Location via proxy:   [ UP ]  
[Report a bug]   [Manage cookies]                
THE IDEA OF REPUBLIC AND PHILOSOPHY CUMHURİYET FİKRİ VE FELSEFE EDITORS M. Ertan Kardeş Prof., Istanbul University Faculty of Letters, Department of Philosophy, Istanbul, Turkey Cengiz Çakmak Prof., Istanbul University Faculty of Letters, Department of Philosophy, Istanbul, Turkey Arda Telli Research Assistant, Istanbul University Faculty of Letters, Department of Philosophy, Istanbul, Turkey Published by Istanbul University Press Istanbul University Central Campus, 34452 Beyazıt/Fatih, Istanbul - Turkiye https://iupress.istanbul.edu.tr The Idea of Republic and Philosophy- Cumhurı̇ yet Fı̇ krı̇ ve Felsefe Editors: M. Ertan Kardeş, Cengiz Çakmak, Arda Telli E-ISBN: 978-605-07-1613-9 DOI: 10.26650/B/AA23.2024.014 Istanbul University Publication No: 5349 Istanbul University Faculty of Letters Publication No: 3492 Published Online in May, 2024 It is recommended that a reference to the DOI is included when citing this work. This work is published online under the terms of Creative Commons AttributionNonCommercial 4.0 International License (CC BY-NC 4.0) https://creativecommons.org/licenses/by-nc/4.0/ This work is copyrighted. Except for the Creative Commons version published online, the legal exceptions and the terms of the applicable license agreements shall be taken into account. This book was published as part of the Istanbul University Press’ 100th Anniversary of the Republic book project. iv PREFACE On the centennial of the founding of the Republic of Turkey, we, as researchers engaged in political philosophy in Turkey, have prepared a book on the idea of republic. Dedicated to the first century of the Republic, this book aims to discuss the theoretical elements of thinking about its second century. Bringing together different approaches to the idea of the republic, the institutions of the republic and the problems of the republic, this study addresses the current problems of political philosophy from the perspective of the debate on republic. The first quarter of the 21st century has been witnessing a historical conjuncture in which the republican moment in the world is coming to a close. Neoliberal governance and new neoliberal forms of citizenship impose their existence by eroding republican institutions. Even the most robust republican traditions are suffering from this erosion. In this process of erosion of equality and freedom, it has become necessary to define the republic with new forms of political action. Evidently, republican institutions need to develop procedures to re-strengthen social bonds in the face of neoliberal imposition. The production of new modes of res publica and ranges of meaning requires the perception of the republic not only as a regime but also as a political form. Beyond being a state ideology, the republic is the sum of interventions that defend the openness and normativity of the sphere of political action against inequitable relations. Therefore, republics demand democracy through which public conflicts are not closed but left open. It is clear from the current political and social pathologies of our time that the Earth needs a new republican moment to solve its current problems. From the historical origins of the issue of republican to its contemporary contexts, Özgür Emrah Gürel with “Rhetoric, Persuasion and Political Deliberation: The Greco-Roman Roots of Republican Political Philosophy”, M. Ertan Kardeş with “The presence and absence of republican emotion, idea and institution”, Zeynep Savaşçın with “The Political Community facing the Challenge of New Citizenships: the ‘Right to have rights’ and the ‘Res publica’ ”, Kurtul Gülenç with “Dynamic Republic, Argumentative Democracy, Active Citizenship”, Arda Telli with “Aspects of The Prince in Machiavelli’s Republicanism”, Armağan Öztürk with “Democratic Republic in Viroli’s Thought”, Eylem Yolsal-Murteza with “Pierre Manent: Action and Representation in the Republic”, Funda Günsoy with “A Narration of Modernization: The Republic of Turkey” and Ahmet Emre Ateş with “One Century and its Aftermaths: the Republic as a Process” made important contributions to this volume. v PREFACE I would like to thank Arda Telli for his great help in the preparation of the book. I would also like to thank Professor Mariusz Turowski, Professor Ayhan Bıçak, Professor Türker Armaner, Professor Enver Orman, Professor Yücel Yüksel, Professor Uğur Ekren, Professor Nedim Yıldız, Professor Ahmet Emre Ateş, Professor Ateş Uslu, Professor Bengül GüngörmezAkosman, Assoc. Professor Buket Korkut-Raptis, Assoc. Professor Gökhan Murteza, Assoc. Professor Eylem Canaslan, Assoc. Professor Murad Omay, Assoc. Professor Özgüç Güven, Assoc. Professor Cahid Şenel, Asst. Prof. Arzu İbişi-Temelli, Asst. Prof. Güçlü Ateşoğlu, Asst. Prof. Ebru Pehlivan, Asst. Prof. Özgür Emrah Gürel, Asst. Prof. Alper Darıcı, Asst. Prof. V. Metin Demir, Asst. Prof. Utkan Atbakan, Asst. Prof. H. İbrahim Çetres, Asst. Prof. Barış Aydın, Asst. Prof. Emre Erkan, Asst. Prof. Eylem Yolsal-Murteza, Eren Deniz Özçin and all the authors. Finally, I would like to thank Istanbul University and Istanbul University Press for making this study possible. With respect to the Republic, which made the place behind the Serasker gate “Istanbul University”! M. Ertan KARDEŞ, Professor of Philosophy Istanbul University vi ÖN SÖZ Türkiye Cumhuriyeti’nin kuruluşunun yüzüncü yılında, Türkiye’de politik felsefeyle uğraşan araştırmacılar olarak bir cumhuriyet kitabı hazırladık. Cumhuriyet’in birinci yüzyılına ithafen hazırlanan bu kitap, onun ikinci yüzyılını düşünmeye ilişkin teorik öğeleri tartışmayı amaçlamaktadır. Cumhuriyet fikirleri, cumhuriyet kurumları ve cumhuriyet sorunları üzerine farklı yaklaşımları bir araya getiren bu çalışma politik felsefenin güncel sorunlarını cumhuriyet tartışması açısından ele almaktadır. 21. yüzyılın ilk çeyreği, dünyada cumhuriyetçi momentin kapanmaya başladığı bir tarihsel konjonktüre sahne olmaktadır. Neoliberal yönetim ve yeni neoliberal yurttaşlık biçimleri cumhuriyetçi kurumları erozyona uğratarak varlıklarını dayatmaktadır. En sağlam cumhuriyet gelenekleri bile bu erozyondan payını almaktadır. Eşitlik ve özgürlük unsurlarının aşındığı bu süreçte, cumhuriyetin yeni politik eylem biçimleriyle tanımlanması zorunluluğu ortaya çıkmıştır. Cumhuriyetçi kurumların neoliberal dayatma karşısında toplumsal bağları yeniden güçlendirecek usuller geliştirmesi gerektiği açıktır. Yeni res publica tarzlarının ve anlam aralıklarının üretilmesi cumhuriyetin sadece bir rejim olarak değil aynı zamanda politik biçim olarak da algılanması gerektirmektedir. Cumhuriyet devlet ideolojisi olmanın ötesinde, eşitsizlikçi ilişkilere karşı politik eylem alanının açıklığını ve normatifliği savunan müdahaleler toplamıdır. Bu yüzden cumhuriyetler, kamusallığa ait çatışmaların kapatıldığı değil “boş” bırakıldığı demokratikliğe ihtiyaç duyarlar. Yerkürenin mevcut sorunlarını çözebilmesi için yeni bir cumhuriyetçi momente ihtiyaç duyduğu çağımızın güncel politik ve toplum patolojilerinden anlaşılmaktadır. Cumhuriyet meselesinin tarihsel kökenlerinden çağdaş bağlamlarının mevcut kitaba, Dr. Özgür Emrah Gürel “Rhetoric, Persuasion and Political Deliberation: The Greco-Roman Roots of Republican Political Philosophy”, Prof. Dr. M .Ertan Kardeş “Cumhuriyetçi duygunun, fikrin ve kurumun varlığı ve yokluğu”, Dr. Zeynep Savaşçın “La Communauté Politique à l’Épreuve des Nouvelles Citoyennetés : le ‘Droit d’avoir des droits’ et la ‘Res publica’, Prof. Dr. Kurtul Gülenç, “Dinamik Cumhuriyet, Tartışmacı Demokrasi, Etkin Yurttaşlık”, Ar. Gör. Arda Telli, “Machiavelli’nin Cumhuriyetçiliğinde Prens’in Görünümleri”, Doç. Dr. Armağan Öztürk, “Viroli Düşüncesinde Demokratik Cumhuriyet”, Dr. Eylem YolsalMurteza “Pierre Manent: Cumhuriyette Eylem ve Temsil”, Prof. Dr. Funda Günsoy, “Bir Modernleşme Anlatısı: Türkiye Cumhuriyeti” ve Prof. Dr. Ahmet Emre Ateş ise “Yüzyıl ve Sonrasında: Bir Süreç olarak Cumhuriyet” başlıklı çalışmalarıyla önemli katkılar sundular. vii ÖN SÖZ Cumhuriyet Fikri ve Felsefe Kitabın hazırlanmasında büyük emeği olan Ar. Gör. Arda Telli’ye teşekkürlerimi sunarım. Ayrıca kitap sürecinde desteklerinden dolayı Prof. Dr. Mariusz Turowski, Prof. Dr. Ayhan Bıçak, Prof. Dr. Türker Armaner, Prof. Dr. Enver Orman, Prof. Dr. Yücel Yüksel, Prof. Dr. Uğur Ekren, Prof. Dr. Nedim Yıldız, Prof. Dr. Ahmet Emre Ateş, Prof. Dr. Ateş Uslu, Prof. Dr. Bengül Güngörmez-Akosman, Doç. Dr. Buket Korkut-Raptis, Doç. Dr. Gökhan Murteza, Doç. Dr. Eylem Canaslan, Doç. Dr. Murad Omay, Doç. Dr. Özgüç Güven, Doç. Dr. Cahid Şenel, Dr. Arzu İbişi-Temelli, Dr. Güçlü Ateşoğlu, Dr. Ebru Pehlivan, Dr. Özgür Emrah Gürel, Dr. Alper Darıcı, Dr. V. Metin Demir, Dr. Utkan Atbakan, Dr. H. İbrahim Çetres, Dr. Barış Aydın, Dr. Emre Erkan, Dr. Eylem Yolsal-Murteza, Eren Deniz Özçin ve tüm yazarlara ayrıca teşekkür ederim. Son olarak bu çalışmayı mümkün kılan İstanbul Üniversitesine ve İstanbul Üniversitesi yayınlarına ayrıca teşekkürü bir borç bilirim. Serasker Kapısı’nın ardını “İstanbul Üniversitesi” yapan Cumhuriyet’e saygılarımızla! Prof. M. Ertan Kardeş İstanbul Üniversitesi viii CONTENTS PREFACE ........................................................................................................................................ iii ÖN SÖZ ............................................................................................................................................ v CHAPTER 1 RHETORIC, PERSUASION AND POLITICAL DELIBERATION: THE GRECO-ROMAN ROOTS OF REPUBLICAN POLITICAL PHILOSOPHY Özgür Emrah GÜREL ...................................................................................................................... 1 CHAPTER 2 CUMHURİYETÇİ DUYGUNUN, FİKRİN VE KURUMUN VARLIĞI VE YOKLUĞU THE PRESENCE AND ABSENCE OF REPUBLICAN EMOTION, IDEA AND INSTITUTION M. Ertan KARDEŞ ........................................................................................................................ 29 CHAPTER 3 LA COMMUNAUTÉ POLITIQUE À L’ÉPREUVE DES NOUVELLES CITOYENNETÉS : LE « DROIT D’AVOIR DES DROITS » ET LA « RES PUBLICA » THE POLITICAL COMMUNITY FACING THE CHALLENGE OF NEW CITIZENSHIPS: THE “RIGHT TO HAVE RIGHTS” AND THE “RES PUBLICA” Zeynep SAVAŞÇIN ....................................................................................................................... 