MSKU Eğitim Fakültesi Dergisi
MSKU Journal of Education
ISSN 2148-6999 Cilt-Volume 8, Sayı- Number 2, (2021) Kasım-November
Araştırma Makalesi
Research Article
Uzaktan Eğitimde Yeni Serüven: Çevrimiçi Öğretmenlik
Uygulamaları
New Experience in Distant Education: Online Teaching
Practicum
Makale Hakkında
Gönderim Tarihi:28.07.2021
Kabul Tarihi: 14.10.2021
Yayın Tarihi: 01.11.2021
Anahtar Kelimeler
Uzaktan eğitim
Öğretmenlik uygulaması
Çevrimiçi öğretim
etkinlikleri
Pandemi
Key Word
Distant education
Teaching practicum
Online teaching
Pandemic
Atıf için:
For Citation
1
Bilge ASLAN ALTAN1
Özet
Öğretmen yetiştirme programları güncel değişim ve gelişmelere ayak uydurmada
birçok sorumluluğu paylaşmaktadır. Geleceğin öğretmenlerini, toplumun ve
çağın ihtiyaçlarına cevap verecek şekilde hazırlamada bu programlar içerisinde
yeni kararlar alınabilmekte, yeni planlama ve uygulamalara yer
verilebilmektedir. Pandemi döneminde alınan acil kararlar ve eğitim
uygulamaları arasında öğretmenlik uygulaması dersi kapsamında da yeni bir
deneyim yaşanmış, çoğu öğretmen adayı ilgili ders kapsamında öğretmenlik
deneyimini çevrimiçi ortamlarda tamamlayarak mezun olmuşlardır. Bu
araştırmanın amacı öğretmen adaylarının pandemi döneminde gerçekleştirilen
öğretmenlik uygulaması dersi kapsamında çevrimiçi gerçekleştirilen öğretim
etkinliklerinde yaşadıkları deneyimleri ortaya çıkarmaktır. Bu kapsamda ölçüt
örnekleme yöntemi ile belirlenen 12 öğretmen adayı ve çevrimiçi öğretmenlik
uygulamasında görev alan iki uygulama öğretmeni ile nitel bir araştırma
yürütülmüştür. Yarı-yapılandırılmış görüşme formları ile katılımcılarla çevrimiçi
ortamda odak grup görüşmeleri yapılmıştır. Elde edilen veriler betimsel ve içerik
analizi yöntemi ile analiz edilmiştir. Analiz sonucunda elde edilen bulgulara
göre, öğretmen adayları genel olarak çevrimiçi öğretmenlik uygulamalarında
zorlayıcı süreçler yaşamıştır. Bu süreçlerde en fazla karşılaştıkları zorluklar
teknik aksaklıklar ve sınıf yönetimi olmuştur. Ancak mekânsal ayrılık ve dijital
materyal hazırlama kolaylığı ile öğretmen adaylarının çevrimiçi öğretim
etkinliklerinde yaşadığı kolaylık, ekran başında da olsa öğrencilerle ve uygulama
öğretmeni ile etkileşim kurabilme, uzaktan eğitim sürecine ilişkin yeni deneyimler
kazanma bu sürecin olumlu yansımaları olarak vurgulanmıştır. Araştırma
sonuçlarına ilişkin detaylı bulgular araştırma kapsamında tartışılmış ve geleceğe
yönelik önerilerde bulunulmuştur.
Abstract
Initial teacher education programs share one of the biggest responsibilities in
adapting current changes in education. These programs include new policies,
planning, and organization to better equip prospective teachers with intended
skills. As a new planning, prospective teachers have had a new experience
through online practicum in teacher education due to pandemic effects. They
practiced teaching in online classrooms. This study, therefore, aimed to unveil
prospective teachers’ experiences in online practicum. The study was carried out
with 12 prospective teachers and 2 mentor teachers, who were determined
through criterion-based sampling, in a qualitative research. The participants
were interviewed via semi-structured forms. The researcher made online focused
group interviews with participants. The descriptive and content analysis were
administered to capture rich data. The findings explored that prospective
teachers had hard times in online practicum due to technical faults. They had
also online classroom management problems during online practicum. However,
they favoured physical distance, digital materials, and new experiences of distant
education. The additional findings were discussed with further suggestions in
details.
Aslan-Altan, B. (2021). Uzaktan eğitimde yeni serüven: Çevrimiçi öğretmenlik
uygulamaları. Muğla Sıtkı Koçman Üniversitesi Eğitim Fakültesi Dergisi [MSKU
Journal of Education], 8(2), 753-766. DOI: 10.21666/muefd.975495
Muğla Sıtkı Koçman Üniversitesi, Eğitim Fakültesi, bilgeaslan@mu.edu.tr ORCİD: 0000-0002-3309-933X
753
MSKU Eğitim Fakültesi Dergisi
MSKU Journal of Education
ISSN 2148-6999 Cilt-Volume 8, Sayı- Number 2, (2021) Kasım-November
Eğitim paydaşları geleceğe yön veren değişimlere ayak uydurmada önemli sorumluluklara sahiptir.
Özellikle bireylerle en yakın etkileşimi gerçekleştiren ve toplumsal şekillenmeye destek veren
öğretmenler (Bartlett ve Burton, 2020), planlı ya da plansız değişimlerin etkilerini olumlu gelişmelere
dönüştürmeye çalışırken, kendileri de bu dönüşüme uyum sağlamak durumundadır. Etkileri dünya
genelinde hissedilebilen bilimsel gelişmeler, dijital dönüşüm, insan hakları, ekonomik yönelimler gibi
faktörler öğretmen yeterliklerine yansımaktadır. Bu durum hizmet öncesi öğretmen yetiştirme
programlarının da içeriklerinde düzenli güncellemeleri beraberinde getirmekte, birey ve toplum arasında
köprü görevi gören okul ve öğretmenlerin bu farkındalıklara aşina yetişmesine önem verilmektedir.
Son zamanlarda yaşamın her alanında etkisini hissettiğimiz COVID-19 pandemisi ile eğitim alanında
da hızlı değişimler yaşanmış, farklı kademelerde eğitimin devamlılığını sağlamada yeni ve hızlı kararlar
uygulamaya geçirilmiştir (Eti ve Karaduman, 2020). Eğitim-öğretim faaliyetlerinin aksamaması için
farklı kademelerde öğrenim gören öğrencilerin en yüksek verimle eğitimlerine devam etmeleri amacıyla
mevcut öğretim uygulamaları çevrimiçi ortamlara taşınmıştır (Dikmen ve Bahçeci, 2020). Eğitim
fakültelerinin uygulama ağırlıklı yürütülen öğretmenlik uygulaması dersi de bu süreçte uzaktan eğitimle
desteklenen derslerden birisi olmuştur. İlgili ders kapsamında yer alan mesleki ve teorik içeriklerin
uzaktan eğitim aracılığıyla verilmesi mümkün olabilirken, uygulamaya dayalı planlamalar
üniversitelerin kendi inisiyatiflerine bırakılmıştır (YÖK, 2020). Çoğu eğitim fakültesi Milli Eğitim
Bakanlığı’na bağlı tüm kademelerde hizmet veren okulların yüz yüze eğitime ara vermesi ile dersin
uygulama etkinliklerinin çevrimiçi öğretim ortamlarında devam etmesini uygun görmüştür. Böylelikle
öğretmen adayları öğretmenlik uygulaması dersinin okulda geçmesi gereken saatlerinde çevrimiçi
sınıflara uzaktan katılmış, öğretim etkinliklerini çevrimiçi olarak gerçekleştirmiş ve mezun olmuşlardır.
Öğretmenlik uygulaması, öğretmen adaylarının özgün okul ve sınıf ortamlarında günlük ve haftalık
gözlemler yaparak öğretim etkinlikleri düzenlemesine ve birçok karmaşık görevi tecrübe etmesine
imkân sağlayan etkili bir uygulama olarak görülmektedir (Beck ve Kosnik, 2002; Ersin, Atay ve Mede,
2020; Ramazan ve Yılmaz, 2017). Bu ders, öğretimi destekleyen teorik alt yapı ışığında, öğretim
etkinliklerinin uygulama aşamasında nasıl gerçekleştirilebileceğine odaklanmakta (Eisner, 2002;
Görgen, Çokçalışkan ve Korkut, 2012), okul ortamında gerçekleştirilen akademik ve sosyal etkileşime
dâhil olmaya teşvik eden fırsatlar sunmaktadır (Walshaw, 2004). En gerçekçi mesleki deneyimlerin
kazandırılmasına verdiği destek (Sezen Yüksel, 2017) ve bu ders kapsamında sorumluluk alan uzman
personelin rehberliğiyle öğretmen adaylarının mesleki yeterlikleri gelişmekte, ihtiyaç halinde
eksiklikleri giderilebilmektedir (Gültekin, 2006; Yeşilyurt ve Semerci, 2011).
