This study aimed to determine the case of middle school students' attitudes towards STEM on predi... more This study aimed to determine the case of middle school students' attitudes towards STEM on predicting their perceptions of innovative thinking. The study was carried out using the correlational research design, and the sample consisted of 558 middle school students studying at schools in a district in Turkey's Southeastern Anatolia Region in the 2022-2023 academic year. Data were collected using the "Personal Information Form," the "Attitude towards STEM Scale," and the "Perception of Innovative Thinking Scale." Descriptive, correlational, simple, and multiple regression analyses were performed for data analysis. Analyses revealed that students had high levels of attitudes towards STEM and high levels of perceptions of innovative thinking. A positive and significant relationship was found between the attitudes towards STEM and its sub-dimensions and the perception of innovative thinking. In addition, it was found that attitudes towards STEM and its sub-dimensions significantly predicted perceptions of innovative thinking. On the other hand, the sub-dimensions of attitudes towards STEM that most significantly predicted perceptions of innovative thinking were found to be 21st-century skills, mathematics, science, engineering, and technology, in order of importance. Based on the findings, recommendations were provided.
Bu çalışmanın amacı, güncel fen bilimleri dersi öğretim programındaki kazanımlar dikkate alınarak... more Bu çalışmanın amacı, güncel fen bilimleri dersi öğretim programındaki kazanımlar dikkate alınarak 4. sınıf "Maddenin Özellikleri" ünitesine ilişkin geçerli ve güvenilir bir akademik başarı testi geliştirmektir. Çalışmada nicel araştırma yöntemlerinden tarama modeli kullanılmıştır. Çalışmanın örneklemini 2022-2023 eğitim öğretim yılında Güneydoğu Anadolu Bölgesindeki bir ilde öğrenim gören, maksimum çeşitlilik örneklemesine göre belirlenen ve bu üniteyi geçen sene işlemiş olan 280 beşinci sınıf öğrencisi oluşturmuştur. İlgili ünitede 10 kazanım olup, her kazanım için 3 soru olmak üzere toplam 30 soru hazırlanılmıştır. Testin görünüş ve kapsam geçerliği için belirtke tablosu hazırlanmış olup, uzmanların görüşü alınmıştır. Madde analizi sonucu 3 soru testten çıkarılmış, 6 soru düzenlenip geliştirilip tekrar teste konulmuştur. Testin son hali 27 maddeden oluşmakta olup, ortalama madde güçlüğü 0,59; ortalama madde ayırt edicilik indeksi 0,45 ve KR-20 tekniği kullanılarak hesaplanan güvenirlik katsayısı 0,81'dir. Geliştirilen testin öğretmenler ve araştırmacılar tarafından kullanılması önerilmektedir.
MATEMATİK VE FEN BİLİMLERİ EĞİTİMİNDE YENİ YAKLAŞIMLAR 2023-II, 2023
Öğretim programında hedeflenen kazanımlara ulaşılıp ulaşılmadığının
belirlenmesinde, öğrenme eks... more Öğretim programında hedeflenen kazanımlara ulaşılıp ulaşılmadığının belirlenmesinde, öğrenme eksikliklerinin tespit edilmesinde ve giderilmesinde ölçme ve değerlendirme önemlidir. Ölçme ve değerlendirme işleminin yapıldığı derslerden biri de fen bilimleri dersidir. 2018 yılı Fen Bilimleri Dersi Öğretim Programı ölçme ve değerlendirme alanı incelendiğinde, daha önceki programların aksine öğretmenlerin ölçme ve değerlendirme yaparken kullanacakları yöntem, teknik ve ölçme araçlarının ismine yer verilmediği görülmektedir. Bununla birlikte programda öğrencinin akademik gelişiminin tek bir yöntem veya teknikle ölçülüp değerlendirilmemesi ve sonuç odaklı değerlendirmeden ziyade süreç odaklı değerlendirme yapılmasına vurgu yapılmaktadır. Dolayısıyla bu bölümde alternatif ölçme değerlendirme teknikleri ağırlıklı olmak üzere fen eğitiminde en çok kullanılan geleneksel ve alternatif ölçme ve değerlendirme tekniklerinden bahsedilmiş ve örnek uygulamalara yer verilmiştir. Geleneksel ve alternatif ölçme ve değerlendirme araçları bu bölümde verilen araçlar ve fen bilimleri dersi ile sınırlı olmayıp, bu bölümde fen eğitiminde en çok kullanılan geleneksel ve alternatif ölçme değerlendirme araçlarına yer verilmiş olup, bu araçların kullanımı örnek uygulamalarla daha somut hale getirilmeye çalışılmıştır
Bu çalışmanın amacı fen bilimleri öğretmenlerinin TIMSS sınavı farkındalığını ve 2019 TIMSS fen p... more Bu çalışmanın amacı fen bilimleri öğretmenlerinin TIMSS sınavı farkındalığını ve 2019 TIMSS fen performansını nasıl değerlendirdiklerini belirlemektir. Çalışma grubu 2021-2022 eğitim öğretim yılında Güneydoğu Anadolu Bölgesindeki bir ilin ilçesinde görev yapan 23 fen bilimleri öğretmeninden oluşmuştur. Yarı yapılandırılmış görüşme formu ile veriler toplanmıştır. Çalışma temel nitel bir araştırma olup, veriler betimsel ve içerik analizi ile analiz edilmiştir. Çalışmada öğretmenlerin TIMSS uygulaması hakkında farkındalıklarının yeterli olmadığı görülmüştür. Öğretmenler 2019 TIMSS fen performansındaki artışın nedenini müfredat ve eğitim-öğretim anlayışındaki değişikliklere, Fizik ve Kimya öğrenme alanlarındaki başarının daha fazla olmasını ise öğrenme alanlarının yapısına ve uygulanabilirliğine bağlamışlardır. En düşük fen başarı artışının Güneydoğu Anadolu Bölgesinde olmasının nedeni ise ailelerin eğitime gereken önemi vermemeleri olarak belirtmişlerdir. Ayrıca 5. sınıf öğrencilerinin soyut düşünememelerinin, 8. sınıf öğrencilerinin ise Liselere Geçiş Sistemine hazırlanmaları ile daha çok akıl yürütme düzeyinde soru çözmelerinin 5. sınıf öğrencilerinin "bilme" alanında, 8. sınıf öğrencilerinin ise "akıl yürütme" alanında daha yüksek başarı göstermelerinde etkili olduğunu ifade etmişlerdir.
Bu çalışmada sınıf öğretmeni adaylarının sürdürülebilir kalkınma farkındalıkları ve doğal kaynakl... more Bu çalışmada sınıf öğretmeni adaylarının sürdürülebilir kalkınma farkındalıkları ve doğal kaynaklar kavramına yönelik metaforik algılarının belirlenmesi amaçlanmıştır. Çalışmada karma yöntem kullanılmıştır. Çalışmanın örneklemini 2021-2022 eğitim-öğretim yılında Gaziantep Üniversitesinin iki eğitim fakültesinde öğrenim gören 310 sınıf öğretmeni adayı oluşturmuştur. Nicel veriler Sürdürülebilir Kalkınma Farkındalık Ölçeği ile nitel veriler ise Metafor Yoluyla Doğal Kaynaklar Kavramına İlişkin Veri Toplama Formu ile elde edilmiştir. Çalışmanın nicel boyutunda, öğretmen adaylarının sürdürülebilir kalkınma farkındalıklarının orta puanın üzerinde olduğu, 3. sınıf ve kadın öğrencilerin sürdürülebilir kalkınma farkındalıklarının daha iyi olduğu görülmüştür. Çalışmanın nitel boyutunda ise öğretmen adaylarının doğal kaynaklar kavramına ilişkin en çok "su" ve "nefes" metaforlarını ürettikleri görülmüştür. Bunun yanı sıra sürdürülebilir kalkınma farkındalığı düşük olan öğretmen adayları doğal kaynakların yaşamın devamı için gerekliliğine, orta düzeyde olan öğretmen adayları yaşamın devamlılığı ve bilinçli kullanılmasının önemine, yüksek düzeyde olan öğretmen adayları ise değerli/önemli olmasına daha çok vurgu yapmışlardır.
This study’s aim is to investigate whether the use of a scoring rubric provides success for stude... more This study’s aim is to investigate whether the use of a scoring rubric provides success for students and objectivity in student evaluation. Peer assessment that allows for peer evaluation, which was among the goals of this study, was also carried out. This study included 25 students in the 6th grade of a secondary school. Both during and after the teaching of the subject Force and Motion, 20 multiple-choice questions were given to the students. Students were then given an exam on the subject. When the scores of the pre-test and post-test on the subject were analyzed, the average post-test scores were higher than the average pre-test scores. Additionally, there was a positive relationship (r = 1) between the pre-test and post-test scores given by three peer raters and the researcher. The study shows that a scoring rubric ensures objectivity in evaluation.
International Journal of Contemporary Educational Research, 2023
The relationship between highly desired 21st century skills, such as students' attitudes toward S... more The relationship between highly desired 21st century skills, such as students' attitudes toward STEAM, critical thinking dispositions, and decision-making abilities, and the role of gender on these associations was investigated in this study. The data was collected from 4th grade students in the 2022-2023 academic year using the typical case sampling method. “STEAM Attitude Scale”, “Critical Thinking Disposition Scale” and “Decision-Making Skill Scale” were utilized. The mediation model was estimated using the whole sample, followed by multigroup analyses that employed gender as the moderation variable. The results indicated that primary school students' attitudes towards STEAM, their critical thinking dispositions, and their decision-making skills were at a high level. The mediation analysis revealed that attitudes towards STEAM had direct effect on decision-making skills, and critical thinking disposition was found to be partially mediating this association. Multigroup analyses provided evidence for the significant moderating role of gender pertaining to the specified associations in the model. The findings provide insights into the importance of developing positive attitudes towards STEAM disciplines regarding their evidential effect on critical thinking disposition and informed decision-making skills in primary schools and the necessity of attending to the role of gender in future educational interventions.
