Location via proxy:   [ UP ]  
[Report a bug]   [Manage cookies]                
T.C. ANKARA ÜNİVERSİTESİ TÜRK İNKILÂP TARİHİ ENSTİTÜSÜ ANKARA KIZ LİSESİ (1923-1977) Doktora Tezi Gülnaz GEZER Ankara-2020 T.C. ANKARA ÜNİVERSİTESİ TÜRK İNKILÂP TARİHİ ENSTİTÜSÜ ANKARA KIZ LİSESİ (1923-1976) Doktora Tezi Gülnaz GEZER Tez Danışmanı Prof. Dr. Mesut ÇAPA Ankara-2020 T.C. ANKARA ÜNİVERSİTESİ TÜRK İNKILÂP TARİHİ ENSTİTÜSÜ ANKARA KIZ LİSESİ (1923-1977) Doktora Tezi Gülnaz GEZER Tez Danışmanı: Prof. Dr. Mesut ÇAPA Tez Jürisi Üyeleri Adı ve Soyadı İmzası Prof. Dr. Mustafa YILMAZ (Başkan) ........................................ Prof. Dr. Mesut ÇAPA (Danışman) ........................................ Prof. Dr. Bige SÜKAN ........................................ Prof. Dr. Bahri ATA ......................................... Doç. Dr. Necdet AYSAL ......................................... Tez Sınavı Tarihi: 18.02.2020 Prof. Dr. Temuçin F. ERTAN Enstitü Müdürü ÖZET Ankara Kız Lisesi, Cumhuriyet ile yaşıt, köklü bir ortaöğretim kurumudur. Bu çalışmada okulun eğitim-öğretime başladığı 1923-1924 eğitim-öğretim yılından karma eğitime geçtiği 1974-1975 eğitim-öğretim yılı ile birlikte ilk erkek mezunlarını vermeye başladığı 1976-1977 eğitim-öğretim yılını kapsayan 54 yıllık eğitim-öğretim hayatı ele alınmıştır. Ankara Kız Lisesi, 1923’te tam devreli olarak ilkokul, ortaokul ve lise eğitimi veren bir kurum olarak açılmıştır. Açılmasını izleyen birkaç yılda ilkokul kısmı kapanmıştır. Hacı Bayram’da harap bir binada büyük bir özveriyle açılan okul, kendi binasının olmamasının ve giderek artan öğrenci sayısının verdiği sıkıntı ile birlikte, 1930-1931 ders yılından itibaren mimarlığını Ernst Arnold Egli’nin yaptığı kendi binasına kavuşmuştur. Artan öğrenci sayısına bağlı olarak orta kısmı, 1951-1952 ders yılından itibaren kapanmış ve lise olarak devam etmiştir. Ortaokul kısmı 1956-1962 yıllarında kısa bir süre için tekrar açılmıştır. 1974-1975 ders yılından itibaren karma liseye dönüşmüştür. Mezunlarının bir kısmı çalıştıkları alanlarda Türkiye’nin ilkleri olma ayrıcalığını yaşamıştır. Özellikle değerli idareci ve öğretmen kadrosunun, Cumhuriyet’in kadın kuşağının yetişmesine ve ilerleyen yıllarda Ankara’da açılan diğer ortaöğretim kurumlarına rağmen Ankara Kız Lisesi’ne ilginin artmasına etkisi büyüktür. Ankara Kız Liseliler demokrasiyi, disiplinli çalışmayı, kadın eğitiminin önemini okulda yapılan etkinliklerle kavramış olarak hayata devam etmişlerdir. Anahtar Kelimeler: Kız Eğitimi, Ernst Arnold Egli, Ankara Kız Lisesi, Genç Yolcular, Öğrenci Birliği Başkanlığı, Nilüfer Gün. i ABSTRACT Ankara Girls High School is a well-established secondary education institution that is as old as the Republic of Turkey. In this study, the 54-year education and training life span covering the 1923-1924 academic year, when the school started education, and the 1974-1975 academic year, when it started to co-education, together with 1976-1977 academic year, in which it started to give its first male graduates, is discussed. Ankara Girls High School was founded in 1923 as an institution providing primary, secondary and high school education. In a few years following its foundation, the primary school section was closed. The school, which was opened with great devotion in a dilapidated building in Hacı Bayram, gained its own building, whose architect was Ernst Arnold Egli, in the 1930-1931 school year after the difficulties caused by the lack of its own building and the increasing number of students. As a result of the increasing number of students, the secondary school part has closed from 1951-1952 education year on and it continued as a high school. The secondary school section was reopened for a short period of time in 1956-1962. It has been transformed into a co-educational high school from 1974-1975 school year on. Some of the graduates have experienced being the pioneers in their respective fields. Especially valuable administrator and teacher crew have a great influence education of women generation of the Republic and on the increasing interest for Ankara Girls High School despite all the other secondary education institutions that has been founded during the following years. Ankara Girls High School students continued their lives as they grasped democracy, disciplined work and the importance of women's education at school activities. Key Words: Girls Education, Ernst Arnold Egli, Ankara Girls High School, Genç Yolcular, Nilüfer Gün. ii ÖNSÖZ Bu çalışmada 1923-1924 eğitim-öğretim yılında açılan Ankara Kız Lisesi’nin 54 yılı değerlendirilmiştir. Bu sürece erkek öğrencilerin kaydına başlandığı dönemin ilk dört yılı da dahil edilmiş ve 1976-1977 eğitim-öğretim yılı ile bitirilmiştir. Geçen süre içerisinde bir ortaöğretim kurumu olarak kız eğitimine, Cumhuriyet’in ilk kuşak genç kızlarının Türkiye’nin sosyo-kültürel ve bilimsel gelişimine katkısı, mezunların mesleklerinde yükselmelerinde Ankara Kız Lisesi’nden aldıkları disiplin, ders programları, Cumhuriyet yönetiminin coşkusunu devam ettiren öğretmen ve idarecilerin çabası incelenmiştir. Doktora tezi olarak Ankara Kız Lisesi hakkında yapılan ilk çalışmadır. Okulun tarihini bir bütün olarak ele almak, Ankara Kız Lisesi’nden hareketle ülkemizde kız eğitiminin geldiği noktayı ortaya koymak hedeflenmiştir. Çalışmanın birinci bölümünde Cumhuriyet Dönemi modernleşmesinin Osmanlı modernleşmesinin devamı olarak nitelendirilebileceği, eğitim alanında yapılan çalışmaların da bunun bir parçası olduğu ve imparatorluk geleneği içinde yaşayan bir ulusun “birey” ve “vatandaş” olma sürecinin eğitim ile başarılabileceği üzerinde durulmuştur. Bu noktadan hareketle kız eğitiminin, toplumsal kalkınmanın bütünlük göstermesi bakımından gerekli olduğu belirtilmiştir. Atatürk’ün eğitim anlayışı ve özellikle kız eğitiminden beklentisi üzerinde durulmuştur. Ortaöğretimde fırsat eşitliğini sağlamak üzere karma eğitime geçildiği, Heyet-i İlmiye, Milli Eğitim Şuraları ile milli eğitim örgütünün geliştirilmeye çalışıldığı, Sultanilerin 1923 yılındaki I. Heyet-i İlmiye kararları ile “lise” ye dönüştürüldüğü belirtilmiştir. Yeni kurulan ulus devletin sosyo-ekonomik ve kültürel ihtiyaçlarının karşılanması doğrultusunda yapılan ortaöğretim programlarına yer verilerek zaman içinde eğitim programlarındaki değişiklikler ortaya konmuştur. 9. Milli Eğitim Şurası kararları ile 1974-1975 eğitim-öğretim yılından itibaren kız ve erkek liselerinde karma eğitime geçildiği belirtilmiştir. Başkentin ilk kız lisesi olan Ankara Kız Lisesi’nin tam devreli olarak 1923’te açılmasından, okulun 1923-1929 yılları arasındaki eğitim-öğretim faaliyetlerinden, ilk mezunlardan söz edilmiştir. iii İkinci bölümde 1930-1950 yılları ele alınmıştır. 1930-1931 eğitim-öğretim yılından itibaren Alman mimar Ernst Arnold Egli’nin çizimini yaptığı kendi binasından, eğitim-öğretimin ortaokul ve lise olarak devam etmesinden, idari kadrodan söz edilmiştir. Eğitim-öğretim faaliyetleri içerisinde özellikle kısa bir dönem açılan klasik şube, kızlara da askerlik dersinin verilmesi, Atatürk’ün okulu ziyaretleri üzerinde durulmuştur. Üçüncü bölümde otoritesi ve disipliniyle adı Ankara Kız Lisesi ile birlikte anılan Nilüfer Gün’ün 1951-1977 yılları arasındaki çalışma sürecinde, okulun eğitimöğretim faaliyetleri değerlendirilmiştir. Bu süreçte, ortaokulun 1951-1952 eğitimöğretim yılında kapanarak okulun yalnızca lise olarak devam etmesi, özellikle kendi kendine idare sistemi ile faaliyet gösteren öğrenci kolları, mezunlardan alanında Türkiye’nin ilki olan kadınlar ve kız lisesine erkek öğrenci kaydedilmesi işlenmiştir. Beni Ankara Kız Lisesi’ni çalışmaya yönlendiren, konuyu aldığım günden beri zamanını ve bilgisini esirgemeyen, Başbakanlık Cumhuriyet Arşivi’nden çıkardığımız belgelerin yorumlanmasında yol gösteren, Danışmanım Prof. Dr. Mesut Çapa’ya minnettarım. Tezi çalıştığım süreçte zorlandığımda yolumu açan, tıkandığım yerlerde önerileriyle aydınlatan, birikimiyle tezimi zenginleştiren Prof. Dr. Bahri Ata’ya şükranlarımı sunarım. Çalışmanın başından beri önerileriyle katkı veren Doç. Dr. Necdet Aysal’a da teşekkür ederim. Okulun ünlü mezunlarından Özden (İnönü) Toker’e, bıkmadan sorularıma cevap verdikleri ve yanımda oldukları için Ankara Kız Lisesi mezunlarından Prof. Dr. Füsun Acartürk, Göksel Olcaytu, Güney Erdoğdu Akansel, Doç Dr. Nurünnisa Usul, Aysel Sağdıç, Hale Güneş, Mustafa Kemal Akmermer, Ümit Eser Çakır Aynur Pişkin ile Ankara Kız Lisesi’nin emekli öğretmenlerinden Günseli Telli’ye, teşekkürü bir borç bilirim. Onların anıları yolumu aydınlattı. Ayrıca, günümüzde Ankara (Altındağ) Anadolu Lisesi olarak eğitim-öğretime devam eden okulun yöneticilerine de katkılarından dolayı teşekkür ederim. Gülnaz GEZER Ankara, 2020 iv İÇİNDEKİLER ÖZET ................................................................................................i ABSTRACT .............................................................................................. ii ÖNSÖZ ............................................................................................. iii İÇİNDEKİLER ............................................................................................... v KISALTMALAR .............................................................................................. ix GİRİŞ ............................................................................................... 1 BİRİNCİ BÖLÜM CUMHURİYET DÖNEMİ’NDE ORTAÖĞRETİMDE KIZ ÇOCUKLARININ EĞİTİMİ VE ANKARA KIZ LİSESİ’NİN KURULUŞU (1923-1929) 1.1. Atatürk’ün Eğitim Anlayışı ve Ortaöğretimde Kız Çocuklarının Eğitimi……..33 1.2. Heyet-i İlmiyelerden Maarif Şuralarına Ortaöğretim ve Kız Eğitimi…….…....45 1.3. Ankara’daki Ortaöğretim Kurumlarının Durumu (1923-1924)………………...52 1.4. Ankara Kız Lisesi’nin Kuruluşu (1923-1929)………………………………….55 1.4.1. Açılış ve İlk Yıllarda Eğitim-Öğretim………………………………..55 1.4.2. İdari İşler………………………………………………………….......61 1.4.3. Ders Programları…………………………………………….………..64 1.4.4. Öğretmenler…………………………………………………………..70 1.4.5. Sosyal ve Kültürel Etkinlikler……………………………….………..73 1.4.5.1.Yıl Sonu Etkinlikleri……………………………….…..……73 1.4.5.2. Bayramlar…………………………………………..……….76 1.4.6. Yabancı Misafirler………………………………….……..………….79 v 1.4.7. Mezunlar………………………………………………….…………..82 İKİNCİ BÖLÜM MİMAR EGLİ’NİN BİNASINDA EĞİTİM-ÖĞRETİM HAYATI (1930-1950) 2.1. Yeni Binanın İnşası ve Eğitim-Öğretimin Başlaması…………………………..85 2.2. İdari İşler………………………………………………………………………..94 2.3. Eğitim – Öğretim…………………………..………….………………………100 2.3.1. Klasik Kol…………………………………………………………...106 2.3.2. Dersler ve Mezunlar…………………………………………………110 2.3.2.1. Ders Programı……………………………………………..110 2.3.2.2. Mezunlar…………………………………………………..128 2.3.3. Öğretmenler ………………………………………………………...136 2.4. Atatürk’ün Ankara Kız Lisesi’ni Ziyaretleri………………………………….146 2.5. Yabancı Misafirler ……………………………………………………………153 2.6. Bayramlar …………………………………………………………………….156 2.7. Sosyal ve Kültürel Etkinlikler…………………………………………………157 2.7.1. Geziler……………………………………………………………….158 2.7.2. Müsamereler ve Piyesler…………………………………………….160 2.7.3. Öğrenci Kolları………………………………………………….….163 2.7.4. İzcilik……………………………………………………………….165 2.7.5. Sergiler………………………………………………………..……..166 2.7.6. Özel Gün ve Haftalar………………………………………….…….167 vi 2.8. Spor ………………………………………………………………………….170 2.8.1. Voleybol ……………………………………………………………172 2.8.2. Atletizm ……………………………………………………………..174 2.9. Ödül ve Ceza………………………………………………………………….176 2.10. Ankara Kız Lisesi’ni Bitirenler Kurumu ……………………………………181 2.11. Okul-Aile Birliği……………………………………………………………..182 ÜÇÜNCÜ BÖLÜM ANKARA KIZ LİSESİ’NİN “NİLÜFER GÜN”LÜ YILLARI (1951-1977) 3.1. Nilüfer Gün’ün Müdürlük Dönemi …………………………………………...184 3.2. İdari İşler………………………………………………………………………190 3.3. Eğitim-Öğretim………………………………………………………………..191 3.3.1. Ankara Kız Lisesi’ne Erkek Öğrenci Alınması …………………….199 3.3.2. Dersler ve Mezunlar…………………………………………………203 3.3.2.1. Ders Programı....………………………………………….203 3.3.2.2. Mezunlar ………………………………………….……….208 3.3.3. Okul-Aile Birliği……………………………..………………….…..218 3.3.4. Koruma Derneği………………………………..……………………219 3.3.5. Öğretmenler…....……………………………………………………………219 3.4. Bayramlar……………………………………………………………………...231 3.5. Sosyal ve Kültürel Etkinlikler…………………..............................................233 3.5.1. Geziler……………………………………………………………….239 vii 3.5.2. Müsamere, Piyesler ve Tiyatrolar…………………………………...240 3.5.3. Öğrenci Kolları ……………………………………………………..244 3.5.4. Ankara Kız Lisesi Öğrencileri Örgütleniyor: Genç Yolcular ..….....251 3.5.5. İzcilik………………………………………………………………..256 3.5.6. Özel Gün ve Haftalar..………………………………………………257 3.5.7. Sergiler…………………………………………………………….. 260 3.5.8. Folklor..……………………………………………………………...261 3.6. Spor……………………………………………………………………………261 3.6.1. Voleybol……………………………………………………………..262 3.6.2. Atletizm…………………………………………………………… ..264 3.6.3. Yakantop…………………………………………………………… 265 3.6.4. Eltopu………………………………………………………………. 265 3.7. Ödül ve Ceza…………………………….…………………………………….267 3.8. Ankara Kız Lisesi Mezunları Derneği ………………………………………..270 SONUÇ…………………………… ..................................................................... 276 KAYNAKÇA…………………............................................................................ 282 EKLER…………………….. .................................. ……………….……………..312 ÖZGEÇMİŞ………………….. ........................................................................... 363 viii KISALTMALAR ABD : Amerika Birleşik Devletleri a.g.e. : Adı geçen eser a.g.m. : Adı geçen makale a.g.t. : Adı geçen tez BCA : Başbakanlık Cumhuriyet Arşivi Bkz. : Bakınız CENTO : Central Treaty Organization (Bağdat Paktı) CHP : Cumhuriyet Halk Partisi Çev. : Çeviren ÇTTAD : Çağdaş Türkiye Tarihi Araştırmaları Dergisi ÇYDD : Çağdaş Yaşamı Destekleme Derneği DAAD : Deutscher Akademischer Austauschdienst (Alman Akademik Değişim Servisi) Der. : Derleyen DTCF : Dil ve Tarih Coğrafya Fakültesi Ed. : Editör FKB : Fizik Kimya Biyoloji GAP : Güney Doğu Anadolu Haz. : Hazırlayan İTÜ : İstanbul Teknik Üniversitesi MEB : Milli Eğitim Bakanlığı ODTÜ : Ortadoğu Teknik Üniversitesi s. : Sayfa Sad. : Sadeleştiren ix SEKA : Türkiye Selüloz ve Kağıt Fabrikaları TBMM : Türkiye Büyük Millet Meclisi TED : Türk Eğitim Derneği TİTE : Türk İnkılap Tarihi Enstitüsü TODAİE : Türkiye ve Ortadoğu Amme İdaresi TRT : Türkiye Radyo ve Televizyonu TSK TTK Türk Silahlı Kuvvetleri : Türk Tarih Kurumu TÜBİTAK : Türkiye Bilimsel ve Teknolojik Araştırmalar Kurumu Yay. Haz. : Yayına Hazırlayan x GİRİŞ Bireyden başlayarak toplumu etkileyen, biçimlendiren, değiştiren ve yaşam boyu devam eden bir süreç 1 olan eğitimin, insan davranışları üzerinde yarattığı davranış değişimlerinin ölçütü, her ulusun sahip olduğu siyasal, tarihsel, ekonomik ve sosyal koşullara göre farklılık göstermektedir.2 Bireylerin yeteneklerinin geliştirilmesi, resmi ideolojinin benimsetilmesi, siyasal yapının meşrulaştırılması, toplumsal birliğin sağlanması, kültürel mirasın aktarılmasında çok önemli bir faktör olan eğitimin 3 başat aktörü ise okullardır. Özellikle modern toplumlarda okullar, yetişkin rollerinin öğretilmesi için gereken bilişsel beceri ve normların yetiştirilmesinde etkin olarak edinilmesi ile bilinçli seçmen kitlelerinin kullanılmaktadır.4 Ekonomik, siyasal, sosyal, teknik ve kültürel gelişmeyi yani kalkınmayı sağlamak isteyen her toplum, bireylerin yeteneklerini vereceği eğitimle geliştirerek ihtiyaç duyulan nitelikli insan gücünü yetiştirmek zorundadır. Toplumsal kalkınma ancak yaratıcı, çalışkan, yeniliklere açık, modern zihniyetli bireylerin yetişmesiyle gerçekleşmektedir. Yeni kurulan bir devletin insan yetiştirme politikası sağlam temeller üzerine oturtulduğunda toplumdaki bireyler gelişme ve yenilikleri daha kolay destekleyebilmişlerdir. Dolayısıyla bir ülkenin kalkınması ile toplumdaki bireylerin eğitim düzeyi arasında direk bir ilişki vardır. 5 Toplumsal birikimin 1 Kadir Arslan, “Eğitimin Toplumsal Temelleri”, Balıkesir Üniversitesi Sosyal Bilimler Dergisi, Sayı: 5, (2001), s. 24; Bekir Buluç, “Eğitimin Amaç ve İşlevleri”, Eğitim Bilimine Giriş, (Ed.) Emin Karip, Pegem Yayıncılık, Ankara, 2008, s. 22, 50. 2 Adil Türkoğlu, Türkiye ve Fransa’da Lise Programlarının Karşılaşmalı Olarak İncelenmesi, Ankara Üniversitesi Eğitim Bilimleri Fakültesi Yayınları, Ankara, 1984, s. 1. 3 Halis Çetin, “Devlet, İdeoloji ve Eğitim”, Cumhuriyet Üniversitesi Sosyal Bilimler Dergisi, Cilt: 25, Sayı: 2, (2001), s. 206-207; Betrand Russell, Eğitim ve Toplum Düzeni, (Çev.) Nail Bezel, Varlık Yayınları, İstanbul, 1976, s. 11; Fatma Gök, “75 Yılda İnsan Yetiştirmede Eğitim ve Devlet”, 75 Yılda Eğitim, Tarih Vakfı Yurt Yayınları, İstanbul, 1999, s. 5; Çetin, a.g.m., s. 201; Ercan Çağlayan, “Cumhuriyet Döneminde Diyarbakır’da Eğitim (1923-1950)”, Tarih Okulu Dergisi, Sayı: XIX, (2014), s. 626; Ufuk Şimşek, Birgül Küçük, Yavuz Topkaya, “Cumhuriyet Dönemi Eğitim Politikalarının İdeolojik Temelleri”, Turkish Studies, Volume: 7/4, (2012), s. 2813. 4 Mustafa Aydın, Toplum Kültür Eğitim, Gazi Kitabevi, Ankara, 2014, s. 72-73; Vahap Sağ, “Toplumsal Değişim ve Eğitim Üzerine”, Cumhuriyet Üniversitesi Sosyal Bilimler Dergisi, Cilt: 27, Sayı: 1 (2003); Mine Tan,“Toplumsal Değişim ve Eğitim: Kadın Bakış Açısından”, Ankara Üniversitesi Eğitim Bilimleri Fakültesi Dergisi, Cilt: 27, Sayı: 1, (1994), s. 84. 5 Mahmut Tezcan, Eğitim Sosyolojisi, Ankara Üniversitesi Basımevi, Ankara, 1985, s. 46; Emre Kongar, Kültür Üzerine, Çağdaş Yayınları, İstanbul, 1982, s. 10; Necmettin Tozlu, Eğitim Felsefesi, 1 özellikle ilerlemeye engel olmayanlarını yeni kuşaklarla paylaşmak, böylece toplumun devamlılığını sağlamak, toplum ile uyumlu bireyleri yetiştirmek eğitim kurumları aracılığı ile gerçekleşir.6 Eğitimin önemli bir işlevlerinden bir diğeri de, ülke kalkınmasında rol oynayacak her düzeyde nitelikli insan gücünün yetiştirilmesidir. Yeni kurulan Türkiye Cumhuriyeti’nin kurulma sürecinde rol alanlar, yurttaşlarını çağın gerektirdiği bilgi ve yeteneklerle donatarak, çağdaş uygarlık seviyesini yakalamayı ve diğer ülkelerle her alanda rekabet edebilecek insan gücü yetiştirmeyi hedeflemiştir. Öncelikle eğitimin itici gücü dikkate alınarak, rejimle özdeşleşmiş, rejim içinde sorumluluk alan ve devletin devamlılığını sağlayacak öncü bir kadro yetiştirilmesi ön plana çıkmıştır. Cumhuriyet’in kuruluş yıllarındaki eğitim politikalarının hedefinde; siyasal sisteme bağlı, sistemi geliştiren, ileri götüren yurttaşlar yetiştirme, ülke kalkınmasını sağlama, bireyin yeteneklerini geliştirme, kültürel mirasın aktarılmasını sağlama, toplumsal değişime ve yenileşmeye öncülük etme değişme ve yenileşmeye öncülük etme, toplumsallaştırmayı sağlama gibi işlevleri bulunmaktadır. 7 Bu kapsamda eğitim sistemleri oluşturularak bireyin ve toplumun ihtiyaçlarını cevap verecek eğitimin çerçevesi, amacı ve yönü belirlenmiştir. Çocukların, gençlerin, yetişkinlerin topluma uyum sağlamaları bütün eğitim sistemlerinin temel hedefi olmuştur.8 Bir ülkenin kalkınması, o ülkedeki kadın-erkek bütün fertlerin eğitimiyle mümkün olur. Özellikle kız çocuklarının eğitimi, bir ülkenin kalkınmasında önemli Milli Eğitim Basımevi, İstanbul, 1997, s. 91; Buluç, a.g.m., s. 22; Mustafa Özodaşık, Cumhuriyet Dönemi Yeni Bir Nesil Yetiştirme Çalışmaları, Çizgi Yayınları, Konya, 1999, s. 125. 6 Tozlu, a.g.e., s. 94; Vefa Taşdelen; “Eğitim Tarihi Üzerine Felsefi bir Deneme”, Prof. Dr. Yahya Akyüz’e Armağan: Türk Eğitim Tarihi Araştırmaları, Eğitim ve Kültür Yazıları, (Ed.) İlhami Fındıkçı, Cemil Öztürk, s. 1183-1192, Pegem Akademi, Ankara, 2011, s. 1188; Russell, a.g.e., s. 20; Ender İskurt; “Eğitimin Sosyolojik Temelleri”, Eğitime Giriş, (Ed.) Haluk Özmen, Durmuş Ekiz, Pegem Akademi, Ankara, 2014, s. 58, 63; Mahmut Tezcan; “Eğitimin Toplumsal Temelleri”, Eğitim Bilimine Giriş, (Ed.) Veysel Sönmez, Anı Yayıncılık, Ankara, 2015, s.92; Arslan Bayram; “Eğitim İle İlgili Temel Kavramlar”, Eğitim Bilimine Giriş, (Ed.) Veysel Sönmez, Anı Yayıncılık, Ankara, 2015, s. 29; Özodaşık, a.g.e., s. 199-201. 7 Tezcan, a.g.e., s. 46, 66-69; Buluç, a.g.m., s. 23, 28-31; Ali Ata Yiğit, İnönü Dönemi Eğitim ve Kültür Politikası, Boğaziçi Yayınları, İstanbul, 1992, s.29; Kongar; a.g.e., s. 72; Özodaşık ; a.g.e., s. 111, 136; Bayram, a.g.m., s. 1. 8 Aydın, a.g.e., s. 3; Tezcan, a.g.m., s. 91; Buluç, a.g.m., s. 28; Şerafettin Yamaner, Atatürkçü Düşüncede Ulusal Eğitim, Toplumsal Dönüşüm Yayınları, İstanbul, 1999, s. 7; Salih Zeki Genç, “Eğitimin Felsefi Temelleri”, Eğitim Bilimine Giriş, (Ed.) Kasım Kıroğlu, Cevat Elma, Pegem Akademi Yayınları, Ankara, 2015, s. 82; Hıfzı Doğan, “Cumhuriyet Döneminde Ortaöğretim”, 75 Yılda Eğitim, Tarih Vakfı Yurt Yayınları, İstanbul, 1999, s. 193. 2 bir rol oynar, toplumun gelişim hedeflerine hız seviyesine ivme kazandırır. 9 Cumhuriyet Dönemi’nde devlet tarafından eğitimin sorumluluğunun köyden kente, çıraklıktan yükseköğretime kadar kız ve erkek ayrımı yapmadan bir bütünlük içinde planlanması temel ilke olarak benimsenmiştir. Değişen sosyal ve ekonomik koşullar kadının çalışma yaşamına girmesini hızlandırırken, kız çocuklarının da örgün eğitimden yararlanmasını sağlamıştır.10 Toplumsal değişim ve dönüşümün yaşandığı Cumhuriyet Döneminde kadının özgürleşmesine yönelik reformlar yapılmış, eğitimli, ev dışında çalışan kadın imajı ön plana çıkarılmaya çalışılmıştır. Eğitime bağlı modernleşme Osmanlı Devleti’nden devralınmış, Osmanlı Devleti’nde tecrübe edilmiştir. 11 Osmanlı modernleşme tarihinde, Avrupa ile yapılan savaşlarda alınan yenilgiler karşısında varlığını sürdürebilmek, imparatorluğu dağılmaktan kurtarmak adına girişimde bulunulmuştur. Dolayısıyla 18. yüzyıldan itibaren açılan ilk askeri okullar, ordunun ıslahına yöneliktir ve modern eğitimin doğuşunun ilk örnekleri olmuştur. 12 19. yüzyılın ilk yarısından itibaren de ilk sivil okullar, II. Mahmut Dönemi’nde sivil bürokrasinin ihtiyacı olan memurları yetiştirmek üzere en alt seviyede eğitim veren eğitim kurumları olarak karşımıza çıkmaktadır. Bunlar, Maarif-i Umumiye ve Mekteb-i Ulum-i Edebi olarak adlandırılmıştır. 13 Osmanlı eğitim sisteminin Batı’ya açılma sürecinde İlmiye sınıfındaki bozulmanın önüne geçilememiş, devlet kontrolünden uzak olan medreselere dokunulamamıştır. Bu durum, yeni bir eğitim sisteminin, mekteplerin doğmasına olanak tanımıştır. Medrese, zihniyet olarak kendini yenilemeye ya da devlet Ebru Oğuz, “Eğitimin Ekonomik Temelleri”, Eğitim Bilimine Giriş, (Ed.) Kasım Kıroğlu, Cevat Elma, Pegem Akademi Yayınları, Ankara, 2015, s. 189. 10 Mahmut Tezcan, “Toplumsal Değişimin Ülkemiz Ekonomisine Etkileri”, Erişim: http://egitimvebilim.ted.org.tr/index.php/EB/article/view/5482, Erişim tarihi: 03.04.2016. 11 Elif Ekin Akşit, Kızların Sessizliği, İletişim Yayınları, İstanbul, 2005, s. 101; Fatma Gök, “Kız Enstitüleri ‘Ev Hanımı Yetiştiren Asri Bir Müessese’ ”, 75 Yılda Eğitim, Tarih Vakfı Yurt Yayınları, İstanbul, 1999, s. 241. 12 Ekmeleddin İhsanoğlu, “Tanzimat Öncesi ve Tanzimat Döneminde Osmanlı Bilim ve Eğitim Anlayışı”, 150.Yılında Tanzimat, (Yay. Haz.) Hakkı Dursun Yıldız, Ankara, 1992, s. 348. 13 İlhan Tekeli, Selim İlkin, Osmanlı İmparatorluğu’nda Eğitim ve Bilgi Üretim Sisteminin Oluşumu ve Dönüşümü, TTK Basımevi, Ankara, 1999, s. 63. 9 3 tarafından yeniden düzenlenmeye uygun değildir. Diğer taraftan yeni eğitim sistemi ise medrese sistemi üzerinde etkili olamamıştır. 14 Ortaöğretim alanındaki ıslah çalışmaları ise Tanzimat Dönemi (18391876)’nde başlamıştır. 1 Kasım 1839’da Tanzimat Fermanı’nda eğitimden söz edilmemesi, Tanzimatçıların eğitim meselesini yapacakları reformlarda bir basamak olarak görmemelerinden kaynaklanmıştır. Zaten eğitim o güne kadar ulemanın kontrolünde olduğundan, eğitim alanına ilgi duymak onların meselesi gibi değerlendirilmemiştir. 15 Tanzimat Fermanı’nın ilanı ile başlayan reform sürecinin başarısını, modern anlamdaki eğitim kurumlarının açılmasına bağlayan Abdülmecid 1845 yılında vezirlere verdiği notada; ülkede uygulanan reformlardan askeriye dışındakilerin verimli olmadığını, askeri alandaki reformların başarısının diğer alanlardaki reformların başarısına bağlı olduğunu, gerekenin yapılmasını, en büyük engel olan cehaletin ortadan kalkmasının mekteplerin açılması ile gerçekleşeceğini belirtmiştir.16 Eğitim sisteminde değişiklik yapılmasına yönelik daha ciddi girişimler, öncelikle imparatorluğun bütünlüğünün ve bağımsızlığın sağlanmasına, bir Osmanlı kimliğinin oluşturulmasına yöneliktir. Bir sonraki aşamada ise modernleşmenin sağlanmasına yönelik de bir araç olarak kabul edilmesi özellikle Islahat Fermanı (1856) ile başlamıştır. Bu dönemde ortaöğretim henüz rüştiyelerden ibarettir. Islahat Fermanı ile Gayrimüslim tebaa devlet tarafından açılan okullara gidebilecek, serbest olarak kendi okullarını açabilecek ve eğitim sistemlerini geliştirebilecekti. Bir başka deyişle eğitim sistemi Müslim ve Gayrimüslim tüm Osmanlı tebaasını kapsamalıydı. Geleneksel Osmanlı eğitim sisteminin devam ettirilmesi, Tanzimat ve Islahat 14 Tekeli, İlkin, a.g.e., s. 93; İsmail Hakkı Uzunçarşılı, Osmanlı Devleti’nin İlmiye Teşkilatı, TTK Basımevi, Ankara, 1984, s. 45-49, 67, vd. 15 Selçuk Akşin Somel, “Kırım Savaşı, Islahat Fermanı ve Osmanlı Eğitim Düzeninde Dönüşümler”, Tanzimat, Değişim Sürecinde Osmanlı İmparatorluğu, (Ed.) Halil İnalcık, Mehmet Seyitdanlıoğlu, İş Bankası Kültür Yayınları, Ankara, 2002, s. 689. 16 Ali Akyıldız, “Tanzimat Döneminde Kurulan Merkezi Eğitim Kurumları (1836-1856)”, Prof. Dr. Yahya Akyüz’e Armağan: Türk Eğitim Tarihi Araştırmaları, Eğitim ve Kültür Yazıları, (Ed.) İlhami Fındıkçı, Cemil Öztürk, Pegem Akademi, Ankara, 2011, s. 171; Bayram Kodaman, Abdullah Saydam; “Tanzimat Devri Eğitim Sistemi”, 150. Yılında Tanzimat, TTK Basımevi, Ankara, 1992, s. 476. 4 Fermanı ile ortaya çıkan Osmanlı yönetim sistemindeki yapısal değişimin gerçekleşmesini zorlaştırabilirdi. 17 Eğitim ve öğretim alanında Tanzimat Dönemi’nde kararlar ve nizamnameler yani kanunlaştırmalar söz konusu olmuşsa da uygulamada yetersiz kalmıştır. Tanzimat hareketi, Ziya Gökalp tarafından çağdaş eğitimin ülkeye sokulmaya çalışılmasının göstergesi olarak yorumlanmıştır. 18 Tanzimat Dönemi’nde resmi bir görevle ya da eğitim amacıyla Avrupa’ya gidip gelmiş aydınlar, yöneticiler, imparatorluğu ziyarete gelen yabancılar, azınlık okulları Osmanlı eğitim sistemini dolaylı ya da dolaysız etkilemiştir. 19 Bu dönemde yenileşme gayretleri az sayıda yönetici, aydın ve öğretmenin öncülüğünde başlatılmıştır. 20 Tanzimat Dönemi’nden itibaren Osmanlı modernleşmesinde eğitim bir vasıta olarak kabul edilmiş, eğitim devletin sorumluluğunda olan işler arasına girmiştir.21 Tanzimatçılar eğitim işleri için, sözlük anlamı bilmek, tanımak olan maarif 22 sözcüğünü kullanmışlardır. Maarif Nezareti kurulurken (1857) ve aşağıda söz edeceğimiz Maarif-i Umumiye Nizamnamesi yayımlanırken (1869), “maarif” kelimesini Fransızca Maarif Nezareti anlamına gelen “Ministre de I’instruction publique” deki “I’instruction”a karşı kullanmışlardır. “Umumiye” de kamusalpublique demektir. Kamu Maarifi de devlet hizmetleri arasında yer alan maariftir. Maarif Nezareti ve Maarif-i Umumiye Nizamnamesi, düzenleme yönünden bu dönemin iki önemli başarısı olmuştur.23 Nizamnamede, her türlü ilerlemenin eğitim, bilim ve fen alanındaki gelişimle sağlanabileceği üzerinde durulmuştur. Maarif 17 Bayram Kodaman, Abdülhamid Devri Eğitim Sistemi, TTK Basımevi, Ankara, 1999; Somel, a.g.e., s. 685, 695-697. 18 Ziya Gökalp, Türkleşmek, İslamlaşmak, Muasırlaşmak, (Haz.) Yalçın Toker, Toker Yayınları İstanbul, 2007, s. 48; Niyazi Berkes, Türkiye’de Çağdaşlaşma, (Yay. Haz.) Ahmet Kuyaş, 16. Baskı, Yapı Kredi Yayınları, İstanbul, 2002, s. 221. 19 Yahya Akyüz, Türkiye’de Öğretmenlerin Toplumsal Değişimdeki Etkileri (1848-1950), Pegem Akademi Yayınları, Ankara, 2012, s. 82. 20 Akyüz, a.g.e., s. 80. 21 Tekeli, İlkin, a.g.e., s.53; Kodaman; a.g.e., s. 1,13, 163, Hasan Ali Koçer; Türkiye’de Modern Eğitimin Doğuşu ve Gelişimi (1773-1923), Milli Eğitim Basımevi, İstanbul, 1974, s. 229, 236. 22 Maarif: Öğretim ve eğitim sistemi. Detaylı bilgi için bknz.: TDK Güncel Türkçe Sözlük. 23 Nevzat Ayas, Türkiye Cumhuriyeti Milli Eğitimi: Kuruluşlar ve Tarihçeler, Milli Eğitim Basımevi, 1948, s.224. 5 Nezareti, 1866 yılında kendi içerisinde ders kitaplarının hazırlanması için “Telif ve Tercüme Dairesi”ni kurmuştur. 24 Tanzimat bürokratları, diğer reformların eğitim mekanizması ile birlikte yürütülürse başarılı olacağının farkına varmışlardır.25 Açılan okullarda yeni bir ruh ve anlayış ile yetişen aydınlar, modernleşmeyi yürütecek elit bir sınıf oluşturmuştur. Bunlar imparatorluğun sorunlarının farkında olan, üstesinden gelmeye çalışan, sorumluluk duygusu olan kişilerdir. Modernleşmenin hız kazanması için kadınların da toplumdaki konumu ve eğitim durumu sorgulanır hale gelmiştir. Kızların eğitimi meselesi, Tanzimat Dönemi’nde Osmanlı modernleşmesinin geldiği düzeyin bir bölümünü ilgilendirmektedir. 26 Osmanlı Devleti’nde Tanzimat Dönemi’ne kadar kız çocukları, na-mahrem olduğu gerekçesi ile yalnızca sıbyan mekteplerindeki 9-10 yaşına kadar temel dini bilgileri öğrenmek ve okuma yazmayı öğrenmekten ibaret olan eğitimi alabilmişlerdir.27 Kızların eğitimi Osmanlı Devleti’nde sorunlu bir alan olmuştur. Bir kısmı medrese, bir kısmı da Tanzimat Dönemi’nde açılan okullarda eğitim gören Tanzimat Dönemi aydınları, kadının durumu, kızların eğitilmesi konusunda görüşlerini bildirmişlerdir. Bunların arasında Mustafa Reşit Paşa, Fuat Paşa, Ali Paşa, Şinasi, Ali Suavi, Ziya Paşa, Mithat Paşa, Ahmet Kemal Paşa, Namık Kemal, Ahmet Cevdet Paşa, Selim Sabit Efendi, Ebuzziya Tevfik, Ahmet Mithat Efendi gibi devlet adamı, aydın, eğitimci ve yazarlar bulunmaktadır.28 Kadın eğitimi düşüncesinden ilk söz eden devlet adamı Sadık Rıfat Paşa olmuştur. Kız rüşdiyesi açılmasından önce kızların eğitimi üzerinde durmuştur. Sadık Rıfat Paşa, Viyana’da 1840’ların başında elçilik yaptığı bir dönemde halkın eğitimine dikkat çekmiştir ve kaleme aldığı “Müntehabat-ı Asar” adlı eserinde bir 24 Reşit Özalp, Aydoğan Ataünal, Türk Eğitim Sisteminde Düzenleme Teşkilatı, Milli Eğitim Basımevi, s.65, İstanbul,1977. s. 8-9; Kodaman, a.g.e., s. 28. 25 Akyıldız, a.g.m., s. 174. 26 Serpil Çakır, “Türkiye’de Feminizmin Dünü ve Bugünü”, Cumhuriyet Dönemi Türkiye Ansiklopedisi, Cilt: 13, İletişim Yayınları, İstanbul, 1996, s, 750; Bernard Lewis, Modern Türkiye’nin Doğuşu, (Çev.) Metin Kıratlı, TTK Basımevi, Ankara, 1991, s. 126. 27 Yasemin Tümer Erdem, II. Meşrutiyet’ten Cumhuriyet’e Kızların Eğitimi, Atatürk Kültür Dil ve Tarih Yüksek Kurumu, TTK Yayınları, Ankara, 2013, s. 21-22; Berkes, a.g.e., s. 231. 28 Akyüz, a.g.e., s. 106. 6 çocuğun ilk eğitimini anne kucağında alıyor olmasından, kadının eğitimli olmasının üzerinde durmuştur.29 Paris Büyükelçiliği’ne 1838’de başkâtip olarak atanan Mustafa Sami Efendi ise 1840 yılında gözlemlerini yayınladığı bir raporda; Avrupa’nın eğitim, bilim alanında ilerlemesi sayesinde gelişme kaydettiğini, kız ve erkek çocukların en az on yıl öğrenim gördüklerini ve cehaletin utanılacak bir şey olarak görüldüğünü yazmıştır.30 Namık Kemal (1840-1888), gazete yazılarında kadınların eğitimi meselesinin öncelikle aile, sonra da ulus boyutunda etkili olduğunu dile getirmiştir. Nitekim Namık Kemal “Terbiye-i Nisvan Hakkında Bir Layiha” adlı makalesinde, eğitimsiz annelerin çocuk eğitimi üzerindeki olumsuz etkisinin ülkenin sosyal durumunu da olumsuz yönde etkileyeceğini ve kültür seviyesini düşüreceğine vurgu yapmıştır. 31 Ahmet Mithat Efendi (1844-1912) kız eğitimi ile ilgilenmiş, kadının eğitilmesi halinde toplumdaki konumunun iyileştirilebileceğinden söz etmiştir. Kadınları, erkeklerin ilk öğretmenleri olarak yorumlayan Ahmet Mithat Efendi, eserlerini ev hanımlarının okuyabileceği düzeyde hazırlamıştır. Ahmet Cevdet Paşa’nın kızı Fatma Aliye Hanım da Ahmet Mithat Efendi gibi öğretmenlerin varlığı sayesinde dönemin koşullarında erkek dünyasına açılmıştır. Ahmet Mithat Efendi, Fatma Aliye Hanım’a yalnızca öğretmenlik yapmakla kalmamış, O’nu hem erkekler hem kadınların okuduğu çeviriler yapan, roman yazan “muharrire” olarak Osmanlı toplumuna kazandırmıştır. “Hoca-Hanım” tabirini literatüre kazandıran kişinin de Ahmet Mithat Efendi olduğu söylenebilir.32 Böylece ev içinde kadınlar arasında ve özel olarak konaklarda eğitim alan kadınların yanında, ev dışında sınavla bir okula Erdem, a.g.e., s. 10-11. Akyüz, a.g.e., s. 82. 31 “Terbiye-i Nisvan Hakkında Bir Layiha”, Tasvir-i Efkar, nr. 457, 29 Kanunısani 1283. 32 Ahmet Mithat, Fatma Aliye, Bir Osmanlı Kadın Yazarın Doğuşu, (Çev.) Bedia Ermat, Sel Yayıncılık, İstanbul, 2011, s. 39, 68-69, 74. Halit Ziya Uşaklıgil’in Aşk-ı Memnu’sundaki Fransız muallime figürü, Osmanlı edebiyatındaki popüler örneklerden biridir. Halide Edip Adıvar’ın Sinekli Bakkal ve İpek Çalışlar’ın Latife isimli biyografisinde hem kadın, hem erkek hocalarca konaklarda, köşklerde verilen eğitimle bilgili, kültürlü “hanımefendiler” olmaları sağlanmıştır. Elif Ekin Akşit, “Osmanlı İmparatorluğu’nda Kızların Eğitimi ve Kamusal Alan Dinamikleri ”, Prof. Dr. Yahya Akyüz’e Armağan: Türk Eğitim Tarihi Araştırmaları, Eğitim ve Kültür Yazıları, (Ed.) İlhami Fındıkçı, Cemil Öztürk, s. 157-165, Pegem Akademi, Ankara, 2011, s. 159; Akyüz, “Öğretmenlik Mesleği ve Osmanlıda Kadın Öğretmen Yetiştirilmesi”, Tarih ve Toplum Dergisi, Cilt: 33, Sayı: 195, (2000), s. 30-31. 29 30 7 giren, modern ve devlet kontrolünde kadın öğretmen yetişmeye başlamıştır. 33 Yetişmesinde babasından bizzat aldığı eğitim kadar Ahmet Mithat Efendi’nin de katkısı olmuştur. Özetle Fatma Aliye Hanım’ın, o dönemin koşullarında erkekler dünyasına, bu iki erkeğin katkısı ile katıldığı söylenebilir. Fatma Aliye Hanım’ın eserlerinde ele aldığı konuların başında kızların eğitimi, eğitimli kadınların toplumsal hayata girmesi, çocuklarını daha bilinçli yetiştirmesi açısından anne ve babalara verilecek eğitim gelmiştir. Refet, Enin ve Ahmet Mithat Efendi ile birlikte kaleme aldığı Hayal ve Hakikat adlı eserlerinde işlediği karakterlerde kızların eğitimi ön plana çıkmaktadır.34 Esasen Osmanlı Devleti’nde kadın eğitimi, daha ziyade Müslüman kızlar için bir sorundur. Gayrimüslimler ise Müslümanlara oranla kız çocuklarını çok daha önce cemaat okullarına göndermek suretiyle Osmanlı toplumuna öncülük etmişlerdir. 35 Azınlık ve yabancı okullarının Osmanlı Devleti’nde kısa sürede etkili olmasında, pek çok cemaatin varlığı ve bunların kendi kimliklerini inşa etme sürecinde birbirleri ile yarışır hale gelmesi, büyük devletlerin çıkarları, eğitimin önem kazanması, milliyetçilik hareketleri etkili olmuştur. Erkekler için açılan kolejleri daha sonra Orphelinat de la Providence, Taksim Orphelinat’sı, Çukurbostan Mektebi, Yedikule Kumkapı, 1856’da Kadıköy Notre Dame de Sion Koleji, 1882’de Sankt George Avusturya Kız Lisesi gibi Katolik kız okulları takip etmiştir. Protestan okulu olarak da 1834’te Beyoğlu’nda Amerikan Kız Ortaokulu, 1871’de Üsküdar’da Amerikan Kız Koleji açılmıştır. Ermeniler 1840’da Kumkapı’da Lusavariç Kız Mektebi’ni açmışlardır. İzmir Basmane’de 1878’de Amerikan Kız Koleji kurulmuştur. Ayrıca 1879’da açılan “Azkaniver Hayuhyaç Ingetruyen” adlı bir Ermeni Derneği, 33 Tezer Taşkıran, Cumhuriyet’in 50. Yılında Türk Kadın Hakları, Başbakanlık Kültür Müsteşarlığı Cumhuriyetin 50. Yılı Yayınları, Ankara, 1973, s. 28; A. N. M. Van Os Nicole, “Kandilli Sultani-i İnas”, Tarih ve Toplum, Cilt: 28, Sayı:163,(1997), s. 27; Elif Ekin Akşit, a.g.m., s. 158, 160. 34 Fatma Aliye, Levayih-i Hayat, (Haz.) Ayşe Demir, Kesit Yayınları, Ankara, 2012, s. 13, 18, 20; Güven Taneri Uluköse, Fatma Aliye, Cinius Yayınları, İstanbul, 2013, s. 52, 66, 70, 77; Bkz. Fatma Aliye, Enin, (Çev.) Tülay Gençtürk Demircioğlu, Boğaziçi Üniversitesi Yayınevi, İstanbul, 2015; Fatma Aliye, Hayal ve Hakikat, (Der.) Hülya Argunşah, Kesit Yayınları, İstanbul, 2012; Refet, (Der.) Şahika Karaca, Kesit Yayınları, İstanbul, 2012. 35 İpek Çalışlar, Biyografisine Sığmayan Kadın, Halide Edip, Everest Yayınları, İstanbul, 2010, s. 91. 8 Anadolu’daki Ermeni kadınlarının eğitim seviyesini yükseltmek için kız mektepleri açmıştır. Rum Milleti, 1905’te Beyoğlu’nda kızlar için 9 yıllık bir okul açmıştır. 36 Türkler, yabancı okullara 1856 Islahat Fermanı’ndan sonra kaydolabilmişlerdir. Osmanlı Devleti’nde Müslüman tebaanın eğitim sisteminin gelişmesiyle Gayrimüslimlerin eğitim sisteminin gelişmesi birbirinden farklı seyretmiştir. Müslüman tebaanın eğitim sistemi tepeden, yüksek eğitim kurumlarından başlayarak gayrimüslimlerin ise alttan, en alt basamaktan gelişme göstermiştir. 37 Bununla birlikte 19’uncu yüzyıl ortasından itibaren Türk kadınlarının önemli kazanımlar elde etmeye başladığı söylenebilir. Kadınlar 1844’te yapılan nüfus sayımı ile ilk kez nüfusa dahil edilmiş ve yurttaşlığa adım atmışlardı. 1847 yılında kız ve erkek çocuklara eşit miras hakkı tanınmış, 1859’da ise kız rüşdiyeleri açılmıştır.38 Kız rüşdiyelerinin açılmasıyla ortaöğretim alanında kızlara yönelik eğitim fırsatının verilmesi, Tanzimatçıların en büyük başarılarından biri olarak değerlendirilebilir.39 İptidaileri üzerinde kızlar için de eğitim veren kurumların açılması, kız ve erkek çocukların karma eğitim görmelerinin zararlı olacağı düşüncesinden kaynaklanmıştır. Bu konuda Maarif Nezareti tarafından kız ve erkek çocukların birlikte eğitim görmelerinin sakıncalı olacağından hareketle, kızlara yönelik ve güvenilir öğretmenlerin atanması zorunluluğundan söz eden bir tezkire, sadarete 1858’de sunulmuştur.40 Kızlar için ilköğretim seviyesinin (sıbyan mektebi) üzerinde eğitim vermeyi amaçlayan ilk açılan okul ise 1859 yılında İstanbul Sultan Ahmet’te Cevri Kalfa (Usta) İnas Rüştiyesi41 adı ile açılmıştır. Bu okulun eğitim süresi dört yıldır. Erkekler için 1838’de açılan rüştiyeden 21 yıl sonra açılan bu okul “Kız Rüştiye Mektebi” olarak ilk örgün eğitim kurumu olarak adlandırılabilir. Kız çocuklarının eğitimine Ayten Sezer Arığ; Atatürk Döneminde Yabancı Okullar (1923-1938), TTK Yayınları, Ankara, 2014, s. 98-103. 37 Mehmet Koçer; “Tanzimat Dönemi Osmanlı Eğitim ve Öğretim Kurumları”, Türk Eğitim Tarihi, (Ed.) Selahattin Arıbaş, Mehmet Koçer, s. 115-129, Lisans Yayıncılık, İstanbul, 2008, s. 128-129; Tekeli, İlkin; a.g.e., s. 103-123; Arığ; a.g.e., s. 118-126. 38 Şefika Kurnaz, Cumhuriyet Öncesinde Türk Kadını (1839-1923), Milli Eğitim Bakanlığı Yayınları, İstanbul, 1992, s. 51-52; Çalışlar, a.g.e., Everest Yayınları, İstanbul, 2010, s. 61. 39 İlber Ortaylı, İmparatorluğun En Uzun Yüzyılı, Timaş Yayınları, İstanbul, 2011, s. 196. 40 Erdem, a.g.e., s. 166. 41 Sultan Ahmet İnas Rüştiyesi ya da At Meydanı İnas Rüştiyesi de denilmektedir. 36 9 yönelik eğitim kurumlarının başlangıç noktası olarak nitelendirilebilecek olan kız rüşdiyelerinde hitabet, okuma, din dersleri, hesap, ev idaresi, tarih ve coğrafya gibi dersler okutulmuştur. Dikiş hocası dışındaki öğrencilerin erkek olması nedeniyle muhafazakâr ailelerin kızlarını göndermek istememesi üzerine kız rüşdiyesinin varlığından halkı haberdar etmek ve çocuklarını göndermeleri için onları teşvik etmek amacıyla Takvim-i Vekayi’de bir yazı yayımlanmıştır. Bahse konu yazıda şimdiye kadar erkeklere yönelik mektepler açıldığı, hâlbuki eğitimin erkek çocuklara olduğu kadar kız çocuklara da farz olduğu, eğitimli kızların hem namuslu, hem de itaatkâr olduğu, bunun da bir aileye refah ve mutluluk getireceğinden söz edilmiş ve eğitimin yaygınlaşmasının devleti de medenileştireceğine vurgu yapılmıştır.42 Maarif Nazırı Saffet Paşa döneminde yayımlanan 1869 tarihli “Maarif-i Umumiye Nizamnamesi” ise, Türk eğitiminin sistemleştirilmesi ve kanunlaştırılması için ilk adımdır. Bu nizamname küçük değişikliklerle Cumhuriyet Dönemi’ne kadar eğitim sistemini yönlendirmiştir.43 Kız rüşdiyelerinde 1892-1893’ten itibaren erkek öğretmene rastlanmaması, 1869 tarihli Maarif-i Umumiye Nizamnamesi’nin kızlara yönelik okulların öğretmenlerinin kadın olmasına yönelik hükmünün uygulamadaki başarısı olarak görülebilir.44 Rüşdiyelerin yönetim kadrosu bir müdür, yeterli sayıda öğretmen, her sınıf için mubassır45 ile bir kapıcı ve hademeden oluşmuştur. Maarif-i Umumiye Nizamnamesi’nin yayımlanmasının ardından İstanbul’da rüşdiyelerin sayıları 1869’da 8’e çıkmıştır. Maarif Nezareti tarafından 1874’te, vilayet merkezlerinde birer kız rüşdiyesi açılmasına yönelik yazının gönderilmesiyle taşrada 42 Takvim-i Vekayi, nr. 649, 26 Zilhicce 1278; Ayşegül Altınova Şahin, Osmanlı Devletinde Rüşdiye Mektepleri, TTK Yayınları, Ankara, 2018, s. 55-59, 82-83; İlhan Tekeli, “Osmanlı İmparatorluğu’ndan Günümüze Eğitim Kurumlarının Gelişimi”, Cumhuriyet Dönemi Türkiye Ansiklopedisi, Cilt: 3, İletişim Yayınları, 1983, s. 656; Kodaman, a.g.e., s. 12; Akyüz, “Öğretmenlik Mesleği ve…”, s. 40; Sadık Albayrak, “Osmanlı İmparatorluğu’nda Kız Mekteplerinin Küşadı”, Diyanet Dergisi, Cilt: 11, Sayı: 4, (1972); Berkes, a.g.e., s. 231; Akşit, a.g.e., s. 89. 43 Abdülkadir Özcan, “Tanzimat Döneminde Öğretmen Yetiştirme Meselesi”, 150. Yılında Tanzimat, s. 442-474, TTK Yayınları, Ankara, 1992, s. 452; Kodaman, a.g.e., s. 26; Tekeli, a.g.m., s. 657. 44 Erdem, a.g.e., s. 182-183. 45 “Mubassır”ın görevi; öğrencinin toplanmasını sağlamak, yoklamalarını almak, ders ve teneffüs saatlerini bir düdük ile öğrenciye bildirmek, öğretmeni olmayan sınıfın intizamını sağlamak, teneffüslerde öğrenci ile ilgilenmek, akşam giderken öğrencileri gruplara ayırmak, belirli yerlere kadar onlara nezaret etmektir. Detaylı bilgi için bkz.: Erdem, a.g.e., s. 180. 10 kız rüşdiyelerinin açılmasına başlanmıştır. Bu sayı 1894-1895 eğitim öğretim yılında 22’ye, 1911-1912 eğitim-öğretim yılında ise 72’ye kadar yükselmiştir.46 Rüşdiye mezunu kızların kabul edildiği, kız rüştiyelerine öğretmen yetiştiren Dâülmuallimât 1870’de, Dârülmuallimi’nden 22 yıl sonra açılabilmiştir.47 Maarif-i Umumiye Nizamnamesi’nde kız sıbyan mektepleri ve kız rüşdiyeleri için öğretmenler yetiştirmek üzere İstanbul’da bir Dârülmuallimât açılması öngörülmüştür. 48 Saffet Paşa, 1870’te Dârülmuallimât’ı açarken yaptığı konuşmada; dinimizin kadınlara okumayı yasaklamadığı, bilakis emrettiği, kadının günümüzde hürmete ihtiyacı olduğu kadar terbiyeye de ihtiyacı olduğu, eğitilmiş kadının çocuklarını da eğiteceğini, ayrıca eğitilmiş kadının çalışma hayatına girmesi halinde hem evinin geçimini ve hem de mutluluğunu sağlayabileceğinden söz etmiştir. Sâtı Bey, Dârülmualimât’daki yönetici ve hocalar için, yaşlı ve çirkin olmalarına dikkat edildiğini, okul müdürü dairesinin asıl binanın dışında bulunduğunu, yalnız okulun alışveriş ve dışişleri ile meşgul olduğunu, erkek öğretmenlerin bir kadın gözetmen ile derse girdiğini belirtmiştir.49 Dârülmuallimât’da genç yaşında psikoloji dersine giren İsmail Hakkı (Baltacıoğlu), anılarında; bir kız okuluna genç bir erkeğin girdiğinin görülmediğini, okulun “müdür” ünvanlı bir erkek tarafından yönetildiğini, “müdire” ünvanlı kadın memurun ise müdür yardımcısı konumunda olduğunu belirtmiştir. Dârülmuallimât’ın 1895 tarihli Talimatnamesi’nin 13. maddesinde, muallim ve muallimelerin kendileri için hazırlanan odalarda oturacakları belirtilirken, 1911 tarihli programında ise müdürün dahi okula girmesinin yasaklandığı vurgulamıştır.50 Eğitim süresi üç yıl olan Dârülmuallimât’ın 1873’ten itibaren ilk mezunlarını vermesi ile kız rüşdiyelerinde kadın öğretmenlere de görev verilir olmuştur. Fatma Zehra Hanım, okulun kadın müdiresi olarak 1879-1882 arasında Dârülmuallimât’ı Yasemin Tümer Erdem, Tanzimat’tan Sonra Osmanlı’da Kızların Eğitimi (1839-1908), Basılmamış Yüksek Lisans Tezi, Marmara Üniversitesi, İstanbul, 1999, s. 64; Erdem, a.g.e., s. 168,174. 47 Sema Uğurcan, “Tanzimat Döneminde Kadının Statüsü”, 150. Yılında Tanzimat, TTK Yayınları, Ankara, 1992, s. 500-501; Erdem; a.g.e., s. 167. 48 Kodaman, a.g.e., s. 25. 49 Osman Ergin, Türk Maarif Tarihi, Cilt: III-IV, Eser Matbaası, İstanbul, 1977, s. 1109. 50 İsmayıl Hakkı Baltacıoğlu, Hayatım, (Haz.) Ali Baltacıoğlu, Dünya Yayınları, İstanbul, 1998, s. 178-183, 358. 46 11 yönetmiştir. Bundan sonra öğretim kadrosunun büyük bir bölümü kadınlardan oluşmuştur. Kadınlar artık meslek derslerinin yanı sıra teorik derslere de girmeye başlamıştır.51 1906’da İstanbul İnas Rüşdiyesi’nden, 1909’da Dârülmuallimât’tan ise mezun olan Faika Zeliha Ünlüer, bir kız okulunda müdürlük yapmakta ısrar edince boş bir kadro için iki yıl beklemiş ve 1915’te Erzurum Kız İlk Mektebi’nde müdür olarak çalışmıştır. 52 Dârülmuallimât’ın ilk mezunları, eğitim hayatımıza giren “hocahanım (muallime hanım)” sıfatı ile İstanbul İnas Rüşdiyelerindeki boş kadrolara atanmış, özel konaklarda öğretmenlik yapmışlardır. O döneme kadar öğretmenlik mesleğinde çok bildik branşlar olan Dikiş ve Nakış Hocalıkları tekelini yıkarak diğer branşlarda görev almışlardır. İstanbul’daki rüşdiye okullarında (18931908) yılları arasında bütün öğretmenler kadındır. Dârülmuallimâtlarda zamanla kendi mezunları öğretmen olarak çalışmıştır. Osmanlı Devleti’nden Türkiye Cumhuriyeti’ne miras kalan Dârülmuallimât, Türk kadınının çağdaşlaşma sürecine bir eğitim kurumu olarak katkı yapmıştır. Aynı zamanda kadınlar, çalışma hayatına eğitim alanında adım atmıştır. Bu okullardan Tanzimat Dönemi sonlarından itibaren mezun olanlar meslek ve statü sahibi olmuşlardır. 53 Dârülmuallimât’ın Edebiyat derslerine Nakiye Hanım girmiştir. Nakiye Hanım, 1901’de Dârülmuallimât’tan mezun olmuş, Edebiyat öğretmeni, ardından müdür muavini olarak çalışmış, kadın okullarının programlarının modernleştirilmesinde önemli bir rol oynamıştır. Halide Edip, II. Meşrutiyet’in ilk yıllarında Maarif Nezareti tarafından yapılması gereken değişiklikler konusunda rapor hazırlamak üzere Dârülmuallimât’a görevlendirildiğinde, Nakiye Hanım ile tanışmış ve dostlukları burada başlamıştır. Bu dönemde Halide Hanım’ın önerileri doğrultusunda Dârümuallimât’ta düzenlemeler yapılmıştır. Dârülmuallimât’ta Usul-ü Tedris dersine giren Halide Edip, öğrencilerin durumu üzerine yaptığı gözlemlere dayanarak Talim ve 51 Cemil Öztürk, Atatürk Devri Öğretmen Yetiştirme Politikası, TTK Yayınları, Ankara, 1996, s.14-15; Erdem, a.g.e., s. 180-183; Uğurcan, a.g.e., s. 501. 52 Akyüz, “Öğretmenlik Mesleği ve ….”, s. 37-40; Kurnaz, a.g.e., s. 25. 53 Mehmet Koçer, “Tanzimat Dönemi Osmanlı Eğitim ve Öğretim Kurumları”, Türk Eğitim Tarihi, (Ed.) Selahattin Arıbaş, Mehmet Koçer, s. 115-129, Lisans Yayıncılık, İstanbul, 2008, s. 116; Ergin, a.g.e., Cilt: I-II; s.675; Kurnaz, a.g.e., s. 26; Uğurcan, a.g.e., s. 502. 12 Terbiye’ye dair bir kitap yazmıştır. Ancak yaşanan fikir ayrılıkları nedeniyle Halide Edip 6 Mart 1913’te Dârülmuallimât’daki görevinden istifa etmiştir.54 II. Meşrutiyet Dönemi’nde açılan okullarda görev yapmak üzere ihtiyaç duyulan kadın öğretmen açığını gidermek için çare aranması, Dârülmuallimât’ın önem kazanmasına neden olmuştur. Nakiye Hanım, Anadolu’da açılan kız okullarındaki kadın öğretmen ihtiyacının, öğretmen maaşlarının artırılmak suretiyle giderilebileceğini, geleceğin annelerine önem verilmesinin ülkeye yapılacak en büyük hizmet olduğunu vurgulamıştır. 55 Nakiye Hanım, Dârülmuallimât’tan sonra 1911’de Kız İdadisi’ne müdür yardımcısı olarak tayin edilmiştir. Ancak İnas İdadisi’nin 1913-1914 ders yılında İstanbul İnas Sultanisi’ne dönüştürülmesi ile müdürlüğüne Abravaya isimli yabancı bir kadının getirilmesinin şahsına bir hakaret olarak saymış ve istifa etmiştir. Ardından kendisine verilmiş olan vakıf okullarının iyileştirilmesi projesi dört yıl başarı ile yürütmüştür. Halide Edip Hanım da bu okulların genel müfettişi olarak görev yapmıştır.56 Nakiye Hanım, Halide Edip ile birlikte, Bahriye Nazırı Cemal Paşa’nın Suriye valisi olarak atanmasından sonra 1916’da Beyrut ve Şam’daki kız ve erkek okullarına Osmanlı kimliği kazandırılmak üzere ıslahı için Suriye’ye davet edilmişlerdir. Halide Edip Hanım’a daveti, Cemal Paşa’nın emir subayı Falih Rıfkı Bey götürmüş, O’nun uygun göreceği kadın öğretmen için yardımcı olması istenmiştir. Nakiye Hanım’ın çağrılmasında, vakıf okullarındaki başarısı etkili olmuştur. Suriye’ye görevlendirilmiş olan Halide Edip, Nakiye Elgün ve Muazzez Tahsin’i Falih Rıfkı, “çarşaflı sörler” olarak tanımlamıştır. Bu hanımlar, Suriye ve Beyrut’ta Türkçe ders veren bir Dârülmuallimât ve altı sınıflı ilkokul açmışlardır. 57 54 Şefika Kurnaz, Osmanlı Kadınının Yükselişi (1908-1018), Ötüken Neşriyat, İstanbul, 2013, s. 277; Seyit Taşer, “Halide Edip Adıvar’ın Öğretmenlikten İstifası”, Türkiyat Araştırmaları Dergisi, Sayı: 31, (2012), s. 151-155. 55 Nuray Özdemir, Osmanlı’dan Cumhuriyet’e Bir Cemiyet Kadını: Nakiye Elgün, Phoenix Yayınevi, Ankara, 2014, s. 21-24; Mustafa Özyürek, “Osmanlı’dan Cumhuriyet’e Bir Eğitimci: Nakiye Elgün”, Atatürk Dergisi, Cilt: 5, Sayı: 2, (2014), s. 32-37; Kurnaz, Osmanlıda…., s. 169. 56 Özyürek, a.g.m., s. 34. 57 Falih Rıfkı Atay, Zeytindağı, Pozitif Yayınları, İstanbul, 2013, s. 42. 13 Tanzimat Dönemi içinde II. Abdülhamid’in iktidarda olduğu süreç, eğitim ve öğretim alanında alınan kararlar açısından bir başlangıç ve intikal devresi olarak değerlendirilebilir. Ortaöğretimde Tanzimat Dönemi’nde gelişmeler merkezde kalmıştır. Bu dönemde 1881’den itibaren Osmanlılık siyasetine uygun olarak taşrada Rüşdiye, İdadi ve Sultaniler yaygınlaşmıştır. En iyi maarifçilere görev verilerek fikirlerinden yararlanma yoluna gidilmiştir. Bunların arasında Kemal, Münif, Ahmet Vefik, Mustafa Nuri Paşalar gibi nazırlık yapanlar başta gelir. Ayrıca Maarif Nezareti’nde önemli görevlere gelen Selim Sabit, Emrullah Efendi’nin de hizmetleri kadar, Sadrazam Said Paşa’nın da emeği geçmiştir. Genç Osmanlılar ve Genç Türkler II. Abdülhamid rejimi ile basın, sansür gibi konularda taban tabana zıt olmalarına karşın, ortaöğretimdeki uygulamaları pek fazla eleştirmemişlerdir.58 Kadın eğitiminin yaygınlaşmasında payı büyük olan II. Abdülhamid’e göre çocuğun ilk eğitmeni annesidir. Bu yüzden kadının, çocuğunu yetiştirecek ve ev işlerinde idare edebilecek düzeyde eğitim alması gerekmektedir. Ancak ekonomik sıkıntılar, halkın tutumu, öğretmen yetersizliği nedeni ile alınan kararlar uygulanamamıştır. Ulemadan Mustafa Efendi’nin kızı olan Ayşe Sıdıka Hanım (1872-1903), II. Abdülhamid döneminde ilk kadın eğitim bilimcimiz olarak karşımıza çıkmıştır. İstanbul’da Rum Zapyon Kız Mektebi’nde okumuştur. Bu okulun ilköğretim ve Kız Öğretmen Okulu bölümünü bitirmiştir. Dârülmuallimât’a 1890’da tayin olmuş, 11 yıl öğretmenlik yapmıştır. Önce Ahlak, Coğrafya, Elişleri derslerini okutmuştur. Ardından da Tanzimat Dönemi’nde öğretmen okullarında Dârülmuallimin-i Rüşdi programına “Usul-ü Talim” dersini koyan ve ilk kez okutan Aristokli Efendi’den sonra, “Usul-ü Talim (Öğretim Yöntemleri)” derslerini Maarif Nezareti’ne önermiş ve II. Abdülhamid’in isteği üzerine Dârülmuallimât’da okutmuştur. Bu dersle ilgili Osmanlı Devleti’nde ilk eğitim bilimi kitabı olarak “Usul-ü Talim ve Terbiye” adlı eseri yazmış ve bu kitabın Dârülmuallimât ve diğer okullarda okutulması 1897’te kabul edilmiştir. Ayşe Sıdıka Hanım, anne ve kadın eğitimine önem vermiştir. Çocuğun ilk öğretmeni annesidir, toplumun mutluluk ve eğitiminde kadınların etkisi büyüktür. Fatma Aliye Hanım, Ayşe Sıdıka Hanım ve Halide Edip’in çalışmalarına 58 Kodaman, a.g.e., s. 164-165; Tekeli; a.g.m., s. 657-658. 14 baktığımızda, ortaya koydukları eserler aynı zamanda erkek dünyasını da ilgilendirmektedir.59 Ayşe Sıdıka Hanım, Usul-ü Talim ve Terbiye adlı eserinde, bir memlekette her türlü ilerlemenin, yükselmenin ölçüsünün medeniyet, özellikle de kadın eğitiminin ulaştığı seviye olduğunun üzerinde durmuştur. Ayşe Sıdıka Hanım’a göre kadınların eğitimi ve yükselmesi toplumun eğitim ve ilerlemesine mutlaka bağlıdır. Ayrıca eserinde bir memleketteki eğitimli kadınların çoğalması şüphesiz ilerlemiş bir medeniyetin göstergesi olduğunu, memleketimizde buna işaret eden pek çok belirtinin bulunmasının da bizim için de bir nimet olduğunu vurgulamıştır.60 Sultan II. Abdülhamid Dönemi’nde hükümet tarafından yabancı ve azınlık okullarına Müslüman ailelerin çocuk göndermesine sıcak bakılmamıştır. 61 Buna rağmen sınırlı sayıda da olsa üst düzey ailelere mensup bazı kız çocuklarının bu okullara gittiği görülmüştür. Halide Edip’in babası sarayda görev yapmaktadır. Yönetimin dikkatini çekmeyi göze alan babası tarafından 1893-1894 eğitim-öğretim yılında Amerikan Koleji’ne gönderilmiştir. Halide’nin kolejdeki mutlu günleri bir talebenin jurnali ile son bulmuştur. Adına çıkartılan bir irade ile kolejden ayrılmak zorunda kalmış, fakat gizlice koleje gitmekten de vazgeçmemiştir. Tevfik Paşa’nın kızı Gülistan ise Amerikan Koleji’nden mezun olan ilk Türk kızı olarak diplomasını 1890’da almış, lise kısmının bütün derslerinde başarılı olmuştur. Yüksek kısmından mezun olan ilk Müslüman kız öğrenci ise Halide Hanım olmuştur. Amerikan Koleji’nde bütün kızlar basketbol ve tenise ilgi göstermiş, yürüyüşlere Hırvat kavaslar 62 eşliğinde çıkmışlardır. İngilizce öğretilen hazırlık sınıfında biçki-dikiş dersleri vardır. Kolejde jimnastik salonu, laboratuvar, tiyatro, şapel, konferans salonu Cavit Binbaşıoğlu, Türk Eğitim Düşüncesi Tarihi: Araştırmalar, Anı Yayıncılık, Ankara, 2005, s. 30-31; Akyüz, Öğretmenlerin Toplumsal…., s. 153-154; Akyüz, “Öğretmenlik Mesleği ve…, s. 33-34; Akşit, a.g.m., s. 159. 60 Ayşe Sıdıka, Usul-ü Talim ve Terbiye, Alim Matbaası, İstanbul, 1313, s. 2-4. 61 Ergin, Türk Maarif Tarihi, Cilt: III-IV, Eser Matbaası, İstanbul, 1977, s. 1419; Mesut Çapa, “Osmanlı İmparatorluğu’nda İkinci Meşrutiyet Öncesi Amerikan Okulları”, Prof Dr. Yahya Akyüz’e Armağan: Türk Eğitim Tarihi Araştırmaları, Eğitim ve Kültür Yazıları, (Ed.) İlhami Fındıkçı, Cemil Öztürk, Pegem Akademi, Ankara, 2011, s. 586; Nükhet Kardam, Dr. Kilisli Rıfat’ın İzinde Osmanlı’dan Ötesi, (Çev.) Ekin Duru, Dün Bugün Yayınları, İstanbul, 2016, s. 55; Nicole, a.g.m., s. 27; Akşit, a.g.e., s. 88. 62 Kavas: Banka, patrikhane, otel ve benzeri yerlerde hizmetli veya koruma görevlisi. Detaylı bilgi için bkz.: TDK Güncel Türkçe Sözlük. 59 15 mevcuttur. O dönemde kızlar için eğitim veren en yüksek kurum olan kolejde, öğretmenleri ise genelde orta yaşlı, soğuk ama sözüne güvenilir kadınlar olmuştur. 63 Osmanlı Devleti’nde Batı tarzı eğitimden ilk söz eden Münif Paşa olmuştur. O’nun maarif nazırlığı döneminde rüşdiye üzerinde kızlara yönelik eğitim verecek Avrupa okulları tarzında idadi seviyesinde bir kız okulu, 13 Mart 1880’de İstanbul’da Babıali Caddesinde kiralanan bir konakta açılmıştır. Münif Paşa imzası ile Batı dillerinden ilk çevrilen edebi ve 1859’da yayınlanan felsefi bir eser olan Muhaverat-ı Hikemiyye’de genç kız ve kadının eğitiminden söz edilmiştir. Münif Paşa, iyi eğitim alan genç kızların kendi geleceklerini belirleyebileceklerine dikkati çekmiştir. İnas İdadisi’ne Batılı bir anlayış ile Genel Kültür, Türkçe, Tarih, Coğrafya, Hesap, Fransızca, Almanca, İngilizce, Musiki, Hüsn-ü Hat, El ve Ev İşleri gibi dersleri programına almıştır. Başlangıçta 3 kız öğrenci kaydolmuştur.64 Basında çıkan haberlere göre, ana-babaların kızlarını okula kaydettirmeleri, kızları olmayanların da okula yardım etmeleri istenmiştir. 65 Genel olarak kız idadisine ilgisizliğin sebebi, idadide eğitim alma yaşına gelen kızların ya evlendirilmeleri, ya da bir meslek sahibi olmaları için Dârülmuallimât’a gönderilmeleridir.66 Kız İdadisi 2 yıl sonra kapanmıştır. Tanzimat Dönemi’nde ortaöğretimde çıkarılan kanunlar, meyvelerini Meşrutiyet Dönemi’nde (1876-1909) vermiştir. Emrullah Efendi, Sâtı Bey, Ziya Gökalp, Ethem Nejat, Necmettin Sadak, düşünce ve uygulamaları ile Meşrutiyet Dönemi’nde öne çıkan aydınlar olmuştur. II. Meşrutiyet’in ideoloğu Ziya Gökalp, Tanzimat’tan beri süregelen eğitimdeki ikiliğin ortadan kalkması için ilk harekete geçen kişi olmuştur. Ziya Gökalp, eğitim sorununu uygarlık sorunu ile ilişkilendirmiştir. Eğitimdeki ikiliğin, ulus olmayı güçleştireceğinden söz emiştir. Medrese ve okul eğitimine farklı uygarlıkların kaynaklık etmesinin aynı duygu ve düşünceyle, uzlaşmış bir toplum olmayı zorlaştıracağı üzerinde durmuştur. Hatta Ayten Sezer Arığ, Atatürk Dönemi’nde Yabancı Okullar (1923-1938), Türk Tarih Kurumu, Ankara, 2014, s. 98; Roderic Davison, “Osmanlı Türkiyesi’nde Batılı Eğitim”, Tanzimat, Değişim Sürecinde Osmanlı İmparatorluğu, (Ed.) Halil İnalcık, Mehmet Seyitdanlıoğlu, (Çev.) Mehmet Seyitdanlıoğlu, İş Bankası Kültür Yayınları, Ankara, 2002, s.673, Çalışlar, a.g.e. , s. 21, 27, 29-31. 64 Faik Reşit Unat , Türk Eğitim Sisteminin Gelişmesine Tarihi Bir Bakış, Milli Eğitim Basımevi, Ankara, 1964, s. 46; Yahya Akyüz, Türk Eğitim Tarihi, M.Ö. 1000-M.S. 2008, Pegem Akademi Yayınevi, Ankara, 2008, s. 178-182; Erdem, a.g.e., s. 11-12, 23, 100, 185. 65 Akyüz, a.g.e., s. 233. 66 Erdem, a.g.e., s. 232; Kurnaz, a.g.e., s. 36. 63 16 cemaatlere eğitim alanında sağlanan serbestliği de göz önüne alacak olursak Osmanlı Devleti’nde, Tanzimat maarifi üçlü bir zihniyeti ortaya çıkarmıştır. Gökalp, kaynak tek bir uygarlıktan çıkarsa eğitim ve öğretim birleşir, eğitim hatta ulusal eğitim sorunu çözümlenebilir, diyerek ilk kez ulusal eğitim sorununu ortaya atıp işlemiştir. “Milli Terbiye ve Asri Talim” ilkesini ortaya atmıştır. Gökalp’e göre terbiye (eğitim), bir milletin kültürünün o milletin bireyleri tarafından içselleştirmesini sağlar. Kültür, toplumun değer yargılarının toplamıdır ve bütün milletlerin de kendine özgü kültürü olduğu için eğitimin de milli olması gerektiğini savunmuştur. Ancak maddi ve teknik bilgilerin öğretilmesinin söz konusu olduğu talim (öğretim) ise uluslararasıdır. Çünkü her milletin kendine özgü teknik bilgisi yoktur, başka milletlerin de katkısı ile oluşmuştur. Bu yüzden de öğretim ulusal değildir, şeklinde açıklamıştır. 67 Gökalp, devletin temelinde ailenin yer aldığını, ailenin de merkezinde kadının bulunmasından dolayı, toplumsal hayatın sağlamlığında kadının yerinin önemi üzerinde durmuştur. Hatta Milli Mücadele’de Türk kadınının cephede ve cephe gerisindeki rolünü de yüceltmiştir. 68 Eğitimde fırsat eşitliğinin üzerinde durmuş, kızlara lise ve yükseköğrenim olanağı verilmesinin gerekliliği vurgulamıştır. Çalışma hayatına atılarak kendi geçimini sağlayan kadına karşı toplumda oluşan ön yargının önüne geçilmesini gündeme getirmiştir. Kadınlara medeni ve siyasi haklar vermek suretiyle erkekler ile eşit seviyeye getirilmesinin doğal olduğunu savunmuştur. Gökalp, liselerin terbiyevi özellik taşımasını, yalnızca Türk kültürünün eğitiminin yapılmasını savunmuştur. Mustafa Kemal Atatürk milli eğitim, milli tarih, milli kültür, kadın hakları gibi konularda Gökalp’ten etkilenmiş ve Gökalp’in görüşleri Cumhuriyet Dönemi ile birlikte kendisine uygulama alanı bulmuştur. 69 Gökalp, ailenin olduğu kadar milletin de toplumun eseri olduğunu, kızların aldığı iyi eğitimin milleti de yükselteceğini vurgulamıştır. Toplumun ilerlemesindeki ana unsurun kızlara yönelik okulların açılması olduğunu vurgulamıştır. Kızlar da erkekler kadar eğitim alıp, toplum yönetiminde rol almaya başladıklarında “yeni 67 Ziya Gökalp, Türkçülüğün Esasları, (Haz.) Mahir Ünlü, Yusuf Çotuksöken, İnkılap Kitabevi İstanbul, 2001, s. 58-60; Akyüz, a.g.e., s. 329-330; Özodaşık , a.g.e., s.30. 68 Uriel Heyd, Türk Ulusçuluğunun Temelleri, (Çev.) Kadir Günay, Kültür Bakanlığı Yayınları, Başbakanlık Basımevi, Ankara, 1979, s. 112-113. 69 Gökalp, Yeni Türkiye’nin Hedefleri, (Haz.) Yalçın Toker, Toker Yayınları, İstanbul, 2005, s. 22, 38-41; Heyd, a.g.e., s. 113-114. 17 hayat” başlayacaktır. Erkekler her şeyden önce uçak, top, tüfek gibi medeniyetin maddi yönünü meydana getirirken, kadınlar da duyuları ile medeniyetin manevi yönünü ön plana çıkaracak ve milletin yükselmesini sağlayacaklardır. Gökalp kızlarına yazdığı mektuplarında, erkeklerin elinde olan meclis, hükümet, basın kadınlara da açılsa dünya savaş ve kavgadan kurtulur, bunların şefkat yerine geçer, diye belirtecektir.70 II. Meşrutiyetin eğitimcilerinden Ethem Nejat, iyi bir eş ve iyi bir anne olmayı eğitimle ilişkilendirmiştir. Diğer bir eğitimci Necmeddin Sadak, toplumun üyesi olan kadının erkekler ile arasındaki sosyal farkın giderilmesi gerektiğini, kadın ile erkek arasındaki ilişkinin karşılıklı saygı çerçevesinde ele alınmasını, belli bir yaşa kadar kız ve erkek çocukların eğitiminin karma olmasını savunmuştur. Kız okullarına yaşlı bir müdür tayin etmenin yetmeyeceğini, yabancı okulların programlarının çevrilerek dikiş dikmek ve yemek yapmak gibi derslerin ilave edilmesinin hata olduğunu belirtmiştir. Bunun yanı sıra kadınlar özellikle iyi anne, iyi eş olmanın yanı sıra, sosyal hayata katılabilmeleri ve geçimlerini sağlayabilmelerine yönelik bir meslek sahibi olabilmeleri için eğitilmeliydiler. Türk kadınının ilerlemesi, Türk ailesinin ilerlemesine de eş değerdir. 71 II. Meşrutiyet’in ilanına kadar kızlar için rüşdiye üzerinde eğitim verecek bir kurum mevcut değildir. 72 Bu kurumları açmak II. Meşrutiyet’i ilan edenlere nasip olmuş, Mebusan Meclisi Reisi Ahmet Rıza Bey ve kız kardeşi Selma Rıza Hanım başta olmak üzere, Ahmet Emine Semiye Hanım’ın 73 da girişimleriyle Müslüman Osmanlı kızlarına yükseköğretim vermek üzere büyük çaba gösterilmiştir. Eğitim alacak kızlar, gelecekte Osmanlı Devleti’ni yönetecek aydın kişilerin anneleri olacağından, açılacak kız lisesinin Galatasaray Lisesi modelinde, Kandilli’de iki dilli ve bütün Osmanlı vatandaşlarına açık olması tasarlanmıştır. Herhangi bir nedenden dolayı hiç kimseden para istemeyen, söz konusu kız okulunun binası için gerekiyorsa ilgilileri ziyaret etmekten geri durmayacağını vurgulayan Ahmet Rıza Bey’e en büyük destek Sultan II. Abdülhamid’den gelmiştir. Okulun açılacağı yerde kızına bir 70 Ziya Gökalp Külliyatı-II: Limni ve Malta Mektupları, (Haz.) Fevziye Abdullah Tansel, TTK Yayınları, Ankara, 1989, s. 322-323, 415, 446; Erdem, a.g.e., s. 43. 71 Erdem, a.g.e., s. 46-50. 72 Tekeli, İlkin, a.g.e., s. 87. 73 Ahmet Cevdet Paşa’nın kızı ve Fatma Aliye’nin kız kardeşi. 18 saray yaptırmayı planlamış olan II. Abdülhamid, bu isteği oldukça olumlu karşılamış ve kendi kızı için araziyi kullanacak iken, bundan sonra bütün kız çocuklarına hizmet edecek olmasından da oldukça memnun olmuştur. Fakat 31 Mart Olayı, idadinin açılışının ertelenmesine neden olmuş, ancak “Adile Sultan İnas Sultanisi” adı ile I. Dünya Savaşı yıllarında 1916’da açılabilmiştir. İnas Sultanisi’nde Alman Johanna Grummer (Hanna Grummer Hindbecklin), 150 kişilik yatılı okulun ilk müdiresi olarak 1916-1918 yılları arasında görev yapmıştır. 74 Meşrutiyet Dönemi’nde ortaöğretimde yenilik ve değişiklikler özellikle İdadilerde görülmüştür. Aksaray’da Laleli yakınlarında 10 Temmuz 1911’de Dârülmuallimât binasında çıkan yangın, okulun İnas İdadisi’ne dönüştürülmesi ile sonuçlanmıştır. Okulun programı, öğretim kadrosu, öğretmen maaşları okul açılmadan önce oluşturulan bir komisyon ile belirlenmiştir. Dârülmuallimât’ın öğretim kadrosu İnas İdadisi’ne ilave edilmiştir. İnas İdadilerinin ayrı bir talimatnamesi olmadığı için erkek idadileri ile aynı talimatnameye tabidir. Okula kayıt yaptırmak isteyen öğrencilerden tezkire-i Osmaniye75, aşı ilmühaberi, doktor raporu, tasdikname veya şehadetname istenmiştir. Zamanla İnas İdadisi’ne talep arttıkça, ön eleme ile öğrenci alınması söz konusu olmuştur. 76 İdadiler, II. Abdülhamid Dönemi’nde imparatorlukta yaygınlaştırılmış olmakla birlikte, II. Meşrutiyet Dönemi’nde Maarif Nazırı Emrullah Efendi tarafından öğretim kalitesinin artırılması için İdadilerde ıslaha gidileceği belirtilmiş, vilayet idadilerinden 10 tanesi 10 Eylül 1910’da yükseköğretime öğrenci hazırlamak için “yeni sultaniler” e dönüştürülmüştür. Söz konusu okullarda, 1802’de Fransa’da açılan liselerin 1902’de değiştirilen programı doğrultusunda eğitim-öğretim programı uygulanmıştır. 1869 Nizamnamesi’nde liselerin açılması ile ilgili bir hüküm bulunmadığından, Nizamname’nin Mekatib-i Sultaniye ile ilgili hükümleri gözönünde bulundurulmuştur. Önce “lise” denilmesi tasarlanmış, ancak bu terim yerine Arapça “leyse” diyenler olduğu gibi karşı çıkanlar da olmuştur. Nevzat Ayas, Ergin, Türkiye Maarif …, Cilt: 3-4, s. 1428-1429. (3 Kanunisani 1909 tarihli Tanin gazetesinden aktaran); Şerif Mardin, Jön Türklerin Siyasi Fikirleri (1895-1908), İletişim Yayınları, İstanbul, 1989, s. 168; Rohat Alakom, “Kandilli Kız Lisesi’nin İlk Müdiresi Hanna Hindbeck’in Öyküsü (19161918)”, Toplumsal Tarih, Sayı: 255, (2015), s. 40-43.; Taşkıran, a.g.e., s. 42; Nicole, a.g.m., s. 2728. 75 Tezkire-i Osmaniye: Osmanlı Devleti’nde kullanılan kimlik belgesi. 76 Erdem, a.g.e., s. 233-238. 74 19 yeni sultanilerin açılışından üç hafta sonra yayımlanan “Liselerin Tanzim ve İdarelerine ve Tedrisatına Müteallik Talimat” başlığından hareketle “lise” adının kararlaştırılmış olduğunu belirtmiştir. İlk devresi üç, ikinci devresi de üç yıl olarak altı yıllık eğitim vermek üzere Sultani adı ile devam etmiştir.77 Bu okullar yatılı (leyli) olacak ve son sınıflarında öğrencilerin iyi bir yabancı dil öğrenmeleri için Tabii Bilimler ve Riyaziye dersleri Fransızca okutulacak, öğretmenleri sınav ile alınacaktı. Geri kalan idadilerde ise gündüzlü (nehari) “ameli adam” yetiştirilecek ve buralarda Fransız eğitim sistemindeki “lycee moderne”ler düzeyinde program uygulanacaktır. İdadiler ile Sultaniler arasındaki fark, öğretim sürelerinin uzaması ile ilgilidir. Yüksekokula girmek için verilen bakalorya sınavına hem idadilerin hem de sultanilerin mezunları girebilmektedir. 78 “Lise” sözcüğü Türkçe’ye Fransızca olan lycee sözcüğünden geçmiştir. Lycee, Napoleon tarafından 1802’de kurulmuş ve Fransız Devrimi öncesinde açılmış olan kolejlerinin programı örnek alınmıştır. Bürokrasiye memur yetiştirmek, seçkin bir aydın sınıfı oluşturmak hedeflenmiştir. Bu yüzden Napoleon “lycee” leri ortaöğretimin merkezinde tutmuştur. Fransa’da liseler, devletin işe alacağı burjuva aydın ve subaylarını yetiştiren kurumlardır. Benzeri bir durum Osmanlı Devleti’nde de Fransız etkisi ile “sultani” ye çevrilen ortaöğretim kurumları için de geçerli olmuş, memur yetiştirmek ve yükseköğretime öğrenci hazırlamak hedeflenmiştir. Napoleon, lise düzeyindeki bütün okullarda disiplin konusunu sıkı tutmuş, öğrencilerin tek tip kıyafet giymelerine, belirli davranışlarda bulunmalarına ve derslerin aynı saatte başlayıp bitmesine yönelik emirler yayınlamıştır. Fransızca olan sözcük, Latince lyceum “Aristotales okulu” sözcüğünden Fransızca’ya alınmıştır.79 Yedi yıllık idadiler 1913’te Sultaniye çevrilmiş, İnas İdadisi de on yıllık eğitim veren Sultani’ye dönüştürülmüştür. 1869 Maarif-i Umumiye Nizamnamesi ile Türkoğlu, a.g.e., s.85-86; Mustafa Ergün, “Emrullah Efendi Hayatı-Görüşleri-Çalışmaları”, Ankara Üniversitesi Dil Tarih ve Coğrafya Fakültesi Dergisi, Cilt: 30, Sayı:1-2, (1979-1982), s. 20-21; Ayas, a.g.e., s. 224-225; Gülben Baykalmış, İzmir Kız Lisesi Tarihçesi, Yüksek Lisans Tezi, Dokuz Eylül Üniversitesi, 2003, s. 16: http://www.etimolojiturkce.com/kelime/lise, Erişim Tarihi: 09.12.2016. “Lise” ve “baccalaueat" sınavları hakkında detaylı bilgi Birinci Bölümde verilecektir 78 Sadiye Tutsak, İzmir’de Eğitim ve Eğitimciler (1850-1950), T.C. Kültür Bakanlığı Yayınları, Başbakanlık Basımevi, Ankara, 2002, s. 168. 79 Türkoğlu, a.g.m., s. 72-74, 162; http://www.etimolojiturkce.com/kelime/lise, Erişim Tarihi: 09.12.2016. 77 20 her il merkezinde açılması istenilen ancak Galatasaray Sultanisi (Mekteb-i Sultani) dışında açılamayan Sultaniler, taşrada yaygın hale gelmiştir. Osmanlı Devleti’nde 1868’de açılan Galatasaray Lisesi (Mekteb-i Sultani), Osmanlı-Fransız ilişkilerinin iyi olduğu bir dönemde, Fransız etkisi ve yardımı ile açılmış ilk lisedir. Fransız liseleri model alınmıştır. Modern “lise”, Galatasaray Sultanisi’nin açılması ile kendini göstermiştir. Eğitim süresi beş yıldır ve ilk müdürü Fransız M. de Salve, okulun açılma nedenini, Osmanlı Devleti’nde ilköğretim ile yükseköğretim arasındaki boşluğu kapatmak üzere açıldığından söz etmiştir. Söz konusu boşluğun kapatılmasının hakim unsur olan Türkleri yükselteceği, onları hem yüksek öğretime hem de devlet hizmeti için gereken nitelikli memur ihtiyacını gidereceğinin altını çizmiştir. Osmanlı Devleti’nin bu konulardaki sıkıntılarını gidermek üzere Paris’e gönderdiği ve adına Paris Mekteb-i Osmanisi’nin kendisinden beklenilen yararı göstermediği için kapatılmak zorunda kalındığını belirtmiştir. İstanbul’da açılacak olan Mekteb-i Sultani’ye gönderilecek çocukların, ailelerin gözü önünde eğitimlerinin tamamlayabilmiş olduklarının altını çizmiştir. Öğretmen ve idarecilerin çoğu da Fransız’dır. Müslüman ve Gayrimüslim çocukları kaynaştırmayı hedefleyen bir ortaöğretim kurumudur. Ardından 1873’te açılan Darüşşafaka da bir tür lisedir ve kimsesiz ve yoksul çocuklar için açılmıştır. Mekteb-i Sultani’deki Arapça ve Fransızca dersleri, Fransız liselerindeki Latince ve Yunanca’ya karşılıktır. 80 Sultanilerin programları, Fransız eğitim sistemine 1902’de yapılmış olan değişiklikler doğrultusunda, 1912-1913 eğitim-öğretim yılında değiştirilmiş ve 12 yıla çıkarılmıştır. İnas Sultanileri de erkek sultanilerinin paralelinde düzenlenmiştir. İlk beş yılı iptidai, ondan sonraki dört yılı I. devre ve son üç yılı II. devreyi oluşturmaktadır. Her ikisinin de birinci ve ikinci devrelerine “sınıf-ı mahsus” ilave edilmiştir. İkinci devresine devam etmek istemeyen kızlar bu özel bölümde ev işleri ve aile hayatına, erkekler ise ticarete ve serbest işlere yönelik dersler almışlardır. Osmanlı Devleti’nin Fransız eğitim sistemini örnek alındığı Fransa’da, ortaöğretimde ilk liseler 1802’de açılmasının ardından, 1881’de kızlar için yatılı ve gündüzlü kız liseleri açılabilmiştir. Kızların yüksek bir kültüre ihtiyacının olmadığını düşünen Fransız reformcular, kız liselerinin programında Fransızca, çağdaş diller, matematik, İhsan Sungu, “Galatasaray Lisesi’nin Kuruluşu”, Belleten, Cilt:7, Sayı: 28, (1943), s.315, 325-326; Türkoğlu, a.g.m., s.75, 85-86; Kodaman, a.g.e., 133-137. 80 21 fizik ve biyoloji derslerine yer vermişlerdir. Kadınların ev işlerine hazırlanmasını yeterli görmüşlerdir. 81 Livalardaki idadiler ise 1912-1913 eğitim öğretim yılında üç yıllık bir eğitim vermek üzere yeniden yapılandırılmıştır. Bunun ilk yılı hazırlık, son iki yılı da ticaret, sanayii, genel, ziraate ilişkin şubelere ayrılacaktır. Kız ve erkeklere yönelik sultanilere 1912-1913 eğitim öğretim yılında yapılan değişiklikler ancak İstanbul’un 1920’de işgaline kadar devam ettirilebilmiştir. Sultanilere sınıf-ı mahsusanın açılmasının sebebi, dört yıllık eğitim veren idadilerin bir yıllık hazırlık bölümleri sonrasında zirai, ticari, sınai şubelere ayrılmaları ve bu alanlarda ders verecek öğretmen bulunmamasından dolayı genel şubeler olarak devam etmiş olmalarıdır.82 İttihat ve Terakki’nin 1911’deki 4’üncü Kongresi’nde de 18’inci maddesinde orta öğrenimin genelleştirilmesi, 19’uncu maddesinde de kız okullarının iyileştirilmesi ve yaygınlaştırılmasından bahsedilmiştir. 83 (1912-1913) Balkan Savaşı’nda alınan yenilgide eğitimsizlik, toplumun cehaleti, nitelikli insan gücünün yetersizliği gibi etkenlerin varlığı anlaşılınca, eğitim teşkilatının ıslahı yoluna gidilmiştir. Bu dönemde “Osmanlılık” fikrinden vazgeçilmiş ve “Türkçülük” idealine yönelinmiş, “yeni bir nesil yetiştirme” düşüncesi doğmuş, çocuklar geleneksel değerlerin dışında bir birey ve bir vatandaş olarak görülmeye başlanmıştır. Bu çaba, meyvelerini Cumhuriyet’in ilanından sonra vermiş, II. Meşrutiyet Dönemi’nin politika ve uygulamaları Cumhuriyet Dönemi’nin eğitim politikalarının oluşmasına katkıda bulunmuş, eğitim yaygınlaştırılmaya çalışılmıştır.84 Kız öğrencilerin idadi üzerinde eğitim verecek bir okul için başvurması üzerine Maarif Nazırı Şükrü Bey’in döneminde 1911’de açılmış olan İnas İdadisi, 1913’te İnas Sultani’ne dönüştürülmüştür. Böylelikle Aksaray Redif Paşa Konağı’nda “İstanbul İnas Sultanisi” adıyla ilk kız sultanisi açılmıştır. Bu dönüşüm, erkeklere yönelik idadiler ile beraber aynı zamanda gerçekleşmiştir. Okulun adına Türkoğlu, a.g. m., s. 74, 189. Erdem, a.g.e., Türkoğlu, a.g.m., s. 85-86.s. 243; Özalp, Ataünal, a.g.e., s. 25; Ergün, a.g.m., s.21. 83 Baykalmış, a.g.e., s. 12. 84 Akyüz, Türk Eğitim Tarihi, s. 267; Mustafa Özodaşık, Cumhuriyet Dönemi Yeni Bir Nesil Yetiştirme Çalışmaları, Çizgi Yayınları, Konya, 1999, s.52-57. 81 82 22 “Lise” denmek istenmiş, ancak resmen 1923’ten itibaren bu isim kullanılmıştır. Okulun eğitim süresi beş yıllık ilköğretime beş yıllık ortaöğretim eklenmesi ile 10 yıl olmuş ve ilk İnas Sultanisi ihtiyaca göre yatılı hale gelmiştir. 85 Sultaniler üçer yıllık olmak üzere iki devrelidir. İkinci devresinde fen ve edebiyat şubelerine ayrılmıştır. İstanbul İnas Sultanisi, 1915’te Bezm-i Alem Valide Sultanisi adını almıştır. Bu isim, Galatasaray’da kurulan ilk liseye verilmiş olan “Mekteb-i Sultaniye” ile ortaya çıkmış, 1869 Nizamnamesi’nde idadilerin üzerinde ortaöğretimin üst sınıflarını oluşturmak üzere vilayet merkezlerinde açılması düşünülen okullara “Sultani” adı verilmiştir. Sultanilarden ileride Dârülfünun’a girecek öğrenciye umumi, felsefi, milli, insani bir eğitim vermeleri beklenmiştir. Sultanilerin öğretim süresi 12 yıldır. Kızlara yönelik yükseköğretim kurumu bulunmadığından, kız sultanilerinde uygulanan ders programı erkek sultanilerine göre zayıf olmuştur.86 Taşrada kızlara yönelik eğitim kurumları da Osmanlı Devleti’nin son dönemlerinde açılmış olan Dârülmuallimât’lardan ibarettir. İnas Sultanisi, İnas Dârülfünunu’nun açılması ile bu okula öğrenci yetiştiren bir kurum haline gelmiştir. Orta sınıflarda şu dersler vardır: Ulum-u Diniye, Lisan-ı Osmani, Tarih, Coğrafya, Malumat-ı Tabiye ve Sıhhiye, Malumat-ı Hikemiye ve Kimyeviye, Malumat-ı Ahlakiye ve Medeniye, Hesap ve Cebir, Hendese, Kozmografya, İktisad-ı Beyti, Terbiye-i Etfal, Lisan-ı Ecnebi, Gına (Musiki), Resim, Terbiye-i Bedeniye, Dikiş, Biçki, Nakış ve Tabahat (tabahat). 87 Hayata hazırlayıcı olması açısından Çocuk Terbiyesi, Ev İşleri ve Ev Ekonomisi derslerinin varlığı önemli bir gelişmedir. İnas Sultanilerinin müdürü genellikle erkek, yardımcısı ise kadın olmuştur. Erkek 85 Yahya Akyüz, “Osmanlı’nın Son Döneminde Kızların Eğitimi ve Öğretmen Faik Ünlülerin Yetişmesi ve Meslek Hayatı”, Milli Eğitim, Sayı:143, (1999), s. 14-15 ; Tezer Taşkıran, “Atatürk ve Kadın Eğitimi”, Türkiye’de Kadın Yılı Kongresi, Türk Üniversiteli Kadınlar Derneği Ankara Şubesi Yayınları, Ankara, 1978, s. 181; Erdem, a.g.e., s. 233; Akyüz, Türk Eğitim Tarihi, s. 265; Ergin, a.g.e., s. 1444. 86 Unat, a.g.e., s. 48; Ergin, a.g.e., s. 1433,1435. 87 Unat, a.g. e., s. 48; Ergin, a.g.e., s. 1431, 1444-1445; Mustafa Murat Öntuğ, “II. Meşrutiyet Dönemi Eğitimi”, Türk Eğitim Tarihi (Ed.) Selahattin Arıbaş, Mehmet Koçer, Lisans Yayıncılık, İstanbul, 2008, s. 165-167; Akyüz, Türk Eğitim…, s. 273; Erdem, a.g.e., s. 243-245; Tekeli, İlkin, a.g.e., s. 86. 23 müdürler genellikle okulun dış işlerine bakarlarken, kadın müdür yardımcıları okul içindeki işlerle ilgilenmişlerdir.88 Balkan Savaşı’nda alınan yenilgi sonrası, eğitimin ülke çapında yaygınlaştırılması fikri ortaya çıkarken, Balkan Savaşları öğretmen ve eğitimin toplumsal değişimdeki rolünün anlaşılmasında etkili olmuştur. 1914’te başlayan I. Dünya Savaşı ise felaketin boyutlarını büyütmüştür. Kadınlar, I. Dünya Savaşı koşullarında dikiş, dokuma ve tütün yapımevlerinde çalışarak toplumsal hayatın içinde yer almışlar, 1870’li yılların ortalarından beri neredeyse 40 yıldır yaptıkları “öğretmenlik” mesleğinin dışında devlet dairelerinde memur olarak çalışmaya başlamışlardır.89 Ziya Gökalp 1916’da İttihat ve Terakki Kongresi’nde, modern eğitimde ilk girişim olarak ilkokullarda birlikten söz etmiştir. Böylece Cumhuriyet Dönemi’nde hayata geçecek olan “Tevhid-i Tedrisat Yasası” na giden yolda ilk adımlardan biri atılmıştır. Eğitim ve eğitim yönetiminde birlik sağlamak açısından Evkaf Nezareti’ne bağlı bütün okulların yönetim ve masraflarının Maarif Nezareti tarafından ödenmesi gündeme getirilmiştir. Eğitim alanında Evkaf ile Maarif Nezareti olmak üzere iki ayrı bakanlığın varlığı yerine, bütün eğitim işlerinin yalnızca Maarif Nezareti’nin yetkisine bırakılması dile getirilmiştir. Bunun ülkenin geleceği açısından çözümü daha zor sorunlara yol açmasının önüne geçeceğinden söz edilmiştir. Aynı yıl medreseler Evkaf Nezareti’nden ayrılarak Meşihat-ı İslamiye’ye verilmiştir. Modern eğitim kurumları ise Maarif Nezareti’ne bağlanmıştır. Ayrıca okulların dini eğitim ve milli eğitim esası üzerine düzenlenip sayılarının artırılmış olduğu; kadın eğitimine verilen önemden dolayı ana okullardan başlayıp ilk, orta ve yükseköğretime yönelik kadınlara mahsus okulların açılmış olmasından dolayı, İstanbul ve diğer vilayetlerde Dârülmuallimât’ın açılma girişiminde bulunulduğu belirtilmiştir. Dârülmuallimât ve bütün orta dereceli okul ödeneklerinin Maarif Nezareti’ne aktarılmasına yönelik kanun teklifinde bulunulmuştur. Gökalp, İttihat ve Terakki’nin bir yıl sonra 1917’deki Genel Kurul Kongresi’nde ise, diğer ülkelerin eğitimlerinin ulusal olmasına rağmen bizimkinin kozmopolit olduğunu, öğretimin uluslararası, eğitimin ise ulusal olmasını savunarak eğitimin ulusallaştırılmasına yönelik bir öneri 88 89 Erdem, a.g.e., s. 249. Tekeli, İlkin; a.g.e., s. 85; Akyüz, Türk Eğitim Tarihi, s. 267; Baykalmış, a.g.e., s. 17. 24 sunmuştur. Ancak Osmanlı İmparatorluğu’nun I. Dünya Savaşı içinde olması ve aydınların farklı görüşleri savunuyor olması, Gökalp’in düşüncelerinin o dönemde uygulamaya geçmesine engel olmuştur. 90 Tanzimat ve Meşrutiyet dönemlerinde Osmanlı modernleşmesinin bir parçası olarak görülen kız eğitimi meselesi, Cumhuriyet Dönemi kız eğitimi adına bir alt yapı hazırlamıştır. Özellikle II. Meşrutiyet Dönemi, eğitime ilişkin düşüncelerin gelişme gösterdiği, hayata geçirildiği bir dönem olmuştur. 91 Milli Mücadele Dönemi’nde eğitim işlerinden sorumlu iki ayrı birim mevcuttu. Ankara’da TBMM Hükümeti’ne bağlı Maarif Vekaleti ile İstanbul’da ise Padişah ve Hükümete bağlı Maarif Nezareti bulunuyordu. İzmir ve çevresindeki okullar ise Yunan işgal bölgesiydi. Maarif Vekaleti, eğitim vasıtasıyla bilimsel akılcı, insancıl, değerler taşıyan yeni bir toplum yaratılması ulusal eğitimi hedefliyordu. Milli Mücadele Dönemi’nde dahi eğitimden beklentiler söz konusu olmuştur ve 2 Mayıs 1920’de oluşan İcra Vekilleri Heyeti’nin 11 vekilinden biri olmuştur. Beş birimden oluşan Maarif Vekaleti’nde Orta Tedrisat Müdürlüğü de bulunmaktadır. TBMM tarafından ilk kez hazırlanan ve 9 Mayıs 1920’de okunan eğitim programında söz edilen konular arasında; çocuklara dini ve milli eğitim verilmesi, girişimci, hayat mücadelesinde kendi kendine karar alıp uygulama cesaretine sahip bilinçle yetişmelerini sağlayacak modern ve bilimsel eğitim programlarının düzenlenmesi konuları da yer almıştır.92 Milli Mücadele Dönemi’nde eğitim seferberliğinin ilk adımı, Batı cephesinde Yunanlılarla Kütahya-Eskişehir Muharebeleri’nin devam ettiği günlerde 15 Temmuz 1921’de Ankara’da düzenlenen Maarif Kongresi’nin başlaması ile atılmıştır. Yurdun 90 İttihat ve Terakki’nin Son Yılları (1916 Kongre Zabıtları), (Sad.) Eşref Yağcıoğlu, Nehir Yayınları, İstanbul, 1992, s. 27-31,37, 48; Betül Batır, “II. Meşrutiyet Döneminde Türkçülük Akımının Türk Eğitim Sistemine Etkileri ”, Prof. Dr. Yahya Akyüz’e Armağan: Türk Eğitim Tarihi Araştırmaları, Eğitim ve Kültür Yazıları, (Ed.) İlhami Fındıkçı, Cemil Öztürk, Pegem Akademi, Ankara, 2011, s. 412; Seçil Karal-Akgün, “Türkiye’nin Ulus Devlet Olma Aşamasında Eğitimde Yenilikler ” , Prof. Dr. Yahya Akyüz’e Armağan: Türk Eğitim Tarihi Araştırmaları, Eğitim ve Kültür Yazıları, (Ed.) İlhami Fındıkçı, Cemil Öztürk, Pegem Akademi, Ankara, 2011, s. 408. 91 İbrahim Ethem Başaran, “Türkiye’de Eğitim Sisteminin Evrimi”, 75 Yılda Eğitim, Tarih Vakfı Yurt Yayınları, s. 91-110, İstanbul, 1999, s. 94-95; Erdem, a.g.e., s. 84, 427; Tekeli, İlkin; a.g.m., s. 659. 92 Özalp, Ataünal, a.g.e., s. 29-30; Cengiz Akçay, Türk Eğitim Sistemi, Anı Yayıncılık, Ankara, 2006, s. 165; Rauf İnan, “1920’lerde Türk Millî Eğitimi”, Cumhuriyet Döneminde Eğitim, Millî Eğitim Basımevi, İstanbul, 1983, s. 55. 25 farklı yerlerinden gelen kadın ve erkek öğretmenlerin katılımı ile gerçekleşmiştir. Maarif Kongresi, Ankara Hükümeti’nin başlattığı aydınlanma ve eğitim hareketinin bir parçası olmuştur. Mustafa Kemal Paşa cepheden gelerek kongreyi açmış, savaş koşullarında yetiştirilecek yeni insan tipi üzerinde durmuştur. Bu yeni insan tipi, milli bir eğitim almış, öncelikle milli varlığını korumasını kendisine en temel değer olarak öğretilmiş, insan tipidir. Maarif Kongresi’nin açılış konuşmasında öğretmenlere şöyle seslenmiştir: “Şimdiye kadar takip olunan tahsil ve terbiye usullerinin milletimizin tarihi tedenniyatında en mühim bir amil olduğu kanaatindeyim. Onun için milli bir terbiye programından bahsederken, eski devrin hurafatından ve evsafı fıtriyemizle hiç de münasebeti olmayan yabancı fikirlerden, şarktan ve garptan gelen bilcümle tesirlerden tamamen uzak, seciye-i milliye ve tarihiyemizle mütenasip bir kültür kastediyorum. Çünkü davayı millimizin inkişafı tammı, ancak böyle bir kültür ile temin edilebilir. Lale’tayin bir ecnebi kültürü, şimdiye kadar takip olunan yabancı kültürlerin muhrip neticelerini tekrar ettirebilir. Kültür (Haraseti fikriye) zeminle mütenasiptir. O zemin, milletin seciyesidir. ”93 Maarif Kongresi’nde yeni kurulacak devlet için bir eğitim felsefesi oluşturmak üzere cephede sıcak savaş yapıldığı dönemde diğer taraftan da bilgisizlik ile mücadelenin programı yapılmıştır. İlk ve ortaöğretim programları görüşülmüştür. Gençleri hayat kavgasında daima üstün gelecek bilgi ve pratik beceriler ile yetiştirmek üzere sekiz yıllık bir program hazırlanmış ve son dört yılı ortaöğrenime ayrılmıştır. Ankara Kız Öğretmen Okulu Müdiresi Şahur Hanım, kongrede konuşan eğitimciler arasında yer almıştır. Şahur Hanım, Muallimler Kongresi’nde konuşan ilk Türk kadını olarak övündüğünü belirtmiştir. Kongrede cevabı aranacak konular arasında kız mekteplerinin miktarı ve derecesi, halkın orta dereceli kız mekteplerine karşı anlayışı, kız mektepleri için pratik derslerin kadınlara uygun görülen örgücülük, dikiş, gibi sanatlar olması, ilköğretimin kadın öğretmenlere verilmesi, programda Cumhurbaşkanları, Başbakanlar ve Milli Eğitim Bakanlarının Milli Eğitim İle İlgili Söylev ve Demeçleri, Cilt: I-II, Milli Eğitim Basımevi, Ankara, 1946, s. 4. 93 26 sağlık derslerinin olması yer almıştır. Ortaöğretime ilişkin konularda Ortaöğretim Müdürü Kazım Nami Bey bu konuya ilişkin açıklama yapmıştır. 94 Mustafa Kemal Paşa, 1 Mart 1922’de Türkiye Büyük Millet Meclisi’nde yaptığı konuşmada; ülkenin ihtiyaç duyduğu farklı hizmet alanlarına ve sanat erbabına olduğu kadar yükseköğretime öğrenci hazırlamaya da ihtiyaç duyduğuna ve kadınların da aynı eğitimden geçerek yetiştirilmesine önem verileceğine vurgu yapmıştır. 95 Tüm bireylerin yaşam kalitesinin yükselmesi kalkınmış bir toplumu ifade edeceğinden, Mustafa Kemal, sosyal ve kültürel kalkınmanın önemli araçlarından biri olarak toplumun eğitilmesine önem vermiştir. O’nun geliştirdiği eğitim politikası ülkenin sosyal, ekonomik, tarihi koşullarına, zihinsel dokusuna, ihtiyaçlarına ve ulus-devlet projesine uyumludur. Ülke kalkınması ve rejimin korunması hususunda yeni nesillerden faydalanılmasından yanadır. Kadınlar da çalışan yurttaş olarak meslek edindirilmeye ve bilinçlendirilmeye çalışılmıştır. 96 Türk kadınının Milli Mücadele’ye cephede ve cephe gerisinde verdiği katkı, onun sosyal ve ekonomik gelişimi için bir hazırlık olmuş, toplumdaki müstesna yerini ispatlamıştır.97 Cumhuriyet Dönemi’nde her alanda çağdaş dünya kadınları ile nitelik ve nicelik olarak yarışabilecekleri konuma getirilmeye çalışılmıştır. Mustafa Kemal Paşa, 21 Mart 1923’te Konya’da Kızılay’ın Kadınlar Kolu’nun verdiği çay ziyafetinde yaptığı konuşmada şöyle seslenecektir: “Dünyanın hiçbir yerinde, hiçbir milletinde, Anadolu köylü kadınının fevkinde kadın mesaisi zikretmek imkanı yoktur ve dünyada hiçbir milletin kadını, ben Anadolu kadınından daha fazla çalıştım, Anadolu kadını kadar hizmet gösterdim diyemez.” 98 94 Zeki Sarıhan, “Ulusal Eğitim İçin Büyük Sıçrama: 1921 Maarif Kongresi”, Prof. Dr. Yahya Akyüz’e Armağan: Türk Eğitim Tarihi Araştırmaları, Eğitim ve Kültür Yazıları, (Ed.) İlhami Fındıkçı, Cemil Öztürk , Pegem Akademi, Ankara, 2011, s. 1070,1078, 1080-1082; Akyüz, “Atatürk ve 1921 Eğitim Kongresi ”, Cumhuriyet Döneminde Eğitim, Milli Eğitim Basımevi, 1983, s. 89, 97; Akgün, a.g.m., s. 123. 95 Özodaşık, a.g.e., s. 223. 96 Aynur Soydan, “Kadın Kimliğinin Oluşması Çerçevesinde Mesleki Teknik Eğitim”, İstanbul Üniversitesi Atatürk İlkeleri ve İnkılap Tarihi Enstitüsü Dergisi, Yakın Dönem Türkiye Araştırmaları, Yıl: 1, Sayı:1 (2002), s. 270; Özodaşık, a.g.e., s. 111. 97 Özodaşık, a.g.e., s. 86. 98 Atatürk’ün Söylev ve Demeçleri, TBMM’nde ve CHP Kurultaylarında(1919-1938), Cilt I-III, Türk İnkılap Tarihi Enstitüsü Yayınları, TTK Basımevi, 1997, s. 148. 27 Cumhuriyet yönetimi, okulların toplumsal değişimi desteklemesi ve hızlandırması için eğitim alanında daha fazla sorumluluk üstlenmiştir. Ortaöğretim kurumlarının sayısı artırılmıştır. Gençlere yapılacak yatırım, meyveleri belki en geç alınan, en verimli yatırımdır. Gençlere eğitimle modern bir bakış açısı verilmeye çalışılmıştır. Özellikle milli eğitimle yönetime hazırlanırken, görüşlerine ve yaptıklarına değer verilen toplumsal bir güç olmaları sağlanmıştır.99 Osmanlı eğitim sisteminde orta eğitim kurumları idadi ve sultani olarak adlandırılmıştır. Cumhuriyet Dönemi’nde lise olarak devam etmiş, birinci devresine ortaokul, ikinci devresine lise denmiştir. Müfredat programları genel kültür anlayışına göre hazırlanmıştır. 100 Ortaöğretim kurumlarının amacı, asgari ortak bir genel kültür vererek kişi ve toplum sorunlarını tanımak, çözüm yolları aramak, ülkenin ekonomik, sosyal ve kültürel kalkınmasına katkıda bulunmaya yönelik bilinç kazandırmaktır. Öğrencilerin çeşitli program ve okullar ile ilgi ve kabiliyetleri ölçüsünde mesleğe, hayata ve yükseköğretime hazırlanmaları sağlanmıştır. 101 Başkentin ilk kız lisesi olan Ankara Kız Lisesi isimli doktora tezi çalışması, Ankara Kız Lisesi üzerine doğrudan yapılan ilk tez çalışmasıdır. Kız eğitiminin yeni kurulan bir ülkenin kalkınması, yeniden yapılanmasındaki yeri temelinde ele alınmıştır. Cumhuriyet Dönemi’nde çağdaşlaşma sürecinde kız eğitiminin geldiği nokta, Ankara Kız Lisesi’nin 1923-1977 yılları arasındaki eğitim-öğretimi hakkındadır. Çalışmanın Temel Kaynak ve Yöntemleri Konumuzu ele alırken ilk çıkış noktamız Ankara Kız Lisesi Arşivi, Başbakanlık Cumhuriyet Arşivi’ndeki okulun geçici olarak kullandığı binalar ve kendi binasının inşası ve genişletilmesi hakkında yer alan belgeler olmuştur. Ankara Kız Lisesi Arşivi’ndeki öğrenci dosyaları, öğretmen sicil defterleri ve okul yıllıkları, mezunlarla yapılan görüşmeler ve basında çıkan haberler ise çalışmamızın diğer aşamalarını oluşturmuştur. Özellikle mezunların okullarına duydukları sevgi, 99 Birsen Gökçe, Türkiye’nin Toplumsal Yapısı ve Toplumsal Kurumlar, Savaş Yayınevi, Ankara, 2013, s. 144, 152 ; Tozlu, a.g.e., s. 91. 100 Hasan Ali Yücel, Türkiye’de Orta Öğretim, Hasan Ali Yücel Külliyatı-III, T.C. Kültür Bakanlığı Yayınları, Ankara, 1994, s.140. 101 Akçay, a.g.e., s. 34. 28 bağlılık, dayanışma ve hafızaları ise çalışmamızı yönlendirmiştir. Ankara Kız Lisesi mezunlarından Jülide Gülizar, Ah Baba Ah; Mine Göğüş Tan, Bir Çocuk, Bir Kadın, Bir Hoca Prof. Dr. Hamide Topçuoğlu; Arı İnan, Prof. Dr. Afet İnan isimli eserler ise çalışmamızı destekleyen belli başlı hatıra türünden kaynaklar olmuştur. Ayrıca grup biyografisi inceleme yöntemi olan prosopografi yöntemi ile ön plana çıkan Ankara Kız Lisesi mezunlarının yaptıkları çalışmalar, verdikleri eserler, ülke aydınlanmasına yaptıkları katkılar ortaya konmuştur. Ankara Kız Lisesi mezunlarına ait bilgileri öncelikle Mezunlar Derneği yönetim kurulunun desteği, görüşmemiz için yönlendirdikleri mezunlar ve görüştüğümüz 109 mezunun verdiği bilgi ve anılar tezimizin başlıklarının oluşmasına yardımcı olmuştur. Mezunlardan Prof. Dr. Birsen Gökçe, Göksel Olcaytu, Güney Erdoğdu Akansel, Aysel Özcan Sağdıç, Mustafa Kemal Akmermer, Ümit Çakır, Prof. Dr. Füsun Acartürk ve Ankara Kız Lisesi’nden emekli olmuş öğretmenlerden Günseli Telli ile yapılan düzenli görüşmeler sayesinde, basına yansıyan bilgiler ve mezunlardan dinlenilen anılar karşılaştırılmış, hatalı kısımlar düzeltilmiştir. Tezin yazılması aşamasında eğitim alanında Yahya Akyüz, Türk Eğitim Tarihi; Hasan Ali Yücel, Türkiye’de Ortaöğretim; Jean Piaget, Okulda Kendi Kendine İdare (Okulda Self Goverment) yararlanılan temel eserler olmuştur. Ayrıca ortaöğretim kurumları üzerine yapılmış Leyla Alpagut, Erken Cumhuriyet Döneminde Ankara’daki Eğitim Yapıları; Gülben Baykalmış, İzmir Kız Lisesi Tarihçesi isimli tezler ve ve Melih Tınal, İzmir Atatürk Lisesi Tarihçesi ile Yasemin Tümer Erdem, II. Meşrutiyetten Cumhuriyete Kızların Eğitimi isimli eserler incelenmiştir. Literatürde doğrudan Ankara Kız Lisesi’ni konu almamakla birlikte içinde dolaylı olarak Ankara Kız Lisesi’nin geçtiği yüksek lisans ve doktora tezleri bulunmaktadır. Bunlardan biri olan Leyla Alpagut’un Erken Cumhuriyet Döneminde Ankara’daki Eğitim Yapıları isimli doktora tezinde, Ankara Kız Lisesi de dahil olmak üzere Ankara’daki eğitim kurumlarının mimarları, mimari özellikleri ve konumları değerlendirilmiştir. Tuğçe Çapar tarafından hazırlanan Ankara Atatürk Erkek Lisesi, Gazi Lisesi ve Ankara Kız Lisesi’nin birlikte ele alınan Cumhuriyet’in İlk Yıllarında Ankara’da Liseler isimli yüksek lisans tezinde ise; öğrenci dosyaları, 29 künye defterleri üzerinden okula kayıtlı öğrencilerin geldikleri çevrenin sosyoekonomik durumları, Ankara’nın sosyo-kültürel gelişmesine katkıları, okul içindeki eğitim-öğretime ilişkin faaliyetler incelenmiştir. Gülben Baykalmış’ın İzmir Kız Lisesi Tarihçesi isimli yüksek lisans tezi ise İzmir’de 1915 yılında İnas İdadisi’nin açılması ile başlatılmış ve 1945 yılına kadar yaşananlar basına yansıyan bilgiler, okul yıllıkları, maarif istatistikleri eşliğinde değerlendirilmiştir. İsmail Sağırkaya’nın Ankara Atatürk Lisesi’ni ele aldığı Cumhuriyet Döneminde Bir Eğitim Modeli Olan Ankara Atatürk Lisesi isimli yüksek lisans tezinde, İstanbul’dan sonra Anadolu’da açılan ilk idadi olan Ankara İdadisi’nden itibaren Atatürk Lisesi’nin tarihsel süreci ve Türk toplumuna katkıları ele alınmıştır. Önde gelen tarihi liseler hakkında eser olarak karşımıza çıkan çalışmalar içinde yine İzmir’de açılmış başka bir okul Melih Tınal’ın Osmanlı’dan Günümüze İzmir Atatürk Lisesi isimli 1995’te tamamlanan yüksek lisans çalışmasının genişletilmesi ile oluşturulan eser, 1999’da İzmir Atatürk Lisesi Tarihçesi ismiyle yayınlanmıştır. Eserde İzmir İdadisi’nin 1886’da açılması, 1923’te okulun İzmir Erkek Lisesi adı ile karma eğitime geçtiği 1998-1999 ders yılına kadar olan eğitimöğretimi basın, mezunlarla yapılan sözlü tarih çalışmaları, okul arşivi, salnameler, okul yıllıkları, maarif istatistikleri kullanılarak incelenmiştir. Sefa Salih Aydemir, Antalya Lisesi ve Tarihi Gelişimi adlı yüksek lisans tezinde okulun 1898’de Antalya İdadisi olarak başlayan tarihi sürecini, 1923’te ortaokul olarak ve 1933’te ortaokula ilave olarak lise kısmının eklenmesi ile devam eden tarihi süreci ele alınmıştır. Turan Tanyer’in Cumhuriyet’in Köklü Çınarı Atatürk Lisesi ve Mehmet Sarıoğlu’nun Ankara Gazi Lisesi’ni konu alan çalışmaları da bu kapsamda değerlendirilebilir. Tanyer eserine 1886 yılında Ankara İdadisi adıyla eğitim-öğretim hayatına başlayan okulun, 121 yıllık tarihini okul arşivinde bulunan birinci el belgeler üzerinden değerlendirmiştir. Ayrıca Atatürk Erkek Lisesi’nin çıkardığı dergilerin bazı sayıları da bu çalışmaya katılmıştır. Sarıoğlu’nun Ankara Gazi Lisesi isimli çalışmasında ise özellikle Gazi Lisesi’nin arşivi ve sözlü tarih verileri kullanılarak okulun kurulduğu 1932 yılından itibaren 77 yıllık tarihsel birikimi anlatılmıştır. 30 İstanbul Kız Lisesi mezunu olan Güven Taneri Uluköse’nin İstanbul Kız Lisesi ve Bizim Sınıf isimli kitabı ise tamamen bir sözlü tarih çalışması örneğidir. Bahse konu eserin hazırlanması esnasında Uluköse, 1950-1954 yılları arasında öğrenci olan 22 mezunla görüşmüştür. İstanbul Kız Lisesi mezunları, Osmanlı Devleti’nin son yılları ile Cumhuriyet’in ilk yıllarına tanık olmuş, sosyo-kültürel değişimi geçirmiş ailelerin kızlarıdır. Güven Taneri Uluköse bu çalışmasıyla, İstanbul Kız Liselilerin birikimlerini gelecek kuşaklara toplu olarak aktarmak istemiştir. Eserde bu mezunların kadın hakları ve kız eğitimine ilişkin, gerek kendilerinin gerekse de ebeveynlerinin anıları, İstanbul Kız Lisesi’ni bitirdikten sonra devam ettikleri yükseköğretim kurumlarındaki yaşantıları ele alınmıştır. Hüseyin Albayrak’ın Tarih İçinde Trabzon Lisesi isimli çalışmasında ise 1887-1888 eğitim-öğretim yılında Trabzon İdadisi adıyla faaliyete geçen okulun, Trabzon Sultanisi, Trabzon Lisesi’ne dönüşümünü konu alan 100 yıllık süreç mercek altına yatırılmıştır. Türk Maarif Cemiyeti tarafından hazırlanan Türk Maarif Cemiyeti Bursa Kız Lisesi ve Mahalli Teşkilatı isimli eserde, Bursa’da kapatılan Amerikan Koleji binasının kiralanmasıyla birlikte eğitim hayatına başlayan Kız Lisesi’nin 1937 yılına kadar yürütülen bütün faaliyetleri incelenmiştir. Bu tez, Ankara Kız Lisesi’nin eğitim öğretime başladığı 1923-1924 eğitimöğretim yılı ile başlatılmış, okula erkek öğrencilerin kayıt olmaya başladığı 1974-1975 ders yılı da dahil edilmiş ve erkek öğrencilerin mezun olmaya başladığı 1976-1977 ders yılına kadar devam etmiştir. Bu kapsamda ilk olarak Ankara Kız Lisesi arşivinde bulunan öğrenci dosyaları, öğretmen sicil defterleri, sınıf geçme defterleri, okul öğrencilerinin çıkardığı okul yıllıklarının pek çoğu da yine bu arşivde bulunmuş, olmayanlara da sahaflardan ve mezunlardan ulaşılmıştır. Sonra Ankara Kız Lisesi’nin kullandığı öncelikle geçici binalar ile kalıcı binasına dair belgeler, Başbakanlık Cumhuriyet Arşivi’nden (BCA)102 çıkarılmıştır. Araştırmaya başlanıldığı dönemde Cumhurbaşkanlığı ve Başbakanlık olarak iki ayrı kurum mevcuttur. Ancak 24 Haziran 2018 tarihinde yapılan genel seçimler sonrasında 9 Temmuz 2018 tarihinde Cumhurbaşkanlığı Sistemi’ne geçilmesi ile birlikte 16 Temmuz 2018 tarih ve 11 sayılı Cumhurbaşkanlığı Kararnamesi ile Cumhurbaşkanlığına bağlı olarak Devlet Arşivleri Başkanlığı teşkil edilmiştir. Başbakanlık Cumhuriyet Arşivi, bu tarihten itibaren Cumhurbaşkanlığı Devlet 102 31 Öncelikle Hakimiyet-i Milliye gazetesinin Ankara Üniversitesi Türk İnkılap Tarihi Enstitüsü Kütüphanesi’nde bulunmayan sayılarına TBMM Kütüphanesi’nden ulaşılmıştır. Ayrıca yine Türk İnkılap Tarihi Enstitüsü Kütüphanesi ve T.C. Kültür ve Turizm Bakanlığı Milli Kütüphane’den Tebliğler Dergisi, Cumhuriyet ve Milliyet gazeteleri de internetten okunmuştur. Ulus, Zafer, Kurun gazetelerinin Türk İnkılap Tarihi Enstitüsü’nde bulunmayan sayıları da Milli Kütüphane’den taranmıştır. Maarif Vekaleti Mecmuası’nın ilgili sayılarına da Ferit Ragıp Tuncor Arşiv ve Dokümantasyon Kütüphanesi’nden ulaşılmıştır. Cumhuriyet Dönemi’ne ait bazı kaynaklara da Vehbi Koç Ankara Araştırmaları Uygulama ve Araştırma Merkezi’nden ulaşılmıştır. Daha sonra Ankara Kız Lisesi mezunu 109 kişi ile yüz yüze yapılan sözlü tarih çalışması ile konu geliştirilmiştir. Bu bağlamda bahse konu kişilerin ikametgahları ziyaret edilmiş, kahvaltı, geleneksel Tava Günleri ve Cumhuriyet Balosu gibi sosyal etkinliklerine katılım sağlanmıştır. Son aşamada ise edinilen veriler doğrultusunda Ankara Kız Lisesi’nin eğitimöğretimi üç bölüm halinde 1923’te açılışından itibaren, içine karma eğitimin de dahil olduğu 1977 ders yılı sonuna kadar geçen 54 yıl üzerinde çalışılmıştır. 