Drafts by Ramazan Oruç
First of all, as we looked at the site through the project theme of ‘conicts’, we called on a fe... more First of all, as we looked at the site through the project theme of ‘conicts’, we called on a few concepts for help. The rst was ‘contradictions’. It was immediately apparent that contradictions marked both the physical environment and the social life of the site. In the discourse reected today through a post-produced historical narrative (as an invention of tradition see Hobsbawm & Ranger, 2012), there was a exibility that each community would interpret and reproduce its social reality according to the fault lines of the whole society. The more we reected on the ‘absurdities’ that emerged in the reection of this discourse in the physical and social spheres, the more we realized that conicts and contradictions often mask hegemonic power structures and symbolic violence. Absurdities of state and power, which we dened as "surprising and incongruous juxtapositions that reveal a state of paradox", may perhaps have a determining eect in the production of lived reality. Because the monopoly of deciding on exceptions (Agamben, 2004) gave a hegemonic power (Moue, 2013) to the state not to make people laugh at itself, even if it was funny. Absurdity also opens our eyes to the realm of other almost-impossible realities - of speculative futures (Haraway). If things have already become absurd, and upon closer examination, have been absurd for generations of conict and contradiction at the land walls, what prevents us from imagining futures that prevailing power structures tell us are impossible? In the light of Haraway's concept of the speculative futures, it became more clear that absurdity can be used as a counter- strategy, as a way for the public to reclaim the space and embedded possibilities stolen from them.
Kültür A.Ş., 2021
Kanal İstanbul Projesi, bir seçim vaadi olarak ilk kez ortaya atıldığı 2011 yılından bu yana pek ... more Kanal İstanbul Projesi, bir seçim vaadi olarak ilk kez ortaya atıldığı 2011 yılından bu yana pek çok yönüyle ele alındı. Denizcilik, depremsellik, iklim ve çevre, şehir planlama, trafik ve ulaşım, kültürel ve doğal varlıklar gibi genel başlıklarda pek çok incelemeye konu oldu. Verilere ve bilimsel yöntemlere dayalı değerlendirmelerin istisnasız tamamında, Kanal İstanbul’un inşa edilmesi halinde kente, çevreye, canlı yaşamına birçok yönden olumsuz etkileri olacağı ortaya kondu. Bilim insanları ve uzmanlar kamusal sorumlulukları gereği açık kimlikleri ile her platformda, projenin sakıncaları hakkında çekincelerini dile getirmeye devam ediyor.
Hazırlanan ÇED raporunda, projenin mühendislik yönü üzerine yapılacak kapsamlı bir incelemede, diğer araştırma sonuçlarıyla tutarlı biçimde, projenin nasıl tutarsızlık, çelişki ve açmazlar içerdiği kolaylıkla takip edilebiliyor. Projede önerilen iş programının yol açacağı kaos, kenti gelecekte yaşanamaz hale getirecek, günlük hayatın olağan akışını kesintiye uğratacak ve asla tamamlanamayacak bir inşaat sürecini kentin kalbine yerleştirecek bir kurguya sahip.
Araştırmacı/Yazar, Yüksek Mühendis Mehmet Necat Özgür’ün, “Kanal İstanbul’un Söz Edilmeyen Mühendislik Boyutları” başlıklı rapor ve sunumları bu yazının oluşturulması sırasında temel başvuru kaynağı oldu. Ayrıca Prof. Dr. Derin Orhon, Prof. Dr. Cemal Saydam, Prof. Dr. Doğanay Tolunay ve Kaptan Sedat Tanker’in de muhtelif yayınlarından istifade edildi.
Kültür A.Ş., 2021
Türkiye’nin, 1960’ta Devlet Planlama Teşkilatının kurulmasını takip eden dönemlerde önemli bir ya... more Türkiye’nin, 1960’ta Devlet Planlama Teşkilatının kurulmasını takip eden dönemlerde önemli bir yatırım planlaması geleneği oluşmuştu. Yetişmiş insan kaynağı ve kamu yararının temel ilke olduğu planlama öncelikleri, ülkenin yatırım kararlarına yön verdi. Hatta güncel kamu yatırım programı ve projelerini hazırlama mevzuatı da bu geleneğe yaslanıyor.
