In today's business world, having talented, educated, and qualified employees who can... more In today's business world, having talented, educated, and qualified employees who can use technological developments has become an important advantage. Maintaining this superiority can be done with employees who are technically business-oriented. Economic uncertainty in the global markets enables countries to attach importance to vocational education, which will make their youth a part of the current economic process. The aim of this study is to reveal the necessity of vocational education in vocational high schools and vocational schools of higher education in our country to sustainably meet the global workforce needs of supply chain management. In this context, South Korea has been selected on global scale, which is thought to play an important role in the vocational education policies implemented in her development, and the general and vocational education system examined has been compared with the situation in Turkey.
Ufuk Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü Dergisi, 2020
Tedarik zinciri, ürün ve hizmet üretimi için ihtiyaç duyulan tüm girdilerin organize edildiği bir... more Tedarik zinciri, ürün ve hizmet üretimi için ihtiyaç duyulan tüm girdilerin organize edildiği bir ağdır. Sağlık işletmelerinin sundukları hizmet kalitesini standardize etmeleri için bu ağı etkin kullanmaları gerekir. Bu halkaların etkili organize edilememesi ise istenilen sonuçlara ulaşmayı engelleyecek ya da daha hayati sorunlar doğurabilecektir. Sağlık sektöründe kullanılan girdiler çoğu zaman çok pahalıdır ve kalite bakımından çok dikkatli bir takibe muhtaçtır. Yine bu sektörde kullanılan mal ve hizmetlerin bir kısmı piyasa şartlarında hemen bulunamayabilen malzemelerdir. Özellikle spesifik konularda yurt ya da kıta çapında bazı malzemelerin üretimi çok sınırlı olabilmektedir, hatta bazı malzemeler için tek bir tedarikçi bulunmaktadır. Yine bu malzemelerin kullanılması yasa ve yönetmeliklerle sınırlandırılmıştır. Örneğin, bazı sertifikalar, kalibrasyonlar gerekli olabilmektedir, özel takip altında kullanılması gerekebilmekte ya da özel depolarda, özel şartlar altında stoklanması istenebilmektedir. Yasa ve yönetmeliklerle kullanım ve saklanma şartları düzenlenmiş olan malzemelerin mevcudu dikkatli bir şekilde ve sürdürülebilir metotla takip altında bulundurulmalıdır. Bu takip için pek çok yöntem (ABC, VED vd.) bulunmaktadır. Aynı zamanda işletmenin önemli bilanço kalemlerinden biri olan stok mevcudunu güncel ve gerçekçi bir şekilde değerleyebileceğimiz yöntemlere ihtiyacımız bulunmaktadır. Bunun için de geliştirilmiş (Has Maliyet, Piyasa Fiyatı vd.) yöntemler bulunmaktadır. Bu çalışmayı yapmaktaki amacımız, sağlık kurumlarının stok yönetimi politikalarını, karşılaştıkları güçlükleri ve çözümleri araştırmaktır. Bunun için sağlık kurumları yöneticileriyle yarı yapılandırılmış mülakat tekniği ile görüşülmüştür. Görüşmeler sonucu kod, kategori ve frekanslar çıkarılıp, yorumlanmıştır.
Kuresellesen dunyamizda Uluslararasi Dogrudan Yatirimlarin (UDY) ulkelerin ekonomik kalkinma ve r... more Kuresellesen dunyamizda Uluslararasi Dogrudan Yatirimlarin (UDY) ulkelerin ekonomik kalkinma ve refahlari uzerindeki etki ve onemi giderek artmaktadir. Ozellikle icinde bulundugumuz, bilgi ve iletisim kavramlarinin sekillendirdigi yeni dunya duzeni icinde Turkiye icin ekonomik ve sosyal refaha ulasabilmek, istikrarli ve surdurulebilir bir buyume saglayabilmek buyuk onem tasimaktadir. Bu kapsamda, ulkemizde ekonomik liberallesme hareketlerinin, ozellikle 1980’li yillardan itibaren artmaya baslamis olmasina ragmen 1990’li yillar da dahil olmak uzere birtakim yapisal reformlarla desteklenememis olmasindan dolayi bu yonde beklenen gelismeler saglanamamistir. Ozellikle 2000’li yillardan itibaren birtakim yapisal reformlarin da uygulamaya konulmasiyla birlikte UDY girislerinde onemli miktarlarda artislar yasanmaya baslamistir. Bu calismada; 1998 - 2010 yillari arasindaki surecte gerceklesen UDY girislerinin onemli belirleyicilerinden olan GSYH, Net Uluslararasi Rezervler, Dis Borc Stogu v...
In our globalizing world, progress and innovations are recorded on behalf of the knowledge every ... more In our globalizing world, progress and innovations are recorded on behalf of the knowledge every day. In this context, very important studies have been made, and significant progress has been achieved after John von Neumann who was a genius mathematician first proposed the idea of explaining the human behavior by means of games. Game theory, having wide application range of scientific areas, has found wide application areas such as business, economics, international relations, military areas, politics, education, administration, law, and many others. Game theory has raging application possibilities in many areas; especially in the field of economic sciences and it has gone through a long development process until the present day. Therefore, in this study, the journey of the development process of game theory has been studied. In this process, important developments have taken place in the direction of the applicability of the social sciences into game theory which is focusing to take the right decisions to find the right strategies. John Forbes Nash is a major contributor to the studies in this direction among other scientists. Therefore, in this study, it has tried to put forward the critical role of John F. Nash in this process.
Kuresellesen dunya ekonomisinde, 1980’li yillardan sonra mal ve hizmet piyasalarinda baslayan ser... more Kuresellesen dunya ekonomisinde, 1980’li yillardan sonra mal ve hizmet piyasalarinda baslayan serbestlesme ve butunlesme hareketlerindeki gelisim, bilgi ve iletisim teknolojilerinde yasanan buyuk ilerleme ve degisimlerin de etkisiyle, uluslararasi iliskilerin ve islemlerin artmasina yol acmistir. Bu kapsamda, ozellikle sermaye hareketlerinin onundeki engellerin buyuk olcude ortadan kalkmasiyla finansal piyasa ve kurumlarin kuresel anlamda etkilesimleri artmis, dunyada “kuresel sermaye” olarak ifade edilen bir ortak kavram ortaya cikmistir. Avrupa Birligi’ne uyelik surecindeki ulkemiz acisindan da ekonomik buyume ve kalkinma bakimindan buyuk onem tasiyan yatirimlarin gerceklestirilmesinde, finansal araclar yoluyla reel sektore uzun vadeli kaynak saglamasinin yaninda sermayenin tabana yayilmasi, adil gelir dagilimi, kayit disi ekonomi ile mucadele gibi sosyo-ekonomik konularda da sermaye piyasalarinin onemi buyuktur. Son yillarda gelisen ve islem hacmi onemli olcude artan Turkiye serm...
Kuresellesen dunyamizda, uluslararasi sermaye birikiminin oldukca yuksek duzeyde artis gostermesi... more Kuresellesen dunyamizda, uluslararasi sermaye birikiminin oldukca yuksek duzeyde artis gostermesi; uluslararasi sermaye hareketlerinin de yuksek kazanc beklentileriyle birlikte gelismekte olan piyasalara yonelmesi sonucunu dogurmustur. Finans piyasalarindaki kuresellesme, bilgi ve iletisim teknolojilerindeki gelismelerin de etkisiyle ozellikle 1980’lerden sonra uluslararasi sermayedeki hareketliligin artmasina ve giderek spekulatif bir nitelige burunmesine yol acmistir. Finansal serbestlesmeyle birlikte spekulatif sermaye hareketlerine acik hale gelen, ekonomik ve siyasi yapilari farkli bir cok ulkede yasanan ekonomik krizler; finansal serbestlesme ve sermaye hareketlerinin ekonomik etkilerini daha cok gundeme tasimistir. Bu kapsamda, uluslararasi sermaye hareketleri, doviz islemleri, vergisel islemler vb. konulardaki kontrollere yonelik ekonomik onlemler literaturde ve uygulamada sikca yer almaya baslamistir. Spekulatif nitelikli sicak para giris ve cikislari ulkelerin ekonomik yap...
Handbook of Research on Recent Perspectives on Management, International Trade, and Logistics
In today's business world, having talented, educated, and qualified employees who can use tec... more In today's business world, having talented, educated, and qualified employees who can use technological developments has become an important advantage. Maintaining this superiority can be done with employees who are technically business-oriented. Economic uncertainty in the global markets enables countries to attach importance to vocational education, which will make their youth a part of the current economic process. The aim of this study is to reveal the necessity of vocational education in vocational high schools and vocational schools of higher education in our country to sustainably meet the global workforce needs of supply chain management. In this context, South Korea has been selected on global scale, which is thought to play an important role in the vocational education policies implemented in her development, and the general and vocational education system examined has been compared with the situation in Turkey.
Handbook of Research on Recent Perspectives on Management, International Trade, and Logistics
After a short time from the discovery of silk by China, it had become a status symbol in the worl... more After a short time from the discovery of silk by China, it had become a status symbol in the world, and it reached up to the Roman Empire. This created trade routes and they were called the “Silk Road.” The goods that came to the Mediterranean through this historical trade route were distributed to the world through Mediterranean ports. However, invention of compass by China paved the way for geographical discoveries and new trade routes were found as a result of these discoveries. These developments reduced importance of the Silk Road. Approx. 500 years later, China became a manufacturing center as a result of its trade with the West. This situation reminded China of the “Historic Silk Road,” and they announced the project under the name of One Belt One Road to the world in 2013, which is essentially a modern version of the “Historic Silk Road.” Economic Opportunities In Obor Project will be analysed in this study.
Advances in Logistics, Operations, and Management Science
Women, who make up half of the world's population, are one of the key elements for social pro... more Women, who make up half of the world's population, are one of the key elements for social progress and development. However, women's participation in economic life, the level of utilization from social and economic development, unfortunately, is not directly proportional to the population. In a global sense, women live profound inequalities in many ways such as the economy, education, health, and social, which in turn significantly affects global development in a negative way. Women taking part in economic life ensures participation of them in the workforce at the ideal level and increases employment which is one of the main requirements of sustainable growth and development and is also the key to achieving a sustainable and balanced structure of growth and development. The low level of female employment at international standards leads to structural, economic, and social negativity in many aspects for a country. In this chapter, Turkey's case is discussed by investigati...
Küreselleşme olgusunun hızla gelişme gösterdiği günümüzde uluslararası doğrudan yatırımlar hem ge... more Küreselleşme olgusunun hızla gelişme gösterdiği günümüzde uluslararası doğrudan yatırımlar hem gelişmiş hem de gelişmekte olan ülkeler açısından büyük önem arz etmektedir. Bu çalışmada, 1990-2016 yılları arasında Türkiye'ye gelen uluslararası doğrudan yatırımların ekonomik büyüme ve piyasa mekanizmaları arasındaki etkileşimi analizler yoluyla incelenmiştir. Çalışmadaki temel amaç, uluslararası doğrudan yatırımların hangi ekonomik göstergelere ne derecede, hangi yönde etkileri olduğunu ortaya koymaktır. Bu kapsamda analizler yapılırken Türkiye'nin Gayri Safi Yurtiçi Hasıla (GSYİH), Emtia Ticareti, Cari Fiyatlarla Uluslararası Doğrudan Yatırımların düzeyleri, Enflasyon Oranları ve Uluslararası Doğrudan Yatırımların GSYİH Oranı kullanılarak değişkenler arasındaki ilişkiler çözümlenmiştir. Bu itibarla ADF ve PP Birim Kök Testi, Gecikme Uzunluğu Analizi, Eşbütünleşme Testi ve Granger Nedensellik Testi yapılarak değişkenler arasındaki ilişkinin yönleri incelenmiştir. Sonuç olarak, Uluslararası Doğrudan Yatırımlar ile emtia ticareti, GSYİH, büyüme oranı ile uzun dönemde doğru yönlü ilişki varken; enflasyon oranı ile arasında herhangi bir nedensellik tespit edilmemiştir.
Ufuk Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü Dergisi , 2020
Tedarik zinciri, ürün ve hizmet üretimi için ihtiyaç duyulan tüm girdilerin organize edildiği bir... more Tedarik zinciri, ürün ve hizmet üretimi için ihtiyaç duyulan tüm girdilerin organize edildiği bir ağdır. Sağlık işletmelerinin sundukları hizmet kalitesini standardize etmeleri için bu ağı etkin kullanmaları gerekir. Bu halkaların etkili organize edilememesi ise istenilen sonuçlara ulaşmayı engelleyecek ya da daha hayati sorunlar doğurabilecektir. Sağlık sektöründe kullanılan girdiler çoğu zaman çok pahalıdır ve kalite bakımından çok dikkatli bir takibe muhtaçtır. Yine bu sektörde kullanılan mal ve hizmetlerin bir kısmı piyasa şartlarında hemen bulunamayabilen malzemelerdir. Özellikle spesifik konularda yurt ya da kıta çapında bazı malzemelerin üretimi çok sınırlı olabilmektedir, hatta bazı malzemeler için tek bir tedarikçi bulunmaktadır. Yine bu malzemelerin kullanılması yasa ve yönetmeliklerle sınırlandırılmıştır. Örneğin, bazı sertifikalar, kalibrasyonlar gerekli olabilmektedir, özel takip altında kullanılması gerekebilmekte ya da özel depolarda, özel şartlar altında stoklanması istenebilmektedir. Yasa ve yönetmeliklerle kullanım ve saklanma şartları düzenlenmiş olan malzemelerin mevcudu dikkatli bir şekilde ve sürdürülebilir metotla takip altında bulundurulmalıdır. Bu takip için pek çok yöntem (ABC, VED vd.) bulunmaktadır. Aynı zamanda işletmenin önemli bilanço kalemlerinden biri olan stok mevcudunu güncel ve gerçekçi bir şekilde değerleyebileceğimiz yöntemlere ihtiyacımız bulunmaktadır. Bunun için de geliştirilmiş (Has Maliyet, Piyasa Fiyatı vd.) yöntemler bulunmaktadır. Bu çalışmayı yapmaktaki amacımız, sağlık kurumlarının stok yönetimi politikalarını, karşılaştıkları güçlükleri ve çözümleri araştırmaktır. Bunun için sağlık kurumları yöneticileriyle yarı yapılandırılmış mülakat tekniği ile görüşülmüştür. Görüşmeler sonucu kod, kategori ve frekanslar çıkarılıp, yorumlanmıştır.
