Academia.edu no longer supports Internet Explorer.
To browse Academia.edu and the wider internet faster and more securely, please take a few seconds to upgrade your browser.
Meşrutiyet’in görece özgürlük ortamının yarattığı feminizm, Osmanlı kadınını geleneksel değer yargılarından koparmıştı. Ancak savaşların neden olduğu yoksulluk birçok kadını sefalete sürüklemiş, fuhuş giderek yaygınlaşmıştı. İstanbul Cihan Harbi yıllarından itibaren bir çöküntüyü yaşayacaktı. 1917 Devrimi ertesi birçok Rus göçmenin parasız pulsuz İstanbul’a sığınması; alkol, kumar, kokain, fuhuş gibi toplumsal sorunları körüklemişti. 1918-1922 yılları arasının İstanbul’u, sanki Vietnam Savaşı’nda Saygon’u öngörürcesine servet ve sefaleti aynı potada eritecekti. Mütareke edebiyatı İstanbul’un yaşadığı “toplumsal çöküntü”yü yakalamakta gecikmedi. Birçok yazar “işgal dönemi edebiyatı”na katkıda bulundu. Bu edebiyatta, güzellikleriyle İstanbul erkeğini baştan çıkaran göçmen Rus kızlarının ayrı bir yeri oldu. Mustafa Remzi’nin Pastacı Kız’ı da bunlardan biriydi. Rus göçmenlerle ilgili en ilginç değerlendirmelerden birini dönemin ünlü tabibi Mazhar Osman yapmıştı: “Topla, tüfekle, tayyare ile, bomba ile dünyanın kırk küsur milleti İstanbul’u ezememişti. İstanbul kokaine, fuhşa esir oldu. Çar ordularına altı yüz sene karşı duran İstanbul Rus orospularına mağlup olmuştu”. Cihan Harbi imparatorlukların sonu olmuştu. Birçok kent yıkıntıya uğramıştı. Ama İstanbul’un yaşadığı toplumsal çöküntünün bir başka örneğine rastlanmadı. Cihan Harbi sonrası savaşmış ülkeler arasında bu denli tefessüh etmiş başka bir kent yoktu. Bu nedenle yeni bir ulus kurarken Ankara’dan yola çıkılması salt stratejik nedenlerden kaynaklanmıyordu. Ankara Pompei’den uzak durmaktan yanaydı.
2006
Isgalden sonra Istanbul'un yogun bir nufus hareketliligine sahne oldugu gozlenmektedir. Bu nufus hareketliligini yaratan faktorlerden birisi terhis edilen askerlerin kente geri donmesi, bir digeri ise multecilerdir. Mutareke Istanbul'u, bir taraftan isgali ve onun uzantisi olan siyasi ve askeri gelismeleri, bir taraftan ise Istanbul halkinin pek karismadigi bir "oteki"dunyayi yasamaktadir. Bu oteki dunya icerisinde bizi ilgilendiren Rus multeciler, sadece Istanbul'un sosyal hayatina getirdikleri yeniliklerle degil, ayni zamanda Carlik doneminde sahip olduklari zenginligi terk edip gelmek zorunda kalmalari ve dolayisiyla karsi karsiya kaldiklari sefaletle de dikkat cekmektedirler. Bir donem Istanbul'da etkili olan bu gocmenler bir sure sonra cogunluk itibariyle Turkiye'den ayrilmislarsa da, etkileri o denli cabuk uzaklasmamistir.
