Location via proxy:   [ UP ]  
[Report a bug]   [Manage cookies]                
Skip to main content
There was a successful education system of the Ottoman Empire. This system couldn’t maintain its quality for failing to meet the terms of the time period in this system. Statesmen didn’t interfere with the classical education system of... more
There was a successful education system of the Ottoman Empire. This system couldn’t maintain its quality for failing to meet the terms of the time period in this system. Statesmen didn’t interfere with the classical education system of that time by taking political balances into consideration. Preperations were made for western-style new schools that were appropriate for reforms made in political area. Innovations made in II. Mahmut periodand Tanzimat Reform era acquired a new dimensi on with the 1869 Statue on General Education. In that planned and programmed new system, the State started to embody strenght and the biggest responsibility. Importance given to education also in I. and II. Constitutional Period not only enabled a new and rising generation to be brought up but also formed the preliminary preparations of the reforms of Republic Period
Lozan’dan sonra Türkiye’nin dış politikası barış üzerine inşa edilmiş ve hem komşu, hem de Batılı devletlerle iyi ilişkiler kurulmaya çalışılmıştır. Bu dönemde Türkiye bölgesel anlaşmalar yaparak sınır güvenliğini garanti altına almaya... more
Lozan’dan sonra Türkiye’nin dış politikası barış üzerine inşa edilmiş ve hem komşu, hem de Batılı devletlerle iyi ilişkiler kurulmaya çalışılmıştır. Bu dönemde Türkiye bölgesel anlaşmalar yaparak sınır güvenliğini garanti altına almaya çalışmıştır. Türkiye, II. Dünya Savaşı devam ederken müttefik ve miğfer devletleri tarafından savaşa dâhil edilmeye zorlanmıştır. Ancak Türkiye izlediği politika sayesinde savaş dışında kalmayı başarmıştır. 1944 yılında savaşın sonucu belli olmuştur. ABD’nin savaşa ağırlığını koyması müttefiklere zaferi getirmiştir. Mağlubiyete uğrayan totaliter rejimler savaş sonunda yıkılmaya başlamıştır. Galipler savaş kazanımlarını paylaşmadan Türkiye tavrını ve tarafını ortaya koymuştur. Türkiye, Sovyet tehdidinin uluslararası alanda kendini hissettirmesinden rahatsızlık duymaktadır. Aslında bu durum 14 Mayıs 1950’de yapılan seçimlerle iktidara gelecek olan Demokrat Parti’nin de dış politika anlayışının temellerini oluşturmuştur. Demokrat Parti iktidarı döneminin...
1953’te tahta cikan Kralice II. Elizabeth, 1961, 1971 ve 2008 yillarinda uc kez Turkiye’yi ziyaret etti. Bu calismanin amaci, Kralice’nin Turkiye’ye yaptigi bu ziyaretler arasinda 1971 yilinda ki ziyareti, detayli bir sekilde ortaya... more
1953’te tahta cikan Kralice II. Elizabeth, 1961, 1971 ve 2008 yillarinda uc kez Turkiye’yi ziyaret etti. Bu calismanin amaci, Kralice’nin Turkiye’ye yaptigi bu ziyaretler arasinda 1971 yilinda ki ziyareti, detayli bir sekilde ortaya koymaktir. 18 Ekim 1971 tarihinde Turkiye gelen Kralice II. Elizabeth’e bu ziyaretinde esi Philip ve kizi Anne’de eslik ettiler. Turkiye ziyaretine Kralice Elizabeth, Ankara’dan basladi. Kralice, 18 Ekim ve 19 Ekim’de Ankara’da resmi gorusmeler yapti ve cesitli ziyaretlerde bulundu. 20 Ekim’de Izmir’e gecen Kralice, Turk-Ingiliz ortakligiyla kurulan BMC Fabrikasini ziyaret etti. 21 Ekim’de Kralice, Kusadasi, Efes ve Selcuk’u gezdi. 22 Ekim’de Izmir’den Kraliyet yati ile ayrilan Kralice, Canakkale’ye gecerek Canakkale sehitliklerini ziyaret etti. 23 Ekim’de Istanbul’a gelen Kralice, cesitli kurumlara ziyaretler yapti, resmi torenlerde bulundu ve at yarislarini izledi. Kralice 24 Ekim’de Ayasofya’yi ardindan Topkapi Muzesini ve Sultan Ahmed Camisini gezdi....
