Tunc YILDIRIM
Tunç YILDIRIM, associate professor at the Düzce University, is a film historian who obtained his master's and doctorate degrees from the Institute of Art and Archeology at the University Paris I Panthéon-Sorbonne. He is the author of three books on the history of Turkish cinema: 1. Une période emblématique du cinéma turc : Le cinéma de Yeşilçam (1948-1971), ISIS Press, 2014. 2. Türk Sinemasının Estetik Tarihi: Standart Türlere Giriş 1948-1959 [Aesthetic history of Turkish cinema: An introduction to the standard genres 1948-1959], ES, 2016. 3. Sinemacı ve Tarihçi: Metin Erksan. Dokuz Dağın Efesi’nde Sosyal Eşkıyalık Meselesi [Metin Erksan: Cinematic Historian. The problem of social banditism in the Lord of Nine Mountains], ES, 2017. YILDIRIM was a postdoctoral researcher at Paris I Panthéon-Sorbonne University as a TÜBİTAK Fellow (The Scientific and Technological Research Council of Turkey) between 15 February and 15 August 2019. He recently published an educational book on cinema: Sinema Tarihine Giriş: Büyük Estetik Ekoller, Tarzlar, Akımlar, Hareketler [Introduction to the History of Cinema: Great Aesthetic Schools, Modes, Trends and Movements], Akademisyen, 2021.
Tunç YILDIRIM, maître de conférences hors classe à l’Université Düzce est historien du cinéma ayant obtenu ses diplômes de master (DEA) et de doctorat à l'Institut d'art et d’archéologie de l'Université Paris I Panthéon-Sorbonne. Il est l'auteur de trois ouvrages sur l'histoire du cinéma turc : 1. Une période emblématique du cinéma turc : Le cinéma de Yeşilçam (1948-1971), ISIS Press, 2014. 2. Türk Sinemasının Estetik Tarihi: Standart Türlere Giriş 1948-1959 [Histoire esthétique du cinéma turc : Une introduction aux genres standardisés des années 1948-1959], ES, 2016. 3. Sinemacı ve Tarihçi: Metin Erksan. Dokuz Dağın Efesi’nde Sosyal Eşkıyalık Meselesi [Cinéaste et Historien : Metin Erksan. Le problème de banditisme social dans le Héros des Neuf Montagnes], ES, 2017. YILDIRIM était chercheur postdoctoral à l'Université Paris I en tant que boursier de TÜBİTAK (Conseil Turc pour des Recherches Scientifiques et Technologiques) entre le 15 février et le 15 aout 2019. Il a récemment publié un ouvrage pédagogique sur le cinéma : Sinema Tarihine Giriş: Büyük Estetik Ekoller, Tarzlar, Akımlar, Hareketler [Introduction à l'histoire du cinéma : Grandes écoles, modes, courants et mouvements esthétiques], Akademisyen, 2021.
Address: DUZCE UNIVERSITY - FACULTY OF ART, DESIGN AND ARCHITECTURE - DEPARTMENT OF RADIO, TELEVISION AND CINEMA - TURKEY
https://akademik.yok.gov.tr/AkademikArama/view/viewAuthor.jsp
Tunç YILDIRIM, maître de conférences hors classe à l’Université Düzce est historien du cinéma ayant obtenu ses diplômes de master (DEA) et de doctorat à l'Institut d'art et d’archéologie de l'Université Paris I Panthéon-Sorbonne. Il est l'auteur de trois ouvrages sur l'histoire du cinéma turc : 1. Une période emblématique du cinéma turc : Le cinéma de Yeşilçam (1948-1971), ISIS Press, 2014. 2. Türk Sinemasının Estetik Tarihi: Standart Türlere Giriş 1948-1959 [Histoire esthétique du cinéma turc : Une introduction aux genres standardisés des années 1948-1959], ES, 2016. 3. Sinemacı ve Tarihçi: Metin Erksan. Dokuz Dağın Efesi’nde Sosyal Eşkıyalık Meselesi [Cinéaste et Historien : Metin Erksan. Le problème de banditisme social dans le Héros des Neuf Montagnes], ES, 2017. YILDIRIM était chercheur postdoctoral à l'Université Paris I en tant que boursier de TÜBİTAK (Conseil Turc pour des Recherches Scientifiques et Technologiques) entre le 15 février et le 15 aout 2019. Il a récemment publié un ouvrage pédagogique sur le cinéma : Sinema Tarihine Giriş: Büyük Estetik Ekoller, Tarzlar, Akımlar, Hareketler [Introduction à l'histoire du cinéma : Grandes écoles, modes, courants et mouvements esthétiques], Akademisyen, 2021.
Address: DUZCE UNIVERSITY - FACULTY OF ART, DESIGN AND ARCHITECTURE - DEPARTMENT OF RADIO, TELEVISION AND CINEMA - TURKEY
https://akademik.yok.gov.tr/AkademikArama/view/viewAuthor.jsp
less
InterestsView All (25)
Uploads
Books by Tunc YILDIRIM
Modern bir sanat olarak kendini kabul ettirmesi de estetik meşruiyetini kazanmaya başladığı 1920’li yıllarda sanayileşmiş Batı ülkelerinde gerçekleşmiştir.
Sessiz sinemanın altın çağını yakından takip eden eleştirel söylem tarafından sinemaya Yedinci Sanat lakabı işte tam da bu tarihsel dönemeçte verilmiştir.
Sinema Tarihine Giriş: Büyük Estetik Ekoller, Tarzlar, Akımlar, Hareketler isimli kitabın amacı film sanatının biçimsel (formel) gelişimini sinema tarihinin en parlak dönemleri, hareketleri, akımları, tarzları ve eğilimleri etrafında inceleyebilmektir.
Bu pedagojik yapıtın kapsamı sinemanın estetik tarihiyle sınırlıdır. Amacı, sinema sanatına damga vurmuş büyük estetik okulları kendi tarihsel bağlamları içinde ele almaktır.
ISBN: 9786257451666
Basım Yılı: 2021
Sayfa Sayısı: 182 sayfa Kağıt: 70 gr. Enzo 13,5 x 21
https://books.akademisyen.net/index.php/akya/catalog/view/439/444/79053
Kitap, 2018’de altmış yaşına girecek olan bu sinema filminin yapım ve alımlama bağlamlarını dikkatle çözümledikten sonra eserden yayılan sosyal eşkıya yani sosyal isyancı temsilinin ayrıntılı ve karşılaştırmalı tematik çözümlemesine odaklanır. Çok sayıdaki filmsel ve filmsel olmayan birincil kaynağın kesiştirilmesi üzerine kurulu Sinemacı ve Tarihçi: Metin Erksan –Dokuz Dağın Efesi’nde Sosyal Eşkıyalık Meselesi– kitabı şu sorulara cevaplar arar. Tarihyazımına dayalı biyografik film çalışması olarak Dokuz Dağın Efesi, Osmanlı geçmişini büyük adamlara adanmış kahramanlık söylemi üzerinden yücelten dönemin romantik milliyetçi tarihi filmlerinden neden farklılaşır? Türk sinema tarihinde on yıllık (1948-1958) bir geçmişi olan ve basit bir aşk-macera anlatısı üzerine kurulu efe filmleri alttüründen hangi sebeplerle ayrılır? Nasıl bir toplumsal tarih temsili sunar? Bu sinematografik eser, filme kaydedilmiş ciddi bir tarih yorumu olarak kabul edilebilir mi? Bu görsel-işitsel belge, hangi şartlarda tarihi bir kaynak olarak kullanılabilir? Ele alıp işlediği tarihi dönemin sosyal hayatını ve gerçeklerini temsil etmede muvaffak olmuş mudur? Eser sahibi olarak yönetmen, Osmanlı İmparatorluğu’nun 1895-1911 yıllarına damga vuran sosyal haydut meselesinde nasıl bir tavır benimser?
Cette étude est une minutieuse analyse d'environ un quart de siècle du cinéma turc, dit Yeşilçam, envisagé dans la perspective d'une histoire culturelle du cinéma. Cette période "emblématique", qui va de 1948 à 1971, téMoigne de la genèse et de l'apogée du cinéma populaire. Yeşilçam évoque encore aujourd'hui au sens figuré le cinéma turc jusqu'au début des années quatre-vint-dix. le fait cinématographique est analysé au cours de cette période fertile à partir d'une vision globale du cinéma : les différentes représentations véhiculées par les différents types de films (genres, séries, serials, adaptations, remakes, mouvements ou courants cinématographiques, cinéma d'auteur) ; les branches de production, de distribution et d'exploitation ; les instances de réception ; les codes esthétiques ainsi que les choix formels ; le star-sytem ; les conditions économiques, techniques, politiques et culturels qui influent sur le champ cinématographique.
Le récit historique que propose l'auteur est à la fois neuf et original parce qu'il repose sur une documentation très riche impliquant des sources multiples subtilement croisées.
SOMMAIRE:
Préface de Jean A. Gili Préface de Dimitri Vezyroglou Remerciements Avertissement Prononciation et transcription des lettres turques Intro-duction PREMIÈRE PARTIE : La genèse du cinéma de Yeşilçam : (1948-1959) 1er Chapitre : L’apparition du cinéma populaire en liai-son avec l’augmentation de la production nationale 2e Chapitre : Le développement industriel du cinéma de Yeşilçam 3e Chapitre : L’institution cinématographique face à l’institution politique 4e Chapitre : La représentation satirique du cinéma de Yeşilçam dans la production culturelle de la seconde moitié des années cinquante SECONDE PARTIE : L’âge d’or et les problèmes cruciaux du cinéma de Yeşilçam : (1960-1971) 5e Chapitre : La genèse du réalisme social turc après le coup d’État militaire du 27 mai 1960 6e Chapitre : La situation institutionnelle et industrielle du cinéma turc pendant l’âge d’or de Yeşilçam 7e Chapitre : L’épanouissement intellectuel de la culture cinéphilique pendant les années soixante 8e Chapitre : Yeşilçam ou la face populaire du cinéma turc Conclusion Sources Bibliographie Filmographie complète et Index des personnalités Index chronologique des titres de films turcs Index alphabétique des titres de films étrangers Index alphabétique des personnalités
Book Chapter by Tunc YILDIRIM
Tunç YILDIRIM, "Üç Maymun Kırmızısı: Bir Rengin Mizansenindeki Çeşitlemeler Üzerine", ss. 79-106.
ISBN: 978-625-6775-
Palet Yay., Konya, 2023.
EDİTÖRLER: Mehmet CEYHAN Selim BEYAZYÜZ
ve Güney Amerika kıtalarındaki ulusal sinemalar ile daraltan Nantes
Üç Kıta Film Festivali, sinemasal münhasırlığı ile uzmanlığını bilinçli bir tercihle sinema sanayinin hegemonik güçleri olan Batı Avrupa
ile Kuzey Amerika sinematografileri dışında konumlandırır. Farklı
seçkiler hem kurmaca hem belgesel filmleri hem de auteur yaratıcılığını öne çıkaran kişisel filmlerle, popüler tür sinemasının örneklerini, büyük yıldızların unutulmaz filmlerini seyircilere programlar.
