T.C.
ANKARA ÜNİVERSİTESİ
TÜRK İNKILÂP TARİHİ ENSTİTÜSÜ
ANKARA KIZ LİSESİ (1923-1977)
Doktora Tezi
Gülnaz GEZER
Ankara-2020
T.C.
ANKARA ÜNİVERSİTESİ
TÜRK İNKILÂP TARİHİ ENSTİTÜSÜ
ANKARA KIZ LİSESİ (1923-1976)
Doktora Tezi
Gülnaz GEZER
Tez Danışmanı
Prof. Dr. Mesut ÇAPA
Ankara-2020
T.C.
ANKARA ÜNİVERSİTESİ
TÜRK İNKILÂP TARİHİ ENSTİTÜSÜ
ANKARA KIZ LİSESİ (1923-1977)
Doktora Tezi
Gülnaz GEZER
Tez Danışmanı:
Prof. Dr. Mesut ÇAPA
Tez Jürisi Üyeleri
Adı ve Soyadı
İmzası
Prof. Dr. Mustafa YILMAZ (Başkan)
........................................
Prof. Dr. Mesut ÇAPA (Danışman)
........................................
Prof. Dr. Bige SÜKAN
........................................
Prof. Dr. Bahri ATA
.........................................
Doç. Dr. Necdet AYSAL
.........................................
Tez Sınavı Tarihi: 18.02.2020
Prof. Dr. Temuçin F. ERTAN
Enstitü Müdürü
ÖZET
Ankara Kız Lisesi, Cumhuriyet ile yaşıt, köklü bir ortaöğretim kurumudur. Bu
çalışmada okulun eğitim-öğretime başladığı 1923-1924 eğitim-öğretim yılından karma
eğitime geçtiği 1974-1975 eğitim-öğretim yılı ile birlikte ilk erkek mezunlarını
vermeye başladığı 1976-1977 eğitim-öğretim yılını kapsayan 54 yıllık eğitim-öğretim
hayatı ele alınmıştır.
Ankara Kız Lisesi, 1923’te tam devreli olarak ilkokul, ortaokul ve lise eğitimi
veren bir kurum olarak açılmıştır. Açılmasını izleyen birkaç yılda ilkokul kısmı
kapanmıştır. Hacı Bayram’da harap bir binada büyük bir özveriyle açılan okul, kendi
binasının olmamasının ve giderek artan öğrenci sayısının verdiği sıkıntı ile birlikte,
1930-1931 ders yılından itibaren mimarlığını Ernst Arnold Egli’nin yaptığı kendi
binasına kavuşmuştur. Artan öğrenci sayısına bağlı olarak orta kısmı, 1951-1952 ders
yılından itibaren kapanmış ve lise olarak devam etmiştir. Ortaokul kısmı 1956-1962
yıllarında kısa bir süre için tekrar açılmıştır. 1974-1975 ders yılından itibaren karma
liseye dönüşmüştür. Mezunlarının bir kısmı çalıştıkları alanlarda Türkiye’nin ilkleri
olma ayrıcalığını yaşamıştır.
Özellikle değerli idareci ve öğretmen kadrosunun, Cumhuriyet’in kadın
kuşağının yetişmesine ve ilerleyen yıllarda Ankara’da açılan diğer ortaöğretim
kurumlarına rağmen Ankara Kız Lisesi’ne ilginin artmasına etkisi büyüktür. Ankara
Kız Liseliler demokrasiyi, disiplinli çalışmayı, kadın eğitiminin önemini okulda
yapılan etkinliklerle kavramış olarak hayata devam etmişlerdir.
Anahtar Kelimeler: Kız Eğitimi, Ernst Arnold Egli, Ankara Kız Lisesi, Genç
Yolcular, Öğrenci Birliği Başkanlığı, Nilüfer Gün.
i
ABSTRACT
Ankara Girls High School is a well-established secondary education institution
that is as old as the Republic of Turkey. In this study, the 54-year education and
training life span covering the 1923-1924 academic year, when the school started
education, and the 1974-1975 academic year, when it started to co-education, together
with 1976-1977 academic year, in which it started to give its first male graduates, is
discussed.
Ankara Girls High School was founded in 1923 as an institution providing
primary, secondary and high school education. In a few years following its foundation,
the primary school section was closed. The school, which was opened with great
devotion in a dilapidated building in Hacı Bayram, gained its own building, whose
architect was Ernst Arnold Egli, in the 1930-1931 school year after the difficulties
caused by the lack of its own building and the increasing number of students. As a
result of the increasing number of students, the secondary school part has closed from
1951-1952 education year on and it continued as a high school. The secondary school
section was reopened for a short period of time in 1956-1962. It has been transformed
into a co-educational high school from 1974-1975 school year on. Some of the
graduates have experienced being the pioneers in their respective fields.
Especially valuable administrator and teacher crew have a great influence
education of women generation of the Republic and on the increasing interest for
Ankara Girls High School despite all the other secondary education institutions that
has been founded during the following years. Ankara Girls High School students
continued their lives as they grasped democracy, disciplined work and the importance
of women's education at school activities.
Key Words: Girls Education, Ernst Arnold Egli, Ankara Girls High School, Genç
Yolcular, Nilüfer Gün.
ii
ÖNSÖZ
Bu çalışmada 1923-1924 eğitim-öğretim yılında açılan Ankara Kız Lisesi’nin
54 yılı değerlendirilmiştir. Bu sürece erkek öğrencilerin kaydına başlandığı dönemin
ilk dört yılı da dahil edilmiş ve 1976-1977 eğitim-öğretim yılı ile bitirilmiştir. Geçen
süre içerisinde bir ortaöğretim kurumu olarak kız eğitimine, Cumhuriyet’in ilk kuşak
genç kızlarının Türkiye’nin sosyo-kültürel ve bilimsel gelişimine katkısı, mezunların
mesleklerinde yükselmelerinde Ankara Kız Lisesi’nden aldıkları disiplin, ders
programları, Cumhuriyet yönetiminin coşkusunu devam ettiren öğretmen ve
idarecilerin çabası incelenmiştir.
Doktora tezi olarak Ankara Kız Lisesi hakkında yapılan ilk çalışmadır. Okulun
tarihini bir bütün olarak ele almak, Ankara Kız Lisesi’nden hareketle ülkemizde kız
eğitiminin geldiği noktayı ortaya koymak hedeflenmiştir.
Çalışmanın birinci bölümünde Cumhuriyet Dönemi modernleşmesinin
Osmanlı modernleşmesinin devamı olarak nitelendirilebileceği, eğitim alanında
yapılan çalışmaların da bunun bir parçası olduğu ve imparatorluk geleneği içinde
yaşayan bir ulusun “birey” ve “vatandaş” olma sürecinin eğitim ile başarılabileceği
üzerinde durulmuştur. Bu noktadan hareketle kız eğitiminin, toplumsal kalkınmanın
bütünlük göstermesi bakımından gerekli olduğu belirtilmiştir. Atatürk’ün eğitim
anlayışı ve özellikle kız eğitiminden beklentisi üzerinde durulmuştur. Ortaöğretimde
fırsat eşitliğini sağlamak üzere karma eğitime geçildiği, Heyet-i İlmiye, Milli Eğitim
Şuraları ile milli eğitim örgütünün geliştirilmeye çalışıldığı, Sultanilerin 1923
yılındaki I. Heyet-i İlmiye kararları ile “lise” ye dönüştürüldüğü belirtilmiştir. Yeni
kurulan ulus devletin sosyo-ekonomik ve kültürel ihtiyaçlarının karşılanması
doğrultusunda yapılan ortaöğretim programlarına yer verilerek zaman içinde eğitim
programlarındaki değişiklikler ortaya konmuştur. 9. Milli Eğitim Şurası kararları ile
1974-1975 eğitim-öğretim yılından itibaren kız ve erkek liselerinde karma eğitime
geçildiği belirtilmiştir. Başkentin ilk kız lisesi olan Ankara Kız Lisesi’nin tam devreli
olarak 1923’te açılmasından, okulun 1923-1929 yılları arasındaki eğitim-öğretim
faaliyetlerinden, ilk mezunlardan söz edilmiştir.
iii
İkinci bölümde 1930-1950 yılları ele alınmıştır. 1930-1931 eğitim-öğretim
yılından itibaren Alman mimar Ernst Arnold Egli’nin çizimini yaptığı kendi
binasından, eğitim-öğretimin ortaokul ve lise olarak devam etmesinden, idari kadrodan
söz edilmiştir. Eğitim-öğretim faaliyetleri içerisinde özellikle kısa bir dönem açılan
klasik şube, kızlara da askerlik dersinin verilmesi, Atatürk’ün okulu ziyaretleri
üzerinde durulmuştur.
Üçüncü bölümde otoritesi ve disipliniyle adı Ankara Kız Lisesi ile birlikte
anılan Nilüfer Gün’ün 1951-1977 yılları arasındaki çalışma sürecinde, okulun eğitimöğretim faaliyetleri değerlendirilmiştir. Bu süreçte, ortaokulun 1951-1952 eğitimöğretim yılında kapanarak okulun yalnızca lise olarak devam etmesi, özellikle kendi
kendine idare sistemi ile faaliyet gösteren öğrenci kolları, mezunlardan alanında
Türkiye’nin ilki olan kadınlar ve kız lisesine erkek öğrenci kaydedilmesi işlenmiştir.
Beni Ankara Kız Lisesi’ni çalışmaya yönlendiren, konuyu aldığım günden beri
zamanını ve bilgisini esirgemeyen, Başbakanlık Cumhuriyet Arşivi’nden çıkardığımız
belgelerin yorumlanmasında yol gösteren, Danışmanım Prof. Dr. Mesut Çapa’ya
minnettarım. Tezi çalıştığım süreçte zorlandığımda yolumu açan, tıkandığım yerlerde
önerileriyle aydınlatan, birikimiyle tezimi zenginleştiren Prof. Dr. Bahri Ata’ya
şükranlarımı sunarım. Çalışmanın başından beri önerileriyle katkı veren Doç. Dr.
Necdet Aysal’a da teşekkür ederim.
Okulun ünlü mezunlarından Özden (İnönü) Toker’e, bıkmadan sorularıma
cevap verdikleri ve yanımda oldukları için Ankara Kız Lisesi mezunlarından Prof. Dr.
Füsun Acartürk, Göksel Olcaytu, Güney Erdoğdu Akansel, Doç Dr. Nurünnisa Usul,
Aysel Sağdıç, Hale Güneş, Mustafa Kemal Akmermer, Ümit Eser Çakır Aynur Pişkin
ile Ankara Kız Lisesi’nin emekli öğretmenlerinden Günseli Telli’ye, teşekkürü bir
borç bilirim. Onların anıları yolumu aydınlattı. Ayrıca, günümüzde Ankara (Altındağ)
Anadolu Lisesi olarak eğitim-öğretime devam eden okulun yöneticilerine de
katkılarından dolayı teşekkür ederim.
Gülnaz GEZER
Ankara, 2020
iv
İÇİNDEKİLER
ÖZET
................................................................................................i
ABSTRACT
.............................................................................................. ii
ÖNSÖZ
............................................................................................. iii
İÇİNDEKİLER
............................................................................................... v
KISALTMALAR
.............................................................................................. ix
GİRİŞ
............................................................................................... 1
BİRİNCİ BÖLÜM
CUMHURİYET DÖNEMİ’NDE ORTAÖĞRETİMDE KIZ ÇOCUKLARININ
EĞİTİMİ VE ANKARA KIZ LİSESİ’NİN KURULUŞU (1923-1929)
1.1. Atatürk’ün Eğitim Anlayışı ve Ortaöğretimde Kız Çocuklarının Eğitimi……..33
1.2. Heyet-i İlmiyelerden Maarif Şuralarına Ortaöğretim ve Kız Eğitimi…….…....45
1.3. Ankara’daki Ortaöğretim Kurumlarının Durumu (1923-1924)………………...52
1.4. Ankara Kız Lisesi’nin Kuruluşu (1923-1929)………………………………….55
1.4.1. Açılış ve İlk Yıllarda Eğitim-Öğretim………………………………..55
1.4.2. İdari İşler………………………………………………………….......61
1.4.3. Ders Programları…………………………………………….………..64
1.4.4. Öğretmenler…………………………………………………………..70
1.4.5. Sosyal ve Kültürel Etkinlikler……………………………….………..73
1.4.5.1.Yıl Sonu Etkinlikleri……………………………….…..……73
1.4.5.2. Bayramlar…………………………………………..……….76
1.4.6. Yabancı Misafirler………………………………….……..………….79
v
1.4.7. Mezunlar………………………………………………….…………..82
İKİNCİ BÖLÜM
MİMAR EGLİ’NİN BİNASINDA EĞİTİM-ÖĞRETİM HAYATI (1930-1950)
2.1. Yeni Binanın İnşası ve Eğitim-Öğretimin Başlaması…………………………..85
2.2. İdari İşler………………………………………………………………………..94
2.3. Eğitim – Öğretim…………………………..………….………………………100
2.3.1. Klasik Kol…………………………………………………………...106
2.3.2. Dersler ve Mezunlar…………………………………………………110
2.3.2.1. Ders Programı……………………………………………..110
2.3.2.2. Mezunlar…………………………………………………..128
2.3.3. Öğretmenler ………………………………………………………...136
2.4. Atatürk’ün Ankara Kız Lisesi’ni Ziyaretleri………………………………….146
2.5. Yabancı Misafirler ……………………………………………………………153
2.6. Bayramlar …………………………………………………………………….156
2.7. Sosyal ve Kültürel Etkinlikler…………………………………………………157
2.7.1. Geziler……………………………………………………………….158
2.7.2. Müsamereler ve Piyesler…………………………………………….160
2.7.3. Öğrenci Kolları………………………………………………….….163
2.7.4. İzcilik……………………………………………………………….165
2.7.5. Sergiler………………………………………………………..……..166
2.7.6. Özel Gün ve Haftalar………………………………………….…….167
vi
2.8. Spor ………………………………………………………………………….170
2.8.1. Voleybol ……………………………………………………………172
2.8.2. Atletizm ……………………………………………………………..174
2.9. Ödül ve Ceza………………………………………………………………….176
2.10. Ankara Kız Lisesi’ni Bitirenler Kurumu ……………………………………181
2.11. Okul-Aile Birliği……………………………………………………………..182
ÜÇÜNCÜ BÖLÜM
ANKARA KIZ LİSESİ’NİN “NİLÜFER GÜN”LÜ YILLARI (1951-1977)
3.1. Nilüfer Gün’ün Müdürlük Dönemi …………………………………………...184
3.2. İdari İşler………………………………………………………………………190
3.3. Eğitim-Öğretim………………………………………………………………..191
3.3.1. Ankara Kız Lisesi’ne Erkek Öğrenci Alınması …………………….199
3.3.2. Dersler ve Mezunlar…………………………………………………203
3.3.2.1. Ders Programı....………………………………………….203
3.3.2.2. Mezunlar ………………………………………….……….208
3.3.3. Okul-Aile Birliği……………………………..………………….…..218
3.3.4. Koruma Derneği………………………………..……………………219
3.3.5. Öğretmenler…....……………………………………………………………219
3.4. Bayramlar……………………………………………………………………...231
3.5. Sosyal ve Kültürel Etkinlikler…………………..............................................233
3.5.1. Geziler……………………………………………………………….239
vii
3.5.2. Müsamere, Piyesler ve Tiyatrolar…………………………………...240
3.5.3. Öğrenci Kolları ……………………………………………………..244
3.5.4. Ankara Kız Lisesi Öğrencileri Örgütleniyor: Genç Yolcular ..….....251
3.5.5. İzcilik………………………………………………………………..256
3.5.6. Özel Gün ve Haftalar..………………………………………………257
3.5.7. Sergiler…………………………………………………………….. 260
3.5.8. Folklor..……………………………………………………………...261
3.6. Spor……………………………………………………………………………261
3.6.1. Voleybol……………………………………………………………..262
3.6.2. Atletizm…………………………………………………………… ..264
3.6.3. Yakantop…………………………………………………………… 265
3.6.4. Eltopu………………………………………………………………. 265
3.7. Ödül ve Ceza…………………………….…………………………………….267
3.8. Ankara Kız Lisesi Mezunları Derneği ………………………………………..270
SONUÇ…………………………… ..................................................................... 276
KAYNAKÇA…………………............................................................................ 282
EKLER…………………….. .................................. ……………….……………..312
ÖZGEÇMİŞ………………….. ........................................................................... 363
viii
KISALTMALAR
ABD
: Amerika Birleşik Devletleri
a.g.e.
: Adı geçen eser
a.g.m.
: Adı geçen makale
a.g.t.
: Adı geçen tez
BCA
: Başbakanlık Cumhuriyet Arşivi
Bkz.
: Bakınız
CENTO
: Central Treaty Organization (Bağdat Paktı)
CHP
: Cumhuriyet Halk Partisi
Çev.
: Çeviren
ÇTTAD
: Çağdaş Türkiye Tarihi Araştırmaları Dergisi
ÇYDD
: Çağdaş Yaşamı Destekleme Derneği
DAAD
: Deutscher Akademischer Austauschdienst (Alman Akademik Değişim
Servisi)
Der.
: Derleyen
DTCF
: Dil ve Tarih Coğrafya Fakültesi
Ed.
: Editör
FKB
: Fizik Kimya Biyoloji
GAP
: Güney Doğu Anadolu
Haz.
: Hazırlayan
İTÜ
: İstanbul Teknik Üniversitesi
MEB
: Milli Eğitim Bakanlığı
ODTÜ
: Ortadoğu Teknik Üniversitesi
s.
: Sayfa
Sad.
: Sadeleştiren
ix
SEKA
: Türkiye Selüloz ve Kağıt Fabrikaları
TBMM
: Türkiye Büyük Millet Meclisi
TED
: Türk Eğitim Derneği
TİTE
: Türk İnkılap Tarihi Enstitüsü
TODAİE
: Türkiye ve Ortadoğu Amme İdaresi
TRT
: Türkiye Radyo ve Televizyonu
TSK
TTK
Türk Silahlı Kuvvetleri
: Türk Tarih Kurumu
TÜBİTAK : Türkiye Bilimsel ve Teknolojik Araştırmalar Kurumu
Yay. Haz.
: Yayına Hazırlayan
x
GİRİŞ
Bireyden başlayarak toplumu etkileyen, biçimlendiren, değiştiren ve yaşam
boyu devam eden bir süreç 1 olan eğitimin, insan davranışları üzerinde yarattığı
davranış değişimlerinin ölçütü, her ulusun sahip olduğu siyasal, tarihsel, ekonomik
ve sosyal koşullara göre farklılık göstermektedir.2
Bireylerin yeteneklerinin geliştirilmesi, resmi ideolojinin benimsetilmesi,
siyasal yapının meşrulaştırılması, toplumsal birliğin sağlanması, kültürel mirasın
aktarılmasında çok önemli bir faktör olan eğitimin 3 başat aktörü ise okullardır.
Özellikle modern toplumlarda okullar, yetişkin rollerinin öğretilmesi için gereken
bilişsel
beceri
ve
normların
yetiştirilmesinde etkin olarak
edinilmesi
ile
bilinçli
seçmen
kitlelerinin
kullanılmaktadır.4
Ekonomik, siyasal, sosyal, teknik ve kültürel gelişmeyi yani kalkınmayı
sağlamak isteyen her toplum, bireylerin yeteneklerini vereceği eğitimle geliştirerek
ihtiyaç duyulan nitelikli insan gücünü yetiştirmek zorundadır. Toplumsal kalkınma
ancak yaratıcı, çalışkan, yeniliklere açık, modern zihniyetli bireylerin yetişmesiyle
gerçekleşmektedir. Yeni kurulan bir devletin insan yetiştirme politikası sağlam
temeller üzerine oturtulduğunda toplumdaki bireyler gelişme ve yenilikleri daha
kolay destekleyebilmişlerdir.
Dolayısıyla bir ülkenin kalkınması ile toplumdaki
bireylerin eğitim düzeyi arasında direk bir ilişki vardır. 5 Toplumsal birikimin
1
Kadir Arslan, “Eğitimin Toplumsal Temelleri”, Balıkesir Üniversitesi Sosyal Bilimler Dergisi,
Sayı: 5, (2001), s. 24; Bekir Buluç, “Eğitimin Amaç ve İşlevleri”, Eğitim Bilimine Giriş, (Ed.) Emin
Karip, Pegem Yayıncılık, Ankara, 2008, s. 22, 50.
2
Adil Türkoğlu, Türkiye ve Fransa’da Lise Programlarının Karşılaşmalı Olarak İncelenmesi,
Ankara Üniversitesi Eğitim Bilimleri Fakültesi Yayınları, Ankara, 1984, s. 1.
3
Halis Çetin, “Devlet, İdeoloji ve Eğitim”, Cumhuriyet Üniversitesi Sosyal Bilimler Dergisi, Cilt:
25, Sayı: 2, (2001), s. 206-207; Betrand Russell, Eğitim ve Toplum Düzeni, (Çev.) Nail Bezel,
Varlık Yayınları, İstanbul, 1976, s. 11; Fatma Gök, “75 Yılda İnsan Yetiştirmede Eğitim ve Devlet”,
75 Yılda Eğitim, Tarih Vakfı Yurt Yayınları, İstanbul, 1999, s. 5; Çetin, a.g.m., s. 201; Ercan
Çağlayan, “Cumhuriyet Döneminde Diyarbakır’da Eğitim (1923-1950)”, Tarih Okulu Dergisi,
Sayı: XIX, (2014), s. 626; Ufuk Şimşek, Birgül Küçük, Yavuz Topkaya, “Cumhuriyet Dönemi Eğitim
Politikalarının İdeolojik Temelleri”, Turkish Studies, Volume: 7/4, (2012), s. 2813.
4
Mustafa Aydın, Toplum Kültür Eğitim, Gazi Kitabevi, Ankara, 2014, s. 72-73; Vahap Sağ,
“Toplumsal Değişim ve Eğitim Üzerine”, Cumhuriyet Üniversitesi Sosyal Bilimler Dergisi, Cilt: 27,
Sayı: 1 (2003); Mine Tan,“Toplumsal Değişim ve Eğitim: Kadın Bakış Açısından”, Ankara
Üniversitesi Eğitim Bilimleri Fakültesi Dergisi, Cilt: 27, Sayı: 1, (1994), s. 84.
5
Mahmut Tezcan, Eğitim Sosyolojisi, Ankara Üniversitesi Basımevi, Ankara, 1985, s. 46; Emre
Kongar, Kültür Üzerine, Çağdaş Yayınları, İstanbul, 1982, s. 10; Necmettin Tozlu, Eğitim Felsefesi,
1
özellikle ilerlemeye engel olmayanlarını yeni kuşaklarla paylaşmak, böylece
toplumun devamlılığını sağlamak, toplum ile uyumlu bireyleri yetiştirmek eğitim
kurumları aracılığı ile gerçekleşir.6
Eğitimin önemli bir işlevlerinden bir diğeri de, ülke kalkınmasında rol
oynayacak her düzeyde nitelikli insan gücünün yetiştirilmesidir. Yeni kurulan
Türkiye Cumhuriyeti’nin kurulma sürecinde rol alanlar, yurttaşlarını çağın
gerektirdiği bilgi ve yeteneklerle donatarak, çağdaş uygarlık seviyesini yakalamayı
ve diğer ülkelerle her alanda rekabet edebilecek insan gücü yetiştirmeyi
hedeflemiştir. Öncelikle eğitimin itici gücü dikkate alınarak, rejimle özdeşleşmiş,
rejim içinde sorumluluk alan ve devletin devamlılığını sağlayacak öncü bir kadro
yetiştirilmesi ön plana çıkmıştır. Cumhuriyet’in kuruluş yıllarındaki eğitim
politikalarının hedefinde; siyasal sisteme bağlı, sistemi geliştiren, ileri götüren
yurttaşlar yetiştirme, ülke kalkınmasını sağlama, bireyin yeteneklerini geliştirme,
kültürel mirasın aktarılmasını sağlama, toplumsal değişime ve yenileşmeye öncülük
etme değişme ve yenileşmeye öncülük etme, toplumsallaştırmayı sağlama gibi
işlevleri bulunmaktadır. 7 Bu kapsamda eğitim sistemleri oluşturularak bireyin ve
toplumun ihtiyaçlarını cevap verecek eğitimin çerçevesi, amacı ve yönü
belirlenmiştir. Çocukların, gençlerin, yetişkinlerin topluma uyum sağlamaları bütün
eğitim sistemlerinin temel hedefi olmuştur.8
Bir ülkenin kalkınması, o ülkedeki kadın-erkek bütün fertlerin eğitimiyle
mümkün olur. Özellikle kız çocuklarının eğitimi, bir ülkenin kalkınmasında önemli
Milli Eğitim Basımevi, İstanbul, 1997, s. 91; Buluç, a.g.m., s. 22; Mustafa Özodaşık, Cumhuriyet
Dönemi Yeni Bir Nesil Yetiştirme Çalışmaları, Çizgi Yayınları, Konya, 1999, s. 125.
6
Tozlu, a.g.e., s. 94; Vefa Taşdelen; “Eğitim Tarihi Üzerine Felsefi bir Deneme”, Prof. Dr. Yahya
Akyüz’e Armağan: Türk Eğitim Tarihi Araştırmaları, Eğitim ve Kültür Yazıları, (Ed.) İlhami
Fındıkçı, Cemil Öztürk, s. 1183-1192, Pegem Akademi, Ankara, 2011, s. 1188; Russell, a.g.e., s. 20;
Ender İskurt; “Eğitimin Sosyolojik Temelleri”, Eğitime Giriş, (Ed.) Haluk Özmen, Durmuş Ekiz,
Pegem Akademi, Ankara, 2014, s. 58, 63; Mahmut Tezcan; “Eğitimin Toplumsal Temelleri”, Eğitim
Bilimine Giriş, (Ed.) Veysel Sönmez, Anı Yayıncılık, Ankara, 2015, s.92; Arslan Bayram; “Eğitim
İle İlgili Temel Kavramlar”, Eğitim Bilimine Giriş, (Ed.) Veysel Sönmez, Anı Yayıncılık, Ankara,
2015, s. 29; Özodaşık, a.g.e., s. 199-201.
7
Tezcan, a.g.e., s. 46, 66-69; Buluç, a.g.m., s. 23, 28-31; Ali Ata Yiğit, İnönü Dönemi Eğitim ve
Kültür Politikası, Boğaziçi Yayınları, İstanbul, 1992, s.29; Kongar; a.g.e., s. 72; Özodaşık ; a.g.e.,
s. 111, 136; Bayram, a.g.m., s. 1.
8
Aydın, a.g.e., s. 3; Tezcan, a.g.m., s. 91; Buluç, a.g.m., s. 28; Şerafettin Yamaner, Atatürkçü
Düşüncede
Ulusal
Eğitim,
Toplumsal
Dönüşüm
Yayınları,
İstanbul,
1999,
s. 7; Salih Zeki Genç, “Eğitimin Felsefi Temelleri”, Eğitim Bilimine Giriş, (Ed.) Kasım Kıroğlu,
Cevat Elma, Pegem Akademi Yayınları, Ankara, 2015, s. 82; Hıfzı Doğan, “Cumhuriyet Döneminde
Ortaöğretim”, 75 Yılda Eğitim, Tarih Vakfı Yurt Yayınları, İstanbul, 1999, s. 193.
2
bir rol oynar, toplumun gelişim hedeflerine hız seviyesine ivme kazandırır. 9
Cumhuriyet Dönemi’nde devlet tarafından eğitimin sorumluluğunun köyden kente,
çıraklıktan yükseköğretime kadar kız ve erkek ayrımı yapmadan bir bütünlük içinde
planlanması temel ilke olarak benimsenmiştir. Değişen sosyal ve ekonomik koşullar
kadının çalışma yaşamına girmesini hızlandırırken, kız çocuklarının da örgün
eğitimden yararlanmasını sağlamıştır.10 Toplumsal değişim ve dönüşümün yaşandığı
Cumhuriyet Döneminde kadının özgürleşmesine yönelik reformlar yapılmış, eğitimli,
ev dışında çalışan kadın imajı ön plana çıkarılmaya çalışılmıştır. Eğitime bağlı
modernleşme Osmanlı Devleti’nden devralınmış, Osmanlı Devleti’nde tecrübe
edilmiştir. 11
Osmanlı modernleşme tarihinde, Avrupa ile yapılan savaşlarda alınan
yenilgiler karşısında varlığını sürdürebilmek, imparatorluğu dağılmaktan kurtarmak
adına girişimde bulunulmuştur. Dolayısıyla 18. yüzyıldan itibaren açılan ilk askeri
okullar, ordunun ıslahına yöneliktir ve modern eğitimin doğuşunun ilk örnekleri
olmuştur. 12 19. yüzyılın ilk yarısından itibaren de ilk sivil okullar, II. Mahmut
Dönemi’nde sivil bürokrasinin ihtiyacı olan memurları yetiştirmek üzere en alt
seviyede eğitim veren eğitim kurumları olarak karşımıza çıkmaktadır. Bunlar,
Maarif-i Umumiye ve Mekteb-i Ulum-i Edebi olarak adlandırılmıştır. 13
Osmanlı eğitim sisteminin Batı’ya açılma sürecinde İlmiye sınıfındaki
bozulmanın önüne geçilememiş, devlet kontrolünden uzak olan medreselere
dokunulamamıştır. Bu durum, yeni bir eğitim sisteminin, mekteplerin doğmasına
olanak tanımıştır. Medrese, zihniyet olarak kendini yenilemeye ya da devlet
Ebru Oğuz, “Eğitimin Ekonomik Temelleri”, Eğitim Bilimine Giriş, (Ed.) Kasım Kıroğlu, Cevat
Elma, Pegem Akademi Yayınları, Ankara, 2015, s. 189.
10
Mahmut Tezcan, “Toplumsal Değişimin Ülkemiz Ekonomisine Etkileri”, Erişim:
http://egitimvebilim.ted.org.tr/index.php/EB/article/view/5482, Erişim tarihi: 03.04.2016.
11
Elif Ekin Akşit, Kızların Sessizliği, İletişim Yayınları, İstanbul, 2005, s. 101; Fatma Gök, “Kız
Enstitüleri ‘Ev Hanımı Yetiştiren Asri Bir Müessese’ ”, 75 Yılda Eğitim, Tarih Vakfı Yurt Yayınları,
İstanbul, 1999, s. 241.
12
Ekmeleddin İhsanoğlu, “Tanzimat Öncesi ve Tanzimat Döneminde Osmanlı Bilim ve Eğitim
Anlayışı”, 150.Yılında Tanzimat, (Yay. Haz.) Hakkı Dursun Yıldız, Ankara, 1992, s. 348.
13
İlhan Tekeli, Selim İlkin, Osmanlı İmparatorluğu’nda Eğitim ve Bilgi Üretim Sisteminin
Oluşumu ve Dönüşümü, TTK Basımevi, Ankara, 1999, s. 63.
9
3
tarafından yeniden düzenlenmeye uygun değildir. Diğer taraftan yeni eğitim sistemi
ise medrese sistemi üzerinde etkili olamamıştır. 14
Ortaöğretim alanındaki ıslah çalışmaları ise Tanzimat Dönemi (18391876)’nde başlamıştır. 1 Kasım 1839’da Tanzimat Fermanı’nda eğitimden söz
edilmemesi, Tanzimatçıların eğitim meselesini yapacakları reformlarda bir basamak
olarak görmemelerinden kaynaklanmıştır. Zaten eğitim o güne kadar ulemanın
kontrolünde olduğundan, eğitim alanına ilgi duymak onların meselesi gibi
değerlendirilmemiştir. 15 Tanzimat Fermanı’nın ilanı ile başlayan reform sürecinin
başarısını, modern anlamdaki eğitim kurumlarının açılmasına bağlayan Abdülmecid
1845 yılında vezirlere verdiği notada; ülkede uygulanan reformlardan askeriye
dışındakilerin verimli olmadığını, askeri alandaki reformların başarısının diğer
alanlardaki reformların başarısına bağlı olduğunu, gerekenin yapılmasını, en büyük
engel olan cehaletin ortadan kalkmasının mekteplerin açılması ile gerçekleşeceğini
belirtmiştir.16
Eğitim sisteminde değişiklik yapılmasına yönelik daha ciddi girişimler,
öncelikle imparatorluğun bütünlüğünün ve bağımsızlığın sağlanmasına, bir Osmanlı
kimliğinin oluşturulmasına yöneliktir. Bir sonraki aşamada ise modernleşmenin
sağlanmasına yönelik de bir araç olarak kabul edilmesi özellikle Islahat Fermanı
(1856) ile başlamıştır. Bu dönemde ortaöğretim henüz rüştiyelerden ibarettir. Islahat
Fermanı ile Gayrimüslim tebaa devlet tarafından açılan okullara gidebilecek, serbest
olarak kendi okullarını açabilecek ve eğitim sistemlerini geliştirebilecekti. Bir başka
deyişle eğitim sistemi Müslim ve Gayrimüslim tüm Osmanlı tebaasını kapsamalıydı.
Geleneksel Osmanlı eğitim sisteminin devam ettirilmesi, Tanzimat ve Islahat
14
Tekeli, İlkin, a.g.e., s. 93; İsmail Hakkı Uzunçarşılı, Osmanlı Devleti’nin İlmiye Teşkilatı, TTK
Basımevi, Ankara, 1984, s. 45-49, 67, vd.
15
Selçuk Akşin Somel, “Kırım Savaşı, Islahat Fermanı ve Osmanlı Eğitim Düzeninde Dönüşümler”,
Tanzimat, Değişim Sürecinde Osmanlı İmparatorluğu, (Ed.) Halil İnalcık, Mehmet Seyitdanlıoğlu,
İş Bankası Kültür Yayınları, Ankara, 2002, s. 689.
16
Ali Akyıldız, “Tanzimat Döneminde Kurulan Merkezi Eğitim Kurumları (1836-1856)”, Prof. Dr.
Yahya Akyüz’e Armağan: Türk Eğitim Tarihi Araştırmaları, Eğitim ve Kültür Yazıları, (Ed.)
İlhami Fındıkçı, Cemil Öztürk, Pegem Akademi, Ankara, 2011, s. 171; Bayram Kodaman, Abdullah
Saydam; “Tanzimat Devri Eğitim Sistemi”, 150. Yılında Tanzimat, TTK Basımevi, Ankara, 1992,
s. 476.
4
Fermanı ile ortaya çıkan Osmanlı yönetim sistemindeki yapısal değişimin
gerçekleşmesini zorlaştırabilirdi. 17
Eğitim ve öğretim alanında Tanzimat Dönemi’nde kararlar ve nizamnameler
yani kanunlaştırmalar söz konusu olmuşsa da uygulamada yetersiz kalmıştır.
Tanzimat hareketi, Ziya Gökalp tarafından çağdaş eğitimin ülkeye sokulmaya
çalışılmasının göstergesi olarak yorumlanmıştır. 18 Tanzimat Dönemi’nde resmi bir
görevle ya da eğitim amacıyla Avrupa’ya gidip gelmiş aydınlar, yöneticiler,
imparatorluğu ziyarete gelen yabancılar, azınlık okulları Osmanlı eğitim sistemini
dolaylı ya da dolaysız etkilemiştir. 19 Bu dönemde yenileşme gayretleri az sayıda
yönetici, aydın ve öğretmenin öncülüğünde başlatılmıştır. 20
Tanzimat Dönemi’nden itibaren Osmanlı modernleşmesinde eğitim bir vasıta
olarak kabul edilmiş, eğitim devletin sorumluluğunda olan işler arasına girmiştir.21
Tanzimatçılar eğitim işleri için, sözlük anlamı bilmek, tanımak olan maarif 22
sözcüğünü kullanmışlardır. Maarif Nezareti kurulurken (1857) ve aşağıda söz
edeceğimiz Maarif-i Umumiye Nizamnamesi yayımlanırken (1869), “maarif”
kelimesini Fransızca Maarif Nezareti anlamına gelen “Ministre de I’instruction
publique” deki “I’instruction”a karşı kullanmışlardır. “Umumiye” de kamusalpublique demektir. Kamu Maarifi de devlet hizmetleri arasında yer alan maariftir.
Maarif Nezareti ve Maarif-i Umumiye Nizamnamesi, düzenleme yönünden bu
dönemin iki önemli başarısı olmuştur.23 Nizamnamede, her türlü ilerlemenin eğitim,
bilim ve fen alanındaki gelişimle sağlanabileceği üzerinde durulmuştur.
Maarif
17
Bayram Kodaman, Abdülhamid Devri Eğitim Sistemi, TTK Basımevi, Ankara, 1999; Somel,
a.g.e., s. 685, 695-697.
18
Ziya Gökalp, Türkleşmek, İslamlaşmak, Muasırlaşmak, (Haz.) Yalçın Toker, Toker Yayınları
İstanbul, 2007, s. 48; Niyazi Berkes, Türkiye’de Çağdaşlaşma, (Yay. Haz.) Ahmet Kuyaş, 16. Baskı,
Yapı Kredi Yayınları, İstanbul, 2002, s. 221.
19
Yahya Akyüz, Türkiye’de Öğretmenlerin Toplumsal Değişimdeki Etkileri (1848-1950), Pegem
Akademi Yayınları, Ankara, 2012, s. 82.
20
Akyüz, a.g.e., s. 80.
21
Tekeli, İlkin, a.g.e., s.53; Kodaman; a.g.e., s. 1,13, 163, Hasan Ali Koçer; Türkiye’de Modern
Eğitimin Doğuşu ve Gelişimi (1773-1923), Milli Eğitim Basımevi, İstanbul, 1974, s. 229, 236.
22
Maarif: Öğretim ve eğitim sistemi. Detaylı bilgi için bknz.: TDK Güncel Türkçe Sözlük.
23
Nevzat Ayas, Türkiye Cumhuriyeti Milli Eğitimi: Kuruluşlar ve Tarihçeler, Milli Eğitim
Basımevi, 1948, s.224.
5
Nezareti, 1866 yılında kendi içerisinde ders kitaplarının hazırlanması için “Telif ve
Tercüme Dairesi”ni kurmuştur. 24
Tanzimat bürokratları, diğer reformların eğitim mekanizması ile birlikte
yürütülürse başarılı olacağının farkına varmışlardır.25 Açılan okullarda yeni bir ruh
ve anlayış ile yetişen aydınlar, modernleşmeyi yürütecek elit bir sınıf oluşturmuştur.
Bunlar imparatorluğun sorunlarının farkında olan, üstesinden gelmeye çalışan,
sorumluluk duygusu olan kişilerdir. Modernleşmenin hız kazanması için kadınların
da toplumdaki konumu ve eğitim durumu sorgulanır hale gelmiştir. Kızların eğitimi
meselesi, Tanzimat Dönemi’nde Osmanlı modernleşmesinin geldiği düzeyin bir
bölümünü ilgilendirmektedir. 26
Osmanlı Devleti’nde Tanzimat Dönemi’ne kadar kız çocukları, na-mahrem
olduğu gerekçesi ile yalnızca sıbyan mekteplerindeki 9-10 yaşına kadar temel dini
bilgileri öğrenmek ve
okuma
yazmayı
öğrenmekten
ibaret olan eğitimi
alabilmişlerdir.27 Kızların eğitimi Osmanlı Devleti’nde sorunlu bir alan olmuştur. Bir
kısmı medrese, bir kısmı da Tanzimat Dönemi’nde açılan okullarda eğitim gören
Tanzimat Dönemi aydınları, kadının durumu, kızların eğitilmesi konusunda
görüşlerini bildirmişlerdir. Bunların arasında Mustafa Reşit Paşa, Fuat Paşa, Ali
Paşa, Şinasi, Ali Suavi, Ziya Paşa, Mithat Paşa, Ahmet Kemal Paşa, Namık Kemal,
Ahmet Cevdet Paşa, Selim Sabit Efendi, Ebuzziya Tevfik, Ahmet Mithat Efendi gibi
devlet adamı, aydın, eğitimci ve yazarlar bulunmaktadır.28
Kadın eğitimi düşüncesinden ilk söz eden devlet adamı Sadık Rıfat Paşa
olmuştur. Kız rüşdiyesi açılmasından önce kızların eğitimi üzerinde durmuştur. Sadık
Rıfat Paşa, Viyana’da 1840’ların başında elçilik yaptığı bir dönemde halkın
eğitimine dikkat çekmiştir ve kaleme aldığı “Müntehabat-ı Asar” adlı eserinde bir
24
Reşit Özalp, Aydoğan Ataünal, Türk Eğitim Sisteminde Düzenleme Teşkilatı, Milli Eğitim
Basımevi, s.65, İstanbul,1977.
s. 8-9; Kodaman, a.g.e., s. 28.
25
Akyıldız, a.g.m., s. 174.
26
Serpil Çakır, “Türkiye’de Feminizmin Dünü ve Bugünü”, Cumhuriyet Dönemi Türkiye
Ansiklopedisi, Cilt: 13, İletişim Yayınları, İstanbul, 1996, s, 750; Bernard Lewis, Modern
Türkiye’nin Doğuşu, (Çev.) Metin Kıratlı, TTK Basımevi, Ankara, 1991, s. 126.
27
Yasemin Tümer Erdem, II. Meşrutiyet’ten Cumhuriyet’e Kızların Eğitimi, Atatürk Kültür Dil
ve Tarih Yüksek Kurumu, TTK Yayınları, Ankara, 2013, s. 21-22; Berkes, a.g.e., s. 231.
28
Akyüz, a.g.e., s. 106.
6
çocuğun ilk eğitimini anne kucağında alıyor olmasından, kadının eğitimli olmasının
üzerinde durmuştur.29 Paris Büyükelçiliği’ne 1838’de başkâtip olarak atanan Mustafa
Sami Efendi ise 1840 yılında gözlemlerini yayınladığı bir raporda; Avrupa’nın
eğitim, bilim alanında ilerlemesi sayesinde gelişme kaydettiğini, kız ve erkek
çocukların en az on yıl öğrenim gördüklerini ve cehaletin utanılacak bir şey olarak
görüldüğünü yazmıştır.30
Namık Kemal (1840-1888), gazete yazılarında kadınların eğitimi meselesinin
öncelikle aile, sonra da ulus boyutunda etkili olduğunu dile getirmiştir. Nitekim
Namık Kemal “Terbiye-i Nisvan Hakkında Bir Layiha” adlı makalesinde, eğitimsiz
annelerin çocuk eğitimi üzerindeki olumsuz etkisinin ülkenin sosyal durumunu da
olumsuz yönde etkileyeceğini ve kültür seviyesini düşüreceğine vurgu yapmıştır. 31
Ahmet Mithat Efendi (1844-1912) kız eğitimi ile ilgilenmiş, kadının
eğitilmesi halinde toplumdaki konumunun iyileştirilebileceğinden söz etmiştir.
Kadınları, erkeklerin ilk öğretmenleri olarak yorumlayan Ahmet Mithat Efendi,
eserlerini ev hanımlarının okuyabileceği düzeyde hazırlamıştır. Ahmet Cevdet
Paşa’nın kızı Fatma Aliye Hanım da Ahmet Mithat Efendi gibi öğretmenlerin varlığı
sayesinde dönemin koşullarında erkek dünyasına açılmıştır. Ahmet Mithat Efendi,
Fatma Aliye Hanım’a yalnızca öğretmenlik yapmakla kalmamış, O’nu hem erkekler
hem kadınların okuduğu çeviriler yapan, roman yazan “muharrire” olarak Osmanlı
toplumuna kazandırmıştır. “Hoca-Hanım” tabirini literatüre kazandıran kişinin de
Ahmet Mithat Efendi olduğu söylenebilir.32 Böylece ev içinde kadınlar arasında ve
özel olarak konaklarda eğitim alan kadınların yanında, ev dışında sınavla bir okula
Erdem, a.g.e., s. 10-11.
Akyüz, a.g.e., s. 82.
31
“Terbiye-i Nisvan Hakkında Bir Layiha”, Tasvir-i Efkar, nr. 457, 29 Kanunısani 1283.
32
Ahmet Mithat, Fatma Aliye, Bir Osmanlı Kadın Yazarın Doğuşu, (Çev.) Bedia Ermat, Sel
Yayıncılık, İstanbul, 2011, s. 39, 68-69, 74. Halit Ziya Uşaklıgil’in Aşk-ı Memnu’sundaki Fransız
muallime figürü, Osmanlı edebiyatındaki popüler örneklerden biridir. Halide Edip Adıvar’ın Sinekli
Bakkal ve İpek Çalışlar’ın Latife isimli biyografisinde hem kadın, hem erkek hocalarca konaklarda,
köşklerde verilen eğitimle bilgili, kültürlü “hanımefendiler” olmaları sağlanmıştır. Elif Ekin Akşit,
“Osmanlı İmparatorluğu’nda Kızların Eğitimi ve Kamusal Alan Dinamikleri ”, Prof. Dr. Yahya
Akyüz’e Armağan: Türk Eğitim Tarihi Araştırmaları, Eğitim ve Kültür Yazıları, (Ed.) İlhami
Fındıkçı, Cemil Öztürk, s. 157-165, Pegem Akademi, Ankara, 2011, s. 159; Akyüz, “Öğretmenlik
Mesleği ve Osmanlıda Kadın Öğretmen Yetiştirilmesi”, Tarih ve Toplum Dergisi, Cilt: 33,
Sayı: 195, (2000), s. 30-31.
29
30
7
giren, modern ve devlet kontrolünde kadın öğretmen yetişmeye başlamıştır. 33
Yetişmesinde babasından bizzat aldığı eğitim kadar Ahmet Mithat Efendi’nin de
katkısı olmuştur. Özetle Fatma Aliye Hanım’ın, o dönemin koşullarında erkekler
dünyasına, bu iki erkeğin katkısı ile katıldığı söylenebilir. Fatma Aliye Hanım’ın
eserlerinde ele aldığı konuların başında kızların eğitimi, eğitimli kadınların toplumsal
hayata girmesi, çocuklarını daha bilinçli yetiştirmesi açısından anne ve babalara
verilecek eğitim gelmiştir. Refet, Enin ve Ahmet Mithat Efendi ile birlikte kaleme
aldığı Hayal ve Hakikat adlı eserlerinde işlediği karakterlerde kızların eğitimi ön
plana çıkmaktadır.34
Esasen Osmanlı Devleti’nde kadın eğitimi, daha ziyade Müslüman kızlar için
bir sorundur. Gayrimüslimler ise Müslümanlara oranla kız çocuklarını çok daha önce
cemaat okullarına göndermek suretiyle Osmanlı toplumuna öncülük etmişlerdir. 35
Azınlık ve yabancı okullarının Osmanlı Devleti’nde kısa sürede etkili olmasında, pek
çok cemaatin varlığı ve bunların kendi kimliklerini inşa etme sürecinde birbirleri ile
yarışır hale gelmesi, büyük devletlerin çıkarları, eğitimin önem kazanması,
milliyetçilik hareketleri etkili olmuştur. Erkekler için açılan kolejleri daha sonra
Orphelinat de la Providence, Taksim Orphelinat’sı, Çukurbostan Mektebi, Yedikule
Kumkapı, 1856’da Kadıköy Notre Dame de Sion Koleji, 1882’de Sankt George
Avusturya Kız Lisesi gibi Katolik kız okulları takip etmiştir. Protestan okulu olarak
da 1834’te Beyoğlu’nda Amerikan Kız Ortaokulu, 1871’de Üsküdar’da Amerikan
Kız Koleji açılmıştır. Ermeniler 1840’da Kumkapı’da Lusavariç Kız Mektebi’ni
açmışlardır. İzmir Basmane’de 1878’de Amerikan Kız Koleji kurulmuştur. Ayrıca
1879’da açılan “Azkaniver Hayuhyaç Ingetruyen” adlı bir Ermeni Derneği,
33
Tezer Taşkıran, Cumhuriyet’in 50. Yılında Türk Kadın Hakları, Başbakanlık Kültür
Müsteşarlığı Cumhuriyetin 50. Yılı Yayınları, Ankara, 1973, s. 28; A. N. M. Van Os Nicole,
“Kandilli Sultani-i İnas”, Tarih ve Toplum, Cilt: 28, Sayı:163,(1997), s. 27; Elif Ekin Akşit, a.g.m.,
s. 158, 160.
34
Fatma Aliye, Levayih-i Hayat, (Haz.) Ayşe Demir, Kesit Yayınları, Ankara, 2012, s. 13, 18, 20;
Güven Taneri Uluköse, Fatma Aliye, Cinius Yayınları, İstanbul, 2013, s. 52, 66, 70, 77; Bkz. Fatma
Aliye, Enin, (Çev.) Tülay Gençtürk Demircioğlu, Boğaziçi Üniversitesi Yayınevi, İstanbul, 2015;
Fatma Aliye, Hayal ve Hakikat, (Der.) Hülya Argunşah, Kesit Yayınları, İstanbul, 2012; Refet,
(Der.) Şahika Karaca, Kesit Yayınları, İstanbul, 2012.
35
İpek Çalışlar, Biyografisine Sığmayan Kadın, Halide Edip, Everest Yayınları, İstanbul, 2010,
s. 91.
8
Anadolu’daki Ermeni kadınlarının eğitim seviyesini yükseltmek için kız mektepleri
açmıştır. Rum Milleti, 1905’te Beyoğlu’nda kızlar için 9 yıllık bir okul açmıştır. 36
Türkler,
yabancı
okullara
1856
Islahat
Fermanı’ndan
sonra
kaydolabilmişlerdir. Osmanlı Devleti’nde Müslüman tebaanın eğitim sisteminin
gelişmesiyle Gayrimüslimlerin eğitim sisteminin gelişmesi birbirinden farklı
seyretmiştir.
Müslüman
tebaanın
eğitim
sistemi
tepeden,
yüksek
eğitim
kurumlarından başlayarak gayrimüslimlerin ise alttan, en alt basamaktan gelişme
göstermiştir. 37
Bununla birlikte 19’uncu yüzyıl ortasından itibaren Türk kadınlarının önemli
kazanımlar elde etmeye başladığı söylenebilir. Kadınlar 1844’te yapılan nüfus sayımı
ile ilk kez nüfusa dahil edilmiş ve yurttaşlığa adım atmışlardı. 1847 yılında kız ve
erkek çocuklara eşit miras hakkı tanınmış, 1859’da ise kız rüşdiyeleri açılmıştır.38
Kız rüşdiyelerinin açılmasıyla ortaöğretim alanında kızlara yönelik eğitim fırsatının
verilmesi, Tanzimatçıların en büyük başarılarından biri olarak değerlendirilebilir.39
İptidaileri üzerinde kızlar için de eğitim veren kurumların açılması, kız ve erkek
çocukların karma eğitim görmelerinin zararlı olacağı düşüncesinden kaynaklanmıştır.
Bu konuda Maarif Nezareti tarafından kız ve erkek çocukların birlikte eğitim
görmelerinin sakıncalı olacağından hareketle, kızlara yönelik ve güvenilir
öğretmenlerin atanması zorunluluğundan söz eden bir tezkire, sadarete 1858’de
sunulmuştur.40
Kızlar için ilköğretim seviyesinin (sıbyan mektebi) üzerinde eğitim vermeyi
amaçlayan ilk açılan okul ise 1859 yılında İstanbul Sultan Ahmet’te Cevri Kalfa
(Usta) İnas Rüştiyesi41 adı ile açılmıştır. Bu okulun eğitim süresi dört yıldır. Erkekler
için 1838’de açılan rüştiyeden 21 yıl sonra açılan bu okul “Kız Rüştiye Mektebi”
olarak ilk örgün eğitim kurumu olarak adlandırılabilir. Kız çocuklarının eğitimine
Ayten Sezer Arığ; Atatürk Döneminde Yabancı Okullar (1923-1938), TTK Yayınları, Ankara,
2014, s. 98-103.
37
Mehmet Koçer; “Tanzimat Dönemi Osmanlı Eğitim ve Öğretim Kurumları”, Türk Eğitim Tarihi,
(Ed.) Selahattin Arıbaş, Mehmet Koçer, s. 115-129, Lisans Yayıncılık, İstanbul, 2008, s. 128-129;
Tekeli, İlkin; a.g.e., s. 103-123; Arığ; a.g.e., s. 118-126.
38
Şefika Kurnaz, Cumhuriyet Öncesinde Türk Kadını (1839-1923), Milli Eğitim Bakanlığı
Yayınları, İstanbul, 1992, s. 51-52; Çalışlar, a.g.e., Everest Yayınları, İstanbul, 2010, s. 61.
39
İlber Ortaylı, İmparatorluğun En Uzun Yüzyılı, Timaş Yayınları, İstanbul, 2011, s. 196.
40
Erdem, a.g.e., s. 166.
41
Sultan Ahmet İnas Rüştiyesi ya da At Meydanı İnas Rüştiyesi de denilmektedir.
36
9
yönelik eğitim kurumlarının başlangıç noktası olarak nitelendirilebilecek olan kız
rüşdiyelerinde hitabet, okuma, din dersleri, hesap, ev idaresi, tarih ve coğrafya gibi
dersler okutulmuştur. Dikiş hocası dışındaki öğrencilerin erkek olması nedeniyle
muhafazakâr ailelerin kızlarını göndermek istememesi üzerine kız rüşdiyesinin
varlığından halkı haberdar etmek ve çocuklarını göndermeleri için onları teşvik
etmek amacıyla Takvim-i Vekayi’de bir yazı yayımlanmıştır. Bahse konu yazıda
şimdiye kadar erkeklere yönelik mektepler açıldığı, hâlbuki eğitimin erkek çocuklara
olduğu kadar kız çocuklara da farz olduğu, eğitimli kızların hem namuslu, hem de
itaatkâr olduğu, bunun da bir aileye refah ve mutluluk getireceğinden söz edilmiş ve
eğitimin yaygınlaşmasının devleti de medenileştireceğine vurgu yapılmıştır.42
Maarif Nazırı Saffet Paşa döneminde yayımlanan 1869 tarihli “Maarif-i
Umumiye Nizamnamesi” ise, Türk eğitiminin sistemleştirilmesi ve kanunlaştırılması
için ilk adımdır. Bu nizamname küçük değişikliklerle Cumhuriyet Dönemi’ne kadar
eğitim sistemini yönlendirmiştir.43 Kız rüşdiyelerinde 1892-1893’ten itibaren erkek
öğretmene rastlanmaması, 1869 tarihli Maarif-i Umumiye Nizamnamesi’nin kızlara
yönelik okulların öğretmenlerinin kadın olmasına yönelik hükmünün uygulamadaki
başarısı olarak görülebilir.44 Rüşdiyelerin yönetim kadrosu bir müdür, yeterli sayıda
öğretmen, her sınıf için mubassır45 ile bir kapıcı ve hademeden oluşmuştur. Maarif-i
Umumiye Nizamnamesi’nin yayımlanmasının ardından İstanbul’da rüşdiyelerin
sayıları 1869’da 8’e çıkmıştır. Maarif Nezareti tarafından 1874’te, vilayet
merkezlerinde birer kız rüşdiyesi açılmasına yönelik yazının gönderilmesiyle taşrada
42
Takvim-i Vekayi, nr. 649, 26 Zilhicce 1278; Ayşegül Altınova Şahin, Osmanlı Devletinde Rüşdiye
Mektepleri, TTK Yayınları, Ankara, 2018, s. 55-59, 82-83; İlhan Tekeli, “Osmanlı
İmparatorluğu’ndan Günümüze Eğitim Kurumlarının Gelişimi”, Cumhuriyet Dönemi Türkiye
Ansiklopedisi, Cilt: 3, İletişim Yayınları, 1983, s. 656; Kodaman, a.g.e., s. 12; Akyüz, “Öğretmenlik
Mesleği ve…”, s. 40; Sadık Albayrak, “Osmanlı İmparatorluğu’nda Kız Mekteplerinin Küşadı”,
Diyanet Dergisi, Cilt: 11, Sayı: 4, (1972); Berkes, a.g.e., s. 231; Akşit, a.g.e., s. 89.
43
Abdülkadir Özcan, “Tanzimat Döneminde Öğretmen Yetiştirme Meselesi”, 150. Yılında Tanzimat,
s. 442-474, TTK Yayınları, Ankara, 1992, s. 452; Kodaman, a.g.e., s. 26; Tekeli, a.g.m., s. 657.
44
Erdem, a.g.e., s. 182-183.
45
“Mubassır”ın görevi; öğrencinin toplanmasını sağlamak, yoklamalarını almak, ders ve teneffüs
saatlerini bir düdük ile öğrenciye bildirmek, öğretmeni olmayan sınıfın intizamını sağlamak,
teneffüslerde öğrenci ile ilgilenmek, akşam giderken öğrencileri gruplara ayırmak, belirli yerlere
kadar onlara nezaret etmektir. Detaylı bilgi için bkz.: Erdem, a.g.e., s. 180.
10
kız rüşdiyelerinin açılmasına başlanmıştır. Bu sayı 1894-1895 eğitim öğretim yılında
22’ye, 1911-1912 eğitim-öğretim yılında ise 72’ye kadar yükselmiştir.46
Rüşdiye mezunu kızların kabul edildiği, kız rüştiyelerine öğretmen yetiştiren
Dâülmuallimât 1870’de, Dârülmuallimi’nden 22 yıl sonra açılabilmiştir.47 Maarif-i
Umumiye Nizamnamesi’nde kız sıbyan mektepleri ve kız rüşdiyeleri için
öğretmenler
yetiştirmek
üzere
İstanbul’da
bir
Dârülmuallimât
açılması
öngörülmüştür. 48 Saffet Paşa, 1870’te Dârülmuallimât’ı açarken yaptığı konuşmada;
dinimizin kadınlara okumayı yasaklamadığı, bilakis emrettiği, kadının günümüzde
hürmete ihtiyacı olduğu kadar terbiyeye de ihtiyacı olduğu, eğitilmiş kadının
çocuklarını da eğiteceğini, ayrıca eğitilmiş kadının çalışma hayatına girmesi halinde
hem evinin geçimini ve hem de mutluluğunu sağlayabileceğinden söz etmiştir. Sâtı
Bey, Dârülmualimât’daki yönetici ve hocalar için, yaşlı ve çirkin olmalarına dikkat
edildiğini, okul müdürü dairesinin asıl binanın dışında bulunduğunu, yalnız okulun
alışveriş ve dışişleri ile meşgul olduğunu, erkek öğretmenlerin bir kadın gözetmen ile
derse girdiğini belirtmiştir.49
Dârülmuallimât’da genç yaşında psikoloji dersine giren İsmail Hakkı
(Baltacıoğlu), anılarında; bir kız okuluna genç bir erkeğin girdiğinin görülmediğini,
okulun “müdür” ünvanlı bir erkek tarafından yönetildiğini, “müdire” ünvanlı kadın
memurun ise müdür yardımcısı konumunda olduğunu belirtmiştir. Dârülmuallimât’ın
1895 tarihli Talimatnamesi’nin 13. maddesinde, muallim ve muallimelerin kendileri
için hazırlanan odalarda oturacakları belirtilirken, 1911 tarihli programında ise
müdürün dahi okula girmesinin yasaklandığı vurgulamıştır.50
Eğitim süresi üç yıl olan Dârülmuallimât’ın 1873’ten itibaren ilk mezunlarını
vermesi ile kız rüşdiyelerinde kadın öğretmenlere de görev verilir olmuştur. Fatma
Zehra Hanım, okulun kadın müdiresi olarak 1879-1882 arasında Dârülmuallimât’ı
Yasemin Tümer Erdem, Tanzimat’tan Sonra Osmanlı’da Kızların Eğitimi (1839-1908),
Basılmamış Yüksek Lisans Tezi, Marmara Üniversitesi, İstanbul, 1999, s. 64; Erdem, a.g.e., s.
168,174.
47
Sema Uğurcan, “Tanzimat Döneminde Kadının Statüsü”, 150. Yılında Tanzimat, TTK Yayınları,
Ankara, 1992, s. 500-501; Erdem; a.g.e., s. 167.
48
Kodaman, a.g.e., s. 25.
49
Osman Ergin, Türk Maarif Tarihi, Cilt: III-IV, Eser Matbaası, İstanbul, 1977, s. 1109.
50
İsmayıl Hakkı Baltacıoğlu, Hayatım, (Haz.) Ali Baltacıoğlu, Dünya Yayınları, İstanbul, 1998, s.
178-183, 358.
46
11
yönetmiştir. Bundan sonra öğretim kadrosunun büyük bir bölümü kadınlardan
oluşmuştur. Kadınlar artık meslek derslerinin yanı sıra teorik derslere de girmeye
başlamıştır.51
1906’da İstanbul İnas Rüşdiyesi’nden, 1909’da Dârülmuallimât’tan ise
mezun olan Faika Zeliha Ünlüer, bir kız okulunda müdürlük yapmakta ısrar edince
boş bir kadro için iki yıl beklemiş ve 1915’te Erzurum Kız İlk Mektebi’nde müdür
olarak çalışmıştır. 52 Dârülmuallimât’ın ilk mezunları, eğitim hayatımıza giren
“hocahanım (muallime hanım)” sıfatı ile İstanbul İnas Rüşdiyelerindeki boş
kadrolara atanmış, özel konaklarda öğretmenlik yapmışlardır. O döneme kadar
öğretmenlik mesleğinde çok bildik branşlar olan Dikiş ve Nakış Hocalıkları tekelini
yıkarak diğer branşlarda görev almışlardır. İstanbul’daki rüşdiye okullarında (18931908) yılları arasında bütün öğretmenler kadındır. Dârülmuallimâtlarda zamanla
kendi mezunları öğretmen olarak çalışmıştır. Osmanlı Devleti’nden Türkiye
Cumhuriyeti’ne miras kalan Dârülmuallimât, Türk kadınının çağdaşlaşma sürecine
bir eğitim kurumu olarak katkı yapmıştır. Aynı zamanda kadınlar, çalışma hayatına
eğitim alanında adım atmıştır. Bu okullardan Tanzimat Dönemi sonlarından itibaren
mezun olanlar meslek ve statü sahibi olmuşlardır. 53
Dârülmuallimât’ın Edebiyat derslerine Nakiye Hanım girmiştir. Nakiye
Hanım, 1901’de Dârülmuallimât’tan mezun olmuş, Edebiyat öğretmeni, ardından
müdür
muavini
olarak
çalışmış,
kadın
okullarının
programlarının
modernleştirilmesinde önemli bir rol oynamıştır. Halide Edip, II. Meşrutiyet’in ilk
yıllarında Maarif Nezareti tarafından yapılması gereken değişiklikler konusunda
rapor hazırlamak üzere Dârülmuallimât’a görevlendirildiğinde, Nakiye Hanım ile
tanışmış ve dostlukları burada başlamıştır.
Bu dönemde Halide Hanım’ın önerileri doğrultusunda Dârümuallimât’ta
düzenlemeler yapılmıştır.
Dârülmuallimât’ta Usul-ü Tedris dersine giren Halide
Edip, öğrencilerin durumu üzerine yaptığı gözlemlere dayanarak Talim ve
51
Cemil Öztürk, Atatürk Devri Öğretmen Yetiştirme Politikası, TTK Yayınları, Ankara, 1996,
s.14-15; Erdem, a.g.e., s. 180-183; Uğurcan, a.g.e., s. 501.
52
Akyüz, “Öğretmenlik Mesleği ve ….”, s. 37-40; Kurnaz, a.g.e., s. 25.
53
Mehmet Koçer, “Tanzimat Dönemi Osmanlı Eğitim ve Öğretim Kurumları”, Türk Eğitim Tarihi,
(Ed.) Selahattin Arıbaş, Mehmet Koçer, s. 115-129, Lisans Yayıncılık, İstanbul, 2008, s. 116; Ergin,
a.g.e., Cilt: I-II; s.675; Kurnaz, a.g.e., s. 26; Uğurcan, a.g.e., s. 502.
12
Terbiye’ye dair bir kitap yazmıştır. Ancak yaşanan fikir ayrılıkları nedeniyle Halide
Edip 6 Mart 1913’te Dârülmuallimât’daki görevinden istifa etmiştir.54
II. Meşrutiyet Dönemi’nde açılan okullarda görev yapmak üzere ihtiyaç
duyulan kadın öğretmen açığını gidermek için çare aranması, Dârülmuallimât’ın
önem kazanmasına neden olmuştur. Nakiye Hanım, Anadolu’da açılan kız
okullarındaki kadın öğretmen ihtiyacının, öğretmen maaşlarının artırılmak suretiyle
giderilebileceğini, geleceğin annelerine önem verilmesinin ülkeye yapılacak en
büyük hizmet olduğunu vurgulamıştır. 55
Nakiye Hanım, Dârülmuallimât’tan sonra 1911’de Kız İdadisi’ne müdür
yardımcısı olarak tayin edilmiştir. Ancak İnas İdadisi’nin 1913-1914 ders yılında
İstanbul İnas Sultanisi’ne dönüştürülmesi ile müdürlüğüne Abravaya isimli yabancı
bir kadının getirilmesinin şahsına bir hakaret olarak saymış ve istifa etmiştir.
Ardından kendisine verilmiş olan vakıf okullarının iyileştirilmesi projesi dört yıl
başarı ile yürütmüştür. Halide Edip Hanım da bu okulların genel müfettişi olarak
görev yapmıştır.56
Nakiye Hanım,
Halide Edip ile birlikte, Bahriye Nazırı Cemal Paşa’nın
Suriye valisi olarak atanmasından sonra 1916’da Beyrut ve Şam’daki kız ve erkek
okullarına Osmanlı kimliği kazandırılmak üzere ıslahı için Suriye’ye davet
edilmişlerdir. Halide Edip Hanım’a daveti, Cemal Paşa’nın emir subayı Falih Rıfkı
Bey götürmüş, O’nun uygun göreceği kadın öğretmen için yardımcı olması
istenmiştir. Nakiye Hanım’ın çağrılmasında, vakıf okullarındaki başarısı etkili
olmuştur. Suriye’ye görevlendirilmiş olan Halide Edip, Nakiye Elgün ve Muazzez
Tahsin’i Falih Rıfkı, “çarşaflı sörler” olarak tanımlamıştır. Bu hanımlar, Suriye ve
Beyrut’ta Türkçe ders veren bir Dârülmuallimât ve altı sınıflı ilkokul açmışlardır. 57
54
Şefika Kurnaz, Osmanlı Kadınının Yükselişi (1908-1018), Ötüken Neşriyat, İstanbul, 2013,
s. 277; Seyit Taşer, “Halide Edip Adıvar’ın Öğretmenlikten İstifası”, Türkiyat Araştırmaları
Dergisi, Sayı: 31, (2012), s. 151-155.
55
Nuray Özdemir, Osmanlı’dan Cumhuriyet’e Bir Cemiyet Kadını: Nakiye Elgün, Phoenix
Yayınevi, Ankara, 2014, s. 21-24; Mustafa Özyürek, “Osmanlı’dan Cumhuriyet’e Bir Eğitimci:
Nakiye Elgün”, Atatürk Dergisi, Cilt: 5, Sayı: 2, (2014), s. 32-37; Kurnaz, Osmanlıda…., s. 169.
56
Özyürek, a.g.m., s. 34.
57
Falih Rıfkı Atay, Zeytindağı, Pozitif Yayınları, İstanbul, 2013, s. 42.
13
Tanzimat Dönemi içinde II. Abdülhamid’in iktidarda olduğu süreç, eğitim ve
öğretim alanında alınan kararlar açısından bir başlangıç ve intikal devresi olarak
değerlendirilebilir. Ortaöğretimde Tanzimat Dönemi’nde gelişmeler merkezde
kalmıştır. Bu dönemde 1881’den itibaren Osmanlılık siyasetine uygun olarak taşrada
Rüşdiye, İdadi ve Sultaniler yaygınlaşmıştır. En iyi maarifçilere görev verilerek
fikirlerinden yararlanma yoluna gidilmiştir. Bunların arasında Kemal, Münif, Ahmet
Vefik, Mustafa Nuri Paşalar gibi nazırlık yapanlar başta gelir. Ayrıca Maarif
Nezareti’nde önemli görevlere gelen Selim Sabit, Emrullah Efendi’nin de hizmetleri
kadar,
Sadrazam Said Paşa’nın da emeği geçmiştir. Genç Osmanlılar ve Genç
Türkler II. Abdülhamid rejimi ile basın, sansür gibi konularda taban tabana zıt
olmalarına karşın, ortaöğretimdeki uygulamaları pek fazla eleştirmemişlerdir.58
Kadın eğitiminin yaygınlaşmasında payı büyük olan II. Abdülhamid’e göre
çocuğun ilk eğitmeni annesidir. Bu yüzden kadının, çocuğunu yetiştirecek ve ev
işlerinde idare edebilecek düzeyde eğitim alması gerekmektedir. Ancak ekonomik
sıkıntılar, halkın tutumu, öğretmen yetersizliği nedeni ile alınan kararlar
uygulanamamıştır.
Ulemadan Mustafa Efendi’nin kızı olan Ayşe Sıdıka Hanım (1872-1903),
II. Abdülhamid döneminde ilk kadın eğitim bilimcimiz olarak karşımıza çıkmıştır.
İstanbul’da Rum Zapyon Kız Mektebi’nde okumuştur. Bu okulun ilköğretim ve Kız
Öğretmen Okulu bölümünü bitirmiştir. Dârülmuallimât’a 1890’da tayin olmuş, 11 yıl
öğretmenlik yapmıştır. Önce Ahlak, Coğrafya, Elişleri derslerini okutmuştur.
Ardından da Tanzimat Dönemi’nde öğretmen okullarında Dârülmuallimin-i Rüşdi
programına “Usul-ü Talim” dersini koyan ve ilk kez okutan Aristokli Efendi’den
sonra, “Usul-ü Talim (Öğretim Yöntemleri)” derslerini Maarif Nezareti’ne önermiş
ve II. Abdülhamid’in isteği üzerine Dârülmuallimât’da okutmuştur. Bu dersle ilgili
Osmanlı Devleti’nde ilk eğitim bilimi kitabı olarak “Usul-ü Talim ve Terbiye” adlı
eseri yazmış ve bu kitabın Dârülmuallimât ve diğer okullarda okutulması 1897’te
kabul edilmiştir. Ayşe Sıdıka Hanım, anne ve kadın eğitimine önem vermiştir.
Çocuğun ilk öğretmeni annesidir, toplumun mutluluk ve eğitiminde kadınların etkisi
büyüktür. Fatma Aliye Hanım, Ayşe Sıdıka Hanım ve Halide Edip’in çalışmalarına
58
Kodaman, a.g.e., s. 164-165; Tekeli; a.g.m., s. 657-658.
14
baktığımızda, ortaya koydukları eserler aynı zamanda erkek dünyasını da
ilgilendirmektedir.59 Ayşe Sıdıka Hanım, Usul-ü Talim ve Terbiye adlı eserinde, bir
memlekette her türlü ilerlemenin, yükselmenin ölçüsünün medeniyet, özellikle de
kadın eğitiminin ulaştığı seviye olduğunun üzerinde durmuştur. Ayşe Sıdıka
Hanım’a göre kadınların eğitimi ve yükselmesi toplumun eğitim ve ilerlemesine
mutlaka bağlıdır. Ayrıca eserinde bir memleketteki eğitimli kadınların çoğalması
şüphesiz ilerlemiş bir medeniyetin göstergesi olduğunu, memleketimizde buna işaret
eden pek çok belirtinin bulunmasının da bizim için de bir nimet olduğunu
vurgulamıştır.60
Sultan II. Abdülhamid Dönemi’nde hükümet tarafından yabancı ve azınlık
okullarına Müslüman ailelerin çocuk göndermesine sıcak bakılmamıştır. 61 Buna
rağmen sınırlı sayıda da olsa üst düzey ailelere mensup bazı kız çocuklarının bu
okullara gittiği görülmüştür. Halide Edip’in babası sarayda görev yapmaktadır.
Yönetimin dikkatini çekmeyi göze alan babası tarafından 1893-1894 eğitim-öğretim
yılında Amerikan Koleji’ne gönderilmiştir. Halide’nin kolejdeki mutlu günleri bir
talebenin jurnali ile son bulmuştur. Adına çıkartılan bir irade ile kolejden ayrılmak
zorunda kalmış, fakat gizlice koleje gitmekten de vazgeçmemiştir. Tevfik Paşa’nın
kızı Gülistan ise Amerikan Koleji’nden mezun olan ilk Türk kızı olarak diplomasını
1890’da almış, lise kısmının bütün derslerinde başarılı olmuştur. Yüksek kısmından
mezun olan ilk Müslüman kız öğrenci ise Halide Hanım olmuştur. Amerikan
Koleji’nde bütün kızlar basketbol ve tenise ilgi göstermiş, yürüyüşlere Hırvat
kavaslar 62 eşliğinde çıkmışlardır. İngilizce öğretilen hazırlık sınıfında biçki-dikiş
dersleri vardır. Kolejde jimnastik salonu, laboratuvar, tiyatro, şapel, konferans salonu
Cavit Binbaşıoğlu, Türk Eğitim Düşüncesi Tarihi: Araştırmalar, Anı Yayıncılık, Ankara, 2005,
s. 30-31; Akyüz, Öğretmenlerin Toplumsal…., s. 153-154; Akyüz, “Öğretmenlik Mesleği ve…,
s. 33-34; Akşit, a.g.m., s. 159.
60
Ayşe Sıdıka, Usul-ü Talim ve Terbiye, Alim Matbaası, İstanbul, 1313, s. 2-4.
61
Ergin, Türk Maarif Tarihi, Cilt: III-IV, Eser Matbaası, İstanbul, 1977, s. 1419; Mesut Çapa,
“Osmanlı İmparatorluğu’nda İkinci Meşrutiyet Öncesi Amerikan Okulları”, Prof Dr. Yahya Akyüz’e
Armağan: Türk Eğitim Tarihi Araştırmaları, Eğitim ve Kültür Yazıları, (Ed.) İlhami Fındıkçı,
Cemil Öztürk, Pegem Akademi, Ankara, 2011, s. 586; Nükhet Kardam, Dr. Kilisli Rıfat’ın İzinde
Osmanlı’dan Ötesi, (Çev.) Ekin Duru, Dün Bugün Yayınları, İstanbul, 2016, s. 55; Nicole, a.g.m.,
s. 27; Akşit, a.g.e., s. 88.
62
Kavas: Banka, patrikhane, otel ve benzeri yerlerde hizmetli veya koruma görevlisi. Detaylı bilgi
için bkz.: TDK Güncel Türkçe Sözlük.
59
15
mevcuttur. O dönemde kızlar için eğitim veren en yüksek kurum olan kolejde,
öğretmenleri ise genelde orta yaşlı, soğuk ama sözüne güvenilir kadınlar olmuştur. 63
Osmanlı Devleti’nde Batı tarzı eğitimden ilk söz eden Münif Paşa olmuştur.
O’nun maarif nazırlığı döneminde rüşdiye üzerinde kızlara yönelik eğitim verecek
Avrupa okulları tarzında idadi seviyesinde bir kız okulu, 13 Mart 1880’de
İstanbul’da Babıali Caddesinde kiralanan bir konakta açılmıştır. Münif Paşa imzası
ile Batı dillerinden ilk çevrilen edebi ve 1859’da yayınlanan felsefi bir eser olan
Muhaverat-ı Hikemiyye’de genç kız ve kadının eğitiminden söz edilmiştir. Münif
Paşa, iyi eğitim alan genç kızların kendi geleceklerini belirleyebileceklerine dikkati
çekmiştir.
İnas İdadisi’ne Batılı bir anlayış ile Genel Kültür, Türkçe, Tarih,
Coğrafya, Hesap, Fransızca, Almanca, İngilizce, Musiki, Hüsn-ü Hat, El ve Ev İşleri
gibi dersleri programına almıştır. Başlangıçta 3 kız öğrenci kaydolmuştur.64 Basında
çıkan haberlere göre, ana-babaların kızlarını okula kaydettirmeleri, kızları
olmayanların da okula yardım etmeleri istenmiştir. 65 Genel olarak kız idadisine
ilgisizliğin sebebi, idadide eğitim alma yaşına gelen kızların ya evlendirilmeleri, ya
da bir meslek sahibi olmaları için Dârülmuallimât’a gönderilmeleridir.66 Kız İdadisi
2 yıl sonra kapanmıştır.
Tanzimat Dönemi’nde ortaöğretimde çıkarılan kanunlar, meyvelerini
Meşrutiyet Dönemi’nde (1876-1909) vermiştir. Emrullah Efendi, Sâtı Bey, Ziya
Gökalp, Ethem Nejat, Necmettin Sadak, düşünce ve uygulamaları ile Meşrutiyet
Dönemi’nde öne çıkan aydınlar olmuştur. II. Meşrutiyet’in ideoloğu Ziya Gökalp,
Tanzimat’tan beri süregelen eğitimdeki ikiliğin ortadan kalkması için ilk harekete
geçen kişi olmuştur. Ziya Gökalp, eğitim sorununu uygarlık sorunu ile
ilişkilendirmiştir. Eğitimdeki ikiliğin, ulus olmayı güçleştireceğinden söz emiştir.
Medrese ve okul eğitimine farklı uygarlıkların kaynaklık etmesinin aynı duygu ve
düşünceyle, uzlaşmış bir toplum olmayı zorlaştıracağı üzerinde durmuştur. Hatta
Ayten Sezer Arığ, Atatürk Dönemi’nde Yabancı Okullar (1923-1938), Türk Tarih Kurumu,
Ankara, 2014, s. 98; Roderic Davison, “Osmanlı Türkiyesi’nde Batılı Eğitim”, Tanzimat, Değişim
Sürecinde Osmanlı İmparatorluğu, (Ed.) Halil İnalcık, Mehmet Seyitdanlıoğlu, (Çev.) Mehmet
Seyitdanlıoğlu, İş Bankası Kültür Yayınları, Ankara, 2002, s.673, Çalışlar, a.g.e. , s. 21, 27, 29-31.
64
Faik Reşit Unat , Türk Eğitim Sisteminin Gelişmesine Tarihi Bir Bakış, Milli Eğitim Basımevi,
Ankara, 1964, s. 46; Yahya Akyüz, Türk Eğitim Tarihi, M.Ö. 1000-M.S. 2008, Pegem Akademi
Yayınevi, Ankara, 2008, s. 178-182; Erdem, a.g.e., s. 11-12, 23, 100, 185.
65
Akyüz, a.g.e., s. 233.
66
Erdem, a.g.e., s. 232; Kurnaz, a.g.e., s. 36.
63
16
cemaatlere eğitim alanında sağlanan serbestliği de göz önüne alacak olursak Osmanlı
Devleti’nde, Tanzimat maarifi üçlü bir zihniyeti ortaya çıkarmıştır. Gökalp, kaynak
tek bir uygarlıktan çıkarsa eğitim ve öğretim birleşir, eğitim hatta ulusal eğitim
sorunu çözümlenebilir, diyerek ilk kez ulusal eğitim sorununu ortaya atıp işlemiştir.
“Milli Terbiye ve Asri Talim” ilkesini ortaya atmıştır. Gökalp’e göre terbiye (eğitim),
bir milletin kültürünün o milletin bireyleri tarafından içselleştirmesini sağlar. Kültür,
toplumun değer yargılarının toplamıdır ve bütün milletlerin de kendine özgü kültürü
olduğu için eğitimin de milli olması gerektiğini savunmuştur. Ancak maddi ve teknik
bilgilerin öğretilmesinin söz konusu olduğu talim (öğretim) ise uluslararasıdır.
Çünkü her milletin kendine özgü teknik bilgisi yoktur, başka milletlerin de katkısı ile
oluşmuştur. Bu yüzden de öğretim ulusal değildir, şeklinde açıklamıştır. 67
Gökalp, devletin temelinde ailenin yer aldığını, ailenin de merkezinde kadının
bulunmasından dolayı, toplumsal hayatın sağlamlığında kadının yerinin önemi
üzerinde durmuştur. Hatta Milli Mücadele’de Türk kadınının cephede ve cephe
gerisindeki rolünü de yüceltmiştir. 68 Eğitimde fırsat eşitliğinin üzerinde durmuş,
kızlara lise ve yükseköğrenim olanağı verilmesinin gerekliliği vurgulamıştır.
Çalışma hayatına atılarak kendi geçimini sağlayan kadına karşı toplumda oluşan ön
yargının önüne geçilmesini gündeme getirmiştir. Kadınlara medeni ve siyasi haklar
vermek suretiyle erkekler ile eşit seviyeye getirilmesinin doğal olduğunu
savunmuştur. Gökalp, liselerin terbiyevi özellik taşımasını, yalnızca Türk kültürünün
eğitiminin yapılmasını savunmuştur. Mustafa Kemal Atatürk milli eğitim, milli tarih,
milli kültür, kadın hakları gibi konularda Gökalp’ten etkilenmiş ve Gökalp’in
görüşleri Cumhuriyet Dönemi ile birlikte kendisine uygulama alanı bulmuştur. 69
Gökalp, ailenin olduğu kadar milletin de toplumun eseri olduğunu, kızların
aldığı iyi eğitimin milleti de yükselteceğini vurgulamıştır. Toplumun ilerlemesindeki
ana unsurun kızlara yönelik okulların açılması olduğunu vurgulamıştır. Kızlar da
erkekler kadar eğitim alıp, toplum yönetiminde rol almaya başladıklarında “yeni
67
Ziya Gökalp, Türkçülüğün Esasları, (Haz.) Mahir Ünlü, Yusuf Çotuksöken, İnkılap Kitabevi
İstanbul, 2001, s. 58-60; Akyüz, a.g.e., s. 329-330; Özodaşık , a.g.e., s.30.
68
Uriel Heyd, Türk Ulusçuluğunun Temelleri, (Çev.) Kadir Günay, Kültür Bakanlığı Yayınları,
Başbakanlık Basımevi, Ankara, 1979, s. 112-113.
69
Gökalp, Yeni Türkiye’nin Hedefleri, (Haz.) Yalçın Toker, Toker Yayınları, İstanbul, 2005, s. 22,
38-41; Heyd, a.g.e., s. 113-114.
17
hayat” başlayacaktır. Erkekler her şeyden önce uçak, top, tüfek gibi medeniyetin
maddi yönünü meydana getirirken, kadınlar da duyuları ile medeniyetin manevi
yönünü ön plana çıkaracak ve milletin yükselmesini sağlayacaklardır. Gökalp
kızlarına yazdığı mektuplarında, erkeklerin elinde olan meclis, hükümet, basın
kadınlara da açılsa dünya savaş ve kavgadan kurtulur, bunların şefkat yerine geçer,
diye belirtecektir.70
II. Meşrutiyetin eğitimcilerinden Ethem Nejat, iyi bir eş ve iyi bir anne
olmayı eğitimle ilişkilendirmiştir. Diğer bir eğitimci Necmeddin Sadak, toplumun
üyesi olan kadının erkekler ile arasındaki sosyal farkın giderilmesi gerektiğini, kadın
ile erkek arasındaki ilişkinin karşılıklı saygı çerçevesinde ele alınmasını, belli bir
yaşa kadar kız ve erkek çocukların eğitiminin karma olmasını savunmuştur. Kız
okullarına yaşlı bir müdür tayin etmenin yetmeyeceğini, yabancı okulların
programlarının çevrilerek dikiş dikmek ve yemek yapmak gibi derslerin ilave
edilmesinin hata olduğunu belirtmiştir. Bunun yanı sıra kadınlar özellikle iyi anne,
iyi
eş
olmanın
yanı
sıra,
sosyal
hayata
katılabilmeleri
ve
geçimlerini
sağlayabilmelerine yönelik bir meslek sahibi olabilmeleri için eğitilmeliydiler. Türk
kadınının ilerlemesi, Türk ailesinin ilerlemesine de eş değerdir. 71
II. Meşrutiyet’in ilanına kadar kızlar için rüşdiye üzerinde eğitim verecek bir
kurum mevcut değildir. 72 Bu kurumları açmak II. Meşrutiyet’i ilan edenlere nasip
olmuş, Mebusan Meclisi Reisi Ahmet Rıza Bey ve kız kardeşi Selma Rıza Hanım
başta olmak üzere, Ahmet Emine Semiye Hanım’ın 73 da girişimleriyle Müslüman
Osmanlı kızlarına yükseköğretim vermek üzere büyük çaba gösterilmiştir. Eğitim
alacak kızlar, gelecekte Osmanlı Devleti’ni yönetecek aydın kişilerin anneleri
olacağından, açılacak kız lisesinin Galatasaray Lisesi modelinde, Kandilli’de iki dilli
ve bütün Osmanlı vatandaşlarına açık olması tasarlanmıştır. Herhangi bir nedenden
dolayı hiç kimseden para istemeyen, söz konusu kız okulunun binası için gerekiyorsa
ilgilileri ziyaret etmekten geri durmayacağını vurgulayan Ahmet Rıza Bey’e en
büyük destek Sultan II. Abdülhamid’den gelmiştir. Okulun açılacağı yerde kızına bir
70
Ziya Gökalp Külliyatı-II: Limni ve Malta Mektupları, (Haz.) Fevziye Abdullah Tansel, TTK
Yayınları, Ankara, 1989, s. 322-323, 415, 446; Erdem, a.g.e., s. 43.
71
Erdem, a.g.e., s. 46-50.
72
Tekeli, İlkin, a.g.e., s. 87.
73
Ahmet Cevdet Paşa’nın kızı ve Fatma Aliye’nin kız kardeşi.
18
saray yaptırmayı planlamış olan II. Abdülhamid, bu isteği oldukça olumlu karşılamış
ve kendi kızı için araziyi kullanacak iken, bundan sonra bütün kız çocuklarına hizmet
edecek olmasından da oldukça memnun olmuştur. Fakat 31 Mart Olayı, idadinin
açılışının ertelenmesine neden olmuş, ancak “Adile Sultan İnas Sultanisi” adı ile I.
Dünya Savaşı yıllarında 1916’da açılabilmiştir. İnas Sultanisi’nde Alman Johanna
Grummer (Hanna Grummer Hindbecklin), 150 kişilik yatılı okulun ilk müdiresi
olarak 1916-1918 yılları arasında görev yapmıştır.
74
Meşrutiyet Dönemi’nde ortaöğretimde yenilik ve değişiklikler özellikle
İdadilerde görülmüştür. Aksaray’da Laleli yakınlarında 10 Temmuz 1911’de
Dârülmuallimât binasında çıkan yangın, okulun İnas İdadisi’ne dönüştürülmesi ile
sonuçlanmıştır. Okulun programı, öğretim kadrosu, öğretmen maaşları okul
açılmadan önce oluşturulan bir komisyon ile belirlenmiştir. Dârülmuallimât’ın
öğretim kadrosu İnas İdadisi’ne ilave edilmiştir. İnas İdadilerinin ayrı bir
talimatnamesi olmadığı için erkek idadileri ile aynı talimatnameye tabidir. Okula
kayıt yaptırmak isteyen öğrencilerden tezkire-i Osmaniye75, aşı ilmühaberi, doktor
raporu, tasdikname veya şehadetname istenmiştir. Zamanla İnas İdadisi’ne talep
arttıkça, ön eleme ile öğrenci alınması söz konusu olmuştur. 76
İdadiler, II. Abdülhamid Dönemi’nde imparatorlukta yaygınlaştırılmış
olmakla birlikte,
II. Meşrutiyet Dönemi’nde Maarif Nazırı Emrullah Efendi
tarafından öğretim kalitesinin artırılması için İdadilerde ıslaha gidileceği belirtilmiş,
vilayet idadilerinden 10 tanesi 10 Eylül 1910’da yükseköğretime öğrenci hazırlamak
için “yeni sultaniler” e dönüştürülmüştür. Söz konusu okullarda, 1802’de Fransa’da
açılan liselerin 1902’de değiştirilen programı doğrultusunda eğitim-öğretim programı
uygulanmıştır. 1869 Nizamnamesi’nde liselerin açılması ile ilgili bir hüküm
bulunmadığından, Nizamname’nin Mekatib-i Sultaniye ile ilgili hükümleri
gözönünde bulundurulmuştur. Önce “lise” denilmesi tasarlanmış, ancak bu terim
yerine Arapça “leyse” diyenler olduğu gibi karşı çıkanlar da olmuştur. Nevzat Ayas,
Ergin, Türkiye Maarif …, Cilt: 3-4, s. 1428-1429. (3 Kanunisani 1909 tarihli Tanin gazetesinden
aktaran); Şerif Mardin, Jön Türklerin Siyasi Fikirleri (1895-1908), İletişim Yayınları, İstanbul,
1989, s. 168; Rohat Alakom, “Kandilli Kız Lisesi’nin İlk Müdiresi Hanna Hindbeck’in Öyküsü (19161918)”, Toplumsal Tarih, Sayı: 255, (2015), s. 40-43.; Taşkıran, a.g.e., s. 42; Nicole, a.g.m., s. 2728.
75
Tezkire-i Osmaniye: Osmanlı Devleti’nde kullanılan kimlik belgesi.
76
Erdem, a.g.e., s. 233-238.
74
19
yeni sultanilerin açılışından üç hafta sonra yayımlanan “Liselerin Tanzim ve
İdarelerine ve Tedrisatına Müteallik Talimat” başlığından hareketle “lise” adının
kararlaştırılmış olduğunu belirtmiştir. İlk devresi üç, ikinci devresi de üç yıl olarak
altı yıllık eğitim vermek üzere Sultani adı ile devam etmiştir.77
Bu okullar yatılı (leyli) olacak ve son sınıflarında öğrencilerin iyi bir yabancı
dil öğrenmeleri için Tabii Bilimler ve Riyaziye dersleri Fransızca okutulacak,
öğretmenleri sınav ile alınacaktı. Geri kalan idadilerde ise gündüzlü (nehari) “ameli
adam” yetiştirilecek ve buralarda Fransız eğitim sistemindeki “lycee moderne”ler
düzeyinde program uygulanacaktır. İdadiler ile Sultaniler arasındaki fark, öğretim
sürelerinin uzaması ile ilgilidir. Yüksekokula girmek için verilen bakalorya sınavına
hem idadilerin hem de sultanilerin mezunları girebilmektedir. 78
“Lise” sözcüğü Türkçe’ye Fransızca olan lycee sözcüğünden geçmiştir.
Lycee, Napoleon tarafından 1802’de kurulmuş ve Fransız Devrimi öncesinde açılmış
olan kolejlerinin programı örnek alınmıştır. Bürokrasiye memur yetiştirmek, seçkin
bir aydın sınıfı oluşturmak hedeflenmiştir. Bu yüzden Napoleon “lycee” leri
ortaöğretimin merkezinde tutmuştur. Fransa’da liseler, devletin işe alacağı burjuva
aydın ve subaylarını yetiştiren kurumlardır. Benzeri bir durum Osmanlı Devleti’nde
de Fransız etkisi ile “sultani” ye çevrilen ortaöğretim kurumları için de geçerli olmuş,
memur yetiştirmek ve yükseköğretime öğrenci hazırlamak hedeflenmiştir. Napoleon,
lise düzeyindeki bütün okullarda disiplin konusunu sıkı tutmuş, öğrencilerin tek tip
kıyafet giymelerine, belirli davranışlarda bulunmalarına ve derslerin aynı saatte
başlayıp bitmesine yönelik emirler yayınlamıştır. Fransızca olan sözcük, Latince
lyceum “Aristotales okulu” sözcüğünden Fransızca’ya alınmıştır.79
Yedi yıllık idadiler 1913’te Sultaniye çevrilmiş, İnas İdadisi de on yıllık
eğitim veren Sultani’ye dönüştürülmüştür. 1869 Maarif-i Umumiye Nizamnamesi ile
Türkoğlu, a.g.e., s.85-86; Mustafa Ergün, “Emrullah Efendi Hayatı-Görüşleri-Çalışmaları”,
Ankara Üniversitesi Dil Tarih ve Coğrafya Fakültesi Dergisi, Cilt: 30, Sayı:1-2, (1979-1982), s.
20-21; Ayas, a.g.e., s. 224-225; Gülben Baykalmış, İzmir Kız Lisesi Tarihçesi, Yüksek Lisans Tezi,
Dokuz Eylül Üniversitesi, 2003, s. 16: http://www.etimolojiturkce.com/kelime/lise, Erişim Tarihi:
09.12.2016. “Lise” ve “baccalaueat" sınavları hakkında detaylı bilgi Birinci Bölümde verilecektir
78
Sadiye Tutsak, İzmir’de Eğitim ve Eğitimciler (1850-1950), T.C. Kültür Bakanlığı Yayınları,
Başbakanlık Basımevi, Ankara, 2002, s. 168.
79
Türkoğlu, a.g.m., s. 72-74, 162; http://www.etimolojiturkce.com/kelime/lise, Erişim Tarihi:
09.12.2016.
77
20
her il merkezinde açılması istenilen ancak Galatasaray Sultanisi (Mekteb-i Sultani)
dışında açılamayan Sultaniler, taşrada yaygın hale gelmiştir. Osmanlı Devleti’nde
1868’de açılan Galatasaray Lisesi (Mekteb-i Sultani), Osmanlı-Fransız ilişkilerinin
iyi olduğu bir dönemde, Fransız etkisi ve yardımı ile açılmış ilk lisedir. Fransız
liseleri model alınmıştır. Modern “lise”, Galatasaray Sultanisi’nin açılması ile
kendini göstermiştir. Eğitim süresi beş yıldır ve ilk müdürü Fransız M. de Salve,
okulun açılma nedenini, Osmanlı Devleti’nde ilköğretim ile yükseköğretim
arasındaki boşluğu kapatmak üzere açıldığından söz etmiştir. Söz konusu boşluğun
kapatılmasının hakim unsur olan Türkleri yükselteceği, onları hem yüksek öğretime
hem de devlet hizmeti için gereken nitelikli memur ihtiyacını gidereceğinin altını
çizmiştir. Osmanlı Devleti’nin bu konulardaki sıkıntılarını gidermek üzere Paris’e
gönderdiği ve adına Paris Mekteb-i Osmanisi’nin kendisinden beklenilen yararı
göstermediği için kapatılmak zorunda kalındığını belirtmiştir. İstanbul’da açılacak
olan Mekteb-i Sultani’ye
gönderilecek çocukların,
ailelerin
gözü önünde
eğitimlerinin tamamlayabilmiş olduklarının altını çizmiştir. Öğretmen ve idarecilerin
çoğu da Fransız’dır. Müslüman ve Gayrimüslim çocukları kaynaştırmayı hedefleyen
bir ortaöğretim kurumudur. Ardından 1873’te açılan Darüşşafaka da bir tür lisedir ve
kimsesiz ve yoksul çocuklar için açılmıştır. Mekteb-i Sultani’deki Arapça ve
Fransızca dersleri, Fransız liselerindeki Latince ve Yunanca’ya karşılıktır.
80
Sultanilerin programları, Fransız eğitim sistemine 1902’de yapılmış olan
değişiklikler doğrultusunda, 1912-1913 eğitim-öğretim yılında değiştirilmiş ve 12
yıla çıkarılmıştır. İnas Sultanileri de erkek sultanilerinin paralelinde düzenlenmiştir.
İlk beş yılı iptidai, ondan sonraki dört yılı I. devre ve son üç yılı II. devreyi
oluşturmaktadır. Her ikisinin de birinci ve ikinci devrelerine “sınıf-ı mahsus” ilave
edilmiştir. İkinci devresine devam etmek istemeyen kızlar bu özel bölümde ev işleri
ve aile hayatına, erkekler ise ticarete ve serbest işlere yönelik dersler almışlardır.
Osmanlı Devleti’nin Fransız eğitim sistemini örnek alındığı Fransa’da, ortaöğretimde
ilk liseler 1802’de açılmasının ardından, 1881’de kızlar için yatılı ve gündüzlü kız
liseleri açılabilmiştir. Kızların yüksek bir kültüre ihtiyacının olmadığını düşünen
Fransız reformcular, kız liselerinin programında Fransızca, çağdaş diller, matematik,
İhsan Sungu, “Galatasaray Lisesi’nin Kuruluşu”, Belleten, Cilt:7, Sayı: 28, (1943), s.315, 325-326;
Türkoğlu, a.g.m., s.75, 85-86; Kodaman, a.g.e., 133-137.
80
21
fizik ve biyoloji derslerine yer vermişlerdir. Kadınların ev işlerine hazırlanmasını
yeterli görmüşlerdir. 81
Livalardaki idadiler ise 1912-1913 eğitim öğretim yılında üç yıllık bir eğitim
vermek üzere yeniden yapılandırılmıştır. Bunun ilk yılı hazırlık, son iki yılı da
ticaret, sanayii, genel, ziraate ilişkin şubelere ayrılacaktır. Kız ve erkeklere yönelik
sultanilere 1912-1913 eğitim öğretim yılında yapılan değişiklikler ancak İstanbul’un
1920’de işgaline kadar devam ettirilebilmiştir. Sultanilere sınıf-ı mahsusanın
açılmasının sebebi, dört yıllık eğitim veren idadilerin bir yıllık hazırlık bölümleri
sonrasında zirai, ticari, sınai şubelere ayrılmaları ve bu alanlarda ders verecek
öğretmen bulunmamasından dolayı genel şubeler olarak devam etmiş olmalarıdır.82
İttihat ve Terakki’nin 1911’deki 4’üncü Kongresi’nde de 18’inci maddesinde orta
öğrenimin genelleştirilmesi, 19’uncu maddesinde de kız okullarının iyileştirilmesi ve
yaygınlaştırılmasından bahsedilmiştir. 83
(1912-1913) Balkan Savaşı’nda alınan yenilgide eğitimsizlik, toplumun
cehaleti, nitelikli insan gücünün yetersizliği gibi etkenlerin varlığı anlaşılınca, eğitim
teşkilatının ıslahı yoluna gidilmiştir. Bu dönemde “Osmanlılık” fikrinden
vazgeçilmiş ve
“Türkçülük” idealine yönelinmiş, “yeni bir nesil yetiştirme”
düşüncesi doğmuş, çocuklar geleneksel değerlerin dışında bir birey ve bir vatandaş
olarak görülmeye başlanmıştır. Bu çaba, meyvelerini Cumhuriyet’in ilanından sonra
vermiş, II. Meşrutiyet Dönemi’nin politika ve uygulamaları Cumhuriyet Dönemi’nin
eğitim politikalarının oluşmasına katkıda bulunmuş, eğitim yaygınlaştırılmaya
çalışılmıştır.84
Kız öğrencilerin idadi üzerinde eğitim verecek bir okul için başvurması
üzerine Maarif Nazırı Şükrü Bey’in döneminde 1911’de açılmış olan İnas İdadisi,
1913’te İnas Sultani’ne dönüştürülmüştür. Böylelikle Aksaray Redif Paşa
Konağı’nda “İstanbul İnas Sultanisi” adıyla ilk kız sultanisi açılmıştır. Bu dönüşüm,
erkeklere yönelik idadiler ile beraber aynı zamanda gerçekleşmiştir. Okulun adına
Türkoğlu, a.g. m., s. 74, 189.
Erdem, a.g.e., Türkoğlu, a.g.m., s. 85-86.s. 243; Özalp, Ataünal, a.g.e., s. 25; Ergün, a.g.m., s.21.
83
Baykalmış, a.g.e., s. 12.
84
Akyüz, Türk Eğitim Tarihi, s. 267; Mustafa Özodaşık, Cumhuriyet Dönemi Yeni Bir Nesil
Yetiştirme Çalışmaları, Çizgi Yayınları, Konya, 1999, s.52-57.
81
82
22
“Lise” denmek istenmiş, ancak resmen 1923’ten itibaren bu isim kullanılmıştır.
Okulun eğitim süresi beş yıllık ilköğretime beş yıllık ortaöğretim eklenmesi ile 10 yıl
olmuş ve ilk İnas Sultanisi ihtiyaca göre yatılı hale gelmiştir. 85
Sultaniler üçer yıllık olmak üzere iki devrelidir. İkinci devresinde fen ve
edebiyat şubelerine ayrılmıştır. İstanbul İnas Sultanisi, 1915’te Bezm-i Alem Valide
Sultanisi adını almıştır. Bu isim, Galatasaray’da kurulan ilk liseye verilmiş olan
“Mekteb-i Sultaniye” ile ortaya çıkmış, 1869 Nizamnamesi’nde idadilerin üzerinde
ortaöğretimin üst sınıflarını oluşturmak üzere vilayet merkezlerinde açılması
düşünülen okullara “Sultani” adı verilmiştir. Sultanilarden ileride Dârülfünun’a
girecek öğrenciye umumi, felsefi, milli, insani bir eğitim vermeleri beklenmiştir.
Sultanilerin öğretim süresi 12 yıldır. Kızlara yönelik yükseköğretim kurumu
bulunmadığından, kız sultanilerinde uygulanan ders programı erkek sultanilerine
göre zayıf olmuştur.86
Taşrada kızlara yönelik eğitim kurumları da Osmanlı Devleti’nin son
dönemlerinde açılmış olan Dârülmuallimât’lardan ibarettir. İnas Sultanisi, İnas
Dârülfünunu’nun açılması ile bu okula öğrenci yetiştiren bir kurum haline gelmiştir.
Orta sınıflarda şu dersler vardır: Ulum-u Diniye, Lisan-ı Osmani, Tarih, Coğrafya,
Malumat-ı Tabiye ve Sıhhiye, Malumat-ı Hikemiye ve Kimyeviye, Malumat-ı
Ahlakiye ve Medeniye, Hesap ve Cebir, Hendese, Kozmografya, İktisad-ı Beyti,
Terbiye-i Etfal, Lisan-ı Ecnebi, Gına (Musiki), Resim, Terbiye-i Bedeniye, Dikiş,
Biçki, Nakış ve Tabahat (tabahat). 87 Hayata hazırlayıcı olması açısından Çocuk
Terbiyesi, Ev İşleri ve Ev Ekonomisi derslerinin varlığı önemli bir gelişmedir. İnas
Sultanilerinin müdürü genellikle erkek, yardımcısı ise kadın olmuştur. Erkek
85
Yahya Akyüz, “Osmanlı’nın Son Döneminde Kızların Eğitimi ve Öğretmen Faik Ünlülerin
Yetişmesi ve Meslek Hayatı”, Milli Eğitim, Sayı:143, (1999), s. 14-15 ; Tezer Taşkıran, “Atatürk ve
Kadın Eğitimi”, Türkiye’de Kadın Yılı Kongresi, Türk Üniversiteli Kadınlar Derneği Ankara Şubesi
Yayınları, Ankara, 1978, s. 181; Erdem, a.g.e., s. 233; Akyüz, Türk Eğitim Tarihi, s. 265; Ergin,
a.g.e., s. 1444.
86
Unat, a.g.e., s. 48; Ergin, a.g.e., s. 1433,1435.
87
Unat, a.g. e., s. 48; Ergin, a.g.e., s. 1431, 1444-1445; Mustafa Murat Öntuğ, “II. Meşrutiyet Dönemi
Eğitimi”, Türk Eğitim Tarihi (Ed.) Selahattin Arıbaş, Mehmet Koçer, Lisans Yayıncılık, İstanbul,
2008, s. 165-167; Akyüz, Türk Eğitim…, s. 273; Erdem, a.g.e., s. 243-245; Tekeli, İlkin, a.g.e., s. 86.
23
müdürler genellikle okulun dış işlerine bakarlarken, kadın müdür yardımcıları okul
içindeki işlerle ilgilenmişlerdir.88
Balkan
Savaşı’nda
alınan
yenilgi
sonrası,
eğitimin
ülke
çapında
yaygınlaştırılması fikri ortaya çıkarken, Balkan Savaşları öğretmen ve eğitimin
toplumsal değişimdeki rolünün anlaşılmasında etkili olmuştur. 1914’te başlayan I.
Dünya Savaşı ise felaketin boyutlarını büyütmüştür. Kadınlar, I. Dünya Savaşı
koşullarında dikiş, dokuma ve tütün yapımevlerinde çalışarak toplumsal hayatın
içinde yer almışlar, 1870’li yılların ortalarından beri neredeyse 40 yıldır yaptıkları
“öğretmenlik” mesleğinin dışında devlet dairelerinde memur olarak çalışmaya
başlamışlardır.89
Ziya Gökalp 1916’da İttihat ve Terakki Kongresi’nde, modern eğitimde ilk
girişim olarak ilkokullarda birlikten söz etmiştir. Böylece Cumhuriyet Dönemi’nde
hayata geçecek olan “Tevhid-i Tedrisat Yasası” na giden yolda ilk adımlardan biri
atılmıştır. Eğitim ve eğitim yönetiminde birlik sağlamak açısından Evkaf Nezareti’ne
bağlı bütün okulların yönetim ve masraflarının Maarif Nezareti tarafından ödenmesi
gündeme getirilmiştir. Eğitim alanında Evkaf ile Maarif Nezareti olmak üzere iki
ayrı bakanlığın varlığı yerine, bütün eğitim işlerinin yalnızca Maarif Nezareti’nin
yetkisine bırakılması dile getirilmiştir. Bunun ülkenin geleceği açısından çözümü
daha zor sorunlara yol açmasının önüne geçeceğinden söz edilmiştir. Aynı yıl
medreseler Evkaf Nezareti’nden ayrılarak Meşihat-ı İslamiye’ye verilmiştir. Modern
eğitim kurumları ise Maarif Nezareti’ne bağlanmıştır. Ayrıca okulların dini eğitim
ve milli eğitim esası üzerine düzenlenip sayılarının artırılmış olduğu; kadın eğitimine
verilen önemden dolayı ana okullardan başlayıp ilk, orta ve yükseköğretime yönelik
kadınlara mahsus okulların açılmış olmasından dolayı, İstanbul ve diğer vilayetlerde
Dârülmuallimât’ın açılma girişiminde bulunulduğu belirtilmiştir. Dârülmuallimât ve
bütün orta dereceli okul ödeneklerinin Maarif Nezareti’ne aktarılmasına yönelik
kanun teklifinde bulunulmuştur. Gökalp, İttihat ve Terakki’nin bir yıl sonra
1917’deki Genel Kurul Kongresi’nde ise, diğer ülkelerin eğitimlerinin ulusal
olmasına rağmen bizimkinin kozmopolit olduğunu, öğretimin uluslararası, eğitimin
ise ulusal olmasını savunarak eğitimin ulusallaştırılmasına yönelik bir öneri
88
89
Erdem, a.g.e., s. 249.
Tekeli, İlkin; a.g.e., s. 85; Akyüz, Türk Eğitim Tarihi, s. 267; Baykalmış, a.g.e., s. 17.
24
sunmuştur. Ancak Osmanlı İmparatorluğu’nun I. Dünya Savaşı içinde olması ve
aydınların farklı görüşleri savunuyor olması, Gökalp’in düşüncelerinin o dönemde
uygulamaya geçmesine engel olmuştur. 90
Tanzimat ve Meşrutiyet dönemlerinde Osmanlı modernleşmesinin bir parçası
olarak görülen kız eğitimi meselesi, Cumhuriyet Dönemi kız eğitimi adına bir alt
yapı hazırlamıştır. Özellikle II. Meşrutiyet Dönemi, eğitime ilişkin düşüncelerin
gelişme gösterdiği, hayata geçirildiği bir dönem olmuştur.
91
Milli Mücadele Dönemi’nde eğitim işlerinden sorumlu iki ayrı birim
mevcuttu. Ankara’da TBMM Hükümeti’ne bağlı Maarif Vekaleti ile İstanbul’da ise
Padişah ve Hükümete bağlı Maarif Nezareti bulunuyordu. İzmir ve çevresindeki
okullar ise Yunan işgal bölgesiydi. Maarif Vekaleti, eğitim vasıtasıyla bilimsel akılcı,
insancıl, değerler taşıyan yeni bir toplum yaratılması ulusal eğitimi hedefliyordu.
Milli Mücadele Dönemi’nde dahi eğitimden beklentiler söz konusu olmuştur ve 2
Mayıs 1920’de oluşan İcra Vekilleri Heyeti’nin 11 vekilinden biri olmuştur. Beş
birimden oluşan Maarif Vekaleti’nde Orta Tedrisat Müdürlüğü de bulunmaktadır.
TBMM tarafından ilk kez hazırlanan ve 9 Mayıs 1920’de okunan eğitim
programında söz edilen konular arasında; çocuklara dini ve milli eğitim verilmesi,
girişimci, hayat mücadelesinde kendi kendine karar alıp uygulama cesaretine sahip
bilinçle yetişmelerini sağlayacak modern ve bilimsel eğitim programlarının
düzenlenmesi konuları da yer almıştır.92
Milli Mücadele Dönemi’nde eğitim seferberliğinin ilk adımı, Batı cephesinde
Yunanlılarla Kütahya-Eskişehir Muharebeleri’nin devam ettiği günlerde 15 Temmuz
1921’de Ankara’da düzenlenen Maarif Kongresi’nin başlaması ile atılmıştır. Yurdun
90
İttihat ve Terakki’nin Son Yılları (1916 Kongre Zabıtları), (Sad.) Eşref Yağcıoğlu, Nehir
Yayınları, İstanbul, 1992, s. 27-31,37, 48; Betül Batır, “II. Meşrutiyet Döneminde Türkçülük Akımının
Türk Eğitim Sistemine Etkileri ”, Prof. Dr. Yahya Akyüz’e Armağan: Türk Eğitim Tarihi
Araştırmaları, Eğitim ve Kültür Yazıları, (Ed.) İlhami Fındıkçı, Cemil Öztürk, Pegem Akademi,
Ankara, 2011, s. 412; Seçil Karal-Akgün, “Türkiye’nin Ulus Devlet Olma Aşamasında Eğitimde
Yenilikler ” , Prof. Dr. Yahya Akyüz’e Armağan: Türk Eğitim Tarihi Araştırmaları, Eğitim ve
Kültür Yazıları, (Ed.) İlhami Fındıkçı, Cemil Öztürk, Pegem Akademi, Ankara, 2011, s. 408.
91
İbrahim Ethem Başaran, “Türkiye’de Eğitim Sisteminin Evrimi”, 75 Yılda Eğitim, Tarih Vakfı Yurt
Yayınları, s. 91-110, İstanbul, 1999, s. 94-95; Erdem, a.g.e., s. 84, 427; Tekeli, İlkin; a.g.m., s. 659.
92
Özalp, Ataünal, a.g.e., s. 29-30; Cengiz Akçay, Türk Eğitim Sistemi, Anı Yayıncılık, Ankara,
2006, s. 165; Rauf İnan, “1920’lerde Türk Millî Eğitimi”, Cumhuriyet Döneminde Eğitim, Millî
Eğitim Basımevi, İstanbul, 1983, s. 55.
25
farklı yerlerinden gelen kadın ve erkek öğretmenlerin katılımı ile gerçekleşmiştir.
Maarif Kongresi, Ankara Hükümeti’nin başlattığı aydınlanma ve eğitim hareketinin
bir parçası olmuştur.
Mustafa Kemal Paşa cepheden gelerek kongreyi açmış, savaş koşullarında
yetiştirilecek yeni insan tipi üzerinde durmuştur. Bu yeni insan tipi, milli bir eğitim
almış, öncelikle milli varlığını korumasını kendisine en temel değer olarak
öğretilmiş, insan tipidir. Maarif Kongresi’nin açılış konuşmasında öğretmenlere
şöyle seslenmiştir:
“Şimdiye kadar takip olunan tahsil ve terbiye usullerinin milletimizin
tarihi tedenniyatında en mühim bir amil olduğu kanaatindeyim. Onun için
milli bir terbiye programından bahsederken, eski devrin hurafatından ve
evsafı fıtriyemizle hiç de münasebeti olmayan yabancı fikirlerden, şarktan ve
garptan gelen bilcümle tesirlerden tamamen uzak, seciye-i milliye ve
tarihiyemizle mütenasip bir kültür kastediyorum. Çünkü davayı millimizin
inkişafı tammı, ancak böyle bir kültür ile temin edilebilir. Lale’tayin bir
ecnebi kültürü, şimdiye kadar takip olunan yabancı kültürlerin muhrip
neticelerini tekrar ettirebilir. Kültür (Haraseti fikriye) zeminle mütenasiptir.
O zemin, milletin seciyesidir. ”93
Maarif Kongresi’nde yeni kurulacak devlet için bir eğitim felsefesi
oluşturmak üzere cephede sıcak savaş yapıldığı dönemde diğer taraftan da bilgisizlik
ile mücadelenin programı yapılmıştır. İlk ve ortaöğretim programları görüşülmüştür.
Gençleri hayat kavgasında daima üstün gelecek bilgi ve pratik beceriler ile
yetiştirmek üzere sekiz yıllık bir program hazırlanmış ve son dört yılı ortaöğrenime
ayrılmıştır. Ankara Kız Öğretmen Okulu Müdiresi Şahur Hanım, kongrede konuşan
eğitimciler arasında yer almıştır.
Şahur Hanım, Muallimler Kongresi’nde konuşan ilk Türk kadını olarak
övündüğünü belirtmiştir. Kongrede cevabı aranacak konular arasında kız
mekteplerinin miktarı ve derecesi, halkın orta dereceli kız mekteplerine karşı
anlayışı, kız mektepleri için pratik derslerin kadınlara uygun görülen örgücülük,
dikiş, gibi sanatlar olması, ilköğretimin kadın öğretmenlere verilmesi, programda
Cumhurbaşkanları, Başbakanlar ve Milli Eğitim Bakanlarının Milli Eğitim İle İlgili Söylev ve
Demeçleri, Cilt: I-II, Milli Eğitim Basımevi, Ankara, 1946, s. 4.
93
26
sağlık derslerinin olması yer almıştır. Ortaöğretime ilişkin konularda Ortaöğretim
Müdürü Kazım Nami Bey bu konuya ilişkin açıklama yapmıştır. 94
Mustafa Kemal Paşa, 1 Mart 1922’de Türkiye Büyük Millet Meclisi’nde
yaptığı konuşmada; ülkenin ihtiyaç duyduğu farklı hizmet alanlarına ve sanat
erbabına olduğu kadar yükseköğretime öğrenci hazırlamaya da ihtiyaç duyduğuna ve
kadınların da aynı eğitimden geçerek yetiştirilmesine önem verileceğine vurgu
yapmıştır. 95 Tüm bireylerin yaşam kalitesinin yükselmesi kalkınmış bir toplumu
ifade edeceğinden, Mustafa Kemal, sosyal ve kültürel kalkınmanın önemli
araçlarından biri olarak toplumun eğitilmesine önem vermiştir. O’nun geliştirdiği
eğitim politikası ülkenin sosyal, ekonomik, tarihi koşullarına, zihinsel dokusuna,
ihtiyaçlarına ve ulus-devlet projesine uyumludur. Ülke kalkınması ve rejimin
korunması hususunda yeni nesillerden faydalanılmasından yanadır. Kadınlar da
çalışan yurttaş olarak meslek edindirilmeye ve bilinçlendirilmeye çalışılmıştır. 96
Türk kadınının Milli Mücadele’ye cephede ve cephe gerisinde verdiği katkı,
onun sosyal ve ekonomik gelişimi için bir hazırlık olmuş, toplumdaki müstesna
yerini ispatlamıştır.97 Cumhuriyet Dönemi’nde her alanda çağdaş dünya kadınları ile
nitelik ve nicelik olarak yarışabilecekleri konuma getirilmeye çalışılmıştır. Mustafa
Kemal Paşa, 21 Mart 1923’te Konya’da Kızılay’ın Kadınlar Kolu’nun verdiği çay
ziyafetinde yaptığı konuşmada şöyle seslenecektir: “Dünyanın hiçbir yerinde, hiçbir
milletinde, Anadolu köylü kadınının fevkinde kadın mesaisi zikretmek imkanı yoktur
ve dünyada hiçbir milletin kadını, ben Anadolu kadınından daha fazla çalıştım,
Anadolu kadını kadar hizmet gösterdim diyemez.” 98
94
Zeki Sarıhan, “Ulusal Eğitim İçin Büyük Sıçrama: 1921 Maarif Kongresi”, Prof. Dr. Yahya
Akyüz’e Armağan: Türk Eğitim Tarihi Araştırmaları, Eğitim ve Kültür Yazıları, (Ed.) İlhami
Fındıkçı, Cemil Öztürk , Pegem Akademi, Ankara, 2011, s. 1070,1078, 1080-1082; Akyüz, “Atatürk
ve 1921 Eğitim Kongresi ”, Cumhuriyet Döneminde Eğitim, Milli Eğitim Basımevi, 1983, s. 89, 97;
Akgün, a.g.m., s. 123.
95
Özodaşık, a.g.e., s. 223.
96
Aynur Soydan, “Kadın Kimliğinin Oluşması Çerçevesinde Mesleki Teknik Eğitim”, İstanbul
Üniversitesi Atatürk İlkeleri ve İnkılap Tarihi Enstitüsü Dergisi, Yakın Dönem Türkiye
Araştırmaları, Yıl: 1, Sayı:1 (2002), s. 270; Özodaşık, a.g.e., s. 111.
97
Özodaşık, a.g.e., s. 86.
98
Atatürk’ün Söylev ve Demeçleri, TBMM’nde ve CHP Kurultaylarında(1919-1938), Cilt I-III,
Türk İnkılap Tarihi Enstitüsü Yayınları, TTK Basımevi, 1997, s. 148.
27
Cumhuriyet yönetimi, okulların toplumsal değişimi desteklemesi ve
hızlandırması için eğitim alanında daha fazla sorumluluk üstlenmiştir. Ortaöğretim
kurumlarının sayısı artırılmıştır. Gençlere yapılacak yatırım, meyveleri belki en geç
alınan, en verimli yatırımdır. Gençlere eğitimle modern bir bakış açısı verilmeye
çalışılmıştır. Özellikle milli eğitimle yönetime hazırlanırken, görüşlerine ve
yaptıklarına değer verilen toplumsal bir güç olmaları sağlanmıştır.99
Osmanlı eğitim sisteminde orta eğitim kurumları idadi ve sultani olarak
adlandırılmıştır. Cumhuriyet Dönemi’nde lise olarak devam etmiş, birinci devresine
ortaokul, ikinci devresine lise denmiştir. Müfredat programları genel kültür
anlayışına göre hazırlanmıştır. 100 Ortaöğretim kurumlarının amacı, asgari ortak bir
genel kültür vererek kişi ve toplum sorunlarını tanımak, çözüm yolları aramak,
ülkenin ekonomik, sosyal ve kültürel kalkınmasına katkıda bulunmaya yönelik bilinç
kazandırmaktır. Öğrencilerin çeşitli program ve okullar ile ilgi ve kabiliyetleri
ölçüsünde mesleğe, hayata ve yükseköğretime hazırlanmaları sağlanmıştır. 101
Başkentin ilk kız lisesi olan Ankara Kız Lisesi isimli doktora tezi çalışması,
Ankara Kız Lisesi üzerine doğrudan yapılan ilk tez çalışmasıdır. Kız eğitiminin yeni
kurulan bir ülkenin kalkınması, yeniden yapılanmasındaki yeri temelinde ele
alınmıştır. Cumhuriyet Dönemi’nde çağdaşlaşma sürecinde kız eğitiminin geldiği
nokta, Ankara Kız Lisesi’nin 1923-1977 yılları arasındaki eğitim-öğretimi
hakkındadır.
Çalışmanın Temel Kaynak ve Yöntemleri
Konumuzu ele alırken ilk çıkış noktamız Ankara Kız Lisesi Arşivi,
Başbakanlık Cumhuriyet Arşivi’ndeki okulun geçici olarak kullandığı binalar ve
kendi binasının inşası ve genişletilmesi hakkında yer alan belgeler olmuştur. Ankara
Kız Lisesi Arşivi’ndeki öğrenci dosyaları, öğretmen sicil defterleri ve okul yıllıkları,
mezunlarla yapılan görüşmeler ve basında çıkan haberler ise çalışmamızın diğer
aşamalarını oluşturmuştur. Özellikle mezunların okullarına duydukları sevgi,
99
Birsen Gökçe, Türkiye’nin Toplumsal Yapısı ve Toplumsal Kurumlar, Savaş Yayınevi, Ankara,
2013, s. 144, 152 ; Tozlu, a.g.e., s. 91.
100
Hasan Ali Yücel, Türkiye’de Orta Öğretim, Hasan Ali Yücel Külliyatı-III, T.C. Kültür Bakanlığı
Yayınları, Ankara, 1994, s.140.
101
Akçay, a.g.e., s. 34.
28
bağlılık, dayanışma ve hafızaları ise çalışmamızı yönlendirmiştir. Ankara Kız Lisesi
mezunlarından Jülide Gülizar, Ah Baba Ah; Mine Göğüş Tan, Bir Çocuk, Bir Kadın,
Bir Hoca Prof. Dr. Hamide Topçuoğlu; Arı İnan, Prof. Dr. Afet İnan isimli eserler
ise çalışmamızı destekleyen belli başlı hatıra türünden kaynaklar olmuştur.
Ayrıca grup biyografisi inceleme yöntemi olan prosopografi yöntemi ile ön
plana çıkan Ankara Kız Lisesi mezunlarının yaptıkları çalışmalar, verdikleri eserler,
ülke aydınlanmasına yaptıkları katkılar ortaya konmuştur. Ankara Kız Lisesi
mezunlarına ait bilgileri öncelikle Mezunlar Derneği yönetim kurulunun desteği,
görüşmemiz için yönlendirdikleri mezunlar ve görüştüğümüz 109 mezunun verdiği
bilgi ve anılar tezimizin başlıklarının oluşmasına yardımcı olmuştur. Mezunlardan
Prof. Dr. Birsen Gökçe, Göksel Olcaytu, Güney Erdoğdu Akansel, Aysel Özcan
Sağdıç, Mustafa Kemal Akmermer, Ümit Çakır, Prof. Dr. Füsun Acartürk ve Ankara
Kız Lisesi’nden emekli olmuş öğretmenlerden Günseli Telli ile yapılan düzenli
görüşmeler sayesinde, basına yansıyan bilgiler ve mezunlardan dinlenilen anılar
karşılaştırılmış, hatalı kısımlar düzeltilmiştir.
Tezin yazılması aşamasında eğitim alanında Yahya Akyüz, Türk Eğitim
Tarihi; Hasan Ali Yücel, Türkiye’de Ortaöğretim; Jean Piaget, Okulda Kendi
Kendine İdare (Okulda Self Goverment) yararlanılan temel eserler olmuştur. Ayrıca
ortaöğretim kurumları üzerine yapılmış Leyla Alpagut, Erken Cumhuriyet
Döneminde Ankara’daki Eğitim Yapıları; Gülben Baykalmış, İzmir Kız Lisesi
Tarihçesi isimli tezler ve ve Melih Tınal, İzmir Atatürk Lisesi Tarihçesi ile Yasemin
Tümer Erdem, II. Meşrutiyetten Cumhuriyete Kızların Eğitimi isimli eserler
incelenmiştir.
Literatürde doğrudan Ankara Kız Lisesi’ni konu almamakla birlikte içinde
dolaylı olarak Ankara Kız Lisesi’nin geçtiği yüksek lisans ve doktora tezleri
bulunmaktadır. Bunlardan biri olan Leyla Alpagut’un Erken Cumhuriyet Döneminde
Ankara’daki Eğitim Yapıları isimli doktora tezinde, Ankara Kız Lisesi de dahil
olmak üzere Ankara’daki eğitim kurumlarının mimarları, mimari özellikleri ve
konumları değerlendirilmiştir. Tuğçe Çapar tarafından hazırlanan Ankara Atatürk
Erkek Lisesi, Gazi Lisesi ve Ankara Kız Lisesi’nin birlikte ele alınan Cumhuriyet’in
İlk Yıllarında Ankara’da Liseler isimli yüksek lisans tezinde ise; öğrenci dosyaları,
29
künye defterleri üzerinden okula kayıtlı öğrencilerin geldikleri çevrenin sosyoekonomik durumları, Ankara’nın sosyo-kültürel gelişmesine katkıları, okul içindeki
eğitim-öğretime ilişkin faaliyetler incelenmiştir.
Gülben Baykalmış’ın İzmir Kız Lisesi Tarihçesi isimli yüksek lisans tezi ise
İzmir’de 1915 yılında İnas İdadisi’nin açılması ile başlatılmış ve 1945 yılına kadar
yaşananlar basına yansıyan bilgiler, okul yıllıkları, maarif istatistikleri eşliğinde
değerlendirilmiştir. İsmail Sağırkaya’nın Ankara Atatürk Lisesi’ni ele aldığı
Cumhuriyet Döneminde Bir Eğitim Modeli Olan Ankara Atatürk Lisesi isimli yüksek
lisans tezinde, İstanbul’dan sonra Anadolu’da açılan ilk idadi olan Ankara
İdadisi’nden itibaren Atatürk Lisesi’nin tarihsel süreci ve Türk toplumuna katkıları
ele alınmıştır.
Önde gelen tarihi liseler hakkında eser olarak karşımıza çıkan çalışmalar
içinde yine İzmir’de açılmış başka bir okul Melih Tınal’ın Osmanlı’dan Günümüze
İzmir Atatürk Lisesi isimli 1995’te tamamlanan yüksek lisans çalışmasının
genişletilmesi ile oluşturulan eser, 1999’da İzmir Atatürk Lisesi Tarihçesi ismiyle
yayınlanmıştır. Eserde İzmir İdadisi’nin 1886’da açılması, 1923’te okulun İzmir
Erkek Lisesi adı ile karma eğitime geçtiği 1998-1999 ders yılına kadar olan eğitimöğretimi basın, mezunlarla yapılan sözlü tarih çalışmaları, okul arşivi, salnameler,
okul yıllıkları, maarif istatistikleri kullanılarak incelenmiştir. Sefa Salih Aydemir,
Antalya Lisesi ve Tarihi Gelişimi adlı yüksek lisans tezinde okulun 1898’de Antalya
İdadisi olarak başlayan tarihi sürecini, 1923’te ortaokul olarak ve 1933’te ortaokula
ilave olarak lise kısmının eklenmesi ile devam eden tarihi süreci ele alınmıştır.
Turan Tanyer’in Cumhuriyet’in Köklü Çınarı Atatürk Lisesi ve Mehmet
Sarıoğlu’nun Ankara Gazi Lisesi’ni konu alan çalışmaları da bu kapsamda
değerlendirilebilir. Tanyer eserine 1886 yılında Ankara İdadisi adıyla eğitim-öğretim
hayatına başlayan okulun, 121 yıllık tarihini okul arşivinde bulunan birinci el
belgeler üzerinden değerlendirmiştir. Ayrıca Atatürk Erkek Lisesi’nin çıkardığı
dergilerin bazı sayıları da bu çalışmaya katılmıştır. Sarıoğlu’nun Ankara Gazi Lisesi
isimli çalışmasında ise özellikle Gazi Lisesi’nin arşivi ve sözlü tarih verileri
kullanılarak okulun kurulduğu 1932 yılından itibaren 77 yıllık tarihsel birikimi
anlatılmıştır.
30
İstanbul Kız Lisesi mezunu olan Güven Taneri Uluköse’nin İstanbul Kız
Lisesi ve Bizim Sınıf isimli kitabı ise tamamen bir sözlü tarih çalışması örneğidir.
Bahse konu eserin hazırlanması esnasında Uluköse, 1950-1954 yılları arasında
öğrenci olan 22 mezunla görüşmüştür. İstanbul Kız Lisesi mezunları, Osmanlı
Devleti’nin son yılları ile Cumhuriyet’in ilk yıllarına tanık olmuş, sosyo-kültürel
değişimi geçirmiş ailelerin kızlarıdır. Güven Taneri Uluköse bu çalışmasıyla,
İstanbul Kız Liselilerin birikimlerini gelecek kuşaklara toplu olarak aktarmak
istemiştir. Eserde bu mezunların kadın hakları ve kız eğitimine ilişkin, gerek
kendilerinin gerekse de ebeveynlerinin anıları, İstanbul Kız Lisesi’ni bitirdikten
sonra devam ettikleri yükseköğretim kurumlarındaki yaşantıları ele alınmıştır.
Hüseyin Albayrak’ın Tarih İçinde Trabzon Lisesi isimli çalışmasında ise
1887-1888 eğitim-öğretim yılında Trabzon İdadisi adıyla faaliyete geçen okulun,
Trabzon Sultanisi, Trabzon Lisesi’ne dönüşümünü konu alan 100 yıllık süreç mercek
altına yatırılmıştır. Türk Maarif Cemiyeti tarafından hazırlanan Türk Maarif Cemiyeti
Bursa Kız Lisesi ve Mahalli Teşkilatı isimli eserde, Bursa’da kapatılan Amerikan
Koleji binasının kiralanmasıyla birlikte eğitim hayatına başlayan Kız Lisesi’nin 1937
yılına kadar yürütülen bütün faaliyetleri incelenmiştir.
Bu tez, Ankara Kız Lisesi’nin eğitim öğretime başladığı 1923-1924 eğitimöğretim yılı ile başlatılmış, okula erkek öğrencilerin kayıt olmaya başladığı
1974-1975 ders yılı da dahil edilmiş ve erkek öğrencilerin mezun olmaya başladığı
1976-1977 ders yılına kadar devam etmiştir.
Bu kapsamda ilk olarak Ankara Kız Lisesi arşivinde bulunan öğrenci
dosyaları, öğretmen sicil defterleri, sınıf geçme defterleri, okul öğrencilerinin
çıkardığı okul yıllıklarının pek çoğu da yine bu arşivde bulunmuş, olmayanlara da
sahaflardan ve mezunlardan ulaşılmıştır.
Sonra Ankara Kız Lisesi’nin kullandığı öncelikle geçici binalar ile kalıcı
binasına dair belgeler, Başbakanlık Cumhuriyet Arşivi’nden (BCA)102 çıkarılmıştır.
Araştırmaya başlanıldığı dönemde Cumhurbaşkanlığı ve Başbakanlık olarak iki ayrı kurum
mevcuttur. Ancak 24 Haziran 2018 tarihinde yapılan genel seçimler sonrasında 9 Temmuz 2018
tarihinde Cumhurbaşkanlığı Sistemi’ne geçilmesi ile birlikte 16 Temmuz 2018 tarih ve 11 sayılı
Cumhurbaşkanlığı Kararnamesi ile Cumhurbaşkanlığına bağlı olarak Devlet Arşivleri Başkanlığı
teşkil edilmiştir. Başbakanlık Cumhuriyet Arşivi, bu tarihten itibaren Cumhurbaşkanlığı Devlet
102
31
Öncelikle Hakimiyet-i Milliye gazetesinin Ankara Üniversitesi Türk İnkılap Tarihi
Enstitüsü Kütüphanesi’nde bulunmayan sayılarına TBMM Kütüphanesi’nden
ulaşılmıştır. Ayrıca yine Türk İnkılap Tarihi Enstitüsü Kütüphanesi ve T.C. Kültür ve
Turizm Bakanlığı Milli Kütüphane’den Tebliğler Dergisi, Cumhuriyet ve Milliyet
gazeteleri de internetten okunmuştur. Ulus, Zafer, Kurun gazetelerinin Türk İnkılap
Tarihi Enstitüsü’nde bulunmayan sayıları da Milli Kütüphane’den taranmıştır. Maarif
Vekaleti Mecmuası’nın ilgili sayılarına da Ferit Ragıp Tuncor Arşiv ve
Dokümantasyon Kütüphanesi’nden ulaşılmıştır. Cumhuriyet Dönemi’ne ait bazı
kaynaklara da Vehbi Koç Ankara Araştırmaları Uygulama ve Araştırma
Merkezi’nden ulaşılmıştır.
Daha sonra Ankara Kız Lisesi mezunu 109 kişi ile yüz yüze yapılan sözlü
tarih çalışması ile konu geliştirilmiştir. Bu bağlamda bahse konu kişilerin
ikametgahları ziyaret edilmiş, kahvaltı, geleneksel Tava Günleri ve Cumhuriyet
Balosu gibi sosyal etkinliklerine katılım sağlanmıştır.
Son aşamada ise edinilen veriler doğrultusunda Ankara Kız Lisesi’nin eğitimöğretimi üç bölüm halinde 1923’te açılışından itibaren, içine karma eğitimin de dahil
olduğu 1977 ders yılı sonuna kadar geçen 54 yıl üzerinde çalışılmıştır. 54 yıllık süreç
(1923-1929), (1930-1950), (1951-1977) olmak üzere üç bölüm halinde ele alınmıştır.
Bu dönemlendirme yapılırken şunlar dikkate alınmıştır: Birinci bölümü oluşturan
(1923-1929) yıl aralığı, okulun geçici olarak eğitim-öğretim yaptığı binalar göz
önünde bulundurulmuştur. İkinci bölümdeki (1930-1950) yıl aralığında okulun
mimarı Ernst Arnold Egli’nin çizimini yaptığı Ankara Kız Lisesi binasındaki ilk
yıllar ele alınmıştır. Üçüncü bölümü oluşturan (1951-1977) yıl aralığında ise bu
sürece 26 yıllık idareciliği ile damgasını vuran müdire Nilüfer Gün başta olmak
üzere, Ankara Kız Lisesi’ne 1974’te alınan ilk erkek öğrencilerin mezun olduğu ve
aynı zamanda Nilüfer Gün’ün emekli olduğu 1977 yılı dikkate alınmıştır.
Arşivleri Başkanlığı çatısı altına alınmıştır. Bu çalışma esnasında kullanılan arşiv belgeleri, büyük
oranda bahse konu teşkilat değişikliğinden önce temin edildiğinden, bir anlam karmaşasına meydan
vermemek adına arşivin değişiklikten önceki ismine sadık kalınmış ve Başbakanlık Cumhuriyet Arşivi
(BCA) adı kullanılmaya devam edilmiştir.
32
BİRİNCİ BÖLÜM
CUMHURİYET DÖNEMİ’NDE ORTAÖĞRETİMDE KIZ EĞİTİMİ VE
ANKARA KIZ LİSESİ’NİN AÇILMASI
1.1. Atatürk’ün Eğitim Anlayışı ve Ortaöğretimde Kız Çocuklarının Eğitimi
Cumhuriyet Dönemi eğitim politikasının ilk tohumlarının Tanzimat
Dönemi’nde atıldığı ve Meşrutiyet Dönemi’nde filizlendiği söylenebilir. İlk örnekleri
çağın gereklerine uygun askeri okulların açılması ve varolanların modernize edilmesi
suretiyle askeri alanda başlatılan bu atılım, II. Meşrutiyet sonrası dönemde üst üste
da gelen savaşlarda alınan yenilgilerin de etkisiyle kesintiye uğramıştır. 103
Eğitimin önemini bilen ve çocuk eğitimini ailede başladığının farkında olan
Mustafa
Kemal
Paşa’nın
daha
I.