Ufuk Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü Dergisi, 2019
İşletmeler kurulurken ömürlerinin sonsuz olduğu düşünülerek kurulur. Günümüzde işletmelerin de he... more İşletmeler kurulurken ömürlerinin sonsuz olduğu düşünülerek kurulur. Günümüzde işletmelerin de her canlı gibi bir ömrü olduğu artık bilinmektedir. Hatta işletmelerin kurulma çalışmaları sırasında bu ömür hesaplanarak tahmin edilmektedir. Sağlık işletmelerinin uzun süre varlığını sürdürebilmesi de kuşkusuz iyi bir yönetim ile mümkündür. Yönetim biliminin postmodern yaklaşımlarından biri olan Toplam Kalite Yönetimi (TKY), tüm işletmelerde kabul gördüğü gibi günümüzde hastanelerin de hedeflerine ulaşması ve toplam performansını geliştirmesi için benimsediği bir yönetim şeklidir. Makalede sağlık kurumlarındaki performansı etkileyen faktörler kapsamlı bir literatür çalışması sonucunda performans ölçütleri olarak ele alınmıştır. Bu çalışma ile TKY'nin uygulanması ve geliştirilmesi için alınacak önlemlerin tespit edilmesi, ileride yapılacak olan durum analizleri için öncü bulgular elde edilmesi ve hastane personelinin performansının artırılmasına yönelik bir temel oluşturulması amaçlanmıştır.TKY, işlevselliği, yönetici ve personel davranışlarına etkileri bağlamında incelenmiştir. Bu kapsamda, çalışanların motivasyonları, performansları, iç müşteri memnuniyetleri, TKY'ne olan inançları ve kurum kültürüne yönelik düşünceleri, anket yöntemiyle elde edilmiş veriler yardımıyla, istatiksel olarak değerlendirilip yorumlanmıştır.
Ufuk Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü Dergisi, 2019
Küresel ekonomik ilişkiler ile birlikte artan uluslararası entegrasyon hareketleri, Doğrudan Yaba... more Küresel ekonomik ilişkiler ile birlikte artan uluslararası entegrasyon hareketleri, Doğrudan Yabancı Yatırımların (DYY) önemini daha da artırmıştır. Özellikle Gelişmekte Olan Ülkelerin (GOÜ) ekonomik kalkınma ve refahlarını artırmak ve finansman sorunlarını gidermek amacıyla ihtiyaç duydukları DYY'ler, gittikleri ekonomilerde birçok makro değişkeni de etkilemektedir. Bu süreç içerisinde, GOÜ'lerin kalkınmaları ve bunu sürdürebilmelerinin önündeki en büyük sorun, sermaye birikimlerinin dolayısıyla, tasarruflarının yetersiz oluşudur. Bu nedenle, özellikle söz konusu ülkelerin gelişmelerini sağlamada DYY'ler anahtar bir rol oynamaktadır. Bu makalede, Uluslararası Doğrudan Yatırımları (UDY) oluşturan, Doğrudan Yabancı Yatırımlar (DYY) ve Gayrimenkul Yatırımları içinde DYY'ler üzerinde durulacaktır. DYY'ler finansal kaynak ve teknolojik yetersizlik gibi konularda etkin rol almalarının yanında; üretim, gelir ve verimlilik artışları sağlama, yeni iş alanları yaratma, işsizliği azaltma ve daha pek çok boyutuyla önem taşımaktadır. Dolayısıyla DYY'ler, tüm dünyada büyümenin ve gelişmenin önemli bir faktörü olarak kabul edilmekte ve DYY'leri çekebilme konusunda küresel bir rekabet yaşanmaktadır. Bu çalışmanın temel amacı, DYY'lerin ekonomik performans üzerinde canlandırıcı, refah düzeyini artırıcı ve finansman sorunlarını giderici yöndeki etkilerinin analiz edilerek değerlendirilmesidir.
International Journal of Humanities and Education, 2018
Özet Küreselleşen dünya ekonomisinde, 1980'li yıllardan sonra mal ve hizmet piyasalarında başlaya... more Özet Küreselleşen dünya ekonomisinde, 1980'li yıllardan sonra mal ve hizmet piyasalarında başlayan serbestleşme ve bütünleşme hareketlerindeki gelişim, bilgi ve iletişim teknolojilerinde yaşanan büyük ilerleme ve değişimlerin de etkisiyle, uluslararası ilişkilerin ve işlemlerin artmasına yol açmıştır. Bu kapsamda, özellikle sermaye hareketlerinin önündeki engellerin büyük ölçüde ortadan kalkmasıyla finansal piyasa ve kurumların küresel anlamda etkileşimleri artmış, dünyada "küresel sermaye" olarak ifade edilen bir ortak kavram ortaya çıkmıştır. Avrupa Birliği'ne üyelik sürecindeki ülkemiz açısından da ekonomik büyüme ve kalkınma bakımından büyük önem taşıyan yatırımların gerçekleştirilmesinde, finansal araçlar yoluyla reel sektöre uzun vadeli kaynak sağlamasının yanında sermayenin tabana yayılması, adil gelir dağılımı, kayıt dışı ekonomi ile mücadele gibi sosyo-ekonomik konularda da sermaye piyasalarının önemi büyüktür. Son yıllarda gelişen ve işlem hacmi önemli ölçüde artan Türkiye sermaye piyasaları, Avrupa Birliği ile bütünleşme aşamasında doğrudan bir rekabet içinde bulunmakta ve bu alanda gelişimini hızla sürdürmeye devam etmektedir. Dolayısıyla bu çalışmada, Türkiye sermaye piyasaları ve borsalarının gelişim süreci ve önemine değinilmeye çalışılmıştır. Abstract In the globalized world economy, the development of the liberalization and integration movements, which started in the goods and services markets after the 1980s, led to an increase in the international relations and transactions due to the great progress and changes in information and communication technologies. In this context, especially with the disappearance of the obstacles to capital movements, the interactions of financial markets and institutions in the global sense have increased and a common concept which is called "global capital" has emerged in the world. In the realization of investments which are of great importance in terms of economic growth and development, in addition to providing long-term resources to the real sector through financial instruments, capital markets have a great importance in socioeconomic issues such as the spread of capital to the base, fair income distribution, and fight against the informal economy. In recent years, developing and trading volume significantly increased Turkey's capital markets. There exists direct competition in the integration process with the European Union and continues to develop rapidly in this area. Therefore, the process of development and importance of Turkey's capital and stock exchange markets are mentioned in this study.
In the process of globalization, important distances have been taken in subjects pertaining to pr... more In the process of globalization, important distances have been taken in subjects pertaining to project management in the scope of achieving and sustaining international development and economic growth. From the past to the present, projects which could be called outdated have been used and are still being used. Similar to all world countries, the disadvantages have been experienced due to this in our country, and it can be observed that the realized projects do not meet the criteria of " Time, Cost and Scope ". Defects in relation to cost can cause great disadvantages for businesses. Not only companies but also workers and other stakeholders are also adversely affected by this situation. With the recent changes happening in Turkey, outdated project management methods have been replaced by PMI (Project Management Institute) Project Management Standards which have become the standard. In numerous fields many companies have started to have CMMI (Capability Maturity Model Integration) and the need for managing projects in this direction has emerged. In the study, Project Management Processes and issues to be realized in these processes have been examined in detail.
Ahi Evran Universitesi Kırşehir Eğitim Fakültesi Dergisi, 2018
Özet Benzer ekonomik modeller uygulayan iki ülkeden biri olan ve 1960'lı yıllara kadar birçok sos... more Özet Benzer ekonomik modeller uygulayan iki ülkeden biri olan ve 1960'lı yıllara kadar birçok sosyo-ekonomik gösterge bakımından Türkiye'nin gerisinde bulunan Güney Kore; Türkiye ile yaklaşık olarak aynı zamanlarda kalkınma plan ve programları uygulamaya başlamış olmasına rağmen, sosyo-ekonomik yönden önemli ölçüde ilerleme göstermiştir. Güney Kore, PISA'da da en başarılı ülkeler arasında yer almayı başarmış olduğundan dolayı incelenmeye değer görülmüştür. Bu çalışmada, bütüncül bir bakış açısıyla, Türkiye ile Güney Kore'nin eğitim sistemleri, PISA sonuçları ve bazı ekonomik göstergeleri karşılaştırmalı olarak incelenmiştir. Her iki ülkenin eğitim sistemlerinde çok büyük farklar bulunmamasına rağmen yıllara göre PISA sonuçları Güney Kore lehinedir. Fen bilimleri okuryazarlığı, okuma becerileri ve matematik okuryazarlığı alanlarında Türkiye, OECD ülke ortalamalarının altında kalırken, Güney Kore'nin başarısı OECD ülke ortalamalarının oldukça üzerindedir. Güney Kore, uygulamış olduğu ihracata dayalı ekonomik kalkınma modeli ile hem ekonomik yönden hem de eğitimdeki başarı düzeyi bakımından günümüzde Türkiye'den daha yüksek sosyo-ekonomik gelişme sağlayabilmiş ve gösterdiği ekonomik kalkınma ve büyüme performansı ile gelişmiş ülkeler seviyesine yükselebilmiştir. Türkiye'nin, sosyo-ekonomik yönden dünyada başarısı örnek gösterilen Güney Kore örneğinden yararlanması önem taşımaktadır. Anahtar Kelimeler: Karşılaştırmalı eğitim, Türkiye-Güney Kore PISA sonuçları, uluslararası ekonomi, ihracata dayalı büyüme modeli, ekonomik büyüme ve kalkınma.
Özet Küreselleşen dünyamızda, uluslararası sermaye birikiminin oldukça yüksek düzeyde artış göste... more Özet Küreselleşen dünyamızda, uluslararası sermaye birikiminin oldukça yüksek düzeyde artış göstermesi; uluslararası sermaye hareketlerinin de yüksek kazanç beklentileriyle birlikte gelişmekte olan piyasalara yönelmesi sonucunu doğurmuştur. Finans piyasalarındaki küreselleşme, bilgi ve iletişim teknolojilerindeki gelişmelerin de etkisiyle özellikle 1980'lerden sonra uluslararası sermayedeki hareketliliğin artmasına ve giderek spekülatif bir niteliğe bürünmesine yol açmıştır. Finansal serbestleşmeyle birlikte spekülatif sermaye hareketlerine açık hale gelen, ekonomik ve siyasi yapıları farklı bir çok ülkede yaşanan ekonomik krizler, finansal serbestleşme ve sermaye hareketlerinin ekonomik etkilerini daha çok gündeme taşımıştır. Bu kapsamda, uluslararası sermaye hareketleri, döviz işlemleri, vergisel işlemler vb. konulardaki kontrollere yönelik ekonomik önlemler literatürde ve uygulamada sıkça yer almaya başlamıştır. Spekülatif nitelikli sıcak para giriş ve çıkışları ülkelerin ekonomik yapısına ve koşullarına göre bir istikrarsızlık unsuru olabilmekte ve bu bağlamda, spekülasyonlar, teorik olarak krizlerin temel nedeni olabildiği gibi, yaşanan krizlerde tetikleyici bir rol de üstlenebilmektedirler. Bu çalışmada, uluslararası sermaye hareketleri kapsamında sıcak para akımlarının ekonomik etkileri ile spekülasyon konusu analiz edilerek değerlendirilecektir. Abstract In our globalizing world, the fact that the accumulation of international capital has increased at a very high level has caused the international capital movements to move towards the emerging markets with high earnings expectations. With the influence of the developments in information and communication technologies, especially after the 1980s, the globalization of financial markets increased the mobility of international capital which become increasingly speculative. The economic effects of financial liberalization and capital movements are the main subject of the economic crises faced in many countries with different economic and political structures which are open to speculative capital movements along with financial liberalization. In this context, economic measures for international capital movements, foreign exchange transactions, tax transactions and similar controls have started to take place frequently in the literature and practice. Speculative hot money inflows and outflows can be an instability factor according to the economic structure and conditions of the countries. In this context, speculation can be the trigger for crises in the real world, as well as being theoretically the main cause of crises. In this study, the economic effects of hot money flows within the context of international capital movements will be analyzed and evaluated.