Kırk yıllık festivalin gayesi hem yetenek avcılığı yapmak hem de üç
kıtanın kavşağındaki büyük yaratıcı yönetmenleri keşfetmektir. İlk
olarak resmî seçkide yarışan Kasaba, festivalin XX. yılında umut veren film ödülünü kazanır. 1998’de saf sanatsal değer biçilen Kasaba,
şenliğin XXV. senesinde yani 2003’te bir kez daha programlanır.
25 Yıllık Büyük Anlar ve Keşifler isimli retrospektifte festivalin çeyrek asırlık tarihine izini bırakmış yirmi iki sanat filmi arasına girerek ebedîleşir. Bu bildirinin amacı Nantes’ta 2010’dan beri genç sinema seyircilerine yönelik düzenlenen tematik seçkilerin on ikincisi olan 2021 tarihli Yeryüzünde Bir Yer isimli özel programda yer
bulan Kasaba’nın öğrencilere hangi pedagojik ve analitik araçlarla sunulduğunu incelemektir. Öncelikle nadir inci değeri gören Kasaba
hangi içerik, tematik, estetik ve stilistik özellikleriyle genç izleyiciler
için bir pedagoji aracına ve film analizi nesnesine dönüştürülmüştür? Film, liseli sinemaseverlere nasıl öğretilmektedir? Metinde bu
sorulara cevaplar verilecektir. Kasaba için özel olarak hazırlanan yazılı ve ikonografik belgeler (tanıtıcı pedagojik fiş, film analizi modeli
içeren pedagojik kitapçık ile öğrenci için seyir defteri) çalışmanın
dayandığı birincil kaynaklardır. Filmin analizi için önerilen pedagojik araçların çözümlenmesinde kullanılacak yaklaşım, Fransa’da
sinemanın okulda sanat olarak öğretilmesi konusunda uzmanlaşan
Barbara Laborde’un kapsamlı eleştirel yöntemi olacaktır.
Since 1979, the Nantes Three Continents Film Festival has narrowed its artistic boundaries geographically with national cinemas
in Asia, Africa and South America. This festival consciously positions
its cinematic exclusivity and expertise outside the hegemonic powers of the film industry like Western European and North American
cinemas. Different selections present for the audience fictional and
documentary films, personal films of auteur cinema, great examples
of popular genres and unforgettable films of big stars. The goal of
this forty-year-old film festival is to both scout for talent and discover great creative directors at the crossroads of three continents. The
Small Town, which first competed in the official selection, won the
promising film award in the twentieth year of the festival. Valued purely aesthetically in 1998, The Small Town was programmed once again
at the Nantes Film Festival in 2003. This movie becomes eternal by
being among the twenty-two art films that have left their mark on
the festival’s quarter-century history in the retrospective selection
named 25 Years of Great Moments and Discoveries. The purpose of this
paper is to examine which pedagogical and analytical tools The Small
Town (in 2021, this film was included in the special program titled
A Place on Earth, the twelfth of the thematic sections organized for young moviegoers in Nantes since 2010) is presented to students?
With what thematic, aesthetic and stylistic features, The Small Town,
which is valued as a rare pearl firstly, has been transformed into a
pedagogical tool and an object of film analysis for young audiences?
How is this film taught to high school moviegoers? These questions
will be answered in the text. Written and iconographic documents
specially prepared for The Small Town (pedagogical slip, pedagogical booklet containing the film analysis model and logbook for the
student) are the primary sources on which the study is based. The
approach to be used in the analysis of the pedagogical tools proposed for the analysis of the film will be the detailed critical method of Barbara Laborde.
ISBN: 978-625-6898-43-1
DORUK YAY, İSTANBUL, 2023, ss. 53-91.
http://www.screenfest.org/wp-content/uploads/2020/10/FILM-FESTIVALLERI-KITABI-II.pdf
"2024’te altmışıncı yıldönümüne girecek Suçlular Aramızda, neden
Metin Erksan’ın toplumsal gerçekçi eserleri içinde en politik filmi olarak kabul edilmelidir?"
http://www.literaturkacademia.com/
ISBN: 9786256949355
SineMasaL: “melodram”, ortak kitap, cilt-IV,
Ankara, Doğu Batı Yayınları, 2021.
ISBN: 978-625-7030-65-6
https://www.dogubati.com/sinemasal-cilt-4-melodram
Academic Articles by Tunc YILDIRIM
Transformation of Remaining Photograms from 35 mm Sound Film into Silent Photo-Film: About Bezhin Meadow, A Controversial Film by Sergei Eisenstein (ussr, 1935-1937)
In Russia, approaching the twentieth anniversary of the October Revolution, in 1935, the unique genius of Soviet silent cinema, Eisenstein, was offered the opportunity to shoot a sound film and work with professional actors. The shooting of this propaganda film, which was supposed to be about a martyr-hero Soviet pioneer (Pavlik Morozov), about the collectivization policy of the Stalin regime in the countryside and its struggle with the kulaks (rich peasants with land ownership), was first stopped, then restarted, but as a result it was completely blocked.
His creative director, whom the world of cinema in the West addressed as “His Majesty Eisenstein”, was officially accused of both formalism and mysticism. In this article, a critical and historical reading of the forty-minute silent photo-film Bezhin Meadow, which was shown to the researchers attending the colloquium (“Le cinéma par ses photographies”) on photography-cinema relations on October 20, 2022 in Paris, will be made.
Retrieved from https://dergipark.org.tr/tr/pub/ssrj/issue/73723/1226483
avec des photographies (des origines aux années 1960)” kolokyumu; değişik fotoğraflar üzerinden sinema sanayini, ekonomisini, tekniğini, estetiğini ve tabii ki tarihini anlamak ve açıklamak için eşsiz bir fırsat sundu. Bu makalede hem dinleyicisi hem de katılımcısı olduğum yukarıda adı geçen uluslararası bilimsel etkinliğin eleştirel bir okuması yapılacaktır.
What is the place, role and function of photography in cinema? What can a brief history of the cinematographic phenomenon teach about photography? The colloquium, “Le cinéma par ses photographies. Figurer, publier et écrire le cinéma avec des photographies (des origines aux
années 1960)”, organized in Paris from October 20 to 21, 2022 to answer these fundamental questions was able to offer a unique opportunity to understand and explain industrial, economic, technical, aesthetical and of course historical aspects of cinema through different photographs.
In this article, a critical reading of this major international scientific event in which I participated as an auditor and researcher, will be made.
DOI: 10.31122/sinefilozofi.1062427
https://dergipark.org.tr/tr/pub/sinefilozofi/issue/72884/1062427
1907 gibi çok erken bir tarihten itibaren film eleştirileri yazmaya başlayan gazeteci, edebiyat eleştirmeni, müzikolog, romancı ve senarist Ricciotto Canudo, 1900'lerin başında modern sanatın beşiği Paris'e yerleşen İtalyan kökenli bir avangart sanat düşkünü entelektüel olarak sinemaya "yedinci sanat" payesini vermiş seçkin bir sinema estetikçisi olarak kabul edilir. Bu denemecinin özgün düşüncesinde sinema bir sanat biçimi olarak kendinden önceki altı geleneksel sanata (mimari, musiki, resim, heykel, şiir ve dans) eklenir çünkü sinema aynı anda plastik sanatların, ritmik sanatların, bilimin ve sanatın füzyonudur yani birleşimidir. Club des Amis du Septième Art (Tr. Yedinci Sanatın Dostları Kulübü) isimli öncü sinema kulübünü Paris'te kurarak yeni bir sanat olarak kabul ettiği sinemanın misyonerliğine ve propagandacılığına soyunan Canudo'nun ismi bu davası için radikal manifestolar (La naissance d'un sixième Art: Essai sur le cinématographe, Manifeste des sept arts) kaleme alan, bu uğurda uzman dergi çıkaran (La Gazette des Sept Arts) ve sinema estetiğini önemli makalelerinde açıklamaya girişen (L'esthétique du Septième art) büyük sinema düşünürü hatta kuramcısı olarak anılır. Peki, sinemanın özgül estetiğini tutkulu şekilde savunan ve söz konusu yeni ifade aracını saf bir sanat şeklinde yücelten bu Latin milliyetçisi sanatseverin tefekküründe yer bulan yedinci sanat fikrinin oluşumunda Schopenhauer ve Hegel felsefesi hangi rolleri oynamaktadır? Canudo'nun kültürel bagajında bu filozofların etkili yeri nedir? Sinema ya da Canudo'nun özgül deyişiyle "sinegrafi" neden modern zamanların olmazsa olmaz yedinci hatta total (tam, toplam, bütüncül) sanatıdır? Bu makalede; sinema estetikçisi, kuramcısı, denemecisi ve eleştirmeni kimliklerine sahip Canudo'nun sinemaya adadığı yedinci sanat söylemi ile sinema sanatı hakkındaki felsefi düşüncesi, Schopenhauer ve Hegel gibi iki filozofun sanat felsefesi ile olan yakın ilişkileri bağlamında, tarihsel ve karşılaştırmalı bir okuma yöntemi çerçevesinde hareket edilerek çözümlenecektir.
https://dergipark.org.tr/tr/pub/film/issue/70713/1137565
https://dergipark.org.tr/tr/pub/film/issue/70713
Keywords: cinema historiography, film history, Turkish cinema, comparative approach, historiographical operation, Georges Sadoul, Nijat Özön, Michel de Certeau
CANADIAN JOURNAL OF FILM STUDIES-REVUE CANADIENNE D ETUDES CINEMATOGRAPHIQUES
Publisher:
UNIV TORONTO PRESS INC , JOURNALS DIVISION, 5201 DUFFERIN ST, DOWNSVIEW, TORONTO, CANADA, ON, M3H 5T8
ISSN / eISSN:
0847-5911 / 2561-424X
Web of Science Core Collection:
Arts & Humanities Citation Index
https://mjl.clarivate.com:/search-results?issn=0847-5911&hide_exact_match_fl=true&utm_source=mjl&utm_medium=share-by-link&utm_campaign=search-results-share-this-journal
CANADIAN JOURNAL OF FILM STUDIES / REVUE CANADIENNE D’ÉTUDES CINÉMATOGRAPHIQUES
VOLUME 30 NO. 1 | SPRING | PRINTEMPS 2021 | PP 72–98 | 10.3138/CJFS-2020-0005
Kâzım Nami Duru; Harbiye'de askeri eğitim almış, orduda yüzbaşılığa kadar yükselmiş, İttihat ve Terakki Cemiyeti'nin oluşumuna doğrudan katılmıştır. II. Meşrutiyet döneminde (1908-1918) askeri kariyerinden vazgeçerek kendisini öncelikle halk ve gençlik terbiyesine adamış bir pedagog, siyasetçi, Fransızca çevirmen, edebiyatçı, yazar ve gazeteci olarak bilinmektedir. Sinemayı sanat olarak değil de salt eğitim ve propaganda vasıtası olarak yani "halk ruhu üzerinde büyük tesir yapan kudretli bir telkin vasıtası" olarak peşinen kabul eden bu angaje aydın acaba Türkiye'de sinema tarihyazımı düşünüldüğünde bir proto-sinema tarihçisi olarak kabul edilebilir mi? Bu çalışmanın amacı, Duru'nun, Türkiye'de henüz bilinmeyen, 1932 yılında Fransızca yayımlanmış "Le cinématographe en Turquie" adlı kısa makalesinin tarihyazımsal çözümlenmesine odaklanmaktır. Duru'nun tarihsel söylemini hakkaniyetli şekilde tahlil edebilmek için kullanılacak olan yöntem Fransız tarihçi Michel de Certeau'nun tarih yazıcılığını "tarihyazımsal işlem" olarak ele alıp çözümlemesine yarayan "üçlü yapı" uygulamasıdır. Duru'nun Türk sinema tarihini ilgilendiren tarihçi söylemi bu yöntembilimsel çerçevede bağlamsallaştırılarak ve tarihselleştirilerek incelenecektir.
