Özel dershaneler, liseden üniversiteye geçişte köprü vazifesi gören
öğretim kurumlarıdır. İlk öze... more Özel dershaneler, liseden üniversiteye geçişte köprü vazifesi gören öğretim kurumlarıdır. İlk özel dershaneler, 1974 yılında 625 Sayılı Özel Öğretim Kurumları Kanununa dayanarak İstanbul ve Ankara gibi büyük şehirlerde faaliyete başlamıştır. Özel dershanelerde bir yıldan az bir sürede bütün lise müfredatının işlenmesi zorunluluğu vardır. Bu nedenle konular öğrencilere özlü bir şekilde anlatılır. Coğrafya dersinin ilk ünitelerini fiziki coğrafya konuları oluşturmaktadır. Türkçe-matematik alanındaki öğrenciler sayısal konularda başarılı oldukları oranda coğrafya dersinden de daha fazla soru çözebilmektedir. Sözel alandaki öğrencilerin çoğunluğunun fen ve matematik bilgileri zayıftır. Sözel alandaki öğrenciler, tarih, coğrafya ve felsefe grubu dersleri içinde, en fazla coğrafya dersinden zorlanmaktadır. Deneme sınavları sonucunda görülen başarısızlığın nedenini çok az öğrenci kendi eksikliğinde ararken, büyük çoğunluğu coğrafya öğretmenini sorumlu görmektedir. Bu sebeple özel dershanelerde öğretmen-öğrenci ilişkilerinde en fazla problemin yaşandığı derslerin başında coğrafya gelmektedir. Coğrafya öğretmenlerinin, özel dershanelerde başarılı olmaları için, derse ön hazırlık yapmaları, öğrencilerle iyi bir diyalog kurmaları ve kısa, net ifadelerle konunun özünü öğrencilere kavratmaları gerekmektedir.
ÖZET Osmanlı Devleti beş asırdan fazla hüküm sürdüğü Balkanlar'da bir kısmı günümüze ulaşabilen ç... more ÖZET Osmanlı Devleti beş asırdan fazla hüküm sürdüğü Balkanlar'da bir kısmı günümüze ulaşabilen çok sayıda tarihi ve kültürel eserler bırakmıştır. Makedonya'nın güneybatısında yer alan Ohri Gölü ve yakın çevresi, doğal güzellikleri, zengin tarihi ve kültürel varlıkları ile balkanlarda turizm potansiyeli en fazla olan yerlerden biridir. Ohri ve Struga şehirleri, Osmanlı kültür ve medeniyetine ait birçok cami, türbe, tekke, mescit, medrese, han, hamam, çarşı ve bedesten gibi abidevi yapıyı bünyesinde barındırmaktadır. Osmanlı-Türk sivil mimarisinin izlerini taşıyan meskenler de günümüzde varlığını sürdürmektedir. Ohri'de günümüze kadar ayakta kalabilen ve turistlerin sıklıkla ziyaret ettiği camiler arasında, Ali Paşa, Zeynelabidin Paşa, Emin Mahmud, Hacı Turgut, Hacı Hamza, Haydar Paşa ve Kuloğlu camileri yer almaktadır. Ayrıca Ohri şehir merkezinde birkaç kilise ve manastırda da Osmanlı'nın izlerini görmek mümkündür. Ayasofya Kilisesi ve Aziz Kliment Manastırı bir dönem Osmanlılar tarafından camiye dönüştürülmüş olan dini yapılardır. Sinan Çelebi Türbesi ve Mehmet Hayati Halveti Tekkesi de Ohri'de ziyaret edilen diğer İslami yapılar arasında bulunmaktadır. Ohri'ye birkaç kilometre uzaklıktaki Aziz Naum Manastırı'nın yanında ise Sarı Saltuk Türbesi'nin izleri mevcuttur. Osmanlı idaresi süresince Balkanlar'da tasavvuf erbabı mürşitler vasıtasıyla kurulan tekkeler, Müslüman tebaa arasında yaygın ilgi görmüştür. Bunlardan Struga'daki Halveti Hayati Hasan Baba Tekkesi,18. yüzyıla ait tipik bir Osmanlı mimari örneğini temsil etmektedir. ABSTRACT The Ottoman State, having ruled the Balkans more than five centuries, left behind a large number of historical and cultural monuments. Located in the southwest of Macedonia, the Ohrid Lake and its surroundings, with their natural beauty, as well as with their historical and cultural richness, constitute one of the sites with the highest touristic potential in the Balkans. The cities of
ÖZET Anavatanı Ön Asya olan nar, kültüre alınan en eski zirai ürünlerdendir. Dönenceler ile 40 o ... more ÖZET Anavatanı Ön Asya olan nar, kültüre alınan en eski zirai ürünlerdendir. Dönenceler ile 40 o enlemleri arasında, Akdeniz yağış rejiminin etkili olduğu bölgelerde, kıyıdan 1000 m. yükseltiye kadar olan sahalarda en yaygın yetişme ortamı bulur. Türkiye'de sırasıyla Akdeniz, Ege ve Güneydoğu Anadolu en fazla nar üreten bölgelerdir. İller arasında ise Antalya, Muğla, Mersin ve Adana nar ziraatında en başta gelir. Türkiye'de 2002 yılına kadar 3 milyon civarındaki nar ağacından yaklaşık 50-60 bin ton üretim yapılmaktaydı. Devlet desteği ve olumlu piyasa şartlarının etkisiyle 2003 sonrası dönemde yeni nar bahçelerinin sayısı hızla artış göstermiştir. Bunun sonucu olarak nar ağacı sayısı 13 milyonu aştı ve üretim de 2012 sonu itibariyle 315 bin tona ulaşmıştır. Üretim artışına paralel bir şekilde nar ihracatında da hızlı artış olurken Türkiye de dünyanın en çok nar ihraç eden ülkeleri arasına girmiştir. Nar taze bir meyve olarak tüketilmesinin yanı sıra, nar suyu ve nar ekşisi olarak da yaygın bir şekilde kullanılır. Nar kutsal kitaplarda adı geçen, ibadethanelerde gravür, tasvir ve tablolarda yer edinen ve çeşitli yerleşim birimlerine ismini vermiş özel bir meyvedir. Anahtar Kelimeler: Nar, Punica granatum, nar yetiştiriciliği, coğrafi dağılım, ziraat coğrafyası, Türkiye. ABSTRACT Pomegranate plant that its homeland is Asia Minor is one of the oldest cultivated agricultural products. Pomegranate finds the most common habitat between tropics 40º latitudes, in regions where Mediterranean rainfall regime to be effective, fields up to 1000 meters altitude from the coast. Respectively,