International Journal of Progressive Education, 2022
The current study sought to determine the association between primary school teacher candidates' ... more The current study sought to determine the association between primary school teacher candidates' levels of scientific literacy and their attitudes about reading scientific texts. The study used a correlational survey technique. The sample population consisted of 287 primary school teacher candidates who were enrolled in a public university in SouthEastern Anatolia's education faculty for the 2020-2021 academic year. The "Personal Information Form," "Universal Science Literacy Scale," and "Attitude Scale towards Reading Scientific Texts" were used to gather the data. During the data analysis stage, frequency and percentage values for the variables were determined. Correlation, simple regression, and multiple regression analyses were then performed. The results revealed that although teacher candidates' reading and scientific text reading rates were insufficient, their attitudes toward scientific literacy and scientific text reading were "good." The attitude toward reading scientific materials and the sub-dimensions of scientific literacy were found to be positively and statistically correlated. Along with the "habits of mind" and "meta-cognition and self-direction" sub-dimensions, it was also noted that scientific literacy is a statistically significant predictor of attitude toward reading scientific materials. Based on their findings, the researcher came up with several recommendations.
Ahi Evran Üniversitesi Kırşehir Eğitim Fakültesi Dergisi, 2022
Bu çalışmanın amacı ortaokul öğrencilerinin “saf madde ve karışımlar” konusu ile ilgili öğrendikl... more Bu çalışmanın amacı ortaokul öğrencilerinin “saf madde ve karışımlar” konusu ile ilgili öğrendikleri bilgileri günlük yaşam ile ilişkilendirme düzeylerini belirlemektir. Araştırmanın çalışma grubunu 2020-2021 eğitim-öğretim yılı güz döneminde GaziantepNizip ilçesinin farklı ortaokullarında öğrenim gören 94 sekizinci sınıf öğrencisi oluşturmaktadır. Araştırma verileri araştırmacı tarafından hazırlanan dört açık uçlu sorudan oluşan bir form ile toplanmıştır. Durum çalışması deseni kullanılan çalışmada, elde edilen verilerin analizinde betimsel analiz yöntemi kullanılmıştır. Araştırmada öğrencilerin “saf madde ve karışımlar” konusunda yer alan kavramlar (element, bileşik ve karışımlar) ile ilgili kısıtlı örnekler sundukları dolayısıyla bu konuda öğrendikleri bilgilerinin günlük yaşam ile ilişkilendirme düzeylerinin düşük olduğu sonucuna ulaşılmıştır. Bununla birlikte öğrenciler tarafından verilen örneklerin daha çok ders kitabında yer alan örnekler olduğu, yakın çevrelerindeki örnekleri fark edemedikleri, ancak verilen bazı örneklerin günlük yaşam ile ilişkilendirme düzeyinin yüksek olduğu ve akademik başarının öğrenilen bilgileri günlük yaşama aktarma konusunda önemli olmadığı görülmüştür. Tüm bu elde edilen sonuçlar doğrultusunda bazı önerilerde bulunulmuştur.
The aim of present research was to develop a Likert type scale that determines the attitudes of 9... more The aim of present research was to develop a Likert type scale that determines the attitudes of 9th grade students towards physics courses so as to identify the physics students’ attitudes towards this course. The research started with a draft scale of 30 items. The draft scale was applied to 177 ninth grade students as a pilot research. According to results obtained from factor analysis, a scale that has 21 items and covering six sub-sets was developed. KMO value of the scale was .82; the Bartlett’s test value was 1997.3; and the internal consistency coefficient (Cronbach’s alpha) was .90. The scale was then applied to 460 ninth grade students from different schools to conduct a confirmatory factor analysis. It was found that the types of upper-secondary school influence students’ attitudes towards physics courses while gender and educational level of the parents had no significant influence on these attitudes. Therefore, it was also found that the students had an ambivalent attitu...
The aim of the present study was to identify the state of prediction of the
critical thinking di... more The aim of the present study was to identify the state of prediction of the critical thinking dispositions of primary school teacher candidates through their self-efficacy for STEM. The study was designed subject to the correlational survey model with the sample group comprised of 295 primary school teacher candidates continuing their education at the two education faculties of a state university in Southeastern Anatolia Region of Turkey during the 2020-2021 academic year who were identified in accordance with the proper sampling method. The data were collected via, “Self-Efficacy Scale for STEM Practices” and “Critical Thinking Disposition Scale”. Descriptive analysis was used for determining the self-efficacy for STEM practices and critical thinking dispositions of primary school teacher candidates; correlation analysis was used for illustrating the relationship between self-efficacy for STEM practices and critical thinking disposition along with its sub-dimensions; linear regression analysis was used for identifying the state of prediction for critical thinking disposition and its sub-dimensions through self-efficacy for STEM practices whereas stepwise multiple regression analysis was used for determining the state of prediction for critical thinking disposition through gender and self-efficacy for STEM practices subdimensions. Based on the analysis results, the self-efficacy for STEM practices and critical thinking dispositions of teacher candidates are at a good level. There is a positive and statistically significant correlation between self-efficacy for STEM practices and critical thinking disposition and its sub-dimensions. It was illustrated that self-efficacy for STEM practices is a statistically significant predictor of critical thinking disposition and its sub-dimensions and that tenacity-patience was the variable that was predicted the most among these sub-dimensions whilst the stepwise multiple regression analysis set forth that self-efficacy belief was the predictor that made the highest contribution to critical thinking disposition. Various suggestions were made based on the results of the study.
Bu arastirmada, 6. Sinif “Maddenin Tanecikli Yapisi ve Ozellikleri” unitesindeki ogrenci kazaniml... more Bu arastirmada, 6. Sinif “Maddenin Tanecikli Yapisi ve Ozellikleri” unitesindeki ogrenci kazanimlarinin gerceklesme duzeyinin belirlenmesi amaclanmistir. Oncelikle bu uniteye ait hazirlanan 81 soru bu uniteyi bir onceki sene islemis olan 7. Sinif ogrencilerine uygulanmis ve hazirlanan sorularin detayli istatistiksel analizleri yapilarak, madde puanlari matrisinde, madde gucluk indeksi ve ayiricilik gucu dusuk olan 13 madde testten elenerek soru sayisi 68’e dusurulmustur. Bu 68 soru unite islenmeden 6. sinif ogrencilerine “on test” ve unite islendikten sonra “son test” seklinde uygulanmistir. Bu calismaya sehir merkezinden 62, ilce merkezinden 58 ve koy ilkogretim okullarindan 53 olmak uzere toplam 173 ogrenci katilmistir. Elde edilen sonuclarin istatistiksel degerlendirilmesinde (t-test ve ANOVA) son testin on testten basari farki kullanilmistir. Birinci kazanim haric, diger kazanimlar on ve son testte anlamli bir farklilik gostermektedir. Bununla beraber son testin on testten basa...
İlkokulda Temel Fen Bilimleri Dersine Yönelik Akademisyen Görüşleri, 2021
Nitelikli öğretmen yetiştirebilmek için öğretmen yetiştiren
kurumların lisans müfredatlarında ça... more Nitelikli öğretmen yetiştirebilmek için öğretmen yetiştiren kurumların lisans müfredatlarında çağın gereklerine uygun şekilde düzenlemeler yapılmalıdır. Bu amaçla 2018-2019 eğitim öğretim yılından itibaren uygulanmak üzere 25 lisans programının ders ve içeriklerinde düzenleme yapılmıştır. Bu yeni program, 2018-2019 öğretim yılında sadece lisans 1. sınıf öğrencilerine uygulanmıştır. Sınıf öğretmenliği alanı farklı içeriklere sahip olmasından dolayı en çok değişikliğe uğrayan öğretmenlik alanlarının başında gelmektedir. Yeni sınıf öğretmenliği lisans programındaki tüm derslerin, özellikle de fen derslerinin içeriğindeki değişiklikler programın en dikkat çekici yönüdür. Değişen yeni sınıf öğretmenliği lisans programında Genel Fizik, Genel Kimya ve Genel Biyoloji gibi alan dersleri kaldırılmıştır. Bu bağlamda bu çalışmada, eski programdaki alan derslerinin tüm konularını içeren ve yeni programda sadece bir dönemde verilecek olan İlkokulda Temel Fen Bilimleri dersi hakkında akademisyenlerin görüş ve değerlendirilmesinin ortaya konulması amaçlanmıştır. Bu çalışma nitel bir araştırma olup veriler yarı yapılandırılmış görüşme formu ile elde edilmiştir. Ölçüt örnekleme yöntemiyle de çalışmanın katılımcıları belirlenmiştir. Çalışma, 2018-2019 eğitim öğretim yılı bahar döneminde Fırat ve İnönü Üniversitelerinde görev yapan 10 öğretim üyesi ile yürütülmüştür. Veriler içerik analizi yöntemi ile analiz edilmiştir. Elde edilen sonuçlara göre, akademisyenler genel olarak İlkokulda Temel Fen Bilimleri dersinin içeriğinin ve süresinin yetersiz olduğunu ve bu içerikle fen alanında donanımlı öğretmenler yetişmeyeceğini ifade etmişlerdir.
