Location via proxy:   [ UP ]  
[Report a bug]   [Manage cookies]                
İçeriğe atla

Diyarbakır Kuşatması

Kontrol Edilmiş
Vikipedi, özgür ansiklopedi
Diyarbakır Kuşatması
Fırat-Dicle Seferi
Osmanlı-İran Savaşları

Kalenin günümüzdeki durumu.
Tarih1514-10 Eylül 1515
Bölge
Diyarbakır, Türkiye
Sebep Yerel Kürt aşiretlerin Şah İsmail'den yüz çevirip Osmanlı'ya yanaşması.
Sonuç

Kesin Osmanlı zaferi

  • Yerel yönetim Osmanlı'ya katıldı.
  • Osmanlı ordusu Dicle'yi geçti
Coğrafi
Değişiklikler
Diyarbakır Osmanlı'nın yönetimine girdi ve Eyalet haline getirildi.
Taraflar
Osmanlı İmparatorluğu Osmanlı İmparatorluğu
Osmanlı yanlısı Kürt aşiretler
Safevi Devleti
Safevi yanlısı Kürt aşiretler
Komutanlar ve liderler
Osmanlı İmparatorluğu Bıyıklı Mehmed Paşa
Osmanlı İmparatorluğu Şadi Paşa
Osmanlı İmparatorluğu İdris-i Bitlisi
Osmanlı İmparatorluğu Yiğit Ahmet
Osmanlı İmparatorluğu Cemşid Bey
Ustacalı Kara Han
Durmuş Bey
Güçler
15.000 civarı[1] 6.000 - 10.000

Diyarbakır Kuşatması; 1515 yılında Ustacalı Karahan komutasındaki Safevi ordusunun, yönetime karşı gelen Diyarbakır'ı ele geçirmek istemesiyle başlamıştır. Yaklaşık 9 ay süren kuşatma, Bıyıklı Mehmed Paşa komutasındaki Osmanlı ordusunun 10 Eylül'de bölgeye gelmesi üzerine son bulmuştur.

23 Ağustos 1514'te Yavuz Sultan Selim komutasındaki Osmanlı ordusu, Şah İsmail komutasındaki Safevi ordusunu mutlak bir zafer sonucu dağıtarak Azerbaycan ve İran içlerine ilerlerdi. Yaklaşan kış ile birlikte Azerbaycan topraklarını boşaltan Osmanlı padişahı Amasya'ya döndü. Anadolu'ya dönerken de, Kuzey Anadolu'da olup da hala Safevi hakimiyetinde kalan şehirleri kuşatması için birlikler gönderiyordu. Bunlardan biri olan Bayburt Kuşatması'nda büyük bir başarı elde eden Bıyıklı Mehmed Ağa, Paşalık makamına terfi etti ve yaklaşan kış boyunca civar şehirleri Osmanlı topraklarına katması için görevlendirildi. Bıyıklı Mehmed Paşa, Kemah Kuşatması'nda da aynı başarıyı gösterdi ve yaklaşan Mısır savaşı yüzünden İstanbul'a dönecek olan Padişah, Bıyıklı Mehmed Paşa'yı Safeviler'e karşı Doğu cephesi'nde kumandanlığa getirdi.

Yavuz Sultan Selim'in seferi sonlandırıp, ordunun çoğunu terhis etmesinden yararlanan Şah İsmail; Nur Ali Halife komutasında bir ordu hazırladı ve Tunceli üzerinden Erzincan'a taarruz etmesini emretti. Casusları vasıtasıyla bunu öğrenen Bıyıklı Mehmed Paşa, kuvvetlerini toplayarak beklenmedik bir anda Ovacık Muharebesi'nde Nur Ali Halife'yi ve ordusunu imha etti.

Tüm bunlar olurken İdris-i Bitlisi'nin kışkırttığı Diyarbakır ahalisi şehirdeki Safevi birliklerini kovarak Osmanlı padişahına bağlılığını bildirdi. Tunceli'den ümidini kesen Şah İsmail; bu sefer de maktul Diyarbakır Valisi'nin kardeşi Ustacalı Karahan komutasındaki 5-6 bin kişilik bir orduyu, hakimiyetini kaybetmeye başladığı Diyarbakır'a gönderdi.