54 yıllık süreç (1923-1929), (1930-1950), (1951-1977) olmak üzere üç bölüm halinde ele alınmıştır. Bu dönemlendirme yapılırken şunlar dikkate alınmıştır: Birinci bölümü oluşturan (1923-1929) yıl aralığı, okulun geçici olarak eğitim-öğretim yaptığı binalar göz önünde bulundurulmuştur. İkinci bölümdeki (1930-1950) yıl aralığında okulun mimarı Ernst Arnold Egli’nin çizimini yaptığı Ankara Kız Lisesi binasındaki ilk yıllar ele alınmıştır. Üçüncü bölümü oluşturan (1951-1977) yıl aralığında ise bu sürece 26 yıllık idareciliği ile damgasını vuran müdire Nilüfer Gün başta olmak üzere, Ankara Kız Lisesi’ne 1974’te alınan ilk erkek öğrencilerin mezun olduğu ve aynı zamanda Nilüfer Gün’ün emekli olduğu 1977 yılı dikkate alınmıştır. Arşivleri Başkanlığı çatısı altına alınmıştır. Bu çalışma esnasında kullanılan arşiv belgeleri, büyük oranda bahse konu teşkilat değişikliğinden önce temin edildiğinden, bir anlam karmaşasına meydan vermemek adına arşivin değişiklikten önceki ismine sadık kalınmış ve Başbakanlık Cumhuriyet Arşivi (BCA) adı kullanılmaya devam edilmiştir. 32 BİRİNCİ BÖLÜM CUMHURİYET DÖNEMİ’NDE ORTAÖĞRETİMDE KIZ EĞİTİMİ VE ANKARA KIZ LİSESİ’NİN AÇILMASI 1.1. Atatürk’ün Eğitim Anlayışı ve Ortaöğretimde Kız Çocuklarının Eğitimi Cumhuriyet Dönemi eğitim politikasının ilk tohumlarının Tanzimat Dönemi’nde atıldığı ve Meşrutiyet Dönemi’nde filizlendiği söylenebilir. İlk örnekleri çağın gereklerine uygun askeri okulların açılması ve varolanların modernize edilmesi suretiyle askeri alanda başlatılan bu atılım, II. Meşrutiyet sonrası dönemde üst üste da gelen savaşlarda alınan yenilgilerin de etkisiyle kesintiye uğramıştır. 103 Eğitimin önemini bilen ve çocuk eğitimini ailede başladığının farkında olan Mustafa Kemal Paşa’nın daha I. Dünya Savaşı sırasında 16. Kolordu Komutanlığı’nda Kurmay Başkanı İzzetin Çalışlar ile yaptığı sohbet esnasında; güçlü ve kendi ayakları üzerinde durabilen anneler yetiştirmenin önemine vurgu yapması ve kadın haklarının iyileştirilmesi gerektiğinden bahsetmesi son derece dikkat çekicidir. 104 Yine Mustafa Kemal Paşa’nın Milli Mücadele’nin başında, Chicago Daily News gazetesi muhabiri Amerikalı Edgar Louis Browne ile Sivas’ta görüşme esnasında okullaşmanın önemine vurgu yapması ve nüfusun önemli bir bölümünü oluşturan Türk köylüsünün pek eğitimli olmamakla birlikte, eğitime açık olduğunu ifade etmesi de önemlidir. Browne, Amerikalı işadamı Charles Crane tarafından Anadolu halkının düşüncelerini öğrenmek üzere Sivas’a gönderilmiştir. Charles Crane kendisi gelemediği için Browne’ı görevlendirmişti. Çünkü Amerikan 103 Yücel, a.g.e., s. 18; Gürsen Topses, “Cumhuriyet Dönemi Eğitiminin Gelişim”, 75 Yılda Eğitim, Tarih Vakfı Yurt Yayınları, İstanbul, 1999, s. 9.; Akyüz, Türk Eğitim Tarihi…., s. 327; Tekeli, İlkin; a.g.m., s. 660.; Cavit Binbaşıoğlu, “Cumhuriyet Dönemi Eğitiminin Düşünsel Temelleri”, Cumhuriyet’in İlk Yıllarından Günümüze Dil-Kültür-Eğitim, Gazi Üniversitesinin 80. Yıl Armağanı, Ankara, 2007, s. 249, 260.; İsmail Hakkı Demircioğlu, “Tek Parti Döneminde Eğitim (1923-1950)”, Türk Eğitim Tarihi (Ed.) Selahattin Arıbaş-Mehmet Koçer, Lisans Yayıncılık, İstanbul, 2008, s. 211.; Türkoğlu, a.g.e., s. 1, 189.; Gürbüz Tüfekçi, Atatürk’ün Düşünce Yapısı, Turhan Kitabevi, Ankara, 1986, s. 163.; Sarıhan; a.g.m., s. 1069.; Yiğit, a.g.e., s. 11. 104 Bahattin Demirtaş; “Atatürk Döneminde Eğitim Alanında Yaşanan Gelişmeler”, Akademik Bakış, Cilt: I, Sayı: 2 (2008), s. 156.; Çağlayan, a.g.m., s. 627.; Taner Altun; “Eğitimin Tarihsel Temelleri”, Eğitim Bilimine Giriş, (Ed.) Kasım Kıroğlu, Cevat Elma, Pegem Akademi Yayınları, Ankara, 2015, s. 39.; Şükrü Tezer, Atatürk’ün Hatıra Defteri, TTK Basımevi, Ankara, 1972, s. 7576. 33 mandasını savunan Wilson Prensipleri Cemiyeti’ne mensup aydınlar, Amerika’nın yapacağı mali yardımla yeni bir devlet düzeninin kurulabileceğine inanmışlardı. Amerikan Başkanı Woodrow Wilson’un da desteklediği ve içinde Charles Crane’ın da bulunduğu komisyon, Anadulu’nun durumunu gözlemlemek ve izlenimlerini belirtmek üzere görevlendirilmişti. Gazeteci Louis Edgar Browne de bu kapsamda Mustafa Kemal ile görüşmek üzere Sivas’a gelmişti.105 Mustafa Kemal Paşa Milli Mücadele’nin sonunda Bursa’da kendisini ziyarete gelen Bursa ve İstanbul’da görevli öğretmenlere hitaben 22 Ekim 1922’de yaptığı konuşmada da, eğitim alanında kazanılacak zaferin savaş meydanlarında kazanılan zaferi pekiştireceğinin altını çizmiştir. Bu kapsamda, yaşanılan çağa uygun ve sosyal hayatın ihtiyaçlarını karşılayan esaslı bir eğitim programı hazırlanması gerektiğini belirtmiştir. Ona göre, sosyal hayatta etkili bireyler yetiştirilmesinin ve bu suretle topluma iş adamları, sanatçılar, yüksek meslek erbabı kazandırılmasının yolu özellikle orta öğretimden geçmektedir.106 Mustafa Kemal Paşa, Lozan Barış Antlaşması görüşmelerine ara verildiği dönemde düzenlenen Türkiye İktisat Kongresi’nde (17 Şubat-4 Mart 1923) yaptığı konuşmada ise dünyanın gelişmiş ülkelerine karşı verilen mücadelede başarılı olabilmek için, ilköğretim ve ortaöğretim eğitim programlarının ekonomi programı doğrultusunda hazırlanmasının gerektiğini vurgulamıştır. Kongrenin kararlar kısmının “Tedrisat-ı İktisadiye” başlığı altında alınan kararlar arasında, bütün okullarda, özellikle de sultani ve idadilerde ekonomi öğretimine önem verilmesine ilişkin bir madde yer almıştır.107 Sınırların çizildiği “Misak-ı Milli” den sonra yeni Türk Devletinin ekonomik bağımsızlığının vurgulandığı “Misak-ı İktisadi” ye ilave olarak Hakimiyet-i Milliye gazetesinde çıkan “Maarifte Gaye” başlıklı yazıda Atatürk, Gazi Mustafa Kemal, Nutuk, Cilt: I, Türk Tarih Kurumu Basımevi, Ankara, 2012, s. 141155.; İlhan Başgöz, Howard Eugene Wilson; Türkiye Cumhuriyeti’nde Eğitim ve Atatürk, Dost Yayınları, Ankara, 1968, s. 235.; Tayyip Gökbilgin; Milli Mücadele Başlarken, Cilt: II, Ankara, 1965, s. 10; Akdes Nimet Kurat, “Sivas Kongresi ve Amerikalı Gazeteci Edgar Louis Browne”, Belgelerle Türk Tarihi Dergisi, Sayı: 62, (1972), s.14-15; Ata, “Amerikalı İşadamı, Hayırsever ve Diplomat Charles R. Crane’in Türkiye’deki Kültür ve Eğitim Faaliyetleri”, Kuruluşundan 90. Yılına Türkiye Cumhuriyeti Sempozyumu, Ekim 2013, Eskişehir, Cilt: II, Ankara, 2016, s. 863-866. 106 Cumhurbaşkanları, Başbakanlar ve …, Cilt I-II, Milli Eğitim Basımevi, Ankara, 1946, s. 8- 9. 107 A. Gündüz Ökçün, Türkiye İktisat Kongresi 1923-İzmir: Haberler-Belgeler-Yorumlar, Pelin Ofset Ltd. Şti., Ankara, 1997, s. 213, 352.; Tüfekçi, a.g.e., s. 226-227.; Mehmet Başaran; “Atatürk ve Eğitim”, Cumhuriyetin İlk Yıllarından Günümüze Dil Kültür ve Eğitim, Gazi Üniversitesi İletişim Fakültesi Basımevi, Ankara, 2007, s. 142, 144. 105 34 “Misak-ı Maarif” den söz edilmiş, yurdun kurtuluşundaki en büyük etkenin eğitim olduğu, sosyal hayatın olduğu kadar eğitimin de çağdaş ve ulusal esaslar üzerine kurulması gerektiği belirtilmiştir 108 “Misak-ı Maarif”te de “Misak” sözünün geçmesiyle eğitimden de uzun vadeli, zamana yayılmış beklentilerin, hedeflerin olduğunu göstermesi açısından önemlidir.109 TBMM’nin 1 Mart 1923 tarihindeki açılış töreninde yaptığı konuşmada, memleket çocuklarının yüksek tahsil seviyesine kadar ortak ve eşit bir eğitim almalarının sosyal hayatın ilerlemesinde etkili olacağını belirten Mustafa Kemal Paşa, bu tarihten bir yıl sonra yani 3 Mart 1924’te kabul edilecek olan 430 Sayılı Tevhid-i Tedrisat Yasası’nın ilk işaretlerini de vermiştir.110 Kendisi, 26 Ocak 1923’te Alaşehir’de Hükümet avlusunda toplanan halkla konuşurken de; ülkenin bütün eğitim kurumlarında kadın ve erkeklere aynı eğitimin verilmesi gerektiğine vurgu yapmıştır.111 Türkiye İktisat Kongresi’nin ardından öğretim birliğinin esaslarını kapsayan bir kitapçık Mustafa Kemal’in direktifi ile eğitimci Mustafa Rahmi Balaban tarafından “Gazi Hazretlerinin Eğitim Umdesi; Asri Terbiye ve Maarif” 112 adı ile 8 Mart 1923’te yayınlanmıştır. Kitapçıkta ulusal eğitimin kız ve erkek çocuklara eşit seviyede verilmesi, okuryazarlık oranının artırılırken kadın erkek ayrımına gidilmemesi, gençlerin modern eğitimle yetiştirilmesi, dile getirilmiştir. 113 3 Mart 1924 tarihinde çıkarılan Tevhid-i Tedrisat Yasası ile Cumhuriyet eğitiminin temelleri atılmıştır. Öğretim birleştirilmiş, tüm okullar Eğitim Bakanlığı’nın kontrolü altına alınmış, eğitimde duygu ve düşünce birliği sağlanmaya “Maarifte Gaye”, Hakimiyet-i Milliye, 3 Mayıs 1923. Burhan Göksel, “ Atatürk’ün Millî Eğitim Politikası ve Misak-ı Maârif ”, I. Uluslararası Atatürk Sempozyumu Bildirileri, 21-23 Eylül 1987, Ankara, 1994, s. 376. 110 Atatürk’ün Söylev ve Demeçleri, TBMM’nde ve CHP Kurultaylarında (1919-1938), Cilt I-III, Türk İnkılap Tarihi Enstitüsü Yayınları, Türk Tarih Kurumu Basımevi, 1997, s. 318. 111 Tevhid-i Tedrisat Kanunu 3 Mart 1924’te kabul edilene kadar eğitim işleri, bir taraftan Milli Mücadele Dönemi’nde oluşturulan Maarif Vekaleti’nin, diğer taraftan da Şeriyye ve Evkaf Vekaleti’nin elinde idi. Detaylı bilgi için bkz.: 1929-1930 Ders Senesi Muallim Yıllığı, İstanbul Devlet Matbaası, 1929, s. 68; Cumhurbaşkanları, Başbakanlar ve Milli Eğitim Bakanlarının …, s. 10. Modern eğitimi gerçekleştirmek yolundaki bu ilk adım, daha önce II. Meşrutiyet Dönemi’nde Ziya Gökalp tarafından İttihat ve Terakki Fırkası’nın 1916 Kongresi’nde dile getirilmiştir. Bu konuda tezin giriş kısmında ayrıntılı olarak bilgi verilmiştir. 112 Mustafa Rahmi [Balaban], “Gazi Paşa Hazretlerinin Maarif Umdesi: Asri Terbiye ve Maarif, Ankara 1339 (1923)” için bkz. Seçil Akgün-Murat Uluğtekin; “Misak-ı Maarif”, Atatürk Yolu, Ankara Üniversitesi, Türk İnkılap Tarihi Enstitüsü Dergisi, Sayı: 3 (1989), s. 286, 291 vd. 113 Akgün, a.g.m., s. 124. 108 109 35 çalışılmış ve böylece Tanzimat Dönemi’nden beri süre gelen medrese-mektep ikiliğinin önüne geçilmiştir. Mevzuat düzenlemelerinin yapılması ile ulusal, laik, çağdaş sisteminin önündeki engeller kaldırılmıştır.114 Dağının eğitim kurumları tek bir çatı altında birleştirilmiştir. Laik bir zeminde eğitim veren okullarda, yurttaşlık eğitiminin yaygın hale getirilmesine,115 ulus bilincine sahip, Cumhuriyet rejimi için özveride bulunacak bireyler yetiştirilmeye gayret edilmiş ve bu amaçla “ulusal eğitim sistemi” oluşturulmuştur. Cumhuriyet’i koruyan, sahip çıkan çağdaş insan ve toplum oluşturulmaya çalışılmıştır. 116 Ulusun ve yeni kurulan devletin ihtiyaçlarına uygun ve bilimsel, laik, bireylerin yeteneklerini ortaya çıkaracak eğitim programları hazırlanmıştır. Ulusal eğitim ve kültürden söz edilirken eğitimin kaynaklarının da ulusal kaynaklardan çıkması üzerinde durulmuştur. Bu doğrultuda hazırlanan eğitim programlarında bağımsızlığın korunması, birlik ve bütünlüğün sağlanmasından, halkın refah ve mutluluğundan söz edilebilirdi. 117 İstanbul’daki Maarif Nezareti 1923’te kapatılmış ve Milli Mücadele Dönemi’nde Anadolu’da kurulan Maarif Vekaleti’nin genişletilmesiyle 23 Mart 1926’da kabul edilen 789 Sayılı “Maarif Teşkilatı’na Dair Kanun”la Milli Eğitim Bakanlığı kurulmuştur 118 Cumhuriyet Dönemi’nde eğitim kurumu sayısının da düzenli olarak arttığı ve bütçeleme işlemlerine özen gösterildiği görülmektedir. 1922-1923 yılında 19 iki devreli sultani bulunmaktadır. Bunun 13’ü tam devreli erkek sultanisi, 1’i dokuz senelik kız sultanisi, 5’i de 10 seneliktir. 1923 yılının Hale Şıvgın, “Atatürk’ün Eğitim ve Kültür Politikaları”, Cumhuriyet’in İlk Yıllarından Günümüze Dil-Kültür-Eğitim, Gazi Üniversitesinin 80. Yıl Armağanı, Ankara, 2007, s. 232. 115 Şimşek, Küçük, Yavuz; a.g.m., s. 2814, 2819.; Murat Gürkan Gülcan, “Eğitimin Hukuksal Temelleri”, Eğitim Bilimine Giriş, (Ed.) Kasım Kıroğlu, Cevat Elma, Pegem Akademi Yayınları, Ankara, 2015, s. 129.; A. Sudi Bülbül; “Eğitimin Planlanması ve Harcamaları”, Cumhuriyet Döneminde Eğitim, Milli Eğitim Basımevi, İstanbul, 1983, s. 628.; Ahmet Bekir Palazoğlu, “Cumhuriyet Döneminde Milli ve Laik Eğitime Geçiş Süreci”, Cumhuriyet’in İlk Yıllarından Günümüze Dil-Kültür-Eğitim, Gazi Üniversitesinin 80. Yıl Armağanı, Ankara, 2007, s. 279.; Bursalıoğlu, a.g.m., s. 344. 116 İhsan Sungu; “Tevhid-i Tedrisat ”, Belleten, Cilt: II, Sayı: 5-6, 1938, s. 397.; Ziya Bursalıoğlu; “Atatürkçü Eğitim Üzerine”, I. Uluslararası Atatürk Sempozyumu, 21-23 Eylül 1987, Ankara, 1994, s. 344. Ergin, Türk Maarif Tarihi, 3.Kısım, İstanbul, 1970, s. 1638.; Binbaşıoğlu; a.g.m., s. 252-258; Akgün, a.g.m., s. 121, 128. 117 Binbaşıoğlu, a.g.m., s. 252. 118 Kemal Güçlüol, “Milli Eğitimde Teşkilatlanma”, Cumhuriyet Döneminde Eğitim, Milli Eğitim Basımevi, İstanbul, 1983, s. 150; Akçay, a.g.e., s. 165. 114 36 başında ise 72 bir devreli lise (ortaokul), 23 tam devreli lise mevcuttur. 119 Milli Mücadele ortaöğretim, “Orta Öğretim Okulları” olarak ödeneği genel bütçeden karşılanan bir ve iki devreli olmak üzere “sultani” lerle, ödeneği il özel bütçesinden karşılanan “idadi” lerden meydana gelmekteydi. 1 Eylül 1923’ten itibaren İdadiler, Maarif Vekaleti bütçesine bağlanmıştır.120 Öğretim kurumlarının seviyeleri belirlenirken, merkez ve taşra örgütlerinin yapı ve işlevi saptanmıştır. Bu yasa ile ortaöğretim kurumları ortaokullar, liseler, öğretmen okulları, köy okullarından oluşmuştur. Türkiye 13 eğitim bölgesine ayrılmış ve her bölgenin başına Maarif Emini görevlendirilmiştir. Ancak ortaöğretim kurumları üzerindeki yetki ve görevleri sınırlı olan Maarif Eminlikleri, 1931’de kaldırılmıştır. Maarif Teşkilatı’na dair kanun 22 Haziran 1933’te yayımlanan “Maarif Vekâleti Merkez Teşkilatı ve Hakkında Kanun” un kabulü ile yürürlükten kalkmıştır. Okullar, bireylerin toplumsallaşmasında ve toplumun yüceltilmesinde oldukça önemli bir yer işgal etmesine rağmen, 121 ülke gerçeklerinin farkında olana Mustafa Kemal Paşa, Türk çocuklarının eğitiminden yalnızca örgün eğitim kurumları olan okulları değil, aileyi de sorumlu tutmuştur. Bu dönemde, Türk kadınının Türklüğü yücelten nesiller yetiştiriyor olmasından dolayı hem aile hem de uzun vadede toplumun sosyal, ekonomik ve kültürel gelişimindeki rolü açısından kız çocuklarının eğitimine önem verilmesinin üzerinde durmuştur. Maarif Vekaleti Mecmuası’nda “Liselerin ve Kız Mekteplerinin Hedefi” isimli yazıda özellikle kız okullarının, kadınların ekonomik bağımsızlığını kazanmalarına yönelik eğitim vermelerinin yanı sıra, kadını dikiş-nakış ve bir evin idaresi gibi temel bilgilerle donatılması üzerinde durulmuştur.122 Bu derece yoğun çaba gösterilmesinin nedeni özellikle Cumhuriyet’in ilk yıllarında yurt genelindeki okur-yazarlık oranının düşük Yücel, a.g.e., s. 22.; Türkiye Cumhuriyeti Maarifi, 1941-1942, Maarif Matbaası, Ankara, 1943, s. 32-33. 120 Türkiye Cumhuriyeti Maarifi, 1923-1943, Maarif Vekaleti, Ankara, 1944, s. 27.; Yücel, a.g.e., s. 17-18, 21.; Fatma Varış ; “Program Geliştirme Çalışmaları”, Cumhuriyet Döneminde Eğitim, Milli Eğitim Basımevi, İstanbul, 1983, s. 199. 121 Nilay Çabuk; Kırda Kız Çocuklarının Eğitimdeki Eşitsizliği (Güneydoğu Örneği), Ankara Üniversitesi Basımevi, Ankara, 2003, s. 11. 122 Maarif Vekaleti Mecmuası, Sayı: 19, (1930), s. 125. 119 37 olmasıdır. 1927 yılı itibariyle halkın ancak %10’u okur-yazardır. Bunlar içinde kadınların oranı ise yalnızca %3,6’dır.123 Mustafa Kemal Paşa’nın bu mücadelede en büyük yardımcıları; Kazım Nami Duru, Ziya Gökalp, İhsan Sungu, Ali Haydar Taner, Mustafa Necati, Cevat Dursunoğlu, Selim Sırrı Tarcan, Mustafa Rahmi Balaban, Faik Reşit Unat, Rüştü Uzel, Mehmet Emin Erişirgil, Nafi Atuf Kansu, İsmayıl Hakkı Baltacıoğlu 124, Hasan Âli Yücel, İsmail Hakkı Tonguç, Mehmet Emin Soysal, Hıfzırrahman Raşit Öymen gibi eğitimci ve düşünürlerdir.125 Eğitimi, ülkenin bağımsızlığı, bireyin özgürlüğünün dayanağı, kalkınmanın temeli olarak gören bu kadrolar Osmanlı Devleti’nin son dönemlerinde açılan rüştiye ve idadilerde pozitif bilimleri okuyarak yetişmiş, devrimci kişilerdir.126 Cumhuriyet’in eğitim reformunun kökenlerini de Osmanlı modernleşmesinde aramak gerekir. Tanzimat Dönemi’nde açılan okullarda, kadın öğretmenlerin yetiştirilmesi ile kızların eğitimi birlikte yürümüşse de sınırlı kalmış, dönemin siyasi koşulları, ekonomik sıkıntılar ve siyasi fikir akımları ile eğitimcilerin bilgi ve tecrübesi etkili olmuştur. 127 Cumhuriyet Dönemi’nde kız eğitimine daha fazla duyarlılık gösterilmeye başlanmış, kız çocuklarına her seviyedeki eğitim kurumu ve mesleğin kapısı açılmıştır. Bu ilk kuşak kız çocukları, modernleşme ve uluslaşma sürecinde başrolü Amerikan Maarif İşleri Raporundan: Maarif İşleri, Devlet Basımevi, İstanbul, 1939, s. 1. İsmayıl Hakkı Baltacıoğlu (1886-1978), 1912’de yazdığı Talim ve Terbiye’de İnkılap adlı eserinde eğitim ve öğretimin amacını, bireylerin bilgilerinden çok zekaları, girişim, azim ve sebatlarını artırmaktır, diyecektir. Baltacıoğlu’na göre ulusun öncelikli amacı, çocuklarını hayata hazır hale getirmektir. Hayata hazırlayan sermaye, eğitim ile kazanılır. Bilgi karakteri güçlendirmektir. Baltacıoğlu, öğretime dramatizasyonu sokmuştur. Binbaşıoğlu, a.g.e., s. 37-38, 49-50; Bahri Ata, “Atatürk, Eğitim ve Altruism”, Cumhuriyetin İlk Yıllarından Günümüze Dil Kültür ve Eğitim, Gazi Üniversitesi İletişim Fakültesi Basımevi, Ankara, 2007, s. 185. 125 Bahri Ata, “Eğitimin Tarihsel Temelleri”, Eğitim Bilimine Giriş, (Ed.) Emin Karip, Pegem Yayıncılık, Ankara, 2008, s. 74, 185.; Altun, a.g.m., s. 39; Binbaşıoğlu, a.g.m., s. 260.; Akyüz, a.g.e., s. 332. 126 Başaran, a.gm., s. 141.; Rauf İnan, “1920’lerde Türk Millî Eğitimi ”, Cumhuriyet Döneminde Eğitim, Millî Eğitim Basımevi, İstanbul, 1983, s. 67. 127 Kodaman, a.g.e., s. 8-9, 23, vd., 157-162, 164-166. 123 124 38 oynamış, toplumsal dönüşümün sağlanması misyonunu yüklenmiş128 kızlara yönelik okullaşma oranı artış göstermiştir.129 Bu dönemde gelişmiş ülkelerin eğitim alanındaki tecrübelerinden de istifade edilmiştir. Askeri alanda Fransız uzman kullanımıyla başlayan ve zamanla İsveç, Alman, İngiliz uzmanların da kabul edilmesiyle devam eden Cumhuriyet modernleşmesi, kız okullarının ıslahı için hazırlanan raporlar ile bir üst düzeye taşınmıştır.130 Cumhuriyet Dönemi’nde ise Amerikalı John Dewey’in 1924’te ülkeye davetiyle başlayan ve 1933-1934’te çalışmalar yapan bir Amerikan heyetinin çalışmalarını içine alan yabancı uzman raporları da bu silsilenin devamı olarak değerlendirilebilir.131 Amerikalı John Dewey’den sonra 1925’te Alman teknik uzman Alfred Kühne, 1927’de Belçikalı teknik uzman Omer Buyse, 1932’de İsviçreli yükseköğretim uzmanı Prof. Dr. Albert Malche, 1934’te Amerikan eğitim uzmanı Mis Parker, 1933-1934’te bir grup Amerikan uzman davet edilmiş ve rapor hazırlamaları sağlanmıştır. 1935’te Dil Tarih ve Coğrafya Fakültesi Klasik Filoloji Bölümü’ne gelen Prof. Dr. George Rohde, liselere Latince dersi konması gerekliliği üzerinde durmuştur. Dönemin Milli Eğitim Bakanını ikna etmiş ve böylece bazı liselerin ders programına Latince dersi eklenmişse de, uzun soluklu olmamıştır. 132 Bu yabancı uzmanlar içinde özellikle John Dewey ön plana çıkmaktadır. 19 Temmuz 1924’te gelen Dewey iki buçuk ay süren araştırmaların sonucunda tavsiyeler içeren iki ayrı rapor hazırlamıştır. Dewey’in benimsediği ilerlemeci kurama göre, eğitim sürekli değişen bir olgudur ve yaşam sürekli değiştiği için, tecrübeler de yeniden düzenlenmelidir. Bireydeki doğal yeteneklerin ortaya çıkarılması gerektiği kanısındaki Dewey’e göre ortaöğretim, çocukları bir mesleğe hazırlamaya yöneliktir. 133 Teoride pragmatist felsefeye ve onun uzantısı olan Akşit, a.g.e., s. 19, 146, 151, 196.; Tan, a.g.m., s. 85,vd.; Özodaşık, a.g.e., s. 137. Akyüz, “Osmanlı’nın Son Döneminde … ”s. 16 ; Ergin, Türk Maarif…, 3. Kısım, s. 1638; Akşit, a.g.e., s. 220. 130 Ülker Akkutay, Milli Eğitimde Yabancı Uzman Raporları, Avni Akyol Ümit Vakfı, Ankara,1996, s. 2-13. 131 Gülnaz Gezer-Baylı, Türkiye’de İstihdam edilen Fransız Uzmanlar ve Türk Modernleşmesine Katkıları, Yüksek Lisans Tezi, Hacettepe Üniversitesi, 2013, s. 1, 4. 132 Hasibe Çetin, “Eğitimde İdealist Beklentiler, Pragmatist Yaklaşımlar”, Ankara Üniversitesi Eğitim Bilimleri Fakültesi Dergisi, Cilt: 27, Sayı: 2, (1994), s. 666-667. 133 Göksel, a.g.m., s. 375.; Özodaşık, a.g.e., s. 180-181. 128 129 39 ilerlemecilik eğitim felsefesine göre düzenlenen Cumhuriyet Dönemi eğitim sistemi felsefesinin hareket noktası, tecrübe olmuş ve çocukların da yetişkinler gibi tecrübe edinerek öğrenmesi amaçlanmıştır. Dewey’in yaklaşımı, Atatürk’ün eğitim felsefesi olan “İnsanı iş yapabilir hale getirme” düşüncesi ile yakınlık göstermiştir. 134 Dewey’e göre, liseler uluslararası ölçüye tabi kurumlardır. Ancak bizdekiler zorunlu ve bütünleyici ölçüde eğitim verecek kurumlar değildir ve özellikle yükseköğretime hazırlayacak şartlar ve araçlarla donatılması gerektiğinden sınırlı miktarda açılmalıdır. Orta mektepler de binaları, öğretmenleri, öğrencileri, ders araçları dikkate alınarak tasfiyeye tabi tutulmalıdır.135 Bahse konu yabancı uzmanların görüşleri Maarif Vekili Mustafa Necati Bey döneminde hayata geçirilmiştir. Mustafa Necati Bey, Milli Mücadele Dönemi’nde yetişmiş ve bu dönemin coşkusunu eğitim alanında da sürdürmüş bir şahsiyettir. Bu dönemde Dewey’in önerisi üzerine Bakanlık, merkez örgütünü bir bürokrasi makinası olmaktan çıkarıp, fikir ve ilham kaynağı haline getirmek için Talim ve Terbiye Dairesi’ni kurmuş, öğretim kademelerini şubelere ayırmış, Hıfzıssıhha Dairesi ve Maarif Eminlikleri kurulmuştur. Okul müzelerinin kurulması da Mustafa Necati Bey dönemine rastlamaktadır. Almanya’dan 1925’te gelen teknik uzman Alfred Kühne ise kadınların eğitimini ayrı bir konu olarak ele alınmasını öngörmüş, kızların bağımsız iş sahibi olmalarının onlara güç kazandıracağına işaret etmiş, topyekûn kalkınmada kızlar için açılacak okullarda özellikle ev ekonomisi, çocuk bakımı, biçki ve dikiş gibi derslerin okutulmasını tavsiye etmiştir.136 Savaştan çıkmış bir ülkenin içinde bulunduğu ekonomik sıkıntılara rağmen modernleşme kanallarından biri olarak görülen yurtdışına öğrenci gönderilmesi Mustafa Kemal Paşa’nın Türkiye İktisat Kongresi esansında sarf ettiği “Bu memleketin efradı ellerinde nümuneleriyle ziraaat, ticaret, san’at, say ve sabanın mümessili olsun. Artık bu memleket fakir, millet fakir, değil, belki de memleketimiz zenginler memleketidir. ” sözleri bu kapsamda değerlendirilebilir. Detaylı bilgi için bkz.: Ökçün, a.g.e., s. 211. Atatürk 25 Ağustos 1924’te John Dewey’nin de katıldığı Türkiye Muallimler Birliği Kongresi üyeleri şerefine verilen ziyafetteki sözleri, Türkiye İktisat Kongresi’ndeki sözlerine yakındır. Yurdun kız, erkek bütün çocukları eğitimin bütün derecelerinden geçmeliydi ve ekonomik hayatta etkin olacak surette yetiştirilmeliydi. Detaylı bilgi için bkz.: Yücel, a.g.e., s. 26.; Ata, a.g.m., s. 76, 191.; Yunus Günindi, “Eğitimin Felsefi Temelleri”, Eğitim Bilimine Giriş, (Ed.) Kasım Kıroğlu, Cevat Elma, Pegem Akademi Yayınları, Ankara, 2015, s. 62.; Altun, a.g.m., s. 39.; Durmuş Ekiz; “Eğitimin Felsefi Temelleri”, Eğitime Giriş, (Ed.) Haluk Özmen, Durmuş Ekiz, Pegem Akademi, Ankara, 2014, s. 82.; Cumhurbaşkanları, Başbakanlar,…, s. 19. 135 Cumhurbaşkanları, Başbakanlar,……, s. 345-354. 136 Akkutay, a.g.e., s. 106., 133; Özodaşık, a.g.e., s. 181-182.; Başaran, a.g.m., s. 143. 134 40 usulüne de daha Cumhuriyet Dönemi’nin ilk yıllarında başvurulmuştur. Fen bilimlerinden sosyal bilimlere, güzel sanatlardan arkeolojiye kadar birçok alanda öğrenci gönderilmesi ülkenin genel olarak modernleşmesi ve bireyi yetiştirme kararlılığının bir göstergesidir. Bireyi yetiştirme politikası, sağlam temeller üzerine oturtulduğunda toplumdaki destekleyebileceklerdir. 137 bireyler gelişim ve yenilikleri daha kolay Modernleşmeyi daha kısa sürede yerine getirmek için Mustafa Necati’nin Milli Eğitim Bakanlığı döneminde 1925 yılında 22 lise öğrencisi Avrupa’ ya eğitim amaçlı gönderilmiştir. Atatürk onlardan beklentilerini “Sizi kıvılvım olarak gönderiyorum. Volkan olup dönmelisiniz.”, sözleriyle dile getirmiştir.138 Cumhuriyet Dönemi’nde kendi kaderine razı, geçmişi tekrarlayan bireyler yerine, kendi geleceğini planlayan, katılımcı ve girişimci bireyler yetiştirmek hedeflenmiştir. Atatürk’ün eğitim felsefesi, bilgisizliği ortadan kaldırmak ve çağdaş düşünen insan yetiştirmek olmuştur. 139 Cumhuriyetin eğitim reformu erkeklerin yararlandığı olanaklardan kadınlara da yararlanma fırsatı vermiştir. Mustafa Kemal Kastamonu’da Cumhuriyet Halk Partisi binasında, parti mensuplarıyla yaptığı 30 Ağustos 1925 tarihli konuşmasında; bir toplumun kadın ve erkek iki cinsten oluştuğunu, bunlardan birini geri bırakılarak toplumun ilerlemesinin ve yükselmesinin mümkün olmayacağını, kalkınmanın kadın nüfustan da yararlanılması halinde hız alacağını, her ikisini birlikte değerlendirilmesi halinde inkılapların başarısını kadın eğitiminin başarısına bağlamıştır. 140 Diğer taraftan kadın, alacağı eğitimle hayat boyu karşılaştığı güçlüklerle mücadele ederken, insan ve yurttaş olma hakkından yararlanabilecektir. Uygulanacak eğitim programları bireyin içinde bulunduğu sosyo-kültürel çevrenin koşullarıyla olduğu kadar yaşanılan çağa uyumlu olmalıydı.141 Türkiye için kadın-erkek cinsiyet ayrımın son bulmasında Milli Mücadele’nin büyük etkisi olmuştur. Birlikte mücadele veren kadın ve erkekler savaş sonrasında da Özodaşık, a.g.e., s. 125-126. Ata, “Atataürk, Eğitim ve …”, s. 196-197. 139 Doğan, a.g.m., s. 194-195. 140 Hakimiyet-i Milliye, 1 Teşrin-i evvel 1925.; Soydan; a.g.m., s. 271. 141 Atatürk’ün Söylev ve Demeçleri, s. 245.; Oğuz, a.g.m., s. 189.; Rauf İnan, “Atatürk’ün Eğitimci Kişiliği”, Cumhuriyet Döneminde Eğitim, Millî Eğitim Basımevi, İstanbul, 1983, s. 20. 137 138 41 eğitimin tüm benimsemiştir. 142 olanaklarından müştereken yararlanması yolunu Karma eğitim Türk kadının sosyal hayatta hak ettiği yere gelmesinde önemli bir etkendir ve Mustafa Kemal Paşa, kadın ile erkeğin toplumda bir bütün olduğunu, toplumun kalkınması ve ilerlemesi için kadının, erkeklerden daha fazla eğitilmesi gerektiğini her fırsatta savunmuştur. Kadın önce anne ve ev hanımı olmakla birlikte insan ve vatandaş olarak sosyal ve ekonomik hayatta faal olarak yer almalı, erkekler kadar hatta onlardan daha fazla eğitim almalıdır.143 Atatürk Dönemi’nde eğitim alanında cinsiyetten kaynaklanan farklılıkları ortadan kaldırmak ve toplumun bütün fertlerinin eşit haklardan faydalanmasını sağlamak için büyük gayret gösterilmiştir. 144 Bu ihtiyacın tespitinde Tekirdağ’da 1924 yılının başında kız lisesi bulunmaması nedeniyle kızların erkek lisesine kaydolmak istemesi etkili olmuş ve karma eğitim gündeme gelmiştir. Konu ile ilgili gazete ve dergilerde aydınlar, yöneticiler açıklamalar yapmış, görüşlerini dile getirmiştir. 145 Yine 1924’te Maarif Vekili Vasıf Bey, 17 Nisan 1924’te Bakanlık bütçesinin görüşülmesi sırasında gelen bir soru üzerine, kız liseleri ile erkek liseleri arasında programlar ve sınıflarda var olan ayrılığın birleştirileceğini, kız ve erkeklerin aynı yoldan yürütüleceği belirtmiş ve karma eğitimin önemine dikkat çekmiştir. 146 Necmettin Sadık ise 29 Haziran 1924 tarihli Akşam gazetesinde “Müşterek Terbiye” isimli yazısında; kızlar ile erkeklerin ilkokuldan itibaren aynı ortamda eğitim almasının kadınları hayata hazırladığını, erkek ile kadın arasındaki farkı azaltmaya ve erkeklere de kadınlar karşında nazik davranma fırsatı verdiğini; ancak toplumumuz henüz bu uygulamadan doğacak bunalımlara hazır olmadığını ifade etmiştir. 147 Maarif Vekaleti Mecmuası, (1925-1927), s. 187.; Cumhurbaşkanları, Başbakanlar,……, s. 376. Emel Doğramacı, Türkiye’de Kadının Dünü ve Bugünü, Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları, İstanbul, 1989, s. 101, vd. 144 Tayyip Duman, “ Atatürk’ün Kültür ve Eğitim Anlayışı ”, Cumhuriyet’in 80. Yılı Sempozyumu Bildirileri, Gazi Üniversitesi Atatürk İlkeleri ve İnkılâp Tarihi Araştırma ve Uygulama Merkezi, Ankara, 2007, s. 226. 145 S. Tunay Kamer; Türk Eğitim Sisteminde Karma Eğitim Sistemine İlişkin Fikirler, Tartışmalar ve Uygulamalar (1908-1950), Ankara Üniversitesi Eğitim Bilimleri Enstitüsü, Eğitimin Kültürel Temelleri Ana Bilim Dalı, Eğitimin Kültürel ve Sosyal Temelleri Bilim Dalı, Doktora Tezi, Ankara, 2013, s. 131. 146 Cumhurbaşkanları, Başbakanlar,…. , s. 271. 147 Akşam,29 Haziran 1924. 142 143 42 Bu tartışmaların da etkisiyle III. Heyet-i İlmiye’de karma eğitime geçme kararı alınmış ve öncelikle ortaokullarda 1927-1928 eğitim-öğretim yılından itibaren karma eğitime geçilmiştir. Bu kapsamda 1927-1928 ders yılında Adapazarı, Bolu, Burdur, Çanakkale, Erzincan, Giresun, İzmit, Kilis, Nevşehir, Ordu, Sinop, Tarsus, Tekirdağ, Tokat, Zonguldak, Eskişehir, Afyon, Antalya, Gaziantep, Malatya Erkek Ortaokulları karma yapılmıştır. 148 Sonraki günlerde kız çocuklarının velilerinin müracaatı ve Maarif Vekaleti’nin izni ile Denizli Ortaokulu’nda karma eğitime başlanmıştır.149 Bunun dışında öncelikle Bursa, Bolu, Adapazarı’nda memur ailelerin kız çocukları erkek ortaokullarına kayıt yaptırmıştır.150 Milli Eğitim Bakanı Esat Bey 24 Mart 1931’de karma eğitim hakkında gazetecilere verdiği demeçte, 70’i aşkın ortaokulda karma eğitimin başladığını, kız öğrenci sayısının az olduğu yerlerde yeni bir kız ortaokulu açılmayacağını ve karma eğitimin mali ihtiyaçlardan doğduğunu belirtmiştir. Okul binalarının karma okullarda kız ve erkek öğrencilere uygun olarak hazırlanacağını da bildirmiştir. 151 Bursa’da bir kız lisesinin açılması, Bursa’da bulunan Amerikan Kız Koleji’nin kapatılmasının söz konusu olduğu döneme denk gelmiştir. Kolejde, 1928 yılının ilk aylarında Protestanlığın öğrencilere telkin edildiği haberleri yayılmış, üç kız öğrencinin din değiştirmesiyle aileleri tarafından kız öğrenciler okuldan alınmış ve Bursa Amerikan Kız Koleji kapatılmıştır.152 Board Heyeti’ne ait kolej binası ve eşyaları Türk Maarif Cemiyeti tarafından kiralanmış, 1928-1929 ders yılında öğretime başlamış, 1930-1931 ders yılında Fakihe Öymen müdire olarak atanmıştır. Bursa Kız Lisesi’nin gösterdiği başarı ve Bursalı kızların liseye olan talebini günden güne artması sonucu, bina önce Amerikan Board Heyeti’nden satın alınmış, 19331934 ders yılında da Maarif Cemiyeti’nin kendine ait binada derse başlanmıştır. 153 Karma eğitim ile fırsat eşitliği yaratılmış, kadın nüfusun eğitim oranı artmış, geleneksel değer yargılarının önüne geçilmiş ve böylece genç kızlar Atatürk’ün Yücel, a.g.e., s. 50. Cumhuriyet, 13 Aralık 1926. 150 Kamer, a.g.e., s. 189. 151 Cumhurbaşkanları, Başbakanlar,…. , s. 43. 152 Ahmet Uçar, Amerikan Misyonerlerinin Türkiye’deki Faaliyetleri (1818-1930), Selçuk Üniversitesi, Sosyal Bilimler Enstitüsü, Tarih Ana Bilim Dalı, Basılmamış Yüksek Lisans Tezi, Konya, 1988, s. 242, vd.; Arığ, a.g.e., s. 71-73.; “Bursa Koleji Nasıl Sed Edildi?”, Cumhuriyet, 1 Şubat 1928. 153 Türk Maarif Cemiyeti Bursa Kız Lisesi ve Mahalli Teşkilatı, 1937, s. 24-25. 148 149 43 ideallerini gerçekleştirmişlerdir.154 Kız çocuklarının da erkek çocukların yararlandığı imkanlardan yararlanması eğitimin yaygınlaşmasına yönelik önemli bir gelişmedir.155 Karma okulların dışında yalnızca kız öğrencilere mahsus ortaöğretim kurumlarını görmek de mümkündür. Bu okulların ilk örneklerini 1911’de açılan İstanbul İnas Sultanisi, 1915’de Erenköy ve Çamlıca İnas Sultanileri, 1916’da Kandilli Sultanisi (Adile Sultan İnas Mekteb-i Sultanisi)’dir. Ancak İstanbul dışında bir İnas Sultanisi açılması Milli Mücadele’nin zaferle bittiği döneme rastlamaktadır. Çok sayıdaki kız öğrencinin yükseköğretime devam etmek istemesi nedeniyle bu okullardaki eğitim, erkek liselerindeki eğitimin paralelinde düzenlenmiştir. Erkekler ile eşit şartlarda bakalorya sınavlarına girebilmeleri için erkek liselerinin programları uygulanmak üzere İzmir’de 1922, Ankara’da 1923’te birer kız lisesi açılmıştır. İzmir Kız Sultanisi, Karataş’ta bir ev olarak inşa edilen bir eski bir yapı okul binası olarak kullanılmıştır.156 Özetle Cumhuriyet Dönemi’nde ortaöğretim sistemi, eğitimde fırsat eşitliğini sağlamak ilkesi üzerine kurulmuş ve ortaöğretim kurumları bürokrasinin, sanayinin, hizmet ve tarım sektörünün ihtiyacı olan memur, tekniker, nitelikli işçi gibi çağdaşlaşmanın gereği olan nitelikli insan gücünü yetişmesinde önemli bir rol oynamıştır. Diğer yandan bu öğretim kurumları vasıtasıyla yükseköğretime öğrenci yetiştirilmiştir.157 Maarif Vekaleti Mecmuası, (1926).; Cevat Dursunoğlu, “Türkiye’de Karma Eğitim”, İmece, Sayı:2 (1961), s. 23.; Öymen; “Cumhuriyet Eğitimine Geçişte Atatürk’ün Etkisi”, Atatürk Konferansları (1973-1974), TTK Kurumu Basımevi, Ankara 1977, s. 182. 155 Tezcan, a.g.e., s. 350-351.; Rauf İnan, “Mustafa Necati (Mustafa Kemal’in Maarif Vekili)”, Cumhuriyet Döneminde Eğitim, Millî Eğitim Basımevi, İstanbul, 1983, s. 668.; Halil Şıvgın, “Atatürk’ün Kültür ve Eğitim Politikaları”, Cumhuriyet’in İlk Yıllarından Günümüze Dil-KültürEğitim, Gazi Üniversitesinin 80. Yıl Armağanı, Ankara, 2007, s. 233. 156 Yücel, a.g.e., s. 489, 494, 504.; Tutsak, a.g.e., s. 316-317., Türkoğlu, a.g.m., s. 96-97.; Mustafa Selçuk, “Üsküdar’dan Darülfünuna Kız Öğrencilerin Eğitimi”, Tarih Dergisi, Sayı: 48 (2000), s. 6768. 157 Ergin, a.g.e., Cilt: 5, s. 2068; Doğan, Öğrenci Öğretmen ve Program Yönünden Türk Öğretim Sisteminin Değerlendirilmesi, Milli Eğitim Basımevi, İstanbul, 1972, s. 4, 95.; Türkoğlu, a.g.e., s. 181-182.; Özodaşık, a.g.e., s. 222. 154 44 1.2. Heyet-i İlmiyelerden Maarif Şuralarına Ortaöğretim ve Kız Eğitimi Tanzimat Dönemi’nde Meclis-i Kebir-i Maarif’e (Talim ve Terbiye Kurulu) bağlı “Daire-i İlmiye” nin görevleri Milli Mücadele Dönemi’nde “Heyet-i İlmiye”, Cumhuriyet Dönemi’nde de “Heyet-i İlmiye”, “Milli Eğitim Şuraları”, “Talim ve Terbiye Dairesi” tarafından yerine getirilmiştir. Heyet-i İlmiyeler, Atatürk’ün eğitim ve öğretimi uzmanlara bıraktığının göstergesidir. 2287 Sayılı Kanun ile Milli Eğitim Şuraları merkez örgütünün bir parçası olmuştur. İlk şura 1939’da toplanmış, milli eğitim örgütünün geliştirilmesi sağlanmıştır. 158 Milli Mücadele yıllarında yapılan Maarif Kongresi (15-22 Temmuz 1921)’nin ardından, eğitimi düzenleme işleri, bütün yönleriyle Maarif Vekili İsmail Safa Bey döneminde henüz Cumhuriyet ilan edilmeden kısa bir süre önce bilimsel bir kurul olan I. Heyet-i İlmiye (15 Temmuz-15 Ağustos 1923)’de programlanmaya çalışılmıştır. Bu kurul, Cumhuriyet Dönemi’nde yapılacak Maarif Şuralarının başlangıcı olmuştur. Eğitim sorunları ayrıntılı olarak konuşulmuş, önemli kararlar alınmıştır. Kadınlar Heyet-i İlmiye’ye girebilecek ve ilköğretim müfettişi olabileceklerdi. Ortaöğretim konusunda da “Sultani” adı “Lise” ye çevrilmiştir. Lise izcilik teşkilatı ve okul müzesi, liselerin örgüt ve öğretim süresi gündeme getirilmiştir. Liseler, 4+4+3=11 yıl yani ilk 4 yıl ilkokul, 4 yıl I. Devre ve son 3 yıl II. Devreden ibaret olacaktır. Lise II. Devre’de fen ve edebiyat şubelerinin açılmasına karar verilmiştir. Fransız liselerinde temel ders Felsefe iken, Cumhuriyet Dönemi’nde liselerde Edebiyat ve Tarih temel ders olmuştur. Amerikan Maarif Raporlarında da son iki sınıfta şubelere ayrılmasıyla lise eğitiminden hedeflenenlerin hızlı ve yoğun olarak sağlayacağını belirtilmiştir. Sultanilerin “Lise”ye çevrilmesinin ardından 1923-1924 ders yılında 72 tek devreli yani ortaokul ve 23 iki devreli lise açılmıştır. Sultaniler’den “Lise”ye geçiş, 19. yüzyıldan bu yana Avrupa kültür teşkilatında yaşanan gelişmelerin Milli Mücadele ortamında kaynaşmasını, zihniyet değişikliğini ifade ediyordu. 159 Ata, “Atatürk, Eğitim ve …”, s. 188; Güçlüol, a.g.m., s. 149.; Hıfzırrahman Raşit Öymen; “Cumhuriyetin Devraldığı Eğitim”, Eğitim Hareketleri Dergisi, Sayı: 222-223, Ankara, 1973-1974, s. 19. 159 Hıfzırrahman Raşit Öymen, “ “Sultani” lerden Lise’ye Geçişin Manası”, Eğitim Hareketleri Dergisi, Sayı: 2, (1955); s. 11-12; I. Heyet-i İlmiye’nin çalışmaları için bknz. Engin Deniz Tanır, 158 45 Cumhuriyet Dönemi’ne gelindiğinde 1923-1924 eğitim yılı itibariyle Osmanlı İmparatorluğu’ndan intikal eden tam devreli kız liseleri dokuz tanedir. Bunlardan üçü Erenköy, Çamlıca ve Kandilli Kız Liseleri’dir ve yatılıdır, İstanbul’dadır. Gündüzlü olanlar ise Ankara, İzmir, Edirne, İstanbul, Bezm-i Alem, Nişantaşı Kız Liseleridir. Tam devreli erkek liseleri ise 14 tanedir. 160 I. Heyet-i İlmiye’nin çalışmalarını bitirmesini izleyen günlerde milli eğitimi çağdaşlaştırma çabaları hız kazanmıştır. Fethi Okyar Başkanlığı’nda toplanan İcra Vekilleri Heyeti’nin 5 Eylül 1923 tarihli hükümet programında ortaöğretimde, özellikle de kız eğitimine ilişkin olarak tam devreli liselerin açılacağı belirtilmiştir. Liselere alınacak yatılı öğrencilerin sınav yoluyla belirleneceği, kadınların eğitimine erkeklerin eğitimi kadar önem verildiğinden çeşitli merkezlerde kız öğretmen okulu ile kız liselerinin açılmasına başlandığından söz edilmiştir. Ayrıca mektep müzelerinin açılmasından ve bireyin bedensel kabiliyetleri, sosyal ve ahlaki yeteneklerinin gelişimine yönelik izcilik teşkilatına önem verileceği belirtilmiştir.161 Maarif Vekili Vasıf Çınar döneminde toplanan II. Heyet-i İlmiye (23 Nisan-1 Mayıs 1924) de Osmanlı İmparatorluğu’ndan devralınan okul ve kurumlardan rüşdiye ve idadi 1 Eylül 1924’ten itibaren “orta mektep”, sultani ise “lise” adıyla devam etmiş, eğitim sistemi yeni Türk devletinin düzenine uydurulmaya çalışılmıştır. Ortaokulu bitiren bir kişi belirli hak ve yetkilerle donatılmış olarak genel hizmetlere ya da bir meslek okuluna devam edebilir, liseyi bitirenler de yüksekokula gitmek istemiyorsa bir iş ya ada meslek hayatına atılabilirlerdi. Liseler bir ve tam devreli olarak iki kademeye ayrılmıştır. Tam devreli liselerin ilk üç yılı “kısm-ı evvel”, son üç yılı ise “kısm-ı sani” olarak adlandırılmış, ilkokul kısmı kaldırılmıştır. Lise son sınıfta edebiyat ve fen şubelerine ayrılmıştır. Orta mektep, lisenin bir parçası olmayarak ayrı bir kademe, lise de yine ayrı bir kademe olacaktır. Buna göre lise birinci devre ile bağımsız ortaokullar 3 yıllık bir bütün sayılmıştır. Her ikisini süresi Cengiz Aslan; “Birinci Heyet-i İlmiye ve Çalışma Esasları”, Ankara Üniversitesi Eğitim Bilimleri Fakültesi Dergisi, Cilt: 52, Sayı 1, (2019). 160 , “Türkiye’de Ne Kadar Tali Mektep Var”, Hakimiyet-i Milliye ,26 Şubat 1924; Yücel, a.g.e., s. 48; Atila Şehirli, “I. Dünya Savaşı ve Milli Mücadele Döneminde Eğitim (1914-1923)”, Türk Eğitim Tarihi (Ed.) Selahattin Arıbaş-Mehmet Koçer, Lisans Yayıncılık, İstanbul, 2008, s. 177. 161 İsmail Arar, Hükümet Programları 1920-1965, Burçak Yayınevi, İstanbul, 1968, s. 23; Engin Kurt, “Cumhuriyet’in İlk Yıllarında Eğitimi Geliştirme Çabaları Süreç ve Elde Edilen Başarıya Bir Bakış”, Atatürk Haftası Armağanı, 10 Kasım 2007, Genelkurmay Basımevi, Ankara, 2007, s. 103. 46 üçer yıl olarak belirlenmiştir. Kız liseleri erkek liseleri gibi tam sınıflı olarak kurulacak, erkek liselerinin eğitim süreleri ile aynı olacak, kız ve erkek liselerindeki öğretim birleştirilecekti. Tam devreli kız liselerinin I. Devresine Çocuk Bakımı, Dikiş, Biçki, İdare-i Beytiyye gibi dersler ilave edilecekti. Böylece ilk kısmında kızlar bazı meslek dersleri görebilecekti. Tek devreli liselerden mezun olan kızlar hayata atıldıkları için ez idaresi dersi konmuştur. Ancak bu dersler erkek okullarındaki uygulama ya da beden eğitimi saatlerine denk getirilmiştir. Bu dersler halkın ihtiyacı ve mahalli rağbete göre belirlenecektir. Böylece Fransız eğitim sistemine göre kurulan ilk ve ortaöğretim birliği parçalanmış, liseler teşkilat yönünden Fransız liselerinden ayrılmıştır. Fransa’da ise ilkokulların tam devreli liselerin içinden ayrılması 1959’da gerçekleşmiştir. Ortaokul ve lise programlarında Fransız ve Latin kültürlerinden alınan müfredat yerine ulusal programların gündeme gelmesi 1923’ten sonradır. Ortaöğretimde yeni dersler ilave edilmiş ya da çıkarılması ile sultanilerden ortaokul ve lise ders çizelgelerine doğru bir geçiş olmuştur. Ortaokulların 2. ve 3.sınıflarına Malumat-ı Vataniye dersi konmuştur. 162 Fransız eğitim sistemi Türk eğitim sistemini etkilemeye Lale Devri’nde Fransa’ya elçi olarak gönderilen Mehmet Sait Efendi’den istenen raporlar ile başlamıştı. Tabii bu etki öncelikle askeri okullarda olmuştur. Fransız etkisi Saffet Paşa döneminde hazırlanan 1869 tarihli Maarif-i Umumiye Nizamnamesi’nde de kendisini göstermiştir. Fransa’da 1864-1866 yılları arasında Osmanlı elçisi olarak görev yapan Saffet Paşa’nın Fransız eğitim ve öğretim kurumlarını incelemesi etkili olmuştur. Giriş bölümünde belirtmiş olduğumuz gibi, 1868’de açılan Mekteb-i Sultani, Fransız etkisi ile açılan ilk lise olmuştur. Fransız Hükümeti’nin desteklediği Fransız liseleri örneğinde eğitim programı uygulanmıştır. 163 Mustafa Necati Bey’in Bakanlığı döneminde düzenlenen III. Heyet-i İlmiye (26 Aralık 1925-8 Ocak 1926)’de liselerin düzenlenmesi, belirli merkezlerde büyük Ergin, a.g.e., Cilt: 5, s. 2066; Ayas, a.g.e., s. 208; Necdet Sakaoğlu, Osmanlı’dan Günümüze Eğitim Tarihi, İstanbul Bilgi Üniversitesi Yayınları, İstanbul, 2003, s. 175; Yücel, a.g.e., s. 184; Türkoğlu, a.g.e., s. 36-37, 44-45, 96-97; Ergün, a.g.e., s. 62, 78, 79; “Heyet-i İlmiye”, Hakimiyet-i Milliye, 27 Nisan 1924; “Heyet-i Milliye”, Hakimiyet-i Milliye, 30 Nisan 1924; Günseli Gümüşel, Ortaöğretimde Askerliğe Hazırlık Derslerinden Milli Güvenlik Derslerine Uzanan Sürecin Eğitimsel Bir Analizi (1926--2012), Ankara Üniversitesi Türk İnkılap Tarihi Enstitüsü, Doktora Tezi, Ankara, 2015, s. 43; Varış; a.g.m., s. 199; Sakaoğlu, a.g.e., s. 211-231. 163 Akyüz, Türk Eğitim Tarihi…, s. 112; Ergin, a.g.e., Cilt:1-2, s. 481. 162 47 ve daha nitelikli eğitim veren liselerin açılması kararı alınmıştır. Önemli liselerin müdürleri de katılmıştır. Heyet-i İlmiyelerde amaç eski eğitim sistemi yerine modern bir sistemi kurmaktır. Bu yüzden eğitimin her alanına ilişkin kararlar alınmıştır. Lise ve orta mektepler, John Dewey’in raporu doğrultusunda 22 Mart 1926 tarihli 789 Sayılı “Maarif Teşkilatına Dair Kanun” ile ortaöğretim kurumları arasında sayılmıştır. Bu yasa ile iki yeni kurum olarak Dil Heyeti ile Milli Talim ve Terbiye Dairesi kurulmuştur. Amaç, Türkiye Cumhuriyeti’nin başlıca hedeflerinden olan ulusu topyekün eğitmek ve aydınlatmak projesi ve “Türk kimliği” nin kazanılmasını sağlamaktır. Böylece Milli Mücadele Dönemi’nden beri çalışmalarını sürdüren Heyet-i İlmiyelerin çalışmalarını bu daire yapacaktır. 164 Lise ve ortaokul gündüzlü öğrencilerinden para alınmayacağı 822 nolu 24 Nisan 1926 tarihli kanun ile belirtilmiş, ancak 1926-1927 yılından itibaren uygulanmıştır. Yine okul doktorluğu da Dewey’nin raporu doğrultusunda kurulmuştur. Milli Talim ve Terbiye Kurulu’nun kurulması ile eğitim politikası istikrarlı hale gelmiştir. CHF’nın uzun süren iktidarı, değişmez bir eğitim politikası olmasını gerektirmiştir.165 III. Heyet-i İlmiye’de öğretimin karma olması görüşülmüş, kabul edilmiş, ancak 1927-1928 öğretim yılından başlamak üzere önce kız ve erkek ortaokullarında karma eğitime geçilmiş ya da bazı karma ortaokullar açılmıştır. Kız ve erkek öğrencilere yönelik ortaokulların sayısı zamanla azaltılmıştır. Kız liselerinin sayısı 1927’de 19’dur. Milli Eğitim Bakanı Esat Bey 24 Mart 1931’de liselerde karma eğitim yapılmayacağı hakkında gazetecilere verdiği demeçte, gereken yerlerde kız liseleri açılacağını belirtmiştir. 1932 yılında Amerikan eğitim anlayışının etkisiyle ders programlarında el becerisini ortaya çıkaracak çalışmalar yapılmıştır. Özellikle yüksek eğitim almak isteyen kızlar için gerekli olabileceğini, yüksek tahsil isteyen kızlarımız için İstanbul, Ankara ve İzmir’de kız liselerinin bulunduğunu, bu yüzden de liselerde karma eğitim düşünülmediğini belirtmiştir. Liselerde ise 19351936 öğretim yılında karma eğitime geçilecektir. 166 Sakaoğlu, “Milli Eğitim Bakanlığı Merkez Örgütü”, 75 Yılda Eğitim, Tarih Vakfı Yurt Yayınları, İstanbul, 1999, s. 114; Türkoğlu, a.g.e., s. 54. 165 Yücel, a.g.e., s. 26-27; Ergün, a.g.e., s. 38. 166 Ergün, a.g.e., s. 67-68; 1927 Okul Bilgisi; Cumhurbaşkanları, Başbakanlar,…. , s. 43; Türkoğlu, a.g.m., s. 99. 164 48 Milli Mücadele ve Cumhuriyetin ilk yıllarında milli eğitim bakanlığının bilimsel olarak düzenleme hizmetini yerine getirmek üzere heyet-i ilmiyeler toplanmıştır. III. Heyet-i İlmiye’nin toplandığı 1926’dan 1939’a kadar bir toplantı yapılmamıştır. Heyet-i İlmiyelerin görevini yapmak üzere 1933’de yürürlüğe giren 2287 Sayılı Yasanın öngördüğü Maarif Şurası 1939’da yapılmıştır. Çeşitli görüş ve öneriler sunulup tartışılmıştır. Belirli aralıklar ile toplanmış, Cumhuriyet Dönemi’ne önemli katkıları olmuştur. Eğitim düzenlemelerinde en üst düzeyde karar organıdır. Bilim adamları, her düzeyde eğitim-öğretim kurumlarının temsilcileri, öğretmenler, uzmanlar katılmıştır. Milli Eğitim Bakanlığı 1936 yılında ders programlarında değişiklik yapmak için oluşturulan komisyona genel olarak İstanbul Üniversitesi’nden gelen profesörler çağrılmıştır. Bunların çoğu da Alman’dır. Alman ders kitap ve sistemini örnek almışlardır. Dolayısıyla 1937-1938 ders yılında Fen Bilgisi ve Biyoloji derslerinin yerine Hayvanat, Nebatat, Fizik, ve Kimya dersleri konmuştur. 167 Maarif Şuralarının ilki 17-29 Temmuz 1939’da toplanmıştır. Şurada Emin Âli Çavlı, liselere ilişkin yaptığı konuşmada, liselerin Emrullah Efendi tarafından Fransız liseleri örnek alınarak kurulduğunu belirtmiştir. Sadrettin Celal Antel, liseleri toplumun siyasi, ekonomik, sosyal hayatına yönetici, bilim adamı, teşkilatçı kişiler olarak aydın bir zümre yetiştirdikleri için yükseköğrenime gitmeden önce ve yükseköğretimde gereken genel kültürü veren kurumlar olarak belirtmiş olması, Fransız eğitim sistemine tekrar dönülmüş olduğunu göstermektedir. Bu yüzden de Antel, olgunluk imtihanlarından beklenen amacın, öğrencilerin yükseköğretimde başarılı olabilmeleri için gereken fikri olgunluğa ne kadar eriştiğini ölçmeye yönelik olarak değerlendirmiştir. Derslerin öğleden önceye alınması, öğleden sonra ortaokullarda isteğe bağlı, liselerde ise zorunlu olarak öğretmenlerin yönetiminde serbest ve ortak eğitim çalışmalarına ayrılması alınan kararlar arasında yer almıştır. I. Maarif Şurasının açılış konuşmasını yapan Milli Eğitim Bakanı Hasan Âli Yücel, ortaöğretim kurumlarının “umumi hayata” hazırlamanın yanı sıra lise ve meslek okullarına da hazırladığını; liselerin pozitif bilim ve zihniyeti, milli kültür oluşumu içerisinde, hümanizm ruhunun gelişimini belirleyeceğini; haftada 29 saat Yücel, a.g.e., s. 247; Özalp-Ataünal, a.g.m., s. 116; Çetin, “Eğitimden İdealist…. ”, s. 671; Türkoğlu, a.g.m., s. 100. 167 49 liselerde ders yapıldığını, ileri ülkelerin ise bu rakamı bulmadığını ve ikinci bir yabancı dil olarak Latince, Yunanca gibi derslerin yer aldığını ve bizde olmadığını vurgulamıştır. 168 Liselerde bir “klasik şube” için 1939’da program yapılmış ve şuranın toplanmasından bir yıl sonra Ankara Kız Lisesi, Ankara Erkek Lisesi ve Galatasaray Lisesi’nde 1940-1941 ders yılından itibaren “Klasik Kol” açılarak Latince ağırlıklı ders verilmiştir. O güne kadar fen ve edebiyat olmak üzere iki kol bulunmaktadır. Klasik şube ilk mezunlarını 1942-1943’te vermiştir. Klasik şubenin Lise-I müfredat programı diğer liselerin programı ile aynıdır. Edebiyat, Tarih, Yabancı Dil, Askerlik. Coğrafya, Fizik, Kimya, matematik, Tabiat Bilgisi dersleri ayrı bir programa göre okutulmuştur. 169 Klasik kol çok uzun sürmemiş ve 1949 yılında kapatılmıştır. Askerlik dersi ortaokul programından 1949’da çıkarılmış, yerine serbest çalışmalar tekrar konmuştur. Biçki-Dikiş dersi ise hem kız, hem de erkeklere “İş Bilgisi” dersi adı altında verilmiştir. 170 II. Maarif Şurası’na (11-21 Şubat 1943) katılanlar arasında yer alan Ankara Kız Lisesi Felsefe öğretmeni Tezer Taşkıran, el işlerinde başarılı olan öğrencilerin bir sanat okuluna gönderilmesini doğru olacağını; Muzaffer Şerif Başoğlu da “el işleri ve kafa işi” nin birbirini destekleyeceğini belirtmiştir. Ayrıca liselerimizin formel eğitim ve disiplin esasına dayalı Fransız sistemi üzerine kurulmuş olduğunu vurgulamıştır. Geleceğin annelerinin daha iyi koşullarda yetişmesi için kız okulları ve özellikle kız enstitülerinde çocuk bakımı ve çocuk eğitimi konularına önem verilmesi üzerinde de durulmuştur. 171 IV.Maarif Şurası (22-31 Ağustos 1949)’nın açılış konuşmasını yapan Milli Eğitim Bakanı Tahsin Banguoğlu liselerin öncelikli hedefinin yüksek öğretime öğrenci hazırlamak olduğunu ve bu yüzden verilen formasyonun ileriki yıllarda alacağı bilimsel formasyonun temelini teşkil edeceğini de vurgulamıştır. Lise programlarının geliştirilmesinin önemi üzerinde durmuş, liselerin yükseköğrenimin 168 Birinci Maarif Şurası (17-29 Temmuz 1939), Çalışma Programı, Konuşmalar, Layihalar, TC Maarif Bakanlığı, Türk Devrim Tarihi Enstitüsü, 1946. 169 Tebliğler Dergisi, 14 Birinci Teşrin 1940, Cilt: 3, Sayı: 92, s. 46; Türkiye Cumhuriyeti Maarifi, 1923-1943, s. 48; Çetin, “Eğitimden İdealist…. ”, s. 667; Ayas, a.g.e., s. 207, 220; Cicioğlu, a.g.e., s. 138-141. 170 Cicioğlu, a.g.e., s. 183, 205. İkinci Maarif Şûrası (15 – 21 Şubat 1943), Çalışma Programı, Raporlar, Konuşmalar ( Tıpkı Basım), M.E.B., İstanbul, 1991, s.132-134, 182; Özalp-Ataünal, a.g.e., s. 181. 171 50 bir basamağı olarak görülmesi gerektiğini belirtmiştir. Şurada uzun tartışmalardan sonra lise ders konularının 4 yıllık sisteme göre belirlenmesi yani 3 yıldan 4 yıla çıkarılması kararı alınmıştır. Gerekçe olarak liselerin zayıf öğrenci yetiştirdikleri, lise öğreniminden beklenen başarının 11 yılda gösterilemediği, başka ülkelerde bu sürenin en az 12 yıl olduğu, 3 yıllık liselerin başarı oranının %35 gibi bir oranının olması ve formasyonu tam öğrenci yetiştirilememesi gösterilmiş olmakla birlikte uygulamaya 1952’de geçilebilmiştir. Liselerinin öğrenim süresi 1955’te tekrar 4 yıldan 3 yıla indirilmiştir. Bu durumda lise 3 ve lise 4. sınıflar bir arada okuyarak liseyi 3 yılda bitirmişlerdir. 172 IV. Maarif Şurası kararları arasında yer alan liselerin 4 yıla çıkarılması kararı 1952’de uygulamaya geçmiştir. Yeni müfredat 4 yıllığa göre düzenlenmiştir. Filosofi-Sosyoloji dersleri Felsefe dersi adını almıştır. Programa Sanat Tarihi, Yetiştirme Kursu ve Seminer dersleri eklenmiştir. Fen ve Edebiyat şubelerine 4. sınıfta yer verilmiştir. Yeni ders programı çalışmaları sonucunda 1952 Lise Müfredat Programı’nda şu dersler yer almıştır: Türk Dili ve Edebiyatı, Felsefe, Tarih, Coğrafya, Matematik, Fizik, Kimya, Tabiat Bilgisi, Yabancı Dil, Seçmeli Dersler (Resim, Sanat Tarihi veya Müzik), Beden Eğitimi, Askerlik, Yetiştirme Kursları ve Seminer Çalışmaları olmak üzere haftada 32 saat ders vardır. Son sınıflar Fen ve Edebiyat şubelerine 4.sınıfta ayrılmıştır. Program, 1952-1956 yılları arasında uygulanmıştır. Türkiye’de 1952’de uygulanan ders programı ile Fransa’da 1949’da uygulanan ders programı benzerdir. Her iki ülkenin programında resim, el işi, müzik, ikinci yabancı dil isteğe bağlı ve zorunlu derslerdir. Türkiye’deki 1952 ders programında ise müzik, yabancı dil, resim, ikinci yabancı dil derslerinden birisi seçmelidir. Çarşamba öğleden sonra öğrencilerin ilgi ve istekleri doğrultusunda resim, müzik, spor, izcilik gibi çeşitli faaliyetler konmuştur. Dört yıllık programda yeni bir ders yoktur. Üç yıllık programdaki dersler, dört yıla yayılarak yerleştirilmiştir. 173 Dört yıllık lise programı 3 yıla indirilmesi ile 1956’da yeni bir müfredat programı hazırlanmıştır. 1956 Lise Müfredat Programı’nda Yeni programda haftada 32 saat olmak üzere şu dersler yer almıştır: Türk Dili ve Edebiyatı, Psikoloji, Felsefe172 173 Özalp-Ataünal, a.g.e., s. 225-226, 264-265; Cicioğlu, a.g.e., s. 143. Cicioğlu, a.g.e., s. 206; Türkoğlu, a.g. m., s. 111. 51 Mantık, Sosyoloji, Tarih, Coğrafya, Matematik, Tabiat Bilgisi, Fizik, Kimya, Yabancı Dil, Beden Eğitimi, Askerlik, Seçmeli Ders (Resim, Müzik, İkinci Yabancı Dil). Felsefe dersi Felsefe-Mantık-Sosyoloji adı altında toplanmıştır. Fen ve Edebiyat şubesi olarak eskisi gibi üçüncü sınıftan itibaren bir ayrıma gidilmiştir. Bu durumda Felsefe, Edebiyat, Sanat Tarihi ve Edebiyat dersleri programda daha az ya da daha çok yer almıştır. 174 1956 ders programı, 1957-1958 eğitim-öğretim yılında yapılan değişiklik ile 1970 yılına kadar uygulanmıştır. Fen ve Edebiyat şubesi ayrımına ise ikinci sınıfta gidilmiştir. Askerlik dersinin adı Milli Savunma Dersi olarak değiştirilmiştir. Din dersi seçmeli ders olarak yer almıştır. Haftada 33 saat olmak üzere şu dersler yer alır: Türk Dili ve Edebiyatı, Psikoloji, Felsefe-Mantık-Sosyoloji, Tarih, Sanat Tarihi, Coğrafya, Matematik, Tabiat Bilgisi, Fizik, Kimya, Yabancı Dil, Beden Eğitimi, Milli Savunma, Mecburi Seçime Tabi Dersler, Seçmeli Din Bilgisi.175 Liselere 19631964 öğretim yılından itibaren sınavla öğrenci alınmışsa da bir yıl sonra vazgeçilmiştir. 9.Milli Eğitim Şurası’nda (24 Haziran- 4 Temmuz 1974) ortaöğretime ilişkin olarak öğretim kurumlarının lise adı altında birleştirilmesine karar verilmiştir. Ancak eğitimin türüne, imkan ve zorunluluklarına göre bazı okulların yalnızca kız veya yalnızca erkek öğrencilere ayrılabileceği de belirtilmiştir. 176 Böylece kız liselerine erkekler ve erkek liselerine de kızlar 1974-1975 ders yılından itibaren kaydedilmeye başlamıştır. 1.3. Ankara’daki Ortaöğretim Kurumlarının Durumu (1923-1924) Cumhuriyet’in kurulduğu 1923-1924 eğitim-öğretim yılında 14’ü erkek, 9’u kız olmak üzere 23 tam devreli lise ve 72 tek devreli lise bulunmaktaydı. Osmanlı Devleti’nde son on üç yıldır yaşanan savaşlar ile birlikte oluşan nüfus kaybı, nitelikli insan ihtiyacını Milli Mücadele’nin sonrasında gün geçtikçe hissettirmiştir. Milli 1956 Lise Müfredat Programı, Maarif Basımevi, 1956, Ankara. Türkoğlu, a.g.e., s. 122-123; Cicioğlu, a.g.e., s. 208. 176 Tebliğler Dergisi, Cilt: 37, Sayı: 1797, s. 285 vd. 174 175 52 Dönemi’nde 4 Mayıs 1920’de kurulan Maarif Vekaleti’nin kendi bütçesi yoktu ve eğitim giderleri genel bütçeden karşılanıyordu. Meşrutiyet Dönemi’nden beri açılmış olan Darülmuallimat ve Darülmuallimler savaş koşullarında verimli çalışmamıştı. Mustafa Kemal Paşa, 23 Mart 1923’te Kütahya Sultanisi’nde öğretmenlere verilen çay ziyafetinde savaş alanlarında kazanılan zaferlerin, eğitim ve kültür ordusu ile desteklenmedikçe gerçek kurtuluşa ulaşmanın zaman alacağının üzerinde durmuştur. 177 Cumhuriyet’in kurucu kadrosu da bir ülkenin kalkınmasında ve cumhuriyet ideolojisinin halka benimsetilmesinde okulların büyük bir rol oynayacağından hareket etmiştir. Bilhassa kız öğrencilerin de okullaşma sürecine dahil edilmesi ile birlikte öğrenci sayısı giderek artış göstermiştir. 178 1898’de Ankara’da bir erkek ve bir kız rüşdiyesi açılmıştı. 1911 yılına gelindiğinde Ankara merkezde altı erkek ve bir kız rüşdiyesi bulunmaktadır. Ankara Kız Rüşdiyesi’ne 1902’de 11, 1903’de ise 21 kız öğrenci kayıtlıydı. Öğretmen kadrosunda Muallime-i Evvel ve Nakış Muallimi olarak iki öğretmen mevcuttu. Milli Mücadele’nin kalbi Ankara’da ortaöğretim alanında her birinden bir tane olmak üzere Ankara Kız Lisesi, Ankara Erkek Lisesi, İlköğretmen Okulu (Erkek) ve İmamHatip Okulu bulunmaktadır. 1925-1926 eğitim-öğretim yılında İlköğretmen Okulu (Erkek) ve İmam-Hatip Okulu kapanmıştır. 179 Ankara Kız Lisesi, 1923 yılı Ekim’inde açıldığında lise olarak Ankara Erkek Lisesi bulunuyordu. İlk olarak 1886 yılında Ankara İdadisi olarak Ankara Valisi Abidin Paşa ve Ankara Maarif Müdürü Şerif Bey döneminde açılmıştı. Ankara çevresinde Ayaş, Beypazarı, Nallıhan, Mihalıççık, Sivrihisar, Haymana, Bala, Kalecik, Yaranabad, Kayseri, Develü, Yozgat, Boğazlıyan, Akdağmedeni, Kırşehir, Keskin, Avanos, Mecidiye, Çorum, İskilip, Sungurlu, Osmancık’ta idadiler açılmıştı. Ankara çevresinden de farklı kesimlerin öğrencilerinden yatılı ve gündüzlü öğrenciler kayıtlıydı. Öğrenciler arasında hem ücretli hem de ücretsiz olanlar vardı. Yedi yıllık bir idadi olarak açılmış ve ilk mezunlarını 1894-1895 eğitim-öğretim yılında vermişti. Yabancı dil dersleri arasında Arapça, Farsça, Fransızca’dan başka Hakimiyet-i Milliye, 6 Kanun-i Evvel 1920; Cumhurbaşkanları, Başbakanlar ve …, s. 16-18; Yücel, a.g.e., s. 48-49; Şehirli, a.g.m., s. 177. 178 Ankara İlinin Cumhuriyet Öncesi ve Cumhuriyet Dönemi Eğitimi, ( İsmail Aydın vd.), Ankara Valiliği Milli Eğitim Müdürlüğü, Ankara, 1998, s. 106, 221; Şehirli, a.g.m., s. 177. 179 A.g.e., s. 61-62. 177 53 Ermenice de bulunuyordu. Ankara İdadisi’nin bir okul doktoru bulunuyordu. 19101911 eğitim-öğretim yılında Ankara İdadisi, öğrencileri yükseköğretime hazırlamak üzere iki devreli sultaniye dönüştürülmüştü. Üç yıl sonra da sultanide 12 yıllık eğitim-öğretim başladı. İlk beş yılı iptidai, dört yılı birinci devre ve son üç yılı da ikinci devre olarak yeniden düzenlendi. Ankara Sultanisi’nin ilk mezunlarından Avni Yukaruç, 1931 ve 1932-1935 yılları arasında Ankara Kız Lisesi’nde iki kez müdür olarak görev yapmıştı. 180 Temsil Heyeti 27 Aralık 1919’da Ankara’ya geldiği zaman, Ankara Sultanisi öğrencileri de Mustafa Kemal Paşa’yı karşılama töreninde yer almış, öğrencilerinden birisi şiir okumuştur. Birkaç gün sonra Mustafa Kemal Sultani’ye ziyarete gelmiştir ki, bu ziyareti okula yapacağı ziyaretlerin ilki olacaktır. Mustafa Kemal ikinci ziyareti ise, Ankara Sultanisi binasının Ankara’da açılması düşünülen Büyük Millet Meclisi binası olarak kullanılabilmesi hususunda İstanbul’un işgalini izleyen 19 Mart 1920’de yapmıştır. Ancak daha sonra İttihat ve Terakki binasının kulüp binası uygun görülmüştür. 23 Nisan 1920’de Ankara’da Büyük Millet Meclisi açılıp İcra Vekilleri Heyeti belirlendikten sonra, Müdafaa-i Milliye Vekaleti olarak kullanılmak üzere, şehrin en büyük binası olarak Ankara Sultanisi tercih edilmiştir. Bu durumda okulun büyük sınıflardaki öğrencileri çadırda ders yaparken, küçük yaştaki öğrencileri ise Samanpazarı’ndaki Abidinpaşa Konağı’nda ders yapmışlardır. Ankara Sultanisi’nin son sınıf öğrencilerinden bazıları, Milli Mücadele başladıktan sonra cepheye savaşmaya gitmek istemiştir. Ancak Ali Fuat Paşa tarafından gençlere savaşın kazanılmasından sonra da ihtiyaç duyulacağı hususunda ikna edilmişlerse de birkaç öğrenci cepheye gidip savaşmıştır.181 Maarif Kongresi’nin bitmesinden iki gün sonra 23 Temmuz 1921’de Ankara Sultanisi’nin yatılı öğrencileri Kayseri’ye nakledilmiştir. Aynı yılın son aylarında ise Ankara’ya tekrar taşınmış, Darülmuallimin binasının üst katında eğitim-öğretimine devam etmiştir. Sultani öğrencilerinin bir kısmı da Albayrak Mektebi’ne yerleştirilmiştir. İki okula dağıtılan Ankara Sultanisi’nin öğrencileri, 1922 yılının 180 Turan Tanyer; Ankara’nın Köklü Çınarı, Atatürk Lisesi (1886-2007), Ankara Atatürk Lisesi Eğitim Vakfı Yayınları.1, Ankara, 2007, s. 56-57; Ankara İlinin Cumhuriyet …, s. 65-69; Yücel, a.g.e., s. 479-482. 181 Tanyer, a.g.e., s. 62-65. 54 başında, Ankara Sultanisi binasının yanında inşa edilen iki katlı binaya getirilmiş, bu bina da yetersiz kalınca iptidai kısmı bahçede açılan çadırda eğitimine devam etmiştir. I. Heyet-i İlmiye’de (15 Temmuz 1923-15 Ağustos 1923)“sultani” lerin “lise” olarak adlandırılmasına yönelik alınan kararın ardından Ankara Sultanisi de Ankara Erkek Lisesi adını almıştır. Ankara Kız Lisesi 1923 yılı Ekim ayında açılmasından neredeyse iki ay önce Ankara Sultanisi de Ankara Erkek Lisesi’ne dönüştürülmüş olduğundan başkentte 1923-1924 eğitim-öğretim yılında Ankara’da içinde iptidai, ortaokul ve liseyi barındıran Ankara Erkek Lisesi ve Ankara Kız Lisesi olmak üzere iki lise bulunmaktaydı. 1.4. Ankara Kız Lisesi’nin Kuruluş Dönemi (1923-1929) 1.4.1. Açılış ve İlk Yıllarda Eğitim-Öğretim Ankara Kız Lisesi, 1923 yılının Ekim ayında Cumhuriyet’in ilanından kısa bir süre önce Hacı Bayram Mahallesi’ndeki bir sokakta Ankara’nın ilk kız lisesi olarak tabanları sallanan yarı harap, bir binada eğitime başlamıştır. Savaştan yorgun çıkmış bir ülkede, özellikle Ankara’da resmi kurumlar bu şekilde yarı sağlam binalarda açılmıştır. 182 Günümüzde Altındağ Ankara (Anadolu) Lisesi olarak hizmet veren okulun açılış tarihi, bina girişinde bulunan tabelasında 11 Ekim 1923 olarak belirtilmektedir. Milli Eğitim Bakanlarından Hasan Ali Yücel de okulun 7 Ekim 1923’te, Hamdullah Suphi Tanrıöver’in Milli Eğitim Bakanlığı zamanında açıldığını ifade etmektedir. Oysa Hamdullah Suphi Bey, ilki Milli Mücadele Döneminde, ikincisi ise 1925 yılında olmak üzere (4.3.1925-19.12.1925)183 iki kez Milli Eğitim Bakanlığı görevini yürütmüştür. Diğer taraftan halen Altındağ Ankara (Anadolu) Lisesi olarak hizmet vermekte olan binasında yazılı olan 11 Ekim 1923 tarihi, İsmail Safa Özler’in (6.11.1922-7.3.1924) 184 Milli Eğitim Bakanlığı Dönemi’ne rastlamaktadır. Hasan Ali Yücel’in belirtiği söz konusu binanın Hamdullah Suphi Bey’in ikinci Milli Eğitim Bakanlığı döneminde Türk Ocağı’nın yanındaki Ankara Yücel, a.g.e., s. 477. Ankara Kız Lisesi’nin ilk geçici binası için bkz. EK-6 Yücel, a.g.e., s. 729. 184 Özalp - Ataünal, a.g.e., s. 729. 182 183 55 Kız Lisesi’nin ikinci geçici binası olduğunu düşünmekteyiz. Okulun açılması hakkında 16 Ağustos 1923 ve 19 Ağustos 1923 tarihli Maarif Vekaleti tezkeresinde “… Ankara’da bir kız lisesi küşadına dair ...” denmektedir. İki ay kadar sonra da kız lisesi açılmıştır. 185 Okulun mezunları ve emekli öğretmenleriyle yaptığımız görüşmelerde Ankara Kız Lisesi’nin kız çocuklarını çağın gereklerine göre yetişmesine verdiği önemden dolayı Atatürk’ün emriyle açıldığı vurgulanmıştır. Ankara Kız Lisesi’nin 1945-1948 mezunlarından olan TRT spikerlerinden Jülide Gülizar da anılarında, Ankara Kız Lisesi’nin açılış tarihi hakkında “…Cumhuriyetten on sekiz gün büyük”, diye yazmıştır. 186 Ankara Kız Lisesi başlangıçta ilk ve orta kısımdan ibarettir ve toplam 74 öğrenci alınmıştır.187 I. Devre yani orta kısım 6., 7., 8. sınıf olarak; II. Devre yani lise kısmı ise 9., 10., 11. sınıf olarak devam etmiştir. Bir yıl sonra okula talep artınca mevcut bina yetersiz hale geldiğinden yeni bina arayışı gündeme gelmiştir. I. Heyeti İlmiye’de sultaniler “lise” ye çevrilmiş ve öğrenim süreleri 11 yıl olarak belirlenmişti. Bu uygulamaya 1924’te Vasıf Çınar’ın Milli Eğitim Bakanlığı döneminde geçilebilmiştir. Dolayısı ile Ankara Kız Lisesi’nin açıldığı 1923’te, Mekatib-i Sultaniye Müfredat Programı (1922) uygulanmış olup kız ve erkek liselerinin birinci devresi 8, ikinci devresi ise 3 yıl olarak belirlenmiştir. Ankara Kız Lisesi’ne 1923-1924 ders yılında kayıt olan öğrenciler birinci devrenin 7. sınıfından itibaren kayıt olmuşlardır. 188 Bu durumda Kız Lisesi tam devreli olarak açılmıştır. Kız Lisesi’nin ilkokul kısmının bulunduğunu, Hakimiyet-i Milliye gazetesi’nde yer alan Ankara Kız Lisesi tayinleri hakkında haberde iptidai kısmı baş muavinliğine Samsun Kız Numune Müdürü Saime Hanım’ın tayin edildiğine dair bilgiden de görebiliyoruz. 189 1924’te yapılan imtihanlarda kayıtlı 74 öğrencinin varlığından söz edilmektedir. Bu sırada Hakimiyet-i Milliye gazetesinde belirtildiği üzere okulda 9., TBMM Zabıt Ceridesi, Cilt 1, İçtima Senesi 1, Devre:2, Beşinci İçtima, 16.8.1339; TBMM Zabıt Ceridesi, Cilt 1, İçtima Senesi 1, Devre:2, Altıncı İçtima, 19.8.1339. 186 Jülide Gülizar; Ah Baba Ah, Sinemis Yayınları, Ankara, 2005, s. 161-162; Günseli Telli ile 25.11.2017’de Kalığçızade Konağı’nda yapılan görüşme, Samanpazarı, Ankara. 187 Yücel, a.g.e., s. 477. 188 Erdem, a.g.e., s. 252-253. 189 “Maarif Haberleri. Yeni Tayin Olunan Müdür ve Muallimleriniz”, Hakimiyet-i Milliye, 27 Ağustos 1924. 185 56 8., 7., 6., 5., 4. ve 3. sınıflar mevcuttur. 9.sınıfta 4, 8.sınıfta 1, 7.sınıfta 7, 6.sınıfta 18, 5.sınıfta 14, 4.sınıfta 10, 3.sınıfta 20 olmak üzere okulun 74 kız öğrenciden oluşan mevcudundan söz edilmektedir.190 İptida-i kısma ait 1923-1924 Ders Yılı İmtihanlar Neticesi Defterinde de 5., 4., 3. sınıfların varlığı görülmektedir.191 Bu sınıflardan 9. sınıf II.Devre 1.sınıfı, 6., 7. ve 8.sınıflar I.Devre (ortaokul) 1,2 ve 3.sınıfları, 5., 4. ve 3.sınıflar ise iptidai (ilkokul) sınıflarının varlığını göstermektedir. Maarif Müdürü Fakir Bey 1 Ağustos 1924’te gazeteye maarif ihtiyacı hakkında verdiği bilgide, şehrameneti ile Olen Şirketi arasında yapılan görüşmelerde Ankara’nın 8 ay içinde yeni okul binasına kavuşacağını bildirmiştir. Bu şirkete daha sonra 1927’de de bazı yol ve inşaatlar yaptırılmıştır. Bunların 6’sı ilkokul, biri kız lisesi ve diğeri de kız öğretmen okulu olacağı, Kız Lisesi’ne öğretimde gerekli araçların satın alınması için 500 Lira verildiği belirtilmiştir.192 Kız Lisesi inşaatına 1929’da başlanmıştır. Bundan sonra 1924’ten itibaren liselerin tam devreli olanları 3 yıl birinci devre (orta kısım), 3 yıl ikinci devre (lise kısmı) olarak öğretime devam etmiştir. Öğrenci sayısı artınca okulun açılışının üçüncü yılında, 1925-1926 ders yılındaki, okul binası olarak, Hasan Ali Yücel’in belirttiği üzere Himaye-i Etfal (Çocuk Esirgeme Kurumu) yakınındaki Hacı Esbap Mahallesi’nde bulunan Türk Ocağı’nın yanındaki bina kullanılmıştır. Diğer vilayet merkezlerinde ve Ankara’da Himaye-i Etfal civarında ahşap okul binaları mevcuttur ve daima yangın tehlikesi de söz konusudur. Maarif Vekili Mustafa Necati Bey 9 Şubat 1926’da eğitim işleri hakkında gazetecilere verdiği demeçte; iki erkek ve iki kız lisesi hariç liselerin yatılı olduğunu; Galatasaray Lisesi ve İzmir Lisesi dışında sayısı üçü dördü geçmeyen okulların binalarının eğitim için uygun, diğerlerinin ise okul doktorlarının tavsiye ettiği imkanlara sahip olmadığını vurgularken çoğunun da ahşap binalardan ibaret olduğunu, sağlıklı olmadığını belirtmiştir. Ankara Kız Lisesi’nin 1934-1935 Yıllığı’nda okulun kullandığı binalar için “ilk kurağ” ve “ikinci kurağ” ifadeleri kullanılmıştır. Türk Ocağı’nın yanındaki bina, bir okul için daha uygundur. İlkokul kısmı burada mevcut değildir. Liselerin ve orta mekteplerin ilkokul kısımları “Kız Lisesi İmtihanları”, Hakimiyet-i Milliye, 8 Temmuz 1924. Ankara Kız Lisesi 1339-1340 (1923-1924) Ders Senesi İmtihanlar Neticesi Defteri. 192 “Ankara Maarifi”, Hakimiyet-i Milliye, 1 Ağustos 1924; BCA 30.18.1.1, 24.02.1927. 190 191 57 1924’ten itibaren yavaş yavaş kaldırılmıştır. Milli Eğitim Bakanı Esat Sagay’ın 12 Mayıs 1932’de belirttiği üzere Galatasaray Lisesi ve Çamlıca Orta Mektebi hariç ortaöğretim kurumlarının ilk kısımları bulunmamaktadır. Kız Lisesi’nin 1339-1340 (1923-1924) eğitim-öğretim yılı iptida-i kısmı sınıf geçme defterinde 5., 4. ve 3. sınıfların varlığı görülmektedir. Leyla Alpagut da Kız Lisesi’nin 1925-1926 eğitimöğretim yılında Çocuk Esirgeme Kurumu Genel Müdürlüğü binasının yanındaki bir konağa taşındığını belirtmektedir. 193 Ankara Kız Lisesi’nin ilk mezunlarından Perihan Naci Arıburnu’nun anılarında belirttiği üzere Kız Lisesi’nin ikinci binası Çocuk Esirgeme Kurumu yakınındaki Şengül Hamamı’nın yanındadır: “…Babam bize Çıkrıkçılar Yokuşunda bir ev bulmuştu. Dükkanların arasından iner, Adliye’den sola kıvrılırdım. Gazi Mustafa Kemal Paşa İlkokulu’nun karşısından Çocuk Esirgeme’yi sağıma alarak yokuştan koşardım. Şengül’ün yanındaki bahçe kapısından Kız Lisesi’ne girerdim. Bizden önce Hamdullah Suphi Tanrıöver burayı Türk Ocağı yapmıştı. Biz de yukarı sofadaki camlı dolaplarda teşhir edilen eski Türk eşyalarının çerçevelediği lise sınıflarında okurduk. Lisede sanırım 20 kadar kızdık. Firdevslerin sınıfı (Menteşe) lise II karşımızdaydı. Cahidelerin sınıfı (Aka), son sınıf kapı komşumuzdu. …”194 Maarif Vekaleti, Maliye Vekaleti ve Başvekalet arasındaki yazışmalar ve kararnamelere göre Ankara Kız Lisesi Ekim 1923’te açıldığından beri kendi binası yoktur ve iki yıl geçmiş olmakla birlikte maddi ve manevi fedakarlıklara rağmen yapılamamıştır. Zorunlu ihtiyaçlardan dolayı Düyun-u Umumiye binası Kız Lisesi’ne devir ve tahsis edilmiş olmakla birlikte bina okul için müsait olmadığından binada yapılacak tadilat için 15-20 bin Lira kadar bir masraf da gerekmiştir. Bu sırada yeni ders yılı da başlamıştır. Münakasa usulü ile yapılması uzun zaman gerektirdiğinden içinde bulunan şartlar ve zaman göz önünde bulundurularak pazarlık yolu ile Orta 1339-1340 (1923-1924) Ders Senesi İmtihanlar Netice Defteri; 1929-1930 Ders Senesi Muallim Yıllığı, s. 72-73; Yücel, a.g.e., s. 477; Ankara Kız Lisesi 1934-1935 Yıllığı, Ankara, 1935; Leyla Alpagut ; Erken Cumhuriyet Döneminde Ankara’daki Eğitim Binaları, Cilt: 1, Hacettepe Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü, Sanat Tarihi Anabilim Dalı, Doktora tezi, 2005, s. 293-294; Cumhurbaşkanları, Başbakanlar, …, s. 69, 178, 345-346. 194 Kız Liselilerin Sesi Özel Sayı, Ankara, 1977; Perihan Hanım’ın bahsettiği lise ikinci sınıf öğrencilerinden Firdevs (Menteşe) Hanım, ileride Yüksek İdare Mahkemesi’nin başkanlığını yapacak olan ilk kadındır. Cahide (Aka) Hanım ise felsefe okuduktan sonra öğretmen olarak Ankara Kız Lisesi’nde çalışmıştır. 193 58 Öğretim Dairesi’nin 14 Eylül 1925 tarihli isteği ve Bakanlar Kurulu’nun onayı ile devlet yardımına karar verilmiştir. 195 Ankara Kız Lisesi’ne 1925 yılı Eylül-Ekim aylarında kütüphane ve bazı binaların inşası için Vakıflar Genel Müdürlüğü’ne ait kabristanlardan bir kısmı, Maarif Vekilliğince satın alınmıştır. Bu amaçla Maarif Vekilliği ve Vakıflar Genel Müdürlüğü’nden seçilecek ikişer kişi kabristanların yerini, miktarını ve değerini tespit etmek üzere görevlendirilmiştir. Seçilen kişilere gerekli ödemeler de yapılmıştır. 196 İlk devrenin öğrencilerinin el işi sergisinin Türk Ocağı yanındaki ikinci binada açıldığına dair gazetede yer alan haber Kız Lisesi’nin kamuoyuna tanıtımını sağlarken, eğitim-öğretime 1925-1926 ders yılında Türk Ocağı yanındaki binada devam edildiğini de göstermektedir. Yeni Türk Devleti’nde kadınlara yönelik daha nitelikli eğitim vermek amacı ile 1928-1929 ders yılında Türk Ocağı’nın yanında bulunan Ankara Kız Lisesi’ne birleşik bir ev satın alınarak bahçe olarak kullanılmış, ardından Türk Ocağı binası Maarif Vekaletince satın alınmıştır. Bu amaçla Kız Lisesi’ne bitişik olup istimlak edilen ve bahçenin genişletilmesi amaçlı bir evin enkazı satın alınacağına dair gazeteye ilan verilmiştir. Taliplerin yüzde 7,5 teminat ile 31 Ağustos 1929 cumartesi günü Mektepler Satın Alma Komisyonu’na başvurmaları istenmiştir. Böylelikle Ankara’nın oldukça büyük ve geniş bir kız lisesi binasına sahip olduğu söylenebilir. Okula gerekli beden eğitimi aletlerinin yaptırılması için de gazeteye ilan verilmiştir. Ankara Kız Lisesi Mezunlar Derneği tarafından hazırlanan Ankara Kız Lisesi Bir Okulun 80 Yılı adlı çalışmada lisenin yanındaki bir binanın 1930’da okula eklendiği, bu genişletme de yetmeyince Türk Ocağı binasına öğrencilerden bir bölümünün yerleştirildiği yazmaktadır. Hatta bahçe teneffüs ve beden eğitimi dersleri için yetersiz kalmıştır. 197 1923’te açılan Ankara Kız Lisesi, ilk yıllarda ilkokulu da bulunan iki devreli bir okuldur. İlkokul kısmı, okulun 1923 yılı Ekim ayında açılmasından kısa bir süre BCA 030.18.01.02.015.59.1 BCA 30.18.1.1 / 15-59-1. Bkz. EK-7 196 BCA 0.30.10 .. /193.321.3. Bkz. EK-39 197 Ankara Kız Lisesi, “Ankara Kız Lisesi Bir Okulun 80 Yılı”, s. 6; Yücel, a.g.e., s. 477; “Ankara Kız Lisesinin İlk Mezunları”, Hakimiyet-i Milliye, 28 Temmuz 1923; “Ankara Kız Lisesi Müdürlüğünden”, Hakimiyet-i Milliye, 19 Ocak 1929; “Mektepler Mübayat Komisyonundan”, Hakimiyet-i Milliye, 24 Ağustos 1929; Leyla Alpagut; “Erken Cumhuriyet Döneminde Kızların Eğitimi İçin İki Önemli Yapı: İsmet Paşa Kız Enstitüsü ve Kız Lisesi ”, Mimarlık, Sayı:351, s. 74, (2010). İlk mezunlar için bkz. EK-9. 195 59 sonra 1924 yılında, tam devreli liselerin ilkokul kısımlarına son verilmesi kapsamında kapatılmıştır. Ankara Kız Lisesi Bir Okulun 80 Yılı adlı çalışmada ve Hasan Ali Yücel’in belirttiğine göre Kız Lisesi 79 öğrenci ile açılmıştır, denmektedir. Hakimiyet-i Milliye gazetesinin 8 Temmuz 1924 tarihli sayısında okulda yapılan sınavlar hakkında verilen bilgide ise okula kayıtlı 74 öğrenci bulunmaktadır. 198 Hakimiyet-i Milliye gazetesinin okul müdüriyeti ile yaptığı görüşme sonrası alınan bilgiler günü gününe verildiğine göre, Ankara Kız Lisesi’nin eğitim-öğretime başladığı 1923-1924 ders yılında okulda 74 öğrenci kayıtlı görülmektedir. Bunların 4’ü 9.sınıfa, 1’i 8.sınıfa, 7’si 7.sınıfa, 18’i 6.sınıfa, 14’ü 5.sınıfa, 10’u 4.sınıfa, 20’si 3.sınıfa kayıt olmuştur. Öğrenci sayısı Devlet Salnamesi’ne göre ise 1926 yılında 79’a çıkmıştır. Bunlardan 17’si parasız (meccani), 60’ı ücretli ve gündüzlüdür (nehari) ve yatılı(leyli) öğrencisi bulunmayıp, I.Devre öğrencilerinin sayısı 77’dir. İkinci devrede ise parasız ücretli ve gündüzlü 2 öğrenci olmak üzere 79 öğrenci bulunmaktadır. 199 Okulun ilk açıldığı dönemde kayıtlı olan öğrenciler I. Devrede okumak üzere okula gelmişlerdir.200 Kız Lisesinin ilk yıllarında kıyafeti siyah önlüktür. Okul müdürü Cafer Bey döneminde okul kıyafetlerinde değişim olmuştur. Okulun ilk mezunlarından Perihan Naci, kara önlüklerin değiştirilmesine ilişkin değişikliği anılarında şöyle dile getirir: “…Hiç unutmam gazetede yerli mallara önem vermemiz, yerli kumaşları giyerek sürümü artırmamız yazılıydı. Bu gazeteyi alıp müdürümüz Cafer Bey’e götürmüştüm. Siyah önlüklerimizin kumaşı Avrupa’dan geliyordu. Yerli bir önlüklük bulabilir miydik? Ve Cafer Bey’e, Çıkrıkçılar Yokuşu’nda bulduğum gümüşü renkli sert, yelken bezi gibi bir kumaştan örnek göstermiştim. Cafer Bey beni kırmak istememişti. “Vekalete bir sorayım”, demişti. Ertesi hafta uygun bir cevap gelmişti. O zaman ilk önlüğümü annem dikmişti. Bütün çocuklar alaycı gözle bakmışlardı bana. Sınıf arkadaşlarım bile… Ama biraz durulamadan sonra, ikinci yerli malı önlüğü sıra arkadaşım Müfide diktirip giymişti. Sonra Niğan, sonra bütün sınıf ve hızla bütün liseye yayılmıştı. Orta kısma da.”201 “Kız Lisesi İmtihanları”, Hakimiyet-i Milliye, 8 Temmuz 1924; Türkoğlu, a.g.e., s. 36-37; Ankara Kız Lisesi, “Ankara Kız Lisesi Bir Okulun 80 Yılı ”, s. 5; Yücel, a.g.e., s. 477. 199 TC Devlet Salnamesi, İstanbul, Matbaa-i Amire, 1926, s. 164-165; Yücel, a.g.e., s. 477. 200 Tuğçe Çapar, Cumhuriyetin İlk Yıllarında Ankara’da Liseler: Ankara Kız Lisesi ve Gazi Lisesi, Hacettepe Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü Tarih Ana Bilim Dalı, Yüksek Lisans Tezi, Ankara, 2017, s. 39. 201 Kız Liselilerin Sesi Özel Sayı, 1977. 198 60 Siyah önlükten gümüşü renkli okul kıyafeti uygulamasına geçiş, önce okulun lise kısmında başlamıştır. Yukarıda bahsettiğimiz kız öğrenciler 1930-1931 mezunlarıdır. Demek ki 1928-1929 ders yılında lise diğer adıyla ikinci devreye başlamışlardır. Gümüşi renkli okul kıyafetleri ile çekilmiş meşhur bir fotoğraf, Atatürk’ün Ankara Kız Lisesi’ni ziyaret geldiği Egli’nin binasının girişinde çekilen 24 Haziran 1933 tarihli meşhur fotoğraftaki Ankara Kız Lisesi’nin II. Devre öğrencileri ile çekilmiştir. 202 Böylece en azından 1928 yılına kadar okulda siyah önlük giyildiğini söyleyebiliriz. Bu öğrencilerden Perihan Naci mezun olunca Ankara Hukuk Fakültesi’ne girmiş, Müfide Fuat ve Niğan Kamil ise evlenmiştir. 203 Bursa Kız Lisesi’nin de lacivert etek ve jile olarak tesbit edilmiş bir okul kıyafeti tercih edilmiş, saçların kısa ya da iki yanda örgülü olması istenmiş, atkuruğuna dahi izin verilmemiştir. 204 1.4.2. İdari İşler Okulun 1923-1929 döneminde müdür olarak Ali Rıza Esen/Sakallı Ali Rıza (20.11.1923–31.08.1927), İsmail Hikmet Ertaylan (31.08.1927 – 15.11.1928), Cafer Erkılıç (16.1.1929 – 15.12.1930) çalışmıştır. Belçikalı Matmazel Antoinette Guise (1924-1929) 205 de idari işlerde görev yapmıştır. Daha sonra Matmazel Antoinette 1929’da Ankara Kız Lisesi’nden Samsun Kız Lisesi’ne müdür olarak tayin edilmiştir. Okulun İptida-i Kısmının Başöğretmenliğine, Samsun Kız Numune Okulu’nda müdür olan Saime Hanım 1924’te Ankara Kız Lisesi’ne tayin edilmiştir. 1926’da okulda 3’ü asil, 1’i vekil olmak üzere toplam 4 memur çalışmaktadır. Bu memurlardan birisi Mesrure (Orkun) Arcayürektir. Mesrure Arcayürek, Ankara Muallim Mektebi Meslek Tedrisatı bölümünü bitirmiştir. 1921-1922’de Kastamonu Kız Muallim Mektebi’nde Tabahat, Elişleri öğretmenliği ve 1923-1924’te Beyazişler, Nakış öğretmenliği yaptıktan sonra imtihan ile ilkokul öğretmenliği diploması aldıktan sonra 1924-1925 yılları arasında Ankara Kız Lisesi ilkokul Bkz. EK-8 Ankara Kız Lisesi 1934-1935 Yıllığı, s.47-48. 204 Bursa’nın Köklü Eğitim Kurumları Bursa Kız Lisesi (Bursa Kız Muallim Mektebi), Bursa Büyükşehir Belediyesi, Bursa Araştırmaları Merkezi, İstanbul, 2012, s. 230. 205 BCA 30.18.1.2/ 2.18..22 Ek. 242-35 202 203 61 kısmında öğretmen olarak çalışmıştır. Ardından 1926-1929 yılları arasında Maarif Vekaleti ve İstanbul Kız Muallim Mektebi, İstanbul Kız Lisesi’nde kütüphane, mubayaa memurluğu yaptıktan sonra 1929’dan itibaren 1958’de emekli olana kadar Ankara Kız Lisesi’nde dahiliye, ders aletleri ve iç hizmetler memurluğu yapmıştır.206 Saime Hanım (Yörükoğlu), ilkokulu Halep’te okumuştur. Darülmuallimat-ı Aliye’nin iptidai kısmından mezun olduktan sonra 1921’de Ezine İnas Mektebi’nde başöğretmen olarak görev yapmıştır. Ardından Çanakkale İnas Mektebi’nde çok kısa bir süre yine başöğretmen olarak görev yaptıktan sonra 1922 yılının sonlarına doğru Samsun Kız Numune Okulu’nda önce öğretmen, ardından 1924’te müdür olarak çalışmıştır. Ankara Kız Lisesi’nin iptidai kısmına baş muavin olarak dört yıl çalıştıktan sonra 1962’de Ankara Kız Lisesi’nden emekli olana kadar Fransızca öğretmeni olarak çalışmıştır. Ankara Kız Lisesi’nde 1946-1955 yılları arasında öğrenci olan Prof. Dr. Birsen Gökçe, ikinci yabancı dili olan Fransızca dersine Saime Yörükoğlu’nun girdiğini belirtmiştir. Saime Hanım’ın 1933’te Paris Üniversitesi Psikoloji Enstitüsü’nden mezun olduktan sonra 1934’te aynı üniversitenin edebiyat fakültesinden etüt sertifikasını almıştır.207 Ankara Kız Lisesi’nin ilk müdürü Ali Rıza Esen, Ayaşlı’dır. Darülmuallimin-i Aliye’yi bitirdikten sonra Sakallı Ali Rıza olarak da Kırşehir ve Ankara İdadisi’nde Arapça, Kitabet, Ziraat, Hesap, Türkçe ve Yazı, Tarih ve Coğrafya derslerine girmiştir. Halep Sultanisi’nde Türkçe, Edebiyat, Felsefe öğretmeni olarak görev yapmıştır. I. Dünya Savaşı’ndan sonra Ankara Sultanisi’ne ikinci müdür olarak atandığında aynı zamanda Ankara Sanayi Mektebi Fransızca öğretmenliği, Ankara Medresesi’nde Coğrafya öğretmenliği, İslam Tarihi ve Muhazarat, Ankara Sultanisi’nde Arapça derslerine girmiştir. Mustafa Kemal Paşa’nın Milli Mücadele Dönemi’nde Ankara Sultanisi’nin ilk ziyareti sırasında, Mustafa Kemal Paşa ile Latin harflerine geçilmesi gerekliliği hususunu görüşmüştür. Ankara Kız Lisesi ilk açıldığında müdür olarak atanmıştır. Göreve başlama tarihi Ayaş Dergisi’nde 10 Kasım 1923, Ankara Kız Lisesi’nin 54.yılında çıkarılan bir yayında 20 Kasım 1923 206 TC Devlet Salnamesi, İstanbul, Matbaa-i Amire, 1926, s.165; Tebliğler Dergisi, Sayı: 33, s. 149; “Maarif Haberleri”, Hakimiyet-i Milliye, 27 Ağustos 1924; Kız Liselilerin Sesi Özel Sayı, 1977; Ankara Kız Lisesi Ayrılmış Hocaların Sicil Fişi Defteri; Ankara Kız Lisesi Öğretmenlerine Ait Sicil Defteri. 207 Ankara Kız Lisesi Sicil Fişi Defteri, “Maarif Haberleri”, Hakimiyet-i Milliye, 27 Ağustos 1924. 62 olarak belirtilmiştir. Ankara Kız Lisesi’nde 1923 yılı Kasım ayında göreve başladığını söyleyebiliriz. Ankara Kız Lisesi’nde müdürlüğün yanı sıra Arapça, Coğrafya, Türkçe öğretmenliği ve ilave olarak Ev İdaresi derslerini de okutmuştur. Bu süre içerisinde Ali Rıza Bey, Maarif Müdür Vekili Celal Bey’in müsait olmaması yüzünden Ağustos 1924’te Tedris Vekaleti’ne tayin olmuştur. Vekil olarak görev yaptığı dönemde Maarif Vekaleti’nin Ankara Erkek Lisesi’ne nakli için gerekli inşaatın yapmak üzere oluşturulan komisyonda da görev almıştır. Vekalet, Erkek Lisesi’nden 1926’da ayrılmıştır. Orta Öğretim Öğretmen Yardımcılıkları için 1-9 Ağustos 1924 tarihleri arasında devam eden sınav heyetinde görev almıştır. Bu heyet Ankara Kız Lisesi müdürü olan Ali Rıza Esen, Ankara Erkek Lisesi müdürü Celal Bey, Erkek Öğretmen Okulu Müdürü Refet Bey ve Müdür Yardımcısı İsmail Hakkı Beylerden oluşmuştur. 208 Ankara Kız Lisesi’nin ikinci müdürü olan İsmail Hikmet Ertaylan, Galatasaray Lisesi’nin 1908’de bitirmiş, Tevfik Fikret’in Galatasaray Lisesi’nde müdür olduğu dönemde müdür yardımcılığı yapmıştır. Kısa bir süre sonra Robert College’de Türkçe ve Edebiyat öğretmeni olarak çalışır ki, uzun yıllar eğitimci olarak çalışacaktır. Cumhuriyet’in ilanından kısa bir süre önce Azerbaycan’dan gelen istek üzerine Maarif Vekaletince Bakü Üniversitesi, Bakü Tiyatro Mektebi’nde Batı Edebiyatı Tarihi, Sanat Tarihi üzerine öğretim üyeliği yapmıştır. Bakü Üniversitesi Dekanlığı’na getirildiği sırada dört ciltlik Türk Edebiyatı Tarihi eserini yazmıştır. Bakü Üniversitesi’nde Azerbaycan Edebiyatı üzerine yazdığı tez ile profesör olmuştur. Türkiye’ye döndükten sonra 1927 yılı ortalarından 1928 yılı sonlarına kadar Ankara Kız Lisesi’nde Türkçe öğretmenliği ve müdürlük yapmıştır. Aynı zamanda Gazi Eğitim Enstitüsü’nde Batı Edebiyatı Tarihi ve Sanat Tarihi derslerini okutmuştur. Türk Dili Encümeni’nde komisyon başkanlığı yapmıştır. Ardından 1932’de Kıbrıs Türk Lisesi’nde müdürlük ve Edebiyat öğretmenliği, 1934’te Maarif Vekaleti Müfettişliği, 1935’te Güzel Sanatlar Akademisi müdürlüğü yapmıştır. Afganistan’a görevli olarak gittiği 1939’da bir gece üniversitesi açmıştır. Türkiye’ye döndüğünde İstanbul Üniversitesi Edebiyat Fakültesi’nde 1943’te Türk Dili ve Edebiyatı Tarihi Kürsüsü Öğretim üyeliği yapmış ve ordinalyüs profesörlüğe 208 “Maarif Haberleri”, Hakimiyet-i Milliye, 10 Ağustos 1924; “Maarif Haberleri”, Hakimiyet-i Milliye, 12 Ağustos 1924; Tanyer; a.g.e., 61. 63 getirilmiştir. İstanbul’un fethinin 500. Kutlamaları ile ilgili bir yayına komisyon başkanlığı yapmıştır. Bestelenen marşlar, özellikle Tevfik Fikret başta olmak üzere biyografiler de yazmıştır. Edebiyat Fakültesi’nde ders verdiği dönemde eski Türk edebiyatı üzerine de yoğunlaşmıştır. 209 1.4.3. Ders Programları Ortaokul ve lise ders programları yeni devletin bir ulus devlet olması, çağdaş uygarlığa ayak uydurması doğrultusunda 1923, 1927, 1931, 1934 ve 1937 yıllarında değiştirilmiştir. Ders programı, ülkemizde “eğitim programı” yerine kullanılmaktadır. Ders programı ile öncelikle derslerin isimleri, içerikleri ve haftalık saatleri ifade edilmiştir. Daha geniş olarak bir eğitim kurumunda milli eğitimin gerçekleşmesine yönelik çocuk, genç ve yetişkinlere yönelik tüm faaliyetleri ifade etmiştir. Bu kapsamda öğretim, ders dışı geziler, kurslar, rehberlik faaliyetleri, özel ve belirli günlerin kutlanması, sağlık ve rehberlik hizmetleri, vb. yer almıştır. 210 1924 yılında yapılan program üç yıl uygulanmış, bir geçiş dönemi olmuştur. Müfettiş raporları ve ilgili öğretmenler tarafından yapılan incelemeler sonucu 1927’de “1924 Tarihli Orta Mektep ve Lise Müfredat Programlarına Zeyl” olarak bir program değişikliği yapılmıştır. 1924 programında haftada 28 saat olan ders saati, 1927 programında 32 saate çıkarılmıştır. Böylece Cumhuriyet Dönemi ortaokul ve lise ders çizelgesi saptanmıştır. Terbiye-i Bedeniye dersinin adı Jimnastik olarak değiştirilmiştir. Tarih ve Edebiyat derslerinin konularına ilaveler yapılmıştır. Matematik (riyaziye),Fizik, Coğrafya, Riyaziyat programları değiştirilmiştir. Din dersleri çıkarılmıştır. Maarif Vekili Mustafa Necati imzasını taşıyan 1927 Lise ve Orta Mektepler Talimatnamesi’de ilk kez ortaöğretimin amacını açıklamıştır. Ortaokullar öğrenciyi liseye ya meslek okullarına hazırlayan ya da ilkokul üzerinde genel bilgi ile beraber mesleki bilgi veren okullar olduğu belirtilmiştir. Liseler ise 209 Ömer Faruk Akün; “İsmail Hikmet Ertaylan”, Türkiye Diyanet Vakfı İslam Ansiklopedisi, Cilt: 11, 1996, s.309-312. 210 Varış, a.g.e., s. 193. 64 öğrenciyi yüksekokullara hazırlayan okullardır. Liselerde orta mektep sınıfları da bulunabilecektir. 211 1923-1924 ders yılında açılan Ankara Kız Lisesi’nin 1927-1928 Ders Geçme Defterinden hareketle 1927’de “1924 Tarihli Orta Mektep ve Lise Müfredat Programlarına Zeyl” olarak hazırlanan müfredat programı ile karşılaştırıp bir değerlendirme yaparak o yıllarda okutulan dersleri görebileceğiz. Ankara Kız Lisesi Sınıf Geçme Defterinde lise kısmı için “ikinci devre” ve ortaokul kısmı için de “birinci devre” denilmiştir. Bu durumda birinci devre 1., 2., 3., sınıf olarak başlamış ve lise ikinci devrede de yine 1., 2., ve 3. sınıf olarak devam etmiştir. 1924 yılı Lise II. Devre ders programına göre 1., 2., 3. sınıflarda haftada 30 saat ders yer almaktadır. 1927 yılında hazırlanan ek programda ise haftalık ders saati 32’ye çıkarılmıştır. 1924 ders programında II. Devre 1.sınıfta Türkçe ve Edebiyat, Ecneci Lisanı, Tarih, Coğrafya, Tabiiyat, Fizik, Cebir, Hendese ve Resmi Hattı, Laboratuvar, Arabi, Farisi, Kimya olmak üzere 30 saat ders mevcuttur. 1927 yılı ders programında ise Jimnastik ile Nebati ve Hayvani Fizyoloji dersi eklenmiştir. Ankara Kız Lisesi’nde ise 1927-1928 Eğitim-Öğretim Yılı İkinci Devre 1.sınıfta şu dersler okutulmuştur: Edebiyat, Tarih, Coğrafya, Nebatat, Hayvanat, Fizik, Kimya, Hendese, Cebir, Arabi, Farisi, Fransızca, İdman olmak üzere 13 ders bulunmaktadır. 1927 Ek Programı’nda ise Laboratuvar dersi ile birlikte 14 ders bulunmaktadır. 1927 Programı’nda Türkçe ve Edebiyat dersi Ankara Kız Lisesi’nde Edebiyat, Nebati ve Hayvani dersi Nebatat, Hendese ve Resim Hattı dersi Hendese olarak okutulmaktadır. 1927 Ek Programı’ndaki Laboratuvar dersi Ankara Kız Lisesi’nde yine yoktur. 212 1927 Ek Programı’nda yer alan Laboratuvar dersinin Ankara Kız Lisesi’nin ders programında bulunmayışını, okulun laboratuvarının bulunmayışı ile ilişkilendirebiliriz. Ki bu yıllarda Ankara Kız Lisesi eğitim-öğretimi henüz geçici binalarda eğitim-öğretim yapıyordu. 1924 yılı ders programında II. Devre 2. sınıfta Türkçe ve Edebiyat, Ecnebi Lisanı, Tarih, Coğrafya, Arziyat, Fizik, Cebir, Hendese ve Resmi Hatti, Laboratuvar, Arabi, Farisi, Felsefe, Müsellesat, Kimya olmak üzere haftada 30 saat ders yer almaktadır. 1927 yılı ders programında ders saati haftada 32 saate çıkmış, Arziyat, 211 212 Cicioğlu, a.g.e., s. 159-160, 172; Yücel, a.g.e., s. 167-1678.; Özodaşık, a.g.e., s. 223. 1927-1928 Ders Senesi Terfi-i Sınıf Defteri; Yücel, a.g.e., s. 168. 65 Felsefe ve İçtimaiyat (sosyoloji) dersleri eklenmiştir. Ankara Kız Lisesi’nde 19271928 ders yılında İkinci Devre 2.sınıfta ise şu dersler okutulmuştur: Edebiyat, Tarih, Coğrafya, Nebatat, Arziyat, Fizik, Kimya, Hendese, Cebir, Ruhiyat, Fransızca, Arabi, Farisi, İdman olmak üzere 14 ders bulunmaktadır. 1927 Eğitim-Öğretim Ek Programı’ndaki Laboratuvar dersi, Ankara Kız Lisesi II. Devre 2. sınıfta görülmemektedir. Bu derslerden Tarih, Coğrafya, Arziyat, Fizik, Kimya, Cebir, Fransızca, Arabi, Farisi dersleri Ankara Kız Lisesi ve 1924’e Ek 1927 Programı’nda ortaktır. Nebatat ve Hayvani dersi Nebatat olarak geçmiştir. Ankara Kız Lisesi’ndeki Ruhiyat dersi 1927 Programı’nda yoktur. Kız Lisesi’nde. Türkçe ve Edebiyat dersi Edebiyat olarak geçmektedir. Hendese ve Resmi Hattı dersi Kız Lisesi programında Hendese olarak yer almıştır. 213 1924 yılı ders programında II. Devre 3.sınıfta “fen şubesinde” Türkçe ve Edebiyat, Ecnebi Lisanı, Tarih, Coğrafya, Fizik, Cebir, Hendese ve Resmi Hatti, Laboratuvar, Felsefe, İçtimaiyat, Mihanik, Kozmografya, Kimya dersleri yer alırken, 1927 yılı ders programında fen şubesinde Türkçe ve Edebiyat, Tarih, Coğrafya, Fizik, Kimya, Hendese ve Resmi Hattı, Cebir, Nazari Hesap, Müsellesat, Mihanik, Kozmografya, Felsefe ve İçtimaiyat, Ecnebi Lisanı, Jimnastik, Laboratuvar derslerinden ibaret haftalık 32 saat ders yer almıştır. 1924 yılı ders programında “edebiyat şubesinde” de Türkçe ve Edebiyat, Ecnebi Lisanı, Tarih, Coğrafya, Laboratuvar, Arabi, Farisi, Felsefe ve İçtimaiyat, Kozmografya, Cebir, Fizik olarak haftada 30 saat ders yer almaktadır. 1927 Ek Programı’nda ders sayısı haftada 32’ye çıkmıştır ve Türkçe ve Edebiyat, Tarih, Coğrafya, Fizik, Cebir, Kozmografya, Felsefe ve İçtimaiyat, Arabi, Farisi, Jimnastik, Ecnebi Lisanı, Jimnastik, Laboratuvar dersleri mevcuttur. 214 İkinci devre üçüncü sınıfta fen ve edebiyat olarak şube ayrımı olmakla beraber, Ankara Kız Lisesi’nin sınıf geçme defterinde son sınıfta edebiyat ve fen şubesi ayrımı ders geçme defterinde görülmemiştir. Bu durumda Ankara Kız Lisesi’nde 1927-1928 ders yılında ikinci devre 3.sınıfta şu dersler okutulmuştur: Tarih Edebiyat, Tarih, Coğrafya, Fizik, Cebir, Kozmografya 215, Bediiyat (estetik), 1927-1928 Ders Senesi Terfi-i Sınıf Defteri; Yücel, a.g.e., s. 168. Yücel, a.g.e., s. 165. 215 Kozmografya: Gök biliminin, matematik ve fiziğin yalnız temel kavramlarından yararlanarak en belli başlı olayları ele alan dalı. 213 214 66 Mantık, Metafizik, Ahlak, İçtimaiyat (sosyoloji), Fransızca, Arabi, Farisi, İdman olmak üzere 16 ders bulunmaktadır. 1927 eğitim-öğretim yılı II. Devre 3. Sınıf ders programına göre Ankara Kız Lisesi’nde de bulunan ortak dersler: Tarih, Coğrafya, Fizik, Kimya, Cebir, Kozmografya, Arabi, Farisi, Fransızca, Jimnastik (İdman). 216 1927 Ders Programı’nda II. Devre 3.sınıfta 13 ders varken, Ankara Kız Lisesi II. Devre de 16 ders bulunmakta olup, ders çeşitliliği daha fazladır. 1927 EğitimÖğretim Ek Programı’nda Türkçe Edebiyat olarak geçen ders Ankara Kız Lisesi’nin programında Tarih Edebiyat, Felsefe ve İçtimaiyat dersi ise İçtimaiyat olarak verilmektedir. Jimnastik dersine Ankara Kız Lisesi’nde İdman denilmiştir. 1927 Eğitim-Öğretim Ek Programı’nda olmayan Bediiyat, Ahlak, Mantık, Metafizik dersleri Ankara Kız Lisesi programında mevcuttur. 1927 Eğitim-Öğretim Ek Programı’nda yer alan Laboratuvar dersi Kız Lisesi’nde yoktur. Notlar 5 üzerinden verilmektedir. Öğrencilerin en az başarılı oldukları dersin Cebir ve Kozmografya olduğu görülmüştür. Ortalamalar alınırken Tarih Edebiyat, Tarih-Coğrafya, Fiziki İlimler, Cebir-Kozmografya, Bediiyat-Mantık-İçtimaiyat-Metafizik-Ahlak, Fransızca, Arabi-Farisi, İdman olarak gruplandırılmıştır. 1927 yılı Ek Ders Programında ikinci devrede yer alan Laboratuvar dersi, Ankara Kız Lisesi’nin geçici binalarında, laboratuvar bulunmaması sebebiyle okutulmamıştır. Yabancı dil dersi olarak Fransızca okutulmuştur ki, bir Fransızca öğretmeni de mevcuttur. 1924 ders programına göre I. Devre I. sınıfta kız ve erkek okulları için Türkçe ve Edebiyat, Ecnebi Lisanı (Fransızca, İngilizce, Almanca), Din dersleri, Tarih, Coğrafya, Hayvanat, Riyaziyat, Resim, Musiki, Laboratuvar ortak dersler olarak yer almaktadır. Kız öğrencilere için yapılmayan Terbiye-i Bedeniye dersi, erkekler öğrenciler için ise (1) derstir. Biçki-Dikiş derslerinin verildiği Atölye dersi kızlara (2),erkeklere ise (1) derstir. Bakanlığın 1924 yılı ders programına ek olarak 1927 yılında hazırladığı programda ise Türkçe ve Edebiyat dersi, Türkçe olarak verilmiştir. Tarih, Coğrafya, Hayvanat, Riyaziyat, Resim, Musiki, Jimnastik, Ecnebi 216 1927-1928 Ders Senesi Terfi-i Sınıf Defteri; Yücel, a.g.e., s. 168. 67 Lisanı, Atölye, Laboratuvar olmak üzere 11 branşta, haftada 32 saat ders okutulmuştur. 217 Ankara Kız Lisesi’nin 1927-1928 Eğitim-Öğretim Birinci Devre I. sınıf ders programında ise şu dersler yer almaktadır: Türkçe, Tarih, Coğrafya, Hayvanat, Hesap, Hendese, Resim Hattı, Riyaziyat, Fransızca, Resim, Dikiş, İdman, Musiki, Piyano olmak üzere 14 ders okutulmuştur. 1927 Ek Programı’nda ise 11 dersin varlığı görülmektedir. 1927 Ek Programı’ndan farklı olarak Ankara Kız Lisesi’nde Piyano, Hesap, Hendese dersleri mevcuttur. 218 1924 Ders Programı’nda Riyaziyat dersi içinde verilen Hesap ve Hendese, 1927 Ek Programı doğrultusunda Kız Lisesi’nde Hesap, Hendese dersleri olarak ayrı ayrı yer verilmiştir. 1927’deki programda Din dersleri kaldırılmıştır. 1924 ders programında kız öğrencilere okutulmayan ve erkek öğrenciler için yer alan Terbiye-i Bedeniyye dersi, 1927’de Jimnastik adı ile devam etmiş ve kız öğrencilere de verilmiştir. Ankara Kız Lisesi’nde Dikiş adı altında okutulan ders, İstanbul Kız Lisesi’nde “El İşleri” dersi adıyla yer almıştır. El İşi dersinin işlenişi hakkında İstanbul Kız Lisesi’nden birinci devre birinci seneye ait açık havada çekilmiş bir fotoğraf Maarif Vekaleti Mecmuası’nda yer almıştır. Yine İstanbul Kız Muallim Mektebi öğrencilerinin El İşi derslerinin sınıf ortamında işlenişi Eylül 1925 tarihli başka bir fotoğraf da aynı dergide yer almıştır. Ankara Kız Lisesi’nin Okul Müzesi’nde ilk yıllardan kalan bir piyanonun varlığı görülmektedir. Yabancı Dil olarak hem birinci devrede, hem de ikinci devrede Fransızca okutulmuştur. 1927-1928 eğitim-öğretim yılında okutulan derslere bakıldığında Ankara Kız Lisesi’nde branş öğretmeni sıkıntısının olmadığını, daha nitelikli bir eğitim hedefinin olduğunu söyleyebiliriz. 1924 ders programında I. Devre II. sınıfta kız ve erkek öğrenciler için Türkçe ve Edebiyat, Ecnebi Lisanı, Malumat-Vataniye, Din dersleri, Tarih, Coğrafya, Nebatat, Fizik, Kimya, Riyaziyat, Resim, Musiki, Atölye, Laboratuvar ortak dersler olarak görülmektedir. Terbiye-i Bedeniye dersi birinci sınıfta olduğu gibi kız öğrenciler için yok, erkek öğrencilere (1) derstir. Ev İdaresi dersi haftada (1) ders olarak yalnızca kız öğrenciler için söz konusudur. 1924 ders programına ek olarak 217 218 Yücel, a.g.e., s.167. 1927-1928 Ders Senesi Terfi-i Sınıf Defteri; Yücel, a.g.e., s. 168. 68 hazırlanan 1927 yılı ders programında Türkçe, Vatani Malumat, Tarih, Coğrafya, Nebatat, Fizik, Kimya, Ecnebi Lisanı, Resim, Musiki, Jimnastik, Laboratuvar dersleri kız ve erkek okulları için ortak derslerdir. Kız okullarında Ev İdaresi okutulmuştur. Hem erkek, hem de kız okullarında Atölye dersi bulunmakla birlikte, kızlara haftada (1) ders, erkeklere ise (2) derstir. Haftalık toplam 32 saat ders bulunmaktadır.219 Ankara Kız Lisesi’nin 1927-1928 Eğitim-Öğretim Yılı Birinci Devre II. sınıf ders programında şu dersler okutulmuştur: Türkçe, Vatan-ı Malumat, Tarih, Coğrafya, Nebatat, Fizik, Kimya, Hesap, Hendese, Resim Hattı, Riyaziyat, Fransızca, Resim, Ev İdaresi, Dikiş, İdman, Mantık, Piyano olmak üzere 18 ders okutulmuştur. Ankara Kız Lisesi’nde okutulmuş olan Mantık dersi 1927 Ek Programında görülmemektedir. Erkeklere de okutulan Atölye dersi, Kız Lisesi’nde Dikiş dersi olarak okutulmuştur. 