a
TARİ İ İ
Sİ İ
l
SÜ REÇTE
l
ıı
j
l
?:J
,i"
Ja
{
l
I
]
Edıtör: GÜı{ ı,ER GÜı{ Eş
|
T.c. AYDıN BELEDiyrsi
rülrün yAyıNıDıR.
içiN»nrir,ER
Aydın Şehrinin Kuruluşu ve Gelişme Evreleri
1
AbdullüUğur
Aydın'rn Tarihi Coğrafyasında Üç Önemli Dönüm Noktası, .......... 33
Stüa Giiney
Geteneksel Tiirk Şehir Sistemi İ çinde
Mehmet Bayartan
Ayün'ın Yeri,
....................... 43
Tialleis, Ttaldeis,
Şiil«tiTül
59
(Anük Dönemde Aydın ve
Çewesindeki Kentler' Üzerine,
Addenda Et Corrigenda I
,7,7
MuratAydaş
9l
Aydınldın Erken Fotoğrafik Kayıtlar,
Şill< rüTüt
Arşiv Belgelerine Göre Aydın Giizelhisarı,
A. MunisAımağan
1ll
Tarihi Eserlerin Kenüeşme Sürecine KatkılanAydın Örneği,
Miikerrem kiirifuıı
12|
Aydın Oğullan ve Osmanlr Klasik Döneminde Aydın,
Bülent ÇelikTanju Demir
147
XVI I I . YYlda Oşmanh Sarayrnda Damat Olmuş BirAydınlı;
Abdullah Paşa,
Tanju Demir Bülent Çelik
Modernleşme Sürecinde Aydın'da Yönetim Olgusu,
Aysun Sanbey Mehmet Başaran
l59
169
19.Yt''ın İ kinci Yarısında Aydın Kenti Haklırnda Bazı Göz| em| er, | 77
Olcay Pullukcuoğlu Yapucu
19.YY ın ortasında Aydın Şehrinin Sosyal ve İ ktisadi Durumu,
AızıTeızi
IX
..... l
97
r
l
ı9. yü ZyI Lnş
iriNci yanrsrıv»ı.
AyDI N r< BNri I I AKKI I \ DA
g,AZ|
cözr,nıu,nn
Olcay P.YAPUCU*
Araştırmamızda BatıAnadolu'nun günümüzde de önemli bir yerleşim
merkezi olan Aydın'da kentsel gelişim üzerine bazı gözlemlerin
paylaşılrnası hedeflenmektedir. 19. yüzyılın ikinci yarısının seçilınesindeki
amaç, bu dönemin Osmanlı ülkesinde yaşanan değşim ve dönüşiirniin
etkilerinin gözlenmesi için uygun olmasıdır. Ancak bunun, Osmanlr
çok,
Batı Anadolu ve Balkanlarda net
gözlemlenebilecek bir dönüşiim olduğu unutulmamalıdır. Çiinkii bu
coğraffası genelinden
bölgeler değşen diinyanın yeni sistemlerinin etkilerinin yoğun yaşandığı
yerlerdir.
Bah Anadolu'daki gelişmenin merkezinde İ zmir Limanı vardır.
Özellikle | 1 . yüzyılda İ zınir Limanı deniz aşın ticarette büyiik önem
kazandı'. Değişen dünyarun gereklerine göre şekillenen yeni kuruniar ve
kurallar bölgenin iiretim ilişkileri başta olmak iizere; demografik yapr, kent
kirıliği ve kiiltiirii, mekansal dağlım, ulaşımve haberleşme sistemi ve yerel
yönetim anlayışında da değişimi getirdi. Ancak biitiin bu bilgilere bakarak
özellikle Batı Anadolu'daki kentleşmenin tamamıyla dış kaynaklı bir
müdahaleden kaynaklandığını düşiiıımek son derece yanlıştır. Osmanlı
şehirciliği 19. yiizyılda devlet tarafinden, titiz kurallara bağlanmak
isteniyordu, bunun önemli nedenlerinden biri güvenlikle ilgili bazı
sorunlardır. Aynca eski kent yönetiminde etkinliğini yitiren eski kurumlar
yerine kente özgü bir yönetimin gerekliliği ortaya çıkmıştı. Bu yiizden bir
siiredir, Avnıpa kentlerini görme firsah bulan Osmanlı devlet adamlan,
diplomatlar, selyahlar bu kentleri Osmaü kentlerine model olarak
sunuyorlardı'. Ama Osmanh kentlerini değiştirecek olan asıl refonnlar, l9.
yüzyılın başından itibaren bizzat dev| et tarafından yapılınaya başlandı.
Böylelikle Osmanlı kenti gerçek anlamda modemleşme siirecine girdi.
Değişen ve Batı modelinde farklılaşan toplum, ekonomi ve kiiltiiriin
yanında aynı dönüşümü yaşayan bir kent ,olgusunun bu yiizyıl boyunca
varlığından söz etmek mümkiiııdilr. Büyüyen, kalabalftlaşan ve heterojen
yaplsm1 yeniden üreten, "modern dünya"nın gereklerine göre yeniden
t
'
'
Arş. Gör., Ege Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Tarih Böliimü.
Bu konuda aynntılı bilgi için Bkz. N. Ülker 1 974 ve D. Goftııın L995.
S. Yerasimos 1996, 118.
17,7
şekillenen kentler, | 9. yi@l Bah Aıadolu'sunda tipik bir özelliktir.
Kapitalist sistemin uzantılannıı1 kentlerin adeta kalbinden geçen, hem
kapitaliaııin hem de modernleşmenin somut ömeklerinden biri olan
demiryolunun kentlerin diieeninde değşikliğ de zorunlu kıldığına şüphe
yokfiır.
Giizelhisar'dan Aydın'a
Oşmanlı, yerleşimlerin kentköy aynmfu yaparken kenti "Cııma
kılmır, pazar durur" ifadesiyle tanımlar. Bunun anlamı, köyden farklı
yerleşimlerde
bir pazann kurulması ve bu
pazaryerinde çevre
biı Cuma camisi
olmasr gerektiğidir. Aydın Güzelhisarr'na bu açıdan bakılırsa,
15. ytizyıldaki tahrirlere göre yedi müalleli kiiçfü bir kasaba ile
karşılEılır. Ticari mübadele söz konusu olduğunda AydınGiizelhisar
çewesindeki alanın, bu yiizyılda hiçbir şekilde öncü bir rolü yokfu. Aydn
ve Köşk'te yalnızca iki pazar vardı ve bu yerleşmeler ancak "köy"
saylabilecek cinstendi, bölgedeki önemli pazaryerleri Tire, Nazilli ve
yerleşimlerden gelenlerin Cuma namazı krlabilecekleri
Ayasuluğ (Selçuk) çevresindeydi'. Bu yiizden Giizelhisar'ın yakın çevresi
bu gibi ticari merkezlerin gölgesinde kaldı. 16. yiğılda Giizelhisarln
mahalle sayısı altıya indi. Aydın, l7. ynzyı| da kırsal alanda giderek artan
güvenlik sorunu yiiziinden köyden göç alıyordu. Aynı zamanda da yine bu
sorunu çözmek için Anadolu'nun biı çok kentinin yaphğı gibi iç kalesinin
etrafinr duvarla çeviıerekn kendi fiziksel gelişimini bir bakıma hsıtlayan bir
kentti'. Gilnilmiizde bu duvara ait bir iz buLıak miimkiin olmadığı için
yerini beliılenemez, fakat bu duvar ve fi ziksel losıtlama kentin büyiimesine
engel olmayacaktı. 17. yüzyıhn ikinci yarısında kentin nüfusu artarak
1000'i geçti | 677 avdnz tahririıde 22 mahallesinde 5000'i aşan bir nüfus
bulunur'. Yani Cllzelhisar 17. yiiaylakadar sınırlı bageüşme gösterdi ama,
bu yüzyılda özellikle İ zrnir Limarunın öneminin arbnasl bölgede yeni
ekonomik ilişkileri de getirdi. GtizelhisarıAydınbu limanın hinterlandında
buluıunasının etkisiyle büyümeye başladı ve ça§l, pazaryeri gibi
özellikleriyle köyden farklılaştı ve gelişme gösterdi. Alnı dönemde
bölgeye gelen Evliya Çelebi, seyahatnamesinde Güzelhisar'rn canlr bir
ticaret merkezi olduğıınu haftada bir giin kurulan pazarlnı, hanlannı,
bedestenini ve özellikle de çarşıdaki helvacı diikkanlannı wun uzun anlatır,
pamuk ipliğinin ve bu iplikle dokunan kumaşlardan, özellikle kumaşlann
boyandığı boyacı çarşılanndan söz eder. Güzelhisaur 17. yizyı| ı| a birlikte
tamamen diizlüğe yayılmaya başlayan fiziksel yapısıyla da göze çarpar.
