Modern çağ toplumlarda büyük değişimlerin ve dönüşümlerin yaşandığı bir dönem olmaktadır. Yaşam b... more Modern çağ toplumlarda büyük değişimlerin ve dönüşümlerin yaşandığı bir dönem olmaktadır. Yaşam bazı noktalarda pratik hale getirilmeye çalışılırken beraberinde toplumlarda bazı deformasyonları da getirmektedir. Son yıllarda kişilik ve davranış bozukluğu üzerine çeşitli hastalıklar çıkmıştır. Ayrıca hâlihazırdaki bazı psikolojik problemlerde de vaka sayısında artış görülmektedir. Narsisizm benmerkezci bir tavrın patolojik bir konumdaki yeri olarak ele alınabilir. Bu bağlamda bireyin tamamen ilgi ve beğenilme görebildiği yer olan sosyal medya ve bireyciliğin ön planda olduğu toplumlar önemli iki nokta olarak görülmektedir. Sosyal medya bireyin yoğun bir ilgiyi saniyeler içinde görebildiği ve ilginin devamının sürdürüldüğü bir platformdur. Birey bir süre sonra bu ilgiye alışabilir ve bunun olmadığı zaman dilimlerinde huzursuz olabilmektedir. Böyle bir durumun devamlılığı bireyde zamanla Narsisizm ve aşırı ilgi arzusu gibi ciddi problemlere sebep olabilmektedir. Bu çalışmada sosyolojik...
Öz Varlığın pozitif görüntüleri onun ontolojik ölçütleri haline geldiğinde, somut ve gözle görünü... more Öz Varlığın pozitif görüntüleri onun ontolojik ölçütleri haline geldiğinde, somut ve gözle görünür olan dünya her şeyin temel belirleyici kaidesi olarak kabul görür. Bu temel aksi-yom, varlığın ötesiyle ilgili tanımları göze bağımlı kıldığı gibi görme biçimleri ile oluşan tüm tanımlar, merkezde insan olmak üzere toplumların da anlam kaygısı haline gelir. Pozitivist görüş de, insanın ve daha geniş bir perspektifte toplumların varlığın ötesiyle ilgili tanım ve anlam oluşturma/kurma eylemini göze ve/veya deneysel tecrübeye bağımlı kılar. Böylece fizik dünya ana kriter olurken fizikötesi tüm tecrübeler sadece bir nazariye olarak kalır. Buna bağlı olarak insanlığın tüm dini/metafizik tecrübesi bir geri dönüşüm ihtimali gibi önemsizleşirken insanlığın din üzerinden kurmaya çalıştığı tüm meta/sos-yolojik kabiliyette itibarsızlaştırılmaya çalışılır. Bu çalışmamızda Sonsuzluk Teorisi filmi üzerinden bu iki farklı tecrübe karşılaştırılacaktır. Abstract When positive images of being become its ontological criteria, the concrete and visible world is recognized as the basic determinant of all things. This basic axiom makes the definitions related to beyond the existence of eyes dependent on the eye, and all definitions formed by the forms of vision become the concern of the societies in the center as well as the meaning of the society. The positivist view makes the human and, in a wider perspective, dependent on the experience and / or experimental experience of creating and creating meaning and / or meaning about societies beyond the existence. Thus, while physics is the main criterion, all the physical experiences remain only one
This study provides an opportunity to examine the relations and functioning of the power in the c... more This study provides an opportunity to examine the relations and functioning of the power in the capitalist structure with the help of sociological rules. The snowpiercer movie, which is read by content analysis method, is an important work based on concepts such as class distinction, alienation from the society in which people live and self-esteem, group movement under the leadership of a leader to eliminate the existing inequality, the importance of order for the welfare of society in the human community living together with social order / disorder. Events and discourses are generally intended to preserve order. In this sense, the sociological analysis of the film is discussed within the framework of the critique of the capitalist system.