51 CHAPTER 4 DİNAMİK CUMHURİYET, TARTIŞMACI DEMOKRASİ, ETKİN YURTTAŞLIK DYNAMIC REPUBLIC, DELIBERATIVE DEMOCRACY, ACTIVE CITIZENSHIP Kurtul GÜLENÇ............................................................................................................................. 87 CHAPTER 5 MACHİAVELLİ’NİN CUMHURİYETÇİLİĞİ VE PRENS SORUNU MACHIAVELLI’S REPUBLICANISM AND THE PROBLEM OF THE PRINCE Arda TELLİ ................................................................................................................................. 109 CHAPTER 6 VİROLİ DÜŞÜNCESİNDE DEMOKRATİK CUMHURİYET DEMOCRATIC REPUBLIC IN VIROLI THOUGHT Armağan ÖZTÜRK ...................................................................................................................... 133 CHAPTER 7 PİERRE MANENT: CUMHURİYETTE EYLEM VE TEMSİL PIERRE MANENT: ACTION AND REPRESENTATION IN THE REPUBLIC Eylem YOLSAL-MURTEZA ....................................................................................................... 157 ix CONTENTS CHAPTER 8 MODERN DEVLET KAVRAMI, CUMHURİYET FİKRİ VE TÜRK MODERNLEŞMESİ THE CONCEPT OF THE MODERN STATE, THE IDEA OF REPUBLIC AND THE TURKISH MODERNIZATION Funda GÜNSOY........................................................................................................................... 173 CHAPTER 9 YÜZYIL VE SONRASINDA: BİR SÜREÇ OLARAK CUMHURİYET ONE CENTURY AND ITS AFTERMATHS: THE REPUBLIC AS A PROCESS Ahmet Emre ATEŞ ....................................................................................................................... 207 x THE IDEA OF REPUBLIC AND PHILOSOPHY CUMHURİYET FİKRİ VE FELSEFE CHAPTER 6 VİROLİ DÜŞÜNCESİNDE DEMOKRATİK CUMHURİYET DEMOCRATIC REPUBLIC IN VIROLI THOUGHT Armağan ÖZTÜRK* *Doç. Dr., Artvin Çoruh Üniversitesi, Fen-Edebiyat Fakültesi, Sosyoloji Bölümü, Artvin, Türkiye E-mail: armagan.ozturk1980@gmail.com DOI: 10.26650/B/AA23.2024.014.006 ÖZ Bu çalışmada Viroli’nin cumhuriyetçi düşünceye katkısı temel önermeleri bakımından tartışmaya açılmıştır. Viroli kavram ve bağlam tarihçiliği yapan Cambridge Okulu geleneğine mensuptur. Düşünürün cumhuriyetçilik yorumu özgürlük, katılım, ortak iyi ve yurtseverlik gibi izlekler üzerinden ele alınabilir. Liberal negatif özgürlük yorumunu eksik gören Viroli tahakkümün yokluğu kavramlaştırması üzerinden daha geniş bir özgürlük tanımı üzerinde ısrar eder. Bireylerin özgürlüğünü koruma görevi yasaya aittir. Yasa sadece özgürlüğü korumaz, aynı zamanda ortak iyiyi de karakterize eder. Bireylerin üstünde bir ortak iyi anlayışını kabul etmez Viroli. Bu bağlamda komüniteryan düşünceye mesafeli bir bakışın taşıyıcılığını yapar. Genel olarak Neo-Roma çizgisinin, özel olarak ise Viroli’nin demokratik katılıma olan ilgisi ise sınırlıdır. Demokratik katılım çoğunluğun tiranlığı tehlikesine yapılan yoğun cumhuriyetçi vurguyla birlikte savunulur. Demokrasinin, yasaları, erdemi ve özgürlüğü ortadan kaldırma ihtimaline karşı gerekli tedbirlerin alınması gerekir. Yurtseverlik ise Viroli cumhuriyetçiliğin en özgün yanıdır. Her ne kadar milliyetçilik, liberal milliyetçilik ve yurtseverlik arasındaki farkları ikna edici bir şekilde anlatamazsa da düşünür cumhuriyetçiliğin itici unsurunun yurtsever yurttaşlık ideolojisi olduğu hususunda ısrarcıdır. Anahtar Kelimeler: Cumhuriyetçilik, yurtseverlik, özgürlük, demokrasi, ortak iyi ABSTRACT In this study, Viroli’s contribution to republican thought is discussed in terms of its basic propositions. Viroli belongs to the Cambridge School, which is a tradition of concept and context historiography. His interpretation of republicanism can be analyzed in terms of freedom, participation, common good and patriotism. Seeing the liberal interpretation of negative freedom as incomplete, Viroli insists on a broader definition of freedom through the conceptualization of the absence of domination. The duty to protect the freedom of individuals belongs to the law. The law not only protects freedom but also characterizes the common good. Viroli does not accept a conception of 134 VİROLİ DÜŞÜNCESİNDE DEMOKRATİK CUMHURİYET the common good above individuals. In this context, he carries a distant view of communitarian thought. The interest of the Neo-Roman line in general and Viroli in particular in democratic participation is limited. Democratic participation is defended with a strong republican emphasis on the danger of tyranny of the majority. Necessary precautions must be taken against the possibility that democracy might abolish law, virtue and freedom. Patriotism is the most distinctive aspect of Viroli’s republicanism. Although he cannot convincingly explain the differences between nationalism, liberal nationalism and patriotism, the thinker insists that the driving element of republicanism is the ideology of patriotic citizenship. Keywords: Republicanism, patriotism, liberty, democracy, common good Extended Abstract Viroli’s contribution to republican thought can be understood in the context of Neo-Roman Republicanism. The Neo-Roman interpretation of the republic has adopted a political philosophy much closer to liberalism than Neo-Athenian republicanism and communitarianism. As is well known, Neo-Athenian and communitarian interpretations evaluate the republican trajectory in terms of the ideals of political participation and social unity. Viroli, who along with Skinner and Pettit contributed to Neo-Roman republicanism, insists on an interpretation of republican freedom that transcends negative freedom. However, this claim has no counterpart in liberal thought. Two other important reminders about the theoretical-historical background are the Cambridge School and Machiavelli. Viroli adopts the discourse-based contextual historiography of the Cambridge School as his method. He also emphasizes the republican aspect of the thinker against absolutist readings of Machiavelli. Viroli adopts the basic formula of republican freedom, namely the thesis of freedom as the absence of domination. Domination is related to fear. In order for fear to disappear and for individuals to be liberated, the state must introduce elements of the welfare state. However, there is no detailed discussion of the welfare state. Moreover, neither Viroli nor other Neo-Roman thinkers have an anti-capitalist stance. The most important element in protecting freedom is the law. The law prevents arbitrary will and helps individuals to live a life without interference. The rule of law significantly characterizes the common good of the democratic republic. Roman influence also manifests itself in the meaning given to the common good. Viroli does not accept the authoritarian perspective that elevates the common good above the individual and thus facilitates the intervention of society in the individual. In this context, he insists on an alternative reading that protects individual freedom against communitarian ARMAĞAN ÖZTÜRK 135 interpretations based on Aristotle and Ancient Athens. Corruption, public service and civic education are key theoretical concepts that help us understand the republican common good. Corruption is a tool of social observation that reveals the extent to which individual self-interest erodes the common good. Public service, on the other hand, leads to an individual’s sense of responsibility towards the public and thus delays corruption. Of course, in modern societies it is impossible for individuals to participate in the multi-layered and highly specialized state apparatus through public service. The most functional aspect of the republican understanding of corruption and the public good is its anti-arbitrary power content. It can be said that republicanism and liberalism are in common in the realization of this content. Viroli does not accept educational radicalism that aims to create a new society. But for him, education is in no case a purely pedagogical matter. A reasonable connection between civic education and civic democracy is essential for the continuation of the ideal of a democratic republic. Participation is an important topic in Viroli’s Neo-Romanist perspective of the republic. The thinker emphasizes participation in terms of self-determination. It is the essence of a democratic republic that citizens make the laws that govern them. However, there is a serious theoretical and historical justification for the republican critique of democracy. Unrestrained popular will jeopardizes freedoms by encouraging arbitrariness. Viroli’s view of democracy is not limited to republican suspicion, of course. The determination that a democratic regime should allow public conflicts with a controlled content is important. This argument, used with reference to Machiavelli, should be taken into account in today’s multiculturalism debates. Viroli tells us briefly the following: There can be no democracy without conflict. But the conflict must be kept at a certain level so that personal interests and expectations do not erode public unity. It can be said that Viroli’s discussion of democracy is noteworthy not only in terms of multiculturalism but also in the context of populism. Because the thinker actually renews the basic arguments used by liberals in criticizing populism under the name of republicanism. The last important area of discussion in Viroli’s republicanism is patriotism. According to the thinker, there is no citizenship without patriotism. And a democratic republic cannot exist unless civic virtues are actualized. Towards this end, Viroli tries to draw a template of patriotism by using a lot of Roman and Machiavelli quotations. The thinker does not dwell much on the first important meaning of patriotism, namely the virtues of the citizen-soldier who tries to protect his homeland. But he tries to clarify the boundary between nationalism and patriotism and to show why patriotism is necessary in today’s democratic societies. 