Dr. Hanifi Parlar, Professor in Faculty of Humanities and Social Sciences, Istanbul Commerce University, İstanbul, Turkey. He finished his doctoral education in the field of Educational Administration and Supervision in the year of 2012. He has worked experience in education , school improvement and school leadership. He has published in a wide array of peer-reviewed journals. His research interests include capacity building school effectiveness, leadership development, teacher professionalism, instructional strategies and innovation im education. He has been working in İstanbul Commerce University as an academician . He generally studies about school improvement, teacher development, leadership and organizational development.
Bartın University Journal of Faculty of Education, 2024
Digital learning platforms and virtual classrooms are growing more widespread, so virtual classro... more Digital learning platforms and virtual classrooms are growing more widespread, so virtual classroom management is gaining more importance to ensure student engagement, involvement, and achievements in an online learning environment. The research examines virtual classroom management dynamics and explores the factors that render teachers' virtual classroom management practices, strategies, and expectations in this regard. The study is phenomenological research, and data was collected through open-ended questions with 22 lower secondary school teachers working in Istanbul. The findings were gathered under four themes: virtual classroom management process, professional development, opportunities and challenges of virtual classrooms, and solutions to virtual classroom management problems. These results highlight the significance of engagement and motivation toward virtual classrooms and propound teachers' digital competencies and classroom management skills as two fundamental factors in fostering students' engagement in virtual classrooms.
İnsan ve Toplum Bilimleri Araştırmaları Dergisi, 2022
Hızla küreselleşen dünyada değişimi yöneten eğitim kurumları sürekli devinim ve dönüşüm içindedir... more Hızla küreselleşen dünyada değişimi yöneten eğitim kurumları sürekli devinim ve dönüşüm içindedir. Yeni öğrenme teknolojileri ve stratejileri, internette e-öğrenme ve sanal gerçeklik de dahil olmak üzere yenilikçi düşünme yaklaşımı eğitimin çehresini değiştirmektedir. Uluslararası etkileşimi dikkate alan farklı öğrencilerin ihtiyaçlarını karşılayabilen okullar giderek ön plana çıkmaktadır. Bu çalışma günümüz koşullarından yola çıkarak okulların yakın gelecekteki durumunu öngörmeyi amaçlamaktadır. Geleceğin okullarının nitelik ve nicelik açısından nasıl olması ve/veya tasarlanması gerektiği ile ilgili yarı yapılandırılmış görüşme soruları hazırlanmış ve bu sorular İstanbul’da görev yapmakta olan 15 okul müdürüne yöneltilmiştir. Araştırma, okul müdürlerinin görüşlerinden yola çıkmakta ve elde edilen verilerle yakın geleceğin okullarına dair öngörülerde bulunmaktadır. Nitel araştırma yöntemlerinden fenomenoloji desenine göre planlanan çalışmada fenomenoloji felsefesinden yola çıkılarak katılımcı görüşleri doğrultusunda konunun “öz”üne inilmek istenmiştir. Bu doğrultuda araştırmanın veri toplama aracı olarak tematik yapı belirleme formu hazırlanmıştır. Elde edilen veriler MAXQDA 2020 programında çözümlenmiş ve içerik analizi türlerinden frekans analizine tabi tutulmuştur. Araştırmanın sonucu geleceğin okullarının vizyon ve misyonun “iyi insan yetiştirme” üzerine odaklanmasını, müfredat ve programlarının kişiye ve bölgelere göre hazırlanması gerektiğini ortaya çıkarmıştır. Bunlara ek olarak kişisel gelişimine yatırım yapan eğitimcilerin gelişmiş bir okul kültürü yaratmadaki rolüne ve iyi tasarlanmış okul kampüslerine duyulan ihtiyaca vurgu yapılmıştır. Bu çalışma bugünün gerçek eğitim aktörlerinin görüşleri ve öngörüleri sayesinde gelecekte tercih edilecek en yüksek olasılığa yönelmektedir. Bu yönelimin hareket noktası ise eğitim sisteminin zayıf noktalarıdır. Buradan yola çıkarak düzenlenmesi gereken alanlara da değinilmiş ve geleceğe dair öngörülerde bulunulmuştur. Ayrıca geleceğin okulunun her açıdan -fiziki ve teknolojik bakımdan, öğretmen, öğrenci, lider ve politikacılar açısından ve müfredat bazlı- değerlendirdiği için ülkemizin eğitim politikasına katkı sağlaması umulmaktadır.
İnsanların hayatlarında büyük bir rol oynayan aile kurumu yapısal özellikleri, işlevleri ve içind... more İnsanların hayatlarında büyük bir rol oynayan aile kurumu yapısal özellikleri, işlevleri ve içinde bulundurduğu ilişkiler dâhil birçok konu açısından farklı yaklaşımlar tarafından yıllar boyunca incelenmiştir. Bu araştırmalar aile kurumunu incelemeye çalışmakta ve araştırmalar sonucu elde edilen bulgular uygulamalı alanlarda kullanılmaktadır. Aile danışmanlığı ve eğitimi de bu alanlardan birisidir. Ülkemizde aile kavramına verilen değer azımsanamayacak kadar çoktur. Bu çalışma, bu denli değerli ve önemli görülen aile kurumunun eğitimi hakkında akademik alanda ne tür çalışmalar yapılıyor, nelere ihtiyacımız var ve daha birçok soruya cevap aramış olan lisansüstü tezlerin sistematik bir özetini oluşturuyor. Çalışmanın amacı, Türkiye’de aile eğitimi alanında yazılmış olan lisansüstü tezlerin incelenmesidir. Yüksek Öğretim Kurulu Tez Merkezi veri tabanında yapılan tarama sonucunda aile eğitimi ile ilgili yazılmış toplam 28 adet tez olduğu görülmüştür. Etik kurallar gereği izinli olmayan 5 adet tez çalışmaya dâhil edilmemiş ve izinli olan toplam 23 tez ile çalışma sürdürülmüştür. Bu tezlerden 20 tanesinin yüksek lisans seviyesinde, 6 tanesinin doktora seviyesinde ve 2 tanesinin ise tıpta uzmanlık seviyesinde yazıldığı görülmüştür. Tezlerin hepsi Türkçe dilinde yayımlanmışlardır. Nitel araştırma yöntemlerinden biri olan içerik analizi yöntemiyle hazırlanan bu çalışmada 1998 – 2019 yılları arası yazılan tezler çeşitli kriterlere göre gruplandırılmış ve analiz edilmiştir. Yapılan analizler sonucu en çok lisansüstü tezin eğitim bilimleri enstitüsünde hazırlandığı, cinsiyet dağılımına bakıldığında en çok kadın yazarların bu konuda tez yayımladığı, tezlerin ağırlıklı olarak doçent doktor unvanına sahip bilim insanları danışmanlığında hazırlandığı, tezlerin en çok Eskişehir ve Ankara illerindeki üniversitelerde okuyan öğrenciler tarafından yazıldığı ve tezlerin en çok özel eğitim ana bilimdalında gerçekleştiği görülmüştür. Ayrıca kaynakçalar incelendiğinde Türkçe, İngilizce ve Almanca kaynaklardan yararlanıldığı analiz edilmiştir. Aile danışmanlığı ve eğitiminin ülkemizde henüz 40 yıllık bir geçmişe sahip olması sebebiyle yapılan çalışmaların günümüze kadar en çok problem yaşanan alanlarda olduğu görülmüştür. Ancak son dönemlerde aile kavramının değişmeye başlaması ve yeni aile türlerinin oluşmaya başlamasıyla birlikte bu ailelere gereken desteği sağlamak ve yardım etmek amacıyla üniversitelerde ders olarak açılması hatta bazı üniversitelerde yüksek lisans programı olarak okutulması alanın daha sistemli ve bilimsel bir geleceğe sahip olduğunu gösteriyor.
ÖZ Dünyada ve Türkiye'de koronavirüs salgınıyla beraber yeni bir döneme geçilmiştir. COVID-19'a b... more ÖZ Dünyada ve Türkiye'de koronavirüs salgınıyla beraber yeni bir döneme geçilmiştir. COVID-19'a bağlı salgın, hayatın her alanında değişim ve dönüşümün zorunlu hâle gelmesine sebep olmuştur. Yaşamın her alanını etkileyen bu salgından üniversiteler de etkilenmiştir. Bu çalışmanın amacı ise, salgın döneminde akademisyenlerin akademik motivasyon ve yayın performansının nasıl etkilendiğinin incelenmesidir. Nitel araştırma yöntemlerinden fenomenoloji deseninin kullanıldığı bu çalışma, 2021-2022 eğitim-öğretim yılında maksimum çeşitlilik örneklem yöntemi kullanılarak araştırmaya dâhil edilen 27 akademisyen ile yürütülmüştür. Verilerin toplanmasında, araştırmacılar tarafından hazırlanan yarı yapılandırılmış görüşme formu, verilerin analizinde betimsel içerik analizi tekniği, kodların oluşturulmasında ise MAXQDA 2022 nitel veri analizi programı kullanılmıştır. Elde edilen bulgular neticesinde; "Covid hastalığını geçiren ve geçirmeyenler, salgın dönemi çalışma performansı ve motivasyon, salgın dönemi yaşam kalitesi, hastalığı geçiren ve geçirmeyenlerin performansı, ortak ve disiplinler arası çalışma, salgın dönemi uzaktan eğitim, salgın dönemi toplantılar, salgın dönemi veri toplama ve kaynaklar, meslektaşların yayın yapma görüşleri, Covid öncesi ve dönemi yayın performansı" olmak üzere 10 tema çıkarılmıştır. Sonuç olarak sosyalliğin azalması, kısıtlanmalar ve belirsizlik motivasyonu olumsuz etkilerken daha fazla yayın yapma isteği ve konfor alanında çalışmanın motivasyona olumlu etkisi bulunmuştur. Yayın performansında ise dönemi iyi ve verimli geçirerek yayın yapmaya daha çok vakit ayıranların yayın performansında artış gözlemlenmiştir. Çalışmanın her üniversite bünyesindeki akademisyenlere veya genişletilerek daha fazla kişi üzerinde uygulanması önerilmektedir.
In 21st century, the century of information and technology, it has been inevitable
to witness lot... more In 21st century, the century of information and technology, it has been inevitable to witness lots of advancements and innovations in every sector like education, health, industry, environment, politics etc. In this regard, this study, focusing on the change and innovations in the educational sector, aims to contribute to the literature by developing “Innovative School Development Scale”. The sample of the study consists of 853 educators. In the study, exploratory factor analysis (EFA) and confirmatory factor analysis (EFA) are used in order to test the structural validity of the measurement scale. After items with lower than 0.30 factor loading value were excluded and so a structure composed of 6 dimension and 45 items is constructed according to the EFA results, it is confirmed by the CFA and desired goodness fit values are achieved. Moreover, in order to test the reliability of the scale; Cronbach Alpha internal consistency, item total score correlation and independent t-test with 27% higher and 27% lower groups analyses were conducted. Cronbach’s Alpha values of the scale after EFA and CFA are calculated as 0.959 and 0.962. It has been found that item total correlation coefficients of the scale ranges between r=0.30 and r=0.87 for the EFA and between r=0.55 and 0.86 for the CFA. Findings of the independent t-test with 27% higher and lower groups show that the items are well-discriminated. Based on the findings of all these analyses, it is concluded that this Innovative School Development Scale is a valid and reliable measurement scale. 21. yüzyılda teknolojinin merkezde olduğu bilgi çağında; eğitim, sağlık, endüstri, çevre, siyaset gibi tüm alanlarda yenileşmenin ve yeniliklerin yaşanması kaçınılmaz olmaktadır. Bu bağlamda bu çalışmanın amacı, eğitim sisteminde yaşanan değişim ve yenilikler çerçevesinde ‘‘Yenilikçi Okul Geliştirme Ölçeği’’ nin geliştirilerek literatüre katkı sağlamaktır. Araştırma; literatür taraması, madde havuzu oluşturma, uzman görüşü alınması, ön deneme uygulaması, asıl uygulama yapılması, ölçek analizlerinin yapılması ve ölçeğe son halinin verilmesi olarak yedi aşamada oluşturulmuştur. Araştırmanın çalışma grubunu 822 eğitimci oluşturmaktadır. Ölçeğin yapı geçerliğini test etmek amacıyla açımlayıcı faktör analizi (AFA) ve doğrulayıcı faktör analizi (DFA) hesaplanmıştır. Açımlayıcı faktör analizi ile faktör yükleri 0.30 altında kalan maddeler çıkarılarak altı boyut ve 45 maddeden oluşan bir yapı ortaya çıkmıştır. DFA ile de doğrulanarak istenilen uyum iyiliği değerlerine ulaşılmıştır. Ölçeğin güvenirliğini test etmek için Cronbach Alfa iç tutarlık, madde toplam puan korelasyonu ve %27’lik alt-üst grup bağımsız t-Testi analizleri yapılmıştır. AFA ve DFA sonrası ölçeğin Cronbach Alfa değerleri 0.959 ve 0.962 olarak hesaplanmıştır. Ölçeğin madde toplam korelasyonu kat sayıları AFA için r=0.30 ile r=0.87; DFA için ise r=0.55 ile 0.86 değerleri arasında değiştiği belirlenmiştir. Alt-üst %27’lik bağımsız gruplar t-Testine göre maddelerin ayırt edici özellikte olduğu belirlenmiştir. Yapılan analizler sonucu altı boyut ve 45 maddeden oluşan Yenilikçi Okul Geliştirme Ölçeğinin geçerli ve güvenilir bir ölçek olduğu sonucuna ulaşılmıştır.