UFUK ÜNİVERSİTESİ SOSYAL BİLİMLER ENSTİTÜSÜ DERGİSİ Journal of Ufuk University Institute of Social Sciences , 2016
ÖZ
Ülkeler, ekonomik çıkarlar edinmek, aynı zamanda ortak politikalar üreterek politik alanlarda... more ÖZ
Ülkeler, ekonomik çıkarlar edinmek, aynı zamanda ortak politikalar üreterek politik alanlarda güç elde etmek
için ekonomik birleşmeler dediğimiz yapılanmalara gitmektedirler. Özellikle İkinci Dünya Savaşı’ndan sonra bu
tür birleşmeler yaygınlaşmış ve dünyada buna örnek teşkil edecek pek çok yapılanma ortaya çıkmıştır. Gümrük
Birliği, ülkeler arasındaki her türlü mal, hizmet ve sermaye hareketlerinin üye ülkeler arasında serbest dolaşımını
öngören ve ülke ekonomilerini bu bağlamda birçok yönden etkileyen önemli bir ekonomik birleşme türüdür.
Gümrük Birliği ile beraber üye ülkeler ulusal ticari politikalarını ve hatta siyasi politikalarını uyumlu hale
getirmekte ya da tamamen değiştirmek durumunda kalmaktadırlar. Bu çalışmada, gümrük birliği kavramı
açıklanarak, gümrük birliğinin genel etkilerine değinilmiş, AB Gümrük Birliği’nin oluşumu ve Türkiye’nin bu
sürece entegrasyonuna ve Birliğin Türkiye ekonomisine etkilerine yer verilmiştir. AB Gümrük Birliği’ne
üyelikle birlikte Türkiye ekonomisinin hangi yönlerden ve nasıl etkilendiği sayısal veriler ışığında açıklanmış,
ayrıca Türkiye’nin Avrupa Birliği’ne tam üyelikte hangi aşamada olduğuna ve Türkiye’nin 2023 hedeflerine
değinilmiştir.
Anahtar Kelimeler:Türkiye, Avrupa Birliği (AB), Gümrük Birliği, Ekonomik Etkiler, Türkiye’nin 2023
Stratejisi
EFFECTS OF EUROPEAN UNION (EU) CUSTOMS UNION ON THE ECONOMY OF TURKEY
ABSTRACT
Countries, go to embodiments which are called economic alliances inorder to obtain economic interests and also
produce common policies for achieving power in the political sphere. Particularly after the Second World War,
such alliances are widespread and many structurings has emerged to an exemplary all around the world. The
Customs Union is an important economical constitution specie, which foresees the free circulation of any kind of
goods and services between states and capital movements between member states and influences national
economies in this context in many aspects. Member states have to accord their national trade policies and even
their ideological policies or they have to change them completely within the context of the customs union. The
concept of customs union has been explained, the general influences of the customs union have been mentioned
and the formation of the EU Customs Union and the integration of Turkey within this process as well as the
effects of EU Customs Union in Turkish economy have been observed in this study. With membership to the
EU Customs Union, in what ways and how Turkey's economy affected are described in the scope of numerical
data, also the state of Turkey's full membership in the EU and Turkey's 2023 targets have been mentioned.
Keywords:Turkey, European Union (EU), Customs Union, Economic Effects, Turkey’s Strategy of 2023
In today's business world, having talented, educated, and qualified employees who can... more In today's business world, having talented, educated, and qualified employees who can use technological developments has become an important advantage. Maintaining this superiority can be done with employees who are technically business-oriented. Economic uncertainty in the global markets enables countries to attach importance to vocational education, which will make their youth a part of the current economic process. The aim of this study is to reveal the necessity of vocational education in vocational high schools and vocational schools of higher education in our country to sustainably meet the global workforce needs of supply chain management. In this context, South Korea has been selected on global scale, which is thought to play an important role in the vocational education policies implemented in her development, and the general and vocational education system examined has been compared with the situation in Turkey.
Ufuk Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü Dergisi, 2020
Tedarik zinciri, ürün ve hizmet üretimi için ihtiyaç duyulan tüm girdilerin organize edildiği bir... more Tedarik zinciri, ürün ve hizmet üretimi için ihtiyaç duyulan tüm girdilerin organize edildiği bir ağdır. Sağlık işletmelerinin sundukları hizmet kalitesini standardize etmeleri için bu ağı etkin kullanmaları gerekir. Bu halkaların etkili organize edilememesi ise istenilen sonuçlara ulaşmayı engelleyecek ya da daha hayati sorunlar doğurabilecektir. Sağlık sektöründe kullanılan girdiler çoğu zaman çok pahalıdır ve kalite bakımından çok dikkatli bir takibe muhtaçtır. Yine bu sektörde kullanılan mal ve hizmetlerin bir kısmı piyasa şartlarında hemen bulunamayabilen malzemelerdir. Özellikle spesifik konularda yurt ya da kıta çapında bazı malzemelerin üretimi çok sınırlı olabilmektedir, hatta bazı malzemeler için tek bir tedarikçi bulunmaktadır. Yine bu malzemelerin kullanılması yasa ve yönetmeliklerle sınırlandırılmıştır. Örneğin, bazı sertifikalar, kalibrasyonlar gerekli olabilmektedir, özel takip altında kullanılması gerekebilmekte ya da özel depolarda, özel şartlar altında stoklanması istenebilmektedir. Yasa ve yönetmeliklerle kullanım ve saklanma şartları düzenlenmiş olan malzemelerin mevcudu dikkatli bir şekilde ve sürdürülebilir metotla takip altında bulundurulmalıdır. Bu takip için pek çok yöntem (ABC, VED vd.) bulunmaktadır. Aynı zamanda işletmenin önemli bilanço kalemlerinden biri olan stok mevcudunu güncel ve gerçekçi bir şekilde değerleyebileceğimiz yöntemlere ihtiyacımız bulunmaktadır. Bunun için de geliştirilmiş (Has Maliyet, Piyasa Fiyatı vd.) yöntemler bulunmaktadır. Bu çalışmayı yapmaktaki amacımız, sağlık kurumlarının stok yönetimi politikalarını, karşılaştıkları güçlükleri ve çözümleri araştırmaktır. Bunun için sağlık kurumları yöneticileriyle yarı yapılandırılmış mülakat tekniği ile görüşülmüştür. Görüşmeler sonucu kod, kategori ve frekanslar çıkarılıp, yorumlanmıştır.
Kuresellesen dunyamizda Uluslararasi Dogrudan Yatirimlarin (UDY) ulkelerin ekonomik kalkinma ve r... more Kuresellesen dunyamizda Uluslararasi Dogrudan Yatirimlarin (UDY) ulkelerin ekonomik kalkinma ve refahlari uzerindeki etki ve onemi giderek artmaktadir. Ozellikle icinde bulundugumuz, bilgi ve iletisim kavramlarinin sekillendirdigi yeni dunya duzeni icinde Turkiye icin ekonomik ve sosyal refaha ulasabilmek, istikrarli ve surdurulebilir bir buyume saglayabilmek buyuk onem tasimaktadir. Bu kapsamda, ulkemizde ekonomik liberallesme hareketlerinin, ozellikle 1980’li yillardan itibaren artmaya baslamis olmasina ragmen 1990’li yillar da dahil olmak uzere birtakim yapisal reformlarla desteklenememis olmasindan dolayi bu yonde beklenen gelismeler saglanamamistir. Ozellikle 2000’li yillardan itibaren birtakim yapisal reformlarin da uygulamaya konulmasiyla birlikte UDY girislerinde onemli miktarlarda artislar yasanmaya baslamistir. Bu calismada; 1998 - 2010 yillari arasindaki surecte gerceklesen UDY girislerinin onemli belirleyicilerinden olan GSYH, Net Uluslararasi Rezervler, Dis Borc Stogu v...
In our globalizing world, progress and innovations are recorded on behalf of the knowledge every ... more In our globalizing world, progress and innovations are recorded on behalf of the knowledge every day. In this context, very important studies have been made, and significant progress has been achieved after John von Neumann who was a genius mathematician first proposed the idea of explaining the human behavior by means of games. Game theory, having wide application range of scientific areas, has found wide application areas such as business, economics, international relations, military areas, politics, education, administration, law, and many others. Game theory has raging application possibilities in many areas; especially in the field of economic sciences and it has gone through a long development process until the present day. Therefore, in this study, the journey of the development process of game theory has been studied. In this process, important developments have taken place in the direction of the applicability of the social sciences into game theory which is focusing to take the right decisions to find the right strategies. John Forbes Nash is a major contributor to the studies in this direction among other scientists. Therefore, in this study, it has tried to put forward the critical role of John F. Nash in this process.
Kuresellesen dunya ekonomisinde, 1980’li yillardan sonra mal ve hizmet piyasalarinda baslayan ser... more Kuresellesen dunya ekonomisinde, 1980’li yillardan sonra mal ve hizmet piyasalarinda baslayan serbestlesme ve butunlesme hareketlerindeki gelisim, bilgi ve iletisim teknolojilerinde yasanan buyuk ilerleme ve degisimlerin de etkisiyle, uluslararasi iliskilerin ve islemlerin artmasina yol acmistir. Bu kapsamda, ozellikle sermaye hareketlerinin onundeki engellerin buyuk olcude ortadan kalkmasiyla finansal piyasa ve kurumlarin kuresel anlamda etkilesimleri artmis, dunyada “kuresel sermaye” olarak ifade edilen bir ortak kavram ortaya cikmistir. Avrupa Birligi’ne uyelik surecindeki ulkemiz acisindan da ekonomik buyume ve kalkinma bakimindan buyuk onem tasiyan yatirimlarin gerceklestirilmesinde, finansal araclar yoluyla reel sektore uzun vadeli kaynak saglamasinin yaninda sermayenin tabana yayilmasi, adil gelir dagilimi, kayit disi ekonomi ile mucadele gibi sosyo-ekonomik konularda da sermaye piyasalarinin onemi buyuktur. Son yillarda gelisen ve islem hacmi onemli olcude artan Turkiye serm...
Kuresellesen dunyamizda, uluslararasi sermaye birikiminin oldukca yuksek duzeyde artis gostermesi... more Kuresellesen dunyamizda, uluslararasi sermaye birikiminin oldukca yuksek duzeyde artis gostermesi; uluslararasi sermaye hareketlerinin de yuksek kazanc beklentileriyle birlikte gelismekte olan piyasalara yonelmesi sonucunu dogurmustur. Finans piyasalarindaki kuresellesme, bilgi ve iletisim teknolojilerindeki gelismelerin de etkisiyle ozellikle 1980’lerden sonra uluslararasi sermayedeki hareketliligin artmasina ve giderek spekulatif bir nitelige burunmesine yol acmistir. Finansal serbestlesmeyle birlikte spekulatif sermaye hareketlerine acik hale gelen, ekonomik ve siyasi yapilari farkli bir cok ulkede yasanan ekonomik krizler; finansal serbestlesme ve sermaye hareketlerinin ekonomik etkilerini daha cok gundeme tasimistir. Bu kapsamda, uluslararasi sermaye hareketleri, doviz islemleri, vergisel islemler vb. konulardaki kontrollere yonelik ekonomik onlemler literaturde ve uygulamada sikca yer almaya baslamistir. Spekulatif nitelikli sicak para giris ve cikislari ulkelerin ekonomik yap...
Handbook of Research on Recent Perspectives on Management, International Trade, and Logistics
In today's business world, having talented, educated, and qualified employees who can use tec... more In today's business world, having talented, educated, and qualified employees who can use technological developments has become an important advantage. Maintaining this superiority can be done with employees who are technically business-oriented. Economic uncertainty in the global markets enables countries to attach importance to vocational education, which will make their youth a part of the current economic process. The aim of this study is to reveal the necessity of vocational education in vocational high schools and vocational schools of higher education in our country to sustainably meet the global workforce needs of supply chain management. In this context, South Korea has been selected on global scale, which is thought to play an important role in the vocational education policies implemented in her development, and the general and vocational education system examined has been compared with the situation in Turkey.
Handbook of Research on Recent Perspectives on Management, International Trade, and Logistics
After a short time from the discovery of silk by China, it had become a status symbol in the worl... more After a short time from the discovery of silk by China, it had become a status symbol in the world, and it reached up to the Roman Empire. This created trade routes and they were called the “Silk Road.” The goods that came to the Mediterranean through this historical trade route were distributed to the world through Mediterranean ports. However, invention of compass by China paved the way for geographical discoveries and new trade routes were found as a result of these discoveries. These developments reduced importance of the Silk Road. Approx. 500 years later, China became a manufacturing center as a result of its trade with the West. This situation reminded China of the “Historic Silk Road,” and they announced the project under the name of One Belt One Road to the world in 2013, which is essentially a modern version of the “Historic Silk Road.” Economic Opportunities In Obor Project will be analysed in this study.
Advances in Logistics, Operations, and Management Science
Women, who make up half of the world's population, are one of the key elements for social pro... more Women, who make up half of the world's population, are one of the key elements for social progress and development. However, women's participation in economic life, the level of utilization from social and economic development, unfortunately, is not directly proportional to the population. In a global sense, women live profound inequalities in many ways such as the economy, education, health, and social, which in turn significantly affects global development in a negative way. Women taking part in economic life ensures participation of them in the workforce at the ideal level and increases employment which is one of the main requirements of sustainable growth and development and is also the key to achieving a sustainable and balanced structure of growth and development. The low level of female employment at international standards leads to structural, economic, and social negativity in many aspects for a country. In this chapter, Turkey's case is discussed by investigati...
