ÖZET Karia bölgesinde son yıllarda sayısı artan kazı ve araştırmalar Geç Tunç Çağı'ndan Erken Dem... more ÖZET Karia bölgesinde son yıllarda sayısı artan kazı ve araştırmalar Geç Tunç Çağı'ndan Erken Demir Çağı'na geçiş süreci, Erken Demir Çağı mezar mimarisi, hediyeleri ve ölü gömme geleneği hakkında önemli veriler sağlamaktadır. Bu kültürel süreçlere ait taş tümülüsler ve mezar platformları, Leleg Yarımadası üzerindeki belli başlı mezar yapıları arasında yer alır. Bugünkü bilgilerimiz, dikdörtgen planlı mezar platformlarının MÖ 12. yüzyılın başlarından Arkaik Dönem'in içlerine kadar kullanıldıklarını göstermiştir. Doğal zemin üzerine inşa edilmiş platformlar, içleri taşlarla doldurulmuş taş duvarlarla sınırlanmışlardır. Bu taş dolgu içerisinde yer alan dörtgen tasarlanmış sandık/kutu mezarlar, yakma işleminden sonra toplanan kül ve kemiğin bırakıldığı küçük mimari birimlerdir. Pedasa ve Asarlık'ta kazısı yapılan MÖ 12. ve 11. yüzyıla tarihlenen platformlarda, sadece kremasyon gömü ile karşılaşılmıştır. Araştırılan örneklerden anlaşıldığı kadarıyla, platformların bazılarında merkezi konumda bir yerde urne amaçlı kullanılmış pithoslar ortaya çıkarılmıştır. Mezar Platformu 1'de, pithosun platformun merkezinde yer alması, bunların platformun inşa edilmesine sebep olan bireyin gömülmesi amacını taşıdığını düşündürmektedir. Ancak, Platform 2'de ortaya çıkarılmış olan pithosun platformun ilk gömüsü olmaması, bu yorumun her zaman geçerli olmadığını da gösterir. Platformların uzun kullanım süreci, inşa evrelerinde taş dolgu içerisine bırakılan seramiklerden oluşan adaklar ve taş dolgu içerisinde dağınık parçalar şeklinde gözlenen seramik buluntular, bu mezar tipini kullanan toplumun ölü kültü ve inacına verdiği önem ve aile mezarı olarak kullanılmalarıyla ilişkilidir. Pithoslarla ilişkili mezar buluntuları arasında yer alan kaseler MÖ geç 12. yüzyıldan 10. yüzyıl başlarına kadar Ege'de birçok yerde benzerleri bulunabilen tek kulplu kaselerin yerel Karialı temsilcileridir. İki boğumlu asimetrik yay fibulalar ise
ÖZET Karia bölgesinde son yıllarda sayısı artan kazı ve araştırmalar Geç Tunç Çağı'ndan Erken Dem... more ÖZET Karia bölgesinde son yıllarda sayısı artan kazı ve araştırmalar Geç Tunç Çağı'ndan Erken Demir Çağı'na geçiş süreci, Erken Demir Çağı mezar mimarisi, hediyeleri ve ölü gömme geleneği hakkında önemli veriler sağlamaktadır. Bu kültürel süreçlere ait taş tümülüsler ve mezar platformları, Leleg Yarımadası üzerindeki belli başlı mezar yapıları arasında yer alır. Bugünkü bilgilerimiz, dikdörtgen planlı mezar platformlarının MÖ 12. yüzyılın başlarından Arkaik Dönem'in içlerine kadar kullanıldıklarını göstermiştir. Doğal zemin üzerine inşa edilmiş platformlar, içleri taşlarla doldurulmuş taş duvarlarla sınırlanmışlardır. Bu taş dolgu içerisinde yer alan dörtgen tasarlanmış sandık/kutu mezarlar, yakma işleminden sonra toplanan kül ve kemiğin bırakıldığı küçük mimari birimlerdir. Pedasa ve Asarlık'ta kazısı yapılan MÖ 12. ve 11. yüzyıla tarihlenen platformlarda, sadece kremasyon gömü ile karşılaşılmıştır. Araştırılan örneklerden anlaşıldığı kadarıyla, platformların bazılarında merkezi konumda bir yerde urne amaçlı kullanılmış pithoslar ortaya çıkarılmıştır. Mezar Platformu 1'de, pithosun platformun merkezinde yer alması, bunların platformun inşa edilmesine sebep olan bireyin gömülmesi amacını taşıdığını düşündürmektedir. Ancak, Platform 2'de ortaya çıkarılmış olan pithosun platformun ilk gömüsü olmaması, bu yorumun her zaman geçerli olmadığını da gösterir. Platformların uzun kullanım süreci, inşa evrelerinde taş dolgu içerisine bırakılan seramiklerden oluşan adaklar ve taş dolgu içerisinde dağınık parçalar şeklinde gözlenen seramik buluntular, bu mezar tipini kullanan toplumun ölü kültü ve inacına verdiği önem ve aile mezarı olarak kullanılmalarıyla ilişkilidir. Pithoslarla ilişkili mezar buluntuları arasında yer alan kaseler MÖ geç 12. yüzyıldan 10. yüzyıl başlarına kadar Ege'de birçok yerde benzerleri bulunabilen tek kulplu kaselerin yerel Karialı temsilcileridir. İki boğumlu asimetrik yay fibulalar ise
Uploads
Papers by Bekir Özer