Zaman ve değişim kuşakların karakteristik özelliklerini şekillendirmektedir. Kuşak farklılıkları,... more Zaman ve değişim kuşakların karakteristik özelliklerini şekillendirmektedir. Kuşak farklılıkları, çalışma hayatını, öğretmen ve lider rollerine ilişkin algıları da dahil olmak üzere tüm inanç ve beklentilerini etkileyebilir. Bu araştırmanın amacı yeni nesil okul liderinin özelliklerini ve liderlik stilini ortaya çıkarmaktır. Bu amaç doğrultusunda araştırmanın odak noktası “takipçiler” üzerine kaydırılmıştır. Geleneksel kalıpları kıran yeni neslin nasıl bir eğitim lideri görmek istediğini araştıran bu çalışmanın katılımcıları meslek hayatının ilk yıllarında (1-5 yıl deneyime sahip) olan on öğretmenden oluşmaktadır. İstanbul ili Kadıköy ilçesinde görev yapan öğretmenlerin bulunduğu çalışma grubu için 8’er açık uçlu sorudan oluşan yarı yapılandırılmış görüşme formu hazırlanmıştır. Nitel modelle tasarlanmış bu araştırmada takipçilerin deneyimlerinin anlamını ortaya çıkarmak için fenomenoloji deseni kullanılmıştır. Verilerin çözümlenmesinde MAXQDA-2020 programı kullanılmıştır. Araştırmanın bulguları takipçilerin tercihinin, liderlerin sergilediği liderlik stilleri üzerinde etkili olduğunu göstermiştir. Buna göre; katılımcıların çoğu liderin “iyi bir koç/mentor olması” beklentisine sahiptir dolayısıyla liderlik stili tercihlerinin “koçluk liderliği”nden yana olduğu sonucu ortaya çıkmıştır. Genç öğretmenlerin liderlerinde aradıkları en büyük özelliklerin başında ise “yeniliğe açık olması” gelmektedir.
Yükseköğretimde Yeni Nesil Öğrenci Odaklılık: Girişimci Öğrenci Yetiştiren Yükseköğretim Kurumu Konsepti ve Sıralaması, 2022
Öğrenciler, kesinlikle israf edilmemesi gereken ulusal beşeri sermaye stokunun/aktifinin en öneml... more Öğrenciler, kesinlikle israf edilmemesi gereken ulusal beşeri sermaye stokunun/aktifinin en önemli bileşenidir. Demografik fırsat penceresi konsepti, bilgi ve beceri kazanma/kazandırma işlevinin zamanında yapılması gereğine vurgu yapmaktadır. Öğrenci odaklılık, öğrencinin tercih ve önceliği ile toplumun talep beklentisinin kaliteli farklılık üretecek şekilde örtüştürülmesi olarak ele alınmalıdır. Yükseköğretim kurumları bu örtüştürme sürecinde arayüz fonksiyonu görmektedir. Böyle bir yaklaşım, bireysel yetkinliklerin güçlenmesine, ulusal kapasitelerin ve performansların artırılmasına önemli katkı sağlayacaktır. Girişimcilik, bireyin sahip olduğu, edindiği bilgi ve beceriyle, üstlendiği görev, yetki ve sorumluluklar sürecinde, yeni uygun öneriler, alternatifler içeren fikirler ve uygulamalar üretebilme farklılığı olarak ele alınmalıdır. Dolayısıyla, yükseköğretimin her alanı (yükseköğretim kurumları, önlisans, lisans ve lisansüstü bölümler ve programlar bazında) bu perspektife uygun şekilde yapılandırılmalıdır. Süreç, öğrencinin öğrenim gördüğü alandaki evrensel veri ve bilgi düzeyi ile uygulama modellerinden haberdar olmasını, alanın felsefesine vakıf olmasını, bireysel yetkinliklerini geliştirecek eğitim-öğretim almasını mümkün kılacak şekilde tasarlanmalıdır. Bu yeni mimaride, yükseköğretim kurumlarının kendine özgü yapıları, karar ve uygulamaları elbette kritik rol ve fonksiyona sahiptir. Bununla beraber yükseköğretim kamu otoritesi, yeni nesil öğrenci odaklılığının, yükseköğretim kurumlarının tümünde, sahip olunan kapasiteler ve uygulama mekanizmaları bazında, öncelikli, stratejik hedef olarak ele alınmasını sağlamalıdır. Yükseköğretim kurumu sıralamalarının, yükseköğretim kamu otoritesi tarafından bu açıdan da yapılmaya başlanması, yapısal değişimin sonuçlarını olumlu yönde etkileyecektir.
International Journal of Educational Management, 2021
Purpose-This study aims to explore the relationship between authoritarian leadership and commitme... more Purpose-This study aims to explore the relationship between authoritarian leadership and commitment and the mediating roles of silence and trust in school principals. Design/methodology/approach-This study employed a cross-sectional design to illustrate the relationships among authoritarian leadership, trust in the principal, silence and affective commitment using path analysis evidence provided by 409 K-12 teachers. Findings-The findings revealed that authoritarian leadership indirectly affected teacher commitment through trust in the principal and acquiescent silence. Furthermore, trust in the principal played a partial mediating role between authoritarian leadership and defensive silence. Authoritarian leadership behaviours decreased teachers' affective commitment by decreasing trust in the principal and increasing organisational silence. Originality/value-Although leadership and culture have been studied intensively in recent years, authoritarian leadership, which is more commonly seen in Eastern societies, has been less studied in school contexts in the Middle East and Asia. Thus, this study contributes to the literature by examining the factors that might influence affective commitment in schools in an urban setting: authoritarian leadership, silence and trust in school principals.
Western Anatolia Journal of Educational Sciences, 2021
Öz. Okullar birer eğitim merkezidir ve en önemli amacı toplumda bulunan bireyleri yetiştirmektir.... more Öz. Okullar birer eğitim merkezidir ve en önemli amacı toplumda bulunan bireyleri yetiştirmektir. Nitelikli topluma sahip olmanın tek yolu, onları nitelikli eğitimden geçirmektir. Bu nedenle öğretmenlerin sahip olduğu örgütsel bağlılık, toplumun gelişimi için önemlidir. Pandemi dönemi, öğretmenlerin eğitim misyonlarını okuldan uzakta çevrimiçi olarak gerçekleştirmelerini sağlamıştır. Bu dönemde öğretmenlerin örgütsel bağlılıklarını etkilemiş olabileceği öngörülmektedir. Bu çalışmada Koronavirüs’ün öğretmenler üzerinde oluşturduğu korku ve bu korkunun örgütsel bağlılık ile arasındaki ilişkinin incelenmesi amaçlanmıştır. Bu amaçla İstanbul ili içerisinde devlet okullarının farklı kademelerinde görev yapmakta olan 403 öğretmenden online anket yoluyla veriler toplanmıştır. Çalışmada veri toplama aracı olarak Örgütsel Bağlılık Ölçeği ve Koronavirüs Korkusu Ölçeği kullanılmıştır. Çalışmada öğretmenlerin COVID-19 korkuları cinsiyetlerine göre anlamlı farklılık göstermediği belirlenmiştir. Öğretmenlerin örgütsel bağlılıkları ile uyum ve özdeşleşme düzeylerine bakıldığında eğitim durumlarına göre anlamlı farklılık göstermezken; lisans mezunu olan öğretmenlerin örgütsel bağlılık içselleştirme düzeyleri, lisansüstü mezun olan öğretmenlere göre daha yüksek olduğu görülmüştür. Aynı şekilde lisans mezunu olan öğretmenlerin, lisansüstü mezunu öğretmenlere göre COVID-19’dan daha fazla korku duyduğu, öğretmenlerin kıdem yılı arttıkça da COVID-19 korkusunun arttığı tespit edilmiştir. Öğretmenlerin COVID-19 korkuları arttıkça, örgütsel/okula bağlılık düzeyleri azalmakta olduğu görülmüştür. Sonuç olarak Covid-19 korkusu öğretmenlerin örgütsel bağlılığını olumsuz etkilediği belirlenmiştir. Anahtar Kelimeler: Covid-19, Covid-19 Korkusu, Örgütsel Bağlılık, Öğretmen. Abstract. Schools are educational centers and their the most important aim is to train personel in society. The only way to have qualified society is possiable to grow them by qualified training. Fort his reason the organisational commitment that the teachers have is importand for imroving the society. Pandemic period has made the teachers have their educational mission online away from the school. This period may have changes on teachers commitmnets. In this study, it is aimed to examine the fear caused by the Coronavirus on teachers and the relationship between this fear and organizational commitment. For this purpose, data were collected from 403 teachers working at different levels of public schools in Istanbul through an online survey. Organizational Commitment Scale and Coronavirus Fear Scale were used as data collection tools in the study. In the study, it was determined that teachers' fears of COVID-19 did not differ significantly according to their gender. When the organizational commitment of teachers and their level of adaptation and identification are examined, there is no significant difference according to their educational status; It has been seen that the organizational commitment internalization levels of undergraduate teachers are higher than those of graduate teachers. Likewise, it has been determined that teachers with a bachelor's degree are more afraid of COVID-19 than teachers with a graduate degree, and the fear of COVID-19 increases as the seniority of the teachers increases. It has been observed that as teachers' fears of COVID-19 increase, their organizational/school commitment levels decrease. As a result, it has been determined that the fear of Covid-19 negatively affects teachers' organizational commitment.
Bu çalışmanın amacı pandemi döneminde okul yöneticilerinin yaşadıkları problemlere ilişkin görüşl... more Bu çalışmanın amacı pandemi döneminde okul yöneticilerinin yaşadıkları problemlere ilişkin görüşlerini incelemektir. Araştırma, nitel araştırma modellerinden betimleyici fenomenolojik desen kullanılarak hazırlanmıştır. Araştırmanın örneklemi amaçsal örnekleme yöntemiyle belirlenmiştir. Araştırmaya katılan 42 okul yöneticisi resmi okullarda çalışması kriteri doğrultusunda; Türkiye’nin farklı bölgelerinden seçilmiştir. Araştırmanın verileri; ilgili alan yazın taramasından sonra araştırmacılar tarafından hazırlanmış yarı yapılandırılmış görüşme sorularıyla elde edilmiştir. Elde edilen sonuçların, içerik analizi yöntemiyle analizi yapılmıştır. Sonuçlar beş ana tema altında incelenmiştir. Bu temalar; organizasyon ve yönetim fonksiyonları, iletişim ve işbirliği, karşılaşılan sorunlar, izleme ve değerlendirme, bireysel yetkinlik değerlendirmesi olarak belirlenmiştir. Araştırmada okul yöneticilerinin pandemi süreci boyunca örgütsel ve yönetimsel anlamda sorunlar yaşadıkları; bu sorunların MEB tarafından gönderilen ve çoğunlukla ivedilik arz eden yazılar ve bunlara göre öğretmen, öğrenci ve velileri organize etmekle ilgili olduğu tespit edilmiştir. Bu süreçte çevrim içi platformların ve teknolojik yeterliklerin ön plana çıktığı görülmüştür. Pandemi döneminde öğretmenlerin verimli çalışmasının Okul yöneticileri; öğretmenlerin pandemi sürecindeki veriminin ülkenin içinde bulunduğu zorlu süreç için öneminden hareketle, öğretmenlerini sürece dahil edebilmek için toplantılar ve motivasyon görüşmeleri gibi yollarla destek olmaya çalıştıklarını ifade etmişlerdir. EBA sisteminin izleme ve değerlendirme faaliyetleri ve eğitimde fırsat eşitliği adına çok önemli bir adım olduğu, sistemin verileri tutması ve istatistik kısımlarında yapılacak iyileştirmelerle çok daha verimli olabileceği okul yöneticilerinin ifade ettiği durumlardan olmuştur.
Academic Platform Journal of Education and Chance, 2021
Çocukların sağlıklı bir ortam içinde yetişmesi, sağlıklı bireyler olarak büyümesinde ebeveynlerin... more Çocukların sağlıklı bir ortam içinde yetişmesi, sağlıklı bireyler olarak büyümesinde ebeveynlerin katkısı çok önemlidir. Çocukların yetişmelerinde annelerin etkisi olduğu kadar babalarında rolü çok büyüktür. Babalık çok yönlü ve kapsamlı şekilde incelenmesi gereken bir konudur. Bu araştırmanın amacı Türkiye’de babalık konusu üzerine yapılan lisansüstü tezlerin inceleyerek alandaki genel eğilimleri değerlendirmek ve toplumdaki babalık rolüne ışık tutmaktır. Araştırmada nitel araştırma yöntemi ve içerik analizi tekniği kullanılmıştır. Araştırmanın evreni, YÖK ulusal tez merkezinden ulaşılan Türkiye’de babalık üzerine yapılan toplam 59 lisansüstü teze ulaşılmıştır. Bunlardan 46’sı yüksek lisans, 12 doktora tezi, 1 tıpta uzmanlık alanında yapılmıştır. Çalışma grubu olarak 12 doktora tezi belirtilmiş olup,1 tanesinin alan dışı olması diğer 2 tanesinin veri tabanı üzerinde kullanılma ve yayınlanma izni bulunmamasıyla çalışmada örneklem kapsamında ele alınan tez sayısı 9 olmuştur. Araştırmada veri toplama aracı olarak tematik yapı belirleme formu kullanılmış; verilerin çözümlenmesi ise frekans analizi ve kategorize analiz tekniği uygulanmıştır. Esas olarak ele alınan konulara bakıldığında “babalık rolü, babalık rolü algısı, baba ve çocuk etkileşimi, baba eğitim programları” öne çıkmaktadır. Çalışma kapsamında babalık üzerine yapılan lisansüstü tezlerin çoğunlukla yüksek lisans olduğu, dil olarak çoğunlukla Türkçe yazıldığı görülmektedir. Bulgular, ele alınan örneklem kapsamında babalık konusu Parents’ contribution is very important for children to grow up in a healthy environment and as healthy individuals. The influence of fathers in the raising of children is as great as for mothers. Fatherhood is a subject that should be researched multidirectional and comprehensively. The pırpose of this research is by examining the general trend in the field of postgrauduate thesis on paternity issues in Turkey and to shed light on the role of the father in society. Qualitative research methods and content analysis were used in the research. The study population, national Higher Education reached a total of 59 graduate theses held in Turkey on paternity thesis was reached. Of these, 46 master’s, 12 doctoral theses, 1 medical specialty were done. 12 doctoral theses were specified as the study group, and the number of theses considered in the sample was 9, since 1 of them was out of the field and the other 2 did not have permission to use and puplish on the database. In this research, a thematic structure determination form was used as data collection, and to summarize the data frequency analysis and category analysis techniques were used. Mainly, when we look at the topics covered, the role of fatherhood, perception of fatherhood, father and child initiative, father education programs stand out. Upon written in Turkish as a language. The findings show that doctoral dissertations written on paternity are not sufficient within the scope of the sample.