detective movie. During the genesis of Yeşilçam period (1948-1959), five dominant
film genres (melodrama, historical, comedy, detective and village movies) got
standardized by the systematization of mass film production. The tandem of Lütfi
Akad and Osman Seden produced the detective movies in symbiotic relationship with
crime melodrama for Kemal Film, which got back to the production in this typical
context: The hybrid movies such as In the Name of the Law, Murderer, The Killing
City, They Paid with Their Blood and The Flame of Vengeance combined melodrama
and detective aesthetic around the themes of crime and adventure between 1952-
56. Beyond the Nights which was the precursor of social realist film movement is the
piece which brought a new critical image socially, politically, and economically the
detective genre stereotyped by Kemal Film, and also, modernized this genre in terms
of both content and form. By this way, the detective genre which got away from the
conventions of melodrama established a syncretic link to realism. The aim of this
article starting from the perspective of “aesthetic history” which focuses on cinema
genres as much as on form and style among the basics of movie art is to demonstrate
how Beyond the Nights renovates detective movies. It had been assessed only based
upon its social and realist representations, and even its sociological aspects by
ignoring its genre identity in Turkish cinema historiography. With which aesthetical
aspects does Beyond the Nights take place both within the detective movie and social
realist movement? How and why does this film differentiate from the tradition of
detective movie initiated by the tandem of Akad-Seden? The problematic of this
study was defined within this framework. The theoretical aspect and analytical
method is based upon the theoretical approach of Raphaëlle Moine who considers
“concept of cinematic genres” not only to be a simple taxonomy activity or labeling,
but also a “category of interpretation."
The objective of this article to analyze aesthetics effect of Soviet Montage School on The Flame of Vengeance. Therefore, scope of this study has been narrowed down by explaining the eclectic editing style which is common to the film mentioned. The main question of the research has been determined in this framework: What is the contribution of this formal preference to style of the film, aesthetics and narrative strategy, which reminds the Russian director Sergei Eisenstein who deliberately distorts visual continuity and fluidity with montage of attractions theory and practice? The technical method of article is based on “sequence analysis”. Firstly, decoupage of the film (shots and sequences which compose the film will be classified) will be
mentioned; and then the detailed analysis of the forty-seventh sequence within the context of aesthetics of editing will be carried out through description, analysis and interpretation phases.
The main purpose of this article was proving that film criticism which is accepted to have the role of genrification in genre studies that occupies a very important place in cinematology executes the function of de-genrification because of various arbitrary reasons (negligence of genres which is known as the trademark of popular cinema, partisanship of absolute realism, passion for the art cinema, an excessive auteur eulogy, ideological perspectives etc.). Carrying out the case study in order to bring the empirical legitimacy to the concept of practice of de-genrification was essential. The examples of melodrama and representatives which are absolutely despised and accepted as an enemy genre for cinema when it comes to the Turkish film criticism of 1950s could be used as an irreplaceable subset for the solution to this problematic. Here the thing which should have been done was finding film(s) that were slandered at this period and the fact that it belongs to mentioned genre will be proven with aesthetic analyzes but at the same time whose identity of genres was ignored by critics’ environment.
As demonstrated also by this study, Turkish film criticism that was predominantly under the thumb of leftist ideology at the end of 1950s has described the dominant melodrama genre of mainstream Yeşilçam cinema as outside the cinema and located it against the realistic cinema. This critical discourse described the melodramatic one and realist one as two inconsistent aesthetic characters that can never come side by side. Thereby, Three friends made by Memduh Ün and Port
of the Lonely made by Lütfi Ömer Akad which attracted the notice of film criticism because of their high artistic qualities have been evaluated from the perspective of a pure auteurist approach. The director identities of artists were recognized immediately but, the identity of genres of works were ignored. It means that, common critical discourse denied and ignored the melodramatic properties of these films. The rejectionist and ambiguous attitude can be seen obviously.
The comparative double reading of Three friends and Port of the Lonely expressed that critical discourse of 1950s has certainly ignored these hybrid melodramas consist of complex aesthetic features. However, as indicated by the comparative film analyses done in article, it is impossible to evaluate the Three friends that is under the influence of romantic comedy movie of Charlie Chaplin named City Lights (1931) out of the melodramatic-realistic aesthetic, because comic one and pathetic one intertwine in this hybrid movie. In the same way, Port of the Lonely which was affected from the French poetic realist cinema movement of 1930s about creating a visual atmosphere combines gangster film features with melodrama conventions through a hybrid aesthetic attitude. In fact, there was shown that both hybrid melodramas took inspiration from some realist cinema aesthetic
forms (depth of field, long fixed or tracking shots, the use of simultaneous mise en scène through cast placed to foreground and background, long takes etc.) popularized by some famous directors as French Jean Renoir (1894-1979) and American Orson Welles (1915-1985) in Western cinematography.
This critical discourse which never trusts the genre of melodrama was maintained in traditional Turkish cinema historiography almost as is and aesthetic analysis of some genres of film belong to Turkish cinema was delayed accordingly. The actions to be taken from now on are exceeding the limits of director based narrow perspective while writing the aesthetic history of Turkish cinema and accepting reality of “film genre” which affects the styles of the directors as well as the contents
of the movies.
Modern bir sanat olarak kendini kabul ettirmesi de estetik meşruiyetini kazanmaya başladığı 1920’li yıllarda sanayileşmiş Batı ülkelerinde gerçekleşmiştir.
Sessiz sinemanın altın çağını yakından takip eden eleştirel söylem tarafından sinemaya Yedinci Sanat lakabı işte tam da bu tarihsel dönemeçte verilmiştir.
Sinema Tarihine Giriş: Büyük Estetik Ekoller, Tarzlar, Akımlar, Hareketler isimli kitabın amacı film sanatının biçimsel (formel) gelişimini sinema tarihinin en parlak dönemleri, hareketleri, akımları, tarzları ve eğilimleri etrafında inceleyebilmektir.
Bu pedagojik yapıtın kapsamı sinemanın estetik tarihiyle sınırlıdır. Amacı, sinema sanatına damga vurmuş büyük estetik okulları kendi tarihsel bağlamları içinde ele almaktır.
ISBN: 9786257451666
Basım Yılı: 2021
Sayfa Sayısı: 182 sayfa Kağıt: 70 gr. Enzo 13,5 x 21
https://books.akademisyen.net/index.php/akya/catalog/view/439/444/79053
Kitap, 2018’de altmış yaşına girecek olan bu sinema filminin yapım ve alımlama bağlamlarını dikkatle çözümledikten sonra eserden yayılan sosyal eşkıya yani sosyal isyancı temsilinin ayrıntılı ve karşılaştırmalı tematik çözümlemesine odaklanır. Çok sayıdaki filmsel ve filmsel olmayan birincil kaynağın kesiştirilmesi üzerine kurulu Sinemacı ve Tarihçi: Metin Erksan –Dokuz Dağın Efesi’nde Sosyal Eşkıyalık Meselesi– kitabı şu sorulara cevaplar arar. Tarihyazımına dayalı biyografik film çalışması olarak Dokuz Dağın Efesi, Osmanlı geçmişini büyük adamlara adanmış kahramanlık söylemi üzerinden yücelten dönemin romantik milliyetçi tarihi filmlerinden neden farklılaşır? Türk sinema tarihinde on yıllık (1948-1958) bir geçmişi olan ve basit bir aşk-macera anlatısı üzerine kurulu efe filmleri alttüründen hangi sebeplerle ayrılır? Nasıl bir toplumsal tarih temsili sunar? Bu sinematografik eser, filme kaydedilmiş ciddi bir tarih yorumu olarak kabul edilebilir mi? Bu görsel-işitsel belge, hangi şartlarda tarihi bir kaynak olarak kullanılabilir? Ele alıp işlediği tarihi dönemin sosyal hayatını ve gerçeklerini temsil etmede muvaffak olmuş mudur? Eser sahibi olarak yönetmen, Osmanlı İmparatorluğu’nun 1895-1911 yıllarına damga vuran sosyal haydut meselesinde nasıl bir tavır benimser?
Cette étude est une minutieuse analyse d'environ un quart de siècle du cinéma turc, dit Yeşilçam, envisagé dans la perspective d'une histoire culturelle du cinéma. Cette période "emblématique", qui va de 1948 à 1971, téMoigne de la genèse et de l'apogée du cinéma populaire. Yeşilçam évoque encore aujourd'hui au sens figuré le cinéma turc jusqu'au début des années quatre-vint-dix. le fait cinématographique est analysé au cours de cette période fertile à partir d'une vision globale du cinéma : les différentes représentations véhiculées par les différents types de films (genres, séries, serials, adaptations, remakes, mouvements ou courants cinématographiques, cinéma d'auteur) ; les branches de production, de distribution et d'exploitation ; les instances de réception ; les codes esthétiques ainsi que les choix formels ; le star-sytem ; les conditions économiques, techniques, politiques et culturels qui influent sur le champ cinématographique.
Le récit historique que propose l'auteur est à la fois neuf et original parce qu'il repose sur une documentation très riche impliquant des sources multiples subtilement croisées.
SOMMAIRE:
Préface de Jean A. Gili Préface de Dimitri Vezyroglou Remerciements Avertissement Prononciation et transcription des lettres turques Intro-duction PREMIÈRE PARTIE : La genèse du cinéma de Yeşilçam : (1948-1959) 1er Chapitre : L’apparition du cinéma populaire en liai-son avec l’augmentation de la production nationale 2e Chapitre : Le développement industriel du cinéma de Yeşilçam 3e Chapitre : L’institution cinématographique face à l’institution politique 4e Chapitre : La représentation satirique du cinéma de Yeşilçam dans la production culturelle de la seconde moitié des années cinquante SECONDE PARTIE : L’âge d’or et les problèmes cruciaux du cinéma de Yeşilçam : (1960-1971) 5e Chapitre : La genèse du réalisme social turc après le coup d’État militaire du 27 mai 1960 6e Chapitre : La situation institutionnelle et industrielle du cinéma turc pendant l’âge d’or de Yeşilçam 7e Chapitre : L’épanouissement intellectuel de la culture cinéphilique pendant les années soixante 8e Chapitre : Yeşilçam ou la face populaire du cinéma turc Conclusion Sources Bibliographie Filmographie complète et Index des personnalités Index chronologique des titres de films turcs Index alphabétique des titres de films étrangers Index alphabétique des personnalités
Tunç YILDIRIM, "Üç Maymun Kırmızısı: Bir Rengin Mizansenindeki Çeşitlemeler Üzerine", ss. 79-106.
