Türkiye’de iki köklü siyasi hareket var olmuştur. Bu iki köklü siyasi hareketten biri Cumhuriyet ... more Türkiye’de iki köklü siyasi hareket var olmuştur. Bu iki köklü siyasi hareketten biri Cumhuriyet Halk Partisi, diğeri de Demokrat Parti’de toplanmıştır. Tek Parti döneminden çok partili rejime geçişle beraber iktidar ve muhalefet partileri yeni sisteme uyum sağlamaya çalışmış ve demokrasi kavramı siyaset hayatında partiler arasında ayırt edici bir kavrama dönüşerek yerini almıştır. Bu tezin konusu, 1945-1960 yılları arasında Demokrat Parti yönetici kadrolarının, kendilerini, içinden çıktıkları Cumhuriyet Halk Partisi’nden hangi söylemlerle farklılaştırdıklarıdır. Çalışmanın temel amacı, Demokrat Parti geleneğinin Cumhuriyet Halk Partisi’ne rağmen nasıl oluştuğunu, kuruluşundan kapatılmasına kadar Demokrat Parti üst yöneticileri ve DP ileri gelenlerinin söylem ve demeçlerinden hareketle, nasıl bir Cumhuriyet Halk Partisi algısı oluşturduklarını ve Cumhuriyet Halk Partisi’ni hangi söylemlerle eleştirdiklerinin anlaşılmasıdır. Böylece Türkiye liberal muhafazakâr (merkez) sağının, kendi seçmen kitlesinin gözünde nasıl bir “sol” ve CHP imgesi inşa ettiği gösterilmeye çalışılmıştır. Bununla amaçlanan Türk siyasi kültüründeki söylemsel şiddetin kaynaklarının çözümlenmesidir. Bu amaç için çalışmada konuyla ilgili literatürde var olan birincil kaynaklar taranmış, Türkiye Büyük Millet Meclisi Kütüphanesi Mikrofilm arşivinde bulunan, Demokrat Parti’nin yarı resmi organı sayılabilecek Zafer Gazetesi arşivinin tamamından ve DP Meclis Grup Toplantı Tutanakları ile Adnan Menderes’in konuşma ve demeçlerinden oluşan belgelerden yararlanılmıştır. Anahtar Sözcükler: Merkez Sağ, Cumhuriyet Halk Partisi (CHP), Demokrat Parti (DP), Tek Parti, Çok Partili Sistem, Zafer Gazetesi, Demokrasi.
Türkiye'de Merkez Sağın Kuruluşu: Demokrat Parti'nin Gözünden Cumhuriyet Halk Partisi, 2023
Türkiye Cumhuriyeti, kuruluşundan 1950 seçimlerine kadar geçen 27 yıl
boyunca tek parti ile idare... more Türkiye Cumhuriyeti, kuruluşundan 1950 seçimlerine kadar geçen 27 yıl boyunca tek parti ile idare edilmiştir. Cumhuriyet Halk Partisi’nin 23 yıllık iktidarının ardından, parti içinde var olmaya başlayan muhalif görüşlerle beraber çok partili düzene geçişin artık gerekli olduğu anlaşılmıştır. 1946 yılında Demokrat Parti’nin kurulması, Türk siyasi hayatının en önemli dönüm noktalarından birisidir. Cumhuriyet Halk Partisi’nin siyasi ağırlığı koşullarında, yine CHP içinden çıkan ve onun arkada kalan icraatlarının sorumluluğunda pay sahibi olan bir kadro Demokrat Parti’yi kurarak, siyasi hayatta var olmayı başarabilmiştir. Demokrat Parti’nin kuruluş döneminden kapatılmasına kadar olan 1945–1960 yılları arasındaki süreçte, Türkiye Cumhuriyeti’nin kurucu partisi olan ve bir devrime önderlik eden Cumhuriyet Halk Partisi’nin tek parti döneminin ardından serbest seçimlerle iktidar olan ve bu iktidarını on yıl boyunca sürdürebilen Demokrat Parti, Türkiye’nin merkez sağ siyasetinin kurucu partisidir. Çok partili dönem boyunca merkez sağ olarak adlandırılan siyasal kulvar, 1960’ların ortalarından itibaren merkez sola dönüşen partisi CHP ile, Türk siyaset hayatının en belirleyici konumunu oluşturmaktadır. Bu kitapta, Türk siyasi hayatının bugünkü temellerinin atıldığı dönemde yani 1946-1960 yılları arasında, Demokrat Parti çevrelerinin Cumhuriyet Halk Partisi algısı incelenmiştir. Cumhuriyet Halk Partisi geleneğinden gelen Demokrat Parti yönetici kadrosunun, hangi söylemleri kullanarak CHP’yi eleştirdikleri ve kendilerini CHP’den nasıl farklılaştırarak bir siyasi kulvar yarattıkları soruları cevaplandırılmaya çalışılmıştır. DP’nin gözünden CHP’yi anlamak adına TBMM Kütüphanesi Mikrofilm Arşivinde bulunan, DP’nin adeta yarı resmi yayın organı sayılabilecek Zafer Gazetesi arşivinin tamamı taranmıştır. DP’nin gözünden CHP’nin incelenmesinin amacı Türk siyasal hayatında merkez sağın nasıl kurulduğunu