Bu çalışmada; evlilik uyumu konu alınarak yazılmış doktora ve tıpta uzmanlık tezleri incelenmişti... more Bu çalışmada; evlilik uyumu konu alınarak yazılmış doktora ve tıpta uzmanlık tezleri incelenmiştir. Bu çalışmanın amaç kısmında bazı sorular mevcuttur. Bu sorulara çalışmanın bulgular kısmında yanıt verilmiştir. Evlilik uyumu kısaca, farklı kişilik özelliklerine sahip iki bireyin anlaşmalı düzen oluşturmasıdır. Evlilikte uyum, evli bireylerin başkaları ile uyumuna da katkı sağlamaktadır. YÖKTEZ veri tabanından yapılan araştırma sonucu 1995 ile 2019 yılları arasında evlilikte uyum konusunda yazılmış toplam 28 adet tez olduğu görülmüştür. Ancak etik izinler dolayısıyla izinli olmayan 3 tez araştırmaya dahil edilememiş olup, evlilikte uyum konusunda yapılmış 25 araştırma ile çalışılmıştır. Yapılan bu çalışmaların sayısının düşük oranda olması dikkat çekmektedir. Evlilikte uyum konusunda yapılan bu çalışmalarda konular, tezlerin seviyeleri, yılları, dilleri, üniversiteler, enstitüler, anabilim dalları, yazarların cinsiyetleri, araştırma yöntemleri, veri toplama araçları, istatistiki analizleri, kaynak türleri, tezlerin illere göre dağılımı ve tez danışmanlarının unvanları incelenmiştir.
The recent increase in the number of universities in Turkey has speeded up the transition of teac... more The recent increase in the number of universities in Turkey has speeded up the transition of teachers who receive graduate education to the academia. However, this rapid transition brought a variety of problems. The present study focused on the experiences regarding the transition from teaching to the academia from a holistic perspective. The qualitative research method and the phenomenological design were employed in the study. The participants were seven academics who passed to the academia from a teaching career. Convenient sampling and snowball sampling were used in the selection of the participants. The research data were gathered through an interview form. An audio-recorder was used not to lose data during the interviews. In the analysis of the data, the descriptive analysis technique was employed. As for the reliability and validity of the study, data triangulation, external revision, direct quotations and referee evaluation were put into practice. Three themes were revealed...
Bu arastirmanin amaci Tatman (2007) tarafindan gelistirilen (Administrator Character Education Ef... more Bu arastirmanin amaci Tatman (2007) tarafindan gelistirilen (Administrator Character Education Efficacy Belief Instrument) ''Yoneticilerin Karakter Egitimi Yeterlilik Inancini Olcme Araci'''nin Turkce formunun gecerlik ve guvenirligini incelemektir. Arastirma 220 okul yoneticisi uzerinde yurutulmustur. Ayrica dilsel esdegerlilik analizi icin 25 okul yoneticisi ogrencisi uzerinde farkli zamanlarda olcegin Turkce ve Ingilizce formu uygulanmis sonuclar karsilastirmali olarak analiz edilerek Eslestirilmis Grup t-testi sonuclarina gore dilsel esdegerlilige sahip oldugu gorulmustur.Faktor analizi sonucunda olcegin orijinal formda oldugu gibi bes faktorden olustugu ve faktor yuklerinin .7927 ile .9378 arasinda degistigi gorulmustur. Olcegin Cronbach Alpha ic tutarlilik kat sayisi .9636 olarak bulunmustur. Olcegin yapi gecerligini belirlemek uzere Faktor analizi yontemi kullanilmistir. Bu konuda oncelikle calisma grubunu olusturan yoneticilerden elde edilen verilerin fak...
The aim of this study is to examine the relationship between school culture and teacher leadershi... more The aim of this study is to examine the relationship between school culture and teacher leadership. A total of 366 teachers working in high schools in the Şişli district of Istanbul participated in this study. The data were gathered through the " Organizational Culture Scale " and the " Teacher Leadership Scale. " The results of the study showed that the teachers' perceptions of school culture were focused on task-oriented culture, while their perceptions of teacher leadership were concentrated on organizational development. Positive and significant relationships were revealed between all subdimensions of school culture and those of teacher leadership. Support-oriented culture and task-oriented culture were found to be positive and significant predictors of the teacher leadership dimension of "organizational development." In addition, success-oriented culture and bureaucratic culture were positive and significant predictors of the teacher leadership dimension of "professional development." Furthermore, another teacher leadership dimension, "collaboration with colleagues," was positively and significantly predicted by support-oriented culture, task-oriented culture, and success-oriented culture.
Bu arastirma, ogretmen adaylarinin ozyeterlik algilari ile sinif yonetimi stratejilerine yonelik ... more Bu arastirma, ogretmen adaylarinin ozyeterlik algilari ile sinif yonetimi stratejilerine yonelik algilarinin duzeylerini belirlemeyi ve aralarindaki iliskileri ortaya koymayi amaclamaktadir. Iliskisel tarama modelinde olan arastirmanin calisma grubunu, 2014-2015 egitim ogretim yilinda Istanbul Ticaret Universitesi'nde pedagojik formasyon derslerini alan 609 kadin, 191 erkek olmak uzere 800 ogretmen adayi olusturmaktadir. Calisma grubunun %60'i fen ve edebiyat fakultelerine devam eden ogrencilerden, %40'i ise muhendislik, isletme, hemsirelik gibi farkli bolum ogrencilerinden olusmaktadir. Verilerin toplanmasinda Schwarzer ve Jaruselam (1995) tarafindan gelistirilen ve Aypay (2010) tarafindan Turkce'ye uyarlamasi yapilan Genel Ozyeterlik Olcegi ve Cakmak, Kayabasi ve Ercan (2008) tarafindan gelistirilen Sinif Yonetimi Stratejilerine Yonelik Anket kullanilmistir. Verilerin analizinde aritmetik ortalama, fark testleri ve korelasyon analizleri kullanilmistir. Arastirmada,...
Bartın University Journal of Faculty of Education, 2024
Digital learning platforms and virtual classrooms are growing more widespread, so virtual classro... more Digital learning platforms and virtual classrooms are growing more widespread, so virtual classroom management is gaining more importance to ensure student engagement, involvement, and achievements in an online learning environment. The research examines virtual classroom management dynamics and explores the factors that render teachers' virtual classroom management practices, strategies, and expectations in this regard. The study is phenomenological research, and data was collected through open-ended questions with 22 lower secondary school teachers working in Istanbul. The findings were gathered under four themes: virtual classroom management process, professional development, opportunities and challenges of virtual classrooms, and solutions to virtual classroom management problems. These results highlight the significance of engagement and motivation toward virtual classrooms and propound teachers' digital competencies and classroom management skills as two fundamental factors in fostering students' engagement in virtual classrooms.
İnsan ve Toplum Bilimleri Araştırmaları Dergisi, 2022
Hızla küreselleşen dünyada değişimi yöneten eğitim kurumları sürekli devinim ve dönüşüm içindedir... more Hızla küreselleşen dünyada değişimi yöneten eğitim kurumları sürekli devinim ve dönüşüm içindedir. Yeni öğrenme teknolojileri ve stratejileri, internette e-öğrenme ve sanal gerçeklik de dahil olmak üzere yenilikçi düşünme yaklaşımı eğitimin çehresini değiştirmektedir. Uluslararası etkileşimi dikkate alan farklı öğrencilerin ihtiyaçlarını karşılayabilen okullar giderek ön plana çıkmaktadır. Bu çalışma günümüz koşullarından yola çıkarak okulların yakın gelecekteki durumunu öngörmeyi amaçlamaktadır. Geleceğin okullarının nitelik ve nicelik açısından nasıl olması ve/veya tasarlanması gerektiği ile ilgili yarı yapılandırılmış görüşme soruları hazırlanmış ve bu sorular İstanbul’da görev yapmakta olan 15 okul müdürüne yöneltilmiştir. Araştırma, okul müdürlerinin görüşlerinden yola çıkmakta ve elde edilen verilerle yakın geleceğin okullarına dair öngörülerde bulunmaktadır. Nitel araştırma yöntemlerinden fenomenoloji desenine göre planlanan çalışmada fenomenoloji felsefesinden yola çıkılarak katılımcı görüşleri doğrultusunda konunun “öz”üne inilmek istenmiştir. Bu doğrultuda araştırmanın veri toplama aracı olarak tematik yapı belirleme formu hazırlanmıştır. Elde edilen veriler MAXQDA 2020 programında çözümlenmiş ve içerik analizi türlerinden frekans analizine tabi tutulmuştur. Araştırmanın sonucu geleceğin okullarının vizyon ve misyonun “iyi insan yetiştirme” üzerine odaklanmasını, müfredat ve programlarının kişiye ve bölgelere göre hazırlanması gerektiğini ortaya çıkarmıştır. Bunlara ek olarak kişisel gelişimine yatırım yapan eğitimcilerin gelişmiş bir okul kültürü yaratmadaki rolüne ve iyi tasarlanmış okul kampüslerine duyulan ihtiyaca vurgu yapılmıştır. Bu çalışma bugünün gerçek eğitim aktörlerinin görüşleri ve öngörüleri sayesinde gelecekte tercih edilecek en yüksek olasılığa yönelmektedir. Bu yönelimin hareket noktası ise eğitim sisteminin zayıf noktalarıdır. Buradan yola çıkarak düzenlenmesi gereken alanlara da değinilmiş ve geleceğe dair öngörülerde bulunulmuştur. Ayrıca geleceğin okulunun her açıdan -fiziki ve teknolojik bakımdan, öğretmen, öğrenci, lider ve politikacılar açısından ve müfredat bazlı- değerlendirdiği için ülkemizin eğitim politikasına katkı sağlaması umulmaktadır.
İnsanların hayatlarında büyük bir rol oynayan aile kurumu yapısal özellikleri, işlevleri ve içind... more İnsanların hayatlarında büyük bir rol oynayan aile kurumu yapısal özellikleri, işlevleri ve içinde bulundurduğu ilişkiler dâhil birçok konu açısından farklı yaklaşımlar tarafından yıllar boyunca incelenmiştir. Bu araştırmalar aile kurumunu incelemeye çalışmakta ve araştırmalar sonucu elde edilen bulgular uygulamalı alanlarda kullanılmaktadır. Aile danışmanlığı ve eğitimi de bu alanlardan birisidir. Ülkemizde aile kavramına verilen değer azımsanamayacak kadar çoktur. Bu çalışma, bu denli değerli ve önemli görülen aile kurumunun eğitimi hakkında akademik alanda ne tür çalışmalar yapılıyor, nelere ihtiyacımız var ve daha birçok soruya cevap aramış olan lisansüstü tezlerin sistematik bir özetini oluşturuyor. Çalışmanın amacı, Türkiye’de aile eğitimi alanında yazılmış olan lisansüstü tezlerin incelenmesidir. Yüksek Öğretim Kurulu Tez Merkezi veri tabanında yapılan tarama sonucunda aile eğitimi ile ilgili yazılmış toplam 28 adet tez olduğu görülmüştür. Etik kurallar gereği izinli olmayan 5 adet tez çalışmaya dâhil edilmemiş ve izinli olan toplam 23 tez ile çalışma sürdürülmüştür. Bu tezlerden 20 tanesinin yüksek lisans seviyesinde, 6 tanesinin doktora seviyesinde ve 2 tanesinin ise tıpta uzmanlık seviyesinde yazıldığı görülmüştür. Tezlerin hepsi Türkçe dilinde yayımlanmışlardır. Nitel araştırma yöntemlerinden biri olan içerik analizi yöntemiyle hazırlanan bu çalışmada 1998 – 2019 yılları arası yazılan tezler çeşitli kriterlere göre gruplandırılmış ve analiz edilmiştir. Yapılan analizler sonucu en çok lisansüstü tezin eğitim bilimleri enstitüsünde hazırlandığı, cinsiyet dağılımına bakıldığında en çok kadın yazarların bu konuda tez yayımladığı, tezlerin ağırlıklı olarak doçent doktor unvanına sahip bilim insanları danışmanlığında hazırlandığı, tezlerin en çok Eskişehir ve Ankara illerindeki üniversitelerde okuyan öğrenciler tarafından yazıldığı ve tezlerin en çok özel eğitim ana bilimdalında gerçekleştiği görülmüştür. Ayrıca kaynakçalar incelendiğinde Türkçe, İngilizce ve Almanca kaynaklardan yararlanıldığı analiz edilmiştir. Aile danışmanlığı ve eğitiminin ülkemizde henüz 40 yıllık bir geçmişe sahip olması sebebiyle yapılan çalışmaların günümüze kadar en çok problem yaşanan alanlarda olduğu görülmüştür. Ancak son dönemlerde aile kavramının değişmeye başlaması ve yeni aile türlerinin oluşmaya başlamasıyla birlikte bu ailelere gereken desteği sağlamak ve yardım etmek amacıyla üniversitelerde ders olarak açılması hatta bazı üniversitelerde yüksek lisans programı olarak okutulması alanın daha sistemli ve bilimsel bir geleceğe sahip olduğunu gösteriyor.
ÖZ Dünyada ve Türkiye'de koronavirüs salgınıyla beraber yeni bir döneme geçilmiştir. COVID-19'a b... more ÖZ Dünyada ve Türkiye'de koronavirüs salgınıyla beraber yeni bir döneme geçilmiştir. COVID-19'a bağlı salgın, hayatın her alanında değişim ve dönüşümün zorunlu hâle gelmesine sebep olmuştur. Yaşamın her alanını etkileyen bu salgından üniversiteler de etkilenmiştir. Bu çalışmanın amacı ise, salgın döneminde akademisyenlerin akademik motivasyon ve yayın performansının nasıl etkilendiğinin incelenmesidir. Nitel araştırma yöntemlerinden fenomenoloji deseninin kullanıldığı bu çalışma, 2021-2022 eğitim-öğretim yılında maksimum çeşitlilik örneklem yöntemi kullanılarak araştırmaya dâhil edilen 27 akademisyen ile yürütülmüştür. Verilerin toplanmasında, araştırmacılar tarafından hazırlanan yarı yapılandırılmış görüşme formu, verilerin analizinde betimsel içerik analizi tekniği, kodların oluşturulmasında ise MAXQDA 2022 nitel veri analizi programı kullanılmıştır. Elde edilen bulgular neticesinde; "Covid hastalığını geçiren ve geçirmeyenler, salgın dönemi çalışma performansı ve motivasyon, salgın dönemi yaşam kalitesi, hastalığı geçiren ve geçirmeyenlerin performansı, ortak ve disiplinler arası çalışma, salgın dönemi uzaktan eğitim, salgın dönemi toplantılar, salgın dönemi veri toplama ve kaynaklar, meslektaşların yayın yapma görüşleri, Covid öncesi ve dönemi yayın performansı" olmak üzere 10 tema çıkarılmıştır. Sonuç olarak sosyalliğin azalması, kısıtlanmalar ve belirsizlik motivasyonu olumsuz etkilerken daha fazla yayın yapma isteği ve konfor alanında çalışmanın motivasyona olumlu etkisi bulunmuştur. Yayın performansında ise dönemi iyi ve verimli geçirerek yayın yapmaya daha çok vakit ayıranların yayın performansında artış gözlemlenmiştir. Çalışmanın her üniversite bünyesindeki akademisyenlere veya genişletilerek daha fazla kişi üzerinde uygulanması önerilmektedir.