136 VİROLİ DÜŞÜNCESİNDE DEMOKRATİK CUMHURİYET Viroli says that nationalism is about culture and patriotism is about politics. Nationalist practices are generally exclusionary and discriminatory. Patriotism, on the other hand, is inclusive and libertarian. In the context of this first definition, two points can be underlined: First, nationalism is an intermediate ideological form that can be easily articulated with other ideologies. Moreover, the concept of patriotism was used as the umbrella concept of all progressive political styles in the age of revolutions. The conceptions of liberal nationalism and constitutional patriotism that Viroli avoids discussing together with his own conception of patriotism are important in terms of democratic nationalism perspectives. Liberal nationalism has long been the main nationalist direction in democratic societies in the context of the ideology of the French Revolution. Constitutional patriotism, on the other hand, corresponds more to the form of political attachment crystallized in Habermas’ work. Although it has not been very successful in practice, the primary aim of Habermas and his followers becomes especially meaningful in the desire to establish a non-nationalist political relationship to international institutions such as the EU. It is clear that Viroli’s distinction of republican patriotism from nationalism is not very convincing, at least in terms of historical sources. Even in Athens and Rome, where patriotism was exemplary, patriotism meant idealizing one’s own culture and religion, and even denigrating other cultures. Viroli’s view that patriotism is essential for democracy and the left is clearly important. Because the ties between the citizen and democracy are weakening. Moreover, leftist movements are losing ground in the face of ethnic nationalism. But even at this point, it is not clear why liberal nationalism is considered separate from patriotism. It may well have been a reasonable option to revive liberal nationalism, which created liberal democracies and followed a common agenda with republicanism on many points. ARMAĞAN ÖZTÜRK 137 1. Neo-Roma Cumhuriyetçiliği ve Viroli Bu çalışmada Maurizio Viroli’nin demokratik cumhuriyet idealine yaptığı katkıyı tartışmaya açacağız. Yurttaşlık, yurtseverlik ve demokrasi gibi temel cumhuriyetçi odaklar Vroli düşüncesini değerlendirmede kullanacağımız başlıca uğraklara karşılık gelmektedir. Viroli’nin cumhuriyetçi siyaset felsefesini anlamlandırmak için ise bir adım geriden başlamak ve Neo-Roma Cumhuriyetçiliği ile Cambridge Okulu gibi kavramların teorik arka planlarıyla hesaplaşmak gerekir. En genel hatlarıyla iki temel tespitle tartışmayı derinleştirebiliriz: 1) Cumhuriyetçi siyaset felsefesinde ciddi bir canlanma söz konusudur. 2) Cumhuriyetçi çizgiye katkı sunan teorisyenler ve anlatılar sınıflandırıldığında Neo-Roma ve Neo-Atina gibi iki tane ideal perspektif ortaya çıkmaktadır.1 Neo-Atina düşüncesi cumhuriyeti demokrasi ve ortak topluluğa yakın bir içerikle ele alır. Komün düşüncesi ve politik katılım cumhuriyetçi politikanın esasıdır. Arendt, Pocock, Taylor, Sandel ve Walzer gibi düşünürler bu tip bir cumhuriyetçiliği savunmuştur. Neo-Atina çizgisi topluluğa yaptığı yoğun vurgu nedeniyle anti-bireyci, katılımcı politika tutkusu bağlamında ise anti-liberal bir içeriğe bürünebilir. Son olarak Komüniteryanizmin Neo-Atina içindeki en önemli okuma olduğu söylenebilir. Komüniteryan çizginin liberalizmle olan tartışması Neo-Atina düşüncesinin liberalizm, hatta bir ölçüde modernizm karşıtı bir çizgiyi temsil ettiği yargısını güçlendirmektedir. Bu izleğe karşı Neo-Roma ise Skinner, Pettit ve Viroli gibi düşünürlerin katkı sunduğu bir söylem alanına karşılık gelmektedir.2 Neo-Roma çizgisi bireyciliğe açıkça karşı çıkmaması, cumhuriyeti katılımcı bir demokrasi üzerine inşa etmemesi ve son olarak tahakküm kavramı üzerinden genişletilmiş bir negatif özgürlük yorumunu cumhuriyetçiliğin nirengi noktası olarak ilan etmesi gibi özellikler nedeniyle liberalizme Neo-Atina düşünce dünyasına göre çok daha yakındır.3 Tabii “Neo-Roma geleneği Neo-Atina’ya göre liberalizme daha yakındır” tespiti önemli olmakla birlikte liberalizm-cumhuriyetçilik ilişkisini tahlil etme noktasında yine de yetersizdir. Çünkü Viroli’nin de içinde yer aldığı Neo-Roma cumhuriyetçileri her ne kadar kendi konumlarıyla liberalizm arasında bazı ortak noktalar olduğunu kabul etseler dahi cumhuriyetçiliğin liberalizme göre daha kapsayıcı bir siyasal söylem 1 Steve Pincus, “Neither Machiavellian Moment Nor Possesive Individualism: Commercial Society and Defenders of the English Commonwealth”, The American Historical Review, 103, 3, (1998): 704-5; Ricardo Leite Pinto, “Neo-Republicanism: A Critical Introduction”, Paper for Workship 2-The History of Political Concepts, (ECPR, Voint Sessions Copenhagen, 14-19 April), 11; Armağan Öztürk, Cumhuriyetçilik ve Liberalizm, (Ankara: Doruk Yayınları, 2016), 9. 2 Armağan Öztürk, “Neo-Roma Cumhuriyetçiliği: Skinner, Viroli ve Pettit Düşünüşünde Modern Cumhuriyetçilik Üzerine Kuramsal Bir Analiz”, Felsefe Tartışmaları 48, (2013b): 59-61. 3 Öztürk, “Neo-Roma Cumhuriyetçiliği, 60-1; Öztürk, Cumhuriyetçilik ve Liberalizm, 18-9; Norberto Bobbio & Maurizio Viroli, The Idea of Republic, Çev: A. Cameron, (Cambridge: Polity Press, 2003), 28-9. 138 VİROLİ DÜŞÜNCESİNDE DEMOKRATİK CUMHURİYET dünyası yarattığı noktasında ısrarcıdırlar.4 Cumhuriyetçilik liberalizmi aşan bir içeriğe sahiptir. Cumhuriyetçi siyaset felsefesinin liberalizm eleştirilerinde yoğun bir şekilde kullanılması biraz da bu kapsayıcılıktan kaynaklanmaktadır. Tabii liberalizm-cumhuriyetçilik ilişkisindeki mesafelendirme sorunu bakımından cumhuriyetçilerin liberalizme bakışı kadar liberallerin cumhuriyet değerlendirmeleri de önemlidir. Bu son noktaya atıfla mesele irdelendiğinde liberallerin cumhuriyetçiliği anti-bireyci ve anti-özgürlükçü bir ulus devlet savunusu veya komün savunusu seviyesine indirdikleri görülecektir. Ayrıca cumhuriyetçi özgürlük diye bir kategorinin olduğunu kabul etmeme liberal düşünce içinde yaygındır.5 Bu değerlendirmelerin cumhuriyetçiliği hakkaniyetli bir şekilde anlama noktasında yetersiz kaldığını söyleyebiliriz. Liberal teorisyenler negatif özgürlük ve kuvvetler ayrılığı gibi temel liberal aksiyomların cumhuriyetçi kökenleriyle yüzleşmek istememektedirler. Teorik arka planını özetlediğimiz bu giriş bölümünü kapatmadan son olarak Cambridge Okulu’na değinmek yerinde olacaktır. Başlıca temsilcileri Quentin Skinner, J. G. A. Pocock ve John Dunn olan Cambridge Okulu siyasi düşünceleri belli bir bağlama referansla incelemeyi amaçlar. Bahsi geçen bağlam ise sosyal-ekonomik yapı veya tarihsel-sosyolojik bir anlatı değil doğrudan doğruya dil, kavramlar veya söylemdir. Söylem ile bağlam arasındaki bu epistemolojik özdeşlik Cambridge Okulu tarih yazım tarzını Wittgenstein ve Foucault gibi düşünürlerin bilimsel kavrayışlarına yaklaştırmaktadır.6 Daha çok Skinner tarafından formüle edilen ve Neo-Roma cumhuriyetçiliğinin metodolojik arka planını karakterize eden Cambridge Okulu tarihçiliği son kertede bir düşünce tarihçiliği geleneğidir. Machiavelli ve Hobbes gibi filozofların eserlerini yeniden yorumlayan bu analiz çerçevesi özel olarak özgürlük kavramı, genel olarak ise cumhuriyetçiliğin siyaset felsefesini tartışmaya açar.7 Viroli’nin siyasi düşünceye bakışı da bu genel çerçeveyle uyumludur. Kendisinin de yoğun bir şekilde katkı sunduğu Machiavelli tartışmasında bahsi geçen tercih belirgin bir hal alır. Şöyle ki, Viroli, Benedetto Croce ve Leo Strauss gibi yorumcuların Prens yorumlarını kabul etmez. Croce-Strauss hattında olgunlaşan Machiavelli imgesi ahlaktan bağımsız siyaset anlayışı ve mutlakıyet çağıyla ilgilidir. Oysa ki, Viroli’ye göre Machiavelli’nin reddettiği şey ahlak değil Çiçero tipi bir ahlak veya Platoncu bir idealimzdir.8 4 Maurizio Viroli, Republicanism, Trans: Antony Shugaar, (New York: Hill and Wang, 2002), 58-9. 5 Ahu Tunçel, Cumhuriyetçi Özgürlük, (İstanbul: Bilgi Üniversitesi Yayınları, 2010), 4-6, 36-7. 6 Ateş Uslu, Siyasi Düşünceler Tarihine Giriş, (İstanbul: Tarih Vakfı Yurt Yayınları, 2017), 58, 70, 72, 87; Ahu Tunçel, “Quentin Skinner: Yeni Cumhuriyetçilik-Yeni Tarihçilik”, (Ed) Armağan Öztürk, Res Publica, (Ankara: Doğu Batı Yayınları, 2013), 326; Armağan Öztürk, “Siyasi Düşünce Tarihi ve Tarih Yazım Sorunu”, Düşünbil, 89, (2020): 9-10. 7 J. G. A. Pocock, “Quentin Skinner”, Common Knowledge, 10 (3), (2004): 537. 8 Robert Black, “Reviewed Works: Redeeming The Prince: The Meaning of Machiavelli’s Masterpiece by Viroli”, ARMAĞAN ÖZTÜRK 139 Tıpkı Skinner ve Pettit gibi Machiavelli’yi cumhuriyetçi izlek içinde ele alır Viroli. Bu ele alış biçimi aynı zamanda bir idealleştirme girişimidir. Mesela Machiavelli ve Rousseau’yu karşılaştırdığı bir çalışmasında düşünür bu iki filozofu cumhuriyetçiliğin iki farklı yüzü olarak tanıtır. Bu ikili ideal tip kavramlaştırmasında bile Rousseau cumhuriyetçiliği Machiavelli’ye çok şey borçludur. Mesala Machiavelli’nin Hıristiyanlıkla ilgili argümanlarını olduğu gibi tekrar eder Rousseau. Ayrıca yurttaşlıkla yurtseverlik ve yasa ile özgürlük arasında kurulan Rousseau’cu ilişkisellik önemli ölçüde Machiavelli cumhuriyetçiliğinden ödünç alınan kavramlarla inşa edilmiştir.9 2. Nasıl Bir Cumhuriyet? Viroli’nin cumhuriyetçi siyaset felsefesine katkısını “özgürlük”, “katılım” ve “ortak iyi” gibi başlıklarda analiz ettiğimizde karşımıza şöyle bir tablo çıkar: Düşünür cumhuriyetçi özgürlüğü tahakkümün yokluğu kavramlaştırması üzerinden tanımlar. Böylelikle Pettit ve Skinner’in açtığı tartışmayı derinleştirerek devam ettirir. Tahakkümü ele alış biçimi ise kendine özgüdür. Ona göre tahakküm keyfi müdahale potansiyelidir. Keyfi müdahele ise korkuyla ilgilidir. İnsanlar hayatlarına her an bir müdahale olacağını hissettikleri zaman korkuya kapılırlar. Korkunun kamusal hayata egemen olduğu bir durumda içe kapanma, sinme, uzaklaşma ve hatta kölelik kaçınılmaz hale gelir.10 Korkuyla mücadele etmek ve insanları özgürleştirmek adına iki seçeneğin altı özenle çizilir: Yasa ve sosyal yardım. Viroli geleneksel cumhuriyetçi formülü tekrarlar. Yasa insanı özgürleştirir. Yasa varsa korku yoktur. Yasa korkuya karşı özgürlüğün yanındadır.11 Yasanın ne anlama geldiği, cumhuriyetçi geleneğinin yasaya yüklediği özgürlükçü içeriğin demokrasi ve kamusal alan tartışmaları bakımından önemini daha ayrıntılı bir şekilde irdeleceğiz. Şu aşamada ise iki noktaya değinilebilir: Cumhuriyetçi düşünce içinde yasa birden fazla karmaşık sorunun basit tek yanıtı gibi işlev görmektedir. Viroli dahil olmak üzere modern cumhuriyetçililerin yasaya bakışı hukuk politik pratiğinden bağımsız bir şekilde şekillenmiştir. Yani bu gelenek esaslı bir hukuk felsefesi tartışması yapmadan yasayı ön plana çıkarmaktadır. Bu durum da ister istemez cumhuriyetçi geleneği politik bir nostaljiye indirgemekte ve modern dünyadaki kullanım olanağını kısıtlamaktadır. The Journal of Modern History, 87 (2), (2015): 462. 