'S.Faroqhi1978,61.
' Evliya Çelebi, Celali Karayazıcı ve Saki Aıap adlı eşkıyadan korkan hallon, padişahın
izniyle bu duvan ve kaleyi yaptırdığın belirtirbkz. Seyahatrıame l985,8, 556.
' M. Aİ dağ 1 999, 494; S. Faroqhi l 994, 335; B. Daıkot l 96 1, 6 l.
' F. Emecen TDVİ A, 150, 159,235.
l78
Bütiin bunlar Güzelhisar'a çewesi için çekim merkezi olan bir
özelliğini sağhyor muydu? Bk yerleşim merkezinin çevresi için çekim alanı
olabilmesi ve dolayısıyla kentleşme siiıecinde yol kat edebilmesi bazı
koşullann sağlanmasıyla mümkiindür. Bu koşullar yerleşik nüfus ve
çewenin yararlanabileceği belli hizmetleri ve bu hizmetleri sağlayacak
kurumları gerektirir. Bu koşullar sağlandığında kentleşme de ivme
kazanacaktır.
Aydın Giizelhisan çevresi için merkez özelliğini l9. yüzyılın başında
kazandı. 1826'da Aydın, Hamit, Teke, Saruhan ve Sığla sancaklarrn
biıleştirilmesiyle Aydm Eyaleti oluşturuldu, Güzelhisar bu eyaletin
merkeziydi'. Bir eyalet merkezi olınanrn kentsel gelişime önemli katkrları
olabilecelıJ< en, Giizelhisar,bu özelliğini çok fazla koruyamadl l843'te Said
Paşa nın valiliği sfasmda paşzınrn İ zrııir'Oe ofurmak istemesi iizerine,
" eyaletin hüsni idarei umuru zaptiye ve maliyesine bir güne sekte
gelmeyeceği ve ahar suretli uygunsuzluk melhuz olmadığı" takdirde
kendisine izin verildi ve merkez İ zmir'e taşındı. Yakup Paşa'nın valiliği
sırasında 1843 yılında yeniden Giizelhisar'rn merkez olduğu görüliir. Bu
dıırum l 850'ye kadar devam etti, Damad Halil Paşa, Aydın valisi olduğunda
buranın "havasınm ve suyunrrn bünyesine yaramadığı" gerekçesiyle
merkezi İ zmir'e taşlmayl teklif etti ve bu teklif kabul gördil'. l867'ye kadar
da durumıın bu şekilde devam ettiği söylenebilir, bu tarihte yapılan son
düzenlemede de merkez değişmedi, sadece eyalet sınırlannda bazı
değişikliklere gidildi. Ancak bu yıllarda vilayetin merkez kazasının
belirsizliği Güzelhisar'ın kentsel gelişiminde olumsuzluklara neden olrıuş
olmalr'.
Osmanh yöneticileri bu dönemde bazı başka konularda olduğu gibi,
birazda "deneyerek"'en doğru karan vermeye eğilimli gibi göriinmektedir.
Aynca bu yüzyıl bolunca siirekli büyüyen ve birçok bakımdan Osmanh
I mparatorluğu'nun en önemli kentlerinden biri haline gelen İ zmir'in
konumu, Aydın ( Güzelhisar)'ın bu kadar yakınrnda olması ve tarihsel sti,reç
içerisinde, dönemin koşullannrn etkisiyle sosyal ve ekonomik bakımdan
onıın öniine geçerek, dönemin bir metropolü haline gelmesi §dın
Giieelhisar'ın bu konudaki şanssızlığı o] .ınalıdır. Aynca İ zmir bir liman
kentidir ve bu tiir kentlerin imparatorluğun genellikle iç kesimlerinde yer
i'
'
F.
Emecen,TDViA, 235236.
T. Baykara, 1966,5.
Aydın Giizethisar vilayet merkezi iken valilere mahsus bir konak bulunmaktadır ancak
merkezin I zmirle taşınrnasrndan sonra boş kalan binada tamirat gereklidir. Burada
valiler ofurmayacağı için kaymakaıı ikametine verilecek olan binanın masrafi hayli
yuksektir. Aıcak ileride yine valilerin burada otıırabileceği di§ünülerek vali ve
meciis
soruimaktadır.
odasrnın
tamir edilip edilmemesi konusunda fıkiı
Başbakanlık
_da.
OsmanlıAışivi bundan böyle (BOA)A. MKT. MHM 3 2/ 6 (1267) l851.
l79
alan idari merkezlerini kolonial ilişkilerin etkisiyle gölgede buakarak
bölgelerinin en büyiik şehirleri haline gelınesi" olağan biı durumduı.
Giizelhisar, vilayet merkezi olma özelliğini yitirse de kentsel gelişimi
l 9.
yiizyılda da devam etti.
Aydın Giizelhisan'nın kentsel gelişimi için gerekli konuma
eskiçağlardan itibaren süip olduğu söylenebilir. İ ç bölgeleri önce
Kuşadası, 17. yğnldan itibaren İ zmir llmanına bağlayan kervan yolu,
Aydın'ın da bulunduğu hat tieerinde, Menderes'in hızeyinden geçiyordu.
Bu yolun 19. yüzyılın ikinci yarısında coğafi koşulların yerleşim sistemini
şekillendirmede ve dolayısıyla kentleşmedeki etkisi gelişen teknoloji
sayesinde azaldı. Özelikle Menderes nebrinin kuzeyinde kalan bölgede bu
dönemde önemli gelişmeler yaşandı. 1866 ylıda işletrneye açılan İ znir
Aydın Demiryolu hattı, geçtiği yerlerde ticari kapasite, nüfus ve kentsel
gelişmede değişikliklere neden oldu. Eski dönemlerin örneğin Tire gibi
merkezleri önemini kaybederken, demiryolu hattı üzerindeki istasyonlar
önemkazanü. Köyler kasabalara döni\ tii, nüfus ve sosyal hareketlilik arttı.
Aydın ve çevresi bu gelişmeden olumlu anlamda etkilendi.
Yerleşim merkezlerinin kentku aynmı yapılırken bir başka ölçüt,
iiretim faaliyetinin tanm dışı faaliyete yönelmesidir. Yüzyıl ortasına
gelindiğinde Giizelhisar'da kentleşmenin bir göstergesi olarak, iiretimin
tanm dışı faaliyetlere yönelmeoraıı% o11.2'tiı.Yanibu ölçüt sağlanır, ancak
tanm halen önemini korur. Kentleşme ve kent ihtiyacına yönelik
mesleklerin varlrğı yanında toprak süibi olmak da öneırılidir. Giizelhisar,
hem kendine yeten, hem de merkez ve lgrsalındaki tarım üşı iiretimle
çewesinin ihtiyaçlanna cevap verebilecek bir durumdadır. Kentsel
gelişmede, çevre için çekim alaru olmaözellikleri açısındaıı değerlendirme
yapılacak olursa; Giizelhisar'ın belli özellikleri gösteıdiği söylenebilir.
Öncelikle ticari toplanma merkezi olma özelliği belirgindir. Çarşr ve hanlar
bu konuda fikir verebilir. Öze[ ikle han kavıamı ticari hayatın bölgedeki
gelişiminin izlenmesi için iyi bir ölçütttir. Çiinkii hanlar, ticari toplanma
merkezlerine dışandan gelenlerin konakladığı ve ellerindeki malı
pazarladıkları yerler olarak tarifedilebilir. Han sayısının çokluğu dışandan
gelen mal ve insan sayısıyla doğru orantılıdır. §dın'da 17. yüzyıldan
itibaren varhğını siirdiiren Giirnriikönü, Cihanoğlu gibi hanlara yenileri
eklendi. l898'deAydın'da (buyıllaıda artıksadecebu adla anılır) han sayısı
40'tır" ve bu sayı l 908'e gelindiğinde 45'e ulaşr".
lo
Ç.Keyder,2003,51.
Aydm vilayeti Salnamesi 13l6 (l898).
" AydınVilayeti Salnamesi 1326 (1908).
"
180
l
Bir yerleşimi çevresi için çekim merkezi ve dolayısıyla "büyiik kent"
yapan bir başka özellik, eğitim kurumlannın varlığıdır. Aydın'daki
medreseler, çevreden öğrenci toplayan özelliğe sahiptir. Örneğin
Nazilli'den okumak için Aydın'a gelen varl* h iki kardeş eğitimleri
stiresince buraya yerleşir, mal mülk edinir ama Nazilli ile bağlanııı da
koparmazlar". Bunun gibi başka örnekleı de olmalı. Aynca dini kurumlar
da çekim merkezlerinin özelliğidir. Aydın nüfusrında barındırdığı farklı
etnik kimlikler ve dinler için de merkezdir. Aydın'da l25 cami ve mescid,4
Hıristiyan kilisesi, 2 Musevi hawası, 1 Mevlevihane ve çewede 5 manastrr
vardır'n. Bu özellikler çewehall< ı için çekimyaratlr.