Turkish History Education Journal
HISTORY STUDIES Uluslararası Tarih Araştırmaları Dergisi / International Journal of History, 2023
Lozan Konferansı’nın kesintiye uğradığı dönemde, yeni devletin ekonomi politikalarını tartışmak ve dünya kamuoyuna tam bağımsız bir Türkiye mesajını vermek üzere 17 Şubat-4 Mart 1923 tarihleri arasında İzmir’de ilk Türkiye İktisat Kongresi toplanmıştır. Bu çalışmanın konusu, İktisat Esaslarımız adlı doküman üzerinden Türk kadınının Türkiye İktisat Kongresi’ndeki yerini araştırmaktadır. Çalışmanın amacı, kongrede kadının nasıl ve ne şekilde yer aldığını ne ölçüde temsil edildiğini ve kongre kararları üzerinden yeni Türk Devleti’nde kadının iktisadi hayattaki yerini, iktisadi politikalarda kadına biçilen rolü dolayısıyla da kurucu kadronun düşünce dünyasında kadınının yerini tespit etmektir. Araştırma, 1923 tarihli ilk İktisat Kongresi’nde Türk kadını konusuyla sınırlandırılmıştır. Bu çalışma, kongrede ve yeni devletin iktisadi hayatında Türk kadınının yerini İktisat Esaslarımız üzerinden tarihsel kritik bir yaklaşımla nitel araştırma yöntemlerinden doküman analizi metoduyla ele alması bakımından alan yazınına katkıda bulunmayı hedeflemektedir. Kongre konuşmaları ve kararlarıyla ilgili içerikler, mesleki temsil esasına göre bütün iktisat birimlerini kapsayacak şekilde, cinsiyet ayrımı gözetilmeden, kadın-erkek bütün fertlere hitaben halkçı bir yaklaşımla ele alınmıştır. Ana doküman yanında konuyla ilgili literatür, dönemin süreli yayınları, resmi yayınlar ve arşiv belgeleri bu çalışmanın kaynakları arasındadır. Anahtar kelimeler: Türk kadını, Türkiye iktisat kongresi, iktisat esaslarımız, nitel araştırma, doküman analizi. Abstract Lozan Konferansı’nın kesintiye uğradığı dönemde, yeni devletin ekonomi politikalarını tartışmak ve dünya kamuoyuna tam bağımsız bir Türkiye mesajını vermek üzere 17 Şubat-4 Mart 1923 tarihleri arasında İzmir’de ilk Türkiye İktisat Kongresi toplanmıştır. Bu çalışmanın konusu, İktisat Esaslarımız adlı doküman üzerinden Türk kadınının Türkiye İktisat Kongresi’ndeki yerini araştırmaktadır. Çalışmanın amacı, kongrede kadının nasıl ve ne şekilde yer aldığını ne ölçüde temsil edildiğini ve kongre kararları üzerinden yeni Türk Devleti’nde kadının iktisadi hayattaki yerini, iktisadi politikalarda kadına biçilen rolü dolayısıyla da kurucu kadronun düşünce dünyasında kadınının yerini tespit etmektir. Araştırma, 1923 tarihli ilk İktisat Kongresi’nde Türk kadını konusuyla sınırlandırılmıştır. Bu çalışma, kongrede ve yeni devletin iktisadi hayatında Türk kadınının yerini İktisat Esaslarımız üzerinden tarihsel kritik bir yaklaşımla nitel araştırma yöntemlerinden doküman analizi metoduyla ele alması bakımından alan yazınına katkıda bulunmayı hedeflemektedir. Kongre konuşmaları ve kararlarıyla ilgili içerikler, mesleki temsil esasına göre bütün iktisat birimlerini kapsayacak şekilde, cinsiyet ayrımı gözetilmeden, kadın-erkek bütün fertlere hitaben halkçı bir yaklaşımla ele alınmıştır. Ana doküman yanında konuyla ilgili literatür, dönemin süreli yayınları, resmi yayınlar ve arşiv belgeleri bu çalışmanın kaynakları arasındadır. Anahtar kelimeler: Türk kadını, Türkiye iktisat kongresi, iktisat esaslarımız, nitel araştırma, doküman analizi. During the period when the Lausanne Conference was interrupted, the first Turkey Economic Congress convened in Izmir between February 17- March 4, 1923, to discuss the fiscal policies of the new state and to give a message of fully independent Turkey to the world public. The topic of this study investigates the position of Turkish women in the Turkey Economic Congress through the document entitled "İktisat Esaslarımız" (Our Principles of Economics). This study aims to determine how and in what manner women took place in the congress, to identify to what extent women represented, and to ascertain the position of women in the economic life of the new Turkish state through the resolutions of the congress and to define the role assigned to women in fiscal policies, thereby specifying the place of women in the intellectual world of the founding cadre. This research is limited to the topic of Turkish women in the first Economic Congress of 1923. This study aims to contribute to the literature by addressing the position of Turkish women in the congress and the economic life of the new state through the technique of document analysis from the qualitative research methods with a historical-critical approach as a means of "Our Principles of Economics". The contents of the congress speeches and resolutions were approached with a populist perspective, addressing both men and women without gender discrimination and covering all economic units based on professional representation principles. In addition to the main document concerned literature, periodicals of the era, official publications, and archival sources are among the resources of this study. Keywords: Turkish women, Turkey economic congress, our principles of economics, qualitative research, document analysis.