Mesleki yeterlikleri geliştirme ve pekiştirmede beklentileri bu derece yüksek olan öğretmenlik
uygulaması dersi gerçek okul ve sınıf ortamında yürütülmek üzere planlandığından, uzaktan eğitimle
sanal ortamlarda devam ettirilmesi bu dersin aynı beklentileri karşılayabildiği anlamına gelmemektedir
(Mutton, 2020; Wang ve East, 2020). Pandemi etkisinde değişen öğretme-öğrenme ortamları ile
öğretmen yetiştirme sürecinde gerçekleşen uzaktan eğitim deneyimleri mevcut mesleki yeterliklere ve
uygulamalara yönelik soru işaretlerini de beraberinde getirmiştir. Bu doğrultuda yürütülen araştırmalar
incelendiğinde, teknolojinin sağladığı imkânlarla etkili olabilecek alternatif öğretim ortam ve
etkinliklerinden bahsedilebilse de (Brinia ve Psoni, 2021; Ersin, Atay ve Mede, 2020), uygulama
özelinde önemsenen etkileşim, gerçek okul/sınıf ortamında bulunma gibi dinamiklerde uzaktan eğitimin
bazı sınırlıkları olduğu da (Altun Ekiz, 2020; ; Gonzalez-Calvo ve diğerleri, 2020; Kidd ve Murray,
2020) görülmektedir.
Mevcut durum değerlendirildiğinde, pandemi etkisinin hizmet öncesi öğretmen yetiştirme
programlarının uygulamalı meslek bilgisi dersleri özelinde de yeni deneyimlerden bahsedilebilmektedir.
Öğretim etkinliklerinin hem katılımcısı hem de uygulayıcı olan öğretmen adayları, pandemi döneminde
sorumlu oldukları öğretmenlik uygulaması dersi kapsamında yeni bir serüvenin önemli paydaşları olarak
görülmektedir. Bu yeni serüveni daha yakından tanıyabilmek ve henüz sınırlı literatüre katkı
sağlayabilmek amacıyla bu çalışmada çevrimiçi gerçekleştirilen öğretmenlik uygulaması dersinin
yansımalarına odaklanılmıştır. Bu doğrultuda araştırmada, öğretmen adaylarının ilgili ders kapsamında
yaşadığı deneyimleri ortaya çıkarmak, bu deneyimlerin olumlu ve olumsuz yönlerine ilişkin
derinlemesine inceleme yapmak ve gelecekte eğitimde gerçekleşebilecek olası dönüşümler hakkında
sürdürülebilir önerilerde bulunmak amaçlanmıştır. Araştırma amacına istinaden aşağıdaki sorulara
cevap aranmıştır:
754
MSKU Eğitim Fakültesi Dergisi
MSKU Journal of Education
ISSN 2148-6999 Cilt-Volume 8, Sayı- Number 2, (2021) Kasım-November
1.
2.
3.
4.
5.
Öğretmen adayları çevrimiçi öğretmenlik uygulaması dersinin öğretim etkinliklerine ilişkin
genel deneyimlerini nasıl değerlendirmektedir?
Uygulama öğretmenleri çevrimiçi öğretmenlik uygulamasında gerçekleştirilen etkinlikleri
genel olarak nasıl değerlendirmektedir?
Öğretmen adayları çevrimiçi öğretim uygulamalarında ne gibi zorluklar/kolaylıklar
yaşamıştır?
Öğretmen adayları ve uygulama öğretmenleri çevrimiçi öğretmenlik uygulaması
etkinliklerinin sürdürülebilirliği hakkında ne düşünmektedir?
Öğretmen adayları çevrimiçi öğretmenlik deneyimlerini mesleki kazanımlar açısından nasıl
değerlendirmektedir?
Yöntem
Araştırmada öğretmen adaylarının çevrimiçi gerçekleştirdiği öğretmenlik uygulaması dersi
deneyimlerini ortaya çıkarmak amaçlanmış ve bu doğrultuda temel nitel araştırma yöntemi kullanılarak,
betimsel bir yaklaşım benimsenmiştir. Nitel araştırmanın temelinde, birtakım olguları kendi içerisinde
çalışmayı, kendi özellikleri ile değerlendirmeyi, anlamlandırmayı ve kişilerin bu olgulara ne gibi
anlamlar yüklendiğini açıklamayı amaçlamaktadır (Denzin ve Lincoln, 2005). Bu özellikleri ile
araştırma içerisinde çevrimiçi öğretmenlik uygulaması sürecinin öğretmen adayları ve uygulama
öğretmenleri bakış açısıyla nasıl deneyimlendiği ortaya konmaya çalışılmıştır. Araştırmanın planlama
aşamasında araştırmanın yürütüldüğü kurumun etik kurulundan 02.06.2021 tarihli 210275 protokol
numara ve 254 sayılı onay belgesi alınmış, araştırmaya etik kurul izni ile devam edilmiştir.
Çalışma Grubu
Araştırmanın çalışma grubunu, Ege bölgesinde yer alan bir devlet üniversitesinin Eğitim Fakültesinde
öğrenim görmekte olan 12 öğretmen adayı ve pandemi döneminde gerçekleştirilen öğretmenlik
uygulamalarına danışmanlık yapan iki uygulama öğretmeni oluşturmaktadır. Çalışma grubunun
oluşturulmasında kolay erişilebilir ve ölçüt örnekleme yönteminden faydalanılmıştır. Adaylar arasından
öğretmenlik uygulaması dersini almış ve bu ders kapsamında uygulama öğretmeni ile uzaktan eğitim
etkinliklerine katılarak öğretim deneyimi yaşamış olanlar çalışma grubuna dâhil edilmiştir. Benzer
şekilde çalışmaya davet edilen uygulama öğretmenleri de sorumlu oldukları adayların çevrimiçi
öğretmenlik deneyimlerine fırsat veren ve bu deneyimleri gözlemleyen öğretmenler arasından
seçilmiştir. Çalışma grubunun belirlenmesinde kolay erişilebilir katılımcılardan faydalanılmıştır.
Her ne kadar katılımcıların demografik özellikleri çalışma kapsamında bir değişken olarak
nitelendirilmese de, alışma grubunda yer alan öğretmen adaylarının 11’i kadın, biri erkektir. Katılımcılar
eğitim fakültesinin İngilizce Öğretmenliği (n=2), Okul Öncesi Öğretmenliği (n=6) ve İlköğretim
Matematik Öğretmenliği (n=3) bölümünde öğrenim görmektedir. Uygulama öğretmenlerinin 2’si de
kadındır ve okul öncesi öğretmeni olarak bir devlet okulunda görev yapmaktadır.
Veri Toplama Araçları
Araştırma verileri araştırmacı tarafından oluşturulan yarı-yapılandırılmış görüşme soruları ile
toplanmıştır. Hem adaylar hem de uygulama öğretmenleri için hazırlanan görüşme sorularının
oluşturulmasında öncelikle ilgili literatürden faydalanılmıştır. Adayların çevrimiçi öğretmenlik
uygulaması deneyimlerini ortaya çıkarabilecek bir soru havuzu oluşturulmuş ve bu sorular eğitim
bilimleri uzmanına sunulmuştur. Uygulama öğretmenlerinin de sorumlu oldukları adayların çevrimiçi
deneyimlerini aktarabilecekleri soru havuzu oluşturulmuş ve aynı eğitim bilimleri uzmanının görüşüne
başvurulmuştur. Öğretmen adaylarına son şekli verilen görüşme soruları “Uzaktan eğitim sürecinde
dâhil olduğunuz çevrimiçi öğretmenlik uygulaması etkinlikleri ve sürecini nasıl değerlendirirsiniz?”,
“Öğretim sorumluluğu aldığınızda, çevrimiçi uygulama etkinliklerini gerçekleştirirken size neler
zor/eksik geldi?” şeklinde çevrimiçi öğretim deneyimlerini betimlemeye yönelik kullanılmıştır.
Uygulama öğretmenleri için son şekli verilen görüşme sorularında “Aday öğretmenin uzaktan eğitim
sürecinde dahil olduğu çevrimiçi öğretmenlik uygulaması etkinlikleri ve sürecini nasıl
değerlendirirsiniz?” gibi aday öğretmenin deneyimlerini ortaya çıkartmaya yönelik sorular kaynak
olarak kullanılmıştır. Böylelikle öğretmen adayları ve uygulama öğretmenleri için temelde beş soru
sorulmuş, bu sorular görüşme sırasında irdeleyici sorularla desteklenmiştir.
755
MSKU Eğitim Fakültesi Dergisi
MSKU Journal of Education
ISSN 2148-6999 Cilt-Volume 8, Sayı- Number 2, (2021) Kasım-November
Verilerin Toplanması ve Analizi
Veri toplama araçlarının hazırlanması sonrasında çalışma grubu ile bir ön görüşme yapılarak araştırma
hakkında bilgi verilmiştir. Katılımcıların araştırmaya destek vermede gönüllü olmaları ile birlikte ortak
bir gün ve saatte ZOOM programı üzerinden canlı odak grup görüşmeleri gerçekleştirilmiştir. Odak
gruplar aynı konu hakkında benzer veya farklı deneyimleri ve bilgileri olan kişilerle yapılan görüşmeleri,
bu görüşmeler sırasında yaşanan etkileşimlerle derinleşen verilerin elde edilmesini sağlayabilmektedir
(Kruger, 2008). Araştırma içerisinde yürütülen odak grup görüşmelerinde de çevrimiçi öğretmenlik
uygulaması sürecinde benzer ve farklı deneyimi olan kişilerin bir araya gelmesi ve araştırma sorularına
cevap verebilecek bilgilerin elde edilmesi amaçlanmıştır. Odak grup görüşmelerinde öğretmen adayları
ile dörder kişilik gruplar oluşturularak toplamda üç görüşme yapılmıştır. Bu grupların oluşturulmasında
katılımcıların çalışmaya ayıracakları gün, saat ve sınırlı zaman ilkeleri dikkate alınmış (Meriam, 2009),
uygunluk açısından benzer özellik taşıyan katılımcıların bir araya getirilmesi ile gruplandırma işlemi
tamamlanmıştır. Uygulama öğretmenleri ile aynı anda görüşme yapılmıştır. Tüm görüşmeler
katılımcıların izni ile kayıt altına alınmış ve bu kayıtlarda katılımcıların kimlik bilgilerine yönelik
herhangi bir bilgiye yer verilmemiştir. Kayıtlı görüşmeler toplamda 2 saat 35 dakika sürmüştür.
