Edirne Sarayı'nın inşası Sultan II. Murad tarafından başlatılmış, Fatih Sultan Mehmed zamanında t... more Edirne Sarayı'nın inşası Sultan II. Murad tarafından başlatılmış, Fatih Sultan Mehmed zamanında tamamlanarak hizmete açılmış ve sonraki dönemlerde yapılan eklerle birlikte 19. yüzyılın sonlarına kadar kullanılmıştır. Bünyesinde yüz kadar yapıyı barındıran sarayın su ihtiyacını karşılamak için çeşitli kaynaklardan isale hatları ile sular getirilmiş olup bu suların dağıtımı ve kullanımı için su terazisi, maksem, çeşme ve havuz gibi yapılar inşa edilmiş; bunlara ilaveten yeraltı sularından da faydalanmak için kuyular açılmıştır.
TROYACADEMY Uluslararası Sosyal Bilimler Dergisi, 2020
Güney Marmara' daki Marmara Takımadaları'ndan birini teşkil eden Ekinlik Adası'nın tarihi geçmişi... more Güney Marmara' daki Marmara Takımadaları'ndan birini teşkil eden Ekinlik Adası'nın tarihi geçmişi hakkında pek fazla bilgi bulunmamaktadır. Bizans döneminden beri yerleşimlere sahne olan adanın ismi Rumcada "Kutali", Türkçede "Ekinlik" olarak bilinmektedir. Vaktiyle Rumların yaşadığı adaya mübadele sonrası Karadeniz bölgesinden gelen Türkler yerleşmiştir. Sadece bir köy yerleşimin bulunduğu küçük adada Rumlardan kalma manastır ve kilise gibi ibadet yapıları ile okul, sarnıç-çeşme, değirmenler ve birkaç ev bulunmaktadır. Çalışmada, çoğu harabe halindeki söz konusu eserlerin belgelenip tanıtılarak literatüre kazandırılması ve bu vesileyle gelecek kuşaklara da aktarılması amaçlanmıştır. Bu amaçla, gerekli literatür ve arşiv taramaları yapılarak eserler yerinde incelenmiş, elde edilen veriler değerlendirilerek bunların ada ve bölge mimarisindeki yeri de ortaya konmaya çalışılmıştır. İbadethane yapılarının en eskisini Bizans dönemine tarihlenen manastır kalıntıları teşkil etmektedir. Geniş bir alana yayılan birçok yapıdan oluştuğu anlaşılan manastırdaki kilisenin apsisi seçilebilmektedir. Yerleşim merkezinde yer alan ve 19. yüzyıla ait olduğu sanılan kilisenin de sadece apsis duvarı ile yan duvarlarının belirli bir kısmı ayaktadır. Bazilika planlı olduğu anlaşılan kilisenin inşasında moloz taş ve tuğla kullanılmıştır. Yerleşim dışında yer alan ve aynı döneme tarihlenen diğer kilise, konumu ve küçük ölçekli tekil yapısıyla daha çok bir şapeli andırmaktadır. Yalnızca beden duvarları kalan yapı moloz taşla inşa edilmiştir. Merkezdeki kilisenin yanında yer alan ve yüksek bir bodrum üzerine iki katlı olan okulun da sadece bodrum ile ilk katının bazı duvarları kalmıştır. Geç döneme ait yapının inşasında moloz taş ve tuğla kullanılmıştır. Adada üç adet yel değirmeni bulunmakta olup ikisinin beden duvarları ayaktadır. Diğerinin ise sadece alt kısım duvarları mevcuttur. Moloz taşla inşa edilen değirmenlerden birinin üzerinde 1877 tarihli mermer kitabe yer alır. Benzer özellikler gösteren diğer değirmenlerinde 19. yüzyıla ait oldukları sanılmaktadır. Ayazma mevkiinde yer alan sarnıç dikdörtgen planlı ve tonozludur. Beden duvarlarında moloz taş, tonoz örtüde tuğla kullanılmıştır. Sarnıcın 1847 tarihli mermer çeşmesi, barok ve ampir tarzı süslemeleriyle dikkati çeker. Sadece birkaç örneği kalan eski evlerin geleneksel şekilde ahşap ve kagir olarak iki veya üç katlı inşa edildikleri görülür. Genel itibariyle, manastır dışındaki yapılar Osmanlının son döneminde, kırsal Rum yerleşimlerinde inşa edilen benzer yapıların karakteristik özelliklerini yansıtmakta olup bunların korunması ve yaşatılması ada mimarisi için önem arz etmektedir.
