The aim of this study is to try to explain the escape-based
internationalization that takes place... more The aim of this study is to try to explain the escape-based internationalization that takes place from developing home countries to stronger institutional environments, from the point of view of institutional theory. The research model reveals the moderator effects of widespread innovation and entrepreneurship culture among home country organizations on the relationship between the institutional quality of the home country and the export intensity towards stronger institutional environments. The research model was tested on a sample of 101 developing countries. The findings show that the weakness of institutional environment quality has varying levels of effects on export intensity towards stronger institutional environments. Accordingly, as the home country institutional environment weakens, the export intensity towards stronger institutional environments increases. It is seen that the innovation and entrepreneurship culture has moderator effects on this relationship, and the positive relationship between the weakness of the institutional environment and the export intensity towards stronger institutional environments is stronger at the lower levels of these moderator variables.
Bu çalışmada ulusal kültürün kurumsal sosyal sorumluluk (KSS) uygulamaları üzerindeki etkisi geli... more Bu çalışmada ulusal kültürün kurumsal sosyal sorumluluk (KSS) uygulamaları üzerindeki etkisi gelişmiş ve gelişmekte olan ülkelerin kurumsal sosyal sorumluluk uygulamalarının karşılaştırılması yapılarak açıklanmaya çalışılmaktadır. Bu bağlamda, çalışmada ulusal kültürün kurumsal sosyal sorumluluk uygulamaları üzerindeki etkisi firma düzeyinde test edilmektedir. Araştırma kapsamında 36 ülkenin her birinin en büyük 50 işletmesi gözönüne alınarak bu işletmeler içerisinden KSS uygulamaları hakkındaki bilgileri elde edilen toplam 1306 işletmeye ait veri seti oluşturulmuştur. Çalışma kültürel kuram temeline dayandırılmaktadır. Bu bakış açısından hareketle yapılan analizlerde ulusal kültürün değerler ve uygulamalar boyutlarının kurumsal sosyal sorumluluk uygulamaları üzerindeki etkisi ayrı ayrı incelenmeye çalışılmaktadır. Analiz bulguları sonucu, ulusal kültür değişkenlerinin kurumsal sosyal sorumluluk uygulamaları üzerinde toplumsal toplulukçuluk, performansa yönelik olma, atılganlık ve cinsiyetler arası eşitlik gibi çeşitli boyutlarda etkiye sahip olduğunu göstermiş ve bu etkinin ulusal kültürün değerler ve uygulamalar boyutlarında değiştiği ve aynı zamanda gelişmiş ve gelişmekte olan ülkelerde ilişkilerin farklı ortaya çıktığı tespit edilmiştir. ABSTRACT The Effect of National Culture On Corporate Social Responsibility Applications: A Research on the Developed and Developing Countries The aim of this study is to examine to explain the effects of national culture on corporate social responsibility (CSR) applications by comparing and contrasting the social responsibility practices of developing and developed countries. In this context, this study tested the effects of national culture on corporate social responsibility (CSR) applications by means of corporates. Within the scope of the study a dataset which belonged to 1306 corporates was generated by taking the information on corporate social responsibility (CSR) applications of the biggest 50 corporates of 36 countries into consideration. The study was based on cultural theory. With reference to this point of view, in the analyses, the effect of values and practices on CSR applications was examined separetly. The findings of analyses revealed that national culture variables have an effect on various aspects such as institutional collectivism, assertiveness, performance orientation and this effect varied by values and practices aspects of national culture and accordingly, it was found out that the relations arised differently in developing and developed countries JEL Classification: M14, M10, M16
Purpose This study aims to understand the antecedents of export performance at the firm level. Bu... more Purpose This study aims to understand the antecedents of export performance at the firm level. Building on agency theory but taking into account emerging market settings and institutional differences, the authors investigate how the board composition determines the export competitiveness of the firms operating in an emerging country from the point of view of corporate governance mechanisms. Design/methodology/approach Using data from 221 exporting firms for four years (2007-2010), the authors find that there is a significantly positive relationship between board size and all measures of export performance, while a higher presence of outside directors on the board is negatively associated with export performance, consistently with expectations. The separation of chairman of board of directors and chief executive officer (CEO) positions has significantly positive impact on export performance. On the other hand, the authors find no support for the position that inside director professi...
This study draws upon agency theory and institutional theory from the point of view of emerging c... more This study draws upon agency theory and institutional theory from the point of view of emerging countries to estimate how ownership structure and institutional differences both directly influence a...
Bu arastirmanin amaci, yurt disina yatirim yapan isletmelerin, yonetim kurulu yapilarinin finansa... more Bu arastirmanin amaci, yurt disina yatirim yapan isletmelerin, yonetim kurulu yapilarinin finansal performans uzerindeki direkt etkisinin yani sira, uluslararasi cesitlenme stratejileri uzerinden ortaya cikabilecek endirekt etkisini ortaya koymaktir. Boyle bir iliskinin test edilmesi icin aracilik (mediation) analiz modeli kullanilmistir. Borsa Istanbul’da islem goren 83 firmanin 2011 yili verileri kullanilarak yurutulen analiz bulgulari, yonetim kurulu buyuklugunun, finansal performans uzerinde anlamli ve pozitif yonlu bir etkisinin oldugunu ve uluslararasi cesitlenme duzeyinin bu iliskide onleyici (supression) bir aracilik etkisinin var oldugunu ortaya koymustur.
Purpose – The purpose of this study is to contribute to the understanding of the interrelationshi... more Purpose – The purpose of this study is to contribute to the understanding of the interrelationships between corporate social responsibility (CSR) isomorphism of headquarters (HQs) and their subsidiaries as well as corporate social performance (CSP) and corporate financial performance (CFP) at the subsidiary level. Design/methodology/approach – This study tested these relationships through canonical correlation analyses. The data used were drawn from corporate HQ and 63 subsidiaries, which were publicly listed on the Istanbul Stock Exchange in 2007. Both qualitative and quantitative techniques were used in the study. Findings – The results generally indicated that the isomorphism between the CSR practices of the HQ and those of their subsidiaries could impact both the CSP, especially the product and employee dimensions, and the CFP. No relationship was found to exist between the CSP and CFP. Originality/value – Despite extensive interest by scholars and practitioners in the subject a...
Bu calismanin amaci, 15 Eylul 2016 tarihinde yayinlanan ‘Egitime Kisa Bir Bakis 2016: OECD Goste... more Bu calismanin amaci, 15 Eylul 2016 tarihinde yayinlanan ‘Egitime Kisa Bir Bakis 2016: OECD Gostergeleri” ve 21 Haziran 2017 tarihinde yayinlanan “2017’ye Guclu Bir Baslangic: Erken Cocukluk Egitimi ve Bakiminda Anahtar OECD Gostergeleri” raporlarindan yola cikarak Turkiye’deki erken cocukluk egitimi ve politikalarini; okullasma, okula devam, finansal destek miktari ve egitim programlari acisindan degerlendirmektir. Calismada, bu raporda yer alan; 3-4 yas cocuklarinin egitime kayit oranlari, okul oncesi donemde devlet okullarina kayit oranlari, okul oncesi ve ilkokulda yaslara gore okullasma oranlari, okul oncesi egitime ayrilan finansal destek oranlari (kamu-ozel), egitimci basina dusen ogrenci sayisi, OECD ulkelerindeki erken cocukluk egitimi programlarinin kapsami ve okul oncesi egitim programlarinin icerigi kapsaminda OECD ulkeleri ve Turkiye kiyaslamasi yapilarak incelenmistir. Yapilan incelemeler sonucunda; OECD ulkeleri ile karsilastirildiginda, Turkiye’deki okul oncesi egi...
