27 Mayıs 1960 Darbesinin Gölgesinde Milli Birlik Komitesi ile
Silahlı Kuvvetler Birliği Arasındaki Güç ve İktidar Kavgası
Şerif Demir*
Giriş
27 Mayıs 1960 sabahına Türkiye çok farklı uyandı. Türk Silahlı Kuvvetleri adına
radyodan okunan bildiride; “kardeş kavgasını önlemek…, parti kavgalarına son
vermek… en kısa sürede adil ve serbest seçim yapmak… bu teşebbüs hiçbir
şahsa veya zümreye karşı değildir…”1 gibi herkesin kabul edeceği ve alkışlayacağı
ifadelerle darbe halka duyuruldu. Darbeyi başarıyla sonuçlandıran askerler,
tatildeki Cemal Gürsel’i, İzmir’den getirerek 11.15’te ülke yönetiminin zirvesine
geçirdiler2. Saat 16.00’da millete hitap eden Gürsel, “Diktatör olmayacağım”3, bir
gün sonra da “Seçim üç ay içerisinde yapılacaktır. Seçimlerden hemen sonra da
siyasi ve askeri hayattan çekileceğim” dedi4.
Darbenin kısa sürede başarıya ulaşması sonrasında, darbeci askerler bir bocalama
yaşadılar5. 27 Mayıs’ı gerçekleştiren bu subayların elinde birlikte hazırlanmış
oldukları bir planları yoktu6. Devletin zirvesinde gücün kontrolü ve sahibi
*
1
2
3
4
5
6
Doç. Dr., Siirt Üniversitesi, Fen-Edebiyat Fakültesi, Tarih Bölümü, tanzimat1839@gmail.com
ORCID: 0000-0002-6831-2188
Şükran Özkaya, Adım Adım 27 Mayıs, İleri Yay., İstanbul 2005, s. 206; Hulusi Turgut, Türkeş’in
Anıları, Şahinlerin Dansı, ABC yay., İstanbul 1995, s. 88.
Ümit Özdağ, Menderes Döneminde Ordu-Siyaset İlişkileri 27 Mayıs İhtilali, Boyut Kitb., İstanbul 1997,
s. 235; Doğan Akyaz, Askeri Müdahalelerin Orduya Etkisi, İletişim Yay., İstanbul 2009, s. 132; Turgut,
age., s. 145.
Milliyet, 28 Mayıs 1960.
Bedii Faik, İhtilalciler Arasında Bir Gazeteci, Dünya Yay., İstanbul 1967, s. 33; Milliyet, 29 Mayıs
1960; Örsan Öymen, Bir İhtilal Daha Var… 1908-1980, Milliyet Yay., İstanbul 1987.
Orhan Erkanlı, Anılar… Sorunlar… Sorumlular…, Baha Matbaası, İstanbul 1972, s. 20-21; 28
Mayıs’ta Gn. Cemal Gürsel’i ziyaret eden ABD Büyükelçisi Warren 27 Mayıs’ı övdükten sonra
birtakım uyarılarda bulundu. Büyükelçi, “1. Darbeyi yapmakla, için en kolay tarafı başarılmıştı.
Fakat bundan sonra esas güçlükler başlayacaktır. 2. Dün yapılan darbe ile Türk Ordusu politikaya
karışmama geleneğini bozmuş ve Pandora’nın Kutusu açılmıştır” dedi. Fahir Armaoğlu,
“Amerikan Belgelerinde 27 Mayıs Olayı”, Belleten, LX/227, 1996, s. 216-217.
Feroz Ahmad, Modern Türkiye’nin Oluşumu, Tür. Y. Alogan, Sarmal yay., İstanbul 1995, s. 180; Faik,
age., s. 31-32; MBK üyesi Orhan Erkanlı, “… tarih boyunca hiçbir ihtilalci grubun, hükümet
Şerif Demir
750
belirsizdi. Görünürde sadece Gn. Cemal Gürsel vardı7.
Darbeci subaylar öncelikle yeni bir hükûmete ihtiyaç olup olmadığını tartıştılar.
Hukukçu profesörlerinde olumlu görüşüyle hükûmetin kurulmasına karar verildi.
Bunun üzerine askerler, hükûmeti kurmak için bakanlıkları kendi aralarında
paylaşmaya başladılar. Bakanlıkların taksimi tamamlanmak üzereyken Gn.
Madanoğlu, ihtilalden evvel hiçbir resmi görev almamak konusunda ettikleri
yemini hatırlattı. Bunun üzerine üç asker ve on dört sivilden oluşan tarafsız yeni
bir teknokrat hükûmet kuruldu8. Bakanlar Kurulu heyeti 30 Mayıs 1960’da Resmî
gazetede yayımlandı9. Böylece Cemal Gürsel’in Devlet Başkanı, Başbakan ve Milli
Savunma Bakanı olduğu ilan edildi10. Gürsel’i lider yapan, rütbesindeki yıldızlar
ve komutanlığı döneminde darbeci subaylara gösterdiği müsamahalı tavır oldu.
Türkiye’de yaşanan bu çok zorlu günlerde Gürsel’in böyle bir sorumluluğu
üstlenebilecek liyakate sahip olup olmadığına da kimse bakmadı.
Millî Birlik Komitesinin (MBK) Kurulması
Darbenin başarıyla sonuçlanması sonrasında ne kadar kurmay subay varsa
kendisini komite üyesi ve darbenin planlayıcısı olarak göstererek11 toplantılar
yapmaya başladılar. Bu toplantılarda sayı bazen 60 kişiye çıkıyordu. Önce gelen
koltuğa oturuyordu. Bu komitenin dışında İstanbul komitesi de Ankara’ya gelerek
toplantılara katılmaya başladı12. Böyle bir durumda kontrolü ele almaya çalışan
Gürsel, başarılı olamadı13. Kurumsal kimliği olan ve üyeleri belli olan bir komiteye
programları gibi teferruatlı bir planı olmamıştır. (…) dosyalı ihtilal, darbe olmaz. İhtilallerin ilk
ve değişmez hedefleri: önce mevcut iktidarı yıkmak ve ihtilalin güvenliğini sağlamaktır” dedi.,
Erkanlı, age., s. 16; Bu fikirleri aksine MBK üyesi Ahmet Yıldız, darbe öncesi ve sonrasının çok iyi
planlandığını iddia etmektedir. Ahmet Yıldız, “27 Mayıs Devrimi ve Askersel Darbeler”, Darbeler,
“Demirkırat”lar ve 27 Mayıs, Haz. S. Göksu, Anahtar yay., İstanbul 1993, s. 29.
7
8
9
Darbenin ilk günlerinde İstanbul’dan getirilen hukukçu profesörlere Gürsel, yetkilerinin sınırını
sordu. Gürsel’e Prof. Kubalı, “anayasa da dahil olmak üzere mevcut hukuki mevzuatta istediğiniz
değişikliği yapabilirsiniz” cevabını verdi. Özdağ, age., s. 237; Ö. Öymen, age., s. 265.
Sami Küçük, Rumeli’den 27 Mayıs’a, Mikado Yay., İstanbul 2008, s. 107; Abi İpekçi- Ömer Sami
Coşar, İhtilalin İçyüzü, Türkiye İş bankası yay., İstanbul 2012, s. 199-200; Metin Toker, Yarı Silahlı,
Yarı Külahlı Bir Ara Rejim 1960-1961, Bilgi Yay., Ankara 1991, s. 75; Ö. Öymen, age., s. 266.
Resmî Gazete, S. 10515, (30 Mayıs 1960), s. 1449; Cemil Koçak (Haz.), 27 Mayıs Bakanlar Kurulu
Tutanakları, C I, Yapı Kredi Yay., İstanbul 2010, s. 87.
10
Dündar Seyhan, Gölgedeki Adam, Nurettin Uycan Matb., İstanbul 1966, s. 87; Erkanlı, age., s. 21.
11
Toker, age., s. 29.
12
İpekçi-Coşar, age., s. 225-228.
13
Darbeye katıldığını söyleyen subaylarla toplantı halindeyken Gürsel, “Çocuklar, artık ben geldim,
buradayım, size gerek kalmadı. Hepiniz karargahlarınıza, şubelerinize dönün, gidin!” dedi.
27 Mayıs 1960 Darbesinin Gölgesinde Milli Birlik Komitesi ile
Silahlı Kuvvetler Birliği Arasındaki Güç ve İktidar Kavgası
751
büyük ihtiyaç duyuldu14. Bu düşünceye İstanbul’dan gelen hukuk profesörleri de
destek verince darbeci subaylar, Başbakanlık’ta “Millî Birlik Komitesi” adıyla yeni
bir yapılanmaya gitmeye karar verdiler.
Komite üyelerini seçmek için 8 kişilik bir komisyon kuruldu. Komisyon seçeceği
komite üyeleri için çeşitli kriterler belirledi. Bu kriterler başında subayların
darbe sürecindeki rolü geliyordu. Komiteye üye seçerken subayların mensup
oldukları kuvvet komutanlıklarına da dikkat edildi. Ayrıca komiteye farklı darbeci
gruplardan temsilcilerin alınmasına da büyük önem verildi15. Komisyon uzun bir
uğraşı sonucunda komite üye sayısını mevcut adaylar üzerinden 38’e indirilebildi.