In 21st century, the century of information and technology, it has been inevitable
to witness lot... more In 21st century, the century of information and technology, it has been inevitable to witness lots of advancements and innovations in every sector like education, health, industry, environment, politics etc. In this regard, this study, focusing on the change and innovations in the educational sector, aims to contribute to the literature by developing “Innovative School Development Scale”. The sample of the study consists of 853 educators. In the study, exploratory factor analysis (EFA) and confirmatory factor analysis (EFA) are used in order to test the structural validity of the measurement scale. After items with lower than 0.30 factor loading value were excluded and so a structure composed of 6 dimension and 45 items is constructed according to the EFA results, it is confirmed by the CFA and desired goodness fit values are achieved. Moreover, in order to test the reliability of the scale; Cronbach Alpha internal consistency, item total score correlation and independent t-test with 27% higher and 27% lower groups analyses were conducted. Cronbach’s Alpha values of the scale after EFA and CFA are calculated as 0.959 and 0.962. It has been found that item total correlation coefficients of the scale ranges between r=0.30 and r=0.87 for the EFA and between r=0.55 and 0.86 for the CFA. Findings of the independent t-test with 27% higher and lower groups show that the items are well-discriminated. Based on the findings of all these analyses, it is concluded that this Innovative School Development Scale is a valid and reliable measurement scale. 21. yüzyılda teknolojinin merkezde olduğu bilgi çağında; eğitim, sağlık, endüstri, çevre, siyaset gibi tüm alanlarda yenileşmenin ve yeniliklerin yaşanması kaçınılmaz olmaktadır. Bu bağlamda bu çalışmanın amacı, eğitim sisteminde yaşanan değişim ve yenilikler çerçevesinde ‘‘Yenilikçi Okul Geliştirme Ölçeği’’ nin geliştirilerek literatüre katkı sağlamaktır. Araştırma; literatür taraması, madde havuzu oluşturma, uzman görüşü alınması, ön deneme uygulaması, asıl uygulama yapılması, ölçek analizlerinin yapılması ve ölçeğe son halinin verilmesi olarak yedi aşamada oluşturulmuştur. Araştırmanın çalışma grubunu 822 eğitimci oluşturmaktadır. Ölçeğin yapı geçerliğini test etmek amacıyla açımlayıcı faktör analizi (AFA) ve doğrulayıcı faktör analizi (DFA) hesaplanmıştır. Açımlayıcı faktör analizi ile faktör yükleri 0.30 altında kalan maddeler çıkarılarak altı boyut ve 45 maddeden oluşan bir yapı ortaya çıkmıştır. DFA ile de doğrulanarak istenilen uyum iyiliği değerlerine ulaşılmıştır. Ölçeğin güvenirliğini test etmek için Cronbach Alfa iç tutarlık, madde toplam puan korelasyonu ve %27’lik alt-üst grup bağımsız t-Testi analizleri yapılmıştır. AFA ve DFA sonrası ölçeğin Cronbach Alfa değerleri 0.959 ve 0.962 olarak hesaplanmıştır. Ölçeğin madde toplam korelasyonu kat sayıları AFA için r=0.30 ile r=0.87; DFA için ise r=0.55 ile 0.86 değerleri arasında değiştiği belirlenmiştir. Alt-üst %27’lik bağımsız gruplar t-Testine göre maddelerin ayırt edici özellikte olduğu belirlenmiştir. Yapılan analizler sonucu altı boyut ve 45 maddeden oluşan Yenilikçi Okul Geliştirme Ölçeğinin geçerli ve güvenilir bir ölçek olduğu sonucuna ulaşılmıştır.
Zaman ve değişim kuşakların karakteristik özelliklerini şekillendirmektedir. Kuşak farklılıkları,... more Zaman ve değişim kuşakların karakteristik özelliklerini şekillendirmektedir. Kuşak farklılıkları, çalışma hayatını, öğretmen ve lider rollerine ilişkin algıları da dahil olmak üzere tüm inanç ve beklentilerini etkileyebilir. Bu araştırmanın amacı yeni nesil okul liderinin özelliklerini ve liderlik stilini ortaya çıkarmaktır. Bu amaç doğrultusunda araştırmanın odak noktası “takipçiler” üzerine kaydırılmıştır. Geleneksel kalıpları kıran yeni neslin nasıl bir eğitim lideri görmek istediğini araştıran bu çalışmanın katılımcıları meslek hayatının ilk yıllarında (1-5 yıl deneyime sahip) olan on öğretmenden oluşmaktadır. İstanbul ili Kadıköy ilçesinde görev yapan öğretmenlerin bulunduğu çalışma grubu için 8’er açık uçlu sorudan oluşan yarı yapılandırılmış görüşme formu hazırlanmıştır. Nitel modelle tasarlanmış bu araştırmada takipçilerin deneyimlerinin anlamını ortaya çıkarmak için fenomenoloji deseni kullanılmıştır. Verilerin çözümlenmesinde MAXQDA-2020 programı kullanılmıştır. Araştırmanın bulguları takipçilerin tercihinin, liderlerin sergilediği liderlik stilleri üzerinde etkili olduğunu göstermiştir. Buna göre; katılımcıların çoğu liderin “iyi bir koç/mentor olması” beklentisine sahiptir dolayısıyla liderlik stili tercihlerinin “koçluk liderliği”nden yana olduğu sonucu ortaya çıkmıştır. Genç öğretmenlerin liderlerinde aradıkları en büyük özelliklerin başında ise “yeniliğe açık olması” gelmektedir.
Yükseköğretimde Yeni Nesil Öğrenci Odaklılık: Girişimci Öğrenci Yetiştiren Yükseköğretim Kurumu Konsepti ve Sıralaması, 2022
Öğrenciler, kesinlikle israf edilmemesi gereken ulusal beşeri sermaye stokunun/aktifinin en öneml... more Öğrenciler, kesinlikle israf edilmemesi gereken ulusal beşeri sermaye stokunun/aktifinin en önemli bileşenidir. Demografik fırsat penceresi konsepti, bilgi ve beceri kazanma/kazandırma işlevinin zamanında yapılması gereğine vurgu yapmaktadır. Öğrenci odaklılık, öğrencinin tercih ve önceliği ile toplumun talep beklentisinin kaliteli farklılık üretecek şekilde örtüştürülmesi olarak ele alınmalıdır. Yükseköğretim kurumları bu örtüştürme sürecinde arayüz fonksiyonu görmektedir. Böyle bir yaklaşım, bireysel yetkinliklerin güçlenmesine, ulusal kapasitelerin ve performansların artırılmasına önemli katkı sağlayacaktır. Girişimcilik, bireyin sahip olduğu, edindiği bilgi ve beceriyle, üstlendiği görev, yetki ve sorumluluklar sürecinde, yeni uygun öneriler, alternatifler içeren fikirler ve uygulamalar üretebilme farklılığı olarak ele alınmalıdır. Dolayısıyla, yükseköğretimin her alanı (yükseköğretim kurumları, önlisans, lisans ve lisansüstü bölümler ve programlar bazında) bu perspektife uygun şekilde yapılandırılmalıdır. Süreç, öğrencinin öğrenim gördüğü alandaki evrensel veri ve bilgi düzeyi ile uygulama modellerinden haberdar olmasını, alanın felsefesine vakıf olmasını, bireysel yetkinliklerini geliştirecek eğitim-öğretim almasını mümkün kılacak şekilde tasarlanmalıdır. Bu yeni mimaride, yükseköğretim kurumlarının kendine özgü yapıları, karar ve uygulamaları elbette kritik rol ve fonksiyona sahiptir. Bununla beraber yükseköğretim kamu otoritesi, yeni nesil öğrenci odaklılığının, yükseköğretim kurumlarının tümünde, sahip olunan kapasiteler ve uygulama mekanizmaları bazında, öncelikli, stratejik hedef olarak ele alınmasını sağlamalıdır. Yükseköğretim kurumu sıralamalarının, yükseköğretim kamu otoritesi tarafından bu açıdan da yapılmaya başlanması, yapısal değişimin sonuçlarını olumlu yönde etkileyecektir.
International Journal of Educational Management, 2021
Purpose-This study aims to explore the relationship between authoritarian leadership and commitme... more Purpose-This study aims to explore the relationship between authoritarian leadership and commitment and the mediating roles of silence and trust in school principals. Design/methodology/approach-This study employed a cross-sectional design to illustrate the relationships among authoritarian leadership, trust in the principal, silence and affective commitment using path analysis evidence provided by 409 K-12 teachers. Findings-The findings revealed that authoritarian leadership indirectly affected teacher commitment through trust in the principal and acquiescent silence. Furthermore, trust in the principal played a partial mediating role between authoritarian leadership and defensive silence. Authoritarian leadership behaviours decreased teachers' affective commitment by decreasing trust in the principal and increasing organisational silence. Originality/value-Although leadership and culture have been studied intensively in recent years, authoritarian leadership, which is more commonly seen in Eastern societies, has been less studied in school contexts in the Middle East and Asia. Thus, this study contributes to the literature by examining the factors that might influence affective commitment in schools in an urban setting: authoritarian leadership, silence and trust in school principals.
Western Anatolia Journal of Educational Sciences, 2021
Öz. Okullar birer eğitim merkezidir ve en önemli amacı toplumda bulunan bireyleri yetiştirmektir.... more Öz. Okullar birer eğitim merkezidir ve en önemli amacı toplumda bulunan bireyleri yetiştirmektir. Nitelikli topluma sahip olmanın tek yolu, onları nitelikli eğitimden geçirmektir. Bu nedenle öğretmenlerin sahip olduğu örgütsel bağlılık, toplumun gelişimi için önemlidir. Pandemi dönemi, öğretmenlerin eğitim misyonlarını okuldan uzakta çevrimiçi olarak gerçekleştirmelerini sağlamıştır. Bu dönemde öğretmenlerin örgütsel bağlılıklarını etkilemiş olabileceği öngörülmektedir. Bu çalışmada Koronavirüs’ün öğretmenler üzerinde oluşturduğu korku ve bu korkunun örgütsel bağlılık ile arasındaki ilişkinin incelenmesi amaçlanmıştır. Bu amaçla İstanbul ili içerisinde devlet okullarının farklı kademelerinde görev yapmakta olan 403 öğretmenden online anket yoluyla veriler toplanmıştır. Çalışmada veri toplama aracı olarak Örgütsel Bağlılık Ölçeği ve Koronavirüs Korkusu Ölçeği kullanılmıştır. Çalışmada öğretmenlerin COVID-19 korkuları cinsiyetlerine göre anlamlı farklılık göstermediği belirlenmiştir. Öğretmenlerin örgütsel bağlılıkları ile uyum ve özdeşleşme düzeylerine bakıldığında eğitim durumlarına göre anlamlı farklılık göstermezken; lisans mezunu olan öğretmenlerin örgütsel bağlılık içselleştirme düzeyleri, lisansüstü mezun olan öğretmenlere göre daha yüksek olduğu görülmüştür. Aynı şekilde lisans mezunu olan öğretmenlerin, lisansüstü mezunu öğretmenlere göre COVID-19’dan daha fazla korku duyduğu, öğretmenlerin kıdem yılı arttıkça da COVID-19 korkusunun arttığı tespit edilmiştir. Öğretmenlerin COVID-19 korkuları arttıkça, örgütsel/okula bağlılık düzeyleri azalmakta olduğu görülmüştür. Sonuç olarak Covid-19 korkusu öğretmenlerin örgütsel bağlılığını olumsuz etkilediği belirlenmiştir. Anahtar Kelimeler: Covid-19, Covid-19 Korkusu, Örgütsel Bağlılık, Öğretmen. Abstract. Schools are educational centers and their the most important aim is to train personel in society. The only way to have qualified society is possiable to grow them by qualified training. Fort his reason the organisational commitment that the teachers have is importand for imroving the society. Pandemic period has made the teachers have their educational mission online away from the school. This period may have changes on teachers commitmnets. In this study, it is aimed to examine the fear caused by the Coronavirus on teachers and the relationship between this fear and organizational commitment. For this purpose, data were collected from 403 teachers working at different levels of public schools in Istanbul through an online survey. Organizational Commitment Scale and Coronavirus Fear Scale were used as data collection tools in the study. In the study, it was determined that teachers' fears of COVID-19 did not differ significantly according to their gender. When the organizational commitment of teachers and their level of adaptation and identification are examined, there is no significant difference according to their educational status; It has been seen that the organizational commitment internalization levels of undergraduate teachers are higher than those of graduate teachers. Likewise, it has been determined that teachers with a bachelor's degree are more afraid of COVID-19 than teachers with a graduate degree, and the fear of COVID-19 increases as the seniority of the teachers increases. It has been observed that as teachers' fears of COVID-19 increase, their organizational/school commitment levels decrease. As a result, it has been determined that the fear of Covid-19 negatively affects teachers' organizational commitment.