Yönetim ve Organizasyon Araştırmaları Dergisi, 2018
Bu çalışmanın amacı, doğrudan yabancı sermaye yatırımları (DYSY) kaynaklı teknoloji
yayılımlarını... more Bu çalışmanın amacı, doğrudan yabancı sermaye yatırımları (DYSY) kaynaklı teknoloji yayılımlarını ölçmek ve DYSY ve yerel firmaların uluslararasılaşması ilişkisinde teknoloji yayılımlarının dolaylı etkilerini Mathews’un LLL modeli ve Dunning’in eklektik paradigması ışığında irdelemektir. Ayrıca, şirketlerdeki yabancı sermaye oranı ile yerli ve yabancı şirketler arasındaki teknoloji açığının teknolojik yayılım üzerindeki düzenleyici rolü de ele alınmaktadır. Çalışmanın gözlem birimini, Türk imalat sanayinde 18 farklı sektörde faaliyet gösteren 95 yabancı sermayeli firma oluşturmaktadır. Analiz bulguları, teknoloji yayılımının yerel firmaların patent yoğunlukları üzerinde kısmi bir olumlu etkiye sahip olurken işgücü verimliliği düzeyinde ise olumsuz bir etkisinin bulunduğunu ortaya koymaktadır. Bunun yanı sıra, DYSY kaynaklı teknoloji yayılımlarında teknoloji açığının önemli bir düzenleyici etken olduğu görülmekle birlikte teknoloji açığının sektördeki DYSY yoğunluğu ile yerel firmaların uluslararasılaşması arasındaki ilişkide sadece patent yoğunluğu üzerinden sınırlı bir dolaylı etki yarattığı ortaya çıkmaktadır.
Mustafa Kemal Üniversitesi İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi Dergisi, 2019
Çalışmanın amacı, gelişmekte olan ülke kökenli çokuluslu şirketlerin uluslararasılaşma faaliyetle... more Çalışmanın amacı, gelişmekte olan ülke kökenli çokuluslu şirketlerin uluslararasılaşma faaliyetlerini daha iyi anla-mak ve tanımlamak amacıyla, ürün çeĢitlendirme düzeyi ile uluslararasılaĢma derecesi arasındaki iliĢkiyi kurumsal yönetiĢim mekanizmalarının düzenleyici (moderatör) etkisini dikkate alarak incelemektir. Bu amaç çerçevesin-de geliĢtirilen hipotezler, kasıtlı örnekleme yöntemi bakıĢ açısıyla çeĢitli ölçütler dikkate alınarak belirlenen, Borsa Ġstanbul'a koteli 325 iĢletmeden elde edilen ikincil veriler kullanılarak test edilmiĢtir. ÇalıĢma bulgularına göre, ürün çeĢitlendirme düzeyi, geliĢmiĢ ülke bağlamlarında gerçekleĢtirilen çalıĢmaların aksine, uluslararası çeĢitlen-meyi olumlu yönde etkilemektedir. Yönetim kurulu yapısı düzeyinde yönetim kurulu büyüklüğü ile bağımsız üye sayısı, uluslararasılaĢmayı doğrudan etkilerken, aile üye oranı, ürün çeĢitlendirme ile uluslararasılaĢma arasındaki iliĢkide düzenleyici role sahiptir. Sahiplik yapısı düzeyin-de tanımlanan değiĢkenlerin uluslararasılaĢma üzerinde doğrudan etkisi olmamakla beraber, en büyük birinci hissedarın payının düzenleyici rolüne kanıt sağlanmıĢtır. The aim of this study is to investigate the effects of product diversification on the degree of international diversification of emerging country multinational companies (MNEs) by taking into account the moderating effects of corporate governance mechanisms. The sample consists of a total 325 publicly listed Turkish firms Istanbul Stock Exchange. These firms were chosen through a judgmen-tal sampling procedure with respect to the various selection criteria using secondary data set. According to the findings, the product diversification has positive effect on the degree of international diversification unlike the studies carried out in the context of developed countries. At the board structure level, the size of the board and independent board member has a direct effect on international diversification while the family member has a moderating effect on it. Ownership concentration does not have any direct effect on the internalization diversification. However , the proportion of the first largest shareholder has a moderating effect on it. Anahtar Kelimeler: Uluslararası çeĢitlenme, ürün çeĢit-lendirme, yönetim kurulu kompozisyonu, sahiplik yapısı
A B S T R A C T In much of the developing world, families represent the dominant form of firm own... more A B S T R A C T In much of the developing world, families represent the dominant form of firm ownership. This study investigates how this influences equity ownership strategies when firms venture abroad. Drawing on agency theory and institutional theory, we investigate the direct effect of board composition and family ownership on the equity-based ownership strategies of multinational enterprises (MNEs) in their affiliates, and how institutional distance may moderate this. Examining foreign affiliates of listed Turkish MNEs, we find that a high ratio of independent directors is negatively linked to levels of equity ownership of MNE affiliates. We also find that a high ratio of inside directors on the board is positively associated with the equity stake of MNEs in their affiliates. The significant interaction effect between board composition, family ownership and institutional distance helps explain the unexpectedly weak effects of institutional distance.
A B S T R A C T We investigate how ownership concentration and institutional distance both direct... more A B S T R A C T We investigate how ownership concentration and institutional distance both directly influence the equity-based ownership strategies of a sample of Turkish MNEs, and also how institutional differences moderate the link between ownership concentration and the equity-based ownership strategies of these firms. The findings suggest that neither ownership concentration nor institutional distance significantly affects the level of equity ownership. Although institutional distance variables have no direct effects on equity ownership, they tend to moderate the relationships between the ownership concentration and foreign equity ownership strategy of Turkish MNEs. In particular, we provide evidence that the regulative and normative dimensions of institutional distance affect the strength of the relationships between equity ownership strategy of MNEs and ownership concentration more so than the cognitive dimension of institutional distance.
