıyla güvenirlik hesaplama yöntemlerinden tek uygulamaya dayalı yöntemler içerisinde yer alan Cronbach alfa ( ) kullanılmıştır.
katsayısı, maddelere ait puanların toplam test puanlarıyla tutarlılığının bir ölçüsüdür
(Doğanay & Karip, 2006). ÖBT1 ve ÖBT2 pilot çalışma verileri SPSS 20/PC (Statistical
Package for Social Sciences for Personal Computers) paket programında analiz edilmiş
ve ÖBT1 için Cronbach alfa ( ) katsayısı 0,810 ve ÖBT2 için Cronbach alfa ( ) katsayısı 0,829 olarak bulunmuştur. Bu değerler testlerin güvenilir olduğunu belirtmektedir. Pilot çalışma sonucunda her iki başarı testi planlanan zamanlarda araştırma grubu
öğrencilerine uygulanmıştır.
Geçerlik için görüşlerine başvurulan matematik eğitimi alanında uzman iki öğretim üyesi, bir araştırma görevlisi ve lisansüstü çalışmasını tamamlamış üç matematik
INESJOURNAL (The Journal of International Education Science)
Yıl/Year: 8, Sayı/Number: 29, Aralık/December
Hasan TOPÇU - Ramazan DİKİCİ
193
öğretmeni örüntü başarı testlerinin 8. sınıf öğrencilerinin örüntüler öğrenme alanındaki öğrenmelerini ölçebilecek düzeyde olduğunu ifade etmişlerdir. Araştırmanın verileri
2013-2014 eğitim öğretim yılı bahar döneminde toplanmıştır.
Uygulama
Veri Öncelikle deney grubu öğrencilerinin hobileri, ilgi duyduğu alanlar ve
meslek tercihlerini belirlemek amacıyla Campbell (2009) tarafından hazırlanan ilgi
kartları kullanılmış ve veriler kasım ayında toplanmıştır. İçerik analizi kullanılarak ilgi
kartlarından öğrencilerin hobilerine, ilgi duydukları alanlara ve mesleklere ait kod ve
kategoriler oluşturulmuştur. Elde edilen kodlardan frekans değeri yüksek olan kodlara
göre öğrencilerin ilgi alanlarını içeren ve hem deney grubu öğrencilerinin dersinde
hemde ÖBT2’de kullanılan sorular hazırlanmıştır. Böylece aynı anda çok daha fazla
öğrencinin ilgisini derse çekmek amaçlanmıştır. Bu uygulama ile asıl amaç farklı yöntemin kullanılmış olmasından kaynaklanan durumsal ilgiye ek olarak daha kalıcı ve
motive edici olan bireysel ilgilerin de derse çekilmeye çalışılmasıdır. İlgi tabanlı sorulara bir örnek 7 kişinin tercih ettiği müzik dinlemekten hoşlanma hobisine yönelik yazılan sorudur. Kontrol grubunda “İlk terimi 11 ve ortak farkı 5 olan bir aritmetik dizinin
6. terimi kaçtır?” şeklinde sorulan bu soru deney grubunda “Herkesin beğenerek dinlediği şarkıcılardan olan Bengü, yeni bir albüm çıkarmaya karar vermiştir. Albümün
ilk şarkısı albümde bulunacak olan şarkıların nakaratlarından oluşan bir komplekstir
ve 11 dakika uzunluğundadır. Albümdeki diğer parçalar da yaklaşık olarak 5’er dakika
uzunluğundadır. Buna göre Bengü 6 şarkıdan oluşan bir albüm yapmak isterse albümün toplam kaç dakika uzunluğunda olacağını bulunuz” şeklinde yeniden düzenlenmiştir.
Uygulamanın gerçekleştirildiği dönemde yürürlükte olan İlköğretim Matematik Dersi 8. Sınıf Öğretim Programında “Örüntüler ve İlişkiler” alt öğrenme alanına ait
bir kazanım bulunmaktadır. Öğretim programında bu kazanım “Özel sayı örüntülerinde sayılar arasındaki ilişkileri açıklar” biçiminde ifade edilmiştir. Uygulama ders
öğretmeninin yıllık planında belirtilen haftada Şubat ayı içerisinde 3 ders saati içinde
gerçekleştirilmiştir. Araştırmacı tarafından örüntüler konusu deney grubuna ilgi tabanlı örneklerle öğretim modeli kullanılarak, kontrol grubuna ise mevcut öğretim
programına göre hazırlanmış öğretim yöntemi ile anlatılmıştır. Uygulamanın tamamlanmasını takip eden ilk derste hem deney hem de kontrol gruplarına eş zamanlı ÖBT2
uygulanmıştır.