1924 ders programı I. Devre III. sınıfta Türkçe ve Edebiyat, Ecnebi Lisanı, Malumat-ı Vataniye, Tarih, Coğrafya, Fizyoloji, Arziyat, Fizik, Kimya, Riyaziyat, Resim, Musiki, Laboratuvar ortak derslerdir. Çocuk Bakımı dersi yalnızca kız öğrenciler için yer almıştır. Atölye dersi de yalnızca erkek öğrenciler için ders programında yer alırken, bu saatte kızlara Biçki-Dikiş dersi konmuştur. I., II., III. sınıflarda haftalık toplam 28 saat ders mevcuttur. 220 1927’deki Ek Programda ise bu derslere Fizyoloji ve Hıfzıhsıhha dersleri eklenmiştir. 221 1924 ders programında 1927-1928 Eğitim-Öğretim Yılı Birinci Devre III. sınıfta şu dersler okutulmuştur: Türkçe, Vatan-ı Malumat, Tarih, Coğrafya, Fizyoloji, Hıfzıssıhha, Arziyat, Fizik, Kimya, Hesap, Hendese, Resim Hattı, Fransızca, Resim, Dikiş, Çocuk Bakımı, Musiki, İdman, Piyano olmak üzere 19 ders bulunmaktadır. 1927 Ek Programı’nda ise 15 ders vardır. 1927 Programı’nda birlikte okutulan Fizyoloji ve Hıfzıssıhha dersi Ankara Kız Lisesi’nde ayrı ayrı okutulmaktadır, Riyaziyat dersi Ankara Kız Lisesi’nde Cebir, Hesap, Hendese olarak yine ayrı ayrı okutulmaktadır. 1927 Ek Programı’ndaki Atölye dersi Ankara Kız Lisesi’ne Dikiş dersi olarak, Musiki dersi de Piyano olarak okutulmuştur. Mezuniyet için ortalamalar verilirken Türkçe, Tarih-Coğrafya, Vatan-i Malumat, Fizyoloji-Hıfzıssıhha-Arziyat, Yücel, a.g.e., s.167. A.g.e., s. 166. 221 A.g.e., s.167. 219 220 69 Fizik-Kimya-Hesap-Hendese-Resim Hattı-Cebir, Fransızca, Resim, Musiki, Dikiş, Çocuk Bakımı, İdman olarak hesaplanmıştır. Ankara Kız Lisesi “1928-1929 Eğitim-Öğretim Yılı Sınıf Geçme Defteri” ne göre müfredat programında ikinci devre 3., 2. ve 1.sınıflarda Arapça, Farsça dersleri okutulmaya devam etmiştir. II. Devre son sınıfta fen-edebiyat ayrımı olmamıştır ve son sınıf tek şubeden ibarettir. 1928-1929 Eğitim-Öğretim Yılı Birinci Devre 3.sınıf derslerinden Piyano dersi programdan çıkarılmış, ders sayısı 18’e inmiştir. 222 Yine Ankara Kız Lisesi 1929-1930 Eğitim-Öğretim Yılı Sınıf Geçme Defterine göre II. Devre son sınıfta ise fen-edebiyat şubelerinin varlığı görülmüştür. İkinci devre ders programlarından harf inkılabından sonra Farsça ve Arapça dersleri kalkmıştır. Yabancı Dil olarak da Fransızca okutulmaya devam etmiştir.223 1.4.4. Öğretmenler Ankara Kız Lisesi’ne yapılan tayinlerde 1924 yılı Ağustos ayında müdür yardımcısı ve aynı zamanda İçtimaiyat öğretmeni olarak Antoinette Guise Hanım, Erkek Lisesi Riyaziye öğretmeni Hüseyin Avni Bey ikinci devre Riyaziye (Matematik) öğretmeni; Fizik dersine Yakub Bey, Kimya dersine Raşid Bey, Coğrafya dersine İhsan Bey, Din dersleri öğretmeni Refet Efendi, Çocuk Bakımı, Hıfzıssıhha derslerine Doktor Hilmi Bey; birinci devre Riyaziye dersine Abide Hanım, Tabiiyat (Fen Bilgisi) dersine Belkıs Hanım; Tarih dersine Nimet Hanım; “iptida-i kısmı” başöğretmenliğine Saime Hanım tayin edildiği haberi gazetede yer almıştır. Diğer taraftan Resim derslerine Afife İsmail Hanım, Ankara Kız Lisesi’nden Konya Orta Kız Muallim Mektebi’ne Resim öğretmeni olarak tayin edildiği de belirtilmiştir. 224 Afife Hanım’ın yerine ise Nazlı Ecevit Hanım okulun resim öğretmenliğine tayin edilmiştir. Saime Hanım’ın branşı Fransızca idi. Bu durumda Ankara Kız Lisesi’nde 1924-1925 ders yılında II. Devre öğretmen kadrosunda Fransızca, İçtimaiyat, Riyaziye, Fizik Tarih, Kimya, Coğrafya; I. Devre 1928-1929 Ders Senesi Sınıf Geçme Defteri. 1929-1930 Ders Senesi Sınıf Geçme Defteri. 224 “Yeni Tayin Olunan Müdür ve Muallimlerimiz”, Hakimiyet-i Milliye, 27 Ağustos 1924. 222 223 70 öğretmen kadrosunda Din dersleri, Çocuk Bakımı, Hıfzıssıhha, Riyaziye, Tabiiyat, Resim branşlarında olmak üzere 12 öğretmen görev yapmıştır. Ancak yukarıda incelediğimiz 1927-1928 eğitim-öğretim yılı I. Devre ders programında Din derslerine rastlanmamıştır. Daha önceki ders yıllarına ait programlarda yer aldığını düşünebiliriz. Kız Lisesi’nde 1926’da 26 asil öğretmen görev yapmıştır.225 Öğretmen kadrosu bir önceki ders yılına göre iki katına çıkmıştır. Yukarıda Hakimiyet-i Milliye gazetesinde İptidai kısmına geldiği yazılan Saime Hanım, Ankara Kız Lisesi’nde gördüğümüz Sicil Fişi Defterinde yazılı olan Fransızca öğretmeni olarak belirtilen kişidir. 10 Mayıs 1928’de Türkiye’de ilk kez yapılan “Terbiye-i Bedeniyye Şenlikleri” nde kız öğrencilerin hareketleri Ankara Kız Lisesi Beden Eğitimi öğretmeni Nuriye Hanım tarafından yönetilmiştir.226 Jimnastik Şenlikleri’nin ikincisinin kutlandığı 17 Mayıs 1929’daki töreni Hakimiyet-i Milliye gazetesinin haberine göre Ankara Kız Lisesi Jimnastik öğretmeni Mediha Faik Hanım yönetmiştir. Sınıf ve öğrenci sayısı arttıkça branşlar ve her bir branşa gelen öğretmen sayısında artış olmuştur. 227 İçtimaiyat öğretmeni Antoinette Guise, Belçikalı bir Hanım’dır ve aynı zamanda müdür yardımcısı olarak da görev yapmıştır. Resim öğretmeni Nazlı Ecevit, eski başbakanlardan Bülent Ecevit’in annesidir. 1915’te Darülmuallimat’tan, 1922’de Sanayi-i Nefise Mektebi Ali’sinden mezun olmuştur. Kastamonu, Bolu ve İzmit’te öğretmenlik yağmıştır. Milletvekili Fahri Ecevit ile 1924’te evlendikten sonra Ankara Kız Lisesi, Musiki Muallim Mektebi’nde ve İstanbul Kız Lisesi’nde 1941 yılına kadar çalışmıştır. Resimleri, “Asker Ressamlar” kuşağından günümüze gelen İmparatorluktan Cumhuriyet’e aktarılan geleneksel etkiler taşımıştır. Resim ve Heykel Müzesi’nde sık sık sergiler açmıştır. 228 Çocuk Bakımı ve Hıfzıhsıhha derslerine giren Hilmi Bey, doktordur.229 225 TC Devlet Salnamesi, İstanbul, Matbaa-i Amire, 1926, s. 165; Ayrılmış Hocaların Sicil Fişleri, Sicil Fişi Defteri. 226 “Ankara Okullarının Terbiyye-i Bedeniyye Şenliklerinde”, Hakimiyet-i Milliye, 11 Mayıs 1928. 227 “Dün Her Tarafta Jimnastik Şenlikleri Yapıldı. Ankara Şenliklerine Kız ve Erkek Liseleri, Musiki Muallim Mektepleri İştirak Ettiler.”, Hakimiyet-i Milliye, 18 Mayıs 1929. 228 https://www.tarihnotlari.com/nazli-ecevit/, Erişim Tarihi: 16.02.2019. 229 Müteferrik Müstahdemine Ait Sicil Defteri 71 Bu durumda Ankara Kız Lisesi’nin 1923-1929 yılları arasındaki öğretmen kadrosu şöyledir: Edebiyat Öğretmeni: Celalettin Emren, Faruk Nazif Çamlıbel Matematik Öğretmenleri: Avni Çubukgil, Nimet Uraz, Hilmiye Dener, Abide Hanım Fransızca Öğretmeni: Saime Yörükoğlu Beden Eğitimi Öğretmeni: Nuriye Hanım, Mediha Faik Hanım Hikmet Öğretmeni: Yakup Bey İçtimaiyat Öğretmeni: Antoinette Guise Kimya Öğretmeni: Raşit Bey Coğrafya Öğretmeni: İhsan Bey Din Dersi Öğretmeni: Refet Efendi Çocuk Bakımı-Hıfzıhsıhha Öğretmeni: Doktor Hilmi Bey Tabiiyat (Fen Bilgisi) Öğretmeni: Belkıs Hanım Tarih Öğretmeni: Nimet Hanım Resim Öğretmeni: Afife İsmail Hanım, Nazlı Ecevit. 1923-1929 yılları arasında okulda bulunan Ankara Kız Lisesi’nde öğretmen sicil defterlerine göre 19 öğretmen görev yapmış görünmektedir. Bu rakam 1926 yılına ait Devlet Salnamesine göre bu rakam 26’dır. Ancak iptidai kısmı 1924’ten sonra kapanmıştır. Ankara Kız Lisesi arşivinden ulaşabildiğimiz öğretmen sicil defterleri içerisinde ilkokul kısmına giren öğretmenler yer almamıştır. Muhtemelen öğretmen kadrosunda 26 öğretmenin varlığı, ilkokul öğretmenlerini de kapsamaktadır. Öğretmen sicil defterlerinde yer alan 19 öğretmenin 2’si Edebiyat, 1’i Tarih, 4’ü Matematik, 1’i Fransızca, 2’si Beden Eğitimi, 1’i Hikmet, 1’i İçtimaiyat, 1’i Coğrafya, 1’i Kimya, 1’i Tabiiyat (Fen Bilgisi), 1’i Din, 1’i Çocuk Bakımı ve Hıfzıhsıhha, 2’si Resim branşlarında çalışmıştır. Yabancı dil olarak yalnızca Fransızca okutulmaktadır. II. Devrenin fen grubu derslerinden yalnızca 72 Kimya dersinin branş öğretmeni bulunmaktadır. Muhtemelen II. Devrenin Edebiyat dersine giren öğretmenler, I. Devrenin Türkçe derslerine de girmektedir. 230 1.4.5. Sosyal ve Kültürel Etkinlikler 1.4.5.1. Yıl Sonu Etkinlikleri Ankara Kız Lisesi açıldığı ilk yıllardan itibaren açtığı resim, el işi ve dikiş sergisi ile düzenlediği müsamerelerle kamuoyunda göz önünde olmuştur. 1925-1926 ders yılının sonunda, Türk Ocağı yanında yer alan ikinci binasındaki bir odasında resim, el işleri ve dikiş sergisi açılmıştır. Kolyeler, hesap işleri, tepsi örtüleri, kıyafetler sergilenen güzel parçalar arasında yer almıştır. Öğrencilerin çizdiği resimler ise bir köşede sergilenmiş, sergiyi her gün pek çok kişi ziyaret etmiş ve izlenimlerini de bir deftere yazmışlardır.231 Birinci devre mezunlarının 1926-1927 ders yılı sonunda Ankara Kız Lisesi’nde 4 Mayıs 1927’de yapılan “tasdikname” töreninde sade ve güzel bir müsamere verilmiştir. Öğrenciler için başarılı bir yıl olmuştur. Birinci ve ikinci devre öğrencilerinin hazırladığı program, saat 8.30’da ayakta okunan İstiklal Marşı ile başlamıştır. Ardından “Kız Lisesi Marşı” okunmuştur. “Yaşasın Kız Lisesi Marşı” sözleri ile biten marşın sonunda öğrenciler büyük alkış toplamıştır. Kız Lisesi Marşı’nın bestesi Zeki Üngör’e, güftesi okulun Edebiyat öğretmeni Faruk Nafiz Çamlıbel’e aittir. İnkılabın güneşi parlıyor alnımızda Biz yarının fecrinin bildiren yıldızlarız Karanlık asırları aşarak biz bu hızla, Bir ufuktan bir ufka nur taşıyan kızlarız Bize iman veriyor hür vatanın hür sesi Yaşasın genç Türkiye, yaşasın Kız Lisesi ! Yıldırımlar yakamaz, yıkamaz fırtınalar Kurduğumuz mabedin irfan koyduk adını 230 Bkz. EK-1 Ankara Kız Lisesi Öğretmenlerinin (1923-1929), (1930-1950), (1951-1977) Dönemlerinde Branşlara Göre Karşılaştırılması ve EK-2 Ankara Kız Lisesi Öğretmenlerinin (19231929), (1930-1950), (1951-1977) Dönemlerinde Branşlara Göre Karşılaştırma Grafiği. 231 “Kız Lisesi’nde Dikiş Sergisi”, Hakimiyet-i Milliye, 15 Haziran 1926. 73 Nasıl geçtiğini görecektir analar Bugünün genç kızından yarının genç kadını Bize iman veriyor hür vatanın hür sesi Yaşasın genç Türkiye, yaşasın Kız Lisesi ! Okul marşları, okul bayrakları ya da arma ve rozetleri okul denilen toplumun bir sembolüdür. Öğrenciden gerçekleşmesi beklenilen umutların sembolüdür. Okul adına yazılmış olan marş, söz konusu okulu temsil etmektedir. 232 O dönemde Trabzon Lisesi’nin, güftesini İsmet Arslan’ın yazdığı ve bestesini Ayşe Çakıroğlu’nun yaptığı bir okul marşı vardı. İzmir Kız Lisesi’nin okul marşı da, yine İzmir Kız Lisesi’nin 1937-1938 mezunlarından İsmet Yurtman tarafından yazılmış, İzmir Erkek Lisesi’nin müzik öğretmeni olarak çalışan besteci ve kompozitör Ferit Hilmi Atrek tarafından bestelenmiştir. Ankara Gazi Lisesi’nin ise Fransızca öğretmeni Ahmet Muhtar Ataman tarafından bestelenen “Gazi Lisesi Marşı” vardı. Bursa Kız Lisesi’nin de söz ve müziği, müzik öğretmeni Safa Tongör’e ait bir marşı bestelenmiştir. 233 Ankara Kız Lisesi’nin Marşı’nın güftesini yapan Faruk Nafiz Çamlıbel, okulun Edebiyat öğretmenidir. Şiire olan tutkusu nedeni ile tıp fakültesindeki eğitimini bırakıp edebiyat öğretmeni olmuştur. Ankara Kız Lisesi’nden başka Sivas, Kayseri, Ankara Muallim Mektebi, Ankara Erkek Lisesi, Kabataş Lisesi, Vefa Lisesi ve Arnavutköy Kız Lisesi’nde edebiyat öğretmenliği yapmıştır. Faruk Nafiz Çamlıbel, Ankara Kız Lisesi’nde 1925-1932 yılları arasında çalıştığı dönemde aynı lisede 1933-1957 yılları arasında çalışmış coğrafya öğretmeni Azize Hanım ile 1931’de evlenmiştir. Ayrıca Kayseri Lisesi’nden öğrencisi olan Behçet Kemal Çağlar ile birlikte Kayseri Lisesi’nin marşını da yazmıştır. Cumhuriyet’in onuncu yılı kutlamaları kapsamında düzenlenmiş marş yazma yarışmasında Behçet Kemal Çağlar ile birlikte yazdığı güfte, Onuncu Yıl Marşı olarak kabul edilmiştir. 232 Jean Piaget, Okulda Kendi Kendine İdare (Okulda Self Govermenent), (Çev.) Kazım Nami Duru, İstanbul Maarif Matbaası, İstanbul, 1941, s. 135. 233 Hüseyin Albayrak; Tarih İçinde Trabzon Lisesi, Trabzon Lisesinde Yetişenler Derneği, Trabzon, 1987, s. 254; Mehmet Sarıoğlu ; Ankara Gazi Lisesi 1932, Ankara Klübü Derneği Yayınları, 2017, s. 65; Bursa’nın Köklü Eğitim …, s.31; Gülben Baykalmış; İzmir Kız Lisesi Tarihçesi, Dokuz Eylül Üniversitesi, Atatürk İlkeleri ve İnkılap Tarihi Enstitüsü, Yüksek Lisans Tezi, İzmir, 2003, s. 60; https://www.mynet.com/besteci-ferit-hilmi-atrek-vefat-etti-110100251485; https://www.antoloji.com/trabzon-lisesi-marsi-siiri/, Erişim Tarihi: 09. 11.2018. 74 Faruk Nafiz Çamlıbel, 1946-1960 yılları arsında Demokrat Parti’den İstanbul milletvekili olmuştur. 1960 İhtilali sonrasında tutuklanarak Yassıada’ya gönderilmiştir. Mizahi olarak yazdığı şiirlerinin Çamdeviren, Akıllı Ozan, Kalender, Deli Ozan takma adları ile Karikatür ve Akbaba dergilerinde yayınlamıştır. Öğretmenlik yapmak üzere Anadolu’da yaşadığı yıllarda Anadolu coğrafyası ve insanını dile getirdiği şiirleri ile “memleket edebiyatı” denilen bir akımı başlatmıştır. Şiirlerinde aruzu büyük bir ustalıkla kullanmış ve bu yönü ile özellikle Yahya Kemal Beyatlı’nın dikkatini çekmiştir. Aruzu kullanmaktaki başarısı ile Mehmet Akif, Tevfik Fikret, Ahmet Haşim ve Yahya Kemal ile birlikte aruzun son temsilcisi olmuştur. Kurtuluş Savaşı sonrası ortaya çıkan ulus olma mücadelesi sürecinde edebiyat dünyamızda bir araya gelmiş olan “Beş Hececiler” den birisi olmuştur. Han Duvarları, Zindan Duvarları, Şarkın Sultanları, Gönülden Gönüle, Çoban Çeşmesi, Bir Ömür Böyle Geçti, Akıncı Türküleri yazdığı belli başlı şiirleri arasında yer almıştır. İlk Göz Ağrısı, Dev Aynası, Sevk-i Tabi gibi Batı edebiyatından adapte ettiği tiyatro eserlerinin yanı sıra Akın, Özyurt, Canavar, Yayla Kartalı adlı tiyatro eserleri de yazmıştır. İkinci bölümde Faruk Nafiz’in yazdığı “Akın” isimli oyunun sergilendiğinden söz edilmiştir. Numaralar, Bir Demette Beş Çiçek, Hanım Şiir Yazacak, Belki Bir Gün gibi okullar için yazılmış temsilleri de bulunmaktadır. Hanım Şiir Yazacak isimli oyunu, Ankara Kız Lisesi’nin ilk mezuniyet gecesinde oynanmıştır. Şairliği ile tanınan Faruk Nafiz Çamlıbel’in Yıldız Yağmuru isimli bir roman denemesi Tevfik Fikret’in hayatını anlattığı Tevfik Fikret’in Hayatı ve Eserleri isimli bir biyografi çalışması da vardır. Ayrıca hatıralarını, sohbetlerini, makalelerini ve denemelerini farklı gazete ve dergilerde yayınlamıştır. Öğretmenlik yaptığı Kabataş Lisesi’nde 2005 yılında bir müze açılmıştır. 234 1926-1927 eğitim-öğretim yılı sonunda yapılan müsamerede Ankara Kız Lisesi Marşı’nın ardından lisenin ikinci devre öğrencileri “Kelebekler” manzumesini başarıyla okumuş ve büyük alkış almıştır. Musiki eşliğinde “Hazan” şarkısı söylemiştir, bir perdelik bir piyes oynanmıştır. Yine “Çoban Kızı” şarkısı musiki eşliğinde söylenmiştir. Reşat Nuri Bey’in “Kız Aklıncası” komedisi Kız Lisesi https://www.haberler.com/faruk-nafiz-camlibel/biyografisi/, Erişim Tarihi: 09.11.2018; https://www.antoloji.com/faruk-nafiz-camlibel/, Erişim tarihi: 09.11.2018; http://www.biyografya.com/biyografi/4261, Erişim Tarihi: 09.11.2018. 234 75 salonunu kahkahalara boğmuştur. Bilhassa yaramaz öğrenci rolü başarı ile temsil edilmiştir. Bunların ardından Maarif Vekili Necati Bey tarafından birinci devreyi bitiren öğrencilere özel bir merasimle tasdiknameleri verilmiştir.235 Ankara Kız Lisesi’nin 1928 yılında lisenin ilk mezunları için müsamere yapılmıştır. O dönemin 1928-1931 yılları arasında öğrenim görmüş mezunlarından Perihan Naci (Arıburun)’nin anılarından aktardığına göre Edebiyat öğretmeni Faruk Nafiz Çamlıbel’in yazdığı “Hanım Şiir Yazacak” isimli komedisi başarıyla sergilenmiş ve Perihan Naci de başrolü almıştır. Öğrenciler geç vakitlere kadar lisede geçen yılları hakkında uzun uzun konuşmuş, eğlenmişlerdir. 7 nisan 1930 tarihli mektep temsilleri hakkında alınacak talimatnamede, piyeslerin tanınmış şairlerin eserlerinden, okullar için yazılmış eğitici piyeslerden ya da klasik eserlerden seçilmesi tavsiye edilmiştir.236 Kız Lisesi ikinci devre ilk mezunlarını Hasan Ali Yücel’in belirttiğini üzere ve Hakimiyet-i Milliye gazetesinin haberine göre 1927-1928 ders yılında vermiştir. Ancak bu tarih, 1934-35 Yıllığı’nda 1928-1929 ders yılı olarak gösterilmektedir. I. Devre ilk mezunları ise 1926-1927 yılında verilmiştir. 237 1.4.5.2. Bayramlar Ulusal gün ve bayramlar, toplumun kültürel varlığını ve kimliğini ayakta tutan olgulardır. Milli Mücadele’nin başlangıcını teşkil eden günlerden biri olan 19 Mayıs günü milli bayram olarak 1938’den sonra kutlanmıştır. İdman Bayramı, İdman Şenlikleri, Mektepliler Bayramı, Okullar Bayramı, Jimnastik Şenlikleri ya da Bayramı gibi adlarla anılmış ve en son Gençlik ve Spor Bayramı olarak devam etmiştir. Avrupalı devletler de I. Dünya Savaşı öncesinde gençliği diri tutmaya çalışmışlardır. Osmanlı İmparatorluğu’nda ise II. Meşrutiyet Döneminde İttihat ve “Evvelki Geceki Müsamere”, Hakimiyet-i Milliye, 5 Mayıs 1927; Yücel, a.g.e., s. s. 477. Kız Liselilerin Sesi Özel Sayı, 1977; “Ankara Kız Lisesi’nin İlk Mezunları”, Hakimiyet-i Milliye, 28 Temmuz 1928; Yücel, a.g.e., s. 361. 237 Yücel, a.g.e., s. 477; Ankara Kız Lisesi 1934-1935 Yıllığı, 1935, s. 47; “Ankara Kız Lisesi’nin İlk Mezunları”, Hakimiyet-i Milliye gazetesi, 28 Temmuz 1928. 235 236 76 Terakki Partisi’nin iktidarı döneminde ders programlarının içeriklerinde değişiklikler yapılarak Talim-i Askeri, Terbiye-i Bedeniye gibi dersler eklenmiştir. 238 Ülkemizde ilk İdman Bayramı I. Dünya Savaşı yıllarında 29 Nisan 1916’da yapılmıştır, ki Selim Sırı Tarcan’ın Maarif Nezareti Müfettişi olduğu döneme denk düşmüştür. Önde Darülmuallimin öğrencileri olmak üzere Galatasaray Lisesi, İstanbul Lisesi, Üsküdar Lisesi, Davutpaşa Lisesi, Kadıköy Lisesi, Kabataş Lisesi, Nişantaşı Lisesi ve Vefa Lisesi, Numune Mektepleri ve Darüleytam öğrencileri Kadıköy İttihat Spor Klubü’nde hazır bulunmuştur. Kasadan atlama, takla atma, ilk yardım, halat yarışı, atletzim yarışı yapılmıştır. Hatta kasadan atlamaya da tahta beygir denmiştir. Sonunda bir de futbol maçı yapılmıştır. İdman Bayramı kutlamaları mayıs ayının üçüncü haftasına denk getirilmiştir. Selim Sırrı Bey Maarif Müfettişi olduğu dönemde aynı zamanda Darülmuallimin’e Terbiye-i Bedeniye dersine girmiş, hatta kız okullarına da Terbiye-i Bedeniye dersi konmasında gösterdiği gayret sonuca ulaşmıştır. Öncelikle kız okullarında beden eğitimi dersi verecek kadın öğretmen yetiştirmekten hareket ederek, İstanbul’da bir öğretmen okulunun uygulama salonunda yaklaşık yüz kadar kadın öğretmene bir yıl ders vermiştir. Dönemin Şeyhülislamı, kadın beden eğitimi öğretmenlerinin farklı şehirlerdeki orta mekteplere tayin edilmesine izin vermemiştir. Bunun üzerine Evkaf Nezaretine başvurarak medreselere haftada iki saat beden dersi koymasından bir yıl sonra kızlar da beden eğitimi dersine başlamıştır. İkinci İdman Bayramı 1 Mayıs 1917’de Kadıköy İttihat Spor Klubü’nde yapılmış, ki bu kez kız öğrenciler de bayram kutlamalarında yerini almıştır. İkinci İdman Bayramı gösterilerini tribünden izleyenler arasında Mustafa Kemal Paşa da bulunmaktadır. Selim Sırrı Bey tarafından tanıtılan İsveçce “Tre Tralle Jantor” (Şakıyan Üç Genç Kız) şarkısı marş olarak çalınır ki, “Gençlik Marşı” adı ile daha sonraki yıllarda 19 Mayıs ile birlikte anılacaktır. Selim Sırrı Bey şarkının melodisini beğenmiş, notalarının bir yere not etmiş, Türkçe öğretmeni Ali Ulvi Eröve’den söz yazmasını rica etmiştir. 239 İdman Bayramı, Genç Dernekleri tarafından bir sonraki yıl 1918 ve 1919’da da kutlanmıştır. Hatta 1918’de “Genç Dernekleri Bayramı” ya da “Talebe Bayramı” 238 Mehmet Ö. Alkan; “Osmanlı İdman Bayramı’ndan Atatürk’ü Anma Gençlik ve Spor Bayramı’na”, Toplumsal Tarih, Sayı: 211, (2011), s. 30. 239 A.g.m., s. 30-33. 77 adıyla kutlanmıştır. Ancak 16 Mayıs 1924’te “Mektepliler Bayramı” adı ile kutlanabilmiş, İstiklal Marşı okunmuş, milli marşlar söylenmiştir. “Mektepliler Bayramı” olarak 1931’de “Lise ve Orta Mektepler Talimatnamesi” nde yerini almıştır. Tatil ve resmi gün olarak İdman Bayramı, Mektepliler Bayramı olarak yerleşmiştir. Kız öğrenciler geniş kesimli ve paçası büzgülü siyah şort giymişler ve uzun yıllar bu kıyafet bu şekilde devam etmiştir. 240 Cumhuriyet Döneminde İdman Bayramı ilk olarak Atatürk’ün Nutku’nun da başlangıcını teşkil eden 19 Mayıs günü, öncelikle Samsunluların isteği üzerine 19 Mayıs olgusunun 7. yıldönümünde henüz yasa ile tespit edilmediğinden, mahalli bir gün olarak 1926’da kutlanmıştır. Ardından da Atatürk’ün Samsun’a gelişinin 19. yıldönümünden sonra 20 Haziran 1938 tarihli ve 3466 Sayılı kanunla, 2739 Sayılı kanunun 2.maddesine fıkra eklenerek 19 Mayıs günü, Gençlik ve Spor Bayramı adı ile milli bir bayram olarak kabul edilecektir.241 10 Mayıs 1928’de düzenlenen bayramda Ankara Kız Lisesi öğrencilerinin Atatürk’ün önünden geçerken çekilen bir fotoğrafı, Maarif Vekaleti Mecmuasında basılmıştır. Fotoğrafın altında, “Jimnastik Şenliklerinde Ankara Kız Lisesi Talebesi Gazi Hazretlerinin huzurundan geçerken” yazılıdır. Muhtemelen bu bayram 1926’dan beri kutlanmakta olan Jimnastik Bayramı’dır. 242 Ankara’da 1928’deki kutlamalara Kız Lisesi de katılan okullar arasında yer almıştır. Şenlik Kız Lisesi öğrencilerinin Kız Lisesi Beden Eğitimi öğretmeni Nuriye Hanım yönetiminde hazırlanan hareketleri ile başlamış, Ankara Erkek Lisesi öğrencilerinin Beden Eğitimi öğretmeni Zeynel Bey yönetimindeki hareketleri ile devam etmiştir.243 Jimnastik şenliklerinin üçüncüsü 17 Mayıs 1929’da beş binden fazla vatandaşın katılımı ile yapılmıştır. Ankara’daki şenliklere Kız Lisesi, Erkek Lisesi, Musiki Muallim Mektebi’nden 600’den fazla öğrenci katılmıştır. Geçit resmi yapılmıştır. Şenliklere ülkemizde ilk kez olmak üzere “bayrağa hürmet töreni” ile Alkan, a.g.m., s. 39. TBMM Zabıt Ceridesi, Devre: 5, Cilt: 26, Ankara, 1938, s. 1-3. TBMM Zabıt Ceridesi, Devre: 5, Cilt: 26, s. 126. TBMM Kavanin Mecmuası, Devre: 5, Cilt: 18, Ankara, 1938. Durmuş Ali Akbulut,“Samsun’un Gazi Günü ya da 19 Mayıs Bayramı”, Atatürk Araştırma Merkezi Dergisi, Cilt: 21, Sayı: 33, 1995, s. 5. 242 Maarif Vekaleti Mecmuası, Yıl: 1925-1927. Bkz. EK-33. 243 Tanyer, a.g.e., s. 164-165. 240 241 78 başlanmıştır. Hareketleri Kız Lisesi Jimnastik öğretmeni Mediha Faik Hanım yönetmiş ve tören büyük bir disiplin ve düzen içinde geçmiştir. Gençler jimnastiklerini Cumhuriyetin ve onu bize bahşeden Ulu Reisimizin şerefine zarif ve alışık olmadığımız bir şekilde üç kere “Yaşa”, diye bitirmişlerdir. Ankara’da gençliğin bedeni terbiyesini sağlayacak bir jimnastik salonu olmadığı için öğretmenler gençleri bu şenliğe büyük bir fedakarlık içinde, yazın tozlu sıcak, kışın da şiddetli soğuk ile mücadele ederek çalıştırmışlardır.244 5 Mayıs 1929’da kutlanan “Mektepler Bayramı” nda, Ankara okulları 1928 yılındaki gösterilerde olduğu gibi bu yıl da güzel manzaralı yerlere gidip eğlenmiş, öğrenciler bir gün sonra okullarına gitmeyip dinlenmişler, Ankara Kız Lisesi de Kalaba Köyü’ne gitmiştir.245 Sosyal ve kültürel etkinlikler yoluyla öğrencilerin hayata hazırlanması, kendine güvenmesi, sorumluluk alması sağlanmıştır. Böylece öğrenciler duygusal, ahlaki, sosyal yönden gelişme olanağı elde etmiştir. 1.4.6. Yabancı Misafirler Türk Ocakları merkez heyeti, İstanbul Darülfünunu Profesörlerinden Mösyö Albert Gabriel’i Ankara’ya davet etmiştir. Gabriel, Kız Lisesi konferans salonunda biri 17 Nisan 1929 Çarşamba günü saat 20.30’da “Fransa İnkılabı Esnasında Sanat” konulu bir konferans ve diğeri 19 Nisan 1929 Cuma gecesi saat 20.30’da “Türk Camileri ve Anadolu’da Türk Mimarisi” konuları hakkında halkın ve özellikle yüksekokul öğrencilerinin davetli olduğu iki konferans vermiştir. Maarif Vekaleti tarafından Türk Ocağı binası “Ankara Kız Lisesi” olarak kullanılmak üzere satın alınmış olduğundan, böylelikle okul konferans vermek üzere uygun bir salona da sahip olmuştur. 246 Ankara’ya gelen yabancı misafirler de aynı zamanda Kız Lisesi’nde de konferans yapmıştır. “Dün Her Tarafta Jimnastik Şenlikleri Yapıldı. Ankara Şenliklerine Kız ve Erkek Liseleri, Musiki Muallim Mektepleri İştirak Ettiler.”, Hakimiyet-i Milliye, 18 Mayıs 1929. 245 “Mektepler Bayramı. Pazartesi günü bütün mektepler her tarafta bayram yapacaklardır”, Hakimiyet-i Milliye, 3 Mayıs 1929. 246 “İki Mühim Konferans”, Hakimiyet-i Milliye, 17 Nisan 1929. 244 79 Darülfünun’da Arkeoloji müderrisi olarak istihdam edilen Albert Louis Gabriel 1926-1930 yıllarında Darülfünun Edebiyat Fakültesi Sanat Tarihi Kürsüsü’nün başında görevlendirilerek Arkeoloji ve Sanat Tarihi dersleri vermeye başlamıştır. Arkeolog, mimar, sanat tarihçisi, fotoğrafçı ve ressamdır. Akademik hayatına 1923’te Cean Üniversitesi’nde Sanat Tarihi doçenti olarak başlamış, 1925’te Strasbourg Üniversitesi’nde profesörlüğe getirilmiştir. Bu süre içerisinde 1927-1928 yıllarında Hayat Mecmuasında Türk sanat tarihi ile ilgili çeşitli yazıları yayımlanmıştır. 247 İstanbul Üniversitesi’nde 1930-1956 yılları arasında konferanslar vermiş ve İstanbul Üniversitesi’nden fahri doktora unvanı almıştır. Ankara Üniversitesi şeref profesörlüğü ve İstanbul Üniversitesi şeref doktoralığına seçilmiştir. Ankara Üniversitesi Dil ve Tarih-Coğrafya Fakültesi’nde de sanat tarihi dersleri vermiştir. Ayrıca Türkiye’de kaldığı süre içerisinde 1930-1940 yılları arasında Anadolu’daki özellikle de İstanbul’daki tarihi yapılar hakkında monografiler, mimari çizimler hazırlamıştır. Diyarbakır’ı 1932 Nisan ve Mayıs aylarında ziyaret ederek, şehrin sur içinde kalan kısımlarının hava almasına yönelik başlatılan sur yıkma çalışmalarına engel olmuştur. Aynı yıl 1932’de Atatürk tarafından Hasankeyf’in ilk sistematik yüzey araştırmalarını yapmak üzere görevlendirilmiştir. Hasankeyf’in ilk fotoğrafını çeken ve kurtarılması için mücadele veren kişiler arasında yer alır. Yine Doğu Anadolu, Konya, Bursa ve Boğaziçi saraylarına kadar pek çok mimari eserin rölövesini; 1955’te hem İstanbul’un monografisini, hem de Bursa’nın monografisini hazırlamış ve Bursa’nın fahri hemşerisi ilan edilmiştir. Şehir planlamacısı Henri Prost’un İstanbul’daki imparatorluk saraylarının çevresinde “Arkeolojik Park” oluşturulmasına yönelik projesini destek vermiş, aynı dönemde Maarif Vekaleti tarafından Anadolu’daki tarihi eserlerin incelenmesiyle görevlendirilmiştir. “Türk sanat tarihi araştırmalarının babası” olarak adlandırılmıştır. Anadolu’daki çalışmalarına II. Dünya Savaşı’nın başlamasına kadar aralıklarla devam emiştir. 248 Daha sonraki yıllarda 1957-1962-1965 ve 1966 yıllarında Vakıflar Genel Müdürlüğü’nde istihdam edilmiştir. Bu arada 1934’te Cenevre Müzesi, 1936’da 247 Semavi Eyice, “Albert Louis Gabriel” maddesi, Türkiye Diyanet Vakfı İslam Ansiklopedisi, Cilt: 13, 1996, s. 275-276. 248 http://www.bursadakultur.org/albert_gabriel.htm, Erişim Tarihi, 12.12.2019. 80 Belgrad ve Zagreb Üniversiteleri, 1950’de Brüksel Üniversitesi’nde Türk sanatıyla ilgili konferanslar vermiştir. 1932’de Alman Enstitüsü’ne asli üye, 1933’te Fransız Akademisi’ne muhabir üye, 1940’da Türk Tarih Kurumu’na şeref üyesi, 1960’da Belçika Kraliyet Akademisi’ne şeref üyesi olarak seçilmiştir. 249 Fransa’nın Türkiye Büyükelçisi de Chambrun’le birlikte 1 Şubat 1931’de İstanbul’da Fransız Arkeoloji Enstitüsü’nün kuruluşunda görev almıştır. Daha sonraki yıllarda Enstitü’nün müdürlüğünü yapmış, 1956’da bu görevden ayrılmıştır. Bu kurumun adı 1975’te Fransız Anadolu Araştırmaları Enstitüsü olarak değişmiştir. Enstitü açılırken iki ülke ilişkilerinin gelişmesi de hedeflenmiştir. Basılmış eserleri mevcuttur. Fransa’ya 1956’da dönmüştür. Emekli olana kadar College de France’da İslam Doğu Sanatları tarihi profesörü olarak dersler veren Gabriel’e, bilimsel hizmet ve dünya çapındaki çalışmalarından dolayı 30 Mayıs 1950 tarihinde Ankara Üniversitesi Dil ve Tarih-Coğrafya Fakültesi Senatosu tarafından da Fahri Profesör unvanı verilmiştir. Türkiye’deki sanatsal ve tarihi yapıların korunması ve gelecek kuşaklara aktarılmasına yönelik yaptığı katkılardan dolayı, ülkemizde bilim çevreleri arasında özel bir yeri vardır. Ülkemizde 1926-1956 yılları arasında kalan Gabriel hakkında yazılmış bir eser mevcuttur. Yapı Kredi Yayıncılık, Fransız Anadolu Araştırmaları Enstitüsü (IFEA-İstanbul) ve Ulusal Sanat Tarihi Enstitüsü (INHAParis)’nün girişimi ile Yapı Kredi Kâzım Taşkent Sanat Galerisi’nde, 15 Eylül-09 Kasım 2006 tarihleri arasında “Albert Gabriel (1883–1972): Mimar, Arkeolog, Ressam, Gezgin” başlıklı bir sergi düzenlenmiştir.250 Hıfzıssıhha Enstitüsü ve Numune hastanesi’nin inşaat planlarını hazırlamak üzere 1928 yılında Türkiye’ye çağrılan Viyanalı mühendis Örley (Robert Oerley) de, http://www.filozof.net/Turkce/edebi-sahsiyetler-kisilikler-biyografileri/12714-albert-louis-gabrielkimdir-hayati-eserleri-hakkinda-bilgi.html , Erişim Tarihi: 01.12.2018; Eyice, a.g.y., s. 277. 250 BCA 30..18.1.2 / 112.66..14. / Ek No: 76-462 / K. No: 3/4827; BCA 30..18.1.2 / 140.76..14. / Ek No: / K. No: 4/5735; http://www.filozof.net/Turkce/edebi-sahsiyetler-kisilikler-biyografileri/12714-albert-louis-gabrielkimdir-hayati-eserleri-hakkinda-bilgi.html; Zeki Arıkan, “Prof. Albert Gabriel, Bursa ve Hasan Ali Yücel”, ÇTTAD, Sayı: 15, (2007), s. 249-250; https://www.msxlabs.org/forum/bilim-ww/374954albert-gabriel.html; Mathilde Pinon Demirçivi-Pierre Pinon, Albert Gabriel’in İzinde, http://www.mimarlikdergisi.com/index.cfm?sayfa=mimarlik&DergiSayi=51&RecID=1250; http://www.divrigi.gov.tr/albert-gabriel-119s.htm; http://www.edessatv.com/album-p2aid,22.html#galeri; http://www.kayseri.bel.tr/web2/uploads/eDergiler/kayseri-ansiklopedisicilt2/files/assets/basic-html/page329.html, Erişim Tarihi: 01.12.2018; Albert Gabriel (1883-1972), Mimar, Arkeolog, Ressam, Gezgin, Yapı- Kredi Yayınları, İstanbul, 2006. 249 81 Albert Gabriel’den kısa bir süre sonra Ankara Kız Lisesi’nde 28 Nisan 1929’da bir konferans vermiştir. Oerley, Yabancı mimarların yanında çalışan ve onlara yardımcı olan Türk ustaların katkısı ile başketin imarının gerçekleşeceğini, Türk mimarların da edinecekleri mesleki donanım ile yabancı mimarların yerini kısa sürede alacağı konusundaki beklentisini dile getirmiştir. 251 Türk Ocağı binası Maarif Vekaletice “Ankara Kız Lisesi” olarak kullanılmak üzere satın alınmış olduğundan, böylelikle okul konferans vermek üzere uygun bir salona da sahip olmuştur. Böylelikle Ankara Kız Lisesi öğrencileri de Ankara’ya konferans vermek üzere gelen yabancı misafirleri tanıma ve dinleme imkanı elde etmiştir. 1.4.7. Mezunlar Ankara Kız Lisesi’ne 1923-1924 eğitim-öğretim yılında 74 kız öğrenci ile açılmıştı. 1924 yılı sonunda 9.sınıftaki 4 öğrencinin hepsi sınıfını geçmiştir. Bir öğrencinin bulunduğu 8.sınıftaki öğrenci ile 7 öğrencinin bulunduğu 7.sınıftakilerin hepsi sınıflarını geçmişlerdir. 18 öğrencinin bulunduğu 6.sınıftakilerin 15’i, 10 öğrencinin bulunduğu 4.sınıftakilerin tamamı, 14 öğrencinin bulunduğu 5.sınıftakilerin 13’ü, 20 öğrencinin bulunduğu 3.sınıftakilerin 15’i, sınıflarını geçmişlerdir. Diğer taraftan 6.sınıftan 3, 5.sınıftan ise 2 kız öğrenci sınıfta kalmıştır. Tamamı 74 öğrenci olan Ankara Kız Lisesi öğrencilerinin 65’i sınıflarını geçerken, 6 kız öğrencinin sınıfta kalması, okuldaki kız öğrencilerin gayreti ve öğretmen kadrosunu başarısı açısından son derece anlamlıdır. Hakimiyeti Milliye gazetesi, kız lisesi öğrenci ve öğretmenlerinin tebrik etmektedir. 252 Ankara Kız Lisesi’nin ilkokul (iptidai) kısmı 1925-1926 eğitim-öğretim yılında kaldırılmıştır. I. Devrenin ilk mezunları 1926-1927 eğitim-öğretim yılında verilmiştir. 20 kız öğrenciden oluşmaktadır. II. Devre ilk mezunları 1927-1928 “Kız Lisesinde Mimari İçin Verilen Mühim Bir Konferans. Viyanalı M. Orley Sanat Farklarını anlattı.”, Hakimiyet-i Milliye”, 28 Nisan 1929; Sevim Ateş, “Robert Oerley’in İstanbul’da Bilinmeyen Bir Yapısı: Tuzla İçmeleri Kaplıca Oteli”, Mimarlık, Sayı: 361, Eylül-Ekim (2011), http://www.mimarlikdergisi.com/index.cfm?sayfa=mimarlik&DergiSayi=375, Erişim Tarihi: 10.03.2020. 252 “Kız Lisesi İmtihanları”, Hakimiyet-i Milliye, 8 Temmuz 1924. 251 82 eğitim-öğretim yılında verilmiştir ve 6 kız öğrenciden oluşmaktadır. 1927-1928 eğitim-öğretim Sınıf Geçme Defterindeki bu rakam Hakimiyet-i Milliye gazetesinde çıkan haber ile aynıdır. Parlak dereceler ile mezun olup hayata atıldıkları İkinci devrenin ilk mezunları için bu tarih, okulun ders geçme defterine göre 1927-1928 eğitim-öğretim yılı, Ankara Kız Lisesi 1934-1935 Okul Yıllığı’nda 1928-1929 eğitimöğretim yılı olarak gösterilmiştir. Ders geçme defteri sözkonusu eğitim-öğretim yılının hemen sonunda tutulduğuna göre 1927-1928 eğitim-öğretim yılını II. Devrenin ilk mezunlarının verildiği yıl olarak kabul ediyoruz. İlk mezunlar okulun eğitim kadrosu ile bir fotoğraf çektirmişlerdir. 253 II. Devre ilk mezunların ismi, henüz soyadı olmadığı için, 1934-1935 Ankara Kız Lisesi Yıllığı’nda mezunların isimlerinden sonra babalarının isimleriyle belirtilmiştir. 254 Ankara Kız Lisesi’nden 1927-1928 eğitim-öğretim yılında Hayrünnisa Mustafa, Nefise Nuri, Hadiye,…..,255 Perihan Vehbi, Hüsna Bahattin, Şadiye Erat isimli altı kız öğrenci mezun olmuştur. 1928-1929 Ders Yılı Sınıf Geçme Defteri’nde ikinci devre 3.sınıftan listede 9 kız öğrencinin ismi yer almakla birlikte, Semiha Rıza ve Rabia Aziz isimli öğrencilerin ismi 1928-1929 Ders Geçme Defteri’nde mezun olmuş görünmemektedir. 256 1934-1935 Yıllığı’nda bir sonraki yıl mezun durumundalar. 1928-1929 Ders yılında Ankara Kız Lisesi’nin ikinci devresinden 7 kız öğrenci mezun olmuştur Bu durumda bir kişi evlenmiş, diğerleri bir yükseköğretim kurumuna yerleşmiştir. İki öğrenci felsefe bölümüne girmiş, bunlardan Cahide Remzi isimli kız öğrenci daha sonra Ankara Kız Lisesi’nde Felsefe öğretmeni olarak çalışmıştır. Üç kız öğrenci Ankara Hukuk Fakültesi’ne girmiştir. Bunlardan Nejat Esat Ankara Hukuku’nu bitirdikten sonra İstatistik Umum Müdürlüğü’nde, Semiha Hayrettin de Maliye Vekaleti’nde görev yapmışlardır. 257 1929-1930 ders yılında Ankara Kız Lisesi’nde 14 kız öğrenci mezun olmuştur. Bu mezunlardan 8’i Ankara Hukuku’na, 3’ü Felsefe Şubesine, 2’si de Tarih Şubesine girmiştir. 258 Tarih Şubesine girenlerden Sıdıka Emin isimli kız Bknz. EK-3 Ankara Kız Lisesi (1926-1944) Yılları Mezun Sayıları ve EK-9. “Ankara Kız Lisesinin İlk Mezunları”, Hakimiyet-i Milliye, 28 Temmuz 1928. 1927-1928 EğitimÖğretim yılı mezunlarını gösteren bir tablo EK-41’da verilmiştir. 255 1927-1928 Ders Senesi Sınıf Geçme Defterin’de bu kız öğrencinin babasının ismi okunamamıştır. 256 1928-1929 Mezunları için bkz. EK-3 Ankara Kız Lisesi (1926-1944) Yılları Mezun Sayıları 257 1928-1929 D Senesi Sınıf Geçme Defteri, 1934-1935 Ankara Kız Lisesi Yıllığı, s. 47. 258 Bkz Mezunlara ait EK-41. 253 254 83 öğrenci daha sonraki yıllarda Ankara Kız Lisesi’nde 1933-1967 yılları arasında tarih öğretmeni olarak çalışmıştır.259 Bu bilgiler 1929-1930 eğitim-öğretim yılı sonuna ait olup 1934-1935 Yıllığı’nda yer almaktadır. Dolayısı ile ikinci devre ilk mezunlarının okuldan ayrılışından sonraki yıllarına ait olduğundan medeni durumları, hangi okulu bitirdikleri ya da nerede çalışıyor oldukları görünmektedir. Kız Sultanileri Meşrutiyet Dönemi’nde açılmış, ancak İstanbul ile sınırlı kalmıştır. İstanbul dışında Anadolu’da Milli Mücadele Dönemi’nin sonunda İzmir’de açılmış olduğunu görüyoruz. Cumhuriyet ilan edilmeden kısa bir süre önce düzenlenen I. Heyet-i İlmiye’de sultaniler “lise” ye dönüştürülünce kız sultanileri de kız lisesi olarak adlandırılmıştır. Eğitimin bir ülkenin kurtuluşundaki öneminin farkında olan Mustafa Kemal Atatürk, Maarif Kongresi’ni henüz savaşın devam ettiği bir ortamda düzenlemiştir. Milli Mücadele’de vatan savunmasına verdiği destekle bir toplumun kadın ve erkeğin emeği ile birlikte kurtulabileceğinin en güzel örneklerinden birisini vermiş olan Türk kadını, kültürel savaşım mücadelesinde de erkeğin yanında yerini almaya devam etmiştir. Bu aşamada Cumhuriyet Dönemi’nde kız eğitimi özellikle desteklenmiştir. Kız liselerinin Anadolu’da yaygınlaşması Cumhuriyet Dönemi’nde başkentte Ankara Kız Lisesi’nin açılması ile başlamış, böylece başkentteki kız çocuklarına yükseköğretimin yolu açılmıştır. Ankara Kız Lisesi Hacı Bayram’da eski bir konakta 1923-1924 ders yılında 11 Ekim 1923’te eğitim-öğretime başlamıştır. İlkokul (iptidai), ortaokul (I. Devre) ve lise (II. Devre) kısımlarının bulunduğu tam devreli bir ortaöğretim kurumudur. Okul 74 öğrenci ile eğitim-öğretime başlamıştır. Başkentin o günkü koşullarında Türk Ocağı binası da Maarif Vekaleti tarafından Ankara Kız Lisesi için satın alınmıştır. Bu durumda Türk Ocağı’na ait konfersans salonu da Ankara’ya gelen yabancı uzmanların konferans vermesi amaçlı kullanılınca, okulun öğrencileri de yabancı misafirleri dinleme imkanı bulmuştur. 1934-1935 Ankara Kız Lisesi Yıllığı, s. 47; Sicil Fişi Defteri, Göksel Olcaytu, 16.05.2018 tarihli görüşme. 259 84 İKİNCİ BÖLÜM MİMAR EGLİ’NİN BİNASINDA EĞİTİM-ÖĞRETİM HAYATI (1930-1950) 2.1. Yeni Binanın İnşası ve Eğitim-Öğretimin Başlaması Ankara Kız Lisesi’nin kendine ait bina, başkentin önemli eğitim yapılarının bulunduğu bir alana yerleştirilmiştir: Türk Tarih Kurumu, İsmetpaşa Kız Enstitüsü, Devlet Resim Heykel Müzesi, Etnografya Müzesi, Dil ve Tarih-Coğrafya Fakültesi birbirine yakındır. Ankara Kız Lisesi, bayramlarda herkesin seccadesini getirip namazını kıldığı, “Namazgah” denilen alanın güney kenarında bulunan sırttaki alanda inşa edilmiştir. Atatürk Bulvarı’na üzerinde her yerden görülebilecek bir konum seçilmiştir. Cumhuriyet Dönemi için bir “vitrin” konumundadır.260 Ankara Kız Lisesi’ne ait bina yapmak üzere satın alınan arsanın projesini Alman mimar Ernst Egli çizmiştir. Egli’nin çizimini yaptığı bina, bugün Numune Hastanesi’nin karşısındaki Ankara (Anadolu) Lisesi olarak kullanılan binadır. 19561962 mezunu Sevim Birteker Özerten’in dedesi koleradan öldüğü için kireçlenerek mezarlık olarak kullanılan Namazgah Tepesine gömülmüştür. Benzeri bir yorum Numune Hastanesi’nden Dil ve Tarih Coğrafya Fakültesi’ne uzanan yolun başında olduğu üzerinde durmaktadır. Burada bir de “Uyuz Hamamı” denilen ve suyu kükürtlü olan bir ılıcanın varlığı söz konusudur.261 Okulun yeri Ankara Kız Lisesi binası 1943 yılı mezunlarından Hasan Ali Yücel’in kızı Canan Yücel Eronat’ın deyimi ile “Cumhuriyet Külliyesi” diyebileceğimiz bir bütünü tamamlamaktadır. 262 Ankara Kız Lisesi’nin 1934-1935 Yıllığı’nda bu alan için “ ... Bu sıralarda Numune Hastanesi’nin önünde ve Halkevi Kurağı’nın güneyindeki sırtta yeni kız lisesi kurağı, bütün modern okul ihtiyaçlarına cevap verecek bir şekilde yapılıyordu. 1930-1931 ders yılı başında buraya taşınıldı…”, yorumu yapılmıştır.263 Maarif Vekaleti’nin bastığı Türkiye Cumhuriyeti Maarifi adlı eserde ise Ankara Kız Lisesi’nin Halkevi civarında 1930’da yapıldığı Alpagut ; a.g.t., s. 293-294, 323; Ali Cengizkan; "Ankara'nın Taşına Bak": Ankara Mezarlıkları, Mimarlar Odası Ankara Şubesi Bülteni, Sayı: 24, Eylül 2004, s. 39; Arı İnan, (Haz.); Prof. Dr. Afet İnan, Remzi Kitabevi, Dördüncü Basım, İstanbul, 2017, s. 29; Gülizar, a.g.e., s. 162. 261 Sevim Birteker Özerten ile 29.01.2017’de Ankara Göksu Restoran’da yapılan görüşme. Mehmet Kemal, “Geçmiş Zaman Olur Ki”, Cumhuriyet, 6 Şubat 1987. 262 Ankara Kız Lisesi, Bir Okulun 80 Yılı, s. 52, Canan Yücel Eronat’ın anılarından. 263 Ankara Kız Lisesi 1934-1935 Yıllığı, 1935, s. 38. 260 85 gösterilmektedir. 264 Yücel, Egli’nin çizimini yaptığı asıl binaya 1 Ocak 1929’da geçildiğini, Leyla Alpagut ise okul inşaatına 1929-1930’da başladığını ve eldeki kaynakları akılcı bir biçimde kullanmak adına, yarısının 1929’da büyük ölçüde tamamlandığını belirtmiştir.265 Ankara’da planlı bir başkent yaratma coşkusu içinde ilk kamu binaları Ulus’tan Yenişehir’e uzanan alan içerisine modern bir anlayışla yapılmıştır. Kamu binaları 1930’lu yıllarda devlet otoritesini vurgulamak için ön planda tutulmuş ve Cumhuriyet döneminin çağdaşlık misyonunu üstlenmişlerdir. Ulusun oluşumunda eğitim tanımlayıcı bir rol üstlendiğinden, eğitim binaları ve programları birlikte ele alınmıştır. Ulus yaratmanın aracı olarak idealize edilmiştir. Okul binaları inşa edilirken işlev kazandıran mekanlar yapılmasına dikkat edilmiştir. 266 Cumhuriyet yönetimi kamu binalarında olduğu gibi eğitim binalarında da yabancı mimarlardan yararlanmıştır. Sanatın toplumsal işlevi ön plana çıkarılmıştır. Avrupa’daki modern anlayış, 1930’lar Türkiye’sinde Cumhuriyet yönetimin ihtiyaçlarını karşılayacak şekilde yorumlanmıştır. Modernlik ile ulusallık birbirlerinin ön koşulu olmuştur. Yabancı mimar ve şehir plancıları aracılığı ile modern mimarlık anlayışı uygulanmıştır. 1930’ların kamu binalarında, devlet otoritesini vurgulamak ön plandadır. Kamu binaları genellikle iki ya da üç katlıdır. Simetrik olarak planlanmıştır. Cepheleri de edelputz sıva ile kaplanmıştır. Yapıların ana girişlerine yerleştirilen kolonlar ile anıtsal bir görünüm hedeflenmiştir. Yapılardaki yatay etkiyi artırmak için çatıları az eğimlidir ya da parapet duvarların ardına gizlenerek düz çatı izlenimi verilmiştir. Ana girişteki kolonların düşey etkisini dengelemek üzere saçak yüzeyinden yukarı doğru taşırılan iki dikdörtgen plan yapılmıştır. Bu mimari anlayış Almanca konuşan ülkelerden gelmiştir. Viyana Kübiği olarak adlandırılmıştır. 267 Cumhuriyetin ilk yıllarında eğitim alanında Fransız uzmanlardan yararlanılırken özellikle mimaride Alman uzmanlardan yararlanılmıştır. Milli Eğitim Bakanlığı’nın mimari ile ilgili bürosunda Alman mimarlar görevlendirilmiştir. Türkiye Cumhuriyeti Maarifi, 1941-1942, s. 35. Yücel, a.g.e., s.,477; Alpagut, a.g.t., s.199-200, 308. Bkz. EK-10 266 Sakaoğlu, a.g.e., s. 31; Alpagut, a.g.t., s. 1, 21, 57-58. 267 Alpagut, a.g.t.…, s. 121, 123-124, 128. 264 265 86 Ülkelerarası ilişkilerin yakınlığı, yoğunluğu oranında yabancı uzman tercih edilmiştir. Cumhuriyet yönetiminin Alman uzmanları tercih etmesinde Alman düşünür, yönetici ve mühendislerin devletçi, antikapitalist teknoloji anlayışı etkili olmuştur. 268 Ankara Kız Lisesi’nin mimarı olan Ernst Arnold Egli (1893-1974), Viyana Teknik Üniversitesi’ni bitirmiştir. Aynı üniversiteden Clemens Holzmeister’in asistanı olarak Türkiye’ye gelmiştir. İnşaat ve Mektep Mimarisi Dairesi’ne uzman olarak Viyana Mimari Akademisi’nden çağrılmıştır. 1927-1940 yılları arasında 13 yıl görev yapmış yabancı mimarlar arasında yer almış, kent plancısı ve aynı zamanda eğitimci olarak da çalışmıştır. İlk olarak Güzel Sanatlar Akademisi’nin öğretim programlarının düzenlemek ve ders vermek için gelmiştir. Güzel Sanatlar Fakültesi’nin Mimarlık Bölümü’nü, “Technische Hochschule” nin eğitim programına göre düzenlemiştir. Akademi’de Seramik ve Grafik bölümlerinin kurulmasını sağlamış, Avusturya’dan hocalar getirtmiştir. 1936 yılına kadar bu bölüme başkanlık yapmıştır. Milli Eğitim Bakanlığı’nda eğitim binalarının inşası için danışmanlık yapmıştır. Her iki kurumu 1936’ya kadar yönetmiş, 1940’da İsviçre’ye dönene kadar Türk Hava Kurumu’nun baş mimarı olarak çalışmalarını sürdürmüştür. Türkiye’yi ikinci vatanı olarak görmüştür. Ankara merkezli olarak Cumhuriyet modernleşmesinin hassasiyet gösterdiği eğitim yapılarının inşasında rol oynamıştır. Türkiye’ye tekrar 1953’te dönmüş ve Birleşmiş Milletler Teknik yardım örgütünde görev yapmıştır. Bu arada Ortadoğu Amme İdaresi’ne ve Siyasal Bilgiler Fakültesi’nde Şehircilik ve Bölge Planlaması derslerini vermiştir. Egli’nin tasarladığı eğitim binaları, kamu binalarının yanı sıra bazı kent ve kasabaların da imar planları bulunmaktadır. Niğde, Balıkesir ve Edirne şehirlerinin imarını planlamıştır. Eğitimciliği, mimarlığının yanısaıra Türkiye’de kaldığı sürede şehircilik tarihi ve tasarımı alanlarında da eserler vermiştir. Osmanlı’nın Parlak Dönemi Mimarı Sinan, Kozmik Mimarinin Öğeleri, Türk Evi ve Yapı Sanatı yazdığı eserleri arasında yer alır.269 Alpagut, a.g.t.…, s. 129. İnci Arslanoğlu, “Ernst A. Egli Mimar, Eğitimci, Kent Plancısı”, Mimarlık, Sayı:11/12, (1984), s.15; Alpagut, a.g.t.…, s. 135, 138. 268 269 87 Egli, 1930’lu yılların ekonomik koşullarına uyumlu olarak yapıların ekonomik olmasına ve işlevselliğe önem vermiştir. Ankara’da tasarladığı eğitim binalarında avlu, revak ve sütunları yerel ve bölgesel ihtiyaçlara göre tasarlamıştır. Modern Avrupa tekniğini mimaride örnek alırken, yerel ihtiyaç ve kültürü dikkate almaya bilhassa özen göstermiştir. Çevresi ile yabancılaşmayan, bütünleşen tasarımlara önem vermiştir. Yeni kurulan devletin ihtiyaçlarını kavramış bir yabancı mimardır. Ankara’nın modern bir başkent görünümü kazanmasını sağlayan çok sayıdaki binanın tasarım ve inşasını yapmıştır. Musiki Muallim Mektebi ve İsmetpaşa Kız Enstitüsü Egli’nin Ankara’da tasarladığı ilk eğitim binalarıdır. Bu binalarda kübik biçim ve düz ya da gizli eğimli çatıları ile modern mimarlık biçimini oluşturmuştur. Türkiye’de mimari ve tasarım olarak 75 eseri mevcuttur. Tasarladığı binalar hala kullanımdadır. Egli’nin yapılarında L ve U biçimli ya da dikdörtgen bir avlunun çevresini saran kütleler akılcı ve işlevselci mimarlık anlayışının ürünüdür. Dönemin ruhuna da uygundur. İnşa ettiği bütün eğitim kurumlarının işlevsel, bulundukları konum ile uyumlu olmasına dikkat etmiştir. İnşa ettiği okullarda kadın ve erkek ayrımı söz konusu değildir. Cumhuriyet Dönemi’nin ‘ulus’ kavramı çerçevesinde çağdaş bireyler yetiştirmek hedeflenmiştir. “İsmet Paşa Kız Enstitüsü, Ankara Devlet Konservatuarı, Ziraat Fakültesi, Veteriner Fakültesi, Siyasal Bilgiler Fakültesi, Gazi Lisesi, Etimesgut Uçuş Okulu, Gazi Eğitim Enstitüsü Jimnastik Okulu, Ankara Yapı Usta Okulu, Ticaret Lisesi, Polis Jandarma Okulu, Hıfzıssıhha, Kara Harp Okulu, Onuncu Yıl İlkokulu, Etimesgut Yapı Mektebi” tasarladığı eğitim kurumları arasındadır. Eğitim kurumlarında planladığı laboratuvar, atölye, müze, konferans salonu kız okullarında da mevcuttur. Böylelikle kızlar çağdaş hayata hazırlanmışlardır. 270 Egli inşa ettiği resmi binalarda simetriyi kullanmıştır. Bu simetride dışa taşan giriş portikleri yani üstü örtülü sütunlu açık galerilerin bulunduğu alanlar yer almıştır. Egli, gayretiyle Cumhuriyet yöneticilerinin takdirini kazanmış, sözleşmesi birkaç kez uzatılmıştır. Egli, Ankara Kız Lisesi’ni, İsmet Paşa Kız Enstitüsü’nün üst 270 Alpagut, a.g.t., …, s. 304; Arslanoğlu, a.g.m., s. 16. 88 kısmına inşa edilen bir bina olarak tamamlamış, ona uyumlu olarak inşa etmiştir. Böylelikle kız öğrencilerin direkt kent ile bütünleşmeleri sağlanmıştır. Kadının, Cumhuriyet Dönemi’nin ihtiyaçlarına göre kız okulları aracılığı ile yetiştirilmesi düşünülmüştür. Kadının modernleşmeye olan katkısı göz önünde bulundurularak kızların gönderildiği okulların mimarisi, modern bir üslupla ele alınmıştır. Kız okulları kentin dışında değil, merkezinde inşa edilmiştir.271 Ankara Kız Lisesi 16 bin metre karelik eğimli bir arazi üzerine inşa edilmiştir. Yapı tabanı eğrisel, U biçimli bir kütledir. U’nun tabanı ise eğimlidir. Bina simetrik olmasından dolayı hareketli bir kütle olarak görünmektedir. İnşa edilen alan eğimli olduğu için güney ve doğuda üç katlı, kuzeyde iki katlı, batıda kısmen üç katlıdır. Okulun giriş kısmı kuzey yöndedir, ancak ana girişi doğu yönündeki kısa kolda bulunmaktadır. Orta kat eğrisel biçimlidir. Eğrisel olan bu uzun kütlede derslikler; büyük mekana ihtiyaç duyulduğundan kısa olan iki kolda yani yanlarda ise idareci odaları ve laboratuvarlara yer verilmiştir. Üst kattaki koridorların orta kısmında çok amaçlı, aydınlık mekan bulunmaktadır. Günümüzde bu kısımda Ankara İl Eğitim Tarihi Müzesi bulunmaktadır. Yine üst katın doğu-batı yönündeki kısa kollarında kütüphane, yönetim odaları yer almıştır. Kız Lisesi’nin birinci katından başlayarak koridorlar, kapalı teneffüs alanları oluşturmak amacı ile genişlemektedir. Alt katta kalorifer dairesi, depo, laboratuvar ve derslikler yerleştirilmiştir. Laboratuvarlar U biçimli yapının kısa kollarında ve batı yönündedir. Alt kata kuzey kapısından gelen merdivenlerden ya da dışarıdan güney yönünden girilmiştir. Derslikler güneye yerleştirilerek bol ışık almasına, güneş görmesine, aydınlık olmasına dikkat edilmiştir. 272 Dönemin bazı okullarında görülen “okul müzesi” uygulaması Ankara Kız Lisesi’nde de mevcuttur. Derslerde kullanılan araç gereçlerin bulunduğu bir yerdir. Okul müzesi Ankara Kız Lisesi’nde zemin kattadır. Ankara Kız Lisesi’nin kuzeye bakan kısmında dersliklerin karşısında üst kattadır. Okulun ilk yıllarından kalma 271 Leyla Alpagut; Cumhuriyetin Mimarı Ernest Arnold Egli, (Atatürk’ün Mimarının Anıları Genç Türkiye İnşa Edilirken adlı Esere Ek), Boyut Yayın Grubu, İstanbul, 2012, s. 318, vd.; Alpagut, “Erken Cumhuriyet Döneminde…”, s. 76, ; Alpagut, “ Cumhuriyetin Mimarı Ernest Arnold Egli ”, Mimarlık, Sayı: 383, s. 32, (2015), Cumhurbaşkanları, Başbakanlar, …, s. 418. Bir Başkentin Oluşumu, Avusturyalı, Alman ve İsviçreli Mimarların Ankara’daki İzleri; http://www.goethe.de/ins/tr/ank/prj/urs/trindex.htm, Erişim Tarihi: 13.05.2018. 272 Alpagut; a.g.t., s. 201. 89 tarihi objeler yer almıştır. Müzik odası olarak yapılan alan, bugün derslik olarak kullanılmaktadır ve batı tarafa bakmaktadır. Mekanların zeminleri dökme mozaik kullanılmıştır. Girişlere yerleştirilen merdivenler iki kolludur. Merdiven korkuluklarındaki kafes telleri 2004 yılına kadar korunmuş, sonra değiştirilmiştir. Egli akustiğe önem vermiş, zaman zaman okulu ziyaret de etmiştir. Öğretmenler odası, binanın kısa kollarında doğuya bakan yönde, giriş katın üzerindedir. 273 Ankara Kız Lisesi’nin ön ve arka cepheleri birbirinden farklı anlayışla inşa edilmiştir. Bugün lisenin Etnografya Müzesi’ne bakan kuzey cephesinde, asıl vurgu saçaklardan daha yukarı çıkan 2 kütle ve portik yani üstü örtülü sütunlu açık galerilerin bulunduğu kısımdadır. Giriş, portiklerden oluşur. Simetriyi sağlamak için girişin iki yanına yerleştirilmiştir. Bina girişinin yer aldığı kuzey kısımda asıl dikkat çeken unsur, yukarı doğru çıkan iki kütledir. Camlı yüzeyleri ile dışa taşan bir çerçeveye sahiptir. Tarih Kurumu’na bakan ve anıtsal bir görünümü olan cephe, güney cephesidir. Bunun nedeni, Ankara Kız Lisesi’nin inşa edildiği eğimli alanın geniş açılı bir görünüm oluşturmasıdır. Güney cephesinde doğuya bakan duvarlar taştır, güneye bakan kısmı ise demir parmaklıdır. Kuzeydeki bahçeye asfalt dökülmüştür. Sportif faaliyetler ve törenlere uygundur. Güneye bakan cephedeki kolonlar da bu anıtsal görünümü güçlendirmektedir. Bu cephedeki verandaya ulaşan iki yanında merdivenler bulunmaktadır. Bu yönde alt katta beş balkon bulunur ve balkonlara bakan iki kolon yer almaktadır. Kız Lisesi’nin çatısı ise az eğimlidir. Dönemin koşulları içinde ekonomik ve fonksiyonel malzeme kullanılmasına dikkat edilerek taşıyıcı iskelet betonarmedir. Binanın bütün cepheleri edelputz sıva ile kaplanmıştır. Bu dönemde Egli’nin inşa ettiği okul binaları içinde yalnızca Ankara Kız Lisesi ve İsmet Paşa Kız Enstitüsü’nde müzik çalışma odaları bulunmaktadır. İsmet Paşa Kız Enstitüsü ile Ankara Kız Lisesi’nin ortak kullanım alanı olarak planlanan bahçe simetriktir. İlk yıllarda Atatürk Bulvarı’ndan olan giriş günümüzde kullanılmamaktadır. 274 Egli’nin binası iki kısım halinde 1929-1930’da inşa edilmeye başlanmıştır. Yeni binada Aralık 1931’de yangın çıkmış ve hemen söndürülmüştür. Bu yüzden 273 Alpagut, a.g.t.…, s. 200- 203, 293-294, 298, 300, 307; Alpagut, “ Erken Cumhuriyet Döneminde…”, s. 75. 274 Alpagut, a.g.m., s.74; Alpagut, a.g.t.… s. 202, 203, 304. 90 öğleden sonra ders yapılmamıştır. 275 İlk etapta okulun 1933 yılının ortalarında üçte birlik kısmı inşa edilmiş ve önce lise kısmı yeni binada eğitime başlamıştır. Bu süreçte ortaokul kısmı alt tarafta bulunan İsmet Paşa Kız Enstitüsü’nde Kız Ortaokulu adı ile yerleştirilmiş, Onların eğitim ve öğretimi orada devam etmiştir. Hakimiyet-i Milliye’de 3 Ağustos 1932’de çıkan bir ilanda, öğrenci kayıt kabulüne 1 Eylül’den itibaren başlanacağı ve kaydolmak isteyenlerin velileri ile birlikte İsmet Paşa Kız Enstitüsü’ndeki mektep müdürlüğüne başvurmaları bildirilmektedir. Aynı haberde ikmal imtihanlarının 3 Eylül’de başlayacağı ve ilgililerin programı öğrenmek üzere okula gelmeleri de bildirilmektedir. Buradan anlaşılacağı üzere Kız Lisesi’nin ortaokul kısmı hala İsmet Paşa Kız Enstitüsü’ndedir. 276 Aynı gazetenin 21 Ağustos 1933 tarihli bir yıl sonraki ilanında talebe kayıt ve kabulü ile kayıtlı talebenin yenilenmesine, denmiş ve İsmet Paşa Kız Enstitüsü’nde söz edilmemiştir. Kız Lisesi’nin kendi binasındaki kayıtlar söz konusu olmalıdır. Kayıtların 20 Ağustos 1933 Pazar gününden itibaren salı, perşembe günleri saat 9.30’dan 12.30’a ve öğleden sonra 15’ten 18.30 kadar süreceği bildirilmiştir.277 Gazeteye 24 Ağustos 1933’te verilen ilanda ise İsmet Paşa Kız Enstitüsü ve Ankara Kız Lisesi ve Kız Orta Mektebi için yatılı pansiyon kayıtlarına başlanmıştır, denmektedir. Demek ki o yıllarda Ankara Kız Lisesi ve orta kısmının yatılı öğrencileri vardır ve İsmet Paşa Kız Enstitüsü’nde kalmaktadır. 278 Ankara Kız Lisesi’nin arşivindeki öğrenci dosyaları içinde, okula kayıt sırasında çiçek aşısı yapıldığına dair doktordan alınmış sağlık raporları görülmüştür. 1940’lı yılların başlarında Suriye sınırından ülkemize giren çiçek mikrobu Urfa, Siirt, Mardin illerinde kendini göstermiştir. Alınan tedbirlere rağmen yayılmaya devam ettiğinden önlem amaçlı olarak bütün okulların öğrencilerinin aşılanması gerekli görülmüştür. 1945-1946 ders yılından itibaren tifüs aşısının da yapılacağı belirtilmiştir.279 1929 yılı künye defterlerine göre okula kayıt olan öğrencilerin büyük çoğunluğunu memur ailelerin çocukları oluşturmaktadır. Yeni kurulan devletin “Ankara Kız Lisesi Yanıyordu”, Cumhuriyet, 28.12. 1931. Ankara Kız Lisesi 1934-1935 Yıllığı, 1935, s. 38; Ankara Kız Lisesi 1954-1955 Yıllığı, s. 30, Ankara, 1955; Gülizar; a.g.e., s. 162; “Ankara Kız Orta Mektebi Müdürlüğünden”, Hakimiyet-i Milliye, 3 Ağustos 1932, s. 8; “Yeni Maarif ve Mektep Binaları. Kız Lisesi Büyütülüyor”, Hakimiyet-i Milliye, 11 Mayıs 1933. 277 “Ankara Kız Lisesi” Müdürlüğü’nden, Hakimiyet-i Milliye, 21, Ağustos 1933. 278 “İsmet Paşa Kız Enstitüsü Müdürlüğü’nden”, Cumhuriyet, 24 Ağustos 1933. 279 Tebliğler Dergisi, Cilt: 5, Sayı: 198, s.61; Cilt: 7, Sayı: 330, s. 196. Bkz. EK-11. 275 276 91 memurları, çeşitli bakanlıklarda görevlidirler. Bilhassa kızlarını II. Devreye kayıt yaptıran memur aileler, Ankara’da kızlarını gönderecek başka bir ortaöğretim kurumu olmadığı için Ankara Kız Lisesi’ne kaydettirmişlerdir. Bunların bir kısmı bürokrattır. Kızların doğum yeri, üçte birinin Ankara iken üçte ikisi İstanbul’dur. Küçük bir kısmı çevre illerden gelmiştir. Bazı aileler kızlarının eğitimi için Ankara’ya taşınmak zorunda kalmışlardır. Jülide Gülizar, Adalet Ağaoğlu eğitim için ailelerinin Ankara’ya geldiği kız öğrencilerdendir. Milli Eğitim bakanlarımızdan Hasan Ali Yücel’in kızı Canan Yücel Eronat ve Cumhurbaşkanlarımızdan İsmet İnönü’nün kızı Özden İnönü Toker de bunlar arasında yer almaktadır. Maarif Cemiyeti Yenişehir Koleji 1930-1931 yılından beri varlığını sürdürmesine rağmen, örnek olmak üzere kızlarını Ankara Kız Lisesi’ne göndermeyi tercih etmişlerdir. Okula kaydolan öğrencilerin çoğunluğunu memur ailelerin kızları oluştururken onları, babaları asker olan kızlar takip etmiştir. Üçüncü sırada esnaf olan ailelerin çocukları gelmektedir. Ankara Kız Lisesi’nin I. Devresine kızlarını kaydettiren aileler arasında, kızlarını karma ortaokulda okumasını istemediği için Ankara Kız Lisesi’ne gönderen aileler de bulunmaktadır. 280 Ankara Kız Lisesi ve İsmet Paşa Kız Enstitüsü’ne 1934 yılı başında aynı anda başlamak üzere ek bina inşaatı yapılması kararı çıkmıştır. Ek bina yapılacağına dair haber, 1933 yılı Hakimiyet-i Milliyet gazetesinde yer almıştır. Ancak İsmet Paşa Kız Enstitüsü’nün yola taşan binası yüzünden Belediye ile Maarif Vekaleti arasında çıkan ihtilaf nedeni ile ek binaya 53 gün sonra başlanabilmiştir. 281 Böylece okul genişletilmiştir. Harap bir binada eğitime başlayan Ankara Kız Lisesi, tam kadro ile 1934-1935 ders yılında kendi modern binasına eğitime devam etmiştir. 1934 eğitimöğretim yılı başında her yıl olduğu gibi en fazla öğrenci kaydı Kız Lisesi’ne yapılmıştır. Fizik, kimya, laboratuvarları ve amfileri ile bu derslerin öğretmenleri için çalışma odaları okulun kuzey kısmında bulunan kayalıklar, Kız Lisesi müdürü Perihan Tunç döneminde kaldırılmış, bahçe haline getirilmiş, dayanma duvarları yapılmıştır. Bahçeye betonarme saçak yapılmış, ancak daha sonra kaldırılmış, Çapar; a.g.e., s. 30, 35-36; Gülizar, a.g.e., s. 137, 151. BCA 030.0.18.01.02/42.8.9; “Yeni Maarif ve Mektep Binaları. Kız Lisesi Büyütülüyor”, Hakimiyet-i Milliye, 11 Mayıs 1933; “Maarif Vekaletinden”, Hakimiyet-i Milliye, 7 Haziran 1933; “Ankara Lise ve Orta Mektepleri”, Hakimiyet-i Milliye, 6 Ekim 1934; Kız Lisesi’nin ilk yıllarına ilişkin fotoğraflar ekler kısmında yer almaktadır. 280 281 92 günümüze ulaşmamıştır. Okul binası tarasında yaptırılacak tecrid onarım işi, 8 Eylül 1948’de kapalı zarf usulü ile eksiltmeye konmuştur.282 Bilimsel anlayışın benimsetilmesini sağlayacak müzeler, laboratuvar, atölye, konferans salonu gibi alanlar, çağdaş eğitim kurumlarını tamamlayacak niteliktedir. Gazeteye verilmiş olan ilanda laboratuvar mobilyaları için 19 Eylül 1934 tarihinden itibaren 20 gün süreyle ve kapalı zarf usulü ile münakasaya konulduğu bildirilmektedir. İhale 19 Ekim 1934 Salı günü saat 15’te Maarif Vekaleti İnşaat komisyonunda yapılacaktır. Talipler komisyona en az 2000 Lira değerinde bir laboratuvar tesisatını başarıyla tamamlamış olduklarını ifade eden belge göstermeye mecburdurlar. Ayrıca talipler şartname ve ayrıntısını Vekalet İnşaat Dairesinde görebileceklerdir. 283 Yine Kız Lisesi binasına 50 adet öğrenci sırası almak için gazeteye bir önceki ilandan beş gün sonra verilen başka bir ilanda münakasa usulü ile malzeme alınacağı ve gerekli şartların ve istenilen örneğin öğrenilmesi için mektepler muhasebeciliğinde mektepler satın alma komisyonuna müracaat edilmesi bildirilmektedir. 284 Yeni binada inşaat işleri hızla ilerlemektedir. Gerekli elektrik tesisatı, laboratuvar tesisatı, su geçirmez çatı malzemesi ve öğrenci vestiyerinin temini için gazeteye ilan verilmiştir. 285 Mobilyaları da satın alınmıştır. Gazeteye verilen ilanda 992 Lira 2 adet seyyar yazı masası, 30 sandalye, tamir, boya ve cilası için münakasaya (eksiltme) konulmuştur. Taliplerin keşif şartname ve örneklerinin görmek için kız lisesini ve münakasaya girmek için de satış fiyatının yüzde 7,5 indirimle 21 Eylül Perşembe günü saat 15’te okullar muhasebeciliğinde okullar satın alma komisyonuna müracaat etmeleri istenmektedir. 286 Bu işlere 9 Ekim 1935’de başlanmış, 20 Mayıs 1936’da tamamlanmıştır. Bu arada genişleyen bahçede rahat spor yapma olanağı ortaya çıkmıştır. 287 Egli’nin planında 1931’de yapılmasını önerdiği “Kız Lisesi ile İsmet Paşa Kız Enstitüsü arasında Yapılacak Bahçe Planı”nda yeri belirlenmiş olan konferans salonu ve spor salonu 1960’da güney “İlan”, Cumhuriyet, 8 Eylül 1948. “Ankara Kız Lisesi Müdürlüğünden”, Hakimiyet-i Milliye, 20 Eylül 1934. 284 “Ankara Kız Lisesi Müdürlüğünden”, Hakimiyet-i Milliye, s. 6, 25 Eylül 1934. 285 “Ankara Kız Lisesi Müdürlüğünden”, Hakimiyet-i Milliye, 22 Mart 1934; “Ankara Kız Lisesi Müdürlüğünden”, Hakimiyet-i Milliye, 5 Ekim 1934, “Ankara Lise ve Orta Mektepleri”, Hakimiyet-i Milliye, 14 Ekim 1934; “Ankara Kız Lisesi Müdürlüğünden”, Hakimiyet-i Milliye, 15 Ekim 1934; “Ankara Kız Lisesi Müdürlüğünden”, Hakimiyet-i Milliye, 16 Ekim 1934. 286 “Ankara Kız Lisesi Müdürlüğünden”, Hakimiyet-i Milliye, 17 Eylül 1934, s. 8. 287 Yücel, a.g.e. s, 478. 282 283 93 bahçeye bir yapı olarak eklenmiştir. 288 Yeni binanın mobilya ve kok kömürü ihtiyacına dair gazeteye ilan verilmiştir. 289 Kalorifer tesisatı Mart 1937’de için de gazeteye ilan verilmiştir. 290 Milli Eğitim Bakanlığı Mimarlık bürosunda görevli Margerate Schütte Lihozsky tarafından Ankara Kız Lisesi’nin güneyine eklenmek üzere derslik, toplantı salonu ve müzik odası gibi mekanlardan oluşan ek bina tasarlanmış, ancak yapılmamıştır. 25 Şubat 1942 tarihinde gazeteye verilen ilanda Kız Lisesi’nin 4 adet dosya dolabı, 5 adet maruken koltuk, 30 adet hazaren sandalyeye ihtiyacı olduğu görülmektedir. Bu eşyalar için ihalenin Ankara Mektepler Muhasebeciliğinde yapılacağı da bildirilmiştir. 291 2.2. İdari İşler292 Egli’nin Binası’na geçilmesinden 1951’e kadar geçen sürede Ankara Kız Lisesi’nde Tezer Taşkıran (24.01.1931 – 01.08.1931), Avni Yukaruç (?? .09.1931 – 06.12.1931), Tevfik Kuran (07.12.1931 – 06.11.1932), Avni Yukaruç-ikinci kez (07.11.1932 – 30.07.1935), Kazım Tolun (16.09.1935 – 17.12.1935), Sami Argüden (18.12.1935 - 02.09.1938), Suut Kemal Yetkin (03.09.1938 – 7.02.1939), Tezer Taşkıran-ikinci kez (09.02.1939– 21.06.1942), Sabiha Emil (22.06.1942 – 15.10.1945), Perihan Tunç (15.10.1945 - 01.10.1949), Adnan Eseniş (01.10.1949 31.07.1950), Fevzi Ertem (27.09.1950 – 05.12.1950, vekaleten) müdür olarak görev yapmıştır. Okulun kendi binasına geçtiği bu dönemde Ankara Kız Lisesi’nde üç kadın müdürün görev yaptığı görülmektedir. Tezer Taşkıran ise iki kez müdür olarak çalışmıştır. 293 Kız Lisesi’nde ilk olarak 1931 yılının sonları ile ikinci kez de (1932-1935) yıllarında müdürlük yapan Avni Yukaruç, aynı zamanda Fransızca öğretmenidir. Atatürk Erkek Lisesi mezunudur. Yedi yıl Fransa’da Grenoble’da eğitim almış olmasına karşın Prof. Dr. Hamide Topçuoğlu’nun anılarında belirtildiği üzere bir kız Alpagut, a.g.m., s. 75. “Ankara Kız Lisesi Müdürlüğünden”, Hakimiyet-i Milliye, 15 Ocak 1935. 290 “Kapalı Zarf Usulü İle Eksiltme İlanı”, Cumhuriyet, 01.04.1937. 291 “Liseler. Dolap ve Saire Yaptırılacak”, Ulus, 2 Mart 1942. 292 Yücel, a.g.e., s. 477- 478; Kız Liselilerin Sesi Özel Sayı, 1977. 293 Kız Liselilerin Sesi Özel Sayı, 1977, Ayrılmış Hocaların Sicil Fişleri, Sicil Fişi Defteri, Öğretmenlere Ait Sicil Fişi Defteri. 288 289 94 öğrenciye gelen mektubu okuması çok şaşırtıcı olmuştur. İkinci Devre Riyaziye öğretmeni Avni Bey, 1924’te Kız Lisesi’ne gelmiş, 1931 yılı Ağustos ve Kasım aylarında ilk müdürlüğünü, 1932-1935 yılları arasında da ikinci müdürlüğünü yapmıştır. O dönemde okula gelen mektupları okul müdürünün açma hakkı bulunmaktadır. Bir gün Kız Lisesi’nde bir öğrenciye teyzesinin oğlundan bir mektup gelmiş. Mektup zarfının içinden yılbaşı kutlamasında çekilmiş aile fotoğrafları çıkmıştır. Bu yüzden “Avni Bey, bu nasıl şey, nikah düşer”, diye yorumlamıştır. Kanımızca, bir kız lisesinde çalışıyor olmasından dolayı, öğrenciyi koruma amaçlı bu şekilde davranmıştır. Avni Yukarıuç, Gazi Terbiye Enstitüsü’nde müdürlük yaptığı dönemde, Enstitüsü’nün içinde açılmış olan Gazi Lisesi’nde de kurucu müdür olarak görev yapmıştır. Ardından Tedrisat Umum Müdürlüğü (30.07.1935-02.04.1939) yapmış ve 1939’da TBMM’nde Çanakkale’de VI. Dönem milletvekili olmuştur. Türk Ansiklopedisi Genel Sekreterliği yapmıştır. 294 Sabiha Emil, 1942-1945 yılları arasında Ankara Kız Lisesi’nde müdür olarak görev yapmadan önce stajer kimya öğretmeni olarak 1933’te meslek hayatına bu okulda başlamıştır. Ardından bir süre 1938-1940 yılları arasında müdür başyardımcılığı yapmıştır. Bu görevden ayrıldıktan kısa bir süre sonra Gazi Terbiye Enstitüsü’nde Kimya bölümünde 1947-1949 yılları arasında ders vermiştir. 1971’de yine aynı okuldan emekli olmuştur. Nerede ise bütün meslek hayatı Ankara Kız Lisesi’nde geçti, denilebilir. 295 Adnan Eseniş, İngilizce öğretmenidir. 1949-1950 yılları arasında Ankara Kız Lisesi’nde kısa süre müdürlük yapmıştır. Buradan Beyoğlu Kız Lisesi müdürlüğüne atanmıştır.296 Müdür Başyardımcıları Tezer Taşkıran, Muazzez Görkey, daha sonra müdür olarak görev yapacak Sabiha Emil, Meliha Torkak müdür başyardımcısı olarak görev yapmıştır. 294 Turan Tanyer ; Ankara’nın Köklü Çınarı, Atatürk Lisesi (1886-2007), Ankara Atatürk Lisesi Eğitim Vakfı Yayınları.1, Ankara, 2007, s. 52, 432; Sarıoğlu, a.g.e., s. 55; Tan, a.g.e., s. 197, 199; Türk Milli Eğitim Sistemi ve Ortaöğretim, (Ed.) Ercan Türk, Ortaöğretim Genel Müdürlüğü, Ankara, 2015, s.41. 295 Ankara Kız Lisesi Sicil Fişi Defteri. 296 Ankara Kız Lisesi Ayrılmış Hocaların Sicil Fişleri; “Beyoğlu Kız ve Haydarpaşa Kız Lisesi Müdürleri”, Milliyet, 22 Ağustos 1950. 95 Müdür Yardımcıları: Celalettin Emren, Mükerrem Kamil Su, Muazzez Görkey, daha sonra müdürlük yapacak olan Perihan Tunç, Lamia Bolel, Mübeccel Kutlutan, Mübeccel Arad Tuncel, Süheyla Külebi, Münevver Çilesiz, Nazmiye Soykut, Nadire Öngör, Keziban Akkur, Nevin Alpman Acar, daha sonra müdürlük yapacak olan Sabiha Emil, Mefharet Acar, Meliha Torkak, Cahide Aksan, Servet Acar, Füruzan Olşen, Hatice Ali Sipahi. Söz konusu idarecilerden Muazzez Görkey, Nazmiye Soykut, Nevin Alpman Acar, Mefharet Acar, Cahide Aksan, Servet Olcay, Füruzan Olşen’in mezun oldukları Ankara Kız Lisesi’nde öğretmen ve idareci olarak görev yaptıkları görülmüştür. 297 Ankara Kız Lisesi’nde 1930-1950 döneminde memur kadrosunda çalışanlar: Mesrure (Orkun) Arcayürek, Emine Kurt, Cevheriye Tümerkan, Şükriye Güney, Nuriye Noyan, Reşat Durmuşlar, Saadet Dinçer, Muammer Ünyelioğlu, Ahmet Bulgurcu, Aziz Şaşmaz, Fahriye Türkan Başgöz, Selahattin Sağıntürk, Fikret Gökırmak. Bunlar arasında Emine Kurt, Saadet Dinçer, Fahriye Türkan Başgöz Ankara Kız Lisesi mezunudur. Mesrure (Orkun)Arcayürek ise Ankara Kız Lisesi’nin ilk açıldığı yıllardan beri bu dönemde de çalışmaya devam etmiştir. 298 Egli’nin inşa ettiği binaya geçişte okulun ilk müdürü Tezer Taşkıran’dır. İstanbul Kız Lisesi mezunudur. Ankara Erkek Lisesi’ne tayin edilen ilk kadın öğretmen olmuştur (1925). Kız Lisesi’nde göreve başlamasından birkaç gün sonra 29 Ocak 1931 tarihli gazete haberine göre, okulun baş muavini ve Felsefe öğretmeni Ağaoğlu Ahmet kızı Tezer Hanım’ın Kız Lisesi Müdürlüğü’ne tayin edildiği belirtilmektedir. Demek ki Tezer Hanım daha önce Kız Lisesi’nde müdür başyardımcısı idi. Babası Ahmet Ağaoğlu Hukuk Profesörü, ablası Süreyya Ağaoğlu da Türkiye’nin ilk kadın avukatıdır. Tezer Hanım’ın Ankara Kız Lisesi’ndeki ilk müdürlüğü 1931 yılının başından itibaren 8 ay, ikinci müdürlüğü ise 1938-1942 yılları arasında 4 yıl sürmüştür. Egli’nin binasına geçildiğinde müdür Tezer Hanım’dır. Çapa Kız Öğretmen Okulu’nun 1933-1936 yılları arasında ilk kadın 297 Ankara Kız Lisesi Sicil Fişi Defteri, Ankara Kız Lisesi Öğretmenlerine Ait Sicil Fişi Defteri, Ankara Kız Lisesi’nden Ayrılmış Hocaların Sicil Fişi Defteri; Kız Liselilerin Sesi Özel Sayısı. 298 Tebliğler Dergisi, Sayı 33, s.149; Ankara Kız Lisesi’nden Ayrılmış Hocaların Sicil Fişi Defteri; Ankara Kız Lisesi Öğretmenlerine Ait Sicil Fişi Defteri. 96 müdürü olarak görev yapmış, Ocak 1937’de Ankara Orta Tedrisat Müdürlüğü’ne atanmıştır. Bir kız okulunda müdürlük deneyimi edinmiş olarak Ankara Kız Lisesi’nde müdür olarak çalışmıştır. Maarif Vekilliği tarafından Çocuk ve Gençlik Edebiyat Kütüphanesi oluşturmak, çocuk ve gençlerin her türlü yayınını milli eğitimin hedeflerine uydurmak, düzenlemek üzere Talim ve Terbiye Heyetine bağlı oluşturulan büroda Tezer Taşkıran da üye olarak yer almıştır. Liseler için yazdığı Mantık kitabını Atatürk bizzat okumuş, terimlerin Türkçeleştirilmesini istemiştir. Bunun dışında yazdığı Felsefe, Yurt Bilgisi ders kitapları ile Cumhuriyet’in 50.Yılında Türk Kadınının Hakları isimli bir eseri de mevcuttur. 1941’de takdirname ile taltif edilmiştir. 299 Tezer Taşkıran, II. Milli Eğitim Şurası’na (15-21 Şubat 1943) Ankara Kız Lisesi Felsefe öğretmeni olarak katılmış, Maarif Şurası Umumi Üyeleri arasında yer almıştır. Şurada Felsefe ve Sosyoloji ders kitapları üzerinde durmuştur. “Yurt Bilgisi” tabirinin değeri milli olan yurttaşlık halini ifade ettiği için tercih edildiğini söylemiştir. Ahlaki ilkeler bakımından program ve kitabı yeni baştan ele alınması, yeni kitapta nazari ve tatbiki kısımlarının birleştirmek gerektiğini savunmuştur. Ayrıca öğrencinin okul içinde olduğu kadar okul dışında da kontrol edilmesi gerektiğinden söz etmiştir. Okuma odaları, açık ve kapalı oyun yerleri, izcilik, spor teşkilatı, münakaşa odaları hazırlanmasından söz etmiştir. Bunların bir kısmının Halkevi, bir kısmının ise devlet bütçesi ile karşılanabileceğini belirtmiştir. Taşkıran, uzun süre lise müdürlüğü yaptığından lise ve ortaokulda çalışan öğretmenlerin de bildiği üzere el işlerinde başarılı olan öğrencilerin bir sanat okuluna gönderilmesini veliye tavsiye ettiklerinde, üniversiteye gidebilmeleri için liseye gönderdiklerini vurgulayıp karşı çıktıklarından söz etmiştir.300 299 Ankara Kız Lisesi’nin arşivindeki öğrenci dosyaları arasında Tezer Taşkıran’ın döneminde verilmiş 1339 doğumlu Neriman Maytere ait bir kız öğrencinin 15 Mayıs 1941 tarihli ortaokul bitirme diploması mevcutrtur. Bkz. EK-12. 300 İkinci Maarif Şurası, Çalışma Programı, Konuşmalar, Maarif Vekilliği, Ankara, 1943, s. 132, 134; “Tezer Taşkıran Türkiye’nin Sesi Radyosunda”, Zafer, 25 Nisan 1952; Günseli Naymansoy; Türk Felsefesinin Öncülerinden Tezer Taşkıran, Atatürk Kültür Merkezi, Ankara, 2013, s. 16; Filiz Çolak, “Demokrat Parti Döneminde TBMM’ndeki Kadın Milletvekilleri ve Meclisteki Faaliyetleri (1950-1960)”, Tarih Okulu Dergisi, Sayı: XXXII, (2017), s. 116-119, 130-132. 97 Tezer Hanım’ın “Kendin Seç Dağı’nda” isimli 1943’te yazdığı masal kitabının tanıtımını, ileriki yıllarda Ankara Kız Lisesi’nde müdür olarak görev yapacak Suut Kemal Yetkin yapmış, resimlerini Turgut Zaim çizmiştir. Tezer Hanım 1944-1945 ders yılında okutulmak üzere ortaokul-II. sınıflar için Türk Ahlakının İlkeleri, orta-II ve III. sınıflar için Yurt Bilgisi kitaplarını yazmıştır. TBMM’nden 7. Dönemde CHP’den 1943-1946 yılları arasında Kastamonu, 8. ve 9. Dönemde 19501954 yıllarında Demokrat Parti’den iki dönem olmak üzere Kars’ın ilk kadın milletvekili olmuştur. Bu süre içerisinde üç aylığına Amerika Birleşik Devletleri’ne gitmiş, Amerika’nın Sesi Radyosu’ndan Türkiye’ye hitaben bir konuşma yapmıştır. TBMM’nde 9. Dönem Kars milletvekili olarak görev yaptığı dönemde verdiği kanun teklifleri arasında Erzurumlu Kara Fatma’ya maaş bağlanması hakkında bir kanun teklifi de yer almıştır. Milletvekilliği maaşlarının artırılmasına karşı çıkmış, fakat artan maaşının farkını almamış, Karslı ihtiyaç sahibi öğrencilere vermiştir. Özellikle Meclis’te Türk kadınına haklarının verilmesi, toplum tarafından benimsenmesi için mücadele etmiştir. Dilde sadeleşmeyi de savunmuştur. Milletvekilliğinden ayrıldıktan sonra yaygın eğitim için çalışmıştır. Dede Korkut Hikayeleri’ni çocukların anlayabileceği dilde yazmıştır. Köylerdeki kız çocuklarının eğitim görmelerine ilişkin düzenlemeye katkı vermiştir. Harika Çocuklar Kanununu desteklemiştir. Türkiye Yardım Sevenler Derneği’nin (1928) kuruluş ve gelişmesinde aktif olarak görev yapmıştır, Üniversiteli Kadınlar Derneği’nde çalışmıştır. Kadın hakları konusunda Sovyetler Birliği’nde düzenlenen bir konferansa katılmıştır. Yaptığı görevlerin arasında en belirleyici olan, öğretmenliği olmuş, 1979’da vefat etmiştir. 301 301 Tebliğler Dergisi, Cilt:7, Sayı: 293, s.16-25 ve Cilt:8, Sayı: 344, s.256,vd; “Ankara Kız Lisesi Müdürlüğü”, Cumhuriyet, 29.01.1931; “Kız Öğretmen Okulu Müdürlüğü”, Kurun, 10 Ocak 1937; “Çocuk ve Gençlik Edebiyatı”, Cumhuriyet, 7 Nisan 1940; “Tezer Taşkıran ve CHP’nin Durumu”, Zafer, 14 Ocak 1951; “Tezer Taşkıran Türkiye’nin Sesi Radyosunda”, Zafer, 25 Nisan 1952; Tebliğler Dergisi, Cilt: 3, Sayı: 126, 1941, s.192; Naymansoy; a.g.e., s. 18; TBMM Tutanak Dergisi, Dönme; IX, C:1, Toplantı:1, 21. Birleşim, Sayı: 575, 12.07.1950; Mine Göğüş Tan; Bir Çocuk, Bir Kadın, Bir Hoca Prof. Dr. Hamide Topçuoğlu, Turhan Kitabevi, Ankara, 2018; s. 128-130,135; Filiz Çolak, “Demokrat Parti Döneminde TBMM’ndeki Kadın Milletvekilleri ve Meclisteki Faaliyetleri (1950-1960)”, Tarih Okulu Dergisi, Sayı: XXXII, (2017), s. 116-119, 130-132; Sait Dinç, “Cumhuriyet Dönemi Eğitim Tarihimizde II. Milli Eğitim Şurası (15-21 Şubat 1943) ve Uygulamaları”, http://turkoloji.cu.edu.tr/ATATURK/arastirmalar/sait_dinc_II_milliegitim_surasi.pdf, Erişim Tarihi: 21.06.2018; www.wikiwand.com/tr/Tezer_Taşkıran, Erişim Tarihi: 21.06.2018; https://www.gazetekars.com › GÜNCEL, Erişim Tarihi: 21.06.2018; Müjgan Cunbur; “Atatürk 98 Galatasaray Lisesi mezunu, Fransa’da Sorbonne ve Rennes Üniversiteleri’nde felsefe eğitimi almış olan Suut Kemal Yetkin, Ankara Kız Lisesi’nde (03.09.1938 – 17.02.1939) tarihleri arasında altı ay kadar müdürlük yapmıştır. Türkiye’ye döndükten sonra öncelikle Milli Eğitim’e bağlı okullarda çalışmış; estetik, sanat, felsefe, İslam sanatı konularında eserler vermiş, şiir ve denemeler yazmıştır. İlk olarak Konya Lisesi’nde 1932’de kısa bir süre felsefe öğretmenliği yapmış, bu arada Estetik isimli kitabını yazmaya başlamıştır. Hemen ardından Ankara Erkek Lisesi Felsefe öğretmeni ve Gazi Terbiye Enstitüsü Pedagoji öğretmeni olarak 1930-1931 yılları arasında görev yaptığı sürede öğrencilerin zorlandığı 500 sayfalık Metafizik Dersi kitabını, 100 sayfalık kendi yazıp verdiği notlar halinde toparlamıştır. Daha sonra bu notlar basılmış ve uzun yıllar lise ders kitabı olarak okutulmuştur. Ankara Erkek Lisesi’nde Edebiyat öğretmeni olarak çalışan Ahmet Muhip Dranas ile estetik ve sanat konularında uzun süren sohbetleri olmuştur. Bu okulun ardından Edirne’ye 1932-1933 yıllarında Erkek Öğretmen Okulu müdürü olarak atanmıştır. Öğretmenliğin ardından akademisyenliği devam ettiren Suut Kemal Yetkin 19331936 yılları arasında İstanbul Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Estetik ve Sanat Tarihi Doçenti olmuş, Tan gazetesi, Kültür Haftası ve Ağaç Dergileri’ne yazılar yazmıştır. Bu unvan ile Ankara üniversitesi Siyasal Bilgiler Okulu’nda Fransızca öğretmenliği ve müdür başyardımcılığı yapmıştır. Daha sonra Ankara Kız Lisesi’nde 1938-1939 yıllarında kısa bir süre müdürlük yaptığı dönemde Ar Dergisi’ni de yönetmiştir. 302 Dil ve Tarih Coğrafya Fakültesi’ne Estetik ve Sanat Tarihi profesörü olarak 1942’de gelmiş, bir yıl sonra 1943-1950 yılları arasında CHP’den 7. ve 8. dönemlerde TBMM’nde Urfa milletvekili olarak çalışmıştır. Bu dönemde viyonist Suna Kan ve piyanist İdil Biret’in Avrupa’ya müzik eğitimi almalarını sağlayan Harika Çocuklar ile ilgili kanunun çıkmasına Tezer Taşkıran ile birlikte destek olanlar arasında yer almıştır. Milletvekili olduğu dönemde bir dizi çeviri yapmış, Remzi Kitabevi’nden çıkan Kültür Serisi’ni yönetmiştir. Demokrat Parti döneminde Döneminde Kadın Eğitimi”, Atatürk Ararştırma Merkezi Dergisi, Cilt: 8, Sayı:23, (1992), s. 273,282.; http://t24.com.tr/haber/aydinlarin-gozunden-cumhuriyet-kadinlari,14083, Erişim Tarihi: 27.06.2018; “Cumhuriyete Kanat Gerenler, 41. Bölüm”, TRT Arşiv, http://www.trtarsiv.com/izle/77276/cumhuriyete-kanat-gerenler-41-bolum?t=13m11s, Erişim Tarihi: 27.06.2018. 302 Emine Nacak, Suut Kemal Yetkin ve Edebi Tenkit, Gazi Üniversitesi Türk Dili ve Edebiyatı Anabilim Dalı, Yeni Türk Edebiyatı Bilim Dalı, Yüksek Lisans Tezi, Ankara, 2010, s. 3, 9, 16-20. 99 tekrar üniversiteye dönmüş, 1951-1953 yılları arasında Ankara Üniversitesi İlahiyat Fakültesi’nde İslam Sanatları profesörlüğüne getirilmiştir. Türk ve İslam Sanatları Enstitüsü’nü kurarak, uzun yıllar müdürlüğünü yapmıştır. Enstitü, 1959 yılından itibaren birincisi düzenlenen ve geleneksel hale getirilerek dört yılda bir yapılan “Uluslararası Türk Sanatları Kongresi” ni gerçekleştirmiştir. Suut Kemal Yetkin dünya çapında “Türk Sanatı” kavramının oluşması ve bilim dünyasına tanıtılmasını sağlamıştır. Yetkin, 1959-1963 yılları arasında Ankara Üniversitesi Rektörlüğü’nü yapmıştır. Misafir profesör olarak 1963-1964 yılları arasında ABD’de Colombia ve 1956, 1960 ve 1967’de bitirdiği üniversite Sorbonne’da eski Türk Mimarisi ve eski Türk resim sanatı üzerine dersler vermiştir. Yurda döndükten sonra Hacettepe Üniversitesi Tıp ve Sağlık Bilimleri Fakültesi’nin kurulmasına destek vermiş, 1967’de Hacettepe Üniversitesi Sanat Tarihi Bölümünü kurmuş ve uzun yıllar desteklemiştir. Yetkin, 17 Nisan 1980’de vefat etmiş, katkılarından dolayı 28 Kasım 1980’de Hacettepe Üniversite’nde R salonunda bir amfiye ismi verilmiştir. Estetik, sanat, İslam sanatı, felsefe, resim alanlarında eser, şiir ve denemeler yazan Yetkin’in eserleri arasında Estetik (1931, yeni bas. 1972), Metafizik (1932), ders kitabı niteliğindedir. 303 2.3. Eğitim- Öğretim Ahşap bir binada eğitime başlayan Ankara Kız Lisesi, Egli’nin çizimini yaptığı üçte ikisi biten binada, eğitim-öğretime 1930-1931 ders yılından itibaren II. Devre öğrencileriyle eğitime devam etmiştir. 1933-1934 eğitim-öğretim yılından itibaren I. ve II. Devre bir araya gelmiştir. Eğitim-Öğretim sabahtan dört, öğleden sonra iki ders olmak üzere tam gündür. Cumartesi günleri de öğleye kadar ders yapılmaktadır. 1945-1948 mezunu Ayhan Göletli’nin belirttiği üzere okul tam gündür, ancak saat 16’ya kadar devam etmiştir. Hafta içi dersler bittikten sonra okulda ödevlerin yapıldığı ve öğrencilerin kendi istekleri ile devam ettiği mütalaa bulunmaktaydı.304 303 Tebliğiler Dergisi, Cilt:7, Sayı: 293, s. 16-25; Neşet Çağatay, “Ord. Prof. Suut Kemal Yetkin (1903-1980)”, Yıllık Araştırmalar Dergisi-III, Ankara Üniversitesi Basımevi, Ankara, 1981, s. 5-7. 304 Ayhan Göletli ile 23.03.2019’da telefonda yapılan görüşme. 100 Ankara Kız Lisesi olarak birinci sınıfa ortaokulun dahil olduğunu ve bugünkü orta bire karşılık geldiğini, ortaokul birinci sınıfa altıncı sınıf, lise birinci sınıfa da dokuzuncu sınıf denmekte olduğu, Prof. Dr. Hamide Topçuoğlu’nun anılarında da belirtilmiştir. Kız Lisesi’nde ağır bir eğitim olmasından dolayı ikmale kalan talebeler, İsmet Paşa Kız Enstitüsü’ne geçmiştir. 305 Öğrenci sayısının ilk yıllardan itibaren giderek artması önceki bölümde de belirttiğimiz üzere, ikinci ve üçüncü geçici binalara taşınmayı gerektirmiştir. Egli’nin binasında da öğrenci hücumu devam etmiştir. Artan öğrenci sayıları aşağıda gösterilmiştir. Ankara Kız Lisesi’nde; 1931 yılında Ankara Kız Lisesi’nde 220’den fazla öğrenci bulunmaktadır. 306 1933-1934 eğitim-öğretim yılında; ortaokulda 212, lisede 128 öğrenci olmak üzere toplam 340 öğrenci bulunmaktadır. Bu öğrencilerden lise yani II. devreden 34 kız öğrenci doğrudan, 58 kız öğrenci ise ikmal ile mezun olmuştur.307 Öğrenci sayısına bakacak olursak, on yıl önce açıldığında lise kısmına kayıtlı yalnızca 4 öğrenci varken, bu rakam 128’e çıkmıştır. 1943-1944 eğitim-öğretim yılında; orta kısmında 171, lise kısmında 544 öğrenci olmak üzere toplam 715 öğrenci bulunmaktadır. 308 1946-1947 eğitim-öğretim yılında; orta kısmında 246, lise kısmında 507 öğrenci olmak üzere toplam 753 öğrenci bulunmaktadır.309 1948-1949 eğitim-öğretim yılında; orta kısmında 483 öğrenci bulunmaktadır. 310 Görüldüğü gibi yeni binada da öğrenci sayısı giderek artmaktadır. Karma ortaokulların sayısı arttıkç Ankara Kız Lisesi’nin ortaokul kısmına gelen öğrenci sayısında lise kısmına göre çok fazla yükselme olmayacaktır. Lise kısmının öğrenci sayısı yükseldikçe bir sonraki bölümde göreceğimiz gibi 1950’li yılların başında ortaokul kısmı kapatılacaktır. Tebliğler Dergisi, Cilt: 2, Sayı: 36, s. 4.Tan; a.g.e., s. 157, 189, 193, Ankara Kız Lisesi 19721973 Yıllığı, s. 72. 306 Seyyah Kandemir, Ankara Vilayeti, Başvekalet Müdevvenat Matbaası, 1932, s.193. 307 Maarif İstatistikleri, 1933-1934, Başvekalet İstatistik Umum Müdürlüğü. 308 1943-1944 Ortaöğretim İstatistikleri. 309 Milli Eğitim Ortaöğretim İstatistikleri, 1946-1947, Turhan Matbaası, 1948. 310 Maarif İstatistikleri 1933–1934, Başvekalet İstatistik Umum Müdürlüğü, Ankara: Başvekalet İstatistik Umum Müdürlüğü, Yayın no: 31. 305 101 Birinci bölümde 1923-1929 yıllarında bahsetmiş olduğumuz gibi kıyafet uygulamasının aynen Egli’nin Binası’nda da devam etmiş olduğunu, 1931-1932 döneminde ortaokulu ve 1932-1935 yıllarında de liseyi Ankara Kız Lisesi’nde bitiren Prof. Dr. Hamide Topçuoğlu ile Mine Göğüş Tan’ın yaptığı söyleşiden öğreniyoruz. Okul üniforma ya da formasına “göğüslük” denmekte olup, Sümerbank’ta satılan kumlu, gri renkte, beyaz bebe yakalı, bazen de kruvaze olup üst kısmı göğüste kavuşur halde, iki parça olarak, dört düğmelidir. Okulun ilk yıllarındaki şekli ile okul üniforması için Ankara Kız Lisesi’nin 1934-1935 yıllığında eğitici kolların tanıtıldığı “Talebe Kurumlarının Çalışmalarına Bakış” isimli yazının Yardım Kolu kısmında “…Okulumuzun birinci sınıf talebelerinden Sema’nın annesi kolumuzla anlaşarak 18 ve birinci sınıf talebesinden Gökçe Gül’ün babası da iki öğrencinin göğüslüklerini yaptırmıştır”, denmektedir. Gümüşi renkli okul kıyafetleri 1940’lı yılların başına kadar giyilmiştir. Bunun yerini çift düğmeli siyah önlük, beyaz yakalı okul kıyafetleri alacaktır. 311 II. Devre öğrencilerinin başlarına kasket giydiğini belirten 1945 yılı mezunu Sanay Sokullu, kasketten nefret etmiş ve bu yüzden öğretmenlerden ihtar almıştır. 312 Kız Lisesi’nin okul doktoru bulunmaktadır. 1939 yılına ait Tebliğler Dergisi’nde ortaöğretimdeki okul doktorlarının okul müdürü tarafından seçilecek ve atanacakları belirtilmiştir. Okul müdürleri doktorları tercih etme sebeplerinin ayrıca belirteceklerdir. Okulun müdürü okul doktorunu seçer ve atarken serbest doktorlar arasından; serbest doktorun bulunmadığı yerlerde hastanelerdeki hariciye ya da dahiliye doktorlarından, “sıhhat müdürü, belediye ya da hükümet tabiplerinden” en uygun olanlarını seçebileceklerdir. Kız öğrencilerin bulunduğu okullarda kadın doktorların tercih edilebileceği belirtilmiştir. 313 Ankara Kız Lisesi’nin okul doktoru, günümüzde Mezunlar Derneği’nin odası olarak kullanılan ve revir görevi yapan oda idi. Ortaokul ve liseyi Ankara Kız Lisesi’nde bitiren 1947-1955 mezunu Prof. Dr. Birsen Gökçe, ortaokula başladığından beri okul doktorunun devamlı bir odasının bulunduğunu belirtmiştir. 314 1922’de İzmir Kız Sultanisi olarak açılan ve 1923’te Tan, a.g.e., s. 187; Ankara Kız Lisesi Yıllığı, 1934-1935, s.42; Ankara Kız Lisesi, Bir Okulun 80 Yılı, s. 63; Hamide Remzi Topçuoğlu’nun Ortaokul Diploması İçin Bkz. EK-35. 312 Sanay Sokullu ile 20.12.2019’da İstanbul’da Galatasaray Spor Tesislerinde yapılan görüşme. 313 Tebliğler Dergisi, Sayı: 8, s. 36. 314 Prof. Dr. Birsen Gökçe ile 26.01.2017’de Gölbaşı’nda yapılan görüşme. 311 102 İzmir Kız Lisesi olarak eğitime devam eden Kız Lisesi’nde de bir doktor ve hastabakıcısı bulunmaktaydı. 1928’de iki devreli olarak açılan Bursa Kız Lisesi’nde de öğrencinin sağlık durumu ile yakından ilgilenen bir okul doktoru bulunuyordu. Daha önce Sultani olup İzmir Erkek Lisesi olarak devam eden okulda da, Ankara Kız Lisesi’nden daha önceki yıllarda, 1924-1928 yılları arasında Behçet ve Kamuran Bey isimli iki okul doktoru mevcuttu. 315 1930-1950 döneminde Ankara Kız Lisesi’nde okul doktoru olarak görev yapan doktorlar ve çalışma süreleri şöyledir: Ahmet Baray (1946-1947), Mualla Uraz (1946-1947), Şahende Köyman (1947), Halide Araslı (1947-1950), Mayla Neziye Erbil(1950), Perihan Yüceoğlu (1950-1955) olmak üzere altı kişidir. 316 Bu doktorlardan yalnızca biri erkek, diğerleri kadındır. Halide Araslı, Perihan Yüceoğlu aynı zamanda I.Devre’de okutulan Çocuk Bakımı dersine de girmişlerdir. Bu durumda en azından 1946’dan beri Ankara Kız Lisesi’nde okul doktoru bulunmaktadır. Lise ve ortaokullarda bu yıllarda üç ayrı dinlenme tatili görünmektedir. Birincisi Aralık ayında yılbaşı tatilini de içine alacak şekilde bir hafta, ikincisi Mart ayında ve bir haftalıktır. Diğeri ise Mayıs ayının sonundan itibaren uzun yaz tatilidir. 1945-1946 eğitim-öğretim yılında birinci dinlenme tatili 25 Aralık 1945-01 Ocak 1946 arasında bir hafta sürmüştür. İkinci dinlenme tatili ortaokul ve liselerde bir hafta sürmektedir. 1944-1945 eğitim-öğretim yılında 19 Mart-25 Mart tarihleri arasında sürmüştür.317 Aralık ayındaki birinci dinlenme tatilinde Ankara Kız Lisesi izci oymağından 30 öğrenci, 1947 yılında Kız Lisesi’nde 1945-1963 yıllarında görev yapan ve aynı zamanda Beden Eğitimi öğretmeni olan Oymak Beyi Mübeccel Hanım’ın başkanlığında sömestr tatilinden yararlanarak bir haftalığına İstanbul’a gitmişler, bir hafta içinde İstanbul’un tarihi binalarını, müzelerini gezmişlerdirler. Türk Maarif Cemiyeti Bursa Kız Lisesi ve Mahalli Teşkilatı, 1937, s. 39; Melih Tınal ; İzmir Atatürk Lisesi Tarihçesi, İzmir Atatürk Lisesi Eğitim Vakfı Yayınları, Altın Kitap Matbaası, İzmir, 1999, s. 72; Baykalmış, a.g.e., s. 44. 316 Müteferrik Müstahdem Sicil Defteri, Ayrılmış Hocaların Sicil Fişleri. 317 Tebliğler Dergisi, Cilt: 7, Sayı: 317, s. 130 ve Cilt: 8,Sayı 356; “Ortaokul ve Lise Dinlenme Tatili Yarın Başlıyor”, Ulus, 9 Mart 1947; “Okul Yılbaşı ve Birinci Dinlenme Tatili Tespit Edildi”, Ulus, 10 Aralık 1948; “Kısa haber”, Ulus, 30 Aralık 1947; “Ortaokul ve Lise Dinlenme tatili Yarın Başlıyor”, Ulus, 9 Mart 1947; Birsen Gökçe ile 26.01.2017’de Gölbaşı’nda yapılan görüşme. 315 103 Kendilerini İstanbul Kız Öğretmen Okulu misafir etmiştir. 318 Lise ve ortaokullarda 1947 yılı ve 1949 yılının başında gördüğümüz yıl içinde dinlenme tatili uygulamasına 1957 yılında son verilmiştir. Böylece Aralık ayının sonunda yapılan birinci dinlenme tatili ve Mart ayında yapılacak ikinci dinlenme tatili kaldırılmıştır. Ortaokul ve liseyi 1947-1955 yıllarında Ankara Kız Lisesi’nde okuyan Prof. Dr. Birsen Gökçe de görüşmelerimizde o dönemde üç sömestrin bulunduğunu belirtmiştir, ki Birsen Hanım’ın ortaokulda öğrenci olduğu döneme rast gelmektedir.319 Ankara Kız Lisesi’nin 1930-1950 dönemindeki öğrenci yayınlarını kronolojik olarak söz edecek olursak ilk sözünü edeceğimiz 1934-1935 Ankara Kız Lisesi Yıllığı’dır. Öğrenci kollarından Edebiyat Kolu tarafından takip edilmiş olmalıdır. Öğretici makaleler, haberler, eğlenceli haberler yer almıştır. Öğrenciler arasından şiirlerinin yazıp veren şairler bile çıkmıştır. Kız Lisesi’ne ait ilk yıllık olduğunu düşündüğümüz bu çalışmanın ilk sayfasındaki satırlarda şöyle yazılıydı: “Büyük özenle ancak bu hale getirebildiğimiz yıllığımızı, bugün sevinçle okurlarımıza sunuyoruz. Bu eser okulumuzun, gelecek için çok umut bağladığı üreğen uyanıklığa bir başlangıç olsun; bunu çok istiyoruz… Okulumuzun geçmiş yıllarını geniş olarak yıllığımızın yazıları için göstermek isterdik. Çünkü bizim okulumuz yeni Türk devriminin öz kaynağında bilgi fışkıran bir kurumdur. Ne yapalım ki bizden evvelkilerin yaptıklarını bulabilmek bizim için güç oldu. Onlar küçük veya büyük işlerinin izlerini bize ulaştırmak lüzumunu düşünmemişler. Çok yazık! Bizden önceki arkadaşlarımız, eserlerine, onları bize tanıtacak ad koymadan geçip gitmişler… Yıllık okulumuzun her sahada genişleyerek, derinleşerek, ilerleyen varlığı ve talebe kurumlarının çalışması verimli, ilim alanında tarih, dil, ar çalışmaları, ispor göz önüne konmuştur… …Türk devriminin kültüre, okula, Ulus anası kadına verdiği değeri gösterir… …Önümüzdeki yıllarda tamamlanacak eksikliklerimiz var; biliyoruz. Bu sayı bir başlangıçtır. Sayılar çoğalacak. Yarın arkadaşlarımızın yetişken ellerinde yıllığımız güzel ve eksiksiz olacak; bunu çok umuyoruz… Atatürk’ün bize verdiği Cumhuriyet koruyuculuğuna layık olmaya çalışıyoruz ve olacağız.” 320 “Kız Öğrencilerimiz Ankara’ya Döndü”, Ulus, 22 Aralık 1947. Tebliğler Dergisi, Cilt: 20, Sayı: 981, 11 Kasım 1957, s.205; “Ortaöğretimde Dinlenme Tatili Kaldırıldı”, Ulus, 10 Şubat 1949; Prof. Dr. Birsen Gökçe ile 26.01.2017’de Gölbaşı’nda yapılan görüşme. 320 Ankara Kız Lisesi Yıllığı 1934-1935, s. 4. 318 319 104 Ankara Kız Lisesi’nin 1934-1935’te çıkan ilk yıllığında Tarih öğretmeni Afet (İnan) Hanım’ın “Türk, Öğün, Çalış, Güven!” başlığını taşıyan yazısı; 3-A (orta birinci sınıf) sınıfından Firuzan S. Kandemir’in geçmişten o güne değin Ankara’yı tanıtan yazısı; Ümit A. Bayındır’ın Alman şair Schiller’in “Der Taucher” adlı baladının Almanca’dan çevirisi; İbrahim Necmi Dilmen’in “Alfabe Devrimi Günlerinden Bir Andaç” isimli yazısında, Atatürk’ün Latin Alfabesi’ni tanıttığı günlerde yeni harfler ve bunların kullanıldığı sözcük ve isim örneklerinin yer aldığı ve kendisine anı olarak Atatürk tarafından verilen örnek çalışmaları; Nuri Conker’in kızı Kıymet Conker’in Dante’yi tanıttığı Edebiyat dersinden bir etüt; Sabahat Uluöz’ün “Zehirli Gazlar ve Korunma Yolları”; Nüzhet Somersan’ın Fransızca’dan tercüme ettiği Andre Maurois’in 1934’te çıkan ve beş konferansdan oluşan yazılarından “L’amitie-Dostluk” isimli yazısının çevirisi; Türk kadın haklarının 5 Aralık 1934’te verilmesinin ardından 9 Aralık 1934’te Ankara’da Halkevi’nde Ankara Kız lisesi öğretmenlerinin düzenlediği toplantıya ilişkin bir haber; Ankara Kız Lisesi’nin tarihçesinin yer aldığı ve içinde günümüzde halen ayakta olan binaya geçinceye kadar kullanılmış olan binaların yer aldığı Ankara Kız Lisesi olarak kullanılan binalara ilişkin fotoğraflar ve 1934-1935 eğitim- öğretim yılına kadar görev yapan müdürlerin fotoğrafları; “Talebe Kurumlarının Çalışmalarına Bir Bakış” isimli öğrenci eğitsel kollarının faaliyetlerini tanıtıcı bir yazı; Sabahat Uluöz’ün Turgenyef’in Duman isimli romanının bir eleştirisi; lise birinci sınıf öğrencisi ileriki yıllarda kendini yazın hayatında gösterecek olan Nezihe Araz’dan şiirler; Hamide Remzi (Prof. Dr. Hamide Topçuoğlu)’dan Bağlarımız isimli bir deneme; Ankara Kız Lisesi’nin 1928-1929 eğitim-öğretim yılından itibaren 19341935 eğitim-öğretim yılı mezunlarının listesi yer almıştır. Yapılan çevirilere bakarak Ankara Kız Lisesi’nde yoğun bir yabancı dil eğitiminin verildiğinin anlaşılacağı gibi dünya edebiyatına da öğrencilerin ne kadar ilgisi olduğu görülmektedir. İkinci olarak 3 Mart 1936’da çıkardıkları yayın olan “Ankara Kız Lisesi Broşürü” nün ilk sayfalarında Atatürk’ün okul hakkındaki vecizeleri ve 1915 Anafartalar’daki bir resmi bulunurken, tarihi resimler, tenkid, Fransızca ve Almanca’dan tercüme, denemeler, şiirler, Kız Lisesi’nin tarihçesi de yer almıştır. 321 Kız Lisesi öğrencileri 1948’de Kadın gazetesinde Kadın ve Lüks isimli bir sayfa 321 “Ankara Kız Lisesi Yıllık Broşürü, Cumhuriyet, 4 Mart 1936. 105 oluşturmuşlardır. 322 Ayrıca, Kız Lisesi öğrencilerinin el ile yazıp yılda bir kez çıkardıkları sınıf dergilerinin bulunduğunu 1949-1953 mezunu olan kimya mezunu Özden Tulunay tarafından dile getirilmiştir. Hükümet adına yurtdışına eğitime gönderilecek gençler için açılan “müsabaka imtihanlarında” başarılı olan öğrenciler arasında Ankara Kız Lisesi’nden Gündüz (baba adı Abdurrahman) ve Vedia (baba adı Ziya) Tabiiye alanında 1932’de Fransa’ya gönderilmişlerdir. 323 Marshall Yardım Planı içinde yer almış olan devletlerin lise yaşındaki çocuklarını kaynaştırmak maksadıyla 1949 yılında 17 ülkeden ikişer seçkin öğrenci de müsabaka yoluyla ABD’ye davet edilmiştir. Giden öğrenciler arasında Türkiye’den Ankara liseleri arasında yapılan müsabakayı Fuat Dener ve Ankara Kız Lisesi’nden Jale Ergunkan da yer almıştır. ABD’de iki ay kalmış olan Jale Ergunkan’ın diğer ülkelerden gelen arkadaşları ile birlikte bir fotoğrafı Akşam gazetesinde yer almıştır. Amerikan Başkanı Harry Truman tarafından kabul edilmişlerdir.324 2.3.1. Klasik Kol Bu dönemin farklı bir uygulaması olarak Türkiye’de birkaç lisede uygulanmış bir girişim karşımıza çıkmıştır. Talim ve Terbiye Kurulu’nun 30.09.1940 tarihli kararı ile liselerin birinci sınıfından itibaren bir klasik şubenin oluşturulması kararı alınmıştır. Talim Terbiye Kurulu’nun 30 Eylül 1940 tarih ve 186 sayılı kararı ile Ankara Erkek Lisesi, Vefa Erkek Lisesi, Ankara Kız Lisesi, Galatasaray Lisesi’nde 1940-1941 ders yılından itibaren Klasik Şube açılacağı belirtilmiştir. Milli Eğitim Bakanı Hasan Ali Yücel dönemine rastlamıştır. Klasik şubelerde ağırlıklı olarak Latince dersi konmuştur. Edebiyat şubesinin ders programı uygulanacaktır. Öğrenciler isterlerse klasik şubede ders geçebileceklerdi. Nurullaç Ataç ortaokul birinci sınıftan itibaren klasik şubenin açılmasını ve başarısının zamanla görüleceğinin savunanlardan olmuştur. Ankara Üniversitesi Dil ve Tarih Coğrafya Cumhuriyet, 6 Ocak 1948. “Maarif Vekaleti”, Hakimiyet-i Milliye, 12 Ekim 1932. 324 Ankara Kız Lisesi, “ Bir Okulun 80 Yılı ” , s. 68, Akşam, 13 Mart 1949, s.3; “Öteden-Beriden”, Haftalık Kadın gazetesinden atfen, 21 Şubat 1949; “Amerika’ya Gezmeye Giden Lise Öğrencileri”, Cumhuriyet, 31 Aralık 1948. 322 323 106 Fakültesi’nde klasik filoloji bölümünü kuran Prof. Dr. Georg Rohde, klasik şubenin lisede açılmasına katkı verenler arasında yer almıştır. Bu fakülteye Latince ve Yunanca dersleri Anadolu tarihine ışık tutmak üzere kurulmuştur. 325 Klasik şube Lise-I. sınıfın müfredatında Edebiyat, Tarih, Yabancı Dil, Jimnastik, Askerlik dersleri diğer liseler ile aynı olurken; Coğrafya, Matematik, Tabiat Bilgisi, Fizik, Kimya dersleri ise ayrı bir programa göre okutulacaktır. LiseI.sınıflara konan ders programında Edebiyat -3, Tarih-2, Coğrafya-1, Matematik-4, Tabiat Bilgisi-2, Fizik-2, Kimya-2, Latince-5, Yabancı Dil-5, Jimnastik-1, Askerlik-2 saat okutulacaktır. Haftada beş saat Latince dersi okutulacaktır. Liseyi klasik şubede bitirenlerin, eğitimlerine uygun olgunluk sınavına girecekleri belirtilmiştir. İsteyen öğrencilerin birinci sınıftan kayıt olabileceği belirtilmiştir. 326 Milli Eğitim Bakanı Hasan Ali Yücel döneminde hayata geçen klasik şube uygulamasının geçmişi 1900’lü yılların başında ortaya çıkan Nev Yunanilik hareketine kadar geri gider. Nev-Yunanilik 1912’de Yahya Kemal ve Yakup Kadri’nin girişimi ile Milli Edebiyat akımının etkisini göstermeye başladığı dönemde ortaya çıkan bir harekettir. Eski Yunan ve Latin klasiklerini örnek almayı temel almıştır. Türk Edebiyatını Fransız Edebiyatı’na bağlamaya çalışmışlar, ancak onun da kaynağında Yunan Edebiyatı olduğunu görmüşlerdir. Yahya Kemal böylece bizim de yeniden doğuş dönemimizin başladığını belirtmiştir. Böylece Türk Edebiyatı’na hümanist düşünceler girmiştir. Hatta eski Yunan’dan da önceye dayandığını vurgulamışlardır. Tanzimat öncesinde Mevlana Celaleddin Rumi, Yanyalı Mehmet Esad Efendi, Katip Çelebi gibi aydınlar Farsça ve Arapça kanalı ile eski Yunan ve Latin kültürüne ilgi duymuşlardır. Mevlana 13.yüzılda halk Rumcası ile mülemmalar327 yazmıştır. Katip Çelebi Latince bazı çeviriler yapmıştır. Yanyalı Esad Efendi, Aristoleles’in Physique adlı eserinin Yunanca’dan Arapça’ya çevirmiştir. Encümen-i Daniş’te Yunan ve Latin tarihine ilgi duyulmuştur. Yusuf Kamil Paşa 1859’da Telemaque’ı Türkçe’ye çevirmiş, böylece eski Yunan tarih ve mitolojisine ilgi uyandırmıştır. Homeros’un İlyada’sının bazı bölümlerini Sadullah Paşa Suat Sinanoğlu; Türk Hümanizmi, TTK Basımevi, 2.Baskı, Ankara, 1988, s.92; Tanyer, a.g.e., ss. 285-296. 326 Tebliğler Dergisi, 14 Ekim 1940, Cilt:3, Sayı: 92, s.46; Tebliğler Dergisi, Cilt:3, Sayı: 120, 1941. 327 Mülemma: Eski Fars ve Türk edebiyatlarında farklı dillerde yazılmış mısraların bulunduğu şiirlerdir. 325 107 çevirmiştir. Şemseddin Sami’nin Esatir adlı eserinde Grek ve Latin mitolojisi tanıtılmıştır. Darülfünun’da 1911’de Osmani Edebiyat şubesi muallimlerinden Mehmet Rauf Efendi Yunan-ı Kadim Tarihi-i Edebiyatı’nda Yunan şair ve yazarları hakkında bilgi vermiştir. 