Bu çalışmanın amacı pandemi döneminde okul yöneticilerinin yaşadıkları problemlere ilişkin görüşl... more Bu çalışmanın amacı pandemi döneminde okul yöneticilerinin yaşadıkları problemlere ilişkin görüşlerini incelemektir. Araştırma, nitel araştırma modellerinden betimleyici fenomenolojik desen kullanılarak hazırlanmıştır. Araştırmanın örneklemi amaçsal örnekleme yöntemiyle belirlenmiştir. Araştırmaya katılan 42 okul yöneticisi resmi okullarda çalışması kriteri doğrultusunda; Türkiye’nin farklı bölgelerinden seçilmiştir. Araştırmanın verileri; ilgili alan yazın taramasından sonra araştırmacılar tarafından hazırlanmış yarı yapılandırılmış görüşme sorularıyla elde edilmiştir. Elde edilen sonuçların, içerik analizi yöntemiyle analizi yapılmıştır. Sonuçlar beş ana tema altında incelenmiştir. Bu temalar; organizasyon ve yönetim fonksiyonları, iletişim ve işbirliği, karşılaşılan sorunlar, izleme ve değerlendirme, bireysel yetkinlik değerlendirmesi olarak belirlenmiştir. Araştırmada okul yöneticilerinin pandemi süreci boyunca örgütsel ve yönetimsel anlamda sorunlar yaşadıkları; bu sorunların MEB tarafından gönderilen ve çoğunlukla ivedilik arz eden yazılar ve bunlara göre öğretmen, öğrenci ve velileri organize etmekle ilgili olduğu tespit edilmiştir. Bu süreçte çevrim içi platformların ve teknolojik yeterliklerin ön plana çıktığı görülmüştür. Pandemi döneminde öğretmenlerin verimli çalışmasının Okul yöneticileri; öğretmenlerin pandemi sürecindeki veriminin ülkenin içinde bulunduğu zorlu süreç için öneminden hareketle, öğretmenlerini sürece dahil edebilmek için toplantılar ve motivasyon görüşmeleri gibi yollarla destek olmaya çalıştıklarını ifade etmişlerdir. EBA sisteminin izleme ve değerlendirme faaliyetleri ve eğitimde fırsat eşitliği adına çok önemli bir adım olduğu, sistemin verileri tutması ve istatistik kısımlarında yapılacak iyileştirmelerle çok daha verimli olabileceği okul yöneticilerinin ifade ettiği durumlardan olmuştur.
Academic Platform Journal of Education and Chance, 2021
Çocukların sağlıklı bir ortam içinde yetişmesi, sağlıklı bireyler olarak büyümesinde ebeveynlerin... more Çocukların sağlıklı bir ortam içinde yetişmesi, sağlıklı bireyler olarak büyümesinde ebeveynlerin katkısı çok önemlidir. Çocukların yetişmelerinde annelerin etkisi olduğu kadar babalarında rolü çok büyüktür. Babalık çok yönlü ve kapsamlı şekilde incelenmesi gereken bir konudur. Bu araştırmanın amacı Türkiye’de babalık konusu üzerine yapılan lisansüstü tezlerin inceleyerek alandaki genel eğilimleri değerlendirmek ve toplumdaki babalık rolüne ışık tutmaktır. Araştırmada nitel araştırma yöntemi ve içerik analizi tekniği kullanılmıştır. Araştırmanın evreni, YÖK ulusal tez merkezinden ulaşılan Türkiye’de babalık üzerine yapılan toplam 59 lisansüstü teze ulaşılmıştır. Bunlardan 46’sı yüksek lisans, 12 doktora tezi, 1 tıpta uzmanlık alanında yapılmıştır. Çalışma grubu olarak 12 doktora tezi belirtilmiş olup,1 tanesinin alan dışı olması diğer 2 tanesinin veri tabanı üzerinde kullanılma ve yayınlanma izni bulunmamasıyla çalışmada örneklem kapsamında ele alınan tez sayısı 9 olmuştur. Araştırmada veri toplama aracı olarak tematik yapı belirleme formu kullanılmış; verilerin çözümlenmesi ise frekans analizi ve kategorize analiz tekniği uygulanmıştır. Esas olarak ele alınan konulara bakıldığında “babalık rolü, babalık rolü algısı, baba ve çocuk etkileşimi, baba eğitim programları” öne çıkmaktadır. Çalışma kapsamında babalık üzerine yapılan lisansüstü tezlerin çoğunlukla yüksek lisans olduğu, dil olarak çoğunlukla Türkçe yazıldığı görülmektedir. Bulgular, ele alınan örneklem kapsamında babalık konusu Parents’ contribution is very important for children to grow up in a healthy environment and as healthy individuals. The influence of fathers in the raising of children is as great as for mothers. Fatherhood is a subject that should be researched multidirectional and comprehensively. The pırpose of this research is by examining the general trend in the field of postgrauduate thesis on paternity issues in Turkey and to shed light on the role of the father in society. Qualitative research methods and content analysis were used in the research. The study population, national Higher Education reached a total of 59 graduate theses held in Turkey on paternity thesis was reached. Of these, 46 master’s, 12 doctoral theses, 1 medical specialty were done. 12 doctoral theses were specified as the study group, and the number of theses considered in the sample was 9, since 1 of them was out of the field and the other 2 did not have permission to use and puplish on the database. In this research, a thematic structure determination form was used as data collection, and to summarize the data frequency analysis and category analysis techniques were used. Mainly, when we look at the topics covered, the role of fatherhood, perception of fatherhood, father and child initiative, father education programs stand out. Upon written in Turkish as a language. The findings show that doctoral dissertations written on paternity are not sufficient within the scope of the sample.
Bu çalışmada; evlilik uyumu konu alınarak yazılmış doktora ve tıpta uzmanlık tezleri incelenmişti... more Bu çalışmada; evlilik uyumu konu alınarak yazılmış doktora ve tıpta uzmanlık tezleri incelenmiştir. Bu çalışmanın amaç kısmında bazı sorular mevcuttur. Bu sorulara çalışmanın bulgular kısmında yanıt verilmiştir. Evlilik uyumu kısaca, farklı kişilik özelliklerine sahip iki bireyin anlaşmalı düzen oluşturmasıdır. Evlilikte uyum, evli bireylerin başkaları ile uyumuna da katkı sağlamaktadır. YÖKTEZ veri tabanından yapılan araştırma sonucu 1995 ile 2019 yılları arasında evlilikte uyum konusunda yazılmış toplam 28 adet tez olduğu görülmüştür. Ancak etik izinler dolayısıyla izinli olmayan 3 tez araştırmaya dahil edilememiş olup, evlilikte uyum konusunda yapılmış 25 araştırma ile çalışılmıştır. Yapılan bu çalışmaların sayısının düşük oranda olması dikkat çekmektedir. Evlilikte uyum konusunda yapılan bu çalışmalarda konular, tezlerin seviyeleri, yılları, dilleri, üniversiteler, enstitüler, anabilim dalları, yazarların cinsiyetleri, araştırma yöntemleri, veri toplama araçları, istatistiki analizleri, kaynak türleri, tezlerin illere göre dağılımı ve tez danışmanlarının unvanları incelenmiştir.
The recent increase in the number of universities in Turkey has speeded up the transition of teac... more The recent increase in the number of universities in Turkey has speeded up the transition of teachers who receive graduate education to the academia. However, this rapid transition brought a variety of problems. The present study focused on the experiences regarding the transition from teaching to the academia from a holistic perspective. The qualitative research method and the phenomenological design were employed in the study. The participants were seven academics who passed to the academia from a teaching career. Convenient sampling and snowball sampling were used in the selection of the participants. The research data were gathered through an interview form. An audio-recorder was used not to lose data during the interviews. In the analysis of the data, the descriptive analysis technique was employed. As for the reliability and validity of the study, data triangulation, external revision, direct quotations and referee evaluation were put into practice. Three themes were revealed...
Bu arastirmanin amaci Tatman (2007) tarafindan gelistirilen (Administrator Character Education Ef... more Bu arastirmanin amaci Tatman (2007) tarafindan gelistirilen (Administrator Character Education Efficacy Belief Instrument) ''Yoneticilerin Karakter Egitimi Yeterlilik Inancini Olcme Araci'''nin Turkce formunun gecerlik ve guvenirligini incelemektir. Arastirma 220 okul yoneticisi uzerinde yurutulmustur. Ayrica dilsel esdegerlilik analizi icin 25 okul yoneticisi ogrencisi uzerinde farkli zamanlarda olcegin Turkce ve Ingilizce formu uygulanmis sonuclar karsilastirmali olarak analiz edilerek Eslestirilmis Grup t-testi sonuclarina gore dilsel esdegerlilige sahip oldugu gorulmustur.Faktor analizi sonucunda olcegin orijinal formda oldugu gibi bes faktorden olustugu ve faktor yuklerinin .7927 ile .9378 arasinda degistigi gorulmustur. Olcegin Cronbach Alpha ic tutarlilik kat sayisi .9636 olarak bulunmustur. Olcegin yapi gecerligini belirlemek uzere Faktor analizi yontemi kullanilmistir. Bu konuda oncelikle calisma grubunu olusturan yoneticilerden elde edilen verilerin fak...
The aim of this study is to examine the relationship between school culture and teacher leadershi... more The aim of this study is to examine the relationship between school culture and teacher leadership. A total of 366 teachers working in high schools in the Şişli district of Istanbul participated in this study. The data were gathered through the " Organizational Culture Scale " and the " Teacher Leadership Scale. " The results of the study showed that the teachers' perceptions of school culture were focused on task-oriented culture, while their perceptions of teacher leadership were concentrated on organizational development. Positive and significant relationships were revealed between all subdimensions of school culture and those of teacher leadership. Support-oriented culture and task-oriented culture were found to be positive and significant predictors of the teacher leadership dimension of "organizational development." In addition, success-oriented culture and bureaucratic culture were positive and significant predictors of the teacher leadership dimension of "professional development." Furthermore, another teacher leadership dimension, "collaboration with colleagues," was positively and significantly predicted by support-oriented culture, task-oriented culture, and success-oriented culture.
Bu arastirma, ogretmen adaylarinin ozyeterlik algilari ile sinif yonetimi stratejilerine yonelik ... more Bu arastirma, ogretmen adaylarinin ozyeterlik algilari ile sinif yonetimi stratejilerine yonelik algilarinin duzeylerini belirlemeyi ve aralarindaki iliskileri ortaya koymayi amaclamaktadir. Iliskisel tarama modelinde olan arastirmanin calisma grubunu, 2014-2015 egitim ogretim yilinda Istanbul Ticaret Universitesi'nde pedagojik formasyon derslerini alan 609 kadin, 191 erkek olmak uzere 800 ogretmen adayi olusturmaktadir. Calisma grubunun %60'i fen ve edebiyat fakultelerine devam eden ogrencilerden, %40'i ise muhendislik, isletme, hemsirelik gibi farkli bolum ogrencilerinden olusmaktadir. Verilerin toplanmasinda Schwarzer ve Jaruselam (1995) tarafindan gelistirilen ve Aypay (2010) tarafindan Turkce'ye uyarlamasi yapilan Genel Ozyeterlik Olcegi ve Cakmak, Kayabasi ve Ercan (2008) tarafindan gelistirilen Sinif Yonetimi Stratejilerine Yonelik Anket kullanilmistir. Verilerin analizinde aritmetik ortalama, fark testleri ve korelasyon analizleri kullanilmistir. Arastirmada,...
Chaos, Complexity and Leadership 2018 Explorations of Chaotic and Complexity Theory(The Role of Trust in Principals in Readiness for ChangeWithin Schools), 2020
Readiness for change is an important factor in the occurrence of positive changes in schools, whi... more Readiness for change is an important factor in the occurrence of positive changes in schools, which are complex social systems. The main actors of change in schools are principals. However, teachers’ trust in principals facilitates the preparation of the change process. In this context, this study aimed to examine the predictors of teachers’ trust in principals on readiness for change in schools. A relational survey model was used in this study, and the sample consisted of 328 teachers. As a result of the study, a moderate positive correlation was found between trust in principals and readiness for change. According to the results of regression analysis, teachers’ trust in principals influenced readiness for change. This chapter interprets the results of this study in the context of the school system’s features and the related literature. Keywords Readiness for change · Trust in principals · Principals
Bu kitapta, eğitim ve öğretim ile ilgili bazı pratik bilgilerin verilmesi amaçlanmıştır. Etkili ö... more Bu kitapta, eğitim ve öğretim ile ilgili bazı pratik bilgilerin verilmesi amaçlanmıştır. Etkili öğretim ve öğrenme ile ilgili ilkeler, etkili öğretim ve öğrenmede araştırmalarla etkileri kanıtlanmış strateji, yöntem ve teknikler, öğretim stratejilerinin güçlü yönleri, öğretim-öğrenme etkililiği ile ilgili farklı araştırma bulguları, kitabın temel bölümlerini oluşturmaktadır. Kitap, aynı zamanda, okuyucuların içerikte yer alan araştırma sonuçlarını, kuram ve yaklaşımları kullanarak öğrenme ve öğretme ile ilgili bilgilerini irdelemesini sağlamaktadır.
Bunların yanında aşağıdaki temel başlıklarda bazı bilgileri ana hatlarıyla okuyuculara sunmayı amaçlamaktadır:
Öğrenme kuramları Öğretim-öğrenme stratejileri Öğrenme ve öğretim ilkeleri Öğretimde dikkat edilecek hususlar Öğretim-öğrenme sürecinde yapılan hatalar Eğitimde başarılı ülkelerin öğretim yaklaşımları Etkili öğretim-öğrenmeye yönelik araştırma bulguları Öğretim-öğrenme sürecini değerlendirme Öğretimde kullanılabilecek kanıta dayalı bazı stratejiler Öğrenme ve öğretim etkililiği ile ilgili bazı araştırma örnekleri Teknolojinin öğrenmede etkili kullanım ilkeleri
Bu kitabın yazılmasının temel amacı, eğitim sisteminin en önemli öğesi olan okullarda okul gelişt... more Bu kitabın yazılmasının temel amacı, eğitim sisteminin en önemli öğesi olan okullarda okul geliştirme literatürünün modeller ve yeni yaklaşımlar açısından önemini irdeleyerek, 1980 sonrası okul geliştirme model ve yaklaşımlarını ortaya çıkartmaktır. Bu çalışma, okul geliştirme modellerini ortaya çıkartmanın yanında, 21.yüzyıl eğitim gereksinimlerini, insan tipini, bilgi toplumunda ve postmodern toplumda okulun fonksiyonlarını yeniden tanımlamayı, ayrıca farklı okul geliştirme yaklaşımlarını ve bunların okul geliştirmeye katkılarını göstermeyi de amaçlamaktadır.