Kayaköy Polye Havzası ve yakın çevresi, Güneybatı Anadolu'da, Akdeniz
Bölgesi'nin Teke Yöresinde ... more Kayaköy Polye Havzası ve yakın çevresi, Güneybatı Anadolu'da, Akdeniz Bölgesi'nin Teke Yöresinde yer almaktadır. Burası Fethiye Ovası ve Körfezinin de bulunduğu doğu-batı yönünde yer alan tektonik bir depresyonla, bunun yaklaşık 7.5 km. güneyinde denizin çevrelediği, batıya doğru bir çıkıntı halinde uzanan Kayaköy Yarımadası'nın merkezi yerleri ve yakın çevresidir. Bu Yarımada'nın doğusunda azami yükseltisi 1758 m. olan Arı Dağı ile güneydoğusunda azami yükseltisi 1969 m. olan Baba Dağı yer almaktadır. Kayaköy Polye Havzası ve yakın çevresinde araziyi oluşturan formasyonlar Mesozoik ve Senozoik'e ait bulunmaktadır. Trias, Jura ve Kretase'ye ait çeşitli kalkerler, Paleosen ve Eosen'e ait flişler, Plio-Kuaterner ve Kuaterner'e ait gevşek dokulu konglomeralar ile alüvyal dolgular bunlar arasındadır. Özellikle Mesozoik ve Tersier'e ait çeşitli formasyonlar Alp Orojenezi ve onu takip eden Epirojenik stildeki genç tektonik hareketlerden büyük ölçüde etkilenmişler ve bunun bir sonucu olarak kıvrım sistemleri, bindirmeler (şariyaj), kırılma ve ekaylanmalar ana jeomorfolojik birimlerin meydana gelmesine sebep olmuşlardır. Yörenin önemli yükseltileri olan Baba Dağı ve Arı Dağı'nın batısında yer alan Kayaköy Yarımadası, ortalama yükseltisi 350 m. olan bir plato karakterindedir. Bu plato, hafif dalgalı düzlüklerden oluşan bir topografya sathı değildir. Üzerinde yüksek tepelerin, nispeten geniş depresyonların, yer yer dar ve derin akarsu vadilerinin, dik yamaçların, falezli kıyıların hakim olduğu bir özelliğe sahiptir. Plato üzerindeki depresyonlardan en önemli olanı Kayaköy Polyesi tabanıdır. Bunun doğusunda Ovacık Depresyonu vardır. Bozulmuş bir polye olan Ovacık, Kayaköy Polye Havzası içinde yer alır. Depresyon tabanlarında (Kayaköy ve Arı Polyeleri) yağışlı kış aylarında oluşan periyodik gölleri suları düdenler aracılığıyla yeraltına ve kısmen denize tahliye edilmektedir.
ÖZET Eynif Polyesi, Akdeniz Bölgesi nin Antalya Bölümü nde, Manavgat Irmağı ile Köprü Çayı havzal... more ÖZET Eynif Polyesi, Akdeniz Bölgesi nin Antalya Bölümü nde, Manavgat Irmağı ile Köprü Çayı havzaları arasında yer alır. Yüzeysel drenaj bakımından kapalı olan Eynif Havzası nın yüzölçümü 150km 2 dir. Polye tabanının alanı ise 20 km 2 civarında olup, ortalama yükseltisi 950 m. dir. Eynif Polyesi, Batı Toros Dağlarımn yöredeki uzanışına uyumlu olarak kuzey-laızeybatı, güney-güheydoğu doğrultusunda uzanmaktadır. Eynif Polye 'sini çevreleyen plato ve dağlık sahalar, jeolojik bakımdan Üst Trias-ÜstKretase zaman aralığında çökelmiş, otokton özellikteki litolojik birimlerden oluşur. Bu birimlerin içerisinde bulunan kalkerlerin kalınlığı yer yer 1000 m. yi geçmektedir. Havza tabanında ise, Miosen konglomeraları ile Pliosen ve Kuatemer yaşlı dolgu malzemeleri yer alır. Eynif Polyesi 'ni çevreleyen plato ve dağlık sahalarda, karstlaşma şartlarının elverişli olması nedeniyle Akdeniz tipi yoğun karstik şekiller (holokarst) gelişmiştir. Özellikle Kretase kalkerleri üzerinde lapya, dolin, uvala, mağara, düden, obruk ve diğer mikro ve makro karstik şekillerin gelişmiş olduğu görülür. Eynif havzasının suları, polyenin doğu ve güney kesiminde yer alan düdenler ve yeraltı karstik su yolları vasıtasıyla, Oymapınar Barajı 'nın kuzeydoğusundan Manavgat Irmağı'na karışan kaynaklar şeklinde yüzeye çıkmaktadır. ABSTRACT The Eynif Polje is located at Antalya district of the Mediterannean region behveen The Riyer Manavgat and Köprü Brook basins. The Eynif polje v/hich has a closed surface drainage area is about 150 km 1. The base of the polje is nearly 20km 2 and the average height of theplain area is 950m.The Eynif Polje as having aparallel direction with the Taurus Mountains is located along the north-northwestandsouth-southeastdirection. The areas of mountains and plateaus which surround the Eynif Polje are formed by lythological units of autocton quality that was decreased in the 'Marmara Üniv. Atatürk Eğitim Fak. Coğrafya Eğitimi Anabilim Dalı'nda öğretim elemanıdır.