Dünya
Savaşı
sırasında 16.
Kolordu
Komutanlığı’nda Kurmay Başkanı İzzetin Çalışlar ile yaptığı sohbet esnasında; güçlü
ve kendi ayakları üzerinde durabilen anneler yetiştirmenin önemine vurgu yapması
ve kadın haklarının iyileştirilmesi gerektiğinden bahsetmesi son derece dikkat
çekicidir. 104 Yine Mustafa Kemal Paşa’nın Milli Mücadele’nin başında, Chicago
Daily News gazetesi muhabiri Amerikalı Edgar Louis Browne ile Sivas’ta görüşme
esnasında okullaşmanın önemine vurgu yapması ve nüfusun önemli bir bölümünü
oluşturan Türk köylüsünün pek eğitimli olmamakla birlikte, eğitime açık olduğunu
ifade etmesi de önemlidir. Browne, Amerikalı işadamı Charles Crane tarafından
Anadolu halkının düşüncelerini öğrenmek üzere Sivas’a gönderilmiştir. Charles
Crane kendisi gelemediği için Browne’ı görevlendirmişti. Çünkü Amerikan
103
Yücel, a.g.e., s. 18; Gürsen Topses, “Cumhuriyet Dönemi Eğitiminin Gelişim”, 75 Yılda Eğitim,
Tarih Vakfı Yurt Yayınları, İstanbul, 1999, s. 9.; Akyüz, Türk Eğitim Tarihi…., s. 327; Tekeli, İlkin;
a.g.m., s. 660.; Cavit Binbaşıoğlu, “Cumhuriyet Dönemi
Eğitiminin Düşünsel Temelleri”,
Cumhuriyet’in İlk Yıllarından Günümüze Dil-Kültür-Eğitim, Gazi Üniversitesinin 80. Yıl
Armağanı, Ankara, 2007, s. 249, 260.; İsmail Hakkı Demircioğlu, “Tek Parti Döneminde Eğitim
(1923-1950)”, Türk Eğitim Tarihi (Ed.) Selahattin Arıbaş-Mehmet Koçer, Lisans Yayıncılık,
İstanbul, 2008, s. 211.; Türkoğlu, a.g.e., s. 1, 189.; Gürbüz Tüfekçi, Atatürk’ün Düşünce Yapısı,
Turhan Kitabevi, Ankara, 1986, s. 163.; Sarıhan; a.g.m., s. 1069.; Yiğit, a.g.e., s. 11.
104
Bahattin Demirtaş; “Atatürk Döneminde Eğitim Alanında Yaşanan Gelişmeler”, Akademik
Bakış, Cilt: I, Sayı: 2 (2008), s. 156.; Çağlayan, a.g.m., s. 627.; Taner Altun; “Eğitimin Tarihsel
Temelleri”, Eğitim Bilimine Giriş, (Ed.) Kasım Kıroğlu, Cevat Elma, Pegem Akademi Yayınları,
Ankara, 2015, s. 39.; Şükrü Tezer, Atatürk’ün Hatıra Defteri, TTK Basımevi, Ankara, 1972, s. 7576.
33
mandasını savunan Wilson Prensipleri Cemiyeti’ne mensup aydınlar, Amerika’nın
yapacağı mali yardımla yeni bir devlet düzeninin kurulabileceğine inanmışlardı.
Amerikan Başkanı Woodrow Wilson’un da desteklediği ve içinde Charles Crane’ın
da bulunduğu komisyon, Anadulu’nun durumunu gözlemlemek ve izlenimlerini
belirtmek üzere görevlendirilmişti. Gazeteci Louis Edgar Browne de bu kapsamda
Mustafa Kemal ile görüşmek üzere Sivas’a gelmişti.105
Mustafa Kemal Paşa Milli Mücadele’nin sonunda Bursa’da kendisini ziyarete
gelen Bursa ve İstanbul’da görevli öğretmenlere hitaben 22 Ekim 1922’de yaptığı
konuşmada da, eğitim alanında kazanılacak zaferin savaş meydanlarında kazanılan
zaferi pekiştireceğinin altını çizmiştir. Bu kapsamda, yaşanılan çağa uygun ve sosyal
hayatın ihtiyaçlarını karşılayan esaslı bir eğitim programı hazırlanması gerektiğini
belirtmiştir. Ona göre, sosyal hayatta etkili bireyler yetiştirilmesinin ve bu suretle
topluma iş adamları, sanatçılar, yüksek meslek erbabı kazandırılmasının yolu
özellikle orta öğretimden geçmektedir.106
Mustafa Kemal Paşa, Lozan Barış Antlaşması görüşmelerine ara verildiği
dönemde düzenlenen Türkiye İktisat Kongresi’nde (17 Şubat-4 Mart 1923) yaptığı
konuşmada ise dünyanın gelişmiş ülkelerine karşı verilen mücadelede başarılı
olabilmek için, ilköğretim ve ortaöğretim eğitim programlarının ekonomi programı
doğrultusunda hazırlanmasının gerektiğini vurgulamıştır. Kongrenin kararlar
kısmının “Tedrisat-ı İktisadiye” başlığı altında alınan kararlar arasında, bütün
okullarda, özellikle de sultani ve idadilerde ekonomi öğretimine önem verilmesine
ilişkin bir madde yer almıştır.107 Sınırların çizildiği “Misak-ı Milli” den sonra yeni
Türk Devletinin ekonomik bağımsızlığının vurgulandığı “Misak-ı İktisadi” ye ilave
olarak Hakimiyet-i Milliye gazetesinde çıkan “Maarifte Gaye” başlıklı yazıda
Atatürk, Gazi Mustafa Kemal, Nutuk, Cilt: I, Türk Tarih Kurumu Basımevi, Ankara, 2012, s. 141155.; İlhan Başgöz, Howard Eugene Wilson; Türkiye Cumhuriyeti’nde Eğitim ve Atatürk, Dost
Yayınları, Ankara, 1968, s. 235.; Tayyip Gökbilgin; Milli Mücadele Başlarken, Cilt: II, Ankara,
1965, s. 10; Akdes Nimet Kurat, “Sivas Kongresi ve Amerikalı Gazeteci Edgar Louis Browne”,
Belgelerle Türk Tarihi Dergisi, Sayı: 62, (1972), s.14-15; Ata, “Amerikalı İşadamı, Hayırsever ve
Diplomat Charles R. Crane’in Türkiye’deki Kültür ve Eğitim Faaliyetleri”, Kuruluşundan 90. Yılına
Türkiye Cumhuriyeti Sempozyumu, Ekim 2013, Eskişehir, Cilt: II, Ankara, 2016, s. 863-866.
106
Cumhurbaşkanları, Başbakanlar ve …, Cilt I-II, Milli Eğitim Basımevi, Ankara, 1946, s. 8- 9.
107
A. Gündüz Ökçün, Türkiye İktisat Kongresi 1923-İzmir: Haberler-Belgeler-Yorumlar, Pelin
Ofset Ltd. Şti., Ankara, 1997, s. 213, 352.; Tüfekçi, a.g.e., s. 226-227.; Mehmet Başaran; “Atatürk ve
Eğitim”, Cumhuriyetin İlk Yıllarından Günümüze Dil Kültür ve Eğitim, Gazi Üniversitesi
İletişim Fakültesi Basımevi, Ankara, 2007, s. 142, 144.
105
34
“Misak-ı Maarif” den söz edilmiş, yurdun kurtuluşundaki en büyük etkenin eğitim
olduğu, sosyal hayatın olduğu kadar eğitimin de çağdaş ve ulusal esaslar üzerine
kurulması gerektiği belirtilmiştir
108
“Misak-ı Maarif”te de “Misak” sözünün
geçmesiyle eğitimden de uzun vadeli, zamana yayılmış beklentilerin, hedeflerin
olduğunu göstermesi açısından önemlidir.109
TBMM’nin 1 Mart 1923 tarihindeki açılış töreninde yaptığı konuşmada,
memleket çocuklarının yüksek tahsil seviyesine kadar ortak ve eşit bir eğitim
almalarının sosyal hayatın ilerlemesinde etkili olacağını belirten Mustafa Kemal
Paşa, bu tarihten bir yıl sonra yani 3 Mart 1924’te kabul edilecek olan 430 Sayılı
Tevhid-i Tedrisat Yasası’nın ilk işaretlerini de vermiştir.110 Kendisi, 26 Ocak 1923’te
Alaşehir’de Hükümet avlusunda toplanan halkla konuşurken de; ülkenin bütün
eğitim kurumlarında kadın ve erkeklere aynı eğitimin verilmesi gerektiğine vurgu
yapmıştır.111
Türkiye İktisat Kongresi’nin ardından öğretim birliğinin esaslarını kapsayan
bir kitapçık Mustafa Kemal’in direktifi ile eğitimci Mustafa Rahmi Balaban
tarafından “Gazi Hazretlerinin Eğitim Umdesi; Asri Terbiye ve Maarif” 112 adı ile 8
Mart 1923’te yayınlanmıştır. Kitapçıkta ulusal eğitimin kız ve erkek çocuklara eşit
seviyede verilmesi, okuryazarlık oranının artırılırken kadın erkek ayrımına
gidilmemesi, gençlerin modern eğitimle yetiştirilmesi, dile getirilmiştir. 113
3 Mart 1924 tarihinde çıkarılan Tevhid-i Tedrisat Yasası ile Cumhuriyet
eğitiminin temelleri atılmıştır. Öğretim birleştirilmiş,
tüm okullar Eğitim
Bakanlığı’nın kontrolü altına alınmış, eğitimde duygu ve düşünce birliği sağlanmaya
“Maarifte Gaye”, Hakimiyet-i Milliye, 3 Mayıs 1923.
Burhan Göksel, “ Atatürk’ün Millî Eğitim Politikası ve Misak-ı Maârif ”, I. Uluslararası Atatürk
Sempozyumu Bildirileri, 21-23 Eylül 1987, Ankara, 1994, s. 376.
110
Atatürk’ün Söylev ve Demeçleri, TBMM’nde ve CHP Kurultaylarında (1919-1938), Cilt I-III,
Türk İnkılap Tarihi Enstitüsü Yayınları, Türk Tarih Kurumu Basımevi, 1997, s. 318.
111
Tevhid-i Tedrisat Kanunu 3 Mart 1924’te kabul edilene kadar eğitim işleri, bir taraftan Milli
Mücadele Dönemi’nde oluşturulan Maarif Vekaleti’nin, diğer taraftan da Şeriyye ve Evkaf
Vekaleti’nin elinde idi. Detaylı bilgi için bkz.: 1929-1930 Ders Senesi Muallim Yıllığı, İstanbul
Devlet Matbaası, 1929, s. 68; Cumhurbaşkanları, Başbakanlar ve Milli Eğitim Bakanlarının …,
s. 10. Modern eğitimi gerçekleştirmek yolundaki bu ilk adım, daha önce II. Meşrutiyet Dönemi’nde
Ziya Gökalp tarafından İttihat ve Terakki Fırkası’nın 1916 Kongresi’nde dile getirilmiştir. Bu konuda
tezin giriş kısmında ayrıntılı olarak bilgi verilmiştir.
112
Mustafa Rahmi [Balaban], “Gazi Paşa Hazretlerinin Maarif Umdesi: Asri Terbiye ve Maarif,
Ankara 1339 (1923)” için bkz. Seçil Akgün-Murat Uluğtekin; “Misak-ı Maarif”, Atatürk Yolu,
Ankara Üniversitesi, Türk İnkılap Tarihi Enstitüsü Dergisi, Sayı: 3 (1989), s. 286, 291 vd.
113
Akgün, a.g.m., s. 124.
108
109
35
çalışılmış ve böylece Tanzimat Dönemi’nden beri süre gelen medrese-mektep
ikiliğinin önüne geçilmiştir. Mevzuat düzenlemelerinin yapılması ile ulusal, laik,
çağdaş sisteminin önündeki engeller kaldırılmıştır.114 Dağının eğitim kurumları tek
bir çatı altında birleştirilmiştir. Laik bir zeminde eğitim veren okullarda, yurttaşlık
eğitiminin yaygın hale getirilmesine,115 ulus bilincine sahip, Cumhuriyet rejimi için
özveride bulunacak bireyler yetiştirilmeye gayret edilmiş ve bu amaçla “ulusal
eğitim sistemi” oluşturulmuştur. Cumhuriyet’i koruyan, sahip çıkan çağdaş insan ve
toplum oluşturulmaya çalışılmıştır. 116 Ulusun ve yeni kurulan devletin ihtiyaçlarına
uygun ve bilimsel, laik, bireylerin yeteneklerini ortaya çıkaracak eğitim programları
hazırlanmıştır. Ulusal eğitim ve kültürden söz edilirken eğitimin kaynaklarının da
ulusal kaynaklardan çıkması üzerinde durulmuştur. Bu doğrultuda hazırlanan eğitim
programlarında bağımsızlığın korunması, birlik ve bütünlüğün sağlanmasından,
halkın refah ve mutluluğundan söz edilebilirdi. 117
İstanbul’daki Maarif Nezareti 1923’te kapatılmış ve Milli Mücadele
Dönemi’nde Anadolu’da kurulan Maarif Vekaleti’nin genişletilmesiyle 23 Mart
1926’da kabul edilen 789 Sayılı “Maarif Teşkilatı’na Dair Kanun”la Milli Eğitim
Bakanlığı kurulmuştur 118 Cumhuriyet Dönemi’nde eğitim kurumu sayısının da
düzenli olarak arttığı ve bütçeleme işlemlerine özen gösterildiği görülmektedir.
1922-1923 yılında 19 iki devreli sultani bulunmaktadır. Bunun 13’ü tam devreli
erkek sultanisi, 1’i dokuz senelik kız sultanisi, 5’i de 10 seneliktir. 1923 yılının
Hale Şıvgın, “Atatürk’ün Eğitim ve Kültür Politikaları”, Cumhuriyet’in İlk Yıllarından
Günümüze Dil-Kültür-Eğitim, Gazi Üniversitesinin 80. Yıl Armağanı, Ankara, 2007, s. 232.
115
Şimşek, Küçük, Yavuz; a.g.m., s. 2814, 2819.; Murat Gürkan Gülcan, “Eğitimin Hukuksal
Temelleri”, Eğitim Bilimine Giriş, (Ed.) Kasım Kıroğlu, Cevat Elma, Pegem Akademi Yayınları,
Ankara, 2015, s. 129.; A. Sudi Bülbül; “Eğitimin Planlanması ve Harcamaları”, Cumhuriyet
Döneminde Eğitim, Milli Eğitim Basımevi, İstanbul, 1983, s. 628.; Ahmet Bekir Palazoğlu,
“Cumhuriyet Döneminde Milli ve Laik Eğitime Geçiş Süreci”, Cumhuriyet’in İlk Yıllarından
Günümüze Dil-Kültür-Eğitim, Gazi Üniversitesinin 80. Yıl Armağanı, Ankara, 2007, s. 279.;
Bursalıoğlu, a.g.m., s. 344.
116
İhsan Sungu; “Tevhid-i Tedrisat ”, Belleten, Cilt: II, Sayı: 5-6, 1938, s. 397.; Ziya
Bursalıoğlu; “Atatürkçü Eğitim Üzerine”, I. Uluslararası Atatürk Sempozyumu, 21-23 Eylül 1987,
Ankara, 1994, s. 344.
Ergin, Türk Maarif Tarihi, 3.Kısım, İstanbul, 1970, s. 1638.; Binbaşıoğlu; a.g.m., s. 252-258;
Akgün, a.g.m., s. 121, 128.
117
Binbaşıoğlu, a.g.m., s. 252.
118
Kemal Güçlüol, “Milli Eğitimde Teşkilatlanma”, Cumhuriyet Döneminde Eğitim, Milli Eğitim
Basımevi, İstanbul, 1983, s. 150; Akçay, a.g.e., s. 165.
114
36
başında ise 72 bir devreli lise (ortaokul), 23 tam devreli lise mevcuttur. 119 Milli
Mücadele ortaöğretim, “Orta Öğretim Okulları” olarak ödeneği genel bütçeden
karşılanan bir ve iki devreli olmak üzere “sultani” lerle, ödeneği il özel bütçesinden
karşılanan “idadi” lerden meydana gelmekteydi. 1 Eylül 1923’ten itibaren İdadiler,
Maarif Vekaleti bütçesine bağlanmıştır.120
Öğretim kurumlarının seviyeleri belirlenirken, merkez ve taşra örgütlerinin
yapı ve işlevi saptanmıştır. Bu yasa ile ortaöğretim kurumları ortaokullar, liseler,
öğretmen okulları, köy okullarından oluşmuştur. Türkiye 13 eğitim bölgesine
ayrılmış ve her bölgenin başına Maarif Emini görevlendirilmiştir. Ancak ortaöğretim
kurumları üzerindeki yetki ve görevleri sınırlı olan Maarif Eminlikleri, 1931’de
kaldırılmıştır. Maarif Teşkilatı’na dair kanun 22 Haziran 1933’te yayımlanan
“Maarif Vekâleti Merkez Teşkilatı ve Hakkında Kanun” un kabulü ile yürürlükten
kalkmıştır.
Okullar, bireylerin toplumsallaşmasında ve toplumun yüceltilmesinde
oldukça önemli bir yer işgal etmesine rağmen, 121 ülke gerçeklerinin farkında olana
Mustafa Kemal Paşa, Türk çocuklarının eğitiminden yalnızca örgün eğitim kurumları
olan okulları değil, aileyi de sorumlu tutmuştur. Bu dönemde, Türk kadınının
Türklüğü yücelten nesiller yetiştiriyor olmasından dolayı hem aile hem de uzun
vadede toplumun sosyal, ekonomik ve kültürel gelişimindeki rolü açısından kız
çocuklarının eğitimine önem verilmesinin üzerinde durmuştur. Maarif Vekaleti
Mecmuası’nda “Liselerin ve Kız Mekteplerinin Hedefi” isimli yazıda özellikle kız
okullarının, kadınların ekonomik bağımsızlığını kazanmalarına yönelik eğitim
vermelerinin yanı sıra, kadını dikiş-nakış ve bir evin idaresi gibi temel bilgilerle
donatılması üzerinde durulmuştur.122 Bu derece yoğun çaba gösterilmesinin nedeni
özellikle Cumhuriyet’in ilk yıllarında yurt genelindeki okur-yazarlık oranının düşük
Yücel, a.g.e., s. 22.; Türkiye Cumhuriyeti Maarifi, 1941-1942, Maarif Matbaası, Ankara, 1943,
s. 32-33.
120
Türkiye Cumhuriyeti Maarifi, 1923-1943, Maarif Vekaleti, Ankara, 1944, s. 27.; Yücel, a.g.e.,
s. 17-18, 21.; Fatma Varış ; “Program Geliştirme Çalışmaları”, Cumhuriyet Döneminde Eğitim,
Milli Eğitim Basımevi, İstanbul, 1983, s. 199.
121
Nilay Çabuk; Kırda Kız Çocuklarının Eğitimdeki Eşitsizliği (Güneydoğu Örneği), Ankara
Üniversitesi Basımevi, Ankara, 2003, s. 11.
122
Maarif Vekaleti Mecmuası, Sayı: 19, (1930), s. 125.
119
37
olmasıdır. 1927 yılı itibariyle halkın ancak %10’u okur-yazardır. Bunlar içinde
kadınların oranı ise yalnızca %3,6’dır.123
Mustafa Kemal Paşa’nın bu mücadelede en büyük yardımcıları; Kazım Nami
Duru, Ziya Gökalp, İhsan Sungu, Ali Haydar Taner, Mustafa Necati, Cevat
Dursunoğlu, Selim Sırrı Tarcan, Mustafa Rahmi Balaban, Faik Reşit Unat, Rüştü
Uzel, Mehmet Emin Erişirgil, Nafi Atuf Kansu, İsmayıl Hakkı Baltacıoğlu 124, Hasan
Âli Yücel, İsmail Hakkı Tonguç, Mehmet Emin Soysal, Hıfzırrahman Raşit Öymen
gibi eğitimci ve düşünürlerdir.125 Eğitimi, ülkenin bağımsızlığı, bireyin özgürlüğünün
dayanağı, kalkınmanın temeli olarak gören bu kadrolar Osmanlı Devleti’nin son
dönemlerinde açılan rüştiye ve idadilerde pozitif bilimleri okuyarak yetişmiş,
devrimci kişilerdir.126
Cumhuriyet’in eğitim reformunun kökenlerini de Osmanlı modernleşmesinde
aramak gerekir. Tanzimat Dönemi’nde açılan okullarda, kadın öğretmenlerin
yetiştirilmesi ile kızların eğitimi birlikte yürümüşse de sınırlı kalmış, dönemin siyasi
koşulları, ekonomik sıkıntılar ve siyasi fikir akımları ile eğitimcilerin bilgi ve
tecrübesi etkili olmuştur. 127
Cumhuriyet Dönemi’nde kız eğitimine daha fazla duyarlılık gösterilmeye
başlanmış, kız çocuklarına her seviyedeki eğitim kurumu ve mesleğin kapısı
açılmıştır. Bu ilk kuşak kız çocukları, modernleşme ve uluslaşma sürecinde başrolü
Amerikan Maarif İşleri Raporundan: Maarif İşleri, Devlet Basımevi, İstanbul, 1939, s. 1.
İsmayıl Hakkı Baltacıoğlu (1886-1978), 1912’de yazdığı Talim ve Terbiye’de İnkılap adlı eserinde
eğitim ve öğretimin amacını, bireylerin bilgilerinden çok zekaları, girişim, azim ve sebatlarını
artırmaktır, diyecektir. Baltacıoğlu’na göre ulusun öncelikli amacı, çocuklarını hayata hazır hale
getirmektir. Hayata hazırlayan sermaye, eğitim ile kazanılır. Bilgi karakteri güçlendirmektir.
Baltacıoğlu, öğretime dramatizasyonu sokmuştur. Binbaşıoğlu, a.g.e., s. 37-38, 49-50; Bahri Ata,
“Atatürk, Eğitim ve Altruism”, Cumhuriyetin İlk Yıllarından Günümüze Dil Kültür ve Eğitim,
Gazi Üniversitesi İletişim Fakültesi Basımevi, Ankara, 2007, s. 185.
125
Bahri Ata, “Eğitimin Tarihsel Temelleri”, Eğitim Bilimine Giriş, (Ed.) Emin Karip, Pegem
Yayıncılık, Ankara, 2008, s. 74, 185.; Altun, a.g.m., s. 39; Binbaşıoğlu, a.g.m., s. 260.; Akyüz, a.g.e.,
s. 332.
126
Başaran, a.gm., s. 141.; Rauf İnan, “1920’lerde Türk Millî Eğitimi ”, Cumhuriyet Döneminde
Eğitim, Millî Eğitim Basımevi, İstanbul, 1983, s. 67.
127
Kodaman, a.g.e., s. 8-9, 23, vd., 157-162, 164-166.
123
124
38
oynamış, toplumsal dönüşümün sağlanması misyonunu yüklenmiş128 kızlara yönelik
okullaşma oranı artış göstermiştir.129
Bu dönemde gelişmiş ülkelerin eğitim alanındaki tecrübelerinden de istifade
edilmiştir. Askeri alanda Fransız uzman kullanımıyla başlayan ve zamanla İsveç,
Alman, İngiliz uzmanların da kabul edilmesiyle devam eden Cumhuriyet
modernleşmesi, kız okullarının ıslahı için hazırlanan raporlar ile bir üst düzeye
taşınmıştır.130 Cumhuriyet Dönemi’nde ise Amerikalı John Dewey’in 1924’te ülkeye
davetiyle başlayan ve 1933-1934’te çalışmalar yapan bir Amerikan heyetinin
çalışmalarını içine alan yabancı uzman raporları da bu silsilenin devamı olarak
değerlendirilebilir.131
Amerikalı John Dewey’den sonra 1925’te Alman teknik uzman Alfred
Kühne, 1927’de Belçikalı teknik uzman Omer Buyse, 1932’de İsviçreli
yükseköğretim uzmanı Prof. Dr. Albert Malche, 1934’te Amerikan eğitim uzmanı
Mis Parker, 1933-1934’te bir grup Amerikan uzman davet edilmiş ve rapor
hazırlamaları sağlanmıştır. 1935’te Dil Tarih ve Coğrafya Fakültesi Klasik Filoloji
Bölümü’ne gelen Prof. Dr. George Rohde, liselere Latince dersi konması gerekliliği
üzerinde durmuştur. Dönemin Milli Eğitim Bakanını ikna etmiş ve böylece bazı
liselerin ders programına Latince dersi eklenmişse de, uzun soluklu olmamıştır. 132
Bu yabancı uzmanlar içinde özellikle John Dewey ön plana çıkmaktadır. 19
Temmuz 1924’te gelen Dewey iki buçuk ay süren araştırmaların sonucunda
tavsiyeler içeren iki ayrı rapor hazırlamıştır. Dewey’in benimsediği ilerlemeci
kurama göre, eğitim sürekli değişen bir olgudur ve yaşam sürekli değiştiği için,
tecrübeler de yeniden düzenlenmelidir. Bireydeki doğal yeteneklerin ortaya
çıkarılması gerektiği kanısındaki Dewey’e göre ortaöğretim, çocukları bir mesleğe
hazırlamaya yöneliktir. 133 Teoride pragmatist felsefeye ve onun uzantısı olan
Akşit, a.g.e., s. 19, 146, 151, 196.; Tan, a.g.m., s. 85,vd.; Özodaşık, a.g.e., s. 137.
Akyüz, “Osmanlı’nın Son Döneminde … ”s. 16 ; Ergin, Türk Maarif…, 3. Kısım, s. 1638; Akşit,
a.g.e., s. 220.
130
Ülker Akkutay, Milli Eğitimde Yabancı Uzman Raporları, Avni Akyol Ümit Vakfı,
Ankara,1996, s. 2-13.
131
Gülnaz Gezer-Baylı, Türkiye’de İstihdam edilen Fransız Uzmanlar ve Türk Modernleşmesine
Katkıları, Yüksek Lisans Tezi, Hacettepe Üniversitesi, 2013, s. 1, 4.
132
Hasibe Çetin, “Eğitimde İdealist Beklentiler, Pragmatist Yaklaşımlar”, Ankara Üniversitesi
Eğitim Bilimleri Fakültesi Dergisi, Cilt: 27, Sayı: 2, (1994), s. 666-667.
133
Göksel, a.g.m., s. 375.; Özodaşık, a.g.e., s. 180-181.
128
129
39
ilerlemecilik eğitim felsefesine göre düzenlenen Cumhuriyet Dönemi eğitim sistemi
felsefesinin hareket noktası, tecrübe olmuş ve çocukların da yetişkinler gibi tecrübe
edinerek öğrenmesi amaçlanmıştır. Dewey’in yaklaşımı, Atatürk’ün eğitim felsefesi
olan “İnsanı iş yapabilir hale getirme” düşüncesi ile yakınlık göstermiştir. 134
Dewey’e göre, liseler uluslararası ölçüye tabi kurumlardır. Ancak bizdekiler zorunlu
ve bütünleyici ölçüde eğitim verecek kurumlar değildir ve özellikle yükseköğretime
hazırlayacak şartlar ve araçlarla donatılması gerektiğinden sınırlı miktarda
açılmalıdır. Orta mektepler de binaları, öğretmenleri, öğrencileri, ders araçları
dikkate alınarak tasfiyeye tabi tutulmalıdır.135
Bahse konu yabancı uzmanların görüşleri Maarif Vekili Mustafa Necati Bey
döneminde hayata geçirilmiştir. Mustafa Necati Bey, Milli Mücadele Dönemi’nde
yetişmiş ve bu dönemin coşkusunu eğitim alanında da sürdürmüş bir şahsiyettir. Bu
dönemde Dewey’in önerisi üzerine Bakanlık, merkez örgütünü bir bürokrasi
makinası olmaktan çıkarıp, fikir ve ilham kaynağı haline getirmek için Talim ve
Terbiye Dairesi’ni kurmuş, öğretim kademelerini şubelere ayırmış, Hıfzıssıhha
Dairesi ve Maarif Eminlikleri kurulmuştur. Okul müzelerinin kurulması da Mustafa
Necati Bey dönemine rastlamaktadır. Almanya’dan 1925’te gelen teknik uzman
Alfred Kühne ise kadınların eğitimini ayrı bir konu olarak ele alınmasını öngörmüş,
kızların bağımsız iş sahibi olmalarının onlara güç kazandıracağına işaret etmiş,
topyekûn kalkınmada kızlar için açılacak okullarda özellikle ev ekonomisi, çocuk
bakımı, biçki ve dikiş gibi derslerin okutulmasını tavsiye etmiştir.136
Savaştan çıkmış bir ülkenin içinde bulunduğu ekonomik sıkıntılara rağmen
modernleşme kanallarından biri olarak görülen yurtdışına öğrenci gönderilmesi
Mustafa Kemal Paşa’nın Türkiye İktisat Kongresi esansında sarf ettiği “Bu memleketin efradı
ellerinde nümuneleriyle ziraaat, ticaret, san’at, say ve sabanın mümessili olsun. Artık bu memleket
fakir, millet fakir, değil, belki de memleketimiz zenginler memleketidir. ” sözleri bu kapsamda
değerlendirilebilir. Detaylı bilgi için bkz.: Ökçün, a.g.e., s. 211. Atatürk 25 Ağustos 1924’te John
Dewey’nin de katıldığı Türkiye Muallimler Birliği Kongresi üyeleri şerefine verilen ziyafetteki
sözleri, Türkiye İktisat Kongresi’ndeki sözlerine yakındır. Yurdun kız, erkek bütün çocukları eğitimin
bütün derecelerinden geçmeliydi ve ekonomik hayatta etkin olacak surette yetiştirilmeliydi. Detaylı
bilgi için bkz.: Yücel, a.g.e., s. 26.; Ata, a.g.m., s. 76, 191.; Yunus Günindi, “Eğitimin Felsefi
Temelleri”, Eğitim Bilimine Giriş, (Ed.) Kasım Kıroğlu, Cevat Elma, Pegem Akademi Yayınları,
Ankara, 2015, s. 62.; Altun, a.g.m., s. 39.; Durmuş Ekiz; “Eğitimin Felsefi Temelleri”, Eğitime Giriş,
(Ed.) Haluk Özmen, Durmuş Ekiz, Pegem Akademi, Ankara, 2014, s. 82.; Cumhurbaşkanları,
Başbakanlar,…, s. 19.
135
Cumhurbaşkanları, Başbakanlar,……, s. 345-354.
136
Akkutay, a.g.e., s. 106., 133; Özodaşık, a.g.e., s. 181-182.; Başaran, a.g.m., s. 143.
134
40
usulüne de daha Cumhuriyet Dönemi’nin ilk yıllarında başvurulmuştur. Fen
bilimlerinden sosyal bilimlere, güzel sanatlardan arkeolojiye kadar birçok alanda
öğrenci gönderilmesi ülkenin genel olarak modernleşmesi ve bireyi yetiştirme
kararlılığının bir göstergesidir. Bireyi yetiştirme politikası, sağlam temeller üzerine
oturtulduğunda
toplumdaki
destekleyebileceklerdir. 137
bireyler
gelişim
ve
yenilikleri
daha
kolay
Modernleşmeyi daha kısa sürede yerine getirmek için
Mustafa Necati’nin Milli Eğitim Bakanlığı döneminde 1925 yılında 22 lise öğrencisi
Avrupa’ ya eğitim amaçlı gönderilmiştir. Atatürk onlardan beklentilerini “Sizi
kıvılvım olarak gönderiyorum. Volkan olup dönmelisiniz.”, sözleriyle dile
getirmiştir.138
Cumhuriyet Dönemi’nde kendi kaderine razı, geçmişi tekrarlayan bireyler
yerine, kendi geleceğini planlayan, katılımcı ve girişimci bireyler yetiştirmek
hedeflenmiştir. Atatürk’ün eğitim felsefesi, bilgisizliği ortadan kaldırmak ve çağdaş
düşünen insan yetiştirmek olmuştur. 139 Cumhuriyetin eğitim reformu erkeklerin
yararlandığı olanaklardan kadınlara da yararlanma fırsatı vermiştir. Mustafa Kemal
Kastamonu’da Cumhuriyet Halk Partisi binasında, parti mensuplarıyla yaptığı 30
Ağustos 1925 tarihli konuşmasında; bir toplumun kadın ve erkek iki cinsten
oluştuğunu,
bunlardan
birini
geri
bırakılarak
toplumun
ilerlemesinin
ve
yükselmesinin mümkün olmayacağını, kalkınmanın kadın nüfustan da yararlanılması
halinde hız alacağını, her ikisini birlikte değerlendirilmesi halinde inkılapların
başarısını kadın eğitiminin başarısına bağlamıştır.
140
Diğer taraftan kadın, alacağı
eğitimle hayat boyu karşılaştığı güçlüklerle mücadele ederken, insan ve yurttaş olma
hakkından yararlanabilecektir. Uygulanacak eğitim programları bireyin içinde
bulunduğu sosyo-kültürel çevrenin koşullarıyla olduğu kadar yaşanılan çağa uyumlu
olmalıydı.141
Türkiye için kadın-erkek cinsiyet ayrımın son bulmasında Milli Mücadele’nin
büyük etkisi olmuştur. Birlikte mücadele veren kadın ve erkekler savaş sonrasında da
Özodaşık, a.g.e., s. 125-126.
Ata, “Atataürk, Eğitim ve …”, s. 196-197.
139
Doğan, a.g.m., s. 194-195.
140
Hakimiyet-i Milliye, 1 Teşrin-i evvel 1925.; Soydan; a.g.m., s. 271.
141
Atatürk’ün Söylev ve Demeçleri, s. 245.; Oğuz, a.g.m., s. 189.; Rauf İnan, “Atatürk’ün Eğitimci
Kişiliği”, Cumhuriyet Döneminde Eğitim, Millî Eğitim Basımevi, İstanbul, 1983, s. 20.
137
138
41
eğitimin
tüm
benimsemiştir.
142
olanaklarından
müştereken
yararlanması
yolunu
Karma eğitim Türk kadının sosyal hayatta hak ettiği yere
gelmesinde önemli bir etkendir ve Mustafa Kemal Paşa, kadın ile erkeğin toplumda
bir bütün olduğunu, toplumun kalkınması ve ilerlemesi için kadının, erkeklerden
daha fazla eğitilmesi gerektiğini her fırsatta savunmuştur. Kadın önce anne ve ev
hanımı olmakla birlikte insan ve vatandaş olarak sosyal ve ekonomik hayatta faal
olarak yer almalı, erkekler kadar hatta onlardan daha fazla eğitim almalıdır.143
Atatürk Dönemi’nde eğitim alanında cinsiyetten kaynaklanan farklılıkları
ortadan kaldırmak ve toplumun bütün fertlerinin eşit haklardan faydalanmasını
sağlamak için büyük gayret gösterilmiştir. 144 Bu ihtiyacın tespitinde Tekirdağ’da
1924 yılının başında kız lisesi bulunmaması nedeniyle kızların erkek lisesine
kaydolmak istemesi etkili olmuş ve karma eğitim gündeme gelmiştir. Konu ile ilgili
gazete ve dergilerde aydınlar, yöneticiler açıklamalar yapmış, görüşlerini dile
getirmiştir. 145 Yine 1924’te Maarif Vekili Vasıf Bey, 17 Nisan 1924’te Bakanlık
bütçesinin görüşülmesi sırasında gelen bir soru üzerine, kız liseleri ile erkek liseleri
arasında programlar ve sınıflarda var olan ayrılığın birleştirileceğini, kız ve
erkeklerin aynı yoldan yürütüleceği belirtmiş ve karma eğitimin önemine dikkat
çekmiştir. 146 Necmettin Sadık ise 29 Haziran 1924 tarihli Akşam gazetesinde
“Müşterek Terbiye” isimli yazısında; kızlar ile erkeklerin ilkokuldan itibaren aynı
ortamda eğitim almasının kadınları hayata hazırladığını, erkek ile kadın arasındaki
farkı azaltmaya ve erkeklere de kadınlar karşında nazik davranma fırsatı verdiğini;
ancak toplumumuz henüz bu uygulamadan doğacak bunalımlara hazır olmadığını
ifade etmiştir. 147
Maarif Vekaleti Mecmuası, (1925-1927), s. 187.; Cumhurbaşkanları, Başbakanlar,……, s. 376.
Emel Doğramacı, Türkiye’de Kadının Dünü ve Bugünü, Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları,
İstanbul, 1989, s. 101, vd.
144
Tayyip Duman, “ Atatürk’ün Kültür ve Eğitim Anlayışı ”, Cumhuriyet’in 80. Yılı Sempozyumu
Bildirileri, Gazi Üniversitesi Atatürk İlkeleri ve İnkılâp Tarihi Araştırma ve Uygulama Merkezi,
Ankara, 2007, s. 226.
145
S. Tunay Kamer; Türk Eğitim Sisteminde Karma Eğitim Sistemine İlişkin Fikirler,
Tartışmalar ve Uygulamalar (1908-1950), Ankara Üniversitesi Eğitim Bilimleri Enstitüsü, Eğitimin
Kültürel Temelleri Ana Bilim Dalı, Eğitimin Kültürel ve Sosyal Temelleri Bilim Dalı, Doktora Tezi,
Ankara, 2013, s. 131.
146
Cumhurbaşkanları, Başbakanlar,…. , s. 271.
147
Akşam,29 Haziran 1924.
142
143
42
Bu tartışmaların da etkisiyle III. Heyet-i İlmiye’de karma eğitime geçme
kararı alınmış ve öncelikle ortaokullarda 1927-1928 eğitim-öğretim yılından itibaren
karma eğitime geçilmiştir. Bu kapsamda 1927-1928 ders yılında Adapazarı, Bolu,
Burdur, Çanakkale, Erzincan, Giresun, İzmit, Kilis, Nevşehir, Ordu, Sinop, Tarsus,
Tekirdağ, Tokat, Zonguldak, Eskişehir, Afyon, Antalya, Gaziantep, Malatya Erkek
Ortaokulları karma yapılmıştır. 148 Sonraki günlerde kız çocuklarının velilerinin
müracaatı ve Maarif Vekaleti’nin izni ile Denizli Ortaokulu’nda karma eğitime
başlanmıştır.149 Bunun dışında öncelikle Bursa, Bolu, Adapazarı’nda memur ailelerin
kız çocukları erkek ortaokullarına kayıt yaptırmıştır.150 Milli Eğitim Bakanı Esat Bey
24 Mart 1931’de karma eğitim hakkında gazetecilere verdiği demeçte, 70’i aşkın
ortaokulda karma eğitimin başladığını, kız öğrenci sayısının az olduğu yerlerde yeni
bir kız ortaokulu açılmayacağını ve karma eğitimin mali ihtiyaçlardan doğduğunu
belirtmiştir. Okul binalarının karma okullarda kız ve erkek öğrencilere uygun olarak
hazırlanacağını da bildirmiştir. 151
Bursa’da bir kız lisesinin açılması, Bursa’da bulunan Amerikan Kız
Koleji’nin kapatılmasının söz konusu olduğu döneme denk gelmiştir. Kolejde, 1928
yılının ilk aylarında Protestanlığın öğrencilere telkin edildiği haberleri yayılmış, üç
kız öğrencinin din değiştirmesiyle aileleri tarafından kız öğrenciler okuldan alınmış
ve Bursa Amerikan Kız Koleji kapatılmıştır.152 Board Heyeti’ne ait kolej binası ve
eşyaları Türk Maarif Cemiyeti tarafından kiralanmış, 1928-1929 ders yılında
öğretime başlamış, 1930-1931 ders yılında Fakihe Öymen müdire olarak atanmıştır.
Bursa Kız Lisesi’nin gösterdiği başarı ve Bursalı kızların liseye olan talebini günden
güne artması sonucu, bina önce Amerikan Board Heyeti’nden satın alınmış, 19331934 ders yılında da Maarif Cemiyeti’nin kendine ait binada derse başlanmıştır. 153
Karma eğitim ile fırsat eşitliği yaratılmış, kadın nüfusun eğitim oranı artmış,
geleneksel değer yargılarının önüne geçilmiş ve böylece genç kızlar Atatürk’ün
Yücel, a.g.e., s. 50.
Cumhuriyet, 13 Aralık 1926.
150
Kamer, a.g.e., s. 189.
151
Cumhurbaşkanları, Başbakanlar,…. , s. 43.
152
Ahmet Uçar, Amerikan Misyonerlerinin Türkiye’deki Faaliyetleri (1818-1930), Selçuk
Üniversitesi, Sosyal Bilimler Enstitüsü, Tarih Ana Bilim Dalı, Basılmamış Yüksek Lisans Tezi,
Konya, 1988, s. 242, vd.; Arığ, a.g.e., s. 71-73.; “Bursa Koleji Nasıl Sed Edildi?”, Cumhuriyet, 1
Şubat 1928.
153
Türk Maarif Cemiyeti Bursa Kız Lisesi ve Mahalli Teşkilatı, 1937, s. 24-25.
148
149
43
ideallerini gerçekleştirmişlerdir.154 Kız çocuklarının da erkek çocukların yararlandığı
imkanlardan
yararlanması
eğitimin
yaygınlaşmasına
yönelik
önemli
bir
gelişmedir.155
Karma okulların dışında yalnızca kız öğrencilere mahsus ortaöğretim
kurumlarını görmek de mümkündür. Bu okulların ilk örneklerini 1911’de açılan
İstanbul İnas Sultanisi, 1915’de Erenköy ve Çamlıca İnas Sultanileri, 1916’da
Kandilli Sultanisi (Adile Sultan İnas Mekteb-i Sultanisi)’dir. Ancak İstanbul dışında
bir İnas Sultanisi açılması Milli Mücadele’nin zaferle bittiği döneme rastlamaktadır.
Çok sayıdaki kız öğrencinin yükseköğretime devam etmek istemesi nedeniyle bu
okullardaki eğitim, erkek liselerindeki eğitimin paralelinde düzenlenmiştir. Erkekler
ile eşit şartlarda bakalorya sınavlarına girebilmeleri için erkek liselerinin programları
uygulanmak üzere İzmir’de 1922, Ankara’da 1923’te birer kız lisesi açılmıştır. İzmir
Kız Sultanisi, Karataş’ta bir ev olarak inşa edilen bir eski bir yapı okul binası olarak
kullanılmıştır.156
Özetle Cumhuriyet Dönemi’nde ortaöğretim sistemi, eğitimde fırsat eşitliğini
sağlamak ilkesi üzerine kurulmuş ve ortaöğretim kurumları bürokrasinin, sanayinin,
hizmet ve tarım sektörünün ihtiyacı olan memur, tekniker, nitelikli işçi gibi
çağdaşlaşmanın gereği olan nitelikli insan gücünü yetişmesinde önemli bir rol
oynamıştır. Diğer yandan bu öğretim kurumları vasıtasıyla yükseköğretime öğrenci
yetiştirilmiştir.157
Maarif Vekaleti Mecmuası, (1926).; Cevat Dursunoğlu, “Türkiye’de Karma Eğitim”, İmece,
Sayı:2 (1961), s. 23.; Öymen; “Cumhuriyet Eğitimine Geçişte Atatürk’ün Etkisi”, Atatürk
Konferansları (1973-1974), TTK Kurumu Basımevi, Ankara 1977, s. 182.
155
Tezcan, a.g.e., s. 350-351.; Rauf İnan, “Mustafa Necati (Mustafa Kemal’in Maarif Vekili)”,
Cumhuriyet Döneminde Eğitim, Millî Eğitim Basımevi, İstanbul, 1983, s. 668.; Halil Şıvgın,
“Atatürk’ün Kültür ve Eğitim Politikaları”, Cumhuriyet’in İlk Yıllarından Günümüze Dil-KültürEğitim, Gazi Üniversitesinin 80. Yıl Armağanı, Ankara, 2007, s. 233.
156
Yücel, a.g.e., s. 489, 494, 504.; Tutsak, a.g.e., s. 316-317., Türkoğlu, a.g.m., s. 96-97.; Mustafa
Selçuk, “Üsküdar’dan Darülfünuna Kız Öğrencilerin Eğitimi”, Tarih Dergisi, Sayı: 48 (2000), s. 6768.
157
Ergin, a.g.e., Cilt: 5, s. 2068; Doğan, Öğrenci Öğretmen ve Program Yönünden Türk Öğretim
Sisteminin Değerlendirilmesi, Milli Eğitim Basımevi, İstanbul, 1972, s. 4, 95.; Türkoğlu, a.g.e., s.
181-182.; Özodaşık, a.g.e., s. 222.
154
44
1.2. Heyet-i İlmiyelerden Maarif Şuralarına Ortaöğretim ve Kız Eğitimi
Tanzimat Dönemi’nde Meclis-i Kebir-i Maarif’e (Talim ve Terbiye Kurulu)
bağlı “Daire-i İlmiye” nin görevleri Milli Mücadele Dönemi’nde “Heyet-i İlmiye”,
Cumhuriyet Dönemi’nde de “Heyet-i İlmiye”, “Milli Eğitim Şuraları”, “Talim ve
Terbiye Dairesi” tarafından yerine getirilmiştir. Heyet-i İlmiyeler, Atatürk’ün eğitim
ve öğretimi uzmanlara bıraktığının göstergesidir. 2287 Sayılı Kanun ile Milli Eğitim
Şuraları merkez örgütünün bir parçası olmuştur. İlk şura 1939’da toplanmış, milli
eğitim örgütünün geliştirilmesi sağlanmıştır. 158
Milli Mücadele yıllarında yapılan Maarif Kongresi (15-22 Temmuz 1921)’nin
ardından, eğitimi düzenleme işleri, bütün yönleriyle Maarif Vekili İsmail Safa Bey
döneminde henüz Cumhuriyet ilan edilmeden kısa bir süre önce bilimsel bir kurul
olan I. Heyet-i İlmiye (15 Temmuz-15 Ağustos 1923)’de programlanmaya
çalışılmıştır. Bu kurul, Cumhuriyet Dönemi’nde yapılacak Maarif Şuralarının
başlangıcı olmuştur. Eğitim sorunları ayrıntılı olarak konuşulmuş, önemli kararlar
alınmıştır. Kadınlar Heyet-i İlmiye’ye girebilecek ve ilköğretim müfettişi
olabileceklerdi. Ortaöğretim konusunda da “Sultani” adı “Lise” ye çevrilmiştir. Lise
izcilik teşkilatı ve okul müzesi, liselerin örgüt ve öğretim süresi gündeme
getirilmiştir. Liseler, 4+4+3=11 yıl yani ilk 4 yıl ilkokul, 4 yıl I. Devre ve son 3 yıl
II. Devreden ibaret olacaktır. Lise II. Devre’de fen ve edebiyat şubelerinin
açılmasına karar verilmiştir. Fransız liselerinde temel ders Felsefe iken, Cumhuriyet
Dönemi’nde liselerde Edebiyat ve Tarih temel ders olmuştur. Amerikan Maarif
Raporlarında da son iki sınıfta şubelere ayrılmasıyla lise eğitiminden hedeflenenlerin
hızlı ve yoğun olarak sağlayacağını belirtilmiştir. Sultanilerin “Lise”ye çevrilmesinin
ardından 1923-1924 ders yılında 72 tek devreli yani ortaokul ve 23 iki devreli lise
açılmıştır. Sultaniler’den “Lise”ye geçiş, 19. yüzyıldan bu yana Avrupa kültür
teşkilatında yaşanan gelişmelerin Milli Mücadele ortamında kaynaşmasını, zihniyet
değişikliğini ifade ediyordu. 159
Ata, “Atatürk, Eğitim ve …”, s. 188; Güçlüol, a.g.m., s. 149.; Hıfzırrahman Raşit Öymen;
“Cumhuriyetin Devraldığı Eğitim”, Eğitim Hareketleri Dergisi, Sayı: 222-223, Ankara, 1973-1974,
s. 19.
159
Hıfzırrahman Raşit Öymen, “ “Sultani” lerden Lise’ye Geçişin Manası”, Eğitim Hareketleri
Dergisi, Sayı: 2, (1955); s. 11-12; I. Heyet-i İlmiye’nin çalışmaları için bknz. Engin Deniz Tanır,
158
45
Cumhuriyet Dönemi’ne gelindiğinde 1923-1924 eğitim yılı itibariyle Osmanlı
İmparatorluğu’ndan intikal eden tam devreli kız liseleri dokuz tanedir. Bunlardan üçü
Erenköy, Çamlıca ve Kandilli Kız Liseleri’dir ve yatılıdır, İstanbul’dadır. Gündüzlü
olanlar ise Ankara, İzmir, Edirne, İstanbul, Bezm-i Alem, Nişantaşı Kız Liseleridir.
Tam devreli erkek liseleri ise 14 tanedir. 160
I. Heyet-i İlmiye’nin çalışmalarını bitirmesini izleyen günlerde milli eğitimi
çağdaşlaştırma çabaları hız kazanmıştır. Fethi Okyar Başkanlığı’nda toplanan İcra
Vekilleri Heyeti’nin 5 Eylül 1923 tarihli hükümet programında ortaöğretimde,
özellikle de kız eğitimine ilişkin olarak tam devreli liselerin açılacağı belirtilmiştir.
Liselere alınacak yatılı öğrencilerin sınav yoluyla belirleneceği, kadınların eğitimine
erkeklerin eğitimi kadar önem verildiğinden çeşitli merkezlerde kız öğretmen okulu
ile kız liselerinin açılmasına başlandığından söz edilmiştir. Ayrıca mektep
müzelerinin açılmasından ve bireyin bedensel kabiliyetleri, sosyal ve ahlaki
yeteneklerinin gelişimine yönelik izcilik teşkilatına önem verileceği belirtilmiştir.161
Maarif Vekili Vasıf Çınar döneminde toplanan II. Heyet-i İlmiye (23 Nisan-1
Mayıs 1924) de Osmanlı İmparatorluğu’ndan devralınan okul ve kurumlardan
rüşdiye ve idadi 1 Eylül 1924’ten itibaren “orta mektep”, sultani ise “lise” adıyla
devam etmiş, eğitim sistemi yeni Türk devletinin düzenine uydurulmaya çalışılmıştır.
Ortaokulu bitiren bir kişi belirli hak ve yetkilerle donatılmış olarak genel hizmetlere
ya da bir meslek okuluna devam edebilir, liseyi bitirenler de yüksekokula gitmek
istemiyorsa bir iş ya ada meslek hayatına atılabilirlerdi. Liseler bir ve tam devreli
olarak iki kademeye ayrılmıştır. Tam devreli liselerin ilk üç yılı “kısm-ı evvel”, son
üç yılı ise “kısm-ı sani” olarak adlandırılmış, ilkokul kısmı kaldırılmıştır. Lise son
sınıfta edebiyat ve fen şubelerine ayrılmıştır. Orta mektep, lisenin bir parçası
olmayarak ayrı bir kademe, lise de yine ayrı bir kademe olacaktır. Buna göre lise
birinci devre ile bağımsız ortaokullar 3 yıllık bir bütün sayılmıştır. Her ikisini süresi
Cengiz Aslan; “Birinci Heyet-i İlmiye ve Çalışma Esasları”, Ankara Üniversitesi Eğitim Bilimleri
Fakültesi Dergisi, Cilt: 52, Sayı 1, (2019).
160
, “Türkiye’de Ne Kadar Tali Mektep Var”, Hakimiyet-i Milliye ,26 Şubat 1924; Yücel, a.g.e., s. 48;
Atila Şehirli, “I. Dünya Savaşı ve Milli Mücadele Döneminde Eğitim (1914-1923)”, Türk Eğitim
Tarihi (Ed.) Selahattin Arıbaş-Mehmet Koçer, Lisans Yayıncılık, İstanbul, 2008, s. 177.
161
İsmail Arar, Hükümet Programları 1920-1965, Burçak Yayınevi, İstanbul, 1968, s. 23; Engin
Kurt, “Cumhuriyet’in İlk Yıllarında Eğitimi Geliştirme Çabaları Süreç ve Elde Edilen Başarıya Bir
Bakış”, Atatürk Haftası Armağanı, 10 Kasım 2007, Genelkurmay Basımevi, Ankara, 2007, s. 103.
46
üçer yıl olarak belirlenmiştir. Kız liseleri erkek liseleri gibi tam sınıflı olarak
kurulacak, erkek liselerinin eğitim süreleri ile aynı olacak, kız ve erkek liselerindeki
öğretim birleştirilecekti. Tam devreli kız liselerinin I. Devresine Çocuk Bakımı,
Dikiş, Biçki, İdare-i Beytiyye gibi dersler ilave edilecekti. Böylece ilk kısmında
kızlar bazı meslek dersleri görebilecekti. Tek devreli liselerden mezun olan kızlar
hayata atıldıkları için ez idaresi dersi konmuştur. Ancak bu dersler erkek
okullarındaki uygulama ya da beden eğitimi saatlerine denk getirilmiştir. Bu dersler
halkın ihtiyacı ve mahalli rağbete göre belirlenecektir. Böylece Fransız eğitim
sistemine göre kurulan ilk ve ortaöğretim birliği parçalanmış, liseler teşkilat
yönünden Fransız liselerinden ayrılmıştır. Fransa’da ise ilkokulların tam devreli
liselerin içinden ayrılması 1959’da gerçekleşmiştir. Ortaokul ve lise programlarında
Fransız ve Latin kültürlerinden alınan müfredat yerine ulusal programların gündeme
gelmesi 1923’ten sonradır. Ortaöğretimde yeni dersler ilave edilmiş ya da çıkarılması
ile sultanilerden ortaokul ve lise ders çizelgelerine doğru bir geçiş olmuştur.
Ortaokulların 2. ve 3.sınıflarına Malumat-ı Vataniye dersi konmuştur. 162
Fransız eğitim sistemi Türk eğitim sistemini etkilemeye Lale Devri’nde
Fransa’ya elçi olarak gönderilen Mehmet Sait Efendi’den istenen raporlar ile
başlamıştı. Tabii bu etki öncelikle askeri okullarda olmuştur. Fransız etkisi Saffet
Paşa döneminde hazırlanan 1869 tarihli Maarif-i Umumiye Nizamnamesi’nde de
kendisini göstermiştir. Fransa’da 1864-1866 yılları arasında Osmanlı elçisi olarak
görev yapan Saffet Paşa’nın Fransız eğitim ve öğretim kurumlarını incelemesi etkili
olmuştur. Giriş bölümünde belirtmiş olduğumuz gibi, 1868’de açılan Mekteb-i
Sultani, Fransız etkisi ile açılan ilk lise olmuştur. Fransız Hükümeti’nin desteklediği
Fransız liseleri örneğinde eğitim programı uygulanmıştır. 163
Mustafa Necati Bey’in Bakanlığı döneminde düzenlenen III. Heyet-i İlmiye
(26 Aralık 1925-8 Ocak 1926)’de liselerin düzenlenmesi, belirli merkezlerde büyük
Ergin, a.g.e., Cilt: 5, s. 2066; Ayas, a.g.e., s. 208; Necdet Sakaoğlu, Osmanlı’dan Günümüze
Eğitim Tarihi, İstanbul Bilgi Üniversitesi Yayınları, İstanbul, 2003, s. 175; Yücel, a.g.e., s. 184;
Türkoğlu, a.g.e., s. 36-37, 44-45, 96-97; Ergün, a.g.e., s. 62, 78, 79; “Heyet-i İlmiye”, Hakimiyet-i
Milliye, 27 Nisan 1924; “Heyet-i Milliye”, Hakimiyet-i Milliye, 30 Nisan 1924; Günseli Gümüşel,
Ortaöğretimde Askerliğe Hazırlık Derslerinden Milli Güvenlik Derslerine Uzanan Sürecin
Eğitimsel Bir Analizi (1926--2012), Ankara Üniversitesi Türk İnkılap Tarihi Enstitüsü, Doktora Tezi,
Ankara, 2015, s. 43; Varış; a.g.m., s. 199; Sakaoğlu, a.g.e., s. 211-231.
163
Akyüz, Türk Eğitim Tarihi…, s. 112; Ergin, a.g.e., Cilt:1-2, s. 481.
162
47
ve daha nitelikli eğitim veren liselerin açılması kararı alınmıştır. Önemli liselerin
müdürleri de katılmıştır. Heyet-i İlmiyelerde amaç eski eğitim sistemi yerine modern
bir sistemi kurmaktır. Bu yüzden eğitimin her alanına ilişkin kararlar alınmıştır. Lise
ve orta mektepler, John Dewey’in raporu doğrultusunda 22 Mart 1926 tarihli 789
Sayılı “Maarif Teşkilatına Dair Kanun” ile ortaöğretim kurumları arasında
sayılmıştır. Bu yasa ile iki yeni kurum olarak Dil Heyeti ile Milli Talim ve Terbiye
Dairesi kurulmuştur. Amaç, Türkiye Cumhuriyeti’nin başlıca hedeflerinden olan
ulusu topyekün eğitmek ve aydınlatmak projesi ve “Türk kimliği” nin kazanılmasını
sağlamaktır. Böylece Milli Mücadele Dönemi’nden beri çalışmalarını sürdüren
Heyet-i İlmiyelerin çalışmalarını bu daire yapacaktır. 164
Lise ve ortaokul gündüzlü öğrencilerinden para alınmayacağı 822 nolu 24
Nisan 1926 tarihli kanun ile belirtilmiş, ancak 1926-1927 yılından itibaren
uygulanmıştır. Yine okul doktorluğu da Dewey’nin raporu doğrultusunda
kurulmuştur. Milli Talim ve Terbiye Kurulu’nun kurulması ile eğitim politikası
istikrarlı hale gelmiştir. CHF’nın uzun süren iktidarı, değişmez bir eğitim politikası
olmasını gerektirmiştir.165 III. Heyet-i İlmiye’de öğretimin karma olması görüşülmüş,
kabul edilmiş, ancak 1927-1928 öğretim yılından başlamak üzere önce kız ve erkek
ortaokullarında karma eğitime geçilmiş ya da bazı karma ortaokullar açılmıştır. Kız
ve erkek öğrencilere yönelik ortaokulların sayısı zamanla azaltılmıştır. Kız liselerinin
sayısı 1927’de 19’dur. Milli Eğitim Bakanı Esat Bey 24 Mart 1931’de liselerde
karma eğitim yapılmayacağı hakkında gazetecilere verdiği demeçte, gereken yerlerde
kız liseleri açılacağını belirtmiştir. 1932 yılında Amerikan eğitim anlayışının
etkisiyle ders programlarında el becerisini ortaya çıkaracak çalışmalar yapılmıştır.
Özellikle yüksek eğitim almak isteyen kızlar için gerekli olabileceğini, yüksek tahsil
isteyen kızlarımız için İstanbul, Ankara ve İzmir’de kız liselerinin bulunduğunu, bu
yüzden de liselerde karma eğitim düşünülmediğini belirtmiştir. Liselerde ise 19351936 öğretim yılında karma eğitime geçilecektir. 166
Sakaoğlu, “Milli Eğitim Bakanlığı Merkez Örgütü”, 75 Yılda Eğitim, Tarih Vakfı Yurt Yayınları,
İstanbul, 1999, s. 114; Türkoğlu, a.g.e., s. 54.
165
Yücel, a.g.e., s. 26-27; Ergün, a.g.e., s. 38.
166
Ergün, a.g.e., s. 67-68; 1927 Okul Bilgisi; Cumhurbaşkanları, Başbakanlar,…. , s. 43;
Türkoğlu, a.g.m., s. 99.
164
48
Milli Mücadele ve Cumhuriyetin ilk yıllarında milli eğitim bakanlığının
bilimsel olarak düzenleme hizmetini yerine getirmek üzere heyet-i ilmiyeler
toplanmıştır. III. Heyet-i İlmiye’nin toplandığı 1926’dan 1939’a kadar bir toplantı
yapılmamıştır. Heyet-i İlmiyelerin görevini yapmak üzere 1933’de yürürlüğe giren
2287 Sayılı Yasanın öngördüğü Maarif Şurası 1939’da yapılmıştır. Çeşitli görüş ve
öneriler sunulup tartışılmıştır. Belirli aralıklar ile toplanmış, Cumhuriyet Dönemi’ne
önemli katkıları olmuştur. Eğitim düzenlemelerinde en üst düzeyde karar organıdır.
Bilim adamları, her düzeyde eğitim-öğretim kurumlarının temsilcileri, öğretmenler,
uzmanlar katılmıştır. Milli Eğitim Bakanlığı 1936 yılında ders programlarında
değişiklik
yapmak
için
oluşturulan
komisyona
genel
olarak
İstanbul
Üniversitesi’nden gelen profesörler çağrılmıştır. Bunların çoğu da Alman’dır. Alman
ders kitap ve sistemini örnek almışlardır. Dolayısıyla 1937-1938 ders yılında Fen
Bilgisi ve Biyoloji derslerinin yerine Hayvanat, Nebatat, Fizik, ve Kimya dersleri
konmuştur. 167
Maarif Şuralarının ilki 17-29 Temmuz 1939’da toplanmıştır. Şurada Emin Âli
Çavlı, liselere ilişkin yaptığı konuşmada, liselerin Emrullah Efendi tarafından Fransız
liseleri örnek alınarak kurulduğunu belirtmiştir. Sadrettin Celal Antel, liseleri
toplumun siyasi, ekonomik, sosyal hayatına yönetici, bilim adamı, teşkilatçı kişiler
olarak aydın bir zümre yetiştirdikleri için yükseköğrenime gitmeden önce ve
yükseköğretimde gereken genel kültürü veren kurumlar olarak belirtmiş olması,
Fransız eğitim sistemine tekrar dönülmüş olduğunu göstermektedir. Bu yüzden de
Antel, olgunluk imtihanlarından beklenen amacın, öğrencilerin yükseköğretimde
başarılı olabilmeleri için gereken fikri olgunluğa ne kadar eriştiğini ölçmeye yönelik
olarak değerlendirmiştir. Derslerin öğleden önceye alınması, öğleden sonra
ortaokullarda isteğe bağlı, liselerde ise zorunlu olarak öğretmenlerin yönetiminde
serbest ve ortak eğitim çalışmalarına ayrılması alınan kararlar arasında yer almıştır.
I. Maarif Şurasının açılış konuşmasını yapan Milli Eğitim Bakanı Hasan Âli
Yücel, ortaöğretim kurumlarının “umumi hayata” hazırlamanın yanı sıra lise ve
meslek okullarına da hazırladığını; liselerin pozitif bilim ve zihniyeti, milli kültür
oluşumu içerisinde, hümanizm ruhunun gelişimini belirleyeceğini; haftada 29 saat
Yücel, a.g.e., s. 247; Özalp-Ataünal, a.g.m., s. 116; Çetin, “Eğitimden İdealist…. ”, s. 671;
Türkoğlu, a.g.m., s. 100.
167
49
liselerde ders yapıldığını, ileri ülkelerin ise bu rakamı bulmadığını ve ikinci bir
yabancı dil olarak Latince, Yunanca gibi derslerin yer aldığını ve bizde olmadığını
vurgulamıştır. 168 Liselerde bir “klasik şube” için 1939’da program yapılmış ve
şuranın toplanmasından bir yıl sonra Ankara Kız Lisesi, Ankara Erkek Lisesi ve
Galatasaray Lisesi’nde 1940-1941 ders yılından itibaren “Klasik Kol” açılarak
Latince ağırlıklı ders verilmiştir. O güne kadar fen ve edebiyat olmak üzere iki kol
bulunmaktadır. Klasik şube ilk mezunlarını 1942-1943’te vermiştir. Klasik şubenin
Lise-I müfredat programı diğer liselerin programı ile aynıdır. Edebiyat, Tarih,
Yabancı Dil, Askerlik. Coğrafya, Fizik, Kimya, matematik, Tabiat Bilgisi dersleri
ayrı bir programa göre okutulmuştur. 169 Klasik kol çok uzun sürmemiş ve 1949
yılında kapatılmıştır. Askerlik dersi ortaokul programından 1949’da çıkarılmış,
yerine serbest çalışmalar tekrar konmuştur. Biçki-Dikiş dersi ise hem kız, hem de
erkeklere “İş Bilgisi” dersi adı altında verilmiştir. 170
II. Maarif Şurası’na (11-21 Şubat 1943) katılanlar arasında yer alan Ankara
Kız Lisesi Felsefe öğretmeni Tezer Taşkıran, el işlerinde başarılı olan öğrencilerin
bir sanat okuluna gönderilmesini doğru olacağını; Muzaffer Şerif Başoğlu da “el
işleri ve kafa işi” nin birbirini destekleyeceğini belirtmiştir. Ayrıca liselerimizin
formel eğitim ve disiplin esasına dayalı Fransız sistemi üzerine kurulmuş olduğunu
vurgulamıştır. Geleceğin annelerinin daha iyi koşullarda yetişmesi için kız okulları
ve özellikle kız enstitülerinde çocuk bakımı ve çocuk eğitimi konularına önem
verilmesi üzerinde de durulmuştur. 171
IV.Maarif Şurası (22-31 Ağustos 1949)’nın açılış konuşmasını yapan Milli
Eğitim Bakanı Tahsin
Banguoğlu liselerin öncelikli hedefinin yüksek öğretime
öğrenci hazırlamak olduğunu ve bu yüzden verilen formasyonun ileriki yıllarda
alacağı bilimsel formasyonun temelini teşkil edeceğini de vurgulamıştır. Lise
programlarının geliştirilmesinin önemi üzerinde durmuş, liselerin yükseköğrenimin
168
Birinci Maarif Şurası (17-29 Temmuz 1939), Çalışma Programı, Konuşmalar, Layihalar, TC
Maarif Bakanlığı, Türk Devrim Tarihi Enstitüsü, 1946.
169
Tebliğler Dergisi, 14 Birinci Teşrin 1940, Cilt: 3, Sayı: 92, s. 46; Türkiye Cumhuriyeti Maarifi,
1923-1943, s. 48; Çetin, “Eğitimden İdealist…. ”, s. 667; Ayas, a.g.e., s. 207, 220; Cicioğlu, a.g.e., s.
138-141.
170
Cicioğlu, a.g.e., s. 183, 205.
İkinci Maarif Şûrası (15 – 21 Şubat 1943), Çalışma Programı, Raporlar, Konuşmalar ( Tıpkı Basım),
M.E.B., İstanbul, 1991, s.132-134, 182; Özalp-Ataünal, a.g.e., s. 181.
171
50
bir basamağı olarak görülmesi gerektiğini belirtmiştir. Şurada uzun tartışmalardan
sonra lise ders konularının 4 yıllık sisteme göre belirlenmesi yani 3 yıldan 4 yıla
çıkarılması kararı alınmıştır. Gerekçe olarak liselerin zayıf öğrenci yetiştirdikleri, lise
öğreniminden beklenen başarının 11 yılda gösterilemediği, başka ülkelerde bu
sürenin en az 12 yıl olduğu, 3 yıllık liselerin başarı oranının %35 gibi bir oranının
olması ve formasyonu tam öğrenci yetiştirilememesi gösterilmiş olmakla birlikte
uygulamaya 1952’de geçilebilmiştir.
Liselerinin öğrenim süresi 1955’te tekrar 4 yıldan 3 yıla indirilmiştir. Bu
durumda lise 3 ve lise 4. sınıflar bir arada okuyarak liseyi 3 yılda bitirmişlerdir. 172
IV. Maarif Şurası kararları arasında yer alan liselerin 4 yıla çıkarılması kararı
1952’de uygulamaya geçmiştir. Yeni müfredat 4 yıllığa göre düzenlenmiştir.
Filosofi-Sosyoloji dersleri Felsefe dersi adını almıştır. Programa Sanat Tarihi,
Yetiştirme Kursu ve Seminer dersleri eklenmiştir. Fen ve Edebiyat şubelerine 4.
sınıfta yer verilmiştir. Yeni ders programı çalışmaları sonucunda 1952 Lise Müfredat
Programı’nda şu dersler yer almıştır: Türk Dili ve Edebiyatı, Felsefe, Tarih,
Coğrafya, Matematik, Fizik, Kimya, Tabiat Bilgisi, Yabancı Dil, Seçmeli Dersler
(Resim, Sanat Tarihi veya Müzik), Beden Eğitimi, Askerlik, Yetiştirme Kursları ve
Seminer Çalışmaları olmak üzere haftada 32 saat ders vardır. Son sınıflar Fen ve
Edebiyat şubelerine 4.sınıfta ayrılmıştır. Program, 1952-1956 yılları arasında
uygulanmıştır. Türkiye’de 1952’de uygulanan ders programı ile Fransa’da 1949’da
uygulanan ders programı benzerdir. Her iki ülkenin programında resim, el işi, müzik,
ikinci yabancı dil isteğe bağlı ve zorunlu derslerdir. Türkiye’deki 1952 ders
programında ise müzik, yabancı dil, resim, ikinci yabancı dil derslerinden birisi
seçmelidir. Çarşamba öğleden sonra öğrencilerin ilgi ve istekleri doğrultusunda
resim, müzik, spor, izcilik gibi çeşitli faaliyetler konmuştur. Dört yıllık programda
yeni bir ders yoktur. Üç yıllık programdaki dersler, dört yıla yayılarak
yerleştirilmiştir. 173
Dört yıllık lise programı 3 yıla indirilmesi ile 1956’da yeni bir müfredat
programı hazırlanmıştır. 1956 Lise Müfredat Programı’nda Yeni programda haftada
32 saat olmak üzere şu dersler yer almıştır: Türk Dili ve Edebiyatı, Psikoloji, Felsefe172
173
Özalp-Ataünal, a.g.e., s. 225-226, 264-265; Cicioğlu, a.g.e., s. 143.
Cicioğlu, a.g.e., s. 206; Türkoğlu, a.g. m., s. 111.
51
Mantık, Sosyoloji, Tarih, Coğrafya, Matematik, Tabiat Bilgisi, Fizik, Kimya,
Yabancı Dil, Beden Eğitimi, Askerlik, Seçmeli Ders (Resim, Müzik, İkinci Yabancı
Dil). Felsefe dersi Felsefe-Mantık-Sosyoloji adı altında toplanmıştır. Fen ve Edebiyat
şubesi olarak eskisi gibi üçüncü sınıftan itibaren bir ayrıma gidilmiştir. Bu durumda
Felsefe, Edebiyat, Sanat Tarihi ve Edebiyat dersleri programda daha az ya da daha
çok yer almıştır.
174
1956 ders programı, 1957-1958 eğitim-öğretim yılında yapılan değişiklik ile
1970 yılına kadar uygulanmıştır. Fen ve Edebiyat şubesi ayrımına ise ikinci sınıfta
gidilmiştir. Askerlik dersinin adı Milli Savunma Dersi olarak değiştirilmiştir. Din
dersi seçmeli ders olarak yer almıştır. Haftada 33 saat olmak üzere şu dersler yer alır:
Türk Dili ve Edebiyatı, Psikoloji, Felsefe-Mantık-Sosyoloji, Tarih, Sanat Tarihi,
Coğrafya, Matematik, Tabiat Bilgisi, Fizik, Kimya, Yabancı Dil, Beden Eğitimi,
Milli Savunma, Mecburi Seçime Tabi Dersler, Seçmeli Din Bilgisi.175 Liselere 19631964 öğretim yılından itibaren sınavla öğrenci alınmışsa da bir yıl sonra
vazgeçilmiştir.
9.Milli Eğitim Şurası’nda (24 Haziran- 4 Temmuz 1974) ortaöğretime ilişkin
olarak öğretim kurumlarının lise adı altında birleştirilmesine karar verilmiştir. Ancak
eğitimin türüne, imkan ve zorunluluklarına göre bazı okulların yalnızca kız veya
yalnızca erkek öğrencilere ayrılabileceği de belirtilmiştir. 176 Böylece kız liselerine
erkekler ve erkek liselerine de kızlar 1974-1975 ders yılından itibaren kaydedilmeye
başlamıştır.
1.3. Ankara’daki Ortaöğretim Kurumlarının Durumu (1923-1924)
Cumhuriyet’in kurulduğu 1923-1924 eğitim-öğretim yılında 14’ü erkek, 9’u
kız olmak üzere 23 tam devreli lise ve 72 tek devreli lise bulunmaktaydı. Osmanlı
Devleti’nde son on üç yıldır yaşanan savaşlar ile birlikte oluşan nüfus kaybı, nitelikli
insan ihtiyacını Milli Mücadele’nin sonrasında gün geçtikçe hissettirmiştir. Milli
1956 Lise Müfredat Programı, Maarif Basımevi, 1956, Ankara.
Türkoğlu, a.g.e., s. 122-123; Cicioğlu, a.g.e., s. 208.
176
Tebliğler Dergisi, Cilt: 37, Sayı: 1797, s. 285 vd.
174
175
52
Dönemi’nde 4 Mayıs 1920’de kurulan Maarif Vekaleti’nin kendi bütçesi yoktu ve
eğitim giderleri genel bütçeden karşılanıyordu. Meşrutiyet Dönemi’nden beri açılmış
olan Darülmuallimat ve Darülmuallimler savaş koşullarında verimli çalışmamıştı.
Mustafa Kemal Paşa, 23 Mart 1923’te Kütahya Sultanisi’nde öğretmenlere verilen
çay ziyafetinde savaş alanlarında kazanılan zaferlerin, eğitim ve kültür ordusu ile
desteklenmedikçe
gerçek
kurtuluşa
ulaşmanın
zaman
alacağının
üzerinde
durmuştur. 177 Cumhuriyet’in kurucu kadrosu da bir ülkenin kalkınmasında ve
cumhuriyet ideolojisinin halka benimsetilmesinde okulların büyük bir rol
oynayacağından hareket etmiştir. Bilhassa kız öğrencilerin de okullaşma sürecine
dahil edilmesi ile birlikte öğrenci sayısı giderek artış göstermiştir. 178
1898’de Ankara’da bir erkek ve bir kız rüşdiyesi açılmıştı. 1911 yılına
gelindiğinde Ankara merkezde altı erkek ve bir kız rüşdiyesi bulunmaktadır. Ankara
Kız Rüşdiyesi’ne 1902’de 11, 1903’de ise 21 kız öğrenci kayıtlıydı. Öğretmen
kadrosunda Muallime-i Evvel ve Nakış Muallimi olarak iki öğretmen mevcuttu. Milli
Mücadele’nin kalbi Ankara’da ortaöğretim alanında her birinden bir tane olmak
üzere Ankara Kız Lisesi, Ankara Erkek Lisesi, İlköğretmen Okulu (Erkek) ve İmamHatip Okulu bulunmaktadır. 1925-1926 eğitim-öğretim yılında İlköğretmen Okulu
(Erkek) ve İmam-Hatip Okulu kapanmıştır. 179
Ankara Kız Lisesi, 1923 yılı Ekim’inde açıldığında lise olarak Ankara Erkek
Lisesi bulunuyordu. İlk olarak 1886 yılında Ankara İdadisi olarak Ankara Valisi
Abidin Paşa ve Ankara Maarif Müdürü Şerif Bey döneminde açılmıştı. Ankara
çevresinde Ayaş, Beypazarı, Nallıhan, Mihalıççık, Sivrihisar, Haymana, Bala,
Kalecik, Yaranabad, Kayseri, Develü, Yozgat, Boğazlıyan, Akdağmedeni, Kırşehir,
Keskin, Avanos, Mecidiye, Çorum, İskilip, Sungurlu, Osmancık’ta idadiler açılmıştı.
Ankara çevresinden de farklı kesimlerin öğrencilerinden yatılı ve gündüzlü
öğrenciler kayıtlıydı. Öğrenciler arasında hem ücretli hem de ücretsiz olanlar vardı.
Yedi yıllık bir idadi olarak açılmış ve ilk mezunlarını 1894-1895 eğitim-öğretim
yılında vermişti. Yabancı dil dersleri arasında Arapça, Farsça, Fransızca’dan başka
Hakimiyet-i Milliye, 6 Kanun-i Evvel 1920; Cumhurbaşkanları, Başbakanlar ve …, s. 16-18;
Yücel, a.g.e., s. 48-49; Şehirli, a.g.m., s. 177.
178
Ankara İlinin Cumhuriyet Öncesi ve Cumhuriyet Dönemi Eğitimi, ( İsmail Aydın vd.), Ankara
Valiliği Milli Eğitim Müdürlüğü, Ankara, 1998, s. 106, 221; Şehirli, a.g.m., s. 177.
179
A.g.e., s. 61-62.
177
53
Ermenice de bulunuyordu. Ankara İdadisi’nin bir okul doktoru bulunuyordu. 19101911 eğitim-öğretim yılında Ankara İdadisi, öğrencileri yükseköğretime hazırlamak
üzere iki devreli sultaniye dönüştürülmüştü. Üç yıl sonra da sultanide 12 yıllık
eğitim-öğretim başladı. İlk beş yılı iptidai, dört yılı birinci devre ve son üç yılı da
ikinci devre olarak yeniden düzenlendi. Ankara Sultanisi’nin ilk mezunlarından Avni
Yukaruç, 1931 ve 1932-1935 yılları arasında Ankara Kız Lisesi’nde iki kez müdür
olarak görev yapmıştı. 180
Temsil Heyeti 27 Aralık 1919’da Ankara’ya geldiği zaman, Ankara Sultanisi
öğrencileri de Mustafa Kemal Paşa’yı karşılama töreninde yer almış, öğrencilerinden
birisi şiir okumuştur. Birkaç gün sonra Mustafa Kemal Sultani’ye ziyarete gelmiştir
ki, bu ziyareti okula yapacağı ziyaretlerin ilki olacaktır. Mustafa Kemal ikinci
ziyareti ise, Ankara Sultanisi binasının Ankara’da açılması düşünülen Büyük Millet
Meclisi binası olarak kullanılabilmesi hususunda İstanbul’un işgalini izleyen 19 Mart
1920’de yapmıştır. Ancak daha sonra İttihat ve Terakki binasının kulüp binası uygun
görülmüştür. 23 Nisan 1920’de Ankara’da Büyük Millet Meclisi açılıp İcra Vekilleri
Heyeti belirlendikten sonra, Müdafaa-i Milliye Vekaleti olarak kullanılmak üzere,
şehrin en büyük binası olarak Ankara Sultanisi tercih edilmiştir. Bu durumda okulun
büyük sınıflardaki öğrencileri çadırda ders yaparken, küçük yaştaki öğrencileri ise
Samanpazarı’ndaki Abidinpaşa Konağı’nda ders yapmışlardır. Ankara Sultanisi’nin
son sınıf öğrencilerinden bazıları, Milli Mücadele başladıktan sonra cepheye
savaşmaya gitmek istemiştir. Ancak Ali Fuat Paşa tarafından gençlere savaşın
kazanılmasından sonra da ihtiyaç duyulacağı hususunda ikna edilmişlerse de birkaç
öğrenci cepheye gidip savaşmıştır.181
Maarif Kongresi’nin bitmesinden iki gün sonra 23 Temmuz 1921’de Ankara
Sultanisi’nin yatılı öğrencileri Kayseri’ye nakledilmiştir. Aynı yılın son aylarında ise
Ankara’ya tekrar taşınmış, Darülmuallimin binasının üst katında eğitim-öğretimine
devam etmiştir. Sultani öğrencilerinin bir kısmı da Albayrak Mektebi’ne
yerleştirilmiştir. İki okula dağıtılan Ankara Sultanisi’nin öğrencileri, 1922 yılının
180
Turan Tanyer; Ankara’nın Köklü Çınarı, Atatürk Lisesi (1886-2007), Ankara Atatürk Lisesi
Eğitim Vakfı Yayınları.1, Ankara, 2007, s. 56-57; Ankara İlinin Cumhuriyet …, s. 65-69; Yücel,
a.g.e., s. 479-482.
181
Tanyer, a.g.e., s. 62-65.
54
başında, Ankara Sultanisi binasının yanında inşa edilen iki katlı binaya getirilmiş, bu
bina da yetersiz kalınca iptidai kısmı bahçede açılan çadırda eğitimine devam
etmiştir. I. Heyet-i İlmiye’de (15 Temmuz 1923-15 Ağustos 1923)“sultani” lerin
“lise” olarak adlandırılmasına yönelik alınan kararın ardından Ankara Sultanisi de
Ankara Erkek Lisesi adını almıştır.
Ankara Kız Lisesi 1923 yılı Ekim ayında açılmasından neredeyse iki ay önce
Ankara Sultanisi de Ankara Erkek Lisesi’ne dönüştürülmüş olduğundan başkentte
1923-1924 eğitim-öğretim yılında Ankara’da içinde iptidai, ortaokul ve liseyi
barındıran Ankara Erkek Lisesi ve Ankara Kız Lisesi olmak üzere iki lise
bulunmaktaydı.
1.4. Ankara Kız Lisesi’nin Kuruluş Dönemi (1923-1929)
1.4.1. Açılış ve İlk Yıllarda Eğitim-Öğretim
Ankara Kız Lisesi, 1923 yılının Ekim ayında Cumhuriyet’in ilanından kısa bir
süre önce Hacı Bayram Mahallesi’ndeki bir sokakta Ankara’nın ilk kız lisesi olarak
tabanları sallanan yarı harap, bir binada eğitime başlamıştır. Savaştan yorgun çıkmış
bir ülkede, özellikle Ankara’da resmi kurumlar bu şekilde yarı sağlam binalarda
açılmıştır. 182 Günümüzde Altındağ Ankara (Anadolu) Lisesi olarak hizmet veren
okulun açılış tarihi, bina girişinde bulunan tabelasında 11 Ekim 1923 olarak
belirtilmektedir. Milli Eğitim Bakanlarından Hasan Ali Yücel de okulun 7 Ekim
1923’te, Hamdullah Suphi Tanrıöver’in Milli Eğitim Bakanlığı zamanında açıldığını
ifade etmektedir. Oysa Hamdullah Suphi Bey, ilki Milli Mücadele Döneminde,
ikincisi ise 1925 yılında olmak üzere (4.3.1925-19.12.1925)183 iki kez Milli Eğitim
Bakanlığı görevini yürütmüştür. Diğer taraftan halen Altındağ Ankara (Anadolu)
Lisesi olarak hizmet vermekte olan binasında yazılı olan 11 Ekim 1923 tarihi, İsmail
Safa
Özler’in
(6.11.1922-7.3.1924)
184
Milli
Eğitim
Bakanlığı
Dönemi’ne
rastlamaktadır. Hasan Ali Yücel’in belirtiği söz konusu binanın Hamdullah Suphi
Bey’in ikinci Milli Eğitim Bakanlığı döneminde Türk Ocağı’nın yanındaki Ankara
Yücel, a.g.e., s. 477. Ankara Kız Lisesi’nin ilk geçici binası için bkz. EK-6
Yücel, a.g.e., s. 729.
184
Özalp - Ataünal, a.g.e., s. 729.
182
183
55
Kız Lisesi’nin ikinci geçici binası olduğunu düşünmekteyiz. Okulun açılması
hakkında 16 Ağustos 1923 ve 19 Ağustos 1923 tarihli Maarif Vekaleti tezkeresinde
“… Ankara’da bir kız lisesi küşadına dair ...” denmektedir. İki ay kadar sonra da kız
lisesi açılmıştır.
185
Okulun mezunları ve emekli öğretmenleriyle yaptığımız
görüşmelerde Ankara Kız Lisesi’nin kız çocuklarını çağın gereklerine göre
yetişmesine verdiği önemden dolayı Atatürk’ün emriyle açıldığı vurgulanmıştır.
Ankara Kız Lisesi’nin 1945-1948 mezunlarından olan TRT spikerlerinden Jülide
Gülizar da anılarında, Ankara Kız Lisesi’nin açılış tarihi hakkında “…Cumhuriyetten
on sekiz gün büyük”, diye yazmıştır. 186
Ankara Kız Lisesi başlangıçta ilk ve orta kısımdan ibarettir ve toplam 74
öğrenci alınmıştır.187 I. Devre yani orta kısım 6., 7., 8. sınıf olarak; II. Devre yani lise
kısmı ise 9., 10., 11. sınıf olarak devam etmiştir. Bir yıl sonra okula talep artınca
mevcut bina yetersiz hale geldiğinden yeni bina arayışı gündeme gelmiştir. I. Heyeti İlmiye’de sultaniler “lise” ye çevrilmiş ve öğrenim süreleri 11 yıl olarak
belirlenmişti.
Bu uygulamaya 1924’te Vasıf Çınar’ın Milli Eğitim Bakanlığı
döneminde geçilebilmiştir. Dolayısı ile Ankara Kız Lisesi’nin açıldığı 1923’te,
Mekatib-i Sultaniye Müfredat Programı (1922) uygulanmış olup kız ve erkek
liselerinin birinci devresi 8, ikinci devresi ise 3 yıl olarak belirlenmiştir. Ankara Kız
Lisesi’ne 1923-1924 ders yılında kayıt olan öğrenciler birinci devrenin 7. sınıfından
itibaren kayıt olmuşlardır. 188 Bu durumda Kız Lisesi tam devreli olarak açılmıştır.
Kız Lisesi’nin ilkokul kısmının bulunduğunu, Hakimiyet-i Milliye gazetesi’nde yer
alan Ankara Kız Lisesi tayinleri hakkında haberde iptidai kısmı baş muavinliğine
Samsun Kız Numune Müdürü Saime Hanım’ın tayin edildiğine dair bilgiden de
görebiliyoruz. 189
1924’te yapılan imtihanlarda kayıtlı 74 öğrencinin varlığından söz
edilmektedir. Bu sırada Hakimiyet-i Milliye gazetesinde belirtildiği üzere okulda 9.,
TBMM Zabıt Ceridesi, Cilt 1, İçtima Senesi 1, Devre:2, Beşinci İçtima, 16.8.1339;
TBMM Zabıt Ceridesi, Cilt 1, İçtima Senesi 1, Devre:2, Altıncı İçtima, 19.8.1339.
186
Jülide Gülizar; Ah Baba Ah, Sinemis Yayınları, Ankara, 2005, s. 161-162; Günseli Telli ile
25.11.2017’de Kalığçızade Konağı’nda yapılan görüşme, Samanpazarı, Ankara.
187
Yücel, a.g.e., s. 477.
188
Erdem, a.g.e., s. 252-253.
189
“Maarif Haberleri. Yeni Tayin Olunan Müdür ve Muallimleriniz”, Hakimiyet-i Milliye, 27 Ağustos
1924.
185
56
8., 7., 6., 5., 4. ve 3. sınıflar mevcuttur. 9.sınıfta 4, 8.sınıfta 1, 7.sınıfta 7, 6.sınıfta 18,
5.sınıfta 14, 4.sınıfta 10, 3.sınıfta 20 olmak üzere okulun 74 kız öğrenciden oluşan
mevcudundan söz edilmektedir.190 İptida-i kısma ait 1923-1924 Ders Yılı İmtihanlar
Neticesi Defterinde de 5., 4., 3. sınıfların varlığı görülmektedir.191 Bu sınıflardan 9.
sınıf II.Devre 1.sınıfı, 6., 7. ve 8.sınıflar I.Devre (ortaokul) 1,2 ve 3.sınıfları, 5., 4. ve
3.sınıflar ise iptidai (ilkokul) sınıflarının varlığını göstermektedir.
Maarif Müdürü Fakir Bey 1 Ağustos 1924’te gazeteye maarif ihtiyacı
hakkında verdiği bilgide, şehrameneti ile Olen Şirketi arasında yapılan görüşmelerde
Ankara’nın 8 ay içinde yeni okul binasına kavuşacağını bildirmiştir. Bu şirkete daha
sonra 1927’de de bazı yol ve inşaatlar yaptırılmıştır. Bunların 6’sı ilkokul, biri kız
lisesi ve diğeri de kız öğretmen okulu olacağı, Kız Lisesi’ne öğretimde gerekli
araçların satın alınması için 500 Lira verildiği belirtilmiştir.192 Kız Lisesi inşaatına
1929’da başlanmıştır. Bundan sonra 1924’ten itibaren liselerin tam devreli olanları 3
yıl birinci devre (orta kısım), 3 yıl ikinci devre (lise kısmı) olarak öğretime devam
etmiştir.
Öğrenci sayısı artınca okulun açılışının üçüncü yılında, 1925-1926 ders
yılındaki, okul binası olarak, Hasan Ali Yücel’in belirttiği üzere Himaye-i Etfal
(Çocuk Esirgeme Kurumu) yakınındaki Hacı Esbap Mahallesi’nde bulunan Türk
Ocağı’nın yanındaki bina kullanılmıştır. Diğer vilayet merkezlerinde ve Ankara’da
Himaye-i Etfal civarında ahşap okul binaları mevcuttur ve daima yangın tehlikesi de
söz konusudur. Maarif Vekili Mustafa Necati Bey 9 Şubat 1926’da eğitim işleri
hakkında gazetecilere verdiği demeçte; iki erkek ve iki kız lisesi hariç liselerin yatılı
olduğunu; Galatasaray Lisesi ve İzmir Lisesi dışında sayısı üçü dördü geçmeyen
okulların binalarının eğitim için uygun, diğerlerinin ise okul doktorlarının tavsiye
ettiği imkanlara sahip olmadığını vurgularken çoğunun da ahşap binalardan ibaret
olduğunu, sağlıklı olmadığını belirtmiştir. Ankara Kız Lisesi’nin 1934-1935
Yıllığı’nda okulun kullandığı binalar için “ilk kurağ” ve “ikinci kurağ” ifadeleri
kullanılmıştır. Türk Ocağı’nın yanındaki bina, bir okul için daha uygundur. İlkokul
kısmı burada mevcut değildir. Liselerin ve orta mekteplerin ilkokul kısımları
“Kız Lisesi İmtihanları”, Hakimiyet-i Milliye, 8 Temmuz 1924.
Ankara Kız Lisesi 1339-1340 (1923-1924) Ders Senesi İmtihanlar Neticesi Defteri.
192
“Ankara Maarifi”, Hakimiyet-i Milliye, 1 Ağustos 1924; BCA 30.18.1.1, 24.02.1927.
190
191
57
1924’ten itibaren yavaş yavaş kaldırılmıştır. Milli Eğitim Bakanı Esat Sagay’ın 12
Mayıs 1932’de belirttiği üzere Galatasaray Lisesi ve Çamlıca Orta Mektebi hariç
ortaöğretim kurumlarının ilk kısımları bulunmamaktadır. Kız Lisesi’nin 1339-1340
(1923-1924) eğitim-öğretim yılı iptida-i kısmı sınıf geçme defterinde 5., 4. ve 3.
sınıfların varlığı görülmektedir. Leyla Alpagut da Kız Lisesi’nin 1925-1926 eğitimöğretim yılında Çocuk Esirgeme Kurumu Genel Müdürlüğü binasının yanındaki bir
konağa taşındığını belirtmektedir. 193
Ankara Kız Lisesi’nin ilk mezunlarından Perihan Naci Arıburnu’nun
anılarında belirttiği üzere Kız Lisesi’nin ikinci binası Çocuk Esirgeme Kurumu
yakınındaki Şengül Hamamı’nın yanındadır:
“…Babam bize Çıkrıkçılar Yokuşunda bir ev bulmuştu. Dükkanların
arasından iner, Adliye’den sola kıvrılırdım. Gazi Mustafa Kemal Paşa
İlkokulu’nun karşısından Çocuk Esirgeme’yi sağıma alarak yokuştan
koşardım. Şengül’ün yanındaki bahçe kapısından Kız Lisesi’ne girerdim.
Bizden önce Hamdullah Suphi Tanrıöver burayı Türk Ocağı yapmıştı. Biz de
yukarı sofadaki camlı dolaplarda teşhir edilen eski Türk eşyalarının
çerçevelediği lise sınıflarında okurduk. Lisede sanırım 20 kadar kızdık.
Firdevslerin sınıfı (Menteşe) lise II karşımızdaydı. Cahidelerin sınıfı (Aka),
son sınıf kapı komşumuzdu. …”194
Maarif Vekaleti, Maliye Vekaleti ve Başvekalet arasındaki yazışmalar ve
kararnamelere göre Ankara Kız Lisesi Ekim 1923’te açıldığından beri kendi binası
yoktur ve iki yıl geçmiş olmakla birlikte maddi ve manevi fedakarlıklara rağmen
yapılamamıştır. Zorunlu ihtiyaçlardan dolayı Düyun-u Umumiye binası Kız Lisesi’ne
devir ve tahsis edilmiş olmakla birlikte bina okul için müsait olmadığından binada
yapılacak tadilat için 15-20 bin Lira kadar bir masraf da gerekmiştir. Bu sırada yeni
ders yılı da başlamıştır. Münakasa usulü ile yapılması uzun zaman gerektirdiğinden
içinde bulunan şartlar ve zaman göz önünde bulundurularak pazarlık yolu ile Orta
1339-1340 (1923-1924) Ders Senesi İmtihanlar Netice Defteri; 1929-1930 Ders Senesi
Muallim Yıllığı, s. 72-73; Yücel, a.g.e., s. 477; Ankara Kız Lisesi 1934-1935 Yıllığı, Ankara, 1935;
Leyla Alpagut ; Erken Cumhuriyet Döneminde Ankara’daki Eğitim Binaları, Cilt: 1, Hacettepe
Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü, Sanat Tarihi Anabilim Dalı, Doktora tezi, 2005, s. 293-294;
Cumhurbaşkanları, Başbakanlar, …, s. 69, 178, 345-346.
194
Kız Liselilerin Sesi Özel Sayı, Ankara, 1977; Perihan Hanım’ın bahsettiği lise ikinci sınıf
öğrencilerinden Firdevs (Menteşe) Hanım, ileride Yüksek İdare Mahkemesi’nin başkanlığını yapacak
olan ilk kadındır. Cahide (Aka) Hanım ise felsefe okuduktan sonra öğretmen olarak Ankara Kız
Lisesi’nde çalışmıştır.
193
58
Öğretim Dairesi’nin 14 Eylül 1925 tarihli isteği ve Bakanlar Kurulu’nun onayı ile
devlet yardımına karar verilmiştir. 195
Ankara Kız Lisesi’ne 1925 yılı Eylül-Ekim aylarında kütüphane ve bazı
binaların inşası için Vakıflar Genel Müdürlüğü’ne ait kabristanlardan bir kısmı,
Maarif Vekilliğince satın alınmıştır. Bu amaçla Maarif Vekilliği ve Vakıflar Genel
Müdürlüğü’nden seçilecek ikişer kişi kabristanların yerini, miktarını ve değerini
tespit etmek üzere görevlendirilmiştir. Seçilen kişilere gerekli ödemeler de
yapılmıştır. 196 İlk devrenin öğrencilerinin el işi sergisinin Türk Ocağı yanındaki
ikinci binada açıldığına dair gazetede yer alan haber Kız Lisesi’nin kamuoyuna
tanıtımını sağlarken, eğitim-öğretime 1925-1926 ders yılında Türk Ocağı yanındaki
binada devam edildiğini de göstermektedir. Yeni Türk Devleti’nde kadınlara yönelik
daha nitelikli eğitim vermek amacı ile 1928-1929 ders yılında Türk Ocağı’nın
yanında bulunan Ankara Kız Lisesi’ne birleşik bir ev satın alınarak bahçe olarak
kullanılmış, ardından Türk Ocağı binası Maarif Vekaletince satın alınmıştır. Bu
amaçla Kız Lisesi’ne bitişik olup istimlak edilen ve bahçenin genişletilmesi amaçlı
bir evin enkazı satın alınacağına dair gazeteye ilan verilmiştir. Taliplerin yüzde 7,5
teminat ile 31 Ağustos 1929 cumartesi günü Mektepler Satın Alma Komisyonu’na
başvurmaları istenmiştir. Böylelikle Ankara’nın oldukça büyük ve geniş bir kız lisesi
binasına sahip olduğu söylenebilir. Okula gerekli beden eğitimi aletlerinin
yaptırılması için de gazeteye ilan verilmiştir. Ankara Kız Lisesi Mezunlar Derneği
tarafından hazırlanan Ankara Kız Lisesi Bir Okulun 80 Yılı adlı çalışmada lisenin
yanındaki bir binanın 1930’da okula eklendiği, bu genişletme de yetmeyince Türk
Ocağı binasına öğrencilerden bir bölümünün yerleştirildiği yazmaktadır. Hatta bahçe
teneffüs ve beden eğitimi dersleri için yetersiz kalmıştır. 197
1923’te açılan Ankara Kız Lisesi, ilk yıllarda ilkokulu da bulunan iki devreli
bir okuldur. İlkokul kısmı, okulun 1923 yılı Ekim ayında açılmasından kısa bir süre
BCA 030.18.01.02.015.59.1
BCA 30.18.1.1 / 15-59-1. Bkz. EK-7
196
BCA 0.30.10 .. /193.321.3. Bkz. EK-39
197
Ankara Kız Lisesi, “Ankara Kız Lisesi Bir Okulun 80 Yılı”, s. 6; Yücel, a.g.e., s. 477; “Ankara
Kız Lisesinin İlk Mezunları”, Hakimiyet-i Milliye, 28 Temmuz 1923; “Ankara Kız Lisesi
Müdürlüğünden”, Hakimiyet-i Milliye, 19 Ocak 1929; “Mektepler Mübayat Komisyonundan”,
Hakimiyet-i Milliye, 24 Ağustos 1929; Leyla Alpagut; “Erken Cumhuriyet Döneminde Kızların
Eğitimi İçin İki Önemli Yapı: İsmet Paşa Kız Enstitüsü ve Kız Lisesi ”, Mimarlık, Sayı:351, s. 74,
(2010). İlk mezunlar için bkz. EK-9.
195
59
sonra 1924 yılında, tam devreli liselerin ilkokul kısımlarına son verilmesi
kapsamında kapatılmıştır. Ankara Kız Lisesi Bir Okulun 80 Yılı adlı çalışmada ve
Hasan Ali Yücel’in belirttiğine göre Kız Lisesi 79 öğrenci ile açılmıştır,
denmektedir. Hakimiyet-i Milliye gazetesinin 8 Temmuz 1924 tarihli sayısında
okulda yapılan sınavlar hakkında verilen bilgide ise okula kayıtlı 74 öğrenci
bulunmaktadır.
198
Hakimiyet-i Milliye gazetesinin okul müdüriyeti ile yaptığı
görüşme sonrası alınan bilgiler günü gününe verildiğine göre, Ankara Kız Lisesi’nin
eğitim-öğretime başladığı 1923-1924 ders yılında okulda 74 öğrenci kayıtlı
görülmektedir. Bunların 4’ü 9.sınıfa, 1’i 8.sınıfa, 7’si 7.sınıfa, 18’i 6.sınıfa, 14’ü
5.sınıfa, 10’u 4.sınıfa, 20’si 3.sınıfa kayıt olmuştur. Öğrenci sayısı Devlet
Salnamesi’ne göre ise 1926 yılında 79’a çıkmıştır. Bunlardan 17’si parasız
(meccani), 60’ı ücretli ve gündüzlüdür (nehari) ve yatılı(leyli) öğrencisi bulunmayıp,
I.Devre öğrencilerinin sayısı 77’dir. İkinci devrede ise parasız ücretli ve gündüzlü 2
öğrenci olmak üzere 79 öğrenci bulunmaktadır. 199 Okulun ilk açıldığı dönemde
kayıtlı olan öğrenciler I. Devrede okumak üzere okula gelmişlerdir.200
Kız Lisesinin ilk yıllarında kıyafeti siyah önlüktür. Okul müdürü Cafer Bey
döneminde okul kıyafetlerinde değişim olmuştur. Okulun ilk mezunlarından Perihan
Naci, kara önlüklerin değiştirilmesine ilişkin değişikliği anılarında şöyle dile getirir:
“…Hiç unutmam gazetede yerli mallara önem vermemiz, yerli
kumaşları giyerek sürümü artırmamız yazılıydı. Bu gazeteyi alıp müdürümüz
Cafer Bey’e götürmüştüm. Siyah önlüklerimizin kumaşı Avrupa’dan
geliyordu. Yerli bir önlüklük bulabilir miydik? Ve Cafer Bey’e, Çıkrıkçılar
Yokuşu’nda bulduğum gümüşü renkli sert, yelken bezi gibi bir kumaştan
örnek göstermiştim. Cafer Bey beni kırmak istememişti. “Vekalete bir
sorayım”, demişti. Ertesi hafta uygun bir cevap gelmişti. O zaman ilk
önlüğümü annem dikmişti. Bütün çocuklar alaycı gözle bakmışlardı bana.
Sınıf arkadaşlarım bile… Ama biraz durulamadan sonra, ikinci yerli malı
önlüğü sıra arkadaşım Müfide diktirip giymişti. Sonra Niğan, sonra bütün
sınıf ve hızla bütün liseye yayılmıştı. Orta kısma da.”201
“Kız Lisesi İmtihanları”, Hakimiyet-i Milliye, 8 Temmuz 1924; Türkoğlu, a.g.e., s. 36-37; Ankara
Kız Lisesi, “Ankara Kız Lisesi Bir Okulun 80 Yılı ”, s. 5; Yücel, a.g.e., s. 477.
199
TC Devlet Salnamesi, İstanbul, Matbaa-i Amire, 1926, s. 164-165; Yücel, a.g.e., s. 477.
200
Tuğçe Çapar, Cumhuriyetin İlk Yıllarında Ankara’da Liseler: Ankara Kız Lisesi ve Gazi
Lisesi, Hacettepe Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü Tarih Ana Bilim Dalı, Yüksek Lisans Tezi,
Ankara, 2017, s. 39.
201
Kız Liselilerin Sesi Özel Sayı, 1977.
198
60
Siyah önlükten gümüşü renkli okul kıyafeti uygulamasına geçiş, önce okulun
lise kısmında başlamıştır.
Yukarıda bahsettiğimiz kız öğrenciler 1930-1931
mezunlarıdır. Demek ki 1928-1929 ders yılında lise diğer adıyla ikinci devreye
başlamışlardır. Gümüşi renkli okul kıyafetleri ile çekilmiş meşhur bir fotoğraf,
Atatürk’ün Ankara Kız Lisesi’ni ziyaret geldiği Egli’nin binasının girişinde çekilen
24 Haziran 1933 tarihli meşhur fotoğraftaki Ankara Kız Lisesi’nin II. Devre
öğrencileri ile çekilmiştir. 202 Böylece en azından 1928 yılına kadar okulda siyah
önlük giyildiğini söyleyebiliriz.
Bu öğrencilerden Perihan Naci mezun olunca
Ankara Hukuk Fakültesi’ne girmiş, Müfide Fuat ve Niğan Kamil ise evlenmiştir. 203
Bursa Kız Lisesi’nin de lacivert etek ve jile olarak tesbit edilmiş bir okul kıyafeti
tercih edilmiş, saçların kısa ya da iki yanda örgülü olması istenmiş, atkuruğuna dahi
izin verilmemiştir. 204
1.4.2. İdari İşler
Okulun 1923-1929 döneminde müdür olarak Ali Rıza Esen/Sakallı Ali Rıza
(20.11.1923–31.08.1927), İsmail Hikmet Ertaylan (31.08.1927 – 15.11.1928), Cafer
Erkılıç (16.1.1929 – 15.12.1930) çalışmıştır. Belçikalı Matmazel Antoinette Guise
(1924-1929) 205 de idari işlerde görev yapmıştır. Daha sonra Matmazel Antoinette
1929’da Ankara Kız Lisesi’nden Samsun Kız Lisesi’ne müdür olarak tayin
edilmiştir. Okulun İptida-i Kısmının Başöğretmenliğine, Samsun Kız Numune
Okulu’nda müdür olan Saime Hanım 1924’te Ankara Kız Lisesi’ne tayin edilmiştir.
1926’da okulda 3’ü asil, 1’i vekil olmak üzere toplam 4 memur çalışmaktadır. Bu
memurlardan birisi Mesrure (Orkun) Arcayürektir. Mesrure Arcayürek, Ankara
Muallim Mektebi Meslek Tedrisatı bölümünü bitirmiştir. 1921-1922’de Kastamonu
Kız Muallim Mektebi’nde Tabahat, Elişleri öğretmenliği ve 1923-1924’te
Beyazişler, Nakış öğretmenliği yaptıktan sonra imtihan ile ilkokul öğretmenliği
diploması aldıktan sonra 1924-1925 yılları arasında Ankara Kız Lisesi ilkokul
Bkz. EK-8
Ankara Kız Lisesi 1934-1935 Yıllığı, s.47-48.
204
Bursa’nın Köklü Eğitim Kurumları Bursa Kız Lisesi (Bursa Kız Muallim Mektebi), Bursa
Büyükşehir Belediyesi, Bursa Araştırmaları Merkezi, İstanbul, 2012, s. 230.
205
BCA 30.18.1.2/ 2.18..22 Ek. 242-35
202
203
61
kısmında öğretmen olarak çalışmıştır. Ardından 1926-1929 yılları arasında Maarif
Vekaleti ve İstanbul Kız Muallim Mektebi, İstanbul Kız Lisesi’nde kütüphane,
mubayaa memurluğu yaptıktan sonra 1929’dan itibaren 1958’de emekli olana kadar
Ankara Kız Lisesi’nde dahiliye, ders aletleri ve iç hizmetler memurluğu yapmıştır.206
Saime Hanım (Yörükoğlu), ilkokulu Halep’te okumuştur. Darülmuallimat-ı
Aliye’nin iptidai kısmından mezun olduktan sonra 1921’de Ezine İnas Mektebi’nde
başöğretmen olarak görev yapmıştır. Ardından Çanakkale İnas Mektebi’nde çok kısa
bir süre yine başöğretmen olarak görev yaptıktan sonra 1922 yılının sonlarına doğru
Samsun Kız Numune Okulu’nda önce öğretmen, ardından 1924’te müdür olarak
çalışmıştır. Ankara Kız Lisesi’nin iptidai kısmına baş muavin olarak dört yıl
çalıştıktan sonra 1962’de Ankara Kız Lisesi’nden emekli olana kadar Fransızca
öğretmeni olarak çalışmıştır. Ankara Kız Lisesi’nde 1946-1955 yılları arasında
öğrenci olan Prof. Dr. Birsen Gökçe, ikinci yabancı dili olan Fransızca dersine Saime
Yörükoğlu’nun girdiğini belirtmiştir. Saime Hanım’ın 1933’te Paris Üniversitesi
Psikoloji Enstitüsü’nden mezun olduktan sonra 1934’te aynı üniversitenin edebiyat
fakültesinden etüt sertifikasını almıştır.207
Ankara Kız Lisesi’nin ilk müdürü Ali Rıza Esen, Ayaşlı’dır. Darülmuallimin-i
Aliye’yi bitirdikten sonra Sakallı Ali Rıza olarak da Kırşehir ve Ankara İdadisi’nde
Arapça, Kitabet, Ziraat, Hesap, Türkçe ve Yazı, Tarih ve Coğrafya derslerine
girmiştir. Halep Sultanisi’nde Türkçe, Edebiyat, Felsefe öğretmeni olarak görev
yapmıştır. I. Dünya Savaşı’ndan sonra Ankara Sultanisi’ne ikinci müdür olarak
atandığında aynı zamanda Ankara Sanayi Mektebi Fransızca öğretmenliği, Ankara
Medresesi’nde Coğrafya öğretmenliği, İslam Tarihi ve Muhazarat, Ankara
Sultanisi’nde Arapça derslerine girmiştir. Mustafa Kemal Paşa’nın Milli Mücadele
Dönemi’nde Ankara Sultanisi’nin ilk ziyareti sırasında, Mustafa Kemal Paşa ile
Latin harflerine geçilmesi gerekliliği hususunu görüşmüştür. Ankara Kız Lisesi ilk
açıldığında müdür olarak atanmıştır. Göreve başlama tarihi Ayaş Dergisi’nde 10
Kasım 1923, Ankara Kız Lisesi’nin 54.yılında çıkarılan bir yayında 20 Kasım 1923
206
TC Devlet Salnamesi, İstanbul, Matbaa-i Amire, 1926, s.165; Tebliğler Dergisi, Sayı: 33, s. 149;
“Maarif Haberleri”, Hakimiyet-i Milliye, 27 Ağustos 1924; Kız Liselilerin Sesi Özel Sayı, 1977;
Ankara Kız Lisesi Ayrılmış Hocaların Sicil Fişi Defteri; Ankara Kız Lisesi Öğretmenlerine Ait
Sicil Defteri.
207
Ankara Kız Lisesi Sicil Fişi Defteri, “Maarif Haberleri”, Hakimiyet-i Milliye, 27 Ağustos 1924.
62
olarak belirtilmiştir. Ankara Kız Lisesi’nde 1923 yılı Kasım ayında göreve
başladığını söyleyebiliriz. Ankara Kız Lisesi’nde müdürlüğün yanı sıra Arapça,
Coğrafya, Türkçe öğretmenliği ve ilave olarak Ev İdaresi derslerini de okutmuştur.
Bu süre içerisinde Ali Rıza Bey, Maarif Müdür Vekili Celal Bey’in müsait olmaması
yüzünden Ağustos 1924’te Tedris Vekaleti’ne tayin olmuştur. Vekil olarak görev
yaptığı dönemde Maarif Vekaleti’nin Ankara Erkek Lisesi’ne nakli için gerekli
inşaatın yapmak üzere oluşturulan komisyonda da görev almıştır. Vekalet, Erkek
Lisesi’nden 1926’da ayrılmıştır. Orta Öğretim Öğretmen Yardımcılıkları için 1-9
Ağustos 1924 tarihleri arasında devam eden sınav heyetinde görev almıştır. Bu heyet
Ankara Kız Lisesi müdürü olan Ali Rıza Esen, Ankara Erkek Lisesi müdürü Celal
Bey, Erkek Öğretmen Okulu Müdürü Refet Bey ve Müdür Yardımcısı İsmail Hakkı
Beylerden oluşmuştur. 208
Ankara Kız Lisesi’nin ikinci müdürü olan İsmail Hikmet Ertaylan,
Galatasaray Lisesi’nin 1908’de bitirmiş, Tevfik Fikret’in Galatasaray Lisesi’nde
müdür olduğu dönemde müdür yardımcılığı yapmıştır. Kısa bir süre sonra Robert
College’de Türkçe ve Edebiyat öğretmeni olarak çalışır ki, uzun yıllar eğitimci
olarak çalışacaktır. Cumhuriyet’in ilanından kısa bir süre önce Azerbaycan’dan gelen
istek üzerine Maarif Vekaletince Bakü Üniversitesi, Bakü Tiyatro Mektebi’nde Batı
Edebiyatı Tarihi, Sanat Tarihi üzerine öğretim üyeliği yapmıştır. Bakü Üniversitesi
Dekanlığı’na getirildiği sırada dört ciltlik Türk Edebiyatı Tarihi eserini yazmıştır.
Bakü Üniversitesi’nde Azerbaycan Edebiyatı üzerine yazdığı tez ile profesör
olmuştur. Türkiye’ye döndükten sonra 1927 yılı ortalarından 1928 yılı sonlarına
kadar Ankara Kız Lisesi’nde Türkçe öğretmenliği ve müdürlük yapmıştır. Aynı
zamanda Gazi Eğitim Enstitüsü’nde Batı Edebiyatı Tarihi ve Sanat Tarihi derslerini
okutmuştur. Türk Dili Encümeni’nde komisyon başkanlığı yapmıştır. Ardından
1932’de Kıbrıs Türk Lisesi’nde müdürlük ve Edebiyat öğretmenliği, 1934’te Maarif
Vekaleti Müfettişliği, 1935’te Güzel Sanatlar Akademisi müdürlüğü yapmıştır.
Afganistan’a görevli olarak gittiği 1939’da bir gece üniversitesi açmıştır. Türkiye’ye
döndüğünde İstanbul Üniversitesi Edebiyat Fakültesi’nde 1943’te Türk Dili ve
Edebiyatı Tarihi Kürsüsü Öğretim üyeliği yapmış ve ordinalyüs profesörlüğe
208
“Maarif Haberleri”, Hakimiyet-i Milliye, 10 Ağustos 1924; “Maarif Haberleri”, Hakimiyet-i
Milliye, 12 Ağustos 1924; Tanyer; a.g.e., 61.
63
getirilmiştir. İstanbul’un fethinin 500. Kutlamaları ile ilgili bir yayına komisyon
başkanlığı yapmıştır. Bestelenen marşlar, özellikle Tevfik Fikret başta olmak üzere
biyografiler de yazmıştır. Edebiyat Fakültesi’nde ders verdiği dönemde eski Türk
edebiyatı üzerine de yoğunlaşmıştır. 209
1.4.3. Ders Programları
Ortaokul ve lise ders programları yeni devletin bir ulus devlet olması, çağdaş
uygarlığa ayak uydurması doğrultusunda 1923, 1927, 1931, 1934 ve 1937 yıllarında
değiştirilmiştir.
Ders
programı,
ülkemizde
“eğitim
programı”
yerine
kullanılmaktadır. Ders programı ile öncelikle derslerin isimleri, içerikleri ve haftalık
saatleri ifade edilmiştir. Daha geniş olarak bir eğitim kurumunda milli eğitimin
gerçekleşmesine yönelik çocuk, genç ve yetişkinlere yönelik tüm faaliyetleri ifade
etmiştir. Bu kapsamda öğretim, ders dışı geziler, kurslar, rehberlik faaliyetleri, özel
ve belirli günlerin kutlanması, sağlık ve rehberlik hizmetleri, vb. yer almıştır. 210
1924 yılında yapılan program üç yıl uygulanmış, bir geçiş dönemi olmuştur.
Müfettiş raporları ve ilgili öğretmenler tarafından yapılan incelemeler sonucu
1927’de “1924 Tarihli Orta Mektep ve Lise Müfredat Programlarına Zeyl” olarak bir
program değişikliği yapılmıştır. 1924 programında haftada 28 saat olan ders saati,
1927 programında 32 saate çıkarılmıştır. Böylece Cumhuriyet Dönemi ortaokul ve
lise ders çizelgesi saptanmıştır. Terbiye-i Bedeniye dersinin adı Jimnastik olarak
değiştirilmiştir. Tarih ve Edebiyat derslerinin konularına ilaveler yapılmıştır.
Matematik (riyaziye),Fizik, Coğrafya, Riyaziyat programları değiştirilmiştir. Din
dersleri çıkarılmıştır. Maarif Vekili Mustafa Necati imzasını taşıyan 1927 Lise ve
Orta Mektepler Talimatnamesi’de ilk kez ortaöğretimin amacını açıklamıştır.
Ortaokullar öğrenciyi liseye ya meslek okullarına hazırlayan ya da ilkokul üzerinde
genel bilgi ile beraber mesleki bilgi veren okullar olduğu belirtilmiştir. Liseler ise
209
Ömer Faruk Akün; “İsmail Hikmet Ertaylan”, Türkiye Diyanet Vakfı İslam Ansiklopedisi, Cilt:
11, 1996, s.309-312.
210
Varış, a.g.e., s. 193.
64
öğrenciyi yüksekokullara hazırlayan okullardır. Liselerde orta mektep sınıfları da
bulunabilecektir. 211
1923-1924 ders yılında açılan Ankara Kız Lisesi’nin 1927-1928 Ders Geçme
Defterinden hareketle 1927’de “1924 Tarihli Orta Mektep ve Lise Müfredat
Programlarına Zeyl” olarak hazırlanan müfredat programı ile karşılaştırıp bir
değerlendirme yaparak o yıllarda okutulan dersleri görebileceğiz.
Ankara Kız Lisesi Sınıf Geçme Defterinde lise kısmı için “ikinci devre” ve
ortaokul kısmı için de “birinci devre” denilmiştir. Bu durumda birinci devre 1., 2., 3.,
sınıf olarak başlamış ve lise ikinci devrede de yine 1., 2., ve 3. sınıf olarak devam
etmiştir. 1924 yılı Lise II. Devre ders programına göre 1., 2., 3. sınıflarda haftada 30
saat ders yer almaktadır. 1927 yılında hazırlanan ek programda ise haftalık ders saati
32’ye çıkarılmıştır. 1924 ders programında II. Devre 1.sınıfta Türkçe ve Edebiyat,
Ecneci Lisanı, Tarih, Coğrafya, Tabiiyat, Fizik, Cebir, Hendese ve Resmi Hattı,
Laboratuvar, Arabi, Farisi, Kimya olmak üzere 30 saat ders mevcuttur. 1927 yılı ders
programında ise Jimnastik ile Nebati ve Hayvani Fizyoloji dersi eklenmiştir.
Ankara Kız Lisesi’nde ise 1927-1928 Eğitim-Öğretim Yılı İkinci Devre
1.sınıfta şu dersler okutulmuştur: Edebiyat, Tarih, Coğrafya, Nebatat, Hayvanat,
Fizik, Kimya, Hendese, Cebir, Arabi, Farisi, Fransızca, İdman olmak üzere 13 ders
bulunmaktadır. 1927 Ek Programı’nda ise Laboratuvar dersi ile birlikte 14 ders
bulunmaktadır. 1927 Programı’nda Türkçe ve Edebiyat dersi Ankara Kız Lisesi’nde
Edebiyat, Nebati ve Hayvani dersi Nebatat, Hendese ve Resim Hattı dersi Hendese
olarak okutulmaktadır. 1927 Ek Programı’ndaki Laboratuvar dersi Ankara Kız
Lisesi’nde yine yoktur.
212
1927 Ek Programı’nda yer alan Laboratuvar dersinin
Ankara Kız Lisesi’nin ders programında bulunmayışını, okulun laboratuvarının
bulunmayışı ile ilişkilendirebiliriz. Ki bu yıllarda Ankara Kız Lisesi eğitim-öğretimi
henüz geçici binalarda eğitim-öğretim yapıyordu.
1924 yılı ders programında II. Devre 2. sınıfta Türkçe ve Edebiyat, Ecnebi
Lisanı, Tarih, Coğrafya, Arziyat, Fizik, Cebir, Hendese ve Resmi Hatti, Laboratuvar,
Arabi, Farisi, Felsefe, Müsellesat, Kimya olmak üzere haftada 30 saat ders yer
almaktadır. 1927 yılı ders programında ders saati haftada 32 saate çıkmış, Arziyat,
211
212
Cicioğlu, a.g.e., s. 159-160, 172; Yücel, a.g.e., s. 167-1678.; Özodaşık, a.g.e., s. 223.
1927-1928 Ders Senesi Terfi-i Sınıf Defteri; Yücel, a.g.e., s. 168.
65
Felsefe ve İçtimaiyat (sosyoloji) dersleri eklenmiştir. Ankara Kız Lisesi’nde 19271928 ders yılında İkinci Devre 2.sınıfta ise şu dersler okutulmuştur: Edebiyat, Tarih,
Coğrafya, Nebatat, Arziyat, Fizik, Kimya, Hendese, Cebir, Ruhiyat, Fransızca,
Arabi, Farisi, İdman olmak üzere 14 ders bulunmaktadır. 1927 Eğitim-Öğretim Ek
Programı’ndaki Laboratuvar dersi, Ankara Kız Lisesi II. Devre 2. sınıfta
görülmemektedir. Bu derslerden Tarih, Coğrafya, Arziyat, Fizik, Kimya, Cebir,
Fransızca, Arabi, Farisi dersleri Ankara Kız Lisesi ve 1924’e Ek 1927 Programı’nda
ortaktır. Nebatat ve Hayvani dersi Nebatat olarak geçmiştir. Ankara Kız Lisesi’ndeki
Ruhiyat dersi 1927 Programı’nda yoktur. Kız Lisesi’nde. Türkçe ve Edebiyat dersi
Edebiyat olarak geçmektedir. Hendese ve Resmi Hattı dersi Kız Lisesi programında
Hendese olarak yer almıştır. 213
1924 yılı ders programında II. Devre 3.sınıfta “fen şubesinde” Türkçe ve
Edebiyat, Ecnebi Lisanı, Tarih, Coğrafya, Fizik, Cebir, Hendese ve Resmi Hatti,
Laboratuvar, Felsefe, İçtimaiyat, Mihanik, Kozmografya, Kimya dersleri yer alırken,
1927 yılı ders programında fen şubesinde Türkçe ve Edebiyat, Tarih, Coğrafya,
Fizik, Kimya, Hendese ve Resmi Hattı, Cebir, Nazari Hesap, Müsellesat, Mihanik,
Kozmografya, Felsefe ve İçtimaiyat, Ecnebi Lisanı, Jimnastik, Laboratuvar
derslerinden ibaret haftalık 32 saat ders yer almıştır. 1924 yılı ders programında
“edebiyat şubesinde” de Türkçe ve Edebiyat, Ecnebi Lisanı, Tarih, Coğrafya,
Laboratuvar, Arabi, Farisi, Felsefe ve İçtimaiyat, Kozmografya, Cebir, Fizik olarak
haftada 30 saat ders yer almaktadır. 1927 Ek Programı’nda ders sayısı haftada 32’ye
çıkmıştır ve Türkçe ve Edebiyat, Tarih, Coğrafya, Fizik, Cebir, Kozmografya,
Felsefe ve İçtimaiyat, Arabi, Farisi, Jimnastik, Ecnebi Lisanı, Jimnastik, Laboratuvar
dersleri mevcuttur. 214
İkinci devre üçüncü sınıfta fen ve edebiyat olarak şube ayrımı olmakla
beraber, Ankara Kız Lisesi’nin sınıf geçme defterinde son sınıfta edebiyat ve fen
şubesi ayrımı ders geçme defterinde görülmemiştir. Bu durumda Ankara Kız
Lisesi’nde 1927-1928 ders yılında ikinci devre 3.sınıfta şu dersler okutulmuştur:
Tarih Edebiyat, Tarih, Coğrafya, Fizik, Cebir, Kozmografya 215, Bediiyat (estetik),
1927-1928 Ders Senesi Terfi-i Sınıf Defteri; Yücel, a.g.e., s. 168.
Yücel, a.g.e., s. 165.
215
Kozmografya: Gök biliminin, matematik ve fiziğin yalnız temel kavramlarından yararlanarak en
belli başlı olayları ele alan dalı.
213
214
66
Mantık, Metafizik, Ahlak, İçtimaiyat (sosyoloji), Fransızca, Arabi, Farisi, İdman
olmak üzere 16 ders bulunmaktadır. 1927 eğitim-öğretim yılı II. Devre 3. Sınıf ders
programına göre Ankara Kız Lisesi’nde de bulunan ortak dersler: Tarih, Coğrafya,
Fizik, Kimya, Cebir, Kozmografya, Arabi, Farisi, Fransızca, Jimnastik (İdman). 216
1927 Ders Programı’nda II. Devre 3.sınıfta 13 ders varken, Ankara Kız Lisesi II.
Devre de 16 ders bulunmakta olup, ders çeşitliliği daha fazladır. 1927 EğitimÖğretim Ek Programı’nda Türkçe Edebiyat olarak geçen ders Ankara Kız Lisesi’nin
programında Tarih Edebiyat, Felsefe ve İçtimaiyat dersi ise İçtimaiyat olarak
verilmektedir. Jimnastik dersine Ankara Kız Lisesi’nde İdman denilmiştir. 1927
Eğitim-Öğretim Ek Programı’nda olmayan Bediiyat, Ahlak, Mantık, Metafizik
dersleri Ankara Kız Lisesi programında mevcuttur. 1927 Eğitim-Öğretim Ek
Programı’nda yer alan Laboratuvar dersi Kız Lisesi’nde yoktur. Notlar 5 üzerinden
verilmektedir. Öğrencilerin en az başarılı oldukları dersin Cebir ve Kozmografya
olduğu görülmüştür. Ortalamalar alınırken Tarih Edebiyat, Tarih-Coğrafya, Fiziki
İlimler,
Cebir-Kozmografya,
Bediiyat-Mantık-İçtimaiyat-Metafizik-Ahlak,
Fransızca, Arabi-Farisi, İdman olarak gruplandırılmıştır.
1927 yılı Ek Ders Programında ikinci devrede yer alan Laboratuvar dersi,
Ankara Kız Lisesi’nin geçici binalarında, laboratuvar bulunmaması sebebiyle
okutulmamıştır. Yabancı dil dersi olarak Fransızca okutulmuştur ki, bir Fransızca
öğretmeni de mevcuttur.
1924 ders programına göre I. Devre I. sınıfta kız ve erkek okulları için Türkçe
ve Edebiyat, Ecnebi Lisanı (Fransızca, İngilizce, Almanca), Din dersleri, Tarih,
Coğrafya, Hayvanat, Riyaziyat, Resim, Musiki, Laboratuvar ortak dersler olarak yer
almaktadır. Kız öğrencilere için yapılmayan Terbiye-i Bedeniye dersi, erkekler
öğrenciler için ise (1) derstir. Biçki-Dikiş derslerinin verildiği Atölye dersi kızlara
(2),erkeklere ise (1) derstir. Bakanlığın 1924 yılı ders programına ek olarak 1927
yılında hazırladığı programda ise Türkçe ve Edebiyat dersi, Türkçe olarak
verilmiştir. Tarih, Coğrafya, Hayvanat, Riyaziyat, Resim, Musiki, Jimnastik, Ecnebi
216
1927-1928 Ders Senesi Terfi-i Sınıf Defteri; Yücel, a.g.e., s. 168.
67
Lisanı, Atölye, Laboratuvar olmak üzere 11 branşta, haftada 32 saat ders
okutulmuştur. 217
Ankara Kız Lisesi’nin 1927-1928 Eğitim-Öğretim Birinci Devre I. sınıf ders
programında ise şu dersler yer almaktadır: Türkçe, Tarih, Coğrafya, Hayvanat,
Hesap, Hendese, Resim Hattı, Riyaziyat, Fransızca, Resim, Dikiş, İdman, Musiki,
Piyano olmak üzere 14 ders okutulmuştur. 1927 Ek Programı’nda ise 11 dersin
varlığı görülmektedir. 1927 Ek Programı’ndan farklı olarak Ankara Kız Lisesi’nde
Piyano, Hesap, Hendese dersleri mevcuttur. 218 1924 Ders Programı’nda Riyaziyat
dersi içinde verilen Hesap ve Hendese, 1927 Ek Programı doğrultusunda Kız
Lisesi’nde Hesap, Hendese dersleri olarak ayrı ayrı yer verilmiştir. 1927’deki
programda Din dersleri kaldırılmıştır. 1924 ders programında kız öğrencilere
okutulmayan ve erkek öğrenciler için yer alan Terbiye-i Bedeniyye dersi, 1927’de
Jimnastik adı ile devam etmiş ve kız öğrencilere de verilmiştir. Ankara Kız
Lisesi’nde Dikiş adı altında okutulan ders, İstanbul Kız Lisesi’nde “El İşleri” dersi
adıyla yer almıştır. El İşi dersinin işlenişi hakkında İstanbul Kız Lisesi’nden birinci
devre birinci seneye ait açık havada çekilmiş bir fotoğraf Maarif Vekaleti
Mecmuası’nda yer almıştır. Yine İstanbul Kız Muallim Mektebi öğrencilerinin El İşi
derslerinin sınıf ortamında işlenişi Eylül 1925 tarihli başka bir fotoğraf da aynı
dergide yer almıştır.
Ankara Kız Lisesi’nin Okul Müzesi’nde ilk yıllardan kalan bir piyanonun
varlığı görülmektedir. Yabancı Dil olarak hem birinci devrede, hem de ikinci devrede
Fransızca okutulmuştur. 1927-1928 eğitim-öğretim yılında okutulan derslere
bakıldığında Ankara Kız Lisesi’nde branş öğretmeni sıkıntısının olmadığını, daha
nitelikli bir eğitim hedefinin olduğunu söyleyebiliriz.
1924 ders programında I. Devre II. sınıfta kız ve erkek öğrenciler için Türkçe
ve Edebiyat, Ecnebi Lisanı, Malumat-Vataniye, Din dersleri, Tarih, Coğrafya,
Nebatat, Fizik, Kimya, Riyaziyat, Resim, Musiki, Atölye, Laboratuvar ortak dersler
olarak görülmektedir. Terbiye-i Bedeniye dersi birinci sınıfta olduğu gibi kız
öğrenciler için yok, erkek öğrencilere (1) derstir. Ev İdaresi dersi haftada (1) ders
olarak yalnızca kız öğrenciler için söz konusudur. 1924 ders programına ek olarak
217
218
Yücel, a.g.e., s.167.
1927-1928 Ders Senesi Terfi-i Sınıf Defteri; Yücel, a.g.e., s. 168.
68
hazırlanan 1927 yılı ders programında Türkçe, Vatani Malumat, Tarih, Coğrafya,
Nebatat, Fizik, Kimya, Ecnebi Lisanı, Resim, Musiki, Jimnastik, Laboratuvar
dersleri kız ve erkek okulları için ortak derslerdir. Kız okullarında Ev İdaresi
okutulmuştur. Hem erkek, hem de kız okullarında Atölye dersi bulunmakla birlikte,
kızlara haftada (1) ders, erkeklere ise (2) derstir. Haftalık toplam 32 saat ders
bulunmaktadır.219
Ankara Kız Lisesi’nin 1927-1928 Eğitim-Öğretim Yılı Birinci Devre II. sınıf
ders programında şu dersler okutulmuştur: Türkçe, Vatan-ı Malumat, Tarih,
Coğrafya, Nebatat, Fizik, Kimya, Hesap, Hendese, Resim Hattı, Riyaziyat,
Fransızca, Resim, Ev İdaresi, Dikiş, İdman, Mantık, Piyano olmak üzere 18 ders
okutulmuştur. Ankara Kız Lisesi’nde okutulmuş olan Mantık dersi 1927 Ek
Programında görülmemektedir. Erkeklere de okutulan Atölye dersi, Kız Lisesi’nde
Dikiş dersi olarak okutulmuştur.
1924 ders programı I. Devre III. sınıfta Türkçe ve Edebiyat, Ecnebi Lisanı,
Malumat-ı Vataniye, Tarih, Coğrafya, Fizyoloji, Arziyat, Fizik, Kimya, Riyaziyat,
Resim, Musiki, Laboratuvar ortak derslerdir. Çocuk Bakımı dersi yalnızca kız
öğrenciler için yer almıştır. Atölye dersi de yalnızca erkek öğrenciler için ders
programında yer alırken, bu saatte kızlara Biçki-Dikiş dersi konmuştur. I., II., III.
sınıflarda haftalık toplam 28 saat ders mevcuttur. 220 1927’deki Ek Programda ise bu
derslere Fizyoloji ve Hıfzıhsıhha dersleri eklenmiştir. 221
1924 ders programında 1927-1928 Eğitim-Öğretim Yılı Birinci Devre III.
sınıfta şu dersler okutulmuştur: Türkçe, Vatan-ı Malumat, Tarih, Coğrafya, Fizyoloji,
Hıfzıssıhha, Arziyat, Fizik, Kimya, Hesap, Hendese, Resim Hattı, Fransızca, Resim,
Dikiş, Çocuk Bakımı, Musiki, İdman, Piyano olmak üzere 19 ders bulunmaktadır.
1927 Ek Programı’nda ise 15 ders vardır. 1927 Programı’nda birlikte okutulan
Fizyoloji ve Hıfzıssıhha dersi Ankara Kız Lisesi’nde ayrı ayrı okutulmaktadır,
Riyaziyat dersi Ankara Kız Lisesi’nde Cebir, Hesap, Hendese olarak yine ayrı ayrı
okutulmaktadır. 1927 Ek Programı’ndaki Atölye dersi Ankara Kız Lisesi’ne Dikiş
dersi olarak, Musiki dersi de Piyano olarak okutulmuştur. Mezuniyet için ortalamalar
verilirken Türkçe, Tarih-Coğrafya, Vatan-i Malumat, Fizyoloji-Hıfzıssıhha-Arziyat,
Yücel, a.g.e., s.167.
A.g.e., s. 166.
221
A.g.e., s.167.
219
220
69
Fizik-Kimya-Hesap-Hendese-Resim Hattı-Cebir, Fransızca, Resim, Musiki, Dikiş,
Çocuk Bakımı, İdman olarak hesaplanmıştır.
Ankara Kız
Lisesi “1928-1929 Eğitim-Öğretim Yılı Sınıf Geçme Defteri”
ne göre müfredat programında ikinci devre 3., 2. ve 1.sınıflarda Arapça, Farsça
dersleri okutulmaya devam etmiştir. II. Devre son sınıfta fen-edebiyat ayrımı
olmamıştır ve son sınıf tek şubeden ibarettir. 1928-1929 Eğitim-Öğretim Yılı Birinci
Devre 3.sınıf derslerinden Piyano dersi programdan çıkarılmış, ders sayısı 18’e
inmiştir.
222
Yine Ankara Kız Lisesi 1929-1930 Eğitim-Öğretim Yılı Sınıf Geçme
Defterine göre II. Devre son sınıfta ise fen-edebiyat şubelerinin varlığı görülmüştür.
İkinci devre ders programlarından harf inkılabından sonra Farsça ve Arapça dersleri
kalkmıştır. Yabancı Dil olarak da Fransızca okutulmaya devam etmiştir.223
1.4.4. Öğretmenler
Ankara Kız Lisesi’ne yapılan tayinlerde 1924 yılı Ağustos ayında müdür
yardımcısı ve aynı zamanda İçtimaiyat öğretmeni olarak Antoinette Guise Hanım,
Erkek Lisesi Riyaziye öğretmeni Hüseyin Avni Bey ikinci devre Riyaziye
(Matematik) öğretmeni; Fizik dersine Yakub Bey, Kimya dersine Raşid Bey,
Coğrafya dersine İhsan Bey, Din dersleri öğretmeni Refet Efendi, Çocuk Bakımı,
Hıfzıssıhha derslerine Doktor Hilmi Bey; birinci devre Riyaziye dersine Abide
Hanım, Tabiiyat (Fen Bilgisi) dersine Belkıs Hanım; Tarih dersine Nimet Hanım;
“iptida-i kısmı” başöğretmenliğine Saime Hanım tayin edildiği haberi gazetede yer
almıştır. Diğer taraftan Resim derslerine Afife İsmail Hanım, Ankara Kız
Lisesi’nden Konya Orta Kız Muallim Mektebi’ne Resim öğretmeni olarak tayin
edildiği de belirtilmiştir. 224 Afife Hanım’ın yerine ise Nazlı Ecevit Hanım okulun
resim öğretmenliğine tayin edilmiştir. Saime Hanım’ın branşı Fransızca idi. Bu
durumda Ankara Kız Lisesi’nde 1924-1925 ders yılında II. Devre öğretmen
kadrosunda Fransızca, İçtimaiyat, Riyaziye, Fizik Tarih, Kimya, Coğrafya; I. Devre
1928-1929 Ders Senesi Sınıf Geçme Defteri.