1912’de Yahya Kemal’in üzerinde durduğu Mehmet Tevfik Paşa’nın Yunan tarihi, mitolojisi, inançlarının anlatıldığı Esatir-i Yunaniyan adlı eseri yayınlanmıştır. 328 Ahmet Mithat Efendi tarafından 19.yüzyılın sonlarında 1890’da “Klasiklerin Çevrilmesi Meselesi” konulu bir tartışma başlatmıştır. Ahmet Mithat Efendinin bir okuyucuya verdiği cevap, “Mitoloji ve Şiir” adlı bir makale şeklinde yayınlanmıştır. İlk defa klasik kelimesi üzerinde durulmuş ve menşei anlatılmıştır. Zıddı olarak ‘romantik’ kelimesi de anlatılmıştır. Bu makaleden yedi yıl sonra Ahmet Mithat, “İkram-ı Aklam” adlı makalesinde yine klasik kelimesi üzerinde durulmuş, Avrupa Edebiyatı’ndan klasiklerin çevrilmesini dile getirmiştir. Makalesinde “Bizim de klasiklerimiz var mı, dilimiz klasik çevirmeye uygun mu, çevirecek adamımız var mı?” soruları üzerinde durmuştur. Bu tartışmaya Ahmet Cevdet, Cenap Şahabettin, Necip Asım, Kemal Paşazade Sait de katılmıştır. Ziya Gökalp, Yahya Kemal’in düşüncesini desteklemiş, ancak Milli Edebiyat için halk edebiyatına da dayanılmasını önermiştir.329 Nev-Yunanilik tartışmaları Cumhuriyet döneminde de devam etmiştir. Nurullah Ataç 1938’in sonlarında eski Yunan ve Latin kaynaklarının çevrilmesinin uygarlık tarihini anlamak için zorunlu olduğunu ve Batı kültürünün bizim dilimiz ile anlaşılmasının güç olduğunu belirtmiştir. 1938-1946 yılları arasında Milli Eğitim Bakanı olarak görev yapan Hasan Ali Yücel’in döneminde hümanizm ve evrensel kültür tanımları önem kazanmış, bir kültür ve eğitim politikası olarak benimsenmiştir. Batı’nın bilim ve tekniğinin yanı sıra zihinsel dokusunun bilinçli olarak anlaşılabilmesi yoluyla hümanizm kazandırılabilecektir. Cumhurbaşkanı İsmet s. 46; Şevket Toker; Türk Edebiyatında Nev-Yunanilik, s.1, 11, 15, 39-41, İzmir, 1979.; Mehmet Özdemir; “Yahya Kemal ve Geleneği Yanlış Yerde Arayan İki Edebi Topluluk: Nev-Yunaniler ve Nayiler”, SAÜ Eğitim Fakültesi Dergisi, (2007), http://dergipark.gov.tr/download/articlefile/115562, Erişim Tarihi: 11.07.2018. s. 253-255; Bilal Elbir, Ömer Karakaş; “Cumhuriyet Dönemi Türk Kültür ve Edebiyatında Hümanizmin Etkileri”, Turkısh Studies, Cilt: 2, Sayı: 4, (2007). s. 284, 390.; Sinanoğlu; a.g.e., s. 89-90, 93; Gümüşel, a.g.t., s. 98. 328 329 Özdemir; a.g.m., s. 255; Elbir, Karakaş; a.g.m., s. 290. 108 İnönü de II. Dünya Savaşı’nın buhranlı yıllarına rağmen teşvik etmiştir. Arapça ve Farsça’nın kaldırılmasından doğan boşluğun Yunanca ve Latince ile doldurulması beklenmiştir. 330 Hümanizm, I.Maarif Şurası’nda (17-29 Temmuz 1939) gündemsiz ayrıntılı olarak ele görüşülmüş, ancak liselerde bir klasik şube açılması kararı alınmamıştır. Ankara, İstanbul’da birkaç lisede klasik şube açılmış ve haftada 5 saat Latince okutulmuştur. Klasik şubeler ilk mezunlarını 1942-1943 yıllarında vermiştir. Klasik şubenin Lise-I.sınıf müfredat programı diğer liselerin müfredat programı ile aynı olmuştur. Liseyi klasik şubeden bitirenler, tahsillerine uygun Latince soruların da bulunduğu Devlet Olgunluk Sınavına girmişlerdir. Klasik şubelere Latince eğitimine uygun Türkçe gramer kitabı hazırlanmıştır. Klasik şubeler 1949’da kaldırılmış, sonraki yıllarda seçmeli dersler arasında yer almıştır. Yine de klasik kol, “uyanık” öğrencilerin ilgi duyduğu bir kol olmuştur. Bakanlığın ve kolun bulunduğu bazı liselerin kolun önemini anlamamaları, klasik kolun kapatılmasında etkili olmuştur. İdeolojik görüşler kadar, Latince ders saatlerinin ayarlanamaması da etkili olmuştur.331 Ankara Kız Lisesi 1947-1950 mezunu Prof. Dr. Güner Tokgöz Ankara Kız Lisesi’nden mezun olduktan sonra tıp fakültesine gitmek istediği için klasik şubeye kayıt olmuştur. Klasik şube, kendisi gibi tıp okumak isteyen iki arkadaşı, filolojiye girmek isteyen üç arkadaşı ve akıbetleri evlilik ile sonuçlanan iki kız öğrenciden oluşmuştur. Dil Tarih ve Coğrafya Fakültesi Klasik Filoloji mezunu olup 1946-1974 yılları arasında görev yapmış Lamia Bolel(Gökçedağ), 1945-1950 tarihleri arasında görev yapmış Leyla Özbay ve 1950-1951 tarihleri arasında görev yapmış ve aynı zamanda Ankara Kız Lisesi mezunu olan Rahşan Kutkan isminde Latince öğretmenleri Ankara Kız Lisesi’nde görev yapmıştır. Leyla Özbay, İstanbul Kız Lisesi’nde de Latince dersine girmiş, zarif ve disiplinli bir öğretmendir. 8 kişilik bu küçük sınıftan üç kız öğrenci Tıp Fakültesi’ne, üç kız öğrenci de Dil ve TarihCoğrafya Fakültesi’ne girmiştir. 332 Kız Lisesi’nden 1947-1955 mezunu olan Prof. Toker; a.g.e., s. 11, 12. Tebliğler Dergisi, Cilt: 3, Sayı: Talim ve Terbiye Heyeti Kararı, Karar Sayısı: 186, s. 46; Toker; a.g.e., s. 15, 39-41; Özdemir; s. 254-255; Elbir, Karakaş; a.g.m., s. 390.; Gümüşel, a.g.t., s. 98. 332 Güven Taneri Uluköse; İstanbul Kız Lisesi ve Bizim Sınıf, Kastaş Yayınları, İstanbul, 2006, s. 100; Ankara Kız Lisesi, “ Bir Okulun 80 Yılı ”, , s. 46, Prof. Dr. Güner Tokgöz’ün anılarından. 330 331 109 Dr. Birsen Gökçe’de 1949-1950 yılında alt katta altı sıradan oluşan küçük bir klasik sınıfın bulunduğunu vurgulamıştır. 333 Ankara Kız Lisesi’nin 1947 yılı Mart ayında Mersin, Adana tarafa düzenlediği geziye klasik şube öğrencilerinin de katılmıştır.334 Özden Bulut da 1945-1946’da 9.sınıfta iken bir tane Latince sınıfının olduğunu belirtmiştir. 335 Klasik şube uygulaması 1949’da bitmiş, ancak Latince öğretmeni olan okullarda seçmeli ders olarak devam etmiştir. 336 Lamia Bolel (Gökçedağ)’in Ankara Kız Lisesi’nin 1970-1971 Yıllığı’nda rehber öğretmen olarak görev yaptığı belirtilmiştir. 2.3.2. Dersler ve Mezunlar 2.3.2.1. Ders Programı Yapımına 1930’da Ernst Egli tarafından başlanmış olan Ankara Kız Lisesi’nin II. Devre (lise) kısmı, eğitimine 1933’te yeni binasında başlamıştır. İnşaat devam ederken okul, Türk Ocağı’ndaki binadadır. Ortaokul (I.Devre) kısmı ise 19341935 ders yılına kadar İsmetpaşa Kız Enstitüsü’nde eğitim-öğretime devam etmiştir. Bu tarihten itibaren de lise ve ortaokul kısmı artık günümüzde halen ayakta olan Egli’nin binasındadır. Bir önceki bölümde 1927-1928 ders yılına bakarak okutulan dersler hakkında bilgi vermiştik. Bu bölümde ise 1937-1938 Sınıf Geçme Defteri’nden hareketle I. Devre ve II. Devre’de değişen müfredatı ve öğrencilerin durumunu değerlendirebileceğiz. Bu defterde önce ortaokul kısmı, ardından lise kısmı ile ilgili bilgiler yer almıştır. 1935-1936 Ders Yılı Sınıf Geçme Defterinde “I. Devre” ifadesi yerine “Ortaokul” ifadesi kullanılmıştır. İncelediğimiz 1937-1938 Ders Yılı Sınıf Geçme Defteri’nde de aynı ifadeler kullanılmıştır. Orta Okul I. Sınıfta Türkçe, Tarih, Coğrafya, Matematik, Tabii İlimler, Yabancı Dil, Jimnastik, Resim, Müzik, BiçkiDikiş dersi olmak üzere on ders okutulmuştur. Üç ayrı kanaat, bir başka deyişle karne dönemi söz konusuydu, ki 1957 yılından itibaren ders yılı iki kanaat dönemine Prof. Dr. Birsen Gökçe ile 26. 01. 2017’de Gölbaşı’nda yapılan görüşme. “Güneye Giden Kız Öğrenciler Ankara’ya Döndü”, Ulus, 17 Mart 1947 335 Özden Bulut, 25.05.2018 tarihli görüşme. 336 Tebliğler Dergisi, 26 Eylül 1949, Cilt: 12, Sayı: 557, s. 113 vd. 333 334 110 bölünecektir. Her öğrencinin gördüğü derslerden yazılı ortalamalarından oluşan I. kanaat notları, sözlü sınavı, engel sınavı, bütünleme sınavı ve sınıf geçme notu yer almaktadır. Üç kanaatta yazılı notu ile geçemeyenlere sözlü notu verilmiş, bu da yeterli olmuyorsa öğrenci bütünlemeye kalmıştır. Ortaokul I. Sınıfta öğrencilerin en başarılı oldukları dersler Türkçe, Tabii İlimler; daha az başarı gösterdikleri dersler ise Tarih, Matematik ve Yabancı Dil’dir.337 Daha az başarı görülen Matematik ve Yabancı Dil (Fransızca) derslerinin öğretmenleri alanında deneyimli, uzman öğretmenlerdir. Bundan derslerin çok sıkı işlendiği, sınavlarda çok titiz davranıldığını söyliyebiliriz. Ayrıca 1927-1928 ders yılında uygulanan programa göre ders sayısı on dört dersten on derse inmiş, sadeleşmiştir. Bir önceki programda Hendese, Riyaziye, Hesap denilen dersler Matematik dersi adı altında toplanırken Musiki yerine Müzik dersi ilave edilmiştir. Hayvanat dersi yerine Tabii İlimler dersi getirilmiştir. Ortaokul 2.Sınıfta Türkçe, Tarih, Coğrafya, Yurt Bilgisi, Matematik, Fizik, Tabii İlimler, Yabancı Dil, Askerlik, Jimnastik, Resim, Müzik, Ev İdaresi, BiçkiDikiş olmak üzere on dört ders okutulmuştur. 1927-1928 ders programındaki Malunmat-ı Vataniye dersi yerine Yurt Bilgisi dersi getirilmiştir. Orta öğretimde 1936 yılından itibaren okutulması düşünülen Askerlik dersinin Ankara Kız Lisesi’nde 1937-1938 ders yılından itibaren okutulduğu görülmüştür. II. Dünya Savaşı’nın arafesinde Askerlik dersi de eklenmiştir. 1937-1938 ders yılından itibaren de kız okullarında da okutulmaktadır. Ortaokul II. sınıfta üç kanaat notu ile sınıf geçemeyecek olanlara sözlü notu verilmiş, yine geçemiyorsa bütünlemeye kalmıştır. Öğrencilerin en başarılı oldukları dersler Yurt Bilgisi, Yabancı Dil, Tarih, Coğrafya; daha az başarılı olduğu dersler ise Türkçe ve Fizik’tir.338 Ortaokul 3. sınıfta Türkçe, Tarih, Coğrafya, Yurt Bilgisi, Fen Bilgisi, Yabancı Dil, Askerlik, Jimnastik, Resim, Müzik, Çocuk Bakımı, Biyoloji olmak üzere on iki ders okutulmuştur. 1927-1928 ders yılının oldukça yüklü programına göre oldukça sadedir. Ders sayısı azaltılmıştır. Fizik-Arziyat-Fizyoloji dersleri kaldırılmıştır. Sınıf Geçme Defteri’nde “Kimya-Fen Bilgisi”, olan dersin adından ‘Kimya’ çizilmiş ve Biyoloji dersi eklenmiştir. Öğrenci her kanaat döneminde yazılı notları ile 337 338 1937-1938 Ders Yılı Sınıf Geçme Defteri. A.g.y. 111 geçemiyorsa, Ders Geçme Defteri’nde “Düşünceler” kısmında belirtildiği üzere önce bütünlemeye kalmış ve bütünleme sınavında rapor almış ise engel sınavına girmiştir. Bu durumda da bütünlemeye kaldığı belirtildikten sonra “Engel” şeklinde bir açıklama yapılmıştır. Devamsızlık yapanlara tasdikname verilmiştir. Ankara Kız Lisesi 3-A sınıfından Emine ….. bir isimli kız öğrenci Yabancı Dil dersinden bütünlemeye kalmış, rapor aldığı için bütünleme sınavına girmemiş, İstanbul Kız Lisesi’nde engel sınavına girmiş, ancak engel sınavından “2”(iki) aldığı için geçememiştir. Böylece tek dersten sınıfta kalmıştır. Yine 3-A şubesinden İlhan isimli kız öğrenci Yabancı Dil dersinden bütünlemeye kalmış ve bütünleme sınavına Konya Öğretmen Okulu’nda girmiştir. Aynı şubeden “iki senelik” Zehra isimli kız öğrenci, Matematik, Fen Bilgisi ve Yabancı Dil derslerinden bütünlemeye kalmış ve geçememiştir. Armağan Türkoğlu isimli kız öğrenci Matematik, Fen Bilgisi, Çocuk Bakımı ve Biyoloji derslerinden bütünlemeye kalmış, bütünlemede rapor almış, ardından engel sınavları ile de geçememiş ve sınıfta kalmıştır. Şükran Özkazak isimli kız öğrenci ise Türkçe, Matematik, Fen bilgisi, Yabancı Dil derslerinden bütünlemeye kalmıştır. Türkçe ve Yabancı Dil’den bütünleme sınavına girmemiş, Fen Bilgisi ve Matematik’ten bütünleme sınavında rapor almış ve bu iki dersin engel sınavına girmiş ve sınıfta kalmıştır. Yine 3-A şubesinden Gülgün Sahman isimli kız öğrenci Müzik dersinden kalmış, bütünleme sınavına Ankara Kız Lisesi’nde girmemiş, engel sınavına Erenköy Kız Lisesi’nde girmiş, 8 almış ve sınıfını geçmiştir. Zehra isimli kız öğrenci Coğrafya dersinden bütünlemeye kalmış, sınava İstanbul Kız Lisesi’nde girmiş ve geçmiştir. 339 Ankara Kız Lisesi 1937-1938 Eğitim-Öğretim Yılı’na ait Diploma Defteri’nde orta kısımda Haziran Döneminde 58 öğrenci mezun olmuştur. Sınav Türkçe, Tarih, Coğrafya, Yurt Bilgisi, Matematik, Kimya, ve Fen Bilgisi, Biyoloji, Yabancı Dil, Resim, Jimnastik, Müzik, Askerlik, Çocuk Bakımı derslerinden yapılmıştır. Başarılı olan öğrenciler, diplomalarını 12.01.1939 tarihinde almışlardır. Defter 06.02.1939’da Orta Tedrisat Umum Müdürü tarafından onanmıştır. Defter Ankara Kız Lisesi Müdürü olarak Suut Kemal Yetkin ve Başyardirektör olarak da A. Durukan tarafından imzalanmıştır. Öğrencilerden Takoki Merzifonluoğlu isimli kız 339 A.g.y. 112 öğrenci Ermeni’dir. 6 öğrenci Pekiyi, 42 öğrenci İyi, 10 öğrenci de Orta derece ile mezun olmuş 58 kız öğrenci bulunmaktadır. Bütün öğrencilere ayrılmış bölümde “Diploma Verilmiştir” şeklinde bir damga bulunmaktadır. 1937-1938 Ders Yılı Haziran Dönemi’nde Orta Kısımdan mezun olan öğrencilerin isimleri, numaraları ve diploma dereceleri Ekler kısmında verilmiştir. Bu defterde ek olarak ayrılan tek sayfada Saliha Yücel isimli kız öğrenci yer almaktadır. 10.3.1939 tarihinde “Diplomamı Aldım” şeklinde bir açıklama yapılmıştır. Baba ismi olarak A. Durukan yazılmıştır. Muhtemelen yukarıda ismi yazılmış olan Başyardirektör A. Durukan’ın kızıdır. Okul müdürü olarak da Tezer Taşkıran’ın 03.02.1939 tarihli ismi ve imzası bulunmaktadır. Orta kısım öğrencilerinden Haziran Dönemi’nde diplomalarını alamayanlar Eylül Dönemi’nde almışlardır. Eylül Dönemi’nde diploma alan 104 kız öğrencinin isimleri, numaraları ve diploma dereceleri Ekler kısmında verilmiştir. Defter Direktör Tezer Taşkıran tarafından 22.03.1939 tarihinde imzalanmış, diplomalarını alanlar için “Diploma Verilmiştir” ifadesi yer almıştır. Bu öğrenciler arasında Afet İnan’ın kız kardeşi olan Ayla Uzmay da yer almaktadır. Gerek Haziran, gerekse de Eylül’de mezun olanların pek azı “pekiyi” ve çoğunluğu “iyi” derece ile mezun olduklarına göre zorlu bir bitirme sınavının olduğunu söyleyebiliriz. 340 1937-1938 Ders Yılı’na ait Ortaokulu Dışarıdan Bitirenlere Mahsus Haziran Dönemi’ne ait defterde 1328 doğumlu, 26 yaşındaki Semiha Ark ve 1324 doğumlu, 22 yaşındaki Nebile Ark isimli iki kız öğrencinin ismi yer almıştır. Baba isimlerinin her ikisinin de Eyüp Kemal olarak yazılmış olmasından dolayı, her ikisinin de kardeş olduğunu düşündük. İki kız kardeş Türkçe, Tarih-Coğrafya, Yurt Bilgisi, Yabancı Dil, Matematik, Fizik ve Tabii Bilimler, Resim, Jimnastik, Müzik, Biçki- Dikiş, Çocuk Bakımı, Ev İdaresi derslerinden sınava girmişlerdir. Orta kısım son sınıf öğrencilerinin girdiği bitirme sınavındaki derslerle hemen hemen aynı olmakla birlikte Biyoloji, Kimya ve Fen Bilgisi dersleri yerine Fizik ve Tabii Bilimler derslerinden sınava girdikleri, bunların yanı sıra son sınıf öğrencileri Çocuk Bakımı dersinden sınava girerken dışarıdan bitirenler Biçki- Dikiş ve Çocuk Bakımı 1937-1938 Ders Yılı Dışardan Ortaokul Sınavına Girenlere Mahsus Diploma Defteri; İnan, a.g.e., s. 298-299 340 113 derslerinden de sınava girmişlerdir. Semiha Ark 54 puan alarak “iyi” derece ile Nebile Ark ise 53 puan alarak “iyi” derece ile ortaokulu dışarıdan bitirmişlerdir. Diplomanın veriliş tarihi 22.12.1938 olarak belirtilmiş ve sayfa Direktör Suut Kemal Yetkin ve Başyardirektör A. Durukan imzaları ile kapatılmıştır. Aynı defterin ikinci sayfasında 1332 doğumlu Fahriye Ekilmezoğlu isimli bir kız öğrencinin “evvelki tahsil durumu” kısımda, 1936-1937 ders yılının Ankara Kız Lisesi'nin orta kısmının son sınıfında kalmış olduğu ve vekaletin emri ile sınavlara girmiş olduğu belirtilmiştir. “İyi” derece ile 46 alarak dışarıdan mezun olmuştur. Defterde diplomanın 12.04.1939 tarihinde verildiği yazılmış ve Direktör Tezer Taşkıran ile Başyardirektör A. Durukan’ın imzaları ile kapatılırken, Orta Tedrisat Umum Müdürü N. Kurtul tarafından onaylanmıştır. 341 Ankara Kız Lisesi ortaokul bölümünde kanaat notu verilecek dersler 9 Ekim 1937 tarihli Ortaokul Sınav Talimatnamesi’nde belirtildiği gibidir. Ortaokulun 1. ve 2. sınıflarında öğretmen okuttuğu dersten Aralık ayının sonunda, Mart ayının sonunda ve Mayıs ayının sonunda olmak üzere üç kanaat notu vermiştir. Öğrencinin ortaokul bir ve ikinci sınıflarda bir dersten aldığı üç kanaat notunun ortalaması beşten az olmamakla birlikte, üçüncü kanaat notunun dörtten az olmaması gerekiyordu. Eğer üç kanaat notunun ortalaması beşten az olur ve üçüncü kanaat notu da dörtten az olursa sözlü sınavına girmek zorunda kalırdı. Ortaokul 3.sınıfta dersin öğretmeni ise Aralık ayının son haftası ile Martın son haftasında olmak üzere iki kanaat notu ile ders yılının son haftasında olmak üzere bir sözlü notu vermiştir. Kanaat notları verilirken öğrenciye sınıfta öğretmenin sorusuna verdiği cevap, öğrencinin yazılı notu, eve veya sınıfta yapmak üzere öğretmen tarafından verilen yazılı ödev, resim, grafik, harita gibi çizimlerden aldığı not ile öğrencinin kararlılığı, çalışkanlığı gibi durumlar göz önünde bulundurulmuştur. Hangi öğrencinin sınıfını doğrudan geçeceğine ve hangi öğrencinin hangi dersten sözlü sınavına gireceğine öğretmenler toplantısında karar verilmiştir. Bu sınavın tarihi okul idaresinin öğrencinin durumunu ilan etmesinden beş gün sonraya denk gelmiştir. Sözlü sınavında, dersin öğretmeni ile okul idaresinin belirleyeceği bir de mümeyyiz bulunmuştur. Mümeyyizi, okul idaresi okulun öğretmenleri arasından yine 341 A.g.y.; İnan, a.g.e., s. 298-299. 114 öğretmenlere danışarak seçmiştir. Sözlü sınavına girecek öğrenciye sınav komisyonu soruları yazdırır ya da yazarak eline verirdi. Öğrenci kendisine verilen on dakika içinde düşünüp, cevaplamak zorundaydı. En fazla yirmi dakika süre verilmiştir. Sözlü sınavları sabah sekizden, akşam on dokuz buçuğa kadar devam edebiliyordu. Askerlik dersinin sözlü sınavı ise özel bir talimatnameye göre yapılmıştır. Eğer ortaokul birinci ve ikinci sınıf öğrencisi, sözlü sınavından en az beş almazsa, sınıfını geçemezdi ve bu durumda bütünleme sınavına girmesi gerekiyordu. Üçüncü sınıf öğrencisi sözlü sınavına girmek zorunda kaldığında, kaldığı dersten sınıfını geçebilmesi için, sözlü sınavından aldığı beşten aşağı olmayan nota bir ve ikinci kanaat notları eklenip ortalaması alınmak suretiyle sınıf geçme notu belirleniyordu. Bu not dörtten aşağı olmamalıydı. Dörtten az ise bütünleme sınavına kalıyordu. Bir öğrenci dörtten fazla dersten bütünlemeye kalıyorsa sınıfını geçememiş sayılıyordu. Ders öğretmeni ve en az bir mümeyyiz tarafından yapılan bütünleme sınavı, bir sonraki ders yılının başında sözlü olarak yapılırdı. Öğrencinin bütünleme sınavından aldığı not, onun sınıf geçme notu oluyordu. Bir önceki ders yılında aldığı kanaat notları ve sözlü sınavından aldığı not, bütünleme sınavını hesaplarken kullanılmazdı. Bütünleme notu en az beş olmalıydı. Beşten aşağı olur ise sınıfını geçemezdi. Eğer bütünlemeye kaldığı dersler Jimnastik, Resim, Müzik, Biçki-Dikiş dersleri ise bunlardan beşten aşağı not aldıysa, diğer derslerinin ortalaması altıyı buluyorsa bir üst sınıfa geçebilirdi. 342 Diğer taraftan eğer bir öğrenci herhangi bir sebepten sözlü sınavına giremedi ise, okul idaresince “Engel Sınavı”na alınırdı. Ancak geçerli bir mazeretleri olması gerekiyordu. Engel sınavı gelecek ders yılının başında yapılırdı. Ortaokul bir ve ikinci sınıf öğrencisi engel sınavına giriyorsa, aldığı not, onun sınıf geçme notunu oluşturuyordu ve en az beş almalıydı. Orta üçüncü sınıf öğrencisi engel sınavına girdi ise, bu sınavdan aldığı not, onun sözlü notu yerine geçiyor ve bu nota birinci ve ikinci kanaat notları ekleniyordu. Ortalaması alınan not dörtten aşağıda olmamalıydı. Öğrencinin sağlık durumu, bedeni arızası ya da gözlerinin zayıflığı söz konusu olursa, okul doktor ve eğer okul doktoru yoksa okul idaresinin göstereceği resmi bir 342 Yücel, a.g.e., s. 382-394 115 sağlık kurumundan alacağı sağlık raporu ile jimnastik, resim ve biçki-dikiş derslerine girmeyebilirdi. Yine duyma sorunu olan öğrenciler ise yine alacağı bir sağlık raporu ile müzik dersinden muaf olabiliyordu. Ortaokulda öğrenciye verilecek kanaat ve sınav notlarının değerlendirilmesi ise şöyledir: 10-9=Pekiyi, 8-7=İyi, 6-5=Orta, 43=Gevşek, 2-1= Pek gevşek, 0= Boş olarak belirlenmiştir.343 Ortaokulu Bitirme Sınavına dışarıdan girecek öğrencilerin yaşı on yediden az olmamalıydı. Her yıl Nisan ya da Temmuz ayı içinde dilekçe ile Kültür Bakanlığı’na müracaat edebiliyorlardı. Şu derslerden sınava girebilirlerdi: Türkçe, TarihCoğrafya-Yurt Bilgisi, Riyaziye, Fen Bilgisi-Biyoloji-Hıfzıssıhha, Yabancı Dil, Resim-Jimnastik-Musiki, Biçki-Dikiş-Ev İdaresi-Çocuk Bakımı (kızlar için). Her dersin notunun değerlendirilmesi, yukarıda belirttiğimiz gibiydi. Başarılı olanlara ortaokulu bitirme diploması veriliyordu. 344 Ankara Kız Lisesi’nin II. Devresi’nde bir başka değişle lise kısmında I. Devre’nin devamı olarak I. Sınıf, 4. Sınıf olarak adlandırılmış ve şu dersler okutulmuştur. Edebiyat, Tarih, Coğrafya, Geometri, Cebir, Biyoloji, Fizik, Kimya, Yabancı Dil, Askerlik, Jimnastik olmak üzere on ders okutulmuştur. 1927-1928 ders programında yer alan Arabi ve Farisi dersleri kaldırılmıştır. 9 Ekim 1937 tarihli Lise Sınav Talimatnamesi’nde de Lise I.Sınıfta öğrenciye sınav yapılacak dersler aynen bu şekilde yer almıştır. 1937-1938 Sınıf Geçme Defteri’nde her öğrenciye ait I.Yazılı Sınav, II. Yazılı Sınav, Kanaat, Sözlü Sınav, Engel Sınavı, Bütünleme Sınavı ve Sınıf Geçme notu bulunmaktadır. Sabriye Bilgin, Jimnastik dersinden bütünlemeye kalmış, daha sonra 5 alarak geçmiştir. Mualla Algangil isimli kız öğrenci Tarih ve Fizik’ten bütünlemeye kalmıştır. Suzan Gün isimli kız öğrencinin Edebiyat, Kimya notu 9, diğerleri 10 olmak üzere çok başarılı bir öğrencidir. Lise I. Sınıf öğrencilerinin en çok başarılı oldukları dersler Askerlik, Jimnastik, Geometri, Cebir, Tabii İlimler; daha az başarılı oldukları dersler ise Edebiyat ve Fizik’tir. 345Askerlik dersindeki başarıya bakarak, kız okullarında bu dersin ilgiyle takip edildiğini söyliyebiliriz. Yücel, a.g.e., s. 382-394 A.g.e., s. 382-393. 345 A.g.e., s. 397. 343 344 116 Lise 2.Sınıf’ta bir başka değişte 5. Sınıfta Edebiyat, Tarih, Coğrafya, Geometri, Cebir, Tabii İlimler, Biyoloji, Fizik, Kimya, Yabancı Dil, Psikoloji, Askerlik, Cimnastik olmak üzere on üç ders okutulmuştur. Psikoloji ve Biyoloji dersleri, 9 Ekim 1937 tarihli Lise Sınav Talimatnamesi’nde yer almamaktadır. 346 1927-1928 ders programında yer alan Arabi ve Farisi dersleri kaldırılmıştır. Öğrencilerin en başarılı olduğu dersler Askerlik, Jimnastik ve Tarih’tir. Nezihe Araz isimli kız öğrenci Cimnastik’ten bütünlemeye kalmış ve 5 alarak geçmiştir. Nezihe Araz’ın en başarılı olduğu dersler Edebiyat (10), Psikoloji (10), Cebir (9) ve Askerlik (9)’dur. En zayıf olduğu dersler ise Tabii İlimler, Kimya, Yabancı Dil, Cimnastik’tir. Daha önceki yıllarda Nezihe Araz, Nezihe Rıfat olarak Ankara Kız Lisesi’nin kayıtlarında yer almıştır.347 İlk karnenin verildiği Aralık ayının sonunda 1933 yılında Nazire isimli başka bir öğrenci ile birlikte kadınlar otelinde geçen bir piyes kaleme almıştır. Yazma serüveni Ankara Kız Lisesi’ni başlamış, girdiği Ankara Üniversitesi Felsefe bölümünden sonra da devam etmiştir. Felsefe Bölümü’nde öğrenciliği sırasında özellikle Doç. Dr. Behice Boran ve Doç. Dr. Muzaffer Şerif’ten çok etkilenmiş, daha sonra Behice Boran’ın asistanı olmuştur. Behice Boran’ın Anakara Üniversitesi’nden ayrılmasından sonra doktorasını yapmak üzere gittiği İstanbul’da Rıfai Dergahı’na girmiştir. Gazeteciliğe 1952’de Resimli Hayat Dergisi’nde de devam etmiştir. Yunus Emre ve Mevlana’nın hayatlarını Dertli Dolap ve Aşk Peygamberi isimli kitaplarda dile getirmiştir. Şiirlerinin Anadolu Evliyaları isimli kitapta toplamıştır. Kent Oyuncuları’nın sergilediği Hayattan Yapraklar adlı televizyon dizisini yazmıştır. Yine Kent Oyuncuları’nın oynadığı Akıllı Tavşan ve Güçlü Tavşan, Sihirli Fındıklar isimli müzikli çocuk oyunlarını yazmıştır. Ankara Devlet Tiyatrosu’nda şu oyunları oynanmıştır: Bozkır Güzellemesi, Öyle Bir Nevcivan, Alacakaranlık, İmparatorun İki Oğlu, Afife Jale, Cahide, Ballar Balını Buldum. Ayrıca televizyonda yayınlanan O Kadın, Ekmek Kavgası, İhtiras Fırtınası, Hanım adlı filmlerin senaristidir.348 Lise 3. Sınıfta-6. Sınıfta Fen şubesinde Edebiyat, Tarih, Coğrafya, Tabii İlimler, Fizik, Kimya, Yabancı Dil, Filozofi-Sosyoloji, Mekanik-KozmografyaYücel, a.g.e., s. 397. Ankara Kız Lisesi, 1934-1935 Yıllığı. 348 https://www.turkedebiyati.org/nezihe-araz.html, Erişim Tarihi: 28.10.2018; http://www.hurriyet.com.tr/solculuktan-sufilige-nezihe-araz-12196520, Erişim Tarihi: 28.10.2018. 346 347 117 Geometri-Müsellesat, Cebir-Aritmetik, Askerlik, Jimnastik okutulmuştur. Fen şubesinde öğrencilerin en başarılı olduğu dersler Askerlik, Jimnastik, Tabii İlimler’dir. Edebiyat Şubesinde ise Edebiyat, Tarih, Coğrafya, Cebir, Tabii İlimler, Fizik, Kimya, Yabancı Dil, Filozofi-Sosyoloji, Kozmografya, Askerlik, Jimnastik, dersleri okutulmuştur. Edebiyat şubesinin en başarılı oldukları dersler Askerlik, Cimnastik, Kozmografya’dır. 349 Askerlik ve Jimnastik dersi fen ve edebiyat şubeleri için başarı gösterilen dersler olmuştur. II. Dünya Savaşı’nın öncesinde askerlik dersi bir kız okulunda oldukça ilgi çekmiştir. Erken Cumhuriyet Dönemi’nde Yurt Bilgisi ve Askerlik derslerinden beklenilen, devlete sadakat, fedakarlık ve aidiyet duygularını Türklerin tarihsel yurtseverliği ile birleştirerek yüceltmektir. Bu özellikle askerlik vazifesi üzerinden yapılmaya çalışılmıştır. “Askerlik” dersi 1930 ders programında ortaokullarda erkek öğrencilere okutulmuş olmakla birlikte Askerliğe Hazırlık dersi kitabı basılmıştır. Muallim Afet’in yazdığı “Yurt Bilgisi Notlarımdan Askerlik Vazifesi” kitapları okutulmuştur. Lise II. Devrede ise önce 1931 ders programında erkeklere, ardından da kızlara 1936’da konmuş, ancak 1937-1938 ders programından itibaren uygulanmış, haftada birer saat ders konmuş, kızlara da vatan savunmasında görev verilmiştir. Böylece kız liselerinde haftada 28 saat olan haftalık ders saati, haftada bir saat Askerlik dersinin konması ile erkek liselerindeki gibi 29 saate çıkmıştır. Rejimin sürdürülmesi vatandaşların alacağı eğitimine bağlı olduğundan, eğitim de devletin denetimi altına alınmıştır. Askerlik dersi alan erkek öğrencilere askerlik dersi aldığına dair verilen belge, kızlara verilmeyeceği verilmemiştir. Bunun yerine 7. ve 8. Sınıf programlarını bitirenlerin belgelerinde “Orta askeri ehliyetnamenin temin ettiği hakkı kazanmıştır” ibaresi bulunacağı belirtilmiştir. Ayrıca 9. ve 10.sınıf programlarını bitirenlerin askerlik dersinin 10.sınıf dahil olmak üzere derslerini gördüklerine dair bir açıklama yapılacağı belirtilmiştir. 350 Cumhuriyetin kurucu kadrosunun üzerinde durduğu “okulda vatandaşlık eğitimi”, II. Meşrutiyet Dönemi aydınlarının üzerinde durduğu “yeni insan-yeni toplum” projesi kapsamında yer almıştır. Ortaokul ve Liselerin I.Devresinde yer alan Yurt Bilgisi dersi, bireyi devlete bağlamak için bir araçtır. Osmanlı İmparatorluğu 349 350 1937-1938 Ders Yılı Sınıf Geçme Defteri. Tebliğler Dergisi, Sayı 18, s. 82; Sayı: 36, s. 16; Cilt:2, Sayı: 45, s. 70. 118 döneminde bu bağ dinsel kimlik ve inanç üzerinden kurulurken, yeni Türk devleti vatandaşlık üzerine inşa edilerek bir bağ kurulmaya çalışılmıştır. Okul, bireylerin toplumsallaşması, yeni topluma eklemlenmesi ve yeni devletin değerlerinin içselleştirilmesi için bir araçtır. Galatasaray Lisesi’nin 1924 yılı müfredat programında yer alan “Malumat-ı Vatan” dersi, Tarih, Coğrafya öğretmenleri tarafından verilmiş, milli bir eğitim almak için önemli bir gelişmedir. Jimnastik derslerinde İsveç usulü Beden Eğitimi ve eğitici oyunlar ile öğrencilerin bedensel güçlerinin artırılmasına özen gösterilirken, “sayı saymak, hizaya girmek, sağa, sola ve geriye dönmek” gibi düzenli hareketlerin yapılması zorunlu görülmüştür. Beden eğitimi ve sporun hızlı karar vermedeki rolü göz önünde bulundurularak bedensel faaliyetlere önem verilmiştir. Askerlik dersi 1934’ten itibaren tüm programlarda yer almıştır.351 Gençlik, Erken Cumhuriyet Dönemi’nde üzerinde en fazla durulan nüfustur. Gençliğin enerjisinden, bilgisinden, yeteneklerinden yararlanılmak istenmiştir. Bakanlığın projesine göre yalnızca nazari bilgiler verilmeyecek, uygulamalı bilgilerde eklenecektir. Dönemin savaş anlayışına bağlı olarak topyekün harpte bütün vatandaşların askerlik hizmetlerine dair temel bilgileri öğrenmesi gerekmektedir. Düşmanın ülkenin herhangi bir yerine saldırabileceği ifade edilmiştir. Gençliği yurtsever hale getirmek, yurtsever bir asker olarak hazırlamak üzere kamp uygulaması yapılmıştır. Kız öğrencilere 1937’den itibaren verilen Askerlik dersi için 1937’de Binbaşı Hüsameddin Bilgesü tarafından “Askerliğe Hazırlık Notları Ortaokullarda ve Liselerde İlaveten Kız Talebeye Okutulacak Kısım” adlı bir kitapçık hazırlanmıştır. Kültür Bakanlığı okul tatillerinde erkek okullarında olduğu gibi kız okullarındaki talebenin de kampa çıkarılmasını kararlaştırmıştır. Yeni projeye göre kadınlardan da cephe gerisi hizmetlerinde yararlanılacaktır. Sıhhiye, nakliye, muhabere ve büro hizmetlerinde kadınlar da kullanılacaktır. Özellikle kadınların şefkatli olmasından dolayı sıhhi hizmetlerin genç ve kültürlü kızlar tarafından yapılmasının uygunluğu üzerinde durulmuştur. Kadınların haberleşme aracı olarak güvercin ya da köpek besleyebilecekleri belirtilmiştir. Ankara Kız Lisesi’ni 1945 yılında bitiren Sanay Sokullu, İstanbul Üniversitesi Filoloji Bölümü’nde öğrenci iken Beşiktaş sırtlarında bir ay ya da daha fazla süre için askeri 351 Gümüşel, a.g.t., s. 40, 42, 82, 145, 230. 119 kampa katılmıştır. Nakliyeye ayrılmış, askeri jeep, ambulans kullanmayı, silah atmayı da öğrenmiştir. Hatta çok iyi silah kullandığının da altını çizmiştir. Sabahları tulumlarını giyen öğrencileri kamyon ile gelip almışlar ve tepe gibi bir mevkiye götürüp talim yaptırmışlardır. 352 Kurmay Yüzbaşı Tahir Tipi tarafından kız öğrenciye yönelik olarak Askerliğe Hazırlık I, II ve III isimli ders kitabı da yazılmıştır. Erkekler için yazılan ders kitabına göre daha hafifletilmiş ve görselleri daha bol bir ders kitabıdır. Nasıl telefon kullanılacağı, telgraf alan gişe memurunun görevi, Türk savaş tarihinden ibret verici hikayeler anlatılmıştır. Askerlik kanunu, ordu, askeri terbiye, silah, muharebe kavramlarının yanı sıra seferberlik bilgisi de genel olarak işlenmiştir. Zehirli gazlar, daktilo, pasif korunma, evrak alma ve verme gibi konularda da bilgi verilmiştir. Hatta ortaokul ve liselerde Fizik ve Kimya derslerinin konuları arasında Nisan ayının başından yılsonuna kadar yer alan zehirli gazlar ve havadan korunma konularının nazari olduğu kadar uygulamalı olarak da gösterilmesinin üzerinde durulmuştur. 353 Ortaokullara yönelik kız öğrenciler için de bir ders kitabı Kurmay Yüzbaşı Recai Ökten tarafından yazılmıştır. Savaşlarda artık cephe ve cephe gerisi, diye bir kavram kalmadığı, savaşa hazırlıklı olunması gerektiği belirtilirken, savaşta kadın desteğinin önemi üzerinde durulmuştur. Liseye yönelik Askerlik ders kitabında olduğu gibi savaş bilgileri genel olarak işlenmiştir. 354 Bir öğrenci liseden itibaren yüksekokuldan mezun olana kadar her kamp 20 gün olmak üzere üç kez kamp yapacaktır. Askerlik kamplarında öğrenci seviyelerine uygun talimler yapılacaktır. Erkek öğrencilere yönelik kamplarda ağır ve makinalı tüfeklerin nasıl sökülüp takıldığı, kullanıldığı anlatılmıştır. Farklı muharebe şekilleri öğretilmiştir. Topluca yürüyüşler yapılmıştır. Çalışma programı belirli bir düzen halinde yürütülmüştür. Öğrenciler kamp sona erdiğinde milli davayı anlamış olarak dönmüşlerdir. Ankara Erkek Lisesi öğrencileri Ankara’da Solfasol Köyü civarında kamp kurmuştur. 355 Sanay Sokullu ile 20.12.2019’da İstanbul’da Galatasaray Miltaş Spor Tesislerinde yapılan görüşme. 353 Tebliğler Dergisi, Sayı:14, s.66; Gümüşel, a.g.t., s. 205-209. 354 Gümüşel, a.g.t., s. 210-212. 355 A.g.t., s. 158-160, 230. 352 120 Ortaokullarda, liselerde ve ilk öğretmen okulları askerlik derslerinin sınavları hakkında 27 Ağustos 1935 tarihli talimatnamenin birinci maddesi uyarınca ortaokul üçüncü sınıf öğrencisinin askerlik dersinden sınıf geçebilmesi için, ortaokul sınav talimatnamesinin hükümlerine göre D-60 sayılı askerliğe hazırlık dersleri talimatnamesinin 36.maddesine göre yapılacağı belirtilmiştir. İkinci maddesine göre ise lise bir, iki ve üçüncü sınıflarında askerlik derslerinden iki yazılı sınav yapılacak, ayrıca kamptan dönen öğrenciler bir sözlü ve bir uygulamalı sınava tabi olacaklardır. Kampa gitmek ve kampın sonunda yapılacak sözlü ve uygulamalı sınavlara girmek zorundadır. Askerlik kampının sonundaki sözlü ve uygulamalı dersinin sınavları D60 sayılı Askerliğe hazırlık dersleri talimatnamesinin 36.maddesine göre yapılacağı belirtilmiştir. Üçüncü maddesine göre bir öğrencinin askerlik dersinden sınıf geçebilmesi için, Askerlik dersinden aldığı sınıf geçme notunun beşten az olmaması gerekmekteydi.356 Ortaokullarda okutulan Askerlik dersine 1944-1945 ders yılında II. Dünya Savaşı'ndaki seferberlik halinden dolayı pek çok yere öğretmen gönderilememiştir. Olağanüstü durum devam ettiği sürece de Genel Kurmay Başkanlığı’nın aldığı karar gereğince dersin okutulmasının dersin isminin müfredatta yer almakla birlikte geciktirileceği belirtilmiştir. Bu yüzden Ortaokulu Bitirme İmtihanlarında bu ders için alınması gereken not ortalaması hesaba katılmayacaktır. Ancak ders en yaralı şekilde başka bir ders ile doldurulacak ve Askerlik dersinin kitabı serbest mütalaa saatlerinde, öğrenciye yardımcı ders kitabı olarak tavsiye edilecektir. Türk toplumu için ordunun yeri ve önemi anlatılması tavsiye edilmiştir. 357 Ankara Kız Lisesi’nde hem ortaokulu, hem de liseyi de okuyan 1942-1949 mezunu Özden Bulut, Askerlik dersinin bir subay tarafından okutulduğunu, hatta bir askerlik dersi hocasının kurmay subay olduğunu söylemiştir. “O zamanlar erkek ve kız çocuklara askerlik dersi kapsamında bir ay kamp vardı. Kızlar Keçiören’de Meteoroloji’de, ulaştırmada, hastanelerde kamp yapardı. Sivillerin savaş zamanı yapabileceği şeylerdi.” 358 25 Ağustos 1947 tarihli bir genelgede Milli Savunma Yücel, a.g.e., s. 377-378. Tebliğler Dergisi, Cilt: 7, Sayı: 291, s.13. 358 “Kız Talebeler de Kampa Çıkacak”, Ulus, 2 Şubat 1938; Özden Bulut ile 25.05.2018’de yapılan görüşme. 356 357 121 yönetmeliğinin 29. maddesi gereğince lise ve dengi okullardaki kız öğrencilerinin kurs görmekle yükümlü bulunduğu, ancak 12 Haziran 1947 tarih ve 5983 sayılı kararı ile kurs görmeyeceği belirtilmiştir. 359 Dolayısiyle 1947 yılından itibaren kız öğrenciler kampa gitmemiştir. Jülide Gülizar’ın anılarında 1945-1946 döneminde Askerlik dersine Lise-I. sınıfta bir yüzbaşının geldiği belirtilmiştir. Sürekli olarak derslerde “Arkadaşlar amacımız Türkiye’yi muasır medeniyet seviyesinin üstüne çıkarmak”, dediği için, kızlar adını “Muasır Medeniyet” koymuştur. Üstelik kızların neredeyse hepsi yakışıklı yüzbaşıya da aşıktır. Jülide Hanım Lise-II. sınıftayken 1946-1947 ders yılında Celal isimli bir binbaşı Askerlik dersine gelmiştir. Derslerde silah kullanmayı öğretmiştir. “Gez-göz-arpacık aynı hizaya geldiğinde tetiğe basacak ve düşmanı en biçimsiz yerinden vuracaksınız”, diyerek 42’lik topları anlatmaktan da büyük zevk aldığından öğrenciler ona “42’lik top” ismini vermiştir. 360 Ortaokul ve liselerde Askerlik dersinin 1946-47 ders yılından itibaren okutulmayacağı gazetelerde yazılmış ise de yetkili makamlar bu haberin aslı olmadığını, önceden olduğu gibi derslere devam edileceğini yazmıştır. Yeni Askeri D-60 yönetmeliğine göre liselerde 1947-1948 ders yılından itibaren Askerlik dersleri haftada birer saat olarak okutulması kararlaştırılmıştır. Ortaokullarda ise ayrı bir ders olarak okutulmaktan çıkarılmıştır. 361 Askerlik dersi 1949-1950 Eğitim-Öğretim yılından itibaren “Milli Savunma” dersi olarak adlandırılmıştır. Ortaokullarda verilmemiş, üç ya da dört yıllık liselerde okutulmuştur. Milli Savunma derslerinde kamp uygulaması, Askerlik derslerinde olduğu gibi devam etmiştir. Erkeklerinkine “kamp”, kızlarınkine ise “kurs” denmiştir. Kapmlardaki erkek öğrenciler için, asker ocağındaki erlerin bağlı olduğu uygulama geçerlidir ve 30 günlük kamp yapmışlardır. Bu kamplar, okulların yakınlarındadır ve çadırların bulunduğu ordugahlardan ibarettir. Erkek öğrenciler, kampa katılmaz ya da üçte ikisine devam etmezlerse, kampı tekrar etmek zorundaydılar. Kız öğrenciler ise lise ve üniversitede olmak üzere iki Milli Savunma Tebliğler Dergisi, Cilt: 10, Sayı: 448, s.53. Gülizar, a.g.e., s. 197-198. 361 “Askerlik Derslerine Devam Edilecek”, Ulus, 26 Aralık 1946; Tebliğler Dergisi, Cilt: 10, Sayı: 453, s.87-88. 359 360 122 kursu görmek zorundaydılar. Bunlar ordu geri hizmetleridir ve hastabakıcılık, nakliye, levazım gibi yurtiçindeki savunma hizmetlerinden oluşmuştur. Kız öğrenci kursları da erkek öğrenci kampları gibi 30 günlüktür. Verilecek Milli Savunma Belgesi, hem lise, hem de üniversite ya da yüksekokulu bitirmek için zorunluydu. Kızların da üçte iki kursa devam etmeleri gerekiyordu. Askeri bir hastaneden alacakları çürük raporu ile kursa katılamayan kız öğrenciler yalnızca Milli Savunma derslerine devam etmek zorundaydılar. “Arızalı, sakat” olanlar talim ve kursa katılırlar, ancak arızalı olan uzvu ile ilgili talimi yapamazlardı. 362 Son sınıfta yapılan bitirme sınavlarına bakacak olursak 1937-1938 ders yılında Lise Bitirme Sınavı’nda Haziran Dönemi’nde Fen Kolu’ndan 12 kişi bitirmiştir. Bunlardan 5 kişi “Pekiyi” derece, 6 kişi “İyi” derece, 1 kişi de “Orta” derece ile sınavlarını vermişlerdir. Haziran Dönemini Fen Kolu’ndan bitirenlerin listesi Ek-3’te verilmiştir. 1937-1938 ders yılı Lise Bitirme Diploma Defteri Direktör Suut Kemal Yetkin ve Başyardirektör A. Durukan’ın imzaları ile kapatılmıştır. Edebiyat Kolundan ise Haziran Dönemi’nde 27 kişi bitirmiştir. “Pekiyi” derecesi ile okulu bitiren yok, “İyi” derece ile 21, “Orta” derece ile 6 kız öğrenci okulu bitirmiştir. Yine defter Ankara Kız Lisesi direktörü Suut Kemal Yetkin ve Başyardirektör A. Durukan’ın imzaları ile kapatılmış ve 30.11.1938’de Orta Tedrisat Umum Müdürü M. Kurtul tarafından onaylanmıştır. Haziran Dönemi’nde bitiremeyenler Eylül Döneminde tekrar Lise Bitirme Sınavlarına girmişlerdir. Fen Kolundan tekrar sınava giren “Orta “ derece ile mezun olan bir kız öğrencidir. Edebiyat Kolundan ise “İyi” derece ile 11, “Orta” derece ile 11 olmak üzere 22 kız öğrenci mezun olmuştur. Görüldüğü gibi Eylül Döneminde “Pekiyi” derece ile mezun olan olmamıştır. Eylül Dönemi’nde mezun olanlara ait defter de “Diploma Verilmiştir” ibaresi ile basılmıştır. Sayfa Okul Direktörü Suut Kemal Yetkin ve Başyardirektör A. Durukan imzaları ile kapatılmıştır. Orta Tedrisat Umum Müdürü N. Kurtul tarafından onaylanmıştır. 363 Gümüşel, a.g.t., s. 158, 252-254; 1963 mezunu Hediye Boran bu dersi “Milli Savunma” dersi olarak almıştır. Hediye Boran ile 10.03.2018’de Ramada Otel’de yapılan görüşme. 363 1937-1938 Ders Yılı Lise Bitirme ve Olgunluk Diploma Defteri. 362 123 1937-1938 Ders Yılı Ankara Kız Lisesi Olgunluk Diploma Defteri’nin Haziran Devresi Fen Koluna ait kısımda Türkçe-Kompozisyon, Matematik, FizikKimya-Tabii İlimler’den sorular bulunmakta olduğu görülmüştür. Olgunluk Diploma Defteri’nde hangi okuldan alındığına ilişkin bir bölüm yer almaktadır. Diplomalar 22.12.1938’de verilmiştir. Bu tarih ortaokulu dışardan bitirme sınavına girenlerin diplomalarını aldıkları tarih ile aynıdır. Diplomalarını alanların karşılarına “Başarmıştır” ibaresi yer almıştır. Olgunluk Diploması’nın verildiği tarihten (22.10.1938) Diploması, Liseyi Bitirme iki ay sonra verilmiştir. Ekler bölümünde 1937-1938 Ders Yılı Olgunluk Diploması için Fen Bölümünden Haziran Döneminde girenlere ait listede isimleri, aldıkları toplam puanlar ve sonuçları verilmiştir. Fen Kolundan 13 kız öğrenci Olgunluk Diploması sınavına girmiş, 3 öğrenci başaramamış yani Olgunluk Diploması alamamış, 10 öğrenci ise Olgunluk Diplomasını almıştır. Defterde Direktör Suut Kemal Yetkin ve Başyardirektör A. Durukan’ın imzaları yer almaktadır. 1937- 1938 Ders Yılı Haziran Devresi Edebiyat Kolundan Olgunluk Diploması sınavına girenlerin isimleri, aldıkları puanlar ve sonuçları Ekler kısmında belirtilmiştir. Edebiyat Kolu’na Türkçe-Kompozisyon, Edebiyat, Tarih-Coğrafya, Filozofi-Sosyoloji derslerinden sorular sorulmuştur. Sınava giren 33 kız öğrenciden 12’si başarılı olamamış, 21’i ise başarmıştır. Haziran Devresinde Olgunluk Diploması sınavını geçemeyenler Eylül Devresinde tekrar aynı derslerden sınava girmişlerdir. Fen Kolundan 1 kız öğrenci başaramamış, 3 kız öğrenci ise başarılı olmuştur. Edebiyat Kolundan ise 28 kız öğrenci sınava girmiş, 11 kız öğrenci başarılı olmuş, 17 kız öğrenci başarılı olamamıştır. Genel olarak Edebiyat kolunu, fen koluna göre daha fazla öğrenci tercih etmiştir. 364 Ankara Kız Lisesi’nden 1937-1938 Ders Yılı’nda Ortaokul’dan Haziran Döneminde 58, Eylül Döneminde ise 104 olmak üzere 162 kız öğrenci mezun olmuştur. 1937-1938 Ders Yılı Lise Bitirme Diploma Defteri’ne göre Haziran Dönemi’nde Fen Kolu’ndan 12, Eylül Dönemi’nde ise 1 kız öğrenci olmak üzere 13 öğrenci mezun olmuştur. Edebiyat kolundan ise Haziran Dönemi’nde 27, Eylül Döneminde 21 olmak üzere 48 kız öğrenci mezun olmuştur. Görüldüğü üzere Lise 364 Ag.y. 124 Bitirme sınavları öğrencileri o kadar zorlamaktadır ki, Haziran Dönemi’nde geçenlerin sayısı Eylül Dönemi’ne göre daha düşüktür. 365 1937-1938 Ders Yılı Haziran Dönemi’nde Fen Kolundan Olgunluk Diploması almak üzere 13 kız öğrenci sınava girmiş, bunların 3’ü başarmış ve 10’u başarılı olamamıştır. Edebiyat kolundan ise 33 kişi sınava girmiş, 12’si başarılı olamamış, 11’i başarmıştır. Olgunluk sınavını Haziran Döneminde veremeyenler Eylül Dönemi’nde tekrar girmiştir. Bu durumda Eylül Dönemi’nde Fen Kolu’ndan 4 kişi sınava girmiştir. Bunların 12’si başarılı olamamış, 3 kişi başarmıştır. Edebiyat kolundan ise 28 kişi sınava girmiştir. Bunların 11’i sınava girmiş, 17’si başarısız olmuştur. 366 Ardı ardına bu kadar zorlu sınıfı geçme ve okulu bitirme sınavlarından sonra yükseköğretimde başarı oranı yükselmektedir. Mezunların bitirdiği bölümlerden ve kariyerlerinde geldikleri noktalardan anlaşılacaktır. Ankara Kız Lisesi 1937-1938 Ders Yılı Sınıf Geçme Defteri’nden edindiğimiz bilgiler sonrasında 9 Ekim 1937 tarihli Lise Sınav Talimatnamesi’ne bakacak olursak şunları görüyoruz: Lise bir, iki ve üçüncü sınıfta her dersten iki yazılı sınav ve bir kanaat notu verilmektedir. Yazılı sınavların günü ve saati okul idaresince bildirilmektedir. Eğer öğrenci bir engelden dolayı sınavına gelemezse ve engeli okul idaresi tarafından kabul edilirse yazılı sınava tabi tutulur. Eğer kabul edilmezse söz konusu sınavdan sıfır almış olur. Kanaat notunun belirlenmesinde yazılı sınavlardan aldığı not, sınıfta derse kaldırıldığında aldığı not, ev ödevi ya da sınıfta yazılı olarak yapılacak ödevlerden aldığı not ve laboratuvar çalışmaları göz önünde bulundurularak hesaplanacaktı. Öğrenci başka bir okuldan nakil geldiyse, tasdiknamesinde yazılı olan yazılı notları, sınıf geçme notu belirlenirken dikkate alınacaktır. Ortaokulda öğrenci kanaat ve sözlü sınav notları on üzerinden verilecektir. Notların değerleri şöyledir: 10-9= Pekiyi, 8-7= İyi, 6-5= Orta, 4-3= Gevşek, 2-1= Pek gevşek, 0= Boş. Lised de not verme sistemi aynıdır. 367 Sağlık nedeni ya da bedensel bir engel yüzünden Jimnastik dersine giremeyen öğrenciler için okul doktoru ya da okul idaresinin göndereceği resmi bir kurumdan alınacak rapor doğrultusunda öğrenci bu dersten muaf olacaktır. Öğrenci bir yıl A.g.y. Bkz. EK-3. 367 Yücel; a.g.e., s. 116-118. 365 366 125 içinde okula devam süresinin üçte birinden fazla devamsızlık yaparsa, sınıfta kalır. Sınıf geçme notunu belirlemek için; birinci yazılıdan aldığı not bir ile, ikinci yazılıdan aldığı not iki ve kanaat notu da iki ile çarpılıp toplamı beşe bölünerek bulunur. Ders yılı sonunda yapılan öğretmenler toplantısında öğrenci yukarıda hesaplanan şekliyle sınıfını geçemezse sözlü sınava tabi tutulurdu. Sözlü sınavlarını o dersin öğretmeni ile en az iki ayırtman bulunur. Sözlü notu ders öğretmeni ve ayırtmanın ortak kararı ile verilirdi. Ancak aralarında anlaşamazlar ise ayrı ayrı not verirler ve bu notların ortalaması sözlü notu olurdu. Eğer öğrenci herhangi bir sebepten dolayı sözlü sınava giremez ise, sınavın yapıldığı günden itibaren üç gün içerisinde mazeretinin yazılı olarak belirtir ve okul idaresince kabul edilirse Engel Sınavı’na alınırdı. Mazereti olmazsa sınava alınmaz ve o dersten sınıfta kalmış olur. Engel Sınavı ise gelecek ders yılının başında yapılırdı. Sınavın tarihi okul idaresince belirtilirdi. Ders öğretmeni ve iki ayırtman tarafından yapılırdı. Sınav sonunda aldığı not öğrencinin giremediği sözlü notunun yerine geçerdi. Engel sınavında da başarılı olamazsa bütünlemeye da giremezdi. 368 Bütünleme sınavları, gelecek ders yılının başında tarihi okul idaresi tarafından tespit edilmek suretiyle sözlü olarak yapılmıştır. Sınavda dersin öğretmeni ve en az iki ayırtman bulunmuştur. Bütünleme sınavının notu, öğrencinin o dersten sınıf geçme notu olurdu. Söz konusu dersin yazılı, kanaat ve sözlü notları hesaba katılmadan hesaplanırdı. Herhangi bir mazeretten dolayı bütünleme sınavına giremeyenler, okul idaresine mazeretlerinin bildiren bir yazı verirler ve eğer kabul edilirse, başka bir gün yapılabilirdi. Diğer taraftan lise birinci ve ikinci sınıfta devamsızlığı olmadığı ve sınavlara zamanında girdiği halde sınıfını geçemeyen bir öğrenciye okul idaresi belge verirdi. Ancak kendi okulu cinsinden devlet okullarına alınmazlar, özel okullara gidebilirler ya da dışarıdan sınavlara hazırlanıp bir devlet okulunun sınavlarına girer ve başarılı olurlarsa devlet okulu ya da özel bir okulun derslerine kaldıkları sınıftan devam edebilirlerdi. Son sınıfta olup da Eylül dönemindeki bütünleme sınavında bir dersten geçemeyenler, gelecek yılın Haziran ayında geçemediği dersten tekrar sınava girebilir ve en az beş alırsa lise bitirme diplomasını alabilirdi. Lise son sınıfı normal şartlarda bitirip de Lise Bitirme Diplomasını almaya hak edenler eğer bir yüksekokula girmek isterler ise olgunluk 368 A.g.e., s. 120-121. 126 sınava girerek “Olgunluk Diploması” almaları gerekmiştir. Bu sınav da Haziran ve Eylül olmak üzere yılda iki kez yapılmıştır. 369 Olgunluk Sınavı, öğrencinin mezun olduğu lise ya da Kültür Bakanlığın yönlendireceği bir okulda yapılmıştır. Lise müdürü ya da Kültür Bakanlığı’nın tayin edeceği bir kişinin gözetiminde yapılan olgunluk sınavlarında o ders ya da ders grubunun öğretmeni ve Kültür Bakanlığı’nın görevlendirdiği üç kişi hazır bulundu. Tahmin edileceği gibi olgunluk sınavları fen ve edebiyat kolları için ayrı ayrı yapılmıştır. Fen kolunun olgunluk sınavında şu derslerden sorular vardır: Kompozisyon, Riyaziye, Fizik-Kimya, Tabiiye. Edebiyat kolunun olgunluk sınavında ise şu derslerden sorular vardır: Kompozisyon, Edebiyat, Tarih-Coğrafya, Felsefe ve İçtimaiyat. Kompozisyonun olgunluk sınavı yazılı, diğer derslerin ise hem yazılı hem de sözlü yapılmıştır. Sınavı geçebilmek için Kompozisyondan en az beş, diğer ders ya da ders gruplarının toplamının en az dört ve hem yazılı hem de sözlü notlarının toplamının en az on olması gerekmektedir. Soruları gerektiğinde Kültür Bakanlığı hazırlayıp gönderebilmiştir. Yazılı sınavlar iki saat, sözlü sınavları ise en çok 45 dakika sürmüştür. Gerektiğinde iki saat ek süre verilebiliyordu. Bir öğrenci bazı derslerden başarılı olur ve bazılarından başarılı olamaz ise, geçemediği dersin sınavına en fazla gelecek Haziran ya da Eylül’de en fazla üç dönem tekrar girip verebilirdi. Bu süre, askere giden öğrenciler için, askerlik devresinin hesaba katılmaması şeklinde hesaplanmıştır. Olgunluk sınavlarında hiçbir dersten geçer not alamayanlar, bir defa bu sınavlara giremezler. Olgunluk sınavlarını geçenler “Olgunluk Diploması” nı almaya hak kazanmıştır.370 Lise Bitirme ve Ortaokul imtihanlarına girip başarısız olan öğrencilerden bütünlemeye kalan öğrenciler için 26 Mayıs 1941 tarihli tamimde belge ve diplomaların baş tarafına fotoğrafsız olarak kaydedilecekleri belirtilmiştir. Başarılı olan öğrencilerin isimleri ise onlardan sonra gelecektir. Ankara Kız Lisesi’nin 19431944 tarihli Sınıf Geçme ve Diploma Defterinde başarısız olan öğrencilerin isimleri fotoğrafsız olarak önce yazılmıştır. Başarılı olan öğrencilere de daha sonra fotoğrafları ile birlikte yer verilmiştir. 1943-1944 Eğitim-Öğretim Yılı Lise Bitirme Sınavı sonuçlarına baktığımızda fen kolu öğrencilerinin edebiyat kolu öğrencilerine 369 370 A.g.e., s. 116-117. Yücel, a.g.e., s. 119-120. 127 göre başarısı yüzde 7’dir. Lise Bitirme sınavlarında fen kolu öğrencileri daha çok zorluk çekmektedir. Edebiyat kolu öğrencilerinin başarısı ise yüzde 93 olarak görülmektedir. Kız öğrenciler edebiyat kolunu daha fazla tercih etmektedir. 19231929 dönemine göre öğrenciler daha çok edebiyat kolunu tercih etmekle birlikte, yüksekokula girme oranı fen bölümünde daha fazla görünmektedir. 1970’li yılların başından itibaren öğrenciler daha fazla fen şubesini tercih edeceklerdir. 371 Ardı ardına eğitim hizmetlerinden yararlanamayıp da Lise Bitirme ve Olgunluk sınavlarına dışarıdan girenler, Kültür Bakanlığı’na müracaat etmek suretiyle fen ya da edebiyat kolundan Nisan ya da Temmuz ayında bu sınavlara girebilmişlerdir. Ancak yaşları yirmiden küçük olmaması gerekmektedir. Liseyi Bitirme Sınavı şu derslerden yapılmıştır: Türkçe-Edebiyat, Tarih-Coğrafya, Felsefeİçtimaiyat, Tabiiyat, Fizik-Kimya, Riyaziye, Yabancı Dil, Askerlik. Lise Bitirme Sınavında başarılı olanlar, Lise Bitirme Diploması almaya hak kazanıyor ve bir yüksekokula girmek istiyorlar ise Olgunluk Sınavlarına giriyorlardı. 372 1948-1949 mezunlarından Gülen Tüfekçi ve 1951-1952 mezunlarından Aysel Asal Ankara Üniversitesi Siyasal Bilgiler Fakültesi seçme imtihanlarını kazanmışlardır.373 2.3.2.2. Mezunlar Ankara Kız Lisesi’nin Egli’nin inşa ettiği yeni binasındaki 1930-1931 ders yılındaki ilk mezunları Münevver H., Mükrime C, Melek Rasim , Hatice Hulusi, Lütfiye Hanefi, Azize Hasan, Münevver Bekir, Piraye Abdurrahman, Sabiha Hüsrev, Niğan Kamil, Güzin Şerafettin, Müfide Fırat, Perihan Naci isimli 13 kız öğrencidir. Daha önceki bölümde de belirtmiş olduğumuz üzere soyadı kanunu henüz çıkmadığı için kız öğrencilerin isimlerinden sonra babalarının adı yazılmıştır. Bu öğrencilerden 6’sı Hukuk Fakültesi, biri İstanbul Ticaret Mekteb-i Alisi, biri Felsefe bölümü olmak üzere 9’u bir yüksekokula girmiş, biri Maliye Vekaleti’nde işe girmiş, ikisi evlenmiştir. Mezunların yarısından fazlası bir yüksekokulu kazandığı görülmektedir. Tebliğler Dergisi, 26 Mayıs 1941, Cilt: 3, Sayı: 121; Ankara Kız Lisesi 1943-1944 Sınıf Geçme ve Diploma Defteri; Bkz. EK-3 ve EK-4. 372 Yücel, a.g.e, s.393-409. 373 “Ders Yılı Siyasal Bilgiler Okulu Seçme İmtihanlarını Yatısız Kazananlar”, Cumhuriyet, 1 Kasım 1948; “Ankara Üniversitesi Siyasal Bilgiler Fakültesi Dekanlığından”, Cumhuriyet, 27 Ekim 1951. 371 128 Ankara Hukuk Fakültesi öğrencisi olan Perihan Naci isimli kız öğrencinin, Türk kadınına 5 Aralık 1934’te milletvekili seçme ve seçilme hakkını kazanmasının ardından 9 Aralık 1934’te Ankara Halkevi’nde yapılan bir toplantıda, Ankara Kız Lisesi’nin bir mezunu olarak bir söylev verdiği 1934-1935 Yıllığı’nda belirtilmiştir.374 Takip eden 1931-1932 ders yılında Ankara Kız Lisesi’nden Ümit Lütfi, Gündüz Abdurrahman, Sabiha Ekrem, Handan Ziya, Cavidan Saim, Nezahat Şefik, Nebahat Fehmi, Azade İsmet, Rukiye Etem, Refia Sırrı, Seniha Mustafa, Ferhan Salim, Feride Ömer, Melahat Saadettin, Hidayet Sami, Münevver Behçet, Enise Lütfü, Mefharet Hüsnü, Vuslat Sadık isimli 19 kız öğrenci mezun olmuştur. Mezun olan 19 kız öğrenciden biri evlenmiş, 18’i ise bir yükseköğretim kurumuna yerleşmiştir. Bu öğrencilerden ikisi Avrupa’ya matematik eğitimine gitmiş, 10’u Hukuk Fakültesi’ne girmiş, 5’i Tabiiye Şubesi’ne, 1’i Tıp Fakültesi’ne yerleşmiştir. Tabiiye Şubesi’ne giren 2 kız öğrenci için “Yüksek Mühendis, Tabiiye Şubesi’ne devam ediyor” denilmektedir. Bu ders yılına kadar mezunlar genel olarak Hukuk Fakültesi’ne girmekteyken, 1931-1932 ders yılı mezunlarının hukuk fakültesi dışında tabiiye, tıp gibi fakültelere yerleştiği görülmektedir. Bu durumda Ankara Kız Lisesi’nin 1931-1932 ders yılında bir yükseköğretim kurumuna öğrenci yerleştirme başarısının %99 olduğu söylenebilir. 375 1932-1933 eğitim-öğretim yılında ise Haziran döneminde II. devreden 5 kız öğrenci mezun olmuştur.376 Eylül döneminde verilen mezunlarla birlikte toplamda Ankara Kız Lisesi’nden Radiye Halim, Nebahat Canip, Naime Mehmet, Sebahat Fuat, Zehra Mustafa, Mukadder Emin, Hatice Salih, Şahende Muhittin, Meziyet Hamdi, Mualla İhsan, Hikmet Feyzi, Mualla Server, Bedia Zihni isimli 13 kız öğrenci mezun olmuştur. Mezun 13 kız öğrencinin 12’si bir yükseköğretim kurumuna geçmiş, 1’i ise ailesinin yanında görünmektedir. Mezunlardan 6’sı Hukuk Fakültesi’ne, 3’ü Kimya Şubesi’ne, 1’i Tıp Fakültesi’ne, 1’i Mülkiye’ye, Kadıköy Mektebi’nde lisan dersine devam etmiştir. Bu durumda yükseköğretime öğrenci yerleştirme oranı %99 denilebilir. 377 Ankara Kız Lisesi’nin 1934-1935 Ankara Kız Lisesi Yıllığı, s. 35, 47. Mezunların listesi Ekler bölümünde bulunmaktadır. 375 1934-1935 Ankara Kız Lisesi Yıllığı, s. 48. Mezunların listesi Ekler bölümünde bulunmaktadır. 376 BCA 30.10.0.0./ 142.17.5 377 1934-1935 Ankara Kız Lisesi Yıllığı, s. 48. Mezunların listesi Ekler bölümünde bulunmaktadır. 374 129 1934-1935 Yıllığı’nda kendisinden Mualla İhsan olarak bahsedilen Mualla Uzmay, Arnavutluk-Görice (1912) doğumludur. Ankara Kız Lisesi’ni 1930-1933 yıllarında okumuştur. Son sınıfta iken yazıp sergilediği Bir Taşla Üç Kuş isimli oyunundan başka, Tomris Hatun adlı piyesi de yazmıştır ki, 7 Nisan 1930 tarihli Mektep Temsilleri Hakkında Alınacak Tedbirlere Dair Talimatnamede öğrencilerin yazdığı piyeslerin de temsillerde oynanabileceği ifade edilmiştir.378 Kız Lisesi’nin ardından, Ankara Hukuk Fakültesi’ne girmiştir. Dönemin gazeteleri Ulus ve Yeni İstanbul’a yazdığı makale ve hikayeleri ile gelecek vadeden genç yazarlar arasında yer almıştır. Milli Eğitim Bakanlığı tarafından eğitimi güç çocuklar hakkında Hamburg’a eğitime gönderilmiş ve izlenimlerini Öfkeli Gençlik adlı eserinde dile getirmiştir. İstanbul ve Anadolu’daki liselerde 42 yıla yakın Edebiyat öğretmeni olarak çalışmıştır. Çocuklara yönelik piyesten oluşan Dört Okul Piyesi adlı bir çalışması da bulunmaktadır. Atatürk’ün Ankara Kız Lisesi’ni 1934’te Haziran döneminde devam eden sınavlar esnasında huzurunda bulunmuş ve Atatürk’ün aziz hatırasına sunduğu ve izlenimlerini şiirsel bir dil ile anlattığı Benim Atatürk’üm adlı eserini yazmıştır. 379 Ankara Kız Lisesi’nin bahçesinde Atatürk’ün bindiği aracın sesi duyulduğunda kızlar bodrum kata kadar kaçıp, ortada görünmeyince, öğretmenleri peşlerinden gidip çıkamış. Öğrenciler, eğer Atatürk soru sorduğunda bilemezsek bizi sınıfta bırakır mı, diye düşünmüşler. Sınavdan çıkanlar sonradan, Atatürk’ün bakışlarının sert olmadığını ve tatlı bir gülüşü olduğunu görmüşlerdir. Ayrıca Mualla Uzmay eserinde, Kız Lisesi’nin hazırladığı müsamerelerine Atatürk davet edildiğinde alçak gönüllülükle kabul etmiş olmasından, gençliğe olan ilgisinden söz etmiştir. Eğer Atatürk Kız Lisesi’nin hazırladığı müsamereye gelecekse daha itinalı hazırlanmışlar, Halkevi’nin mermer merdivenlerinde heyecan içinde yolunu beklemişlerdir. Oyunun sonunda kız öğrencileri iç salonda toplamış, tebrik etmiş ve daha sonraki oyunlar için motive etmiştir. Atatürk’ün gezdiği okullarda öğrenciler arasındaki farkın, bildikleri halde düşüncelerinin yeterli ifade edememekten kaynaklandığını belirtmiştir. Gittiği okullarda soru yönelttiği öğrenciler eğer soruyu bilemezse, ilgili konuyu sakin bir dille anlatır ve karşısındaki öğrenciyi de 378 379 AKL’den Ayrılmış Hocaların Sicil Fişleri ; Yücel, a.g.e., s. 360-361. https://1000kitap.com/yazar/mualla-uzmay, Erişim Tarihi: 06.10.2018. 130 rahatlatırmış. Öğrencinin bilemeyeceği bir soru ise de öğretmenine döner, siz cevabını biliyor musunuz, diye soruyu öğretmene yöneltirmiş. 380 Kız Lisesi’nin 1933-1934 ders yılı mezunlarında fen ve edebiyat şubesinin varlığı görülmektedir. Bu ders yılında edebiyat şubesinden 12, fen şubesinden 7 olmak üzere 19 kız öğrenci mezun vermiştir. Edebiyat şubesinden Nebahat Hamdi, Bedia Ali, Necdet Sadık, Muazzez Ziya, Meliha Hakkı, Hatice Lütfi, Aliye Lütfi, Mefharet Baha, Nihal Zühtü, Saliha Mehmet, Münire Tevfik isimli öğrenciler mezun olmuştur. Edebiyat mezunlarından 2’si bir işe girmiştir. Edebiyat şubesi mezunlarının geri kalan 9 kişisi bir yükseköğretim kurumuna girmiştir. Bunlardan 2’si Ankara Hukuk Fakültesi’ne, 3’ü Gazi Enstitüsü Tabiiye Şubesi’ne, 2’si de İstanbul Üniversitesi Tarih Bölümü’ne girmiş görünmektedir. Bu ders yılında mezunların yerleştiği bölümler arasında Tarih Bölümü de bulunmaktadır. Fen şubesinden ise Halide Halit, Türkan Hamdi, Bedia Basri, Nazife Necati, Saadet Mehmet, Hayat Hakkı, Nezihe Tevfik isimli kız öğrenciler mezun olmuştur. Bunlardan 3’ü bir yükseköğretim kurumuna geçmiştir. Bir kız öğrenci bankada işe girmiş, biri Tıp Fakültesi’ne, biri de Ankara Baytar Mektebi’ne geçmiştir. Erkek mesleği gibi görülebilecek baytarlığa, Cumhuriyet Dönemi’nde kız öğrenciler bile tercih edebilmektedir, ki bu kız öğrenci ileride sanatı tercih edecek olan Saadet İkesus’dur. Bu durumda 1933-1934 ders yılı mezunlarında 19 kız öğrencinin 12’si bir yükseköğretim kurumuna girmiş görünmektedir. 381 Ankara Kız Lisesi’nin önde gelen mezunlarına bakacak olursak, Devlet Opera ve Balesi’nin kadın rejisörü olan Saadet İkesus Altan 1933-1934 mezunudur. Yukarıda ismi Saadet Mehmet olarak geçmektedir. Müzikle ilgisi olan bir aileden gelmektedir. Ankara Kız Lisesi’nde Edebiyat öğretmeni olan Ahmet Hamdi Tanpınar ve Nahit Hanım ile Felsefe öğretmeni İffet Hanım tarafından okuldaki müsamerelerde görev almaya teşvik edilmiştir. Ankara Üniversitesi Fen Fakültesi Veterinerlik Eğitimi’ni bırakıp, Konservatuara geçmiştir. Burada Paul Hindemith ve Paul Lohman’ın talebi üzerine burslu olarak Berlin Müzik Akademisi’ne şan eğitimi 380 Ahmet Bekir Palazoğlu; Atatürk’ün Okul Gezileri, MEB, Ankara, 1999, s.360-361; Mualla Uzmay; Benim Atatürk’üm, Doğan Kardeş Yayınları A. Ş. Basımevi, İstanbul, 1959, s. 5-7, 23-26. 381 1934-1935 Ankara Kız Lisesi Yıllığı, s. 48. Mezunların listesi Ekler bölümünde bulunmaktadır. 131 için gönderilmiştir. İlk konserini Berlin Radyosu’nda vermiştir. Türkiye’ye 1941’de dönmüş ve1970'e kadar Ankara Devlet Operasında çalıştıktan sonra İstanbul Devlet Operası’na atanmıştır. “Cosi Fan Tutte”yi sahneye koyan ilk Türk kadın opera yönetmeni olmuştur. Hansel ve Gratel, Palyaçolar, Çıngırak, Evlenme Bonosu, Çardaş Fürtsin, Viyana Hanl gibi opera ve operetlerin yönetmenliğini yapmıştır. Almanca, İtalyanca ve İngilizce’den libretto ve liedleri Türkçe’ye çevirmiştir. 50.Sanat yılını “La Traviata” ve “Şen Dul” u sahneleyerek kutlamıştır. Vasiyeti üzerine 2007’de vefat ettiğinde cenaze töreninde Schubert’in “An die Musik” adlı eseri seslendirilmiştir. 382 Ankara Kız Lisesi’nin 1934-1935 Yıllığı’nda 1934-1935 ders yılı mezunları “Eski Usul Bakoloryayla” ve “Yeni Talimatnameye” göre mezunlar olmak üzere iki ayrı mezun grubu görülmektedir. Bakalorya ile mezun olanlar Avniye Fevzi, Müzeyyen Aziz, Meliha Abdurrahman, Nezihe Tevfik, Necmiye Ethem, Semahat Murat, Bedriye Aziz isimli 7 kız öğrencidir. Bunlardan Avniye Fevzi Felsefe Şubesi’ne girmiş görünmektedir. Diğerleri hakkında bilgi yoktur. Cumhuriyet’in ilk yıllarında bir üst eğitim kurumundaki yığılmaları önlemek, dönemin ihtiyaçlarına cevap verebilecek nitelikli bireyler yetiştirmek üzere sınav, sınıf geçme, mezuniyet işleri sıkı tutulmuştur. Osmanlı eğitim sistemi, Meşrutiyet döneminde genel olarak Fransız eğitim sisteminden etkilendiğinden, ortaöğretimi bitirme sınavlarına Fransa’daki gibi 1935’e kadar “bakalorya”(baccalaureat) denmiştir. Ortaokul ve liseyi bitirmede 1926-1935 yılları arasında uygulanmaya devam etmiştir. Fransa’da ise Napoleon Bonaparte döneminde uygulanmaya başlamıştır. Başarının düşmesi üzerine 1935’te yapılan yeni bir düzenleme bakalorya sınavlarına “Devlet Olgunluk Sınavı” denmiştir. Liseyi bitirme sınavlarını geçenler, lise bitirme diplomasını aldıktan sonra bir üniversite ya da bir yüksekokula girebilmek için “Devlet Olgunluk Sınavı” na girmişlerdir. Fen, Edebiyat ve Klasik Kol için ayrı sorular hazırlanmıştır. Sınav soruları Bakanlık tarafından okullara zarfların içerisinde gönderilmiştir. Sınavlar Haziran ve Eylül aylarında olmak üzere 382 “Ocak Ayı Hareketli Geçiyor”, Cumhuriyet, 28 Ocak 1970; https://kirazakin.com/2017/09/07/saadet-ikesus-altan/, http://www.biyografya.com/biyografi/11037, http://muziksoylesileri.net/klasik-muzik/orkestra-onunde-soylemek-sahnede-mikrofonla-mir, Erişim Tarihi: 26.02.2019. 132 Yaz ve Güz Döneni olarak iki ayrı dönemde yapılmıştır. Haziran ayındaki sınavda geçemeyenler, Eylül ayında tekrar girmişlerdir. Ortaokullar da “Devlet Ortaokul İmtihanları” na girmişlerdir. 1944-1945 ders yılı sonrası Devlet Olgunluk İmtihanları’nda Lise-III. Sınıfta Olgunluk Sınavlarında Edebiyat Kolu öğrencilerine şu derslerden sınava girmişlerdir: Türkçe Kompozisyon-Edebiyat- Felsefe Grubu ya da Tarih-Tabiat Bilgisi Grubu ya da Matematik. Fen Kolu öğrencileri şu derslerden sınava girmişlerdir: Türkçe Kompozisyon-Matematik Grubu-Tabiat Bilgisi Grubuveya Fizik-Felsefe Grubu veya Tarih. Klasik Kol öğrencileri ise şu derslerden sınava girmişlerdir: Türkçe Kompozisyon-Latince- Edebiyat veya Tarih-Tabiat Bilgisi veya Matematik Grubu.383 Devlet Ortaokul Bitirme İmtihanları’nda ise öğrenciler Türkçe, Tabiat Bilgisi, Matematik derslerinden sınavlara girmişlerdir. 384 Olgunluk sınavı, 1954-1955 ders yılına kadar uygulanmaya devam etmiştir, 1955 yılından itibaren “Devlet Lise İmtihanı” adı ile tek bir sınav olarak uygulanmıştır. 385 Ankara Kız Lisesi’nin 1934-1935 Yıllığı’nda yeni talimatnameye göre mezun olanlar bakaloryanın yerine gelen olgunluk sınavı ile bir yükseköğretim kurumuna girenlerdir. Ankara Kız Lisesi’nde 1934-1935 ders yılında Olgunluk Edebiyat Şubesi’nden Saime Saim, Sacide Saadettin, İfakat Cemil Kıymet Nuri, Sebahat Rahmi, Sabahat Fehmi, Melahat Hüseyin, Sebla Refet, Cahide Hamdi, Galibe İbrahim, Saadet Osman Nuri, Nimet Şahap, Müveddet Şükrü, Meliha Musa isimli 14 kız öğrenci mezun olmuştur. Bu mezunlardan Kıymet Nuri, Nuri Conker’in kızı Kıymet (Conker) Tesal’dır ve mezun olunca Londra’ya gitmiştir. Kıymet Conker’in Ankara Kız Lisesi’nin 1934-1935 Yıllığı’nda İtalyan edebiyatından Dante’yi tanıttığı bir yazısı yer almıştır. Diğer öğrencilerden 8’i Ankara Üniversitesi Dil Şubesi’ne, 1’i İstanbul Üniversitesi Tıp Fakültesi ve 1’i İstanbul Üniversitesi Edebiyat Şubesi’ne, 1’i de bankaya girmiştir. Edebiyat şubesinden mezun olan 14 kız öğrencinin 12’si bir yükseköğretim kurumuna geçmiş görünmektedir. Yine bu yıl mezunları arasında Ankara Üniversitesi Dil Şubesi’ni seçmiş bulunmaktadır. Fen şubesinden olgunluk sınavına girenler ise Hamide Remzi, Necibe Reşit, Sabahat Ali, Türkan Saim, Sıdıka isimli 5 kız öğrencidir. Bu yılın mezunlarından 4 kız öğrenci Ankara Üniversitesi Dil Tebliğler Dergisi, Cilt: 7, Sayı: 327, s. 182. Tebliğler Dergisi, Cilt: 11, Sayı: 512, s. 115 vd. 385 Tebliğler Dergisi, Cilt: 2, sayı: 64, s.121; Cilt: 15, Sayı: 179, s. 180-185; Cilt: 18, Sayı: 845, s.3536; Cilt: 18, Sayı: 845, s. 34. Türkoğlu, a.g.e., s. 266-267; Sakaoğlu, a.g.e., s. 221-222. 383 384 133 Şubesi’ne, 1’i de Ali Ticaret Mektebi’ne girmiştir. Fen şubesinden mezun olanlardan açıkta kalan yoktur. Bu öğrencilerden Hamide Remzi isimli kız öğrenci ise Prof. Dr. Hamide Topçuoğlu’dur. Topçuoğlu’nun 1934-1935 Yıllığı’nda Hamide Remzi ismiyle yazdığı “Bağlarımız” isimli bir denemesi yer almıştır. Dostluk arkadaşlık bağlarının uzun soluklu olamayışının nedenleri, insan ilişkilerinde birlik ve bağlılığın önemi üzerinde durmuştur.386 Cumhuriyet ile yaşıt olan Ankara Kız Lisesi’nin (1932-1935) mezunlarından Prof. Dr. Hamide Topçuoğlu kendi kuşağını “Cumhuriyet ile sınıf arkadaşı olan öğrenciler” olarak nitelemiştir. Hamide Hanım Ankara Kız Lisesi’nden 1935’te mezun olduktan sonra, Ankara Üniversitesi Hukuk Fakültesi’ne girmiştir. Hukuk Fakültesi’nin ilk kadın asistanı olmuştur, 1949’da doktora diplomasını alan ilk kadın öğrenci olma sıfatını da kazanmıştır. Ayrıca (1965-1967) döneminde Eğitim Fakültesi’nin kurucu dekanlığını yapmıştır. Hacettepe Üniversite Hemşirelik Yüksekokulu’nda, Sosyal Hizmetler Akademisi’nde, Kara Harp Okulu’nda, Dil ve Tarih-Coğrafya Fakültesi’nde Hukuk, Sosyoloji, Yöntem Bilim derslerine ve jürilere girmiştir. Cumhuriyet’in onuncu yılında Ankara Kız Lisesi’nde “kız öğrenci” olmanın ayrıcalığını ve itibarının yaşadıklarını, Cumhuriyet sayesinde kamu hayatına “tam bir yetki ve kişilik özgürlüğü” içinde dahil olduklarını, kız çocuğu olmanın ayrıcalığını hissettiklerini vurgulamıştır. Hukuk Fakültesi’nde 1935’te öğrenci iken, sabah fakültede derse girmiş, öğleden sonraları ise Musiki Muallim Mektebi ve Ankara Erkek Lisesi’nde öğretmen olarak çalışmıştır. Hukuk Fakültesi’ni bitirdiği 1938’de yine İsmet Paşa Kız Enstitüsü’nde, ayrıca 3. ve 5. Ortaokullarda da öğretmenlik yapmıştır. Ertesi yıl Fransızcasını ilerletmek üzere Fransa’ya gitmiştir. Daha sonraki yıllarda Fransızcayı öyle öğrenecektir ki, Türkiye’de öğrendiği halde, ana diliymiş gibi Fransızca tercüme yapabilecektir. 1944’te Ankara Hukuk Fakültesi’ne İdare Hukuku’na ilk kadın asistan olarak başlamış, 1946’da Hukuk Felsefesi ve Sosyolojisi kürsüsünde doktora programına başlamıştır. “Kanuna Karşı Hile: Kanundan Kaçınma Yolları” isimli tezi ile Ankara Üniversitesi’nin Hukuk Doktoru diplomasını alan ilk kadın öğrencisi olmuştur. İki yıl sonra 1951’de 386 1934-1935 Ankara Kız Lisesi Yıllığı, s. 20-26; 47, 48. Mezunların listesi Ekler bölümünde bulunmaktadır. 134 “Yirminci Yüzyılda Tabii Hukuk Rönesansı” isimli tezi ile doçentliğini almıştır. 1961’de Profesör olmuştur. Uzun yıllar Ankara Hukuk Fakültesi’nde Hukuk Felsefesi ve Sosyolojisi kürsüsünün başında yer almıştır. Afet İnan ile birlikte 1953’te Kadının Sosyal Hayatını Tetkik Cemiyeti’nin kurmuştur. Bu kurum daha sonraki yıllarda üniversitelerde başlayacak olan Kadın Çalışmaları ya da Kadının Sorunlarını Araştırma Merkezleri’nin öncüsü olmuştur. Ankara Hukuk Fakültesi’nden hocası olan Prof. Dr. Ernst E. Hirsch, Hamide Topçuoğlu’nun yazdığı “Hukuk Sosyolojisi” kitabı için Avrupa’da bu boyutta bir eser yazılmamış olduğunu ve tercüme edeceğini, ifade etmiştir. Türk hukukçular Rus asıllı Fransız sosyoloğu olan Gurvitch’i, Hamide Hanım sayesinde tanımıştır. Kadın ile erkeği eşit olarak kabul etmiş olan Hamide Hanım, ikinci cins olarak görülmesinden bilhassa hukuk fakültesini bitirip de hakim olarak atandığı dönemde kadın olmaktan dolayı mağdur olduğunda hissetmiştir. Kadınların kamusal alanda eşit sayılması için, öncelikle özel alanda eşit olmalarını savunmuştur. 387 1935-1936 mezunları 19 kız öğrenciden oluşmaktadır. Bunların 13’ü edebiyat, 6’sı fen kolundan mezun olmuştur. Fen kolu mezunlarından 1 öğrenci Hukuk Fakültesi’ne, 2 öğrenci Fen Fakültesi’ne, 1 öğrenci Edebiyat Fakültesi’ne girerken 1 kız öğrenci de Maliye Vekaleti’nde işe girmiştir. Edebiyat kolu mezunlarından 10 öğrenci Hukuk Fakültesi, 2 öğrenci Dil ve 1 öğrenci de Fen Fakültesi’ne girmiştir. 388 1936-1937 mezunları toplam 47 kız öğrencidir. Bunların 7’si fen, 40’ı edebiyat kolundan mezun olmuştur. Fen kolundan mezun olanlardan 1 kız öğrenci Dil, 1 öğrenci de Hukuk Fakültesi’ne girmiştir. Edebiyat kolundan mezun olanlardan 2 öğrenci Merkez Bankası’nda, 2 öğrenci Kolej’de, 1 öğrenci de Temyiz Mahkemesi’nde işe girmiştir. 12 öğrenci Hukuk Fakültesi’ne, 8 öğrenci Dil, 3 öğrenci İktisat, 2 öğrenci Tarih bölümüne girerken, 1 öğrenci Yüksek Mühendislik Fizik-Kimya bölümüne girmişlerdir. 389 Edebiyat kolu mezunlarından Lamia Özsoy 1945-1957 yılları arasında Ankara Kız Lisesi’nde İngilizce öğretmeni olarak çalışmıştır. En fazla Hukuk Fakültesi’ne giren olmuştur. Mezun sayısı giderek Tan, a.g.e., s. 5, 7, 9,11-13, 15, 25, 26, 31. Ankara Kız Lisesi Mezunları Derneği Arşivi. 389 Ankara Kız Lisesi Mezunları Derneği Arşivi. 387 388 135 artmaktadır. Bu da Ankara Kız Lisesi’ne yeni binada ilginin arttığını göstermektedir. Bu yılın mezunları Egli’nin binasındaki ilk mezunlardır. 1937-1938, 1938-1939, 1943-1944 eğitim-öğretim yıllarında ortaokul ve liseden mezun olan öğrenci sayıları gitrikçe artış göstermiştir. Lisede edebiyat kolundan mezun olan öğrenci sayısı daha fazladır. Edebiyat kolunu tercih eden öğrenci sayısı daha yüksektir. Gerek ortaokul, gerek lise kısmında dışarıdan gelip Ankara Kız Lisesi’nde sınava girilebilmektedir. 390 1943-1945 mezunlarından Adalet Ağaoğlu, Dil ve Tarih-Coğrafya Fakültesi Fransız Dili ve Edebiyatı bölümünü bitirip Ankara Radyosu’nda çalışmaya başlamıştır. Radyo Tiyatrosu müdürlüğü yapmıştır. TRT’den 1971’de ayrıldıktan sonra Ankara Meydan Sahnesi’nin kurucuları arasında yer almıştır. İlk romanı, “Ölmeye Yatmak” tır. “Bir Düğün Gecesi” adlı romanı ile 1978’de Sedat Simavi Vakfı Edebiyat Ödülü, 1980’de Orhan Kemal Roman Armağanı ve 1980 Madaralı Roman Ödülü’nü almıştır. “Romantik Bir Viyana Yazı” ile 1996 Aydın Doğan Vakfı Edebiyat Ödülü’nü, 1997 NTV Yılın Yazarı Ödülü’nü, 1999 Aziz Nesin Ödülü’nü almıştır. Çevirmenlik ve tiyatro bilim ve sanat danışmanlığı yapmıştır. Romanlarında kadınların toplumdaki yeri ve toplumdaki özgürlüğü üzerinde durmuştur. 1980’de yazdığı “Üç Beş Kişi Romanı” Türkiye’nin İngiltere Büyükelçisi John Gouden tarafından İngilizce’ye çevrilmiştir. Romanlarında bireyin toplum içindeki yerini de incelemiştir. Romanın yanı sıra, anı, oyun, dememe, inceleme ve öykü de yazmıştır.391 2.3.3. Öğretmenler Ankara Kız Lisesi’nde 1929-1950 yılları arasında çalışan öğretmenlere ait bilgilere okulun arşivinde gördüğümüz Ayrılmış Hocaların Sicil Fişleri, Öğretmenlere Ait Sicil Defteri, Sicil Fişi Defteri’nden ulaştık. Bu defterlerde olmayıp başka kaynaklarda Ankara Kız Lisesi’nde çalıştığını öğrendiğimiz Bkz. EK-4. http://www.onkajans.com/adalet-agaoglu/, http://tr.writersofturkey.net/index.php?title=Adalet_A%C4%9EAO%C4%9ELU, Erişim Tarihi: 26.02.2019. 390 391 136 öğretmenleri nerede gördüğümüzü ise dipnotlarda belirttik. Mimar Egli’nin çizimini yaptığı inşaatı henüz tamamlanmayan Ankara Kız Lisesi’nin kendisine ait binada 1931 yılında 28 öğretmenin görev yapmıştır. 392 Türkçe Öğretmenleri: Mükerrem Kamil Su, Müjgan Korsal, Türkan Aksu, Celaleddin Bey, Fazıla Kanat393, Feridun Bey394. Mükerrem Kamil Su, 1941-1955 yılları arasında Ankara Kız Lisesi’nde çalışmıştır. Tarihçi Kamil Su’nun eşidir. Evlendikten sonra 1946 yılı Ocak-Mart aylarında Maliye Bakanlığı ile süren yazışmada, her ikisi de memur olan bir ailede kocaya yapılan ayni yardımdan kadına da ayrıca yapılmasını talep etmemiştir. Kendisine verilen cevapta karı koca bir aile teşkil ettiği, bir aileye iki ayrı yardımın yapılmaması için bunun kocaya verileceği özel kanunlarla belirtilmiş olduğu dile getirilmiş ve reddedilmiştir. Mükerrem Hanım, işte ve sorumlulukta aynı durumları olan evli kadın memurların bu açıdan aynı uygulamadan yararlanması tezini savunmuştur395 Mükerrem Hanım ayrıca 1948’de Nebioğlu Çocuk Ansiklopedisi’nin yazı ekibinde yer almıştır. 396 1953 mezunu Güney Haştemoğlu Mükerrem Kamil Su’yu özellikle zerafeti, duruşu başta olmak üzere öğrenciye sevgi ve saygılı hitabıyla hatırlamıştır. Kompozisyon yazmayı onunla sevdiğini yazdığı roman ve hikayeleri arasında şunlar yer almıştır: Sevgim ve Istrabım, Istranca Eteklerinde, Dinmez Ağrı, Kaybolan Ses, Aynadaki Kız, En Büyük Türk’ten Bize, Atatürk Bizimle. 397 Edebiyat Öğretmenleri: Mükerrem Kamil Su, Müjgan Korsal, Türkan Aksu, Fazıla Kanat, Nahit Fıratlı. Nahit Fıratlı, 1931-1950 yılları arasında görev yapmıştır. İstanbul Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Felsefe Bölümü mezunu olmakla birlikte Ankara Kız Kandemir, a.g.e., s.193. Ankara Kız Lisesi 1954-1955 Yıllığı. 394 “Maarif Terfi Listesi”, Cumhuriyet, 16 Ağustos 1932. 395 BCA Fon Kodu: 030.01.0.0, Yer No: 87.547.14 396 “Nebioğlu Çocuk Ansiklopedisi”, Cumhuriyet, 13 Kasım 1948. 397 https://www.turkedebiyati.org/yazarlar/mukerrem-kamil-su.html, Erişim Tarihi: GüneyHaşteoğlu ile Miltaş Galatasaray Tesislerinde 20.12.2019’ya yapılan görüşme. 392 393 137 27.12.2019; Lisesi’nde öğretmen açığı yüzünden Edebiyat öğretmeni olarak da çalışmıştır. Haydarpaşa Erkek Lisesi’nde de görev yapmış, Ankara Kız Lisesi’nden sonra Edirne Lisesi’ne sürgün olarak gitmiştir. Şair Orhan Veli’nin en çok hayranlık duyduğu kişi olmuştur. Nurullah Artaç’ın kızı Meral Ataç, edebiyat öğretmeni Nahit Hanım sayesinde edebiyat derslerini sevmiştir. 398 2002’de 93 yaşında vefat etmiştir. 399 Latince Öğretmenleri: Leyla Özbay, Lamia Bolel (Gökçedağ), Rahşan Kutkan. Felsefe Öğretmenleri: Tezer Taşkıran, Perihan Tunç, Hasna Tunç, Nebahat Görkey Eröz, Belkıs Emre, Mediha Leventoğlu, Nezahat Ayözgen, Adalet Aytuna, Cahide Aka 400 , İffet Hanım401. Tarih Öğretmenleri: Afet Uzmay İnan, İclal Süral, Sıdıka Saltuk, Mübeccel Kutlutan, Remziye Batırbaygil, Mübeccel Arad Tuncel, Süheyla Külebi, Süheyla İnankar402. Sıdıka Saltuk: Ankara Kız Lisesi mezunudur. 1933-1967 yılları arasında Tarih öğretmeni olarak çalışmıştır. 1968 yılında kurulan Kadının Sosyal Hayatını Araştırma ve İnceleme Derneği’nin (KASAİD) kurucuları arasında yer almıştır. Dernek Türk Kadınının sosyal ve kültürel hayatını araştırmak amacıyla kurulmuştur. Derneğin kurucu üyeleri arasında yer alan diğer Ankara Kız Lisesi öğretmenleri şunlardır: Nüzhet Berkin, Semiha Emil, Afet İnan, Mehmet Acar.403 Ankara Kız Lisesi’nde 1930-1969 yılları arasında Tarih öğretmeni olarak görev yapan İclal Süral, 1937-1971 tarihleri arasında Coğrafya öğretmeni olarak görev yapan Münevver Çilesiz ve Nadide isimli branşını öğrenemediğimiz bir Meral Ataç Tolluoğlu, Babam Nurullah Ataç, Yapı Kredi Yayınları, İstanbul, 1998, s. 101. Orhan Veli; Yalnız Seni Arıyorum Nahit Hanım’a Mektuplar, YKY Yayınları, İstanbul, 2014, s.16; https://www.sabah.com.tr/yazarlar/barlas/2011/10/10/guzelligin-on-para-etmez-bu-bendeki-askolmasa, Erişim Tarihi: 16.02.2019; www.cafrande.org/orhan-veliden-can-yucele-cahit-sitkitarancidan-edip-cansevere-bir-cok-sairin-asik-oldugu-k, Erişim Tarihi: 16 Şubat 2019. 400 Tan, a.g.e., s. 128-130. 401 Ankara Kız Lisesi 1934-1935 Yıllığı. 402 “Orta Mektep ve Lise Muallimlikleri”, Cumhuriyet, 23 Mart 1938. 403 http://kasaid.org/tuzuk/, Erişim Tarihi: 17.02.2019. 398 399 138 öğretmen ile birlikte 20-25 Eylül 1937 tarihleri arasında yapılan II. Tarih Kongresi’ne katılmıştır. 404 Afet (Uzmay) İnan, babasının memur olması sebebi ile Alanya, Elmalı, Bursa, Sinop gibi şehirlere taşınarak ailesi ile birlikte yer değişikliği yaşamıştır. Babası Antalya’nın Elmalı ilçesine atandığında Afet Hanım da 1 Eylül 1922’de Elmalı kız okuluna başöğretmen olarak atanmıştır. 1925’te Bursa Kız Öğretmen Okulunu bitirmiştir. Mustafa Kemal Afet İnan’la, sık sık çıktığı yurt gezilerinden birinde İzmir’de Redd-i İlhak Okulu’nda öğretmen iken tanışmıştır. Mustafa Kemal’in Afet Hanım’ın çalıştığı okulu ziyareti sırasında öğretmenlerle sohbet ederken tesadüfen O’nun yanında oturuyor olması tanışmalarına vesile olmuştur. Okul müdürünün isteği üzerine öğretmenler Mustafa Kemal’i şapka giyerek öğrencilerle birlikte karşılamışlardır. Öğretmenlerle sohbeti sırasında Afet Hanım’ın Selanik-Doyran’lı olduğunu öğrenmesi Mustafa Kemal’in çok dikkatinin çekmiştir. Hemen ertesi günü de ailesini ziyaret etmiş, Selanik, Doyran hakkında sohbet etmişlerdir. Orada ailesini İsviçre-Lozan’a, Fransızca öğrenmeye gitmesi konusunda ikna etmiştir. Öğretmenliğe de Ankara’da devam etmiştir. Lozan’da Rochemont isimli yabancıların gittiği bir okula yatılı olarak 27 Kasım 1925-11 Temmuz 1927 arasında devam etmiştir. Lozan dönüşünde Nort Dame de Sion’da öğrenimine devam etmiştir. 405 Nort Dame de Sion’da bazı ders kitaplarında Türkleri eleştiren, inciten cümlelere üzülmüş, itiraz etmiş, Rahibeler de onu pek dikkate almayınca ders kitaplarını Atatürk’e göstermiştir. Bunun üzerine Atatürk de H.G.Wells’in Dünya Tarihi kitabını Türkçe’ye çevirtmiş ve Türklerin dünya kültür ve uygarlığına katkılarının incelenmesi konusu üzerinde durmuştur. Afet Hanım bu arada 19291930 yıllarında Ankara Musiki Muallim Mektebi’nde Tarih ve Yurt Bilgisi derslerini vermeye başlamıştır. Tarih dersinin basılan belirli kitaplardan okutmak yerine, her konu için yeni kitaplar okuyup notlar çıkarmış ve bunları Hakimiyet-i Milliye Matbaasında bastırarak derslerinde kullanmıştır. Bu okulda okutulan Yurt Bilgisi ders kitabını Atatürk yetersiz bulmuş ve Nort Dame de Sion’da okuduğu “Instruction İkinci Türk Tarih Kongresi, Kongrenin Çalışmaları, Kongreye Sunulan Bildiriler, Kongrenin Çalışmaları, Kongreye Sunulan Tebliğiler, 20-25 Eylül 1937, İstanbul, Kenan Matbaası, İstanbul, 1943. 405 İnan (Haz.), Afet İnan, s. 62, 69, 76-79, 97-101. 404 139 Civique” kitabının çevrilmesinin istemiştir. Bir taraftan da Tevfik Bıyıklıoğlu Almanca’dan bu alanda çeviriler yapmıştır. Yoğun çalışmaların ardından Yurt Bilgisi alanında broşür, risale hazırlanmıştır. Vatandaş İçin Medeni Bilgiler adlı ders kitabı bu çalışmaların toplu halde basıldığı bir çalışma olmuş, 1930 ve 1931’de ayrı baskısı yapılmıştır. Kitabın devam eden baskılarında değişiklikler yapılmıştır. 406 Afet Hanım Musiki Muallim Mektebi’nde 1929’da Yurt Bilgisi dersinde belediye seçimlerinin bir uygulamasını yaptırmıştır. Bir kız öğrencinin belediye başkanı seçilmesinin oylaması sırasında, yalnızca üçüncü sınıftan bir erkek öğrenci itiraz etmiştir. Seçim sonucunun yasalara uygun olmadığını belirtmiştir. Afet Hanım da haklı bulmuş olmakla birlikte, ileriki günlerde kadınların da oy kullanma hakkı kazanacağını vurgulamıştır. Afet Hanım’ın Yurt Bilgisi dersinde edindiği bu deneyim, onu kadın hakları konusunda çalışmaya itmiştir. Bu olayı Atatürk’e, “Türk kadını olarak oy hakkına sahip olmadığımızdan çok üzülüyorum” şeklinde aktarmıştır. Bu olaydan bir yıl sonra 3 Nisan 1930’da TBMM’nde kabul edilen bir yasa ile kadınlar da belediye seçimlerine katılabilmiştir. Aynı günün devamında Türk Ocağı’nda Atatürk’ün de bulunduğu bir ortamda Afet Hanım kadın hakları üzerine ilk konferansını vermiştir. Afet Hanım, bu konferansta konuşma yapmak üzere dönemin önde gelen hatiplerinden Hamdullah Suphi Tanrıöver tarafından hazırlanmıştır. Konferansta giyeceği kıyafeti, bizzat Atatürk tarafından çizilmiştir. Konferanstan kısa bir süre önce Cumhuriyet Halk Fırkası’na seçilen ilk kadın üye olmuştur. 407 Afet Hanım Türk Ocakları’nın VI. Kurultayı’na Aksaray delegesi olarak yer almıştır. Girdiği derslerde Türk milli bilincinin güçlendirilmesi, milli ekonominin geliştirilmesi, uygarlık, cumhuriyet, milliyet konularını anlatmış olan Afet Hanım’dan Atatürk, bu konuları VI. Türk Ocakları Kurultayı’nda da bahsetmesini istemiştir. Aynı kurultayında Türk Ocağı Merkez Heyeti içinden bir Türk Tarih Heyeti seçilmiş, Afet Hanım da heyetin ilk üyeleri arasında yerini almıştır. Bir yıl sonra ki Türk Ocakları kurultayında 12 Mart 1931’de kapatılma kararı alındığında, aynı kurucu üyeler ile 15 Nisan 1931’de Türk Tarihini Tetkik Cemiyeti adı ile 406 İnan (Haz.), Afet İnan, s. 102-104; İnan, Arı; (Haz.) Atatürk Hakkında Hatıralar ve Belgeler, Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları, 16. Basım, İstanbul, 2007, s. 255-256. 407 İnan (Haz.), Afet İnan, s. 104-109. 140 bağımsız olarak kurulmuş ve Afet Hanım cemiyetin üyeleri arasında yer almıştır. Afet Hanım 1931 yılını Türklerin uygarlık tarihinde gelişmesine, Türk tarihinin ana hatlarını öğrenmeye ayırmıştır. Bu heyet ile birlikte, 1931-1941 yılların arasında liselerde okutulan Türk Tarihinin Ana Hatları adlı eseri çıkarmıştır. Cemiyet, 1935’ten itibaren Türk Tarih Kurumu adıyla çalışmalarına devam etmiştir. Afet Hanım Türk Tarih Kurumu’nda 1935-1937 ve 1957-1958 yıllarında as başkan olarak görev yapmıştır. Cemiyetin ilk kongresi Halkevi’nde yapılmıştır. Afet Hanım Atatürk ile birlikte Ankara, İstanbul, Yalova’daki “Çankaya Üniversitesi” olarak nitelendirdiği çalışma ortamlarında yer almış, pek çok uzman ile tanışma fırsatını yakalamıştır. 408 Afet Hanım Kız Lisesi’ne Dr. Reşit Galip’in Milli Eğitim Bakanı olduğu yıl 1933’te tayin edilinceye kadar Musiki Muallim Mektebi’nde tarih öğretmenliği yapmıştır. Kız Lisesi’ne 1933’de tayin olduğu sırada Prof. Dr. Hamide Topçuğlu henüz Lise-II. sınıftayken derslerine girmiştir. Ankara Kız Lisesi’nde 1933-1935 yıllarında öğretmenlik yaptığı sıralarda yurtiçinde ören yerlerine, müzelere geziler düzenlemiş, izlenimlerinin makale olarak yayınlamıştır. 1933’de yapılan bakalorya sınavlarında Ankara Kız Lisesi’nden öğretmenler ile birlikte Atatürk Erkek Lisesi’ndeki sınavlarda bulunmuştur. 409 Türk Tarihinin Ana Hatları adlı eserini yayınlamıştır. Ankara Kız Lisesi’nde öğretmen iken aynı zamanda Türk Tarihini Tetkik Cemiyeti’ndeki çalışmalarının birlikte yürütmüştür. Cemiyetin Anadolu’daki Ahlatlıbel, Alacahöyük ile Ege ve Marmara bölgelerinde arkeolojik yerlerde yaptığı kazılara katılmıştır. Dil Cemiyeti Genel Sekreteri Afyonkarahisar milletvekili Ruşen Eşref Bey ve eşi ile birlikte Ege havzası ile Mısır, Filistin, Suriye’de tarihi bir tetkikte bulunmak üzere Selanik’e gitmiştir. Türk Tarihi Araştırma Kurumu’na Divan tarafından 25 Mart 1935’te başkan vekilliğine seçilmiştir.410 Afet Hanım Cenevre Üniversitesi’nde eğitimi sırasında kütüphanelerde Piri Reis’in çizdiği harita ile ilgili araştırmalar yapmıştır. Bu harita hakkında Türk İnan (Haz.), Afet İnan, s. 106-110; İnan (Haz.), Atatürk Hakkında…, s. 257-258; http://www.ttk.gov.tr/genel/tarihce/, Erişim tarihi: 28.10.2018; 409 İnan (Haz.), Atatürk Hakkında…., s. 282. Bkz. EK-13 Afet İnan’ın Ankara Kız Lisesi’nde Tarih öğretmeni olarak çalıştığı günlerde Atatürk ve İsmet İnönü’nün okulu ziyareti. EK-14’de Ankara Kız Lisesi mezunlarının bir fotoğrafı yer almaktadır. 410 İnan (Haz.), Afet İnan, s. 119-120, 128. 408 141 Tarihini Tetkik Cemiyeti’nde aslına uygun açıklamalı bir broşür yayınlamıştır. Cenevre’de 16.yüzyılın ilk yarısında Yeni Dünya üzerine yapılmış haritaları incelemiştir. Bunu gören Prof. Dr. Eugene Pittard, Piri Reis’in haritasının tanıtılmasını istemiş, 8 Ocak 1937’de Cenevre Coğrafya Cemiyeti’nde projeksiyon yardımı ile bir de konferans vermiştir. Konferans Eugene Pittrad’ın isteği üzerine Cenevre gazetelerinde haber olmuştur. Ankara Kız Lisesi’nde öğretmen olarak çalıştığı dönemde 14 Ekim 1935’te Dil ve Tarih-Coğrafya Fakültesi’nin açılmasından sonra Kültür Bakanlığınca kendisinin öğretim görevi alması için teklifte bulunulduğunda Afet Hanım, lisans ve doktorası olmadan alamayacağını belirtmiştir.411 Aynı zamanda bu sırada Türk Tarihini Tetkik Cemiyeti başkanıdır. Bunun üzerine Cenevre Üniversitesi’nde Sosyal ve Ekonomik Bilimler Fakültesi Yakınçağ ve Modern Tarih bölümüne kaydolmuştur. Dil ve Tarih-Coğrafya Fakültesi’nin açılması ile ilgili olarak 9 Ocak 1936’da Ankara Halkevi’nde yapılan açılış töreninde Afet Hanım ilk dersi vermiştir. 412 Cenevre’deki üniversitede devam ettiği derslerde Türkler hakkında barbar ifadesinin kullanılmasına çok üzülmüş ve belli konularda belgeli olarak yazmaya başlamıştır. Tarih, arkeoloji, coğrafya ile ilgili kurumlara, projeksiyon yardımı ile konferanslar vermiş, bu etkinliklere de Cenevre gazeteleri çok yer vermiştir. “Türk Osmanlı Devrinin Ekonomik Tarihi” isimli çalışması lisans çalışması olarak 1938’de kabul edilmiştir. Doktora tezi konusu ise Türkiye tarihinin genel durumu ve antropolojik veriler üzerinde yapılan ankete göre, Türk milletinin dünya milletleri arasındaki yerinin bilimsel esaslara göre saptamaktır. Cenevre Üniversitesi bu tezi 1939’da bastırmıştır. Afet İnan 1942’de doçent, 1950’de profesör olmuştur. Dil ve Tarih-Coğrafya Fakültesi’nde 1977’de Türkiye Cumhuriyeti Devrim Tarihi Kürsüsü’nde görev almıştır. Afet İnan’ın yayınlanmış makaleleri arasında yer alanlar: “Cumhuriyet Devrinde Kadın Haklarımız”, “Türk Kadınlarının Siyasi Haklarını Kazanması”, “Eşit Hak Eşit Görev”, “Ayasofya’nın Atatürk’ün Emri İle Müze Olması Hakkında”, “Seçim Haklarımız”, “Türkiye Tarihi Üzerine”, “Kurtuluş 411 412 İnan (Haz.), Afet İnan, s. 130-132. İnan (Haz.), Atatürk Hakkında…., s. 318-319. 142 Savaşı’nın Bazı Belgeleri ve Atatürk’ün İnkılap Prensipleri”. Kitap olarak çıkan yayınları arasında da şunlar yer almaktadır: İntihab, Vatandaş İçin Medeni Bilgiler, Türk Tarihinin Ana Hatları, Türk Tarihinin Ana Hatları, Atatürk Hakkında Konferanslar, Atatürk’ü Anarken, Türk Amirali Piri Reis’in Eserleri, Eski Mısır Tarihi ve Medeniyet, Herkesin Bir Dünyası Var, Atatürk Hakkında Hatıralar ve Belgeler, Atatürk ve Türk Kadın Haklarının Kazanılması-Tarih Boyunca Türk Kadınının Hak ve Görevleri, Atatürk’ten Yazdıklarım, “Devletçilik” İlkesi ve Türkiye Cumhuriyeti’nin Birinci Beş Yıllık Sanayi Planı 1933, İkinci Beş Yıllık Sanayi Planı 1936 Raporları, Türkiye Cumhuriyeti ve Türk Devrimi, İzmir İktisat Kongresi, Atatürk’ün Karlsbad Hatıraları. 413 Tarih-Coğrafya Öğretmenleri: Faik Doğan, Nahide Atlıman, Valihe Demir, Adile Hanım414. Coğrafya Öğretmenleri: Münevver Çilesiz, Ayşe Sabahat Lokman, Reşadet ve Sabahat Hanım 415. Matematik Öğretmenleri: Avni Çubukgil, Nimet Uraz, Emine Boz, Aliye Evrengöl, Nazmiye Soykut, Hatice Göksoy, Nazihe Karabulut, Münire Erçetin, Süreyya Subaşı, Mebrure Akyol, Nadire Öngör, Keziban Akgur, Nöber Sönmez, Yahya Özel, Yüksel Süer Uzel, Mihman Türesay, Abdülkadir Gence, Nevin Alpman Acar, Halime Hanım, Seniha Hanım, Sıtkı Bey416. Fizik-Kimya Öğretmenleri: Fikret Güdenoğlu, Macide Ergun, Ülker Adli. Kimya Öğretmenleri: “Tarihi Tetkikat”, Cumhuriyet, 13 Eylül 1933; “Türk Tarihi Araştırma Kurumu’nda Yeni Tayinler”, Cumhuriyet, 26 Mart 1935; Tan, a.g.e., s. 193; İnan, (Haz.) 116-120, 128, 130-132, 140, 149-155, 162, 169, 172, 187, 191; İnan (Haz.), Atatürk Hakkında Hatıralar….., s. 468-477; Tanyer, a.g.e.,s. 120-121; http://www.biyografya.com/biyografi/7704, Erişim tarihi: 28.10.2018. 414 “Orta Mektep ve Lise Muallimlikleri”, Cumhuriyet, 23 Mart 1938. 415 “Terfi Eden Muallimlerin Listesi, Cumhuriyet, 17 Ağustos 1938. 416 “Maarif Terfi Listesi”, Cumhuriyet, 16 Ağustos 1932, “Muallimlarin Nakli ve Terfileri”, Cumhuriyet, 24 Eylül 1936. 413 143 Talia Uzay, Necmiseher Eryüce, Sabiha Emil, Nezihe Gürses, Nuriye Maviş, Emsal Gözlü, Edibe Hanım417. Biyoloji Öğretmenleri: Azize Ceylan, Zehra Bermek, Nihal Tokay, Nazli Sünter, Mefharet Acar, Ahsen Başkal, Emine Hanım, Belkıs Hanım ve Fatma Zehra Hanım418, Mualla Hanım419. Rukiye Belkıs Baykan, 1899 İstanbul doğumludur. Ankara Kız Lisesi’ne 1943’te Tabiiye (Biyoloji) öğretmeni olarak atanmıştır. Uzun yıllar Ankara Kız Lisesi’nde çalışmıştır. Darülfünun Tabiiye şubesinden mezun olmuştur. Türkiye Yardım Sevenler Derneği’nin kurulduğu 1928’den itibaren faal olarak yönetiminde çalışmıştır. TBMM’nde VI. ve VII. Dönem Ankara milletvekilliği yapmıştır. Türkiye’nin ilk kadın milletvekillerindendir. 420 Azize Ceylan, Halkevi’nin sosyal yardım şubelerinde de faal olarak çalışmıştır. Memleketi Maraş ya da başka bir vilayetten mebus olarak hizmet vermek için 1943’te Cumhuriyet Halk Partisi Sekreterliği’ne dilekçe vermiştir. 421 Fransızca Öğretmenleri: Saime Yörükoğlu, Nüzhet Berkin, Fahrünisa Hayırlıoğlu, Rana Öztan, Türkan Beygu, Şermin Çalı, Nejade Özbayrak, Kolet Güven. Almanca Öğretmenleri: Melika Torkak, Cahide Aksan, Nilüfer Aren, Afife İtil, Zeliha Özveren. İngilizce Öğretmenleri: Suzan Pamir, Lamia Özsoy, Lemis Akurgal, Servet Olcay, Füruzan Olşen, Şükran Cankat, Ayhan Gafuroğlu, Adnan Eseniş, Asuman Okay, Sara Suat Bayar, Nilüfer Tutanak. “Maarif Terfi Listesi”, Cumhuriyet, 16 Ağustos 1932. “Orta Mektep ve Lise Muallimlikleri”, Cumhuriyet, 23 Mart 1938. 419 “Maarifte Terfiler”, Cumhuriyet, 31 Mart 1931. 420 TBMM Albümü, Devre:VII, İçtima: F, TBMM Matbaası, 8 Nisan 1943; gazetearsivi.milliyet.com.tr/Baykan/, 02.07.1983, Erişim Tarihi: 06.10.2018. 421 BCA Fon Kodu: 490.1.0.0 / Kutu No: 313 / Dosya No: 1279 / Sıra No: 1 417 418 144 Lemis Akurgal, 1946-1961 yılları arasında görev yapmıştır. Ankara Kız Lisesi mezunudur. Arkeolog Ord. Prof. Ekrem Akurgal’ın eşidir. Lamia Özsoy, Ankara Kız Lisesi 1936-1937 mezunlarındandır. 1945-1957 yılları arasında görev yapmıştır. Beden Eğitim Öğretmenleri: Mediha Unat, Mübeccel Atamer, Halime Yoğurtçuoğlu, Mualla Hanım422. Mediha Unat, 1924-1950 yılları arasında görev yapmıştır. Faik Reşit Unat’ın eşidir.423 Müzik Öğretmenleri: Hatice Alisipahi, Azize Duru, Fethiye Odman. Resim Öğretmenleri: Hayriye Uludağ Ev İdaresi-Biçki Dikiş Öğretmeni: Türkan Esengin Boren 1930-1950 yılları arasında Ankara Kız Lisesi’nde 116 öğretmen çalışmıştır. Bunlar arasında en fazla Felsefe, Biyoloji, Matematik, İngilizce branşlarında öğretmen görev yapmıştır. Askerlik dersi 1937-1938 eğitim öğretim yıından itibaren okutuluyor olmasına karşın öğretmeninin ismi Ankara Kız Lisesi öğretmen sicil defterlerinde 1930-1950 yıl aralıklarında görülmemiştir. Sosyal ve fen derslerine giren öğretmenlerin dağılımı birbirine yakındır. İngilizce, Almanca, Frasızca okutulan yabancı diller arasındadır. Klasik kolun varlığından dolayı 3 Latince öğretmeni görev yapmıştır. 424 “Terfi Eden Muallimlerin Listesi”, Cumhuriyet, 17 Ağustos 1933. Bahri Ata; “Faik Reşit Unat’ın Milli Eğitime Katkıları”, Türk Yurdu, Sayı: 260, (2009), s. 96, 100. 424 Bkz. EK-1 Ankara Kız Lisesi Öğretmenlerinin (1923-1929), (1930-1950), (1951-1977) Dönemlerinde Branşlara Göre Karşılaştırılması; EK-2 Ankara Kız Lisesi Öğretmenlerinin (19231929), (1930-1950), (1951-1977) Dönemlerinde Branşlara Göre Karşılaştırma Grafiği. 422 423 145 2.4. Atatürk’ün Ankara Kız Lisesi’ni Ziyaretleri Atatürk’ün çıktığı yurt gezilerinde ilgi duyduğu konular arasında eğitim işleri de yer almıştır. Atatürk’ün okul ziyaretleri, Milli Mücadele Dönemi öncesinde I.Dünya Savaşı sırasında başlamıştır. Ziyaret ettiği okullar arasında ilkokul, lise, darülmuallimin, darüleytam, idadi, tarım okulu, sultani, sanat okulu, kız lisesi, erkek lisesi, medreseler, askeri okullar, kız ve erkek öğretmen okulları gibi farklı okul türleri yer almıştır. Bu ziyaretlerinde öğrenciler tarafından hazırlanan müsamereleri izlemiş, okulların bulunduğu birimlerin eğitim durumu hakkında bilgi almış, diploma törenlerinde bulunmuş, şeref defterlerini imzalamış, ders anlatmış, öğrencilere sorular sormuş, sınavlara girmiş, en yoğun olduğu günlerde dahi çocuk ve gençlerin eğitim sorunları ile yakından ilgilenmiştir. Atatürk müfredat programlarının başarılı olup olmadığını denetlemek için sık sık okullara giderek derslere girmiş, imtihanlarda bizzat bulunmuştur. Bu dönemde ilk ziyaret ettiği okul, Çanakkale Zaferi sonrasında Ocak 1916’da Edirne Darülmuallimini olmuştur. Çanakkale savaşları sırasında kullanılan Çanakkale’ye ait topografik haritaları da Edirne Darülmuallimini’ne hediye etmiştir. 425 Milli Mücadele Dönemi’nde ziyaret ettiği okullar arasında Erzurum Kongresi’nin yapıldığı okul, Sivas Kongresi’nin toplandığı Sivas Lisesi, Kayseri’de Ermenilere ait bir okul, Ankara Erkek Lisesi de bulunmaktadır. Ankara Erkek Lisesi’ni 30 Aralık 1920’deki ziyaretinde öğretmen ve öğrencilerle Milli Mücadele’nin amacı hakkında konuşmuştur. 426 Bu ziyaretleri sırasında Konya’da Sovyet Büyükelçisi Semyon İvanoviç Aralov ile Azerbaycan Elçisi İbrahim Abilof da Atatürk’e Nisan 1922’de eşlik edenler arasında olmuştur. Onlarla birlikte Atatürk, Konya’daki iki medreseyi, Askeri Nalbantlık Okulu’ndaki diploma törenini, Topçu Okulu ve Lisesi’ni, Öksüzler Yurdu’nu, Konya Darülmuallimatı ve Darülmuallimini’ni de ziyaret etmiştir. Atatürk ve misafirlerine ziyaretlerinden dolayı Konya Darülmuallimatı müdiresi ve bir öğrencisi Atatürk’e iade-i ziyarette Palazoğlu, a.g.e., s. 5-6. Mazhar Müfit Kansu, Erzurum’dan Ölümüne Kadar Atatürk’le Beraber, Cilt: I-II, TTK Yayınları, Ankara, 1986, s.77-78, 204; Tanyer, a.g.e., s. 62-63; Hıfzı Veldet Velidedeoğlu, Bir Lise Öğrencisinin Milli Mücadele Anıları, Varlık Yayınları, İstanbul, 1971, s. 37-38. 425 426 146 bulunmuş, okulun resim öğretmeni tarafından yapılan bir tablo ile işlenmiş tabaklar hediye etmişlerdir. 427 23 Ocak 1923’te Bursa Sultanisi’nde verilen çay ziyafetinde Atatürk tarafından yapılan konuşmada bundan sonra vatanın kadın ile erkeğin birlikte vereceği mücadele ile yükseleceğinden, kadınlara da erkekler ile aynı derecede eğitim verilmesinin düşünüldüğünden söz etmiştir. Böylece Türk çocuklarını daha parlak bir gelecek bekleyeceğini de vurgulamıştır. 428 Atatürk 13 Şubat 1923’te İzmir Sanat Okulu’nda onuruna verilen çay ziyafetinde, savaş meydanlarında kazanılan zaferlerin sanat alanındaki başarılar ile tamamlanabileceğini ifade etmiştir.429 Yine birkaç ay sonra 24 Mart 1923’te Kütahya Sultanisi’ne yaptığı ziyarette kadın ve erkek öğretmenler tarafından onuruna verilen çay ziyafetinde yaptığı konuşmada bağımsızlığın asker ordusu tarafından kazanıldığını, ancak bunun yeterli olmadığını, zaferin öğretmen ordusu tarafından kazanılacak zaferlerle kalıcı olacağını vurgulamıştır. 430 Samsun İstiklal Ticaret Okulu’nu 22 Eylül 1924’te ziyaret etmiş, öğretmenlere hitaben konuşma yapmıştır. Yeni Türk devletinde yeni nesillere milli bir eğitim verileceğini ve milli eğitimin dilinin, yönteminin ve araçlarının da milli olmak zorunda olduğunun altını çizmiştir. Böylece genç beyinlerin “paslandırıcı” nitelikteki fazla ve gereksiz şeylerle doldurulmamış olacağını dile getirmiştir. 431 14 Ekim 1925’te İzmir Kız Lisesi’ni ziyaretinde okulun şeref defterini doldururken okulun çalışmalarından memnun olduğunu belirtmiştir. 432 Antalya Lisesi’ni 10 Mart 1930’daki ziyaretinde Tarih dersine girmiş, öğrencilere 1789 Fransız İnkılabı ile 1919 Türk İnkılabı arasındaki benzerliği sormuştur. Öğrencilerin verdiği cevapların ardından, durumu açlık ve yoksulluk içinde olan iki halkın şaşırmış yönetime karşı verdiği tepki olarak açıklamamıştır.433 Semyon İvanoviç Aralov, Bir Sovyet Diplomatının Türkiye Anıları, (Çev.) H. Ali Ediz, 5. Baskı, Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları, İstanbul, 2019, s. 98-108, Palazoğlu, a.g.e., s. 41-46. 428 Hakimiyet-i Milliye, 25 Ocak 1923. 429 Palazoğlu, a.g.e., s. 55-56. 430 Hakimiyet-i Milliye, 2 Nisan 1923. 431 Hakimiyet-i Milliye, 18 Eylül 1924. 432 Palazoğlu, a.g.e., s.150-151. 433 M. Cevat Altanay, Atatürk’e Ait Hatıralar, İstanbul, 1949, s. 155-156. 427 147 Samsun Lisesi’ne 26 Kasım 1930’da yaptığı ziyarette Tarih dersinde tahtaya Tarih öğretmeni tarafından çizilmiş haritaya hiçbir şey yazılmamış olmasını eleştirmiş, oysa bunun gerekli olduğu uyarısını yapmıştır. 