Papers by Ahmet Zahid Demirciler
9. Milletlerarası Türkoloji Kongresi Bildiriler Kitabı, 2023
Temel ifade şekillerinden olan teşbihin, çeşitli kaynaklarda birbirinden farklı tanımlandığı görü... more Temel ifade şekillerinden olan teşbihin, çeşitli kaynaklarda birbirinden farklı tanımlandığı görülmektedir. Bir tanımdan beklenen, tanımlananın tüm fertlerini kapsaması ve bilhassa benzerleriyle olan sınırını belirgin biçimde çizmesidir. Bu çalışma teşbih kavramının tatminkâr bir tanımına ulaşmayı hedeflemektedir. Belagat ilimlerinin teorik üslubundan ötürü çalışmada bu sahaya ait eserlerdeki tanımlar esas alınmıştır. Sözü edilen eserler, teşbihi temelde 'benzetme', 'ortak etme' ve 'ortaklık gösterme" olarak tanımlamakta ve bu temel izahlar birtakım şartlarla sınırlandırmaktadırlar. Tanımların bazıları benzetmenin tarafları arasında haddizatında bir ilgi, ortak bir vasıf bulunmasını şart koşmuştur. Başka bazı tanımlara göre bu ortak vasıf tarafların birinde üstün olmalı veya vasfın tarafların birine ilgisi çok olmalıdır. Bazı tanımlarda ise istiare ve tecridin istisna edildiği görülmektedir. Teşbihin 'benzetme' olarak açıklanması Arapça asıllı kelimenin Türkçe sözlük anlamını vermekten ibarettir. Teşbih taraflarının arasında haddizatında bir ortaklık bulunmasını şart koşan tanımlar ise bazı teşbih türlerini dışarıda bırakır. Örneğin benzetme yönü taḫyı̇lı̇ olan teşbihlerde ortaklık, muhayyilenin yakıştırması; benzetme yönü izafi olan teşbihlerde zihnin bir kurgusudur. Ortak vasfın taraflardan birinde üstün olması veya vasfın tarafların birine ilgisinin çok olması şartları da bazı teşbih türlerinde geçerli olmayabilir. Örneğin teşabühün uygun düştüğü yerde yapılan teşbihlerde ve talep edilen bir şeyi açığa vurma amacıyla yapılan teşbihlerde ortak vasfın tarafların herhangi birinde üstün olması veya baskın olması gibi hususlar dikkate alınmaz. Kapalı veya açık istiare ve tecridi istisna eden tanımlara göre ise teşbih mutlak olarak 'ortaklık gösterme' olarak tanımlanmıştır. Adı geçen ifade şekilleri çıkarıldığında teşbihe benzeyen kullanışlar dışarıda bırakılmış olur. Bu tanım yukarıdaki diğer tanımlarda mevcut kayıtları içermediği için tüm teşbih türlerini kapsar.
Zemin, 2022
Klasik şiir incelemelerinde başlıca yöntemlerden biri şiir üslubunun edebî sanat terimlerine göre... more Klasik şiir incelemelerinde başlıca yöntemlerden biri şiir üslubunun edebî sanat terimlerine göre çözümlenmesidir. Ancak, edebî sanatları işleyen kaynaklardaki tanım ve örnekler terimlerin anlaşılmasında her zaman yeterli olmamaktadır. İşlenişindeki belirsizliğin tartışmalara sebep olduğu sanatlardan biri tecâhül-i âriftir. Bu makale bu terim etrafındaki belirsizliğin giderilmesini hedeflemektedir. Bu amaçla Arapça, Farsça ve Türkçe kaynaklarda tecâhül-i ârifin nasıl tanımlandığı, ne tür örneklerle açıklandığı incelendiğinde hem görüş farklılıkları hem de muğlaklıklar tespit edilmiş, hâkim görüşten ayrılmayarak kapalı kalan hususları giderecek bir tanım önerisi getirilmiştir. Buna göre tecâhül-i ârif, ifade etmek istediği nükteyi (ziyade anlam) pekiştirmek için kişinin kendini hayret içerisinde göstererek bildiğini bilmiyor gibi sunmasıdır. Tanımdaki kapalılığın giderilmesinden sonra terimin kapsamına dair farklı görüşler ele alınmıştır. Söz konusu görüşler tecâhül-i ârifin istifham, teşbih, üslûb-ı hakîm ve hüsn-i ta‘lîl sanatlarıyla ilintisiyle alakalı olduğundan tartışma bu zeminde yürütülmüş ve sanatlar arasındaki sınır belirginleştirilmiştir. Nihai olarak tecâhül-i ârifin en yaygın nükteleri belagat kitaplarından alınan bazı örneklerle açıklanmıştır. Şiirde anlamın katmanlı bir yapıda olmasından dolayı nüktelerin tespitinde tartışmaya açık hususlar olduğu görülmektedir. Doğrudan tecâhül-i ârife bağlı anlamın değil de ifadenin bütününden çıkan anlamın nükte olarak tespit edildiği durumlar da makalede tartışılan hususlardandır