13 Haziran’da radyodan ilen edilen 38 kişilik MBK üyeleri16, 5 general, 9 albay, 6
yarbay, 11 binbaşı ve 7 yüzbaşıdan oluşuyordu. Darbe hiyerarşi dışı bir müdahale
olduğundan rütbeleri farklı ve yaşları 27 ile 65 arasında olan bu subaylar, eşit
oy hakkıyla komite üyesi oldular. Bu kişiler ordu içindeki çeşitli eğilimlerin
senteziydi17. Belirlenen MBK üyesi subaylar 24 Haziran’da yemin ederek Meclis
binasında görevlerine başladılar18.
Komite darbeci subayları tatmin etmedi. Daha evvel darbe sürecinde önemli
sorumluluğu olan fakat komite dışında kalan pek çok subayda (Talat Aydemir,
Dündar Seyhan, Sadi Koçaş, vb.) bir kırgınlığa ve küskünlüğe sebep oldu19.
Oysa Gn. Cemal Gürsel de dahil komite üyesi olan generaller, darbeye son
anda katılırken, Komite içerisinde de diğer komite üyelerinden daha fazla idari
Gürsel’in darbeci subayları tasfiye çabasına, Sezai Okan masaya şiddetli bir yumruk vurarak
avazı çıktığı kadar, “Yahu, ne diyor bu adam?” bağırarak tepki gösterdi. Turgut, age., s. 202; Ö.
Öymen, age., s. 266.
14
15
M. Emin Aytekin, İhtilal Çıkmazı, Dünya yay., İstanbul 1967, s. 59.
Erkanlı, age., s. 20; Akyaz, age., s. 135-136; Özdağ, age., s. 269; İpekçi-Coşar, age., s. 237; Altan
Öymen, Umutlar ve İdamlar 1960-1961, Doğan Kitap, İstanbul 2018, s. 188-189; Müşerref
Hekimoğlu, 27 Mayıs’ın Romanı, Çağdaş Yay., İstanbul 1975, s. 142-143.
16
A. Öymen, age., s. 189.
17
Cüneyt Arcayürek, Yeni Demokrasi Yeni Arayışlar 1960-1965, Bilgi yay., Ankara 1984, s. 113.
18
TCMBK GKT, C I, B.1, (24 Haziran 1960), s. 3; Milliyet, 25 Haziran 1960; Sacit Karaibrahimoğlu,
Türkiye Büyük Millet Meclisi, Eğe matb. Ankara 1968, s. 180; MBK üyelerinin ettiği yemin, “Bir
karşılık beklemeden, adalet hukuk ve insan hakları prensiplerinden ve vicdani kanaatlerimden
başka bir sınırla bağlı olmaksızın kendimi Türk Milletine adadım. Vatanın ve Milletin mutluluğuna
ve Milletin egemenliğine aykırı bir ülkü gütmeyeceğim. Demokratik Cumhuriyeti yeni Anayasaya
göre düzenlemek ve iktidarı yeni meclise devretmek ülküsüne bağlılıktan ayrılmayacağım. Bunun
için şerefim, namusum ve bütün mukaddesatım üzerine and içerim”. Ahmet Gürkan, 50. Yıl
1919-1973 Cumhuriyet, Meclis, Hükümetler, Başkanlar, 27 Mayıs-12 Mart, Güneş Matb., Ankara 1973,
s. 124; A. Öymen, age., s. 194.
19
Cumhur Utku, 14’lerden Suphi Karaman’a İhtilal Mektupları, Kaynak Yay., İstanbul 2006, s. 112.
Şerif Demir
752
sorumluluklara sahip oldular20. Darbenin çekirdek kadrosunun önemli bir kısmı
MBK dışında kalmıştı.
27 Mayıs sonrası tesis edilecek yeni askerî düzenin hukuki temellerini oluşturan
geçici anayasa 12 Haziran’da tamamlandı21. 27 madde olarak hazırlanan bu geçici
anayasayla22 darbeciler, yıktıkları anayasal düzenin yerine yenisini inşa etmek için
darbeyi hukuki bir çerçeve içerisinde meşru bir temele oturttular23. Böylece MBK,
idari sorumluluklarının yanında Meclisin yasama faaliyetini gerçekleştirecek bir
kurum olarak tesis edilmiş oldu24.
Millî Birlik Komitesi Dönemi (12 Haziran 1960-13 Kasım 1960)
MBK ülke sorumluluğunu üstlendiği ilk andan itibaren başta Silahlı Kuvvetler
olmak üzere üniversite, basın ve diğer kurumlar üzerinde reformalar yaparak
ülkenin daha modern bir yapıya kavuşturulmasını amaçlıyordu25.
Askerler reformlara uzmanlık alanlarına yakın ve acil gördükleri için ilk ordudan
başladılar. Darbeci yönetim 3 Ağustos’ta orduda 235 general, amiral ve 5000’e
kadar albay ve binbaşıyı emekliye sevk ettiler. Bu işlemler Genelkurmay ve kuvvet
komutanlarının bilgisi dışında yapıldı26. Bu reformun bu kadar acil yapılmasında,
kilit noktalara darbeci subaylar yerleştirilerek ordunun sürekli darbecilerin yanında
olacağı düşünüldü27. Oysa orduda sessiz bir tepki vardı28.
20
21
Örneğin İstanbul Örfi İdare Komutanı olan Fahri Özdilek, emrindeki askerlerin 28 Nisan
olaylarında gösterdiği müşfik tavrından dolayı yıldızı parladı. Gn. Özdilek, 19 yıl tabi senatör,
12 Eylül sonrası Danışma Meclisi Üyesi ve 1983’te Halkçı Parti Konya milletvekili olarak görev
yaptı. Ş.D.
Geoffrey L. Lewis, Modern Turkey, Praeger Publishers, London 1974, s. 158.
22
Resmî Gazete, S. 10525, 14 Haziran 1960, s. 1533-1534.
23
Seyhan, age., s. 81.
24
Milliyet, 23 Temmuz 1960; İpekçi-Coşar, age., s. 244-246.
25
Erkanlı, age., s. 37-38.
26
Sadi Koçaş, Atatürk’ten 12 Mart’a… Anılar, C II, May Yay., İstanbul 1977, s. 689.
27
Toker, age., s. 115; A. Öymen, age., s. 254.
28
27 Mayıs’a destek veren bir subay bu olayı, “bu bir katliamdır. Liyakatsizin liyakatliyi, isimsizin
şöhretliyi, cahilin bilgiliyi, tecrübesizin tecrübeliyi yok ettiği bir katliamdır” şeklinde tarif ediyor.
Aytekin, age., s. 70; Bu reform hareketinin doğal sonucu olarak orduda sadece darbeci subaylar
ve bu subayların dışında “etliye sütlüye karışmayanlar” kalabilmişti. Talat Turhan, “Silahlı
Kuvvetler Birliği”, Darbeler, “Demirkırat”lar ve 27 Mayıs, Haz. S. Göksu, Anahtar yay., İstanbul
1993, s. 173.
27 Mayıs 1960 Darbesinin Gölgesinde Milli Birlik Komitesi ile
Silahlı Kuvvetler Birliği Arasındaki Güç ve İktidar Kavgası
753
Askeriyeden sonra üniversitelerin durumu MBK gündemine geldi29. Komite
üyelerinden oluşan bir komisyon, üniversiteler hakkında bir çalışma yaptı. Bu
çalışmaya göre MBK, 28 Ekim 1960 tarihli 114 ve 115 sayılı yasayla 147 öğretim
üyesini hiçbir gerekçe göstermeden üniversiteden uzaklaştırdı30. Kamuoyunda
MBK’ya çok sert tepkiler geldi. MBK üyeleri de hatayı kabul ediyorlardı31 fakat
MBK bu hatayı düzeltmek için bir çaba da göstermedi. Üniversitelerden sonra
basına yönelik hazırlıklar gündeme geldi. MBK’nın üyesi Muzaffer Özdağ’ın
“Babıali’den geçeceğiz” açıklaması gazetecileri çok tedirgin etti32. Kısa sürede
askerler anladılar ki, Türkiye’de basın o kadar kuvvetlidir ki normal iktidarlar değil
askerî yönetimlerin bile basının üzerine gitmesi çok zordu33. Bu nedenle basınla
ilgili bir düzenleme yapılmadı.
Darbenin üzerinden dört beş ay geçmeden, MBK’nın tasarrufları sorgulanmaya
başlandı. Özellikle darbeye büyük destek veren kurumlara yönelik yapılan
tasarruflar büyük tepki çekiyordu.
Millî Birlik Komitesinin Bölünmesi
MBK’nın kurulduğu ilk günlerden itibaren kendi içinde hiçbir zaman bir uyum
olmadı34. Fakat darbenin ilk günlerinde kimse bu durumu fazla bir sorun haline
getirmedi35. Sorunun temelinde MBK’nın ülke yönetimini tamamen üstlenmesiyle
birlikte MBK üyeleri arasında sorunları çözme yönteminde çeşitli farklılıkların
olmasıydı36.
MBK üyeleri arasında ilk sorun kurulacak yeni hükûmetin üyelerinde çıktı.