Okul geliştirmedeki temel amaç, gelecek yılların toplumunu oluşturacak insanları, o dönemde ihtiyaç duyacakları bilgi, beceri ve yeterliliklerle donatmak olmalıdır. Çünkü günden güne iş ve toplum hayatında beceriler karmaşıklaşmakta, uzmanca düşünce ve karmaşık iletişim becerileri, iyi fikirleri etkin iletme becerileri ön plâna çıkmaktadır. Okullar bunun farkında olup eğitim sistemlerini sürekli geliştirmelidir.
Okul geliştirme bir süreçtir. Modellerin oluşturulmasında okul ikliminin, okulun kurumsal hafızasının, toplum beklentilerinin, küresel bakış açılarının, okul yöneticilerinin bilgi, beceri ve uygulama yeterliliklerinin, öğretmenlerin işlerindeki ve insan ilişkilerindeki uzmanlıklarının, bilgi ve iletişim teknolojilerindeki gelişmelerin, uluslararası sınavların/ işbirliklerinin etkisi yadsınamayacak kadar güçlüdür.
Different factors determine innovation in developed and developing countries. Innovation basicall... more Different factors determine innovation in developed and developing countries. Innovation basically emerges in two forms: creating new information via researching a specific subject extensively and performing experiments, in other words making research and development (R&D) investments, is the most fundamental innovation creation mechanism; and obtaining information by being inspired by or transferring the innovations others have made is another mechanism. Whereas the first mechanism can be carried out mostly by developed countries, developing countries cannot produce innovations based on their own internal endeavours due to insufficient and unqualified physical and human capital accumulation, creating a vicious circle, and also to financing problems experienced.
Türkiye’de üniversite sayılarının artmasıyla ve eğitim ile ilgili alanlarda daha fazla program aç... more Türkiye’de üniversite sayılarının artmasıyla ve eğitim ile ilgili alanlarda daha fazla program açılmasıyla birlikte öğretmenlerin lisansüstü eğitimlere katılımlarının artmaya başladığı görülmektedir. Öğretmenler hem öğretmenliği hem de lisansüstü eğitimi birlikte yürütmektedirler. Diğer taraftan bu programlara katılan öğretmenler kariyerlerine üniversitede akademisyen olarak devam etmek istemekte ve bunun yollarını aramaktadırlar. Öğretmenlik eğitimsel anlamda karmaşık sorunların ve ilişkilerin yoğun yaşandığı insan yetiştirmeye dayalı bir meslektir, süreçtir. Öğretmenlik mesleğini temsil eden en önemli kurumlardan biri olan Milli Eğitim Bakanlığı mesleğe ilişkin hazırladığı öğretmen yetiştirme ve geliştirme stratejisinde bu süreci 6 ana başlıkta ortaya koymuştur. Bunlar; öğretmenliğe yönelik hizmet öncesi eğitim, öğretmenlik mesleğine adayların seçimi ve istihdamı, adaylık ve uyum eğitimi, kariyer geliştirme ve ödüllendirme, öğretmenlik mesleğinin statüsü ve sürekli mesleki gelişim (MEB, 2017). Öğretmenliğin ve meslekte görevlendirme şeklinde ifade edilen yöneticiliğe ilişkin sorunlara Tofur, Aypay, Yücel (2016) Milli Eğitim Şuraları ve Tebliğler Dergisi (1980-2014) perspektifinden baktıkları çalışmalarında öğretmenlik mesleğine ilişkin alınan kararların yeterince uygulanamamasını ve şuralarda alınan kararların politika belgelerinde yeterince yer bulamamasını öğretmenlik mesleği açısından olumsuz olarak değerlendirmektedirler. Akademisyenlik problemlere çözümler üretmenin, modeller ortaya koymanın ve teorik süreçlere katkının yüksek olduğu bir meslektir. Bunların yanında öğretmenlerin çalıştığı okul ortamları ile akademisyenlerin çalıştığı okul ortamları insani ilişkiler, kültürel ya da görevler bakımından farklılıklar göstermektedir. Bakioğlu (2009), bu durumu şöyle ifade etmektedir: “Yeni bin yılda yol aldıkça eğitim topluluğunun bölündüğünü, bilginini üretim ve kullanım alanlarındaki tarihi gerilim nedeniyle parçalandığı görülmektedir. Eğitim fakültelerinin işi bilginin üretimi ve kullanımı ile ilgilidir. Bir yandan eğitim alanında çalışan akademisyenler, öğretmenin koşullarını iyileştirmek için başkalarının doğrudan ya da dolaylı olarak kullanacağını umdukları araştırma bilgileri üretmekte, öte yandan öğretmenler, sınıfta geçirdikleri zaman ve öğrenciler ile karşılıklı iletişimleri sayesinde deneyimsel bir bilgi türü üretmektedirler”. Bu noktada öğretmenlikten akademisyenliğe geçiş ve sonrasında bazı olumlu ya da olumsuz deneyimlerle karşılaşılabilmektedir. Dolayısıyla bu çalışmada öğretmenlerin akademisyenliğe geçiş deneyimleri araştırma konusu edilmiştir. Bu bağlamda öğretmenlerin akademisyenliğe geçişleri ve deneyimlerinin ortaya konulması gerek öğretmen eğitimleri, gerek öğretmenliğe ve akademisyenliğe bakış açısında, gerekse pratik ve teori bakımından bazı faydalı bulgular sunabilir. Diğer taraftan öğretmenlerin lisansüstü eğitim süreçlerinde yaşadıkları sorunların ortaya konulması bu süreçleri iyileştirmek adına bazı faydalı sonuçlar üretebilir. Öğretmenlik mesleğini yaparken hem kişisel hem de mesleki gelişime inananlar bunu hayata geçirme noktasında yeni bir süreç başlatmayı gerekli görürler. Belirtilen anlayışa yansıyan bir süreç öğretmene aynı zamanda hem maddi hem de manevi olarak zorlukları da beraberinde getirir. Cansoy ve Parlar (2017) okul temelli çalışmaları belirtilen zorlukları aşmada çözüm olarak belirtmektedirler. Okul temelli yaklaşımın hem yöneticilere, hem öğretmenlere hem öğrencilere hem de velileri eğitim ortamının daha verimli hale gelmesine katkı sunmaktadır. Ayrıca öğretmene hem kendi çalışmalarına hem de meslektaşlarıyla birlikte çalışmasına imkân verir. Karataş, Ardıç, Oral’ın (2017) öğretmenlik mesleğine ilişkin yaptığı araştırmaya göre katılımcılar mesleki algılarında şefkat, merhamet, fedakârlık gibi her örgütte benimsenebilecek değerleri; bunun yanında bilgi, beceri, şekillendirme, gelecek neslin ihtiyacı olan her yönde destekleme gibi teknik becerileri temele alarak olumlu algılara sahiptirler. Maddi ve manevi açıdan yaşanan zorluklar hem kişisel hem de mesleki bakımdan olabilmektedir. Yaşananları ve yaşanacakları baştan kabul etme motivasyonuyla alınan lisansüstü eğitimden sonra akademisyenliğe geçiş de farklı zorlukları, farklı bir süreci de beraberinde getirmektedir. Hem öğretmenlikte, hem akademisyenliğe geçişte hem de akademisyenliğe uyum sağlama noktasında yaşananlardan hareketle araştırmanın amacı, öğretmenlikten akademisyenliğe geçişte yaşananların ortaya koymak ve elde edilen sonuçlardan hareketle önerilerde bulunmaktır. Bu bağlamda araştırmada şu sorulara cevap aranacaktır: 1. Öğretmenlik mesleği neler kazandırmaktadır? 2. Lisansüstü eğitim alırken neler yaşanmaktadır? 3. Öğretmenlikten akademisyenliğe geçiş deneyimleri nelerdir? Araştırma nitel araştırma yöntemiyle ve fenomenoloji deseniyle tasarlanacaktır. Katılımcıların tecrübeleri ışığında, bir sohbet havasında, olayı nasıl algıladıkları anlaşılmak istendiğinden ve alanında uzmanlar ile araştırmaya katkısı olabileceği düşünülen katılımcıların görüşlerinden hareketle belirtilen yöntemin ve desenin uygun olduğuna karar verilmiştir. Katılımcıların belirlenmesinde kolay ulaşılabilir durum örneklemesi, ölçüt örnekleme ve kartopu örneklemesinin kullanılması planlanmaktadır. Araştırmanın katılımcı sayısının araştırmaya katkısı olabileceği düşünülen, gönüllülük esasına bağlı kalınarak 8 olması planlanmaktadır. Araştırma süreci içinde bu sayı değişkenlik gösterebilir. Ölçütlere uygun katılımcılarla görüşme yapılabilir ya da araştırmaya katkı sunmayacak katılımcılardan elde edilecek verilerin araştırma dışı bırakılabilir. Veriler yarı yapılandırılmış görüşme formuyla toplanacaktır. Bu görüşme formunun oluşturulmasında alanında uzman iki akademisyenin, muhtemel katılımcılardan ikisinin ve dil-anlatım bakımından iki uzmanın görüşlerine başvurulacaktır. Verilerin birebir görüşme yoluyla toplanması planlanmaktadır. Bunun mümkün olmadığı durumlarda elektronik ortamda da verilerin toplanılmasına gayret gösterilecektir. Araştırma süreci içinde formda oluşabilecek değişiklikler göz önüne alınarak veriler gözden geçirilecek ve araştırma bu gözden geçirmelerle-soruların eklenmesiyle ya da çıkarılmasıyla- yürütülecektir. Görüşme formunda ana sorular yanında katılımcının araştırmayla ilgili daha detaylı veri sunmasına yardımcı olmak için sonda sorulardan yararlanılması planlanmaktadır. Merriam’a göre (2015) “sondalar ve takip eden sorular katılımcının ne söylediği hakkında daha çok açıklama ve bilgi elde etmek için yapılır”. Katılımcılara görüşme ile ilgili kısa bir bilgilendirme yapılıp izinler ve randevular alındıktan sonra görüşmeler yapılacaktır. Veriler ses kayıt cihazı ile kayıt altına alınacak ve çözümlemeler bu cihazdan yararlanılarak yapılacaktır. Görüşmelerin yazıya dökümü yapıldıktan sonra katılımcılara gönderilecek ve onların onayı alındıktan sonra araştırmanın diğer aşaması olan kodlama aşamasına geçilecektir. Kodlamada ise açık kodlama tercih edilecektir. Neuman’a (2010) göre açık kodlama, “nitel verileri ilk kodlamadır; araştırmacı, verileri inceleyerek hazırlık niteliğindeki analitik kategoriler ya da kodlar halinde özetler”. Görüşmelerin yanında gözlem notlarından ve araştırmaya katkısı olabilecek dokümanlardan da yararlanılması planlanmaktadır. Görüşmeler eğitim öğretimi aksatmayacak şekilde ve ilgili okullarla planlanarak yapılacaktır. Araştırmacıların öğretmenlikten akademisyenliğe geçmiş olmasının araştırmaya katkı sunması beklenmektedir. Verilerin analizinde betimsel analiz tekniği kullanılacaktır. Yıldırım ve Şimşek (2011) betimsel analizi şu şekilde açıklamaktadır: “Betimsel analizde, görüşülen ya da gözlenen bireylerin görüşlerini çarpıcı bir biçimde yansıtmak amacıyla doğrudan alıntılara sıkı sık yer verilir. Bu tür analizde amaç, elde edilen bulguları düzenlenmiş ve yorumlanmış bir biçimde okuyucuya sunmaktır. Bu amaçla elde edilen veriler, önce sistematik ve açık bir biçimde betimlenir. Daha sonra yapılan bu betimlemeler açıklanır ve yorumlanır, neden-sonuç ilişkileri irdelenir ve birtakım sonuçlara ulaşılır (s. 224)”. Geçerlik-güvenirlik açısından ise Christensen ve diğerlerinin (2015) belirttiği stratejilerin 4 tanesinden yararlanılacaktır. Bunlar; veri çeşitlemesi, kapsamlı alan çalışması, dış denetim, doğrudan alıntı. Araştırmayla ilgili verilerden hareketle oluşturulacak temalar ve kategorilerle verilerin irdelenmesi ve yorumlanması gerçekleştirilecektir. Verilerin ortaya konması ve yorumlanmasından sonra elde edilecek sonuçların belirtilmesi, çizilen çerçevenin ilgili alanyazınla tartışılması ve önerilerde bulunulması planlanmaktadır.