Uluslararası Batı Karadeniz Sosyal ve Beşeri Bilimler Dergisi, 2018
İnsanoğlu varlığınıdevam ettirebilmek için belli ihtiyaçlarını karşılamak için tüketmeye başlar. ... more İnsanoğlu varlığınıdevam ettirebilmek için belli ihtiyaçlarını karşılamak için tüketmeye başlar. Tarih boyunca, her toplumun belirli tüketim davranışları gözlemlenmiştir. Bu açıdan küreselleşme kavramı öncesi de bir tüketim alışkanlığı söz konusudur. Fakat küreselleşme ile gelişen dünyanın değişen yüzü, ulaşım ve iletişim teknolojilerinin gelişmesi ile tüketim alışkanlıkları da değişiklik göstermiştir. Çalışmamızda, Küreselleşme olgusunun tüketim toplumunun önünü nasıl açtığına ve bir araç olan tüketimin nasıl amaç haline geldiğine dair soruların cevabı aranmaktadır.
International Journal of Social Humanities Sciences Research (JSHSR), 2019
Ali Shariati is known as an unusual wise, intellectual and idea man who approaches to social situ... more Ali Shariati is known as an unusual wise, intellectual and idea man who approaches to social situations with an unprecedented view and always aims to reveal the most idealistic one. He handled many matters in his whole life which can’t be said it was too long and he was able to realize most of the social situations before anyone else and was able to make his life stronger with a comprehensive culture. This article simultaneously will reveal the proof that he was able to approach to the situations in a different way and the matter of this article is about civilization an hejira relations. We can say that in the history of liberal arts only a few studies have handled the relation between civilization and hejira and the relation between them is one of the most important matters of Islamic sociology discipline. Although the matter of civilization and hejira can reveal the social analysis deeply, it is regarded as being almost only a part theologian field. Dr. we will try to figure out the relation between civilization and hejira in different perspectives in our study via Ali Shariati’ s studies; furthermore, in our study we will be looking for the answers to the questions about civilization and hejira relations which are related to the notions of civilization, hejira and becoming modern.
Bu araştırma, üniversite öğrencilerinin film tercihlerini etkileyen faktörleri araştırmaya yöneli... more Bu araştırma, üniversite öğrencilerinin film tercihlerini etkileyen faktörleri araştırmaya yönelik betimleyici bir çalışmadır. Bingöl Üniversitesi sosyoloji bölümünde eğitim gören yaklaşık 100 üniversite öğrencisi için hazırlanan bir anket formu uygulanmıştır. Bu anket formu, öğrencilerin en çok hangi tür film izlediklerine, ne sıklıkla sinemaya gittiklerine, film izlemedeki temel motivasyonunu ne olduğuna dair sorular içermektedir. Ankete verilen cevaplar betimleyici istatistiklerle ele alınmış̧ ve cinsiyet değişkenine göre farklılaşmalar sınanmıştır. Sonuçlar üniversite öğrencilerinin film izlemedeki temel değişkenleri ortaya konmasının yanında o yaş aralığıyla ile ilgili entelektüel anlamda birtakım soruların cevabına ulaşmada yol gösterici olmuştur. Ayrıca film tercihlerinde cinsiyete göre çeşitli farklılıklarla birlikte bazı benzerlikler de gözlenmiştir. Söz konusu bulgular ışığında, üniversite öğrencilerinin sinema ve filmlerideki tür ve amaçları modern kültür açısından ta...
International Journal of Social Humanities Sciences Research (JSHSR), 2019
ÖZET Toplumun dini değerlerinin ve bu değerlerin membasını aldığı toplumsal unsurların tahlil edi... more ÖZET Toplumun dini değerlerinin ve bu değerlerin membasını aldığı toplumsal unsurların tahlil edilmesi genelde sosyolojinin özelde ise din sosyolojisinin konularını teşkil etmektedir. Evrensellik iddiasında bulunan dinler arasında olan Hristiyanlık ve İslamiyet'in toplumsal hayattaki etki alanı ve bu alanı kuşatan unsurlar azımsanmayacak derecededir, büyüktür. Bu araştırma; söz konusu dinlerin temel öğretileri arasında yer alan tebliğ-irşad ve misyonerlik üzerinedir. Bu bağlamda öncelikle tebliğ ve irşad anlayışı tanımlanmış, İslami öğretideki yeri saptanmıştır. Her ne kadar teori ve uygulama açısından İslam'daki tebliğ anlayışı ile farklılık arz ediyor olsa da Hristiyan misyonerlik anlayışı ve bu anlayışın bilimsel uğraş alanı olan Misyon Bilim'inin/Misyoloji'nin somut bir örnek teşkil etmesi, bu çalışmanın araştırma konusu olmasına sebep olmuştur. ABSTRACT The analysis of the religious values of the society and the social elements that these values take over constitute the subjects of sociology in general and sociology of religion in particular. Christianity and Islam, which is among the religions claiming to be universal, have a significant impact on social life and the elements surrounding it. This research is based on intimation-Irsad and missionary which are among the basic teachings of the religions in question. In this context, first of all, the concept of intimation and Irsad was defined and its place in Islamic doctrine was determined. Although it differs in terms of theory and practice with the notion of intimation in Islam, the Christian missionary understanding and the fact that Mission Science / Missiology, which is the scientific field of this understanding, constitute a concrete example, made this study a subject of research.