9 Maurizio Viroli, “Republic and Politics in Machiavelli and Rousseau”, History of Political Thought, Vo. 10, No. 3, (1989): 405, 408, 414. 10 Bobbio & Viroli, The Idea of Republic, 26-9, 38; Viroli, Republicanism, 8, 35-7. 11 Öztürk, “Neo-Roma Cumhuriyetçiliği: Skinner, Viroli ve Pettit Düşünüşünde Modern Cumhuriyetçilik Üzerine Kuramsal Bir Analiz”, 70; Viroli, Republicanism, 9, 47-8; Maurizio Viroli, Machiavelli, (New York: Oxford University Press, 1998).153-4. 140 VİROLİ DÜŞÜNCESİNDE DEMOKRATİK CUMHURİYET Korkuyla ilgili üzerinde durulması gereken ikinci husus yoksulluktur. Yurttaşın korkmaması için yasalar gerekli ama yetersizdir. Yasanın yanında güçlü bir sosyal yardım mekanizmasının devreye sokulması gerekir.12 Viroli’nin yoksullukla mücadeleyi cumhuriyetçi siyasetin başlıca enstrümanlarından biri haline getirmesi önemlidir. Ancak bu amaca nasıl ulaşılacağı noktasında derin bir sessizlik söz konusudur. Ne Viroli ne de diğer Neo-Roma cumhuriyetçileri kapitalizme karşıdır. Özel mülkiyetçi düzen cumhuriyetçi yazın içerisinde övülür. Kaldı ki kapitalizm ortadan kalksa da yoksulluk yok olmamaktadır. 20. yüzyılan damgasını vurmuş reel sosyalizm temelli anti-kapitalist mücadelenin insanlığı refaha çıkarmadığı tarihle sabittir. Yoksluukla mücadele meselesi için özel mülkiyetçi piyasa ekonomisi içinde bir çözüm elbette ileri sürülebilir. Bireysel hayırseverlik ve cemaat hayırseverliği ile sosyal devlet ön plana çıkan başlıca seçeneklerdir. Bu olaslıklardan her birinin kendi içerisinde avantaj ve dezavantajları vardır. Ayrıca Rawls, Hayek ve Nozick gibi önemli kuramcıların liberalizm içinde yaptığı adalet tartışmalarının13 derinliği de dikkate alındığında sosyal adalet meselesi daha karmaşık bir hal alır. Bu devasa tartışma ve öneri yığını karşısında ise Viroli’nin konumu yüzeysel kalmaktadır. Düşünürde eksik olan husus cumhuriyetçi siyaset felsefesinin sosyal adaletle kesiştiği noktaya dair ayrıntılardır. Tahakkümün yokluğu meselesine dair bir diğer önemli husus ortak iyiyle özgürlük arasındaki ilişkide kristalize olur. Viroli’ye göre ortak iyi yasaların koruması altındaki bireylerin kendileri için iyi olduklarını düşündükleri şeyleri arama özgürlüğünden başka bir anlama gelmez. Ortak iyi ortak özgürlükle bireysel özgürlük, ortak zenginlik ise toplumsal refah ile bireysel refahın toplamına eşittir.14 Görüldüğü üzere Viroli için ortaklık ve özgürlük aynı anlama gelir. Çok yalın bir anlatımla bizi bir arada tutan ortak şeyler aynı zamanda özgürlüğümüzün temelidir. Ayrıca bireylerin üzerinde ve onlara dışsal bir ortaklık ve ortak iyi de yoktur. Bu son noktanın altı yoğun bir şekilde çizilmelidir. Çünkü Viroli’nin de dahil olduğu Neo-Roma çizgisi bireysel iyiyle uyumlu bir ortak iyi anlayışı tarif eder. Aristoteles tipi katı, kapsayıcı ve bireyler üstü erdem kavrayışına mesafelidir Neo-Roma düşüncesi.15 Bu tercih ise Viroli’yi ve parçası olduğu cumhuriyetçi tahayyülü komüniteryan etkinin uzağında bir yerde konumlandırmamıza yol açar Özgürlüğü ortak iyiye bağladığımız kavramsal durakda karşımıza iki önemli mesele çıkar: Bahsi geçen kavramlar sırasıyla “yozlaşma” ve “kamu hizmetidir”. Bilindiği üzere kamu yararı veya ortak iyi toplumu bir arada tutan şeyin en soyut ifadesidir. Ayrıca iyi yönetimi kötü 12 Viroli, Republicanism, 66-7. 13 Bu konuda bkz. Armağan Öztürk, Liberal Adalet, (İstanbul: Doruk Yayınları, 2016), 225-6. 14 Viroli, Republicanism, 55, 74-6; Bobbio & Viroli, The Idea of Republic, 38-9; Maurizio Viroli, Vatan AşkıYurtseverlik ve Milliyetçilik Üzerine Bir Deneme, Çev: Abdullah Yılmaz, (İstanbul: Ayrıntı Yayınları, 1997), 42-3. 15 Viroli, Republicanism, 69-74; Alan Patten, “The Republican Critique of Liberalism”, British Journal of Political Science, 26 (1), (1996): 27-8; Iseult Honohan, Civic Republicanism, (New York: Routledge, 2002), 152. ARMAĞAN ÖZTÜRK 141 yönetimden ayırt eden en önemli araçtır.16 Machiavelli’yi de içeren Roma cumhuriyetçiliği çizgisi ortak iyiyi yozlaşma meselesi üzerinden ele alır. Yozlaşma kamusallığın bireysel çıkar ve hizipler karşısında irtifa kaybetmesidir. Bu eğilimi tümüyle ortadan kaldırmak imkansız olsa da, geciktirmek mümkündür. Cumhuriyet ideali ve cumhuriyetin karma anayasaya dair geleneksel kurumları işte tam da bu noktada devreye girer. Machiavelli ve düşünürün Viroli gibi çağdaş yorumcuları bize kısaca şunu söyler: Monarşi tek kişinin hakimiyeti ve keyfilik üzerine kuruludur. Cumhuriyet ise keyfiliği sınırlayıp denge-freni siyasi mimarinin temeli haline getirerek ortak iyiyi ve dolayısıyla özgürlüğü korur.17 Viroli’nin Machiavelli’ye atfen ortaya koyduğu cumhuriyetçi çerçevenin modern toplum ve modern demokrasiler bakımından ne anlama geldiği noktasında ayrıca düşünmemiz gerekir. Öncelikle liberalizm ve post-modernizmin koruması altındaki bireycilik yozlaşma teorisini arkaik bir zemine doğru hapsetme eğilimdedir. Sınırları hukuk tarafından çizilmiş asgari bir ahlaki minumumu ihlal etmemek kaydıyla her amacın ve her türlü yaşam tercihinin meşru olduğu bir dünyada kimse diğer hiçkimseyi yozlaşmayla itham edemez. Tabii yozlaşmayı daha politik bir zemine çekip keyfilikle eşitlemek de mümkündür. Bu son hatırlatma bağlamında yozlaşma karşıtlığı keyfilik karşıtlığına, cumhuriyetçilik ise keyfiliği durduracak anayasal tedbirlere dönüşür. Modern demokrasilerin aynı zamanda keyfi iktidarı kısıtlayan ve bu yolla özgürlüğü koruyan birer anayasal demokrasi olduğu düşünüldüğünde keyfilik karşıtlığı bakımından cumhuriyetçiliğin siyasal dilinin anlamlı sonuçları içinde barındırdığı söylenebilir. Ama tabii bu durumda cumhuriyetçiliğin liberalizmle birlikte düşünülmesi veya birbiriyle eklemlenmesi kaçınılmaz hale gelir. Çünkü keyfi iktidara karşı çıkan cumhuriyetçi özgürlükle keyfiliği sınırlamayı anayasacılık hareketinin temel amacı haline getirmiş liberalizm aynı sorunu benzer yanıtlarla çözmeye çalışan iki yoldaş (kardeş) akım gibi iş görmektedir. Cumhuriyetçi ortak iyi bahsinin bir diğer önemli konu başlığı ise kamu hizmetidir. Cumhuriyetçilik kamu hizmetini önemser. Yurttaşın kamuya hizmeti onu özgürleştirir. Ayrıca kamu hizmetine yönelik pratik yurttaşlık erdemini de diri tutar.18 Cumhuriyetçiliğin modern toplum koşullarından uzaklaştığı izleklerden biridir bu kamu hizmeti meselesi. Viroli’nin de dahil olduğu cumhuriyetçi yorumcular kamu hizmeti-yurttaşlık ilişkisi üzerinden bir cumhuriyetçi 16 Quentin Skinner, (2006). “Adalet, Kamu Yararı ve Özgürlüğün Önceliği Üzerine”, (Ed.), Andre Berten, Liberaller ve Cemaatçiler, Çev: Kolektif, (Ankara: Dost Yayınları, 2006), 183; Bobbio & Viroli, The Idea of Republic, 37 17 Maurizio Viroli, “Machiavelli and Republican Idea of Politics”, Machiavelli and Republicanism, (Ed.), Quentin Skinner, (Cambridge: Cambridge University Press, 1993), 156; Tunçel, Cumhuriyetçi Özgürlük, 172-5; Viroli, Republicanism, 5, 29-30, 74. 18 Bobbio & Viroli, The Idea of Republic, 28, 35-40; Öztürk, “Neo-Roma Cumhuriyetçiliği: Skinner, Viroli ve Pettit Düşünüşünde Modern Cumhuriyetçilik Üzerine Kuramsal Bir Analiz”, 89. 142 VİROLİ DÜŞÜNCESİNDE DEMOKRATİK CUMHURİYET toplum tahayyülü yaratmak isterler. Ancak bahsi geçen öykünme önemli ölçüde siyasal nostalji kıvamındadır. Bugünün dünyasında yurttaşların kamuya hizmet için gerçekten de zamanı ve imkanı olsa bile her şeyin bu kadar uzmanlaştığı bir toplumsal örgütlenme düzeyinde böyle bir olasılığın nasıl olup da hayata geçirileceği meselesi açık değildir. Gelişmiş demokratik toplumlarda yurttaşlar oy vermeye bile gitmemekte, siyasal katılım süreçlerinden gönüllü bir şekilde uzaklaşmaktadır. Hal böyleyken, yani politik insan ekonomik insna lehine bu kadar gerilemişken kamu hizmeti gibi ödevler konusunda ısrarcı olmak cumhuriyetçi siyaseti naif bir pozisyona sürüklemektedir. Yine bu husus da bir başka başlık cumhuriyetçi eğitimdir. Yurttaşlık eğitimi cumhuriyetçi ajandanın en önemli konularından biridir. En yalın anlatımla savunulan tez şudur: Yurttaşı erdemli davranışa iten bir motivasyon olması gerekir. Ortak iyi ve katılımı önemseyen demokratik ahlak yurttaş özneler tarafından içselleştirimelidir. Bu sonuç da ancak eğitimle mümkün olabilir. Bundan dolayı eğitim liberallerin düşündüğü gibi sadece pedagojik bir mesele değildir. Eğitim toplum felsefesinden koparılamaz.19 Cumhuriyetçi eğitim nosyonu bakımından şöylesi bir hatırlatma yapılabilir: Viroli’nin Machiavelli’yi izlediğini, dolayısıyla Aristoteles-Çiçero hattında olgunlaşan katı cumhuriyetçi etiği olumsuzladığını söylemiştik. Bu yorum eğitim tartışmalarını da etkileyecektir. Şüphesiz ki Viroli, eğitimi sadece pedogolojik bir mesele haline indirgeyen araçsal liberal bakışa karşıdır. Onun felsefesine göre yurttaşlıkla eğitim arasında mutlaka bir bağlantı olmalıdır. Ama Platon’da ve Rousseau’da karşımıza çıkan eğitim radikalizmi Viroli’nin kabul etmeyeceği ideolojik yönelimlere karşılık gelir. Sonuç olarak rahatlıkla diyebiliriz ki, eğitim yoluyla yeni insan veya yeni toplum yaratmaya dönük radikal tasarılar Neo-Roma düşünürleri için çekici değildir. Onlar için makul olan liberalizmi aşan ama klasik cumhuriyetçi form kadar da kapsayıcı olmayan makul bir yurttaşlık eğitimi duyarlılığıdır. Özgürlük ve ortak iyiden sonra üçüncü önemli başlık katılımdır. Viroli düşüncesi katılımı önemser. Çünkü özgürlükçü ve yasalara dayalı bir öz yönetimi ve dolayısıyla ortak iyiyi politik katılım olmaksızın inşa etmek mümkün değildir. İnsanlar katılırsa ancak yurttaş olabilir. Katılım özbelirlenim üzerinden kişinin kendi hayatı üzerinde söz sahibi olması gibi bir anlama gelir. Öz belirlenim demokrasinin esasıdır. Bu son hatırlatma bağlamında vurgulamak gerekir ki, politik katılım cumhuriyete demokratik bir karakter kazandırarak onun halkçı niteliğini güçlendirir.20 Ancak bu olumlu vurgu yüzeyseldir. Katılıma verilen destek bir süre sonra ye19 Bobbio & Viroli, The Idea of Republic, 37-43; Viroli, Republicanism, 60; Öztürk, Cumhuriyetçilik ve Liberalizm, 224. 