Kanal İstanbul proje fikri kamuoyunun gündemine ilk olarak 2011 yılında bir seçim vaadi olarak gelmişti. Ancak aradan geçen on yıla rağmen, hala kamu ve ilgili kurumlarla paylaşılmış bir fizibilite raporu bulunmuyor. Fizibilite raporu, bu ölçekteki bir yatırım kararının, faraziyelere değil somut hakikatlere dayandırıldığı ve proje fikrinin yapılabilir olduğu konusunda kuşku oluşmaması için elzem. Yetkililerin yapılacak köprü sayısından, projenin toplam maliyetine ve tamamlanma süresine kadar hemen her konuda kendi içinde çelişen söylemleri, bir fizibilite raporunun yalnızca kamuoyuyla paylaşılmadığına değil, aynı zamanda hiç bulunmadığına da işaret ediyor.
Kanal İstanbul’la amaçlananın bir su yolu inşa etmek olmadığını, bunun öteden beri bir gayrimenkul projesi olarak kurgulandığını, bütün piyasa ve kamu aktörleri ile yurttaşların öteden beri algıladıklarına dair yeterince delil var. Ancak bir gayrimenkul projesi olarak kurgulandığı gerçeği göz önünde bulundurulduğunda bile proje fikrinin yine de pek çok tutarsızlık içerdiği dikkat çekiyor.
Kanal İstanbul’un yapılabilirliği konusunda hangi hususların gözden kaçırıldığını ortaya koymak ve proje fikrinin kamusal fayda üretme kapasitesini sorgulamak bu kitapçığın temel amacı. Proje fikrine dayanak olarak sunulan çelişki ve tutarsızlıklar, bilimsel veriler ve uzman görüşleri ışığında tarafsız bir gözle ortaya konmaya çalışıldı. Bu bağlamda Dr. Mete Durdağ’ın Şubat 2021’de ANKA Enstitüsü’nde yayımlanan “Kanal İstanbul Projesinin Fi̇zi̇bi̇li̇te Etüdü: İlgili Mevzuata Göre Bu Proje Fizibıl mı (Yapılabilir mi)?” başlıklı raporu bu çalışma için temel başvuru kaynağı oldu. Ayrıca Prof. Dr. Uğur Emek, Prof. Dr. Doğanay Tolunay, Doç. Dr. Ümit Akçay, Dr. Atilla Yeşilada ve ekonomist Harun Şişmanyazıcı’nın da muhtelif çalışmalarına başvuruldu.
Bu çalışma, 1980 darbesi ile başlayan ve 2000'li yıllarda yoğunluğunu artıran neoli-beral gündemi... more Bu çalışma, 1980 darbesi ile başlayan ve 2000'li yıllarda yoğunluğunu artıran neoli-beral gündemin dönüştürdüğü kamu aktörlerini ve kamunun kentlerde sermaye lehine alandan çekilme pratiklerini analiz etmekte, 2023 depremleri sonrasında gündeme ge-len yeniden inşa faaliyetlerinde merkezi bir konumda yer alan arz temelli hızlı konut sunusunu ekonomi politik bağlamda incelemektedir.
Anahtar kelimeler: deprem, yeniden inşa, istisna mekan, iktidar, sermaye, konut sunusu
Kültür A.Ş., 2021
10–11 Ağustos 2021 tarihinde, İstanbul Planlama Ajansı ve Marmara Belediyeler Birliği iş birliğin... more 10–11 Ağustos 2021 tarihinde, İstanbul Planlama Ajansı ve Marmara Belediyeler Birliği iş birliğinde, ‘Yaşamın Kıyısında Bir Deniz’ başlığıyla Marmara Denizi Zirvesi düzenlendi. Açılış ve kapanış oturumları haricinde farklı temalarda gerçekleştirilen 5 oturumdan biri de Marmara Denizi ve Kanal İstanbul’du. Cevahir Efe Akçelik moderatörlüğünde Prof. Dr. Ahmet Cemal Saydam ve Prof. Dr. Derin Orhon’un konuşmacı olarak katıldığı çevrimiçi toplantı, Marmara Denizi ve İstanbul Boğazı’nın yapısı hakkında yapılan genel bilgilendirmelerle başladı. Ardından, Kanal İstanbul’un inşa edilmesi halinde İstanbul Boğazı ve Marmara Denizi’ne vereceği geriye döndürülemez zararlara dikkat çekildi. Ayrıca Çevresel Etki Değerlendirmesi (ÇED) raporundan alıntılarla projenin iç tutarsızlıkları ve çelişkileri değerlendirildi.