Küreselleşme olgusunun hızla gelişme gösterdiği günümüzde uluslararası doğrudan yatırımlar hem ge... more Küreselleşme olgusunun hızla gelişme gösterdiği günümüzde uluslararası doğrudan yatırımlar hem gelişmiş hem de gelişmekte olan ülkeler açısından büyük önem arz etmektedir. Bu çalışmada, 1990-2016 yılları arasında Türkiye'ye gelen uluslararası doğrudan yatırımların ekonomik büyüme ve piyasa mekanizmaları arasındaki etkileşimi analizler yoluyla incelenmiştir. Çalışmadaki temel amaç, uluslararası doğrudan yatırımların hangi ekonomik göstergelere ne derecede, hangi yönde etkileri olduğunu ortaya koymaktır. Bu kapsamda analizler yapılırken Türkiye'nin Gayri Safi Yurtiçi Hasıla (GSYİH), Emtia Ticareti, Cari Fiyatlarla Uluslararası Doğrudan Yatırımların düzeyleri, Enflasyon Oranları ve Uluslararası Doğrudan Yatırımların GSYİH Oranı kullanılarak değişkenler arasındaki ilişkiler çözümlenmiştir. Bu itibarla ADF ve PP Birim Kök Testi, Gecikme Uzunluğu Analizi, Eşbütünleşme Testi ve Granger Nedensellik Testi yapılarak değişkenler arasındaki ilişkinin yönleri incelenmiştir. Sonuç olarak, Uluslararası Doğrudan Yatırımlar ile emtia ticareti, GSYİH, büyüme oranı ile uzun dönemde doğru yönlü ilişki varken; enflasyon oranı ile arasında herhangi bir nedensellik tespit edilmemiştir.
Ufuk Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü Dergisi , 2020
Tedarik zinciri, ürün ve hizmet üretimi için ihtiyaç duyulan tüm girdilerin organize edildiği bir... more Tedarik zinciri, ürün ve hizmet üretimi için ihtiyaç duyulan tüm girdilerin organize edildiği bir ağdır. Sağlık işletmelerinin sundukları hizmet kalitesini standardize etmeleri için bu ağı etkin kullanmaları gerekir. Bu halkaların etkili organize edilememesi ise istenilen sonuçlara ulaşmayı engelleyecek ya da daha hayati sorunlar doğurabilecektir. Sağlık sektöründe kullanılan girdiler çoğu zaman çok pahalıdır ve kalite bakımından çok dikkatli bir takibe muhtaçtır. Yine bu sektörde kullanılan mal ve hizmetlerin bir kısmı piyasa şartlarında hemen bulunamayabilen malzemelerdir. Özellikle spesifik konularda yurt ya da kıta çapında bazı malzemelerin üretimi çok sınırlı olabilmektedir, hatta bazı malzemeler için tek bir tedarikçi bulunmaktadır. Yine bu malzemelerin kullanılması yasa ve yönetmeliklerle sınırlandırılmıştır. Örneğin, bazı sertifikalar, kalibrasyonlar gerekli olabilmektedir, özel takip altında kullanılması gerekebilmekte ya da özel depolarda, özel şartlar altında stoklanması istenebilmektedir. Yasa ve yönetmeliklerle kullanım ve saklanma şartları düzenlenmiş olan malzemelerin mevcudu dikkatli bir şekilde ve sürdürülebilir metotla takip altında bulundurulmalıdır. Bu takip için pek çok yöntem (ABC, VED vd.) bulunmaktadır. Aynı zamanda işletmenin önemli bilanço kalemlerinden biri olan stok mevcudunu güncel ve gerçekçi bir şekilde değerleyebileceğimiz yöntemlere ihtiyacımız bulunmaktadır. Bunun için de geliştirilmiş (Has Maliyet, Piyasa Fiyatı vd.) yöntemler bulunmaktadır. Bu çalışmayı yapmaktaki amacımız, sağlık kurumlarının stok yönetimi politikalarını, karşılaştıkları güçlükleri ve çözümleri araştırmaktır. Bunun için sağlık kurumları yöneticileriyle yarı yapılandırılmış mülakat tekniği ile görüşülmüştür. Görüşmeler sonucu kod, kategori ve frekanslar çıkarılıp, yorumlanmıştır.
Ufuk Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü Dergisi, 2019
İşletmeler kurulurken ömürlerinin sonsuz olduğu düşünülerek kurulur. Günümüzde işletmelerin de he... more İşletmeler kurulurken ömürlerinin sonsuz olduğu düşünülerek kurulur. Günümüzde işletmelerin de her canlı gibi bir ömrü olduğu artık bilinmektedir. Hatta işletmelerin kurulma çalışmaları sırasında bu ömür hesaplanarak tahmin edilmektedir. Sağlık işletmelerinin uzun süre varlığını sürdürebilmesi de kuşkusuz iyi bir yönetim ile mümkündür. Yönetim biliminin postmodern yaklaşımlarından biri olan Toplam Kalite Yönetimi (TKY), tüm işletmelerde kabul gördüğü gibi günümüzde hastanelerin de hedeflerine ulaşması ve toplam performansını geliştirmesi için benimsediği bir yönetim şeklidir. Makalede sağlık kurumlarındaki performansı etkileyen faktörler kapsamlı bir literatür çalışması sonucunda performans ölçütleri olarak ele alınmıştır. Bu çalışma ile TKY'nin uygulanması ve geliştirilmesi için alınacak önlemlerin tespit edilmesi, ileride yapılacak olan durum analizleri için öncü bulgular elde edilmesi ve hastane personelinin performansının artırılmasına yönelik bir temel oluşturulması amaçlanmıştır.TKY, işlevselliği, yönetici ve personel davranışlarına etkileri bağlamında incelenmiştir. Bu kapsamda, çalışanların motivasyonları, performansları, iç müşteri memnuniyetleri, TKY'ne olan inançları ve kurum kültürüne yönelik düşünceleri, anket yöntemiyle elde edilmiş veriler yardımıyla, istatiksel olarak değerlendirilip yorumlanmıştır.
Ufuk Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü Dergisi, 2019
Küresel ekonomik ilişkiler ile birlikte artan uluslararası entegrasyon hareketleri, Doğrudan Yaba... more Küresel ekonomik ilişkiler ile birlikte artan uluslararası entegrasyon hareketleri, Doğrudan Yabancı Yatırımların (DYY) önemini daha da artırmıştır. Özellikle Gelişmekte Olan Ülkelerin (GOÜ) ekonomik kalkınma ve refahlarını artırmak ve finansman sorunlarını gidermek amacıyla ihtiyaç duydukları DYY'ler, gittikleri ekonomilerde birçok makro değişkeni de etkilemektedir. Bu süreç içerisinde, GOÜ'lerin kalkınmaları ve bunu sürdürebilmelerinin önündeki en büyük sorun, sermaye birikimlerinin dolayısıyla, tasarruflarının yetersiz oluşudur. Bu nedenle, özellikle söz konusu ülkelerin gelişmelerini sağlamada DYY'ler anahtar bir rol oynamaktadır. Bu makalede, Uluslararası Doğrudan Yatırımları (UDY) oluşturan, Doğrudan Yabancı Yatırımlar (DYY) ve Gayrimenkul Yatırımları içinde DYY'ler üzerinde durulacaktır. DYY'ler finansal kaynak ve teknolojik yetersizlik gibi konularda etkin rol almalarının yanında; üretim, gelir ve verimlilik artışları sağlama, yeni iş alanları yaratma, işsizliği azaltma ve daha pek çok boyutuyla önem taşımaktadır. Dolayısıyla DYY'ler, tüm dünyada büyümenin ve gelişmenin önemli bir faktörü olarak kabul edilmekte ve DYY'leri çekebilme konusunda küresel bir rekabet yaşanmaktadır. Bu çalışmanın temel amacı, DYY'lerin ekonomik performans üzerinde canlandırıcı, refah düzeyini artırıcı ve finansman sorunlarını giderici yöndeki etkilerinin analiz edilerek değerlendirilmesidir.
International Journal of Humanities and Education, 2018
Özet Küreselleşen dünya ekonomisinde, 1980'li yıllardan sonra mal ve hizmet piyasalarında başlaya... more Özet Küreselleşen dünya ekonomisinde, 1980'li yıllardan sonra mal ve hizmet piyasalarında başlayan serbestleşme ve bütünleşme hareketlerindeki gelişim, bilgi ve iletişim teknolojilerinde yaşanan büyük ilerleme ve değişimlerin de etkisiyle, uluslararası ilişkilerin ve işlemlerin artmasına yol açmıştır. Bu kapsamda, özellikle sermaye hareketlerinin önündeki engellerin büyük ölçüde ortadan kalkmasıyla finansal piyasa ve kurumların küresel anlamda etkileşimleri artmış, dünyada "küresel sermaye" olarak ifade edilen bir ortak kavram ortaya çıkmıştır. Avrupa Birliği'ne üyelik sürecindeki ülkemiz açısından da ekonomik büyüme ve kalkınma bakımından büyük önem taşıyan yatırımların gerçekleştirilmesinde, finansal araçlar yoluyla reel sektöre uzun vadeli kaynak sağlamasının yanında sermayenin tabana yayılması, adil gelir dağılımı, kayıt dışı ekonomi ile mücadele gibi sosyo-ekonomik konularda da sermaye piyasalarının önemi büyüktür. Son yıllarda gelişen ve işlem hacmi önemli ölçüde artan Türkiye sermaye piyasaları, Avrupa Birliği ile bütünleşme aşamasında doğrudan bir rekabet içinde bulunmakta ve bu alanda gelişimini hızla sürdürmeye devam etmektedir. Dolayısıyla bu çalışmada, Türkiye sermaye piyasaları ve borsalarının gelişim süreci ve önemine değinilmeye çalışılmıştır. Abstract In the globalized world economy, the development of the liberalization and integration movements, which started in the goods and services markets after the 1980s, led to an increase in the international relations and transactions due to the great progress and changes in information and communication technologies. In this context, especially with the disappearance of the obstacles to capital movements, the interactions of financial markets and institutions in the global sense have increased and a common concept which is called "global capital" has emerged in the world. In the realization of investments which are of great importance in terms of economic growth and development, in addition to providing long-term resources to the real sector through financial instruments, capital markets have a great importance in socioeconomic issues such as the spread of capital to the base, fair income distribution, and fight against the informal economy. In recent years, developing and trading volume significantly increased Turkey's capital markets. There exists direct competition in the integration process with the European Union and continues to develop rapidly in this area. Therefore, the process of development and importance of Turkey's capital and stock exchange markets are mentioned in this study.
In the process of globalization, important distances have been taken in subjects pertaining to pr... more In the process of globalization, important distances have been taken in subjects pertaining to project management in the scope of achieving and sustaining international development and economic growth. From the past to the present, projects which could be called outdated have been used and are still being used. Similar to all world countries, the disadvantages have been experienced due to this in our country, and it can be observed that the realized projects do not meet the criteria of " Time, Cost and Scope ". Defects in relation to cost can cause great disadvantages for businesses. Not only companies but also workers and other stakeholders are also adversely affected by this situation. With the recent changes happening in Turkey, outdated project management methods have been replaced by PMI (Project Management Institute) Project Management Standards which have become the standard. In numerous fields many companies have started to have CMMI (Capability Maturity Model Integration) and the need for managing projects in this direction has emerged. In the study, Project Management Processes and issues to be realized in these processes have been examined in detail.
Ahi Evran Universitesi Kırşehir Eğitim Fakültesi Dergisi, 2018
Özet Benzer ekonomik modeller uygulayan iki ülkeden biri olan ve 1960'lı yıllara kadar birçok sos... more Özet Benzer ekonomik modeller uygulayan iki ülkeden biri olan ve 1960'lı yıllara kadar birçok sosyo-ekonomik gösterge bakımından Türkiye'nin gerisinde bulunan Güney Kore; Türkiye ile yaklaşık olarak aynı zamanlarda kalkınma plan ve programları uygulamaya başlamış olmasına rağmen, sosyo-ekonomik yönden önemli ölçüde ilerleme göstermiştir. Güney Kore, PISA'da da en başarılı ülkeler arasında yer almayı başarmış olduğundan dolayı incelenmeye değer görülmüştür. Bu çalışmada, bütüncül bir bakış açısıyla, Türkiye ile Güney Kore'nin eğitim sistemleri, PISA sonuçları ve bazı ekonomik göstergeleri karşılaştırmalı olarak incelenmiştir. Her iki ülkenin eğitim sistemlerinde çok büyük farklar bulunmamasına rağmen yıllara göre PISA sonuçları Güney Kore lehinedir. Fen bilimleri okuryazarlığı, okuma becerileri ve matematik okuryazarlığı alanlarında Türkiye, OECD ülke ortalamalarının altında kalırken, Güney Kore'nin başarısı OECD ülke ortalamalarının oldukça üzerindedir. Güney Kore, uygulamış olduğu ihracata dayalı ekonomik kalkınma modeli ile hem ekonomik yönden hem de eğitimdeki başarı düzeyi bakımından günümüzde Türkiye'den daha yüksek sosyo-ekonomik gelişme sağlayabilmiş ve gösterdiği ekonomik kalkınma ve büyüme performansı ile gelişmiş ülkeler seviyesine yükselebilmiştir. Türkiye'nin, sosyo-ekonomik yönden dünyada başarısı örnek gösterilen Güney Kore örneğinden yararlanması önem taşımaktadır. Anahtar Kelimeler: Karşılaştırmalı eğitim, Türkiye-Güney Kore PISA sonuçları, uluslararası ekonomi, ihracata dayalı büyüme modeli, ekonomik büyüme ve kalkınma.