1929-1930 Ders Senesi Sınıf Geçme Defteri.
224
“Yeni Tayin Olunan Müdür ve Muallimlerimiz”, Hakimiyet-i Milliye, 27 Ağustos 1924.
222
223
70
öğretmen kadrosunda Din dersleri, Çocuk Bakımı, Hıfzıssıhha, Riyaziye, Tabiiyat,
Resim branşlarında olmak üzere 12 öğretmen görev yapmıştır.
Ancak yukarıda incelediğimiz 1927-1928 eğitim-öğretim yılı I. Devre ders
programında Din derslerine rastlanmamıştır. Daha önceki ders yıllarına ait
programlarda yer aldığını düşünebiliriz. Kız Lisesi’nde 1926’da 26 asil öğretmen
görev yapmıştır.225 Öğretmen kadrosu bir önceki ders yılına göre iki katına çıkmıştır.
Yukarıda Hakimiyet-i Milliye gazetesinde İptidai kısmına geldiği yazılan Saime
Hanım, Ankara Kız Lisesi’nde gördüğümüz Sicil Fişi Defterinde yazılı olan
Fransızca öğretmeni olarak belirtilen kişidir. 10 Mayıs 1928’de Türkiye’de ilk kez
yapılan “Terbiye-i Bedeniyye Şenlikleri” nde kız öğrencilerin hareketleri Ankara Kız
Lisesi Beden Eğitimi öğretmeni Nuriye Hanım tarafından yönetilmiştir.226 Jimnastik
Şenlikleri’nin ikincisinin kutlandığı 17 Mayıs 1929’daki töreni Hakimiyet-i Milliye
gazetesinin haberine göre Ankara Kız Lisesi Jimnastik öğretmeni Mediha Faik
Hanım yönetmiştir. Sınıf ve öğrenci sayısı arttıkça branşlar ve her bir branşa gelen
öğretmen sayısında artış olmuştur. 227
İçtimaiyat öğretmeni Antoinette Guise, Belçikalı bir Hanım’dır ve aynı
zamanda müdür yardımcısı olarak da görev yapmıştır. Resim öğretmeni Nazlı Ecevit,
eski başbakanlardan Bülent Ecevit’in annesidir. 1915’te Darülmuallimat’tan,
1922’de Sanayi-i Nefise Mektebi Ali’sinden mezun olmuştur. Kastamonu, Bolu ve
İzmit’te öğretmenlik yağmıştır. Milletvekili Fahri Ecevit ile 1924’te evlendikten
sonra Ankara Kız Lisesi, Musiki Muallim Mektebi’nde ve İstanbul Kız Lisesi’nde
1941 yılına kadar çalışmıştır. Resimleri, “Asker Ressamlar” kuşağından günümüze
gelen İmparatorluktan Cumhuriyet’e aktarılan geleneksel etkiler taşımıştır. Resim ve
Heykel Müzesi’nde sık sık sergiler açmıştır. 228 Çocuk Bakımı ve Hıfzıhsıhha
derslerine giren Hilmi Bey, doktordur.229
225
TC Devlet Salnamesi, İstanbul, Matbaa-i Amire, 1926, s. 165; Ayrılmış Hocaların Sicil Fişleri,
Sicil Fişi Defteri.
226
“Ankara Okullarının Terbiyye-i Bedeniyye Şenliklerinde”, Hakimiyet-i Milliye, 11 Mayıs 1928.
227
“Dün Her Tarafta Jimnastik Şenlikleri Yapıldı. Ankara Şenliklerine Kız ve Erkek Liseleri, Musiki
Muallim Mektepleri İştirak Ettiler.”, Hakimiyet-i Milliye, 18 Mayıs 1929.
228
https://www.tarihnotlari.com/nazli-ecevit/, Erişim Tarihi: 16.02.2019.
229
Müteferrik Müstahdemine Ait Sicil Defteri
71
Bu durumda Ankara Kız Lisesi’nin 1923-1929 yılları arasındaki öğretmen
kadrosu şöyledir:
Edebiyat Öğretmeni: Celalettin Emren, Faruk Nazif Çamlıbel
Matematik Öğretmenleri: Avni Çubukgil, Nimet Uraz, Hilmiye Dener, Abide Hanım
Fransızca Öğretmeni: Saime Yörükoğlu
Beden Eğitimi Öğretmeni: Nuriye Hanım, Mediha Faik Hanım
Hikmet Öğretmeni: Yakup Bey
İçtimaiyat Öğretmeni: Antoinette Guise
Kimya Öğretmeni: Raşit Bey
Coğrafya Öğretmeni: İhsan Bey
Din Dersi Öğretmeni: Refet Efendi
Çocuk Bakımı-Hıfzıhsıhha Öğretmeni: Doktor Hilmi Bey
Tabiiyat (Fen Bilgisi) Öğretmeni: Belkıs Hanım
Tarih Öğretmeni: Nimet Hanım
Resim Öğretmeni: Afife İsmail Hanım, Nazlı Ecevit.
1923-1929 yılları arasında okulda bulunan Ankara Kız Lisesi’nde öğretmen
sicil defterlerine göre 19 öğretmen görev yapmış görünmektedir. Bu rakam 1926
yılına ait Devlet Salnamesine göre bu rakam 26’dır. Ancak iptidai kısmı 1924’ten
sonra kapanmıştır. Ankara Kız Lisesi arşivinden ulaşabildiğimiz öğretmen sicil
defterleri içerisinde ilkokul kısmına giren öğretmenler yer almamıştır. Muhtemelen
öğretmen
kadrosunda
26
öğretmenin
varlığı,
ilkokul
öğretmenlerini
de
kapsamaktadır. Öğretmen sicil defterlerinde yer alan 19 öğretmenin 2’si Edebiyat,
1’i Tarih, 4’ü Matematik, 1’i Fransızca, 2’si Beden Eğitimi, 1’i Hikmet, 1’i
İçtimaiyat, 1’i Coğrafya, 1’i Kimya, 1’i Tabiiyat (Fen Bilgisi), 1’i Din, 1’i Çocuk
Bakımı ve Hıfzıhsıhha, 2’si Resim branşlarında çalışmıştır. Yabancı dil olarak
yalnızca Fransızca okutulmaktadır. II. Devrenin fen grubu derslerinden yalnızca
72
Kimya dersinin branş öğretmeni bulunmaktadır. Muhtemelen II. Devrenin Edebiyat
dersine giren öğretmenler, I. Devrenin Türkçe derslerine de girmektedir. 230
1.4.5. Sosyal ve Kültürel Etkinlikler
1.4.5.1. Yıl Sonu Etkinlikleri
Ankara Kız Lisesi açıldığı ilk yıllardan itibaren açtığı resim, el işi ve dikiş
sergisi ile düzenlediği müsamerelerle kamuoyunda göz önünde olmuştur. 1925-1926
ders yılının sonunda, Türk Ocağı yanında yer alan ikinci binasındaki bir odasında
resim, el işleri ve dikiş sergisi açılmıştır. Kolyeler, hesap işleri, tepsi örtüleri,
kıyafetler sergilenen güzel parçalar arasında yer almıştır. Öğrencilerin çizdiği
resimler ise bir köşede sergilenmiş, sergiyi her gün pek çok kişi ziyaret etmiş ve
izlenimlerini de bir deftere yazmışlardır.231
Birinci devre mezunlarının 1926-1927 ders yılı sonunda Ankara Kız
Lisesi’nde 4 Mayıs 1927’de yapılan “tasdikname” töreninde sade ve güzel bir
müsamere verilmiştir. Öğrenciler için başarılı bir yıl olmuştur. Birinci ve ikinci devre
öğrencilerinin hazırladığı program, saat 8.30’da ayakta okunan İstiklal Marşı ile
başlamıştır. Ardından “Kız Lisesi Marşı” okunmuştur. “Yaşasın Kız Lisesi Marşı”
sözleri ile biten marşın sonunda öğrenciler büyük alkış toplamıştır. Kız Lisesi
Marşı’nın bestesi Zeki Üngör’e, güftesi okulun Edebiyat öğretmeni Faruk Nafiz
Çamlıbel’e aittir.
İnkılabın güneşi parlıyor alnımızda
Biz yarının fecrinin bildiren yıldızlarız
Karanlık asırları aşarak biz bu hızla,
Bir ufuktan bir ufka nur taşıyan kızlarız
Bize iman veriyor hür vatanın hür sesi
Yaşasın genç Türkiye, yaşasın Kız Lisesi !
Yıldırımlar yakamaz, yıkamaz fırtınalar
Kurduğumuz mabedin irfan koyduk adını
230
Bkz. EK-1 Ankara Kız Lisesi Öğretmenlerinin (1923-1929), (1930-1950), (1951-1977)
Dönemlerinde Branşlara Göre Karşılaştırılması ve EK-2 Ankara Kız Lisesi Öğretmenlerinin (19231929), (1930-1950), (1951-1977) Dönemlerinde Branşlara Göre Karşılaştırma Grafiği.
231
“Kız Lisesi’nde Dikiş Sergisi”, Hakimiyet-i Milliye, 15 Haziran 1926.
73
Nasıl geçtiğini görecektir analar
Bugünün genç kızından yarının genç kadını
Bize iman veriyor hür vatanın hür sesi
Yaşasın genç Türkiye, yaşasın Kız Lisesi !
Okul marşları, okul bayrakları ya da arma ve rozetleri okul denilen toplumun
bir sembolüdür. Öğrenciden gerçekleşmesi beklenilen umutların sembolüdür. Okul
adına yazılmış olan marş, söz konusu okulu temsil etmektedir. 232 O dönemde
Trabzon Lisesi’nin, güftesini İsmet Arslan’ın yazdığı ve bestesini Ayşe
Çakıroğlu’nun yaptığı bir okul marşı vardı. İzmir Kız Lisesi’nin okul marşı da, yine
İzmir Kız Lisesi’nin 1937-1938 mezunlarından İsmet Yurtman tarafından yazılmış,
İzmir Erkek Lisesi’nin müzik öğretmeni olarak çalışan besteci ve kompozitör Ferit
Hilmi Atrek tarafından bestelenmiştir. Ankara Gazi Lisesi’nin ise Fransızca
öğretmeni Ahmet Muhtar Ataman tarafından bestelenen “Gazi Lisesi Marşı” vardı.
Bursa Kız Lisesi’nin de söz ve müziği, müzik öğretmeni Safa Tongör’e ait bir marşı
bestelenmiştir. 233 Ankara Kız Lisesi’nin Marşı’nın güftesini yapan Faruk Nafiz
Çamlıbel, okulun Edebiyat öğretmenidir.
Şiire olan tutkusu nedeni ile tıp
fakültesindeki eğitimini bırakıp edebiyat öğretmeni olmuştur. Ankara Kız
Lisesi’nden başka Sivas, Kayseri, Ankara Muallim Mektebi, Ankara Erkek Lisesi,
Kabataş Lisesi, Vefa Lisesi ve Arnavutköy Kız Lisesi’nde edebiyat öğretmenliği
yapmıştır. Faruk Nafiz Çamlıbel, Ankara Kız Lisesi’nde 1925-1932 yılları arasında
çalıştığı dönemde aynı lisede 1933-1957 yılları arasında çalışmış coğrafya öğretmeni
Azize Hanım ile 1931’de evlenmiştir. Ayrıca Kayseri Lisesi’nden öğrencisi olan
Behçet Kemal Çağlar ile birlikte Kayseri Lisesi’nin marşını da yazmıştır.
Cumhuriyet’in onuncu yılı kutlamaları kapsamında düzenlenmiş marş yazma
yarışmasında Behçet Kemal Çağlar ile birlikte yazdığı güfte, Onuncu Yıl Marşı
olarak kabul edilmiştir.
232
Jean Piaget, Okulda Kendi Kendine İdare (Okulda Self Govermenent), (Çev.) Kazım Nami
Duru, İstanbul Maarif Matbaası, İstanbul, 1941, s. 135.
233
Hüseyin Albayrak; Tarih İçinde Trabzon Lisesi, Trabzon Lisesinde Yetişenler Derneği, Trabzon,
1987, s. 254; Mehmet Sarıoğlu ; Ankara Gazi Lisesi 1932, Ankara Klübü Derneği Yayınları, 2017, s.
65; Bursa’nın Köklü Eğitim …, s.31; Gülben Baykalmış; İzmir Kız Lisesi Tarihçesi, Dokuz Eylül
Üniversitesi, Atatürk İlkeleri ve İnkılap Tarihi Enstitüsü, Yüksek Lisans Tezi, İzmir, 2003, s. 60;
https://www.mynet.com/besteci-ferit-hilmi-atrek-vefat-etti-110100251485;
https://www.antoloji.com/trabzon-lisesi-marsi-siiri/, Erişim Tarihi: 09. 11.2018.
74
Faruk Nafiz Çamlıbel, 1946-1960 yılları arsında Demokrat Parti’den İstanbul
milletvekili
olmuştur.
1960
İhtilali
sonrasında
tutuklanarak
Yassıada’ya
gönderilmiştir. Mizahi olarak yazdığı şiirlerinin Çamdeviren, Akıllı Ozan, Kalender,
Deli Ozan takma adları ile Karikatür ve Akbaba dergilerinde yayınlamıştır.
Öğretmenlik yapmak üzere Anadolu’da yaşadığı yıllarda Anadolu coğrafyası ve
insanını dile getirdiği şiirleri ile “memleket edebiyatı” denilen bir akımı başlatmıştır.
Şiirlerinde aruzu büyük bir ustalıkla kullanmış ve bu yönü ile özellikle Yahya Kemal
Beyatlı’nın dikkatini çekmiştir. Aruzu kullanmaktaki başarısı ile Mehmet Akif,
Tevfik Fikret, Ahmet Haşim ve Yahya Kemal ile birlikte aruzun son temsilcisi
olmuştur. Kurtuluş Savaşı sonrası ortaya çıkan ulus olma mücadelesi sürecinde
edebiyat dünyamızda bir araya gelmiş olan “Beş Hececiler” den birisi olmuştur. Han
Duvarları, Zindan Duvarları, Şarkın Sultanları, Gönülden Gönüle, Çoban Çeşmesi,
Bir Ömür Böyle Geçti, Akıncı Türküleri yazdığı belli başlı şiirleri arasında yer
almıştır. İlk Göz Ağrısı, Dev Aynası, Sevk-i Tabi gibi Batı edebiyatından adapte ettiği
tiyatro eserlerinin yanı sıra
Akın, Özyurt, Canavar, Yayla Kartalı adlı tiyatro
eserleri de yazmıştır. İkinci bölümde Faruk Nafiz’in yazdığı “Akın” isimli oyunun
sergilendiğinden söz edilmiştir. Numaralar, Bir Demette Beş Çiçek, Hanım Şiir
Yazacak, Belki Bir Gün gibi okullar için yazılmış temsilleri de bulunmaktadır.
Hanım Şiir Yazacak isimli oyunu, Ankara Kız Lisesi’nin ilk mezuniyet gecesinde
oynanmıştır. Şairliği ile tanınan Faruk Nafiz Çamlıbel’in Yıldız Yağmuru isimli bir
roman denemesi Tevfik Fikret’in hayatını anlattığı Tevfik Fikret’in Hayatı ve
Eserleri isimli bir biyografi çalışması da vardır. Ayrıca hatıralarını, sohbetlerini,
makalelerini ve denemelerini farklı gazete ve dergilerde yayınlamıştır. Öğretmenlik
yaptığı Kabataş Lisesi’nde 2005 yılında bir müze açılmıştır.
234
1926-1927 eğitim-öğretim yılı sonunda yapılan müsamerede Ankara Kız
Lisesi Marşı’nın ardından lisenin ikinci devre öğrencileri “Kelebekler” manzumesini
başarıyla okumuş ve büyük alkış almıştır. Musiki eşliğinde “Hazan” şarkısı
söylemiştir, bir perdelik bir piyes oynanmıştır. Yine “Çoban Kızı” şarkısı musiki
eşliğinde söylenmiştir. Reşat Nuri Bey’in “Kız Aklıncası” komedisi Kız Lisesi
https://www.haberler.com/faruk-nafiz-camlibel/biyografisi/, Erişim Tarihi: 09.11.2018;
https://www.antoloji.com/faruk-nafiz-camlibel/, Erişim tarihi: 09.11.2018;
http://www.biyografya.com/biyografi/4261, Erişim Tarihi: 09.11.2018.
234
75
salonunu kahkahalara boğmuştur. Bilhassa yaramaz öğrenci rolü başarı ile temsil
edilmiştir. Bunların ardından Maarif Vekili Necati Bey tarafından birinci devreyi
bitiren öğrencilere özel bir merasimle tasdiknameleri verilmiştir.235
Ankara Kız Lisesi’nin 1928 yılında lisenin ilk mezunları için müsamere
yapılmıştır. O dönemin 1928-1931 yılları arasında öğrenim görmüş mezunlarından
Perihan Naci (Arıburun)’nin anılarından aktardığına göre Edebiyat öğretmeni Faruk
Nafiz Çamlıbel’in yazdığı “Hanım Şiir Yazacak” isimli komedisi başarıyla
sergilenmiş ve Perihan Naci de başrolü almıştır. Öğrenciler geç vakitlere kadar lisede
geçen yılları hakkında uzun uzun konuşmuş, eğlenmişlerdir. 7 nisan 1930 tarihli
mektep temsilleri hakkında alınacak talimatnamede, piyeslerin tanınmış şairlerin
eserlerinden, okullar için yazılmış eğitici piyeslerden ya da klasik eserlerden
seçilmesi tavsiye edilmiştir.236
Kız Lisesi ikinci devre ilk mezunlarını Hasan Ali Yücel’in belirttiğini üzere
ve Hakimiyet-i Milliye gazetesinin haberine göre 1927-1928 ders yılında vermiştir.
Ancak bu tarih, 1934-35 Yıllığı’nda 1928-1929 ders yılı olarak gösterilmektedir. I.
Devre ilk mezunları ise 1926-1927 yılında verilmiştir. 237
1.4.5.2. Bayramlar
Ulusal gün ve bayramlar, toplumun kültürel varlığını ve kimliğini ayakta
tutan olgulardır. Milli Mücadele’nin başlangıcını teşkil eden günlerden biri olan 19
Mayıs günü milli bayram olarak 1938’den sonra kutlanmıştır. İdman Bayramı, İdman
Şenlikleri, Mektepliler Bayramı, Okullar Bayramı, Jimnastik Şenlikleri ya da
Bayramı gibi adlarla anılmış ve en son Gençlik ve Spor Bayramı olarak devam
etmiştir. Avrupalı devletler de I. Dünya Savaşı öncesinde gençliği diri tutmaya
çalışmışlardır. Osmanlı İmparatorluğu’nda ise II. Meşrutiyet Döneminde İttihat ve
“Evvelki Geceki Müsamere”, Hakimiyet-i Milliye, 5 Mayıs 1927; Yücel, a.g.e., s. s. 477.
Kız Liselilerin Sesi Özel Sayı, 1977; “Ankara Kız Lisesi’nin İlk Mezunları”, Hakimiyet-i Milliye,
28 Temmuz 1928; Yücel, a.g.e., s. 361.
237
Yücel, a.g.e., s. 477; Ankara Kız Lisesi 1934-1935 Yıllığı, 1935, s. 47; “Ankara Kız Lisesi’nin İlk
Mezunları”, Hakimiyet-i Milliye gazetesi, 28 Temmuz 1928.
235
236
76
Terakki Partisi’nin iktidarı döneminde ders programlarının içeriklerinde değişiklikler
yapılarak Talim-i Askeri, Terbiye-i Bedeniye gibi dersler eklenmiştir. 238
Ülkemizde ilk İdman Bayramı I. Dünya Savaşı yıllarında 29 Nisan 1916’da
yapılmıştır, ki Selim Sırı Tarcan’ın Maarif Nezareti Müfettişi olduğu döneme denk
düşmüştür. Önde Darülmuallimin öğrencileri olmak üzere Galatasaray Lisesi,
İstanbul Lisesi, Üsküdar Lisesi, Davutpaşa Lisesi, Kadıköy Lisesi, Kabataş Lisesi,
Nişantaşı Lisesi ve Vefa Lisesi, Numune Mektepleri ve Darüleytam öğrencileri
Kadıköy İttihat Spor Klubü’nde hazır bulunmuştur. Kasadan atlama, takla atma, ilk
yardım, halat yarışı, atletzim yarışı yapılmıştır. Hatta kasadan atlamaya da tahta
beygir denmiştir. Sonunda bir de futbol maçı yapılmıştır. İdman Bayramı kutlamaları
mayıs ayının üçüncü haftasına denk getirilmiştir. Selim Sırrı Bey Maarif Müfettişi
olduğu dönemde aynı zamanda Darülmuallimin’e Terbiye-i Bedeniye dersine girmiş,
hatta kız okullarına da Terbiye-i Bedeniye dersi konmasında gösterdiği gayret sonuca
ulaşmıştır. Öncelikle kız okullarında beden eğitimi dersi verecek kadın öğretmen
yetiştirmekten hareket ederek, İstanbul’da bir öğretmen okulunun uygulama
salonunda yaklaşık yüz kadar kadın öğretmene bir yıl ders vermiştir. Dönemin
Şeyhülislamı, kadın beden eğitimi öğretmenlerinin farklı şehirlerdeki orta mekteplere
tayin edilmesine izin vermemiştir. Bunun üzerine Evkaf Nezaretine başvurarak
medreselere haftada iki saat beden dersi koymasından bir yıl sonra kızlar da beden
eğitimi dersine başlamıştır. İkinci İdman Bayramı 1 Mayıs 1917’de Kadıköy İttihat
Spor Klubü’nde yapılmış, ki bu kez kız öğrenciler de bayram kutlamalarında yerini
almıştır. İkinci İdman Bayramı gösterilerini tribünden izleyenler arasında Mustafa
Kemal Paşa da bulunmaktadır. Selim Sırrı Bey tarafından tanıtılan İsveçce “Tre
Tralle Jantor” (Şakıyan Üç Genç Kız) şarkısı marş olarak çalınır ki, “Gençlik Marşı”
adı ile daha sonraki yıllarda 19 Mayıs ile birlikte anılacaktır. Selim Sırrı Bey şarkının
melodisini beğenmiş, notalarının bir yere not etmiş, Türkçe öğretmeni Ali Ulvi
Eröve’den söz yazmasını rica etmiştir. 239
İdman Bayramı, Genç Dernekleri tarafından bir sonraki yıl 1918 ve 1919’da
da kutlanmıştır. Hatta 1918’de “Genç Dernekleri Bayramı” ya da “Talebe Bayramı”
238
Mehmet Ö. Alkan; “Osmanlı İdman Bayramı’ndan Atatürk’ü Anma Gençlik ve Spor Bayramı’na”,
Toplumsal Tarih, Sayı: 211, (2011), s. 30.
239
A.g.m., s. 30-33.
77
adıyla kutlanmıştır. Ancak 16 Mayıs 1924’te “Mektepliler Bayramı” adı ile
kutlanabilmiş, İstiklal Marşı okunmuş, milli marşlar söylenmiştir. “Mektepliler
Bayramı” olarak 1931’de “Lise ve Orta Mektepler Talimatnamesi” nde yerini
almıştır. Tatil ve resmi gün olarak İdman Bayramı, Mektepliler Bayramı olarak
yerleşmiştir. Kız öğrenciler geniş kesimli ve paçası büzgülü siyah şort giymişler ve
uzun yıllar bu kıyafet bu şekilde devam etmiştir. 240
Cumhuriyet Döneminde İdman Bayramı ilk olarak Atatürk’ün Nutku’nun da
başlangıcını teşkil eden 19 Mayıs günü, öncelikle Samsunluların isteği üzerine 19
Mayıs olgusunun 7. yıldönümünde henüz yasa ile tespit edilmediğinden, mahalli bir
gün olarak 1926’da kutlanmıştır. Ardından da Atatürk’ün Samsun’a gelişinin 19.
yıldönümünden sonra 20 Haziran 1938 tarihli ve 3466 Sayılı kanunla, 2739 Sayılı
kanunun 2.maddesine fıkra eklenerek 19 Mayıs günü, Gençlik ve Spor Bayramı adı
ile milli bir bayram olarak kabul edilecektir.241
10 Mayıs 1928’de düzenlenen bayramda Ankara Kız Lisesi öğrencilerinin
Atatürk’ün önünden geçerken çekilen bir fotoğrafı, Maarif Vekaleti Mecmuasında
basılmıştır. Fotoğrafın altında,
“Jimnastik Şenliklerinde Ankara Kız Lisesi Talebesi
Gazi Hazretlerinin huzurundan geçerken” yazılıdır. Muhtemelen bu bayram
1926’dan beri kutlanmakta olan Jimnastik Bayramı’dır. 242 Ankara’da 1928’deki
kutlamalara Kız Lisesi de katılan okullar arasında yer almıştır. Şenlik Kız Lisesi
öğrencilerinin Kız Lisesi Beden Eğitimi öğretmeni Nuriye Hanım yönetiminde
hazırlanan hareketleri ile başlamış, Ankara Erkek Lisesi öğrencilerinin Beden
Eğitimi öğretmeni Zeynel Bey yönetimindeki hareketleri ile devam etmiştir.243
Jimnastik şenliklerinin üçüncüsü 17 Mayıs 1929’da beş binden fazla
vatandaşın katılımı ile yapılmıştır. Ankara’daki şenliklere Kız Lisesi, Erkek Lisesi,
Musiki Muallim Mektebi’nden 600’den fazla öğrenci katılmıştır. Geçit resmi
yapılmıştır. Şenliklere ülkemizde ilk kez olmak üzere “bayrağa hürmet töreni” ile
Alkan, a.g.m., s. 39.
TBMM Zabıt Ceridesi, Devre: 5, Cilt: 26, Ankara, 1938, s. 1-3.
TBMM Zabıt Ceridesi, Devre: 5, Cilt: 26, s. 126.
TBMM Kavanin Mecmuası, Devre: 5, Cilt: 18, Ankara, 1938.
Durmuş Ali Akbulut,“Samsun’un Gazi Günü ya da 19 Mayıs Bayramı”, Atatürk Araştırma
Merkezi Dergisi, Cilt: 21, Sayı: 33, 1995, s. 5.
242
Maarif Vekaleti Mecmuası, Yıl: 1925-1927. Bkz. EK-33.
243
Tanyer, a.g.e., s. 164-165.
240
241
78
başlanmıştır. Hareketleri Kız Lisesi Jimnastik öğretmeni Mediha Faik Hanım
yönetmiş ve tören büyük bir disiplin ve düzen içinde geçmiştir. Gençler
jimnastiklerini Cumhuriyetin ve onu bize bahşeden Ulu Reisimizin şerefine zarif ve
alışık olmadığımız bir şekilde üç kere “Yaşa”, diye bitirmişlerdir. Ankara’da
gençliğin bedeni terbiyesini sağlayacak bir jimnastik salonu olmadığı için
öğretmenler gençleri bu şenliğe büyük bir fedakarlık içinde, yazın tozlu sıcak, kışın
da şiddetli soğuk ile mücadele ederek çalıştırmışlardır.244
5 Mayıs 1929’da kutlanan “Mektepler Bayramı” nda, Ankara okulları 1928
yılındaki gösterilerde olduğu gibi bu yıl da güzel manzaralı yerlere gidip eğlenmiş,
öğrenciler bir gün sonra okullarına gitmeyip dinlenmişler, Ankara Kız Lisesi de
Kalaba Köyü’ne gitmiştir.245
Sosyal ve kültürel etkinlikler yoluyla öğrencilerin hayata hazırlanması,
kendine güvenmesi, sorumluluk alması sağlanmıştır. Böylece öğrenciler duygusal,
ahlaki, sosyal yönden gelişme olanağı elde etmiştir.
1.4.6. Yabancı Misafirler
Türk Ocakları merkez heyeti, İstanbul Darülfünunu Profesörlerinden Mösyö
Albert Gabriel’i Ankara’ya davet etmiştir. Gabriel, Kız Lisesi konferans salonunda
biri 17 Nisan 1929 Çarşamba günü saat 20.30’da “Fransa İnkılabı Esnasında Sanat”
konulu bir konferans ve diğeri 19 Nisan 1929 Cuma gecesi saat 20.30’da “Türk
Camileri ve Anadolu’da Türk Mimarisi” konuları hakkında halkın ve özellikle
yüksekokul öğrencilerinin davetli olduğu iki konferans vermiştir. Maarif Vekaleti
tarafından Türk Ocağı binası “Ankara Kız Lisesi” olarak kullanılmak üzere satın
alınmış olduğundan, böylelikle okul konferans vermek üzere uygun bir salona da
sahip olmuştur. 246 Ankara’ya gelen yabancı misafirler de aynı zamanda Kız
Lisesi’nde de konferans yapmıştır.
“Dün Her Tarafta Jimnastik Şenlikleri Yapıldı. Ankara Şenliklerine Kız ve Erkek Liseleri, Musiki
Muallim Mektepleri İştirak Ettiler.”, Hakimiyet-i Milliye, 18 Mayıs 1929.
245
“Mektepler Bayramı. Pazartesi günü bütün mektepler her tarafta bayram yapacaklardır”,
Hakimiyet-i Milliye, 3 Mayıs 1929.
246
“İki Mühim Konferans”, Hakimiyet-i Milliye, 17 Nisan 1929.
244
79
Darülfünun’da Arkeoloji müderrisi olarak istihdam edilen Albert Louis
Gabriel 1926-1930 yıllarında Darülfünun Edebiyat Fakültesi Sanat Tarihi
Kürsüsü’nün başında görevlendirilerek Arkeoloji ve Sanat Tarihi dersleri vermeye
başlamıştır. Arkeolog, mimar, sanat tarihçisi, fotoğrafçı ve ressamdır. Akademik
hayatına 1923’te Cean Üniversitesi’nde Sanat Tarihi doçenti olarak başlamış,
1925’te Strasbourg Üniversitesi’nde profesörlüğe getirilmiştir. Bu süre içerisinde
1927-1928 yıllarında Hayat Mecmuasında Türk sanat tarihi ile ilgili çeşitli yazıları
yayımlanmıştır. 247
İstanbul Üniversitesi’nde 1930-1956 yılları arasında konferanslar vermiş ve
İstanbul Üniversitesi’nden fahri doktora unvanı almıştır. Ankara Üniversitesi şeref
profesörlüğü ve İstanbul Üniversitesi şeref doktoralığına seçilmiştir. Ankara
Üniversitesi Dil ve Tarih-Coğrafya Fakültesi’nde de sanat tarihi dersleri vermiştir.
Ayrıca Türkiye’de kaldığı süre içerisinde 1930-1940 yılları arasında Anadolu’daki
özellikle de İstanbul’daki tarihi yapılar hakkında monografiler, mimari çizimler
hazırlamıştır. Diyarbakır’ı 1932 Nisan ve Mayıs aylarında ziyaret ederek, şehrin sur
içinde kalan kısımlarının hava almasına yönelik başlatılan sur yıkma çalışmalarına
engel olmuştur. Aynı yıl 1932’de Atatürk tarafından Hasankeyf’in ilk sistematik
yüzey araştırmalarını yapmak üzere görevlendirilmiştir. Hasankeyf’in ilk fotoğrafını
çeken ve kurtarılması için mücadele veren kişiler arasında yer alır. Yine Doğu
Anadolu, Konya, Bursa ve Boğaziçi saraylarına kadar pek çok mimari eserin
rölövesini; 1955’te hem İstanbul’un monografisini, hem de Bursa’nın monografisini
hazırlamış ve Bursa’nın fahri hemşerisi ilan edilmiştir. Şehir planlamacısı Henri
Prost’un İstanbul’daki imparatorluk saraylarının çevresinde “Arkeolojik Park”
oluşturulmasına yönelik projesini destek vermiş, aynı dönemde Maarif Vekaleti
tarafından Anadolu’daki tarihi eserlerin incelenmesiyle görevlendirilmiştir. “Türk
sanat tarihi araştırmalarının babası” olarak adlandırılmıştır. Anadolu’daki
çalışmalarına II. Dünya Savaşı’nın başlamasına kadar aralıklarla devam emiştir. 248
Daha sonraki yıllarda 1957-1962-1965 ve 1966 yıllarında Vakıflar Genel
Müdürlüğü’nde istihdam edilmiştir. Bu arada 1934’te Cenevre Müzesi, 1936’da
247
Semavi Eyice, “Albert Louis Gabriel” maddesi, Türkiye Diyanet Vakfı İslam Ansiklopedisi,
Cilt: 13, 1996, s. 275-276.
248
http://www.bursadakultur.org/albert_gabriel.htm, Erişim Tarihi, 12.12.2019.
80
Belgrad ve Zagreb Üniversiteleri, 1950’de Brüksel Üniversitesi’nde Türk sanatıyla
ilgili konferanslar vermiştir. 1932’de Alman Enstitüsü’ne asli üye, 1933’te Fransız
Akademisi’ne muhabir üye, 1940’da Türk Tarih Kurumu’na şeref üyesi, 1960’da
Belçika Kraliyet Akademisi’ne şeref üyesi olarak seçilmiştir.
249
Fransa’nın Türkiye Büyükelçisi de Chambrun’le birlikte 1 Şubat 1931’de
İstanbul’da Fransız Arkeoloji Enstitüsü’nün kuruluşunda görev almıştır. Daha
sonraki yıllarda Enstitü’nün müdürlüğünü yapmış, 1956’da bu görevden ayrılmıştır.
Bu kurumun adı 1975’te Fransız Anadolu Araştırmaları Enstitüsü olarak değişmiştir.
Enstitü açılırken iki ülke ilişkilerinin gelişmesi de hedeflenmiştir. Basılmış eserleri
mevcuttur. Fransa’ya 1956’da dönmüştür. Emekli olana kadar College de France’da
İslam Doğu Sanatları tarihi profesörü olarak dersler veren Gabriel’e, bilimsel hizmet
ve dünya çapındaki çalışmalarından dolayı 30 Mayıs 1950 tarihinde Ankara
Üniversitesi Dil ve Tarih-Coğrafya Fakültesi Senatosu tarafından da Fahri Profesör
unvanı verilmiştir. Türkiye’deki sanatsal ve tarihi yapıların korunması ve gelecek
kuşaklara aktarılmasına yönelik yaptığı katkılardan dolayı, ülkemizde bilim çevreleri
arasında özel bir yeri vardır. Ülkemizde 1926-1956 yılları arasında kalan Gabriel
hakkında yazılmış bir eser mevcuttur.
Yapı Kredi Yayıncılık, Fransız Anadolu
Araştırmaları Enstitüsü (IFEA-İstanbul) ve Ulusal Sanat Tarihi Enstitüsü (INHAParis)’nün girişimi ile Yapı Kredi Kâzım Taşkent Sanat Galerisi’nde, 15 Eylül-09
Kasım 2006 tarihleri arasında “Albert Gabriel (1883–1972): Mimar, Arkeolog,
Ressam, Gezgin” başlıklı bir sergi düzenlenmiştir.250
Hıfzıssıhha Enstitüsü ve Numune hastanesi’nin inşaat planlarını hazırlamak
üzere 1928 yılında Türkiye’ye çağrılan Viyanalı mühendis Örley (Robert Oerley) de,
http://www.filozof.net/Turkce/edebi-sahsiyetler-kisilikler-biyografileri/12714-albert-louis-gabrielkimdir-hayati-eserleri-hakkinda-bilgi.html , Erişim Tarihi: 01.12.2018; Eyice, a.g.y., s. 277.
250
BCA 30..18.1.2 / 112.66..14. / Ek No: 76-462 / K. No: 3/4827;
BCA 30..18.1.2 / 140.76..14. / Ek No: / K. No: 4/5735;
http://www.filozof.net/Turkce/edebi-sahsiyetler-kisilikler-biyografileri/12714-albert-louis-gabrielkimdir-hayati-eserleri-hakkinda-bilgi.html; Zeki Arıkan, “Prof. Albert Gabriel, Bursa ve Hasan Ali
Yücel”, ÇTTAD, Sayı: 15, (2007), s. 249-250; https://www.msxlabs.org/forum/bilim-ww/374954albert-gabriel.html; Mathilde Pinon Demirçivi-Pierre Pinon, Albert Gabriel’in İzinde,
http://www.mimarlikdergisi.com/index.cfm?sayfa=mimarlik&DergiSayi=51&RecID=1250;
http://www.divrigi.gov.tr/albert-gabriel-119s.htm;
http://www.edessatv.com/album-p2aid,22.html#galeri;
http://www.kayseri.bel.tr/web2/uploads/eDergiler/kayseri-ansiklopedisicilt2/files/assets/basic-html/page329.html, Erişim Tarihi: 01.12.2018; Albert Gabriel (1883-1972),
Mimar, Arkeolog, Ressam, Gezgin, Yapı- Kredi Yayınları, İstanbul, 2006.
249
81
Albert Gabriel’den kısa bir süre sonra Ankara Kız Lisesi’nde 28 Nisan 1929’da bir
konferans vermiştir. Oerley, Yabancı mimarların yanında çalışan ve onlara yardımcı
olan Türk ustaların katkısı ile başketin imarının gerçekleşeceğini, Türk mimarların da
edinecekleri mesleki donanım ile yabancı mimarların yerini kısa sürede alacağı
konusundaki beklentisini dile getirmiştir. 251
Türk Ocağı binası Maarif Vekaletice “Ankara Kız Lisesi” olarak kullanılmak
üzere satın alınmış olduğundan, böylelikle okul konferans vermek üzere uygun bir
salona da sahip olmuştur. Böylelikle Ankara Kız Lisesi öğrencileri de Ankara’ya
konferans vermek üzere gelen yabancı misafirleri tanıma ve dinleme imkanı elde
etmiştir.
1.4.7. Mezunlar
Ankara Kız Lisesi’ne 1923-1924 eğitim-öğretim yılında 74 kız öğrenci ile
açılmıştı. 1924 yılı sonunda 9.sınıftaki 4 öğrencinin hepsi sınıfını geçmiştir. Bir
öğrencinin bulunduğu 8.sınıftaki öğrenci ile 7 öğrencinin bulunduğu 7.sınıftakilerin
hepsi sınıflarını geçmişlerdir. 18 öğrencinin bulunduğu 6.sınıftakilerin 15’i, 10
öğrencinin
bulunduğu
4.sınıftakilerin
tamamı,
14
öğrencinin
bulunduğu
5.sınıftakilerin 13’ü, 20 öğrencinin bulunduğu 3.sınıftakilerin 15’i, sınıflarını
geçmişlerdir. Diğer taraftan 6.sınıftan 3, 5.sınıftan ise 2 kız öğrenci sınıfta kalmıştır.
Tamamı 74 öğrenci olan Ankara Kız Lisesi öğrencilerinin 65’i sınıflarını geçerken, 6
kız öğrencinin sınıfta kalması, okuldaki kız öğrencilerin gayreti ve öğretmen
kadrosunu başarısı açısından son derece anlamlıdır. Hakimiyeti Milliye gazetesi, kız
lisesi öğrenci ve öğretmenlerinin tebrik etmektedir. 252
Ankara Kız Lisesi’nin ilkokul (iptidai) kısmı 1925-1926 eğitim-öğretim
yılında kaldırılmıştır. I. Devrenin ilk mezunları 1926-1927 eğitim-öğretim yılında
verilmiştir. 20 kız öğrenciden oluşmaktadır. II. Devre ilk mezunları 1927-1928
“Kız Lisesinde Mimari İçin Verilen Mühim Bir Konferans. Viyanalı M. Orley Sanat Farklarını
anlattı.”, Hakimiyet-i Milliye”, 28 Nisan 1929; Sevim Ateş, “Robert Oerley’in İstanbul’da
Bilinmeyen Bir Yapısı: Tuzla İçmeleri Kaplıca Oteli”, Mimarlık, Sayı: 361, Eylül-Ekim (2011),
http://www.mimarlikdergisi.com/index.cfm?sayfa=mimarlik&DergiSayi=375,
Erişim
Tarihi:
10.03.2020.
252
“Kız Lisesi İmtihanları”, Hakimiyet-i Milliye, 8 Temmuz 1924.
251
82
eğitim-öğretim yılında verilmiştir ve 6 kız öğrenciden oluşmaktadır. 1927-1928
eğitim-öğretim Sınıf Geçme Defterindeki bu rakam Hakimiyet-i Milliye gazetesinde
çıkan haber ile aynıdır. Parlak dereceler ile mezun olup hayata atıldıkları İkinci
devrenin ilk mezunları için bu tarih, okulun ders geçme defterine göre 1927-1928
eğitim-öğretim yılı, Ankara Kız Lisesi 1934-1935 Okul Yıllığı’nda 1928-1929 eğitimöğretim yılı olarak gösterilmiştir. Ders geçme defteri sözkonusu eğitim-öğretim
yılının hemen sonunda tutulduğuna göre 1927-1928 eğitim-öğretim yılını II.
Devrenin ilk mezunlarının verildiği yıl olarak kabul ediyoruz. İlk mezunlar okulun
eğitim kadrosu ile bir fotoğraf çektirmişlerdir. 253 II. Devre ilk mezunların ismi,
henüz soyadı olmadığı için, 1934-1935 Ankara Kız Lisesi Yıllığı’nda mezunların
isimlerinden sonra babalarının isimleriyle belirtilmiştir. 254 Ankara Kız Lisesi’nden
1927-1928 eğitim-öğretim yılında Hayrünnisa Mustafa, Nefise Nuri, Hadiye,…..,255
Perihan Vehbi, Hüsna Bahattin, Şadiye Erat isimli altı kız öğrenci mezun olmuştur.
1928-1929 Ders Yılı Sınıf Geçme Defteri’nde ikinci devre 3.sınıftan listede 9
kız öğrencinin ismi yer almakla birlikte, Semiha Rıza ve Rabia Aziz isimli
öğrencilerin
ismi
1928-1929
Ders
Geçme
Defteri’nde
mezun
olmuş
görünmemektedir. 256 1934-1935 Yıllığı’nda bir sonraki yıl mezun durumundalar.
1928-1929 Ders yılında Ankara Kız Lisesi’nin ikinci devresinden 7 kız öğrenci
mezun olmuştur Bu durumda bir kişi evlenmiş, diğerleri bir yükseköğretim
kurumuna yerleşmiştir. İki öğrenci felsefe bölümüne girmiş, bunlardan Cahide Remzi
isimli kız öğrenci daha sonra Ankara Kız Lisesi’nde Felsefe öğretmeni olarak
çalışmıştır. Üç kız öğrenci Ankara Hukuk Fakültesi’ne girmiştir. Bunlardan Nejat
Esat Ankara Hukuku’nu bitirdikten sonra İstatistik Umum Müdürlüğü’nde, Semiha
Hayrettin de Maliye Vekaleti’nde görev yapmışlardır. 257
1929-1930 ders yılında Ankara Kız Lisesi’nde 14 kız öğrenci mezun
olmuştur. Bu mezunlardan 8’i Ankara Hukuku’na, 3’ü Felsefe Şubesine, 2’si de
Tarih Şubesine girmiştir. 258 Tarih Şubesine girenlerden Sıdıka Emin isimli kız
Bknz. EK-3 Ankara Kız Lisesi (1926-1944) Yılları Mezun Sayıları ve EK-9.
“Ankara Kız Lisesinin İlk Mezunları”, Hakimiyet-i Milliye, 28 Temmuz 1928. 1927-1928 EğitimÖğretim yılı mezunlarını gösteren bir tablo EK-41’da verilmiştir.
255
1927-1928 Ders Senesi Sınıf Geçme Defterin’de bu kız öğrencinin babasının ismi okunamamıştır.
256
1928-1929 Mezunları için bkz. EK-3 Ankara Kız Lisesi (1926-1944) Yılları Mezun Sayıları
257
1928-1929 D Senesi Sınıf Geçme Defteri, 1934-1935 Ankara Kız Lisesi Yıllığı, s. 47.
258
Bkz Mezunlara ait EK-41.
253
254
83
öğrenci daha sonraki yıllarda Ankara Kız Lisesi’nde 1933-1967 yılları arasında tarih
öğretmeni olarak çalışmıştır.259 Bu bilgiler 1929-1930 eğitim-öğretim yılı sonuna ait
olup 1934-1935 Yıllığı’nda yer almaktadır. Dolayısı ile ikinci devre ilk mezunlarının
okuldan ayrılışından sonraki yıllarına ait olduğundan medeni durumları, hangi okulu
bitirdikleri ya da nerede çalışıyor oldukları görünmektedir.
Kız Sultanileri Meşrutiyet Dönemi’nde açılmış, ancak İstanbul ile sınırlı
kalmıştır. İstanbul dışında Anadolu’da Milli Mücadele Dönemi’nin sonunda İzmir’de
açılmış olduğunu görüyoruz. Cumhuriyet ilan edilmeden kısa bir süre önce
düzenlenen I. Heyet-i İlmiye’de sultaniler “lise” ye dönüştürülünce kız sultanileri de
kız lisesi olarak adlandırılmıştır. Eğitimin bir ülkenin kurtuluşundaki öneminin
farkında olan Mustafa Kemal Atatürk, Maarif Kongresi’ni henüz savaşın devam
ettiği bir ortamda düzenlemiştir. Milli Mücadele’de vatan savunmasına verdiği
destekle bir toplumun kadın ve erkeğin emeği ile birlikte kurtulabileceğinin en güzel
örneklerinden birisini vermiş olan Türk kadını, kültürel savaşım mücadelesinde de
erkeğin yanında yerini almaya devam etmiştir. Bu aşamada Cumhuriyet Dönemi’nde
kız eğitimi özellikle desteklenmiştir. Kız liselerinin Anadolu’da yaygınlaşması
Cumhuriyet Dönemi’nde başkentte Ankara Kız Lisesi’nin açılması ile başlamış,
böylece başkentteki kız çocuklarına yükseköğretimin yolu açılmıştır.
Ankara Kız Lisesi Hacı Bayram’da eski bir konakta 1923-1924 ders yılında
11 Ekim 1923’te eğitim-öğretime başlamıştır. İlkokul (iptidai), ortaokul (I. Devre) ve
lise (II. Devre) kısımlarının bulunduğu tam devreli bir ortaöğretim kurumudur. Okul
74 öğrenci ile eğitim-öğretime başlamıştır. Başkentin o günkü koşullarında Türk
Ocağı binası da Maarif Vekaleti tarafından Ankara Kız Lisesi için satın alınmıştır.
Bu durumda Türk Ocağı’na ait konfersans salonu da Ankara’ya gelen yabancı
uzmanların konferans vermesi amaçlı kullanılınca, okulun öğrencileri de yabancı
misafirleri dinleme imkanı bulmuştur.
1934-1935 Ankara Kız Lisesi Yıllığı, s. 47; Sicil Fişi Defteri, Göksel Olcaytu, 16.05.2018 tarihli
görüşme.
259
84
İKİNCİ BÖLÜM
MİMAR EGLİ’NİN BİNASINDA EĞİTİM-ÖĞRETİM HAYATI (1930-1950)
2.1. Yeni Binanın İnşası ve Eğitim-Öğretimin Başlaması
Ankara Kız Lisesi’nin kendine ait bina, başkentin önemli eğitim yapılarının
bulunduğu bir alana yerleştirilmiştir: Türk Tarih Kurumu, İsmetpaşa Kız Enstitüsü,
Devlet Resim Heykel Müzesi, Etnografya Müzesi, Dil ve Tarih-Coğrafya Fakültesi
birbirine yakındır. Ankara Kız Lisesi, bayramlarda herkesin seccadesini getirip
namazını kıldığı, “Namazgah” denilen alanın güney kenarında bulunan sırttaki
alanda inşa edilmiştir. Atatürk Bulvarı’na üzerinde her yerden görülebilecek bir
konum seçilmiştir. Cumhuriyet Dönemi için bir “vitrin” konumundadır.260
Ankara Kız Lisesi’ne ait bina yapmak üzere satın alınan arsanın projesini
Alman mimar Ernst Egli çizmiştir. Egli’nin çizimini yaptığı bina, bugün Numune
Hastanesi’nin karşısındaki Ankara (Anadolu) Lisesi olarak kullanılan binadır. 19561962 mezunu Sevim Birteker Özerten’in dedesi koleradan öldüğü için kireçlenerek
mezarlık olarak kullanılan Namazgah Tepesine gömülmüştür. Benzeri bir yorum
Numune Hastanesi’nden Dil ve Tarih Coğrafya Fakültesi’ne uzanan yolun başında
olduğu üzerinde durmaktadır. Burada bir de “Uyuz Hamamı” denilen ve suyu
kükürtlü olan bir ılıcanın varlığı söz konusudur.261
Okulun yeri Ankara Kız Lisesi binası 1943 yılı mezunlarından Hasan Ali
Yücel’in kızı Canan Yücel Eronat’ın deyimi ile “Cumhuriyet Külliyesi”
diyebileceğimiz bir bütünü tamamlamaktadır. 262 Ankara Kız Lisesi’nin 1934-1935
Yıllığı’nda bu alan için “ ... Bu sıralarda Numune Hastanesi’nin önünde ve Halkevi
Kurağı’nın güneyindeki sırtta yeni kız lisesi kurağı, bütün modern okul ihtiyaçlarına
cevap verecek bir şekilde yapılıyordu. 1930-1931 ders yılı başında buraya
taşınıldı…”, yorumu yapılmıştır.263 Maarif Vekaleti’nin bastığı Türkiye Cumhuriyeti
Maarifi adlı eserde ise Ankara Kız Lisesi’nin Halkevi civarında 1930’da yapıldığı
Alpagut ; a.g.t., s. 293-294, 323; Ali Cengizkan; "Ankara'nın Taşına Bak": Ankara Mezarlıkları,
Mimarlar Odası Ankara Şubesi Bülteni, Sayı: 24, Eylül 2004, s. 39; Arı İnan, (Haz.); Prof. Dr.
Afet İnan, Remzi Kitabevi, Dördüncü Basım, İstanbul, 2017, s. 29; Gülizar, a.g.e., s. 162.
261
Sevim Birteker Özerten ile 29.01.2017’de Ankara Göksu Restoran’da yapılan görüşme.
Mehmet Kemal, “Geçmiş Zaman Olur Ki”, Cumhuriyet, 6 Şubat 1987.
262
Ankara Kız Lisesi, Bir Okulun 80 Yılı, s. 52, Canan Yücel Eronat’ın anılarından.
263
Ankara Kız Lisesi 1934-1935 Yıllığı, 1935, s. 38.
260
85
gösterilmektedir.
264
Yücel, Egli’nin çizimini yaptığı asıl binaya 1 Ocak 1929’da
geçildiğini, Leyla Alpagut ise okul inşaatına 1929-1930’da başladığını ve eldeki
kaynakları akılcı bir biçimde kullanmak adına, yarısının 1929’da büyük ölçüde
tamamlandığını belirtmiştir.265
Ankara’da planlı bir başkent yaratma coşkusu içinde ilk kamu binaları
Ulus’tan Yenişehir’e uzanan alan içerisine modern bir anlayışla yapılmıştır. Kamu
binaları 1930’lu yıllarda devlet otoritesini vurgulamak için ön planda tutulmuş ve
Cumhuriyet döneminin çağdaşlık misyonunu üstlenmişlerdir. Ulusun oluşumunda
eğitim tanımlayıcı bir rol üstlendiğinden, eğitim binaları ve programları birlikte ele
alınmıştır. Ulus yaratmanın aracı olarak idealize edilmiştir. Okul binaları inşa
edilirken işlev kazandıran mekanlar yapılmasına dikkat edilmiştir. 266
Cumhuriyet yönetimi kamu binalarında olduğu gibi eğitim binalarında da
yabancı mimarlardan yararlanmıştır. Sanatın toplumsal işlevi ön plana çıkarılmıştır.
Avrupa’daki modern anlayış, 1930’lar Türkiye’sinde Cumhuriyet yönetimin
ihtiyaçlarını
karşılayacak
şekilde
yorumlanmıştır.
Modernlik
ile
ulusallık
birbirlerinin ön koşulu olmuştur. Yabancı mimar ve şehir plancıları aracılığı ile
modern mimarlık anlayışı uygulanmıştır.
1930’ların kamu binalarında, devlet
otoritesini vurgulamak ön plandadır. Kamu binaları genellikle iki ya da üç katlıdır.
Simetrik olarak planlanmıştır. Cepheleri de edelputz sıva ile kaplanmıştır. Yapıların
ana girişlerine yerleştirilen kolonlar ile anıtsal bir görünüm hedeflenmiştir.
Yapılardaki yatay etkiyi artırmak için çatıları az eğimlidir ya da parapet duvarların
ardına gizlenerek düz çatı izlenimi verilmiştir. Ana girişteki kolonların düşey etkisini
dengelemek üzere saçak yüzeyinden yukarı doğru taşırılan iki dikdörtgen plan
yapılmıştır. Bu mimari anlayış Almanca konuşan ülkelerden gelmiştir. Viyana Kübiği
olarak adlandırılmıştır. 267
Cumhuriyetin
ilk
yıllarında
eğitim
alanında
Fransız
uzmanlardan
yararlanılırken özellikle mimaride Alman uzmanlardan yararlanılmıştır. Milli Eğitim
Bakanlığı’nın mimari ile ilgili bürosunda Alman mimarlar görevlendirilmiştir.
Türkiye Cumhuriyeti Maarifi, 1941-1942, s. 35.
Yücel, a.g.e., s.,477; Alpagut, a.g.t., s.199-200, 308. Bkz. EK-10
266
Sakaoğlu, a.g.e., s. 31; Alpagut, a.g.t., s. 1, 21, 57-58.
267
Alpagut, a.g.t.…, s. 121, 123-124, 128.
264
265
86
Ülkelerarası ilişkilerin yakınlığı, yoğunluğu oranında yabancı uzman tercih
edilmiştir. Cumhuriyet yönetiminin Alman uzmanları tercih etmesinde Alman
düşünür, yönetici ve mühendislerin devletçi, antikapitalist teknoloji anlayışı etkili
olmuştur. 268
Ankara Kız Lisesi’nin mimarı olan Ernst Arnold Egli (1893-1974), Viyana
Teknik Üniversitesi’ni bitirmiştir. Aynı üniversiteden Clemens Holzmeister’in
asistanı olarak Türkiye’ye gelmiştir. İnşaat ve Mektep Mimarisi Dairesi’ne uzman
olarak Viyana Mimari Akademisi’nden çağrılmıştır. 1927-1940 yılları arasında 13
yıl görev yapmış yabancı mimarlar arasında yer almış, kent plancısı ve aynı zamanda
eğitimci olarak da çalışmıştır. İlk olarak Güzel Sanatlar Akademisi’nin öğretim
programlarının düzenlemek ve ders vermek için gelmiştir. Güzel Sanatlar
Fakültesi’nin Mimarlık Bölümü’nü, “Technische Hochschule” nin eğitim programına
göre düzenlemiştir. Akademi’de Seramik ve Grafik bölümlerinin kurulmasını
sağlamış, Avusturya’dan hocalar getirtmiştir. 1936 yılına kadar bu bölüme başkanlık
yapmıştır. Milli Eğitim Bakanlığı’nda eğitim binalarının inşası için danışmanlık
yapmıştır. Her iki kurumu 1936’ya kadar yönetmiş, 1940’da İsviçre’ye dönene kadar
Türk Hava Kurumu’nun baş mimarı olarak çalışmalarını sürdürmüştür. Türkiye’yi
ikinci
vatanı
olarak
görmüştür.
Ankara
merkezli
olarak
Cumhuriyet
modernleşmesinin hassasiyet gösterdiği eğitim yapılarının inşasında rol oynamıştır.
Türkiye’ye tekrar 1953’te dönmüş ve Birleşmiş Milletler Teknik yardım örgütünde
görev yapmıştır. Bu arada Ortadoğu Amme İdaresi’ne ve Siyasal Bilgiler
Fakültesi’nde Şehircilik ve Bölge Planlaması derslerini vermiştir. Egli’nin tasarladığı
eğitim binaları, kamu binalarının yanı sıra bazı kent ve kasabaların da imar planları
bulunmaktadır. Niğde, Balıkesir ve Edirne şehirlerinin imarını planlamıştır.
Eğitimciliği, mimarlığının yanısaıra Türkiye’de kaldığı sürede şehircilik tarihi ve
tasarımı alanlarında da eserler vermiştir. Osmanlı’nın Parlak Dönemi Mimarı Sinan,
Kozmik Mimarinin Öğeleri, Türk Evi ve Yapı Sanatı yazdığı eserleri arasında yer
alır.269
Alpagut, a.g.t.…, s. 129.
İnci Arslanoğlu, “Ernst A. Egli Mimar, Eğitimci, Kent Plancısı”, Mimarlık, Sayı:11/12, (1984),
s.15; Alpagut, a.g.t.…, s. 135, 138.
268
269
87
Egli, 1930’lu yılların ekonomik koşullarına uyumlu olarak yapıların
ekonomik olmasına ve işlevselliğe önem vermiştir. Ankara’da tasarladığı eğitim
binalarında avlu, revak ve sütunları yerel ve bölgesel ihtiyaçlara göre tasarlamıştır.
Modern Avrupa tekniğini mimaride örnek alırken, yerel ihtiyaç ve kültürü dikkate
almaya bilhassa özen göstermiştir. Çevresi ile yabancılaşmayan, bütünleşen
tasarımlara önem vermiştir. Yeni kurulan devletin ihtiyaçlarını kavramış bir yabancı
mimardır.
Ankara’nın modern bir başkent görünümü kazanmasını sağlayan çok
sayıdaki binanın tasarım ve inşasını yapmıştır. Musiki Muallim Mektebi ve
İsmetpaşa Kız Enstitüsü Egli’nin Ankara’da tasarladığı ilk eğitim binalarıdır. Bu
binalarda kübik biçim ve düz ya da gizli eğimli çatıları ile modern mimarlık biçimini
oluşturmuştur. Türkiye’de mimari ve tasarım olarak 75 eseri mevcuttur. Tasarladığı
binalar hala kullanımdadır. Egli’nin yapılarında L ve U biçimli ya da dikdörtgen bir
avlunun çevresini saran kütleler akılcı ve işlevselci mimarlık anlayışının ürünüdür.
Dönemin ruhuna da uygundur. İnşa ettiği bütün eğitim kurumlarının işlevsel,
bulundukları konum ile uyumlu olmasına dikkat etmiştir. İnşa ettiği okullarda kadın
ve erkek ayrımı söz konusu değildir. Cumhuriyet Dönemi’nin ‘ulus’ kavramı
çerçevesinde çağdaş bireyler yetiştirmek hedeflenmiştir. “İsmet Paşa Kız Enstitüsü,
Ankara Devlet Konservatuarı, Ziraat Fakültesi, Veteriner Fakültesi, Siyasal Bilgiler
Fakültesi, Gazi Lisesi, Etimesgut Uçuş Okulu, Gazi Eğitim Enstitüsü Jimnastik
Okulu, Ankara Yapı Usta Okulu, Ticaret Lisesi, Polis Jandarma Okulu, Hıfzıssıhha,
Kara Harp Okulu, Onuncu Yıl İlkokulu, Etimesgut Yapı Mektebi” tasarladığı eğitim
kurumları arasındadır. Eğitim kurumlarında planladığı laboratuvar, atölye, müze,
konferans salonu kız okullarında da mevcuttur. Böylelikle kızlar çağdaş hayata
hazırlanmışlardır. 270
Egli inşa ettiği resmi binalarda simetriyi kullanmıştır. Bu simetride dışa
taşan giriş portikleri yani üstü örtülü sütunlu açık galerilerin bulunduğu alanlar yer
almıştır. Egli, gayretiyle Cumhuriyet yöneticilerinin takdirini kazanmış, sözleşmesi
birkaç kez uzatılmıştır. Egli, Ankara Kız Lisesi’ni, İsmet Paşa Kız Enstitüsü’nün üst
270
Alpagut, a.g.t., …, s. 304; Arslanoğlu, a.g.m., s. 16.
88
kısmına inşa edilen bir bina olarak tamamlamış, ona uyumlu olarak inşa etmiştir.
Böylelikle kız öğrencilerin direkt kent ile bütünleşmeleri sağlanmıştır. Kadının,
Cumhuriyet Dönemi’nin ihtiyaçlarına göre kız okulları aracılığı ile yetiştirilmesi
düşünülmüştür. Kadının modernleşmeye olan katkısı göz önünde bulundurularak
kızların gönderildiği okulların mimarisi, modern bir üslupla ele alınmıştır. Kız
okulları kentin dışında değil, merkezinde inşa edilmiştir.271
Ankara Kız Lisesi 16 bin metre karelik eğimli bir arazi üzerine inşa
edilmiştir. Yapı tabanı eğrisel, U biçimli bir kütledir. U’nun tabanı ise eğimlidir.
Bina simetrik olmasından dolayı hareketli bir kütle olarak görünmektedir. İnşa edilen
alan eğimli olduğu için güney ve doğuda üç katlı, kuzeyde iki katlı, batıda kısmen üç
katlıdır. Okulun giriş kısmı kuzey yöndedir, ancak ana girişi doğu yönündeki kısa
kolda bulunmaktadır. Orta kat eğrisel biçimlidir.
Eğrisel olan bu uzun kütlede
derslikler; büyük mekana ihtiyaç duyulduğundan kısa olan iki kolda yani yanlarda ise
idareci odaları ve laboratuvarlara yer verilmiştir. Üst kattaki koridorların orta
kısmında çok amaçlı, aydınlık mekan bulunmaktadır. Günümüzde bu kısımda
Ankara İl Eğitim Tarihi Müzesi bulunmaktadır. Yine üst katın doğu-batı yönündeki
kısa kollarında kütüphane, yönetim odaları yer almıştır. Kız Lisesi’nin birinci
katından başlayarak koridorlar, kapalı teneffüs alanları oluşturmak amacı ile
genişlemektedir. Alt katta kalorifer dairesi, depo, laboratuvar ve derslikler
yerleştirilmiştir. Laboratuvarlar U biçimli yapının kısa kollarında ve batı yönündedir.
Alt kata kuzey kapısından gelen merdivenlerden ya da dışarıdan güney yönünden
girilmiştir. Derslikler güneye yerleştirilerek bol ışık almasına, güneş görmesine,
aydınlık olmasına dikkat edilmiştir. 272
Dönemin bazı okullarında görülen “okul müzesi” uygulaması Ankara Kız
Lisesi’nde de mevcuttur. Derslerde kullanılan araç gereçlerin bulunduğu bir yerdir.
Okul müzesi Ankara Kız Lisesi’nde zemin kattadır. Ankara Kız Lisesi’nin kuzeye
bakan kısmında dersliklerin karşısında üst kattadır. Okulun ilk yıllarından kalma
271
Leyla Alpagut; Cumhuriyetin Mimarı Ernest Arnold Egli, (Atatürk’ün Mimarının Anıları Genç
Türkiye İnşa Edilirken adlı Esere Ek), Boyut Yayın Grubu, İstanbul, 2012, s. 318, vd.; Alpagut,
“Erken Cumhuriyet Döneminde…”, s. 76, ; Alpagut, “ Cumhuriyetin Mimarı Ernest Arnold
Egli ”, Mimarlık, Sayı: 383, s. 32, (2015), Cumhurbaşkanları, Başbakanlar, …, s. 418.
Bir Başkentin Oluşumu, Avusturyalı, Alman ve İsviçreli Mimarların Ankara’daki İzleri;
http://www.goethe.de/ins/tr/ank/prj/urs/trindex.htm, Erişim Tarihi: 13.05.2018.
272
Alpagut; a.g.t., s. 201.
89
tarihi objeler yer almıştır. Müzik odası olarak yapılan alan, bugün derslik olarak
kullanılmaktadır ve batı tarafa bakmaktadır. Mekanların zeminleri dökme mozaik
kullanılmıştır.
Girişlere
yerleştirilen
merdivenler
iki
kolludur.
Merdiven
korkuluklarındaki kafes telleri 2004 yılına kadar korunmuş, sonra değiştirilmiştir.
Egli akustiğe önem vermiş, zaman zaman okulu ziyaret de etmiştir. Öğretmenler
odası, binanın kısa kollarında doğuya bakan yönde, giriş katın üzerindedir. 273
Ankara Kız Lisesi’nin ön ve arka cepheleri birbirinden farklı anlayışla inşa
edilmiştir. Bugün lisenin Etnografya Müzesi’ne bakan kuzey cephesinde, asıl vurgu
saçaklardan daha yukarı çıkan 2 kütle ve portik yani üstü örtülü sütunlu açık
galerilerin bulunduğu kısımdadır. Giriş, portiklerden oluşur. Simetriyi sağlamak için
girişin iki yanına yerleştirilmiştir. Bina girişinin yer aldığı kuzey kısımda asıl dikkat
çeken unsur, yukarı doğru çıkan iki kütledir. Camlı yüzeyleri ile dışa taşan bir
çerçeveye sahiptir. Tarih Kurumu’na bakan ve anıtsal bir görünümü olan cephe,
güney cephesidir. Bunun nedeni, Ankara Kız Lisesi’nin inşa edildiği eğimli alanın
geniş açılı bir görünüm oluşturmasıdır. Güney cephesinde doğuya bakan duvarlar
taştır, güneye bakan kısmı ise demir parmaklıdır. Kuzeydeki bahçeye asfalt
dökülmüştür. Sportif faaliyetler ve törenlere uygundur. Güneye bakan cephedeki
kolonlar da bu anıtsal görünümü güçlendirmektedir. Bu cephedeki verandaya ulaşan
iki yanında merdivenler bulunmaktadır. Bu yönde alt katta beş balkon bulunur ve
balkonlara bakan iki kolon yer almaktadır. Kız Lisesi’nin çatısı ise az eğimlidir.
Dönemin koşulları içinde ekonomik ve fonksiyonel malzeme kullanılmasına dikkat
edilerek taşıyıcı iskelet betonarmedir. Binanın bütün cepheleri edelputz sıva ile
kaplanmıştır. Bu dönemde Egli’nin inşa ettiği okul binaları içinde yalnızca Ankara
Kız Lisesi ve İsmet Paşa Kız Enstitüsü’nde müzik çalışma odaları bulunmaktadır.
İsmet Paşa Kız Enstitüsü ile Ankara Kız Lisesi’nin ortak kullanım alanı olarak
planlanan bahçe simetriktir. İlk yıllarda Atatürk Bulvarı’ndan olan giriş günümüzde
kullanılmamaktadır. 274
Egli’nin binası iki kısım halinde 1929-1930’da inşa edilmeye başlanmıştır.
Yeni binada Aralık 1931’de yangın çıkmış ve hemen söndürülmüştür. Bu yüzden
273
Alpagut, a.g.t.…, s. 200- 203, 293-294, 298, 300, 307; Alpagut, “ Erken Cumhuriyet
Döneminde…”, s. 75.
274
Alpagut, a.g.m., s.74; Alpagut, a.g.t.… s. 202, 203, 304.
90
öğleden sonra ders yapılmamıştır. 275 İlk etapta okulun 1933 yılının ortalarında üçte
birlik kısmı inşa edilmiş ve önce lise kısmı yeni binada eğitime başlamıştır. Bu
süreçte ortaokul kısmı alt tarafta bulunan İsmet Paşa Kız Enstitüsü’nde Kız
Ortaokulu adı ile yerleştirilmiş, Onların eğitim ve öğretimi orada devam etmiştir.
Hakimiyet-i Milliye’de 3 Ağustos 1932’de çıkan bir ilanda, öğrenci kayıt kabulüne 1
Eylül’den itibaren başlanacağı ve kaydolmak isteyenlerin velileri ile birlikte İsmet
Paşa Kız Enstitüsü’ndeki mektep müdürlüğüne başvurmaları bildirilmektedir. Aynı
haberde ikmal imtihanlarının 3 Eylül’de başlayacağı ve ilgililerin programı
öğrenmek üzere okula gelmeleri de bildirilmektedir. Buradan anlaşılacağı üzere Kız
Lisesi’nin ortaokul kısmı hala İsmet Paşa Kız Enstitüsü’ndedir. 276 Aynı gazetenin 21
Ağustos 1933 tarihli bir yıl sonraki ilanında talebe kayıt ve kabulü ile kayıtlı
talebenin yenilenmesine, denmiş ve İsmet Paşa Kız Enstitüsü’nde söz edilmemiştir.
Kız Lisesi’nin kendi binasındaki kayıtlar söz konusu olmalıdır. Kayıtların 20
Ağustos 1933 Pazar gününden itibaren salı, perşembe günleri saat 9.30’dan 12.30’a
ve öğleden sonra 15’ten 18.30 kadar süreceği bildirilmiştir.277 Gazeteye 24 Ağustos
1933’te verilen ilanda ise İsmet Paşa Kız Enstitüsü ve Ankara Kız Lisesi ve Kız Orta
Mektebi için yatılı pansiyon kayıtlarına başlanmıştır, denmektedir. Demek ki o
yıllarda Ankara Kız Lisesi ve orta kısmının yatılı öğrencileri vardır ve İsmet Paşa
Kız Enstitüsü’nde kalmaktadır.
278
Ankara Kız Lisesi’nin arşivindeki öğrenci
dosyaları içinde, okula kayıt sırasında çiçek aşısı yapıldığına dair doktordan alınmış
sağlık raporları görülmüştür. 1940’lı yılların başlarında Suriye sınırından ülkemize
giren çiçek mikrobu Urfa, Siirt, Mardin illerinde kendini göstermiştir. Alınan
tedbirlere rağmen yayılmaya devam ettiğinden önlem amaçlı olarak bütün okulların
öğrencilerinin aşılanması gerekli görülmüştür. 1945-1946 ders yılından itibaren tifüs
aşısının da yapılacağı belirtilmiştir.279
1929 yılı künye defterlerine göre okula kayıt olan öğrencilerin büyük
çoğunluğunu memur ailelerin çocukları oluşturmaktadır. Yeni kurulan devletin
“Ankara Kız Lisesi Yanıyordu”, Cumhuriyet, 28.12. 1931.
Ankara Kız Lisesi 1934-1935 Yıllığı, 1935, s. 38; Ankara Kız Lisesi 1954-1955 Yıllığı, s. 30,
Ankara, 1955; Gülizar; a.g.e., s. 162; “Ankara Kız Orta Mektebi Müdürlüğünden”, Hakimiyet-i
Milliye, 3 Ağustos 1932, s. 8; “Yeni Maarif ve Mektep Binaları. Kız Lisesi Büyütülüyor”, Hakimiyet-i
Milliye, 11 Mayıs 1933.
277
“Ankara Kız Lisesi” Müdürlüğü’nden, Hakimiyet-i Milliye, 21, Ağustos 1933.
278
“İsmet Paşa Kız Enstitüsü Müdürlüğü’nden”, Cumhuriyet, 24 Ağustos 1933.
279
Tebliğler Dergisi, Cilt: 5, Sayı: 198, s.61; Cilt: 7, Sayı: 330, s. 196. Bkz. EK-11.
275
276
91
memurları, çeşitli bakanlıklarda görevlidirler. Bilhassa kızlarını II. Devreye kayıt
yaptıran memur aileler, Ankara’da kızlarını gönderecek başka bir ortaöğretim
kurumu olmadığı için Ankara Kız Lisesi’ne kaydettirmişlerdir. Bunların bir kısmı
bürokrattır. Kızların doğum yeri, üçte birinin Ankara iken üçte ikisi İstanbul’dur.
Küçük bir kısmı çevre illerden gelmiştir. Bazı aileler kızlarının eğitimi için
Ankara’ya taşınmak zorunda kalmışlardır. Jülide Gülizar, Adalet Ağaoğlu eğitim için
ailelerinin Ankara’ya geldiği kız öğrencilerdendir. Milli Eğitim bakanlarımızdan
Hasan Ali Yücel’in kızı Canan Yücel Eronat ve Cumhurbaşkanlarımızdan İsmet
İnönü’nün kızı Özden İnönü Toker de bunlar arasında yer almaktadır. Maarif
Cemiyeti Yenişehir Koleji 1930-1931 yılından beri varlığını sürdürmesine rağmen,
örnek olmak üzere kızlarını Ankara Kız Lisesi’ne göndermeyi tercih etmişlerdir.
Okula kaydolan öğrencilerin çoğunluğunu memur ailelerin kızları oluştururken
onları, babaları asker olan kızlar takip etmiştir. Üçüncü sırada esnaf olan ailelerin
çocukları gelmektedir. Ankara Kız Lisesi’nin I. Devresine kızlarını kaydettiren
aileler arasında, kızlarını karma ortaokulda okumasını istemediği için Ankara Kız
Lisesi’ne gönderen aileler de bulunmaktadır.
280
Ankara Kız Lisesi ve İsmet Paşa Kız Enstitüsü’ne 1934 yılı başında aynı anda
başlamak üzere ek bina inşaatı yapılması kararı çıkmıştır. Ek bina yapılacağına dair
haber, 1933 yılı Hakimiyet-i Milliyet gazetesinde yer almıştır. Ancak İsmet Paşa Kız
Enstitüsü’nün yola taşan binası yüzünden Belediye ile Maarif Vekaleti arasında
çıkan ihtilaf nedeni ile ek binaya 53 gün sonra başlanabilmiştir. 281 Böylece okul
genişletilmiştir. Harap bir binada eğitime başlayan Ankara Kız Lisesi, tam kadro ile
1934-1935 ders yılında kendi modern binasına eğitime devam etmiştir. 1934 eğitimöğretim yılı başında her yıl olduğu gibi en fazla öğrenci kaydı Kız Lisesi’ne
yapılmıştır. Fizik, kimya, laboratuvarları ve amfileri ile bu derslerin öğretmenleri için
çalışma odaları okulun kuzey kısmında bulunan kayalıklar, Kız Lisesi müdürü
Perihan Tunç döneminde kaldırılmış, bahçe haline getirilmiş, dayanma duvarları
yapılmıştır. Bahçeye betonarme saçak yapılmış, ancak daha sonra kaldırılmış,
Çapar; a.g.e., s. 30, 35-36; Gülizar, a.g.e., s. 137, 151.
BCA 030.0.18.01.02/42.8.9; “Yeni Maarif ve Mektep Binaları. Kız Lisesi Büyütülüyor”,
Hakimiyet-i Milliye, 11 Mayıs 1933; “Maarif Vekaletinden”, Hakimiyet-i Milliye, 7 Haziran 1933;
“Ankara Lise ve Orta Mektepleri”, Hakimiyet-i Milliye, 6 Ekim 1934; Kız Lisesi’nin ilk yıllarına
ilişkin fotoğraflar ekler kısmında yer almaktadır.
280
281
92
günümüze ulaşmamıştır. Okul binası tarasında yaptırılacak tecrid onarım işi, 8 Eylül
1948’de kapalı zarf usulü ile eksiltmeye konmuştur.282
Bilimsel anlayışın benimsetilmesini sağlayacak müzeler, laboratuvar, atölye,
konferans salonu gibi alanlar, çağdaş eğitim kurumlarını tamamlayacak niteliktedir.
Gazeteye verilmiş olan ilanda laboratuvar mobilyaları için 19 Eylül 1934 tarihinden
itibaren 20 gün süreyle ve kapalı zarf usulü ile münakasaya konulduğu
bildirilmektedir. İhale 19 Ekim 1934 Salı günü saat 15’te Maarif Vekaleti İnşaat
komisyonunda yapılacaktır. Talipler komisyona en az 2000 Lira değerinde bir
laboratuvar tesisatını başarıyla tamamlamış olduklarını ifade eden belge göstermeye
mecburdurlar. Ayrıca talipler şartname ve ayrıntısını Vekalet İnşaat Dairesinde
görebileceklerdir.
283
Yine Kız Lisesi binasına 50 adet öğrenci sırası almak için
gazeteye bir önceki ilandan beş gün sonra verilen başka bir ilanda münakasa usulü ile
malzeme alınacağı ve gerekli şartların ve istenilen örneğin öğrenilmesi için
mektepler muhasebeciliğinde mektepler satın alma komisyonuna müracaat edilmesi
bildirilmektedir.
284
Yeni binada inşaat işleri hızla ilerlemektedir. Gerekli elektrik
tesisatı, laboratuvar tesisatı, su geçirmez çatı malzemesi ve öğrenci vestiyerinin
temini için gazeteye ilan verilmiştir. 285 Mobilyaları da satın alınmıştır. Gazeteye
verilen ilanda 992 Lira 2 adet seyyar yazı masası, 30 sandalye, tamir, boya ve cilası
için münakasaya (eksiltme) konulmuştur. Taliplerin keşif şartname ve örneklerinin
görmek için kız lisesini ve münakasaya girmek için de satış fiyatının yüzde 7,5
indirimle 21 Eylül Perşembe günü saat 15’te okullar muhasebeciliğinde okullar satın
alma komisyonuna müracaat etmeleri istenmektedir. 286 Bu işlere 9 Ekim 1935’de
başlanmış, 20 Mayıs 1936’da tamamlanmıştır. Bu arada genişleyen bahçede rahat
spor yapma olanağı ortaya çıkmıştır. 287 Egli’nin planında 1931’de yapılmasını
önerdiği “Kız Lisesi ile İsmet Paşa Kız Enstitüsü arasında Yapılacak Bahçe
Planı”nda yeri belirlenmiş olan konferans salonu ve spor salonu 1960’da güney
“İlan”, Cumhuriyet, 8 Eylül 1948.
“Ankara Kız Lisesi Müdürlüğünden”, Hakimiyet-i Milliye, 20 Eylül 1934.
284
“Ankara Kız Lisesi Müdürlüğünden”, Hakimiyet-i Milliye, s. 6, 25 Eylül 1934.
285
“Ankara Kız Lisesi Müdürlüğünden”, Hakimiyet-i Milliye, 22 Mart 1934; “Ankara Kız Lisesi
Müdürlüğünden”, Hakimiyet-i Milliye, 5 Ekim 1934, “Ankara Lise ve Orta Mektepleri”, Hakimiyet-i
Milliye, 14 Ekim 1934; “Ankara Kız Lisesi Müdürlüğünden”, Hakimiyet-i Milliye, 15 Ekim 1934;
“Ankara Kız Lisesi Müdürlüğünden”, Hakimiyet-i Milliye, 16 Ekim 1934.
286
“Ankara Kız Lisesi Müdürlüğünden”, Hakimiyet-i Milliye, 17 Eylül 1934, s. 8.
287
Yücel, a.g.e. s, 478.
282
283
93
bahçeye bir yapı olarak eklenmiştir. 288 Yeni binanın mobilya ve kok kömürü
ihtiyacına dair gazeteye ilan verilmiştir. 289 Kalorifer tesisatı Mart 1937’de için de
gazeteye ilan verilmiştir. 290 Milli Eğitim Bakanlığı Mimarlık bürosunda görevli
Margerate Schütte Lihozsky tarafından Ankara Kız Lisesi’nin güneyine eklenmek
üzere derslik, toplantı salonu ve müzik odası gibi mekanlardan oluşan ek bina
tasarlanmış, ancak yapılmamıştır. 25 Şubat 1942 tarihinde gazeteye verilen ilanda
Kız Lisesi’nin 4 adet dosya dolabı, 5 adet maruken koltuk, 30 adet hazaren
sandalyeye ihtiyacı olduğu görülmektedir. Bu eşyalar için ihalenin Ankara Mektepler
Muhasebeciliğinde yapılacağı da bildirilmiştir. 291
2.2. İdari İşler292
Egli’nin Binası’na geçilmesinden 1951’e kadar geçen sürede Ankara Kız
Lisesi’nde Tezer Taşkıran (24.01.1931 – 01.08.1931), Avni Yukaruç (?? .09.1931 –
06.12.1931), Tevfik Kuran (07.12.1931 – 06.11.1932), Avni Yukaruç-ikinci kez
(07.11.1932 – 30.07.1935), Kazım Tolun (16.09.1935 – 17.12.1935), Sami Argüden
(18.12.1935 - 02.09.1938), Suut Kemal Yetkin
(03.09.1938 – 7.02.1939), Tezer
Taşkıran-ikinci kez (09.02.1939– 21.06.1942), Sabiha Emil (22.06.1942 –
15.10.1945), Perihan Tunç (15.10.1945 - 01.10.1949), Adnan Eseniş (01.10.1949 31.07.1950), Fevzi Ertem (27.09.1950 – 05.12.1950, vekaleten) müdür olarak görev
yapmıştır. Okulun kendi binasına geçtiği bu dönemde Ankara Kız Lisesi’nde üç
kadın müdürün görev yaptığı görülmektedir. Tezer Taşkıran ise iki kez müdür olarak
çalışmıştır. 293
Kız Lisesi’nde ilk olarak 1931 yılının sonları ile ikinci kez de (1932-1935)
yıllarında müdürlük yapan Avni Yukaruç, aynı zamanda Fransızca öğretmenidir.
Atatürk Erkek Lisesi mezunudur. Yedi yıl Fransa’da Grenoble’da eğitim almış
olmasına karşın Prof. Dr. Hamide Topçuoğlu’nun anılarında belirtildiği üzere bir kız
Alpagut, a.g.m., s. 75.
“Ankara Kız Lisesi Müdürlüğünden”, Hakimiyet-i Milliye, 15 Ocak 1935.
290
“Kapalı Zarf Usulü İle Eksiltme İlanı”, Cumhuriyet, 01.04.1937.
291
“Liseler. Dolap ve Saire Yaptırılacak”, Ulus, 2 Mart 1942.
292
Yücel, a.g.e., s. 477- 478; Kız Liselilerin Sesi Özel Sayı, 1977.
293
Kız Liselilerin Sesi Özel Sayı, 1977, Ayrılmış Hocaların Sicil Fişleri, Sicil Fişi Defteri,
Öğretmenlere Ait Sicil Fişi Defteri.
288
289
94
öğrenciye gelen mektubu okuması çok şaşırtıcı olmuştur. İkinci Devre Riyaziye
öğretmeni Avni Bey, 1924’te Kız Lisesi’ne gelmiş, 1931 yılı Ağustos ve Kasım
aylarında ilk müdürlüğünü, 1932-1935 yılları arasında da ikinci müdürlüğünü
yapmıştır. O dönemde okula gelen mektupları okul müdürünün açma hakkı
bulunmaktadır. Bir gün Kız Lisesi’nde bir öğrenciye teyzesinin oğlundan bir mektup
gelmiş. Mektup zarfının içinden yılbaşı kutlamasında çekilmiş aile fotoğrafları
çıkmıştır. Bu yüzden “Avni Bey, bu nasıl şey, nikah düşer”, diye yorumlamıştır.
Kanımızca, bir kız lisesinde çalışıyor olmasından dolayı, öğrenciyi koruma amaçlı bu
şekilde davranmıştır. Avni Yukarıuç, Gazi Terbiye Enstitüsü’nde müdürlük yaptığı
dönemde, Enstitüsü’nün içinde açılmış olan Gazi Lisesi’nde de kurucu müdür olarak
görev yapmıştır. Ardından Tedrisat Umum Müdürlüğü (30.07.1935-02.04.1939)
yapmış ve 1939’da TBMM’nde Çanakkale’de VI. Dönem milletvekili olmuştur.
Türk Ansiklopedisi Genel Sekreterliği yapmıştır. 294
Sabiha Emil, 1942-1945 yılları arasında Ankara Kız Lisesi’nde müdür olarak
görev yapmadan önce stajer kimya öğretmeni olarak 1933’te meslek hayatına bu
okulda başlamıştır. Ardından bir süre 1938-1940 yılları arasında müdür
başyardımcılığı yapmıştır. Bu görevden ayrıldıktan kısa bir süre sonra Gazi Terbiye
Enstitüsü’nde Kimya bölümünde 1947-1949 yılları arasında ders vermiştir. 1971’de
yine aynı okuldan emekli olmuştur. Nerede ise bütün meslek hayatı Ankara Kız
Lisesi’nde geçti, denilebilir. 295
Adnan Eseniş, İngilizce öğretmenidir. 1949-1950 yılları arasında Ankara Kız
Lisesi’nde kısa süre müdürlük yapmıştır. Buradan Beyoğlu Kız Lisesi müdürlüğüne
atanmıştır.296
Müdür Başyardımcıları
Tezer Taşkıran, Muazzez Görkey, daha sonra müdür olarak görev yapacak
Sabiha Emil, Meliha Torkak müdür başyardımcısı olarak görev yapmıştır.
294
Turan Tanyer ; Ankara’nın Köklü Çınarı, Atatürk Lisesi (1886-2007), Ankara Atatürk Lisesi
Eğitim Vakfı Yayınları.1, Ankara, 2007, s. 52, 432; Sarıoğlu, a.g.e., s. 55; Tan, a.g.e., s. 197, 199;
Türk Milli Eğitim Sistemi ve Ortaöğretim, (Ed.) Ercan Türk, Ortaöğretim Genel Müdürlüğü,
Ankara, 2015, s.41.
295
Ankara Kız Lisesi Sicil Fişi Defteri.
296
Ankara Kız Lisesi Ayrılmış Hocaların Sicil Fişleri; “Beyoğlu Kız ve Haydarpaşa Kız Lisesi
Müdürleri”, Milliyet, 22 Ağustos 1950.
95
Müdür Yardımcıları:
Celalettin Emren, Mükerrem Kamil Su, Muazzez Görkey, daha sonra
müdürlük yapacak olan Perihan Tunç, Lamia Bolel, Mübeccel Kutlutan, Mübeccel
Arad Tuncel, Süheyla Külebi, Münevver Çilesiz, Nazmiye Soykut, Nadire Öngör,
Keziban Akkur, Nevin Alpman Acar, daha sonra müdürlük yapacak olan Sabiha
Emil, Mefharet Acar, Meliha Torkak, Cahide Aksan, Servet Acar, Füruzan Olşen,
Hatice Ali Sipahi. Söz konusu idarecilerden Muazzez Görkey, Nazmiye Soykut,
Nevin Alpman Acar,
Mefharet Acar, Cahide Aksan, Servet Olcay,
Füruzan
Olşen’in mezun oldukları Ankara Kız Lisesi’nde öğretmen ve idareci olarak görev
yaptıkları görülmüştür. 297
Ankara Kız Lisesi’nde 1930-1950 döneminde memur kadrosunda çalışanlar:
Mesrure (Orkun) Arcayürek, Emine Kurt, Cevheriye Tümerkan, Şükriye Güney,
Nuriye Noyan, Reşat Durmuşlar, Saadet Dinçer, Muammer Ünyelioğlu, Ahmet
Bulgurcu, Aziz Şaşmaz, Fahriye Türkan Başgöz, Selahattin Sağıntürk, Fikret
Gökırmak. Bunlar arasında Emine Kurt, Saadet Dinçer, Fahriye Türkan Başgöz
Ankara Kız Lisesi mezunudur. Mesrure (Orkun)Arcayürek ise Ankara Kız Lisesi’nin
ilk açıldığı yıllardan beri bu dönemde de çalışmaya devam etmiştir. 298
Egli’nin inşa ettiği binaya geçişte okulun ilk müdürü Tezer Taşkıran’dır.
İstanbul Kız Lisesi mezunudur. Ankara Erkek Lisesi’ne tayin edilen ilk kadın
öğretmen olmuştur (1925). Kız Lisesi’nde göreve başlamasından birkaç gün sonra
29 Ocak 1931 tarihli gazete haberine göre, okulun baş muavini ve Felsefe öğretmeni
Ağaoğlu Ahmet kızı Tezer Hanım’ın Kız Lisesi Müdürlüğü’ne tayin edildiği
belirtilmektedir. Demek ki Tezer Hanım daha önce Kız Lisesi’nde müdür
başyardımcısı idi. Babası Ahmet Ağaoğlu Hukuk Profesörü, ablası Süreyya Ağaoğlu
da Türkiye’nin ilk kadın avukatıdır. Tezer Hanım’ın Ankara Kız Lisesi’ndeki ilk
müdürlüğü 1931 yılının başından itibaren 8 ay, ikinci müdürlüğü ise 1938-1942
yılları arasında 4 yıl sürmüştür. Egli’nin binasına geçildiğinde müdür Tezer
Hanım’dır. Çapa Kız Öğretmen Okulu’nun 1933-1936 yılları arasında ilk kadın
297
Ankara Kız Lisesi Sicil Fişi Defteri, Ankara Kız Lisesi Öğretmenlerine Ait Sicil Fişi Defteri,
Ankara Kız Lisesi’nden Ayrılmış Hocaların Sicil Fişi Defteri; Kız Liselilerin Sesi Özel Sayısı.
298
Tebliğler Dergisi, Sayı 33, s.149; Ankara Kız Lisesi’nden Ayrılmış Hocaların Sicil Fişi Defteri;
Ankara Kız Lisesi Öğretmenlerine Ait Sicil Fişi Defteri.
96
müdürü olarak görev yapmış, Ocak 1937’de Ankara Orta Tedrisat Müdürlüğü’ne
atanmıştır.
Bir kız okulunda müdürlük deneyimi edinmiş olarak Ankara Kız
Lisesi’nde müdür olarak çalışmıştır. Maarif Vekilliği tarafından Çocuk ve Gençlik
Edebiyat Kütüphanesi oluşturmak, çocuk ve gençlerin her türlü yayınını milli
eğitimin hedeflerine uydurmak, düzenlemek üzere Talim ve Terbiye Heyetine bağlı
oluşturulan büroda Tezer Taşkıran da üye olarak yer almıştır. Liseler için yazdığı
Mantık kitabını Atatürk bizzat okumuş, terimlerin Türkçeleştirilmesini istemiştir.
Bunun dışında yazdığı Felsefe, Yurt Bilgisi ders kitapları ile Cumhuriyet’in
50.Yılında Türk Kadınının Hakları isimli bir eseri de mevcuttur. 1941’de takdirname
ile taltif edilmiştir. 299
Tezer Taşkıran, II. Milli Eğitim Şurası’na (15-21 Şubat 1943) Ankara Kız
Lisesi Felsefe öğretmeni olarak katılmış, Maarif Şurası Umumi Üyeleri arasında yer
almıştır. Şurada Felsefe ve Sosyoloji ders kitapları üzerinde durmuştur. “Yurt
Bilgisi” tabirinin değeri milli olan yurttaşlık halini ifade ettiği için tercih edildiğini
söylemiştir. Ahlaki ilkeler bakımından program ve kitabı yeni baştan ele alınması,
yeni kitapta nazari ve tatbiki kısımlarının birleştirmek gerektiğini savunmuştur.
Ayrıca öğrencinin okul içinde olduğu kadar okul dışında da kontrol edilmesi
gerektiğinden söz etmiştir. Okuma odaları, açık ve kapalı oyun yerleri, izcilik, spor
teşkilatı, münakaşa odaları hazırlanmasından söz etmiştir. Bunların bir kısmının
Halkevi, bir kısmının ise devlet bütçesi ile karşılanabileceğini belirtmiştir. Taşkıran,
uzun süre lise müdürlüğü yaptığından lise ve ortaokulda çalışan öğretmenlerin de
bildiği üzere el işlerinde başarılı olan öğrencilerin bir sanat okuluna gönderilmesini
veliye tavsiye ettiklerinde, üniversiteye gidebilmeleri için liseye gönderdiklerini
vurgulayıp karşı çıktıklarından söz etmiştir.300
299
Ankara Kız Lisesi’nin arşivindeki öğrenci dosyaları arasında Tezer Taşkıran’ın döneminde
verilmiş 1339 doğumlu Neriman Maytere ait bir kız öğrencinin 15 Mayıs 1941 tarihli ortaokul bitirme
diploması mevcutrtur. Bkz. EK-12.
300
İkinci Maarif Şurası, Çalışma Programı, Konuşmalar, Maarif Vekilliği, Ankara, 1943, s. 132,
134; “Tezer Taşkıran Türkiye’nin Sesi Radyosunda”, Zafer, 25 Nisan 1952; Günseli Naymansoy;
Türk Felsefesinin Öncülerinden Tezer Taşkıran, Atatürk Kültür Merkezi, Ankara, 2013, s. 16;
Filiz Çolak, “Demokrat Parti Döneminde TBMM’ndeki Kadın Milletvekilleri ve Meclisteki
Faaliyetleri (1950-1960)”, Tarih Okulu Dergisi, Sayı: XXXII, (2017), s. 116-119, 130-132.
97
Tezer Hanım’ın “Kendin Seç Dağı’nda” isimli 1943’te yazdığı masal
kitabının tanıtımını, ileriki yıllarda Ankara Kız Lisesi’nde müdür olarak görev
yapacak Suut Kemal Yetkin yapmış, resimlerini Turgut Zaim çizmiştir. Tezer Hanım
1944-1945 ders yılında okutulmak üzere ortaokul-II. sınıflar için Türk Ahlakının
İlkeleri, orta-II ve III. sınıflar için Yurt Bilgisi kitaplarını yazmıştır. TBMM’nden 7.
Dönemde CHP’den 1943-1946 yılları arasında Kastamonu, 8. ve 9. Dönemde 19501954 yıllarında Demokrat Parti’den iki dönem olmak üzere Kars’ın ilk kadın
milletvekili olmuştur. Bu süre içerisinde üç aylığına Amerika Birleşik Devletleri’ne
gitmiş, Amerika’nın Sesi Radyosu’ndan Türkiye’ye hitaben bir konuşma yapmıştır.
TBMM’nde 9. Dönem Kars milletvekili olarak görev yaptığı dönemde verdiği kanun
teklifleri arasında Erzurumlu Kara Fatma’ya maaş bağlanması hakkında bir kanun
teklifi de yer almıştır. Milletvekilliği maaşlarının artırılmasına karşı çıkmış, fakat
artan maaşının farkını almamış, Karslı ihtiyaç sahibi öğrencilere vermiştir. Özellikle
Meclis’te Türk kadınına haklarının verilmesi, toplum tarafından benimsenmesi için
mücadele etmiştir. Dilde sadeleşmeyi de savunmuştur.
Milletvekilliğinden ayrıldıktan sonra yaygın eğitim için çalışmıştır. Dede
Korkut Hikayeleri’ni çocukların anlayabileceği dilde yazmıştır. Köylerdeki kız
çocuklarının eğitim görmelerine ilişkin düzenlemeye katkı vermiştir. Harika
Çocuklar Kanununu desteklemiştir. Türkiye Yardım Sevenler Derneği’nin (1928)
kuruluş ve gelişmesinde aktif olarak görev yapmıştır, Üniversiteli Kadınlar
Derneği’nde çalışmıştır. Kadın hakları konusunda Sovyetler Birliği’nde düzenlenen
bir konferansa katılmıştır. Yaptığı görevlerin arasında en belirleyici olan,
öğretmenliği olmuş, 1979’da vefat etmiştir. 301
301
Tebliğler Dergisi, Cilt:7, Sayı: 293, s.16-25 ve Cilt:8, Sayı: 344, s.256,vd; “Ankara Kız Lisesi
Müdürlüğü”, Cumhuriyet, 29.01.1931; “Kız Öğretmen Okulu Müdürlüğü”, Kurun, 10 Ocak 1937;
“Çocuk ve Gençlik Edebiyatı”, Cumhuriyet, 7 Nisan 1940; “Tezer Taşkıran ve CHP’nin Durumu”,
Zafer, 14 Ocak 1951; “Tezer Taşkıran Türkiye’nin Sesi Radyosunda”, Zafer, 25 Nisan 1952; Tebliğler
Dergisi, Cilt: 3, Sayı: 126, 1941, s.192; Naymansoy; a.g.e., s. 18; TBMM Tutanak Dergisi, Dönme;
IX, C:1, Toplantı:1, 21. Birleşim, Sayı: 575, 12.07.1950; Mine Göğüş Tan; Bir Çocuk, Bir Kadın,
Bir Hoca Prof. Dr. Hamide Topçuoğlu, Turhan Kitabevi, Ankara, 2018; s. 128-130,135; Filiz
Çolak, “Demokrat Parti Döneminde TBMM’ndeki Kadın Milletvekilleri ve Meclisteki Faaliyetleri
(1950-1960)”, Tarih Okulu Dergisi, Sayı: XXXII, (2017), s. 116-119, 130-132; Sait Dinç,
“Cumhuriyet Dönemi Eğitim Tarihimizde II. Milli Eğitim Şurası (15-21 Şubat 1943) ve
Uygulamaları”, http://turkoloji.cu.edu.tr/ATATURK/arastirmalar/sait_dinc_II_milliegitim_surasi.pdf,
Erişim Tarihi: 21.06.2018; www.wikiwand.com/tr/Tezer_Taşkıran, Erişim Tarihi: 21.06.2018;
https://www.gazetekars.com › GÜNCEL, Erişim Tarihi: 21.06.2018; Müjgan Cunbur; “Atatürk
98
Galatasaray Lisesi mezunu, Fransa’da Sorbonne ve Rennes Üniversiteleri’nde
felsefe eğitimi almış olan Suut Kemal Yetkin, Ankara Kız Lisesi’nde (03.09.1938 –
17.02.1939) tarihleri arasında altı ay kadar müdürlük yapmıştır. Türkiye’ye
döndükten sonra öncelikle Milli Eğitim’e bağlı okullarda çalışmış; estetik, sanat,
felsefe, İslam sanatı konularında eserler vermiş, şiir ve denemeler yazmıştır. İlk
olarak Konya Lisesi’nde 1932’de kısa bir süre felsefe öğretmenliği yapmış, bu arada
Estetik isimli kitabını yazmaya başlamıştır. Hemen ardından Ankara Erkek Lisesi
Felsefe öğretmeni ve Gazi Terbiye Enstitüsü Pedagoji öğretmeni olarak 1930-1931
yılları arasında görev yaptığı sürede öğrencilerin zorlandığı 500 sayfalık Metafizik
Dersi kitabını, 100 sayfalık kendi yazıp verdiği notlar halinde toparlamıştır. Daha
sonra bu notlar basılmış ve uzun yıllar lise ders kitabı olarak okutulmuştur. Ankara
Erkek Lisesi’nde Edebiyat öğretmeni olarak çalışan Ahmet Muhip Dranas ile estetik
ve sanat konularında uzun süren sohbetleri olmuştur. Bu okulun ardından Edirne’ye
1932-1933
yıllarında
Erkek
Öğretmen
Okulu
müdürü
olarak
atanmıştır.
Öğretmenliğin ardından akademisyenliği devam ettiren Suut Kemal Yetkin 19331936 yılları arasında İstanbul Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Estetik ve Sanat Tarihi
Doçenti olmuş, Tan gazetesi, Kültür Haftası ve Ağaç Dergileri’ne yazılar yazmıştır.
Bu unvan ile Ankara üniversitesi Siyasal Bilgiler Okulu’nda Fransızca öğretmenliği
ve müdür başyardımcılığı yapmıştır. Daha sonra Ankara Kız Lisesi’nde 1938-1939
yıllarında kısa bir süre müdürlük yaptığı dönemde Ar Dergisi’ni de yönetmiştir. 302
Dil ve Tarih Coğrafya Fakültesi’ne Estetik ve Sanat Tarihi profesörü olarak
1942’de gelmiş, bir yıl sonra 1943-1950 yılları arasında CHP’den 7. ve 8.
dönemlerde TBMM’nde Urfa milletvekili olarak çalışmıştır. Bu dönemde viyonist
Suna Kan ve piyanist İdil Biret’in Avrupa’ya müzik eğitimi almalarını sağlayan
Harika Çocuklar ile ilgili kanunun çıkmasına Tezer Taşkıran ile birlikte destek
olanlar arasında yer almıştır. Milletvekili olduğu dönemde bir dizi çeviri yapmış,
Remzi Kitabevi’nden çıkan Kültür Serisi’ni yönetmiştir. Demokrat Parti döneminde
Döneminde Kadın Eğitimi”, Atatürk Ararştırma Merkezi Dergisi, Cilt: 8, Sayı:23, (1992), s.
273,282.; http://t24.com.tr/haber/aydinlarin-gozunden-cumhuriyet-kadinlari,14083, Erişim Tarihi:
27.06.2018;
“Cumhuriyete
Kanat
Gerenler,
41.
Bölüm”,
TRT
Arşiv,
http://www.trtarsiv.com/izle/77276/cumhuriyete-kanat-gerenler-41-bolum?t=13m11s, Erişim Tarihi:
27.06.2018.
302
Emine Nacak, Suut Kemal Yetkin ve Edebi Tenkit, Gazi Üniversitesi Türk Dili ve Edebiyatı
Anabilim Dalı, Yeni Türk Edebiyatı Bilim Dalı, Yüksek Lisans Tezi, Ankara, 2010, s. 3, 9, 16-20.
99
tekrar üniversiteye dönmüş, 1951-1953 yılları arasında Ankara Üniversitesi İlahiyat
Fakültesi’nde İslam Sanatları profesörlüğüne getirilmiştir. Türk ve İslam Sanatları
Enstitüsü’nü kurarak, uzun yıllar müdürlüğünü yapmıştır. Enstitü, 1959 yılından
itibaren birincisi düzenlenen ve geleneksel hale getirilerek dört yılda bir yapılan
“Uluslararası Türk Sanatları Kongresi” ni gerçekleştirmiştir. Suut Kemal Yetkin
dünya çapında “Türk Sanatı” kavramının oluşması ve bilim dünyasına tanıtılmasını
sağlamıştır. Yetkin, 1959-1963 yılları arasında Ankara Üniversitesi Rektörlüğü’nü
yapmıştır. Misafir profesör olarak 1963-1964 yılları arasında ABD’de Colombia ve
1956, 1960 ve 1967’de bitirdiği üniversite Sorbonne’da eski Türk Mimarisi ve eski
Türk resim sanatı üzerine dersler vermiştir. Yurda döndükten sonra Hacettepe
Üniversitesi Tıp ve Sağlık Bilimleri Fakültesi’nin kurulmasına destek vermiş,
1967’de Hacettepe Üniversitesi Sanat Tarihi Bölümünü kurmuş ve uzun yıllar
desteklemiştir. Yetkin, 17 Nisan 1980’de vefat etmiş, katkılarından dolayı 28 Kasım
1980’de Hacettepe Üniversite’nde R salonunda bir amfiye ismi verilmiştir. Estetik,
sanat, İslam sanatı, felsefe, resim alanlarında eser, şiir ve denemeler yazan Yetkin’in
eserleri arasında Estetik (1931, yeni bas. 1972), Metafizik (1932), ders kitabı
niteliğindedir. 303
2.3. Eğitim- Öğretim
Ahşap bir binada eğitime başlayan Ankara Kız Lisesi, Egli’nin çizimini
yaptığı üçte ikisi biten binada, eğitim-öğretime 1930-1931 ders yılından itibaren II.
Devre öğrencileriyle eğitime devam etmiştir. 1933-1934 eğitim-öğretim yılından
itibaren I. ve II. Devre bir araya gelmiştir. Eğitim-Öğretim sabahtan dört, öğleden
sonra iki ders olmak üzere tam gündür. Cumartesi günleri de öğleye kadar ders
yapılmaktadır. 1945-1948 mezunu Ayhan Göletli’nin belirttiği üzere okul tam
gündür, ancak saat 16’ya kadar devam etmiştir. Hafta içi dersler bittikten sonra
okulda ödevlerin yapıldığı ve öğrencilerin kendi istekleri ile devam ettiği mütalaa
bulunmaktaydı.304
303
Tebliğiler Dergisi, Cilt:7, Sayı: 293, s. 16-25; Neşet Çağatay, “Ord. Prof. Suut Kemal Yetkin
(1903-1980)”, Yıllık Araştırmalar Dergisi-III, Ankara Üniversitesi Basımevi, Ankara, 1981, s. 5-7.
304
Ayhan Göletli ile 23.03.2019’da telefonda yapılan görüşme.
100
Ankara Kız Lisesi olarak birinci sınıfa ortaokulun dahil olduğunu ve bugünkü
orta bire karşılık geldiğini, ortaokul birinci sınıfa altıncı sınıf, lise birinci sınıfa da
dokuzuncu sınıf denmekte olduğu, Prof. Dr. Hamide Topçuoğlu’nun anılarında da
belirtilmiştir. Kız Lisesi’nde ağır bir eğitim olmasından dolayı ikmale kalan
talebeler, İsmet Paşa Kız Enstitüsü’ne geçmiştir. 305 Öğrenci sayısının ilk yıllardan
itibaren giderek artması önceki bölümde de belirttiğimiz üzere, ikinci ve üçüncü
geçici binalara taşınmayı gerektirmiştir. Egli’nin binasında da öğrenci hücumu
devam etmiştir. Artan öğrenci sayıları aşağıda gösterilmiştir. Ankara Kız Lisesi’nde;
1931 yılında Ankara Kız Lisesi’nde 220’den fazla öğrenci bulunmaktadır. 306
1933-1934 eğitim-öğretim yılında; ortaokulda 212, lisede 128 öğrenci olmak üzere
toplam 340 öğrenci bulunmaktadır. Bu öğrencilerden lise yani II. devreden 34 kız
öğrenci doğrudan, 58 kız öğrenci ise ikmal ile mezun olmuştur.307 Öğrenci sayısına
bakacak olursak, on yıl önce açıldığında lise kısmına kayıtlı yalnızca 4 öğrenci
varken, bu rakam 128’e çıkmıştır.
1943-1944 eğitim-öğretim yılında; orta kısmında 171, lise kısmında 544 öğrenci
olmak üzere toplam 715 öğrenci bulunmaktadır. 308
1946-1947 eğitim-öğretim yılında; orta kısmında 246, lise kısmında 507 öğrenci
olmak üzere toplam 753 öğrenci bulunmaktadır.309
1948-1949 eğitim-öğretim yılında; orta kısmında 483 öğrenci bulunmaktadır. 310
Görüldüğü gibi yeni binada da öğrenci sayısı giderek artmaktadır. Karma
ortaokulların sayısı arttıkç Ankara Kız Lisesi’nin ortaokul kısmına gelen öğrenci
sayısında lise kısmına göre çok fazla yükselme olmayacaktır. Lise kısmının öğrenci
sayısı yükseldikçe bir sonraki bölümde göreceğimiz gibi 1950’li yılların başında
ortaokul kısmı kapatılacaktır.
Tebliğler Dergisi, Cilt: 2, Sayı: 36, s. 4.Tan; a.g.e., s. 157, 189, 193, Ankara Kız Lisesi 19721973 Yıllığı, s. 72.
306
Seyyah Kandemir, Ankara Vilayeti, Başvekalet Müdevvenat Matbaası, 1932, s.193.
307
Maarif İstatistikleri, 1933-1934, Başvekalet İstatistik Umum Müdürlüğü.
308
1943-1944 Ortaöğretim İstatistikleri.
309
Milli Eğitim Ortaöğretim İstatistikleri, 1946-1947, Turhan Matbaası, 1948.
310
Maarif İstatistikleri 1933–1934, Başvekalet İstatistik Umum Müdürlüğü, Ankara: Başvekalet
İstatistik Umum Müdürlüğü, Yayın no: 31.
305
101
Birinci bölümde 1923-1929 yıllarında bahsetmiş olduğumuz gibi kıyafet
uygulamasının aynen Egli’nin Binası’nda da devam etmiş olduğunu, 1931-1932
döneminde ortaokulu ve 1932-1935 yıllarında de liseyi Ankara Kız Lisesi’nde bitiren
Prof. Dr. Hamide Topçuoğlu ile Mine Göğüş Tan’ın yaptığı söyleşiden öğreniyoruz.
Okul üniforma ya da formasına “göğüslük” denmekte olup, Sümerbank’ta satılan
kumlu, gri renkte, beyaz bebe yakalı, bazen de kruvaze olup üst kısmı göğüste
kavuşur halde, iki parça olarak, dört düğmelidir. Okulun ilk yıllarındaki şekli ile okul
üniforması için Ankara Kız Lisesi’nin 1934-1935 yıllığında eğitici kolların tanıtıldığı
“Talebe Kurumlarının Çalışmalarına Bakış” isimli yazının Yardım Kolu kısmında
“…Okulumuzun birinci sınıf talebelerinden Sema’nın annesi kolumuzla anlaşarak 18
ve birinci sınıf talebesinden Gökçe Gül’ün babası da iki öğrencinin göğüslüklerini
yaptırmıştır”, denmektedir. Gümüşi renkli okul kıyafetleri 1940’lı yılların başına
kadar giyilmiştir. Bunun yerini çift düğmeli siyah önlük, beyaz yakalı okul
kıyafetleri alacaktır. 311 II. Devre öğrencilerinin başlarına kasket giydiğini belirten
1945 yılı mezunu Sanay Sokullu, kasketten nefret etmiş ve bu yüzden
öğretmenlerden ihtar almıştır. 312
Kız Lisesi’nin okul doktoru bulunmaktadır. 1939 yılına ait Tebliğler
Dergisi’nde ortaöğretimdeki okul doktorlarının okul müdürü tarafından seçilecek ve
atanacakları belirtilmiştir. Okul müdürleri doktorları tercih etme sebeplerinin ayrıca
belirteceklerdir. Okulun müdürü okul doktorunu seçer ve atarken serbest doktorlar
arasından; serbest doktorun bulunmadığı yerlerde hastanelerdeki hariciye ya da
dahiliye doktorlarından, “sıhhat müdürü, belediye ya da hükümet tabiplerinden” en
uygun olanlarını seçebileceklerdir. Kız öğrencilerin bulunduğu okullarda kadın
doktorların tercih edilebileceği belirtilmiştir. 313 Ankara Kız Lisesi’nin okul doktoru,
günümüzde Mezunlar Derneği’nin odası olarak kullanılan ve revir görevi yapan oda
idi. Ortaokul ve liseyi Ankara Kız Lisesi’nde bitiren 1947-1955 mezunu Prof. Dr.
Birsen Gökçe, ortaokula başladığından beri okul doktorunun devamlı bir odasının
bulunduğunu belirtmiştir. 314 1922’de İzmir Kız Sultanisi olarak açılan ve 1923’te
Tan, a.g.e., s. 187; Ankara Kız Lisesi Yıllığı, 1934-1935, s.42; Ankara Kız Lisesi, Bir Okulun
80 Yılı, s. 63; Hamide Remzi Topçuoğlu’nun Ortaokul Diploması İçin Bkz. EK-35.
312
Sanay Sokullu ile 20.12.2019’da İstanbul’da Galatasaray Spor Tesislerinde yapılan görüşme.
313
Tebliğler Dergisi, Sayı: 8, s. 36.
314
Prof. Dr. Birsen Gökçe ile 26.01.2017’de Gölbaşı’nda yapılan görüşme.
311
102
İzmir Kız Lisesi olarak eğitime devam eden Kız Lisesi’nde de bir doktor ve
hastabakıcısı bulunmaktaydı. 1928’de iki devreli olarak açılan Bursa Kız Lisesi’nde
de öğrencinin sağlık durumu ile yakından ilgilenen bir okul doktoru bulunuyordu.
Daha önce Sultani olup İzmir Erkek Lisesi olarak devam eden okulda da, Ankara Kız
Lisesi’nden daha önceki yıllarda, 1924-1928 yılları arasında Behçet ve Kamuran Bey
isimli iki okul doktoru mevcuttu. 315
1930-1950 döneminde Ankara Kız Lisesi’nde okul doktoru olarak görev
yapan doktorlar ve çalışma süreleri şöyledir: Ahmet Baray (1946-1947), Mualla Uraz
(1946-1947), Şahende Köyman (1947), Halide Araslı (1947-1950), Mayla Neziye
Erbil(1950), Perihan Yüceoğlu (1950-1955) olmak üzere altı kişidir.
316
Bu
doktorlardan yalnızca biri erkek, diğerleri kadındır. Halide Araslı, Perihan Yüceoğlu
aynı zamanda I.Devre’de okutulan Çocuk Bakımı dersine de girmişlerdir. Bu
durumda en azından 1946’dan beri Ankara Kız Lisesi’nde okul doktoru
bulunmaktadır.
Lise ve ortaokullarda bu yıllarda üç ayrı dinlenme tatili görünmektedir.
Birincisi Aralık ayında yılbaşı tatilini de içine alacak şekilde bir hafta, ikincisi Mart
ayında ve bir haftalıktır. Diğeri ise Mayıs ayının sonundan itibaren uzun yaz tatilidir.
1945-1946 eğitim-öğretim yılında birinci dinlenme tatili 25 Aralık 1945-01 Ocak
1946 arasında bir hafta sürmüştür. İkinci dinlenme tatili ortaokul ve liselerde bir
hafta sürmektedir. 1944-1945 eğitim-öğretim yılında 19 Mart-25 Mart tarihleri
arasında sürmüştür.317 Aralık ayındaki birinci dinlenme tatilinde Ankara Kız Lisesi
izci oymağından 30 öğrenci, 1947 yılında Kız Lisesi’nde 1945-1963 yıllarında görev
yapan ve aynı zamanda Beden Eğitimi öğretmeni olan Oymak Beyi Mübeccel
Hanım’ın başkanlığında sömestr tatilinden yararlanarak bir haftalığına İstanbul’a
gitmişler, bir hafta içinde İstanbul’un tarihi binalarını, müzelerini gezmişlerdirler.
Türk Maarif Cemiyeti Bursa Kız Lisesi ve Mahalli Teşkilatı, 1937, s. 39; Melih Tınal ; İzmir
Atatürk Lisesi Tarihçesi, İzmir Atatürk Lisesi Eğitim Vakfı Yayınları, Altın Kitap Matbaası, İzmir,
1999, s. 72; Baykalmış, a.g.e., s. 44.
316
Müteferrik Müstahdem Sicil Defteri, Ayrılmış Hocaların Sicil Fişleri.
317
Tebliğler Dergisi, Cilt: 7, Sayı: 317, s. 130 ve Cilt: 8,Sayı 356; “Ortaokul ve Lise Dinlenme Tatili
Yarın Başlıyor”, Ulus, 9 Mart 1947; “Okul Yılbaşı ve Birinci Dinlenme Tatili Tespit Edildi”, Ulus, 10
Aralık 1948; “Kısa haber”, Ulus, 30 Aralık 1947; “Ortaokul ve Lise Dinlenme tatili Yarın Başlıyor”,
Ulus, 9 Mart 1947; Birsen Gökçe ile 26.01.2017’de Gölbaşı’nda yapılan görüşme.
315
103
Kendilerini İstanbul Kız Öğretmen Okulu misafir etmiştir. 318 Lise ve ortaokullarda
1947 yılı ve 1949 yılının başında gördüğümüz yıl içinde dinlenme tatili
uygulamasına 1957 yılında son verilmiştir. Böylece Aralık ayının sonunda yapılan
birinci dinlenme tatili ve Mart ayında yapılacak ikinci dinlenme tatili kaldırılmıştır.
Ortaokul ve liseyi 1947-1955 yıllarında Ankara Kız Lisesi’nde okuyan Prof. Dr.
Birsen Gökçe de görüşmelerimizde o dönemde üç sömestrin bulunduğunu
belirtmiştir, ki Birsen Hanım’ın ortaokulda öğrenci olduğu döneme rast
gelmektedir.319
Ankara Kız Lisesi’nin 1930-1950 dönemindeki öğrenci yayınlarını kronolojik
olarak söz edecek olursak ilk sözünü edeceğimiz 1934-1935 Ankara Kız Lisesi
Yıllığı’dır. Öğrenci kollarından Edebiyat Kolu tarafından takip edilmiş olmalıdır.
Öğretici makaleler, haberler, eğlenceli haberler yer almıştır. Öğrenciler arasından
şiirlerinin yazıp veren şairler bile çıkmıştır. Kız Lisesi’ne ait ilk yıllık olduğunu
düşündüğümüz bu çalışmanın ilk sayfasındaki satırlarda şöyle yazılıydı:
“Büyük özenle ancak bu hale getirebildiğimiz yıllığımızı, bugün
sevinçle okurlarımıza sunuyoruz. Bu eser okulumuzun, gelecek için çok umut
bağladığı üreğen uyanıklığa bir başlangıç olsun; bunu çok istiyoruz…
Okulumuzun geçmiş yıllarını geniş olarak yıllığımızın yazıları için
göstermek isterdik. Çünkü bizim okulumuz yeni Türk devriminin öz
kaynağında bilgi fışkıran bir kurumdur. Ne yapalım ki bizden evvelkilerin
yaptıklarını bulabilmek bizim için güç oldu. Onlar küçük veya büyük işlerinin
izlerini bize ulaştırmak lüzumunu düşünmemişler.
Çok yazık! Bizden önceki arkadaşlarımız, eserlerine, onları bize
tanıtacak ad koymadan geçip gitmişler…
Yıllık okulumuzun her sahada genişleyerek, derinleşerek, ilerleyen
varlığı ve talebe kurumlarının çalışması verimli, ilim alanında tarih, dil, ar
çalışmaları, ispor göz önüne konmuştur…
…Türk devriminin kültüre, okula, Ulus anası kadına verdiği değeri
gösterir…
…Önümüzdeki yıllarda tamamlanacak eksikliklerimiz var; biliyoruz.
Bu sayı bir başlangıçtır. Sayılar çoğalacak. Yarın arkadaşlarımızın yetişken
ellerinde yıllığımız güzel ve eksiksiz olacak; bunu çok umuyoruz…
Atatürk’ün bize verdiği Cumhuriyet koruyuculuğuna layık olmaya
çalışıyoruz ve olacağız.” 320
“Kız Öğrencilerimiz Ankara’ya Döndü”, Ulus, 22 Aralık 1947.
Tebliğler Dergisi, Cilt: 20, Sayı: 981, 11 Kasım 1957, s.205; “Ortaöğretimde Dinlenme Tatili
Kaldırıldı”, Ulus, 10 Şubat 1949; Prof. Dr. Birsen Gökçe ile 26.01.2017’de Gölbaşı’nda yapılan
görüşme.
320
Ankara Kız Lisesi Yıllığı 1934-1935, s. 4.
318
319
104
Ankara Kız Lisesi’nin 1934-1935’te çıkan ilk yıllığında Tarih öğretmeni Afet
(İnan) Hanım’ın “Türk, Öğün, Çalış, Güven!” başlığını taşıyan yazısı; 3-A (orta
birinci sınıf) sınıfından Firuzan S. Kandemir’in geçmişten o güne değin Ankara’yı
tanıtan yazısı; Ümit A. Bayındır’ın Alman şair Schiller’in “Der Taucher” adlı
baladının Almanca’dan çevirisi;
İbrahim Necmi Dilmen’in
“Alfabe Devrimi
Günlerinden Bir Andaç” isimli yazısında, Atatürk’ün Latin Alfabesi’ni tanıttığı
günlerde yeni harfler ve bunların kullanıldığı sözcük ve isim örneklerinin yer aldığı
ve kendisine anı olarak Atatürk tarafından verilen örnek çalışmaları; Nuri Conker’in
kızı Kıymet Conker’in Dante’yi tanıttığı Edebiyat dersinden bir etüt; Sabahat
Uluöz’ün “Zehirli Gazlar ve Korunma Yolları”; Nüzhet Somersan’ın Fransızca’dan
tercüme ettiği Andre Maurois’in 1934’te çıkan ve beş konferansdan oluşan
yazılarından “L’amitie-Dostluk” isimli yazısının çevirisi; Türk kadın haklarının 5
Aralık 1934’te verilmesinin ardından 9 Aralık 1934’te Ankara’da Halkevi’nde
Ankara Kız lisesi öğretmenlerinin düzenlediği toplantıya ilişkin bir haber; Ankara
Kız Lisesi’nin tarihçesinin yer aldığı ve içinde günümüzde halen ayakta olan binaya
geçinceye kadar kullanılmış olan binaların yer aldığı Ankara Kız Lisesi olarak
kullanılan binalara ilişkin fotoğraflar ve 1934-1935 eğitim- öğretim yılına kadar
görev yapan müdürlerin fotoğrafları; “Talebe Kurumlarının Çalışmalarına Bir
Bakış” isimli öğrenci eğitsel kollarının faaliyetlerini tanıtıcı bir yazı; Sabahat
Uluöz’ün Turgenyef’in Duman isimli romanının bir eleştirisi; lise birinci sınıf
öğrencisi ileriki yıllarda kendini yazın hayatında gösterecek olan Nezihe Araz’dan
şiirler; Hamide Remzi (Prof. Dr. Hamide Topçuoğlu)’dan Bağlarımız isimli bir
deneme; Ankara Kız Lisesi’nin 1928-1929 eğitim-öğretim yılından itibaren 19341935 eğitim-öğretim yılı mezunlarının listesi yer almıştır. Yapılan çevirilere bakarak
Ankara Kız Lisesi’nde yoğun bir yabancı dil eğitiminin verildiğinin anlaşılacağı gibi
dünya edebiyatına da öğrencilerin ne kadar ilgisi olduğu görülmektedir.
İkinci olarak 3 Mart 1936’da çıkardıkları yayın olan “Ankara Kız Lisesi
Broşürü” nün ilk sayfalarında Atatürk’ün okul hakkındaki vecizeleri ve 1915
Anafartalar’daki bir resmi bulunurken, tarihi resimler, tenkid, Fransızca ve
Almanca’dan tercüme, denemeler, şiirler, Kız Lisesi’nin tarihçesi de yer almıştır. 321
Kız Lisesi öğrencileri 1948’de Kadın gazetesinde Kadın ve Lüks isimli bir sayfa
321
“Ankara Kız Lisesi Yıllık Broşürü, Cumhuriyet, 4 Mart 1936.
105
oluşturmuşlardır.
322
Ayrıca, Kız Lisesi öğrencilerinin el ile yazıp yılda bir kez
çıkardıkları sınıf dergilerinin bulunduğunu 1949-1953 mezunu olan kimya mezunu
Özden Tulunay tarafından dile getirilmiştir.
Hükümet adına yurtdışına eğitime gönderilecek gençler için açılan
“müsabaka imtihanlarında” başarılı olan öğrenciler arasında Ankara Kız Lisesi’nden
Gündüz (baba adı Abdurrahman) ve Vedia (baba adı Ziya) Tabiiye alanında 1932’de
Fransa’ya gönderilmişlerdir.
323
Marshall Yardım Planı içinde yer almış olan
devletlerin lise yaşındaki çocuklarını kaynaştırmak maksadıyla 1949 yılında 17
ülkeden ikişer seçkin öğrenci de müsabaka yoluyla ABD’ye davet edilmiştir. Giden
öğrenciler arasında Türkiye’den Ankara liseleri arasında yapılan müsabakayı Fuat
Dener ve Ankara Kız Lisesi’nden Jale Ergunkan da yer almıştır. ABD’de iki ay
kalmış olan Jale Ergunkan’ın diğer ülkelerden gelen arkadaşları ile birlikte bir
fotoğrafı Akşam gazetesinde yer almıştır.
Amerikan Başkanı Harry Truman
tarafından kabul edilmişlerdir.324
2.3.1. Klasik Kol
Bu dönemin farklı bir uygulaması olarak Türkiye’de birkaç lisede uygulanmış
bir girişim karşımıza çıkmıştır. Talim ve Terbiye Kurulu’nun 30.09.1940 tarihli
kararı ile liselerin birinci sınıfından itibaren bir klasik şubenin oluşturulması kararı
alınmıştır. Talim Terbiye Kurulu’nun 30 Eylül 1940 tarih ve 186 sayılı kararı ile
Ankara Erkek Lisesi, Vefa Erkek Lisesi, Ankara Kız Lisesi, Galatasaray Lisesi’nde
1940-1941 ders yılından itibaren Klasik Şube açılacağı belirtilmiştir. Milli Eğitim
Bakanı Hasan Ali Yücel dönemine rastlamıştır. Klasik şubelerde ağırlıklı olarak
Latince dersi konmuştur. Edebiyat şubesinin ders programı uygulanacaktır.
Öğrenciler isterlerse klasik şubede ders geçebileceklerdi. Nurullaç Ataç ortaokul
birinci sınıftan itibaren klasik şubenin açılmasını ve başarısının zamanla
görüleceğinin savunanlardan olmuştur. Ankara Üniversitesi Dil ve Tarih Coğrafya
Cumhuriyet, 6 Ocak 1948.
“Maarif Vekaleti”, Hakimiyet-i Milliye, 12 Ekim 1932.
324
Ankara Kız Lisesi, “ Bir Okulun 80 Yılı ” , s. 68, Akşam, 13 Mart 1949, s.3; “Öteden-Beriden”,
Haftalık Kadın gazetesinden atfen, 21 Şubat 1949; “Amerika’ya Gezmeye Giden Lise Öğrencileri”,
Cumhuriyet, 31 Aralık 1948.
322
323
106
Fakültesi’nde klasik filoloji bölümünü kuran Prof. Dr. Georg Rohde, klasik şubenin
lisede açılmasına katkı verenler arasında yer almıştır. Bu fakülteye Latince ve
Yunanca dersleri Anadolu tarihine ışık tutmak üzere kurulmuştur. 325
Klasik şube Lise-I. sınıfın müfredatında Edebiyat, Tarih, Yabancı Dil,
Jimnastik, Askerlik dersleri diğer liseler ile aynı olurken; Coğrafya, Matematik,
Tabiat Bilgisi, Fizik, Kimya dersleri ise ayrı bir programa göre okutulacaktır. LiseI.sınıflara konan ders programında Edebiyat -3, Tarih-2, Coğrafya-1, Matematik-4,
Tabiat Bilgisi-2, Fizik-2, Kimya-2, Latince-5, Yabancı Dil-5, Jimnastik-1, Askerlik-2
saat okutulacaktır. Haftada beş saat Latince dersi okutulacaktır. Liseyi klasik şubede
bitirenlerin, eğitimlerine uygun olgunluk sınavına girecekleri belirtilmiştir. İsteyen
öğrencilerin birinci sınıftan kayıt olabileceği belirtilmiştir. 326
Milli Eğitim Bakanı Hasan Ali Yücel döneminde hayata geçen klasik şube
uygulamasının geçmişi 1900’lü yılların başında ortaya çıkan Nev Yunanilik
hareketine kadar geri gider. Nev-Yunanilik 1912’de Yahya Kemal ve Yakup
Kadri’nin girişimi ile Milli Edebiyat akımının etkisini göstermeye başladığı dönemde
ortaya çıkan bir harekettir. Eski Yunan ve Latin klasiklerini örnek almayı temel
almıştır. Türk Edebiyatını Fransız Edebiyatı’na bağlamaya çalışmışlar, ancak onun
da kaynağında Yunan Edebiyatı olduğunu görmüşlerdir. Yahya Kemal böylece bizim
de yeniden doğuş dönemimizin başladığını belirtmiştir. Böylece Türk Edebiyatı’na
hümanist düşünceler girmiştir. Hatta eski Yunan’dan da önceye dayandığını
vurgulamışlardır. Tanzimat öncesinde Mevlana Celaleddin Rumi, Yanyalı Mehmet
Esad Efendi, Katip Çelebi gibi aydınlar Farsça ve Arapça kanalı ile eski Yunan ve
Latin kültürüne ilgi duymuşlardır. Mevlana 13.yüzılda halk Rumcası ile
mülemmalar327 yazmıştır. Katip Çelebi Latince bazı çeviriler yapmıştır. Yanyalı Esad
Efendi, Aristoleles’in Physique adlı eserinin Yunanca’dan Arapça’ya çevirmiştir.
Encümen-i Daniş’te Yunan ve Latin tarihine ilgi duyulmuştur. Yusuf Kamil Paşa
1859’da Telemaque’ı Türkçe’ye çevirmiş, böylece eski Yunan tarih ve mitolojisine
ilgi uyandırmıştır. Homeros’un İlyada’sının bazı bölümlerini Sadullah Paşa
Suat Sinanoğlu; Türk Hümanizmi, TTK Basımevi, 2.Baskı, Ankara, 1988, s.92; Tanyer, a.g.e.,
ss. 285-296.
326
Tebliğler Dergisi, 14 Ekim 1940, Cilt:3, Sayı: 92, s.46; Tebliğler Dergisi, Cilt:3, Sayı: 120, 1941.
327
Mülemma: Eski Fars ve Türk edebiyatlarında farklı dillerde yazılmış mısraların bulunduğu
şiirlerdir.
325
107
çevirmiştir. Şemseddin Sami’nin Esatir adlı eserinde Grek ve Latin mitolojisi
tanıtılmıştır. Darülfünun’da 1911’de Osmani Edebiyat şubesi muallimlerinden
Mehmet Rauf Efendi Yunan-ı Kadim Tarihi-i Edebiyatı’nda Yunan şair ve yazarları
hakkında bilgi vermiştir. 1912’de Yahya Kemal’in üzerinde durduğu Mehmet Tevfik
Paşa’nın Yunan tarihi, mitolojisi, inançlarının anlatıldığı Esatir-i Yunaniyan adlı
eseri yayınlanmıştır. 328
Ahmet Mithat Efendi tarafından 19.yüzyılın sonlarında 1890’da “Klasiklerin
Çevrilmesi Meselesi” konulu bir tartışma başlatmıştır. Ahmet Mithat Efendinin bir
okuyucuya verdiği cevap, “Mitoloji ve Şiir” adlı bir makale şeklinde yayınlanmıştır.
İlk defa klasik kelimesi üzerinde durulmuş ve menşei anlatılmıştır. Zıddı olarak
‘romantik’ kelimesi de anlatılmıştır. Bu makaleden yedi yıl sonra Ahmet Mithat,
“İkram-ı Aklam” adlı makalesinde yine klasik kelimesi üzerinde durulmuş, Avrupa
Edebiyatı’ndan klasiklerin çevrilmesini dile getirmiştir. Makalesinde “Bizim de
klasiklerimiz var mı, dilimiz klasik çevirmeye uygun mu, çevirecek adamımız var
mı?” soruları üzerinde durmuştur. Bu tartışmaya Ahmet Cevdet, Cenap Şahabettin,
Necip Asım, Kemal Paşazade Sait de katılmıştır. Ziya Gökalp, Yahya Kemal’in
düşüncesini desteklemiş, ancak Milli Edebiyat için halk edebiyatına da dayanılmasını
önermiştir.329
Nev-Yunanilik tartışmaları Cumhuriyet döneminde de devam etmiştir.
Nurullah Ataç 1938’in sonlarında eski Yunan ve Latin kaynaklarının çevrilmesinin
uygarlık tarihini anlamak için zorunlu olduğunu ve Batı kültürünün bizim dilimiz ile
anlaşılmasının güç olduğunu belirtmiştir. 1938-1946 yılları arasında Milli Eğitim
Bakanı olarak görev yapan Hasan Ali Yücel’in döneminde hümanizm ve evrensel
kültür tanımları önem kazanmış, bir kültür ve eğitim politikası olarak
benimsenmiştir. Batı’nın bilim ve tekniğinin yanı sıra zihinsel dokusunun bilinçli
olarak anlaşılabilmesi yoluyla hümanizm kazandırılabilecektir. Cumhurbaşkanı İsmet
s. 46; Şevket Toker; Türk Edebiyatında Nev-Yunanilik, s.1, 11, 15, 39-41, İzmir, 1979.; Mehmet
Özdemir; “Yahya Kemal ve Geleneği Yanlış Yerde Arayan İki Edebi Topluluk: Nev-Yunaniler ve
Nayiler”, SAÜ Eğitim Fakültesi Dergisi, (2007), http://dergipark.gov.tr/download/articlefile/115562, Erişim Tarihi: 11.07.2018. s. 253-255; Bilal Elbir, Ömer Karakaş; “Cumhuriyet Dönemi
Türk Kültür ve Edebiyatında Hümanizmin Etkileri”, Turkısh Studies, Cilt: 2, Sayı: 4, (2007). s. 284,
390.; Sinanoğlu; a.g.e., s. 89-90, 93; Gümüşel, a.g.t., s. 98.
328
329
Özdemir; a.g.m., s. 255; Elbir, Karakaş; a.g.m., s. 290.
108
İnönü de II. Dünya Savaşı’nın buhranlı yıllarına rağmen teşvik etmiştir. Arapça ve
Farsça’nın kaldırılmasından doğan boşluğun Yunanca ve Latince ile doldurulması
beklenmiştir. 330
Hümanizm, I.Maarif Şurası’nda (17-29 Temmuz 1939) gündemsiz ayrıntılı
olarak ele görüşülmüş, ancak liselerde bir klasik şube açılması kararı alınmamıştır.
Ankara, İstanbul’da birkaç lisede klasik şube açılmış ve haftada 5 saat Latince
okutulmuştur. Klasik şubeler ilk mezunlarını 1942-1943 yıllarında vermiştir. Klasik
şubenin Lise-I.sınıf müfredat programı diğer liselerin müfredat programı ile aynı
olmuştur.
Liseyi klasik şubeden bitirenler, tahsillerine uygun Latince soruların da
bulunduğu Devlet Olgunluk Sınavına girmişlerdir. Klasik şubelere Latince eğitimine
uygun Türkçe gramer kitabı hazırlanmıştır. Klasik şubeler 1949’da kaldırılmış,
sonraki yıllarda seçmeli dersler arasında yer almıştır. Yine de klasik kol, “uyanık”
öğrencilerin ilgi duyduğu bir kol olmuştur. Bakanlığın ve kolun bulunduğu bazı
liselerin kolun önemini anlamamaları, klasik kolun kapatılmasında etkili olmuştur.