Konuşmacıların oturum sırasında yaptıkları değerlendirmeler, argümanların aslına sadık kalınarak, serbest bir yorumlama ile yeniden düzenlendi. Bu bakımdan bu yazı, ilgili oturumdan farklı bir akışa sahip.
Conference Presentations by Ramazan Oruç
Krizler Çağının Toplumsal Halleri | X. Ulusal Sosyoloji Kongresi Bildiriler Kitabı | 20-22 Eylül 2023 Galatasaray Üniversitesi | Sosyoloji Derneği, Yayın No: 28 (Ed.: Akın Bakioğlu) | ISBN: 978-975-98503-9-5, 2023
Bu çalışma, 2019'dan bu yana yaygınlaşan 'apartman dairelerinin büyük iç tadilatlarla 8-10 metrek... more Bu çalışma, 2019'dan bu yana yaygınlaşan 'apartman dairelerinin büyük iç tadilatlarla 8-10 metrekarelik bağımsız odalara bölünmesi ve bu odaların müstakil stüdyo daireler şeklinde kiralanması' uygulamasına hizmet sağlayıcıların perspektifinden odaklanmaktadır. Çalışma, müstakil oda arzının kendine özgü karakterini incelemekte, daha önce bilinen bekâr evleri ve pansiyon gibi modellerden hangi yönlerle farklılaştığını ve bu arzı ortaya çıkaran sosyal koşulları araştırmaktadır. Anahtar kelimeler: bekar odası, müstakil oda, stüdyo daire, iç göç, sosyal değişim
................
This study focuses on the perspectives of service providers on the practice, which has become widespread since 2019, of dividing apartment flats into a maximum number of independent rooms of 8-10 square metres by means of extensive interior renovations and renting these rooms out as separate studio apartments. The study takes a closer look at this particular type of accommodation and examines how it differs from conventional models such as bachelor houses and hostels. It also examines the social factors that have contributed to the emergence of this new type of accommodation. Keywords: bachelor’s room, self-contained room, studio apartment, internal migration, social change
Papers by Ramazan Oruç
ONTO Dergisi, Sayı 25, ISSN: 2651-3692, 2024
Course Papers by Ramazan Oruç
Küresel çapta yeni bir artış trendine giren barınma krizi tartışılırken konut sahipliğini merkezi... more Küresel çapta yeni bir artış trendine giren barınma krizi tartışılırken konut sahipliğini merkezine alan geniş literatüre karşın kiralık konut sektörünü inceleyen çalışmaların eksikliği dikkat çekicidir. Bir bütün olarak konut sektörüne devlet müdahalesinin rasyonelini, imkân ve kısıtlarını kentsel adalet bağlamında tartışmayı amaçlayan bu çalışmada mülkiyetin eşitsizliği katılaştıran karakterine karşı kiracı örgütlenmelerinin önemi geçmiş ve devam eden kira kontrolü deneyimleri üzerinden tartışılmaya çalışıldı.
Anahtar Kelimeler: Kira kontrolleri, barınma krizi, konut sorunu, kiracı hakları, mülkiyet
Bu çalışmada, Türkiye’deki merkeziyetçi devlet geleneğinin, modernitenin dayattığı reformlarla dö... more Bu çalışmada, Türkiye’deki merkeziyetçi devlet geleneğinin, modernitenin dayattığı reformlarla dönüştürülen yerel yönetim kurumlarıyla nasıl bir ilişki içinde doğduğu; Tanzimat dönemi uygulamaları üzerinden bir kökene dayandırılıp dayandırılamayacağı tartışılacak. Bunu yaparken de Kalkınma Ajansları deneyimini ele alabilmek için bir zemin oluşturulmaya çalışılacak.