Özet Küreselleşen dünyamızda, uluslararası sermaye birikiminin oldukça yüksek düzeyde artış göste... more Özet Küreselleşen dünyamızda, uluslararası sermaye birikiminin oldukça yüksek düzeyde artış göstermesi; uluslararası sermaye hareketlerinin de yüksek kazanç beklentileriyle birlikte gelişmekte olan piyasalara yönelmesi sonucunu doğurmuştur. Finans piyasalarındaki küreselleşme, bilgi ve iletişim teknolojilerindeki gelişmelerin de etkisiyle özellikle 1980'lerden sonra uluslararası sermayedeki hareketliliğin artmasına ve giderek spekülatif bir niteliğe bürünmesine yol açmıştır. Finansal serbestleşmeyle birlikte spekülatif sermaye hareketlerine açık hale gelen, ekonomik ve siyasi yapıları farklı bir çok ülkede yaşanan ekonomik krizler, finansal serbestleşme ve sermaye hareketlerinin ekonomik etkilerini daha çok gündeme taşımıştır. Bu kapsamda, uluslararası sermaye hareketleri, döviz işlemleri, vergisel işlemler vb. konulardaki kontrollere yönelik ekonomik önlemler literatürde ve uygulamada sıkça yer almaya başlamıştır. Spekülatif nitelikli sıcak para giriş ve çıkışları ülkelerin ekonomik yapısına ve koşullarına göre bir istikrarsızlık unsuru olabilmekte ve bu bağlamda, spekülasyonlar, teorik olarak krizlerin temel nedeni olabildiği gibi, yaşanan krizlerde tetikleyici bir rol de üstlenebilmektedirler. Bu çalışmada, uluslararası sermaye hareketleri kapsamında sıcak para akımlarının ekonomik etkileri ile spekülasyon konusu analiz edilerek değerlendirilecektir. Abstract In our globalizing world, the fact that the accumulation of international capital has increased at a very high level has caused the international capital movements to move towards the emerging markets with high earnings expectations. With the influence of the developments in information and communication technologies, especially after the 1980s, the globalization of financial markets increased the mobility of international capital which become increasingly speculative. The economic effects of financial liberalization and capital movements are the main subject of the economic crises faced in many countries with different economic and political structures which are open to speculative capital movements along with financial liberalization. In this context, economic measures for international capital movements, foreign exchange transactions, tax transactions and similar controls have started to take place frequently in the literature and practice. Speculative hot money inflows and outflows can be an instability factor according to the economic structure and conditions of the countries. In this context, speculation can be the trigger for crises in the real world, as well as being theoretically the main cause of crises. In this study, the economic effects of hot money flows within the context of international capital movements will be analyzed and evaluated.
UFUK ÜNİVERSİTESİ SOSYAL BİLİMLER ENSTİTÜSÜ DERGİSİ Journal of Ufuk University Institute of Social Sciences , 2016
ÖZ
Ülkeler, ekonomik çıkarlar edinmek, aynı zamanda ortak politikalar üreterek politik alanlarda... more ÖZ
Ülkeler, ekonomik çıkarlar edinmek, aynı zamanda ortak politikalar üreterek politik alanlarda güç elde etmek
için ekonomik birleşmeler dediğimiz yapılanmalara gitmektedirler. Özellikle İkinci Dünya Savaşı’ndan sonra bu
tür birleşmeler yaygınlaşmış ve dünyada buna örnek teşkil edecek pek çok yapılanma ortaya çıkmıştır. Gümrük
Birliği, ülkeler arasındaki her türlü mal, hizmet ve sermaye hareketlerinin üye ülkeler arasında serbest dolaşımını
öngören ve ülke ekonomilerini bu bağlamda birçok yönden etkileyen önemli bir ekonomik birleşme türüdür.
Gümrük Birliği ile beraber üye ülkeler ulusal ticari politikalarını ve hatta siyasi politikalarını uyumlu hale
getirmekte ya da tamamen değiştirmek durumunda kalmaktadırlar. Bu çalışmada, gümrük birliği kavramı
açıklanarak, gümrük birliğinin genel etkilerine değinilmiş, AB Gümrük Birliği’nin oluşumu ve Türkiye’nin bu
sürece entegrasyonuna ve Birliğin Türkiye ekonomisine etkilerine yer verilmiştir. AB Gümrük Birliği’ne
üyelikle birlikte Türkiye ekonomisinin hangi yönlerden ve nasıl etkilendiği sayısal veriler ışığında açıklanmış,
ayrıca Türkiye’nin Avrupa Birliği’ne tam üyelikte hangi aşamada olduğuna ve Türkiye’nin 2023 hedeflerine
değinilmiştir.
Anahtar Kelimeler:Türkiye, Avrupa Birliği (AB), Gümrük Birliği, Ekonomik Etkiler, Türkiye’nin 2023
Stratejisi
EFFECTS OF EUROPEAN UNION (EU) CUSTOMS UNION ON THE ECONOMY OF TURKEY
ABSTRACT
Countries, go to embodiments which are called economic alliances inorder to obtain economic interests and also
produce common policies for achieving power in the political sphere. Particularly after the Second World War,
such alliances are widespread and many structurings has emerged to an exemplary all around the world. The
Customs Union is an important economical constitution specie, which foresees the free circulation of any kind of
goods and services between states and capital movements between member states and influences national
economies in this context in many aspects. Member states have to accord their national trade policies and even
their ideological policies or they have to change them completely within the context of the customs union. The
concept of customs union has been explained, the general influences of the customs union have been mentioned
and the formation of the EU Customs Union and the integration of Turkey within this process as well as the
effects of EU Customs Union in Turkish economy have been observed in this study. With membership to the
EU Customs Union, in what ways and how Turkey's economy affected are described in the scope of numerical
data, also the state of Turkey's full membership in the EU and Turkey's 2023 targets have been mentioned.
Keywords:Turkey, European Union (EU), Customs Union, Economic Effects, Turkey’s Strategy of 2023
ÖZET
Küreselleşen dünya ekonomisinde, 1980’li yıllardan sonra mal ve hizmet piyasalarında başlay... more ÖZET
Küreselleşen dünya ekonomisinde, 1980’li yıllardan sonra mal ve hizmet piyasalarında başlayan serbestleşme ve bütünleşme hareketlerindeki gelişim, iletişim teknolojilerinde yaşanan büyük ilerleme ve değişimlerin de etkisiyle, uluslararası ilişkilerin ve işlemlerin artmasına yol açmıştır. Bu kapsamda, özellikle sermaye hareketlerinin önündeki engellerin büyük ölçüde ortadan kalkmasıyla finansal piyasalar ve kurumların küresel anlamda etkileşimleri artmış, dünyada “küresel sermaye” olarak ifade edilen bir ortak kavram ortaya çıkmıştır. Avrupa Birliği’ne üyelik sürecindeki Ülkemiz açısından da ekonomik büyüme ve kalkınma konusunda büyük önem taşıyan yatırımların gerçekleştirilmesinde, finansal araçlar yoluyla reel sektöre uzun vadeli kaynak sağlamasının yanında; sermayenin tabana yayılması, adil gelir dağılımı, kayıt dışı ekonomi ile mücadele gibi sosyo-ekonomik konularda sermaye piyasalarının önemi büyüktür.
Anahtar Kelimeler: Sermaye Piyasaları, Uluslararası Ekonomi, Küreselleşme, Büyüme, Kalkınma.
5th International Symposium Chaos, Complexity and Leadership, 11-12 December Ankara, TURKEY
GAME THEORY AND JOHN FORBES NASH IN THE HISTORY OF ECONOMIC THOUGHT
Asst. Prof. Dr. Güner KOÇ ... more GAME THEORY AND JOHN FORBES NASH IN THE HISTORY OF ECONOMIC THOUGHT
Asst. Prof. Dr. Güner KOÇ AYTEKİN
In our globalizing world, progress and innovations are recorded on behalf of the knowledge every day. In this context, very important studies have been made and significant progress have been achieved after John von Neumann, who was the genius mathematician first proposed the idea of explaining the human behavior by means of games. "Game Theory", having wide application range of scientific areas, has found wide application areas such as business, economics, international relations, military areas, politics, education, administration, law and many others.
Especially in the field of Economics, game theory has found many application possibilities to be use in very large areas, has a long development process until the present day. Therefore, in this study, the journey of development process of the Game Theory has been studied. In this process, important developments have taken place in the direction of the applicability of the social sciences into the game theory which is focusing to take the right decisions to find the right strategies. John Forbes Nash is a major contributor to the studies in this direction among other scientists. Therefore, in this study, it is tried to put forward the critical role of John F. Nash in this process.
Key Words: Game Theory, Nash Equilibrium, Economics, International Trade, Strategy, Rational Thinking (Rationalizm), Cooperative, Gain, Decision Making.
OYUN TEORİSİ VE EKONOMİK DÜŞÜNCE TARİHİNDE
JOHN FORBES NASH
Yrd. Doç. Dr. Güner KOÇ AYTEKİN
ÖZ
Küreselleşen dünyamızda her geçen gün bilgi adına ilerleme ve yenilikler kaydedilmektedir. Bu kapsamda, insan davranışlarının oyunlar yoluyla açıklanabileceği fikrini ilk ortaya koyan dahi matematikçi John von Neumann’dan sonra çok önemli çalışmalar yapılmış ve önemli mesafeler kat edilmiştir. Bilimsel alanlarda geniş uygulama alanı bulan Oyun Teorisi, iş dünyası, ekonomi, uluslararası ilişkiler, askeri alanlar, politika, eğitim, yönetim, hukuk ve daha birçok konuda geniş bir uygulama alanı bulmuştur.
Özellikle ekonomi alanında çok geniş kullanım ve uygulama olanağı bulan oyun teorisi, günümüze gelene dek uzun bir gelişim sürecinden geçmiştir. Bu çalışmada, Oyun Teorisi'nin gelişim yolculuğundaki süreç incelenmeye çalışılmıştır. Bu süreçte doğru stratejileri bulmak ve doğru kararları almaya odaklanan oyun teorisinin sosyal bilimlere uygulanabilirliği yönünde çok önemli gelişmeler yaşanmıştır. Bu yöndeki çalışmalarda en büyük katkıyı yapan bilim insanlarının başında da kuşkusuz John Forbes Nash gelmektedir. Dolayısıyla bu çalışmada, John Forbes Nash’ in bu süreçteki kritik rolü incelenmeye çalışılmıştır.
Anahtar Kelimeler: Oyun Teorisi, Nash Dengesi, Ekonomi, Uluslararası Ticaret, Strateji, Rasyonel Düşünce (Akılcılık), İşbirliği, Kazanç, Karar Verme.