Zamanla MBK’nın bazı üyelerinin idari görevler alması komite içinde sorunlara
sebep oldu. Bu görüş ayrılıkları gruplaşmalara ve komite içerisinde tartışmalara
yol açtı. Komite içerisinde görüş ayrılıklarının giderilmesi için çeşitli girişimler
29
Sıtkı Ulay, Harbiye Silah Başına 27 Mayıs 1960, Ar Matbaası, İstanbul 1968, s. 150.
30
Resmî Gazete, S. 10641 (28 Ekim 1960), s. 2426-2427; Lewia, age., p. 160.
31
Küçük, age., s. 115; Bir MBK üyesinin ifadeleriyle, “müşavirlerimizin oyununa gelmiş, onların
kendilerine yer açmak, eski şahsi hesaplarını görmek için giriştikleri oyunların aleti olmuştuk…”.
Erkanlı, age., s. 45-47.
32
Toker, age., s. 116; A. Öymen, age, s. 268; Ahmet Er, Hatıralarım, Alternatif Yay., Ankara 2003, s.
59-60.
33
Erkanlı, age., s. 53.
34
Milliyet, 22 Haziran 1960.
35
Numan Esin, Devrim ve Demokrasi Bir 27 Mayısçının Anıları, Doğan Kitap, İstanbul 2005, s. 99-10.
36
Koçaş, age., s. 743.
Şerif Demir
754
oldu. Farklı grup üyeleri 1 Temmuz ve 9 Temmuz’da bir araya geldiler. Bu
görüşmelerden bir sonuç elde edilemedi. Komite içerisinde 25 Ağustos’ta yeni
bakanlar kurulu üyelerinin tespitinde de sert tartışmalar çıktı37. Bazı MBK üyeleri
Bakanlar Kurulunda görev yapacak bakanların MBK’dan seçilmesinde ısrar
etmişlerse de bu fikri arkadaşlarına kabul ettiremediler. Bu olaydan sonra taraflar,
birbirlerine şüpheyle bakarak karşılıklı güvensizlik tırmanmaya başladı38. Komite
üyeleri 27 Ağustos’ta ordu evinde tekrar bir araya geldiler39. Fakat bu görüşmeden
de bir anlaşma ve uzlaşma çıkmadı.
Komite içerisinde, askeri idarenin ne kadar daha iktidarda kalması gerektiğinde
de bir anlaşma sağlanamıyordu. Bu konuda askerler iki farklı yaklaşımı
seslendiriyorlardı. Komitenin özellikle generalleri, DP iktidarının devrilmesiyle,
“işleri düzelttikten sonra”, anayasa ve seçim kanunu hazırlanarak iktidarın sivil bir
yönetime devredilmesini savunuyorlardı. Sivil idareden kast edilen İsmet İnönü
liderliğindeki CHP’ydi40. Bu görüşe karşı çıkan alt rütbeli subaylar, meselenin
sadece DP’yi iktidardan uzaklaştırmak olmadığını, bir süre daha iktidarda kalınarak
ülkede sosyal, hukuki ve ekonomik alanda yapısal reformların gerçekleştirilmesi
gerektiğini iddia ediyorlardı. Bu iki grubun dışında her iki fikre eşit mesafede
duran komite üyeleri de vardı. Böylece komitenin önemli bir kısmı kısa sürede iki
gruba ayrılmıştı41. Bu gruplar kendi içerisinde de homojen ve birebir aynı siyasi
çizgide insanlardan oluşmuyordu.
İki grubun güç dengesine bakıldığında iktidarda kalınmasını savunanlar komitede
daha güçlü durumdaydılar. Bu gruptan Alpaslan Türkeş, Başbakanlık Müsteşarı
olarak fiilen bir başbakan gibi tasarruflarda bulunurken42, Orhan Erkanlı
MBK Genel Sekreteri olarak Komitenin bütün yazışmalarını elinde tutuyordu.
Komitenin tarafsız grupta yer alan üyeleri de iktidarın sivillere devredilmesinde
pek aceleci bir tutum içerisinde değildiler. Sivil yönetime bir an önce gidilmesini
savunan grup üyesi generaller, Bakanlar Kurulunda da yer alıyorlardı. Ayrıca
bu grupta Gn. Cemal Madanoğlu ve Osman Köksal, komuta ettikleri askeri
37
Toker, age., s. 122.
38
İpekçi-Coşar, age., s. 306.
39
İbrahim Hitay-Erdal Çetin, İhtilallerin Tankçısı, Ümit Yay., Ankara 2003, s. 36.
40
Seyhan, age., s. 115; Ö. Öymen, age., s. 278; Türkeş sivil idareye geçişten maksadın, iktidarın
İnönü ve CHP’ye verilmesi olduğunu iddia etmektedir. Alpaslan Türkeş, 27 Mayıs, 13 Kasım, 21
Mayıs ve Gerçekler, Dokuz Işık Yayınevi, İstanbul 1977, s. 89.
41
Erkanlı, age., s. 141-143.
42
Seyhan, age., s. 88.
27 Mayıs 1960 Darbesinin Gölgesinde Milli Birlik Komitesi ile
Silahlı Kuvvetler Birliği Arasındaki Güç ve İktidar Kavgası
755
birliklerle askeri güçlerini muhafaza ediyorlardı. İktidarda kalınmasını savunan
grup üyesi askerlerin elinde doğrudan silahlı bir güç yoktu fakat bu grup Alb.
Aydemir ve Alb. Seyhan gibi aktif birlik komutanlarıyla ilişkilerini sürdürerek
diğer gruba karşı bir askeri denge kurmaya çalışıyorlardı43. Bir an önce sivil
yönetime geçilmesi fikrinin, en önemli savunucu ve gücü İsmet İnönü’ydü. MBK
içerisinde gerginliğin tırmandığı bir anda İsmet İnönü, “Seçimlerin bir an önce
yapılmasında sayılamayacak kadar çok millî menfaat vardır”44 diyerek MBK
içerisindeki bu görüş ayrığında tarafını ve siyasi ağırlığını gösteriyordu.
MBK’nın bu durumu sürdürülebilir değildi. Çünkü sivil yönetime geçilmesini
isteyenler, yeni bir anayasa yapılarak yasama yetkisini kullanacak bir Kurucu
Meclis’in tesis edilmesinde çok ısrarcıydılar. Bu konuda çalışmalar da başlatılmıştı.
Fakat geçici anayasaya göre yapılacak yeni bir anayasanın MBK’nın 5/4 onayına
bağlıydı. Bu onayın mevcut komiteden alınması mümkün değildi. Artık iki grubun
bir arada olmasına imkân kalmamıştı. Her iki taraf karşı tarafı ikna etmenin ya da
bertaraf etmenin yollarını arıyordu45. Kimse kendisini güvende hissetmiyordu46.
Her iki tarafta ordudaki gücünü artırmanın peşine düşmüştü47. Taraflardan
birisinin diğerini tasfiye etmesi kaçınılmazdı48.
İktidarda kalmasını savunan grubun öncülerinden ve en çok dikkatleri çeken
Alpaslan Türkeş, arkadaşlarının Ankara’da olmadığı 22 Eylül’de görevinden
ayrıldı49. Bu olay Komite içerisinde sivil yönetime geçişi savunan grubun bir
başarısı olarak görüldü50. Psikoloji ve idari üstünlük sivil yönetime geçilmesi
tarafındaydı fakat Komite içerisindeki üstünlük iktidarda bir süre daha kalınsın
diye gruptaydı.
Cemal Gürsel ve Cemal Madanoğlu kendi aralarında anlaşarak bir gece ansızın,
karşı grubu tasfiye etme kararını aldılar. Gürsel, öncelikle İnönü’nün desteğini
43
Akyaz, age., s. 141-142.
44
Özkaya, age., s. 237; Toker, age., s. 925; Ö. Öymen, age., s. 281.
45
Ulay, age., s. 165.
46
İpekçi-Coşar, age., s. 398; Özkaya, age., s. 288.
47
Özdağ, age., s. 352; İpekçi-Coşar, age., s. 349.
48
Talat Aydemir, Hatıratım, YKY, İstanbul 2010, s. 63; Faik, age., s. 86; Özkaya, age., s. 284-285.
49
Özkaya, age., s. 282; A. Öymen, age., s. 270; Hitay-Çetin, age., s. 39; Toker, age., s. 151-153; Türkeş
kendi arzusuyla Müsteşarlıktan ayrıldığını iddia ediyor. Turgut, age., s. 260.
50
MBK üyeleri farklı bir görev almayacaklar denildi fakat Madanoğlu ve Köksal bu kuralın dışında
tutuldu. Cumhuriyet, 29 Eylül 1960.
756
Şerif Demir
aldı51. Böyle bir operasyon için gidecekler tespit edildi ve kalacak olan MBK
üyelerinin desteği sağlandı52. Bu operasyon öncesi Gürsel, Genelkurmay Başkanı
ve Kuvvet komutanlarıyla görüşerek durum hakkında bilgilendirmede bulundu
ve TSK üst yönetiminin onayını aldı53. Ordu içinde 14’lerle birlikte hareket eden
güçlerin, tarafsız kalması için girişimlerde bulunuldu54.