II. Mesrutiyet’in ilani, siyasal ve kulturel alanda buyuk degisime sebep olmustur. Bu donemde, kulturel alanda yeni kurumlar kurulmus, yeni yayin organlari cikmistir. Cemiyet-i Ilmiye-i Islamiye ve Beyan’ul Hak Mecmuasi da bu yayin... more
II. Mesrutiyet’in ilani, siyasal ve kulturel alanda buyuk degisime sebep olmustur. Bu donemde, kulturel alanda yeni kurumlar kurulmus, yeni yayin organlari cikmistir. Cemiyet-i Ilmiye-i Islamiye ve Beyan’ul Hak Mecmuasi da bu yayin organlarindandir. Siyasi hayatta oldukca etkin olan Beyan’ul Hak Mecmuasinin yayin hayati dort yildan fazla surmustur. Genis bir yazar kadrosu olan mecmuanin, yazarlari arasinda Hamdi Efendi (Elmalili Muhammed Hamdi Yazir) de yer almistir. Hamdi Efendi, siyasette son derece aktif oldugundan 31 Mart Hadisesi’nin fikren bastirilmasindan Abdulhamit’in tahtan indirilmesine kadar bircok siyasi faaliyetin icerisinde yer almistir. Donemin firtinali hayatinda Hamdi Efendi; Beyan’ul Hak Mecmuasi’ndaki guncel yazilari, Meclisteki siyasi faaliyetleri ve ilmi calismalarla dikkat cekmistir.
ÖZETTÜRK SİYASİ TARİHİNDE ADNAN MENDERES (1930-1960)1899'DA Aydın'da dünyaya gelen Menderes küçük yaşlarında önce babası Ethem Bey'i ardından annesi Tevhide Hanım'ı ve son olarak ablası Melike'yi kaybederek öksüz ve... more
ÖZETTÜRK SİYASİ TARİHİNDE ADNAN MENDERES (1930-1960)1899'DA Aydın'da dünyaya gelen Menderes küçük yaşlarında önce babası Ethem Bey'i ardından annesi Tevhide Hanım'ı ve son olarak ablası Melike'yi kaybederek öksüz ve yalnız kalmıştır. Menderes'in yetişmesi, eğitimi ve her türlü kişisel gelişimi ile bizzat baba annesi Fitnat hanım ilgilenmiştir.Fakat Menderes yalnızlık psikolojisini hiç bir zaman üzerinden atamamıştır.İlk örgün eğitimine İttihat Terakki mektebi ve Amerikan Kolejinde devam eden Menderes I. Dünya Savaşı şartları nedeniyle Lise eğitimini tamamlamadan askere alınmış, V. Ordu emrine Şam'a gönderilirken yolda rahatsızlanarak geri dönmüştür. Daha sonra Kurtuluş Savaşına da katılan Menderes İstiklal Madalyası ile onurlandırılmıştır.Kurtuluş savaşı sonrasında Aydın'da Çiftliğinin başına geçen Menderes yakın arkadaşı Ethem Bey'le tarım ile ilgilenmeye başladılar. 1928'da Evliya zadelerin Kızı Berrin Hanım ile evlenen Adnan Bey, Soyadı kan...