GÜNEY KORELİ MİSYONERLERİN TÜRKİYE’DEKİ FAALİYETLERİÖZETOsmanlı İmparatorluğu ve sonrasında kurul... more GÜNEY KORELİ MİSYONERLERİN TÜRKİYE’DEKİ FAALİYETLERİÖZETOsmanlı İmparatorluğu ve sonrasında kurulan Türkiye Cumhuriyeti tarihiboyunca siyasi, ekonomik, kültürel ve jeostratejik öneme sahip bir ülke olmuştur.Osmanlı imparatorluğunun yıkılışına denk gelen 18. y.y’ın sonları ile 19. y.y.’ınbaşlarından itibaren sömürge arayışı içinde olan batılı devletler bu durumdanfaydalanmak adına çeşitli faaliyetlerden geri kalmamışlardır. Osmanlı topraklarına ayakbastıkları günden itibaren haçlı seferlerinin misyonunu devam ettirme niteliğindeki buakınlar günümüze kadar neredeyse aralıksız bir şekilde devam etmektedir.Teknolojinin gelişmesine binaen dünyanın küresele bir köy haline dönüştüğüçağımızda misyonerlik faaliyetleri ana amacını muhafaza ederek yeni stratejilerle Asyakıtası üzerindeki saldırıların din kisvesi altında sürdürmektedir. Özellikle Ortadoğucoğrafyasında yaşanan son gelişmeler İslam dünyasında bir gedik açarak misyonfaaliyetlerine kolaylık sağlamıştır. Bu minvalde savaşlar, iç çat...
Öz Enformasyon çağının yeni versiyon süreci olan içinde bulunduğumuz dijital çağın yeni düzeni, d... more Öz Enformasyon çağının yeni versiyon süreci olan içinde bulunduğumuz dijital çağın yeni düzeni, dijital teknolojilerin hâkimiyeti altındaki dijital toplumdur. Bu toplumda her şey data/veri olarak tanımlanmaktadır. Data her şeyin ölçütü olarak kabul gördüğünden giderek 'kutsal' bir zemine oturtulmaya çalışılmaktadır. Bunun sonucunda ortaya çıkan ideoloji olan dataizm de datayı kutsallaştıran, insanlığı ikna etmek için teknolojinin sürekli gelişen gücünü delil olarak sunan ve bunu tüm insanlığa kabul ettirmeye çalışan bir ideolojidir. Dataizm, dijital çağın bir sonucu olan dijital toplumu ikna etmeye çalışırken, başta Tanrı olmak üzere bütün inançları yok sayarak bunu inandırıcı kılmaya çalışmaktadır. Dataizmin güçlü görünen teorisi ise var olan her şeyin data/veriden oluştuğu ve bir süre sonra tahmin edilen teknolojik seviyeye ulaşıldığında da bu teorinin doğru çıkacağıdır. Dataizm, dijitalleşmenin bir sonucu olarak ortaya çıkan, dijital argümanlar kullanarak ikna edici olmaya çalışan yeni bir dijital inanç veya tekno-dindir. Bu bağlamda gitgide dijital bir inanca dönüşmeye başlayan dataizm ve verinin kutsallaşması, ortaya çıkarabileceği muhtemel durumlarıyla incelenecektir.