MİLLİ MÜCADELE DÖNEMİ’NDE GÜNEYDOĞU ANADOLU'DA KADINLAR, 2021
Türk kadını, Millî Mücadele süresince ülkenin dört bir tarafında erkeklerden geri kalmayarak önemli uğraşlarda bulundu. Demokrasi ve huzur getirme adına Batılı emperyal güçlerin yaptığı haksızlıkları dünyaya duyurmak için tertip edilen mitinglere katıldı. Yaşanılan zulümlere dikkat çekmek için ilgili makamlara protesto telgrafları çekti. Cepheye çeşitli malzemeler taşıyarak ordunun lojistik ihtiyaçlarını karşıladı. Hatta bazı zamanlar düşmanla yüz yüze geldi. Buradan hareketle, söz konusu evrede Güneydoğu Anadolu’daki kadınların bir bölümü de Müdafaa-i Hukuk ruhuna yakışır biçimde vatanın bağımsızlığı için ciddi anlamda gayret gösterdi. Diyarbakır, Kilis, Siirt, Antep ve Urfa’da binlerce kadın, işgallerin kınandığı mitinglerde saf tuttu. Urfa-Viranşehir ve Diyarbakır-Silvan’dan kadınların yolladığı telgraflar bölgedeki milliyetçi kitlenin hissiyatlarına tercüman oldu. Bu sırada Antep’ten Van’a kadar uzanan alanda kadınlara yapılan işkence ve tecavüzler, Batı Anadolu’daki hemcinslerinin yaşadıklarından pek farklı değildi. Bütün bu olup bitenler esnasında gözünü budaktan sakınmayan kimi kadınlar doğrudan cepheye yardıma koştu. Onların bu cesareti erkeklere de örnek teşkil etti. Ulusal direniş yıllarında Güneydoğu Anadolu Bölgesi’ndeki kadın gayretinin ilk defa bir bütün halinde irdelendiği bu araştırmada, hiç gündeme getirilmemiş veya çok az dillendirilen şahsiyetlere değinildi.
OSMANLI DEVLETİ'NDEN TÜRKİYE CUMHURİYETİ'NE GEÇİŞTEKİ KADIN HAREKETLERİ 1908-1934, 2020
Osmanlı Devlet'inde ve Türkiye Cumhuriyetinde Kadın Hareketleri
ÖZ Folklorun epik türlerinde çoğu zaman başrolü erkek oynar ve onun yaptıkları anlatılır. Destanlarda hep erkeklerin kahramanlıklarını görmekteyiz. Fakat kadın figürü hem Rus, hem Türk halk edebiyatında önemli bir yer edinmiştir. Türk mitolojisi açısından baktığımız zaman belirgin erkek veya kadın tanrılarla karşılaşmak mümkün olmadığından-Türk dini-mitolojik sistemi Tek Tanrı tanımaktadır-kutsal dişi kurgusu Mitolojik Ana adı altında toparlanmaktadır. Türk mitolojisinin en eski katmanında doğumla ölümü bir arada tutabilecek ve ilklik, başlangıç olma gibi vasıflara cevap verecek Mitolojik Ana veya daha somutlaşmış varyantıyla Yer Ana varlığını görmekteyiz. Türklerin ve Rusların folklorunda şüphesiz mitolojinin etkisi görülmektedir. Slav kültüründe de uzun süredir anaerkil sistem var olduğu için Rus masallarında, destanlarında da erkek kadar güçlü kadın ya da bahadır kadın profili bulunmaktadır. Türk folklorunda ise alp kadın tipi masallarda değil, sadece destanlarda yer almaktadır. Fakat ister Hristiyanlık ister Müslümanlık sözlü gelenekleri etkileyip dinin gelmesiyle beraber kadın figürü bazı değişiklere uğramıştır.
Loading Preview
Sorry, preview is currently unavailable. You can download the paper by clicking the button above.
ISBN Vol I: 978-84-451-3937-0, 2021
Anatolian Studies 66, 2016
Journal of Garmian University
Evergreen - Joint Journal of Novel Carbon Resource Sciences & Green Asia Strategy, 2024
Intelligent Automation & Soft Computing, 2022
Polar Science, 2019
Australian Occupational Therapy Journal, 2012
Proceedings of the Royal Society A: Mathematical, Physical and Engineering Sciences, 2021
BMC Primary Care
Zenodo (CERN European Organization for Nuclear Research), 2022