Mediatic Cities: Urban Readings Through Media - advisor: Asst. Prof. Bahar Aksel Enşici
Türkiye şehirlerinde cami minarelerine yerleştirilen hoparlörler marifetiyle ezan okunması uygula... more Türkiye şehirlerinde cami minarelerine yerleştirilen hoparlörler marifetiyle ezan okunması uygulamasının şehir yaşamının kendi akış ritmi içinde nasıl bir yere oturduğu hakkında ço-ğunlukla estetik temelli sorgulamalara şahit olunmaktadır. Meselenin kamusal bir müzakere alanında ele alınamamasının önünde yapısal engeller bulunmaktadır. Bu engellerin tarihsel olarak çok farklı yorumlanabildiğini iddia eden bu çalışmada, Türkiye ve Singapur deneyim-lerine odaklanılmıştır.
Anahtar kelimeler: ezan, kamusal alan, hoparlör, minare, cami, kentleşme
Modern Turkey's urbanization is characterized by the expansion of the city from the historical co... more Modern Turkey's urbanization is characterized by the expansion of the city from the historical core to the periphery, with the incessant internal migration from rural to urban in the middle of the twentieth century. During this irregular expansion, the houses –known as gecekondu in the common literature– built by the immigrants with their own financial resources and labor, also created a certain spatial subculture that will be inherited into the future. In the later stages of urbanization, when gecekondus turn into apartments, it is possible to follow the traces of this specific subculture through details such as space economy, functional preferences and construction material use.
PVC door and window frames are one of the most striking examples of these materials. This plastic construction material, commonly called as "Pimapen" by the people, seems to have left its mark on the existing Turkish cities. It can be said that this building material is in high demand throughout the country due to the economy it provides, its cheapness/easy accessibility and its flexibility in redefining spatial boundaries. This study, which aims to take a closer look at the phenomenon of covering apartment balconies with this material, will revolve around the hot topics of society and culture.
Keywords: Turkey’s urbanization, migration, gecekondu, balcony, covered balcony, redefining space, function vs form, subculture, balcony culture, PVC, Pimapen
Uzayda işgal ettiğimiz yeri nasıl algıladığımız ve çeşitli referanslara göre kendimizi nasıl konu... more Uzayda işgal ettiğimiz yeri nasıl algıladığımız ve çeşitli referanslara göre kendimizi nasıl konumlandırdığımız kadar, maksatlı olup olmamasından bağımsız olarak mekanda nasıl yöneldiğimiz konuları toplumsal gerçekliği kavramak için önemli ipuçları sunuyor. Mekanı zihinsel olarak temsil etme biçimimizin yönümüzü tayin ederken başvurduğumuz referansları belirlediğini iddia eden bu yazı taslağı mekanın bedenle ilişkisini ele almaya çalışacak.
Grassroot communities have historically played a significant role as an alternative means to addr... more Grassroot communities have historically played a significant role as an alternative means to address global crises in representative democracy. In the early days of the internet, there was an optimistic belief that democracy could thrive by organizing beyond geographical boundaries. This sentiment was further solidified during the initial rise of social media. However, this optimism gave way to profound pessimism when it became evident that systemic interventions and manipulation by influential actors could manipulate national governments according to their preferences. This pessimism was particularly valid in the case of social media, where concerns were raised regarding the platform's ownership structure and the consolidation of power through the collection and processing of users' personal information, which they willingly provide. Nevertheless, there are instances where the use of social media as a network of collective solidarity, especially during times of crisis, defies the usual constraints and offers examples of temporarily self-organizing structures. This paper aims to examine the characteristics of these structures within the Turkey case and speculate on the potential for establishing a permanent model.