After 1990, fifteen states gained their independence from the former Soviet Union. The Central As... more After 1990, fifteen states gained their independence from the former Soviet Union. The Central Asian countries which include Uzbekistan, Kazakhstan, Kyrgyzstan, Turkmenistan and Tajikistan were among those states. These five countries cover an area of 4 million square kilometer and have a population of 60 million. The population of West Turkistan was 49.4 million according to the last census statistics during the former Soviet Union period in 1989. This number has risen up to 59.3 million according the latest census in 2005. During the same period, the population of Russian federation decreased from 147 million to 143.4 million and the population in Ukraine declined from 51.7 million to 47.4 million. In the last fifteen years not only the population increased but also the demography changed in West Turkistan. While the population rate of Turks and Muslim ethnic minorities increased the Orthodox Christians and Slavic (Russian, Ukrainian etc.) population rate has decreased. The main cause is the birth rate and the migrations to Russian federation. In this study, these five countries in West Turkistan have been investigated in details in terms of population, population density, age and gender properties, birth rate, population growth rate, rural and urban population, migrations, language, religion and ethnic structures in population growth effect between the years 1989-2005.
Safranbolu is one of the richest towns in Turkey in terms of culture and history. It has a wide r... more Safranbolu is one of the richest towns in Turkey in terms of culture and history. It has a wide range of historical and cultural background. Safranbolu had been under the influence of Hellenistic period, Byzantium and Ottoman civilizations according to the explorations in the region. Among the properties of Safranbolu there are Safranbolu Houses, mosques, tombs, dervish lodges, inns, baths, bridges, fountains and libraries that can be considered valuable in terms of tourism potential. Safranbolu houses reflect the history, culture, economy and ways of living in the 18th and 19th centuries. Houses built in and around the valleys also reflect the geographical and environmental features of Safranbolu. Those houses and building have their own designs. Ta Minare Mosque, Köprülü Mehmet Paa Mosque, Hidayetullah Mosque and Dadelen Mosques are some of the historical ones that reflect the culture of their time. There are tombs which were built in the 19th century. Hacı Emin Efendi Tomb, Hasan Baba Tomb, eyh Mustafa Efendi Tomb are among them. It is possible to mention about two major dervish lodges one of which is Kalealtı Lodge and the other is Ali Baba Lodge. Among the baths there are two significant ones; one of them is the old bath and the other is the new bath reflecting 14th century. Bridges and fountains are other cultural constituents in which have contributions to the tourism potential.
27 Haziran 1998de Adana-Ceyhan Yöresinde saat 16.55 de 6.3 magnitüdünde
vukua gelen depremde topl... more 27 Haziran 1998de Adana-Ceyhan Yöresinde saat 16.55 de 6.3 magnitüdünde vukua gelen depremde toplam 145 kişi hayatını kaybetmiş; binlerce kişi yaralanmış; bir kısım hayvan telef olmuş; 9 271 bina yıkılmış; 16 597 bina ona derecede, 38 591 bina ise az hasar görmüştür. Önemli ölçüde can ve mal kaybına sebep olan bu doğal afet, fevkalâde dü¬ şündürücü olmuştur. Depremlerin, heyelanların, sellerin sık sık vukua geldiği ülkemizde Adana Ceyhan Yöresinin ayrı ve önemli bir yeri vardır. Nitekim, eski temel masiflerin, kıta levhalarının (Arabistan Levhası, Afrika Levhası, Anadolu Levhası) sınır yer¬ lerinde ve tektonik duyarlılık bakımından aktif bir zon içinde kalan Adana- Ceyhan Havzası ve yakın çevresi tarihi devirlerde de yıkıcı depremlere sahne olmuştur. 27 Haziran 1998 depremi ve bunun ortaya koyduğu sonuçlar, bundan sonra da maalesef yıkıcı depremlerin olacağını telkin etmektedir. Adana- Ceyhan Havzası ve yakın çevresinde periyodik de olsa böyle bir sürekliliği sağ¬ layan önemli etkenler arasında; - Adana-Ceyhan Havzasının sübsidans karakterli bir havza olması, - Havza içinde güneybatı-kuzeydoğu yönünde doğrultu ve düşey atımlı gö¬ rünür ve örtülü fayların bulunması, - Havza çukurluğunu dolduran sedimentlerin büyük ölçüde klastik karakterde olması, - Klastik sedimentler arasında, kum, silt, kil, kumlu kil, siltli kil, killi kum se¬ viyelerinin hayli kalın olması, - Hidrolojik yönden dünyada ender rastlanan apayrı özelliklere sahip olması, - Havza'nın yüzey ve yeraltı suları bakımından zengin olması, - Havza çukurluğunu dolduran sedimentlerin aşırı derecede suya doy¬ gunluğu,
Özel dershaneler, liseden üniversiteye geçişte köprü vazifesi gören
öğretim kurumlarıdır. İlk öze... more Özel dershaneler, liseden üniversiteye geçişte köprü vazifesi gören öğretim kurumlarıdır. İlk özel dershaneler, 1974 yılında 625 Sayılı Özel Öğretim Kurumları Kanununa dayanarak İstanbul ve Ankara gibi büyük şehirlerde faaliyete başlamıştır. Özel dershanelerde bir yıldan az bir sürede bütün lise müfredatının işlenmesi zorunluluğu vardır. Bu nedenle konular öğrencilere özlü bir şekilde anlatılır. Coğrafya dersinin ilk ünitelerini fiziki coğrafya konuları oluşturmaktadır. Türkçe-matematik alanındaki öğrenciler sayısal konularda başarılı oldukları oranda coğrafya dersinden de daha fazla soru çözebilmektedir. Sözel alandaki öğrencilerin çoğunluğunun fen ve matematik bilgileri zayıftır. Sözel alandaki öğrenciler, tarih, coğrafya ve felsefe grubu dersleri içinde, en fazla coğrafya dersinden zorlanmaktadır. Deneme sınavları sonucunda görülen başarısızlığın nedenini çok az öğrenci kendi eksikliğinde ararken, büyük çoğunluğu coğrafya öğretmenini sorumlu görmektedir. Bu sebeple özel dershanelerde öğretmen-öğrenci ilişkilerinde en fazla problemin yaşandığı derslerin başında coğrafya gelmektedir. Coğrafya öğretmenlerinin, özel dershanelerde başarılı olmaları için, derse ön hazırlık yapmaları, öğrencilerle iyi bir diyalog kurmaları ve kısa, net ifadelerle konunun özünü öğrencilere kavratmaları gerekmektedir.