Analoji, bilinmeyen bir kavramı bilinen bir kavramın özelliklerini kullanarak tanımlayan ve bilin... more Analoji, bilinmeyen bir kavramı bilinen bir kavramın özelliklerini kullanarak tanımlayan ve bilinen ve bilinmeyen kavramlar arasında benzerlik kuran bir öğretim tekniğidir. Analojiler, özellikle fen öğretiminde soyut olan fen kavramlarının öğretilmesinde etkili olarak kullanılmaktadır. Bununla birlikte analojiler dikkatli kullanılmazsa kavram yanılgılarına sebep olabilirler. Fen derslerinde analojiyi doğru kullanmada şüphesiz ki en büyük rol fen bilimleri öğretmenlerine düşmektedir. Bu çalışmanın amacı da fen bilimleri öğretmenlerinin fen öğretiminde analoji kullanımına yönelik algılarını belirlemektir. Çalışma nitel araştırma yöntemlerinden durum çalışması deseni ile yürütülmüştür. Veri toplama aracı olarak yarı yapılandırılmış görüşme formu kullanılmıştır. Araştırmanın çalışma grubunu 2019-2020 eğitim öğretim yılında Gaziantep ili Nizip ilçesinde görev yapmakta olan 17 fen bilimleri öğretmeni oluşturmaktadır. Veriler içerik analizi yöntemi ile analiz edilmiştir. Araştırmaya katılan öğretmenler fen bilimleri dersinde analoji tekniğini sıklıkla kullandıklarını ifade etmişlerdir. Ayrıca analoji tekniğini daha çok kavramları somutlaştırmada ve öğrenmeyi kalıcı hale getirmede kullandıklarını belirtmişlerdir. Öğretmenler analoji tekniğini daha çok biyoloji konularını (sistemler, hücre vb.) anlatırken kullandıklarını ifade etmişlerdir. Bununla birlikte öğretmenler analoji tekniğini kullanırken kazanımlara ve öğrenci seviyesine uygun olmasına, kavram yanılgısına sebep olmamasına dikkat ettiklerini belirtmişlerdir. Anahtar Kelimeler: Analoji Tekniği, Fen Bilimleri Öğretmeni, Fen Öğretimi.
İlkokul Öğrencilerinin “Varlıkların Hareket Özellikleri” Konusunda Öğrendikleri Bilgileri Günlük Hayat İle İlişkilendirme Durumları, 2021
Öz Fen bilimleri dersindeki soyut ve karmaşık kavramların henüz soyut düşünme becerisi yeterince ... more Öz Fen bilimleri dersindeki soyut ve karmaşık kavramların henüz soyut düşünme becerisi yeterince geliş-memiş olan ilkokul öğrencilerine öğretilmesi diğer kademelere göre daha zordur. Dolayısıyla bu kavram-ların somutlaştırılarak öğrenciye verilmesi gerekmektedir. Bunu sağlamanın bir yolu da soyut kavram-ların günlük hayat ile ilişkilendirilerek öğrenciye verilmesidir. Bu çalışmada da ilkokul öğrencilerinin "Varlıkların Hareket Özellikleri" konusunda öğrendikleri bilgileri günlük hayat ile ilişkilendirme du-rumlarının belirlenmesi amaçlanmıştır. Araştırma verileri 2019-2020 eğitim-öğretim yılı içerisinde elde edilmiş olup, çalışma grubu ise Gaziantep ili Nizip ilçesinin farklı ilkokullarında öğrenim gören 100 üçüncü sınıf öğrencisinden oluşmuştur. Veri toplama aracı olarak beş açık uçlu sorudan oluşan bir anket kullanılmıştır. Çalışma nitel olarak tasarlanmış olup, çalışmada özel durum yöntemi kullanılmıştır. Veri analizi olarak ise betimsel analiz yöntemi kullanılmıştır. Çalışmada ilkokul üçüncü sınıf öğrencile-rinin "Varlıkların Hareket Özellikleri" konusunda öğrendikleri temel kavramları günlük hayat ile iliş-kilendirebildikleri ancak bu ilişkilendirmenin istenilen seviyede olmadığı sonucuna ulaşılmıştır. Ayrıca alan yazında yapılan benzer çalışmalardan elde edilen sonuçların aksine yapılan çalışmada öğrencilerin önemli bir kavram yanılgısı yaşamadıkları görülmüştür. Elde edilen sonuçlar doğrultusunda ise bazı önerilerde bulunulmuştur. Anahtar Kelimeler: Günlük hayat, ilişkilendirme, ilkokul öğrencisi.
In addition to the (traditional) measurement and assessment approaches that indicate the ratio wi... more In addition to the (traditional) measurement and assessment approaches that indicate the ratio with which students have acquired the targeted behaviors of the course, there is also a need for (alternative) approaches which put forth the ratio with which students put to use the behaviors they acquire. It is important to use the proper measurement and assessment tool for each course. Undoubtedly, Science is one of these courses. The purpose of the present study was to use the Scoring Rubric (SR) which is one of the alternative measurement and assessment tools for the evaluation of the acquisition of secondary school students regarding a unit in Science course. Mixed method utilizing both qualitative and quantitative techniques has been used in the study. A semi-experimental model was used for collecting quantitative data, whereas case study pattern was used for the collection of qualitative data. The study group was comprised of a total of 25 students continuing 6 th grade at a state secondary school at the Gaziantep-Karkamış district center during the 2013-2014 academic year. Quantitative data were acquired using the Academic Success Test on the Particulate Structure and Characteristics of Matter. Whereas a semi-structured interview form was used for the acquisition of qualitative data. Two sample t-tests with one dependent and one independent were used for the quantitative dimension, while content analysis method was used for the qualitative data. Based on the quantitative data acquired as a result of the study, it was observed that the use SR when solving questions increases the success of students significantly and that gender does not play a role on student scores. Qualitative results put forth that SR reduces the time lost during assessment, that it guides both the teacher and the student, makes a positive impact on student learning and puts forth cases of inadequate learning.
In March 2011, civil war broke out in Syria. This war has forced people to migrate. Without a dou... more In March 2011, civil war broke out in Syria. This war has forced people to migrate. Without a doubt, children are the worst affected by a climate of war, in terms of their mental health, education and even lives being under immediate threat in such an environment. This study intends to lay out the problems faced by classroom teachers in teaching science to Syrian students and puts forward suggestions to overcome these problems on the basis of teachers' opinions. The study involves the use of case studies, which is a qualitative research method. A semi-structured interview form was used as a data collection tool. The study was carried out with 15 classroom teachers working in two primary schools located in the Nizip district of Gaziantep province in the spring term of the academic year 2018-2019. The data was analyzed using a content analysis method. It was found that one of the biggest factors complicating the integration process of the Syrian students was language barriers. It was also found that the majority of the classroom teachers received training on the integration of Syrian students into the Turkish education system, but they did not find the training adequate in terms of content or duration. It was found that the teachers used methods and techniques such as experiments, demonstrations, and questions and answers in order to achieve the learning outcomes for Syrian students in the science courses. Some suggestions are also outlined according to these findings.
Journal of Social and Humanities Sciences Research, 2018
Bu çalışmada, ortaokul öğrencilerinin fen bilimleri dersinde seçilen bir üniteyi (Kuvvet ve Harek... more Bu çalışmada, ortaokul öğrencilerinin fen bilimleri dersinde seçilen bir üniteyi (Kuvvet ve Hareket) ne derece anladıklarının değerlendirilmesinde, Dereceli Puanlama Anahtarlarının (DPA) kullanılması ve akran değerlendirilmesinin yapılması amaçlanmıştır. Bu amaçla, çalışmada tek grup ön test-son test, kontrol grupsuz deney deseni kullanılmıştır. Kuvvet ve Hareket ünitesine ait bir başarı testi geliştirilmiştir ve bu test DPA oluşturulmadan önce ön test, DPA oluşturulduktan sonra da DPA ile birlikte son test olarak uygulanmıştır. Elde edilen ön ve son testler önce araştırmacı tarafından, daha sonra ise rastgele seçilen üç öğrenci tarafından DPA’ya göre değerlendirilmiş ve böylece akran değerlendirmesine de fırsat verilmiştir. Öğrencilerin bu ünite ile ilgili problem çözmedeki başarılarının puanlayıcıya göre değişiminin t-testi sonuçlarına bakıldığında, araştırmacının değerlendirme sonuçlarıyla öğrencilerin değerlendirme sonuçları arasında tutarlılık olduğu görülmüştür. Elde edilen sonuçlardan; DPA ile yapılan değerlendirmede öğrencilerin aldığı puanların değerlendirmeyi yapan kişiden bağımsız olduğu sonucuna varılmıştır
Bu araştırmada, 6. Sınıf “Maddenin Tanecikli Yapısı ve Özellikleri” ünitesindeki öğrenci kazanıml... more Bu araştırmada, 6. Sınıf “Maddenin Tanecikli Yapısı ve Özellikleri” ünitesindeki öğrenci kazanımlarının gerçekleşme düzeyinin belirlenmesi amaçlanmıştır. Öncelikle bu üniteye ait hazırlanan 81 soru bu üniteyi bir önceki sene işlemiş olan 7. Sınıf öğrencilerine uygulanmış ve hazırlanan soruların detaylı istatistiksel analizleri yapılarak, madde puanları matrisinde, madde güçlük indeksi ve ayırıcılık gücü düşük olan 13 madde testten elenerek soru sayısı 68’e düşürülmüştür. Bu 68 soru ünite işlenmeden 6. sınıf öğrencilerine “ön test” ve ünite işlendikten sonra “son test” şeklinde uygulanmıştır. Bu çalışmaya şehir merkezinden 62, ilçe merkezinden 58 ve köy ilköğretim okullarından 53 olmak üzere toplam 173 öğrenci katılmıştır. Elde edilen sonuçların istatistiksel değerlendirilmesinde (t-test ve ANOVA) son testin ön testten başarı farkı kullanılmıştır. Birinci kazanım hariç, diğer kazanımlar ön ve son testte anlamlı bir farklılık göstermektedir. Bununla beraber son testin ön testten başarı farkı öğrencilerin kendilerine ait oda olup olmamasına, evde kendilerine yardımcı olan ebeveynlerinin eğitim düzeyine göre anlamlı bir farklılık göstermediği fakat öğrencilerin cinsiyetine, ailelerinin gelir durumlarına, okul türüne, öğretmenlerin kıdemlerine, öğretmenlerin mezun oldukları fakülteye ve onların konu işlerken kullandıkları yöntemlere göre anlamlı farklılık gösterdiği görülmüştür.