Keywords: Grassroot movements, Social media, Earthquake, Self-organizing communities, crisis
Türkiye'de idari taksimat, Tanzimat reformlarıyla birlikte 19. yüzyıldan itibaren modernleşme sür... more Türkiye'de idari taksimat, Tanzimat reformlarıyla birlikte 19. yüzyıldan itibaren modernleşme sürecinin bir parçası olarak ortaya çıkmış ve Cumhuriyet'in ilanından sonra merkeziyetçi bir eğilimle evrim geçirerek günümüze kadar gelmiştir. İdari sınırların belirlenmesinde etkili olan faktörler arasında coğrafi koşullar, ekonomik durum ve kamu hizmetlerinin ihtiyaçları yer almaktadır. Ancak, bu gerekçelerin ötesindeki temel nedenler arasında devlet otoritesinin taşrada güçlendirilmesi, yerel güçlerin kontrol altına alınması ve merkezi yönetime bağlılığın sağlanması yer almaktadır.
Türkiye'deki mevcut idari taksimat yapısı, Osmanlı İmparatorluğu'ndan miras kalan ve Cumhuriyet döneminde büyük ölçüde değişiklik yapılmadan günümüze ulaşan bir yapıdır. Bu yapı, üniter devlet yapısı, merkeziyetçi yönetim anlayışı ve il-büyükşehir-ilçe kademelerinden oluşan hiyerarşik bir yapıyı içermektedir. 2000'li yıllardan itibaren gerçekleşen yerel yönetim reform girişimleri, Türkiye'de idari taksimat konularını yeniden gündeme getirmiştir. Bu tartışmaların odak noktasında, yerel yönetimlerin güçlendirilmesi ve bölgesel farklılıkların gözetilmesi gibi konular bulunmaktadır.
Anahtar sözcükler: mülki idari taksimat, merkezileşme, yerel yönetimler, modernleşme, bölge
Theses by Ramazan Oruç
MSGSÜ-ŞBP, Yayımlanmamış Lisans Bitirme Ödevi, 2019
20. yüzyılın ikinci yarısındaki olağanüstü göç hareketleri şüphesiz ki Türkiye kentlerinin şekill... more 20. yüzyılın ikinci yarısındaki olağanüstü göç hareketleri şüphesiz ki Türkiye kentlerinin şekillenişindeki en büyük dinamiktir. Kent çeperlerine eklemlenen yeni yerleşimlerin konut birimi, "gecekondu" ismiyle müsemma yapılardır. Kentin yeni işçi sınıfının bu barınaklar etrafında örgütledikleri mahalleler kendine özgü alt-kültürler yaratmış, kuruluştan itibaren verilen mücadelelerle zaman içinde çeşitli kazanımlar elde edilmiştir. Bu çalışma, tüm bu süreçleri kendine mesele edinen Latife Tekin’in "Berci Kristin Çöp Masalları" romanın kentbilimsel bir tahlilini yapmayı amaç edinmiştir.
Anahtar Kelimeler: Berci Kristin Çöp Masalları, Latife Tekin, Edebiyat, Şehir, Mahalle, Topluluk, Göç
Uploads
Drafts by Ramazan Oruç
Hazırlanan ÇED raporunda, projenin mühendislik yönü üzerine yapılacak kapsamlı bir incelemede, diğer araştırma sonuçlarıyla tutarlı biçimde, projenin nasıl tutarsızlık, çelişki ve açmazlar içerdiği kolaylıkla takip edilebiliyor. Projede önerilen iş programının yol açacağı kaos, kenti gelecekte yaşanamaz hale getirecek, günlük hayatın olağan akışını kesintiye uğratacak ve asla tamamlanamayacak bir inşaat sürecini kentin kalbine yerleştirecek bir kurguya sahip.
Araştırmacı/Yazar, Yüksek Mühendis Mehmet Necat Özgür’ün, “Kanal İstanbul’un Söz Edilmeyen Mühendislik Boyutları” başlıklı rapor ve sunumları bu yazının oluşturulması sırasında temel başvuru kaynağı oldu. Ayrıca Prof. Dr. Derin Orhon, Prof. Dr. Cemal Saydam, Prof. Dr. Doğanay Tolunay ve Kaptan Sedat Tanker’in de muhtelif yayınlarından istifade edildi.