ÖZET Osmanlı Devleti beş asırdan fazla hüküm sürdüğü Balkanlar'da bir kısmı günümüze ulaşabilen ç... more ÖZET Osmanlı Devleti beş asırdan fazla hüküm sürdüğü Balkanlar'da bir kısmı günümüze ulaşabilen çok sayıda tarihi ve kültürel eserler bırakmıştır. Makedonya'nın güneybatısında yer alan Ohri Gölü ve yakın çevresi, doğal güzellikleri, zengin tarihi ve kültürel varlıkları ile balkanlarda turizm potansiyeli en fazla olan yerlerden biridir. Ohri ve Struga şehirleri, Osmanlı kültür ve medeniyetine ait birçok cami, türbe, tekke, mescit, medrese, han, hamam, çarşı ve bedesten gibi abidevi yapıyı bünyesinde barındırmaktadır. Osmanlı-Türk sivil mimarisinin izlerini taşıyan meskenler de günümüzde varlığını sürdürmektedir. Ohri'de günümüze kadar ayakta kalabilen ve turistlerin sıklıkla ziyaret ettiği camiler arasında, Ali Paşa, Zeynelabidin Paşa, Emin Mahmud, Hacı Turgut, Hacı Hamza, Haydar Paşa ve Kuloğlu camileri yer almaktadır. Ayrıca Ohri şehir merkezinde birkaç kilise ve manastırda da Osmanlı'nın izlerini görmek mümkündür. Ayasofya Kilisesi ve Aziz Kliment Manastırı bir dönem Osmanlılar tarafından camiye dönüştürülmüş olan dini yapılardır. Sinan Çelebi Türbesi ve Mehmet Hayati Halveti Tekkesi de Ohri'de ziyaret edilen diğer İslami yapılar arasında bulunmaktadır. Ohri'ye birkaç kilometre uzaklıktaki Aziz Naum Manastırı'nın yanında ise Sarı Saltuk Türbesi'nin izleri mevcuttur. Osmanlı idaresi süresince Balkanlar'da tasavvuf erbabı mürşitler vasıtasıyla kurulan tekkeler, Müslüman tebaa arasında yaygın ilgi görmüştür. Bunlardan Struga'daki Halveti Hayati Hasan Baba Tekkesi,18. yüzyıla ait tipik bir Osmanlı mimari örneğini temsil etmektedir. ABSTRACT The Ottoman State, having ruled the Balkans more than five centuries, left behind a large number of historical and cultural monuments. Located in the southwest of Macedonia, the Ohrid Lake and its surroundings, with their natural beauty, as well as with their historical and cultural richness, constitute one of the sites with the highest touristic potential in the Balkans. The cities of
ÖZET Anavatanı Ön Asya olan nar, kültüre alınan en eski zirai ürünlerdendir. Dönenceler ile 40 o ... more ÖZET Anavatanı Ön Asya olan nar, kültüre alınan en eski zirai ürünlerdendir. Dönenceler ile 40 o enlemleri arasında, Akdeniz yağış rejiminin etkili olduğu bölgelerde, kıyıdan 1000 m. yükseltiye kadar olan sahalarda en yaygın yetişme ortamı bulur. Türkiye'de sırasıyla Akdeniz, Ege ve Güneydoğu Anadolu en fazla nar üreten bölgelerdir. İller arasında ise Antalya, Muğla, Mersin ve Adana nar ziraatında en başta gelir. Türkiye'de 2002 yılına kadar 3 milyon civarındaki nar ağacından yaklaşık 50-60 bin ton üretim yapılmaktaydı. Devlet desteği ve olumlu piyasa şartlarının etkisiyle 2003 sonrası dönemde yeni nar bahçelerinin sayısı hızla artış göstermiştir. Bunun sonucu olarak nar ağacı sayısı 13 milyonu aştı ve üretim de 2012 sonu itibariyle 315 bin tona ulaşmıştır. Üretim artışına paralel bir şekilde nar ihracatında da hızlı artış olurken Türkiye de dünyanın en çok nar ihraç eden ülkeleri arasına girmiştir. Nar taze bir meyve olarak tüketilmesinin yanı sıra, nar suyu ve nar ekşisi olarak da yaygın bir şekilde kullanılır. Nar kutsal kitaplarda adı geçen, ibadethanelerde gravür, tasvir ve tablolarda yer edinen ve çeşitli yerleşim birimlerine ismini vermiş özel bir meyvedir. Anahtar Kelimeler: Nar, Punica granatum, nar yetiştiriciliği, coğrafi dağılım, ziraat coğrafyası, Türkiye. ABSTRACT Pomegranate plant that its homeland is Asia Minor is one of the oldest cultivated agricultural products. Pomegranate finds the most common habitat between tropics 40º latitudes, in regions where Mediterranean rainfall regime to be effective, fields up to 1000 meters altitude from the coast. Respectively,
Kayaköy Polye Havzası ve yakın çevresi, Güneybatı Anadolu'da, Akdeniz
