Mesih
İbrahimî dinlerde mesih (İbranice: מָשִׁיחַ, romanize: māšîaḥ, lit. "meshedilmiş"; Grekçe: Mεσσίας, mesias; Arapça: مسيح, masîḥ), bir grup insanın kurtarıcısı veya özgürlüğe kavuşturucusudur. Geleneksel Yahudilikte maşiah, mesihçilik veya Mesih Çağı gibi kavramlar, kutsal mesh yağıyla meshedilmiş bir seçkine atıfta bulunan Tanah'la ortaya çıkmıştır.
Etimoloji ve tarihçe
değiştirMaşiah (מָשִׁיחַ) kelimesi, İbranicede "kutsal mesh yağıyla meshedilmiş" manasına gelir. Birleşik İsrail Krallığı'nın Baş Rahipleri, yeni görevlerinin bir sembolü olarak yağla kutsanırlardı. Tanah'ın birçok yerinde bu işlemin yapıldığına dair ayetler vardır. Geniş manasıyla bu unvan "Tanrı'nın bir görev vermek üzere seçmiş olduğu" kişileri de kapsıyordu. Yeşaya Kitabı'nda Neo-Asur İmparatorluğu'nu yıkıp, Babil Sürgünü'yle Babil'de esir edilmiş Yahudileri serbest bırakan ve onlara yardım eden Pers kralı Büyük Kiros'a Meşiah unvanı ile hitap edildiği görülür.
Avrupa dillerinde "Mesih" manasına gelen ve Yunanca kökenli olan Khristos teriminin kökü kullanılmıştır. Kurtarıcı beklentisi birçok dinî inançta temel karakterdir. Zerdüştlükte ise beklenen kurtarıcı birçok özellikleri ise İsa'yla benzer özellikler taşır: "Ölülerin dirilişi ve ve son yargılama ile bitecek 4. devrede temiz bir bakireden Zerdüşt doğar ve O'nun tebliğinin tesiri 10 asır sürer. Daha sonra zamanla dünyanın umumi ahlaki durumu kötüleşecektir. Zerdüşt'ten sonra 2. bin yılda Zerdüşt neslinden bir peygamber gelecek ve bu durum 3. binyılda da devam edecektir."[1]
Yahudi kültüründe
değiştirMesih, Yahudilik metinlerinde Yahudi milletinin kurtarıcısıdır. Yahudiler Mesih'in birinci yüzyılda kendilerinin Roma İmparatorluğu'nda yaşadıkları sorunları sona erdirmek üzere gönderileceğini, dünyavî bir krallık kuracağını ve kendilerine yol göstereceğini düşünüyorlardı.
1600'lü yıllarda İzmir doğumlu bir Yahudi olan Sabetay Sevi Yahudi toplumunu kendisinin mesihlik iddiası etrafında toplamayı ve onları kötü durumdan kurtarmayı denedi. Ancak şikayetler üzerine yargılandı ve ölüme mahkûm edileceğini anlayınca Müslüman oldu.[2] Benzer şekilde tarihin farklı zamanlarında Mesihlik iddiası ile ortaya çıkarak dünyanın çeşitli yerlerindeki Yahudi topluluklarında (cemaatlerinde) dalgalanmalara sebep olan kişiler olmuştur.
Yahudiler İsa'yı mesih olarak kabul etmezler.
Hristiyanlar İsa'nın, Yahudi dini metinlerinde anlatılan beklenen Mesih olduğuna inanırlar. Yahudiler bu görüşe katılmaz ve kendisi de bir Yahudi olarak dünyaya gelmiş olan İsa'yı Mesih olarak kabul etmezler.
Hristiyanlar Mesih'in daha çok ruhanî bir kurtarıcı olduğuna ve insan ırkını kurtarmaya geldiğine inanırlar. Bahsi geçen krallık ise manevi bir krallıktır (Tanrı'nın Krallığı). Ahir zamanda İsa Mesih'in ikinci defa yeryüzüne inişi ve ordusuyla birlikte Mesih Karşıtı'nı yenip yok etmesi ile gerçekleştirilecektir.
