The Cilicia Region, which stretches between Korakesion and Alexandria Kat'Isson, is bordered ... more The Cilicia Region, which stretches between Korakesion and Alexandria Kat'Isson, is bordered by the Taurus Mountains in the north and the Mediterranean Sea in the south. Defined as Cilicia by the sources, the region serves as a natural bridge between Eastern and Western societies, and a significant route that provides communication between different cultures also passes through the region. Crossing the Gülek Pass, the route reaches Misis via Tarsus, then heads towards Mesopo-tamia. The nine-arch Misis Bridge is situated in Mopsu(h)estia (= Misis), which represents one of the important stops of this route. Even though the original construction of the bridge is associated with the Roman period, when and under which emperor it was built is controversial. Some resear¬chers relate the construction to the Valerian period, whereas others attribute it to the period of Constantius II. The aim of the study is to put forward a new view on the construction date of the Misis bridge. The anci...
In Turkey, even a routine dig during construction work can be interrupted with the finding of his... more In Turkey, even a routine dig during construction work can be interrupted with the finding of historical artefacts from Asia Minor’s past. News about the discovery of fantastic archeological findings is not so surprising for local citizens because they were regarded as ordinary events. It was recently announced by an archeological society that cave art depicting human beings dated back to nearly 8,000 years ago had been discovered at the southern-most point of Anatolia. This was in the city of Mersin located in the Cilicia region of the East Mediterranean coast, more or less in the center of the old world This cave, named Akyapı (Ala kapı), is located at 750 meters above sea level, on the Mediterranean side of the Taurus mountain range
The reason for the negative image of Cilicia and Cilicians in the Late Hellenistic period was the... more The reason for the negative image of Cilicia and Cilicians in the Late Hellenistic period was the identification of the region with piracy. Some accounts of ancient writers on the image of the Cilicians are very striking. For example, Lucian clearly underlined the image of Cilicia in Antiquity by saying, “Cilicians rob, Phoenicians trade and Egyptians cultivate”...
Orta Daglik Kilikia’da yeni bir yerlesim kesfedilmistir. Bu yerlesim, Anemurium kentinin kuzeyind... more Orta Daglik Kilikia’da yeni bir yerlesim kesfedilmistir. Bu yerlesim, Anemurium kentinin kuzeyindeki modern Ovabasi koyunun yakinlarinda yer almaktadir. Oldukca yogun bir orman arazisinin icinde kalmis olan yerlesimde en dikkat ceken yapilar, nekropolde bulunan mezar evleri ve iki adet kilisedir. Iki katli olan mezar evlerinin yakin benzerlerine Anemurium, Selinus, Iotape, Syedra, Antiocheia ad Cragum merkezlerinde rastlanmaktadir. Tek katli olan mezar evlerinden biri, yuksek bir aedicula formunda insa edilmistir. Ayrica bu yapinin icinde fresk kalintilarina rastlanmistir. Nekropolde rastlanan diger buluntular arasinda bir kaya mezari ve mermer bir lahit kapagi bulunmaktadir. Nekropoldeki mezarlar, mevcut veriler isiginda M.S. 2. yy. ortalari ile 3. yy. basina tarihlenmislerdir. Bu tarihler, ayni zamanda yerlesimin en parlak donemine isaret ediyor olmalidir
Kilikia’nin en eski kentlerinden biri olmakla birlikte, Mallos’un yeri gunumuzde hala gizemini ko... more Kilikia’nin en eski kentlerinden biri olmakla birlikte, Mallos’un yeri gunumuzde hala gizemini korumaktadir. Ayrica Mallos kenti, Magarsos ve Antiokheia ad Pyramos isimli yerlesimlerle girift bir iliski icindedir. Bu cografyanin hakim gucu olan Pyramos (Ceyhan) nehri, hem yerlesimlerin gomulmesine ve hem de antik yazarlarin tarif ettigi topografyanin degismesine yol acmistir. Dolayisiyla Mallos’un lokalizasyonuyla ilgili yapilan saptama ve yorumlar farklilik gostermektedir. 1949 yilinda bolgeyi arastiran Bossert bir lokalizasyon onerisi yapmistir. Bu oneride, Mallos antik kentinin, Kiziltahta koyu civarinda aranmasi gerektigi belirtilmektedir. Ancak Kiziltahta koyunun Athena Magarsia tapinagina ve limana uzakligi yaklasik 25 km’dir. Bu durum, Atina ile Eleusis kutsal alani (31 km) veya Milet ile Didim kutsal alani (17 km) arasindaki iliskiye benzetilmistir. Konu sadece kent merkezi ile kutsal alan arasindaki mesafeden ibaret olsaydi bu benzetme kabul edilebilirdi. Ancak kent merkezi...