Modern çağ toplumlarda büyük değişimlerin ve dönüşümlerin yaşandığı bir dönem olmaktadır. Yaşam b... more Modern çağ toplumlarda büyük değişimlerin ve dönüşümlerin yaşandığı bir dönem olmaktadır. Yaşam bazı noktalarda pratik hale getirilmeye çalışılırken beraberinde toplumlarda bazı deformasyonları da getirmektedir. Son yıllarda kişilik ve davranış bozukluğu üzerine çeşitli hastalıklar çıkmıştır. Ayrıca hâlihazırdaki bazı psikolojik problemlerde de vaka sayısında artış görülmektedir. Narsisizm benmerkezci bir tavrın patolojik bir konumdaki yeri olarak ele alınabilir. Bu bağlamda bireyin tamamen ilgi ve beğenilme görebildiği yer olan sosyal medya ve bireyciliğin ön planda olduğu toplumlar önemli iki nokta olarak görülmektedir. Sosyal medya bireyin yoğun bir ilgiyi saniyeler içinde görebildiği ve ilginin devamının sürdürüldüğü bir platformdur. Birey bir süre sonra bu ilgiye alışabilir ve bunun olmadığı zaman dilimlerinde huzursuz olabilmektedir. Böyle bir durumun devamlılığı bireyde zamanla Narsisizm ve aşırı ilgi arzusu gibi ciddi problemlere sebep olabilmektedir. Bu çalışmada sosyolojik...
Öz Varlığın pozitif görüntüleri onun ontolojik ölçütleri haline geldiğinde, somut ve gözle görünü... more Öz Varlığın pozitif görüntüleri onun ontolojik ölçütleri haline geldiğinde, somut ve gözle görünür olan dünya her şeyin temel belirleyici kaidesi olarak kabul görür. Bu temel aksi-yom, varlığın ötesiyle ilgili tanımları göze bağımlı kıldığı gibi görme biçimleri ile oluşan tüm tanımlar, merkezde insan olmak üzere toplumların da anlam kaygısı haline gelir. Pozitivist görüş de, insanın ve daha geniş bir perspektifte toplumların varlığın ötesiyle ilgili tanım ve anlam oluşturma/kurma eylemini göze ve/veya deneysel tecrübeye bağımlı kılar. Böylece fizik dünya ana kriter olurken fizikötesi tüm tecrübeler sadece bir nazariye olarak kalır. Buna bağlı olarak insanlığın tüm dini/metafizik tecrübesi bir geri dönüşüm ihtimali gibi önemsizleşirken insanlığın din üzerinden kurmaya çalıştığı tüm meta/sos-yolojik kabiliyette itibarsızlaştırılmaya çalışılır. Bu çalışmamızda Sonsuzluk Teorisi filmi üzerinden bu iki farklı tecrübe karşılaştırılacaktır. Abstract When positive images of being become its ontological criteria, the concrete and visible world is recognized as the basic determinant of all things. This basic axiom makes the definitions related to beyond the existence of eyes dependent on the eye, and all definitions formed by the forms of vision become the concern of the societies in the center as well as the meaning of the society. The positivist view makes the human and, in a wider perspective, dependent on the experience and / or experimental experience of creating and creating meaning and / or meaning about societies beyond the existence. Thus, while physics is the main criterion, all the physical experiences remain only one
This study provides an opportunity to examine the relations and functioning of the power in the c... more This study provides an opportunity to examine the relations and functioning of the power in the capitalist structure with the help of sociological rules. The snowpiercer movie, which is read by content analysis method, is an important work based on concepts such as class distinction, alienation from the society in which people live and self-esteem, group movement under the leadership of a leader to eliminate the existing inequality, the importance of order for the welfare of society in the human community living together with social order / disorder. Events and discourses are generally intended to preserve order. In this sense, the sociological analysis of the film is discussed within the framework of the critique of the capitalist system.