20 Bobbio & Viroli, The Idea of Republic, 29; Viroli, Republicanism, 10-1, 41, 65-6; Philip Pettit, Cumhuriyetçilik, ARMAĞAN ÖZTÜRK 143 rini bir dizi eleştiri ve rezerve bırakır. Tam bu noktada Viroli’nin demokrasiye yönelik şartlı desteğinin sadece düşünüre özgü olmadığını, özel olarak Neo-Roma cumhuriyetçileri, genel olarak ise aslında tüm cumhuriyetçi düşünceyi bağladığını iddia edebiliriz. Şöyle ki, ona göre elbetteki katılım yanlış değildir. Ama cumhuriyetçi siyasetin temeli katılım değil yasa ve özgürlüktür. Amaç özgürlük ve yasa olduğu için katılımın ancak araçsal bir değeri olabilir. Bu noktada demokrasinin cumhuriyetçi eleştirisi devreye girer. Viroli, halk iradesinin katılımcı mekanizmalar aracılığıyla keyfilik üretebileceğini söyler. Kontrolsüz halk iradesi özgürlükleri tehlikeye atabilir. Bu bağlamda katılımının çoğunluğun tiranlığına yönelik şüpheyle birlikte ele alınması ve halk iradesinin özgürlükçü yasal düzeni aşındıracak şekilde kullanılmaması gerekir.21 Viroli’nin demokratik katılımla ilgili bir diğer önemli hassasiyeti farklı gruplar arasındaki çatışmaların yorumlanması noktasında söz konusu olur. Düşünür, farklılıklar arası çatışmayı özgürlük için gerekli gören Machiavelci okumaya katılır. Ancak çatışma Floransa örneğinde olduğu üzere kontrolden çıkarsa erdemsizlik ve koas kaçınılmaz hale gelir. Bu nedenle cumhuriyet çeşitliliği desteklemeli ama aynı zamanda yozlaştıcı etkiye karşı toplumu dengede tutacak kurumlarla sürece müdahale de etmelidir. Bu bağlamda eşitsizliği kontrol etme ısrarı yozlaşmanın yoğunlaşıp kamusal erdemleri tehlikeye atmasına karşı geliştirilen bir dizi önlemi de içerisinde barındırır.22 Geldiğimiz yeri özetlersek karşımıza şöyle bir tablo çıkar: Viroli katılıma araçsal bir şekilde yaklaşır. Katılım özgürlüğe katkı sunduğu müddetçe değerlidir. Ayrıca ılımlı farklılık Çev: Abdullah Yılmaz, (İstanbul: Ayrıntı Yayınları, 1998), 49-53; Adrian Oldfield, “Citizenship: An Unnatural Practice?”, Political Quarterly 61, (1990a): 187; Adrian Oldfield, Citizenship and Community: Civic Republicanism and the Modern World. (London: Routledge, 1990b), 6; David Held, “Republicanism: Liberty, Self-Government and the Active Citizen”. Models of Democracy, (Cambridge: Polity Press, 1996), 49; Honohan, Civic Republicanism, 216-7. 21 Viroli, Republicanism, 43-7, 65-6; Öztürk, “Neo-Roma Cumhuriyetçiliği: Skinner, Viroli ve Pettit Düşünüşünde Modern Cumhuriyetçilik Üzerine Kuramsal Bir Analiz”, 88; John P. Mccormick, “Machiavelli Against Republicanism: On The Cambridge School’s Guicciardinian Moment”, Political Theory, 31 (5), (2003): 615-6, 636; Per Moritsen “Four Models of Republican Liberty and Self-Goverment”. Republicanism in Theory and Practice, (Ed.), Iseult Honohon and Jeremy Jennings, (New York: Routledge, 2006), 19; Öztürk, Cumhuriyetçilik ve Liberalizm, 12-3; Pincus, “Neither Machiavellian Moment Nor Possesive Individualism: Commercial Society and Defenders of the English Commonwealth”, 709; John Maynor, Republicanism in the Modern World, (Cambridge: Polity Press, 2003), 125-134. 22 Tunçel, Cumhuriyetçi Özgürlük, 157; John Maynor, Republicanism in the Modern World. (Cambridge: Polity Press, 2003), 103, 121, 125; Isaiah Berlin, Against the Current: Essays in the History of Ideas. (Oxford: Oxford University Press, 1981), 41, 75; Gisela Bock, Quentin Skinner and Maurizio Viroli (Ed.). Machiavelli and Republicanism. (Cambridge: Cambridge University Press, 1990), 201; Eugene Garver, “After Virtu: Rhetoric, Prudence and Moral Pluralism in Machiavelli”. History of Political Thought 27, (1996): 206-8; Armağan Öztürk, “Karma Anayasacı Antik Cumhuriyet Geleneği Üzerine Eleştirel Bir Değerlendirme”. Res Publica içinde (Ed.), Armağan Öztürk. (Ankara: Doğu Batı Yayınları, 2013a), 73; Maurizio Viroli, “Machiavelli and Republican Idea of Politics”, Machiavelli and Republicanism in, (Ed.), Quentin Skinner. (Cambridge: Cambridge University Press, 1993), 164-5. 144 VİROLİ DÜŞÜNCESİNDE DEMOKRATİK CUMHURİYET rejimi ve kontrollü çatışma demokratik cumhuriyetin dengede tutulması için elzemdir. Peki bu argüman seti bugünün dünyasında ne anlama gelir. Viroli’nin cumhuriyetçiliği modern siyaset kuramı içerisinde özellikle popülizm ve çokkültürlülük tartışmaları bakımından değerlidir. Çünkü cumhuriyetçiliğin demokrasi eleştirisi halk iradesi ile akıl arasındaki gerilimi vurgulamaya eğilimlidir. Daha sonra bu miras liberaller tarafından devralınmış, halk iradesi anayasa, yasa ve temel hak belgeleri aracılığıyla sınırlanmıştır. Günümüzde bir hayli etkili bir konumda olan popülist akımlar ise bu noktayı sorunsallaştırır. Onlara göre siyasi elitller halkı dinlememekte, demokrasiyi yoplumsal taleplerden yalıtmaktadır.23 Bu mesele bağlamında cumhuriyetçilerin de tıpkı liberaller gibi demokrasiye şüpheyle baktığını kayıt altına alabiliriz. Benzer bir kaygı çokkültürlülük için de geçerlidir. Machiavelli-Viroli hattı çatışma ve farklılığı över. Ama farktan kaynaklanan çatışmanın belli bir sınırı aşmaması gerekir. Aksi taktirde herşey hızla yozlaşacak, herkes kendi kişisel ve zümresel çıkarını toplumun çıkarının önüne koyacaktır. Çatışmalara ve farklılıklara nereye kadar tahammül edeceği meselesinin Viroli düşüncesinde de tam bir karşılığı yoktur. İhtimal ki bu sorunun muhtemel yanıtı topluma ve konktüre göre değişecektir. Bu ara bölümü bitirirken Neo-Romacı Viroli düşüncesinin cumhuriyet tahayyülü üzerine bir son değerlendirme yapmak da fayda var. Viroli’ye göre liberalizm meşruluk krizi içindedir. Cumhuriyetçilik demokratik cumhuriyeti yeniden kurarak bu krizi çözme noktasında işlevsel bir değere sahiptir. Geniş tanımlı özgürlük yorumu ile yasaya yüklenen pozitif anlam cumhuriyetçiliğinin potansiyel değerini ortaya koyar.24 Tabii bu iyimser yorumu ancak belli sınırlar içinde kabul etmek gerekir. Çünkü ne Viroli ne de Neo-Roma cumhuriyetçiliğinin Skinner ve Pettit gibi çok bilinen iki isimi kapitalizmi güçlü bir şekilde eleştirmiştir. Viroli cumhuriyetçiliği kapitalizmin yarattığı eşitsizliği yasal eşitlikle gidermeye çalışır. Sosyal devlet övülür, ama sosyal adaletin sınırları ve içeriği üzerine ayrıntı verilmez. Benzeri bir sınırlılık katılım için de söz konusudur. Neo-Roma çizgisi liberalizm ile Neo-Atina arasında bir yerde durur. Katılım önemsiz değilse de, politik angajmanın merkezinde de yer almaz. Mouffe gibi bazı kuramcılar Neo-Roma’yı modern demokrasi için önemli bulur.25 Katılıma yönelik zayıf vurgu şüphesiz ki sorunludur. Ama Neo-Atina’daki anti-bireyci damar dikkate alındığında bireycilikle ve dolayısıyla bireysel özgürlükle daha uyumlu Neo-Roma çizgisi liberalizme karşı önemli bir seçenek olarak görülebilir. Ama bu hususun da gerçekte ne kadar anlamlı bir olasılığı ifade ettiği meselesi çok da açık değildir. Çünkü Neo-Roma çizgisi 23 Cas Mudde ve Cristobal Rovira Kaltwasser, Popülizm, Kısa Bir Giriş, Çev: S. Erdem Türközü, (Ankara: Nika Yayınları, 2019), 18-25. 24 Viroli, Republicanism, 12, 40-3. 25 Chantal Mouffe, The Return of the Political. (London: Verso Press, 1993), 36. ARMAĞAN ÖZTÜRK 145 özgürlük yorumu gibi en radikalleştiği anlarda bile liberalizmi açıkça olumsuzlamaz. Sadece liberal siyaset felsefesinin cumhuriyetçiliğin dar ve soluk bir kopyası olduğunu göstermeye çalışır. Bu nedenle hem üslup hem de içerik bakımından cumhuriyetçilik liberalizm dışında değil, onun içinde veya en kötü ihtimalle onla yakından ilişkili bir akımdır. 3. Yurttaş Yurtseverliği Viroli cumhuriyetçiliğinin en özgün yanı yurtseverlik üzerine yazdıklarında somut bir içeriğe kavuşur. Kendi temel tezini şu şekilde formüle eder yazar: Yurtseverlik olmadan yurttaşlık erdemleri hayata geçemez. Yurttaşlık erdemleri olmaksızın ise cumhuriyetçi bir ortak iyinin inşası imkansızdır.26 Yurtseverliği cumhuriyetçi düşüncenin nirengi noktası haline getiren böylesi bir okumanın ilk dayanağı Roma siyasi düşüncesi ve Machiavelli’nin bu mirası yorumlama biçimi, ikinci dayanağı ise kamusal iyi inşasının arkasındaki politik bilincin yurtseverlik gibi bir motivasyon unsuruna duyduğu ihtiyaçtır.27 Yurttaşlık-yurtseverlik ilişkisinin cumhuriyetçi savunusu için kullanılan kanıtların en azından bir kısmının bugünün modern demokrasi bakımından bir anlama gelmediği açıktır. Çünkü cumhuriyetçilik yurtseverliği askeri erdemlerle ilişkilendirme eğilimindedir. Yurttaş-asker modeli Atina’da, Roma’da ve Machiavelli’de açıkça övülür.28 Ayrıca Fransız Devrimi ve sonrasında yaşanan gelişmeler bakımından yurttaş milliyetçiliğiyle vatanını savunmaya hazır yurtsever yurttaş modeli arasında ciddi bir devamlılık ilişkisi söz konusudur. Pek çok ülkede zorunlu askerlik uygulamasının devam ediyor olması ve tabii ki askerlik ödevinin yurttaşlık ödevleri içindeki ayrıcalıklı yerine yönelik yüksek mütabakat yurttaşlığı yurtseverlikle birlikte düşünme alışkanlığının güçlü maddi dayanaklarıdır. Ancak bu eğilimin aksi yöndeki gelişmelerin çok daha baskın konumda olduğu da açıktır. Artık çok az kişi demokratik cumhuriyeti düşünürken vatanı için ölmeye ve öldürmeye hazır yurttaş-askeri temel siyasal özne olarak kabul etmektedir. Viroli ise şüphesiz ki bu yorumu kabul etmez. Onun takip ettiği izlek öncelikle milliyetçilikle yurtseverlik arasındaki ayrımı netleştirmeye, sonra da yurtseverliğin demokratik toplumlar için hala neden önemli olduğunu gerçeğini göstermeye yöneliktir. Yurtseverlik milliyetçilikten farklı ve üstündür. Çünkü natio doğallıkla, patria ise politik rejimle ilgilidir. Milliyetçilik ırk, dil ve gelenek gibi unsurlara atıfta bulunur. Bu nedenle yerel ve dışlayıcıdır. Yurtseverlik ise evrensel insana hitap eder ve özgürlüğü korur.29 Bu 26 Viroli, Republicanism, 17; Öztürk, Cumhuriyetçilik ve Liberalizm, 14. 27 Richard Bellamy, Citizenship, A Very Short Introduction. (New York: Oxford University Press, 2008), 34. 28 John Greville Agard Pocock, The Machiavellian Moment, (New Jersey: Princeton University Press, 2003), 199-203. 