açıklamaktır. Tek parti döneminden sonra ilk kez Cumhuriyet Halk Partisi’ne karşı uzun süre var olabilen Demokrat Parti, kurulduğu dönemde kendini sağ ya da sol olarak tanımlamaktan çekinmiştir. Ancak, 27 Mayıs ihtilali ile DP’nin tasfiyesinin ardından Türkiye’de kurulan sağ nitelikli partilerin DP geleneğini sürdürdüğü görülmüştür. Günümüzde de var olan sağ nitelikli Adalet ve Kalkınma Partisi gibi partilerin gözündeki “CHP zihniyeti” değişmemiştir. Bu sebeple DP’nin Türk siyasal hayatındaki yeri ve önemi büyüktür. Bugüne dek literatürde var olan çalışmaların genel olarak solun sağ algısı üzerinde yoğunlaştığı görülmektedir. Öte yandan Demokrat Parti de birçok açıdan incelenmiştir. Ancak merkez sağ geleneğin merkez sol gelenekle ilgili eleştirilerinin bir program gereği mi yoksa bir icraat eleştirisi mi olduğu sorusu cevapsız kalmıştır. İşte bu çalışma, bu konuda literatürdeki boşluğu ortadan kaldırmak amacına yönelmiştir. Türkiye’de merkez sağın kuruluşu ve DP’nin gözünden CHP incelenirken, merkez sağın kurucusu olan DP’nin CHP’ye karşı kendi seçmen tabanını nasıl oluşturduğu sorusu cevaplandırılmaya çalışılmıştır. Ancak Türkiye’deki merkez sağın ve merkez solun ortaya çıkışının nedenleri ve sonuçları incelenirken, dünyada sağ ve sol kavramlarının nasıl ortaya çıktığı ve hangi konjonktüre göre bir değişim geçirdiğinin incelenmesi gerekmektedir. Bu çalışmada, öncelikle sağ ve sol kavramlarının dünya ve Türkiye tarihindeki gelişimi ele alınmış, ardından Türkiye’de merkez sağın nasıl kurulduğu açıklanmıştır. Bu nedenle kitabın birinci bölümünde, kavramsal olarak merkez sağ ve merkez sol kavramlarının doğuşu ve tarihsel süreci anlatılmıştır. Demokrat Parti’nin gözünden Cumhuriyet Halk Partisi’ni daha iyi anlayabilmek için ikinci bölümde Demokrat Parti’nin ideolojik ve siyasi yapısı incelenmiştir. Demokrat Parti’nin siyasi çizgisi ve örgütsel yapısı hakkında bilgi verilerek, Demokrat Parti’nin kendisini Cumhuriyet Halk Partisi’nden hangi söylemlerle ayrıştırdığı ve kendini ayrıştırırken Cumhuriyet Halk Partisi’nden ayrılan yönleri tartışılmıştır. Üçüncü bölümde Demokrat Parti’nin kuruluşunun ardından muhalefet partisi olarak, Cumhuriyet Halk Partisi’nin karşısındaki varlığını kuvvetlendirerek sürdürmek amacıyla bir denge politikası güttüğü görülmüştür. Bu dönemde Demokrat Parti’nin iktidar partisi olan Cumhuriyet Halk Partisi eleştirileri, daha çok hükümetlerin icraatları ve politikaları üzerinde toplanmıştır. Bu sebeple bu dönem Demokrat Parti’nin Cumhuriyet Halk Partisi hükümetlerini hangi söylemlerle eleştirdiği incelenmiş ve Demokrat Parti’nin muhalefet yıllarındaki Cumhuriyet Halk Partisi görüşü, Cumhuriyet Halk Partisi Hükümetleri dönemleri temel alınarak açıklanmaya çalışılmıştır. Dördüncü bölümde Demokrat Parti’nin iktidar olmasından önceki bir yılı ve güçlenen muhalefet konumuyla Demokrat Parti’nin, Cumhuriyet Halk Partisi ile restleştiği görülmektedir. Demokrat Parti’nin 1950 genel seçimlerine hazırlık süreci ve kendi seçmen tabanını nasıl ve hangi propagandalarla oluşturduğu incelenmiştir. Beşinci bölümde Demokrat Parti’nin iktidar olmasıyla başlayan süreçte yasal sınırlar içine çekilişi ile 1954 genel seçimlerine kadar olan süreç incelenmiştir. Altıncı ve yedinci bölümlerde ise, Demokrat Parti’nin meşruiyetini kaybetmemek için muhalefet partilerine, özellikle de Cumhuriyet Halk Partisi’ne ve muhalif basına karşı günden güne ağırlaştırılarak alınan “tedbirler” dönemi incelenmiştir. Demokrat Partili yöneticiler, Cumhuriyet Halk Partisi’nin seçimlerde aldığı yenilgiler nedeniyle bu dönemde daha sert bir muhalefet politikası güttüğü düşüncesindeydiler. Bu sert muhalefetin nedeni olarak da Cumhuriyet Halk Partisi’nin yeniden iktidar olmak halkı anarşiye ve iktidara karşı ayaklanmaya teşvik etmekle suçlamışlardır. Bu nedenle, Demokrat Parti iktidarı tarafından muhalefet üzerinde kurulan baskı nedenleri ile açıklanmaya çalışılmıştır.