ISBN: 978-625-6775-
Palet Yay., Konya, 2023.
EDİTÖRLER: Mehmet CEYHAN Selim BEYAZYÜZ
ve Güney Amerika kıtalarındaki ulusal sinemalar ile daraltan Nantes
Üç Kıta Film Festivali, sinemasal münhasırlığı ile uzmanlığını bilinçli bir tercihle sinema sanayinin hegemonik güçleri olan Batı Avrupa
ile Kuzey Amerika sinematografileri dışında konumlandırır. Farklı
seçkiler hem kurmaca hem belgesel filmleri hem de auteur yaratıcılığını öne çıkaran kişisel filmlerle, popüler tür sinemasının örneklerini, büyük yıldızların unutulmaz filmlerini seyircilere programlar.
Kırk yıllık festivalin gayesi hem yetenek avcılığı yapmak hem de üç
kıtanın kavşağındaki büyük yaratıcı yönetmenleri keşfetmektir. İlk
olarak resmî seçkide yarışan Kasaba, festivalin XX. yılında umut veren film ödülünü kazanır. 1998’de saf sanatsal değer biçilen Kasaba,
şenliğin XXV. senesinde yani 2003’te bir kez daha programlanır.
25 Yıllık Büyük Anlar ve Keşifler isimli retrospektifte festivalin çeyrek asırlık tarihine izini bırakmış yirmi iki sanat filmi arasına girerek ebedîleşir. Bu bildirinin amacı Nantes’ta 2010’dan beri genç sinema seyircilerine yönelik düzenlenen tematik seçkilerin on ikincisi olan 2021 tarihli Yeryüzünde Bir Yer isimli özel programda yer
bulan Kasaba’nın öğrencilere hangi pedagojik ve analitik araçlarla sunulduğunu incelemektir. Öncelikle nadir inci değeri gören Kasaba
hangi içerik, tematik, estetik ve stilistik özellikleriyle genç izleyiciler
için bir pedagoji aracına ve film analizi nesnesine dönüştürülmüştür? Film, liseli sinemaseverlere nasıl öğretilmektedir? Metinde bu
sorulara cevaplar verilecektir. Kasaba için özel olarak hazırlanan yazılı ve ikonografik belgeler (tanıtıcı pedagojik fiş, film analizi modeli
içeren pedagojik kitapçık ile öğrenci için seyir defteri) çalışmanın
dayandığı birincil kaynaklardır. Filmin analizi için önerilen pedagojik araçların çözümlenmesinde kullanılacak yaklaşım, Fransa’da
sinemanın okulda sanat olarak öğretilmesi konusunda uzmanlaşan
Barbara Laborde’un kapsamlı eleştirel yöntemi olacaktır.
Since 1979, the Nantes Three Continents Film Festival has narrowed its artistic boundaries geographically with national cinemas
in Asia, Africa and South America. This festival consciously positions
its cinematic exclusivity and expertise outside the hegemonic powers of the film industry like Western European and North American
cinemas. Different selections present for the audience fictional and
documentary films, personal films of auteur cinema, great examples
of popular genres and unforgettable films of big stars. The goal of
this forty-year-old film festival is to both scout for talent and discover great creative directors at the crossroads of three continents. The
Small Town, which first competed in the official selection, won the
promising film award in the twentieth year of the festival. Valued purely aesthetically in 1998, The Small Town was programmed once again
at the Nantes Film Festival in 2003. This movie becomes eternal by
being among the twenty-two art films that have left their mark on
the festival’s quarter-century history in the retrospective selection
named 25 Years of Great Moments and Discoveries. The purpose of this
paper is to examine which pedagogical and analytical tools The Small
Town (in 2021, this film was included in the special program titled
A Place on Earth, the twelfth of the thematic sections organized for young moviegoers in Nantes since 2010) is presented to students?
With what thematic, aesthetic and stylistic features, The Small Town,
which is valued as a rare pearl firstly, has been transformed into a
pedagogical tool and an object of film analysis for young audiences?
How is this film taught to high school moviegoers? These questions
will be answered in the text. Written and iconographic documents
specially prepared for The Small Town (pedagogical slip, pedagogical booklet containing the film analysis model and logbook for the
student) are the primary sources on which the study is based. The
approach to be used in the analysis of the pedagogical tools proposed for the analysis of the film will be the detailed critical method of Barbara Laborde.
ISBN: 978-625-6898-43-1
DORUK YAY, İSTANBUL, 2023, ss. 53-91.
http://www.screenfest.org/wp-content/uploads/2020/10/FILM-FESTIVALLERI-KITABI-II.pdf
"2024’te altmışıncı yıldönümüne girecek Suçlular Aramızda, neden
Metin Erksan’ın toplumsal gerçekçi eserleri içinde en politik filmi olarak kabul edilmelidir?"
http://www.literaturkacademia.com/
ISBN: 9786256949355
SineMasaL: “melodram”, ortak kitap, cilt-IV,
Ankara, Doğu Batı Yayınları, 2021.
ISBN: 978-625-7030-65-6
https://www.dogubati.com/sinemasal-cilt-4-melodram
Transformation of Remaining Photograms from 35 mm Sound Film into Silent Photo-Film: About Bezhin Meadow, A Controversial Film by Sergei Eisenstein (ussr, 1935-1937)
In Russia, approaching the twentieth anniversary of the October Revolution, in 1935, the unique genius of Soviet silent cinema, Eisenstein, was offered the opportunity to shoot a sound film and work with professional actors. The shooting of this propaganda film, which was supposed to be about a martyr-hero Soviet pioneer (Pavlik Morozov), about the collectivization policy of the Stalin regime in the countryside and its struggle with the kulaks (rich peasants with land ownership), was first stopped, then restarted, but as a result it was completely blocked.
His creative director, whom the world of cinema in the West addressed as “His Majesty Eisenstein”, was officially accused of both formalism and mysticism. In this article, a critical and historical reading of the forty-minute silent photo-film Bezhin Meadow, which was shown to the researchers attending the colloquium (“Le cinéma par ses photographies”) on photography-cinema relations on October 20, 2022 in Paris, will be made.
Retrieved from https://dergipark.org.tr/tr/pub/ssrj/issue/73723/1226483
avec des photographies (des origines aux années 1960)” kolokyumu; değişik fotoğraflar üzerinden sinema sanayini, ekonomisini, tekniğini, estetiğini ve tabii ki tarihini anlamak ve açıklamak için eşsiz bir fırsat sundu. Bu makalede hem dinleyicisi hem de katılımcısı olduğum yukarıda adı geçen uluslararası bilimsel etkinliğin eleştirel bir okuması yapılacaktır.
What is the place, role and function of photography in cinema? What can a brief history of the cinematographic phenomenon teach about photography? The colloquium, “Le cinéma par ses photographies. Figurer, publier et écrire le cinéma avec des photographies (des origines aux
années 1960)”, organized in Paris from October 20 to 21, 2022 to answer these fundamental questions was able to offer a unique opportunity to understand and explain industrial, economic, technical, aesthetical and of course historical aspects of cinema through different photographs.
In this article, a critical reading of this major international scientific event in which I participated as an auditor and researcher, will be made.
DOI: 10.31122/sinefilozofi.1062427
https://dergipark.org.tr/tr/pub/sinefilozofi/issue/72884/1062427
1907 gibi çok erken bir tarihten itibaren film eleştirileri yazmaya başlayan gazeteci, edebiyat eleştirmeni, müzikolog, romancı ve senarist Ricciotto Canudo, 1900'lerin başında modern sanatın beşiği Paris'e yerleşen İtalyan kökenli bir avangart sanat düşkünü entelektüel olarak sinemaya "yedinci sanat" payesini vermiş seçkin bir sinema estetikçisi olarak kabul edilir. Bu denemecinin özgün düşüncesinde sinema bir sanat biçimi olarak kendinden önceki altı geleneksel sanata (mimari, musiki, resim, heykel, şiir ve dans) eklenir çünkü sinema aynı anda plastik sanatların, ritmik sanatların, bilimin ve sanatın füzyonudur yani birleşimidir. Club des Amis du Septième Art (Tr. Yedinci Sanatın Dostları Kulübü) isimli öncü sinema kulübünü Paris'te kurarak yeni bir sanat olarak kabul ettiği sinemanın misyonerliğine ve propagandacılığına soyunan Canudo'nun ismi bu davası için radikal manifestolar (La naissance d'un sixième Art: Essai sur le cinématographe, Manifeste des sept arts) kaleme alan, bu uğurda uzman dergi çıkaran (La Gazette des Sept Arts) ve sinema estetiğini önemli makalelerinde açıklamaya girişen (L'esthétique du Septième art) büyük sinema düşünürü hatta kuramcısı olarak anılır. Peki, sinemanın özgül estetiğini tutkulu şekilde savunan ve söz konusu yeni ifade aracını saf bir sanat şeklinde yücelten bu Latin milliyetçisi sanatseverin tefekküründe yer bulan yedinci sanat fikrinin oluşumunda Schopenhauer ve Hegel felsefesi hangi rolleri oynamaktadır? Canudo'nun kültürel bagajında bu filozofların etkili yeri nedir? Sinema ya da Canudo'nun özgül deyişiyle "sinegrafi" neden modern zamanların olmazsa olmaz yedinci hatta total (tam, toplam, bütüncül) sanatıdır? Bu makalede; sinema estetikçisi, kuramcısı, denemecisi ve eleştirmeni kimliklerine sahip Canudo'nun sinemaya adadığı yedinci sanat söylemi ile sinema sanatı hakkındaki felsefi düşüncesi, Schopenhauer ve Hegel gibi iki filozofun sanat felsefesi ile olan yakın ilişkileri bağlamında, tarihsel ve karşılaştırmalı bir okuma yöntemi çerçevesinde hareket edilerek çözümlenecektir.
