Papers by Nurseli Yeşim Sünbüloğlu
NORMA, 2021
This article deals with the construction of militarised masculinity of disabled veterans in the i... more This article deals with the construction of militarised masculinity of disabled veterans in the interplay of official identity and embodied everyday experience in the context of an ongoing internal armed conflict. It explores a militarised masculinity with shifting meanings and interpretations in response to different phases of the ongoing Kurdish conflict in Turkey, with reference to the everyday, disability, and vulnerability, complicating the boundaries between making and unmaking of militarised masculinity. Drawing on empirical data, this article focuses on two key historical moments to explain the shifting meanings of gendered militarisation – the Kurdish peace process between 2009–2015 and the aftermath of the 15th July 2016 coup attempt. Both moments are significant to explore the militarised masculinity of the disabled veterans as they both appear in veterans’ narratives as moments of loss of masculine privilege, reflecting their shifting relations with the state and broader...
The report summarizes outcomes of the national fieldwork in Turkey. This national fieldwork (with... more The report summarizes outcomes of the national fieldwork in Turkey. This national fieldwork (within Work Package3 of the UniSAFE project) performed by national experts aims to cover national and regional policies on GBV targeting universities, research institutes and RFOs, and policies adopted by RFOs. It is carried out in 30 countries (EU Member States and selected Associated and Third Countries). The countries were selected with a view to including both more and less advanced countries, countries with or without highly developed policies on gender-based violence in place, countries outside Europe that are significant in terms of mobility flows of researchers, and countries outside Europe that are the primary targets of international cooperation in Science, Technology and Innovation (STI) for the next programme period 2021-2027.
Gender and Education, 2014
NORMA, 2021
This article deals with the construction of militarised masculinity of disabled veterans in the i... more This article deals with the construction of militarised masculinity of disabled veterans in the interplay of official identity and embodied everyday experience in the context of an ongoing internal armed conflict. It explores a militarised masculinity with shifting meanings and interpretations in response to different phases of the ongoing Kurdish conflict in Turkey, with reference to the everyday, disability, and vulnerability, complicating the boundaries between making and unmaking of militarised masculinity.
Ergenekon ve Balyoz davaları, 12 Eylül davası, askerî vesayet tartışmaları ve Roboski katliamı gi... more Ergenekon ve Balyoz davaları, 12 Eylül davası, askerî vesayet tartışmaları ve Roboski katliamı gibi olayların da vesile olmasıyla, asker-sivil ilişkileri son dönemin en önemli tartışma konularından birisi oldu. Mesele bu aralar gündemden düşmüş gibi dursa da, özellikle Roboski katliamı sonrasında gördük ki, Silahlı Kuvvetlerin günlük siyasetteki etkinliğinin önemli ölçüde azalarak olması gereken sınıra çekilmiş olması, askerler ve siviller arasında daha şeffaf ve hesap verme zorunluluğuna dayalı bir ilişki kurulması için gerekli olsa da yeterli olmuyor. Tıpkı askerî vesayetin geriletilmiş olmasının militarizmin de sona erdiği anlamına gelmediği gibi. Bu noktaya gelebilmek için öncelikle, başta Kürt meselesi çerçevesinde olmak üzere hayatın birçok alanında askerlerin rolü, etkinliği ve askerlikle ilgili değerlerin kamuoyu nezdinde esaslı bir sorgulama sürecinden geçmesi gerektiği açık. Söz konusu militarizm olunca bakış açısını siyaset alanıyla sınırlamayıp gündelik hayatın her bir köşesine bakmak önemli ve gerekli. Bu noktada karşımıza çıkan etki alanı en geniş uygulama şüphesiz zorunlu askerlik. Vicdani retçilerin ve askerlikten muaf olma talebinde bulunan erkek eşcinsellerin hikâyeleri üzerinden, zorunlu askerliğin hegemonyasının dışında yer alanların deneyimlerine az çok aşinayız. Daha az tartıştığımız konu ise, zorunlu askerliğin, ona doğrudan karşı çıkmayanların anlam dünyalarında hangi şekillerde yer aldığı. 1 Bu tartışmaya mütevazı bir katkı sağlamak için kaleme alınan bu yazı, Krek tiyatro grubunun yapımı olan Iska adlı oyunun bu konuda ne söylediğine dair birkaç notu paylaşma amacı taşıyor. Yalnız önce zorunlu askerliğin değişen anlamına dair bir iki şey söylemekte fayda var.
This paper is concerned with a literary representation of the role of corporeality in shaping the... more This paper is concerned with a literary representation of the role of corporeality in shaping the relationship between the early republican moderniser and the modernised through an analysis of Yaban by Yakup Kadri Karaosmanoğlu, a significant example in Turkish literature dealing with the critical encounter of the modernising intellectual with Anatolian peasants. Drawing on sociological and cultural theories which highlight the importance of bodily experiences in constructing social relations and the symbolic value of the body, the paper focuses on the protagonist's impairment in relation to loss and reconstitution of authority over the peasants. It is argued that the protagonist's embodiment holds a central position in establishing his relationships with the peasants and in keeping with the gendered aspect of the modernising thought, the protagonist's authority is reconstituted through submission of the female character.