Ingilizler I. Dunya Savasini sona erdiren Mondros Ateskes Antlasmasina dayanarak hukuksuz bir sekilde Anadolu’nun pek cok vilayeti gibi Urfa’yi da isgal ettiler. Urfa’daki Ingiliz isgali kisa surede yerini Fransiz isgaline birakti.... more
Ingilizler I. Dunya Savasini sona erdiren Mondros Ateskes Antlasmasina dayanarak hukuksuz bir sekilde Anadolu’nun pek cok vilayeti gibi Urfa’yi da isgal ettiler. Urfa’daki Ingiliz isgali kisa surede yerini Fransiz isgaline birakti. Urfalilar, isgalcilerin yonetim anlayisini hicbir zaman benimsemediler ve bu isgallere karsi Kuva-yi Milliye’ye buyuk destek verdiler. Boylece Urfalilar silah ve askeri techizat bakiminda ustun olan Fransizlara karsi buyuk bir ozgurluk mucadelesine giristiler. Şehirlisi, koylusu ve asiretleriyle halk, birleserek sehrin belirli bir bolgesini kontrol altina aldi. Ardindan sehrin etrafi kusatilarak Fransizlarin lojistik destek kanallari kesildi. Fransizlar boyle bir mucadele karsisinda uzun bir sure savasa devam edebilecek guc ve imkâna sahip degillerdi. Savunmada kalan Fransizlar, askeri yardim beklemeye basladilar fakat bu askeri yardim gelmedi. Fransizlara canlarini kurtarmak icin sehirden cekilmekten baska yol kalmadi. Boylece gucun karsisinda inanc ve c...
Cumhuriyet'in 29 Ekim 1923'te ilan edilmesiyle birlikte, yeni kurulan devletin temel niteliklerini ortaya koyan onemli bir devrim gerceklestirildi. Cumhuriyet'in ilani icin 1924 yilinda mutevazi bir kutlama yapilirken 1925... more
Cumhuriyet'in 29 Ekim 1923'te ilan edilmesiyle birlikte, yeni kurulan devletin temel niteliklerini ortaya koyan onemli bir devrim gerceklestirildi. Cumhuriyet'in ilani icin 1924 yilinda mutevazi bir kutlama yapilirken 1925 yilindan itibaren resmi torenler yapilmaya baslandi. Cumhuriyet'in 10. yil kutlamalari, basta baskent Ankara ve tum yurtta buyuk heyecan meydana getirdi. Bu tarihten itibaren yurtta Cumhuriyet Bayrami'nin coskuyla kutlanmasi icin buyuk caba gosterildi.                Siirt'te, 1938-1948 yillari arasinda gerceklestirilen Cumhuriyet Bayrami kutlamalari icin yapilan torenlerin Basbakanlik Cumhuriyet Arsivinde bulunan belgeler incelendi. Bu belgelere gore Siirt'te Cumhuriyet bayrami kutlamalari icin izlenen yol ve yontemin nasil belirlendigi, toren suresince izlenen programin nasil uygulandigi ve programin icerigi tespit edildi. Siirt'te torenlere buyuk onem verildigi, yapilan torenlerin Cumhuriyet Halk Partisi Genel Merkezi tarafindan ...
Siirt koklu bir tarihe ve zengin bir kulture sahiptir. Tarihi surec icinde sehirde farkli dini inanclar ve cesitli etnik kimlikler var oldular. Şehir asirlari asan bu kulturun yaninda oldukca koklu egitim gelenekleriyle de dikkat... more
Siirt koklu bir tarihe ve zengin bir kulture sahiptir. Tarihi surec icinde sehirde farkli dini inanclar ve cesitli etnik kimlikler var oldular. Şehir asirlari asan bu kulturun yaninda oldukca koklu egitim gelenekleriyle de dikkat cekmekteydi. Geleneksel medrese egitimi Siirt’te varligini etkin bir sekilde devam ettirdi. Cumhuriyetin ilaniyla birlikte yurt genelinde onemli reformlar gerceklestirildi. Dil inkilabi sehir merkezinde Arapca konusan insanlari cok etkiledi. Asirlardir kendine ozgu bir Arapca konusan Siirtlilere, kisa surede Turkce’nin ogretilmesi ve sehirde Turkce kullanimin yayginlastirilmasi icin yogun mesai harcandi. Siirtlilerin evde, carsida ve kamu kurumlarinda Turkce kullanabilmeleri icin buyuk ugras verildi. Yerel yoneticiler Hukumetten aldiklari maddi destekle sehrin bircok bolgesinde ve Halkevi bunyesinde gerceklestirilen kurslarla halka Turkce ogretmeye calistilar. Ayrica sehirde yayin yapan tek gazete uzerinden Turkce kullanimin halk arasinda yayginlastirilmasi...