Aydın sancak merkezi olduğu için idari kurumlara da sahipti. Aynca
İ ıgiltere, Fransa, İ tayla ve İ ian Aydın ve çevresindeki vatandaşlan için
konsolosluklar açtı. Konsolosluk binalan da kentin ticaretinin kalbinin
attığı itibarlı semtlerinde olmalıdır.
Avnıpa'da kentleşme sanayileşme ile doğru orantılr bir gelişmedir.
Aıcak bunun Osmanlı kentleri için geçerli olduğunu söylenemez. Çiinkti
sanayileşme bütiin Osmanlt coğaffası genelinde bu dönemde net gözlenen
bir gelişme değildiı. Bu konuda devlet desteğiyle hatın sayılır çabalar da
olsa sanayileşme belli bir aşamayı Eeçemez. Aydın da da sanayi
yatınmlannın çok fazla olduğu söylenemez. Varolan ktiçiik çaplı fabrikalar
yerel hammaddeyi işlemekiieere kurulmuştur. G. Boyacıoğlu, Cemal Bey,
T. Georgiadis, Hacı Dimos, E. Hadkinson, S. Magnissalis, M. Mercurian'ın
zeytin yağı fabrikalan; ÖmerAlagiç, Bosnalı HasanArnovudoviç, Dimo ve
Sfezoğlu'nun sabun; Apostolo, Dimo, M. Mercurian'ın çrçır fabrikalan ve
büyiik bir şirket olan Mc Aıdros and Forbes'in de meyan kökti fabrikalan
vardı".
MekansalDağılrm
Ekonomik ve sosyal hayatın yeni ihtiyaçlan doğrulfusunda ortaya
çftan dönüşiim stirecinin etkisine giren kentlerde mekanrn farklılaşması ve
kurumsallaşması mahalle düzeyinde ortaya çıkar. Bu nedenle müalle
ölçeğindeki gözlem ve çöziimlemelerin önemi büyüktiir. Çiinkü kentin
mekansal hareketliliği nüfusun artışıyl4 birebir bağlantılı değildir. Nüfusun
yüzyıllar içinde neredeyse sabit kaldığ dıırumlarda bile kentin durağan
yapısından söz edilemez. Bu yi.izden mahalle ölçeğindeki çöziirnlemeler de
hesaba katılmalıdır'u. Osmanlı mahalleyi, aynı mescitte ibadet eden
l
" BoAA. I \ ,tr(T. UM 2861 13 (1 z7 3)
" Aydın Vilayeti Salnamesi 1326.
" Annuarie Oriental Commerce
"
S.
Aktiire 1994, 46, 4,7,
48,
| 856. ve A. MKT.
1905 ve l91 3.
49.
181
UM 266 l 89 (I 27 3)
|8
5
6
cemaatin aileleriyle birlikte oturduğu kesim olarak tanımlar. Başka bir
deyişle mahalle, biıbirini tanıyan ve bir ölçüde birbirinin dawanrşlarından
sorumlu, sosyal dayanrşma içindeki kişilerden oluşmuş bir toplulu.ktur". Bu
bilginin ışığnda sancak merkezi Aydın'a baktığmızda yüzyıllar içinde
oldukça büyüyen ve gelişen bir kentle karşılaşınz. Antikçağlarda dönemin
özelliğini yansrtan, sırbnı dağlara yaslamış, oldukça büyiik bir yerleşim
olan Aydın, 1317. yüzyıllar arasında görece dnha srnırlr biı gelişme
gösterir. 17. yüzyılla birlikte tamamen diizlüğe yayılııayabaşlayan fiziksel
yapısıyla göze çaıpar.
Göçler ve aşiretlerin merkez otorite tarafindan yerleştirilme eğilimi
kentin hem nüfus hem de flıziksel açıdan büyiirıesinin siirekliliğini sağladı.
Giizelhisarı Aydın'da mahalle ölçeğinde büyiimenin, Anadolu kentlerinin
büyiimesinde görülen temel bazı nitelikleri gösterdiğini söylenebilir.
Kentlerin büyiimesine koşut olarak genellikle önceden kurulan içinde cami,
mescit, zaviye veya tekkenin bulunduğu bir çekirdek, mahallenin nüvesi
oluyordu". Tabakhane Derestniı batısında bulırnan Selçuklu dönemi
yapısı Alihan Baba Sultan Camii ve Medresesi'nden adınr a| an Alibabe
Sultanmaha| | esi" Türk döneminin en eski yerleşimlerinden biri olınalıdır.
Alihan Medresesi de buradadır'o, bu mahalle kentin kuzeybatısındadır. Bu
mahallenin hemen altında olduğunu tahmin edebileceğmiz Köprülü
mahallesini de 1530 tahririnde buluyoruz. Aynı tahrirde, Hisaryakası ve
Cemal (Cemaleddırı), Cami mahalleleriyle, Kilise Mesciİ 'adlı bil başka
müalleyi de buluruz ki bu da Kubbeli Mescid mahallesi olabilir. Bu
mahallenin oldukça yakınında Kozdibi maha| lesi, her ikisinin giirıeyinde de
Balcılar Aşiretinin yerleştirilmesiyle oluşan aynı adlr mahalle daha
sonradan ortaya çıkmış olmalı. Bu mekanlar şehrin planında
düşiinüldüğtinde, XVI . yüzyıl başlannda GiDelhisar'ın bugünkii Aydın tren
istasyonu yakrnlanna oldukça yaklaştığı görüliir. Kubbeli Mescid ve
Köprulü müalleleri arasrnda kalwı Sarayiçi ve Camii lrrr de büyilk
olasılıkla bu yıllarda vardı. Giizelhisar'da fetihten itibaren Cami adlıbi;
mahalle vardır, belki de bu mahallenin adı başka yeni camilerin inşasından
sonra değiştirilmiştir". Aydın Müşiri Yakup Paşa, | 84445 temettuahnda
Sarayiçi mahallesinde kayıtlıdır, 19. ynzyılda valilerin oturduğu bu
" Ö.Ergençl981,127l.
" i. Tekeıi ı 980,44.
" A. Gökbeı_H. Şölen 1936,
l]
'n
BOAA.
} vfl(T.
98, 116.
NzD7 6/ 39 (1269) 1853.
" BoA ı66Numaralı MuhAsebeyiViliyeri
" A. Tozduman 1992,35.
Anadolu Defteri (937ll530) 437,438,439
l82
mahallede, paşailn komşuları da varhklıhatırlı kişiler miydi acaba?
Görecekiiçiik olan (57 hane) bumahallehatta çewesi kentin elittabakasmm
oturduğu yer olmalıdır.
Kentin en kuzeydoğu ucunda gayn Müslim müalleleri bulunur.
Bunlardan, temettuat sayımrnda 345 hane olarak gösteri\ enu Rumiyan
(Kepasi) mahallesi oldukça kalabalıkhr ve burada bir manastrr bulunufo.
l74 hanelik Yüudi müallesi de buradadır. Ermeni mahallesinin Yarbaşı
mahallesine diğerlerinden daha yakın olduğunu tahmin edilebilir. Çiinkii
defterlerde, bu müallede ofuran 4 Ermeni hane reisinden büsedilmektedir.
Kuzeydoğuda da l 595'te inşa edl| en Ramazanpaşa Carıısi etrafında gelişen
aynı adlı müalle bulrınur. Evliya Çelebi, Ramazanpaşa mahallesinin çarşı
içinde olduğunu belirtir". Oldukça büytik olduğu tahmin edilen Cuma
mahallesinde bir Cuma (çarşı) camisi de olınalıdır, Orla mahalleniı ise 16.
yiizyıl sonlan ve 17. yü4nl başlarında şekillendiği düştinülebilir, çtinkti
buraya adınr veren Ortahan'ı inşa ettiıen Yavlılı Şemsi Paşa adına, oğlunun
yaptırdığı caminin inşa tarihi l659'dur'u. Debbağların
irili
ufaklı
işletmelerinin ve herhalde evlerinin sıralandığr yer doğal olarak kentin
ortasından geçen Tabakhane deresidir", oldukça kalabalık olan Debbağlı
mahallesi bu deıenin çewesindedir, Evliya Çelebi, Tabakhane çarşısınln
"şehrin doğusunda akan derenin iki tarafinda, başka bir kasaba gibi
olduğunu ve burada yaklaşık 200 işletrneninbulrınduğunu" belirtir'. Yani
demiryolu istasyonundan önce kentin merkezi şimdiki merkezin
yakınındadır.