Sosyal bilimlerin devleti, kapitalizmin ekonomi-politiğini, sınıf oluşumunu, modernleşme sürecini... more Sosyal bilimlerin devleti, kapitalizmin ekonomi-politiğini, sınıf oluşumunu, modernleşme sürecini, emperyalizmin oluşumunu, sosyalleşme sürecini, bilincin yapılanmasını ve bilgi üretiminin politiğini anlayabilmesi ancak derinlikli bir cinsiyet 1 analiziyle mümkündür 2 . Bu süreçlerin, oluşumların ve pratiklerin hiçbiri cinsiyet ilişkilerinin dışında gelişmez.
In my thesis, I explore how male identities are constructed and reproduced in the post-Kemalist
Books by Nurseli Yeşim Sünbüloğlu
Translation by Nurseli Yeşim Sünbüloğlu
Özyeğin Üniversitesi Yayınları, 2020
Hegemonik eril toplumsal yapı, bu kitap boyunca detaylandırılmış olan farklı türlerde güç ilişkil... more Hegemonik eril toplumsal yapı, bu kitap boyunca detaylandırılmış olan farklı türlerde güç ilişkilerinden oluşmaktadır ve toplumsal eylemler aracılığıyla sürekli ve yaygın bir biçimde yenilenmekte, yeniden yapılmakta, savunulmakta ve değiştirilmektedir. Hegemonik erkekliklerin gündelik hayattaki bu yeniden üretimi, toplumsal cinsiyetle ilişkili toplumsal değişimin çok zor olmasının nedenidir. Ancak, bu yapıya karşı çıkmanın, onu kısıtlamanın, değiştirmenin, ona meydan okumanın ve onu yürürlükten kaldırmanın nüveleri de yine hegemonik erkekliklere şekil verilen bu çoklu alanlarda ve yörelerde bulunmaktadır.
Book Chapters by Nurseli Yeşim Sünbüloğlu
Fearful Symmetries: Representations of Anxiety in Cultural, Literary and Political Discourses, (eds.) Leszek Drong and Jacek Mydla, Wydawnictwo Uniwersytetu Slaskiego, 2013
It seems possible to argue that the fear of civilisation has almost an inevitable existence in th... more It seems possible to argue that the fear of civilisation has almost an inevitable existence in the imagination of all "belated modernities." In Belated Modernity and Aesthetic Culture, Gregory Jusdanis offers a perspective going beyond the East-West dichotomy to analyse the relationship of "the models" (early modernised societies) with "the followers" which, in his argument, includes all modernities except for those of England, Holland and France. 1 He emphasises that the incongruity between the idealised model modernity and the local reality has been internalised as structural inadequacy. Underlining the role of literature (mainly with reference to nationalist literature) in the process of nation-state building, Jusdanis points out that construction of a national culture is considered, by modernisers, to be vital in promoting and ingraining the newly shaping ideology in the collective memory. As such, national culture constitutes an imaginary space where the various linguistic and ethnic differences as well as social bondings of the former era of empires are attempted to be homogenised. This process of homogenisation functions as a means to achieve legitimacy for the emerging nation-state. Such potency is attributed to this imaginary space that, as Jusdanis contends, it was thought to precede and facilitate the political and administrative unity in Germany and Greece. Being just another example of "belated modernities," Turkish 1 Gregory Jusdanis, Belated Modernity and Aesthetic Culture: Inventing National Culture (Minneopolis: University of Minnesota Press, 1991).