Mahmut Celal Bey Ittihat Terakki’de basladigi siyasi hayatini cok fazla sey sigdirdi. 1907’de baslayip 1960 yilina kadar aktif siyasetin icerisinde yer aldi. Fakat ilginc olani meslek olarak bankaci ve sivil birisi olmasina ragmen 1918... more
Mahmut Celal Bey Ittihat Terakki’de basladigi siyasi hayatini cok fazla sey sigdirdi. 1907’de baslayip 1960 yilina kadar aktif siyasetin icerisinde yer aldi. Fakat ilginc olani meslek olarak bankaci ve sivil birisi olmasina ragmen 1918 Mondros Ateskes antlasmasiyla birlikte Ege bolgesinde direnisi orgutleyen ve bizzat direnisin icerisinde gorev alarak yaptiklaridir. Silahli mucadelenin oncu kadrosu icerisinde bulundu. Silahli her turlu vazifeyi basariyla yerine getirdi. Son Osmanli Meclisinde verdigi hararetli nutuklarla ulkenin icine dustugu durumu cok guzel tasvir etti. Ankara’ya gelerek meslegi birikimine gore icra icerisinde cesitli gorevler aldi. Celal Bey; Yunan Isgali, Avrupa, Islam Dunyasi ve Mali konularda oldukca ilginc fikirler ortaya koydu. Meclis-i Mebusan ve BMM’nde ulusal mucadelenin sembol isimlerinden birisi oldu
Avrupa’yi sarsan Fransiz Ihtilali Osmanli Devletini de etkiledi. Bati’da gelisen milliyetcilik, kultur ve ulus devlet anlayisi, Osmanli Devleti’nin Rumeli’de yasayan gayrimuslimtopluluklari uzerinde buyuk tesir meydana getirdi. Siyasi,... more
Avrupa’yi sarsan Fransiz Ihtilali Osmanli Devletini de etkiledi. Bati’da gelisen milliyetcilik, kultur ve ulus devlet anlayisi, Osmanli Devleti’nin Rumeli’de yasayan gayrimuslimtopluluklari uzerinde buyuk tesir meydana getirdi. Siyasi, idari ve askeri pek cok sorunuolan Osmanli Devleti, yeni bir sorunla karsi karsiya geldi.Osmanli Devleti gelisen milliyetcilik fikrine karsi planli ve programli alternatif hicbir cozum yoluna sahip degildi. Fakat II. Mahmut devrinde uygulamaya konulan bir dizi tedbirler Tan-zimat doneminde de devam ettirilince ortaya yeni bir anlayis cikti. Kisaca Osmanlicilik denilen bu dusunce ile gayrimuslimlerin Osmanli Devleti catisi altinda birlestirilmesi amaclandi.Tanzimat Fermani, Islahat Fermani, 1868 Vatandaslik Kanunu ve ilk anayasa Kanun-i Esasi-de Osmanlicilik dusuncesinin izlerini gormek mumkundur. Devletin gayrimuslimleri bir ara-da tutma dusuncesi ve Osmanlicilik politikasi gayrimuslimler tarafindan kabul gormemis politika basarisizlikla sonuclanmistir.
Doğunun serhat şehri Van, I. Dünya Savaşının zorluklarını aşamadan II. Dünya Savaşının yokluklarıyla karşı karşıya kaldı. Çok partili hayata geçişle birlikte siyasi partiler Van'da yerel teşkilatlarını kurdular. Van'da belirgin bir... more
Doğunun serhat şehri Van, I. Dünya
Savaşının zorluklarını aşamadan II. Dünya
Savaşının yokluklarıyla karşı karşıya kaldı. Çok
partili hayata geçişle birlikte siyasi partiler
Van'da yerel teşkilatlarını kurdular. Van'da
belirgin bir siyasi hareketlilik yaşanmaya
başladı. Başta Cumhurbaşkanı Bayar olmak
üzere pek çok devlet adamı Van'ı ziyaret ettiler.
Milletvekilleri Van'ın pek çok temel sorununu
meclis gündemine taşıdılar. Van'da dalgalı bir
siyaset vardı. 1950 genel seçimlerini
Cumhuriyet Halk Partisi (CHP), 1954 genel
seçimlerini Demokrat Parti (DP), 1957
seçimlerini de CHP kazandı. Çok partili hayatla
birlikte Van'ın çehresinde önemli bir gelişme ve
değişim yaşandı. Ulaşımda demiryolları ve
karayollarına önemli yatırımlar gerçekleştirildi.