International Journal of Education and Research , 2015
This study's aim is to investigate whether the use of a scoring rubric provides success for stude... more This study's aim is to investigate whether the use of a scoring rubric provides success for students and objectivity in student evaluation. Peer assessment that allows for peer evaluation, which was among the goals of this study, was also carried out. This study included 25 students in the 6th grade of a secondary school. Both during and after the teaching of the subject Force and Motion, 20 multiple-choice questions were given to the students. Students were then given an exam on the subject. When the scores of the pre-test and post-test on the subject were analyzed, the average post-test scores were higher than the average pre-test scores. Additionally, there was a positive relationship (r = 1) between the pre-test and post-test scores given by three peer raters and the researcher. The study shows that a scoring rubric ensures objectivity in evaluation.
This study aimed to determine the case of middle school students' attitudes towards STEM on predi... more This study aimed to determine the case of middle school students' attitudes towards STEM on predicting their perceptions of innovative thinking. The study was carried out using the correlational research design, and the sample consisted of 558 middle school students studying at schools in a district in Turkey's Southeastern Anatolia Region in the 2022-2023 academic year. Data were collected using the "Personal Information Form," the "Attitude towards STEM Scale," and the "Perception of Innovative Thinking Scale." Descriptive, correlational, simple, and multiple regression analyses were performed for data analysis. Analyses revealed that students had high levels of attitudes towards STEM and high levels of perceptions of innovative thinking. A positive and significant relationship was found between the attitudes towards STEM and its sub-dimensions and the perception of innovative thinking. In addition, it was found that attitudes towards STEM and its sub-dimensions significantly predicted perceptions of innovative thinking. On the other hand, the sub-dimensions of attitudes towards STEM that most significantly predicted perceptions of innovative thinking were found to be 21st-century skills, mathematics, science, engineering, and technology, in order of importance. Based on the findings, recommendations were provided.
Bu çalışmanın amacı, güncel fen bilimleri dersi öğretim programındaki kazanımlar dikkate alınarak... more Bu çalışmanın amacı, güncel fen bilimleri dersi öğretim programındaki kazanımlar dikkate alınarak 4. sınıf "Maddenin Özellikleri" ünitesine ilişkin geçerli ve güvenilir bir akademik başarı testi geliştirmektir. Çalışmada nicel araştırma yöntemlerinden tarama modeli kullanılmıştır. Çalışmanın örneklemini 2022-2023 eğitim öğretim yılında Güneydoğu Anadolu Bölgesindeki bir ilde öğrenim gören, maksimum çeşitlilik örneklemesine göre belirlenen ve bu üniteyi geçen sene işlemiş olan 280 beşinci sınıf öğrencisi oluşturmuştur. İlgili ünitede 10 kazanım olup, her kazanım için 3 soru olmak üzere toplam 30 soru hazırlanılmıştır. Testin görünüş ve kapsam geçerliği için belirtke tablosu hazırlanmış olup, uzmanların görüşü alınmıştır. Madde analizi sonucu 3 soru testten çıkarılmış, 6 soru düzenlenip geliştirilip tekrar teste konulmuştur. Testin son hali 27 maddeden oluşmakta olup, ortalama madde güçlüğü 0,59; ortalama madde ayırt edicilik indeksi 0,45 ve KR-20 tekniği kullanılarak hesaplanan güvenirlik katsayısı 0,81'dir. Geliştirilen testin öğretmenler ve araştırmacılar tarafından kullanılması önerilmektedir.
MATEMATİK VE FEN BİLİMLERİ EĞİTİMİNDE YENİ YAKLAŞIMLAR 2023-II, 2023
Öğretim programında hedeflenen kazanımlara ulaşılıp ulaşılmadığının
belirlenmesinde, öğrenme eks... more Öğretim programında hedeflenen kazanımlara ulaşılıp ulaşılmadığının belirlenmesinde, öğrenme eksikliklerinin tespit edilmesinde ve giderilmesinde ölçme ve değerlendirme önemlidir. Ölçme ve değerlendirme işleminin yapıldığı derslerden biri de fen bilimleri dersidir. 2018 yılı Fen Bilimleri Dersi Öğretim Programı ölçme ve değerlendirme alanı incelendiğinde, daha önceki programların aksine öğretmenlerin ölçme ve değerlendirme yaparken kullanacakları yöntem, teknik ve ölçme araçlarının ismine yer verilmediği görülmektedir. Bununla birlikte programda öğrencinin akademik gelişiminin tek bir yöntem veya teknikle ölçülüp değerlendirilmemesi ve sonuç odaklı değerlendirmeden ziyade süreç odaklı değerlendirme yapılmasına vurgu yapılmaktadır. Dolayısıyla bu bölümde alternatif ölçme değerlendirme teknikleri ağırlıklı olmak üzere fen eğitiminde en çok kullanılan geleneksel ve alternatif ölçme ve değerlendirme tekniklerinden bahsedilmiş ve örnek uygulamalara yer verilmiştir. Geleneksel ve alternatif ölçme ve değerlendirme araçları bu bölümde verilen araçlar ve fen bilimleri dersi ile sınırlı olmayıp, bu bölümde fen eğitiminde en çok kullanılan geleneksel ve alternatif ölçme değerlendirme araçlarına yer verilmiş olup, bu araçların kullanımı örnek uygulamalarla daha somut hale getirilmeye çalışılmıştır
Bu çalışmanın amacı fen bilimleri öğretmenlerinin TIMSS sınavı farkındalığını ve 2019 TIMSS fen p... more Bu çalışmanın amacı fen bilimleri öğretmenlerinin TIMSS sınavı farkındalığını ve 2019 TIMSS fen performansını nasıl değerlendirdiklerini belirlemektir. Çalışma grubu 2021-2022 eğitim öğretim yılında Güneydoğu Anadolu Bölgesindeki bir ilin ilçesinde görev yapan 23 fen bilimleri öğretmeninden oluşmuştur. Yarı yapılandırılmış görüşme formu ile veriler toplanmıştır. Çalışma temel nitel bir araştırma olup, veriler betimsel ve içerik analizi ile analiz edilmiştir. Çalışmada öğretmenlerin TIMSS uygulaması hakkında farkındalıklarının yeterli olmadığı görülmüştür. Öğretmenler 2019 TIMSS fen performansındaki artışın nedenini müfredat ve eğitim-öğretim anlayışındaki değişikliklere, Fizik ve Kimya öğrenme alanlarındaki başarının daha fazla olmasını ise öğrenme alanlarının yapısına ve uygulanabilirliğine bağlamışlardır. En düşük fen başarı artışının Güneydoğu Anadolu Bölgesinde olmasının nedeni ise ailelerin eğitime gereken önemi vermemeleri olarak belirtmişlerdir. Ayrıca 5. sınıf öğrencilerinin soyut düşünememelerinin, 8. sınıf öğrencilerinin ise Liselere Geçiş Sistemine hazırlanmaları ile daha çok akıl yürütme düzeyinde soru çözmelerinin 5. sınıf öğrencilerinin "bilme" alanında, 8. sınıf öğrencilerinin ise "akıl yürütme" alanında daha yüksek başarı göstermelerinde etkili olduğunu ifade etmişlerdir.
Bu çalışmada sınıf öğretmeni adaylarının sürdürülebilir kalkınma farkındalıkları ve doğal kaynakl... more Bu çalışmada sınıf öğretmeni adaylarının sürdürülebilir kalkınma farkındalıkları ve doğal kaynaklar kavramına yönelik metaforik algılarının belirlenmesi amaçlanmıştır. Çalışmada karma yöntem kullanılmıştır. Çalışmanın örneklemini 2021-2022 eğitim-öğretim yılında Gaziantep Üniversitesinin iki eğitim fakültesinde öğrenim gören 310 sınıf öğretmeni adayı oluşturmuştur. Nicel veriler Sürdürülebilir Kalkınma Farkındalık Ölçeği ile nitel veriler ise Metafor Yoluyla Doğal Kaynaklar Kavramına İlişkin Veri Toplama Formu ile elde edilmiştir. Çalışmanın nicel boyutunda, öğretmen adaylarının sürdürülebilir kalkınma farkındalıklarının orta puanın üzerinde olduğu, 3. sınıf ve kadın öğrencilerin sürdürülebilir kalkınma farkındalıklarının daha iyi olduğu görülmüştür. Çalışmanın nitel boyutunda ise öğretmen adaylarının doğal kaynaklar kavramına ilişkin en çok "su" ve "nefes" metaforlarını ürettikleri görülmüştür. Bunun yanı sıra sürdürülebilir kalkınma farkındalığı düşük olan öğretmen adayları doğal kaynakların yaşamın devamı için gerekliliğine, orta düzeyde olan öğretmen adayları yaşamın devamlılığı ve bilinçli kullanılmasının önemine, yüksek düzeyde olan öğretmen adayları ise değerli/önemli olmasına daha çok vurgu yapmışlardır.
This study’s aim is to investigate whether the use of a scoring rubric provides success for stude... more This study’s aim is to investigate whether the use of a scoring rubric provides success for students and objectivity in student evaluation. Peer assessment that allows for peer evaluation, which was among the goals of this study, was also carried out. This study included 25 students in the 6th grade of a secondary school. Both during and after the teaching of the subject Force and Motion, 20 multiple-choice questions were given to the students. Students were then given an exam on the subject. When the scores of the pre-test and post-test on the subject were analyzed, the average post-test scores were higher than the average pre-test scores. Additionally, there was a positive relationship (r = 1) between the pre-test and post-test scores given by three peer raters and the researcher. The study shows that a scoring rubric ensures objectivity in evaluation.