Uluslararası Batı Karadeniz Sosyal ve Beşeri Bilimler Dergisi, 2018
İnsanoğlu varlığınıdevam ettirebilmek için belli ihtiyaçlarını karşılamak için tüketmeye başlar. ... more İnsanoğlu varlığınıdevam ettirebilmek için belli ihtiyaçlarını karşılamak için tüketmeye başlar. Tarih boyunca, her toplumun belirli tüketim davranışları gözlemlenmiştir. Bu açıdan küreselleşme kavramı öncesi de bir tüketim alışkanlığı söz konusudur. Fakat küreselleşme ile gelişen dünyanın değişen yüzü, ulaşım ve iletişim teknolojilerinin gelişmesi ile tüketim alışkanlıkları da değişiklik göstermiştir. Çalışmamızda, Küreselleşme olgusunun tüketim toplumunun önünü nasıl açtığına ve bir araç olan tüketimin nasıl amaç haline geldiğine dair soruların cevabı aranmaktadır.
International Journal of Social Humanities Sciences Research (JSHSR), 2019
Ali Shariati is known as an unusual wise, intellectual and idea man who approaches to social situ... more Ali Shariati is known as an unusual wise, intellectual and idea man who approaches to social situations with an unprecedented view and always aims to reveal the most idealistic one. He handled many matters in his whole life which can’t be said it was too long and he was able to realize most of the social situations before anyone else and was able to make his life stronger with a comprehensive culture. This article simultaneously will reveal the proof that he was able to approach to the situations in a different way and the matter of this article is about civilization an hejira relations. We can say that in the history of liberal arts only a few studies have handled the relation between civilization and hejira and the relation between them is one of the most important matters of Islamic sociology discipline. Although the matter of civilization and hejira can reveal the social analysis deeply, it is regarded as being almost only a part theologian field. Dr. we will try to figure out the relation between civilization and hejira in different perspectives in our study via Ali Shariati’ s studies; furthermore, in our study we will be looking for the answers to the questions about civilization and hejira relations which are related to the notions of civilization, hejira and becoming modern.
Bu araştırma, üniversite öğrencilerinin film tercihlerini etkileyen faktörleri araştırmaya yöneli... more Bu araştırma, üniversite öğrencilerinin film tercihlerini etkileyen faktörleri araştırmaya yönelik betimleyici bir çalışmadır. Bingöl Üniversitesi sosyoloji bölümünde eğitim gören yaklaşık 100 üniversite öğrencisi için hazırlanan bir anket formu uygulanmıştır. Bu anket formu, öğrencilerin en çok hangi tür film izlediklerine, ne sıklıkla sinemaya gittiklerine, film izlemedeki temel motivasyonunu ne olduğuna dair sorular içermektedir. Ankete verilen cevaplar betimleyici istatistiklerle ele alınmış̧ ve cinsiyet değişkenine göre farklılaşmalar sınanmıştır. Sonuçlar üniversite öğrencilerinin film izlemedeki temel değişkenleri ortaya konmasının yanında o yaş aralığıyla ile ilgili entelektüel anlamda birtakım soruların cevabına ulaşmada yol gösterici olmuştur. Ayrıca film tercihlerinde cinsiyete göre çeşitli farklılıklarla birlikte bazı benzerlikler de gözlenmiştir. Söz konusu bulgular ışığında, üniversite öğrencilerinin sinema ve filmlerideki tür ve amaçları modern kültür açısından ta...
International Journal of Social Humanities Sciences Research (JSHSR), 2019
ÖZET Toplumun dini değerlerinin ve bu değerlerin membasını aldığı toplumsal unsurların tahlil edi... more ÖZET Toplumun dini değerlerinin ve bu değerlerin membasını aldığı toplumsal unsurların tahlil edilmesi genelde sosyolojinin özelde ise din sosyolojisinin konularını teşkil etmektedir. Evrensellik iddiasında bulunan dinler arasında olan Hristiyanlık ve İslamiyet'in toplumsal hayattaki etki alanı ve bu alanı kuşatan unsurlar azımsanmayacak derecededir, büyüktür. Bu araştırma; söz konusu dinlerin temel öğretileri arasında yer alan tebliğ-irşad ve misyonerlik üzerinedir. Bu bağlamda öncelikle tebliğ ve irşad anlayışı tanımlanmış, İslami öğretideki yeri saptanmıştır. Her ne kadar teori ve uygulama açısından İslam'daki tebliğ anlayışı ile farklılık arz ediyor olsa da Hristiyan misyonerlik anlayışı ve bu anlayışın bilimsel uğraş alanı olan Misyon Bilim'inin/Misyoloji'nin somut bir örnek teşkil etmesi, bu çalışmanın araştırma konusu olmasına sebep olmuştur. ABSTRACT The analysis of the religious values of the society and the social elements that these values take over constitute the subjects of sociology in general and sociology of religion in particular. Christianity and Islam, which is among the religions claiming to be universal, have a significant impact on social life and the elements surrounding it. This research is based on intimation-Irsad and missionary which are among the basic teachings of the religions in question. In this context, first of all, the concept of intimation and Irsad was defined and its place in Islamic doctrine was determined. Although it differs in terms of theory and practice with the notion of intimation in Islam, the Christian missionary understanding and the fact that Mission Science / Missiology, which is the scientific field of this understanding, constitute a concrete example, made this study a subject of research.