İktidarda kalınmasını savunan gruptan O. Erkanlı’nın 11 Kasım’da Komiteden
istifa etme kararını karşı grubun harekete geçmesi olarak yorumlayan Gn. Gürsel,
13 Kasım 1960’da MBK’yı feshettiğini, aynı anda 23 kişilik yeni MBK’nın
kurulduğunu ve yeni MBK’da olmayan 14 eski üyenin emekliye sevk edildiğini
açıkladı55. Emekliye sevk edilen eski MBK üyelerine Dışişleri Bakanlığı Dış
Teşkilatında 14 müşavirlik kadrosuna atanarak en az iki yıl yurt dışında kalma
zorunluluğu getirildi56. Yapılan bu tasfiye hakkında Gürsel, “Komite üyelerinden
bazılarının tahripkâr, sapık fikirlere doğru kaydıkları, iktidarı bırakmamak, askeri
bir dikta idaresi kurma yolunda çalıştıkları görülmüştür” dedi57. Bu olay basında,
dikta hevesine kapılan 14 MBK üyesinin demokrasi taraftarlarınca bertaraf
edilmesi olarak görüldü ve bu doğrultuda yazılar yazılarak desteklendi58.
Geçici anayasaya göre, MBK üyelerinin görevlerinden uzaklaştırılabilmesi için
“ihanet” etmesi gerekiyordu. Aksi takdirde MBK üyesi istifa etmedikçe hiçbir
51
52
53
Gürsel ile İnönü arasında, Gürsel’in Cumhurbaşkanlığı ve kalan MBK üyelerine Tabii
Senatörlüğe karşılık 1961 yılı içinde seçimlere gitme konusunda mutabakat sağlandıktan sonra
Gürsel 14’lin tasfiyesine girişti. Kurtul Altuğ, Bir Numaralı Tanık, Doğan Kitap, İstanbul 2006, s.
246.
Bir ara Gürsel ile Madanoğlu, 14’leri “Erzurum Kalesine hapsetmeyi düşündüler” fakat bu fikri
gerçekleştirmediler. Esin, age., s. 170.
Turhan, agm., s. 173; Özdağ, age., s. 368-369; Faik, age., s. 87; İpekçi-Coşar, age., s. 407.
54
Seyhan, age., s. 119; Adnan Çelikoğlu, Bir Darbeci Subayın Anıları, Haz. E. Konuksever, YKY,
İstanbul 2010, s. 157; Hitay-Çetin, age., s. 41.
55
Resmî Gazete, S. 10657, (17 Kasım 1960), s. 2537; Bu 14 MBK üyesi, Kurmay Albay Alpaslan
Türkeş, Kurmay Yarbay Orhan Kabibay, Kurmay Binbaşı Orhan Erkanlı, Deniz Kurmay
Binbaşı Münir Köseoğlu, Kurmay Yarbay Mustafa Kaplan, Tank Binbaşı Muzaffer Karan,
Kurmay Binbaşı Şefik Soyuyüce, Piyade Binbaşı Fazıl Akkoyunlu, Deniz Kıdemli Yüzbaşı Rıfat
Baykal, Kurmay Binbaşı, Dündar Taşar, Kurmay Yüzbaşı Numan Esin, Kurmay Yüzbaşı İrfan
Solmazer, Kurmay Yüzbaşı Muzaffer Özdağ ve Jandarma Yüzbaşı Ahmet Er’di. A. Öymen, age.,
s. 336-337; Cumhuriyet, 14 Kasım 1960.
56
Erkanlı, age., s. 145; Gökman, age., s. 192.
57
58
Milliyet, 15 Kasım 1960; Walter F. Weiker, 1960 Türk İhtilali, Çev. M. Ergin, Cem Yay., İstanbul
1967, s. 155.
Faik, age., s. 91; A. Öymen, age., s. 338.
27 Mayıs 1960 Darbesinin Gölgesinde Milli Birlik Komitesi ile
Silahlı Kuvvetler Birliği Arasındaki Güç ve İktidar Kavgası
757
şekilde görevinden uzaklaştırılamazdı. Böylece bu tasfiye geçici anayasayı açıkça
ihlal ederek gerçekleştirilmiş oldu.
Silahlı Kuvvetler Birliğinin Kuruluşu
27 Mayıs sonrası ordu içinde darbeci subaylara yönelik ilk rahatsızlıklar MBK’nın
kurulması sürecinde başlamıştı. Özellikle üst rütbeli subaylara göre, MBK’ye
ihtiyaç duyulması, üyelerinin seçiliş yöntemi ve seçilen üyelerin rütbelerine
kadar birçok konuda yanlışlıklar yapıldı59. Çünkü kurulacak bir MBK’da, başta
Genelkurmay Başkanı olmak üzere kuvvet komutanları da yer almalıydı60. Çünkü
MBK üyeleri, bakanların ve Genelkurmay başkanın üzerinde bir statüye sahip
olacaktı. Buna göre komite üyesi bir yüzbaşı, statü olarak Genelkurmay başkanının
üzerindeydi. Bu durum MBK’nın, ordu teamüllerine aykırı bir tutum ve davranış
içerisinde kurulmasına yol açtı. Oysa komite kurulurken bu hassasiyetler iletildi
fakat darbeci subaylar bu isteği dikkate almadılar. Orduda belirgin fakat sessiz
bir muhalefet ortaya çıktı61.
Daha dört ay dolmadan MBK’nın icraatları ve siyasi tercihleri darbeyi destekleyen
askerler arasında da çeşitli kuşkulara sebep oldu62. MBK’nın kendi içinde bir
bölünme yaşaması, ordu içindeki gücünü ve prestijini iyice azalttı. Tasfiyeden
sonra kalan 23 üyenin ordu içinde taraftar bulmak için çalışmalar yürütmesi63
MBK’nın etkisini tamamen bitirdiği gibi askeri siyasetin asli taraflarından birisi
haline getirdi. 27 Mayıs sonrası MBK’da haksızlığa uğradığını düşünen eski
darbeciler de fırsat kolluyorlardı. Bu gelişmeler sonrasında 27 Mayıs darbesi
sonrasındaki askerler arasında umut umutsuzluğa, MBK’da hayal kırıklığına yol
açtı. Bu durum siyasetle yatıp kalkan ordu içinde yeni cunta yapılanmalarının
önünü açtı64.
Silahlı Kuvvetler Birliği’nin (SKB) ilk kez nerede, nasıl, ne zaman ve kimler
tarafından kurulduğu hakkında farklı rivayetler vardır. Talat Aydemir bu birliği
59
Böyle bir komitenin kurulmasını TSK hoş karşılamadı, Turhan, agm., s. 167; Seyhan, age., s. 131;
Aytekin, age., s. 68.
60
Turhan, agm., s. 172.
61
Faik, age., s. 12; Yüzbaşı rütbesindeki bir MBK üyesi, Tümgeneral rütbesindeki bir Tümen
komutanını arkasında yürütmekten çekinmiyordu. Turhan, agm., s. 168; Seyhan, age., s. 131.
62
Toker, age., s. 131.
63
Hitay-Çetin, age., s. 45.
64
Turhan, agm., s. 175; Seyhan, age., s. 132.
Şerif Demir
758
Ankara’da kendisinin kurduğunu iddia ederken65, bazı MBK üyeleriyle (Mucip
Ataklı, Şükran Özkaya ve Emanullah Çelebi) birlikte Gn. Faruk Güventürk
de kendisinin kurduğunu söylemekteydi66. Bir başka iddiaya göre MBK üyesi
Ekrem Acuner Yassıada Komutanı T. Güryay’la böyle bir oluşama gitmişti.
Bu konu hakkında açık bir belge ve kesinleştirilmiş bir bilgi yoktur. Hatıralarda
herkes kendi etrafında kurulduğunu iddia etmekteydi. Sonuçta MBK’nın kendi
sorunlarıyla uğraştığı, komutanların orduya hâkim olmakta zorlandığı, siyasetin
kışlaya girdiği böyle bir dönemde “cuntaların kurulması piyade çadırı kurmaktan
kolay oluyordu”67.
Herkesin kendi rolünü abarttığı bu oluşumun, MBK’dan rahatsız olan İstanbul ve
Ankara’daki bazı üst düzey subaylar tarafından MBK’daki 14 askerin tasfiyesinden
sonra kurulduğu açıktır. Zira SKB, Gürsel’in dar bir çerçevede hareket eden,
komiteyi umursamaz davranışlarına karşı bir tedbir olarak düşünüldü. Çünkü
SKB, MBK’nın olumlu icraatlarının arkasında durarak “demokratik bir rejim”
için kurulmuştu. Kısacası SKB’nin amacı “İhtilali korumaktı”68.
SKB hiyerarşik piramide uygun olarak yapılandırıldı. Birliğin üyeleri arasında
Hava Kuvvetleri Komutanı, Jandarma Genel Komutanı, 1. Ordu komutanı
hatta Genelkurmay Başkanı Cevdet Sunay’da vardı. Böylece ağırlıklı olarak
general ve albayların üye olduğu bir birlik halindeydi. SKB’ye özellikle üst düzey
komutanların üye olması, 27 Mayıs benzeri bir müdahalede alt rütbeli subayların
etkin olmasını önlemek amacını taşıyordu69. Böylece MBK’da yaşandığı iddia
edilen hatalar tekrar edilmeyecekti.