Verilerin analizi
Araştırma verileri nicel olup bu verilerin analizinde betimsel ve kestirimsel istatistik yöntemleri kullanılmıştır. Betimsel istatistikte verilerin frekans dağılımları, merkezi eğilim ölçüleri, yayılma ölçüleri, korelasyon analizi, grafikleri vb. veri setini betim-
www. inesjournal.com
Örüntülerin 8. Sınıf Öğrencilerine Öğretiminde İlgi Tabanlı Örneklerle Öğretim …
194
leyen istatistikler verilebilmektedir. Kestirimsel istatistikte ise verilere parametrik testler, non-parametrik testler ve regresyon analizi gibi farklı analizler uygulanması ile
verilerin sonuçlarının evrene genellenmesi söz konusudur.
Araştırma gruplarına ÖBT1 öntest, ÖBT2 ise uygulama sonrası sontest olarak
uygulanmıştır. Elde edilen veriler SPSS 20 paket programı kullanılarak analiz edilmiştir. Analiz sonuçları bulgular bölümünde sunulmuştur.
Araştırma gruplarındaki öğrenci sayısı otuz kişiden az olduğu için ÖBT1 ve
ÖBT2 puanlarının öncelikle normal dağılımlı olup olmadığını kontrol etmek amacıyla
Shapiro-Wilk testi kullanılmıştır. Testin sonucunda ÖBT1 verilerinin normal dağılım
sergilediği görülmüştür D(23)=0,948, p=0,27 ve D(25)=0,924, p=0,06. Yine ÖBT2 verilerinin de normal dağılım sergilediği görülmüştür D(23)=0,950, p=0,29 ve D(25)=0,987,
p=0,98. Parametrik testlerin varsayımları karşılandığından T testlerinin bu verilere uygulanmasında herhangi bir sakınca bulunmamaktadır. Araştırma grupları arasındaki
denkliği belirlemek için ÖBT1 verilerine ve ilgi tabanlı örneklerle öğretim modelinin
etkiliğini belirlemek için de ÖBT2 verilerine Independent-Samples T testi uygulanmıştır. Elde edilen sonuçlar p=0,05 önem seviyesinde değerlendirilmiştir.
Bulgular
Uygulamaya öncesinde deney ve kontrol gruplarındaki öğrencilerin örüntüler
öğrenme alanı hakkındaki bilgi düzeylerini belirlemek ve grupların denkliğini belirlemek amacıyla bütün araştırma grubuna ÖBT1 ön test olarak uygulanmıştır. Yapılan
Independent-Samples T testi sonucunda aşağıdaki bulgulara ulaşılmıştır.
Tablo 1: Grupların Ön Test Puanlarının Karşılaştırma Sonuçları (Independent-Samples Test)
p
Gruplar
t
Ss
Sd
N
X
Deney Grubu
23
30.70
12.524
-1.373
46
0.176
Kontrol Grubu
25
36.36
15.713
Tablo 1’e göre deney ve kontrol gruplarının 0, 05 önem seviyesinde anlamlı bir
farklılaşma göstermediği sonucuna ulaşılabilir (t=-1,373, p=0,176).
Uygulama sonrası deney ve kontrol grubu öğrencilerinin akademik başarıları
arasında istatistiksel olarak anlamlı bir farklılık olup olmadığını belirlemek amacıyla
ÖBT2 verileri Independent-Samples T testi ile analiz edilmiştir. Yapılan IndependentSamples T testi sonucunda aşağıdaki bulgulara ulaşılmıştır.
Tablo 2: Grupların Son Test Puanlarının Karşılaştırma Sonuçları (Independent-Samples Test)
p
Gruplar
t
N
Ss
Sd
X
Deney Grubu
23
42.22
18.935
-1.008
46
0.319
Kontrol Grubu
25
46.72
11.371
INESJOURNAL (The Journal of International Education Science)
Yıl/Year: 8, Sayı/Number: 29, Aralık/December
Hasan TOPÇU - Ramazan DİKİCİ
195
Tablo 2 ’ye göre deney ve kontrol grubu öğrencilerinin akademik başarıları arasında istatistiksel olarak anlamlı bir farklılık bulunmadığı görülmektedir(t=-1,008,
p=0,32). Diğer bir ifadeyle, örüntüler öğrenme alanının ilgi tabanlı örneklerle öğretim
modeli ile öğretimi ve mevcut öğretim programına göre hazırlanmış öğretim yöntemi
ile öğretimi arasında öğrencilerin akademik başarısı bakımından anlamlı bir farklılık
meydana gelmemiştir.
