Assistant Professor in Izmır Tinaztepe University, Internal Medicine Nursing. Works in the fields of Cardiology, Complementary and Integrative Medicine, Emergency, Intensive Care and Geriatrics.
6. SAYKAD Uluslararası Sağlıkta Yaşam Kalitesi Kongresi, 2019
Sosyal, mesleki ya da diğer çevresel faktörlerin etkisiyle toplam uyku ve dinlenme süresinde kısa... more Sosyal, mesleki ya da diğer çevresel faktörlerin etkisiyle toplam uyku ve dinlenme süresinde kısalmaya bağlı yorgunluk en sık görülen sorunlardan biridir.Sağlık çalışanlarında aşırı çalışma ve yetersiz enerji üretiminin bir sonucu olarak ortaya çıkan yorgunluk, duygusal, fizyolojik, bilişsel ve duyusal parametreleri de değiştirerek kişilerin yaşam kalitelerini etkileyebilir.Bu çalışmanın amacı sağlık çalışanlarında sirkadiyen ritmin yorgunluk ve yaşam kalitesi üzerine etkisinin incelenmesidir. Yöntem:Tanımlayıcı tipte planlanan araştırma 1 Temmuz 2019- 30 Ağustos 2019 tarihleri arasında özel bir tıp merkezinde yürütüldü. Araştırmanın örneklemini araştırmaya alınma ölçütlerine (anemik olmayan, immunsupresif ilaç kullanmayan, gebe olmayan, solunum sistemini etkileyen bir hastalığı bulunmayan, iletişim porblemi olmayan ve araştırmaya katılmayı kabul eden) uygun olan sağlık çalışanları oluşturmuştur. Araştırma verileri “Birey Tanılama Formu”, “İnsan Sirkadiyen Ritminde Sabahçıl-Akşamcıl Tipleri Belirlemede Kendi Kendini Değerlendirme Formu”, “Yorgunluk Etki Ölçeği“ve “EUROHIS-QOL- Dünya Sağlık Örgütü Yaşam Kalitesi Anketi” kullanılarak yüz yüze görüşme tekniği kullanılarak araştırmacılar tarafından toplandı. Araştırmanın başlatılabilmesi için etik kurul, yürütülebilmesi için kurum izni, araştırmacılardan yazılı onam ve ölçek kullanım izinleri alındı. Elde edilen verilerin sayı, yüzde dağılımları, Kruskal-Wallis ve korelasyon analizi, SPSS 22.0 paket programı kullanılarak değerlendirildi. Bulgular:Araştırmaya katılan bireylerin %66.2’si kadın ve genel yaş aralığı (%43.2) 36-55 yaş arasındandır. Sağlık çalışanlarının %36.5’sını hekim, %25.7’sini hemşire ve %37.8’ini tekniker/teknisyenler oluşturdu.Bireylerin %2.7’si Kesin Sabahçıl Tip, %33.8’i Sabahçıl Tipe Yakın, %51.4’ü Ara Tip, %8.1’i Akşamcıl Tipe Yakın ve %41’i ise Kesin Akşamcıl Tip sirkadiyen ritme sahiptir.Sağlık çalışanlarının yorgunluk ve yaşam kaliteleri arasında negatif yönde zayıf ilişki olduğu (r = -0.46, p<0.01), ancak sirkadiyen ritim ile yorgunluk ve yaşam kalitesi arasında anlamlı ilişki olmadığı belirlenmiştir (p>0.05). Sonuç:Sağlık çalışanlarının sirkadiyen ritminin yorgunluğu ve yaşam kalitesini etkilemediği, ancak yorgunluk seviyesi arttıkça yaşam kalitesinin azaldığı tespit edildi.
Objective: This study aimed to examine the relationship between chronotype, social jetlag, attent... more Objective: This study aimed to examine the relationship between chronotype, social jetlag, attention control, and academic performance in nursing students during the Coronavirus disease-2019 pandemic. Materials and Methods: The descriptive study was conducted online with undergraduate nursing students (n=405) who were members of the Student Nurses Association and volunteered to participate in the study between July 2021 and April 2022. In collecting the data of the research, students' academic performance information and sociodemographic data that may affect their chronotype were evaluated using the Student Information Form. In addition, the Social Jetlag Form, Morning Evening Scale, and Attention Control Scale were used for evaluation. Results: The mean age of the students participating in the study was 20.29±0.91, 75.8% were female and 41.5% were freshmen. When the chronotypes of the students were examined, it was observed that 18.0% of them were morning-type, 68.6% of them were intermediate-type, and 13.4% of them were evening-type. When the chronotype characteristics of the students, their weighted passing grade, attention control point average, and weekday sleep duration were examined, no significant difference was observed between them (p>0.05). However, when the average of social jetlag hours was compared according to chronotypes, a statistically significant difference was found (p<0.05). Social jetlag values of morning students were found to be significantly lower than those in the evening and intermediate students. The social jetlag values in the intermediate type. Conclusion: There is no significant relationship between social jetlag and chronotype variables, attention control, and academic performance in the post-pandemic period. It can be said that students with an evening type chronotype and creating their own timelines for the social jetlag value create a positive change. However, in the new post-pandemic period, this seemingly positive change is thought to have negative consequences in terms of the adaptation of university students to the new normal. Further studies are needed on the changes in chronotypes in the post-pandemic period.