Çanakkale, whose establishment dates back to the construction of Kale-i Sultâniyye, has developed... more Çanakkale, whose establishment dates back to the construction of Kale-i Sultâniyye, has developed over time and become a seaport. Based on this development, large structures like mansions and pavilions in addition to houses were built in the city. However, most of these structures were destroyed in the fires, earthquakes and wars that occurred in the last centuries, and the remaining structures have been replaced by today's unidentified buildings due to the zoning pillage in recent years. Necip Pasha Mansion, Cevat Bey Mansion, Hasan Rami Pasha Mansion and Old Governor's Mansion, which were built in the late 19th and early 20th centuries, are some of the examples that could survive till today. In this study, it was aimed to examine the above-mentioned mansions, which have reached the present day, and to reveal their place and importance in both Çanakkale city architecture and Ottoman architecture. In line with this purpose, the relevant literature and archive reviews were firstly conducted, the structures were then examined on site and the mansions were introduced and evaluated in the light of the obtained data within a certain methodology. The mansions examined are in the form of detached houses with a garden, are two-storey over basement and have hipped-gable roofs. The mansions reflecting the neoclassical style of the period attract attention with their facades connected to the road. The solid-void rate was taken into consideration in general facade design, volumetric outbuildings such as bay window and balcony together with doors and windows were included on the facades based on the planning. The structural elements on the facades such as corner plasters, pillars, floor moldings and cornices along with the doors, windows and outbuildings gave the facades movement. Traditional anteroom scheme was used in the floor plannings of the mansions forming a prism-type mass on the exterior. Although the interiors have been largely renovated, there are geometric decorations formed with slats on some of the ceilings. In general, the mansions reflecting the architectural and socio-cultural influences of the period are among the important works of both Çanakkale and Ottoman civil architecture. Structured Abstract: Dating back to Kale-i Sultâniyye, the foundation of which was built by Fatih Sultan Mehmet, Çanakkale developed over time and became a port city; due to this development, large buildings such as regular houses and mansions including various residences were built in the city. However, a large part of them disappeared due to fire, earthquake, and wars, and the remaining structures are now being replaced with buildings without an identity due to reconstruction plans. Necip Pasha Mansion, Cevat Bey Mansion, Hasan Rami Pasha Mansion, and Eski Vali Mansion, which were built during the last period of the Ottoman Empire,
Ç A N A K K A L E A R A Ş T I R M A L A R I T Ü R K Y I L L I Ğ I, 2019
Özet Marmara ve Ege'yi birbirine bağlayan boğaz üzerindeki küçük bir liman kenti olan Çanakkale, ... more Özet Marmara ve Ege'yi birbirine bağlayan boğaz üzerindeki küçük bir liman kenti olan Çanakkale, deniz ticaretinin artmasıyla birlikte 19. yüzyıldan itibaren Levantenlerin uğrak yerlerinden biri haline gelmiştir. Zamanla Çanakkale'ye yerleşmeye başlayan Levantenler sahil boyunca bahçeli büyük konaklar inşa etmişlerdir. Kendi kültürlerinin mimari anlayışlarını yansıtan bu konakların çoğu yok olmakla birlikte, 19. yüzyıl sonları ve 20. yüzyıl başlarında inşa edilen Vitalis Konağı ve Whittall Konağı bunların iki önemli temsilcisi olarak varlıklarını sürdürmektedirler. Bahçeler içersinde denize nazır inşa edilen söz konusu iki yapı, iş yeri ve konak şeklindeki plan ve kütle tasarımlarıyla dikkati çekerler. Zemin artı bir ve iki katlı olarak inşa edilen konakların üzerinde cihannümalara yer verilmiştir. Bir bordun şeklindeki zemin katlar üst katlardan bağımsızdır. Kâgir konakların denize bakan prestij nitelikli ön cepheleri daha gösterişlidir. Vitalis Konağı, formal düzendeki cephe tasarımıyla bölgedeki Rum mimarisini yansıtırken, Whittall Konağı kolonatlı cephesi ve verandalarıyla İngiliz malikanelerini hatırlatmaktadır. Cephe tasarımlarındaki bu farlılık planlara da yansımış, Vitalis Konağı'nda orta sofalı plan şemasına yer verilirken, Whittall Konağı'nda lineer plan şeması kullanılmıştır. Her iki planda da odalar ve diğer mekanlar işlevlerine göre uygun şekilde düzenlenmiştir. Yenilenen iç mekanlarda pek fazla süsülemeye rastlanmamakla birilikte, kalan izlerden bazı mekanların bezeli olduğu anlaşılmaktadır. Genel itibariyle konaklar, döneminin mimari ve kültürel anlayışını yansıtan özelikleriyle, Levanten evlerinin Çanakkale'deki iki önemli temsilcisini teşkil etmektedir. Abstract Canakkale, a small port city on the strait connecting the Sea of Marmara and the Aegean Sea, has been frequented by Levantines from the 19th century onwards with the increase in sea trade. After beginning to settle in Canakkale, the Levantines built
Edirne Sarayı'nın inşası Sultan II. Murad tarafından başlatılmış, Fatih Sultan Mehmed zamanında t... more Edirne Sarayı'nın inşası Sultan II. Murad tarafından başlatılmış, Fatih Sultan Mehmed zamanında tamamlanarak hizmete açılmış ve sonraki dönemlerde yapılan eklerle birlikte 19. yüzyılın sonlarına kadar kullanılmıştır. Bünyesinde yüz kadar yapıyı barındıran sarayın su ihtiyacını karşılamak için çeşitli kaynaklardan isale hatları ile sular getirilmiş olup bu suların dağıtımı ve kullanımı için su terazisi, maksem, çeşme ve havuz gibi yapılar inşa edilmiş; bunlara ilaveten yeraltı sularından da faydalanmak için kuyular açılmıştır.