Karasis Kalesi uzerine yeni arastirmalar yapinin insasina Apameia Barisi’nin ardindan III. Antiok... more Karasis Kalesi uzerine yeni arastirmalar yapinin insasina Apameia Barisi’nin ardindan III. Antiokhos tarafindan baslanan, ama tamamlanmayan ve bir butun olarak tek seferde insa edilmis, tahkimli bir saray veya rezidans oldugu yonundedir. Bu gorusun pek cok acidan gozden gecirilmesi gerekmektedir. Ihtiyaclarin artmasina paralel olarak ve hem seramik hem de mimari buluntularin da isaret ettigi uzere, surec icinde bu komplekse eklemeler yapildigi anlasilmaktadir. Genis capli bir kazi calismasi yapilmadan ilk insa evresinin nasil planlanmis oldugunu kesin ifadelerle tanimlamak mumkun degildir. Ayrica yapi kompleksinin tamamlanmadan birakildigi yonundeki argumanlar da guvenilir degildir. Karasis Kalesinin buyuklugu, insaat icin ayrilmasi gereken butce ve isgucunun yani sira, donemin askeri ve politik gelismeleri incelendiginde, bu tur bir kale kompleksinin III. veya IV. Antiokhos zamaninda insa edilme ihtimali zayif gozukmektedir. Bunun yerine kalenin ilk yapi evresini I. Antiokhos’un hu...
Durukan Murat. Eine Studie zu Kultfiguren und Symbolen in Olba. In: La Cilicie : espaces et pouvo... more Durukan Murat. Eine Studie zu Kultfiguren und Symbolen in Olba. In: La Cilicie : espaces et pouvoirs locaux (IIe millénaire av. J.-C. – IVe siècle ap. J.-C.). Actes de la Table Ronde d’Istanbul, 2-5 novembre 1999. Istanbul : Institut Français d'Études Anatoliennes-Georges Dumézil, 2001. pp. 327-348. (Varia Anatolica, 13
Elaiussa Sebaste’nin mimari acidan en zayif oldugu Severuslar doneminde, sadece dort km. batisind... more Elaiussa Sebaste’nin mimari acidan en zayif oldugu Severuslar doneminde, sadece dort km. batisindaki Korykos’un (diger pek cok Kilikia kenti gibi) en zengin donemini yasiyor olmasi oldukca dusundurucu bir noktadir. Septimius Severus doneminde iki asirlik dev bir metropol olan ve o tarihe kadar bolgenin baskenti durumundaki Elaiussa Sebaste, M.S. 2. yy. sonlarindan itibaren kuculmeye baslamis; mutevazi bir yerlesim olan Korykos ise ayni donemde buyuk bir kent olmus ve tum bolgenin ekonomik merkezi haline gelmistir. Farkli arkeolojik kanitlarla desteklenen bu tespitin en onemli dayanaklarindan biri, Elaiussa Sebaste’de tapinak mezar geleneginin Antoninuslar donemi sonlarinda ortadan kalkmis olmasidir. Korykos’ta ise bu ve benzeri mezar anitlarina en fazla Severuslar doneminde rastlanmaktadir. Yine Severuslar donemine tarihlenebilen mimari buluntu sayisi Elaiussa Sebaste’de yok denecek kadar azken, Korykos ve Kilikia’nin diger kentleri bu evrede en zengin donemlerini yasamistir. Elaius...
One of the most studied subjects in the Olba region is the graves. Nevertheless, new grave forms ... more One of the most studied subjects in the Olba region is the graves. Nevertheless, new grave forms emerge with each new study conducted there, and old studies are re-evaluated based on recent findings. In some rare cases, results accepted up to now may change. This study addresses such a possibility in terms of burial customs. In this study, tombs, also referred to here as monuments, are considered. Examples of new forms of tomb monuments that were previously unknown, or only a few of which were published before, are presented. The features of these monuments are used to introduce new and strong evidence with regards to the chronology. One of the most important results is the discovery of evidence for the practice of cremation, accepted as a rare occurrence during the antique period. Based on this, a shift in the process of burial customs during the Roman period, especially for the temple tombs, is suggested as a new dating criterion.
Jahrbuch Des Deutschen Archaologischen Instituts, 2008
The subject matter of this article is the limestone reliefs of Men1 (Figs. 1–3) and silen (Fig. 4... more The subject matter of this article is the limestone reliefs of Men1 (Figs. 1–3) and silen (Fig. 4–5), which were found near Devrim Primary School (now I·stiklal Primary School) close to downtown Tarsus and delivered to Adana museum in the 1960s. These pieces are of great interest because their provenance from Tarsus is known. Furthermore, it is important because the ancient city lies completely under the modern city and such pieces are rarely recovered. Most challenging is the fact that they offer striking iconographical and stylistical questions to be answered; this is the aim of this article.