29 Viroli, Republicanism, 14-5; Bobbio & Viroli, The Idea of Republic, 16-8; Jurgen Habermas, “Citizenship and National Identity: Some Reflections on the Future of Europe”. Theorizing Citizenship in (Ed.), Ronald Beiner, 146 VİROLİ DÜŞÜNCESİNDE DEMOKRATİK CUMHURİYET noktada şöyle bir hatırlatma yaparak tartışmayı derinleştirebiliriz: Viroli’nin meseleyi basitleştirme gayretine rağmen milliyetçilik tartışmasının fazlasıyla çok katmanlı ve çok yönlü bir içeriğe sahip olduğu söylenebilir. Öncelikle gündelik dile de yansımış ciddi bir kavram kargaşası vardır. Devlet millet yerine, ırkçılık ve yurtseverlik milliyetçilik, etnik grup ise milletin yerine kullanabilmektedir.30 Ayrıca ilkçi, modernist ve etno-sembolik yaklaşımlar milliyetçiliğin tarihi ve içeriğini birbirinden farklı şekilde okumaktadır. Bu bağlamda millet nedir sorusunun herkes için açık ve bağlayıcı bir yanıtının olmadığı söylenebilir.31 Son olarak milliyetçiliğin diğer ideolojilerle çok kolay bir şekilde eklemlenebilen melez bir ideolojik form olduğu gerçeği hatırlanmalıdır. Milliyetçilik, liberalizm, muhafazakarlık, faşizm ve sosyalizmle etkileşime girmiş ve pek çok alt akım veya sentez yaratmıştır. Benzer bir durum cumhuriyetçilik-milliyetçilik ilişkisi bakımından da söz konusudur. Her ne kadar Viroli bu olasılığı görmezden gelse de, cumhuriyetçilikle milliyetçilik arasında da bir yakınlaşma söz konusudur. Türkiye modernleşmesi dahil olmak üzere pek çok ülkede cumhuriyetçi akımlar aynı zamanda milliyetçidir.32 Viroli’nin yurtseverlik tarihi üzerine yaptığı değerlendirmeleri parantez içine alarak yurtseverlik kavramının içeriğini aydınlatmaya çalıştığımızda ise karşımıza şöyle bir manzara çıkar: 1789-1844 arası dönemde devrimci ve cumhuriyetçi bir milliyetçilik siyasi hayatı belirlemiştir. Fransız Devrim ideolojisinden türeyen liberal ve ilerici bu milliyetçilik kendisini yurtseverlik olarak tanıtmaktadır. Yurtseverlik ilerici yurttaşlığın temel niteliklerinden biridir. Tabii bu 1848 sonrası dönemde ideolojik ayrışmalara paralel olarak ortak yurtseverlik çatısının da işlevsizleştiğini söyleyebiliriz.33 Yurtseverlik kavramının yoğun bir şekilde kullanıldığı bir diğer alan liberal milliyetçiliktir. Mazzini-Wilson hattında yoğunlaşan liberal milliyetçilik öncelikle 19. yüzyıl bağımsızlık hareketleriyle yakından ilgilidir. Bağımsız olmak isteyen halklar millet formu içerisinde bir milli egemenlik düzeni inşa etmeye çalışmıştır. Ulusal demokrasiyle liberal milliyetçilik düşüncesi arasında bu son hatırlatma bağlamında yakın bir ilişki vardır. Dahası liberal milliyetçilik (New York: State University of New York Press, 1995), 258. 30 Walker Connor, Ethnonationalism: The Quest for Understanding, (Princeton: Princeton University Press, 1994), 92-99. 31 Umut Özkırımlı. Milliyetçilik Kuramları. (Ankara: Doğu Batı Yayınları, 2009), 104-5, 209-220; Andrew Vincent, Modern Politik İdeolojiler, Çev: Arzu Tüfekçi, (İstanbul: Paradigma Yayınları, 2006), 384-392. 32 Öztürk, Cumhuriyetçilik ve Liberalizm, 235-6. 33 Eric J. Hobsbawm. Devrim Çağı 1789 – 1848. Çev: Bahadır Sina Şener. (Ankara: Dost Yayınları, 2000), 70, 128-131, 147-8; Immanuel Wallerstein. Liberalizmden Sonra, Çev: Erol Öz. (İstanbul: Metis Yayınları), 78-88; Armağan Öztürk. “Cumhuriyetçilik Ayracında Yurtsever Anlayışın İdeolojik Kökleri”. Cumhuriyetçilik içinde (Ed.), Nafız Tok, (Ankara: Orion Yayınları, 2008), 130-5; Nafız Tok. “Liberal Milliyetçilik”, Res Publica içinde (Ed.), Armağan Öztürk, (Ankara: Doğu Batı Yayınları, 2013), 266-9. ARMAĞAN ÖZTÜRK 147 kendi kaderini tayin hakkını kabul eder. Böylelikle bireylerin kendi özbelirlenim hakkı gibi toplumların da özbelirlenim talebi savunulmuş olur.34 Yurtseverlikle ilgili son önemli durak anayasal yurtseverlik düşüncesidir. Karl Jaspers, Karl Loewenstein ve Jurgen Habermas gibi düşünürlerin teorik inşasına katkı sunduğu anayasal yurtseverlik kökenleri Nazi geçmişiyle hesaplaşma ve militan demokrasi olan bir politik hassasiyeti karakterize eder. Özellikle Habermas’ın kavramın popülerleşmesine katkısı büyüktür. Habermas hem Aristotelesçi patria düşüncesi hem de liberal milliyetçiliği eleştirir. İlki çok anokraniktir, ikincisinde ise milliyetçilik her durumda liberalizmin önündedir. Bu iki çıkmaz yol karşısında alternatif bir bağlılık biçimine ihtiyaç vardır.35 Düşünür bu noktada anayasal yurtseverlik anlatısının içeriğini olgunlaştırmaya çalışır. Sosyal hukuk devletini garanti altına alan anayasaya bağlılık Habermasçı yurtseverliğin temelidir. Ayrıca müzakereci demokrasi anlayışının gereği olarak kamusal iletişim güçlü bir şekilde desteklenir. Çokkültürcülüğün ortak kamusal alana yönelik tahribatına karşı bireysel otonomi ve gönüllü asimilasyonu aynı anda olumlayan çoğulcu bir perspektif demokrasiyi tahkim etme noktasında kamusal iletişimi destekler.36 AB’nin geleceğini de düşünerek milliyetçiliği aşan demokratik bir yurtseverlik teorisi inşa etmeye çalışan Habermas’nın kuramsal çabası yaşanan gelişmeler karşısında yetersiz kalmıştır. Her şeyden önce anayasal yurtseverlik düşüncesi Habermas’ın diğer tezlerinde bir benzeri görülüğü üzere fazlasıyla kitabı ve elitisttir. Ayrıca geniş toplumsal kesimlerin hangi motivasyonla anayasaya bağlılık göstereceği meselesi açık değildir. Dahası olgular bu temenniyi zorlamaktadır. AB içinde çok küçlü merkez-kaç eğilimler baş göstermiş, AB anayasayı referandum süreçleri tamamlanmadığı için yürürlüğe konulamamıştır. Britanya’nın Birlikten çıkması toplulukların ulus üstü kurumlara bağlılığının ne kadar kırılgan olduğunu kanıtlayan önemli bir olaydır. Son olarak liberal milliyetçiliğe değinilebilir. İngiliz, Fransız ve Amerikan ulus devlet inşa sürecinde ciddi ölçüde olumlu rol oynamış liberal milliyetçiliğin modern demokrasilerin geleceği bakımından aynı işlevi neden yerine getiremeyeceği sorusunun tam bir yanıtı yoktur Habermas’ta. Yurtseverliğin bu farklı kullanım tarzlarına karşı Viroli ise hem cumhuriyetçi yurtseverliği kavramsal düzeyde hem de düşünce tarihi içindeki akım ve kişilere atıfla yeniden yorumlar. Bahsi geçen yorumlama biçimi yurtseverliğin cumhuriyetçi biçimini genel bir çerçeve olarak 34 Vincent, Modern Politik İdeolojiler, 397-8, 407-8, 423. 35 Jan-Werner Müller. Anayasal Yurtseverlik. Çev: A. Emre Zeybekoğlu. (Ankara: Dost Yayınları, 2012), 14-42, 53-4. 36 Jurgen Habermas. “Demokratik Anayasal Devlette Tanınma Sorunu”. Çokkültürcülük içinde (Ed.) Amy Gutmann, (İstanbul: Yapı Kredi Yayınları, 1996), 133-7. 148 VİROLİ DÜŞÜNCESİNDE DEMOKRATİK CUMHURİYET sunar okuyucuya. Öncelikle düşünür yurdun yurttaşı olmaktan kaynaklanan gururun yurtseverliğin temeli olduğu savına değinir. Yurtsever gurur parantezinde cumhuriyetçilik, yurttaşlık ve yurtseverlik iç içe geçmiş tarihsel formlara karşılık gelir.37 İkinci olarak yurtseverliğin politik bir bağlanma şeklini karakterize ettiği, bu nedenle doğrudan doğruya kültür, dil veya ırkla ilgili olmadığı tezi işlenir. Şüphesiz ki yurtseverlik de halk kültürünü över. Ama ilgili övgü kültürün içeriğinden çok halkın bir arada yaşama iradesine, yani özgür varoluşuna yöneliktir.38 Tabii bu analizin olgularla çok da desteklenmediği ortadadır. Çünkü Viroli’nin ve Viroli’nin katksıyla eserleri yeniden yorumlanan Machiavelli’nin cumhuriyetçi düşüncenin antik dayanakları konusunda örnek aldığı Roma ve Roma’nın pek çok bakımından izinden gittiği Atina’da yurtseverlik çok açık bir şekilde kültür temelli ve dışlayıcıydı. Vatan sevgisi şüphesiz ki polisin özgürlükçü yasalarına yönelik politik bir bağlılığı içinde barındırıyordu. Ancak yurttaşın doğal bir ödevi olarak görülen yurtseverlik askeri erdemleri de içinde barındıran bir toplum ve devlet hayranlığını da içinde barındırıyordu. Yurtsever bir Atinalı veya Romalı kendi kentini diğer kentlerden üstün tutma eğilimindeydi. Bu eğilim yaşadığı toplumun dinini, kültürünü, dilini ve geleneklerini idealize etme alışkanlığını da zorunlu olarak içinde barındırmaktaydı. Demek ki, yurtseverlik de en az milliyetçilik kadar dışlayıcı olabilir. Tarihsel arka plan bu durumu kanıtlar niteliktedir. Bu itiraz karşısında Viroli ise ana tezini korumakla birlikte milliyetçilikle yurtseverlik arasındaki farklılığı yumuşatmaya karar verir. Şöyle ki, milliyetçilik ve yurtseverliği birbirinden tam olarak ayırt etmek imkansızdır. Ama yine de yurtseverlik milliyetçiliğe göre daha özgürlükçü ve demokratiktir. Demokratik cumhuriyetin devamı için yurtsever kültürün yaşaması gerekir. Geçmişte yurtsever yurttaşlık kültürü liberal demokrasinin inşasında kritik bir rol oynamıştır. Bugün de etnik milliyetçiliğin yıkıcı etkisi karşısında liberal demokrasiyi korumak için yurtseverliğe ihtiyacı vardır. Ayrıca yurtseverlik sadece demokratlar için değil, aynı zamanda sol bir motivasyonla siyaset yapan kesimler için de değerlidir. Solun hümanizmayı ve evrenselliği koruyan ama aynı zamanda yerel duyarlılıklara da hitap eden bir dili yakalaması gerekir.39 Bu son hatırlatma bakımından önemli bir hususun altı çizilebilir. Her ne kadar kurucu öğretiden beri sosyalizm içinde milliyetçiliği yanıltıcı bir burjuva formu olarak gören bakış açısı güçlü olsa da sol ile yurtseverlik arasındaki bağlantı Viroli’nin sürekli olarak eksikliklere işaret eden analizine göre çok daha yaygın konumdadır. Mesela 20. yüzyıla dam37 Maurizio Viroli. Vatan Aşkı-Yurtseverlik ve Milliyetçilik Üzerine Bir Deneme. Çev: Abdullah Yılmaz, (İstanbul: Ayrıntı Yayınları, 1997), 12, 23-4; Maurizio Viroli. Machiavelli. (New York: Oxford University Press, 1998), 335-6; Viroli, Republicanism, 14. 38 Viroli, Republicanism, 13; Viroli. Vatan Aşkı-Yurtseverlik ve Milliyetçilik Üzerine Bir Deneme, 19. 