İdeolojik görüşler kadar, Latince ders saatlerinin ayarlanamaması da etkili
olmuştur.331
Ankara Kız Lisesi 1947-1950 mezunu Prof. Dr. Güner Tokgöz Ankara Kız
Lisesi’nden mezun olduktan sonra tıp fakültesine gitmek istediği için klasik şubeye
kayıt olmuştur. Klasik şube, kendisi gibi tıp okumak isteyen iki arkadaşı, filolojiye
girmek isteyen üç arkadaşı ve akıbetleri evlilik ile sonuçlanan iki kız öğrenciden
oluşmuştur. Dil Tarih ve Coğrafya Fakültesi Klasik Filoloji mezunu olup 1946-1974
yılları arasında görev yapmış Lamia Bolel(Gökçedağ), 1945-1950 tarihleri arasında
görev yapmış Leyla Özbay ve 1950-1951 tarihleri arasında görev yapmış ve aynı
zamanda Ankara Kız Lisesi mezunu olan Rahşan Kutkan isminde Latince
öğretmenleri Ankara Kız Lisesi’nde görev yapmıştır. Leyla Özbay, İstanbul Kız
Lisesi’nde de Latince dersine girmiş, zarif ve disiplinli bir öğretmendir. 8 kişilik bu
küçük sınıftan üç kız öğrenci Tıp Fakültesi’ne, üç kız öğrenci de Dil ve TarihCoğrafya Fakültesi’ne girmiştir.
332
Kız Lisesi’nden 1947-1955 mezunu olan Prof.
Toker; a.g.e., s. 11, 12.
Tebliğler Dergisi, Cilt: 3, Sayı: Talim ve Terbiye Heyeti Kararı, Karar Sayısı: 186, s. 46; Toker;
a.g.e., s. 15, 39-41; Özdemir; s. 254-255; Elbir, Karakaş; a.g.m., s. 390.; Gümüşel, a.g.t., s. 98.
332
Güven Taneri Uluköse; İstanbul Kız Lisesi ve Bizim Sınıf, Kastaş Yayınları, İstanbul, 2006, s.
100; Ankara Kız Lisesi, “ Bir Okulun 80 Yılı ”, , s. 46, Prof. Dr. Güner Tokgöz’ün anılarından.
330
331
109
Dr. Birsen Gökçe’de 1949-1950 yılında alt katta altı sıradan oluşan küçük bir klasik
sınıfın bulunduğunu vurgulamıştır. 333 Ankara Kız Lisesi’nin 1947 yılı Mart ayında
Mersin, Adana tarafa düzenlediği geziye klasik şube öğrencilerinin de katılmıştır.334
Özden Bulut da 1945-1946’da 9.sınıfta iken bir tane Latince sınıfının olduğunu
belirtmiştir.
335
Klasik şube uygulaması 1949’da bitmiş, ancak Latince öğretmeni
olan okullarda seçmeli ders olarak devam etmiştir.
336
Lamia Bolel (Gökçedağ)’in
Ankara Kız Lisesi’nin 1970-1971 Yıllığı’nda rehber öğretmen olarak görev yaptığı
belirtilmiştir.
2.3.2. Dersler ve Mezunlar
2.3.2.1. Ders Programı
Yapımına 1930’da Ernst Egli tarafından başlanmış olan Ankara Kız
Lisesi’nin II. Devre (lise) kısmı, eğitimine 1933’te yeni binasında başlamıştır. İnşaat
devam ederken okul, Türk Ocağı’ndaki binadadır. Ortaokul (I.Devre) kısmı ise 19341935 ders yılına kadar İsmetpaşa Kız Enstitüsü’nde eğitim-öğretime devam etmiştir.
Bu tarihten itibaren de lise ve ortaokul kısmı artık günümüzde halen ayakta olan
Egli’nin binasındadır. Bir önceki bölümde 1927-1928 ders yılına bakarak okutulan
dersler hakkında bilgi vermiştik. Bu bölümde ise 1937-1938 Sınıf Geçme
Defteri’nden hareketle I. Devre ve II. Devre’de değişen müfredatı ve öğrencilerin
durumunu değerlendirebileceğiz. Bu defterde önce ortaokul kısmı, ardından lise
kısmı ile ilgili bilgiler yer almıştır.
1935-1936 Ders Yılı Sınıf Geçme Defterinde “I. Devre” ifadesi yerine
“Ortaokul” ifadesi kullanılmıştır. İncelediğimiz 1937-1938 Ders Yılı Sınıf Geçme
Defteri’nde de aynı ifadeler kullanılmıştır. Orta Okul I. Sınıfta Türkçe, Tarih,
Coğrafya, Matematik, Tabii İlimler, Yabancı Dil, Jimnastik, Resim, Müzik, BiçkiDikiş dersi olmak üzere on ders okutulmuştur. Üç ayrı kanaat, bir başka deyişle
karne dönemi söz konusuydu, ki 1957 yılından itibaren ders yılı iki kanaat dönemine
Prof. Dr. Birsen Gökçe ile 26. 01. 2017’de Gölbaşı’nda yapılan görüşme.
“Güneye Giden Kız Öğrenciler Ankara’ya Döndü”, Ulus, 17 Mart 1947
335
Özden Bulut, 25.05.2018 tarihli görüşme.
336
Tebliğler Dergisi, 26 Eylül 1949, Cilt: 12, Sayı: 557, s. 113 vd.
333
334
110
bölünecektir. Her öğrencinin gördüğü derslerden yazılı ortalamalarından oluşan I.
kanaat notları, sözlü sınavı, engel sınavı, bütünleme sınavı ve sınıf geçme notu yer
almaktadır. Üç kanaatta yazılı notu ile geçemeyenlere sözlü notu verilmiş, bu da
yeterli olmuyorsa öğrenci bütünlemeye kalmıştır. Ortaokul I. Sınıfta öğrencilerin en
başarılı oldukları dersler Türkçe, Tabii İlimler; daha az başarı gösterdikleri dersler
ise Tarih, Matematik ve Yabancı Dil’dir.337 Daha az başarı görülen Matematik ve
Yabancı Dil (Fransızca) derslerinin öğretmenleri alanında deneyimli, uzman
öğretmenlerdir. Bundan derslerin çok sıkı işlendiği, sınavlarda çok titiz
davranıldığını söyliyebiliriz. Ayrıca 1927-1928 ders yılında uygulanan programa
göre ders sayısı on dört dersten on derse inmiş, sadeleşmiştir. Bir önceki programda
Hendese, Riyaziye, Hesap denilen dersler Matematik dersi adı altında toplanırken
Musiki yerine Müzik dersi ilave edilmiştir. Hayvanat dersi yerine Tabii İlimler dersi
getirilmiştir.
Ortaokul 2.Sınıfta Türkçe, Tarih, Coğrafya, Yurt Bilgisi, Matematik, Fizik,
Tabii İlimler, Yabancı Dil, Askerlik, Jimnastik, Resim, Müzik, Ev İdaresi, BiçkiDikiş olmak üzere on dört ders okutulmuştur. 1927-1928 ders programındaki
Malunmat-ı Vataniye dersi yerine Yurt Bilgisi dersi getirilmiştir. Orta öğretimde
1936 yılından itibaren okutulması düşünülen Askerlik dersinin Ankara Kız
Lisesi’nde 1937-1938 ders yılından itibaren okutulduğu görülmüştür. II. Dünya
Savaşı’nın arafesinde Askerlik dersi de eklenmiştir. 1937-1938 ders yılından itibaren
de kız okullarında da okutulmaktadır. Ortaokul II. sınıfta üç kanaat notu ile sınıf
geçemeyecek olanlara sözlü notu verilmiş, yine geçemiyorsa bütünlemeye kalmıştır.
Öğrencilerin en başarılı oldukları dersler Yurt Bilgisi, Yabancı Dil, Tarih, Coğrafya;
daha az başarılı olduğu dersler ise Türkçe ve Fizik’tir.338
Ortaokul 3. sınıfta Türkçe, Tarih, Coğrafya, Yurt Bilgisi, Fen Bilgisi, Yabancı
Dil, Askerlik, Jimnastik, Resim, Müzik, Çocuk Bakımı, Biyoloji olmak üzere on iki
ders okutulmuştur. 1927-1928 ders yılının oldukça yüklü programına göre oldukça
sadedir. Ders sayısı azaltılmıştır. Fizik-Arziyat-Fizyoloji dersleri kaldırılmıştır. Sınıf
Geçme Defteri’nde “Kimya-Fen Bilgisi”, olan dersin adından ‘Kimya’ çizilmiş ve
Biyoloji dersi eklenmiştir. Öğrenci her kanaat döneminde yazılı notları ile
337
338
1937-1938 Ders Yılı Sınıf Geçme Defteri.
A.g.y.
111
geçemiyorsa, Ders Geçme Defteri’nde “Düşünceler” kısmında belirtildiği üzere önce
bütünlemeye kalmış ve bütünleme sınavında rapor almış ise engel sınavına girmiştir.
Bu durumda da bütünlemeye kaldığı belirtildikten sonra “Engel” şeklinde bir
açıklama yapılmıştır. Devamsızlık yapanlara tasdikname verilmiştir. Ankara Kız
Lisesi 3-A sınıfından Emine ….. bir
isimli kız öğrenci Yabancı Dil dersinden
bütünlemeye kalmış, rapor aldığı için bütünleme sınavına girmemiş, İstanbul Kız
Lisesi’nde engel sınavına girmiş, ancak engel sınavından “2”(iki) aldığı için
geçememiştir. Böylece tek dersten sınıfta kalmıştır. Yine 3-A şubesinden İlhan isimli
kız öğrenci Yabancı Dil dersinden bütünlemeye kalmış ve bütünleme sınavına Konya
Öğretmen Okulu’nda girmiştir. Aynı şubeden “iki senelik” Zehra isimli kız öğrenci,
Matematik, Fen Bilgisi ve Yabancı Dil derslerinden bütünlemeye kalmış ve
geçememiştir. Armağan Türkoğlu isimli kız öğrenci Matematik, Fen Bilgisi, Çocuk
Bakımı ve Biyoloji derslerinden bütünlemeye kalmış, bütünlemede rapor almış,
ardından engel sınavları ile de geçememiş ve sınıfta kalmıştır. Şükran Özkazak isimli
kız öğrenci ise Türkçe, Matematik, Fen bilgisi, Yabancı Dil derslerinden
bütünlemeye kalmıştır. Türkçe ve Yabancı Dil’den bütünleme sınavına girmemiş,
Fen Bilgisi ve Matematik’ten bütünleme sınavında rapor almış ve bu iki dersin engel
sınavına girmiş ve sınıfta kalmıştır. Yine 3-A şubesinden Gülgün Sahman isimli kız
öğrenci Müzik dersinden kalmış, bütünleme sınavına Ankara Kız Lisesi’nde
girmemiş, engel sınavına Erenköy Kız Lisesi’nde girmiş, 8 almış ve sınıfını
geçmiştir. Zehra isimli kız öğrenci Coğrafya dersinden bütünlemeye kalmış, sınava
İstanbul Kız Lisesi’nde girmiş ve geçmiştir. 339
Ankara Kız Lisesi 1937-1938 Eğitim-Öğretim Yılı’na ait Diploma
Defteri’nde orta kısımda Haziran Döneminde 58 öğrenci mezun olmuştur. Sınav
Türkçe, Tarih, Coğrafya, Yurt Bilgisi, Matematik, Kimya, ve Fen Bilgisi, Biyoloji,
Yabancı Dil, Resim, Jimnastik, Müzik, Askerlik, Çocuk Bakımı derslerinden
yapılmıştır. Başarılı olan öğrenciler, diplomalarını 12.01.1939 tarihinde almışlardır.
Defter 06.02.1939’da Orta Tedrisat Umum Müdürü tarafından onanmıştır. Defter
Ankara Kız Lisesi Müdürü olarak Suut Kemal Yetkin ve Başyardirektör olarak da A.
Durukan tarafından imzalanmıştır. Öğrencilerden Takoki Merzifonluoğlu isimli kız
339
A.g.y.
112
öğrenci Ermeni’dir. 6 öğrenci Pekiyi, 42 öğrenci İyi, 10 öğrenci de Orta derece ile
mezun olmuş 58 kız öğrenci bulunmaktadır. Bütün öğrencilere ayrılmış bölümde
“Diploma Verilmiştir” şeklinde bir damga bulunmaktadır. 1937-1938 Ders Yılı
Haziran Dönemi’nde Orta Kısımdan mezun olan öğrencilerin isimleri, numaraları ve
diploma dereceleri Ekler kısmında verilmiştir. Bu defterde ek olarak ayrılan tek
sayfada Saliha Yücel isimli kız öğrenci yer almaktadır.
10.3.1939 tarihinde
“Diplomamı Aldım” şeklinde bir açıklama yapılmıştır. Baba ismi olarak A. Durukan
yazılmıştır. Muhtemelen yukarıda ismi yazılmış olan Başyardirektör A. Durukan’ın
kızıdır. Okul müdürü olarak da Tezer Taşkıran’ın 03.02.1939 tarihli ismi ve imzası
bulunmaktadır. Orta kısım öğrencilerinden Haziran Dönemi’nde diplomalarını
alamayanlar Eylül Dönemi’nde almışlardır. Eylül Dönemi’nde diploma alan 104 kız
öğrencinin isimleri, numaraları ve diploma dereceleri Ekler kısmında verilmiştir.
Defter Direktör Tezer Taşkıran tarafından 22.03.1939 tarihinde imzalanmış,
diplomalarını alanlar için “Diploma Verilmiştir” ifadesi yer almıştır. Bu öğrenciler
arasında Afet İnan’ın kız kardeşi olan Ayla Uzmay da yer almaktadır. Gerek
Haziran, gerekse de Eylül’de mezun olanların pek azı “pekiyi” ve çoğunluğu “iyi”
derece ile mezun olduklarına göre zorlu bir bitirme sınavının olduğunu
söyleyebiliriz. 340
1937-1938 Ders Yılı’na ait Ortaokulu Dışarıdan Bitirenlere Mahsus Haziran
Dönemi’ne ait defterde 1328 doğumlu, 26 yaşındaki Semiha Ark ve 1324 doğumlu,
22 yaşındaki Nebile Ark isimli iki kız öğrencinin ismi yer almıştır. Baba isimlerinin
her ikisinin de Eyüp Kemal olarak yazılmış olmasından dolayı, her ikisinin de kardeş
olduğunu düşündük. İki kız kardeş Türkçe, Tarih-Coğrafya, Yurt Bilgisi, Yabancı
Dil, Matematik, Fizik ve Tabii Bilimler, Resim, Jimnastik, Müzik, Biçki- Dikiş,
Çocuk Bakımı, Ev İdaresi derslerinden sınava girmişlerdir. Orta kısım son sınıf
öğrencilerinin girdiği bitirme sınavındaki derslerle hemen hemen aynı olmakla
birlikte Biyoloji, Kimya ve Fen Bilgisi dersleri yerine Fizik ve Tabii Bilimler
derslerinden sınava girdikleri, bunların yanı sıra son sınıf öğrencileri Çocuk Bakımı
dersinden sınava girerken dışarıdan bitirenler Biçki- Dikiş ve Çocuk Bakımı
1937-1938 Ders Yılı Dışardan Ortaokul Sınavına Girenlere Mahsus Diploma Defteri; İnan,
a.g.e., s. 298-299
340
113
derslerinden de sınava girmişlerdir. Semiha Ark 54 puan alarak “iyi” derece ile
Nebile Ark ise 53 puan alarak “iyi” derece ile ortaokulu dışarıdan bitirmişlerdir.
Diplomanın veriliş tarihi 22.12.1938 olarak belirtilmiş ve sayfa Direktör Suut Kemal
Yetkin ve Başyardirektör A. Durukan imzaları ile kapatılmıştır. Aynı defterin ikinci
sayfasında 1332 doğumlu Fahriye Ekilmezoğlu isimli bir kız öğrencinin “evvelki
tahsil durumu” kısımda, 1936-1937 ders yılının Ankara Kız Lisesi'nin orta kısmının
son sınıfında kalmış olduğu ve vekaletin emri ile sınavlara girmiş olduğu
belirtilmiştir. “İyi” derece ile 46 alarak dışarıdan mezun olmuştur. Defterde
diplomanın 12.04.1939 tarihinde verildiği yazılmış ve Direktör Tezer Taşkıran ile
Başyardirektör
A. Durukan’ın imzaları ile kapatılırken, Orta Tedrisat Umum
Müdürü N. Kurtul tarafından onaylanmıştır. 341
Ankara Kız Lisesi ortaokul bölümünde kanaat notu verilecek dersler 9 Ekim
1937 tarihli Ortaokul Sınav Talimatnamesi’nde belirtildiği gibidir. Ortaokulun 1. ve
2. sınıflarında öğretmen okuttuğu dersten Aralık ayının sonunda, Mart ayının
sonunda ve Mayıs ayının sonunda olmak üzere üç kanaat notu vermiştir. Öğrencinin
ortaokul bir ve ikinci sınıflarda bir dersten aldığı üç kanaat notunun ortalaması
beşten az olmamakla birlikte, üçüncü kanaat notunun dörtten az olmaması
gerekiyordu. Eğer üç kanaat notunun ortalaması beşten az olur ve üçüncü kanaat notu
da dörtten az olursa sözlü sınavına girmek zorunda kalırdı. Ortaokul 3.sınıfta dersin
öğretmeni ise Aralık ayının son haftası ile Martın son haftasında olmak üzere iki
kanaat notu ile ders yılının son haftasında olmak üzere bir sözlü notu vermiştir.
Kanaat notları verilirken öğrenciye sınıfta öğretmenin sorusuna verdiği cevap,
öğrencinin yazılı notu, eve veya sınıfta yapmak üzere öğretmen tarafından verilen
yazılı ödev, resim, grafik, harita gibi çizimlerden aldığı not ile öğrencinin kararlılığı,
çalışkanlığı gibi durumlar göz önünde bulundurulmuştur. Hangi öğrencinin sınıfını
doğrudan geçeceğine ve hangi öğrencinin hangi dersten sözlü sınavına gireceğine
öğretmenler toplantısında karar verilmiştir. Bu sınavın tarihi okul idaresinin
öğrencinin durumunu ilan etmesinden beş gün sonraya denk gelmiştir. Sözlü
sınavında, dersin öğretmeni ile okul idaresinin belirleyeceği bir de mümeyyiz
bulunmuştur. Mümeyyizi, okul idaresi okulun öğretmenleri arasından yine
341
A.g.y.; İnan, a.g.e., s. 298-299.
114
öğretmenlere danışarak seçmiştir. Sözlü sınavına girecek öğrenciye sınav komisyonu
soruları yazdırır ya da yazarak eline verirdi. Öğrenci kendisine verilen on dakika
içinde düşünüp, cevaplamak zorundaydı. En fazla yirmi dakika süre verilmiştir.
Sözlü sınavları sabah sekizden, akşam on dokuz buçuğa kadar devam edebiliyordu.
Askerlik dersinin sözlü sınavı ise özel bir talimatnameye göre yapılmıştır. Eğer
ortaokul birinci ve ikinci sınıf öğrencisi, sözlü sınavından en az beş almazsa, sınıfını
geçemezdi ve bu durumda bütünleme sınavına girmesi gerekiyordu. Üçüncü sınıf
öğrencisi sözlü sınavına girmek zorunda kaldığında, kaldığı dersten sınıfını
geçebilmesi için, sözlü sınavından aldığı beşten aşağı olmayan nota bir ve ikinci
kanaat notları eklenip ortalaması alınmak suretiyle sınıf geçme notu belirleniyordu.
Bu not dörtten aşağı olmamalıydı. Dörtten az ise bütünleme sınavına kalıyordu. Bir
öğrenci dörtten fazla dersten bütünlemeye kalıyorsa sınıfını geçememiş sayılıyordu.
Ders öğretmeni ve en az bir mümeyyiz tarafından yapılan bütünleme sınavı,
bir sonraki ders yılının başında sözlü olarak yapılırdı. Öğrencinin bütünleme
sınavından aldığı not, onun sınıf geçme notu oluyordu. Bir önceki ders yılında aldığı
kanaat notları ve sözlü sınavından aldığı not, bütünleme sınavını hesaplarken
kullanılmazdı. Bütünleme notu en az beş olmalıydı. Beşten aşağı olur ise sınıfını
geçemezdi. Eğer bütünlemeye kaldığı dersler Jimnastik, Resim, Müzik, Biçki-Dikiş
dersleri ise bunlardan beşten aşağı not aldıysa, diğer derslerinin ortalaması altıyı
buluyorsa bir üst sınıfa geçebilirdi. 342
Diğer taraftan eğer bir öğrenci herhangi bir sebepten sözlü sınavına giremedi
ise, okul idaresince “Engel Sınavı”na alınırdı. Ancak geçerli bir mazeretleri olması
gerekiyordu. Engel sınavı gelecek ders yılının başında yapılırdı. Ortaokul bir ve
ikinci sınıf öğrencisi engel sınavına giriyorsa, aldığı not, onun sınıf geçme notunu
oluşturuyordu ve en az beş almalıydı. Orta üçüncü sınıf öğrencisi engel sınavına girdi
ise, bu sınavdan aldığı not, onun sözlü notu yerine geçiyor ve bu nota birinci ve
ikinci kanaat notları ekleniyordu. Ortalaması alınan not dörtten aşağıda olmamalıydı.
Öğrencinin sağlık durumu, bedeni arızası ya da gözlerinin zayıflığı söz konusu
olursa, okul doktor ve eğer okul doktoru yoksa okul idaresinin göstereceği resmi bir
342
Yücel, a.g.e., s. 382-394
115
sağlık kurumundan alacağı sağlık raporu ile jimnastik, resim ve biçki-dikiş derslerine
girmeyebilirdi. Yine duyma sorunu olan öğrenciler ise yine alacağı bir sağlık raporu
ile müzik dersinden muaf olabiliyordu. Ortaokulda öğrenciye verilecek kanaat ve
sınav notlarının değerlendirilmesi ise şöyledir: 10-9=Pekiyi, 8-7=İyi, 6-5=Orta, 43=Gevşek, 2-1= Pek gevşek, 0= Boş olarak belirlenmiştir.343
Ortaokulu Bitirme Sınavına dışarıdan girecek öğrencilerin yaşı on yediden az
olmamalıydı. Her yıl Nisan ya da Temmuz ayı içinde dilekçe ile Kültür Bakanlığı’na
müracaat edebiliyorlardı. Şu derslerden sınava girebilirlerdi: Türkçe, TarihCoğrafya-Yurt Bilgisi, Riyaziye, Fen Bilgisi-Biyoloji-Hıfzıssıhha, Yabancı Dil,
Resim-Jimnastik-Musiki, Biçki-Dikiş-Ev İdaresi-Çocuk Bakımı (kızlar için). Her
dersin notunun değerlendirilmesi, yukarıda belirttiğimiz gibiydi. Başarılı olanlara
ortaokulu bitirme diploması veriliyordu. 344
Ankara Kız Lisesi’nin II. Devresi’nde bir başka değişle lise kısmında I.
Devre’nin devamı olarak I. Sınıf, 4. Sınıf olarak adlandırılmış ve şu dersler
okutulmuştur. Edebiyat, Tarih, Coğrafya, Geometri, Cebir, Biyoloji, Fizik, Kimya,
Yabancı Dil, Askerlik, Jimnastik olmak üzere on ders okutulmuştur. 1927-1928 ders
programında yer alan Arabi ve Farisi dersleri kaldırılmıştır. 9 Ekim 1937 tarihli Lise
Sınav Talimatnamesi’nde de Lise I.Sınıfta öğrenciye sınav yapılacak dersler aynen
bu şekilde yer almıştır. 1937-1938 Sınıf Geçme Defteri’nde her öğrenciye ait I.Yazılı
Sınav, II. Yazılı Sınav, Kanaat, Sözlü Sınav, Engel Sınavı, Bütünleme Sınavı ve
Sınıf Geçme notu bulunmaktadır. Sabriye Bilgin, Jimnastik dersinden bütünlemeye
kalmış, daha sonra 5 alarak geçmiştir. Mualla Algangil isimli kız öğrenci Tarih ve
Fizik’ten bütünlemeye kalmıştır. Suzan Gün isimli kız öğrencinin Edebiyat, Kimya
notu 9, diğerleri 10 olmak üzere çok başarılı bir öğrencidir. Lise I. Sınıf
öğrencilerinin en çok başarılı oldukları dersler Askerlik, Jimnastik, Geometri, Cebir,
Tabii İlimler; daha az başarılı oldukları dersler ise Edebiyat ve Fizik’tir. 345Askerlik
dersindeki başarıya bakarak, kız okullarında bu dersin ilgiyle takip edildiğini
söyliyebiliriz.
Yücel, a.g.e., s. 382-394
A.g.e., s. 382-393.
345
A.g.e., s. 397.
343
344
116
Lise 2.Sınıf’ta bir başka değişte 5. Sınıfta Edebiyat, Tarih, Coğrafya,
Geometri, Cebir, Tabii İlimler, Biyoloji, Fizik, Kimya, Yabancı Dil, Psikoloji,
Askerlik, Cimnastik olmak üzere on üç ders okutulmuştur. Psikoloji ve Biyoloji
dersleri, 9 Ekim 1937 tarihli Lise Sınav Talimatnamesi’nde yer almamaktadır. 346
1927-1928 ders programında yer alan Arabi ve Farisi dersleri kaldırılmıştır.
Öğrencilerin en başarılı olduğu dersler Askerlik, Jimnastik ve Tarih’tir. Nezihe Araz
isimli kız öğrenci Cimnastik’ten bütünlemeye kalmış ve 5 alarak geçmiştir. Nezihe
Araz’ın en başarılı olduğu dersler Edebiyat (10), Psikoloji (10), Cebir (9) ve Askerlik
(9)’dur. En zayıf olduğu dersler ise Tabii İlimler, Kimya, Yabancı Dil, Cimnastik’tir.
Daha önceki yıllarda Nezihe Araz, Nezihe Rıfat olarak Ankara Kız Lisesi’nin
kayıtlarında yer almıştır.347 İlk karnenin verildiği Aralık ayının sonunda 1933 yılında
Nazire isimli başka bir öğrenci ile birlikte kadınlar otelinde geçen bir piyes kaleme
almıştır. Yazma serüveni Ankara Kız Lisesi’ni başlamış, girdiği Ankara Üniversitesi
Felsefe bölümünden sonra da devam etmiştir. Felsefe Bölümü’nde öğrenciliği
sırasında özellikle Doç. Dr. Behice Boran ve Doç. Dr. Muzaffer Şerif’ten çok
etkilenmiş, daha sonra Behice Boran’ın asistanı olmuştur. Behice Boran’ın Anakara
Üniversitesi’nden ayrılmasından sonra doktorasını yapmak üzere gittiği İstanbul’da
Rıfai Dergahı’na girmiştir. Gazeteciliğe 1952’de Resimli Hayat Dergisi’nde de
devam etmiştir. Yunus Emre ve Mevlana’nın hayatlarını Dertli Dolap ve Aşk
Peygamberi isimli kitaplarda dile getirmiştir. Şiirlerinin Anadolu Evliyaları isimli
kitapta toplamıştır. Kent Oyuncuları’nın sergilediği Hayattan Yapraklar adlı
televizyon dizisini yazmıştır. Yine Kent Oyuncuları’nın oynadığı Akıllı Tavşan ve
Güçlü Tavşan, Sihirli Fındıklar isimli müzikli çocuk oyunlarını yazmıştır. Ankara
Devlet Tiyatrosu’nda şu oyunları oynanmıştır: Bozkır Güzellemesi, Öyle Bir
Nevcivan, Alacakaranlık, İmparatorun İki Oğlu, Afife Jale, Cahide, Ballar Balını
Buldum. Ayrıca televizyonda yayınlanan O Kadın, Ekmek Kavgası, İhtiras Fırtınası,
Hanım adlı filmlerin senaristidir.348
Lise 3. Sınıfta-6. Sınıfta Fen şubesinde Edebiyat, Tarih, Coğrafya, Tabii
İlimler, Fizik, Kimya, Yabancı Dil, Filozofi-Sosyoloji, Mekanik-KozmografyaYücel, a.g.e., s. 397.
Ankara Kız Lisesi, 1934-1935 Yıllığı.
348
https://www.turkedebiyati.org/nezihe-araz.html, Erişim Tarihi: 28.10.2018;
http://www.hurriyet.com.tr/solculuktan-sufilige-nezihe-araz-12196520, Erişim Tarihi: 28.10.2018.
346
347
117
Geometri-Müsellesat, Cebir-Aritmetik, Askerlik, Jimnastik okutulmuştur. Fen
şubesinde öğrencilerin en başarılı olduğu dersler Askerlik, Jimnastik, Tabii
İlimler’dir. Edebiyat Şubesinde ise Edebiyat, Tarih, Coğrafya, Cebir, Tabii İlimler,
Fizik, Kimya, Yabancı Dil, Filozofi-Sosyoloji, Kozmografya, Askerlik, Jimnastik,
dersleri okutulmuştur. Edebiyat şubesinin en başarılı oldukları dersler Askerlik,
Cimnastik, Kozmografya’dır. 349 Askerlik ve Jimnastik dersi fen ve edebiyat şubeleri
için başarı gösterilen dersler olmuştur. II. Dünya Savaşı’nın öncesinde askerlik dersi
bir kız okulunda oldukça ilgi çekmiştir.
Erken Cumhuriyet Dönemi’nde Yurt Bilgisi ve Askerlik derslerinden
beklenilen, devlete sadakat, fedakarlık ve aidiyet duygularını Türklerin tarihsel
yurtseverliği ile birleştirerek yüceltmektir. Bu özellikle askerlik vazifesi üzerinden
yapılmaya çalışılmıştır. “Askerlik” dersi 1930 ders programında ortaokullarda erkek
öğrencilere okutulmuş olmakla birlikte Askerliğe Hazırlık dersi kitabı basılmıştır.
Muallim Afet’in yazdığı “Yurt Bilgisi Notlarımdan Askerlik Vazifesi” kitapları
okutulmuştur. Lise II. Devrede ise önce 1931 ders programında erkeklere, ardından
da kızlara 1936’da konmuş, ancak 1937-1938 ders programından itibaren
uygulanmış, haftada birer saat ders konmuş, kızlara da vatan savunmasında görev
verilmiştir. Böylece kız liselerinde haftada 28 saat olan haftalık ders saati, haftada bir
saat Askerlik dersinin konması ile erkek liselerindeki gibi 29 saate çıkmıştır. Rejimin
sürdürülmesi vatandaşların alacağı eğitimine bağlı olduğundan, eğitim de devletin
denetimi altına alınmıştır. Askerlik dersi alan erkek öğrencilere askerlik dersi
aldığına dair verilen belge, kızlara verilmeyeceği verilmemiştir. Bunun yerine 7. ve
8. Sınıf programlarını bitirenlerin belgelerinde “Orta askeri ehliyetnamenin temin
ettiği hakkı kazanmıştır” ibaresi bulunacağı belirtilmiştir. Ayrıca 9. ve 10.sınıf
programlarını bitirenlerin askerlik dersinin 10.sınıf dahil olmak üzere derslerini
gördüklerine dair bir açıklama yapılacağı belirtilmiştir. 350
Cumhuriyetin kurucu kadrosunun üzerinde durduğu “okulda vatandaşlık
eğitimi”, II. Meşrutiyet Dönemi aydınlarının üzerinde durduğu “yeni insan-yeni
toplum” projesi kapsamında yer almıştır. Ortaokul ve Liselerin I.Devresinde yer alan
Yurt Bilgisi dersi, bireyi devlete bağlamak için bir araçtır. Osmanlı İmparatorluğu
349
350
1937-1938 Ders Yılı Sınıf Geçme Defteri.
Tebliğler Dergisi, Sayı 18, s. 82; Sayı: 36, s. 16; Cilt:2, Sayı: 45, s. 70.
118
döneminde bu bağ dinsel kimlik ve inanç üzerinden kurulurken, yeni Türk devleti
vatandaşlık üzerine inşa edilerek bir bağ kurulmaya çalışılmıştır. Okul, bireylerin
toplumsallaşması, yeni topluma eklemlenmesi ve yeni devletin değerlerinin
içselleştirilmesi için bir araçtır. Galatasaray Lisesi’nin 1924 yılı müfredat
programında yer alan “Malumat-ı Vatan” dersi, Tarih, Coğrafya öğretmenleri
tarafından verilmiş, milli bir eğitim almak için önemli bir gelişmedir. Jimnastik
derslerinde İsveç usulü Beden Eğitimi ve eğitici oyunlar ile öğrencilerin bedensel
güçlerinin artırılmasına özen gösterilirken, “sayı saymak, hizaya girmek, sağa, sola
ve geriye dönmek” gibi düzenli hareketlerin yapılması zorunlu görülmüştür. Beden
eğitimi ve sporun hızlı karar vermedeki rolü göz önünde bulundurularak bedensel
faaliyetlere önem verilmiştir. Askerlik dersi 1934’ten itibaren tüm programlarda yer
almıştır.351
Gençlik, Erken Cumhuriyet Dönemi’nde üzerinde en fazla durulan nüfustur.
Gençliğin enerjisinden, bilgisinden, yeteneklerinden yararlanılmak istenmiştir.
Bakanlığın projesine göre yalnızca nazari bilgiler verilmeyecek, uygulamalı
bilgilerde eklenecektir. Dönemin savaş anlayışına bağlı olarak topyekün harpte bütün
vatandaşların askerlik hizmetlerine dair temel bilgileri öğrenmesi gerekmektedir.
Düşmanın ülkenin herhangi bir yerine saldırabileceği ifade edilmiştir. Gençliği
yurtsever hale getirmek, yurtsever bir asker olarak hazırlamak üzere kamp
uygulaması yapılmıştır. Kız öğrencilere 1937’den itibaren verilen Askerlik dersi için
1937’de Binbaşı Hüsameddin Bilgesü tarafından “Askerliğe Hazırlık Notları
Ortaokullarda ve Liselerde İlaveten Kız Talebeye Okutulacak Kısım” adlı bir
kitapçık hazırlanmıştır. Kültür Bakanlığı okul tatillerinde erkek okullarında olduğu
gibi kız okullarındaki talebenin de kampa çıkarılmasını kararlaştırmıştır. Yeni
projeye göre kadınlardan da cephe gerisi hizmetlerinde yararlanılacaktır. Sıhhiye,
nakliye, muhabere ve büro hizmetlerinde kadınlar da kullanılacaktır. Özellikle
kadınların şefkatli olmasından dolayı sıhhi hizmetlerin genç ve kültürlü kızlar
tarafından yapılmasının uygunluğu üzerinde durulmuştur. Kadınların haberleşme
aracı olarak güvercin ya da köpek besleyebilecekleri belirtilmiştir. Ankara Kız
Lisesi’ni 1945 yılında bitiren Sanay Sokullu, İstanbul Üniversitesi Filoloji
Bölümü’nde öğrenci iken Beşiktaş sırtlarında bir ay ya da daha fazla süre için askeri
351
Gümüşel, a.g.t., s. 40, 42, 82, 145, 230.
119
kampa katılmıştır. Nakliyeye ayrılmış, askeri jeep, ambulans kullanmayı, silah
atmayı da öğrenmiştir. Hatta çok iyi silah kullandığının da altını çizmiştir. Sabahları
tulumlarını giyen öğrencileri kamyon ile gelip almışlar ve tepe gibi bir mevkiye
götürüp talim yaptırmışlardır. 352
Kurmay Yüzbaşı Tahir Tipi tarafından kız öğrenciye yönelik olarak Askerliğe
Hazırlık I, II ve III isimli ders kitabı da yazılmıştır. Erkekler için yazılan ders
kitabına göre daha hafifletilmiş ve görselleri daha bol bir ders kitabıdır. Nasıl telefon
kullanılacağı, telgraf alan gişe memurunun görevi, Türk savaş tarihinden ibret verici
hikayeler anlatılmıştır. Askerlik kanunu, ordu, askeri terbiye, silah, muharebe
kavramlarının yanı sıra seferberlik bilgisi de genel olarak işlenmiştir. Zehirli gazlar,
daktilo, pasif korunma, evrak alma ve verme gibi konularda da bilgi verilmiştir.
Hatta ortaokul ve liselerde Fizik ve Kimya derslerinin konuları arasında Nisan ayının
başından yılsonuna kadar yer alan zehirli gazlar ve havadan korunma konularının
nazari olduğu kadar uygulamalı olarak da gösterilmesinin üzerinde durulmuştur. 353
Ortaokullara yönelik kız öğrenciler için de bir ders kitabı Kurmay Yüzbaşı Recai
Ökten tarafından yazılmıştır. Savaşlarda artık cephe ve cephe gerisi, diye bir kavram
kalmadığı, savaşa hazırlıklı olunması gerektiği belirtilirken, savaşta kadın desteğinin
önemi üzerinde durulmuştur. Liseye yönelik Askerlik ders kitabında olduğu gibi
savaş bilgileri genel olarak işlenmiştir. 354
Bir öğrenci liseden itibaren yüksekokuldan mezun olana kadar her kamp 20
gün olmak üzere üç kez kamp yapacaktır. Askerlik kamplarında öğrenci seviyelerine
uygun talimler yapılacaktır. Erkek öğrencilere yönelik kamplarda ağır ve makinalı
tüfeklerin nasıl sökülüp takıldığı, kullanıldığı anlatılmıştır. Farklı muharebe şekilleri
öğretilmiştir. Topluca yürüyüşler yapılmıştır. Çalışma programı belirli bir düzen
halinde yürütülmüştür. Öğrenciler kamp sona erdiğinde milli davayı anlamış olarak
dönmüşlerdir. Ankara Erkek Lisesi öğrencileri Ankara’da Solfasol Köyü civarında
kamp kurmuştur. 355
Sanay Sokullu ile 20.12.2019’da İstanbul’da Galatasaray Miltaş Spor Tesislerinde yapılan
görüşme.
353
Tebliğler Dergisi, Sayı:14, s.66; Gümüşel, a.g.t., s. 205-209.
354
Gümüşel, a.g.t., s. 210-212.
355
A.g.t., s. 158-160, 230.
352
120
Ortaokullarda, liselerde ve ilk öğretmen okulları askerlik derslerinin sınavları
hakkında 27 Ağustos 1935 tarihli talimatnamenin birinci maddesi uyarınca ortaokul
üçüncü sınıf öğrencisinin askerlik dersinden sınıf geçebilmesi için, ortaokul sınav
talimatnamesinin hükümlerine göre D-60 sayılı askerliğe hazırlık dersleri
talimatnamesinin 36.maddesine göre yapılacağı belirtilmiştir. İkinci maddesine göre
ise lise bir, iki ve üçüncü sınıflarında askerlik derslerinden iki yazılı sınav yapılacak,
ayrıca kamptan dönen öğrenciler bir sözlü ve bir uygulamalı sınava tabi olacaklardır.
Kampa gitmek ve kampın sonunda yapılacak sözlü ve uygulamalı sınavlara girmek
zorundadır. Askerlik kampının sonundaki sözlü ve uygulamalı dersinin sınavları D60 sayılı Askerliğe hazırlık dersleri talimatnamesinin 36.maddesine göre yapılacağı
belirtilmiştir. Üçüncü maddesine göre bir öğrencinin askerlik dersinden sınıf
geçebilmesi için, Askerlik dersinden aldığı sınıf geçme notunun beşten az olmaması
gerekmekteydi.356
Ortaokullarda okutulan Askerlik dersine 1944-1945 ders yılında II. Dünya
Savaşı'ndaki seferberlik halinden dolayı pek çok yere öğretmen gönderilememiştir.
Olağanüstü durum devam ettiği sürece de Genel Kurmay Başkanlığı’nın aldığı karar
gereğince dersin okutulmasının dersin isminin müfredatta yer almakla birlikte
geciktirileceği belirtilmiştir. Bu yüzden Ortaokulu Bitirme İmtihanlarında bu ders
için alınması gereken not ortalaması hesaba katılmayacaktır. Ancak ders en yaralı
şekilde başka bir ders ile doldurulacak ve Askerlik dersinin kitabı serbest mütalaa
saatlerinde, öğrenciye yardımcı ders kitabı olarak tavsiye edilecektir. Türk toplumu
için ordunun yeri ve önemi anlatılması tavsiye edilmiştir. 357
Ankara Kız Lisesi’nde hem ortaokulu, hem de liseyi de okuyan 1942-1949
mezunu Özden Bulut, Askerlik dersinin bir subay tarafından okutulduğunu, hatta bir
askerlik dersi hocasının kurmay subay olduğunu söylemiştir. “O zamanlar erkek ve
kız çocuklara askerlik dersi kapsamında bir ay kamp vardı. Kızlar Keçiören’de
Meteoroloji’de, ulaştırmada, hastanelerde kamp yapardı. Sivillerin savaş zamanı
yapabileceği şeylerdi.” 358 25 Ağustos 1947 tarihli bir genelgede Milli Savunma
Yücel, a.g.e., s. 377-378.
Tebliğler Dergisi, Cilt: 7, Sayı: 291, s.13.
358
“Kız Talebeler de Kampa Çıkacak”, Ulus, 2 Şubat 1938; Özden Bulut ile 25.05.2018’de yapılan
görüşme.
356
357
121
yönetmeliğinin 29. maddesi gereğince lise ve dengi okullardaki kız öğrencilerinin
kurs görmekle yükümlü bulunduğu, ancak 12 Haziran 1947 tarih ve 5983 sayılı
kararı ile kurs görmeyeceği belirtilmiştir. 359 Dolayısiyle 1947 yılından itibaren kız
öğrenciler kampa gitmemiştir.
Jülide Gülizar’ın anılarında 1945-1946 döneminde Askerlik dersine Lise-I.
sınıfta bir yüzbaşının geldiği belirtilmiştir. Sürekli olarak derslerde “Arkadaşlar
amacımız Türkiye’yi muasır medeniyet seviyesinin üstüne çıkarmak”, dediği için,
kızlar adını “Muasır Medeniyet” koymuştur. Üstelik kızların neredeyse hepsi
yakışıklı yüzbaşıya da aşıktır. Jülide Hanım Lise-II. sınıftayken 1946-1947 ders
yılında Celal isimli bir binbaşı Askerlik dersine gelmiştir. Derslerde silah kullanmayı
öğretmiştir. “Gez-göz-arpacık aynı hizaya geldiğinde tetiğe basacak ve düşmanı en
biçimsiz yerinden vuracaksınız”, diyerek 42’lik topları anlatmaktan da büyük zevk
aldığından öğrenciler ona “42’lik top” ismini vermiştir. 360
Ortaokul ve liselerde Askerlik dersinin 1946-47 ders yılından itibaren
okutulmayacağı gazetelerde yazılmış ise de yetkili makamlar bu haberin aslı
olmadığını, önceden olduğu gibi derslere devam edileceğini yazmıştır. Yeni Askeri
D-60 yönetmeliğine göre liselerde 1947-1948 ders yılından itibaren Askerlik dersleri
haftada birer saat olarak okutulması kararlaştırılmıştır. Ortaokullarda ise ayrı bir ders
olarak okutulmaktan çıkarılmıştır. 361
Askerlik dersi 1949-1950 Eğitim-Öğretim yılından itibaren “Milli Savunma”
dersi olarak adlandırılmıştır. Ortaokullarda verilmemiş, üç ya da dört yıllık liselerde
okutulmuştur. Milli Savunma derslerinde kamp uygulaması, Askerlik derslerinde
olduğu gibi devam etmiştir. Erkeklerinkine “kamp”, kızlarınkine ise “kurs”
denmiştir. Kapmlardaki erkek öğrenciler için, asker ocağındaki erlerin bağlı olduğu
uygulama geçerlidir ve 30 günlük kamp yapmışlardır. Bu kamplar, okulların
yakınlarındadır ve çadırların bulunduğu ordugahlardan ibarettir. Erkek öğrenciler,
kampa katılmaz ya da üçte ikisine devam etmezlerse, kampı tekrar etmek
zorundaydılar. Kız öğrenciler ise lise ve üniversitede olmak üzere iki Milli Savunma
Tebliğler Dergisi, Cilt: 10, Sayı: 448, s.53.
Gülizar, a.g.e., s. 197-198.
361
“Askerlik Derslerine Devam Edilecek”, Ulus, 26 Aralık 1946; Tebliğler Dergisi, Cilt: 10, Sayı:
453, s.87-88.
359
360
122
kursu görmek zorundaydılar. Bunlar ordu geri hizmetleridir ve hastabakıcılık,
nakliye, levazım gibi yurtiçindeki savunma hizmetlerinden oluşmuştur. Kız öğrenci
kursları da erkek öğrenci kampları gibi 30 günlüktür. Verilecek Milli Savunma
Belgesi, hem lise, hem de üniversite ya da yüksekokulu bitirmek için zorunluydu.
Kızların da üçte iki kursa devam etmeleri gerekiyordu. Askeri bir hastaneden
alacakları çürük raporu ile kursa katılamayan kız öğrenciler yalnızca Milli Savunma
derslerine devam etmek zorundaydılar. “Arızalı, sakat” olanlar talim ve kursa
katılırlar, ancak arızalı olan uzvu ile ilgili talimi yapamazlardı. 362
Son sınıfta yapılan bitirme sınavlarına bakacak olursak 1937-1938 ders
yılında Lise Bitirme Sınavı’nda Haziran Dönemi’nde Fen Kolu’ndan 12 kişi
bitirmiştir. Bunlardan 5 kişi “Pekiyi” derece, 6 kişi “İyi” derece, 1 kişi de “Orta”
derece ile sınavlarını vermişlerdir. Haziran Dönemini Fen Kolu’ndan bitirenlerin
listesi Ek-3’te verilmiştir. 1937-1938 ders yılı Lise Bitirme Diploma Defteri Direktör
Suut Kemal Yetkin ve Başyardirektör A. Durukan’ın imzaları ile kapatılmıştır.
Edebiyat Kolundan ise Haziran Dönemi’nde 27 kişi bitirmiştir. “Pekiyi” derecesi ile
okulu bitiren yok, “İyi” derece ile 21, “Orta” derece ile 6 kız öğrenci okulu
bitirmiştir.
Yine defter Ankara Kız Lisesi direktörü Suut Kemal Yetkin ve
Başyardirektör A. Durukan’ın imzaları ile kapatılmış ve 30.11.1938’de Orta Tedrisat
Umum Müdürü M. Kurtul tarafından onaylanmıştır. Haziran Dönemi’nde
bitiremeyenler Eylül Döneminde tekrar Lise Bitirme Sınavlarına girmişlerdir. Fen
Kolundan tekrar sınava giren “Orta “ derece ile mezun olan bir kız öğrencidir.
Edebiyat Kolundan ise “İyi” derece ile 11, “Orta” derece ile 11 olmak üzere 22 kız
öğrenci mezun olmuştur. Görüldüğü gibi Eylül Döneminde “Pekiyi” derece ile
mezun olan olmamıştır. Eylül Dönemi’nde mezun olanlara ait defter de “Diploma
Verilmiştir” ibaresi ile basılmıştır. Sayfa Okul Direktörü Suut Kemal Yetkin ve
Başyardirektör A. Durukan imzaları ile kapatılmıştır. Orta Tedrisat Umum Müdürü
N. Kurtul tarafından onaylanmıştır. 363
Gümüşel, a.g.t., s. 158, 252-254; 1963 mezunu Hediye Boran bu dersi “Milli Savunma” dersi
olarak almıştır. Hediye Boran ile 10.03.2018’de Ramada Otel’de yapılan görüşme.
363
1937-1938 Ders Yılı Lise Bitirme ve Olgunluk Diploma Defteri.
362
123
1937-1938 Ders Yılı Ankara Kız Lisesi Olgunluk Diploma Defteri’nin
Haziran Devresi Fen Koluna ait kısımda Türkçe-Kompozisyon, Matematik, FizikKimya-Tabii İlimler’den sorular bulunmakta olduğu görülmüştür. Olgunluk Diploma
Defteri’nde hangi okuldan alındığına ilişkin bir bölüm yer almaktadır. Diplomalar
22.12.1938’de verilmiştir. Bu tarih ortaokulu dışardan bitirme sınavına girenlerin
diplomalarını aldıkları tarih ile aynıdır. Diplomalarını alanların karşılarına
“Başarmıştır”
ibaresi
yer
almıştır.
Olgunluk
Diploması’nın verildiği tarihten (22.10.1938)
Diploması,
Liseyi
Bitirme
iki ay sonra verilmiştir. Ekler
bölümünde 1937-1938 Ders Yılı Olgunluk Diploması için Fen Bölümünden Haziran
Döneminde girenlere ait listede isimleri, aldıkları toplam puanlar ve sonuçları
verilmiştir. Fen Kolundan 13 kız öğrenci Olgunluk Diploması sınavına girmiş, 3
öğrenci başaramamış yani Olgunluk Diploması alamamış, 10 öğrenci ise Olgunluk
Diplomasını almıştır. Defterde Direktör Suut Kemal Yetkin ve Başyardirektör A.
Durukan’ın imzaları yer almaktadır. 1937- 1938 Ders Yılı Haziran Devresi Edebiyat
Kolundan Olgunluk Diploması sınavına girenlerin isimleri, aldıkları puanlar ve
sonuçları Ekler kısmında belirtilmiştir. Edebiyat Kolu’na Türkçe-Kompozisyon,
Edebiyat, Tarih-Coğrafya, Filozofi-Sosyoloji derslerinden sorular sorulmuştur.
Sınava giren 33 kız öğrenciden 12’si başarılı olamamış, 21’i ise başarmıştır. Haziran
Devresinde Olgunluk Diploması sınavını geçemeyenler Eylül Devresinde tekrar aynı
derslerden sınava girmişlerdir. Fen Kolundan 1 kız öğrenci başaramamış, 3 kız
öğrenci ise başarılı olmuştur. Edebiyat Kolundan ise 28 kız öğrenci sınava girmiş, 11
kız öğrenci başarılı olmuş, 17 kız öğrenci başarılı olamamıştır. Genel olarak Edebiyat
kolunu, fen koluna göre daha fazla öğrenci tercih etmiştir. 364
Ankara Kız Lisesi’nden 1937-1938 Ders Yılı’nda Ortaokul’dan Haziran
Döneminde 58, Eylül Döneminde ise 104 olmak üzere 162 kız öğrenci mezun
olmuştur. 1937-1938 Ders Yılı Lise Bitirme Diploma Defteri’ne göre Haziran
Dönemi’nde Fen Kolu’ndan 12, Eylül Dönemi’nde ise 1 kız öğrenci olmak üzere 13
öğrenci mezun olmuştur. Edebiyat kolundan ise Haziran Dönemi’nde 27, Eylül
Döneminde 21 olmak üzere 48 kız öğrenci mezun olmuştur. Görüldüğü üzere Lise
364
Ag.y.
124
Bitirme sınavları öğrencileri o kadar zorlamaktadır ki, Haziran Dönemi’nde
geçenlerin sayısı Eylül Dönemi’ne göre daha düşüktür. 365
1937-1938 Ders Yılı Haziran Dönemi’nde Fen Kolundan Olgunluk
Diploması almak üzere 13 kız öğrenci sınava girmiş, bunların 3’ü başarmış ve 10’u
başarılı olamamıştır. Edebiyat kolundan ise 33 kişi sınava girmiş, 12’si başarılı
olamamış, 11’i başarmıştır. Olgunluk sınavını Haziran Döneminde veremeyenler
Eylül Dönemi’nde tekrar girmiştir. Bu durumda Eylül Dönemi’nde Fen Kolu’ndan 4
kişi sınava girmiştir. Bunların 12’si başarılı olamamış, 3 kişi başarmıştır. Edebiyat
kolundan ise 28 kişi sınava girmiştir. Bunların 11’i sınava girmiş, 17’si başarısız
olmuştur. 366 Ardı ardına bu kadar zorlu sınıfı geçme ve okulu bitirme sınavlarından
sonra
yükseköğretimde
başarı
oranı
yükselmektedir.
Mezunların
bitirdiği
bölümlerden ve kariyerlerinde geldikleri noktalardan anlaşılacaktır.
Ankara Kız Lisesi 1937-1938 Ders Yılı Sınıf Geçme Defteri’nden
edindiğimiz bilgiler sonrasında 9 Ekim 1937 tarihli Lise Sınav Talimatnamesi’ne
bakacak olursak şunları görüyoruz: Lise bir, iki ve üçüncü sınıfta her dersten iki
yazılı sınav ve bir kanaat notu verilmektedir. Yazılı sınavların günü ve saati okul
idaresince bildirilmektedir. Eğer öğrenci bir engelden dolayı sınavına gelemezse ve
engeli okul idaresi tarafından kabul edilirse yazılı sınava tabi tutulur. Eğer kabul
edilmezse söz konusu sınavdan sıfır almış olur. Kanaat notunun belirlenmesinde
yazılı sınavlardan aldığı not, sınıfta derse kaldırıldığında aldığı not, ev ödevi ya da
sınıfta yazılı olarak yapılacak ödevlerden aldığı not ve laboratuvar çalışmaları göz
önünde bulundurularak hesaplanacaktı. Öğrenci başka bir okuldan nakil geldiyse,
tasdiknamesinde yazılı olan yazılı notları, sınıf geçme notu belirlenirken dikkate
alınacaktır. Ortaokulda öğrenci kanaat ve sözlü sınav notları on üzerinden
verilecektir. Notların değerleri şöyledir: 10-9= Pekiyi, 8-7= İyi, 6-5= Orta, 4-3=
Gevşek, 2-1= Pek gevşek, 0= Boş. Lised de not verme sistemi aynıdır. 367
Sağlık nedeni ya da bedensel bir engel yüzünden Jimnastik dersine giremeyen
öğrenciler için okul doktoru ya da okul idaresinin göndereceği resmi bir kurumdan
alınacak rapor doğrultusunda öğrenci bu dersten muaf olacaktır. Öğrenci bir yıl
A.g.y.
Bkz. EK-3.
367
Yücel; a.g.e., s. 116-118.
365
366
125
içinde okula devam süresinin üçte birinden fazla devamsızlık yaparsa, sınıfta kalır.
Sınıf geçme notunu belirlemek için; birinci yazılıdan aldığı not bir ile, ikinci
yazılıdan aldığı not iki ve kanaat notu da iki ile çarpılıp toplamı beşe bölünerek
bulunur. Ders yılı sonunda yapılan öğretmenler toplantısında öğrenci yukarıda
hesaplanan şekliyle sınıfını geçemezse sözlü sınava tabi tutulurdu. Sözlü sınavlarını
o dersin öğretmeni ile en az iki ayırtman bulunur. Sözlü notu ders öğretmeni ve
ayırtmanın ortak kararı ile verilirdi. Ancak aralarında anlaşamazlar ise ayrı ayrı not
verirler ve bu notların ortalaması sözlü notu olurdu. Eğer öğrenci herhangi bir
sebepten dolayı sözlü sınava giremez ise, sınavın yapıldığı günden itibaren üç gün
içerisinde mazeretinin yazılı olarak belirtir ve okul idaresince kabul edilirse Engel
Sınavı’na alınırdı. Mazereti olmazsa sınava alınmaz ve o dersten sınıfta kalmış olur.
Engel Sınavı ise gelecek ders yılının başında yapılırdı.
Sınavın tarihi okul
idaresince belirtilirdi. Ders öğretmeni ve iki ayırtman tarafından yapılırdı. Sınav
sonunda aldığı not öğrencinin giremediği sözlü notunun yerine geçerdi. Engel
sınavında da başarılı olamazsa bütünlemeye da giremezdi. 368
Bütünleme sınavları, gelecek ders yılının başında tarihi okul idaresi
tarafından tespit edilmek suretiyle sözlü olarak yapılmıştır. Sınavda dersin öğretmeni
ve en az iki ayırtman bulunmuştur. Bütünleme sınavının notu, öğrencinin o dersten
sınıf geçme notu olurdu. Söz konusu dersin yazılı, kanaat ve sözlü notları hesaba
katılmadan hesaplanırdı. Herhangi bir mazeretten dolayı bütünleme sınavına
giremeyenler, okul idaresine mazeretlerinin bildiren bir yazı verirler ve eğer kabul
edilirse, başka bir gün yapılabilirdi. Diğer taraftan lise birinci ve ikinci sınıfta
devamsızlığı olmadığı ve sınavlara zamanında girdiği halde sınıfını geçemeyen bir
öğrenciye okul idaresi belge verirdi. Ancak kendi okulu cinsinden devlet okullarına
alınmazlar, özel okullara gidebilirler ya da dışarıdan sınavlara hazırlanıp bir devlet
okulunun sınavlarına girer ve başarılı olurlarsa devlet okulu ya da özel bir okulun
derslerine kaldıkları sınıftan devam edebilirlerdi. Son sınıfta olup da Eylül
dönemindeki bütünleme sınavında bir dersten geçemeyenler, gelecek yılın Haziran
ayında geçemediği dersten tekrar sınava girebilir ve en az beş alırsa lise bitirme
diplomasını alabilirdi. Lise son sınıfı normal şartlarda bitirip de Lise Bitirme
Diplomasını almaya hak edenler eğer bir yüksekokula girmek isterler ise olgunluk
368
A.g.e., s. 120-121.
126
sınava girerek “Olgunluk Diploması” almaları gerekmiştir. Bu sınav da Haziran ve
Eylül olmak üzere yılda iki kez yapılmıştır. 369
Olgunluk Sınavı, öğrencinin mezun olduğu lise ya da Kültür Bakanlığın
yönlendireceği bir okulda yapılmıştır. Lise müdürü ya da Kültür Bakanlığı’nın tayin
edeceği bir kişinin gözetiminde yapılan olgunluk sınavlarında o ders ya da ders
grubunun öğretmeni ve Kültür Bakanlığı’nın görevlendirdiği üç kişi hazır bulundu.
Tahmin edileceği gibi olgunluk sınavları fen ve edebiyat kolları için ayrı ayrı
yapılmıştır. Fen kolunun olgunluk sınavında şu derslerden sorular vardır:
Kompozisyon, Riyaziye, Fizik-Kimya, Tabiiye. Edebiyat kolunun olgunluk
sınavında ise şu derslerden sorular vardır: Kompozisyon, Edebiyat, Tarih-Coğrafya,
Felsefe ve İçtimaiyat. Kompozisyonun olgunluk sınavı yazılı, diğer derslerin ise hem
yazılı hem de sözlü yapılmıştır. Sınavı geçebilmek için Kompozisyondan en az beş,
diğer ders ya da ders gruplarının toplamının en az dört ve hem yazılı hem de sözlü
notlarının toplamının en az on olması gerekmektedir. Soruları gerektiğinde Kültür
Bakanlığı hazırlayıp gönderebilmiştir. Yazılı sınavlar iki saat, sözlü sınavları ise en
çok 45 dakika sürmüştür. Gerektiğinde iki saat ek süre verilebiliyordu. Bir öğrenci
bazı derslerden başarılı olur ve bazılarından başarılı olamaz ise, geçemediği dersin
sınavına en fazla gelecek Haziran ya da Eylül’de en fazla üç dönem tekrar girip
verebilirdi. Bu süre, askere giden öğrenciler için, askerlik devresinin hesaba
katılmaması şeklinde hesaplanmıştır. Olgunluk sınavlarında hiçbir dersten geçer not
alamayanlar, bir defa bu sınavlara giremezler. Olgunluk sınavlarını geçenler
“Olgunluk Diploması” nı almaya hak kazanmıştır.370
Lise Bitirme ve Ortaokul imtihanlarına girip başarısız olan öğrencilerden
bütünlemeye kalan öğrenciler için 26 Mayıs 1941 tarihli tamimde belge ve
diplomaların baş tarafına fotoğrafsız olarak kaydedilecekleri belirtilmiştir. Başarılı
olan öğrencilerin isimleri ise onlardan sonra gelecektir. Ankara Kız Lisesi’nin 19431944 tarihli Sınıf Geçme ve Diploma Defterinde başarısız olan öğrencilerin isimleri
fotoğrafsız olarak önce yazılmıştır. Başarılı olan öğrencilere de daha sonra
fotoğrafları ile birlikte yer verilmiştir. 1943-1944 Eğitim-Öğretim Yılı Lise Bitirme
Sınavı sonuçlarına baktığımızda fen kolu öğrencilerinin edebiyat kolu öğrencilerine
369
370
A.g.e., s. 116-117.
Yücel, a.g.e., s. 119-120.
127
göre başarısı yüzde 7’dir. Lise Bitirme sınavlarında fen kolu öğrencileri daha çok
zorluk çekmektedir. Edebiyat kolu öğrencilerinin başarısı ise yüzde 93 olarak
görülmektedir. Kız öğrenciler edebiyat kolunu daha fazla tercih etmektedir. 19231929 dönemine göre öğrenciler daha çok edebiyat kolunu tercih etmekle birlikte,
yüksekokula girme oranı fen bölümünde daha fazla görünmektedir. 1970’li yılların
başından itibaren öğrenciler daha fazla fen şubesini tercih edeceklerdir. 371
Ardı ardına eğitim hizmetlerinden yararlanamayıp da Lise Bitirme ve
Olgunluk sınavlarına dışarıdan girenler, Kültür Bakanlığı’na müracaat etmek
suretiyle fen ya da edebiyat kolundan Nisan ya da Temmuz ayında bu sınavlara
girebilmişlerdir. Ancak yaşları yirmiden küçük olmaması gerekmektedir. Liseyi
Bitirme Sınavı şu derslerden yapılmıştır: Türkçe-Edebiyat, Tarih-Coğrafya, Felsefeİçtimaiyat, Tabiiyat, Fizik-Kimya, Riyaziye, Yabancı Dil, Askerlik. Lise Bitirme
Sınavında başarılı olanlar, Lise Bitirme Diploması almaya hak kazanıyor ve bir
yüksekokula girmek istiyorlar ise Olgunluk Sınavlarına giriyorlardı. 372 1948-1949
mezunlarından Gülen Tüfekçi ve 1951-1952 mezunlarından Aysel Asal Ankara
Üniversitesi Siyasal Bilgiler Fakültesi seçme imtihanlarını kazanmışlardır.373
2.3.2.2. Mezunlar
Ankara Kız Lisesi’nin Egli’nin inşa ettiği yeni binasındaki 1930-1931 ders
yılındaki ilk mezunları Münevver H., Mükrime C, Melek Rasim , Hatice Hulusi,
Lütfiye Hanefi, Azize Hasan, Münevver Bekir, Piraye Abdurrahman, Sabiha Hüsrev,
Niğan Kamil, Güzin Şerafettin, Müfide Fırat, Perihan Naci isimli 13 kız öğrencidir.
Daha önceki bölümde de belirtmiş olduğumuz üzere soyadı kanunu henüz çıkmadığı
için kız öğrencilerin isimlerinden sonra babalarının adı yazılmıştır. Bu öğrencilerden
6’sı Hukuk Fakültesi, biri İstanbul Ticaret Mekteb-i Alisi, biri Felsefe bölümü olmak
üzere 9’u bir yüksekokula girmiş, biri Maliye Vekaleti’nde işe girmiş, ikisi
evlenmiştir. Mezunların yarısından fazlası bir yüksekokulu kazandığı görülmektedir.
Tebliğler Dergisi, 26 Mayıs 1941, Cilt: 3, Sayı: 121; Ankara Kız Lisesi 1943-1944 Sınıf Geçme
ve Diploma Defteri; Bkz. EK-3 ve EK-4.
372
Yücel, a.g.e, s.393-409.
373
“Ders Yılı Siyasal Bilgiler Okulu Seçme İmtihanlarını Yatısız Kazananlar”, Cumhuriyet, 1 Kasım
1948; “Ankara Üniversitesi Siyasal Bilgiler Fakültesi Dekanlığından”, Cumhuriyet, 27 Ekim 1951.
371
128
Ankara Hukuk Fakültesi öğrencisi olan Perihan Naci isimli kız öğrencinin, Türk
kadınına 5 Aralık 1934’te milletvekili seçme ve seçilme hakkını kazanmasının
ardından 9 Aralık 1934’te Ankara Halkevi’nde yapılan bir toplantıda, Ankara Kız
Lisesi’nin
bir
mezunu
olarak
bir
söylev
verdiği
1934-1935
Yıllığı’nda
belirtilmiştir.374
Takip eden 1931-1932 ders yılında Ankara Kız Lisesi’nden Ümit Lütfi,
Gündüz Abdurrahman, Sabiha Ekrem, Handan Ziya, Cavidan Saim, Nezahat Şefik,
Nebahat Fehmi, Azade İsmet, Rukiye Etem, Refia Sırrı, Seniha Mustafa, Ferhan
Salim, Feride Ömer, Melahat Saadettin, Hidayet Sami, Münevver Behçet, Enise
Lütfü, Mefharet Hüsnü, Vuslat Sadık isimli 19 kız öğrenci mezun olmuştur. Mezun
olan 19 kız öğrenciden biri evlenmiş, 18’i ise bir yükseköğretim kurumuna
yerleşmiştir. Bu öğrencilerden ikisi Avrupa’ya matematik eğitimine gitmiş, 10’u
Hukuk Fakültesi’ne girmiş, 5’i Tabiiye Şubesi’ne, 1’i Tıp Fakültesi’ne yerleşmiştir.
Tabiiye Şubesi’ne giren 2 kız öğrenci için “Yüksek Mühendis, Tabiiye Şubesi’ne
devam ediyor” denilmektedir. Bu ders yılına kadar mezunlar genel olarak Hukuk
Fakültesi’ne girmekteyken, 1931-1932 ders yılı mezunlarının hukuk fakültesi dışında
tabiiye, tıp gibi fakültelere yerleştiği görülmektedir. Bu durumda Ankara Kız
Lisesi’nin 1931-1932 ders yılında bir yükseköğretim kurumuna öğrenci yerleştirme
başarısının %99 olduğu söylenebilir.
375
1932-1933 eğitim-öğretim yılında ise
Haziran döneminde II. devreden 5 kız öğrenci mezun olmuştur.376 Eylül döneminde
verilen mezunlarla birlikte toplamda Ankara Kız Lisesi’nden Radiye Halim, Nebahat
Canip, Naime Mehmet, Sebahat Fuat, Zehra Mustafa, Mukadder Emin, Hatice Salih,
Şahende Muhittin, Meziyet Hamdi, Mualla İhsan, Hikmet Feyzi, Mualla Server,
Bedia Zihni isimli 13 kız öğrenci mezun olmuştur. Mezun 13 kız öğrencinin 12’si bir
yükseköğretim kurumuna geçmiş, 1’i ise ailesinin yanında görünmektedir.
Mezunlardan 6’sı Hukuk Fakültesi’ne, 3’ü Kimya Şubesi’ne, 1’i Tıp Fakültesi’ne, 1’i
Mülkiye’ye, Kadıköy Mektebi’nde lisan dersine devam etmiştir. Bu durumda
yükseköğretime öğrenci yerleştirme oranı %99 denilebilir. 377 Ankara Kız Lisesi’nin
1934-1935 Ankara Kız Lisesi Yıllığı, s. 35, 47. Mezunların listesi Ekler bölümünde
bulunmaktadır.
375
1934-1935 Ankara Kız Lisesi Yıllığı, s. 48. Mezunların listesi Ekler bölümünde bulunmaktadır.
376
BCA 30.10.0.0./ 142.17.5
377
1934-1935 Ankara Kız Lisesi Yıllığı, s. 48. Mezunların listesi Ekler bölümünde bulunmaktadır.
374
129
1934-1935 Yıllığı’nda kendisinden Mualla İhsan olarak bahsedilen Mualla Uzmay,
Arnavutluk-Görice (1912) doğumludur. Ankara Kız Lisesi’ni 1930-1933 yıllarında
okumuştur. Son sınıfta iken yazıp sergilediği Bir Taşla Üç Kuş isimli oyunundan
başka,
Tomris Hatun adlı piyesi de yazmıştır ki, 7 Nisan 1930 tarihli Mektep
Temsilleri Hakkında Alınacak Tedbirlere Dair Talimatnamede öğrencilerin yazdığı
piyeslerin de temsillerde oynanabileceği ifade edilmiştir.378 Kız Lisesi’nin ardından,
Ankara Hukuk Fakültesi’ne girmiştir. Dönemin gazeteleri Ulus ve Yeni İstanbul’a
yazdığı makale ve hikayeleri ile gelecek vadeden genç yazarlar arasında yer almıştır.
Milli Eğitim Bakanlığı tarafından eğitimi güç çocuklar hakkında Hamburg’a eğitime
gönderilmiş ve izlenimlerini Öfkeli Gençlik adlı eserinde dile getirmiştir. İstanbul ve
Anadolu’daki liselerde 42 yıla yakın Edebiyat öğretmeni olarak çalışmıştır.
Çocuklara yönelik piyesten oluşan Dört Okul Piyesi adlı bir çalışması da
bulunmaktadır. Atatürk’ün Ankara Kız Lisesi’ni 1934’te Haziran döneminde devam
eden sınavlar esnasında huzurunda bulunmuş ve Atatürk’ün aziz hatırasına sunduğu
ve izlenimlerini şiirsel bir dil ile anlattığı Benim Atatürk’üm adlı eserini yazmıştır. 379
Ankara
Kız
Lisesi’nin
bahçesinde
Atatürk’ün
bindiği
aracın
sesi
duyulduğunda kızlar bodrum kata kadar kaçıp, ortada görünmeyince, öğretmenleri
peşlerinden gidip çıkamış. Öğrenciler, eğer Atatürk soru sorduğunda bilemezsek bizi
sınıfta bırakır mı, diye düşünmüşler. Sınavdan çıkanlar sonradan, Atatürk’ün
bakışlarının sert olmadığını ve tatlı bir gülüşü olduğunu görmüşlerdir. Ayrıca Mualla
Uzmay eserinde, Kız Lisesi’nin hazırladığı müsamerelerine Atatürk davet
edildiğinde alçak gönüllülükle kabul etmiş olmasından, gençliğe olan ilgisinden söz
etmiştir. Eğer Atatürk Kız Lisesi’nin hazırladığı müsamereye gelecekse daha itinalı
hazırlanmışlar, Halkevi’nin mermer merdivenlerinde heyecan içinde yolunu
beklemişlerdir. Oyunun sonunda kız öğrencileri iç salonda toplamış, tebrik etmiş ve
daha sonraki oyunlar için motive etmiştir. Atatürk’ün gezdiği okullarda öğrenciler
arasındaki farkın, bildikleri halde düşüncelerinin yeterli ifade edememekten
kaynaklandığını belirtmiştir. Gittiği okullarda soru yönelttiği öğrenciler eğer soruyu
bilemezse, ilgili konuyu sakin bir dille anlatır ve karşısındaki öğrenciyi de
378
379
AKL’den Ayrılmış Hocaların Sicil Fişleri ; Yücel, a.g.e., s. 360-361.
https://1000kitap.com/yazar/mualla-uzmay, Erişim Tarihi: 06.10.2018.
130
rahatlatırmış. Öğrencinin bilemeyeceği bir soru ise de öğretmenine döner, siz
cevabını biliyor musunuz, diye soruyu öğretmene yöneltirmiş. 380
Kız Lisesi’nin 1933-1934 ders yılı mezunlarında fen ve edebiyat şubesinin
varlığı görülmektedir. Bu ders yılında edebiyat şubesinden 12, fen şubesinden 7
olmak üzere 19 kız öğrenci mezun vermiştir. Edebiyat şubesinden Nebahat Hamdi,
Bedia Ali, Necdet Sadık, Muazzez Ziya, Meliha Hakkı, Hatice Lütfi, Aliye Lütfi,
Mefharet Baha, Nihal Zühtü, Saliha Mehmet, Münire Tevfik isimli öğrenciler mezun
olmuştur. Edebiyat mezunlarından 2’si bir işe girmiştir. Edebiyat şubesi
mezunlarının geri kalan 9 kişisi bir yükseköğretim kurumuna girmiştir. Bunlardan
2’si Ankara Hukuk Fakültesi’ne, 3’ü Gazi Enstitüsü Tabiiye Şubesi’ne, 2’si de
İstanbul Üniversitesi Tarih Bölümü’ne girmiş görünmektedir. Bu ders yılında
mezunların yerleştiği bölümler arasında Tarih Bölümü de bulunmaktadır. Fen
şubesinden ise Halide Halit, Türkan Hamdi, Bedia Basri, Nazife Necati, Saadet
Mehmet, Hayat Hakkı, Nezihe Tevfik isimli kız öğrenciler mezun olmuştur.
Bunlardan 3’ü bir yükseköğretim kurumuna geçmiştir. Bir kız öğrenci bankada işe
girmiş, biri Tıp Fakültesi’ne, biri de Ankara Baytar Mektebi’ne geçmiştir. Erkek
mesleği gibi görülebilecek baytarlığa, Cumhuriyet Dönemi’nde kız öğrenciler bile
tercih edebilmektedir, ki bu kız öğrenci ileride sanatı tercih edecek olan Saadet
İkesus’dur. Bu durumda 1933-1934 ders yılı mezunlarında 19 kız öğrencinin 12’si
bir yükseköğretim kurumuna girmiş görünmektedir. 381
Ankara Kız Lisesi’nin önde gelen mezunlarına bakacak olursak, Devlet Opera
ve Balesi’nin kadın rejisörü olan Saadet İkesus Altan 1933-1934 mezunudur.
Yukarıda ismi Saadet Mehmet olarak geçmektedir. Müzikle ilgisi olan bir aileden
gelmektedir. Ankara Kız Lisesi’nde Edebiyat öğretmeni olan Ahmet Hamdi Tanpınar
ve Nahit Hanım ile Felsefe öğretmeni İffet Hanım tarafından okuldaki
müsamerelerde görev almaya teşvik edilmiştir. Ankara Üniversitesi Fen Fakültesi
Veterinerlik Eğitimi’ni bırakıp, Konservatuara geçmiştir. Burada Paul Hindemith ve
Paul Lohman’ın talebi üzerine burslu olarak Berlin Müzik Akademisi’ne şan eğitimi
380
Ahmet Bekir Palazoğlu; Atatürk’ün Okul Gezileri, MEB, Ankara, 1999, s.360-361;
Mualla Uzmay; Benim Atatürk’üm, Doğan Kardeş Yayınları A. Ş. Basımevi, İstanbul, 1959, s. 5-7,
23-26.
381
1934-1935 Ankara Kız Lisesi Yıllığı, s. 48. Mezunların listesi Ekler bölümünde bulunmaktadır.
131
için gönderilmiştir. İlk konserini Berlin Radyosu’nda vermiştir. Türkiye’ye 1941’de
dönmüş ve1970'e kadar Ankara Devlet Operasında çalıştıktan sonra İstanbul Devlet
Operası’na atanmıştır. “Cosi Fan Tutte”yi sahneye koyan ilk Türk kadın opera
yönetmeni olmuştur. Hansel ve Gratel, Palyaçolar, Çıngırak, Evlenme Bonosu,
Çardaş Fürtsin, Viyana Hanl gibi opera ve operetlerin yönetmenliğini yapmıştır.
Almanca, İtalyanca ve İngilizce’den libretto ve liedleri Türkçe’ye çevirmiştir.
50.Sanat yılını “La Traviata” ve “Şen Dul” u sahneleyerek kutlamıştır. Vasiyeti
üzerine 2007’de vefat ettiğinde cenaze töreninde Schubert’in “An die Musik” adlı
eseri seslendirilmiştir.
382
Ankara Kız Lisesi’nin 1934-1935 Yıllığı’nda 1934-1935 ders yılı mezunları
“Eski Usul Bakoloryayla” ve “Yeni Talimatnameye” göre mezunlar olmak üzere iki
ayrı mezun grubu görülmektedir. Bakalorya ile mezun olanlar Avniye Fevzi,
Müzeyyen Aziz, Meliha Abdurrahman, Nezihe Tevfik, Necmiye Ethem, Semahat
Murat, Bedriye Aziz isimli 7 kız öğrencidir. Bunlardan Avniye Fevzi Felsefe
Şubesi’ne girmiş görünmektedir. Diğerleri hakkında bilgi yoktur.
Cumhuriyet’in ilk yıllarında bir üst eğitim kurumundaki yığılmaları önlemek,
dönemin ihtiyaçlarına cevap verebilecek nitelikli bireyler yetiştirmek üzere sınav,
sınıf geçme, mezuniyet işleri sıkı tutulmuştur. Osmanlı eğitim sistemi, Meşrutiyet
döneminde genel olarak Fransız eğitim sisteminden etkilendiğinden, ortaöğretimi
bitirme sınavlarına Fransa’daki gibi 1935’e kadar “bakalorya”(baccalaureat)
denmiştir. Ortaokul ve liseyi bitirmede 1926-1935 yılları arasında uygulanmaya
devam etmiştir. Fransa’da ise Napoleon Bonaparte döneminde uygulanmaya
başlamıştır. Başarının düşmesi üzerine 1935’te yapılan yeni bir düzenleme bakalorya
sınavlarına “Devlet Olgunluk Sınavı” denmiştir. Liseyi bitirme sınavlarını geçenler,
lise bitirme diplomasını aldıktan sonra bir üniversite ya da bir yüksekokula
girebilmek için “Devlet Olgunluk Sınavı” na girmişlerdir. Fen, Edebiyat ve Klasik
Kol için ayrı sorular hazırlanmıştır. Sınav soruları Bakanlık tarafından okullara
zarfların içerisinde gönderilmiştir. Sınavlar Haziran ve Eylül aylarında olmak üzere
382
“Ocak
Ayı
Hareketli
Geçiyor”,
Cumhuriyet,
28
Ocak
1970;
https://kirazakin.com/2017/09/07/saadet-ikesus-altan/, http://www.biyografya.com/biyografi/11037,
http://muziksoylesileri.net/klasik-muzik/orkestra-onunde-soylemek-sahnede-mikrofonla-mir, Erişim
Tarihi: 26.02.2019.
132
Yaz ve Güz Döneni olarak iki ayrı dönemde yapılmıştır. Haziran ayındaki sınavda
geçemeyenler, Eylül ayında tekrar girmişlerdir. Ortaokullar da “Devlet Ortaokul
İmtihanları” na girmişlerdir. 1944-1945 ders yılı sonrası Devlet Olgunluk
İmtihanları’nda Lise-III. Sınıfta Olgunluk Sınavlarında Edebiyat Kolu öğrencilerine
şu derslerden sınava girmişlerdir: Türkçe Kompozisyon-Edebiyat- Felsefe Grubu ya
da Tarih-Tabiat Bilgisi Grubu ya da Matematik. Fen Kolu öğrencileri şu derslerden
sınava girmişlerdir: Türkçe Kompozisyon-Matematik Grubu-Tabiat Bilgisi Grubuveya Fizik-Felsefe Grubu veya Tarih. Klasik Kol öğrencileri ise şu derslerden sınava
girmişlerdir: Türkçe Kompozisyon-Latince- Edebiyat veya Tarih-Tabiat Bilgisi veya
Matematik Grubu.383 Devlet Ortaokul Bitirme İmtihanları’nda ise öğrenciler Türkçe,
Tabiat Bilgisi, Matematik derslerinden sınavlara girmişlerdir. 384 Olgunluk sınavı,
1954-1955 ders yılına kadar uygulanmaya devam etmiştir, 1955 yılından itibaren
“Devlet Lise İmtihanı” adı ile tek bir sınav olarak uygulanmıştır. 385
Ankara Kız Lisesi’nin 1934-1935 Yıllığı’nda yeni talimatnameye göre mezun
olanlar bakaloryanın yerine gelen olgunluk sınavı ile bir yükseköğretim kurumuna
girenlerdir. Ankara Kız Lisesi’nde 1934-1935 ders yılında Olgunluk Edebiyat
Şubesi’nden Saime Saim, Sacide Saadettin, İfakat Cemil Kıymet Nuri, Sebahat
Rahmi, Sabahat Fehmi, Melahat Hüseyin, Sebla Refet, Cahide Hamdi, Galibe
İbrahim, Saadet Osman Nuri, Nimet Şahap, Müveddet Şükrü, Meliha Musa isimli 14
kız öğrenci mezun olmuştur. Bu mezunlardan Kıymet Nuri, Nuri Conker’in kızı
Kıymet (Conker) Tesal’dır ve mezun olunca Londra’ya gitmiştir. Kıymet Conker’in
Ankara Kız Lisesi’nin 1934-1935 Yıllığı’nda İtalyan edebiyatından Dante’yi tanıttığı
bir yazısı yer almıştır. Diğer öğrencilerden 8’i Ankara Üniversitesi Dil Şubesi’ne, 1’i
İstanbul Üniversitesi Tıp Fakültesi ve 1’i İstanbul Üniversitesi Edebiyat Şubesi’ne,
1’i de bankaya girmiştir. Edebiyat şubesinden mezun olan 14 kız öğrencinin 12’si bir
yükseköğretim kurumuna geçmiş görünmektedir. Yine bu yıl mezunları arasında
Ankara Üniversitesi Dil Şubesi’ni seçmiş bulunmaktadır. Fen şubesinden olgunluk
sınavına girenler ise Hamide Remzi, Necibe Reşit, Sabahat Ali, Türkan Saim, Sıdıka
isimli 5 kız öğrencidir. Bu yılın mezunlarından 4 kız öğrenci Ankara Üniversitesi Dil
Tebliğler Dergisi, Cilt: 7, Sayı: 327, s. 182.
Tebliğler Dergisi, Cilt: 11, Sayı: 512, s. 115 vd.
385
Tebliğler Dergisi, Cilt: 2, sayı: 64, s.121; Cilt: 15, Sayı: 179, s. 180-185; Cilt: 18, Sayı: 845, s.3536; Cilt: 18, Sayı: 845, s. 34. Türkoğlu, a.g.e., s. 266-267; Sakaoğlu, a.g.e., s. 221-222.
383
384
133
Şubesi’ne, 1’i de Ali Ticaret Mektebi’ne girmiştir. Fen şubesinden mezun olanlardan
açıkta kalan yoktur. Bu öğrencilerden Hamide Remzi isimli kız öğrenci ise Prof. Dr.
Hamide Topçuoğlu’dur. Topçuoğlu’nun 1934-1935 Yıllığı’nda Hamide Remzi
ismiyle yazdığı “Bağlarımız” isimli bir denemesi yer almıştır. Dostluk arkadaşlık
bağlarının uzun soluklu olamayışının nedenleri, insan ilişkilerinde birlik ve bağlılığın
önemi üzerinde durmuştur.386
Cumhuriyet ile yaşıt olan Ankara Kız Lisesi’nin (1932-1935) mezunlarından
Prof. Dr. Hamide Topçuoğlu kendi kuşağını “Cumhuriyet ile sınıf arkadaşı olan
öğrenciler” olarak nitelemiştir. Hamide Hanım Ankara Kız Lisesi’nden 1935’te
mezun olduktan sonra, Ankara Üniversitesi Hukuk Fakültesi’ne girmiştir. Hukuk
Fakültesi’nin ilk kadın asistanı olmuştur, 1949’da doktora diplomasını alan ilk kadın
öğrenci olma sıfatını da kazanmıştır. Ayrıca (1965-1967) döneminde Eğitim
Fakültesi’nin kurucu dekanlığını yapmıştır. Hacettepe Üniversite Hemşirelik
Yüksekokulu’nda, Sosyal Hizmetler Akademisi’nde, Kara Harp Okulu’nda, Dil ve
Tarih-Coğrafya Fakültesi’nde Hukuk, Sosyoloji, Yöntem Bilim derslerine ve jürilere
girmiştir. Cumhuriyet’in onuncu yılında Ankara Kız Lisesi’nde “kız öğrenci”
olmanın ayrıcalığını ve itibarının yaşadıklarını, Cumhuriyet sayesinde kamu hayatına
“tam bir yetki ve kişilik özgürlüğü” içinde dahil olduklarını, kız çocuğu olmanın
ayrıcalığını hissettiklerini vurgulamıştır. Hukuk Fakültesi’nde 1935’te öğrenci iken,
sabah fakültede derse girmiş, öğleden sonraları ise Musiki Muallim Mektebi ve
Ankara Erkek Lisesi’nde öğretmen olarak çalışmıştır. Hukuk Fakültesi’ni bitirdiği
1938’de yine İsmet Paşa Kız Enstitüsü’nde, ayrıca 3. ve 5. Ortaokullarda da
öğretmenlik yapmıştır. Ertesi yıl Fransızcasını ilerletmek üzere Fransa’ya gitmiştir.
Daha sonraki yıllarda Fransızcayı öyle öğrenecektir ki, Türkiye’de öğrendiği halde,
ana diliymiş gibi Fransızca tercüme yapabilecektir. 1944’te Ankara Hukuk
Fakültesi’ne İdare Hukuku’na ilk kadın asistan olarak başlamış, 1946’da Hukuk
Felsefesi ve Sosyolojisi kürsüsünde doktora programına başlamıştır. “Kanuna Karşı
Hile: Kanundan Kaçınma Yolları” isimli tezi ile Ankara Üniversitesi’nin Hukuk
Doktoru diplomasını alan ilk kadın öğrencisi olmuştur. İki yıl sonra 1951’de
386
1934-1935 Ankara Kız Lisesi Yıllığı, s. 20-26; 47, 48. Mezunların listesi Ekler bölümünde
bulunmaktadır.
134
“Yirminci Yüzyılda Tabii Hukuk Rönesansı” isimli tezi ile doçentliğini almıştır.
1961’de Profesör olmuştur. Uzun yıllar Ankara Hukuk Fakültesi’nde Hukuk
Felsefesi ve Sosyolojisi kürsüsünün başında yer almıştır. Afet İnan ile birlikte
1953’te Kadının Sosyal Hayatını Tetkik Cemiyeti’nin kurmuştur. Bu kurum daha
sonraki yıllarda üniversitelerde başlayacak olan Kadın Çalışmaları ya da Kadının
Sorunlarını
Araştırma
Merkezleri’nin
öncüsü
olmuştur.
Ankara
Hukuk
Fakültesi’nden hocası olan Prof. Dr. Ernst E. Hirsch, Hamide Topçuoğlu’nun yazdığı
“Hukuk Sosyolojisi” kitabı için Avrupa’da bu boyutta bir eser yazılmamış olduğunu
ve tercüme edeceğini, ifade etmiştir. Türk hukukçular Rus asıllı Fransız sosyoloğu
olan Gurvitch’i, Hamide Hanım sayesinde tanımıştır. Kadın ile erkeği eşit olarak
kabul etmiş olan Hamide Hanım, ikinci cins olarak görülmesinden bilhassa hukuk
fakültesini bitirip de hakim olarak atandığı dönemde kadın olmaktan dolayı mağdur
olduğunda hissetmiştir. Kadınların kamusal alanda eşit sayılması için, öncelikle özel
alanda eşit olmalarını savunmuştur. 387
1935-1936 mezunları 19 kız öğrenciden oluşmaktadır. Bunların 13’ü
edebiyat, 6’sı fen kolundan mezun olmuştur. Fen kolu mezunlarından 1 öğrenci
Hukuk Fakültesi’ne, 2 öğrenci Fen Fakültesi’ne, 1 öğrenci Edebiyat Fakültesi’ne
girerken 1 kız öğrenci de Maliye Vekaleti’nde işe girmiştir. Edebiyat kolu
mezunlarından 10 öğrenci Hukuk Fakültesi, 2 öğrenci Dil ve 1 öğrenci de Fen
Fakültesi’ne girmiştir. 388
1936-1937 mezunları toplam 47 kız öğrencidir. Bunların 7’si fen, 40’ı
edebiyat kolundan mezun olmuştur. Fen kolundan mezun olanlardan 1 kız öğrenci
Dil, 1 öğrenci de Hukuk Fakültesi’ne girmiştir. Edebiyat kolundan mezun olanlardan
2 öğrenci Merkez Bankası’nda, 2 öğrenci Kolej’de, 1 öğrenci de Temyiz
Mahkemesi’nde işe girmiştir. 12 öğrenci Hukuk Fakültesi’ne, 8 öğrenci Dil, 3
öğrenci İktisat, 2 öğrenci Tarih bölümüne girerken, 1 öğrenci Yüksek Mühendislik
Fizik-Kimya bölümüne girmişlerdir. 389 Edebiyat kolu mezunlarından Lamia Özsoy
1945-1957 yılları arasında Ankara Kız Lisesi’nde İngilizce öğretmeni olarak
çalışmıştır. En fazla Hukuk Fakültesi’ne giren olmuştur. Mezun sayısı giderek
Tan, a.g.e., s. 5, 7, 9,11-13, 15, 25, 26, 31.
Ankara Kız Lisesi Mezunları Derneği Arşivi.
389
Ankara Kız Lisesi Mezunları Derneği Arşivi.
387
388
135
artmaktadır. Bu da Ankara Kız Lisesi’ne yeni binada ilginin arttığını göstermektedir.
Bu yılın mezunları Egli’nin binasındaki ilk mezunlardır.
1937-1938, 1938-1939, 1943-1944 eğitim-öğretim yıllarında ortaokul ve
liseden mezun olan öğrenci sayıları gitrikçe artış göstermiştir. Lisede edebiyat
kolundan mezun olan öğrenci sayısı daha fazladır. Edebiyat kolunu tercih eden
öğrenci sayısı daha yüksektir. Gerek ortaokul, gerek lise kısmında dışarıdan gelip
Ankara Kız Lisesi’nde sınava girilebilmektedir. 390
1943-1945 mezunlarından Adalet Ağaoğlu, Dil ve Tarih-Coğrafya Fakültesi
Fransız Dili ve Edebiyatı bölümünü bitirip Ankara Radyosu’nda çalışmaya
başlamıştır. Radyo Tiyatrosu müdürlüğü yapmıştır. TRT’den 1971’de ayrıldıktan
sonra Ankara Meydan Sahnesi’nin kurucuları arasında yer almıştır. İlk romanı,
“Ölmeye Yatmak” tır. “Bir Düğün Gecesi” adlı romanı ile 1978’de Sedat Simavi
Vakfı Edebiyat Ödülü, 1980’de Orhan Kemal Roman Armağanı ve 1980 Madaralı
Roman Ödülü’nü almıştır. “Romantik Bir Viyana Yazı” ile 1996 Aydın Doğan Vakfı
Edebiyat Ödülü’nü, 1997 NTV Yılın Yazarı Ödülü’nü, 1999 Aziz Nesin Ödülü’nü
almıştır. Çevirmenlik ve tiyatro bilim ve sanat danışmanlığı yapmıştır. Romanlarında
kadınların toplumdaki yeri ve toplumdaki özgürlüğü üzerinde durmuştur. 1980’de
yazdığı “Üç Beş Kişi Romanı” Türkiye’nin İngiltere Büyükelçisi John Gouden
tarafından İngilizce’ye çevrilmiştir. Romanlarında bireyin toplum içindeki yerini de
incelemiştir. Romanın yanı sıra, anı, oyun, dememe, inceleme ve öykü de
yazmıştır.391
2.3.3. Öğretmenler
Ankara Kız Lisesi’nde 1929-1950 yılları arasında çalışan öğretmenlere ait
bilgilere
okulun
arşivinde
gördüğümüz
Ayrılmış
Hocaların
Sicil
Fişleri,
Öğretmenlere Ait Sicil Defteri, Sicil Fişi Defteri’nden ulaştık. Bu defterlerde
olmayıp başka kaynaklarda Ankara Kız Lisesi’nde çalıştığını öğrendiğimiz
Bkz. EK-4.
http://www.onkajans.com/adalet-agaoglu/,
http://tr.writersofturkey.net/index.php?title=Adalet_A%C4%9EAO%C4%9ELU, Erişim Tarihi:
26.02.2019.
390
391
136
öğretmenleri nerede gördüğümüzü ise dipnotlarda belirttik. Mimar Egli’nin çizimini
yaptığı inşaatı henüz tamamlanmayan Ankara Kız Lisesi’nin kendisine ait binada
1931 yılında 28 öğretmenin görev yapmıştır. 392
Türkçe Öğretmenleri:
Mükerrem Kamil Su, Müjgan Korsal, Türkan Aksu, Celaleddin Bey, Fazıla Kanat393,
Feridun Bey394.
Mükerrem Kamil Su, 1941-1955 yılları arasında Ankara Kız Lisesi’nde
çalışmıştır. Tarihçi Kamil Su’nun eşidir. Evlendikten sonra 1946 yılı Ocak-Mart
aylarında Maliye Bakanlığı ile süren yazışmada, her ikisi de memur olan bir ailede
kocaya yapılan ayni yardımdan kadına da ayrıca yapılmasını talep etmemiştir.
Kendisine verilen cevapta karı koca bir aile teşkil ettiği, bir aileye iki ayrı yardımın
yapılmaması için bunun kocaya verileceği özel kanunlarla belirtilmiş olduğu dile
getirilmiş ve reddedilmiştir. Mükerrem Hanım, işte ve sorumlulukta aynı durumları
olan evli kadın memurların bu açıdan aynı uygulamadan yararlanması tezini
savunmuştur395 Mükerrem Hanım ayrıca 1948’de Nebioğlu Çocuk Ansiklopedisi’nin
yazı ekibinde yer almıştır.
396
1953 mezunu Güney Haştemoğlu Mükerrem Kamil
Su’yu özellikle zerafeti, duruşu başta olmak üzere öğrenciye sevgi ve saygılı
hitabıyla hatırlamıştır. Kompozisyon yazmayı onunla sevdiğini yazdığı roman ve
hikayeleri arasında şunlar yer almıştır: Sevgim ve Istrabım, Istranca Eteklerinde,
Dinmez Ağrı, Kaybolan Ses, Aynadaki Kız, En Büyük Türk’ten Bize, Atatürk
Bizimle. 397
Edebiyat Öğretmenleri:
Mükerrem Kamil Su, Müjgan Korsal, Türkan Aksu, Fazıla Kanat, Nahit Fıratlı.
Nahit Fıratlı, 1931-1950 yılları arasında görev yapmıştır. İstanbul
Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Felsefe Bölümü mezunu olmakla birlikte Ankara Kız
Kandemir, a.g.e., s.193.
Ankara Kız Lisesi 1954-1955 Yıllığı.
394
“Maarif Terfi Listesi”, Cumhuriyet, 16 Ağustos 1932.
395
BCA Fon Kodu: 030.01.0.0, Yer No: 87.547.14
396
“Nebioğlu Çocuk Ansiklopedisi”, Cumhuriyet, 13 Kasım 1948.
397
https://www.turkedebiyati.org/yazarlar/mukerrem-kamil-su.html, Erişim Tarihi:
GüneyHaşteoğlu ile Miltaş Galatasaray Tesislerinde 20.12.2019’ya yapılan görüşme.
392
393
137
27.12.2019;
Lisesi’nde öğretmen açığı yüzünden Edebiyat öğretmeni olarak da çalışmıştır.
Haydarpaşa Erkek Lisesi’nde de görev yapmış, Ankara Kız Lisesi’nden sonra Edirne
Lisesi’ne sürgün olarak gitmiştir. Şair Orhan Veli’nin en çok hayranlık duyduğu kişi
olmuştur.
Nurullah Artaç’ın kızı Meral Ataç, edebiyat öğretmeni Nahit Hanım
sayesinde edebiyat derslerini sevmiştir. 398 2002’de 93 yaşında vefat etmiştir. 399
Latince Öğretmenleri:
Leyla Özbay, Lamia Bolel (Gökçedağ), Rahşan Kutkan.
Felsefe Öğretmenleri:
Tezer Taşkıran, Perihan Tunç, Hasna Tunç, Nebahat Görkey Eröz, Belkıs Emre,
Mediha Leventoğlu, Nezahat Ayözgen, Adalet Aytuna, Cahide Aka 400 , İffet
Hanım401.
Tarih Öğretmenleri:
Afet Uzmay İnan, İclal Süral, Sıdıka Saltuk, Mübeccel Kutlutan, Remziye
Batırbaygil, Mübeccel Arad Tuncel, Süheyla Külebi, Süheyla İnankar402.
Sıdıka Saltuk: Ankara Kız Lisesi mezunudur. 1933-1967 yılları arasında Tarih
öğretmeni olarak çalışmıştır. 1968 yılında kurulan Kadının Sosyal Hayatını
Araştırma ve İnceleme Derneği’nin (KASAİD) kurucuları arasında yer almıştır.
Dernek Türk Kadınının sosyal ve kültürel hayatını araştırmak amacıyla kurulmuştur.
Derneğin kurucu üyeleri arasında yer alan diğer Ankara Kız Lisesi öğretmenleri
şunlardır: Nüzhet Berkin, Semiha Emil, Afet İnan, Mehmet Acar.403
Ankara Kız Lisesi’nde 1930-1969 yılları arasında Tarih öğretmeni olarak
görev yapan İclal Süral, 1937-1971 tarihleri arasında Coğrafya öğretmeni olarak
görev yapan Münevver Çilesiz ve Nadide isimli branşını öğrenemediğimiz bir
Meral Ataç Tolluoğlu, Babam Nurullah Ataç, Yapı Kredi Yayınları, İstanbul, 1998, s. 101.
Orhan Veli; Yalnız Seni Arıyorum Nahit Hanım’a Mektuplar, YKY Yayınları, İstanbul, 2014,
s.16; https://www.sabah.com.tr/yazarlar/barlas/2011/10/10/guzelligin-on-para-etmez-bu-bendeki-askolmasa, Erişim Tarihi: 16.02.2019; www.cafrande.org/orhan-veliden-can-yucele-cahit-sitkitarancidan-edip-cansevere-bir-cok-sairin-asik-oldugu-k, Erişim Tarihi: 16 Şubat 2019.
400
Tan, a.g.e., s. 128-130.
401
Ankara Kız Lisesi 1934-1935 Yıllığı.
402
“Orta Mektep ve Lise Muallimlikleri”, Cumhuriyet, 23 Mart 1938.
403
http://kasaid.org/tuzuk/, Erişim Tarihi: 17.02.2019.
398
399
138
öğretmen ile birlikte 20-25 Eylül 1937 tarihleri arasında yapılan II. Tarih
Kongresi’ne katılmıştır. 404
Afet (Uzmay) İnan, babasının memur olması sebebi ile Alanya, Elmalı, Bursa,
Sinop gibi şehirlere taşınarak ailesi ile birlikte yer değişikliği yaşamıştır. Babası
Antalya’nın Elmalı ilçesine atandığında Afet Hanım da 1 Eylül 1922’de Elmalı kız
okuluna başöğretmen olarak atanmıştır.
1925’te Bursa Kız Öğretmen Okulunu
bitirmiştir. Mustafa Kemal Afet İnan’la, sık sık çıktığı yurt gezilerinden birinde
İzmir’de Redd-i İlhak Okulu’nda öğretmen iken tanışmıştır. Mustafa Kemal’in Afet
Hanım’ın çalıştığı okulu ziyareti sırasında öğretmenlerle sohbet ederken tesadüfen
O’nun yanında oturuyor olması tanışmalarına vesile olmuştur. Okul müdürünün
isteği üzerine öğretmenler Mustafa Kemal’i şapka giyerek öğrencilerle birlikte
karşılamışlardır. Öğretmenlerle sohbeti sırasında Afet Hanım’ın Selanik-Doyran’lı
olduğunu öğrenmesi Mustafa Kemal’in çok dikkatinin çekmiştir. Hemen ertesi günü
de ailesini ziyaret etmiş, Selanik, Doyran hakkında sohbet etmişlerdir. Orada ailesini
İsviçre-Lozan’a,
Fransızca
öğrenmeye
gitmesi
konusunda
ikna
etmiştir.
Öğretmenliğe de Ankara’da devam etmiştir. Lozan’da Rochemont isimli yabancıların
gittiği bir okula yatılı olarak 27 Kasım 1925-11 Temmuz 1927 arasında devam
etmiştir. Lozan dönüşünde Nort Dame de Sion’da öğrenimine devam etmiştir. 405
Nort Dame de Sion’da bazı ders kitaplarında Türkleri eleştiren, inciten
cümlelere üzülmüş, itiraz etmiş, Rahibeler de onu pek dikkate almayınca ders
kitaplarını Atatürk’e göstermiştir. Bunun üzerine Atatürk de H.G.Wells’in Dünya
Tarihi kitabını Türkçe’ye çevirtmiş ve Türklerin dünya kültür ve uygarlığına
katkılarının incelenmesi konusu üzerinde durmuştur. Afet Hanım bu arada 19291930 yıllarında Ankara Musiki Muallim Mektebi’nde Tarih ve Yurt Bilgisi derslerini
vermeye başlamıştır. Tarih dersinin basılan belirli kitaplardan okutmak yerine, her
konu için yeni kitaplar okuyup notlar çıkarmış ve bunları Hakimiyet-i Milliye
Matbaasında bastırarak derslerinde kullanmıştır. Bu okulda okutulan Yurt Bilgisi
ders kitabını Atatürk yetersiz bulmuş ve Nort Dame de Sion’da okuduğu “Instruction
İkinci Türk Tarih Kongresi, Kongrenin Çalışmaları, Kongreye Sunulan Bildiriler, Kongrenin
Çalışmaları, Kongreye Sunulan Tebliğiler, 20-25 Eylül 1937, İstanbul, Kenan Matbaası, İstanbul,
1943.
405
İnan (Haz.), Afet İnan, s. 62, 69, 76-79, 97-101.
404
139
Civique” kitabının çevrilmesinin istemiştir. Bir taraftan da Tevfik Bıyıklıoğlu
Almanca’dan bu alanda çeviriler yapmıştır. Yoğun çalışmaların ardından Yurt Bilgisi
alanında broşür, risale hazırlanmıştır. Vatandaş İçin Medeni Bilgiler adlı ders kitabı
bu çalışmaların toplu halde basıldığı bir çalışma olmuş, 1930 ve 1931’de ayrı baskısı
yapılmıştır. Kitabın devam eden baskılarında değişiklikler yapılmıştır. 406
Afet Hanım Musiki Muallim Mektebi’nde 1929’da Yurt Bilgisi dersinde
belediye seçimlerinin bir uygulamasını yaptırmıştır. Bir kız öğrencinin belediye
başkanı seçilmesinin oylaması sırasında, yalnızca üçüncü sınıftan bir erkek öğrenci
itiraz etmiştir. Seçim sonucunun yasalara uygun olmadığını belirtmiştir. Afet Hanım
da haklı bulmuş olmakla birlikte, ileriki günlerde kadınların da oy kullanma hakkı
kazanacağını vurgulamıştır. Afet Hanım’ın Yurt Bilgisi dersinde edindiği bu
deneyim, onu kadın hakları konusunda çalışmaya itmiştir. Bu olayı Atatürk’e, “Türk
kadını olarak oy hakkına sahip olmadığımızdan çok üzülüyorum” şeklinde
aktarmıştır. Bu olaydan bir yıl sonra 3 Nisan 1930’da TBMM’nde kabul edilen bir
yasa ile kadınlar da belediye seçimlerine katılabilmiştir. Aynı günün devamında Türk
Ocağı’nda Atatürk’ün de bulunduğu bir ortamda Afet Hanım kadın hakları üzerine
ilk konferansını vermiştir. Afet Hanım, bu konferansta konuşma yapmak üzere
dönemin önde gelen hatiplerinden Hamdullah Suphi Tanrıöver tarafından
hazırlanmıştır. Konferansta giyeceği kıyafeti, bizzat Atatürk tarafından çizilmiştir.
Konferanstan kısa bir süre önce Cumhuriyet Halk Fırkası’na seçilen ilk kadın üye
olmuştur. 407
Afet Hanım Türk Ocakları’nın VI. Kurultayı’na Aksaray delegesi olarak yer
almıştır. Girdiği derslerde Türk milli bilincinin güçlendirilmesi, milli ekonominin
geliştirilmesi, uygarlık, cumhuriyet, milliyet konularını anlatmış olan Afet
Hanım’dan Atatürk, bu konuları VI. Türk Ocakları Kurultayı’nda da bahsetmesini
istemiştir. Aynı kurultayında Türk Ocağı Merkez Heyeti içinden bir Türk Tarih
Heyeti seçilmiş, Afet Hanım da heyetin ilk üyeleri arasında yerini almıştır. Bir yıl
sonra ki Türk Ocakları kurultayında 12 Mart 1931’de kapatılma kararı alındığında,
aynı kurucu üyeler ile 15 Nisan 1931’de Türk Tarihini Tetkik Cemiyeti adı ile
406
İnan (Haz.), Afet İnan, s. 102-104; İnan, Arı; (Haz.) Atatürk Hakkında Hatıralar ve Belgeler,
Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları, 16. Basım, İstanbul, 2007, s. 255-256.
407
İnan (Haz.), Afet İnan, s. 104-109.
140
bağımsız olarak kurulmuş ve Afet Hanım cemiyetin üyeleri arasında yer almıştır.
Afet Hanım 1931 yılını Türklerin uygarlık tarihinde gelişmesine, Türk tarihinin ana
hatlarını öğrenmeye ayırmıştır. Bu heyet ile birlikte, 1931-1941 yılların arasında
liselerde okutulan Türk Tarihinin Ana Hatları adlı eseri çıkarmıştır. Cemiyet,
1935’ten itibaren Türk Tarih Kurumu adıyla çalışmalarına devam etmiştir. Afet
Hanım Türk Tarih Kurumu’nda 1935-1937 ve 1957-1958 yıllarında as başkan olarak
görev yapmıştır. Cemiyetin ilk kongresi Halkevi’nde yapılmıştır. Afet Hanım
Atatürk ile birlikte Ankara, İstanbul, Yalova’daki “Çankaya Üniversitesi” olarak
nitelendirdiği çalışma ortamlarında yer almış, pek çok uzman ile tanışma fırsatını
yakalamıştır. 408
Afet Hanım Kız Lisesi’ne Dr. Reşit Galip’in Milli Eğitim Bakanı olduğu yıl
1933’te tayin edilinceye kadar Musiki Muallim Mektebi’nde tarih öğretmenliği
yapmıştır. Kız Lisesi’ne 1933’de tayin olduğu sırada Prof. Dr. Hamide Topçuğlu
henüz Lise-II. sınıftayken derslerine girmiştir. Ankara Kız Lisesi’nde 1933-1935
yıllarında öğretmenlik yaptığı sıralarda yurtiçinde ören yerlerine, müzelere geziler
düzenlemiş, izlenimlerinin makale olarak yayınlamıştır. 1933’de yapılan bakalorya
sınavlarında Ankara Kız Lisesi’nden öğretmenler ile birlikte Atatürk Erkek
Lisesi’ndeki sınavlarda bulunmuştur. 409 Türk Tarihinin Ana Hatları adlı eserini
yayınlamıştır. Ankara Kız Lisesi’nde öğretmen iken aynı zamanda Türk Tarihini
Tetkik Cemiyeti’ndeki çalışmalarının birlikte yürütmüştür. Cemiyetin Anadolu’daki
Ahlatlıbel, Alacahöyük ile Ege ve Marmara bölgelerinde arkeolojik yerlerde yaptığı
kazılara katılmıştır. Dil Cemiyeti Genel Sekreteri Afyonkarahisar milletvekili Ruşen
Eşref Bey ve eşi ile birlikte Ege havzası ile Mısır, Filistin, Suriye’de tarihi bir
tetkikte bulunmak üzere Selanik’e gitmiştir.
Türk Tarihi Araştırma Kurumu’na
Divan tarafından 25 Mart 1935’te başkan vekilliğine seçilmiştir.410
Afet Hanım Cenevre Üniversitesi’nde eğitimi sırasında kütüphanelerde Piri
Reis’in çizdiği harita ile ilgili araştırmalar yapmıştır. Bu harita hakkında Türk
İnan (Haz.), Afet İnan, s. 106-110; İnan (Haz.), Atatürk Hakkında…, s. 257-258;
http://www.ttk.gov.tr/genel/tarihce/, Erişim tarihi: 28.10.2018;
409
İnan (Haz.), Atatürk Hakkında…., s. 282. Bkz. EK-13 Afet İnan’ın Ankara Kız Lisesi’nde Tarih
öğretmeni olarak çalıştığı günlerde Atatürk ve İsmet İnönü’nün okulu ziyareti. EK-14’de Ankara Kız
Lisesi mezunlarının bir fotoğrafı yer almaktadır.
410
İnan (Haz.), Afet İnan, s. 119-120, 128.
408
141
Tarihini Tetkik Cemiyeti’nde aslına uygun açıklamalı bir broşür yayınlamıştır.
Cenevre’de 16.yüzyılın ilk yarısında Yeni Dünya üzerine yapılmış haritaları
incelemiştir. Bunu gören Prof. Dr. Eugene Pittard, Piri Reis’in haritasının
tanıtılmasını istemiş, 8 Ocak 1937’de Cenevre Coğrafya Cemiyeti’nde projeksiyon
yardımı ile bir de konferans vermiştir. Konferans Eugene Pittrad’ın isteği üzerine
Cenevre gazetelerinde haber olmuştur.
Ankara Kız Lisesi’nde öğretmen olarak
çalıştığı dönemde 14 Ekim 1935’te Dil ve Tarih-Coğrafya Fakültesi’nin
açılmasından sonra Kültür Bakanlığınca kendisinin öğretim görevi alması için
teklifte bulunulduğunda Afet Hanım, lisans ve doktorası olmadan alamayacağını
belirtmiştir.411
Aynı zamanda bu sırada Türk Tarihini Tetkik Cemiyeti başkanıdır. Bunun
üzerine Cenevre Üniversitesi’nde Sosyal ve Ekonomik Bilimler Fakültesi Yakınçağ
ve Modern Tarih bölümüne kaydolmuştur. Dil ve Tarih-Coğrafya Fakültesi’nin
açılması ile ilgili olarak 9 Ocak 1936’da Ankara Halkevi’nde yapılan açılış töreninde
Afet Hanım ilk dersi vermiştir. 412
Cenevre’deki üniversitede devam ettiği derslerde Türkler hakkında barbar
ifadesinin kullanılmasına çok üzülmüş ve belli konularda belgeli olarak yazmaya
başlamıştır. Tarih, arkeoloji, coğrafya ile ilgili kurumlara, projeksiyon yardımı ile
konferanslar vermiş, bu etkinliklere de Cenevre gazeteleri çok yer vermiştir. “Türk
Osmanlı Devrinin Ekonomik Tarihi” isimli çalışması lisans çalışması olarak 1938’de
kabul edilmiştir.
Doktora tezi konusu ise Türkiye tarihinin genel durumu ve
antropolojik veriler üzerinde yapılan ankete göre, Türk milletinin dünya milletleri
arasındaki yerinin bilimsel esaslara göre
saptamaktır. Cenevre Üniversitesi bu tezi
1939’da bastırmıştır. Afet İnan 1942’de doçent, 1950’de profesör olmuştur. Dil ve
Tarih-Coğrafya Fakültesi’nde 1977’de Türkiye Cumhuriyeti Devrim Tarihi
Kürsüsü’nde görev almıştır.
Afet İnan’ın yayınlanmış makaleleri arasında yer
alanlar: “Cumhuriyet Devrinde Kadın Haklarımız”, “Türk Kadınlarının Siyasi
Haklarını Kazanması”, “Eşit Hak Eşit Görev”, “Ayasofya’nın Atatürk’ün Emri İle
Müze Olması Hakkında”, “Seçim Haklarımız”, “Türkiye Tarihi Üzerine”, “Kurtuluş
411
412
İnan (Haz.), Afet İnan, s. 130-132.
İnan (Haz.), Atatürk Hakkında…., s. 318-319.
142
Savaşı’nın Bazı Belgeleri ve Atatürk’ün İnkılap Prensipleri”. Kitap olarak çıkan
yayınları arasında da şunlar yer almaktadır: İntihab, Vatandaş İçin Medeni Bilgiler,
Türk Tarihinin Ana Hatları, Türk Tarihinin Ana Hatları, Atatürk Hakkında
Konferanslar, Atatürk’ü Anarken, Türk Amirali Piri Reis’in Eserleri, Eski Mısır
Tarihi ve Medeniyet, Herkesin Bir Dünyası Var, Atatürk Hakkında Hatıralar ve
Belgeler, Atatürk ve Türk Kadın Haklarının Kazanılması-Tarih Boyunca Türk
Kadınının Hak ve Görevleri, Atatürk’ten Yazdıklarım, “Devletçilik” İlkesi ve Türkiye
Cumhuriyeti’nin Birinci Beş Yıllık Sanayi Planı 1933, İkinci Beş Yıllık Sanayi Planı
1936 Raporları, Türkiye Cumhuriyeti ve Türk Devrimi, İzmir İktisat Kongresi,
Atatürk’ün Karlsbad Hatıraları. 413
Tarih-Coğrafya Öğretmenleri:
Faik Doğan, Nahide Atlıman, Valihe Demir, Adile Hanım414.
Coğrafya Öğretmenleri:
Münevver Çilesiz, Ayşe Sabahat Lokman, Reşadet ve Sabahat Hanım 415.
Matematik Öğretmenleri:
Avni Çubukgil, Nimet Uraz, Emine Boz, Aliye Evrengöl, Nazmiye Soykut, Hatice
Göksoy, Nazihe Karabulut, Münire Erçetin, Süreyya Subaşı, Mebrure Akyol, Nadire
Öngör, Keziban Akgur, Nöber Sönmez, Yahya Özel, Yüksel Süer Uzel, Mihman
Türesay, Abdülkadir Gence, Nevin Alpman Acar, Halime Hanım, Seniha Hanım,
Sıtkı Bey416.
Fizik-Kimya Öğretmenleri:
Fikret Güdenoğlu, Macide Ergun, Ülker Adli.
Kimya Öğretmenleri:
“Tarihi Tetkikat”, Cumhuriyet, 13 Eylül 1933; “Türk Tarihi Araştırma Kurumu’nda Yeni
Tayinler”, Cumhuriyet, 26 Mart 1935; Tan, a.g.e., s. 193; İnan, (Haz.) 116-120, 128, 130-132, 140,
149-155, 162, 169, 172, 187, 191; İnan (Haz.), Atatürk Hakkında Hatıralar….., s. 468-477; Tanyer,
a.g.e.,s. 120-121; http://www.biyografya.com/biyografi/7704, Erişim tarihi: 28.10.2018.
414
“Orta Mektep ve Lise Muallimlikleri”, Cumhuriyet, 23 Mart 1938.
415
“Terfi Eden Muallimlerin Listesi, Cumhuriyet, 17 Ağustos 1938.
416
“Maarif Terfi Listesi”, Cumhuriyet, 16 Ağustos 1932, “Muallimlarin Nakli ve Terfileri”,
Cumhuriyet, 24 Eylül 1936.
413
143
Talia Uzay, Necmiseher Eryüce, Sabiha Emil, Nezihe Gürses, Nuriye Maviş, Emsal
Gözlü, Edibe Hanım417.
Biyoloji Öğretmenleri:
Azize Ceylan, Zehra Bermek, Nihal Tokay, Nazli Sünter, Mefharet Acar, Ahsen
Başkal, Emine Hanım, Belkıs Hanım ve Fatma Zehra Hanım418, Mualla Hanım419.
Rukiye Belkıs Baykan, 1899 İstanbul doğumludur. Ankara Kız Lisesi’ne
1943’te Tabiiye (Biyoloji) öğretmeni olarak atanmıştır. Uzun yıllar Ankara Kız
Lisesi’nde çalışmıştır. Darülfünun Tabiiye şubesinden mezun olmuştur. Türkiye
Yardım Sevenler Derneği’nin kurulduğu 1928’den itibaren faal olarak yönetiminde
çalışmıştır. TBMM’nde VI. ve VII. Dönem Ankara milletvekilliği yapmıştır.
Türkiye’nin ilk kadın milletvekillerindendir. 420
Azize Ceylan, Halkevi’nin sosyal yardım şubelerinde de
faal olarak
çalışmıştır. Memleketi Maraş ya da başka bir vilayetten mebus olarak hizmet vermek
için 1943’te Cumhuriyet Halk Partisi Sekreterliği’ne dilekçe vermiştir. 421
Fransızca Öğretmenleri:
Saime Yörükoğlu, Nüzhet Berkin, Fahrünisa Hayırlıoğlu, Rana Öztan, Türkan
Beygu, Şermin Çalı, Nejade Özbayrak, Kolet Güven.
Almanca Öğretmenleri:
Melika Torkak, Cahide Aksan, Nilüfer Aren, Afife İtil, Zeliha Özveren.
İngilizce Öğretmenleri:
Suzan Pamir, Lamia Özsoy, Lemis Akurgal, Servet Olcay, Füruzan Olşen, Şükran
Cankat, Ayhan Gafuroğlu, Adnan Eseniş, Asuman Okay, Sara Suat Bayar, Nilüfer
Tutanak.
“Maarif Terfi Listesi”, Cumhuriyet, 16 Ağustos 1932.
“Orta Mektep ve Lise Muallimlikleri”, Cumhuriyet, 23 Mart 1938.
419
“Maarifte Terfiler”, Cumhuriyet, 31 Mart 1931.
420
TBMM Albümü, Devre:VII, İçtima: F, TBMM Matbaası, 8 Nisan 1943;
gazetearsivi.milliyet.com.tr/Baykan/, 02.07.1983, Erişim Tarihi: 06.10.2018.
421
BCA Fon Kodu: 490.1.0.0 / Kutu No: 313 / Dosya No: 1279 / Sıra No: 1
417
418
144
Lemis Akurgal, 1946-1961 yılları arasında görev yapmıştır. Ankara Kız Lisesi
mezunudur. Arkeolog Ord. Prof. Ekrem Akurgal’ın eşidir.
Lamia Özsoy, Ankara Kız Lisesi 1936-1937 mezunlarındandır. 1945-1957
yılları arasında görev yapmıştır.
Beden Eğitim Öğretmenleri:
Mediha Unat, Mübeccel Atamer, Halime Yoğurtçuoğlu, Mualla Hanım422.
Mediha Unat, 1924-1950 yılları arasında görev yapmıştır. Faik Reşit Unat’ın
eşidir.423
Müzik Öğretmenleri:
Hatice Alisipahi, Azize Duru, Fethiye Odman.
Resim Öğretmenleri:
Hayriye Uludağ
Ev İdaresi-Biçki Dikiş Öğretmeni:
Türkan Esengin Boren
1930-1950 yılları arasında Ankara Kız Lisesi’nde 116 öğretmen çalışmıştır.
Bunlar arasında en fazla Felsefe, Biyoloji, Matematik, İngilizce branşlarında
öğretmen görev yapmıştır. Askerlik dersi 1937-1938 eğitim öğretim yıından itibaren
okutuluyor olmasına karşın öğretmeninin ismi Ankara Kız Lisesi öğretmen sicil
defterlerinde 1930-1950 yıl aralıklarında görülmemiştir. Sosyal ve fen derslerine
giren öğretmenlerin dağılımı birbirine yakındır. İngilizce, Almanca, Frasızca
okutulan yabancı diller arasındadır. Klasik kolun varlığından dolayı 3 Latince
öğretmeni görev yapmıştır. 424
“Terfi Eden Muallimlerin Listesi”, Cumhuriyet, 17 Ağustos 1933.
Bahri Ata; “Faik Reşit Unat’ın Milli Eğitime Katkıları”, Türk Yurdu, Sayı: 260, (2009), s. 96,
100.
424
Bkz. EK-1 Ankara Kız Lisesi Öğretmenlerinin (1923-1929), (1930-1950), (1951-1977)
Dönemlerinde Branşlara Göre Karşılaştırılması; EK-2 Ankara Kız Lisesi Öğretmenlerinin (19231929), (1930-1950), (1951-1977) Dönemlerinde Branşlara Göre Karşılaştırma Grafiği.
422
423
145
2.4. Atatürk’ün Ankara Kız Lisesi’ni Ziyaretleri
Atatürk’ün çıktığı yurt gezilerinde ilgi duyduğu konular arasında eğitim işleri
de yer almıştır. Atatürk’ün okul ziyaretleri, Milli Mücadele Dönemi öncesinde
I.Dünya Savaşı sırasında başlamıştır. Ziyaret ettiği okullar arasında ilkokul, lise,
darülmuallimin, darüleytam, idadi, tarım okulu, sultani, sanat okulu, kız lisesi, erkek
lisesi, medreseler, askeri okullar, kız ve erkek öğretmen okulları gibi farklı okul
türleri yer almıştır. Bu ziyaretlerinde öğrenciler tarafından hazırlanan müsamereleri
izlemiş, okulların bulunduğu birimlerin eğitim durumu hakkında bilgi almış, diploma
törenlerinde bulunmuş, şeref defterlerini imzalamış, ders anlatmış, öğrencilere
sorular sormuş, sınavlara girmiş, en yoğun olduğu günlerde dahi çocuk ve gençlerin
eğitim sorunları ile yakından ilgilenmiştir. Atatürk müfredat programlarının başarılı
olup olmadığını denetlemek için sık sık okullara giderek derslere girmiş,
imtihanlarda bizzat bulunmuştur.
Bu dönemde ilk ziyaret ettiği okul, Çanakkale Zaferi sonrasında Ocak
1916’da Edirne Darülmuallimini olmuştur. Çanakkale savaşları sırasında kullanılan
Çanakkale’ye ait topografik haritaları da Edirne Darülmuallimini’ne hediye
etmiştir. 425 Milli Mücadele Dönemi’nde ziyaret ettiği okullar arasında Erzurum
Kongresi’nin yapıldığı okul, Sivas Kongresi’nin toplandığı Sivas Lisesi, Kayseri’de
Ermenilere ait bir okul, Ankara Erkek Lisesi de bulunmaktadır. Ankara Erkek
Lisesi’ni 30 Aralık 1920’deki ziyaretinde öğretmen ve öğrencilerle Milli
Mücadele’nin amacı hakkında konuşmuştur. 426 Bu ziyaretleri sırasında Konya’da
Sovyet Büyükelçisi Semyon İvanoviç Aralov ile Azerbaycan Elçisi İbrahim Abilof
da Atatürk’e Nisan 1922’de eşlik edenler arasında olmuştur. Onlarla birlikte Atatürk,
Konya’daki iki medreseyi, Askeri Nalbantlık Okulu’ndaki diploma törenini, Topçu
Okulu
ve
Lisesi’ni,
Öksüzler
Yurdu’nu,
Konya
Darülmuallimatı
ve
Darülmuallimini’ni de ziyaret etmiştir. Atatürk ve misafirlerine ziyaretlerinden
dolayı Konya Darülmuallimatı müdiresi ve bir öğrencisi Atatürk’e iade-i ziyarette
Palazoğlu, a.g.e., s. 5-6.
Mazhar Müfit Kansu, Erzurum’dan Ölümüne Kadar Atatürk’le Beraber, Cilt: I-II, TTK
Yayınları, Ankara, 1986, s.77-78, 204; Tanyer, a.g.e., s. 62-63; Hıfzı Veldet Velidedeoğlu, Bir Lise
Öğrencisinin Milli Mücadele Anıları, Varlık Yayınları, İstanbul, 1971, s. 37-38.
425
426
146
bulunmuş, okulun resim öğretmeni tarafından yapılan bir tablo ile işlenmiş tabaklar
hediye etmişlerdir. 427
23 Ocak 1923’te Bursa Sultanisi’nde verilen çay ziyafetinde Atatürk
tarafından yapılan konuşmada bundan sonra vatanın kadın ile erkeğin birlikte
vereceği mücadele ile yükseleceğinden, kadınlara da erkekler ile aynı derecede
eğitim verilmesinin düşünüldüğünden söz etmiştir. Böylece Türk çocuklarını daha
parlak bir gelecek bekleyeceğini de vurgulamıştır. 428
Atatürk 13 Şubat 1923’te İzmir Sanat Okulu’nda onuruna verilen çay
ziyafetinde, savaş meydanlarında kazanılan zaferlerin sanat alanındaki başarılar ile
tamamlanabileceğini ifade etmiştir.429 Yine birkaç ay sonra 24 Mart 1923’te Kütahya
Sultanisi’ne yaptığı ziyarette kadın ve erkek öğretmenler tarafından onuruna verilen
çay ziyafetinde yaptığı konuşmada bağımsızlığın asker ordusu tarafından
kazanıldığını, ancak bunun yeterli olmadığını, zaferin öğretmen ordusu tarafından
kazanılacak zaferlerle kalıcı olacağını vurgulamıştır. 430
Samsun İstiklal Ticaret Okulu’nu 22 Eylül 1924’te ziyaret etmiş,
öğretmenlere hitaben konuşma yapmıştır. Yeni Türk devletinde yeni nesillere milli
bir eğitim verileceğini ve milli eğitimin dilinin, yönteminin ve araçlarının da milli
olmak zorunda olduğunun altını çizmiştir. Böylece genç beyinlerin “paslandırıcı”
nitelikteki fazla ve gereksiz şeylerle doldurulmamış olacağını dile getirmiştir. 431 14
Ekim 1925’te İzmir Kız Lisesi’ni ziyaretinde okulun şeref defterini doldururken
okulun çalışmalarından memnun olduğunu belirtmiştir. 432
Antalya Lisesi’ni 10 Mart 1930’daki ziyaretinde Tarih dersine girmiş,
öğrencilere 1789 Fransız İnkılabı ile 1919 Türk İnkılabı arasındaki benzerliği
sormuştur. Öğrencilerin verdiği cevapların ardından, durumu açlık ve yoksulluk
içinde olan iki halkın şaşırmış yönetime karşı verdiği tepki olarak açıklamamıştır.433
Semyon İvanoviç Aralov, Bir Sovyet Diplomatının Türkiye Anıları, (Çev.) H. Ali Ediz, 5. Baskı,
Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları, İstanbul, 2019, s. 98-108, Palazoğlu, a.g.e., s. 41-46.
428
Hakimiyet-i Milliye, 25 Ocak 1923.
429
Palazoğlu, a.g.e., s. 55-56.
430
Hakimiyet-i Milliye, 2 Nisan 1923.
431
Hakimiyet-i Milliye, 18 Eylül 1924.
432
Palazoğlu, a.g.e., s.150-151.
433
M. Cevat Altanay, Atatürk’e Ait Hatıralar, İstanbul, 1949, s. 155-156.
427
147
Samsun Lisesi’ne 26 Kasım 1930’da yaptığı ziyarette Tarih dersinde tahtaya Tarih
öğretmeni tarafından çizilmiş haritaya hiçbir şey yazılmamış olmasını eleştirmiş,
oysa bunun gerekli olduğu uyarısını yapmıştır. 434
Atatürk Ankara Erkek Lisesi’nde sınavların olduğu dönemde 28 Haziran
1933’teki ziyaretinde Aydın (Sayılı) isimli bir erkek öğrenciye 1402’de Timur ile
Yıldırım arasındaki savaşın nedenlerini ve hangisinde komutanlık yeteneklerinin
yüksek olduğunu sormuş ve aldığı cevaptan büyük bir memnuniyet duyunca aynı
öğrenciye, “Devletçilik, devlet sosyalizmi nedir”, diye sormuştur. Aydın isimli
öğrenci de devletçiliği, uygulanmasını ve sonuçlarını ve özellikle demiryolları
üzerindeki etkisini anlatmıştır. Atatürk ise bu kez de “Sen ne olmak istiyorsun”
sorusunu sormuş ve “su mühendisi” cevabını alınca, Atatürk de “Herkes su
mühendisi olabilir. Seni tatrihçi yapalım, ne dersin?”, diye sormuştur. Aydın
(Sayılı)’ın ise bu durumda ailesine danışarak onaylarını alması gerektiği şeklinde
cevaplaması da Atatürk’ün hoşuna gitmiştir. Bu durumda Atatürk bu öğrencinin
tarihçi
olmasını
uygun
görmüş,
bir
ortaokula
öğretmen
olarak
bile
gönderilebileceğini belirtmiştir. Hatta öğrencinin takdirname ile bile taltif
edilmesinin yeterli olmayacağını, yurtdışına gönderilmesi gerektiğini düşünmüştür.
Ki Aydın (Sayılı) ileriki günlerde yurt dışına gönderilen öğrenciler arasında yer
almıştır. Milli Eğitim Bakanlığı kendisi ile özel olarak ilgilenmiş ve sınava girerek
derece almış ve Harvard Üniversitesi’ne Bilim Tarihi okumaya gitmiştir. 435
Atatürk’ün ziyaret ettiği okullardan İzmir Sanat Okulu, İzmir Erkek Lisesi,
Ankara Kız Lisesi, Ankara Erkek Lisesi, Ankara İsmetpaşa Kız Enstitüsü, İzmir Kız
Lisesi birkaç kez ziyaret ettiği okullar arasında yer almıştır.
Atatürk’ün Ankara Kız Lisesi’ni ilk ziyaretini 1932-1933 ders yılının sonunda
24 Haziran 1933’te İsmet Paşa Kız Enstitüsü’nün sergisini biraz dolaştıktan sonra
yapmıştır. Kız Lisesi’nin Tarih, Coğrafya, Yurt Bilgisi derslerinin mezuniyet
sınavlarında hazır bulunmuştur. Öğretmenlerle öğle yemeği yemiş ve ardından
okulun kuzey kapısında öğretmen ve son sınıf öğrencileri ile bir fotoğraf çektirmiştir.
434
435
11.
Palazoğlu, a.g.e., s. 207.
Remzi Demir, Melek Gökdoğan, Aydın Sayılı, Atatürk Kültür Merkezi Yayını, Ankara, 2008, s. 4-
148
Bu ziyaret, Avni Yukaruç’un ikinci kez okul müdürü olduğu dönemde
gerçekleşmiştir. Bu dönemde okulda yapılmakta olan bakalorya sınavlarını gece saat
21.30’a kadar on iki saat takip etmiş, sorular sormuş ve bilemeyenlere anlatmıştır.
Tarih dersi için soruları Türkiye coğrafyasına, Türk tarihinin dönüm noktalarına ve
Türk medeniyetinin dünya medeniyetleri arasındaki yerine ilişkindir. Yurt Bilgisi
dersinden de ferdiyetçilik, vatandaşın devlete karşı olan görevleri hakkındadır.
Atatürk’e bu ziyaretinde Maarif Vekili Dr. Reşit Galip de eşlik etmiştir. Sınav not
cetvellerini imzalamıştır. Not cetvelinde Gazi Mustafa Kemal’in imzasından başka
Maarif Vekili Dr. Reşit Galip, okul müdürü Avni (Yukaruç), Tarih öğretmeni
mümeyyiz (ayırtman) Afet (Uzmay), mümeyyiz Coğrafya öğretmeni Hüseyin Sahir
Bey ile öğretmen İffet ve Talat’ın imzaları da bulunmaktadır. Bu ziyaretin ardından
okul müdürü Avni Yukaruç’a Milli Eğitim Bakanı Reşit Galip Bey tarafından 3
Temmuz 1933’te şu yazı gönderilmiştir: “Mektebinizin Tarih, Coğrafya ve Yurt
Bilgisi dersi zümresi bitirme sınavlarında hazır bulunan Cumhurbaşkanı’nın
sınavların sonuçlarından memnun kaldıklarını müjdelerken gelecek yıllarda daha çok
çalışarak, daha verimli sonuçlar alınacağına da emin olduğunu belirtirim, efendim.
Milli Eğitim Bakanı Reşit Galip.”436
Atatürk 24 Haziran 1933’te bulunduğu sınavların sonunda karneleri
incelemiştir. Kız Lisesi öğrencilerinden Mualla, Mukaddes, Hikmet, Şahende,
Hatice, Naime, Münire, Melahat, Meziyet, Sebahat Fuat Hanımlar Atatürk’ün
sorularından son derece heyecanlanmak ve endişelenmekle birlikte, onları şefkatle
kucaklayan ve sevgi dolu sesinden de son derece müteessür olmuşlardır. Atatürk’ün
onların sınavlarına şeref vermeleri, unutulmaz hatıralar bırakmıştır. 437
Sınavında bulunduğu öğrencilerden Münire Hanım; uzun yeşil örtülü bir
masa etrafında Gazi, Reşit Galip, Tarih öğretmeni Afet Hanım ile birkaç mümeyyiz
ve öğretmenleri görünce “ilk hissim kaçmak oldu”, diye düşüncelerini ifade etmiştir.
Atatürk öğrencilerin sınavlarında hazır bulunmakla hem öğrencilerin bilgi
seviyelerini ölçmüş, hem de ders kitaplarının içerdiği bilgileri gözden geçirmiş, hatta
bazen ilgili ders kitabının yeniden ele alınmasını istemiştir. Mualla Hanım’a Osmanlı
Palazoğlu, a.g.e., s. 339.
Bkn. EK-15 ve 16’da Atatürk’ün imzaladığı 1932-1933 eğitim-öğretim yılına ait II. Devre son
sınıfların Yurt Bilgisi, Tarih, Coğrafya not fişleri.
436
437
149
Devleti yükselme döneminde iken birden bire çökmesindeki dönüm noktasını
sormuştur.
Mualla
Hanım’ın
Merzifonlu
Kara
Mustafa
Paşa’nın
Viyana
Muhasarası’nı ve Kırım Hanının kıskançlık yüzünden ihaneti cevabını ise
tekrarlatmış ve Osmanlı Devleti’nin buradaki yenilgiyle gerileme dönemine
girdiğinin altını çizmiş, eğer burada kazanılsaydı Osmanlı Devleti’in gerileme
dönemine girmeyeceğini belirtmiştir. Bu sıkıcı havadan orada bulunanları
uzaklaştırmak için de birden bire “Kocatepe” ye geçmiş, bir harita üzerinde eliyle
göstererek geçtiği yerleri işaret etmiştir.
Mualla Hanım, Atatürk’ün derse olan
katkısını, “o derece ciddi, o derece içten gelen bir anlatım”, diye ifade etmiştir.438
Öğrenciler, Atatürk’ün onlara bir şeyler anlatmaktan ne kadar keyif aldığını
görmüşlerdir. Tarihi yapan, yazan bir dehayla bir arada olmaktan da onur
duymuşlardır. Müzeyyen Hanım’a ise Hindistan’ın yeryüzü şekilleri hakkında
sormuş, onun cevabındaki yanlışını ise yine kendisine sorular sormak suretiyle
düzelttirmiştir. Hatice isimli kız öğrenciye ise Atatürk, Türkiye’nin büyük
devletlerarasına girebilmesi için ne yapması gerektiği hakkındaki sorusuna da
sabırsızlık ile yine kendi cevap vermiş, “çalışmak, el birliği ile çalışmak”
demiştir.439
Ankara Kız Lisesi’nin müsamereleri ve piyesleri başlığı altında anlatmış
olduğumuz, Kız Lisesi’nin 12 Mayıs 1934 günü olan müsameresi Halkevi’nde
yapılmış ve Atatürk de müsamereyi şeref locasından izlemiştir. Müsamereden dolayı
okulu da ikinci kez ziyaret etmiştir. 440
Atatürk’ün Ankara Kız Lisesi’ni üçüncü ziyareti, 1934-1935 ders yılının I.