Mersin ili Gulnar ilcesi sinirlari icinde yer alan Akyapi (Ala Kapi) Magarasi’nda 2012 yilinda ke... more Mersin ili Gulnar ilcesi sinirlari icinde yer alan Akyapi (Ala Kapi) Magarasi’nda 2012 yilinda kesfedilen kaya resimleri, Orta Toroslar bolgesinde karsilasilan ilk ornekler olmasi nedeniyle son derece onem tasimaktadir. Magaranin duvarlarina gelisi guzel serpistirilmis olan bu resimlerde, ayni figurun tekrar tekrar betimlenmis oldugu gorulmektedir. Kollarini dirseklerinden doksan derecelik aciyla yukariya dogru kaldirmis ve dizlerini yine doksan derece bukmus olan bu insan tasvirleri ayni zamanda iri bir fallusa (?) sahiptir. Standart bir figurun cizilmis olmasi ve magara duvarlarinda baska hicbir konuya veya karaktere yer verilmemesi, hem magaranin hem de resmedilen figurun onemine isaret etmektedir. Bu durum kutsal inanclarla ilgili bazi ipuclari barindirmak tadir. Iri fallusundan oturu, cizilen figurun kutsal bir varlik oldugu, belki de magaranin da bu varligin kutsal mekâni oldugu tahmin edilebilir. Prehistorik donemlere ait arastirmalarin cok yetersiz oldugu Orta Toroslar bolge...
Büyük İskender'in Kilikya Güncesi ve İssos Savaşı,
(The Cilician Diary of Alexander the Great and... more Büyük İskender'in Kilikya Güncesi ve İssos Savaşı, (The Cilician Diary of Alexander the Great and the Battle of Issus, Historical Novel)
The Cilicia Region, which stretches between Korakesion and Alexandria Kat'Isson, is bordered ... more The Cilicia Region, which stretches between Korakesion and Alexandria Kat'Isson, is bordered by the Taurus Mountains in the north and the Mediterranean Sea in the south. Defined as Cilicia by the sources, the region serves as a natural bridge between Eastern and Western societies, and a significant route that provides communication between different cultures also passes through the region. Crossing the Gülek Pass, the route reaches Misis via Tarsus, then heads towards Mesopo-tamia. The nine-arch Misis Bridge is situated in Mopsu(h)estia (= Misis), which represents one of the important stops of this route. Even though the original construction of the bridge is associated with the Roman period, when and under which emperor it was built is controversial. Some resear¬chers relate the construction to the Valerian period, whereas others attribute it to the period of Constantius II. The aim of the study is to put forward a new view on the construction date of the Misis bridge. The anci...
In Turkey, even a routine dig during construction work can be interrupted with the finding of his... more In Turkey, even a routine dig during construction work can be interrupted with the finding of historical artefacts from Asia Minor’s past. News about the discovery of fantastic archeological findings is not so surprising for local citizens because they were regarded as ordinary events. It was recently announced by an archeological society that cave art depicting human beings dated back to nearly 8,000 years ago had been discovered at the southern-most point of Anatolia. This was in the city of Mersin located in the Cilicia region of the East Mediterranean coast, more or less in the center of the old world This cave, named Akyapı (Ala kapı), is located at 750 meters above sea level, on the Mediterranean side of the Taurus mountain range
The reason for the negative image of Cilicia and Cilicians in the Late Hellenistic period was the... more The reason for the negative image of Cilicia and Cilicians in the Late Hellenistic period was the identification of the region with piracy. Some accounts of ancient writers on the image of the Cilicians are very striking. For example, Lucian clearly underlined the image of Cilicia in Antiquity by saying, “Cilicians rob, Phoenicians trade and Egyptians cultivate”...