Bölgesi'nin Teke Yöresinde ... more Kayaköy Polye Havzası ve yakın çevresi, Güneybatı Anadolu'da, Akdeniz Bölgesi'nin Teke Yöresinde yer almaktadır. Burası Fethiye Ovası ve Körfezinin de bulunduğu doğu-batı yönünde yer alan tektonik bir depresyonla, bunun yaklaşık 7.5 km. güneyinde denizin çevrelediği, batıya doğru bir çıkıntı halinde uzanan Kayaköy Yarımadası'nın merkezi yerleri ve yakın çevresidir. Bu Yarımada'nın doğusunda azami yükseltisi 1758 m. olan Arı Dağı ile güneydoğusunda azami yükseltisi 1969 m. olan Baba Dağı yer almaktadır. Kayaköy Polye Havzası ve yakın çevresinde araziyi oluşturan formasyonlar Mesozoik ve Senozoik'e ait bulunmaktadır. Trias, Jura ve Kretase'ye ait çeşitli kalkerler, Paleosen ve Eosen'e ait flişler, Plio-Kuaterner ve Kuaterner'e ait gevşek dokulu konglomeralar ile alüvyal dolgular bunlar arasındadır. Özellikle Mesozoik ve Tersier'e ait çeşitli formasyonlar Alp Orojenezi ve onu takip eden Epirojenik stildeki genç tektonik hareketlerden büyük ölçüde etkilenmişler ve bunun bir sonucu olarak kıvrım sistemleri, bindirmeler (şariyaj), kırılma ve ekaylanmalar ana jeomorfolojik birimlerin meydana gelmesine sebep olmuşlardır. Yörenin önemli yükseltileri olan Baba Dağı ve Arı Dağı'nın batısında yer alan Kayaköy Yarımadası, ortalama yükseltisi 350 m. olan bir plato karakterindedir. Bu plato, hafif dalgalı düzlüklerden oluşan bir topografya sathı değildir. Üzerinde yüksek tepelerin, nispeten geniş depresyonların, yer yer dar ve derin akarsu vadilerinin, dik yamaçların, falezli kıyıların hakim olduğu bir özelliğe sahiptir. Plato üzerindeki depresyonlardan en önemli olanı Kayaköy Polyesi tabanıdır. Bunun doğusunda Ovacık Depresyonu vardır. Bozulmuş bir polye olan Ovacık, Kayaköy Polye Havzası içinde yer alır. Depresyon tabanlarında (Kayaköy ve Arı Polyeleri) yağışlı kış aylarında oluşan periyodik gölleri suları düdenler aracılığıyla yeraltına ve kısmen denize tahliye edilmektedir.
ÖZET Eynif Polyesi, Akdeniz Bölgesi nin Antalya Bölümü nde, Manavgat Irmağı ile Köprü Çayı havzal... more ÖZET Eynif Polyesi, Akdeniz Bölgesi nin Antalya Bölümü nde, Manavgat Irmağı ile Köprü Çayı havzaları arasında yer alır. Yüzeysel drenaj bakımından kapalı olan Eynif Havzası nın yüzölçümü 150km 2 dir. Polye tabanının alanı ise 20 km 2 civarında olup, ortalama yükseltisi 950 m. dir. Eynif Polyesi, Batı Toros Dağlarımn yöredeki uzanışına uyumlu olarak kuzey-laızeybatı, güney-güheydoğu doğrultusunda uzanmaktadır. Eynif Polye 'sini çevreleyen plato ve dağlık sahalar, jeolojik bakımdan Üst Trias-ÜstKretase zaman aralığında çökelmiş, otokton özellikteki litolojik birimlerden oluşur. Bu birimlerin içerisinde bulunan kalkerlerin kalınlığı yer yer 1000 m. yi geçmektedir. Havza tabanında ise, Miosen konglomeraları ile Pliosen ve Kuatemer yaşlı dolgu malzemeleri yer alır. Eynif Polyesi 'ni çevreleyen plato ve dağlık sahalarda, karstlaşma şartlarının elverişli olması nedeniyle Akdeniz tipi yoğun karstik şekiller (holokarst) gelişmiştir. Özellikle Kretase kalkerleri üzerinde lapya, dolin, uvala, mağara, düden, obruk ve diğer mikro ve makro karstik şekillerin gelişmiş olduğu görülür. Eynif havzasının suları, polyenin doğu ve güney kesiminde yer alan düdenler ve yeraltı karstik su yolları vasıtasıyla, Oymapınar Barajı 'nın kuzeydoğusundan Manavgat Irmağı'na karışan kaynaklar şeklinde yüzeye çıkmaktadır. ABSTRACT The Eynif Polje is located at Antalya district of the Mediterannean region behveen The Riyer Manavgat and Köprü Brook basins. The Eynif polje v/hich has a closed surface drainage area is about 150 km 1. The base of the polje is nearly 20km 2 and the average height of theplain area is 950m.The Eynif Polje as having aparallel direction with the Taurus Mountains is located along the north-northwestandsouth-southeastdirection. The areas of mountains and plateaus which surround the Eynif Polje are formed by lythological units of autocton quality that was decreased in the 'Marmara Üniv. Atatürk Eğitim Fak. Coğrafya Eğitimi Anabilim Dalı'nda öğretim elemanıdır.