https://dergipark.org.tr/tr/pub/film/issue/70713/1137565
https://dergipark.org.tr/tr/pub/film/issue/70713
Keywords: cinema historiography, film history, Turkish cinema, comparative approach, historiographical operation, Georges Sadoul, Nijat Özön, Michel de Certeau
CANADIAN JOURNAL OF FILM STUDIES-REVUE CANADIENNE D ETUDES CINEMATOGRAPHIQUES
Publisher:
UNIV TORONTO PRESS INC , JOURNALS DIVISION, 5201 DUFFERIN ST, DOWNSVIEW, TORONTO, CANADA, ON, M3H 5T8
ISSN / eISSN:
0847-5911 / 2561-424X
Web of Science Core Collection:
Arts & Humanities Citation Index
https://mjl.clarivate.com:/search-results?issn=0847-5911&hide_exact_match_fl=true&utm_source=mjl&utm_medium=share-by-link&utm_campaign=search-results-share-this-journal
CANADIAN JOURNAL OF FILM STUDIES / REVUE CANADIENNE D’ÉTUDES CINÉMATOGRAPHIQUES
VOLUME 30 NO. 1 | SPRING | PRINTEMPS 2021 | PP 72–98 | 10.3138/CJFS-2020-0005
Kâzım Nami Duru; Harbiye'de askeri eğitim almış, orduda yüzbaşılığa kadar yükselmiş, İttihat ve Terakki Cemiyeti'nin oluşumuna doğrudan katılmıştır. II. Meşrutiyet döneminde (1908-1918) askeri kariyerinden vazgeçerek kendisini öncelikle halk ve gençlik terbiyesine adamış bir pedagog, siyasetçi, Fransızca çevirmen, edebiyatçı, yazar ve gazeteci olarak bilinmektedir. Sinemayı sanat olarak değil de salt eğitim ve propaganda vasıtası olarak yani "halk ruhu üzerinde büyük tesir yapan kudretli bir telkin vasıtası" olarak peşinen kabul eden bu angaje aydın acaba Türkiye'de sinema tarihyazımı düşünüldüğünde bir proto-sinema tarihçisi olarak kabul edilebilir mi? Bu çalışmanın amacı, Duru'nun, Türkiye'de henüz bilinmeyen, 1932 yılında Fransızca yayımlanmış "Le cinématographe en Turquie" adlı kısa makalesinin tarihyazımsal çözümlenmesine odaklanmaktır. Duru'nun tarihsel söylemini hakkaniyetli şekilde tahlil edebilmek için kullanılacak olan yöntem Fransız tarihçi Michel de Certeau'nun tarih yazıcılığını "tarihyazımsal işlem" olarak ele alıp çözümlemesine yarayan "üçlü yapı" uygulamasıdır. Duru'nun Türk sinema tarihini ilgilendiren tarihçi söylemi bu yöntembilimsel çerçevede bağlamsallaştırılarak ve tarihselleştirilerek incelenecektir.
detective movie. During the genesis of Yeşilçam period (1948-1959), five dominant
film genres (melodrama, historical, comedy, detective and village movies) got
standardized by the systematization of mass film production. The tandem of Lütfi
Akad and Osman Seden produced the detective movies in symbiotic relationship with
crime melodrama for Kemal Film, which got back to the production in this typical
context: The hybrid movies such as In the Name of the Law, Murderer, The Killing
City, They Paid with Their Blood and The Flame of Vengeance combined melodrama
and detective aesthetic around the themes of crime and adventure between 1952-
56. Beyond the Nights which was the precursor of social realist film movement is the
piece which brought a new critical image socially, politically, and economically the
detective genre stereotyped by Kemal Film, and also, modernized this genre in terms
of both content and form. By this way, the detective genre which got away from the
conventions of melodrama established a syncretic link to realism. The aim of this
article starting from the perspective of “aesthetic history” which focuses on cinema
genres as much as on form and style among the basics of movie art is to demonstrate
how Beyond the Nights renovates detective movies. It had been assessed only based
upon its social and realist representations, and even its sociological aspects by
ignoring its genre identity in Turkish cinema historiography. With which aesthetical
aspects does Beyond the Nights take place both within the detective movie and social
realist movement? How and why does this film differentiate from the tradition of
detective movie initiated by the tandem of Akad-Seden? The problematic of this
study was defined within this framework. The theoretical aspect and analytical
method is based upon the theoretical approach of Raphaëlle Moine who considers
“concept of cinematic genres” not only to be a simple taxonomy activity or labeling,
but also a “category of interpretation."
The objective of this article to analyze aesthetics effect of Soviet Montage School on The Flame of Vengeance. Therefore, scope of this study has been narrowed down by explaining the eclectic editing style which is common to the film mentioned. The main question of the research has been determined in this framework: What is the contribution of this formal preference to style of the film, aesthetics and narrative strategy, which reminds the Russian director Sergei Eisenstein who deliberately distorts visual continuity and fluidity with montage of attractions theory and practice? The technical method of article is based on “sequence analysis”. Firstly, decoupage of the film (shots and sequences which compose the film will be classified) will be
mentioned; and then the detailed analysis of the forty-seventh sequence within the context of aesthetics of editing will be carried out through description, analysis and interpretation phases.
The main purpose of this article was proving that film criticism which is accepted to have the role of genrification in genre studies that occupies a very important place in cinematology executes the function of de-genrification because of various arbitrary reasons (negligence of genres which is known as the trademark of popular cinema, partisanship of absolute realism, passion for the art cinema, an excessive auteur eulogy, ideological perspectives etc.). Carrying out the case study in order to bring the empirical legitimacy to the concept of practice of de-genrification was essential. The examples of melodrama and representatives which are absolutely despised and accepted as an enemy genre for cinema when it comes to the Turkish film criticism of 1950s could be used as an irreplaceable subset for the solution to this problematic. Here the thing which should have been done was finding film(s) that were slandered at this period and the fact that it belongs to mentioned genre will be proven with aesthetic analyzes but at the same time whose identity of genres was ignored by critics’ environment.
As demonstrated also by this study, Turkish film criticism that was predominantly under the thumb of leftist ideology at the end of 1950s has described the dominant melodrama genre of mainstream Yeşilçam cinema as outside the cinema and located it against the realistic cinema. This critical discourse described the melodramatic one and realist one as two inconsistent aesthetic characters that can never come side by side. Thereby, Three friends made by Memduh Ün and Port
of the Lonely made by Lütfi Ömer Akad which attracted the notice of film criticism because of their high artistic qualities have been evaluated from the perspective of a pure auteurist approach. The director identities of artists were recognized immediately but, the identity of genres of works were ignored. It means that, common critical discourse denied and ignored the melodramatic properties of these films. The rejectionist and ambiguous attitude can be seen obviously.
The comparative double reading of Three friends and Port of the Lonely expressed that critical discourse of 1950s has certainly ignored these hybrid melodramas consist of complex aesthetic features. However, as indicated by the comparative film analyses done in article, it is impossible to evaluate the Three friends that is under the influence of romantic comedy movie of Charlie Chaplin named City Lights (1931) out of the melodramatic-realistic aesthetic, because comic one and pathetic one intertwine in this hybrid movie. In the same way, Port of the Lonely which was affected from the French poetic realist cinema movement of 1930s about creating a visual atmosphere combines gangster film features with melodrama conventions through a hybrid aesthetic attitude. In fact, there was shown that both hybrid melodramas took inspiration from some realist cinema aesthetic
forms (depth of field, long fixed or tracking shots, the use of simultaneous mise en scène through cast placed to foreground and background, long takes etc.) popularized by some famous directors as French Jean Renoir (1894-1979) and American Orson Welles (1915-1985) in Western cinematography.
This critical discourse which never trusts the genre of melodrama was maintained in traditional Turkish cinema historiography almost as is and aesthetic analysis of some genres of film belong to Turkish cinema was delayed accordingly. The actions to be taken from now on are exceeding the limits of director based narrow perspective while writing the aesthetic history of Turkish cinema and accepting reality of “film genre” which affects the styles of the directors as well as the contents
of the movies.
Key words: Halit Refiğ, I loved a Turk, National Cinema Movement, Metin Erksan, Kemal Tahir
The aim of this article is to examine the critical reception of the movie Time for Love when it was featured in two exclusive galas in 1966. The main method of this paper is to compare two critical articles -one national and one international.
The aforesaid movie first featured on April 22, 1966 in Club Cinema 7 and then on December 1966 in the International Carthage Film Festival as “uncompetitive”. While the head of Club Cinema 7, Sami Şekeroğlu (1966) points out in the day's radical political magazine Yön movie's novelty for Turkish Cinema, head of jury in International Carthage Film Festival, senior movie historian, and a communist Georges Sadoul (1966), in Les Lettres Françaises, -a widely known culture magazine in France- gives peculiar attention to this strange example in Turkish Cinema -a field he is not familiar with.
drawing on articles written by the director Sakir Sırmalı and certain polemical
responses to them, it evaluates his impact on film circles in Turkey in the 1950s.
Sırmalı was excluded from professional and critical circles while attempting to raise
awareness of problems within the Turkish film industry. His professional career as a
director and producer ended abruptly, because his distinctive film-making style did
not suit the cultural, social, and economic conditions of the film industry at the time.
et françaises en Turquie dans l’après-Seconde Guerre mondiale (1944-
1953) » est le résultat des recherches faites au cours du mois de novembre 2006
aux archives diplomatiques du Ministère Français des Affaires étrangères. En reposant
sur les dépêches et les rapports rédigés par les offi ciels français étant
chargés en Turquie pendant la période marquée ci-dessus, il a pour but de
mettre en évidence l’infl uence considérable que les États-Unis et la Grande Bretagne
commençaient à exercer sur la vie culturelle turque par voie de cinéma.
Afi n de pouvoir atteindre son objectif, il analyse en détail de nouvelles méthodes
de propagande appliquées par le British Council, le United States Information
Service et l’Ambassade de France (avant l’inauguration du Centre Culturel
d’Ankara au début de 1954) pour agir sur les institutions éducatives, sociales,
artistiques, scientifi ques, économiques voire politiques et militaires dans le pays
entier. Après avoir abordé les contacts pris par Dar Film (une fi rme turque spécialisée
dans l’exploitation du cinéma de 16 mm) avec les Actualités Françaises
et le Musée Pédagogique, cette étude débouche sur la création tardive d’un
Centre de Films Pédagogiques au sein du Ministère de l’Education Nationale.
Türkiye’de popüler sinema tarihinin Yeşilçam döneminde ve sonrasında eser verebilmiş ender yönetmenlerin, yapımcıların ve senaryocuların en başında Atıf Yılmaz (1926-2006) gelir. Aslında efsanevi bir sinemacı olarak Atıf Yılmaz’ın büyük başarısı kendisini popüler tür sinemasına yaptığı katkılarda gösterir. Yeşilçam’ın başat türü melodramdan, her devirde kendisini gösteren köy filmlerine, epik müzikal denemelerinden maceracı tarihi filmlere, toplumsal nitelikli eleştirel güldürülerden, angaje Ulusal Sinema hareketinin biçimine ve hatta bir devrin en politik kadın filmlerine imza atan bu ünlü yaratıcıyönetmenin poetikası sinema/film araştırmaları disiplininin kesin kurallarına göre incelenmeyi beklemektedir. Sinema ortamında fazla üretken bir kimliğe sahip yarım asırlık sinemacı Atıf Yılmaz hakkında yayımlanan eleştirel ve sinemasever kitapların sayısı bir elin parmaklarını geçmediği gibi onun sinemasının karakteristiğine adanan akademik yani bilimsel nitelikteki çalışmaların sayısı da yok denecek kadar azdır. Türk sinema tarihini ve estetiğini ilgilendiren bilimsel literatürdeki bu önemli eksiklik, Evren Günevi Uslu ve Selim Beyazyüz’ün editörlüğünde hazırlanan ve on iki akademisyen yazarın toplam on makaleyle katkı sunduğu Atıf Yılmaz Sineması (2023) kitabında giderilmek istenmiştir. Bu eleştirel yazının amacı söz konusu eseri tanıtmak ve bu ortak kitabı meydana getiren değişik örnek olay çalışmalarını tematik ve estetik bakış açılarından incelemektir.