Aydın Güzelhisan, yüzyıllar içinde Tabakhane Deresini ortalayarak
doğubatıgiirıey ekseninde büyüdü. Tabakhane Deresinin doğusu ve batısı
arasında yerleşim yoğunluğu bakımından farklıl* göze çarpw. Derenin
batısında müalle sayısr düa fazladır. Büyük olasil* la kentin canlı
mekanlan daha çok buradadır, kentin batısı daha merkezi bir konumdadır.
Ancak aksi yöndeki Rum mahallesinin de kendi bölgesinde hem nüfus
yoğunluğuna hem de çarşıpazar, üretimfiiketim ilişkilerine etkisi oldugu
söylenebilir. Temetfuatlardan anlaşıldığına göre yoksul sayılabilecek
Torbacr, Karacaahmet ve Alihan baba Sultan müallelerinin kent içindeki
mekan dağılımı anlamlı bir sonuç veımez. Ama bu defterlerin yiizyılın
'
'
Burada verilen mahallelerin hane sayılanA. Tozduman 1992'den alınmıştu.
Bu Manashı'ın yerinin şimdiki Denizli yolu üzerinde İ mariköy yakınlannda olduğı
zannediliyor.
6
EvliyaÇelebi 1985, C: 8, 556.
I
"
"
"
Tugıacı , 37.
Tabakhane deresi Aydın'ın dağ köylerinin ve kent civanndaki su değirmenlerinin de
kaynağıdır BOAA: MKT MW 96/ 3 6 (127 4) | 857 .
P.
EvliyaÇelebi l985, C: 8,558.
183
ortasındaki durumu değerlendirdiğini, yüzyıl sonundaki durumu
anlahadığını unubnamalıyız, bu yi.izden net yorurılardan kaçınmalç
gerekebiliı. Diikkanlann temettı:atlara göre daha çok, kalabalık ve görece
varlıklı mahallelere dağıldığını söyleyebiliriz. Kentin uzak diyarlarla
ticaretinin şekillıeıdiği G ünrükön ü merkezdedir.
Zarrıanzaman çıkan yangmlar ahşap mekanlan yok ettiği için kentin
yenilenmesinde etkili olduklan ve hatta yangınlann kentsel dönüşümü
hızlandırdığ söylenebilir. Afuap yapıların bulunduğu mahallelerde büyiik
yangınlar eski ve görece çarpık dokuyu yok ederek yeni dokuya geçişi
sağlar. Yeni yapılaııın kErgir o| ması özendiriliı ve böylelikle düa kalıcı bir
kent dokusu ortaya çıkar. Örneğin; l834'de Giizelhisar çarşısında çıkan
yangın' yakınlardaki Mevlevihane'yi de yok etti. Mevlevihane oldukça
önemliydi, MüşirYakup Paşa masraflan yiiklenerek yeniden yaptıracağını
söylediyse de geçen yıllarda bunun gerçekleşmemesi iizerine ahali inşaatın
hiikümet tarafiıdan yapılıııasınr rica etti'o. Kentiı yangınla yok olan
böliimlerinin yeniden inşası işinin yaklaşık 20 yıl sonra devlet tarafindan
gerçekten ciddiye alındığı anlaşılıyor bu işi yapmak içiı Mühendishaneyi
Berrii Hümayun Mülazımlanndan Tevfrk Efendi görevlendirildi".
yiizyıl, yerleşme sistemi ve kentlerin işlevlerine de farklılık getiımişti
bu değişim kentin mekanlanna da yansıü.
19.
ve
Ulaşım ve haberleşmede yenilikler ve teknolojinin kullanım yeni
ilişki kanallan açtı. Bu, yeni istasyon binalan ve postaneler demekti".
AydınNazilliDenizli giizergüında telgraf hattı döşenmesi ve gerekli
masrafin zenginler tarafindan karşılanmasına demiryolunun açıI _ııasından
yıl
sonra karar verilınişti', ama Aydın'da ve Aliağa Çiftliği
@aşaran)'nde posta merkezlerinin açrlması oldukça geç bir tarihte ancak
19l5'de gerçekleşti'Aydın, yüzyıl ortalarından itibaren arhk sadece bu
şekilde adlandınlır gelişen bir kentti, demiryolunun buraya ulaşması
kentin ticari ve idari merkezlerini şekillendirdi. Bu gelişmelerle başka bir
alt yapı tiirü de ortaya ç* tı. Yeni ve hızlı ulaşım sistemi, malların naklinde
antrepolann kurulrnasrnı, yolculann konaklaması için otellerin açılnasmı
gerektirdi, 16. yiizyılın kervansaray ve hanlan farklılaşarak, istasyon,
antrepo ve otellere dönüştii". Aydın'da 20. yüzyılın başlarında
Th6odorou'nun De l'Epire, Mamai'nin ?a/ / es'u, Ali Efen d\ 'dn Smyrne'sive
birkaç
" BoA.HAT.687
'
l33357 (1750)1834.
BoA. tlAT 553 / 2,7 356/ A(I 254) 1838.
BoA.A. MKT. Mw 1 l 8/ 35 (1277) 1860
i. Tekeıi 1980, 57.
"
"
" BOAA.MKT.üVtrİ {
42ü157 (| z85).
'
BoADH. EUM.KLU
*
Aııuaiıe Oriental Commerce
"
i.
6/ 2,7
(| 333) | 91 5.
Tekeıi 1980, 57.
1905, 1578
| 84
Kitchaıos'un otelleri vardr". Osmanlı ekonomisinin dış ticarete açılması
yabancı serrıayenin fınansman kurum] arını da getirdi. Bankalar bu
dönemin önemli kuruluşlandır. Önce Memleket Sandıklan ardııdaı Ziraat
Bankası ve İ mpörial Ottoman (Osmanlı Bankası) gibi bankalar ve laedi
veren geleneksel sarraflefecilerin yarunda bankerleıi de ekonomik
ilişkilerde yerini aldı.
Tanzimat'tan sonra biirokrasinin yiikselınesiyle birlikte, askeri sınıfin
kendi konaklarından yiirüttiiğü idari işler, konuttan farklılaşmrş devlet
dairelerinde görülııeye başladı. Kent merkezlerinde artık valilere müsus
saray değil, hübijmet konaklan vardı, Aydın ve kazalannda bu devlet
dairelerini görmek mümkiindiir. Bir siire sonra l87O'lerde" belediyelerin
kurulmasıyla bklıikte B elediyebinalan da bu tabloya eklendi.
Kent merkezlerindeki önemli bir başka yenilik de yeni ekonomik
ilişkiier içinde batı ktiltiiriine yönelınenin getildiği yaşam biçiminin
tfüetim kalıplan lül< s tüketim dül:kanları, tiyatrolaı; eğlence yerleri ğbi
yeni kuruluşlardır". Aydın'da sarraf dükkantan, taıaJ?irleıi hazır ğyim
mağazalan, restoranlaıi alukıt yazıhaneleri, eczaneleıi Gureba dışında
hastaneleıi mobilyacılar, yeni gelişen eğlence arılayşının bir yansıması
olarak tiyatrolar, geleneksel kahvehanelerden farklr olduğunu tahmin
ettiğimiz caf6ler,İ n} l| iztarzıbir eğlence olanAt koşusu'batılr tarz hayatın
Aydın kenti hayatrna yansmasrdrr.
Batrnın ekonomik etkisinin kent hayatmdaki yansımalarından biri de
un, susam ve zeytin yağı alıp satarı simsarlar, daha büyük çapta ticaret,
ithalat ve ihrac at da y apan tüccar grup| arı, iiliufaklı pamuk, z eytinyafu ve
hemen hepsi Mc Andrews and Farbes şirketine aitmeyan kökü işletmeleri,
sigorta şirketleri ve komisyonculardrr. Bunlar, Aydm'dan başka iki büytik
kaza olan Nazilli ve Söke'de dikkat çekecek kadar arttı ve yenilenen kent
kiiltiiriiniin parçası haline geldin'.
Bu yıllarda özellikle başkentte şehir içi ulaşımda atlı arabalann
kullanıldığını biliyoruz taşranrn daha kiiçiik kentlerinde konut alanlanyla,
ticari alanlar arasmdaki uzaklık çok fazla değildir. Sabahlan işlerine gitmek
için yola çıkan kent sakinleri, bu uzaklıklara göre, yiiriimeyi de tercih
edebilir. Ama toplumsal statiisü yiiksek, oldukça varlıklı tiiccarlar, güniiı
modası olan atlı arabalan kullanıyor olmalıdr. Aynca 1910'1ara
l
" Aınuaiıe
" (H1296)
"
'
"
Oriental Edition
l 91 3,
1390.