Türkiye’de iki köklü siyasi hareket var olmuştur. Bu iki köklü siyasi hareketten biri Cumhuriyet ... more Türkiye’de iki köklü siyasi hareket var olmuştur. Bu iki köklü siyasi hareketten biri Cumhuriyet Halk Partisi, diğeri de Demokrat Parti’de toplanmıştır. Tek Parti döneminden çok partili rejime geçişle beraber iktidar ve muhalefet partileri yeni sisteme uyum sağlamaya çalışmış ve demokrasi kavramı siyaset hayatında partiler arasında ayırt edici bir kavrama dönüşerek yerini almıştır. Bu tezin konusu, 1945-1960 yılları arasında Demokrat Parti yönetici kadrolarının, kendilerini, içinden çıktıkları Cumhuriyet Halk Partisi’nden hangi söylemlerle farklılaştırdıklarıdır. Çalışmanın temel amacı, Demokrat Parti geleneğinin Cumhuriyet Halk Partisi’ne rağmen nasıl oluştuğunu, kuruluşundan kapatılmasına kadar Demokrat Parti üst yöneticileri ve DP ileri gelenlerinin söylem ve demeçlerinden hareketle, nasıl bir Cumhuriyet Halk Partisi algısı oluşturduklarını ve Cumhuriyet Halk Partisi’ni hangi söylemlerle eleştirdiklerinin anlaşılmasıdır. Böylece Türkiye liberal muhafazakâr (merkez) sağının, kendi seçmen kitlesinin gözünde nasıl bir “sol” ve CHP imgesi inşa ettiği gösterilmeye çalışılmıştır. Bununla amaçlanan Türk siyasi kültüründeki söylemsel şiddetin kaynaklarının çözümlenmesidir. Bu amaç için çalışmada konuyla ilgili literatürde var olan birincil kaynaklar taranmış, Türkiye Büyük Millet Meclisi Kütüphanesi Mikrofilm arşivinde bulunan, Demokrat Parti’nin yarı resmi organı sayılabilecek Zafer Gazetesi arşivinin tamamından ve DP Meclis Grup Toplantı Tutanakları ile Adnan Menderes’in konuşma ve demeçlerinden oluşan belgelerden yararlanılmıştır. Anahtar Sözcükler: Merkez Sağ, Cumhuriyet Halk Partisi (CHP), Demokrat Parti (DP), Tek Parti, Çok Partili Sistem, Zafer Gazetesi, Demokrasi.
Türkiye'de Merkez Sağın Kuruluşu: Demokrat Parti'nin Gözünden Cumhuriyet Halk Partisi, 2023
Türkiye Cumhuriyeti, kuruluşundan 1950 seçimlerine kadar geçen 27 yıl
boyunca tek parti ile idare... more Türkiye Cumhuriyeti, kuruluşundan 1950 seçimlerine kadar geçen 27 yıl boyunca tek parti ile idare edilmiştir. Cumhuriyet Halk Partisi’nin 23 yıllık iktidarının ardından, parti içinde var olmaya başlayan muhalif görüşlerle beraber çok partili düzene geçişin artık gerekli olduğu anlaşılmıştır. 1946 yılında Demokrat Parti’nin kurulması, Türk siyasi hayatının en önemli dönüm noktalarından birisidir. Cumhuriyet Halk Partisi’nin siyasi ağırlığı koşullarında, yine CHP içinden çıkan ve onun arkada kalan icraatlarının sorumluluğunda pay sahibi olan bir kadro Demokrat Parti’yi kurarak, siyasi hayatta var olmayı başarabilmiştir. Demokrat Parti’nin kuruluş döneminden kapatılmasına kadar olan 1945–1960 yılları arasındaki süreçte, Türkiye Cumhuriyeti’nin kurucu partisi olan ve bir devrime önderlik eden Cumhuriyet Halk Partisi’nin tek parti döneminin ardından serbest seçimlerle iktidar olan ve bu iktidarını on yıl boyunca sürdürebilen Demokrat Parti, Türkiye’nin merkez sağ siyasetinin kurucu partisidir. Çok partili dönem boyunca merkez sağ olarak adlandırılan siyasal kulvar, 1960’ların ortalarından itibaren merkez sola dönüşen partisi CHP ile, Türk siyaset hayatının en belirleyici konumunu oluşturmaktadır. Bu kitapta, Türk siyasi hayatının bugünkü temellerinin atıldığı dönemde yani 1946-1960 yılları arasında, Demokrat Parti çevrelerinin Cumhuriyet Halk Partisi algısı incelenmiştir. Cumhuriyet Halk Partisi geleneğinden gelen Demokrat Parti yönetici kadrosunun, hangi söylemleri kullanarak CHP’yi eleştirdikleri ve kendilerini CHP’den nasıl farklılaştırarak bir siyasi kulvar yarattıkları soruları cevaplandırılmaya çalışılmıştır. DP’nin gözünden CHP’yi anlamak adına TBMM Kütüphanesi Mikrofilm Arşivinde bulunan, DP’nin adeta yarı resmi yayın organı sayılabilecek Zafer Gazetesi arşivinin tamamı taranmıştır. DP’nin gözünden CHP’nin incelenmesinin amacı Türk siyasal hayatında merkez sağın nasıl kurulduğunu