Orta Daglik Kilikia’da yeni bir yerlesim kesfedilmistir. Bu yerlesim, Anemurium kentinin kuzeyind... more Orta Daglik Kilikia’da yeni bir yerlesim kesfedilmistir. Bu yerlesim, Anemurium kentinin kuzeyindeki modern Ovabasi koyunun yakinlarinda yer almaktadir. Oldukca yogun bir orman arazisinin icinde kalmis olan yerlesimde en dikkat ceken yapilar, nekropolde bulunan mezar evleri ve iki adet kilisedir. Iki katli olan mezar evlerinin yakin benzerlerine Anemurium, Selinus, Iotape, Syedra, Antiocheia ad Cragum merkezlerinde rastlanmaktadir. Tek katli olan mezar evlerinden biri, yuksek bir aedicula formunda insa edilmistir. Ayrica bu yapinin icinde fresk kalintilarina rastlanmistir. Nekropolde rastlanan diger buluntular arasinda bir kaya mezari ve mermer bir lahit kapagi bulunmaktadir. Nekropoldeki mezarlar, mevcut veriler isiginda M.S. 2. yy. ortalari ile 3. yy. basina tarihlenmislerdir. Bu tarihler, ayni zamanda yerlesimin en parlak donemine isaret ediyor olmalidir
Kilikia’nin en eski kentlerinden biri olmakla birlikte, Mallos’un yeri gunumuzde hala gizemini ko... more Kilikia’nin en eski kentlerinden biri olmakla birlikte, Mallos’un yeri gunumuzde hala gizemini korumaktadir. Ayrica Mallos kenti, Magarsos ve Antiokheia ad Pyramos isimli yerlesimlerle girift bir iliski icindedir. Bu cografyanin hakim gucu olan Pyramos (Ceyhan) nehri, hem yerlesimlerin gomulmesine ve hem de antik yazarlarin tarif ettigi topografyanin degismesine yol acmistir. Dolayisiyla Mallos’un lokalizasyonuyla ilgili yapilan saptama ve yorumlar farklilik gostermektedir. 1949 yilinda bolgeyi arastiran Bossert bir lokalizasyon onerisi yapmistir. Bu oneride, Mallos antik kentinin, Kiziltahta koyu civarinda aranmasi gerektigi belirtilmektedir. Ancak Kiziltahta koyunun Athena Magarsia tapinagina ve limana uzakligi yaklasik 25 km’dir. Bu durum, Atina ile Eleusis kutsal alani (31 km) veya Milet ile Didim kutsal alani (17 km) arasindaki iliskiye benzetilmistir. Konu sadece kent merkezi ile kutsal alan arasindaki mesafeden ibaret olsaydi bu benzetme kabul edilebilirdi. Ancak kent merkezi...
Karasis Kalesi uzerine yeni arastirmalar yapinin insasina Apameia Barisi’nin ardindan III. Antiok... more Karasis Kalesi uzerine yeni arastirmalar yapinin insasina Apameia Barisi’nin ardindan III. Antiokhos tarafindan baslanan, ama tamamlanmayan ve bir butun olarak tek seferde insa edilmis, tahkimli bir saray veya rezidans oldugu yonundedir. Bu gorusun pek cok acidan gozden gecirilmesi gerekmektedir. Ihtiyaclarin artmasina paralel olarak ve hem seramik hem de mimari buluntularin da isaret ettigi uzere, surec icinde bu komplekse eklemeler yapildigi anlasilmaktadir. Genis capli bir kazi calismasi yapilmadan ilk insa evresinin nasil planlanmis oldugunu kesin ifadelerle tanimlamak mumkun degildir. Ayrica yapi kompleksinin tamamlanmadan birakildigi yonundeki argumanlar da guvenilir degildir. Karasis Kalesinin buyuklugu, insaat icin ayrilmasi gereken butce ve isgucunun yani sira, donemin askeri ve politik gelismeleri incelendiginde, bu tur bir kale kompleksinin III. veya IV. Antiokhos zamaninda insa edilme ihtimali zayif gozukmektedir. Bunun yerine kalenin ilk yapi evresini I. Antiokhos’un hu...
Durukan Murat. Eine Studie zu Kultfiguren und Symbolen in Olba. In: La Cilicie : espaces et pouvo... more Durukan Murat. Eine Studie zu Kultfiguren und Symbolen in Olba. In: La Cilicie : espaces et pouvoirs locaux (IIe millénaire av. J.-C. – IVe siècle ap. J.-C.). Actes de la Table Ronde d’Istanbul, 2-5 novembre 1999. Istanbul : Institut Français d'Études Anatoliennes-Georges Dumézil, 2001. pp. 327-348. (Varia Anatolica, 13
Elaiussa Sebaste’nin mimari acidan en zayif oldugu Severuslar doneminde, sadece dort km. batisind... more Elaiussa Sebaste’nin mimari acidan en zayif oldugu Severuslar doneminde, sadece dort km. batisindaki Korykos’un (diger pek cok Kilikia kenti gibi) en zengin donemini yasiyor olmasi oldukca dusundurucu bir noktadir. Septimius Severus doneminde iki asirlik dev bir metropol olan ve o tarihe kadar bolgenin baskenti durumundaki Elaiussa Sebaste, M.S. 2. yy. sonlarindan itibaren kuculmeye baslamis; mutevazi bir yerlesim olan Korykos ise ayni donemde buyuk bir kent olmus ve tum bolgenin ekonomik merkezi haline gelmistir. Farkli arkeolojik kanitlarla desteklenen bu tespitin en onemli dayanaklarindan biri, Elaiussa Sebaste’de tapinak mezar geleneginin Antoninuslar donemi sonlarinda ortadan kalkmis olmasidir. Korykos’ta ise bu ve benzeri mezar anitlarina en fazla Severuslar doneminde rastlanmaktadir. Yine Severuslar donemine tarihlenebilen mimari buluntu sayisi Elaiussa Sebaste’de yok denecek kadar azken, Korykos ve Kilikia’nin diger kentleri bu evrede en zengin donemlerini yasamistir. Elaius...