This study is a qualitative study carried out to determine the experiences and opinions of the re... more This study is a qualitative study carried out to determine the experiences and opinions of the relatives of patients treated in intensive care with the diagnosis of COVID-19 during the pandemic process. A qualitative study using inductive content analysis. The relatives of 14 patients testing COVID-19 positive and treated in the intensive care unit were included in the study. The data were collected through online interviews with patient relatives. After the interviews, the data were recorded and analyzed using Colaizzi's phenomenological method. After completing the interviews with the relatives, 4 main themes and sub-themes were determined. Relatives of the patients expressed the importance of the patient in the intensive care unit in their lives as "congenital companion", "family elders", and " My mom!. In our study, it was determined that the relatives of the patients experienced fear, uncertainty, and personal, pandemic-related anxiety due to the process since their patients were in the intensive care unit. In the study, the doctors of the patients who were treated with the diagnosis of COVID-19 in the general intensive care unit were interviewed and their phone numbers were obtained in order to talk to the relatives of the patients.
Sosyal, mesleki ya da diğer çevresel faktörlerin etkisiyle toplam uyku ve dinlenme süresinde kısa... more Sosyal, mesleki ya da diğer çevresel faktörlerin etkisiyle toplam uyku ve dinlenme süresinde kısalmaya bağlı yorgunluk en sık görülen sorunlardan biridir.Sağlık çalışanlarında aşırı çalışma ve yetersiz enerji üretiminin bir sonucu olarak ortaya çıkan yorgunluk, duygusal, fizyolojik, bilişsel ve duyusal parametreleri de değiştirerek kişilerin yaşam kalitelerini etkileyebilir.Bu çalışmanın amacı sağlık çalışanlarında sirkadiyen ritmin yorgunluk ve yaşam kalitesi üzerine etkisinin incelenmesidir. Yöntem:Tanımlayıcı tipte planlanan araştırma 1 Temmuz 2019- 30 Ağustos 2019 tarihleri arasında özel bir tıp merkezinde yürütüldü. Araştırmanın örneklemini araştırmaya alınma ölçütlerine (anemik olmayan, immunsupresif ilaç kullanmayan, gebe olmayan, solunum sistemini etkileyen bir hastalığı bulunmayan, iletişim porblemi olmayan ve araştırmaya katılmayı kabul eden) uygun olan sağlık çalışanları oluşturmuştur. Araştırma verileri “Birey Tanılama Formu”, “İnsan Sirkadiyen Ritminde Sabahçıl-Akşamcıl Tipleri Belirlemede Kendi Kendini Değerlendirme Formu”, “Yorgunluk Etki Ölçeği“ve “EUROHIS-QOL- Dünya Sağlık Örgütü Yaşam Kalitesi Anketi” kullanılarak yüz yüze görüşme tekniği kullanılarak araştırmacılar tarafından toplandı. Araştırmanın başlatılabilmesi için etik kurul, yürütülebilmesi için kurum izni, araştırmacılardan yazılı onam ve ölçek kullanım izinleri alındı. Elde edilen verilerin sayı, yüzde dağılımları, Kruskal-Wallis ve korelasyon analizi, SPSS 22.0 paket programı kullanılarak değerlendirildi. Bulgular:Araştırmaya katılan bireylerin %66.2’si kadın ve genel yaş aralığı (%43.2) 36-55 yaş arasındandır. Sağlık çalışanlarının %36.5’sını hekim, %25.7’sini hemşire ve %37.8’ini tekniker/teknisyenler oluşturdu.Bireylerin %2.7’si Kesin Sabahçıl Tip, %33.8’i Sabahçıl Tipe Yakın, %51.4’ü Ara Tip, %8.1’i Akşamcıl Tipe Yakın ve %41’i ise Kesin Akşamcıl Tip sirkadiyen ritme sahiptir.Sağlık çalışanlarının yorgunluk ve yaşam kaliteleri arasında negatif yönde zayıf ilişki olduğu (r = -0.46, p&lt;0.01), ancak sirkadiyen ritim ile yorgunluk ve yaşam kalitesi arasında anlamlı ilişki olmadığı belirlenmiştir (p&gt;0.05). Sonuç:Sağlık çalışanlarının sirkadiyen ritminin yorgunluğu ve yaşam kalitesini etkilemediği, ancak yorgunluk seviyesi arttıkça yaşam kalitesinin azaldığı tespit edildi.