açıklamaktır. Tek parti döneminden sonra ilk kez Cumhuriyet Halk Partisi’ne karşı uzun süre var olabilen Demokrat Parti, kurulduğu dönemde kendini sağ ya da sol olarak tanımlamaktan çekinmiştir. Ancak, 27 Mayıs ihtilali ile DP’nin tasfiyesinin ardından Türkiye’de kurulan sağ nitelikli partilerin DP geleneğini sürdürdüğü görülmüştür. Günümüzde de var olan sağ nitelikli Adalet ve Kalkınma Partisi gibi partilerin gözündeki “CHP zihniyeti” değişmemiştir. Bu sebeple DP’nin Türk siyasal hayatındaki yeri ve önemi büyüktür. Bugüne dek literatürde var olan çalışmaların genel olarak solun sağ algısı üzerinde yoğunlaştığı görülmektedir. Öte yandan Demokrat Parti de birçok açıdan incelenmiştir. Ancak merkez sağ geleneğin merkez sol gelenekle ilgili eleştirilerinin bir program gereği mi yoksa bir icraat eleştirisi mi olduğu sorusu cevapsız kalmıştır. İşte bu çalışma, bu konuda literatürdeki boşluğu ortadan kaldırmak amacına yönelmiştir. Türkiye’de merkez sağın kuruluşu ve DP’nin gözünden CHP incelenirken, merkez sağın kurucusu olan DP’nin CHP’ye karşı kendi seçmen tabanını nasıl oluşturduğu sorusu cevaplandırılmaya çalışılmıştır. Ancak Türkiye’deki merkez sağın ve merkez solun ortaya çıkışının nedenleri ve sonuçları incelenirken, dünyada sağ ve sol kavramlarının nasıl ortaya çıktığı ve hangi konjonktüre göre bir değişim geçirdiğinin incelenmesi gerekmektedir. Bu çalışmada, öncelikle sağ ve sol kavramlarının dünya ve Türkiye tarihindeki gelişimi ele alınmış, ardından Türkiye’de merkez sağın nasıl kurulduğu açıklanmıştır. Bu nedenle kitabın birinci bölümünde, kavramsal olarak merkez sağ ve merkez sol kavramlarının doğuşu ve tarihsel süreci anlatılmıştır. Demokrat Parti’nin gözünden Cumhuriyet Halk Partisi’ni daha iyi anlayabilmek için ikinci bölümde Demokrat Parti’nin ideolojik ve siyasi yapısı incelenmiştir. Demokrat Parti’nin siyasi çizgisi ve örgütsel yapısı hakkında bilgi verilerek, Demokrat Parti’nin kendisini Cumhuriyet Halk Partisi’nden hangi söylemlerle ayrıştırdığı ve kendini ayrıştırırken Cumhuriyet Halk Partisi’nden ayrılan yönleri tartışılmıştır. Üçüncü bölümde Demokrat Parti’nin kuruluşunun ardından muhalefet partisi olarak, Cumhuriyet Halk Partisi’nin karşısındaki varlığını kuvvetlendirerek sürdürmek amacıyla bir denge politikası güttüğü görülmüştür. Bu dönemde Demokrat Parti’nin iktidar partisi olan Cumhuriyet Halk Partisi eleştirileri, daha çok hükümetlerin icraatları ve politikaları üzerinde toplanmıştır. Bu sebeple bu dönem Demokrat Parti’nin Cumhuriyet Halk Partisi hükümetlerini hangi söylemlerle eleştirdiği incelenmiş ve Demokrat Parti’nin muhalefet yıllarındaki Cumhuriyet Halk Partisi görüşü, Cumhuriyet Halk Partisi Hükümetleri dönemleri temel alınarak açıklanmaya çalışılmıştır. Dördüncü bölümde Demokrat Parti’nin iktidar olmasından önceki bir yılı ve güçlenen muhalefet konumuyla Demokrat Parti’nin, Cumhuriyet Halk Partisi ile restleştiği görülmektedir. Demokrat Parti’nin 1950 genel seçimlerine hazırlık süreci ve kendi seçmen tabanını nasıl ve hangi propagandalarla oluşturduğu incelenmiştir. Beşinci bölümde Demokrat Parti’nin iktidar olmasıyla başlayan süreçte yasal sınırlar içine çekilişi ile 1954 genel seçimlerine kadar olan süreç incelenmiştir. Altıncı ve yedinci bölümlerde ise, Demokrat Parti’nin meşruiyetini kaybetmemek için muhalefet partilerine, özellikle de Cumhuriyet Halk Partisi’ne ve muhalif basına karşı günden güne ağırlaştırılarak alınan “tedbirler” dönemi incelenmiştir. Demokrat Partili yöneticiler, Cumhuriyet Halk Partisi’nin seçimlerde aldığı yenilgiler nedeniyle bu dönemde daha sert bir muhalefet politikası güttüğü düşüncesindeydiler. Bu sert muhalefetin nedeni olarak da Cumhuriyet Halk Partisi’nin yeniden iktidar olmak halkı anarşiye ve iktidara karşı ayaklanmaya teşvik etmekle suçlamışlardır. Bu nedenle, Demokrat Parti iktidarı tarafından muhalefet üzerinde kurulan baskı nedenleri ile açıklanmaya çalışılmıştır.