Döneminde Kasım 1934’te Avni Yukaruç’un okul müdürü olduğu dönemde
gerçekleşmiştir.
Koridorda dolaşırken bir sınıfın önünde durmuş ve dersin ne
olduğunu öğrenip, izin alıp sınıfa girmiştir. Sorduğu sorular ve verdiği cevaplar
ileriki günlerde kadına seçme ve seçilme hakkının verilmesinin arifesine rastlamıştır.
Jülide Gülizar , “Ankara Kız Lisesi”, Ankara Kız Lisesi Bir Okulun 80 Yılı , s. 10-12; Uzmay,
a.g.e., s. 24-26; “Gazi, Gençlik ve Tarih-Gazi Hazretlerinin İmtihanlarında Bulunduğu Muallim ve
Öğretmenlerin Duyguları”, Hakimiyet-i Milliye, 22-23 Temmuz 1933; “Ankara Mekteplerini Takdir”,
Kurun, 4 Temmuz 1933; “Büyük Şeften İntibalar-Ankara Kız ve Erkek Liseleri Muallimleri,
Talebesinin, Gazi Hazretleri Hakkındaki İhtisasları”, Cumhuriyet, 20 Temmuz 1933; “Ankara
Mekteplerini Takdir”, Kurun, 4 Temmuz 1933.
439
“Gazi, Gençlik ve Tarih”, Hakimiyet-i Milliye, 22 Temmuz 1933.
440
Palazoğlu, a.g.e., s. 360; Yücel, a.g.e., s. 478.
438
150
Kanun henüz TBMM’de dahi görüşülmemiştir. Vatandaşın en büyük ödevinin ve en
büyük hakkının ne olduğu, ileride kadınların mebus olmaya ve ülkenin geleceğinde
rol almaya hazır olup olmadıklarına yönelik sorularını yöneltmiştir. Verilen cevapları
tatmin edici bulmayınca kendisi cevaplamıştır. “Vatandaşın en büyük hakkı seçim ve
en büyük ödevi de askerliktir.”, diyecektir. Dünyada kadınların seçme ve seçilme
hakkına dair çok mücadele verdiklerini, fakat Türk kadınlarının bu hakkı Milli
Mücadele’ye verdiği katkı ile aldığını, yakında asker de olacaklarını söylemiştir.
Hatta seçme ve seçilme hakkını alırsanız, beraberinde askerlik de yapacaksınız, diye
ilave ettiğinde kızlar, “Oluruz”, diye haykırmıştır. Ardından öğretmenler ile fotoğraf
da çekilmişlerdir. Kasım ayının son günlerine rastlayan bu ziyaretin hemen ardından
5 Aralık 1934’te kadınlara seçme ve seçilme hakkı TBMM’nde kabul edilmiş ve kız
okullarına da Askerlik dersi konmuştur.
441
Kadınlara seçme ve seçilme hakkının
hemen arefesine hem den bir kız okuluna böyle bir ziyaretin denk gelmesi oldukça
anlamlıdır. Kadınların siyasi haklarının genişletilmesine yönelik çıkarılması
düşünülen kanun bir kız okulunda gündeme getirilerek kamuoyunun nabzı
yoklanmış, hem de Türk kadınının Milli Mücadele’de verdiği mücadelenin devamını
genç kızların siyasi alanda da devam ettirebilerinin müjdesi verilmiştir.
Atatürk’ün Ankara Kız Lisesi’ne ziyareti sırasında dönemin Milli Eğitim
bakanları yanında bulunmuştur. Daha sonraki dönemlerde de Milli Eğitim
bakanlarından Hasan Ali Yücel, 1941-1947 mezunlarından Cumhurbaşkanlarımızdan
İsmet İnönü’nün kızı Özden (Toker) İnönü’nün belirttiği üzere Kız Lisesi’ni ziyarete
gelmiştir. 442
Atatürk, Ankara Kız Lisesi’ni ziyaret geldiği kadar, Kız Lisesi öğrencilerinin
zaman zaman Çankaya Köşkü’ne de davet etmiş, onlarla yemek yemiş ve ardından
çalışma odasında sohbet etmiş olduğunu 1930’lu yıllarda Ankara Kız Lisesi’nde
öğrenci olan Leman Doğangün anılarında belirtmiştir. İki savaş arası dönemde
Türkiye’de Haziran 1934’te 27 günlük ziyarette bulunan İran Şahı Rıza Pehlevi’nin
Ankara’daki eğitim kurumlarını ziyareti sırasında İsmetpaşa Kız Enstitüsü, Ticaret
Lisesi, Yüksek Ziraaat Enstitüsü ve Gazi Terbiye Enstitüsü de gezdirilmiştir. Rıza
Münir Hayri Egeli, Atatürk’ün Bilinmeyen Hatıraları, Ahmet Halit Kitabevi, İstanbul, 1954, s.
46-48; Ankara Kız Lisesi, “ Bir Okulun 80 Yılı ”, , s. 7-8.
442
Özden (İnönü) Toker ile 18.11.2016’da Pembe Köşk’te yapılan görüşme.
441
151
Pehlevi 19 Haziran 1934’te İsmetpaşa Kız Enstitüsü’ndeki resim ve elişleri sergisini
de gezmiş ve cumhuriyet yönetiminin kız eğitimine verdiği önemden memnun
olmuştur. İşte bu ziyaretinde İran Şahı’nın karşılanması sırasında Leman Doğangün
de Ankara Kız Lisesi’nin bayrağını taşımakla görevlidir. Bir görevli yanına gelip,
İran Şahı size “Merhaba Gençler”, “Nasılsınız? ”, dediğinde “Sağ Ol”, şeklinde
cevap vereceksiniz, diye tenbih etmiştir. Leman Hanım, Atatürk’ün anadile olan
duyarlılığını göstermesi bakımından çok önemli görmüştür. O günden sonra da bu
şekilde karşılama devam ettirilmiştir. 443
Atatürk, Egli’nin mimarlığını yaptığı Ankara Kız Lisesi binasını birinci ve
ikinci devrenin birarada eğitim görmeye başladığı ilk eğitim-öğretim yılının sonunda
ziyaret etmeye başlamıştır. Atatürk’ün kız çocuklarının yetişmesine gösterdiği özen,
Milli Mücadele boyunca Türk kadınının verdiği katkının ve desteğin yeni Türk
devletinin çağdaşlaşma sürecinde de devam etmesi gerektiğine olan inancından
gelmektedir. Türk kadını, Milli Mücadele boyunca, bir toplumun yalnızca erkeğin
gücüyle var olamayacağını ispatlamıştır. Cumhuriyet Dönemi’nde de çağdaş Türk
kadını imajı, verilecek eğitimle oluşturulacaktır.
443
“Sağol”, Çayyolu, Tayyibe Uç, Leman Doğangün’den aktaran, 30.04.2008; M. Volkan Atuk; “İran
Şahı Pehlevi’nin Türkiye Ziyareti”, Çağdaş Türkiye Araştırmaları Dergisi, XVII/35, Cilt: 17, Sayı:
35, (2017) s. 219, 239.
152
2.5. Ankara Kız Lisesi’nde Yabancı Misafirler
Bir önceki bölümümüzde 1929’da okula gelen yabancı misafirler olan
Mösyö Albert Gabriel ve Mösyö Orley tarafından ziyaret edilmişti ki, o dönmede
okul zaten Türkocağı’nın binasını kullanıyordu. Ankara Kız Lisesi’ne 1930’lu
yıllarda gelen yabancı misafirlerin ise Tarih öğretmeni Afet İnan tarafından davet
edildiğini mezunlardan 1959-1962 mezunu Prof. Dr. Engin Kendi belirtmiştir.
Cenevre’de eğitimi sırasında Afet Hanım’ın derslerine giren Prof. Dr. Eugene
Pittard, Afet İnan tarafından Türkiye’ye gelip konferans vermesi için 15 Aralık
1935’te davet edilmiştir. Ancak Pittard rahatsız olduğundan ve doktorların da uzun
bir seyahate izin vermemesinden dolayı ancak 1937’de eşi ile birlikte Türkiye’ye
gelebilmiştir. Florya Köşkü’nde Atatürk ile birlikte olmuştur. O sırada Türk Tarihini
Tetkik Cemiyeti (Türk Tarih Kurumu) Asbaşkanı olan Afet Hanım ve Prof. Pittard
ve eşi Ankara Kız Lisesi’ni 26 Mart 1938’de ziyaret etmişlerdir. Toplantıda ev sahibi
sıfatı ile okulda daha önce tarih öğretmeni olarak çalışmış Afet Hanım’dan başka
Kültür Bakanlığı müfettişlerinden İsmail Fethi Esfenderiyaroğlu, Kız Lisesi müdürü
Sami Argüden, Kız Lisesi öğretmenleri ve öğrencileri hazır bulunmuştur. Misafirleri
lisenin kapısında okul müdürü, öğrenciler ve öğretmenler karşılamıştır. Bayan Pittard
Kız Lisesi salonunda genç kızlar ile sohbet etmiştir. Dünya edebiyatı tarihinde
önemli bir yeri olan Madam de Maintenon ile Madam de Stael lakaplı Anne-LouiseGermaine Necker hakkında konuşmuşlardır. Kız Lisesi öğrencileri de misafirleri
onuruna bir çay vermiş, kendi elleri ile bir sofra hazırlamıştır. Fransızca bilen kız
öğrenciler misafirler ile konuşmuş ve öğrenciler duygularını anlatmışlardır.
Hayrünnisa Yazıcıoğlu arkadaşları adına Fransızca olarak “Hoşgeldiniz”, demiştir.
Misafirler de aydın bir topluluğun karşısında olduklarını söz ve davranışları ile ifade
etmiştir. Öğrencilerden Neriman Menemencioğlu Türk tarihinin çeşitli bölümlerini,
özellikle de ilk ve son dönemlerini anlatmış, Atatürk’ün annesi büyük Türk kadını
Zübeyde Hanım’dan bahsetmiştir ve çok alkış almıştır. Neriman Ertan, “Jül Verne’in
Hayatı” konulu etüdü okumuş ve ardından müzik başlamıştır. Kız öğrenciler türkü
söylemiş, yerel kıyafetlerle oynamışlardır. Prof. Dr. Pittard ve eşi yerel kıyafet ve
türküleri çok beğenmişler, dünya aydın kadınlığı adına genç kızların davranışlarını
takdir etmiş, öğrencilerin konuştuğu Fransızca’dan ve Türkiye’nin ileri gitmesinden
memnun olduklarını ifade etmişlerdir. Öğrenciler de memnun olmuştur. Prof. Dr.
153
Pittard Ulus gazetesine verdiği demeçte, bu kadar mutlu genç kız arasında olmaktan
kıvanç duyduğunu, Türkiye’nin ilerleme ve gelişme hamlesinden haz duyduğunu,
ileride üniversite ve yüksekokulda erkek arkadaşlarına sosyal hayatlarında ve vatan
savunmasında el ele destek olacaklarını vurgulamıştır. Kızların iyi bir aile kurmak,
iyi bir anne olmak gibi vazifeleri de olduğunun altını çizmiştir. Erkeklerin
değerlerinin onları yetiştiren anneleri ile ölçüleceğinin belirtmiştir. 444
1930-1950 yıllarında okulu ziyarete gelen başka bir yabancı misafir ise
Fransa’nın Dijon Kız Lisesi müdürü Matmazel Parde, 23 Şubat 1940’ta Ankara’daki
okullarda incelemelerde bulunmuştur. Aslında Türkiye’ye sekiz yıl önce gelmek
istemiş, ancak rahatsızlığı nedeni ile ziyaret edememiştir. Egli’nin çizimini yaptığı
Kız Lisesi binasını geniş ve aydınlık bulmuştur. Lisenin biri birinci, diğerleri ise son
sınıflara ait olmak üzere üç Fransızca dersini dinlemiştir. Son sınıftaki öğrenciler
metin okuyup tercüme etmişlerdir. Öğrencileri istidatlı bulmuştur. 445
Ankara Kız Lisesi öğrencileri, okullarına gelen yabancı misafirleri karşılarken
gösterdiği incelik, zerafet ve onların dilinde sohbet edebilmeleri ile çağdaş Türk kızı
imajı
çizmişlerdir.
Aynı
zamanda
kız
okullarındaki
eğitimin,
erkek
okullarındakinden geri olmadığını göstermişlerdir.
2.6. Bayramlar
1930-1950 yılları arasında Ankara’da ortaokul ve liselerin katıldığı bayramlar
Cumhuriyet Bayramı (29 Ekim), Jimnastik Bayramı/Şenliği (26 Nisan), Gençlik ve
Spor Bayramı (19 Mayıs), İdman Bayramı (27 Mayıs)’dır. 446 Mayıs ayında kutlanan
Okullar Bayramı ise Kültür Bakanlığı tarafından 16 Nisan 1936’da kaldırılmıştır.447
Beden Terbiyesi ve İzcilik Müdürlüğü’nün Cumhuriyet Bayramlarına okulun
beden eğitimi öğretmenini ve yedek subaylık yapan öğretmeninin nezaret edeceği448
yönündeki tebliğ doğrultusunda Ankara Kız Lisesi’nde Cumhuriyet Bayramı
“Ankara Kız Lisesi’nde Prof. Dr. Pitar ve Refikası Şerefine Bir Çay Ziyafet Verildi.”, Ulus, 27
Mart 1938; İnan, a.g.e., s. 155, 162, 169, 172. Bkz. EK-18.
445
“Bir Fransız Mektep Müdürü Şehrimizde Tetkikler Yapıyor.”, Ulus, 24 Şubat 1940.
446
Cumhurbaşkanları, Başbakanlar, …, s. 70.
447
“Okullar Bayramı”, Kurun, 17 Nisan 1936.
448
Tebliğler Dergisi, 14 Ekim 1940, Cilt: 3, Sayı: 92, s. 46.
444
154
kutlamalarına okulun Beden Eğitimi öğretmenleri nezaret etmiştir. 449 1941-1947
yılları arasında Ankara Kız Lisesi’nde eğitim gören Cumhurbaşkanlarımızdan İsmet
İnönü’nün
kızı
Özden
(İnönü)
Toker’in
ifade
ettiği
üzere,
Cumhuriyet
Bayramları’nda Kız Lisesi öğrencileri Meclis Başkanı ve Cumhurbaşkanı’nı da
ziyaret etmişlerdir.450
Atatürk’ün son kez izlediği 19 Mayıs 1938 tarihli Gençlik ve Spor Bayramı
kutlamalarında ise kız öğrenciler İsmetpaşa Kız Enstitüsü’nün Beden Eğitimi
öğretmeni Neriman Hanım’ın, erkek öğrenciler ise Atatürk Erkek Lisesi Beden
Eğitimi öğretmeni Mahmut Bey’in yönetiminde başarıyla okullarını temsil
etmişlerdir. Bu gösteriler esnasında Atatürk, 19 Mayıs Bayramını gençliğe armağan
etmiş ve yurt çapında kutlanan 1939 yılı 19 Mayıs Bayramı’nda söylenen “Dağ
Başını Dumana Almış” marşı, Gençlik ve Spor Bayramı’nın simgesi olmuştur. 451
Ankara
Kız
Lisesi’nin
katıldığı
kutlamalardan
biri
de
Jimnastik
Bayramı/Şenliği’dir. Başbakan İsmet İnönü, Adalet, İç İşleri, Kültür ve Gümrük
Bakanları, milletvekilleri ve öğrenci ailelerinin de izleyici olarak katıldığı 26 Nisan
1935 tarihli kutlamalar Gazi Enstitüsü spor alanında icra edilmiş ve burada kız
okulları, jimnastik öğretmeni Zehra Hanım idaresinde jimnastik gösterileri ve okullar
arasında eğlenceli yarışlar yapılmıştır.452
Kutlama törenleri hazırlık ve icra safhasında iki husus dikkat çekmektedir.
Bunlardan ilki öğrencilerin kıyafetlerinin spor için oldukça uygun ve modern bir
görünüm arz etmesidir. 19 Mayıs kutlamaları kapsamında düzenlenen provalar için
bütün okullardan öğrencilerin kısa şortla stadyuma kadar yürüdükleri ve 19 Mayıs
Stadyumu’nda kız-erkek öğrencilerin karışık olarak çalıştıkları bilinmektedir.453
Tanyer, a.g.e., s. 166.
Özden (İnönü) Toker ile 18.11.2016’da Ankara Pembe Köşk’te yapılan görüşme.
451
TBMM Zabıt Ceridesi, , Devre: 5, Cilt: 26, s. 217.; Ankara Kız Lisesi, Bir Okulun 80 Yılı, s. 24;
Akbulut ; a.g.m., s. 1, 5, 7-8.; Taha Akyol; Ama Hangi Atatürk, Doğan Kitap, İstanbul, 2008, s.
530.; Makbule Sarıkaya; “Selim Sırrı Tarcan ve Gürbüz Türk Çocuğu”, Atatürk Araştırma Merkezi
Dergisi, Cilt: 24, Sayı: 70, (2008), s. 115, 120.; Alkan; a.g.m., s. 30-41.; Nevin Ateş; Yurtsever; “19
Mayıs Nasıl Bayram Oldu?”, Toplumsal Tarih Dergisi, Sayı: 113, (2003), s. 34-37.; … “Türkiye’de
Cumhuriyet Döneminde Beden Eğitimi ve Spor Öğretmeni Yetiştiren Okulların Eğitimini Hazırlayıcı
Çalışmalar”, Beden Eğitimi Spor Bilimleri Dergisi, Cilt: 1, Sayı: 2, (1996), 73.: Yılmaz Özdil, “Dağ
Başını Duman Almış”, “Sözcü”, 16.06.2017.
452
“Ankara Okullarının Jimnastik Şenliği”, Hakimiyet-i Milliye, s. 1, 8; 27 Nisan 1935, s. 6.
453
Özden (İnönü) Toker ile 18.11.2016’da Ankara Pembe Köşk’te yapılan görüşme.
449
450
155
Dikkat çekici ikinci husus ise Ankara Kız Lisesi’nin gördüğü ilgi ve
öğrencilerinin hangi sosyal çevreden gelirlerse gelsinler sergiledikleri mütevazi
tavırlardır. Dönemin önemli bir siyasi figürü olan Cumhurbaşkanı İsmet İnönü’nün
kızı Özden (İnönü) Toker’in de eğitim için Ankara Kız Lisesi’ni tercih etmesi ve
okul içi-dışı faaliyetlerde sıradan bir öğrenci gibi davranması son derece ilginçtir.
Bizi bu yoruma götüren Özden (İnönü) Toker’in dönem arkadaşı Özden Bulut’un
anlatımlarıdır. Özden (İnönü) Toker 19 Mayıs Gençlik ve Spor Bayramı sonrasında
arkadaşları ile birlikte Ankara Kız Lisesi’ne kadar yürümüş, herhangi bir vasıta
kullanmadığı gibi bir güvenlik endişesi de yaşanmamıştır. Yine Ankara Kız
Lisesi’nin 1947-1948 mezunlarından TRT spikerleri Jülide Gülizar, İsmet İnönü’nün
kızının da Ankara Kız Lisesi’nde olduğunu, kendisiyle aynı cins kumaştan okul
kıyafeti ve Sümerbank’tan alınmış ayakkabıları giydiğini görünce şaşkınlığını
gizleyememiştir.454
Atatürk’ün ebediyete intikali sonrasında düzenlenen 19 Mayıs törenlerinde
Ankara’daki tüm öğrenciler gibi Ankara Kız Lisesi öğrencileri de Ata’larına gerekli
tazimi göstermeyi ihmal etmemişlerdir. 1940 yılında düzenlenen program bu
durumun
en
net
göstergelerinden
biridir.
Ortaokul,
lise
ve
yüksekokul
temsilcilerinden oluşan bir heyet 19 Mayıs 1940 tarihinde yapılan kutlamaları
öncesinde ilk olarak Atatürk’ün Etnografya Müzesi’ndeki geçici kabrini ziyaret
etmişlerdir. Ardından Saman Pazarı üzerinden Ulus meydanındaki Zafer Abidesi
ziyaret edilerek, 19 Mayıs Stadyumu’na geçilmiştir. Burada Maarif Vekili’nin
ardından kürsüye çıkan Ankara Kız Lisesi öğrencilerinden “Bayan Altıntaş”, yaptığı
konuşmada 19 Mayıs’ın Türk Milleti ve gençliği için ifade ettiği yüksek anlamı
belirttikten sonra Atatürk’ün emaneti olan inkılabı gençliğin kanı pahasına
koruyacağına vurgu yapmıştır.455
4 Şubat 1946’da yayımlanan bir genelge ile 19 Mayıs Gençlik ve Spor
Bayramları kutlamaları ile ilgili düzenlemelerde bulunulmuştur. Bahse konu
genelgeyle, orta dereceli okullarda kız ve erkek öğrencilerin yapacağı jimnastik
hareketleri ve spor gösteri programları, Milli Eğitim Müdürlüğü’nde toplanacak
Beden Eğitimi öğretmenlerinden oluşan bir komisyon tarafından belirlenecek,
454
455
Özden Bulut ile 25.05.2018’de Ankara’da yapılan görüşme; Gülizar, a.g.e., s. 190.
“Gençlik ve Spor Bayramı Dün Kutlandı”, Ulus, s. 5-6, 20 Mayıs 1940.
156
okulların Beden Eğitimi derslerinde program doğrultusunda antremanlar yapılarak
öğrencilerin hazır bulunuşlukları artırılacak ve gösteriler esnasında okulların
doktorları da sağlık malzemeleriyle birlikte hazır bulunacaktır. 456
Bu dönemde yurt çapında yapılan bayram/kutlamalara ilave olarak Ankara
Kız Lisesi’nin müstakil bazı organizasyonlar düzenlediği de görülmektedir. 19431944 Eğitim-Öğretim Yılı’nın sona ermesi ile idareciler, öğretmenler ve davetlilerin
katılımıyla 13 Mayıs 1944’te düzenlenen “Spor Bayramı” bunlardan biridir. 457 Bu
faaliyetten bir yıl sonra 12 Mayıs 1945 tarihinde yine Ankara Kız Lisesi’nin
bahçesinde düzenlenen “Jimnastik Gösterileri” de bu kapsamda değerlendirilebilir.458
Ancak benzer bir aktivitenin İzmir Erkek Lisesi tarafından 1936 yılından itibaren
“Atletizm Bayramı” adı altında düzenlenmiş olması da bu tür girişimlerin Ankara
Kız Lisesi’ne has olmadığını göstermesi açısından önemlidir. 459
2.7. Sosyal ve Kültürel Etkinlikler
Bu dönemde Ankara Kız Lisesi öğrenci ve öğretmenlerinin katılımıyla
düzenlenen sosyal ve kültürel faaliyetler; piyesler, okul gezileri, izcilik çalışmaları,
münazaralar, mezuniyet çayları, sergiler ve öğrenci kollarının aktivitelerinden
oluşmuştur. Bu tür bireysel ve toplu sosyo-kültürel etkinlikler aracılığıyla bir yandan
öğrencilerin
birbirleriyle
kaynaşması
ve
sosyalleşmesi,
diğer
yandan
da
karakterlerinin gelişimi ve özgüven kazanmaları hedeflenmiştir.460 Öğrenciler, Türk
Ocağı’ndaki toplantılara katılmışlar, Dil ve Tarih-Coğrafya Fakültesi Farabi
Salonu’nda düzenlenen okullararası münazaralara iştirak etmişlerdir. 461 Ankara Kız
Lisesi’nin bu dönemde henüz kendi salonu olmadığından, mezuniyet çayları için
Atatürk Erkek Lisesi’nin salonu kullanılmıştır. Ailelerin de katıldığı mezuniyet
Tebliğler Dergisi, Cilt: 8, Sayı: 366, (1946), s. 382.
“Kız Lisesi’nde Spor Bayramı”, Ulus, 14 Mayıs 1944.
458
“Kız Lisesi’nde Jimnastik Gösterileri”, Ulus, 13 Mayıs 1945.
459
Tınal, a.g.e., s. 78-79.
460
Bahri Ata; “Dr. Halil Fikret Kanat ve Odenwald Okulu”, acikarsiv.gazi.edu.tr, Erişim Tarihi:
31.10. 2018, s. 11-13.; Yücel Gelişli, Öğretmen Yetiştirmede Ankara Yüksek Öğretmen Okulu
Uygulaması, Milli Eğitim Bakanlığı Yayınları, İstanbul, 2006, s. 53.
461
Özden (İnönü) Toker ile 18.11.2016 tarihinde Ankara Pembe Köşk’te yapılan görüşme.
456
457
157
törenlerinde öğrencilerin diplomaları dönemin müstesna isimleri tarafından
verilmiştir.462
2.7.1. Geziler
Ankara Kız Lisesi öğrencileri, okul idarecileri ve öğretmenlerinin de
katılımıyla şehir içi/şehir dışı araştırma ve inceleme gezileri düzenlenmiştir.
9 Mayıs 1934 tarihinde Kız Lisesi’nin tüm öğrenci ve öğretmenleri Tarih
öğretmeni Afet Hanım’ın nezaretinde Gazi Orman Çiftliği’ni ziyaret etmişlerdir. Bu
geziye ait bir fotoğrafın Ekler kısmında sunulduğu gün boyunca öğrenciler çiftliği
gezmiş, ip atlamış, birdirbir oynamışlar, Gazi’nin yanında bulunan Kılıç Ali, Nuri
(Conker) ve Hikmet (Bayur) gibi isimler de bu oyunlara eşlik etmişlerdir. Ayrıca
Gazi, öğrencilere temsili olarak Türk-Yunan Savaşı ve Ankara Savaşı’nın
uygulamasını yaptırmıştır. Ankara Kız Lisesi öğrencilerinin Atatürk’ü ziyaretlerinde
birlikte çektirdikleri fotoğraf, 1998 yılına milli piyango biletinin üzerinde yer
almıştır. 463 Kız Lisesi 1937 yılı Bahar Bayramı’nda da Gazi Orman Çiftliği’ne
gitmiştir. Marmara Köşkü önündeki büyük havuzun etrafında oturan öğrencilere
katılan Gazi onlarla sohbet etmiş, sorular tevcih etmiştir.464
Gezilerin düzenlenme/icra safhasında okulun seyahat kolunun son derece
etkili olduğu görülmektedir. Bu kol marifetiyle kayak yapmaya gidilmiş, Gazi
Enstitüsü laboratuvar ve atölyeleri incelenmiş, Gazi Orman Çiftliği Hayvanat
Bahçesi, Tahnit İşleri Müzesi, süt-yağ-yoğurt atölyeleri ve bira fabrikası ziyaret
edilmiştir. Ziraat Enstitüsü, Baytar Fakültesi, elektrik fabrikası, otomatik telefon
santrali ve müzeler gezilmiştir. 465 Ayrıca Coğrafya öğretmeni Münevver Çilesiz
Hanımın nezaretinde Türk Hava Kurumu’nun Etimesgut’taki tesisleri gezilmiş ve
uçuş yapılmıştır.466
Özden Tolunay ile 16.08.2016 tarihinde Ankara’da yapılan görüşme.
Tan, a.g.e., s. 149, 157, 168.; Palazoğlu, a.g.e., s. 356-360.; Ankara Kız Lisesi, “ Bir Okulun 80
Yılı ”, s. 8. Bkz. EK-17.
464
Ankara Kız Lisesi, “ Bir Okulun 80 Yılı ”, s. 24.
465
Ankara Kız Lisesi 1934-1935 Yıllığı, 1935, s. 43.
466
“Kız Lisesi Okurları Türk Hava Kurumu’nun Etimesgut Alanında”, Ulus, 23 Mart 1944.
462
463
158
Ankara içinde olduğu kadar Ankara dışında da gezi ve incelemelerde
bulunulmuştur. Tarih öğretmeni Afet Hanım’ın nezaretinde 21 Mart 1933 tarihinde
Ankara Kız Lisesi ve Gazi Lisesi öğrencilerinin İstanbul gezileri bunlardan biridir. 467
Daha sonra Kız Lisesi öğrenci ve öğretmenlerinden oluşan 75 kişilik bir grup
24 Mart 1940’da Hatay’a gitmiştir. Hatay Valisi’nin son derece sıcak karşıladığı
heyet, şehrin tarihi, coğrafyası, ekonomisi hakkında bilgi aldıktan sonra İskenderun
üzerinden ekspresle Ankara’ya dönmüşlerdir. 468
Yine aynı günlerde okul müdürü Tezer Taşkıran’ın da katıldığı 60 kişilik bir
öğrenci grubu trenle Adana’ya gitmiştir. Ağız mızıkaları çalınıp, şarkılar söylenerek
gerçekleştirilen bu yolculuk esnasında seyahate katılan her bir öğretmene 5-6 kız
öğrencinin sorumluluğunu verilmiştir. Torosların eteklerine kadar karlar içinde
yapılan bu yolculuk ve Adana’da gördükleri ilgiden hoşnut olunmuştur.469
Kız Lisesi öğrencilerinden oluşan 75 kişilik bir başka grup da 26 Mart
1945’te Zonguldak’a bir gezi düzenlemiştir. Aralarında dönemin Cumhurbaşkanı
İsmet İnönü’nün kızı Özden (İnönü) Toker’in de bulunduğu öğrenciler Maden
Teknisyeni Okulu’nda misafir edilmiş, Üzülmez bölgesinde düzenlenen çaya
katılmış, kok fabrikasını ve bu fabrikanın Dilaver, Yeşildağ, Kozlu, Kilimli
bölgelerindeki tesislerini gezmişlerdir. 470
1946 yılı kış tatilinde ise Coğrafya öğretmeni ve müdür yardımcısı Münevver
Çilesiz Hanım, lise birinci sınıflardan sorumlu müdür yardımcısı Mübeccel Atamer
ve Milli Güvenlik öğretmeninin gözetiminde Antalya’ya gidilmiştir. Ankara’dan
trenle başlayan yolculuk, Burdur’dan sonra otobüsle devam etmiştir. Öğrenciler
Antalya’da Erkek Sanat Lisesi’nin yatakhanesinde 12-15 kişilik odalarda
konaklamışlardır.471 Bu geziye katılan Özden (İnönü) Toker’in mütevazı davranışları
tüm arkadaşlarının takdirini toplamıştır.472
“Ankara Gazi ve Kız Lisesi Talebeleri İstanbul’a Geliyorlar”, Cumhuriyet, 22 Mart 1933.
“Kız Lisesi Talebe ve Muallimlerinin Hatay’daki Tetkikleri”, Ulus, 25 Mart 1940.
469
Mualla İhsan Bora, “Ankara Kız Lisesi İle Beraber Torosları Aşarken”, Ulus, s. 5, 27 Mart 1940.
470
“Ankara Kız Lisesi Öğrencileri Zonguldak’ta”, Ulus, s. 2, 26 Ekim 1945.; Özden (İnönü) Toker ile
18.11.2016 tarihinde Ankara Pembe Köşk’te yapılan görüşme.
471
Ankara Kız Lisesi, “ Bir Okulun 80 Yılı ”, s. 43-44.; Prof. Dr. Suna (Bolat) Duru’nun dergide
yayınlanmış anılarından; “Ankara Kız Lisesi Öğrencilerinin Gezisi”, Ulus, 25 Mart 1946; Özden
Bulut ile 25.05.2018 tarihinde Ankara’da yapılan görüşme.
472
Ayhan Göletli ile 23.03.2019’da yapılan telefon görüşmesi.; Gülizar, a.g.e., s. 190.
467
468
159
7 Mart 1947 tarihinde Prof. Dr. Georg Rohde (1935’de Magburg
Üniversitesinden Türkiye’ye
gelmiş
yabancı
uzman)
başkanlığında
Güney
Anadolu’nun tarihi bölgelerine düzenlenen geziye ise Kız Lisesi’nin “klasik şubesi”
ve diğer şubeler katılmıştır. Kafile İçel, Viranşehir, Narlıkuyu’yu, Tarsus ve
Adana’yı gezmiştir. 473 Klasik şube öğrencilerinin, DTCF Fakültesi’nde Latince
kürsüsünden Prof. Dr. Rohde ile dolaşmaları, Latince öğreniminin pekiştirlmesi
açısından yararlı olmuştur.
Kız Lisesi tarafından 22 Nisan 1951 tarihinde Zonguldak’a ikinci bir gezi
daha düzenlenmiştir. 474
Atatürk, Egli’nin binasında ortaokul ve lise öğrencileri bir arada eğitim
görmeye başladığında ziyaret etmişti. Sınıfta dese girmiş, sınavlarında bulunmuş,
müsamerelerini izlemişt. Ankara Kız Lisesi öğrencileri de bahar ayklarında O’nu
zirete gitmişlerdir. Zaman zaman şehir dışına yatılı yapılan ziyeretler ile aileden
uzakta kalabilme, kaynaşma, bilgi ve görgülerini artırma tecrübesi edinmişlerdir.
2.7.2. Müsamereler ve Piyesler
Bu
dönemde
okullarda
gerçekleştirilecek
temsillerle
alakalı
bazı
düzenlenmelerde bulunulduğu görülmektedir.
7 Nisan 1930 tarihli talimatnamede; sahnelenecek piyeslerin milli, vatani,
ahlaki ve estetik değer taşıması, öğrencide iyimserlik telkin etmesi, senaryolarının
Ahmet Vefik Paşa veya Ali Paşa’nın Moliere’den “adapte” ettiği klasikler ya da
okullara özel yazılmış eğitici piyeslerden seçilmesi, oynanacak piyesleri okul
müdürünün uygun göreceği bir öğretmen çalıştırması, öğrencilerin şive, telaffuz, eda,
temsil hatalarının düzeltilmesi istenmiştir.475
Talim ve Terbiye Kurulu’nca 6 Şubat 1950 tarihinde yayımlanan ve 28 Kasım
1930 tarihli “Mekteplerde Verilecek Müsamereler” ve “Mektep Temsilleri Hakkında
Alınacak
Tedbirler”
adlı
yönetmelikleri
geçersiz
kılan
yönetmelikteyse,
müsamerelerin düzenlenme amacı; öğrencilerin bireysel ve toplumsal gelişimlerini
“Güneye Giden Öğrenciler Ankara’ya Döndü”, Ulus, 17 Mart 1947; Tanyer, a.g.e., s. 287.
Ulus, 23 Nisan 1951.
475
Yücel, a.g.e., s. 360-361.
473
474
160
sağlamak, estetik yönlerini kuvvetlendirmek, yeteneklerini ortaya çıkarmak, okul ile
aileler arasındaki birliği kuvvetlendirmek ve öğrencilerin iyi zaman geçirmelerini
sağlamak, olarak belirlenmiştir.476
Yönetmelikle, ulusal bayramlar ve ders yılı sonuna yönelik müsamerelerde
eğer okulun kendine mahsus bir sahne ya da salonu yok ise başka bir okulun salonu,
Halkevi ya da okul bahçesinin kullanılabileceği de karara bağlanmıştır. Bu bağlamda
Ankara Kız Lisesi de 1930-1950 döneminde müsamerelerini Halkevi’nde
düzenlemiştir. Ankara Kız Lisesi’nde müsamere, piyes gibi etkinliklere öğrenci
hazırlanmış, zaman zaman devlet büyükleri, hatta Atatürk de prova ya da gösterileri
izlemeye gelmiştir. Ankara Kız Lisesi, Ankara Erkek Lisesi, Gazi Terbiye Enstitüsü
ve İsmet Paşa Kız Enstitüsü’nün birlikte 1932 yılı başında hazırladığı “Akın” isimli
piyesin Halkevi’ndeki provalarını izlemesi bu durumun örneklerinden birini teşkil
etmektedir.477
Okulun öğretmenlerinden Faruk Nafiz’in yazdığı, sahne dekorunun ise İsmet
Paşa Kız Enstitüsü ile Ankara Kız Lisesi atölyelerinde 10 gün içerisinde hazırlandığı
bu oyun Halkevi’nde sahneye konulmuş, piyesin proloğunu Ankara Kız Lisesi’nden
Sabahat isimli kız öğrenci okurken, yine Kız Lisesi’nin korosu da parçayı
seslendirmiştir. Oyunun önemi, Türkiye’de bir ilk kez tarihi bir eserin gençler
tarafından teknik olarak hazırlanıp sahneye konulmasından kaynaklanmaktadır. 478
Ankara Kız Lisesi öğretmen ve öğrencileri tarafından hazırlanan bir başka
program da 1931-1932 ders yılının sonunda Halkevi’nde düzenlenmiştir. İstiklal
Marşı’nın okunması ile başlayan programda, sırasıyla Kız Lisesi müzik öğretmeni
Naciye Hanım’ın hazırladığı bir perdelik küçük bir Quaretto operet oynanmış,
ardından da Molier’in eserlerinden Baurgesis Gentilhomme sahnelenmiştir. 479 O
Tebliğler Dergisi, Karar Sayısı: 115, Cilt: 12, Sayı: 576, s. 196, 6 Şubat 1950.
Yücel, a.g.e., s. …; “Mektep Temsilleri Hakkında Alınacak Tedbirlere Dair Talimatname”,
“Mekteplerde Verilecek Müsamereler Hakkında Talimatname”, “Maarif Vekaletine Mensup
Muallimler, Memurlar ve Talebenin Halkevleriyle Münasebetlerine Dair Talimatname”, s. 360-363,
367.
478
“Faruk Nafiz’in (Akın) Prova Ediliyor”, Hakimiyet-i Milliye, 1 İkinci Kanun 1932, s. 4, 2 İkinci
Kanun 1932, s. 4.; “Akın, Bugün Saat 17’de Matbuat Mensuplarıyla Talebesi Oyuna İştirak Eden
Mektepler ve Tertip Heyetlerine Bir Avant Primier Verilecektir”, Hakimiyet-i Milliye, 3 İkinci Kanun
1932, s. 5.; “Akın’ın Dünkü Prova Temsili Güzel Oldu”, Hakimiyet-i Milliye, 4 İkinci Kanun 1932,
s. 5.
479
“Halkevinde Ankara Kız Lisesi’nin Müsameresi”, Hakimiyet-i Milliye, 18 Haziran 1932.
476
477
161
yıllarda Yunan mitolojisinden esinlenilerek yazılan oyunun bir müsamerede
sergilenmesi oldukça dikkat çekicidir.480
Tasarruf Haftası münasebetiyle 18 Aralık 1932’de Ankara Kız Lisesi’nce
hazırlanan ve milli iktisat davasına vurgu yapılan müsamereye Atatürk bizzat
katılmış ve öğrencileri takdir etmiştir.481 Bir sonraki yıl Tasarruf Haftası nedeniyle
Halkevi’nde yapılan düzenlenen organizasyonda Atatürk de hazır bulunmuştur.
İstiklal Marşı’nın okunmasıyla başlayan programda, İsmet Paşa’nın konuşmasının
ardından Ankara Kız Lisesi tarih öğretmeni Afet Hanım bir konferans vermiş,
ardından da öğrenciler tarafından şan, şiir ve temsiller verilmiştir.482
1933-1934 eğitim-öğretim yılı sonunda 12 Mayıs 1934’te Halkevi’nde
müsamere düzenlenmiştir. Atatürk, Hasan Ali Yücel ve Tarih öğretmeni Afet Hanım
programı şeref locasından takip etmiştir.483
Artırma ve Yerli Malı Haftası dolayısıyla Ankara Kız Lisesi öğrencilerinin
hazırladığı piyes 13 Aralık 1935’te Halkevi’nin tiyatro salonunda sergilenmiştir.
Ayrıca temsili levha, monolog, dans gösterisi, şiir ve nutuka da yer verilmiştir.
Büyük bir Anadolu haritası üzerinde her biri bir Anadolu vilayetini gösteren ve
üzerinde iklimine göre kumral, esmer, sarışın birer öğrenci tarafından yörenin
ürünleri methedilmiş, ardından da bütün öğrenciler toplu halde herkesi tutumlu
olmaya ve yerli malı kullanmaya teşvik eden bir şiir okumuşlardır. 484
İktisat
(Tasarruf) Haftası kutlamalarına yönelik programlar 12 Aralık 1937 ve 12 Aralık
1939 tarihlerinde de tekrarlanmıştır.485
1943-1944 eğitim-öğretim yılının bitişi münasebetiyle 1 Temmuz 1944’te
Ankara Halkevi’nde düzenlenen müsamerede mezun olan öğrencilere diplomaları
Tan, a.g.e., s. 199.
“Kız Lisesinde. Gazi Hazretleri Kız Lisesinin Müsameresini Beğendiler”, Hakimiyet-i Milliye,
18 Aralık 1932.
482
“Tasarruf Haftasının İlk Günü”, Cumhuriyet, 13 Aralık 1933.; “Ankara Kız Lisesi’nin
Müsameresinde”, Hakimiyet-i Milliye, 22 Aralık 1933.
483
Palazoğlu, a.g.e., s. 360.; Ankara Kız Lisesi, “ Bir Okulun 80 Yılı ”, s. 10.
484
“Kız Lisesinin Müsameresi”, Hakimiyet-i Milliye, 14 Aralık 1935.
485
“İktisat Haftası Açıldı”, Cumhuriyet, 13 Aralık 1937.; “Tasarruf Haftası”, Cumhuriyet, 13 Aralık
1939.
480
481
162
Maarif Vekili Müsteşarı İhsan Sungu tarafından verilmiş ve diploma alan öğrenciler
Halkevi’nde bir temsil sergilemişlerdir. 486
Ankara Kız Lisesi’nin 1947-1948 eğitim-öğretim yılı bitiminde hazırlanan
müsamerede ise halk oyunları, şiir okuma, bale ve müzik gösterileri ile oyunlar
sahneye konulmuştur. O günlerin modasına uygun olarak Fransız yazar Moliere’nin
Scape’nin Dolapları isimli oyununu Ankara Kız Lisesi’nin 1930-1933 mezunlarından
Edebiyat öğretmeni Mualla Anıl nezaretinde hazırlanmıştır. Ayrıca Rahşan isimli kız
öğrenci tarafından bale gösterisi yapılmıştır.487
2.7.3. Öğrenci Kolları
Her sınıftan öğrenci ilgi alanlarına göre belirli kollarda toplanmıştır. Bir
öğretmenin rehberliğinde toplanan öğrenciler ilk toplantılarında çalışma planlarını
oluşturmuşlardır. Farklı kollar arasında işbirliği yapılmasına da gayret edilmiştir. 488
Kollar aracılığıyla bir yandan öğretmenlerin öğrencileri daha iyi tanımları
sağlanırken, diğer yandan da öğrencilerin kişisel gelişimleri ve sosyal çevreye
uyumları hedeflenmiştir.489
Çalışmalarını Felsefe öğretmeni İffet Hanım’ın gözetiminde sürdüren
“Yardım kolu”nun faaliyetleri kapsamında, Kız Lisesi öğretmenleri her ay yarımşar
lira vererek 35 öğrenciye kitap, 78 öğrenciye de arma almışlardır. Yine okul
doktorunun muayene ettiği fakir öğrencilere ilaç ve gözlük yardımı yapılmış,
kahvaltı verilmiştir. Bu kolun faaliyetleri okul dışında da taşmış ve Kars’ta yaşanan
depremden dolayı Kars Lisesi “yardım kolu” ile iletişime geçilerek 20 Lira yardım
gönderilmiştir.490
Ocak 1936’da kurulan “Kızılay Kolu” ise faaliyetlerini Tarih öğretmeni Afet
Hanım, İclal Hanım ve Nahid Hanım’ın gözetiminde yürütmüştür. Kol öğrencilerinin
topladığı 102 Lira’nın 51 Lirası Kızılay merkezine, 51 Lirası da okulun yardım
“Ankara Kız Lisesinin Müsameresi”, Ulus, 2 Temmuz 1944.
Gülizar; a.g.e., s. 211-215.
488
Ankara Kız Lisesi 1934-1935 Yıllığı, 1935, s. 42-43.
489
Jean Piaget, Okulda Kendi Kendine İdare (Okulda Self Goverment), (Çev.) Kazım Nami Duru,
İstanbul Maarif Matbaası, İstanbul, 1941, s. 17, 131-132.
490
“Kız Lisesi Öğrencileri Başarılı Bir Temsil Verdi”, Ulus, 14 Mayıs 1950.
486
487
163
koluna verilmiştir. Kol öğrencileri, lisenin hazırladığı 24 hırka, 6 yünlü hırka ve
elbise, 14 entari, 27 başlık, 18 ayakkabı, 38 çift örme patik, 46 çift çorap, 47
pantolon, 37 gömlek, 28 zıbın, 9 fanila, 1 pelerin, 13 önlük, 1 yorgan, 10 ipekli
entari, 42 basma entari, 1 erkek elbisesi, 2 frenk gömleğinden oluşan eşyaları ana
kucağına hediye etmişlerdir. Ayrıca kol öğrencileri tarafından toplanan 120 Lira Ege
Bölgesi’nde yaşanan depremden zarar gören depremzedelere gönderilmiştir. İstanbul
Hayvanları Koruma Cemiyeti’ne destek olmak için açılan resim sergisine katılmış ve
öğrencilerinden Bedia birinci olmuş ve 50 Lira ödül almıştır. 491 Kızılay kolu
tarafından öğrencilerden toplanan 50 Liranın yüzde altmışı Kızılay merkezine
gönderilmiş, geri kalanına da kalem, defter, kağıt, çorap, fanila gibi eşyalar alınarak
kimsesiz öğrencilere dağıtılmıştır. 492
Matematik öğretmeni Nimet Uraz ile Biyoloji öğretmeni Azize Ceylan’ın
gözetiminde çalışan “Muhasebe Kolu” her ay yapılan öğretmenler kurulunun
ardından, son sınıftan itibaren sırayla sınıflar toplantı yapmıştır. “Kooperatif Kolu”
ise faaliyetlerini önceleri Kimya öğretmeni olarak görev yapan, daha sonraki yıllarda
müdür başyardımcılığı ve müdürlük yapacak olan Sabiha Emil’in gözetiminde
yürütmüştür. Kolun, kol öğrencileri ve öğretmenlerin hisse senetlerinden oluşan bir
sermayesi vardır. Hisseleri olanlara yılsonunda 141 Lira kar payı dağıtılmıştır. Kol
vasıtasıyla kitap, kalem, defter gibi okul malzemeleri öğrencilere ucuza satılmıştır.
Edebiyat öğretmeni Nahit Atlıman ve Türkçe öğretmeni Celal Bey’in nezaretinde
çalışan “Kütüphane ve Temsil Kolu” vasıtasıyla öğrencilerden toplanan para ile okul
kütüphanesine İngilizce, Türkçe, Fransızca, Almanca kitaplar alınmış, kitaplar
ciltletilmiş,
piyesler
sahnelenmiştir.“Cemiyet
Kolu”
kimsesiz
çocukların
beslenmesini sağlamak için kurulmuştur. “Seyahat Kolu” ise faaliyetlerini Tarih
öğretmeni İclal Süral ve Jimnastik öğretmeni Mediha Unat’ın gözetiminde yürütmüş,
gezi ve inceleme etkinlikleri düzenlemiştir.493
“Lisede Kızılay Kolu”, Kurun, 1 Şubat 1936.
“Lisede Kızılay Kolu", Kurun, 1 Şubat 1936.
493
Ankara Kız Lisesi 1934-1935 Yıllığı, s. 44.
491
492
164
2.7.4. İzcilik
İzcilik faaliyetlerinin temel gayesi öğrencilerin metanetini, cesaretini,
girişimciliği geliştirmek, kendi kendine denetim kurabilmelerini ve bu yolla hem
kendilerine hem de topluma faydalı olmalarını sağlamaktır.494
Ankara Kız Lisesi izcileri, her ders yılı başında düzenlenen okul spor
yurtlarının başlama törenlerine katılmışlar, Ankara’daki diğer okulların izcileriyle
birlikte Türkiye’yi ziyaret eden İran Şahı Rıza Pehlevi nin onuruna düzenlenen geçit
resmine katılmışlardır. 495 1936 yılı Cumhuriyet bayramı kutlamaları nedeniyle
başkente düzenlenen törenlere Ankara Kız Lisesi’nden de 50 öğrenci katılmıştır.496
Türkiye’nin 25 vilayetinden 35 okulu temsilen 2 bin izcinin katıldığı Ankara gezisi
kapsamında 1938 yılı Ekim ayında Ankara’ya gelen öğrenciler önce Kız Lisesi’ni,
ardından da Gazi Lisesi ve Sanat Okulu’nu dolaşmışlardır.497 Kız, erkek bütün spor
yurtlarının, 1946-1947 eğitim-öğretim yılı başında yaptıkları törenler esnasında
izcilik gösterilerine de yer verilmiştir.498
İzci oymaklarının çalışma programı Milli Eğitim Bakanlığı tarafından Kasım
1948’de tespit edilmiştir. Bahse konu programa göre; oymakların ihtiyaçlarını
karşılayacak tedbirleri almak ve diğer oymaklarla çalışma imkanı hazırlamak üzere
oymağın bağlı olduğu okulun okul-aile birliği yönetim kurulundan iki veli ve bir
öğretmen oymak kurulunu oluşturacaktır. Bu kurul en az ayda bir defa toplanacak,
dinlenme ve tatil günlerinde 2-3 günlük geziler düzenleyecek, tatil aylarında ise
uygun olan yerlerde izci kampları organize edeceklerdir. 499
Ankara Kız Lisesi’nde 1947-1955 yılları arasında öğrenci olan Prof. Fr.
Birsen Gökçe, Kız Lisesi izcilerinin Cumhuriyet Bayramları’nda 19 Mayıs
Stadyumu’na gittiklerini, ancak kamp yapmadıklarını belirtmiştir. 500 Okulun 19491953 mezunlarında Özden Tulunay da dört yıl boyunca izcilik faaliyetlerine
Piaget, a.g.e., s.9, 19-20.
Sarıoğlu, a.g.e., s. 108-109.
496
Tanyer, a.g.e., s. 157.
497
“Ankara’nın Genç Misafirleri Arasında Bir Kaç Saat”, Ulus, 25 Ekim 1938.
498
Tebliğler Dergisi, Cilt: 9, Sayı: 401, 30 Eylül 1946, s. 87.; Gümüşel, a.g.t., s. 234.; İnan, Atatürk
Hakkında…., s. 115.
499
“İzci Oymaklarının Çalışma Programı”, Ulus, 25 Kasım 1948.
500
“Okul Spor Yurtları 1943-1944 Çalışmaları Bu Pazar Başlıyor”, s. 1-2, Ulus, 8 Ekim 1943.; “Okul
Spor Yurtları 1943-1944 Ders Yılı Çalışmaları Dün Başladı”, Ulus, s. 1, 11 Ekim 1943.; “Yüzlerce
İzci Milli Şefimizin Önünde Gösteriler Yaptılar, Ulus, s. 3, 29 Ekim 1943.
494
495
165
katıldığını ifade etmiştir. 501 Bu bilgiler ışığında, Ankara Kız Lisesi’nde 1940’lı
yılların sonlarından itibaren izcilik faaliyetlerinin yürütüldüğü, ancak Milli Eğitim
Bakanlığı’nın Kasım-1948 tarihli programının tam anlamıyla uygulanamadığı
söylenebilir.
2.7.5. Sergiler
Ankara Kız Lisesi’nin genellikle I. Devre öğrencilerinin resim ve elişi
sergileri okulun dışında kimi zaman İller Bankası’nda, kimi zaman Dil ve TarihCoğrafya Fakültesi’nde ya da Halkevi’nde bir yıl boyunca yaptıklarını okul
arkadaşları, öğretmenleri ve idarecileri başta olmak üzere velilere ve Ankaralılara
sergilemişlerdir.
Kız Lisesi I.Devre öğrencileri Resim öğretmenleri Hayriye Uludağ’ın girişimi
ile 27 Mart 1944’te bir sergi açmıştır. Yaşları 11-15 arasında değişen 170 öğrencinin
212 çalışması sergilenmiştir. Sergilenen resimler arasında Milli Şef İsmet İnönü’nün
kızı Özden (İnönü) Toker’in de resmi bulunmaktadır. Sergiyi CHP Genel Sekreteri
Memduh Şevket Esendal ve Mevhibe İnönü de ziyaret etmiştir. 502 Kız Lisesi orta
kısmını 1942-1945 döneminde okuyan Özden Bulut’un aktardığına göre Resim
Öğretmeni Hayriye Uludağ’ın girişimi ile İller Bankası’nın giriş katındaki galeride 2
Mayıs 1947’de bir resim sergisi açılmıştır. Hayriye Hanım tanınmış bir bürokratın
eşidir. Özden Bulut, serginin öğrencileri onurlandırıcı bir etkinlik olduğunu
vurgulamıştır. Ankara Kız Lisesi’nin I. Devre öğrencileri Hayriye Hanım’ın
nezaretinde 245 öğrenci tarafından yapılan 150 kadar resmi 1947 yılının yılsonu
çalışması olarak sergilemişlerdir. 503 Bahar geldiğinde okulun bahçesinde ise Mayıs
ayında yapılan jimnastik bayramları kapsamında yapılan gösterilere ilave olarak 12
Mayıs 1945’te Kız Lisesi’nin I. Devre öğrencilerinin yıl boyunca yaptığı el işi
çalışmaları da sergilenmiştir. 504 Bir yıl sonra ise Dil Tarih ve Coğrafya Fakültesi’nin
salonunda 31 Ekim 1946’da resim sergisi açılmıştır. Ankara’daki ortaokul ve liseler
Prof. Dr. Birsen Gökçe ile 26.01.2017 tarihinde Ankara’da yapılan görüşme.
“Ankara Kız Lisesi Orta Kısım Talebelerinin Resim Sergisi”, Ulus, 27 Mart 1944.
503
“Ankara Kız Lisesi Öğrencilerinin Sergisi”, Ulus, 3 Mayıs 1947; Özden Bulut ile 25.05.2018’de
yapılan görüşme.
504
“Kız Liselerinin Jimnastik Gösterisi ve El İşi Sergisi”, Ulus, s. 4, 13 Mayıs 1945.
501
502
166
başta olmak üzere Türkiye’nin değişik il ve ilçelerinden gelen resimlerin yer aldığı
sergide, Ankara Kız Lisesi öğrencilerinin de resimleri yer almıştır.
505
I. Devrede
okuyan 11-14 yaşları arasındaki kız öğrencilerin dikiş ve elişlerinin yer aldığı
çalışmaları 1948 yılı sonunda bu kez Halkevi’nde sergilenmiştir. 506 8 Ocak 1953’te
Veremle Mücadele Haftası nedeniyle Ankara Kız Lisesi’nde “Verem Sergisi”
İngilizce öğretmeni Asuman Okay ve son sınıf öğrencileri tarafından açılmıştır.
Özellikle I. Devre öğrencilerinin yaptığı resimler Halkevi, Dil ve Tarih
Coğrafya Fakültesi’nde sergilenerek halkın izlemesi sağlanmıştır. Muhtemelen
Ankara Kız Lisesi’ne yakınlığı münasebetiyle bu binalar tercih edilmiştir.
2.7.6. Özel Gün ve Haftalar
Ankara Kız Lisesi’nde 1930-1950 yılları arasında kutlanan özel gün ve
haftalar arasında 10 Kasım Atatürk’ü anma törenleri, Artırma ve Yerli Malı Haftası,
kadınlara seçme ve seçilme hakkının verilmesi, paraşütçü Eribe’yi anma günü
düzenlenmiştir.
10 Kasım törenlerinde okulun yan tarafında yer alan Etnografya
Müzesi’ndeki Atatürk’ün mezarına ziyaret etmişlerdir. Ziyarete önce Ankara Kız
Lisesi 1942-1949 mezunu Özden Bulut’un belirttiği üzere, kordiplomatlar tarafından
ziyaret edilmiştir. O sıralarda Türk- Alman ilişkileri iyi olduğu için “Alman Sefiri
von Papen bize el sallıyordu”, diye belirtmiştir. Franz von Papen 1939-1944 yılları
arasında Ankara’da Alman Büyükelçisi olarak görev yapmıştır. 507
Türk kadınına 5 Aralık 1934’te “seçme ve seçilme hakkı” nın verilmesinden
bir gün sonra, Türk kadının da söz sahibi olduğunu belirten kanunun kabulü için
Halkevi’nde Kız Lisesi öğretmenleri tarafından 6 Aralık 1934’te bir toplantı
düzenlenmiştir. Halkevi’nde yapılacak toplantıya Kız Lisesi öğretmenleri öncülük
etmişlerdir. Ankaralı kadınların yanı sıra köylü kadınlar da geleneksel kıyafetleri ile
katılmıştır. Kız Lisesi öğretmenlerinin yanı sıra İsmet İnönü, Kazım Özalp, Celal
“Okullar Arası Resim Sergisi Açıldı-Sergide 691 Eser Teşhir Edildi.”, Ulus, 1 Kasım 1946.
“Kız Lisesi Dikiş ve Elişleri Sergisi”, Ulus, 20 Nisan 1948.
507
Özden Bulut ile 25.05.2018’de yapılan görüşme.
505
506
167
Bayar, Muhlis Erkmen ve diğer okulların öğretmen ve öğrencileri salonu
doldurmuştur. Tören Kız Lisesi öğrencileri tarafından İstiklal Marşı okunması ile
başlamıştır. Ulus gazetesine verilen ilanda Kız Lisesi öğretmenleri şöyle seslenmiştir:
“Ankara Kadınlarına
İşittiniz. Dün Türkiye Büyük Millet Meclisi Türk kadınlığının tarihçe,
dünyaca tanınmış faziletlerini, ulusal fedakarlıklarını takdir etti. Onların da
erkek yurttaşları gibi devlet idaresinde söz sahibi olduklarını kanunla kabul
etti.
Türk kadınları, faziletlerinin, yurt için ileri fedakarlıklarının kanunla teyid
edilmiş olmasını kıvançla karşılamışlardır.
Bu isabetli kanundan sonra, Türk kadınlığının yalnız Türk cemaatine değil,
bütün medeni alem kadınlığına göstereceği örnek hakkındaki azimlerimizi
Büyük Millet Meclisi’ne, dolayısıyla ulusumuza, aleme bildirmek üzere
konuşmak için bugün saat birde Ankara Halk Evinde toplanmanızı
dilerim.”508
Toplantıya katılan Ankaralı kadınlar Tarih öğretmeni Afet Hanım’ı Başkan, Tarih
öğretmeni İclal Hanım ile Felsefe öğretmeni İffet Hanım’ı yazıcı seçmişlerdir.
Başbakan İsmet İnönü’nün eşi Mevhibe İnönü de katılmıştır. İlk olarak Kız
Lisesi’nin Tarih öğretmenlerinden Sıdıka Hanım konuşur. Edebiyat öğretmeni Ahter
Hanım ile Kız Lisesi’nin mezunlarından Perihan Naci de konuşanlar arasındadır.509
1934-1935 Yıllığı’nda yer alan özel gün etkinliğine göre “5. Ökonomi ve
Yerli Malları Yedigünü” (Artırma ve Yerli Malı Haftası- Tutum ve Artırma Haftası)
dolayısı ile birinci devre öğrencileri bir piyes temsil etmiştir. “Burhan” isimli piyesi
ikinci devre öğrencilerinden Nezihe Araz tarafından yazılmıştır. Halkevi’nde yapılan
etkinlik Başbakan İsmet İnönü’nün konuşması ile açılmış, Ankara Kız Lisesi
öğrencilerinden bir grup öğrenci tarafından İstiklal Marşı okunmuş, yine Kız Lisesi
öğrencileri Ankara Milletvekili Aka Gündüz’ün “Türk Şekeri” ve “Kümes Oyunu”
isimli piyeslerini oynamışlardır.510 Muhtemelen bu, “Artırma ve Yerli Malı Haftası”
(11-18 Aralık) dır, diye düşünüyoruz.
Ankara Kız Lisesi öğrencilerinden Nuri
Conker’in kızı Kıymet (Conker) Tesal, anılarında bu günün ilk kutlanmaya başlaması
serüvenini şöyle anlatmıştır. Kız Lisesi’nde 1934’te öğrenci iken bir gece Gazi
Çiftliği’nden telefon ile Tarih öğretmeni Afet İnan vasıtasiyle çağrılmıştır.
Bir
otomobil ile Gazi Orman Çifliği’ne götürülmüştür. Atatürk, Türk Dil Kurumu’nun
“Türk Kadınlığının Bayramı”, Ulus, s. 1,3, 7 Aralık 1934.
Ankara Kız Lisesi 1934-1935 Yıllığı, 1935, s. 35.
510
A.g.y., s. 43; “İsmet İnönü Artırma ve Yerli Mallar Yedigününü Açtı”, Cumhuriyet, 13 Aralık
1934.
508
509
168
bütün üyeleri, profesörler, babası ve birkaç erkek arkadaşının bulunduğu bir
ortamdır. Kıymet Hanım konuyu ve niçin çağrıldığını bilmeden kendisinin yine
imtihan edileceğini düşünüp heyecanlanmıştır. Bu kez Atatürk soru sormak yerine,
okumasının istediği bir metin vermiştir kendisine. Bir satır okuyunca Atatürk
tarafından durdurulmuş ve bu arada orada bulunanlar tarafından kelimelerin yerinde
ve uygun olup olmadığı üzerinde konuşulmuştur. Atatürk’ün bir lise öğrencisine
Ulusal Tutum ve Artıma Haftası’na ilişkin hazırlayıp verdiği bir metni okutmasının
nedeni, yeni kelimelerin toplum tarafından nasıl karşılanacağını görmektir. Bir gün
sonra Halkevi’nde okunacak olan bu metni, Kıymet Hanım’ın okuyacağından haberi
yoktur. Bu kez çok daha iyi okumaya başlamıştır. Henüz anlamını bilmediği
kelimeleri okumakta zorlanınca, üst kata çıkarak üzerinde çalışması istemiştir. Bir
gün sonra Kıymet Hanım metni, Halkevi’ndeki Türk Ulusal Tutum ve Artırma
Haftası’nın açılışında İsmet İnönü’nün konuşmasının ardından okumuştur. Atatürk
başta olmak üzere bütün misafirler tarafından alkışlanmıştır. Konuşma ertesi günün
gazetede basılmıştır.
511
Yine Tutum ve Artırma Haftası kapsamında, Artırma ve
Yerli Malı haftasının dördüncü gününde,
Ankara’da Milli Hakimiyet alanında
düzenlenen mitingde Kız Lisesi Almanca öğretmeni Bayan Zeliha Özveren haftanın
anlam ve önemini belirten konuşmasında, bir ülkenin bağımsızlığı için siyasal zaferin
yeterli olmayacağı ve bunun ekonomi alanındaki zaferle de desteklenmesi gereğinini
vurgulamıştır. Bu noktada Türk kadınına büyük sorumluluk düştüğünü, çocuğun
tutumlu olmayı önce ailesinde göreceğini, okulda ve hayatta devam ettireceğini
vurgulamıştır. Yerli malı kullanımına da özen göstermesinin önemini belirtirken,
Türk kadınını Bağımsızlık Savaşında Türk erkeğine verdiği desteği ve sorumluluğu
bu noktada da devam ettireceğine olan inancının altını çizmiştirr. 512
Ankara Kız Lisesi’nin 4-C şubesi (ikinci devre birinci sınıf) öğrencisi “Eribe”
için 3 Kasım 1936’da bir anma töreni düzenlenir. Cumhuriyet’in on üçüncü
yıldönümünü kutlamak üzere düzenlenen tayyareden paraşütle atlama denemesi
sırasında kaza geçirmiş Ankara Kız Lisesi’nden bir öğrencidir. Tayyareci Vecihi
Hürkuş’un kızı Eribe, ortaokulu Kadıköy Kız Orta Mektebi’nde bitirmiş, liseye
“Kıymet Tesal, Anılarla Atatürk, 2.Bölüm (1973)”,
https://www.youtube.com/watch?v=x5jMEQCrM5E, Erişim Tarihi: 28.07.2018.
512
“Artırma Haftasının Dördüncü Günü, Milli Hakimiyet Alanında Bir Miting Yapıldı”, Ulus, 15
Aralık 1935.
511
169
Ankara Kız Lisesi’nde başlamıştır. 29 Ekim 1936’da Hipodrom’da yapılacak bir
törende paraşütle atlamak üzere 24 Ekim 1936’dan beri çalışmalara başlamıştır. Yaşı
küçük olduğu için Türk Hava Kurumu başkanı Fuat Bulca’dan izin alarak atlayışlara
katılmaya başarmıştır. 29 Ekim 1936 sabahı provada paraşütü açılmadığı için
korkunç bir kaza geçirmiş, 30 Ekim sabahı da vefat etmiştir.
İlk kadın hava
şehidimiz olarak tarihe geçmiştir. 3 Kasım 1936’da Halkevi’nde Eribe’nin hatırasını
şereflendirmek üzere bir anma töreni yapılmıştır. Bu törende Kız Lisesi müdürü
Sami Argüden, müdür yardımcısı Celal Bey, Türkçe öğretmeni Mualla ve Eribe’nin
sınıf arkadaşlarından Lale ve Emek konuşmuşlardır. Törenin ardından Halkevi
tarafından öğrencilere tayyarecilikte yanlış hareketlere dair bir film izletilmiştir.
Eribe’nin mezun olduğu Kadıköy Kız Orta Mektebi de okul bahçesinde Eribe’yi
anma töreni yapmıştır. 513
2.8. Spor
Gazete haberlerinin ve mezunlar ile yaptığımız görüşmelerin ışığında Ankara
Kız Lisesi’nde atletimz ve voleybol başta olmak üzere eltopu ve yakantop
müsabakalarının yapıldığını anlaşılmıştır. Mezunlardan Özden (Toker) İnönü, Kız
Lisesi’nin bahçesinde yakantop, voleybol oynandığını, o dönemde Jimnastik olarak
adlandırılan Beden Eğitimi dersine rapor alanlar hariç bütün öğrencilerin katılmak
zorunda olduğunu, görüşmemizde ifade etmiştir. Koşma, atma, atlama gibi
etkinliklerden oluşan atletizm, Kız Lisesi’nde gözde spor dalı olarak yerini almış,
öğrenciler genel olarak bu alanda okula başarı getirmiş, bireysel ve toplu
müsabakalarda derece yapmıştır. Ankara Kız Lisesi öğrencileri bayrak yarışı, uzak
ve kısa mesafe koşusu, Atatürk’ün Ankara’ya gelişinin yıldönümünde yapılan
koşular ve kır koşusundan ibaret olan etkinliklere katılmışlardır. Prof. Dr. Birsen
Gökçe’nin belirtiği üzere dersanelerin alt kısmında okulun bir spor salonu
mevcuttur.514
“Ankara Kız Lisesi Paraşütçü Eribe’yi Anmak için bir İhtifal Yaptı”, “Küçük Hava Kahramanı İçin
Yapılan Merasim”, Ulus, s.1, -2,3 Kasım 1936;
http://www.kokpit.aero/index.php?route=article/article&article_id=3342, Erişim Tarihi: 25.05. 2018.
514
Prof. Dr. Birsen Gökçe ile 26.01.2017’de Gölbaşı’nda yapılan görüşme.
Özden (İnönü) Toker ile 18.11.2016’da Pembe Köşk’te yapılan görüşme.
513
170
Cumhuriyet Döneminin beden eğitimi ve spora önem verilmesi, gençliğe
verilen önemle ilgiliydi. Bu konuda beden eğitimi ve sportif faaliyetlere Atatürk’ün
verdiği önem de önemlidir. Atatürk sporun beden ve ruh sağlığı üzerindeki
etkisinden hareketle “yüksek seciyeli insanlar” yetiştirmede, bir başka deyişle
sağlıklı nesiller yetiştirmede sporun toplum hayatındaki yeri üzerinde durmuştur.
Cumhuriyetin ilk yıllarında devletin spor politikası kapsamında okul içinde, okul
dışında ve askeriyede İzcilik Teşkilatı, Türk İdman Cemiyeti İttifakı, Askeri Spor
Teşkilatı, Türk Spor Kurumu, Türkkuşu, Beden Terbiyesi Umum Müdürlüğü ve
Okul Spor Yurtları açılması ve yaygın hale getirilmesine özen gösterilmiştir.
Sporcuların Türkiye’yi temsil etmesine dikkat edilmiştir. 515
Milli Eğitim Bakanlığı’nın 1 Kasım 1930 tarihli “Mekteplerde Spor Teşkilatı
Hakkındaki Talimatnamesi” ne göre öğrenci sayısı en az yirmi olan kız ve erkek
okullarında on yedi yaşını doldurmuş öğrencilerden “Talebe Spor Yurdu”
oluşturularak bireysel ve toplu müsabakalara katılabileceği belirtilmiştir. Ancak on
yedi yaşını dolduran bir öğrenci okul doktorundan alacağı bir sağlık raporu ile spor
teşkilatına dahil olabilecektir. Öğrenci okulundan mezun olduğunda, spor yurdu ile
ilişki kesilecektir. Talebe spor yurtlarının baş kaptanı, okulun beden eğitimi
öğretmenidir. Kız ve erkek okulları arasında herhangi bir bireysel ve toplu müsabaka
ise yasaktır. 516 Tebliğler Dergisi’nde ise 1930 tarihli “Mekteplerde Spor Teşkilatı
Hakkındaki Talimatnamesi”nde “Talebe Spor Yurdu” ifadesi yerine Tebliğler
Dergisi’nde “Okul Spor Yurtları” ifadesi kullanılmıştır. Okullar arasındaki
müsabakalar için her ders yılının başında stadyumda atletizm ve eğlenceli bayrak
yarışları, koşular, milli oyunlar, izcilik gösterileri düzenlenmiştir. 517 Yine Tebliğler
Dergisi’nin 1947 tarihli sayısında müsabakalar öncesi öğrencilerin okul doktoru ve
Beden Eğitimi öğretmeni tarafından sıkı bir sağlık kontrolünden geçirilerek boğaz,
diş, kulak, burun, ciğer, göz durumlarının tespit edilmesi gerektiği belirtilmiştir. Okul
spor yurtlarına alınacak öğrencilerin ahlak ve karakteri, okul başarısı, alışkanlıkları,
515
Özbay Güven, “Milli Beden Eğitim, Spor Politikası ve Altıncı Spor Şurası”, Türk Yurdu, Cilt: 29,
Sayı: 260, (2009), s.62-63.
516
Yücel, a.g.e., s. 358-360.
517
Tebliğler Dergisi, Cilt: 9, Sayı:401, 30 Eylül 1930, s. 87.
171
öğretmen ve öğrenciler ile ilişkileri, de göz önünde bulundurulacaktır. Sınıfta kalan
öğrenciler okul spor klüplerine alınmayacaktır. 518
Okulun el topu, yakantop, voleybol ve atletizim alanlarında faaliyeti
bulunmaktadır. Beşer kişiden oluşan takımlar arasında 14 Nisan 1940’da oynanan
eltopu maçında Ankara Kız Lisesi birinci, İsmet Paşa Kız Enstitüsü ikinci olmuştur.
Ferdi atışta ise Ankara Kız Lisesi’nden Mevlude 59,31 m atarak yeni Türkiye rekoru
kırmıştır. Kız Lisesi eltopu takımı 22 Nisan 1949’da TED Koleji’ni ve Ticaret
Lisesi’ni büyük aralarla yenerek birinci olmuştur.519 TED ile Kız Lisesi arasında 18
Şubat 1950’de yapılan maç heyecanlı geçmiş, ancak maçı TED almıştır.520
2.8.1. Voleybol
Kız okullarının voleybol karşılaşmaları için lik heyetlerinin kura usulü ile
tespit edileceği, lisansı olmayan hiçbir öğrencinin oynayamayacağı tamim ile
belirtilmiştir. 521
Ankara Kız Lisesi’nin voleybol takımı mevcuttur. Türkiye Maarif Cemiyeti
ile Kız Lisesi arasında 23 Ocak 1943’te yapılan maçı, Kız Lisesi almış ve 1943 yılı
voleybol birinciliğini kazanmıştır. Kız Lisesi Mevlude ve Melek’in sıkı atışları ile üst
üste sayı almıştır. Kız Lisesi voleybol takımını 1924-1950 yılları arasında görev
yapan Eğitimi öğretmenleri Mediha Unat çalıştırmıştır. 522
Liseler ile meslek liseleri arasında oynanan voleybol maçlarında Kız Lisesi
voleybol takımı 26 Aralık 1943’te İsmet Paşa Kız Enstitüsü ile yapılan maçta, Kız
Lisesi setleri almıştır. 523 Yine bir yıl sonra 1944 Ocak ayında Ankara Dördüncü
Ortaokulu salonunda yapılan voleybol maçlarında Ankara Kız Lisesi 8 Ocak 1944’te
Maarif Cemiyeti Yenişehir Lisesi, 23 Ocak 1944’te İsmet Paşa Kız Enstitüsü, yine
Maarif Cemiyeti ile 5 Şubat 1944’te yapılan maçları Kız Lisesi kazanmıştır.524 Kız
Lisesi voleybol takımı 1945-1946 döneminde yapılan Okullararası Birincilik
Tebliğler Dergisi, Cilt: 10, Sayı:453, 8 Aralık 1947, s. 213-214.
“Eltopu”, Ulus, 23 Nisan 1949.
520
“Yakan Top”, Ulus, 19 Şubat 1950.
521
Tebliğler Dergisi, 25 Kasım 1940, Cilt:3, Sayı 97, s. 67.
522
“Okul Spor Yurtları Voleybol Maçlarında Kız Lisesi Takımı Birinciliği Kazandı.”, Ulus, 24 Ocak
1943.
523
“Lise ve Meslek Okulları arasındaki Maçlar”, Ulus, 27 Aralık 1943.
524
“Bu Haftaki Lise ve Meslek Okulları Maçları”, Ulus, 1 Ocak 1944; “Lise ve Dengi Okullar
Arasındaki Dünkü Maçlar”, Ulus, 10 Ocak 1944; “Lise ve Meslek Okulları Maçları”, Ulus, 24 Ocak
1944; ”Lise ve Meslek Okulları İle Ortaokullara Arasındaki Maçların Neticesi”, Ulus, 6 Şubat 1944.
518
519
172
Kupası’nı almıştır. Bu dönemde takım kaptanı Olcay Akkent’tir. 525 Okullar arası 1
Aralık 1946’da yapılan voleybol maçlarında Kız Lisesi Ticaret Lisesi’ne galip
gelmiştir. 526 Kızlar arasında 26 Şubat 1949’da yapılan voleybol maçlarında ise TED
Lisesi (Türk Eğitim Derneği) Kız Lisesi’ni yenmiştir.527 Kızlar arasında yapılan 18
Mart 1949’da lise ve dengi okullar arasındaki voleybol karşılaşmalarında Kız Lisesi
ikinci olmuştur. Birinciliği TED, üçüncülüğü Hasanoğlan Enstitüsü, dördüncülüğü de
Ticaret Lisesi almıştır. 528 Dördüncü Ortaokul salonunda 22 Ocak 1950’de yapılan
İsmet Paşa Kız Enstitüsü ile yapılan voleybol karşılaşması heyecanlı ve karşılıklı
sayılarla geçmiş, Kız Lisesi galip gelmiştir. Kız Lisesi takımında Aycan, Ayla,
Behice, Yücel, Nermin, Tomris oynamıştır. 529
Ankara’da yeni bir kız lisesi olarak 1950’de Atatürk Kız Lisesi’nin varlığı söz
konudur. Lise ve meslek okulları arasında 7 Aralık 1950’de yapılan voleybol
karşılaşmasında Atatürk Kız Lisesi ile Ankara Kız Lisesi arasındaki karşılaşmayı,
Ankara Kız Lisesi kazanmıştır. Ankara Kız Lisesi’nde Behice (kaptan), Ayla, Ayhan,
Belkıs, Sabahat, Tomris, Altındal oynamıştır. 530 Kız ortaokulları lise ve meslek
okulları arasındaki maçlara Dördüncü (Cebeci) 531 Ortaokulu salonunda devam
edilmiş, Ulus Kız Ortaokulu ile Kız Lisesi Orta Kısmı 11 Aralık 1950’de
karşılaşmıştır. Maçı Ulus Kız Orta Okulu kazanmıştır. Aynı gün Kız Lisesi ile İsmet
Paşa Kız Enstitüsü arasındaki zorlu karşılaşmayı Kız Lisesi almıştır. Kız Lisesi
takımı yine Behice (kaptan), Ayla, Ayhan, Belkıs, Tomris, Sabahat, Münevver,
Altındal’dan oluşmuştur. 532
Voleybol bölge birincilikleri kız ortaokulları, liseler ve meslek okulları
arasında yapılmıştır. Kız Lisesi Orta kısmı ile Namık Kemal Ortaokulu arasında
yapılan maçı Kız Lisesi orta kısmı kazanmıştır. Kız Lisesi Orta kısmı voleybol
takımında Sezer (kaptan), Birsen, Ayla, Gülseren, Fatma, Bilge, Güney yer almıştır.
http://akkentolcay.blogspot.com/2010/06/194-ankara-kiz-lisesi.html, Erişim Tarihi: 20.02.2019.
“Okullararası Futbol, Voleybol ve Kır Koşuları”, Ulus, 2 Aralık 1946.
527
“Okullararası Yakantop Müsabakaları”, Ulus, 27 Şubat 1949.
528
“Kızlararası Voleybol Neticeleri”, Ulus, 19 Mart 1949.
529
“Okul Spor Yurtları Maçaları”, Ulus, 23 Ocak 1950.
530
“Kızlararası Voleybol Karşılaşmaları”, Ulus, 8 Aralık 1950.
531
MEB Ankara merkezindeki ortaokulların şimdiye kadar kullandığı numaraları kaldırarak yerlerine
semtlerine uygun isimlendirmeyi kararlaştırmıştır. Buna göre Birinci Ortaokul Kurtuluş, ikinci
Ortaokul Anafartalar, Dördüncü Ortaokul Cebeci, Beşinci Ortaokul Ulus, Altıncı Ortaokul
Bahçelievler Ortaokulu olarak adlandırılmıştır. “Ankara’daki Ortaokul Adları Değişecek”, Zafer, 11
Nisan 1950.
532
“Kız Okullarının Voleybol Maçları”, Ulus, 12 Aralık 1950.
525
526
173
Bölge birinciliklerinin liseler kısmında Kız Lisesi ile TED Yenişehir Lisesi
arasındaki maç zorlu geçmiş, maçı Kız Lisesi alarak 1950-1951 voleybol birinciliğini
almıştır. Yenişehir Lisesi ikinci, İsmet Paşa Kız Lisesi üçüncü, Atatürk Kız Lisesi
dördüncü ve Ticaret Lisesi beşinci olmuştur. 533
2.8.2. Atletizm
Ankara Kız Lisesi sporun birçok dalında olduğu gibi atletizmde de dereceler
yapmıştır. Özellikle bu alanda Aycan (Onur) Önel ilk akla gelen öğrencilerden
birisidir. Öğretmenlerinin teşviki ile atletizme başlamıştır. İlk Türkiye rekorunu
1948’de 80 m. engelli koşuda kırmıştır. Kız Lisesi’nden mezun olduktan sonra
Gençlerbirliği, Ankara Amatör Atletizm, Ankara Demirspor takımlarında hem
voleybol, hem atletizm yapmıştır. 1954’te evlendiği milli atlet Cahit Önel tarafından
antrene edilmiştir. Aycan Önel sekiz Türkiye rekoru kırmış, Kız Milli Takımının
kaptanlığını yapmıştır. Milli formayı 80 kez giymiştir. Gülle, uzun atlama, disk, 100
m, 200 m ve 400 m koşularda Türkiye rekorları bulunmaktadır. Yurtdışında katıldığı
müsabakalarda
gülle,
cirit
atma
ve
yüksek
atlamada
şampiyonlukları
bulunmaktadır.534
Ankara’da 1940-1941 ders yılında lise ve meslek okulları arasında atletizm
yarışları 19 Mayıs Stadyumu’nda yapılmış, koşu ve eltopu yarışları düzenlenmiştir.
Okul spor yurtları baş kaptanlarından yarışmaya katılacak gençler için giriş kartlarını
almaları ve yarışmaların sorunsuz yürütülmesi adına bölge atletizm antrenörleriyle
temas etmeleri istenmiştir. 535 Kız okulları arasında 14 Nisan 1940’da yapılan 80 m.
sürat koşusunda Ankara Kız Lisesi’nden üç öğrenci derece yapmıştır. Mevlude
birinci, Melda ikinci, Feriha ise üçüncü olmuştur. 536 Ankara bölgesinin 24 Nisan
1943’te düzenlediği “Altın Çivili Atletizm” isimli atletizm müsabakasında Ankara
Kız Lisesi şu sonuçları almıştır:100 m kızlarda Mevlude Şavlı ikinci; 50*10 bayrak
yarışında Kız Lisesi orta kısmı ikinci; 5*80 bayrak yarışı - Kız Lisesi A Takımı
533
“Kız Lisesi Voleybol Şampiyonu Oldu”, Ulus, 24 Aralık 1950; “Kız Okulları Voleybol Tasnifi”,
Ulus, 28 Aralık 1950.
534
http://www.atletin.org/izatletizm/oz-onel%20aycan.htm, Erişim Tarihi: 22.02.2019.
Prof. Dr. Birsen Gökçe ile 26.01.2017’de Gölbaşı’nda yapılan görüşme.
Güney Erdoğdu Akansel ile 10.03.2019’da yapılan görüşme.
535
“Lise ve Meslek Okulları Arasında”, Ulus, 29 Mart 1940.
536
“Stadyumda Atletizim Teşvik Müsabakaları Dün Yapıldı”, Ulus, 15 Nisan 1940.
174
birinci, Kız Lisesi B Takımı ikinci olmuştur. 537 Mevlude Şavlı, 27 Aralık 1943’te
Atatürk’ün Ankara’ya gelişinin yıldönümü dolayısıyla 1936’dan beri yapılmakta
olan 8. Atatürk koşusunda da Ankara Kız Lisesi’nin temsil etmiştir. 538
Ankara’da kız ve erkek okulları arasındaki 1944-1945 Okul Spor Yurtları
arasındaki faaliyetler 19 Mayıs Stadyumu’nda yapılmıştır. Spor faaliyetleri arasında
Kız Lisesi şu başarıları elde etmiştir: 60 m kızlarda: Rüçhan Kutman ve Güler Ergül;
tek adım kızlarda Rüçhan Kutman ve Müfide başarılı olurken 8*50 bayrak kızlarda
ise Kız Lisesi 3. olmuştur. 539
Atatürk’ün Ankara’ya gelişinin yıldönümü çerçevesinde Aralık ayında
okullar arasında düzenlenen koşulara Kız Lisesi de katılmıştır. Okullar arasında 27
atletin katıldığı kır koşusunda Aralık 1946’da Kız Lisesi birinci olmuştur. 540 27
Aralık 1946’da 11.kez yapılan “Atatürk Koşusu”nda Kız Lisesi’nden Günseli Ertan
3.35 ile koşmuştur. Takım olarak da Kız Lisesi ikinci olmuştur. 541 Okul Spor
Yurtlarının 11 Aralık 1947’de açılışının yapıldığı törende 800 m sürat yarışında Kız
Lisesi öğrencileri şu sonuçları almıştır: 1.Üner Teoman, 2.Aycan Onur, 3.Necla
Evren. 542 Üner Teoman, 19 Mayıs stadyumunda 27 Aralık 1947’de Atatürk’ün
Ankara’ya gelişinin yıldönümü için düzenlenen 800 metrede kızlar arasında yapılan
Atatürk Koşusunda birinci olmuştur. 543 Ayrıca Üner (Teoman) Ulupınar, 1948’de
Londra’da düzenlenen Olimpiyatlarda Türkiye’yi temsil eden ilk bayan atlet
ünvanını alan Kız Lisesi öğrencisi olmuştur. Aynı zamanda Avrupa’da derece yapan
kız atletleri arasında ikinci olmuştur. Üner Teoman’ın serüveni, 1947’de Ankara’da
düzenlenen okullar arası Gül Kupası’nda 80 m’de kırdığı Türkiye rekoru ile
başlamıştır. Üner Teoman’ı Olimpiyatlara katılmak üzere haftada iki gün 19 Mayıs
Stadyumu’nda antrenmana Beden Terbiyesi Genel Müdürlüğü tarafından resmi bir
yazı ile çağrılmıştır. Bu başarıyı ayağında çivili ayakkabıları olmadan lastik
ayakkabıları ile kazanmıştır. Ardından arka arkaya 100 m rekoru kırmaya
“Altın Çivili Atletizim”, Ulus, 25 Nisan 1943.
“VIII. Atatürk Koşusunu Demirspor’dan Mustafa Kaplan Birincilikle Bitirdi.”, Ulus, 28 Aralık
1943.
539
“Okul Spor Yurtları Faaliyette”, “Okul Spor Yurtları Dün Çalışmalara Başladı”, Ulus, 16 Ekim
1944.
540
“Okullararası Futbol, Voleybol ve Kır Koşuları”, Ulus, 2 Aralık 1946.
541
“Atatürk Koşusu İçin Program Hazırlandı”, Ulus, 22 Aralık 1946; “Yarışı Mustafa Kaplan
Kazandı”, Ulus, 28 Aralık 1946.
542
“Okul Spor Yurtları Çalışmalarına Dün Törenle Başladı”, Ulus, 12 Aralık 1947.
543
“Okullara arası Atatürk Koşusu”, Ulus, 28 Aralık 1947.
537
538
175
başlamıştır. Londra’ya giden 67 kişilik Türk kafilesinin içinde 14 yaşında tek bayan
olarak katılmıştır. Antrenörsüz olarak hazırlandığı gibi olimpiyatlarda koşacağı gün,
ayağını dayayıp koşmaya başlayacağı yeri de kendisi kazmak zorunda kalmıştır. 6
kişi olarak başladığı koşuyu 4.cü olarak bitirmiş ve elenmiştir. Ancak o yıl sınıfta
kalmıştır. 544 Üner Teoman’ın 1948’de 80 ve 100 metrede rekorları; 1951’de 100
metrede Türkiye şampiyonluğu ve 800 metrede Türkiye ikinciliği bulunmaktadır.545
Yine Ankara kız, erkek orta, lise meslek okulları arasında 20 Aralık 1950’de
Hipodrom’da koşu karşılaşmaları yapılmıştır. Kız Lisesi’nden Güney Akçay 11.6’lık
bir sonuç elde etmiştir. Takım sıralamasında Kız Lisesi birinci olurken, Kız liseleri
ve meslek okulları arasında 600 m koşusunda Kız Lisesi’nden birinci Sevinç Şingir,
ikinci ile Altındal Ünlütürk olmuştur.
546
19 Mayıs Stadyumu’nda 23 Mayıs 1948’de yapılan Ankara Atletizm
Bayramında kızlar arası 4*100 m bayrak yarışında Kız Lisesi öğrencileri 59.2 derece
ile birinci geldiyse de bayrak atışta faul yaptığı için ikinci sayılmıştır. 547 Kız
Lisesi’ne başarılar getiren Aycan Onur, mezun olduktan sonra milli atlet olarak spor
hayatına devam etmiştir. Üner Teoman olimpiyatlarda Türkiye’yi 1948’de temsil
etmiştir. Okulun voleybol takımının karşılaşmaları genellikle İsmet Paşa Kız
Enstitüsü, TED Yenişehir Koleji, Ticaret Lisesi ve 1950’den itibaren de yeni açılan
Atatürk Kız Lisesi ile yapılmıştır. Ortaokullar arasındaki karşılaşmalarda da Ankara
Kız Lisesi I.Devre öğrencileri Ulus Kız Ortaokulu, Namık Kemal Ortaokulu ile maç
yapmıştır. Atletizm müsabakalarında yer alan Ankara Kız Lisesi’nden Mevlude ve
Altındal isimli kız öğrenciler, okulun voleybol takımında da oynadıkları görülmüştür.
2.9. Ödül ve Ceza
Ankara Kız Lisesi mezunları ve emekli öğretmenleri ile yaptığımız
görüşmelerde, okulda sıkı bir disiplinin olduğu en başta ifade edilen cümle olmuştur.
Ancak ne öğrenci velileri ne de öğrenciler özünde, zaten çok dikkatli oldukları için
böyle bir disiplinden çok da rahatsız değillerdi. Hatta buradaki disiplini çoğu mezun
“manastır” kelimesi ile ifade etmiştir.
“Aslı Kazanınca İki Gözüm İki Çeşme Ağladım”, Radikal, 12.08.2012.
http://atletin.org/izatletizm/uner%20teoman.htm, Erişim Tarihi: 20.05.2018.
546
“Okullararası Koşu Müsabakaları Dün Yapıldı”, Ulus, 21 Aralık 1950.
547
“Dünkü Ankara Atletizm Bayramı”, Ulus, 23 Mayıs 1948.
544
545
176
Hasan Ali Yücel’in Milli Eğitim Bakanlığı yaptığı dönemde kültür
politikasının bir uzantısı olarak sınıflarını iftihar ile geçenlerin isimleri “İftihar
Kitabı”
olarak
yayınlanmıştır.
Öğrencilerin
isimleri
ile
birlikte
vesikalık
fotoğraflarının yanı sıra babalarının adı ve mesleklerinin yer aldığı çok kısa bilgileri
yer almıştır. Ortaokulu ve liseyi bitiren öğrencilerden bu kitaba girmeye hak
kazananlara da verilmiştir. Neşriyat Müdürlüğü’nün 31 Mart 1941’de 1939 tarihli
Disiplin Talimatnamesi’nin 28.maddesinin B fıkrası gereği 1940-1941 ders yılı için
yayınlanacak “İftihar Kitabı”nda yer alacak öğrencilere ait okulun adı, öğrencinin
sınıfı ve şubesi, numarası ve adı, soyadı, doğum tarihi ve yeri, baba adı ve mesleği ve
babasının hayatta olup olmadığına dair bilgilerin fişlere doldurularak gönderilmesi
istenmiştir. Ankara Kız Lisesi’nde I. ve II. Devreyi 1941-1947 yılları arasında bitiren
Özden (İnönü) Toker, 1941-1942 İftihar Kitabı’nda yer alan öğrencilerden biri
olmuştur. 548 27 Ekim 1944 yılına ait Tebliğler Dergisi’nde ise Okullar Disiplin
Talimatnamesi’nin 28.maddesini “C” fıkrası gereğince Okul Tahsili Sonunda
Devrenin
Bütün
Yıllarında
İftihar
Listesinden
Silinmediklerinden
Mükafatlandırılacak Öğrenciler listesinde Ankara Kız Lisesi’nin I.Devresi’nden
Cumhurbaşkanı İsmet İnönü’nün kızı Özden İnönü; II. Devre kısmından babası
memur olan Belma Çakmur (Vasıf Çakmur’un kızı-Memur), Selmin Ongan (A.
Ongan’ın kızı-Memur) ve Bedia Cınkı (M. Cınkı’nın kızı-Memur) yer almıştır.
Ankara Kız Lisesi’nin öğrencisi Özden İnönü, I.Devresini bir başka deyişle orta
kısmını bitirmek üzere girdiği sınavı Haziran Dönemi’nde geçmiştir. Ankara Kız
Lisesi 1943-1944 Ders Yılı’na ait Ortaokulu Devlet Ortaokul Bitirme İmtihanı
Defteri’nde bütün derslerden 10 alarak geçmiş ve başarmış olarak belirtilmiştir.
Türkçe, Tarih, Coğrafya, Yurt Bilgisi, Matematik, Kimya, Fizik, Tabii İlimler,
Yabancı Dil, Resim, Jimnastik, Musiki, Askerlik ve Çocuk Bakımı olmak üzere
toplam ondört dersten hepsinden “on” alarak ortaokulu bitirmiştir. Hareket notu
“pekiyi” dir. İlgili defterdeki Özden İnönü’ye ait sayfanın bir fotoğrafı Ekler
kısmında yer almaktadır.549 Jean Piaget, Kendi Kendine İdare adlı eserinde “İftihar
Listesi”nde yer alma gibi öğrencilerin adının “Şeref Levhası” na yazılması ya da
548
Tebliğler Dergisi, 31 Mart 1941, C. 3, Sayı: 114; İftihar Kitabı, 1941-1942, Maarif Vekaleti,
İstanbul, 1942.
549
Tebliğler Dergisi, 27 Ekim 1944, Cilt:7, Sayı: 304; Ankara Kız Lisesi Orta, Lise Bitirme ve
Olgunluk Diploma Defteri 1943-1944. Bkz. EK-32.
177
“Altın Kitap” a alınması türünden uygulamaların ödüllendirmeyi ifade ettiğini
belirtmiştir. Bunların yanı sıra sınıf birincisi, ikincisi gibi derecelendirmeler ya da
topluluk içinde övücü sözlerin de öğrenciyi motive edecek ve çalışma azmini
artıracaktır.
550
Ankara Kız Lisesi’nden 1942-1943’te mezun olup öğrenim hayatı
boyunca iftihar listesinden silinmediğinden ödüllendirilen öğrenciler, hukuk müşaviri
Ziyaeddin Erkmen’in kızı Nazan Erkmen ve hukuk müşaviri Abdullah Özbil’in kızı
Melahat Özbil’dir. Melahat Özbil, 1943’te İstanbul Üniversitesi Tıp Fakültesi’ne
girmiş, ancak ailesinin Ankara’da bulunmasından dolayı Ankara’ya geçerek 1946’da
Ankara Üniversitesi Tıp Fakültesi’nden 1946’da mezun olmasının ardından 1952’de
bakteriyoloji ve intani hastalıklar uzmanı olmuştur. Ertesi yıl Almanya Hamburg
Tropeninstitut’da deney hayvanları üzerinde oluşturulan infeksiyon modelleri
üzerinde laboratuvarda araştırma yapmıştır. Patolojiler üzerinde araştırmalarına
devam ederek 1955’te doçent olmuştur. Fransa’nın Lyon kentinde 24-26 Mayıs
1955’te yapılan uluslararası patoloji infeksiyonları kongresine, öldürücü bir
infeksiyon olarak bilinen tifüste adrenal korteks histopatolojisini ilk kez
aydınlatması, büyük ilgi görmüştür. Araştırması pek çok dergide yayınlanmıştır. Dört
yılda bir düzenlenen bu kongreye oturum başkanlıkları da yapmıştır. 1957-1959’da
Rockefeller bursuyla Harvard Üniversitesi’ne gitmiştir. 1963’te profesör olmuştur.
Türkçe ve yabancı dillerde yayınlanmış elliden fazla çalışması bulunmaktadır.
1982’de Ankara Üniversitesi Tıp Fakültesi’nde Klinik Bakteriyoloji ve İnfeksiyon
Hastalıkları Anabilim Dalı Başkanlığı’na atanmıştır. 1992’de emekli olmuş, 2012’de
vefat etmiştir. 551
İftihar listesinden silinmediği için mükafatlandırılan öğrencilerden bir diğeri
1945-1946 ders yılında babası memur olan Rıza Türker’in kızı Mübahat Türker
olmuştur. Mübahat (Türker) Küyel, Ankara Kız Lisesi’nden mezun olduktan sonra
DTCF Felsefe bölümünü bitirmiştir. Doktorasını “Üç Tehafüt Bakımından Felsefe ve
Din Münasebeti” adlı çalışması ile 1954’te, doçentliğini de “Aristotales ve Farabi’nin
Varlık ve Düşünce Öğretileri” adlı teziyle 1959’da vermiştir. Felsefe tarihi özellikle
de İslam Felsefesi alanında yoğunlaşmıştır. DTCF Felsefe Tarihi Kürsüsü
Başkanlığı’nı 1954’e kadar yürütmüştür. Atatürk Kültür Merkezi’ne 1983’te üye
olmuş, kurumun başkanı Aydın Sayılı ile birlikte önemli çalışmalar yapmıştır.
550
551
Piaget ; a.g.e., s. 47-48.
https://www.klimik.org.tr/2012/10/16/prof-dr-melahat-onulu-yitirdik/, Erişim Tarihi: 06.01.2019.
178
İnsanlığın
felsefi
deneyiminin
daha
dengeli
kavranabilmesi
için
Eskiçağ
Felsefesi’nin dışlamayan bir Ortaçağ Felsefesinin yanı sıra İslam Felsefesi’nin
dikkate alınmasını savunmuştur. En çok Farabi hakkında çalışmalar yapmıştır.
Makaleleri külliyat olarak yayınlanmıştır. Mübahat (Türker) Künyel’in eserleri:
Türkiye Cumhuriyeti’nde Felsefe Eylemi (1976), Farabi’ye Atfedilen Küçük Bir Eser
(1989), Farabi’nin Peri Hermenias Muhtasarı (1990), Farabi’nin Şeriat ul-Yakın’ı
(1990), Farabi’nin Bazı Mantık Eserleri (1990), Farabi’nin Geometri Felsefesine
İlişkin Metinleri (1992), Ordinalyüs Profesör Doktor Aydın Sayılı’nın Mısırlılarda ve
Mezopotamyalılarda Astronumi ve Tıp Adlı Eserinin Muhtasarı (1996), Atatürk’ün
Saadet Anlayışı (1997). 552 Ankara Kız Lisesi’nden 1945-1946 ders yılında İftihar
Kitabı’na giren öğrenciler arasında Latife Demir (M.Demir’in kızı), Türkan Ergün
(M.Ergün’ün kızı), Rezan Pandır (M. R. Pandır’ın kızı) ve Rezan Anık (A. Anık’ın
kızı) yer almaktadır. 553
Ankara Kız Lisesi’nde yalnızca II. Devre’yi 1945-1948 yılları arasında bitiren
Jülide Gülizar, lise birinci sınıfta hal ve davranışlarından dolayı birinci karne
döneminde “iftihar listesi” ne geçmiştir. Öğrenci iftihar listesine, öğretmenler
kurulunda alınan karar ile girmektedir ve akademik başarıyı onöre eden bir
uygulamadır. Öğrenciyi çalışmaya özendirirken, öğrenciler arasında rekabet de
yaratmıştır. Jülide Hanım, Kız Lisesi’ne Mersin’den gelmiş ve orada da üç kez
ortaokulda iken İftihar Kitabı’na girmeyi başarmıştır. Nilüfer Gün’ün Ankara Kız
Lisesi’nde müdürlüğe ilk başladığı yılın sonundaki kanaat döneminde ortaokul
birinci sınıf öğrencilerinden Güllü Karatekin isimli kız öğrenciye talimatname
gereğince yapılan seçimde çalışkanlık, ahlak ve terbiye bakımından takdire layık
görüldüğünden Disiplin Talimatnamesinin 28.maddesinin A fıkrasına göre okul
iftihar listesine geçirilmiştir. Bu yüzden Güllü Karatekin’in velisini tebrik eden okul
müdürü Nilüfer Gün imzalı bir yazı gönderilmiştir.554
552
http://www.biyografya.com/biyografi/13449;
www.milliyet.com.tr/mubahat-turker-kuyel-makaleleri-serisinden-ankara-yerelhaber-2 ; Erişim Tarihi:
03.01.2018.
553
Tanyer, a.g.e., s. 263-264.
554
Nafi Atuf Kansu, Pedagoji Tarihi, Milli Eğitim Basımevi, 1963, s. 67-70; Meliha Köse, “Cizvit
Teşkilatında Kadınların Statüsü ve Kızların Eğitimi”, Ignatius Loyola ve Cizvit Okullarının Eğitim
Anlayışı, Pegem Akdemi Yayınları, Ankara, 2016, s. 98-99; Gülizar, a.g.e., s. 166-167; 1338
doğumlu Güllü Karatekin’e ait öğrenci dosyası. Bkz. EK-19.
179
Öğrencinin yapmaması gereken ya da öğrenciden beklenmeyen davranışlar
karşısında uyarma, fazla görev ve sorumluluk verme hafif cezalardır. Yorucu ve
dikkat gerektiren işler, tuvalet temizliği gibi bedensel cezalar, para cezası, bir şeyden
yoksun bırakma ise giderek ağırlaşan cezaları oluşturur. Daha da ağırlaşan cezalar da
ortak bir eğlenceden mahrum bırakama, hatta seçim hakkını elinden almaktır. 555
Ankara Kız Lisesi’nin 1945-1948 mezunlarından Jülide Gülizar, yıllar sonra
hatırladığında “Ben de yaptım”, diyebilmek için bazı arkadaşlarına uyup altı yedi kız
öğrenci ile birlikte okuldan kaçmıştır. Kaçan öğrencilerin bir kısmı erkek arkadaşları
ile buluşurken, bir kısmı da sinemaya gitmiştir. Jülide Gülizar hiç birini tercih
etmeyince Kız Lisesi’nin etrafında üç dört tur atmış ve okula geri dönmüş, ancak
okul müdürü Sabiha Hanım’a yakalanmıştır. Tabii ki Sabiha Hanım ona inanmamış,
hayret etmiş ve Jülide Hanım’a, yıllar sonra anılarının arasında yer alsın, diye bir
daha böyle bir şey yapma, diye tavsiye de bulunmuştur. Jülide Hanım 1947-1948
ders yılında son sınıfta iken boş geçen bir derste disiplin kuruluna gitmiştir. Suçu,
boş bir derste öğretmenlerin taklidini yapıp eğlenmektir. Nöbetçi öğretmen Nahide
Hanım’ın nöbetçi olduğu bir günde, Nahide Hanım tarafından üç kez uyarılmasına
karşın öğretmenlerin taklidini yapmış olmasıymış. Öğretmen tarafından özür
dilemesi istenmiş ise de Jülide Hanım dilememiş. Bu davranışının karşılığı da
Nahide Hanım tarafından Disiplin Kurulu’na verilmek olmuş. Disipline gittiği
ailesine bir mektup ile bildirilmiştir. Disiplin kurulunun önüne çıkmadan önce çok
sevdiği öğretmeni Mualla Anıl tarafından disiplin kurulunda sakin, mütevazı, saygılı
olması hususunda uyarılmıştır. Üstelik Disiplin Kurulundaki üç öğretmenden birisi,
Nahit Hanım, diğerleri Macide Ergun ve Mualla Anıl’dır. 10 Ekim 1930 tarihli Lise
ve Ortamektepler Talimatnamesi’nde disiplin kurulunun müdür başyardımcısı ya da
müdür yardımcısının başkanlığında iki öğretmenden oluştuğu belirtilmiştir. Durum
tatlıya bağlanmış, Jülide Hanım özür dilememiş olmasına karşın, onu disipline veren
Nahit Hanım tarafından affedilmiştir. Jülide Hanım “otuz beş yıllık bir gecikmeyle”,
Nahide Hanım’ın İstanbul’daki evinde nihayet özür dilemiştir. Jülide Hanım’ın kız
kardeşi Tomris Göksan da, ablasının hayatı boyunca prensiplerinden taviz vermeyen
bir kişi olduğunu vurgulamıştır.
556
1945- 1946 mezunu Meral Ataç, Ankara Kız
Piaget, a.g.e., s. 47.
Gülizar; a.g.e., s. 227, 199-200, 201-203; Yücel, a.g.e., s. 429; Tomris Göksan ile 17.04.2019’da
telefonda yapılan görüşme.
555
556
180
Lisesi’ne başlangıçta disiplininden dolayı gelmek istememiştir. Ancak babasını TED
Yenişehir Koleji’ne gitmeyi ikna edemediği için Kız Lisesi’ne kayıt olmuştur. 557
Daha
ileriki
yıllarda
Kız
Lisesi’nden
öğrenciler
okul
dışındaki
davranışlarından dolayı uzun süre sorgulanmışlar. Sebebi ise 10 Kasım 1950’de
İsmet İnönü’yü alkışlamalarıdır. Lisenin müdür ve öğretmenleri de tedirgin
olmuşlardır. Müfettişler Kız Lisesi’ne yanlarına polis alarak gitmişler ve polisler
müdür odasının kapısında beklemiştir. Öğrenciler İsmet İnönü’yü içten gelen bir
sevgiyle bir baskı ve telkin olmadan alkışladıklarını bildirmişlerdir. Polisler
şüphelendikleri öğrencileri birer birer çağırıp sorguya çekmiştir. Olay aileler arasında
duyulduğunda üzüntü yaratmıştır.558
2.10. Ankara Kız Lisesi’ni Bitirenler Kurumu
Ankara Kız Lisesi mezunlarını bireysel girişim ve faaliyetlere yönlendirmek,
okulun sosyal işlerine yardımcı olmak, aralarında sevgi, saygı ve bağlılık
uyandırmak üzere Ankara Kız Lisesi’ni Bitirenler Kurumu kurulmuş, 7 Mayıs
1942’den itibaren çalışmaya başlamıştır. İdare Heyeti’nde Kıymet Conker, Enise
Arat, Perihan Tunç, Hale Kaydaz yer almıştır. 559 Mezunlar birbirleri ile görüşmek
için ilk olarak Ankara Halkevi salonunda 21 Haziran 1942’de toplanmışlardır.
Ankara Kız Lisesi’nin eski ve yeni mezunlarından oluşan seçkin bir grup bir araya
gelmiştir. Kurum başkanı Azize Hanım bir konuşmada, Kız Lisesi’ne devam eden
öğrencilere yardım üzerinde durmuştur. 560Ankara Kız Lisesi’ni Bitirenler Kurumu 5
Ocak 1946 Cumartesi günü Ankara Palas salonunda bir çay tertiplemiş, davetiyeleri
de Yenişehir Milli Piyango gişesinden satılmıştır. 561 Derneğin 10 Ocak 1948’deki
çayı Ankara Palas’ta yapılmıştır.562
Ankara Kız Lisesi’ni Bitirenler Kurumu (Derneği) ile Yenişehir Lisesi’ni
(Türk Eğitim Derneği) Bitirenler Derneği arasında 25 Mayıs 1951’de yapılan
voleybol karşılaşmasını, 15-6, 15-10 setlerle Ankara Kız Lisesi takımı kazanmıştır.
Tolluoğlu, a.g.e., s. 93.
“Kız Lisesinde Tahkikat”, Ulus, 22 Kasım 1950.
559
“Ankara Kız Lisesi’ni Bitirenler Kurumu”, Ulus, 13 Mayıs 1942.
560
“Ankara Kız Lisesini Bitirenlerin Dünkü Çay Toplantısı”, Ulus, 22 Mayıs 1942.
561
“Kız Lisesi’ni Bitirenler Çayı”, Ulus, 3 Ocak 1946.
562
“Kız Lisesini Bitirenler Çayı”, Ulus, 11 Ocak 1948.
557
558
181
Kız Lisesi’nin takımında yer alanlar: Dermet Olcay (kaptan), Behice Soydemir,
Aycan Onur, Ayla Ülkmen, Nermin Zamoğlu.563
2.11. Okul-Aile Birliği
Ankara Kız Lisesi Okul-Aile Birliği Yönetim Kurulu 10 Kasım 1947’de
toplandığına dair bir haber gazetede yer almıştır. Eski yönetim kurulu raporu
okunmuş ve yeni yönetim kurulu seçilmiş dendiğine göre okul-aile birliği daha
önceki yıllarda oluşturulmuş denilebilir. 564 Bir yıl sonra 1948’de okul-aile birliğinin
Halkevi’nde toplantısı yapılmıştır. Yönetim kurulu faaliyet raporu okunduktan sonra
yeni yönetim kurulu seçilmiştir. Yeni yönetim kurulu ilk toplantısında başkanlığa
Kars milletvekili Tezer Taşkıran’ı, başkan vekilliğine Okul Müdürü Perihan Tunç’u,
sekreterliğe Mükrime Yalkı’yı, muhasipliğe Sururi Orbay’ı, veznedarlığa da Seyit
Cafer Sarkana’yı seçmiştir. Yönetim kuruluna dahil olan öğretmen ve veliler de
uzmanlıklarına göre işbölümü yapmışlardır.565
Ankara Kız Lisesi’ni, Atatürk Lisesi’ni, Gazi Lisesi’ni, TED Yenişehir
Lisesi’ni bitirenlerin oluşturduğu dernekler, eğitim günlerinin ebedileşen dostluk
hatıralarını canlandırmak için aralarında voleybol ve basketbol turnuvaları
tertiplemişler. Bu karşılaşmalar 25, 26, 27 Nisan 1950 ‘de üç gün devama etmiştir.
TED Yenişehir Lisesi’ni Bitirenler ile Kız Lisesi’ni Bitirenler arasındaki voleybol
maçını Yenişehir Lisesi’ni bitirenler 16-14, 12-15, 15-10 skorla kazanmıştır. 566
Egli’nin inşa ettiği yeni bina, Ankara Kız Lisesi’nin sosyo-kültürel ve sportif
faaliyetlerini yapmasına olanak sağlamıştır. Başkentin ilk kız lisesi olan Ankara Kız
Lisesi yeni binasına 1930-1931 ders yılında geçmiştir. Bina E. Egli’nin çizimidir.
Cumhuriyet Dönemi’nin başında özellikle kamu binalarının yapımında yabancı
mimarların çiziminden yararlanılmıştır. Alman mimar Egli, çizimini yaptığı
binalarda özellikle yeni kurulan bir ülkenin ihtiyaçlarına gözönünde bulundurmuştur.
Ankara Kız Lisesi’ni, bulunduğu Namazgah Tepesi’nin zeminine uyumlu olmasına
“Voleybol Maçları”, Ulus, 26 Mayıs 1951; “Kız Liseliler Voleybol Maçları”, Zafer, 24 Mayıs
1951, 26 Mayıs 1951.
564
“Ankara Kız Lisesi Okul-Aile Birliği Toplantısı, Ulus, 11 Kasım 1947.
565
“Kız Lisesi Okul-Aile Birliği Genel Toplantısı”, Ulus, 9 Kasım 1948.
566
“Ankara Liselerini Bitirenler Arasındaki Spor Müsabakaları Bugün Başlıyor”, Ulus, 25 Nisan
1950; “Ankara Kız Lisesi’ni Bitirenler Turnuvası”, Ulus, 28 Nisan 1950.
563
182
dikkat etmiştir. Egli, Okulun modern olmasının yanısıra işlevsel olmasına da özen
göstermiştir.
1930-1950 döneminde okula kayıtlı öğrencilerin üçte ikisi Ankara doğumlu
değildir. Başkente gelen bürokrat ve asker ailelerin çocuklarıdır. Bunlardan TED
Yenişehir Koleji’ne çocuklarını göndermeyen ya da karma ortaokula gitmesini
istemeyen aileler Ankara Kız Lisesi’ne kayıt ettirmişlerdir. Bu dönemde Kız Lisesi
Tezer Taşkıran, Suut Kemal Yetkin gibi önde gelen kişiler, müdür olarak görev
yapmıştır. Öğretmen kadrosunda alanında başarılı kişiler göze çarpmaktadır. Afet
İnan, Mükerrem Kamil Su, Faruk Nafiz Çamlıbel, Nahit Fıratlı, Süheyla Külebi gibi
isimlerin yer aldığı öğretmen kadrosu içinde Tezer Taşkıran, Faruk Nafiz Çamlıbel
daha sonra siyasete atılan öğretmenler olmuştur. Ancak mezunlar içerisinde siyasete
atılan görülmemektedir. Daha çok kendi alanlarında uzmanlaşmayı tercih etmişlerdir.
Genel olarak mezunları yükseköğretime devam etmiştir. Ankara Kız Lisesinin açılıp
eğitime başladığı 1923-1930 dönemi ile kıyasladığımızda mezunlar, Hukuk
Fakültesi’nden başka Tıbbiye, Mülkiye, Mühendislik gibi okullara da gitmeye
başlamışlardır.
Lise son sınıfta öğrenciler fen ve edebiyat kollarına ayrılırlarken 1940 yılında
Ankara Kız Lisesi’ne Latince ağırlıklı ders yapan klasik kol ilave edilmiştir.
Türkiye’de kalsik kol uygulamasının tecrübe edildiği tek kız lisesidir. Öğrenciler ilgi
alanlarına göre ayrıldıkları öğrenci klüpleri ve izcilik faaliyetleri onların
sosyalleşmesine, ilgi alanlarının belirlenmesine katkıda bulunurken, mezun olduktan
sonra da toplumsal hayatta aktif olarak rol almalarında ve toplumsal konularda karar
vermelerinde etkili olmuştur.
Ankara Kız Lisesi Egli’nin mimarlığını yaptığı yeni binasına taşındığından
itibaren Atatürk tarafından üç kez ziyaret edilmiş, Atatürk’ün sevgi ve ilgisinin
üzerinde olduğu bir okul olmuştur. Derse girmiş, müsamerelerini izlemiş, kadınlara
seçme ve seçilme hakkının verileceğine dair müjdeyi dile getirmiştir.
Ankara Kız Lisesi’nden mezun olanlar, 1942’de Ankara Kız Lisesi’ni
Bitirenler Kurumu’nda bir araya gelmişlerdir. Ancak bu kurum sonraki yıllarda
1990’da mezunların kuracağı Ankara Kız Lisesi Mezunları Derneği’nden ayrı bir
kurum olmuştur.
183
ÜÇÜNCÜ BÖLÜM
ANKARA KIZ LİSESİ’NİN NİLÜFER GÜN’LÜ YILLARI (1951-1977)
3.1. Nilüfer Gün’ün Müdürlük Dönemi (1951-1977)
Ankara Kız Lisesi’nde 26 yıl kesintisiz görev yapan Nilüfer Gün, 1951-1977
yıllarına damgasını vurmuş bir müdiredir. Kendileri ile sözlü tarih çalışması
yaptığımız mezunlar, okul hakkındaki sorularımızı cevaplarken özellikle konu her
seferinde kendiliğinden 1951-1977 yılları arasında müdür olarak görev yapan Nilüfer
Gün’e geldiği için, bu yılları ayrı bir bölüm altında toplamayı uygun bulduk. Nilüfer
Hanım, öncelikle Ankara Kız Lisesi’ndeki disiplin ile birlikte anılmıştır.
Görüştüğümüz 109 mezun içerisinde, Nilüfer Hanım’ın otoritesinden memnun
olanlar çoğunluktaydı. Tam tersi düşünenler ise sayıca bir elin parmaklarını geçmedi.
Nilüfer Gün’ün 26 yılını 1973 mezunu Prof. Dr. Füsun Acartürk “Ankara Kız
Lisesi’nin altın yılları” olarak tanımlamıştır. 567 Önceki dönemlerde pek çok müdür
çalışmış olmasına, hatta bazılarının ikinci kez görev yapmış olmasına karşın, bu
dönemde yalnızca Nilüfer Gün’ün okul müdürü olarak çalıştığını görüyoruz. Branşı,
Kimya öğretmeni olan Nilüfer Hanım, Ankara Kız Lisesi’nde müdür olarak göreve
gelmiş ve müdür olarak emekli olmuştur.
Nilüfer Gün, İzmir Kız Lisesi mezunudur. Mesleğe 1940’da Türk Eğitim
Derneği Yenişehir Lisesi’ne kimya öğretmeni olarak başlamış ve burada on yıl
çalışmıştır. Bu süre içerisinde kimya öğretmenliğinin yanı sıra ilk üç yıl 1943’e kadar
müdür yardımcısı olmuş ve 1945’e kadar da müdür başyardımcısı olarak görev
yapmıştır. Ardından 1948-1950 yılları arasında Ankara Gazi Lisesi’nde Kimya
öğretmeni olarak çalışmaya devam etmiştir. 1950 yılında da iki ay Atatürk Erkek
Lisesi’nde kimya öğretmeni olarak görev yapmış ve bu yılın sonunda Ankara Kız
Lisesi’ne Kimya öğretmeni olarak atanmış ve 1951 yılının Haziran ayında müdür
olmuştur. 568 Ankara ili içinde düzenlenen toplantılarda sözü geçen, kendisine
Füsun Acartürk ile 16 Ağustos 2016’da Gazi Üniversitesi Eczacılık Fakültesi ‘nde yapılan
görüşme.
568
Öğretmenlere Ait Sicil Defteri; Sicil Fişi Defteri. Bkz. EK-20 Nilüfer Gün’ün okulun mezuniyet
törenindek konuşması.
567
184
danışılan bir müdür olmuştur. Kız Lisesi’nde idareciliğe başladığı ilk günlerde
Ankara’daki orta, lise ve teknik okul müdürlerinin Atatürk Lisesi’nde 28 Nisan
1951’de yaptıkları toplantıya Nilüfer Hanım Ankara Kız Lisesi müdürü olarak
katılmıştır. Müdürler toplantısında, ders yılının sona ermesi nedeniyle öğrencilerin
durumları,
ders
yılının
seyri
ve
varılan
durum
hakkında
görüşmelerde
bulunmuştur.569
Ankara Kız Lisesi’nde Nilüfer Gün’ün müdür olduğu yılların oldukça
disiplinli ve “manastır gibi” olduğu tanımlaması sıklıkla mezun görüşmelerinde dile
getirilmiştir. Dersler, sınavlar, kantin, beden eğitimi dersleri, bayramlar, geziler vs.
konuları hafızalarda canlanırken, okul müdürü ayrı bir yer işgal etmiştir. Ankara Kız
Lisesi’nde karma döneme geçildiğinde ilk alınan erkek öğrencilerden birisi olan
Köksal Özdemir, “Efsane Müdür” olarak tanımladığı Nilüfer Gün’ün idareciliğini
“onun disiplini beni rahatsız etmezdi”, “okul kıyafetleri konusunda çok itinalı
olmama karşın Nilüfer Hanım’ın odasının bulunduğu koridordan geçmek
istemezdim.” diye yorumlamıştır.570
1956-1962
yıllarında
öğrenci
olmuş
Sevim
Birteker
Özertan’den
dinlediğimize göre, Nilüfer Hanım, Numune Hastanesi önlerine kızları rahatsız
edecek tipler geldiğinde hemen polisi arayıp onları toplatırmış. Bir seferinde okulun
Numune Hastanesi tarafındaki kapısında bekleyen dışarıdan gelmiş birkaç erkek
öğrenciyi yakalayıp traş ettirmiştir. 571 Benzeri bir durum gazetede haber olarak da
çıkmıştır. 1959’da okulların açılmasını izleyen günlerde Ankara’da sarkıntılık
olaylarının arttığına dikkat çekilmiştir. Bu konuda Emniyet Müdürlüğü ve Milli
Eğitim Müdürlüğü ortak hareket etmeye çalışmıştır. Özellikle kız okullarının
dağıldığı saatlerde okul önlerine genç erkeklerin dolduğuna dair öğrenci velileri
endişelerini Emniyet’e bildirmiş ve tedbir alınmasını istemişlerdir. Söz konusu
gazete haberinden birkaç yıl sonra 1960-1963 yıllarında Kız Lisesi’nde öğrenci olan
Türkan Karagülle, Nilüfer Hanım’ın okul önünde kızları korumak üzere polis
bulundurulmasına özen gösterdiğini dile getirmiştir. Ankara Kız Lisesi’nin karma
dönemine geçtiği yıllarda da, okulun yakınında bulunan Ticaret Lisesi’nin Kız
“Mektep Müdürleri Toplanıyor”, Zafer, 29 Nisan 1951.
Köksal Özdemir ile 23.11.2019’da Ankara’da Çayyolu’nda yapılan görüşme.
571
Sevim Birteker Özertan ile 29.01.2017’de Ankara Göksu Restoran’da yapılan görüşme.
569
570
185
Lisesi’nin önüne dizilen erkek öğrencilerini de kontrol etmek okul idaresini
uğraştırmıştır. 572
Okulun son derece disiplinli ortamından bilhassa memnun olanlardan birisi
Ankara Kız Lisesi’nde 1956-1959 yılarında öğrenci Mine (Ertung) Koç, okuldaki
disiplinden hiç rahatsız olmamış, bilakis babası asker olduğu için, evde daha çok
disiplin olduğunu belirtmiş ve “en güzel yıllarım Ankara Kız Lisesi’nde geçtiğini”,
diye bilhassa özlem duyarak birkaç kez vurgulamıştır. 1963-1966 yıllarında öğrenci
olan Oya (Babüroğlu) Torun da Nilüfer Gün’e olan ilgisini “Nilüfer Gün’e
tapardım”,
şeklinde dile getirmiştir. Mine (Ertung) Koç, Nilüfer Hanım’ın
disiplinine rağmen merdivenlerin genellikle tırabzandan kayarak inmeyi tercih etmiş,
ancak Nilüfer Hanım ile burun buruna gelmiş olmasına karşın, uyarılmamıştır.
Nilüfer Hanım’ın öğrencilere karşı tatlı sert bir tutumu olmuştur.
Diğer taraftan okula davet edilen Erol Büyükburç’un verdiği konserde
öğrencilerin coşmasına da Nilüfer Hanım “utanmazlar”, diyerek son derece tepki
göstermiştir. 573 1951-1955 yıllarında öğrenci olan Özcan (Taylan) Aybars Nilüfer
Hanım’ın disiplinine pek uymadığını ama saygılı bir öğrenci olduğunu, zaten sınıf
başkanı olduğu için her gün idareye sınıf defterinden dolayı gidip geldiği halde
uyarılmadığını belirtmiştir. 574 Nilüfer Hanım bilhassa folklor gösterilerinde ya da
yarışmalarında kız öğrencilerin erkek lisesinden öğrenciler ile eşleşmesine müsaade
etmemiştir. 575
Kız Lisesi’nin 1950-1956 yıllarında mezunlarından Güney Erdoğdu Akansel,
Nilüfer Hanım’ı, öncelikle yanınızdan geçerken “ecza dolabı mı geçiyor”, diyecek
olursunuz şeklinde hatırlamaktadır. Çok düzenli ve tiril tiril giyinen, genellikle beyaz
ya da açık renkli döpyes ve beyaz gömlek tercih eden bir idareci olmuş ve emekli
olana kadar Ankara Kız Lisesi’nde öğretmenliğinin ilk günlerindeki gibi döpyes
giymeyi ihmal etmemiş, otoriterliğinden taviz vermemiştir. Öğrencilere karşı katı bir
tutumu olduğu kadar aynı zamanda nazik davranmıştır. Koridorda öğrencilerin
“Okul Önlerinde Sarkıntılık Başladı”, Ulus, 8 Ekim 1959; Türkan Karagülle ile 20.12.2019’da
İstanbul’da Galatasay Miltaş tesislerinde yapılan görüşme.
573
Nuran Fincancı ile 25.11.2017’de Kalıpçızade Konağı, Samanpazarı’nda yapılan görüşme.
574
Özcan Taylan Aybars ile 23.03.2018’de İstanbul Büyük Klüp’te yapılan görüşme.
575
Türkan Karagülle ile 20.12.2019’da İstanbul Galatasaray Miltaş Spor tesislerinde yapılan görüşme.
572
186
üstünü pek düzenli göremediğinde, yamalı gezin ama yırtık gezmeyin, diye nasihat
eden bir müdire olmuştur. Tuvaletleri her teneffüs okulun müdür yardımcılarından
birisine kontrol ettirmiş, koridorları tek tek dolaşıp eksiklikleri tespit etmiş,
merdivenleri sık sık sildirmiştir. Okulu hizmetlilerle birlikte açmış, geç vakte kadar
da okulda kalmıştır.576 1961-1964 yıllarında öğrenci olan Şeniz Özer Sarıkaya, her
sabah Nilüfer Gün’ün onları pırıl pırıl beyaz önlüğü içinde erkenden kapıda
karşıladığını, prensip sahibi olduğunu belirtmiştir. Nilüfer Hanım gibi olmaya
özendiğini, hatta emekli olunca özel bir eğitim kurumunda müdürlük yaptığında, çok
çaba göstermiş olmasına rağmen döpyesle iş yerine gitmeyi alışkanlık haline
getirememiştir.577
Öğrenciler için Nilüfer Hanım’dan 10 almak neredeyse imkansızdır ve
öğrenciler 8 aldıklarında bayram etmiştir.
Öğretmenlerden, ortalaması 4 olan
öğrencileri Haziran döneminde değil, Eylül döneminde geçirmelerini özellikle
istemiştir. 578 Sınav sonuçlarından düşük olmasından öncelikle öğrenciyi değil,
öğretmeni sorumlu tutmuştur. Öğrencinin okul içindeki başarısında evindeki yaşam
koşullarının da etkili olduğunun göz önünde bulundurulması gerektiğini her fırsatta
öğretmenlere izah etmiştir. Bu amaçla rehberlik çalışmalarına özen gösterilmesi
gerektiğinin altını çizmiştir. Ankara Kız Lisesi’ni 1966’da birincilikle bitiren Oya
(Babüroğlu) Torun, Nilüfer Hanım’ın Kimya’yı araç olarak kullanıp zoru basite
indirgediğini, analiz ve sentezin problem çözmedeki yerini kavrattığının ve kendisini
taparcasına sevdiğinin altını çizmiştir.
579
Türkan Karagülle de, disiplinin hayatı
kolaylaştırdığına inandığı için Nilüfer Hanım’ın disiplininden rahatsız olmadığını
belirtmiştir.580
Güney Erdoğdu Akansel ile 09.03.2018’de Ankara Ramada Otel’de yapılan görüşme.
Prof. Dr. Fatma (Bingöl) Ergun ile 13.05.2017’de Tava Günü’nde yapılan görüşme.
Oya (Babüroğlu) Torum ile 25.10.2019’da Ankara’da Anadolu Klüp’te yapılan görüşme.
Leman Cengiz ile 24.11.2018’de Ramada Otel’de yapılan görüşme.
Türkan Aybar ile 20.12.2019’da İstanbul’da Galatasaray Miltaş Spor tesislerinde yapılan görüşme.
577
Şeniz Özer Sarıkaya ile 24.11.2018’de Ramada Otel’de yapılan görüşme.
578
Nurhan Toprak ile Ramada Otel’de yapılan görüşme.
Handan Köker ile 22.10.2019’da Binicilik Kulübü’nde yapılan görüşme.
579
Oya (Babüroğlu) Torun ile 25.10.2019’da Ankara’da Büyük Klüp’te yapılan görüşme.
Günseli Telli ile 25.11.2017’de Samanpazarı Kalıpçızade Konağı’nda yapılan görüşme.
580
Türkan (Karagülle) Baybars ile 20.12.2019’da İstanbul’da Miltaş Spor tesislerinde yapılan
görüşme.
576
187
Öğrencileri gözü ile takip etmesi bile yeterli gelmiş, 1962-1965 yıllarında
öğrenci olan İnci (Kayhan) Kuzgun Hanım’ın belirttiği üzere, yalnızca öğrencileri
değil, öğretmenleri de dakika dakika takip etmiştir. Öğretmenlerin derse beş dakika
geç gelmesine müsaade etmemiş, bütün koridorlar tek tek dolaşıp eksiklikleri tespit
etmiştir. 581 Kız öğrenciler özellikle babaları tarafından, disiplinli ve sıkı bir okul
olması sebebi ile Ankara Kız Lisesi’ni göndermek istemiştir.582
Nilüfer
Gün’ün
idareciliğini
eleştiren
öğrencilerden
birisi,
Güney
Haştemoğlu, Nilüfer Hanım’ın Kız Lisesi’ne ilk geldiği yıllarda 1950-1953 yıllarında
öğrenci olmuştur. Belki de Nilüfer Hanım’ın daha katı olduğu, yıllara rastlamıştır,
diyebiliriz. Ankara Hukuk Fakültesi mezunu Güney Hanım, okulunu çok sevdiği için
büyük kızını da aynı okula kaydettirmiştir. Kızını mazeret dilekçesindeki imzanın
taklit olabileceğinden endişe duyduğu için, müdire hanım tarafından okula
çağrılmıştır. Bu duruma çok kızan Güney Hanım, kızını okuldan almıştır.
Görüşmemizde Nilüfer Hanım için “hırçındı” ifadesini kullanmıştır. 583
Kimya öğretmeni olarak 1975’te Ankara Kız Lisesi’ne başlayan Günseli
Telli, ilk defa yapıldığını gördüğü bir organizasyonla karşılaşmıştır. Nilüfer Hanım,
Ankara Kız Lisesi’nde çalışıp emekli olan öğretmenleri Balıkesir, Antalya, İzmir gibi
nerede olurlarsa olsun Mayıs ayının son haftasında okulun kuzeye bakan iç
bahçesinde bir araya getirip çay düzenlemiştir. Burada okula armağan edilen çay
takımlarını, ahde vefa anlamında özellikle kullanmaya da özen göstermiştir. Yeni
tayin olan öğretmenlerden de bir kaçını çağırıp, ileriki yıllarda onların bu buluşmayı
devam ettirmesini istemiştir. İşte bunlardan biri de Kimya öğretmeni Günseli Telli
olmuştur. O da Nilüfer Hanım’ın 2008’de ölümünü izleyen yıllarda başta Nilüfer
Hanım olmak üzere ölen tüm öğretmenlerini anmak için ilk defa 2012’de bir otelde
15 kişilik bir yemek hazırlatmıştır. Fakat yemeğe katılanlar 15 kişiyi geçmiş, 70
kişiyi bulmuştur. Daha sonraki yıllarda Ankara Kız Lisesi’nin karma döneminden
Güney Akansel Erdoğdu ile 15.03.2019’da telefonda yapılan görüşme.
Aysun Pektaş Bayrakçeken ile 20.12.2019’da İstanbul’da yapılan görüşme.
583
Güney Haştemoğlu ile 20.12.2019’da İstanbul’da Galatasaray Miltaş Spor tesislerinde yapılan
görüşme.
581
582
188
mezun Ümit Çakır, Göksel Olcaytu tarafından kahvaltı olarak da devam
ettirilmiştir.584
Oldukça varlıklı olmasına karşın Nilüfer Hanım, annesinin rahatsızlığından
dolayı yalnız bırakamadığı için Ankara Kız Lisesi’ndeki son yıllarında annesi ile
birlikte okulun alt katında bir odada yaşamak zorunda kalmıştır. Hayatını neredeyse
annesine ve Ankara Kız Lisesi’ne adamıştır. Kızılay’da Meşrutiyet Caddesi’nde
kendisine ait apartmanı olan Nilüfer Hanım, mal varlığını Türk Eğitim Vakfı’na
bağışlamıştır. 1977’de emekli olduktan sonra okulda düzenlenen her davete katılmış,
okuldan çok uzak kalmamıştır. Son günlerinde Gaziosmanpaşa’da bulunan bir
bakımevine geçirmiş, 2008 yılında hayata gözlerini yummuştur. 585
Bütün anlatılanlardan hareketle katı disiplini ile tanınan Nilüfer Gün,
kendisini Ankara Kız Lisesi’ne vakfetmiştir. Yalnızca bir öğretmen, idareci değildir.
Her ne kadar sert bir eğitimci olsa da kendisini öğrencilere ve okula adamıştır.
Nilüfer Hanım’ın kesintisiz idareci olduğu 26 yılın başarılarla dolu olması bir kaç
etkene bağlıydı. Kendisinin prensiplerinden taviz vermemesi, disiplini başta olmak
üzere, birlikte çalıştığı müdür yardımcıları ve tecrübeli öğretmen kadrosu da
idarecilikteki başarısının arkasında etkili olmuştur. Böylelikle Ankara Kız Lisesi
öğrenciler, ailelerinden aldıkları eğitime ilave olarak eğitim-öğretim, genel kültür,
sanat görgü kuralları konusundaki paylaşımları ile donanımlı olarak yetişmiştir.
Bursa Kız Lisesi’nde de disiplin sistemini kuran ve okuldaki bazı uygulamalarıyla
uzun yıllar birlikte anılan bir müdiresi Melahat Çakır, Nilüfer Gün’e benzer bir profil
çizmiş, mezunlar arasında adından her vesileyle söz edilen bir idareci olmuştur. 586
584
Günseli Telli ile 16 Şubat 2019’da yapılan telefon görüşmesi; Günseli Telli, Sevginin Günselcesi,
Karina Yayınevi, Ankara, 2018, s. 107.
585
Mustafa Kemal Akmermer ve Aysel Sağdıç Özcan ile birlikte 11.12.2018’de OSTİM’de yapılan
görüşme.
Güney Erdoğdu Akansel ile 26.12.2019’da telefonda yapılan görüşme.
586
Çiğdem Özesmi, Yaşam Sevinci, Bilimsel Tıp Yayınevi, Ankara, 2019, s. 43; .Bursa’nın Köklü
Eğitim ………, İstanbul, 2012, s. 69, 127.
189
3.2. İdari İşler
Müdür
Nilüfer Gün (1951-1977). Yukarıda ayrıntılı olarak kendisi hakkında bilgi verilmiştir.
Nilüfer Hanım’ın idareciliği, 1951 yılında başlamış, okulun karma döneme geçtiği
1974-1975 ders yılını da içine almış ve 1977’de emekli olmuştur.
Müdür Başyardımcıları:
Mukaddes Erdem, Muazzez Görkey,
Akile Can, Nuriye Erimer,
Sabiha Emil,
Fahrünnisa Hayırlıoğlu, Leman Cengiz.
Müdür Yardımcıları:
Mükerrem Kamil Su, Nuriye Erimer, Mustafa Öktem, Celal Emren, Nimet Çiloğlu,
Necibe Sönmez, Mehveş Alpaslan, Müjgan Asal, Nevin Acar, Melahat Özkazanç,
Lütfiye Erten Sayınsoy, Ayşe Sönmez, Meveddet Yurtoğlu, Sevcan Gedik, Mecdude
Kargıcı, Leman Cengiz, Ercan Arıkan, Sadettin Kanalp, Saliha Kotan, Mine Öz,
Kalender Aygörmez, Ceyhan Öztürk, Candan Güzeliş.
Mükerrem Kamil Su, 1941-1955 yılları arasında Türkçe Öğretmenliğinin yanı sıra
müdür yardımcılığı da yapmıştır. Mükerrem Hanım hakkında daha önceki bölümde
bilgi verilmiştir.
Nuriye Erimer, 1961-1975 yıllarında Coğrafya öğretmenliğinin yanı sıra müdür
yardımcılığı, müdür başyardımcılığı da yapmıştır. Bir korgeneralin eşidir.587
Mustafa Öktem, 1960-1964 yıllarında Biyoloji öğretmeni ve müdür yardımcısı olarak
çalışmıştır. Daha sonra profesör olmuştur. 588
Celalettin Emren: Ankara Kız Lisesi’nde 1926 yılından beri Edebiyat öğretmeni
olarak görev yaptığını gördüğümüz Celalettin Bey, bu dönemde müdür yardımcısı
587
588
Gülsen Acar ile 13.05.2017’de Tava Günü’nde yapılan görüşme.