434 Atatürk Ankara Erkek Lisesi’nde sınavların olduğu dönemde 28 Haziran 1933’teki ziyaretinde Aydın (Sayılı) isimli bir erkek öğrenciye 1402’de Timur ile Yıldırım arasındaki savaşın nedenlerini ve hangisinde komutanlık yeteneklerinin yüksek olduğunu sormuş ve aldığı cevaptan büyük bir memnuniyet duyunca aynı öğrenciye, “Devletçilik, devlet sosyalizmi nedir”, diye sormuştur. Aydın isimli öğrenci de devletçiliği, uygulanmasını ve sonuçlarını ve özellikle demiryolları üzerindeki etkisini anlatmıştır. Atatürk ise bu kez de “Sen ne olmak istiyorsun” sorusunu sormuş ve “su mühendisi” cevabını alınca, Atatürk de “Herkes su mühendisi olabilir. Seni tatrihçi yapalım, ne dersin?”, diye sormuştur. Aydın (Sayılı)’ın ise bu durumda ailesine danışarak onaylarını alması gerektiği şeklinde cevaplaması da Atatürk’ün hoşuna gitmiştir. Bu durumda Atatürk bu öğrencinin tarihçi olmasını uygun görmüş, bir ortaokula öğretmen olarak bile gönderilebileceğini belirtmiştir. Hatta öğrencinin takdirname ile bile taltif edilmesinin yeterli olmayacağını, yurtdışına gönderilmesi gerektiğini düşünmüştür. Ki Aydın (Sayılı) ileriki günlerde yurt dışına gönderilen öğrenciler arasında yer almıştır. Milli Eğitim Bakanlığı kendisi ile özel olarak ilgilenmiş ve sınava girerek derece almış ve Harvard Üniversitesi’ne Bilim Tarihi okumaya gitmiştir. 435 Atatürk’ün ziyaret ettiği okullardan İzmir Sanat Okulu, İzmir Erkek Lisesi, Ankara Kız Lisesi, Ankara Erkek Lisesi, Ankara İsmetpaşa Kız Enstitüsü, İzmir Kız Lisesi birkaç kez ziyaret ettiği okullar arasında yer almıştır. Atatürk’ün Ankara Kız Lisesi’ni ilk ziyaretini 1932-1933 ders yılının sonunda 24 Haziran 1933’te İsmet Paşa Kız Enstitüsü’nün sergisini biraz dolaştıktan sonra yapmıştır. Kız Lisesi’nin Tarih, Coğrafya, Yurt Bilgisi derslerinin mezuniyet sınavlarında hazır bulunmuştur. Öğretmenlerle öğle yemeği yemiş ve ardından okulun kuzey kapısında öğretmen ve son sınıf öğrencileri ile bir fotoğraf çektirmiştir. 434 435 11. Palazoğlu, a.g.e., s. 207. Remzi Demir, Melek Gökdoğan, Aydın Sayılı, Atatürk Kültür Merkezi Yayını, Ankara, 2008, s. 4- 148 Bu ziyaret, Avni Yukaruç’un ikinci kez okul müdürü olduğu dönemde gerçekleşmiştir. Bu dönemde okulda yapılmakta olan bakalorya sınavlarını gece saat 21.30’a kadar on iki saat takip etmiş, sorular sormuş ve bilemeyenlere anlatmıştır. Tarih dersi için soruları Türkiye coğrafyasına, Türk tarihinin dönüm noktalarına ve Türk medeniyetinin dünya medeniyetleri arasındaki yerine ilişkindir. Yurt Bilgisi dersinden de ferdiyetçilik, vatandaşın devlete karşı olan görevleri hakkındadır. Atatürk’e bu ziyaretinde Maarif Vekili Dr. Reşit Galip de eşlik etmiştir. Sınav not cetvellerini imzalamıştır. Not cetvelinde Gazi Mustafa Kemal’in imzasından başka Maarif Vekili Dr. Reşit Galip, okul müdürü Avni (Yukaruç), Tarih öğretmeni mümeyyiz (ayırtman) Afet (Uzmay), mümeyyiz Coğrafya öğretmeni Hüseyin Sahir Bey ile öğretmen İffet ve Talat’ın imzaları da bulunmaktadır. Bu ziyaretin ardından okul müdürü Avni Yukaruç’a Milli Eğitim Bakanı Reşit Galip Bey tarafından 3 Temmuz 1933’te şu yazı gönderilmiştir: “Mektebinizin Tarih, Coğrafya ve Yurt Bilgisi dersi zümresi bitirme sınavlarında hazır bulunan Cumhurbaşkanı’nın sınavların sonuçlarından memnun kaldıklarını müjdelerken gelecek yıllarda daha çok çalışarak, daha verimli sonuçlar alınacağına da emin olduğunu belirtirim, efendim. Milli Eğitim Bakanı Reşit Galip.”436 Atatürk 24 Haziran 1933’te bulunduğu sınavların sonunda karneleri incelemiştir. Kız Lisesi öğrencilerinden Mualla, Mukaddes, Hikmet, Şahende, Hatice, Naime, Münire, Melahat, Meziyet, Sebahat Fuat Hanımlar Atatürk’ün sorularından son derece heyecanlanmak ve endişelenmekle birlikte, onları şefkatle kucaklayan ve sevgi dolu sesinden de son derece müteessür olmuşlardır. Atatürk’ün onların sınavlarına şeref vermeleri, unutulmaz hatıralar bırakmıştır. 437 Sınavında bulunduğu öğrencilerden Münire Hanım; uzun yeşil örtülü bir masa etrafında Gazi, Reşit Galip, Tarih öğretmeni Afet Hanım ile birkaç mümeyyiz ve öğretmenleri görünce “ilk hissim kaçmak oldu”, diye düşüncelerini ifade etmiştir. Atatürk öğrencilerin sınavlarında hazır bulunmakla hem öğrencilerin bilgi seviyelerini ölçmüş, hem de ders kitaplarının içerdiği bilgileri gözden geçirmiş, hatta bazen ilgili ders kitabının yeniden ele alınmasını istemiştir. Mualla Hanım’a Osmanlı Palazoğlu, a.g.e., s. 339. Bkn. EK-15 ve 16’da Atatürk’ün imzaladığı 1932-1933 eğitim-öğretim yılına ait II. Devre son sınıfların Yurt Bilgisi, Tarih, Coğrafya not fişleri. 436 437 149 Devleti yükselme döneminde iken birden bire çökmesindeki dönüm noktasını sormuştur. Mualla Hanım’ın Merzifonlu Kara Mustafa Paşa’nın Viyana Muhasarası’nı ve Kırım Hanının kıskançlık yüzünden ihaneti cevabını ise tekrarlatmış ve Osmanlı Devleti’nin buradaki yenilgiyle gerileme dönemine girdiğinin altını çizmiş, eğer burada kazanılsaydı Osmanlı Devleti’in gerileme dönemine girmeyeceğini belirtmiştir. Bu sıkıcı havadan orada bulunanları uzaklaştırmak için de birden bire “Kocatepe” ye geçmiş, bir harita üzerinde eliyle göstererek geçtiği yerleri işaret etmiştir. Mualla Hanım, Atatürk’ün derse olan katkısını, “o derece ciddi, o derece içten gelen bir anlatım”, diye ifade etmiştir.438 Öğrenciler, Atatürk’ün onlara bir şeyler anlatmaktan ne kadar keyif aldığını görmüşlerdir. Tarihi yapan, yazan bir dehayla bir arada olmaktan da onur duymuşlardır. Müzeyyen Hanım’a ise Hindistan’ın yeryüzü şekilleri hakkında sormuş, onun cevabındaki yanlışını ise yine kendisine sorular sormak suretiyle düzelttirmiştir. Hatice isimli kız öğrenciye ise Atatürk, Türkiye’nin büyük devletlerarasına girebilmesi için ne yapması gerektiği hakkındaki sorusuna da sabırsızlık ile yine kendi cevap vermiş, “çalışmak, el birliği ile çalışmak” demiştir.439 Ankara Kız Lisesi’nin müsamereleri ve piyesleri başlığı altında anlatmış olduğumuz, Kız Lisesi’nin 12 Mayıs 1934 günü olan müsameresi Halkevi’nde yapılmış ve Atatürk de müsamereyi şeref locasından izlemiştir. Müsamereden dolayı okulu da ikinci kez ziyaret etmiştir. 440 Atatürk’ün Ankara Kız Lisesi’ni üçüncü ziyareti, 1934-1935 ders yılının I. Döneminde Kasım 1934’te Avni Yukaruç’un okul müdürü olduğu dönemde gerçekleşmiştir. Koridorda dolaşırken bir sınıfın önünde durmuş ve dersin ne olduğunu öğrenip, izin alıp sınıfa girmiştir. Sorduğu sorular ve verdiği cevaplar ileriki günlerde kadına seçme ve seçilme hakkının verilmesinin arifesine rastlamıştır. Jülide Gülizar , “Ankara Kız Lisesi”, Ankara Kız Lisesi Bir Okulun 80 Yılı , s. 10-12; Uzmay, a.g.e., s. 24-26; “Gazi, Gençlik ve Tarih-Gazi Hazretlerinin İmtihanlarında Bulunduğu Muallim ve Öğretmenlerin Duyguları”, Hakimiyet-i Milliye, 22-23 Temmuz 1933; “Ankara Mekteplerini Takdir”, Kurun, 4 Temmuz 1933; “Büyük Şeften İntibalar-Ankara Kız ve Erkek Liseleri Muallimleri, Talebesinin, Gazi Hazretleri Hakkındaki İhtisasları”, Cumhuriyet, 20 Temmuz 1933; “Ankara Mekteplerini Takdir”, Kurun, 4 Temmuz 1933. 439 “Gazi, Gençlik ve Tarih”, Hakimiyet-i Milliye, 22 Temmuz 1933. 440 Palazoğlu, a.g.e., s. 360; Yücel, a.g.e., s. 478. 438 150 Kanun henüz TBMM’de dahi görüşülmemiştir. Vatandaşın en büyük ödevinin ve en büyük hakkının ne olduğu, ileride kadınların mebus olmaya ve ülkenin geleceğinde rol almaya hazır olup olmadıklarına yönelik sorularını yöneltmiştir. Verilen cevapları tatmin edici bulmayınca kendisi cevaplamıştır. “Vatandaşın en büyük hakkı seçim ve en büyük ödevi de askerliktir.”, diyecektir. Dünyada kadınların seçme ve seçilme hakkına dair çok mücadele verdiklerini, fakat Türk kadınlarının bu hakkı Milli Mücadele’ye verdiği katkı ile aldığını, yakında asker de olacaklarını söylemiştir. Hatta seçme ve seçilme hakkını alırsanız, beraberinde askerlik de yapacaksınız, diye ilave ettiğinde kızlar, “Oluruz”, diye haykırmıştır. Ardından öğretmenler ile fotoğraf da çekilmişlerdir. Kasım ayının son günlerine rastlayan bu ziyaretin hemen ardından 5 Aralık 1934’te kadınlara seçme ve seçilme hakkı TBMM’nde kabul edilmiş ve kız okullarına da Askerlik dersi konmuştur. 441 Kadınlara seçme ve seçilme hakkının hemen arefesine hem den bir kız okuluna böyle bir ziyaretin denk gelmesi oldukça anlamlıdır. Kadınların siyasi haklarının genişletilmesine yönelik çıkarılması düşünülen kanun bir kız okulunda gündeme getirilerek kamuoyunun nabzı yoklanmış, hem de Türk kadınının Milli Mücadele’de verdiği mücadelenin devamını genç kızların siyasi alanda da devam ettirebilerinin müjdesi verilmiştir. Atatürk’ün Ankara Kız Lisesi’ne ziyareti sırasında dönemin Milli Eğitim bakanları yanında bulunmuştur. Daha sonraki dönemlerde de Milli Eğitim bakanlarından Hasan Ali Yücel, 1941-1947 mezunlarından Cumhurbaşkanlarımızdan İsmet İnönü’nün kızı Özden (Toker) İnönü’nün belirttiği üzere Kız Lisesi’ni ziyarete gelmiştir. 442 Atatürk, Ankara Kız Lisesi’ni ziyaret geldiği kadar, Kız Lisesi öğrencilerinin zaman zaman Çankaya Köşkü’ne de davet etmiş, onlarla yemek yemiş ve ardından çalışma odasında sohbet etmiş olduğunu 1930’lu yıllarda Ankara Kız Lisesi’nde öğrenci olan Leman Doğangün anılarında belirtmiştir. İki savaş arası dönemde Türkiye’de Haziran 1934’te 27 günlük ziyarette bulunan İran Şahı Rıza Pehlevi’nin Ankara’daki eğitim kurumlarını ziyareti sırasında İsmetpaşa Kız Enstitüsü, Ticaret Lisesi, Yüksek Ziraaat Enstitüsü ve Gazi Terbiye Enstitüsü de gezdirilmiştir. Rıza Münir Hayri Egeli, Atatürk’ün Bilinmeyen Hatıraları, Ahmet Halit Kitabevi, İstanbul, 1954, s. 46-48; Ankara Kız Lisesi, “ Bir Okulun 80 Yılı ”, , s. 7-8. 442 Özden (İnönü) Toker ile 18.11.2016’da Pembe Köşk’te yapılan görüşme. 441 151 Pehlevi 19 Haziran 1934’te İsmetpaşa Kız Enstitüsü’ndeki resim ve elişleri sergisini de gezmiş ve cumhuriyet yönetiminin kız eğitimine verdiği önemden memnun olmuştur. İşte bu ziyaretinde İran Şahı’nın karşılanması sırasında Leman Doğangün de Ankara Kız Lisesi’nin bayrağını taşımakla görevlidir. Bir görevli yanına gelip, İran Şahı size “Merhaba Gençler”, “Nasılsınız? ”, dediğinde “Sağ Ol”, şeklinde cevap vereceksiniz, diye tenbih etmiştir. Leman Hanım, Atatürk’ün anadile olan duyarlılığını göstermesi bakımından çok önemli görmüştür. O günden sonra da bu şekilde karşılama devam ettirilmiştir. 443 Atatürk, Egli’nin mimarlığını yaptığı Ankara Kız Lisesi binasını birinci ve ikinci devrenin birarada eğitim görmeye başladığı ilk eğitim-öğretim yılının sonunda ziyaret etmeye başlamıştır. Atatürk’ün kız çocuklarının yetişmesine gösterdiği özen, Milli Mücadele boyunca Türk kadınının verdiği katkının ve desteğin yeni Türk devletinin çağdaşlaşma sürecinde de devam etmesi gerektiğine olan inancından gelmektedir. Türk kadını, Milli Mücadele boyunca, bir toplumun yalnızca erkeğin gücüyle var olamayacağını ispatlamıştır. Cumhuriyet Dönemi’nde de çağdaş Türk kadını imajı, verilecek eğitimle oluşturulacaktır. 443 “Sağol”, Çayyolu, Tayyibe Uç, Leman Doğangün’den aktaran, 30.04.2008; M. Volkan Atuk; “İran Şahı Pehlevi’nin Türkiye Ziyareti”, Çağdaş Türkiye Araştırmaları Dergisi, XVII/35, Cilt: 17, Sayı: 35, (2017) s. 219, 239. 152 2.5. Ankara Kız Lisesi’nde Yabancı Misafirler Bir önceki bölümümüzde 1929’da okula gelen yabancı misafirler olan Mösyö Albert Gabriel ve Mösyö Orley tarafından ziyaret edilmişti ki, o dönmede okul zaten Türkocağı’nın binasını kullanıyordu. Ankara Kız Lisesi’ne 1930’lu yıllarda gelen yabancı misafirlerin ise Tarih öğretmeni Afet İnan tarafından davet edildiğini mezunlardan 1959-1962 mezunu Prof. Dr. Engin Kendi belirtmiştir. Cenevre’de eğitimi sırasında Afet Hanım’ın derslerine giren Prof. Dr. Eugene Pittard, Afet İnan tarafından Türkiye’ye gelip konferans vermesi için 15 Aralık 1935’te davet edilmiştir. Ancak Pittard rahatsız olduğundan ve doktorların da uzun bir seyahate izin vermemesinden dolayı ancak 1937’de eşi ile birlikte Türkiye’ye gelebilmiştir. Florya Köşkü’nde Atatürk ile birlikte olmuştur. O sırada Türk Tarihini Tetkik Cemiyeti (Türk Tarih Kurumu) Asbaşkanı olan Afet Hanım ve Prof. Pittard ve eşi Ankara Kız Lisesi’ni 26 Mart 1938’de ziyaret etmişlerdir. Toplantıda ev sahibi sıfatı ile okulda daha önce tarih öğretmeni olarak çalışmış Afet Hanım’dan başka Kültür Bakanlığı müfettişlerinden İsmail Fethi Esfenderiyaroğlu, Kız Lisesi müdürü Sami Argüden, Kız Lisesi öğretmenleri ve öğrencileri hazır bulunmuştur. Misafirleri lisenin kapısında okul müdürü, öğrenciler ve öğretmenler karşılamıştır. Bayan Pittard Kız Lisesi salonunda genç kızlar ile sohbet etmiştir. Dünya edebiyatı tarihinde önemli bir yeri olan Madam de Maintenon ile Madam de Stael lakaplı Anne-LouiseGermaine Necker hakkında konuşmuşlardır. Kız Lisesi öğrencileri de misafirleri onuruna bir çay vermiş, kendi elleri ile bir sofra hazırlamıştır. Fransızca bilen kız öğrenciler misafirler ile konuşmuş ve öğrenciler duygularını anlatmışlardır. Hayrünnisa Yazıcıoğlu arkadaşları adına Fransızca olarak “Hoşgeldiniz”, demiştir. Misafirler de aydın bir topluluğun karşısında olduklarını söz ve davranışları ile ifade etmiştir. Öğrencilerden Neriman Menemencioğlu Türk tarihinin çeşitli bölümlerini, özellikle de ilk ve son dönemlerini anlatmış, Atatürk’ün annesi büyük Türk kadını Zübeyde Hanım’dan bahsetmiştir ve çok alkış almıştır. Neriman Ertan, “Jül Verne’in Hayatı” konulu etüdü okumuş ve ardından müzik başlamıştır. Kız öğrenciler türkü söylemiş, yerel kıyafetlerle oynamışlardır. Prof. Dr. Pittard ve eşi yerel kıyafet ve türküleri çok beğenmişler, dünya aydın kadınlığı adına genç kızların davranışlarını takdir etmiş, öğrencilerin konuştuğu Fransızca’dan ve Türkiye’nin ileri gitmesinden memnun olduklarını ifade etmişlerdir. Öğrenciler de memnun olmuştur. Prof. Dr. 153 Pittard Ulus gazetesine verdiği demeçte, bu kadar mutlu genç kız arasında olmaktan kıvanç duyduğunu, Türkiye’nin ilerleme ve gelişme hamlesinden haz duyduğunu, ileride üniversite ve yüksekokulda erkek arkadaşlarına sosyal hayatlarında ve vatan savunmasında el ele destek olacaklarını vurgulamıştır. Kızların iyi bir aile kurmak, iyi bir anne olmak gibi vazifeleri de olduğunun altını çizmiştir. Erkeklerin değerlerinin onları yetiştiren anneleri ile ölçüleceğinin belirtmiştir. 444 1930-1950 yıllarında okulu ziyarete gelen başka bir yabancı misafir ise Fransa’nın Dijon Kız Lisesi müdürü Matmazel Parde, 23 Şubat 1940’ta Ankara’daki okullarda incelemelerde bulunmuştur. Aslında Türkiye’ye sekiz yıl önce gelmek istemiş, ancak rahatsızlığı nedeni ile ziyaret edememiştir. Egli’nin çizimini yaptığı Kız Lisesi binasını geniş ve aydınlık bulmuştur. Lisenin biri birinci, diğerleri ise son sınıflara ait olmak üzere üç Fransızca dersini dinlemiştir. Son sınıftaki öğrenciler metin okuyup tercüme etmişlerdir. Öğrencileri istidatlı bulmuştur. 445 Ankara Kız Lisesi öğrencileri, okullarına gelen yabancı misafirleri karşılarken gösterdiği incelik, zerafet ve onların dilinde sohbet edebilmeleri ile çağdaş Türk kızı imajı çizmişlerdir. Aynı zamanda kız okullarındaki eğitimin, erkek okullarındakinden geri olmadığını göstermişlerdir. 2.6. Bayramlar 1930-1950 yılları arasında Ankara’da ortaokul ve liselerin katıldığı bayramlar Cumhuriyet Bayramı (29 Ekim), Jimnastik Bayramı/Şenliği (26 Nisan), Gençlik ve Spor Bayramı (19 Mayıs), İdman Bayramı (27 Mayıs)’dır. 446 Mayıs ayında kutlanan Okullar Bayramı ise Kültür Bakanlığı tarafından 16 Nisan 1936’da kaldırılmıştır.447 Beden Terbiyesi ve İzcilik Müdürlüğü’nün Cumhuriyet Bayramlarına okulun beden eğitimi öğretmenini ve yedek subaylık yapan öğretmeninin nezaret edeceği448 yönündeki tebliğ doğrultusunda Ankara Kız Lisesi’nde Cumhuriyet Bayramı “Ankara Kız Lisesi’nde Prof. Dr. Pitar ve Refikası Şerefine Bir Çay Ziyafet Verildi.”, Ulus, 27 Mart 1938; İnan, a.g.e., s. 155, 162, 169, 172. Bkz. EK-18. 445 “Bir Fransız Mektep Müdürü Şehrimizde Tetkikler Yapıyor.”, Ulus, 24 Şubat 1940. 446 Cumhurbaşkanları, Başbakanlar, …, s. 70. 447 “Okullar Bayramı”, Kurun, 17 Nisan 1936. 448 Tebliğler Dergisi, 14 Ekim 1940, Cilt: 3, Sayı: 92, s. 46. 444 154 kutlamalarına okulun Beden Eğitimi öğretmenleri nezaret etmiştir. 449 1941-1947 yılları arasında Ankara Kız Lisesi’nde eğitim gören Cumhurbaşkanlarımızdan İsmet İnönü’nün kızı Özden (İnönü) Toker’in ifade ettiği üzere, Cumhuriyet Bayramları’nda Kız Lisesi öğrencileri Meclis Başkanı ve Cumhurbaşkanı’nı da ziyaret etmişlerdir.450 Atatürk’ün son kez izlediği 19 Mayıs 1938 tarihli Gençlik ve Spor Bayramı kutlamalarında ise kız öğrenciler İsmetpaşa Kız Enstitüsü’nün Beden Eğitimi öğretmeni Neriman Hanım’ın, erkek öğrenciler ise Atatürk Erkek Lisesi Beden Eğitimi öğretmeni Mahmut Bey’in yönetiminde başarıyla okullarını temsil etmişlerdir. Bu gösteriler esnasında Atatürk, 19 Mayıs Bayramını gençliğe armağan etmiş ve yurt çapında kutlanan 1939 yılı 19 Mayıs Bayramı’nda söylenen “Dağ Başını Dumana Almış” marşı, Gençlik ve Spor Bayramı’nın simgesi olmuştur. 451 Ankara Kız Lisesi’nin katıldığı kutlamalardan biri de Jimnastik Bayramı/Şenliği’dir. Başbakan İsmet İnönü, Adalet, İç İşleri, Kültür ve Gümrük Bakanları, milletvekilleri ve öğrenci ailelerinin de izleyici olarak katıldığı 26 Nisan 1935 tarihli kutlamalar Gazi Enstitüsü spor alanında icra edilmiş ve burada kız okulları, jimnastik öğretmeni Zehra Hanım idaresinde jimnastik gösterileri ve okullar arasında eğlenceli yarışlar yapılmıştır.452 Kutlama törenleri hazırlık ve icra safhasında iki husus dikkat çekmektedir. Bunlardan ilki öğrencilerin kıyafetlerinin spor için oldukça uygun ve modern bir görünüm arz etmesidir. 19 Mayıs kutlamaları kapsamında düzenlenen provalar için bütün okullardan öğrencilerin kısa şortla stadyuma kadar yürüdükleri ve 19 Mayıs Stadyumu’nda kız-erkek öğrencilerin karışık olarak çalıştıkları bilinmektedir.453 Tanyer, a.g.e., s. 166. Özden (İnönü) Toker ile 18.11.2016’da Ankara Pembe Köşk’te yapılan görüşme. 451 TBMM Zabıt Ceridesi, , Devre: 5, Cilt: 26, s. 217.; Ankara Kız Lisesi, Bir Okulun 80 Yılı, s. 24; Akbulut ; a.g.m., s. 1, 5, 7-8.; Taha Akyol; Ama Hangi Atatürk, Doğan Kitap, İstanbul, 2008, s. 530.; Makbule Sarıkaya; “Selim Sırrı Tarcan ve Gürbüz Türk Çocuğu”, Atatürk Araştırma Merkezi Dergisi, Cilt: 24, Sayı: 70, (2008), s. 115, 120.; Alkan; a.g.m., s. 30-41.; Nevin Ateş; Yurtsever; “19 Mayıs Nasıl Bayram Oldu?”, Toplumsal Tarih Dergisi, Sayı: 113, (2003), s. 34-37.; … “Türkiye’de Cumhuriyet Döneminde Beden Eğitimi ve Spor Öğretmeni Yetiştiren Okulların Eğitimini Hazırlayıcı Çalışmalar”, Beden Eğitimi Spor Bilimleri Dergisi, Cilt: 1, Sayı: 2, (1996), 73.: Yılmaz Özdil, “Dağ Başını Duman Almış”, “Sözcü”, 16.06.2017. 452 “Ankara Okullarının Jimnastik Şenliği”, Hakimiyet-i Milliye, s. 1, 8; 27 Nisan 1935, s. 6. 453 Özden (İnönü) Toker ile 18.11.2016’da Ankara Pembe Köşk’te yapılan görüşme. 449 450 155 Dikkat çekici ikinci husus ise Ankara Kız Lisesi’nin gördüğü ilgi ve öğrencilerinin hangi sosyal çevreden gelirlerse gelsinler sergiledikleri mütevazi tavırlardır. Dönemin önemli bir siyasi figürü olan Cumhurbaşkanı İsmet İnönü’nün kızı Özden (İnönü) Toker’in de eğitim için Ankara Kız Lisesi’ni tercih etmesi ve okul içi-dışı faaliyetlerde sıradan bir öğrenci gibi davranması son derece ilginçtir. Bizi bu yoruma götüren Özden (İnönü) Toker’in dönem arkadaşı Özden Bulut’un anlatımlarıdır. Özden (İnönü) Toker 19 Mayıs Gençlik ve Spor Bayramı sonrasında arkadaşları ile birlikte Ankara Kız Lisesi’ne kadar yürümüş, herhangi bir vasıta kullanmadığı gibi bir güvenlik endişesi de yaşanmamıştır. Yine Ankara Kız Lisesi’nin 1947-1948 mezunlarından TRT spikerleri Jülide Gülizar, İsmet İnönü’nün kızının da Ankara Kız Lisesi’nde olduğunu, kendisiyle aynı cins kumaştan okul kıyafeti ve Sümerbank’tan alınmış ayakkabıları giydiğini görünce şaşkınlığını gizleyememiştir.454 Atatürk’ün ebediyete intikali sonrasında düzenlenen 19 Mayıs törenlerinde Ankara’daki tüm öğrenciler gibi Ankara Kız Lisesi öğrencileri de Ata’larına gerekli tazimi göstermeyi ihmal etmemişlerdir. 1940 yılında düzenlenen program bu durumun en net göstergelerinden biridir. Ortaokul, lise ve yüksekokul temsilcilerinden oluşan bir heyet 19 Mayıs 1940 tarihinde yapılan kutlamaları öncesinde ilk olarak Atatürk’ün Etnografya Müzesi’ndeki geçici kabrini ziyaret etmişlerdir. Ardından Saman Pazarı üzerinden Ulus meydanındaki Zafer Abidesi ziyaret edilerek, 19 Mayıs Stadyumu’na geçilmiştir. Burada Maarif Vekili’nin ardından kürsüye çıkan Ankara Kız Lisesi öğrencilerinden “Bayan Altıntaş”, yaptığı konuşmada 19 Mayıs’ın Türk Milleti ve gençliği için ifade ettiği yüksek anlamı belirttikten sonra Atatürk’ün emaneti olan inkılabı gençliğin kanı pahasına koruyacağına vurgu yapmıştır.455 4 Şubat 1946’da yayımlanan bir genelge ile 19 Mayıs Gençlik ve Spor Bayramları kutlamaları ile ilgili düzenlemelerde bulunulmuştur. Bahse konu genelgeyle, orta dereceli okullarda kız ve erkek öğrencilerin yapacağı jimnastik hareketleri ve spor gösteri programları, Milli Eğitim Müdürlüğü’nde toplanacak Beden Eğitimi öğretmenlerinden oluşan bir komisyon tarafından belirlenecek, 454 455 Özden Bulut ile 25.05.2018’de Ankara’da yapılan görüşme; Gülizar, a.g.e., s. 190. “Gençlik ve Spor Bayramı Dün Kutlandı”, Ulus, s. 5-6, 20 Mayıs 1940. 156 okulların Beden Eğitimi derslerinde program doğrultusunda antremanlar yapılarak öğrencilerin hazır bulunuşlukları artırılacak ve gösteriler esnasında okulların doktorları da sağlık malzemeleriyle birlikte hazır bulunacaktır. 456 Bu dönemde yurt çapında yapılan bayram/kutlamalara ilave olarak Ankara Kız Lisesi’nin müstakil bazı organizasyonlar düzenlediği de görülmektedir. 19431944 Eğitim-Öğretim Yılı’nın sona ermesi ile idareciler, öğretmenler ve davetlilerin katılımıyla 13 Mayıs 1944’te düzenlenen “Spor Bayramı” bunlardan biridir. 457 Bu faaliyetten bir yıl sonra 12 Mayıs 1945 tarihinde yine Ankara Kız Lisesi’nin bahçesinde düzenlenen “Jimnastik Gösterileri” de bu kapsamda değerlendirilebilir.458 Ancak benzer bir aktivitenin İzmir Erkek Lisesi tarafından 1936 yılından itibaren “Atletizm Bayramı” adı altında düzenlenmiş olması da bu tür girişimlerin Ankara Kız Lisesi’ne has olmadığını göstermesi açısından önemlidir. 459 2.7. Sosyal ve Kültürel Etkinlikler Bu dönemde Ankara Kız Lisesi öğrenci ve öğretmenlerinin katılımıyla düzenlenen sosyal ve kültürel faaliyetler; piyesler, okul gezileri, izcilik çalışmaları, münazaralar, mezuniyet çayları, sergiler ve öğrenci kollarının aktivitelerinden oluşmuştur. Bu tür bireysel ve toplu sosyo-kültürel etkinlikler aracılığıyla bir yandan öğrencilerin birbirleriyle kaynaşması ve sosyalleşmesi, diğer yandan da karakterlerinin gelişimi ve özgüven kazanmaları hedeflenmiştir.460 Öğrenciler, Türk Ocağı’ndaki toplantılara katılmışlar, Dil ve Tarih-Coğrafya Fakültesi Farabi Salonu’nda düzenlenen okullararası münazaralara iştirak etmişlerdir. 461 Ankara Kız Lisesi’nin bu dönemde henüz kendi salonu olmadığından, mezuniyet çayları için Atatürk Erkek Lisesi’nin salonu kullanılmıştır. Ailelerin de katıldığı mezuniyet Tebliğler Dergisi, Cilt: 8, Sayı: 366, (1946), s. 382. “Kız Lisesi’nde Spor Bayramı”, Ulus, 14 Mayıs 1944. 458 “Kız Lisesi’nde Jimnastik Gösterileri”, Ulus, 13 Mayıs 1945. 459 Tınal, a.g.e., s. 78-79. 460 Bahri Ata; “Dr. Halil Fikret Kanat ve Odenwald Okulu”, acikarsiv.gazi.edu.tr, Erişim Tarihi: 31.10. 2018, s. 11-13.; Yücel Gelişli, Öğretmen Yetiştirmede Ankara Yüksek Öğretmen Okulu Uygulaması, Milli Eğitim Bakanlığı Yayınları, İstanbul, 2006, s. 53. 461 Özden (İnönü) Toker ile 18.11.2016 tarihinde Ankara Pembe Köşk’te yapılan görüşme. 456 457 157 törenlerinde öğrencilerin diplomaları dönemin müstesna isimleri tarafından verilmiştir.462 2.7.1. Geziler Ankara Kız Lisesi öğrencileri, okul idarecileri ve öğretmenlerinin de katılımıyla şehir içi/şehir dışı araştırma ve inceleme gezileri düzenlenmiştir. 9 Mayıs 1934 tarihinde Kız Lisesi’nin tüm öğrenci ve öğretmenleri Tarih öğretmeni Afet Hanım’ın nezaretinde Gazi Orman Çiftliği’ni ziyaret etmişlerdir. Bu geziye ait bir fotoğrafın Ekler kısmında sunulduğu gün boyunca öğrenciler çiftliği gezmiş, ip atlamış, birdirbir oynamışlar, Gazi’nin yanında bulunan Kılıç Ali, Nuri (Conker) ve Hikmet (Bayur) gibi isimler de bu oyunlara eşlik etmişlerdir. Ayrıca Gazi, öğrencilere temsili olarak Türk-Yunan Savaşı ve Ankara Savaşı’nın uygulamasını yaptırmıştır. Ankara Kız Lisesi öğrencilerinin Atatürk’ü ziyaretlerinde birlikte çektirdikleri fotoğraf, 1998 yılına milli piyango biletinin üzerinde yer almıştır. 463 Kız Lisesi 1937 yılı Bahar Bayramı’nda da Gazi Orman Çiftliği’ne gitmiştir. Marmara Köşkü önündeki büyük havuzun etrafında oturan öğrencilere katılan Gazi onlarla sohbet etmiş, sorular tevcih etmiştir.464 Gezilerin düzenlenme/icra safhasında okulun seyahat kolunun son derece etkili olduğu görülmektedir. Bu kol marifetiyle kayak yapmaya gidilmiş, Gazi Enstitüsü laboratuvar ve atölyeleri incelenmiş, Gazi Orman Çiftliği Hayvanat Bahçesi, Tahnit İşleri Müzesi, süt-yağ-yoğurt atölyeleri ve bira fabrikası ziyaret edilmiştir. Ziraat Enstitüsü, Baytar Fakültesi, elektrik fabrikası, otomatik telefon santrali ve müzeler gezilmiştir. 465 Ayrıca Coğrafya öğretmeni Münevver Çilesiz Hanımın nezaretinde Türk Hava Kurumu’nun Etimesgut’taki tesisleri gezilmiş ve uçuş yapılmıştır.466 Özden Tolunay ile 16.08.2016 tarihinde Ankara’da yapılan görüşme. Tan, a.g.e., s. 149, 157, 168.; Palazoğlu, a.g.e., s. 356-360.; Ankara Kız Lisesi, “ Bir Okulun 80 Yılı ”, s. 8. Bkz. EK-17. 464 Ankara Kız Lisesi, “ Bir Okulun 80 Yılı ”, s. 24. 465 Ankara Kız Lisesi 1934-1935 Yıllığı, 1935, s. 43. 466 “Kız Lisesi Okurları Türk Hava Kurumu’nun Etimesgut Alanında”, Ulus, 23 Mart 1944. 462 463 158 Ankara içinde olduğu kadar Ankara dışında da gezi ve incelemelerde bulunulmuştur. Tarih öğretmeni Afet Hanım’ın nezaretinde 21 Mart 1933 tarihinde Ankara Kız Lisesi ve Gazi Lisesi öğrencilerinin İstanbul gezileri bunlardan biridir. 467 Daha sonra Kız Lisesi öğrenci ve öğretmenlerinden oluşan 75 kişilik bir grup 24 Mart 1940’da Hatay’a gitmiştir. Hatay Valisi’nin son derece sıcak karşıladığı heyet, şehrin tarihi, coğrafyası, ekonomisi hakkında bilgi aldıktan sonra İskenderun üzerinden ekspresle Ankara’ya dönmüşlerdir. 468 Yine aynı günlerde okul müdürü Tezer Taşkıran’ın da katıldığı 60 kişilik bir öğrenci grubu trenle Adana’ya gitmiştir. Ağız mızıkaları çalınıp, şarkılar söylenerek gerçekleştirilen bu yolculuk esnasında seyahate katılan her bir öğretmene 5-6 kız öğrencinin sorumluluğunu verilmiştir. Torosların eteklerine kadar karlar içinde yapılan bu yolculuk ve Adana’da gördükleri ilgiden hoşnut olunmuştur.469 Kız Lisesi öğrencilerinden oluşan 75 kişilik bir başka grup da 26 Mart 1945’te Zonguldak’a bir gezi düzenlemiştir. Aralarında dönemin Cumhurbaşkanı İsmet İnönü’nün kızı Özden (İnönü) Toker’in de bulunduğu öğrenciler Maden Teknisyeni Okulu’nda misafir edilmiş, Üzülmez bölgesinde düzenlenen çaya katılmış, kok fabrikasını ve bu fabrikanın Dilaver, Yeşildağ, Kozlu, Kilimli bölgelerindeki tesislerini gezmişlerdir. 470 1946 yılı kış tatilinde ise Coğrafya öğretmeni ve müdür yardımcısı Münevver Çilesiz Hanım, lise birinci sınıflardan sorumlu müdür yardımcısı Mübeccel Atamer ve Milli Güvenlik öğretmeninin gözetiminde Antalya’ya gidilmiştir. Ankara’dan trenle başlayan yolculuk, Burdur’dan sonra otobüsle devam etmiştir. Öğrenciler Antalya’da Erkek Sanat Lisesi’nin yatakhanesinde 12-15 kişilik odalarda konaklamışlardır.471 Bu geziye katılan Özden (İnönü) Toker’in mütevazı davranışları tüm arkadaşlarının takdirini toplamıştır.472 “Ankara Gazi ve Kız Lisesi Talebeleri İstanbul’a Geliyorlar”, Cumhuriyet, 22 Mart 1933. “Kız Lisesi Talebe ve Muallimlerinin Hatay’daki Tetkikleri”, Ulus, 25 Mart 1940. 469 Mualla İhsan Bora, “Ankara Kız Lisesi İle Beraber Torosları Aşarken”, Ulus, s. 5, 27 Mart 1940. 470 “Ankara Kız Lisesi Öğrencileri Zonguldak’ta”, Ulus, s. 2, 26 Ekim 1945.; Özden (İnönü) Toker ile 18.11.2016 tarihinde Ankara Pembe Köşk’te yapılan görüşme. 471 Ankara Kız Lisesi, “ Bir Okulun 80 Yılı ”, s. 43-44.; Prof. Dr. Suna (Bolat) Duru’nun dergide yayınlanmış anılarından; “Ankara Kız Lisesi Öğrencilerinin Gezisi”, Ulus, 25 Mart 1946; Özden Bulut ile 25.05.2018 tarihinde Ankara’da yapılan görüşme. 472 Ayhan Göletli ile 23.03.2019’da yapılan telefon görüşmesi.; Gülizar, a.g.e., s. 190. 467 468 159 7 Mart 1947 tarihinde Prof. Dr. Georg Rohde (1935’de Magburg Üniversitesinden Türkiye’ye gelmiş yabancı uzman) başkanlığında Güney Anadolu’nun tarihi bölgelerine düzenlenen geziye ise Kız Lisesi’nin “klasik şubesi” ve diğer şubeler katılmıştır. Kafile İçel, Viranşehir, Narlıkuyu’yu, Tarsus ve Adana’yı gezmiştir. 473 Klasik şube öğrencilerinin, DTCF Fakültesi’nde Latince kürsüsünden Prof. Dr. Rohde ile dolaşmaları, Latince öğreniminin pekiştirlmesi açısından yararlı olmuştur. Kız Lisesi tarafından 22 Nisan 1951 tarihinde Zonguldak’a ikinci bir gezi daha düzenlenmiştir. 474 Atatürk, Egli’nin binasında ortaokul ve lise öğrencileri bir arada eğitim görmeye başladığında ziyaret etmişti. Sınıfta dese girmiş, sınavlarında bulunmuş, müsamerelerini izlemişt. Ankara Kız Lisesi öğrencileri de bahar ayklarında O’nu zirete gitmişlerdir. Zaman zaman şehir dışına yatılı yapılan ziyeretler ile aileden uzakta kalabilme, kaynaşma, bilgi ve görgülerini artırma tecrübesi edinmişlerdir. 2.7.2. Müsamereler ve Piyesler Bu dönemde okullarda gerçekleştirilecek temsillerle alakalı bazı düzenlenmelerde bulunulduğu görülmektedir. 7 Nisan 1930 tarihli talimatnamede; sahnelenecek piyeslerin milli, vatani, ahlaki ve estetik değer taşıması, öğrencide iyimserlik telkin etmesi, senaryolarının Ahmet Vefik Paşa veya Ali Paşa’nın Moliere’den “adapte” ettiği klasikler ya da okullara özel yazılmış eğitici piyeslerden seçilmesi, oynanacak piyesleri okul müdürünün uygun göreceği bir öğretmen çalıştırması, öğrencilerin şive, telaffuz, eda, temsil hatalarının düzeltilmesi istenmiştir.475 Talim ve Terbiye Kurulu’nca 6 Şubat 1950 tarihinde yayımlanan ve 28 Kasım 1930 tarihli “Mekteplerde Verilecek Müsamereler” ve “Mektep Temsilleri Hakkında Alınacak Tedbirler” adlı yönetmelikleri geçersiz kılan yönetmelikteyse, müsamerelerin düzenlenme amacı; öğrencilerin bireysel ve toplumsal gelişimlerini “Güneye Giden Öğrenciler Ankara’ya Döndü”, Ulus, 17 Mart 1947; Tanyer, a.g.e., s. 287. Ulus, 23 Nisan 1951. 475 Yücel, a.g.e., s. 360-361. 473 474 160 sağlamak, estetik yönlerini kuvvetlendirmek, yeteneklerini ortaya çıkarmak, okul ile aileler arasındaki birliği kuvvetlendirmek ve öğrencilerin iyi zaman geçirmelerini sağlamak, olarak belirlenmiştir.476 Yönetmelikle, ulusal bayramlar ve ders yılı sonuna yönelik müsamerelerde eğer okulun kendine mahsus bir sahne ya da salonu yok ise başka bir okulun salonu, Halkevi ya da okul bahçesinin kullanılabileceği de karara bağlanmıştır. Bu bağlamda Ankara Kız Lisesi de 1930-1950 döneminde müsamerelerini Halkevi’nde düzenlemiştir. Ankara Kız Lisesi’nde müsamere, piyes gibi etkinliklere öğrenci hazırlanmış, zaman zaman devlet büyükleri, hatta Atatürk de prova ya da gösterileri izlemeye gelmiştir. Ankara Kız Lisesi, Ankara Erkek Lisesi, Gazi Terbiye Enstitüsü ve İsmet Paşa Kız Enstitüsü’nün birlikte 1932 yılı başında hazırladığı “Akın” isimli piyesin Halkevi’ndeki provalarını izlemesi bu durumun örneklerinden birini teşkil etmektedir.477 Okulun öğretmenlerinden Faruk Nafiz’in yazdığı, sahne dekorunun ise İsmet Paşa Kız Enstitüsü ile Ankara Kız Lisesi atölyelerinde 10 gün içerisinde hazırlandığı bu oyun Halkevi’nde sahneye konulmuş, piyesin proloğunu Ankara Kız Lisesi’nden Sabahat isimli kız öğrenci okurken, yine Kız Lisesi’nin korosu da parçayı seslendirmiştir. Oyunun önemi, Türkiye’de bir ilk kez tarihi bir eserin gençler tarafından teknik olarak hazırlanıp sahneye konulmasından kaynaklanmaktadır. 478 Ankara Kız Lisesi öğretmen ve öğrencileri tarafından hazırlanan bir başka program da 1931-1932 ders yılının sonunda Halkevi’nde düzenlenmiştir. İstiklal Marşı’nın okunması ile başlayan programda, sırasıyla Kız Lisesi müzik öğretmeni Naciye Hanım’ın hazırladığı bir perdelik küçük bir Quaretto operet oynanmış, ardından da Molier’in eserlerinden Baurgesis Gentilhomme sahnelenmiştir. 479 O Tebliğler Dergisi, Karar Sayısı: 115, Cilt: 12, Sayı: 576, s. 196, 6 Şubat 1950. Yücel, a.g.e., s. …; “Mektep Temsilleri Hakkında Alınacak Tedbirlere Dair Talimatname”, “Mekteplerde Verilecek Müsamereler Hakkında Talimatname”, “Maarif Vekaletine Mensup Muallimler, Memurlar ve Talebenin Halkevleriyle Münasebetlerine Dair Talimatname”, s. 360-363, 367. 478 “Faruk Nafiz’in (Akın) Prova Ediliyor”, Hakimiyet-i Milliye, 1 İkinci Kanun 1932, s. 4, 2 İkinci Kanun 1932, s. 4.; “Akın, Bugün Saat 17’de Matbuat Mensuplarıyla Talebesi Oyuna İştirak Eden Mektepler ve Tertip Heyetlerine Bir Avant Primier Verilecektir”, Hakimiyet-i Milliye, 3 İkinci Kanun 1932, s. 5.; “Akın’ın Dünkü Prova Temsili Güzel Oldu”, Hakimiyet-i Milliye, 4 İkinci Kanun 1932, s. 5. 479 “Halkevinde Ankara Kız Lisesi’nin Müsameresi”, Hakimiyet-i Milliye, 18 Haziran 1932. 476 477 161 yıllarda Yunan mitolojisinden esinlenilerek yazılan oyunun bir müsamerede sergilenmesi oldukça dikkat çekicidir.480 Tasarruf Haftası münasebetiyle 18 Aralık 1932’de Ankara Kız Lisesi’nce hazırlanan ve milli iktisat davasına vurgu yapılan müsamereye Atatürk bizzat katılmış ve öğrencileri takdir etmiştir.481 Bir sonraki yıl Tasarruf Haftası nedeniyle Halkevi’nde yapılan düzenlenen organizasyonda Atatürk de hazır bulunmuştur. İstiklal Marşı’nın okunmasıyla başlayan programda, İsmet Paşa’nın konuşmasının ardından Ankara Kız Lisesi tarih öğretmeni Afet Hanım bir konferans vermiş, ardından da öğrenciler tarafından şan, şiir ve temsiller verilmiştir.482 1933-1934 eğitim-öğretim yılı sonunda 12 Mayıs 1934’te Halkevi’nde müsamere düzenlenmiştir. Atatürk, Hasan Ali Yücel ve Tarih öğretmeni Afet Hanım programı şeref locasından takip etmiştir.483 Artırma ve Yerli Malı Haftası dolayısıyla Ankara Kız Lisesi öğrencilerinin hazırladığı piyes 13 Aralık 1935’te Halkevi’nin tiyatro salonunda sergilenmiştir. Ayrıca temsili levha, monolog, dans gösterisi, şiir ve nutuka da yer verilmiştir. Büyük bir Anadolu haritası üzerinde her biri bir Anadolu vilayetini gösteren ve üzerinde iklimine göre kumral, esmer, sarışın birer öğrenci tarafından yörenin ürünleri methedilmiş, ardından da bütün öğrenciler toplu halde herkesi tutumlu olmaya ve yerli malı kullanmaya teşvik eden bir şiir okumuşlardır. 484 İktisat (Tasarruf) Haftası kutlamalarına yönelik programlar 12 Aralık 1937 ve 12 Aralık 1939 tarihlerinde de tekrarlanmıştır.485 1943-1944 eğitim-öğretim yılının bitişi münasebetiyle 1 Temmuz 1944’te Ankara Halkevi’nde düzenlenen müsamerede mezun olan öğrencilere diplomaları Tan, a.g.e., s. 199. “Kız Lisesinde. Gazi Hazretleri Kız Lisesinin Müsameresini Beğendiler”, Hakimiyet-i Milliye, 18 Aralık 1932. 482 “Tasarruf Haftasının İlk Günü”, Cumhuriyet, 13 Aralık 1933.; “Ankara Kız Lisesi’nin Müsameresinde”, Hakimiyet-i Milliye, 22 Aralık 1933. 483 Palazoğlu, a.g.e., s. 360.; Ankara Kız Lisesi, “ Bir Okulun 80 Yılı ”, s. 10. 484 “Kız Lisesinin Müsameresi”, Hakimiyet-i Milliye, 14 Aralık 1935. 485 “İktisat Haftası Açıldı”, Cumhuriyet, 13 Aralık 1937.; “Tasarruf Haftası”, Cumhuriyet, 13 Aralık 1939. 480 481 162 Maarif Vekili Müsteşarı İhsan Sungu tarafından verilmiş ve diploma alan öğrenciler Halkevi’nde bir temsil sergilemişlerdir. 486 Ankara Kız Lisesi’nin 1947-1948 eğitim-öğretim yılı bitiminde hazırlanan müsamerede ise halk oyunları, şiir okuma, bale ve müzik gösterileri ile oyunlar sahneye konulmuştur. O günlerin modasına uygun olarak Fransız yazar Moliere’nin Scape’nin Dolapları isimli oyununu Ankara Kız Lisesi’nin 1930-1933 mezunlarından Edebiyat öğretmeni Mualla Anıl nezaretinde hazırlanmıştır. Ayrıca Rahşan isimli kız öğrenci tarafından bale gösterisi yapılmıştır.487 2.7.3. Öğrenci Kolları Her sınıftan öğrenci ilgi alanlarına göre belirli kollarda toplanmıştır. Bir öğretmenin rehberliğinde toplanan öğrenciler ilk toplantılarında çalışma planlarını oluşturmuşlardır. Farklı kollar arasında işbirliği yapılmasına da gayret edilmiştir. 488 Kollar aracılığıyla bir yandan öğretmenlerin öğrencileri daha iyi tanımları sağlanırken, diğer yandan da öğrencilerin kişisel gelişimleri ve sosyal çevreye uyumları hedeflenmiştir.489 Çalışmalarını Felsefe öğretmeni İffet Hanım’ın gözetiminde sürdüren “Yardım kolu”nun faaliyetleri kapsamında, Kız Lisesi öğretmenleri her ay yarımşar lira vererek 35 öğrenciye kitap, 78 öğrenciye de arma almışlardır. Yine okul doktorunun muayene ettiği fakir öğrencilere ilaç ve gözlük yardımı yapılmış, kahvaltı verilmiştir. Bu kolun faaliyetleri okul dışında da taşmış ve Kars’ta yaşanan depremden dolayı Kars Lisesi “yardım kolu” ile iletişime geçilerek 20 Lira yardım gönderilmiştir.490 Ocak 1936’da kurulan “Kızılay Kolu” ise faaliyetlerini Tarih öğretmeni Afet Hanım, İclal Hanım ve Nahid Hanım’ın gözetiminde yürütmüştür. Kol öğrencilerinin topladığı 102 Lira’nın 51 Lirası Kızılay merkezine, 51 Lirası da okulun yardım “Ankara Kız Lisesinin Müsameresi”, Ulus, 2 Temmuz 1944. Gülizar; a.g.e., s. 211-215. 488 Ankara Kız Lisesi 1934-1935 Yıllığı, 1935, s. 42-43. 489 Jean Piaget, Okulda Kendi Kendine İdare (Okulda Self Goverment), (Çev.) Kazım Nami Duru, İstanbul Maarif Matbaası, İstanbul, 1941, s. 17, 131-132. 490 “Kız Lisesi Öğrencileri Başarılı Bir Temsil Verdi”, Ulus, 14 Mayıs 1950. 486 487 163 koluna verilmiştir. Kol öğrencileri, lisenin hazırladığı 24 hırka, 6 yünlü hırka ve elbise, 14 entari, 27 başlık, 18 ayakkabı, 38 çift örme patik, 46 çift çorap, 47 pantolon, 37 gömlek, 28 zıbın, 9 fanila, 1 pelerin, 13 önlük, 1 yorgan, 10 ipekli entari, 42 basma entari, 1 erkek elbisesi, 2 frenk gömleğinden oluşan eşyaları ana kucağına hediye etmişlerdir. Ayrıca kol öğrencileri tarafından toplanan 120 Lira Ege Bölgesi’nde yaşanan depremden zarar gören depremzedelere gönderilmiştir. İstanbul Hayvanları Koruma Cemiyeti’ne destek olmak için açılan resim sergisine katılmış ve öğrencilerinden Bedia birinci olmuş ve 50 Lira ödül almıştır. 491 Kızılay kolu tarafından öğrencilerden toplanan 50 Liranın yüzde altmışı Kızılay merkezine gönderilmiş, geri kalanına da kalem, defter, kağıt, çorap, fanila gibi eşyalar alınarak kimsesiz öğrencilere dağıtılmıştır. 492 Matematik öğretmeni Nimet Uraz ile Biyoloji öğretmeni Azize Ceylan’ın gözetiminde çalışan “Muhasebe Kolu” her ay yapılan öğretmenler kurulunun ardından, son sınıftan itibaren sırayla sınıflar toplantı yapmıştır. “Kooperatif Kolu” ise faaliyetlerini önceleri Kimya öğretmeni olarak görev yapan, daha sonraki yıllarda müdür başyardımcılığı ve müdürlük yapacak olan Sabiha Emil’in gözetiminde yürütmüştür. Kolun, kol öğrencileri ve öğretmenlerin hisse senetlerinden oluşan bir sermayesi vardır. Hisseleri olanlara yılsonunda 141 Lira kar payı dağıtılmıştır. Kol vasıtasıyla kitap, kalem, defter gibi okul malzemeleri öğrencilere ucuza satılmıştır. Edebiyat öğretmeni Nahit Atlıman ve Türkçe öğretmeni Celal Bey’in nezaretinde çalışan “Kütüphane ve Temsil Kolu” vasıtasıyla öğrencilerden toplanan para ile okul kütüphanesine İngilizce, Türkçe, Fransızca, Almanca kitaplar alınmış, kitaplar ciltletilmiş, piyesler sahnelenmiştir.“Cemiyet Kolu” kimsesiz çocukların beslenmesini sağlamak için kurulmuştur. “Seyahat Kolu” ise faaliyetlerini Tarih öğretmeni İclal Süral ve Jimnastik öğretmeni Mediha Unat’ın gözetiminde yürütmüş, gezi ve inceleme etkinlikleri düzenlemiştir.493 “Lisede Kızılay Kolu”, Kurun, 1 Şubat 1936. “Lisede Kızılay Kolu", Kurun, 1 Şubat 1936. 493 Ankara Kız Lisesi 1934-1935 Yıllığı, s. 44. 491 492 164 2.7.4. İzcilik İzcilik faaliyetlerinin temel gayesi öğrencilerin metanetini, cesaretini, girişimciliği geliştirmek, kendi kendine denetim kurabilmelerini ve bu yolla hem kendilerine hem de topluma faydalı olmalarını sağlamaktır.494 Ankara Kız Lisesi izcileri, her ders yılı başında düzenlenen okul spor yurtlarının başlama törenlerine katılmışlar, Ankara’daki diğer okulların izcileriyle birlikte Türkiye’yi ziyaret eden İran Şahı Rıza Pehlevi nin onuruna düzenlenen geçit resmine katılmışlardır. 495 1936 yılı Cumhuriyet bayramı kutlamaları nedeniyle başkente düzenlenen törenlere Ankara Kız Lisesi’nden de 50 öğrenci katılmıştır.496 Türkiye’nin 25 vilayetinden 35 okulu temsilen 2 bin izcinin katıldığı Ankara gezisi kapsamında 1938 yılı Ekim ayında Ankara’ya gelen öğrenciler önce Kız Lisesi’ni, ardından da Gazi Lisesi ve Sanat Okulu’nu dolaşmışlardır.497 Kız, erkek bütün spor yurtlarının, 1946-1947 eğitim-öğretim yılı başında yaptıkları törenler esnasında izcilik gösterilerine de yer verilmiştir.498 İzci oymaklarının çalışma programı Milli Eğitim Bakanlığı tarafından Kasım 1948’de tespit edilmiştir. Bahse konu programa göre; oymakların ihtiyaçlarını karşılayacak tedbirleri almak ve diğer oymaklarla çalışma imkanı hazırlamak üzere oymağın bağlı olduğu okulun okul-aile birliği yönetim kurulundan iki veli ve bir öğretmen oymak kurulunu oluşturacaktır. Bu kurul en az ayda bir defa toplanacak, dinlenme ve tatil günlerinde 2-3 günlük geziler düzenleyecek, tatil aylarında ise uygun olan yerlerde izci kampları organize edeceklerdir. 499 Ankara Kız Lisesi’nde 1947-1955 yılları arasında öğrenci olan Prof. Fr. Birsen Gökçe, Kız Lisesi izcilerinin Cumhuriyet Bayramları’nda 19 Mayıs Stadyumu’na gittiklerini, ancak kamp yapmadıklarını belirtmiştir. 500 Okulun 19491953 mezunlarında Özden Tulunay da dört yıl boyunca izcilik faaliyetlerine Piaget, a.g.e., s.9, 19-20. Sarıoğlu, a.g.e., s. 108-109. 496 Tanyer, a.g.e., s. 157. 497 “Ankara’nın Genç Misafirleri Arasında Bir Kaç Saat”, Ulus, 25 Ekim 1938. 498 Tebliğler Dergisi, Cilt: 9, Sayı: 401, 30 Eylül 1946, s. 87.; Gümüşel, a.g.t., s. 234.; İnan, Atatürk Hakkında…., s. 115. 499 “İzci Oymaklarının Çalışma Programı”, Ulus, 25 Kasım 1948. 500 “Okul Spor Yurtları 1943-1944 Çalışmaları Bu Pazar Başlıyor”, s. 1-2, Ulus, 8 Ekim 1943.; “Okul Spor Yurtları 1943-1944 Ders Yılı Çalışmaları Dün Başladı”, Ulus, s. 1, 11 Ekim 1943.; “Yüzlerce İzci Milli Şefimizin Önünde Gösteriler Yaptılar, Ulus, s. 3, 29 Ekim 1943. 494 495 165 katıldığını ifade etmiştir. 501 Bu bilgiler ışığında, Ankara Kız Lisesi’nde 1940’lı yılların sonlarından itibaren izcilik faaliyetlerinin yürütüldüğü, ancak Milli Eğitim Bakanlığı’nın Kasım-1948 tarihli programının tam anlamıyla uygulanamadığı söylenebilir. 2.7.5. Sergiler Ankara Kız Lisesi’nin genellikle I. Devre öğrencilerinin resim ve elişi sergileri okulun dışında kimi zaman İller Bankası’nda, kimi zaman Dil ve TarihCoğrafya Fakültesi’nde ya da Halkevi’nde bir yıl boyunca yaptıklarını okul arkadaşları, öğretmenleri ve idarecileri başta olmak üzere velilere ve Ankaralılara sergilemişlerdir. Kız Lisesi I.Devre öğrencileri Resim öğretmenleri Hayriye Uludağ’ın girişimi ile 27 Mart 1944’te bir sergi açmıştır. Yaşları 11-15 arasında değişen 170 öğrencinin 212 çalışması sergilenmiştir. Sergilenen resimler arasında Milli Şef İsmet İnönü’nün kızı Özden (İnönü) Toker’in de resmi bulunmaktadır. Sergiyi CHP Genel Sekreteri Memduh Şevket Esendal ve Mevhibe İnönü de ziyaret etmiştir. 502 Kız Lisesi orta kısmını 1942-1945 döneminde okuyan Özden Bulut’un aktardığına göre Resim Öğretmeni Hayriye Uludağ’ın girişimi ile İller Bankası’nın giriş katındaki galeride 2 Mayıs 1947’de bir resim sergisi açılmıştır. Hayriye Hanım tanınmış bir bürokratın eşidir. Özden Bulut, serginin öğrencileri onurlandırıcı bir etkinlik olduğunu vurgulamıştır. Ankara Kız Lisesi’nin I. Devre öğrencileri Hayriye Hanım’ın nezaretinde 245 öğrenci tarafından yapılan 150 kadar resmi 1947 yılının yılsonu çalışması olarak sergilemişlerdir. 503 Bahar geldiğinde okulun bahçesinde ise Mayıs ayında yapılan jimnastik bayramları kapsamında yapılan gösterilere ilave olarak 12 Mayıs 1945’te Kız Lisesi’nin I. Devre öğrencilerinin yıl boyunca yaptığı el işi çalışmaları da sergilenmiştir. 504 Bir yıl sonra ise Dil Tarih ve Coğrafya Fakültesi’nin salonunda 31 Ekim 1946’da resim sergisi açılmıştır. Ankara’daki ortaokul ve liseler Prof. Dr. Birsen Gökçe ile 26.01.2017 tarihinde Ankara’da yapılan görüşme. “Ankara Kız Lisesi Orta Kısım Talebelerinin Resim Sergisi”, Ulus, 27 Mart 1944. 503 “Ankara Kız Lisesi Öğrencilerinin Sergisi”, Ulus, 3 Mayıs 1947; Özden Bulut ile 25.05.2018’de yapılan görüşme. 504 “Kız Liselerinin Jimnastik Gösterisi ve El İşi Sergisi”, Ulus, s. 4, 13 Mayıs 1945. 501 502 166 başta olmak üzere Türkiye’nin değişik il ve ilçelerinden gelen resimlerin yer aldığı sergide, Ankara Kız Lisesi öğrencilerinin de resimleri yer almıştır. 505 I. Devrede okuyan 11-14 yaşları arasındaki kız öğrencilerin dikiş ve elişlerinin yer aldığı çalışmaları 1948 yılı sonunda bu kez Halkevi’nde sergilenmiştir. 506 8 Ocak 1953’te Veremle Mücadele Haftası nedeniyle Ankara Kız Lisesi’nde “Verem Sergisi” İngilizce öğretmeni Asuman Okay ve son sınıf öğrencileri tarafından açılmıştır. Özellikle I. Devre öğrencilerinin yaptığı resimler Halkevi, Dil ve Tarih Coğrafya Fakültesi’nde sergilenerek halkın izlemesi sağlanmıştır. Muhtemelen Ankara Kız Lisesi’ne yakınlığı münasebetiyle bu binalar tercih edilmiştir. 2.7.6. Özel Gün ve Haftalar Ankara Kız Lisesi’nde 1930-1950 yılları arasında kutlanan özel gün ve haftalar arasında 10 Kasım Atatürk’ü anma törenleri, Artırma ve Yerli Malı Haftası, kadınlara seçme ve seçilme hakkının verilmesi, paraşütçü Eribe’yi anma günü düzenlenmiştir. 10 Kasım törenlerinde okulun yan tarafında yer alan Etnografya Müzesi’ndeki Atatürk’ün mezarına ziyaret etmişlerdir. Ziyarete önce Ankara Kız Lisesi 1942-1949 mezunu Özden Bulut’un belirttiği üzere, kordiplomatlar tarafından ziyaret edilmiştir. O sıralarda Türk- Alman ilişkileri iyi olduğu için “Alman Sefiri von Papen bize el sallıyordu”, diye belirtmiştir. Franz von Papen 1939-1944 yılları arasında Ankara’da Alman Büyükelçisi olarak görev yapmıştır. 507 Türk kadınına 5 Aralık 1934’te “seçme ve seçilme hakkı” nın verilmesinden bir gün sonra, Türk kadının da söz sahibi olduğunu belirten kanunun kabulü için Halkevi’nde Kız Lisesi öğretmenleri tarafından 6 Aralık 1934’te bir toplantı düzenlenmiştir. Halkevi’nde yapılacak toplantıya Kız Lisesi öğretmenleri öncülük etmişlerdir. Ankaralı kadınların yanı sıra köylü kadınlar da geleneksel kıyafetleri ile katılmıştır. Kız Lisesi öğretmenlerinin yanı sıra İsmet İnönü, Kazım Özalp, Celal “Okullar Arası Resim Sergisi Açıldı-Sergide 691 Eser Teşhir Edildi.”, Ulus, 1 Kasım 1946. “Kız Lisesi Dikiş ve Elişleri Sergisi”, Ulus, 20 Nisan 1948. 507 Özden Bulut ile 25.05.2018’de yapılan görüşme. 505 506 167 Bayar, Muhlis Erkmen ve diğer okulların öğretmen ve öğrencileri salonu doldurmuştur. Tören Kız Lisesi öğrencileri tarafından İstiklal Marşı okunması ile başlamıştır. Ulus gazetesine verilen ilanda Kız Lisesi öğretmenleri şöyle seslenmiştir: “Ankara Kadınlarına İşittiniz. Dün Türkiye Büyük Millet Meclisi Türk kadınlığının tarihçe, dünyaca tanınmış faziletlerini, ulusal fedakarlıklarını takdir etti. Onların da erkek yurttaşları gibi devlet idaresinde söz sahibi olduklarını kanunla kabul etti. Türk kadınları, faziletlerinin, yurt için ileri fedakarlıklarının kanunla teyid edilmiş olmasını kıvançla karşılamışlardır. Bu isabetli kanundan sonra, Türk kadınlığının yalnız Türk cemaatine değil, bütün medeni alem kadınlığına göstereceği örnek hakkındaki azimlerimizi Büyük Millet Meclisi’ne, dolayısıyla ulusumuza, aleme bildirmek üzere konuşmak için bugün saat birde Ankara Halk Evinde toplanmanızı dilerim.”508 Toplantıya katılan Ankaralı kadınlar Tarih öğretmeni Afet Hanım’ı Başkan, Tarih öğretmeni İclal Hanım ile Felsefe öğretmeni İffet Hanım’ı yazıcı seçmişlerdir. Başbakan İsmet İnönü’nün eşi Mevhibe İnönü de katılmıştır. İlk olarak Kız Lisesi’nin Tarih öğretmenlerinden Sıdıka Hanım konuşur. Edebiyat öğretmeni Ahter Hanım ile Kız Lisesi’nin mezunlarından Perihan Naci de konuşanlar arasındadır.509 1934-1935 Yıllığı’nda yer alan özel gün etkinliğine göre “5. Ökonomi ve Yerli Malları Yedigünü” (Artırma ve Yerli Malı Haftası- Tutum ve Artırma Haftası) dolayısı ile birinci devre öğrencileri bir piyes temsil etmiştir. “Burhan” isimli piyesi ikinci devre öğrencilerinden Nezihe Araz tarafından yazılmıştır. Halkevi’nde yapılan etkinlik Başbakan İsmet İnönü’nün konuşması ile açılmış, Ankara Kız Lisesi öğrencilerinden bir grup öğrenci tarafından İstiklal Marşı okunmuş, yine Kız Lisesi öğrencileri Ankara Milletvekili Aka Gündüz’ün “Türk Şekeri” ve “Kümes Oyunu” isimli piyeslerini oynamışlardır.510 Muhtemelen bu, “Artırma ve Yerli Malı Haftası” (11-18 Aralık) dır, diye düşünüyoruz. Ankara Kız Lisesi öğrencilerinden Nuri Conker’in kızı Kıymet (Conker) Tesal, anılarında bu günün ilk kutlanmaya başlaması serüvenini şöyle anlatmıştır. Kız Lisesi’nde 1934’te öğrenci iken bir gece Gazi Çiftliği’nden telefon ile Tarih öğretmeni Afet İnan vasıtasiyle çağrılmıştır. Bir otomobil ile Gazi Orman Çifliği’ne götürülmüştür. Atatürk, Türk Dil Kurumu’nun “Türk Kadınlığının Bayramı”, Ulus, s. 1,3, 7 Aralık 1934. Ankara Kız Lisesi 1934-1935 Yıllığı, 1935, s. 35. 510 A.g.y., s. 43; “İsmet İnönü Artırma ve Yerli Mallar Yedigününü Açtı”, Cumhuriyet, 13 Aralık 1934. 508 509 168 bütün üyeleri, profesörler, babası ve birkaç erkek arkadaşının bulunduğu bir ortamdır. Kıymet Hanım konuyu ve niçin çağrıldığını bilmeden kendisinin yine imtihan edileceğini düşünüp heyecanlanmıştır. Bu kez Atatürk soru sormak yerine, okumasının istediği bir metin vermiştir kendisine. Bir satır okuyunca Atatürk tarafından durdurulmuş ve bu arada orada bulunanlar tarafından kelimelerin yerinde ve uygun olup olmadığı üzerinde konuşulmuştur. Atatürk’ün bir lise öğrencisine Ulusal Tutum ve Artıma Haftası’na ilişkin hazırlayıp verdiği bir metni okutmasının nedeni, yeni kelimelerin toplum tarafından nasıl karşılanacağını görmektir. Bir gün sonra Halkevi’nde okunacak olan bu metni, Kıymet Hanım’ın okuyacağından haberi yoktur. Bu kez çok daha iyi okumaya başlamıştır. Henüz anlamını bilmediği kelimeleri okumakta zorlanınca, üst kata çıkarak üzerinde çalışması istemiştir. Bir gün sonra Kıymet Hanım metni, Halkevi’ndeki Türk Ulusal Tutum ve Artırma Haftası’nın açılışında İsmet İnönü’nün konuşmasının ardından okumuştur. Atatürk başta olmak üzere bütün misafirler tarafından alkışlanmıştır. Konuşma ertesi günün gazetede basılmıştır. 511 Yine Tutum ve Artırma Haftası kapsamında, Artırma ve Yerli Malı haftasının dördüncü gününde, Ankara’da Milli Hakimiyet alanında düzenlenen mitingde Kız Lisesi Almanca öğretmeni Bayan Zeliha Özveren haftanın anlam ve önemini belirten konuşmasında, bir ülkenin bağımsızlığı için siyasal zaferin yeterli olmayacağı ve bunun ekonomi alanındaki zaferle de desteklenmesi gereğinini vurgulamıştır. Bu noktada Türk kadınına büyük sorumluluk düştüğünü, çocuğun tutumlu olmayı önce ailesinde göreceğini, okulda ve hayatta devam ettireceğini vurgulamıştır. Yerli malı kullanımına da özen göstermesinin önemini belirtirken, Türk kadınını Bağımsızlık Savaşında Türk erkeğine verdiği desteği ve sorumluluğu bu noktada da devam ettireceğine olan inancının altını çizmiştirr. 512 Ankara Kız Lisesi’nin 4-C şubesi (ikinci devre birinci sınıf) öğrencisi “Eribe” için 3 Kasım 1936’da bir anma töreni düzenlenir. Cumhuriyet’in on üçüncü yıldönümünü kutlamak üzere düzenlenen tayyareden paraşütle atlama denemesi sırasında kaza geçirmiş Ankara Kız Lisesi’nden bir öğrencidir. Tayyareci Vecihi Hürkuş’un kızı Eribe, ortaokulu Kadıköy Kız Orta Mektebi’nde bitirmiş, liseye “Kıymet Tesal, Anılarla Atatürk, 2.Bölüm (1973)”, https://www.youtube.com/watch?v=x5jMEQCrM5E, Erişim Tarihi: 28.07.2018. 512 “Artırma Haftasının Dördüncü Günü, Milli Hakimiyet Alanında Bir Miting Yapıldı”, Ulus, 15 Aralık 1935. 511 169 Ankara Kız Lisesi’nde başlamıştır. 29 Ekim 1936’da Hipodrom’da yapılacak bir törende paraşütle atlamak üzere 24 Ekim 1936’dan beri çalışmalara başlamıştır. Yaşı küçük olduğu için Türk Hava Kurumu başkanı Fuat Bulca’dan izin alarak atlayışlara katılmaya başarmıştır. 29 Ekim 1936 sabahı provada paraşütü açılmadığı için korkunç bir kaza geçirmiş, 30 Ekim sabahı da vefat etmiştir. İlk kadın hava şehidimiz olarak tarihe geçmiştir. 3 Kasım 1936’da Halkevi’nde Eribe’nin hatırasını şereflendirmek üzere bir anma töreni yapılmıştır. Bu törende Kız Lisesi müdürü Sami Argüden, müdür yardımcısı Celal Bey, Türkçe öğretmeni Mualla ve Eribe’nin sınıf arkadaşlarından Lale ve Emek konuşmuşlardır. Törenin ardından Halkevi tarafından öğrencilere tayyarecilikte yanlış hareketlere dair bir film izletilmiştir. Eribe’nin mezun olduğu Kadıköy Kız Orta Mektebi de okul bahçesinde Eribe’yi anma töreni yapmıştır. 513 2.8. Spor Gazete haberlerinin ve mezunlar ile yaptığımız görüşmelerin ışığında Ankara Kız Lisesi’nde atletimz ve voleybol başta olmak üzere eltopu ve yakantop müsabakalarının yapıldığını anlaşılmıştır. Mezunlardan Özden (Toker) İnönü, Kız Lisesi’nin bahçesinde yakantop, voleybol oynandığını, o dönemde Jimnastik olarak adlandırılan Beden Eğitimi dersine rapor alanlar hariç bütün öğrencilerin katılmak zorunda olduğunu, görüşmemizde ifade etmiştir. Koşma, atma, atlama gibi etkinliklerden oluşan atletizm, Kız Lisesi’nde gözde spor dalı olarak yerini almış, öğrenciler genel olarak bu alanda okula başarı getirmiş, bireysel ve toplu müsabakalarda derece yapmıştır. Ankara Kız Lisesi öğrencileri bayrak yarışı, uzak ve kısa mesafe koşusu, Atatürk’ün Ankara’ya gelişinin yıldönümünde yapılan koşular ve kır koşusundan ibaret olan etkinliklere katılmışlardır. Prof. Dr. Birsen Gökçe’nin belirtiği üzere dersanelerin alt kısmında okulun bir spor salonu mevcuttur.514 “Ankara Kız Lisesi Paraşütçü Eribe’yi Anmak için bir İhtifal Yaptı”, “Küçük Hava Kahramanı İçin Yapılan Merasim”, Ulus, s.1, -2,3 Kasım 1936; http://www.kokpit.aero/index.php?route=article/article&article_id=3342, Erişim Tarihi: 25.05. 2018. 514 Prof. Dr. Birsen Gökçe ile 26.01.2017’de Gölbaşı’nda yapılan görüşme. Özden (İnönü) Toker ile 18.11.2016’da Pembe Köşk’te yapılan görüşme. 513 170 Cumhuriyet Döneminin beden eğitimi ve spora önem verilmesi, gençliğe verilen önemle ilgiliydi. Bu konuda beden eğitimi ve sportif faaliyetlere Atatürk’ün verdiği önem de önemlidir. Atatürk sporun beden ve ruh sağlığı üzerindeki etkisinden hareketle “yüksek seciyeli insanlar” yetiştirmede, bir başka deyişle sağlıklı nesiller yetiştirmede sporun toplum hayatındaki yeri üzerinde durmuştur. Cumhuriyetin ilk yıllarında devletin spor politikası kapsamında okul içinde, okul dışında ve askeriyede İzcilik Teşkilatı, Türk İdman Cemiyeti İttifakı, Askeri Spor Teşkilatı, Türk Spor Kurumu, Türkkuşu, Beden Terbiyesi Umum Müdürlüğü ve Okul Spor Yurtları açılması ve yaygın hale getirilmesine özen gösterilmiştir. Sporcuların Türkiye’yi temsil etmesine dikkat edilmiştir. 515 Milli Eğitim Bakanlığı’nın 1 Kasım 1930 tarihli “Mekteplerde Spor Teşkilatı Hakkındaki Talimatnamesi” ne göre öğrenci sayısı en az yirmi olan kız ve erkek okullarında on yedi yaşını doldurmuş öğrencilerden “Talebe Spor Yurdu” oluşturularak bireysel ve toplu müsabakalara katılabileceği belirtilmiştir. Ancak on yedi yaşını dolduran bir öğrenci okul doktorundan alacağı bir sağlık raporu ile spor teşkilatına dahil olabilecektir. Öğrenci okulundan mezun olduğunda, spor yurdu ile ilişki kesilecektir. Talebe spor yurtlarının baş kaptanı, okulun beden eğitimi öğretmenidir. Kız ve erkek okulları arasında herhangi bir bireysel ve toplu müsabaka ise yasaktır. 516 Tebliğler Dergisi’nde ise 1930 tarihli “Mekteplerde Spor Teşkilatı Hakkındaki Talimatnamesi”nde “Talebe Spor Yurdu” ifadesi yerine Tebliğler Dergisi’nde “Okul Spor Yurtları” ifadesi kullanılmıştır. Okullar arasındaki müsabakalar için her ders yılının başında stadyumda atletizm ve eğlenceli bayrak yarışları, koşular, milli oyunlar, izcilik gösterileri düzenlenmiştir. 517 Yine Tebliğler Dergisi’nin 1947 tarihli sayısında müsabakalar öncesi öğrencilerin okul doktoru ve Beden Eğitimi öğretmeni tarafından sıkı bir sağlık kontrolünden geçirilerek boğaz, diş, kulak, burun, ciğer, göz durumlarının tespit edilmesi gerektiği belirtilmiştir. Okul spor yurtlarına alınacak öğrencilerin ahlak ve karakteri, okul başarısı, alışkanlıkları, 515 Özbay Güven, “Milli Beden Eğitim, Spor Politikası ve Altıncı Spor Şurası”, Türk Yurdu, Cilt: 29, Sayı: 260, (2009), s.62-63. 516 Yücel, a.g.e., s. 358-360. 517 Tebliğler Dergisi, Cilt: 9, Sayı:401, 30 Eylül 1930, s. 87. 171 öğretmen ve öğrenciler ile ilişkileri, de göz önünde bulundurulacaktır. Sınıfta kalan öğrenciler okul spor klüplerine alınmayacaktır. 518 Okulun el topu, yakantop, voleybol ve atletizim alanlarında faaliyeti bulunmaktadır. Beşer kişiden oluşan takımlar arasında 14 Nisan 1940’da oynanan eltopu maçında Ankara Kız Lisesi birinci, İsmet Paşa Kız Enstitüsü ikinci olmuştur. Ferdi atışta ise Ankara Kız Lisesi’nden Mevlude 59,31 m atarak yeni Türkiye rekoru kırmıştır. Kız Lisesi eltopu takımı 22 Nisan 1949’da TED Koleji’ni ve Ticaret Lisesi’ni büyük aralarla yenerek birinci olmuştur.519 TED ile Kız Lisesi arasında 18 Şubat 1950’de yapılan maç heyecanlı geçmiş, ancak maçı TED almıştır.520 2.8.1. Voleybol Kız okullarının voleybol karşılaşmaları için lik heyetlerinin kura usulü ile tespit edileceği, lisansı olmayan hiçbir öğrencinin oynayamayacağı tamim ile belirtilmiştir. 521 Ankara Kız Lisesi’nin voleybol takımı mevcuttur. Türkiye Maarif Cemiyeti ile Kız Lisesi arasında 23 Ocak 1943’te yapılan maçı, Kız Lisesi almış ve 1943 yılı voleybol birinciliğini kazanmıştır. Kız Lisesi Mevlude ve Melek’in sıkı atışları ile üst üste sayı almıştır. Kız Lisesi voleybol takımını 1924-1950 yılları arasında görev yapan Eğitimi öğretmenleri Mediha Unat çalıştırmıştır. 522 Liseler ile meslek liseleri arasında oynanan voleybol maçlarında Kız Lisesi voleybol takımı 26 Aralık 1943’te İsmet Paşa Kız Enstitüsü ile yapılan maçta, Kız Lisesi setleri almıştır. 523 Yine bir yıl sonra 1944 Ocak ayında Ankara Dördüncü Ortaokulu salonunda yapılan voleybol maçlarında Ankara Kız Lisesi 8 Ocak 1944’te Maarif Cemiyeti Yenişehir Lisesi, 23 Ocak 1944’te İsmet Paşa Kız Enstitüsü, yine Maarif Cemiyeti ile 5 Şubat 1944’te yapılan maçları Kız Lisesi kazanmıştır.524 Kız Lisesi voleybol takımı 1945-1946 döneminde yapılan Okullararası Birincilik Tebliğler Dergisi, Cilt: 10, Sayı:453, 8 Aralık 1947, s. 213-214. “Eltopu”, Ulus, 23 Nisan 1949. 520 “Yakan Top”, Ulus, 19 Şubat 1950. 521 Tebliğler Dergisi, 25 Kasım 1940, Cilt:3, Sayı 97, s. 67. 522 “Okul Spor Yurtları Voleybol Maçlarında Kız Lisesi Takımı Birinciliği Kazandı.”, Ulus, 24 Ocak 1943. 523 “Lise ve Meslek Okulları arasındaki Maçlar”, Ulus, 27 Aralık 1943. 524 “Bu Haftaki Lise ve Meslek Okulları Maçları”, Ulus, 1 Ocak 1944; “Lise ve Dengi Okullar Arasındaki Dünkü Maçlar”, Ulus, 10 Ocak 1944; “Lise ve Meslek Okulları Maçları”, Ulus, 24 Ocak 1944; ”Lise ve Meslek Okulları İle Ortaokullara Arasındaki Maçların Neticesi”, Ulus, 6 Şubat 1944. 518 519 172 Kupası’nı almıştır. Bu dönemde takım kaptanı Olcay Akkent’tir. 525 Okullar arası 1 Aralık 1946’da yapılan voleybol maçlarında Kız Lisesi Ticaret Lisesi’ne galip gelmiştir. 526 Kızlar arasında 26 Şubat 1949’da yapılan voleybol maçlarında ise TED Lisesi (Türk Eğitim Derneği) Kız Lisesi’ni yenmiştir.527 Kızlar arasında yapılan 18 Mart 1949’da lise ve dengi okullar arasındaki voleybol karşılaşmalarında Kız Lisesi ikinci olmuştur. Birinciliği TED, üçüncülüğü Hasanoğlan Enstitüsü, dördüncülüğü de Ticaret Lisesi almıştır. 528 Dördüncü Ortaokul salonunda 22 Ocak 1950’de yapılan İsmet Paşa Kız Enstitüsü ile yapılan voleybol karşılaşması heyecanlı ve karşılıklı sayılarla geçmiş, Kız Lisesi galip gelmiştir. Kız Lisesi takımında Aycan, Ayla, Behice, Yücel, Nermin, Tomris oynamıştır. 529 Ankara’da yeni bir kız lisesi olarak 1950’de Atatürk Kız Lisesi’nin varlığı söz konudur. Lise ve meslek okulları arasında 7 Aralık 1950’de yapılan voleybol karşılaşmasında Atatürk Kız Lisesi ile Ankara Kız Lisesi arasındaki karşılaşmayı, Ankara Kız Lisesi kazanmıştır. Ankara Kız Lisesi’nde Behice (kaptan), Ayla, Ayhan, Belkıs, Sabahat, Tomris, Altındal oynamıştır. 530 Kız ortaokulları lise ve meslek okulları arasındaki maçlara Dördüncü (Cebeci) 531 Ortaokulu salonunda devam edilmiş, Ulus Kız Ortaokulu ile Kız Lisesi Orta Kısmı 11 Aralık 1950’de karşılaşmıştır. Maçı Ulus Kız Orta Okulu kazanmıştır. Aynı gün Kız Lisesi ile İsmet Paşa Kız Enstitüsü arasındaki zorlu karşılaşmayı Kız Lisesi almıştır. Kız Lisesi takımı yine Behice (kaptan), Ayla, Ayhan, Belkıs, Tomris, Sabahat, Münevver, Altındal’dan oluşmuştur. 532 Voleybol bölge birincilikleri kız ortaokulları, liseler ve meslek okulları arasında yapılmıştır. Kız Lisesi Orta kısmı ile Namık Kemal Ortaokulu arasında yapılan maçı Kız Lisesi orta kısmı kazanmıştır. Kız Lisesi Orta kısmı voleybol takımında Sezer (kaptan), Birsen, Ayla, Gülseren, Fatma, Bilge, Güney yer almıştır. http://akkentolcay.blogspot.com/2010/06/194-ankara-kiz-lisesi.html, Erişim Tarihi: 20.02.2019. “Okullararası Futbol, Voleybol ve Kır Koşuları”, Ulus, 2 Aralık 1946. 527 “Okullararası Yakantop Müsabakaları”, Ulus, 27 Şubat 1949. 528 “Kızlararası Voleybol Neticeleri”, Ulus, 19 Mart 1949. 529 “Okul Spor Yurtları Maçaları”, Ulus, 23 Ocak 1950. 530 “Kızlararası Voleybol Karşılaşmaları”, Ulus, 8 Aralık 1950. 531 MEB Ankara merkezindeki ortaokulların şimdiye kadar kullandığı numaraları kaldırarak yerlerine semtlerine uygun isimlendirmeyi kararlaştırmıştır. Buna göre Birinci Ortaokul Kurtuluş, ikinci Ortaokul Anafartalar, Dördüncü Ortaokul Cebeci, Beşinci Ortaokul Ulus, Altıncı Ortaokul Bahçelievler Ortaokulu olarak adlandırılmıştır. “Ankara’daki Ortaokul Adları Değişecek”, Zafer, 11 Nisan 1950. 532 “Kız Okullarının Voleybol Maçları”, Ulus, 12 Aralık 1950. 525 526 173 Bölge birinciliklerinin liseler kısmında Kız Lisesi ile TED Yenişehir Lisesi arasındaki maç zorlu geçmiş, maçı Kız Lisesi alarak 1950-1951 voleybol birinciliğini almıştır. Yenişehir Lisesi ikinci, İsmet Paşa Kız Lisesi üçüncü, Atatürk Kız Lisesi dördüncü ve Ticaret Lisesi beşinci olmuştur. 533 2.8.2. Atletizm Ankara Kız Lisesi sporun birçok dalında olduğu gibi atletizmde de dereceler yapmıştır. Özellikle bu alanda Aycan (Onur) Önel ilk akla gelen öğrencilerden birisidir. Öğretmenlerinin teşviki ile atletizme başlamıştır. İlk Türkiye rekorunu 1948’de 80 m. engelli koşuda kırmıştır. Kız Lisesi’nden mezun olduktan sonra Gençlerbirliği, Ankara Amatör Atletizm, Ankara Demirspor takımlarında hem voleybol, hem atletizm yapmıştır. 1954’te evlendiği milli atlet Cahit Önel tarafından antrene edilmiştir. Aycan Önel sekiz Türkiye rekoru kırmış, Kız Milli Takımının kaptanlığını yapmıştır. Milli formayı 80 kez giymiştir. Gülle, uzun atlama, disk, 100 m, 200 m ve 400 m koşularda Türkiye rekorları bulunmaktadır. Yurtdışında katıldığı müsabakalarda gülle, cirit atma ve yüksek atlamada şampiyonlukları bulunmaktadır.534 Ankara’da 1940-1941 ders yılında lise ve meslek okulları arasında atletizm yarışları 19 Mayıs Stadyumu’nda yapılmış, koşu ve eltopu yarışları düzenlenmiştir. Okul spor yurtları baş kaptanlarından yarışmaya katılacak gençler için giriş kartlarını almaları ve yarışmaların sorunsuz yürütülmesi adına bölge atletizm antrenörleriyle temas etmeleri istenmiştir. 535 Kız okulları arasında 14 Nisan 1940’da yapılan 80 m. sürat koşusunda Ankara Kız Lisesi’nden üç öğrenci derece yapmıştır. Mevlude birinci, Melda ikinci, Feriha ise üçüncü olmuştur. 536 Ankara bölgesinin 24 Nisan 1943’te düzenlediği “Altın Çivili Atletizm” isimli atletizm müsabakasında Ankara Kız Lisesi şu sonuçları almıştır:100 m kızlarda Mevlude Şavlı ikinci; 50*10 bayrak yarışında Kız Lisesi orta kısmı ikinci; 5*80 bayrak yarışı - Kız Lisesi A Takımı 533 “Kız Lisesi Voleybol Şampiyonu Oldu”, Ulus, 24 Aralık 1950; “Kız Okulları Voleybol Tasnifi”, Ulus, 28 Aralık 1950. 534 http://www.atletin.org/izatletizm/oz-onel%20aycan.htm, Erişim Tarihi: 22.02.2019. Prof. Dr. Birsen Gökçe ile 26.01.2017’de Gölbaşı’nda yapılan görüşme. Güney Erdoğdu Akansel ile 10.03.2019’da yapılan görüşme. 535 “Lise ve Meslek Okulları Arasında”, Ulus, 29 Mart 1940. 536 “Stadyumda Atletizim Teşvik Müsabakaları Dün Yapıldı”, Ulus, 15 Nisan 1940. 174 birinci, Kız Lisesi B Takımı ikinci olmuştur. 537 Mevlude Şavlı, 27 Aralık 1943’te Atatürk’ün Ankara’ya gelişinin yıldönümü dolayısıyla 1936’dan beri yapılmakta olan 8. Atatürk koşusunda da Ankara Kız Lisesi’nin temsil etmiştir. 538 Ankara’da kız ve erkek okulları arasındaki 1944-1945 Okul Spor Yurtları arasındaki faaliyetler 19 Mayıs Stadyumu’nda yapılmıştır. Spor faaliyetleri arasında Kız Lisesi şu başarıları elde etmiştir: 60 m kızlarda: Rüçhan Kutman ve Güler Ergül; tek adım kızlarda Rüçhan Kutman ve Müfide başarılı olurken 8*50 bayrak kızlarda ise Kız Lisesi 3. olmuştur. 539 Atatürk’ün Ankara’ya gelişinin yıldönümü çerçevesinde Aralık ayında okullar arasında düzenlenen koşulara Kız Lisesi de katılmıştır. Okullar arasında 27 atletin katıldığı kır koşusunda Aralık 1946’da Kız Lisesi birinci olmuştur. 540 27 Aralık 1946’da 11.kez yapılan “Atatürk Koşusu”nda Kız Lisesi’nden Günseli Ertan 3.35 ile koşmuştur. Takım olarak da Kız Lisesi ikinci olmuştur. 541 Okul Spor Yurtlarının 11 Aralık 1947’de açılışının yapıldığı törende 800 m sürat yarışında Kız Lisesi öğrencileri şu sonuçları almıştır: 1.Üner Teoman, 2.Aycan Onur, 3.Necla Evren. 542 Üner Teoman, 19 Mayıs stadyumunda 27 Aralık 1947’de Atatürk’ün Ankara’ya gelişinin yıldönümü için düzenlenen 800 metrede kızlar arasında yapılan Atatürk Koşusunda birinci olmuştur. 543 Ayrıca Üner (Teoman) Ulupınar, 1948’de Londra’da düzenlenen Olimpiyatlarda Türkiye’yi temsil eden ilk bayan atlet ünvanını alan Kız Lisesi öğrencisi olmuştur. Aynı zamanda Avrupa’da derece yapan kız atletleri arasında ikinci olmuştur. Üner Teoman’ın serüveni, 1947’de Ankara’da düzenlenen okullar arası Gül Kupası’nda 80 m’de kırdığı Türkiye rekoru ile başlamıştır. Üner Teoman’ı Olimpiyatlara katılmak üzere haftada iki gün 19 Mayıs Stadyumu’nda antrenmana Beden Terbiyesi Genel Müdürlüğü tarafından resmi bir yazı ile çağrılmıştır. Bu başarıyı ayağında çivili ayakkabıları olmadan lastik ayakkabıları ile kazanmıştır. Ardından arka arkaya 100 m rekoru kırmaya “Altın Çivili Atletizim”, Ulus, 25 Nisan 1943. “VIII. Atatürk Koşusunu Demirspor’dan Mustafa Kaplan Birincilikle Bitirdi.”, Ulus, 28 Aralık 1943. 539 “Okul Spor Yurtları Faaliyette”, “Okul Spor Yurtları Dün Çalışmalara Başladı”, Ulus, 16 Ekim 1944. 540 “Okullararası Futbol, Voleybol ve Kır Koşuları”, Ulus, 2 Aralık 1946. 541 “Atatürk Koşusu İçin Program Hazırlandı”, Ulus, 22 Aralık 1946; “Yarışı Mustafa Kaplan Kazandı”, Ulus, 28 Aralık 1946. 542 “Okul Spor Yurtları Çalışmalarına Dün Törenle Başladı”, Ulus, 12 Aralık 1947. 543 “Okullara arası Atatürk Koşusu”, Ulus, 28 Aralık 1947. 537 538 175 başlamıştır. Londra’ya giden 67 kişilik Türk kafilesinin içinde 14 yaşında tek bayan olarak katılmıştır. Antrenörsüz olarak hazırlandığı gibi olimpiyatlarda koşacağı gün, ayağını dayayıp koşmaya başlayacağı yeri de kendisi kazmak zorunda kalmıştır. 6 kişi olarak başladığı koşuyu 4.cü olarak bitirmiş ve elenmiştir. Ancak o yıl sınıfta kalmıştır. 544 Üner Teoman’ın 1948’de 80 ve 100 metrede rekorları; 1951’de 100 metrede Türkiye şampiyonluğu ve 800 metrede Türkiye ikinciliği bulunmaktadır.545 Yine Ankara kız, erkek orta, lise meslek okulları arasında 20 Aralık 1950’de Hipodrom’da koşu karşılaşmaları yapılmıştır. Kız Lisesi’nden Güney Akçay 11.6’lık bir sonuç elde etmiştir. Takım sıralamasında Kız Lisesi birinci olurken, Kız liseleri ve meslek okulları arasında 600 m koşusunda Kız Lisesi’nden birinci Sevinç Şingir, ikinci ile Altındal Ünlütürk olmuştur. 546 19 Mayıs Stadyumu’nda 23 Mayıs 1948’de yapılan Ankara Atletizm Bayramında kızlar arası 4*100 m bayrak yarışında Kız Lisesi öğrencileri 59.2 derece ile birinci geldiyse de bayrak atışta faul yaptığı için ikinci sayılmıştır. 547 Kız Lisesi’ne başarılar getiren Aycan Onur, mezun olduktan sonra milli atlet olarak spor hayatına devam etmiştir. Üner Teoman olimpiyatlarda Türkiye’yi 1948’de temsil etmiştir. Okulun voleybol takımının karşılaşmaları genellikle İsmet Paşa Kız Enstitüsü, TED Yenişehir Koleji, Ticaret Lisesi ve 1950’den itibaren de yeni açılan Atatürk Kız Lisesi ile yapılmıştır. Ortaokullar arasındaki karşılaşmalarda da Ankara Kız Lisesi I.Devre öğrencileri Ulus Kız Ortaokulu, Namık Kemal Ortaokulu ile maç yapmıştır. Atletizm müsabakalarında yer alan Ankara Kız Lisesi’nden Mevlude ve Altındal isimli kız öğrenciler, okulun voleybol takımında da oynadıkları görülmüştür. 2.9. Ödül ve Ceza Ankara Kız Lisesi mezunları ve emekli öğretmenleri ile yaptığımız görüşmelerde, okulda sıkı bir disiplinin olduğu en başta ifade edilen cümle olmuştur. Ancak ne öğrenci velileri ne de öğrenciler özünde, zaten çok dikkatli oldukları için böyle bir disiplinden çok da rahatsız değillerdi. Hatta buradaki disiplini çoğu mezun “manastır” kelimesi ile ifade etmiştir. “Aslı Kazanınca İki Gözüm İki Çeşme Ağladım”, Radikal, 12.08.2012. http://atletin.org/izatletizm/uner%20teoman.htm, Erişim Tarihi: 20.05.2018. 546 “Okullararası Koşu Müsabakaları Dün Yapıldı”, Ulus, 21 Aralık 1950. 547 “Dünkü Ankara Atletizm Bayramı”, Ulus, 23 Mayıs 1948. 544 545 176 Hasan Ali Yücel’in Milli Eğitim Bakanlığı yaptığı dönemde kültür politikasının bir uzantısı olarak sınıflarını iftihar ile geçenlerin isimleri “İftihar Kitabı” olarak yayınlanmıştır. Öğrencilerin isimleri ile birlikte vesikalık fotoğraflarının yanı sıra babalarının adı ve mesleklerinin yer aldığı çok kısa bilgileri yer almıştır. Ortaokulu ve liseyi bitiren öğrencilerden bu kitaba girmeye hak kazananlara da verilmiştir. Neşriyat Müdürlüğü’nün 31 Mart 1941’de 1939 tarihli Disiplin Talimatnamesi’nin 28.maddesinin B fıkrası gereği 1940-1941 ders yılı için yayınlanacak “İftihar Kitabı”nda yer alacak öğrencilere ait okulun adı, öğrencinin sınıfı ve şubesi, numarası ve adı, soyadı, doğum tarihi ve yeri, baba adı ve mesleği ve babasının hayatta olup olmadığına dair bilgilerin fişlere doldurularak gönderilmesi istenmiştir. Ankara Kız Lisesi’nde I. ve II. Devreyi 1941-1947 yılları arasında bitiren Özden (İnönü) Toker, 1941-1942 İftihar Kitabı’nda yer alan öğrencilerden biri olmuştur. 548 27 Ekim 1944 yılına ait Tebliğler Dergisi’nde ise Okullar Disiplin Talimatnamesi’nin 28.maddesini “C” fıkrası gereğince Okul Tahsili Sonunda Devrenin Bütün Yıllarında İftihar Listesinden Silinmediklerinden Mükafatlandırılacak Öğrenciler listesinde Ankara Kız Lisesi’nin I.Devresi’nden Cumhurbaşkanı İsmet İnönü’nün kızı Özden İnönü; II. Devre kısmından babası memur olan Belma Çakmur (Vasıf Çakmur’un kızı-Memur), Selmin Ongan (A. Ongan’ın kızı-Memur) ve Bedia Cınkı (M. Cınkı’nın kızı-Memur) yer almıştır. Ankara Kız Lisesi’nin öğrencisi Özden İnönü, I.Devresini bir başka deyişle orta kısmını bitirmek üzere girdiği sınavı Haziran Dönemi’nde geçmiştir. Ankara Kız Lisesi 1943-1944 Ders Yılı’na ait Ortaokulu Devlet Ortaokul Bitirme İmtihanı Defteri’nde bütün derslerden 10 alarak geçmiş ve başarmış olarak belirtilmiştir. Türkçe, Tarih, Coğrafya, Yurt Bilgisi, Matematik, Kimya, Fizik, Tabii İlimler, Yabancı Dil, Resim, Jimnastik, Musiki, Askerlik ve Çocuk Bakımı olmak üzere toplam ondört dersten hepsinden “on” alarak ortaokulu bitirmiştir. Hareket notu “pekiyi” dir. İlgili defterdeki Özden İnönü’ye ait sayfanın bir fotoğrafı Ekler kısmında yer almaktadır.549 Jean Piaget, Kendi Kendine İdare adlı eserinde “İftihar Listesi”nde yer alma gibi öğrencilerin adının “Şeref Levhası” na yazılması ya da 548 Tebliğler Dergisi, 31 Mart 1941, C. 3, Sayı: 114; İftihar Kitabı, 1941-1942, Maarif Vekaleti, İstanbul, 1942. 549 Tebliğler Dergisi, 27 Ekim 1944, Cilt:7, Sayı: 304; Ankara Kız Lisesi Orta, Lise Bitirme ve Olgunluk Diploma Defteri 1943-1944. Bkz. EK-32. 177 “Altın Kitap” a alınması türünden uygulamaların ödüllendirmeyi ifade ettiğini belirtmiştir. Bunların yanı sıra sınıf birincisi, ikincisi gibi derecelendirmeler ya da topluluk içinde övücü sözlerin de öğrenciyi motive edecek ve çalışma azmini artıracaktır. 550 Ankara Kız Lisesi’nden 1942-1943’te mezun olup öğrenim hayatı boyunca iftihar listesinden silinmediğinden ödüllendirilen öğrenciler, hukuk müşaviri Ziyaeddin Erkmen’in kızı Nazan Erkmen ve hukuk müşaviri Abdullah Özbil’in kızı Melahat Özbil’dir. Melahat Özbil, 1943’te İstanbul Üniversitesi Tıp Fakültesi’ne girmiş, ancak ailesinin Ankara’da bulunmasından dolayı Ankara’ya geçerek 1946’da Ankara Üniversitesi Tıp Fakültesi’nden 1946’da mezun olmasının ardından 1952’de bakteriyoloji ve intani hastalıklar uzmanı olmuştur. Ertesi yıl Almanya Hamburg Tropeninstitut’da deney hayvanları üzerinde oluşturulan infeksiyon modelleri üzerinde laboratuvarda araştırma yapmıştır. Patolojiler üzerinde araştırmalarına devam ederek 1955’te doçent olmuştur. Fransa’nın Lyon kentinde 24-26 Mayıs 1955’te yapılan uluslararası patoloji infeksiyonları kongresine, öldürücü bir infeksiyon olarak bilinen tifüste adrenal korteks histopatolojisini ilk kez aydınlatması, büyük ilgi görmüştür. Araştırması pek çok dergide yayınlanmıştır. Dört yılda bir düzenlenen bu kongreye oturum başkanlıkları da yapmıştır. 1957-1959’da Rockefeller bursuyla Harvard Üniversitesi’ne gitmiştir. 1963’te profesör olmuştur. Türkçe ve yabancı dillerde yayınlanmış elliden fazla çalışması bulunmaktadır. 1982’de Ankara Üniversitesi Tıp Fakültesi’nde Klinik Bakteriyoloji ve İnfeksiyon Hastalıkları Anabilim Dalı Başkanlığı’na atanmıştır. 1992’de emekli olmuş, 2012’de vefat etmiştir. 551 İftihar listesinden silinmediği için mükafatlandırılan öğrencilerden bir diğeri 1945-1946 ders yılında babası memur olan Rıza Türker’in kızı Mübahat Türker olmuştur. Mübahat (Türker) Küyel, Ankara Kız Lisesi’nden mezun olduktan sonra DTCF Felsefe bölümünü bitirmiştir. Doktorasını “Üç Tehafüt Bakımından Felsefe ve Din Münasebeti” adlı çalışması ile 1954’te, doçentliğini de “Aristotales ve Farabi’nin Varlık ve Düşünce Öğretileri” adlı teziyle 1959’da vermiştir. Felsefe tarihi özellikle de İslam Felsefesi alanında yoğunlaşmıştır. DTCF Felsefe Tarihi Kürsüsü Başkanlığı’nı 1954’e kadar yürütmüştür. Atatürk Kültür Merkezi’ne 1983’te üye olmuş, kurumun başkanı Aydın Sayılı ile birlikte önemli çalışmalar yapmıştır. 550 551 Piaget ; a.g.e., s. 47-48. https://www.klimik.org.tr/2012/10/16/prof-dr-melahat-onulu-yitirdik/, Erişim Tarihi: 06.01.2019. 178 İnsanlığın felsefi deneyiminin daha dengeli kavranabilmesi için Eskiçağ Felsefesi’nin dışlamayan bir Ortaçağ Felsefesinin yanı sıra İslam Felsefesi’nin dikkate alınmasını savunmuştur. En çok Farabi hakkında çalışmalar yapmıştır. Makaleleri külliyat olarak yayınlanmıştır. Mübahat (Türker) Künyel’in eserleri: Türkiye Cumhuriyeti’nde Felsefe Eylemi (1976), Farabi’ye Atfedilen Küçük Bir Eser (1989), Farabi’nin Peri Hermenias Muhtasarı (1990), Farabi’nin Şeriat ul-Yakın’ı (1990), Farabi’nin Bazı Mantık Eserleri (1990), Farabi’nin Geometri Felsefesine İlişkin Metinleri (1992), Ordinalyüs Profesör Doktor Aydın Sayılı’nın Mısırlılarda ve Mezopotamyalılarda Astronumi ve Tıp Adlı Eserinin Muhtasarı (1996), Atatürk’ün Saadet Anlayışı (1997). 552 Ankara Kız Lisesi’nden 1945-1946 ders yılında İftihar Kitabı’na giren öğrenciler arasında Latife Demir (M.Demir’in kızı), Türkan Ergün (M.Ergün’ün kızı), Rezan Pandır (M. R. Pandır’ın kızı) ve Rezan Anık (A. Anık’ın kızı) yer almaktadır. 553 Ankara Kız Lisesi’nde yalnızca II. Devre’yi 1945-1948 yılları arasında bitiren Jülide Gülizar, lise birinci sınıfta hal ve davranışlarından dolayı birinci karne döneminde “iftihar listesi” ne geçmiştir. Öğrenci iftihar listesine, öğretmenler kurulunda alınan karar ile girmektedir ve akademik başarıyı onöre eden bir uygulamadır. Öğrenciyi çalışmaya özendirirken, öğrenciler arasında rekabet de yaratmıştır. Jülide Hanım, Kız Lisesi’ne Mersin’den gelmiş ve orada da üç kez ortaokulda iken İftihar Kitabı’na girmeyi başarmıştır. Nilüfer Gün’ün Ankara Kız Lisesi’nde müdürlüğe ilk başladığı yılın sonundaki kanaat döneminde ortaokul birinci sınıf öğrencilerinden Güllü Karatekin isimli kız öğrenciye talimatname gereğince yapılan seçimde çalışkanlık, ahlak ve terbiye bakımından takdire layık görüldüğünden Disiplin Talimatnamesinin 28.maddesinin A fıkrasına göre okul iftihar listesine geçirilmiştir. Bu yüzden Güllü Karatekin’in velisini tebrik eden okul müdürü Nilüfer Gün imzalı bir yazı gönderilmiştir.554 552 http://www.biyografya.com/biyografi/13449; www.milliyet.com.tr/mubahat-turker-kuyel-makaleleri-serisinden-ankara-yerelhaber-2 ; Erişim Tarihi: 03.01.2018. 553 Tanyer, a.g.e., s. 263-264. 554 Nafi Atuf Kansu, Pedagoji Tarihi, Milli Eğitim Basımevi, 1963, s. 67-70; Meliha Köse, “Cizvit Teşkilatında Kadınların Statüsü ve Kızların Eğitimi”, Ignatius Loyola ve Cizvit Okullarının Eğitim Anlayışı, Pegem Akdemi Yayınları, Ankara, 2016, s. 98-99; Gülizar, a.g.e., s. 166-167; 1338 doğumlu Güllü Karatekin’e ait öğrenci dosyası. Bkz. EK-19. 179 Öğrencinin yapmaması gereken ya da öğrenciden beklenmeyen davranışlar karşısında uyarma, fazla görev ve sorumluluk verme hafif cezalardır. Yorucu ve dikkat gerektiren işler, tuvalet temizliği gibi bedensel cezalar, para cezası, bir şeyden yoksun bırakma ise giderek ağırlaşan cezaları oluşturur. Daha da ağırlaşan cezalar da ortak bir eğlenceden mahrum bırakama, hatta seçim hakkını elinden almaktır. 555 Ankara Kız Lisesi’nin 1945-1948 mezunlarından Jülide Gülizar, yıllar sonra hatırladığında “Ben de yaptım”, diyebilmek için bazı arkadaşlarına uyup altı yedi kız öğrenci ile birlikte okuldan kaçmıştır. Kaçan öğrencilerin bir kısmı erkek arkadaşları ile buluşurken, bir kısmı da sinemaya gitmiştir. Jülide Gülizar hiç birini tercih etmeyince Kız Lisesi’nin etrafında üç dört tur atmış ve okula geri dönmüş, ancak okul müdürü Sabiha Hanım’a yakalanmıştır. Tabii ki Sabiha Hanım ona inanmamış, hayret etmiş ve Jülide Hanım’a, yıllar sonra anılarının arasında yer alsın, diye bir daha böyle bir şey yapma, diye tavsiye de bulunmuştur. Jülide Hanım 1947-1948 ders yılında son sınıfta iken boş geçen bir derste disiplin kuruluna gitmiştir. Suçu, boş bir derste öğretmenlerin taklidini yapıp eğlenmektir. Nöbetçi öğretmen Nahide Hanım’ın nöbetçi olduğu bir günde, Nahide Hanım tarafından üç kez uyarılmasına karşın öğretmenlerin taklidini yapmış olmasıymış. Öğretmen tarafından özür dilemesi istenmiş ise de Jülide Hanım dilememiş. Bu davranışının karşılığı da Nahide Hanım tarafından Disiplin Kurulu’na verilmek olmuş. Disipline gittiği ailesine bir mektup ile bildirilmiştir. Disiplin kurulunun önüne çıkmadan önce çok sevdiği öğretmeni Mualla Anıl tarafından disiplin kurulunda sakin, mütevazı, saygılı olması hususunda uyarılmıştır. Üstelik Disiplin Kurulundaki üç öğretmenden birisi, Nahit Hanım, diğerleri Macide Ergun ve Mualla Anıl’dır. 10 Ekim 1930 tarihli Lise ve Ortamektepler Talimatnamesi’nde disiplin kurulunun müdür başyardımcısı ya da müdür yardımcısının başkanlığında iki öğretmenden oluştuğu belirtilmiştir. Durum tatlıya bağlanmış, Jülide Hanım özür dilememiş olmasına karşın, onu disipline veren Nahit Hanım tarafından affedilmiştir. Jülide Hanım “otuz beş yıllık bir gecikmeyle”, Nahide Hanım’ın İstanbul’daki evinde nihayet özür dilemiştir. Jülide Hanım’ın kız kardeşi Tomris Göksan da, ablasının hayatı boyunca prensiplerinden taviz vermeyen bir kişi olduğunu vurgulamıştır. 556 1945- 1946 mezunu Meral Ataç, Ankara Kız Piaget, a.g.e., s. 47. Gülizar; a.g.e., s. 227, 199-200, 201-203; Yücel, a.g.e., s. 429; Tomris Göksan ile 17.04.2019’da telefonda yapılan görüşme. 555 556 180 Lisesi’ne başlangıçta disiplininden dolayı gelmek istememiştir. Ancak babasını TED Yenişehir Koleji’ne gitmeyi ikna edemediği için Kız Lisesi’ne kayıt olmuştur. 557 Daha ileriki yıllarda Kız Lisesi’nden öğrenciler okul dışındaki davranışlarından dolayı uzun süre sorgulanmışlar. Sebebi ise 10 Kasım 1950’de İsmet İnönü’yü alkışlamalarıdır. Lisenin müdür ve öğretmenleri de tedirgin olmuşlardır. Müfettişler Kız Lisesi’ne yanlarına polis alarak gitmişler ve polisler müdür odasının kapısında beklemiştir. Öğrenciler İsmet İnönü’yü içten gelen bir sevgiyle bir baskı ve telkin olmadan alkışladıklarını bildirmişlerdir. Polisler şüphelendikleri öğrencileri birer birer çağırıp sorguya çekmiştir. Olay aileler arasında duyulduğunda üzüntü yaratmıştır.558 2.10. Ankara Kız Lisesi’ni Bitirenler Kurumu Ankara Kız Lisesi mezunlarını bireysel girişim ve faaliyetlere yönlendirmek, okulun sosyal işlerine yardımcı olmak, aralarında sevgi, saygı ve bağlılık uyandırmak üzere Ankara Kız Lisesi’ni Bitirenler Kurumu kurulmuş, 7 Mayıs 1942’den itibaren çalışmaya başlamıştır. İdare Heyeti’nde Kıymet Conker, Enise Arat, Perihan Tunç, Hale Kaydaz yer almıştır. 559 Mezunlar birbirleri ile görüşmek için ilk olarak Ankara Halkevi salonunda 21 Haziran 1942’de toplanmışlardır. Ankara Kız Lisesi’nin eski ve yeni mezunlarından oluşan seçkin bir grup bir araya gelmiştir. Kurum başkanı Azize Hanım bir konuşmada, Kız Lisesi’ne devam eden öğrencilere yardım üzerinde durmuştur. 560Ankara Kız Lisesi’ni Bitirenler Kurumu 5 Ocak 1946 Cumartesi günü Ankara Palas salonunda bir çay tertiplemiş, davetiyeleri de Yenişehir Milli Piyango gişesinden satılmıştır. 561 Derneğin 10 Ocak 1948’deki çayı Ankara Palas’ta yapılmıştır.562 Ankara Kız Lisesi’ni Bitirenler Kurumu (Derneği) ile Yenişehir Lisesi’ni (Türk Eğitim Derneği) Bitirenler Derneği arasında 25 Mayıs 1951’de yapılan voleybol karşılaşmasını, 15-6, 15-10 setlerle Ankara Kız Lisesi takımı kazanmıştır. Tolluoğlu, a.g.e., s. 93. “Kız Lisesinde Tahkikat”, Ulus, 22 Kasım 1950. 559 “Ankara Kız Lisesi’ni Bitirenler Kurumu”, Ulus, 13 Mayıs 1942. 560 “Ankara Kız Lisesini Bitirenlerin Dünkü Çay Toplantısı”, Ulus, 22 Mayıs 1942. 561 “Kız Lisesi’ni Bitirenler Çayı”, Ulus, 3 Ocak 1946. 562 “Kız Lisesini Bitirenler Çayı”, Ulus, 11 Ocak 1948. 557 558 181 Kız Lisesi’nin takımında yer alanlar: Dermet Olcay (kaptan), Behice Soydemir, Aycan Onur, Ayla Ülkmen, Nermin Zamoğlu.563 2.11. Okul-Aile Birliği Ankara Kız Lisesi Okul-Aile Birliği Yönetim Kurulu 10 Kasım 1947’de toplandığına dair bir haber gazetede yer almıştır. Eski yönetim kurulu raporu okunmuş ve yeni yönetim kurulu seçilmiş dendiğine göre okul-aile birliği daha önceki yıllarda oluşturulmuş denilebilir. 564 Bir yıl sonra 1948’de okul-aile birliğinin Halkevi’nde toplantısı yapılmıştır. Yönetim kurulu faaliyet raporu okunduktan sonra yeni yönetim kurulu seçilmiştir. Yeni yönetim kurulu ilk toplantısında başkanlığa Kars milletvekili Tezer Taşkıran’ı, başkan vekilliğine Okul Müdürü Perihan Tunç’u, sekreterliğe Mükrime Yalkı’yı, muhasipliğe Sururi Orbay’ı, veznedarlığa da Seyit Cafer Sarkana’yı seçmiştir. Yönetim kuruluna dahil olan öğretmen ve veliler de uzmanlıklarına göre işbölümü yapmışlardır.565 Ankara Kız Lisesi’ni, Atatürk Lisesi’ni, Gazi Lisesi’ni, TED Yenişehir Lisesi’ni bitirenlerin oluşturduğu dernekler, eğitim günlerinin ebedileşen dostluk hatıralarını canlandırmak için aralarında voleybol ve basketbol turnuvaları tertiplemişler. Bu karşılaşmalar 25, 26, 27 Nisan 1950 ‘de üç gün devama etmiştir. TED Yenişehir Lisesi’ni Bitirenler ile Kız Lisesi’ni Bitirenler arasındaki voleybol maçını Yenişehir Lisesi’ni bitirenler 16-14, 12-15, 15-10 skorla kazanmıştır. 566 Egli’nin inşa ettiği yeni bina, Ankara Kız Lisesi’nin sosyo-kültürel ve sportif faaliyetlerini yapmasına olanak sağlamıştır. Başkentin ilk kız lisesi olan Ankara Kız Lisesi yeni binasına 1930-1931 ders yılında geçmiştir. Bina E. Egli’nin çizimidir. Cumhuriyet Dönemi’nin başında özellikle kamu binalarının yapımında yabancı mimarların çiziminden yararlanılmıştır. Alman mimar Egli, çizimini yaptığı binalarda özellikle yeni kurulan bir ülkenin ihtiyaçlarına gözönünde bulundurmuştur. Ankara Kız Lisesi’ni, bulunduğu Namazgah Tepesi’nin zeminine uyumlu olmasına “Voleybol Maçları”, Ulus, 26 Mayıs 1951; “Kız Liseliler Voleybol Maçları”, Zafer, 24 Mayıs 1951, 26 Mayıs 1951. 564 “Ankara Kız Lisesi Okul-Aile Birliği Toplantısı, Ulus, 11 Kasım 1947. 565 “Kız Lisesi Okul-Aile Birliği Genel Toplantısı”, Ulus, 9 Kasım 1948. 566 “Ankara Liselerini Bitirenler Arasındaki Spor Müsabakaları Bugün Başlıyor”, Ulus, 25 Nisan 1950; “Ankara Kız Lisesi’ni Bitirenler Turnuvası”, Ulus, 28 Nisan 1950. 563 182 dikkat etmiştir. Egli, Okulun modern olmasının yanısıra işlevsel olmasına da özen göstermiştir. 1930-1950 döneminde okula kayıtlı öğrencilerin üçte ikisi Ankara doğumlu değildir. Başkente gelen bürokrat ve asker ailelerin çocuklarıdır. Bunlardan TED Yenişehir Koleji’ne çocuklarını göndermeyen ya da karma ortaokula gitmesini istemeyen aileler Ankara Kız Lisesi’ne kayıt ettirmişlerdir. Bu dönemde Kız Lisesi Tezer Taşkıran, Suut Kemal Yetkin gibi önde gelen kişiler, müdür olarak görev yapmıştır. Öğretmen kadrosunda alanında başarılı kişiler göze çarpmaktadır. Afet İnan, Mükerrem Kamil Su, Faruk Nafiz Çamlıbel, Nahit Fıratlı, Süheyla Külebi gibi isimlerin yer aldığı öğretmen kadrosu içinde Tezer Taşkıran, Faruk Nafiz Çamlıbel daha sonra siyasete atılan öğretmenler olmuştur. Ancak mezunlar içerisinde siyasete atılan görülmemektedir. Daha çok kendi alanlarında uzmanlaşmayı tercih etmişlerdir. Genel olarak mezunları yükseköğretime devam etmiştir. Ankara Kız Lisesinin açılıp eğitime başladığı 1923-1930 dönemi ile kıyasladığımızda mezunlar, Hukuk Fakültesi’nden başka Tıbbiye, Mülkiye, Mühendislik gibi okullara da gitmeye başlamışlardır. Lise son sınıfta öğrenciler fen ve edebiyat kollarına ayrılırlarken 1940 yılında Ankara Kız Lisesi’ne Latince ağırlıklı ders yapan klasik kol ilave edilmiştir. Türkiye’de kalsik kol uygulamasının tecrübe edildiği tek kız lisesidir. Öğrenciler ilgi alanlarına göre ayrıldıkları öğrenci klüpleri ve izcilik faaliyetleri onların sosyalleşmesine, ilgi alanlarının belirlenmesine katkıda bulunurken, mezun olduktan sonra da toplumsal hayatta aktif olarak rol almalarında ve toplumsal konularda karar vermelerinde etkili olmuştur. Ankara Kız Lisesi Egli’nin mimarlığını yaptığı yeni binasına taşındığından itibaren Atatürk tarafından üç kez ziyaret edilmiş, Atatürk’ün sevgi ve ilgisinin üzerinde olduğu bir okul olmuştur. Derse girmiş, müsamerelerini izlemiş, kadınlara seçme ve seçilme hakkının verileceğine dair müjdeyi dile getirmiştir. Ankara Kız Lisesi’nden mezun olanlar, 1942’de Ankara Kız Lisesi’ni Bitirenler Kurumu’nda bir araya gelmişlerdir. Ancak bu kurum sonraki yıllarda 1990’da mezunların kuracağı Ankara Kız Lisesi Mezunları Derneği’nden ayrı bir kurum olmuştur. 183 ÜÇÜNCÜ BÖLÜM ANKARA KIZ LİSESİ’NİN NİLÜFER GÜN’LÜ YILLARI (1951-1977) 3.1. Nilüfer Gün’ün Müdürlük Dönemi (1951-1977) Ankara Kız Lisesi’nde 26 yıl kesintisiz görev yapan Nilüfer Gün, 1951-1977 yıllarına damgasını vurmuş bir müdiredir. Kendileri ile sözlü tarih çalışması yaptığımız mezunlar, okul hakkındaki sorularımızı cevaplarken özellikle konu her seferinde kendiliğinden 1951-1977 yılları arasında müdür olarak görev yapan Nilüfer Gün’e geldiği için, bu yılları ayrı bir bölüm altında toplamayı uygun bulduk. Nilüfer Hanım, öncelikle Ankara Kız Lisesi’ndeki disiplin ile birlikte anılmıştır. Görüştüğümüz 109 mezun içerisinde, Nilüfer Hanım’ın otoritesinden memnun olanlar çoğunluktaydı. Tam tersi düşünenler ise sayıca bir elin parmaklarını geçmedi. Nilüfer Gün’ün 26 yılını 1973 mezunu Prof. Dr. Füsun Acartürk “Ankara Kız Lisesi’nin altın yılları” olarak tanımlamıştır. 567 Önceki dönemlerde pek çok müdür çalışmış olmasına, hatta bazılarının ikinci kez görev yapmış olmasına karşın, bu dönemde yalnızca Nilüfer Gün’ün okul müdürü olarak çalıştığını görüyoruz. Branşı, Kimya öğretmeni olan Nilüfer Hanım, Ankara Kız Lisesi’nde müdür olarak göreve gelmiş ve müdür olarak emekli olmuştur. Nilüfer Gün, İzmir Kız Lisesi mezunudur. Mesleğe 1940’da Türk Eğitim Derneği Yenişehir Lisesi’ne kimya öğretmeni olarak başlamış ve burada on yıl çalışmıştır. Bu süre içerisinde kimya öğretmenliğinin yanı sıra ilk üç yıl 1943’e kadar müdür yardımcısı olmuş ve 1945’e kadar da müdür başyardımcısı olarak görev yapmıştır. Ardından 1948-1950 yılları arasında Ankara Gazi Lisesi’nde Kimya öğretmeni olarak çalışmaya devam etmiştir. 1950 yılında da iki ay Atatürk Erkek Lisesi’nde kimya öğretmeni olarak görev yapmış ve bu yılın sonunda Ankara Kız Lisesi’ne Kimya öğretmeni olarak atanmış ve 1951 yılının Haziran ayında müdür olmuştur. 568 Ankara ili içinde düzenlenen toplantılarda sözü geçen, kendisine Füsun Acartürk ile 16 Ağustos 2016’da Gazi Üniversitesi Eczacılık Fakültesi ‘nde yapılan görüşme. 568 Öğretmenlere Ait Sicil Defteri; Sicil Fişi Defteri. Bkz. EK-20 Nilüfer Gün’ün okulun mezuniyet törenindek konuşması. 567 184 danışılan bir müdür olmuştur. Kız Lisesi’nde idareciliğe başladığı ilk günlerde Ankara’daki orta, lise ve teknik okul müdürlerinin Atatürk Lisesi’nde 28 Nisan 1951’de yaptıkları toplantıya Nilüfer Hanım Ankara Kız Lisesi müdürü olarak katılmıştır. Müdürler toplantısında, ders yılının sona ermesi nedeniyle öğrencilerin durumları, ders yılının seyri ve varılan durum hakkında görüşmelerde bulunmuştur.569 Ankara Kız Lisesi’nde Nilüfer Gün’ün müdür olduğu yılların oldukça disiplinli ve “manastır gibi” olduğu tanımlaması sıklıkla mezun görüşmelerinde dile getirilmiştir. Dersler, sınavlar, kantin, beden eğitimi dersleri, bayramlar, geziler vs. konuları hafızalarda canlanırken, okul müdürü ayrı bir yer işgal etmiştir. Ankara Kız Lisesi’nde karma döneme geçildiğinde ilk alınan erkek öğrencilerden birisi olan Köksal Özdemir, “Efsane Müdür” olarak tanımladığı Nilüfer Gün’ün idareciliğini “onun disiplini beni rahatsız etmezdi”, “okul kıyafetleri konusunda çok itinalı olmama karşın Nilüfer Hanım’ın odasının bulunduğu koridordan geçmek istemezdim.” diye yorumlamıştır.570 1956-1962 yıllarında öğrenci olmuş Sevim Birteker Özertan’den dinlediğimize göre, Nilüfer Hanım, Numune Hastanesi önlerine kızları rahatsız edecek tipler geldiğinde hemen polisi arayıp onları toplatırmış. Bir seferinde okulun Numune Hastanesi tarafındaki kapısında bekleyen dışarıdan gelmiş birkaç erkek öğrenciyi yakalayıp traş ettirmiştir. 571 Benzeri bir durum gazetede haber olarak da çıkmıştır. 1959’da okulların açılmasını izleyen günlerde Ankara’da sarkıntılık olaylarının arttığına dikkat çekilmiştir. Bu konuda Emniyet Müdürlüğü ve Milli Eğitim Müdürlüğü ortak hareket etmeye çalışmıştır. Özellikle kız okullarının dağıldığı saatlerde okul önlerine genç erkeklerin dolduğuna dair öğrenci velileri endişelerini Emniyet’e bildirmiş ve tedbir alınmasını istemişlerdir. Söz konusu gazete haberinden birkaç yıl sonra 1960-1963 yıllarında Kız Lisesi’nde öğrenci olan Türkan Karagülle, Nilüfer Hanım’ın okul önünde kızları korumak üzere polis bulundurulmasına özen gösterdiğini dile getirmiştir. Ankara Kız Lisesi’nin karma dönemine geçtiği yıllarda da, okulun yakınında bulunan Ticaret Lisesi’nin Kız “Mektep Müdürleri Toplanıyor”, Zafer, 29 Nisan 1951. Köksal Özdemir ile 23.11.2019’da Ankara’da Çayyolu’nda yapılan görüşme. 571 Sevim Birteker Özertan ile 29.01.2017’de Ankara Göksu Restoran’da yapılan görüşme. 569 570 185 Lisesi’nin önüne dizilen erkek öğrencilerini de kontrol etmek okul idaresini uğraştırmıştır. 572 Okulun son derece disiplinli ortamından bilhassa memnun olanlardan birisi Ankara Kız Lisesi’nde 1956-1959 yılarında öğrenci Mine (Ertung) Koç, okuldaki disiplinden hiç rahatsız olmamış, bilakis babası asker olduğu için, evde daha çok disiplin olduğunu belirtmiş ve “en güzel yıllarım Ankara Kız Lisesi’nde geçtiğini”, diye bilhassa özlem duyarak birkaç kez vurgulamıştır. 1963-1966 yıllarında öğrenci olan Oya (Babüroğlu) Torun da Nilüfer Gün’e olan ilgisini “Nilüfer Gün’e tapardım”, şeklinde dile getirmiştir. Mine (Ertung) Koç, Nilüfer Hanım’ın disiplinine rağmen merdivenlerin genellikle tırabzandan kayarak inmeyi tercih etmiş, ancak Nilüfer Hanım ile burun buruna gelmiş olmasına karşın, uyarılmamıştır. Nilüfer Hanım’ın öğrencilere karşı tatlı sert bir tutumu olmuştur. Diğer taraftan okula davet edilen Erol Büyükburç’un verdiği konserde öğrencilerin coşmasına da Nilüfer Hanım “utanmazlar”, diyerek son derece tepki göstermiştir. 573 1951-1955 yıllarında öğrenci olan Özcan (Taylan) Aybars Nilüfer Hanım’ın disiplinine pek uymadığını ama saygılı bir öğrenci olduğunu, zaten sınıf başkanı olduğu için her gün idareye sınıf defterinden dolayı gidip geldiği halde uyarılmadığını belirtmiştir. 574 Nilüfer Hanım bilhassa folklor gösterilerinde ya da yarışmalarında kız öğrencilerin erkek lisesinden öğrenciler ile eşleşmesine müsaade etmemiştir. 575 Kız Lisesi’nin 1950-1956 yıllarında mezunlarından Güney Erdoğdu Akansel, Nilüfer Hanım’ı, öncelikle yanınızdan geçerken “ecza dolabı mı geçiyor”, diyecek olursunuz şeklinde hatırlamaktadır. Çok düzenli ve tiril tiril giyinen, genellikle beyaz ya da açık renkli döpyes ve beyaz gömlek tercih eden bir idareci olmuş ve emekli olana kadar Ankara Kız Lisesi’nde öğretmenliğinin ilk günlerindeki gibi döpyes giymeyi ihmal etmemiş, otoriterliğinden taviz vermemiştir. Öğrencilere karşı katı bir tutumu olduğu kadar aynı zamanda nazik davranmıştır. Koridorda öğrencilerin “Okul Önlerinde Sarkıntılık Başladı”, Ulus, 8 Ekim 1959; Türkan Karagülle ile 20.12.2019’da İstanbul’da Galatasay Miltaş tesislerinde yapılan görüşme. 573 Nuran Fincancı ile 25.11.2017’de Kalıpçızade Konağı, Samanpazarı’nda yapılan görüşme. 574 Özcan Taylan Aybars ile 23.03.2018’de İstanbul Büyük Klüp’te yapılan görüşme. 575 Türkan Karagülle ile 20.12.2019’da İstanbul Galatasaray Miltaş Spor tesislerinde yapılan görüşme. 572 186 üstünü pek düzenli göremediğinde, yamalı gezin ama yırtık gezmeyin, diye nasihat eden bir müdire olmuştur. Tuvaletleri her teneffüs okulun müdür yardımcılarından birisine kontrol ettirmiş, koridorları tek tek dolaşıp eksiklikleri tespit etmiş, merdivenleri sık sık sildirmiştir. Okulu hizmetlilerle birlikte açmış, geç vakte kadar da okulda kalmıştır.576 1961-1964 yıllarında öğrenci olan Şeniz Özer Sarıkaya, her sabah Nilüfer Gün’ün onları pırıl pırıl beyaz önlüğü içinde erkenden kapıda karşıladığını, prensip sahibi olduğunu belirtmiştir. Nilüfer Hanım gibi olmaya özendiğini, hatta emekli olunca özel bir eğitim kurumunda müdürlük yaptığında, çok çaba göstermiş olmasına rağmen döpyesle iş yerine gitmeyi alışkanlık haline getirememiştir.577 Öğrenciler için Nilüfer Hanım’dan 10 almak neredeyse imkansızdır ve öğrenciler 8 aldıklarında bayram etmiştir. Öğretmenlerden, ortalaması 4 olan öğrencileri Haziran döneminde değil, Eylül döneminde geçirmelerini özellikle istemiştir. 578 Sınav sonuçlarından düşük olmasından öncelikle öğrenciyi değil, öğretmeni sorumlu tutmuştur. Öğrencinin okul içindeki başarısında evindeki yaşam koşullarının da etkili olduğunun göz önünde bulundurulması gerektiğini her fırsatta öğretmenlere izah etmiştir. Bu amaçla rehberlik çalışmalarına özen gösterilmesi gerektiğinin altını çizmiştir. Ankara Kız Lisesi’ni 1966’da birincilikle bitiren Oya (Babüroğlu) Torun, Nilüfer Hanım’ın Kimya’yı araç olarak kullanıp zoru basite indirgediğini, analiz ve sentezin problem çözmedeki yerini kavrattığının ve kendisini taparcasına sevdiğinin altını çizmiştir. 579 Türkan Karagülle de, disiplinin hayatı kolaylaştırdığına inandığı için Nilüfer Hanım’ın disiplininden rahatsız olmadığını belirtmiştir.580 Güney Erdoğdu Akansel ile 09.03.2018’de Ankara Ramada Otel’de yapılan görüşme. Prof. Dr. Fatma (Bingöl) Ergun ile 13.05.2017’de Tava Günü’nde yapılan görüşme. Oya (Babüroğlu) Torum ile 25.10.2019’da Ankara’da Anadolu Klüp’te yapılan görüşme. Leman Cengiz ile 24.11.2018’de Ramada Otel’de yapılan görüşme. Türkan Aybar ile 20.12.2019’da İstanbul’da Galatasaray Miltaş Spor tesislerinde yapılan görüşme. 