Uploads
Bu tezin konusu, 1945-1960 yılları arasında Demokrat Parti yönetici kadrolarının, kendilerini, içinden çıktıkları Cumhuriyet Halk Partisi’nden hangi söylemlerle farklılaştırdıklarıdır. Çalışmanın temel amacı, Demokrat Parti geleneğinin Cumhuriyet Halk Partisi’ne rağmen nasıl oluştuğunu, kuruluşundan kapatılmasına kadar Demokrat Parti üst yöneticileri ve DP ileri gelenlerinin söylem ve demeçlerinden hareketle, nasıl bir Cumhuriyet Halk Partisi algısı oluşturduklarını ve Cumhuriyet Halk Partisi’ni hangi söylemlerle eleştirdiklerinin anlaşılmasıdır. Böylece Türkiye liberal muhafazakâr (merkez) sağının, kendi seçmen kitlesinin gözünde nasıl bir “sol” ve CHP imgesi inşa ettiği gösterilmeye çalışılmıştır. Bununla amaçlanan Türk siyasi kültüründeki söylemsel şiddetin kaynaklarının çözümlenmesidir. Bu amaç için çalışmada konuyla ilgili literatürde var olan birincil kaynaklar taranmış, Türkiye Büyük Millet Meclisi Kütüphanesi Mikrofilm arşivinde bulunan, Demokrat Parti’nin yarı resmi organı sayılabilecek Zafer Gazetesi arşivinin tamamından ve DP Meclis Grup Toplantı Tutanakları ile Adnan Menderes’in konuşma ve demeçlerinden oluşan belgelerden yararlanılmıştır.
Anahtar Sözcükler: Merkez Sağ, Cumhuriyet Halk Partisi (CHP), Demokrat Parti (DP), Tek Parti, Çok Partili Sistem, Zafer Gazetesi, Demokrasi.
boyunca tek parti ile idare edilmiştir. Cumhuriyet Halk Partisi’nin 23 yıllık
iktidarının ardından, parti içinde var olmaya başlayan muhalif görüşlerle beraber çok partili düzene geçişin artık gerekli olduğu anlaşılmıştır. 1946 yılında Demokrat Parti’nin kurulması, Türk siyasi hayatının en önemli dönüm noktalarından birisidir.
Cumhuriyet Halk Partisi’nin siyasi ağırlığı koşullarında, yine CHP içinden çıkan ve onun arkada kalan icraatlarının sorumluluğunda pay sahibi olan bir kadro Demokrat Parti’yi kurarak, siyasi hayatta var olmayı başarabilmiştir. Demokrat Parti’nin kuruluş döneminden kapatılmasına kadar olan 1945–1960 yılları arasındaki süreçte, Türkiye Cumhuriyeti’nin kurucu partisi olan ve bir devrime önderlik eden Cumhuriyet Halk Partisi’nin tek parti döneminin ardından serbest seçimlerle iktidar olan ve bu iktidarını on yıl boyunca sürdürebilen Demokrat Parti, Türkiye’nin merkez sağ siyasetinin kurucu partisidir. Çok partili dönem boyunca merkez sağ olarak adlandırılan siyasal kulvar, 1960’ların ortalarından itibaren merkez sola dönüşen partisi CHP ile, Türk siyaset hayatının
en belirleyici konumunu oluşturmaktadır. Bu kitapta, Türk siyasi hayatının bugünkü temellerinin atıldığı dönemde yani 1946-1960 yılları arasında, Demokrat Parti çevrelerinin Cumhuriyet Halk Partisi algısı incelenmiştir. Cumhuriyet Halk Partisi geleneğinden gelen Demokrat Parti yönetici kadrosunun, hangi söylemleri kullanarak CHP’yi eleştirdikleri ve kendilerini CHP’den nasıl farklılaştırarak bir siyasi kulvar yarattıkları soruları cevaplandırılmaya çalışılmıştır. DP’nin gözünden CHP’yi anlamak adına
TBMM Kütüphanesi Mikrofilm Arşivinde bulunan, DP’nin adeta yarı resmi
yayın organı sayılabilecek Zafer Gazetesi arşivinin tamamı taranmıştır. DP’nin gözünden CHP’nin incelenmesinin amacı Türk siyasal hayatında merkez sağın nasıl kurulduğunu açıklamaktır. Tek parti döneminden sonra ilk kez Cumhuriyet Halk Partisi’ne karşı uzun süre var olabilen Demokrat Parti, kurulduğu dönemde kendini sağ ya da sol olarak tanımlamaktan çekinmiştir. Ancak, 27 Mayıs ihtilali ile DP’nin tasfiyesinin ardından Türkiye’de kurulan sağ nitelikli partilerin DP geleneğini sürdürdüğü görülmüştür. Günümüzde de var olan sağ nitelikli Adalet ve Kalkınma Partisi gibi partilerin gözündeki “CHP zihniyeti” değişmemiştir. Bu sebeple DP’nin Türk siyasal hayatındaki yeri ve önemi büyüktür. Bugüne dek
literatürde var olan çalışmaların genel olarak solun sağ algısı üzerinde yoğunlaştığı görülmektedir. Öte yandan Demokrat Parti de birçok açıdan incelenmiştir. Ancak merkez sağ geleneğin merkez sol gelenekle ilgili
eleştirilerinin bir program gereği mi yoksa bir icraat eleştirisi mi olduğu sorusu cevapsız kalmıştır. İşte bu çalışma, bu konuda literatürdeki boşluğu ortadan kaldırmak amacına yönelmiştir.