After 1990, fifteen states gained their independence from the former Soviet Union. The Central As... more After 1990, fifteen states gained their independence from the former Soviet Union. The Central Asian countries which include Uzbekistan, Kazakhstan, Kyrgyzstan, Turkmenistan and Tajikistan were among those states. These five countries cover an area of 4 million square kilometer and have a population of 60 million. The population of West Turkistan was 49.4 million according to the last census statistics during the former Soviet Union period in 1989. This number has risen up to 59.3 million according the latest census in 2005. During the same period, the population of Russian federation decreased from 147 million to 143.4 million and the population in Ukraine declined from 51.7 million to 47.4 million. In the last fifteen years not only the population increased but also the demography changed in West Turkistan. While the population rate of Turks and Muslim ethnic minorities increased the Orthodox Christians and Slavic (Russian, Ukrainian etc.) population rate has decreased. The main cause is the birth rate and the migrations to Russian federation. In this study, these five countries in West Turkistan have been investigated in details in terms of population, population density, age and gender properties, birth rate, population growth rate, rural and urban population, migrations, language, religion and ethnic structures in population growth effect between the years 1989-2005.
Safranbolu is one of the richest towns in Turkey in terms of culture and history. It has a wide r... more Safranbolu is one of the richest towns in Turkey in terms of culture and history. It has a wide range of historical and cultural background. Safranbolu had been under the influence of Hellenistic period, Byzantium and Ottoman civilizations according to the explorations in the region. Among the properties of Safranbolu there are Safranbolu Houses, mosques, tombs, dervish lodges, inns, baths, bridges, fountains and libraries that can be considered valuable in terms of tourism potential. Safranbolu houses reflect the history, culture, economy and ways of living in the 18th and 19th centuries. Houses built in and around the valleys also reflect the geographical and environmental features of Safranbolu. Those houses and building have their own designs. Ta Minare Mosque, Köprülü Mehmet Paa Mosque, Hidayetullah Mosque and Dadelen Mosques are some of the historical ones that reflect the culture of their time. There are tombs which were built in the 19th century. Hacı Emin Efendi Tomb, Hasan Baba Tomb, eyh Mustafa Efendi Tomb are among them. It is possible to mention about two major dervish lodges one of which is Kalealtı Lodge and the other is Ali Baba Lodge. Among the baths there are two significant ones; one of them is the old bath and the other is the new bath reflecting 14th century. Bridges and fountains are other cultural constituents in which have contributions to the tourism potential.
27 Haziran 1998de Adana-Ceyhan Yöresinde saat 16.55 de 6.3 magnitüdünde
vukua gelen depremde topl... more 27 Haziran 1998de Adana-Ceyhan Yöresinde saat 16.55 de 6.3 magnitüdünde vukua gelen depremde toplam 145 kişi hayatını kaybetmiş; binlerce kişi yaralanmış; bir kısım hayvan telef olmuş; 9 271 bina yıkılmış; 16 597 bina ona derecede, 38 591 bina ise az hasar görmüştür. Önemli ölçüde can ve mal kaybına sebep olan bu doğal afet, fevkalâde dü¬ şündürücü olmuştur. Depremlerin, heyelanların, sellerin sık sık vukua geldiği ülkemizde Adana Ceyhan Yöresinin ayrı ve önemli bir yeri vardır. Nitekim, eski temel masiflerin, kıta levhalarının (Arabistan Levhası, Afrika Levhası, Anadolu Levhası) sınır yer¬ lerinde ve tektonik duyarlılık bakımından aktif bir zon içinde kalan Adana- Ceyhan Havzası ve yakın çevresi tarihi devirlerde de yıkıcı depremlere sahne olmuştur. 27 Haziran 1998 depremi ve bunun ortaya koyduğu sonuçlar, bundan sonra da maalesef yıkıcı depremlerin olacağını telkin etmektedir. Adana- Ceyhan Havzası ve yakın çevresinde periyodik de olsa böyle bir sürekliliği sağ¬ layan önemli etkenler arasında; - Adana-Ceyhan Havzasının sübsidans karakterli bir havza olması, - Havza içinde güneybatı-kuzeydoğu yönünde doğrultu ve düşey atımlı gö¬ rünür ve örtülü fayların bulunması, - Havza çukurluğunu dolduran sedimentlerin büyük ölçüde klastik karakterde olması, - Klastik sedimentler arasında, kum, silt, kil, kumlu kil, siltli kil, killi kum se¬ viyelerinin hayli kalın olması, - Hidrolojik yönden dünyada ender rastlanan apayrı özelliklere sahip olması, - Havza'nın yüzey ve yeraltı suları bakımından zengin olması, - Havza çukurluğunu dolduran sedimentlerin aşırı derecede suya doy¬ gunluğu,
Uploads
öğretim kurumlarıdır. İlk özel dershaneler, 1974 yılında 625 Sayılı Özel
Öğretim Kurumları Kanununa dayanarak İstanbul ve Ankara gibi büyük
şehirlerde faaliyete başlamıştır.
Özel dershanelerde bir yıldan az bir sürede bütün lise müfredatının
işlenmesi zorunluluğu vardır. Bu nedenle konular öğrencilere özlü bir şekilde
anlatılır.
Coğrafya dersinin ilk ünitelerini fiziki coğrafya konuları oluşturmaktadır.
Türkçe-matematik alanındaki öğrenciler sayısal konularda başarılı oldukları
oranda coğrafya dersinden de daha fazla soru çözebilmektedir. Sözel alandaki
öğrencilerin çoğunluğunun fen ve matematik bilgileri zayıftır. Sözel alandaki
öğrenciler, tarih, coğrafya ve felsefe grubu dersleri içinde, en fazla coğrafya
dersinden zorlanmaktadır.