577 Şeniz Özer Sarıkaya ile 24.11.2018’de Ramada Otel’de yapılan görüşme. 578 Nurhan Toprak ile Ramada Otel’de yapılan görüşme. Handan Köker ile 22.10.2019’da Binicilik Kulübü’nde yapılan görüşme. 579 Oya (Babüroğlu) Torun ile 25.10.2019’da Ankara’da Büyük Klüp’te yapılan görüşme. Günseli Telli ile 25.11.2017’de Samanpazarı Kalıpçızade Konağı’nda yapılan görüşme. 580 Türkan (Karagülle) Baybars ile 20.12.2019’da İstanbul’da Miltaş Spor tesislerinde yapılan görüşme. 576 187 Öğrencileri gözü ile takip etmesi bile yeterli gelmiş, 1962-1965 yıllarında öğrenci olan İnci (Kayhan) Kuzgun Hanım’ın belirttiği üzere, yalnızca öğrencileri değil, öğretmenleri de dakika dakika takip etmiştir. Öğretmenlerin derse beş dakika geç gelmesine müsaade etmemiş, bütün koridorlar tek tek dolaşıp eksiklikleri tespit etmiştir. 581 Kız öğrenciler özellikle babaları tarafından, disiplinli ve sıkı bir okul olması sebebi ile Ankara Kız Lisesi’ni göndermek istemiştir.582 Nilüfer Gün’ün idareciliğini eleştiren öğrencilerden birisi, Güney Haştemoğlu, Nilüfer Hanım’ın Kız Lisesi’ne ilk geldiği yıllarda 1950-1953 yıllarında öğrenci olmuştur. Belki de Nilüfer Hanım’ın daha katı olduğu, yıllara rastlamıştır, diyebiliriz. Ankara Hukuk Fakültesi mezunu Güney Hanım, okulunu çok sevdiği için büyük kızını da aynı okula kaydettirmiştir. Kızını mazeret dilekçesindeki imzanın taklit olabileceğinden endişe duyduğu için, müdire hanım tarafından okula çağrılmıştır. Bu duruma çok kızan Güney Hanım, kızını okuldan almıştır. Görüşmemizde Nilüfer Hanım için “hırçındı” ifadesini kullanmıştır. 583 Kimya öğretmeni olarak 1975’te Ankara Kız Lisesi’ne başlayan Günseli Telli, ilk defa yapıldığını gördüğü bir organizasyonla karşılaşmıştır. Nilüfer Hanım, Ankara Kız Lisesi’nde çalışıp emekli olan öğretmenleri Balıkesir, Antalya, İzmir gibi nerede olurlarsa olsun Mayıs ayının son haftasında okulun kuzeye bakan iç bahçesinde bir araya getirip çay düzenlemiştir. Burada okula armağan edilen çay takımlarını, ahde vefa anlamında özellikle kullanmaya da özen göstermiştir. Yeni tayin olan öğretmenlerden de bir kaçını çağırıp, ileriki yıllarda onların bu buluşmayı devam ettirmesini istemiştir. İşte bunlardan biri de Kimya öğretmeni Günseli Telli olmuştur. O da Nilüfer Hanım’ın 2008’de ölümünü izleyen yıllarda başta Nilüfer Hanım olmak üzere ölen tüm öğretmenlerini anmak için ilk defa 2012’de bir otelde 15 kişilik bir yemek hazırlatmıştır. Fakat yemeğe katılanlar 15 kişiyi geçmiş, 70 kişiyi bulmuştur. Daha sonraki yıllarda Ankara Kız Lisesi’nin karma döneminden Güney Akansel Erdoğdu ile 15.03.2019’da telefonda yapılan görüşme. Aysun Pektaş Bayrakçeken ile 20.12.2019’da İstanbul’da yapılan görüşme. 583 Güney Haştemoğlu ile 20.12.2019’da İstanbul’da Galatasaray Miltaş Spor tesislerinde yapılan görüşme. 581 582 188 mezun Ümit Çakır, Göksel Olcaytu tarafından kahvaltı olarak da devam ettirilmiştir.584 Oldukça varlıklı olmasına karşın Nilüfer Hanım, annesinin rahatsızlığından dolayı yalnız bırakamadığı için Ankara Kız Lisesi’ndeki son yıllarında annesi ile birlikte okulun alt katında bir odada yaşamak zorunda kalmıştır. Hayatını neredeyse annesine ve Ankara Kız Lisesi’ne adamıştır. Kızılay’da Meşrutiyet Caddesi’nde kendisine ait apartmanı olan Nilüfer Hanım, mal varlığını Türk Eğitim Vakfı’na bağışlamıştır. 1977’de emekli olduktan sonra okulda düzenlenen her davete katılmış, okuldan çok uzak kalmamıştır. Son günlerinde Gaziosmanpaşa’da bulunan bir bakımevine geçirmiş, 2008 yılında hayata gözlerini yummuştur. 585 Bütün anlatılanlardan hareketle katı disiplini ile tanınan Nilüfer Gün, kendisini Ankara Kız Lisesi’ne vakfetmiştir. Yalnızca bir öğretmen, idareci değildir. Her ne kadar sert bir eğitimci olsa da kendisini öğrencilere ve okula adamıştır. Nilüfer Hanım’ın kesintisiz idareci olduğu 26 yılın başarılarla dolu olması bir kaç etkene bağlıydı. Kendisinin prensiplerinden taviz vermemesi, disiplini başta olmak üzere, birlikte çalıştığı müdür yardımcıları ve tecrübeli öğretmen kadrosu da idarecilikteki başarısının arkasında etkili olmuştur. Böylelikle Ankara Kız Lisesi öğrenciler, ailelerinden aldıkları eğitime ilave olarak eğitim-öğretim, genel kültür, sanat görgü kuralları konusundaki paylaşımları ile donanımlı olarak yetişmiştir. Bursa Kız Lisesi’nde de disiplin sistemini kuran ve okuldaki bazı uygulamalarıyla uzun yıllar birlikte anılan bir müdiresi Melahat Çakır, Nilüfer Gün’e benzer bir profil çizmiş, mezunlar arasında adından her vesileyle söz edilen bir idareci olmuştur. 586 584 Günseli Telli ile 16 Şubat 2019’da yapılan telefon görüşmesi; Günseli Telli, Sevginin Günselcesi, Karina Yayınevi, Ankara, 2018, s. 107. 585 Mustafa Kemal Akmermer ve Aysel Sağdıç Özcan ile birlikte 11.12.2018’de OSTİM’de yapılan görüşme. Güney Erdoğdu Akansel ile 26.12.2019’da telefonda yapılan görüşme. 586 Çiğdem Özesmi, Yaşam Sevinci, Bilimsel Tıp Yayınevi, Ankara, 2019, s. 43; .Bursa’nın Köklü Eğitim ………, İstanbul, 2012, s. 69, 127. 189 3.2. İdari İşler Müdür Nilüfer Gün (1951-1977). Yukarıda ayrıntılı olarak kendisi hakkında bilgi verilmiştir. Nilüfer Hanım’ın idareciliği, 1951 yılında başlamış, okulun karma döneme geçtiği 1974-1975 ders yılını da içine almış ve 1977’de emekli olmuştur. Müdür Başyardımcıları: Mukaddes Erdem, Muazzez Görkey, Akile Can, Nuriye Erimer, Sabiha Emil, Fahrünnisa Hayırlıoğlu, Leman Cengiz. Müdür Yardımcıları: Mükerrem Kamil Su, Nuriye Erimer, Mustafa Öktem, Celal Emren, Nimet Çiloğlu, Necibe Sönmez, Mehveş Alpaslan, Müjgan Asal, Nevin Acar, Melahat Özkazanç, Lütfiye Erten Sayınsoy, Ayşe Sönmez, Meveddet Yurtoğlu, Sevcan Gedik, Mecdude Kargıcı, Leman Cengiz, Ercan Arıkan, Sadettin Kanalp, Saliha Kotan, Mine Öz, Kalender Aygörmez, Ceyhan Öztürk, Candan Güzeliş. Mükerrem Kamil Su, 1941-1955 yılları arasında Türkçe Öğretmenliğinin yanı sıra müdür yardımcılığı da yapmıştır. Mükerrem Hanım hakkında daha önceki bölümde bilgi verilmiştir. Nuriye Erimer, 1961-1975 yıllarında Coğrafya öğretmenliğinin yanı sıra müdür yardımcılığı, müdür başyardımcılığı da yapmıştır. Bir korgeneralin eşidir.587 Mustafa Öktem, 1960-1964 yıllarında Biyoloji öğretmeni ve müdür yardımcısı olarak çalışmıştır. Daha sonra profesör olmuştur. 588 Celalettin Emren: Ankara Kız Lisesi’nde 1926 yılından beri Edebiyat öğretmeni olarak görev yaptığını gördüğümüz Celalettin Bey, bu dönemde müdür yardımcısı 587 588 Gülsen Acar ile 13.05.2017’de Tava Günü’nde yapılan görüşme. Mücella Merdol ile 10.03.2018’de Ramada Otel’de yapılan görüşme. 190 olarak çalışmaya devam etmiştir. Öğrencilerine hayatın reçetesini, “iyi ahlak=saadet” şeklinde ifade etmiştir. 589 Memurlar: Mesrure (Orkun)Arcayürek, Emine Kurt, Reşat Durmuşlar, Nihal Aydan, Yüksel Güler, Yıldız Güler, Nurten Yardaş, Reyhanet Kılıç, Meliha Sabancıoğlu, Huriye Barlas Güleryüz, Aykut Eroğlu, Gönül Güngör, Alim Uygur, İsmet Coşkuner, Nurşen Gürunay, Zeynep Özselçuk, Gülseren Öncül, Hatice Güven, Yurdanur Pekkan, Ayla Özonuk, Meryem Yılmaz, Türkan Gümgör, Murat Ezberci, Gülten Aslan, Yurdanur Tosya, Şükriye Güney, Meral Karaali. 590 Bunlar arasında Emine Kurt ve Huriye Barlas Güleryüz Ankara Kız Lisesi mezunudur. Mesrure (Orkun) Arcayürek, gazeteci Cüneyt Arcayürek’in annesidir. Kastamonu Kız Öğretmen Okulu’nda Tabahat, Elişleri Öğretmeni, Sivas Kız Öğretmen Okulu’nda Beyazişler Öğretmenliği yaptıktan sonra 1924-1925 yıllarında Ankara Kız Lisesi İlkokul kısmında öğretmen olarak çalışmıştır. Daha sonra Ankara Öğretmen Okulu’nda Tatbikat ve Ankara Cumhuriyet Okulu’nda Resim ve Elişleri öğretmenliği yaptıktan sonra Maarif Vekaleti Mahsus Kalemi’nde ve İstanbul Kız Öğretmen Okulu’nda memur olarak çalıştıktan sonra Ankara Kız Lisesi’nde 1931’den itibaren kütüphane memuru, ders aletleri memuru, dahiliye şefi ve iç hizmetleri şefi olarak görev yapmış ve 1958’de emekli olmuştur.591 3.3. Eğitim-Öğretim Bir önceki bölümde okula kayıt olurken istenildiğini gördüğümüz bulaşıcı hastalıklara dair doktordan alınmış aşı belgesi ile dönemin salgın hastalıklarından ne kadar korundukları anlaşılmak istenmiştir. Öğrenci dosyalarının içinde 1950’li yılların başında da karşımıza çıkmıştır. Çiçek aşısının yapılmış olduğunu gösterir Arda Cingil ile 20.12.2019’da İstanbul’da Galatasaray Miltaş tesislerinde yapılan görüşme. Tebliğler Dergisi, Sayı: 33, s. 149; 1954-1955 Ankara Kız Lisesi Yıllığı; Müteferrik Müstahdemine Ait Sicil Defteri, Ayrılmış Hocaların Sicil Fişleri, Sicil Fişleri. 591 Müteferrik Müstahdemine Ait Sicil Defteri, Ayrılmış Hocaların Sicil Fişleri, Sicil Fişleri; “Cüneyt Arcayürek”, Cumhuriyet, 23 Haziran 2016. 589 590 191 kağıtlara rastlanılmıştır. Okullarda öğrencinin aşısının yapılıp yapılmadığını kontrol amaçlı belge isteme hala devam etmektedir. 592 1949 yılına ait künye defterlerine bakıldığında memur ailelerin sayısı giderek artmaya devam etmiştir. Ancak bu kez kız öğrencilerin aileleri İstanbul’dan gelmekle birlikte, öğrenciler İstanbul doğumlu değil, bilakis Ankara doğumludur, İstanbul doğumluların sayısı da azalmıştır. Genel olarak söyleyebiliriz ki şehirli ailelerin çocuklarıdır. Robert Kolej’de okuyan Türk çocukların geldikleri ailelere baktığımızda da büyük çoğunluğunun şehirli ve elit ailelerden geldiği görülmektedir. Çocuklarının yükseköğrenim görmeleri için gerekli alt yapının daha nitelikli okullarda alınmasına önem veren ailelerdir.593 Memur ailelerin çocuklarını bir önceki bölümde değindiğimiz gibi asker ailelerin çocukları takip etmektedir. Yine önceki bölümlerde görmüş olduğumuz esnaf ailelerin çocuklarının bu sıralamada en sona gelmesi 1951-1977 yıllarında da devam etmektedir, hatta sayıca azalmıştır. Öte yandan kayıtlı öğrenciler büyük farkla lise kısmına kaydolmaktadır. Ortaokula kaydolanların sayısı azalmıştır. Bunda ortaokulun kapanıp tekrar yalnızca iki sınıftan ibaret öğrenci alacak kadar açılması ve Ankara’daki müstakil ortaokulların sayısının artması da etkili olmuştur. Tabii ailelerin kızlarını karma ortaokula göndermek istemelerindeki ısrarının kırıldığını da görebiliriz. 594 1958-1961 yılları mezunu Sevim Çoban, ailesi İsmet Paşa Kız Enstitüsü’nün istemesine rağmen kendi isteği ile Ankara Kız Lisesi’ne kaydolmuştur. Kendi kayıt olduğu için idareye, daha sonra ailesinin imzasının getireceğine söz vermiştir. Okullar açıldıktan sonra, babası “Haydi gidelim Enstitü’ye kaydolalım”, deyince annesi durumu açıklamak zorunda kalmıştır. Sevim Hanım’ın babası durumu öğrenince “bir defa dahi zayıf getirirse okuldan alırım” demiş, fakat Sevim Hanım hiçbir zaman zayıf getirmemiştir.595 Ankara Kız Lisesi’ne öğrenci velileri özellikle babalar kızlarını yönlendirmek istemiştir. Okulun eğitim seviyesi oldukça yüksek olduğundan daha Lise-I. sınıfta çok zayıf olanlar, kayıtlarını alıp başka liselere İlgili aşı belgesi, EK-34 de görülebilir. Elif Evrim Şencan Gürtunca; Robert Kolej’de Öğrenim Gören Türk Öğrenciler Üzerinde Prosopografig Bir Çalışma (1863-1971), Hacettepe Üniversitesi Atatürk İlkeleri ve İnkılap Tarihi Enstitüsü, Basılmamış Doktora Tezi, Ankara, 2017, s. 446-449. 594 Çapar, a.g.e., s. 31, vd, 41. 595 Sevim Çoban ile 27.09.2018’de telefonda yapılan görüşme. 592 593 192 geçmeyi tercih etmişlerdir. 1975 mezunu Aysel (Gürel) Öner’in belirttiği üzere, özellikle kendisine güvenen kızlar Ankara Kız Lisesi’ne kayıt olmayı tercih etmiştir.596 Liselerin eğitim ve öğretim durumları Dördüncü Milli Eğitim Şurası’nda (2231 Ağustos 1949) incelenerek, öğrencilerdeki %35’lik başarı oranının üç yıllık lise öğretimi ile giderilemeyeceği belirlenmiştir. Daha olgun, yabancı dili hakkıyla bilen, genel kültürü kuvvetli öğrencilerin yetişmesi beklenmektedir. Böylece liselerin öğretim süreleri üç yıldan dört yıla çıkarılması tesbit edilmiş, Bakanlık tarafından da dört yıl olması kararlaştırılmıştır. Ancak uygulaması 1952-1953 ders yılından itibaren hayata geçmiştir. 1951 yılı sonunda liselerin son sınıfında bulunan öğrencilerden mezun verilmeyeceği belirtilmiştir. Ancak 1951’de bitirme sınavlarına girip de bir ile üç dersten başarılı olamayan öğrenciler için gelecek yıl mezuniyet sınavı açılacağı ve gelecek yıl mezun verileceği ifade edilirken, bu yılki bitirme sınavlarında dört ya da daha fazla dersten kalan öğrencilerin on iki yıla tabi olacakları da söz konusu olmuştur. Görüştüğümüz mezunlardan 1947-1955 yılları mezunu Prof. Dr. Birsen Gökçe ve 1951-1957 yılları mezunu Prof. Dr. Gönenç Arın ortaokulu ve liseyi de Ankara Kız Lisesi’nde bitirmiştir. Liseye başladığında 4 yıllık olarak başlanış, ancak üç yıla indirilince üç yıl olarak başlayanlar ile birlikte bitirmiştir. 1954-1955 mezunu olan İnci Arcan Uysal ise liseye dört yıl olarak başlamış, ancak o da üç yıllıklar ile birlikte mezun olmuştur. 597 Dört yıllık lise uygulaması başladığında Lise-I. sınıfta kalanlara da uygulanacaktır. Lise-II ve III. Sınıflar uygulamaya eski programlarına göre devam edeceklerdir. Üç yıllık liselerde Lise-III. sınıfta başlayan fen ve edebiyat kollarına ayrım, dört yıllık uygulamada Lise-IV. sınıfta başlayacaktır. Dördüncü Milli Eğitim Şurasında ayrıca 1949-1950 ders yılından itibaren uygulanmak üzere çarşamba günü öğleden sonra ders yapılmayacağı, öğrencilerin eğilim ve yeteneklerine göre gruplara ayrılacakları belirtilmiştir. Ayrıca çarşamba öğleden sonrası okul gezileri, resim, Aysel (Gürel) Öner ile 20.12.2019’da İstanbul’da Galatasaray Spor Tesislerinde yapılan görüşme. Tebliğler Dergisi, Cilt: 12, Sayı: 555, s. 12 ve Cilt: 12, Sayı: 557, s. 113 vd.; Cicioğlu, a.g.e., s. 143; İnci Arcan Uysal’ın diploması için bknz. EK-38. Güney Akansel Erdoğdu ile 10.03.2018’de Ramada Otel’de yapılan görüşme. Tülay Akıllı Demirbaş ile 24.11.2018’de Ramada Otel’de yapılan görüşme. Gönenç Arın ile Ramada Otel’de yapılan görüşme. İnci Arcan Uysal ile 10.03.2018’de yapılan görüşme. 596 597 193 müzik, izcilik, müsamere gibi çalışmalar ile öğrenci kol faaliyetleri için de değerlendirilebilecektir. Çamlıca Kız Lisesi’nde çarşamba günleri öğleye kadar ders görmüşler, öğleden sonra “çay” düzenlemişlerdir. Böylelikle bilgi ve görgülerini artırmışlardır. 1952-1953 ders yılından itibaren uygulanmaya başlanan dört yıllık lise ders programındaki dersler hakkında I. Bölümde ayrıca bilgi verilmiştir. 598 21 Ekim 1957’de alınan karar ile liselerin yeni bir müfredat programı açıklanmış, 1957-1958 ders yılının başından itibaren uygulanmak üzere tekrar dört yıldan üç yıla indirilmiştir. Mezunlar 10. ve 11.sınıf ile 11.ve 12.sınıfı birlikte okumuşlardır. I. Bölümde 1957’de tekrar uygulanmaya başlanan üç yıllık ders programı hakkında açıklama yapılmıştır. 599 1951-1977 yılları arasında ortaokul ve lise aynı binadadır ve orta kısmı binanın giriş katında yer almaktadır. Ortaokul kısmı, Ankara Kız Lisesi’ne talebin artmasından dolayı 1950’lerin başında 1951-1952 ders yılında kapanmıştır. Daha sonra 1945 doğumlu olan hem ortaokulu hem de liseyi Ankara Kız Lisesi’nde bitiren 1956-1962 yılları mezunu Sevim Birteker Özertan’in ve Prof. Dr. Asriye Albağlar Mocan’ın ile 1957-1963 yıllarında öğrenci olan Prof. Dr. Çiğdem Özesmi’nin anlattığı üzere, 1956-1957 ders yılında tekrar açılmış, yalnızca iki sınıf olmak üzere tekrar altı yıl öğrenci almıştır. Cebeci Ortaokulu’na sığmayıp adresi uyanlar Ankara Kız Lisesi’nin ortaokuluna yazılmıştır. Bu durumda 1962-1963 ders yılında ortaokul son mezunlarını vermiştir ve 1962-1963 Diploma Defteri’nde belirtildiği üzere öğrenci sayısı on kişidir. Bundan sonra lise kısmının öğrenci kapasitesini yükseltmek amacıyla sadece lise kısmına kayıt yapılmıştır. Artan öğrenci yoğunluğundan dolayı Antalya Lisesi ortaokulu da 1968 yılında kapatılmış ve eğitim-öğretim hizmetine lise kısmı ile devam etmiştir. 600 1958-1959 Ders Yılı Devlet Ortaokul İmtihanı Diploma Defteri’ne göre Muhsine Apak isimli kız öğrenci babasının rahatsızlığından dolayı Bursa’ya gitmek 598 Tebliğler Dergisi, Cilt:12, Sayı: 555; Cilt: 12 Sayı: 557; Türkgeldi, a.g.e., s. 109-110; Narin Ergin, “Ahmet Ratip Paşa Konağı’ndan Çamlıca Kız Lisesi’ne”, Popüler Tarih, Ocak 2005, s. 63; “Liseler 12 Yıla Çıkacak”, Ulus, 9 Kasım 1951; “Lise Tahsili Eskisi Gibi 12 Yıl Olacak”, Kurun, 30 Ekim 1933. 599 Tebliğler Dergisi, Cilt: 20, Sayı: 976. 600 Sefa Salih Aydemir; Antalya Lisesi ve Tarihi Gelişimi, Selçuk Üniversitesi, Sosyal Bilimler Enstitüsü, İlköğretim Anabilim Dalı, Sosyal Bilgiler Öğretmenliği Bilim Dalı, Yüksek Lisans Tezi Konya, 2006, s. 56. 194 zorunda kaldığı için diploma derecesi yazmamaktadır. Prof. Dr. Asriye Albağlar Mocan’ın 1958-1959 Ders Yılı Devlet Ortaokul İmtihanı Diploma Defteri’ne göre en başarılı olduğu dersler Matematik (10), Fizik (10), Tabiat Bilgisi (10), en az başarılı olduğu ders ise İngilizce (7)’dir. Pekiyi derece ile ortaokulu bitirmiştir. Asriye Hanım 1962’de Ankara Kız Lisesi’ni bitirdikten sonra İstanbul Üniversitesi Diş Hekimliği Fakültesi’ne girmiş, 1972’de doktor, 1981’de profesör olmuştur. Aynı deftere göre Sevim Birteker Özertan’in en başarılı olduğu dersler Beden Eğitimi (9), Resim (9), Tabiat Bilgisi (9), en az başarılı olduğu ders ise Türkçe (5) Tarih (5), Coğrafya (5) ve Matematik (5) tir. Sevim Hanım’ın liseyi bitirdiği 1962-1963 eğitimöğretim yılında ilk kez üniversiteye giriş sınavı konmuştur. Sevim Hanım da Kompozisyon’dan kalmış, ancak üniversite sınavı Kompozisyon sınavından bir gün sonra yapılacağından üniversiteye girememiş ve Maden Tetkik Arama Enstitüsü’ne memur olarak girmiştir. 601 Ortaokulun iki sınıfa düşen son mezunlardan birisi de 1958-1961 yıllarında öğrenci Selma Yıldırım’dır. Yalnızca ortaokulu Ankara Kız Lisesi’nde okumuştur. 602 Bilim Adamı Yetiştirme Grubu tarafından 1964’te yapılan “Lise Kabiliyet Yoklamasında” başarı göstererek burs almaya hak kazanan Ankara Kız Lisesi’nden öğrenciler şunlardır: Lise-II öğrencileri için Matematik-Fizik- Kimya (A-1) Grubu’ndan Şermin Başaran ve Biyoloji-Kimya (B-1) Harika Tüzün; Lise son sınıf öğrencileri için Matematik-Fizik-Kimya (A-2) Selmin Başgelmez ve Biyoloji-Kimya (B-2) Grubu Reyhan Yurtseven. Yine aynı kurum tarafından 1968’de düzenlenen Liseler ve Orta okullararası “Matematik Yarışması” sonuçları belli olmuştur. Yarışmaya 118 liseden 354 öğrenci katılmış ve Ankara Kız Lisesi üçüncü olmuştur. Öğrencilere ödül verilmiştir. 603 Liseye giriş için 1963-64 ders yılından itibaren okula girişte ilk kez tek dereceli sınav sistemi getirilmiş, en son da 1967-1968 ders yılında uygulanmıştır. Ankara Kız Lisesi 1958-1959 Diploma Defteri; Sevim Birteker Özertan, Muhsine Apak, Asriye Albağlar Mocan ile 29.01.2017’de Ankara Göksu Restoran’da yapılan görüşme. 602 Ankara Kız Lisesi 1962-1963 Diploma Defteri; Sevim Birteker Özertan ve Asriye Mocan ile 29.01.2017’de Ankara Göksu Restoran’da yapılan görüşme; SelamYıldırım ile 27.11.2018’de telefonda yapılan görüşme; Ankara Kız Lisesi, Bir Okulun 80 Yılı, s. 7. 603 “Türkiye Bilimsel ve Teknik Araştırma Kurumu”, Cumhuriyet, 17 Kasım 1964; “Matematik Yarışmasını Kazanan Lise ve Ortaokullara Dün Belli Oldu”, Cumhuriyet, 25 Eylül 1968. 601 195 1963-1966 mezunlarından avukat Aynur Pişkin, mimar Oya (Babüroğlu) Torum, Aysen Aydın, 1965-1968 mezunu Prof. Dr. Müberra Babaoğul ve 1966-1969 mezunu Sebahat Orhan Kız Lisesi’ne sınavla giren öğrencilerdendir. Sebahat Orhan Hanım, en yüksek puanın 139 olduğunu, kendisinin 137 ya da 138 puanla okula girdiğini söylemiştir. 604 Liseye fen bölümünden girip de, üniversitede sözel bir bölüme yerleşen öğrenciler de olmuştur. 1959-1960 mezunu Yüksel (Dovan) Günyaptı, fen bölümü mezunudur, ancak puanı Hukuk Fakültesi’ne yettiği için hukuk okumuştur. 19631966 yıllarında öğrenci Aynur Pişkin, fen kolundan mezundur, ancak puanı Hukuk Fakültesi’ni tutmuştur. Farklı bir örnek de, 1965-1968 yıllarında öğrenci Sevgi (Uluğ) Er için verilebilir. O da edebiyat kolu mezunudur. 5 Fen B sınıfında iken, Fizik öğretmeni Macide Ergun’un bir cümlesine üzülüp okulu bırakmayı hatta okumamayı düşünmüştür. Sınıfta Macide Hanım’ın sorusuna cevap veremediği için, “Ben seni daha farklı zannediyordum”, demesine çok kırılmıştır. Başta müdür Nilüfer Hanım olmak üzere diğer öğretmenler tarafından ikna edilmiş ve edebiyat kolundan devam ederek liseyi bitirdikten sonra Ankara’da İktisadi ve Ticari İlimler Akademisi’ne girmiştir. 605 1966-1969 yıllarında öğrenci Sebahat Orhan, edebiyat kolu mezunudur, ancak mezun olduktan sonra Ankara Eczacılık Fakültesi’nde okumuştur. Önceki bölümlerde söz etmiş olduğumuz üç kanaat döneminden oluşan dinlenme tatillerinde bir 1957 yılının Kasım ayı başından itibaren alınan bir karar ile değişiklik yapılmıştır. Bu güne kadar Eylül ayının üçüncü pazartesi günü okullar açılıyor, Mayıs’ın son cumartesi gününe kadar dersler devam ediyordu. I. Dinlenme tatili 26 Aralık-2 Ocak arasında bir hafta, II. Dinlene tatili ise Mart’ın üçüncü pazartesi günü başlıyor ve yine bir hafta sürüyordu. Bundan sonra orta dereceli okullarda bir ders yılı iki kanaat dönemine bölünecektir. 1 Şubat’ta başlayan iki haftalık bir dinlenme tatili ile eğitim-öğretim yılı iki sömestreye bölünerek kış Prof. Dr. Müberra Babaoğul ile 10.03.2018’de Ramada Otel’de yapılan görüşme; Aynur Pişkin ve Aysen Aydın ile 09.04.2018’de İzmir’de yapılan görüşme; Aysen Aydın ile 09.04. 2018’de İzmir’de yapılan görüşme. Oya (Babüroğlu) Torum ile 25.10.2019’da Ankara’da Anadolu Kulüp’te yapılan görüşme. 605 Sevgi Uluğ Er ile 30.09.2018’de Ankara Binicilik Kulübü’nde yapılan görüşme. 604 196 sömestresi sona erecektir. Ardından başlayan yaz sömestresi ile Mayıs ayının sonunda yaz tatiline geçilecektir. 606 Ankara Kız Lisesi’nde eğitim-öğretim saat 15’e kadar 4 saat sabahtan ve 2 saat öğleden sonra olmak üzere tam gün yapılmıştır. Cumartesi günü ise okul 19741975 ders yılına kadar yarım gündür. Daha sonra öğrenci yoğunluğundan dolayı ikili öğretime geçilmiştir. Lise-I ve Lise-II’ler öğleden sonra, Lise- III’ler sabahtan öğretim yapmıştır. 607 Okul tam gün olduğunda yakın olanlar evlerine yemeğe giderken, uzak olanlar da kantinden aldıkları simit, ayranla öğle yemeklerini yemişlerdir. Bir de okul tam gün iken evi yakın olanlar evlerine yemeğe gitmiştir. Uzak olanlar ise öğle arasında ya evden getirdiklerini ya da kantinden aldıkları gazoz, simit, poğaça, ayçörekleri ve çeyrek ekmek arasında 40-45 Kuruşa yedikleri çok popüler olan ve adına francala denen salam ile peynir, kantin hakkında mezunlarla yapılan görüşmelerde öncelikle dile getirilmiştir. Özen Pastanesinden gelen ayçöreklerini, ikinci dersi üçüncü derse bağlayan uzun teneffüste yemek de ayrı bir lezzettir. Ayrıca okulun yemekhanesi olmadığından okulun alt katında, evden sefertasında getirdikleri yemekleri ısıtıp yiyebildikleri küçük bir oda vardı. 1950’li yılların başında henüz bir kantin yoktu. 1953-1956 tarihleri arasında kısa bir süre bodrum katta bir sınıf yemekhane olarak kullanılmıştır. Okula yemekler özel bir firma tarafından pişirilerek geliyor, bu sınıfta ısıtılıyordu. 1950-1954 yıllarında öğrenci olan Güney Haştemoğlu ise yemeklerin Kızılay tarafından gönderildiğini, kendilerinin dahi kimlerin ihtiyacı olduğu için oradan yemek yediğini bilmediğini belirtmiştir. Yemekhane olarak kullanılan sınıfta bir mutfak görünümünden ziyade yemek yenen bir ortam konumundadır. Tabii evlerinden sefer taslarını kaloriferin üzerinde ısıtıp yiyen öğrenciler de olmuştur. 608 Ancak 1954-1955 yılında okulun bahçesindeki giriş kapısının yanına küçük bir büfe konulmuştur.609 Kantin yapıldıktan sonra buradan yemeğe başlamışlardır. Kantinde görevli Rasim Bey, Karadenizli’dir ve ailesi ile birlikte uzun yıllar işletmiştir. Ortaokulu ve Tebliğler Dergisi, Cilt: 20, Sayı: 981; C.ilt: 20, Sayı: 983; “Ortaöğretimde Öğrenim zamanı”, Zafer, 29 Mart 1951. 607 Ümit Birsen ile 20.02.2019’da yapılan görüşme; Ankara Kız Lisesi, Bir Okulun 80 Yılı, s. 37. 608 Bülbün Kantemir ile 22.10.2019’da Binicilik Kulübü’nde yapılan görüşme. Güney Erdoğdu Akansel ile 26.12.2019’da telefonda yapılan görüşme. 609 İnci Arcan Uysal ile 26.12.2018’da yapılan görüşme. 606 197 liseyi Ankara Kız Lisesi’nde bitiren Prof. Dr. Birsen Gökçe’nin anlattığına göre okul kantininde gençlere güven duygusunu hazırlayan bir sistemi yaygınlaştırmışlar. Sıra ile kantine girilen ve kasiyerin olmadığı ve fiyatların yazılmadığı, fiyatı 10 Kuruş ise 10 Kuruş’un öğrencinin elinde hazır bulunduğu bir sistem. Satın alınan yiyeceklerin parasının kutuya bırakıldığı bir kooperatif uygulamasına benzetiyor bu uygulamayı Birsen Hanım. Bir süre takip edilmiş, ancak sorun çıkınca bırakılmıştır. Birsen Hanım bu durumu, okulun öğrenci profilinin değişmesine ile ilişkilendirmiştir. Kız Lisesi’nin 1954-1958 mezunlarından Nurhan Toprak Hanım’ın sınıfından üç kız öğrenci kantinde satış yapmak üzere matematik öğretmeni tarafından görevlendirilmiştir. 610 Orta kısım öğrencileri ile lise kısım öğrencileri aynı okul kıyafetini giymişlerdir. Formanın boyu diz ortasındadır. Okul formasının üzerine siyah ya da lacivert hırka giyilmiştir. 1961-1964 mezunu Sevgi Aksu Atalay’n anlattığına göre okul kıyafeti, siyah tek parça, daire kloş bir etektir ve çift düğmelidir. Beyaz yaka kullanılmıştır. Bele, herkesin kendisinin seçtiği kalın bir deri kemer takılmıştır. Ten rengi çorap giyilmiştir.611 1969-1970 öğretim yılında okul kıyafeti değişmiş, siyah önlük yerine lacivert jile, beyaz gömlek oluşan okul forması uygulamasına geçilmiştir. Ancak son sınıf öğrencilerinden Emel Doğu Yılmaz ve bir arkadaşının ricası üzerine son sınıf öğrencileri bu değişimden muaf tutulmuş, siyah önlükle mezun olana kadar gelmelerine Nilüfer Gün tarafından izin verilmiştir. 612 Her sabah okula girerken etek boyu, saç baş ve tırnak kontrolü yapılmıştır. Saçlar belli bir uzunluğa geldiğinde toplanmıştır ve açık bırakılmasına izin verilmemiştir. Bazıları eteği ayrı diktirmiştir. Bu durumda 1965-1968 mezunu Sevgi Prof. Dr. Birsen Gökçe ile 26.01.2017’de Gölbaşı’nda yapılan görüşme. Göksel Olcaytu ile 22.08.2016’da Ankara Kız Lisesi’nde yapılan görüşme. Tuğba Kiper ile 28.09.2018’de Armada, Ankara’da yapılan görüşme. Özden Tulunay ile 16.08.2016’da Ümitköy’de yapılan görüşme. Prof. Dr. Engin Kendi ve Prof. Dr. Fahrünnisa Pamuk ile 07.10.2018’de Ankara Kız Lisesi’nde yapılan görüşme. Gönül Sezen ile 26.01.2017’de Yukarı Ayrancı’da yapılan görüşme. Nurhan Toprak ile 09.03.2018’de Ankara Ramada Otel’de yapılan görüşme. Ayşe Özlen Özdamar ile 24.11.2018’de Ankara Ramada Otel’de yapılan görüşme. 611 Sevgi Aksu Atalay, 24.11.2018’de Ankara Ramada Otel’de yapılan görüşme. 612 Asuman (Tiryaki) Oymak ile 30.10.2018’de Ankara Binicilik Klübü’nde yapılan görüşme. Adalet Özgen Ünver ile 30.10.2018’de Ankara Binicilik Klübü’nde yapılan görüşme. Emel Doğu Yılmaz’ın Ankara Kız Lisesi Mezunları grubunun facebookta verdiği bilgi. 610 198 Uluğ Er ve 1967-1970 mezunu Sema Çitelbeg’in anlattığına göre, dışarda kısaltıp giyme imkanı doğmuş ve okula gelince uzatmışlardır.613 Kahkül bırakmak da yoktur. Ancak TRT’den emekli Türkiye’nin ilk kadın kamera yönetmeni 1959-1962 mezunlarından Mualla Orkut Hanım, kahkül bırakma konusunda sinüziti olduğu için özel izin almak zorunda kalmıştır. Okul kıyafetinin beyaz yakası da her sabah kontrol edilmiş ve bu yüzden birkaç tane yedek yaka edinmişlerdir. 1956-1959 mezunu olan ve Yenişehir Koleji’den gelen Mine (Ertung) Koç ise kıyafet konusunda kendisinin biraz serbest olduğunu, bir tek öğretmenin karıştığını, onun da okuldan atıldığını ifade etmiştir. Kılık kıyafet, saç ve yoklama defterinden sorumlu, her sınıfın bir temsilcisi belirlenmiş, özellikle “iş bitiren” öğrenciler arasından seçim yapılmıştır.614 Okul doktoru, 1960’lı yılların başına kadar görev yapmış, ancak her zaman okulda bulunmamış, ihtiyaç olduğunda gelmiştir. 615 1951-1955 mezunu Özcan Taylan Aybars’ın babası diş hekimidir. Cuma günleri Ankara Kız Lisesi’ne gelip, kız öğrencilerin ufak tefek diş sorunlarını tedavi etmiştir. 1951-1976 döneminde Ankara Kız Lisesi’nde görev yapan doktorlar şunlardır: Süheylâ Köker, Hilmi Görkey, Leman Seçgir, Muammer Örs, Yüksel Erk, Melahat Paydak . 616 Kadın doktor olması gibi bir tercih yapılmamıştır. 3.3.1. Ankara Kız Lisesi’ne Lisesinde Karma Eğitime Geçiş Ankara Kız Lisesi 1974-1975 ders yılından itibaren karma lise olarak eğitimöğretim hayatına devam etmiştir. 24 Haziran-4 Temmuz 1974 tarihleri arasında yapılan Dokuzuncu Milli Eğitim Şurası’nda alınan karar ile okullarda kız ve erkek karma eğitim yapılmasının esas olduğu belirtilmiştir. Ancak okulların içinde bulunduğu imkan ve şartlara göre bazı okullar kız veya erkek lisesi olarak devam Sema Çitelbeg ile 25.11.2018’de Ankara Kalıpçızade Konağı’nda yapılan görüşme. Sevgi Uluğ Er ile 30.10.2018’de Ankara Binicilik Klübü’nde yapılan görüşme. 614 Mübeccel (Babaoğul) Ansen ile Mart 2018’de yapılan telefon görüşmesi; Aysen Aydın 09.04.2018’de İzmir’de yapılan görüşme. 615 Cavidan Erten ile 29.01.2017’de Ankara Maltepe’de yapılan görüşme; Gönül Sezen ile 26.01.2017’de Yukarı Ayrancı’da evinde yapılan görüşme; Ruşen Balta ile 29.01.2019’da Ankara’da Göksu Restoran’da yapılan görüşme. 616 Müteferik Müstahdem Sicil Defteri; Ayrılmış Hocaların Sicil Defteri; Sicil Fişi Defteri. 613 199 edebilecektir. 617 Böylece 1974-1975 eğitim-öğretim yılından itibaren kız lisesine erkek öğrenciler de kayıt olmaya başlamıştır. Okulun adı henüz Ankara Kız Lisesi olarak geçmektedir. Rumeysa Şakrak, Gönül (Şener) Öğüz ve Nazan (Ulu) Atay isimli kız öğrenciler okul, Kız Lisesi iken kaydolmuşlardır. Ancak okulun karma döneminde iken 1976’da mezun olmuşlardır ve diplomalarında okulun adı hala Ankara Kız Lisesi olarak geçmektedir. Kız Lisesi bu dönemde yine çift öğretim yapmaktadır. Mezunlardan Prof. Dr. Engin Kendi ve Prof. Dr. Fahrünnisa Pamuk, Kız Lisesi uygulamasının varlığının aslında başka ülkelerde bir gelenek olduğunu, yabancı ülkelerde uygulanabildiğini ve bozmaya gerek olmadığını belirtmiştir. Aslında 1974-1975 ders yılından önce, 1970’lerin başında Ankara Kız Lisesi’ne erkek öğrenci alınması Milli Eğitim tarafından düşünüldüğü zaman okula, müdür Nilüfer Gün’ün isteği üzerine görevlendirilen teftiş heyetinin içinde, Ankara Kız Lisesi mezunu olduğu için Şeniz Özer Sarıkaya da görevlendirilmiştir. Şeniz Hanım, Eğitim Bilimleri Fakültesi Teftiş Tekniği Planlama Bölümü mezunudur. Müfettiş heyeti olarak bir rapor hazırlamışlar, dünyanın başka yerlerinde de böyle tarihi liselerin devam ettiğini belirtmişlerdir. Ancak sonraki yıllarda bu çalışma yarıda kalmış, onların raporları dikkate alınmamıştır.618 Aysel (Özcan) Sağdıç, okulun adının Ankara Kız Lisesi olduğu yılların sonunda 1973’te kayıt olup, 1974’te karma dönem olmasından sonra 1976’da Ankara Kız Lisesi’nden mezun olan son kız öğrencilerdendir. Onun mezuniyetinden bir yıl sonra 1977’de, 1974’ten beri okula alınmaya başlanan erkek öğrenciler mezun olmaya başlamıştır. Bir başka deyişle 1973-1976 mezunları, Ankara Kız Lisesi’nin son kız mezunları olmuştur. Normalde lise –I. sınıf öğleci olduğu halde Aysel (Özcan) Sağdıç’ın velisinin ricası üzerine sabahçı bir sınıf açılmıştır. Aysel Hanım, Elmadağ’dan Ankara Kız Lisesi’ne her gün gelip gittiği için rahat gelip gidebilsin, diye düşünülmüştür.619 1923’te Kız Lisesi olarak açılan okul 1974-1975 ders yılından itibaren karma liseye dönüşmekle birlikte “Ankara Kız Lisesi” adı ile devam etmiş, ancak 1982-2004 yılları arasında “Ankara Lisesi” denmiştir. 2005’ten bu yana ise “Ankara (Anadolu) Lisesi” olarak eğitim-öğretime devam etmektedir. Tebliğler Dergisi, Cilt:37 Sayı: 1797, s. 285 vd. Şeniz Sarıkaya ile 24.11.2018’de Ramada Otel’de yapılan görüşme. 619 Aysel (Sağdıç) Özcan ile 11.12.2018’de OSTİM’de yapılan görüşme. 617 618 200 Okula kayıt olan ilk erkek öğrencilerinden olan Mustafa Kemal Akmermer, 1974-1975 eğitim-öğretim yılında okula “Ankara Kız Lisesi” olarak kayıt olmuştur. Aslında ailesi Atatürk Erkek Lisesi’nin düşünmüş, ancak Atatürk Erkek Lisesi’nde sınıflar çok kalabalık olduğu için Milli Eğitim onları Ankara Kız Lisesi’ne yönlendirmiştir. 620 Ortaöğretimde karma eğitim başlayınca, aynı yıl Atatürk Erkek Lisesi’ne de kız öğrenci kaydedilmeye başlamıştır. 1932-1976 yılları arasında Erkek Lisesi olan Ankara Gazi Lisesi’ne de 1976-1977 ders yılından itibaren kız öğrenci kaydedilmeye başlanmıştır. İzmir Kız Lisesi 1979-1980 ders yılından itibaren karma eğitime geçmiş, ortaokul kısmı ise Ankara Kız Lisesi’nin orta kısmından çok sonra, 1977-1978 ders yılına kapanmıştır. İstanbul Kız Lisesi’nde ise erkek öğrenci kaydına biraz daha geç, 1983-1984 ders yılından itibaren başlanmış ve 1987-1988 ders yılından itibaren İstanbul Kız Lisesi son mezunlarını vermiştir. İzmir Erkek Lisesi ise 1942 yılında Cumhurbaşkanı İsmet İnönü’nün, okulu ziyaretinden sonra duyduğu memnuniyet üzerine İzmir Atatürk Lisesi adını alırken, 1998-1999 ders yılından itibaren de kız öğrenci almaya başlamıştır. 621 Ankara Kız Lisesi’ne ilk kaydolan öğrencilerden Mustafa Kemal Akmermer, ilk hafta sınıfta tek erkek öğrencidir. İkinci hafta dört erkek öğrenci olmuşlardır. Sırada kız öğrenciler ile de oturduğu olmuştur. Mustafa Bey mezun olduğunda diplomasında ve okula ait kimlik kartında, 1976-1979 yıllarında kaydolan erkek öğrencileren Ümit Eser Çakır’ın da diplomasında “Ankara Kız Lisesi” yazmaktadır. Erkek öğrenci kaydına başlandıktan sonraki ilk günlerde tuvalet biraz sorun olmuştur. Başlangıçta kızlar için açılmış bir okulda erkek öğrencilerin gereksinimlerine de zamanla çözüm bulunmuş, spor salonuna giden taraftaki tuvalet, erkeklere ayrılmıştır. Beden Eğitimi derslerinde ise erkek öğrenciler için de bir soyunma odası ayrılmıştır. Ancak kaydolduğu sınıfın tek erkek öğrencisi olan Köksal Özdemir, kızlar yokken beden eğitimi dersi öncesi, tek erkek öğrenci olarak sınıfta, kızların ise soyunma odasında giyindiğini belirtmiştir. Çoğu erkek öğrenci bir kız İlk kayıt edilen öğrencileren Mustafa Kemal Akmeremer’e ait öğrenci kimlik kartı ve üniversite sınavı giriş belgesinde “Ankara Kız Lisesi” yazmaktadır. 1976 mezunları Gönül (Şener) Öğüz ve Nazan ( Ulu) Atay ile 13.05.2017’de Ankara Kız Lisesi Tava Günü’nde yapılan görüşme. Bkz. EK-21 ve EK-22. 621 Sarıoğlu, a.g.e., s. 52; Tanyer, a.g.e., s, 432; Uluköse, İstanbul Kız Lisesi… s. 24-25; Tınal, a.g.e., s. 101-104; Baykalmış, a.g.e., s. 5. 620 201 lisesine kayıt olduklarını pek söyleyememiştir. Mustafa Kemal Akmremer’in ardından okula kayıt olan erkek öğrencilerden Köksal Özdemir, sınıfında tek erkek öğrencidir. Beden Eğitimi derslerinde öğretmenin ilk zamanlarda kızlara yönelik hareketler yaptırması da Mustafa Bey’e çok ilginç gelmiştir. Uzun yıllar kız öğrencilerle eğitim yapmış bir kurumda bu tür alışkanlıklardan birden sıyrılmak kolay olmamış, diye düşünüyoruz. Ekler kısmında erkek öğrencilere ait bir kimlik kartı görülebilir. Okul idaresi karma dönemde ilk kayıt olan öğrencileri tek tek sınıflara dağıtmıştır.622 Okulun 1974 yılında karma olasından sonraki 1976’da alınan Ümit Eser Çakır, önceden kız lisesi olarak hizmet etmiş bir okulda sorun yaşamadığını ifade etmiş, tam tersine dikkatlarin erkek öğrencilere de kaymış olmasından dolayı, sıkı disiplinin olduğu okulda, kızların biraz rahatladığını vurgulamıştır. 623 Sonuç itibariyle okulda başlangıçtan itibaren varolan sıkı disiplin, karma dönemde de erkek öğrenciler için de söz konusu olmuştur. Kız öğrenciler ile beraber aynı sırada oturdukları da olmuştur. Bazı kız öğrenciler istemediyse, bu durumu Köksal Özdemir evlerindeki taassuptan olabileceği yönünde yorumlamıştır. Ankara Kız Lisesi’ni bitirince ODTÜ Makina Mühendisliği’ne giren Köksal Özdemir, Ercincan-Malatya arasını kısaltan ve 1960’lı yıllardan beri başlanamayan ya da başlansa da bitirilemeyen, Elazığ Malatya arasını 120 km kısaltan “Kemaliye Köprüsü” nü yapmıştır. Türkiye’nin tek çelik köprüsünü inşa eden bir mühendistir. Sözkonusu köprü, Ayşe Kulin’in “Köprü” romanına konu olmuştur.624 Mustafa Kemal Akmermer ile 11.12.2018’de Ankara OSTİM’de yapılan görüşme. Köksal Özdemir ile 25.10.2019’da Ankara’da Anadolu Kulüp’te yapılan Cumhuıriyet Balosu’nda yapılan görüşme. İlk kayıt olan öğrencilerin kimlik kartı, diploması ile ilk erkek mezunların yıllar sonra bir araya geldikleri buluşmalarına ait fotolar için bknz. EK-23, EK-24. Ümit Eser Çakır ile 23.11.2019’da Ankara’da Ramada Otel’de yapılan görüşme. 623 Ümit Eser Çakır ile 22.11.2019’da Ramada Otel’de yapılan görüşme. 624 Köksal Özdemir ile 25.10.2019’da Ankara’da Anadolu Kulüp’te Cumhuıriyet Balosu’nda yapılan görüşme. 622 202 3.3.2. Dersler ve Mezunlar 3.3.2.1. Ders Programı Programı625 Ankara Kız Lisesi’nin arşivinde yer alan sınıf geçme defterlerini belirli yıl aralıklarıyla ders programlarını görmek üzere gözden geçirdik. Birinci bölümde 1927-1928 eğitim-öğretim yılı sınıf geçme defteri ve ikinci bölümde 1937-1938 eğitim-öğretim yılı sınıf geçme defterlerini değerlendirme olanağımız olmuştu. 1940 yılına kadar olanlar ufak tefek eksiklikler ile okulun arşivinde korunmuş durumdadır.1950-1951 eğitim-öğretim yılından itibaren de okulun arşivinde sınıf geçme defterleri yerine diploma defterleri yer almaktadır. Bunlar da çok eksiktir. Bu bölümde 1950-1951 eğitim-öğretim yılı diploma defterine dayanarak müfredatı ve mezunları hakkında değerlendirme yapabileceğiz. İki devreli olarak eğitimine devam eden Ankara Kız Lisesi, birinci devrenin yani ortaokulun son mezunlarını 1953-1954 eğitim-öğretim yılında vermiştir. Ancak 1955-1956 eğitim-öğretim yılında Cebeci Ortaokulu’na sığmayanlardan adresi uyanlar Ankara Kız Lisesi’ne kaydedilmiştir. Böylece ortaokula tekrar kayıt yapılmış ve son mezunlarını 1962-1963’te vermiştir. Ankara Kız Lisesi 1950-1951 eğitimöğretim yılı Devlet Ortaokul Diploma Defteri’ne göre Haziran döneminde Türkçe, Tarih, Coğrafya, Yurt Bilgisi, Matematik, Fizik, Kimya, Tabiat Bilgisi ve Sağlık Bilgisi, Yabancı Dil, Resim, Beden Eğitimi, Müzik, Çocuk Bakımı derslerinden olmak üzere 13 dersten sınav yapılmıştır. Haziran döneminde ortaokuldan “iyi” derece ile 10 öğrenci mezun olmuştur. Aysen Fevziye Akmengü isimli öğrenci İsmetpaşa Kız Enstitüsü’ne gönderilmiştir. Öğrencilerin en başarılı oldukları ders Çocuk Bakımı, en az başarılı olduğu ders ise Tarih ve Türkçe’dir. Öğretmen sicil defterlerine bakarak Tarih ve Türkçe öğretmenlerinin kadrosunun çok nitelikli öğretmneler olduğunu göz önünde bulundurusak, mezunlarla yaptığımız görüşmelerde öğretmenlerin bu derslerde daha titiz davrandıklarını belirtmişlerdir. 626 1950-1951 eğitim-öğretim yılına ait diploma defterinde lise son sınıfta fen ve edebiyat kollarının yanında klasik kolun da varlığını görüyoruz. Bitirme sınavlarında her üç kol için ortak dersler Türkçe, Felsefe-Sosyoloji, Tarih, Coğrafya, Cebir, 625 626 Ankara Kız Lisesi, 1950-1951 Eğitim-Öğretim Yılı Diploma Defteri. Ankara Kız Lisesi 1950-1951 Eğitim-Öğretim Yılı Devlet Ortaokul Diploma Defteri 203 Astronomi, Jeoloji, Fizik, Kimya, Yabancı Dil, Beden Eğitimi, Askerlik’tir. Farklı olarak fen kolu için Geometri, Klasik Kol için Latince derslerinden sınav yapılmıştır. Ankara Kız Lisesi Klasik Kol Bitirme Defteri’nde haziran döneminde Türkçe, Felsefe-Sosyoloji, Tarih, Coğrafya, Cebir, Astronomi, Biyoloji, Jeoloji, Fizik, Kimya, Yabancı Dil, Latince, Beden Eğitimi, Askerlik olmak üzere 14 dersten sınav yapılmıştır. Haziran Döneminde klasik koldan 4 öğrenci mezun olmuştur. Haziran döneminde mezun olamayanlar Eylül döneminde tekrar sınava girmiş ve 2 öğrenci de bu dönemde mezun olmuştur. Böylece 1950-1951 eğitim-öğretim yılında klasik koldan 6 öğrenci mezun olmuştur. Bunlar Ankara Kız Lisesi’nin klasik şubeden son mezunlarıdır, klasik şubeler 1949’da kaldırılmıştır. 627 1950-1951 eğitim-öğretim yılı Haziran Dönemi Fen Kolu Bitirme Diploması Defteri’ne göre Türkçe, Felsefe-Sosyoloji, Tarih, Coğrafya, Cebir, Geometri, Astronomi, Jeoloji, Fizik, Kimya, Yabancı Dil, Beden Eğitimi, Askerlik olmak üzere 13 dersten sınav yapılmıştır. Haziran döneminde fen kolundan 11 öğrenci mezun olmuştur. En başarılı oldukları dersler Askerlik, Beden Eğitimi, ez az başarılı oldukları ders Türkçe’dir. Fen kolundan 5 öğrenci pekiyi, 5 öğrenci iyi, bir öğrenci orta derece ile mezun olmuştur. Haziranda mezun olamayanlar Eylül Döneminde tekrar sınava girmişler ve 5 öğrenci sınavı geçebilmiştir. Böylece 1950-1951 eğitimöğretim yılında fen kolundan 16 öğrenci mezun olmuştur. 628 1950-1951 eğitim-öğretim yılı Haziran Döneminde Edebiyat Kolu Bitirme Diploması Defteri’ne göre 50 öğrenci mezun olmuştur. Türkçe, Felsefe-Sosyoloji, Tarih, Coğrafya, Cebir, Astronomi, Jeoloji, Fizik, Kimya, Yabancı Dil, Beden Eğitimi, Askerlik olmak üzere 12 dersten sınava girmişlerdir. En başarılı oldukları dersler Beden Eğitimi, Askerlik, Astronomi, en az başarılı oldukları ders Cebir’dir. 1950-1951 Edebiyat kolu mezunlarında 18 öğrenci pekiyi, 29 öğrenci iyi, 3 öğrenci orta derece ile liseyi bitirmişlerdir. Haziranda mezun olamayanlar Eylül Döneminde tekrar sınava girmiştir. Geçemeyen 51 öğrenci de Eylül döneminde mezun olmuştur. 627 628 Ankara Kız Lisesi 1950-1951 Eğitim-Öğretim Yılı Lise Bitirme Diploması Defteri A.g.y. 204 Böylece 1950-1951 eğitim-öğretim yılında edebiyat kolundan 101 öğrenci mezun olmuştur. 629 1950-1951 eğitim-öğretim yılında edebiyat kolundan liseyi bitirenler arasında Gülten Akın da yer almaktadır. En başarılı olduğu ders de Türkçe’dir. Gülten Akın, 1948-1951 yıllarında okumuştur. Edebiyat ile çocuk yaşta tanışmış, okumaya meraklı bir ailede büyümüştür. İlk şiirlerini Ankara Kız Lisesi’nde öğrenci iken Son Haber gazetesinde yayınlanmıştır. Liseyi bitirdiği yıllarda Hisar, Varlık, Yeditepe, Türk Dili, Mülkiye gibi dergilerde şiirleri yayınlanmıştır. Felsefeye de ilgi duymuştur. Ankara Hukuk Fakültesi’ni bitirmiştir. Rüzgar Saati, ilk şiir kitabıdır. Kaymakam olan eşi Anadolu’da görev yaparken Türkçe öğretmenliği ve avukatlık yapmıştır. Okuma yazma bilmeyen kadınlar için kurs yapmış, onlarla birlikte tiyatro sahnelemiştir. Şiirlerinde aşk, doğa, ayrılık, özlem konularını daha sonraları ise toplumsal konuları işlemiştir. “Sığda” adlı şiir kitabı Türk Dil Kurumu ödülünü almıştır. “Maraş ve Ökkeş’in Destanı” adlı şiir kitabı ise TRT Başarı ödülünü kazanmıştır. Türk Dil Kurumu’nun derleme ve tarama kurulunda görev yapmıştır. Şiirleri İngilizce, Fransızca, Almanca, İtalyanca, İspanyolca, Lehçe, İbranice ve Arapça’ya çevrilmiştir. 630 1950-1951 eğitim-öğretim yılı Haziran Döneminde Devlet Olgunluk Diploma Defteri’ne göre Klasik Kol’dan iki öğrenci sınava girmiş ve başarılı olamamıştır. 3 öğrenci de olgunluk sınavında Eylül Döneminde başarılı olmuştur. Mübeccel Bilge isimli öğrenci ise Türkçe-Kompozisyon, Türkçe-Tarih, Tabiat Bilgisi-Matematik, Latince derslerinden soruların bulunduğu Olgunluk sınavına Latince sınavına girmediği için sınava girme hakkını kaybetmiştir. Böylece Devlet Lise Bitirme Sınavı’ndan sonra mezun olan 6 öğrencinin 5’i Olgunluk sınavında başarılı olmuştur.631 1950-1951 eğitim-öğretim yılı Haziran Döneminde Devlet Olgunluk Diploma Defteri’ne göre Fen Kolu’ndan 7 öğrenci başarılı olamamışlardır. Olgunluk Sınavında Türkçe-Kompozisyon, Felsefe Grubu-Tarih, Matematik, Fizik-Tabii A.g.y. https://edebiyatvesanatakademisi.com/cumhuriyet-donemi-sairleri/gulten-akin-biyografisi-veedebi-hayati/1507, http://www.siirparki.com/gakinadair.html, Erişim Tarihi: 24.02.2019. 631 Ankara Kız Lisesi 1950-1951 Eğitim-Öğretim Yılı Devlet Olgunluk Diploma Defteri 629 630 205 Bilimler derslerinden sorular yer almıştır. Başarılı olanlar ise 6 öğrencidir. Bunlardan 3’ü pekiyi, 3’ü iyi derece ile olgunluk sınavını geçmiştir. Böylece Devlet Lise Diploması alan 11 fen kolu mezunu öğrenciden 6’sı Olgunluk sınavını geçmiştir. 632 1950-1951 eğitim-öğretim yılı Haziran Döneminde Devlet Olgunluk Diploma Defteri’ne göre Edebiyat Kolu’ndan 37 öğrenci sınavda başarılı olamamıştır. Olgunluk sınavında fen kolu öğrencilerine Türkçe-Kompozisyon, Felsefe GrubuTarih, Matematik, Tabii Bilimler derslerinden sorular sorulmuştur. Zehra Arseven isimli öğrenci Matematik ve Tabii İlimler sınavlarına girmediği için imtihana girme hakkını kaybettiği belirtilmektedir. Bu öğrencilerden 10’u Devlet Lise Bitirme Diplomasını TED Yenişehir Lisesi’nden alıp, Olgunluk Sınavı’na Ankara Kız Lisesi’nde girmiş, ancak başarısız olmuşlardır. Edebiyat kolu öğrencileri içinde Sabahat Çok, Felsefe Grubu-Tarih sınavına girmediği için sınava girme hakkını kaybetmişlerdir. Olgunluk Sınavı’na Haziran Döneminde 46 öğrenci girmiş ve başarılı olmuştur. Bunların 11 öğrenci pekiyi, 34 öğrenci iyi, 2 öğrenci orta derece ile mezun olmuştur. 633 Gördüğümüz gibi öğrencinin söz konusu sınavları atlamaması, zayıf da alsa sınavına girmek zorundadır. 1950-1951 eğitim-öğretim yılında Devlet Olgunluk Sınavı’nda başarılı olamayanlar Eylül döneminde tekrar sınava girmiştir. Eylül Döneminde Klasik Kol’ dan Mübeccel Bilge tekrar sınava girmiş, ancak Latince dersinin sınavına girmediği için “imtihana girme hakkını kaybetmiştir”, ifadesi yer almıştır. 3 öğrenci ise Olgunluk sınavını geçmeyi başarmıştır. 634 Latince, klasik kolun temel dersi olduğu için sınavı geçme hakkını kaybetmiştir. 1950-1951 eğitim-öğretim yılında Devlet Olgunluk Sınavı’nda Fen Kolundan 9 öğrenci tekrar sınava girmiş, ancak başarılı olamamıştır. Bunlardan Şehla Göker isimli öğrenci itiraz etmiş, Felsefe sınavı kağıdı Talim ve Terbiye Kurulunca incelenmiş ve notunun 4’ten 6’ya çıkarılmış ve diploması 26.10.1951 tarih ve A.g.y. A.g.y. 634 A.g.y. 632 633 206 514/2.A-24840 nolu buyruğu ile düzenlenmiştir. 3 öğrenci ise başarılı olmuştur. Böylece sınava giren 12 öğrencinin 3’ü Olgunluk Sınavını geçebilmiştir. 635 1950-1951 eğitim-öğretim yılında Edebiyat Kolu’ndan Devlet Olgunluk Sınavında Eylül Döneminde tekrar girenlerden 56 öğrenci başarılı olamamış ve bunların 10’u TED Yenişehir Lisesi’nden gelip Ankara Kız Lisesi’nde sınava girmiştir. Bu öğrencilerden Özgür Baykal isimli kız öğrencinin Kompozisyon sınavı Talim ve Terbiye Kurulunca tekrar incelenmiş ve notu 3’ten 6’ya çıkarılmış, MEB’nın 17.10.1951 tarih ve 514/2.A-23644 sayılı buyruğuyla diploma almaya hak kazanmıştır. Ayten Suzan Başer isimli kız öğrencinin Felsefe sınavı notu 4 olup, Talim ve Terbiye Kurulunca 6’ya çıkarılmış, MEB’nın 26.10.1951 tarih ve 514/2.A24840 sayılı buyruğuyla bildirilerek diploma almaya hak kazanmıştır.636 Öğrencilerin sınavalarına itiraz etme ve inceletme hakkı bulunmaktadır. Daha önceki bölümde Olgunluk sınavının 1954-1955 eğitim-öğretim yılına kadar uygulandığını, 1955 yılından itibaren “Devlet Lise İmtihanı” adı ile tek bir sınav olarak devam ettiğini belirtmiştik. Devlet Lise Bitirme İmtihanı’nda başarılı olan öğrenciler alacakları diploma ile daha önce Lise Bitirme ve Olgunluk İmtihanı’ndan sağladıkları haklara sahip olacaklardır. Sınavlar yazılı ve sözlü olarak son sınıfın derslerinden yapılacaktır. Lise Bitirme İmtihanları’nda sorular, Edebiyat ve Fen Kolu için yazılı sınav şeklindedir ve Bakanlık tarafından ayrı ayrı hazırlanıp okullara zarflar içerisinde gönderilmiştir. Diğer derslerin sınavları ise sözlü yapılacak ve sorular okullarda hazırlanacaktır. Ortaokul ve liselerin yaz ve güz dönemi olmak üzere yine iki ayrı dönem halinde bitirme sınavları yapılmıştır. Edebiyat Kolu öğrencilerine şu derslerden bitirme sınavı yapılmıştır: Türkçe Kompozisyon - Türk Dili ve Edebiyatı - Tarih veya Felsefe. Fen Kolu öğrencileri ise şu derslerden sınav olmuşlardır: Türkçe Kompozisyon – Matematik – Fizik veya Tabiat Bilgisi. Olgunluktan bir dersten kalanlar, Mayıs ayı içinde bu bir dersin sınavına girebileceklerdir. Geçen dönemde olgunluktan başarılı olamayanlar, Lise Bitirme İmtihanı’nda başarılı oldukları taktirde lise diploması alabileceklerdir. 637 A.g.y. A.g.y. 637 Tebliğler Dergisi, Cilt: 20, Sayı: 948, s. 33; “Lise Bitirme ve Olgunluk İmtihanları Kaldırıldı”, Zafer, 20 Mart 1955. 635 636 207 3.3.2.2. Mezunlar Egli’nin binasında eğitim-öğretime damgasını vuran yıllar, okul müdür Nilüfer Gün Dönemi’ne rastlamıştır. Özellikle bu dönem Türkiye’nin pek çok alandaki ilklerinin yetiştiği kuşakların eğitim aldığı yıllar olmuştur. Hayatta olan mezunlardan ulaşabildiklerimizle birebir ya da telefonda yaptığımız görüşmelerden ve onlar hakkında okuduklarımızdan mezunlar ve okul hakkında bilgi toplamaya çalıştık. Edindiğimiz bilgiler ışığında, Türkiye’nin ilk kadın büyükelçisi, ilk kadın danıştay başkanı, ilk kadın subayı, ilk kadın teknik yönetmeni, ilk kadın fotogrametri uzmanı, vb. bu okulun mezunları arasında olduğunu gördük. Uzun yıllar TRT’de program uzmanı olarak çalışan 1954-1957 mezunu Tülay Akıllı Demirbaş, liseyi 3 yılda bitiren öğrencilerdendir ve 4 yılda bitirenler ile birlikte mezun olmuştur. 638 1948-1951 mezunu Günseli Sulga Güleç, Ankara Kız Lisesi’nin ardından 1955’te Ankara Hukuk Fakültesi’ni bitirmiş ve 1961’de açılan spikerlik sınavını kazanarak radyoya geçmiştir. 1968’den itibaren radyoda “Masal Saati” adlı programda seslendirme yapmıştır. 639 1951-1952 mezunu Sevgi Soysal, hem ortaokulu, hem de liseyi Ankara Kız Lisesi’nde bitirmiştir. Ardından Dil ve Tarih-Coğrafya Fakültesi Arkeoloji Bölümü’ne girmiştir. İlk öykü kitabı Tutkulu Perçem 1962’de yayınlanmıştır. TRT’de program uzmanı olarak çalışmıştır. İlk romanı Yürümek, TRT Sanat Ödülleri yarışmasında başarı Ödülü’nü kazanmıştır. Yenişehir’de Bir Öğle Vakti adlı romanı, Orhan Kemal Roman Armağanı’nı kazanmıştır. Öykülerini Barış Adlı Çocuk’ta toplamıştır. 1976’da vefat etmiştir. 640 1951-1955 mezunu İnci Arcan Uysal, hem Türkiye’nin hem de dünyanın ilk kadın subayıdır. Ailesinin çekimser kaldığı bir sırada, Edebiyat öğretmeni Sebahat Yalkın’ın verdiği destekle Kara Harp Okulu’na girmiştir. İnci Arcan Uysal’dan Tülay Akıllı Demirbaş ile 24.11.2018’de Ramada Otel’de yapılan görüşme. http://tozlumagazin.blogspot.com/2017/08/masalc-teyze-gunseli-sulga.html, Erişim Tarihi: 22.02.2019. 640 http://www.hurriyet.com.tr/gundem/sevgi-soysal-olum-yil-donumunde-aniliyor-sevgi-soysalkimdir-41027035,Erişim Tarihi: 22.0.2019. 638 639 208 dinlediğimize göre teğmen maaşının bile 70 Lira olduğu bir dönemde Samahat Yalkın 5000 Lira ile kendisine kefil olmuştur. İnci Hanım’ın Kara Harp Okulu’na girişi dolayısı ile 30 Ağustos 1955’te, askeri ve sivil devlet erkanının yanı sıra Ankara’da bulunan yabancı misyon görevlilerinin de davet edildiği anlamlı bir tören gerçekleştirilmiştir. Törene davet edilen Ankara Kız Lisesi müdürü Nilüfer Gün de gurur verici bir konuşma yapmıştır. Türkiye bir kız öğrencinin askeri bir okula girişi hususunda lider olmuştur. 641 1954-1955 mezunlarından Güler Uçucu, Sümer Özdemir DTCF Kütüphanecilik Bölümü’nü, TSK hesabına askeri öğrenci olarak okuyarak modern kütüphaneciliği TSK’ya kazandırmışlardır. Feriha Töreyen, DTCF Alman Dili ve Edebiyatı’nı yine TSK hesabına okuyarak 1959 yılında Öğretmen Teymen rütbesi ile mezun olmuş ve Kuleli Askeri Lisesi’nde yıllarca öğretmenlik yaparak Albay rütbesi ile emekli olmuştur. 642 Prof. Dr. Gürsel Aytaç, Ankara Kız Lisesi’nde 1955-1958 yılları arasında öğrenci olmuştur. Dersinde başarılı olduğu Edebiyat öğretmeni Fazıla Kanat’ın etkisiyle Dil ve Tarih-Coğrafya Fakültesi’nde Alman Dili ve Edebiyatı üzerine eğitim almış. Akademik hayata Dil ve Tarih-Coğrafya Fakültesi’nde başlamıştır. İleriki yıllarda Almanca’da olduğu kadar Türk edebiyatı üzerine de eserler vermiştir. Lisede başarılı olduğu Türk Edebiyatı’nı, akademik hayatında Almanca ile “kendiliğinden” birleştirmiştir. 643 Alman Dili ve Edebiyatı Bölümü’nün 1962’de bitirdikten bir yıl sonra 1963’te DAAD bursu ile Almanya’nın Marburg kentine gitmiştir. Doktora tezini Prof. Dr. Melahat Özgü denetiminde Hermann Hesse’nin Boncuk Oyunu romanında “Var Olan ve Var Oluş” konulu tez çalışmasını Ankara’ya dönmesinin ardından Hildegard Emmel’in yönetiminde bitirmiş ve 1966’da doktor ünvanını almıştır. 644 Düşünsel olarak Gürsel Hanım’ı Prof. Dr. Melahat Özgü’den sonra, Prof. Dr. Gr. Hildegard Emmel de çok etkilemiştir. Prof. Dr. Emmel’in etkisi ile İnci Arcan Uysal ile 26.12.2018’de yapılan görüşme. İnci Arcan Uysal ile 26.12.2018’de yapılan görüşme. 643 Gürsel Aytaç; Kendi Kaleminden Gürsel Aytaç, Hece Yayınları, Ankara, 2018, s. 11; “Portre”, Cumhuriyet, 16 Mart 1990. 644 A.g.e., s. 22-25. 641 642 209 romantizimden kurtulmuş ve Aydınlanma Akımı romancısı ve aynı zamanda Goethe’nin hocası olan Martin Wieland’ın etkisine girmiştir. Doçentlik tezini de Almanca olarak “Wieland’ın Agathon Hikayesi’nde Mutluluk” hakkında yazmış ve 1970’de doçentliğe yükselmiştir. Alman Edebiyatı üzerine eğitim almakla birlikte Türk Edebiyatı’nın sıkıntı yaşadığı kuramsal ve karşılaştırmalı eleştiri üzerine de çalışmaları olan bir eleştirmen, akademisyen ve çevirmendir. Almanca’dan yapılan edebi çevirilere yardımcı olması için “Werben mit Prapositionen” (Proposyonlu Fiiler) adlı çalışmasının yazımında Dr. Kristinus’a yardım etmiştir. 645 Humboldt Vakfı’ndan aldığı bursla 1974’te tekrar Almanya’ya giderek bu kez Heinrich Böll üzerine çalışmış, bir yıl sonra Türkiye’ye dönerek Romancı Yönüyle Böll isimli araştırması yayımlanmış ve aynı yıl Hacettepe Üniversitesi Sosyal Bilimler Fakültesi’nde misafir öğretim üyesi olarak Edebiyat Dersleri’ni okutmuştur. Profesörlük kadrosuna 1976’da atanmıştır. Dil ve Tarih-Coğrafya Fakültesi’nin Alman Dili Ve Edebiyatı Anabilim Dalı başkanlığını 1987-2007 tarihleri arasında yürütmüştür. Ankara Üniversitesi’nin Batı Dilleri ve Edebiyatları Bölüm Başkanlığı’na 1990’da atanmış, 1993’te ise bu göreve tekrar getirilmiştir. Üniversitelerarası Kurul’un Filoloji Temel Alanı üyeliğine 2000’de getirilmiştir. Dil ve Tarih-Coğrafya Fakültesi’nden 2008’de emekli olmuştur. Gürsel Aytaç, 2001’de Dil ve Tarih-Coğrafya Fakültesi’nin Profesörler Kurulunca Prof. Dr. TÜBİTAK Sosyal Bilimler Ödülü’ne ve 2014’te ise Almanya’nın “Tarabya Büyük Çeviri Ödülü”nü almıştır. 646 Prof. Dr. Gürsel Aytaç’ın yayınlarını şöyle sıralayabiliriz: Die “Glückseligkeit” in Wielands “Geschichte des Agathon”, 1971; Thomas Mann’ın “Der Zauberberg” ve “Lotte in Weimar” Romanlarındaki Edebi Kişiliği, 1972/Son Basımı 2000); Yeni Alman Edebiyatı Tarihi, 1973; Romancı Yönüyle Heinrich Böll, 1975; Çağdaş Alman Edebiyatı Tarihi, 1978; Çağdaş Türk Romanları üzerine İncelemeler, 1990/Son Basım 2002; Edebiyat Yazıları I, 1990; Edebiyat Yazıları II, 1991; Edebiyat Yazıları III, 1995; Karşılaştırmalı Edebiyat Bilimi, 1997; Genel Edebiyat Bilimi, 1999; Edebiyat Yazıları, 1995-2002; Edebiyat ve Medya, 2002; Edebiyat Bilimi ve Kültür, 2002; Goethe, 2006; Deneme, 2007; Schiller, 2008; 645 646 A.g.e., s. 11-17. A.g.e., s. 30, v.d. 210 Thomas Mann’ın Edebiyat Dünyası, 2010; Klasik Alaman Dil Felsefesi, 2011; Yaratıcı Yazarların Yaratıcılığı ve Edebiyat Görüşleri, 2014; Çağdaş Türk Romanı, 2013; Edebiyat Üzerine, 2016; Edebiyat Eleştirisi Üzerine, 2017. 647 1955-1956 mezunu olan Filiz Dinçmen, liseden sonra Ankara Üniversitesi Siyasal Bilgiler Fakültesi’ne devam etmiştir. Dışişleri Bakanlığındaki ilk görevi Birleşmiş Milletler 3. ve 2. katipliğidir. 1968-1970 yıllarında Tahran Konsolosluğu görevine getirilmiştir. Ardından 1982’de Hollanda Lahey Büyükelçisi olarak atanınca, Türkiye’nin ilk kadın büyükelçisi olma ünvanını elde etmiştir. 1984’te Avrupa Konseyi Türkiye Daimi Temsilcisi olarak görev yapmıştır. 1988’de Dışişleri Bakanlığı’nda ilk kez müsteşar yardımcılığına atanan kadın olmuştur. Ardından 1993-1997 yıllarında Avustralya, 2001-2004 yıllarında Vatikan Büyükelçiliği görevlerini yerine getirmiştir. Büyükelçi Üstün Dinçmen’in eşidir. Son görev yeri olan Vatikan’da “Türkiye’nin Aydınlık Yüzü” olarak adlandırılmıştır. 648 Kız Lisesini 1961-1964 yıllarında bitiren Tuğba Kiper, son sınıfta bütün derslerden lise bitirme imtihanına girmiş ve kompozisyon sınavında çok zorlanmıştır. Tuğba Hanım, “Büyük sınıflar, kompozisyon Atatürk hakkında yazarsanız, not kırmaz öğretmenler”, derlerdi. “Kompozisyon sınavında “Sanat sanat içindir... ” gibi bir cümle soruldu. Sınavda Atatürk hakkında yazmamıza rağmen geçemedik. Son sınıf olan 4 şubeden geçen çok az öğrenci idi. Normalde sınav tarihleri söylenmezdi. Hocaların ellerinde kağıtları görünce anlardık sınav olacağımızı. Çoğumuz ODTÜ’yü kazandık. İTÜ’ye girenler de oldu. Nilüfer Hanım’a bazen kızıyoruz, kompozisyon sınavları için müdahale edebilirdi, çok zorlandık. Haziran döneminde geçemeyince Eylülde tekrar sınava girdik. Yine geçemeyen arkadaş oldu.” diye anlatmıştır. Ankara Kız Lisesi’nin orta kısmında Biçki-Dikiş, Ev İdaresi dersleri var. Prof. Dr. Gönenç Arın örgü örmeyi, patron çıkarmayı bu derste öğrendiğini, derste Sümerbank basmasından elbise diktiklerini belirtmiştir. 1951’de ortaokula Ankara Kız Lisesi’nde başlamış, liseyi de 1957’de aynı okulda devam etmiştir. 1958’de https://www.turkedebiyatcilar.net/gursel-aytac-kimdir-hayati-ve-eserleri, Erişim Tarihi: 21.01.2020. 648 https://www.diplomasi.net/filiz-dincmen-kimdir-filiz-dincmen-hayati/, Erişim Tarihi: 22.02.2019; Aynur Pişkin’in Ankara Kız Lisesi’nin Facabook’taki Dostluk Grubu’nda aktarılmıştır, 27.07.2019. 647 211 açılan ODTÜ Kimya Mühendisliği’nin 1962’de mezun ettiği ilk dört öğrenciden birisidir. Hacettepe Üniversitesi, Ege Üniversite’ne bağlı yüksekokullarda dersler vermiştir. Devlet Planlama Teşkilatı’nda Planlama Sorumlusu olarak 1967-1969 yıllarında görev yapmıştır. Doktora tezini, Ankara Üniversitesi Kimya Bölümü’nde süper kritik koşullarda kömür özütlemesi konusunda 1984’te yazmıştır. Cumhuriyet Üniversitesi Kimya Bölümü’nde profesör olarak çalışmıştır. Isı Aktarımı, Yavaş Akımlarda Isı Aktarımı, Kimya Mühendisliği’nde Ayırma Teknikleri, Kimya Mühendisliği’nde Kütle Aktarımı adlı kitapları yazmıştır. Gazi Üniversitesi’nden emekli olmuş, altı üniversitede ders vermiştir. 649 Lise kısmına 1950-1951’de kayıt olan Prof. Dr. Birsen Gökçe’nin belirttiği üzere Beden Eğitimi dersi için jimnastik salonu yoktur. Bu yüzden iyi havalarda bahçede yakantop ve voleybol oynamışlar, yağmurlu havalarda okulun en alt katında koridorda ders yapmışlardır. Bu tarihten iki yıl sonra okula kayıt olan Bülbün Kantemir Hanım, Beden Eğitimi derslerini okulun bodrum katında bulunan iki sınıfın arasındaki duvarın yıkılmasıyla büyütülen büyük bir sınıfta yapmaya başladığını belirtmiştir. Ayrıca kasa kadar yüksek olmayan “kuzu” dan atlamışlardır. Derste beyaz şort giyilmiştir. Şortun içine giydikleri içlik, beden eğitimi öğretmeni tarafından kontrol edilmiştir. İçi Amerikan dışı patiska bir kumaşı Sümerbank’tan satın alınmıştır. Ankara Kız Lisesi öğrencilerinden Sebahat Orhan, şortunu kendisi dikmiş bir öğrencidir. Beyaz şort, beyaz bluz ve beyaz lastik ayakkabı beden dersi için yeterlidir. Okul spor takımında oynayanlara eşfmanı, okul vermiştir. Ayrıca 1963 yılına ait okulların merasim yönetmeliğinde giyeceği kıyafet, Beden Eğitimi ve İzcilik Müdürlüğü’nün 17.1.1963 gün ve 22 Sayılı yazısı ile belirtilmiş olup kız öğrenciler için beyaz şort, beyaz bluz, beyaz kısa çorap ve beyaz lastik ayakkabı; bayan öğretmenler için ise beyaz bluz, beyaz etek veya pantolon veya beyaz eşofman, kısa çorap, bez lastik ayakkabı veya jimnastik ayakkabısı olarak belirtilmiştir. Kız Lisesi’nin spor salonu, okulun 1965’te güney cepheye bakan yöne yapılmıştır. İstanbul Kız Lisesi’nde ise daha 1950’lili yılların başında okulun bahçesinde beden eğitimi yapmak üzere bir salonları bulunmaktaydı.650 http://w3.gazi.edu.tr/~gonenc/, Erişim Tarihi: 20.02.2019. Tebliğler Dergisi, Cilt: 26, Sayı:1244, s. 19; Uluköse, İstanbul Kız Lisesi… s. 16. Sevim Çoban ile 27.10.2018’de telefonda yapılan görüşme. 649 650 212 Okulun yeni binasının ilk yapıldığı yıllardan beri müfredata uygun olarak çalışma ve deneylerin yapılabildiği fizik-kimya-biyoloji laboratuvarı bulunmaktadır. Fizik laboratuvarı, üst katta, binanın batı yönündeki yan kolundadır. Günümüzde ikiye bölünmüştür ve birer sınıf olarak kullanılmaktadır. Bu laboratuvarlarda her türlü malzeme, musluk ve lavabo bulunmaktadır. Kimya laboratuvarı ise kapatıldıktan sonra 2004’te küçük bir konferans salonu haline getirilmiş ve okulda 26 yıl müdür olarak çalışan Nilüfer Gün’ün adı verilmiştir. Biyoloji laboratuvarı, kütüphanenin bulunduğu üst kattadır. Ankara Kız Lisesi’nde 1947-1955 yılları arasında öğrenci olan Prof. Dr. Birsen Gökçe, 10. sınıfta Kimya dersinden kalmış ve 10.sınıfı tekrarlamak zorunda kalmıştır. Ertesi yılı yine Kimya’dan sorunu olmuş, Haziran döneminde bütünlemede kalmış, ancak Eylül döneminde 11.sınıfa geçebilmek için bütünleme sınavına Kastamonu’da girmek zorunda kalmış ve burada geçmiştir.651 Bir önceki bölümde sözünü ettiğimiz özellikle klasik şubede okutulan Latince dersi, 1940’lı yılların sonlarından itibaren seçmeli ders olarak devam etmiştir. 22-31 Ağustos 1949’da toplanan Dördüncü Milli Eğitim Şurası’nda Latince dersinin öğretmeni olan okullarda, seçmeli ders olarak okutulması hakkı tanınmıştır.652 19591962 yılları mezunlarından Prof. Dr. Engin Kendi’nin yabancı dili Almanca’dır, seçmeli ders olarak Latince’yi okumuştur. Latince dersini çoğu kez bahçede yapmışlar ve Latince dersi sayesinde mitolojiyi öğrenmiştir. 1965-1968 yılları mezunu Prof. Dr. Fatma Ulutan, Latince’yi seçmeli ders olarak almak istemiş, ancak öğrenci az diye vazgeçip Fransızca’yı seçmeli ders olarak tercih etmiştir. Seçmeli dersler öğrenciler arasındaki bireysel farklılıklar göz önünde bulundurularak özel yeteneğe hitap eden, yeter sayıda dersten ibarettir. Hem Ankara Kız Lisesi mezunu olan hem de aynı lisede Kimya Öğretmeni olarak 1969-1972 yıllarında çalışan Aysel Gümüşdereli, Kız Lisesi’nden 1951’de mezun olduğu yıl, klasik şubenin kapandığını ve Latince öğretmeni olan Lamia Bolel’in de Edebiyat derslerine girmeye başladığını belirtmiştir. 1956-1959 yılları mezunu emekli İngilizce öğretmeni Alime Çulhacı, Latince’yi seçmeli ders olarak ilk önce seçmeyi düşünmüş, ancak bir haftalık deneme Sebahat Orhan ile 30.10.2018’de Ankara Binicilik Klübü’nde yapılan görüşme. Bülbün Kantemir ile 22.10.2019’da Binicilik Klübü’nde yapılan görüşme. 651 Prof. Dr. Birsen Gökçe ile 26.01.2017’de Gölbaşı’nda yapılan görüşme. 652 Tebliğler Dergisi, Cilt: 12, Sayı: 557, s. 113. 213 süresinden sonra zorlanacağını düşünüp Almanca’yı seçmeye karar vermiştir. 19711972 mezunu Tomris Çetinel 1968’de okula başladığında Latince seçmeli ders olarak okutuluyordu. Ancak Tomris Hanım birinci sınıfta kalmıştır. 1969’da I. Sınıfı tekrar okuduğunda Latince’yi seçmeli ders olarak seçmek istemiş, ancak müfredattan Milli Eğitim Bakanlığı tarafından 1968’de kaldırılmıştır. Bu durumda 1969’dan itibaren Latince artık seçmeli ders olarak yoktur. Latince’den başka Resim, Müzik, Fransızca’dan biri seçmeli ders olarak öğrenciler tarafından seçilmiştir. 653 Resim ve müzik dersleri için ayrılmış sınıflar bulunmaktadır. Müzik sınıfında piyano ve keman çalınmıştır. Cumartesi günleri Dil ve Tarih Coğrafya Fakültesi’nde Cumhurbaşkanlığı Senfoni Orkestrası konserler vermiştir. İsteyen öğrenciler bu konserleri takip etmiştir. Seçilen konser parçalarından birisi o hafta tanıtılacak enstrüman ile ilgili olmuştur. Cumhurbaşkanlığı Senfoni Orkestrası’nın Şefi Hikmet Şimşek o haftaki enstrümanı tanıtıp ve öğrencilerin kültürel zenginliğine katkıda bulunmuştur. 654 1957-1960 yılları mezunlarından Alev (Kılıç) Bursalıoğlu’nun anlattığına göre, 1960 İhtilali’nin ardından bir askeri jeep okulun bahçesine gelmiş ve Alev (Kılıç) Bursalıoğlu ve arkadaşları bu jeepin üzerinde fotoğraf çektirmiştir.655 İhtilali izleyen günlerde gençliğin Türk Silahlı Kuvvetlerine destek için yaptığı yürüyüşe katılanlar arasında Ankara Kız Lisesi de yer almıştır. Kız Lisesi öğrencileri Tarih öğretmeni Süheyla Külebi, Beden Eğitimi öğretmeni Ayşe Sönmez eşliğinde yürümüştür. “Hürriyet” sözcüğündeki harflerin her birini bir kız öğrencinin üzerine yazarak taşımışlar, Ayfer Ergin isimli kız öğrenci okulun flamasını taşırken, kendisinde o günlere ilişkin fotoğrafın bulunduğu İnci Gazen isimli kız öğrencinin üzerinde de “Ü” harfi yer almıştır. 656 1959-1962 yıllarında öğrenci olan Doç. Dr. Nurünnisa Usul, ODTÜ mezunudur. Aynı üniversitenin Mühendislik Hidrolojisi’nde öğretim üyesi olarak çalışmıştır. Kız Lisesi’nde Edebiyat dersinde nerede ise bütün klasikleri okuduklarını 653 İstanbul Atatürk Kız Lisesi (Deneme Okulu)/ Program Taslağı, Maarif Basımevi, İstanbul, 1957, s. 3; Sinanoğlu, a.g.e., s. 11. 654 İnci Arcan Uysal ile 26.12.2018’de yapılan görüşme. 655 Alev Kılıç Bursalıoğlu ile 09.04.2018’de İzmir’de yapılan görüşme. 656 İnci Gazen ile yapılan görüşme. Ankara Kız Lisesi Dostluk Grubu (Facebook’ta), 27.05.2019. 214 belirtmiştir. Doktora eğitimi için gittiği Amerika Birleşik Devletleri’nde ev arkadaşı ile yaşadığı bir anısı çok dikkat çekicidir. “Ben fen kolu mezunuyum. Doktora için Amerika’ya gittiğimde Edebiyat bölümünden bir doktora öğrencisi ile aynı evi paylaştım. Fen kolu mezunu olmama rağmen o kadar güzel eğitim almışız ki, ev arkadaşımın arkadaşları arasında adım çıkmıştı. “Mühendis ama Dostoyevski’ yi de tanıyor”, diye. Charles Dickens’ı ona ödev olarak vermişler. Şimdiye kadar okumamış, “Bunu nasıl yapacağım, diye üzülüp duruyormuş”, “Nasıl olur, diye kızdım. Sen ödevini yap, ben düzeltirim”, dedim. Bütün karakterleri biliyordum. “Helal olsun”, dedi. “Charles Dickens’ın bütün kitaplarını okumuştum. Ben hakikaten onun karakterlerini düzelttim.” 657 Nurünnisa Usul’ün Engineering Hydrology, Mühendislik Hidrolojisi, Kavramsal Su Mühendisliği gibi eserleri mevcuttur. Doç Dr. Nurünnisa Usul ile aynı dönemde öğrenci Prof. Dr. Engin Kendi de Hacettepe’de Fizik bölümünde doktora eğitimi sırasında yabancı dili olan Kız Lisesi’ndeki Almancası’nın körelmemesi için Almanya’ya Gothe Enstitüsü’ne gitmiştir. Orada yaşadığı bir anısı, lisedeki eğitimin boyutlarının görmek açısından çok ilginçtir. “Almanya’da iken hocamız, herkes serbest bir konu çalışsın, konuşma yapsın”, dedi. “Bir Fransız kız çıktı. Geldiği Lyon şehrini anlatacakmış. Çocuklar, Lyon şehri haritasını da çiz dediler. Kız şaşırdı. Bense nasıl olur”, dedim. “Biraz çekindim, Fransa’nın haritasını çizeyim”, diyecektim. “Bize Ankara Kız Lisesi’nde sınavda derlerdi ki, mesela Almanya’nın haritasını çiz, kömür yataklarını göster. Biz böyle yetiştik. Demek ki kaldırabilmişiz.”658 1965-1968 yıllarında öğrenci Prof. Dr. Fatma (Bingöl) Ergun, okulda Fizik, Kimya laboratuvarlarının bulunduğunu ve her ders sonu yarım saat uygulama yaptıklarını belirtmiştir. Liseyi bitirdikten sonra Kimya dersine olan merakından dolayı Ankara Üniversitesi Eczacılık Fakültesi’ne girdiğinde fakültede FKB dersinde Ankara Kız Lisesi’nde aldığı eğitim ile ışık, magnetik alan konularından rahat geçtiğini vurgulamıştır. Fatma (Bingöl) Ergun Hanım, Ankara Kız Lisesi mezunu 657 658 Nurünnisa Usul ile 07.10.2016’da Ankara (Anadolu) Lisesi’nde yapılan görüşme. Engin Kendi ile 07.10.2016’da Ankara (Anadolu) Lisesi’nde yapılan görüşme. 215 olan ve aynı lisede 1945-1975 yıllarında Fizik-Kimya derslerine giren Macide Ergun’un gelini olmuştur. 659 1954-1955 eğitim-öğretim yılında Prof. Dr. Birsen Gökçe’nin mezun olduğu sınıftan 6 kız öğrenci ile birlikte çektirdikleri fotodaki arkadaşlarından hepsi profesör olmuştur. Birsen Gökçe Dil ve Tarih-Coğrafya Fakültesi Felsefe Bölümü’nü 1961’de bitirmiştir. Felsefe ve Sosyoloji’yi tercih etmesinde ve 1944-1976 yılları arasında Felsefe öğretmeni olarak görev yapan Nebahat Görkey Eröz’den etkisi olmuştur. Aynı Fakültede doktorasını ve doçentliğini, Hacettepe Üniversitesi Sosyoloji Bölümü’nden de profesörlüğünü almıştır. Bu sürede CENTO, Fulbright, Avrupa Konseyi’nden burs alarak araştırmalar yapmıştır. 1980-1982 yılları arasında Cumhuriyet Üniversitesi Fen ve Sosyal Bilimler Fakültesi’nde ve 1982-1985 yıllarında Ondokuz Mayıs Üniversitesi Eğitim Fakültesi’nde Dekanlık yapmıştır. GAP/Halfeti projesini yürütmüş, çeşitli üniversite ve TODAİE’de dersler vermiştir. 2003 yılında emekli olmuştur. Toplumcu Demokratik Parti ve Sosyoloji Derneği’nin kurucusu ve başkanı olmak üzere dört derneğin kurucusu ve sekiz derneğin de üyesi olarak görev yapmıştır. Bunlar arasında Ankara Kız Lisesi Mezunları Derneği’nin kurucu üyelerindendir ve altı yıl başkanlığını yapmıştır. “İnsan resmi görevlerden emekli oluyor, ama topluma hizmetten emekli olamıyor”, diyen Birsen Gökçe, topluma karşı yürüttüğü gönüllü hizmetlerde özellikle Ankara Kız Lisesi’nden aldığı eğitim-öğretim ve öğretmenlerinin büyük etkisi olduğunu özellikle belirtmektedir. Birsen Gökçe’nin eserleri arasında şunlar bulunmaktadır: Toplumsal Bilimlerde Araştırma Yöntemleri, Türkiye’nin Toplumsal Yapısı ve Toplumsal Kurumlar, Sosyolojinin Yaşamla Dansı, GAP Bölgesi Baraj aynası altında Kalacak Yerlerde İstihdam ve Yerleştirme Sorunları, Cumhuriyet Döneminde Çocuk ve Gençlere ait Yasal Düzenlemeler ve Yayınlar, Gecekondu Gençliği, 1919 Yılında İktisadi Devlet Teşekküllerinin Yaptığı Yardımlar.660 1956-1962 yıllarında öğrenci Sevim Birteker Özertan, Lise Bitirme sınavında Kompozisyon’dan kalmıştır. Milli Eğitim’e şikayet etmiştir. O arada üniversite intihanı yapılmıştır. Diploma ile sınava girmek gerektiğini düşünüp, üniversite Prof. Dr. Fatma Ergun ile 13.05.2017’de Tava Günü’nde yapılan görüşme. Ankara Kız Lisesi Bir Okulun 80 Yılı, s. 19-20, 54; independent.academia.edu/ProfDrBirsenGökçe/CurriculumVitae, Erişim Tarihi: 21.02.2019. 659 660 216 sınavına gitmemiştir. Üniversite sınavından bir gün sonra kompozisyona girmiş, dolayısı ile üniversiteyi okumamış ve Maden Tetkiki Arama Enstitüsü’ne memur olarak girmiştir.661 1965-1968 yıllarında öğreci olan Mine Kürkçüoğlu (Vargı) 1968’de onyedi yaşında Türkiye Güzeli seçilmiştir. Daha sonraki yıllarda yönetmen Ömer Vargı ile evlenmiştir. Eşkıya, Her Şey Çok Güzel Olacak, Kabadayı, Gönül Yarası gibi filmlerin yapımcılığını yapmıştır. 662 Suat Taşer’in kızı Işık Taşer, ortaokul sonunda tiyatroda görev almış ve radyoda çocuk saatinde çalışmıştır. 1965-1969 yıllarında öğrenci olmuş Ümit Birsen de cumartesi günleri Ankara Radyosu Çocuk Klübü’nde gitmiş, şarkı söylemiş, piyeslerde rol almıştır. Kız Lisesi öğrencileri Rejiör Mahir Canova ve Efektör Tahsin Tamer ile çalışmışlardır. Programlar, o günü koşullarında kayda almak yerine canlı olarak yayınlamıştır. 663 1974-1975 mezunu Prof. Dr. Belkıs Erbaş, üniversite sınavlarında Türkiye İş Bankası’nın 5000’er liralık başarı ödülünü kazanan 50 öğrencisi arasında 20.sırada yer almıştır. Hacettepe Üniversitesi Tıp Fakültesi’ne girmiştir. 664 Ankara Kız Lisesi’ne öğrencilerin tercihi önceki dönemlere göre artmaya devam etmiştir. 1951-1977 yıllarına baktığımızda en fazla öğrecinin 1974-1975 eğitim-öğretim yılında mezun olduğu görülmüştür. Bu dönem, erkek öğrencilerin alınmaya başladığı dönemdir. Genel olarak öğrenciler fen şubesini daha fazla tercih ederken, 1972-1973 eğitim-öğretim yılında edebiyat şubesi diğer yıllara göre daha fazla tercih edilmiştir. 1974-1975 eğitim-öğretim yılı en az edebiyat şubesinin tercih edildiği dönem olmuştur. Edebiyat şubesine en fazla tercihin, Ankara Kız Lisesi’ne kız öğrencilerin kayıtlı olduğu yıllarda 1972-1973 eğitim-öğretim yılında olduğu görülmüştür. Bilhassa ortaokulun 1950’li yılların başında kapatılması ile boşalan sınıflara lise kısmından öğrenci alınmıştır. Ancak kısa bir süreliğine, 1956-1963 Sevim Birteker Özertan ile 29.01.2017’de Ankara Göksu Restoran’da yapılan görüşme. Semra Kürkçüoğlu ile 23.03.2018’de İstanbul Büyük Klüp’te yapılan görüşme. 663 Ümit Birsen, 20.02.019’da yapılan telefon görüşmesi. 664 “Türkiye İş Bankası Başarı Ödülleri”, Cumhuriyet, 6 Eylül 1975. 661 662 217 yılları arasında Cebeci Ortaokulu’na giremeyenler, Ankara Kız Lisesi’nin ortaokul kısmı tekrar kaydedilmeye başlanmıştır. 665 Mezunları akademisyen, yazar, hukukçu, doktor, öğretmen olarak iş hayatında ön plana çıkmış, mesleklerinde belirli yerlere gelmişlerdir. Mezunlar içerisinde alanının ilki olan kadınlar, bilhassa hemcinslerine örnek olurken, ülkemizin gurur kaynağı da olmuşlardır. 3.3.3. Okul-Aile Birliği Kız Lisesi’nin Okul-Aile Birliği hakkında bilgi sahibi olduğumuz ilk yıllık genel kurul toplantısı 1952-1953 ders yılının I. Döneminde 24 Kasım 1952’de Kız Teknik Öğretmen Okulu’nun salonunda yapılmıştır. Eğitim ve öğretim konuları ile öğrencilerin yetiştirilmesi konusunda işbirliği üzerinde durulmuş, karar alınmış ve ardından yeni ders yılının yönetim kurulu seçimine geçilmiştir. Bir sonraki öğretim yılı 1953-1954 ders yılına ait Okul-Aile Birliği Genel Kurul toplantısı ise 20 Ekim 1953’de yapılmıştır. Genel Kurul Başkanlığı’na Hasan Fehmi Korhan, katipliklerine Dr. Turgut Kunt ve Ankara Kız Lisesi Edebiyat öğretmeni Mualla Anıl Karkazan seçilmişlerdir. Ardından yönetim kurulu oluşturulmuştur. Yeni yönetim kurulu ise 22 Ekim 1953’te toplanarak başkan, başkan vekili, sekreter ve veznedarı belirlemişlerdir. Sonrasında Ahlak, Karakter ve Fikir Eğitimi Komisyonu, Okul İlkelerinin Ailelere Tanıtılması ve Devam Komisyonu, Beden Eğitimi, Temizlik ve Sosyal Yardım Komisyonu, Duygu Eğitimi Komisyonları oluşturulmuştur. 666 Okul-Aile Birliği’nin 1960’lı yıllarda başkanı olan Selahattin Babüroğlu, biletlerini temin etmek üzere 9-10 kişilik gruplar halinde öğrencileri Devlet Opera Balesi’nin temsillerine ve konserlerine götürmüştür.667 Bkz. EK-4, EK-5. “Ankara Kız Lisesi Okul-Aile Birliği Genel Kurulu Toplandı”, Ulus, 21 Ekim 1953; “Kız Lisesi Okul Aile Birliği Yönetim Kurulu Toplandı”, Ulus, 23 Ekim 1953; “Kız Lisesi Aile Birliği Yıllık Genel Kurulu”, Zafer, 25 Kasım 1952. 667 Oya (Babüroğlu) Torum ile 25.10.2019’da Anakara Büyük Klup’te yapılan görüşme. 665 666 218 3.3.4. Koruma Derneği Ankara Kız Lisesi’ne ait en erken Okul ve Öğrencileri Koruma Derneği toplantısı 1952-1953 ders yılında 8 Nisan 1952’de ilk genel kurul toplantısını yapmıştır. Üç gün sonra da yönetim kurulu toplanmıştır. Koruma Derneği’nde okulun öğrencileri de yer almaktadır. İkinci toplantılarında öğrencilerin acil ihtiyaçlarını ve yeni çalışma programlarını tespit etmişlerdir. Koruma Derneği 7 Aralık 1952’de yıllık genel toplantısını yapmıştır. Önce geçici bir başkan seçmiştir. Ardından dernek idare kurulu idari ve mali raporları okumuştur. Üyeler derneğin, okul aile birliği ile iş birliği içinde çalışması dileğinde bulunmuşlardır. Koruma Derneği, 1952-1953 ders yılında 18 Aralık 1952’de bir eşya piyangosu düzenlemiştir. İkramiye çıkan numaraların listesi “teneffüs salonuna” asılmıştır. Kol saati, ropluk kumaş, emprime kumaş, dolma kalem, düdüklü tencere, kadın çorabı, elektrik ütüsü, Wakko eşarp, entarilik, pasta takımı çıkarken birçok numaraya da mendil, dolma kalem, şiir defteri, şose çorap çıkmıştır. Yine 1952-1953 ders yılında 12 Aralık 1952’de Okul ve Öğrencileri Koruma Derneği Yönetim Kurulu’na seçilen öğrenciler aralarında iş bölümü yapmışlardır. Üç gün sonra toplanan yönetim kurulu Okul-Aile Birliği ile beraber yaptıkları toplantıda öğrencilerin acil ihtiyaçları ve yeni çalışma programlarını tespit etmişlerdir. 668 3.3.5. Öğretmenler Ankara Kız Lisesi’nde 1951-1977 yılları arasında görev yapan öğretmenlere ait bilgilere okulun arşivinde bulunan Öğretmenlere Ait Sicil Fişi Defteri, Sicil Fişi Defteri, Ayrılmış Hocaların Sicil Fişleri, Ankara Kız Lisesi 1954-1955 Yıllığı, 19721973 Yıllığı, 1973-1974 Yıllığı, 1974-1975 Yıllığı, 1975-1976 Yıllığı ve Kız Liselilerin Sesi’nden ulaştık. Türkçe Öğretmenleri: 668 “Ankara Kız Lisesi Koruma Derneği”, Ulus, 9 Nisan 1952; “Kız Lisesi Eşya Piyangosu”, Ulus, 19 Aralık 1952; “Kız Lisesi Eşya Piyangosu”, Zafer, 13 Kasım 1952; “Ankara Kız Lisesi Koruma Derneği’nde”, Ulus, 13 Aralık 1952; “Ankara Kız Lisesi Koruma Derneği”, Zafer, 9 Nisan 1952; “Kız Lisesi Koruma Derneği Kongresi”, Zafer, 8 Aralık 1952. 219 Nezahat Bilgegil, Müjgan Korsal, Perihan Gündüz, Mukaddes Erdem, Mükerrem Kamil Su. Ankara Kız Lisesi Türkçe öğretmeni olan Mükerrem Kamil Su, tarihçi Kamil Su’nun eşidir. Evlendikten sonra 1946 yılı Ocak-Mart aylarında Maliye Bakanlığı ile süren yazışmada, her ikisi de memur olan bir ailede kocaya yapılan ayni yardımın kadına da ayrıca yapılmasını talep etmektedir. Kendisine verilen cevapta karı kocanın bir aile teşkil ettiği, bir aileye iki ayrı yardımın yapılmaması için bunun kocaya verileceği özel kanunlarla belirtilmiş olduğu dile getirilmiş ve reddedilmiştir. Mükerrem Hanım, işte ve sorumlulukta aynı durumları olan evli kadın memurların bu açıdan aynı uygulamadan yararlanması tezini savunmuştur.669 Mükerrem Kamil Su’nun Mefharet Arkın ile birlikte Orataokul-I, II ve III. sınıflar için yazdığı Resimli Yurtaşlık Bilgisi kitabı 1953-1960 yılları arasında ders kitabı olarak okutulmuştur. 670 Ayrıca eşi Kamil Su ile birlikte yazdığı Türkiye Cumhuriyeti Tarihi 1956-1973 yılları arasında ders kitabı olarak okutulmuştur. 671 Edebiyat Öğretmenleri: Celalettin Emren, Mualla Anıl Karkazan, Semahat Yalkın, Muazzez Görkey, Ferihan Gürsoy, Şemsettin Kutlu, Mücevher Sevinç, Ahmet Tulu, Mübeccel Menteş, Bedi Erdem, Nesrin Arseven Pekşirin, Cahide Erdem, Melahat Özkazanç, Muhittin İnözü, Mecdude Kargıcı, F. Perihan Önen Özbek, Fazıla Kanat, Şükran Okutman, Şükran Batı, Fatma Yıldız, Necmiye Özergün, Yıldız Kapgil, Mukaddes Erdem, Saliha Kotan, Nebahat Şenol, Nuran Ayata, Müşerref Başer. Semahat Yalkın, 1938-1963 yıllarında görev yapmıştır. 1951-1955 mezunu olup Türkiye’nin ve dünyanın Harp Okulu’na giren ilk kız öğrencisi olarak tarihe geçen İnci Arcan Uysal’a 5000 liraya kefil olmuştur. İnci Hanım kendisini minnetle anmaktadır. 672 Öğrencisinin ideallerinin peşinden gitmesine destek olmuştur. Anayasa Mahkemesi üyelerinden 1953-1956 mezunu Aysel Pekinel, Semahat Hanım’ın hemen hemen her derste bir sonraki derse yazıp getirmek üzere BCA Fon Kodu: 030.01.0.0, Yer No: 87.547.14 Tebliğler Dergisi, Cilt: 15, Sayı: 746; Cilt: 18 Sayı: 851; Cilt: 19, Sayı: 904; Cilt: 21, Sayı: 1007; Cilt. 22, Sayı: 1058. 671 Tebliğler Dergisi, Cilt: 19, Sayı: 904; Cilt: 21, Sayı: 007; Cilt: 28, Sayı 1335; Cilt: 29, Sayı; 1404; Cilt: 33, Sayı: 1658; Cilt: 36, Sayı: 1475. 672 İnci Arcan Uysal ile 26.12.2018’de yapılan görüşme. 669 670 220 kompozisyon ödevi verdiğini, bunun da öğrencide yazma kolaylığı ve cesareti kazandırdığını ifade etmiştir. 673 Fazıla Kanat, 1947-1961 yılları arasında görev yapmıştır. Etkilediği öğrencilerinden biri Prof. Dr. Gürsel Aytaç, diğeri de Yıldız Tümerdem’dir. Yıldız Hanım Hacettepe Tıp Fakültesi Çocuk Hekimliği’nin ardından ABD’de toplum hekimliğini de okumuştur. Şiir, öykü ile de ilgisini sürdürmüştür. Sağlık Bakanlığı’nda bilimsel komisyonlarda uzun yıllar çalışmıştır. 674 Mualla Anıl Karkazan, 1930-1966 yılları arasında çalışmıştır. Sınavlarda öğretmen masasına çıkan bir öğretmendir. Derslerde sadece konuyu değil, hayatı neşeyi de hüzünle birlikte anlatarak işlemiştir. Renkli giysileri ve genç kızlara yakınlığıyla onların gönüllerinde epey yer etmiştir. Türk Kültür Ocakları Genel Başkanı olan Mualla Hanım’ın “Savrulan Yapraklar” adlı bir şiir kitabı bulunmaktadır. Mualla Anıl Karkazan’ın “Bir tomurcuk tirşelendi ince bir dalda/ Açtı bir gün/ Güldü çiçek dediler/ Soldu başka bir gün/ Öldü çiçek dediler”, dizeleri Oya (Babüroğlu) Torum’un hala dilindedir. Şiiir kitabı için bir kokteyl düzenlemiştir. Eserdeki şiirler Ankaralı ressam Rahmi Uluer tarafından resimlendirilmiştir. 675 Felsefe Öğretmenleri: Hasna Tunç, Belkıs Emre, Nebahat Görkey Eröz, Fahriye Atik, Zeynep Tanaydın, Belkıs Vassaf, Mualla Zehra Eryener, Nalan Gelgel, Birsel Yağcı, Semahat Ertunç. Rehberlik Öğretmenleri: Selime Çetin Başlı, Aydan Köseoğlu, Asuman Uluğ, Şükran Apak, Müzeyyen Keskin. Tarih Öğretmenleri: Aysel Pekinel ile 04.04.2017’de Serender Pastanesi’nde görüşme, Ankara. http://yildiztumerdem.blogspot.com/2013/07/yildiz-tumerdem-kimdir.html, Erişim Tarihi: 16.02.2019. 675 Aynur Pişkin ile 09.04.2018’de İzmir’de yapılan görüşme. Oya (Babüroğlu) Torum ile 25.10.2019’da Anadolu Kulüp’te yapılan Cumhuriyet Balosu’ndaki görüşme. “Mualla Anıl’ın “Savrulan Yapraklar” adlı Şiir Kitabı”, Cumhuriyet, 13 Haziran 1958. 673 674 221 İclal Süral, Sıdıka Saltuk, Mübeccel Kutlutan, Remziye Batırbaygil, Mübeccel Arad Tuncel, Ayten Kodamanoğlu, Süheyla Külebi, Nuriye Hekimoğlu, Mürvet Arın, Muazzez Ataç, Şükran Güçsavaş, Güler Sinan, Fevziye Sanalp, Neriman Olgaç, Gülçin Çiçek, Yusuf Kaya. Sıdıka Saltuk, Ankara Kız Lisesi’nden 1930’da mezun olduktan sonra İstanbul Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Tarih bölümünü bitirmiştir. 1933-1967 yılları arasında Ankara Kız Lisesi’nde Tarih öğretmeni olarak görev yapmıştır. 2000 yılında vefat etmiştir. 676 Süheyla Külebi, şair Cahit Külebi’nin eşidir. Dersin dışında davranışlarında nelere dikkat edilmesi gerektiği üzerinde durmuştur. Prof. Dr. Çiğdem Özesmi, beş çaylarının zerafetini Süheyle Hanım’dan öğrendiğini bilhassa ifade etmiştir. 677 Derslerin yanısıra görgü kuralları, saygı ve incelik üzerinde durmuştur. Mübeccel Kutlutan, derse girdiğinde konuya başlamadan önce öğrencilere görgü kurallarını anlatmıştır. 678 Tarih-Coğrafya Öğretmenleri: Valihe Demir, Akile Can, Refet Angın. Fatma Refet Angın, Atatürk’le çocukluğunda Gelibolu’da tanışmış, daha sonra Edirne Kız Öğretmen Okulu’nda öğrenci iken tekrar karşılaşmıştır. Atatürk’ün okulu ziyareti sırasında okul adına bir öğretmen adayı olarak çiçek sunmuştur. Atatürk onu hatırlamış ve ne öğretmeni olmak istediğini sormuş, Matematik yerine, güzel konuşmasına bakarak Tarih öğretmeni olmasını önermiştir. Bunun üzerine Refet Hanım tarih öğretmeni olmuştur. 679 Tarihi derste neden-sonuç ilişkisi içinde olayların kişileriyle birlikte bakılması gerektiğine dikkati çekmiştir. Yıllar sonra 1966 yılı okul birincisi Oya (Babüroğlu) Torum kızının lise mezuniyetinde karşılaşmıştır. Mezuniyet törenine şeref konuğu olarak davet edilmiş olan Refet Angın, Oya Hanım’ı ismi ve soyadı ile birlikte hatırlamıştır.680 Coğrafya Öğretmenleri: Ankara Kız Lisesi Sicil Fişi Defteri; Ankara Kız Lisesi 1934-1935 Yıllığı; İlan, Cumhuriyet, 21 Mayıs 2000. 677 Özesmi, a.g.e., s. 43-44. 678 Kadriye Çetinkaya ile 30.09.2018’de Ankara Binicilik Klübü’nde yapılan görüşme. 679 Palazoğlu, a.g.e., s. 237-238. 680 Oya (Babüroğlu) Torum ile 25.10.2019’da Ankara’da Anadolu Klüp’te yapılan görüşme. 676 222 Münevver Çilesiz, Ayşe Sabahat Lokman, Cevheriye Tümerkan, Nuriye Erimer, Cahide Ahıskalı, Besim Göçer, Sevcan Gedik, Leman Cengiz, Ahmet Aktaş, Gülsevim Demirbaş, İsmail Gülmüş, Meliha Beret, Mükrime Yalkın, Celile Gizer, Mustafa Sağıroğlu, Hikmet Önal, Ahmet Aktaş. Jeoloji Öğretmeni: Mustafa Sağıroğlu Matematik Öğretmenleri: Avni Çubukgil, Hilmiye Dener, Emine Boz, Aliye Evrengöl, Nazmiye Soykut, Mebrure Akyol, Nadire Öngör, Nöber Sönmez, Pervin Yazgan, Yahya Özel, Mihman Türesay, Abdülkadir Gence, Rahşan Kuşuloğlu, Nevin Alpman Acar, Nazmiye Soykut, Yüksel Süer Uzel, Hayrünnisa Hayırlıoğlu, Gülten Tanyeri, Fahriye Mine Öz, Filiz Durucan, Hikmet Güleç, Ercan Arıkan, Kalender Aygörmez, Sumru Kocatepe, Kemal Şengel, Aşye Özlen Özdamar, Nimet Uraz, Hatice Doğruer, Nazmi Karaaslan, Mine Öz, Sami Dikmen, Nevin Acar, Mustafa Bağcı, Nebahat Görmezler, Can Manguoğlu. Hilmiye Dener, matematik kitapları yazmıştır. Eşi Hayri Dener de Lise müfredatında okutulmak üzere Fizik ders kitapları yazmıştır. Gazeteci-Yazar ve çevirmen Müşerref Hekimoğlu Ankara Kız Lisesi’nde son sınıfta öğrenci iken tek dersten, Hilmiye Dener’in girdiği Cebir’den geçememiş ve bütünlemeye kalmıştır. Bütün yaz İstanbul’a gidemeyip geometri çalışmak zorunda kalmış ve geçmiştir. 681 Nazmiye Soykut, aynı zamanda Ankara Kız Lisesi mezunudur. Daha sonra bir üniversitede ders vermeye başlamıştır. Yahya Özel, Köy Enstitüsü mezunudur. Yahya Özel 1957-1973 yılları arasında görev yapmıştır. “xy” yerine “ikiysek”; Dörtgen’e “dörtken”, diye telefuz etmiştir. Fransızca yazılmış Cebir kitaplarından derse sorular getirmiştir. Ders dışında da ek ders yapmıştır. Sabah birinci dersten önce 7-7.30 gibi ek ders yapıyormuş. “Gızım, iki gözüm” “Gız, gızım”, dermiş öğrencilerine. Hastalanmış ve Numune Hastanesi’ne yatırılmıştır. Bütün vücudu alerji olduğu halde, pijamasının üzerine palto giyerek Ankara Kız Lisesi’ne gelerek öğrencilere ders anlatmış ve ödev İnci Arcan Uysal ile 26.12.2018’de yapılan görüşme; http://earsiv.sehir.edu.tr:8080/xmlui/bitstream/handle/11498/49662/001525906006.pdf?sequence=1, Erişim Tarihi: 19.02.2019. 681 223 vermiştir.682 Derslerindeki başarısından dolayı “Gız senin gözlerinden cin parlıyor, cin” demesi, Prof. Dr. Çiğdem Özesmiş’yi hep gururlandırmıştır.683 Mebrure Akyol: 1950-1963 yılları arasında görev yapmıştır. Gazeteci Mete Akyol’un annesidir. Öğrenciler arasında “Babaanne” lakabıyla tanınmıştır. 684 Ayşe Özlen Özdamar, Ankara Kız Lisesi’nin son günlerinde, 1973-1992 yıllarında, müdür yardımcısı olarak çalışmıştır. Okula ilk görevlendirildiği yıllarda henüz genç yaştadır. Nilüfer Gün Hanım’ın her gün saat 11’deki teneffüste öğretmenler odasında üzerinde Devlet Demiryolları yazan 24 kişilik çay takımı ile çay içmeyi ve yanında da kurabiye, büsküvi yemeyi adet haline getirmiş olmasını dile getirmiştir. Bu çay takımı Ankara Kız Lisesi okul müzesinde bulunmaktadır. Nilüfer Hanım emekli olduktan sonra kendisine “Küçük Nilüfer” denmiştir, sıkı bir öğretmen olmuştur. 685 Fizik-Kimya Öğretmenleri: Suha Beydağ, Fikret Güdenoğlu, Macide Ergun, Hatice İffet Sunalp, Zuhal Ünal, H. Zişan Erdem. Fikret Güdenoğlu, “Sallabaş” lakaplıdır. 686 Fizik Öğretmenleri: Sacide Acar, Hayriye Atilla, Müveddet Yurdoğlu, Sıdıka Rana Gürses, Nüzhet Kılıçay, Mukaddes Küçükince, Erol Yalçın, Nihal Tokay, Macide Türkalp, Suat Teker, Ahmet Bayram, Bekir Bayramoğlu, Muazzez Yeter, Betül Lütfü, Çiğdem Baykal. Suat Teker, çok sert bir öğretmendir. Bir gün derste öğrenciler, yüzünü gülerken görünce “Milli Piyangodan para mı çıktı?”, diye espri yapmışlar. Meğerse gerçekten çıkmış ve öğrencileri evinde ağırlamış.687 Kimya Öğretmenleri: Sevim Çoban ile 27.10.2018’de telefonda yapılan görüşme. Özesmi, a.g.e., s. 44. 684 Özden (Alpertunga) Mirasoğlu ile 12.03.2019’da telefonda yapılan görüşme. 685 Ayşe Özlen Özdamar ile 24.11.2018’de Ankara Ramada Otel’de yapılan görüşme. 686 Sevim Çoban ile 27.11.2018’de telefonda yapılan görüşme. 687 Zuhal Ünaldı ile 24.11.2018’de Ramada Otel’de yapılan söyleşi. 682 683 224 Emel Önen, Sabiha Emil, Necmiseher Eryüce, Talia Uzay, S. Aysel Gümüşderelioğlu, Nilüfer Gün, Günseli Telli, Günseli Ayhan Atam, Sabahat Erdim, Güler Türkoğlu, Mukadder Arkun, Mehmet Orbay. Fen Öğretmenleri: Meliha Ok Biyoloji Öğretmenleri: Azize Ceylan, Zehra Bermek, Nihal Tokay, Muine Atasayan, Nimet Çiloğlu, Şaziye Demiralp, Handan Teoman, Nevzat Akkoç, Mustafa Öktem, Leman Doğan, Mehmet Ali Ertekin, Semahat İçaydın, Hüsniye Yaşar Barım, Ahsen Başkal, Eda Cemiloğlu, Suna Saffet Açıkgöz, Necla Türkel, Şükran Issı, Sebahattin Issı, Nazlı Sünter, Müzeyyen Çoban, İnci Tatman. Azize Ceylan, Ankara Kız Lisesi’nde Biyoloji (Tabiiye) öğretmeni olarak 1933-1957 yılları arasında görev yapmıştır. Aynı zamanda Ankara Halkevi’nin sosyal yardım şubelerinde çalışmıştır. Cumhuriyet Halk Partisi Sekreterliği’ne 1943’te memleketi Maraş ya da başka bir vilayetten mebus olarak hizmet etmek üzere bir dilekçe yazmıştır. 22 Mayıs 1979’da vefat etmiştir.688 Latince Öğretmenleri: Lamia Bolel (Gökçedağ), Rahşan Kutkan, Munise Aren. Lamia Bolel Gökçedağ, siyah saçlı, genellikle kırmızı ruj kullanan çok hoş bir kadındır. Aynı zamanda Sanat Tarihi derslerine de girmiştir. Dil ve Tarih Coğrafya Fakültesi Klasik Filoloji mezunudur. Latince dersi müfredattan kaldırıldığında Edebiyat öğretmeni olarak devam etmiştir. 689 Fransızca Öğretmenleri: Saime Yörükoğlu, Nüzhet Berkin, Sabiha Rifat, Fahrünnisa Hayırlıoğlu, Necibe Sönmez, Lale Ünlü, Cemile Alpar, Osman Necdet Başoğlu, Muzaffer Akdoğan, Fevziye Hapoğlu, Solmaz Güvener, Vedia Yertut, Fahrünnisa Turgay, Vecihe Korkmaz, Ş. Günay Gürcan. BCA Fon Kodu: 490.1.0.0 / Kutu No: 313 / Dosya No: 1279 / Sıra No: 1; Ankara Kız Lisesi Ayrılmış Hocaların Sicil Fişi Defteri; “Azize Ceylan”, Milliyet, 23 Mayıs 1979; Azize Ceylan’ın milletvekilliği başvurusu için bknz. Ek-36. 689 Sevgi Uluğ Er ile 30.10.2018’de Ankara Binicilik Klübü’nde yapılan görüşme; Sicil Fişi Defteri. 688 225 Nüzhet Berkin, 1934-1960 yılları arasında Fransızca öğretmeni olarak görev yapmıştır. Nazım Hikmet’in ilk eşidir. 10 Ekim 1989’da vefat etmiştir. 690 Sabiha Rıfat, 1943-1955 yılları arasında görev yapmıştır. Nazım Hikmet’in teyzesinin oğlu ve Garip Akımı’nın kurucularından Oktay Rıfat’ın eşidir. Oktay Rıfat “Güzelleme” isimli şiir kitabını eşi Sabiha Hanım için yazmıştır. Sabiha Hanım aynı zamanda Fransızca çevirmenidir. Şık giyinen, öğrenciye karşı sevgi ve saygıyla davranan bir öğretmendir.691 Saime Hanım, Darülmuallimat-ı Aliye Kısm-ı İptidaisi’nden mezun olduktan sonra Paris Üniversitesi Psikoloji Enstitüsü’ne devam ederek diplomasını almış, ardından aynı üniversitenin Edebiyat Fakültesi’nden Etüt Sertifikası’nı almıştır. Mesleğe Ezine İnas Mektebi’nde 1921’de Başöğretmen, olarak başlamıştır. Bir yıl sonra Çanakkale’de İnas Mektebi’ne yine başöğretmen olmuştur. Aynı yıl Samsun Numune Mektebi’nde önce öğretmen ardından 1923’te aynı okulda müdür olarak çalışmıştır. Ankara Kız Lisesi’ne 1923’te açılmasından bir yıl sonra Fransızca öğretmeni olarak gelmiş, 1924’te iptidai kısmına başöğretmen olmuştur. Bu görevine devam ederken 1925-1928 yılları arasında Avrupa’ya bakanlık tarafından eğitim için gönderilmiştir. Döndüğünde yine Ankara Kız Lisesi’ne Fransızca öğretmeni olarak atanmıştır. Bu görevinden 1932’de istifa etmiş, 1937’de tekrar aynı okula yine Fransız’ca öğretmeni olarak görevine başlamış ve 1964’te emekli olmuştur. “Genç Yolcular” denen öğrenci kulübünün kurucu öğretmenidir. 692 Bu kulüp sayesinde öğrenciler bir grup içerisinde sorumluluk alabilmiş, toplu hareket edebilmiş, sosyalleşme ve topluma karşı sorumluluk duyma becerisi geliştirebilmiştir. 19511955 mezunlarından emekli Albay İnci Arcan Uysal, Saime Hanım’dan öğrendiği Fransızcası ile Kara Harp okulunda yabancı askeri ve sivil misyona zaman zaman tercümanlık yapmıştır. Necibe Sönmez 1954-1972 yıllarında görev yapmış ve Ankara Kız Lisesi mezunudur. Hafta sonlarında öğrencileri okulda topmış, ikram nasıl yapılır, 690 Ankara Kız Lisesi Sicil Fişleri; “Nazım’ın İlk Eşi: Nüzhet Hanım”, Cumhuriyet, 13 Ekim 2005; “Nüzhet Berkin”, Milliyet, 10 Ekim 1989. 691 İnci Arcan Uysal ile 26.12.2018’de yapılan görüşme; Güney Haştemoğlu ile 20.12.2019’da Miltaş Galatasaray Tesislerinde yapılan görüşme; http://arsiv.sabah.com.tr/2004/09/11/cp/rop107-20040905102.html, ErişimTarihi: 20.02.2019; https://www.antoloji.com/oktay-rifat/hayati/, Erişim Tarihi: 20.02.2019. 692 Sicil Fişi Defteri; İnci Arcan Uysal ile 26.12.2018’de yapılan görüşme. 226 anlatmıştır. Kız öğrenciler de okul kıyafetleri ile değil, şık bir elbise giyerek gelmişlerdir. 693 Nüzhet Berkin, 1934-1960 yılları arasında görev yapmıştır. Nazım Hikmet’in ilk eşidir. 694 Almanca Öğretmenleri: Nilüfer Aren, Afife İtil, Zekiye Cotto, Sabahat Durakoğlu, Turan Yiğit, Cahide Aksan, Müzeyyen Baki, Sabahat Durakoğlu. İngilizce Öğretmenleri: Azime İpek, Suzan Pamir, Lemis Akurgal, Servet Olcay, Füruzan Olşen, Mahmure Ergüven, Asuman Okay, Müjgan Asal, Nilüfer Pektaş, Cevriye Erbuğ, Saadet Sakalar, Nihal Özün, Nuran Çınarlı, Arife Gümüş, Rasim Timurtaş, Lütfiye Erten Sayınsoy, Bilge Onaran Altınsoy, Aymelek Bingöl, Sabahat Enç, Muzaffer Yalçın, Mina Şenver, Semra Erdem, Mehmet Güneş, Yurdum İzgi, Müzehher Heperkan, Ayla Yavuz, Özay Akalın. Beden Eğitimi Öğretmenleri: Mediha Unat, Mübeccel Atamer, M. Mehveş Alpaslan, Neriman Beken, Halime Yoğurtçuoğlu, Necla Aray, Rahmiye Tarıman, Melek Tosun, İnci Demet Kayaoğlu, Gülten Kutlubay, Melahat Onat, Okşan Kılınç, Tahir Hamdi Oral. Beden Eğitimi öğretmenlerinden 1957-1969 yılları arasında görev yapan Melek Tosun’un disiplinini, mezunlardan Tuğba Kiper Hanım acımasız bulmuştur. Melek Hanım, Tuğba Hanım’ın öğrenci olduğu yıllarda kanserden vefat etmiştir. Görüşmemizde “Öğrencilik hayatımızda kaybettiğimiz ilk öğretmenimizdi, o yaşta cenaze törenine gitmiştik”, diye anlatmıştır. Beden derslerini alt kattaki spor salonunda yapmışlardır. Melek Hanım’ın 1963-1964 okul yıllığında fotosu bulunmaktadır. Ankara Kız Lisesi’nde 1945-1963 yıllarında görev yapan Mübeccel Atamer, 19 Mayıs törenlerinde öğrencilerin yapacağı hareketleri çizer ve yönetirmiş. Sonra da diğer okulların beden eğitimi öğretmenleri onun çizmiş olduğu hareketleri kendi okullarındaki öğrencilere anlatmıştır. Benzeri bir bilgiyi 1956-1959 mezunu Mine Ertung Koç Hanım da kendisinin kürdanla çöp adam olarak 19 Mayıs hareketlerini çizdiğini ifade etmiştir. Mübeccel Hanım’ın Milli Eğitim Bakanlığı’na 693 694 Prof. Dr. Fatma Ulutan ile 13.05.2017’de Tava Günü’nde yapılan görüşme. Özden Uras Çavdar ile 10.03.2018’de Ankara Ramada Otel’de yapılan görüşme. 227 1955-1956 ya da 1957 yılındaki ricası üzerine 19 Mayıs törenlerinde Ankara Kız Lisesi törende ön sıraya konmuştur. 1960-1963 mezunu Sevim Batu Köseoğlu, 19 Mayıs törenlerinde Türk Hava Kurumu adına rozet satmıştır. Necla Aray, 1951-1952 yılları arasında görev yapmıştır. Ankara Kız Lisesi voleybol takımının Atatürk Kız Enstitüsü ile oynadığı bir maçta kendisi de oynamıştır.695 Melahat Onat, mesleğinde 30 yılını dolduran öğretmenler arasında yer almıştır. Ankara Öğretmenleri Yardımlaşma Derneği tarafından, mesleğinde 30 yılını doldurmuş öğretmenler için Atatürk Lisesi Konferans salonunda bir şeref toplantısı yapılmıştır. Toplantıda Ankara Kız Lisesi müzik öğretmeni Naciye Yaprak yönetimindeki koro, özellikle Latife Akıncı ve Öğrenci Nesibe’nin soloları çok ilgi görmüştür. Alafranga ve alaturka şarkılar söylenmiştir. Radyoda 6-7 yıldır şarkı söyleyen Ankara Kız Lisesi Korosu’nun Kore’deki askerler için hazırladığı plak, Milli Savunma Bakanlığı tarafından takdirname almıştır. 696 Okul korosu 19 Mayıs 1955’te Harp Okulu’ndan mezun olup Kore’de şehit düşen Türk subayları için hazırlanmış olan kitabelerin açılış töreninde de Kore Marşı ve diğer kahramanlık marşlarını söylemiştir. 697 Ankara Kız Lisesi öğrencilerinin gündeme karşı gösterdiği hassasiyet açısından önemli bir girişimdir. Resim Öğretmenleri: Hikmet Kayhan, Ümit Kerestecioğlu, Bedia Yücel, Engin Uçak, Saadettin Kutlu, Gönül Akdeniz, Neşe Yağız, Fatma Cavidan Erten, Hüseyin Hilmi Akpınar, Sabiha Koca, Ayşe Sönmez. 1963-1992 tarihlerinde Resim öğretmeni olarak çalışan Cavidan (Yegül) Erten, müdür Nilüfer Hanım’ın isteği ile halen okul müzesinde bulunan Ankara Kız Lisesi’nde görev yapmış müdürleri hazırlamıştır. Sanat Tarihi Öğretmenleri: Candan Güzeliş Özder, Necla Verel. “Kız Okullarının Voleybol Maçları” Zafer’in Kupası, Zafer, 6 Ocak 1952. “Öğretimde 30 Yıl”, Zafer, 9 Mart 1951, 12 Mart 1951. 697 “Kore’de Şehit Düşen Türk Subayları”, Cumhuriyet, 20 Mayıs 1955. 695 696 228 Müzik Öğretmenleri: Fethiye Odman¸ Sadiye Erhan, Kadriye Yoldaş¸ Aysen Damla, Canan Şahmalı, Huriye Turan, Naciye Yaprak. Naciye Yaprak, Viyana Konservatuarı Şan Bölümü mezunudur. 