Görüşmelerin sona ermesi ile kayıtlar yazılı hale getirilmiştir. Transkriptler katılımcılarla paylaşılmış
ve onaylarına sunulmuştur. Katılımcılardan herhangi bir itiraz gelmemesi ile verilerin analiz süreci
başlatılmıştır. Bu süreçte öncelik katılımcılardan elde edilen bilgilerin dış aktarımını yapabilmek
(Meriam, 2009), bu sebeple araştırma amacını yansıtıcı cevapları bu bilgilerde bulabilmektir. Bu amaçla
katılımcıların verdikleri cevaplar incelenmiş; bu cevaplarda vurguladıkları ve öne çıkan ifadelerin ne
olduğu, kaç kişinin ortak/farklı ifadeler kullandığı betimsel bir analizle ortaya çıkarılmıştır. Bu analizde
taslak kategoriler not alınmış, detaylı inceleme için bir çerçeve olarak kullanılmıştır. Devam eden
süreçte, ortaya konan ifadelerin, araştırma soruları kapsamında ve katılımcıların deneyimleri
doğrultusunda ne anlam ifade edildiğine odaklanılmış, detaylı içerik analizi yapılmıştır. İçerik analizi
sırasında ilgili ifadeler açık kodlama yapılarak değerlendirilmiş, araştırma soruları ile ilişkilendirilen
kodlar listelenmiştir. Bu inceleme ile ortaklaşan kodlar bir araya getirilmiş, taslak kategorilerle
eşleştirilmiş, kategorileri ve kodları en iyi temsil edecek adlandırmalarla temalaştırılmıştır.
Nitel veriler, nicel verilerden farklı olarak, bulguların nesnel bir şekilde ortaya konamadığından,
araştırmacı tarafından yorumlanmakta, araştırma amacı dâhilinde bu yorumlar okuyucuya
sunulmaktadır. Bu noktada iç geçerliğin daha ön plana çıktığı kaygılarda, inandırıcılığın arttırılmasına
ilişkin yollar izlenebilmektedir (Denzin, 1978). Araştırma içerisinde inandırıcılığı arttırmak amacıyla
üçgenleme stratejilerinden biri olan bulguların karşılaştırılması kullanılmış, başka bir araştırmacının da
verileri yorumlaması istenmiştir. Bağımsız şekilde iki araştırmacı tarafından analiz edilen veriler,
sonrasında karşılaştırılmış, uyum yüzdesine (%92) bakılmış ve tutarlı sonuçlar elde edilmiştir. Bağımsız
araştırmacıların verilerin analizinde benzer sonuçlara ulaşması ve katılımcı cevaplarından benzer
anlamları çıkarması, elde edilen bulguların inandırıcı ve tutarlı olması, geçerliği ve güvenirliği
hususunda güçlü görülmüştür. Bulguların paylaşımı sırasında okuyucu ilgili verilerden doğrudan
alıntılar yapılmış, belirlenen temalara ilişkin örnekler sunulmuştur.
Araştırmanın verileri, katılımcı mahremiyeti ve gizliliğini korumak adına herhangi bir isim veya kişi
bilgisini ortaya çıkarıcı ifadelerden arındırılmıştır. Veri analizi yapılırken katılımcı cevaplarına
öğretmen adayları için ÖA, uygulama öğretmenleri için UÖ kodları verilmiş ve inceleme sırası dikkate
alınarak numaralandırma yapılmıştır.
Bulgular
Araştırma sonucunda elde edilen bulgular araştırma sorularına göre detaylandırılmış ve aşağıda
sunulmuştur.
Çevrimiçi Öğretmenlik Uygulaması
Değerlendirmesi (Öğretmen Adayları)
Dersinin
Öğretim
Etkinliklerinin
Genel
Öğretmen adaylarının çevrimiçi öğretmenlik uygulaması dersi süresince gerçekleştirdikleri öğretim
etkinliklerine ilişkin genel değerlendirmelerinde olumsuz deneyimler, zorlayıcı süreçler, verimli
öğretim etkinlikleri olarak üç temel tema elde edilmiştir. Bu temalardan olumsuz deneyimler ve
zorlayıcı süreçler yaşadığını belirten öğretmen adayları (n=9), bu durumu öğrencilerle istendik
etkileşimin kurulamaması, teknik aksaklıklar, etkinlik planlamada yaşanan sorunlar, öğrenci sayısının
756
MSKU Eğitim Fakültesi Dergisi
MSKU Journal of Education
ISSN 2148-6999 Cilt-Volume 8, Sayı- Number 2, (2021) Kasım-November
azlığı, uzaktan eğitimin yarattığı stres gibi gerekçelerle açıklamışlardır. Bu deneyimlerin öğretmen
adaylarının cevaplarında nasıl yer verildiğine ilişkin örnekler aşağıda sunulmuştur:
“Hocam, bu serüven benim için fazlası ile yorucu oldu. Stajın bu şekilde uzaktan olması
bence iyi değil. Çocuklarla etkileşim içerisinde değiliz. Deneyim kazanamıyoruz. Çocuklar
da bizlere alışamıyor. Yani yaptığımız uygulamada da çocuklar bize bir yabancıymışız gibi
baktılar ve o şekilde etkinliklerimizi gerçekleştirdik. Bu yüzden bence yüz yüze olmayı
tercih ediyorum her anlamda.” (ÖA-1)
“Çocukları doğal sınıf ortamında gözlemleyemedik. Okul deneyimine gittiğimizde çok
daha farklıydı. Hem kendi aralarındaki iletişim olsun hem çocukların davranışları olsun.
Çok daha farklıydı yani. Benim açımdan genel olarak olumsuz bir süreçti.” (ÖA-5)
“Hocam bu yıl benim dört yılıma tekabül etti gerçekten yoğunluk açısından. Ben yüz
yüzeyken bu kadar, yani yüz yüzeyken de etkinlikler yapıyorduk, uygulamalara gidiyorduk,
sunumlar yapıyorduk ama ben bu dönem yorulduğum kadar yüz yüze de hiç yorulmadım
yani. Benim için hiçbir kolaylığı olmadı hocam, resmen çileydi yani.” (ÖA-6)
“Benim açımdan da çok zor bir süreç oldu. Kamera karşısında olmak çok gerdi beni.
Bilmiyorum baştan sonuna kadar bu şeyi bir türlü aşamadım. Hala da öyleyim yani son
derse geldiğimizde bile. Stresle bir türlü başa çıkamadım bilmiyorum neden. Ekran başında
üst düzey bir stres yaşadım.” (ÖA-11)
Olumsuz deneyimlerin yanı sıra bu süreci daha olumlu yorumlayan ve verimli öğretim etkinlikleri
geçirdiğini belirten öğretmen adayları (n=3) da olmuştur. Verilen cevaplarda öğrencileri tanıma, uzaktan
eğitime ilişkin deneyim kazanma gibi katkılardan bahseden öğretmen adayları, çevrimiçi öğretim
etkinliklerinden keyif aldığını belirtmiştir. Örnek alıntılara aşağıda yer verilmiştir:
“Benim açımdan çok verimli oldu hocam. İleriki dönemlerde de uzaktan eğitim çok lazım
olacak bize. Bu anlamda çok pratiğimiz olduğunu düşünüyorum. Sınıf ortamında olmak
daha çok istediğimiz bir şeydi hocam ama. Çocuklarla etkinlikleri uzaktan eğitime
uyarlamaya çalışarak, vakit geçirerek bir şeyler yapmak çok güzeldi benim açımdan
verimliydi.” (ÖA-4)
“Benim için genel olarak iyiydi süreç. Çocuklar çok akıllıydı. Öğrenci tanımış olduk. Nasıl
iletişim kurabileceğimize ilişkin bir fikir sahibi olduk. Biraz yorulduk ama bence iyiydi
genel olarak.” (ÖA-8)
Genel değerlendirmelere ilişki bulgulara bakıldığında, öğretmen adaylarının çevrimiçi öğretmenlik
uygulaması süresince gerçekleştirdikleri öğretim etkinliklerinde çoğunlukla olumsuz deneyimler
yaşadıkları, ancak uzaktan eğitim aracılığıyla da olsa yeni deneyimler kazanma açısından bu sürecin
olumlu taraflarına dikkat çektiği söylenebilmektedir.