SKB tasfiye edilen eski MBK üyesi 14’lerle birlikte hareket etmiyordu fakat
fikirlerinde benzerlikler vardı. Çünkü bu subaylarda tam manasıyla demokrasiyi
getirebilmek için gerekli reformlar, otoriter bir idarenin gücüne dayanarak yetkin
kadrolarca mümkün olabilir diyorlardı70. Bu nedenle SKB mensupları da askerin
iktidardan acele ayrılmasını istemiyorlardı.
65
Çelikoğlu, age., s. 159.
66
Faik, age., s. 101; Seyhan, age., s. 135-137; Akyaz, age., s. 152-153; Özkaya, age., s. 319.
67
Ö. Öymen, age., s. 308.
68
Altuğ, age., s. 264.
69
Akyaz, age., s. 154-155; Turhan, agm., s. 178.
70
Seyhan, age., s. 147.
27 Mayıs 1960 Darbesinin Gölgesinde Milli Birlik Komitesi ile
Silahlı Kuvvetler Birliği Arasındaki Güç ve İktidar Kavgası
759
Millî Birlik Komitesi ile Silahlı Kuvvetler Birliği Arasındaki İlk
Çatışma: Tansel Olayı
SKB’nin ordu üst kademelerinde etkili olması özellikle MBK’ye karşı bir alternatif
haline gelmesi MBK’yı çok rahatsız etti. Çankaya’da Cemal Gürsel başkanlığında
gerçekleşen toplantıyla, SKB’nin lider kadrosundan Hava Kuvvetleri Komutanı
Gn. Tansel emekliye sevk edildi. Fakat bu kararı uygulamak mümkün olmayınca
Gn. Tansel’i etkisizleştirmek için Washington’a Türk askeri misyona danışman
olarak gönderilmesine karar verildi71. Gn. Tansel’in uzaklaştırılmasıyla birlikte
sıranın kendilerine geleceğini gören SKB’li subaylar, emrindeki askerleri alarm
durumuna geçirerek 6 Haziran 1961’de Cemal Gürsel ve MBK’a karşı bir
ültimatom verdiler72. Ankara ve Çankaya üzerinden askerî jetler taciz uçuşları
yaptılar. SKB bu ültimatomun yerine getirilmemesi durumunda iktidara el
koymaya kararlıydı73.
SKB verdiği ültimatomla Gürsel, MBK ve Genelkurmay Başkanlığına boyun
eğdirdi. Gn. Tansel’i Washington’a götüren uçak SKB’ye mensup jetler tarafından
sınırı geçmeden geri çevrildi ve Tansel uçaktan indirilerek görevine iade edildi.
SKB’nin verdiği ültimatomun şartları tamamen karşılandı74. Böylece emir-komuta
zincir dağılmış, ordu içindeki hiyerarşi tamamen işlemez hale getirilmişti. SKB’nin
Tansel olayıyla birlikte gerçekleştirmiş olduğu müdahale, MBK’yı etkisizleştiren
fiili bir darbedir. SKB bir adım daha öne çıkarak iktidarı almak yerine MBK’nın
arkasında kalarak MBK’yı yönlendirmeyi tercih etti75.
71
72
73
Weiker, age., s. 162; William Hale, Türkiye’de Ordu ve Siyaset, Çev. A. Fethi, Alfa Yay., İstanbul
2014, s. 183; Turhan, agm., s. 176.
“1. Korgeneral İrfan Tansel, eski vazifesi olan Hava Kuvvetleri Komutanlığına iade edilecektir.
2. Milli Müdafaa Vekili Muzaffer Alankuş, Kara Kuvvetleri Kumandanı Celal Alkoç, 2. Ordu
Kumandanı Şefik İlter, Deniz Kuvvetleri Kumandanı Zeki Özak emekliye sevk edileceklerdir.
3. Hava Kuvvetlerinde bizim harekatımıza karşı duranlar, Hava Kuvvetleri Kumandanının
tanzim edecekleri listeye göre emekliye sevk edileceklerdir. 4. Korgeneral Cemal Madanoğlu
Örfi İdare Kumandanlığından, Muhafız Alayı Kumandanı Osman Köksal Muhafız Alayı
Kumandanlığından alınacak, Milli Birlik Komitesi’ndeki vazifelerine döneceklerdir. 5. Orduda
yapılacak tayin, terfi ve tasfiyelere Milli Birlik Komitesi karışmayacaktır. 6. Milli Birlik Komitesi
üyelerinden hiçbiri bundan sonra Milli Birlik Komitesi’nden tasfiye edilmeyecek ve istifaya
zorlanmayacaktır. Seyhan, age., s. 139; Faik, age., s. 117; Çelikoğlu, age., s. 168; Hitay-Çetin, age.,
s. 51-52.
Koçaş, age., s. 815; Faik, age., s. 108.
74
Muhsin Batur, Anılar ve Görüşler, Milliyet Yayınları, İstanbul 1985, s. 96.
75
Akyaz, age., s. 160.
760
Şerif Demir
Silahlı Kuvvetler Birliği’yle Millî Birlik Komitesi’nin İlişkileri
SKB’nin iktidar üzerindeki etkisi Genelkurmay Başkanı Sunay’ın SKB’yle daha
fazla ilgilenmesini sağladı. Sunay, SKB tarafından kabul edilmiş olan prensipleri,
28 Haziran 1961’de Silahlı Kuvvetlere tamim olarak yayınlattı76. SKB’nin
yayınlanan bu prensiplerine göre, “Memleketin ve rejimin selameti icabı” askeri
müdahale yapılabilir. MBK ve 27 Mayıs’ın kimse karşısında olamaz. Seçimle
gelecek sivil idarede 27 Mayıs’ı ve getirdiği yeni düzene karşı bir tutum içinde
olamazdı. SKB’nin yayımlanan bu prensipleri, siyaseti ve ülkenin geleceğini
açıkça askerî bir vesayet altına sokuyordu.
SKB’nin hızla güçlenmesi ve genişlemesi üzerine 25 Ağustos 1961’de Jandarma
Okulu Şeref salonunda toplanan subaylar yemin ettiler77. SKB gayri resmi
bir kurumsal yapılanma içindeydi. Askerler siyasetle ilgili ve ülke gündemini
yakından takip ediyorlardı. SKB Genel Kurulu her gün toplanıyordu. Jandarma
Subay okulunda gerçekleştirilen bu toplantılara Jandarma Genel Komutanı Gn.
Doruk başkanlık ederdi. Toplantılarda siyasi alanlarda yapılması gereken işler ve
tedbirler tartışılarak karar altına alınıyordu. Bu kararlar silahlı kuvvetlere yönelikse
Genelkurmay Başkanına, siyasete ve ülke gündemine yönelikse MBK’ye iletilerek
gereğinin yapılması isteniyordu. Bu isteklerde büyük ölçüde yerine getiriliyordu78.
Yassıada Mahkemesi’nin Kararları
Yassıada Mahkemesi’nde sona doğru yaklaşıldıkça, ordu içerisinde gerilimin dozu
yükselmeye başladı. SKB içerisinde özellikle albaylar hararetle idamların infazını
savunuyorlardı. SKB’nin daha önce açıklanan prensipleri içerisinde Madde 3d,
“Yassıada davasında birinci derecede suçlular için Yüksek Adalet Divanı’nın
verdiği kararlar derhal tasdik ve infaz edilecektir” deniliyordu. Bu maddeye göre
SKB, dava sonrasında mahkemenin vereceği idam cezalarının MBK tarafından
mutlaka uygulanmasını istiyordu.
76
Hale, age., s. 185; Seyhan, age., s. 144-145; Turhan, agm., s. 196-197.
77
“Türk milletinin bekasını, 27 Mayıs’ın inkılap ruhunun devamını, demokratik bir rejimin
kurulmasını temin ile, Milli Birlik Komitesinin müspet icraatını destekleyeceğime ve Türk Silahlı
Kuvvetlerinin siyasetten uzak kalmasının temini hususunda kendimi şimdiden Türk milletine
feda edeceğime namusum ve şerefim üzerine and içerim” şeklinde yemin ediyordu. Seyhan, age.,
s. 147; Faik, age., s. 102; Ö. Öymen, age., s. 311.
78
Turhan, agm., s. 187; Seyhan, age., s. 143.
27 Mayıs 1960 Darbesinin Gölgesinde Milli Birlik Komitesi ile
Silahlı Kuvvetler Birliği Arasındaki Güç ve İktidar Kavgası
761
Eski MBK üyesi Alpaslan Türkeş79 ve CHP lideri İsmet İnönü idamların yapılmasına
kesin karşıydılar80. Bakanlar da idamların doğru olmayacağını açıkladılar81.
Ordunun çeşitli kademelerinde sıklıkla yapılan toplantılardan ordunun idamların
lehinde bir tavır içinde olduğu anlaşılıyordu82. Ordunun özellikle genç subayları
arasında DP iktidarına ve liderlerine karşı büyük bir kin ve düşmanlık vardı. Bu
genç subaylar ısrarla idamları savunuyorlardı83.
Ülke gündeminde olduğu gibi MBK gündeminde de idamlar vardı. Görüşmeler
neticesinde MBK’nın bütün üyelerinin idam hakkındaki eğilimleri biliniyordu.