5. Uluslararası Eğitim Programları ve Öğretim Kongresi / 26-28 Ekim 2017 / Muğla
ID: 129
PISA Son... more 5. Uluslararası Eğitim Programları ve Öğretim Kongresi / 26-28 Ekim 2017 / Muğla ID: 129 PISA Sonuçlarının Ekonomik Göstergeler (2003-2015) Kapsamında İncelenmesi: Türkiye ve Güney Kore Örneği Güner Koç Aytekin1, Neşe (Işık) Tertemiz2 1Yrd. Doç. Dr. Ufuk Üniversitesi, gkocaytekin@gmail.com 2Doç. Dr. Gazi Üniversitesi, tertemiz@gazi.edu.tr Özet Ekonomik İşbirliği ve Kalkınma Örgütü’nün (OECD) 2000 yılından bu yana üçer yıllık dönemlerde 15 yaş grubu öğrencilerine uygulanan PISA (Uluslararası Öğrenci Değerlendirme Programı), öğrencilerin kazanmış oldukları bilgi ve becerileri değerlendiren bir araştırma olmasının yanında, dünya genelinde politika belirleyiciler, kendi ülkelerindeki öğrencilerin bilgi ve beceri düzeylerini, araştırmaya katılan diğer ülkelerdeki öğrencilerin bilgi ve beceri düzeyleriyle karşılaştırmak, eğitim düzeyinin yükseltilmesi amacıyla standartlar oluşturmak (örneğin ülkeler tarafından elde edilen ortalama puanlar, ülkelerin eğitim çıktıları ve eğitim fırsatlarında eşitliği en yüksek düzeyde sağlama kapasiteleri) ve eğitim sistemlerinin güçlü ve zayıf yönlerini belirlemek için PISA sonuçlarını kullanmaktadırlar. Çalışmada örnek oluşturması açısından; benzer ekonomik modeller uygulayan iki ülkeden biri olan ve 1960›lı yıllara kadar birçok sosyo-ekonomik gösterge bakımından Türkiye›nin gerisinde bulunan Güney Kore, yaklaşık olarak aynı zamanlarda kalkınma plan ve programları uygulamaya başlamış olmasına rağmen, sosyo-ekonomik yönden önemli ölçüde ilerleme göstermesi dikkate değerdir. Bu kapsamda Güney Kore, gerek milli gelir gerekse de endüstrileşme bakımından 2000’li yıllara gelindiğinde Türkiye’den daha yüksek sosyoekonomik gelişme sağlayabilmiş ve gösterdiği ekonomik kalkınma ve büyüme performansı ile gelişmiş ülkeler seviyesine yükselmiştir. Yapılan karşılaştırmalı çalışma ve raporlarda ekonomik göstergeler bağlamında ülkelerin başarıları değerlendirilirken genellikle; GSYH ve kişi başına düşen milli gelir, eğitime yapılan harcama, öğrenci başına yapılan harcama, sosyo-ekonomik ve kültürel özellikler dikkate alınmaktadır. Bu göstergelerin yanında, ülkelerin ithalat-ihracat rakamları, yurt içi tasarrufları, işsizlik oranları, GSYH içinde AR-GE’ye ayrılan paylar gibi göstergelerin de ele alınması yararlı olacaktır. Bu çalışmanın çıkış noktası, disiplinlerarası bir bakış açısıyla, Türkiye ve Güney Kore’nin PISA sonuçlarına hem eğitim sistemi hem de ekonomik göstergeler bakımından geniş bir perspektifle bakmaktır. Özetle; PISA sonuçları, yıllara göre ele alındığında (2003-2015), fen bilimleri okuryazarlığı, okuma becerileri ve matematik okuryazarlığı alanlarında Türkiye, OECD ülke ortalamalarının altında kalırken, Güney Kore’nin başarısı OECD ülke ortalamalarının oldukça üzerindedir. PISA’daki başarı ile ülkelerin ekonomik performansları arasında ilişki bulunmasına karşın finansal kaynakların başarı üzerindeki açıklayıcılığı sınırlıdır. Bu kapsamda, PISA sonuçlarında eğitime ayrılan kaynakların miktarı kadar nasıl kullanıldığı da önemlidir. Öğrenci başına yapılan harcama bakımından Güney Kore, OECD ortalamasının altında olmasına rağmen en başarılı ülkeler arasında yer almaktadır. Türkiye ise öğrenci başına yapılan harcamalarda özellikle son yıllarda belirgin bir artış kaydetmesine rağmen istenilen başarı düzeyinin oldukça gerisindedir. Dolayısıyla, bu çalışmada, söz konusu iki ülkenin PISA performanslarının, ülkelerin eğitim sistemleri ve ekonomik göstergeleri bağlamında incelenerek karşılaştırmalı olarak değerlendirilmesi amaçlanmaktadır. Anahtar sözcükler: PISA, ekonomik göstergeler, Türkiye-Güney Kore PISA sonuçları. 5th International Conference on Curriculum and Instruction, 26-28 October 2017, Muğla 129 A comparison of the PISA results based on economic indicators (2003-2015): Case of Turkey and South Korea Güner Koç Aytekin1, Neşe (Işık) Tertemiz2 1Assist. Prof. Dr., Ufuk University, gkocaytekin@gmail.com 2Assoc. Prof. Dr., Gazi University, tertemiz@gazi.edu.tr Abstract Organization for Economic Cooperation and Development (OECD) has administered the PISA (International Student Assessment Program) examination every three years since 2000. It deals with the evaluation of students’ knowledge and skill levels. Given that students from different countries take part in the PISA, policy makers have used the results for different purposes, including the comparison of the knowledge and skills levels of the students, the development of standards to improve educational services (for instance, educational outcomes and capacity to provide equal education opportunities) and the identification of strenghts and weakness of the educational system. In the study the PISA results of Turkey and South Korea are being compared. These two countries have followed similar economic models. South Korea was behind Turkey in terms of many socio-economic indicatiors until the 1960s. Both countries initiated the regular development plans and programs nearly at the same period. However, South Korea realized these plans and became much more advaned socio-economically. In the 2000s South Korea developed and became superior in contrast to Turkey in terms of industrialization level and national income. Ultimately, it became a industrialized country with its sconomic development level. Countries are mostly compared based on certain indicators, including gross national product, per capita income, educational expenses, expenses per student, socio-economic and cultural characteristics. In addition to these primary indicators the following ones are also taken into consideration in such comparisons: import-export amount, domestic savings, unemployment rate and the ratio of research and development expenses in gross national product. This study attempts to make a comparsion of the PISA results of Turkey and South Korea in terms of educational system and economic indicators of these countries. In the period of 2003-2015 Turkey was behind the average of the OECD country rankings in terms of science literacy, reading and mathematical literacy. However, South Korea has a ranking higher than the average in terms of these indicators. Although success in PISA has been shown to be related to countries’ economic performance, the financial sources have been shown to predict achievement in a limited way. It suggests that in the PISA results both the amount and the way to use of sources allocated to education have a significant role to play. Although the amount of educational expenses in South Korea is lower than average expenses of other OECD countries, its PISA performance is well. In Turkey educational expenses have increased in recent years, but its PISA performance is not at the desired level. Therefore, this study aims at comparing the PISA performance of Turkish and South Korean students in terms of the educational systems and economic indicators of these two countries. Keywords: PISA, economic indicators, PISA results of Turkey and South Korea
2 nd INTERNATIONAL SYMPOSIUM ON NEW TRENDS IN SOCIAL AND LIBERAL SCIENCES April 27-30, 2017, Barcelona, SPAIN (ABSTRACT BOOK) ISBN • 978-605-180-738-6, 2017
2
nd International Symposium on New Trendsin Social and Liberal Sciences (Abstract Book) | 19
Nam... more 2 nd International Symposium on New Trendsin Social and Liberal Sciences (Abstract Book) | 19 Name-Surname and Title Asst. Prof. Güner KOÇ AYTEKİN, Ph. D. Assoc. Prof. Neşe TERTEMİZ, Ph. D. Asst. Prof. H. Ayşe CANER, Ed. D. University Ufuk University /TURKEY Gazi University/TURKEY Boğaziçi University/TURKEY e-mail ntertemiz_2000@yahoo.com caner@boun.edu.tr Presentation Title ANALYSIS OF PISA 2015 RESULTS WITH RESPECT TO ECONOMIC INDICATORS OF PARTICIPANT COUNTRIES ABSTRACT In 2015, the academic performance of approxiamately 540 thousand 15-year-old students in mathematics, science and reading of 72 participating countries was assessed by OECD. According to the results, Turkey was placed as 45th in Mathematics category, only out performing 18 countries in the list, where as Asian countries ranked the highest. Turkish students obtained 425 points in sciences category, that is 38 points lower when compared with 2012 results. A similar downward trend occured in Mathematics of 28 points precisely. Besides these, the largest fall in points was in Reading Comprehension category from 475 down to 428, the area in which the Turkish students were believed to be the most successful. In this study, Turkey’s position within the world’s education ranking , development levels of those countries with highest ranking as well as those with similar ranking as Turkey are analysed with respect to their economic indicators. For a country aiming for one of the top 10 largest economies in the World, it is a major issue to be dealt with as how to realize this aim with given PİSA results. Among the three categories (Mathematics, Sciences and Reading Comprehension), on average 15,3% of the students achieved high performance in at least one of them in OECD countries, whereas this figüre is only 1,6% for Turkey. As it is obvious that this respective group of students are those who will thrive for innovative ideas that contribute to the future economy of Turkey, the figure should be increased. Thus, it is crucial to compare to Turkey’s place in the PISA ranking with respect to those other OECD countries with its relation to their economic development. Such comparision would help us identify the underlying reasons for such low performance so that more effective educational policies and practices can be developed for improvement of eduction system in Turkey. Key Words: PISA assessment 2015, Economic development, Economic indicators, Education, Academic performance. Bildiri Başlığı PİSA 2015 SONUÇLARININ ÜLKELERİN EKONOMİK GÖSTERGELERİNE GÖRE İNCELENMESİ ÖZET Uluslararası Ekonomik İşbirliği ve Kalkınma Örgütü (OECD) tarafından 2015 yılında, 72 ülkenin katılımıyla, yaklaşık 540 bin 15 yaş öğrencinin matematik, fen bilimleri ve okuma alanlarındaki akademik performansları ölçülmüştür. Yapılan sıralama sonucunda Türkiye, Matematik alanında 64 ülkenin sadece 18'ini geride bırakarak 45. sırada yer alırken, Matematik alanında en başarılı ülkeler Asya kıtasından çıkmıştır.Puanlar, 2012 yılına göre kıyaslandığında fen bilimlerinde 3 yıl önce 463 puan alan Türkiye'deki öğrenciler 2015'te 38 puan düşerek 425 puan almıştır. Matematik'te de 28 puanlık bir düşüş yaşanmıştır. En fazla düşüş ise Türkiye'nin en iyi olduğu okuma becerilerinde yaşanmıştır. Türkiye 475 puandan 428 puana gerilemiştir. Bu çalışmada, eğitimde dünya sıralamasında bulunduğumuz konum, ilk sıralardaki ve bize yakın sıralamalardaki ülkelerin gelişmişlik düzeyleri ekonomik göstergeler açısından ele alınıp incelenmektedir. Gelecekte dünyanın en iyi 10 ekonomisinden biri olmayı hedefleyen Türkiye’nin bu sınav sonuçlarıyla nasıl başarılı olabileceği üzerinde durulması gereken önemli bir sorundur. Üç alanın en az birinde ( Matematik, Fen fen bilimleri, okuma becerileri) ileri düzeyde performans gösteren öğrenci oranı OECD ülkelerinde yüzde 15,3 iken Türkiye'de bu oran sadece 1,6’dır. Türkiye Ekonomisinin geleceğine katkı sağlayacak, yeni fikirler üreten bireyler bu öğrenci grubundan çıkacağı aşikar olup bu sayının artırılması zaruri görülmektedir. Bu nedenle, Türkiye’nin PISA sıralamasındaki yerini diğer OECD ülkelerin gelişmişlik düzeyleriyle ilişkilendirilerek karşılaştırılması oldukça önemlidir. Böylesine bir karşılaştırma, bu düşük performansın altında yatan nedenleri tespit edebilmesine ve böylece Türkiye’deki eğitim sisteminin iyileştirilebilmesi için daha etkili eğitim politikaları ve uygulamaları geliştirilmesine yardımcı olabilecektir. Anahtar Kelimeler: Pısa değerlendirmesi 2015, Ekonomik gelişme, Ekonomik göstergeler, Eğitim, Akademik performans
İSTİHDAM GRUBU SONUÇ RAPORU
Moderatör: Yrd. Doç. Dr. Güner KOÇ AYTEKİN, Ufuk Üniversitesi,
gkocay... more İSTİHDAM GRUBU SONUÇ RAPORU Moderatör: Yrd. Doç. Dr. Güner KOÇ AYTEKİN, Ufuk Üniversitesi, gkocaytekin@gmail.com Doç. Dr. Zehra ALTINAY GAZI, Yakın Doğu Üniversitesi, zehaltinay@gmail.com Raportör: Bahar BİÇEN ARAS, Türkiye Engelsiz Bilişim Platformu, Kültür Paylaşım Platformu, MEF Üniversitesi, bahar.bicen@gmail.com İstihdam Grubu Katılımcıları: Aykan İNAL, BP Ankara Ofisi, aykan@aykaninal.com Hulusi KALENDER, Kalender Bilişim, engelsiz@engelsizantep.com Levent UYANIKER, İMA Asistans, levent.uyaniker@gmail.com Emir ÜSTÜN, TİKTA A.Ş., emirustun@tikta.com.tr
Bu proje Avrupa Birliği ve Türkiye Cumhuriyeti tarafından ortaklaşa finanse edilmektedir.
İç... more Bu proje Avrupa Birliği ve Türkiye Cumhuriyeti tarafından ortaklaşa finanse edilmektedir.
İç Anadolu Çevre Platformunun Bölgesel Çevre Sorunlarının Çözümüne Aktif Katılımının Sağlanması Projesi “İÇAÇEP’İN KURUMSAL KAPASİTESİNİN GÜÇLENDİRİLMESİ ÇALIŞTAYI” 15-16 MAYIS 2015 ANKARA 15.05.2015 CITY OTEL Toplantı Salonu 08.30 09.00 1 Kayıt 09.00 09.30 2 Açılış Konuşmaları Abidin ÖZKAYMAK Niğde Çevre Eğitim Kültür Derneği Başkanı, İÇAÇEP Dönem Sözcüsü Serap KANTARLI, TTKD Genel Başkan Yardımcısı
MODERATÖR: Dr.Ülkü MERTER, TTKD Genel Sekreteri OTURUM BAŞKANI: Prof.Dr. Mehmet TOMANBAY Ufuk Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü Başkanı 09.30-10.00 3 Proje Döngüsü Yönetimi ve Mantıksal Çerçeve Yaklaşımı, Yrd.Doç.Dr. Güner KOÇ AYTEKİN Ufuk Üniversitesi, İktisadi İdari Bilimler Fakültesi Uluslararası Ticaret Bölümü 10.00-10.30 Tartışma 10.30 -10.45 KAHVE ARASI 10.45-11.15 4 İletişim ve Sunu Yapma Teknikleri, Aytuğba BARAZ Kurumsal Yönetim ve Sürdürülebilirlik Merkezi (CGS Center) Stratejik Planlama ve İnsan Kaynakları Koordinatörü 11.15-11.45 Tartışma 11.45-12.15 5 Toplumsal Kampanya ve Lobi Yapma, Erkan DEMİR Halkla İlişkiler Uzmanı 12.15-12.45 Tartışma 12.45-14.00 ÖĞLE YEMEĞİ MODERATÖR: Dr.Ülkü MERTER , TTKD Genel Sekreteri OTURUM BAŞKANI: Prof.Dr. İrfan ALBAYRAK 14.00-14.30 6 Çevre Hukuku, Av. Hüsrev ÖZKARA Emekli Genel Müdür 14.30-15.00 Tartışma 15.00-15.15 KAHVE ARASI 15.15-15.45 7 Bilgiye Erişim ve Bilgi Edinme Hakkı, Dr. Levent ORALLI Gazi Üniversitesi, Uluslararası İlişkiler Bölümü 15.45-16.15 Tartışma 16.15-16.45 8 Medyada Görünürlük ve Sosyal Medya, Derya Pınar KALANLAR İhtiyaç Grup Sosyal Medya Uzmanı 16.45-17.15 Tartışma 17.15-18.00 Genel Değerlendirme 18.00 KAPANIŞ AKŞAM YEMEĞİ
Uploads
Ülkeler, ekonomik çıkarlar edinmek, aynı zamanda ortak politikalar üreterek politik alanlarda güç elde etmek
için ekonomik birleşmeler dediğimiz yapılanmalara gitmektedirler. Özellikle İkinci Dünya Savaşı’ndan sonra bu
tür birleşmeler yaygınlaşmış ve dünyada buna örnek teşkil edecek pek çok yapılanma ortaya çıkmıştır. Gümrük
Birliği, ülkeler arasındaki her türlü mal, hizmet ve sermaye hareketlerinin üye ülkeler arasında serbest dolaşımını
öngören ve ülke ekonomilerini bu bağlamda birçok yönden etkileyen önemli bir ekonomik birleşme türüdür.