Çevrimiçi Öğretmenlik Uygulaması Dersinin
Değerlendirmesi (Uygulama Öğretmenleri)
Öğretim
Etkinliklerinin
Genel
Uygulama öğretmenleri ile yapılan görüşmelerde öğretmen adayları ile çevrimiçi yürütülen öğretim
etkinliklerine ilişkin genel değerlendirmelerinin hem olumlu deneyimler hem de olumsuz deneyimler
olmak üzere iki ayrı temada toplandığı görülmüştür. Uygulama öğretmenlerinin uzman oldukları
disiplin alanı dikkate alındığında, bu görüşlerin okul öncesi düzeyinde gerçekleşen öğretim etkinlikleri
ve öğretmen adayları ile sınırlı olduğu söylenebilir. Uygulama öğretmenleri, olumlu olarak
yorumladıkları deneyimlerde, öğretmen adaylarının yüz yüze ve/veya uzaktan eğitimde ilk defa öğrenci
ile buluşmanın bir heyecan yaratabileceğini, ilk defa gerçekleştirilen öğretim etkinliklerinde her türlü
aksaklığın yaşanabileceğini, sınıfı yönetme ve öğrenci ilişkilerini dengede tutmada zorluklar
olabileceğini vurgulamışlardır. Bu durumların deneyimle üstesinden gelinebileceğini belirtmişler ve
öğretmen adaylarının bu dönemde gösterdikleri çabayı takdir etmişlerdir. Uygulama öğretmenlerinin
görüşlerine ilişkin örnek cevapları aşağıda paylaşılmıştır:
“Ben adaylarımızla ilgili olumlu düşünüyorum açıkçası. Onlar hani ilk kez kamera
karşısında, ilk kez öğrenciyle bir ders işledikleri için bu heyecanı yaşamaları, daha sınıf
757
MSKU Eğitim Fakültesi Dergisi
MSKU Journal of Education
ISSN 2148-6999 Cilt-Volume 8, Sayı- Number 2, (2021) Kasım-November
ortamında bu heyecanı yenmeden uzaktan eğitim ortamında yaşamaları çok normal. Biz
bile yani yıllardır öğretmenlik yapıyoruz, ilk canlı ders için o kadar heyecanlandık ki,
acaba ne yapacağız, nasıl olacak. Bu heyecanı yaşamaları çok çok normal hatta çok
iyilerdi. Buna rağmen oldukça başarılıydı, verimliydi. Önceden hazırlanan etkinlik
planlarının benimle paylaşılması benim de göz atmamı ve yönlendirmemi sağladı… Bence
yine de bu süreçte ceplerine koymuş oldukları kazanımlar var. İlk canlı dersler olması, ilk
uygulamalar olması dolayısıyla tabi ki aksaklıklar oldu, olacaktır. Ama ben genel anlamda
başarılı buluyorum yeni yetişen adaylar güzel yetişiyor.” (UÖ-1)
“Benim açımdan verimli geçtiğini düşünüyorum gençlerimiz için. Tabi onlar daha iyi
değerlendirecektir ama. Ama öğretmen adaylarımız için çok başka bir dünya oldu. Ya
burada ne oluyor dediler belki kendilerince. Biz elimizden gelen desteği vermeye çalıştık
tabi ama. Yaşadıkça öğreniliyor birçok şey… Bazı adaylarımız sanki gerçekten sınıfta
gibiydi. Bunu biz bile hissedebildik. Öğrenciler bile adayımızın sınıftaymış gibi etkinlikler
yaptırmasından keyif alıyorlardı. Heyecanlanıyorlardı. Bu çok güzel bir emekti.” (UÖ-2)
Uygulama öğretmenlerinin genel değerlendirmelerinde paylaştıkları olumlu düşüncelerin yanı sıra, hem
kendi hem de öğretmen adaylarının yürütmüş oldukları öğretim etkinliklerinde fark ettikleri olumsuz
deneyimlere ilişkin vurgular olduğu görülmüştür. Bu olumsuz yansımaların, daha önce aşina olunmayan
uzaktan eğitim deneyimi, sınırlı teknolojik yeterlik ve beceriler, aksayan teknik özellikler ve öğretime
ayrılan süreden kaynaklandığı belirtilmiştir. Bu vurguların özetlendiği örnek alıntıya aşağıda yer
verilmiştir:
“Bu deneyimleri yalnızca sınırlı saatlerle ve öğretimlerle gerçekleştiği için de adaylar o
deneyimler üzerinden duygularını ifade ediyor. Belki daha fazla ders işlemiş olsalardı o
aynı heyecanı, aynı gerginliği diğer derslerde daha fazla aşma imkanları olacaktı. Tabi
yüz yüze olduğu gibi değil, uzaktan eğitim daha zor bir süreç. Kendi açımızdan bazı
yerlerde verimli olmadığını, aksaklıklar olduğunu düşünsek de bu çocuk için yine de güzel
bir süreç. Onların ihtiyacı olan bir süreçti. Ben kendimle kıyasladığımda genç
adaylarımızın en büyük artıları teknolojiyi bize göre çok daha iyi kullanmaları. Teknoloji
konusunda hızlı öğreniyor olmaları. O anlamda ben de işte EBA’dan canlı ders
tanımlanmaya başladıktan iki hafta sonra başladım canlı ders işlemeye ama teknoloji
konusunda adaylarımız kadar iyi olmadığım için bu beni sınırlandırdı yani konu
seçmemde, etkinlik hazırlamamda. Bu gibi avantajları da var gençlerin.” (UÖ-1)
Uygulama öğretmenlerinin genel deneyimlerinden elde edilen bulgulara bakıldığında, öğretmen
adaylarının öğretmenlik uygulaması kapsamında gerçekleştirdikleri çevrimiçi öğretim etkinliklerinin bir
kazanç sağladığı, ulusal düzeyde vurgulanan teknik aksaklıklar, uzaktan eğitimde ilk deneyimler gibi
etmenlerin bu süreçte zorlayıcı olduğu söylenebilmektedir.
Öğretmen Adaylarının Çevrimiçi Öğretim Uygulamalarında Öne Çıkan Zorluklar Ve
Kolaylıklar
Öğretmen adayları ile yapılan görüşmelerde çevrimiçi öğretim uygulamalarında karşılaşılan zorluklarda
en fazla vurgulanan ifadeler teknik aksaklıklar ve sınıf yönetimi temaları altında toplanmıştır.
Çevrimiçi etkileşimi sağlamada kullanılan ortamdan kaynaklanan teknik aksaklıkların, sanal sınıf
içerisinde sınıf düzenini korumada ve öğretimi kesintisiz sürdürmede yaşanan zorlukların öğretmen
adaylarının karşılaştığı ve öğretim etkinliklerini olumsuz etkileyen faktörler olduğunu söylemek
mümkündür. Ayrıca öğrencileri yeteri kadar tanıyamamak, aktif öğrenci katılımı sağlayamamak,
istendik etkileşimi ve iletişimi gerçekleştirememek, sınırlı çevrimiçi bağlantı süresi sebebiyle etkinlik
planlamalarında serbest olamamak, ekran karşısında konuşmak, velilerle yeterli iletişimi kuramamak,
gibi faktörlerin de öğretmen adaylarının çevrimiçi öğretim uygulamalarında karşılaştıkları zorluklar
arasında yer aldığı görülmüştür. Öğretmen adaylarının ilgili deneyimlerine ilişkin cevaplarından özet
alıntılar aşağıda paylaşılmıştır:
“Ben teknik sorunlar yaşadım ve bu beni çok gerdi. Bunlar yaşanmasaydı belki daha
olumlu şeyler söyleyebilirdim ama teknik sorunlar beni çok üzdü. Çocuklarla daha önceden
de iletişimimiz olmadığı için sadece ders esnasında onlarla bir iletişim kurabildik. O
758
MSKU Eğitim Fakültesi Dergisi
MSKU Journal of Education
ISSN 2148-6999 Cilt-Volume 8, Sayı- Number 2, (2021) Kasım-November
yüzden de zorlandığımızı düşünüyorum. Etkinlik hazırlamada birazcık zorlandım hani ne
dikkatlerini çeker, nasıl katılmalarını sağlayabilirim diye. O konuda biraz zorlandım.”
(ÖA-1)
“Sınıfta yapılması istediğimiz öğrenci etkinliklerinin yaptıramadım mesela. Kendim
hazırlayıp öğrencilere göstermek durumunda kaldım. Konuyla ilgili bir deney vardı mesela
ben bunu kendim yapıp sonucunu göstermek durumunda kaldım zaman sıkıntısından
dolayı. Oyun oynatmak istedim oynatamadım mesela.” (ÖA-12)
Özetle değerlendirildiğinde, öğretmen adayları çevrimiçi öğretim uygulamalarında kullanılan
ortamlarda yaşanan aksaklıklarda olumsuz etkilenmiş, bu ortamlarda gerçekleştirilen öğretim
etkinliklerinde sınıf düzenini sağlamada zorluklar yaşamışlardır. Olumsuz deneyimlerin yanı sıra,
öğretimi planlamada birçok faktörü dikkate almak durumunda kalmış, daha önce deneyimleri olmayan
bir yaklaşım üzerinden öğretimi gerçekleştirmede kendilerini sınırlandırılmış hissetmişlerdir. Veli
desteğine daha fazla ihtiyaç duyulan bu dönemde, bazı öğretim etkinliklerinde gereken veli desteğini
görememiş, öğrencilerin hem fiziksel hem de mental olarak öğretim etkinliklerine katılımlarında da
istenen verimi alamamışlardır. Gerçek sınıf ortamında deneyimlemesi daha rahat görülen öğrenci
etkileşimi, öğrencileri tanıma, öğrencilerle iletişim kurma gibi olumlu sınıf iklimin önemli parçası kabul
edilen öğretmen-öğrenci ilişkilerini istendik düzeyde gerçekleştirememişlerdir.