One of the most studied subjects in the Olba region is the graves. Nevertheless, new grave forms ... more One of the most studied subjects in the Olba region is the graves. Nevertheless, new grave forms emerge with each new study conducted there, and old studies are re-evaluated based on recent findings. In some rare cases, results accepted up to now may change. This study addresses such a possibility in terms of burial customs. In this study, tombs, also referred to here as monuments, are considered. Examples of new forms of tomb monuments that were previously unknown, or only a few of which were published before, are presented. The features of these monuments are used to introduce new and strong evidence with regards to the chronology. One of the most important results is the discovery of evidence for the practice of cremation, accepted as a rare occurrence during the antique period. Based on this, a shift in the process of burial customs during the Roman period, especially for the temple tombs, is suggested as a new dating criterion.
Jahrbuch Des Deutschen Archaologischen Instituts, 2008
The subject matter of this article is the limestone reliefs of Men1 (Figs. 1–3) and silen (Fig. 4... more The subject matter of this article is the limestone reliefs of Men1 (Figs. 1–3) and silen (Fig. 4–5), which were found near Devrim Primary School (now I·stiklal Primary School) close to downtown Tarsus and delivered to Adana museum in the 1960s. These pieces are of great interest because their provenance from Tarsus is known. Furthermore, it is important because the ancient city lies completely under the modern city and such pieces are rarely recovered. Most challenging is the fact that they offer striking iconographical and stylistical questions to be answered; this is the aim of this article.
Mersin ili Gulnar ilcesi sinirlari icinde yer alan Akyapi (Ala Kapi) Magarasi’nda 2012 yilinda ke... more Mersin ili Gulnar ilcesi sinirlari icinde yer alan Akyapi (Ala Kapi) Magarasi’nda 2012 yilinda kesfedilen kaya resimleri, Orta Toroslar bolgesinde karsilasilan ilk ornekler olmasi nedeniyle son derece onem tasimaktadir. Magaranin duvarlarina gelisi guzel serpistirilmis olan bu resimlerde, ayni figurun tekrar tekrar betimlenmis oldugu gorulmektedir. Kollarini dirseklerinden doksan derecelik aciyla yukariya dogru kaldirmis ve dizlerini yine doksan derece bukmus olan bu insan tasvirleri ayni zamanda iri bir fallusa (?) sahiptir. Standart bir figurun cizilmis olmasi ve magara duvarlarinda baska hicbir konuya veya karaktere yer verilmemesi, hem magaranin hem de resmedilen figurun onemine isaret etmektedir. Bu durum kutsal inanclarla ilgili bazi ipuclari barindirmak tadir. Iri fallusundan oturu, cizilen figurun kutsal bir varlik oldugu, belki de magaranin da bu varligin kutsal mekâni oldugu tahmin edilebilir. Prehistorik donemlere ait arastirmalarin cok yetersiz oldugu Orta Toroslar bolge...