1878 yılına aitAydın Vilayeti Salnamesinde Aydın ve bütün kazalannda reis ve
azalardan oluşanbelediye dairelerininbulunduğunu görüyoruz.
i. Tekeıi l980,58.
Arırıuaire Oriental Commerce 1908, l57883.
Arınuaiıe Oriental Commerce 1908, l57883.
1e<
gelindiğinde düa uzak mesafelerde ulaşım, için şose yollann çoğalm3şlyln
birlikte yolcu ve eşya taşmmasrnda otomobillerh de kullanıldığ
anlaşılıyor. Ömeğin Raşit Ağazade Mustafa ve Şürekası'nın Aydın ve
çevresinde yiik ve yolcu taşımacılığı yapması için Nafia ve Ticaret Nezareti
ruhsatvermişti'ı,
Yukarıda işaret ettiğımiz gibi eski ve yeni yapılanmalar bu geçiş
siirecinde bir arada bulundular. Bunun kent merkezindeki yansıması ikili
bir merkez yapının doğması oldu. Yeni merkez işlevleıi eski merkezden
başlayarak, yeni dış ticaret işlevlerini denetleyen yabancıların ve farklı
"millet"lerin konut alanlarına uzanan yol i.izerinde yer aldı'. Yani kentlerin
ticari merkezleri istasyonlara yöneldi ve "itibarlı semtler" de buralara doğru
gelişmeye devam etti. Aydın'daki "itibarlı semtler" demiryolu istasyonu
yakınlannda olmalıdır.
Bu olgu yüzyıl
ortalanndan itibaren de
korunmuştur. Aydın'da demiryolu istasyonu kentin orta noktasında ve gayn
Müslim mahalleleri kentin kuzeydoğusundadır, arada kalan bölgede
Müslijınan mahalleleri ve çıırş1 vardu. Bu durumda kenti bir uçtan bir uca
geçen bir ticari hattan söz edilebilir. Bu alanda önceden de belli bir ticari
kapasitenin varhğını Temetfuatlar'daki diikkan kayrtlanna bakarak
görebiliriz. Sarayiçi mahallesi ve çelresi yiizyıl sonunda da hem çarşılan,
hem idari hem de ticari alanları kapsayan bir özelliktedir..
Aydın ve çevresindeki kentlerin giiniirniizde ayakta kalan eski
dokulannın izleri diizgiin bir plan çerçevesinde gerçekleşmiş alan'larrn
varlığınr düşiindtimıekten uzaktır. Yollar diiz ve dik açıh planlanmaktan
çok, koşullann elverdiği biçimde şekillenir. Sokaklar genellikle dardır,
yollar Arnavut kaldınmı döşeli ve yağnur sulannur geçebilmesi için fü
yana doğru yiilaelen biçimdedir. Genellikle dağlara sırtrnr verrniş kentlerde
genişleme ovaya doğru olduğu için yeni yerleşimler buralardadır. Ama
mahallelerin daha eski böliirnlerinde sıkışıkl* , dar ve çıkmaz sokaklar
daha çokhır. Sokaklar, caddeler ve çıkmaz sokaklar içinde yaşayanların
veya orada çok sayıda evi olanlann adınr alu. Mahalle aralannda
doldırrulmamış alanlar göze çarpar bunlar, çocukların oynadığı bazen
çöplük olarak kullanılabilen "boş arsa"lardır. Tabii ki zamanla
dolacaklardır.
Kentlerin eski dokusunun ayakia kaldığı böliimlerde evlerin içleri
gündelik hayat hakkında bilgi verir. l9. yiizyılda zengin bir tiitiin tiiccann
konak benzeri ihtişamlı eviyle, bir terzinin aşı boyah evini, hatta yoksul bir
.4
|
demirci çırağının kerpiç* evini aynı mahallede bulmak hal6 miirnkiindiir.
"
"
'
Ahenk 28 Kanunewel
19 i 0.
i. Tekeıi 1980, 58.
Kerpiç malzeme kentiı içinde çok alışıldık olmamasına rağmen 197O'li bu tip evler hali
bulunabiliyordu.
186
Evler genellikle kargir inşa edilir. Düa yoksul mahalle sakinlerinin evleri
tek kathdır. Evlerde depolama ve başka gereksinmeler için bodrum mutlak
bulunur. Dışarıya pencereleri olan bodrum, binanın rufubet almaması için
de önemlidir. Bazı evler tek katlr olmasrna rağmen giriş kapısında bulunan
dış merdivenler, neredeyse ikinci bir kata ulaşabilecek kadar yiiksek
olabilir. Uzun ve geniş bir koridora açılan, geniş, yüksek tavanlı ve büyiik
pencereli odalar, kışın geçirildiği odalarda ocaklar, dıha zengin ev
sahiplerinin yaptırdığı şömineler hane halkını kışın ısıhr, her ikisinin de
bulunmadığı evlerde sakinler, mangalda ısınıyor olmalı". Zengin evlerinde
46 arasında değişen sayda oda bulunur, konaklarda bu sayı daha da artar.
Mutfak gereklerinin dizildiği raflar ve ocak mutfak bölümünün
demirbaşıdır. Buradan merdivenlerle genellikle iç bahçeye ve büyiik
evlerde kalabalık evhalkınnhizmetini görenlerinkaldığ böliimlere geçilir.
Bahçede su kuyusu ve ocağyla birliliie çamaşırhane bazeı de yaz mutfağı
bulunur. Mutlak biı bahçe kapısı da bulunan bu evlerde komşu bahçelere
geçmek için bir ara kapı da bulunabilir, bahçe duvarlan hane halkının
mabremiyeti için oldukça yiiksek planlanır, bu da evlerin içe döniik
yapl§mın göstergesidir. Zeng;ı evlerde alçı süslemeler, kapı girişlerinde
alınlıklar geçmişin görkemini yansıtır gibidir.
kentteHizmet
l9. yiizyılın ikinci yarısında yerel
yönetim
fikri
Osmanh
biirokasisine girmeden önce, kent içi hizmetler, eskinin bazı gelenelael
yöntemleriyle üretilirdi. Genel olarak giiııümiDdeki beledi hizrıetleri İ slam
Diinyasında olduğu gibi Osmanlr'da da vakrflar aracılığıyla ytirütiiliirdü.
Osmanlı kentinin en ktiçiik idari birimi olan mahallede, din adamlanhem
dinsel görevini yapar hem de müallenin lideri olurdu. Müalle sakinleri,
ihtiyaçlarını beliıleyerek, odaklaşa kurduklan "ayarız akçası vaffi"
sayesinde, yaşadıklan çewenin sorunlanyla krsmen de olsa, ilgilenmeye
çalşn. Özelikle mahalle ölçeğinde ahalinin kendi ihtiyaçlarınr karşılama
konusunda oldukça başanlı olduklan söylenebilir. Din adamlannm ve
muallimlerin maaşlannrn ödenmesi, mahalle mekteplerinin uzun yıllar
"sorunsuz" çalışması, su getirilmesi okul ve ibadethanelerin,
kiitiiphanelerin varhğının siirekliliğin sağlarıması vb. işler yüzyıllar
boyunca pek de sorun çıkarmadan halledilü. Aynca geleneksel Osmanlı
kentinin gayn resmi yöneticilerinden sayılabilecekou olan ayaneşraf
varlıkh güçlü kişilerin çeşmeler, camiler, medreseler yaptrarak toplumun
"
ou
Bu ısınmayöntemi 20. yüzyıl başnda dabölgede kulianılmaktadır.
Klasik dönem kentlerinde, kadı, sancakbeyi, beylerbeyi ve diğer zaimlere yardımcı olan
bdlgenin yerlisi ve hatın saylır kişileri olan ayaneşraftr. Bu konuda geniş bilgi için
Bkz. Y.Oğuzoğlu l987, 110;Ö.Ergenç 1980, | 26512'74.
l87
takdirini kazanması da sıklıkla görtiliir. Ayan ve eşrafiı bu gibi hi,metler
için yer seçiminde kendi oturdukları müalleyi mi, yoksa gerçekien kentin
dahayoksul ve yardıma ihtiyacı olanbölgelerini mi tercih ettiklerini bilmek
ilginç oluıdu. * öneticiler açısından hizmet, bu yllarda geleneksel olarak
ölçeğinde diişiinülen bir kawam gibi göriinüyor. Hizmeti kentsel
'a"niıı"
açıdan ele almak 19. yüzyılın ikinci yarısı yöneticileri için geçerli olnalıdır.