Özet Türkçe'de yenilik, yenileme, yenileşim, yenilikçilik gibi sözcükler ile ifade edilmekte olan... more Özet Türkçe'de yenilik, yenileme, yenileşim, yenilikçilik gibi sözcükler ile ifade edilmekte olan inovasyon toplumsal, kültürel ve idari alanlarda yeni yöntemlerin kullanılması olarak tanımlanmıştır (Elçi, 2006). Bilgi toplumunda toplumsal yapı ile birlikte toplumsal kurumlarda da hızlı bir değişim ve yenilenme süreci yaşanmaktadır ve bir açık sistem olan okullar, değişimden en çok etkilenen kurumların başında gelmektedir. Değişim olmadan okulların; toplumun, ailenin ve öğrencilerin ihtiyaçlarına cevap vermesi mümkün değildir. Mulford (2003)'a göre 21. yüzyılda okulun fonksiyonları, okul liderinin görevleri ve okul toplum ilişkisi yeniden tanımlanmıştır. Bu çalışmada örgütsel öğrenme, eğitimsel liderlik ve okul geliştirme bağlamlarında inovatif okul kavramı incelenmiş ve Türk Eğitim Sistemi için bir öneri hazırlanmıştır. Anahtar kelimeler: inovasyon, okul geliştirme, inovatif okul. Giriş Ülkelerin, toplumsal yaşam düzenlerini sürdürebilmeleri, ekonomik, sosyal, kültürel, teknolojik ve bilimsel değişimlerle uyumlu olabilmeleri için toplumsal sistemlere sahip olmaları gerekmektedir. Bu toplumsal sistemlerin işlevlerini en iyi şekilde yerine getirilebilmeleri için ise, nitelikli insan gücünü yetiştirebilecek eğitim sistemine ihtiyaç vardır. Eğitim sistemleri ülkelerin kendi toplumsal dinamiklerinin yanı sıra bilimsel ve teknolojik gelişmeler ile küreselleşme, ülkelerarası ekonomik ve siyasi oluşumlar gibi çeşitli alanlardaki değişimlerden etkilenirler. Dolayısıyla, her ülke, eğitim sistemini çeşitli alanlarda meydana gelen bu değişimlere uyarlama çabası içerisindedir. Nitekim Şişman ve Taşdemir (2008) sürekli değişen, dinamik bir dünyada, eğitim ve okul sistemlerinin, birtakım değişme ve yeniliklerden etkilenmesinin kaçınılmaz olduğunu ve bu nedenle özellikle geçen yüzyılın son çeyreğinde birçok ülkede eğitim ve okul sistemlerinde yeniden yapılanma konusunda çalışmalar yapıldığını belirtmektedirler. Benzer şekilde, George, White ve Schlaffer (2007), son 25 yılda eğitime yönelik kapsamlı olarak planlanmış birçok değişim girişiminde bulunulduğunu, ancak bunların birçoğunun sınırlı oranda başarıya ulaştığını belirtmektedirler. Eğitim kurumları ve eğitime ilişkin tüm değişimlerden kuşkusuz ki tüm toplum etkilenmektedir. Özellikle de gelişmekte olan bir ülkelerde gelişmişlik düzeyinin arttırılabilmesi için eğitimsel alanda yapılacak bir değişim toplumun genelini etkileyecektir. " Eğitim sistemi, yenilikçi elemanları sağlar ve asgari uyuşmazlıklarla gerekli değişimlerin cereyanını gerçekleştirir Yenilikçi elemanlar daha çok okullar yoluyla sağlanır. Bunun için eğitim sisteminin yeniliğe uyması gerekir " (Tezcan, 1981:164).
Liderlik ilk çağlardan günümüze sürekli ilgi odağı olmuştur. Her toplum farklı alanlarda liderler... more Liderlik ilk çağlardan günümüze sürekli ilgi odağı olmuştur. Her toplum farklı alanlarda liderler yetiştirmiş, yeni nesillerin farklı liderlik özelliklerine sahip olmasını önemsemişlerdir. Alanyazın incelendiğinde liderliğin ilk başlarda özellikle yönetim ve işletme alanında daha çok araştırmalara konu olduğu göze çarpmaktadır. Son yıllarda ise, eğitim alanındaki liderlik çalışmaları hızla artmış, öğrenci, öğretmen ve okul müdürleri ile yapılan çalışmalar yaygınlaşmıştır. Liderlik ile ilgili bu araştırmaların önemi eğitimle ilgili eleştirilerin yoğunlaştığı son zamanlarda daha da artmıştır. Günümüzde farklı alanlarda yaşanan hızlı değişimler çok farklı faktörleri beraberinde getirmekte ve eğitimi derinden etkilemektedir. Eğitim alanındaki problemlerin çözümüne yönelik çabaların artırılması okul paydaşları tarafından beklenmektedir. Bu nedenle eğitim alanındaki araştırmaların sıklıkla yenilenmesi gerekmektedir. Eğitim alanında yaşanan gelişmeler diğer yandan rekabeti de beraberinde getirmektedir. Günümüz okulları başarıya daha fazla önem vermekte, okulları daha etkili kılma çabası gün geçtikçe artmaktadır. Okulları daha verimli mekanlar haline getirmek için ciddi çaba sarf edilmektedir. Ancak bu çabaların daha çok fiziki alt yapıya yoğunlaştığı görülmektedir. Bu yoğun çabaların ise gerek ulusal gerekse de uluslararası çapta başarıyı getirmediği açıktır. Bu düşüncelerden hareketle, okulları etkili kılmanın yollarından birisi de okul örgütünün daha iyi yönetilmesinden geçtiği söylenebilir. Organik bir yapı olan okul örgütündeki sorunların çözümünde kapasite artırımına gitmenin önemi büyüktür. Bolman ve Deal'e (2003) göre örgütlerin kendilerine has doğaları, yapıları ve insana bağlı çoklu sorunları, karmaşa ve çatışmaları vardır. Karmaşa ve çatışmanın önlenebilmesi açısından yapısal, insan kaynakları, politik ve sembolik olmak üzere farklı örgütsel güç kaynaklarının kullanımına dayanan dört farklı perspektif yönelimi geliştirilmiştir. Bu bağlamda liderlerin bu boyutların hepsini birden dikkate alan çoklu bir bakış açısı ile sorunların çözümüne yaklaşması gerekir. Aynı zamanda etkili liderler sorunların çözümü ve örgütü anlamada birden fazla çerçeveyi etkili bir şekilde kullanabilmelidir. Bu şekilde örgütlerin başarısızlıkların önüne geçebilmesi mümkün olabilir. Bu bağlamda çerçevede karşılaşılan durumlarla zihinde oluşturulan modellerin eşleştirilmesini ve var olan durumla ilgili neler yapılabileceğini ortaya koymaktadır. Bu bakımdan okul yöneticilerinin okullarda daha etkili olabilmeleri için liderlik yönelimlerinin ortaya konulup, geliştirilmesi gereken alanların ortaya konulması önemlidir. Amaç Bu araştırma da öğretmenlerin algılarına göre okul müdürlerinin liderlik yönelimleri incelenmektedir.
Uploads
Papers by Hanifi Parlar
to witness lots of advancements and innovations in every sector like
education, health, industry, environment, politics etc. In this regard, this study,
focusing on the change and innovations in the educational sector, aims to contribute
to the literature by developing “Innovative School Development Scale”. The
sample of the study consists of 853 educators. In the study, exploratory factor
analysis (EFA) and confirmatory factor analysis (EFA) are used in order to test the
structural validity of the measurement scale. After items with lower than 0.30 factor
loading value were excluded and so a structure composed of 6 dimension and
45 items is constructed according to the EFA results, it is confirmed by the CFA
and desired goodness fit values are achieved. Moreover, in order to test the reliability
of the scale; Cronbach Alpha internal consistency, item total score correlation
and independent t-test with 27% higher and 27% lower groups analyses were
conducted. Cronbach’s Alpha values of the scale after EFA and CFA are calculated
as 0.959 and 0.962. It has been found that item total correlation coefficients of
the scale ranges between r=0.30 and r=0.87 for the EFA and between r=0.55 and
0.86 for the CFA. Findings of the independent t-test with 27% higher and lower
groups show that the items are well-discriminated. Based on the findings of all
these analyses, it is concluded that this Innovative School Development Scale is a
valid and reliable measurement scale.
21. yüzyılda teknolojinin merkezde olduğu bilgi çağında; eğitim, sağlık,
endüstri, çevre, siyaset gibi tüm alanlarda yenileşmenin ve yeniliklerin yaşanması
kaçınılmaz olmaktadır. Bu bağlamda bu çalışmanın amacı, eğitim sisteminde
yaşanan değişim ve yenilikler çerçevesinde ‘‘Yenilikçi Okul Geliştirme Ölçeği’’
nin geliştirilerek literatüre katkı sağlamaktır. Araştırma; literatür taraması,
madde havuzu oluşturma, uzman görüşü alınması, ön deneme uygulaması, asıl
uygulama yapılması, ölçek analizlerinin yapılması ve ölçeğe son halinin verilmesi
olarak yedi aşamada oluşturulmuştur. Araştırmanın çalışma grubunu 822
eğitimci oluşturmaktadır. Ölçeğin yapı geçerliğini test etmek amacıyla açımlayıcı
faktör analizi (AFA) ve doğrulayıcı faktör analizi (DFA) hesaplanmıştır. Açımlayıcı
faktör analizi ile faktör yükleri 0.30 altında kalan maddeler çıkarılarak altı
boyut ve 45 maddeden oluşan bir yapı ortaya çıkmıştır. DFA ile de doğrulanarak
istenilen uyum iyiliği değerlerine ulaşılmıştır. Ölçeğin güvenirliğini test etmek
için Cronbach Alfa iç tutarlık, madde toplam puan korelasyonu ve %27’lik alt-üst
grup bağımsız t-Testi analizleri yapılmıştır. AFA ve DFA sonrası ölçeğin Cronbach
Alfa değerleri 0.959 ve 0.962 olarak hesaplanmıştır. Ölçeğin madde toplam
korelasyonu kat sayıları AFA için r=0.30 ile r=0.87; DFA için ise r=0.55 ile 0.86
değerleri arasında değiştiği belirlenmiştir. Alt-üst %27’lik bağımsız gruplar t-Testine
göre maddelerin ayırt edici özellikte olduğu belirlenmiştir. Yapılan analizler
sonucu altı boyut ve 45 maddeden oluşan Yenilikçi Okul Geliştirme Ölçeğinin
geçerli ve güvenilir bir ölçek olduğu sonucuna ulaşılmıştır.
Anahtar Kelimeler: Covid-19, Covid-19 Korkusu, Örgütsel Bağlılık, Öğretmen.
Abstract. Schools are educational centers and their the most important aim is to train personel in society. The only way to have qualified society is possiable to grow them by qualified training. Fort his reason the organisational commitment that the teachers have is importand for imroving the society. Pandemic period has made the teachers have their educational mission online away from the school. This period may have changes on teachers commitmnets. In this study, it is aimed to examine the fear caused by the Coronavirus on teachers and the relationship between this fear and organizational commitment. For this purpose, data were collected from 403 teachers working at different levels of public schools in Istanbul through an online survey. Organizational Commitment Scale and Coronavirus Fear Scale were used as data collection tools in the study. In the study, it was determined that teachers' fears of COVID-19 did not differ significantly according to their gender. When the organizational commitment of teachers and their level of adaptation and identification are examined, there is no significant difference according to their educational status; It has been seen that the organizational commitment internalization levels of undergraduate teachers are higher than those of graduate teachers. Likewise, it has been determined that teachers with a bachelor's degree are more afraid of COVID-19 than teachers with a graduate degree, and the fear of COVID-19 increases as the seniority of the teachers increases. It has been observed that as teachers' fears of COVID-19 increase, their organizational/school commitment levels decrease. As a result, it has been determined that the fear of Covid-19 negatively affects teachers' organizational commitment.
Parents’ contribution is very important for children to grow up in a healthy environment and as healthy individuals. The influence of fathers in the raising of children is as great as for mothers. Fatherhood is a subject that should be researched multidirectional and comprehensively. The pırpose of this research is by examining the general trend in the field of postgrauduate thesis on paternity issues in Turkey and to shed light on the role of the father in society. Qualitative research methods and content analysis were used in the research. The study population, national Higher Education reached a total of 59 graduate theses held in Turkey on paternity thesis was reached. Of these, 46 master’s, 12 doctoral theses, 1 medical specialty were done. 12 doctoral theses were specified as the study group, and the number of theses considered in the sample was 9, since 1 of them was out of the field and the other 2 did not have permission to use and puplish on the database. In this research, a thematic structure determination form was used as data collection, and to summarize the data frequency analysis and category analysis techniques were used. Mainly, when we look at the topics covered, the role of fatherhood, perception of fatherhood, father and child initiative, father education programs stand out. Upon written in Turkish as a language. The findings show that doctoral dissertations written on paternity are not sufficient within the scope of the sample.
to witness lots of advancements and innovations in every sector like
education, health, industry, environment, politics etc. In this regard, this study,
focusing on the change and innovations in the educational sector, aims to contribute
to the literature by developing “Innovative School Development Scale”. The
sample of the study consists of 853 educators. In the study, exploratory factor
analysis (EFA) and confirmatory factor analysis (EFA) are used in order to test the
structural validity of the measurement scale. After items with lower than 0.30 factor
loading value were excluded and so a structure composed of 6 dimension and
45 items is constructed according to the EFA results, it is confirmed by the CFA
and desired goodness fit values are achieved. Moreover, in order to test the reliability
of the scale; Cronbach Alpha internal consistency, item total score correlation
and independent t-test with 27% higher and 27% lower groups analyses were
conducted. Cronbach’s Alpha values of the scale after EFA and CFA are calculated
as 0.959 and 0.962. It has been found that item total correlation coefficients of
the scale ranges between r=0.30 and r=0.87 for the EFA and between r=0.55 and
0.86 for the CFA. Findings of the independent t-test with 27% higher and lower
groups show that the items are well-discriminated. Based on the findings of all
these analyses, it is concluded that this Innovative School Development Scale is a
valid and reliable measurement scale.
21. yüzyılda teknolojinin merkezde olduğu bilgi çağında; eğitim, sağlık,
endüstri, çevre, siyaset gibi tüm alanlarda yenileşmenin ve yeniliklerin yaşanması
kaçınılmaz olmaktadır. Bu bağlamda bu çalışmanın amacı, eğitim sisteminde
yaşanan değişim ve yenilikler çerçevesinde ‘‘Yenilikçi Okul Geliştirme Ölçeği’’
nin geliştirilerek literatüre katkı sağlamaktır. Araştırma; literatür taraması,
madde havuzu oluşturma, uzman görüşü alınması, ön deneme uygulaması, asıl
uygulama yapılması, ölçek analizlerinin yapılması ve ölçeğe son halinin verilmesi
olarak yedi aşamada oluşturulmuştur. Araştırmanın çalışma grubunu 822
eğitimci oluşturmaktadır. Ölçeğin yapı geçerliğini test etmek amacıyla açımlayıcı
faktör analizi (AFA) ve doğrulayıcı faktör analizi (DFA) hesaplanmıştır. Açımlayıcı
faktör analizi ile faktör yükleri 0.30 altında kalan maddeler çıkarılarak altı
boyut ve 45 maddeden oluşan bir yapı ortaya çıkmıştır. DFA ile de doğrulanarak
istenilen uyum iyiliği değerlerine ulaşılmıştır. Ölçeğin güvenirliğini test etmek
için Cronbach Alfa iç tutarlık, madde toplam puan korelasyonu ve %27’lik alt-üst
grup bağımsız t-Testi analizleri yapılmıştır. AFA ve DFA sonrası ölçeğin Cronbach
Alfa değerleri 0.959 ve 0.962 olarak hesaplanmıştır. Ölçeğin madde toplam
korelasyonu kat sayıları AFA için r=0.30 ile r=0.87; DFA için ise r=0.55 ile 0.86
değerleri arasında değiştiği belirlenmiştir. Alt-üst %27’lik bağımsız gruplar t-Testine
göre maddelerin ayırt edici özellikte olduğu belirlenmiştir. Yapılan analizler
sonucu altı boyut ve 45 maddeden oluşan Yenilikçi Okul Geliştirme Ölçeğinin
geçerli ve güvenilir bir ölçek olduğu sonucuna ulaşılmıştır.