Gümrük Birliği ile beraber üye ülkeler ulusal ticari politikalarını ve hatta siyasi politikalarını uyumlu hale
getirmekte ya da tamamen değiştirmek durumunda kalmaktadırlar. Bu çalışmada, gümrük birliği kavramı
açıklanarak, gümrük birliğinin genel etkilerine değinilmiş, AB Gümrük Birliği’nin oluşumu ve Türkiye’nin bu
sürece entegrasyonuna ve Birliğin Türkiye ekonomisine etkilerine yer verilmiştir. AB Gümrük Birliği’ne
üyelikle birlikte Türkiye ekonomisinin hangi yönlerden ve nasıl etkilendiği sayısal veriler ışığında açıklanmış,
ayrıca Türkiye’nin Avrupa Birliği’ne tam üyelikte hangi aşamada olduğuna ve Türkiye’nin 2023 hedeflerine
değinilmiştir.
Anahtar Kelimeler:Türkiye, Avrupa Birliği (AB), Gümrük Birliği, Ekonomik Etkiler, Türkiye’nin 2023
Stratejisi
EFFECTS OF EUROPEAN UNION (EU) CUSTOMS UNION ON THE ECONOMY OF TURKEY
ABSTRACT
Countries, go to embodiments which are called economic alliances inorder to obtain economic interests and also
produce common policies for achieving power in the political sphere. Particularly after the Second World War,
such alliances are widespread and many structurings has emerged to an exemplary all around the world. The
Customs Union is an important economical constitution specie, which foresees the free circulation of any kind of
goods and services between states and capital movements between member states and influences national
economies in this context in many aspects. Member states have to accord their national trade policies and even
their ideological policies or they have to change them completely within the context of the customs union. The
concept of customs union has been explained, the general influences of the customs union have been mentioned
and the formation of the EU Customs Union and the integration of Turkey within this process as well as the
effects of EU Customs Union in Turkish economy have been observed in this study. With membership to the
EU Customs Union, in what ways and how Turkey's economy affected are described in the scope of numerical
data, also the state of Turkey's full membership in the EU and Turkey's 2023 targets have been mentioned.
Keywords:Turkey, European Union (EU), Customs Union, Economic Effects, Turkey’s Strategy of 2023
Ülkeler, ekonomik çıkarlar edinmek, aynı zamanda ortak politikalar üreterek politik alanlarda güç elde etmek
için ekonomik birleşmeler dediğimiz yapılanmalara gitmektedirler. Özellikle İkinci Dünya Savaşı’ndan sonra bu
tür birleşmeler yaygınlaşmış ve dünyada buna örnek teşkil edecek pek çok yapılanma ortaya çıkmıştır. Gümrük
Birliği, ülkeler arasındaki her türlü mal, hizmet ve sermaye hareketlerinin üye ülkeler arasında serbest dolaşımını
öngören ve ülke ekonomilerini bu bağlamda birçok yönden etkileyen önemli bir ekonomik birleşme türüdür.
Gümrük Birliği ile beraber üye ülkeler ulusal ticari politikalarını ve hatta siyasi politikalarını uyumlu hale
getirmekte ya da tamamen değiştirmek durumunda kalmaktadırlar. Bu çalışmada, gümrük birliği kavramı
açıklanarak, gümrük birliğinin genel etkilerine değinilmiş, AB Gümrük Birliği’nin oluşumu ve Türkiye’nin bu
sürece entegrasyonuna ve Birliğin Türkiye ekonomisine etkilerine yer verilmiştir. AB Gümrük Birliği’ne
üyelikle birlikte Türkiye ekonomisinin hangi yönlerden ve nasıl etkilendiği sayısal veriler ışığında açıklanmış,
ayrıca Türkiye’nin Avrupa Birliği’ne tam üyelikte hangi aşamada olduğuna ve Türkiye’nin 2023 hedeflerine
değinilmiştir.
Anahtar Kelimeler:Türkiye, Avrupa Birliği (AB), Gümrük Birliği, Ekonomik Etkiler, Türkiye’nin 2023
Stratejisi
EFFECTS OF EUROPEAN UNION (EU) CUSTOMS UNION ON THE ECONOMY OF TURKEY
ABSTRACT
Countries, go to embodiments which are called economic alliances inorder to obtain economic interests and also
produce common policies for achieving power in the political sphere. Particularly after the Second World War,
such alliances are widespread and many structurings has emerged to an exemplary all around the world. The
Customs Union is an important economical constitution specie, which foresees the free circulation of any kind of
goods and services between states and capital movements between member states and influences national
economies in this context in many aspects. Member states have to accord their national trade policies and even
their ideological policies or they have to change them completely within the context of the customs union. The
concept of customs union has been explained, the general influences of the customs union have been mentioned
and the formation of the EU Customs Union and the integration of Turkey within this process as well as the
effects of EU Customs Union in Turkish economy have been observed in this study. With membership to the
EU Customs Union, in what ways and how Turkey's economy affected are described in the scope of numerical
data, also the state of Turkey's full membership in the EU and Turkey's 2023 targets have been mentioned.
Keywords:Turkey, European Union (EU), Customs Union, Economic Effects, Turkey’s Strategy of 2023
Küreselleşen dünya ekonomisinde, 1980’li yıllardan sonra mal ve hizmet piyasalarında başlayan serbestleşme ve bütünleşme hareketlerindeki gelişim, iletişim teknolojilerinde yaşanan büyük ilerleme ve değişimlerin de etkisiyle, uluslararası ilişkilerin ve işlemlerin artmasına yol açmıştır. Bu kapsamda, özellikle sermaye hareketlerinin önündeki engellerin büyük ölçüde ortadan kalkmasıyla finansal piyasalar ve kurumların küresel anlamda etkileşimleri artmış, dünyada “küresel sermaye” olarak ifade edilen bir ortak kavram ortaya çıkmıştır. Avrupa Birliği’ne üyelik sürecindeki Ülkemiz açısından da ekonomik büyüme ve kalkınma konusunda büyük önem taşıyan yatırımların gerçekleştirilmesinde, finansal araçlar yoluyla reel sektöre uzun vadeli kaynak sağlamasının yanında; sermayenin tabana yayılması, adil gelir dağılımı, kayıt dışı ekonomi ile mücadele gibi sosyo-ekonomik konularda sermaye piyasalarının önemi büyüktür.
Anahtar Kelimeler: Sermaye Piyasaları, Uluslararası Ekonomi, Küreselleşme, Büyüme, Kalkınma.
Asst. Prof. Dr. Güner KOÇ AYTEKİN
In our globalizing world, progress and innovations are recorded on behalf of the knowledge every day. In this context, very important studies have been made and significant progress have been achieved after John von Neumann, who was the genius mathematician first proposed the idea of explaining the human behavior by means of games. "Game Theory", having wide application range of scientific areas, has found wide application areas such as business, economics, international relations, military areas, politics, education, administration, law and many others.
Especially in the field of Economics, game theory has found many application possibilities to be use in very large areas, has a long development process until the present day. Therefore, in this study, the journey of development process of the Game Theory has been studied. In this process, important developments have taken place in the direction of the applicability of the social sciences into the game theory which is focusing to take the right decisions to find the right strategies. John Forbes Nash is a major contributor to the studies in this direction among other scientists. Therefore, in this study, it is tried to put forward the critical role of John F. Nash in this process.
Key Words: Game Theory, Nash Equilibrium, Economics, International Trade, Strategy, Rational Thinking (Rationalizm), Cooperative, Gain, Decision Making.
OYUN TEORİSİ VE EKONOMİK DÜŞÜNCE TARİHİNDE
JOHN FORBES NASH
Yrd. Doç. Dr. Güner KOÇ AYTEKİN
ÖZ
Küreselleşen dünyamızda her geçen gün bilgi adına ilerleme ve yenilikler kaydedilmektedir. Bu kapsamda, insan davranışlarının oyunlar yoluyla açıklanabileceği fikrini ilk ortaya koyan dahi matematikçi John von Neumann’dan sonra çok önemli çalışmalar yapılmış ve önemli mesafeler kat edilmiştir. Bilimsel alanlarda geniş uygulama alanı bulan Oyun Teorisi, iş dünyası, ekonomi, uluslararası ilişkiler, askeri alanlar, politika, eğitim, yönetim, hukuk ve daha birçok konuda geniş bir uygulama alanı bulmuştur.
Özellikle ekonomi alanında çok geniş kullanım ve uygulama olanağı bulan oyun teorisi, günümüze gelene dek uzun bir gelişim sürecinden geçmiştir. Bu çalışmada, Oyun Teorisi'nin gelişim yolculuğundaki süreç incelenmeye çalışılmıştır. Bu süreçte doğru stratejileri bulmak ve doğru kararları almaya odaklanan oyun teorisinin sosyal bilimlere uygulanabilirliği yönünde çok önemli gelişmeler yaşanmıştır. Bu yöndeki çalışmalarda en büyük katkıyı yapan bilim insanlarının başında da kuşkusuz John Forbes Nash gelmektedir. Dolayısıyla bu çalışmada, John Forbes Nash’ in bu süreçteki kritik rolü incelenmeye çalışılmıştır.
Anahtar Kelimeler: Oyun Teorisi, Nash Dengesi, Ekonomi, Uluslararası Ticaret, Strateji, Rasyonel Düşünce (Akılcılık), İşbirliği, Kazanç, Karar Verme.
ID: 129
PISA Sonuçlarının Ekonomik Göstergeler (2003-2015) Kapsamında İncelenmesi:
Türkiye ve Güney Kore Örneği
Güner Koç Aytekin1, Neşe (Işık) Tertemiz2
1Yrd. Doç. Dr. Ufuk Üniversitesi, gkocaytekin@gmail.com
2Doç. Dr. Gazi Üniversitesi, tertemiz@gazi.edu.tr
Özet
Ekonomik İşbirliği ve Kalkınma Örgütü’nün (OECD) 2000 yılından bu yana üçer yıllık dönemlerde 15 yaş
grubu öğrencilerine uygulanan PISA (Uluslararası Öğrenci Değerlendirme Programı), öğrencilerin kazanmış
oldukları bilgi ve becerileri değerlendiren bir araştırma olmasının yanında, dünya genelinde politika belirleyiciler,
kendi ülkelerindeki öğrencilerin bilgi ve beceri düzeylerini, araştırmaya katılan diğer ülkelerdeki öğrencilerin bilgi
ve beceri düzeyleriyle karşılaştırmak, eğitim düzeyinin yükseltilmesi amacıyla standartlar oluşturmak (örneğin
ülkeler tarafından elde edilen ortalama puanlar, ülkelerin eğitim çıktıları ve eğitim fırsatlarında eşitliği en yüksek
düzeyde sağlama kapasiteleri) ve eğitim sistemlerinin güçlü ve zayıf yönlerini belirlemek için PISA sonuçlarını
kullanmaktadırlar. Çalışmada örnek oluşturması açısından; benzer ekonomik modeller uygulayan iki ülkeden biri
olan ve 1960›lı yıllara kadar birçok sosyo-ekonomik gösterge bakımından Türkiye›nin gerisinde bulunan Güney
Kore, yaklaşık olarak aynı zamanlarda kalkınma plan ve programları uygulamaya başlamış olmasına rağmen,
sosyo-ekonomik yönden önemli ölçüde ilerleme göstermesi dikkate değerdir. Bu kapsamda Güney Kore, gerek
milli gelir gerekse de endüstrileşme bakımından 2000’li yıllara gelindiğinde Türkiye’den daha yüksek sosyoekonomik
gelişme sağlayabilmiş ve gösterdiği ekonomik kalkınma ve büyüme performansı ile gelişmiş ülkeler
seviyesine yükselmiştir. Yapılan karşılaştırmalı çalışma ve raporlarda ekonomik göstergeler bağlamında ülkelerin
başarıları değerlendirilirken genellikle; GSYH ve kişi başına düşen milli gelir, eğitime yapılan harcama, öğrenci
başına yapılan harcama, sosyo-ekonomik ve kültürel özellikler dikkate alınmaktadır. Bu göstergelerin yanında,
ülkelerin ithalat-ihracat rakamları, yurt içi tasarrufları, işsizlik oranları, GSYH içinde AR-GE’ye ayrılan paylar
gibi göstergelerin de ele alınması yararlı olacaktır. Bu çalışmanın çıkış noktası, disiplinlerarası bir bakış açısıyla,
Türkiye ve Güney Kore’nin PISA sonuçlarına hem eğitim sistemi hem de ekonomik göstergeler bakımından
geniş bir perspektifle bakmaktır. Özetle; PISA sonuçları, yıllara göre ele alındığında (2003-2015), fen bilimleri
okuryazarlığı, okuma becerileri ve matematik okuryazarlığı alanlarında Türkiye, OECD ülke ortalamalarının
altında kalırken, Güney Kore’nin başarısı OECD ülke ortalamalarının oldukça üzerindedir. PISA’daki başarı ile
ülkelerin ekonomik performansları arasında ilişki bulunmasına karşın finansal kaynakların başarı üzerindeki
açıklayıcılığı sınırlıdır. Bu kapsamda, PISA sonuçlarında eğitime ayrılan kaynakların miktarı kadar nasıl
kullanıldığı da önemlidir. Öğrenci başına yapılan harcama bakımından Güney Kore, OECD ortalamasının altında
olmasına rağmen en başarılı ülkeler arasında yer almaktadır. Türkiye ise öğrenci başına yapılan harcamalarda
özellikle son yıllarda belirgin bir artış kaydetmesine rağmen istenilen başarı düzeyinin oldukça gerisindedir.