Zorlukların yanı sıra, öğretmen adaylarının çevrimiçi öğretim uygulamalarında yaşadığı kolaylıklar ve
olumlu kabul ettikleri deneyimlere ilişkin görüşlerine başvurulmuştur. Elde edilen bulgulara göre,
öğretmen adaylarının cevapları mekânsal ayrılık ve dijital materyal hazırlama kolaylığı temalarında
toplanmıştır. Adayların erken kalkma ve okulda hazır bulunma zorunluluklarının bulunmaması,
herhangi bir ulaşım sorunu yaşamamaları çevrimiçi staj uygulamalarında yaşadıklarını belirttikleri en
büyük kolaylıklardan birisi olarak görülmüştür. Ayrıca teknoloji desteği sayesinde dijital ortamda daha
kolay ve hazır içeriklerin kullanılması, kullanılan dijital materyallerin maddi zorluklarının olmaması da
bir avantaj olarak değerlendirilmiştir. Öğretmen adaylarının bu deneyimlerine ilişkin verdikleri
cevaplardan örneklere aşağıda yer verilmiştir:
“Tek avantajı yani böyle okula falan ulaşım. Bunlarla uğraşmak durumunda kalmadık.
Etkinlik planı hazırlamak konusunda pek sıkıntı yaşamadım.” (ÖA-4)
“Ama şu açıdan avantajlıydı işte okula gitme, sabah erken kalkıp hazırlanmak gibi
dertlerimiz olmadı.” (ÖA-9)
“Sınıf içinde etkinlik gerçekleştiriyor olsaydık, materyal hazırlama bu materyalin
çoğaltılması, dağıtılması stres arttırıcı olabilirdi. Ama dijital ortamda etkinlik hazırlamak
çok daha kolay. Ses olsun görseller olsun. Çok video kullandık mesela. (ÖA-10)
Çevrimiçi Öğretmenlik Uygulaması Etkinliklerinin
Değerlendirmeler (Öğretmen Adayları ve Öğretmenler)
Sürdürülebilirliğine
İlişkin
Pandemi etkisi ile alternatif bir uygulama olarak deneyimlenen çevrimiçi öğretmenlik uygulaması ve
etkinliklerinin sürdürülebilirliğine ilişkin öğretmen adayları ve uygulama öğretmenlerinden alınan
görüşlerde farklı vurgular dikkat çekmiştir. Öğretmen adaylarının bu sürecin devamlılığına ilişkin daha
olumsuz temada yer alan düşüncelere sahip olduğu görülmüştür. Özellikle gerçek bir sınıf ortamında
bulunamama ile ilişkilendiren öğrenci ile etkileşimde eksiklikler, öğretim etkinliklerinde yaşanan
sorunlar ve elde edilen verim gibi gerekçelerle öğretmen adaylarının çevrimiçi öğretmenlik
uygulamasının sürdürülmesinde çekinceleri olduğu gözlenmiştir. Adayların vermiş olduğu cevaplara
ilişkin örnek alıntılara aşağıda yer verilmiştir:
“Malzeme isteyerek yaptığımız aktarımlarda velilerin desteği çok önemli oldu. Malzemesi
eksik olan öğrenciler vardı. Böyle olunca etkinlik her öğrenci için aynı verimde olmadı.
Ama biz sınıf ortamında olsaydık, malzemelerle ilgili sorunlar yaşamazdık mesela.
Herkesin imkânı eşit olurdu. Bu şekilde yarım kalıyor her şey.” (ÖA-2)
“Uygulama derslerinin hazırlığında yüz yüze ders işleniyormuş gibi bir hazırlık olabiliyor.
Ama ekran başında geçirilen süre ya da ekran başında kalabilme biraz daha farklı.
Çocukların odaklanması çok zor oldu. Televizyondan ders anlatmak gibi. Duygu eksik
759
MSKU Eğitim Fakültesi Dergisi
MSKU Journal of Education
ISSN 2148-6999 Cilt-Volume 8, Sayı- Number 2, (2021) Kasım-November
kalıyor çocukla etkileşim olmayınca. Bu da tüm süreci etkiliyor. O yüzden bence bu
uygulamalar yüz yüze olmalı.” (ÖA-8)
“Yüz yüze eğitimde sınıf içinde çok daha fazla öğrencimiz varken, uzaktan eğitimde çok
daha az öğrenci oluyor. Öğrencilerin katılımı da azaldı. Veli kaynaklı da olabilir tabi bu.
Ama yüz yüze de okula ve derse devam daha fazla. Ne kadar çok öğrenci ile tanışırsak bu
ders o kadar verimli olur.” (ÖA-11)
Uygulama öğretmenleri ile yapılan görüşmelerde ise belli bir deneyim sonrasında teknoloji desteğinin
çevrimiçi öğretmenlik uygulamalarının devam etmesinde daha olumlu yaklaşımlar gözlenmiştir.
Özellikle genç öğretmen adaylarının dijital yeterlik ve becerilerinin göreceli olarak daha iyi olduğu
varsayımıyla, bu süreçte öğretmen adaylarının birçok imkanı deneyimleyebileceği görüşleri dikkat
çekmiştir. Geleceğe yönelik kestirimlerde velilere ulaşma, öğrencilere dönüt verme, öğrenci
ihtiyaçlarını karşılamada uzaktan eğitim ve çevrimiçi uygulamalarla yeni eğitim planlamalarını
vurgulayan uygulama öğretmenleri, çevrimiçi öğretmenlik uygulamalarının nasıl kullanılabileceği
konusunda politikalar geliştirilebileceğine değinmiştir. Uygulama öğretmenlerinin verdikleri
cevaplardan örnek alıntı aşağıda paylaşılmıştır:
“Pandemi ile hepimiz bilinmez bir zorluk yaşadık ve tecrübelendikçe o zorluklar azaldı.
Bir düzen kurduk. Demek ki alışabiliyoruz. Ben gerçek sınıf ortamı deneyiminin çok önemli
olduğunu düşünüyorum evet, ama bu süreçte mesela öğrenci için de haftada bir gün bile
olsa öğretmenini karşısında görmek çok kıymetli. Hani bu süreç inşallah bir daha
yaşanmaz ama, hani bu canlı dersler, veli ile canlı toplantılar ileride de yapılabilecektir.
Ya da kısa süreli farklı başlıklarda görüşmeler yapacaklardır. Eğer etkin bir şekilde
çevrimiçi ortamların eğitimde kullanılabilir alanlarına yeni bakış açıları getirilirse, bizim
yaptığımız gibi uzaktan staj neden devam etmesin ki?” (UÖ-1)
Öğretmen adaylarının deneyimlerine istinaden çevrimiçi öğretmenlik uygulamalarının yetersiz kaldığı
ve sürdürülebilir olmadığı görüşüne ulaşılsa da, uygulama öğretmenlerinin verdikleri cevaplarda
geleceğin eğitim uygulamalarına hazırlıkta bu sürecin daha düzenli ve sistemli bir uygulamaya
dönüştürülerek yüz yüze uygulamalara ek olarak sürdürülebilecek bir uygulama olarak değerlendirildiği
düşünülmektedir. Teknoloji ve dijital dönüşümün bir parçası olarak değerlendirildiğinde, çevrimiçi
öğretmenlik uygulama ve etkinliklerinin gelecek eğitim uygulamalarının bir parçası olarak düşünülmesi
mümkün görülmektedir.
Çevrimiçi Öğretmenlik Deneyimlerinin Mesleki Kazanımlara Yönelik Öğretmen
Adaylarının Değerlendirmeleri
Çevrimiçi öğretmenlik deneyimlerine ilişkin yapılan görüşmelerde öğretmen adayları yaşadıkları
zorlukların yanı sıra mesleki yeni deneyimler edindiklerini vurgulamışlardır. Tercihlerinin yüz yüze
uygulamalardan yana olduğunu belirten adaylar, uzaktan eğitim ve bu sürece ilişkin farkındalık,
pedagojik deneyim, dijital yeterlik ve beceriler, iletişim gibi mesleki konularda yeni deneyimler ve
beceriler kazanabildiklerini belirtmişlerdir. Bu kazanımlara ilişkin öğretmen adaylarının verdiği
cevapların örnek alıntıları aşağıda paylaşılmıştır:
“Her ne kadar uzaktan da olsa biraz heyecanımı yendim ve mesleğe başladığımda o büyük
şoku yaşayacağımı düşünmüyorum. En büyük avantajı oydu benim için. Durumu daha iyi
idare edeceğimi düşünüyorum çünkü sadece kendi yaptığım etkinlikler değil, uygulama
öğretmenimizin de sınıf ortamında çocuklarla olan iletişimini de gözlemleme fırsatım oldu.
Ya da ben bir şeyler yaparken duruma nerde müdahale etmesi gerektiğini gözlemledim ve
bana nerde yardım ettiğini fark ettim. Bu da bana kendi eksikliklerimle ilgili bilgi verdi.
Kendimi de gözlemleme şansım oldu.” (ÖA-6)
“Ben öğrencilerin ne zaman sıkıldıklarını, ne zaman başka şeyler yapmak istediklerini az
çok anladığıma inanıyorum. Bundan sonra mesleğe başladığımda bu bana büyük kolaylık
sağlayacak diye düşünüyorum. Yani ne kadar süre neye odaklanabildiklerini öğrendim
diyebilirim.” (ÖA-12)
760
MSKU Eğitim Fakültesi Dergisi
MSKU Journal of Education
ISSN 2148-6999 Cilt-Volume 8, Sayı- Number 2, (2021) Kasım-November
Genel itibariyle, çevrimiçi de olsa öğretmen adaylarının her yeni deneyimden kendi mesleki
gelişimlerine bir katkı sağlamış ve öğretmenlik mesleğinin günümüz koşullarına ayak uydurmada ne
kadar büyük sorumluluk aldığını fark etmiş olduğunu söylemek mümkündür. Bu doğrultuda öğrenci
karşına çıkabilme, öğretim etkinliği planlayabilme, materyal geliştirebilme gibi mesleki bilgileri
kullanmada uzaktan da olsa bir deneyim yaşadıkları da görülmektedir.