Safevi ordusunun Van'ı geçtiğini öğrenen İdris-i Bitlisî, padişaha haber gönderdi ve Kürt aşiretlerinden oluşan 10.000 kişilik bir kuvveti etrafında toplamayı başardı. Padişah da halihazırda Bayburt'ta bulunan Bıyıklı Mehmed Paşa'yı ordusunu toplaması için görevlendirdi. Amasya Beylerbeyi Şadi Paşa da 5.000 Sipahi ile Bıyıklı Mehmed Paşa'ya katılması için padişah fermanı aldı.

Diyarbakır önlerine gelen Ustacalı Karahan, birliklerinin kovulduğu şehri her şeye rağmen sulh yoluyla almak istedi. Şehrin teslim olmaması üzerine kuşatma başladı. Bu sırada Amasya'dan henüz İstanbul'a dönmemiş olan padişah, Yiğit Ali komutasındaki az sayıda yardım kuvvetini Diyarbakır'a yolladı. Bir gece yarısı yarma harekâtıyla Rum kapısından içeri girmeyi başaran Yiğit Ali, birliklerini şehrin müdafası için konuşlandırdı ve yakında Osmanlı ordusunun geliceğini söylerek savunmacılara güvence verdi.

Savunmanın güçlenmesi üzerine Şah İsmail ve Safefivleri destekleyen aşiretler kuşatma ordusuna destek gönderdi. Bu sırada Kürt aşiretleri de boş durmadı. Bingöl, Batman ve Siirt dolaylarındaki eski yurtlarını kurtardı. Kuşatmanın uzaması ve aşiretlerin tek başına yetersiz kalması üzerine Bıyıklı Mehmed Paşa, ordusunu hazırlayıp yola çıktı. Bu ordu, Erzincan ve Bingöl'den geçerek Diyarbakır'a ilerliyordu. Bingöl dolaylarında Amasya ordusu ve Kürt aşiretleri de Osmanlı ordusuna katıldı. Ordu, birleşmenin 5'inci gününde ise Diyarbakır'a vardı. Uzun süren yorucu kuşatmadan sonuç alamayan Karahan; Osmanlı ordusunun da geldiğini öğrenince muharebeyi göze alamadı, kuşatmayı kaldırdı ve Mardin'e doğru firara başladı.

Böylelikle yaklaşık 9 aydır kuşatmada olan Diyarbakır, 10 Eylül Pazartesi günü Osmanlı İmparatorluğu'na katıldı.

Bıyıklı Mehmed Paşa şehre girmedi, garnizon için biraz asker bıraktı ve Karahan'ı takip için Mardin'e yöneldi. Mardin'de de durmayan Karahan, Sincar'a çekildi. Mardin şehri teslim olsa da iç kale teslim olmadı. Bıyıklı Mehemd Paşa kuşatmak istedi ama Şadi Paşa katılmayacağını söyleyerek kuvvetleriyle birlikte ordudan ayrıldı. Bıyıklı Mehmed Paşa ise yaklaşan kış ve Şadi Paşa'nın harekâtı yüzünden Diyarbakır'a çekilmek zorunda kaldı.

Şadi Paşa ve onunla hareket eden 5 Sancakbeyi, olanların haberini alan Yavuz Sultan Selim tarafından azledildi ve cezalandırıldı. Bıyıklı Mehmed Paşa ise 4 Ekim'de Osmanlı'nın ilk Diyarbakır Beylerbeyi olarak atandı. Gelecek bahara kadar da İstanbul'dan ve Anadolu'dan takviyeler gönderildi. Karaman Beylerbeyi Hüsrev Paşa da ordusuyla katılması için emir aldı.

Ayrıca bakınız

[değiştir | kaynağı değiştir]
  1. ^ Genelkurmay Başkanlığı, TSK tarihi cilt III kısım II Mısır Seferi eki, s.81