ÖZET Çalışma, uluslararası ortak girişimlerde (UOG) benimsenen farklılaşmış stratejik insan kayna... more ÖZET Çalışma, uluslararası ortak girişimlerde (UOG) benimsenen farklılaşmış stratejik insan kaynakları yönetimi (İKY) uygulamalarını açıklamayı amaçlamaktadır. İKY uygulamaları, UOG'lerin karşı karşıya kaldıkları yerel eşbiçimlilik ve şirket içi tutarlılık baskılarını eşzamanlı olarak yönetmede kullandıkları en önemli araçlardan biri olarak kabul edilmektedir. Çalışmada, Türkiye'de faaliyette bulunan UOG'lerin bağlamsal etmenlerinin İKY uygulamaları üzerindeki etkileri, niteliksel ve niceliksel yöntemler kullanılarak incelenmektedir. Elde edilen sonuçlar, UOG'lerde çift yönlü baskıları dengede tutmak amacıyla İKY uygulamalarında farklılaşmaya gidildiğine ve UOG'lerde benimsenen İKY uygulamalarının bağlamsal etmenlerin bir işlevi olduğuna işaret etmektedir. Çalışmanın bulguları, UOG'in bağlamsal etmenlerinden özellikle yabancı ortağın çokuluslu işletme stratejisinin ve pazara giriş stratejisinin insan kaynakları uygulamalarının en önemli belirleyicileri olduğunu öngörmektedir. Anahtar Kelimeler: Uluslararası ortak girişim, uluslararası stratejik insan kaynakları uygulamaları, yerel eşbiçimlilik, şirket içi tutarlılık, çokuluslu işletme stratejisi, Türkiye ABSTRACT The study aims to explain the differentiated strategic human resource management (HRM) practices in international joint ventures (IJVs). These practices are used as one of the most important instruments for IJVs in order to manage simultaneously both local isomorphism and international conformity within the corporation. It particularly examines the impacts of contingent contexts of IJVs in Turkey on HRM practices by using both qualitative and quantitative techniques. The results suggest that the HRM practices used in IJV in Turkey are differentiated to balance the dual pressures and are functions of contingency context. The findings indicate that especially the strategy of multinational company and entry strategy of foreign partner
Özet: Bu çalışmada, doğrudan yabancı yatırımların (DYY) giriş stratejilerini betimleme ve açıklam... more Özet: Bu çalışmada, doğrudan yabancı yatırımların (DYY) giriş stratejilerini betimleme ve açıklama amaçlarına kültürel kuram izlenerek ulaşılmaya çalışılacaktır. Giriş stratejisi (mülkiyet yapısı) sadece ekonomik, finansal ve pazar koşulları gibi temel faktörler ile değil, onları da çevreleyen toplumsal kültür ve kültürler arası farklılıklar bağlamında ele alınacaktır. Ancak, toplumsal kültürün etkisi, DYY' ların sahiplik yapılarını etkileyen tek değişken değildir. Yabancı sermayeli işletmelerin mülkiyet yapısı, DYY' ın örgütsel değişkenleri ve faaliyette bulunduğu endüstriyel ortam gibi birçok faktöre bağlı bir fonksiyon olarak değerlendirilebilmektedir. Bu amaçla, kültürel mesafe ile örgütsel ve endüstriyel kontrol değişkenlerinin, DYY' ların mülkiyet oranları üzerindeki etkilerini incelemeye yönelik bir dizi varsayım geliştirilmekte ve bu varsayımlar YASED' den elde edilen ikincil veriler ışığında logit analizi ile test edilmektedir. Aynı zamanda bu çalışma kapsamında, yabancı çokuluslu yatırımcıların, çoğunluk dünya veya gelişmiş ülke kökenli olmalarının, Türkiye' deki yatırımlarında tercih ettikleri giriş stratejilerine nasıl yansıdığı sorusuna da yanıt aranmaya çalışılmaktadır. Anahtar Kelimeler: Giriş stratejisi (mülkiyet yapısı), kültürel mesafe, doğrudan yabancı yatırım, gelişmiş ülke, çoğunluk dünya, Türkiye. Abstract: The aim of this paper is to examine the entry strategies (ownership structure) of foreign direct investments (FDI) by way of cultural perspective. Not only the basic factors such as economical, financial and market conditions, but also the cross-cultural and social culture differences are taken into consideration in order to explain the concept of entry strategies. Nevertheless, the effect of social culture is not the only factor relating to the entry strategies of the FDI. The ownership structure of foreign investment enterprises are dependent upon many other factors deriving from the natures of organization and the endustrial environment in which they function. Therefore, a number of hypothesis relating to the effects of the cultural distance, and organizational and industrial control factors on the ownership of the FDI have been developed. And then, they are analysed with logit regression in light of the secondary data reported by YASED. In this context, the effects of the origin country of multinational partner on the entry strategies of the FDI in Turkey is also discussed.
The aim of this study is to try to explain the escape-based
internationalization that takes place... more The aim of this study is to try to explain the escape-based internationalization that takes place from developing home countries to stronger institutional environments, from the point of view of institutional theory. The research model reveals the moderator effects of widespread innovation and entrepreneurship culture among home country organizations on the relationship between the institutional quality of the home country and the export intensity towards stronger institutional environments. The research model was tested on a sample of 101 developing countries. The findings show that the weakness of institutional environment quality has varying levels of effects on export intensity towards stronger institutional environments. Accordingly, as the home country institutional environment weakens, the export intensity towards stronger institutional environments increases. It is seen that the innovation and entrepreneurship culture has moderator effects on this relationship, and the positive relationship between the weakness of the institutional environment and the export intensity towards stronger institutional environments is stronger at the lower levels of these moderator variables.
Bu çalışmada ulusal kültürün kurumsal sosyal sorumluluk (KSS) uygulamaları üzerindeki etkisi geli... more Bu çalışmada ulusal kültürün kurumsal sosyal sorumluluk (KSS) uygulamaları üzerindeki etkisi gelişmiş ve gelişmekte olan ülkelerin kurumsal sosyal sorumluluk uygulamalarının karşılaştırılması yapılarak açıklanmaya çalışılmaktadır. Bu bağlamda, çalışmada ulusal kültürün kurumsal sosyal sorumluluk uygulamaları üzerindeki etkisi firma düzeyinde test edilmektedir. Araştırma kapsamında 36 ülkenin her birinin en büyük 50 işletmesi gözönüne alınarak bu işletmeler içerisinden KSS uygulamaları hakkındaki bilgileri elde edilen toplam 1306 işletmeye ait veri seti oluşturulmuştur. Çalışma kültürel kuram temeline dayandırılmaktadır. Bu bakış açısından hareketle yapılan analizlerde ulusal kültürün değerler ve uygulamalar boyutlarının kurumsal sosyal sorumluluk uygulamaları üzerindeki etkisi ayrı ayrı incelenmeye çalışılmaktadır. Analiz bulguları sonucu, ulusal kültür değişkenlerinin kurumsal sosyal sorumluluk uygulamaları üzerinde toplumsal toplulukçuluk, performansa yönelik olma, atılganlık ve cinsiyetler arası eşitlik gibi çeşitli boyutlarda etkiye sahip olduğunu göstermiş ve bu etkinin ulusal kültürün değerler ve uygulamalar boyutlarında değiştiği ve aynı zamanda gelişmiş ve gelişmekte olan ülkelerde ilişkilerin farklı ortaya çıktığı tespit edilmiştir. ABSTRACT The Effect of National Culture On Corporate Social Responsibility Applications: A Research on the Developed and Developing Countries The aim of this study is to examine to explain the effects of national culture on corporate social responsibility (CSR) applications by comparing and contrasting the social responsibility practices of developing and developed countries. In this context, this study tested the effects of national culture on corporate social responsibility (CSR) applications by means of corporates. Within the scope of the study a dataset which belonged to 1306 corporates was generated by taking the information on corporate social responsibility (CSR) applications of the biggest 50 corporates of 36 countries into consideration. The study was based on cultural theory. With reference to this point of view, in the analyses, the effect of values and practices on CSR applications was examined separetly. The findings of analyses revealed that national culture variables have an effect on various aspects such as institutional collectivism, assertiveness, performance orientation and this effect varied by values and practices aspects of national culture and accordingly, it was found out that the relations arised differently in developing and developed countries JEL Classification: M14, M10, M16
Purpose This study aims to understand the antecedents of export performance at the firm level. Bu... more Purpose This study aims to understand the antecedents of export performance at the firm level. Building on agency theory but taking into account emerging market settings and institutional differences, the authors investigate how the board composition determines the export competitiveness of the firms operating in an emerging country from the point of view of corporate governance mechanisms. Design/methodology/approach Using data from 221 exporting firms for four years (2007-2010), the authors find that there is a significantly positive relationship between board size and all measures of export performance, while a higher presence of outside directors on the board is negatively associated with export performance, consistently with expectations. The separation of chairman of board of directors and chief executive officer (CEO) positions has significantly positive impact on export performance. On the other hand, the authors find no support for the position that inside director professi...
This study draws upon agency theory and institutional theory from the point of view of emerging c... more This study draws upon agency theory and institutional theory from the point of view of emerging countries to estimate how ownership structure and institutional differences both directly influence a...