Tartışma
Çevrimiçi ortamlarda gerçekleştirilen öğretmenlik uygulaması etkinliklerinin öğretmen adaylarının ve
uygulama öğretmenlerinin deneyimlerine göre nasıl gerçekleştiğine odaklanan bu araştırmada,
öğretmen adaylarının gerçekleştirdikleri öğretim etkinliklerinde genel olarak olumsuz deneyimler ve
zorlayıcı süreçler yaşadığı sonucuna ulaşılmıştır. Bu deneyimlerin yanı sıra verimli geçtiğini
düşündükleri öğretim etkinliklerinden de bahsetmişlerdir. Öne çıkan zorluklara bakıldığında ise,
öğretmen adaylarının teknik aksaklıklar ve sınıf yönetimi konusunda sorunlar yaşadıkları görülmüştür.
Ancak özellikle fiziki olarak okulda bulunmadan uygulama derslerine katılabilmek ve çevrimiçi öğretim
etkinlikleri için dijital ortamlarda daha çeşitli materyaller hazırlayabilmek bu sürecin en belirgin
kolaylıkları olarak yorumlanmıştır.
Öğretmen adaylarının deneyimlerinin yanı sıra, uygulama öğretmenleri çevrimiçi öğretim etkinlikleri
ile gerçekleştirilen öğretmenlik uygulaması dersine yönelik daha olumlu düşüncelere sahiptir. Yeni bir
serüven olarak yorumlanan pandemi dönemi eğitim-öğretim planlama ve uygulamalarında kendilerinin
de zorlandığını, ancak belirli bir süreden sonra adapte olduklarını vurgulamaktadır. Sorumlu oldukları
öğretmen adaylarının süreç yönetiminde çok çabaladıklarının farkında olduklarını belirten öğretmenler,
ekran karşısında da olsa öğrencilerle ilk heyecanlarını yaşama, öğretim etkinliklerini farklı koşullara
uyarlama, teknolojiyi daha etkin kullanma konusunda adayların bu süreçten kazançla çıktıklarına
inanmaktadır.
Öğretmenler, gelecek eğitim-öğretim planlama ve etkinliklerinin çevrimiçi ortamlarda daha fazla yer
alabileceğinin, teknolojinin idari ve akademik birçok iş yükünü azaltabileceğinin ve çevrimiçi
uygulamaların sürdürülebilir olduğunun altını çizmektedir. Ancak uygulama öğretmenleri,
sürdürülebilir uzaktan ve çevrimiçi uygulamaların belirli bir alt yapı ve sisteme dayandırılması
gerektiğini belirtmekte, eğitim fakültesi programlarının öğretmen adaylarını bu konuda hazırlamada
sorumluluk üstlenmesine de dikkat çekmektedir. Uygulama öğretmenlerinin aksine, öğretmen
adaylarının uzaktan eğitim özelinde gerçekleşen öğretmenlik uygulamasının devam eden süreçlerde
çevrimiçi gerçekleştirilmesi hakkında daha çok olumsuz düşündükleri görülmüştür. Çevrimiçi öğretim
etkinliklerinde istendik düzeyde öğrenci iletişim ve etkileşimi gerçekleştiremediklerini belirten
öğretmen adayları, okulda bulunmanın daha zengin kazanımları olacağına inanmaktadır. Bu açıdan
bakıldığında birçok etkileşimin bir arada bulunduğu gerçek okul ve sınıf ortamlarının (Beck ve Kosnik,
2002; Ersin, Atay ve Mede, 2020; Ramazan ve Yılmaz, 2017), sunduğu imkânlar bakımından öğretmen
adaylarının en gerçekçi deneyimi yaşayabilmelerinde (Sezen Yüksel, 2017) daha etkili olduğu
düşünülebilir. Profesyonel yaşantının en gerçekçi deneyimi olan öğretmenlik uygulaması etkinliklerinin
gerçek okul ortamında öğrenci ve diğer paydaşlarla etkileşimli geçmesi gerektiği düşünülmektedir.
Mesleki gelişim açısından da değerlendirildiğinde, öğretmen adaylarının mesleki kaygılarını azaltmada
(Bay, Şeker ve Alisinanoğlu, 2020), olumlu mesleki tutumlar geliştirmede (Batmaz ve Ergen, 2020),
iletişim ve öğretim becerilerini pekiştirmede (Eraslan, 2009) gerçek ortamlarda deneyimlenen
öğretmenlik uygulamalarının etkili olduğu dikkate alınabilir.
Mesleki kazanımlar açısından değerlendirildiğinde öğretmen adaylarının yeni deneyimler ve
farkındalıklar kazanması araştırmanın olumlu sonuçları içerisinde yorumlanmıştır. Öğretmen
adaylarının cevaplarında da belirttiği gibi, uzaktan eğitim sürecinde uygulayıcı olarak deneyim
kazanmak, çevrimiçi öğretme ve öğrenme ortamlarını daha fazla kullanarak dijital yeterlik ve beceriler
açısından gelişim sağlayabilmek, dijital materyal hazırlamada deneyim edinmek, öğrencilerle
etkileşimde bulunmak pandemi sürecinde devam eden öğretmenlik uygulamasının kazançları arasında
örneklendirilebilir. Her ne kadar gerçek sınıf ortamında bulunamasalar da, öğretmen adaylarının öğretim
etkinliklerinin planlanması, uygulanması ve değerlendirilmesi gibi aşamaları çevrimiçi süreçte etkin bir
şekilde gerçekleştirebilmesi, uygulama dersinin olumlu çıktıları arasında değerlendirilebilir.
Öğretmenlik uygulaması dersinin doğasında yer alan en gerçekçi deneyim; öğretmen adaylarının
pedagojik bilgilerini hayata geçirmesi, öğrencilerle etkileşimde bulunması, gözlem yapabilmesi,
761
MSKU Eğitim Fakültesi Dergisi
MSKU Journal of Education
ISSN 2148-6999 Cilt-Volume 8, Sayı- Number 2, (2021) Kasım-November
öğretimi planlaması ve uygulaması, dönüt alabilmesi ve öğretmenlik duygusunu içselleştirmesi ile
anlam kazanmaktadır (Bjorndal, 2020; Moyo, 2020). Bunun yanı sıra okul içerisinde okul paydaşları ile
gerçekleşen sosyal etkileşimlerle mesleki adaptasyon, olumlu mesleki tutum, aidiyet, öğretim becerileri
gibi profesyonel; güçlü iletişim, özgüven, motivasyon gibi bireysel özellikleri destekleyici kazanımlar
elde etmesi de söz konusudur (Tang, Lee ve Chun, 2012). Araştırma sonuçları dikkate alındığında ise,
öğretmen adaylarının pedagojik bilgilerini istendik düzeyde deneyimleyemediği, sosyal etkileşimden
mahrum kaldıkları ve meslek heyecanlarını yeteri kadar yaşayamadıkları görülmektedir.
Çevrimiçi öğretim etkinliklerinden verim sağlayabilmenin etkin bileşenlerinden birisi de iletişimdir
(Baytiyeh, 2018; Cavanaugh ve diğerleri, 2009). Öğretim döngüsünün içerisinde iletişim sürecinde
kaynak ve alıcı olarak yer alan öğretmen ve öğrenci arasındaki iletişim, içerik aktarımı ve öğretimin
değerlendirilmesinde anahtar role sahiptir. Öğretmenlerin uzaktan eğitim sürecinde EBA portalı ve
farklı sosyal araçlar üzerinden öğrencileri ile iletişimleri sağlanabilse de, öğretmen adaylarının benzer
iletişimi yalnızca sınırlı ders bağlantılarında yaşayabildikleri bu araştırmanın çevrimiçi olumsuz
deneyimlerine yansıyan bulguları arasında yer almaktadır.
Öğretmenlik uygulamasının mesleğe hazırlama hedefleri arasında, öğretmen adaylarının okul ortamının
bir parçası olan akademik sorumlulukları yerine getirmesi ve beraberinde ilgilenilmesi gereken farklı
işleri tanıması da yer almaktadır (Çelik, 2021). Eğitsel kulüp sorumlulukları, not girişleri, sınav
değerlendirmeleri, okul ve bahçe nöbetleri, idare işbirliği gibi okulda yürütülen farklı işlerin öğretmen
adayları tarafından tanınması ve farkındalık kazanılması oldukça önemlidir. Çevrimiçi öğretmenlik
uygulaması öğretim etkinliklerine imkân tanıyabilmekte, çevrimiçi gerçekleştirilebilecek birtakım idari
işleri mümkün kılabilmekte, ancak sürdürülebilirlik açısından değerlendirildiğinde okul içerisinde
gerçekleşen farklı etkileşimlere yönelik deneyim kazandırmada sınırlı görülmektedir.
Öğretmen yetiştirme program ve uygulama etkinliklerine yönelik yürütülen çalışmalarda dijital etkilerin
ve dijitalleşen öğretme-öğrenme ortamlarının yansımaları ilgili literatüre sıklıkla rastlamak mümkündür.
Özellikle öğretmenlik mesleğinin bileşenlerini oluşturan temel yeterlik ve beceriler ışığında vurgulanan
dijital yeterlik ve beceriler giderek önem kazanmaktadır. Ferdig ve arkadaşlarına (2009) göre, hizmet
öncesi ve hizmet içi dönemlerde yürütülecek çalışmalarla, mesleğin erken dönemlerinden itibaren
öğretmenlerin etkili bir çevrimiçi öğretimi planlayabilmesi ve sürdürebilmesini sağlamak mümkündür.