International Journal of Contemporary Educational Research, 2023
The relationship between highly desired 21st century skills, such as students' attitudes toward S... more The relationship between highly desired 21st century skills, such as students' attitudes toward STEAM, critical thinking dispositions, and decision-making abilities, and the role of gender on these associations was investigated in this study. The data was collected from 4th grade students in the 2022-2023 academic year using the typical case sampling method. “STEAM Attitude Scale”, “Critical Thinking Disposition Scale” and “Decision-Making Skill Scale” were utilized. The mediation model was estimated using the whole sample, followed by multigroup analyses that employed gender as the moderation variable. The results indicated that primary school students' attitudes towards STEAM, their critical thinking dispositions, and their decision-making skills were at a high level. The mediation analysis revealed that attitudes towards STEAM had direct effect on decision-making skills, and critical thinking disposition was found to be partially mediating this association. Multigroup analyses provided evidence for the significant moderating role of gender pertaining to the specified associations in the model. The findings provide insights into the importance of developing positive attitudes towards STEAM disciplines regarding their evidential effect on critical thinking disposition and informed decision-making skills in primary schools and the necessity of attending to the role of gender in future educational interventions.
International Journal of Progressive Education, 2022
The current study sought to determine the association between primary school teacher candidates' ... more The current study sought to determine the association between primary school teacher candidates' levels of scientific literacy and their attitudes about reading scientific texts. The study used a correlational survey technique. The sample population consisted of 287 primary school teacher candidates who were enrolled in a public university in SouthEastern Anatolia's education faculty for the 2020-2021 academic year. The "Personal Information Form," "Universal Science Literacy Scale," and "Attitude Scale towards Reading Scientific Texts" were used to gather the data. During the data analysis stage, frequency and percentage values for the variables were determined. Correlation, simple regression, and multiple regression analyses were then performed. The results revealed that although teacher candidates' reading and scientific text reading rates were insufficient, their attitudes toward scientific literacy and scientific text reading were "good." The attitude toward reading scientific materials and the sub-dimensions of scientific literacy were found to be positively and statistically correlated. Along with the "habits of mind" and "meta-cognition and self-direction" sub-dimensions, it was also noted that scientific literacy is a statistically significant predictor of attitude toward reading scientific materials. Based on their findings, the researcher came up with several recommendations.
Ahi Evran Üniversitesi Kırşehir Eğitim Fakültesi Dergisi, 2022
Bu çalışmanın amacı ortaokul öğrencilerinin “saf madde ve karışımlar” konusu ile ilgili öğrendikl... more Bu çalışmanın amacı ortaokul öğrencilerinin “saf madde ve karışımlar” konusu ile ilgili öğrendikleri bilgileri günlük yaşam ile ilişkilendirme düzeylerini belirlemektir. Araştırmanın çalışma grubunu 2020-2021 eğitim-öğretim yılı güz döneminde GaziantepNizip ilçesinin farklı ortaokullarında öğrenim gören 94 sekizinci sınıf öğrencisi oluşturmaktadır. Araştırma verileri araştırmacı tarafından hazırlanan dört açık uçlu sorudan oluşan bir form ile toplanmıştır. Durum çalışması deseni kullanılan çalışmada, elde edilen verilerin analizinde betimsel analiz yöntemi kullanılmıştır. Araştırmada öğrencilerin “saf madde ve karışımlar” konusunda yer alan kavramlar (element, bileşik ve karışımlar) ile ilgili kısıtlı örnekler sundukları dolayısıyla bu konuda öğrendikleri bilgilerinin günlük yaşam ile ilişkilendirme düzeylerinin düşük olduğu sonucuna ulaşılmıştır. Bununla birlikte öğrenciler tarafından verilen örneklerin daha çok ders kitabında yer alan örnekler olduğu, yakın çevrelerindeki örnekleri fark edemedikleri, ancak verilen bazı örneklerin günlük yaşam ile ilişkilendirme düzeyinin yüksek olduğu ve akademik başarının öğrenilen bilgileri günlük yaşama aktarma konusunda önemli olmadığı görülmüştür. Tüm bu elde edilen sonuçlar doğrultusunda bazı önerilerde bulunulmuştur.
The aim of present research was to develop a Likert type scale that determines the attitudes of 9... more The aim of present research was to develop a Likert type scale that determines the attitudes of 9th grade students towards physics courses so as to identify the physics students’ attitudes towards this course. The research started with a draft scale of 30 items. The draft scale was applied to 177 ninth grade students as a pilot research. According to results obtained from factor analysis, a scale that has 21 items and covering six sub-sets was developed. KMO value of the scale was .82; the Bartlett’s test value was 1997.3; and the internal consistency coefficient (Cronbach’s alpha) was .90. The scale was then applied to 460 ninth grade students from different schools to conduct a confirmatory factor analysis. It was found that the types of upper-secondary school influence students’ attitudes towards physics courses while gender and educational level of the parents had no significant influence on these attitudes. Therefore, it was also found that the students had an ambivalent attitu...
The aim of the present study was to identify the state of prediction of the
critical thinking di... more The aim of the present study was to identify the state of prediction of the critical thinking dispositions of primary school teacher candidates through their self-efficacy for STEM. The study was designed subject to the correlational survey model with the sample group comprised of 295 primary school teacher candidates continuing their education at the two education faculties of a state university in Southeastern Anatolia Region of Turkey during the 2020-2021 academic year who were identified in accordance with the proper sampling method. The data were collected via, “Self-Efficacy Scale for STEM Practices” and “Critical Thinking Disposition Scale”. Descriptive analysis was used for determining the self-efficacy for STEM practices and critical thinking dispositions of primary school teacher candidates; correlation analysis was used for illustrating the relationship between self-efficacy for STEM practices and critical thinking disposition along with its sub-dimensions; linear regression analysis was used for identifying the state of prediction for critical thinking disposition and its sub-dimensions through self-efficacy for STEM practices whereas stepwise multiple regression analysis was used for determining the state of prediction for critical thinking disposition through gender and self-efficacy for STEM practices subdimensions. Based on the analysis results, the self-efficacy for STEM practices and critical thinking dispositions of teacher candidates are at a good level. There is a positive and statistically significant correlation between self-efficacy for STEM practices and critical thinking disposition and its sub-dimensions. It was illustrated that self-efficacy for STEM practices is a statistically significant predictor of critical thinking disposition and its sub-dimensions and that tenacity-patience was the variable that was predicted the most among these sub-dimensions whilst the stepwise multiple regression analysis set forth that self-efficacy belief was the predictor that made the highest contribution to critical thinking disposition. Various suggestions were made based on the results of the study.
Bu arastirmada, 6. Sinif “Maddenin Tanecikli Yapisi ve Ozellikleri” unitesindeki ogrenci kazaniml... more Bu arastirmada, 6. Sinif “Maddenin Tanecikli Yapisi ve Ozellikleri” unitesindeki ogrenci kazanimlarinin gerceklesme duzeyinin belirlenmesi amaclanmistir. Oncelikle bu uniteye ait hazirlanan 81 soru bu uniteyi bir onceki sene islemis olan 7. Sinif ogrencilerine uygulanmis ve hazirlanan sorularin detayli istatistiksel analizleri yapilarak, madde puanlari matrisinde, madde gucluk indeksi ve ayiricilik gucu dusuk olan 13 madde testten elenerek soru sayisi 68’e dusurulmustur. Bu 68 soru unite islenmeden 6. sinif ogrencilerine “on test” ve unite islendikten sonra “son test” seklinde uygulanmistir. Bu calismaya sehir merkezinden 62, ilce merkezinden 58 ve koy ilkogretim okullarindan 53 olmak uzere toplam 173 ogrenci katilmistir. Elde edilen sonuclarin istatistiksel degerlendirilmesinde (t-test ve ANOVA) son testin on testten basari farki kullanilmistir. Birinci kazanim haric, diger kazanimlar on ve son testte anlamli bir farklilik gostermektedir. Bununla beraber son testin on testten basa...
İlkokulda Temel Fen Bilimleri Dersine Yönelik Akademisyen Görüşleri, 2021
Nitelikli öğretmen yetiştirebilmek için öğretmen yetiştiren
kurumların lisans müfredatlarında ça... more Nitelikli öğretmen yetiştirebilmek için öğretmen yetiştiren kurumların lisans müfredatlarında çağın gereklerine uygun şekilde düzenlemeler yapılmalıdır. Bu amaçla 2018-2019 eğitim öğretim yılından itibaren uygulanmak üzere 25 lisans programının ders ve içeriklerinde düzenleme yapılmıştır. Bu yeni program, 2018-2019 öğretim yılında sadece lisans 1. sınıf öğrencilerine uygulanmıştır. Sınıf öğretmenliği alanı farklı içeriklere sahip olmasından dolayı en çok değişikliğe uğrayan öğretmenlik alanlarının başında gelmektedir. Yeni sınıf öğretmenliği lisans programındaki tüm derslerin, özellikle de fen derslerinin içeriğindeki değişiklikler programın en dikkat çekici yönüdür. Değişen yeni sınıf öğretmenliği lisans programında Genel Fizik, Genel Kimya ve Genel Biyoloji gibi alan dersleri kaldırılmıştır. Bu bağlamda bu çalışmada, eski programdaki alan derslerinin tüm konularını içeren ve yeni programda sadece bir dönemde verilecek olan İlkokulda Temel Fen Bilimleri dersi hakkında akademisyenlerin görüş ve değerlendirilmesinin ortaya konulması amaçlanmıştır. Bu çalışma nitel bir araştırma olup veriler yarı yapılandırılmış görüşme formu ile elde edilmiştir. Ölçüt örnekleme yöntemiyle de çalışmanın katılımcıları belirlenmiştir. Çalışma, 2018-2019 eğitim öğretim yılı bahar döneminde Fırat ve İnönü Üniversitelerinde görev yapan 10 öğretim üyesi ile yürütülmüştür. Veriler içerik analizi yöntemi ile analiz edilmiştir. Elde edilen sonuçlara göre, akademisyenler genel olarak İlkokulda Temel Fen Bilimleri dersinin içeriğinin ve süresinin yetersiz olduğunu ve bu içerikle fen alanında donanımlı öğretmenler yetişmeyeceğini ifade etmişlerdir.