6. SAYKAD Uluslararası Sağlıkta Yaşam Kalitesi Kongresi, 2019
Sosyal, mesleki ya da diğer çevresel faktörlerin etkisiyle toplam uyku ve dinlenme süresinde kısa... more Sosyal, mesleki ya da diğer çevresel faktörlerin etkisiyle toplam uyku ve dinlenme süresinde kısalmaya bağlı yorgunluk en sık görülen sorunlardan biridir.Sağlık çalışanlarında aşırı çalışma ve yetersiz enerji üretiminin bir sonucu olarak ortaya çıkan yorgunluk, duygusal, fizyolojik, bilişsel ve duyusal parametreleri de değiştirerek kişilerin yaşam kalitelerini etkileyebilir.Bu çalışmanın amacı sağlık çalışanlarında sirkadiyen ritmin yorgunluk ve yaşam kalitesi üzerine etkisinin incelenmesidir. Yöntem:Tanımlayıcı tipte planlanan araştırma 1 Temmuz 2019- 30 Ağustos 2019 tarihleri arasında özel bir tıp merkezinde yürütüldü. Araştırmanın örneklemini araştırmaya alınma ölçütlerine (anemik olmayan, immunsupresif ilaç kullanmayan, gebe olmayan, solunum sistemini etkileyen bir hastalığı bulunmayan, iletişim porblemi olmayan ve araştırmaya katılmayı kabul eden) uygun olan sağlık çalışanları oluşturmuştur. Araştırma verileri “Birey Tanılama Formu”, “İnsan Sirkadiyen Ritminde Sabahçıl-Akşamcıl Tipleri Belirlemede Kendi Kendini Değerlendirme Formu”, “Yorgunluk Etki Ölçeği“ve “EUROHIS-QOL- Dünya Sağlık Örgütü Yaşam Kalitesi Anketi” kullanılarak yüz yüze görüşme tekniği kullanılarak araştırmacılar tarafından toplandı. Araştırmanın başlatılabilmesi için etik kurul, yürütülebilmesi için kurum izni, araştırmacılardan yazılı onam ve ölçek kullanım izinleri alındı. Elde edilen verilerin sayı, yüzde dağılımları, Kruskal-Wallis ve korelasyon analizi, SPSS 22.0 paket programı kullanılarak değerlendirildi. Bulgular:Araştırmaya katılan bireylerin %66.2’si kadın ve genel yaş aralığı (%43.2) 36-55 yaş arasındandır. Sağlık çalışanlarının %36.5’sını hekim, %25.7’sini hemşire ve %37.8’ini tekniker/teknisyenler oluşturdu.Bireylerin %2.7’si Kesin Sabahçıl Tip, %33.8’i Sabahçıl Tipe Yakın, %51.4’ü Ara Tip, %8.1’i Akşamcıl Tipe Yakın ve %41’i ise Kesin Akşamcıl Tip sirkadiyen ritme sahiptir.Sağlık çalışanlarının yorgunluk ve yaşam kaliteleri arasında negatif yönde zayıf ilişki olduğu (r = -0.46, p<0.01), ancak sirkadiyen ritim ile yorgunluk ve yaşam kalitesi arasında anlamlı ilişki olmadığı belirlenmiştir (p>0.05). Sonuç:Sağlık çalışanlarının sirkadiyen ritminin yorgunluğu ve yaşam kalitesini etkilemediği, ancak yorgunluk seviyesi arttıkça yaşam kalitesinin azaldığı tespit edildi.
Objective: This study aimed to examine the relationship between chronotype, social jetlag, attent... more Objective: This study aimed to examine the relationship between chronotype, social jetlag, attention control, and academic performance in nursing students during the Coronavirus disease-2019 pandemic. Materials and Methods: The descriptive study was conducted online with undergraduate nursing students (n=405) who were members of the Student Nurses Association and volunteered to participate in the study between July 2021 and April 2022. In collecting the data of the research, students' academic performance information and sociodemographic data that may affect their chronotype were evaluated using the Student Information Form. In addition, the Social Jetlag Form, Morning Evening Scale, and Attention Control Scale were used for evaluation. Results: The mean age of the students participating in the study was 20.29±0.91, 75.8% were female and 41.5% were freshmen. When the chronotypes of the students were examined, it was observed that 18.0% of them were morning-type, 68.6% of them were intermediate-type, and 13.4% of them were evening-type. When the chronotype characteristics of the students, their weighted passing grade, attention control point average, and weekday sleep duration were examined, no significant difference was observed between them (p>0.05). However, when the average of social jetlag hours was compared according to chronotypes, a statistically significant difference was found (p<0.05). Social jetlag values of morning students were found to be significantly lower than those in the evening and intermediate students. The social jetlag values in the intermediate type. Conclusion: There is no significant relationship between social jetlag and chronotype variables, attention control, and academic performance in the post-pandemic period. It can be said that students with an evening type chronotype and creating their own timelines for the social jetlag value create a positive change. However, in the new post-pandemic period, this seemingly positive change is thought to have negative consequences in terms of the adaptation of university students to the new normal. Further studies are needed on the changes in chronotypes in the post-pandemic period.