Böylelikle çevrimiçi ortamlara uygun içerik hazırlama ve teknolojiyi maksimum verimle kullanabilme
ile çevrimiçi öğretim başarı kazanabilecektir (Burns ve diğerleri, 2020; Zucker ve Kozma, 2003).
Gerekli teknik alt yapı ve teori-pratik dengesi ile öğretmen adaylarının meslek bilgisi derslerinde daha
etkin olmaları, gelecekte karşılaşılabilecek olası durumlarda öğretimi sürdürebilmeleri sağlanabilir.
Pandemi döneminde daha yaygın kullanılmaya başlayan uzaktan eğitim, diğer öğretim kademelerine
kıyasla üniversitelerde daha kolay yürütülebilmiştir. Bu durumun temel gerekçeleri arasında
üniversitelerin hali hazırda materyal paylaşımı, ders kaydı oluşturma vb. alışkanlıklarının daha yaygın
olması (Ferdig ve diğerleri, 2009) düşünülebilir. Öğrenci rolünden öğretmen rolüne geçişte bu yaygın
kullanımın avantajlarından ve dezavantajlarından da bahsetmek mümkündür (Kim, 2020). Öğretmen
adayları, uzaktan eğitim süresince ders aldıkları öğretim elemanlarının sunumlarından, öğretim
etkinliklerinden, pedagojik uygulamalarından, dijital materyallerinden vb. mesleki gelişimlerine örnek
fikirler ekleyebilmişlerdir. Ancak uygulama boyutunda teknoloji yeterlikleri çoğunlukla yüksek olsa da
yaşanan teknik aksaklıklar, çevrimiçi deneyim yetersizliği, daha küçük yaş grupları ile öğretim,
değerlendirilme kaygısı gibi faktörlerden zorluklar yaşayabilmişlerdir.
Öğretmen adaylarının bu deneyimlerinden hareketle, öğretmen yetiştirme programlarında teknoloji
içerik ve destekli öğretim deneyimlerinin arttırılması, çevrimiçi mikro öğretimlerin teşvik edilmesi
(Ledger ve Fischetti, 2020), acil durumlara adaptasyonda farklı pedagojik becerilerinin de geliştirilmesi
(Moyo, 2020) araştırma kapsamında önemli görülmektedir. Bu önerilere ek olarak, hali hazırda
gerçekleşen yetki devri ile eğitim fakültelerinin programlarında yeni güncellemeler yapılması, yapılacak
güncellemelerde teknoloji ve dijital ortamların daha fazla ön plana çıkarılması, alt yapı geliştirme
çalışmalarının desteklenmesi (Quezada, Talbot ve Quezada-Parker, 2020) bu alanda yürütülecek
sürdürülebilir çalışmalara teşvik edilmesi de katkı sağlayabilecektir.
Araştırma sunduğu bakış açısı ile öğretmen yetiştirme programlarının pandemi döneminde çevrimiçi
yürütülen öğretmenlik uygulaması dersine odaklanmakta, ancak kullanmış olduğu yöntem, dâhil ettiği
katılımcıların özellikleri ve deneyimleri ile sınırlı kalmaktadır. Çevrimiçi öğretmenlik uygulaması
dersinin yansımalarına yönelik farklı deneyimleri de ortaya çıkarmak mümkündür. Tercih edilebilecek
762
MSKU Eğitim Fakültesi Dergisi
MSKU Journal of Education
ISSN 2148-6999 Cilt-Volume 8, Sayı- Number 2, (2021) Kasım-November
farklı araştırma yöntemleri ve zenginleştirilebilecek katılımcı profilleri ile bu araştırmanın çeşitlenmesi,
alana yeni katkılar sağlanması mümkündür.
Öğretmen yetiştirme programları nitelikli öğretmen yetiştirmede çağın gereklerini ve gerçeklerini
dikkate almaktadır. Ulusal ve uluslararası düzeyde benimsenen eğitim ekolleri, öğretim yöntemleri,
teknolojik gelişimler, insani özelik ve nitelikler, akademik beceriler ve birçok güncel dinamiğin
yetiştirilmek istenen öğretmenin mesleki yeterliklerinde etkili olduğunu söylemek mümkündür. Söz
konusu güncel dinamiklerden birisi olarak COVID-19 pandemi sürecinde eğitim-öğretim
uygulamalarının adaptasyonunda öğretmen adayları da yeni bir deneyimden geçmiş ve geçmektedirler.
Uzaktan eğitime ilişkin teorik ve pratik bilgi ve tecrübe yetersizliklerine dayalı sorunlar yaşanabilse de,
bu süreçte öğretmenlik uygulamaları etkinlikleri gerçek kabul edilen çevrimiçi ortamlarda gerçek
öğrencilerle gerçekleştirilmiştir. Uzaktan eğitim deneyimlerinin farklı bir penceresinden bakmaya
çalışan bu araştırmanın hem alan çalışmalarına katkı sağlaması hem de gelecek uygulamalarda alternatif
dönüşümlere ilişkin bilgiler sunması beklenmektedir.
Kaynakça
Aslan, M., ve Sağlam, M. (2018). Öğretmenlik uygulaması dersinin öğretmen adaylarının görüşlerine
göre değerlendirilmesi. Hacettepe Üniversitesi Eğitim Fakültesi Dergisi, 33(1), 144-162. doi:
10.16986/HUJE.2017030313
Bartlett, S., & Burton, D. (2020). Introduction to education studies. SAGE Publications Limited.
Batmaz, O. Ve Ergen, Y. (2020). İlkokul öğretmenleri ve öğretim üyelerinin öğretmenlik uygulaması
dersine yönelik görüşleri. Ankara Üniversitesi Eğitim Bilimleri Fakültesi Dergisi, 53(2), 549575. Erişim adresi: https://dergipark.org.tr/en/download/article-file/1224631
Bay, D. N., Şeker, P. T. ve Alisinanoğlu, F. (2020). Öğretmenlik uygulaması dersine ilişkin öğretmen
adaylarının görüşleri. Anadolu Üniversitesi Eğitim Fakültesi Dergisi (AUJEF), 4(1), 1-20.
Erişim adresi https://dergipark.org.tr/en/download/article-file/952428
Baytiyeh, H. (2018). Online learning during post-earthquake school closures. Disaster Prevention and
Management: An International Journal, 27(2), 215-227. doi:10.1108/DPM-07-2017-0173.
Beck, C., & Kosnik, C. (2002). Components of a good practicum placement: Pre-Service teacher
perceptions. Teacher Education Quarterly, 29, 81-98.
Bjørndal, C.R.P. (2020). Student teachers’ responses to critical mentor feedback: a study of facesaving
strategies in teaching placements. Teaching and Teacher Education, 91, 1-12.
doi:10.1016/j.tate.2020.103047.
Brinia, V. & Psoni, P. (2021). Online teaching practicum during COVID-19: the case of a teacher
education program in Greece. Journal of Applied Research in Higher Education, Erken
görünüm. doi:10.1108/JARHE-07-2020-0223
Burns, A., Danyluk, P., Kapoyannis, T., & Kendrick, A. (2020). Leading the pandemic practicum: one
teacher education response to the COVID-19 crisis. International Journal of E-Learning &
Distance Education, 35(2), 1-26.
Cavanaugh, C., Barbour, M.K., Brown, R., Diamond, D., Lowes, S., Powell, A., Rose, R., Scheick, A.,
Scribner, D. and Van der Molan, J. (2009). Research committee issues brief: examining
communication and interaction in online teaching. International Association for K-12 Online
Learning. Erişim adresi: https://eric.ed.gov/?id=ED509630
Celik, S. (2021). The intervention of online teaching practicum to teachers’ sense of self-efficacy.
Amazonia Investiga, 10(37), 190-201. doi:10.34069/AI/2021.37.01.19
Denzin, N. K. (1978). The research act: A theoretical intrıduction to socilogical methods. New York:
McGraw Hill.
Denzin, N. K. & Lincoln, Y. S. (2005). The Sage handbook of qualitative research. Thousand Oaks,
CA: Sage Publication.
Dikmen, S. ve Bahçeci, F. (2020). Covid-19 Pandemisi sürecinde yükseköğretim kurumlarının uzaktan
eğitime yönelik stratejileri: Fırat Üniversitesi Örneği. Turkish Journal of Educational Studies,
7(2), 78-98.
Eisner, E. W. (2002). From episteme to phronesis to artistry in the study and improvement of teaching.
Teaching and Teacher Education, 18, 375–385.