Siyasi yaklaşımların hepsi zaman zaman örtük de olsa belli toplumsal cinsiyet ilişkileri üzerine ... more Siyasi yaklaşımların hepsi zaman zaman örtük de olsa belli toplumsal cinsiyet ilişkileri üzerine temellendirilmiştir. 'Milli' kadınlık ve erkeklik tanımlarının stereotipik hale gelmesi ise on dokuzuncu yüzyıl başlarına denk gelir 2 . Nitekim, George L. Mosse, bu yazının çerçevesini oluşturan milliyetçilik ve modern erkekliğin birbirine paralel olarak ortaya çıkmış ve birbirini önemli ölçüde etkilemiş kavramlar olduğu tespitinde bulunur 3 . Bu yazıda özellikle erkeklik kurguları üzerinde durulmakta ve ideal erkeklik tanımlarının toplumsal normlara göre şekillendiği ve bu normları yansıtmalarının beklendiği argümanı temel alınmaktadır. Mosse normatif erkek stereotipinin, daha çok ulusun geçmişini sembolize eden normatif kadın stereotipinden farklı olarak, ulusun gelecekle ilgili beklentilerini ve umutlarını yansıttığını vurgular. Bu doğrultuda, özellikle ideal erkek bedeni tanımı ulusun orta sınıf değerleri ile şekillenmesi beklenen düzen intizam ihtiyacının en açık gözlenebildiği alanlardan biri olarak ön plana çıkar 4 . Paralel bir mantıkla düşünüldüğünde, ulusun özellikle gelecekle ilgili kaygılarını da farklı erkeklik temsilleri üzerinden incelemek mümkündür. Erkeklik temsillerinin incelenmesinde edebi metinler oldukça zengin malzeme sağlamaktadır. Benedict Anderson'ın ortaya koyduğu gibi iletişim araçları ve edebiyat ürünleri, özellikle kuruluş aşamasında, ulus tahayyülünü ve ulusun bir üyesi olma fikrini 1 Sussex Üniversitesi Gender Studies doktora adayı 2 George L. Mosse bu tanımları aynı zamanlarda ulusun simgeleri olarak ortaya çikmaya başlayan bayrak, milli marş ve ulusal anıtlarla eş değer tutar. G. L. Mosse, Nationalism and sexuality : middle-class morality and sexual norms in modern Europe, University of Wisconsin Press, Madison, 1985, s. 16. 3 G. L. Mosse, The Image of Man: the creation of modern masculinity, Oxford University Press, New York, 1996. 4 G. L. Mosse, a.g.e. 2 kitlelere yaymanın en önemli araçları olmuşlardır 5 . Türk edebiyatına bakıldığında da Tanzimat edebiyatı ile başlayan ve 1950'lere kadar süren dönemde üretilen eserlerdeki temel meselenin çeşitli yönleriyle modernleşme olduğu görülür 6 . Roman türünün ortaya çıkışı, modernleşme, Batılılaşma, ve milliyetçilik özellikle on dokuzuncu yüzyıldan itibaren birlikte gelişen ve birbirini etkileyen süreçler olmuştur. Özellikle on dokuzuncu yüzyılın başından yirminci yüzyılın ortalarına kadar süren dönemde üretilen edebiyat ürünlerinin yazarları elit sınıfa mensup, eğitim görmüş ve modernleşme süreci ile ilgili tartışmaların içinde olan, kendileri de bu tartışmalara yön veren kişilerdi. Bu yazıda üzerinde durulan Aydemir ve Pervaneler romanlarının yazarı Müfide Ferit (Tek) (1892-1971) ve Çölde Sabah Oluyor romanının yazarı Şükufe Nihal (Başar) (1896-1973) de benzer bir konumda idiler. Müfide Ferit'in siyasi kişiliğinin şekillenmesinde eşi Ahmet Ferit Tek, enişteleri Yusuf Akçura ve Zühdü İnhan, Fransa'daki lise eğitimi esnasında kendisine velilik yapan Ahmed Rıza, Türk Ocağı başkanlarından Hamdullah Suphi Tanrıöver gibi isimler etkili olmuşlardır. Ailesi dolayısıyla siyasetin içinde bulunan Müfide Ferit İfham, Hakimiyet-i Milliye, Türk Kadını ve Türk Yurdu gibi yayın organlarında yayımlanan yazılar yazarak ve Türk Kadını ve Türk Ocağı cemiyetlerinde etkili olarak siyasetle aktif olarak da ilgilenmiştir 7 . Şükufe Nihal de siyasi tartışmaların yapıldığı bir evde büyümüş, İttihat, Kadın Gazetesi gibi yayınlar için yazılar yazmış, dönemin kadın hareketlerinin içinde önemli görevler almış bir isimdir 8 . Bu yazıda bazı romanlarına dipnotlarda değinilen yazarlardan Cahit Uçuk'un (1909-2004) Selanikli annesinin Mustafa Kemal ve ailesiyle ahbaplığı vardır 9 ve ailesinin bazı üyeleri Kurtuluş Savaşı'nda aktif görev almıştır 10 . Uçuk siyasi içerikli yazılar yazmamıştır; ancak Abide Doğan'ın "kendine güvenen, cesur kadın tipleri" yarattığını söylediği yazar, kadın karakterlerini Cumhuriyet döneminin idealize ettiği 'yeni kadın'ı model alarak 5 B. Anderson, Imagined Communities : reflections on the origin and spread of nationalism,
Disability and Masculinities
This chapter examines media representations of disabled veterans in Turkey in the context of the ... more This chapter examines media representations of disabled veterans in Turkey in the context of the Kurdish conflict between the PKK (Partiya Karkeren Kurdistan―Kurdistan Workers’ Party) and the Turkish Armed Forces that has been continuing since 1984. The chapter analyses nine mainstream news reports from two time periods. The two time periods include the 1990s during which occurred the most severe conflict, and post-2009, during which time the peace process was officially initiated. I will show that representations of disabled veterans vary depending on the specific stage of the conflict although some elements of representational conventions are impervious to change. My analysis demonstrates that impairment is usually concealed or screened out through various visual or discursive strategies. I will argue that these strategies are employed to alleviate the anxieties about the social and political consequences of the armed conflict, and that these anxieties are embedded in concerns relating to masculinity and the disabled body of the veteran.