Analoji, bilinmeyen bir kavramı bilinen bir kavramın özelliklerini kullanarak tanımlayan ve bilin... more Analoji, bilinmeyen bir kavramı bilinen bir kavramın özelliklerini kullanarak tanımlayan ve bilinen ve bilinmeyen kavramlar arasında benzerlik kuran bir öğretim tekniğidir. Analojiler, özellikle fen öğretiminde soyut olan fen kavramlarının öğretilmesinde etkili olarak kullanılmaktadır. Bununla birlikte analojiler dikkatli kullanılmazsa kavram yanılgılarına sebep olabilirler. Fen derslerinde analojiyi doğru kullanmada şüphesiz ki en büyük rol fen bilimleri öğretmenlerine düşmektedir. Bu çalışmanın amacı da fen bilimleri öğretmenlerinin fen öğretiminde analoji kullanımına yönelik algılarını belirlemektir. Çalışma nitel araştırma yöntemlerinden durum çalışması deseni ile yürütülmüştür. Veri toplama aracı olarak yarı yapılandırılmış görüşme formu kullanılmıştır. Araştırmanın çalışma grubunu 2019-2020 eğitim öğretim yılında Gaziantep ili Nizip ilçesinde görev yapmakta olan 17 fen bilimleri öğretmeni oluşturmaktadır. Veriler içerik analizi yöntemi ile analiz edilmiştir. Araştırmaya katılan öğretmenler fen bilimleri dersinde analoji tekniğini sıklıkla kullandıklarını ifade etmişlerdir. Ayrıca analoji tekniğini daha çok kavramları somutlaştırmada ve öğrenmeyi kalıcı hale getirmede kullandıklarını belirtmişlerdir. Öğretmenler analoji tekniğini daha çok biyoloji konularını (sistemler, hücre vb.) anlatırken kullandıklarını ifade etmişlerdir. Bununla birlikte öğretmenler analoji tekniğini kullanırken kazanımlara ve öğrenci seviyesine uygun olmasına, kavram yanılgısına sebep olmamasına dikkat ettiklerini belirtmişlerdir. Anahtar Kelimeler: Analoji Tekniği, Fen Bilimleri Öğretmeni, Fen Öğretimi.
İlkokul Öğrencilerinin “Varlıkların Hareket Özellikleri” Konusunda Öğrendikleri Bilgileri Günlük Hayat İle İlişkilendirme Durumları, 2021
Öz Fen bilimleri dersindeki soyut ve karmaşık kavramların henüz soyut düşünme becerisi yeterince ... more Öz Fen bilimleri dersindeki soyut ve karmaşık kavramların henüz soyut düşünme becerisi yeterince geliş-memiş olan ilkokul öğrencilerine öğretilmesi diğer kademelere göre daha zordur. Dolayısıyla bu kavram-ların somutlaştırılarak öğrenciye verilmesi gerekmektedir. Bunu sağlamanın bir yolu da soyut kavram-ların günlük hayat ile ilişkilendirilerek öğrenciye verilmesidir. Bu çalışmada da ilkokul öğrencilerinin "Varlıkların Hareket Özellikleri" konusunda öğrendikleri bilgileri günlük hayat ile ilişkilendirme du-rumlarının belirlenmesi amaçlanmıştır. Araştırma verileri 2019-2020 eğitim-öğretim yılı içerisinde elde edilmiş olup, çalışma grubu ise Gaziantep ili Nizip ilçesinin farklı ilkokullarında öğrenim gören 100 üçüncü sınıf öğrencisinden oluşmuştur. Veri toplama aracı olarak beş açık uçlu sorudan oluşan bir anket kullanılmıştır. Çalışma nitel olarak tasarlanmış olup, çalışmada özel durum yöntemi kullanılmıştır. Veri analizi olarak ise betimsel analiz yöntemi kullanılmıştır. Çalışmada ilkokul üçüncü sınıf öğrencile-rinin "Varlıkların Hareket Özellikleri" konusunda öğrendikleri temel kavramları günlük hayat ile iliş-kilendirebildikleri ancak bu ilişkilendirmenin istenilen seviyede olmadığı sonucuna ulaşılmıştır. Ayrıca alan yazında yapılan benzer çalışmalardan elde edilen sonuçların aksine yapılan çalışmada öğrencilerin önemli bir kavram yanılgısı yaşamadıkları görülmüştür. Elde edilen sonuçlar doğrultusunda ise bazı önerilerde bulunulmuştur. Anahtar Kelimeler: Günlük hayat, ilişkilendirme, ilkokul öğrencisi.
In addition to the (traditional) measurement and assessment approaches that indicate the ratio wi... more In addition to the (traditional) measurement and assessment approaches that indicate the ratio with which students have acquired the targeted behaviors of the course, there is also a need for (alternative) approaches which put forth the ratio with which students put to use the behaviors they acquire. It is important to use the proper measurement and assessment tool for each course. Undoubtedly, Science is one of these courses. The purpose of the present study was to use the Scoring Rubric (SR) which is one of the alternative measurement and assessment tools for the evaluation of the acquisition of secondary school students regarding a unit in Science course. Mixed method utilizing both qualitative and quantitative techniques has been used in the study. A semi-experimental model was used for collecting quantitative data, whereas case study pattern was used for the collection of qualitative data. The study group was comprised of a total of 25 students continuing 6 th grade at a state secondary school at the Gaziantep-Karkamış district center during the 2013-2014 academic year. Quantitative data were acquired using the Academic Success Test on the Particulate Structure and Characteristics of Matter. Whereas a semi-structured interview form was used for the acquisition of qualitative data. Two sample t-tests with one dependent and one independent were used for the quantitative dimension, while content analysis method was used for the qualitative data. Based on the quantitative data acquired as a result of the study, it was observed that the use SR when solving questions increases the success of students significantly and that gender does not play a role on student scores. Qualitative results put forth that SR reduces the time lost during assessment, that it guides both the teacher and the student, makes a positive impact on student learning and puts forth cases of inadequate learning.
In March 2011, civil war broke out in Syria. This war has forced people to migrate. Without a dou... more In March 2011, civil war broke out in Syria. This war has forced people to migrate. Without a doubt, children are the worst affected by a climate of war, in terms of their mental health, education and even lives being under immediate threat in such an environment. This study intends to lay out the problems faced by classroom teachers in teaching science to Syrian students and puts forward suggestions to overcome these problems on the basis of teachers' opinions. The study involves the use of case studies, which is a qualitative research method. A semi-structured interview form was used as a data collection tool. The study was carried out with 15 classroom teachers working in two primary schools located in the Nizip district of Gaziantep province in the spring term of the academic year 2018-2019. The data was analyzed using a content analysis method. It was found that one of the biggest factors complicating the integration process of the Syrian students was language barriers. It was also found that the majority of the classroom teachers received training on the integration of Syrian students into the Turkish education system, but they did not find the training adequate in terms of content or duration. It was found that the teachers used methods and techniques such as experiments, demonstrations, and questions and answers in order to achieve the learning outcomes for Syrian students in the science courses. Some suggestions are also outlined according to these findings.
Journal of Social and Humanities Sciences Research, 2018
Bu çalışmada, ortaokul öğrencilerinin fen bilimleri dersinde seçilen bir üniteyi (Kuvvet ve Harek... more Bu çalışmada, ortaokul öğrencilerinin fen bilimleri dersinde seçilen bir üniteyi (Kuvvet ve Hareket) ne derece anladıklarının değerlendirilmesinde, Dereceli Puanlama Anahtarlarının (DPA) kullanılması ve akran değerlendirilmesinin yapılması amaçlanmıştır. Bu amaçla, çalışmada tek grup ön test-son test, kontrol grupsuz deney deseni kullanılmıştır. Kuvvet ve Hareket ünitesine ait bir başarı testi geliştirilmiştir ve bu test DPA oluşturulmadan önce ön test, DPA oluşturulduktan sonra da DPA ile birlikte son test olarak uygulanmıştır. Elde edilen ön ve son testler önce araştırmacı tarafından, daha sonra ise rastgele seçilen üç öğrenci tarafından DPA’ya göre değerlendirilmiş ve böylece akran değerlendirmesine de fırsat verilmiştir. Öğrencilerin bu ünite ile ilgili problem çözmedeki başarılarının puanlayıcıya göre değişiminin t-testi sonuçlarına bakıldığında, araştırmacının değerlendirme sonuçlarıyla öğrencilerin değerlendirme sonuçları arasında tutarlılık olduğu görülmüştür. Elde edilen sonuçlardan; DPA ile yapılan değerlendirmede öğrencilerin aldığı puanların değerlendirmeyi yapan kişiden bağımsız olduğu sonucuna varılmıştır
Bu araştırmada, 6. Sınıf “Maddenin Tanecikli Yapısı ve Özellikleri” ünitesindeki öğrenci kazanıml... more Bu araştırmada, 6. Sınıf “Maddenin Tanecikli Yapısı ve Özellikleri” ünitesindeki öğrenci kazanımlarının gerçekleşme düzeyinin belirlenmesi amaçlanmıştır. Öncelikle bu üniteye ait hazırlanan 81 soru bu üniteyi bir önceki sene işlemiş olan 7. Sınıf öğrencilerine uygulanmış ve hazırlanan soruların detaylı istatistiksel analizleri yapılarak, madde puanları matrisinde, madde güçlük indeksi ve ayırıcılık gücü düşük olan 13 madde testten elenerek soru sayısı 68’e düşürülmüştür. Bu 68 soru ünite işlenmeden 6. sınıf öğrencilerine “ön test” ve ünite işlendikten sonra “son test” şeklinde uygulanmıştır. Bu çalışmaya şehir merkezinden 62, ilçe merkezinden 58 ve köy ilköğretim okullarından 53 olmak üzere toplam 173 öğrenci katılmıştır. Elde edilen sonuçların istatistiksel değerlendirilmesinde (t-test ve ANOVA) son testin ön testten başarı farkı kullanılmıştır. Birinci kazanım hariç, diğer kazanımlar ön ve son testte anlamlı bir farklılık göstermektedir. Bununla beraber son testin ön testten başarı farkı öğrencilerin kendilerine ait oda olup olmamasına, evde kendilerine yardımcı olan ebeveynlerinin eğitim düzeyine göre anlamlı bir farklılık göstermediği fakat öğrencilerin cinsiyetine, ailelerinin gelir durumlarına, okul türüne, öğretmenlerin kıdemlerine, öğretmenlerin mezun oldukları fakülteye ve onların konu işlerken kullandıkları yöntemlere göre anlamlı farklılık gösterdiği görülmüştür.