Türkiye’de merkez sağın kuruluşu ve DP’nin gözünden CHP incelenirken,
merkez sağın kurucusu olan DP’nin CHP’ye karşı kendi seçmen tabanını nasıl oluşturduğu sorusu cevaplandırılmaya çalışılmıştır. Ancak Türkiye’deki merkez sağın ve merkez solun ortaya çıkışının nedenleri ve sonuçları incelenirken, dünyada sağ ve sol kavramlarının nasıl ortaya çıktığı ve hangi konjonktüre göre bir değişim geçirdiğinin incelenmesi gerekmektedir. Bu çalışmada, öncelikle sağ ve sol kavramlarının dünya ve Türkiye tarihindeki gelişimi ele alınmış, ardından Türkiye’de merkez sağın nasıl kurulduğu açıklanmıştır. Bu nedenle kitabın birinci bölümünde, kavramsal olarak merkez sağ ve merkez sol kavramlarının doğuşu ve
tarihsel süreci anlatılmıştır.
Demokrat Parti’nin gözünden Cumhuriyet Halk Partisi’ni daha iyi anlayabilmek için ikinci bölümde Demokrat Parti’nin ideolojik ve siyasi yapısı incelenmiştir. Demokrat Parti’nin siyasi çizgisi ve örgütsel yapısı hakkında bilgi verilerek, Demokrat Parti’nin kendisini Cumhuriyet Halk Partisi’nden hangi söylemlerle ayrıştırdığı ve kendini ayrıştırırken Cumhuriyet Halk Partisi’nden ayrılan yönleri tartışılmıştır. Üçüncü bölümde Demokrat Parti’nin kuruluşunun ardından muhalefet partisi olarak, Cumhuriyet Halk Partisi’nin karşısındaki varlığını kuvvetlendirerek
sürdürmek amacıyla bir denge politikası güttüğü görülmüştür. Bu dönemde Demokrat Parti’nin iktidar partisi olan Cumhuriyet Halk Partisi eleştirileri, daha çok hükümetlerin icraatları ve politikaları üzerinde toplanmıştır. Bu sebeple bu dönem Demokrat Parti’nin Cumhuriyet Halk Partisi hükümetlerini hangi söylemlerle eleştirdiği incelenmiş ve Demokrat Parti’nin muhalefet yıllarındaki Cumhuriyet Halk Partisi görüşü, Cumhuriyet Halk Partisi Hükümetleri dönemleri temel alınarak açıklanmaya çalışılmıştır. Dördüncü bölümde Demokrat Parti’nin iktidar olmasından önceki bir yılı ve güçlenen muhalefet konumuyla Demokrat Parti’nin, Cumhuriyet Halk Partisi ile restleştiği görülmektedir. Demokrat Parti’nin 1950 genel seçimlerine hazırlık süreci ve kendi seçmen tabanını nasıl ve hangi propagandalarla oluşturduğu incelenmiştir.
Beşinci bölümde Demokrat Parti’nin iktidar olmasıyla başlayan süreçte yasal sınırlar içine çekilişi ile 1954 genel seçimlerine kadar olan süreç incelenmiştir. Altıncı ve yedinci bölümlerde ise, Demokrat Parti’nin meşruiyetini kaybetmemek için muhalefet partilerine, özellikle de Cumhuriyet Halk Partisi’ne ve muhalif basına karşı günden güne ağırlaştırılarak alınan “tedbirler” dönemi incelenmiştir.