- "...Meryem'den Mesih diye tanınan İsa doğdu." (Matta İncili: 1,16)
- "Ama biz çarmıha gerilmiş Mesih'i duyuruyoruz. Yahudiler bunu yüzkarası, öteki uluslar da saçmalık sayarlar." (1. Korintliler 1,23)
İslam'da Mesih
değiştirMehdi, Mesih, deccal, süfyan gibi karakterler erken İslam tarihinde, iktidar olma savaşı veren Kufe merkezli Alioğulları (Ehl-i beyt), Horasan coğrafyasından siyah sancaklı Abbasiler ve Ebu Süfyan soyundan gelen Şam merkezli Ümeyye oğulları (Emeviler) gibi gruplar arasında, çıkış yerleri olarak o günün güç merkezlerini işaret eden, toplumda kendilerine yer edinme adına, iyi karakterlerin kendi içlerinde, kötü karakterlerin ise rakiplerinde aranması yönünde, haklarında çok sayıda hadis uydurulan,[3][4][5] dönemin dinsel-politik figürleri olarak ortaya çıktılar.[6] Daha sonraki dönemlerde ise birtakım dini gruplar, bu figürlerin gerçek anlamda var olduğuna inandılar ve onları inanç esaslarına dahil ettiler. Bu veya benzer deyim ve tiplemeler İslam dünyasında günümüze kadar devam etmiş, dini gruplar kendi liderlerini mehdi, mesih gibi kurtarıcı, rakiplerini ise deccal, süfyan gibi aşağılayıcı sıfatlarla anmaya devam etmişlerdir.[7][8] O kadar ki, Abbasoğulları veya Alioğullarının Mehdi figürüne rakip olarak, Emeviler, iyi bir karakter olan kurtarıcı Süfyan figürünü ortaya sürdüler. Ancak Abbasi veya Ehli beyt taraftarları kısa sürede yeni hadislerle bu figürü kötü bir karaktere çevirmeyi ve Emevileri alt etmeyi başardılar.[9] Örneğin (Mesih politik-dini bir figür olarak) bir gece sabaha karşı "Emevi başkenti" olan Şam'da beyaz Minareye iner,[10] Mehdi ile birlikte namaz kılarlar ve güçlerini birleştirerek deccal ile savaşırlar.[11]
İslamî anlayışta başlangıçta “beklenen bir kurtarıcı Mesih” olmaması ve Kur'an'da Mesih kelimesinin bu anlamda kullanılmamış olmasına rağmen,[12] hadislerin etkisi ve zamanla “beklenen Mesih” anlayışı kabullenilmiş ve bu gelenek içerisindeki anlatımlar saygı duyulan hadis külliyatlarına girmiştir.
Kur'an'daki İsa Mesih anlatımlarının İsa'nın ölümüyle ilgili farklı bir anlama gelen ifadeler içermesi, İslam toplumunda konunun farklı ele alınmasına yol açmıştır. İslamî anlayışta göğe yükseltilmenin maddi olarak yapılıp yapılmadığı, İsa'nın gökyüzünde yaşayıp yaşamadığı, Kıyamet’e yakın bir zamanda dönüp dönmeyeceği ve eğer dönecekse bunun bedensel olarak mı gerçekleşeceği yoksa manevi (mecazi) olarak mı gerçekleşeceği konuları nakilcilerin ve yorumcuların katkılarıyla zengin bir literatür düzeyine ulaşmıştır.[12] Diğer İbrahimi dinlerde de yer alması nedeniyle, İslam peygamberi Muhammed'in ölümünden sonraki yıllarda Mesih kavramı İsrailiyat ve hadislerin etkisiyle İslam inanç ve mitolojileri arasına girmiştir. Bazı İslam âlimleri Mesih kavramını Hristiyanlıktaki anlamına benzer şekilde yorumlarlar.