Mücella Merdol ile 10.03.2018’de Ramada Otel’de yapılan görüşme.
190
olarak
çalışmaya
devam
etmiştir.
Öğrencilerine
hayatın
reçetesini,
“iyi
ahlak=saadet” şeklinde ifade etmiştir. 589
Memurlar:
Mesrure (Orkun)Arcayürek, Emine Kurt, Reşat Durmuşlar, Nihal Aydan, Yüksel
Güler, Yıldız Güler, Nurten Yardaş, Reyhanet Kılıç, Meliha Sabancıoğlu, Huriye
Barlas Güleryüz, Aykut Eroğlu, Gönül Güngör, Alim Uygur, İsmet Coşkuner,
Nurşen Gürunay, Zeynep Özselçuk, Gülseren Öncül, Hatice Güven, Yurdanur
Pekkan, Ayla Özonuk, Meryem Yılmaz, Türkan Gümgör, Murat Ezberci, Gülten
Aslan, Yurdanur Tosya, Şükriye Güney, Meral Karaali. 590 Bunlar arasında Emine
Kurt ve Huriye Barlas Güleryüz Ankara Kız Lisesi mezunudur. Mesrure (Orkun)
Arcayürek, gazeteci Cüneyt Arcayürek’in annesidir. Kastamonu Kız Öğretmen
Okulu’nda Tabahat, Elişleri Öğretmeni, Sivas Kız Öğretmen Okulu’nda Beyazişler
Öğretmenliği yaptıktan sonra 1924-1925 yıllarında Ankara Kız Lisesi İlkokul
kısmında öğretmen olarak çalışmıştır. Daha sonra Ankara Öğretmen Okulu’nda
Tatbikat ve Ankara Cumhuriyet Okulu’nda Resim ve Elişleri öğretmenliği yaptıktan
sonra Maarif Vekaleti Mahsus Kalemi’nde ve İstanbul Kız Öğretmen Okulu’nda
memur olarak çalıştıktan sonra Ankara Kız Lisesi’nde 1931’den itibaren kütüphane
memuru, ders aletleri memuru, dahiliye şefi ve iç hizmetleri şefi olarak görev yapmış
ve 1958’de emekli olmuştur.591
3.3. Eğitim-Öğretim
Bir önceki bölümde okula kayıt olurken istenildiğini gördüğümüz bulaşıcı
hastalıklara dair doktordan alınmış aşı belgesi ile dönemin salgın hastalıklarından ne
kadar korundukları anlaşılmak istenmiştir. Öğrenci dosyalarının içinde 1950’li
yılların başında da karşımıza çıkmıştır. Çiçek aşısının yapılmış olduğunu gösterir
Arda Cingil ile 20.12.2019’da İstanbul’da Galatasaray Miltaş tesislerinde yapılan görüşme.
Tebliğler Dergisi, Sayı: 33, s. 149; 1954-1955 Ankara Kız Lisesi Yıllığı; Müteferrik
Müstahdemine Ait Sicil Defteri, Ayrılmış Hocaların Sicil Fişleri, Sicil Fişleri.
591
Müteferrik Müstahdemine Ait Sicil Defteri, Ayrılmış Hocaların Sicil Fişleri, Sicil Fişleri;
“Cüneyt Arcayürek”, Cumhuriyet, 23 Haziran 2016.
589
590
191
kağıtlara rastlanılmıştır. Okullarda öğrencinin aşısının yapılıp yapılmadığını kontrol
amaçlı belge isteme hala devam etmektedir. 592
1949 yılına ait künye defterlerine bakıldığında memur ailelerin sayısı giderek
artmaya devam etmiştir. Ancak bu kez kız öğrencilerin aileleri İstanbul’dan gelmekle
birlikte, öğrenciler İstanbul doğumlu değil, bilakis Ankara doğumludur, İstanbul
doğumluların sayısı da azalmıştır. Genel olarak söyleyebiliriz ki şehirli ailelerin
çocuklarıdır.
Robert Kolej’de
okuyan
Türk
çocukların
geldikleri ailelere
baktığımızda da büyük çoğunluğunun şehirli ve elit ailelerden geldiği görülmektedir.
Çocuklarının yükseköğrenim görmeleri için gerekli alt yapının daha nitelikli
okullarda alınmasına önem veren ailelerdir.593 Memur ailelerin çocuklarını bir önceki
bölümde değindiğimiz gibi asker ailelerin çocukları takip etmektedir. Yine önceki
bölümlerde görmüş olduğumuz esnaf ailelerin çocuklarının bu sıralamada en sona
gelmesi 1951-1977 yıllarında da devam etmektedir, hatta sayıca azalmıştır. Öte
yandan kayıtlı öğrenciler büyük farkla lise kısmına kaydolmaktadır. Ortaokula
kaydolanların sayısı azalmıştır. Bunda ortaokulun kapanıp tekrar yalnızca iki sınıftan
ibaret öğrenci alacak kadar açılması ve Ankara’daki müstakil ortaokulların sayısının
artması da etkili olmuştur. Tabii ailelerin kızlarını karma ortaokula göndermek
istemelerindeki ısrarının kırıldığını da görebiliriz. 594
1958-1961 yılları mezunu Sevim Çoban, ailesi İsmet Paşa Kız Enstitüsü’nün
istemesine rağmen kendi isteği ile Ankara Kız Lisesi’ne kaydolmuştur. Kendi kayıt
olduğu için idareye, daha sonra ailesinin imzasının getireceğine söz vermiştir.
Okullar açıldıktan sonra, babası “Haydi gidelim Enstitü’ye kaydolalım”, deyince
annesi durumu açıklamak zorunda kalmıştır. Sevim Hanım’ın babası durumu
öğrenince “bir defa dahi zayıf getirirse okuldan alırım” demiş, fakat Sevim Hanım
hiçbir zaman zayıf getirmemiştir.595 Ankara Kız Lisesi’ne öğrenci velileri özellikle
babalar kızlarını yönlendirmek istemiştir. Okulun eğitim seviyesi oldukça yüksek
olduğundan daha Lise-I. sınıfta çok zayıf olanlar, kayıtlarını alıp başka liselere
İlgili aşı belgesi, EK-34 de görülebilir.
Elif Evrim Şencan Gürtunca; Robert Kolej’de Öğrenim Gören Türk Öğrenciler Üzerinde
Prosopografig Bir Çalışma (1863-1971), Hacettepe Üniversitesi Atatürk İlkeleri ve İnkılap Tarihi
Enstitüsü, Basılmamış Doktora Tezi, Ankara, 2017, s. 446-449.
594
Çapar, a.g.e., s. 31, vd, 41.
595
Sevim Çoban ile 27.09.2018’de telefonda yapılan görüşme.
592
593
192
geçmeyi tercih etmişlerdir. 1975 mezunu Aysel (Gürel) Öner’in belirttiği üzere,
özellikle kendisine güvenen kızlar Ankara Kız Lisesi’ne kayıt olmayı tercih
etmiştir.596
Liselerin eğitim ve öğretim durumları Dördüncü Milli Eğitim Şurası’nda (2231 Ağustos 1949) incelenerek, öğrencilerdeki %35’lik başarı oranının üç yıllık lise
öğretimi ile giderilemeyeceği belirlenmiştir. Daha olgun, yabancı dili hakkıyla bilen,
genel kültürü kuvvetli öğrencilerin yetişmesi beklenmektedir. Böylece liselerin
öğretim süreleri üç yıldan dört yıla çıkarılması tesbit edilmiş, Bakanlık tarafından da
dört yıl olması kararlaştırılmıştır. Ancak uygulaması 1952-1953 ders yılından
itibaren hayata geçmiştir.
1951 yılı sonunda liselerin son sınıfında bulunan
öğrencilerden mezun verilmeyeceği belirtilmiştir. Ancak 1951’de bitirme sınavlarına
girip de bir ile üç dersten başarılı olamayan öğrenciler için gelecek yıl mezuniyet
sınavı açılacağı ve gelecek yıl mezun verileceği ifade edilirken, bu yılki bitirme
sınavlarında dört ya da daha fazla dersten kalan öğrencilerin on iki yıla tabi
olacakları da söz konusu olmuştur. Görüştüğümüz mezunlardan 1947-1955 yılları
mezunu Prof. Dr. Birsen Gökçe ve 1951-1957 yılları mezunu Prof. Dr. Gönenç Arın
ortaokulu ve liseyi de Ankara Kız Lisesi’nde bitirmiştir. Liseye başladığında 4 yıllık
olarak başlanış, ancak üç yıla indirilince üç yıl olarak başlayanlar ile birlikte
bitirmiştir. 1954-1955 mezunu olan İnci Arcan Uysal ise liseye dört yıl olarak
başlamış, ancak o da üç yıllıklar ile birlikte mezun olmuştur. 597
Dört yıllık lise uygulaması başladığında Lise-I. sınıfta kalanlara da
uygulanacaktır. Lise-II ve III. Sınıflar uygulamaya eski programlarına göre devam
edeceklerdir. Üç yıllık liselerde Lise-III. sınıfta başlayan fen ve edebiyat kollarına
ayrım, dört yıllık uygulamada Lise-IV. sınıfta başlayacaktır. Dördüncü Milli Eğitim
Şurasında ayrıca 1949-1950 ders yılından itibaren uygulanmak üzere çarşamba günü
öğleden sonra ders yapılmayacağı, öğrencilerin eğilim ve yeteneklerine göre gruplara
ayrılacakları belirtilmiştir. Ayrıca çarşamba öğleden sonrası okul gezileri, resim,
Aysel (Gürel) Öner ile 20.12.2019’da İstanbul’da Galatasaray Spor Tesislerinde yapılan görüşme.
Tebliğler Dergisi, Cilt: 12, Sayı: 555, s. 12 ve Cilt: 12, Sayı: 557, s. 113 vd.; Cicioğlu, a.g.e., s.
143; İnci Arcan Uysal’ın diploması için bknz. EK-38.
Güney Akansel Erdoğdu ile 10.03.2018’de Ramada Otel’de yapılan görüşme.
Tülay Akıllı Demirbaş ile 24.11.2018’de Ramada Otel’de yapılan görüşme.
Gönenç Arın ile Ramada Otel’de yapılan görüşme.
İnci Arcan Uysal ile 10.03.2018’de yapılan görüşme.
596
597
193
müzik, izcilik, müsamere gibi çalışmalar ile öğrenci kol faaliyetleri için de
değerlendirilebilecektir. Çamlıca Kız Lisesi’nde çarşamba günleri öğleye kadar ders
görmüşler, öğleden sonra “çay” düzenlemişlerdir. Böylelikle bilgi ve görgülerini
artırmışlardır. 1952-1953 ders yılından itibaren uygulanmaya başlanan dört yıllık lise
ders programındaki dersler hakkında I. Bölümde ayrıca bilgi verilmiştir. 598
21 Ekim 1957’de alınan karar ile liselerin yeni bir müfredat programı
açıklanmış, 1957-1958 ders yılının başından itibaren uygulanmak üzere tekrar dört
yıldan üç yıla indirilmiştir. Mezunlar 10. ve 11.sınıf ile 11.ve 12.sınıfı birlikte
okumuşlardır. I. Bölümde 1957’de tekrar uygulanmaya başlanan üç yıllık ders
programı hakkında açıklama yapılmıştır. 599
1951-1977 yılları arasında ortaokul ve lise aynı binadadır ve orta kısmı
binanın giriş katında yer almaktadır. Ortaokul kısmı, Ankara Kız Lisesi’ne talebin
artmasından dolayı 1950’lerin başında 1951-1952 ders yılında kapanmıştır. Daha
sonra 1945 doğumlu olan hem ortaokulu hem de liseyi Ankara Kız Lisesi’nde bitiren
1956-1962 yılları mezunu Sevim Birteker Özertan’in ve Prof. Dr. Asriye Albağlar
Mocan’ın ile 1957-1963 yıllarında öğrenci olan Prof. Dr. Çiğdem Özesmi’nin
anlattığı üzere, 1956-1957 ders yılında tekrar açılmış, yalnızca iki sınıf olmak üzere
tekrar altı yıl öğrenci almıştır. Cebeci Ortaokulu’na sığmayıp adresi uyanlar Ankara
Kız Lisesi’nin ortaokuluna yazılmıştır. Bu durumda 1962-1963 ders yılında ortaokul
son mezunlarını vermiştir ve 1962-1963 Diploma Defteri’nde belirtildiği üzere
öğrenci sayısı on kişidir. Bundan sonra lise kısmının öğrenci kapasitesini yükseltmek
amacıyla sadece lise kısmına kayıt yapılmıştır. Artan öğrenci yoğunluğundan dolayı
Antalya Lisesi ortaokulu da 1968 yılında kapatılmış ve eğitim-öğretim hizmetine lise
kısmı ile devam etmiştir. 600
1958-1959 Ders Yılı Devlet Ortaokul İmtihanı Diploma Defteri’ne göre
Muhsine Apak isimli kız öğrenci babasının rahatsızlığından dolayı Bursa’ya gitmek
598
Tebliğler Dergisi, Cilt:12, Sayı: 555; Cilt: 12 Sayı: 557; Türkgeldi, a.g.e., s. 109-110; Narin Ergin,
“Ahmet Ratip Paşa Konağı’ndan Çamlıca Kız Lisesi’ne”, Popüler Tarih, Ocak 2005, s. 63; “Liseler
12 Yıla Çıkacak”, Ulus, 9 Kasım 1951; “Lise Tahsili Eskisi Gibi 12 Yıl Olacak”, Kurun, 30 Ekim
1933.
599
Tebliğler Dergisi, Cilt: 20, Sayı: 976.
600
Sefa Salih Aydemir; Antalya Lisesi ve Tarihi Gelişimi, Selçuk Üniversitesi, Sosyal Bilimler
Enstitüsü, İlköğretim Anabilim Dalı, Sosyal Bilgiler Öğretmenliği Bilim Dalı, Yüksek Lisans Tezi
Konya, 2006, s. 56.
194
zorunda kaldığı için diploma derecesi yazmamaktadır. Prof. Dr. Asriye Albağlar
Mocan’ın 1958-1959 Ders Yılı Devlet Ortaokul İmtihanı Diploma Defteri’ne göre en
başarılı olduğu dersler Matematik (10), Fizik (10), Tabiat Bilgisi (10), en az başarılı
olduğu ders ise İngilizce (7)’dir. Pekiyi derece ile ortaokulu bitirmiştir. Asriye
Hanım 1962’de Ankara Kız Lisesi’ni bitirdikten sonra İstanbul Üniversitesi Diş
Hekimliği Fakültesi’ne girmiş, 1972’de doktor, 1981’de profesör olmuştur. Aynı
deftere göre Sevim Birteker Özertan’in en başarılı olduğu dersler Beden Eğitimi (9),
Resim (9), Tabiat Bilgisi (9), en az başarılı olduğu ders ise Türkçe (5) Tarih (5),
Coğrafya (5) ve Matematik (5) tir. Sevim Hanım’ın liseyi bitirdiği 1962-1963 eğitimöğretim yılında ilk kez üniversiteye giriş sınavı konmuştur. Sevim Hanım da
Kompozisyon’dan kalmış, ancak üniversite sınavı Kompozisyon sınavından bir gün
sonra yapılacağından üniversiteye girememiş ve Maden Tetkik Arama Enstitüsü’ne
memur olarak girmiştir. 601 Ortaokulun iki sınıfa düşen son mezunlardan birisi de
1958-1961 yıllarında öğrenci Selma Yıldırım’dır. Yalnızca ortaokulu Ankara Kız
Lisesi’nde okumuştur. 602
Bilim Adamı Yetiştirme Grubu tarafından 1964’te yapılan “Lise Kabiliyet
Yoklamasında” başarı göstererek burs almaya hak kazanan Ankara Kız Lisesi’nden
öğrenciler şunlardır: Lise-II öğrencileri için Matematik-Fizik- Kimya (A-1)
Grubu’ndan Şermin Başaran ve Biyoloji-Kimya (B-1) Harika Tüzün; Lise son sınıf
öğrencileri için Matematik-Fizik-Kimya (A-2) Selmin Başgelmez ve Biyoloji-Kimya
(B-2) Grubu Reyhan Yurtseven. Yine aynı kurum tarafından 1968’de düzenlenen
Liseler ve Orta okullararası “Matematik Yarışması” sonuçları belli olmuştur.
Yarışmaya 118 liseden 354 öğrenci katılmış ve Ankara Kız Lisesi üçüncü olmuştur.
Öğrencilere ödül verilmiştir. 603
Liseye giriş için 1963-64 ders yılından itibaren okula girişte ilk kez tek
dereceli sınav sistemi getirilmiş, en son da 1967-1968 ders yılında uygulanmıştır.
Ankara Kız Lisesi 1958-1959 Diploma Defteri; Sevim Birteker Özertan, Muhsine Apak, Asriye
Albağlar Mocan ile 29.01.2017’de Ankara Göksu Restoran’da yapılan görüşme.
602
Ankara Kız Lisesi 1962-1963 Diploma Defteri;
Sevim Birteker Özertan ve Asriye Mocan ile 29.01.2017’de Ankara Göksu Restoran’da yapılan
görüşme; SelamYıldırım ile 27.11.2018’de telefonda yapılan görüşme; Ankara Kız Lisesi, Bir
Okulun 80 Yılı, s. 7.
603
“Türkiye Bilimsel ve Teknik Araştırma Kurumu”, Cumhuriyet, 17 Kasım 1964; “Matematik
Yarışmasını Kazanan Lise ve Ortaokullara Dün Belli Oldu”, Cumhuriyet, 25 Eylül 1968.
601
195
1963-1966 mezunlarından avukat Aynur Pişkin, mimar Oya (Babüroğlu) Torum,
Aysen Aydın, 1965-1968 mezunu Prof. Dr. Müberra Babaoğul ve 1966-1969
mezunu Sebahat Orhan Kız Lisesi’ne sınavla giren öğrencilerdendir. Sebahat Orhan
Hanım, en yüksek puanın 139 olduğunu, kendisinin 137 ya da 138 puanla okula
girdiğini söylemiştir. 604
Liseye fen bölümünden girip de, üniversitede sözel bir bölüme yerleşen
öğrenciler de olmuştur. 1959-1960 mezunu Yüksel (Dovan) Günyaptı, fen bölümü
mezunudur, ancak puanı Hukuk Fakültesi’ne yettiği için hukuk okumuştur. 19631966 yıllarında öğrenci Aynur Pişkin, fen kolundan mezundur, ancak puanı Hukuk
Fakültesi’ni tutmuştur.
Farklı bir örnek de, 1965-1968 yıllarında öğrenci Sevgi
(Uluğ) Er için verilebilir. O da edebiyat kolu mezunudur. 5 Fen B sınıfında iken,
Fizik öğretmeni Macide Ergun’un bir cümlesine üzülüp okulu bırakmayı hatta
okumamayı düşünmüştür. Sınıfta Macide Hanım’ın sorusuna cevap veremediği için,
“Ben seni daha farklı zannediyordum”, demesine çok kırılmıştır. Başta müdür
Nilüfer Hanım olmak üzere diğer öğretmenler tarafından ikna edilmiş ve edebiyat
kolundan devam ederek liseyi bitirdikten sonra Ankara’da İktisadi ve Ticari İlimler
Akademisi’ne girmiştir. 605 1966-1969 yıllarında öğrenci Sebahat Orhan, edebiyat
kolu mezunudur, ancak mezun olduktan sonra Ankara Eczacılık Fakültesi’nde
okumuştur.
Önceki bölümlerde söz etmiş olduğumuz üç kanaat döneminden oluşan
dinlenme tatillerinde bir 1957 yılının Kasım ayı başından itibaren alınan bir karar ile
değişiklik yapılmıştır. Bu güne kadar Eylül ayının üçüncü pazartesi günü okullar
açılıyor, Mayıs’ın son cumartesi gününe kadar dersler devam ediyordu. I. Dinlenme
tatili 26 Aralık-2 Ocak arasında bir hafta, II. Dinlene tatili ise Mart’ın üçüncü
pazartesi günü başlıyor ve yine bir hafta sürüyordu. Bundan sonra orta dereceli
okullarda bir ders yılı iki kanaat dönemine bölünecektir. 1 Şubat’ta başlayan iki
haftalık bir dinlenme tatili ile eğitim-öğretim yılı iki sömestreye bölünerek kış
Prof. Dr. Müberra Babaoğul ile 10.03.2018’de Ramada Otel’de yapılan görüşme;
Aynur Pişkin ve Aysen Aydın ile 09.04.2018’de İzmir’de yapılan görüşme;
Aysen Aydın ile 09.04. 2018’de İzmir’de yapılan görüşme.
Oya (Babüroğlu) Torum ile 25.10.2019’da Ankara’da Anadolu Kulüp’te yapılan görüşme.
605
Sevgi Uluğ Er ile 30.09.2018’de Ankara Binicilik Kulübü’nde yapılan görüşme.
604
196
sömestresi sona erecektir. Ardından başlayan yaz sömestresi ile Mayıs ayının
sonunda yaz tatiline geçilecektir. 606
Ankara Kız Lisesi’nde eğitim-öğretim saat 15’e kadar 4 saat sabahtan ve 2
saat öğleden sonra olmak üzere tam gün yapılmıştır. Cumartesi günü ise okul 19741975 ders yılına kadar yarım gündür. Daha sonra öğrenci yoğunluğundan dolayı ikili
öğretime geçilmiştir. Lise-I ve Lise-II’ler öğleden sonra, Lise- III’ler sabahtan
öğretim yapmıştır. 607 Okul tam gün olduğunda yakın olanlar evlerine yemeğe
giderken, uzak olanlar da kantinden aldıkları simit, ayranla öğle yemeklerini
yemişlerdir. Bir de okul tam gün iken evi yakın olanlar evlerine yemeğe gitmiştir.
Uzak olanlar ise öğle arasında ya evden getirdiklerini ya da kantinden aldıkları
gazoz, simit, poğaça, ayçörekleri ve çeyrek ekmek arasında 40-45 Kuruşa yedikleri
çok popüler olan ve adına francala denen salam ile peynir, kantin hakkında
mezunlarla yapılan görüşmelerde öncelikle dile getirilmiştir. Özen Pastanesinden
gelen ayçöreklerini, ikinci dersi üçüncü derse bağlayan uzun teneffüste yemek de
ayrı bir lezzettir. Ayrıca okulun yemekhanesi olmadığından okulun alt katında, evden
sefertasında getirdikleri yemekleri ısıtıp yiyebildikleri küçük bir oda vardı. 1950’li
yılların başında henüz bir kantin yoktu. 1953-1956 tarihleri arasında kısa bir süre
bodrum katta bir sınıf yemekhane olarak kullanılmıştır. Okula yemekler özel bir
firma tarafından pişirilerek geliyor, bu sınıfta ısıtılıyordu. 1950-1954 yıllarında
öğrenci olan Güney Haştemoğlu ise yemeklerin Kızılay tarafından gönderildiğini,
kendilerinin dahi kimlerin ihtiyacı olduğu için oradan yemek yediğini bilmediğini
belirtmiştir. Yemekhane olarak kullanılan sınıfta bir mutfak görünümünden ziyade
yemek yenen bir ortam konumundadır. Tabii evlerinden sefer taslarını kaloriferin
üzerinde ısıtıp yiyen öğrenciler de olmuştur.
608 Ancak
1954-1955 yılında okulun
bahçesindeki giriş kapısının yanına küçük bir büfe konulmuştur.609
Kantin yapıldıktan sonra buradan yemeğe başlamışlardır. Kantinde görevli
Rasim Bey, Karadenizli’dir ve ailesi ile birlikte uzun yıllar işletmiştir. Ortaokulu ve
Tebliğler Dergisi, Cilt: 20, Sayı: 981; C.ilt: 20, Sayı: 983; “Ortaöğretimde Öğrenim zamanı”,
Zafer, 29 Mart 1951.
607
Ümit Birsen ile 20.02.2019’da yapılan görüşme; Ankara Kız Lisesi, Bir Okulun 80 Yılı, s. 37.
608
Bülbün Kantemir ile 22.10.2019’da Binicilik Kulübü’nde yapılan görüşme.
Güney Erdoğdu Akansel ile 26.12.2019’da telefonda yapılan görüşme.
609
İnci Arcan Uysal ile 26.12.2018’da yapılan görüşme.
606
197
liseyi Ankara Kız Lisesi’nde bitiren Prof. Dr. Birsen Gökçe’nin anlattığına göre okul
kantininde gençlere güven duygusunu hazırlayan bir sistemi yaygınlaştırmışlar. Sıra
ile kantine girilen ve kasiyerin olmadığı ve fiyatların yazılmadığı, fiyatı 10 Kuruş ise
10 Kuruş’un öğrencinin elinde hazır bulunduğu bir sistem. Satın alınan yiyeceklerin
parasının kutuya bırakıldığı bir kooperatif uygulamasına benzetiyor bu uygulamayı
Birsen Hanım. Bir süre takip edilmiş, ancak sorun çıkınca bırakılmıştır. Birsen
Hanım bu durumu, okulun öğrenci profilinin değişmesine ile ilişkilendirmiştir. Kız
Lisesi’nin 1954-1958 mezunlarından Nurhan Toprak Hanım’ın sınıfından üç kız
öğrenci
kantinde
satış
yapmak
üzere
matematik
öğretmeni
tarafından
görevlendirilmiştir. 610
Orta kısım öğrencileri ile lise kısım öğrencileri aynı okul kıyafetini
giymişlerdir. Formanın boyu diz ortasındadır. Okul formasının üzerine siyah ya da
lacivert hırka giyilmiştir. 1961-1964 mezunu Sevgi Aksu Atalay’n anlattığına göre
okul kıyafeti, siyah tek parça, daire kloş bir etektir ve çift düğmelidir. Beyaz yaka
kullanılmıştır. Bele, herkesin kendisinin seçtiği kalın bir deri kemer takılmıştır. Ten
rengi çorap giyilmiştir.611 1969-1970 öğretim yılında okul kıyafeti değişmiş, siyah
önlük yerine lacivert jile, beyaz gömlek oluşan okul forması uygulamasına
geçilmiştir. Ancak son sınıf öğrencilerinden Emel Doğu Yılmaz ve bir arkadaşının
ricası üzerine son sınıf öğrencileri bu değişimden muaf tutulmuş, siyah önlükle
mezun olana kadar gelmelerine Nilüfer Gün tarafından izin verilmiştir. 612
Her sabah okula girerken etek boyu, saç baş ve tırnak kontrolü yapılmıştır.
Saçlar belli bir uzunluğa geldiğinde toplanmıştır ve açık bırakılmasına izin
verilmemiştir. Bazıları eteği ayrı diktirmiştir. Bu durumda 1965-1968 mezunu Sevgi
Prof. Dr. Birsen Gökçe ile 26.01.2017’de Gölbaşı’nda yapılan görüşme.
Göksel Olcaytu ile 22.08.2016’da Ankara Kız Lisesi’nde yapılan görüşme.
Tuğba Kiper ile 28.09.2018’de Armada, Ankara’da yapılan görüşme.
Özden Tulunay ile 16.08.2016’da Ümitköy’de yapılan görüşme.
Prof. Dr. Engin Kendi ve Prof. Dr. Fahrünnisa Pamuk ile 07.10.2018’de Ankara Kız Lisesi’nde
yapılan görüşme.
Gönül Sezen ile 26.01.2017’de Yukarı Ayrancı’da yapılan görüşme.
Nurhan Toprak ile 09.03.2018’de Ankara Ramada Otel’de yapılan görüşme.
Ayşe Özlen Özdamar ile 24.11.2018’de Ankara Ramada Otel’de yapılan görüşme.
611
Sevgi Aksu Atalay, 24.11.2018’de Ankara Ramada Otel’de yapılan görüşme.
612
Asuman (Tiryaki) Oymak ile 30.10.2018’de Ankara Binicilik Klübü’nde yapılan görüşme.
Adalet Özgen Ünver ile 30.10.2018’de Ankara Binicilik Klübü’nde yapılan görüşme.
Emel Doğu Yılmaz’ın Ankara Kız Lisesi Mezunları grubunun facebookta verdiği bilgi.
610
198
Uluğ Er ve 1967-1970 mezunu Sema Çitelbeg’in anlattığına göre, dışarda kısaltıp
giyme imkanı doğmuş ve okula gelince uzatmışlardır.613 Kahkül bırakmak da yoktur.
Ancak TRT’den emekli Türkiye’nin ilk kadın kamera yönetmeni 1959-1962
mezunlarından Mualla Orkut Hanım, kahkül bırakma konusunda sinüziti olduğu için
özel izin almak zorunda kalmıştır. Okul kıyafetinin beyaz yakası da her sabah kontrol
edilmiş ve bu yüzden birkaç tane yedek yaka edinmişlerdir. 1956-1959 mezunu olan
ve Yenişehir Koleji’den gelen Mine (Ertung) Koç ise kıyafet konusunda kendisinin
biraz serbest olduğunu, bir tek öğretmenin karıştığını, onun da okuldan atıldığını
ifade etmiştir. Kılık kıyafet, saç ve yoklama defterinden sorumlu, her sınıfın bir
temsilcisi belirlenmiş, özellikle “iş bitiren” öğrenciler arasından seçim yapılmıştır.614
Okul doktoru, 1960’lı yılların başına kadar görev yapmış, ancak her zaman
okulda bulunmamış, ihtiyaç olduğunda gelmiştir. 615 1951-1955 mezunu Özcan
Taylan Aybars’ın babası diş hekimidir. Cuma günleri Ankara Kız Lisesi’ne gelip, kız
öğrencilerin ufak tefek diş sorunlarını tedavi etmiştir. 1951-1976 döneminde Ankara
Kız Lisesi’nde görev yapan doktorlar şunlardır: Süheylâ Köker, Hilmi Görkey,
Leman Seçgir, Muammer Örs, Yüksel Erk, Melahat Paydak . 616 Kadın doktor olması
gibi bir tercih yapılmamıştır.
3.3.1. Ankara Kız Lisesi’ne Lisesinde Karma Eğitime Geçiş
Ankara Kız Lisesi 1974-1975 ders yılından itibaren karma lise olarak eğitimöğretim hayatına devam etmiştir. 24 Haziran-4 Temmuz 1974 tarihleri arasında
yapılan Dokuzuncu Milli Eğitim Şurası’nda alınan karar ile okullarda kız ve erkek
karma eğitim yapılmasının esas olduğu belirtilmiştir. Ancak okulların içinde
bulunduğu imkan ve şartlara göre bazı okullar kız veya erkek lisesi olarak devam
Sema Çitelbeg ile 25.11.2018’de Ankara Kalıpçızade Konağı’nda yapılan görüşme.
Sevgi Uluğ Er ile 30.10.2018’de Ankara Binicilik Klübü’nde yapılan görüşme.
614
Mübeccel (Babaoğul) Ansen ile Mart 2018’de yapılan telefon görüşmesi;
Aysen Aydın 09.04.2018’de İzmir’de yapılan görüşme.
615
Cavidan Erten ile 29.01.2017’de Ankara Maltepe’de yapılan görüşme;
Gönül Sezen ile 26.01.2017’de Yukarı Ayrancı’da evinde yapılan görüşme;
Ruşen Balta ile 29.01.2019’da Ankara’da Göksu Restoran’da yapılan görüşme.
616
Müteferik Müstahdem Sicil Defteri; Ayrılmış Hocaların Sicil Defteri; Sicil Fişi Defteri.
613
199
edebilecektir. 617 Böylece 1974-1975 eğitim-öğretim yılından itibaren kız lisesine
erkek öğrenciler de kayıt olmaya başlamıştır. Okulun adı henüz Ankara Kız Lisesi
olarak geçmektedir. Rumeysa Şakrak, Gönül (Şener) Öğüz ve Nazan (Ulu) Atay
isimli kız öğrenciler okul, Kız Lisesi iken kaydolmuşlardır. Ancak okulun karma
döneminde iken 1976’da mezun olmuşlardır ve diplomalarında okulun adı hala
Ankara Kız Lisesi olarak geçmektedir. Kız Lisesi bu dönemde yine çift öğretim
yapmaktadır. Mezunlardan Prof. Dr. Engin Kendi ve Prof. Dr. Fahrünnisa Pamuk,
Kız Lisesi uygulamasının varlığının aslında başka ülkelerde bir gelenek olduğunu,
yabancı ülkelerde uygulanabildiğini ve bozmaya gerek olmadığını belirtmiştir.
Aslında 1974-1975 ders yılından önce, 1970’lerin başında Ankara Kız
Lisesi’ne erkek öğrenci alınması Milli Eğitim tarafından düşünüldüğü zaman okula,
müdür Nilüfer Gün’ün isteği üzerine görevlendirilen teftiş heyetinin içinde, Ankara
Kız Lisesi mezunu olduğu için Şeniz Özer Sarıkaya da görevlendirilmiştir. Şeniz
Hanım, Eğitim Bilimleri Fakültesi Teftiş Tekniği Planlama Bölümü mezunudur.
Müfettiş heyeti olarak bir rapor hazırlamışlar, dünyanın başka yerlerinde de böyle
tarihi liselerin devam ettiğini belirtmişlerdir. Ancak sonraki yıllarda bu çalışma
yarıda kalmış, onların raporları dikkate alınmamıştır.618
Aysel (Özcan) Sağdıç, okulun adının Ankara Kız Lisesi olduğu yılların
sonunda 1973’te kayıt olup, 1974’te karma dönem olmasından sonra 1976’da Ankara
Kız Lisesi’nden mezun olan son kız öğrencilerdendir. Onun mezuniyetinden bir yıl
sonra 1977’de, 1974’ten beri okula alınmaya başlanan erkek öğrenciler mezun
olmaya başlamıştır. Bir başka deyişle 1973-1976 mezunları, Ankara Kız Lisesi’nin
son kız mezunları olmuştur. Normalde lise –I. sınıf öğleci olduğu halde Aysel
(Özcan) Sağdıç’ın velisinin ricası üzerine sabahçı bir sınıf açılmıştır. Aysel Hanım,
Elmadağ’dan Ankara Kız Lisesi’ne her gün gelip gittiği için rahat gelip gidebilsin,
diye düşünülmüştür.619 1923’te Kız Lisesi olarak açılan okul 1974-1975 ders yılından
itibaren karma liseye dönüşmekle birlikte “Ankara Kız Lisesi” adı ile devam etmiş,
ancak 1982-2004 yılları arasında “Ankara Lisesi” denmiştir. 2005’ten bu yana ise
“Ankara (Anadolu) Lisesi” olarak eğitim-öğretime devam etmektedir.
Tebliğler Dergisi, Cilt:37 Sayı: 1797, s. 285 vd.
Şeniz Sarıkaya ile 24.11.2018’de Ramada Otel’de yapılan görüşme.
619
Aysel (Sağdıç) Özcan ile 11.12.2018’de OSTİM’de yapılan görüşme.
617
618
200
Okula kayıt olan ilk erkek öğrencilerinden olan Mustafa Kemal Akmermer,
1974-1975 eğitim-öğretim yılında okula “Ankara Kız Lisesi” olarak kayıt olmuştur.
Aslında ailesi Atatürk Erkek Lisesi’nin düşünmüş, ancak Atatürk Erkek Lisesi’nde
sınıflar çok kalabalık olduğu için Milli Eğitim onları Ankara Kız Lisesi’ne
yönlendirmiştir. 620 Ortaöğretimde karma eğitim başlayınca, aynı yıl Atatürk Erkek
Lisesi’ne de kız öğrenci kaydedilmeye başlamıştır. 1932-1976 yılları arasında Erkek
Lisesi olan Ankara Gazi Lisesi’ne de 1976-1977 ders yılından itibaren kız öğrenci
kaydedilmeye başlanmıştır. İzmir Kız Lisesi 1979-1980 ders yılından itibaren karma
eğitime geçmiş, ortaokul kısmı ise Ankara Kız Lisesi’nin orta kısmından çok sonra,
1977-1978 ders yılına kapanmıştır. İstanbul Kız Lisesi’nde ise erkek öğrenci kaydına
biraz daha geç, 1983-1984 ders yılından itibaren başlanmış ve 1987-1988 ders
yılından itibaren İstanbul Kız Lisesi son mezunlarını vermiştir. İzmir Erkek Lisesi ise
1942 yılında Cumhurbaşkanı İsmet İnönü’nün, okulu ziyaretinden sonra duyduğu
memnuniyet üzerine İzmir Atatürk Lisesi adını alırken, 1998-1999 ders yılından
itibaren de kız öğrenci almaya başlamıştır. 621
Ankara Kız Lisesi’ne ilk kaydolan öğrencilerden Mustafa Kemal Akmermer,
ilk hafta sınıfta tek erkek öğrencidir. İkinci hafta dört erkek öğrenci olmuşlardır.
Sırada kız öğrenciler ile de oturduğu olmuştur. Mustafa Bey mezun olduğunda
diplomasında ve okula ait kimlik kartında, 1976-1979 yıllarında kaydolan erkek
öğrencileren Ümit Eser Çakır’ın da diplomasında “Ankara Kız Lisesi” yazmaktadır.
Erkek öğrenci kaydına başlandıktan sonraki ilk günlerde tuvalet biraz sorun
olmuştur.
Başlangıçta
kızlar
için
açılmış
bir
okulda
erkek
öğrencilerin
gereksinimlerine de zamanla çözüm bulunmuş, spor salonuna giden taraftaki tuvalet,
erkeklere ayrılmıştır. Beden Eğitimi derslerinde ise erkek öğrenciler için de bir
soyunma odası ayrılmıştır. Ancak kaydolduğu sınıfın tek erkek öğrencisi olan Köksal
Özdemir, kızlar yokken beden eğitimi dersi öncesi, tek erkek öğrenci olarak sınıfta,
kızların ise soyunma odasında giyindiğini belirtmiştir. Çoğu erkek öğrenci bir kız
İlk kayıt edilen öğrencileren Mustafa Kemal Akmeremer’e ait öğrenci kimlik kartı ve üniversite
sınavı giriş belgesinde “Ankara Kız Lisesi” yazmaktadır. 1976 mezunları Gönül (Şener) Öğüz ve
Nazan ( Ulu) Atay ile 13.05.2017’de Ankara Kız Lisesi Tava Günü’nde yapılan görüşme. Bkz. EK-21
ve EK-22.
621
Sarıoğlu, a.g.e., s. 52; Tanyer, a.g.e., s, 432; Uluköse, İstanbul Kız Lisesi… s. 24-25; Tınal,
a.g.e., s. 101-104; Baykalmış, a.g.e., s. 5.
620
201
lisesine kayıt olduklarını pek söyleyememiştir. Mustafa Kemal Akmremer’in
ardından okula kayıt olan erkek öğrencilerden Köksal Özdemir, sınıfında tek erkek
öğrencidir. Beden Eğitimi derslerinde öğretmenin ilk zamanlarda kızlara yönelik
hareketler yaptırması da Mustafa Bey’e çok ilginç gelmiştir. Uzun yıllar kız
öğrencilerle eğitim yapmış bir kurumda bu tür alışkanlıklardan birden sıyrılmak
kolay olmamış, diye düşünüyoruz. Ekler kısmında erkek öğrencilere ait bir kimlik
kartı görülebilir. Okul idaresi karma dönemde ilk kayıt olan öğrencileri tek tek
sınıflara dağıtmıştır.622
Okulun 1974 yılında karma olasından sonraki 1976’da alınan Ümit Eser
Çakır, önceden kız lisesi olarak hizmet etmiş bir okulda sorun yaşamadığını ifade
etmiş, tam tersine dikkatlarin erkek öğrencilere de kaymış olmasından dolayı, sıkı
disiplinin olduğu okulda, kızların biraz rahatladığını vurgulamıştır.
623
Sonuç
itibariyle okulda başlangıçtan itibaren varolan sıkı disiplin, karma dönemde de erkek
öğrenciler için de söz konusu olmuştur.
Kız öğrenciler ile beraber aynı sırada oturdukları da olmuştur. Bazı kız
öğrenciler istemediyse, bu durumu Köksal Özdemir evlerindeki taassuptan
olabileceği yönünde yorumlamıştır. Ankara Kız Lisesi’ni bitirince ODTÜ Makina
Mühendisliği’ne giren Köksal Özdemir, Ercincan-Malatya arasını kısaltan ve 1960’lı
yıllardan beri başlanamayan ya da başlansa da bitirilemeyen, Elazığ Malatya arasını
120 km kısaltan “Kemaliye Köprüsü” nü yapmıştır. Türkiye’nin tek çelik köprüsünü
inşa eden bir mühendistir. Sözkonusu köprü, Ayşe Kulin’in “Köprü” romanına konu
olmuştur.624
Mustafa Kemal Akmermer ile 11.12.2018’de Ankara OSTİM’de yapılan görüşme.
Köksal Özdemir ile 25.10.2019’da Ankara’da Anadolu Kulüp’te yapılan Cumhuıriyet Balosu’nda
yapılan görüşme. İlk kayıt olan öğrencilerin kimlik kartı, diploması ile ilk erkek mezunların yıllar
sonra bir araya geldikleri buluşmalarına ait fotolar için bknz. EK-23, EK-24.
Ümit Eser Çakır ile 23.11.2019’da Ankara’da Ramada Otel’de yapılan görüşme.
623
Ümit Eser Çakır ile 22.11.2019’da Ramada Otel’de yapılan görüşme.
624
Köksal Özdemir ile 25.10.2019’da Ankara’da Anadolu Kulüp’te Cumhuıriyet Balosu’nda yapılan
görüşme.
622
202
3.3.2. Dersler ve Mezunlar
3.3.2.1. Ders Programı Programı625
Ankara Kız Lisesi’nin arşivinde yer alan sınıf geçme defterlerini belirli yıl
aralıklarıyla ders programlarını görmek üzere gözden geçirdik. Birinci bölümde
1927-1928 eğitim-öğretim yılı sınıf geçme defteri ve ikinci bölümde 1937-1938
eğitim-öğretim yılı sınıf geçme defterlerini değerlendirme olanağımız olmuştu. 1940
yılına kadar olanlar ufak tefek eksiklikler ile okulun arşivinde korunmuş
durumdadır.1950-1951 eğitim-öğretim yılından itibaren de okulun arşivinde sınıf
geçme defterleri yerine diploma defterleri yer almaktadır. Bunlar da çok eksiktir. Bu
bölümde 1950-1951 eğitim-öğretim yılı diploma defterine dayanarak müfredatı ve
mezunları hakkında değerlendirme yapabileceğiz.
İki devreli olarak eğitimine devam eden Ankara Kız Lisesi, birinci devrenin
yani ortaokulun son mezunlarını 1953-1954 eğitim-öğretim yılında vermiştir. Ancak
1955-1956 eğitim-öğretim yılında Cebeci Ortaokulu’na sığmayanlardan adresi
uyanlar Ankara Kız Lisesi’ne kaydedilmiştir. Böylece ortaokula tekrar kayıt yapılmış
ve son mezunlarını 1962-1963’te vermiştir. Ankara Kız Lisesi 1950-1951 eğitimöğretim yılı Devlet Ortaokul Diploma Defteri’ne göre Haziran döneminde Türkçe,
Tarih, Coğrafya, Yurt Bilgisi, Matematik, Fizik, Kimya, Tabiat Bilgisi ve Sağlık
Bilgisi, Yabancı Dil, Resim, Beden Eğitimi, Müzik, Çocuk Bakımı derslerinden
olmak üzere 13 dersten sınav yapılmıştır. Haziran döneminde ortaokuldan “iyi”
derece ile 10 öğrenci mezun olmuştur. Aysen Fevziye Akmengü isimli öğrenci
İsmetpaşa Kız Enstitüsü’ne gönderilmiştir. Öğrencilerin en başarılı oldukları ders
Çocuk Bakımı, en az başarılı olduğu ders ise Tarih ve Türkçe’dir. Öğretmen sicil
defterlerine bakarak Tarih ve Türkçe öğretmenlerinin kadrosunun çok nitelikli
öğretmneler
olduğunu
göz
önünde
bulundurusak,
mezunlarla
yaptığımız
görüşmelerde öğretmenlerin bu derslerde daha titiz davrandıklarını belirtmişlerdir. 626
1950-1951 eğitim-öğretim yılına ait diploma defterinde lise son sınıfta fen ve
edebiyat kollarının yanında klasik kolun da varlığını görüyoruz. Bitirme sınavlarında
her üç kol için ortak dersler Türkçe, Felsefe-Sosyoloji, Tarih, Coğrafya, Cebir,
625
626
Ankara Kız Lisesi, 1950-1951 Eğitim-Öğretim Yılı Diploma Defteri.
Ankara Kız Lisesi 1950-1951 Eğitim-Öğretim Yılı Devlet Ortaokul Diploma Defteri
203
Astronomi, Jeoloji, Fizik, Kimya, Yabancı Dil, Beden Eğitimi, Askerlik’tir. Farklı
olarak fen kolu için Geometri, Klasik Kol için Latince derslerinden sınav yapılmıştır.
Ankara Kız Lisesi Klasik Kol Bitirme Defteri’nde haziran döneminde Türkçe,
Felsefe-Sosyoloji, Tarih, Coğrafya, Cebir, Astronomi, Biyoloji, Jeoloji, Fizik,
Kimya, Yabancı Dil, Latince, Beden Eğitimi, Askerlik olmak üzere 14 dersten sınav
yapılmıştır. Haziran Döneminde klasik koldan 4 öğrenci mezun olmuştur. Haziran
döneminde mezun olamayanlar Eylül döneminde tekrar sınava girmiş ve 2 öğrenci de
bu dönemde mezun olmuştur. Böylece 1950-1951 eğitim-öğretim yılında klasik
koldan 6 öğrenci mezun olmuştur. Bunlar Ankara Kız Lisesi’nin klasik şubeden son
mezunlarıdır, klasik şubeler 1949’da kaldırılmıştır. 627
1950-1951 eğitim-öğretim yılı Haziran Dönemi Fen Kolu Bitirme Diploması
Defteri’ne göre Türkçe, Felsefe-Sosyoloji, Tarih, Coğrafya, Cebir, Geometri,
Astronomi, Jeoloji, Fizik, Kimya, Yabancı Dil, Beden Eğitimi, Askerlik olmak üzere
13 dersten sınav yapılmıştır. Haziran döneminde fen kolundan 11 öğrenci mezun
olmuştur. En başarılı oldukları dersler Askerlik, Beden Eğitimi, ez az başarılı
oldukları ders Türkçe’dir. Fen kolundan 5 öğrenci pekiyi, 5 öğrenci iyi, bir öğrenci
orta derece ile mezun olmuştur. Haziranda mezun olamayanlar Eylül Döneminde
tekrar sınava girmişler ve 5 öğrenci sınavı geçebilmiştir. Böylece 1950-1951 eğitimöğretim yılında fen kolundan 16 öğrenci mezun olmuştur. 628
1950-1951 eğitim-öğretim yılı Haziran Döneminde Edebiyat Kolu Bitirme
Diploması Defteri’ne göre 50 öğrenci mezun olmuştur. Türkçe, Felsefe-Sosyoloji,
Tarih, Coğrafya, Cebir, Astronomi, Jeoloji, Fizik, Kimya, Yabancı Dil, Beden
Eğitimi, Askerlik olmak üzere 12 dersten sınava girmişlerdir. En başarılı oldukları
dersler Beden Eğitimi, Askerlik, Astronomi, en az başarılı oldukları ders Cebir’dir.
1950-1951 Edebiyat kolu mezunlarında 18 öğrenci pekiyi, 29 öğrenci iyi, 3 öğrenci
orta derece ile liseyi bitirmişlerdir. Haziranda mezun olamayanlar Eylül Döneminde
tekrar sınava girmiştir. Geçemeyen 51 öğrenci de Eylül döneminde mezun olmuştur.
627
628
Ankara Kız Lisesi 1950-1951 Eğitim-Öğretim Yılı Lise Bitirme Diploması Defteri
A.g.y.
204
Böylece 1950-1951 eğitim-öğretim yılında edebiyat kolundan 101 öğrenci mezun
olmuştur. 629
1950-1951 eğitim-öğretim yılında edebiyat kolundan liseyi bitirenler arasında
Gülten Akın da yer almaktadır. En başarılı olduğu ders de Türkçe’dir. Gülten Akın,
1948-1951 yıllarında okumuştur. Edebiyat ile çocuk yaşta tanışmış, okumaya meraklı
bir ailede büyümüştür. İlk şiirlerini Ankara Kız Lisesi’nde öğrenci iken Son Haber
gazetesinde yayınlanmıştır. Liseyi bitirdiği yıllarda Hisar, Varlık, Yeditepe, Türk
Dili, Mülkiye gibi dergilerde şiirleri yayınlanmıştır. Felsefeye de ilgi duymuştur.
Ankara Hukuk Fakültesi’ni bitirmiştir. Rüzgar Saati, ilk şiir kitabıdır. Kaymakam
olan eşi Anadolu’da görev yaparken Türkçe öğretmenliği ve avukatlık yapmıştır.
Okuma yazma bilmeyen kadınlar için kurs yapmış, onlarla birlikte tiyatro
sahnelemiştir. Şiirlerinde aşk, doğa, ayrılık, özlem konularını daha sonraları ise
toplumsal konuları işlemiştir. “Sığda” adlı şiir kitabı Türk Dil Kurumu ödülünü
almıştır. “Maraş ve Ökkeş’in Destanı” adlı şiir kitabı ise TRT Başarı ödülünü
kazanmıştır. Türk Dil Kurumu’nun derleme ve tarama kurulunda görev yapmıştır.
Şiirleri İngilizce, Fransızca, Almanca, İtalyanca, İspanyolca, Lehçe, İbranice ve
Arapça’ya çevrilmiştir. 630
1950-1951 eğitim-öğretim yılı Haziran Döneminde Devlet Olgunluk Diploma
Defteri’ne göre Klasik Kol’dan iki öğrenci sınava girmiş ve başarılı olamamıştır. 3
öğrenci de olgunluk sınavında Eylül Döneminde başarılı olmuştur. Mübeccel Bilge
isimli öğrenci ise Türkçe-Kompozisyon, Türkçe-Tarih, Tabiat Bilgisi-Matematik,
Latince derslerinden soruların bulunduğu Olgunluk sınavına Latince sınavına
girmediği için sınava girme hakkını kaybetmiştir. Böylece Devlet Lise Bitirme
Sınavı’ndan sonra mezun olan 6 öğrencinin 5’i Olgunluk sınavında başarılı
olmuştur.631
1950-1951 eğitim-öğretim yılı Haziran Döneminde Devlet Olgunluk Diploma
Defteri’ne göre Fen Kolu’ndan 7 öğrenci başarılı olamamışlardır. Olgunluk
Sınavında Türkçe-Kompozisyon, Felsefe Grubu-Tarih, Matematik, Fizik-Tabii
A.g.y.
https://edebiyatvesanatakademisi.com/cumhuriyet-donemi-sairleri/gulten-akin-biyografisi-veedebi-hayati/1507, http://www.siirparki.com/gakinadair.html, Erişim Tarihi: 24.02.2019.
631
Ankara Kız Lisesi 1950-1951 Eğitim-Öğretim Yılı Devlet Olgunluk Diploma Defteri
629
630
205
Bilimler derslerinden sorular yer almıştır. Başarılı olanlar ise 6 öğrencidir. Bunlardan
3’ü pekiyi, 3’ü iyi derece ile olgunluk sınavını geçmiştir. Böylece Devlet Lise
Diploması alan 11 fen kolu mezunu öğrenciden 6’sı Olgunluk sınavını geçmiştir. 632
1950-1951 eğitim-öğretim yılı Haziran Döneminde Devlet Olgunluk Diploma
Defteri’ne göre Edebiyat Kolu’ndan 37 öğrenci sınavda başarılı olamamıştır.
Olgunluk sınavında fen kolu öğrencilerine Türkçe-Kompozisyon, Felsefe GrubuTarih, Matematik, Tabii Bilimler derslerinden sorular sorulmuştur. Zehra Arseven
isimli öğrenci Matematik ve Tabii İlimler sınavlarına girmediği için imtihana girme
hakkını kaybettiği belirtilmektedir. Bu öğrencilerden 10’u Devlet Lise Bitirme
Diplomasını TED Yenişehir Lisesi’nden alıp, Olgunluk Sınavı’na Ankara Kız
Lisesi’nde girmiş, ancak başarısız olmuşlardır. Edebiyat kolu öğrencileri içinde
Sabahat Çok, Felsefe Grubu-Tarih sınavına girmediği için sınava girme hakkını
kaybetmişlerdir. Olgunluk Sınavı’na Haziran Döneminde 46 öğrenci girmiş ve
başarılı olmuştur. Bunların 11 öğrenci pekiyi, 34 öğrenci iyi, 2 öğrenci orta derece ile
mezun olmuştur. 633 Gördüğümüz gibi öğrencinin söz konusu sınavları atlamaması,
zayıf da alsa sınavına girmek zorundadır.
1950-1951 eğitim-öğretim yılında Devlet Olgunluk Sınavı’nda başarılı
olamayanlar Eylül döneminde tekrar sınava girmiştir. Eylül Döneminde Klasik Kol’
dan Mübeccel Bilge tekrar sınava girmiş, ancak Latince dersinin sınavına girmediği
için “imtihana girme hakkını kaybetmiştir”, ifadesi yer almıştır. 3 öğrenci ise
Olgunluk sınavını geçmeyi başarmıştır. 634 Latince, klasik kolun temel dersi olduğu
için sınavı geçme hakkını kaybetmiştir.
1950-1951 eğitim-öğretim yılında Devlet Olgunluk Sınavı’nda Fen Kolundan
9 öğrenci tekrar sınava girmiş, ancak başarılı olamamıştır. Bunlardan Şehla Göker
isimli öğrenci itiraz etmiş, Felsefe sınavı kağıdı Talim ve Terbiye Kurulunca
incelenmiş ve notunun 4’ten 6’ya çıkarılmış ve diploması 26.10.1951 tarih ve
A.g.y.
A.g.y.
634
A.g.y.
632
633
206
514/2.A-24840 nolu buyruğu ile düzenlenmiştir. 3 öğrenci ise başarılı olmuştur.
Böylece sınava giren 12 öğrencinin 3’ü Olgunluk Sınavını geçebilmiştir. 635
1950-1951 eğitim-öğretim yılında Edebiyat Kolu’ndan Devlet Olgunluk
Sınavında Eylül Döneminde tekrar girenlerden 56 öğrenci başarılı olamamış ve
bunların 10’u TED Yenişehir Lisesi’nden gelip Ankara Kız Lisesi’nde sınava
girmiştir. Bu öğrencilerden Özgür Baykal isimli kız öğrencinin Kompozisyon sınavı
Talim ve Terbiye Kurulunca tekrar incelenmiş ve notu 3’ten 6’ya çıkarılmış,
MEB’nın 17.10.1951 tarih ve 514/2.A-23644 sayılı buyruğuyla diploma almaya hak
kazanmıştır. Ayten Suzan Başer isimli kız öğrencinin Felsefe sınavı notu 4 olup,
Talim ve Terbiye Kurulunca 6’ya çıkarılmış, MEB’nın 26.10.1951 tarih ve 514/2.A24840 sayılı buyruğuyla bildirilerek diploma almaya hak kazanmıştır.636 Öğrencilerin
sınavalarına itiraz etme ve inceletme hakkı bulunmaktadır.
Daha önceki bölümde Olgunluk sınavının 1954-1955 eğitim-öğretim yılına
kadar uygulandığını, 1955 yılından itibaren “Devlet Lise İmtihanı” adı ile tek bir
sınav olarak devam ettiğini belirtmiştik. Devlet Lise Bitirme İmtihanı’nda başarılı
olan öğrenciler alacakları diploma ile daha önce Lise Bitirme ve Olgunluk
İmtihanı’ndan sağladıkları haklara sahip olacaklardır. Sınavlar yazılı ve sözlü olarak
son sınıfın derslerinden yapılacaktır. Lise Bitirme İmtihanları’nda sorular, Edebiyat
ve Fen Kolu için yazılı sınav şeklindedir ve Bakanlık tarafından ayrı ayrı hazırlanıp
okullara zarflar içerisinde gönderilmiştir. Diğer derslerin sınavları ise sözlü yapılacak
ve sorular okullarda hazırlanacaktır. Ortaokul ve liselerin yaz ve güz dönemi olmak
üzere yine iki ayrı dönem halinde bitirme sınavları yapılmıştır. Edebiyat Kolu
öğrencilerine şu derslerden bitirme sınavı yapılmıştır: Türkçe Kompozisyon - Türk
Dili ve Edebiyatı - Tarih veya Felsefe. Fen Kolu öğrencileri ise şu derslerden sınav
olmuşlardır: Türkçe Kompozisyon – Matematik – Fizik veya Tabiat Bilgisi.
Olgunluktan bir dersten kalanlar, Mayıs ayı içinde bu bir dersin sınavına
girebileceklerdir. Geçen dönemde olgunluktan başarılı olamayanlar, Lise Bitirme
İmtihanı’nda başarılı oldukları taktirde lise diploması alabileceklerdir. 637
A.g.y.
A.g.y.
637
Tebliğler Dergisi, Cilt: 20, Sayı: 948, s. 33; “Lise Bitirme ve Olgunluk İmtihanları Kaldırıldı”,
Zafer, 20 Mart 1955.
635
636
207
3.3.2.2. Mezunlar
Egli’nin binasında eğitim-öğretime damgasını vuran yıllar, okul müdür
Nilüfer Gün Dönemi’ne rastlamıştır. Özellikle bu dönem Türkiye’nin pek çok
alandaki ilklerinin yetiştiği kuşakların eğitim aldığı yıllar olmuştur. Hayatta olan
mezunlardan ulaşabildiklerimizle birebir ya da telefonda yaptığımız görüşmelerden
ve onlar hakkında okuduklarımızdan mezunlar ve okul hakkında bilgi toplamaya
çalıştık. Edindiğimiz bilgiler ışığında, Türkiye’nin ilk kadın büyükelçisi, ilk kadın
danıştay başkanı,
ilk kadın subayı, ilk kadın teknik yönetmeni, ilk kadın
fotogrametri uzmanı, vb. bu okulun mezunları arasında olduğunu gördük.
Uzun yıllar TRT’de program uzmanı olarak çalışan 1954-1957 mezunu Tülay
Akıllı Demirbaş, liseyi 3 yılda bitiren öğrencilerdendir ve 4 yılda bitirenler ile birlikte
mezun olmuştur. 638
1948-1951 mezunu Günseli Sulga Güleç, Ankara Kız Lisesi’nin ardından
1955’te Ankara Hukuk Fakültesi’ni bitirmiş ve 1961’de açılan spikerlik sınavını
kazanarak radyoya geçmiştir. 1968’den itibaren radyoda “Masal Saati” adlı
programda seslendirme yapmıştır. 639
1951-1952 mezunu Sevgi Soysal, hem ortaokulu, hem de liseyi Ankara Kız
Lisesi’nde bitirmiştir. Ardından Dil ve Tarih-Coğrafya Fakültesi Arkeoloji
Bölümü’ne girmiştir. İlk öykü kitabı Tutkulu Perçem 1962’de yayınlanmıştır.
TRT’de program uzmanı olarak çalışmıştır. İlk romanı Yürümek, TRT Sanat Ödülleri
yarışmasında başarı Ödülü’nü kazanmıştır. Yenişehir’de Bir Öğle Vakti adlı romanı,
Orhan Kemal Roman Armağanı’nı kazanmıştır. Öykülerini Barış Adlı Çocuk’ta
toplamıştır. 1976’da vefat etmiştir. 640
1951-1955 mezunu İnci Arcan Uysal, hem Türkiye’nin hem de dünyanın ilk
kadın subayıdır. Ailesinin çekimser kaldığı bir sırada, Edebiyat öğretmeni Sebahat
Yalkın’ın verdiği destekle Kara Harp Okulu’na girmiştir. İnci Arcan Uysal’dan
Tülay Akıllı Demirbaş ile 24.11.2018’de Ramada Otel’de yapılan görüşme.
http://tozlumagazin.blogspot.com/2017/08/masalc-teyze-gunseli-sulga.html, Erişim Tarihi:
22.02.2019.
640
http://www.hurriyet.com.tr/gundem/sevgi-soysal-olum-yil-donumunde-aniliyor-sevgi-soysalkimdir-41027035,Erişim Tarihi: 22.0.2019.
638
639
208
dinlediğimize göre teğmen maaşının bile 70 Lira olduğu bir dönemde Samahat
Yalkın 5000 Lira ile kendisine kefil olmuştur. İnci Hanım’ın Kara Harp Okulu’na
girişi dolayısı ile 30 Ağustos 1955’te, askeri ve sivil devlet erkanının yanı sıra
Ankara’da bulunan yabancı misyon görevlilerinin de davet edildiği anlamlı bir tören
gerçekleştirilmiştir. Törene davet edilen Ankara Kız Lisesi müdürü Nilüfer Gün de
gurur verici bir konuşma yapmıştır. Türkiye bir kız öğrencinin askeri bir okula girişi
hususunda lider olmuştur. 641
1954-1955
mezunlarından
Güler
Uçucu,
Sümer
Özdemir
DTCF
Kütüphanecilik Bölümü’nü, TSK hesabına askeri öğrenci olarak okuyarak modern
kütüphaneciliği TSK’ya kazandırmışlardır. Feriha Töreyen, DTCF Alman Dili ve
Edebiyatı’nı yine TSK hesabına okuyarak 1959 yılında Öğretmen Teymen rütbesi ile
mezun olmuş ve Kuleli Askeri Lisesi’nde yıllarca öğretmenlik yaparak Albay rütbesi
ile emekli olmuştur. 642
Prof. Dr. Gürsel Aytaç, Ankara Kız Lisesi’nde 1955-1958 yılları arasında
öğrenci olmuştur. Dersinde başarılı olduğu Edebiyat öğretmeni Fazıla Kanat’ın
etkisiyle Dil ve Tarih-Coğrafya Fakültesi’nde Alman Dili ve Edebiyatı üzerine
eğitim almış. Akademik hayata Dil ve Tarih-Coğrafya Fakültesi’nde başlamıştır.
İleriki yıllarda Almanca’da olduğu kadar Türk edebiyatı üzerine de eserler vermiştir.
Lisede başarılı olduğu Türk Edebiyatı’nı, akademik hayatında Almanca ile
“kendiliğinden” birleştirmiştir. 643 Alman Dili ve Edebiyatı Bölümü’nün 1962’de
bitirdikten bir yıl sonra 1963’te DAAD bursu ile Almanya’nın Marburg kentine
gitmiştir. Doktora tezini Prof. Dr. Melahat Özgü denetiminde Hermann Hesse’nin
Boncuk Oyunu romanında
“Var Olan ve Var Oluş” konulu tez çalışmasını
Ankara’ya dönmesinin ardından Hildegard Emmel’in yönetiminde bitirmiş ve
1966’da doktor ünvanını almıştır. 644
Düşünsel olarak Gürsel Hanım’ı Prof. Dr. Melahat Özgü’den sonra, Prof. Dr.
Gr. Hildegard Emmel de çok etkilemiştir. Prof. Dr. Emmel’in etkisi ile
İnci Arcan Uysal ile 26.12.2018’de yapılan görüşme.
İnci Arcan Uysal ile 26.12.2018’de yapılan görüşme.
643
Gürsel Aytaç; Kendi Kaleminden Gürsel Aytaç, Hece Yayınları, Ankara, 2018, s. 11; “Portre”,
Cumhuriyet, 16 Mart 1990.
644
A.g.e., s. 22-25.
641
642
209
romantizimden kurtulmuş ve Aydınlanma Akımı romancısı ve aynı zamanda
Goethe’nin hocası olan Martin Wieland’ın etkisine girmiştir. Doçentlik tezini de
Almanca olarak “Wieland’ın Agathon Hikayesi’nde Mutluluk” hakkında yazmış ve
1970’de doçentliğe yükselmiştir. Alman Edebiyatı üzerine eğitim almakla birlikte
Türk Edebiyatı’nın sıkıntı yaşadığı kuramsal ve karşılaştırmalı eleştiri üzerine de
çalışmaları olan bir eleştirmen, akademisyen ve çevirmendir. Almanca’dan yapılan
edebi çevirilere yardımcı olması için “Werben mit Prapositionen” (Proposyonlu
Fiiler) adlı çalışmasının yazımında Dr. Kristinus’a yardım etmiştir.
645
Humboldt
Vakfı’ndan aldığı bursla 1974’te tekrar Almanya’ya giderek bu kez Heinrich Böll
üzerine çalışmış, bir yıl sonra Türkiye’ye dönerek Romancı Yönüyle Böll isimli
araştırması yayımlanmış ve aynı yıl Hacettepe Üniversitesi Sosyal Bilimler
Fakültesi’nde misafir öğretim üyesi olarak Edebiyat Dersleri’ni okutmuştur.
Profesörlük kadrosuna 1976’da atanmıştır. Dil ve Tarih-Coğrafya Fakültesi’nin
Alman Dili Ve Edebiyatı Anabilim Dalı başkanlığını 1987-2007 tarihleri arasında
yürütmüştür. Ankara Üniversitesi’nin Batı Dilleri ve Edebiyatları Bölüm
Başkanlığı’na 1990’da atanmış, 1993’te ise bu göreve tekrar getirilmiştir.
Üniversitelerarası Kurul’un Filoloji Temel Alanı üyeliğine 2000’de getirilmiştir. Dil
ve Tarih-Coğrafya Fakültesi’nden 2008’de emekli olmuştur. Gürsel Aytaç, 2001’de
Dil ve Tarih-Coğrafya Fakültesi’nin Profesörler Kurulunca Prof. Dr. TÜBİTAK
Sosyal Bilimler Ödülü’ne ve 2014’te ise Almanya’nın “Tarabya Büyük Çeviri
Ödülü”nü almıştır. 646
Prof.
Dr.
Gürsel
Aytaç’ın
yayınlarını
şöyle
sıralayabiliriz:
Die
“Glückseligkeit” in Wielands “Geschichte des Agathon”, 1971; Thomas Mann’ın
“Der Zauberberg” ve “Lotte in Weimar” Romanlarındaki Edebi Kişiliği, 1972/Son
Basımı 2000); Yeni Alman Edebiyatı Tarihi, 1973; Romancı Yönüyle Heinrich Böll,
1975; Çağdaş Alman Edebiyatı Tarihi, 1978; Çağdaş Türk Romanları üzerine
İncelemeler, 1990/Son Basım 2002; Edebiyat Yazıları I, 1990; Edebiyat Yazıları II,
1991; Edebiyat Yazıları III, 1995; Karşılaştırmalı Edebiyat Bilimi, 1997; Genel
Edebiyat Bilimi, 1999; Edebiyat Yazıları, 1995-2002; Edebiyat ve Medya, 2002;
Edebiyat Bilimi ve Kültür, 2002; Goethe, 2006; Deneme, 2007; Schiller, 2008;
645
646
A.g.e., s. 11-17.
A.g.e., s. 30, v.d.
210
Thomas Mann’ın Edebiyat Dünyası, 2010; Klasik Alaman Dil Felsefesi, 2011;
Yaratıcı Yazarların Yaratıcılığı ve Edebiyat Görüşleri, 2014; Çağdaş Türk Romanı,
2013; Edebiyat Üzerine, 2016; Edebiyat Eleştirisi Üzerine, 2017. 647
1955-1956 mezunu olan Filiz Dinçmen, liseden sonra Ankara Üniversitesi
Siyasal Bilgiler Fakültesi’ne devam etmiştir. Dışişleri Bakanlığındaki ilk görevi
Birleşmiş Milletler 3. ve 2. katipliğidir. 1968-1970 yıllarında Tahran Konsolosluğu
görevine getirilmiştir. Ardından 1982’de Hollanda Lahey Büyükelçisi olarak
atanınca, Türkiye’nin ilk kadın büyükelçisi olma ünvanını elde etmiştir. 1984’te
Avrupa Konseyi Türkiye Daimi Temsilcisi olarak görev yapmıştır. 1988’de Dışişleri
Bakanlığı’nda ilk kez müsteşar yardımcılığına atanan kadın olmuştur. Ardından
1993-1997 yıllarında Avustralya, 2001-2004 yıllarında Vatikan Büyükelçiliği
görevlerini yerine getirmiştir. Büyükelçi Üstün Dinçmen’in eşidir. Son görev yeri
olan Vatikan’da “Türkiye’nin Aydınlık Yüzü” olarak adlandırılmıştır. 648
Kız Lisesini 1961-1964 yıllarında bitiren Tuğba Kiper, son sınıfta bütün
derslerden lise bitirme imtihanına girmiş ve kompozisyon sınavında çok zorlanmıştır.
Tuğba Hanım, “Büyük sınıflar, kompozisyon Atatürk hakkında yazarsanız, not
kırmaz öğretmenler”, derlerdi. “Kompozisyon sınavında “Sanat sanat içindir... ”
gibi bir cümle soruldu. Sınavda Atatürk hakkında yazmamıza rağmen geçemedik.
Son sınıf olan 4 şubeden geçen çok az öğrenci idi. Normalde sınav tarihleri
söylenmezdi. Hocaların ellerinde kağıtları görünce anlardık sınav olacağımızı.
Çoğumuz ODTÜ’yü kazandık. İTÜ’ye girenler de oldu. Nilüfer Hanım’a bazen
kızıyoruz, kompozisyon sınavları için müdahale edebilirdi, çok zorlandık. Haziran
döneminde geçemeyince Eylülde tekrar sınava girdik. Yine geçemeyen arkadaş
oldu.” diye anlatmıştır.
Ankara Kız Lisesi’nin orta kısmında Biçki-Dikiş, Ev İdaresi dersleri var.
Prof. Dr. Gönenç Arın örgü örmeyi, patron çıkarmayı bu derste öğrendiğini, derste
Sümerbank basmasından elbise diktiklerini belirtmiştir. 1951’de ortaokula Ankara
Kız Lisesi’nde başlamış, liseyi de 1957’de aynı okulda devam etmiştir. 1958’de
https://www.turkedebiyatcilar.net/gursel-aytac-kimdir-hayati-ve-eserleri,
Erişim
Tarihi:
21.01.2020.
648
https://www.diplomasi.net/filiz-dincmen-kimdir-filiz-dincmen-hayati/, Erişim Tarihi: 22.02.2019;
Aynur Pişkin’in Ankara Kız Lisesi’nin Facabook’taki Dostluk Grubu’nda aktarılmıştır, 27.07.2019.
647
211
açılan ODTÜ Kimya Mühendisliği’nin 1962’de mezun ettiği ilk dört öğrenciden
birisidir. Hacettepe Üniversitesi, Ege Üniversite’ne bağlı yüksekokullarda dersler
vermiştir. Devlet Planlama Teşkilatı’nda Planlama Sorumlusu olarak 1967-1969
yıllarında görev yapmıştır. Doktora tezini, Ankara Üniversitesi Kimya Bölümü’nde
süper kritik koşullarda kömür özütlemesi konusunda 1984’te yazmıştır. Cumhuriyet
Üniversitesi Kimya Bölümü’nde profesör olarak çalışmıştır. Isı Aktarımı, Yavaş
Akımlarda Isı Aktarımı, Kimya Mühendisliği’nde Ayırma Teknikleri, Kimya
Mühendisliği’nde Kütle Aktarımı adlı kitapları yazmıştır. Gazi Üniversitesi’nden
emekli olmuş, altı üniversitede ders vermiştir. 649
Lise kısmına 1950-1951’de kayıt olan Prof. Dr. Birsen Gökçe’nin belirttiği
üzere Beden Eğitimi dersi için jimnastik salonu yoktur. Bu yüzden iyi havalarda
bahçede yakantop ve voleybol oynamışlar, yağmurlu havalarda okulun en alt katında
koridorda ders yapmışlardır. Bu tarihten iki yıl sonra okula kayıt olan Bülbün
Kantemir Hanım, Beden Eğitimi derslerini okulun bodrum katında bulunan iki sınıfın
arasındaki duvarın yıkılmasıyla büyütülen büyük bir sınıfta yapmaya başladığını
belirtmiştir. Ayrıca kasa kadar yüksek olmayan “kuzu” dan atlamışlardır. Derste
beyaz şort giyilmiştir. Şortun içine giydikleri içlik,
beden eğitimi öğretmeni
tarafından kontrol edilmiştir. İçi Amerikan dışı patiska bir kumaşı Sümerbank’tan
satın alınmıştır. Ankara Kız Lisesi öğrencilerinden Sebahat Orhan, şortunu kendisi
dikmiş bir öğrencidir. Beyaz şort, beyaz bluz ve beyaz lastik ayakkabı beden dersi
için yeterlidir. Okul spor takımında oynayanlara eşfmanı, okul vermiştir. Ayrıca
1963 yılına ait okulların merasim yönetmeliğinde giyeceği kıyafet, Beden Eğitimi ve
İzcilik Müdürlüğü’nün 17.1.1963 gün ve 22 Sayılı yazısı ile belirtilmiş olup kız
öğrenciler için beyaz şort, beyaz bluz, beyaz kısa çorap ve beyaz lastik ayakkabı;
bayan öğretmenler için ise beyaz bluz, beyaz etek veya pantolon veya beyaz
eşofman, kısa çorap, bez lastik ayakkabı veya jimnastik ayakkabısı olarak
belirtilmiştir. Kız Lisesi’nin spor salonu, okulun 1965’te güney cepheye bakan yöne
yapılmıştır. İstanbul Kız Lisesi’nde ise daha 1950’lili yılların başında okulun
bahçesinde beden eğitimi yapmak üzere bir salonları bulunmaktaydı.650
http://w3.gazi.edu.tr/~gonenc/, Erişim Tarihi: 20.02.2019.
Tebliğler Dergisi, Cilt: 26, Sayı:1244, s. 19; Uluköse, İstanbul Kız Lisesi… s. 16.
Sevim Çoban ile 27.10.2018’de telefonda yapılan görüşme.
649
650
212
Okulun yeni binasının ilk yapıldığı yıllardan beri müfredata uygun olarak
çalışma ve deneylerin yapılabildiği fizik-kimya-biyoloji laboratuvarı bulunmaktadır.
Fizik laboratuvarı, üst katta, binanın batı yönündeki yan kolundadır. Günümüzde
ikiye bölünmüştür ve birer sınıf olarak kullanılmaktadır. Bu laboratuvarlarda her
türlü malzeme, musluk ve lavabo bulunmaktadır. Kimya laboratuvarı ise
kapatıldıktan sonra 2004’te küçük bir konferans salonu haline getirilmiş ve okulda 26
yıl müdür olarak çalışan Nilüfer Gün’ün adı verilmiştir.
Biyoloji laboratuvarı,
kütüphanenin bulunduğu üst kattadır. Ankara Kız Lisesi’nde 1947-1955 yılları
arasında öğrenci olan Prof. Dr. Birsen Gökçe, 10. sınıfta Kimya dersinden kalmış ve
10.sınıfı tekrarlamak zorunda kalmıştır. Ertesi yılı yine Kimya’dan sorunu olmuş,
Haziran döneminde bütünlemede kalmış, ancak Eylül döneminde 11.sınıfa
geçebilmek için bütünleme sınavına Kastamonu’da girmek zorunda kalmış ve burada
geçmiştir.651
Bir önceki bölümde sözünü ettiğimiz özellikle klasik şubede okutulan Latince
dersi, 1940’lı yılların sonlarından itibaren seçmeli ders olarak devam etmiştir. 22-31
Ağustos 1949’da toplanan Dördüncü Milli Eğitim Şurası’nda Latince dersinin
öğretmeni olan okullarda, seçmeli ders olarak okutulması hakkı tanınmıştır.652 19591962 yılları mezunlarından Prof. Dr. Engin Kendi’nin yabancı dili Almanca’dır,
seçmeli ders olarak Latince’yi okumuştur. Latince dersini çoğu kez bahçede
yapmışlar ve Latince dersi sayesinde mitolojiyi öğrenmiştir. 1965-1968 yılları
mezunu Prof. Dr. Fatma Ulutan, Latince’yi seçmeli ders olarak almak istemiş, ancak
öğrenci az diye vazgeçip Fransızca’yı seçmeli ders olarak tercih etmiştir. Seçmeli
dersler öğrenciler arasındaki bireysel farklılıklar göz önünde bulundurularak özel
yeteneğe hitap eden, yeter sayıda dersten ibarettir. Hem Ankara Kız Lisesi mezunu
olan hem de aynı lisede Kimya Öğretmeni olarak 1969-1972 yıllarında çalışan Aysel
Gümüşdereli, Kız Lisesi’nden 1951’de mezun olduğu yıl, klasik şubenin kapandığını
ve Latince öğretmeni olan Lamia Bolel’in de Edebiyat derslerine girmeye başladığını
belirtmiştir. 1956-1959 yılları mezunu emekli İngilizce öğretmeni Alime Çulhacı,
Latince’yi seçmeli ders olarak ilk önce seçmeyi düşünmüş, ancak bir haftalık deneme
Sebahat Orhan ile 30.10.2018’de Ankara Binicilik Klübü’nde yapılan görüşme.
Bülbün Kantemir ile 22.10.2019’da Binicilik Klübü’nde yapılan görüşme.
651
Prof. Dr. Birsen Gökçe ile 26.01.2017’de Gölbaşı’nda yapılan görüşme.
652
Tebliğler Dergisi, Cilt: 12, Sayı: 557, s. 113.
213
süresinden sonra zorlanacağını düşünüp Almanca’yı seçmeye karar vermiştir. 19711972 mezunu Tomris Çetinel 1968’de okula başladığında Latince seçmeli ders olarak
okutuluyordu. Ancak Tomris Hanım birinci sınıfta kalmıştır. 1969’da I. Sınıfı tekrar
okuduğunda Latince’yi seçmeli ders olarak seçmek istemiş, ancak müfredattan Milli
Eğitim Bakanlığı tarafından 1968’de kaldırılmıştır. Bu durumda 1969’dan itibaren
Latince artık seçmeli ders olarak yoktur. Latince’den başka Resim, Müzik,
Fransızca’dan biri seçmeli ders olarak öğrenciler tarafından seçilmiştir. 653
Resim ve müzik dersleri için ayrılmış sınıflar bulunmaktadır. Müzik sınıfında
piyano ve keman çalınmıştır. Cumartesi günleri Dil ve Tarih Coğrafya Fakültesi’nde
Cumhurbaşkanlığı Senfoni Orkestrası konserler vermiştir. İsteyen öğrenciler bu
konserleri takip etmiştir. Seçilen konser parçalarından birisi o hafta tanıtılacak
enstrüman ile ilgili olmuştur. Cumhurbaşkanlığı Senfoni Orkestrası’nın Şefi Hikmet
Şimşek o haftaki enstrümanı tanıtıp ve öğrencilerin kültürel zenginliğine katkıda
bulunmuştur. 654
1957-1960 yılları mezunlarından Alev (Kılıç) Bursalıoğlu’nun anlattığına
göre, 1960 İhtilali’nin ardından bir askeri jeep okulun bahçesine gelmiş ve Alev
(Kılıç) Bursalıoğlu ve arkadaşları bu jeepin üzerinde fotoğraf çektirmiştir.655 İhtilali
izleyen günlerde gençliğin Türk Silahlı Kuvvetlerine destek için yaptığı yürüyüşe
katılanlar arasında Ankara Kız Lisesi de yer almıştır. Kız Lisesi öğrencileri Tarih
öğretmeni Süheyla Külebi, Beden Eğitimi öğretmeni Ayşe Sönmez eşliğinde
yürümüştür. “Hürriyet” sözcüğündeki harflerin her birini bir kız öğrencinin üzerine
yazarak taşımışlar, Ayfer Ergin isimli kız öğrenci okulun flamasını taşırken,
kendisinde o günlere ilişkin fotoğrafın bulunduğu İnci Gazen isimli kız öğrencinin
üzerinde de “Ü” harfi yer almıştır. 656
1959-1962 yıllarında öğrenci olan Doç. Dr. Nurünnisa Usul,
ODTÜ
mezunudur. Aynı üniversitenin Mühendislik Hidrolojisi’nde öğretim üyesi olarak
çalışmıştır. Kız Lisesi’nde Edebiyat dersinde nerede ise bütün klasikleri okuduklarını
653
İstanbul Atatürk Kız Lisesi (Deneme Okulu)/ Program Taslağı, Maarif Basımevi, İstanbul,
1957, s. 3; Sinanoğlu, a.g.e., s. 11.
654
İnci Arcan Uysal ile 26.12.2018’de yapılan görüşme.
655
Alev Kılıç Bursalıoğlu ile 09.04.2018’de İzmir’de yapılan görüşme.
656
İnci Gazen ile yapılan görüşme. Ankara Kız Lisesi Dostluk Grubu (Facebook’ta), 27.05.2019.
214
belirtmiştir. Doktora eğitimi için gittiği Amerika Birleşik Devletleri’nde ev arkadaşı
ile yaşadığı bir anısı çok dikkat çekicidir. “Ben fen kolu mezunuyum. Doktora için
Amerika’ya gittiğimde Edebiyat bölümünden bir doktora öğrencisi ile aynı evi
paylaştım. Fen kolu mezunu olmama rağmen o kadar güzel eğitim almışız ki, ev
arkadaşımın arkadaşları arasında adım çıkmıştı. “Mühendis ama Dostoyevski’ yi de
tanıyor”, diye. Charles Dickens’ı ona ödev olarak vermişler. Şimdiye kadar
okumamış, “Bunu nasıl yapacağım, diye üzülüp duruyormuş”, “Nasıl olur, diye
kızdım. Sen ödevini yap, ben düzeltirim”, dedim. Bütün karakterleri biliyordum.
“Helal olsun”, dedi. “Charles Dickens’ın bütün kitaplarını okumuştum. Ben
hakikaten onun karakterlerini düzelttim.”
657
Nurünnisa Usul’ün Engineering
Hydrology, Mühendislik Hidrolojisi, Kavramsal Su Mühendisliği gibi eserleri
mevcuttur.
Doç Dr. Nurünnisa Usul ile aynı dönemde öğrenci Prof. Dr. Engin Kendi de
Hacettepe’de Fizik bölümünde doktora eğitimi sırasında yabancı dili olan Kız
Lisesi’ndeki Almancası’nın körelmemesi için Almanya’ya Gothe Enstitüsü’ne
gitmiştir. Orada yaşadığı bir anısı, lisedeki eğitimin boyutlarının görmek açısından
çok ilginçtir. “Almanya’da iken hocamız, herkes serbest bir konu çalışsın, konuşma
yapsın”, dedi. “Bir Fransız kız çıktı. Geldiği Lyon şehrini anlatacakmış. Çocuklar,
Lyon şehri haritasını da çiz dediler. Kız şaşırdı. Bense nasıl olur”, dedim. “Biraz
çekindim, Fransa’nın haritasını çizeyim”, diyecektim. “Bize Ankara Kız Lisesi’nde
sınavda derlerdi ki, mesela Almanya’nın haritasını çiz, kömür yataklarını göster. Biz
böyle yetiştik. Demek ki kaldırabilmişiz.”658
1965-1968 yıllarında öğrenci Prof. Dr. Fatma (Bingöl) Ergun, okulda Fizik,
Kimya laboratuvarlarının bulunduğunu ve her ders sonu yarım saat uygulama
yaptıklarını belirtmiştir. Liseyi bitirdikten sonra Kimya dersine olan merakından
dolayı Ankara Üniversitesi Eczacılık Fakültesi’ne girdiğinde fakültede FKB dersinde
Ankara Kız Lisesi’nde aldığı eğitim ile ışık, magnetik alan konularından rahat
geçtiğini vurgulamıştır. Fatma (Bingöl) Ergun Hanım, Ankara Kız Lisesi mezunu
657
658
Nurünnisa Usul ile 07.10.2016’da Ankara (Anadolu) Lisesi’nde yapılan görüşme.
Engin Kendi ile 07.10.2016’da Ankara (Anadolu) Lisesi’nde yapılan görüşme.
215
olan ve aynı lisede 1945-1975 yıllarında Fizik-Kimya derslerine giren Macide
Ergun’un gelini olmuştur.
659
1954-1955 eğitim-öğretim yılında Prof. Dr. Birsen Gökçe’nin mezun olduğu
sınıftan 6 kız öğrenci ile birlikte çektirdikleri fotodaki arkadaşlarından hepsi profesör
olmuştur. Birsen Gökçe Dil ve Tarih-Coğrafya Fakültesi Felsefe Bölümü’nü 1961’de
bitirmiştir. Felsefe ve Sosyoloji’yi tercih etmesinde ve 1944-1976 yılları arasında
Felsefe öğretmeni olarak görev yapan Nebahat Görkey Eröz’den etkisi olmuştur.
Aynı Fakültede doktorasını ve doçentliğini, Hacettepe Üniversitesi Sosyoloji
Bölümü’nden de profesörlüğünü almıştır. Bu sürede CENTO, Fulbright, Avrupa
Konseyi’nden burs alarak araştırmalar yapmıştır. 1980-1982 yılları arasında
Cumhuriyet Üniversitesi Fen ve Sosyal Bilimler Fakültesi’nde ve 1982-1985
yıllarında Ondokuz Mayıs Üniversitesi Eğitim Fakültesi’nde Dekanlık yapmıştır.
GAP/Halfeti projesini yürütmüş, çeşitli üniversite ve TODAİE’de dersler vermiştir.
2003 yılında emekli olmuştur. Toplumcu Demokratik Parti ve Sosyoloji Derneği’nin
kurucusu ve başkanı olmak üzere dört derneğin kurucusu ve sekiz derneğin de üyesi
olarak görev yapmıştır. Bunlar arasında Ankara Kız Lisesi Mezunları Derneği’nin
kurucu üyelerindendir ve altı yıl başkanlığını yapmıştır. “İnsan resmi görevlerden
emekli oluyor, ama topluma hizmetten emekli olamıyor”, diyen Birsen Gökçe,
topluma karşı yürüttüğü gönüllü hizmetlerde özellikle Ankara Kız Lisesi’nden aldığı
eğitim-öğretim ve öğretmenlerinin büyük etkisi olduğunu özellikle belirtmektedir.
Birsen Gökçe’nin eserleri arasında şunlar bulunmaktadır: Toplumsal Bilimlerde
Araştırma Yöntemleri, Türkiye’nin Toplumsal Yapısı ve Toplumsal Kurumlar,
Sosyolojinin Yaşamla Dansı, GAP Bölgesi Baraj aynası altında Kalacak Yerlerde
İstihdam ve Yerleştirme Sorunları, Cumhuriyet Döneminde Çocuk ve Gençlere ait
Yasal Düzenlemeler ve Yayınlar, Gecekondu Gençliği, 1919 Yılında İktisadi Devlet
Teşekküllerinin Yaptığı Yardımlar.660
1956-1962 yıllarında öğrenci Sevim Birteker Özertan, Lise Bitirme sınavında
Kompozisyon’dan kalmıştır. Milli Eğitim’e şikayet etmiştir. O arada üniversite
intihanı yapılmıştır. Diploma ile sınava girmek gerektiğini düşünüp, üniversite
Prof. Dr. Fatma Ergun ile 13.05.2017’de Tava Günü’nde yapılan görüşme.
Ankara Kız Lisesi Bir Okulun 80 Yılı, s. 19-20, 54;
independent.academia.edu/ProfDrBirsenGökçe/CurriculumVitae, Erişim Tarihi: 21.02.2019.
659
660
216
sınavına gitmemiştir. Üniversite sınavından bir gün sonra kompozisyona girmiş,
dolayısı ile üniversiteyi okumamış ve Maden Tetkiki Arama Enstitüsü’ne memur
olarak girmiştir.661
1965-1968 yıllarında öğreci olan Mine Kürkçüoğlu (Vargı) 1968’de onyedi
yaşında Türkiye Güzeli seçilmiştir. Daha sonraki yıllarda yönetmen Ömer Vargı ile
evlenmiştir. Eşkıya, Her Şey Çok Güzel Olacak, Kabadayı, Gönül Yarası gibi
filmlerin yapımcılığını yapmıştır. 662
Suat Taşer’in kızı Işık Taşer, ortaokul sonunda tiyatroda görev almış ve
radyoda çocuk saatinde çalışmıştır. 1965-1969 yıllarında öğrenci olmuş Ümit Birsen
de cumartesi günleri Ankara Radyosu Çocuk Klübü’nde gitmiş, şarkı söylemiş,
piyeslerde rol almıştır. Kız Lisesi öğrencileri Rejiör Mahir Canova ve Efektör Tahsin
Tamer ile çalışmışlardır. Programlar, o günü koşullarında kayda almak yerine canlı
olarak yayınlamıştır. 663
1974-1975 mezunu Prof. Dr. Belkıs Erbaş, üniversite sınavlarında Türkiye İş
Bankası’nın 5000’er liralık başarı ödülünü kazanan 50 öğrencisi arasında 20.sırada
yer almıştır. Hacettepe Üniversitesi Tıp Fakültesi’ne girmiştir. 664
Ankara Kız Lisesi’ne öğrencilerin tercihi önceki dönemlere göre artmaya
devam etmiştir. 1951-1977 yıllarına baktığımızda en fazla öğrecinin 1974-1975
eğitim-öğretim yılında mezun olduğu görülmüştür. Bu dönem, erkek öğrencilerin
alınmaya başladığı dönemdir. Genel olarak öğrenciler fen şubesini daha fazla tercih
ederken, 1972-1973 eğitim-öğretim yılında edebiyat şubesi diğer yıllara göre daha
fazla tercih edilmiştir. 1974-1975 eğitim-öğretim yılı en az edebiyat şubesinin tercih
edildiği dönem olmuştur. Edebiyat şubesine en fazla tercihin, Ankara Kız Lisesi’ne
kız öğrencilerin kayıtlı olduğu yıllarda 1972-1973 eğitim-öğretim yılında olduğu
görülmüştür. Bilhassa ortaokulun 1950’li yılların başında kapatılması ile boşalan
sınıflara lise kısmından öğrenci alınmıştır. Ancak kısa bir süreliğine, 1956-1963
Sevim Birteker Özertan ile 29.01.2017’de Ankara Göksu Restoran’da yapılan görüşme.
Semra Kürkçüoğlu ile 23.03.2018’de İstanbul Büyük Klüp’te yapılan görüşme.
663
Ümit Birsen, 20.02.019’da yapılan telefon görüşmesi.
664
“Türkiye İş Bankası Başarı Ödülleri”, Cumhuriyet, 6 Eylül 1975.
661
662
217
yılları arasında Cebeci Ortaokulu’na giremeyenler, Ankara Kız Lisesi’nin ortaokul
kısmı tekrar kaydedilmeye başlanmıştır.
665
Mezunları akademisyen, yazar, hukukçu, doktor, öğretmen olarak iş
hayatında ön plana çıkmış, mesleklerinde belirli yerlere gelmişlerdir. Mezunlar
içerisinde alanının ilki olan kadınlar, bilhassa hemcinslerine örnek olurken,
ülkemizin gurur kaynağı da olmuşlardır.
3.3.3. Okul-Aile Birliği
Kız Lisesi’nin Okul-Aile Birliği hakkında bilgi sahibi olduğumuz ilk yıllık
genel kurul toplantısı 1952-1953 ders yılının I. Döneminde 24 Kasım 1952’de Kız
Teknik Öğretmen Okulu’nun salonunda yapılmıştır. Eğitim ve öğretim konuları ile
öğrencilerin yetiştirilmesi konusunda işbirliği üzerinde durulmuş, karar alınmış ve
ardından yeni ders yılının yönetim kurulu seçimine geçilmiştir. Bir sonraki öğretim
yılı 1953-1954 ders yılına ait Okul-Aile Birliği Genel Kurul toplantısı ise 20 Ekim
1953’de yapılmıştır. Genel Kurul Başkanlığı’na Hasan Fehmi Korhan, katipliklerine
Dr. Turgut Kunt ve Ankara Kız Lisesi Edebiyat öğretmeni Mualla Anıl Karkazan
seçilmişlerdir. Ardından yönetim kurulu oluşturulmuştur. Yeni yönetim kurulu ise 22
Ekim
1953’te
toplanarak
başkan,
başkan
vekili,
sekreter
ve
veznedarı
belirlemişlerdir. Sonrasında Ahlak, Karakter ve Fikir Eğitimi Komisyonu, Okul
İlkelerinin Ailelere Tanıtılması ve Devam Komisyonu, Beden Eğitimi, Temizlik ve
Sosyal Yardım Komisyonu, Duygu Eğitimi Komisyonları oluşturulmuştur. 666
Okul-Aile Birliği’nin 1960’lı yıllarda başkanı olan Selahattin Babüroğlu,
biletlerini temin etmek üzere 9-10 kişilik gruplar halinde öğrencileri Devlet Opera
Balesi’nin temsillerine ve konserlerine götürmüştür.667
Bkz. EK-4, EK-5.
“Ankara Kız Lisesi Okul-Aile Birliği Genel Kurulu Toplandı”, Ulus, 21 Ekim 1953; “Kız Lisesi
Okul Aile Birliği Yönetim Kurulu Toplandı”, Ulus, 23 Ekim 1953; “Kız Lisesi Aile Birliği Yıllık
Genel Kurulu”, Zafer, 25 Kasım 1952.
667
Oya (Babüroğlu) Torum ile 25.10.2019’da Anakara Büyük Klup’te yapılan görüşme.
665
666
218
3.3.4. Koruma Derneği
Ankara Kız Lisesi’ne ait en erken Okul ve Öğrencileri Koruma Derneği
toplantısı 1952-1953 ders yılında 8 Nisan 1952’de ilk genel kurul toplantısını
yapmıştır. Üç gün sonra da yönetim kurulu toplanmıştır. Koruma Derneği’nde
okulun öğrencileri de yer almaktadır. İkinci toplantılarında öğrencilerin acil
ihtiyaçlarını ve yeni çalışma programlarını tespit etmişlerdir. Koruma Derneği 7
Aralık 1952’de yıllık genel toplantısını yapmıştır. Önce geçici bir başkan seçmiştir.
Ardından dernek idare kurulu idari ve mali raporları okumuştur. Üyeler derneğin,
okul aile birliği ile iş birliği içinde çalışması dileğinde bulunmuşlardır. Koruma
Derneği, 1952-1953 ders yılında 18 Aralık 1952’de bir eşya piyangosu
düzenlemiştir. İkramiye çıkan numaraların listesi “teneffüs salonuna” asılmıştır. Kol
saati, ropluk kumaş, emprime kumaş, dolma kalem, düdüklü tencere, kadın çorabı,
elektrik ütüsü, Wakko eşarp, entarilik, pasta takımı çıkarken birçok numaraya da
mendil, dolma kalem, şiir defteri, şose çorap çıkmıştır. Yine 1952-1953 ders yılında
12 Aralık 1952’de Okul ve Öğrencileri Koruma Derneği Yönetim Kurulu’na seçilen
öğrenciler aralarında iş bölümü yapmışlardır. Üç gün sonra toplanan yönetim kurulu
Okul-Aile Birliği ile beraber yaptıkları toplantıda öğrencilerin acil ihtiyaçları ve yeni
çalışma programlarını tespit etmişlerdir. 668
3.3.5. Öğretmenler
Ankara Kız Lisesi’nde 1951-1977 yılları arasında görev yapan öğretmenlere
ait bilgilere okulun arşivinde bulunan Öğretmenlere Ait Sicil Fişi Defteri, Sicil Fişi
Defteri, Ayrılmış Hocaların Sicil Fişleri, Ankara Kız Lisesi 1954-1955 Yıllığı, 19721973 Yıllığı, 1973-1974 Yıllığı, 1974-1975 Yıllığı, 1975-1976 Yıllığı ve Kız
Liselilerin Sesi’nden ulaştık.
Türkçe Öğretmenleri:
668
“Ankara Kız Lisesi Koruma Derneği”, Ulus, 9 Nisan 1952; “Kız Lisesi Eşya Piyangosu”, Ulus, 19
Aralık 1952; “Kız Lisesi Eşya Piyangosu”, Zafer, 13 Kasım 1952; “Ankara Kız Lisesi Koruma
Derneği’nde”, Ulus, 13 Aralık 1952; “Ankara Kız Lisesi Koruma Derneği”, Zafer, 9 Nisan 1952; “Kız
Lisesi Koruma Derneği Kongresi”, Zafer, 8 Aralık 1952.
219
Nezahat Bilgegil, Müjgan Korsal, Perihan Gündüz, Mukaddes Erdem, Mükerrem
Kamil Su.
Ankara Kız Lisesi Türkçe öğretmeni olan Mükerrem Kamil Su, tarihçi Kamil Su’nun
eşidir. Evlendikten sonra 1946 yılı Ocak-Mart aylarında Maliye Bakanlığı ile süren
yazışmada, her ikisi de memur olan bir ailede kocaya yapılan ayni yardımın kadına
da ayrıca yapılmasını talep etmektedir. Kendisine verilen cevapta karı kocanın bir
aile teşkil ettiği, bir aileye iki ayrı yardımın yapılmaması için bunun kocaya
verileceği özel kanunlarla belirtilmiş olduğu dile getirilmiş ve reddedilmiştir.
Mükerrem Hanım, işte ve sorumlulukta aynı durumları olan evli kadın memurların
bu açıdan aynı uygulamadan yararlanması tezini savunmuştur.669 Mükerrem Kamil
Su’nun Mefharet Arkın ile birlikte Orataokul-I, II ve III. sınıflar için yazdığı Resimli
Yurtaşlık Bilgisi kitabı 1953-1960 yılları arasında ders kitabı olarak okutulmuştur. 670
Ayrıca eşi Kamil Su ile birlikte yazdığı Türkiye Cumhuriyeti Tarihi 1956-1973 yılları
arasında ders kitabı olarak okutulmuştur.
671
Edebiyat Öğretmenleri:
Celalettin Emren, Mualla Anıl Karkazan, Semahat Yalkın, Muazzez Görkey, Ferihan
Gürsoy, Şemsettin Kutlu, Mücevher Sevinç, Ahmet Tulu, Mübeccel Menteş, Bedi
Erdem, Nesrin Arseven Pekşirin, Cahide Erdem, Melahat Özkazanç, Muhittin İnözü,
Mecdude Kargıcı, F. Perihan Önen Özbek, Fazıla Kanat, Şükran Okutman, Şükran
Batı, Fatma Yıldız, Necmiye Özergün, Yıldız Kapgil, Mukaddes Erdem, Saliha
Kotan, Nebahat Şenol, Nuran Ayata, Müşerref Başer.
Semahat Yalkın, 1938-1963 yıllarında görev yapmıştır. 1951-1955 mezunu
olup Türkiye’nin ve dünyanın Harp Okulu’na giren ilk kız öğrencisi olarak tarihe
geçen İnci Arcan Uysal’a 5000 liraya kefil olmuştur. İnci Hanım kendisini minnetle
anmaktadır.
672
Öğrencisinin ideallerinin peşinden gitmesine destek olmuştur.
Anayasa Mahkemesi üyelerinden 1953-1956 mezunu Aysel Pekinel, Semahat
Hanım’ın hemen hemen her derste bir sonraki derse yazıp getirmek üzere
BCA Fon Kodu: 030.01.0.0, Yer No: 87.547.14
Tebliğler Dergisi, Cilt: 15, Sayı: 746; Cilt: 18 Sayı: 851; Cilt: 19, Sayı: 904; Cilt: 21, Sayı: 1007;
Cilt. 22, Sayı: 1058.
671
Tebliğler Dergisi, Cilt: 19, Sayı: 904; Cilt: 21, Sayı: 007; Cilt: 28, Sayı 1335; Cilt: 29, Sayı; 1404;
Cilt: 33, Sayı: 1658; Cilt: 36, Sayı: 1475.
672
İnci Arcan Uysal ile 26.12.2018’de yapılan görüşme.
669
670
220
kompozisyon ödevi verdiğini, bunun da öğrencide yazma kolaylığı ve cesareti
kazandırdığını ifade etmiştir.
673
Fazıla Kanat, 1947-1961 yılları arasında görev yapmıştır. Etkilediği
öğrencilerinden biri Prof. Dr. Gürsel Aytaç, diğeri de Yıldız Tümerdem’dir. Yıldız
Hanım Hacettepe Tıp Fakültesi Çocuk Hekimliği’nin ardından ABD’de toplum
hekimliğini de okumuştur. Şiir, öykü ile de ilgisini sürdürmüştür. Sağlık
Bakanlığı’nda bilimsel komisyonlarda uzun yıllar çalışmıştır. 674
Mualla Anıl Karkazan, 1930-1966 yılları arasında çalışmıştır. Sınavlarda
öğretmen masasına çıkan bir öğretmendir. Derslerde sadece konuyu değil, hayatı
neşeyi de hüzünle birlikte anlatarak işlemiştir. Renkli giysileri ve genç kızlara
yakınlığıyla onların gönüllerinde epey yer etmiştir. Türk Kültür Ocakları Genel
Başkanı olan Mualla Hanım’ın
“Savrulan Yapraklar” adlı bir şiir kitabı
bulunmaktadır. Mualla Anıl Karkazan’ın “Bir tomurcuk tirşelendi ince bir dalda/
Açtı bir gün/ Güldü çiçek dediler/ Soldu başka bir gün/ Öldü çiçek dediler”, dizeleri
Oya (Babüroğlu) Torum’un hala dilindedir. Şiiir kitabı için bir kokteyl düzenlemiştir.
Eserdeki şiirler Ankaralı ressam Rahmi Uluer tarafından resimlendirilmiştir. 675
Felsefe Öğretmenleri:
Hasna Tunç, Belkıs Emre, Nebahat Görkey Eröz, Fahriye Atik, Zeynep Tanaydın,
Belkıs Vassaf, Mualla Zehra Eryener, Nalan Gelgel, Birsel Yağcı, Semahat Ertunç.
Rehberlik Öğretmenleri:
Selime Çetin Başlı, Aydan Köseoğlu, Asuman Uluğ, Şükran Apak, Müzeyyen
Keskin.
Tarih Öğretmenleri:
Aysel Pekinel ile 04.04.2017’de Serender Pastanesi’nde görüşme, Ankara.
http://yildiztumerdem.blogspot.com/2013/07/yildiz-tumerdem-kimdir.html,
Erişim
Tarihi:
16.02.2019.
675
Aynur Pişkin ile 09.04.2018’de İzmir’de yapılan görüşme.
Oya (Babüroğlu) Torum ile 25.10.2019’da Anadolu Kulüp’te yapılan Cumhuriyet Balosu’ndaki
görüşme.
“Mualla Anıl’ın “Savrulan Yapraklar” adlı Şiir Kitabı”, Cumhuriyet, 13 Haziran 1958.
673
674
221
İclal Süral, Sıdıka Saltuk, Mübeccel Kutlutan, Remziye Batırbaygil, Mübeccel Arad
Tuncel, Ayten Kodamanoğlu, Süheyla Külebi, Nuriye Hekimoğlu, Mürvet Arın,
Muazzez Ataç, Şükran Güçsavaş, Güler Sinan, Fevziye Sanalp, Neriman Olgaç,
Gülçin Çiçek, Yusuf Kaya.
Sıdıka Saltuk, Ankara Kız Lisesi’nden 1930’da mezun olduktan sonra
İstanbul Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Tarih bölümünü bitirmiştir. 1933-1967
yılları arasında Ankara Kız Lisesi’nde Tarih öğretmeni olarak görev yapmıştır. 2000
yılında vefat etmiştir. 676
Süheyla Külebi, şair Cahit Külebi’nin eşidir. Dersin dışında davranışlarında
nelere dikkat edilmesi gerektiği üzerinde durmuştur. Prof. Dr. Çiğdem Özesmi, beş
çaylarının zerafetini Süheyle Hanım’dan öğrendiğini bilhassa ifade etmiştir. 677
Derslerin yanısıra görgü kuralları, saygı ve incelik üzerinde durmuştur.
Mübeccel Kutlutan, derse girdiğinde konuya başlamadan önce öğrencilere
görgü kurallarını anlatmıştır. 678
Tarih-Coğrafya Öğretmenleri:
Valihe Demir, Akile Can, Refet Angın.
Fatma Refet Angın, Atatürk’le çocukluğunda Gelibolu’da tanışmış, daha
sonra Edirne Kız Öğretmen Okulu’nda öğrenci iken tekrar karşılaşmıştır. Atatürk’ün
okulu ziyareti sırasında okul adına bir öğretmen adayı olarak çiçek sunmuştur.
Atatürk onu hatırlamış ve ne öğretmeni olmak istediğini sormuş, Matematik yerine,
güzel konuşmasına bakarak Tarih öğretmeni olmasını önermiştir. Bunun üzerine
Refet Hanım tarih öğretmeni olmuştur. 679 Tarihi derste neden-sonuç ilişkisi içinde
olayların kişileriyle birlikte bakılması gerektiğine dikkati çekmiştir. Yıllar sonra
1966 yılı okul birincisi Oya (Babüroğlu) Torum kızının lise mezuniyetinde
karşılaşmıştır. Mezuniyet törenine şeref konuğu olarak davet edilmiş olan Refet
Angın, Oya Hanım’ı ismi ve soyadı ile birlikte hatırlamıştır.680
Coğrafya Öğretmenleri:
Ankara Kız Lisesi Sicil Fişi Defteri; Ankara Kız Lisesi 1934-1935 Yıllığı; İlan, Cumhuriyet, 21
Mayıs 2000.
677
Özesmi, a.g.e., s. 43-44.
678
Kadriye Çetinkaya ile 30.09.2018’de Ankara Binicilik Klübü’nde yapılan görüşme.
679
Palazoğlu, a.g.e., s. 237-238.
680
Oya (Babüroğlu) Torum ile 25.10.2019’da Ankara’da Anadolu Klüp’te yapılan görüşme.
676
222
Münevver Çilesiz, Ayşe Sabahat Lokman, Cevheriye Tümerkan, Nuriye Erimer,
Cahide Ahıskalı, Besim Göçer, Sevcan Gedik, Leman Cengiz, Ahmet Aktaş,
Gülsevim Demirbaş, İsmail Gülmüş, Meliha Beret, Mükrime Yalkın, Celile Gizer,
Mustafa Sağıroğlu, Hikmet Önal, Ahmet Aktaş.
Jeoloji Öğretmeni:
Mustafa Sağıroğlu
Matematik Öğretmenleri:
Avni Çubukgil, Hilmiye Dener, Emine Boz, Aliye Evrengöl, Nazmiye Soykut,
Mebrure Akyol, Nadire Öngör, Nöber Sönmez, Pervin Yazgan, Yahya Özel,
Mihman Türesay, Abdülkadir Gence, Rahşan Kuşuloğlu, Nevin Alpman Acar,
Nazmiye Soykut, Yüksel Süer Uzel, Hayrünnisa Hayırlıoğlu, Gülten Tanyeri,
Fahriye Mine Öz, Filiz Durucan, Hikmet Güleç, Ercan Arıkan, Kalender Aygörmez,
Sumru Kocatepe, Kemal Şengel, Aşye Özlen Özdamar, Nimet Uraz, Hatice Doğruer,
Nazmi Karaaslan, Mine Öz, Sami Dikmen, Nevin Acar, Mustafa Bağcı, Nebahat
Görmezler, Can Manguoğlu.
Hilmiye Dener, matematik kitapları yazmıştır. Eşi Hayri Dener de Lise
müfredatında okutulmak üzere Fizik ders kitapları yazmıştır. Gazeteci-Yazar ve
çevirmen Müşerref Hekimoğlu Ankara Kız Lisesi’nde son sınıfta öğrenci iken tek
dersten, Hilmiye Dener’in girdiği Cebir’den geçememiş ve bütünlemeye kalmıştır.
Bütün yaz İstanbul’a gidemeyip geometri çalışmak zorunda kalmış ve geçmiştir. 681
Nazmiye Soykut, aynı zamanda Ankara Kız Lisesi mezunudur. Daha sonra bir
üniversitede ders vermeye başlamıştır.
Yahya Özel, Köy Enstitüsü mezunudur. Yahya Özel 1957-1973 yılları
arasında görev yapmıştır. “xy” yerine “ikiysek”; Dörtgen’e “dörtken”, diye telefuz
etmiştir.
Fransızca yazılmış Cebir kitaplarından derse sorular getirmiştir.
Ders
dışında da ek ders yapmıştır. Sabah birinci dersten önce 7-7.30 gibi ek ders
yapıyormuş. “Gızım, iki gözüm” “Gız, gızım”, dermiş öğrencilerine. Hastalanmış ve
Numune Hastanesi’ne yatırılmıştır. Bütün vücudu alerji olduğu halde, pijamasının
üzerine palto giyerek Ankara Kız Lisesi’ne gelerek öğrencilere ders anlatmış ve ödev
İnci Arcan Uysal ile 26.12.2018’de yapılan görüşme;
http://earsiv.sehir.edu.tr:8080/xmlui/bitstream/handle/11498/49662/001525906006.pdf?sequence=1,
Erişim Tarihi: 19.02.2019.
681
223
vermiştir.682 Derslerindeki başarısından dolayı “Gız senin gözlerinden cin parlıyor,
cin” demesi, Prof. Dr. Çiğdem Özesmiş’yi hep gururlandırmıştır.683
Mebrure Akyol: 1950-1963 yılları arasında görev yapmıştır. Gazeteci Mete
Akyol’un annesidir. Öğrenciler arasında “Babaanne” lakabıyla tanınmıştır.
684
Ayşe Özlen Özdamar, Ankara Kız Lisesi’nin son günlerinde, 1973-1992
yıllarında, müdür yardımcısı olarak çalışmıştır. Okula ilk görevlendirildiği yıllarda
henüz genç yaştadır. Nilüfer Gün Hanım’ın her gün saat 11’deki teneffüste
öğretmenler odasında üzerinde Devlet Demiryolları yazan 24 kişilik çay takımı ile
çay içmeyi ve yanında da kurabiye, büsküvi yemeyi adet haline getirmiş olmasını
dile getirmiştir. Bu çay takımı Ankara Kız Lisesi okul müzesinde bulunmaktadır.
Nilüfer Hanım emekli olduktan sonra kendisine “Küçük Nilüfer” denmiştir, sıkı bir
öğretmen olmuştur. 685
Fizik-Kimya Öğretmenleri:
Suha Beydağ, Fikret Güdenoğlu, Macide Ergun, Hatice İffet Sunalp, Zuhal Ünal, H.
Zişan Erdem.
Fikret Güdenoğlu, “Sallabaş” lakaplıdır. 686
Fizik Öğretmenleri:
Sacide Acar, Hayriye Atilla, Müveddet Yurdoğlu, Sıdıka Rana Gürses, Nüzhet
Kılıçay, Mukaddes Küçükince, Erol Yalçın, Nihal Tokay, Macide Türkalp, Suat
Teker, Ahmet Bayram, Bekir Bayramoğlu, Muazzez Yeter, Betül Lütfü, Çiğdem
Baykal.
Suat Teker, çok sert bir öğretmendir. Bir gün derste öğrenciler, yüzünü
gülerken görünce “Milli Piyangodan para mı çıktı?”, diye espri yapmışlar. Meğerse
gerçekten çıkmış ve öğrencileri evinde ağırlamış.687
Kimya Öğretmenleri:
Sevim Çoban ile 27.10.2018’de telefonda yapılan görüşme.
Özesmi, a.g.e., s. 44.
684
Özden (Alpertunga) Mirasoğlu ile 12.03.2019’da telefonda yapılan görüşme.
685
Ayşe Özlen Özdamar ile 24.11.2018’de Ankara Ramada Otel’de yapılan görüşme.
686
Sevim Çoban ile 27.11.2018’de telefonda yapılan görüşme.
687
Zuhal Ünaldı ile 24.11.2018’de Ramada Otel’de yapılan söyleşi.
682
683
224
Emel
Önen,
Sabiha
Emil,
Necmiseher
Eryüce,
Talia
Uzay,
S.
Aysel
Gümüşderelioğlu, Nilüfer Gün, Günseli Telli, Günseli Ayhan Atam, Sabahat Erdim,
Güler Türkoğlu, Mukadder Arkun, Mehmet Orbay.
Fen Öğretmenleri:
Meliha Ok
Biyoloji Öğretmenleri:
Azize Ceylan, Zehra Bermek, Nihal Tokay, Muine Atasayan, Nimet Çiloğlu, Şaziye
Demiralp, Handan Teoman, Nevzat Akkoç, Mustafa Öktem, Leman Doğan, Mehmet
Ali Ertekin, Semahat İçaydın, Hüsniye Yaşar Barım, Ahsen Başkal, Eda Cemiloğlu,
Suna Saffet Açıkgöz, Necla Türkel, Şükran Issı, Sebahattin Issı, Nazlı Sünter,
Müzeyyen Çoban, İnci Tatman.
Azize Ceylan, Ankara Kız Lisesi’nde Biyoloji (Tabiiye) öğretmeni olarak
1933-1957 yılları arasında görev yapmıştır. Aynı zamanda Ankara Halkevi’nin
sosyal yardım şubelerinde çalışmıştır. Cumhuriyet Halk Partisi Sekreterliği’ne
1943’te memleketi Maraş ya da başka bir vilayetten mebus olarak hizmet etmek
üzere bir dilekçe yazmıştır. 22 Mayıs 1979’da vefat etmiştir.688
Latince Öğretmenleri:
Lamia Bolel (Gökçedağ), Rahşan Kutkan, Munise Aren.
Lamia Bolel Gökçedağ, siyah saçlı, genellikle kırmızı ruj kullanan çok hoş bir
kadındır. Aynı zamanda Sanat Tarihi derslerine de girmiştir. Dil ve Tarih Coğrafya
Fakültesi Klasik Filoloji mezunudur. Latince dersi müfredattan kaldırıldığında
Edebiyat öğretmeni olarak devam etmiştir. 689
Fransızca Öğretmenleri:
Saime Yörükoğlu, Nüzhet Berkin, Sabiha Rifat, Fahrünnisa Hayırlıoğlu, Necibe
Sönmez, Lale Ünlü, Cemile Alpar, Osman Necdet Başoğlu, Muzaffer Akdoğan,
Fevziye Hapoğlu, Solmaz Güvener, Vedia Yertut, Fahrünnisa Turgay, Vecihe
Korkmaz, Ş. Günay Gürcan.
BCA Fon Kodu: 490.1.0.0 / Kutu No: 313 / Dosya No: 1279 / Sıra No: 1; Ankara Kız Lisesi
Ayrılmış Hocaların Sicil Fişi Defteri; “Azize Ceylan”, Milliyet, 23 Mayıs 1979; Azize Ceylan’ın
milletvekilliği başvurusu için bknz. Ek-36.
689
Sevgi Uluğ Er ile 30.10.2018’de Ankara Binicilik Klübü’nde yapılan görüşme; Sicil Fişi Defteri.
688
225
Nüzhet Berkin, 1934-1960 yılları arasında Fransızca öğretmeni olarak görev
yapmıştır. Nazım Hikmet’in ilk eşidir. 10 Ekim 1989’da vefat etmiştir. 690
Sabiha Rıfat, 1943-1955 yılları arasında görev yapmıştır. Nazım Hikmet’in
teyzesinin oğlu ve Garip Akımı’nın kurucularından Oktay Rıfat’ın eşidir. Oktay Rıfat
“Güzelleme” isimli şiir kitabını eşi Sabiha Hanım için yazmıştır. Sabiha Hanım aynı
zamanda Fransızca çevirmenidir. Şık giyinen, öğrenciye karşı sevgi ve saygıyla
davranan bir öğretmendir.691
Saime Hanım, Darülmuallimat-ı Aliye Kısm-ı İptidaisi’nden mezun olduktan
sonra Paris Üniversitesi Psikoloji Enstitüsü’ne devam ederek diplomasını almış,
ardından aynı üniversitenin Edebiyat Fakültesi’nden Etüt Sertifikası’nı almıştır.
Mesleğe Ezine İnas Mektebi’nde 1921’de Başöğretmen, olarak başlamıştır. Bir yıl
sonra Çanakkale’de İnas Mektebi’ne yine başöğretmen olmuştur. Aynı yıl Samsun
Numune Mektebi’nde önce öğretmen ardından 1923’te aynı okulda müdür olarak
çalışmıştır. Ankara Kız Lisesi’ne 1923’te açılmasından bir yıl sonra Fransızca
öğretmeni olarak gelmiş, 1924’te iptidai kısmına başöğretmen olmuştur. Bu görevine
devam ederken 1925-1928 yılları arasında Avrupa’ya bakanlık tarafından eğitim için
gönderilmiştir. Döndüğünde yine Ankara Kız Lisesi’ne Fransızca öğretmeni olarak
atanmıştır. Bu görevinden 1932’de istifa etmiş, 1937’de tekrar aynı okula yine
Fransız’ca öğretmeni olarak görevine başlamış ve 1964’te emekli olmuştur. “Genç
Yolcular” denen öğrenci kulübünün kurucu öğretmenidir.
692
Bu kulüp sayesinde
öğrenciler bir grup içerisinde sorumluluk alabilmiş, toplu hareket edebilmiş,
sosyalleşme ve topluma karşı sorumluluk duyma becerisi geliştirebilmiştir. 19511955 mezunlarından emekli Albay İnci Arcan Uysal, Saime Hanım’dan öğrendiği
Fransızcası ile Kara Harp okulunda yabancı askeri ve sivil misyona zaman zaman
tercümanlık yapmıştır.
Necibe Sönmez 1954-1972 yıllarında görev yapmış ve Ankara Kız Lisesi
mezunudur. Hafta sonlarında öğrencileri okulda topmış, ikram nasıl yapılır,
690
Ankara Kız Lisesi Sicil Fişleri; “Nazım’ın İlk Eşi: Nüzhet Hanım”, Cumhuriyet, 13 Ekim 2005;
“Nüzhet Berkin”, Milliyet, 10 Ekim 1989.
691
İnci Arcan Uysal ile 26.12.2018’de yapılan görüşme; Güney Haştemoğlu ile 20.12.2019’da Miltaş
Galatasaray Tesislerinde yapılan görüşme; http://arsiv.sabah.com.tr/2004/09/11/cp/rop107-20040905102.html, ErişimTarihi: 20.02.2019; https://www.antoloji.com/oktay-rifat/hayati/, Erişim Tarihi:
20.02.2019.
692
Sicil Fişi Defteri; İnci Arcan Uysal ile 26.12.2018’de yapılan görüşme.
226
anlatmıştır. Kız öğrenciler de okul kıyafetleri ile değil, şık bir elbise giyerek
gelmişlerdir. 693
Nüzhet Berkin, 1934-1960 yılları arasında görev yapmıştır. Nazım Hikmet’in
ilk eşidir. 694
Almanca Öğretmenleri:
Nilüfer Aren, Afife İtil, Zekiye Cotto, Sabahat Durakoğlu, Turan Yiğit, Cahide
Aksan, Müzeyyen Baki, Sabahat Durakoğlu.
İngilizce Öğretmenleri:
Azime İpek, Suzan Pamir, Lemis Akurgal, Servet Olcay, Füruzan Olşen, Mahmure
Ergüven, Asuman Okay, Müjgan Asal, Nilüfer Pektaş, Cevriye Erbuğ, Saadet
Sakalar, Nihal Özün, Nuran Çınarlı, Arife Gümüş, Rasim Timurtaş, Lütfiye Erten
Sayınsoy, Bilge Onaran Altınsoy, Aymelek Bingöl, Sabahat Enç, Muzaffer Yalçın,
Mina Şenver, Semra Erdem, Mehmet Güneş, Yurdum İzgi, Müzehher Heperkan,
Ayla Yavuz, Özay Akalın.
Beden Eğitimi Öğretmenleri:
Mediha Unat, Mübeccel Atamer, M. Mehveş Alpaslan, Neriman Beken, Halime
Yoğurtçuoğlu, Necla Aray, Rahmiye Tarıman, Melek Tosun, İnci Demet Kayaoğlu,
Gülten Kutlubay, Melahat Onat, Okşan Kılınç, Tahir Hamdi Oral.
Beden Eğitimi öğretmenlerinden 1957-1969 yılları arasında görev yapan
Melek Tosun’un disiplinini, mezunlardan Tuğba Kiper Hanım acımasız bulmuştur.
Melek Hanım, Tuğba Hanım’ın öğrenci olduğu yıllarda kanserden vefat etmiştir.
Görüşmemizde “Öğrencilik hayatımızda kaybettiğimiz ilk öğretmenimizdi, o yaşta
cenaze törenine gitmiştik”, diye anlatmıştır. Beden derslerini alt kattaki spor
salonunda yapmışlardır. Melek Hanım’ın 1963-1964 okul yıllığında fotosu
bulunmaktadır. Ankara Kız Lisesi’nde 1945-1963 yıllarında görev yapan Mübeccel
Atamer, 19 Mayıs törenlerinde öğrencilerin yapacağı hareketleri çizer ve yönetirmiş.
Sonra da diğer okulların beden eğitimi öğretmenleri onun çizmiş olduğu hareketleri
kendi okullarındaki öğrencilere anlatmıştır. Benzeri bir bilgiyi 1956-1959 mezunu
Mine Ertung Koç Hanım da kendisinin kürdanla çöp adam olarak 19 Mayıs
hareketlerini çizdiğini ifade etmiştir. Mübeccel Hanım’ın Milli Eğitim Bakanlığı’na
693
694
Prof. Dr. Fatma Ulutan ile 13.05.2017’de Tava Günü’nde yapılan görüşme.
Özden Uras Çavdar ile 10.03.2018’de Ankara Ramada Otel’de yapılan görüşme.
227
1955-1956 ya da 1957 yılındaki ricası üzerine 19 Mayıs törenlerinde Ankara Kız
Lisesi törende ön sıraya konmuştur. 1960-1963 mezunu Sevim Batu Köseoğlu, 19
Mayıs törenlerinde Türk Hava Kurumu adına rozet satmıştır.
Necla Aray, 1951-1952 yılları arasında görev yapmıştır.
Ankara Kız Lisesi
voleybol takımının Atatürk Kız Enstitüsü ile oynadığı bir maçta kendisi de
oynamıştır.695
Melahat Onat, mesleğinde 30 yılını dolduran öğretmenler arasında yer
almıştır. Ankara Öğretmenleri Yardımlaşma Derneği tarafından, mesleğinde 30 yılını
doldurmuş öğretmenler için Atatürk Lisesi Konferans salonunda bir şeref toplantısı
yapılmıştır. Toplantıda Ankara Kız Lisesi müzik öğretmeni Naciye Yaprak
yönetimindeki koro, özellikle Latife Akıncı ve Öğrenci Nesibe’nin soloları çok ilgi
görmüştür. Alafranga ve alaturka şarkılar söylenmiştir. Radyoda 6-7 yıldır şarkı
söyleyen Ankara Kız Lisesi Korosu’nun Kore’deki askerler için hazırladığı plak,
Milli Savunma Bakanlığı tarafından takdirname almıştır. 696 Okul korosu 19 Mayıs
1955’te Harp Okulu’ndan mezun olup Kore’de şehit düşen Türk subayları için
hazırlanmış olan kitabelerin açılış töreninde de Kore Marşı ve diğer kahramanlık
marşlarını söylemiştir. 697 Ankara Kız Lisesi öğrencilerinin gündeme karşı gösterdiği
hassasiyet açısından önemli bir girişimdir.
Resim Öğretmenleri:
Hikmet Kayhan, Ümit Kerestecioğlu, Bedia Yücel, Engin Uçak, Saadettin Kutlu,
Gönül Akdeniz, Neşe Yağız, Fatma Cavidan Erten, Hüseyin Hilmi Akpınar, Sabiha
Koca, Ayşe Sönmez.
1963-1992 tarihlerinde Resim öğretmeni olarak çalışan Cavidan (Yegül)
Erten, müdür Nilüfer Hanım’ın isteği ile halen okul müzesinde bulunan Ankara Kız
Lisesi’nde görev yapmış müdürleri hazırlamıştır.
Sanat Tarihi Öğretmenleri:
Candan Güzeliş Özder, Necla Verel.
“Kız Okullarının Voleybol Maçları” Zafer’in Kupası, Zafer, 6 Ocak 1952.
“Öğretimde 30 Yıl”, Zafer, 9 Mart 1951, 12 Mart 1951.
697
“Kore’de Şehit Düşen Türk Subayları”, Cumhuriyet, 20 Mayıs 1955.
695
696
228
Müzik Öğretmenleri:
Fethiye Odman¸ Sadiye Erhan, Kadriye Yoldaş¸ Aysen Damla, Canan Şahmalı,
Huriye Turan, Naciye Yaprak.
Naciye Yaprak, Viyana Konservatuarı Şan Bölümü mezunudur. 1951-1955
mezunu İnci Arcan Uysal, Naciye Hanım’ın kendilerine çok güçlü bir alt yapı
kazandırdığını ifade etmiştir. 698
Din Bilgisi Öğretmenleri:
Nihal Altıparmak, Müzeyyen Cuğ Keskin, Sadettin Kanalp, Ceyhan Duran,
Kemalettin Erdil, Ceyhan Öztürk,
Ev İdaresi Öğretmenleri:
Türkan Esengin Boren, Mebrure Karamanoğlu, Sevim Sümer, Güner Budak, Turan
Koçak, Betül Kepçioğlu.
1953-1956 mezunlarından Güney Erdoğdu Akansel, Ev İdaresi öğretmeni
Türkan Hanım’ın, Çocuk Bakımı dersinde çocuk hastalıklarından söz ettiğini
belirtmiştir.699
Hem ortaokulu, hem de liseyi Ankara Kız Lisesi’nde okuyan 1963 mezunu
Prof. Dr. Çiğdem Özesmi, Ev İdaresi öğretmeninin daha o günlerde tahtaya çizdiği
dairelerle bir bütçenin ne kadarının kitap, kırtasiye, eğlence, seyahat, ev kirası gibi
giderlere
ayrılabileceğini
göstermiştir.
Öğrenciliğinde
öğrendiklerini
önce
harçlığında, ardından meslek hayatında ve aile bütçesinde uyarlamaya çalışarak
iktisatlı olmayı öğrenmiştir. 700
Milli Savunma (Güvenlik) Öğretmenleri:
Fehmi Albayrak, Saim Kutsav, Bekir Kınlı, Dündar Yiğin, Ahmet Ertuna, Fikri
Utku, Cavit Özhan, hayrettin Çakıroğlu, Ömüral Özgökhan.
Eğitim Uzman Yardımcıları:
Asuman Uluğ, Aydan Şanlı Türk, Semra Saime Başlı, Semra Sevük, Kezban
Özkoyuncu, Ayşenur Şahin, Müzeyyen Keskin.
İnci Arcan Uysal ile 26 Aralık 2018’de yapılan görüşme.
Güney Erdoğdu Akansel ile 10 Mart 2018’de Ramada Otel’de yapılan görüşme.
700
Özesmi, a.g.e., s. 43-44.
698
699
229
Eğitim Uzman Yardımcısı, günümüzde okullarda Rehber Öğretmen olarak
adlandırılan kişilerdir. Öğrencilerin dosyalarını tutar, sorunları ile ilgilenirler. Nilüfer
Hanım, eğitim uzman yardımcılarının başına Felsefe ya da Psikoloji öğretmenini
verip, sınıflar için ayrı ayrı görevlendirirmiştir. Nilüfer Gün, 1975’te Ankara Kız
Lisesi’ne atanan Kimya Öğretmeni Günseli Telli’den dinlediğimize göre bir ya da bir
buçuk ayda bir hafta sonları Lise-I, Lise-II ve Lise-III’lerin sınıf öğretmenleri, ilgili
eğitim uzman yardımcıları, ders öğretmenlerini toplamıştır. Öğrencinin ders başarısı,
ailevi sorunları, okuldaki durumu hakkında tek tek konuşulmuş, görüş alışverişinde
bulunulmuştur. Günseli Hanım, bunun öğrenciyi yakından tanımak için çok faydalı
olduğunu, neredeyse onların şeceresini öğrendiklerini, yakından tanıma fırsatı
bulduklarını, sorunları ile ilgilenebildiklerini vurgulamıştır.701
1951-1977 yılları aarsında Ankara Kız Lisesi’nde 247 öğretmen görev
yapmıştır. En fazla Matematik, İngilizce, Edebiyat, Biyoloji branşlarında öğretmenin
varlığı görülmektedir. Ortaokul kısmı 1951-1952 eğitim-öğretim yılından sonra
kapandığı için Fen Bilgisi dersinin öğretmeni bir tanedir, Çocuk Bakımı-Hıfzısıhha
öğretmeni görülmemektedir, ancak okulda okul doktoru olarak görev almışlardır.
Oratokul bu dönemde kapanıp, kısa bir süreliğine tekrar açıldığı için, yalnızca
ortaokulda görülen derslerin öğretmen sayısı azalmıştır. Önceki yıllarda Çocuk
Bakımı dersine giren öğretmen okul doktoru olarak da çalışıyordu. Sportif faaliyetler
oldukça yoğun olduğu için 13 Beden Eğitimi öğretmeni görev yapmıştır. Klasik kol
kadırılmış olmakla birlikte Latince dersi seçmeli ders olarak okutulduğundan hala
Latince öğretmeni görülmektedir. Askerlik dersi Milli Savunma dersi olarak
okutulmaktadır. Bu dersleri verenler dışarıdan görevlendirilen askerlerdir. Okul
mevcudunun kalabalık olmasından dolayı 5 ayrı Rehberlik uzmanı görev
yapmaktadır. 702
Ankara Kız Lisesi’nin deneyimli ve donanımlı öğretmenleri, öğrencinin aldığı
kararın peşinden koşmasında etkili olmuş, öğrencilerini desteklemişlerdir. Okulun
giriş kapısından itibaren saç baş kontrolü dahil etek boylarına kadar öğrencilerin
kontrol edilmesinde okul idaresine destek olmuşlar, idare ile uyum içinde okul
701
702
Günseli Telli, 16 Şubat 2019’da yapılan telefon görüşmesi.
Bkz. EK-1, EK-2.
230
kurallarının yerine getirilmesinde ve öğrencilere benimsetilmesinde büyük bir rol
oynamışlardır.
3.4. Bayramlar
Bu dönemde Cumhuriyet Bayramı, 19 Mayıs Bayramı, 27 Mayıs Bayramı
kutlanan bayramlar arasındadır. 1949-1953 mezunu Özden Tulunay’ın anlattığı
üzere, Mayıs Bayramlarında Atatürk’ün Etnografya müzesindeki mezarına ziyarete
gitmişlerdir. 19 Mayıs törenlerinde bir defa Atatürk Lisesi, bir defa da Gazi Lisesi
kavalyesi Ankara Kız Lisesi’nin olarak katılmışlardır. 703 Resmi törenlerde okulun
flaması ve bayrağını taşıyanlar arasında 1954 mezunu Deniz Adanalı, 1955 mezunu
olan İnci San ve Tomris Göksan da bulunmaktadır.
İnci San 1954-1955 AKL mezunudur. Dil Tarih ve Coğrafya Fakültesi’ni
1959’da bitirmiştir. Melahat Özgü, Suat Sinanoğlu ve Samim Sinanoğlu, ders aldığı
kişiler arasındadır.
bitirmiştir.
Aynı fakültenin Sanat Tarihi ve Arkeoloji Bölümü’nü de
Ekrem Akurgal ve K.Otto-Dorn’un da öğrencisi olmuştur. Ardından
Hacettepe Üniversitesi Sanat Tarihi Bölümü’ne 1965’te Suut Kemal Yetkin’in
asistanı olarak devam etmiştir. İki yıl sonra Ankara Üniversitesi Eğitim Fakültesi’ne
Güzel Sanatlar Eğitimi Asistanı olarak girmiş,
“Sanatsal Yaratma ve Çocukta
Yaratıcılık” konulu doktora tezini 1974’te bitirmiştir. “Sanat Eğitimi Kuramları”
adlı tezi ile 1981’de doçentlik ünvanını almıştır. Kültür Bakanlığı çocuk yayınları
danışma kurulunda 1978-1979 yıllarında çalışmıştır. 1990’da Çağdaş Drama
Derneği’nin kuruluşunda yer almış ve onursal başkanlığını da yapmıştır. 1994-1996
yıllarında Ankara Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü Yabancı Dil Öğretimi
Anabilim Dalı Başkanlığı’nı yürütmüştür. ASSITEJ (Çocuk ve Gençlik Tiyatroları
Birliği), ÇDD (Çağdaş Drama Derneği), SEDER (Sanat Eğitimcileri Derneği)’le
birlikte Ankara Çağdaş Yaşamı Destekleme Derneği, Türk Eğitim Derneği, Dünya
Kitle İletişimi Araştırma Vakfı, Türk-Alman Kültür İşleri Kurulu üyesidir.
Nurünnisa Usul ile 29.01.2017’de Ankara Göksu Restoran’da yapılan görüşme; Ruhiye Göksu
Kırbaş ile 23.03.2017’de İstanbul Büyük Klüp’te yapılan görüşme. Bkz. EK-37.
703
231
İnci San’ın kitap ve makaleleri arasında şunlar yer alır: Sanat Eğitimi
Kuramları, Sanat ve Eğitimi, Drama ve Öğretim Bilgisi, Eğitsel Etken Olarak Güzel
Sanatlar, Drama-Maske-Müze, (Editör) VI. Uluslararası Eğitimde Drama Semineri,
“Heinrich Wölfflin – Hayatı ve Eserleri”, “Cambridge’de Yapılan Uluslararası
Üçüncü Türk Sanatları Kongresi”, “Tiyatro ve Halk Eğitimi”, “Minyatürlerde
Soyutluk”, “Çocukta Resim Etkinliği ve Estetik”, “Yaratıcılık, İki Düşünce Biçimi ve
Çocuğun Yaratıcılığı”, “Gencin yaşamında Sanat ve Kültür Eğitimi”, “Eğitsel Bir
Sanat Şöleni – 3. Berlin Çocuk ve Gençlik Tiyatroları Festivali”, “Müze Eğitimbilimi
704
Nasıl Gelişti?”.