Dıırum bğle olunca da kent içi hizmetler belli biı diieen ve kurallar
çerçevesinde sonııısrız işleyemedi. Özellikle maddi sorunlar, en büyiik
etkiyi yarattı. Bu yüzden hizmetlerin
eı az
harcamayla nasıl
gerçekleştirilebileceği temel konulardan biri oldu. Böylelikle giinümiiziin
baloş açısıyla oldukça "carip" uygulamaların varlığ göriiliir. Omeğin,
masraflarr miimktin olduğunca azaltınak için işgücü olarak mahkumların
kullanıtmasr" sık rastlanan bir dıırumdur. Ya da bir himetin gelınesinden
çüar sağlayacak kişilerin belirlenerek hianetin neden olacağ masraflann
bunların vergilerine eklenmesine de rastlanır* . Bu gibi uygulamaların
ömekleriboldw, Giizelhisar'dayoksullar içinyapılanhastanenin inşası için
gere'kli masraflan yine ashabı servel karşrlamış, aynca kuıban derilerinin
sahşrndan elde edilen gelir de kullanılmıştı", yeni kurulacak olan altı
nüiyenin hiikiitnet daireleri üalinin yardımryla inşa edildi', hatta devletin
büyii.k masraflan ytiklenerek getirdiği telgraf foa6lnın Nazilli ve Denizli'ye
uzatrlmasr için de aynr yöntem kullanıldı. Krş bastırmadan tellerin
çekilebitnesi için çevredeki es habı s ervef iıgerekli ma§rafl an üstlenmesi
kararlaştırıldı. Ancak Maliye Nezareti telgraf hizmetinden
yararlanmayacak kişilerden para alınmamasr konusunda Aydın Vilayetini
kesin olarak uyardı". Yani, devlet biryandan hizmet götiirme iddiasındaydı,
biı yandan da bu hizmetin maddi bedelinden miimkiin olduğunca
sıynlınaya çahşıyordu. Kentli ya da kasabalı servet sahiplerinin bu
durumdan şikayetçi olmadıkları bunun geleneksel biı yöntem olarak
görüldüğü anlaşılıyor. Varlıklı kişilerin yaşaüklan yerde "hayır işlerine"
girişmeleri; yoksul, hasta ve çocuklara servetlerinin bi ttır "zeknt'ı olarak
yardım etmeleri hem dinsel, hem de eski feodal di.irtiilerin bir sonucudur.
Bu tip işler geleneksel olarak "bey"liğin göstergelerinden biridir. Hatta
sadece beylerin değil, bey eşlerinin de bu konularda cidü çabalan vardır.
Tıpkr hanım sultanlar gibi bey eşleri de kentleriyle ilgili sorunlann
çöziimünde söz sahibidir. Özetle kent ve kasaba toplumları ihtiyaçlarının
karşılanmasıyla doğrudan ilgilidir ve bölgede hatır sayılan kişiler bu işlere
hem önderlik edeı, hem de işlerin maddi yöniinü karşılamaya çalışırlar. Ya
i
" BoA.A.AI ,D
" BoA. A. MKT,
" BoA. A. lvtr(T.
84 l 39 (| 2,7
4) 1857.
l,ürvL96/ 39 (| 274) | 85,1 .
I ,I NL ı28l | 4 l 127 7) | 860.
'o BoA. DH. TMI K.S 20172 (13 l6) 1 898.
" BoA. A. MKT. I vI knvI 429 l 57 v eY.EE 40/ 202
l88
( l
28 5) i 868
da devlet, doğrudan ilgilenmelerini sağlar, yeni
hizmetten
yararlanacaklardan paıasal destek ister, yaraılanmayacak olanlardan
kesinlikle para alınmaması konusunda yerel idareyi uyanr. Özellikle kırsal
bölgenin yoksul topluluklan n en son tel< nolojlİ gelişmeleri kendi
hayatlannda kullanmak gibi bir kaygılan olııasa gerek. Bu ytizden devletin
yoksullan bir şekilde korumak için bu aynmı koyması belki anlaşılabilir.
Ancak, ömeğin telgrafı kullanacağm belirterek çalışmalara parasal destek
verenler, sonrasında bu teknolojiyi kendi mallan gibi görmüş ve gerçekten
de başkalarının kullaıımasma izin vermemiş olabilir mi? Bu, kınldığı
düşiirıülen yerel aristokrasinin güctiniin bir tiir yansm651 dgğil midir, acaba
bir yoksul köylü bir giin telgraf çekmek istediğinde nasıl bir tepkiyle
karşılaştı?
Örgütlil yardımlaşma, sadece konut alanlannda görülebilecek bir
uygulama değildir. Kentte üretime katılanlann tamaml çahşhklan sanat
dalında ekonomik, mali, idari ve sosyal işlevi olan esnaf örgütlerinn
üyesidir. Bedesten ve çarşı içinde de ortaklaşa yapılan işler söz konusudur.
Orneğin, çarşııın güvenliğini sağlayacak olan bekçiler esnafın el birliğyle
yetki vererek onayladığ ve maaşa bağladığı kişilerdir. kent yönetiminde
resmi görevlilere yardrmcı olan gerek ayaneşraf, gerekse esnaf örgütii
temsilcilerinin seçilnıiş kişiler olmasr, kentli toplumun zannedildiği kadar
politik bilinçsizlik içinde olmadığının da göstergesidir. Ayru zamanda geniş
Osmanlr coğaffasında her zaman merkezi idare miimkiin olamadığ için
yerel yönetim kurumlarının etkin olması da doğaldır". Aynca esnaf
örgütlerinin eski gücünün kalınadığ dönemde de çaşı esnafmın kendi
zuar| arına olabilecek uygulamalar için örgiitlendikleri ve Müslim, gayn
Müslim çarşı esnafının dilekçeler yaz,arak altına birlikte imza ataraf'bir
dayanışma örneği verdiklerini söyleyebiliriz.
yiizyllda Osmanlı kentleri, özellikle de liman kentleri, yenilenen
ve yeniden üretilen bir takım ilişkiler sonucunda yapısal değişiklikler
geçiriyordu. Bu siireçte geleneksel kent yönetimi kişi ve kurumlan yetersiz
kalmaya başladı, yenilenen yaprlanma içinde eskinin baa kururrılannın
kaldınlması ve bu durumun kent yönetiminde yarattığı boşluğun
doldurulamaması çapl daha büyfü bir yenilenmenin öniiııü açtı. Çiiıkii
kentlerin yenilenen ilişkiler doğrultusunda artan ticari faaliyete ve nüfusa
göre biı ulaşım ve hizmetler büttiniine sahip olması gerekliydi. Yoğun
faaliyeti yaşayan kentlerde tiiccar gemileri için karantina ve konak] ama
19.
tesisleri, uygun sağlık şartlan ve düzenli bir şehiı ulaşımı yaratmak başlıca
sorunlardr* . Tanzimat dönemindenberi kentlerde temizlik ve düzenin Batıh
l
"
*
Ö. Ergenç 1980, 1274.
BoA. oH. in + 02/ 43 (1332) 19ı4.
" i.ortay| ı2o0o,122.
189
ömeklere uygrın biçimde yenilenmesi fllainin varlığı da bilinir, almı
zamaıda yenilenme güvenliğin sağlanmasında da etkili olabilirdi. Aynca
batılılar için yeni bir kazanç ve hayat alanr haline gelen Batı Anadolu
kentlerinde yeni bir dtieenin ve belediye gibi kun mların talebi, İ mıir
ömeğinde olduğu gibi bizzat batılılardan da geliyordu. Aslında belediye
örgütiiniin ortaya çil< lşında, gerçekten de kentlerin artan çeşitli ihtiyaçlannı
karşılamak gibi bir hedef vardu. Ama bu iş için uğaşan yöneticilerin,
kentin ihtiyaçlan arasuıda, müalli demolaasinin geliştirilınesi ve özerk
komün bir yönetimin örgütlenmesini düşiiıımedikleri de bir gerçektir.
Dewin hulcukçuları da yerel yönetim kuruluşlarının başında gelen
belediyeyi; ademi merkeziyet, siyasal katılma gibi kawamlar açısrndan ve
mahalli önderlerin politik eğitim göreceği kurumlar olarak görmediler".
Kentin artan ihtiyaçlan ve modernleşme siirecinin etkisiyle Osmanlı
yöneticileri, başkentten başlayarak yerel yönetim örgütleri kurmaya
başladılar. 16 Ağustos l854'te İ stanbul'da şehremaneti kuruldu. Aıdından
daher k)yü bir belediye dairesi sayan l864 Wlayet Nizamnamesi çkarı| dı.