39 Viroli. Vatan Aşkı-Yurtseverlik ve Milliyetçilik Üzerine Bir Deneme, 11-3, 25-8; Tunçel, Cumhuriyetçi Özgürlük, 296-7; Viroli, Republicanism, 12-6. ARMAĞAN ÖZTÜRK 149 gasını bağımsızlık hareketleri sosyalist düşünce ve pratikleri milliyetçi hissiyatla yurtseverlik parantezinde birleştirmiş, milliyetçiliğe çok yakın bir sosyalizm yorumunun hakim siyasal davranış haline gelmesine yardımcı olmuştur. Viroli’nin cumhuriyetçi yurtseverliğini tarihsel ayrıntılarla zenginleştirmeden önce temel tezin altı bir kez daha çizilebilir: Düşünüre göre özgürlüğü yasa korur. Yurtseverlik ise yasa ve yurttaşlığa özdeştir. Bu dizge içerisinde ayrıca bir etnik homojenliğe ihtiyaç yoktur. Kültür değil de siyasetin belirleyici olduğu koşullarda res publica’ya duyulan siyasi sevginin ifadesi, kendi yurdunda özgür yaşamaktır yurtseverlik.40 Viroli, bu ezberi tarihsel dayanaklarıyla kanıtlamak noktasında Machiavelli’ye ve Rönesans kent cumhuriyeti tecrübesine döner. Ama önce Machiavelli’nin de örnek aldığı Roma için bir hatırlatma yapmak da fayda var. Bilindiği üzere Roma, cumhuriyetçiliği yurtseverlikle birlikte ele alan bir siyasal örgütlenme yaratmıştır. Viroli’nin parçası olduğu Neo-Roma cumhuriyetçileri Roma’yı cumhuriyetin ideal formu olarak yüceltir. Ancak Roma izleğine bakıldığında Viroli’nin yurtseverlik anlatısına taban tabana zıt bir yapıyla karşılaşırız. Viroli, yurtseverliği yurttaşın cumhuriyete duyduğu sevgi ve kendi yurdunda özgür yaşamak eylemleriyle sınırlandırmış ve yurtseverliğin milliyetçilikten farklı olarak dışlayıcı olmadığı yargısının altını güçlü bir şekilde çizmiştir. Oysa Roma’da yurttaşlık ve yurttaşlığa bağlı yurtseverlik pratikleri bir hayli dışlayıcı bir zeminde sonuç doğurmuştur. Yüzlerce yıl süren patrici-pleb çatışması Roma yurttaşlığının sınıfsal çatışmalara ne kadar da duyarlı olduğunu ve bu bağlamda dışlayıcı karakterini gözler önüne sermektedir.41 Bu arada benzer bir durum Machiavelli dönemi Rönesans kent cumhuriyetleri için de söz konusudur. Patria hemen her durumda kentin ve yurttaşın eş zamanlı özgürlüğü şeklinde algılanmıştır.42 Ancak ne Machiavelli’nin siyaset yazınında ne de örnek aldığı İtalyan kent cumhuriyetlerinde halkın tamamı yurttaştı. Kent cumhuriyetlerine damgasını vuran eşitsizlik siyasi rejimi seçimli bir oligarşi seviyesinde tutmuş durumdadır. Viroli bu tarihsel gerçeği çok da dikkate almamış ve eksik demokrasi vurgusuna rağmen Machiavelli’nin cumhuriyetçilik yorumunu idealleştirerek tartışmaya açmaktan çekinmemiştir.43 40 Maurizio Viroli. From Politcs to Reason of State: The Acquisition and Transformation of the Language of Politics 1250-1600. (Cambridge: Cambridge University Press, 1992), 190; Viroli. Vatan Aşkı-Yurtseverlik ve Milliyetçilik Üzerine Bir Deneme, 12-3, 21-4, 30-1, 90-1; Viroli. Machiavelli, 156; Bobbio & Viroli, The Idea of Republic, 16-8; Viroli, Republicanism, 14-5, 23-4, 65, 80, 97. 41 Viroli. Vatan Aşkı-Yurtseverlik ve Milliyetçilik Üzerine Bir Deneme, 42-3; Öztürk, Cumhuriyetçilik ve Liberalizm, 245; Öztürk. Neo-Roma Cumhuriyetçiliği: Skinner, Viroli ve Pettit Düşünüşünde Modern Cumhuriyetçilik Üzerine Kuramsal Bir Analiz, 84. 42 Viroli. Vatan Aşkı-Yurtseverlik ve Milliyetçilik Üzerine Bir Deneme, 35-7. 43 Öztürk. Neo-Roma Cumhuriyetçiliği: Skinner, Viroli ve Pettit Düşünüşünde Modern Cumhuriyetçilik Üzerine Kuramsal Bir Analiz, 87. 150 VİROLİ DÜŞÜNCESİNDE DEMOKRATİK CUMHURİYET Res Publica’yı özgür politik toplum tasarımı olarak gören Roma-Machiavelli izleğinin İngiliz Cumhuriyetçi düşüncesi içerisinde de varlığını sürdürdüğü söylenebilir. James Harrington ve John Milton gibi cumhuriyetçilerde ve Düzleyiciler akımı içerisinde anti-monarşist bir commonwealt yorumu ağır basmaktadır.44 Ancak siyasi düşünce tarihi içerisinde Machiavelli atıflarıyla zenginleştirilen cumhuriyetçi yurtseverlik okumasının Montesquieu’dan itibaren etkinliğini yitirdiği açıktır. Viroli’nin eleştirel okuması da bu yorumu destekler nitelikte bir dizi öğe içermektedir. Mesela Montesquieu politik erdem ve yurt sevgisinin birbiriyle ilişkili olduğunu kabul etse de modern toplumlarda yurttaş fedakarlığını ön plana çıkaran bir bakışın karşılık bulamayacağının altını çizer. Rousseau ise görünüşte antik geleneğe çok yakın bir pozisyonda bulunur. Çünkü ona göre her bir yurttaşın özgürlüğü ortak özgürlüğe bağlıdır. Ayrıca yurtseverlik ve yurttaşlık birbirinden ayrılmaz nitelikte olgulara karşılık gelir. Ama Viroli, Rousseau tipi cumhuriyetçiliği sorunlu bulur. Çünkü Rousseau’nun cumhuriyetçi yurtseverliği Roma’yı, hatta Atina’yı bile değil, doğrudan doğruya Sparta’yı kendisine örnek alır. Bu tercih nedeniyle Rousseau’nun cumhuriyetçilik adına ortaya koyduğu anlatı dışlayıcı, buyurgan, katı ve anti-bireycidir.45 Herder ve Fichte ile başlayan yeni süreçte ise yurtseverliğin milliyetçilik lehine zemin kaybetmesi süreci hızlanır. Bu yeni dönemde politik kurumlardan ve siyasal özgürlükten bağımsız doğal bir varlık olarak millete duyulan sevgi yaygınlaşır. Vatana duyulan bağlılığının ideolojik içeriği cumhuriyetçi yurtseverlik ve hatta liberal milliyetçilikten romantik bir milliyetçiliğe doğru konum ve kıvam değiştirir.46 Viroli’ye göre bu genel bozulma halinin tek ciddi istisnası Mazzini’dir. Aslında liberal milliyetçi bir çizgide düşünce üreten Mazzini’de düşünür cumhuriyetçi bir hassasiyet görür. Çünkü İtalyan siyasi birliğini için uğraş veren bu siyasetçi milleti özgür ve eşit bireylerden oluşmuş demokratik bir birlik olarak değerlendirmeye eğilimlidir. Birey hem ödevleri hem de hakları olan bir öznedir. Sadece kendi milletine değil, aynı zamanda insanlığa karşı sorumlu olan birey milletini yüceltirken o milletin demokratik birliğine de katkı sunmaktadır. 47 Viroli’nin övgüyle bahsettiği Mazzini örneği bile açıkça gösterir ki liberal milliyetçilik ile cumhuriyetçi yurtseverliği birbirinden ayrı düşünmek hiç de kolay değildir. Bu hatırlatmayı 44 Viroli. Vatan Aşkı-Yurtseverlik ve Milliyetçilik Üzerine Bir Deneme, 63-8. 45 Viroli. Vatan Aşkı-Yurtseverlik ve Milliyetçilik Üzerine Bir Deneme, 81-8, 92-103; Leo Strauss. Leo. “Tabii Hak ve Tarih”, Devlet Kuramı, (Ed.), Cemal Bali Akal, (Ankara: Dost Yayınları, 2005). 293-4. 46 Viroli. Vatan Aşkı-Yurtseverlik ve Milliyetçilik Üzerine Bir Deneme, 126, 132, 140-4, 170; Louis Dumont. “German Identity: Herder’s Volk and Fichte’s Nation”. Essays on Individualism: Modern Ideology in Anthropological Perspective, (Ed.), Louis Dumont. (Chicago and London: The University of Chicago Press, 1992), 116-7. 47 Viroli. Vatan Aşkı-Yurtseverlik ve Milliyetçilik Üzerine Bir Deneme, 159-163. ARMAĞAN ÖZTÜRK 151 parantez içine alarak Viroli’nin yurtseverlikle ilgili nihai tezini özetleyebiliriz: Yurtseverlik, politik bir duyarlılık, kişinin kamuya karşı yükümlülük duyma halidir (1). Yurtseverlikle milliyetçilik arasında hem teorik hem de tarihsel düzeyde farklılıklar vardır (2). Yurtsever yurttaşlık olmadan demokrasi devam edemez (3).48 Viroli’nin bu kavramsal katkısına atıfla yurtseverlikle ilgili ne söylenebilir? Yurtseverlik, modern dünyada, özellikle de modern demokrasiler için elzem bir ihtiyaç mıdır? Öncelikle “yurtseverlik iyidir, milliyetçilik kötüdür” argümanını kanıtlamanın imkansız olduğunu söylemek gerekir. Yurtseverlik de en az milliyetçilik kadar dışlayıcı olabilir. Hakları çiğneyebilir. Bu durumu çok da şaşırtıcı görmemek gerekir. Yurtseverlik çoğu kez kendinden daha büyük politik angajmanların aracıdır. Onda bir iyilik varsa bile araçal bir iyidir bu. Ayrıca teori düzeyinde yurtseverlik, milliyetçilik ve ırkçılığı birbirinden ayırmak bir yere kadar mümkün olsa da, gerçek dünyada durum hiç de böyle değildir. Bu üç siyasal bağlanma biçimi iç içe geçmiş kültürel formlar olarak sonuç doğurur.49 Bu nedenlerle Viroli’nin ortaya koyduğu tartışma hem demokrasi teorisi hem de milliyetçilik literatürü bakımından bir hayli zayıf kalmaktadır. Viroli cumhuriyetçi ezberi tekrar etmek dışında yurtseverlik-yurttaşlık ilişkisi için yeni bir şey söylemez. Yurttaşlık ile yurtseverliği birarada değerlendirmeye eğilimli cumhuriyetçilik ise yurttaşın politikadan uzaklaştığı, insan haklarının yurttaşlık haklarıyla karşı karşıya geldiği ve çokkültürlülük gerçeği karşısında mülteci kitlelerin yurttaş öznenin ayrıcalıklarını tahlil ettiği bir dünyada yeterince ikna edici bir politik söylem yaratamamaktadır. Viroli’nin önemsediği tarzda bir cumhuriyetçi yurtseverliğin toplumlarda kitlesel bir karşılığı olmadığı açıktır. Ancak farklı milliyetçilik türlerinden bazılarının yurttaş yurtseverliğini destekleyen bir içeriğe sahip olduğu gerçeğini yine de akılda tutmak gerekir. Bu bağlamda rahatlıkla söylenebilir ki, yurtseverlik etnik milliyetçilik ve bireyci liberalizmin alternatifi gibi iş görmektedir.50 Bu mesele milliyetçilik literatürü bakımından yeniden ele alındığında karşımıza yurttaş milliyetçiliği-etnik milliyetçilik ayrımı çıkar. Bilindiği üzere yurttaş milliyetçiliği daha çok toprak temellidir. Vatandaşlar arasında ayrım yapmayan ve hukuk devleti niteliği ağır basan bir devlet düzeni yurttaş milliyetçiliğinin siyasal çatısını ifade eder. Amglo-Fransız modernleşme modeli ulus devlet inşa sürecinde yurttaş milliyetçiliğini temel siyasal sosyolojik doğrultu olarak benimsemiştir. Bahsi geçen doğrultunun birbiriyle ilişki halinde iki boyutu vardır: Öncelikle kültür, dil ve eğitimde standartlaşmaya gidilmiş ve bu yolla ulusal 48 Viroli. Vatan Aşkı-Yurtseverlik ve Milliyetçilik Üzerine Bir Deneme, 200-1. 49 George Kateb. George. Patriotism and Other Mistakes. (London and New Haven: Yale University Press, 2006), 9, 11-3, 17; John Murray. “Nationalism, Patriotism and New Subjects of Ideological Hegemony”, Journal of Philosophy: A Cross-Disciplinary Inquiry, 6 (14), (2011): 35. 50 Iseult Honohan. Civic Republicanism. (New York: Routledge, 2002), 288-9; 152 VİROLİ DÜŞÜNCESİNDE DEMOKRATİK CUMHURİYET bir demokrasinin yaşaması için gerekli ortak kamusal alan tahkim edilmiştir. Bu gelişmeye paralel bir şekilde yurttaşların temel hak ve özgürlüklerini koruma altına alan katılımcı bir demokrasi de yaratılmıştır.51 Etnik milliyetçilik de tıpkı yurttaş milliyetçiliği gibi kültürü standartlaştırır. Ancak ortak soy, kültür, gelenek ve dilde kendini var eden etnik milliyetçi iddianın demokratik hukuk normlarıyla zorunlu bir bağlantısı yoktur. Sonuç olarak milliyetçiliğin bu türünde milli bilinç oluşturmaya yönelik toplumsallaşma demokrasi olmadan da devam edebilir.52 Tabii etnik milliyetçilik ve yurttaş milliyetçiliğin birer ideal tip olduğu gerçeği unutulmamalıdır. Yani gerçek dünyanın gerçek sosyal ilişkilerinde bu formlardan biri daha baskın konumda olsa da, diğeri belli olay ve anlarda kendini ön plana çıkaran bir alternatif ilişki kurma biçimi olarak milliyetçi toplumsallaşmayı etkiler. Ayrıca burada bizim konumuz bakımından önemli olan husus yurttaş milliyetçiliği ile liberal-cumhuriyetçi milliyetçiliğinin aslında aynı şey olduğudur.53 Bahsi geçen gerçek Viroli’nin cumhuriyetçi yurtseverlik yorumundaki naifliği de ortaya koyar. Viroli, modern zamanlardaki tek demokratik milliyetçilik biçimi liberal milliyetçilik olmasına ve liberal milliyetçilikle cumhuriyetçilik arasındaki yoğun tarihsel örtüşmeye rağmen liberal milliyetçiliğin demokratik cumhuriyete katkısını yeniden ele almak yerine, hem liberal hem de anti-liberal milliyetçiliğe karşı alternatif bir cumhuriyetçi yurtseverlik okumasında ısrarcı olmuştur. Düşünürün işaret ettiği yol siyasi düşünceler tarihi bakımından değerli olmasına rağmen, modern demokrasilerin politik geleceği açısından işlevsizdir. Sonuç Viroli’nin cumhuriyetçi düşünceye en büyük kaykısı liberalizmle etkileşim halinde bir cumhuriyetçilik yorumunun popülerleşmesine katkı sunmasıdır. Bu bahsi geçen yeni cumhuriyetçilik yorumunun içeriğine üç önemli Neo-Roma cumhuriyetçisi üç kritik noktada müdahale etmiştir: Şöyle ki, Skinner yaptığı bağlam temelli düşünce tarihi çalışmalarıyla Machiavelli, İngiliz Cumhuriyetçileri ve Hobbes’un yeniden yorumlanmasını sağlamıştır. Skinner’in düşünce tarihine yaptığı müdahale bakımından özellikle yeni Machiavelli yorumu oldukça önemlidir. Çünkü Machiavelli Roma’yı modern zamanlara, antik cumhuriyetçiliği liberalizme bağlayan dönüşüm hikayesinin tam ortasında yer alır. Bir anlamda Machiavelli Roma’nın 51 Anthony D. Smith Ulusların Etnik Kökeni. Çev: Sonay Bayramoğlu/Hülya Kendir. (Ankara: Dost Yayınları, 2002), 178-180; Anthony D. Smith, Milli Kimlik. Çev: Bahadır Sina Şener. (İstanbul: İletişim Yayınları, 2014), 191, Armağan Öztürk. “Sunuş, Milliyetçilik ve Modernizm”, Milliyetçilik ve Modernizm. Çev: Fahri Bakırcı. (Ankara: Fol Yayınları, 2022), 11. 