Demokrat Partili yöneticiler, Cumhuriyet Halk Partisi’nin seçimlerde aldığı
yenilgiler nedeniyle bu dönemde daha sert bir muhalefet politikası güttüğü
düşüncesindeydiler. Bu sert muhalefetin nedeni olarak da Cumhuriyet Halk
Partisi’nin yeniden iktidar olmak halkı anarşiye ve iktidara karşı ayaklanmaya teşvik etmekle suçlamışlardır. Bu nedenle, Demokrat Parti iktidarı tarafından muhalefet üzerinde kurulan baskı nedenleri ile açıklanmaya çalışılmıştır.
Bu tezin konusu, 1945-1960 yılları arasında Demokrat Parti yönetici kadrolarının, kendilerini, içinden çıktıkları Cumhuriyet Halk Partisi’nden hangi söylemlerle farklılaştırdıklarıdır. Çalışmanın temel amacı, Demokrat Parti geleneğinin Cumhuriyet Halk Partisi’ne rağmen nasıl oluştuğunu, kuruluşundan kapatılmasına kadar Demokrat Parti üst yöneticileri ve DP ileri gelenlerinin söylem ve demeçlerinden hareketle, nasıl bir Cumhuriyet Halk Partisi algısı oluşturduklarını ve Cumhuriyet Halk Partisi’ni hangi söylemlerle eleştirdiklerinin anlaşılmasıdır. Böylece Türkiye liberal muhafazakâr (merkez) sağının, kendi seçmen kitlesinin gözünde nasıl bir “sol” ve CHP imgesi inşa ettiği gösterilmeye çalışılmıştır. Bununla amaçlanan Türk siyasi kültüründeki söylemsel şiddetin kaynaklarının çözümlenmesidir. Bu amaç için çalışmada konuyla ilgili literatürde var olan birincil kaynaklar taranmış, Türkiye Büyük Millet Meclisi Kütüphanesi Mikrofilm arşivinde bulunan, Demokrat Parti’nin yarı resmi organı sayılabilecek Zafer Gazetesi arşivinin tamamından ve DP Meclis Grup Toplantı Tutanakları ile Adnan Menderes’in konuşma ve demeçlerinden oluşan belgelerden yararlanılmıştır.
Anahtar Sözcükler: Merkez Sağ, Cumhuriyet Halk Partisi (CHP), Demokrat Parti (DP), Tek Parti, Çok Partili Sistem, Zafer Gazetesi, Demokrasi.
boyunca tek parti ile idare edilmiştir. Cumhuriyet Halk Partisi’nin 23 yıllık
iktidarının ardından, parti içinde var olmaya başlayan muhalif görüşlerle beraber çok partili düzene geçişin artık gerekli olduğu anlaşılmıştır. 1946 yılında Demokrat Parti’nin kurulması, Türk siyasi hayatının en önemli dönüm noktalarından birisidir.
Cumhuriyet Halk Partisi’nin siyasi ağırlığı koşullarında, yine CHP içinden çıkan ve onun arkada kalan icraatlarının sorumluluğunda pay sahibi olan bir kadro Demokrat Parti’yi kurarak, siyasi hayatta var olmayı başarabilmiştir. Demokrat Parti’nin kuruluş döneminden kapatılmasına kadar olan 1945–1960 yılları arasındaki süreçte, Türkiye Cumhuriyeti’nin kurucu partisi olan ve bir devrime önderlik eden Cumhuriyet Halk Partisi’nin tek parti döneminin ardından serbest seçimlerle iktidar olan ve bu iktidarını on yıl boyunca sürdürebilen Demokrat Parti, Türkiye’nin merkez sağ siyasetinin kurucu partisidir. Çok partili dönem boyunca merkez sağ olarak adlandırılan siyasal kulvar, 1960’ların ortalarından itibaren merkez sola dönüşen partisi CHP ile, Türk siyaset hayatının
en belirleyici konumunu oluşturmaktadır. Bu kitapta, Türk siyasi hayatının bugünkü temellerinin atıldığı dönemde yani 1946-1960 yılları arasında, Demokrat Parti çevrelerinin Cumhuriyet Halk Partisi algısı incelenmiştir. Cumhuriyet Halk Partisi geleneğinden gelen Demokrat Parti yönetici kadrosunun, hangi söylemleri kullanarak CHP’yi eleştirdikleri ve kendilerini CHP’den nasıl farklılaştırarak bir siyasi kulvar yarattıkları soruları cevaplandırılmaya çalışılmıştır. DP’nin gözünden CHP’yi anlamak adına
TBMM Kütüphanesi Mikrofilm Arşivinde bulunan, DP’nin adeta yarı resmi
yayın organı sayılabilecek Zafer Gazetesi arşivinin tamamı taranmıştır. DP’nin gözünden CHP’nin incelenmesinin amacı Türk siyasal hayatında merkez sağın nasıl kurulduğunu açıklamaktır. Tek parti döneminden sonra ilk kez Cumhuriyet Halk Partisi’ne karşı uzun süre var olabilen Demokrat Parti, kurulduğu dönemde kendini sağ ya da sol olarak tanımlamaktan çekinmiştir. Ancak, 27 Mayıs ihtilali ile DP’nin tasfiyesinin ardından Türkiye’de kurulan sağ nitelikli partilerin DP geleneğini sürdürdüğü görülmüştür. Günümüzde de var olan sağ nitelikli Adalet ve Kalkınma Partisi gibi partilerin gözündeki “CHP zihniyeti” değişmemiştir. Bu sebeple DP’nin Türk siyasal hayatındaki yeri ve önemi büyüktür. Bugüne dek
literatürde var olan çalışmaların genel olarak solun sağ algısı üzerinde yoğunlaştığı görülmektedir. Öte yandan Demokrat Parti de birçok açıdan incelenmiştir. Ancak merkez sağ geleneğin merkez sol gelenekle ilgili
eleştirilerinin bir program gereği mi yoksa bir icraat eleştirisi mi olduğu sorusu cevapsız kalmıştır. İşte bu çalışma, bu konuda literatürdeki boşluğu ortadan kaldırmak amacına yönelmiştir.