Sonuç ve Öneriler
Burada bulgular kısmında verilen araştırma sonuçlarının yorumu ve tartışması
yapılmış ve konu ile ilgili olarak bundan sonra yapılacak çalışmalara yön verebileceği
düşünülen önerilere yer verilmiştir.
Araştırmanın amacı örüntüler konusunun öğretiminde ilgi-tabanlı örneklerle
öğretim modelinin öğrencilerin akademik başarıları üzerindeki etkisini belirlemektir.
Deney ve kontrol gruplarının denkliğini belirlemek amacıyla ÖBT1 ve ilgi tabanlı örneklerle öğretim modelinin etkiliğini belirlemek amacıyla ÖBT2 verileri IndependentSamples T testi ile analiz edilmiştir. Yapılan istatistiksel değerlendirme sonucunda,
grupların ÖBT1 başarı ortalamaları arasında istatiksel olarak anlamlı bir farklılık görülmemiştir (p>0,05). Diğer bir ifadeyle grupların hazırbulunuşluk düzeyleri ve önbilgileri arasında farklılık bulunmamaktadır. İlgi tabanlı örneklerle öğretim modelinin
kullanıldığı deney grubu öğrencilerinin örüntüler öğrenme alanı ile ilgili ÖBT2 başarı
ortalamasının mevcut öğretim programına göre hazırlanmış öğretim yönteminin kullanıldığı kontrol grubu başarı ortalamasından daha düşük olduğu gözlenmiştir. Ancak,
bu farkın istatistiksel olarak anlamlı olmadığı görülmüştür (p>0,05). Diğer bir ifadeyle,
örüntüler öğrenme alanın öğretiminde deney grubunda kullanılan ilgi tabanlı örneklerle öğretim modelinin kontrol grubunda kullanılan mevcut öğretim programına göre
hazırlanmış öğretim yönteminden daha etkili olduğu söylenemez. Bu durum birçok
faktörden kaynaklanabilir. Bunlardan biri ilgi olduğundan ilginin yapısı gereği öznelliği ve değişkenliği olabilir. Öğrencilerin ilgilerinin belirlenmesi ve uygulamanın yapılması arasında geçen yaklaşık üç aylık sürede öğrencilerin belirttikleri alanlarda ilgilerinde değişiklikler olabilir. Ayrıca derste kullanılan ilgi tabanlı örnekler ve öğrencilere yöneltilen sorular durumsal ilgiyi tetiklemiş olsa da öğrencilerin bazılarının konuyla
ilgili gelişmiş bir bireysel ilgiye sahip olmamalarından ötürü istenilen düzeyde bir başarı artışı sağlanmamış olabilir. Uygulamanın 3 ders saati ile sınırlı olması nedeniyle
öğrencilerin ders dışında konuya ilgi duyup araştırma istekleri doğmuş olsa bile bunu
gerçekleştirme fırsatı bulamamış olabilirler. Daha uzun süreli bir çalışmada etkililiğin
farklı sonuçlar verebileceği düşünülmektedir. Diğer taraftan paired-samples t testi
sonucunda etki boyutunun r=0,49 olarak bulunması başarıdaki değişimin %49’unun
ilgi-tabanlı öğretim modelinden kaynaklandığını göstermektedir (Topçu, 2014). Bunun
hiç de küçümsenmeyecek bir etki boyutu olduğu söylenebilir.