Deneme sınavları sonucunda görülen başarısızlığın nedenini çok az
öğrenci kendi eksikliğinde ararken, büyük çoğunluğu coğrafya öğretmenini
sorumlu görmektedir. Bu sebeple özel dershanelerde öğretmen-öğrenci
ilişkilerinde en fazla problemin yaşandığı derslerin başında coğrafya
gelmektedir.
Coğrafya öğretmenlerinin, özel dershanelerde başarılı olmaları için,
derse ön hazırlık yapmaları, öğrencilerle iyi bir diyalog kurmaları ve kısa, net
ifadelerle konunun özünü öğrencilere kavratmaları gerekmektedir.
Bölgesi'nin Teke Yöresinde yer almaktadır. Burası Fethiye Ovası ve Körfezinin
de bulunduğu doğu-batı yönünde yer alan tektonik bir depresyonla, bunun yaklaşık
7.5 km. güneyinde denizin çevrelediği, batıya doğru bir çıkıntı halinde uzanan Kayaköy Yarımadası'nın merkezi yerleri ve yakın çevresidir. Bu Yarımada'nın
doğusunda azami yükseltisi 1758 m. olan Arı Dağı ile
güneydoğusunda azami yükseltisi 1969 m. olan Baba Dağı yer almaktadır.
Kayaköy Polye Havzası ve yakın çevresinde araziyi oluşturan formasyonlar
Mesozoik ve Senozoik'e ait bulunmaktadır. Trias, Jura ve Kretase'ye ait çeşitli
kalkerler, Paleosen ve Eosen'e ait flişler, Plio-Kuaterner ve Kuaterner'e ait gevşek dokulu konglomeralar ile alüvyal dolgular bunlar arasındadır. Özellikle Mesozoik
ve Tersier'e ait çeşitli formasyonlar Alp Orojenezi ve onu takip eden Epirojenik
stildeki genç tektonik hareketlerden büyük ölçüde etkilenmişler ve bunun
bir sonucu olarak kıvrım sistemleri, bindirmeler (şariyaj), kırılma ve ekaylanmalar
ana jeomorfolojik birimlerin meydana gelmesine sebep olmuşlardır.
Yörenin önemli yükseltileri olan Baba Dağı ve Arı Dağı'nın batısında yer alan
Kayaköy Yarımadası, ortalama yükseltisi 350 m. olan bir plato karakterindedir.
Bu plato, hafif dalgalı düzlüklerden oluşan bir topografya sathı değildir. Üzerinde
yüksek tepelerin, nispeten geniş depresyonların, yer yer dar ve derin akarsu vadilerinin, dik yamaçların, falezli kıyıların hakim olduğu bir özelliğe sahiptir. Plato
üzerindeki depresyonlardan en önemli olanı Kayaköy Polyesi tabanıdır. Bunun
doğusunda Ovacık Depresyonu vardır. Bozulmuş bir polye olan Ovacık, Kayaköy
Polye Havzası içinde yer alır.
Depresyon tabanlarında (Kayaköy ve Arı Polyeleri) yağışlı kış aylarında oluşan periyodik gölleri suları düdenler aracılığıyla yeraltına ve kısmen denize tahliye edilmektedir.
vukua gelen depremde toplam 145 kişi hayatını kaybetmiş; binlerce
kişi yaralanmış; bir kısım hayvan telef olmuş; 9 271 bina yıkılmış; 16 597 bina
ona derecede, 38 591 bina ise az hasar görmüştür.
Önemli ölçüde can ve mal kaybına sebep olan bu doğal afet, fevkalâde dü¬
şündürücü olmuştur.
Depremlerin, heyelanların, sellerin sık sık vukua geldiği ülkemizde Adana
Ceyhan Yöresinin ayrı ve önemli bir yeri vardır. Nitekim, eski temel masiflerin,
kıta levhalarının (Arabistan Levhası, Afrika Levhası, Anadolu Levhası) sınır yer¬
lerinde ve tektonik duyarlılık bakımından aktif bir zon içinde kalan Adana-
Ceyhan Havzası ve yakın çevresi tarihi devirlerde de yıkıcı depremlere sahne
olmuştur. 27 Haziran 1998 depremi ve bunun ortaya koyduğu sonuçlar, bundan
sonra da maalesef yıkıcı depremlerin olacağını telkin etmektedir. Adana-
Ceyhan Havzası ve yakın çevresinde periyodik de olsa böyle bir sürekliliği sağ¬
layan önemli etkenler arasında;
- Adana-Ceyhan Havzasının sübsidans karakterli bir havza olması,
- Havza içinde güneybatı-kuzeydoğu yönünde doğrultu ve düşey atımlı gö¬
rünür ve örtülü fayların bulunması,
- Havza çukurluğunu dolduran sedimentlerin büyük ölçüde klastik karakterde
olması,
- Klastik sedimentler arasında, kum, silt, kil, kumlu kil, siltli kil, killi kum se¬
viyelerinin hayli kalın olması,
- Hidrolojik yönden dünyada ender rastlanan apayrı özelliklere sahip olması,
- Havza'nın yüzey ve yeraltı suları bakımından zengin olması,
- Havza çukurluğunu dolduran sedimentlerin aşırı derecede suya doy¬
gunluğu,
öğretim kurumlarıdır. İlk özel dershaneler, 1974 yılında 625 Sayılı Özel
Öğretim Kurumları Kanununa dayanarak İstanbul ve Ankara gibi büyük
şehirlerde faaliyete başlamıştır.
Özel dershanelerde bir yıldan az bir sürede bütün lise müfredatının
işlenmesi zorunluluğu vardır. Bu nedenle konular öğrencilere özlü bir şekilde
anlatılır.