Anahtar Kelimeler: Covid-19, Covid-19 Korkusu, Örgütsel Bağlılık, Öğretmen.
Abstract. Schools are educational centers and their the most important aim is to train personel in society. The only way to have qualified society is possiable to grow them by qualified training. Fort his reason the organisational commitment that the teachers have is importand for imroving the society. Pandemic period has made the teachers have their educational mission online away from the school. This period may have changes on teachers commitmnets. In this study, it is aimed to examine the fear caused by the Coronavirus on teachers and the relationship between this fear and organizational commitment. For this purpose, data were collected from 403 teachers working at different levels of public schools in Istanbul through an online survey. Organizational Commitment Scale and Coronavirus Fear Scale were used as data collection tools in the study. In the study, it was determined that teachers' fears of COVID-19 did not differ significantly according to their gender. When the organizational commitment of teachers and their level of adaptation and identification are examined, there is no significant difference according to their educational status; It has been seen that the organizational commitment internalization levels of undergraduate teachers are higher than those of graduate teachers. Likewise, it has been determined that teachers with a bachelor's degree are more afraid of COVID-19 than teachers with a graduate degree, and the fear of COVID-19 increases as the seniority of the teachers increases. It has been observed that as teachers' fears of COVID-19 increase, their organizational/school commitment levels decrease. As a result, it has been determined that the fear of Covid-19 negatively affects teachers' organizational commitment.
Parents’ contribution is very important for children to grow up in a healthy environment and as healthy individuals. The influence of fathers in the raising of children is as great as for mothers. Fatherhood is a subject that should be researched multidirectional and comprehensively. The pırpose of this research is by examining the general trend in the field of postgrauduate thesis on paternity issues in Turkey and to shed light on the role of the father in society. Qualitative research methods and content analysis were used in the research. The study population, national Higher Education reached a total of 59 graduate theses held in Turkey on paternity thesis was reached. Of these, 46 master’s, 12 doctoral theses, 1 medical specialty were done. 12 doctoral theses were specified as the study group, and the number of theses considered in the sample was 9, since 1 of them was out of the field and the other 2 did not have permission to use and puplish on the database. In this research, a thematic structure determination form was used as data collection, and to summarize the data frequency analysis and category analysis techniques were used. Mainly, when we look at the topics covered, the role of fatherhood, perception of fatherhood, father and child initiative, father education programs stand out. Upon written in Turkish as a language. The findings show that doctoral dissertations written on paternity are not sufficient within the scope of the sample.
trust in principals and readiness for change. According to the results of regression analysis, teachers’ trust in principals influenced readiness for change. This chapter interprets the results of this study in the context of the school system’s features and the related literature.
Keywords Readiness for change · Trust in principals · Principals
kitabın temel bölümlerini oluşturmaktadır. Kitap, aynı zamanda, okuyucuların içerikte yer alan araştırma sonuçlarını, kuram ve yaklaşımları kullanarak öğrenme ve öğretme ile ilgili bilgilerini irdelemesini sağlamaktadır.
Bunların yanında aşağıdaki temel başlıklarda bazı bilgileri ana hatlarıyla okuyuculara sunmayı amaçlamaktadır:
Öğrenme kuramları
Öğretim-öğrenme stratejileri
Öğrenme ve öğretim ilkeleri
Öğretimde dikkat edilecek hususlar
Öğretim-öğrenme sürecinde yapılan hatalar
Eğitimde başarılı ülkelerin öğretim yaklaşımları
Etkili öğretim-öğrenmeye yönelik araştırma bulguları
Öğretim-öğrenme sürecini değerlendirme
Öğretimde kullanılabilecek kanıta dayalı bazı stratejiler
Öğrenme ve öğretim etkililiği ile ilgili bazı araştırma örnekleri
Teknolojinin öğrenmede etkili kullanım ilkeleri
Okul geliştirmedeki temel amaç, gelecek yılların toplumunu oluşturacak insanları, o dönemde ihtiyaç duyacakları bilgi, beceri ve yeterliliklerle donatmak olmalıdır. Çünkü günden güne iş ve toplum hayatında beceriler karmaşıklaşmakta, uzmanca düşünce ve karmaşık iletişim becerileri, iyi fikirleri etkin iletme becerileri ön plâna çıkmaktadır. Okullar bunun farkında olup eğitim sistemlerini sürekli geliştirmelidir.
Okul geliştirme bir süreçtir. Modellerin oluşturulmasında okul ikliminin, okulun kurumsal hafızasının, toplum beklentilerinin, küresel bakış açılarının, okul yöneticilerinin bilgi, beceri ve uygulama yeterliliklerinin, öğretmenlerin işlerindeki ve insan ilişkilerindeki uzmanlıklarının, bilgi ve iletişim teknolojilerindeki gelişmelerin, uluslararası sınavların/ işbirliklerinin etkisi yadsınamayacak kadar güçlüdür.
Akademisyenlik problemlere çözümler üretmenin, modeller ortaya koymanın ve teorik süreçlere katkının yüksek olduğu bir meslektir. Bunların yanında öğretmenlerin çalıştığı okul ortamları ile akademisyenlerin çalıştığı okul ortamları insani ilişkiler, kültürel ya da görevler bakımından farklılıklar göstermektedir. Bakioğlu (2009), bu durumu şöyle ifade etmektedir: “Yeni bin yılda yol aldıkça eğitim topluluğunun bölündüğünü, bilginini üretim ve kullanım alanlarındaki tarihi gerilim nedeniyle parçalandığı görülmektedir. Eğitim fakültelerinin işi bilginin üretimi ve kullanımı ile ilgilidir. Bir yandan eğitim alanında çalışan akademisyenler, öğretmenin koşullarını iyileştirmek için başkalarının doğrudan ya da dolaylı olarak kullanacağını umdukları araştırma bilgileri üretmekte, öte yandan öğretmenler, sınıfta geçirdikleri zaman ve öğrenciler ile karşılıklı iletişimleri sayesinde deneyimsel bir bilgi türü üretmektedirler”. Bu noktada öğretmenlikten akademisyenliğe geçiş ve sonrasında bazı olumlu ya da olumsuz deneyimlerle karşılaşılabilmektedir. Dolayısıyla bu çalışmada öğretmenlerin akademisyenliğe geçiş deneyimleri araştırma konusu edilmiştir. Bu bağlamda öğretmenlerin akademisyenliğe geçişleri ve deneyimlerinin ortaya konulması gerek öğretmen eğitimleri, gerek öğretmenliğe ve akademisyenliğe bakış açısında, gerekse pratik ve teori bakımından bazı
faydalı bulgular sunabilir. Diğer taraftan öğretmenlerin lisansüstü eğitim süreçlerinde yaşadıkları sorunların ortaya konulması bu süreçleri iyileştirmek adına bazı faydalı sonuçlar üretebilir.
Öğretmenlik mesleğini yaparken hem kişisel hem de mesleki gelişime inananlar bunu hayata geçirme noktasında yeni bir süreç başlatmayı gerekli görürler. Belirtilen anlayışa yansıyan bir süreç öğretmene aynı zamanda hem maddi hem de manevi olarak zorlukları da beraberinde getirir. Cansoy ve Parlar (2017) okul temelli çalışmaları belirtilen zorlukları aşmada çözüm olarak belirtmektedirler. Okul temelli yaklaşımın hem yöneticilere, hem öğretmenlere hem öğrencilere hem de velileri eğitim ortamının daha verimli hale gelmesine katkı sunmaktadır. Ayrıca öğretmene hem kendi çalışmalarına hem de meslektaşlarıyla birlikte çalışmasına imkân verir. Karataş, Ardıç, Oral’ın (2017) öğretmenlik mesleğine ilişkin yaptığı araştırmaya göre katılımcılar mesleki algılarında şefkat, merhamet, fedakârlık gibi her örgütte benimsenebilecek değerleri; bunun yanında bilgi, beceri, şekillendirme, gelecek neslin ihtiyacı olan her yönde destekleme gibi teknik becerileri temele alarak olumlu algılara sahiptirler. Maddi ve manevi açıdan yaşanan zorluklar hem kişisel hem de mesleki bakımdan olabilmektedir. Yaşananları ve yaşanacakları baştan kabul etme motivasyonuyla alınan lisansüstü eğitimden sonra akademisyenliğe geçiş de farklı zorlukları, farklı bir süreci de beraberinde getirmektedir. Hem öğretmenlikte, hem akademisyenliğe geçişte hem de akademisyenliğe uyum sağlama noktasında yaşananlardan hareketle araştırmanın amacı, öğretmenlikten akademisyenliğe geçişte yaşananların ortaya koymak ve elde edilen sonuçlardan hareketle önerilerde bulunmaktır.
Bu bağlamda araştırmada şu sorulara cevap aranacaktır:
1. Öğretmenlik mesleği neler kazandırmaktadır?
2. Lisansüstü eğitim alırken neler yaşanmaktadır?
3. Öğretmenlikten akademisyenliğe geçiş deneyimleri nelerdir?
Araştırma nitel araştırma yöntemiyle ve fenomenoloji deseniyle tasarlanacaktır. Katılımcıların tecrübeleri ışığında, bir sohbet havasında, olayı nasıl algıladıkları anlaşılmak istendiğinden ve alanında uzmanlar ile araştırmaya katkısı olabileceği düşünülen katılımcıların görüşlerinden hareketle belirtilen yöntemin ve desenin uygun olduğuna karar verilmiştir. Katılımcıların belirlenmesinde kolay ulaşılabilir durum örneklemesi, ölçüt örnekleme ve kartopu örneklemesinin kullanılması planlanmaktadır. Araştırmanın katılımcı sayısının araştırmaya
katkısı olabileceği düşünülen, gönüllülük esasına bağlı kalınarak 8 olması planlanmaktadır. Araştırma süreci içinde bu sayı değişkenlik gösterebilir. Ölçütlere uygun katılımcılarla görüşme yapılabilir ya da araştırmaya katkı sunmayacak katılımcılardan elde edilecek verilerin araştırma dışı bırakılabilir. Veriler yarı yapılandırılmış görüşme formuyla toplanacaktır. Bu görüşme formunun oluşturulmasında alanında uzman iki akademisyenin, muhtemel katılımcılardan ikisinin ve dil-anlatım bakımından iki uzmanın görüşlerine başvurulacaktır. Verilerin birebir görüşme yoluyla toplanması planlanmaktadır. Bunun mümkün olmadığı durumlarda elektronik ortamda da verilerin toplanılmasına gayret gösterilecektir. Araştırma süreci içinde formda oluşabilecek değişiklikler göz önüne alınarak veriler gözden geçirilecek ve araştırma bu gözden geçirmelerle-soruların eklenmesiyle ya da çıkarılmasıyla- yürütülecektir. Görüşme formunda ana sorular yanında katılımcının araştırmayla ilgili daha detaylı veri sunmasına yardımcı olmak için sonda sorulardan yararlanılması planlanmaktadır. Merriam’a göre (2015) “sondalar ve takip eden sorular katılımcının ne söylediği hakkında daha çok açıklama ve bilgi elde etmek için yapılır”. Katılımcılara görüşme ile ilgili kısa bir bilgilendirme yapılıp izinler ve randevular alındıktan sonra görüşmeler yapılacaktır. Veriler ses kayıt cihazı ile kayıt altına alınacak ve çözümlemeler bu cihazdan yararlanılarak yapılacaktır. Görüşmelerin yazıya dökümü yapıldıktan sonra katılımcılara gönderilecek ve onların onayı alındıktan sonra araştırmanın diğer aşaması olan kodlama aşamasına geçilecektir. Kodlamada ise açık kodlama tercih edilecektir. Neuman’a (2010) göre açık kodlama, “nitel verileri ilk kodlamadır; araştırmacı, verileri inceleyerek hazırlık niteliğindeki analitik kategoriler ya da kodlar halinde özetler”. Görüşmelerin yanında gözlem notlarından ve araştırmaya katkısı olabilecek dokümanlardan da yararlanılması planlanmaktadır. Görüşmeler eğitim öğretimi aksatmayacak şekilde ve ilgili okullarla planlanarak yapılacaktır. Araştırmacıların öğretmenlikten akademisyenliğe geçmiş olmasının araştırmaya katkı sunması beklenmektedir. Verilerin analizinde betimsel analiz tekniği kullanılacaktır. Yıldırım ve Şimşek (2011) betimsel analizi şu şekilde açıklamaktadır:
“Betimsel analizde, görüşülen ya da gözlenen bireylerin görüşlerini çarpıcı bir biçimde yansıtmak amacıyla doğrudan alıntılara sıkı sık yer verilir. Bu tür analizde amaç, elde edilen bulguları düzenlenmiş ve yorumlanmış bir biçimde okuyucuya sunmaktır. Bu amaçla elde edilen veriler, önce sistematik ve açık bir biçimde betimlenir. Daha sonra yapılan bu betimlemeler açıklanır ve yorumlanır, neden-sonuç ilişkileri irdelenir ve birtakım sonuçlara ulaşılır (s. 224)”.
Geçerlik-güvenirlik açısından ise Christensen ve diğerlerinin (2015) belirttiği stratejilerin 4 tanesinden yararlanılacaktır. Bunlar; veri çeşitlemesi, kapsamlı alan çalışması, dış denetim, doğrudan alıntı. Araştırmayla ilgili verilerden hareketle oluşturulacak temalar ve kategorilerle verilerin irdelenmesi ve yorumlanması gerçekleştirilecektir. Verilerin ortaya
konması ve yorumlanmasından sonra elde edilecek sonuçların belirtilmesi, çizilen çerçevenin ilgili alanyazınla tartışılması ve önerilerde bulunulması planlanmaktadır.