Türkiye’de merkez sağın kuruluşu ve DP’nin gözünden CHP incelenirken,
merkez sağın kurucusu olan DP’nin CHP’ye karşı kendi seçmen tabanını nasıl oluşturduğu sorusu cevaplandırılmaya çalışılmıştır. Ancak Türkiye’deki merkez sağın ve merkez solun ortaya çıkışının nedenleri ve sonuçları incelenirken, dünyada sağ ve sol kavramlarının nasıl ortaya çıktığı ve hangi konjonktüre göre bir değişim geçirdiğinin incelenmesi gerekmektedir. Bu çalışmada, öncelikle sağ ve sol kavramlarının dünya ve Türkiye tarihindeki gelişimi ele alınmış, ardından Türkiye’de merkez sağın nasıl kurulduğu açıklanmıştır. Bu nedenle kitabın birinci bölümünde, kavramsal olarak merkez sağ ve merkez sol kavramlarının doğuşu ve
tarihsel süreci anlatılmıştır.
Demokrat Parti’nin gözünden Cumhuriyet Halk Partisi’ni daha iyi anlayabilmek için ikinci bölümde Demokrat Parti’nin ideolojik ve siyasi yapısı incelenmiştir. Demokrat Parti’nin siyasi çizgisi ve örgütsel yapısı hakkında bilgi verilerek, Demokrat Parti’nin kendisini Cumhuriyet Halk Partisi’nden hangi söylemlerle ayrıştırdığı ve kendini ayrıştırırken Cumhuriyet Halk Partisi’nden ayrılan yönleri tartışılmıştır. Üçüncü bölümde Demokrat Parti’nin kuruluşunun ardından muhalefet partisi olarak, Cumhuriyet Halk Partisi’nin karşısındaki varlığını kuvvetlendirerek
sürdürmek amacıyla bir denge politikası güttüğü görülmüştür. Bu dönemde Demokrat Parti’nin iktidar partisi olan Cumhuriyet Halk Partisi eleştirileri, daha çok hükümetlerin icraatları ve politikaları üzerinde toplanmıştır. Bu sebeple bu dönem Demokrat Parti’nin Cumhuriyet Halk Partisi hükümetlerini hangi söylemlerle eleştirdiği incelenmiş ve Demokrat Parti’nin muhalefet yıllarındaki Cumhuriyet Halk Partisi görüşü, Cumhuriyet Halk Partisi Hükümetleri dönemleri temel alınarak açıklanmaya çalışılmıştır. Dördüncü bölümde Demokrat Parti’nin iktidar olmasından önceki bir yılı ve güçlenen muhalefet konumuyla Demokrat Parti’nin, Cumhuriyet Halk Partisi ile restleştiği görülmektedir. Demokrat Parti’nin 1950 genel seçimlerine hazırlık süreci ve kendi seçmen tabanını nasıl ve hangi propagandalarla oluşturduğu incelenmiştir.
Beşinci bölümde Demokrat Parti’nin iktidar olmasıyla başlayan süreçte yasal sınırlar içine çekilişi ile 1954 genel seçimlerine kadar olan süreç incelenmiştir. Altıncı ve yedinci bölümlerde ise, Demokrat Parti’nin meşruiyetini kaybetmemek için muhalefet partilerine, özellikle de Cumhuriyet Halk Partisi’ne ve muhalif basına karşı günden güne ağırlaştırılarak alınan “tedbirler” dönemi incelenmiştir.
Demokrat Partili yöneticiler, Cumhuriyet Halk Partisi’nin seçimlerde aldığı
yenilgiler nedeniyle bu dönemde daha sert bir muhalefet politikası güttüğü
düşüncesindeydiler. Bu sert muhalefetin nedeni olarak da Cumhuriyet Halk
Partisi’nin yeniden iktidar olmak halkı anarşiye ve iktidara karşı ayaklanmaya teşvik etmekle suçlamışlardır. Bu nedenle, Demokrat Parti iktidarı tarafından muhalefet üzerinde kurulan baskı nedenleri ile açıklanmaya çalışılmıştır.