763
MSKU Eğitim Fakültesi Dergisi
MSKU Journal of Education
ISSN 2148-6999 Cilt-Volume 8, Sayı- Number 2, (2021) Kasım-November
Ekiz, M. A. (2020). Beden eğitimi ve spor yüksekokulu öğrencilerinin karantina dönemindeki uzaktan
eğitim ile ilgili görüşleri (nitel bir araştirma). Spor ve Rekreasyon Araştırmaları Dergisi, 2(Özel
Sayı 1), 1-13. Erişim adresi: https://dergipark.org.tr/tr/download/article-file/1129313
Eraslan, A. (2009). İlköğretim matematik öğretmen adaylarının öğretmenlik uygulaması üzerine
görüşleri. Necatibey Eğitim Fakültesi Elektronik Fen ve Matematik Eğitimi Dergisi (EFMED),
3(1), 207-221. Erişim adresi: https://dergipark.org.tr/en/download/article-file/39779
Ersin, P., Atay, D. ve Mede, E. (2020). Boosting preservice teachers’ competence and online teaching
readiness through e-practicum during the Covid-19 outbreak. International Journal of TESOL
Studies, 2(2), 112-124. doi:10.46451/ijts.2020.09.09
Eti, İ. ve Karaduman, B. (2020). Covid-19 pandemisi sürecinin öğretmen adaylarının mesleki
yeterlikleri açısından incelenmesi. Millî Eğitim, 49 (Özel Sayı-1), 635-656. Erişim adresi:
https://dergipark.org.tr/en/download/article-file/1262425
Ferdig, R. E., Cavanaugh, C., DiPietro, M., Black, E. W., & Dawson, K. (2009). Virtual schooling
standards and best practices for teacher education. Journal of Technology and Teacher
Education, 17(4), 479-503. Erişim adresi: https://www.learntechlib.org/p/30481/
González-Calvo, G., Barba-Martín, R. A., Bores-García, D., & Gallego-Lema, V. (2020). Learning to
be a teacher without being in the classroom: COVID-19 as a threat to the professional
development of future teachers. International and Multidisciplinary Journal of Social Sciences,
9(2), 152-177.
Görgen, İ., Çokçalışkan, H. ve Korkut, Ü. (2012). Öğretmenlik uygulaması dersinin öğretmen adayları,
uygulama öğretmenleri ve uygulama öğretim üyeleri açısından işlevselliği. Muğla Üniversitesi
Sosyal Bilimler Enstitüsü Dergisi, (28), 56-72.
Gültekin, M. (2006). Öğretmen adayları ve öğretmenler için öğretmenlik uygulaması kılavuzu.
Eskişehir: Anadolu Üniversitesi Yayınları.
Kidd, W. & Murray, J. (2020). The Covid-19 pandemic and its effects on teacher education in England:
How teacher educators moved practicum learning online. European Journal of Teacher
Education, 43(4), 542-558. doi:10.1080/02619768.2020.1820480
Kim, J. (2020). Learning and teaching online during covid‑19: experiences of student teachers in an
early childhood education practicum. International Journal of Early Childhood, 52, 145-158.
doi:10.1007/s13158-020-00272-6
Ledger, S. & Fischetti, J. (2020). Micro-teaching 2.0: technology as the classroom. Australasian Journal
of Educational Technology, 36(1), 37-54.
Meriam, S. B. (2009). Qualitative research: A guide to design and implementation. San Fransico, CA:
Jossey Bass.
Moyo, N. (2020). Covid- 19 and the future of practicum in teacher education in Zimbabwe: Rethinking
the ‘new normal’ in quality assurance for teacher certification. Journal of Education for
Teaching, 46(4), 536-545. doi:10.1080/02607476.2020.1802702
Mutton, T. (2020). Teacher education and Covid-19: responses and opportunities for new pedagogical
initiatives.
Journal
of
Education
for
Teaching,
46(4),
439-441.
Doi:10.1080/02607476.2020.1805189
Quezada, R. L., Talbot C., & Quezada-Parker, K. B. (2020). From bricks and mortar to remote teaching:
a teacher education program‘s response to COVID-19. Journal of Education for Teaching,
46(4), 472-483. doi:10.1080/02607476.2020.1801330
Ramazan, O., ve Yılmaz, E. (2017). Okul öncesi öğretmen adaylarının okul deneyimi ve öğretmenlik
uygulamalarına yönelik görüşlerinin incelenmesi. Abant İzzet Baysal Üniversitesi Eğitim
Fakültesi Dergisi, 17 (1), 332-349.
Sezen Yüksel, N. (2017). Öğretmen adaylarının uygulama öğretmeni değerlendirmelerinin uygulama
deneyimine göre incelenmesi. Elektronik Sosyal Bilimler Dergisi, 16(62), 1048-1062.
Tang, E. L., Lee, J. C., & Chun, C. K. (2012). Development of teaching beliefs and the focus of change
in the process of pre-service ESL teacher education. Australian Journal of Teacher Education,
37(5), 90-107. doi:/10.14221/ajte.2012v37n5.8
Yesilyurt, E., ve Semerci, Ç. (2011). Uygulama öğretmenlerinin öğretmenlik uygulaması sürecinde
karşılaştıkları sorunlar ve çözüm önerileri. Akademik Bakıs Dergisi, 27, 1-23.
764
MSKU Eğitim Fakültesi Dergisi
MSKU Journal of Education
ISSN 2148-6999 Cilt-Volume 8, Sayı- Number 2, (2021) Kasım-November
YÖK
(2020).
Pandemi
günlerinde
Türk
yükseköğretimi.
Erişim
adresi
https://covid19.yok.gov.tr/Sayfalar/HaberDuyuru/pandemi-gunlerinde-turk-yuksekogretimi.
aspx .
Walshaw, M. (2004). Pre-service mathematics teaching in the context of schools: An exploration into
the constitution of identity. Journal of Mathematics Teacher Education, 7(1), 63–86.
Wang, D. & East, M. (2020). Constructing an emergency Chinese curriculum during the pandemic. A
New Zealand experience. International Journal of Chinese Language Teaching, 1(1), 1-19. doi:
10.46451/ijclt.2020.06.01
Zucker, A. & Kozma, R. (2003). The virtual high school: teaching generation v. New York, NY:
Teachers College Press.
Extended Abstract
Introduction
Planning and organization in education carry a big responsibility to adapt ongoing local and global
changes. Teachers, in particular, are very supportive in adapting these changes, for they also attempt to
follow new trends. The recent outbreak of COVID-19 pandemic has resulted in new adjustments in
every level of education in order not to fall behind. Online and distant education as a solution have
replaced face-to-face teaching and learning activities all around the world. Teacher education programs
also initiated distant education through learning management systems for theory-based course sessions.
Yet, teaching practicum was moved into online classrooms. Prospective teachers attended at virtual
classrooms, and here, observed their mentors, communicated and interacted with students, finally
practiced teaching.
Though prospective teachers tended to give their best shots, teaching practicum is such an important
part in teacher education programs that contribute to teaching profession with authentic experiences and
opportunities to apply content and pedagogical knowledge, which are intended to be improved in preservice training. In such experiences, prospective teachers acquire “how” teaching is rather than “what”
teaching is. They progress in their skills through daily and weekly observations, teaching practices, and
fulfilling multi tasks. Additionally, they get feedback from their mentors (faculty stuff and teachers), so
they can have a better understanding about their sense of being a teacher.
The pandemic affected teaching practicum schedules and activities globally. To heal, prospective
teachers were encouraged to benefit from online practicum with maximum level. Since it is pretty new
to experience online practicum, literature has limited findings in prospective teachers’ experiences in
online practicum and teaching. therefore, this study attempted to explore prospective teachers teaching
experiences through online practicum as partial fulfillment of their training.
Based on the purpose of the study, a qualitative research was carried out with 12 prospective teachers
and 2 mentor teachers, who were determined via criterion-based sampling. In order to capture rich data,
the criterion was to be part of an online practicum. Relatedly, the semi-structured interview forms were
developed by the research with the help of literature and experts in teacher education. Due to pandemic
conditions, the interviews were online. The recorded interviews were transcribed. Anonymous
transcripts were firstly decoded, then analyzed. The analysis was conducted question by question. The
related answers were deductively brought together, and categorized. The categorized responses were
examined in the research framework.
Findings
The findings mainly pinpoint that prospective teachers’ experiences in online practicum are not desirable
and comfortable. Technical deficiencies, insufficient communication with learners, stress level and etc.
forced them to enjoy and improve in teaching practice. On the other hand, they are satisfied with
experiencing teaching somehow. Mentors added that their mentees were making efforts to be good at
what they do, and had to struggle with many things. Therefore, mentor teachers assume this period as
normal, and appreciate the prospective teachers’ teaching experiences.
765
MSKU Eğitim Fakültesi Dergisi
MSKU Journal of Education
ISSN 2148-6999 Cilt-Volume 8, Sayı- Number 2, (2021) Kasım-November
Prospective teachers explain the most challenging issue in online practicum as technical faults and
classroom management. Not having opportunity to non-verbally communicate with students, they
stressed that they had difficulty in drawing attention and smooth instruction. However, as young adults,
they were comfortable with not going to schools early in the morning, and it was much easier to prepare
digital and interactive materials. At the end, they prefer authentic school environments to virtual/online
classrooms. They think that they could have better practices if they were in real classrooms with faceto-face teaching. On the other hand, teachers highlight that technology can change many things in the
future, so it had better to get used to online teaching and distant education.
Conclusion and Discussion
Teacher education programs are contemporary and need to follow present realities. Teaching qualities
and skills are highly affected by national and international education trends, instructional methods,
technology, values, academic skills, and many other. As a mentioned dynamic, COVID-19 outbreak has
resulted in many new experiences in education. Though it is possible to have difficulties due to theory
and practice, prospective teachers have interacted at least with real students. The research is hoped to
contribute to the existing literature with its findings, though it is limited to certain study group and
research design. Further researchers can examine different aspects of online practicum with varied
participants and research designs.
i
Bu araştırma Muğla Sıtkı Koçman Üniversitesi İnsan Araştırmaları Etik Kurulunun 02.06.2021 tarihli 210275
protokol numaralı ve 254 sayılı kararı ile etik bulunmuştur.
i
766