International Journal of Education and Research , 2015
This study's aim is to investigate whether the use of a scoring rubric provides success for stude... more This study's aim is to investigate whether the use of a scoring rubric provides success for students and objectivity in student evaluation. Peer assessment that allows for peer evaluation, which was among the goals of this study, was also carried out. This study included 25 students in the 6th grade of a secondary school. Both during and after the teaching of the subject Force and Motion, 20 multiple-choice questions were given to the students. Students were then given an exam on the subject. When the scores of the pre-test and post-test on the subject were analyzed, the average post-test scores were higher than the average pre-test scores. Additionally, there was a positive relationship (r = 1) between the pre-test and post-test scores given by three peer raters and the researcher. The study shows that a scoring rubric ensures objectivity in evaluation.
DEVELOPMENTS IN THE FIELD OF SCIENCE EDUCATION IN TURKEY BETWEEN 2000-2020, 2021
The end of the 1900s and the beginning of the 2000s have been the years of rapid technological de... more The end of the 1900s and the beginning of the 2000s have been the years of rapid technological developments. In this century, space telescopes produced with advanced technology, irradiation research, facial and stem cell transplants, organs produced artificially with 3D technology, tools developed through nano technologies, artificial intelligence research, the discovery of new living species and discovery of gravitational waves, the longest duration on Mars, the construction of unmanned spacecraft that can last for a long time, the discovery of water on Mars, the production of robotic body parts, the discovery of treatment methods against the HIV virus, the production of heart tissue from skin cells, the discovery of the use of water as fuel, face transplantation, smart books, wireless internet and electronic mobile books and many other scientific developments attracted attention (Sakız, 2018). These rapid changes in science and technology, changes in the needs of the individual and society, developments and innovations in learning approaches have also affected the roles expected from individuals (Ayvacı, Er Nas, & Kirman Bilgin, 2020a). Therefore, this situation has led to changes in the understanding of teaching, in curricula and the training of teachers who are practitioners of these programs. In this context, the present study aims to examine the changes that took place between 2000-2020 in the approaches of science teaching and consequently the changes in science programs and in the education of science teachers.
2013 ve 2018 Fen Bilimleri Dersi Öğretim Programları karşılaştırıldığında, ölçme ve değerlendirme... more 2013 ve 2018 Fen Bilimleri Dersi Öğretim Programları karşılaştırıldığında, ölçme ve değerlendirme boyutunda bazı farklılıklar görülmektedir. Bu farklılıklardan biri 2013 Fen Bilimleri Dersi Öğretim Programında geleneksel ölçme araçları, tamamlayıcı ölçme araçları ile öz ve akran değerlendirmeden bahsedilmesidir. 2018 Fen Bilimleri Dersi Öğretim Programı incelendiğinde ise herhangi bir ölçme aracından bahsedilmemiş ve ölçme aracı tercihi öğretmene bırakılmıştır. Bu çalışmanın amacı Fen Bilimleri öğretmenlerinin yeni programda kullandıkları ölçme araçlarını öğretmen görüşlerine göre belirlemektir. Çalışma nitel araştırma yöntemlerinden olgubilim (fenomenoloji) deseni ile yürütülmüştür. Araştırmanın çalışma grubunu 2019-2020 eğitim öğretim yılında Gaziantep ili Nizip ilçesinde görev yapmakta olan 16 fen bilimleri öğretmeni oluşturmaktadır. Veriler içerik analizi yöntemi ile çözümlenmiştir. Araştırmaya katılan öğretmenler ölçme-değerlendirmeyi genellikle öğrencilerin ders programında ifade edilen kazanımları edinip edinmedikleri ile öğrenme eksikliklerini belirlemek için yaptıklarını ifade etmişlerdir. Ayrıca ölçme aracı hazırlarken soruların ölçme amacına ve öğrenci seviyesine uygun olmasına ve kazanımların dengeli dağılmasına dikkat ettiklerini belirtmişlerdir. Öğretmenlerin büyük çoğunluğunun geleneksel ölçme araçlarını kullandıkları görülmüştür. Ayrıca öğretmenler ölçme araçlarını hazırlarken birtakım zorluklarla (ders kitaplarında örnek soru sayısının az oluşu, kazanımların sürekli değişmesi vb.) karşılaştıklarını ifade etmişlerdir. Anahtar Kelimeler: Fen Bilimleri Dersi, Fen Bilimleri Öğretmeni, Ölçme Aracı.
Changes and developments in the political, social, economic, and technological etc. domains throu... more Changes and developments in the political, social, economic, and technological etc. domains throughout history have caused societies to change in a slow or rapid fashion. It is without doubt that these changes have also affected education processes, systems, and programs (Özdemir, 2011). The era between 1980-2000 in Turkish history is known as the era in which the Turkish-Islamic synthesis was officialized and liberal economic transformation started. After 1980, internal developments in Turkey (the Constitution of 1982, September 12 regime and January 24 decisions) and international developments (globalization) caused our country to undergo political and social changes. This transformation was not limited to political and social spheres, and it also affected education institutions (Küçük, 2019). One of the areas in which changes and developments were seen was Sciences. Sciences occupy an important place in the development of a given country. Especially countries who do not want to fall behind in science and technology race attach greater importance to science education and exert efforts to improve the quality of this education (Ayas, 1995). Our country has also exerted efforts towards improving the science education and teaching process in order to keep up with these countries competitively and rapidly-developing and changing science era. Among these efforts are changes and developments in the science education approach, science programs, and science education departments. It has been observed that the approach of providing a scientific approach in science education was abandoned especially after the September 12, 1980 coup (Öztürkler, 2005). In this context, the present study focused on changes and transformations in “science education approach”, “science programs”, and “science education departments” between 1980-2000.
Uploads
Papers by sümeyye aydın gürler
belirlenmesinde, öğrenme eksikliklerinin tespit edilmesinde ve giderilmesinde ölçme ve değerlendirme önemlidir. Ölçme ve değerlendirme işleminin yapıldığı derslerden biri de fen bilimleri dersidir. 2018 yılı Fen Bilimleri Dersi Öğretim Programı ölçme ve değerlendirme alanı incelendiğinde, daha önceki programların aksine öğretmenlerin ölçme ve değerlendirme yaparken kullanacakları yöntem, teknik ve ölçme araçlarının ismine yer verilmediği görülmektedir. Bununla birlikte programda öğrencinin akademik gelişiminin tek bir yöntem veya teknikle ölçülüp değerlendirilmemesi ve sonuç odaklı değerlendirmeden ziyade süreç odaklı değerlendirme yapılmasına vurgu yapılmaktadır. Dolayısıyla bu bölümde alternatif ölçme değerlendirme teknikleri ağırlıklı olmak üzere fen eğitiminde en çok kullanılan geleneksel ve alternatif ölçme ve değerlendirme tekniklerinden bahsedilmiş ve örnek uygulamalara yer verilmiştir. Geleneksel ve alternatif ölçme ve değerlendirme araçları bu bölümde verilen araçlar ve fen bilimleri dersi ile sınırlı olmayıp, bu bölümde fen eğitiminde en çok kullanılan geleneksel ve alternatif ölçme değerlendirme araçlarına yer verilmiş olup, bu araçların kullanımı örnek uygulamalarla daha somut hale getirilmeye çalışılmıştır
provided evidence for the significant moderating role of gender pertaining to the specified associations in the model. The findings provide insights into the importance of developing positive attitudes towards STEAM
disciplines regarding their evidential effect on critical thinking disposition and informed decision-making skills in primary schools and the necessity of attending to the role of gender in future educational interventions.
critical thinking dispositions of primary school teacher candidates through their self-efficacy for STEM. The study was designed subject to
the correlational survey model with the sample group comprised of 295
primary school teacher candidates continuing their education at the two
education faculties of a state university in Southeastern Anatolia Region
of Turkey during the 2020-2021 academic year who were identified in
accordance with the proper sampling method. The data were collected
via, “Self-Efficacy Scale for STEM Practices” and “Critical Thinking Disposition Scale”. Descriptive analysis was used for determining the
self-efficacy for STEM practices and critical thinking dispositions of
primary school teacher candidates; correlation analysis was used for
illustrating the relationship between self-efficacy for STEM practices and
critical thinking disposition along with its sub-dimensions; linear regression analysis was used for identifying the state of prediction for
critical thinking disposition and its sub-dimensions through self-efficacy
for STEM practices whereas stepwise multiple regression analysis was
used for determining the state of prediction for critical thinking disposition through gender and self-efficacy for STEM practices subdimensions. Based on the analysis results, the self-efficacy for STEM practices and critical thinking dispositions of teacher candidates are at a good level. There is a positive and statistically significant correlation between self-efficacy for STEM practices and critical thinking
disposition and its sub-dimensions. It was illustrated that self-efficacy for STEM practices is a statistically significant predictor of critical thinking disposition and its sub-dimensions and that tenacity-patience was the variable that was predicted the most among these sub-dimensions whilst the stepwise multiple regression analysis set forth that self-efficacy belief was the predictor that made the highest contribution to critical thinking disposition. Various suggestions were made based on the results of the study.
kurumların lisans müfredatlarında çağın gereklerine uygun şekilde
düzenlemeler yapılmalıdır. Bu amaçla 2018-2019 eğitim öğretim
yılından itibaren uygulanmak üzere 25 lisans programının ders ve
içeriklerinde düzenleme yapılmıştır. Bu yeni program, 2018-2019
öğretim yılında sadece lisans 1. sınıf öğrencilerine uygulanmıştır.