Başta Cemal Gürsel ve generaller idamlara karşı çıkarken Ekrem Acuner ve
havacılar SKB’yle birlikte çalışarak idamları şiddetle savunuyorlardı84. İdamlara
karşı çıkan üyeler üzerinde büyük bir psikolojik baskı kurulmuştu. MBK üyesi
olan ve idamlara karşı tutum içinde olan üyeler kendi hayatlarından endişe etmeye
başladılar85.
Yassıada Mahkemesi 4’ü oy birliğiyle toplam 15 kişi hakkında idam kararı
verdi. Bu kararlar hızla Ankara’ya ulaştırıldı. Aynı gün saat 18.00’de toplanan
MBK oturumuna Cemal Gürsel başkanlık etti. Gürsel idam hükmünün infazını
isteyenlerin el kaldırmasını istedi. 13 MBK üyesi infazlardan yana el kaldırdılar86.
79
Enver Durmuş, Yassıada’dan İmralı’ya, Boğaziçi Yay., İstanbul 1990, s. 30-31.
80
İ. Hitay-E Çetin, age., s. 66; Ö. Öymen, age., s. 329.
81
M. Hekimoğlu, age., s. 175; S. Küçük, age., s. 126.
82
Yıldız, agm., s. 45; Hekimoğlu, age., s. 177; Küçük, age., s. 126.
83
Bu düşmanlık öyle boyutlara ulaşmıştı ki, idamlıkların tutulduğu İmralı adasına çıkarak
“Duyduklarımız doğruysa, onların (MBK) yerine getirmekten korktukları kararı, burada biz infaz
edeceğiz!” dediler. Üsteğmen ve binbaşı arasında rütbelere sahip bu 200 subay zor teskin edilerek
olası bir taşkınlığın önüne geçildi. Tarık Güryay, Bir İktidar Yargılanıyor, Cem Yay., İstanbul 1971,
s. 346-347.
84
SKB kurmaylarınca hazırlanan plana göre, MBK idam cezalarını onaylamazsa komite üyeleri
tutuklanarak yönetime el konulacaktı. Hekimoğlu, age., s. 177; Ö. Öymen, age., s. 329.
85
Ö. Öymen, age., s. 329; Görüşme yapılacağı gün Meclisin etrafı SKB’ya bağlı askerlerce
çevrilmişti. Uğur Mumcu, İnkılap Mektupları, Tekin yay., İstanbul 1994, s. 161; SKB’nin kudretli
Albayı Aydemir bu iddiaları reddediyor. Durmuş, age., s. 110.
86
Oylamada Gürsel’le birlikte Özdilek, Ulay, Köksal, Küçük, Karaman, Gürsoytrak, Özgür,
Karavelioğlu idamlara el kaldırmadı. Diğer komite üyeleri idamların infazı lehinde oy kullandılar.
Toker, age., s. 281; Durmuş, age., s. 33.
Şerif Demir
762
Aslında tem tersi bir durum varken son anda dört üye (Okan, Yıldız87, Özgüneş88
ve Yurdakuler) fikir değiştirmişlerdi. Gürsel’in teklifiyle mahkemede oy çokluğuyla
verilen idam cezaların durdurulması kararlaştırıldı. Son anda Bayar’ın 65
yaş üzerinde olduğu göz önünde tutularak idam cezası kaldırıldı. Görüşmeler
neticesinde on beş idam kararından üç idamın infaz edilmesine, geri kalanların
ömür boyu hapse çevrilmesine karar verildi89.
SKB ve 21 Ekim Protokolü
Tarafsız ve dürüst bir seçim yaparak iktidarı kazanan partiye bırakmak SKB’nin
prensipleri arasındaydı. Fakat o prensiplerin belirlendiği siyasal şartlarla, seçimler
sonrasında ortaya çıkan atmosfer arasında bir hayli farklılıklar ortaya çıktı.
Prensiplerin belirlendiği esnada ordu hiçbir şekilde AP’ye şans tanımıyordu.
Anayasa referandumu ve genel seçimler öncesinde AP, izlediği politikalarda asker
gözünde büyük bir prestij kaybetti. Zira bu süreçte askerlerde AP’nin 27 Mayıs
karşıtı bir parti olduğu izlenimi ortaya çıktı90.
27 Mayıs sonrasında ilk genel seçimler 15 Ekim 1961’de yapıldı ve seçim sonuçları
büyük bir sürpriz oldu. Kamuoyu gibi askerlerde seçimlerden CHP’nin tek başına
hükümeti kuracak bir başarıyla çıkacağını bekliyorlardı. Oysa seçimlerde CHP,
tek başına hükümeti kurabilecek bir başarı yakalayamadığı gibi DP’nin devamı
olan partiler (AP, YTP, CKMP), rahatlıkla bir koalisyonla hükümeti kurabilecek
sonuca ulaşmışlardı. Bu seçim MBK’yı oldukça zor bir duruma düşürdü91. Bu
87
MBK Üyesi Ahmet Yıldız son ana kadar idamlara karşı durdu. Hatta İnönü’den idamlara
karşı daha fazla destek isteyen komisyonda yer aldı. Fakat son anda fikrini değiştirdi. Yıldız’ın
fikir değiştirmesinde SKB’nin büyük etkisi oldu. Yıldız’a göre Yassıada Mahkemelerinde Savcı
olarak görev yapmış S. Tüzün’ün kendisine, T. Aydemir’in etrafındaki subaylara, MBK idamları
onaylamazsa, MBK üyeleri kurşuna dizilcek şeklinde yemin ettirdiğini söyledi. Ayrıca SKB’nin
önde gelen isimlerinden Jandarma Kuvvetleri Komutanı A. Doruk’un Yıldız’ı bir kenara çekerek,
idamların altında mutlaka senin de imzan bulunsun diye ikaz ettiğini ifade etmektedir. Yıldız,
agm., s. 44.
88
MBK Üyesi Mehmet Özgüneş’te idamlara karşıydı, son anda fikrini değiştirdi. Özgüneş, idam
oylamasından iki gün sonra MBK Üyesi S. Küçük’e,” Albayım ben çok vicdan azabı çekiyorum.
Biliyorsunuz ki ben idamların aleyhindeydim. Fakat idamlar lehinde oy kullandım. İdamların
karar bağlanacağı gün öğleden sonra Harp Okulu Komutanı Kurmay Albay Talat Aydemir
telefon ederek benimle görüşmek istediğini bildirdi. Mecliste buluştuk. Bana yüce divanın
oy birliğiyle aldığı idam kararlarının Silahlı Kuvvetler Birliği olarak yerine getirilmesini, yani
idamların yapılmasını istiyoruz. İdamlar aleyhinde oy kullananların akıbetlerinin ölüm olacağını
bildirmek isterim. Ona göre hareket et diyerek ayrıldı. Ben bu uyarıya uyarak idamlar lehinde oy
verdim” dedi. Küçük, age., s. 128.
89
Resmî Gazete, S. 10908, (16 Eylül 1961), s. 5161; Milliyet, 16 Eylül 1961; Küçük, age., s. 127.
90
Aytekin, age., s. 114.
91
Hekimoğlu, age., s. 195.
27 Mayıs 1960 Darbesinin Gölgesinde Milli Birlik Komitesi ile
Silahlı Kuvvetler Birliği Arasındaki Güç ve İktidar Kavgası
763
seçim sonuçlarını hiçbir SKB mensubunun hazmetmesi mümkün değildi92.
Orduyu izleyen gazetecilerde “yeni bir ihtilal” bekliyorlardı93.
Bu zamana kadar seçimlerin en iyi çözüm olduğunu iddia eden askerler de “Bu
meclise memleket teslim edilmez” demeye başladılar94. Cunta karargâhı olan
Jandarma Subay Okulu’nda seçimlere yönelik verilen ilk tepki, “Hemen darbe
yapalım!” oldu95. Darbe olmaması için en iyimser yorumu yapan Jandarma
Genel Komutanı Gn. Doruk bu seçim sonuçlarına göre Gürsel cumhurbaşkanı,
İnönü başbakan olacak dedi. Çünkü ordu içinde İnönü’nün şahsına karşı büyük
bir teveccüh vardı ve İsmet Paşa’nın siyasetteki bu tıkanıklığı çözebilecek tek kişi
olduğunda herkes birleşiyordu. Aksi durumda SKB için müdahale tek seçenek
olarak görülüyordu96.
21 Ekim’de SKB’ye mensup 10 general ve 28 albay seçimleri ve siyasi gündemi
görüşmek için İstanbul Harp Akademileri’nde bir araya geldiler. Bu toplantı
gündeminde kesinlikle ihtilal yoktu97. Askerler seçimler üzerinde fikirlerini
paylaşırken bir anda askerlerin ortak hassasiyetlerini ifade eden “21 Ekim
Protokolü” hazırlandı. Bu protokolle SKB, “iktidarı, milletin hakiki ve ehliyetli
mümessillerine tevdi” etmek için siyasi partilerin kapatılmasını ve MBK’nın
feshedilmesini istiyordu. Aksi takdirde 25 Ekim’e kadar (Meclisin açılma
tarihi) SKB iktidara müdahale edecekti98. Bu kararlara Ankara’daki SKB üyesi
subaylarda imza attılar. 21 Ekim Protokolüyle SKB, ülkeyi yöneten MBK’ye karşı
açıkça darbe yapıyordu.