Dolayısıyla, bu çalışmada, söz konusu iki ülkenin PISA performanslarının, ülkelerin eğitim sistemleri ve
ekonomik göstergeleri bağlamında incelenerek karşılaştırmalı olarak değerlendirilmesi amaçlanmaktadır.
Anahtar sözcükler: PISA, ekonomik göstergeler, Türkiye-Güney Kore PISA sonuçları.
5th International Conference on Curriculum and Instruction, 26-28 October 2017, Muğla
129
A comparison of the PISA results based on economic indicators (2003-2015):
Case of Turkey and South Korea
Güner Koç Aytekin1, Neşe (Işık) Tertemiz2
1Assist. Prof. Dr., Ufuk University, gkocaytekin@gmail.com
2Assoc. Prof. Dr., Gazi University, tertemiz@gazi.edu.tr
Abstract
Organization for Economic Cooperation and Development (OECD) has administered the PISA (International
Student Assessment Program) examination every three years since 2000. It deals with the evaluation of students’
knowledge and skill levels. Given that students from different countries take part in the PISA, policy makers have
used the results for different purposes, including the comparison of the knowledge and skills levels of the students,
the development of standards to improve educational services (for instance, educational outcomes and capacity
to provide equal education opportunities) and the identification of strenghts and weakness of the educational
system. In the study the PISA results of Turkey and South Korea are being compared. These two countries have
followed similar economic models. South Korea was behind Turkey in terms of many socio-economic indicatiors
until the 1960s. Both countries initiated the regular development plans and programs nearly at the same period.
However, South Korea realized these plans and became much more advaned socio-economically. In the 2000s
South Korea developed and became superior in contrast to Turkey in terms of industrialization level and national
income. Ultimately, it became a industrialized country with its sconomic development level. Countries are mostly
compared based on certain indicators, including gross national product, per capita income, educational expenses,
expenses per student, socio-economic and cultural characteristics. In addition to these primary indicators the
following ones are also taken into consideration in such comparisons: import-export amount, domestic savings,
unemployment rate and the ratio of research and development expenses in gross national product. This study
attempts to make a comparsion of the PISA results of Turkey and South Korea in terms of educational system
and economic indicators of these countries. In the period of 2003-2015 Turkey was behind the average of the
OECD country rankings in terms of science literacy, reading and mathematical literacy. However, South Korea
has a ranking higher than the average in terms of these indicators. Although success in PISA has been shown to
be related to countries’ economic performance, the financial sources have been shown to predict achievement
in a limited way. It suggests that in the PISA results both the amount and the way to use of sources allocated to
education have a significant role to play. Although the amount of educational expenses in South Korea is lower
than average expenses of other OECD countries, its PISA performance is well. In Turkey educational expenses
have increased in recent years, but its PISA performance is not at the desired level. Therefore, this study aims at
comparing the PISA performance of Turkish and South Korean students in terms of the educational systems and
economic indicators of these two countries.
Keywords: PISA, economic indicators, PISA results of Turkey and South Korea
nd International Symposium on New Trendsin Social and Liberal Sciences (Abstract Book) | 19
Name-Surname and
Title
Asst. Prof. Güner KOÇ AYTEKİN, Ph. D.
Assoc. Prof. Neşe TERTEMİZ, Ph. D.
Asst. Prof. H. Ayşe CANER, Ed. D.
University Ufuk University /TURKEY
Gazi University/TURKEY
Boğaziçi University/TURKEY
e-mail ntertemiz_2000@yahoo.com
caner@boun.edu.tr
Presentation Title ANALYSIS OF PISA 2015 RESULTS WITH RESPECT TO ECONOMIC
INDICATORS OF PARTICIPANT COUNTRIES
ABSTRACT
In 2015, the academic performance of approxiamately 540 thousand 15-year-old students in mathematics, science
and reading of 72 participating countries was assessed by OECD. According to the results, Turkey was placed as
45th in Mathematics category, only out performing 18 countries in the list, where as Asian countries ranked the
highest. Turkish students obtained 425 points in sciences category, that is 38 points lower when compared with
2012 results. A similar downward trend occured in Mathematics of 28 points precisely. Besides these, the largest
fall in points was in Reading Comprehension category from 475 down to 428, the area in which the Turkish
students were believed to be the most successful.
In this study, Turkey’s position within the world’s education ranking , development levels of those countries
with highest ranking as well as those with similar ranking as Turkey are analysed with respect to their economic
indicators. For a country aiming for one of the top 10 largest economies in the World, it is a major issue to be
dealt with as how to realize this aim with given PİSA results. Among the three categories (Mathematics,
Sciences and Reading Comprehension), on average 15,3% of the students achieved high performance in at least
one of them in OECD countries, whereas this figüre is only 1,6% for Turkey. As it is obvious that this respective
group of students are those who will thrive for innovative ideas that contribute to the future economy of Turkey,
the figure should be increased. Thus, it is crucial to compare to Turkey’s place in the PISA ranking with respect
to those other OECD countries with its relation to their economic development. Such comparision would help us
identify the underlying reasons for such low performance so that more effective educational policies and
practices can be developed for improvement of eduction system in Turkey.
Key Words: PISA assessment 2015, Economic development, Economic indicators, Education, Academic
performance.
Bildiri Başlığı PİSA 2015 SONUÇLARININ ÜLKELERİN EKONOMİK GÖSTERGELERİNE
GÖRE İNCELENMESİ
ÖZET
Uluslararası Ekonomik İşbirliği ve Kalkınma Örgütü (OECD) tarafından 2015 yılında, 72 ülkenin katılımıyla,
yaklaşık 540 bin 15 yaş öğrencinin matematik, fen bilimleri ve okuma alanlarındaki akademik performansları
ölçülmüştür. Yapılan sıralama sonucunda Türkiye, Matematik alanında 64 ülkenin sadece 18'ini geride bırakarak
45. sırada yer alırken, Matematik alanında en başarılı ülkeler Asya kıtasından çıkmıştır.Puanlar, 2012 yılına göre
kıyaslandığında fen bilimlerinde 3 yıl önce 463 puan alan Türkiye'deki öğrenciler 2015'te 38 puan düşerek 425
puan almıştır. Matematik'te de 28 puanlık bir düşüş yaşanmıştır. En fazla düşüş ise Türkiye'nin en iyi olduğu
okuma becerilerinde yaşanmıştır. Türkiye 475 puandan 428 puana gerilemiştir.
Bu çalışmada, eğitimde dünya sıralamasında bulunduğumuz konum, ilk sıralardaki ve bize yakın sıralamalardaki
ülkelerin gelişmişlik düzeyleri ekonomik göstergeler açısından ele alınıp incelenmektedir. Gelecekte dünyanın en
iyi 10 ekonomisinden biri olmayı hedefleyen Türkiye’nin bu sınav sonuçlarıyla nasıl başarılı olabileceği üzerinde
durulması gereken önemli bir sorundur. Üç alanın en az birinde ( Matematik, Fen fen bilimleri, okuma becerileri)
ileri düzeyde performans gösteren öğrenci oranı OECD ülkelerinde yüzde 15,3 iken Türkiye'de bu oran sadece
1,6’dır. Türkiye Ekonomisinin geleceğine katkı sağlayacak, yeni fikirler üreten bireyler bu öğrenci grubundan
çıkacağı aşikar olup bu sayının artırılması zaruri görülmektedir. Bu nedenle, Türkiye’nin PISA sıralamasındaki
yerini diğer OECD ülkelerin gelişmişlik düzeyleriyle ilişkilendirilerek karşılaştırılması oldukça önemlidir.
Böylesine bir karşılaştırma, bu düşük performansın altında yatan nedenleri tespit edebilmesine ve böylece
Türkiye’deki eğitim sisteminin iyileştirilebilmesi için daha etkili eğitim politikaları ve uygulamaları
geliştirilmesine yardımcı olabilecektir.
Anahtar Kelimeler: Pısa değerlendirmesi 2015, Ekonomik gelişme, Ekonomik göstergeler, Eğitim, Akademik
performans
Moderatör: Yrd. Doç. Dr. Güner KOÇ AYTEKİN, Ufuk Üniversitesi,
gkocaytekin@gmail.com
Doç. Dr. Zehra ALTINAY GAZI, Yakın Doğu Üniversitesi, zehaltinay@gmail.com
Raportör: Bahar BİÇEN ARAS, Türkiye Engelsiz Bilişim Platformu, Kültür
Paylaşım Platformu, MEF Üniversitesi, bahar.bicen@gmail.com
İstihdam Grubu Katılımcıları:
Aykan İNAL, BP Ankara Ofisi, aykan@aykaninal.com
Hulusi KALENDER, Kalender Bilişim, engelsiz@engelsizantep.com
Levent UYANIKER, İMA Asistans, levent.uyaniker@gmail.com
Emir ÜSTÜN, TİKTA A.Ş., emirustun@tikta.com.tr
İç Anadolu Çevre Platformunun Bölgesel Çevre Sorunlarının Çözümüne Aktif Katılımının Sağlanması Projesi “İÇAÇEP’İN KURUMSAL KAPASİTESİNİN GÜÇLENDİRİLMESİ ÇALIŞTAYI” 15-16 MAYIS 2015 ANKARA 15.05.2015 CITY OTEL Toplantı Salonu 08.30 09.00 1 Kayıt
09.00 09.30
2
Açılış Konuşmaları Abidin ÖZKAYMAK Niğde Çevre Eğitim Kültür Derneği Başkanı, İÇAÇEP Dönem Sözcüsü Serap KANTARLI, TTKD Genel Başkan Yardımcısı
MODERATÖR: Dr.Ülkü MERTER, TTKD Genel Sekreteri OTURUM BAŞKANI: Prof.Dr. Mehmet TOMANBAY Ufuk Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü Başkanı 09.30-10.00 3 Proje Döngüsü Yönetimi ve Mantıksal Çerçeve Yaklaşımı, Yrd.Doç.Dr. Güner KOÇ AYTEKİN Ufuk Üniversitesi, İktisadi İdari Bilimler Fakültesi Uluslararası Ticaret Bölümü 10.00-10.30 Tartışma 10.30 -10.45 KAHVE ARASI
10.45-11.15 4
İletişim ve Sunu Yapma Teknikleri, Aytuğba BARAZ Kurumsal Yönetim ve Sürdürülebilirlik Merkezi (CGS Center) Stratejik Planlama ve İnsan Kaynakları Koordinatörü 11.15-11.45 Tartışma 11.45-12.15 5 Toplumsal Kampanya ve Lobi Yapma, Erkan DEMİR Halkla İlişkiler Uzmanı 12.15-12.45 Tartışma 12.45-14.00 ÖĞLE YEMEĞİ MODERATÖR: Dr.Ülkü MERTER , TTKD Genel Sekreteri OTURUM BAŞKANI: Prof.Dr. İrfan ALBAYRAK 14.00-14.30 6 Çevre Hukuku, Av. Hüsrev ÖZKARA Emekli Genel Müdür 14.30-15.00 Tartışma 15.00-15.15 KAHVE ARASI 15.15-15.45
7 Bilgiye Erişim ve Bilgi Edinme Hakkı, Dr. Levent ORALLI Gazi Üniversitesi, Uluslararası İlişkiler Bölümü 15.45-16.15 Tartışma 16.15-16.45 8 Medyada Görünürlük ve Sosyal Medya, Derya Pınar KALANLAR İhtiyaç Grup Sosyal Medya Uzmanı 16.45-17.15 Tartışma 17.15-18.00 Genel Değerlendirme 18.00 KAPANIŞ AKŞAM YEMEĞİ