İslamî kaynaklarda
değiştirKur'an'da: Nisa Suresi 158-159. ayetler şöyle der: "...Allah onu (İsa'yı) kendi nezdine kaldırmıştır. Allah izzet ve hikmet sahibidir. Kitap ehlinden hiç kimse yoktur ki ölümünden önce, ona (İsa'ya) iman edecek olmasın. Kıyamet günü o (İsa) onların aleyhine şahit olacaktır"[13]
Mesih sözcüğü, Kur'an'da da (3/45, 4/157-159, 171-172, 5/17, 72, 75 9/31) geçer. İsa Kur'an'da yer yer "İsa Mesih" olarak anılır.[14][15][16][17]"Melekler demişlerdi ki: Ey Meryem! Allah sana kendisinden bir Kelime'yi müjdeliyor. Adı Meryem oğlu İsa Mesîh'tir; dünyada da, ahirette de itibarlı ve Allah'ın kendisine yakın kıldıklarındandır." (Al-i İmran Suresi, 45)
"Hristiyanlar ise, "İsa Mesih Allah'ın oğludur" dediler. Bu onların ağızlarıyla söyledikleri sözleridir." Allah'ı bırakıp, hahamlarını, rahiplerini ve Meryem oğlu Mesih'i rab edindiler. (Tevbe:30-31) Andolsun, "Allah, Meryem oğlu Mesih'tir" diyenler kesinlikle kâfir oldu…. (Maide 72) Bir de inkârlarından ve Meryem'e büyük bir iftira atmalarından ve "Biz Allah'ın peygamberi Meryemoğlu İsa Mesih'i öldürdük" demelerinden dolayı kalplerini mühürledik. Oysa onu öldürmediler ve asmadılar. (Nisa:157)
Hadisler: Hadisler Muhammed'in ölümünden yaklaşık 200 yıl sonra yazılan, İslam'ın "sözlü kültür" ürünleridir. “Ruhum elinde olan Allah’a yemin ederim ki, Meryem’in oğlu İsa, adil bir hakem olarak aranıza inecek, haçı kıracak, domuzu öldürecek, cizyeyi kaldıracak, İsa İslam’dan başka şeyi kabul etmeyecektir. Döneminde mal o kadar çok olacak ki, kimse dönüp de mala bakmayacaktır.”[18][19][20]
Bazı hadisler ise Mesih ve Mehdi’nin aynı ve tek kişi olduğu yönündedir[21]
Yorumlar
değiştirBir kısım İslam âlimleri tarafından Kur'an'daki mesih deyiminin beklenen bir kurtarıcıyı değil, İsa'nın bir lakabını tanımladığına inanılmaktadır.[22][23] Bununla birlikte İslam âlimleri arasında, Mesih kavramı konusunda tam bir fikir birliği yoktur.
Prof. Dr. Ali Özek ve Prof. Dr. Hayrettin Karaman tarafından hazırlanan Kur'an-ı Kerim ve Türkçe Açıklamalı Meali'nde, "Allah, peygamberi İsa'yı Yahudilerden korumuş, öldürmelerine mani olmuştur. Onu kendi katına kaldırmıştır. Ancak bunun şekli ve zamanı üzerine farklı açıklamalar ve anlayışlar vardır. Çoğunluğa göre Allah onu, kudretiyle manevi semalardaki hususi mevkiine kaldırmıştır, kıyametten önce tekrar dünyaya gönderecektir, o zaman bütün Ehl-i kitap onun peygamber olduğuna inanacak, batıl inançlarından kurtulacaklardır. İsa dünyada kaldığı müddetçe Kur'an ile hükmedecek, haç ve domuz ile ilgili batıl uygulamalara son verecektir. Bir başka anlayışa göre Allah onu Yahudilerden korumuş, eceli gelince öldürmüş ve ruhunu semadaki yerine kaldırmıştır. Kıyametten önce gelecek olan da onun ruhudur...." ifadelerine yer verilir.[24]
Said Nursi'nin yorumlarına göre İsa içinde bulunduğumuz dünyadan çıkartılmış ancak ölümü tatmamış, ref' ettirilmiştir. "Ref"in mahiyeti açık değildir. Mektubat adlı eserinde bizim birinci hayat tabakasında, İsa ve İdris peygamberlerin ise üçüncü hayat tabakasında olduğunu ifade etmiş; İsa'nın ahir zamanda geri gelerek İslam'a tabi olacağını söylemiştir.[25]
İnançlar
değiştirMescid-i Nebevî'de Muhammed'in ayak ucunda İsa için ayrılmış bir yer bulunmaktadır. İslam inancına göre Mehdi zamanında İsa gökten indikten sonra bir müddet bu dünyada yaşayacağına sonra her insan gibi vefat edeceğine inanılır. Vefat ettiğinde Mescid-i Nebevî'deki yerine gömülecektir.