www. inesjournal.com
Örüntülerin 8. Sınıf Öğrencilerine Öğretiminde İlgi Tabanlı Örneklerle Öğretim …
196
Araştırmada ulaşılan sonuç Campbell (2009)’un bulgularıyla tutarlılık göstermektedir. Ancak Campbell (2009)’da başarı ortalamaları arasında ilgi tabanlı örneklerle
öğretim modelinin uygulandığı grup lehine bir fark bulunmuş ancak bu fark istatistiksel olarak anlamlı olmamıştır. Burada ise ÖBT2 başarı ortalamaları arasında mevcut
öğretim programına göre hazırlanmış öğretim yönteminin uygulandığı grup lehine
istatistiksel olarak anlamlı olmayan bir fark bulunmuştur. Bunun sebebi Campbell
(2009)’da yapılan değerlendirmenin mevcut öğretim programına göre hazırlanmış öğretim yönteminin uygulandığı grupta bağlam dışı yapılmış olması olabilir. Benzer bir
sonuç Walkington vd. (2006)’de de elde edilmiştir. Walkington vd. (2006)’de yüzde
problemlerinin çözülmesinde görsel temsillerin ve ilgi-tabanlı kişiselleştirmelerin etkisini incelenmiştir. Araştırma sonucunda kişiselleştirmenin yüzde problemlerinin çözülmesindeki başarı üzerinde istatistiksel olarak anlamlı bir etkisinin olmadığı tespit
edilmiştir.
İlgi tabanlı örneklerle öğretim modelinin bir sınırlılığına dikkat çekmek gerekmektedir. İlgi bireyseldir ve kalabalık sınıflarda herkesin ilgisine hitap etmek oldukça
zordur. Bunun yerine klasiğin dışında örnekler kullanılarak durumsal ilginin tetiklenmesiyle yetinilmektedir. İlginin korunup sürdürülmesi, sorunun ilgi tabanlı olmasından çok öğretmenin sorunun çözümünde de öğrencilerin ilgisini canlı tutmasıyla sağlanabilmektedir. Ancak ilginin korunup sürdürülmesi öğretmenin ilgi tabanlı öğretim
modeliyle ilgili inancıyla bağlantılıdır. Öğreticilerin derslerinde bu öğretim modeline
ne kadar yer verirlerse öğrencilerin ilgilerinin korunup sürdürülmesi o kadar mümkün
olacaktır.
Uygulama sırasında ilgi tabanlı öğretim modelinin kullanıldığı sınıfta katılımın
daha yüksek olduğu araştırmacı tarafından fark edilmiştir. Yine ders arasında öğrencilerle yapılan sohbetlerde birçok öğrenci örnekleri çok sevdiklerini belirtmişlerdir. Bu
kapsamda matematik öğreticilerinin ilgi tabanlı örneklerle öğretim modelini derslerinde kullanmaları önerilmektedir.
Çağdaş eğitim anlayışında öğrenci merkeze alınmış olduğundan gelişmiş ülkeler kişiselleştirilmiş öğretim modelilerini tercih etmektedirler. Türkiye’de de kişiselleştirilmiş öğretim uygulamalarına yer verilmesi ve bunlardan biri olan ilgi tabanlı örneklerle öğretim modelinin öğreticilere tanıtılması ve kullanımının teşvik edilmesi önerilmektedir.
INESJOURNAL (The Journal of International Education Science)
Yıl/Year: 8, Sayı/Number: 29, Aralık/December
Hasan TOPÇU - Ramazan DİKİCİ
197
Kaynaklar
Akkaya, R. (2006). İlköğretim altıncı sınıf öğrencilerinin cebir öğrenme alanında
karşılaşılan kavram yanılgılarının giderilmesinde etkinlik temelli yaklaşımın
etkililiği *Yayımlanmamış yüksek lisans tezi]. Abant İzzet Baysal Üniversitesi,
Bolu.
Baki, A. (2006). Kuramdan uygulamaya matematik eğitimi. Trabzon: Derya Kitabevi.
Blom, J. (2000). Personalization – a taxonomy. Student Posters CHI 2000.
Büyüköztürk, Ş., Kılıç Çakmak, E., Akgün, Ö. E., Karadeniz, Ş. & Demirel, F. (2011).
Bilimsel araştırma yöntemleri. Ankara: Pegem Akademi.
Campbell, C. A. (2009). Learning effects of examples applied to college algebra student
interests [Doctoral dissertation]. University of Nebraska, Lincoln.
Christmas, P. T. & Fey, J. T. (1999). Communucating the importance of algebra to students.
algebraic thinking, grades K-12: Readings from the NTCM's school-based jornals and
other publications. Edited by: Moses, B. Reston, VA: National Council of Teacher
of Mathematics.
Davidenko, S. (1997). Building the concept of function from students’ everday
activities. The Mathematics Teacher, CII(90), 144–149.