Bu nizamnamede şehiı ve kasabalardaki belediye idareleri için hiikiim
yokhı. Ancak bazı yerlerde belediye dairesi kurulmaya kallolınca vilayet
belediye meclislerinin kuruluş ve görevleri hakkında talimatnameler
hazulandı. Böylelikle İ zrnir, Selanil< , Tuna ve Bağdafta belediyeler için
statii geliştirilmiş oluyordu. I 87l Nizamnamesfy| e de şehir ve kasaba
belediye daireleriniı kunıluşu, yetkileri ve çahşma esaslan belirlenditr.
Bundan krsa bir siire sorıra 1878 (H. 1296) tarihli Aydın Vilayeti
Salnamesi'nde Aydın Sancağr'na bağlı kazalarda belediye dairelerinin
varlığını tespit edilir. İ mparatorluk genelinde farklı bölgelerdeki başka
kazalara göre oldukça erken saylabilecek bir tarihtir bu, başka bir deyişle
Aydın Sancağı, belediye örgütiiniin kamuoyuna karşı ilk sınavlarından
birini verdiği yerlerdendir
.
Belediye örgütiikentte hizmeti yiikleniyordu. Cadde, sokak, meydan
tanzim| kaldınm, suyolu, kanalizasyon yaplm ve onanm işleri, yoksullara
yardım etrnek, kentin ayünlatılması, pazarkurma, yangın önleyici tedbiller
alma gibi hizmetler belediyelere bırakrldı. Aynca belediyenin denetleme
yetkisi de vardı. Emrindeki, çeşitli dini gruplann teftiş memurları ve
zaptiyenin piyade talımı marifetiyle" belediye hem toplumsal hayat, hem
de suç dünyası için belli bir denetim sağlayabilecekti. Belediye teftiş
kurullarınm; esnafin hileli tartı kullanmasını, bozuk ve pahalı mal
i
"
"
"
İ . Ortaylı 2O0O, 131.
Betediyelerin kuıuluşu için bkz: O. N. Ergin l922; E. Serçe l998.
M. Çadırcı l99l,Z7 5.
l90
satmaslnl, sokaklarda başıboş hayvan brakılmasını, evlerde büytik baş
hayvan besleııınesini önlemek ve yollann açık tutulmasını sağlamak gibi
görevleri vardıo. Bu hizıııetler ise kentin hem fiziksel görtintimiintin
diizenlenmesi, hem de kent sakinlerinin tiiketici olarak korunması için
alınantedbirlerdir.
Aydın ve çewesinde kentsel açıdan bu yllarda büyiik sorunlar vardır.
En öncelikli sorun yangınlardır. Ahşap binalar nedeniyle kiiçiik yangınlar
birer felakete dönüşerek ev, diikkan ve mabedleri yok ediyordu. l 908 l 9 l 3
yllan arasındaAhenk gazetesindeAydın, Söke ve Nazilli'de büyiik zararlar
veren
bir çok yangın haberleri bulunur. Yangrnlann çok kolaylıkla
büyümesinde ahşap binalann etkisi yadsınamaz ama belediyenin yangınlan
önleyici tedbir alrna ve söndiirme görevinde çok başanlı olamadığ
anlaşılıyor. l908'de Aydın'da çıkan büytik bir yangında belediyenin
acizliğinin görüldüğü, ellerinde bulunan hılıımbanın eski ve kiiçi,ik olduğu,
bu yiieden felaketin büyüdüğü ve yeni mutasamf Mehmet Ali Paşa'nın
girişimiyle halktan 79 Osmanlı lirası toplanarak son sistem bir tulumba
bulunarak satın alrnması kararlaştınldığı haberi verilir, bağışta bulunan
muteberanrn adlan da haberde yer
alt''. Bu fulumba
satur alınmış m_ıür
bilemiyoruz ama alrnsa bile çok etkili olamamış olmalı çiiııkii l9l0'da
Aydın'da Köprübaşı mevkiinde çıkan büyiik yangında yine belediyenin
elinde eski ve kiiçiit bir tulumba vardrr'. Sancak merkezi Aydın'la ga
önemli sorunlarından bir başkası da kentin içinden geçen Tabakhane
Deresi'dir, bu derenin bir çok kez ıslah edilrneye çalrşıldığınr, kenanna set
inşa edildiğinio' gazete haberlerinde sıklıkla görülür. Yine de çok başanlı
olunamaz çiinkii kentin en saygın yeri olan Aydın Hiikiimet Caddesi siirekli
çamur içindediru'. Aydın kentinde özellikle Müslüman mahallelerindeki su
yollanruı yağmurlu havalarda yarattığı sel tehlikesi 1910'1u yllarda
gazetelere en çok haber olan sorunlardan biridir. Bu yollann da onanlınaya
sık sık çalışıldığını
hatta Belçika'dan borular getirtilmesi girişimi'
gazetelerdeki haberler arasındadır.
Bölge kentlerindeki en önemli sorunlardan biri de
pisli\
harap
durumdaki eski mahalleler ve çöplerdir. Özellikle koleranın salgın olduğu
* M.
Çadırcı
1991,276.
Haziran 19C8.
"*
Ahenk 9 Teşrinewel 1910.
DH. MB.HPs 3/ 47 (133l) 1913.
BoA.
"
" Aienk 24 K anunsani 1908.
u'
Ahenk 3 1 Temmuz 1 909 .
Ahenk 25
l
191
bu yllarda konunun ciddi olarak ele alrnmaya
çalışıldığ göriiılüyor. Ama
kentlerin temizlenmesinin çok mi.iınkiin olama6lgr, özellikle l91l yılının
Temmuz ve Ağustos aylarında bütiin çabalara rağmen koleranın büyiik
boyutlara ulaştığı, sancak genelinde çok sayda öliim olduğu anlaşılıyor.
Yerel yöneticiler halkı bilinçlendirmek için çabalaülar, koleranın pislikten
kaynaklandığını anlafuak ve halkr temizliğe davet için, kaymakam ve
belediye tabipleri tarafından uyarlılar yapıldı* . Aynı yıllarda temizliğe
dikkat edilmemesi ve kent merkezlerinde kurulan hayvan pazaılannın
Ağustos'tan
etkisiyle vebanrn da yayıldığ görüliiyor. 1909 yılında
itibaren Aydın, Yenipazar ve Nazilli hayvan pazarlanna gelen hayvanatın
eshabı yeddinde mahrec şehadetnamesi bulunması ve hayvanların
Kuyucak'a kadar trenle gönderilııesine karar verildiu'.
l
Aydın'ı bir kent olarak geliştirme fftri Büyiik Savaş arifesinde
oldüça ciddi ele alındı ve modern bir kente fiziksel olarak da benzemesi
yani, son sistem şehirlere hyasen irya ve tanzıııı i için çalışmalara başlandı.
Ama ne gariptir ki bunca zamandrr, kentin bir haritası bile çıkanlmamrştı.
Bunun için belediye, gazete ilaoyla bu işi başarabilecek maharet ve
ihtisası olanların Aydın Belediye Riyasetine müracaat eylemelerf ni istedi.
Meşrutiyet Döneminde yerel yöneticiler, kentlerin altyapısı ve
diizenlenmesiyle gerçekten ilgilendiler. Yerleşim alanlannın içinde kalan
mezarlıkların kaldınlıp, park ve bahçelere dönüşfaiihesi, istasyonlara
giden yollar iizerinde yeni yeni binaların yapılmasr kent merkezlerinde
uygun arsalara yeni hükümet binaları yapılması bu dönemin
faaliyetleridiı".
Osmanlı kentlerinin yeni kurumlanndan biri olan beleüyenin iizerine
düşen hizmetleri yapabilrnesi için ticari hayatın bazr getirileri hazine
tarafından bu kurumlara bırakrldı. Böylelikle belediyelerin vergi toplamak
gibi bir yetkileri de oldu. Kent içi ulaşımda kullanrlan y'ıih binek ve kira
hayvanlarından, hatta Aydın'da develerden deo alınan vergi, kasaplardan
kestikleri hayvan için alınaı zebhiyye risıımı, tiiccann zahire ve eşyasml
tarttırdığı belediye kantanna ödedıği kantar ve izle rüsumu", İ car ve isticar
"
Ahenİ 18Agustos l911.
'
'
Ahenk l Mayıs 1914.
E. K. Ertur 1 994, 3 .
BoA. DH.I I İ vI VM l 08/ 2 ( l 32 1 ) l 904 ve DH.UMVM
BoA.DH.I I MVM l08/ 21(1331) l913.
'6 ıhenk
l
"
ı9Abstos
1909.