Kanal İstanbul proje fikri kamuoyunun gündemine ilk olarak 2011 yılında bir seçim vaadi olarak gelmişti. Ancak aradan geçen on yıla rağmen, hala kamu ve ilgili kurumlarla paylaşılmış bir fizibilite raporu bulunmuyor. Fizibilite raporu, bu ölçekteki bir yatırım kararının, faraziyelere değil somut hakikatlere dayandırıldığı ve proje fikrinin yapılabilir olduğu konusunda kuşku oluşmaması için elzem. Yetkililerin yapılacak köprü sayısından, projenin toplam maliyetine ve tamamlanma süresine kadar hemen her konuda kendi içinde çelişen söylemleri, bir fizibilite raporunun yalnızca kamuoyuyla paylaşılmadığına değil, aynı zamanda hiç bulunmadığına da işaret ediyor.
Kanal İstanbul’la amaçlananın bir su yolu inşa etmek olmadığını, bunun öteden beri bir gayrimenkul projesi olarak kurgulandığını, bütün piyasa ve kamu aktörleri ile yurttaşların öteden beri algıladıklarına dair yeterince delil var. Ancak bir gayrimenkul projesi olarak kurgulandığı gerçeği göz önünde bulundurulduğunda bile proje fikrinin yine de pek çok tutarsızlık içerdiği dikkat çekiyor.
Kanal İstanbul’un yapılabilirliği konusunda hangi hususların gözden kaçırıldığını ortaya koymak ve proje fikrinin kamusal fayda üretme kapasitesini sorgulamak bu kitapçığın temel amacı. Proje fikrine dayanak olarak sunulan çelişki ve tutarsızlıklar, bilimsel veriler ve uzman görüşleri ışığında tarafsız bir gözle ortaya konmaya çalışıldı. Bu bağlamda Dr. Mete Durdağ’ın Şubat 2021’de ANKA Enstitüsü’nde yayımlanan “Kanal İstanbul Projesinin Fi̇zi̇bi̇li̇te Etüdü: İlgili Mevzuata Göre Bu Proje Fizibıl mı (Yapılabilir mi)?” başlıklı raporu bu çalışma için temel başvuru kaynağı oldu. Ayrıca Prof. Dr. Uğur Emek, Prof. Dr. Doğanay Tolunay, Doç. Dr. Ümit Akçay, Dr. Atilla Yeşilada ve ekonomist Harun Şişmanyazıcı’nın da muhtelif çalışmalarına başvuruldu.
Anahtar kelimeler: deprem, yeniden inşa, istisna mekan, iktidar, sermaye, konut sunusu
Konuşmacıların oturum sırasında yaptıkları değerlendirmeler, argümanların aslına sadık kalınarak, serbest bir yorumlama ile yeniden düzenlendi. Bu bakımdan bu yazı, ilgili oturumdan farklı bir akışa sahip.
Conference Presentations by Ramazan Oruç
................
This study focuses on the perspectives of service providers on the practice, which has become widespread since 2019, of dividing apartment flats into a maximum number of independent rooms of 8-10 square metres by means of extensive interior renovations and renting these rooms out as separate studio apartments. The study takes a closer look at this particular type of accommodation and examines how it differs from conventional models such as bachelor houses and hostels. It also examines the social factors that have contributed to the emergence of this new type of accommodation. Keywords: bachelor’s room, self-contained room, studio apartment, internal migration, social change
Papers by Ramazan Oruç
Course Papers by Ramazan Oruç
Anahtar Kelimeler: Kira kontrolleri, barınma krizi, konut sorunu, kiracı hakları, mülkiyet
Anahtar kelimeler: ezan, kamusal alan, hoparlör, minare, cami, kentleşme
PVC door and window frames are one of the most striking examples of these materials. This plastic construction material, commonly called as "Pimapen" by the people, seems to have left its mark on the existing Turkish cities. It can be said that this building material is in high demand throughout the country due to the economy it provides, its cheapness/easy accessibility and its flexibility in redefining spatial boundaries. This study, which aims to take a closer look at the phenomenon of covering apartment balconies with this material, will revolve around the hot topics of society and culture.