Okulun flamasını taşıyanlardan diğer bir öğrenci, Deniz Adanalı 1954
mezunudur. Ankara Üniversitesi Hukuk Fakültesi’nde öğrenci iken Ankara
Radyosu’nda
spikerlik
ve
program
yapımcılığı
yapmıştır.
İsmetpaşa
Kız
Enstitüsü’nün defilelerine de çıkmıştır. Faize Sevim Modaevi’nin yöneticiliğini de
yapmıştır.705 Radyoda kendisine has kültür programları üretmiştir. Bağdat, Irak ve
Washington, ABD’de Basın Ataşesi olarak çalImış, Voice of America’da staj
yapmıştır. Türkiye’ye döndükten sonra Ankara Radyosu ve yeni kurulan televizyon
kurumunda program yapmaya devam etmiştir. Daha sonraki yıllarda İsveç
Sefareti’nin daveti üzerine İsveç İstanbul Konsolosluğu’nda basın danışmanlığı
görevini yapmıştır. Vakko’nun Personel-Manken Ajansını yönetmiş, Halkla İlişkiler
Bölümü’nü kurmuş be 1992’ye kadar yöneticiliğini yapmıştır. 1992’de Denor’u
kurmuş, kurumsal ve kişisel tanıtım ve marka çalışma ve organizasyonlarını
yürütmüştür. 706
Ankara Kız Lisesi öğrencilerinden Yüksel Arıman, 19 Mayıs 1951’deki
bayram kutlamalarında, kız öğrenciler adına bir konuşma yapmıştır. 707 Mayıs ayında
19 Mayıs Gençlik ve Spor Bayramı’ndan başka, Ankara Kız Lisesi’nde geleneksel
olarak Spor Bayramı kutlanmaktadır. 31 Mayıs 1953’te okul bahçesinde öğrenci
konuşmaları yapılmış ve spor hareketleri ile devam edilmiştir.
708
Benzeri bir
faaliyeti 1955-1956 ders yılının sonunda 27 Mayıs 1956’da da Ankaragücü Spor
Salonu’nda spor gösterileri şeklinde yapılmıştır. Öğrencilerin sportif hareketleri ve
http://www.olusumdrama.com/inci-san/, Erişim Tarihi: 13.02.2019.
http://voguekimkimdir.com/projects/deniz-adanali/, Erişim Tarihi: 13.02.2019.
706
http://denor.org/, Erişim Tarihi: 13.02.2019.
707
Zafer, 20 Mayıs 1951.
708
Ulus, 31 Mayıs 1953; Zafer, 31 Mayıs 1953.
704
705
232
oynadıkları folklor seyircilerin ilgisini çekmiş ve takdir toplamıştır. Ayrıca yıl
içindeki yarışmalarda dereceye giren öğrencilere de birer kupa hediye edilmiştir.709
Ankara Kız Lisesi’nin 1969 ya da 1970 yılındaki 19 Mayıs bayramının okuldaki
kutlama törenlerine Cumhurbaşkanı Fahri Korutürk de eşi ile birlikte gelmiştir.
Öğrencilerden, ileride başarılı bir tiyatrocu olan, Tomris Çetinel de Gençliğe
Hitabe’yi okumakla görevlidir. O sırada arıdilde yapılan çalışmalar hakkında Türk
Dil Kurumu’na da gidip gelmektedir ve Gençliğe Hitabe’yi arıdilde de ezberlemiştir.
Kutlamalar sırasında arıdilde de okumaya kalkınca okul müdürü Nilüfer Hanım’ın
gözlerinden adeta ateş çıkmıştır. Törenden sonra odasına çağırıp, çok kızmış ve
bundan sonra etkinliklerde görev verilmeyeceğini söylese de yine de vermiştir.710
3.5. Sosyal ve Kültürel Etkinlikler
Nilüfer Gün Dönemi, Ankara Kız Lisesi’nin en popüler yılları olmuştur.
Öğrencilerde sorumluluk ve özgüven duygusu oluşturmak, kaynaşmalarını sağlamak,
yeni ilgi alanları oluşturmak, milli değerleri kazandırmak, yeteneklerinin ortaya
çıkarmak üzere yapılan sosyal ve kültürel etkinlikler çeşitlenmiş, öğrenci katılımı
artmıştır.
711
Bu dönemde öğrenciler arası okulda düzenlenen çaylar, okullararası
münazaralar, okul korosu, bilgi yarışmaları, mezuniyet törenleri, hafta sonları
Cumhurbaşkanlığı Senfoni Orkestrası’nda klasik müzik dinletileri ve tiyatro
gösterilerini izleme dikkati çekmektedir. Ayrıca bazı kız öğrenciler de okul dışında
Ankara Radyosu’nda seslendirme ve Türk Hava Kurumu’nda paraşütle atlama
faaliyetlerine de katılım olmuştur.
Atatürk döneminde 1930’lu yıllarda Gazi Orman Çiftliği’ne yapılan piknikler
1955-1959 mezunu Ayşe Acar’dan dinlediğimize göre bu dönemde de devam
etmiştir
712
Kimya mühendisi 1959-1962 mezunu Prof. Dr. Fahrünnisa Pamuk ve
1957-1960 mezunu Bihterin Çelik’in arkadaşları, öğrenciler tarafından düzenlenen
çaylarda kendi aralarında müzik yapmışlar, yetenekleri olanlar mızıka, gitar gibi bir
“Kız Lisesi Öğrencilerinin Spor Gösterileri”, Ulus, 28 Mayıs 1956.
Tomris Çetinel ile 17.03.2019’da telefonda yapılan görüşme.
711
http://www.resmigazete.gov.tr/eskiler/2017/06/20170608-5.htm, Erişim Tarihi: 13.03.2019.
712
Ayşe Acar ile 18.11.2016’da Pembe Köşk’te yapılan görüşme.
709
710
233
müzik aleti de çalmıştır. Hatta öğretmenlerini de davet etmişlerdir. 713 Ankara Kız
Lisesi’ni 1964-1967 yıllarında bitiren, hem de aynı okulda 1973-1980 yılları arasında
Kimya öğretmeni olarak çalışan Günseli Ayhan ve arkadaşları bahçede masalar
hazırlayıp, çay düzenleniştir.
714
Okulun bir de orkestrası da bulunmaktadır.
Tenefüslerde de klasik müzik yayını yapılmıştır. 715 Hafta sonları Cumhurbaşkanı
İsmet İnönü ile öğleye kadar klasik müzik dinlemiş, öğleden sonra da tiyatroya
gitmişlerdir. Cumhuriyet Dönemi’nin kültür politikaları çerçevesinde müzik alanında
da batılılaşma gayesiyle öğrenciler kalsik müzik konserlerine yönlendirilmiştir. Bir
alışkanlık haline gelmesi ve yaygınlaşması için gösterilen çabaları Ankara Kız Lisesi
öğretmen ve idarecileri desteklemiştir.
Bir jüri karşısında üç ya da dört kişiden oluşan gruplar arasında belirli
kurallara göre tez ya da anti tezin savunulduğu tartışmalar olan münazaralar,
edebiyat kolu tarafından hazırlanmıştır. Kız Lisesi okullararası münazaralarda da
oldukça faaldir ve Dil Tarih-Coğrafya Salonu’na münazara ve şiir günleri
düzenlenmiştir. 1956-1959 mezunu Muhsine Apak ve 1956-1962 mezunu Asriye
Mocan’dan dinlediğimize göre “Kadınlar Kendisi İçin Mi, Yoksa Başkaları İçin Mi
Giyinir” konulu münazara yapılmıştır. Kız Lisesi’nin savunduğu, “Kendileri İçin”
tezi galip gelmiş ve münazara Ankara Radyosu’nda da yayınlanmıştır. 716 Kız
Lisesi’nin başka bir münazarası 15 Mayıs 1957’de Yenimahalle Lisesi ile “İhtiraslar
İmtihanları Muvaffakiyete Mi Felakete Mi Götürür?” konusunda yapılmıştır. 717
1965-1971 mezunu Akgün Olcaytu’nun anlattığına göre Ankara Kız Lisesi’nin
konferans salonunda Atatürk Erkek Lisesi ile yapılan “Kızlar Mı Başarılı, Yoksa
Ekekler Mi?”, konulu münazarayı Kız Lisesi kazanmıştır. 718
Münazaralardan başka Atatürk Lisesi Konferans Salonu’nda 12 Mart 1954’te
Okullarası Şiir Okuma Müsabakası düzenlenmiştir. 719 Komşu okul olan İsmetpaşa
Mübeccel (Babaoğul) Ansen ile Mart 2018’de yapılan telefon görüşmesi;
Prof. Dr. Fahrünnisa Pamuk ile 07.10.2018’de Ankara Lisesi’nde yapılan görüşme;
Bihterin Çelik ile 13.05.2017’de Tava Günü’nde yapılan görüşme.
714
Günseli Ayhan ile 25.11.2018’de Ankara Samanpazarı’nda yapılan görüşme.
715
Sevim Birteker Özertan ile 29.01.2017’de Ankara Göksu Restoran’da yapılan görüşme.
716
Muhsine Apak ve Asriye Mocan ile 29.01.2017’de Ankara Göksu Restoran’da yapılan görüşme.
717
“Yenimahalle Lisesi İle Kız Lisesi Arasında Yapılacak Münazara”, Zafer, 14 Mayıs 1957.
718
Akgün Olcaytu ile 25.11.2017’de Ankara Samanpazarı’nda yapılan görüşme.
719
Zafer, 13 Mart 1954.
713
234
Kız Enstitüsü’nde 29 Mart 1958’de bir şiir günü düzenlenmiştir. Öğretmen ve
öğrencilerin katılımının sağlandığı şiir gününde öğrenciler şiir okumuştur. 720
Ankara Kız Lisesi öğrencilerinden Akay Sezgin tarafından 10 Mayıs 1951’de
okulda “Pakistan” konulu verilen bir konferans verilmiştir. Konferansta Kız Lisesi
öğrencilerinden başka Pakistan Büyükelçiliği ileri gelenlerinden de katılım olmuş,
hatta Pakistan filmleri de gösterilmiştir. 721
Ankara Kız Lisesi Radyoda “Liselerarası Bilgi Yarışması” na katılmış ve
dereceye girmiştir.
722
1958-1961 mezunlarında Selma Yıldırım, Kız Lisesi
öğrencilerinden Bengi Hitay’ın Ankara Radyosu’nda seslendirme yaptığını da
belirtmiştir. 723
Ulus gazetesi tarafından Kasım 1952-Mart 1953 tarihleri arasında yurt
çapında “Cumhuriyet Devrinin Bugüne Kadar Hayırlı Olayı Nedir?” konulu liseler
arasında bir yarışma düzenlemiştir. Gazeteye Türkiye’nin kırkbeş ilindeki çeşitli
liselerden gönderilen 671 yazının 47’si jüriye sunulmuş ve her gün ikisi
yayınlanmıştır. Ankara Kız Lisesi’nin de çok ilgi gösterdiği yarışmaya şu öğrenciler
yazı göndermiştir: Ankara Kız Lisesi 5-C sınıfından İnci Kalay “Kadın Hakları”, 7
Ede-C sınıfından Bengü Oskay “Medeni Kanun”, 4-G sınıfından Oktay Baytürk
“Laiklik”, 5-D sınıfından İnci Damlı “Kültür ve Ekonomi”, 5-B sınıfından Yücel İren
“Laiklik”, 5-E sınıfından Zerrin Oktay “Çok Parti Hayatı”, 6-B sınıfından spiker
Jülide Gülizar’ın kız kardeşi Tomris Göksan “Laiklik”, 4.Sınıflardan Demet
İbrahimhakkıoğlu “Demokrasi”, 4-B sınıfından Gülsen Alpay “Harf İnkılabı”, Prof.
Dr. Birsen Gökçe’nin kardeşi 4-C sınıfından Gülsen Gökçe “Kadın Hakları”, 5-C
sınıfından Ayla Zereneler “İnkılaplar”, 5-C sınıfından Necla Beröz “Kadın Hakları”,
5-D sınıfından Aysel Çermikli “İlköğretim”, 4-G sınıfından Esin Konakçı “Harp Dışı
Kalmak”, 5-E sınıfından Nevin Merttopçuoğlu “Kadın Hakları”, 6-A sınıfından Suna
Lokman “Laiklik”, 4-G sınıfından Meral Koşansu “Kadın Hakları”, 7-A sınıfından
Mükerrem Akdeniz “Yeni Yazı ve Eğitim”, 4-G sınıfından Gülan Gökçe “Harf
Zafer, 30 Mart 1958.
Ulus, 11 Mayıs 1951.
722
Asriye Mocan ile 29.01.2017’de Ankara Göksu Restoran’da yapılan görüşme;
Prof. Dr. Fatma ( Bingöl) Ergun ile 13.05.2017’de yapılan görüşme.
723
Selma Yıldırım ile 27.11.2018’de telefonda yapılan görüşme.
720
721
235
Devrimi”, 6-B sınıfından Birsen Dokuzoğuz “Harp Dışı Kalmak” , 5-C sınıfından
Aysel Kıvançlı “Harf ve Dil Devrimi”, 5-D sınıfından Şenel Çorbacı “Harf İnkılabı”,
Ayhan Dürrüoğlu “Harbdışı Türkiye” konulu yazıları ile yarışmaya katılmışlardır.
Kazanan 15 öğrenciden 5’i Ankara Kız Lisesi öğrencilerindendir: Göksel Akdoğan,
Özel Baytürk, Yücel İren, Nevin Merttopçuoğlu, Ceyla Tugay. Kazanan öğrenciler
17 Mayıs 1953’te Ulus gazetesine davet edilmiştir. Öğrencilerin savundukları tezler
bir defa da Jüri tarafından öğrencilerin ağzından dinlenmiştir. Emin Erişirgil, jüri
başkanıdır. Jüri üyeleri ise Nurettin Artem, Nurullah Ataç, Süheyp Derbil, Agah Sırrı
Levent, Hıfzırrahman Raşit Öğmen, Bahri Savcı. 724
İnci Kalay “Kadın Hakları” isimli yazısında Türk kadınının Cumhuriyet
Dönemi’nde giyimiyle, duruşuyla, aldığı eğitimle modern dünyada hak ettiği yeri
almaya hazır olduğunu dile getirmiştir. Bengü Oskay “Medeni Kanun” isimli
yazısında; medeni kanunun Milli Mücadele sonrasında Türk Milletinin elde ettiği
hakların başında geldiğini, din ve devlet işlerini birarada tutan kanunlarla farklı
dinlere inanan vatandaşların adil yönetilemeyeceğini, Cumhuriyet’in bir hukuk
devleti olduğunu dile getirmiştir.
Mezuniyet törenleri için kendi konferans salonu yapılana kadar Kolej’in
salonunu kullanmışlar. Okulun salonu yapıldığında öğrenciler öğretmenlerine kendi
imkanları ile hazırladıkları bir mezuniyet töreni düzenlemiştir. Kız Lisesi’nin kendi
salonu yapılana kadar başka liselerin salonlarını kullanılmıştır. 1956-1957 ders
yılının sona ermesi münasebetiyle, Kız Lisesi öğrencileri çeşitli konserler verdikleri
ilk mezuniyet törenini Ankara Koleji’nin konferans salonunda düzenlemişlerdir. 725
Bursa Kız Lisesi’nin ilk mezuniyet töreni müdire Melahat Çakır döneminde
başlamak üzere 1967’den itibaren “Basma Gecesi” adı ile yıllarca devam
ettirilmiştir. Öğrenciler arasında giysileri yüzünden bir farklılığa sebep olmamak
adına basma kumaştan diktirip giydikleri mezuniyet kıyafetinin giyildiği bir gecedir.
Ulus, 23 Aralık, 24 Aralık, 29 Aralık, 30 Aralık, 31 Aralık 1952, 6 Ocak, 9 Ocak, 13 Ocak, 17
Ocak, 24 Ocak, 25 Ocak, 29 Ocak, 1 Şubat, 4 Şubat, 8Şubat,13 Şubat, 15 Şubat, 22 Şubat, 9 Mart, 11
Mart, 15 Mart, 16 Mart, 17 Mart, 19 Mart 1953.
725
“Kız Lisesi Öğrencileri Sene Sonu Münasebetiyle Bir Konser Verdiler”, Zafer, 27 Mayıs 1957;
Ankara Kız Lisesi, Bir Okulun 80 Yılı, s. 35.
724
236
Okulun yemekhanesinde öğrencilerin aileleri ile birlikte katıldıkları bir mezuniyet
gecesidir.726
Ankara Kız Lisesi’’nin 1962 yılı mezuniyet töreni Kolej’in spor salonunda
yapılmış, törende Verdi’nin Ayda Operası’ndan Zafer Marşı çalınmıştır. Salon
oldukça büyüktür. Yüksekçe bir yerde bu müzik eşliğinde yürümüşlerdir. Salon
öğrencilerin hepsini almıştır. Mezuniyette kendi imkanları ile satın aldıkları beyaz
renk kıyafet giymişlerdir.
727
Beyaz bir elbise giymek, Ankara Kız Lisesi’nin
mezuniyet töreninde zamanla bir adet haline gelecektir. 1969 mezunu Nurdan Biray
Erten, mezuniyetinde kırmızı renk bir elbiseyi giymek istemiş, ancak Nilüfer Hanım
ısrarla izin vermemiş, hatta o yıl mezuniyet töreni de yapılmamıştır. 728
Kardeş okul, Atatürk Erkek Lisesi’dir. Atatürk Erkek Lisesi’nin öğrencileri
1963’te “Atatürk Lisesi” isimli bir gazete çıkarmaya başlamışlardır. Kız Lisesi’nden
Şadiye Çetintaş isimli kız öğrenci de bu gazetenin Kız Lisesi muhabirliğini
yapmıştır. 25 Kuruşa satılan gazeteyi satmak için Erkek Lisesi öğrencileri Kız
Lisesi’ne gelmişlerdir. Hatta bir defasında gazete getiren erkek öğrencinin etrafını
kızlar çevirmiş ve “bir bibloya bakar gibi” izlemişlerdir. 729 1963-1966 yıllarında
öğrenci olan Ayşe Bahçekapılı Erünsal, Atatürk Erkek Lisesi ile ortak bir gazete
çıkardıklarını belirtmiştir. 1970’li yıllarda ise Atatürk Erkek Lisesi’nin öğrenci
korosu Kız Lisesi’ne gelip konser vermiştir. 730
Kız Lisesi’nin 1950’li yılların başında bir korosu bulunmaktadır. Koronun 5
Nisan 1951’de Farabi Salonu’nda verdiği konser, kalabalık bir dinleyici kitlesi
tarafından ilgi ile dinlenmiştir. Ankara Devlet Konservatuarı tarafından “Okullardaki
Müzisyenleri Teşvik” amacıyla 6 Mayıs 1951’de ilk konser yapılmış, Ankaralı
müzikseverler yetenekli öğrencileri büyük bir ilgi ile dinlemişlerdir. Konser Ankara
Bursa’nın Köklü Eğitim….., s. 69.
Ankara Kız Lisesi, Bir Okulun 80 Yılı, s. 36; Bkz. EK-24’te mezuniyet töreni;
Prof. Dr. Nurünnisa Usul ve Ruşen Balta ile 29.01.2017’de Ankara Göksu Restoran’da yapılan
görüşme;
Prof. Dr. Fatma Ulutan ile 13.05.2018’de Tava Günü’nde yapılan görüşme.
Tülay Akıllı Demirbaş ile 24.11.2018’de Ramada Otel’de yapılan görüşme.
728
Nurdan Biray Erten ile 20.12. 2019’da İstanbul’da Galatasaray Miltaş Spor Tesisleri’nde yapılan
görüşme.
729
Sebahat Orhan ile 30.10.2018’de Ankara Binicilik Klübü’nde yapılan görüşme.
Nurcan Abanoz ile 23.03.2018’de İstanbul Büyük Klüp’te yapılan görüşme.
Tanyer, a.g.e., s. 412.
730
Tanyer, a.g.e., s. 432.
726
727
237
Devlet Konservatuarı Müdürü Mithat Fenmen’in kısa ve etkili bir konuşması ile
başlamıştır. Ankara Kız Lisesi’nden Güler Uçucu Schubert’in “Yaban Gülü”nü,
Nesibe Kaptan ise yine Schubert’in “Ihlamur Ağacı”nı okumuştur. Solist Işık
Olatlı’nın yönetimindeki küçük koro da Mozart’ın “Ninni”sini okumuştur. 731 Okul
korosu 27 Ocak 1952’de Türkiye’de İlk kez Konservatuar’da düzenlenen
Okullararası Koro Konseri’ne katılmış,
konserde Kız Lisesi korosu ikinci
olmuştur.732
Bir grup Ankara Kız Lisesi 1954 yazında İnönü’deki planör kampına
gitmişlerdir. Bunlardan birisi de 1954-1955 mezunu Aytaç Arpat’dır. Ankara Kız
Lisesi’nden Aytaç Arpat’dan başka Esin Yurttaş, Dikmen Timurtaş, Maadelet Reyal,
Gönül Göktürk, Sevim Toraman İnönü’de 1954’te ilk kez açılan Cebirövesi Planör
Kampı’na gitmiştir. Daha sonra bir yıldönümü kutlamalarında gösteri yapmak üzere,
55 saatlik motorlu uçak turizm brövesi almışlardır. Hollanda’dan bir davet gelmiş,
Türkkuşu’undan paraşütçü istenmiştir. Zaten planör kampından dolayı kayıtlı
oldukları için direk Aytaç Arpat ve arkadaşlarını çağrılmıştır. Önce Türk Hava
kurumunda atlayış çalışması yapmıştır. Mayıs 1955’te Hollanda’ya gitmişlerdir.
Hocaları ile birlikte 10 kişi atlamışlar. Yugoslavya’dan da o yıl Hollanda’ya erkek
paraşütçüler gelmiştir. Hollanda kraliçesi Juliana kendilerine çiçek takdim etmiş.
Dönüşte Almanya, Fransa, İtalya’ya da uğramışlar. Ardından Kral II. Faysal
döneminde 10-15 gün için Irak’a gitmişlerdir.
Milli Savunma Bakanı Ethem Menderes’e Türk kızlarının da orduya alınması
için müracaat etmişlerdir. İçinde İnci Arcan Uysal’ın da bulunduğu bir grup
öğrenciden, İnci Hanım kara kuvvetlerine girmiştir. Aytaç Hanım ve arkadaşları hava
kuvvetlerine girmeyi düşünmüş, ancak imtihan döneminde liseden henüz mezun
olmadıkları için alınmamışlardır. Ama yine de bu yolu Türk kızlarına açmış olmaları
çok anlamlıdır. Hollanda 1958 yılında da Türkkuşu’ndan gösteri için kız
paraşütçüleri istemiştir. Hollanda’da da o gün çok rüzgar olduğundan giden 10
öğrenciden 6 kişi atlayabilmiştir. İlk atlayan Esin Yurttaş, ikinci atlayan ise Aytaç
“Okullarda Müzisyen Talebeler Teşvik Ediliyor. Bu Münasebetle Dün Konservatuarda İlk Konser
Verildi”, Zafer, 7 Mayıs 1951.
732
“Kız Lisesi Korosu’nun Konseri”, Ulus, 6 Nisan 1951; “Okullararası Koro Konseri”, Ulus, 28
Ocak 1952.
731
238
Arpat olmuştur. Ancak yeşil sahaya atlamaları gerekirken pistte duran uçak üzerine
baş üstü atladığı için hastaneye kaldırılmıştır. Bir ay hastanede yatmış, diğer
arkadaşları ise çalışmalarını tamamlayıp dönmüştür. 733 İleriki yıllarda Ankara Kız
Lisesi’den birkaç kız öğrenci Uluslararası Havacılık Örgütü için Türkiye’yi temsil
etmek üzere, 1966-1967 ders yılında Türk Hava Kurumu Türk kızı Paraşüt takımına
seçilmişlerdir. 734
3.5.1.Geziler
Ankara Kız Lisesi’nin 1949-1952 mezunlarından Özden Tulunay’dan
dinlediğimize göre, o zaman yakın çevreye, Balgat’a geziler yapılırken İlerleyen
yıllarda 1965-1968 mezunlarından Zuhal Ünaldı’nın döneminde gezi kolu olarak
şehir dışına gezilere de gidilmiş, Abant’a günü birlik bir gezi düzenlemiştir. Orada
şarkıcı Mehmet Taneri Kız Lisesi öğrencilerini Abant’ta arabası ile gezdirmiş,
birlikte fotoğraf çektirmişlerdir.735
İkinci dinlenme tatilinde 15 Mart 1954’te 25 kişilik bir grup öğretmenleri
nezaretinde İstanbul’a yatılı bir geziye gitmiş ve Çamlıca Kız Lisesi’nde misafir
edilmiştir.736 Aynı yıl 65 kişi Beden Eğitimi öğretmeni Mübeccel Atamer ile birlikte
13 Mayıs 1954’te İzmir ve çevresine gezmeye gitmişlerdir.
737
Kız Lisesi ikinci
dinlenme tatilinde bir haftalığına 55 kişilik bir grup olarak Latince öğretmeni Lamia
Bolel’in başkanlığında 19 Mart 1955’te güney illerine gezmeye gitmiştir.
İskenderun, Antakya, Adana, Mersin ve Tarsus’u da gezmişlerdir.738 1957-1958 ders
yılının şubat sömestresinde ailelerinin izin verdiği öğrenciler trenle İstanbul’a
Galatasaray Lisesi’ne bir haftalığına geziye gitmiştir. Galatasaray Lisesi’nde Kız
Lisesi’ni vali ve okulun Fransızca öğretmenleri karşılamış ve taşlıkta nefis bir çay
partisi vermiştir. Kapalı Çarşı’yı gezmişlerdir. İstanbul’da Yeni Melek Sineması’nda
Aytaç Arpat ile 09.03.2019’da telefonda yapılan görüşme.
Aişegül Bozkurt ile 24.11.2018’de Ankara Ramada Otel’de yapılan görüşme.
735
Zuhal Ünaldı ile 24.11.2018’de Ramada Otel’de yapılan söyleşi.
736
“Ankara Kız Lisesi’nden Bir Grup İstanbul’a Geldi”, Milliyet, 9, 16 Mart 1954.
737
“Kız Lisesi’nden Bir Grup İzmir’e Gitti”, Zafer, 14 Mayıs 1954.
738
“Kız Liseliler Güney İllerine Geziye Çıkıyor”, Ulus, 19 Mart 1955; “Kız Lisesi Öğretmen ve
Öğrencileri Tetkik Gezisine Çıktı”, Zafer, 20 Mart 1955.
733
734
239
Lili Marleen’in bir filmini izlemişlerdir. 739 Aynı ders yılının ikinci döneminde 19
Mayıs’da Beden Eğitimi öğretmeni Mübeccel Atamer başkanlığında Samsun’a
gidilmiştir.
Yolculuk
esnasında
Mübeccel
Hanım,
öğrencilerin
söylediği
“Çarşamba’yı sel aldı, bir yar sevdim el adlı”, şarkıyı “içinde yar kelimesi geçen
şarkıları söylemeyelim”, diyerek uyarmıştır.740
Okulun 1959-1962 mezunlarından Prof. Dr. Engin Kendi’den ve 1962-1965
mezunu Mübeccel (Babaoğul) Ansen’den dinlediğimize göre Beden Eğitimi
öğretmeni ile birlikte Konya’ya geziye gitmişler ve Orduevi’nde kalmışlar. 19571960 dönemi mezunu Alev (Kılıç) Bursalıoğlu’nun anlattığına göre otobüs ile Bursa
Uludağ’a gezmeye gitmişlerdir. Genel olarak şehirlerarası gezilere gittiğini
gördüğümüz Kız Lisesi öğrencileri, 1968’de de bu kez yurtdışına Beyrut’a trenle
sömestre tatilinde gezmeye gitmiştir. 1970’li yıllarda Atatürk Erkek Lisesi
öğrencileri ile birlikte şehir dışına geziye gitmişlerdir. 741
Geziler öğretmenlerin öğrenciyi ders içinde olduğu kadar ders dışında tanıma
imkanı vermiştir. Özellikle yatılı okul gezilerinde öğrenciler sosyalleşme, arkadaş
ortamında evden uzak kalma tecrübesi edinme, toplu halde disiplinli hareket etme,
gözlem yapma fırsatını elde etmiştir.
3.5.2.Müsamere, Piyesler ve Tiyatrolar
Müsamereler, okul ile aile arasındaki bağları güçlendirmek, öğrencilere
sanatsal yeteneklerinin gösterme imkanı vermek, güzel sanatlar alanında ilerletmek,
sosyal yönden kendilerinin geliştirme imkanı vermek amacıyla düzenlenen
gösterilerdir. Ortaöğretim kurumlarında verilecek müsamereler hakkında 6 Şubat
1950 tarihli yönetmeliğe göre eğer okulun toplantı salonu ve sahnesi yoksa
müsamereler Milli Eğitim Müdürlüğü’nün uygun gördüğü bir yerde yapılabilir.
Müsamerelerde öğrenci ya da öğretmenler tarafından yazılmış piyesler ile başka
dillerden çevrilen piyesler oynanabilir. Hayatı sevdirecek, yurt ve millet sevgisi
Nurhan Toprak ile 09.03.2018’de Ankara Ramada Otel’de yapılan görüşme.
Ankara Kız Lisesi, Bir Okulun 80 Yılı, s. 48.
741
Tanyer, a.g.e., s. 397.
739
740
240
yaratacak konular tercih edilmelidir. Temsillerde kadın rollerini kız öğrenciler, erkek
rollerini erkek öğrenciler oynamalıdır. 742
Ankara Kız Lisesi’nin 1950’lerin başında gösteri yapacakları bir salonları
olmadığı için Atatürk Erkek Lisesi’nin, Küçük Tiyatro’nun ya da Türk Ocağı’nın
salonunu kullanmışlardır. Kendi okullarında yapmak zorunda kaldıklarında ise
sahanlıkta ya da koridorda gösteri yapmışlardır. 14 ve 15 Mayıs 1951 gecesinde
Küçük Tiyatro’da büyük bir müsamere düzenlenmiştir. Geç saatlere kadar devam
eden müsamerede öğrenciler, bir sanatçı olgunluğu ile görevlerini başarıyla yerine
getirmişlerdir. Bu programda ilk kez okul korosu da yer almıştır. Koronun ardından
solo şarkılar da söylenmiş, kız öğrenciler piyano konseri ve Anadolu’dan türküler de
söyleyerek eğlenmişlerdir. Ayrıca kız öğrencilerin milli kıyafetler içinde oynadıkları
oyunlar da izleyiciler tarafından beğenilmiştir.743 Bundan yaklaşık on gün sonra 24
Mayıs 1951’de okul müdürü Nilüfer Gün’ün idaresinde bir tür “edebiyat
müsameresi” yapılmıştır. Açılışı Edebiyat öğretmeni Semahat Yalkın yapmıştır.
Konuşmasında öğrencilerin girişimi, memlekete hizmetleri, çoraklığı gidermek için
her yıl ağaç dikilmesi konularını dile getirmiştir. Öğrenciler edebi tartışmalar
yapmış, kendi şiirlerinin okumuş, çıkardıkları dergileri göstermişlerdir. Ayrıca yurdu
ağaçlandırmak için söz vermişler ve bir öğrenci de ekonomi hakkında bir konferans
vermiştir. 744
Bir gösteride Türk Ocağı’nın sahnesi çöktüğünde, 150-500 öğrenci sahnede
yer almaktaymış. 745 Atatürk Erkek Lisesi ve Gazi Lisesi ile birlikte temsiller,
müsamereler de yapmak üzere iki erkek lisesi nerede ise birbirleri ile yarışmıştır.
1951-1952 ders yılının sonunda Ankara Kız Lisesi ile Kolejin öğrencileri birlikte,
Edmond Martin’in bir piyesini başarıyla oynamışlardır. Milli Eğitim Bakanı Tevfik
İleri de hazır bulunmuştur. Rolünü başarıyla oynayan Deniz Bozkır ve diğer sahne
arkadaşlarına Liseler Birliği tarafından bir buket verilmiştir. 746
Tebliğler Dergisi, 6 Şubat 1950.
“Kız Lisesi’nin Müsameresi”, Ulus, 16 Mayıs 1951; “Kız Lisesi Öğrencilerinin Müsameresi”,
Zafer, 19 Mayıs 1951.
744
“Ankara Kız Lisesinde Dünkü Müsamere”, Zafer, 25 Mayıs 1951.
745
Prof. Dr. Gönenç Arın ile 10.03.2018’de Ramada Otel’de yapılan görüşme
746
“Kolej ve Kız Lisesi Talebelerinin Temsili”, Zafer, 9 Haziran 1952.
742
743
241
Fransızca öğretmeni olan ve Kız Lisesi’nin kuruluşundan beri çalışan Saime
Yörükoğlu, 1955-1958 mezunu Göksel Olcaytu’dan dinlediğimize göre öğrencilere
Fransızca bir tiyatro bile yaptırmıştır. Karpiç’in torunu (Juri Georges Karpovitch)
Natali Hudikyan başrolde, Göksel Olcaytu ise ikinci rolde oynamıştır. Kız Lisesi’nin
konferans salonu 1968’de yapıldıktan sonra kendi okullarında tiyatro sahnelemeye
başlamışlardır.
Kendi
salonlarında
ise
“Sinderalla”yı
İngilizce
olarak
sahnelemişlerdir. “Güzel Helena”nın erkek karakteri kızlardan seçilmiştir. Aynı oyun
Ankara Kız Lisesi’nin son yıllarına doğru tekrar oynanmış, bu kez başrolde ileride
tiyatro oyuncusu olarak yerini alacak olan 1971-1972 mezunu Tomris Çetinel
oynamış, erkek rollerinde yine okulun kız öğrencileri yer almıştır. Tomris Hanım
ayrıca öğrencilik yıllarında şiir ve birkaç skeç de yazmış, edebiyat kolunun
başkanlığını yapmış, Fransızca öğretmenleri Lale Ünlü’nün desteği ile Fransızca’dan
çevirdikleri oyunları da oynamışlardır. Görüşmemizde okulun bir dergisi ve duvar
gazetesinin bulunduğunu da Tomris Hanım ilave etmiştir. 747
1963-1964 ders yılı sonunda Ankara Kız Lisesi’nde 6 Edebiyat sınıfının
Çayı’nda “Hastalık Hastası” adlı piyes sahnelenmiştir. 748 1967-1968 ders yılından
sonra tiyatro oyunlarını Devlet Tiyatrosu’ndan sanatçılar ile birlikte çalışarak
sergilemişlerdir. Molier’in Cimrisi’ni sahnelerken operada Ferdi Talay Hoca’dan
diksiyon dersleri, başka bir oyun için de Sönmez Atasoy’dan ders alıp çalıştıkları
olmuştur. 749
Yalnızca kendi aralarında değil zaman zaman Ankara Erkek Lisesi’nden de
erkek öğrencinin rol aldığı tiyatrolar hazırlamışlardır. Erkek Lisesi’nden tiyatro
çalışmak üzere Kız Lisesi’ne gelen erkek öğrencileri görmek için kızların koştuğu
olmuştur. Ankara Erkek Lisesi ile birlikte Halkevi’nde 15 Kasım 1945’te “Zor
Nikah” adlı oyunu oynamışlardır.
Ankara Kız Lisesi, İstanbul’un fethinin
500.yıldönümünü kutlandığı 29 Mayıs 1953 yılında Halkevi’nde Atatürk Erkek
Lisesi’nden erkek öğrencilerin de rol aldığı bir temsil hazırlamıştır. Bu oyundan
Tomris Çetinel ile 17 Mart 2019’da yapılan görüşme.
Semra Kürkçüoğlu ile 23.03.2018’de İstanbul Büyük Klüp’te yapılan görüşme.
749
Hale Güneş ile 09.03.2018’de Ankara Mithatpaşa’da yapılan görüşme.
Necla Ülkü Kuglin ile 25.11.2017’de Samanpazarı Kalıpçızade Konağı’nda yapılan görüşme.
İnci (Kayhan) Kunduz ile 23.03.2018’de İstanbul Büyük Klüp’te yapılan görüşme.
Tanyer, a.g.e., s. 324.
747
748
242
birkaç yıl önce Ankara Erkek Lisesi müdürü Esat İnetaş’ın önerisi ile Ankara
Liseliler Birliği kurulmuştur. Ankara Kız Lisesi’nden Suna Selin’in başkan, Atatürk
Erkek Lisesi’nden Teoman Civelek’in ise as başkan olduğu bu birliğin kurulmasının
ardından Atatürk Erkek Lisesi öğrencileri de İstanbul’un Fethi’nin 500.yıldönümüne
binaen düzenlenen bu oyunda rol almıştır. Kız kardeşi de Kız Lisesi’nden mezun
olan Prof. Dr. Birsen Gökçe’nin anlattığına göre, bu oyunda annelerinin haberi
olmadan evdeki hiç kullanılmayan kumaşı kostüm olmak üzere kesip kullandıkları
için anneleri çok üzülmüştür.750 Kız lisesi olmasına karşın erkek lisesinden de destek
alınmış olması, erkeklerin oynaması gereken rolleri kızların oynamak zorunda
kalmamaları, 1950 tarihli ortaöğretim yönetmeliğinde belirtilen uygulamaların
hayata geçirilmiş olmasını göstermektedir.
Yine Birsen Gökçe’den dinlediğimize ve Turan Tanyer’in de Atatürk
Lisesi’ni anlattığı kitabında yer verdiğine göre, Kız Lisesi öğrencileri okul çıkışı
Sıhhiye Parkı’ndan geçerken Atatürk Erkek Lisesi öğrencileri parkın demirlerine
oturup kızları beklermiş. Kız Lisesi müdürü Nilüfer Hanım duyduğunda kızmış ve
Atatürk Erkek Lisesi’nin müdürü Esat İnetaş’a telefonda durumu bildirmiştir. Erkek
Lisesi müdürü de öğrencilerini uyarmak zorunda kalmış, laf atmayın, demirlere
oturmayın, diye. Bu olayın yaşandığı yıllarda Erkek Lisesi’nde Bekir Çiftçi isimli
öğrenci “Sıhhiye Parkı’nın Demirlerinde” isimli şiirini yazmıştır. Bu şiiri ileriki
günlerde Kız Lisesi’nin düzenlediği, ancak kendi salonu olmadığı için İsmetpaşa Kız
Enstitüsü’nün salonunda düzenlenen liseler arası şiir okuma yarışmasında jüri
puanları belirlerken okumuştur. Yalnız siz anlarsınız halimden yalnız siz / Hep aynı
saate rastlar buluşmamız, liseli kızlar geçerken akşam üstleri… Kız Lisesi müdürü
Nilüfer Hanım da dahil olmak üzere bütün salon tarafından Bekir Çiftçi
alkışlanmıştır. Şiir okuma yarışmasında birinci olan Gül Karabağlı isimli kız öğrenci
ile Bekir Çiftçi, altı yıl sonra evlenmiştir. Öğrenciler okula döndüklerinde Erkek
Lisesi müdür Esat Bey, Sıhhiye Parkı’nın demirlerinde oturmak size helal olsun,
demiştir. Şiir okuma yarışmasının jürisinde Ankara Kız Lisesi 1945-1948 mezunu
Aysel Pekinel ile 04.04.2017’de Serender Pastanesi’nde görüşme, Ankara; Prof. Dr. Birsen Gökçe
ile 26.01.2017’de Gölbaşı’nda yapılan görüşme; Tanyer, a.g.e., s. 225.
750
243
Jülide Gülizar da yer almıştır.
751
Atatürk Erkek Lisesi 1967 yılında “Şair
Evlenmesi” isimli bir oyunu Kız Lisesi öğrencileri ile birlikte oynamıştır.
3.5.3. Öğrenci Kolları
Ankara Kız Lisesi’ni ortaokul ve lise olmak üzere 1947-1955 tarihleri
arasında bitiren Prof. Dr. Birsen Gökçe’nin anılarından dinlediğimiz üzere Kız
Lisesi’ndeki öğrenci kolları Öğrenci Birliği’ne bağlıdır. Birsen Hanım, Öğrenci
Birliği’nin ilk olarak onların döneminde başladığını ve başında bir Öğrenci Birliği
Başkanı olduğunu belirtmiştir.
Mezunlardan dinlediğimize göre Öğrenci Birliği
Başkanı’na okul başkanı da denmiştir. Saime Yörükoğlu isimli Fransızca
öğretmeninin öncülüğünde ilk kez 1951-1952 ders yılında uygulanmıştır. Öğrencileri
kendi kendilerinin idare etmeye yöneltmek, onların kültürlü ve deneyimli bir
vatandaş olarak yetişmelerini sağlamak amacıyla kurulan ve 26 koldan oluşan “Kız
Lisesi Öğrenci Birliği Başkanı” seçimi 17 Ekim 1952’de yapılmıştır. Seçime bütün
öğrenciler kapalı oyla katılmış ve sonunda Ayhan Dürrüoğlu isimli kız öğrenci
birinci başkanlığa seçilmiştir. Aysel (Akovalı) Ekşi ise 1954’te başkan olmuştur.
Güney Haştemoğlu, öğretmenlerin Ayhan Dürrioğlu’nun seçilmesi için öğrencileri
etkilediğini dile getirmiştir. Bütün öğrencilerin katılımı ile seçim yapılmaktadır.
Başkan adayları sınıfları dolaşarak propaganda yapmaktadır. Ankara Kız Lisesi 1953
yılı Öğrenci Başkanı adaylarının bir fotoğrafı Ekler kısmında yer almaktadır. 752
Atatürk Erkek Lisesi’nin de 1946’da de bir öğrenci kuruluşu ve başkanı
bulunmaktadır. 753
Ankara Liseleri Öğrenci Başkanları’nın girişimi ile 23 Şubat 1952’de
“Liseliler Şiir Günü” yapılmıştır. Ankara Kız Lisesi, Atatürk Erkek Lisesi, Yenişehir
Koleji, Gazi Lisesi’nin edebiyat kollarının çabası ile düzenlenmiştir. Açılış
konuşmasından sonra okul temsilcileri şiirlerini okumuştur. Özellikle Ümran Kanatlı,
Birsen Gökçe ile 26.01.2017’de Gölbaşı’nda yapılan görüşme.
“Kız Lisesi’nde Öğrenci Birliği Başkanlık Seçimi”, Ulus, 18 Ekim 1952; Ankara Kız Lisesi, Bir
Okulun 80 Yılı, s. 20; 1954-1955 Ankara Kız Lisesi Yıllığı, s. ; Güney Haştemoğlu ile 20.12.2019’da
İstanbul’da
Galatasaray
Miltaş
tesislerinde
yapılan
görüşme;
https://books.google.com.tr/books?id=f8ZyDwAAQBAJ&pg=PA2, Erişim Tarihi: 03.01.2020; Bkz.
EK-28.
753
Tanyer, a.g.e., s. 324.
751
752
244
Gökçen Melek, Ulun Erat, Ayhan İnal’ın okuduğu şiirler büyük alkış almıştır. 754
Atatürk Erkek Lisesi’nde 15 Kasım 1953’te yapılan Öğrenci Birliği Başkanlığı
seçimi çok çekişmeli ve heyecanlı geçmiştir. Seçimin sonunda Genel Başkan ve
İkinci Başkan seçimi yapılmıştır. Ankara Koleji’nde 22 Ekim 1953’te yapılan
Öğrenci Başkanlığı Seçimine üç öğrenci katılmıştır. Adaylar kendilerinin tanıtmış ve
oy istemişlerdir. Gizli oy ile yapılan seçimin tasnifi bütün öğrenciler tarafından ilgi
ile karşılanmıştır. Gazi Lisesi’nde 11 Kasım 1953’te yapılan Öğrenci Başkanı
Seçimine ise 16 aday katılmıştır. Adaylar bir ay hazırlık yapmışlardır. Bir önceki
yılın başkanı tekrar seçilmiştir. 16 başkan adayı ise Öğrenci İdare Kurulu’nu
oluşturmuştur. 755
Çamlıca Kız Lisesi’nde de öğrencilerin oyu ile seçilen “Talebe Başkanı”
bulunmaktadır. Erenköy Kız Lisesi’nde de okulda demokratik yönetimi, öğrencilerin
kendi kendilerinin yönetmelerinin sağlamak üzere her yıl bütün öğrencilerin katıldığı
öğrenci genel başkanı seçimi olmuştur. Seçimden önceki hafta, propaganda
haftasıdır. Bu hafta başkan adayları belirli saatlerde propaganda konuşmaları
yapmışlardır. İzmir Kız Lisesi’nde de öğrenci kolları içerisinde “Kendi Kendine
İdare Kolu” adı ile bir kol bulunmaktaydı.
756
Bursa Kız Lisesi’nde de Öğrenci
Başkanlığı tarafından Bursa Erkek Lisesi ile yapılacak ziyaretler organize edilmiştir.
Önce Bursa Erkek Lisesi Bursa Kız Lisesi’ni kendi okullarına davet etmiş, ardından
da Bursa Kız Lisesi’ni ziyaret etmişlerdir. 757
Bütün öğrenci kolları Öğrenci Birliği Başkanı’na bağlıdır. O da okul
müdürüne bağlıdır. Her kolun başkanı seçimle belirlenmiştir. Öğrenci Birliği
başkanlığı da seçimle belirlenmiştir. Son sınıflardan bir başkan adayı seçilmiştir.
Adaylar sınıf sınıf dolaşıp kendilerini tanıtmış ve vaatlerde bulunmuşlardır. Her sınıf
bir aday göstermiştir. Seçim sandıkları kurulmuştur. Sandık, seçim günü sınıflarda
dolaştırılmıştır. Öğrenci Birliği Başkanlığı, prestijli bir iştir. Ayrıca adaylar,
teneffüslerde okul bahçesinde de propaganda yapmaya ya da sınıfları dolaşıp
“Atatürk Lisesi’nde Şiir Günü”, Zafer, 23 Şubat-24 Şubat 1952.
Ulus, 18 Ekim 1953; Ulus, 23 Ekim 1953; “Gazi Lisesi Başkan Seçimi”, Ulus, 12 Kasım 1953;
“Atatürk Lisesi’nde Başkan Seçimi”, Ulus,16 Kasım 1953; Tanyer, a.g.e., s. 9.
756
Ergin, a.g.m., s. 63; “Erenköy Kız Lisesi”, Kemalizm, Sayı: 44, (1966), s. 27; Baykalmış, a.g.e, s.
63-64.
757
Bursa’nın Köklü Eğitim….. s, 201-202.
754
755
245
vaatlerde bulunmaya özen göstermişlerdir.
Hatta bayrak töreninde bile vaatlede
bulunmaya çalışmışlar ve propaganda yapmasına müsaade edilmiştir. Adaylar
tarafından afişler, pankartlar, panolar hazırlanmış ve aralarında kıyasıya mücadele
olmuştur. 1966 mezunu Sevil (Tüfekçi) Sünger döneminde üzerinde “Domatesin
çekirdeği kırmızı kırmızı, Tomris okulun yıldızı yıldızı”, şeklinde pankartlar
hazırlamışlardır. 1956-1959 mezunu Mine (Ertung) Koç, Öğrenci Birliği Başkanlığı
seçimi için Ayla Baltacı ile kıyasıya mücadele vermiştir. Mine Hanım’ın başkan
adayı olarak hazırladığı kartonun üzerindeki resimleri Ayla Baltacı yırtmıştır.
Ortaokulun tamamı Mine Hanım’ı desteklemiştir. Esin Uslu Çiftaslan’ın anlattığına
göre “seçimler, Amerikan filmlerindeki gibi oldukça renkli geçmektedir.” 758
Bu seçimler sayesinde de seçmeyi ve propaganda yapmayı öğrenmişlerdir.
Propagandalar en az bir ay önceden başlamıştır. Propaganda yapanları dinleyen
öğrenciler de alkışlayarak beğendikleri adayları bir şekilde desteklemişlerdir. 1968
yılındaki öğrenci başkanlığı seçimleri öncesinde Ender Şekerleri’nin sahibinin kızı
Ender, şeker dağıtmış, kıyafet değişikliği için okul idaresine istekte bulunmuştur.
Okulu temiz tutmak, cumartesi günleri müzik gruplarını okula çağırmak, pop
müzikçilerin 45’liklerini dinletmek, şiir yarışmaları düzenlemek, okul gazetesi
çıkarmak, tiyatro sanatçılarını davet etmek gibi vaatler bunlar arasındadır. Böylece
yönetim sistemini öğrenmişlerdir. Milletvekili seçimlerine benzer seçim kampanyası
yapılmıştır. Adayların vaatleri ve seçim öncesi çalışmaları doğrultusunda seçmenler
olan kız öğrencilerin fikirlerinin değiştiği de olmuştur.
Öğrenci Birliği Başkanları, Yerli Malı haftası ya da resmi bayramlarda okul
idaresi ile sınıflar arasında koordinasyonu sağlanmıştır. Prof. Dr. Birsen Gökçen’in
öğrenci olduğu yıllarda Sibel Demokhan Derzek isimli kız öğrenci birinci başkan
seçilirken, Aysel (Akovalı) Ekşi isimli kız öğrenci de ikinci başkan olmuştur. 19561962 mezunu Prof. Dr. Asriye (Albağlar) Mocan ve arkadaşlarının 1961-1962 ders
yılında arkadaşları Sumru Akgür’ün başkan adaylığı için hazırlamış olduğu büyük
bir panonun önünde fizik öğretmenleri ile Sacide Ergun ile çekilmiş bir foto da Ekler
Ümit Birsen ile 20.02.2019’da yapılan telefon görüşmesi; Sevil (Tüfekçi) Sünger ile 23.11.2019’da
yapılan görüşme. Ankara Kız Lisesi, Bir Okulun 80 Yılı, s. 20. Bkz. EK-28 Öğrenci Birliği
Başkanlığı için adayların hazırladığı pano.
758
246
kısmında yer almaktadır.759 1951-1955 mezunu Özcan (Taylan) Aybars, adaylardan
Aysel Akovalı’yı destekleyen grupta yer almıştır. Aysel Hanım, hitabeti kuvvetlidir
ve münazaralara katılan, yazan ve sözü geçen bir kişi öğrencidir. Kız Lisesi’ni 19511957 yılları arsında ortaokul ve liseyi birlikte bitiren Prof. Dr. Gönenç Arın ve 19531956 mezunu Aysel Pekinel de Aysel (Akovalı) Ekşi başkan seçilmesi için oy
kullanmışlardır. Birsen Hanım da adaylığını koymuş, fakat seçilememiştir.760 19631966 mezunu eczacı Gülsen Acar, aday olan arkadaşları Emel’i başkan olması için
şarkı bile bestelemişlerdir. Yine aynı dönem mezunu Avukat Aynur Pişkin, kendi
sınıflarından aday olan Yıldız isimli kız öğrenci için, üzerinde vaatleri yazılı broşür
hazırlamışlardır. 761
1958-1961 mezunu Semra Yıldırım döneminde Öğrenci Birliği Başkanı
olarak seçilenlerin arasında Gülten Savaşçı da bulunmaktadır.
762
1965-1968
yıllarında öğrenci olan Prof. Dr. Müberra Babaoğul, Öğrenci Birliği Başkanlığı için
adaylığını koyan öğrenciler arasında yer almıştır. 1966’da Öğrenci Birliği’ne başkan
olan Yıldız Gürer Batırbaygil, okul çıkışı Dil Tarih ve Coğrafya Fakültesi civarında
saçını açan öğrencilerden Ayşe Erünsal’ı okula ihbar etmiş, ancak sonra
affedilmiştir.763 1968 yılının Öğrenci Başkanlığına Serpil Evrensel seçilmiştir. Kız
Lisesi’nden mezun olunca ODTÜ Elektrirk-Elektronik Mühendisliğini kazanan
Serpil Evrensel, daha sonra eğitimine ABD’de devam etmiştir. Afişler hazırlayıp,
çizimler yapmış ve destekledikleri öğrencilerin çizimlerini yakalarına takmışlardır.764
Prof. Dr. Asriye (Albağlar) Mocan ile 29.01.2017’de Ankara Göksu Restoran’da yapılan görüşme.
Prof. Dr. Birsen Gökçe ile 26.01.2017’de Gölbaşı’nda yapılan söyleşi.
Prof. Dr. Gönenç Arın ile 10.03.2018’de Ramada’da yapılan söyleşi.
Aysel Pekinel ile 04.04.2017’de Serender Pastanesi’nde söyleşi.
Türkan Berkkam (Demircioğlu) il3 23 Mart 2018’de İstanbul Büyük Klüp’te yapılan görüşme.
Prof. Dr.Nurünnisa Usul ile 29.01.2018’de Ankara Göksu Restoran’da yapılan görüşme.
Prof. Dr. Fatma (Bingöl) Ergun ile 13.05.2017’de Tava Günü’nde yapılan görüşme.
Mine (Ertung) Koç ile 13.05.2017’de Tava Günü’nde ve 09.03.2018’de Bilkent’teki evinde yapılan
görüşmeler.
Özcan Taylan Aybars ile 23.03.2018’de İstanbul Büyük Klüp’te yapılan görüşme.
Özden (Uras) Çavdar ile 10.03.2018’de Ankara Ramada Otel’de yapılan görüşme.
761
Gülsen Acar ile 13.05.2017’de Tava Günü’nde yapılan görüşme.
762
Semra Yıldırım ile 27.11.2018’de telefonda yapılan görüşme.
763
Ayşe Erünsal Bahçekapılı ile 23.11.2019’da Ankara’da Ramada Otel’de yapılan görüşme.
764
Prof. Dr. Füsun Tabak ile 20.12.2019’da İstanbul’da Galatasaray Miltaş Spor Tesisleri’nde yapılan
görüşme.
759
760
247
Öğrenci Birliği Başkanı’na “okul ablası” da denmiştir. 1959-1962 mezunu
Türkan Berkkam (Demircioğlu), Öğrenci Birliği Başkanı adayı olarak, başkan
seçilme sürecinde duvar gazetesine, çocukluklarından itibaren ilgi duydukları alanları
yazdıklarını belirtmiştir. Türkan Hanım son sınıfta iken Hürriyet gazetesinde bir
haber çıkmıştır, edebiyat kolu mezunlarını üniversiteye alınmayacak, diye. Pazartesi
günleri yapılan bayrak töreninde bayrağı tutan öğrenci imiş. Bayrağı bırakmadan,
aldığı gibi sınıftan pek çok arkadaşı ile birlikte Kızılay’daki Milli Eğitim
Bakanlığı’nın önüne gitmişlerdir. Türkan Hanım aynı zamanda izcilerin de
başkanıdır. Derse girmediklerini söylemişlerdir. Ve bu haber tekzip edilirse derse
gireceklerinin belirtmişlerdir. Saat 13’te haberler başlamış ve Ankara Kız
Lisesi’nden bir öğrenci grubu bakanlığa yürümüştür, diye. Bu haberi tekzip
ettirmişlerdir. Ardın da okula gelip, derse girmişlerdir. O zaman Türkan Hanım’ı
Nilüfer Gün çağırmıştır. Çünkü Türkan Hanım aynı zamanda Öğrenci Birliği
Başkanı adayıdır. “Sen daha seçilmeden böyle yaparsan, okulun hali ne olur”,
demiştir. Babasını çağırmışlardır. Babası basın mensubudur. Sonuç olarak da, okula
zararlı öğrenci, diye, Öğrenci Birliği Başkanlığı adaylığından istifa etmek zorunda
kalmış, o yüzden seçimler 5 aday üzerinden yapılmış, hatta boş çıkan çok oy da
olmuştur. Nilüfer Gün bu boş oylar, nereden geldi, diye sorduğunda, arkadaşlar
tarafından Türkan Hanım’ın adı söylenmiştir. Türkan Hanım’a göre bu durum, kendi
hayatındaki ilk mağlubiyetidir. Aynı zamanda bir Almanca öğretmeni de Türkan
Hanım’ı çağırmıştır, ki o da seçim kolu öğretmeni idi. Seçimi biz sandık ile değil,
sepetlerle yani açık yapacağız, senin orada ayrıldığını söyleyeceğim, demiştir.
1956-1962 mezunu Diş Hekimi Asriye Mocan, Öğrenci Birliği Başkanının
öğrencilerin temsilcisi olarak her şeyle ilgilendiğini, demokrasiyi okulda hazmedip,
içselleştirdiklerini ve sınıf temsilcisi 6 Fen/A sınıfından Sumru’nun başkanlığı için
mücadele ettiklerini belirmiştir. Ekler kısmında fotoları görülebilir.
Mezunlarla yaptığımız görüşmeler ve Ankara Kız Lisesi’nin çıkardığı 19701971 ders yılına ait okul yıllığından, mezun ve emekli öğretmenlerle yaptığımız
sözlü tarih çalışmalarından hareketle, 1951-1977 döneminde okulda öğrenci birliğine
bağlı şu öğrenci kol ve kulüplerinin faaliyette olduğu görülmüştür: Kültür, Edebiyat
ve Müsamere Kolu, Adalet Kolu, Seçim ve Haysiyet Kolu, Ormancılık ve Bahçe
248
İşleri Kolu, Kızılay ve Gençlik Derneği, Kitaplık kolu, Spor Yurdu Kolu, Müzik
Kolu, Gezinti ve İnceleme Kolu, Sergi ve Koleksiyon Kolu, Sağlık, Temizlik ve
Görgü kolu, Trafik Kolu, Çocuk Esirgeme ve Köye Yardım Kolu, Hayvanları
Koruma Kolu, İzci Oymağı, Nöbet Kolu, Tiyatro Kolu, Genç Yolcular Kulübü,
İmece Kulübü. Bunlardan çalışmaları hakkında bilgi sahibi olduklarımıza aşağıda yer
verdik. Bu kollar içerisinde kendi kendine idare sisteminin işleyişi, sözlü tarih
çalışmalarında ayrıntılı ortaya çıktığı için Genç Yolcular Kulübü’ne ayrıca yer
verilmiştir.
Kültür, Edebiyat ve Müsamere Kolu
Prof. Dr. Birsen Gökçe’den dinlediğimiz kültür kolu genellikle Nebahat
Görkey Eröz ve Hesna Tunç isimli Felsefe öğretmenlerinin rehberliğinde çalışmıştır.
Birsen Hanım kültür kolu başkanı olmuştur. Kültür kolu olarak okulda sergiler
açmışlardır. Evlerden kitap getirip kütüphane uygulamasını başlatmışr ve zamanla
büyütmüşlerdir.
kütüphanede
Kütüphanenin
klasiklerin
anahtarı
neredeyse
da
Birsen
tamamının
Hanım’dadır.
bulunduğunu,
Mezunlar
buradan
alıp
okuduklarını belirtmiştir. Edebiyat derslerinde bir yazarı işlerken aynı zamanda onun
bir romanını okumak zorun da olduklarını edebiyat bölümü mezunu Göksel Olcaytu
belirtmiştir. Doç. Dr. Nurünnisa Usul Hanım ise, içinde yazma eserlerin bulunduğu
nefis bir kütüphanenin olduğunu, sonradan yağmalandığını, bu kütüphaneden çok
kitap alıp okuduğunu ifade etmiştir.
Kültür kolu, 1960’lı yıllarda Kültür ve Edebiyat Kolu olarak devam etmiştir.
1961-1964 mezunu Şeniz Özer Sarıkaya, kültür ve edebiyat kolunun başkanlığını
yapan öğrencilerdendir. 765
Adalet Kolu
Adalet kolunun amblemi terazidir. Her sınıftan adalet kolu için iki temsilci
seçilmiştir. 1959-1962 yıllarında öğrenci Türkan Berkkam kolun başsavcılığını
yapmıştır. Bu okul mahkemesinde, okul disiplin kurulunun verdiği cezaların adil
olup olmadığı sorgulanmıştır. Yani okul mahkemesinin öğrenci yargılamak gibi bir
765
Şeniz Özer Sarıkaya ile 24.11.2018’de Ramada’Otel’de yapılan görüşme.
249
fonksiyonu yoktur. Türkan Hanım son sınıfta iken, 1962’de düzene giren “okul
mahkemesi” nin, savcısı, avukatı bulunmaktadır. Okul mahkemesi okulun disiplin
kuruluna öğrenci şikayet edebilmektedir.
Ormancılık ve Bahçe İşleri Kolu
1953-1956 yıllarında öğrenci Aysel Pekinel Lise-II. Sınıfta iken orman
kolunun başkanlığını yapmıştır. Kola üye olan arkadaşları ile birlikte Ankara Kız
Lisesi’ni Türk Tarih Kurumu tarafına bakan arka bahçesine 700 ağaç dikmişlerdir.
Aysel Pekinel, kendilerine Edebiyat öğretmeni Semahat Yalkın Hanım tarafından
ağaç sevgisi aşılandığını ifade etmiştir. Bu kolun faaliyetleri kapsamında Ankara’da
Çubuk Barajı tarafına ağaç dikmeye gitmişlerdir. İçinde Ankara Kız Lisesi
öğrencilerinin de bulunduğu başka bir ağaç dikme faaliyeti Anıtkabir’de
gerçekleşmiştir. 19 Mart 1955’te yapılan Ağaç Bayramı’nda resmi bir törenle 601
ağaç dikilmiştir. Anıttepe’deki etkinliğe Vilayet, Belediye, Orman Umum Müdürü,
Orman Bölge Baş Müdürlüğü mensuplarının da bulunduğu kalabalık bir halk kitlesi
katılmış, Kız Lisesi öğrencilerinden bir genç kız konuşma yapmıştır. 766
Kızılay Gençlik Derneği
Kızılay kolu, okulda oldukça faal kollardan biridir. 1965-1968 yıllarında
öğrenci Zuhal Ünaldı, kolun başkanlığını yapan öğrencilerdendir. Annesi ya da
babası olmayan öğrencileri, Zuhal Hanım da şehit çocuğudur, Kızılay’ın desteği ile
İstanbul’da Pendik’e Kızılay Kampı’na on günlüğüne götürmüşlerdir. Ankaralı
öğrenciler ilk defa denize girme fırsatı bulmuştur. Ayrıca Kızılay’ın ayda bir
çıkardığı dergilerden birinde Ankara Kız Lisesi Kızılay Kolu’nun bir fotoğrafı da yer
almıştır. Kızılay kolunun başka bir girişimi ile 1968 yılının başında açılan konser
salonunda Selçuk Ural’ı davet ederek öğrencilere konser verilmiştir. Okul müdürü
Nilüfer Gün ve Okul Aile Birliği Başkanı Cavit Bey çok zor ikna edilmiştir.
Konserden elde edilecek gelirle durumu iyi olmayan öğrencilere yardım edilmiştir.
Kolun öğrencileri konser biletlerini elleri ile yazmışlar ve biletleri alanlar numaralı
koltuklara otursunlar, diye 10 Lira’ya bilet satmışlardır. Hatta öğrenciler kendi elleri
ile koltuklara numara çakmıştır. Selçuk Ural’ın şarkıları ile yeni konser salonunu ilk
Aysel Pekinel ile 04.04.2017’de Serender Pastanesi’nde söyleşi; “Ağaç Bayramı”, Zafer, 20 Mart
1955.
766
250
faaliyetini 18 Şubat 1968’de yapmış olur. Konser sırasında öğrenciler koltukların
üzerinde tepinmekten bazı koltukları yırtılmıştır. Sahnenin perdesi çalınmıştır.
Müdür Nilüfer Hanım, bir daha izin vermeyeceğim, diyerek kızmıştır. 767
İmece Kulübü
Ankara Kız Lisesi’nde 1943-1969 yılları arasında görev yapan Felsefe
öğretmeni Hasna Tunç’un nezaretinde 1959’da kurulmuştur. Hasna Hanım İstanbul
Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Felsefe Şubesi mezunudur. Tıp Fakültesi’nden
Fizyoloji ve Psikiyatri, Fen Fakültesi’nden Fizik derslerinin yardımcı disiplin olarak
almıştır.
Klübün başkanı Hasna Hanım’dır. 1956-1959 mezunu Mine (Ertung)
Koç’un yer aldığı İmece Klübü’nde bir jaz orkestrası kurmuşlar, okula bateri
getirmişlerdir. Mine Hanım da davul çalmıştır. Konser verip okula gelir sağlamışlar.
Balin Otel’e gelen Tanju Okan’dan ile Ayten Alpman ve eşi İlhan Gencer’den ders
almışlar, konser vermişlerdir. Sonra da radyoda yayınlanmıştır. Mine Hanım
kendilerinden sonra İmece Klübü’nün devam etmediğini belirtmiştir.
3.5.4. Ankara Kız Lisesi Öğrencileri Örgütleniyor: Genç Yolcular
Nilüfer Gün Hanım’ın Kız Lisesi’nde müdürlük yaptığı yıllara damgasını
vuran öğrenci faaliyetlerinden birisi “Genç Yolcular” isimli bir öğrenci topluluğudur.
Amerika Birleşik Devletleri, Güney Afrika Cumhuriyeti, Kanada, Büyük Britanya,
İskandinav ülkeleri ve Fransa’da
“Genç Çiftçiler Kulübü”, “Genç Hayvan
Yetiştiriciler Kulübü” adı altında kendilerine has öğrenci cemiyetleri ortaya
çıkmıştır. Bu cemiyetler, iç ve dış görünüşleri itibarı ile çeşitli faaliyetleri yerine
getirmekteydi: Okulun süslenmesi, kütüphane oluşturulması ya da okula coğrafya
haritası, resimler, madenler, böcek, mikroskop, projeksiyon aleti, sinema makinası,
radyo gibi öğretim ya da eğlence malzemesinin satın alınmasında katkı
verebiliyorlardı. Ya da özel günlerde okula piyano kiralanması, okulda öğrencilere
derslere destek amaçlı kurslar düzenlenmesinde, dikiş ve ev idaresi ya da ritmik
Zuhal Ünaldı ile 24.11.2018’de Ramada Otel’de yapılan söyleşi;
Prof. Dr. Fatma (Bingöl) Ergun ile 13.05.2017’de Tava Günü’nde yapılan görüşme.
Sebahat Orhan ile 30.10.2018’de Ankara Binicilik Klübü’nde yapılan görüşme.
Ankara Kız Lisesi, Bir Okulun 80 Yılı, s. 48.
767
251
dans, bir enstrüman çalmayı öğrenme gibi hobi kurslarının açılmasında ön ayak
oluyorlardı. Okul sandıkları, veremle savaş, işsiz ve felaketzedelerle savaş, ihtiyaç
sahiplerine kıyafet, ayakkabı yardım gibi dayanışma ve hayır işlerine giriyorlardı.
Bu kulüplere katılan öğrencilerin fedakarlığı ile okulun müzesi zenginleştirilebiliyor,
küçük hayvanlar ya da sebze-meyve yetiştirilebiliyor, odun kesilebiliyordu. 768
Topluluğun katılımcıları düzenledikleri bir eğlencede bireysel veya toplu
ortaya konan aktiviteler ile girişim ve yaratıcılık ruhlarını da geliştirilebiliyorlardı.
Öte yandan bu tür örgütlenmeler, öğrenciler yaratıcılık ve becerileri ortaya
koyabildiği ölçüde yaşamıştır. Öğrenciler bilinçli olarak öğrenmiş, çalışmış,
yardımlaşma ve sosyalleşme zevkini tatmıştır. Öğrencinin kendi rızası ile katılması
yani gönüllülük esastır. Öğretmenlerinin gözetimi ve tavsiyeleri ile kulüp içinde
kendi kendine idareyi de öğrenmişlerdir. Okul dışından gelen ve alanında uzman
olan kişilerden oluşan fahri üyeleri de olabilir. Bu kişiler danışmanlık yapmışlar,
girişimde de bulunabilmiş ya da cemiyetin görüşmelerine katılmışlardır. 769
Ankara Kız Lisesi’nde benzeri bir uygulama, “Genç Yolcular Kulübü”
denilen bir kol olarak karşımıza çıkmıştır. Ortaya koydukları faaliyetleri, Ankara
Kız Lisesi’ne dinamizm getiren, alt sınıflardaki öğrencilere örnek olan ve onları
destekleyen bir topluluk tu “Genç Yolcular” denilen ve tüzüğü, çalışma programı
olan kulüp kurulmuştur.
Ankara Kız Lisesi’nin 1966-1969 mezunlarından Hale
Güneş ve 1971’de Genç Yolcuların başkanlığını yapmış olan Sevil Çiçekçi, Genç
Yolcuların bir tüzüğü olduğunu ve 1962’de Fransızca öğretmeni Saime Yörükoğlu
tarafından kurulduğunu belirtmiştir. 770
Saime Yörükoğlu’nun girişimi ile kurulan Genç Yolcular Kulübü, Saime
Yörükoğlu’nun 1964’te emekli olmasından sonra Amerika Birleşik Devletleri’nden
gelen 1962-1976 yıllarında Ankara Kız Lisesi’nde Fizik öğretmeni olarak görev
yapan İffet Sunalp nezaretinde devam etmiştir. 1959-1962 mezunlardan Doç. Dr.
Nurünnisa Usul Hanım ise, kulübün isim annesinin 1924-1964 yılları arasında
Piaget, a.g.e., s. 136-139, 144.
A.g.e., s. 150.
770
Ankara Kız Lisesi 1970-1971 Yıllığı, Ankara, 1971; Hale Güneş ile 09.03.2018’de Mithatpaşa,
Ankara’da yapılan görüşme.
768
769
252
Ankara Kız Lisesi’nde görevli olan Fransızca’nın yanı sıra Felsefe derslerine giren
Saime Hanım olduğunu belirtmiştir. Bu durumda kulübün 1960-1961 eğitim-öğretim
yılında Saime Hanım tarafından kurulup, onun emekliliğinden sonra da 1962-1970
yılları arasında görev yapan Fizik-Kimya öğretmeni İffet Hanım’ın nezaretinde
devam etmiştir.771
İffet Sunalp Kız Lisesi’nden önce Fen Fakültesi’nde asistan olarak 1949-1953
yılları arasında çalışıp istifa etmiş ve 1962’den itibaren Ankara Kız Lisesi’nde görev
yapmıştır. Hale Güneş Hanım’ın anlattığına göre, İffet Hanım, derste bileşke
kuvvetlerle ilgili sorduğu soruyu yanıtlayan öğrencileri bir sınıfta toplamış ve “Sizler
fen ve edebiyatı hızla kavrayarak öğrenecek kapasitedesiniz. Sizlere fiziği
öğreteceğim, arkadaşlarınıza bir yılda anlatacaklarımı size bir ayda anlatabilirim. Siz
fizik derslerinde sosyal etkinlikler yapın, dayanışmayı, yardımlaşmayı öğrenin,
vaktimiz
boşa
gitmesin.
Sizin
için
neyin
eksik
olduğunu
biliyorum.
Sosyalleşeceksiniz” diyerek Genç Yolcular’ı Ankara Kız Lisesi’nin karşısında
bulunan
Numune
Hastanesi’ndeki
görevlendirilmişlerdir.
çocuk
servisine
ziyaret
etmek
üzere
İffet Hanım, öğrenciler tarafından branşında sıkı bir
öğretmen olarak tanımlanmıştır. Ankara Kız Lisesi’ne ilk alınan erkek öğrencilerden
ODTÜ makina mühendisliğini kazanan Köksal Özdemir, fizik dersinde son derece
başarılı bir öğrenci olduğu için, arkadaşları tarafından “İffet Hanım’ın oğlu”, diye
tanımlanmıştır.
Genç Yolcular’ın tüzüğünde görevleri şöyle belirtilmiştir: “…kulübümüz
üyeleri çalışkan olmayı memleket vazifesi sayar, derslerini tam ve kusursuz bir
şekilde hazırlar, kuvvetli bir kültür için derslerinin yanı sıra çeşitli sosyal faaliyetleri
de yürütür. Genç Yolcu doğruluk ve adaleti sever, Türk olmanın iyi insan olmanın
bilincine sahiptir. Genç Yolcu çevresindekilere karşı naziktir. Genç Yolcu üzerine
aldığı her vazifeyi, başarabileceği en iyi şekilde yapar. Genç Yolcu herkesin
yardımına koşar. Özellikle arkadaşlarının derslerini daha iyi öğrenmelerini, davranış
ve kültür bakımından daha üstün bir hale gelmelerini sağlamak için çareler arar.
Genç Yolcu kendisinden istenen kendi teşebbüsü ile veya üzerine aldığı her işte,
771
Nurünnisa Usul ile 07.10. 2016’da Ankara (Anadolu) Lisesi’nde yapılan görüşme.
253
devam ettiği kurumu ve bu kurum üyeleri bakımından elde edebileceği faydaları
düşünerek hareket eder. ”
Genç Yolcular’ın amacı, okulun başarısını yükseltmek için arkadaşlarına
yardım etmek ve onların yurduna yararlı birer genç olarak yetişmelerini sağlamak
için çalışmaktır. Öğrenciler burada bir yandan örgütlü olmanın amacını öğrenmiştir.
Diğer taraftan da dans etmeyi öğrenmiş, kulüp olarak birlikte her hafta tiyatroya
gitmiş,
tiyatro
çalışmışlardır.
Sanatın
da
bilim
kadar
gerekli
olduğunu
öğrenmişlerdir. Memleketin kalkınması için neler yapabiliriz, diye düşünmüşlerdir.
Genç Yolcular’ın başkanları kulübe üye olan öğrenciler arasından yapılan seçimle
belirlenmiştir. Çalışma kolaylığı olması açısından Lise-I, Lise-2 ve Lise-III’lerin
başkanları ayrıdır ve her yıl yeniden seçilmişlerdir. Ancak Hale Güneş Hanım, her
yıl yeniden seçilmeyi başarmak suretiyle mezun olana kadar üç yıl üst üste
başkanlığını yapmıştır. Yine Hale Hanım’ın Ankara Kız Lisesi’nde öğrenci olduğu
yıllarda Prof. Dr. Erdem Yazgan, mimar Figen Selçuk Çetiner, Sevil Çiçekçi Genç
Yolcular’ın başkanlıklarını yapan diğer Kız Liseliler olmuştur. 772
Erenköy Kız Lisesi’nde buna benzer uygulamalar, izcilik çalışmaları adı
altında yapılmış, öğrenciler okul içi ve dışında yardıma ihtiyacı olan kurumlara
yardım etmişlerdir. Öğrencileri hayata hazırlamaya çalışmışlardır.
773
Genç Yolcular, derslerinde başarılı olan örnek öğrenciler arasından
seçilmiştir. Tüzüklerinde de belirtildiği üzere daha alt sınıflardaki başarısız
öğrencilere
ders
anlatmak
üzere
görevlendirilme
gibi
sorumlulukları
da
bulunmaktadır. Örneğin Prof. Dr. Engin Kendi, İffet Hanım tarafından Almanca’sı
zayıf öğrencilere ders anlatmak üzere görevlendirilmiştir. Bu tür uygulamalar, Cizvit
okullarında “Koruyucu Melekler” olarak adlandırılmıştır.
774
Hale Hanım, Genç
Yolcu olarak öncelikle toplumsal duyarlılığı olan birer birey olduklarının altını
çizmiştir.
Hale Güneş ile 9 Mart 2018’de Mithatpaşa-Ankara’da yapılan görüşme.
“Erenköy Kız Lisesi”, Kemalizm, Sayı: 44, (1966), s. 29.
774
Meliha Köse, “Cizvit Teşkilatında Kadınların Statüsü ve Kızların Eğitimi”, Ignatius Loyola ve
Cizvit Okullarının Eğitim Anlayışı, ss. 73-105, Pegem Akdemi Yayınları, Ankara, 2016, s. 98-99.
772
773
254
Her Genç Yolcu’nun taşımak zorunda olduğu birer kartı bulunmaktadır.
1961-1964 mezunu Yüksek İnşaat Mühendisi Tuğba Kiper de bir Genç Yolcu’dur ve
kendisinde o günlerden kalma yakalarına taktıkları Genç Yolcular’a ait bir de “rozet”
bulunmaktadır. Mezunlardan 1959-1962 mezunu Prof. Dr. Engin Kendi, 1962-1965
mezunu ODTÜ’de Kimya Mühendisliği okuyan Mübeccel (Babaoğul) Ansen, İnci
(Kayhan) Kuzgun da Genç Yolcular’ın bir rozetinin bulunduğundan söz etmiştir.
İstanbul Kız Lisesi Coğrafya öğretmeni Rauf Seymen, 6-G sınıfına, neşeli oldukları
için “şenol” rozeti hazırlatmıştır. Öğrenciler, İstanbul Kız Lisesi rozetlerinin altına
“şenol” yazan rozeti takmışlardır. Genç Yolcuları’ın 1968’den itibaren çıkardığı bir
duvar gazeteleri vardı. Kız Lisesi öğrencilerine fen konularından moda ve aktüaliteye
uzanan pek çok konuda faydalı olabilecek “Genç Yolcuların Sesi” isimli bir gazete
çıkarmışlardır. 775
1965-1968 mezunu Zuhal Ünaldı isimli başka bir Genç Yolcu’dan
dinlediğimize göre toplantılarını okulun yarım gün olduğu cumartesi, Nilüfer Gün
Hanım’ın müdürlüğü döneminde 1968 yılının başında yapılan konser salonunda
yapıyorlardı. 1963-1966 yıllarında öğrenci olan Genç Yolcular’dan Sevil (Tüfekçi)
Sünger ve Ayşe Erünsal Bahçekapılı zaman zaman okul dışında motivasyon amaçlı
Türk Eğitim Derneği Ankara Koleji’ne kulüpteki arkadaşlarıyla götürülmüşlerdir.
1963-1966 mezunu Avukat Aynur Pişkin ve eczacı 1966-1969 mezunu Sebahat
Orhan’ın anlattığı üzere, Genç Yolcular’ın başkanı, kulübe yeni giren öğrencilere
daha birinci sınıfta daire şeklinde bir araya gelerek yemin ettirmiş ve rozetleri
takmıştır. Rozet takılması sırasında şiir ve fıkra okunmuş ve kendi hazırladıkları
piyesi oynamışlardır. Yine 1963-1966 mezunlarından Semra Kürkçüoğlu’nun da
içinde bulunduğu Genç Yolcular, 1963-1964 ders yılı sonunda toplu olarak bir
fotoğrafta bir araya gelmişlerdir. Zuhal Hanım’ın öğrenci olduğu yıllarda her ikisi
de Kimya öğretmeni olan H. Zişan Erdem ve Adem Yılmaz ve Edebiyat öğretmeni
Muhittin
İnözlü
de
sonraki
öğretmenlerden olmuştur.
yıllarda
Genç
Yolcular’ın
liderliğini
yapan
Muhittin İnözlü tarafından 17 Mart 1971’de verilen
“Kompozisyonda Başarı Yolları” adlı bir konferans, 21 Nisan 1971’de Devlet
775
Prof. Dr. Engin Kendi ile 07.10.2016’sa Ankara (Anadolu) Lisesi’nde yapılan görüşme.
İnci Kuzgun ile 23. Mart 2018’de Büyük Kulüp’te yapılan görüşme, İstanbul.
Prof. Dr. Müberra Babaoğul ile 10. Mart. 2018’de Ramada Otel’de yapılan görüşme, Ankara.
Tuğba Kiper ile 29.09.2018’de yapılan görüşme, Armada, Ankara.
255
Konservatuarı bale bölümü öğrencilerinin Kız Lisesi’ne bir gösteri yapmak üzere
davet edilmesi, Hüseyin Rahmi Gürpınar’ın eserlerini sahneye koyulması Genç
Yolcuların okuldaki etkinlikleri arasında yerini almıştır. Genç Yolcuların okuldaki
lideri olan öğretmenlerinden Adem Bey, ODTÜ’den Ankara Kız Lisesi’ne ücretli
olarak derse gelmiştir. 776
Genç Yolcular, Ankara Kız Lisesi’nde kendi kendine idare sistemi ile çalışan
öğrenci klüplerinden birisidir. Tüzüğü, kendi seçtikleri başkanları ile okul içindeki
sosyo-kültürel faaliyetlere katkı vererek ve okul dışındada da toplumsal gelişmelere
gösterdikleri hassasiyetle kendilerini toplumsal yaşama hazırlamışlardır.
3.5.5. İzcilik
Ankara Kız Lisesi izcileri kampa gitmemiş ama özellikle resmi bayramlarda
trampet çalmışlardır. Hipodromdaki bayram kutlamalarında Ankara’nın diğer erkek
liselerinden Atatürk Erkek Lisesi ve Gazi Lisesi’nden birisi bayrama giderken, diğeri
de dönerken Ankara Kız Lisesi öğrencilerine trampet ile eşlik etmiştir. Atatürk’ün
cenazesinin Etnografya Müzesi’nden alınıp, Anıtkabir’e 1953’te nakledilmesi
sırasında Erkek izciler boru, kız izciler ise trampet çalarak yer almıştır. 1954-1957
yılllarında öğrenci Gönül Sezen ve 1946-1955 mezunlarından Birsen Gökçe
Atatürk’ün cenazesinin nakli törenine katılan Ankara Kız Liseli öğrencilerinden olma
fırsatını yakalamışlardır. 1950-1954 yıllarında öğrenci Tomris Göksan da bu törende
okulun flamasını taşımış, ayrıca okulun dört yıl da izcisi olmuştur. 777
Ankara Kız Lisesi İzcilerinin okulun üst katında doğudan batıya doğru
uzanan eğrisel tarafında kuzeye bakan küçük bir odası bulunmaktadır. Kız
Lisesi’nden 1969-1972 yıllarında öğrencilik yapan Nesrin Gençaydın, oymakbaşıdır.
29 Ekim’de Ankara Kız Lisesi’nin öğrencileri törene katılmıştır. 27 Aralık’ta Temsil
Zuhal Ünaldı ile 24.11.2018’de Ramada Otel’de yapılan görüşme, Ankara.
Semra Kürkçüoğlu ile 23.03.2018’de Büyük Kulüp’te yapılan görüşme, İstanbul.
Aynur Pişkin ile 09.04.2018’de yapılan görüşme, İzmir.
Sebahat Orhan ile 30.09.2018’de yapılan görüşme, Binicilik Kulübü, Ankara.
777
Prof. Dr. Birsen Gökçe ile 26.01.2017’de Gölbaşı’nda yapılan görüşme.
Ruhiye (Göksu) Kırbaş ile 23.03.2018’de İstanbul Büyük Klüp’te yapılan görüşme.
Güney Erdoğdu Akansel ile 10.03 2018’de Ramada Otel’de yapılan görüşme.
Tomris Göksan ile 17.04.2019’da telefonda yapılan görüşme.
776
256
Heyeti’nin Mustafa Kemal ile birlikte Ankara’ya gelişinin yıldönümünde Kız
Lisesi’nin öğrencileri Ankara Kalesi’ne gitmişlerdir. 778 10 Kasımlarda Anıtkabir
törenlerine, günübirlik ya da birkaç günlüğüne Çubuk’a kampa gitmişlerdir. Kız
Lisesi izcileri Etimesgut ya da İnönü’de paraşütle atlamışlardır. Ankara Kız Lisesi
izcileri ile Gazi Lisesi izcileri kardeş okuldur. Nesrin Hanım, okulu bitirdiği 1972
yılında, son sene olduğu için kardeş okul olan Gazi Lisesi’nin oymakbaşı ile
flarlarını hatıra olarak değiştirmişlerdir. 779
3.5.6. Özel Gün ve Haftalar
27 Aralık’ta Temsil Heyeti’nin Ankara’ya gelişi ve 10 Kasım törenleri
kutlanan özel günlerin başında yer almaktadır. Hava çok soğuk ise 10 Kasım
törenleri Türkocağı’nda yapılmıştır. 1953-1956 yılları arasında öğrenci olan ve
bankalarda baş hukuk danışmanlığı yapan Ayla (Ülgenalp) Tekin ve 1956-1962
mezunu Sevim Birteker’in anlattığı üzere Atatürk’ün naşı Anıtkabir’e taşınana kadar
10 Kasım törenlerinde Atatürk’ün Etnografya’daki kabrine giderek nöbet
tutulmuştur. Taşındıktan sonra da 1954’te Anıtkabir’e ziyarete gitmişlerdir. Bu
törenlerde Atatürk Erkek Lisesi, Ankara Kız Lisesi’ne eşlik etmiştir. 10 Kasım
törenine şarkı söyleyerek sıra ile gidilmiştir. Güven Park’tan kasımpatı toplayarak
hatta çalarak Anıtkabir’e götürmüşlerdir. Bütün ortaokullar ve Ankara Kız Lisesi,
Atatürk Erkek Lisesi, Gazi Lisesi beraber yürümüştür. 780 1963 mezunu Prof. Dr.
Çiğdem Özesmi, ortaokulda II. sınıfta öğrenciyken 1958 yılında Türk Ocağı’nda
kutlanan bir 10 Kasım töreninde kitap, dergi, ansiklopedi karıştırarak hazırladığı
konuşmasını yapmış ve bu vesileyle hazırlıklı gitmenin önemini kavramıştır. Tören
sırasında en önde okul müdürü Nilüfer Gün Hanım’ın yanında oturmuştur. 781 1963’te
Atatürk büstünün yapılmasından sonra 10 Kasım töreni,
Ankara Kız Lisesi’nin
bahçesinde kutlanmaya başlamıştır.
İnci Kayhan Kuzgun ile 23.03.2018’de İstanbul Büyük Klüp’te yapılan görüşme.
Nesrin Gençaydın ile 05.06.2018’de telefonda yapılan görüşme.
780
İnci Arcan Uysal ile 26.12.2018’de yapılan görüşme.
Sevim (Birteker) Özerten ile 29.01.2017’de Göksu Restoran’da yapılan görüşme, Ankara.
Ayla (Ülgenalp) Tekin ile 10.03.2018’de Ramada Otel’de yapılan görüşme, Ankara.
“Dün Milletçe Aziz Atatürk’ü Andık”, Cumhuriyet, 11 Kasım 1959.
781
Özesmi, a.g.e., s. 39.
778
779
257
Ankara Kız Lisesi öğrencileri tarafından 3 Mayıs 1952’de Halkevi’nde
“Kahramanlık Günü” tertiplenmiştir. Halk büyük bir ilgi ile dinlemiştir. Tören
İstiklal Marşı’nın okunması ile başlamış ve onu Gençliğe Hitabe takip etmiştir.
Birsen Topçu adlı bir öğrenci bir konuşma hazırlamıştır. Okul korosu milli marşları
söylemiş, öğrenciler milli şiirler okumuştur. Tarih öğretmeni Remziye Batırbaygil’in
önerisiyle bir piyes hazırlanmıştır. Öğrencilerden Güney Haştemoğlu, Remziye
Hanım’ın anlattığı bir hikayeden yola çıkarak “Sargana Kadınları” adlı piyesi
yazmıştır. Güney Hanım, gazetede okuduğumuz Kahramanlık Günü’nde oynanan
oyunun yazılma hikayesini, görüşmemizde şöyle dile getirmiştir. “Remziye
Batırbaygil, tarih dersini aynı zamanda bir tiyatro oyununa çevirir, heyecan katardı.
Tarih dersini ezberlemezdik yaşardık. Bir gün bize bir ödev verdi. Karadeniz
kıyılarında Sargana isimli bir köy vardı. O köyü Ruslar işgale kalkınca erkekler
teslim olacakken kadınlar devreye girmiş, düşmanla savaşmış ve işgali önlemişlerdi.
Bu konuyu sahnede oynanacak şekilde bir oyun olarak yazacaktık. Ayrıca kendisi de
yazacaktı ve hangisi güzel ise o sahneye konulacaktı. Cahilin cesaretiyle ben hemen
talip oldum. Sargana Kadınları adında bir oyun yazdım. Dolayısıyla oyun Halkevi
sahnesinde Kahramanlık Günü’nde oynanacaktı. Remziye Hanım da yazdı ve
Müdürümüzün ve birkaç öğretmenin de huzurunda ikimiz elimizde hazırlığımızla bir
araya geldik. Remziye Hanım “önce Güney okusun” dedi. Ben okudum. Remziye
Hanım “benimkini okumayacağım, Güney’in yazdığını oynayalım dedi ve
oynadık.”782
İki yıl sonra Milli Eğitim Bakanlığı yayınladığı bir tamim ile önceki yıllarda
olduğu gibi öğrencilerin milli savunma hizmetlerine hazırlanması için yine
konferanslar tertip edilmesini istemiştir. Bu amaçla okullarda da Kahramanlık
Günleri’nin kutlanmasını temenni etmiştir. 783 1971-1972 mezunu Tomris Çetinel’in
de öğrenci olduğu yıllarda 19 Mayıs 1972’de Cumhurbaşkanı Fahri Korutürk’ün de
katıldığı bir Kahramanlık Günü’nde oynadıkları bir oyun için Gazi ve Atatürk
Liseleri’nden de oyuncu olarak öğrenciler yer almıştır. Hatta Milli Güvenlik dersine
giren bir subay, bazı roller için savaş ortamını daha iyi canlandıracağını düşünerek
Güney Haştemoğlu ile 20 Aralık 2019’da Galatasaray Miltaş Tesisleri’ne yapılan görüşme.
“Kız Lisesi’nde Kahramanlık Günü”, Zafer, 4 Mayıs 1952; “Okullarda Sık Sık Kahramanlık
Günleri yapılacak”, Milliyet, 16.03.1954.
782
783
258
silahlı kuvvetlerden destek de almıştır. Tören okul müdürü Nilüfer Gün’ün
konuşması ile başlamış, öğrencilerin yaptıkları tablolar sergilenmiş, okul korosu
marşlar söylemiş, zengin Anadolu folkloründen örnekler verilmiştir.
Törenin
ardından Cumhurbaşkanı Cevdet Sunay okul idaresine bir şilt sunmuş, Senato
Başkanı ve Ankara Valisinden kutlanma mesajları gelmiştir. 784
İlki 1957’de kutlanan “Müzik Günü” nün ikincisi Ankara orta dereceli
okullar ve meslek okullarının katılımı ile 11 Mayıs 1958’de Spor Sarayı’nda
düzenlenmiştir. Müzik Günü’nünde Ankara Valisi ve Belediye Reisi Kemal Aygün,
Cumhurbaşkanı vekili ve Büyük Millet Meclis Başkanı Refik Koraltan da hazır
bulunmuş, halktan da katılım olmuştur. 785 Bundan başka, Kız Lisesi öğrencileri 5
Nisan 1959’da Eğlence Günü hazırlamışlardır. 786
Ankara Liseleri, Mesleki ve Teknik Öğretmen Okulları 10 Mayıs 1958’de
Atatürk Erkek Lisesi Konferans Salonu’nda
“Şairler Günü” düzenlemişlerdir.
Şairler Günü nedeniyle şiir okuma yarışmasını Ankara Kız Lisesi’nden Ayla Baltacı
kazanmıştır. Derece alanlara çeşitli hediyeler verilmiştir. Bu kutlamanın yanı sıra
önde gelen şairlerimiz için anma günleri düzenlenmiştir. Ankara Kız Lisesi’nde
1925-1932 yıllarında Edebiyat öğretmeni olarak görev yapan ve aynı zamanda
okulun da marşını yazan Faruk Nafiz Çamlıbel için 6 Ocak 1952’de “Faruk Nafiz
Günü”, 2 Aralık 1952’de “Namık Kemal Günü” kutlanmıştır. Andıkları şairler
arasında Yahya Kemal Beyatlı da bulunmaktadır. Ankara Kız Lisesi öğrencileri, 7
Aralık 1956’da hayatını kaybeden Reşat Nuri Güntekin’i anmak üzere 21 Aralık
1956 günü Kız Lisesi’nin salonunda anma günü düzenlemiştir. Reşat Nuri
Güntekin’in şahsiyeti ve eserleri üzerine konuşmalar yapılmıştır.
787
Atatürk
Lisesi’nin de katıldığı şiir yarışmaları düzenlenmiş. Mezunlardan Prof. Dr. Birsen
Gökçe’nin kız kardeşi bir defasında birinci olmuştur.788
Ankara Kız Lisesi 1971-1972 Yıllığı, s. 9-10.
“Müzik Günü Kutlanacak”, Zafer, 10,12 Mayıs 1958.
786
“Eğlence Günü”, Zafer, 6 Nisan 1959.
787
“Ankara Kız Lisesi Öğrencileri Reşat Nuri Güntekin’i Andı”, Zafer, 22 Aralık 1956.
788
Aysel Pekinel ile 04.04.2017’de Serender Pastanesi’nde görüşme; Ankara Kız Lisesi, Bir Okulun
80 Yılı, s. 78, 82, 87.
784
785
259
1971 yılında Malazgirt Zaferi’nin yıldönümü okulda Edebiyat ve Resim
öğretmenlerince kutlanmıştır. Hatta devlet erkanından gelenler olmuştur. Sonra
hazırlayan öğretmenlere askeriyeden birer takdirname gelmiştir. 789
3.5.7. Sergiler
Ankara Kız Lisesi’nin orta kısım öğrencilerinin Biçki-Dikiş dersinde
yaptıkları işler ve resimler yılsonunda sergilenmiştir. 1951-1952 ders yılının sona
ermesi ile birlikte Dil ve Tarih-Coğrafya Fakültesi’nin salonunda dikiş, nakış, resim
sergisi 17 Mayıs 1952’de açılmıştır. Gazetenin yorumuna göre sergide resimleri
sergilenen kız öğrencilerden Senem Gönenli’nin resimleri ümit verici bulunmuş,
kurduğu kompozisyonlar beğenilmiştir. Ayhan Dürrioğlu’nun “Su Taşıyan Kadınlar”
ve “Deniz Kenarında Takalar” isimli resimlerinde temkinli ilerlediği belirtilmiştir.
Meral Nuray, Perihan Evinsoy, Ekendiz Tanay, Ayla Can, Güler Alpant, Gülsel
Tunçekiç, Sibel Evintan, Tomris Uzunkaya, Deniz Orkun, Sevim Dirimen, Ayten
Akgürbüz, Güler Alpat, Sevim Günçgüven’in resimleri de dikkat çekmiştir. Femin
Ağan, Gönenç Arın, Nursel Belül, Şenel Bilsev’in kullandığı renkler ilgi çekici
bulunmuştur. Güler Yanar, Perihan Ören, Nihal Ilgın’ın resimleri de ümit verici
olarak değerlendirilmiştir. Sergideki resimler Resim öğretmeni Hayriye Uludağ,
elişleri ve dikişler ise ortaokulda derse giren Ev İdaresi öğretmeni Türkan Esengin
Boren’in nezaretinde yapılmıştır. 790 Bir yıl sonraki okul sergisi yine aynı fakültede
22 Mayıs 1953’te düzenlenmş, açılışı Milli Eğitim Müdürü yapmış, eskiden resim
dersinin kopyadan ibaret olduğunu, şimdiki öğrencilerin yaratıcı olduklarını
belirtmiştir. Sergide yağlı boya, sulu boya, karakalem olmak üzere 400’e yakın eser
sergilenmiştir. Özellikle Meral Nuray, Semra Başol, Gülsen Tunçekiç, Perihan
Evinsoy ve Ayhan Dürrüoğlu’nun eserleri dikkat çekmiştir. 791
Cavidan Erten ile 29.01.2017’de Ankara Maltepe’de yapılan görüşme.
“Kız Lisesi’nin Sergisi”, Zafer, 18 Mayıs 1952; “Kız Lisesi Resim Sergisi”, Ulus, 3 Haziran 1952.
791
“Kız Lisesi Talebelerinin Resim Sergisi”, Zafer, 23 Mayıs 1953.
789
790
260
3.5.8. Folklor
Kız Lisesi’nde folklor İngilizce öğretmeni Servet Olcay başkanlığında
başlamıştır. Okulun folklor ekibinde oynayanlardan 1955-1958 mezunu Göksel
Olcaytu’dan dinlediğimize göre, 24 Kasım 1956’da Konservatuar Salonu’nda Milli
Oyunlar Festivali’ne katılmıştır. Kız Lisesi’ni Konservatuardan Halil Bey
çalıştırmıştır. Ankara Kız Lisesi Sivas Halayı, Atabarı’nı oynamıştır. Amerika
Birleşik Devletleri’nden gelen bir ekip de festivali filme çekmiştir. Folklor ekibinin
okulun üst katında bindallıları koydukları bir odaları bulunmaktadır. Kız Lisesi’nden
1965-1968 mezunu Zuhal Ünaldı ve 1963-1966 mezunu Gülsen Acar da folklor
ekibinde oynayanlar arasında yer almıştır. O sırada İktisat Fakültesinde öğrenci olan
Şakir Öner Gülhan, onları çalıştırmış, ücretli olarak ders vermiştir. 1966-1969
mezunu Sebahat Orhan Hanım da Antep ekibinde oynamıştır. Beden Eğitimi
öğretmeni Melek Tosun çalıştırmıştır. Kardeş okul Atatürk Erkek Lisesi ile birlikte
dört beş gösteri yapmışlardır. 792
Ankara Kız Lisesi öğrencileri müamere, piyes, öğrenci kulüpleri, sergi ve
folklor çalışmaları ile kendi iradesiyle karar verebilme, öğrencinin yeteneklerinin
ortaya koyma, bir grup içerisinde sorumluluk alma ve disiplin içerisinde çalışma
ortamını yaşamıştır. Söz konusu faaliyetler sayesinde sorunlara çözüm bulma
fırsatını yakalamıştır. Öğrenci kulüplerinin uyguladığı kendi kendine idare yöntemi,
öğrencilerin okul içerisinde sosyalleşmesini sağlamıştır. Bilhassa öğrenci kulüpleri
aktif olarak çalışmıştır.
3.6. Spor
Okullardaki beden eğitimi ve sportif faaliyetleri, öğrenciyi fizyolojik ve
psikolojik olarak destekleyen etkinliklerdir. Öğrencilere hareket serbestliği sağlamış,
çeviklik, kuvvet ve girişim kabiliyetlerinin geliştirmiş ve sosyal terbiyeyi
Zuhal Ünaldı ile 24.11.2018’de Ramada’Otelde yapılan görüşme.
Gülsen Acar ile 13.05.2017’de Tava Günü’nde yapılan görüşme.
Meral (Başkan) İlalan ile 09.04.2018’de İzmir’de yapılan görüşme.
Sebahat Orhan ile 30.09.2018’de Binicilik Kulübü’nde yapılan görüşme, Ankara.
“Kız Lisesi Talebelerinin Milli Oyunlar Gösterileri”, Zafer, 22 Kasım 1956.
792
261
beslemişlerdir.
793
Gazete haberlerine baktığımızda Ankara Kız Lisesi’nin orta
kısmında Yakantop ve Voleybol, lise kısmında ise Eltopu ve Voleybol takımlarının
bulunduğunu gördük. Kız Lisesi’nin bir spor yurdundan ziyade “spor kolu”
buluyordu. Voleybol, yakantop, el topu (hentbol) ve atletizm takımları bu kola bağlı
idi. Okulun judo takımının bulunduğunu, 1965-1968 mezunu Zuhal Ünaldı’dan
dinlemiştik, ki kendisi de judo takımında yer almıştır. Ayrıca Beden Eğitimi dersinde
gülle atma da yapılmıştır.794
Ayrıca 1970’li yıllarda okulun bir de basketbol takımının bulunduğunu 19711972 mezunu basketbol takımında oynayan Tomris Çetinel belirtmiştir. Okulun ünlü
sporcu kızlarından voleybol, yakantop ve eltopu takımlarında oynayan Tomris
Göksan ise 1950-1954 yıllarında basket takımının varlığından, ancak çok zayıf
olduğundan söz etmiştir. Müsabakalarda kazanılan kupayı kız öğrenciler ya müdür
Nilüfer Gün ya da Beden Terbiyesi Bölge Müdürü vermiştir.795
3.6.1. Voleybol
Ankara Kız Lisesi orta kısmı 1951 yılında “Okul Spor Yurtları
Müsabakaları” nda Anafartalar Ortaokulu, Bahçelievler Ortaokulu ve Cebeci
Ortaokulu ile karşılaşmıştır. Okulun henüz kendine ait bir spor salonu bulunmadığı
için karşılaşmalar Cebeci Ortaokulu Spor Salonu’nda yapılmıştır. Kız Lisesinin
bütün antremanları da henüz spor salonları bulunmadığından 1950-1954 yılları
arasında Cebeci Ortaokulu’nun, Gazi Terbiye Enstitüsü’nün ve Mülkiye’nin spor
salonunda yapmışlardır. 1950’lili yılların başında Kız Lisesi orta kısmının voleybol
takımında şu öğrenciler oynamaktadır: Sezer (kaptan), Birsen, Fatma, Sevinç, Oya,
Güney, Gülseren, Ayla. 796 Okulun lise kısmının 1950’li yılların başında voleybol
İstanbul Atatürk Kız Lisesi (Deneme Okulu)/Program Taslağı, Maarif Basımevi, İstanbul,
1957, s. 3; “Erenköy Kız Lisesi”, Kemalizm, Sayı: 44, (1966), s. 27.
794
Selma Yıldırım ile 27.11.2018’de telefonda yapılan görüşme.
Güney Erdoğdu Akansel ile 10 Mart 2018’de Ramada Otel’de yapılan görüşme, Ankara.
Zuhal Ünaldı ile 10 Mart 2018’de Ramada Otel’de yapılan görüşme, Ankara.
795
Tomris Göksan ile 17.04.2019’da telefonda yapılan görüşme, Ankara.
796
“Cebeci Ortaokulu Kızlararası Voleybol Şampiyonu”, Ulus, 11 Şubat 1951; “Kız Okulları
Voleybol Maçlarında”, Ulus, 1 Şubat 1953; “Kız Okulları Voleybol Maçları”, Ulus, 8 Şubat 1953;
“Kız Lisesi Voleybol Şampiyonu Oldu”, Ulus, 22 Şubat 1953; Tomris Göksan ile 17 Mart 2019’da
telefonda yapılan görüşme.
793
262
takımının olduğunu mezunlarla yaptığımız görüşmelerden öğreniyoruz. 1951-1952
ders yılı Ankara Kız Liseleri voleybol şampiyonası Ankara Kız Lisesi’nin
şampiyonluğu ile sona ermiştir. Okulun voleybol takımında oynayan 1956-1959
mezunu Mine (Ertung) Koç, voleybol antremanları için taksiyle Fen Fakültesi’nin
spor salonuna gidip, yürüyerek döndüklerini anlatmıştır. 1958-1961 mezunu Selma
Yıldırım’ın anlattığına göre voleybolcu Birsen isimli kız öğrenci daha sonra Deniz
Spor Klübü’nde milli sporcudur. Kolejin takımı henüz yeterli olmadığı için, Kolej’in
yönetim kurulundan gelerek müdür Nilüfer Gün’den izin almışlar ve Ankara
Koleji’nin klüp voleybol takımını kurmuşlardır. Kolej’de bir süreliğine giden
öğrenciler ise Tomris, Siray, Güney, Melike, Aysel olmuştur.797
TRT’nin eski spikerlerinden Jülide Gülizar’ın kız kardeşi olan Tomris
Göksan, 1950-1954 yıllarında Ankara Kız Lisesi’nde öğrenci olmuştur. Mezun
olduktan sonra Ankara Demir Spor voleybol takımında da oynamıştır. Liseden
mezun olduktan sonra Demirspor voleybol takımında oynamıştır. Tomris Hanım ile
birlikte bu takımda Siray, Melike, Birsen, Leyla, Aysel oynamışlardır. Demirspor bu
oyuncular ile birlikte İstanbul’da yapılan Enternasyonal Turnuva’ya katılmıştır. Bu
takıma Kıbrıs Türklerinden olan Ayten Salih de Kıbrıs Türklerinin temsilen
katılmıştır. Demirspor takımı 1959’da İran Şahı’nın daveti üzerine İran’da maça
gitmiş, onları İran şahının kardeşi Gulam Rıza ağırlamıştır. Tomris Hanım,
Demirspor’da oynadığı yıl bir maçta arka arkaya 15 servisi kendisi atarak bir seti
kazanmış ve Beden Terbiyesi’nin kayıtlarına böyle geçmiştir. Tomris Göksan, liseyi
bitirdikten sonra 1955-1959 yıllarında Ankara Üniversitesi Hukuk Fakültesi’nde
öğrenci iken ayrıca Gençlik Parkı’nın havuzunda hazırlanmak suretiyle İstanbul’da
Beykoz’da düzenlenen kürek çalışmalarına katılmıştır. 1955’te Türkiye çapında
sporcu ve takımların katıldığı yarışmalarda Dümencili 2.çiftede Türkiye birincisi
olmuştur. Tomris Hanım bu yarışa ayrıca tek başına katılarak tek çifte yarışında
üçüncü olmuştur. Ayrıca Yüzme Federasyonu tarafından verilen Uluslararası
Hakemlik Sertifikası bulunmaktadır. Hentbol Federasyonu’nun Hukuk üyeliğini
Mine (Ertung) Koç ile 09.03.2018’de Bilkent’te yapılan görüşme, Ankara.
Güney Erdoğdu Aakansel ile 10.03.2018’de Ramada Otel’de yapılan görüşe, Ankara.
797
263
yapmıştır. Çeşitli kamu kuruluşlarında avukatlık yaptıktan sonra, ÖSYM’nin I.
Hukuk Müşaviri ünvanı ile emekli olmuştur. 798
1973 yılında Bolu’da Boluspor Salonu’nda Türkiye Kız Liseleri Voleybol
Şampiyonası yapılmıştır. İstanbul Kız Lisesi ile Ankara Kız Lisesi voleybol takımları
arasında çekişmeli bir maç oynanmış ve karşılaşmayı İstanbul Kız Lisesi 3-2
kazanmıştır. Ardından Ankara Kız Lisesi Gaziantep Sağlık Koleji ile karşılaşmış ve
3-0 galip gelmiştir. Ankara Kız Lisesi takımında Yücel, Nazan, Semra, Nilgün,
Mehveş, Buket oynamıştır. 799 Bu takım 1973 yılında ayrıca Ankara okulları arasında
yapılan çeşitli karşılaşmalarda il ikinciliğini kazanarak bu sayede Türkiye
şampiyonasına katılma fırsatını yakalamıştır. Ardından da bölge birincisini seçmek
amacıyla Yozgat, Sivas, Kastamonu, Niğde, Nevşehir, Kayseri, Tokat ili okullarının
voleybol takımlarının oynadıkları Yozgat’taki karşılaşmalardan sonra Bölge Birincisi
olma başarısını göstermiştir. 800
3.6.2. Atletizm
Mezunlarla yapılan görüşmelere göre, ortaokul ve lisede Ankara Kız
Lisesi’nde 1950-1956 yıllarında okuyan Güney Erdoğdu Akansel, hem ortaokulda
hem de lisede sporcudur. Beden Eğitimi öğretmeni Mübeccel Atamer tarafından
seçilmiştir. 6 yıl voleybol, el topu oynamış ve atletizmle de ilgilenmiştir. Güney
Hanım’dan önce, 100 m. Türkiye rekoru Ankara Kız Lisesi’nden Aysel Öncel’e
aitdir. Sevim Çilingir’in ise 400 metre rekoru bulunmaktadır.
Güney Erdoğdu
Akansel, Lise-I ya da II’de iken 80 metre ödülü bulunmakla birlikte, tabanca
atılmadan düdük sesi ile çıktığı için tescillenmemiştir.801
Ankara’da 26 Ekim 1952’de yapılan okullararası atletizm yarışmasında 80
metre Türkiye rekorunu Ankara Kız Lisesi’nden Nuran Fincancı koşmuştur.802 Kız
Milliyet, 01 Ocak 1952; Güney Erdoğdu Akansel ile 10 Mart 2018’da Ramada Otel’de yapılan
görüşme; Tomris Göksan ile 17.04.2019 ‘da telefonda tapılan görüşme.
799
“İstanbul Kız Liseli, Ankara Kız Lisesi’ni 3-2 yendi”, Cumhuriyet, 20 Nisan 1973; “İstanbul Kız
Lisesi ve Bolu Öğretmen Okulu Grup Birincisi Oldu”, Cumhuriyet, 22 Nisan 1973.
800
Ankara Kız Lisesi 1972-1973 Yıllığı, s. 20.
801
Güney Akansel Erdoğdu ile 08.03.2018’de Ramada Otel’de yapılan görüşme. EK-31.
802
Milliyet, 27 Ekim 1952.
798
264
okulları arasında 19 Mayıs Stadyumu’nda 15 Kasım 1953’te yapılan Atletizm
yarışmasında Ankara Kız Lisesi’den Sevim Çilingir 80 metre ve 800 metrede, uzun
atlamada Ayla Özer, yüksek atlamada Güler Arseven derece yapmışlardır. 803
Ankara
Atletizm
Ajanlığı
tarafından 20 Mart
1954’te
19 Mayıs
Stadyumu’nda ortaokullarda 2000, liselerde ise 3000 üzerinde 3.Kır Koşusu
düzenlemiştir. 9 Mayıs 1954’te Ankara Milli Eğitim Müdürlüğü ile Atletizm Ajanlığı
ortaklığında yapılan yarışmalarda ile kız ortaokul ve liselerinin büyük bir katılımı
olmuştur. Yarışmalarda Ankara Kız Lisesi birinciliği almıştır. Ankara Kız
Lisesi’nden 80 metrede Sevim Çilingir birinci, Güney Şayak ikinci; 800 metrede
Sevim Çilingir birinci, Altındal Ünlütürk ikinci; uzun atlamada Ayla Özer birinci,
Güney Erdoğdu ikinci, Nurçin Alaçam üçüncü; yüksek atlamada Güney Erdoğdu
birinci, Güler Arseven; fırlatma topunda Tomris Göksan (43.90) lık bir sonuç alırken
ve takım tasnifinde ise Ankara Kız Lisesi 47 puan alarak birinci olmuştur. 804 Sevim
Çilingir Türkiye’yi milli atlet olarak da 800 m de temsil etmiştir. Bir 800 metre
koşusunda Sevim Çilingir’in üzerine Aktaş Çıray, kaboralı ayakkabısı ile basmış,
hakem bir şey dememiş ve o kız öğrencinin yarışı bu şekilde kazanması, Tomris
Göksan için de yıllarca unutamadığı bir anısı olmuştur.805
Prof. Dr. Engin Kendi yaptığımız görüşmede atletizmde Gülten Savaşçı’nın
dereceleri bulunduğunu belirtmiştir. Kız Lisesi 1957-1958 ders yılında atletizim
şampiyonu olmuştur. Bu takımdan Figen Özkan gülle şampiyonu olmuştur. 806 26 -27
Mayıs 1962’de Konya’da yapılan Türkiye Kız ve Erkek Spor Yurtları Arasında
“Ferdi Atletizm Müsabakaları”nda 200 metrede Gülten Savaşçı üçüncü ve Hanife
Irmak ise birinci olmuştur. Aynı müsabakalarda 800 metrede Hanife Irmak birinci;
yüksek atlamada Süheyla Kadıoğlu birinci; mızrakla atlamada Gülay Turhan ise
birinci olmuşlardır. 807
Zafer, 16 Mayıs 1953.
“Ankara Kız Okulları Atletizim Bayramı”, Ulus, 10 Mayıs 1954; “Okullararası 3 üncü Kır
Koşusu”, Zafer, 19 Mart 1954.
805
Tomris Göksan ile 17.04.2019’da telefonda yapılan görüşme.
806
Ankara Kız Lisesi, Bir Okulun 80 Yılı, s. 73.
807
Tebliğler Dergisi, C. 26, Sayı 1239, s.7.
Engin Kendi ile 07.10.2016’da Ankara Lisesi’nde yapılan görüşme.
803
804
265
3.6.3. Yakantop
Yakantop takımları ortaokullarda bulunmaktaydı. Ankara Kız Lisesi orta
kısmın Yakantop takımı 1951’de Bahçelievler Ortaokulu, Atatürk Kız Enstitüsü,
Namık Kemal Ortaokulu, Yenişehir Lisesi, Anafartalar Ortaokulu, Cebeci Ortaokulu
ile karşılaşmıştır. Maçlar yine Cebeci Ortaokulu Spor Salonunda oynanmıştır. Kız
Lisesi orta kısmı karşılaşmalarda pek başarılı olamamıştır. 1956-1959 mezunu Mine
(Ertung) Koç Hanım, hentbol takımında kalede oynamıştır. Kız Lisesi orta kısmının
yakantop takımında şu öğrenciler yer almıştır: Ayla (kaptan), Sezer, Gönül, Bilge,
Türkan, Tanju, Güney, Demet, Bilge, Emel, Ülkü, Günay, Aysun, Güner, Özden,
Kamuran, Sevinç. Kız Lisesi orta kısım Yakantop takımı, voleybol takımının yaptığı
maçlara göre oldukça başarılı olmuştur.808
3.6.4. Eltopu
Eltopu takımı yalnızca ortaokullarda ve liselerde de bulunmaktadır. Bu
durumda Ankara Kız Lisesi’nin lise kısmının Eltopu takımı müsabakalarda Ticaret
Lisesi, İsmetpaşa Kız Enstitüsü, Yenişehir Lisesi (Ankara Koleji) ile karşılaşmıştır.
Karşılaşmalar Cebeci Ortaokulu Kapalı Spor Salonunda yapılmıştır. O günlerde
Ankara Kız Lisesi’nin voleybol, yakantop ve atletizm takımlarında oynayan ve aynı
zamanda Altındal Ünlütürk’ün Ankara Kız Lisesi’nden mezuniyetinden sonra takım
kaptanı olan ve hem ortaokulu hem de liseyi Ankara Kız Lisesi’nde okuyan 19501956 mezunu Güney Erdoğdu, eltopunun bugün bizim “hentbol” olarak bildiğimiz
sporun o zamanki adı olduğunu belirtmiştir.
Eltopu maçlarında Kız Lisesi’nin
oldukça başarılı olduğu görülmüştür. Hatta Eltopu takımı 1951 yılında şampiyon
olmuştur. Bu maçta Kız Lisesi’nin “gol kraliçeliğini”, takım kaptanı Aycan (Onur)
Önel yapmıştır. Kız Lisesi’nin en büyük rakibi Yenişehir Koleji’dir. Kız Lisesi
808
“Yakantop Maçları”, Ulus, 18 Şubat 1951; “Eltopu ve Yakantop Müsabakaları”, Ulus, 25
Şubat 1951; “Dünkü Yakantop ve Eltopu Maçlarının Telafisi”, Ulus, 4 Mart 1951; “Okul
Maçları”, Ulus, 18 Mart 1951; “Bahçelievler Kız Lisesi ve Atatürk Kız Enstitüsü Galip
Geldiler”, Ulus, 15 Nisan 1951; “Yakantop ve Eltopu Maçları”, Ulus, 15 Şubat 1953;
”Eltopu ve Yakantop”, Ulus, 29 Mart 1953; Zafer, 6 Nisan 1953; Güney Erdoğdu Akansel
ile 10 Mart 2018’de Ramada Otel’de yapılan görüşme.
266
Eltopu takımında yer alan öğrenciler: Aycan (kaptan), Behice, Ayla, Sabahat,
Altındal, Tomris, Suna, Belkıs.809
Okçuluk sporu ile liseyi bitirdikten sonra ilgilenen 1966 yılı mezunu Macide
Erdener, Türkiye’nin ilk kadın okçusu olmuştur. 810
Ankara Kız Lisesi’nde kız öğrencilerin 1950’li yılların başında futbol
takımının olduğu da 1969 yılı mezunu Nurdan Biray Erten tarafından dile
getirilmiştir.
Ankara Kız Lisesi’nin ders içi başarılarına ilave olarak, öğrencilerin derslere
paralel ve gönüllü katıldığı sportif etkinlikleriyle 1951-1977 yıllarında da bir önceki
dönem kadar göze çarpmaktadır. Gerek ders içi başarıları ve gerkse de sportif
faaliyetlerde okullararası başarıları Ankara Kız Lisesesi’ni popüler hale getirmiş,
halkın okula ilgisini canlı tutmuştur. Öğrencilerin gönüllülüğü başarılarında etkili
olduğu kadar beden eğitimi öğretmenlerinin donanımlı olması da etkili olmuştur.
3.7. Ödül ve Ceza
Ödül ve ceza, disiplini sağlamak için kullanılmaktadır. Ödülde amaç;
bireydeki olumlu davranışların tekrarının sağlamak, iyi ve takdir edilen özellikler
kazandırmaktır. Cezada amaç ise; olumsuz davranışların, duyarsızlıkların tekrar
edilmesinin önüne geçmek, alışkanlık haline gelmesini engellemektir. 811
Nilüfer Gün Hanım’ın Kız Lisesi’nde müdürlük yaptığı yıllara damgasını
vuran öğrenci faaliyetlerinden bir diğeri de “Öğrenci Mahkemesi/okul mahkemesi”
dir. Öncelikle mezun olan öğrenci ve emekli öğretmenlerinden duyduğumuz bu
uygulama, Kız Lisesi’nin öğrencilerinden oluşmaktadır. Avrupa’da 1930-1931
yıllarında bazı kız ve erkek okullarında, öğrencilerin kendilerine mahsus,
809
“Bu Hafta Yapılacak Okul Spor Yurtları Müsabakaları”, Ulus, 22 Şubat 1951; “Kız Lise ve Meslek
Okulları Eltopu Müsabakaları”, Ulus, 23 Şubat 1951; “Yakantop ve Eltopu Maçları”, Ulus, 15 Mart
1953; “Kız Okulları Arası Spor Müsabakaları El Topu Maçalarında Kız Lisesi Takımı Şampiyon
Oldu”, Zafer, 1 Nisan 1951; “Kız Okulları Maçları”, Ulus, 5 Nisan 1953.
810
https://www.cankayaokculuk.com/antrenorler/macide-erdener/, Erişim Tarihi: 27.12.2019.
811
Osman Çalık; “Cizvit Öğretiminde Ödül ve Ceza”, Ignatius Loyola ve Cizvit Okullarının Eğitim
Anlayışı, Pegem Akademi Yayınları, Ankara, 2016, s. 53.
267
öğrencilerden birinin hakim olduğu ve üç öğrenciden oluşan ve adaleti yerine getiren
kurumlar oluşturulmuştur.
Son kararı
öğretmenler vermiş,
ancak
öğrenci
mahkemesindeki öğrencilerin de görüşleri alınmıştır. Benzeri bir uygulama Atatürk
Erkek Lisesi’nde bulunan “Talebe Teşkilatı”nın içinde de görülmektedir. Atatürk
Erkek Lisesi’ndeki Talebe Teşkilatı Haysiyet Divanı, Kütüphane, Musiki, İktisat,
Müsamere, Mecmua, Spor, İzci Heyetleri olmak üzere sekiz heyetten oluşmaktadır.
Haysiyet Divanı üyeleri cezalandırmadan ziyade telkin ve düzeltme yolunu tercih
ederek mümkün olduğu kadar az ceza verme yoluna gitmişlerdir. Genel meselelerde
özellikle görgü kuralları üzerinde durmuş, bu yüzden yıl boyunca özellikle bir iki
sorun disiplin kuruluna havale edilmiştir. 812
Ankara Kız Lisesi öğrenci mahkemesi 1958-1959 ders yılında Haysiyet
Kolu’na bağlı olarak kurulmuştur. Yani öğrenci mahkemesinin öğrenci yargılamak
gibi bir fonksiyonu yoktur. Fransızca öğretmeni Saime Yörükoğlu kuruluşunda rol
oynamıştır. Bu mahkeme aslında Türkan Berkkam’ın belirttiği üzere, 1961-1962 ders
yılında oturmuştur. 813 Savcısı avukatı bulunmaktadır. Öğrenci Mahkemesi okulun
disiplin kuruluna öğrenci şikayet edebilirdi. Bazı okullar ise hafif cezalara hüküm
vermeyi öğrenciye, ağır cezaları ise öğretmene bırakmışlardır. Çoğu zaman da
öğretmen ve öğrenci birlikte karar vermiştir. Cezayı veren-seçen, ve uygulayan
öğrenci mahkemeleri yalnızca öğretmenden de oluşmuştur. Bazen de öğrenciler
cezayı önermiş, öğretmen ve müdür de uygulamıştır. Kimi zaman öğrenci kendisi de
karar verebilmiştir. Bazı kusurlar ile disiplinsiz davranışlar ortaya konmuş ve bir
çeşit “eğitim münakaşası” na konu edilmiştir. Hatta bazı okullarda duvar ilanları,
davetiyeler ile tartışılacak konular tanıtılmıştır. Bu uygulamada temizlik, güzel yazı,
okula uygun kıyafet konuları öğrenciler tarafından takip edilmiştir. Böylece iyi
eğilimler ortaya çıkmıştır. Bir tür mahkeme gibidir, sorunlar ortaya konmuş,
tartışılmıştır. 814
Ankara Kız Lisesi’nde geçici ya da okuldan atılmayı, uzaklaştırmayı
gerektirmeyen küçük vakalar hakkında karar vermek ve okul düzenine ve öğrenciliğe
Piaget, a.g.e., s. 49; Tanyer, a.g.e., s. 99.
Göksel Olcaytu ile Nurünnisa Usul ile 22.08.2016’da ve 07.10.2016’da Ankara Kız Lisesi
Mezunlar Derneği’nde yapılan görüşme; Türkan Berkkam İle 23.03.2019’da İstanbul Büyük Kulüp’te
yapılan görüşme.
814
Piaget, a.g.e., s. 129-130, 154.
812
813
268
aykırı olmayan hareketleri kontrol etmek üzere bir öğrenci mahkemesi kurulmuştur.
İkinci sınıftan itibaren birinci sınıflar dışındaki her sınıfta bir temsilci bulunmaktadır.
Bir öğretmen, müdür tarafından Haysiyet Divanına görevlendirilmiştir. Okul
kurallarına aykırı olmayan davranışları olanlar ve çalışkan öğrenciler arasından
seçilmişlerdir. Böylece yaşanan her hadisenin disiplin kuruluna yansıması
önlenmiştir. 1959-1962 mezunlarından Nurünnisa Hanım, Öğrenci Mahkemesi
uygulamasının Ankara Kız Lisesi’nde Sorbon mezunu Felsefe öğretmeni Saime
Yörükoğlu ile başladığını, öğrenci mahkemesinin verdiği cezanın genellikle bir
kitabı okumak olduğunu belirtmiştir. İşlenen suça uygun olarak okunması beklenen
kitabın karakterleri de işlenen suça uygun olmuştur. İstiklal marşını okunduğu bayrak
törenlerinde bir öğrenci güldüğünde, başka bir öğrenci tarafından öğrenci
mahkemesine verilmiştir. Öğrenci mahkemesine seçilen öğrenciler, lise kısmından
olduğu için, onun liseye başladığı 1959 yılı gibi başlamış olabilir. 815 1965 yılında
öğrenci mahkemesi uygulamasını artık görülmemiştir.
ODTÜ İnşaat Mühendisliği mezunu Tuğba Kiper, Ankara Kız Lisesi’ni 19611964 yılları arasında bitirmiştir. Görüşmemizde özellikle Ankara Kız Lisesi’ndeki
disiplinin meselesinin altını çizmiştir. “Ankara Kız Lisesi’ndeki disiplinden sonra
kendiniz de öz disiplinli oluyorsunuz. İş hayatımda çok disiplinli olduğumun farkında
değildim önceleri. Benim hakkımda acımasız, gaddar, tavizsiz olduğum söylenmiş.
Sonra, bir insana bu kadar katı davranmam gereksiz, diye düşündüm. Ve kendimi
eleştirdim, bir dönüşüm yaşadım. Yani bendeki katılık, Ankara Kız Lisesi’nden
kalmadır. Dönem arkadaşlarımda katı, kuralıcı, sert bir disiplin vardır hep.” Tuğba
Kiper’in öğrencilik yıllarında, sınıflarında uzun sarı saçlı, çok güzel bir kız öğrenci,
aynı zamanda Olgunlaşma Enstitüsü’nde mankenlik yapmaktadır. Bir gün okulun
kapısından saçı topuz yapılmış olarak girdiğini gören müdür muavini Nuriye Erimer,
bütün sınıfları dolaşıp onu bulmuş, kolundan tutup tuvalete götürmüş ve saçlarını
yıkatmıştır. Tuğba Hanım, Nuriye Erimer’in bu davranışını, “haddini aşmış bir
disiplin” olarak yorumlamıştır.
816
Tuğba Hanım, Ankara Kız Lisesi’nin katı
disiplininin kendisinin ve dönem arkadaşlarını uzun yıllar okuldan soğutmuş
Piaget, a.g.e., s. 154; Göksel Olcaytu ve Nurünnisa Usul ile 07.10 2016’da Ankara Kız Lisesi’nde
yapılan görüşme.
816
Tuğba Kiper ile 28.09.2018’de Armada, Ankara’da yapılan söyleşi.
815
269
olduğunu belirtmiş ve “müdür muavini sizi çağırmışsa, mutlaka bir şeyinizi
görmüştür”, diye eklemiştir. Tuğba Kiper, Kız Lisesi’ni 1964’te bitirdikten sonra
önce ODTÜ Kimya Mühendisliği’ne girmiş, ancak gösterdiği başarıdan dolayı
ODTÜ’nün İnşaat Mühendisliği’ne geçmiştir. Kız Lisesi’ndeki fizik-kimya
laboratuvarlarının aktif olarak kullanıldığını ve burada yapılan deneylerin ileriki
yıllarda kimya mühendisliğinin seçmesinde etkili olduğunu ifade etmiştir.
Türkiye’nin ilk kadın mühendislerindendir. İnşaat yüksek mühendisi olarak
karayollarında 42 yıl çalışmıştır. Erkek mesleği olarak bilinen mühendislikte, araziye
gitmiş, haberleşme imkanı çok iyi olmayan dağ tepeleri dolaşmıştır. Lise yıllarından
itibaren disiplinli yetişmiş, şartlarını zorlamıştır. Çok başarılı bir çalışma hayatı
olmuştur. Emeklidir ve sivil toplum kuruluşlarında çalışmaya devam etmektedir.
Özellikle karayolları yapımında çalışmıştır. Karayollarına yeni giren mühendislere
ders vermiş, sınav yapmıştır. Tuğba Hanım, Yollar Milli Komitesi üyesidir. 817
1957-1960 yılları mezunu Bihterin Çelik Hanım’ın bir arkadaşı edebiyat
öğretmeni hafta sonu erkek arkadaşı ile gezerken gördüğü için, ihtar ya da ceza
almıştır.
1965-1968 yılları mezunu Sevgi Uluğ Er’in bir arkadaşına evinde parti
verdiği için beş kişiye okuldan uzaklaştırma verilmiştir. Ayrıca Leyla Küçükertem
isimli bir arkadaşı, hatıra defterini vermek istemediği için uzaklaştırma almıştır. 818
Kız Lisesi’nin 1969-1972 yılları mezunlarından Nesrin Gençaydın, bir şubat
tatilinde okul dışında TRT’nin düzenlediği bir genel kültür yarışmasına katılmıştır.
Duyulunca, nerede ise okuldan 15 günlük uzaklaştırma alıyormuş. Milli Savunma
dersi öğretmeni asker Cihat Çiftçili tarafından Nilüfer Gün ikna edilerek
uzaklaştırılmaktan kurtarılmış. Cihat Bey, Askeriye’nin Foto Film Merkezi’nin
desteklediği bir yılsonu faaliyetine destek olacağını belirtmiştir. Eğer Nesrin
Gençaydın okuldan uzaklaştırılırsa bu programı yapmam, Nesrin aklı başında bir
öğrenci, diye ikna etmiş, program yapılmış, askerler de izlemeye gelmiştir. 819
Tuğba Kiper ile 29.09.2018’de Armada’da yapılan görüşme, Ankara.
Sevgi Uluğ Er ile 30.09.2018’de Binicilik Kulübü’nde yapılan görüşme, Ankara.
819
Nesrin Gençaydın ile 05.06.2018’de telefonda yapılan görüşme.
817
818
270
3.8. Ankara Kız Lisesi Mezunları Derneği
Mezun dernekleri, okul ile mezun olan öğrenci arasındaki bağı sürdürmek
için kurulmuştur. Bu şekilde bir “okul kültürü” oluşturulmuştur. Okul ile bağ
kurmanın ve mezunlar arasında dayanışmanın sağlanmasında etkili bir kurumdur.820
Ankara Kız Lisesi Mezunları Derneği, Ankara Kız Liselilerin ruhunu yaşatmak üzere
mezun dokuz Ankara Kız Liselinin girişimi ile 1990 yılında kurulmuştur. Bu
derneğin 1942 yılında kurulmuş olan Ankara Kız Lisesi’ni Bitirenler Kurumu ile bir
ilgisi yoktur. Bu kurum hakkında 1942-1951 yılları arasındaki çalışmalarından başka
bir şey günümüze kadra gelmemiştir. Hatta Ankara Kız Lisesi’ni Bitirenler Cemiyeti
ile Yenişehir Lisesi’ni Bitirenler Kurumu (Türk Eğitim Derneği) arasında 1951’de
bir voleybol karşılaşması bile yapılmıştı. 821 Ankara Kız Lisesi Mezunları Derneği
1990’da 9 mezunun girişimi ile kurulmuştur. Prof. Dr. Birsen Gökçe, Prof. Dr. lbilge
Saldamlı, Prof. Dr. Hacer Ünlü, Prof. Dr. Fahrünnisa Pamuk, Prof. Dr. Engin Kendi,
Prof. Dr. Aysel Aziz, Doç. Dr. Tülin Kutsal, A. Gülin Günal, Mücella Merdol
derneğin kurucu üyeleridir. Dernek Hacettepe Üniversitesi’nde Öğrenci İşleri Daire
Başkanlığı yapmış olan Mücella Merdol’un ofisinde kurulmuştur.
Mezunlar Derneği olarak öncelikle müdire Nilüfer Hanım döneminden
kalanları toparlamışlardır. Okul bahçesindeki ağaçları bile tespit etmiş ve
numaralandırmışlar, ancak bahçeyi dahil etmemişlerdir. Derneğe katkı olsun, diye
eski gazeteleri getirip SEKA’ya satmışlardır. 822 Derneğe bir yer satın almak
istemişler, ancak mümkün olmamıştır. Ankara Lisesi müdürlerinden Mustafa
Bütüner tarafından kendilerine okulda bir oda tahsis edilmiştir.823 Derneğin 1991’de
hazırlanan tüzüğünde “kuruluş amacı; üyelerinin ortak sosyal, kültürel ve mesleki
faaliyetlerinin organize etmek, mezun olunan kuruma, maddi ve manevi destekte
bulunmak ve mezunlar arasında dayanışma sağlamaktır”, olarak belirtilmiştir.
Derneğin 15 Aralık 1991’de Atakule Nikah Salonu’nda yapılan ilk genel kurulunda
ilk yönetim, denetim ve onur kurulları ile çevre, kültürel ve sosyal konularda görev
yapacak üç komisyon belirlenmiştir. Mezunlar Derneği’nin kuruluştan itibaren
Köse, a.g.m., s. 91; Tınal, a.g.e., s. 81.
Bkz. II. Bölüm-Ankara Kız Lisesi’ni Bitirenler Kurumu.
822
“Ankara …Ankara Müşerref Hekimoğlu’ndan şiirsel kolaj”, Cumhuriyet, 22 Nisan 1994.
823
Gönül Sezen ile 26.01.2017’de Yukarı Ayrancı’daki evinde yapılan görüşme, Ankara.
Aysel Ercan ile 09.03.2018’de Ramada Otel’de yapılan görüşme, Ankara.
820
821
271
başkanlığını yapanlar: Prof. Dr. Birsen Gökçe (1991-1996), Prof. Dr. Müberra
Babaoğul (1996-1998), Özden Uraz Çavdar (1998-1999), Hediye Boran (19992000), Sumru Akgür (2000-2002), Necla Ülkü Kuglin (2002-2008), Ümit Eser Çakır
(2008-2012, iki dönem), Prof. Dr. Füsun Acartürk (2014-2018), Canan Yaşar(2018….).
Mezunlar Derneği, Nilüfer Hanım’ın çalışan ve emekli öğretömenleri için
mayıs ayınıda yaptığı beş çaylarını “Tava Günü” adı altında bu kez emekli
öğretmenlerine mezunlarını da dahil ederek devam ettirmiştir. Gelenekselleşmiştir ve
düzenli olarak yapılmaktadır. Bursa Kız Lisesi’nde de müdire Melahat Çakır
döneminde okulun eski mezunlarını bir araya getirmek üzere “Mantı Günü”, her yıl
mayıs ayının son cumartesi günü organize edilmiştir. 824 Dernek şu anda Ankara
(Anadolu) Lisesi olarak devam eden okulun öğrencilerine burs da vermekte ve bunun
için çeşitli etkinlikler düzenlemektedir. Ayrıca Ankara Kız Liseliler aralarındaki
dayanışmayı yurt çapına yaymak için İzmir ve İstanbul’da da şubeler açmıştır.
Hazırladıkları etkinliklere yalnızca o şehirdeki mezunlar değil, diğer şehirlerden de
katılım olmaktadır. İstanbul’daki şubesinin kuruluşunda 1956-1959 mezunu Jale
Akkılıç ve 1950-1953 mezunu Danıştay eski başkanlarından Firuzan İkincioğulları
yer almıştır. 825
Ankara Gazi Lisesi mezunları da Gazi Lisesi ruhunu ve aralarındaki
dayanışmayı canlandırmak üzere 1968 yılında Gazi Lisesi Mezunları Cemiyeti’ni
kurmuş ve geleneksel olarak “Pide Şenliği” düzenlenmiştir. Gazi Liseli öğrencilerin
okulun yakınlarındaki bir fırından teneffüs aralarında gidip aldıkları yedikleri sıcak
pideler, bir araya geldikleri bu gün için esin kaynağı olmuştur. 826 İzmir Erkek Lisesi
mezunları ise ilk olarak 1928’de İzmir Lisesi’nde Yetişenler Cemiyeti’ni
kurmuşlardır. Cemiyet 1981’de kapanmasının ardından 1984’te İzmir Atatürk
Lisesi’nden Yetişenler Cemiyeti adı altında öğrencilik yıllarının samimi ve yakınlığı
devam ettirmek adına tekrar kurulmuş, pilav günü düzenleyerek bir araya
gelmişlerdir. Mezunlar pilav gününü hala devam ettirmektedirler. 827
Bursa’nın Köklü Eğitim …., s. 69, 127.