1951-1955 mezunu İnci Arcan Uysal, Naciye Hanım’ın kendilerine çok güçlü bir alt yapı kazandırdığını ifade etmiştir. 698 Din Bilgisi Öğretmenleri: Nihal Altıparmak, Müzeyyen Cuğ Keskin, Sadettin Kanalp, Ceyhan Duran, Kemalettin Erdil, Ceyhan Öztürk, Ev İdaresi Öğretmenleri: Türkan Esengin Boren, Mebrure Karamanoğlu, Sevim Sümer, Güner Budak, Turan Koçak, Betül Kepçioğlu. 1953-1956 mezunlarından Güney Erdoğdu Akansel, Ev İdaresi öğretmeni Türkan Hanım’ın, Çocuk Bakımı dersinde çocuk hastalıklarından söz ettiğini belirtmiştir.699 Hem ortaokulu, hem de liseyi Ankara Kız Lisesi’nde okuyan 1963 mezunu Prof. Dr. Çiğdem Özesmi, Ev İdaresi öğretmeninin daha o günlerde tahtaya çizdiği dairelerle bir bütçenin ne kadarının kitap, kırtasiye, eğlence, seyahat, ev kirası gibi giderlere ayrılabileceğini göstermiştir. Öğrenciliğinde öğrendiklerini önce harçlığında, ardından meslek hayatında ve aile bütçesinde uyarlamaya çalışarak iktisatlı olmayı öğrenmiştir. 700 Milli Savunma (Güvenlik) Öğretmenleri: Fehmi Albayrak, Saim Kutsav, Bekir Kınlı, Dündar Yiğin, Ahmet Ertuna, Fikri Utku, Cavit Özhan, hayrettin Çakıroğlu, Ömüral Özgökhan. Eğitim Uzman Yardımcıları: Asuman Uluğ, Aydan Şanlı Türk, Semra Saime Başlı, Semra Sevük, Kezban Özkoyuncu, Ayşenur Şahin, Müzeyyen Keskin. İnci Arcan Uysal ile 26 Aralık 2018’de yapılan görüşme. Güney Erdoğdu Akansel ile 10 Mart 2018’de Ramada Otel’de yapılan görüşme. 700 Özesmi, a.g.e., s. 43-44. 698 699 229 Eğitim Uzman Yardımcısı, günümüzde okullarda Rehber Öğretmen olarak adlandırılan kişilerdir. Öğrencilerin dosyalarını tutar, sorunları ile ilgilenirler. Nilüfer Hanım, eğitim uzman yardımcılarının başına Felsefe ya da Psikoloji öğretmenini verip, sınıflar için ayrı ayrı görevlendirirmiştir. Nilüfer Gün, 1975’te Ankara Kız Lisesi’ne atanan Kimya Öğretmeni Günseli Telli’den dinlediğimize göre bir ya da bir buçuk ayda bir hafta sonları Lise-I, Lise-II ve Lise-III’lerin sınıf öğretmenleri, ilgili eğitim uzman yardımcıları, ders öğretmenlerini toplamıştır. Öğrencinin ders başarısı, ailevi sorunları, okuldaki durumu hakkında tek tek konuşulmuş, görüş alışverişinde bulunulmuştur. Günseli Hanım, bunun öğrenciyi yakından tanımak için çok faydalı olduğunu, neredeyse onların şeceresini öğrendiklerini, yakından tanıma fırsatı bulduklarını, sorunları ile ilgilenebildiklerini vurgulamıştır.701 1951-1977 yılları aarsında Ankara Kız Lisesi’nde 247 öğretmen görev yapmıştır. En fazla Matematik, İngilizce, Edebiyat, Biyoloji branşlarında öğretmenin varlığı görülmektedir. Ortaokul kısmı 1951-1952 eğitim-öğretim yılından sonra kapandığı için Fen Bilgisi dersinin öğretmeni bir tanedir, Çocuk Bakımı-Hıfzısıhha öğretmeni görülmemektedir, ancak okulda okul doktoru olarak görev almışlardır. Oratokul bu dönemde kapanıp, kısa bir süreliğine tekrar açıldığı için, yalnızca ortaokulda görülen derslerin öğretmen sayısı azalmıştır. Önceki yıllarda Çocuk Bakımı dersine giren öğretmen okul doktoru olarak da çalışıyordu. Sportif faaliyetler oldukça yoğun olduğu için 13 Beden Eğitimi öğretmeni görev yapmıştır. Klasik kol kadırılmış olmakla birlikte Latince dersi seçmeli ders olarak okutulduğundan hala Latince öğretmeni görülmektedir. Askerlik dersi Milli Savunma dersi olarak okutulmaktadır. Bu dersleri verenler dışarıdan görevlendirilen askerlerdir. Okul mevcudunun kalabalık olmasından dolayı 5 ayrı Rehberlik uzmanı görev yapmaktadır. 702 Ankara Kız Lisesi’nin deneyimli ve donanımlı öğretmenleri, öğrencinin aldığı kararın peşinden koşmasında etkili olmuş, öğrencilerini desteklemişlerdir. Okulun giriş kapısından itibaren saç baş kontrolü dahil etek boylarına kadar öğrencilerin kontrol edilmesinde okul idaresine destek olmuşlar, idare ile uyum içinde okul 701 702 Günseli Telli, 16 Şubat 2019’da yapılan telefon görüşmesi. Bkz. EK-1, EK-2. 230 kurallarının yerine getirilmesinde ve öğrencilere benimsetilmesinde büyük bir rol oynamışlardır. 3.4. Bayramlar Bu dönemde Cumhuriyet Bayramı, 19 Mayıs Bayramı, 27 Mayıs Bayramı kutlanan bayramlar arasındadır. 1949-1953 mezunu Özden Tulunay’ın anlattığı üzere, Mayıs Bayramlarında Atatürk’ün Etnografya müzesindeki mezarına ziyarete gitmişlerdir. 19 Mayıs törenlerinde bir defa Atatürk Lisesi, bir defa da Gazi Lisesi kavalyesi Ankara Kız Lisesi’nin olarak katılmışlardır. 703 Resmi törenlerde okulun flaması ve bayrağını taşıyanlar arasında 1954 mezunu Deniz Adanalı, 1955 mezunu olan İnci San ve Tomris Göksan da bulunmaktadır. İnci San 1954-1955 AKL mezunudur. Dil Tarih ve Coğrafya Fakültesi’ni 1959’da bitirmiştir. Melahat Özgü, Suat Sinanoğlu ve Samim Sinanoğlu, ders aldığı kişiler arasındadır. bitirmiştir. Aynı fakültenin Sanat Tarihi ve Arkeoloji Bölümü’nü de Ekrem Akurgal ve K.Otto-Dorn’un da öğrencisi olmuştur. Ardından Hacettepe Üniversitesi Sanat Tarihi Bölümü’ne 1965’te Suut Kemal Yetkin’in asistanı olarak devam etmiştir. İki yıl sonra Ankara Üniversitesi Eğitim Fakültesi’ne Güzel Sanatlar Eğitimi Asistanı olarak girmiş, “Sanatsal Yaratma ve Çocukta Yaratıcılık” konulu doktora tezini 1974’te bitirmiştir. “Sanat Eğitimi Kuramları” adlı tezi ile 1981’de doçentlik ünvanını almıştır. Kültür Bakanlığı çocuk yayınları danışma kurulunda 1978-1979 yıllarında çalışmıştır. 1990’da Çağdaş Drama Derneği’nin kuruluşunda yer almış ve onursal başkanlığını da yapmıştır. 1994-1996 yıllarında Ankara Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü Yabancı Dil Öğretimi Anabilim Dalı Başkanlığı’nı yürütmüştür. ASSITEJ (Çocuk ve Gençlik Tiyatroları Birliği), ÇDD (Çağdaş Drama Derneği), SEDER (Sanat Eğitimcileri Derneği)’le birlikte Ankara Çağdaş Yaşamı Destekleme Derneği, Türk Eğitim Derneği, Dünya Kitle İletişimi Araştırma Vakfı, Türk-Alman Kültür İşleri Kurulu üyesidir. Nurünnisa Usul ile 29.01.2017’de Ankara Göksu Restoran’da yapılan görüşme; Ruhiye Göksu Kırbaş ile 23.03.2017’de İstanbul Büyük Klüp’te yapılan görüşme. Bkz. EK-37. 703 231 İnci San’ın kitap ve makaleleri arasında şunlar yer alır: Sanat Eğitimi Kuramları, Sanat ve Eğitimi, Drama ve Öğretim Bilgisi, Eğitsel Etken Olarak Güzel Sanatlar, Drama-Maske-Müze, (Editör) VI. Uluslararası Eğitimde Drama Semineri, “Heinrich Wölfflin – Hayatı ve Eserleri”, “Cambridge’de Yapılan Uluslararası Üçüncü Türk Sanatları Kongresi”, “Tiyatro ve Halk Eğitimi”, “Minyatürlerde Soyutluk”, “Çocukta Resim Etkinliği ve Estetik”, “Yaratıcılık, İki Düşünce Biçimi ve Çocuğun Yaratıcılığı”, “Gencin yaşamında Sanat ve Kültür Eğitimi”, “Eğitsel Bir Sanat Şöleni – 3. Berlin Çocuk ve Gençlik Tiyatroları Festivali”, “Müze Eğitimbilimi 704 Nasıl Gelişti?”. Okulun flamasını taşıyanlardan diğer bir öğrenci, Deniz Adanalı 1954 mezunudur. Ankara Üniversitesi Hukuk Fakültesi’nde öğrenci iken Ankara Radyosu’nda spikerlik ve program yapımcılığı yapmıştır. İsmetpaşa Kız Enstitüsü’nün defilelerine de çıkmıştır. Faize Sevim Modaevi’nin yöneticiliğini de yapmıştır.705 Radyoda kendisine has kültür programları üretmiştir. Bağdat, Irak ve Washington, ABD’de Basın Ataşesi olarak çalImış, Voice of America’da staj yapmıştır. Türkiye’ye döndükten sonra Ankara Radyosu ve yeni kurulan televizyon kurumunda program yapmaya devam etmiştir. Daha sonraki yıllarda İsveç Sefareti’nin daveti üzerine İsveç İstanbul Konsolosluğu’nda basın danışmanlığı görevini yapmıştır. Vakko’nun Personel-Manken Ajansını yönetmiş, Halkla İlişkiler Bölümü’nü kurmuş be 1992’ye kadar yöneticiliğini yapmıştır. 1992’de Denor’u kurmuş, kurumsal ve kişisel tanıtım ve marka çalışma ve organizasyonlarını yürütmüştür. 706 Ankara Kız Lisesi öğrencilerinden Yüksel Arıman, 19 Mayıs 1951’deki bayram kutlamalarında, kız öğrenciler adına bir konuşma yapmıştır. 707 Mayıs ayında 19 Mayıs Gençlik ve Spor Bayramı’ndan başka, Ankara Kız Lisesi’nde geleneksel olarak Spor Bayramı kutlanmaktadır. 31 Mayıs 1953’te okul bahçesinde öğrenci konuşmaları yapılmış ve spor hareketleri ile devam edilmiştir. 708 Benzeri bir faaliyeti 1955-1956 ders yılının sonunda 27 Mayıs 1956’da da Ankaragücü Spor Salonu’nda spor gösterileri şeklinde yapılmıştır. Öğrencilerin sportif hareketleri ve http://www.olusumdrama.com/inci-san/, Erişim Tarihi: 13.02.2019. http://voguekimkimdir.com/projects/deniz-adanali/, Erişim Tarihi: 13.02.2019. 706 http://denor.org/, Erişim Tarihi: 13.02.2019. 707 Zafer, 20 Mayıs 1951. 708 Ulus, 31 Mayıs 1953; Zafer, 31 Mayıs 1953. 704 705 232 oynadıkları folklor seyircilerin ilgisini çekmiş ve takdir toplamıştır. Ayrıca yıl içindeki yarışmalarda dereceye giren öğrencilere de birer kupa hediye edilmiştir.709 Ankara Kız Lisesi’nin 1969 ya da 1970 yılındaki 19 Mayıs bayramının okuldaki kutlama törenlerine Cumhurbaşkanı Fahri Korutürk de eşi ile birlikte gelmiştir. Öğrencilerden, ileride başarılı bir tiyatrocu olan, Tomris Çetinel de Gençliğe Hitabe’yi okumakla görevlidir. O sırada arıdilde yapılan çalışmalar hakkında Türk Dil Kurumu’na da gidip gelmektedir ve Gençliğe Hitabe’yi arıdilde de ezberlemiştir. Kutlamalar sırasında arıdilde de okumaya kalkınca okul müdürü Nilüfer Hanım’ın gözlerinden adeta ateş çıkmıştır. Törenden sonra odasına çağırıp, çok kızmış ve bundan sonra etkinliklerde görev verilmeyeceğini söylese de yine de vermiştir.710 3.5. Sosyal ve Kültürel Etkinlikler Nilüfer Gün Dönemi, Ankara Kız Lisesi’nin en popüler yılları olmuştur. Öğrencilerde sorumluluk ve özgüven duygusu oluşturmak, kaynaşmalarını sağlamak, yeni ilgi alanları oluşturmak, milli değerleri kazandırmak, yeteneklerinin ortaya çıkarmak üzere yapılan sosyal ve kültürel etkinlikler çeşitlenmiş, öğrenci katılımı artmıştır. 711 Bu dönemde öğrenciler arası okulda düzenlenen çaylar, okullararası münazaralar, okul korosu, bilgi yarışmaları, mezuniyet törenleri, hafta sonları Cumhurbaşkanlığı Senfoni Orkestrası’nda klasik müzik dinletileri ve tiyatro gösterilerini izleme dikkati çekmektedir. Ayrıca bazı kız öğrenciler de okul dışında Ankara Radyosu’nda seslendirme ve Türk Hava Kurumu’nda paraşütle atlama faaliyetlerine de katılım olmuştur. Atatürk döneminde 1930’lu yıllarda Gazi Orman Çiftliği’ne yapılan piknikler 1955-1959 mezunu Ayşe Acar’dan dinlediğimize göre bu dönemde de devam etmiştir 712 Kimya mühendisi 1959-1962 mezunu Prof. Dr. Fahrünnisa Pamuk ve 1957-1960 mezunu Bihterin Çelik’in arkadaşları, öğrenciler tarafından düzenlenen çaylarda kendi aralarında müzik yapmışlar, yetenekleri olanlar mızıka, gitar gibi bir “Kız Lisesi Öğrencilerinin Spor Gösterileri”, Ulus, 28 Mayıs 1956. Tomris Çetinel ile 17.03.2019’da telefonda yapılan görüşme. 711 http://www.resmigazete.gov.tr/eskiler/2017/06/20170608-5.htm, Erişim Tarihi: 13.03.2019. 712 Ayşe Acar ile 18.11.2016’da Pembe Köşk’te yapılan görüşme. 709 710 233 müzik aleti de çalmıştır. Hatta öğretmenlerini de davet etmişlerdir. 713 Ankara Kız Lisesi’ni 1964-1967 yıllarında bitiren, hem de aynı okulda 1973-1980 yılları arasında Kimya öğretmeni olarak çalışan Günseli Ayhan ve arkadaşları bahçede masalar hazırlayıp, çay düzenleniştir. 714 Okulun bir de orkestrası da bulunmaktadır. Tenefüslerde de klasik müzik yayını yapılmıştır. 715 Hafta sonları Cumhurbaşkanı İsmet İnönü ile öğleye kadar klasik müzik dinlemiş, öğleden sonra da tiyatroya gitmişlerdir. Cumhuriyet Dönemi’nin kültür politikaları çerçevesinde müzik alanında da batılılaşma gayesiyle öğrenciler kalsik müzik konserlerine yönlendirilmiştir. Bir alışkanlık haline gelmesi ve yaygınlaşması için gösterilen çabaları Ankara Kız Lisesi öğretmen ve idarecileri desteklemiştir. Bir jüri karşısında üç ya da dört kişiden oluşan gruplar arasında belirli kurallara göre tez ya da anti tezin savunulduğu tartışmalar olan münazaralar, edebiyat kolu tarafından hazırlanmıştır. Kız Lisesi okullararası münazaralarda da oldukça faaldir ve Dil Tarih-Coğrafya Salonu’na münazara ve şiir günleri düzenlenmiştir. 1956-1959 mezunu Muhsine Apak ve 1956-1962 mezunu Asriye Mocan’dan dinlediğimize göre “Kadınlar Kendisi İçin Mi, Yoksa Başkaları İçin Mi Giyinir” konulu münazara yapılmıştır. Kız Lisesi’nin savunduğu, “Kendileri İçin” tezi galip gelmiş ve münazara Ankara Radyosu’nda da yayınlanmıştır. 716 Kız Lisesi’nin başka bir münazarası 15 Mayıs 1957’de Yenimahalle Lisesi ile “İhtiraslar İmtihanları Muvaffakiyete Mi Felakete Mi Götürür?” konusunda yapılmıştır. 717 1965-1971 mezunu Akgün Olcaytu’nun anlattığına göre Ankara Kız Lisesi’nin konferans salonunda Atatürk Erkek Lisesi ile yapılan “Kızlar Mı Başarılı, Yoksa Ekekler Mi?”, konulu münazarayı Kız Lisesi kazanmıştır. 718 Münazaralardan başka Atatürk Lisesi Konferans Salonu’nda 12 Mart 1954’te Okullarası Şiir Okuma Müsabakası düzenlenmiştir. 719 Komşu okul olan İsmetpaşa Mübeccel (Babaoğul) Ansen ile Mart 2018’de yapılan telefon görüşmesi; Prof. Dr. Fahrünnisa Pamuk ile 07.10.2018’de Ankara Lisesi’nde yapılan görüşme; Bihterin Çelik ile 13.05.2017’de Tava Günü’nde yapılan görüşme. 714 Günseli Ayhan ile 25.11.2018’de Ankara Samanpazarı’nda yapılan görüşme. 715 Sevim Birteker Özertan ile 29.01.2017’de Ankara Göksu Restoran’da yapılan görüşme. 716 Muhsine Apak ve Asriye Mocan ile 29.01.2017’de Ankara Göksu Restoran’da yapılan görüşme. 717 “Yenimahalle Lisesi İle Kız Lisesi Arasında Yapılacak Münazara”, Zafer, 14 Mayıs 1957. 718 Akgün Olcaytu ile 25.11.2017’de Ankara Samanpazarı’nda yapılan görüşme. 719 Zafer, 13 Mart 1954. 713 234 Kız Enstitüsü’nde 29 Mart 1958’de bir şiir günü düzenlenmiştir. Öğretmen ve öğrencilerin katılımının sağlandığı şiir gününde öğrenciler şiir okumuştur. 720 Ankara Kız Lisesi öğrencilerinden Akay Sezgin tarafından 10 Mayıs 1951’de okulda “Pakistan” konulu verilen bir konferans verilmiştir. Konferansta Kız Lisesi öğrencilerinden başka Pakistan Büyükelçiliği ileri gelenlerinden de katılım olmuş, hatta Pakistan filmleri de gösterilmiştir. 721 Ankara Kız Lisesi Radyoda “Liselerarası Bilgi Yarışması” na katılmış ve dereceye girmiştir. 722 1958-1961 mezunlarında Selma Yıldırım, Kız Lisesi öğrencilerinden Bengi Hitay’ın Ankara Radyosu’nda seslendirme yaptığını da belirtmiştir. 723 Ulus gazetesi tarafından Kasım 1952-Mart 1953 tarihleri arasında yurt çapında “Cumhuriyet Devrinin Bugüne Kadar Hayırlı Olayı Nedir?” konulu liseler arasında bir yarışma düzenlemiştir. Gazeteye Türkiye’nin kırkbeş ilindeki çeşitli liselerden gönderilen 671 yazının 47’si jüriye sunulmuş ve her gün ikisi yayınlanmıştır. Ankara Kız Lisesi’nin de çok ilgi gösterdiği yarışmaya şu öğrenciler yazı göndermiştir: Ankara Kız Lisesi 5-C sınıfından İnci Kalay “Kadın Hakları”, 7 Ede-C sınıfından Bengü Oskay “Medeni Kanun”, 4-G sınıfından Oktay Baytürk “Laiklik”, 5-D sınıfından İnci Damlı “Kültür ve Ekonomi”, 5-B sınıfından Yücel İren “Laiklik”, 5-E sınıfından Zerrin Oktay “Çok Parti Hayatı”, 6-B sınıfından spiker Jülide Gülizar’ın kız kardeşi Tomris Göksan “Laiklik”, 4.Sınıflardan Demet İbrahimhakkıoğlu “Demokrasi”, 4-B sınıfından Gülsen Alpay “Harf İnkılabı”, Prof. Dr. Birsen Gökçe’nin kardeşi 4-C sınıfından Gülsen Gökçe “Kadın Hakları”, 5-C sınıfından Ayla Zereneler “İnkılaplar”, 5-C sınıfından Necla Beröz “Kadın Hakları”, 5-D sınıfından Aysel Çermikli “İlköğretim”, 4-G sınıfından Esin Konakçı “Harp Dışı Kalmak”, 5-E sınıfından Nevin Merttopçuoğlu “Kadın Hakları”, 6-A sınıfından Suna Lokman “Laiklik”, 4-G sınıfından Meral Koşansu “Kadın Hakları”, 7-A sınıfından Mükerrem Akdeniz “Yeni Yazı ve Eğitim”, 4-G sınıfından Gülan Gökçe “Harf Zafer, 30 Mart 1958. Ulus, 11 Mayıs 1951. 722 Asriye Mocan ile 29.01.2017’de Ankara Göksu Restoran’da yapılan görüşme; Prof. Dr. Fatma ( Bingöl) Ergun ile 13.05.2017’de yapılan görüşme. 723 Selma Yıldırım ile 27.11.2018’de telefonda yapılan görüşme. 720 721 235 Devrimi”, 6-B sınıfından Birsen Dokuzoğuz “Harp Dışı Kalmak” , 5-C sınıfından Aysel Kıvançlı “Harf ve Dil Devrimi”, 5-D sınıfından Şenel Çorbacı “Harf İnkılabı”, Ayhan Dürrüoğlu “Harbdışı Türkiye” konulu yazıları ile yarışmaya katılmışlardır. Kazanan 15 öğrenciden 5’i Ankara Kız Lisesi öğrencilerindendir: Göksel Akdoğan, Özel Baytürk, Yücel İren, Nevin Merttopçuoğlu, Ceyla Tugay. Kazanan öğrenciler 17 Mayıs 1953’te Ulus gazetesine davet edilmiştir. Öğrencilerin savundukları tezler bir defa da Jüri tarafından öğrencilerin ağzından dinlenmiştir. Emin Erişirgil, jüri başkanıdır. Jüri üyeleri ise Nurettin Artem, Nurullah Ataç, Süheyp Derbil, Agah Sırrı Levent, Hıfzırrahman Raşit Öğmen, Bahri Savcı. 724 İnci Kalay “Kadın Hakları” isimli yazısında Türk kadınının Cumhuriyet Dönemi’nde giyimiyle, duruşuyla, aldığı eğitimle modern dünyada hak ettiği yeri almaya hazır olduğunu dile getirmiştir. Bengü Oskay “Medeni Kanun” isimli yazısında; medeni kanunun Milli Mücadele sonrasında Türk Milletinin elde ettiği hakların başında geldiğini, din ve devlet işlerini birarada tutan kanunlarla farklı dinlere inanan vatandaşların adil yönetilemeyeceğini, Cumhuriyet’in bir hukuk devleti olduğunu dile getirmiştir. Mezuniyet törenleri için kendi konferans salonu yapılana kadar Kolej’in salonunu kullanmışlar. Okulun salonu yapıldığında öğrenciler öğretmenlerine kendi imkanları ile hazırladıkları bir mezuniyet töreni düzenlemiştir. Kız Lisesi’nin kendi salonu yapılana kadar başka liselerin salonlarını kullanılmıştır. 1956-1957 ders yılının sona ermesi münasebetiyle, Kız Lisesi öğrencileri çeşitli konserler verdikleri ilk mezuniyet törenini Ankara Koleji’nin konferans salonunda düzenlemişlerdir. 725 Bursa Kız Lisesi’nin ilk mezuniyet töreni müdire Melahat Çakır döneminde başlamak üzere 1967’den itibaren “Basma Gecesi” adı ile yıllarca devam ettirilmiştir. Öğrenciler arasında giysileri yüzünden bir farklılığa sebep olmamak adına basma kumaştan diktirip giydikleri mezuniyet kıyafetinin giyildiği bir gecedir. Ulus, 23 Aralık, 24 Aralık, 29 Aralık, 30 Aralık, 31 Aralık 1952, 6 Ocak, 9 Ocak, 13 Ocak, 17 Ocak, 24 Ocak, 25 Ocak, 29 Ocak, 1 Şubat, 4 Şubat, 8Şubat,13 Şubat, 15 Şubat, 22 Şubat, 9 Mart, 11 Mart, 15 Mart, 16 Mart, 17 Mart, 19 Mart 1953. 725 “Kız Lisesi Öğrencileri Sene Sonu Münasebetiyle Bir Konser Verdiler”, Zafer, 27 Mayıs 1957; Ankara Kız Lisesi, Bir Okulun 80 Yılı, s. 35. 724 236 Okulun yemekhanesinde öğrencilerin aileleri ile birlikte katıldıkları bir mezuniyet gecesidir.726 Ankara Kız Lisesi’’nin 1962 yılı mezuniyet töreni Kolej’in spor salonunda yapılmış, törende Verdi’nin Ayda Operası’ndan Zafer Marşı çalınmıştır. Salon oldukça büyüktür. Yüksekçe bir yerde bu müzik eşliğinde yürümüşlerdir. Salon öğrencilerin hepsini almıştır. Mezuniyette kendi imkanları ile satın aldıkları beyaz renk kıyafet giymişlerdir. 727 Beyaz bir elbise giymek, Ankara Kız Lisesi’nin mezuniyet töreninde zamanla bir adet haline gelecektir. 1969 mezunu Nurdan Biray Erten, mezuniyetinde kırmızı renk bir elbiseyi giymek istemiş, ancak Nilüfer Hanım ısrarla izin vermemiş, hatta o yıl mezuniyet töreni de yapılmamıştır. 728 Kardeş okul, Atatürk Erkek Lisesi’dir. Atatürk Erkek Lisesi’nin öğrencileri 1963’te “Atatürk Lisesi” isimli bir gazete çıkarmaya başlamışlardır. Kız Lisesi’nden Şadiye Çetintaş isimli kız öğrenci de bu gazetenin Kız Lisesi muhabirliğini yapmıştır. 25 Kuruşa satılan gazeteyi satmak için Erkek Lisesi öğrencileri Kız Lisesi’ne gelmişlerdir. Hatta bir defasında gazete getiren erkek öğrencinin etrafını kızlar çevirmiş ve “bir bibloya bakar gibi” izlemişlerdir. 729 1963-1966 yıllarında öğrenci olan Ayşe Bahçekapılı Erünsal, Atatürk Erkek Lisesi ile ortak bir gazete çıkardıklarını belirtmiştir. 1970’li yıllarda ise Atatürk Erkek Lisesi’nin öğrenci korosu Kız Lisesi’ne gelip konser vermiştir. 730 Kız Lisesi’nin 1950’li yılların başında bir korosu bulunmaktadır. Koronun 5 Nisan 1951’de Farabi Salonu’nda verdiği konser, kalabalık bir dinleyici kitlesi tarafından ilgi ile dinlenmiştir. Ankara Devlet Konservatuarı tarafından “Okullardaki Müzisyenleri Teşvik” amacıyla 6 Mayıs 1951’de ilk konser yapılmış, Ankaralı müzikseverler yetenekli öğrencileri büyük bir ilgi ile dinlemişlerdir. Konser Ankara Bursa’nın Köklü Eğitim….., s. 69. Ankara Kız Lisesi, Bir Okulun 80 Yılı, s. 36; Bkz. EK-24’te mezuniyet töreni; Prof. Dr. Nurünnisa Usul ve Ruşen Balta ile 29.01.2017’de Ankara Göksu Restoran’da yapılan görüşme; Prof. Dr. Fatma Ulutan ile 13.05.2018’de Tava Günü’nde yapılan görüşme. Tülay Akıllı Demirbaş ile 24.11.2018’de Ramada Otel’de yapılan görüşme. 728 Nurdan Biray Erten ile 20.12. 2019’da İstanbul’da Galatasaray Miltaş Spor Tesisleri’nde yapılan görüşme. 729 Sebahat Orhan ile 30.10.2018’de Ankara Binicilik Klübü’nde yapılan görüşme. Nurcan Abanoz ile 23.03.2018’de İstanbul Büyük Klüp’te yapılan görüşme. Tanyer, a.g.e., s. 412. 730 Tanyer, a.g.e., s. 432. 726 727 237 Devlet Konservatuarı Müdürü Mithat Fenmen’in kısa ve etkili bir konuşması ile başlamıştır. Ankara Kız Lisesi’nden Güler Uçucu Schubert’in “Yaban Gülü”nü, Nesibe Kaptan ise yine Schubert’in “Ihlamur Ağacı”nı okumuştur. Solist Işık Olatlı’nın yönetimindeki küçük koro da Mozart’ın “Ninni”sini okumuştur. 731 Okul korosu 27 Ocak 1952’de Türkiye’de İlk kez Konservatuar’da düzenlenen Okullararası Koro Konseri’ne katılmış, konserde Kız Lisesi korosu ikinci olmuştur.732 Bir grup Ankara Kız Lisesi 1954 yazında İnönü’deki planör kampına gitmişlerdir. Bunlardan birisi de 1954-1955 mezunu Aytaç Arpat’dır. Ankara Kız Lisesi’nden Aytaç Arpat’dan başka Esin Yurttaş, Dikmen Timurtaş, Maadelet Reyal, Gönül Göktürk, Sevim Toraman İnönü’de 1954’te ilk kez açılan Cebirövesi Planör Kampı’na gitmiştir. Daha sonra bir yıldönümü kutlamalarında gösteri yapmak üzere, 55 saatlik motorlu uçak turizm brövesi almışlardır. Hollanda’dan bir davet gelmiş, Türkkuşu’undan paraşütçü istenmiştir. Zaten planör kampından dolayı kayıtlı oldukları için direk Aytaç Arpat ve arkadaşlarını çağrılmıştır. Önce Türk Hava kurumunda atlayış çalışması yapmıştır. Mayıs 1955’te Hollanda’ya gitmişlerdir. Hocaları ile birlikte 10 kişi atlamışlar. Yugoslavya’dan da o yıl Hollanda’ya erkek paraşütçüler gelmiştir. Hollanda kraliçesi Juliana kendilerine çiçek takdim etmiş. Dönüşte Almanya, Fransa, İtalya’ya da uğramışlar. Ardından Kral II. Faysal döneminde 10-15 gün için Irak’a gitmişlerdir. Milli Savunma Bakanı Ethem Menderes’e Türk kızlarının da orduya alınması için müracaat etmişlerdir. İçinde İnci Arcan Uysal’ın da bulunduğu bir grup öğrenciden, İnci Hanım kara kuvvetlerine girmiştir. Aytaç Hanım ve arkadaşları hava kuvvetlerine girmeyi düşünmüş, ancak imtihan döneminde liseden henüz mezun olmadıkları için alınmamışlardır. Ama yine de bu yolu Türk kızlarına açmış olmaları çok anlamlıdır. Hollanda 1958 yılında da Türkkuşu’ndan gösteri için kız paraşütçüleri istemiştir. Hollanda’da da o gün çok rüzgar olduğundan giden 10 öğrenciden 6 kişi atlayabilmiştir. İlk atlayan Esin Yurttaş, ikinci atlayan ise Aytaç “Okullarda Müzisyen Talebeler Teşvik Ediliyor. Bu Münasebetle Dün Konservatuarda İlk Konser Verildi”, Zafer, 7 Mayıs 1951. 732 “Kız Lisesi Korosu’nun Konseri”, Ulus, 6 Nisan 1951; “Okullararası Koro Konseri”, Ulus, 28 Ocak 1952. 731 238 Arpat olmuştur. Ancak yeşil sahaya atlamaları gerekirken pistte duran uçak üzerine baş üstü atladığı için hastaneye kaldırılmıştır. Bir ay hastanede yatmış, diğer arkadaşları ise çalışmalarını tamamlayıp dönmüştür. 733 İleriki yıllarda Ankara Kız Lisesi’den birkaç kız öğrenci Uluslararası Havacılık Örgütü için Türkiye’yi temsil etmek üzere, 1966-1967 ders yılında Türk Hava Kurumu Türk kızı Paraşüt takımına seçilmişlerdir. 734 3.5.1.Geziler Ankara Kız Lisesi’nin 1949-1952 mezunlarından Özden Tulunay’dan dinlediğimize göre, o zaman yakın çevreye, Balgat’a geziler yapılırken İlerleyen yıllarda 1965-1968 mezunlarından Zuhal Ünaldı’nın döneminde gezi kolu olarak şehir dışına gezilere de gidilmiş, Abant’a günü birlik bir gezi düzenlemiştir. Orada şarkıcı Mehmet Taneri Kız Lisesi öğrencilerini Abant’ta arabası ile gezdirmiş, birlikte fotoğraf çektirmişlerdir.735 İkinci dinlenme tatilinde 15 Mart 1954’te 25 kişilik bir grup öğretmenleri nezaretinde İstanbul’a yatılı bir geziye gitmiş ve Çamlıca Kız Lisesi’nde misafir edilmiştir.736 Aynı yıl 65 kişi Beden Eğitimi öğretmeni Mübeccel Atamer ile birlikte 13 Mayıs 1954’te İzmir ve çevresine gezmeye gitmişlerdir. 737 Kız Lisesi ikinci dinlenme tatilinde bir haftalığına 55 kişilik bir grup olarak Latince öğretmeni Lamia Bolel’in başkanlığında 19 Mart 1955’te güney illerine gezmeye gitmiştir. İskenderun, Antakya, Adana, Mersin ve Tarsus’u da gezmişlerdir.738 1957-1958 ders yılının şubat sömestresinde ailelerinin izin verdiği öğrenciler trenle İstanbul’a Galatasaray Lisesi’ne bir haftalığına geziye gitmiştir. Galatasaray Lisesi’nde Kız Lisesi’ni vali ve okulun Fransızca öğretmenleri karşılamış ve taşlıkta nefis bir çay partisi vermiştir. Kapalı Çarşı’yı gezmişlerdir. İstanbul’da Yeni Melek Sineması’nda Aytaç Arpat ile 09.03.2019’da telefonda yapılan görüşme. Aişegül Bozkurt ile 24.11.2018’de Ankara Ramada Otel’de yapılan görüşme. 735 Zuhal Ünaldı ile 24.11.2018’de Ramada Otel’de yapılan söyleşi. 736 “Ankara Kız Lisesi’nden Bir Grup İstanbul’a Geldi”, Milliyet, 9, 16 Mart 1954. 737 “Kız Lisesi’nden Bir Grup İzmir’e Gitti”, Zafer, 14 Mayıs 1954. 738 “Kız Liseliler Güney İllerine Geziye Çıkıyor”, Ulus, 19 Mart 1955; “Kız Lisesi Öğretmen ve Öğrencileri Tetkik Gezisine Çıktı”, Zafer, 20 Mart 1955. 733 734 239 Lili Marleen’in bir filmini izlemişlerdir. 739 Aynı ders yılının ikinci döneminde 19 Mayıs’da Beden Eğitimi öğretmeni Mübeccel Atamer başkanlığında Samsun’a gidilmiştir. Yolculuk esnasında Mübeccel Hanım, öğrencilerin söylediği “Çarşamba’yı sel aldı, bir yar sevdim el adlı”, şarkıyı “içinde yar kelimesi geçen şarkıları söylemeyelim”, diyerek uyarmıştır.740 Okulun 1959-1962 mezunlarından Prof. Dr. Engin Kendi’den ve 1962-1965 mezunu Mübeccel (Babaoğul) Ansen’den dinlediğimize göre Beden Eğitimi öğretmeni ile birlikte Konya’ya geziye gitmişler ve Orduevi’nde kalmışlar. 19571960 dönemi mezunu Alev (Kılıç) Bursalıoğlu’nun anlattığına göre otobüs ile Bursa Uludağ’a gezmeye gitmişlerdir. Genel olarak şehirlerarası gezilere gittiğini gördüğümüz Kız Lisesi öğrencileri, 1968’de de bu kez yurtdışına Beyrut’a trenle sömestre tatilinde gezmeye gitmiştir. 1970’li yıllarda Atatürk Erkek Lisesi öğrencileri ile birlikte şehir dışına geziye gitmişlerdir. 741 Geziler öğretmenlerin öğrenciyi ders içinde olduğu kadar ders dışında tanıma imkanı vermiştir. Özellikle yatılı okul gezilerinde öğrenciler sosyalleşme, arkadaş ortamında evden uzak kalma tecrübesi edinme, toplu halde disiplinli hareket etme, gözlem yapma fırsatını elde etmiştir. 3.5.2.Müsamere, Piyesler ve Tiyatrolar Müsamereler, okul ile aile arasındaki bağları güçlendirmek, öğrencilere sanatsal yeteneklerinin gösterme imkanı vermek, güzel sanatlar alanında ilerletmek, sosyal yönden kendilerinin geliştirme imkanı vermek amacıyla düzenlenen gösterilerdir. Ortaöğretim kurumlarında verilecek müsamereler hakkında 6 Şubat 1950 tarihli yönetmeliğe göre eğer okulun toplantı salonu ve sahnesi yoksa müsamereler Milli Eğitim Müdürlüğü’nün uygun gördüğü bir yerde yapılabilir. Müsamerelerde öğrenci ya da öğretmenler tarafından yazılmış piyesler ile başka dillerden çevrilen piyesler oynanabilir. Hayatı sevdirecek, yurt ve millet sevgisi Nurhan Toprak ile 09.03.2018’de Ankara Ramada Otel’de yapılan görüşme. Ankara Kız Lisesi, Bir Okulun 80 Yılı, s. 48. 741 Tanyer, a.g.e., s. 397. 739 740 240 yaratacak konular tercih edilmelidir. Temsillerde kadın rollerini kız öğrenciler, erkek rollerini erkek öğrenciler oynamalıdır. 742 Ankara Kız Lisesi’nin 1950’lerin başında gösteri yapacakları bir salonları olmadığı için Atatürk Erkek Lisesi’nin, Küçük Tiyatro’nun ya da Türk Ocağı’nın salonunu kullanmışlardır. Kendi okullarında yapmak zorunda kaldıklarında ise sahanlıkta ya da koridorda gösteri yapmışlardır. 14 ve 15 Mayıs 1951 gecesinde Küçük Tiyatro’da büyük bir müsamere düzenlenmiştir. Geç saatlere kadar devam eden müsamerede öğrenciler, bir sanatçı olgunluğu ile görevlerini başarıyla yerine getirmişlerdir. Bu programda ilk kez okul korosu da yer almıştır. Koronun ardından solo şarkılar da söylenmiş, kız öğrenciler piyano konseri ve Anadolu’dan türküler de söyleyerek eğlenmişlerdir. Ayrıca kız öğrencilerin milli kıyafetler içinde oynadıkları oyunlar da izleyiciler tarafından beğenilmiştir.743 Bundan yaklaşık on gün sonra 24 Mayıs 1951’de okul müdürü Nilüfer Gün’ün idaresinde bir tür “edebiyat müsameresi” yapılmıştır. Açılışı Edebiyat öğretmeni Semahat Yalkın yapmıştır. Konuşmasında öğrencilerin girişimi, memlekete hizmetleri, çoraklığı gidermek için her yıl ağaç dikilmesi konularını dile getirmiştir. Öğrenciler edebi tartışmalar yapmış, kendi şiirlerinin okumuş, çıkardıkları dergileri göstermişlerdir. Ayrıca yurdu ağaçlandırmak için söz vermişler ve bir öğrenci de ekonomi hakkında bir konferans vermiştir. 744 Bir gösteride Türk Ocağı’nın sahnesi çöktüğünde, 150-500 öğrenci sahnede yer almaktaymış. 745 Atatürk Erkek Lisesi ve Gazi Lisesi ile birlikte temsiller, müsamereler de yapmak üzere iki erkek lisesi nerede ise birbirleri ile yarışmıştır. 1951-1952 ders yılının sonunda Ankara Kız Lisesi ile Kolejin öğrencileri birlikte, Edmond Martin’in bir piyesini başarıyla oynamışlardır. Milli Eğitim Bakanı Tevfik İleri de hazır bulunmuştur. Rolünü başarıyla oynayan Deniz Bozkır ve diğer sahne arkadaşlarına Liseler Birliği tarafından bir buket verilmiştir. 746 Tebliğler Dergisi, 6 Şubat 1950. “Kız Lisesi’nin Müsameresi”, Ulus, 16 Mayıs 1951; “Kız Lisesi Öğrencilerinin Müsameresi”, Zafer, 19 Mayıs 1951. 744 “Ankara Kız Lisesinde Dünkü Müsamere”, Zafer, 25 Mayıs 1951. 745 Prof. Dr. Gönenç Arın ile 10.03.2018’de Ramada Otel’de yapılan görüşme 746 “Kolej ve Kız Lisesi Talebelerinin Temsili”, Zafer, 9 Haziran 1952. 742 743 241 Fransızca öğretmeni olan ve Kız Lisesi’nin kuruluşundan beri çalışan Saime Yörükoğlu, 1955-1958 mezunu Göksel Olcaytu’dan dinlediğimize göre öğrencilere Fransızca bir tiyatro bile yaptırmıştır. Karpiç’in torunu (Juri Georges Karpovitch) Natali Hudikyan başrolde, Göksel Olcaytu ise ikinci rolde oynamıştır. Kız Lisesi’nin konferans salonu 1968’de yapıldıktan sonra kendi okullarında tiyatro sahnelemeye başlamışlardır. Kendi salonlarında ise “Sinderalla”yı İngilizce olarak sahnelemişlerdir. “Güzel Helena”nın erkek karakteri kızlardan seçilmiştir. Aynı oyun Ankara Kız Lisesi’nin son yıllarına doğru tekrar oynanmış, bu kez başrolde ileride tiyatro oyuncusu olarak yerini alacak olan 1971-1972 mezunu Tomris Çetinel oynamış, erkek rollerinde yine okulun kız öğrencileri yer almıştır. Tomris Hanım ayrıca öğrencilik yıllarında şiir ve birkaç skeç de yazmış, edebiyat kolunun başkanlığını yapmış, Fransızca öğretmenleri Lale Ünlü’nün desteği ile Fransızca’dan çevirdikleri oyunları da oynamışlardır. Görüşmemizde okulun bir dergisi ve duvar gazetesinin bulunduğunu da Tomris Hanım ilave etmiştir. 747 1963-1964 ders yılı sonunda Ankara Kız Lisesi’nde 6 Edebiyat sınıfının Çayı’nda “Hastalık Hastası” adlı piyes sahnelenmiştir. 748 1967-1968 ders yılından sonra tiyatro oyunlarını Devlet Tiyatrosu’ndan sanatçılar ile birlikte çalışarak sergilemişlerdir. Molier’in Cimrisi’ni sahnelerken operada Ferdi Talay Hoca’dan diksiyon dersleri, başka bir oyun için de Sönmez Atasoy’dan ders alıp çalıştıkları olmuştur. 749 Yalnızca kendi aralarında değil zaman zaman Ankara Erkek Lisesi’nden de erkek öğrencinin rol aldığı tiyatrolar hazırlamışlardır. Erkek Lisesi’nden tiyatro çalışmak üzere Kız Lisesi’ne gelen erkek öğrencileri görmek için kızların koştuğu olmuştur. Ankara Erkek Lisesi ile birlikte Halkevi’nde 15 Kasım 1945’te “Zor Nikah” adlı oyunu oynamışlardır. Ankara Kız Lisesi, İstanbul’un fethinin 500.yıldönümünü kutlandığı 29 Mayıs 1953 yılında Halkevi’nde Atatürk Erkek Lisesi’nden erkek öğrencilerin de rol aldığı bir temsil hazırlamıştır. Bu oyundan Tomris Çetinel ile 17 Mart 2019’da yapılan görüşme. Semra Kürkçüoğlu ile 23.03.2018’de İstanbul Büyük Klüp’te yapılan görüşme. 749 Hale Güneş ile 09.03.2018’de Ankara Mithatpaşa’da yapılan görüşme. Necla Ülkü Kuglin ile 25.11.2017’de Samanpazarı Kalıpçızade Konağı’nda yapılan görüşme. İnci (Kayhan) Kunduz ile 23.03.2018’de İstanbul Büyük Klüp’te yapılan görüşme. Tanyer, a.g.e., s. 324. 747 748 242 birkaç yıl önce Ankara Erkek Lisesi müdürü Esat İnetaş’ın önerisi ile Ankara Liseliler Birliği kurulmuştur. Ankara Kız Lisesi’nden Suna Selin’in başkan, Atatürk Erkek Lisesi’nden Teoman Civelek’in ise as başkan olduğu bu birliğin kurulmasının ardından Atatürk Erkek Lisesi öğrencileri de İstanbul’un Fethi’nin 500.yıldönümüne binaen düzenlenen bu oyunda rol almıştır. Kız kardeşi de Kız Lisesi’nden mezun olan Prof. Dr. Birsen Gökçe’nin anlattığına göre, bu oyunda annelerinin haberi olmadan evdeki hiç kullanılmayan kumaşı kostüm olmak üzere kesip kullandıkları için anneleri çok üzülmüştür.750 Kız lisesi olmasına karşın erkek lisesinden de destek alınmış olması, erkeklerin oynaması gereken rolleri kızların oynamak zorunda kalmamaları, 1950 tarihli ortaöğretim yönetmeliğinde belirtilen uygulamaların hayata geçirilmiş olmasını göstermektedir. Yine Birsen Gökçe’den dinlediğimize ve Turan Tanyer’in de Atatürk Lisesi’ni anlattığı kitabında yer verdiğine göre, Kız Lisesi öğrencileri okul çıkışı Sıhhiye Parkı’ndan geçerken Atatürk Erkek Lisesi öğrencileri parkın demirlerine oturup kızları beklermiş. Kız Lisesi müdürü Nilüfer Hanım duyduğunda kızmış ve Atatürk Erkek Lisesi’nin müdürü Esat İnetaş’a telefonda durumu bildirmiştir. Erkek Lisesi müdürü de öğrencilerini uyarmak zorunda kalmış, laf atmayın, demirlere oturmayın, diye. Bu olayın yaşandığı yıllarda Erkek Lisesi’nde Bekir Çiftçi isimli öğrenci “Sıhhiye Parkı’nın Demirlerinde” isimli şiirini yazmıştır. Bu şiiri ileriki günlerde Kız Lisesi’nin düzenlediği, ancak kendi salonu olmadığı için İsmetpaşa Kız Enstitüsü’nün salonunda düzenlenen liseler arası şiir okuma yarışmasında jüri puanları belirlerken okumuştur. Yalnız siz anlarsınız halimden yalnız siz / Hep aynı saate rastlar buluşmamız, liseli kızlar geçerken akşam üstleri… Kız Lisesi müdürü Nilüfer Hanım da dahil olmak üzere bütün salon tarafından Bekir Çiftçi alkışlanmıştır. Şiir okuma yarışmasında birinci olan Gül Karabağlı isimli kız öğrenci ile Bekir Çiftçi, altı yıl sonra evlenmiştir. Öğrenciler okula döndüklerinde Erkek Lisesi müdür Esat Bey, Sıhhiye Parkı’nın demirlerinde oturmak size helal olsun, demiştir. Şiir okuma yarışmasının jürisinde Ankara Kız Lisesi 1945-1948 mezunu Aysel Pekinel ile 04.04.2017’de Serender Pastanesi’nde görüşme, Ankara; Prof. Dr. Birsen Gökçe ile 26.01.2017’de Gölbaşı’nda yapılan görüşme; Tanyer, a.g.e., s. 225. 750 243 Jülide Gülizar da yer almıştır. 751 Atatürk Erkek Lisesi 1967 yılında “Şair Evlenmesi” isimli bir oyunu Kız Lisesi öğrencileri ile birlikte oynamıştır. 3.5.3. Öğrenci Kolları Ankara Kız Lisesi’ni ortaokul ve lise olmak üzere 1947-1955 tarihleri arasında bitiren Prof. Dr. Birsen Gökçe’nin anılarından dinlediğimiz üzere Kız Lisesi’ndeki öğrenci kolları Öğrenci Birliği’ne bağlıdır. Birsen Hanım, Öğrenci Birliği’nin ilk olarak onların döneminde başladığını ve başında bir Öğrenci Birliği Başkanı olduğunu belirtmiştir. Mezunlardan dinlediğimize göre Öğrenci Birliği Başkanı’na okul başkanı da denmiştir. Saime Yörükoğlu isimli Fransızca öğretmeninin öncülüğünde ilk kez 1951-1952 ders yılında uygulanmıştır. Öğrencileri kendi kendilerinin idare etmeye yöneltmek, onların kültürlü ve deneyimli bir vatandaş olarak yetişmelerini sağlamak amacıyla kurulan ve 26 koldan oluşan “Kız Lisesi Öğrenci Birliği Başkanı” seçimi 17 Ekim 1952’de yapılmıştır. Seçime bütün öğrenciler kapalı oyla katılmış ve sonunda Ayhan Dürrüoğlu isimli kız öğrenci birinci başkanlığa seçilmiştir. Aysel (Akovalı) Ekşi ise 1954’te başkan olmuştur. Güney Haştemoğlu, öğretmenlerin Ayhan Dürrioğlu’nun seçilmesi için öğrencileri etkilediğini dile getirmiştir. Bütün öğrencilerin katılımı ile seçim yapılmaktadır. Başkan adayları sınıfları dolaşarak propaganda yapmaktadır. Ankara Kız Lisesi 1953 yılı Öğrenci Başkanı adaylarının bir fotoğrafı Ekler kısmında yer almaktadır. 752 Atatürk Erkek Lisesi’nin de 1946’da de bir öğrenci kuruluşu ve başkanı bulunmaktadır. 753 Ankara Liseleri Öğrenci Başkanları’nın girişimi ile 23 Şubat 1952’de “Liseliler Şiir Günü” yapılmıştır. Ankara Kız Lisesi, Atatürk Erkek Lisesi, Yenişehir Koleji, Gazi Lisesi’nin edebiyat kollarının çabası ile düzenlenmiştir. Açılış konuşmasından sonra okul temsilcileri şiirlerini okumuştur. Özellikle Ümran Kanatlı, Birsen Gökçe ile 26.01.2017’de Gölbaşı’nda yapılan görüşme. “Kız Lisesi’nde Öğrenci Birliği Başkanlık Seçimi”, Ulus, 18 Ekim 1952; Ankara Kız Lisesi, Bir Okulun 80 Yılı, s. 20; 1954-1955 Ankara Kız Lisesi Yıllığı, s. ; Güney Haştemoğlu ile 20.12.2019’da İstanbul’da Galatasaray Miltaş tesislerinde yapılan görüşme; https://books.google.com.tr/books?id=f8ZyDwAAQBAJ&pg=PA2, Erişim Tarihi: 03.01.2020; Bkz. EK-28. 753 Tanyer, a.g.e., s. 324. 751 752 244 Gökçen Melek, Ulun Erat, Ayhan İnal’ın okuduğu şiirler büyük alkış almıştır. 754 Atatürk Erkek Lisesi’nde 15 Kasım 1953’te yapılan Öğrenci Birliği Başkanlığı seçimi çok çekişmeli ve heyecanlı geçmiştir. Seçimin sonunda Genel Başkan ve İkinci Başkan seçimi yapılmıştır. Ankara Koleji’nde 22 Ekim 1953’te yapılan Öğrenci Başkanlığı Seçimine üç öğrenci katılmıştır. Adaylar kendilerinin tanıtmış ve oy istemişlerdir. Gizli oy ile yapılan seçimin tasnifi bütün öğrenciler tarafından ilgi ile karşılanmıştır. Gazi Lisesi’nde 11 Kasım 1953’te yapılan Öğrenci Başkanı Seçimine ise 16 aday katılmıştır. Adaylar bir ay hazırlık yapmışlardır. Bir önceki yılın başkanı tekrar seçilmiştir. 16 başkan adayı ise Öğrenci İdare Kurulu’nu oluşturmuştur. 755 Çamlıca Kız Lisesi’nde de öğrencilerin oyu ile seçilen “Talebe Başkanı” bulunmaktadır. Erenköy Kız Lisesi’nde de okulda demokratik yönetimi, öğrencilerin kendi kendilerinin yönetmelerinin sağlamak üzere her yıl bütün öğrencilerin katıldığı öğrenci genel başkanı seçimi olmuştur. Seçimden önceki hafta, propaganda haftasıdır. Bu hafta başkan adayları belirli saatlerde propaganda konuşmaları yapmışlardır. İzmir Kız Lisesi’nde de öğrenci kolları içerisinde “Kendi Kendine İdare Kolu” adı ile bir kol bulunmaktaydı. 756 Bursa Kız Lisesi’nde de Öğrenci Başkanlığı tarafından Bursa Erkek Lisesi ile yapılacak ziyaretler organize edilmiştir. Önce Bursa Erkek Lisesi Bursa Kız Lisesi’ni kendi okullarına davet etmiş, ardından da Bursa Kız Lisesi’ni ziyaret etmişlerdir. 757 Bütün öğrenci kolları Öğrenci Birliği Başkanı’na bağlıdır. O da okul müdürüne bağlıdır. Her kolun başkanı seçimle belirlenmiştir. Öğrenci Birliği başkanlığı da seçimle belirlenmiştir. Son sınıflardan bir başkan adayı seçilmiştir. Adaylar sınıf sınıf dolaşıp kendilerini tanıtmış ve vaatlerde bulunmuşlardır. Her sınıf bir aday göstermiştir. Seçim sandıkları kurulmuştur. Sandık, seçim günü sınıflarda dolaştırılmıştır. Öğrenci Birliği Başkanlığı, prestijli bir iştir. Ayrıca adaylar, teneffüslerde okul bahçesinde de propaganda yapmaya ya da sınıfları dolaşıp “Atatürk Lisesi’nde Şiir Günü”, Zafer, 23 Şubat-24 Şubat 1952. Ulus, 18 Ekim 1953; Ulus, 23 Ekim 1953; “Gazi Lisesi Başkan Seçimi”, Ulus, 12 Kasım 1953; “Atatürk Lisesi’nde Başkan Seçimi”, Ulus,16 Kasım 1953; Tanyer, a.g.e., s. 9. 756 Ergin, a.g.m., s. 63; “Erenköy Kız Lisesi”, Kemalizm, Sayı: 44, (1966), s. 27; Baykalmış, a.g.e, s. 63-64. 757 Bursa’nın Köklü Eğitim….. s, 201-202. 754 755 245 vaatlerde bulunmaya özen göstermişlerdir. Hatta bayrak töreninde bile vaatlede bulunmaya çalışmışlar ve propaganda yapmasına müsaade edilmiştir. Adaylar tarafından afişler, pankartlar, panolar hazırlanmış ve aralarında kıyasıya mücadele olmuştur. 1966 mezunu Sevil (Tüfekçi) Sünger döneminde üzerinde “Domatesin çekirdeği kırmızı kırmızı, Tomris okulun yıldızı yıldızı”, şeklinde pankartlar hazırlamışlardır. 1956-1959 mezunu Mine (Ertung) Koç, Öğrenci Birliği Başkanlığı seçimi için Ayla Baltacı ile kıyasıya mücadele vermiştir. Mine Hanım’ın başkan adayı olarak hazırladığı kartonun üzerindeki resimleri Ayla Baltacı yırtmıştır. Ortaokulun tamamı Mine Hanım’ı desteklemiştir. Esin Uslu Çiftaslan’ın anlattığına göre “seçimler, Amerikan filmlerindeki gibi oldukça renkli geçmektedir.” 758 Bu seçimler sayesinde de seçmeyi ve propaganda yapmayı öğrenmişlerdir. Propagandalar en az bir ay önceden başlamıştır. Propaganda yapanları dinleyen öğrenciler de alkışlayarak beğendikleri adayları bir şekilde desteklemişlerdir. 1968 yılındaki öğrenci başkanlığı seçimleri öncesinde Ender Şekerleri’nin sahibinin kızı Ender, şeker dağıtmış, kıyafet değişikliği için okul idaresine istekte bulunmuştur. Okulu temiz tutmak, cumartesi günleri müzik gruplarını okula çağırmak, pop müzikçilerin 45’liklerini dinletmek, şiir yarışmaları düzenlemek, okul gazetesi çıkarmak, tiyatro sanatçılarını davet etmek gibi vaatler bunlar arasındadır. Böylece yönetim sistemini öğrenmişlerdir. Milletvekili seçimlerine benzer seçim kampanyası yapılmıştır. Adayların vaatleri ve seçim öncesi çalışmaları doğrultusunda seçmenler olan kız öğrencilerin fikirlerinin değiştiği de olmuştur. Öğrenci Birliği Başkanları, Yerli Malı haftası ya da resmi bayramlarda okul idaresi ile sınıflar arasında koordinasyonu sağlanmıştır. Prof. Dr. Birsen Gökçen’in öğrenci olduğu yıllarda Sibel Demokhan Derzek isimli kız öğrenci birinci başkan seçilirken, Aysel (Akovalı) Ekşi isimli kız öğrenci de ikinci başkan olmuştur. 19561962 mezunu Prof. Dr. Asriye (Albağlar) Mocan ve arkadaşlarının 1961-1962 ders yılında arkadaşları Sumru Akgür’ün başkan adaylığı için hazırlamış olduğu büyük bir panonun önünde fizik öğretmenleri ile Sacide Ergun ile çekilmiş bir foto da Ekler Ümit Birsen ile 20.02.2019’da yapılan telefon görüşmesi; Sevil (Tüfekçi) Sünger ile 23.11.2019’da yapılan görüşme. Ankara Kız Lisesi, Bir Okulun 80 Yılı, s. 20. Bkz. EK-28 Öğrenci Birliği Başkanlığı için adayların hazırladığı pano. 758 246 kısmında yer almaktadır.759 1951-1955 mezunu Özcan (Taylan) Aybars, adaylardan Aysel Akovalı’yı destekleyen grupta yer almıştır. Aysel Hanım, hitabeti kuvvetlidir ve münazaralara katılan, yazan ve sözü geçen bir kişi öğrencidir. Kız Lisesi’ni 19511957 yılları arsında ortaokul ve liseyi birlikte bitiren Prof. Dr. Gönenç Arın ve 19531956 mezunu Aysel Pekinel de Aysel (Akovalı) Ekşi başkan seçilmesi için oy kullanmışlardır. Birsen Hanım da adaylığını koymuş, fakat seçilememiştir.760 19631966 mezunu eczacı Gülsen Acar, aday olan arkadaşları Emel’i başkan olması için şarkı bile bestelemişlerdir. Yine aynı dönem mezunu Avukat Aynur Pişkin, kendi sınıflarından aday olan Yıldız isimli kız öğrenci için, üzerinde vaatleri yazılı broşür hazırlamışlardır. 761 1958-1961 mezunu Semra Yıldırım döneminde Öğrenci Birliği Başkanı olarak seçilenlerin arasında Gülten Savaşçı da bulunmaktadır. 762 1965-1968 yıllarında öğrenci olan Prof. Dr. Müberra Babaoğul, Öğrenci Birliği Başkanlığı için adaylığını koyan öğrenciler arasında yer almıştır. 1966’da Öğrenci Birliği’ne başkan olan Yıldız Gürer Batırbaygil, okul çıkışı Dil Tarih ve Coğrafya Fakültesi civarında saçını açan öğrencilerden Ayşe Erünsal’ı okula ihbar etmiş, ancak sonra affedilmiştir.763 1968 yılının Öğrenci Başkanlığına Serpil Evrensel seçilmiştir. Kız Lisesi’nden mezun olunca ODTÜ Elektrirk-Elektronik Mühendisliğini kazanan Serpil Evrensel, daha sonra eğitimine ABD’de devam etmiştir. Afişler hazırlayıp, çizimler yapmış ve destekledikleri öğrencilerin çizimlerini yakalarına takmışlardır.764 Prof. Dr. Asriye (Albağlar) Mocan ile 29.01.2017’de Ankara Göksu Restoran’da yapılan görüşme. Prof. Dr. Birsen Gökçe ile 26.01.2017’de Gölbaşı’nda yapılan söyleşi. Prof. Dr. Gönenç Arın ile 10.03.2018’de Ramada’da yapılan söyleşi. Aysel Pekinel ile 04.04.2017’de Serender Pastanesi’nde söyleşi. Türkan Berkkam (Demircioğlu) il3 23 Mart 2018’de İstanbul Büyük Klüp’te yapılan görüşme. Prof. Dr.Nurünnisa Usul ile 29.01.2018’de Ankara Göksu Restoran’da yapılan görüşme. Prof. Dr. Fatma (Bingöl) Ergun ile 13.05.2017’de Tava Günü’nde yapılan görüşme. Mine (Ertung) Koç ile 13.05.2017’de Tava Günü’nde ve 09.03.2018’de Bilkent’teki evinde yapılan görüşmeler. Özcan Taylan Aybars ile 23.03.2018’de İstanbul Büyük Klüp’te yapılan görüşme. Özden (Uras) Çavdar ile 10.03.2018’de Ankara Ramada Otel’de yapılan görüşme. 761 Gülsen Acar ile 13.05.2017’de Tava Günü’nde yapılan görüşme. 762 Semra Yıldırım ile 27.11.2018’de telefonda yapılan görüşme. 763 Ayşe Erünsal Bahçekapılı ile 23.11.2019’da Ankara’da Ramada Otel’de yapılan görüşme. 764 Prof. Dr. Füsun Tabak ile 20.12.2019’da İstanbul’da Galatasaray Miltaş Spor Tesisleri’nde yapılan görüşme. 759 760 247 Öğrenci Birliği Başkanı’na “okul ablası” da denmiştir. 1959-1962 mezunu Türkan Berkkam (Demircioğlu), Öğrenci Birliği Başkanı adayı olarak, başkan seçilme sürecinde duvar gazetesine, çocukluklarından itibaren ilgi duydukları alanları yazdıklarını belirtmiştir. Türkan Hanım son sınıfta iken Hürriyet gazetesinde bir haber çıkmıştır, edebiyat kolu mezunlarını üniversiteye alınmayacak, diye. Pazartesi günleri yapılan bayrak töreninde bayrağı tutan öğrenci imiş. Bayrağı bırakmadan, aldığı gibi sınıftan pek çok arkadaşı ile birlikte Kızılay’daki Milli Eğitim Bakanlığı’nın önüne gitmişlerdir. Türkan Hanım aynı zamanda izcilerin de başkanıdır. Derse girmediklerini söylemişlerdir. Ve bu haber tekzip edilirse derse gireceklerinin belirtmişlerdir. Saat 13’te haberler başlamış ve Ankara Kız Lisesi’nden bir öğrenci grubu bakanlığa yürümüştür, diye. Bu haberi tekzip ettirmişlerdir. Ardın da okula gelip, derse girmişlerdir. O zaman Türkan Hanım’ı Nilüfer Gün çağırmıştır. Çünkü Türkan Hanım aynı zamanda Öğrenci Birliği Başkanı adayıdır. “Sen daha seçilmeden böyle yaparsan, okulun hali ne olur”, demiştir. Babasını çağırmışlardır. Babası basın mensubudur. Sonuç olarak da, okula zararlı öğrenci, diye, Öğrenci Birliği Başkanlığı adaylığından istifa etmek zorunda kalmış, o yüzden seçimler 5 aday üzerinden yapılmış, hatta boş çıkan çok oy da olmuştur. Nilüfer Gün bu boş oylar, nereden geldi, diye sorduğunda, arkadaşlar tarafından Türkan Hanım’ın adı söylenmiştir. Türkan Hanım’a göre bu durum, kendi hayatındaki ilk mağlubiyetidir. Aynı zamanda bir Almanca öğretmeni de Türkan Hanım’ı çağırmıştır, ki o da seçim kolu öğretmeni idi. Seçimi biz sandık ile değil, sepetlerle yani açık yapacağız, senin orada ayrıldığını söyleyeceğim, demiştir. 1956-1962 mezunu Diş Hekimi Asriye Mocan, Öğrenci Birliği Başkanının öğrencilerin temsilcisi olarak her şeyle ilgilendiğini, demokrasiyi okulda hazmedip, içselleştirdiklerini ve sınıf temsilcisi 6 Fen/A sınıfından Sumru’nun başkanlığı için mücadele ettiklerini belirmiştir. Ekler kısmında fotoları görülebilir. Mezunlarla yaptığımız görüşmeler ve Ankara Kız Lisesi’nin çıkardığı 19701971 ders yılına ait okul yıllığından, mezun ve emekli öğretmenlerle yaptığımız sözlü tarih çalışmalarından hareketle, 1951-1977 döneminde okulda öğrenci birliğine bağlı şu öğrenci kol ve kulüplerinin faaliyette olduğu görülmüştür: Kültür, Edebiyat ve Müsamere Kolu, Adalet Kolu, Seçim ve Haysiyet Kolu, Ormancılık ve Bahçe 248 İşleri Kolu, Kızılay ve Gençlik Derneği, Kitaplık kolu, Spor Yurdu Kolu, Müzik Kolu, Gezinti ve İnceleme Kolu, Sergi ve Koleksiyon Kolu, Sağlık, Temizlik ve Görgü kolu, Trafik Kolu, Çocuk Esirgeme ve Köye Yardım Kolu, Hayvanları Koruma Kolu, İzci Oymağı, Nöbet Kolu, Tiyatro Kolu, Genç Yolcular Kulübü, İmece Kulübü. Bunlardan çalışmaları hakkında bilgi sahibi olduklarımıza aşağıda yer verdik. Bu kollar içerisinde kendi kendine idare sisteminin işleyişi, sözlü tarih çalışmalarında ayrıntılı ortaya çıktığı için Genç Yolcular Kulübü’ne ayrıca yer verilmiştir. Kültür, Edebiyat ve Müsamere Kolu Prof. Dr. Birsen Gökçe’den dinlediğimiz kültür kolu genellikle Nebahat Görkey Eröz ve Hesna Tunç isimli Felsefe öğretmenlerinin rehberliğinde çalışmıştır. Birsen Hanım kültür kolu başkanı olmuştur. Kültür kolu olarak okulda sergiler açmışlardır. Evlerden kitap getirip kütüphane uygulamasını başlatmışr ve zamanla büyütmüşlerdir. kütüphanede Kütüphanenin klasiklerin anahtarı neredeyse da Birsen tamamının Hanım’dadır. bulunduğunu, Mezunlar buradan alıp okuduklarını belirtmiştir. Edebiyat derslerinde bir yazarı işlerken aynı zamanda onun bir romanını okumak zorun da olduklarını edebiyat bölümü mezunu Göksel Olcaytu belirtmiştir. Doç. Dr. Nurünnisa Usul Hanım ise, içinde yazma eserlerin bulunduğu nefis bir kütüphanenin olduğunu, sonradan yağmalandığını, bu kütüphaneden çok kitap alıp okuduğunu ifade etmiştir. Kültür kolu, 1960’lı yıllarda Kültür ve Edebiyat Kolu olarak devam etmiştir. 1961-1964 mezunu Şeniz Özer Sarıkaya, kültür ve edebiyat kolunun başkanlığını yapan öğrencilerdendir. 765 Adalet Kolu Adalet kolunun amblemi terazidir. Her sınıftan adalet kolu için iki temsilci seçilmiştir. 1959-1962 yıllarında öğrenci Türkan Berkkam kolun başsavcılığını yapmıştır. Bu okul mahkemesinde, okul disiplin kurulunun verdiği cezaların adil olup olmadığı sorgulanmıştır. Yani okul mahkemesinin öğrenci yargılamak gibi bir 765 Şeniz Özer Sarıkaya ile 24.11.2018’de Ramada’Otel’de yapılan görüşme. 249 fonksiyonu yoktur. Türkan Hanım son sınıfta iken, 1962’de düzene giren “okul mahkemesi” nin, savcısı, avukatı bulunmaktadır. Okul mahkemesi okulun disiplin kuruluna öğrenci şikayet edebilmektedir. Ormancılık ve Bahçe İşleri Kolu 1953-1956 yıllarında öğrenci Aysel Pekinel Lise-II. Sınıfta iken orman kolunun başkanlığını yapmıştır. Kola üye olan arkadaşları ile birlikte Ankara Kız Lisesi’ni Türk Tarih Kurumu tarafına bakan arka bahçesine 700 ağaç dikmişlerdir. Aysel Pekinel, kendilerine Edebiyat öğretmeni Semahat Yalkın Hanım tarafından ağaç sevgisi aşılandığını ifade etmiştir. Bu kolun faaliyetleri kapsamında Ankara’da Çubuk Barajı tarafına ağaç dikmeye gitmişlerdir. İçinde Ankara Kız Lisesi öğrencilerinin de bulunduğu başka bir ağaç dikme faaliyeti Anıtkabir’de gerçekleşmiştir. 19 Mart 1955’te yapılan Ağaç Bayramı’nda resmi bir törenle 601 ağaç dikilmiştir. Anıttepe’deki etkinliğe Vilayet, Belediye, Orman Umum Müdürü, Orman Bölge Baş Müdürlüğü mensuplarının da bulunduğu kalabalık bir halk kitlesi katılmış, Kız Lisesi öğrencilerinden bir genç kız konuşma yapmıştır. 766 Kızılay Gençlik Derneği Kızılay kolu, okulda oldukça faal kollardan biridir. 1965-1968 yıllarında öğrenci Zuhal Ünaldı, kolun başkanlığını yapan öğrencilerdendir. Annesi ya da babası olmayan öğrencileri, Zuhal Hanım da şehit çocuğudur, Kızılay’ın desteği ile İstanbul’da Pendik’e Kızılay Kampı’na on günlüğüne götürmüşlerdir. Ankaralı öğrenciler ilk defa denize girme fırsatı bulmuştur. Ayrıca Kızılay’ın ayda bir çıkardığı dergilerden birinde Ankara Kız Lisesi Kızılay Kolu’nun bir fotoğrafı da yer almıştır. Kızılay kolunun başka bir girişimi ile 1968 yılının başında açılan konser salonunda Selçuk Ural’ı davet ederek öğrencilere konser verilmiştir. Okul müdürü Nilüfer Gün ve Okul Aile Birliği Başkanı Cavit Bey çok zor ikna edilmiştir. Konserden elde edilecek gelirle durumu iyi olmayan öğrencilere yardım edilmiştir. Kolun öğrencileri konser biletlerini elleri ile yazmışlar ve biletleri alanlar numaralı koltuklara otursunlar, diye 10 Lira’ya bilet satmışlardır. Hatta öğrenciler kendi elleri ile koltuklara numara çakmıştır. Selçuk Ural’ın şarkıları ile yeni konser salonunu ilk Aysel Pekinel ile 04.04.2017’de Serender Pastanesi’nde söyleşi; “Ağaç Bayramı”, Zafer, 20 Mart 1955. 766 250 faaliyetini 18 Şubat 1968’de yapmış olur. Konser sırasında öğrenciler koltukların üzerinde tepinmekten bazı koltukları yırtılmıştır. Sahnenin perdesi çalınmıştır. Müdür Nilüfer Hanım, bir daha izin vermeyeceğim, diyerek kızmıştır. 767 İmece Kulübü Ankara Kız Lisesi’nde 1943-1969 yılları arasında görev yapan Felsefe öğretmeni Hasna Tunç’un nezaretinde 1959’da kurulmuştur. Hasna Hanım İstanbul Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Felsefe Şubesi mezunudur. Tıp Fakültesi’nden Fizyoloji ve Psikiyatri, Fen Fakültesi’nden Fizik derslerinin yardımcı disiplin olarak almıştır. Klübün başkanı Hasna Hanım’dır. 1956-1959 mezunu Mine (Ertung) Koç’un yer aldığı İmece Klübü’nde bir jaz orkestrası kurmuşlar, okula bateri getirmişlerdir. Mine Hanım da davul çalmıştır. Konser verip okula gelir sağlamışlar. Balin Otel’e gelen Tanju Okan’dan ile Ayten Alpman ve eşi İlhan Gencer’den ders almışlar, konser vermişlerdir. Sonra da radyoda yayınlanmıştır. Mine Hanım kendilerinden sonra İmece Klübü’nün devam etmediğini belirtmiştir. 3.5.4. Ankara Kız Lisesi Öğrencileri Örgütleniyor: Genç Yolcular Nilüfer Gün Hanım’ın Kız Lisesi’nde müdürlük yaptığı yıllara damgasını vuran öğrenci faaliyetlerinden birisi “Genç Yolcular” isimli bir öğrenci topluluğudur. Amerika Birleşik Devletleri, Güney Afrika Cumhuriyeti, Kanada, Büyük Britanya, İskandinav ülkeleri ve Fransa’da “Genç Çiftçiler Kulübü”, “Genç Hayvan Yetiştiriciler Kulübü” adı altında kendilerine has öğrenci cemiyetleri ortaya çıkmıştır. Bu cemiyetler, iç ve dış görünüşleri itibarı ile çeşitli faaliyetleri yerine getirmekteydi: Okulun süslenmesi, kütüphane oluşturulması ya da okula coğrafya haritası, resimler, madenler, böcek, mikroskop, projeksiyon aleti, sinema makinası, radyo gibi öğretim ya da eğlence malzemesinin satın alınmasında katkı verebiliyorlardı. Ya da özel günlerde okula piyano kiralanması, okulda öğrencilere derslere destek amaçlı kurslar düzenlenmesinde, dikiş ve ev idaresi ya da ritmik Zuhal Ünaldı ile 24.11.2018’de Ramada Otel’de yapılan söyleşi; Prof. Dr. Fatma (Bingöl) Ergun ile 13.05.2017’de Tava Günü’nde yapılan görüşme. Sebahat Orhan ile 30.10.2018’de Ankara Binicilik Klübü’nde yapılan görüşme. Ankara Kız Lisesi, Bir Okulun 80 Yılı, s. 48. 767 251 dans, bir enstrüman çalmayı öğrenme gibi hobi kurslarının açılmasında ön ayak oluyorlardı. Okul sandıkları, veremle savaş, işsiz ve felaketzedelerle savaş, ihtiyaç sahiplerine kıyafet, ayakkabı yardım gibi dayanışma ve hayır işlerine giriyorlardı. Bu kulüplere katılan öğrencilerin fedakarlığı ile okulun müzesi zenginleştirilebiliyor, küçük hayvanlar ya da sebze-meyve yetiştirilebiliyor, odun kesilebiliyordu. 768 Topluluğun katılımcıları düzenledikleri bir eğlencede bireysel veya toplu ortaya konan aktiviteler ile girişim ve yaratıcılık ruhlarını da geliştirilebiliyorlardı. Öte yandan bu tür örgütlenmeler, öğrenciler yaratıcılık ve becerileri ortaya koyabildiği ölçüde yaşamıştır. Öğrenciler bilinçli olarak öğrenmiş, çalışmış, yardımlaşma ve sosyalleşme zevkini tatmıştır. Öğrencinin kendi rızası ile katılması yani gönüllülük esastır. Öğretmenlerinin gözetimi ve tavsiyeleri ile kulüp içinde kendi kendine idareyi de öğrenmişlerdir. Okul dışından gelen ve alanında uzman olan kişilerden oluşan fahri üyeleri de olabilir. Bu kişiler danışmanlık yapmışlar, girişimde de bulunabilmiş ya da cemiyetin görüşmelerine katılmışlardır. 769 Ankara Kız Lisesi’nde benzeri bir uygulama, “Genç Yolcular Kulübü” denilen bir kol olarak karşımıza çıkmıştır. Ortaya koydukları faaliyetleri, Ankara Kız Lisesi’ne dinamizm getiren, alt sınıflardaki öğrencilere örnek olan ve onları destekleyen bir topluluk tu “Genç Yolcular” denilen ve tüzüğü, çalışma programı olan kulüp kurulmuştur. Ankara Kız Lisesi’nin 1966-1969 mezunlarından Hale Güneş ve 1971’de Genç Yolcuların başkanlığını yapmış olan Sevil Çiçekçi, Genç Yolcuların bir tüzüğü olduğunu ve 1962’de Fransızca öğretmeni Saime Yörükoğlu tarafından kurulduğunu belirtmiştir. 770 Saime Yörükoğlu’nun girişimi ile kurulan Genç Yolcular Kulübü, Saime Yörükoğlu’nun 1964’te emekli olmasından sonra Amerika Birleşik Devletleri’nden gelen 1962-1976 yıllarında Ankara Kız Lisesi’nde Fizik öğretmeni olarak görev yapan İffet Sunalp nezaretinde devam etmiştir. 1959-1962 mezunlardan Doç. Dr. Nurünnisa Usul Hanım ise, kulübün isim annesinin 1924-1964 yılları arasında Piaget, a.g.e., s. 136-139, 144. A.g.e., s. 150. 770 Ankara Kız Lisesi 1970-1971 Yıllığı, Ankara, 1971; Hale Güneş ile 09.03.2018’de Mithatpaşa, Ankara’da yapılan görüşme. 768 769 252 Ankara Kız Lisesi’nde görevli olan Fransızca’nın yanı sıra Felsefe derslerine giren Saime Hanım olduğunu belirtmiştir. Bu durumda kulübün 1960-1961 eğitim-öğretim yılında Saime Hanım tarafından kurulup, onun emekliliğinden sonra da 1962-1970 yılları arasında görev yapan Fizik-Kimya öğretmeni İffet Hanım’ın nezaretinde devam etmiştir.771 İffet Sunalp Kız Lisesi’nden önce Fen Fakültesi’nde asistan olarak 1949-1953 yılları arasında çalışıp istifa etmiş ve 1962’den itibaren Ankara Kız Lisesi’nde görev yapmıştır. Hale Güneş Hanım’ın anlattığına göre, İffet Hanım, derste bileşke kuvvetlerle ilgili sorduğu soruyu yanıtlayan öğrencileri bir sınıfta toplamış ve “Sizler fen ve edebiyatı hızla kavrayarak öğrenecek kapasitedesiniz. Sizlere fiziği öğreteceğim, arkadaşlarınıza bir yılda anlatacaklarımı size bir ayda anlatabilirim. Siz fizik derslerinde sosyal etkinlikler yapın, dayanışmayı, yardımlaşmayı öğrenin, vaktimiz boşa gitmesin. Sizin için neyin eksik olduğunu biliyorum. Sosyalleşeceksiniz” diyerek Genç Yolcular’ı Ankara Kız Lisesi’nin karşısında bulunan Numune Hastanesi’ndeki görevlendirilmişlerdir. çocuk servisine ziyaret etmek üzere İffet Hanım, öğrenciler tarafından branşında sıkı bir öğretmen olarak tanımlanmıştır. Ankara Kız Lisesi’ne ilk alınan erkek öğrencilerden ODTÜ makina mühendisliğini kazanan Köksal Özdemir, fizik dersinde son derece başarılı bir öğrenci olduğu için, arkadaşları tarafından “İffet Hanım’ın oğlu”, diye tanımlanmıştır. Genç Yolcular’ın tüzüğünde görevleri şöyle belirtilmiştir: “…kulübümüz üyeleri çalışkan olmayı memleket vazifesi sayar, derslerini tam ve kusursuz bir şekilde hazırlar, kuvvetli bir kültür için derslerinin yanı sıra çeşitli sosyal faaliyetleri de yürütür. Genç Yolcu doğruluk ve adaleti sever, Türk olmanın iyi insan olmanın bilincine sahiptir. Genç Yolcu çevresindekilere karşı naziktir. Genç Yolcu üzerine aldığı her vazifeyi, başarabileceği en iyi şekilde yapar. Genç Yolcu herkesin yardımına koşar. Özellikle arkadaşlarının derslerini daha iyi öğrenmelerini, davranış ve kültür bakımından daha üstün bir hale gelmelerini sağlamak için çareler arar. Genç Yolcu kendisinden istenen kendi teşebbüsü ile veya üzerine aldığı her işte, 771 Nurünnisa Usul ile 07.10. 2016’da Ankara (Anadolu) Lisesi’nde yapılan görüşme. 253 devam ettiği kurumu ve bu kurum üyeleri bakımından elde edebileceği faydaları düşünerek hareket eder. ” Genç Yolcular’ın amacı, okulun başarısını yükseltmek için arkadaşlarına yardım etmek ve onların yurduna yararlı birer genç olarak yetişmelerini sağlamak için çalışmaktır. Öğrenciler burada bir yandan örgütlü olmanın amacını öğrenmiştir. Diğer taraftan da dans etmeyi öğrenmiş, kulüp olarak birlikte her hafta tiyatroya gitmiş, tiyatro çalışmışlardır. Sanatın da bilim kadar gerekli olduğunu öğrenmişlerdir. Memleketin kalkınması için neler yapabiliriz, diye düşünmüşlerdir. Genç Yolcular’ın başkanları kulübe üye olan öğrenciler arasından yapılan seçimle belirlenmiştir. Çalışma kolaylığı olması açısından Lise-I, Lise-2 ve Lise-III’lerin başkanları ayrıdır ve her yıl yeniden seçilmişlerdir. Ancak Hale Güneş Hanım, her yıl yeniden seçilmeyi başarmak suretiyle mezun olana kadar üç yıl üst üste başkanlığını yapmıştır. Yine Hale Hanım’ın Ankara Kız Lisesi’nde öğrenci olduğu yıllarda Prof. Dr. Erdem Yazgan, mimar Figen Selçuk Çetiner, Sevil Çiçekçi Genç Yolcular’ın başkanlıklarını yapan diğer Kız Liseliler olmuştur. 772 Erenköy Kız Lisesi’nde buna benzer uygulamalar, izcilik çalışmaları adı altında yapılmış, öğrenciler okul içi ve dışında yardıma ihtiyacı olan kurumlara yardım etmişlerdir. Öğrencileri hayata hazırlamaya çalışmışlardır. 773 Genç Yolcular, derslerinde başarılı olan örnek öğrenciler arasından seçilmiştir. Tüzüklerinde de belirtildiği üzere daha alt sınıflardaki başarısız öğrencilere ders anlatmak üzere görevlendirilme gibi sorumlulukları da bulunmaktadır. Örneğin Prof. Dr. Engin Kendi, İffet Hanım tarafından Almanca’sı zayıf öğrencilere ders anlatmak üzere görevlendirilmiştir. Bu tür uygulamalar, Cizvit okullarında “Koruyucu Melekler” olarak adlandırılmıştır. 774 Hale Hanım, Genç Yolcu olarak öncelikle toplumsal duyarlılığı olan birer birey olduklarının altını çizmiştir. Hale Güneş ile 9 Mart 2018’de Mithatpaşa-Ankara’da yapılan görüşme. “Erenköy Kız Lisesi”, Kemalizm, Sayı: 44, (1966), s. 29. 774 Meliha Köse, “Cizvit Teşkilatında Kadınların Statüsü ve Kızların Eğitimi”, Ignatius Loyola ve Cizvit Okullarının Eğitim Anlayışı, ss. 73-105, Pegem Akdemi Yayınları, Ankara, 2016, s. 98-99. 772 773 254 Her Genç Yolcu’nun taşımak zorunda olduğu birer kartı bulunmaktadır. 1961-1964 mezunu Yüksek İnşaat Mühendisi Tuğba Kiper de bir Genç Yolcu’dur ve kendisinde o günlerden kalma yakalarına taktıkları Genç Yolcular’a ait bir de “rozet” bulunmaktadır. Mezunlardan 1959-1962 mezunu Prof. Dr. Engin Kendi, 1962-1965 mezunu ODTÜ’de Kimya Mühendisliği okuyan Mübeccel (Babaoğul) Ansen, İnci (Kayhan) Kuzgun da Genç Yolcular’ın bir rozetinin bulunduğundan söz etmiştir. İstanbul Kız Lisesi Coğrafya öğretmeni Rauf Seymen, 6-G sınıfına, neşeli oldukları için “şenol” rozeti hazırlatmıştır. Öğrenciler, İstanbul Kız Lisesi rozetlerinin altına “şenol” yazan rozeti takmışlardır. Genç Yolcuları’ın 1968’den itibaren çıkardığı bir duvar gazeteleri vardı. Kız Lisesi öğrencilerine fen konularından moda ve aktüaliteye uzanan pek çok konuda faydalı olabilecek “Genç Yolcuların Sesi” isimli bir gazete çıkarmışlardır. 775 1965-1968 mezunu Zuhal Ünaldı isimli başka bir Genç Yolcu’dan dinlediğimize göre toplantılarını okulun yarım gün olduğu cumartesi, Nilüfer Gün Hanım’ın müdürlüğü döneminde 1968 yılının başında yapılan konser salonunda yapıyorlardı. 1963-1966 yıllarında öğrenci olan Genç Yolcular’dan Sevil (Tüfekçi) Sünger ve Ayşe Erünsal Bahçekapılı zaman zaman okul dışında motivasyon amaçlı Türk Eğitim Derneği Ankara Koleji’ne kulüpteki arkadaşlarıyla götürülmüşlerdir. 1963-1966 mezunu Avukat Aynur Pişkin ve eczacı 1966-1969 mezunu Sebahat Orhan’ın anlattığı üzere, Genç Yolcular’ın başkanı, kulübe yeni giren öğrencilere daha birinci sınıfta daire şeklinde bir araya gelerek yemin ettirmiş ve rozetleri takmıştır. Rozet takılması sırasında şiir ve fıkra okunmuş ve kendi hazırladıkları piyesi oynamışlardır. Yine 1963-1966 mezunlarından Semra Kürkçüoğlu’nun da içinde bulunduğu Genç Yolcular, 1963-1964 ders yılı sonunda toplu olarak bir fotoğrafta bir araya gelmişlerdir. Zuhal Hanım’ın öğrenci olduğu yıllarda her ikisi de Kimya öğretmeni olan H. Zişan Erdem ve Adem Yılmaz ve Edebiyat öğretmeni Muhittin İnözlü de sonraki öğretmenlerden olmuştur. yıllarda Genç Yolcular’ın liderliğini yapan Muhittin İnözlü tarafından 17 Mart 1971’de verilen “Kompozisyonda Başarı Yolları” adlı bir konferans, 21 Nisan 1971’de Devlet 775 Prof. Dr. Engin Kendi ile 07.10.2016’sa Ankara (Anadolu) Lisesi’nde yapılan görüşme. İnci Kuzgun ile 23. Mart 2018’de Büyük Kulüp’te yapılan görüşme, İstanbul. Prof. Dr. Müberra Babaoğul ile 10. Mart. 2018’de Ramada Otel’de yapılan görüşme, Ankara. Tuğba Kiper ile 29.09.2018’de yapılan görüşme, Armada, Ankara. 255 Konservatuarı bale bölümü öğrencilerinin Kız Lisesi’ne bir gösteri yapmak üzere davet edilmesi, Hüseyin Rahmi Gürpınar’ın eserlerini sahneye koyulması Genç Yolcuların okuldaki etkinlikleri arasında yerini almıştır. Genç Yolcuların okuldaki lideri olan öğretmenlerinden Adem Bey, ODTÜ’den Ankara Kız Lisesi’ne ücretli olarak derse gelmiştir. 776 Genç Yolcular, Ankara Kız Lisesi’nde kendi kendine idare sistemi ile çalışan öğrenci klüplerinden birisidir. Tüzüğü, kendi seçtikleri başkanları ile okul içindeki sosyo-kültürel faaliyetlere katkı vererek ve okul dışındada da toplumsal gelişmelere gösterdikleri hassasiyetle kendilerini toplumsal yaşama hazırlamışlardır. 3.5.5. İzcilik Ankara Kız Lisesi izcileri kampa gitmemiş ama özellikle resmi bayramlarda trampet çalmışlardır. Hipodromdaki bayram kutlamalarında Ankara’nın diğer erkek liselerinden Atatürk Erkek Lisesi ve Gazi Lisesi’nden birisi bayrama giderken, diğeri de dönerken Ankara Kız Lisesi öğrencilerine trampet ile eşlik etmiştir. Atatürk’ün cenazesinin Etnografya Müzesi’nden alınıp, Anıtkabir’e 1953’te nakledilmesi sırasında Erkek izciler boru, kız izciler ise trampet çalarak yer almıştır. 1954-1957 yılllarında öğrenci Gönül Sezen ve 1946-1955 mezunlarından Birsen Gökçe Atatürk’ün cenazesinin nakli törenine katılan Ankara Kız Liseli öğrencilerinden olma fırsatını yakalamışlardır. 1950-1954 yıllarında öğrenci Tomris Göksan da bu törende okulun flamasını taşımış, ayrıca okulun dört yıl da izcisi olmuştur. 777 Ankara Kız Lisesi İzcilerinin okulun üst katında doğudan batıya doğru uzanan eğrisel tarafında kuzeye bakan küçük bir odası bulunmaktadır. Kız Lisesi’nden 1969-1972 yıllarında öğrencilik yapan Nesrin Gençaydın, oymakbaşıdır. 29 Ekim’de Ankara Kız Lisesi’nin öğrencileri törene katılmıştır. 27 Aralık’ta Temsil Zuhal Ünaldı ile 24.11.2018’de Ramada Otel’de yapılan görüşme, Ankara. Semra Kürkçüoğlu ile 23.03.2018’de Büyük Kulüp’te yapılan görüşme, İstanbul. Aynur Pişkin ile 09.04.2018’de yapılan görüşme, İzmir. Sebahat Orhan ile 30.09.2018’de yapılan görüşme, Binicilik Kulübü, Ankara. 777 Prof. Dr. Birsen Gökçe ile 26.01.2017’de Gölbaşı’nda yapılan görüşme. Ruhiye (Göksu) Kırbaş ile 23.03.2018’de İstanbul Büyük Klüp’te yapılan görüşme. Güney Erdoğdu Akansel ile 10.03 2018’de Ramada Otel’de yapılan görüşme. Tomris Göksan ile 17.04.2019’da telefonda yapılan görüşme. 776 256 Heyeti’nin Mustafa Kemal ile birlikte Ankara’ya gelişinin yıldönümünde Kız Lisesi’nin öğrencileri Ankara Kalesi’ne gitmişlerdir. 778 10 Kasımlarda Anıtkabir törenlerine, günübirlik ya da birkaç günlüğüne Çubuk’a kampa gitmişlerdir. Kız Lisesi izcileri Etimesgut ya da İnönü’de paraşütle atlamışlardır. Ankara Kız Lisesi izcileri ile Gazi Lisesi izcileri kardeş okuldur. Nesrin Hanım, okulu bitirdiği 1972 yılında, son sene olduğu için kardeş okul olan Gazi Lisesi’nin oymakbaşı ile flarlarını hatıra olarak değiştirmişlerdir. 779 3.5.6. Özel Gün ve Haftalar 27 Aralık’ta Temsil Heyeti’nin Ankara’ya gelişi ve 10 Kasım törenleri kutlanan özel günlerin başında yer almaktadır. Hava çok soğuk ise 10 Kasım törenleri Türkocağı’nda yapılmıştır. 1953-1956 yılları arasında öğrenci olan ve bankalarda baş hukuk danışmanlığı yapan Ayla (Ülgenalp) Tekin ve 1956-1962 mezunu Sevim Birteker’in anlattığı üzere Atatürk’ün naşı Anıtkabir’e taşınana kadar 10 Kasım törenlerinde Atatürk’ün Etnografya’daki kabrine giderek nöbet tutulmuştur. Taşındıktan sonra da 1954’te Anıtkabir’e ziyarete gitmişlerdir. Bu törenlerde Atatürk Erkek Lisesi, Ankara Kız Lisesi’ne eşlik etmiştir. 10 Kasım törenine şarkı söyleyerek sıra ile gidilmiştir. Güven Park’tan kasımpatı toplayarak hatta çalarak Anıtkabir’e götürmüşlerdir. Bütün ortaokullar ve Ankara Kız Lisesi, Atatürk Erkek Lisesi, Gazi Lisesi beraber yürümüştür. 780 1963 mezunu Prof. Dr. Çiğdem Özesmi, ortaokulda II. sınıfta öğrenciyken 1958 yılında Türk Ocağı’nda kutlanan bir 10 Kasım töreninde kitap, dergi, ansiklopedi karıştırarak hazırladığı konuşmasını yapmış ve bu vesileyle hazırlıklı gitmenin önemini kavramıştır. Tören sırasında en önde okul müdürü Nilüfer Gün Hanım’ın yanında oturmuştur. 781 1963’te Atatürk büstünün yapılmasından sonra 10 Kasım töreni, Ankara Kız Lisesi’nin bahçesinde kutlanmaya başlamıştır. İnci Kayhan Kuzgun ile 23.03.2018’de İstanbul Büyük Klüp’te yapılan görüşme. Nesrin Gençaydın ile 05.06.2018’de telefonda yapılan görüşme. 780 İnci Arcan Uysal ile 26.12.2018’de yapılan görüşme. Sevim (Birteker) Özerten ile 29.01.2017’de Göksu Restoran’da yapılan görüşme, Ankara. Ayla (Ülgenalp) Tekin ile 10.03.2018’de Ramada Otel’de yapılan görüşme, Ankara. “Dün Milletçe Aziz Atatürk’ü Andık”, Cumhuriyet, 11 Kasım 1959. 781 Özesmi, a.g.e., s. 39. 778 779 257 Ankara Kız Lisesi öğrencileri tarafından 3 Mayıs 1952’de Halkevi’nde “Kahramanlık Günü” tertiplenmiştir. Halk büyük bir ilgi ile dinlemiştir. Tören İstiklal Marşı’nın okunması ile başlamış ve onu Gençliğe Hitabe takip etmiştir. Birsen Topçu adlı bir öğrenci bir konuşma hazırlamıştır. Okul korosu milli marşları söylemiş, öğrenciler milli şiirler okumuştur. Tarih öğretmeni Remziye Batırbaygil’in önerisiyle bir piyes hazırlanmıştır. Öğrencilerden Güney Haştemoğlu, Remziye Hanım’ın anlattığı bir hikayeden yola çıkarak “Sargana Kadınları” adlı piyesi yazmıştır. Güney Hanım, gazetede okuduğumuz Kahramanlık Günü’nde oynanan oyunun yazılma hikayesini, görüşmemizde şöyle dile getirmiştir. “Remziye Batırbaygil, tarih dersini aynı zamanda bir tiyatro oyununa çevirir, heyecan katardı. Tarih dersini ezberlemezdik yaşardık. Bir gün bize bir ödev verdi. Karadeniz kıyılarında Sargana isimli bir köy vardı. O köyü Ruslar işgale kalkınca erkekler teslim olacakken kadınlar devreye girmiş, düşmanla savaşmış ve işgali önlemişlerdi. Bu konuyu sahnede oynanacak şekilde bir oyun olarak yazacaktık. Ayrıca kendisi de yazacaktı ve hangisi güzel ise o sahneye konulacaktı. Cahilin cesaretiyle ben hemen talip oldum. Sargana Kadınları adında bir oyun yazdım. Dolayısıyla oyun Halkevi sahnesinde Kahramanlık Günü’nde oynanacaktı. Remziye Hanım da yazdı ve Müdürümüzün ve birkaç öğretmenin de huzurunda ikimiz elimizde hazırlığımızla bir araya geldik. Remziye Hanım “önce Güney okusun” dedi. Ben okudum. Remziye Hanım “benimkini okumayacağım, Güney’in yazdığını oynayalım dedi ve oynadık.”782 İki yıl sonra Milli Eğitim Bakanlığı yayınladığı bir tamim ile önceki yıllarda olduğu gibi öğrencilerin milli savunma hizmetlerine hazırlanması için yine konferanslar tertip edilmesini istemiştir. Bu amaçla okullarda da Kahramanlık Günleri’nin kutlanmasını temenni etmiştir. 783 1971-1972 mezunu Tomris Çetinel’in de öğrenci olduğu yıllarda 19 Mayıs 1972’de Cumhurbaşkanı Fahri Korutürk’ün de katıldığı bir Kahramanlık Günü’nde oynadıkları bir oyun için Gazi ve Atatürk Liseleri’nden de oyuncu olarak öğrenciler yer almıştır. Hatta Milli Güvenlik dersine giren bir subay, bazı roller için savaş ortamını daha iyi canlandıracağını düşünerek Güney Haştemoğlu ile 20 Aralık 2019’da Galatasaray Miltaş Tesisleri’ne yapılan görüşme. “Kız Lisesi’nde Kahramanlık Günü”, Zafer, 4 Mayıs 1952; “Okullarda Sık Sık Kahramanlık Günleri yapılacak”, Milliyet, 16.03.1954. 782 783 258 silahlı kuvvetlerden destek de almıştır. Tören okul müdürü Nilüfer Gün’ün konuşması ile başlamış, öğrencilerin yaptıkları tablolar sergilenmiş, okul korosu marşlar söylemiş, zengin Anadolu folkloründen örnekler verilmiştir. Törenin ardından Cumhurbaşkanı Cevdet Sunay okul idaresine bir şilt sunmuş, Senato Başkanı ve Ankara Valisinden kutlanma mesajları gelmiştir. 784 İlki 1957’de kutlanan “Müzik Günü” nün ikincisi Ankara orta dereceli okullar ve meslek okullarının katılımı ile 11 Mayıs 1958’de Spor Sarayı’nda düzenlenmiştir. Müzik Günü’nünde Ankara Valisi ve Belediye Reisi Kemal Aygün, Cumhurbaşkanı vekili ve Büyük Millet Meclis Başkanı Refik Koraltan da hazır bulunmuş, halktan da katılım olmuştur. 785 Bundan başka, Kız Lisesi öğrencileri 5 Nisan 1959’da Eğlence Günü hazırlamışlardır. 786 Ankara Liseleri, Mesleki ve Teknik Öğretmen Okulları 10 Mayıs 1958’de Atatürk Erkek Lisesi Konferans Salonu’nda “Şairler Günü” düzenlemişlerdir. Şairler Günü nedeniyle şiir okuma yarışmasını Ankara Kız Lisesi’nden Ayla Baltacı kazanmıştır. Derece alanlara çeşitli hediyeler verilmiştir. Bu kutlamanın yanı sıra önde gelen şairlerimiz için anma günleri düzenlenmiştir. Ankara Kız Lisesi’nde 1925-1932 yıllarında Edebiyat öğretmeni olarak görev yapan ve aynı zamanda okulun da marşını yazan Faruk Nafiz Çamlıbel için 6 Ocak 1952’de “Faruk Nafiz Günü”, 2 Aralık 1952’de “Namık Kemal Günü” kutlanmıştır. Andıkları şairler arasında Yahya Kemal Beyatlı da bulunmaktadır. Ankara Kız Lisesi öğrencileri, 7 Aralık 1956’da hayatını kaybeden Reşat Nuri Güntekin’i anmak üzere 21 Aralık 1956 günü Kız Lisesi’nin salonunda anma günü düzenlemiştir. Reşat Nuri Güntekin’in şahsiyeti ve eserleri üzerine konuşmalar yapılmıştır. 787 Atatürk Lisesi’nin de katıldığı şiir yarışmaları düzenlenmiş. Mezunlardan Prof. Dr. Birsen Gökçe’nin kız kardeşi bir defasında birinci olmuştur.788 Ankara Kız Lisesi 1971-1972 Yıllığı, s. 9-10. “Müzik Günü Kutlanacak”, Zafer, 10,12 Mayıs 1958. 786 “Eğlence Günü”, Zafer, 6 Nisan 1959. 787 “Ankara Kız Lisesi Öğrencileri Reşat Nuri Güntekin’i Andı”, Zafer, 22 Aralık 1956. 788 Aysel Pekinel ile 04.04.2017’de Serender Pastanesi’nde görüşme; Ankara Kız Lisesi, Bir Okulun 80 Yılı, s. 78, 82, 87. 784 785 259 1971 yılında Malazgirt Zaferi’nin yıldönümü okulda Edebiyat ve Resim öğretmenlerince kutlanmıştır. Hatta devlet erkanından gelenler olmuştur. Sonra hazırlayan öğretmenlere askeriyeden birer takdirname gelmiştir. 789 3.5.7. Sergiler Ankara Kız Lisesi’nin orta kısım öğrencilerinin Biçki-Dikiş dersinde yaptıkları işler ve resimler yılsonunda sergilenmiştir. 1951-1952 ders yılının sona ermesi ile birlikte Dil ve Tarih-Coğrafya Fakültesi’nin salonunda dikiş, nakış, resim sergisi 17 Mayıs 1952’de açılmıştır. Gazetenin yorumuna göre sergide resimleri sergilenen kız öğrencilerden Senem Gönenli’nin resimleri ümit verici bulunmuş, kurduğu kompozisyonlar beğenilmiştir. Ayhan Dürrioğlu’nun “Su Taşıyan Kadınlar” ve “Deniz Kenarında Takalar” isimli resimlerinde temkinli ilerlediği belirtilmiştir. Meral Nuray, Perihan Evinsoy, Ekendiz Tanay, Ayla Can, Güler Alpant, Gülsel Tunçekiç, Sibel Evintan, Tomris Uzunkaya, Deniz Orkun, Sevim Dirimen, Ayten Akgürbüz, Güler Alpat, Sevim Günçgüven’in resimleri de dikkat çekmiştir. Femin Ağan, Gönenç Arın, Nursel Belül, Şenel Bilsev’in kullandığı renkler ilgi çekici bulunmuştur. Güler Yanar, Perihan Ören, Nihal Ilgın’ın resimleri de ümit verici olarak değerlendirilmiştir. Sergideki resimler Resim öğretmeni Hayriye Uludağ, elişleri ve dikişler ise ortaokulda derse giren Ev İdaresi öğretmeni Türkan Esengin Boren’in nezaretinde yapılmıştır. 790 Bir yıl sonraki okul sergisi yine aynı fakültede 22 Mayıs 1953’te düzenlenmş, açılışı Milli Eğitim Müdürü yapmış, eskiden resim dersinin kopyadan ibaret olduğunu, şimdiki öğrencilerin yaratıcı olduklarını belirtmiştir. Sergide yağlı boya, sulu boya, karakalem olmak üzere 400’e yakın eser sergilenmiştir. Özellikle Meral Nuray, Semra Başol, Gülsen Tunçekiç, Perihan Evinsoy ve Ayhan Dürrüoğlu’nun eserleri dikkat çekmiştir. 791 Cavidan Erten ile 29.01.2017’de Ankara Maltepe’de yapılan görüşme. “Kız Lisesi’nin Sergisi”, Zafer, 18 Mayıs 1952; “Kız Lisesi Resim Sergisi”, Ulus, 3 Haziran 1952. 791 “Kız Lisesi Talebelerinin Resim Sergisi”, Zafer, 23 Mayıs 1953. 789 790 260 3.5.8. Folklor Kız Lisesi’nde folklor İngilizce öğretmeni Servet Olcay başkanlığında başlamıştır. Okulun folklor ekibinde oynayanlardan 1955-1958 mezunu Göksel Olcaytu’dan dinlediğimize göre, 24 Kasım 1956’da Konservatuar Salonu’nda Milli Oyunlar Festivali’ne katılmıştır. Kız Lisesi’ni Konservatuardan Halil Bey çalıştırmıştır. Ankara Kız Lisesi Sivas Halayı, Atabarı’nı oynamıştır. Amerika Birleşik Devletleri’nden gelen bir ekip de festivali filme çekmiştir. Folklor ekibinin okulun üst katında bindallıları koydukları bir odaları bulunmaktadır. Kız Lisesi’nden 1965-1968 mezunu Zuhal Ünaldı ve 1963-1966 mezunu Gülsen Acar da folklor ekibinde oynayanlar arasında yer almıştır. O sırada İktisat Fakültesinde öğrenci olan Şakir Öner Gülhan, onları çalıştırmış, ücretli olarak ders vermiştir. 1966-1969 mezunu Sebahat Orhan Hanım da Antep ekibinde oynamıştır. Beden Eğitimi öğretmeni Melek Tosun çalıştırmıştır. Kardeş okul Atatürk Erkek Lisesi ile birlikte dört beş gösteri yapmışlardır. 792 Ankara Kız Lisesi öğrencileri müamere, piyes, öğrenci kulüpleri, sergi ve folklor çalışmaları ile kendi iradesiyle karar verebilme, öğrencinin yeteneklerinin ortaya koyma, bir grup içerisinde sorumluluk alma ve disiplin içerisinde çalışma ortamını yaşamıştır. Söz konusu faaliyetler sayesinde sorunlara çözüm bulma fırsatını yakalamıştır. Öğrenci kulüplerinin uyguladığı kendi kendine idare yöntemi, öğrencilerin okul içerisinde sosyalleşmesini sağlamıştır. Bilhassa öğrenci kulüpleri aktif olarak çalışmıştır. 3.6. Spor Okullardaki beden eğitimi ve sportif faaliyetleri, öğrenciyi fizyolojik ve psikolojik olarak destekleyen etkinliklerdir. Öğrencilere hareket serbestliği sağlamış, çeviklik, kuvvet ve girişim kabiliyetlerinin geliştirmiş ve sosyal terbiyeyi Zuhal Ünaldı ile 24.11.2018’de Ramada’Otelde yapılan görüşme. Gülsen Acar ile 13.05.2017’de Tava Günü’nde yapılan görüşme. Meral (Başkan) İlalan ile 09.04.2018’de İzmir’de yapılan görüşme. Sebahat Orhan ile 30.09.2018’de Binicilik Kulübü’nde yapılan görüşme, Ankara. “Kız Lisesi Talebelerinin Milli Oyunlar Gösterileri”, Zafer, 22 Kasım 1956. 792 261 beslemişlerdir. 793 Gazete haberlerine baktığımızda Ankara Kız Lisesi’nin orta kısmında Yakantop ve Voleybol, lise kısmında ise Eltopu ve Voleybol takımlarının bulunduğunu gördük. Kız Lisesi’nin bir spor yurdundan ziyade “spor kolu” buluyordu. Voleybol, yakantop, el topu (hentbol) ve atletizm takımları bu kola bağlı idi. Okulun judo takımının bulunduğunu, 1965-1968 mezunu Zuhal Ünaldı’dan dinlemiştik, ki kendisi de judo takımında yer almıştır. Ayrıca Beden Eğitimi dersinde gülle atma da yapılmıştır.794 Ayrıca 1970’li yıllarda okulun bir de basketbol takımının bulunduğunu 19711972 mezunu basketbol takımında oynayan Tomris Çetinel belirtmiştir. Okulun ünlü sporcu kızlarından voleybol, yakantop ve eltopu takımlarında oynayan Tomris Göksan ise 1950-1954 yıllarında basket takımının varlığından, ancak çok zayıf olduğundan söz etmiştir. Müsabakalarda kazanılan kupayı kız öğrenciler ya müdür Nilüfer Gün ya da Beden Terbiyesi Bölge Müdürü vermiştir.795 3.6.1. Voleybol Ankara Kız Lisesi orta kısmı 1951 yılında “Okul Spor Yurtları Müsabakaları” nda Anafartalar Ortaokulu, Bahçelievler Ortaokulu ve Cebeci Ortaokulu ile karşılaşmıştır. Okulun henüz kendine ait bir spor salonu bulunmadığı için karşılaşmalar Cebeci Ortaokulu Spor Salonu’nda yapılmıştır. Kız Lisesinin bütün antremanları da henüz spor salonları bulunmadığından 1950-1954 yılları arasında Cebeci Ortaokulu’nun, Gazi Terbiye Enstitüsü’nün ve Mülkiye’nin spor salonunda yapmışlardır. 1950’lili yılların başında Kız Lisesi orta kısmının voleybol takımında şu öğrenciler oynamaktadır: Sezer (kaptan), Birsen, Fatma, Sevinç, Oya, Güney, Gülseren, Ayla. 796 Okulun lise kısmının 1950’li yılların başında voleybol İstanbul Atatürk Kız Lisesi (Deneme Okulu)/Program Taslağı, Maarif Basımevi, İstanbul, 1957, s. 3; “Erenköy Kız Lisesi”, Kemalizm, Sayı: 44, (1966), s. 27. 794 Selma Yıldırım ile 27.11.2018’de telefonda yapılan görüşme. Güney Erdoğdu Akansel ile 10 Mart 2018’de Ramada Otel’de yapılan görüşme, Ankara. Zuhal Ünaldı ile 10 Mart 2018’de Ramada Otel’de yapılan görüşme, Ankara. 795 Tomris Göksan ile 17.04.2019’da telefonda yapılan görüşme, Ankara. 796 “Cebeci Ortaokulu Kızlararası Voleybol Şampiyonu”, Ulus, 11 Şubat 1951; “Kız Okulları Voleybol Maçlarında”, Ulus, 1 Şubat 1953; “Kız Okulları Voleybol Maçları”, Ulus, 8 Şubat 1953; “Kız Lisesi Voleybol Şampiyonu Oldu”, Ulus, 22 Şubat 1953; Tomris Göksan ile 17 Mart 2019’da telefonda yapılan görüşme. 793 262 takımının olduğunu mezunlarla yaptığımız görüşmelerden öğreniyoruz. 1951-1952 ders yılı Ankara Kız Liseleri voleybol şampiyonası Ankara Kız Lisesi’nin şampiyonluğu ile sona ermiştir. Okulun voleybol takımında oynayan 1956-1959 mezunu Mine (Ertung) Koç, voleybol antremanları için taksiyle Fen Fakültesi’nin spor salonuna gidip, yürüyerek döndüklerini anlatmıştır. 1958-1961 mezunu Selma Yıldırım’ın anlattığına göre voleybolcu Birsen isimli kız öğrenci daha sonra Deniz Spor Klübü’nde milli sporcudur. Kolejin takımı henüz yeterli olmadığı için, Kolej’in yönetim kurulundan gelerek müdür Nilüfer Gün’den izin almışlar ve Ankara Koleji’nin klüp voleybol takımını kurmuşlardır. Kolej’de bir süreliğine giden öğrenciler ise Tomris, Siray, Güney, Melike, Aysel olmuştur.797 TRT’nin eski spikerlerinden Jülide Gülizar’ın kız kardeşi olan Tomris Göksan, 1950-1954 yıllarında Ankara Kız Lisesi’nde öğrenci olmuştur. Mezun olduktan sonra Ankara Demir Spor voleybol takımında da oynamıştır. Liseden mezun olduktan sonra Demirspor voleybol takımında oynamıştır. Tomris Hanım ile birlikte bu takımda Siray, Melike, Birsen, Leyla, Aysel oynamışlardır. Demirspor bu oyuncular ile birlikte İstanbul’da yapılan Enternasyonal Turnuva’ya katılmıştır. Bu takıma Kıbrıs Türklerinden olan Ayten Salih de Kıbrıs Türklerinin temsilen katılmıştır. Demirspor takımı 1959’da İran Şahı’nın daveti üzerine İran’da maça gitmiş, onları İran şahının kardeşi Gulam Rıza ağırlamıştır. Tomris Hanım, Demirspor’da oynadığı yıl bir maçta arka arkaya 15 servisi kendisi atarak bir seti kazanmış ve Beden Terbiyesi’nin kayıtlarına böyle geçmiştir. Tomris Göksan, liseyi bitirdikten sonra 1955-1959 yıllarında Ankara Üniversitesi Hukuk Fakültesi’nde öğrenci iken ayrıca Gençlik Parkı’nın havuzunda hazırlanmak suretiyle İstanbul’da Beykoz’da düzenlenen kürek çalışmalarına katılmıştır. 1955’te Türkiye çapında sporcu ve takımların katıldığı yarışmalarda Dümencili 2.çiftede Türkiye birincisi olmuştur. Tomris Hanım bu yarışa ayrıca tek başına katılarak tek çifte yarışında üçüncü olmuştur. Ayrıca Yüzme Federasyonu tarafından verilen Uluslararası Hakemlik Sertifikası bulunmaktadır. Hentbol Federasyonu’nun Hukuk üyeliğini Mine (Ertung) Koç ile 09.03.2018’de Bilkent’te yapılan görüşme, Ankara. Güney Erdoğdu Aakansel ile 10.03.2018’de Ramada Otel’de yapılan görüşe, Ankara. 797 263 yapmıştır. Çeşitli kamu kuruluşlarında avukatlık yaptıktan sonra, ÖSYM’nin I. Hukuk Müşaviri ünvanı ile emekli olmuştur. 798 1973 yılında Bolu’da Boluspor Salonu’nda Türkiye Kız Liseleri Voleybol Şampiyonası yapılmıştır. İstanbul Kız Lisesi ile Ankara Kız Lisesi voleybol takımları arasında çekişmeli bir maç oynanmış ve karşılaşmayı İstanbul Kız Lisesi 3-2 kazanmıştır. Ardından Ankara Kız Lisesi Gaziantep Sağlık Koleji ile karşılaşmış ve 3-0 galip gelmiştir. Ankara Kız Lisesi takımında Yücel, Nazan, Semra, Nilgün, Mehveş, Buket oynamıştır. 799 Bu takım 1973 yılında ayrıca Ankara okulları arasında yapılan çeşitli karşılaşmalarda il ikinciliğini kazanarak bu sayede Türkiye şampiyonasına katılma fırsatını yakalamıştır. Ardından da bölge birincisini seçmek amacıyla Yozgat, Sivas, Kastamonu, Niğde, Nevşehir, Kayseri, Tokat ili okullarının voleybol takımlarının oynadıkları Yozgat’taki karşılaşmalardan sonra Bölge Birincisi olma başarısını göstermiştir. 800 3.6.2. Atletizm Mezunlarla yapılan görüşmelere göre, ortaokul ve lisede Ankara Kız Lisesi’nde 1950-1956 yıllarında okuyan Güney Erdoğdu Akansel, hem ortaokulda hem de lisede sporcudur. Beden Eğitimi öğretmeni Mübeccel Atamer tarafından seçilmiştir. 6 yıl voleybol, el topu oynamış ve atletizmle de ilgilenmiştir. Güney Hanım’dan önce, 100 m. Türkiye rekoru Ankara Kız Lisesi’nden Aysel Öncel’e aitdir. Sevim Çilingir’in ise 400 metre rekoru bulunmaktadır. Güney Erdoğdu Akansel, Lise-I ya da II’de iken 80 metre ödülü bulunmakla birlikte, tabanca atılmadan düdük sesi ile çıktığı için tescillenmemiştir.801 Ankara’da 26 Ekim 1952’de yapılan okullararası atletizm yarışmasında 80 metre Türkiye rekorunu Ankara Kız Lisesi’nden Nuran Fincancı koşmuştur.802 Kız Milliyet, 01 Ocak 1952; Güney Erdoğdu Akansel ile 10 Mart 2018’da Ramada Otel’de yapılan görüşme; Tomris Göksan ile 17.04.2019 ‘da telefonda tapılan görüşme. 799 “İstanbul Kız Liseli, Ankara Kız Lisesi’ni 3-2 yendi”, Cumhuriyet, 20 Nisan 1973; “İstanbul Kız Lisesi ve Bolu Öğretmen Okulu Grup Birincisi Oldu”, Cumhuriyet, 22 Nisan 1973. 800 Ankara Kız Lisesi 1972-1973 Yıllığı, s. 20. 801 Güney Akansel Erdoğdu ile 08.03.2018’de Ramada Otel’de yapılan görüşme. EK-31. 802 Milliyet, 27 Ekim 1952. 798 264 okulları arasında 19 Mayıs Stadyumu’nda 15 Kasım 1953’te yapılan Atletizm yarışmasında Ankara Kız Lisesi’den Sevim Çilingir 80 metre ve 800 metrede, uzun atlamada Ayla Özer, yüksek atlamada Güler Arseven derece yapmışlardır. 803 Ankara Atletizm Ajanlığı tarafından 20 Mart 1954’te 19 Mayıs Stadyumu’nda ortaokullarda 2000, liselerde ise 3000 üzerinde 3.Kır Koşusu düzenlemiştir. 9 Mayıs 1954’te Ankara Milli Eğitim Müdürlüğü ile Atletizm Ajanlığı ortaklığında yapılan yarışmalarda ile kız ortaokul ve liselerinin büyük bir katılımı olmuştur. Yarışmalarda Ankara Kız Lisesi birinciliği almıştır. Ankara Kız Lisesi’nden 80 metrede Sevim Çilingir birinci, Güney Şayak ikinci; 800 metrede Sevim Çilingir birinci, Altındal Ünlütürk ikinci; uzun atlamada Ayla Özer birinci, Güney Erdoğdu ikinci, Nurçin Alaçam üçüncü; yüksek atlamada Güney Erdoğdu birinci, Güler Arseven; fırlatma topunda Tomris Göksan (43.90) lık bir sonuç alırken ve takım tasnifinde ise Ankara Kız Lisesi 47 puan alarak birinci olmuştur. 804 Sevim Çilingir Türkiye’yi milli atlet olarak da 800 m de temsil etmiştir. Bir 800 metre koşusunda Sevim Çilingir’in üzerine Aktaş Çıray, kaboralı ayakkabısı ile basmış, hakem bir şey dememiş ve o kız öğrencinin yarışı bu şekilde kazanması, Tomris Göksan için de yıllarca unutamadığı bir anısı olmuştur.805 Prof. Dr. Engin Kendi yaptığımız görüşmede atletizmde Gülten Savaşçı’nın dereceleri bulunduğunu belirtmiştir. Kız Lisesi 1957-1958 ders yılında atletizim şampiyonu olmuştur. Bu takımdan Figen Özkan gülle şampiyonu olmuştur. 806 26 -27 Mayıs 1962’de Konya’da yapılan Türkiye Kız ve Erkek Spor Yurtları Arasında “Ferdi Atletizm Müsabakaları”nda 200 metrede Gülten Savaşçı üçüncü ve Hanife Irmak ise birinci olmuştur. Aynı müsabakalarda 800 metrede Hanife Irmak birinci; yüksek atlamada Süheyla Kadıoğlu birinci; mızrakla atlamada Gülay Turhan ise birinci olmuşlardır. 807 Zafer, 16 Mayıs 1953. “Ankara Kız Okulları Atletizim Bayramı”, Ulus, 10 Mayıs 1954; “Okullararası 3 üncü Kır Koşusu”, Zafer, 19 Mart 1954. 805 Tomris Göksan ile 17.04.2019’da telefonda yapılan görüşme. 806 Ankara Kız Lisesi, Bir Okulun 80 Yılı, s. 73. 807 Tebliğler Dergisi, C. 26, Sayı 1239, s.7. Engin Kendi ile 07.10.2016’da Ankara Lisesi’nde yapılan görüşme. 803 804 265 3.6.3. Yakantop Yakantop takımları ortaokullarda bulunmaktaydı. Ankara Kız Lisesi orta kısmın Yakantop takımı 1951’de Bahçelievler Ortaokulu, Atatürk Kız Enstitüsü, Namık Kemal Ortaokulu, Yenişehir Lisesi, Anafartalar Ortaokulu, Cebeci Ortaokulu ile karşılaşmıştır. Maçlar yine Cebeci Ortaokulu Spor Salonunda oynanmıştır. Kız Lisesi orta kısmı karşılaşmalarda pek başarılı olamamıştır. 1956-1959 mezunu Mine (Ertung) Koç Hanım, hentbol takımında kalede oynamıştır. Kız Lisesi orta kısmının yakantop takımında şu öğrenciler yer almıştır: Ayla (kaptan), Sezer, Gönül, Bilge, Türkan, Tanju, Güney, Demet, Bilge, Emel, Ülkü, Günay, Aysun, Güner, Özden, Kamuran, Sevinç. Kız Lisesi orta kısım Yakantop takımı, voleybol takımının yaptığı maçlara göre oldukça başarılı olmuştur.808 3.6.4. Eltopu Eltopu takımı yalnızca ortaokullarda ve liselerde de bulunmaktadır. Bu durumda Ankara Kız Lisesi’nin lise kısmının Eltopu takımı müsabakalarda Ticaret Lisesi, İsmetpaşa Kız Enstitüsü, Yenişehir Lisesi (Ankara Koleji) ile karşılaşmıştır. Karşılaşmalar Cebeci Ortaokulu Kapalı Spor Salonunda yapılmıştır. O günlerde Ankara Kız Lisesi’nin voleybol, yakantop ve atletizm takımlarında oynayan ve aynı zamanda Altındal Ünlütürk’ün Ankara Kız Lisesi’nden mezuniyetinden sonra takım kaptanı olan ve hem ortaokulu hem de liseyi Ankara Kız Lisesi’nde okuyan 19501956 mezunu Güney Erdoğdu, eltopunun bugün bizim “hentbol” olarak bildiğimiz sporun o zamanki adı olduğunu belirtmiştir. Eltopu maçlarında Kız Lisesi’nin oldukça başarılı olduğu görülmüştür. Hatta Eltopu takımı 1951 yılında şampiyon olmuştur. Bu maçta Kız Lisesi’nin “gol kraliçeliğini”, takım kaptanı Aycan (Onur) Önel yapmıştır. Kız Lisesi’nin en büyük rakibi Yenişehir Koleji’dir. Kız Lisesi 808 “Yakantop Maçları”, Ulus, 18 Şubat 1951; “Eltopu ve Yakantop Müsabakaları”, Ulus, 25 Şubat 1951; “Dünkü Yakantop ve Eltopu Maçlarının Telafisi”, Ulus, 4 Mart 1951; “Okul Maçları”, Ulus, 18 Mart 1951; “Bahçelievler Kız Lisesi ve Atatürk Kız Enstitüsü Galip Geldiler”, Ulus, 15 Nisan 1951; “Yakantop ve Eltopu Maçları”, Ulus, 15 Şubat 1953; ”Eltopu ve Yakantop”, Ulus, 29 Mart 1953; Zafer, 6 Nisan 1953; Güney Erdoğdu Akansel ile 10 Mart 2018’de Ramada Otel’de yapılan görüşme. 266 Eltopu takımında yer alan öğrenciler: Aycan (kaptan), Behice, Ayla, Sabahat, Altındal, Tomris, Suna, Belkıs.809 Okçuluk sporu ile liseyi bitirdikten sonra ilgilenen 1966 yılı mezunu Macide Erdener, Türkiye’nin ilk kadın okçusu olmuştur. 810 Ankara Kız Lisesi’nde kız öğrencilerin 1950’li yılların başında futbol takımının olduğu da 1969 yılı mezunu Nurdan Biray Erten tarafından dile getirilmiştir. Ankara Kız Lisesi’nin ders içi başarılarına ilave olarak, öğrencilerin derslere paralel ve gönüllü katıldığı sportif etkinlikleriyle 1951-1977 yıllarında da bir önceki dönem kadar göze çarpmaktadır. Gerek ders içi başarıları ve gerkse de sportif faaliyetlerde okullararası başarıları Ankara Kız Lisesesi’ni popüler hale getirmiş, halkın okula ilgisini canlı tutmuştur. Öğrencilerin gönüllülüğü başarılarında etkili olduğu kadar beden eğitimi öğretmenlerinin donanımlı olması da etkili olmuştur. 3.7. Ödül ve Ceza Ödül ve ceza, disiplini sağlamak için kullanılmaktadır. Ödülde amaç; bireydeki olumlu davranışların tekrarının sağlamak, iyi ve takdir edilen özellikler kazandırmaktır. Cezada amaç ise; olumsuz davranışların, duyarsızlıkların tekrar edilmesinin önüne geçmek, alışkanlık haline gelmesini engellemektir. 811 Nilüfer Gün Hanım’ın Kız Lisesi’nde müdürlük yaptığı yıllara damgasını vuran öğrenci faaliyetlerinden bir diğeri de “Öğrenci Mahkemesi/okul mahkemesi” dir. Öncelikle mezun olan öğrenci ve emekli öğretmenlerinden duyduğumuz bu uygulama, Kız Lisesi’nin öğrencilerinden oluşmaktadır. Avrupa’da 1930-1931 yıllarında bazı kız ve erkek okullarında, öğrencilerin kendilerine mahsus, 809 “Bu Hafta Yapılacak Okul Spor Yurtları Müsabakaları”, Ulus, 22 Şubat 1951; “Kız Lise ve Meslek Okulları Eltopu Müsabakaları”, Ulus, 23 Şubat 1951; “Yakantop ve Eltopu Maçları”, Ulus, 15 Mart 1953; “Kız Okulları Arası Spor Müsabakaları El Topu Maçalarında Kız Lisesi Takımı Şampiyon Oldu”, Zafer, 1 Nisan 1951; “Kız Okulları Maçları”, Ulus, 5 Nisan 1953. 810 https://www.cankayaokculuk.com/antrenorler/macide-erdener/, Erişim Tarihi: 27.12.2019. 811 Osman Çalık; “Cizvit Öğretiminde Ödül ve Ceza”, Ignatius Loyola ve Cizvit Okullarının Eğitim Anlayışı, Pegem Akademi Yayınları, Ankara, 2016, s. 53. 267 öğrencilerden birinin hakim olduğu ve üç öğrenciden oluşan ve adaleti yerine getiren kurumlar oluşturulmuştur. Son kararı öğretmenler vermiş, ancak öğrenci mahkemesindeki öğrencilerin de görüşleri alınmıştır. Benzeri bir uygulama Atatürk Erkek Lisesi’nde bulunan “Talebe Teşkilatı”nın içinde de görülmektedir. Atatürk Erkek Lisesi’ndeki Talebe Teşkilatı Haysiyet Divanı, Kütüphane, Musiki, İktisat, Müsamere, Mecmua, Spor, İzci Heyetleri olmak üzere sekiz heyetten oluşmaktadır. Haysiyet Divanı üyeleri cezalandırmadan ziyade telkin ve düzeltme yolunu tercih ederek mümkün olduğu kadar az ceza verme yoluna gitmişlerdir. Genel meselelerde özellikle görgü kuralları üzerinde durmuş, bu yüzden yıl boyunca özellikle bir iki sorun disiplin kuruluna havale edilmiştir. 812 Ankara Kız Lisesi öğrenci mahkemesi 1958-1959 ders yılında Haysiyet Kolu’na bağlı olarak kurulmuştur. Yani öğrenci mahkemesinin öğrenci yargılamak gibi bir fonksiyonu yoktur. Fransızca öğretmeni Saime Yörükoğlu kuruluşunda rol oynamıştır. Bu mahkeme aslında Türkan Berkkam’ın belirttiği üzere, 1961-1962 ders yılında oturmuştur. 813 Savcısı avukatı bulunmaktadır. Öğrenci Mahkemesi okulun disiplin kuruluna öğrenci şikayet edebilirdi. Bazı okullar ise hafif cezalara hüküm vermeyi öğrenciye, ağır cezaları ise öğretmene bırakmışlardır. Çoğu zaman da öğretmen ve öğrenci birlikte karar vermiştir. Cezayı veren-seçen, ve uygulayan öğrenci mahkemeleri yalnızca öğretmenden de oluşmuştur. Bazen de öğrenciler cezayı önermiş, öğretmen ve müdür de uygulamıştır. Kimi zaman öğrenci kendisi de karar verebilmiştir. Bazı kusurlar ile disiplinsiz davranışlar ortaya konmuş ve bir çeşit “eğitim münakaşası” na konu edilmiştir. Hatta bazı okullarda duvar ilanları, davetiyeler ile tartışılacak konular tanıtılmıştır. Bu uygulamada temizlik, güzel yazı, okula uygun kıyafet konuları öğrenciler tarafından takip edilmiştir. Böylece iyi eğilimler ortaya çıkmıştır. Bir tür mahkeme gibidir, sorunlar ortaya konmuş, tartışılmıştır. 814 Ankara Kız Lisesi’nde geçici ya da okuldan atılmayı, uzaklaştırmayı gerektirmeyen küçük vakalar hakkında karar vermek ve okul düzenine ve öğrenciliğe Piaget, a.g.e., s. 49; Tanyer, a.g.e., s. 99. Göksel Olcaytu ile Nurünnisa Usul ile 22.08.2016’da ve 07.10.2016’da Ankara Kız Lisesi Mezunlar Derneği’nde yapılan görüşme; Türkan Berkkam İle 23.03.2019’da İstanbul Büyük Kulüp’te yapılan görüşme. 814 Piaget, a.g.e., s. 129-130, 154. 812 813 268 aykırı olmayan hareketleri kontrol etmek üzere bir öğrenci mahkemesi kurulmuştur. İkinci sınıftan itibaren birinci sınıflar dışındaki her sınıfta bir temsilci bulunmaktadır. Bir öğretmen, müdür tarafından Haysiyet Divanına görevlendirilmiştir. Okul kurallarına aykırı olmayan davranışları olanlar ve çalışkan öğrenciler arasından seçilmişlerdir. Böylece yaşanan her hadisenin disiplin kuruluna yansıması önlenmiştir. 1959-1962 mezunlarından Nurünnisa Hanım, Öğrenci Mahkemesi uygulamasının Ankara Kız Lisesi’nde Sorbon mezunu Felsefe öğretmeni Saime Yörükoğlu ile başladığını, öğrenci mahkemesinin verdiği cezanın genellikle bir kitabı okumak olduğunu belirtmiştir. İşlenen suça uygun olarak okunması beklenen kitabın karakterleri de işlenen suça uygun olmuştur. İstiklal marşını okunduğu bayrak törenlerinde bir öğrenci güldüğünde, başka bir öğrenci tarafından öğrenci mahkemesine verilmiştir. Öğrenci mahkemesine seçilen öğrenciler, lise kısmından olduğu için, onun liseye başladığı 1959 yılı gibi başlamış olabilir. 815 1965 yılında öğrenci mahkemesi uygulamasını artık görülmemiştir. ODTÜ İnşaat Mühendisliği mezunu Tuğba Kiper, Ankara Kız Lisesi’ni 19611964 yılları arasında bitirmiştir. Görüşmemizde özellikle Ankara Kız Lisesi’ndeki disiplinin meselesinin altını çizmiştir. “Ankara Kız Lisesi’ndeki disiplinden sonra kendiniz de öz disiplinli oluyorsunuz. İş hayatımda çok disiplinli olduğumun farkında değildim önceleri. Benim hakkımda acımasız, gaddar, tavizsiz olduğum söylenmiş. Sonra, bir insana bu kadar katı davranmam gereksiz, diye düşündüm. Ve kendimi eleştirdim, bir dönüşüm yaşadım. Yani bendeki katılık, Ankara Kız Lisesi’nden kalmadır. Dönem arkadaşlarımda katı, kuralıcı, sert bir disiplin vardır hep.” Tuğba Kiper’in öğrencilik yıllarında, sınıflarında uzun sarı saçlı, çok güzel bir kız öğrenci, aynı zamanda Olgunlaşma Enstitüsü’nde mankenlik yapmaktadır. Bir gün okulun kapısından saçı topuz yapılmış olarak girdiğini gören müdür muavini Nuriye Erimer, bütün sınıfları dolaşıp onu bulmuş, kolundan tutup tuvalete götürmüş ve saçlarını yıkatmıştır. Tuğba Hanım, Nuriye Erimer’in bu davranışını, “haddini aşmış bir disiplin” olarak yorumlamıştır. 