"Tarihyazımı": Writer: Michel de Certeau, Translator: Oğuz ADANIR, Publisher: Doğubatı - ANKARA (2020).
https://www.dogubati.com/tarihyazimi
https://drive.google.com/file/d/1KGqR2TyOz474JAjciUoYrdBREs7nPSRZ/view
The method is based on the critical analysis of the comparison of certain writings which are considered to be directly associated with Kutlar, with the articles taken from the compilation book.
Bu tanıtım ve eleştiri yazısında Türk Sinematek Derneği’nin kurucusu, sinema eleştirmeni ve senaryocu sol görüşlü entelektüel Onat Kutlar’ın yazı ve söyleşilerini bir araya getiren Sinema… Sinema (2018) isimli kitap ele alınacaktır. Amaç bu derleme kitabı meydana getiren makaleleri (yerli ve yabancı film eleştirileri, konuşmalar, sansür karşıtı metinler, ulusal sinema kavramı hakkındaki değişik görüşler, kuramsal denemeler, festival tenkitleri, kısa film övgüleri vs.) açıklamak olduğu kadar, bu esere seçilmeyerek ne yazık ki göz ardı edilen Onat Kutlar imzalı olmazsa olmaz diğer metinlere dikkati çekmektir.
Yöntem, derleme kitaptan alınan makaleler ile doğrudan ilişkili olduğu farz edilen Kutlar’a ait kimi yazıların mukayese edilerek eleştirel çözümlemesi üzerine kuruludur.
10-11-12 juin 2024, A l’Institut français Izmir
En partenariat avec l’Université Dokuz Eylül, l’Université de Limoges, l’Université d’Istanbul et l’Université Hacettepe.
ULUSLARARASI SEMPOZYUM: KADIN, SÖYLEM, EYLEM
10-11-12 Haziran 2024,
Institut français İzmir
Dokuz Eylül Üniversitesi, Limoges Üniversitesi, İstanbul Üniversitesi, Hacettepe Üniversitesi katkılarıyla.
https://www.ifturquie.org/fr/etkinlik/uluslararasi-sempozyum-kadin-soylem-eylem/
https://asso.unilim.fr/fedros/en/2024/01/26/8755/
LE CINÉMA PAR SES PHOTOGRAPHIES. Figurer, publier et écrire le cinéma avec des photographies (des origines aux années 1960)
Quel rôle endosse la photographie, art de l’image fixe, dans la monstration du cinéma, art des images en mouvement ? La presse illustrée, les affiches publicitaires, les ouvrages sur le cinéma : autant de documents qui regorgent de photographies illustrant et racontant le cinéma. Dans le cadre de ce colloque qui fait retour sur la présence (assez) massive des photographies dans la promotion, la critique et l’écriture du cinéma, nous nous intéresserons aux photographies de tournage, aux photographies de plateau et d’exploitation comme aux photogrammes (images tirées de la pellicule). Suivant un arc chronologique qui s’étendra de la fin du XIXe siècle à la fin des années 1960, il s’agira d’analyser autant les modalités de leur production que la manière dont elles circulent et les effets de leur diffusion. Aussi, l’ambition de ce colloque international est-elle double : étudier la trajectoire de ces images, depuis leur mise en scène jusqu’à leur réception et patrimonialisation (ou non) dans des collections privées et muséales, et observer la manière dont ces images fixes influencent la critique, construisent et nourrissent une manière de penser, de représenter le cinéma et d’aborder l’écriture de son histoire.
Informations
JEUDI 20 OCTOBRE salle Vasari, INHA – Galerie Colbert, 2 rue Vivienne, 75002 Paris
VENDREDI 21 OCTOBRE salle Léopold Delisle, École nationale des Chartes, 65 rue de Richelieu, 75002 Paris
https://hicsa.univ-paris1.fr/
https://hicsa.univ-paris1.fr/page.php?r=3&id=1150&lang=fr https://www.chartes.psl.eu/fr/actualite/cinema-ses-photographies-figurer-publierecrire-cinema-photographies-origines-aux-annees https://www.chartes.psl.eu/sites/default/files/atoms/files/programme_colloque_2 0-21_oct_2022.pdf
http://www.screenfest.org/wp-content/uploads/2020/10/symposium_book_2.pdf
"1998-2021 Arasında Nantes Üç Kıta Film
Festivali’nde Kasaba Nasıl Bir Pedagoji Aracına Dönüştürüldü?"
Özet: 1979’dan beri sanatsal sınırlarını coğrafi düzlemde Asya, Afrika ve Güney Amerika kıtalarındaki ulusal sinemalar ile daraltan Nantes Üç Kıta Film Festivali, sinemasal münhasırlığı ile uzmanlığını bilinçli bir tercihle sinema sanayinin hegemonik güçleri olan Batı Avrupa ile Kuzey Amerika sinematografileri dışında konumlandırır. Farklı seçkiler hem kurmaca hem belgesel filmleri hem de auteur yaratıcılığını öne çıkaran kişisel filmlerle, popüler tür sinemasının örneklerini, büyük yıldızların unutulmaz filmlerini seyircilere programlar. Kırk yıllık festivalin gayesi hem yetenek avcılığı yapmak hem de üç kıtanın kavşağındaki büyük yaratıcı yönetmenleri keşfetmektir. İlk olarak resmî seçkide yarışan Kasaba, festivalin XX. yılında umut veren film ödülünü kazanır. 1998’de saf sanatsal değer biçilen Kasaba, şenliğin XXV. senesinde yani 2003’te bir kez daha programlanır. 25 Yıllık Büyük Anlar ve Keşifler isimli retrospektifte festivalin çeyrek asırlık tarihine izini bırakmış yirmi iki sanat filmi arasına girerek ebedîleşir.
Bu bildirinin amacı Nantes’ta 2010’dan beri genç sinema seyircilerine yönelik düzenlenen tematik seçkilerin on ikincisi olan 2021 tarihli Yeryüzünde Bir Yer isimli özel programda yer bulan Kasaba’nın öğrencilere hangi pedagojik ve analitik araçlarla sunulduğunu incelemektir. Öncelikle nadir inci değeri gören Kasaba hangi içerik, tematik, estetik ve stilistik özellikleriyle genç izleyiciler için bir pedagoji aracına ve film analizi nesnesine dönüştürülmüştür? Film, liseli sinemaseverlere nasıl öğretilmektedir? Metinde bu sorulara cevaplar verilecektir. Kasaba için özel olarak hazırlanan yazılı ve ikonografik belgeler (tanıtıcı pedagojik fiş, film analizi modeli içeren pedagojik kitapçık ile öğrenci için seyir defteri) çalışmanın dayandığı birincil kaynaklardır. Filmin analizi için önerilen pedagojik araçların çözümlenmesinde kullanılacak yaklaşım, Fransa’da sinemanın okulda sanat olarak öğretilmesi konusunda uzmanlaşan Barbara Laborde’un kapsamlı eleştirel yöntemi olacaktır.
Anahtar kelimeler: Nantes Üç Kıta Film Festivali, Nuri Bilge Ceylan, Kasaba (1997),
pedagojik araç olarak sinema, Yeryüzünde Bir Yer Seçkisi.
"How Was the Small Town Turned into a Pedagogical Tool at the Nantes Three Continents Film Festival between 1998 and 2021?"
Abstract: Since 1979, the Nantes Three Continents Film Festival has narrowed its artistic boundaries geographically with national cinemas in Asia, Africa and South America. This festival consciously positions its cinematic exclusivity and expertise outside the hegemonic powers of the film industry like Western European and North American cinemas. Different selections present for the audience fictional and documentary films, personal films of auteur cinema, great examples of popular genres and unforgettable films of big stars. The goal of this forty-year-old film festival is to both scout for talent and discover great creative directors at the crossroads of three continents. The Small Town, which first competed in the official selection,
won the promising film award in the twentieth year of the festival. Valued purely aesthetically in 1998, The Small Town was programmed once again at the Nantes Film Festival in 2003. This movie becomes eternal by being among the twenty-two art films that have left their mark on the festival’s quarter-century history in the retrospective selection named 25 Years of Great Moments and Discoveries.
The purpose of this paper is to examine which pedagogical and analytical tools The Small Town (in 2021, this film was included in the special program titled A Place on Earth, the twelfth of the thematic sections organized for young moviegoers in Nantes since 2010) is presented to students? With what thematic, aesthetic and stylistic features, The Small Town, which is valued as a rare pearl firstly, has been transformed into a pedagogical tool and an object of film analysis for young audiences? How is this film taught to high school moviegoers? These questions will be answered in the text. Written and iconographic documents specially prepared for The Small Town (pedagogical slip, pedagogical booklet containing the film analysis model and logbook
for the student) are the primary sources on which the study is based. The approach to be used in the analysis of the pedagogical tools proposed for the analysis of the film will be the detailed critical method of Barbara Laborde.
Keywords: Nantes Three Continents Film festival, Nuri Bilge Ceylan, The Small Town
(1997), Cinema as pedagogical tool, The programme A Place on Earth.
http://www.screenfest.org/
http://www.screenfest.org/wp-content/uploads/2020/10/film-festivalleri-sempozyum_brosur_adana_2022_tr.pdf
http://www.screenfest.org/wp-content/uploads/2020/10/film-festivals-syposium_brosur_adana_2022_eng.pdf
Bildiriler ( I.Cilt )
Hazırlayanlar: Ayşe BEDİR – Birkan SOYKAN – Uğur Cenk Deniz İMAMOĞLU
Yayın Tarihi: 2021
Yayınlıyan: Türk Tarih Kurumu
E-Kitap Yayın Tarihi:
DOI: 10.37879/9789751749987.2021
eISBN: 978-975-17-4998-7 (1.c)
978-975-17-4997-0 (Tk)
Sayfa: 707
Konular: Halil İnalcık, Türk Tarihi
ORCİD: 0000-0003-2546-4517
DOI: 10.37879/9789751749987.2022.10
Sayfalar: 207-242
R. Canudo, yedinci sanat kuramı, sessiz sinema estetiği, A. Schopenhauer, G. W. F. Hegel.
Ricciotto Canudo’ya göre “yedinci sanat” olarak sinema: Arthur Schopenhauer ve Georg Wilhelm Friedrich Hegel’in Felsefelerinden Yola Çıkan Yeni Bir Bütüncül Sanat Görüşü mü?
Cinema as the “seventh art” according to Ricciotto Canudo: A New Total View of Art Based on the Philosophies of Arthur Schopenhauer and Georg Wilhelm Friedrich Hegel?
