Location via proxy:   [ UP ]  
[Report a bug]   [Manage cookies]                
İçeriğe atla

sallanmak

Vikisözlük sitesinden

Türkçe

[değiştir]

Eylem

[değiştir]

sallanmak sallanmak -ır sallanmak (üçüncü tekil şahıs geniş zaman çekimi sallanır)

[1] bağlı bulunduğu yerde gevşek duruma gelip yerinden oynamak, kımıldamak
Dişi sallanıyor.
[2] bir şey belli noktasından bir yere bağlı kalmak şartıyla, o noktanın iki tarafına aynı doğrultuda ve sürekli olarak gidip gelmek
Sallanmaz o kalkışta ne mendil ne de bir kol. - Y. K. Beyatlı
[3] salıncak, hamak vb. de kendini sallamak
[4] güçlü bir biçimde sarsılmak, titremek
Yere çivilenmiş koca masayı sarsarken oda bir salıncak gibi sallanıyor. - S. F. Abasıyanık
[5] vaktini boş ve yararsız işlerle uğraşarak geçirmek, oyalanmak, savsaklanmak
[6] makamından veya bulunduğu durumdan uzaklaşmak, yerini bir başkasına bırakmak tehlikesiyle karşılaşmak


Kaynakça

[değiştir]

Çeviriler

[değiştir]

Türkmence

[değiştir]

Eylem

[değiştir]

sallanmak

[1] inmek, alçalmak, eğilmek, sarkmak, düşmek

Kaynakça

[değiştir]
  • Atacanov, Ata (1922). Türkmendolu Yir Sözlüğü.