Bu arastirmanin amaci, yurt disina yatirim yapan isletmelerin, yonetim kurulu yapilarinin finansa... more Bu arastirmanin amaci, yurt disina yatirim yapan isletmelerin, yonetim kurulu yapilarinin finansal performans uzerindeki direkt etkisinin yani sira, uluslararasi cesitlenme stratejileri uzerinden ortaya cikabilecek endirekt etkisini ortaya koymaktir. Boyle bir iliskinin test edilmesi icin aracilik (mediation) analiz modeli kullanilmistir. Borsa Istanbul’da islem goren 83 firmanin 2011 yili verileri kullanilarak yurutulen analiz bulgulari, yonetim kurulu buyuklugunun, finansal performans uzerinde anlamli ve pozitif yonlu bir etkisinin oldugunu ve uluslararasi cesitlenme duzeyinin bu iliskide onleyici (supression) bir aracilik etkisinin var oldugunu ortaya koymustur.
Purpose – The purpose of this study is to contribute to the understanding of the interrelationshi... more Purpose – The purpose of this study is to contribute to the understanding of the interrelationships between corporate social responsibility (CSR) isomorphism of headquarters (HQs) and their subsidiaries as well as corporate social performance (CSP) and corporate financial performance (CFP) at the subsidiary level. Design/methodology/approach – This study tested these relationships through canonical correlation analyses. The data used were drawn from corporate HQ and 63 subsidiaries, which were publicly listed on the Istanbul Stock Exchange in 2007. Both qualitative and quantitative techniques were used in the study. Findings – The results generally indicated that the isomorphism between the CSR practices of the HQ and those of their subsidiaries could impact both the CSP, especially the product and employee dimensions, and the CFP. No relationship was found to exist between the CSP and CFP. Originality/value – Despite extensive interest by scholars and practitioners in the subject a...
Bu calismanin amaci, 15 Eylul 2016 tarihinde yayinlanan ‘Egitime Kisa Bir Bakis 2016: OECD Goste... more Bu calismanin amaci, 15 Eylul 2016 tarihinde yayinlanan ‘Egitime Kisa Bir Bakis 2016: OECD Gostergeleri” ve 21 Haziran 2017 tarihinde yayinlanan “2017’ye Guclu Bir Baslangic: Erken Cocukluk Egitimi ve Bakiminda Anahtar OECD Gostergeleri” raporlarindan yola cikarak Turkiye’deki erken cocukluk egitimi ve politikalarini; okullasma, okula devam, finansal destek miktari ve egitim programlari acisindan degerlendirmektir. Calismada, bu raporda yer alan; 3-4 yas cocuklarinin egitime kayit oranlari, okul oncesi donemde devlet okullarina kayit oranlari, okul oncesi ve ilkokulda yaslara gore okullasma oranlari, okul oncesi egitime ayrilan finansal destek oranlari (kamu-ozel), egitimci basina dusen ogrenci sayisi, OECD ulkelerindeki erken cocukluk egitimi programlarinin kapsami ve okul oncesi egitim programlarinin icerigi kapsaminda OECD ulkeleri ve Turkiye kiyaslamasi yapilarak incelenmistir. Yapilan incelemeler sonucunda; OECD ulkeleri ile karsilastirildiginda, Turkiye’deki okul oncesi egi...
Yönetim ve Organizasyon Araştırmaları Dergisi, 2018
Bu çalışmanın amacı, doğrudan yabancı sermaye yatırımları (DYSY) kaynaklı teknoloji
yayılımlarını... more Bu çalışmanın amacı, doğrudan yabancı sermaye yatırımları (DYSY) kaynaklı teknoloji yayılımlarını ölçmek ve DYSY ve yerel firmaların uluslararasılaşması ilişkisinde teknoloji yayılımlarının dolaylı etkilerini Mathews’un LLL modeli ve Dunning’in eklektik paradigması ışığında irdelemektir. Ayrıca, şirketlerdeki yabancı sermaye oranı ile yerli ve yabancı şirketler arasındaki teknoloji açığının teknolojik yayılım üzerindeki düzenleyici rolü de ele alınmaktadır. Çalışmanın gözlem birimini, Türk imalat sanayinde 18 farklı sektörde faaliyet gösteren 95 yabancı sermayeli firma oluşturmaktadır. Analiz bulguları, teknoloji yayılımının yerel firmaların patent yoğunlukları üzerinde kısmi bir olumlu etkiye sahip olurken işgücü verimliliği düzeyinde ise olumsuz bir etkisinin bulunduğunu ortaya koymaktadır. Bunun yanı sıra, DYSY kaynaklı teknoloji yayılımlarında teknoloji açığının önemli bir düzenleyici etken olduğu görülmekle birlikte teknoloji açığının sektördeki DYSY yoğunluğu ile yerel firmaların uluslararasılaşması arasındaki ilişkide sadece patent yoğunluğu üzerinden sınırlı bir dolaylı etki yarattığı ortaya çıkmaktadır.
Mustafa Kemal Üniversitesi İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi Dergisi, 2019
Çalışmanın amacı, gelişmekte olan ülke kökenli çokuluslu şirketlerin uluslararasılaşma faaliyetle... more Çalışmanın amacı, gelişmekte olan ülke kökenli çokuluslu şirketlerin uluslararasılaşma faaliyetlerini daha iyi anla-mak ve tanımlamak amacıyla, ürün çeĢitlendirme düzeyi ile uluslararasılaĢma derecesi arasındaki iliĢkiyi kurumsal yönetiĢim mekanizmalarının düzenleyici (moderatör) etkisini dikkate alarak incelemektir. Bu amaç çerçevesin-de geliĢtirilen hipotezler, kasıtlı örnekleme yöntemi bakıĢ açısıyla çeĢitli ölçütler dikkate alınarak belirlenen, Borsa Ġstanbul'a koteli 325 iĢletmeden elde edilen ikincil veriler kullanılarak test edilmiĢtir. ÇalıĢma bulgularına göre, ürün çeĢitlendirme düzeyi, geliĢmiĢ ülke bağlamlarında gerçekleĢtirilen çalıĢmaların aksine, uluslararası çeĢitlen-meyi olumlu yönde etkilemektedir. Yönetim kurulu yapısı düzeyinde yönetim kurulu büyüklüğü ile bağımsız üye sayısı, uluslararasılaĢmayı doğrudan etkilerken, aile üye oranı, ürün çeĢitlendirme ile uluslararasılaĢma arasındaki iliĢkide düzenleyici role sahiptir. Sahiplik yapısı düzeyin-de tanımlanan değiĢkenlerin uluslararasılaĢma üzerinde doğrudan etkisi olmamakla beraber, en büyük birinci hissedarın payının düzenleyici rolüne kanıt sağlanmıĢtır. The aim of this study is to investigate the effects of product diversification on the degree of international diversification of emerging country multinational companies (MNEs) by taking into account the moderating effects of corporate governance mechanisms. The sample consists of a total 325 publicly listed Turkish firms Istanbul Stock Exchange. These firms were chosen through a judgmen-tal sampling procedure with respect to the various selection criteria using secondary data set. According to the findings, the product diversification has positive effect on the degree of international diversification unlike the studies carried out in the context of developed countries. At the board structure level, the size of the board and independent board member has a direct effect on international diversification while the family member has a moderating effect on it. Ownership concentration does not have any direct effect on the internalization diversification. However , the proportion of the first largest shareholder has a moderating effect on it. Anahtar Kelimeler: Uluslararası çeĢitlenme, ürün çeĢit-lendirme, yönetim kurulu kompozisyonu, sahiplik yapısı
A B S T R A C T In much of the developing world, families represent the dominant form of firm own... more A B S T R A C T In much of the developing world, families represent the dominant form of firm ownership. This study investigates how this influences equity ownership strategies when firms venture abroad. Drawing on agency theory and institutional theory, we investigate the direct effect of board composition and family ownership on the equity-based ownership strategies of multinational enterprises (MNEs) in their affiliates, and how institutional distance may moderate this. Examining foreign affiliates of listed Turkish MNEs, we find that a high ratio of independent directors is negatively linked to levels of equity ownership of MNE affiliates. We also find that a high ratio of inside directors on the board is positively associated with the equity stake of MNEs in their affiliates. The significant interaction effect between board composition, family ownership and institutional distance helps explain the unexpectedly weak effects of institutional distance.