Büyük İskender'in Kilikya Güncesi ve İssos Savaşı,
(The Cilician Diary of Alexander the Great and... more Büyük İskender'in Kilikya Güncesi ve İssos Savaşı, (The Cilician Diary of Alexander the Great and the Battle of Issus, Historical Novel)
" … bir su kanalı inşaatı sırasında, denizin içinden eski limana ait gemi bağlama halkalarının bu... more " … bir su kanalı inşaatı sırasında, denizin içinden eski limana ait gemi bağlama halkalarının bulunması ve aynı gün benim de orada olmam bu araştırmanın ilk adımını atmama vesile oldu. Nitekim burada bir liman olduğu bilinse de hiçbir iz kalmamıştı. Limana ait ipuçlarından sonra yine aynı kıyıda tespit edilen arkeolojik buluntular, bu beldenin Aulai olarak lokalize edilmesini sağladı. Bu tespit aslında daha sonraki tespitlerin de çıkış noktasını oluşturdu. Zira antik kaynakların tasvirlerinde, bugüne kadar yerleri net olarak belirlenememiş olan yerleşimler, birbirlerine göre tarif edilmekteydi. Bu aşamadan sonra, Zephyrion-Ingira-Aulai-Ankhiale-Kyinda-Kundi-Sizzu gibi kentleri lokalize edebilmek veya bunar hakkında-en azından-öneri yapabilmek için, sağlam bir payanda bulunmuş oluyordu. "
"Während einer Reparaturarbeit an einem Wasserkanal in der dieser Gemeinde fand man im Meer Ringe zum Anbinden von Schiffen, die zu einem alten Hafen gehörten. Als diese Ringe aus dem Meer getragen wurden, befand ich mich zufällig dort und das trug dazu bei, meine ersten Schritte für diese Forschung zu machen. Denn dass sich dort früher ein Hafen befand, war zwar bekannt, es befand sich aber bis dahin noch keine Spur davon. Man begegnete bis dahin an der Küste diesbezüglich auch keinen archäologischen Befunden. Nach den Hinweisen, die auf einen Hafen deuteten, führten archäologische Befunde dazu, diese Gemeinde als Aulai zu lokalisieren. Diese Feststellung stellte sich anschließend eigentlich als Ausgangspunkt für andere Feststellungen heraus. Denn antike Quellen beschrieben die Lokalisation von Siedlungen, deren Lokalisation sich bis heute nicht konkret feststellen lieβen, mit dem Anhaltspunkt anderer Siedlungen, deren Lokalisation ebenfalls noch nicht festgestellt werden konnten. Nach dieser Phase der Forschung war eigentlich eine handfeste Stütze gefunden, mit der man Städte wie Zephyrion, Ingira, Aulai, Ankhiale, Kyinda, Kundi und Sizzu lokalisieren oder zumindest einen Lokalisationsvorschlag machen kann. "
Vir Doctus Anatolicus: Studies in Memory of Sencer Şahin, 2016
ABSTRACT: Neuere Untersuchungen zu der Karasis-Festung sehen darin eine in einem Stück erbaute P... more ABSTRACT: Neuere Untersuchungen zu der Karasis-Festung sehen darin eine in einem Stück erbaute Palastanlage bzw. Residenz, die nach dem Frieden von Apameia von Antiochos III. in Angriff genommen und nicht vervollständigt wurde. Diese Sichtweise bedarf in mehrerer Hinsicht einer Revision. Keramikfunde wie auch der architektonische Befund deuten darauf hin, dass die Kernfestung mit den wachsenden Bedürfnissen im Laufe der Zeit Zusatzbauten erhielt. Ohne detaillierte Grabungstätigkeit sind jedoch Aussagen darüber, wie die erste Phase dieser Struktur gestaltet war, nicht möglich. Argumente dafür, dass die Anlage nicht vervollständigt wurde, sind nicht stichhaltig.
Zieht man neben der Größe der Burg, die ein hohes Budget und gewaltige Arbeitskräfte erforderte auch die militärische und politische Entwicklung in Betracht, kommen Zweifel darüber auf, dass der Bau einer solchen Burganlage während der Herrschaft des Antiochos III. oder IV. erfolgte. Viel plausibler erscheint uns, die erste Bauphase der Festung in die Herrschaftszeit des Antiochos I. zu verlegen und mit der Galatergefahr im Zusammenhang zu bringen. Die Seleukiden hatten in der berühmten „Elefantenschlacht“ erlebt, dass die Galater eine große Gefahr auch für das südliche Kleinasien bildeten. Man rechnete damit, dass die Galater über die Tauruspässe auch das seleukidische Kernland in Syrien angreifen würden. Daher wurde an den neuralgischen Punkten des Taurus zur Überwachung der Strassen nach Syrien Festungen angelegt, zu denen die Anlage von Karasis zuzurechnen ist. Zwar ist nicht bekannt, welche Route die Galater während der Elefantenschlacht benutzt hatten. Wenn man aber davon ausgeht, dass ihr Ziel die Königsstadt Antiocheia am Orontes war, liegt es nahe anzunehmen, dass die “keine Regeln kennenden” Galater von Zentral-Kleinasien aus auf kürzestem Weg über Kappadokien in das Taurusgebirge einfielen. Deshalb besitzt die Karasis-Festung auch Eigenschaften, die diese Route der Galater aufhellt. Mit dieser Datierung der Anlage von Karasis, die zu Beginn des 2. Viertels des 3. Jh.s v. Chr. zur Abwehr der Galatergefahr erbaut wurde, stimmen auch die architektonischen und keramischen Befunde aus der Burg selbst und aus ihrer unmittelbaren Umgebung überein.