TROYACADEMY Uluslararası Sosyal Bilimler Dergisi, 2020
Güney Marmara' daki Marmara Takımadaları'ndan birini teşkil eden Ekinlik Adası'nın tarihi geçmişi... more Güney Marmara' daki Marmara Takımadaları'ndan birini teşkil eden Ekinlik Adası'nın tarihi geçmişi hakkında pek fazla bilgi bulunmamaktadır. Bizans döneminden beri yerleşimlere sahne olan adanın ismi Rumcada "Kutali", Türkçede "Ekinlik" olarak bilinmektedir. Vaktiyle Rumların yaşadığı adaya mübadele sonrası Karadeniz bölgesinden gelen Türkler yerleşmiştir. Sadece bir köy yerleşimin bulunduğu küçük adada Rumlardan kalma manastır ve kilise gibi ibadet yapıları ile okul, sarnıç-çeşme, değirmenler ve birkaç ev bulunmaktadır. Çalışmada, çoğu harabe halindeki söz konusu eserlerin belgelenip tanıtılarak literatüre kazandırılması ve bu vesileyle gelecek kuşaklara da aktarılması amaçlanmıştır. Bu amaçla, gerekli literatür ve arşiv taramaları yapılarak eserler yerinde incelenmiş, elde edilen veriler değerlendirilerek bunların ada ve bölge mimarisindeki yeri de ortaya konmaya çalışılmıştır. İbadethane yapılarının en eskisini Bizans dönemine tarihlenen manastır kalıntıları teşkil etmektedir. Geniş bir alana yayılan birçok yapıdan oluştuğu anlaşılan manastırdaki kilisenin apsisi seçilebilmektedir. Yerleşim merkezinde yer alan ve 19. yüzyıla ait olduğu sanılan kilisenin de sadece apsis duvarı ile yan duvarlarının belirli bir kısmı ayaktadır. Bazilika planlı olduğu anlaşılan kilisenin inşasında moloz taş ve tuğla kullanılmıştır. Yerleşim dışında yer alan ve aynı döneme tarihlenen diğer kilise, konumu ve küçük ölçekli tekil yapısıyla daha çok bir şapeli andırmaktadır. Yalnızca beden duvarları kalan yapı moloz taşla inşa edilmiştir. Merkezdeki kilisenin yanında yer alan ve yüksek bir bodrum üzerine iki katlı olan okulun da sadece bodrum ile ilk katının bazı duvarları kalmıştır. Geç döneme ait yapının inşasında moloz taş ve tuğla kullanılmıştır. Adada üç adet yel değirmeni bulunmakta olup ikisinin beden duvarları ayaktadır. Diğerinin ise sadece alt kısım duvarları mevcuttur. Moloz taşla inşa edilen değirmenlerden birinin üzerinde 1877 tarihli mermer kitabe yer alır. Benzer özellikler gösteren diğer değirmenlerinde 19. yüzyıla ait oldukları sanılmaktadır. Ayazma mevkiinde yer alan sarnıç dikdörtgen planlı ve tonozludur. Beden duvarlarında moloz taş, tonoz örtüde tuğla kullanılmıştır. Sarnıcın 1847 tarihli mermer çeşmesi, barok ve ampir tarzı süslemeleriyle dikkati çeker. Sadece birkaç örneği kalan eski evlerin geleneksel şekilde ahşap ve kagir olarak iki veya üç katlı inşa edildikleri görülür. Genel itibariyle, manastır dışındaki yapılar Osmanlının son döneminde, kırsal Rum yerleşimlerinde inşa edilen benzer yapıların karakteristik özelliklerini yansıtmakta olup bunların korunması ve yaşatılması ada mimarisi için önem arz etmektedir.