192
1 1 |
lM
(L3l3)
19 | 5
mukavelenarrrelerinden
% l'llt pay'belediyelerin gelirleridir. Bu gelirlerle
oluşturulan Belediye SandıHaı"ı çalışanlann maaşlannı bir siire ödedi, hatta
maaşlardan yapılan % S'lik kesinti ile çalışanlara emeklilik fonu
oluşhıruldıı". Ancak mali sıkıntılar içinde bulunan devlet hazinesinin
l880'1erin sonunda kantar ve zebhiyye vergileri gibi belediyelerin başhca
gelirlerine el koyduğu anlaşılıyor". Kurum, en önemli gelirlerini
kaybederek, memurlannrn ve katiplerinin maaşlarınr ödeyemeyeceği ve
sokaklarda temizlik, aydınlatma gibi hizrnetleri yapamayacağını hiikiimete
bildirdi, gerçekten de Aydın Belediyesi şıhhiye memurlan ve tabiplerin
maaşlannı ödeyemedi ve hazine tarafindan ödenmesini talep etti, ancak
gelen cevapta bunun yapılamayacağr ve maaşların yine belediye tarafından
ödenmesi gerektiği bildirildİ '.
l
Maddi sıkıntısı siirekli olan belediyeler de bu durumda başlannın
çaresine bakabilınek için gelir kaynakları bulrnaya çalıştılar, en kolay yol
yeni vergiler bulmak olabilirdi. Aydın'da belediye şehre giren her türlü
ticari emtiadan şimeııdüfer nakliye ücretinin bir veya iki mbli bir resm
(okturuva vergisi) almaya başladı. Ancak kentin esnafi bu vergiye büyfü
tepki gösterdi. uygulamanın ertelenmesi için eşraf ve muteberan
manifaturacı Avram Karako ve iki yiiz kadar tüccar ve esnaf namına
Bosnalı Hacı Hasan Ağa, Tabak Ali Molla, manifaturacı İ strati,
manifaturacı Cambazzade imzalanyla başkmte bir dilelqe gönderdi.
Dİ lekçede "hiçbir meclisi dli'nin tasdikine iktiran etmeyen bu gayn lanuni
resm, Aydın'da heni} z inhişaf ve inbisata yüz tutan sanayiyi tahrib ve
mahvedecektir" diyerek, belediyenin ticari hayatı geliştirmek için çalışmak
şöyle dursun daha fazla gelir elde etmek için Aydın'da ticari hayatı
mahvetmeye çalışhğu belirttiler. Üstelik §dın'a sınrr olan Denizli ve
Muğla'da böyle bir vergi yoktu, buralarda da uygulanmasını istedilef.
Verginin sürekli olup olmadığını bilemiyoruz, ama parasrzlrğın yerel
yönetimle kentteki ticari hayat arasında ciddi anlaşmazlığa neden olduğu
ortadadır.
19.
yiizyll Osmanlı kentlerinde kentin gelişimine biraz da Batılı
tarzda bir diizen vermeyi amaçlayan ve kentte hizmeti yüklenen belediye
kurumu, Aydın Sancağ'na bağlı kaza| arda yukanda da söylediğimiz gibi
'o
]
"
"
"
"
BCADH. Mui 48/ 25 (1327) | 909.
BoA. DH. lvKT 1 545/ 7s (l306) l 888.
BoA. DH. Nü(T 1538/ 78 (ı3o5) ı 887.
BoA. DH. MKT 1515156ve| 56614(1306) l888.
BoA. DH. I D 402143 (l33z) | 914.
193
daha
bir dönemde ihtiyaç oldu. 1879 yılına gelindiğinde
kazalann her birinde belediye dairelerinin yasaya uygun biçimde
kurulmaya çalışıldığını görüliiı. Ancak l876'dan sonra gittikçe
görece
a
yaygıılaşarak önemli görevler iistlenmeye başlayan belediyenin bir kurum
olarak imparatorluk genelinde çok da başarılı olamadığını,,özellikle maddi
olanaksulıkların ve yetişmiş personel eksikliğnin bu konuda büyfü engel
olduğunu söyleyebiliriz. Ancak belediye örgütii, görece erken dönemde
kurulınuş olınası dolayısıyla yerel yönetim anlayışının kamuya karşı ik
sınavlanndan birini Aydın ve çevresinde vermiştir. Çok başanlı faaliyetleri
olrnasa da belediyelerin yeni bir yönetim anlayışının yerleşmesinde öncmli
rolüolınuşfur.
i
ç
ı
| 94
KAYNAKÇA
Annuaire Oriental Commerce De l'I ndustrie
l'administration
et de
la magistrature
| 905,
de
Constantinopol.
Annuaire Oriental Commerce De l'I ndustrie de
lamağstrature 19| 3,
Constantinopol.
l'administration
et de
AhenkGazetesi.
SalnameiW l ay eti Aydın 13 | 6,1326.
Başbakanlık Osmanlı A§ivi Belgeleri (kullanrldığı yerlerde gösterilmiştir).
AKDAĞ, Mustafa. | 995. Türkiye'nin İ lctisadi ve İ çtimai Taihi, | , I l,
I stanbul.
AKTÜRE, Sevgi. 1994.,4 nadolu'daBronz Çağı Kentleri, İ stanbul.
BAYKARA, Tunceı | 966. nX. Yüzyılda Aydın Eyaleti, ru Edebiyat
Fakiiltesi Tarih Böliimii Basılmamrş Mezuniyet Tezi, istanbul
ÇADI RCI , Musa.
ve
Eko n
199 l . Tbnzimat Döneminde Anadolu
o mik D urumu, Aakar a.
DARKOI Besim.
Kentlerinin Sosyal
196l . "Ay dın" İ slamAnsiklopedisi,2,İ stanbıı| .
EMECEN, Feridun. "Aydın" Türkiye Diyanet Yaffi
İ stam Ansiklopedi, C,
ry.
ERGENÇ, .Özer. 198l. "Osmanlı Şehirlerinde Yönetim Kurumlannrn
Niteliği Uzerinde Bazı Düşünce| et'' WI . Türk Taih Kongresi (Tebliğler)
| 266| 273,Ankara.
ERGİ N, Osman Nui. | 922. Mecellei (Jmurı Belediye,| ,İ starıbıl.
ERTUR, Esat K. | 994. Tamu Yelleri, Ankara
EvliyaÇelebi. 1985. Seyahatnaıze, İ stanbul.
FAROQHİ , Swaiya. 1995. Osmanlı'da Kentlerve Kentliler,İ staıbıı| .
FAROQHİ , Suraiya, 1979. "SixteenthCenfuryPeriodic Markets in various
Aıatoliİ n §uncakr, İ çel, Hamit, Karahisarı Süip, Kütahya. Aydı9__11d
Menteşe", Joı rnal of İ he Economic and Social History of the Oient XXI I ,
3280Leiden.
GOFFMAN, D arue| . | 995 . İ zmir ve Levanten Dünya,İ staıbıI ,
GÖKBEL, Asaf şÖLEN, Hil«n et. | 93 6 Ay dın İ li Tarihi,| , Aydın,
iNALC[ i Halil. 1964. ,,Tanzimafrn Uygulanması ve Sosyal Tepkiler",
B
e
l l e t en
§Y
| I , 624 69 0.
1998. "Osmanlı'da Biiyük.ÖJçekti Ticari Tanm Var
U* al: Ör* o'"lı'da Toprak Mülkiyeti ve Tıcari Tanm (Ed, Ç,Keyder, F,
Tabak; İ stanbul.
Döneminde
OGUZOĞLU, Yusuf. 1987. "Anadolu Şehirlerinde Osmanlı Tbplantısı,
5, Araştırma Sonuçları
KEYDE& Çağlar.
.J
a
Ş;;;"Y"pİ ruİ ».ğlşlaİ U.i',
(Tebliğler)
1
1
0,
Ankara.
195
ORTAYLI , İ lber. 2000a. Taıızimat Darinde Osmanlı Mahalli İ dareleri,
Ankara.
SERÇE, Erkan. 1998. Tanzimat'tan Cumhuiye{ e İ zmir'de Belediye 1868
I 945,I zıı1I .
TEKELİ , İ lnan. l ggO. "Anadolu'daki Kentsel Yaşamıl örgütlenmesinde
DeğişikAşamal af' Toplum ve BiJim,BaharYaz l 980, s. 3665.
TOZDUMAN, AraI . 1992. Aydın Gijzelhisar'ının Sosyal ve İ ldisadi
Durumu,I | J.,SBE, Basılrnamrş Yiiksek Lisans Tezi, I stanbul.
rUĞleCl,
Pars. (tarihsiz). Osmanlı Şehirlen, İ stanbul.
ÜlrEn" Nemci. | 974. I he Rice af lzmir 16881740, (Yayınlanmamış
Doktora Tezi, The Univerciğ ofMichigan).
YERASI MOS, Stephan.
| 99 6. Modernleşme Sürecinde Osmanlı
I stanbul.
l96
Kentleri,