Ankara Üniversitesi Sosyal Bilimler Dergisi, 2022
Klasik Türk şiirinde beyitler çoğu zaman tek başına bir şiir değerinde oldukları için anlamlarını... more Klasik Türk şiirinde beyitler çoğu zaman tek başına bir şiir değerinde oldukları için anlamlarının yoğun olmasına özen gösterilirdi. Bu doğrultuda kullandıkları yöntemler belagat ve nakd teorilerinin terimleriyle tespit edilip açıklanagelmiştir. Bununla beraber şairlerin beyitlerin inşasında kullandıkları bir yöntemin hangi terimle ifade edileceği belirlenmemiştir. Bu, şairin muhayyilesinde kıyasladığı tabloları sunarken bu tabloların parçalarını karşılıklı birbirine karıştırarak vermesidir. Bu konudaki hâkim yaklaşım sözü edilen parçaların tek başlarına yorumlanıp değerlendirilmesidir. Bu makalede, sözü edilen yapıların bir bütün olarak anlaşılıp yorumlanması gerektiği savunulmaktadır. Bu amaçla öncelikle bu yapıların bütünlüklü yorumuna dair bazı görüşler ve genellikle Farsça izafet şeklinde kendini gösteren kelime öbeklerinin anlamıyla ilgili eleştiriler ele alınmıştır. Yapıların bütününü yorumlayan görüşler değerlendirilmiş, kelime öbeklerinin ise her zaman tek başlarına bir anlamının olmayabileceği tespit edilmiştir. Teşbih taraflarının bazen bir ifadenin anlamının bütününden çekip çıkarılabileceği görüşüne dayanarak, sözü edilen kelime öbeklerinin aslında birleşik bir teşbihin unsurları olduğu savunulmuştur. Bu birleşik teşbihin taraflarından her biri şairin muhayyilesinde kıyasladığı tablolara denk gelmektedir. Bu tespitlerden sonra Türk belagat kitaplarının teşbih taraflarını işleyen bölümlerinden sözü edilen üsluba uyan örnek beyitler seçilerek bunlardaki teşbihler tartışılmış ve yeniden yorumlanmıştır. Makalede ortaya konan çözümün klasik şiirin beyit yapısını tahlile ve beyitlerdeki kelime öbeklerinin anlamlandırılmasına katkı sunacağı düşünülmektedir.
Dil ve Tarih-Coğrafya Fakültesi Dergisi, 2022
Eski Türk edebiyatı dönemi şairleri orijinalliklerini geleneğin sunduğu mecaz dağarcığına bağlı k... more Eski Türk edebiyatı dönemi şairleri orijinalliklerini geleneğin sunduğu mecaz dağarcığına bağlı kalarak göstermek durumundaydılar. Dolayısıyla marifetlerini eldeki malzemenin işlenişinde sergilemeleri gerekiyordu. Bu durum klasik şiirin gelişimini izlemede üslup tahlillerinin önemini artırmaktadır. Bu bakış ile tahlil edilmesi gereken dil kullanışlarından biri de teşbihlerdir. Belagat kitapları teşbih örneklerinin yapısını ayrıntılı bir biçimde işlemektedir. Yaklaşım yönlerinden biri de teşbih taraflarının nicelikleridir. Belagat kitaplarındaki bu sınıflandırma ve yaklaşım, üslup tahlilleri için önemli bir yöntem sunmasına rağmen büyük ölçüde teorik kitaplara münhasır kalmıştır. Bu çalışma ilgili yöntemi ayrıntılı bir şekilde ortaya koyup tartışarak edebiyat tahlillerinde daha etkin bir şekilde kullanılmasını hedeflemektedir. Kazvînî’nin kabul gören modeline göre teşbih tarafları basit (müfred), belirtili (mukayyed) ve birleşik (mürekkeb) olarak sınıflandırılmaktadır. Konu olarak Kazvînî’nin modeli zemininde Türk belagat kitaplarındaki sınıflandırma ve şiir örnekleri belirlenmiştir. Makalenin ilk bölümünde örnek beyitler tahlil edilerek basit, belirtili veya birleşik oluşları açıklanmıştır. İkinci bölümde belagat kitaplarının teşbih taraflarının nicelikleri hakkında verdiği bazı hükümler tartışılmış, basit olduğu söylenen bir teşbih tarafının birleşik, birleşik olduğu söylenen bazı tarafların belirtili olması gerektiği savunulmuştur. Sonuç olarak birleşik teşbihlere, belirtiliden, belirtiliye ise basitten daha çok kıymet ve yer verildiği görülmüş; birleşik teşbihlerin parçalarının birçoğunun tek başına bir teşbih meydana getirebildiği tespit edilmiştir. Teşbih kısımlarının karşılaştırılmasının Türk belagat ve edebiyat teorisi kitaplarının içeriği ve birbirleriyle ilgilerine dair verdiği bazı ipuçları da ulaşılan sonuçlardandır.