816 Tuğba Hanım, Ankara Kız Lisesi’nin katı disiplininin kendisinin ve dönem arkadaşlarını uzun yıllar okuldan soğutmuş Piaget, a.g.e., s. 154; Göksel Olcaytu ve Nurünnisa Usul ile 07.10 2016’da Ankara Kız Lisesi’nde yapılan görüşme. 816 Tuğba Kiper ile 28.09.2018’de Armada, Ankara’da yapılan söyleşi. 815 269 olduğunu belirtmiş ve “müdür muavini sizi çağırmışsa, mutlaka bir şeyinizi görmüştür”, diye eklemiştir. Tuğba Kiper, Kız Lisesi’ni 1964’te bitirdikten sonra önce ODTÜ Kimya Mühendisliği’ne girmiş, ancak gösterdiği başarıdan dolayı ODTÜ’nün İnşaat Mühendisliği’ne geçmiştir. Kız Lisesi’ndeki fizik-kimya laboratuvarlarının aktif olarak kullanıldığını ve burada yapılan deneylerin ileriki yıllarda kimya mühendisliğinin seçmesinde etkili olduğunu ifade etmiştir. Türkiye’nin ilk kadın mühendislerindendir. İnşaat yüksek mühendisi olarak karayollarında 42 yıl çalışmıştır. Erkek mesleği olarak bilinen mühendislikte, araziye gitmiş, haberleşme imkanı çok iyi olmayan dağ tepeleri dolaşmıştır. Lise yıllarından itibaren disiplinli yetişmiş, şartlarını zorlamıştır. Çok başarılı bir çalışma hayatı olmuştur. Emeklidir ve sivil toplum kuruluşlarında çalışmaya devam etmektedir. Özellikle karayolları yapımında çalışmıştır. Karayollarına yeni giren mühendislere ders vermiş, sınav yapmıştır. Tuğba Hanım, Yollar Milli Komitesi üyesidir. 817 1957-1960 yılları mezunu Bihterin Çelik Hanım’ın bir arkadaşı edebiyat öğretmeni hafta sonu erkek arkadaşı ile gezerken gördüğü için, ihtar ya da ceza almıştır. 1965-1968 yılları mezunu Sevgi Uluğ Er’in bir arkadaşına evinde parti verdiği için beş kişiye okuldan uzaklaştırma verilmiştir. Ayrıca Leyla Küçükertem isimli bir arkadaşı, hatıra defterini vermek istemediği için uzaklaştırma almıştır. 818 Kız Lisesi’nin 1969-1972 yılları mezunlarından Nesrin Gençaydın, bir şubat tatilinde okul dışında TRT’nin düzenlediği bir genel kültür yarışmasına katılmıştır. Duyulunca, nerede ise okuldan 15 günlük uzaklaştırma alıyormuş. Milli Savunma dersi öğretmeni asker Cihat Çiftçili tarafından Nilüfer Gün ikna edilerek uzaklaştırılmaktan kurtarılmış. Cihat Bey, Askeriye’nin Foto Film Merkezi’nin desteklediği bir yılsonu faaliyetine destek olacağını belirtmiştir. Eğer Nesrin Gençaydın okuldan uzaklaştırılırsa bu programı yapmam, Nesrin aklı başında bir öğrenci, diye ikna etmiş, program yapılmış, askerler de izlemeye gelmiştir. 819 Tuğba Kiper ile 29.09.2018’de Armada’da yapılan görüşme, Ankara. Sevgi Uluğ Er ile 30.09.2018’de Binicilik Kulübü’nde yapılan görüşme, Ankara. 819 Nesrin Gençaydın ile 05.06.2018’de telefonda yapılan görüşme. 817 818 270 3.8. Ankara Kız Lisesi Mezunları Derneği Mezun dernekleri, okul ile mezun olan öğrenci arasındaki bağı sürdürmek için kurulmuştur. Bu şekilde bir “okul kültürü” oluşturulmuştur. Okul ile bağ kurmanın ve mezunlar arasında dayanışmanın sağlanmasında etkili bir kurumdur.820 Ankara Kız Lisesi Mezunları Derneği, Ankara Kız Liselilerin ruhunu yaşatmak üzere mezun dokuz Ankara Kız Liselinin girişimi ile 1990 yılında kurulmuştur. Bu derneğin 1942 yılında kurulmuş olan Ankara Kız Lisesi’ni Bitirenler Kurumu ile bir ilgisi yoktur. Bu kurum hakkında 1942-1951 yılları arasındaki çalışmalarından başka bir şey günümüze kadra gelmemiştir. Hatta Ankara Kız Lisesi’ni Bitirenler Cemiyeti ile Yenişehir Lisesi’ni Bitirenler Kurumu (Türk Eğitim Derneği) arasında 1951’de bir voleybol karşılaşması bile yapılmıştı. 821 Ankara Kız Lisesi Mezunları Derneği 1990’da 9 mezunun girişimi ile kurulmuştur. Prof. Dr. Birsen Gökçe, Prof. Dr. lbilge Saldamlı, Prof. Dr. Hacer Ünlü, Prof. Dr. Fahrünnisa Pamuk, Prof. Dr. Engin Kendi, Prof. Dr. Aysel Aziz, Doç. Dr. Tülin Kutsal, A. Gülin Günal, Mücella Merdol derneğin kurucu üyeleridir. Dernek Hacettepe Üniversitesi’nde Öğrenci İşleri Daire Başkanlığı yapmış olan Mücella Merdol’un ofisinde kurulmuştur. Mezunlar Derneği olarak öncelikle müdire Nilüfer Hanım döneminden kalanları toparlamışlardır. Okul bahçesindeki ağaçları bile tespit etmiş ve numaralandırmışlar, ancak bahçeyi dahil etmemişlerdir. Derneğe katkı olsun, diye eski gazeteleri getirip SEKA’ya satmışlardır. 822 Derneğe bir yer satın almak istemişler, ancak mümkün olmamıştır. Ankara Lisesi müdürlerinden Mustafa Bütüner tarafından kendilerine okulda bir oda tahsis edilmiştir.823 Derneğin 1991’de hazırlanan tüzüğünde “kuruluş amacı; üyelerinin ortak sosyal, kültürel ve mesleki faaliyetlerinin organize etmek, mezun olunan kuruma, maddi ve manevi destekte bulunmak ve mezunlar arasında dayanışma sağlamaktır”, olarak belirtilmiştir. Derneğin 15 Aralık 1991’de Atakule Nikah Salonu’nda yapılan ilk genel kurulunda ilk yönetim, denetim ve onur kurulları ile çevre, kültürel ve sosyal konularda görev yapacak üç komisyon belirlenmiştir. Mezunlar Derneği’nin kuruluştan itibaren Köse, a.g.m., s. 91; Tınal, a.g.e., s. 81. Bkz. II. Bölüm-Ankara Kız Lisesi’ni Bitirenler Kurumu. 822 “Ankara …Ankara Müşerref Hekimoğlu’ndan şiirsel kolaj”, Cumhuriyet, 22 Nisan 1994. 823 Gönül Sezen ile 26.01.2017’de Yukarı Ayrancı’daki evinde yapılan görüşme, Ankara. Aysel Ercan ile 09.03.2018’de Ramada Otel’de yapılan görüşme, Ankara. 820 821 271 başkanlığını yapanlar: Prof. Dr. Birsen Gökçe (1991-1996), Prof. Dr. Müberra Babaoğul (1996-1998), Özden Uraz Çavdar (1998-1999), Hediye Boran (19992000), Sumru Akgür (2000-2002), Necla Ülkü Kuglin (2002-2008), Ümit Eser Çakır (2008-2012, iki dönem), Prof. Dr. Füsun Acartürk (2014-2018), Canan Yaşar(2018….). Mezunlar Derneği, Nilüfer Hanım’ın çalışan ve emekli öğretömenleri için mayıs ayınıda yaptığı beş çaylarını “Tava Günü” adı altında bu kez emekli öğretmenlerine mezunlarını da dahil ederek devam ettirmiştir. Gelenekselleşmiştir ve düzenli olarak yapılmaktadır. Bursa Kız Lisesi’nde de müdire Melahat Çakır döneminde okulun eski mezunlarını bir araya getirmek üzere “Mantı Günü”, her yıl mayıs ayının son cumartesi günü organize edilmiştir. 824 Dernek şu anda Ankara (Anadolu) Lisesi olarak devam eden okulun öğrencilerine burs da vermekte ve bunun için çeşitli etkinlikler düzenlemektedir. Ayrıca Ankara Kız Liseliler aralarındaki dayanışmayı yurt çapına yaymak için İzmir ve İstanbul’da da şubeler açmıştır. Hazırladıkları etkinliklere yalnızca o şehirdeki mezunlar değil, diğer şehirlerden de katılım olmaktadır. İstanbul’daki şubesinin kuruluşunda 1956-1959 mezunu Jale Akkılıç ve 1950-1953 mezunu Danıştay eski başkanlarından Firuzan İkincioğulları yer almıştır. 825 Ankara Gazi Lisesi mezunları da Gazi Lisesi ruhunu ve aralarındaki dayanışmayı canlandırmak üzere 1968 yılında Gazi Lisesi Mezunları Cemiyeti’ni kurmuş ve geleneksel olarak “Pide Şenliği” düzenlenmiştir. Gazi Liseli öğrencilerin okulun yakınlarındaki bir fırından teneffüs aralarında gidip aldıkları yedikleri sıcak pideler, bir araya geldikleri bu gün için esin kaynağı olmuştur. 826 İzmir Erkek Lisesi mezunları ise ilk olarak 1928’de İzmir Lisesi’nde Yetişenler Cemiyeti’ni kurmuşlardır. Cemiyet 1981’de kapanmasının ardından 1984’te İzmir Atatürk Lisesi’nden Yetişenler Cemiyeti adı altında öğrencilik yıllarının samimi ve yakınlığı devam ettirmek adına tekrar kurulmuş, pilav günü düzenleyerek bir araya gelmişlerdir. Mezunlar pilav gününü hala devam ettirmektedirler. 827 Bursa’nın Köklü Eğitim …., s. 69, 127. Ankara Kız Lisesi, Bir Okulun 80 Yılı, s. 29, 48. 826 Sarıoğlu, a.g.e., s. 120-121. 827 Tınal, a.g.e., s.105-108. 824 825 272 17 Nisan 1994’te Ankara Kız Lisesi Mezunlar Derneği Vakıfbank salonunda bir toplantı düzenlemiştir. Dernek üyelerinin yanı sıra başka kuruluşlardan da çalışan kadınlar da katılmıştır. Siyasal alanda yaşanan sorunları aşmak için kadınlar arasında tartışma ortamı oluşturmak amaçlanmıştır. Açılış konuşmasını dernek başkanı Birsen Gökçe yapmış, İnönü Vakfı Başkanı Özden İnönü de katılmıştır. Okunan şiirsel kolajları Devlet Tiyatroları sanatçılarından Meral Üner, Tomris Çetinalp ve Meral Ülkü seslendirmiş, coşku ile izlenmiştir. Atatürk’ün “Gençliğe Seslenişi” söylenmiştir. 828 Mezunlar Derneği, 2001’de okulun kuruluşunun 78.yılında, mezuniyetlerinin üzerinden 50 yıl geçenler için bir plaket töreni düzenlemiştir. Aynı zamanda derneğin kuruluşunun 10.yılı olduğu için “Anılarla 78.Yıl” etkinliği Ankara Konukevi’nde düzenlenmiş, yüzü aşkın elli yıl üstü mezun katılmıştır. Plaket verilen katılımcılar arasında 1946 mezunu Özden İnönü Toker ve 1933 yılı mezunu Sıdıka Kınacı da yer almıştır. 829 Ankara Kız Lisesi Mezunları Derneği Mayıs 2003’te Atatürk Erkek Lisesi mezunları ile birlikte Dış Ticaret Müşteşarlığı Lokali’nde düzenlediği bir buluşma ile eski mezunlar bir araya gelmiştir. Katılanlar arasında Kız Lisesi mezunlarından Adalet Ağaoğlu ve Jülide Gülizar da yer almıştır. Cumhuriyet’in ve onunla yaşıt olan Ankara Kız Lisesi’nin 2004’te kuruluşunun 81. yılında dernek yönetimi tarafından 1951-1977 yılları arasında müdürlük yapan “Nilüfer Gün Konferans Salonu” adını verdikleri 100 kişilik bir konferans salonu yaptırmışlardır. Konferans salonu olarak ayrılan yer, kullanılmayan bir kimya laboratuvarıdır. Okula yük olmadan Mezunlar Derneği’nin katkısı ile açılmıştır. Pencereleri ve taban zemini orjinaline sadık kalınarak tamir edilmiştir. Kapanan Toplumcu Demokratik Parti’nin koltukları satın alınarak getirilmiştir. Koltukların ücretini ödemek için satın alanların isimleri tek tek koltuklara çakılmıştır. 830 Necla Ülkü Kuglin de üç dönem Mezunlar Derneği’ne başkanlık yapmıştır. Ankar Kız Lisesi’nden olarak mesleğinde öne çıkmış mezunları, öğrencilerin meslek “Şiirsel Kolaj”, Cumhuriyet, 22 Nisan 1994. Ankara Kız Lisesi, Bir Okulun 80 Yılı, s. 95. 830 Ankara Kız Lisesi, Bir Okulun 80 Yılı, s. 59, 97; Necla Ülkü Kuglin ile 25.11.2017’de Kalıpçızade Konağı’nda yapılan görüşme. 828 829 273 seçiminde etkili olması için okula getirmişlerdir. Cinsellik, ergenlik, eğitim konularında, alanında uzman olanları da davet etmişlerdir. Ayrıca burs vermeye başlamışlardır. Necla Hanım’ın ardından başkan olan Ümit Eser Çakır döneminde, Mezunlar Derneği okulun içine girmiştir. O güne kadar parasal sorunlardan dolayı farklı yerlerde toplanmak zorunda kalmışlardır. Aslında okulda derneğin olmaması gerekmektedir. 2008 yılında çıkan yeni dernek yasasına göre aslında isim ve yer olarak okulda bulunmamaları gerekmektedir. Okul müdürü, sizin burada olmanız derslerden daha önemli diyerek, derneğe okulda bir yer vermiştir. İnterneti aktif olarak kullanıp mezunları bir araya getiren bir facebook sayfası açmışlar, bir e-posta grubu oluşturmuşlardır. 831 Mezunlar Derneği’nin girişimi ile Ümit Bey’in başkanlığı döneminde Ankara Kız Lisesi’nin 89.yılında 18 Kasım 2012’de, günümüzde Ankara (Anadolu) Lisesi olarak hizmet eden okulda “Ankara Lisesi Müzesi” nin açılışı yapılmıştır. Açılışına Sosyal Hizmetler Eğitim ve Yardım Vakfı destek olmuştur. Töreninde okulun mezunlarından Özden İnönü Toker de yer almıştır. Olgunlaşma Enstitüsü Türk kadınının kıyafetleri ile Atatürk kıyafetlerinden oluşan bir defile de hazırlamıştır. Müzede Atatürk’ün ziyareti sırasında imzaladığı karneler, çekilen fotoğraflar, öğrencilerin okuduğu ders kitapları, okula hediye edilen piyano ile eski eğitim malzemeleri sergilenmektedir. 832 Ankara Kız Lisesi’ne Kimya öğretmeni olarak atanan Nilüfer Gün, İzmir Kız Lisesi mezunudur. Bu görevde 26 yıl kesintisiz olarak çalışmıştır. Okulun 1951-1977 döneminde kendisi ile özdeşleşmiş disiplinin altında, kanımızca bitirdiği ortaöğretim kurumunun da etkisi bulunmaktadır. Kendisini Ankara Kız Lisesi’ne adamış altruist bir kişidir. Kendi yaşamından ziyade, okulun işleyişini ön planda tutmuştur. Tutumu, dış görünüşü, otoritesi ve disiplini, kendi dönemi için kız lisesi hakkında “manastır gibi” tanımlaması yapılmasına yol açmıştır. Aynı benzetme Bursa Kız Lisesi müdürü Melahat Çakır için de söz konusu olmuştur. Birlikte çalıştığı idareci ve kendisi kadar özverili ve deneyimli öğretmen kadrosu ile Ankara Kız Lisesi’nin başarısını sürdürmesinde katsısı büyüktür. Ümit Eser Çakır ile Ankara’da Ramada Otel’de 23.1.2019’da yapılan görüşme. “Onarılan Ankara Lisesi Müzesi törenle açıldı”, https://www.haberler.com/onarilan-ankara-lisesimuzesi-torenle-acildi-4010980-haberi/, Erişim Tarihi: 21.02.2019. 831 832 274 Ankara Kız Lisesi’nin 1951-1977 döneminde alanında “ilk” olan kadınlar, o güne kadar erkeklerin icra ettiği meslek dallarında artık çağdaş Türk kadınının da yerini aldığını göstermektedir. Cumhuriyet modernleşmesinde eğitim alanında verilen fırsat eşitliğinin sosyal ve ekonomik hayattaki yansımasıdır. Mezunları arasındaki alanının ilkleri olan kadınlar, Cumhuriyet’in ideallerini yerine getiren Türk kadınları olmuşlardır. Bu dönemde öğrenci kulüplerinin işleyişinde uygulanan kendi kendine idare sistemi, öğrencilerin toplumsallaşmasında, demokrasiyi yaşayarak öğrenmesinde, yeteneklerinin farkına varmasında rol oynamıştır. Mezunların okula duyduğu aidiyet duygusu, mezunları bir dernek çatısı altında biraraya getirmiştir. 275 SONUÇ Devletler, toplumun ortak kültürünün bireylere aktarılması ve ideolojilerinin bireyler tarafından benimsenmesi için eğitimi bir araç olarak kullanmışlardır. Böylece ortak duygu ve düşünceye sahip, geleceği birlikte kucaklayabilen bireyler yetiştirmeyi hedeflemişlerdir. Bu durum, devleti eğitimi kontrol altına almaya yönlendirmiştir. Ortak değerlerin benimsetilmesi ile duygu ve düşünceler bir potada eritilmeye çalışılmıştır. Osmanlı İmparatorluğu’nda modernleşme çabaları, savaşlarda alınan yenilgilerin önüne geçmek üzere öncelikle askeri okulların düzenlenmesi amacıyla eğitim alanında başlamıştır. Diğer alanlardaki modernleşme başarısının sivil eğitim kurumlarındaki modernleşmeye bağlı olduğu gerçeği ise Tanzimat Dönemi’nde anlaşılmıştır. Kadın eğitimi bu aşamada Müslüman tebada önem kazanmaya başlamıştır. Öncelikle toplumun önde gelen aileleri, kızlarına ya evde özel eğitim aldırmış ya da yabancı okullara göndererek kız eğitiminde orta ve yükseköğretimin yolunu açmıştır. Sıbyan mekteplerinin üzerinde kız ve erkek çocukların bir arada eğitim görmeleri henüz düşünülemeyeceğinden, kızlara yönelik kız rüşdiyeleri 1859’da açılmış ve kız eğitimi devlet kontrolüne alınmıştır. Kız rüşdiyelerinde görev yapacak kadın öğretmenleri yetiştirmek üzere açılan Darülmuallimatlar’da yetişen kadın öğretmenler, Müslüman ailelerin kız çocuklarını ortaöğretim kurumlarına göndermesini ve taşrada kız eğitiminin yaygınlaşmasını kolaylaştırmıştır. Kız eğitimi II. Abdülhamid Dönemi’nde yaygınlaşmıştır. Meşrutiyet Dönemi aydınları da kızların alacağı eğitimin ailenin ve toplumun ilerlemesindeki katkısı üzerinde sıklıkla durmuşlardır. Kızlar için rüşdiye üzerinde eğitim kurumu olan İnas İdadisi 1911’de, İnas Sultanileri ise 1913’te iki devreli olarak açılmış, ancak İnas İdadilerinin ömrü kısa olmuştur. Meşrutiyet Dönemi’nde açılan kız sultanileri İstanbul ile sınırlı kalmışken, Milli Mücadele’nin sonuna doğru İzmir’de Kız Sultanisi açılabilmiştir. Kızlara yönelik ortaöğretim seviyesinde eğitim kurumlarının taşrada yaygınlaşması ancak Cumhuriyet Dönemi’nde görülmektedir. Başkent Ankara’da bir kız lisesinin açılmasının Cumhuriyet’in ilanından on sekiz gün öncesine denk gelmesi, okula Cumhuriyet ile yaşıt olmak gibi bir özellik katmıştır. Diğer taraftan da Cumhuriyet’i kuran kadronun kadın eğitimine verdiği önem, kadın 276 eğitiminin ülkenin kalkınmasına verilecek desteğin bir parçası olduğunun anlaşılmış olması bakımından anlamlıdır. Türk kadınının Milli Mücadele’de gösterdiği duyarlılığın Cumhuriyet Dönemi’nde siyasal ve toplumsal alanda da devam ettirilebilmesi için Atatürk başta olmak üzere Cumhuriyet’in kurucuları kadın eğitiminin desteklenmesini savunmuştur. Kadınların erkekler ile aynı eğitim sürecinden geçmeleri için laik, demokratik düzenlemeler yapılmıştır. Şüphesiz kadın eğitiminin yaygınlaştırılması ve sosyal hayata kazandırılmasına yönelik çabalar Meşrutiyet Dönemi’nden itibaren gündemdeydi. Türk kadını, bağımsızlığın kazanılması için erkeğiyle omuz omuza cephede ve cephe gerisinde verdiği mücadele, Cumhuriyet kadını imajı ile devam etmiştir. Türk kadının Milli Mücadele’ye verdiği katkı, toplumsal dönüşümün kadın emeği ile ne kadar yakından ilişkili olduğunun da bir göstergesi niteliğindedir. Bu durum katkı Türk kadınını Cumhuriyet Dönemi’nde ülkedeki siyasal, ekonomik ve bilimsel hayatın önemli bir paydaşı haline getirmiştir. Cumhuriyet Dönemi’nde Tevhid-i Tedrisat Yasası’nın kabulü ile ülkedeki tüm eğitim kurumları tek merkeze bağlanarak eğitimde bütünlük sağlanmaya çalışılmıştır. Ülkenin ihtiyaçları değerlendirilerek oluşturulan ulusal eğitim programı, toplumdaki kadın erkek bütün bireylerin yeteneklerinin geliştirilerek nitelikli insan gücü ihtiyacının karşılanması öngörmüştür. Toplumsal kalkınmanın ve gelişimin tüm bireyler tarafından desteklenmesini sağlamak ve kadınlar için fırsat eşitliği yaratmak amacıyla karma eğitim kabul edilmiştir. Ülke kalkınması ve devletin devamlılığı açısından genç nesiller, emeklerine değer verilen toplumsal bir güç olmuştur. Ortaöğretim kurumlarında kız ve erkek öğrenciler ilgi ve kabiliyetleri doğrultusunda hem hayata hem de yükseköğretime hazırlanmıştır. Cumhuriyet ile yaşıt olan Ankara Kız Lisesi, 11 Ekim 1923’te gündüzlü olarak 74 kız öğrenci ile eğitim-öğretime başlamış, dönemin şartları gereği kendi binası inşa edilene kadar geçici binalarda hizmet vermiştir. Başlangıçta ilkokul da dahil olmak üzere tam devreli bir ortaöğretim kurumu olarak açılmışken, 1925-1926 eğitim-öğretim yılından itibaren ilkokul kısmı kapatılmış, ortaokul ve liseden ibaret olan bir ortaöğretim kurumu olarak hizmet vermeye devam etmiştir. Ankara Kız Lisesi, birinci devrenin ilk mezunlarını 1926-1927 ders yılında 20 kız öğrenci ile 277 vermiştir. İkinci devre ilk mezunlarını ise 1927-1928 ders yılında vermiş ve 6 kız öğrenci mezun olmuştur. Öğrenci sayısındaki artışa bağlı olarak Ankara Kız Lisesi adına inşa edilecek binanın çizimi için Alman mimar Ernst Arnold Egli görevlendirilmiştir. Egli, binanın kız eğitimine uygun olduğu kadar modern, işlevsel ve arazi ile uyumlu olmasına özen göstermiştir. Egli’nin tasarımıyla Ankara Kız Lisesi binasının yapımına 1929-1930 ders yılında başlanmış, 1933-1934 ders yılında iki devreli olarak tam kadro ile hizmet vermeye hazır hale getirilmiştir. İlerleyen yıllarda Ankara Kız Lisesi’ne artan ilgi nedeniyle sınıf sıkıntısı yaşanmış, Başkent’teki tek kız lisesi olması itibarıyla 1951-1952 ders yılında ortaokul kısmı kapatılmak zorunda kalmıştır. Ancak 1956-1962 yılları arasında iki sınıflı olarak son kez, altı yıllığına tekrar açılmıştır. Tezimizde Ankara Kız Lisesi ismiyle açılan ve günümüzde Ankara (Anadolu) Lisesi ismiyle devam eden eğitim kurumunun safahatının Kız Lisesi olan kısmı araştırılmış, bu süreye ilk erkek öğrencilerin alınması ve mezuniyeti de dahil edilmiştir. Ankara Kız Lisesi, Cumhuriyet Dönemi’nde Anadolu’da açılan ilk kız lisesi olmuş, öğretmen kadrosuyla, idaresiyle ve verdiği mezunlarla döneminin sayılı eğitim kurumları arasına girmiştir. Egli’nin çizimini yaptığı binaya geçtiği dönemde müdürlük yapan ve daha sonra milletvekili olan Tezer Taşkıran ile Dil Tarih ve Coğrafya Fakültesi’nin bir dönem Dekanlığını yapan Suut Kemal Yetkin de Ankara Kız Lisesi’nde müdürlük yapan isimler arasında yer almışlardır. Ankara Kız Lisesi’ni kuruluşundan itibaren araştırmaya dahil edilen 54 yıllık hizmet hayatının son 26 yılında (1951-1977) kesintisiz yöneten ve ismi neredeyse Okul ile özdeşleşen Nilüfer Gün, Lise’nin son müdürü olmuştur. Sözlü tarih çalışmamıza katılan birçok mezunun ifadesiyle, müdür Nilüfer Gün’ün aynı okulda bu kadar uzun süre görev yapmasında, birlikte çalıştığı ekibi ve nitelikli öğretmen kadrosu etkili olmuştur. Benzer bir durum Bursa Kız Lisesi için de söylenmiştir. Lise’nin uzun yıllar müdürlüğünü yapan Melahat Çakır’ın da görevini büyük bir özveri ile yaptığı ve ekibi ve diğer personelinin de takdir ettiği bir idareci olarak tarihe geçmiştir. 278 Tecrübeli yönetim kadrosu ve nitelikli öğretmenlerin varlığı, Ankara Kız Lisesi’ni yalnızca Başkent’te değil, Türkiye’deki ortaöğretim kurumları arasında ön plana çıkarmıştır. Afet İnan, Faruk Nafiz Çamlıbel, Refet Angın, Nahit Fıratlı, Nüzhet Berkin, Tezer Taşkıran, Mükerrem Kamil Su gibi tanınmış isimler de Okul’un öğretmen kadrosunda yer almışlardır. Cumhuriyetin ilk yıllarında açılmış ortaöğretim kurumlarında adet olduğu üzere yazılmış olan ve Okula aidiyet duygusunun bir ifadesi olan Ankara Kız Lisesi Marşı’nın sözleri, edebiyat öğretmenlerinden ünlü şair Faruk Nafiz Çamlıbel’e aittir. Ankara Kız Lisesi’nin kuruluş coşkusunu içinde taşıyan Cumhuriyet’in ilk kuşak öğretmen ve öğrencilerinin varlığı ve bu coşkunun uzun yıllar devam etmesi, mezunlarından bir kısmının Türkiye’nin alanında ilkleri olan kadınları olmasında etkili olmuştur. Bunlardan birçoğu akademisyen, eğitimci, yazar, idareci, hukukçu, doktor olarak Türkiye’nin tanınmış simaları arasında yerlerini almışlardır. Türkiye’nin ilk kadın fotogrametri uzmanı, ilk kadın teknik yönetmeni, ilk kadın büyükelçisi, ilk kadın subayı Ankara Kız Lisesi mezunudur. Mezunlar arasında alanının ilki olan kadınlar, bir taraftan hemcinslerine örnek olurken, diğer taraftan toplumsal gelişimimize katkıda bulunmuş, mesleklerinde önemli pozisyonlara gelmişlerdir. Kendilerine verilen fırsat eşitliği ve donanımlı öğretmen kadrosu sayesinde erkeklerin yapabildiği meslek kollarının pek çoğunda alanlarının ilkleri olma ayrıcalığını yaşamışlardır. Dönemin Cumhurbaşkanlarından İsmet İnönü’nün kızı Özden (İnönü) Toker, Milli Eğitim Bakanlarımızdan Hasan Ali Yücel’in kızı Canan (Yücel) Eronat, Ankara Kız Lisesi’nde okumuş olmaları, Lise’nin olumlu prestijinin de bir ifadesi niteliğindedir. Okulun öğrencileri genellikle bürokrat, sosyal statüsü yüksek, şehirli ailelerden gelmektedir. Mezunlarının birçoğu alanlarında uzmanlaşırken, bunlardan bir kısmı Türkiye’nin ilkleri olarak anılmışlardır. Buna karşılık Ankara Kız Lisesi mezunları siyaset kurumuna kayda değer bir ilgi göstermedikleri görülmektedir. Bunda şüphesiz siyasetin yoğun ve sürekli gündeminin kadınların ev yaşamında üstlendikleri ağır sorumlulukla çok bağdaşmamasının rolü olduğu söylenebilir. Siyasete doğrudan katılmak yerine bazı mezunların çeşitli sivil toplum kuruluşlarının yönetiminde aktif rol üstlendiği görülmüştür. 279 Ankara Kız Lisesi, açıldığı günden itibaren Atatürk’ün ilgisi ve sevgisinin olduğu bir eğitim kurumu olmuştur. I. Devre ve II. Devre bir arada ile hizmet vermeye başladığı Egli’nin binasında 1933 ve 1934 yıllarında Atatürk tarafından üç kez ziyaret edilmiştir. Bu ziyaretlerinde bakalorya sınavlarını takip etmiş, öğrencilerin hazırladığı müsamereyi izlemiş ve kadınlara milletvekili seçme ve seçilme hakkı verilmesinin arefesinde kız lisesindeki öğrencilerin konuya ilgi ve beklentisini anlamaya çalışmıştır. Atatürk’ün Ankara Kız Lisesi’ne yaptığı ziyaretler, O’nun Türk devriminin kaynağı olan kadının yetişmesine duyduğu heyecanın ve özenin bir göstergesidir. Ankara Kız Lisesi sosyal ve kültürel faaliyetler yönünden de oldukça faal bir okul olmuştur. Dönem sonlarında hazırlanan müsamerelerde halk oyunları, koro, şiir okuma, piyes gibi etkinliklerle öğrenciler yeteneklerini ortaya koyma fırsatını bulmuştur. Okul takımlarında oynayan bazı mezunları, Kız Lisesi’ni bitirdikten sonra da Ankara’daki yerel ya da milli takımda oynayarak başarılarını devam ettirmiştir. Aycan (Onur) Önel, Tomris Göksan, Macide Erdener bu isimler arasında yer almaktadır. Okulun düzenlediği sosyal ve kültürel etkinlikler öncelikle kız öğrencilerin yeteneklerini ortaya çıkarırken, özgüven duygusu da yaratmıştır. Mezun olup hayata atıldıklarında da girişimci, sanata ve çevreye karşı duyarlı olmuş, birçok derneğin kurulmasına öncülük etmiş, topluma karşı sorumluluklarını devam ettirmişlerdir. Cumhuriyet kadını olarak çağdaş uygarlığa ulaşma yolunda kendi paylarına düşeni yerine getirmeye çalışmışlardır. 1951-1977 yıllarını kapsayan dönemde öğrencilerin kendi kendine idare yöntemi ile aktif olarak rol aldıkları Öğrenci Birliği Başkanlığı, Haysiyet Kolu ve Genç Yolcular Kulübü gibi kendi kendine idare sitemi ile organize olunan faaliyetler görülmüştür. Öğrenciler, sandık kurarak oy kullanmayı, seçilmeyi, propagandayı öğrenci birliği başkanlığı seçimleri sırasında deneyimlemiştir. Ankara Kız Lisesi öğrencileri seçim atmosferini, demokrasiyi, etkin iletişimi, topluma hizmet etmeyi, topluma karşı sorumluluk duymayı, dayanışmayı ve güven duygusunu okulda öğrenmiş ve mezun olunca devam ettirmiştir. Özellikle bütün öğrenci kollarının bağlı bulunduğu Öğrenci Birliği ve onun başkanını belirlemek için yapılan seçimlere 280 gösterilen duyarlılık ve katılım ile okulda yaşattıkları demokrasiyi, mezun olduktan sonra da çeşitli sivil toplum kuruluşlarında sürdürmüşlerdir. Öğrenci toplulukları arasında bulunan Genç Yolcular Kulübü, üyelerinin özellikle karar alma süreçlerinde kullandıkları öz yönetim (self government) uygulamaları ile dikkat çekmiş, öğrencilere çeşitli katılım modelleri tanıma fırsatı sunmuştur. Bu tür öğrenci faaliyetleri dönemin diğer kız ve erkek liselerinde de mevcuttur. Bursa Kız Lisesi’nin öğrenci başkanlığı tarafından Bursa Erkek Lisesi ile yapılacak faaliyetler organize edilmiştir. Kız ve erkek okulları arasında bilgi, görgü alışverişleri yapılabilmiştir. Erenköy Kız Lisesi’nde de tüm öğrencilerin katılımı ile yapılan öğrenci başkanlığı seçimlerinde tam bir öğrenci idaresi oluşturulmuştur. Öğrenciler demokrasiyi yaparak, yaşayarak öğrenme fırsatı yakalamışlardır. Anılan tüm bu faaliyetler, Cumhuriyet’in çağdaş, bir toplum ve insan yaratma çabasının bir göstergesidir. Ankara Kız Lisesi, öğrencilerin bahçe kapısından okula girişlerine, derslerin işlenişi, öğrenci ve öğretmenlerin ders içi ve dışındaki tutumlarına kadar uygulanan disiplini ile yıllarca anılmıştır. Ankara Kız Lisesi’nde uygulanan disiplin, Ankaralı velilerin okulu tercih etmelerinde okulun yıllar içerisinde gösterdiği başarı kadar ön planda tutulmuştur. Okulda uygulanan disiplin, karma dönemde de devam etmiştir. Okulun mezunlarının başarısında disiplin, nitelikli ve alanında uzman öğretmenlerin rolü büyüktür. Öğrencilerin geleceklerinin şekillenmesinde etkili olmuşlardır. Öğretmenler, ders içi faaliyetlerin yanı sıra görgü kuralları, saygı ve incelik isteyen davranışların üzerinde de durmuş, belirli bir düzen dahilinde okul idaresine destek olmuşlardır. Ankara Kız Lisesi mezunları, Türk Kadını’nın Milli Mücadele’ye verdiği desteği, Cumhuriyet Dönemi’nde mesleklerinin zirvesine yükselmedeki disiplinle devam ettirmişlerdir. Okuldan aldıkları disiplinle toplumsal kalkınmanın gerçekleştirilmesindeki rollerini yerine getirmişlerdir. Cumhuriyet’le yaşıt bir okulun mezunları olarak Cumhuriyet’in kuruluş coşkusunu hayatları boyunca canlı tutmuşlardır. 281 KAYNAKÇA I. Arşiv Belgeleri TC Başbakanlık Cumhuriyet Arşivi BCA BCA BCA BCA BCA BCA BCA BCA BCA BCA BCA BCA 30.18.1.1 30.18.11 / 15-59-1 030.18.01.02.015.59.1 0.30.10 .. /193.321.3 30.18.1.2/ 2.18..22 Ek. 242-35 30..18.1.2 / 112.66..14. / Ek No: 76-462 / K. No: 3/4827 30..18.1.2 / 140.76..14. / Ek No: / K. No: 4/5735 30.0.18.01.02/ 42.8.9 30.10.0.0./ 142.17.5 030.01.0.0, Yer No: 87.547.14 490.1.0.0 / 313 / 1279 / 1 030.01.0.0/ 87.547.14 Ankara Kız Lisesi Arşivi Öğrenci Dosyaları “II. Devre Öğrenci Kişisel Dosyaları” (1927-1966) “I. Devre Öğrenci Kişisel Dosyaları” (1933,1936, 1949, 1952) Sınıf Geçme Defterleri (1339-1340/1923-1924), (1927-1928), (1929-1930), (1933-1934), (1935-1936), (1937-1938) Ders Yılı Diploma Defterleri (1950-1951), (1958-1959), (1961-1962) Ders Yılı Lise Bitirme ve Olgunluk Defterleri (1935-1936), (1936-1937), (1937-1938) (1943-1944) Ankara Kız Lisesi Sicil Fişi Defteri Ankara Kız Lisesi Öğretmenlerine Ait Sicil Fişi Defteri 282 Ankara Kız Lisesi’nden Ayrılmış Hocaların Sicil Fişleri Ankara Kız Lisesi 1934-1935 Yıllığı, Ankara, 1935. Ankara Kız Lisesi 1954-1955 Yıllığı, Ankara, 1955. Ankara Kız Lisesi 1970-1971 Yıllığı, Ankara, 1971. Ankara Kız Lisesi 1973-1974 Yıllığı, Ankara, 1973. Ankara Kız Lisesi, 1974-1975 Yıllığı, Ankara, 1974. Ankara Kız Lisesi 1975-1976 Yıllığı, Ankara, 1976. Kız Liselilerin Sesi, Özel Sayı, Ankara, 1977. Ankara Kız Lisesi Mezunları Derneği Arşivi Ankara Kız Lisesi, Bir Okulun 80 Yılı II. Resmi Yayınlar Birinci Maarif Şurası (17-29 Temmuz 1939), Çalışma Programı, Konuşmalar, Layihalar, TC Maarif Bakanlığı, Türk Devrim Tarihi Enstitüsü, 1946. İkinci Maarif Şûrası (15 – 21 Şubat 1943), Çalışma Programı, Raporlar, Konuşmalar ( Tıpkı Basım), M.E.B., İstanbul, 1991. 1926 Devlet İstatistikleri 1927 Okul Bilgisi 1927 Yılına Ait Memur, Muallim ve Öğrenci Mevcudunu Gösteren Cetveller 1929-1930 Ders Senesi Muallim Yıllığı, İstanbul Devlet Matbaası, 1929. İftihar Kitabı, 1941-1942, Maarif Vekaleti, İstanbul, 1942. İstanbul Atatürk Kız Lisesi (Deneme Okulu)/ Program Taslağı, Maarif Basımevi, İstanbul, 1957. 283 Lise Programları 1934 Lise Programı, Türkiye Cumhuriyeti Maarif Vekaleti, Devlet Matbaası, İstanbul, 1934. 1938 Lise Programı, Türkiye Cumhuriyeti Kültür Bakanlığı, Devlet Basımevi, İstanbul, 1938. 1956 Lise Müfredat Programı, Maarif Basımevi, Ankara, 1956. Maarif İstatistikleri Millî Eğitim İstatistikleri Orta Öğretim 1932-1944, Genel Mukayaseler ve Tahliller, Pulhan, Matbaası, Ankara, 1946. Maarif İstatistikleri 1932–1933, Neşriyat No: 68, Başvekalet İstatistik Umum Müdürlüğü, Ankara. Maarif İstatistikleri 1933–1934, Başvekalet İstatistik Umum Müdürlüğü, Ankara: Başvekalet İstatistik Umum Müdürlüğü, Yayın no: 31. Küçük Maarif Yıllığı 1944(1942-1943), Maarif Matbaası, Ankara, 1944. Küçük Maarif Yıllığı 1945(1943-1944), Maarif Matbaası, Ankara, 1945. Millî Eğitim İstatistikleri Ortaöğretim 1943-1944, Pulhan, Matbaası, Ankara, 1946. Millî Eğitim İstatistikleri Ortaöğretim 1946-1947. Maarif İstatistikleri 1933–1934, Başvekalet İstatistik Umum Müdürlüğü, Ankara: Başvekalet İstatistik Umum Müdürlüğü, Yayın no: 31. Millî Eğitim İstatistikleri Ortaöğretim 1950-1951, Ankara: Başvekalet İstatistik Umum Müdürlüğü. Yayın no: 347. Maarif Vekaleti Mecmuası 1925-1927, 1926, 1928, 1930. 284 Maarif Vekilliği 1939 Ortaokul ve Liselerin Sınıf Geçme, Devlet Ortaokul, Lise Bitirme ve Devlet Olgunluk İmtihanları Talimatnamesi, Maarif Matbaası, İstanbul, 1939. Milli Eğitim Bakanlığı Tebliğler Dergisi Türkiye Cumhuriyeti Devlet Salnamesi, İstanbul, Matbaa-i Amire, 1926. Türkiye Cumhuriyeti Maarifi, 1941-1942, Maarif Matbaası, Ankara, 1943. Türkiye Cumhuriyeti Maarifi, 1923-1943, Maarif Vekaleti, Ankara, 1944. TBMM Albümü, Devre: VII, İçtima: F, TBMM Matbaası, 8 Nisan 1943. TBMM Zabıt Cerideleri TBMM Zabıt Ceridesi, Devre: 5, Cilt: 26, Ankara, 1938. TBMM Zabıt Ceridesi, Devre: 5, Cilt: 26, s. 126. TBMM Kavanin Mecmuası, Devre: 5, Cilt: 18, Ankara, 1938. TBMM Zabıt Ceridesi, Cilt 1, İçtima Senesi 1, Devre:2, Beşinci İçtima, 16.8.1339; TBMM Zabıt Ceridesi, Cilt 1, İçtima Senesi 1, Devre:2, Altıncı İçtima, 19.8.1339. III. Süreli Yayınlar Gazeteler Akşam Cumhuriyet Hakimiyet-i Milliye Kurun Milliyet Son Posta Ulus 285 Zafer Dergiler Akademik Bakış Amme İdaresi Dergisi Ankara Üniversitesi Eğitim Bilimleri Fakültesi Dergisi Ankara Üniversitesi Dil Tarih ve Coğrafya Fakültesi Dergisi Atatürk Ararştırma Merkezi Dergisi Atatürk Dergisi Atatürk Yolu Balıkesir Üniversitesi Sosyal Bilimler Fakültesi Dergisi Bayındırlık İşleri Mecmuası Belleten Belgelerle Türk Tarihi Dergisi Bülten Cumhuriyet Üniversitesi Sosyal Bilimler Dergisi Çağdaş Türk Araştırmaları Dergisi Eğitim Hareketleri Dergisi Eğitim Bilimleri Fakültesi Dergisi Hasan Ali Yücel Eğitim Fakültesi Dergisi İmece İstanbul Üniverditesi Atatürk İlkeleri ve İnkılap Tarihi Enstitüsü Dergisi Kebikeç 286 Maarif Vekaleti Mecmuası, 1925-1927 Maarif Vekaleti Mecmuası, S. 19, 1930 Mimarlar Odası Ankara Şubesi Bülteni Mimarlık Popüler Tarih Sözcü Tarih Dergisi Tarih İncelemeleri Dergisi Tarih Okulu Dergisi Tarih ve Toplum Toplumsal Tarih Turkish Studies Türk Araştırmaları Dergisi Türk Eğitim Bilimleri Dergisi Türkiyat Araştırmaları Dergisi Ulus Sosyal Araştırmalar Dergisi Uluslararası Türk Eğitim Bilimleri Dergisi Yıllık Araştırmalar Dergisi-III Yön 287 IV. Kitaplar Ahmet Mithat, Fatma Aliye, Bir Osmanlı Kadın Yazarın Doğuşu, Osmanlıca’dan Çev. Bedia Ermat, 2. Baskı, Sel Yayıncılık, İstanbul, 2011. Akçay, Cengiz; Türk Eğitim Sistemi, Anı Yayıncılık, Ankara, 2006. Akkutay, Ülker; Milli Eğitimde Yabancı Uzman Raporları, Avni Akyol Ümit Vakfı, Ankara,1996. Akşit, Elif Ekin; Kızların Sessizliği, İletişim Yayınları, İstanbul, 2005. Akyol, Taha; Ama Hangi Atatürk, 3. Baskı, Doğan Egmont Yayıncılık ve Yapımcılık, 2008. Akyüz, Yahya; Türk Eğitim Tarihi (MÖ 1000-MS 2008), Gözden Geçirilmiş 13.Baskı, Pegem Akademi Yayınevi, Ankara, 2008. _____________; Türkiye’de Öğretmenlerin Toplumsal Değişimdeki Etkileri(1848-1950), 2.Baskı, Pegem Akademi Yayınevi, Ankara, 2012. Albayrak, Hüseyin; Tarih İçinde Trabzon Lisesi, Trabzon Lisesinde Yetişenler Derneği, Trabzon, 1987. Alpagut, Leyla; Cumhuriyetin Mimarı Ernest Arnold Egli, (Atatürk’ün Mimarının Anıları Genç Türkiye İnşa Edilirken Adlı Esere Ek), Boyut Yayın Grubu, İstanbul, 2012. Amerikan Maarif İşleri Raporundan: Maarif İşleri, Devlet Basımevi, İstanbul, 1939. Ankara İlinin Cumhuriyet Öncesi ve Cumhuriyet Dönemi Eğitimi, (İsmail Aydın vd.), Ankara Valiliği Milli Eğitim Müdürlüğü, Ankara, 1998. Aralov, Semyon İvanoviç, Bir Sovyet Diplomatının Türkiye Anıları, (Çev.) H. Ali Ediz, 5. Baskı, Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları, İstanbul, 2019. Arar, İsmail; Hükümet Programları 1920-1965; Burçak Yayınevi, İstanbul, 1968. 288 Arığ, Ayten Sezer; Atatürk Döneminde Yabancı Okullar (1923-1938), 2. Baskı, Türk Tarih Kurumu, Ankara, 2014. Atatürk, Gazi Mustafa Kemal; Nutuk, Cilt: I, Türk Tarih Kurumu Basımevi, Ankara, 2012. Atatürk’ün Söylev ve Demeçleri, TBMM’nde ve CHP Kurultaylarında (19191938), Cilt: I-III, Türk İnkılap Tarihi Enstitüsü Yayınları, Türk Tarih Kurumu Basımevi, 1997. Ayas, Nevzat; Türkiye Cumhuriyeti Milli Eğitimi: Kuruluşlar ve Tarihçeler, Milli Eğitim Basımevi, 1948. Atay, Falih Rıfkı; Zeytindağı, Pozitif Yayınları, İstanbul, 2013. Aydın, Mustafa; Toplum Kültür Eğitim, Gazi Kitabevi, Ankara, 2014. Ayşe Sıdıka; Usul-ü Talim ve Terbiye, Alim Matbaası, İstanbul, 1313. Aytaç, Gürsel; Kendi Kaleminden Gürsel Aytaç, Hece Yayınları, Ankara, 2018. Baltacıoğlu, İsmayıl Hakkı; (Haz.) Ali Baltacıoğlu, Hayatım, Dünya Yayınları, İstanbul, 1998. Başgöz, İlhan, Wilson, Howard Eugene; Türkiye Cumhuriyeti’nde Eğitim ve Atatürk, Dost Yayınları, Ankara, 1968. Berkes, Niyazi; Türkiye’de Çağdaşlaşma, (Yay. Haz.) Ahmet Kuyaş, 16.Baskı, Yapı Kredi Yayınları, İstanbul, 2002. Bilim, Cahit Yalçın; Tanzimat Devrinde Türk Eğitiminde Çağdaşlaşma (18391876), Anadolu Üniversitesi, Eskişehir, 1984. Binbaşıoğlu, Cavit; Türk Eğitim Düşüncesi Tarihi, Araştırmalar, Anı Yayıncılık, Ankara, 2005. 289 Bursa’nın Köklü Eğitim Kurumları Bursa Kız Lisesi (Bursa Kız Muallim Mektebi), Bursa Büyükşehir Belediyesi, Bursa Araştırmaları Merkezi, İstanbul, 2012. Cicioğlu, Hasan; Türkiye Cumhuriyeti’nde İlk ve Ortaöğretim (Tarihi Gelişim), Ankara Üniversitesi Basımevi, Ankara, 1985. Cumhurbaşkanları, Başbakanlar ve Milli Eğitim Bakanlarının Milli Eğitim İle İlgili Söylev ve Demeçleri, Cilt: I-II, Türk Devrim Tarihi Enstitüsü Yayınları, Milli Eğitim Basımevi, Ankara, 1946. Çabuk, Nilay; Kırda Kız Çocuklarının Eğitimdeki Eşitsizliği (Güneydoğu Örneği), Ankara Üniversitesi Basımevi, Ankara, 2003. Çalışlar, İpek; Biyografisine Sığmayan Kadın, Halide Edip, Everest Yayınları, İstanbul, 2010. Demir, Ayşe; (Haz.) Fatma Aliye Hanım, Levayih-i Hayat, Fatma Aliye Hanım, 1. Baskı, Kesit Yayınları, Ankara, 2012. Dewey, John; Türkiye Maarifi Hakkında Rapor, İstanbul Devlet Matbaası, 1939. Demir, Remzi, Gökdoğan, Melek; Aydın Sayılı, Atatürk Kültür Merkezi Yayını, Ankara, 2008. Doğramacı, Emel; Türkiye’de Kadının Dünü ve Bugünü, Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları, İstanbul, 1989. Egeli, Münir Hayri; Atatürk’ün Bilinmeyen Hatıraları, Ahmet Halit Kitabevi, İstanbul, 1954. Egli, Ernest A.; Genç Türkiye İnşa Edilirken (Atatürk’ün Mimarının Anıları), (Çev.) Güven Göktan Uçer, 1. Baskı, İş Bankası Yayınları, İstanbul, 2013. Erdem, Yasemin Tümer; II. Meşrutiyet’ten Cumhuriyet’e Kızların Eğitimi, Atatürk Kültür Dil ve Tarih Yüksek Kurumu, Türk Tarih Kurumu Yayınları, Ankara, 2013. 290 Ergin, Osman; Türk Maarif Tarihi, 3.Kısım, İstanbul, 1970. Ergin, Osman; Türk Maarif Tarihi, Cilt: I-II, Eser Matbaası, İstanbul, 1977. Ergin, Osman; Türk Maarif Tarihi, Cilt: III-IV, Eser Matbaası, İstanbul, 1977. Ergin, Osman; Türk Maarif Tarihi, Cilt: V, Eser Matbaası, İstanbul, 1977. Ergün, Mustafa; Atatürk Devri Türk Eğitimi, Ankara Üniversitesi Basımevi, Ankara, 1982. Fatma Aliye; Hayal ve Hakikat, (Der.) Hülya Argunşah, Kesit Yayınları, İstanbul, 2012. __________; Refet, (Der.) Şahika Karaca, Kesit Yayınları, İstanbul, 2012. __________; Levayih-i Hayat, (Haz.) Ayşe Demir, Kesit Yayınları, Ankara, 2012. __________; Enin, (Çev.) Tülay Gençtürk Demircioğlu, Boğaziçi Üniversitesi Yayınevi, İstanbul, 2015. Gelişli, Yücel; Öğretmen Yetiştirmede Ankara Yüksek Öğretmen Okulu Uygulaması, Milli Eğitim Bakanlığı Yayınları, İstanbul, 2006. Gökalp, Ziya; (Haz.) Mahir Ünlü, Yusuf Çotuksöken, Türkçülüğün Esasları, 6. Baskı, İnkılap Kitabevi, İstanbul, 2001. ___________; (Haz.) Yalçın Toker, Yeni Türkiye’nin Hedefleri, Toker Yayınları, İstanbul, 2005. ___________; (Haz.) Yalçın Toker, Türkleşmek, İslamlaşmak, Muasırlaşmak, 5. Baskı, Toker Yayınları, İstanbul, 2007. Gökbilgin, Tayyip; Milli Mücadele Başlarken, Cilt: II, Türk Tarih Kurumu Basımevi, Ankara, 1965. Gökçe, Birsen; Türkiye’nin Toplumsal Yapısı ve Toplumsal Kurumlar, Savaş Yayınevi, Ankara, 2013. Gülizar, Jülide; Ah Baba Ah!, Sinemis Yayınları, Ankara, 2005. 291 Güngör, Nazife; (Ed.) Cumhuriyetin İlk Yıllarından Günümüze Dil, Kültür, Eğitim, Gazi Üniversitesi İletişim Fakültesi Basımevi, Ankara, 2007. Heyd, Uriel; Türk Ulusçuluğunun Temelleri, (Çev.) Kadir Günay, Kültür Bakanlığı Yayınları, 1. Baskı, Başbakanlık Basımevi, Ankara, 1979. İkinci Türk Tarih Kongresi, Kongrenin Çalışmaları, Kongreye Sunulan Bildiriler, Kongrenin Çalışmaları, Kongreye Sunulan Tebliğler, 20-25 Eylül 1937, İstanbul, Kenan Matbaası, İstanbul, 1943. İnan, Arı; (Haz.) Atatürk Hakkında Hatıralar ve Belgeler, 16. Basım, Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları, İstanbul, 2007. İnan, Arı; (Haz.) Prof. Dr. Afet İnan, 4. Basım, Remzi Kitabevi, İstanbul, 2017. İttihat ve Terakki’nin Son Yılları (1916 Kongre Zabıtları), (Sad.) Eşref Yağcıoğlu, Nehir Yayınları, İstanbul, 1992. Kansu, Nafi Atuf; Pedagoji Tarihi, Milli Eğitim Basımevi, 1963. Kansu, Mazhar Müfit: Erzurum’dan Ölümüne Kadar Atatürk’le Beraber, Cilt: III, 2. Baskı, Türk Tarih Kurumu Yayınları, Ankara, 1986. Kardam, Nükhet; Dr. Kilisli Rıfat’ın İzinde Osmanlı’dan Ötesi, (Çev.) Ekin Duru, Dün Bugün Yayınları, İstanbul, 2016. Koçer, Hasan Ali; Türkiye’de Modern Eğitimin Doğuşu ve Gelişimi (1773-1923), 2. Baskı, Milli Eğitim Basımevi, İstanbul, 1974. Kodaman, Bayram; Abdülhamid Devri Eğitim Sistemi, 3. Baskı, Türk Tarih Kurumu Basımevi, Ankara, 1999. Kongar, Emre, Kültür Üzerine, Çağdaş Yayınları, İstanbul, 1982. Kurnaz, Şefika; Cumhuriyet Öncesinde Türk Kadını (1839-1923), Milli Eğitim Bakanlığı Yayınları, İstanbul, 1992. ____________; Osmanlı Kadınının Yükselişi (1908-1918), Ötüken Yayınları, İstanbul, 2013. 292 Lewis, Bernard; Modern Türkiye’nin Doğuşu, (Çev.) Metin Kıratlı, Türk Tarih Kurumu Basımevi, Ankara, 1991. Mardin, Şerif; Jön Türklerin Siyasi Fikirleri (1895-1908), 3. Baskı,İletişim Yayınları, İstanbul, 1989. Naymansoy, Günseli; Türk Felsefesinin Öncülerinden Tezer Taşkıran, Atatürk Kültür Merkezi, Ankara, 2013. Orhan Veli; Yalnız Seni Arıyorum Nahit Hanım’a Mektuplar, Yapı Kredi Yayınları, İstanbul, 2014. Ortaylı, İlber; İmparatorluğun En Uzun Yüzyılı, 33. Baskı, Timaş Yayınları, İstanbul, 2011. Ökçün, A. Gündüz; Türkiye İktisat Kongresi 1923-İzmir, Haberler-BelgelerYorumlar, 4.Baskı, Sermaye Piyasası Kurulu, Pelin Ofset Ltd. Şti., Ankara, 1997. Özalp, Reşit, Ataünal, Aydoğan; Türk Eğitim Sisteminde Düzenleme Teşkilatı, Milli Eğitim Basımevi, İstanbul,1977. Özesmi, Çiğdem; Yaşam Sevinci, Bilimsel Tıp Yayınevi, Ankara, 2019. Özodaşık, Mustafa; Cumhuriyet Dönemi Yeni Bir Nesil Yetiştirme Çalışmaları, Çizgi Yayınları, Konya, 1999. Öztürk, Cemil; Atatürk Devri Öğretmen Yetiştirme Politikası, TTK Yayınları, Ankara, 1996. Palazoğlu, Ahmet Bekir, Atatürk’ün Okul Gezileri, MEB, Fersa Matbaacılık, Ankara, 1999. Piaget, Jean; Okulda Kendi Kendine İdare (Okulda Self Govermenent), (Çev.) Kazım Nami Duru, İstanbul Maarif Matbaası, İstanbul, 1941. Russell, Bertrand; Eğitim ve Toplum Düzeni, (Çev.) Nail Bezel, Varlık Yayınları, İstanbul, 1976. 293 Sakaoğlu, Necdet; Osmanlı’dan Günümüze Eğitim Tarihi, İstanbul Bilgi Üniversitesi, İstanbul, 2003. Sancar, Serpil; Türk Modernleşmesinin Cinsiyeti Erkekler Devlet, Kadınlar Aile Kurar, 3. Baskı, İletişim Yayınları, İstanbul, 2014. Sarıoğlu, Mehmet; Ankara Gazi Lisesi 1932, Ankara Klübü Derneği Yayınları, I. Baskı, 2017. Seyyah Kandemir; Ankara Vilayeti, Başvekalet Müdevvenat Matbaası, 1932. Sinanoğlu, Suat; Türk Hümanizmi, 2.Baskı, Türk Tarih Kurumu Basımevi, Ankara, 1988. Şahin-Altınova Ayşegül, Osmanlı Devletinde Rüşdiye Mektepleri, Türk Tarih Kurumu Basımevi, Ankara, 2018. Tan, Mine Göğüş; Bir Çocuk, Bir Kadın, Bir Hoca Prof. Dr. Hamide Topçuoğlu, Turhan Kitabevi, Ankara, 2018. Tansel, Fevziye Abdullah; (Haz.) Ziya Gökalp Külliyatı-II, Limni ve Malta Mektupları, Türk Tarih Kurumu Basımevi, Ankara, 1989. Tanyer, Turan; Ankara’nın Köklü Çınarı, Atatürk Lisesi (1886-2007), Ankara Atatürk Lisesi Eğitim Vakfı Yayınları, Ankara, 2007. Taşkıran, Tezer; Cumhuriyet’in 50.Yılında Türk Kadın Hakları, Başbakanlık Kültür Müsteşarlığı Cumhuriyetin 50.Yılı Yayınları, Ankara, 1973. Tekeli, İlhan, İlkin, Selim; Osmanlı İmparatorluğu’nda Eğitim ve Bilgi Üretim Siteminin Oluşumu ve Dönüşümü, 2. Baskı, Türk Tarih Kurumu Basımevi, Ankara, 1999. Günseli Telli, Sevginin Günselcesi, Karina Yayınevi, Ankara, 2018. Tezcan, Mahmut; Eğitim Sosyolojisi, 4. Baskı, Ankara Üniversitesi Basımevi, Ankara, 1985. 294 Tezer, Şükrü; Atatürk’ün Hatıra Defteri, Türk Tarih Kurumu Basımevi, Ankara, 1972. Tınal, Melih; İzmir Atatürk Lisesi Tarihçesi, İzmir Atatürk Lisesi Eğitim Vakfı Yayınları, Altın Kitap Matbaası, İzmir, 1999. Tolluoğlu, Meral Ataç; Babam Nurullah Ataç, Yapı Kredi Yayınları, İstanbul, 1998. Tozlu, Necmettin; Eğitim Felsefesi, Milli Eğitim Basımevi, İstanbul, 1997. Tutsak, Sadiye; İzmir’de Eğitim ve Eğitimciler (1850-1950), TC Kültür Bakanlığı Yayınları, Başbakanlık Basımevi, Ankara, 2002. Tüfekçi, Gürbüz; Atatürk’ün Düşünce Yapısı, 3. Baskı, Turhan Kitabevi, Ankara, 1986. Türk Maarif Cemiyeti Bursa Kız Lisesi ve Mahalli Teşkilatı, 1937. Türk Milli Eğitimi Hakkında Rapor, Amerikan Boord Yayını, 1961. Türkoğlu, Adil; Türkiye ve Fransa’da Lise Programlarının Karşılaşmalı Olarak İncelenmesi, Ankara Üniversitesi Eğitim Bilimleri Fakültesi Yayınları, No: 131, Ankara, 1984. Uluköse, Güven Taneri; İstanbul Kız Lisesi ve Bizim Sınıf, Kastaş Yayınları, İstanbul, 2006. Uluköse, Güven Taneri; Fatma Aliye, Cinius Yayınları, İstanbul, 2013. Unat, Faik Reşit; Türk Eğitim Sisteminin Gelişmesine Tarihi Bir Bakış, Milli Eğitim Basımevi, Ankara, 1964. Uzunçarşılı, İsmail Hakkı; Osmanlı Devleti’nin İlmiye Teşkilatı, TTK Basımevi, Ankara, 1984. Velidedeoğlu, Hıfzı Veldet; Bir Lise Öğrencisinin Milli Mücadele Anıları, Varlık Yayınları, İstanbul, 1971. 295 Yamaner, Şerafettin; Atatürkçü Düşüncede Ulusal Eğitim, Toplumsal Dönüşüm Yayınları, İstanbul, 1999. Yücel, Hasan Ali; Türkiye’de Orta Öğretim, Hasan Ali Yücel Külliyatı – III, 1. Baskı, T.C. Kültür Bakanlığı Yayınları, Ankara, 1994. V. Makaleler Akbulut, Durmuş Ali, “Samsun’un Gazi Günü ya da 19 Mayıs Bayramı”, Atatürk Araştırma Merkezi Dergisi, Cilt: 21, Sayı: 33, 1995, s. 1-8. Akgün, Seçil;“Tevhid-i Tedrisat”, Cumhuriyet Döneminde Eğitim, Milli Eğitim Basımevi, İstanbul, 1983, s. 37-50. Akgün, Seçil, Uluğtekin, Murat; “Misak-ı Maarif”, Atatürk Yolu, Ankara Üniversitesi, Türk İnkılap Tarihi Enstitüsü Dergisi, Ankara Üniversitesi Basımevi, Sayı: 3, 1989, s.295-350. Akşit, Elif Ekin; “Osmanlı İmparatorluğu’nda Kızların Eğitimi ve Kamusal Alan Dinamikleri”, Prof Dr. Yahya Akyüz’e Armağan, Türk Eğitim Tarihi Araştırmaları, Eğitim ve Kültür Yazıları, (Ed.) İlhami Fındıkçı-Cemil Öztürk, Pegem Akademi, 1.Baskı, Ankara, 2011, s. 157-165. Akün, Ömer Faruk; “İsmail Hikmet Ertaylan”, Türkiye Diyanet Vakfı İslam Ansiklopedisi, Cilt: 11, 1996, s.309-312. Akyıldız, Ali; “Tanzimat Döneminde Kurulan Merkezi Eğitim Kurumları (18361856)”, Prof Dr. Yahya Akyüz’e Armağan, Türk Eğitim Tarihi Araştırmaları, Eğitim ve Kültür Yazıları, (Ed.) İlhami Fındıkçı-Cemil Öztürk, Pegem Akademi, 1. Baskı, Ankara, 2011, s.167-183. Akyüz, Yahya; “Atatürk ve 1921 Eğitim Kongresi”, Cumhuriyet Döneminde Eğitim, Milli Eğitim Basımevi, 1983, s. 89-103. 296 ____________ , “Osmanlı’nın Son Döneminde Kızların Eğitimi ve Öğretmen Faika Ünlüler Yetişmesi ve Meslek Hayatı”, Milli Eğitim, Sayı:143, (1999), s.12-32. _____________, “Öğretmenlik Mesleği ve Osmanlı’da Kadın Öğretmen Yetiştirilmesi ”, Tarih ve Toplum Dergisi, Cilt: 33, Sayı: 195, (2000), s.95-99. Alakom, Rohat; “Kandilli Kız Lisesi’nin İlk Müdiresi Hanna Hindbeck’in Öyküsü (1916-1918)”, Toplumsal Tarih, Sayı: 255, (2015), s. 40-43. Albayrak, Sadık; “Osmanlı İmparatorluğu’nda Kız Mekteplerinin Küşadı”, Diyanet Dergisi, Cilt: 11, Sayı: 4, (1972), s. 236-243. Alkan, Mehmet Ö.; “Osmanlı İdman Bayramı’ndan Atatürk’ü Anma Gençlik ve Spor Bayramı’na”, Toplumsal Tarih Dergisi, Sayı: 211, (2011), s. 30-40. Alpagut, Leyla; “Erken Cumhuriyet Döneminde Kızların Eğitimi İçin İki Önemli Yapı: İsmet Paşa Kız Enstitüsü ve Kız Lisesi”, Mimarlık, Sayı: 351, (2010), s. 7378. Alpagut, Leyla; “Cumhuriyetin Mimarı Ernest Arnold Egli”, Mimarlık, Sayı: 383, (2015), s. 30-36. Altun, Taner; “Eğitimin Tarihsel Temelleri”, Eğitim Bilimine Giriş, (Ed.) Kasım Kıroğlu- Cevat Elmas, Pegem Akademi Yayınları, 5.Baskı, Ankara, (2015), s. 18-41. Arıkan, Zeki; “Prof. Albert Gabriel, Bursa ve Hasan Ali Yücel”, ÇTTAD, Sayı: 15, (2007), s. 347-352. Arslan, Kadir; “Eğitimin Toplumsal Temelleri”, Balıkesir Üniversitesi Sosyal Bilimler Dergisi, Sayı:5, (2001), s. 16-30. Arslanoğlu, İnci; “Ernst A. Egli Mimar, Eğitimci, Kent Plancısı”, Mimarlık, Sayı:11/12, (1984), s. 15-19. Ata, Bahri; “Atatürk, Eğitim ve Altruism”, Cumhuriyetin İlk Yıllarından Günümüze Dil Kültür ve Eğitim, Gazi Üniversitesi İletişim Fakültesi Basımevi, Ankara, 2007, s. 183-202. 297 _________ ; “Eğitimin Tarihsel Temelleri”, Eğitim Bilimine Giriş, (Ed.) Emin Karip), Pegem Yayıncılık, 2. Baskı, Ankara, (2008), s.53-82. _________; “Faik Reşit Unat’ın Milli Eğitime Katkıları”, Türk Yurdu, Sayı: 260, (2009), s. 94-101. _________; “Selim Sabit Efendi’nin Okul Tarihi İnşası”, Türk Eğitim Bilimleri Dergisi, Cilt: 7, Sayı: 2, (2009), s. 377-392. __________ ; “Dr. Halil Fikret Kanat ve Odenwald Okulu”, Cumhuriyetin Öncü Öğretmenleri, Halil Fikret Kanad, İsmayıl Hakkı Baltacıoğlu, Bizim Akademi Yayınları, Ankara, 2014, s. 39-54. _____________; “Amerikalı İşadamı, Hayırsever ve Diplomat Charles R. Crane’in Türkiye’deki Kültür ve Eğitim Faaliyetleri”, Kuruluşundan 90. Yılına Türkiye Cumhuriyeti Sempozyumu, Ekim 2013, Eskişehir, Cilt: II, Ankara, 2016, s. 853888. Ateş, Nevin Yurtsever; “19 Mayıs Nasıl Bayram Oldu”, Toplumsal Tarih, Sayı: 113, (2003), s.34-37. Atuk, M. Volkan; “İran Şahı Pehlevi’nin Türkiye Ziyareti”, Çağdaş Türkiye Araştırmaları Dergisi, Cilt: 17,sayı:35, (2017), s. 219-247. Başaran, Mehmet; “Atatürk ve Eğitim”, Cumhuriyetin İlk Yıllarından Günümüze Dil Kültür ve Eğitim, Gazi Üniversitesi İletişim Fakültesi Basımevi, Ankara, 2007, s. 141-148. Başaran, İbrahim Ethem; “Türkiye’de Eğitim Sisteminin Evrimi”, 75 Yılda Eğitim, Tarih Vakfı Yurt Yayınları, İstanbul, 1999, s. 91-110. Batır, Betül; “II. Meşrutiyet Döneminde Türkçülük Akımının Türk Eğitim Sistemine Etkileri”, Prof. Dr. Yahya Akyüz’e Armağan: Türk Eğitim Tarihi Araştırmaları, Eğitim ve Kültür Yazıları, (Ed.) İlhami Fındıkçı, Cemil Öztürk, Pegem Akademi, 1. Baskı, s.407-635, Ankara, 2011. 298 Bayram, Arslan; “Eğitim İle İlgili Temel Kavramlar”, Eğitim Bilimine Giriş, (Ed.) Veysel Sönmez, Anı Yayıncılık, s. 1-18, Ankara, 2015. Binbaşıoğlu, Cavit; “Cumhuriyet Dönemi Eğitiminin Düşünsel Temelleri”, Cumhuriyet’in İlk Yıllarından Günümüze Dil-Kültür-Eğitim, Gazi Üniversitesi İletişim Fakültesi Basımevi, s. 249-270, Ankara, 2007. Buluç, Bekir, “ Eğitimin Amaç ve İşlevleri ”, Eğitim Bilimine Giriş, (Ed.) Emin Karip, Pegem Yayıncılık, s. 22-53, Ankara, 2008. Bursalıoğlu, Ziya; “Atatürkçü Eğitim Üzerine”, I. Uluslararası Atatürk Sempozyumu, s. 340-345, Ankara, 1994. Bülbül, A. Sudi; “Eğitimin Planlanması ve Harcamaları”, Cumhuriyet Döneminde Eğitim, Milli Eğitim Basımevi, s. 625-653, İstanbul, 1983. Cengizkan, Ali; "Ankara'nın Taşına Bak": Ankara Mezarlıkları, Mimarlar Odası Ankara Şubesi Bülteni, Sayı: 24, s. 38-41, (2004). Cunbur, Müjgan; “Atatürk Döneminde Kadın Eğitimi”, Atatürk Araştırma Merkezi Dergisi, Cilt: 8, Sayı:23, s. 259-272, (1992). Çağatay, Neşet; “Ord. Prof. Suut Kemal Yetkin (1903-1980)”, Yıllık Araştırmalar Dergisi-III, Ankara Üniversitesi Basımevi, s.5-7, Ankara, 1981. Çağlayan, Ercan; “Cumhuriyet Döneminde Diyarbakır’da Eğitim (1923-1950)”, Tarih Okulu Dergisi, Sayı: XIX, (2014), s.625-646. Çakır, Serpil; “Türkiye’de Feminizmin Dünü ve Bugünü”, Cumhuriyet Dönemi Türkiye Ansiklopedisi, Cilt: XIII, İletişim Yayınları, İstanbul, 1996, s.750-756. Çalık, Osman; “Osman Cizvit Öğretiminde Ödül ve Ceza”, Ignatius Loyola ve Cizvit Okullarının Eğitim Anlayışı, (Ed.) Bahri Ata, Pegem Akademi Yayınları, Ankara, 2016, s.53-63. Çapa, Mesut; “Osmanlı İmparatorluğu’nda İkinci Meşrutiyet Öncesi Amerikan Okulları”, Prof Dr. Yahya Akyüz’e 299 Armağan, Türk Eğitim Tarihi Araştırmaları, Eğitim ve Kültür Yazıları, (Ed.) İlhami Fındıkçı, Cemil Öztürk, Pegem Akademi, 1. Baskı, Ankara, 2011, s.567-587, Çetin, Halis; “Devlet, İdeoloji ve Eğitim”, Cumhuriyet Üniversitesi Sosyal Bilimler Dergisi, Cilt: 25, Sayı:2, ( 2001), s.201-211. Çetin, Hasibe; “Eğitimde İdealist Beklentiler, Pragmatist Yaklaşımlar”, Ankara Üniversitesi Eğitim Bilimleri Fakültesi Dergisi, Cilt: 27, Sayı: 2, s.201-211, (1994), s.201-211,. Çolak, Filiz; “Demokrat Parti Döneminde TBMM’ndeki Kadın Milletvekilleri ve Meclisteki Faaliyetleri (1950-1960)”, Tarih Okulu Dergisi, Sayı: XXXII, (2017), s.115-158. Davison, Roderic; “Osmanlı Türkiyesi’nde Batılı Eğitim”, Tanzimat, Değişim Sürecinde Osmanlı İmparatorluğu, (Ed.) Halil İnalcık, Mehmet Seyitdanlıoğlu, (Çev.) Mehmet Seyitdanlıoğlu, İş Bankası Kültür Yayınları, Ankara, 2002, s. 667681. Demircioğlu, İsmail Hakkı; “Tek Parti Döneminde Eğitim (1923-1950)”, Türk Eğitim Tarihi, (Ed.) Selahattin Arıbaş-Mehmet Koçer, Lisans Yayıncılık, 1. Baskı, İstanbul, 2008, s. 211-236. Demirtaş, Bahattin; “Atatürk Döneminde Eğitim Alanında Yaşanan Gelişmeler”, Akademik Bakış, Cilt:1, Sayı 2, (2008), s. 211-236, Doğan, Hıfzı; “Cumhuriyet Döneminde Ortaöğretim”, 75 Yılda Eğitim, Tarih Vakfı Yurt Yayınları, İstanbul, 1999, s.193-214. Duman, Tayyip; “Atatürk’ün Kültür ve Eğitim Anlayışı”, Cumhuriyet’in 80. Yılı Sempozyumu Bildirileri, Gazi Üniversitesi Atatürk İlkeleri ve İnkılâp Tarihi Araştırma ve Uygulama Merkezi, Ankara, 2007, s. 211-228. Dursunoğlu, Cevat; “Türkiye’de Karma Eğitim”, İmece, Sayı:2, (1961), s. 22-23. Ekiz, Durmuş; “Eğitimin Felsefi Temelleri”, Eğitime Giriş, (Ed.) Haluk ÖzmenDurmuş Ekiz), Pegem Akademi, 2. Baskı, Ankara, 2014, s. 23-84. 300 Elbir, Bilal-Karakaş, Ömer; “Cumhuriyet Dönemi Türk Kültür ve Edebiyatında Hümanizmin Etkileri”, Turkish Studies, Cilt: 2, Sayı: 4, (2007), s. 281-292. “Erenköy Kız Lisesi”, Kemalizm, Sayı: 44, (1966), s. 24-31. Ergin, Narin; “Ahmet Ratip Paşa Konağı’ndan Çamlıca Kız Lisesi’ne”, Popüler Tarih, (2005), s.58-65. Ergün, Mustafa; “Emrullah Efendi Hayatı-Görüşleri-Çalışmaları”, Ankara Üniversitesi Dil Tarih ve Coğrafya Fakültesi Dergisi, Cilt: XXX, Sayı: 1-2, (19791982), s. 7-36. Erkek, Mehmet Salih; “II. Meşrutiyet Dönemi Maarif Nazırları”, Tarih İncelemeleri Dergisi, Cilt: 28, Sayı: 2, (2013), s. 385-416. Eyice, Semavi; “Albert Louis Gabriel” maddesi, Türkiye Diyanet Vakfı İslam Ansiklopedisi, Cilt: 13, 1996, s. 275-278. Genç, Salih Zeki; “Eğitimin SosyalTemelleri”, Eğitim Bilimine Giriş, (Ed.) Kasım Kıroğlu- Cevat Elma, Pegem Akademi Yayınları, 2. Baskı, Ankara, 2015, s. 78-85. Gök, Fatma; “Kız Enstitüleri “Ev Hanımı Yetiştiren Asri Bir Müessese” ”, 75 Yılda Eğitim, Tarih Vakfı Yurt Yayınları, İstanbul, 1999, s. 241-248. Gök, Fatma; “75 Yılda İnsan Yetiştirmede Eğitim ve Devlet”, 75 Yılda Eğitim, Tarih Vakfı Yurt Yayınları, İstanbul, 1999, s. 1-8. Göksel, Burhan; “Atatürk’ün Millî Eğitim Politikası ve Misak-ı Maârif”, I. Uluslararası Atatürk Sempozyumu Bildirileri, 21-23 Eylül 1987, Ankara, 1994, s. 373-389. Güçlüol, Kemal; “Milli Eğitimde Teşkilatlanma”, Cumhuriyet Döneminde Eğitim, Milli Eğitim Basımevi, İstanbul, 1983, s. 143-155. Gülcan, Murat Gürkan; “Eğitimin Hukuksal Temelleri”, Eğitim Bilimine Giriş, (Ed. Kasım Kıroğlu- Cevat Elma), Pegem Akademi Yayınları, Ankara, 2015. 301 Günindi, Yunus; “Eğitimin Felsefi Temelleri”, Eğitim Bilimine Giriş, (Ed.) Kasım Kıroğlu- Cevat Elma, Pegem Akademi Yayınları, Ankara, 2015, s.44-72. Güven, Özbay; “Milli Beden Eğitim, Spor Politikası ve Altıncı Spor Şurası”, Türk Yurdu, Cilt: 29 Sayı: 260, (2009), s. 60-65. İhsanoğlu, Ekmeleddin;“Tanzimat Öncesi ve Tanzimat Döneminde Osmanlı Bilim ve Eğitim Anlayışı”, 150.Yılında Tanzimat, (Yay. Haz.) Hakkı Dursun Yıldız, Ankara, 1992, s. 335-393. İnan, Rauf; “1920’lerde Türk Millî Eğitimi”, Cumhuriyet Döneminde Eğitim, Millî Eğitim Basımevi, İstanbul, 1983, s. 53-67. _________, “Atatürk’ün Eğitimci Kişiliği”, Cumhuriyet Döneminde Eğitim, Millî Eğitim Basımevi, İstanbul, 1983, s. 1-26. __________, “Mustafa Necati (Mustafa Kemal’in Maarif Vekili)”, Cumhuriyet Döneminde Eğitim, Millî Eğitim Basımevi, İstanbul, 1983, s. 654-675. İskurt, Ender, “Eğitimin Sosyolojik Temelleri”, Eğitime Giriş, (Ed.) Haluk Özmen, Durmuş Ekiz, Pegem Akademi, 2. Baskı, Ankara, 2014, s. 56-64. Karal-Akgün, Seçil; “Türkiye’nin Ulus Devlet Olma Aşamasında Eğitimde Yenilikler”, Prof Dr. Yahya Akyüz’e Armağan, Türk Eğitim Tarihi Araştırmaları, Eğitim ve Kültür Yazıları, (Ed.) İlhami Fındıkçı-Cemil Öztürk, Pegem Akademi, 1. Baskı, Ankara, 2011, s. 119-135. Koçer, Mehmet; “Tanzimat Dönemi Osmanlı Eğitim ve Öğretim Kurumları”, Türk Eğitim Tarihi, (Ed.) Arıbaş, Selahattin-Koçer, Mehmet, Lisans Yayıncılık, İstanbul, 2008, s. 115-129. Kodaman, Bayram, Saydam, Abdullah; “Tanzimat Devri Eğitim Sistemi”, 150.Yılında Tanzimat, TTK Basımevi, Ankara, 1992, s. 475-496. Köse, Meliha; “Cizvit Teşkilatında Kadınların Statüsü ve Kızların Eğitimi”, Ignatius Loyola ve Cizvit Okullarının Eğitim Anlayışı, (Ed.) Bahri Ata, Pegem Akademi Yayınları, Ankara, 2016, s. 73-105. 302 Kurt, Engin; “Cumhuriyet’in İlk Yıllarında Eğitimi Geliştirme Çabaları Süreç ve Elde Edilen Başarıya Bir Bakış”, Atatürk Haftası Armağanı, 10 Kasım 2007, Genelkurmay Basımevi, Ankara 2007, s. 103-127. Kurat, Akdes Nimet; “Sivas Kongresi ve Amerikalı Gazeteci Edgar Louis Browne”, Belgelerle Türk Tarihi Dergisi, Sayı: 62, (1972), s. 13-16, Narin, Engin; “Ahmet Ratip Paşa Konağı’ndan Çamlıca Kız Lisesi’ne”, Popüler Tarih, Sayı: 53, (2005), s. 58-65. Nicole, A. N. M. Van Os; “Kandilli Sultani-i İnas”, Tarih ve Toplum; Cilt: 28, Sayı: 163, 1997, s.26-34. Ortaylı, İlber; Osmanlı İmparatorluğu’nda İktisadi ve Sosyal DeğişimMakaleler-I, Turhan Kitabevi, Ankara, 2004. Öntuğ, Mustafa Murat; “II. Meşrutiyet Dönemi Eğitimi”, Türk Eğitim Tarihi, (Edt: Arıbaş, Selahattin-Koçer, Mehmet), Lisans Yayıncılık, 1. Baskı, İstanbul, 2008, s.159-176. Özcan, Abdülkadir; “Tanzimat Döneminde Öğretmen Yetiştirme Meselesi”, 150.Yılında Tanzimat, TTK Basımevi, Ankara, 1992, s. 442-474. Öymen, Hıfzırrahman Raşit; “Sultanilerden Liseye Geçişin Manası”, Eğitim Hareketleri Dergisi, Sayı: 2, 1955, s.11-14. _________________________; “Cumhuriyetin Devraldığı Eğitim”, Eğitim Hareketleri Dergisi, Sayı: 222-223, (1973-1974), s. 16-19. _________________________; “Cumhuriyet Eğitimine Geçişte Atatürk’ün Etkisi ”, Atatürk Konferansları (1973-1974), TTK Kurumu Basımevi, Ankara, 1977, s.163238. Özyürek, Mustafa;“Osmanlı’dan Cumhuriyet’e Bir Eğitimci: Nakiye Elgün”, Atatürk Dergisi, Cilt:5, Sayı: 2, (2014), s. 29-46. 303 Palazoğlu, Ahmet Bekir; “Cumhuriyet Döneminde Milli ve Laik Eğitime Geçiş Süreci”, Cumhuriyet’in İlk Yıllarından Günümüze Dil-Kültür-Eğitim, Gazi Üniversitesinin 80. Yıl Armağanı, Ankara, 2007, s.279-292. Sağ, Vahap; “Toplumsal Değişim ve Eğitim Üzerine”, Cumhuriyet Üniversitesi Sosyal Bilimler Dergisi, Cilt: 27, Sayı: 1, (2003), s.11-25. Sakaoğlu, Necdet; “Milli Eğitim Bakanlığı Merkez Örgütü ”, 75 Yılda Eğitim, Tarih Vakfı Yurt Yayınları, İstanbul, 1999, s. 111-121. Sarıhan, Zeki; “Ulusal Eğitim İçin Büyük Sıçrama: 1921 Maarif Kongresi”, Prof Dr. Yahya Akyüz’e Armağan, Türk Eğitim Tarihi Araştırmaları, Eğitim ve Kültür Yazıları, (Ed.) İlhami Fındıkçı, Cemil Öztürk, Pegem Akademi, 1. Baskı, Ankara, 2011, s. 1064-1084. Sarıkaya, Makbule; “Selim Sırrı Tarcan ve Gürbüz Türk Çocuğu”, “Selim Sırrı Tarcan ve Gürbüz Türk Çocuğu”, Atatürk Araştırma Merkezi Dergisi, Cilt: 24, Sayı: 70, (2008), s. 113-126. Selçuk, Mustafa, “Üsküdar’dan Darülfünun’a Kız Öğrencilerin Eğitimi”, Tarih Dergisi, Sayı: 48, (2000), s. 65-83. Somel, Selçuk Akşin; “Kırım Savaşı, Islahat Fermanı ve Osmanlı Eğitim Düzeninde Dönüşümler ”, Tanzimat, Değişim Sürecinde Osmanlı İmparatorluğu, (Ed.) Halil İnalcık, Mehmet Seyitdanlıoğlu, İş Bankası Kültür Yayınları, Ankara, 2002, s. 685708. Soydan, Aynur; “Kadın Kimliğinin Oluşması Çerçevesinde Mesleki Teknik Eğitim”, İstanbul Üniverditesi Atatürk İlkeleri ve İnkılap Tarihi Enstitüsü Dergisi, Yakın Dönem Türkiye Araştırmaları, Sayı:1, (2002), s. 269-289. Sungu, İhsan, “Tevhid-i Tedrisat ”, Belleten, Cilt II, Sayı.5-6, (1938), s. 397-431. __________, “Galatasaray Lisesi‘nin Kuruluşu ”, Belleten, Cilt: 7, Sayı: 28, (1943), s. 315-349. 304 Şehirli, Atila; “I. Dünya Savaşı ve Milli Mücadele Döneminde Eğitim (1914-1923)”, Türk Eğitim Tarihi, (Ed.) Selahattin Arıbaş-Mehmet Koçer, Lisans Yayıncılık, 1. Baskı, İstanbul, 2008, s. 177-210. Şıvgın, Hale; “Atatürk’ün Kültür ve Eğitim Politikaları”, Cumhuriyet’in İlk Yıllarından Günümüze Dil-Kültür-Eğitim, Gazi Üniversitesinin 80. Yıl Armağanı, Ankara, 2007, s. 229-235. Tan, Mine, “Toplumsal Değişim ve Eğitim: Kadın Bakış Açısından”, Ankara Üniversitesi Eğitim Bilimleri Fakültesi Dergisi, Cilt: 27, Sayı: 1, (1994), s. 83-96. Tanır, Engin Deniz, Aslan, Cengiz; “Birinci Heyet-i İlmiye ve Çalışma Esasları”, Ankara Üniversitesi Eğitim Bilimleri Fakültesi Dergisi, Cilt: 52, Sayı:1, (2019), s. 251-276. Taşkıran, Tezer; “ Atatürk ve Kadın Eğitimi ”, Türkiye’de Kadın Yılı Kongresi, Türk Üniversiteli Kadınlar Derneği Ankara Şubesi, Ankara, Ayyıldız Matbaası, Ankara, 1978, s. 181-187. Taşdelen, Vefa, “Eğitim Tarihi Üzerine Felsefi Bir Deneme”, Prof Dr. Yahya Akyüz’e Armağan, Türk Eğitim Tarihi Araştırmaları, Eğitim ve Kültür Yazıları, (Ed.) İlhami Fındıkçı, Cemil Öztürk, Pegem Akademi, 1. Baskı, Ankara, 2011, s. 1183-1192. Taşer, Seyit; “Halide Edip Adıvar’ın Öğretmenlikten İstifası”, Türkiyat Araştırmaları Dergisi, Sayı:31, 2012, s.149-159. Tekeli, İlhan; “Osmanlı İmparatorluğu’ndan Günümüze Eğitim Kurumlarının Gelişimi”, Cumhuriyet Dönemi Türkiye Ansiklopedisi, Cilt: 3, İletişim Yayınları, 1983, s. 650-673. Topses, Gürsen; “Cumhuriyet Dönemi Eğitiminin Gelişimi”, 75 Yılda Eğitim, Tarih Vakfı Yurt Yayınları, İstanbul, 1999, s. 193-219. Uğurcan, Sema; “Tanzimat Döneminde Kadının Statüsü”, 150. Yılında Tanzimat, TTK Basımevi, Ankara, 1992, s. 497-510. 305 Şimşek, Ufuk, Küçük, Birgül, Topkaya, Yavuz, “Cumhuriyet Dönemi Eğitim Politikalarının İdeolojik Temelleri”, Turkis Studies, Volume 7/4, 2012, s. 28072823. Varış, Fatma; “Program Geliştirme Çalışmaları”, Cumhuriyet Döneminde Eğitim, Milli Eğitim Basımevi, İstanbul, 1983, s. 193-213. VI. Tezler Alpagut, Leyla; Erken Cumhuriyet Döneminde Ankara’daki Eğitim Yapıları, Hacettepe Üniversitesi, Sosyal Bilimler Enstitüsü Sanat Tarihi Ana Bilim Dalı, Basılmamış Doktora Tezi, Ankara, 2005. Aydemir, Sefa Salih; Antalya Lisesi ve Tarihi Gelişimi, Selçuk Üniversitesi, Sosyal Bilimler Enstitüsü, İlköğretim Anabilim Dalı, Sosyal Bilgiler Öğretmenliği Bilim Dalı, Basılmamış Yüksek Lisans Tezi, Konya, 2006. Baykalmış, Gülben; İzmir Kız Lisesi Tarihçesi, Dokuz Eylül Üniversitesi, Atatürk İlkeleri ve İnkılap Tarihi Enstitüsü, Basılmamış Yüksek Lisans Tezi, İzmir, 2003. Çapar, Tuğçe; Cumhuriyetin İlk Yıllarında Ankara’da Liseler: Ankara Kız Lisesi ve Gazi Lisesi, Hacettepe Üniversitesi, Sosyal Bilimler Enstitüsü Tarih Ana Bilim Dalı, Basılmamış Yüksek Lisans Tezi, Ankara, 2017. Gezer-Baylı, Gülnaz; Türkiye’de İstihdam edilen Fransız Uzmanlar ve Türk Modernleşmesine Katkıları, Hacettepe Üniversitesi, Atatürk İlkeleri ve İnkılap Tarihi Enstitüsü, Basılmamış Yüksek Lisans Tezi, Ankara, 2013. Gümüşel, Günseli; Ortaöğretimde Askerliğe Hazırlık Derslerinden Milli Güvenlik Derslerine Uzanan Sürecin Eğitimsel Bir Analizi (1926--2012), Ankara Üniversitesi, Türk İnkılap Tarihi Enstitüsü, Basılmamış Doktora Tezi, Ankara, 2015. Şencan-Gürtunca, Elif Evrim; Robert Kolej’de Öğrenim Gören Türk Öğrenciler Üzerinde Prosopografig Bir Çalışma (1863-1971), Hacettepe Üniversitesi Atatürk İlkeleri ve İnkılap Tarihi Enstitüsü, Basılmamış Doktora Tezi, Ankara, 2017. 306 Kamer, S. Tunay; Türk Eğitim Sisteminde Karma Eğitim Sistemine İlişkin Fikirler, Tartışmalar ve Uygulamalar (1908-1950), Ankara Üniversitesi, Eğitim Bilimleri Enstitüsü, Eğitimin Kültürel Temelleri Ana Bilim Dalı, Eğitimin Kültürel ve Sosyal Temelleri Bilim Dalı, Basılmamış Doktora Tezi, Ankara, 2013. Nacak, Emine; Suut Kemal Yetkin ve Edebi Tenkit, Gazi Üniversitesi Türk Dili ve Edebiyatı Anabilim Dalı, Yeni Türk Edebiyatı Bilim Dalı, Basılmamış Yüksek Lisans Tezi, Ankara, 2010. Uçar, Ahmet; Amerikan Misyonerlerinin Türkiye’deki Faaliyetleri (1818-1930), Selçuk Üniversitesi, Sosyal Bilimler Enstitüsü, Tarih Anabilim Dalı, Basılmamış Yüksek Lisans Tezi, Selçuk Üniversitesi, Konya, 1988. VII. İnternet-Makaleler Ateş, Sevim; “Robert Oerley’in İstanbul’da Bilinmeyen Bir Yapısı: Tuzla İçmeleri Kaplıca Oteli”, Mimarlık, Sayı: 361, Eylül-Ekim (2011), http://www.mimarlikdergisi.com/index.cfm?sayfa=mimarlik&DergiSayi=375, Erişim Tarihi: 10.03.2020. Dinç, Sait, Cumhuriyet Dönemi Eğitim Tarihimizde II. Milli Eğitim Şurası(15-21 Şubat 1943) ve Uygulamaları, http://turkoloji.cu.edu.tr/ATATURK/arastirmalar/sait_dinc_II_milliegitim_sur asi.pdf, Erişim Tarihi: 08.05.2016. Özdemir, Mehmet; “Yahya Kemal ve Geleneği Yanlış Yerde Arayan İki Edebi Topluluk: Nev-Yunaniler ve Nayiler”, SAÜ Eğitim Fakültesi Dergisi, Ekim 2007, s. 252-265, http://dergipark.gov.tr/download/article-file/115562, Erişim Tarihi: 11.07.2018. Tezcan, Mahmut; “ Toplumsal Değişmelerin Ülkemiz Eğitimine Etkileri ”, eb.ted.org.tr/index.php/EB/article/download/5482/1642, 03.04.2016. 307 Erişim Tarihi: Toker, Şevket; Türk Edebiyatında Nev-Yunanilik, http://www.ege- edebiyat.org/docs/582.pdf, s. 381-385; Erişim Tarihi: 11.07.2018. http://kkl.meb.k12.tr/tema/dosyadetay.php?KATEGORINO=420721&git=1, Erişim Tarihi: 17.11.2017. http://www.hurriyet.com.tr/en-eski-yatili-kiz-lisesi-100-yasinda-40108318, Erişim Tarihi: 17.11.2017. www.wikiwand.com/tr/Tezer_Taşkıran, Erişim Tarihi: 21.06.2018. VIII. Sözlü Tarih Çalışması Yapılan Kişiler 1. Adalet Özgen Ünver, 30.09.2018, Binicilik Kulübü, Ankara. 2. Aişegül Bozkurt, 24.11.2018, Ramada Otel, Ankara. 3. Akgün Olcaytu, 25.11.2017, Kalıpçızade Konağı, Samanpazarı, Ankara. 4. Alev Bursalıoğlu (Kılıç), 09.04.2018, Karşıyaka Kent Restoran, İzmir. 5. Alime Çulhacı, 30.09.2018, Binicilik Kulübü, Ankara. 6. Arda Cingil, 2.12.2019, Miltaş Spor Tesisleri, İstanbul. 7. Asuman Oymak (Tiryaki), 30.09.2018, Binicilik Kulübü, Ankara. 8. Ayhan Göletli, 23.03.2019, Telefonda Yapılan Görüşme. 9. Ayla Tekin, 10.03. 018, Ramada Otel, Ankara. 10. Aynur Pişkin, 9 Nisan 2018, Karşıyaka Kent Restoran, İzmir. 11. Aysel Ercan, 10 Mart 2018, Ramada Otel, Ankara. 12. Aysel Gümüşderelioğlu, 25.11.2017, Kalıpçızade Konağı, Samanpazarı, Ankara. 13. Aysel Sağdıç Özcan, 11.12.2018, OSTİM. 14. Aysen Aydın, 9 Nisan 2018, Karşıyaka Kent Restoran, İzmir. 15. Aysun Pektaş Bayrakçeken, 20.12.2019, Miltaş Spor Tesisleri, İstanbul. 16. Ayşe Acar, 18.11.2016, İnönü Vakfı, Ankara. 17. Ayşe (Erünsal) Bahçekapılı, 23.11.2019, Ramada Otel, Ankara. 18. Ayşe Özlen Özdamar, 24.11.2018, Ramada Otel, Ankara. 19. Ayşegül Öner, 20.12.2019, Miltaş Tesisleri, İstanbul. 20. Aytaç Arpat, 09.03.2019, Telefonda Yapılan Görüşme. 21. Belma Bayülken, 23 Mart 2018, Büyük Kulüp İstanbul. 22. Bihterin (Çelik) Çetin, 13.05.2017, Ankara Kız Lisesi Tava Günü. 23. Birsen Gökçe-26.01.2017, Gölbaşı, Ankara. 24. Bülbün Kantemir, 22.10.2019, Binicilik Kulübü, Ankara. 25. Cavidan Erten, 29.01.2017, Maltepe, Ankara. 308 26. Prof. Dr. Çiğdem Özesmi, 23.11.2019, Ramada Otel, Ankara. 27. Dilek (Doğu) Arantekin, 23 Mart 2018, Büyük Kulüp, İstanbul. 28. Elhan Temizgil, 24.11.2018, Ramada Otel, Ankara. 29. Emel Doğu Yılmaz, 15.04.2019, Ankara Kız Lisesi Dostluk GrubuFacebook. 30. Prof. Dr. Engin Kendi, 07.10.2016, Ankara Kız Lisesi Mezunları Derneği, Ankara Lisesi. 31. Mualla Orkut, 07.10.2016, Ankara Kız Lisesi Mezunları Derneği, Ankara Lisesi. 32. Prof. Dr. Fahrinnüsa Pamuk, 07.10.2016, Ankara Kız Lisesi Mezunları Derneği, Ankara Lisesi. 33. Göksel Olcaytu, 07.10.2016, Ankara Kız Lisesi Mezunları Derneği, Ankara Lisesi. 34. Prof. Dr. Füsun Acartürk, 07.10.2016, Gazi Üniversitesi, Eczacılık Fakültesi. 35. Esin (Uslu) Çiftarslan, 13.05.2017, Ankara Kız Lisesi Tava Günü. 36. Fatma Günseli Ayhan, 25.11.2017, Kalıpçızade Konağı, Samanpazarı, Ankara. 37. Filiz (Ergenekon) Aydın, 9 Nisan 2018, Karşıyaka Kent Restoran, İzmir. 38. Fügen Tabak, 20.12.2019, Miltaş Spor Tesisleri, İstanbul. 39. Gönenç Arın, 10.03. 2018, Ramada Otel, Ankara. 40. Gönül (Şener) Öğüz, 13.05.2017, Ankara Kız lisesi Tava Günü. 41. Nazan (Ulu) Atay, 13.05.2017, Ankara Kız Lisesi Tava Günü. 42. Gönül Sezen, 26.01.2017, Ankara. 43. Gülsen Acar, 13.05.2017, Ankara Kız Lisesi Tava Günü. 44. Güney Erdoğdu Akansel, 10 Mart 2018, Ramada Otel, Ankara. 45. Güney Haştemoğu, 20.12.2019, Miltaş Spor Tesisleri, İstanbul. 46. Günseli Telli, 25.11.2017, Kalıpçızade Konağı, Samanpazarı, Ankara. 47. Hale Güneş, 09.03.2018, Mithatpaşa, Ankara. 48. Handan Köker, 22.10.2019, Binicilik Kulübü, Ankara. 49. Hayriye Halıcı, 30.09.2018, Binicilik Kulübü, Ankara. 50. Hediye Boran, 10.03.2018, Ramada Otel, Ankara. 51. İnci Arcan Uysal ve eşi Galip Uysal, 30.12.2018, telefonda yapılan görüşme, Datça. 52. İnci Kuzgun(Kayhan), 23.03.2018, Büyük Klüp, İstanbul. 53. Kadriye Çetinkaya, 30.09.2018, Binicilik Kulübü, Ankara. 54. Köksal Özdemir, 25.10.2019, Cumhuriyet Balosu, Anadolu Kulüp, Ankara. 55. Leman Cengiz, 24.11.2018, Ramada Otel, Ankara. 56. Meral (Başkan) İlalan, 09.04.2018, Karşıyaka Kent Restoran, İzmir. 57. Mine (Ertung) Koç, 13.05.2017, Ankara Kız Lisesi Tava Günü ve 09.03.2018, Bilkent, Ankara. 58. Mustafa Kemal Akmermer, 11.12.2018, OSTİM, Ankara. 59. Mübeccel (Babaoğul) Ansen, Mart 2018, telefon görüşmesi, Ankara. 309 60. Prof. Dr. Müberra Babaoğul, 10.03. 2018, Ramada Otel, Ankara. 61. Mücella Merdol, 10.03.2018, Ramada Otel. 62. Necla Ülkü Kuglin, 25.11.2017, Kalıpçızade Konağı, Samanpazarı, Ankara. 63. Nermin (Ünal) Karakaptan, 09.04.2018, Karşıyaka Kent Restoran, İzmir. 64. Nesrin Gençaydın, 05. 06. 2018, telefon görüşmesi. 65. Nuran Fincancı, 25.11.2017, Kalıpçızade Konağı, Samanpazarı, Ankara. 66. Nurcan Abanoz, 23.03. 2018, Büyük Kulüp, İstanbul. 67. Nurdan Biray Özdemir,20.12.2019, Miltaş Spor Tesisleri, İstanbul. 68. Nurhan Toprak, 10.03. 2018, Ramada Otel, Ankara. 69. Oya Babüroğlu Torum, 25.10.2019, Cumhuriyet Balosu, Anadolu Kulüp, Ankara. 70. Özcan (Taylan) Aybars, 23 Mart 2018, Büyük Kulüp, İstanbul. 71. Özden (İnönü) Toker, 18.11.2016, İnönü Vakfı, Ankara. 72. Özden (Alpertunga) Mirasoğlu, 12.03.2019, telefon görüşmesi, Ankara. 73. Özden (Uras) Çavdar, 10. 03. 2018, Ramada Otel, Ankara. 74. Özden Bulut, 25.05.2018, telefon görüşmesi, Ankara. 75. Özden Tolunay, 16.08.2016, Ümitköy, Ankara. 76. Prof. Dr. Fatma Ulutan, 13.05.2017, Ankara Kız Lisesi Tava Günü. 77. Prof. Dr. Fatma( Bingöl) Ergun, 13.05.2017, Ankara Kız Lisesi, Tava Günü. 78. Ruhiye (Gösu) Kırbaş, 23. 03. 2018, Büyük Kulüp, İstanbul. 79. Rumeysa Şakrak, 03.04.2017, Küçükesat, Ankara. 80. Ruşen (Ulutürk) Balta, 29.01.2017, Göksu Restaurant, Ankara. 81. Sevim (Birteker) Özerten, 29.01.2017, Göksu Restaurant, Ankara. 82. Muhsine Apak, 29.01.2017, Göksu Restaurant, Ankara. 83. Asriye (Albağlar) Mocan, 29.01.2017, Göksu Restaurant, Ankara. 84. Gülşen Kocaay, 29.01.2017, Göksu Restaurant, Ankara. 85. Doç Dr. Nurünisa Usul, 07.10.2016, Ankara Kız Lisesi Mezunları Derneği, Ankara (Anadolu) Lisesi ve Göksu Lokantası, 29.01.2017, Ankara. 86. Sanay Sokullu, 20.12.2019, Miltaş Spor Tesisleri, İstanbul. 87. Sebahat Orhan, 30.09.2018, Binicilik Kulübü, Ankara. 88. Selma Yıldırım, 27.11.2018, telefon görüşmesi, İstanbul. 89. Sema Çitelbeg, 25.11.2017, Kalıpçızade Konağı, Samanpazarı, Ankara. 90. Sema Serinken Topçu, 13.05.2017, Ankara Kız Lisesi Tava Günü. 91. Semra Kürkçüoğlu, 23.03. 2018, Büyük Kulüp, İstanbul. 92. Sevgi Aksu Atalay, 24.11.2018, Ramada Oteli, Ankara. 93. Sevgi (Er), Uluğ 30. 09. 2018, Binicilik Kulübü, Ankara. 94. Sevil Taşoğlu, 09. 04. 2018, Karşıyaka Kent Restoran, İzmir. 95. Sevil Tüfekçi, 23.11.2019, Ramada Oteli, Ankara. 96. Sevim Çoban, 30.09.2018, telefon görüşmesi, Datça. 97. Şeniz Özer Sarıkaya, 24.11.2018, Ramada Otel, Ankara. 98. Tansel Çölaşan, 24.06.2017, Antalya. 99. Tomris Çetinel, 17. 03 2019, telefon görüşmesi, İzmir. 310 100. 101. 102. 103. 104. 105. 106. 107. 108. 109. Tomris Göksan, 17.04. 2019, telefon görüşmesi, Ankara. Tuğba Kiper, 29.09.2018, Armada, Ankara. Tülay Akıllı Demirbaş, 24.11.2018, Ramada Otel, Ankara. Türkan Aybar, 20.12.2019, Miltaş Spor Tesisleri, İstanbul. Türkan (Demircioğlu), Berkkam 23. 03. 2018, Büyük Kulüp, İstanbul. Türkan Karagülle, 20.12.2019, Miltaş, Spor Tesisleri, İstanbul. Ümit Birsen, 20.02.2019, telefon görüşmesi. Ümit Çakır, 22.11.2019, Ramada Otel, Ankara. Yüksel (Dovan) Günyaptı, 23.03.2018, Büyük Kulüp, İstanbul. Zuhal İnal Ünaldı, 24.11.2018, Ramada Otel, Ankara. 311 EKLER LİSTESİ 1. Ankara Kız Lisesi Öğretmenlerinin (1923-1929), (1930-1950), (1951-1977) Dönemlerinde Branşlara Göre Karşılaştırılması 2. Ankara Kız Lisesi Öğretmenlerinin (1923-1929), (1930-1950), (1951-1977) Dönemlerinde Branşlara Göre Karşılaştırma Grafiği 3. Ankara Kız Lisesi (1926-1944) Yılları Mezun Sayıları 4. Ankara Kız Lisesi (1951-1977) Dönemi Mezun Sayıları 5. Ankara Kız Lisesi (1951-1977) Dönemi Mezun Sayıları Grafiği 6. Ankara Kız Lisesi İlk Binası - Hacı Bayram Mahallesi 7. Ankara Kız Lisesi'ne Tahsis Edilen Düyun-u Umumiye Binası 8. Atatürk’ün 24 Haziran 1933'te Ankara Kız Lisesi’ni Ziyareti 9. Ankara Kız Lisesi'nin İlk Mezunları, Heyet-i Talimiye İle Bir Arada. 10. Ankara Kız Lisesi için Mimar Ernst Arnold Egli Tarafından Çizilen Bina 11. 1947-1948 Eğitim-Öğretim Yılı Başında İstenen Sağlık Raporu 12. Tezer Taşkıran Döneminden Bir Ortaokul Diploması 13. Atatürk'ün Ankara Kız Lisesi'ni Ziyareti 14. Ankara Kız Lisesi Mezunları Göksel Olcaytu, Prof. Dr. Engin Kendi, Prof. Dr. Fahrünnisa Pamuk, Doç. Dr. Nurünnisa Usul, Mualla Orkut, Atatürk'ün Okulu Ziyareti Sırasında Afet İnan İle Birlikte Fotoğrafının Olduğu Ana Giriş Kapısı, (07 Ekim 2018) 15. Atatürk'ün Ankara Kız Lisesi'ni 24 Haziran 1933'te Bakalorya Sınavları Döneminde İmzaladığı Not Fişi 16. Atatürk'ün Ankara Kız Lisesi'ni 24 Haziran 1933'te Bakalorya Sınavları Döneminde İmzaladığı Not Fişi 17. Ankara Kız Lisesi öğrencilerinin Gazi Orman Çiftliği'ne Yapılan Ziyaretlerinde Atatürk ile Birlikte Çektirdikleri Fotoğraf (9 Mayıs 1934) 18. Prof. Pittard'ın Ankara Kız Lisesi'ni 1938 Yılındaki Ziyareti 19. Güllü Karatekin'e Ait Öğrenci Dosyasından 1951-1952 Eğitim-Öğretim Yılında Müdür Nilüfer Gün Tarafından Öğrenci Velisine Gönderilen Bir Tebrik Yazısı 20. Okul Müdürü Nilüfer Gün Yenişehir Koleji'ndeki (TED) Mezuniyet Töreninde, (1962) 21. Ankara Kız Lisesi'ne İlk Kaydedilen Erkek Öğrencilerden Mustafa Kemal Akmermer'e Ait Öğrenci Kimlik Kartı 312 22. Ankara Kız Lisesi'ne İlk Kaydedilen Öğrencilerden Mustafa Kemal Akmermer'e Ait Üniversite Sınavı Giriş Belgesi 23. Cumhuriyet Balosu, Anadolu Kulüp, Ankara. Ankara Kız Lisesi'ne İlk Kaydolan Erkek Öğrenciler, (25.1.2019) 24. Ankara Kız Lisesi'nde Karma Eğitim Dönemi 25. Karma Dönemin ilk öğrencilerinden Ümit Eser Çakır'ın Ankara Kız Lisesi Diploması 26. Yenişehir Koleji' nde (TED Yapılan Mezuniyet Töreni, (1962) 27. Öğrenci Başkanı Seçimleri Yapılırken 28. 1961-1962 Eğitim-Öğretim Yılı Öğrenci Başkanlığı Seçim Kampanyası 29. Genç Yolcu Kartı 30. Genç Yolcu Rozeti, (Tuğba Kiper Arivi) 31. Ankara Kız Lisesi'nde Atletizm 32. 1943-1944 Eğitim-Öğretim Yılında Ankara Kız Lisesi Ortaokul, Lise Bitirme ve Olgunluk Diploma Defteri'nde Özden İnönü'ye Ait Sayfa 33. Ankara Kız Lisesi Jimnastik Şenliklerinde (10 Mayıs 1928) 34. 1951-1952 Yılına Ait Çiçek Aşı Yapıldığına Ait Belge 35. 1931-1932 Eğitim-Öğretim yılına ait Prof. Dr. Hamide Remzi’nin (Topçuoğlu) Ankara Kız Lisesi Orta Kısmından Mezun Olduğunu Gösterir Diploma 36. Biyoloji Öğretmeni Azize Ceylan’ın Milletvekilliği Başvurusu 37. Ankara Kız Lisesi Mezunları İle Yapılan Bir Görüşme, Ankara, (25 Ocak 2017) 38. Türkiye’nin ilk kadın subayı İnci Arcan Uysal’ın Ankara Kız Lisesi Diploması 39. Ankara Kız Lisesi’ne 1925’te Kütüphane ve Bazı Binaların İnşası İçin Vakıflar Genel Müdürlüğü’nden Satın Alınacak Kabristanlar Hakkında 40. Ankara Kız Lisesi Mezunlarından Toplumsal Yaşamda Öne Çıkan İsimler 41. Ankara Kız Lisesi’nin İlk Mezunları 313 EKLER Ek-1: Ankara Kız Lisesi Öğretmenlerinin (1923-1929), (1930-1950), (1951-1977) Dönemlerinde Branşlara Göre Karşılaştırılması.1 Branş 1923-19 1930-1 1951-19 29 950 77 Türkçe 6 5 5 27 3 3 8 15 Almanca 5 8 İngilizce 11 27 21 35 Edebiyat 2 Latince Fransızca 1 Matematik 4 İçtimaiyat (Sosyoloji) 1 Tabiiyat (Fen Bilgisi) 1 Fizik-Kimya 1 3 Fizik Kimya 15 1 Biyoloji Tarih 1 Tarih-Coğrafya Coğrafya 6 1 7 12 10 22 8 16 4 3 4 17 1 Ankara Kız Lisesi Sicil Fişi Defteri; Ankara Kız Lisesi Öğretmenlerine Ait Sicil Fişi Defteri; Ankara Kız Lisesi’nden Ayrılmış Hocaların Sicil Fişleri; Müteferrik Müstahdemine Ait Sicil Defteri; “Ankara Okullarının Terbiyye-i Bedeniyye Şenliklerinde”, Hakimiyet-i Milliye, 11 Mayıs 1928; Dün Her Tarafta Jimnastik Şenlikleri Yapıldı. Ankara Şenliklerine Kız ve Erkek Liseleri, Musiki Muallim Mektepleri İştirak Ettiler.”, Hakimiyet-i Milliye, 18 Mayıs 1929; https://www.tarihnotlari.com/nazli-ecevit/, Erişim Tarihi: 16.02.2019. 314 (Hikmet) Felsefe 1 10 10 Din 1 Çocuk Bakımı-Hıfzısıhha 1 Resim 2 1 11 Beden Eğitimi 2 4 13 Müzik 3 7 Ev İdaresi-Biçki Dikiş 1 6 6 Rehberlik 5 Jeoloji 1 Sanat Tarihi 2 Milli Savunma (Güvenlik) 9 315 Ek-2: Ankara Kız Lisesi Öğretmenlerinin (1923-1929), (1930-1950), (1951-1977) Dönemlerinde Branşlara Göre Karşılaştırma Grafiği.2 Öğretmenlerin 3 Dönem Branş Bazında Karşılaştırılması 9 Milli Savunma (Güvenlik) 2 Sanat Tarihi 1 Jeoloji 5 Rehberlik Ev İdaresi-Biçki Dikiş 6 1 Müzik Beden Eğitimi 13 2 4 Resim 11 12 Çocuk Bakımı-Hıfzısıhha 1 Din 6 1 (Hikmet) Felsefe 10 10 1 Coğrafya Branş 7 3 Tarih-Coğrafya Tarih 34 Kimya 10 7 1 Fizik Fizik-Kimya İçtimaiyat (Sosyoloji) 22 12 15 6 3 1 1 Tabiiyat (Fen Bilgisi) 16 8 1 Biyoloji 17 4 1 1 Matematik İngilizce Almanca 5 Fransızca 1 Latince Edebiyat 0 27 11 8 15 8 3 3 27 5 56 2 Türkçe 35 21 4 5 10 15 20 25 30 35 40 Kişi 1951-1977 1930-1950 1923-1929 Ankara Kız Lisesi Sicil Fişi Defteri; Ankara Kız Lisesi Öğretmenlerine Ait Sicil Fişi Defteri; Ankara Kız Lisesi’nden Ayrılmış Hocaların Sicil Fişleri; Müteferrik Müstahdemine Ait Sicil Defteri. 2 316 Ek-3: Ankara Kız Lisesi (1926-1944) Yılları Mezun Sayıları. 3 İlk Mezunlar Lisedeki Bölüme Göre Ders Yılı Kısım Mezun Olanlar Bölüm Mezun Olanlar Bölüm Mezun Olanlar 1926-1927 Orta 20 1927-1928 Lise 6 1928-1929 Lise 7 1929-1930 Lise 14 1930-1931 Lise 13 1931-1932 Lise 19 1932-1933 Lise 13 1933-1934 Lise 19 Fen 7 Edebiyat 12 1934-1935 Lise 10 Fen 5 Edebiyat 5 1934-1935 Lise 7 Eski Usül 7 1936-1937 Lise 47 Fen 7 Edebiyat 40 1937-1938 Dışardan Ortaokul Sınavından Mezun Olanlar Ders Yılı 1937-1938 Devresi Haziran Sınava Giren 3 1927-1928 Ders Senesi Terfi-i Sınıf Defteri; Ankara Kız Lisesi Yıllığı 1934-1935; 1928-1929 Ders Senesi Sınıf Geçme Defteri; 1929-1930 Ders Senesi Sınıf Geçme Defteri; 1937-1938 Lise Bitirme ve Olgunluk Defteri. 3 317 Orta Kısımdan Mezun Olanlar Ders Yılı 1937-1938 1937-1938 1937-1938 Devresi Haziran Eylül Toplam Mezun Olanlar 58 104 162 Lise Bitirme Diploması Durumu Ders Yılı 1937-1938 1937-1938 Devresi Haziran Kol Fen Eylül Haziran Edebiyat Eylül 1937-1938 Toplam Mezun Olanlar 12 1 27 21 61 Toplam Kol Dağılımı Yüzdesi 13 Fen %21 48 Edebiyat %79 61 1938-1939 Orta Kısımdan Mezun Olanlar Ders Yılı 1938-1939 Başaran 7 Başaramayan 8 Toplam 15 Başarı Yüzdesi %47 Başaramayan 4 Toplam 20 Başarı Yüzdesi %80 Lise Kısmından Mezun Olanlar Ders Yılı 1938-1939 Başaran 16 1943-1944 T.M.C. Yenişehir Lisesi’nde Okuyup Olgunluk Sınavından Başarılı Olanlar Ders Yılı Başaran Başaramayan 1943-1944 18 14 318 Başarı Yüzdesi %56 Orta Kısım Diploma Durumu Ders Yılı 1943-1944 1943-1944 1943-1944 Devresi Başaran Başaramayan 41 21 62 16 4 20 Haziran Eylül Toplam Başarı Yüzdesi %72 %84 %76 Dışardan Ortaokul Sınavından Mezun Olanlar Ders Yılı 1943-1944 Sınava Giren 1 Devresi Eylül Lise Bitirme Diploması Durumu Ders Yılı 1943-1 944 1943-1 944 1943-1 944 Devresi Haziran Eylül Haziran Eylül Kol Başaran Başaramayan Başarı Yüzdesi 2 4 49 26 9 5 19 29 %18 %44 %72 %47 81 62 %57 Fen Edebiyat Toplam Olgunluk Diploması Durumu Ders Devresi Yılı 1943-19 Haziran 44 1943-19 Eylül 44 1943-19 Toplam 44 Başaran Başaramayan Başarı Yüzdesi 70 44 %61 39 37 %51 109 81 %57 319 Kol Dağılımı Yüzdesi Fen %7 Edebiyat %93 Ek-4: Ankara Kız Lisesi (1951-1977) Dönemi Mezun Sayıları. 4 Ders Yılı 4 Edebiyat Fen 1954-1955 131 153 1972-1973 174 149 1973-1974 107 150 1974-1975 74 225 1975-1976 148 247 Ankara Kız Lisesi 1954-1955, 1972-1973, 1974-1975, 1975-1976 Yıllıkları. 320 Ek-5: Ankara Kız Lisesi (1951-1977) Dönemi Mezun Sayıları Grafiği.5 5 Ankara Kız Lisesi 1954-1955, 1972-1973, 1974-1975, 1975-1976 Yıllıkları. 321 Ek-6: Ankara Kız Lisesi’nin İlk Binası - Hacı Bayram Mahallesi, (Ankara Kız Lisesi, “Ankara Kız Lisesi, Bir Okulun 80 Yılı”). 322 Ek-7: Ankara Kız Lisesi'ne Tahsis Edilen Düyun-u Umumiye Binası, (Başbakanlık Cumhuriyet Arşivi, BCA 030.18.01.02.015.59.1). 323 Ek-8: Atatürk 24 Haziran 1933'te Ankara Kız Lisesi’ni ziyareti. Atatürk sınavlara katılıp okulun kuzey kısmında öğretmen, öğrenciler ve Maarif Vekili Dr. Reşit Galip ile fotoğraf çektirmiştir, ( Ankara Kız Lisesi Mezunları Derneği Arşivi). 324 Ek-9: Ankara Kız Lisesi'nin İlk Mezunları, Heyet-i Talimiye İle Bir Arada, (Hakimiyet-i Milliye, 18 Temmuz 1928). 325 Ek-10: Ankara Kız Lisesi için mimar Ernst Arnold Egli Tarafından Çizilen Bina. Günümüzde Türk Tarih Kurumu’na bakan güney cephe, (http://www.aklmezunlari.org.tr/pg_22_tarihce). 326 Ek-11: 1947-1948 Eğitim-Öğretim Yılı Başında İstenen Sağlık Raporu, ( Ankara Kız Lisesi Arşivi). 327 Ek-12: Tezer Taşkıran Döneminden Bir Ortaokul Diploması, (Ankara Kız Lisesi Arşivi). 328 Ek-13: Atatürk'ün Ankara Kız Lisesi'ni Ziyareti, ( Ankara Kız Lisesi Mezunları Derneği Arşivi). 329 Ek-14: Ankara Kız Lisesi Mezunları Göksel Olcaytu, Prof. Dr. Engin Kendi, Prof. Dr. Fahrünnisa Pamuk, Doç. Dr. Nurinnisa Usul, Mualla Orkut, Atatürk'ün okulu ziyareti sırasında Afet İnan ile birlikte fotoğrafının olduğu ana giriş kapısı, (07 Ekim 2018). 330 EK-15. Atatürk'ün Ankara Kız Lisesi'nde 24 Haziran 1933'te Bakalorya Sınavları Döneminde İmzaladığı Not Fişi, Kaynak: Ankara Kız Lisesi Arşivi. 331 Ek-16: Atatürk'ün Ankara Kız Lisesi'ni 24 Haziran 1933'te Ziyaretinde Bakalorya Sınavları Döneminde İmzaladığı Not Fişi, (Ankara Kız Lisesi Müzesi) 332 Ek-17: Ankara Kız Lisesi öğrencilerinin Gazi Orman Çiftliği'ne Yapılan Ziyaretlerinde Atatürk ile Birlikte Çektirdikleri Fotoğraf (9 Mayıs 1934), 1998 yılında milli piyango biletinin üzerinde kullanılmıştır, ( Milli Kütüphane Arşivi). 333 Ek-18: Prof. Pittard'ın Ankara Kız Lisesi'ni 1938 Yılındaki Ziyareti, (Ulus, 27 Mart 1938). ,,,, 334 Ek-19: Güllü Karatekin'e Ait Öğrenci Dosyasından 1951-1952 Eğitim-Öğretim Yılında Müdür Nilüfer Gün Tarafından Öğrenci Velisine Gönderilen Bir Tebrik Yazısı, ( Ankara Kız Lisesi Arşivi). 335 Ek-20: Okul Müdürü Nilüfer Gün, Yenişehir Koleji'ndeki (TED) Mezuniyet Töreninde, ( Ruşen Balta Arşivinden). 336 Ek-21: Ankara Kız Lisesi'ne İlk Kaydedilen Erkek Öğrencilerden Mustafa Kemal Akmermer'e Ait Öğrenci Kimlik Kartı, (Mustafa Kemal Akmermer Arşivinden) 337 Ek-22: Ankara Kız Lisesi'ne İlk Kaydedilen Öğrencilerden Mustafa Kemal Akmermer'e Ait Üniversite Sınavı Giriş Belgesi, (Mustafa Kemal Akmermer Arşivinden). 338 Ek-23: Cumhuriyet Balosu, Anadolu Kulüp, Ankara. Ankara Kız Lisesi'ne İlk Kaydolan Erkek Öğrenciler, (25.1.2019). 339 Ek-24: Ankara Kız Lisesi'nde Karma Eğitim, (Mustafa Kemal Akmermer Arşivi’nden). 340 Ek-25: Karma Dönemin İlk Öğrencilerinden Ümit Eser Çakır'ın Ankara Kız Lisesi Diploması, (Ümit Eser Çakır Arşivinden). 341 Ek-26: Yenişehir Koleji'nde (TED) Yapılan Mezuniyet Töreni, (1962), (Ruşen Balta Arşivi). 342 Ek-27: Öğrenci Başkanlığı Seçimleri Yapılırken, (1954-1955 Yıllığı). Ek-28: 1961-1962 Ders Yılı Öğrenci Başkanlığı Seçimi Kampanyası. Önde Soldan İkinci Prof. Dr. Asriye Mocan. Ortada Fizik Öğretmeni Sacide Ergun, Aday Sumru Akgür, (Prof. Dr. Asiye Mocan Arşivinden). 343 Ek-29. Genç Yolcu Kartı, (Bir Okulun 80 Yılı, Ankara Kız Lisesi). Ek-30: Genç Yolcu Rozeti, (Tuğba Kiper Arşivinden) 344 Ek-31: Ankara Kız Lisesi'nde Atletizm, ( Güney Erdoğdu Akansel Arşivi). 345 Ek-32: 1943-1944 Eğitim-Öğretim Yılı Ankara Kız Lisesi Ortaokul, Lise Bitirme ve Olgunluk Diploma Defteri'nde Özden İnönü'ye Ait Sayfa, (Ankara Kız Lisesi Arşivi). 346 Ek-33: Ankara Kız Lisesi Jimnastik Şenlikleri, (10 Mayıs 1928) ( Maarif Vekaleti Mecmuası, Yıl: 1925-1927). 347 Ek-34: 1951-1952 Eğitim-Öğretim Yılına Ait Çiçek Aşısı Yapıldığına Dair Belge, (Ankara Kız Lisesi Arşivi). 348 Ek-35. 1931-1932 Eğitim-Öğretim Yılına Ait Prof. Dr. Hamide Remzi’nin (Topçuoğlu) Ankara Kız Lisesi Orta Kısmından Mezun Olduğunu Gösterir Diploma, (Mine Göğüs Tan; Bir Çocuk, Bir Kadın, Bir Hoca Prof. Dr. Hamide Topçuoğlu, Turhan Kitabevi, Ankara, 2018). 349 Ek-36: Biyoloji Öğretmeni Azize Ceylan’ın Milletvekilliği Başvurusu. (BCA Fon Kodu: 490.1.0.0 / Kutu No: 313 / Dosya No: 1279 / Sıra No: 1). 350 Ek-37: Ankara Kız Lisesi Mezunları İle Yapılan Bir Görüşme, Ankara, (25.01.2017). 351 Ek-38: Türkiye’nin İlk Kadın Subayı İnci Arcan Uysal’ın Ankara Kız Lisesi Diploması, ( İnci Arcan Uysal Arşivi). 352 Ek-39: Ankara Kız Lisesi’ne 1925’te Kütüphane ve Bazı Binaların İnşası İçin Vakıflar Genel Müdürlüğü’nden Satın Alınacak Kabristanlar Hakkında Belge, ( BCA 0.30.10 .. /193.321.3.) 353 Ek- 40: Ankara Kız Lisesi Mezunlarından Toplumsal Yaşamda Öne Çıkan İsimler6 Alanında İlkler Firuzan İkincioğulları (1953): İlk kadın Danıştay Başkanı Filiz Dinçmen (1956): İlk kadın büyükelçi Hidayet Nermin Yurdakul: Cumhuriyet'in ilk kuşak öğretmenlerinden. Saadet İkesus Altan (1934): Türkiye'de operanın kurucularından, ilk kadın yönetmen, ilk şan pedagogu. Üner Teoman (1950): Olimpiyatlara (1948, Londra) katılan ilk kadın atlet. Macide Erdener (1967): Türkiye’nin ilk kadın okçusu, Türkiye’nin ilk ve tek okçuluk hakemi. Dilhan Eryut (1944): Prof. Dr. NASA Apollo Başarı Ödüllü Astrofizikçi. Firdevs Menteşe (1930): İlk kadın Yüksek İdare Mahkemesi Başkanı. Sermin Şahinler (1956): Ziraat Bankası’nın ilk kadın Genel Müdür Yardımcısı. Köksal Özdemir (1977): Mühendis (Türkiye’nin ilk çelik köprü yapan mühendisi). Göksel Olcaytu (1958): İlk kadın fotogrametri uzmanı. Ayten Hatice Eti : Türkiye’nin ilk kadın banka müdürü. Mualla Orkut (1962): TRT’den Emekli (İlk Kadın Teknik Yönetmen) Sporcu Aycan Önel (1951): Koşu, gülle atma, disk atma, uzun atlamada, Türkiye rekorları kırmış ve uzun yıllar Milli Takım Kaptanlığı yapmış. Olimpiyatlarda 100 m. ye katılmıştır. 6 Ankara Kız Lisesi’nden mezun oldukları yıllar parantez içinde verilmiştir. 354 Gazeteci, Yazar Sevgi Soysal (1952): Yazar Adalet Ağaoğlu (1945): Yazar Füruzan Toprak (1942): Yazar Gülten Akın (1951): Şair/Yazar Nezihe Araz (1941): Gazeteci/Yazar Müşerref Hekimoğlu (1939): Gazeteci/Yazar Selçuk Baran (1951): Yazar Mualla Uzmay (1933): Yazar Ayhan Büyükünal: Yazar Füsun Akatlı (1962): Doç. Dr., Yazar/Eleştirmen Canan Tan (1967): Yazar Müjgan Cumbur (1945) : Türk Edebiyatı Uzmanı/Kütüphaneci/Yazar Necla Ülkü Kuglin (1968): Çocuk Kitapları Yazarı Ülkü Giray (1957): Radyocu/Sunucu/Güzel Türkçe Uzmanı/Yazar Ülker Köksal (1950): Oyun Yazarı Jülide Gülizar (1948): Radyocu/Sunucu/Güzel Türkçe Uzmanı/Yazar Füruzan Toprak (1944): Yazar Yapımcı, Tiyatrocu, Oyuncu Elçin Temel (1960): Yapımcı/Sunucu Elife Yüksel (1946): TRT’nin ilk spikeri Beyhan Hürol Saran (1965): Sanatçı, Tiyatro/Sinema Tomris Çetinel (1972): Tiyatro ve seslendirme sanatçısı Altan Karındaş (1946): Sinema, tiyatro ve dizi oyuncusu, seslendirme sanatçısı Emel Göksu (1963): Sinema, tiyatro ve dizi oyuncusu, seslendirme sanatçısı Necla Erol (1947): THM Sanatçısı İnci San (1955): Sanat Eğitimcisi Derneği kurucusu. Çağdaş Drama’yı ders olarak kabul ettirdi 355 Akademisyen Prof. Dr. Hamide Topçuoğlu (1935): A.Ü. Eğitim Bilimleri Fakültesi Kurucu Dekanı Prof. Dr. Birsen Gökçe (1955) :AKL Mezunları Derneği Kurucu Başkanı/Sosyoloji Derneği Kurucusu Prof. Dr. Nephan Saran (1942): Antropolog Prof. Dr. Olcay Önertoy (1962): Dil Derneği Başkanı (1953 mezunu) Prof. Dr. Necmiye Tümer (1958): Ankara Üniversitesi Cebeci Kampüsü’nde bulunan Çocuk Hastanesi’nde Çocuk Ürolojisi’ni kurmuştur. Prof. Dr. Çiğdem Altay: Hacettepe Çocuk Hemetolojisi Bölüm Başkanlığı’nı yapmıştır. Prof. Dr. Suna Duru: Hacettepe Üniversitesi Eczacılık Fakültesi’nin kurucularından. Dünya Sağlık Örgütü tarafından 1988 yılında GMP yönetmeliğindeki hizmetleri ile Giovanni Lorenzini ödülüne aday gösterildi. Prof. Dr. Gönenç Arın (1957): Kimya Mühendisi Prof. Dr. Fügen Tabak (1968): Fizik Profesörü Prof. Güler (Fişek) Kaura: Devlet tarafından Azerbaycan’da Tıp Fakültesi’nde Çocuk Bölümü açılması için görevlendirilmiştir. Ayrıca yine Afganistan’da görevlendirilerek Afganların aşı sistemlerinin kurulması çalışmalarını yönetmiştir. Hacettepe Üniversitesi Tıp Fakültesi’nde Çocuk Hastalıkları Bölüm Başkanlığı’nı da yapmıştır. Prof. Dr. Füsun (Tekeşin) Sayek (1964): Eski Türk Tabipleri Birliği Başkanı Prof. Dr. Aysel Başkanı/Yazar (Akovalı) Ekşi (1955): Psikiyatrist/ÇYDD Kurucu Prof. Dr. Övün Güvener: İstanbul Üniversitesi Diş Hekimleri Fakültesi Kurucu Dekanı Prof. Dr. Füsun Acartürk (1973): Gazi Üniversitesi Eczacılık Fakültesi Eczacılık Teknolojisi Bölümü Farmasotik Teknolojisi Anabilim Dalı Hukukçu Aysel Pekinel (1956): Anayasa Mahkemesi Üyesi (Emekli) Sumru Çörtoğlu (1961): Danıştay Başkanı (Emekli) 356 Tansel Çölaşan (1960): Danıştay Başsavcısı (Emekli)/Atatürkçü Düşünce Derneği Başkanı Genel Başkanı Ayla Tekin (1956): üç büyük kamu bankasının hukuk müşaviri Türkan Arcak: Ağır Ceza Dairesi Başkanı Güney Erdoğdu Akansel (1956): Toprak Mahsulleri Ofisi Hukuk Müşaviri 357 Ek-41: Ankara Kız Lisesi’nin İlk Mezunları 1927-1928 Ders Yılı Mezunları7 (1927-1928 Ders Geçme Defteri) Mektep No İsmi 3 29 35 83 88 162 Hayrünnisa Mustafa Nefise Nuri Hadiye ……. Perihan Vehbi Hüsna Bahattin Şadiye Erat -“iyi” derece ile mezun -“iyi” derece ile mezun -“ iyi” derce ile mezun -“ iyi” derece ile mezun -“iyi” derece ile mezun -“ iyi” derece ile mezun Ankara Kız Lisesi 1928-1929 Yılları İkinci Devre Mezunları8 Mektep No. İsmi Durumu 312 Rezan Zeki Evlenmiştir 436 Cahide Remzi Felsefe Ş. Mezunu; Ankara Kız Lisesi’nde 460 Nejat Esat Ankara Huk. Fak. Mezunu; İstatistik Umum Müdürlüğü'nde 461 Nahide Kamil Felsefe Ş. Devam ediyor 494 Mediha Şükrü A.H. mezun, ailesinin yanında 55? Güzin Sebahattin 490 Semiha Hayrettin A.H. devam ediyor, Maliye Vekaleti’nde işyar Ankara Kız Lisesi 1929-1930 Yılları Mezunları Mektep No. 7 8 İsmi Durumu 27 Samiye Hüseyin A.H.'dan mezun; İktisat Vekaleti Hukuk Müşavirliğinde; işyar 34 Semiha Rıza A.H.'dan mezun; Ziraat Vekaleti’nde işyar 94 Rabia Aziz A.H.'ya devam ediyor; Maliye Vekaleti’nde işyar 103 Nezihe Mesut A.H.'dan mezun; Staj yapıyor 111 Bedia Hakkı A.H.'dan mezun; Staj yapıyor 113 Kevser Abdullah A.H.'dan mezun; Ailesi yanında 116 Firdevs Şevket A.H.'dan mezun; Maliye Vekaletinde işyar 121 Sıdıka Emin Tarih Ş. Mezun; Ankara Kız Lisesi’nde stajyer 122 Zahide Emin Felsefe Ş. Mezun; Ailesi yanında 133 Nuriye Abdullah Tarih Ş. Mezun; Ailesi yanında 138 Semahat Nuri A.H.'dan mezun; Ailesi yanında 337 Adalet Hakkı Felsefe Ş. Mezun; Ailesi yanında 393 Perihan Atıf Felsefe Ş. Devam ediyor 556 Perihan Rifat Ailesi yanında 1927-1928 Ders Senesi Sınıf Geçme Defteri. Ankara Kız Lisesi Yıllığı, 1934-1935, s. 46-47. 358 Ankara Kız Lisesi 1930-1931 Yılları Mezunları Mektep No. 129 329 550 40 102 112 131 143 179 222 310 491 664 İsmi Münevver H. Mükrime C. Melek Rasim Hatice Hulusi Lütfiye Hanefi Azize Hasan Münevver Bekir Piraye Abdurrahman Sabiha Hüsrev Niğan Kamil Güzin Şerafettin Müfide Fuat Perihan Naci Durumu Devam ediyor A. Hukukuna devam ediyor İ. Hukukuna devam ediyor A. Hukukuna devam ediyor Maliye Vekaleti’nde İşyar A.H. devam ediyor Felsefe Ş. devam ediyor A. Hukukuna devam ediyor İstanbul Ticaret M. Alisine devam ediyor Evlenmiştir A. Hukukuna devam ediyor Evlenmiştir A. Hukukuna devam ediyor Ankara Kız Lisesi 1931-1932 Yılları Mezunları Mektep No. 83 262 379 399 450 625 77 118 201 211 244 249 251 261 288 302 378 463 582 İsmi Ümit Lütfi Gündüz Abdurrahman Sabiha Ekrem Handan Ziya Cavidan Saim Nezahat Şefik Nebahat Fehmi Azade İsmet Rukiye Etem Refia Sırrı Seniha Mustafa Ferhan Salim Feride Ömer Melahat Saadettin Hidayet Sami Münevver Behçet Enise Lütfü Mefharet Hüsnü Vuslat Sadik Durumu A. Hukukuna devam ediyor Avrupa’da riyaziye tahsilinde Tabiiye şubesine devam ediyor Avrupa’da riyaziye tahsilinde A. Hukukuna devam ediyor A.H.'dan mezun; Ailesi yanında Evlenmiştir İ. Hukuka devam ediyor Y. Mühendis, M. Tabiiye şubesinde dev. Ediyor A. Hukukuna devam ediyor Tıbbiyeye devam ediyor A. Hukukuna devam ediyor A. Hukukuna devam ediyor A. Hukukuna devam ediyor A. Hukukuna devam ediyor Y. Mühendis, M. Tabiiye şubesinde dev. Ediyor A. Hukukuna devam ediyor Tabiiye şubesine devam ediyor Tabiiye şubesine devam ediyor 359 Ankara Kız Lisesi 1932-1933 Yılları Mezunları Mektep No. 80 126 184 200 248 269 292 333 342 350 613 613 652 İsmi Radiye Halim Nebahat Canip Naime Mehmet Sebahat Fuat Zehra Mustafa Mukadder Emin Hatice Salih Şahende Muhittin Meziyet Hamdi Mualla İhsan Hikmet Feyzi Mualla Server Bedia Zihni Durumu Kimya Ş. devam ediyor A. Hukukuna devam ediyor A. Hukukuna devam ediyor Kimya Ş. devam ediyor A. Hukukuna devam ediyor A.H.'dan mezun; Ailesi yanında Kimya Ş. devam ediyor Tıbbiyeye devam ediyor Kadıköy mektebinde lisan dersi takip ediyor A. Hukukuna devam ediyor A. Hukukuna devam ediyor Mülkiye M. Devam ediyor Ailesi yanında Ankara Kız Lisesi 1933-1934 Yılları Mezunları Edebiyat Şubesi Mektep No. 81 294 375 412 434 476 485 487 605 641 432 328 İsmi Nebahat Hamdi Bedia Ali Necdet Sadık Muazzez Ziya Süheyla Emin Meliha Hakkı Hatice Lütfi Aliye Lütfi Mefharet Baha Nihal Zühtü Saliha Mehmet Münire Tevfik Durumu İşyar. Ailesi yanında A. Hukukta İ. Üniversitesi Tarih Ş. Gazi Enstitüsü Tabiiye Ş. Gazi Enstitüsü Tabiiye Ş. A. Hukukta Gazi Enstitüsü Tabiiye Ş. Ailesi yanında İ. Üniversitesi Tarih Ş. Fen Şubesi Mektep No. 92 98 223 364 516 520 609 İsmi Halide Halit Türkan Hamdi Bedia Basri Nazife Necati Saadet Mehmet Hayat Hakkı Nezihe Tevfik Durumu Ailesi yanında Bankada Ank. Baytar Fakültesinde Tıp Fakültesinde 360 Ankara Kız Lisesi 1934-1935 Yılları Mezunları Eski Usul Bakaloryayla Mezun Olanlar Mektep No. 330 331 508 604 646 369 607 İsmi Avniye Fevzi Müzeyyen Aziz Meliha Abdurrahman Nezihe Tevfik Necmiye Ethem Semahat Murat Bedriye Aziz Ankara Kız Lisesi 1934-1935 Yılları Mezunları Fen Şubesi Mektep No. 61 145 229 230 473 İsmi Hamide Remzi Necibe Reşit Sabahat Ali Türkan Saim Sıdıka Durumu Ankara Kız Lisesi 1934-1935 Yılları Mezunları Olgunluk Edebiyat Şubesi Mektep No. 2 11 15 35 37 78 91 105? 130 214 245 298 299 519 İsmi Saime Saim Sacide Sadettin İfakat Cemil Kıymet Nuri Sabahat Rahmi Sabahat Fehmi Melahat Hüseyin Sebla Refet Cahide Hamdi Galibe İbrahim Saadet Osman Nuri Nimet Şahap Müveddet Şükrü Meliha Musa Durumu A.Ü. Dil Ş. A.Ü. Dil Ş. İst. Üniv. Tıp Fakültesi Londra’da A.Ü. Dil Ş. Bankada İst. Üniv. Edebiyat Ş. A.Ü. Dil Ş. A.Ü. Dil Ş. A.Ü. Dil Ş. A.Ü. Dil Ş. A.Ü. Dil Ş. A.Ü. Dil Ş. 361 Ankara Kız Lisesi 1934-1935 Yılları Mezunları Olgunluk Fen Şubesi Mektep No. 61 145 229 230 473 İsmi Hamide Remzi Necibe Reşit Sabahat Ali Türkan Saim A.Ü. Dil Ş. A.Ü. Dil Ş. İ. Ali Ticaret M. A.Ü. Dil Ş. Sıdıka A.Ü. Dil Ş. 362 Durumu ÖZGEÇMİŞ 1972 yılında Aydın’ın Yenipazar ilçesinde doğdu. 1989 yılında Denizli Lisesi’ni bitirdi. 1990-1994 yılları arasında Hacettepe Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Tarih Bölümü’nde Lisans öğrenimini tamamladı. 1995-1996 eğitim-öğretim yılında Antalya’nın İbradı ilçesi Nefise Yılmazipek İlköğretim Okulu’nda Tarih öğretmeni olarak çalışmaya başladı. 1997-1998 eğitim-öğretim yılından itibaren Antalya merkez ilçesi ATSO Güzel Sanatlar Lisesi’nde Tarih öğretmeni olarak çalışmaya başladı. 2011-2014 yılları arasında Hacettepe Üniversitesi Atatürk İlkeleri ve İnkılap Tarihi Enstitüsü’nde Yüksek Lisans Programını tamamladı. Yüksek Lisans Tez Konusu: “Türkiye’de İstihdam Edilen Fransız Uzmanlar ve Türk Modernleşmesine Katkıları (1923-1976)”. 2014 yılında Ankara Üniversitesi Türk İnkılap Tarihi Enstitüsü’nde Doktora Programı’na başladı. 363