R. Canudo, the theory of seven arts, silent cinema aesthetics, A. Schopenhauer, G. W. F. Hegel.
THE CRITICAL TRANSFORMATION OF DETECTIVE MOVIE IN YEŞİLÇAM CINEMA: BEYOND THE NIGHTS AS THE EMBLEM OF SOCIAL REALIST FILM MOVEMENT
Meşhur Türk edebiyatı tarihçisi Mustafa Nihat Özön'ün oğlu olan Nijat Özön (1927-2010), 1950'lerden itibaren Türk sinema tarihi ile ilgili makaleler yazmaya başlar. Ankara Üniversitesi Dil ve Tarih-Coğrafya Fakültesi Türk Edebiyatı ve Kütüphanecilik Bölümleri mezunu Özön'ün entelektüel tutkusu sinema araştırmalarına yönelir. Ekonomik ve endüstriyel bakış açılarının ürünü olan ilk yazıları, sinema sanatının değerini kavramış dönemin önde gelen sanat ve siyaset dergilerinde (Yeditepe, Akis) yayımlanır. 1960'ların başında basılan ilk Türk sinema tarihi kitabı Türk Sineması Tarihi (1896-1962) ise bu arayışın sonuçlanmış öncü eseridir. Daha en başından itibaren bilimsel açıdan geçerli bir Türk sinema tarihi yazmak amacı güden bu araştırmacının yöntemi dönemin dünyaca ünlü Fransız sinema tarihçisi Marxist Georges Sadoul'un (1904-1967) geliştirdiği ansiklopedik ve sosyo-ekonomik yaklaşımlarından bir hayli esinlenir. Bu bildirinin amacı, Türk sinema tarihçisi Özön'ün 1954 ile 1970 arasında makale ve kitap şeklinde ürettiği başat metinlerin tarihyazımsal incelemesini yaparak onun aynı anda Marxist ve ulusalcı olan ideolojik söylemini tahlil edebilmektir. Türk sinemasının hem sanat hem de endüstri olarak tarihini yazmak isteyen Özön aynı zamanda Türkiye'de sinemanın varlığına meşruiyet kazandıran ilk gelişkin ulusal sinema tarihi anlatısını ortaya çıkarmayı başarır. Kurucu baba rolünü üstlenen bu öncü tarihçinin söylemine odaklanan araştırmada kullanılacak yöntem, Fransız tarihçi Michel de Certeau'nun (1925-1986) tarih yazıcılığını tarihyazımsal işlem olarak ele alıp çözümlemesine yarayan " üçlü yapı " uygulamasıdır. Onun, 1975'te L'écriture de l'histoire adı ile kitaplaştırdığı kuramsal ve kavramsal perspektifi, tarih yazma sürecini hem toplumsal bir yerin ve ortamın bir ürünü hem soruşturma ve çözümleme uygulaması yapan bir disiplin hem de nihayetinde anlatı biçimine bürünen bir metnin düzenlenişi ve yazılışı olarak analiz etmeyi uygun görür. Özön'ün Türk sinema tarihini ilgilendiren tarihçi söylemi bu yöntembilimsel çerçevede değerlendirilecektir.
2 May 2016, Fondation Jérôme Seydoux-Pathé, 73 avenue des Gobelins, Paris, France.
in Halit Refiğ’s Movie: I loved a Turk
ABSTRACT:
Cinema made its mark on twentieth century's technological, economical, artistic and cultural history. Cinema is a technologically advanced apparatus, as well as a powerful economic sector, an art which it's aesthetic value gained legitimacy at once, and literally a cultural production field. From the perspective of cultural history, cinematic texts (meaning movies) are cultural products which put forward a representation of some topic. The aim of this text is to analyze cultural differences and contrasts of the West (Europe) and East (Anatolia) which found representation in games and toys of the movie I Loved a Turk (1969) -written and directed by Halit Refiğ (1934-2009). Method of this research is not only based on content analysis of the movie. In this study, which is actually within the scope of Turkish Cinema’s cultural history, our movie analysis will be historicized and will be contextualized. In other words, a new film history model which is based on primary sources will be taken account. Main theme of the movie (remigration and cultural, national, social and religious transformation of a modern, European woman) and the meaning of game and toy representation, will be evaluated based on national cinema theory and practice which Refiğ established in second half of the 1960's as a cultural and ideological alternative against people’s cinema (meaning dominant, popular and commercial Yeşilçam production) and new cinema (a form which is in its development stage by a leftist, intellectual and Cinémathèque member circle as a contemporary and independent cinema).
Key words:
Halit Refiğ, I loved a Turk, National Cinema Movement, Metin Erksan, Kemal Tahir
In the cinema historiography, researchers have to historicize film analysis. In other words, new film history model -which bases itself on primary sources- has the aim of explaining movies based on their production and reception contexts.
The aim of this article is to examine the critical reception of the movie Time for Love when it was featured in two exclusive galas in 1966. The main method of this paper is to compare two critical articles -one national and one international.
The aforesaid movie first featured on April 22, 1966 in Club Cinema 7 and then on December 1966 in the International Carthage Film Festival as “uncompetitive”. While the head of Club Cinema 7, Sami Şekeroğlu (1966) points out in the day's radical political magazine Yön movie's novelty for Turkish Cinema, head of jury in International Carthage Film Festival, senior movie historian, and a communist Georges Sadoul (1966), in Les Lettres Françaises, -a widely known culture magazine in France- gives peculiar attention to this strange example in Turkish Cinema -a field he is not familiar with.
Yedinci Sanat tabirinin yaratıcısı Ricciotto Canudo'nun erken dönem sinema kuramına referans vererek çözümlemelerde bulunacağım.
Tarih: 8 ARALIK 2021 ÇARŞAMBA
Saat: 13.00.
Yer: Düzce Üniversitesi Tıp Fakültesi Konferans Salonu
Olarak Sinema: Arthur Schopenhauer ve Georg Wilhelm
Friedrich Hegel’in Felsefelerinden Yola Çıkan Yeni Bir
Bütüncül Sanat Görüşü Mü?", 12 Aralık 2021, salon-1, saat: 10.00-11.00.
2. 10-13 NİSAN 2017 ANKARA/TÜRKİYE 10-13 APRIL 2017 ANKARA/TURKEY
3. 75. YIL KONFERANS SALONU (EDEBİYAT FAKÜLTESİ) / 75. YIL CONFERENCE HALL (FACULTY OF LITERATURE)
4. 14.15-14.30: Yrd. Doç. Dr. Tunç YILDIRIM: "Modern Türk Sinema Tarihyazımına 'Marxist' ve 'Ulusalcı' Bir Giriş: Nijat Özön’ün Sinema Tarihçiliğine Dair Görüşler"
Makale: "Dünün Kalküta'sından Bugünün Bombay'ına"
Yazarı: Camille Deprez
10. Uluslararası Sakarya Kısa Film Festivali, 15-17 Ekim 2024.
Ön Jüri
Doç. Dr. Serhat Yetimova
Dr. Öğr. Üyesi İsmail Kurtuldu
Dr. Ayşe Gül Toprak Ökmen
Dr. Şebnem Ceylan Apaydın
Dr. Doğuşcan Göker
Arş. Gör. Alican Yıldırım
Doç. Dr. Tunç Yıldırım
10th Sakarya International Short Film Festival, 15-17 October 2024.
Preliminary Jury
Assoc. Prof. Dr. Serhat Yetimova
Assist. Prof. İsmail Kurtuldu
Dr. Ayşe Gül Toprak Ökmen
Dr. Şebnem Ceylan Apaydın
Dr. Doğuşcan Göker
Res. Asst. Alican Yıldırım
Assoc. Prof. Dr. Tunç Yıldırım
https://sakaryafilmfestivali.com/festival-programi/
2023 Güz Autumn 14 (2)
Sinema Araştırmaları Dergisi Journal of Film Studies
Danışma Kurulu | Advisory Board
Sinecine FIAF (The International Federation of Film Archives) International Index to Film Periodicals tarafından taranmaktadır.
Sinecine is indexed in the FIAF (Fédération Internationale des Archives du Film) International Index to Film Periodicals.
Sinecine TÜBİTAK ULAKBİM TR DİZİN Sosyal ve Beşeri Bilimler Veri Tabanı (SBVT) tarafından indekslenmektedir.
http://turkishfilmstudies.com/fotograf-sergisi-2023/
https://drive.google.com/file/d/14WRFCX4a-zzjnu--W1GrpC1Ss6T0GbkG/view
17-19 Ekim 2023
II. ULUSLARARASI SANAT SEMPOZYUMU SANAL SERGİSİ
KOCAELI UNIVERSITY FACULTY of FINE ARTS
2nd INTERNATIONAL ART SYMPOSIUM VIRTUAL EXHIBITION
8-13 MAYIS 2023 / 8-13 MAY 2023.
http://iartsymp.org/
http://kougsf-etkinlik.com/
10 FOTOĞRAF 2 İNSAN SERGİSİ:
NO-1. İki Genç: Siyah-beyaz fotoğraf; BOSTANCI-İSTANBUL-2008.
NO-2. Yaşlı Çift-I: Siyah-beyaz fotoğraf; GRIGNY-PARİS-2011.
NO-3. Yaşlı Çift-II: Siyah-beyaz fotoğraf; GRIGNY-PARİS-2011.
NO-4. Teyze ve Yeğeni: Siyah-beyaz fotoğraf; UÇMAKDERE-TEKİRDAĞ-2010.
NO-5. İşçiler-I: Siyah-beyaz fotoğraf; BOSTANCI-İSTANBUL-2008.
NO-6. İşçiler-II: Renkli fotoğraf; ATATÜRK MAHALLESİ-TUNCELİ-2014.
NO-7. İki Bisikletli: Renkli fotoğraf; BOSTANCI-İSTANBUL-2008.
NO-8. İki Gezgin: Renkli fotoğraf; BOSTANCI-İSTANBUL-2008.
NO-9. İki Âşık-I: Renkli fotoğraf; BOSTANCI-İSTANBUL-2008.
NO-10. İki Âşık-II: Renkli fotoğraf; BOSTANCI-İSTANBUL-2008.
Adem Yücel (Doç. Dr.)
Gaziosmanpaşa Üniversitesi
Mesut Aytekin (Doç. Dr.)
İstanbul Üniversitesi
Mustafa Aslan (Doç. Dr.)
Sakarya Üniversitesi
Muzaffer Musab Yılmaz (Dr.)
Sakarya Üniversitesi
Serhat Yetimova (Doç. Dr.)
Sakarya Üniversitesi
Tunç Yıldırım (Doç. Dr.)