Türkoloji Dergisi, 2021
Klasik Türk edebiyatı çalışmalarında, şiirin mana dünyasına dair tahlillerden sonra üsluba dair d... more Klasik Türk edebiyatı çalışmalarında, şiirin mana dünyasına dair tahlillerden sonra üsluba dair dikkatler de önem kazanmaya başlamıştır. Bununla beraber bu tür incelemelerin gerek metod gerek nicelik bakımından tatmin edici bir seviyeye ulaşmadığı dile getirilmektedir. Bu meselede bir nebze katkı sunmak, bu makalenin esas saikidir. Yöntem olarak belagat teorileri; konu olarak Bâkî'nin "Hazan Gazeli" adıyla bilinen şiiri belirlenmiştir. Makale iki bölümden oluşmaktadır. Birinci bölümde beyitler kendi içerisinde incelenmiş, ikinci bölümde şiirin bütünü yorumlanmıştır. Her beyit cümle yapısı, unsurları ve anlatım teknikleri itibarıyla tahlil edilmiş; tahlil neticesinde Bâkî'nin şiirini kapalı istiare/istiare, tenasüb ve itnab ile kurguladığı görülmüştür. Bu anlatım teknikleriyle şair çeşitli sonbahar manzaralarını, beşerî bir takım hâllerle ilişkilendirmektedir. İkinci bölümde metin içi ve dışı bazı delillerden hareketle şiirin bütünü yeniden yorumlanmış ve Bâkî'nin, gazeli, talihinin yaver gitmediği bir dönemde yazdığı savunulmuştur. İncelemenin ortaya koyduğu diğer bir sonuç da belagat teorilerinin, bir edebî metnin sanatlarının salt dökümünün sunulması ötesinde birçok anlama imkânına zemin sağladığını göstermesidir.
Türkoloji Dergisi, 2019
X. yüzyıldan XX. yüzyıla değin Arap harfleriyle yazılan Türkçenin zengin şiir ve nesir edebiyatı ... more X. yüzyıldan XX. yüzyıla değin Arap harfleriyle yazılan Türkçenin zengin şiir ve nesir edebiyatı hâlen birçok araştırmanın malzemesi durumundadır. Sözü edilen yazı dilinde vücut bulan metin anlama ve değerlendirme faaliyetleri de bu bağlamda geçerliliğini sürdürmektedir. Ortak ve benzer bir terminolojiye sahip olan geleneksel literatür, tasnif, yöntem ve kısmen içerik bakımından farklılıklar gösterir. Söze yaklaşım yönleri dikkate alınarak "anlam teorileri" ve "edebiyat teorileri" biçiminde iki kategori olarak düşünülen literatür, bu makâlede Taşköprizâde'nin Mevzû'âtü'l-Ulûm'undan hareketle Arapça ve Farsça literatürdeki gelişim çizgilerine eklemlenerek tasnif edilecektir. Buna göre anlam ve edebiyat teorilerine dair Türkçe geleneksel literatür, belâgat, nakd-i şiir ve inşâ eserlerinden meydana gelmektedir.