A B S T R A C T We investigate how ownership concentration and institutional distance both direct... more A B S T R A C T We investigate how ownership concentration and institutional distance both directly influence the equity-based ownership strategies of a sample of Turkish MNEs, and also how institutional differences moderate the link between ownership concentration and the equity-based ownership strategies of these firms. The findings suggest that neither ownership concentration nor institutional distance significantly affects the level of equity ownership. Although institutional distance variables have no direct effects on equity ownership, they tend to moderate the relationships between the ownership concentration and foreign equity ownership strategy of Turkish MNEs. In particular, we provide evidence that the regulative and normative dimensions of institutional distance affect the strength of the relationships between equity ownership strategy of MNEs and ownership concentration more so than the cognitive dimension of institutional distance.
ÖZET Çalışma, uluslararası ortak girişimlerde (UOG) benimsenen farklılaşmış stratejik insan kayna... more ÖZET Çalışma, uluslararası ortak girişimlerde (UOG) benimsenen farklılaşmış stratejik insan kaynakları yönetimi (İKY) uygulamalarını açıklamayı amaçlamaktadır. İKY uygulamaları, UOG'lerin karşı karşıya kaldıkları yerel eşbiçimlilik ve şirket içi tutarlılık baskılarını eşzamanlı olarak yönetmede kullandıkları en önemli araçlardan biri olarak kabul edilmektedir. Çalışmada, Türkiye'de faaliyette bulunan UOG'lerin bağlamsal etmenlerinin İKY uygulamaları üzerindeki etkileri, niteliksel ve niceliksel yöntemler kullanılarak incelenmektedir. Elde edilen sonuçlar, UOG'lerde çift yönlü baskıları dengede tutmak amacıyla İKY uygulamalarında farklılaşmaya gidildiğine ve UOG'lerde benimsenen İKY uygulamalarının bağlamsal etmenlerin bir işlevi olduğuna işaret etmektedir. Çalışmanın bulguları, UOG'in bağlamsal etmenlerinden özellikle yabancı ortağın çokuluslu işletme stratejisinin ve pazara giriş stratejisinin insan kaynakları uygulamalarının en önemli belirleyicileri olduğunu öngörmektedir. Anahtar Kelimeler: Uluslararası ortak girişim, uluslararası stratejik insan kaynakları uygulamaları, yerel eşbiçimlilik, şirket içi tutarlılık, çokuluslu işletme stratejisi, Türkiye ABSTRACT The study aims to explain the differentiated strategic human resource management (HRM) practices in international joint ventures (IJVs). These practices are used as one of the most important instruments for IJVs in order to manage simultaneously both local isomorphism and international conformity within the corporation. It particularly examines the impacts of contingent contexts of IJVs in Turkey on HRM practices by using both qualitative and quantitative techniques. The results suggest that the HRM practices used in IJV in Turkey are differentiated to balance the dual pressures and are functions of contingency context. The findings indicate that especially the strategy of multinational company and entry strategy of foreign partner
Özet: Bu çalışmada, doğrudan yabancı yatırımların (DYY) giriş stratejilerini betimleme ve açıklam... more Özet: Bu çalışmada, doğrudan yabancı yatırımların (DYY) giriş stratejilerini betimleme ve açıklama amaçlarına kültürel kuram izlenerek ulaşılmaya çalışılacaktır. Giriş stratejisi (mülkiyet yapısı) sadece ekonomik, finansal ve pazar koşulları gibi temel faktörler ile değil, onları da çevreleyen toplumsal kültür ve kültürler arası farklılıklar bağlamında ele alınacaktır. Ancak, toplumsal kültürün etkisi, DYY' ların sahiplik yapılarını etkileyen tek değişken değildir. Yabancı sermayeli işletmelerin mülkiyet yapısı, DYY' ın örgütsel değişkenleri ve faaliyette bulunduğu endüstriyel ortam gibi birçok faktöre bağlı bir fonksiyon olarak değerlendirilebilmektedir. Bu amaçla, kültürel mesafe ile örgütsel ve endüstriyel kontrol değişkenlerinin, DYY' ların mülkiyet oranları üzerindeki etkilerini incelemeye yönelik bir dizi varsayım geliştirilmekte ve bu varsayımlar YASED' den elde edilen ikincil veriler ışığında logit analizi ile test edilmektedir. Aynı zamanda bu çalışma kapsamında, yabancı çokuluslu yatırımcıların, çoğunluk dünya veya gelişmiş ülke kökenli olmalarının, Türkiye' deki yatırımlarında tercih ettikleri giriş stratejilerine nasıl yansıdığı sorusuna da yanıt aranmaya çalışılmaktadır. Anahtar Kelimeler: Giriş stratejisi (mülkiyet yapısı), kültürel mesafe, doğrudan yabancı yatırım, gelişmiş ülke, çoğunluk dünya, Türkiye. Abstract: The aim of this paper is to examine the entry strategies (ownership structure) of foreign direct investments (FDI) by way of cultural perspective. Not only the basic factors such as economical, financial and market conditions, but also the cross-cultural and social culture differences are taken into consideration in order to explain the concept of entry strategies. Nevertheless, the effect of social culture is not the only factor relating to the entry strategies of the FDI. The ownership structure of foreign investment enterprises are dependent upon many other factors deriving from the natures of organization and the endustrial environment in which they function. Therefore, a number of hypothesis relating to the effects of the cultural distance, and organizational and industrial control factors on the ownership of the FDI have been developed. And then, they are analysed with logit regression in light of the secondary data reported by YASED. In this context, the effects of the origin country of multinational partner on the entry strategies of the FDI in Turkey is also discussed.
Bu çalışmanın amacı, yoğun bir şekilde DYSY faaliyetlerine ev sahipliği yapan Türkiye otomotiv ya... more Bu çalışmanın amacı, yoğun bir şekilde DYSY faaliyetlerine ev sahipliği yapan Türkiye otomotiv yan sanayinde, hangi kurumsal çevre faktörlerinin DYSY yayılımlarını nasıl yönlendireceğini açıklamaya çalışmaktır. DYSY faaliyetlerinden elde edilebilecek teknolojik ve yönetsel bilgi yayılımlarını kolaylaştıran ve/veya kısıtlayan faktörleri düzenleyici, normatif ve bilişsel kurumlar çerçevesinde açıklayan çalışma, çoklu örnek olay yöntemi kullanılarak yürütülen bir nitel araştırma tasarımına dayanmaktadır. Saha çalışması, Türkiye otomotiv yan sanayinde faaliyet gösteren TAYSAD’a üye, yedi örgütün sahip, üst yönetici veya Ar-Ge müdürü düzeyindeki yöneticileriyle gerçekleştirilmiştir. Saha çalışması bulguları genel olarak değerlendirildiğinde, DYSY yayılımlarını farklı boyutlarda yönlendiren yedi ana tema elde edilmiştir. Bu bildiri çalışmasında, bu temalar içerisinden seçilen devlet kurumlarının destekleri, standartlar ve çoklu normatif baskılar temaları DYSY yayılımlarını açıklayıcı kurumsal çevre faktörleri olarak sunulmaktadır.