Ankara Kız Lisesi, Bir Okulun 80 Yılı, s. 29, 48.
826
Sarıoğlu, a.g.e., s. 120-121.
827
Tınal, a.g.e., s.105-108.
824
825
272
17 Nisan 1994’te Ankara Kız Lisesi Mezunlar Derneği Vakıfbank salonunda
bir toplantı düzenlemiştir. Dernek üyelerinin yanı sıra başka kuruluşlardan da çalışan
kadınlar da katılmıştır. Siyasal alanda yaşanan sorunları aşmak için kadınlar arasında
tartışma ortamı oluşturmak amaçlanmıştır. Açılış konuşmasını dernek başkanı Birsen
Gökçe yapmış, İnönü Vakfı Başkanı Özden İnönü de katılmıştır. Okunan şiirsel
kolajları Devlet Tiyatroları sanatçılarından Meral Üner, Tomris Çetinalp ve Meral
Ülkü seslendirmiş, coşku ile izlenmiştir. Atatürk’ün “Gençliğe Seslenişi”
söylenmiştir. 828
Mezunlar Derneği, 2001’de okulun kuruluşunun 78.yılında, mezuniyetlerinin
üzerinden 50 yıl geçenler için bir plaket töreni düzenlemiştir. Aynı zamanda
derneğin kuruluşunun 10.yılı olduğu için “Anılarla 78.Yıl” etkinliği Ankara
Konukevi’nde düzenlenmiş, yüzü aşkın elli yıl üstü mezun katılmıştır. Plaket verilen
katılımcılar arasında 1946 mezunu Özden İnönü Toker ve 1933 yılı mezunu Sıdıka
Kınacı da yer almıştır. 829
Ankara Kız Lisesi Mezunları Derneği Mayıs 2003’te Atatürk Erkek Lisesi
mezunları ile birlikte Dış Ticaret Müşteşarlığı Lokali’nde düzenlediği bir buluşma ile
eski mezunlar bir araya gelmiştir. Katılanlar arasında Kız Lisesi mezunlarından
Adalet Ağaoğlu ve Jülide Gülizar da yer almıştır. Cumhuriyet’in ve onunla yaşıt olan
Ankara Kız Lisesi’nin 2004’te kuruluşunun 81. yılında dernek yönetimi tarafından
1951-1977 yılları arasında müdürlük yapan “Nilüfer Gün Konferans Salonu” adını
verdikleri 100 kişilik bir konferans salonu yaptırmışlardır. Konferans salonu olarak
ayrılan yer, kullanılmayan bir kimya laboratuvarıdır. Okula yük olmadan Mezunlar
Derneği’nin katkısı ile açılmıştır. Pencereleri ve taban zemini orjinaline sadık
kalınarak tamir edilmiştir. Kapanan Toplumcu Demokratik Parti’nin koltukları satın
alınarak getirilmiştir. Koltukların ücretini ödemek için satın alanların isimleri tek tek
koltuklara çakılmıştır. 830
Necla Ülkü Kuglin de üç dönem Mezunlar Derneği’ne başkanlık yapmıştır.
Ankar Kız Lisesi’nden olarak mesleğinde öne çıkmış mezunları, öğrencilerin meslek
“Şiirsel Kolaj”, Cumhuriyet, 22 Nisan 1994.
Ankara Kız Lisesi, Bir Okulun 80 Yılı, s. 95.
830
Ankara Kız Lisesi, Bir Okulun 80 Yılı, s. 59, 97; Necla Ülkü Kuglin ile 25.11.2017’de
Kalıpçızade Konağı’nda yapılan görüşme.
828
829
273
seçiminde etkili olması için okula getirmişlerdir. Cinsellik, ergenlik, eğitim
konularında, alanında uzman olanları da davet etmişlerdir. Ayrıca burs vermeye
başlamışlardır. Necla Hanım’ın ardından başkan olan Ümit Eser Çakır döneminde,
Mezunlar Derneği okulun içine girmiştir. O güne kadar parasal sorunlardan dolayı
farklı yerlerde toplanmak zorunda kalmışlardır. Aslında okulda derneğin olmaması
gerekmektedir. 2008 yılında çıkan yeni dernek yasasına göre aslında isim ve yer
olarak okulda bulunmamaları gerekmektedir. Okul müdürü, sizin burada olmanız
derslerden daha önemli diyerek, derneğe okulda bir yer vermiştir. İnterneti aktif
olarak kullanıp mezunları bir araya getiren bir facebook sayfası açmışlar, bir e-posta
grubu oluşturmuşlardır. 831
Mezunlar Derneği’nin girişimi ile Ümit Bey’in başkanlığı döneminde Ankara
Kız Lisesi’nin 89.yılında 18 Kasım 2012’de, günümüzde Ankara (Anadolu) Lisesi
olarak hizmet eden okulda “Ankara Lisesi Müzesi” nin açılışı yapılmıştır. Açılışına
Sosyal Hizmetler Eğitim ve Yardım Vakfı destek olmuştur. Töreninde okulun
mezunlarından Özden İnönü Toker de yer almıştır. Olgunlaşma Enstitüsü Türk
kadınının kıyafetleri ile Atatürk kıyafetlerinden oluşan bir defile de hazırlamıştır.
Müzede Atatürk’ün ziyareti sırasında imzaladığı karneler, çekilen fotoğraflar,
öğrencilerin okuduğu ders kitapları, okula hediye edilen piyano ile eski eğitim
malzemeleri sergilenmektedir. 832
Ankara Kız Lisesi’ne Kimya öğretmeni olarak atanan Nilüfer Gün, İzmir Kız
Lisesi mezunudur. Bu görevde 26 yıl kesintisiz olarak çalışmıştır. Okulun 1951-1977
döneminde kendisi ile özdeşleşmiş disiplinin altında, kanımızca bitirdiği ortaöğretim
kurumunun da etkisi bulunmaktadır. Kendisini Ankara Kız Lisesi’ne adamış altruist
bir kişidir. Kendi yaşamından ziyade, okulun işleyişini ön planda tutmuştur. Tutumu,
dış görünüşü, otoritesi ve disiplini, kendi dönemi için kız lisesi hakkında “manastır
gibi” tanımlaması yapılmasına yol açmıştır. Aynı benzetme Bursa Kız Lisesi müdürü
Melahat Çakır için de söz konusu olmuştur. Birlikte çalıştığı idareci ve kendisi kadar
özverili ve deneyimli öğretmen kadrosu ile Ankara Kız Lisesi’nin başarısını
sürdürmesinde katsısı büyüktür.
Ümit Eser Çakır ile Ankara’da Ramada Otel’de 23.1.2019’da yapılan görüşme.
“Onarılan Ankara Lisesi Müzesi törenle açıldı”, https://www.haberler.com/onarilan-ankara-lisesimuzesi-torenle-acildi-4010980-haberi/, Erişim Tarihi: 21.02.2019.
831
832
274
Ankara Kız Lisesi’nin 1951-1977 döneminde alanında “ilk” olan kadınlar, o
güne kadar erkeklerin icra ettiği meslek dallarında artık çağdaş Türk kadınının da
yerini aldığını göstermektedir. Cumhuriyet modernleşmesinde eğitim alanında
verilen fırsat eşitliğinin sosyal ve ekonomik hayattaki yansımasıdır. Mezunları
arasındaki alanının ilkleri olan kadınlar, Cumhuriyet’in ideallerini yerine getiren
Türk kadınları olmuşlardır.
Bu dönemde öğrenci kulüplerinin işleyişinde uygulanan kendi kendine idare
sistemi, öğrencilerin toplumsallaşmasında, demokrasiyi yaşayarak öğrenmesinde,
yeteneklerinin farkına varmasında rol oynamıştır. Mezunların okula duyduğu aidiyet
duygusu, mezunları bir dernek çatısı altında biraraya getirmiştir.
275
SONUÇ
Devletler, toplumun ortak kültürünün bireylere aktarılması ve ideolojilerinin
bireyler tarafından benimsenmesi için eğitimi bir araç olarak kullanmışlardır.
Böylece ortak duygu ve düşünceye sahip, geleceği birlikte kucaklayabilen bireyler
yetiştirmeyi hedeflemişlerdir. Bu durum, devleti eğitimi kontrol altına almaya
yönlendirmiştir. Ortak değerlerin benimsetilmesi ile duygu ve düşünceler bir potada
eritilmeye çalışılmıştır.
Osmanlı
İmparatorluğu’nda
modernleşme çabaları, savaşlarda alınan
yenilgilerin önüne geçmek üzere öncelikle askeri okulların düzenlenmesi amacıyla
eğitim alanında başlamıştır. Diğer alanlardaki modernleşme başarısının sivil eğitim
kurumlarındaki modernleşmeye bağlı olduğu gerçeği ise Tanzimat Dönemi’nde
anlaşılmıştır. Kadın eğitimi bu aşamada Müslüman tebada önem kazanmaya
başlamıştır. Öncelikle toplumun önde gelen aileleri, kızlarına ya evde özel eğitim
aldırmış ya da yabancı okullara göndererek kız eğitiminde orta ve yükseköğretimin
yolunu açmıştır. Sıbyan mekteplerinin üzerinde kız ve erkek çocukların bir arada
eğitim görmeleri henüz düşünülemeyeceğinden, kızlara yönelik kız rüşdiyeleri
1859’da açılmış ve kız eğitimi devlet kontrolüne alınmıştır. Kız rüşdiyelerinde görev
yapacak kadın öğretmenleri yetiştirmek üzere açılan Darülmuallimatlar’da yetişen
kadın öğretmenler, Müslüman ailelerin kız çocuklarını ortaöğretim kurumlarına
göndermesini ve taşrada kız eğitiminin yaygınlaşmasını kolaylaştırmıştır.
Kız eğitimi II. Abdülhamid Dönemi’nde yaygınlaşmıştır. Meşrutiyet Dönemi
aydınları da kızların alacağı eğitimin ailenin ve toplumun ilerlemesindeki katkısı
üzerinde sıklıkla durmuşlardır. Kızlar için rüşdiye üzerinde eğitim kurumu olan İnas
İdadisi 1911’de, İnas Sultanileri ise 1913’te iki devreli olarak açılmış, ancak İnas
İdadilerinin ömrü kısa olmuştur. Meşrutiyet Dönemi’nde açılan kız sultanileri
İstanbul ile sınırlı kalmışken, Milli Mücadele’nin sonuna doğru İzmir’de Kız
Sultanisi açılabilmiştir. Kızlara yönelik ortaöğretim seviyesinde eğitim kurumlarının
taşrada yaygınlaşması ancak Cumhuriyet Dönemi’nde görülmektedir. Başkent
Ankara’da bir kız lisesinin açılmasının Cumhuriyet’in ilanından on sekiz gün
öncesine denk gelmesi, okula Cumhuriyet ile yaşıt olmak gibi bir özellik katmıştır.
Diğer taraftan da Cumhuriyet’i kuran kadronun kadın eğitimine verdiği önem, kadın
276
eğitiminin ülkenin kalkınmasına verilecek desteğin bir parçası olduğunun anlaşılmış
olması bakımından anlamlıdır.
Türk kadınının Milli Mücadele’de gösterdiği duyarlılığın Cumhuriyet
Dönemi’nde siyasal ve toplumsal alanda da devam ettirilebilmesi için Atatürk başta
olmak
üzere
Cumhuriyet’in
kurucuları
kadın
eğitiminin
desteklenmesini
savunmuştur. Kadınların erkekler ile aynı eğitim sürecinden geçmeleri için laik,
demokratik düzenlemeler yapılmıştır. Şüphesiz kadın eğitiminin yaygınlaştırılması
ve sosyal hayata kazandırılmasına yönelik çabalar Meşrutiyet Dönemi’nden itibaren
gündemdeydi. Türk kadını, bağımsızlığın kazanılması için erkeğiyle omuz omuza
cephede ve cephe gerisinde verdiği mücadele, Cumhuriyet kadını imajı ile devam
etmiştir. Türk kadının Milli Mücadele’ye verdiği katkı, toplumsal dönüşümün kadın
emeği ile ne kadar yakından ilişkili olduğunun da bir göstergesi niteliğindedir. Bu
durum katkı Türk kadınını Cumhuriyet Dönemi’nde ülkedeki siyasal, ekonomik ve
bilimsel hayatın önemli bir paydaşı haline getirmiştir.
Cumhuriyet Dönemi’nde Tevhid-i Tedrisat Yasası’nın kabulü ile ülkedeki
tüm eğitim kurumları tek merkeze bağlanarak eğitimde bütünlük sağlanmaya
çalışılmıştır. Ülkenin ihtiyaçları değerlendirilerek oluşturulan ulusal eğitim programı,
toplumdaki kadın erkek bütün bireylerin yeteneklerinin geliştirilerek nitelikli insan
gücü ihtiyacının karşılanması öngörmüştür. Toplumsal kalkınmanın ve gelişimin tüm
bireyler tarafından desteklenmesini sağlamak ve kadınlar için fırsat eşitliği yaratmak
amacıyla karma eğitim kabul edilmiştir. Ülke kalkınması ve devletin devamlılığı
açısından genç nesiller, emeklerine değer verilen toplumsal bir güç olmuştur.
Ortaöğretim kurumlarında kız ve erkek öğrenciler ilgi ve kabiliyetleri doğrultusunda
hem hayata hem de yükseköğretime hazırlanmıştır.
Cumhuriyet ile yaşıt olan Ankara Kız Lisesi, 11 Ekim 1923’te gündüzlü
olarak 74 kız öğrenci ile eğitim-öğretime başlamış, dönemin şartları gereği kendi
binası inşa edilene kadar geçici binalarda hizmet vermiştir. Başlangıçta ilkokul da
dahil olmak üzere tam devreli bir ortaöğretim kurumu olarak açılmışken, 1925-1926
eğitim-öğretim yılından itibaren ilkokul kısmı kapatılmış, ortaokul ve liseden ibaret
olan bir ortaöğretim kurumu olarak hizmet vermeye devam etmiştir. Ankara Kız
Lisesi, birinci devrenin ilk mezunlarını 1926-1927 ders yılında 20 kız öğrenci ile
277
vermiştir. İkinci devre ilk mezunlarını ise 1927-1928 ders yılında vermiş ve 6 kız
öğrenci mezun olmuştur.
Öğrenci sayısındaki artışa bağlı olarak Ankara Kız Lisesi adına inşa edilecek
binanın çizimi için Alman mimar Ernst Arnold Egli görevlendirilmiştir. Egli, binanın
kız eğitimine uygun olduğu kadar modern, işlevsel ve arazi ile uyumlu olmasına özen
göstermiştir. Egli’nin tasarımıyla Ankara Kız Lisesi binasının yapımına 1929-1930
ders yılında başlanmış, 1933-1934 ders yılında iki devreli olarak tam kadro ile
hizmet vermeye hazır hale getirilmiştir.
İlerleyen yıllarda Ankara Kız Lisesi’ne artan ilgi nedeniyle sınıf sıkıntısı
yaşanmış, Başkent’teki tek kız lisesi olması itibarıyla 1951-1952 ders yılında
ortaokul kısmı kapatılmak zorunda kalmıştır. Ancak 1956-1962 yılları arasında iki
sınıflı olarak son kez, altı yıllığına tekrar açılmıştır.
Tezimizde Ankara Kız Lisesi ismiyle açılan ve günümüzde Ankara (Anadolu)
Lisesi ismiyle devam eden eğitim kurumunun safahatının Kız Lisesi olan kısmı
araştırılmış, bu süreye ilk erkek öğrencilerin alınması ve mezuniyeti de dahil
edilmiştir. Ankara Kız Lisesi, Cumhuriyet Dönemi’nde Anadolu’da açılan ilk kız
lisesi olmuş, öğretmen kadrosuyla, idaresiyle ve verdiği mezunlarla döneminin sayılı
eğitim kurumları arasına girmiştir. Egli’nin çizimini yaptığı binaya geçtiği dönemde
müdürlük yapan ve daha sonra milletvekili olan Tezer Taşkıran ile Dil Tarih ve
Coğrafya Fakültesi’nin bir dönem Dekanlığını yapan Suut Kemal Yetkin de Ankara
Kız Lisesi’nde müdürlük yapan isimler arasında yer almışlardır. Ankara Kız Lisesi’ni
kuruluşundan itibaren araştırmaya dahil edilen 54 yıllık hizmet hayatının son 26
yılında (1951-1977) kesintisiz yöneten ve ismi neredeyse Okul ile özdeşleşen Nilüfer
Gün,
Lise’nin son müdürü olmuştur. Sözlü tarih çalışmamıza katılan birçok
mezunun ifadesiyle, müdür Nilüfer Gün’ün aynı okulda bu kadar uzun süre görev
yapmasında, birlikte çalıştığı ekibi ve nitelikli öğretmen kadrosu etkili olmuştur.
Benzer bir durum Bursa Kız Lisesi için de söylenmiştir. Lise’nin uzun yıllar
müdürlüğünü yapan Melahat Çakır’ın da görevini büyük bir özveri ile yaptığı ve
ekibi ve diğer personelinin de takdir ettiği bir idareci olarak tarihe geçmiştir.
278
Tecrübeli yönetim kadrosu ve nitelikli öğretmenlerin varlığı, Ankara Kız
Lisesi’ni yalnızca Başkent’te değil, Türkiye’deki ortaöğretim kurumları arasında ön
plana çıkarmıştır. Afet İnan, Faruk Nafiz Çamlıbel, Refet Angın, Nahit Fıratlı,
Nüzhet Berkin, Tezer Taşkıran, Mükerrem Kamil Su gibi tanınmış isimler de
Okul’un öğretmen kadrosunda yer almışlardır. Cumhuriyetin ilk yıllarında açılmış
ortaöğretim kurumlarında adet olduğu üzere yazılmış olan ve Okula aidiyet
duygusunun bir ifadesi olan Ankara Kız Lisesi Marşı’nın sözleri, edebiyat
öğretmenlerinden ünlü şair Faruk Nafiz Çamlıbel’e aittir.
Ankara Kız Lisesi’nin kuruluş coşkusunu içinde taşıyan Cumhuriyet’in ilk
kuşak öğretmen ve öğrencilerinin varlığı ve bu coşkunun uzun yıllar devam etmesi,
mezunlarından bir kısmının Türkiye’nin alanında ilkleri olan kadınları olmasında
etkili olmuştur. Bunlardan birçoğu akademisyen, eğitimci, yazar, idareci, hukukçu,
doktor olarak Türkiye’nin tanınmış simaları arasında yerlerini almışlardır.
Türkiye’nin ilk kadın fotogrametri uzmanı, ilk kadın teknik yönetmeni, ilk kadın
büyükelçisi, ilk kadın subayı Ankara Kız Lisesi mezunudur. Mezunlar arasında
alanının ilki olan kadınlar, bir taraftan hemcinslerine örnek olurken, diğer taraftan
toplumsal gelişimimize katkıda bulunmuş, mesleklerinde önemli pozisyonlara
gelmişlerdir. Kendilerine verilen fırsat eşitliği ve donanımlı öğretmen kadrosu
sayesinde erkeklerin yapabildiği meslek kollarının pek çoğunda alanlarının ilkleri
olma ayrıcalığını yaşamışlardır. Dönemin Cumhurbaşkanlarından İsmet İnönü’nün
kızı Özden (İnönü) Toker, Milli Eğitim Bakanlarımızdan Hasan Ali Yücel’in kızı
Canan (Yücel) Eronat, Ankara Kız Lisesi’nde okumuş olmaları, Lise’nin olumlu
prestijinin de bir ifadesi niteliğindedir.
Okulun öğrencileri genellikle bürokrat, sosyal statüsü yüksek, şehirli
ailelerden gelmektedir. Mezunlarının birçoğu alanlarında uzmanlaşırken, bunlardan
bir kısmı Türkiye’nin ilkleri olarak anılmışlardır. Buna karşılık Ankara Kız Lisesi
mezunları siyaset kurumuna kayda değer bir ilgi göstermedikleri görülmektedir.
Bunda şüphesiz siyasetin yoğun ve sürekli gündeminin kadınların ev yaşamında
üstlendikleri ağır sorumlulukla çok bağdaşmamasının rolü olduğu söylenebilir.
Siyasete doğrudan katılmak yerine bazı mezunların çeşitli sivil toplum kuruluşlarının
yönetiminde aktif rol üstlendiği görülmüştür.
279
Ankara Kız Lisesi, açıldığı günden itibaren Atatürk’ün ilgisi ve sevgisinin
olduğu bir eğitim kurumu olmuştur. I. Devre ve II. Devre bir arada ile hizmet
vermeye başladığı Egli’nin binasında 1933 ve 1934 yıllarında Atatürk tarafından üç
kez ziyaret edilmiştir. Bu ziyaretlerinde bakalorya sınavlarını takip etmiş,
öğrencilerin hazırladığı müsamereyi izlemiş ve kadınlara milletvekili seçme ve
seçilme hakkı verilmesinin arefesinde kız lisesindeki öğrencilerin konuya ilgi ve
beklentisini anlamaya çalışmıştır. Atatürk’ün Ankara Kız Lisesi’ne yaptığı ziyaretler,
O’nun Türk devriminin kaynağı olan kadının yetişmesine duyduğu heyecanın ve
özenin bir göstergesidir.
Ankara Kız Lisesi sosyal ve kültürel faaliyetler yönünden de oldukça faal bir
okul olmuştur. Dönem sonlarında hazırlanan müsamerelerde halk oyunları, koro, şiir
okuma, piyes gibi etkinliklerle öğrenciler yeteneklerini ortaya koyma fırsatını
bulmuştur. Okul takımlarında oynayan bazı mezunları, Kız Lisesi’ni bitirdikten sonra
da Ankara’daki yerel ya da milli takımda oynayarak başarılarını devam ettirmiştir.
Aycan (Onur) Önel, Tomris Göksan, Macide Erdener bu isimler arasında yer
almaktadır.
Okulun düzenlediği sosyal ve kültürel etkinlikler öncelikle kız öğrencilerin
yeteneklerini ortaya çıkarırken, özgüven duygusu da yaratmıştır. Mezun olup hayata
atıldıklarında da girişimci, sanata ve çevreye karşı duyarlı olmuş, birçok derneğin
kurulmasına öncülük etmiş, topluma karşı sorumluluklarını devam ettirmişlerdir.
Cumhuriyet kadını olarak çağdaş uygarlığa ulaşma yolunda kendi paylarına düşeni
yerine getirmeye çalışmışlardır.
1951-1977 yıllarını kapsayan dönemde öğrencilerin kendi kendine idare
yöntemi ile aktif olarak rol aldıkları Öğrenci Birliği Başkanlığı, Haysiyet Kolu ve
Genç Yolcular Kulübü gibi kendi kendine idare sitemi ile organize olunan faaliyetler
görülmüştür. Öğrenciler, sandık kurarak oy kullanmayı, seçilmeyi, propagandayı
öğrenci birliği başkanlığı seçimleri sırasında deneyimlemiştir. Ankara Kız Lisesi
öğrencileri seçim atmosferini, demokrasiyi, etkin iletişimi, topluma hizmet etmeyi,
topluma karşı sorumluluk duymayı, dayanışmayı ve güven duygusunu okulda
öğrenmiş ve mezun olunca devam ettirmiştir. Özellikle bütün öğrenci kollarının bağlı
bulunduğu Öğrenci Birliği ve onun başkanını belirlemek için yapılan seçimlere
280
gösterilen duyarlılık ve katılım ile okulda yaşattıkları demokrasiyi, mezun olduktan
sonra da çeşitli sivil toplum kuruluşlarında sürdürmüşlerdir. Öğrenci toplulukları
arasında bulunan Genç Yolcular Kulübü, üyelerinin özellikle karar alma süreçlerinde
kullandıkları öz yönetim (self government) uygulamaları ile dikkat çekmiş,
öğrencilere çeşitli katılım modelleri tanıma fırsatı sunmuştur.
Bu tür öğrenci faaliyetleri dönemin diğer kız ve erkek liselerinde de
mevcuttur. Bursa Kız Lisesi’nin öğrenci başkanlığı tarafından Bursa Erkek Lisesi ile
yapılacak faaliyetler organize edilmiştir. Kız ve erkek okulları arasında bilgi, görgü
alışverişleri yapılabilmiştir. Erenköy Kız Lisesi’nde de tüm öğrencilerin katılımı ile
yapılan öğrenci başkanlığı seçimlerinde tam bir öğrenci idaresi oluşturulmuştur.
Öğrenciler demokrasiyi yaparak, yaşayarak öğrenme fırsatı yakalamışlardır. Anılan
tüm bu faaliyetler, Cumhuriyet’in çağdaş, bir toplum ve insan yaratma çabasının bir
göstergesidir.
Ankara Kız Lisesi, öğrencilerin bahçe kapısından okula girişlerine, derslerin
işlenişi, öğrenci ve öğretmenlerin ders içi ve dışındaki tutumlarına kadar uygulanan
disiplini ile yıllarca anılmıştır. Ankara Kız Lisesi’nde uygulanan disiplin, Ankaralı
velilerin okulu tercih etmelerinde okulun yıllar içerisinde gösterdiği başarı kadar ön
planda tutulmuştur. Okulda uygulanan disiplin, karma dönemde de devam etmiştir.
Okulun mezunlarının başarısında disiplin, nitelikli ve alanında uzman
öğretmenlerin rolü büyüktür. Öğrencilerin geleceklerinin şekillenmesinde etkili
olmuşlardır. Öğretmenler, ders içi faaliyetlerin yanı sıra görgü kuralları, saygı ve
incelik isteyen davranışların üzerinde de durmuş, belirli bir düzen dahilinde okul
idaresine destek olmuşlardır.
Ankara Kız Lisesi mezunları, Türk Kadını’nın Milli Mücadele’ye verdiği
desteği, Cumhuriyet Dönemi’nde mesleklerinin zirvesine yükselmedeki disiplinle
devam
ettirmişlerdir.
Okuldan
aldıkları
disiplinle
toplumsal
kalkınmanın
gerçekleştirilmesindeki rollerini yerine getirmişlerdir. Cumhuriyet’le yaşıt bir okulun
mezunları olarak Cumhuriyet’in kuruluş coşkusunu hayatları boyunca canlı
tutmuşlardır.
281
KAYNAKÇA
I. Arşiv Belgeleri
TC Başbakanlık Cumhuriyet Arşivi
BCA
BCA
BCA
BCA
BCA
BCA
BCA
BCA
BCA
BCA
BCA
BCA
30.18.1.1
30.18.11 / 15-59-1
030.18.01.02.015.59.1
0.30.10 .. /193.321.3
30.18.1.2/ 2.18..22 Ek. 242-35
30..18.1.2 / 112.66..14. / Ek No: 76-462 / K. No: 3/4827
30..18.1.2 / 140.76..14. / Ek No: / K. No: 4/5735
30.0.18.01.02/ 42.8.9
30.10.0.0./ 142.17.5
030.01.0.0, Yer No: 87.547.14
490.1.0.0 / 313 / 1279 / 1
030.01.0.0/ 87.547.14
Ankara Kız Lisesi Arşivi
Öğrenci Dosyaları
“II. Devre Öğrenci Kişisel Dosyaları” (1927-1966)
“I. Devre Öğrenci Kişisel Dosyaları” (1933,1936, 1949, 1952)
Sınıf Geçme Defterleri
(1339-1340/1923-1924), (1927-1928), (1929-1930), (1933-1934), (1935-1936),
(1937-1938)
Ders Yılı
Diploma Defterleri
(1950-1951), (1958-1959), (1961-1962) Ders Yılı
Lise Bitirme ve Olgunluk Defterleri
(1935-1936), (1936-1937), (1937-1938) (1943-1944)
Ankara Kız Lisesi Sicil Fişi Defteri
Ankara Kız Lisesi Öğretmenlerine Ait Sicil Fişi Defteri
282
Ankara Kız Lisesi’nden Ayrılmış Hocaların Sicil Fişleri
Ankara Kız Lisesi 1934-1935 Yıllığı, Ankara, 1935.
Ankara Kız Lisesi 1954-1955 Yıllığı, Ankara, 1955.
Ankara Kız Lisesi 1970-1971 Yıllığı, Ankara, 1971.
Ankara Kız Lisesi 1973-1974 Yıllığı, Ankara, 1973.
Ankara Kız Lisesi, 1974-1975 Yıllığı, Ankara, 1974.
Ankara Kız Lisesi 1975-1976 Yıllığı, Ankara, 1976.
Kız Liselilerin Sesi, Özel Sayı, Ankara, 1977.
Ankara Kız Lisesi Mezunları Derneği Arşivi
Ankara Kız Lisesi, Bir Okulun 80 Yılı
II. Resmi Yayınlar
Birinci Maarif Şurası (17-29 Temmuz 1939), Çalışma Programı, Konuşmalar,
Layihalar, TC Maarif Bakanlığı, Türk Devrim Tarihi Enstitüsü, 1946.
İkinci Maarif Şûrası (15 – 21 Şubat 1943), Çalışma Programı,
Raporlar,
Konuşmalar ( Tıpkı Basım), M.E.B., İstanbul, 1991.
1926 Devlet İstatistikleri
1927 Okul Bilgisi
1927 Yılına Ait Memur, Muallim ve Öğrenci Mevcudunu Gösteren Cetveller
1929-1930 Ders Senesi Muallim Yıllığı, İstanbul Devlet Matbaası, 1929.
İftihar Kitabı, 1941-1942, Maarif Vekaleti, İstanbul, 1942.
İstanbul Atatürk Kız Lisesi (Deneme Okulu)/ Program Taslağı, Maarif Basımevi,
İstanbul, 1957.
283
Lise Programları
1934 Lise Programı, Türkiye Cumhuriyeti Maarif Vekaleti, Devlet Matbaası,
İstanbul, 1934.
1938 Lise Programı, Türkiye Cumhuriyeti Kültür Bakanlığı, Devlet Basımevi,
İstanbul, 1938.
1956 Lise Müfredat Programı, Maarif Basımevi, Ankara, 1956.
Maarif İstatistikleri
Millî Eğitim İstatistikleri Orta Öğretim 1932-1944, Genel Mukayaseler ve
Tahliller, Pulhan, Matbaası, Ankara, 1946.
Maarif İstatistikleri 1932–1933, Neşriyat No: 68, Başvekalet İstatistik Umum
Müdürlüğü, Ankara.
Maarif İstatistikleri 1933–1934, Başvekalet İstatistik Umum Müdürlüğü, Ankara:
Başvekalet İstatistik Umum Müdürlüğü, Yayın no: 31.
Küçük Maarif Yıllığı 1944(1942-1943), Maarif Matbaası, Ankara, 1944.
Küçük Maarif Yıllığı 1945(1943-1944), Maarif Matbaası, Ankara, 1945.
Millî Eğitim İstatistikleri Ortaöğretim 1943-1944, Pulhan, Matbaası, Ankara,
1946.
Millî Eğitim İstatistikleri Ortaöğretim 1946-1947.
Maarif İstatistikleri 1933–1934, Başvekalet İstatistik Umum Müdürlüğü, Ankara:
Başvekalet İstatistik Umum Müdürlüğü, Yayın no: 31.
Millî Eğitim İstatistikleri Ortaöğretim 1950-1951, Ankara: Başvekalet İstatistik
Umum Müdürlüğü. Yayın no: 347.
Maarif Vekaleti Mecmuası 1925-1927, 1926, 1928, 1930.
284
Maarif Vekilliği 1939 Ortaokul ve Liselerin Sınıf Geçme, Devlet Ortaokul, Lise
Bitirme ve Devlet Olgunluk İmtihanları Talimatnamesi, Maarif Matbaası,
İstanbul, 1939.
Milli Eğitim Bakanlığı Tebliğler Dergisi
Türkiye Cumhuriyeti Devlet Salnamesi, İstanbul, Matbaa-i Amire, 1926.
Türkiye Cumhuriyeti Maarifi, 1941-1942, Maarif Matbaası, Ankara, 1943.
Türkiye Cumhuriyeti Maarifi, 1923-1943, Maarif Vekaleti, Ankara, 1944.
TBMM Albümü, Devre: VII, İçtima: F, TBMM Matbaası, 8 Nisan 1943.
TBMM Zabıt Cerideleri
TBMM Zabıt Ceridesi, Devre: 5, Cilt: 26, Ankara, 1938.
TBMM Zabıt Ceridesi, Devre: 5, Cilt: 26, s. 126.
TBMM Kavanin Mecmuası, Devre: 5, Cilt: 18, Ankara, 1938.
TBMM Zabıt Ceridesi, Cilt 1, İçtima Senesi 1, Devre:2, Beşinci İçtima,
16.8.1339;
TBMM Zabıt Ceridesi, Cilt 1, İçtima Senesi 1, Devre:2, Altıncı İçtima, 19.8.1339.
III. Süreli Yayınlar
Gazeteler
Akşam
Cumhuriyet
Hakimiyet-i Milliye
Kurun
Milliyet
Son Posta
Ulus
285
Zafer
Dergiler
Akademik Bakış
Amme İdaresi Dergisi
Ankara Üniversitesi Eğitim Bilimleri Fakültesi Dergisi
Ankara Üniversitesi Dil Tarih ve Coğrafya Fakültesi Dergisi
Atatürk Ararştırma Merkezi Dergisi
Atatürk Dergisi
Atatürk Yolu
Balıkesir Üniversitesi Sosyal Bilimler Fakültesi Dergisi
Bayındırlık İşleri Mecmuası
Belleten
Belgelerle Türk Tarihi Dergisi
Bülten
Cumhuriyet Üniversitesi Sosyal Bilimler Dergisi
Çağdaş Türk Araştırmaları Dergisi
Eğitim Hareketleri Dergisi
Eğitim Bilimleri Fakültesi Dergisi
Hasan Ali Yücel Eğitim Fakültesi Dergisi
İmece
İstanbul Üniverditesi Atatürk İlkeleri ve İnkılap Tarihi Enstitüsü Dergisi
Kebikeç
286
Maarif Vekaleti Mecmuası, 1925-1927
Maarif Vekaleti Mecmuası, S. 19, 1930
Mimarlar Odası Ankara Şubesi Bülteni
Mimarlık
Popüler Tarih
Sözcü
Tarih Dergisi
Tarih İncelemeleri Dergisi
Tarih Okulu Dergisi
Tarih ve Toplum
Toplumsal Tarih
Turkish Studies
Türk Araştırmaları Dergisi
Türk Eğitim Bilimleri Dergisi
Türkiyat Araştırmaları Dergisi
Ulus Sosyal Araştırmalar Dergisi
Uluslararası Türk Eğitim Bilimleri Dergisi
Yıllık Araştırmalar Dergisi-III
Yön
287
IV. Kitaplar
Ahmet Mithat, Fatma Aliye, Bir Osmanlı Kadın Yazarın Doğuşu, Osmanlıca’dan
Çev. Bedia Ermat, 2. Baskı, Sel Yayıncılık, İstanbul, 2011.
Akçay, Cengiz; Türk Eğitim Sistemi, Anı Yayıncılık, Ankara, 2006.
Akkutay, Ülker; Milli Eğitimde Yabancı Uzman Raporları, Avni Akyol Ümit
Vakfı, Ankara,1996.
Akşit, Elif Ekin; Kızların Sessizliği, İletişim Yayınları, İstanbul, 2005.
Akyol, Taha; Ama Hangi Atatürk, 3. Baskı, Doğan Egmont Yayıncılık ve
Yapımcılık, 2008.
Akyüz, Yahya; Türk Eğitim Tarihi (MÖ 1000-MS 2008), Gözden Geçirilmiş
13.Baskı, Pegem Akademi Yayınevi, Ankara, 2008.
_____________;
Türkiye’de
Öğretmenlerin
Toplumsal
Değişimdeki
Etkileri(1848-1950), 2.Baskı, Pegem Akademi Yayınevi, Ankara, 2012.
Albayrak, Hüseyin; Tarih İçinde Trabzon Lisesi, Trabzon Lisesinde Yetişenler
Derneği, Trabzon, 1987.
Alpagut, Leyla; Cumhuriyetin Mimarı Ernest Arnold Egli, (Atatürk’ün Mimarının
Anıları Genç Türkiye İnşa Edilirken Adlı Esere Ek), Boyut Yayın Grubu, İstanbul,
2012.
Amerikan Maarif İşleri Raporundan: Maarif İşleri, Devlet Basımevi, İstanbul,
1939.
Ankara İlinin Cumhuriyet Öncesi ve Cumhuriyet Dönemi Eğitimi, (İsmail Aydın
vd.), Ankara Valiliği Milli Eğitim Müdürlüğü, Ankara, 1998.
Aralov, Semyon İvanoviç, Bir Sovyet Diplomatının Türkiye Anıları, (Çev.) H. Ali
Ediz, 5. Baskı, Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları, İstanbul, 2019.
Arar, İsmail; Hükümet Programları 1920-1965; Burçak Yayınevi, İstanbul, 1968.
288
Arığ, Ayten Sezer; Atatürk Döneminde Yabancı Okullar (1923-1938), 2. Baskı,
Türk Tarih Kurumu, Ankara, 2014.
Atatürk, Gazi Mustafa Kemal; Nutuk, Cilt: I, Türk Tarih Kurumu Basımevi, Ankara,
2012.
Atatürk’ün Söylev ve Demeçleri, TBMM’nde ve CHP Kurultaylarında (19191938), Cilt: I-III, Türk İnkılap Tarihi Enstitüsü Yayınları, Türk Tarih Kurumu
Basımevi, 1997.
Ayas, Nevzat; Türkiye Cumhuriyeti Milli Eğitimi: Kuruluşlar ve Tarihçeler,
Milli Eğitim Basımevi, 1948.
Atay, Falih Rıfkı; Zeytindağı, Pozitif Yayınları, İstanbul, 2013.
Aydın, Mustafa; Toplum Kültür Eğitim, Gazi Kitabevi, Ankara, 2014.
Ayşe Sıdıka; Usul-ü Talim ve Terbiye, Alim Matbaası, İstanbul, 1313.
Aytaç, Gürsel; Kendi Kaleminden Gürsel Aytaç, Hece Yayınları, Ankara, 2018.
Baltacıoğlu, İsmayıl Hakkı; (Haz.) Ali Baltacıoğlu, Hayatım, Dünya Yayınları,
İstanbul, 1998.
Başgöz, İlhan, Wilson, Howard Eugene; Türkiye Cumhuriyeti’nde Eğitim ve
Atatürk, Dost Yayınları, Ankara, 1968.
Berkes, Niyazi; Türkiye’de Çağdaşlaşma, (Yay. Haz.) Ahmet Kuyaş, 16.Baskı,
Yapı Kredi Yayınları, İstanbul, 2002.
Bilim, Cahit Yalçın; Tanzimat Devrinde Türk Eğitiminde Çağdaşlaşma (18391876), Anadolu Üniversitesi, Eskişehir, 1984.
Binbaşıoğlu, Cavit; Türk Eğitim Düşüncesi Tarihi, Araştırmalar, Anı Yayıncılık,
Ankara, 2005.
289
Bursa’nın Köklü Eğitim Kurumları Bursa Kız Lisesi (Bursa Kız Muallim
Mektebi), Bursa Büyükşehir Belediyesi, Bursa Araştırmaları Merkezi, İstanbul,
2012.
Cicioğlu, Hasan; Türkiye Cumhuriyeti’nde İlk ve Ortaöğretim (Tarihi Gelişim),
Ankara Üniversitesi Basımevi, Ankara, 1985.
Cumhurbaşkanları, Başbakanlar ve Milli Eğitim Bakanlarının Milli Eğitim İle
İlgili Söylev ve Demeçleri, Cilt: I-II, Türk Devrim Tarihi Enstitüsü Yayınları, Milli
Eğitim Basımevi, Ankara, 1946.
Çabuk, Nilay; Kırda Kız Çocuklarının Eğitimdeki Eşitsizliği (Güneydoğu
Örneği), Ankara Üniversitesi Basımevi, Ankara, 2003.
Çalışlar, İpek; Biyografisine Sığmayan Kadın, Halide Edip, Everest Yayınları,
İstanbul, 2010.
Demir, Ayşe; (Haz.) Fatma Aliye Hanım, Levayih-i Hayat, Fatma Aliye Hanım, 1.
Baskı, Kesit Yayınları, Ankara, 2012.
Dewey, John; Türkiye Maarifi Hakkında Rapor, İstanbul Devlet Matbaası, 1939.
Demir, Remzi, Gökdoğan, Melek; Aydın Sayılı, Atatürk Kültür Merkezi Yayını,
Ankara, 2008.
Doğramacı, Emel; Türkiye’de Kadının Dünü ve Bugünü, Türkiye İş Bankası
Kültür Yayınları, İstanbul, 1989.
Egeli, Münir Hayri; Atatürk’ün Bilinmeyen Hatıraları, Ahmet Halit Kitabevi,
İstanbul, 1954.
Egli, Ernest A.; Genç Türkiye İnşa Edilirken (Atatürk’ün Mimarının Anıları),
(Çev.) Güven Göktan Uçer, 1. Baskı, İş Bankası Yayınları, İstanbul, 2013.
Erdem, Yasemin Tümer; II. Meşrutiyet’ten Cumhuriyet’e Kızların Eğitimi,
Atatürk Kültür Dil ve Tarih Yüksek Kurumu, Türk Tarih Kurumu Yayınları, Ankara,
2013.
290
Ergin, Osman; Türk Maarif Tarihi, 3.Kısım, İstanbul, 1970.
Ergin, Osman; Türk Maarif Tarihi, Cilt: I-II, Eser Matbaası, İstanbul, 1977.
Ergin, Osman; Türk Maarif Tarihi, Cilt: III-IV, Eser Matbaası, İstanbul, 1977.
Ergin, Osman; Türk Maarif Tarihi, Cilt: V, Eser Matbaası, İstanbul, 1977.
Ergün, Mustafa; Atatürk Devri Türk Eğitimi, Ankara Üniversitesi Basımevi,
Ankara, 1982.
Fatma Aliye; Hayal ve Hakikat, (Der.) Hülya Argunşah, Kesit Yayınları, İstanbul,
2012.
__________; Refet, (Der.) Şahika Karaca, Kesit Yayınları, İstanbul, 2012.
__________; Levayih-i Hayat, (Haz.) Ayşe Demir, Kesit Yayınları, Ankara, 2012.
__________; Enin, (Çev.) Tülay Gençtürk Demircioğlu, Boğaziçi Üniversitesi
Yayınevi, İstanbul, 2015.
Gelişli, Yücel; Öğretmen Yetiştirmede Ankara Yüksek Öğretmen Okulu
Uygulaması, Milli Eğitim Bakanlığı Yayınları, İstanbul, 2006.
Gökalp, Ziya; (Haz.) Mahir Ünlü, Yusuf Çotuksöken, Türkçülüğün Esasları, 6.
Baskı, İnkılap Kitabevi, İstanbul, 2001.
___________; (Haz.) Yalçın Toker, Yeni Türkiye’nin Hedefleri, Toker Yayınları,
İstanbul, 2005.
___________; (Haz.) Yalçın Toker, Türkleşmek, İslamlaşmak, Muasırlaşmak, 5.
Baskı, Toker Yayınları, İstanbul, 2007.
Gökbilgin, Tayyip; Milli Mücadele Başlarken, Cilt: II, Türk Tarih Kurumu
Basımevi, Ankara, 1965.
Gökçe, Birsen; Türkiye’nin Toplumsal Yapısı ve Toplumsal Kurumlar, Savaş
Yayınevi, Ankara, 2013.
Gülizar, Jülide; Ah Baba Ah!, Sinemis Yayınları, Ankara, 2005.
291
Güngör, Nazife; (Ed.) Cumhuriyetin İlk Yıllarından Günümüze Dil, Kültür,
Eğitim, Gazi Üniversitesi İletişim Fakültesi Basımevi, Ankara, 2007.
Heyd, Uriel; Türk Ulusçuluğunun Temelleri, (Çev.) Kadir Günay, Kültür
Bakanlığı Yayınları, 1. Baskı, Başbakanlık Basımevi, Ankara, 1979.
İkinci Türk Tarih Kongresi, Kongrenin Çalışmaları, Kongreye Sunulan Bildiriler,
Kongrenin Çalışmaları, Kongreye Sunulan Tebliğler, 20-25 Eylül 1937, İstanbul,
Kenan Matbaası, İstanbul, 1943.
İnan, Arı; (Haz.) Atatürk Hakkında Hatıralar ve Belgeler, 16. Basım, Türkiye İş
Bankası Kültür Yayınları, İstanbul, 2007.
İnan, Arı; (Haz.) Prof. Dr. Afet İnan, 4. Basım, Remzi Kitabevi, İstanbul, 2017.
İttihat ve Terakki’nin Son Yılları (1916 Kongre Zabıtları), (Sad.) Eşref
Yağcıoğlu, Nehir Yayınları, İstanbul, 1992.
Kansu, Nafi Atuf; Pedagoji Tarihi, Milli Eğitim Basımevi, 1963.
Kansu, Mazhar Müfit: Erzurum’dan Ölümüne Kadar Atatürk’le Beraber, Cilt: III, 2. Baskı, Türk Tarih Kurumu Yayınları, Ankara, 1986.
Kardam, Nükhet; Dr. Kilisli Rıfat’ın İzinde Osmanlı’dan Ötesi, (Çev.) Ekin Duru,
Dün Bugün Yayınları, İstanbul, 2016.
Koçer, Hasan Ali; Türkiye’de Modern Eğitimin Doğuşu ve Gelişimi (1773-1923),
2. Baskı, Milli Eğitim Basımevi, İstanbul, 1974.
Kodaman, Bayram; Abdülhamid Devri Eğitim Sistemi, 3. Baskı, Türk Tarih
Kurumu Basımevi, Ankara, 1999.
Kongar, Emre, Kültür Üzerine, Çağdaş Yayınları, İstanbul, 1982.
Kurnaz, Şefika; Cumhuriyet Öncesinde Türk Kadını (1839-1923), Milli Eğitim
Bakanlığı Yayınları, İstanbul, 1992.
____________; Osmanlı Kadınının Yükselişi (1908-1918), Ötüken Yayınları,
İstanbul, 2013.
292
Lewis, Bernard; Modern Türkiye’nin Doğuşu, (Çev.) Metin Kıratlı, Türk Tarih
Kurumu Basımevi, Ankara, 1991.
Mardin, Şerif; Jön Türklerin Siyasi Fikirleri (1895-1908), 3. Baskı,İletişim
Yayınları, İstanbul, 1989.
Naymansoy, Günseli; Türk Felsefesinin Öncülerinden Tezer Taşkıran, Atatürk
Kültür Merkezi, Ankara, 2013.
Orhan Veli; Yalnız Seni Arıyorum Nahit Hanım’a Mektuplar, Yapı Kredi
Yayınları, İstanbul, 2014.
Ortaylı, İlber; İmparatorluğun En Uzun Yüzyılı, 33. Baskı, Timaş Yayınları,
İstanbul, 2011.
Ökçün, A. Gündüz; Türkiye İktisat Kongresi 1923-İzmir, Haberler-BelgelerYorumlar, 4.Baskı, Sermaye Piyasası Kurulu, Pelin Ofset Ltd. Şti., Ankara, 1997.
Özalp, Reşit, Ataünal, Aydoğan; Türk Eğitim Sisteminde Düzenleme Teşkilatı,
Milli Eğitim Basımevi, İstanbul,1977.
Özesmi, Çiğdem; Yaşam Sevinci, Bilimsel Tıp Yayınevi, Ankara, 2019.
Özodaşık, Mustafa; Cumhuriyet Dönemi Yeni Bir Nesil Yetiştirme Çalışmaları,
Çizgi Yayınları, Konya, 1999.
Öztürk, Cemil; Atatürk Devri Öğretmen Yetiştirme Politikası, TTK Yayınları,
Ankara, 1996.
Palazoğlu, Ahmet Bekir, Atatürk’ün Okul Gezileri, MEB, Fersa Matbaacılık,
Ankara, 1999.
Piaget, Jean; Okulda Kendi Kendine İdare (Okulda Self Govermenent), (Çev.)
Kazım Nami Duru, İstanbul Maarif Matbaası, İstanbul, 1941.
Russell, Bertrand; Eğitim ve Toplum Düzeni, (Çev.) Nail Bezel, Varlık Yayınları,
İstanbul, 1976.
293
Sakaoğlu, Necdet; Osmanlı’dan Günümüze Eğitim Tarihi, İstanbul Bilgi
Üniversitesi, İstanbul, 2003.
Sancar, Serpil; Türk Modernleşmesinin Cinsiyeti Erkekler Devlet, Kadınlar Aile
Kurar, 3. Baskı, İletişim Yayınları, İstanbul, 2014.
Sarıoğlu, Mehmet; Ankara Gazi Lisesi 1932, Ankara Klübü Derneği Yayınları, I.
Baskı, 2017.
Seyyah Kandemir; Ankara Vilayeti, Başvekalet Müdevvenat Matbaası, 1932.
Sinanoğlu, Suat; Türk Hümanizmi, 2.Baskı, Türk Tarih Kurumu Basımevi, Ankara,
1988.
Şahin-Altınova Ayşegül, Osmanlı Devletinde Rüşdiye Mektepleri, Türk Tarih
Kurumu Basımevi, Ankara, 2018.
Tan, Mine Göğüş; Bir Çocuk, Bir Kadın, Bir Hoca Prof. Dr. Hamide Topçuoğlu,
Turhan Kitabevi, Ankara, 2018.
Tansel, Fevziye Abdullah; (Haz.) Ziya Gökalp Külliyatı-II, Limni ve Malta
Mektupları, Türk Tarih Kurumu Basımevi, Ankara, 1989.
Tanyer, Turan; Ankara’nın Köklü Çınarı, Atatürk Lisesi (1886-2007), Ankara
Atatürk Lisesi Eğitim Vakfı Yayınları, Ankara, 2007.
Taşkıran, Tezer; Cumhuriyet’in 50.Yılında Türk Kadın Hakları, Başbakanlık
Kültür Müsteşarlığı Cumhuriyetin 50.Yılı Yayınları, Ankara, 1973.
Tekeli, İlhan, İlkin, Selim; Osmanlı İmparatorluğu’nda Eğitim ve Bilgi Üretim
Siteminin Oluşumu ve Dönüşümü, 2. Baskı, Türk Tarih Kurumu Basımevi,
Ankara, 1999.
Günseli Telli, Sevginin Günselcesi, Karina Yayınevi, Ankara, 2018.
Tezcan, Mahmut; Eğitim Sosyolojisi, 4. Baskı, Ankara Üniversitesi Basımevi,
Ankara, 1985.
294
Tezer, Şükrü; Atatürk’ün Hatıra Defteri, Türk Tarih Kurumu Basımevi, Ankara,
1972.
Tınal, Melih; İzmir Atatürk Lisesi Tarihçesi, İzmir Atatürk Lisesi Eğitim Vakfı
Yayınları, Altın Kitap Matbaası, İzmir, 1999.
Tolluoğlu, Meral Ataç; Babam Nurullah Ataç, Yapı Kredi Yayınları, İstanbul,
1998.
Tozlu, Necmettin; Eğitim Felsefesi, Milli Eğitim Basımevi, İstanbul, 1997.
Tutsak, Sadiye; İzmir’de Eğitim ve Eğitimciler (1850-1950), TC Kültür Bakanlığı
Yayınları, Başbakanlık Basımevi, Ankara, 2002.
Tüfekçi, Gürbüz; Atatürk’ün Düşünce Yapısı, 3. Baskı, Turhan Kitabevi, Ankara,
1986.
Türk Maarif Cemiyeti Bursa Kız Lisesi ve Mahalli Teşkilatı, 1937.
Türk Milli Eğitimi Hakkında Rapor, Amerikan Boord Yayını, 1961.
Türkoğlu, Adil; Türkiye ve Fransa’da Lise Programlarının Karşılaşmalı Olarak
İncelenmesi, Ankara Üniversitesi Eğitim Bilimleri Fakültesi Yayınları, No: 131,
Ankara, 1984.
Uluköse, Güven Taneri; İstanbul Kız Lisesi ve Bizim Sınıf, Kastaş Yayınları,
İstanbul, 2006.
Uluköse, Güven Taneri; Fatma Aliye, Cinius Yayınları, İstanbul, 2013.
Unat, Faik Reşit; Türk Eğitim Sisteminin Gelişmesine Tarihi Bir Bakış, Milli
Eğitim Basımevi, Ankara, 1964.
Uzunçarşılı, İsmail Hakkı; Osmanlı Devleti’nin İlmiye Teşkilatı, TTK Basımevi,
Ankara, 1984.
Velidedeoğlu, Hıfzı Veldet; Bir Lise Öğrencisinin Milli Mücadele Anıları, Varlık
Yayınları, İstanbul, 1971.
295
Yamaner, Şerafettin; Atatürkçü Düşüncede Ulusal Eğitim, Toplumsal Dönüşüm
Yayınları, İstanbul, 1999.
Yücel, Hasan Ali; Türkiye’de Orta Öğretim, Hasan Ali Yücel Külliyatı – III, 1.
Baskı, T.C. Kültür Bakanlığı Yayınları, Ankara, 1994.
V. Makaleler
Akbulut, Durmuş Ali, “Samsun’un Gazi Günü ya da 19 Mayıs Bayramı”, Atatürk
Araştırma Merkezi Dergisi, Cilt: 21, Sayı: 33, 1995, s. 1-8.
Akgün, Seçil;“Tevhid-i Tedrisat”, Cumhuriyet Döneminde Eğitim, Milli Eğitim
Basımevi, İstanbul, 1983, s. 37-50.
Akgün, Seçil, Uluğtekin, Murat; “Misak-ı Maarif”, Atatürk Yolu, Ankara
Üniversitesi, Türk İnkılap Tarihi Enstitüsü Dergisi, Ankara Üniversitesi Basımevi,
Sayı: 3, 1989, s.295-350.
Akşit, Elif Ekin; “Osmanlı İmparatorluğu’nda Kızların Eğitimi ve Kamusal Alan
Dinamikleri”, Prof Dr. Yahya Akyüz’e Armağan, Türk Eğitim Tarihi
Araştırmaları, Eğitim ve Kültür Yazıları, (Ed.) İlhami Fındıkçı-Cemil Öztürk,
Pegem Akademi, 1.Baskı, Ankara, 2011, s. 157-165.
Akün, Ömer Faruk; “İsmail Hikmet Ertaylan”, Türkiye Diyanet Vakfı İslam
Ansiklopedisi, Cilt: 11, 1996, s.309-312.
Akyıldız, Ali; “Tanzimat Döneminde Kurulan Merkezi Eğitim Kurumları (18361856)”, Prof Dr. Yahya Akyüz’e Armağan, Türk Eğitim Tarihi Araştırmaları,
Eğitim ve Kültür Yazıları, (Ed.) İlhami Fındıkçı-Cemil Öztürk, Pegem Akademi,
1. Baskı, Ankara, 2011, s.167-183.
Akyüz, Yahya; “Atatürk ve 1921 Eğitim Kongresi”, Cumhuriyet Döneminde
Eğitim, Milli Eğitim Basımevi, 1983, s. 89-103.
296
____________ , “Osmanlı’nın Son Döneminde Kızların Eğitimi ve Öğretmen Faika
Ünlüler Yetişmesi ve Meslek Hayatı”, Milli Eğitim, Sayı:143, (1999), s.12-32.
_____________,
“Öğretmenlik
Mesleği
ve
Osmanlı’da
Kadın
Öğretmen
Yetiştirilmesi ”, Tarih ve Toplum Dergisi, Cilt: 33, Sayı: 195, (2000), s.95-99.
Alakom, Rohat; “Kandilli Kız Lisesi’nin İlk Müdiresi Hanna Hindbeck’in Öyküsü
(1916-1918)”, Toplumsal Tarih, Sayı: 255, (2015), s. 40-43.
Albayrak, Sadık; “Osmanlı İmparatorluğu’nda Kız Mekteplerinin Küşadı”, Diyanet
Dergisi, Cilt: 11, Sayı: 4, (1972), s. 236-243.
Alkan, Mehmet Ö.; “Osmanlı İdman Bayramı’ndan Atatürk’ü Anma Gençlik ve Spor
Bayramı’na”, Toplumsal Tarih Dergisi, Sayı: 211, (2011), s. 30-40.
Alpagut, Leyla; “Erken Cumhuriyet Döneminde Kızların Eğitimi İçin İki Önemli
Yapı: İsmet Paşa Kız Enstitüsü ve Kız Lisesi”, Mimarlık, Sayı: 351, (2010), s. 7378.
Alpagut, Leyla; “Cumhuriyetin Mimarı Ernest Arnold Egli”, Mimarlık, Sayı: 383,
(2015), s. 30-36.
Altun, Taner; “Eğitimin Tarihsel Temelleri”, Eğitim Bilimine Giriş, (Ed.) Kasım
Kıroğlu- Cevat Elmas, Pegem Akademi Yayınları, 5.Baskı, Ankara, (2015), s. 18-41.
Arıkan, Zeki; “Prof. Albert Gabriel, Bursa ve Hasan Ali Yücel”, ÇTTAD, Sayı: 15,
(2007), s. 347-352.
Arslan, Kadir; “Eğitimin Toplumsal Temelleri”, Balıkesir Üniversitesi Sosyal
Bilimler Dergisi, Sayı:5, (2001), s. 16-30.
Arslanoğlu, İnci; “Ernst A. Egli Mimar, Eğitimci, Kent Plancısı”, Mimarlık,
Sayı:11/12, (1984), s. 15-19.
Ata, Bahri; “Atatürk, Eğitim ve Altruism”, Cumhuriyetin İlk Yıllarından
Günümüze Dil Kültür ve Eğitim, Gazi Üniversitesi İletişim Fakültesi Basımevi,
Ankara, 2007, s. 183-202.
297
_________ ; “Eğitimin Tarihsel Temelleri”, Eğitim Bilimine Giriş, (Ed.) Emin
Karip), Pegem Yayıncılık, 2. Baskı, Ankara, (2008), s.53-82.
_________; “Faik Reşit Unat’ın Milli Eğitime Katkıları”, Türk Yurdu, Sayı: 260,
(2009), s. 94-101.
_________; “Selim Sabit Efendi’nin Okul Tarihi İnşası”, Türk Eğitim Bilimleri
Dergisi, Cilt: 7, Sayı: 2, (2009), s. 377-392.
__________ ; “Dr. Halil Fikret Kanat ve Odenwald Okulu”, Cumhuriyetin Öncü
Öğretmenleri, Halil Fikret Kanad, İsmayıl Hakkı Baltacıoğlu, Bizim Akademi
Yayınları, Ankara, 2014, s. 39-54.
_____________; “Amerikalı İşadamı, Hayırsever ve Diplomat Charles R. Crane’in
Türkiye’deki Kültür ve Eğitim Faaliyetleri”, Kuruluşundan 90. Yılına Türkiye
Cumhuriyeti Sempozyumu, Ekim 2013, Eskişehir, Cilt: II, Ankara, 2016, s. 853888.
Ateş, Nevin Yurtsever; “19 Mayıs Nasıl Bayram Oldu”, Toplumsal Tarih, Sayı:
113, (2003), s.34-37.
Atuk, M. Volkan; “İran Şahı Pehlevi’nin Türkiye Ziyareti”, Çağdaş Türkiye
Araştırmaları Dergisi, Cilt: 17,sayı:35, (2017), s. 219-247.
Başaran, Mehmet; “Atatürk ve Eğitim”, Cumhuriyetin İlk Yıllarından Günümüze
Dil Kültür ve Eğitim, Gazi Üniversitesi İletişim Fakültesi Basımevi, Ankara, 2007,
s. 141-148.
Başaran, İbrahim Ethem; “Türkiye’de Eğitim Sisteminin Evrimi”, 75 Yılda Eğitim,
Tarih Vakfı Yurt Yayınları, İstanbul, 1999, s. 91-110.
Batır, Betül; “II. Meşrutiyet Döneminde Türkçülük Akımının Türk Eğitim Sistemine
Etkileri”,
Prof.
Dr.
Yahya
Akyüz’e
Armağan:
Türk
Eğitim
Tarihi
Araştırmaları, Eğitim ve Kültür Yazıları, (Ed.) İlhami Fındıkçı, Cemil Öztürk,
Pegem Akademi, 1. Baskı, s.407-635, Ankara, 2011.
298
Bayram, Arslan; “Eğitim İle İlgili Temel Kavramlar”, Eğitim Bilimine Giriş, (Ed.)
Veysel Sönmez, Anı Yayıncılık, s. 1-18, Ankara, 2015.
Binbaşıoğlu, Cavit; “Cumhuriyet Dönemi Eğitiminin Düşünsel Temelleri”,
Cumhuriyet’in İlk Yıllarından Günümüze Dil-Kültür-Eğitim, Gazi Üniversitesi
İletişim Fakültesi Basımevi, s. 249-270, Ankara, 2007.
Buluç, Bekir, “ Eğitimin Amaç ve İşlevleri ”, Eğitim Bilimine Giriş, (Ed.) Emin
Karip, Pegem Yayıncılık, s. 22-53, Ankara, 2008.
Bursalıoğlu, Ziya; “Atatürkçü Eğitim Üzerine”, I.
Uluslararası
Atatürk
Sempozyumu, s. 340-345, Ankara, 1994.
Bülbül, A. Sudi; “Eğitimin Planlanması ve Harcamaları”, Cumhuriyet Döneminde
Eğitim, Milli Eğitim Basımevi, s. 625-653, İstanbul, 1983.
Cengizkan, Ali; "Ankara'nın Taşına Bak": Ankara Mezarlıkları, Mimarlar Odası
Ankara Şubesi Bülteni, Sayı: 24, s. 38-41, (2004).
Cunbur, Müjgan; “Atatürk Döneminde Kadın Eğitimi”, Atatürk Araştırma Merkezi
Dergisi, Cilt: 8, Sayı:23, s. 259-272, (1992).
Çağatay, Neşet; “Ord. Prof. Suut Kemal Yetkin (1903-1980)”, Yıllık Araştırmalar
Dergisi-III, Ankara Üniversitesi Basımevi, s.5-7, Ankara, 1981.
Çağlayan, Ercan; “Cumhuriyet Döneminde Diyarbakır’da Eğitim (1923-1950)”,
Tarih Okulu Dergisi, Sayı: XIX, (2014), s.625-646.
Çakır, Serpil; “Türkiye’de Feminizmin Dünü ve Bugünü”, Cumhuriyet Dönemi
Türkiye Ansiklopedisi, Cilt: XIII, İletişim Yayınları, İstanbul, 1996, s.750-756.
Çalık, Osman; “Osman Cizvit Öğretiminde Ödül ve Ceza”, Ignatius Loyola ve
Cizvit Okullarının Eğitim Anlayışı, (Ed.) Bahri Ata, Pegem Akademi Yayınları,
Ankara, 2016, s.53-63.
Çapa, Mesut; “Osmanlı İmparatorluğu’nda İkinci Meşrutiyet Öncesi Amerikan
Okulları”,
Prof
Dr.
Yahya
Akyüz’e
299
Armağan,
Türk
Eğitim
Tarihi
Araştırmaları, Eğitim ve Kültür Yazıları, (Ed.) İlhami Fındıkçı, Cemil Öztürk,
Pegem Akademi, 1. Baskı, Ankara, 2011, s.567-587,
Çetin, Halis; “Devlet, İdeoloji ve Eğitim”, Cumhuriyet Üniversitesi Sosyal
Bilimler Dergisi, Cilt: 25, Sayı:2, ( 2001), s.201-211.
Çetin, Hasibe; “Eğitimde İdealist Beklentiler, Pragmatist Yaklaşımlar”, Ankara
Üniversitesi Eğitim Bilimleri Fakültesi Dergisi,
Cilt: 27, Sayı: 2, s.201-211,
(1994), s.201-211,.
Çolak, Filiz; “Demokrat Parti Döneminde TBMM’ndeki Kadın Milletvekilleri ve
Meclisteki Faaliyetleri (1950-1960)”, Tarih Okulu Dergisi, Sayı: XXXII, (2017),
s.115-158.
Davison, Roderic; “Osmanlı Türkiyesi’nde Batılı Eğitim”, Tanzimat, Değişim
Sürecinde Osmanlı İmparatorluğu, (Ed.) Halil İnalcık, Mehmet Seyitdanlıoğlu,
(Çev.) Mehmet Seyitdanlıoğlu, İş Bankası Kültür Yayınları, Ankara, 2002, s. 667681.
Demircioğlu, İsmail Hakkı; “Tek Parti Döneminde Eğitim (1923-1950)”, Türk
Eğitim Tarihi, (Ed.) Selahattin Arıbaş-Mehmet Koçer, Lisans Yayıncılık, 1. Baskı,
İstanbul, 2008, s. 211-236.
Demirtaş, Bahattin; “Atatürk Döneminde Eğitim Alanında Yaşanan Gelişmeler”,
Akademik Bakış, Cilt:1, Sayı 2, (2008), s. 211-236,
Doğan, Hıfzı; “Cumhuriyet Döneminde Ortaöğretim”, 75 Yılda Eğitim, Tarih Vakfı
Yurt Yayınları, İstanbul, 1999, s.193-214.
Duman, Tayyip; “Atatürk’ün Kültür ve Eğitim Anlayışı”, Cumhuriyet’in 80. Yılı
Sempozyumu Bildirileri, Gazi Üniversitesi Atatürk İlkeleri ve İnkılâp Tarihi
Araştırma ve Uygulama Merkezi, Ankara, 2007, s. 211-228.
Dursunoğlu, Cevat; “Türkiye’de Karma Eğitim”, İmece, Sayı:2, (1961), s. 22-23.
Ekiz, Durmuş; “Eğitimin Felsefi Temelleri”, Eğitime Giriş, (Ed.) Haluk ÖzmenDurmuş Ekiz), Pegem Akademi, 2. Baskı, Ankara, 2014, s. 23-84.
300
Elbir, Bilal-Karakaş, Ömer; “Cumhuriyet Dönemi Türk Kültür ve Edebiyatında
Hümanizmin Etkileri”, Turkish Studies, Cilt: 2, Sayı: 4, (2007), s. 281-292.
“Erenköy Kız Lisesi”, Kemalizm, Sayı: 44, (1966), s. 24-31.
Ergin, Narin; “Ahmet Ratip Paşa Konağı’ndan Çamlıca Kız Lisesi’ne”, Popüler
Tarih, (2005), s.58-65.
Ergün, Mustafa; “Emrullah Efendi Hayatı-Görüşleri-Çalışmaları”, Ankara
Üniversitesi Dil Tarih ve Coğrafya Fakültesi Dergisi, Cilt: XXX, Sayı: 1-2, (19791982), s. 7-36.
Erkek, Mehmet Salih; “II. Meşrutiyet Dönemi Maarif Nazırları”, Tarih
İncelemeleri Dergisi, Cilt: 28, Sayı: 2, (2013), s. 385-416.
Eyice, Semavi; “Albert Louis Gabriel” maddesi, Türkiye Diyanet Vakfı İslam
Ansiklopedisi, Cilt: 13, 1996, s. 275-278.
Genç, Salih Zeki; “Eğitimin SosyalTemelleri”, Eğitim Bilimine Giriş, (Ed.) Kasım
Kıroğlu- Cevat Elma, Pegem Akademi Yayınları, 2. Baskı, Ankara, 2015, s. 78-85.
Gök, Fatma; “Kız Enstitüleri “Ev Hanımı Yetiştiren Asri Bir Müessese” ”, 75 Yılda
Eğitim, Tarih Vakfı Yurt Yayınları, İstanbul, 1999, s. 241-248.
Gök, Fatma; “75 Yılda İnsan Yetiştirmede Eğitim ve Devlet”, 75 Yılda Eğitim, Tarih
Vakfı Yurt Yayınları, İstanbul, 1999, s. 1-8.
Göksel, Burhan; “Atatürk’ün Millî Eğitim Politikası ve Misak-ı Maârif”, I.
Uluslararası Atatürk Sempozyumu Bildirileri, 21-23 Eylül 1987, Ankara, 1994, s.
373-389.
Güçlüol, Kemal; “Milli Eğitimde Teşkilatlanma”, Cumhuriyet Döneminde Eğitim,
Milli Eğitim Basımevi, İstanbul, 1983, s. 143-155.
Gülcan, Murat Gürkan; “Eğitimin Hukuksal Temelleri”, Eğitim Bilimine Giriş, (Ed.
Kasım Kıroğlu- Cevat Elma), Pegem Akademi Yayınları, Ankara, 2015.
301
Günindi, Yunus; “Eğitimin Felsefi Temelleri”, Eğitim Bilimine Giriş, (Ed.) Kasım
Kıroğlu- Cevat Elma, Pegem Akademi Yayınları, Ankara, 2015, s.44-72.
Güven, Özbay; “Milli Beden Eğitim, Spor Politikası ve Altıncı Spor Şurası”, Türk
Yurdu, Cilt: 29 Sayı: 260, (2009), s. 60-65.
İhsanoğlu, Ekmeleddin;“Tanzimat Öncesi ve Tanzimat Döneminde Osmanlı Bilim ve
Eğitim Anlayışı”, 150.Yılında Tanzimat, (Yay. Haz.) Hakkı Dursun Yıldız, Ankara,
1992, s. 335-393.
İnan, Rauf; “1920’lerde Türk Millî Eğitimi”, Cumhuriyet Döneminde Eğitim,
Millî Eğitim Basımevi, İstanbul, 1983, s. 53-67.
_________, “Atatürk’ün Eğitimci Kişiliği”, Cumhuriyet Döneminde Eğitim, Millî
Eğitim Basımevi, İstanbul, 1983, s. 1-26.
__________, “Mustafa Necati (Mustafa Kemal’in Maarif Vekili)”, Cumhuriyet
Döneminde Eğitim, Millî Eğitim Basımevi, İstanbul, 1983, s. 654-675.
İskurt, Ender, “Eğitimin Sosyolojik Temelleri”, Eğitime Giriş, (Ed.) Haluk Özmen,
Durmuş Ekiz, Pegem Akademi, 2. Baskı, Ankara, 2014, s. 56-64.
Karal-Akgün, Seçil; “Türkiye’nin Ulus Devlet Olma Aşamasında Eğitimde
Yenilikler”, Prof Dr. Yahya Akyüz’e Armağan,
Türk Eğitim Tarihi
Araştırmaları, Eğitim ve Kültür Yazıları, (Ed.) İlhami Fındıkçı-Cemil Öztürk,
Pegem Akademi, 1. Baskı, Ankara, 2011, s. 119-135.
Koçer, Mehmet; “Tanzimat Dönemi Osmanlı Eğitim ve Öğretim Kurumları”, Türk
Eğitim Tarihi, (Ed.) Arıbaş, Selahattin-Koçer, Mehmet, Lisans Yayıncılık, İstanbul,
2008, s. 115-129.
Kodaman, Bayram, Saydam, Abdullah; “Tanzimat Devri Eğitim Sistemi”,
150.Yılında Tanzimat, TTK Basımevi, Ankara, 1992, s. 475-496.
Köse, Meliha; “Cizvit Teşkilatında Kadınların Statüsü ve Kızların Eğitimi”,
Ignatius Loyola ve Cizvit Okullarının Eğitim Anlayışı, (Ed.) Bahri Ata, Pegem
Akademi Yayınları, Ankara, 2016, s. 73-105.
302
Kurt, Engin; “Cumhuriyet’in İlk Yıllarında Eğitimi Geliştirme Çabaları Süreç ve
Elde Edilen Başarıya Bir Bakış”, Atatürk Haftası Armağanı, 10 Kasım 2007,
Genelkurmay Basımevi, Ankara 2007, s. 103-127.
Kurat, Akdes Nimet; “Sivas Kongresi ve Amerikalı Gazeteci Edgar Louis Browne”,
Belgelerle Türk Tarihi Dergisi, Sayı: 62, (1972), s. 13-16,
Narin, Engin; “Ahmet Ratip Paşa Konağı’ndan Çamlıca Kız Lisesi’ne”, Popüler
Tarih, Sayı: 53, (2005), s. 58-65.
Nicole, A. N. M. Van Os; “Kandilli Sultani-i İnas”, Tarih ve Toplum; Cilt: 28,
Sayı: 163, 1997, s.26-34.
Ortaylı, İlber; Osmanlı İmparatorluğu’nda İktisadi ve Sosyal DeğişimMakaleler-I, Turhan Kitabevi, Ankara, 2004.
Öntuğ, Mustafa Murat; “II. Meşrutiyet Dönemi Eğitimi”, Türk Eğitim Tarihi, (Edt:
Arıbaş, Selahattin-Koçer, Mehmet), Lisans Yayıncılık, 1. Baskı, İstanbul, 2008,
s.159-176.
Özcan, Abdülkadir; “Tanzimat Döneminde Öğretmen Yetiştirme Meselesi”,
150.Yılında Tanzimat, TTK Basımevi, Ankara, 1992, s. 442-474.
Öymen,
Hıfzırrahman Raşit; “Sultanilerden Liseye Geçişin Manası”, Eğitim
Hareketleri Dergisi, Sayı: 2, 1955, s.11-14.
_________________________;
“Cumhuriyetin
Devraldığı
Eğitim”,
Eğitim
Hareketleri Dergisi, Sayı: 222-223, (1973-1974), s. 16-19.
_________________________; “Cumhuriyet Eğitimine Geçişte Atatürk’ün Etkisi ”,
Atatürk Konferansları (1973-1974), TTK Kurumu Basımevi, Ankara, 1977, s.163238.
Özyürek, Mustafa;“Osmanlı’dan Cumhuriyet’e Bir Eğitimci: Nakiye Elgün”,
Atatürk Dergisi, Cilt:5, Sayı: 2, (2014), s. 29-46.
303
Palazoğlu, Ahmet Bekir; “Cumhuriyet Döneminde Milli ve Laik Eğitime Geçiş
Süreci”, Cumhuriyet’in İlk Yıllarından Günümüze Dil-Kültür-Eğitim, Gazi
Üniversitesinin 80. Yıl Armağanı, Ankara, 2007, s.279-292.
Sağ, Vahap; “Toplumsal Değişim ve Eğitim Üzerine”, Cumhuriyet Üniversitesi
Sosyal Bilimler Dergisi, Cilt: 27, Sayı: 1, (2003), s.11-25.
Sakaoğlu, Necdet; “Milli Eğitim Bakanlığı Merkez Örgütü ”, 75 Yılda Eğitim, Tarih
Vakfı Yurt Yayınları, İstanbul, 1999, s. 111-121.
Sarıhan, Zeki; “Ulusal Eğitim İçin Büyük Sıçrama: 1921 Maarif Kongresi”, Prof
Dr. Yahya Akyüz’e Armağan, Türk Eğitim Tarihi Araştırmaları, Eğitim ve
Kültür Yazıları, (Ed.) İlhami Fındıkçı, Cemil Öztürk, Pegem Akademi, 1. Baskı,
Ankara, 2011, s. 1064-1084.
Sarıkaya, Makbule; “Selim Sırrı Tarcan ve Gürbüz Türk Çocuğu”, “Selim Sırrı
Tarcan ve Gürbüz Türk Çocuğu”, Atatürk Araştırma Merkezi Dergisi, Cilt: 24,
Sayı: 70, (2008), s. 113-126.
Selçuk, Mustafa, “Üsküdar’dan Darülfünun’a Kız Öğrencilerin Eğitimi”, Tarih
Dergisi, Sayı: 48, (2000), s. 65-83.
Somel, Selçuk Akşin; “Kırım Savaşı, Islahat Fermanı ve Osmanlı Eğitim Düzeninde
Dönüşümler ”, Tanzimat, Değişim Sürecinde Osmanlı İmparatorluğu, (Ed.) Halil
İnalcık, Mehmet Seyitdanlıoğlu, İş Bankası Kültür Yayınları, Ankara, 2002, s. 685708.
Soydan,
Aynur;
“Kadın Kimliğinin Oluşması Çerçevesinde Mesleki Teknik
Eğitim”, İstanbul Üniverditesi Atatürk İlkeleri ve İnkılap Tarihi Enstitüsü
Dergisi, Yakın Dönem Türkiye Araştırmaları, Sayı:1, (2002), s. 269-289.
Sungu, İhsan, “Tevhid-i Tedrisat ”, Belleten, Cilt II, Sayı.5-6, (1938), s. 397-431.
__________, “Galatasaray Lisesi‘nin Kuruluşu ”, Belleten, Cilt: 7, Sayı: 28, (1943),
s. 315-349.
304
Şehirli, Atila; “I. Dünya Savaşı ve Milli Mücadele Döneminde Eğitim (1914-1923)”,
Türk Eğitim Tarihi, (Ed.) Selahattin Arıbaş-Mehmet Koçer, Lisans Yayıncılık, 1.
Baskı, İstanbul, 2008, s. 177-210.
Şıvgın, Hale; “Atatürk’ün Kültür ve Eğitim Politikaları”, Cumhuriyet’in İlk
Yıllarından Günümüze Dil-Kültür-Eğitim, Gazi Üniversitesinin 80. Yıl
Armağanı, Ankara, 2007, s. 229-235.
Tan, Mine, “Toplumsal Değişim ve Eğitim: Kadın Bakış Açısından”,
Ankara
Üniversitesi Eğitim Bilimleri Fakültesi Dergisi, Cilt: 27, Sayı: 1, (1994), s. 83-96.
Tanır, Engin Deniz, Aslan, Cengiz; “Birinci Heyet-i İlmiye ve Çalışma Esasları”,
Ankara Üniversitesi Eğitim Bilimleri Fakültesi Dergisi, Cilt: 52, Sayı:1, (2019), s.
251-276.
Taşkıran, Tezer; “ Atatürk ve Kadın Eğitimi ”, Türkiye’de Kadın Yılı Kongresi,
Türk Üniversiteli Kadınlar Derneği Ankara Şubesi, Ankara, Ayyıldız Matbaası,
Ankara, 1978, s. 181-187.
Taşdelen, Vefa, “Eğitim Tarihi Üzerine Felsefi Bir Deneme”, Prof Dr. Yahya
Akyüz’e Armağan, Türk Eğitim Tarihi Araştırmaları, Eğitim ve Kültür
Yazıları, (Ed.) İlhami Fındıkçı, Cemil Öztürk, Pegem Akademi, 1. Baskı, Ankara,
2011, s. 1183-1192.
Taşer,
Seyit;
“Halide
Edip
Adıvar’ın
Öğretmenlikten
İstifası”,
Türkiyat
Araştırmaları Dergisi, Sayı:31, 2012, s.149-159.
Tekeli, İlhan; “Osmanlı İmparatorluğu’ndan Günümüze Eğitim Kurumlarının
Gelişimi”, Cumhuriyet Dönemi Türkiye Ansiklopedisi, Cilt: 3, İletişim Yayınları,
1983, s. 650-673.
Topses, Gürsen; “Cumhuriyet Dönemi Eğitiminin Gelişimi”, 75 Yılda Eğitim, Tarih
Vakfı Yurt Yayınları, İstanbul, 1999, s. 193-219.
Uğurcan, Sema; “Tanzimat Döneminde Kadının Statüsü”, 150. Yılında Tanzimat,
TTK Basımevi, Ankara, 1992, s. 497-510.
305
Şimşek, Ufuk, Küçük, Birgül, Topkaya, Yavuz, “Cumhuriyet Dönemi Eğitim
Politikalarının İdeolojik Temelleri”, Turkis Studies, Volume 7/4, 2012, s. 28072823.
Varış, Fatma; “Program Geliştirme Çalışmaları”, Cumhuriyet Döneminde Eğitim,
Milli Eğitim Basımevi, İstanbul, 1983, s. 193-213.
VI. Tezler
Alpagut, Leyla; Erken Cumhuriyet Döneminde Ankara’daki Eğitim Yapıları,
Hacettepe Üniversitesi, Sosyal Bilimler Enstitüsü Sanat Tarihi Ana Bilim Dalı,
Basılmamış Doktora Tezi, Ankara, 2005.
Aydemir, Sefa Salih; Antalya Lisesi ve Tarihi Gelişimi, Selçuk Üniversitesi, Sosyal
Bilimler Enstitüsü, İlköğretim Anabilim Dalı, Sosyal Bilgiler Öğretmenliği Bilim
Dalı, Basılmamış Yüksek Lisans Tezi, Konya, 2006.
Baykalmış, Gülben; İzmir Kız Lisesi Tarihçesi, Dokuz Eylül Üniversitesi, Atatürk
İlkeleri ve İnkılap Tarihi Enstitüsü, Basılmamış Yüksek Lisans Tezi, İzmir, 2003.
Çapar, Tuğçe; Cumhuriyetin İlk Yıllarında Ankara’da Liseler: Ankara Kız
Lisesi ve Gazi Lisesi, Hacettepe Üniversitesi, Sosyal Bilimler Enstitüsü Tarih Ana
Bilim Dalı, Basılmamış Yüksek Lisans Tezi, Ankara, 2017.
Gezer-Baylı, Gülnaz; Türkiye’de İstihdam edilen Fransız Uzmanlar ve Türk
Modernleşmesine Katkıları, Hacettepe Üniversitesi, Atatürk İlkeleri ve İnkılap
Tarihi Enstitüsü, Basılmamış Yüksek Lisans Tezi, Ankara, 2013.
Gümüşel, Günseli; Ortaöğretimde Askerliğe Hazırlık Derslerinden Milli
Güvenlik Derslerine Uzanan Sürecin Eğitimsel Bir Analizi (1926--2012), Ankara
Üniversitesi, Türk İnkılap Tarihi Enstitüsü, Basılmamış Doktora Tezi, Ankara, 2015.
Şencan-Gürtunca, Elif Evrim; Robert Kolej’de Öğrenim Gören Türk Öğrenciler
Üzerinde Prosopografig Bir Çalışma (1863-1971), Hacettepe Üniversitesi Atatürk
İlkeleri ve İnkılap Tarihi Enstitüsü, Basılmamış Doktora Tezi, Ankara, 2017.
306
Kamer, S. Tunay; Türk Eğitim Sisteminde Karma Eğitim Sistemine İlişkin
Fikirler, Tartışmalar ve Uygulamalar (1908-1950), Ankara Üniversitesi, Eğitim
Bilimleri Enstitüsü, Eğitimin Kültürel Temelleri Ana Bilim Dalı, Eğitimin Kültürel
ve Sosyal Temelleri Bilim Dalı, Basılmamış Doktora Tezi, Ankara, 2013.
Nacak, Emine; Suut Kemal Yetkin ve Edebi Tenkit, Gazi Üniversitesi Türk Dili
ve Edebiyatı Anabilim Dalı, Yeni Türk Edebiyatı Bilim Dalı, Basılmamış Yüksek
Lisans Tezi, Ankara, 2010.
Uçar, Ahmet; Amerikan Misyonerlerinin Türkiye’deki Faaliyetleri (1818-1930),
Selçuk Üniversitesi, Sosyal Bilimler Enstitüsü, Tarih Anabilim Dalı, Basılmamış
Yüksek Lisans Tezi, Selçuk Üniversitesi, Konya, 1988.
VII. İnternet-Makaleler
Ateş, Sevim; “Robert Oerley’in İstanbul’da Bilinmeyen Bir Yapısı: Tuzla İçmeleri
Kaplıca
Oteli”,
Mimarlık,
Sayı:
361,
Eylül-Ekim
(2011),
http://www.mimarlikdergisi.com/index.cfm?sayfa=mimarlik&DergiSayi=375,
Erişim Tarihi: 10.03.2020.
Dinç, Sait, Cumhuriyet Dönemi Eğitim Tarihimizde II. Milli Eğitim Şurası(15-21
Şubat
1943)
ve
Uygulamaları,
http://turkoloji.cu.edu.tr/ATATURK/arastirmalar/sait_dinc_II_milliegitim_sur
asi.pdf, Erişim Tarihi: 08.05.2016.
Özdemir, Mehmet; “Yahya Kemal ve Geleneği Yanlış Yerde Arayan İki Edebi
Topluluk: Nev-Yunaniler ve Nayiler”, SAÜ Eğitim Fakültesi Dergisi, Ekim 2007, s.
252-265,
http://dergipark.gov.tr/download/article-file/115562,
Erişim
Tarihi:
11.07.2018.
Tezcan, Mahmut; “ Toplumsal Değişmelerin Ülkemiz Eğitimine Etkileri ”,
eb.ted.org.tr/index.php/EB/article/download/5482/1642,
03.04.2016.
307
Erişim
Tarihi:
Toker,
Şevket;
Türk
Edebiyatında
Nev-Yunanilik,
http://www.ege-
edebiyat.org/docs/582.pdf, s. 381-385; Erişim Tarihi: 11.07.2018.
http://kkl.meb.k12.tr/tema/dosyadetay.php?KATEGORINO=420721&git=1, Erişim
Tarihi: 17.11.2017.
http://www.hurriyet.com.tr/en-eski-yatili-kiz-lisesi-100-yasinda-40108318,
Erişim
Tarihi: 17.11.2017.
www.wikiwand.com/tr/Tezer_Taşkıran, Erişim Tarihi: 21.06.2018.
VIII. Sözlü Tarih Çalışması Yapılan Kişiler
1. Adalet Özgen Ünver, 30.09.2018, Binicilik Kulübü, Ankara.
2. Aişegül Bozkurt, 24.11.2018, Ramada Otel, Ankara.
3. Akgün Olcaytu, 25.11.2017, Kalıpçızade Konağı, Samanpazarı, Ankara.
4. Alev Bursalıoğlu (Kılıç), 09.04.2018, Karşıyaka Kent Restoran, İzmir.
5. Alime Çulhacı, 30.09.2018, Binicilik Kulübü, Ankara.
6. Arda Cingil, 2.12.2019, Miltaş Spor Tesisleri, İstanbul.
7. Asuman Oymak (Tiryaki), 30.09.2018, Binicilik Kulübü, Ankara.
8. Ayhan Göletli, 23.03.2019, Telefonda Yapılan Görüşme.
9. Ayla Tekin, 10.03. 018, Ramada Otel, Ankara.
10. Aynur Pişkin, 9 Nisan 2018, Karşıyaka Kent Restoran, İzmir.
11. Aysel Ercan, 10 Mart 2018, Ramada Otel, Ankara.
12. Aysel Gümüşderelioğlu, 25.11.2017, Kalıpçızade Konağı, Samanpazarı,
Ankara.
13. Aysel Sağdıç Özcan, 11.12.2018, OSTİM.
14. Aysen Aydın, 9 Nisan 2018, Karşıyaka Kent Restoran, İzmir.
15. Aysun Pektaş Bayrakçeken, 20.12.2019, Miltaş Spor Tesisleri, İstanbul.
16. Ayşe Acar, 18.11.2016, İnönü Vakfı, Ankara.
17. Ayşe (Erünsal) Bahçekapılı, 23.11.2019, Ramada Otel, Ankara.
18. Ayşe Özlen Özdamar, 24.11.2018, Ramada Otel, Ankara.
19. Ayşegül Öner, 20.12.2019, Miltaş Tesisleri, İstanbul.
20. Aytaç Arpat, 09.03.2019, Telefonda Yapılan Görüşme.
21. Belma Bayülken, 23 Mart 2018, Büyük Kulüp İstanbul.
22. Bihterin (Çelik) Çetin, 13.05.2017, Ankara Kız Lisesi Tava Günü.
23. Birsen Gökçe-26.01.2017, Gölbaşı, Ankara.
24. Bülbün Kantemir, 22.10.2019, Binicilik Kulübü, Ankara.
25. Cavidan Erten, 29.01.2017, Maltepe, Ankara.
308
26. Prof. Dr. Çiğdem Özesmi, 23.11.2019, Ramada Otel, Ankara.
27. Dilek (Doğu) Arantekin, 23 Mart 2018, Büyük Kulüp, İstanbul.
28. Elhan Temizgil, 24.11.2018, Ramada Otel, Ankara.
29. Emel Doğu Yılmaz, 15.04.2019, Ankara Kız Lisesi Dostluk GrubuFacebook.
30. Prof. Dr. Engin Kendi, 07.10.2016, Ankara Kız Lisesi Mezunları Derneği,
Ankara Lisesi.
31. Mualla Orkut, 07.10.2016, Ankara Kız Lisesi Mezunları Derneği, Ankara
Lisesi.
32. Prof. Dr. Fahrinnüsa Pamuk, 07.10.2016, Ankara Kız Lisesi Mezunları
Derneği, Ankara Lisesi.
33. Göksel Olcaytu, 07.10.2016, Ankara Kız Lisesi Mezunları Derneği, Ankara
Lisesi.
34. Prof. Dr. Füsun Acartürk, 07.10.2016, Gazi Üniversitesi, Eczacılık Fakültesi.
35. Esin (Uslu) Çiftarslan, 13.05.2017, Ankara Kız Lisesi Tava Günü.
36. Fatma Günseli Ayhan, 25.11.2017, Kalıpçızade Konağı, Samanpazarı,
Ankara.
37. Filiz (Ergenekon) Aydın, 9 Nisan 2018, Karşıyaka Kent Restoran, İzmir.
38. Fügen Tabak, 20.12.2019, Miltaş Spor Tesisleri, İstanbul.
39. Gönenç Arın, 10.03. 2018, Ramada Otel, Ankara.
40. Gönül (Şener) Öğüz, 13.05.2017, Ankara Kız lisesi Tava Günü.
41. Nazan (Ulu) Atay, 13.05.2017, Ankara Kız Lisesi Tava Günü.
42. Gönül Sezen, 26.01.2017, Ankara.
43. Gülsen Acar, 13.05.2017, Ankara Kız Lisesi Tava Günü.
44. Güney Erdoğdu Akansel, 10 Mart 2018, Ramada Otel, Ankara.
45. Güney Haştemoğu, 20.12.2019, Miltaş Spor Tesisleri, İstanbul.
46. Günseli Telli, 25.11.2017, Kalıpçızade Konağı, Samanpazarı, Ankara.
47. Hale Güneş, 09.03.2018, Mithatpaşa, Ankara.
48. Handan Köker, 22.10.2019, Binicilik Kulübü, Ankara.
49. Hayriye Halıcı, 30.09.2018, Binicilik Kulübü, Ankara.
50. Hediye Boran, 10.03.2018, Ramada Otel, Ankara.
51. İnci Arcan Uysal ve eşi Galip Uysal, 30.12.2018, telefonda yapılan görüşme,
Datça.
52. İnci Kuzgun(Kayhan), 23.03.2018, Büyük Klüp, İstanbul.
53. Kadriye Çetinkaya, 30.09.2018, Binicilik Kulübü, Ankara.
54. Köksal Özdemir, 25.10.2019, Cumhuriyet Balosu, Anadolu Kulüp, Ankara.
55. Leman Cengiz, 24.11.2018, Ramada Otel, Ankara.
56. Meral (Başkan) İlalan, 09.04.2018, Karşıyaka Kent Restoran, İzmir.
57. Mine (Ertung) Koç, 13.05.2017, Ankara Kız Lisesi Tava Günü ve
09.03.2018, Bilkent, Ankara.
58. Mustafa Kemal Akmermer, 11.12.2018, OSTİM, Ankara.
59. Mübeccel (Babaoğul) Ansen, Mart 2018, telefon görüşmesi, Ankara.
309
60. Prof. Dr. Müberra Babaoğul, 10.03. 2018, Ramada Otel, Ankara.
61. Mücella Merdol, 10.03.2018, Ramada Otel.
62. Necla Ülkü Kuglin, 25.11.2017, Kalıpçızade Konağı, Samanpazarı, Ankara.
63. Nermin (Ünal) Karakaptan, 09.04.2018, Karşıyaka Kent Restoran, İzmir.
64. Nesrin Gençaydın, 05. 06. 2018, telefon görüşmesi.
65. Nuran Fincancı, 25.11.2017, Kalıpçızade Konağı, Samanpazarı, Ankara.
66. Nurcan Abanoz, 23.03. 2018, Büyük Kulüp, İstanbul.
67. Nurdan Biray Özdemir,20.12.2019, Miltaş Spor Tesisleri, İstanbul.
68. Nurhan Toprak, 10.03. 2018, Ramada Otel, Ankara.
69. Oya Babüroğlu Torum, 25.10.2019, Cumhuriyet Balosu, Anadolu Kulüp,
Ankara.
70. Özcan (Taylan) Aybars, 23 Mart 2018, Büyük Kulüp, İstanbul.
71. Özden (İnönü) Toker, 18.11.2016, İnönü Vakfı, Ankara.
72. Özden (Alpertunga) Mirasoğlu, 12.03.2019, telefon görüşmesi, Ankara.
73. Özden (Uras) Çavdar, 10. 03. 2018, Ramada Otel, Ankara.
74. Özden Bulut, 25.05.2018, telefon görüşmesi, Ankara.
75. Özden Tolunay, 16.08.2016, Ümitköy, Ankara.
76. Prof. Dr. Fatma Ulutan, 13.05.2017, Ankara Kız Lisesi Tava Günü.
77. Prof. Dr. Fatma( Bingöl) Ergun, 13.05.2017, Ankara Kız Lisesi, Tava Günü.
78. Ruhiye (Gösu) Kırbaş, 23. 03. 2018, Büyük Kulüp, İstanbul.
79. Rumeysa Şakrak, 03.04.2017, Küçükesat, Ankara.
80. Ruşen (Ulutürk) Balta, 29.01.2017, Göksu Restaurant, Ankara.
81. Sevim (Birteker) Özerten, 29.01.2017, Göksu Restaurant, Ankara.
82. Muhsine Apak, 29.01.2017, Göksu Restaurant, Ankara.
83. Asriye (Albağlar) Mocan, 29.01.2017, Göksu Restaurant, Ankara.
84. Gülşen Kocaay, 29.01.2017, Göksu Restaurant, Ankara.
85. Doç Dr. Nurünisa Usul, 07.10.2016, Ankara Kız Lisesi Mezunları Derneği,
Ankara (Anadolu) Lisesi ve Göksu Lokantası, 29.01.2017, Ankara.
86. Sanay Sokullu, 20.12.2019, Miltaş Spor Tesisleri, İstanbul.
87. Sebahat Orhan, 30.09.2018, Binicilik Kulübü, Ankara.
88. Selma Yıldırım, 27.11.2018, telefon görüşmesi, İstanbul.
89. Sema Çitelbeg, 25.11.2017, Kalıpçızade Konağı, Samanpazarı, Ankara.
90. Sema Serinken Topçu, 13.05.2017, Ankara Kız Lisesi Tava Günü.
91. Semra Kürkçüoğlu, 23.03. 2018, Büyük Kulüp, İstanbul.
92. Sevgi Aksu Atalay, 24.11.2018, Ramada Oteli, Ankara.
93. Sevgi (Er), Uluğ 30. 09. 2018, Binicilik Kulübü, Ankara.
94. Sevil Taşoğlu, 09. 04. 2018, Karşıyaka Kent Restoran, İzmir.
95. Sevil Tüfekçi, 23.11.2019, Ramada Oteli, Ankara.
96. Sevim Çoban, 30.09.2018, telefon görüşmesi, Datça.
97. Şeniz Özer Sarıkaya, 24.11.2018, Ramada Otel, Ankara.
98. Tansel Çölaşan, 24.06.2017, Antalya.
99. Tomris Çetinel, 17. 03 2019, telefon görüşmesi, İzmir.
310
100.
101.
102.
103.
104.
105.
106.
107.
108.
109.
Tomris Göksan, 17.04. 2019, telefon görüşmesi, Ankara.
Tuğba Kiper, 29.09.2018, Armada, Ankara.
Tülay Akıllı Demirbaş, 24.11.2018, Ramada Otel, Ankara.
Türkan Aybar, 20.12.2019, Miltaş Spor Tesisleri, İstanbul.
Türkan (Demircioğlu), Berkkam 23. 03. 2018, Büyük Kulüp, İstanbul.
Türkan Karagülle, 20.12.2019, Miltaş, Spor Tesisleri, İstanbul.
Ümit Birsen, 20.02.2019, telefon görüşmesi.
Ümit Çakır, 22.11.2019, Ramada Otel, Ankara.
Yüksel (Dovan) Günyaptı, 23.03.2018, Büyük Kulüp, İstanbul.
Zuhal İnal Ünaldı, 24.11.2018, Ramada Otel, Ankara.
311
EKLER LİSTESİ
1.
Ankara Kız Lisesi Öğretmenlerinin (1923-1929), (1930-1950), (1951-1977)
Dönemlerinde Branşlara Göre Karşılaştırılması
2.
Ankara Kız Lisesi Öğretmenlerinin (1923-1929), (1930-1950), (1951-1977)
Dönemlerinde Branşlara Göre Karşılaştırma Grafiği
3.
Ankara Kız Lisesi (1926-1944) Yılları Mezun Sayıları
4.
Ankara Kız Lisesi (1951-1977) Dönemi Mezun Sayıları
5.
Ankara Kız Lisesi (1951-1977) Dönemi Mezun Sayıları Grafiği
6.
Ankara Kız Lisesi İlk Binası - Hacı Bayram Mahallesi
7.
Ankara Kız Lisesi'ne Tahsis Edilen Düyun-u Umumiye Binası
8.
Atatürk’ün 24 Haziran 1933'te Ankara Kız Lisesi’ni Ziyareti
9.
Ankara Kız Lisesi'nin İlk Mezunları, Heyet-i Talimiye İle Bir Arada.
10. Ankara Kız Lisesi için Mimar Ernst Arnold Egli Tarafından Çizilen Bina
11. 1947-1948 Eğitim-Öğretim Yılı Başında İstenen Sağlık Raporu
12. Tezer Taşkıran Döneminden Bir Ortaokul Diploması
13. Atatürk'ün Ankara Kız Lisesi'ni Ziyareti
14. Ankara Kız Lisesi Mezunları Göksel Olcaytu, Prof. Dr. Engin Kendi, Prof. Dr.
Fahrünnisa Pamuk, Doç. Dr. Nurünnisa Usul, Mualla Orkut, Atatürk'ün Okulu
Ziyareti Sırasında Afet İnan İle Birlikte Fotoğrafının Olduğu Ana Giriş Kapısı,
(07 Ekim 2018)
15. Atatürk'ün Ankara Kız Lisesi'ni 24 Haziran 1933'te Bakalorya Sınavları
Döneminde İmzaladığı Not Fişi
16. Atatürk'ün Ankara Kız Lisesi'ni 24 Haziran 1933'te Bakalorya Sınavları
Döneminde İmzaladığı Not Fişi
17. Ankara Kız Lisesi öğrencilerinin Gazi Orman Çiftliği'ne Yapılan Ziyaretlerinde
Atatürk ile Birlikte Çektirdikleri Fotoğraf (9 Mayıs 1934)
18. Prof. Pittard'ın Ankara Kız Lisesi'ni 1938 Yılındaki Ziyareti
19. Güllü Karatekin'e Ait Öğrenci Dosyasından 1951-1952 Eğitim-Öğretim Yılında
Müdür Nilüfer Gün Tarafından Öğrenci Velisine Gönderilen Bir Tebrik Yazısı
20. Okul Müdürü Nilüfer Gün Yenişehir Koleji'ndeki (TED) Mezuniyet Töreninde,
(1962)
21. Ankara Kız Lisesi'ne İlk Kaydedilen Erkek Öğrencilerden Mustafa Kemal
Akmermer'e Ait Öğrenci Kimlik Kartı
312
22. Ankara Kız Lisesi'ne İlk Kaydedilen Öğrencilerden Mustafa Kemal Akmermer'e
Ait Üniversite Sınavı Giriş Belgesi
23. Cumhuriyet Balosu, Anadolu Kulüp, Ankara. Ankara Kız Lisesi'ne İlk Kaydolan
Erkek Öğrenciler, (25.1.2019)
24. Ankara Kız Lisesi'nde Karma Eğitim Dönemi
25. Karma Dönemin ilk öğrencilerinden Ümit Eser Çakır'ın Ankara Kız Lisesi
Diploması
26. Yenişehir Koleji' nde (TED Yapılan Mezuniyet Töreni, (1962)
27. Öğrenci Başkanı Seçimleri Yapılırken
28. 1961-1962 Eğitim-Öğretim Yılı Öğrenci Başkanlığı Seçim Kampanyası
29. Genç Yolcu Kartı
30. Genç Yolcu Rozeti, (Tuğba Kiper Arivi)
31. Ankara Kız Lisesi'nde Atletizm
32. 1943-1944 Eğitim-Öğretim Yılında Ankara Kız Lisesi Ortaokul, Lise Bitirme ve
Olgunluk Diploma Defteri'nde Özden İnönü'ye Ait Sayfa
33. Ankara Kız Lisesi Jimnastik Şenliklerinde (10 Mayıs 1928)
34. 1951-1952 Yılına Ait Çiçek Aşı Yapıldığına Ait Belge
35. 1931-1932 Eğitim-Öğretim yılına ait Prof. Dr. Hamide Remzi’nin (Topçuoğlu)
Ankara Kız Lisesi Orta Kısmından Mezun Olduğunu Gösterir Diploma
36. Biyoloji Öğretmeni Azize Ceylan’ın Milletvekilliği Başvurusu
37. Ankara Kız Lisesi Mezunları İle Yapılan Bir Görüşme, Ankara, (25 Ocak 2017)
38. Türkiye’nin ilk kadın subayı İnci Arcan Uysal’ın Ankara Kız Lisesi Diploması
39. Ankara Kız Lisesi’ne 1925’te Kütüphane ve Bazı Binaların İnşası İçin Vakıflar
Genel Müdürlüğü’nden Satın Alınacak Kabristanlar Hakkında
40. Ankara Kız Lisesi Mezunlarından Toplumsal Yaşamda Öne Çıkan İsimler
41. Ankara Kız Lisesi’nin İlk Mezunları
313
EKLER
Ek-1: Ankara Kız Lisesi Öğretmenlerinin (1923-1929), (1930-1950), (1951-1977)
Dönemlerinde Branşlara Göre Karşılaştırılması.1
Branş
1923-19 1930-1 1951-19
29
950
77
Türkçe
6
5
5
27
3
3
8
15
Almanca
5
8
İngilizce
11
27
21
35
Edebiyat
2
Latince
Fransızca
1
Matematik
4
İçtimaiyat (Sosyoloji)
1
Tabiiyat (Fen Bilgisi)
1
Fizik-Kimya
1
3
Fizik
Kimya
15
1
Biyoloji
Tarih
1
Tarih-Coğrafya
Coğrafya
6
1
7
12
10
22
8
16
4
3
4
17
1
Ankara Kız Lisesi Sicil Fişi Defteri; Ankara Kız Lisesi Öğretmenlerine Ait Sicil Fişi Defteri;
Ankara Kız Lisesi’nden Ayrılmış Hocaların Sicil Fişleri; Müteferrik Müstahdemine Ait Sicil Defteri;
“Ankara Okullarının Terbiyye-i Bedeniyye Şenliklerinde”, Hakimiyet-i Milliye, 11 Mayıs 1928; Dün
Her Tarafta Jimnastik Şenlikleri Yapıldı. Ankara Şenliklerine Kız ve Erkek Liseleri, Musiki Muallim
Mektepleri
İştirak
Ettiler.”,
Hakimiyet-i
Milliye,
18
Mayıs
1929;
https://www.tarihnotlari.com/nazli-ecevit/, Erişim Tarihi: 16.02.2019.
314
(Hikmet) Felsefe
1
10
10
Din
1
Çocuk Bakımı-Hıfzısıhha
1
Resim
2
1
11
Beden Eğitimi
2
4
13
Müzik
3
7
Ev İdaresi-Biçki Dikiş
1
6
6
Rehberlik
5
Jeoloji
1
Sanat Tarihi
2
Milli Savunma (Güvenlik)
9
315
Ek-2: Ankara Kız Lisesi Öğretmenlerinin (1923-1929), (1930-1950), (1951-1977)
Dönemlerinde Branşlara Göre Karşılaştırma Grafiği.2
Öğretmenlerin 3 Dönem Branş Bazında Karşılaştırılması
9
Milli Savunma (Güvenlik)
2
Sanat Tarihi
1
Jeoloji
5
Rehberlik
Ev İdaresi-Biçki Dikiş
6
1
Müzik
Beden Eğitimi
13
2 4
Resim
11
12
Çocuk Bakımı-Hıfzısıhha
1
Din
6
1
(Hikmet) Felsefe
10
10
1
Coğrafya
Branş
7
3
Tarih-Coğrafya
Tarih
34
Kimya
10
7
1
Fizik
Fizik-Kimya
İçtimaiyat (Sosyoloji)
22
12
15
6
3
1
1
Tabiiyat (Fen Bilgisi)
16
8
1
Biyoloji
17
4
1
1
Matematik
İngilizce
Almanca
5
Fransızca
1
Latince
Edebiyat
0
27
11
8
15
8
3
3
27
5
56
2
Türkçe
35
21
4
5
10
15
20
25
30
35
40
Kişi
1951-1977
1930-1950
1923-1929
Ankara Kız Lisesi Sicil Fişi Defteri; Ankara Kız Lisesi Öğretmenlerine Ait Sicil Fişi Defteri;
Ankara Kız Lisesi’nden Ayrılmış Hocaların Sicil Fişleri; Müteferrik Müstahdemine Ait Sicil Defteri.
2
316
Ek-3: Ankara Kız Lisesi (1926-1944) Yılları Mezun Sayıları. 3
İlk Mezunlar
Lisedeki Bölüme Göre
Ders Yılı
Kısım
Mezun
Olanlar
Bölüm
Mezun
Olanlar
Bölüm
Mezun
Olanlar
1926-1927 Orta
20
1927-1928 Lise
6
1928-1929 Lise
7
1929-1930 Lise
14
1930-1931 Lise
13
1931-1932 Lise
19
1932-1933 Lise
13
1933-1934 Lise
19
Fen
7
Edebiyat
12
1934-1935 Lise
10
Fen
5
Edebiyat
5
1934-1935 Lise
7
Eski Usül
7
1936-1937 Lise
47
Fen
7
Edebiyat
40
1937-1938
Dışardan Ortaokul Sınavından Mezun Olanlar
Ders Yılı
1937-1938
Devresi
Haziran
Sınava
Giren
3
1927-1928 Ders Senesi Terfi-i Sınıf Defteri; Ankara Kız Lisesi Yıllığı 1934-1935; 1928-1929 Ders
Senesi Sınıf Geçme Defteri; 1929-1930 Ders Senesi Sınıf Geçme Defteri; 1937-1938 Lise Bitirme ve
Olgunluk Defteri.
3
317
Orta Kısımdan Mezun Olanlar
Ders Yılı
1937-1938
1937-1938
1937-1938
Devresi
Haziran
Eylül
Toplam
Mezun
Olanlar
58
104
162
Lise Bitirme Diploması Durumu
Ders Yılı
1937-1938
1937-1938
Devresi
Haziran
Kol
Fen
Eylül
Haziran
Edebiyat
Eylül
1937-1938
Toplam
Mezun
Olanlar
12
1
27
21
61
Toplam
Kol Dağılımı Yüzdesi
13
Fen %21
48
Edebiyat %79
61
1938-1939
Orta Kısımdan Mezun Olanlar
Ders Yılı
1938-1939
Başaran
7
Başaramayan
8
Toplam
15
Başarı Yüzdesi
%47
Başaramayan
4
Toplam
20
Başarı Yüzdesi
%80
Lise Kısmından Mezun Olanlar
Ders Yılı
1938-1939
Başaran
16
1943-1944
T.M.C. Yenişehir Lisesi’nde Okuyup Olgunluk Sınavından Başarılı Olanlar
Ders Yılı
Başaran
Başaramayan
1943-1944
18
14
318
Başarı
Yüzdesi
%56
Orta Kısım Diploma Durumu
Ders Yılı
1943-1944
1943-1944
1943-1944
Devresi
Başaran
Başaramayan
41
21
62
16
4
20
Haziran
Eylül
Toplam
Başarı
Yüzdesi
%72
%84
%76
Dışardan Ortaokul Sınavından Mezun Olanlar
Ders Yılı
1943-1944
Sınava
Giren
1
Devresi
Eylül
Lise Bitirme Diploması Durumu
Ders
Yılı
1943-1
944
1943-1
944
1943-1
944
Devresi
Haziran
Eylül
Haziran
Eylül
Kol
Başaran
Başaramayan
Başarı
Yüzdesi
2
4
49
26
9
5
19
29
%18
%44
%72
%47
81
62
%57
Fen
Edebiyat
Toplam
Olgunluk Diploması Durumu
Ders
Devresi
Yılı
1943-19
Haziran
44
1943-19
Eylül
44
1943-19
Toplam
44
Başaran
Başaramayan
Başarı
Yüzdesi
70
44
%61
39
37
%51
109
81
%57
319
Kol
Dağılımı
Yüzdesi
Fen %7
Edebiyat
%93
Ek-4: Ankara Kız Lisesi (1951-1977) Dönemi Mezun Sayıları. 4
Ders Yılı
4
Edebiyat
Fen
1954-1955
131
153
1972-1973
174
149
1973-1974
107
150
1974-1975
74
225
1975-1976
148
247
Ankara Kız Lisesi 1954-1955, 1972-1973, 1974-1975, 1975-1976 Yıllıkları.
320
Ek-5: Ankara Kız Lisesi (1951-1977) Dönemi Mezun Sayıları Grafiği.5
5
Ankara Kız Lisesi 1954-1955, 1972-1973, 1974-1975, 1975-1976 Yıllıkları.
321
Ek-6: Ankara Kız Lisesi’nin İlk Binası - Hacı Bayram Mahallesi, (Ankara Kız
Lisesi, “Ankara Kız Lisesi, Bir Okulun 80 Yılı”).
322
Ek-7: Ankara Kız Lisesi'ne Tahsis Edilen Düyun-u Umumiye Binası,
(Başbakanlık Cumhuriyet Arşivi, BCA 030.18.01.02.015.59.1).
323
Ek-8: Atatürk 24 Haziran 1933'te Ankara Kız Lisesi’ni ziyareti. Atatürk
sınavlara katılıp okulun kuzey kısmında öğretmen, öğrenciler ve Maarif Vekili
Dr. Reşit Galip ile fotoğraf çektirmiştir, ( Ankara Kız Lisesi Mezunları Derneği
Arşivi).
324
Ek-9: Ankara Kız Lisesi'nin İlk Mezunları, Heyet-i Talimiye İle Bir Arada,
(Hakimiyet-i Milliye, 18 Temmuz 1928).
325
Ek-10: Ankara Kız Lisesi için mimar Ernst Arnold Egli Tarafından Çizilen
Bina.
Günümüzde
Türk
Tarih
Kurumu’na
bakan
güney
cephe,
(http://www.aklmezunlari.org.tr/pg_22_tarihce).
326
Ek-11: 1947-1948 Eğitim-Öğretim Yılı Başında İstenen Sağlık Raporu, ( Ankara
Kız Lisesi Arşivi).
327
Ek-12: Tezer Taşkıran Döneminden Bir Ortaokul Diploması, (Ankara Kız Lisesi
Arşivi).
328
Ek-13: Atatürk'ün Ankara Kız Lisesi'ni Ziyareti, ( Ankara Kız Lisesi Mezunları
Derneği Arşivi).
329
Ek-14: Ankara Kız Lisesi Mezunları Göksel Olcaytu, Prof. Dr. Engin Kendi,
Prof. Dr. Fahrünnisa Pamuk, Doç. Dr. Nurinnisa Usul, Mualla Orkut,
Atatürk'ün okulu ziyareti sırasında Afet İnan ile birlikte fotoğrafının olduğu
ana giriş kapısı, (07 Ekim 2018).
330
EK-15. Atatürk'ün Ankara Kız Lisesi'nde 24 Haziran 1933'te Bakalorya
Sınavları Döneminde İmzaladığı Not Fişi, Kaynak: Ankara Kız Lisesi Arşivi.
331
Ek-16: Atatürk'ün Ankara Kız Lisesi'ni 24 Haziran 1933'te Ziyaretinde
Bakalorya Sınavları Döneminde İmzaladığı Not Fişi, (Ankara Kız Lisesi Müzesi)
332
Ek-17: Ankara Kız Lisesi öğrencilerinin Gazi Orman Çiftliği'ne Yapılan
Ziyaretlerinde Atatürk ile Birlikte Çektirdikleri Fotoğraf (9 Mayıs 1934), 1998
yılında milli piyango biletinin üzerinde kullanılmıştır, ( Milli Kütüphane Arşivi).
333
Ek-18: Prof. Pittard'ın Ankara Kız Lisesi'ni 1938 Yılındaki Ziyareti,
(Ulus, 27 Mart 1938).
,,,,
334
Ek-19: Güllü Karatekin'e Ait Öğrenci Dosyasından 1951-1952 Eğitim-Öğretim
Yılında Müdür Nilüfer Gün Tarafından Öğrenci Velisine Gönderilen Bir
Tebrik Yazısı, ( Ankara Kız Lisesi Arşivi).
335
Ek-20: Okul Müdürü Nilüfer Gün, Yenişehir Koleji'ndeki (TED) Mezuniyet
Töreninde, ( Ruşen Balta Arşivinden).
336
Ek-21: Ankara Kız Lisesi'ne İlk Kaydedilen Erkek Öğrencilerden Mustafa
Kemal Akmermer'e Ait Öğrenci Kimlik Kartı, (Mustafa Kemal Akmermer
Arşivinden)
337
Ek-22: Ankara Kız Lisesi'ne İlk Kaydedilen Öğrencilerden Mustafa Kemal
Akmermer'e Ait Üniversite Sınavı Giriş Belgesi, (Mustafa Kemal Akmermer
Arşivinden).
338
Ek-23: Cumhuriyet Balosu, Anadolu Kulüp, Ankara. Ankara Kız Lisesi'ne İlk
Kaydolan Erkek Öğrenciler, (25.1.2019).
339
Ek-24: Ankara Kız Lisesi'nde Karma Eğitim, (Mustafa Kemal Akmermer
Arşivi’nden).
340
Ek-25: Karma Dönemin İlk Öğrencilerinden Ümit Eser Çakır'ın Ankara Kız
Lisesi Diploması, (Ümit Eser Çakır Arşivinden).
341
Ek-26: Yenişehir Koleji'nde (TED) Yapılan Mezuniyet Töreni, (1962), (Ruşen
Balta Arşivi).
342
Ek-27: Öğrenci Başkanlığı Seçimleri Yapılırken, (1954-1955 Yıllığı).
Ek-28: 1961-1962 Ders Yılı Öğrenci Başkanlığı Seçimi Kampanyası. Önde
Soldan İkinci Prof. Dr. Asriye Mocan. Ortada Fizik Öğretmeni Sacide Ergun,
Aday Sumru Akgür, (Prof. Dr. Asiye Mocan Arşivinden).
343
Ek-29. Genç Yolcu Kartı, (Bir Okulun 80 Yılı, Ankara Kız Lisesi).
Ek-30: Genç Yolcu Rozeti, (Tuğba Kiper Arşivinden)
344
Ek-31: Ankara Kız Lisesi'nde Atletizm, ( Güney Erdoğdu Akansel Arşivi).
345
Ek-32: 1943-1944 Eğitim-Öğretim Yılı Ankara Kız Lisesi Ortaokul, Lise
Bitirme ve Olgunluk Diploma Defteri'nde Özden İnönü'ye Ait Sayfa, (Ankara
Kız Lisesi Arşivi).
346
Ek-33: Ankara Kız Lisesi Jimnastik Şenlikleri, (10 Mayıs 1928) ( Maarif Vekaleti
Mecmuası, Yıl: 1925-1927).
347
Ek-34: 1951-1952 Eğitim-Öğretim Yılına Ait Çiçek Aşısı Yapıldığına Dair Belge,
(Ankara Kız Lisesi Arşivi).
348
Ek-35. 1931-1932 Eğitim-Öğretim Yılına Ait Prof. Dr. Hamide Remzi’nin
(Topçuoğlu) Ankara Kız Lisesi Orta Kısmından Mezun Olduğunu Gösterir
Diploma, (Mine Göğüs Tan; Bir Çocuk, Bir Kadın, Bir Hoca Prof. Dr. Hamide
Topçuoğlu, Turhan Kitabevi, Ankara, 2018).
349
Ek-36: Biyoloji Öğretmeni Azize Ceylan’ın Milletvekilliği Başvurusu. (BCA Fon
Kodu: 490.1.0.0 / Kutu No: 313 / Dosya No: 1279 / Sıra No: 1).
350
Ek-37: Ankara Kız Lisesi Mezunları İle Yapılan Bir Görüşme, Ankara,
(25.01.2017).
351
Ek-38: Türkiye’nin İlk Kadın Subayı İnci Arcan Uysal’ın Ankara Kız Lisesi
Diploması, ( İnci Arcan Uysal Arşivi).
352
Ek-39: Ankara Kız Lisesi’ne 1925’te Kütüphane ve Bazı Binaların İnşası İçin
Vakıflar Genel Müdürlüğü’nden Satın Alınacak Kabristanlar Hakkında Belge,
( BCA 0.30.10 .. /193.321.3.)
353
Ek- 40: Ankara Kız Lisesi Mezunlarından Toplumsal Yaşamda Öne Çıkan
İsimler6
Alanında İlkler
Firuzan İkincioğulları (1953): İlk kadın Danıştay Başkanı
Filiz Dinçmen (1956): İlk kadın büyükelçi
Hidayet Nermin Yurdakul: Cumhuriyet'in ilk kuşak öğretmenlerinden.
Saadet İkesus Altan (1934): Türkiye'de operanın kurucularından, ilk kadın
yönetmen, ilk şan pedagogu.
Üner Teoman (1950): Olimpiyatlara (1948, Londra) katılan ilk kadın atlet.
Macide Erdener (1967): Türkiye’nin ilk kadın okçusu, Türkiye’nin ilk ve tek
okçuluk hakemi.
Dilhan Eryut (1944): Prof. Dr. NASA Apollo Başarı Ödüllü Astrofizikçi.
Firdevs Menteşe (1930): İlk kadın Yüksek İdare Mahkemesi Başkanı.
Sermin Şahinler (1956): Ziraat Bankası’nın ilk kadın Genel Müdür Yardımcısı.
Köksal Özdemir (1977): Mühendis (Türkiye’nin ilk çelik köprü yapan mühendisi).
Göksel Olcaytu (1958): İlk kadın fotogrametri uzmanı.
Ayten Hatice Eti : Türkiye’nin ilk kadın banka müdürü.
Mualla Orkut (1962): TRT’den Emekli (İlk Kadın Teknik Yönetmen)
Sporcu
Aycan Önel (1951): Koşu, gülle atma, disk atma, uzun atlamada, Türkiye rekorları
kırmış ve uzun yıllar Milli Takım Kaptanlığı yapmış. Olimpiyatlarda 100 m. ye
katılmıştır.
6
Ankara Kız Lisesi’nden mezun oldukları yıllar parantez içinde verilmiştir.
354
Gazeteci, Yazar
Sevgi Soysal (1952): Yazar
Adalet Ağaoğlu (1945): Yazar
Füruzan Toprak (1942): Yazar
Gülten Akın (1951): Şair/Yazar
Nezihe Araz (1941): Gazeteci/Yazar
Müşerref Hekimoğlu (1939): Gazeteci/Yazar
Selçuk Baran (1951): Yazar
Mualla Uzmay (1933): Yazar
Ayhan Büyükünal: Yazar
Füsun Akatlı (1962): Doç. Dr., Yazar/Eleştirmen
Canan Tan (1967): Yazar
Müjgan Cumbur (1945) : Türk Edebiyatı Uzmanı/Kütüphaneci/Yazar
Necla Ülkü Kuglin (1968): Çocuk Kitapları Yazarı
Ülkü Giray (1957): Radyocu/Sunucu/Güzel Türkçe Uzmanı/Yazar
Ülker Köksal (1950): Oyun Yazarı
Jülide Gülizar (1948): Radyocu/Sunucu/Güzel Türkçe Uzmanı/Yazar
Füruzan Toprak (1944): Yazar
Yapımcı, Tiyatrocu, Oyuncu
Elçin Temel (1960): Yapımcı/Sunucu
Elife Yüksel (1946): TRT’nin ilk spikeri
Beyhan Hürol Saran (1965): Sanatçı, Tiyatro/Sinema
Tomris Çetinel (1972): Tiyatro ve seslendirme sanatçısı
Altan Karındaş (1946): Sinema, tiyatro ve dizi oyuncusu, seslendirme sanatçısı
Emel Göksu (1963): Sinema, tiyatro ve dizi oyuncusu, seslendirme sanatçısı
Necla Erol (1947): THM Sanatçısı
İnci San (1955): Sanat Eğitimcisi Derneği kurucusu. Çağdaş Drama’yı ders olarak
kabul ettirdi
355
Akademisyen
Prof. Dr. Hamide Topçuoğlu (1935): A.Ü. Eğitim Bilimleri Fakültesi Kurucu
Dekanı
Prof. Dr. Birsen Gökçe (1955) :AKL Mezunları Derneği Kurucu Başkanı/Sosyoloji
Derneği Kurucusu
Prof. Dr. Nephan Saran (1942): Antropolog
Prof. Dr. Olcay Önertoy (1962): Dil Derneği Başkanı (1953 mezunu)
Prof. Dr. Necmiye Tümer (1958): Ankara Üniversitesi Cebeci Kampüsü’nde
bulunan Çocuk Hastanesi’nde Çocuk Ürolojisi’ni kurmuştur.
Prof. Dr. Çiğdem Altay: Hacettepe Çocuk Hemetolojisi Bölüm Başkanlığı’nı
yapmıştır.
Prof. Dr. Suna Duru: Hacettepe Üniversitesi Eczacılık Fakültesi’nin kurucularından.
Dünya Sağlık Örgütü tarafından 1988 yılında GMP yönetmeliğindeki hizmetleri ile
Giovanni Lorenzini ödülüne aday gösterildi.
Prof. Dr. Gönenç Arın (1957): Kimya Mühendisi
Prof. Dr. Fügen Tabak (1968): Fizik Profesörü
Prof. Güler (Fişek) Kaura: Devlet tarafından Azerbaycan’da Tıp Fakültesi’nde
Çocuk Bölümü açılması için görevlendirilmiştir. Ayrıca yine Afganistan’da
görevlendirilerek Afganların aşı sistemlerinin kurulması çalışmalarını yönetmiştir.
Hacettepe Üniversitesi Tıp Fakültesi’nde Çocuk Hastalıkları Bölüm Başkanlığı’nı da
yapmıştır.
Prof. Dr. Füsun (Tekeşin) Sayek (1964): Eski Türk Tabipleri Birliği Başkanı
Prof. Dr. Aysel
Başkanı/Yazar
(Akovalı)
Ekşi
(1955):
Psikiyatrist/ÇYDD
Kurucu
Prof. Dr. Övün Güvener: İstanbul Üniversitesi Diş Hekimleri Fakültesi Kurucu
Dekanı
Prof. Dr. Füsun Acartürk (1973): Gazi Üniversitesi Eczacılık Fakültesi Eczacılık
Teknolojisi Bölümü Farmasotik Teknolojisi Anabilim Dalı
Hukukçu
Aysel Pekinel (1956): Anayasa Mahkemesi Üyesi (Emekli)
Sumru Çörtoğlu (1961): Danıştay Başkanı (Emekli)
356
Tansel Çölaşan (1960): Danıştay Başsavcısı (Emekli)/Atatürkçü Düşünce Derneği
Başkanı Genel Başkanı
Ayla Tekin (1956): üç büyük kamu bankasının hukuk müşaviri
Türkan Arcak: Ağır Ceza Dairesi Başkanı
Güney Erdoğdu Akansel (1956): Toprak Mahsulleri Ofisi Hukuk Müşaviri
357
Ek-41: Ankara Kız Lisesi’nin İlk Mezunları
1927-1928 Ders Yılı Mezunları7 (1927-1928 Ders Geçme Defteri)
Mektep No
İsmi
3
29
35
83
88
162
Hayrünnisa Mustafa
Nefise Nuri
Hadiye …….
Perihan Vehbi
Hüsna Bahattin
Şadiye Erat
-“iyi” derece ile mezun
-“iyi” derece ile mezun
-“ iyi” derce ile mezun
-“ iyi” derece ile mezun
-“iyi” derece ile mezun
-“ iyi” derece ile mezun
Ankara Kız Lisesi 1928-1929 Yılları İkinci Devre Mezunları8
Mektep No.
İsmi
Durumu
312
Rezan Zeki
Evlenmiştir
436
Cahide Remzi
Felsefe Ş. Mezunu; Ankara Kız Lisesi’nde
460
Nejat Esat
Ankara Huk. Fak. Mezunu; İstatistik Umum Müdürlüğü'nde
461
Nahide Kamil
Felsefe Ş. Devam ediyor
494
Mediha Şükrü
A.H. mezun, ailesinin yanında
55?
Güzin Sebahattin
490
Semiha Hayrettin
A.H. devam ediyor, Maliye Vekaleti’nde işyar
Ankara Kız Lisesi 1929-1930 Yılları Mezunları
Mektep No.
7
8
İsmi
Durumu
27
Samiye Hüseyin
A.H.'dan mezun; İktisat Vekaleti Hukuk Müşavirliğinde; işyar
34
Semiha Rıza
A.H.'dan mezun; Ziraat Vekaleti’nde işyar
94
Rabia Aziz
A.H.'ya devam ediyor; Maliye Vekaleti’nde işyar
103
Nezihe Mesut
A.H.'dan mezun; Staj yapıyor
111
Bedia Hakkı
A.H.'dan mezun; Staj yapıyor
113
Kevser Abdullah
A.H.'dan mezun; Ailesi yanında
116
Firdevs Şevket
A.H.'dan mezun; Maliye Vekaletinde işyar
121
Sıdıka Emin
Tarih Ş. Mezun; Ankara Kız Lisesi’nde stajyer
122
Zahide Emin
Felsefe Ş. Mezun; Ailesi yanında
133
Nuriye Abdullah
Tarih Ş. Mezun; Ailesi yanında
138
Semahat Nuri
A.H.'dan mezun; Ailesi yanında
337
Adalet Hakkı
Felsefe Ş. Mezun; Ailesi yanında
393
Perihan Atıf
Felsefe Ş. Devam ediyor
556
Perihan Rifat
Ailesi yanında
1927-1928 Ders Senesi Sınıf Geçme Defteri.
Ankara Kız Lisesi Yıllığı, 1934-1935, s. 46-47.
358
Ankara Kız Lisesi 1930-1931 Yılları Mezunları
Mektep No.
129
329
550
40
102
112
131
143
179
222
310
491
664
İsmi
Münevver H.
Mükrime C.
Melek Rasim
Hatice Hulusi
Lütfiye Hanefi
Azize Hasan
Münevver Bekir
Piraye Abdurrahman
Sabiha Hüsrev
Niğan Kamil
Güzin Şerafettin
Müfide Fuat
Perihan Naci
Durumu
Devam ediyor
A. Hukukuna devam ediyor
İ. Hukukuna devam ediyor
A. Hukukuna devam ediyor
Maliye Vekaleti’nde İşyar
A.H. devam ediyor
Felsefe Ş. devam ediyor
A. Hukukuna devam ediyor
İstanbul Ticaret M. Alisine devam ediyor
Evlenmiştir
A. Hukukuna devam ediyor
Evlenmiştir
A. Hukukuna devam ediyor
Ankara Kız Lisesi 1931-1932 Yılları Mezunları
Mektep No.
83
262
379
399
450
625
77
118
201
211
244
249
251
261
288
302
378
463
582
İsmi
Ümit Lütfi
Gündüz Abdurrahman
Sabiha Ekrem
Handan Ziya
Cavidan Saim
Nezahat Şefik
Nebahat Fehmi
Azade İsmet
Rukiye Etem
Refia Sırrı
Seniha Mustafa
Ferhan Salim
Feride Ömer
Melahat Saadettin
Hidayet Sami
Münevver Behçet
Enise Lütfü
Mefharet Hüsnü
Vuslat Sadik
Durumu
A. Hukukuna devam ediyor
Avrupa’da riyaziye tahsilinde
Tabiiye şubesine devam ediyor
Avrupa’da riyaziye tahsilinde
A. Hukukuna devam ediyor
A.H.'dan mezun; Ailesi yanında
Evlenmiştir
İ. Hukuka devam ediyor
Y. Mühendis, M. Tabiiye şubesinde dev. Ediyor
A. Hukukuna devam ediyor
Tıbbiyeye devam ediyor
A. Hukukuna devam ediyor
A. Hukukuna devam ediyor
A. Hukukuna devam ediyor
A. Hukukuna devam ediyor
Y. Mühendis, M. Tabiiye şubesinde dev. Ediyor
A. Hukukuna devam ediyor
Tabiiye şubesine devam ediyor
Tabiiye şubesine devam ediyor
359
Ankara Kız Lisesi 1932-1933 Yılları Mezunları
Mektep No.
80
126
184
200
248
269
292
333
342
350
613
613
652
İsmi
Radiye Halim
Nebahat Canip
Naime Mehmet
Sebahat Fuat
Zehra Mustafa
Mukadder Emin
Hatice Salih
Şahende Muhittin
Meziyet Hamdi
Mualla İhsan
Hikmet Feyzi
Mualla Server
Bedia Zihni
Durumu
Kimya Ş. devam ediyor
A. Hukukuna devam ediyor
A. Hukukuna devam ediyor
Kimya Ş. devam ediyor
A. Hukukuna devam ediyor
A.H.'dan mezun; Ailesi yanında
Kimya Ş. devam ediyor
Tıbbiyeye devam ediyor
Kadıköy mektebinde lisan dersi takip ediyor
A. Hukukuna devam ediyor
A. Hukukuna devam ediyor
Mülkiye M. Devam ediyor
Ailesi yanında
Ankara Kız Lisesi 1933-1934 Yılları Mezunları
Edebiyat Şubesi
Mektep No.
81
294
375
412
434
476
485
487
605
641
432
328
İsmi
Nebahat Hamdi
Bedia Ali
Necdet Sadık
Muazzez Ziya
Süheyla Emin
Meliha Hakkı
Hatice Lütfi
Aliye Lütfi
Mefharet Baha
Nihal Zühtü
Saliha Mehmet
Münire Tevfik
Durumu
İşyar.
Ailesi yanında
A. Hukukta
İ. Üniversitesi Tarih Ş.
Gazi Enstitüsü Tabiiye Ş.
Gazi Enstitüsü Tabiiye Ş.
A. Hukukta
Gazi Enstitüsü Tabiiye Ş.
Ailesi yanında
İ. Üniversitesi Tarih Ş.
Fen Şubesi
Mektep No.
92
98
223
364
516
520
609
İsmi
Halide Halit
Türkan Hamdi
Bedia Basri
Nazife Necati
Saadet Mehmet
Hayat Hakkı
Nezihe Tevfik
Durumu
Ailesi yanında
Bankada
Ank. Baytar Fakültesinde
Tıp Fakültesinde
360
Ankara Kız Lisesi 1934-1935 Yılları Mezunları
Eski Usul Bakaloryayla Mezun
Olanlar
Mektep No.
330
331
508
604
646
369
607
İsmi
Avniye Fevzi
Müzeyyen Aziz
Meliha Abdurrahman
Nezihe Tevfik
Necmiye Ethem
Semahat Murat
Bedriye Aziz
Ankara Kız Lisesi 1934-1935 Yılları Mezunları
Fen Şubesi
Mektep No.
61
145
229
230
473
İsmi
Hamide Remzi
Necibe Reşit
Sabahat Ali
Türkan Saim
Sıdıka
Durumu
Ankara Kız Lisesi 1934-1935 Yılları Mezunları
Olgunluk Edebiyat Şubesi
Mektep No.
2
11
15
35
37
78
91
105?
130
214
245
298
299
519
İsmi
Saime Saim
Sacide Sadettin
İfakat Cemil
Kıymet Nuri
Sabahat Rahmi
Sabahat Fehmi
Melahat Hüseyin
Sebla Refet
Cahide Hamdi
Galibe İbrahim
Saadet Osman Nuri
Nimet Şahap
Müveddet Şükrü
Meliha Musa
Durumu
A.Ü. Dil Ş.
A.Ü. Dil Ş.
İst. Üniv. Tıp Fakültesi
Londra’da
A.Ü. Dil Ş.
Bankada
İst. Üniv. Edebiyat Ş.
A.Ü. Dil Ş.
A.Ü. Dil Ş.
A.Ü. Dil Ş.
A.Ü. Dil Ş.
A.Ü. Dil Ş.
A.Ü. Dil Ş.
361
Ankara Kız Lisesi 1934-1935 Yılları Mezunları
Olgunluk Fen Şubesi
Mektep No.
61
145
229
230
473
İsmi
Hamide Remzi
Necibe Reşit
Sabahat Ali
Türkan Saim
A.Ü. Dil Ş.
A.Ü. Dil Ş.
İ. Ali Ticaret M.
A.Ü. Dil Ş.
Sıdıka
A.Ü. Dil Ş.
362
Durumu
ÖZGEÇMİŞ
1972 yılında Aydın’ın Yenipazar ilçesinde doğdu. 1989 yılında Denizli Lisesi’ni
bitirdi. 1990-1994 yılları arasında Hacettepe Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Tarih
Bölümü’nde Lisans öğrenimini tamamladı. 1995-1996 eğitim-öğretim yılında
Antalya’nın İbradı ilçesi Nefise Yılmazipek İlköğretim Okulu’nda Tarih öğretmeni
olarak çalışmaya başladı. 1997-1998 eğitim-öğretim yılından itibaren Antalya
merkez ilçesi ATSO Güzel Sanatlar Lisesi’nde Tarih öğretmeni olarak çalışmaya
başladı. 2011-2014 yılları arasında Hacettepe Üniversitesi Atatürk İlkeleri ve İnkılap
Tarihi Enstitüsü’nde Yüksek Lisans Programını tamamladı. Yüksek Lisans Tez
Konusu: “Türkiye’de İstihdam Edilen Fransız Uzmanlar ve Türk Modernleşmesine
Katkıları (1923-1976)”. 2014 yılında Ankara Üniversitesi Türk İnkılap Tarihi
Enstitüsü’nde Doktora Programı’na başladı.
363