Keywords: Turkey’s urbanization, migration, gecekondu, balcony, covered balcony, redefining space, function vs form, subculture, balcony culture, PVC, Pimapen
Keywords: Grassroot movements, Social media, Earthquake, Self-organizing communities, crisis
Türkiye'deki mevcut idari taksimat yapısı, Osmanlı İmparatorluğu'ndan miras kalan ve Cumhuriyet döneminde büyük ölçüde değişiklik yapılmadan günümüze ulaşan bir yapıdır. Bu yapı, üniter devlet yapısı, merkeziyetçi yönetim anlayışı ve il-büyükşehir-ilçe kademelerinden oluşan hiyerarşik bir yapıyı içermektedir. 2000'li yıllardan itibaren gerçekleşen yerel yönetim reform girişimleri, Türkiye'de idari taksimat konularını yeniden gündeme getirmiştir. Bu tartışmaların odak noktasında, yerel yönetimlerin güçlendirilmesi ve bölgesel farklılıkların gözetilmesi gibi konular bulunmaktadır.
Anahtar sözcükler: mülki idari taksimat, merkezileşme, yerel yönetimler, modernleşme, bölge
Theses by Ramazan Oruç
Anahtar Kelimeler: Berci Kristin Çöp Masalları, Latife Tekin, Edebiyat, Şehir, Mahalle, Topluluk, Göç
Hazırlanan ÇED raporunda, projenin mühendislik yönü üzerine yapılacak kapsamlı bir incelemede, diğer araştırma sonuçlarıyla tutarlı biçimde, projenin nasıl tutarsızlık, çelişki ve açmazlar içerdiği kolaylıkla takip edilebiliyor. Projede önerilen iş programının yol açacağı kaos, kenti gelecekte yaşanamaz hale getirecek, günlük hayatın olağan akışını kesintiye uğratacak ve asla tamamlanamayacak bir inşaat sürecini kentin kalbine yerleştirecek bir kurguya sahip.
Araştırmacı/Yazar, Yüksek Mühendis Mehmet Necat Özgür’ün, “Kanal İstanbul’un Söz Edilmeyen Mühendislik Boyutları” başlıklı rapor ve sunumları bu yazının oluşturulması sırasında temel başvuru kaynağı oldu. Ayrıca Prof. Dr. Derin Orhon, Prof. Dr. Cemal Saydam, Prof. Dr. Doğanay Tolunay ve Kaptan Sedat Tanker’in de muhtelif yayınlarından istifade edildi.
Kanal İstanbul proje fikri kamuoyunun gündemine ilk olarak 2011 yılında bir seçim vaadi olarak gelmişti. Ancak aradan geçen on yıla rağmen, hala kamu ve ilgili kurumlarla paylaşılmış bir fizibilite raporu bulunmuyor. Fizibilite raporu, bu ölçekteki bir yatırım kararının, faraziyelere değil somut hakikatlere dayandırıldığı ve proje fikrinin yapılabilir olduğu konusunda kuşku oluşmaması için elzem. Yetkililerin yapılacak köprü sayısından, projenin toplam maliyetine ve tamamlanma süresine kadar hemen her konuda kendi içinde çelişen söylemleri, bir fizibilite raporunun yalnızca kamuoyuyla paylaşılmadığına değil, aynı zamanda hiç bulunmadığına da işaret ediyor.
Kanal İstanbul’la amaçlananın bir su yolu inşa etmek olmadığını, bunun öteden beri bir gayrimenkul projesi olarak kurgulandığını, bütün piyasa ve kamu aktörleri ile yurttaşların öteden beri algıladıklarına dair yeterince delil var. Ancak bir gayrimenkul projesi olarak kurgulandığı gerçeği göz önünde bulundurulduğunda bile proje fikrinin yine de pek çok tutarsızlık içerdiği dikkat çekiyor.