Coğrafya dersinin ilk ünitelerini fiziki coğrafya konuları oluşturmaktadır.
Türkçe-matematik alanındaki öğrenciler sayısal konularda başarılı oldukları
oranda coğrafya dersinden de daha fazla soru çözebilmektedir. Sözel alandaki
öğrencilerin çoğunluğunun fen ve matematik bilgileri zayıftır. Sözel alandaki
öğrenciler, tarih, coğrafya ve felsefe grubu dersleri içinde, en fazla coğrafya
dersinden zorlanmaktadır.
Deneme sınavları sonucunda görülen başarısızlığın nedenini çok az
öğrenci kendi eksikliğinde ararken, büyük çoğunluğu coğrafya öğretmenini
sorumlu görmektedir. Bu sebeple özel dershanelerde öğretmen-öğrenci
ilişkilerinde en fazla problemin yaşandığı derslerin başında coğrafya
gelmektedir.
Coğrafya öğretmenlerinin, özel dershanelerde başarılı olmaları için,
derse ön hazırlık yapmaları, öğrencilerle iyi bir diyalog kurmaları ve kısa, net
ifadelerle konunun özünü öğrencilere kavratmaları gerekmektedir.
Bölgesi'nin Teke Yöresinde yer almaktadır. Burası Fethiye Ovası ve Körfezinin
de bulunduğu doğu-batı yönünde yer alan tektonik bir depresyonla, bunun yaklaşık
7.5 km. güneyinde denizin çevrelediği, batıya doğru bir çıkıntı halinde uzanan Kayaköy Yarımadası'nın merkezi yerleri ve yakın çevresidir. Bu Yarımada'nın
doğusunda azami yükseltisi 1758 m. olan Arı Dağı ile
güneydoğusunda azami yükseltisi 1969 m. olan Baba Dağı yer almaktadır.
Kayaköy Polye Havzası ve yakın çevresinde araziyi oluşturan formasyonlar
Mesozoik ve Senozoik'e ait bulunmaktadır. Trias, Jura ve Kretase'ye ait çeşitli
kalkerler, Paleosen ve Eosen'e ait flişler, Plio-Kuaterner ve Kuaterner'e ait gevşek dokulu konglomeralar ile alüvyal dolgular bunlar arasındadır. Özellikle Mesozoik
ve Tersier'e ait çeşitli formasyonlar Alp Orojenezi ve onu takip eden Epirojenik
stildeki genç tektonik hareketlerden büyük ölçüde etkilenmişler ve bunun
bir sonucu olarak kıvrım sistemleri, bindirmeler (şariyaj), kırılma ve ekaylanmalar
ana jeomorfolojik birimlerin meydana gelmesine sebep olmuşlardır.
Yörenin önemli yükseltileri olan Baba Dağı ve Arı Dağı'nın batısında yer alan
Kayaköy Yarımadası, ortalama yükseltisi 350 m. olan bir plato karakterindedir.
Bu plato, hafif dalgalı düzlüklerden oluşan bir topografya sathı değildir. Üzerinde
yüksek tepelerin, nispeten geniş depresyonların, yer yer dar ve derin akarsu vadilerinin, dik yamaçların, falezli kıyıların hakim olduğu bir özelliğe sahiptir. Plato
üzerindeki depresyonlardan en önemli olanı Kayaköy Polyesi tabanıdır. Bunun
doğusunda Ovacık Depresyonu vardır. Bozulmuş bir polye olan Ovacık, Kayaköy
Polye Havzası içinde yer alır.
Depresyon tabanlarında (Kayaköy ve Arı Polyeleri) yağışlı kış aylarında oluşan periyodik gölleri suları düdenler aracılığıyla yeraltına ve kısmen denize tahliye edilmektedir.
vukua gelen depremde toplam 145 kişi hayatını kaybetmiş; binlerce
kişi yaralanmış; bir kısım hayvan telef olmuş; 9 271 bina yıkılmış; 16 597 bina
ona derecede, 38 591 bina ise az hasar görmüştür.
Önemli ölçüde can ve mal kaybına sebep olan bu doğal afet, fevkalâde dü¬
şündürücü olmuştur.
Depremlerin, heyelanların, sellerin sık sık vukua geldiği ülkemizde Adana
Ceyhan Yöresinin ayrı ve önemli bir yeri vardır. Nitekim, eski temel masiflerin,
kıta levhalarının (Arabistan Levhası, Afrika Levhası, Anadolu Levhası) sınır yer¬
lerinde ve tektonik duyarlılık bakımından aktif bir zon içinde kalan Adana-
Ceyhan Havzası ve yakın çevresi tarihi devirlerde de yıkıcı depremlere sahne
olmuştur. 27 Haziran 1998 depremi ve bunun ortaya koyduğu sonuçlar, bundan
sonra da maalesef yıkıcı depremlerin olacağını telkin etmektedir. Adana-
Ceyhan Havzası ve yakın çevresinde periyodik de olsa böyle bir sürekliliği sağ¬
layan önemli etkenler arasında;
- Adana-Ceyhan Havzasının sübsidans karakterli bir havza olması,
- Havza içinde güneybatı-kuzeydoğu yönünde doğrultu ve düşey atımlı gö¬
rünür ve örtülü fayların bulunması,
- Havza çukurluğunu dolduran sedimentlerin büyük ölçüde klastik karakterde
olması,
- Klastik sedimentler arasında, kum, silt, kil, kumlu kil, siltli kil, killi kum se¬
viyelerinin hayli kalın olması,
- Hidrolojik yönden dünyada ender rastlanan apayrı özelliklere sahip olması,
- Havza'nın yüzey ve yeraltı suları bakımından zengin olması,
- Havza çukurluğunu dolduran sedimentlerin aşırı derecede suya doy¬
gunluğu,