Sınıf öğretmenliği alanı farklı içeriklere sahip olmasından dolayı en
çok değişikliğe uğrayan öğretmenlik alanlarının başında
gelmektedir. Yeni sınıf öğretmenliği lisans programındaki tüm
derslerin, özellikle de fen derslerinin içeriğindeki değişiklikler
programın en dikkat çekici yönüdür. Değişen yeni sınıf
öğretmenliği lisans programında Genel Fizik, Genel Kimya ve
Genel Biyoloji gibi alan dersleri kaldırılmıştır. Bu bağlamda bu
çalışmada, eski programdaki alan derslerinin tüm konularını içeren
ve yeni programda sadece bir dönemde verilecek olan İlkokulda
Temel Fen Bilimleri dersi hakkında akademisyenlerin görüş ve
değerlendirilmesinin ortaya konulması amaçlanmıştır. Bu çalışma
nitel bir araştırma olup veriler yarı yapılandırılmış görüşme formu
ile elde edilmiştir. Ölçüt örnekleme yöntemiyle de çalışmanın
katılımcıları belirlenmiştir. Çalışma, 2018-2019 eğitim öğretim yılı
bahar döneminde Fırat ve İnönü Üniversitelerinde görev yapan 10
öğretim üyesi ile yürütülmüştür. Veriler içerik analizi yöntemi ile
analiz edilmiştir. Elde edilen sonuçlara göre, akademisyenler genel
olarak İlkokulda Temel Fen Bilimleri dersinin içeriğinin ve
süresinin yetersiz olduğunu ve bu içerikle fen alanında donanımlı
öğretmenler yetişmeyeceğini ifade etmişlerdir.
Anahtar Kelimeler: Analoji Tekniği, Fen Bilimleri Öğretmeni, Fen Öğretimi.
belirlenmesinde, öğrenme eksikliklerinin tespit edilmesinde ve giderilmesinde ölçme ve değerlendirme önemlidir. Ölçme ve değerlendirme işleminin yapıldığı derslerden biri de fen bilimleri dersidir. 2018 yılı Fen Bilimleri Dersi Öğretim Programı ölçme ve değerlendirme alanı incelendiğinde, daha önceki programların aksine öğretmenlerin ölçme ve değerlendirme yaparken kullanacakları yöntem, teknik ve ölçme araçlarının ismine yer verilmediği görülmektedir. Bununla birlikte programda öğrencinin akademik gelişiminin tek bir yöntem veya teknikle ölçülüp değerlendirilmemesi ve sonuç odaklı değerlendirmeden ziyade süreç odaklı değerlendirme yapılmasına vurgu yapılmaktadır. Dolayısıyla bu bölümde alternatif ölçme değerlendirme teknikleri ağırlıklı olmak üzere fen eğitiminde en çok kullanılan geleneksel ve alternatif ölçme ve değerlendirme tekniklerinden bahsedilmiş ve örnek uygulamalara yer verilmiştir. Geleneksel ve alternatif ölçme ve değerlendirme araçları bu bölümde verilen araçlar ve fen bilimleri dersi ile sınırlı olmayıp, bu bölümde fen eğitiminde en çok kullanılan geleneksel ve alternatif ölçme değerlendirme araçlarına yer verilmiş olup, bu araçların kullanımı örnek uygulamalarla daha somut hale getirilmeye çalışılmıştır
provided evidence for the significant moderating role of gender pertaining to the specified associations in the model. The findings provide insights into the importance of developing positive attitudes towards STEAM
disciplines regarding their evidential effect on critical thinking disposition and informed decision-making skills in primary schools and the necessity of attending to the role of gender in future educational interventions.
critical thinking dispositions of primary school teacher candidates through their self-efficacy for STEM. The study was designed subject to
the correlational survey model with the sample group comprised of 295
primary school teacher candidates continuing their education at the two
education faculties of a state university in Southeastern Anatolia Region
of Turkey during the 2020-2021 academic year who were identified in
accordance with the proper sampling method. The data were collected
via, “Self-Efficacy Scale for STEM Practices” and “Critical Thinking Disposition Scale”. Descriptive analysis was used for determining the
self-efficacy for STEM practices and critical thinking dispositions of
primary school teacher candidates; correlation analysis was used for
illustrating the relationship between self-efficacy for STEM practices and
critical thinking disposition along with its sub-dimensions; linear regression analysis was used for identifying the state of prediction for
critical thinking disposition and its sub-dimensions through self-efficacy
for STEM practices whereas stepwise multiple regression analysis was
used for determining the state of prediction for critical thinking disposition through gender and self-efficacy for STEM practices subdimensions. Based on the analysis results, the self-efficacy for STEM practices and critical thinking dispositions of teacher candidates are at a good level. There is a positive and statistically significant correlation between self-efficacy for STEM practices and critical thinking
disposition and its sub-dimensions. It was illustrated that self-efficacy for STEM practices is a statistically significant predictor of critical thinking disposition and its sub-dimensions and that tenacity-patience was the variable that was predicted the most among these sub-dimensions whilst the stepwise multiple regression analysis set forth that self-efficacy belief was the predictor that made the highest contribution to critical thinking disposition. Various suggestions were made based on the results of the study.
kurumların lisans müfredatlarında çağın gereklerine uygun şekilde
düzenlemeler yapılmalıdır. Bu amaçla 2018-2019 eğitim öğretim
yılından itibaren uygulanmak üzere 25 lisans programının ders ve
içeriklerinde düzenleme yapılmıştır. Bu yeni program, 2018-2019
öğretim yılında sadece lisans 1. sınıf öğrencilerine uygulanmıştır.
Sınıf öğretmenliği alanı farklı içeriklere sahip olmasından dolayı en
çok değişikliğe uğrayan öğretmenlik alanlarının başında
gelmektedir. Yeni sınıf öğretmenliği lisans programındaki tüm
derslerin, özellikle de fen derslerinin içeriğindeki değişiklikler
programın en dikkat çekici yönüdür. Değişen yeni sınıf
öğretmenliği lisans programında Genel Fizik, Genel Kimya ve
Genel Biyoloji gibi alan dersleri kaldırılmıştır. Bu bağlamda bu
çalışmada, eski programdaki alan derslerinin tüm konularını içeren
ve yeni programda sadece bir dönemde verilecek olan İlkokulda
Temel Fen Bilimleri dersi hakkında akademisyenlerin görüş ve
değerlendirilmesinin ortaya konulması amaçlanmıştır. Bu çalışma
nitel bir araştırma olup veriler yarı yapılandırılmış görüşme formu
ile elde edilmiştir. Ölçüt örnekleme yöntemiyle de çalışmanın
katılımcıları belirlenmiştir. Çalışma, 2018-2019 eğitim öğretim yılı
bahar döneminde Fırat ve İnönü Üniversitelerinde görev yapan 10
öğretim üyesi ile yürütülmüştür. Veriler içerik analizi yöntemi ile
analiz edilmiştir. Elde edilen sonuçlara göre, akademisyenler genel
olarak İlkokulda Temel Fen Bilimleri dersinin içeriğinin ve
süresinin yetersiz olduğunu ve bu içerikle fen alanında donanımlı
öğretmenler yetişmeyeceğini ifade etmişlerdir.
Anahtar Kelimeler: Analoji Tekniği, Fen Bilimleri Öğretmeni, Fen Öğretimi.
from skin cells, the discovery of the use of water as fuel, face transplantation, smart books, wireless internet and electronic mobile books and many other scientific developments attracted attention (Sakız, 2018). These rapid changes in science and technology, changes
in the needs of the individual and society, developments and innovations in learning approaches have also affected the roles expected from individuals (Ayvacı, Er Nas, & Kirman Bilgin, 2020a). Therefore, this situation has led to changes in the understanding of teaching, in curricula and the training of teachers who are practitioners of these programs. In this context, the present study aims to examine the changes that took place between 2000-2020 in the approaches of science teaching and consequently the changes in science programs and in the education of science teachers.
Anahtar Kelimeler: Fen Bilimleri Dersi, Fen Bilimleri Öğretmeni, Ölçme Aracı.
these efforts are changes and developments in the science education approach, science programs, and science education departments. It has been observed that the approach of providing a scientific approach in science education was abandoned especially after the September 12, 1980 coup (Öztürkler, 2005). In this context, the present study focused on changes and transformations in “science education approach”, “science programs”, and “science education departments” between 1980-2000.