92
Seyhan, age., s. 151.
93
Arcayürek, age., s. 135.
94
Çelikoğlu, age., s. 172.
95
Hitay-Çetin, age., s. 71.
96
Seyhan, age., s. 152; Faik, age., s. 68.
97
Aytekin, age., s. 127.
98
21 Ekim 1961 Protokolünün bütün maddeleri; “1-Türk Silahlı Kuvvetleri Mensupları, aşağıda
açık imzaları bulunanlar, 21 Ekim 1961 günü saat 14.30’da toplanmışlar ve gündemlerinde
mevcut olan konuları müştereken müzakere etmişler ve ittifakla aşağıdaki karara varmışlardır:
a) Türk Silahlı Kuvvetleri, 15 Ekim 1961 günü yapılmış olan seçimlerden sonra gelecek yeni
Türkiye Büyük Millet Meclisi toplantısından evvel, fiilen duruma müdahale edecektir. b) İktidarı,
milletin hakiki ve ehliyetli mümessillerine tevdi edecektir. c) Bütün siyasi partiler faaliyetten men
edilecek, seçim neticeleriyle Milli Birlik Komitesi feshedilecektir. d) Bu kararın tatbiki 25 Ekim
1961’den sonraki bir güne tehir edilmeyecektir. 2-İşbu zabıt varakası üç nüsha olarak tanzim
edilmiş ve bütün üyeler tarafından aynı anda imza edilmiştir. Seyhan, age., s. 155; Faik, age., s.
174-175; Çelikoğlu, age., s. 172-173; Hitay-Çetin, age., s. 72.
Şerif Demir
764
MBK’nın 21 Ekim Protokolüne Karşı Çabaları
21 Ekim Protokolünü beklemeyen MBK, Cemal Gürsel başkanlığında bir toplantı
yaptı ve bu protokole karşı uygulanacak stratejiyi belirledi. Gürsel 23 Ekim sabah
09.00’da radyoya gönderdiği bir bildiriyle, siyasi partilerin önemine vurgu yaparak
yeni anayasaya göre sürecin devam edeceğinden söz etti99. Gürsel bu tavrıyla 21
Ekim protokolüne karşı bir tutumla direneceğini gösterdi.
23 Ekim’de Ankara’da baş döndürücü bir trafik başladı. Öncelikle Gürsel, öğle
vakti siyasi parti liderleriyle bir toplantı yaparak seçim sürecini değerlendirdi ve
Silahlı Kuvvetlerin rahatsızlıklarını paylaştı. Bu esnada Genelkurmay Başkanı
Sunay, Silahlı Kuvvetlerin Genişletilmiş Komuta Konseyi’yle bir araya geldi.
Toplantıda ordunun hassasiyetleri ve 27 Mayıs müdahalesinden söz edilerek
olası bir darbenin önüne nasıl geçilebileceği konuşuldu. Genelkurmay Başkanı
Sunay’ın tavrı generaller üzerinde etkili oldu ve askerler darbeyi önleyebilecek
yol üzerinde anlaştılar100. Komutanlarla görüşen Cemal Gürsel, üç maddelik
bir anlaşma üzerinde mutabakat sağladı. Önemli olan bu anlaşma maddelerini
siyasi parti liderlerine kabul ettirmekti. MBK Bakanlar Kuruluna bilgi verdi.
Saat 23.00’da kabinenin bazı sivil bakanlarıyla dört siyasi parti lideri bir araya
geldiler. Sabaha kadar devam eden müzakereler sonucunda askerlerin talepleriyle
siyasi parti liderlerinin görüşleri ortak bir metinde toplandı. Çankaya Protokolü
denilen bu mutabakat belgesini 24 Ekim saat 10.00’da Çankaya’da siyasi parti
liderleri, askerlerin gözü önünde imzaladılar. Siyasi partiler Çankaya protokolüyle;
Cemal Gürsel’i Cumhurbaşkanı seçeceklerini, ordudan ihraç edilen askerlerle
ilgili herhangi bir girişimde bulunmayacaklarını, “şimdilik” kaydıyla Yassıada
mahkumlarına af konusunu gündeme getirmeyeceklerini kabul ettiler101.
99
Milliyet, 24 Ekim 1961.
100
Seyhan, age., s. 157; Aytekin, age., s. 208; Hitay-Çetin, age., s. 75; Hale, age., s. 191.
101
Çankaya Protokolünün tam metni; 1. Partiler, Cumhurbaşkanlığı için aday göstermeyeceklerdir.
Gürsel’e rey verilmesi için liderler elden gelen gayreti gruplarında sarf edeceklerdir. 2. Ordu
mensuplarının maddi ve manevi huzur içinde vazife görmeleri başlıca emelimizdir. Onlar ile
alakalı her mevzuu bu çerçevede mütalaa etmekteyiz. Bu meyanda ordu mensuplarına tanınmış
herhangi bir hakkı geri almayı da asla düşünmüyoruz. 42 numaralı kanunu değiştirmeyi
düşünmediğimiz gibi, bu mevzuda söylenilmiş bir sözümüz yoktur. Prensip olarak ordu
bünyesinde ihtilat (karışıklık) yapacak her türlü tasarrufun aleyhindeyiz. 3. Af müessesesinin
ortadan kaldırılması mahiyetinde istikbale muzaf (geleceğe bağlayan) bir taahhütte bulunmak,
millî hakimiyet ve hukuk prensiplerine ve anayasa esaslarına aykırıdır. Bununla beraber, siyasi
mülahazalar ile yersiz ve zamansız olarak af müessesesinin kullanılmasına aleyhtarız. Yassıada
hükümlerine şimdilik bir af kanunu çıkarılması yolunda partimizce alınmış herhangi bir kararımız
olmadığı gibi partimizde bu yolda bir temayül de mevcut değildir. Milliyet, 25 Ekim 1961; B. Faik,
age., s. 168.
27 Mayıs 1960 Darbesinin Gölgesinde Milli Birlik Komitesi ile
Silahlı Kuvvetler Birliği Arasındaki Güç ve İktidar Kavgası
765
Silahlı Kuvvetler Birliği ve Milli Birlik Komitesinin Sonu
Çankaya Protokolüyle siyasi gerilim düşürüldü. Siyasete bir rahatlama geldi.
Genelkurmay Başkanı Sunay, basına gönderdiği bildiriyle, siyasi partilerle asker
arasında herhangi bir sorun olmadığını bildirdi102. Görev süresi dolan MBK,
basına verdiği beyannamede, verdiğimiz sözü tutarak sivil yönetime geçiyoruz
dedi103. 25 Ekim 1961’de Meclis açıldı. Meclise askeri üniformasıyla gelen
Gürsel104, yönetimleri döneminde hak ve hürriyetlere verdiği değere dikkat
çekerek, bu süreçte özellikle MBK ve orduya teşekkür ettiğini söyledi105. Meclisin
açılmasıyla MBK üyeliği sona eren ve Senatonun tabii üyesi olan askerler, yemin
ederken askerce selam vererek esas duruşa geçtiler106. 31 Ekim’de eski MBK
üyelerine Genelkurmay Başkanı Sunay imzalı bir mektupla, ordudan ayrıldıkları
bildirilerek senatörlük vazifesinde başarılar dileniyordu107.
Silahlı Kuvvetler Birliği’nin Millî Birlik Komitesi’ni tarih göstererek tehdit ettiği 21
Ekim protokolü başarılı olamadı. SKB’nin general üyelerinin Ankara’da Sunay’la
anlaşması örgüt içerisinde büyük tepkilere sebep oldu. Bu durum SKB’nin
parçalanmasına yol açtı. 25 Ekim’den itibaren Albaylar SKB’den ayrı ve bağımsız
hareket etmeye başladılar108. Yaşanılan bu siyasi tecrübeler ordu içerisinde
cunta yapılanmasının sonunu getirmedi fakat SKB büyük bir darbe yedi. Kendi
içerisinde kurdukları düzen bozuldu.
Sonuç
27 Mayıs askerî müdahalesi sonrasında fiilî bir askerî idare tesis edildi. Darbeciler
MBK altında birleşerek fiilî bir askerî idare kurdular. Darbenin yapılmasına karşı
silahlı kuvvetler içinden olumsuz tutum gelmedi fakat özellikle askerî hiyerarşiyi
hiçe sayan MBK’nın kurulması ve uygulamalarından belirgin bir rahatsızlık oldu.
Fakat bu dönemde askerlerin rahatsızlıkları dışa vuran bir eylemi görülmedi.
Farklı rütbe ve yaştaki 38 askerin eşit koşullar altında bir arada ve uyum içinde
102
Cumhuriyet, 25 Ekim 1961; Akis, 30 Ekim 1961, s. 11; Milliyet, 25 Ekim 1961.
103
Milliyet, 24 Ekim 1961.
104
Gürsel’in SKB cuntasına karşı böyle bir tedbirle hareket ettiği iddia edilmektedir. Hekimoğlu, age.
s. 199.
105
Milliyet, 26 Ekim 1961.
106
Milliyet, 26 Ekim 1961.
107
Utku, age., s. 91.