This study is a qualitative study carried out to determine the experiences and opinions of the re... more This study is a qualitative study carried out to determine the experiences and opinions of the relatives of patients treated in intensive care with the diagnosis of COVID-19 during the pandemic process. A qualitative study using inductive content analysis. The relatives of 14 patients testing COVID-19 positive and treated in the intensive care unit were included in the study. The data were collected through online interviews with patient relatives. After the interviews, the data were recorded and analyzed using Colaizzi's phenomenological method. After completing the interviews with the relatives, 4 main themes and sub-themes were determined. Relatives of the patients expressed the importance of the patient in the intensive care unit in their lives as "congenital companion", "family elders", and " My mom!. In our study, it was determined that the relatives of the patients experienced fear, uncertainty, and personal, pandemic-related anxiety due to the process since their patients were in the intensive care unit. In the study, the doctors of the patients who were treated with the diagnosis of COVID-19 in the general intensive care unit were interviewed and their phone numbers were obtained in order to talk to the relatives of the patients.
Sosyal, mesleki ya da diğer çevresel faktörlerin etkisiyle toplam uyku ve dinlenme süresinde kısa... more Sosyal, mesleki ya da diğer çevresel faktörlerin etkisiyle toplam uyku ve dinlenme süresinde kısalmaya bağlı yorgunluk en sık görülen sorunlardan biridir.Sağlık çalışanlarında aşırı çalışma ve yetersiz enerji üretiminin bir sonucu olarak ortaya çıkan yorgunluk, duygusal, fizyolojik, bilişsel ve duyusal parametreleri de değiştirerek kişilerin yaşam kalitelerini etkileyebilir.Bu çalışmanın amacı sağlık çalışanlarında sirkadiyen ritmin yorgunluk ve yaşam kalitesi üzerine etkisinin incelenmesidir. Yöntem:Tanımlayıcı tipte planlanan araştırma 1 Temmuz 2019- 30 Ağustos 2019 tarihleri arasında özel bir tıp merkezinde yürütüldü. Araştırmanın örneklemini araştırmaya alınma ölçütlerine (anemik olmayan, immunsupresif ilaç kullanmayan, gebe olmayan, solunum sistemini etkileyen bir hastalığı bulunmayan, iletişim porblemi olmayan ve araştırmaya katılmayı kabul eden) uygun olan sağlık çalışanları oluşturmuştur. Araştırma verileri “Birey Tanılama Formu”, “İnsan Sirkadiyen Ritminde Sabahçıl-Akşamcıl Tipleri Belirlemede Kendi Kendini Değerlendirme Formu”, “Yorgunluk Etki Ölçeği“ve “EUROHIS-QOL- Dünya Sağlık Örgütü Yaşam Kalitesi Anketi” kullanılarak yüz yüze görüşme tekniği kullanılarak araştırmacılar tarafından toplandı. Araştırmanın başlatılabilmesi için etik kurul, yürütülebilmesi için kurum izni, araştırmacılardan yazılı onam ve ölçek kullanım izinleri alındı. Elde edilen verilerin sayı, yüzde dağılımları, Kruskal-Wallis ve korelasyon analizi, SPSS 22.0 paket programı kullanılarak değerlendirildi. Bulgular:Araştırmaya katılan bireylerin %66.2’si kadın ve genel yaş aralığı (%43.2) 36-55 yaş arasındandır. Sağlık çalışanlarının %36.5’sını hekim, %25.7’sini hemşire ve %37.8’ini tekniker/teknisyenler oluşturdu.Bireylerin %2.7’si Kesin Sabahçıl Tip, %33.8’i Sabahçıl Tipe Yakın, %51.4’ü Ara Tip, %8.1’i Akşamcıl Tipe Yakın ve %41’i ise Kesin Akşamcıl Tip sirkadiyen ritme sahiptir.Sağlık çalışanlarının yorgunluk ve yaşam kaliteleri arasında negatif yönde zayıf ilişki olduğu (r = -0.46, p&lt;0.01), ancak sirkadiyen ritim ile yorgunluk ve yaşam kalitesi arasında anlamlı ilişki olmadığı belirlenmiştir (p&gt;0.05). Sonuç:Sağlık çalışanlarının sirkadiyen ritminin yorgunluğu ve yaşam kalitesini etkilemediği, ancak yorgunluk seviyesi arttıkça yaşam kalitesinin azaldığı tespit edildi.
Uploads