ÖZET Bu çalışmada, yönetim kurulu çeşitliliği kapsamında Türkiye'de yönetim kurullarında yer alan... more ÖZET Bu çalışmada, yönetim kurulu çeşitliliği kapsamında Türkiye'de yönetim kurullarında yer alan kadın ortak yönetim kurulu üyeliklerinin genel profili ve finansal performansa etkisi incelenmektedir. Çalışma kasıtlı örnekleme yöntemi ile belirlenen 10 işletme grubu üzerinden yürütülmüş, sonuçlar ikincil verilerinden yararlanılarak ortaya konulmuştur. Yönetim kurulunda yer alan kadın ortak yönetim kurulu üyelerinin kimlerden oluştuğu ağ analizi, kadın ortak yönetim kurulu üyeliklerinin finansal performansa etkisi ise Regresyon analizi kullanılarak ölçümlenmiştir. Analiz sonuçları değerlendirildiğinde kadın ortak yönetim kurulu üyeliklerinin ya uzun yıllar şirkette çalışması sonucu artık aile üyelerinden biri gibi görülen iç üyelerden ya da aile üyelerinden oluştukları görülmektedir. Firma performansı bağlamında değerlendirildiğinde ise kadın ortak yönetim kurulu üye oranındaki artışın özsermaye karlılığını azalttığını göstermektedir. ABSTRACT In this study, the profiles of shared board memberships of women in Turkey and their impacts on financial performance are investigated. The study is carried out through 10 business groups selected by a purposive sampling method and the results have been obtained by benefiting from secondary resources. Who the shared board memberships of women are comprised of is measured by a network analysis, while the impacts of the shared board memberships of women are measured by using a regression analysis. As the analyses results are evaluated, the shared board memberships of women consist of either internal members regarded as a part of family members due to working for many years in the company or the family members themselves. When the results are evaluated in the context of company performance, it is demonstrated that increase in the percentage of the shared board memberships of women decreases equity profitability.
Bu çalışmada, Türkiye’ye gelen doğrudan yabancı sermaye yatırımlarının (DYSY), Türk imalat sanay... more Bu çalışmada, Türkiye’ye gelen doğrudan yabancı sermaye yatırımlarının (DYSY), Türk imalat sanayiinde faaliyette bulunan yerel firmaların yenilik ve Ar-Ge faaliyetleri üzerindeki etkileri ortaya konulmaya çalışılmaktadır.
10-12 Mayıs 2018 tarihlerinde Karadeniz Teknik Üniversitesinde Prof. Dr. Tülay İLHAN NAS Dönem Ba... more 10-12 Mayıs 2018 tarihlerinde Karadeniz Teknik Üniversitesinde Prof. Dr. Tülay İLHAN NAS Dönem Başkanlığı'nda düzenlenen 26. Ulusal Yönetim ve Organizasyon Kongresi Bildiri Kitabını içermektedir. Full text erişimi için URL'yi kullanınız.
21. Yüzyılda KOBİ’ler: Sorunlar, Fırsatlar ve Çözüm Önerileri Sempozyumu At: Gazimagosa, KKTC, 2002
Bu çalısmanın konusunu, risk sermayesinin bir çesidi olan özel sermaye
fonlarının (private equity... more Bu çalısmanın konusunu, risk sermayesinin bir çesidi olan özel sermaye fonlarının (private equity) bir finansman yöntemi olarak ülkemiz sartlarında uygulanabilirliginin arastırılması olusturmaktadır.
17. Ulusal Yönetim ve Organizasyon Kongresi At: Eskişehir, Türkiye, 2009
Çalışma, Scott’un (1995) geliştirdiği düzenleyici, normatif ve bilişsel kurumsal çevre sınıflandı... more Çalışma, Scott’un (1995) geliştirdiği düzenleyici, normatif ve bilişsel kurumsal çevre sınıflandırmasından hareket ederek, ev sahibi ve köken ülke arasındaki kurumsal farklılıkların çokuluslu işletmelerin (ÇUİ) giriş stratejilerini nasıl etkilediğini ortaya koymayı amaçlamaktadır. İkincil verilere dayalı olarak gerçekleştirilen logit analizi sonuç‐ ları genel olarak değerlendirildiğinde, ev sahibi ve köken ülke arasındaki normatif ve bilişsel kurumsal mesafenin ÇUİ’lerin giriş stratejileri üzerinde etkili olduğu görülmektedir. Bununla birlikte, düzenleyici kurumsal mesafe ile giriş stratejisi arasında anlamlı bir ilişkinin olmadığı ortaya çıkmaktadır. Çalışma sonuçları, gelişmekte olan bir ülkede yabancı yatırımın mülkiyet kompozisyonunu belirleyici faktörlerin, bilişsel ve normatif kurumsal çevre kadar, yatırımın kuruluş dönemine, büyüklüğüne ve ticari açıklığa bağlı olduğunu ortaya koymaktadır. Anahtar Kelimeler: Kurumsal mesafe, giriş stratejisi, uluslararası ortak girişim, tam sahiplik, Türkiye.
II. Örgüt Kuramı ÇalıştayıAt: Ankara, Türkiye, 2011
Önerilen çalışmada, aile-sahipli ve-kontrollü işletme gruplarının baskın ekonomik aktör olarak fa... more Önerilen çalışmada, aile-sahipli ve-kontrollü işletme gruplarının baskın ekonomik aktör olarak faaliyette bulunduğu Türkiye bağlamında, yönetim kurulu yapılarının firmaların ihracat perfor-manslarını nasıl ve ne yönde etkilediği incelenmeye çalışılmaktadır. Gelişmekte olan ülkelerin refah düzeylerinin arttırılabilmesi için uygulanması gereken ekonomi politikaları hemen her dönem için araştırma konusu olmuştur. Bu çerçevede yapılan araştırmalarda genel olarak, gelişmekte olan ülkelerin uzunca bir süre boyunca, dışa olan bağımlılığın azaltılması ve ihtiyaçların yurt içi kaynaklardan sağlanması adına ithal ikameci politikalar uyguladıkları tespit edilmiştir. Ancak zamanla bu politikaların ülke için gerekli olan döviz girişini kısıtlayıcı etkilerin-den dolayı ödemeler dengesinde açık verilmesine sebep olduğu belirlenmiş bu da ülkelerin ithal ikameci politikaları terk etmelerine neden olmuştur. 1970'li yıllarda orta çıkan petrol krizleri döneminde Türkiye'nin ihracat gelirleri ancak petrol giderlerini karşılayacak seviyededir. 1970'li yılların sonlarına doğru yaşanan döviz darboğazları ve cari açıklarla birlikte etkisini arttıran enflasyon, ithal ikameci politikaların sorgulanmasına neden olmuştur (Olgun; 1979: 75). Nitekim 24 Ocak 1980 kararlarıyla ekonomide önemli yapısal değişik-likler sağlanmıştır. Bu değişikliklerin en radikali ise şüphesiz ithal ikameci politikaların terk edile-rek, ihracata dayalı ekonomik modelin benimsenmesidir. Böylece, ülke dış ticaretinin yapısı önemli ölçüde liberalleşmiştir. 24 Ocak 1980 kararlarıyla birlikte belirlenen ekonomik büyüme modelinin ihracata dayandırıl-ması, ihracatın Türkiye ekonomisinin temel lokomotifi olmasını sağlamıştır. 24 Ocak kararlarından günümüze kadar olan süreçte bu politika sürdürülmüş, iktidara gelen bütün hükümetler ihracatın geliştirilmesi için büyük çaba sarf etmişlerdir. Ekonominin temel lokomotifi olarak kabul edilen, ülkenin; işsizlik, enflasyon, cari açık vb. sorunlarına çare olması beklenen ihracat, akademik çevre-lerce de yoğun bir şekilde araştırılmış, nasıl arttırılabileceği konusunda çeşitli analizler yapılmıştır. İlgili literatür incelendiğinde ihracat performansının, çoğunlukla " pazarlama " bilimiyle ilişki-lendirildiği göze çarpmaktadır. Bu çerçevede, ihracat performansının çeşitli pazarlama stratejileri ve firma özellikleriyle ilişkisi birçok çalışmaya konu olmaktadır. İhracat performansının sadece pa-zarlamayla ilişkilendirilerek ele alınması kanımızca konunun literatürdeki eksik kalmış tarafını oluşturmaktadır. Genel olarak ihracat stratejilerinin ihracat performansına etkilerinin araştırıldığı pazarlama literatüründe, bu stratejilerin belirleyicisi olan üst yönetimin ve üst yönetimi kararlarıyla hem denetleyen hem de yönlendiren yönetim kurullarının çeşitli özelliklerinin ihracat performansı-na etkileri, tarafımızca araştırılmaya değer bir konu olarak değerlendirilmektedir. Firma üst düzey yöneticileri, firmanın ihracata yönelik kararlarının arkasındaki temel güçtür.
