Oyunlar

Remedy'nin oyun dünyasına kazandırdığı kült polisiye yapımlarından birisidir Max Payne. Eski olmasına rağmen halen daha hikayesi ve anlatımı ile oynattırmayı başarır, gizem duygusunu her daim ise üstte tutar.

Steam üzerinde yakın zamanda aldığım için kendimi şanslı hissetmiş olmam da ayrı bir meseledir zira Max Payne, şu anda Remake olarak geliştirilmeye başlandı ve eski oyunlar ise marketten kaldırıldı. Lineer bir yapımdadır ve çeşitli mekanlardan oluşan bölümlere sahiptir. Hikaye, oyun severin hiçbir bilgiye sahip olmadığı şekilde başlar ve zamanla düğüm çözülüverir. Remedy'nin finansal sıkıntılarından dolayı 3D sahnelerden ziyade seslendirilmiş çizgi roman vari çizimler kullanılmış ve karakterler ise Sam Lake'den başlayarak çevresindeki insanlardan oluşmuştur. Ayrıca, Bullet Time ismindeki ağırlaştırılmış aksiyon sekansı da bu oyunla hayat bulmuştur.

Ailesini (eşini ve bebeğini) birkaç suçlunun evine girip onları öldürmesiyle Max, Alex ile suçluların peşine düşmeye başlar. Cinayet dedektifi olarak çömez suçlulardan başlayan yolculuğu, üst katlara kadar giden yolsuzluk ve Valkyrie isimli bir uyuşturucu ve gizli devlet belgelerine kadar devam eder.

Genellikle kapalı mekanlar ve koyu renk tonları seçilmiştir. New York'un karlı havası atmosferi boğucu yapar. Bütün bu özellikler; Max'in intikam, hüzün, nefret, çaresizlik gibi duygularıyla pekişir ve kendisini, bir uçurumun kıyısına temelli olarak yollar. Harika bir hikaye, anlatım, olay örgüsü, aksiyon sahneleri ile mutlaka oynanması gereken bir oyundur.

PlayStation'un kendi elinde bulundurduğu ve Santa Monica stüdyosunun geliştirdiği God of War, yakın zamana kadar PC oyuncularının imrenerek baktığı bir oyundu. Sony'nin kendi planlarını değiştirmesiyle birlikte Uncharted, Horizon ve God of War gibi kült yapımlar da bilgisayarlara geldi.

Orijinal olarak almak istesem de fiyatından dolayı torrent'e başvurmamın gerekli olduğu God of War, gerek karakter gelişimi gerekse açık dünyasıyla her zaman ve haklı bir şekilde gereğinden fazla beğenildi. Side-action stilinden açık dünya aksiyon türüne doğru kayan God of War, Kratos ve Atreus'u bizimle buluşturmuş oldu.

Kratos'un eşinin küllerini bulundukları evrende en yüksek yerden dökmek istemesi gibi basit bir amaç; yolculukta yaşanılan olaylar, karakter gelişimleri ve boss savaşları ile birlikte hiç sıkmayan bir ana görev dizisine dönüşüyor. Baldr ve Freya'nın hikayenin içine yedirilmesi, Atreus'un kendi benliğinin neden bu kadar tehlikeli olduğuna kafa yormaya başlaması ama bir yandan da Kratos'un onunla olan uzak ilişkisi baştan sona bambaşka bir yapıya eviriliyor.

Sadece balta(!) ile olan aksiyon, farklı silah ve yeteneklerle kombatı eğlenceli kılıyor. Öte yandan Atreus'un de kombatta bir role sahip olması bence iyi düşünülmüş bir seçimdi. Elbette, bundan sonrasını konu alan Ragnarök'e açık kapı bırakması bir yana baba-oğul ilişkisini de nereden nereye geldiğini gösteren bir son God of War'a da cuk oturmuş.