Çanakkale, whose establishment dates back to the construction of Kale-i Sultâniyye, has developed... more Çanakkale, whose establishment dates back to the construction of Kale-i Sultâniyye, has developed over time and become a seaport. Based on this development, large structures like mansions and pavilions in addition to houses were built in the city. However, most of these structures were destroyed in the fires, earthquakes and wars that occurred in the last centuries, and the remaining structures have been replaced by today's unidentified buildings due to the zoning pillage in recent years. Necip Pasha Mansion, Cevat Bey Mansion, Hasan Rami Pasha Mansion and Old Governor's Mansion, which were built in the late 19th and early 20th centuries, are some of the examples that could survive till today. In this study, it was aimed to examine the above-mentioned mansions, which have reached the present day, and to reveal their place and importance in both Çanakkale city architecture and Ottoman architecture. In line with this purpose, the relevant literature and archive reviews were firstly conducted, the structures were then examined on site and the mansions were introduced and evaluated in the light of the obtained data within a certain methodology. The mansions examined are in the form of detached houses with a garden, are two-storey over basement and have hipped-gable roofs. The mansions reflecting the neoclassical style of the period attract attention with their facades connected to the road. The solid-void rate was taken into consideration in general facade design, volumetric outbuildings such as bay window and balcony together with doors and windows were included on the facades based on the planning. The structural elements on the facades such as corner plasters, pillars, floor moldings and cornices along with the doors, windows and outbuildings gave the facades movement. Traditional anteroom scheme was used in the floor plannings of the mansions forming a prism-type mass on the exterior. Although the interiors have been largely renovated, there are geometric decorations formed with slats on some of the ceilings. In general, the mansions reflecting the architectural and socio-cultural influences of the period are among the important works of both Çanakkale and Ottoman civil architecture. Structured Abstract: Dating back to Kale-i Sultâniyye, the foundation of which was built by Fatih Sultan Mehmet, Çanakkale developed over time and became a port city; due to this development, large buildings such as regular houses and mansions including various residences were built in the city. However, a large part of them disappeared due to fire, earthquake, and wars, and the remaining structures are now being replaced with buildings without an identity due to reconstruction plans. Necip Pasha Mansion, Cevat Bey Mansion, Hasan Rami Pasha Mansion, and Eski Vali Mansion, which were built during the last period of the Ottoman Empire,
Ç A N A K K A L E A R A Ş T I R M A L A R I T Ü R K Y I L L I Ğ I, 2019
Özet Marmara ve Ege'yi birbirine bağlayan boğaz üzerindeki küçük bir liman kenti olan Çanakkale, ... more Özet Marmara ve Ege'yi birbirine bağlayan boğaz üzerindeki küçük bir liman kenti olan Çanakkale, deniz ticaretinin artmasıyla birlikte 19. yüzyıldan itibaren Levantenlerin uğrak yerlerinden biri haline gelmiştir. Zamanla Çanakkale'ye yerleşmeye başlayan Levantenler sahil boyunca bahçeli büyük konaklar inşa etmişlerdir. Kendi kültürlerinin mimari anlayışlarını yansıtan bu konakların çoğu yok olmakla birlikte, 19. yüzyıl sonları ve 20. yüzyıl başlarında inşa edilen Vitalis Konağı ve Whittall Konağı bunların iki önemli temsilcisi olarak varlıklarını sürdürmektedirler. Bahçeler içersinde denize nazır inşa edilen söz konusu iki yapı, iş yeri ve konak şeklindeki plan ve kütle tasarımlarıyla dikkati çekerler. Zemin artı bir ve iki katlı olarak inşa edilen konakların üzerinde cihannümalara yer verilmiştir. Bir bordun şeklindeki zemin katlar üst katlardan bağımsızdır. Kâgir konakların denize bakan prestij nitelikli ön cepheleri daha gösterişlidir. Vitalis Konağı, formal düzendeki cephe tasarımıyla bölgedeki Rum mimarisini yansıtırken, Whittall Konağı kolonatlı cephesi ve verandalarıyla İngiliz malikanelerini hatırlatmaktadır. Cephe tasarımlarındaki bu farlılık planlara da yansımış, Vitalis Konağı'nda orta sofalı plan şemasına yer verilirken, Whittall Konağı'nda lineer plan şeması kullanılmıştır. Her iki planda da odalar ve diğer mekanlar işlevlerine göre uygun şekilde düzenlenmiştir. Yenilenen iç mekanlarda pek fazla süsülemeye rastlanmamakla birilikte, kalan izlerden bazı mekanların bezeli olduğu anlaşılmaktadır. Genel itibariyle konaklar, döneminin mimari ve kültürel anlayışını yansıtan özelikleriyle, Levanten evlerinin Çanakkale'deki iki önemli temsilcisini teşkil etmektedir. Abstract Canakkale, a small port city on the strait connecting the Sea of Marmara and the Aegean Sea, has been frequented by Levantines from the 19th century onwards with the increase in sea trade. After beginning to settle in Canakkale, the Levantines built
Uploads
Papers by Mesut Dündar