108
Özkaya, age., s. 368.
766
Şerif Demir
çalışması kolay değildi. Komite hiçbir zaman uyum içinde çalışamadı. İhtilaf
ilk günlerden başlayıp tarafların birbirini tasfiye etmesine kadar sürdü. Komite
içerisindeki temel anlaşmazlık konusu bir taraf yeni bir anayasa ve seçim kanunu
yaparak hızla seçimlere gidelim derken diğer taraf iktidarda bir süre daha kalarak
demokrasi için ülkenin ihtiyaç duyduğu yapısal reformları gerçekleştirelim diyordu.
Bu görüş ayrılığı 14 komite üyesinin tasfiye edildiği 13 Kasım’a kadar sürdü. MBK
içerisinde yaşanan bu bölünme, MBK’nın ordu içindeki gücünü zayıflattı.
MBK’nın hataları ordu içerisinde yeni bir cunta yapılanmasına yol açtı. TSK
içerisinde farklı cuntaların oluşmasına imkân tanımamak ve MBK’nın oluşumunda
göz ardı edilen hiyerarşiyi göz önünde tutacak yeni bir cunta yapılanması için
Silahlı Kuvvetler Birliği (SKB) kuruldu. SKB mensupları general ve albaylardan
oluşuyordu. Ordu içinde önemli bir güç haline gelen SKB, Gn. Tansel’in görevine
iadesini gerçekleştirerek MBK’ya bir güç olarak varlığını kabul ettirmiş oldu.
SKB, MBK üzerinde kurduğu vesayet düzeniyle ülkenin en etkili gücü haline
geldi. SKB, Yassıada Mahkemesi kararlarının MBK tarafından onaylanarak infaz
edilmesinde de kendisini gösterdi.
15 Ekim seçimlerinin sonuçlarından memnun olmayan SKB, 21 Ekim’de
imzaladığı protokolle siyasi partileri kapatmak ve MBK’yı tasfiye etmek için
harekete geçti. Böyle bir tavır karşısında MBK, siyasi partiler, bakanlar kurulu ve
ordunun ileri gelenleriyle birlikte hareket ederek SKB’ye karşı direndi. Gürsel ve
Sunay’ın müşterek tavrıyla SKB içerisindeki generaller de ikna edilerek SKB’nin
müdahale planı etkisiz hale getirildi. Bu durum SKB içerisinde bölünme ve
ayrışmalara yol açtı. Böylece SKB siyasette büyük bir güç ve etki kaybına uğradı.
Fakat SKB seçimler sonrası siyasi dengelerin kurulması ve izlenecek politikaların
tespitinde de en önemli belirleyici güç olduğunu gösterdi.
25 Ekim’de meclisin açılmasıyla birlikte görev süresi sona eren MBK, bütün yetki
ve sorumluğu parlamentoya devretti. Böylece 27 Mayıs’la gelen askerî idare kendi
arzusuyla iktidarı bırakmış oldu. Fakat 27 Mayıs’ın arkasında bıraktığı askerî
vesayet daha uzun yıllar siyasetin üzerinde varlığını hissettirecekti.
27 Mayıs 1960 Darbesinin Gölgesinde Milli Birlik Komitesi ile
Silahlı Kuvvetler Birliği Arasındaki Güç ve İktidar Kavgası
767
Kaynaklar
Resmi ve Özel Süreli Yayınlar
Akis
Cumhuriyet
Milliyet
Resmî Gazete
T.C. Milli Birlik Komitesi Genel Kurul Toplantısı (TCMBK GKT)
Tetkik Eserler ve Hatıralar
Ahmad Feroz, Modern Türkiye’nin Oluşumu, Ter. Y. Alogan, Sarmal Yay.,İstanbul
1995.
Akyaz Doğan, Askerî Müdahalelerin Orduya Etkisi, İletişim Yay., İstanbul 2009.
Altuğ Kurtul, Bir Numaralı Tanık, Doğan Kitap, İstanbul 2006.
Arcayürek Cüneyt, Yeni Demokrasi Yeni Arayışlar 1960-1965, Bilgi Yay., Ankara 1984.
Armaoğlu Fahir, “Amerikan Belgelerinde 27 Mayıs Olayı”, Belleten, LX/227,
(1996), s. 203-226.
Artus Amil, “27’nci Yılında 27 Mayıs: İhtilalin Adalet Bakanı Amil Artus’un
Anıları”, Yay. Haz. İ. Soysal, Milliyet, 15-29 Mayıs 1987.
Aydemir Talat, Hatıratım, YKY, İstanbul 2010.
Aytekin M. Emin, İhtilal Çıkmazı, Dünya Yay., İstanbul 1967.
Batur Muhsin, Anılar ve Görüşler, Milliyet Yayınları, İstanbul 1985.
Bedii Faik, İhtilalciler Arasında Bir Gazeteci, Dünya Yay., İstanbul 1967, s. 33; Milliyet,
29 Mayıs 1960.
Çelikoğlu Adnan, Bir Darbeci Subayın Anıları, Haz. E. Konuksever, YKY, İstanbul
2010.
Durmuş Enver, Yassıada’dan İmralı’ya, Boğaziçi Yay., İstanbul 1990.
Er Ahmet, Hatıralarım, Alternatif Yay., Ankara 2003, s. 59-60.
Erkanlı Orhan, Anılar… Sorunlar… Sorumlular…, Baha Matbaası, İstanbul 1972.
768
Şerif Demir
Esin Numan, Devrim ve Demokrasi Bir 27 Mayısçının Anıları, Doğan Kitap, İstanbul
2005.
Gürkan Ahmet, 50. Yıl 1919-1973 Cumhuriyet, Meclis, Hükümetler, Başkanlar, 27
Mayıs-12 Mart, Güneş Matbaası, Ankara 1973.
Güryay Tarık, Bir İktidar Yargılanıyor, Cem Yay., İstanbul 1971.
Hale William, Türkiye’de Ordu ve Siyaset, Çev. A. Fethi, Alfa Yay., İstanbul 2014.
Hekimoğlu Müşerref, 27 Mayıs’ın Romanı, Çağdaş Yay., İstanbul 1975.
Hitay İbrahim- Çetin Erdal, İhtilallerin Tankçısı, Ümit Yay., Ankara 2003, s. 36.
İpekçi Abdi- Coşar Ömer Sami, İhtilalin İçyüzü, Türkiye İş Bankası Yay., İstanbul
2012.
Karaibrahimoğlu Sacit, Türkiye Büyük Millet Meclisi, Eğe Matbaası. Ankara 1968.
Koçak Cemil (Haz.), 27 Mayıs Bakanlar Kurulu Tutanakları, C I, Yapı Kredi Yay.,
İstanbul 2010.
Koçaş Sadi, Atatürk’ten 12 Mart’a… Anılar, C II, May Yay., İstanbul 1977.
Küçük Sami, Rumeli’den 27 Mayıs’a, Mikado Yay., İstanbul 2008.
Lewis Geoffrey L., Modern Turkey, Praeger Publishers, London 1974.
Mumcu Uğur, İnkılap Mektupları, Tekin Yay., İstanbul 1994.
Öymen Altan, Umutlar ve İdamlar 1960-1961, Doğan Kitap, İstanbul 2018.
Öymen Örsan, Bir İhtilal Daha Var… 1908-1980, Milliyet Yay., İstanbul 1987.
Özdağ Ümit, Menderes Döneminde Ordu-Siyaset İlişkileri 27 Mayıs İhtilali, Boyut
Kitabevi, İstanbul 1997.
Özkaya Şükran, Adım Adım 27 Mayıs, İleri Yay., İstanbul 2005.
Seyhan Dündar, Gölgedeki Adam, Nurettin Uycan Matbaası, İstanbul 1966.
Toker Metin, Yarı Silahlı, Yarı Külahlı Bir Ara Rejim 1960-1961, Bilgi Yay., Ankara
1991.
Turgut Hulusi, Türkeş’in Anıları, Şahinlerin Dansı, ABC Yay., İstanbul 1995.
Turhan Talat, “Silahlı Kuvvetler Birliği”, Darbeler, “Demirkırat”lar ve 27 Mayıs, Haz.
S. Göksu, Anahtar Yay., İstanbul 1993, s. 166-191.
27 Mayıs 1960 Darbesinin Gölgesinde Milli Birlik Komitesi ile
Silahlı Kuvvetler Birliği Arasındaki Güç ve İktidar Kavgası
769
Türkeş Alpaslan, 27 Mayıs, 13 Kasım, 21 Mayıs ve Gerçekler, Dokuz Işık Yayınevi,
İstanbul 1977.
Ulay Sıtkı, Harbiye Silah Başına 27 Mayıs 1960, Ar Matbaası, İstanbul 1968.
Utku Cumhur, 14’lerden Suphi Karaman’a İhtilal Mektupları, Kaynak Yay., İstanbul
2006.
Weiker Walter F.,1960 Türk İhtilali, Çev. M. Ergin, Cem Yay., İstanbul 1967.
Yıldız Ahmet, “27 Mayıs Devrimi ve Askersel Darbeler”, Darbeler, “Demirkırat”lar ve
27 Mayıs, Haz. S. Göksu, Anahtar Yay., İstanbul 1993, s. 21-60.