Düzce Üniversitesi
http://turkishfilmstudies.com/film-arastirmalari-sempozyumu/
https://isct-phd.org/konu-basliklari/
Konu Başlıkları
Ağ içi Örgütlenmeler ve Dijital Aktivizm
Akıllı Toplumlar ve Toplum 5.0
Bilişim Felsefesi
Bilişim Ontolojisi: Artırılmış, Sanal ve Tele-gerçeklik
Dijital Antropoloji, Transhümanizm ve Posthümanizm
Dijital Din ve Maneviyat Araştırmaları
Dijital Eğitim Felsefesi, E-Öğrenme
Dijital Ekosistem ve Çevre Felsefesi
Dijital Emek ve Emeğin Dönüşümü
Dijital Etik ve Robotik Etiği
Dijital Etnografik Çalışmalar
Dijital Oyunlar, Oyunlaştırma ve Oyun Felsefesi
Dijital Sanat ve Sanat Felsefesi
Dijital Tüketim Kültürü
Dijital Vatandaşlık, E-Demokrasi ve E-Yönetişim
E-Spor ve Spor Felsefesi
E-Ticaret ve Yeni İş Modelleri
Fütürizm ve Teknolojik Gelecek
Hayvan Bilişimi ve Hayvan Felsefesi
İletişim Felsefesi ve Teorileri
İnternet Felsefesi
Küreselleşme ve Dijitalleşme
Sosyal Ağlar ve Yeni İletişim Ortamları
Sosyal Medya Fenomenliği
Tekno-psikoloji Araştırmaları
Teknoloji Bağımlılığı
Teknoloji Felsefesi
Teknoloji ve Dil Etkileşimi
Teknolojik Kentlerde Uzam ve Zaman
Veri Epistemolojisi: Verileştirme ve Büyük Veri
Zihin Felsefesi, Yapay Zekâ ve Akıllı Sistemler
The International Symposium on Communication and Technology with its Philosophical Dimensions will be held in Istanbul on 14-15 January 2023 as a platform of thought that brings together different disciplines.
https://isct-phd.org/konu-basliklari/
Symposium Topics
Network Organizations and Digital Activism
Smart Societies and Society 5.0
Philosophy of Informatics
Computing Ontology: Augmented, Virtual and Tele-reality
Digital Anthropology, Transhumanism and Posthumanism
Digital Religion and Spirituality Studies
Digital Education Philosophy, E-Learning
Digital Ecosystem and Environmental Philosophy
Digital Labor and Transformation of Labor
Digital Ethics and Robotics Ethics
Digital Ethnographic Studies
Digital Games, Gamification and Gaming Philosophy
Digital Art and Art Philosophy
Digital Consumption Culture
Digital Citizenship, E-Democracy and E-Governance
E-Sports and Sports Philosophy
E-Commerce and New Business Models
Futurism and the Technological Future
Animal Informatics and Animal Philosophy
Communication Philosophy and Theories
Internet Philosophy
Globalization and Digitalization
Social Networks and New Communication Environments
Social Media Influencership
Techno-psychology Research
Technology Addiction
Technology Philosophy
Technology and Language Interaction
Space and Time in Technological Cities
Data Epistemology: Datafication and Big Data
Philosophy of Mind, Artificial Intelligence and Intelligent Systems
I. Uluslararası FiLM Araştırmaları Sempozyumu FOTOĞRAF SERGİSİ.
International Film Studies Symposium Photography Exhibition catalog
http://turkishfilmstudies.com/1-uluslararasi-film-arastirmalari-sempozyumu-fotograf-sergisi-cevrimici/
http://turkishfilmstudies.com/1-uluslararasi-film-arastirmalari-sempozyumu-fotograf-sergisi-cevrimici/
'99 Years of the Republic, 99 Artworks' International Virtual Group Exhibition
https://www.youtube.com/watch?v=nuHKCQn-igg
https://guzelsanatlar.trakya.edu.tr/news/cumhuriyetin-99-yili-99-eser-sergisi-katalogu
https://dergipark.org.tr/tr/pub/sinecine/issue/69529
Doç. Dr. Adem Yücel
Tokat Gaziosmanpaşa Üniversitesi
Doç. Dr. Mustafa Aslan
Sakarya Üniversitesi
Doç. Dr. Serhat Yetimova
Sakarya Üniversitesi
Doç. Dr. Serkan Öztürk
Yalova Üniversitesi
Doç. Dr. Tunç Yıldırım
Düzce Üniversitesi
Önemli Tarihler
Özet Gönderim Başlangıcı
4 Şubat 2022
Özet Gönderim Son Tarihi
25 Nisan 2022
Kabul Edilen Bildirilerin İlanı
2 Mayıs 2022
Sempozyum Tarihleri
9-11 Mayıs 2022
Tam Metin Gönderimi
10 Ağustos 2022
Sinecine Sinema Araştırmaları Dergisi | Journal of Film Studies 2021 Güz Autumn 12 (2)
Tykhe Sanat ve Tasarım Dergisi / Ulusal, Hakemli e-dergi
Haziran 2021 / Cilt 06/ Sayı 10
E-ISSN: 2667-6818
Adres ve İletişim
Düzce Üniversitesi, Sanat Tasarım ve Mimarlık Fakültesi
Çiftepınarlar mah. Türbe sk. No: 7/1 Konuralp/DÜZCE
Tel: +90 380 542 12 64, Fax: +90 380 542 12 97
http://tykhedergi.duzce.edu.tr/
tykhedergi@duzce.edu.tr.
https://icoms.sakarya.edu.tr/tr/icerik/19806/101673/konu-basliklari
https://icoms.sakarya.edu.tr/tr/icerik/19797/101674/sempozyum-takvimi
https://icoms.sakarya.edu.tr/
https://icoms.sakarya.edu.tr/sites/icoms.sakarya.edu.tr/file/Bildiri_Ozet_Kitapcigi3.pdf
ISBN: 978-605-2238-26-4
http://www.upsd.org.tr/
https://www.youtube.com/watch?v=-cKsYT0cFyg
- ASSOCIATION INTERNATIONALE DES ARTS PLASTIQUES (AIAP)
- INTERNATIONAL ASSOCIATION OF ART (IAA)
- AKADEMİX III SERGİ KATILIMCILARI: https://www.youtube.com/watch?v=-cKsYT0cFyg
- TÜRKİYE GÜZEL SANATLAR AKADEMİSYENLERİ ve ÖĞRETİM GÖREVLİLERİ SERGİSİ
Dergimizin ilk sayısı için makale kabullerimiz başlamıştır. Makale gönderimi için herhangi bir ücret talep etmeyen dergimizde yayınlanmasını istediğiniz çalışmalarınızı 15 Nisan 2021 tarihine kadar http:/ / turkishfilmstudies.com/ sitesinde bulunan Makale Gonder butonu aracılığıyla gonderebilirsiniz. Saygılarımızla Editor Kurulu
Önemli Tarihler İlk sayı için makale gonderiminin son günü 15 Nisan 2021'dir http:/ / turkishfilmstudies.com/ http://turkishfilmstudies.com/hakkinda-2/
Erksan 1960'ların ilk yarısında dört filmiyle (Dokuz Dağın Efesi, Gecelerin Ötesi, Yılanların Öcü ve Acı Hayat) eleştirel söylemin ilgisini (olumlu ve olumsuz manalarda) çekmiştir.
Acı Hayat'ın neden gösterişli bir melodram olduğu hakkında ayrıntılı analiz için bkz. https://www.academia.edu/51015187/Metin_Erksan_%C4%B1n_Ac%C4%B1_Hayat_%C4%B1_%C3%9Czerine_Ye%C5%9Fil%C3%A7am_Melodram%C4%B1ndan_G%C3%B6steri%C5%9Fli_Melodrama_%C5%9Eiirsel_Toplumsal_ve_Ger%C3%A7ek%C3%A7i_Bir_Ge%C3%A7i%C5%9F_mi_2021
Dergide sinema, sahne sanatları, müzik, mimarlık, tasarım, plastik sanatlar, sanat tarihi ve estetik alanlarından yazılar yayınlanmaktadır. Tykhe Sanat ve Tasarım Dergisi’nde Türkiye’deki sanat ve tasarım konularındaki araştırmalara, kuramsal tartışmalara ve akademik ortama katkıda bulunacağı düşünülen çeviri metinler de yayınlanmaktadır.
Derginin yayın dili “Türkçe”dir.
https://dergipark.org.tr/tr/pub/tykhe
https://dergipark.org.tr/tr/pub/tykhe/indexes
Eleştirel, mukayeseli ve analitik bakışlar.
2021-2022. BAHAR.
2022-2023. BAHAR.
2023-2024. BAHAR.
YER: SAKARYA ÜNİVERSİTESİ
SAAT: 16:00 17:00
"Attilâ Tokatlı’nın 1960’lar Türk Sinema Tarih Yazımına Katkısı"
Konuk: Doç. Dr. Tunç Yıldırım / Düzce Üniversitesi Öğretim Üyesi
Moderatör: Doç. Dr. Serhat Yetimova / Sakarya Üniversitesi Öğretim Üyesi
"Sinema Tarihine Alternatif Yaklaşımlar - Eleştirel Bir Değerlendirme"
FilmFest’te Sinema Tarih Yazımı Konuşuldu
8’inci Sakarya Uluslararası Kısa Film Festivali’nde Burçak Evren ve Tunç Yıldırım ile Sinema Tarih Yazımı üzerine konuşuldu. Sakarya Üniversitesi’nde gerçekleşen 8. Sakarya Uluslararası Kısa Film Festivali’nde Düzce Üniversitesi öğretim üyesi Doç. Dr. Tunç Yıldırım ve Sinema Tarihçisi-Yazar Burçak Evren ile “Sinema Tarih Yazımı” üzerine konuşuldu. SAÜ Kültür ve Kongre Merkezi Prof. Dr. Fuat Sezgin salonunda yapılan etkinlik Dr. Barış Saydam moderatörlüğünde gerçekleştirildi.
https://www.youtube.com/watch?v=wfWXqfqAoxc
Sakarya Üniversitesi’nde gerçekleşen 8. Sakarya Uluslararası Kısa Film Festivali’nde Düzce Üniversitesi öğretim üyesi Doç. Dr. Tunç Yıldırım ve Sinema Tarihçisi-Yazar Burçak Evren ile “Sinema Tarih Yazımı” üzerine konuşuldu. SAÜ Kültür ve Kongre Merkezi Prof. Dr. Fuat Sezgin salonunda yapılan etkinlik Dr. Barış Saydam moderatörlüğünde gerçekleştirildi.
14.00
Söyleşi - 4
"Sinema Tarih Yazımı"
Konuklar: Doç. Dr. Tunç Yıldırım (Düzce Üniversitesi Öğr. Üyesi),
Burçak Evren (Sinema Tarihçisi-Yazar)
Moderatör: Dr. Barış Saydam
Yer: SAÜ Kültür ve Kongre Merkezi
sakaryafilmfestivali.com
2219_BiDEP
DOKTORA SONRASI ARAŞTIRMA BURSU
PARİS-FRANSA: 15-02/15-08-2019.
https://www.youtube.com/watch?v=7H5T4ncfDVY&list=PLD1ZiBNVjbW5TSHD_nNUEGzs3NlRAX5RJ
Aydın Adnan Menderes Üniversitesi Televizyonu Bursiyer Programı