This chapter explores the re-articulation of Turkish militarism in the aftermath of the 15 July 2... more This chapter explores the re-articulation of Turkish militarism in the aftermath of the 15 July 2016 coup attempt by focusing on the experiences of the disabled veterans of the Kurdish conflict—subjects of the pre-15 July militarism. Drawing on ethnographic observations and semi-structured in-depth interviews with the disabled veterans of the Kurdish conflict, this chapter aims to demonstrate a contention along the lines of merit, sacrifice, and entitlement to representation between the two veteran groups—ex-soldiers of the Turkish Armed Forces who participated in the armed conflict with the Kurdistan Workers’ Party (PKK) and the “civilian veterans” who were harmed in some way during the coup attempt. This chapter concentrates on two moments—the 2016 Veterans’ Day commemoration and the first anniversary of the 15 July coup attempt—to demonstrate the shift in the disabled veterans’ boundary-drawing efforts with particular reference to rightfulness, combat experience, masculinity, and...
Erkek Millet, Asker Millet
Bu derleme, Türkiye'de ulus-devletin varoluşunu imleyerek toplumsallığın inşa süreçlerini belirle... more Bu derleme, Türkiye'de ulus-devletin varoluşunu imleyerek toplumsallığın inşa süreçlerini belirlemiş olan üç ana kavramın -militarizm, milliyetçilik ve erkeklik -farklı bağlamlarda etkileşimini ele alıyor. Tarihsel anlamda Türkiye'yi hem var eden hem de "tehdit" eden birçok düğüm noktasının, modern ulus-devletin oluşumuna paralel olarak ortaya çıkan ve birbirleri ile etkileşim içinde gelişen bu kavramlar etrafında örgülendiğini söylemek mümkün. Derlemeyi oluşturan makaleler tam da bu düğüm noktalarının kültürel, toplumsal ve politik alanlardaki yansımalarının izini sürmekte. Bu çalışma, zamanlama olarak Türkiye'de askerî vesayet, askerlik ve militarizmle ilgili tartışmaların yoğunlaştığı bir döneme denk geliyor ve militarizmin, milliyetçilik ve erkeklikle temas ettiği noktalara odaklanarak bu tartışmalara katkı sağlamayı amaçlıyor. Derlemeyi oluşturan makaleler aracılığıyla, son dönemde dikkat çeken bir değişim sürecine girmiş olan siyaset-ordu ve sivilasker ilişkileri ile ilgili tartışmalara, bu ilişkilerle birlikte kurulmuş ve onların devamlılığını sağlamış, kurum, söylem ve pratiklerden bir kısmının çözümlenmesiyle, ampirik bir zemin sağlanmakta. Militarizmin, yirminci yüzyılı ve günümüz dünyasını anlayabilmek için gerekli temel kavramlardan biri olmasına rağmen, sosyal bilimler literatüründe yeteri kadar yaygın kullanılmıyor olduğu, üzerinde durulması gereken bir tespit. Ayşe Gül Altınay bu durumun sebepleri arasında, militarist kavram ve pratiklerin doğallaştırılmış olmasını ve gerek milliyetçiliğin gerekse normatif erkekliğin bu doğallaştırma sürecindeki kritik rollerini gösterir. 1 Bu çalışmanın genel çerçevesini de Altınay'ın işaret ettiği bu bağlantı noktaları oluşturmakta. Derlemenin üç odak noktasının ilki olan militarizm, 20. yüzyılın son dönemine kadar modern ulus-devletin asli bir unsuru olan yurttaş orduları ve zorunlu askerlik uygulaması ile ortaya çıkmış ve güç kazanmıştır. Militarizm tarihsel süreç içinde politik ve sosyal gelişmelere paralel olarak biçim değiştirmiş, ancak etkinliğinden bir şey kaybetmemiştir. 11 Eylül 2001 1 Ayşe Gül Altınay, "Militarizm", Kavram Sözlüğü I: Söylem ve Gerçek, der. Fikret Başkaya, Ankara: Özgür Üniversite Kitaplığı, 2007, s. 351-366.
Uploads
Papers by Nurseli Yeşim Sünbüloğlu
Books by Nurseli Yeşim Sünbüloğlu
Translation by Nurseli Yeşim Sünbüloğlu
Book Chapters by Nurseli Yeşim Sünbüloğlu