Kanal İstanbul’un yapılabilirliği konusunda hangi hususların gözden kaçırıldığını ortaya koymak ve proje fikrinin kamusal fayda üretme kapasitesini sorgulamak bu kitapçığın temel amacı. Proje fikrine dayanak olarak sunulan çelişki ve tutarsızlıklar, bilimsel veriler ve uzman görüşleri ışığında tarafsız bir gözle ortaya konmaya çalışıldı. Bu bağlamda Dr. Mete Durdağ’ın Şubat 2021’de ANKA Enstitüsü’nde yayımlanan “Kanal İstanbul Projesinin Fi̇zi̇bi̇li̇te Etüdü: İlgili Mevzuata Göre Bu Proje Fizibıl mı (Yapılabilir mi)?” başlıklı raporu bu çalışma için temel başvuru kaynağı oldu. Ayrıca Prof. Dr. Uğur Emek, Prof. Dr. Doğanay Tolunay, Doç. Dr. Ümit Akçay, Dr. Atilla Yeşilada ve ekonomist Harun Şişmanyazıcı’nın da muhtelif çalışmalarına başvuruldu.
Anahtar kelimeler: deprem, yeniden inşa, istisna mekan, iktidar, sermaye, konut sunusu
Konuşmacıların oturum sırasında yaptıkları değerlendirmeler, argümanların aslına sadık kalınarak, serbest bir yorumlama ile yeniden düzenlendi. Bu bakımdan bu yazı, ilgili oturumdan farklı bir akışa sahip.
................
This study focuses on the perspectives of service providers on the practice, which has become widespread since 2019, of dividing apartment flats into a maximum number of independent rooms of 8-10 square metres by means of extensive interior renovations and renting these rooms out as separate studio apartments. The study takes a closer look at this particular type of accommodation and examines how it differs from conventional models such as bachelor houses and hostels. It also examines the social factors that have contributed to the emergence of this new type of accommodation. Keywords: bachelor’s room, self-contained room, studio apartment, internal migration, social change
Anahtar Kelimeler: Kira kontrolleri, barınma krizi, konut sorunu, kiracı hakları, mülkiyet
Anahtar kelimeler: ezan, kamusal alan, hoparlör, minare, cami, kentleşme
PVC door and window frames are one of the most striking examples of these materials. This plastic construction material, commonly called as "Pimapen" by the people, seems to have left its mark on the existing Turkish cities. It can be said that this building material is in high demand throughout the country due to the economy it provides, its cheapness/easy accessibility and its flexibility in redefining spatial boundaries. This study, which aims to take a closer look at the phenomenon of covering apartment balconies with this material, will revolve around the hot topics of society and culture.
Keywords: Turkey’s urbanization, migration, gecekondu, balcony, covered balcony, redefining space, function vs form, subculture, balcony culture, PVC, Pimapen
Keywords: Grassroot movements, Social media, Earthquake, Self-organizing communities, crisis
Türkiye'deki mevcut idari taksimat yapısı, Osmanlı İmparatorluğu'ndan miras kalan ve Cumhuriyet döneminde büyük ölçüde değişiklik yapılmadan günümüze ulaşan bir yapıdır. Bu yapı, üniter devlet yapısı, merkeziyetçi yönetim anlayışı ve il-büyükşehir-ilçe kademelerinden oluşan hiyerarşik bir yapıyı içermektedir. 2000'li yıllardan itibaren gerçekleşen yerel yönetim reform girişimleri, Türkiye'de idari taksimat konularını yeniden gündeme getirmiştir. Bu tartışmaların odak noktasında, yerel yönetimlerin güçlendirilmesi ve bölgesel farklılıkların gözetilmesi gibi konular bulunmaktadır.
Anahtar sözcükler: mülki idari taksimat, merkezileşme, yerel yönetimler, modernleşme, bölge
Anahtar Kelimeler: Berci Kristin Çöp Masalları, Latife Tekin, Edebiyat, Şehir, Mahalle, Topluluk, Göç