III. Örgüt Kuramı ÇalıştayıAt: Ankara, Türkiye, 2012
Özet. Çalışma, gelişmekte olan ülkelere odaklanarak ulusal kültür farklılıklarının kurumsal sosya... more Özet. Çalışma, gelişmekte olan ülkelere odaklanarak ulusal kültür farklılıklarının kurumsal sosyal sorumluluk (KSS) uygulamaları üzerindeki etkilerini açıklamayı amaçlamaktadır. KSS günümüzde küresel bir kavram olarak uluslararası işletmeciliğin dikkate değer konularından biridir ve konu ile ilgili ülkeler arası farklılıklar ve yerel uygulamalar önemlidir. Çalışmada, ulusal kültürün KSS uygulamaları üzerindeki etkisi, nitel ve nicel veri toplama araçları bir arada kullanılarak mikro boyutta incelenmektedir. İlgili literatür ışığında geliştirilen araştırma hipotezleri, 14 gelişmekte olan ülkeden seçilen 525 işletmeden elde edilen veriler ile test edilmektedir. Elde edilen sonuçlar; araştırmada ele alınan GLOBE kültür boyutlarının KSS uygulamaları üzerinde etkili olduğuna işaret ederken, bu etkilerin kültürün değerler ile uygulamalar boyutlarında farklı anlamlar ifade etmesi gibi ilginç sonuçlar ortaya koymaktadır. Anahtar Kelimeler: Kurumsal Sosyal Sorumluluk, Ulusal Kültür, Gelişmekte olan ülkeler GİRİŞ Önerilen çalışmada, atıf yapılan çalışmaların ötesine giderek ve mevcut gelişmeler de göz önünde bulundurularak gelişmekte olan ülkelerdeki firmalarda KSS uygulamaları daha ayrıntılı bir incelemeye tabi tutulmaktadır. Ana hatlarıyla belirtecek olursak, bu çalışma ulusal kültürün kurumsal sosyal sorumluluk uygulamalarını nasıl ve hangi yönde etkilediğini gelişmekte olan ülkelerde faaliyet gösteren işletmeler bağlamında araştırmaktır. İnceleme üç ana noktada katkı sağlamayı ummaktadır;
IV. Örgüt Kuramı ÇalıştayıAt: Ankara, Türkiye, 2013
Özet Bu çalışmanın amacı, gelişmekte olan ülke kökenli çokuluslu işletmelerin yabancı pazarlara g... more Özet Bu çalışmanın amacı, gelişmekte olan ülke kökenli çokuluslu işletmelerin yabancı pazarlara girişlerinde benimsedikleri giriş stratejileri üzerinde ana işletmenin yönetim kurulu yapısının nasıl bir etkisi olduğunu ve ana ülke ile ev sahibi ülke arasındaki kurumsal benzerlik ve farklılıkların bu ilişkiyi nasıl etkileyeceğini ortaya koymaktır. Çalışmanın örneklemi 2009 yılında IMKB de faaliyet gösteren 71 ana işletmenin farklı ev sahibi ülkelerde faaliyet gösteren 374 adet bağlı kuruluşu üzerinde yapılmıştır. Analiz sonuçları yönetim kurulu büyüklüğü ve kompozisyonunun çokuluslu işletmelerin strateji tercihleri üzerinde çeşitli düzeylerde etkili olduğunu ve ana ülke ile ev sahibi ülkeler arasındaki kurumsal mesafenin böyle bir ilişki üzerinde biçimleyici rol oynadığını doğrulamaktadır. Anahtar Sözcükler giriş stratejileri, kurumsal yönetim, yönetim kurulu yapısı, kurumsal mesafe Giriş Önerilen çalışmada, gelişmekte olan ülke kökenli çokuluslu işletmelerin (ÇUİ) yönetim kurulu yapılarının söz konusu işletmelerin yabancı pazarlara giriş stratejileri üzerinde nasıl bir etkisi olduğu ve ana ülke ile ev sahibi ülke arasındaki kurumsal benzerlik ve farklılıkların bu ilişkiyi nasıl etkileyeceği araştırılmaktadır. ÇUİ'lerin yabancı pazarlara girişlerinde benimsedikleri strateji tercihleri pek çok araştırmacı için ilgi odağı olmuştur (Brouthers ve Hennard, 2007:396). Giriş stratejilerine odaklanan araştırmacılar tarafından kullanılan kuramsal bakış açıları incelendiğinde; işlem maliyeti yaklaşımı, kaynak temelli yaklaşım, Dunning'in eklektik paradigması ve kurumsal kuram bakış açılarının ağırlıklı olarak ön plana çıktığı görülmektedir (Brouthers ve Hennart, 2007:396). Bu araştırmalar konuyla ilgili önemli açılımlar sunmakla birlikte, farklı ev sahibi ülkelerde faaliyet gösteren ÇUİ'lerin etkin bir biçimde yönetilme ve kontrol edilme zorunluluğunun (Alpay, ve diğerleri, 2005:68) akla getirdiği kurumsal yönetim söyleminin genel olarak göz ardı edildiği söylenebilir. Kurumsal yönetim söylemi ÇUİ'lerin strateji tercihlerine etkisi bağlamında düşünüldüğünde, ana işletmenin farklı ev sahibi ülkelerde faaliyet gösterecek bağlı kuruluşları için yapacağı giriş stratejisi tercihlerinin, karar verici konumda olan yöneticiler ve diğer pay sahipleri arasındaki risk tercihleri, farklılaşan ilgiler ve diğer potansiyel vekalet problemlerinden etkileneceği söylenebilir (Filatotchev ve diğerleri, 2007: 558). Ancak uluslararası arenada kurumsal yönetime karşı artan ilgiye rağmen, gerek ÇUİ'lerin farklı düzeylerdeki kurumsal yönetim mekanizmalarını (Alpay ve diğerleri, 2005: 68) gerekse bu mekanizmaların ÇUİ'lerin giriş stratejileri üzerindeki etkilerini ele alan
V. Örgüt Kuramı ÇalıştayıAt: İstanbul, Turkey, 2014
Özet Bu araştırmanın amacı, dışarıya yatırım yapan işletmelerin, yönetim kurulu yapılarının perfo... more Özet Bu araştırmanın amacı, dışarıya yatırım yapan işletmelerin, yönetim kurulu yapılarının performans üzerindeki direkt etkisinin yanı sıra, uluslararası çeşitlenme stratejileri üzerinden ortaya çıkabilecek endirekt etkisini ortaya koymak ve söz konusu olabilecek böyle bir endirekt etkinin, ana ülke ve yatırım yapılan ev sahibi ülkeler arasındaki kurumsal mesafe tarafından biçimlenip biçimlenmeyeceğini test etmektir. Bu ilişkilerin test edilmesi için moderated mediation analiz modeli kullanılmıştır. Borsa İstanbul‟da koteli 83 firmanın 2011 yılı verileri kullanılarak yürütülen analiz bulguları, yönetim kurulu büyüklüğünün, finansal performans üzerinde anlamlı ve pozitif yönlü bir etkisinin olduğunu ve uluslararası çeşitlenme düzeyinin bu ilişkide önleyici (supression) bir mediator etkisinin var olduğunu ortaya koymuştur. Kurumsal mesafenin elde edilen endirekt etki üzerindeki moderator etkisi ise istatistiksel olarak anlamlı değildir. Anahtar Kelimeler: Yönetim Kurulu Yapısı, Finansal Performans, Uluslararası Çeşitlenme, Kurumsal Mesafe
Academy of Management 2015 Annual Meeting (75th Annual Meeting)At: Vancouver, BC, CANADA
This study draws upon agency theory and institutional theory from the point of view of emerging c... more This study draws upon agency theory and institutional theory from the point of view of emerging countries to estimate how ownership structure and institutional differences both directly influence and moderate the equity-based ownership strategies of Turkish MNEs. The findings suggest that the ownership structure has a partial effect on the entry strategy of emerging country MNEs. We find that there is no main effect of the largest shareholders on entry strategies of Turkish MNEs, however, there is a direct effect for lower shareholder concentrations. Institutional distance variables have no direct effect on entry strategy. However, interaction effects of ownership structure and institutional variables do moderate entry strategy. In particular, this study provides evidence that the institutional variables regulative distance and normative distance affect the strength of the interaction between entry strategy of MNEs and ownership structure more so than the institutional variable cognitive distance.