Anahtar Sözcükler: belâgat, karz-ı şiir, nakd-i şiir, inşâ, aruz, kafiye, teressül AN
ATTEMPT TO CLASSIFICATON OF TRADITIONAL WORKS ON THEORY OF MEANING AND LITERARY THEORIES IN TURKISH Abstract Poetic and prosaic literature of Turkish had been written with Arabic script between X th and XX th centuries is still subject of many researches. In this respect, works and practices on text understanding and evaluation of this written language are still extant. Those traditional literature that possesses similar and common terminology differs from each other in point of classification, method and some content. Therefore those literature have been considered as two main categories which are “theories of meaning” and “literary theories” according to their way of approach. In this paper, those literature will be classified with regard to Tashköprüzade’s Miftah al-Saʻada and thereby will be linked to lines of development in Arabic and Persian literatures. Accordingly, traditional Turkish literature on theories of meaning and literary theories consist of works on al-balagha, naqd al-shi’r and insha. Keywords: balāgha, qarḍ al-shi’r, naqd al-shi’r, inshā, ‘arūd (prosody), qāfiyah (rhyme)
Thesis Chapters by Ahmet Zahid Demirciler
Mustafa İzzet Def'ü'l-Mesâlib fî Edebi'ş-Şâ'ir ve'l-Kâtib (İnceleme-Metin-Dizin), 2014
Books by Ahmet Zahid Demirciler
2009'dan 2019'a 10. Yıl Hatıra Kitabı, 2019
Babanlı M. İzzet b. Ahmed tarafından kaleme alınan Defʿüʾl-Mes̱ ālib fı̇̄ Edebiʾş-Şāʿir veʾl-Kāti... more Babanlı M. İzzet b. Ahmed tarafından kaleme alınan Defʿüʾl-Mes̱ ālib fı̇̄ Edebiʾş-Şāʿir veʾl-Kātib, Türkçe geleneksel edebiyat bilgilerini konu edinen bir eserdir. İçerdiği edebî terimler bakımından Türkçe literatürün en zengini olarak nitelenebilir. Def’ü’lMesâlib’i, benzerlerinden ayıran en önemli özellik, belâgat, nakd-i şiir ve inşâ disiplinlerine dair geniş bir muhtevaya sahip olmasıdır. Bununla beraber yazar, bu üç disiplini ele alan bir eser kaleme aldığını açık bir şekilde ifade etmemiş ve kitabın tasnifinde de disiplinlerin bahislerini birbirinden keskin bir hatla ayırmamıştır. Bu makalede, yazarı tarafından bir ansiklopedi mâhiyetinde kaleme alınan eserdeki madde ve makâlelerin belâgat, nakd-i şiir ve inşâ disiplinlerinden hangilerine ait olduğu tespit edilecektir. Bu doğrultuda klâsik belâgat eserlerinin tasnif ve muhtevası esas alınacaktır. Belâgat dışında kalan bahisler ise nazım veya nesre ilişkin olmalarına göre ayrıştırılacaktır.
Uploads
Papers by Ahmet Zahid Demirciler
Anahtar Sözcükler: belâgat, karz-ı şiir, nakd-i şiir, inşâ, aruz, kafiye, teressül AN
ATTEMPT TO CLASSIFICATON OF TRADITIONAL WORKS ON THEORY OF MEANING AND LITERARY THEORIES IN TURKISH Abstract Poetic and prosaic literature of Turkish had been written with Arabic script between X th and XX th centuries is still subject of many researches. In this respect, works and practices on text understanding and evaluation of this written language are still extant. Those traditional literature that possesses similar and common terminology differs from each other in point of classification, method and some content. Therefore those literature have been considered as two main categories which are “theories of meaning” and “literary theories” according to their way of approach. In this paper, those literature will be classified with regard to Tashköprüzade’s Miftah al-Saʻada and thereby will be linked to lines of development in Arabic and Persian literatures. Accordingly, traditional Turkish literature on theories of meaning and literary theories consist of works on al-balagha, naqd al-shi’r and insha. Keywords: balāgha, qarḍ al-shi’r, naqd al-shi’r, inshā, ‘arūd (prosody), qāfiyah (rhyme)
Thesis Chapters by Ahmet Zahid Demirciler
Books by Ahmet Zahid Demirciler
Anahtar Sözcükler: belâgat, karz-ı şiir, nakd-i şiir, inşâ, aruz, kafiye, teressül AN
ATTEMPT TO CLASSIFICATON OF TRADITIONAL WORKS ON THEORY OF MEANING AND LITERARY THEORIES IN TURKISH Abstract Poetic and prosaic literature of Turkish had been written with Arabic script between X th and XX th centuries is still subject of many researches. In this respect, works and practices on text understanding and evaluation of this written language are still extant. Those traditional literature that possesses similar and common terminology differs from each other in point of classification, method and some content. Therefore those literature have been considered as two main categories which are “theories of meaning” and “literary theories” according to their way of approach. In this paper, those literature will be classified with regard to Tashköprüzade’s Miftah al-Saʻada and thereby will be linked to lines of development in Arabic and Persian literatures. Accordingly, traditional Turkish literature on theories of meaning and literary theories consist of works on al-balagha, naqd al-shi’r and insha. Keywords: balāgha, qarḍ al-shi’r, naqd al-shi’r, inshā, ‘arūd (prosody), qāfiyah (rhyme)