Böylece şehrin dış dünyayla bağlantısı güçlendi.
Eğitim alanında pek çok yeni okul açıldı ve yeni
sağlık kurumları inşa edildi. Şehre önemli
altyapı yatırımları yapıldı. Ekonomik gelişimi
için baraj ve fabrikaların yapılacak olması
şehrin geleceğine yönelik önemli adımlar oldu.
Fakat uzun yıllardır şehre yeterince yatırım
yapılamamış olması bu şehrin, biriken
sorunlarının kısa sürede çözmek mümkün
olmadı. Fakat çok partili hayata geçiş Van'ın
sosyal ve ekonomik gelişmesine önemli katkı
sağladı.
Öz: Bu çalışmanın temel amacı, Yassıada Mahkemelerinde görülen 6/7 Eylül Olayları Davasında Adnan Menderes'in yargılanma sürecini incelemektir. Böylece bir dönemi yargılayan Yassıada Mahkemelerinin çalışma usulleri, mahkemenin 6/7 Eylül... more
Öz: Bu çalışmanın temel amacı, Yassıada Mahkemelerinde görülen 6/7 Eylül Olayları Davasında Adnan Menderes'in yargılanma sürecini incelemektir. Böylece bir dönemi yargılayan Yassıada Mahkemelerinin çalışma usulleri, mahkemenin 6/7 Eylül Olaylarına yaklaşım şekli ve Adnan Menderes'in nasıl yargılandığı belirlenmeye çalışılacaktır. Yassıada Mahkemeleri 6/7 Eylül Olayları Davası; 11 sanığın yargılanmasıyla başladı. 20 oturumun gerçekleştirildiği bu mahkemede, suçlamalar zamanla Adnan Menderes üzerinde toplandı. 98 şahidin dinlendiği bu yargılama sürecinde, usule ilişkin pek çok tartışmalar yaşandı. Mahkeme olayları Selanik'te patlayan Bomba Hadisesi, İstanbul ve İzmir Olayları olmak üzere üç bölüme ayırdı. Olaylar üzerinden mahkemede Türkiye-Yunanistan ilişkileri ve Türkiye'nin Kıbrıs politikası üzerine önemli değerlendirmeler yapıldı. 6/7 Eylül Olayları üzerinden geçen beş yıl sonra böyle bir davanın açılması, bu olayların gerçek sorumlularının tespit edilebilmesi için bir şans oldu. Fakat mahkeme olayların arkasındaki sorumluları araştırmaktan ziyade Adnan Menderes'i nasıl cezalandırabilirim anlayışı üzerinden yürüdü. Böylece bu olay arkasındaki sır perdesi tamamen aydınlatılamadığı gibi bu yargılama şansı da değerlendirilememiş oldu. Abstract: The main purpose of this study is to examine the trial process of Adnan Menderes in the 6/7 September events trial in the Yassiada courts. Thus, the Working Procedures of the Yassiada courts that judged a period, the manner in which the court approached the events of 6/7 September, and how Adnan Menderes was faced trial will be determined.