ÖZET Önerilen çalışmada, kurumsal yönetişim bağlamında Yeni Türk Ticaret Kanunu ile gelen düzenle... more ÖZET Önerilen çalışmada, kurumsal yönetişim bağlamında Yeni Türk Ticaret Kanunu ile gelen düzenlemelerin yarattığı etkiler ve işletme grubu özellikleri dikkate alınarak, Türk aile işletme gruplarında yaygın olarak görülen ortak yönetim kurulu üyeliklerinin mevcut ağ yapıları incelenmeye çalışılmaktadır. Bu anlamda, öncelikle örneklemde yer alan firmalar ile ilgili ikincil veriler kullanılarak ortak yönetim kurulu üyelikleri ağ yapıları ortaya konulmaktadır. Daha sonra da sahiplik yapıları ve yönetim kurulu yapılarının ortak yönetim kurulu üyelerinin sayıları ve profilleri üzerindeki etkileri, bir dizi kontrol değişkeni dikkate alınarak, irdelenmektedir. Son olarak da 2011 ile 2014 yılları kıyaslanarak Yeni Türk Ticaret Kanunu'nun ortak yönetim kurulları üzerinde yarattığı etkilerin düzeyi belirlenmeye çalışılmaktadır. Analiz sonuçları genel olarak değerlendirildiğinde, yönetim kurulu büyüklüğünün ve iç üye oranının ortak yönetim kurulu üyeliğini olumlu yönde etkilediği, kadın üye oranının ise olumsuz yönde bir etki yarattığı görülmektedir. Yeni Türk Ticaret Kanunu'nun yarattığı etkilerde ise, aileden ortak yönetim kurulu üyeliği dışında diğer ortak yönetim kurulu profillerinde kanun öncesi ve sonrası arasında anlamlı farklılıklara rastlanılmıştır.
Uploads
internationalization that takes place from developing home
countries to stronger institutional environments, from the point
of view of institutional theory. The research model reveals
the moderator effects of widespread innovation and entrepreneurship
culture among home country organizations on
the relationship between the institutional quality of the home
country and the export intensity towards stronger institutional
environments. The research model was tested on a sample
of 101 developing countries. The findings show that the weakness
of institutional environment quality has varying levels
of effects on export intensity towards stronger institutional
environments. Accordingly, as the home country institutional
environment weakens, the export intensity towards stronger
institutional environments increases. It is seen that the innovation
and entrepreneurship culture has moderator effects on
this relationship, and the positive relationship between the
weakness of the institutional environment and the export intensity
towards stronger institutional environments is stronger
at the lower levels of these moderator variables.
yayılımlarını ölçmek ve DYSY ve yerel firmaların uluslararasılaşması ilişkisinde
teknoloji yayılımlarının dolaylı etkilerini Mathews’un LLL modeli ve Dunning’in
eklektik paradigması ışığında irdelemektir. Ayrıca, şirketlerdeki yabancı sermaye
oranı ile yerli ve yabancı şirketler arasındaki teknoloji açığının teknolojik yayılım
üzerindeki düzenleyici rolü de ele alınmaktadır. Çalışmanın gözlem birimini, Türk
imalat sanayinde 18 farklı sektörde faaliyet gösteren 95 yabancı sermayeli firma
oluşturmaktadır. Analiz bulguları, teknoloji yayılımının yerel firmaların patent yoğunlukları
üzerinde kısmi bir olumlu etkiye sahip olurken işgücü verimliliği düzeyinde
ise olumsuz bir etkisinin bulunduğunu ortaya koymaktadır. Bunun yanı sıra,
DYSY kaynaklı teknoloji yayılımlarında teknoloji açığının önemli bir düzenleyici
etken olduğu görülmekle birlikte teknoloji açığının sektördeki DYSY yoğunluğu
ile yerel firmaların uluslararasılaşması arasındaki ilişkide sadece patent yoğunluğu
üzerinden sınırlı bir dolaylı etki yarattığı ortaya çıkmaktadır.
internationalization that takes place from developing home
countries to stronger institutional environments, from the point
of view of institutional theory. The research model reveals
the moderator effects of widespread innovation and entrepreneurship
culture among home country organizations on
the relationship between the institutional quality of the home
country and the export intensity towards stronger institutional
environments. The research model was tested on a sample
of 101 developing countries. The findings show that the weakness
of institutional environment quality has varying levels
of effects on export intensity towards stronger institutional
environments. Accordingly, as the home country institutional
environment weakens, the export intensity towards stronger
institutional environments increases. It is seen that the innovation
and entrepreneurship culture has moderator effects on
this relationship, and the positive relationship between the
weakness of the institutional environment and the export intensity
towards stronger institutional environments is stronger
at the lower levels of these moderator variables.
yayılımlarını ölçmek ve DYSY ve yerel firmaların uluslararasılaşması ilişkisinde
teknoloji yayılımlarının dolaylı etkilerini Mathews’un LLL modeli ve Dunning’in
eklektik paradigması ışığında irdelemektir. Ayrıca, şirketlerdeki yabancı sermaye
oranı ile yerli ve yabancı şirketler arasındaki teknoloji açığının teknolojik yayılım
üzerindeki düzenleyici rolü de ele alınmaktadır. Çalışmanın gözlem birimini, Türk
imalat sanayinde 18 farklı sektörde faaliyet gösteren 95 yabancı sermayeli firma
oluşturmaktadır. Analiz bulguları, teknoloji yayılımının yerel firmaların patent yoğunlukları
üzerinde kısmi bir olumlu etkiye sahip olurken işgücü verimliliği düzeyinde
ise olumsuz bir etkisinin bulunduğunu ortaya koymaktadır. Bunun yanı sıra,
DYSY kaynaklı teknoloji yayılımlarında teknoloji açığının önemli bir düzenleyici
etken olduğu görülmekle birlikte teknoloji açığının sektördeki DYSY yoğunluğu
ile yerel firmaların uluslararasılaşması arasındaki ilişkide sadece patent yoğunluğu
üzerinden sınırlı bir dolaylı etki yarattığı ortaya çıkmaktadır.
fonlarının (private equity) bir finansman yöntemi olarak ülkemiz sartlarında
uygulanabilirliginin arastırılması olusturmaktadır.