ÖZ: Karasis Kalesi üzerine yeni araştırmalar yapının inşasına Apameia Barışı’nın ardından III. Antiokhos tarafından başlanan, ama tamamlanmayan ve bir bütün olarak tek seferde inşa edilmiş, tahkimli bir saray veya rezidans olduğu yönündedir. Bu görüşün pek çok açıdan gözden geçirilmesi gerekmektedir. İhtiyaçların artmasına paralel olarak ve hem seramik hem de mimari buluntuların da işaret ettiği üzere, süreç içinde bu komplekse eklemeler yapıldığı anlaşılmaktadır. Geniş çaplı bir kazı çalışması yapılmadan ilk inşa evresinin nasıl planlanmış olduğunu kesin ifadelerle tanımlamak mümkün değildir. Ayrıca yapı kompleksinin tamamlanmadan bırakıldığı yönündeki argümanlar da güvenilir değildir. Karasis Kalesinin büyüklüğü, inşaat için ayrılması gereken bütçe ve işgücünün yanı sıra, dönemin askeri ve politik gelişmeleri incelendiğinde, bu tür bir kale kompleksinin III. veya IV. Antiokhos zamanında inşa edilme ihtimali zayıf gözükmektedir. Bunun yerine kalenin ilk yapı evresini I. Antiokhos’un hükümranlık zamanına tarihlemek ve bunu Galat tehdidiyle ilişkilendirmek akla daha yatkındır. Seleukoslar ünlü Filler Savaşı’nda Galatların Güney Anadolu için de büyük bir tehdit unsuru olduğunu deneyimlemişlerdir. Böylece Galatların Toroslar üzerindeki geçitlerden Seleukosların Syria’daki idari merkezine saldırma ihtimalleri de derin bir endişe kaynağı olmuştur. Bu nedenle Toroslar üzerindeki stratejik noktalarda Syria’ya ulaşan yolların kontrolü amacıyla aralarında Karasis Kalesi’nin de bulunması gereken kaleler inşa edilmiştir. Filler Savaşı’nda Galatların hangi güzergâhı kullandıkları bilinmemekle birlikte, hedeflerinin kraliyet başkenti, Orontes kenarındaki Antiokheia olduğu göz önüne alındığında, “hiçbir kural tanımayan” Galatların Kappadokia üzerinden en kestirme yolla Toroslar’a ulaşmaları olasıdır. Dolayısıyla Karasis Kalesi, Galatların izledikleri güzergâha da ışık tutabilecek bir özelliğe sahiptir. Karasis Kalesi’nin Galat tehdidine karşı İ.Ö. 3. Yüzyılın ikinci çeyreği başlarında inşa edildiği düşüncesi hem kalenin kendisinden hem de yakın civarından elde edilen seramik ve mimari buluntularla da uyum içindedir.
Öç Seferi
Büyük İskender'in Kilikia Güncesi ve İssos Savaşı, Tarihi Roman
Campaign of Revenge
... more Öç Seferi Büyük İskender'in Kilikia Güncesi ve İssos Savaşı, Tarihi Roman
Campaign of Revenge The Cilician Diary of Alexander the Great and the Battle of Issus, Historical Novel
Uploads
(The Cilician Diary of Alexander the Great and the Battle of Issus, Historical Novel)
(The Cilician Diary of Alexander the Great and the Battle of Issus, Historical Novel)
"Während einer Reparaturarbeit an einem Wasserkanal in der dieser Gemeinde fand man im Meer Ringe zum Anbinden von Schiffen, die zu einem alten Hafen gehörten. Als diese Ringe aus dem Meer getragen wurden, befand ich mich zufällig dort und das trug dazu bei, meine ersten Schritte für diese Forschung zu machen. Denn dass sich dort früher ein Hafen befand, war zwar bekannt, es befand sich aber bis dahin noch keine Spur davon. Man begegnete bis dahin an der Küste diesbezüglich auch keinen archäologischen Befunden. Nach den Hinweisen, die auf einen Hafen deuteten, führten archäologische Befunde dazu, diese Gemeinde als Aulai zu lokalisieren. Diese Feststellung stellte sich anschließend eigentlich als Ausgangspunkt für andere Feststellungen heraus. Denn antike Quellen beschrieben die Lokalisation von Siedlungen, deren Lokalisation sich bis heute nicht konkret feststellen lieβen, mit dem Anhaltspunkt anderer Siedlungen, deren Lokalisation ebenfalls noch nicht festgestellt werden konnten. Nach dieser Phase der Forschung war eigentlich eine handfeste Stütze gefunden, mit der man Städte wie Zephyrion, Ingira, Aulai, Ankhiale, Kyinda, Kundi und Sizzu lokalisieren oder zumindest einen Lokalisationsvorschlag machen kann. "