GÜNEY KORELİ MİSYONERLERİN TÜRKİYE’DEKİ FAALİYETLERİÖZETOsmanlı İmparatorluğu ve sonrasında kurul... more GÜNEY KORELİ MİSYONERLERİN TÜRKİYE’DEKİ FAALİYETLERİÖZETOsmanlı İmparatorluğu ve sonrasında kurulan Türkiye Cumhuriyeti tarihiboyunca siyasi, ekonomik, kültürel ve jeostratejik öneme sahip bir ülke olmuştur.Osmanlı imparatorluğunun yıkılışına denk gelen 18. y.y’ın sonları ile 19. y.y.’ınbaşlarından itibaren sömürge arayışı içinde olan batılı devletler bu durumdanfaydalanmak adına çeşitli faaliyetlerden geri kalmamışlardır. Osmanlı topraklarına ayakbastıkları günden itibaren haçlı seferlerinin misyonunu devam ettirme niteliğindeki buakınlar günümüze kadar neredeyse aralıksız bir şekilde devam etmektedir.Teknolojinin gelişmesine binaen dünyanın küresele bir köy haline dönüştüğüçağımızda misyonerlik faaliyetleri ana amacını muhafaza ederek yeni stratejilerle Asyakıtası üzerindeki saldırıların din kisvesi altında sürdürmektedir. Özellikle Ortadoğucoğrafyasında yaşanan son gelişmeler İslam dünyasında bir gedik açarak misyonfaaliyetlerine kolaylık sağlamıştır. Bu minvalde savaşlar, iç çat...
Öz Enformasyon çağının yeni versiyon süreci olan içinde bulunduğumuz dijital çağın yeni düzeni, d... more Öz Enformasyon çağının yeni versiyon süreci olan içinde bulunduğumuz dijital çağın yeni düzeni, dijital teknolojilerin hâkimiyeti altındaki dijital toplumdur. Bu toplumda her şey data/veri olarak tanımlanmaktadır. Data her şeyin ölçütü olarak kabul gördüğünden giderek 'kutsal' bir zemine oturtulmaya çalışılmaktadır. Bunun sonucunda ortaya çıkan ideoloji olan dataizm de datayı kutsallaştıran, insanlığı ikna etmek için teknolojinin sürekli gelişen gücünü delil olarak sunan ve bunu tüm insanlığa kabul ettirmeye çalışan bir ideolojidir. Dataizm, dijital çağın bir sonucu olan dijital toplumu ikna etmeye çalışırken, başta Tanrı olmak üzere bütün inançları yok sayarak bunu inandırıcı kılmaya çalışmaktadır. Dataizmin güçlü görünen teorisi ise var olan her şeyin data/veriden oluştuğu ve bir süre sonra tahmin edilen teknolojik seviyeye ulaşıldığında da bu teorinin doğru çıkacağıdır. Dataizm, dijitalleşmenin bir sonucu olarak ortaya çıkan, dijital argümanlar kullanarak ikna edici olmaya çalışan yeni bir dijital inanç veya tekno-dindir. Bu bağlamda gitgide dijital bir inanca dönüşmeye başlayan dataizm ve verinin kutsallaşması, ortaya çıkarabileceği muhtemel durumlarıyla incelenecektir.
Uploads
Papers by Ali Ulvi Özbey