Dipnot
değiştirİsa ile ilgili Kur'an'da geçen ayetler şunlardır:
Allah buyurmuştu ki: “Ey Îsâ! Ben seni vefat ettireceğim, seni katıma yükselteceğim, seni o inkârcılardan arındıracağım ve sana tâbi olanları kıyamet gününe kadar inkâr edenlerden üstün kılacağım. Sonra dönüşünüz bana olacak. İşte, ayrılığa düşüp durduğunuz hususlarda aranızda hükmü o zaman ben vereceğim.” Âl-i İmrân Suresi - 55 . Ayet
“Ben onlara ancak senin bana emrettiklerini söyledim; ‘Benim de rabbim sizin de rabbiniz olan Allah’a kulluk edin’ dedim. İçlerinde bulunduğum sürece onların yaptıklarına tanık idim. Fakat sen beni vefat ettirdikten sonra onların halini bilip gören sadece sensin. Sen her şeye şahitsin.” Mâide Suresi 117.Ayet
“Hâlbuki onlar onu ne öldürdüler, ne de astılar. Fakat (öldürdükleri) onlara İsa gibi gösterildi. Onun hakkında ihtilafa düşenler bundan dolayı tam bir kararsızlık içindedirler. Bu hususta zanna uymak dışında hiçbir bilgileri yoktur ve kesin olarak onu öldürmediler. Bilakis Allah onu kendi katına yükseltmiştir. ” (Nisa:157-158)
Dış okumalar
değiştir- Mesih ve Mehdi inancı, Akademik makale 2 Haziran 2018 tarihinde Wayback Machine sitesinde arşivlendi.
Ayrıca bakınız
değiştirKaynakça
değiştir- ^ Orhan Gökdemir, Din ve Devrim, s. 105
- ^ "Arşivlenmiş kopya". 14 Ağustos 2012 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 24 Temmuz 2012.
- ^ "Arşivlenmiş kopya". 28 Şubat 2021 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 25 Ekim 2021.
- ^ "Arşivlenmiş kopya". 15 Temmuz 2012 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 10 Ocak 2013.
- ^ TDV İslam Ansiklopedisi, Mehdî, yazar: Yusuf Şevki Yavuz
- ^ "Arşivlenmiş kopya". 16 Haziran 2021 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 25 Ekim 2021.
- ^ "Arşivlenmiş kopya". 25 Mart 2020 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 25 Ekim 2021.
- ^ "Arşivlenmiş kopya". 27 Aralık 2019 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 25 Ekim 2021.
- ^ "Arşivlenmiş kopya" (PDF). 16 Haziran 2021 tarihinde kaynağından arşivlendi (PDF). Erişim tarihi: 25 Ekim 2021.
- ^ Ebu Davud, Melahim, 14; Tirmizi, Fiten, 59, 62, İbn Mace, Fiten, 33
- ^ Mecmau’z-Zevaid, h. no. 12525
- ^ a b "Arşivlenmiş kopya" (PDF). 2 Haziran 2018 tarihinde kaynağından arşivlendi (PDF). Erişim tarihi: 16 Temmuz 2012.
- ^ [1][ölü/kırık bağlantı]
- ^ "Al-i İmran Suresi, 45. Ayet (Diyanet Meali)". 19 Şubat 2008 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 2 Ekim 2007.
- ^ "Nisa Suresi, 156-157. Ayetler (Diyanet Meali)". 19 Şubat 2008 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 2 Ekim 2007.
- ^ "Nisa Suresi, 171. Ayet (Diyanet Meali)". 19 Şubat 2008 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 2 Ekim 2007.
- ^ "Tevbe Suresi, 30. Ayet (Diyanet Meali)". 19 Şubat 2008 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 2 Ekim 2007.
- ^ Buhari, Enbiya, 50
- ^ Müslim, İman, 71
- ^ Tirmizi, Fiten, 54
- ^ "Arşivlenmiş kopya" (PDF). 30 Ekim 2014 tarihinde kaynağından arşivlendi (PDF). Erişim tarihi: 24 Ekim 2014.
- ^ İslam Kaynaklarına Göre İsa’nın akıbeti Meselesi, doktora tezi, Özet 10 Aralık 2006 tarihinde Wayback Machine sitesinde arşivlendi. (1999)
- ^ Hızır Yağcı [2] 7 Ekim 2007 tarihinde Wayback Machine sitesinde arşivlendi. (2005)
- ^ Prof. Dr. Ali ÖZEK & Prof Dr. Hayrettin KARAMAN, Kur'an-ı Kerim ve Türkçe Açıklamalı Meali, s.102 (Nisa, 158-159 dipnot), 1992
- ^ Said Nursi, Mektubat, Birinci Mektup, Birinci Sual