Zieht man neben der Größe der Burg, die ein hohes Budget und gewaltige Arbeitskräfte erforderte auch die militärische und politische Entwicklung in Betracht, kommen Zweifel darüber auf, dass der Bau einer solchen Burganlage während der Herrschaft des Antiochos III. oder IV. erfolgte. Viel plausibler erscheint uns, die erste Bauphase der Festung in die Herrschaftszeit des Antiochos I. zu verlegen und mit der Galatergefahr im Zusammenhang zu bringen. Die Seleukiden hatten in der berühmten „Elefantenschlacht“ erlebt, dass die Galater eine große Gefahr auch für das südliche Kleinasien bildeten. Man rechnete damit, dass die Galater über die Tauruspässe auch das seleukidische Kernland in Syrien angreifen würden. Daher wurde an den neuralgischen Punkten des Taurus zur Überwachung der Strassen nach Syrien Festungen angelegt, zu denen die Anlage von Karasis zuzurechnen ist. Zwar ist nicht bekannt, welche Route die Galater während der Elefantenschlacht benutzt hatten. Wenn man aber davon ausgeht, dass ihr Ziel die Königsstadt Antiocheia am Orontes war, liegt es nahe anzunehmen, dass die “keine Regeln kennenden” Galater von Zentral-Kleinasien aus auf kürzestem Weg über Kappadokien in das Taurusgebirge einfielen. Deshalb besitzt die Karasis-Festung auch Eigenschaften, die diese Route der Galater aufhellt. Mit dieser Datierung der Anlage von Karasis, die zu Beginn des 2. Viertels des 3. Jh.s v. Chr. zur Abwehr der Galatergefahr erbaut wurde, stimmen auch die architektonischen und keramischen Befunde aus der Burg selbst und aus ihrer unmittelbaren Umgebung überein.
ÖZ: Karasis Kalesi üzerine yeni araştırmalar yapının inşasına Apameia Barışı’nın ardından III. Antiokhos tarafından başlanan, ama tamamlanmayan ve bir bütün olarak tek seferde inşa edilmiş, tahkimli bir saray veya rezidans olduğu yönündedir. Bu görüşün pek çok açıdan gözden geçirilmesi gerekmektedir. İhtiyaçların artmasına paralel olarak ve hem seramik hem de mimari buluntuların da işaret ettiği üzere, süreç içinde bu komplekse eklemeler yapıldığı anlaşılmaktadır. Geniş çaplı bir kazı çalışması yapılmadan ilk inşa evresinin nasıl planlanmış olduğunu kesin ifadelerle tanımlamak mümkün değildir. Ayrıca yapı kompleksinin tamamlanmadan bırakıldığı yönündeki argümanlar da güvenilir değildir. Karasis Kalesinin büyüklüğü, inşaat için ayrılması gereken bütçe ve işgücünün yanı sıra, dönemin askeri ve politik gelişmeleri incelendiğinde, bu tür bir kale kompleksinin III. veya IV. Antiokhos zamanında inşa edilme ihtimali zayıf gözükmektedir. Bunun yerine kalenin ilk yapı evresini I. Antiokhos’un hükümranlık zamanına tarihlemek ve bunu Galat tehdidiyle ilişkilendirmek akla daha yatkındır. Seleukoslar ünlü Filler Savaşı’nda Galatların Güney Anadolu için de büyük bir tehdit unsuru olduğunu deneyimlemişlerdir. Böylece Galatların Toroslar üzerindeki geçitlerden Seleukosların Syria’daki idari merkezine saldırma ihtimalleri de derin bir endişe kaynağı olmuştur. Bu nedenle Toroslar üzerindeki stratejik noktalarda Syria’ya ulaşan yolların kontrolü amacıyla aralarında Karasis Kalesi’nin de bulunması gereken kaleler inşa edilmiştir. Filler Savaşı’nda Galatların hangi güzergâhı kullandıkları bilinmemekle birlikte, hedeflerinin kraliyet başkenti, Orontes kenarındaki Antiokheia olduğu göz önüne alındığında, “hiçbir kural tanımayan” Galatların Kappadokia üzerinden en kestirme yolla Toroslar’a ulaşmaları olasıdır. Dolayısıyla Karasis Kalesi, Galatların izledikleri güzergâha da ışık tutabilecek bir özelliğe sahiptir. Karasis Kalesi’nin Galat tehdidine karşı İ.Ö. 3. Yüzyılın ikinci çeyreği başlarında inşa edildiği düşüncesi hem kalenin kendisinden hem de yakın civarından elde edilen seramik ve mimari buluntularla da uyum içindedir.
Büyük İskender'in Kilikia Güncesi ve İssos Savaşı, Tarihi Roman
Campaign of Revenge
The Cilician Diary of Alexander the Great and the Battle of Issus, Historical Novel