Queen Elizabeth II, who ascended the throne in 1953, visited Turkey three times, in 1961, 1971 and 2008. The purpose of this study is to elaborate on the queen's visit to Turkey in 1971. Queen Elizabeth II, who arrived in Turkey on 18... more
Queen Elizabeth II, who ascended the throne in 1953, visited Turkey three times, in 1961, 1971 and 2008. The
purpose of this study is to elaborate on the queen's visit to Turkey in 1971. Queen Elizabeth II, who arrived in
Turkey on 18 October 1971, was accompanied on that visit by her husband Philip and daughter Anne. Queen
Elizabeth began her visit to Turkey from Ankara. The Queen held formal talks and made several visits to Ankara
on 18 October and 19 October. On October 20, The Queen visited the BMC factory established by TurkishBritish partnership. On October 21, The Queen toured Kuşadası, Ephesus and Selçuk. On 22 October, The
Queen left Izmir on a royal yacht and went to Gallipoli to visit the Çanakkale Martyrs' Memorial. Arriving in
Istanbul on 23 October, The Queen made visits to various institutions, held official ceremonies and watched
horse races. On October 24, The Queen visited Hagia Sophia, then the Topkapi Museum and the Sultan Ahmed
Mosque. The Queen and her companions left Turkey on 25 October. The Queen, who came to Turkey at a time
when the military memorandum of 12 March 1971 was keeping its temperature, completely changed the political
agenda in Turkey. The attention of the country gathered on the Queen. The state officials mobilized to welcome
Elizabeth as best they could. The public also showed intense interest during the Queen's visit. Greeted with an
enthusiastic crowd everywhere, The Queen was quite pleased with these displays of affection. The Queen repaid
for this intense interest and love. While Elizabeth left Turkey, the Turkish and British sides were quite pleased
with that visit
Türkiye’nin modern tarihini konu alan bu kitapta, Osmanlı modernleşmesinden Atatürk’ün ölümüne kadarki süreç, kronolojik olarak işlendi. Cumhuriyet döneminin modernleşme süreci ise farklı alanlara ilişkin bir düşünüşle tematik biçimde ele... more
Türkiye’nin modern tarihini konu alan bu kitapta, Osmanlı modernleşmesinden Atatürk’ün ölümüne kadarki süreç, kronolojik olarak işlendi. Cumhuriyet döneminin modernleşme süreci ise farklı alanlara ilişkin bir düşünüşle tematik biçimde ele alındı. Alanında uzman tarihçilerle birlikte, Türkiye’nin modernleşme sürecindeki değişim-dönüşüm ve kırılmalar, okuyucuya genel bir fotoğraf sunması için günümüze kadar getirildi.
Kitabın, üniversitelerin lisans programında yer alan İnkılap Tarihi derslerinde kaynak olarak yararlanılması yanında, konuyu merak eden geniş kitlelere de bir başlangıç okuması imkânı sunmasını önemsedik.  Bu bağlamda kitabımız, YÖK’ün İnkılap Tarihi dersleri için öngördüğü “kur tanımını” büyük ölçüde kapsadı. Diğer yandan, modernleşme sürecine ilişkin bu seçme içerik, endoktirine edilmeden, tarihin doğasına uygun, olabildiğince hakkaniyetli biçimde kaleme alındı. Böylelikle, farklı kültür çevrelerinden gelen tarihçilerle, çok sesli/perspektifli bir çalışma sunmak amaçlandı.

And 15 more

Kastamonu tarihine ilişkin oldukça değerli bir literatür hâlihazırda mevcuttur. Bununla birlikte ilimizin tarihi üzerine hâlâ söylenecek söz, araştırma konusu yapılacak çok sayıda mesele vardır. Çünkü tarihî ve kültürel derinliğiyle... more
Kastamonu tarihine ilişkin oldukça değerli bir literatür hâlihazırda mevcuttur. Bununla birlikte ilimizin tarihi üzerine hâlâ söylenecek söz, araştırma konusu yapılacak çok sayıda mesele vardır. Çünkü tarihî ve kültürel derinliğiyle Kastamonu, ilham verici bir yerdir ve öyle olmaya devam edecektir. Bu eser de böylesi bir ilhamdan beslenmektedir.
Yaklaşık 20 yıl önce kurulan Kastamonu Üniversitesi Tarih Bölümü, Kastamonu tarihine değerli katkılar sağlamış ve sağlamakta olan tarihçileri bünyesinde barındırmaktadır. Tarih Bölümü akademisyenlerinin ve bölüm bünyesinde yetişmiş tarihçilerin yazılarından oluşan bu kitap, iki yıllık bir çalışmanın ürünüdür.
Kastamonu halkı İstiklal Harbi’nde gösterdiği fedakarlıklarla Türkiye Cumhuriyeti’nin kuruluş hikayesinde son derece özel bir yer edinmiştir. Tam da bu bağlamda Kastamonu tarihi üzerine yetkinleşmiş bu kadronun elinden bir kitap çalışmasını ortaya çıkarmayı ve bu kitabı Cumhuriyet’in 100. yılına armağan etmeyi anlamlı ve değerli bir girişim olarak görüyoruz.