52 Smith, Ulusların Etnik Kökeni, 180-1; Anthony D. Smith. “Theories of Nationalism: Alternative Models of Nation for Motion”, Asian Nationalism, (Ed.), Miachael Leifer, (London: Routledge, 2000), 14-6; 53 Öztürk. “Sunuş, Milliyetçilik ve Modernizm”, 12. ARMAĞAN ÖZTÜRK 153 siyaset anlayışının modern burjuva uygarlığının esaslı malzemelerindne biri haline gelmesine yardımcı olmuştur. Rönesans’a damgasını vuran bu sentezleme girişiminin başlıca öğeleri ise daha sonra liberalizmin nirengi noktaları haline gelmiştir. Pettit’in cumhuriyetçiliğe katkısı daha çok özgürlük meselesinin yeniden yorumlanması bağlamında belirgin hale gelir. Pettit, “tahakküm yokluğu olarak özgürlük” ile “müdahalenin yokluğu olarak özgürlük” kavramlaştırmaları arasındaki farka değinir. İlki cumhuriyetçi özgürlük nosyonu, ikincisi liberal özgürlük anlayışını ifade eder. İlkinden ikincisine geçerken özgürlük yorumunun bir hayli daraltıldığı ileri sürülen temel tezlerden biridir. Bu bağlamda rahatlıkla iddia edilebilir ki, negatif özgürlük tahayyülü cumhuriyetçi düşüncenin ve bu düşünce özelinde Roma mirasının daraltılmış versiyonlarından biridir. Viroli ise ortak iyi, özgürlük ve katılım gibi belli başlı kavramlaştırma alanlarında başlıca cumhuriyetçi aksiyomları tekrarlar. Yasa bu üç önemli meseleyi birbirine bağlayan temel cumhuriyetçi araçtır. Ancak yasaların hakimiyeti varsa kişiler kendilerini özgür hisseder, herkes için kamu yararı gerçekleşir ve demokratik katılım için gerekli koşullar oluşur. Düşünürün cumhuriyetçilik yorumundaki en özgün yan ise geleneksel yurttaş yurtseverliğini milliyetçilikten ayırarak yeniden ele alan bakış açısında somut bir içeriğe bürünür. Viroli’nin cumhuriyetçi yurtseverliği geniş milliyetçilik literatürü dikkate alındığında yeterince ikna edici kanıtlar sunmaz okuyucuya. Ama her halükarda ortaya konulan temel kaygı çok önemlidir: Yurtseverlik olmadan yurttaşlık, yurttaşlık olmadan ise demokratik bir cumhuriyet olamaz. Kaynakça / References Bellamy, Richard. Citizenship, A Very Short Introduction. New York: Oxford University Press, 2008. Berlin, Isaiah. Against the Current: Essays in the History of Ideas. Oxford: Oxford University Press, 1981. Black, Robert. “Reviewed Works: Redeeming The Prince: The Meaning of Machiavelli’s Masterpiece by Viroli”. The Journal of Modern History 87, 2, (2015): 461-463. Bobbio, Norberto and Maurizio Viroli. The Idea of Republic. Trans: A. Cameron, Cambridge: Polity Press, 2003. Bock, Gisela, Quentin Skinner and Maurizio Viroli (Ed.). Machiavelli and Republicanism. Cambridge: Cambridge University Press, 1990. Connor, Walker. Ethnonationalism: The Quest for Understanding. Princeton: Princeton University Press, 1994. Dumont, Louis.“German Identity: Herder’s Volk and Fichte’s Nation”. Essays on Individualism: Modern Ideology in Anthropological Perspective in 113-132. (Ed.), Louis Dumont. Chicago and London: The University of Chicago Press, 1992. Habermas, Jürgen. “Citizenship and National Identity: Some Reflections on the Future of Europe”. Theorizing Citizenship in 255-281. (Ed.), Ronald Beiner, New York: State University of New York Press, 1995. Habermas, Jürgen. “Demokratik Anayasal Devlette Tanınma Sorunu”. Çokkültürcülük içinde 113-145. (Ed.) Amy Gutmann, İstanbul: Yapı Kredi Yayınları, 1996. Held, David. “Republicanism: Liberty, Self-Government and the Active Citizen”. Models of Democracy in 3669. Cambridge: Polity Press, 1996. 154 VİROLİ DÜŞÜNCESİNDE DEMOKRATİK CUMHURİYET Hobsbawm, Eric J. Devrim Çağı 1789 – 1848. Çev: Bahadır Sina Şener. Ankara: Dost Yayınları, 2000. Honohan, Iseult. Civic Republicanism. New York: Routledge, 2002. Garver, Eugene. “After Virtu: Rhetoric, Prudence and Moral Pluralism in Machiavelli”. History of Political Thought 27, (1996): 195-222. Kateb, George. Patriotism and Other Mistakes. London and New Haven: Yale University Press, 2006. Keyman, Fuat ve Banu Turnaoğlu. “Neo-Roma ve Neo-Atina Cumhuriyetçiliği: Cumhuriyetçilik, Demokratikleşme ve Türkiye”. Doğu Batı 47, (2008-9): 37-64. Maynor, John. Republicanism in the Modern World, Cambridge: Polity Press, 2003. Mccormick, John P. “Machiavelli Against Republicanism: On The Cambridge School’s Guicciardinian Moment”, Political Theory, 31 (5), (2003): 615-643. Mouffe, Chantal. The Return of the Political. London: Verso Press, 1993. Mouritsen, Per. “Four Models of Republican Liberty and Self-Goverment”. Republicanism in Theory and Practice in 35-56. (Ed.), Iseult Honohon and Jeremy Jennings, New York: Routledge, 2006. Mudde, Cas ve Cristobal Rovira Kaltwasser. Popülizm, Kısa Bir Giriş. Çev: S. Erdem Türközü. Ankara: Nika Yayınları, 2019. Murray, John. “Nationalism, Patriotism and New Subjects of Ideological Hegemony”, Journal of Philosophy: A Cross-Disciplinary Inquiry, 6 (14), (2011): 30-43. Müller, Jan-Werner. Anayasal Yurtseverlik. Çev: A. Emre Zeybekoğlu, Ankara: Dost Yayınları, 2012. Oldfield, Adrian. “Citizenship: An Unnatural Practice?”, Political Quarterly 61, (1990a): 177-187. Oldfield, Adrian. Citizenship and Community: Civic Republicanism and the Modern World. Londra: Routledge, 1990b. Özkırımlı, Umut. Milliyetçilik Kuramları. Ankara: Doğu Batı Yayınları, 2009. Öztürk, Armağan. “Cumhuriyetçilik Ayracında Yurtsever Anlayışın İdeolojik Kökleri”. Cumhuriyetçilik içinde 119-138. (Ed.), Nafız Tok, Ankara: Orion Yayınları, 2008. Öztürk, Armağan. “Karma Anayasacı Antik Cumhuriyet Geleneği Üzerine Eleştirel Bir Değerlendirme”. Res Publica içinde 40-91. (Ed.), Armağan Öztürk, Ankara: Doğu Batı Yayınları, 2013a. Öztürk, Armağan. “Neo-Roma Cumhuriyetçiliği: Skinner, Viroli ve Pettit Düşünüşünde Modern Cumhuriyetçilik Üzerine Kuramsal Bir Analiz”, Felsefe Tartışmaları 48, (2013b): 59-97. Öztürk, Armağan. Cumhuriyetçilik ve Liberalizm. Ankara: Doruk Yayınları, 2016. Öztürk, Armağan. ”Cumhuriyetçilik, Milliyetçilik, Atatürk Milliyetçiliği ve Yurtseverlik Kavramları Üzerine Kuramsal Bir Çerçeve Denemesi”, Uluslararası Medeniyet Çalışmaları Dergisi, 3 (1), (2018): 369-388. Öztürk, Armağan. “Siyasi Düşünce Tarihi ve Tarih Yazım Sorunu”, Düşünbil, 89, (2020): 6-13. Öztürk, Armağan. “Sunuş, Milliyetçilik ve Modernizm”, Milliyetçilik ve Modernizm, Çev: Fahri Bakırcı, Ankara: Fol Yayınları, 2022, 11-7. Patten, Alan. “The Republican Critique of Liberalism”, British Journal of Political Science, 26 (1), (1996): 25-44. Pettit, Philip. Cumhuriyetçilik, Çev: Abdullah Yılmaz, İstanbul: Ayrıntı Yayınları, 1998. Pincus, Steve. “Neither Machiavellian Moment Nor Possesive Individualism: Commercial Society and Defenders of the English Commonwealth”, The American Historical Review, 103 (3), (1998): 705-36. Pinto, Ricardo Leite. “Neo-Republicanism: A Critical Introduction”, Paper for Workship 2-The History of Political Concepts, in 1-26. ECPR, Voint Sessions Copenhagen, 14-19 April, 2000. Pocock, John Greville Agard. “Quentin Skinner”, Common Knowledge, 10 (3), (2004): 532-550. Pocock, John Greville Agard. The Machiavellian Moment, New Jersey: Princeton University Press, 2003. ARMAĞAN ÖZTÜRK 155 Skinner, Quentin, “Adalet, Kamu Yararı ve Özgürlüğün Önceliği Üzerine”. Liberaller ve Cemaatçiler, (Ed.), Andre Berten, Çev: Kolektif, Ankara: Dost Yayınları, 2006. Smith, Anthony D. “Theories of Nationalism: Alternative Models of Nation for Motion”, Asian Nationalism, (Ed.), Miachael Leifer, London: Routledge, 2000. Smith, Anthony D. Ulusların Etnik Kökeni, Çev: Sonay Bayramoğlu/Hülya Kendir, Ankara: Dost Yayınları, 2002. Smith, Anthony D. Milli Kimlik, Çev: Bahadır Sina Şener, İstanbul: İletişim Yayınları, 2014. Strauss, Leo. “Tabii Hak ve Tarih”, Devlet Kuramı içinde 269-320. (Ed.), Cemal Bali Akal, Ankara: Dost Yayınları, 2005. Tok, Nafız. “Liberal Milliyetçilik”, Res Publica içinde 266-285. (Ed.), Armağan Öztürk, Ankara: Doğu Batı Yayınları, 2013. Tunçel, Ahu. Cumhuriyetçi Özgürlük. İstanbul: Bilgi Üniversitesi Yayınları, 2010. Tunçel, Ahu. “Quentin Skinner: Yeni Cumhuriyetçilik-Yeni Tarihçilik”, Res Publica içinde 311-338. (Ed.), Armağan Öztürk, Ankara: Doğu Batı Yayınları, 2013. Uslu, Ateş. Siyasi Düşünceler Tarihine Giriş. İstanbul: Tarih Vakfı Yurt Yayınları, 2017. Vincent, Andrew. Modern Politik İdeolojiler. Çev: Arzu Tüfekçi. İstanbul: Paradigma Yayınları, 2006. Viroli, Maurizio. “Republic and Politics in Machiavelli and Rousseau”, History of Political Thought, Vo. 10, No. 3, (1989): 405-420. Viroli, Maurizio. From Politcs to Reason of State: The Acquisition and Transformation of the Language of Politics 1250-1600, Cambridge: Cambridge University Press, 1992. Viroli, Maurizio. “Machiavelli and Republican Idea of Politics”, Machiavelli and Republicanism in 151-167. (Ed.), Quentin Skinner, Cambridge: Cambridge University Press, 1993. Viroli, Maurizio. Vatan Aşkı-Yurtseverlik ve Milliyetçilik Üzerine Bir Deneme. Çev: Abdullah Yılmaz, İstanbul: Ayrıntı Yayınları, 1997. Viroli, Maurizio. Machiavelli, New York: Oxford University Press, 1998. Viroli, Maurizio. Republicanism, Çev: Antony Shugaar, New York: Hill and Wang, 2002. Wallerstein, Immanuel. Liberalizmden Sonra, Çev: Erol Öz, İstanbul: Metis Yayınları, 2003.