Dede, Y., Yalın, H. İ. Ve Argün, Z. (2002). İlköğretim 8. sınıf öğrencilerinin değişken
kavramının öğretimindeki hataları ve kavram yanılgıları. V. Ulusal Fen Bilimleri
ve Matematik Eğitimi Kongresi, 16-18 Eylül, ODTÜ. Ankara.
Doğanay, A. & Karip, E. (2006). Öğretimde planlama ve değerlendirme. Ankara: Pegem
Akademi.
Ersoy, Y. ve Erbaş, K. (1998). İlköğretim okullarında cebir öğretimi: Öğrenmede
güçlükler ve öğrenci başarıları. Cumhuriyetin 75. Yılında İlköğretim, I. Ulusal
Sempozyumu, 27-28 Kasım. Ankara.
Ersoy, Y. ve Erbaş, K. (2002). Dokuzuncu sınıf öğrencilerinin eşitliklerin çözümündeki
başarıları ve olası kavram yanılgıları, V. Ulusal Fen Bilimleri ve Matematik Eğitimi
Kongresi, 16-18 Eylül, ODTÜ. Ankara.
Herbert, K. & Brown, R. H. (1997). Patterns as tools for algebraic reasoning. Teaching
Children Mathematics, 3, 123-128.
Hidi, S., Renninger, K. A. & Knapp, A. (2004). Interest, a motivational variable that
combines affective and cognitive functioning. Motivation, emotion, and cognition:
Integrative perspectives on intellectual functioning and development. Edited by: Dai,
D. Y & Sternberg, R. J., Erlbaum.
Hoffmann, L. & Haussler, P. (1998). An intervention project promoting girls' and boys'
interest in physics. Proceedings of the Seeon Conference on Interest and Gender.
Edited by: Hoffmann, L., Krapp, A.K., Renninger, A. and Baumert, J. Kiel: IPN.
www. inesjournal.com
Örüntülerin 8. Sınıf Öğrencilerine Öğretiminde İlgi Tabanlı Örneklerle Öğretim …
198
Kışla, T. ve Şahin, M. (2015). Kişiselleştirilmiş (Kişiye Özgü) Öğrenme-Öğretme
Yaklaşımı. Gülay Ekici (ed.) Etkinlik örnekleriyle güncel öğrenme-öğretme
yaklaşımları-II, 172-208, Ankara: Pegem Akademi.
Kieran, C. (1992). The learning of school algebra. Handbook of resarch on mathematics
teaching and learning. Edited by: Grouws, D. A. New York: Macmillan.
Kutluk, B. (2011). İlköğretim matematik öğretmenlerinin örüntü kavramına ilişkin
öğrenci güçlükleri bilgilerinin incelenmesi [Yayımlanmamış Yüksek Lisans
Tezi]. Dokuz Eylül Üniversitesi, İzmir.
Lawless, K. A. & Kulikowich, J. M. (2006). Domain knowledge and individual interest:
The effects of academic level and specialization in statistics and psychology.
Contemporary Educational Psychology, 31, 30-43.
Nasibov, F. & Kaçar, A. (2005). Matematik ve matematik eğitimi hakkında. Kastamonu
Eğitim Dergisi, 2(13), 339-346.
NQS. (2012). National quality standard professional learning program. NQS PLP eNewsletter No:37 2012.
Friel, S. N., Rachlin, S. & Doyle, D. (2001). Navigating through algebra in grades 6-8.
Edited by: Friel, S. N. NCTM, Reston, VA.
Orton, A. & Orton, J. (1994). Student's perceptions and use of pattern and
generalization. Proceedings of the 18th Annual Conference for the Psychology of
Mathematics Education. Edited by: Ponte, J. P & Matos, J. F., 3, 407-414, Lisbon,
Portugal.
Pearson, M. (2000). The vanishing line between high school and college mathematics.
Mathematical Association of America.
Sheffield, L. J. & Cruikshank, D. E. (2005). Teaching and learning mathematics. Prekindergarten through middle school. New York: J. Wiley.
Threlfall, J. (1999). Repeating patterns in the early primary years. Pattern in the Teaching
and Learning of Mathematics. Edited by: Orton, A., 18-30, London and New
York: Cassell.
Toluk, Z. (2003). Üçüncü Uluslararası Matematik ve Fen Araştırması (TIMMS):
Matematik nedir? İlköğretim Online Dergisi, CI(2), 36-41.
Topçu, H. (2014). 8. Sınıf öğrencilerine örüntüler öğrenme alanının ilgi-tabanlı
örneklerle öğretiminin öğrencilerin akademik başarısına etkisi *Yayımlanmamış
Yüksek Lisans Tezi]. Atatürk Üniversitesi, Erzurum.
Walkington, C., Cooper, J. & Howell, E. (2006). The effects of visual representations
and interest-based personalization on solving percent problems. Proceedings of
the 35th Annual Meeting of the North American. Chapter of the International Group
for the Psychology of Mathematics Education, At Chicago, IL.
INESJOURNAL (The Journal of International Education Science)
Yıl/Year: 8, Sayı/Number: 29, Aralık/December
Hasan TOPÇU - Ramazan DİKİCİ
199
Extended Abstract
Introduction
Algebra has great importance at the development both mathematical skills and
mathematical thinking ability. People use algebra and algebraic thinking to analyze
information in everyday life. Algebraic thinking defined as understanding patterns,
relations and functions; be able to analyze mathematical situations and structures
using mathematical symbol; use mathematical models to understand and represent the
relationship between quantities; analyze the changes in various conditions. Algebraic
thinking begins with the discovery of patterns. Pattern events that take place in primary school from the beginning of school have an important role in creating the basis of
algebra. The pattern is a tool to learn how to interpret symbols provides a general description and definition of the numbers and shapes encountered in algebra in the future. For this reason, the pattern is considered a conceptual cornerstone for algebra.
It has been determined that the students have some difficulties with the pattern.
However, one of the reasons for these difficulties in algebra was stated as the low interest in the lesson due to the strategies and examples used by the teachers in the lesson. Therefore, the purpose of this study is to determine whether the use of interestbased examples in the courses is effective in preventing students' learning difficulties
on the subject of pattern.
Method
In this study, pre-test and post-test matched control group design, which is a
semi-experimental design, is preferred. Before the application, a pretest (PAT1) was
applied to both groups in order to check the equivalence of the groups. After the test,
posttest was applied and the effect of the teaching model on the academic achievement
was determined. The working group of study consisted of 8th grade students of a
middle school in the center of Kastamonu province. The experiment group consists of
23 students, 9 of which are male and 14 of which are female. The control group consists
of 25 people, 14 of which are male and 11 are female. "Pattern Achievement Test 1"
(PAT1) and after the course "Pattern Achievement Test 2" (PAT2) were applied to the
student. The reliabilities of these tests are determined by the pilot study. The Cronbach
alpha (α) coefficient for PAT1 was 0.810 and the Cronbach alpha (α) coefficient for
PAT2 was 0.829.
Findings
Research data is quantitative and descriptive and inferential statistical methods
are used in the analysis of data. Whether or not the pre-test and post-test scores were
primarily normalized was tested by the Shapiro-Wilk test because there were fewer
www. inesjournal.com
Örüntülerin 8. Sınıf Öğrencilerine Öğretiminde İlgi Tabanlı Örneklerle Öğretim …
200
than thirty participants. To determine if there was any difference between the groups,
the data of PAT1 and then PAT2 were analyzed by Independent-Samples T test. According to findings, it was seen that pre-test achievement averages of groups were similar (XK=36,36; XD=30,70). There was no statistically significant difference between the
experimental and control group students. In other words, the levels of readiness and
the pre-information of the groups are similar.
Result
It has been observed that the average of the posttest achievement of the
experimental group used for teaching with interest-based samples is lower than the
average of the control group where teaching prepared according to current curriculum
is used (XD=42,09; XK=46,72. However, this difference does not appear to be a
statistically significant (p=0,319). In other words, it can not be said that teaching patterns with interest-based examples has a significant effect on teaching prepared
according to current curriculum.
However, the fact that the effect is not statistically significant does not mean
that the effectiveness of interest-based instruction is inadequate. Interest-based examples and questions that have been used in the posttest and the course may have triggered situational interest, but some of the students may not have achieved the desired
level of success due to the fact that some of them do not have a well-developed individual interest related to the subject. A paired-samples t test to examine the
effectiveness of teaching with interest-based samples showed that the effect size was r
= 0.49, indicating that 49% of the change in success was due to interest-based
instruction. This is an important effect. Though the teaching model of patterns with
interest-based examples does not have a significant effect, the results of research states
that it is still effective. In this context, it is recommended that mathematics teachers use
the teaching model with interest-based examples in their lessons.
INESJOURNAL (The Journal of International Education Science)
Yıl/Year: 8, Sayı/Number: 29, Aralık/December