Academia.edu no longer supports Internet Explorer.
To browse Academia.edu and the wider internet faster and more securely, please take a few seconds to upgrade your browser.
2019
Amac : Hastanemizde 2017 yilinda dogum yapan Suriyeli multecilerin antenatal ve perinatal durumlarini inceleyerek Turk gebelerle karsilastirmak ve bu gebelerin riskli durumlarini saptayarak saglik kurumlarina erisimleri ve hizmet kullanimlari icin yapilan calismalara katki saglamaktir. Araclar ve Yontem: 2017 yilinda hastanemizde dogum yapan multeci gebelerin dosyalari retrospektif olarak incelenmistir, 152 multeci gebe calisma grubunda yer almistir. Ayni yil icinde dogum yapan 196 Turk gebe kontrol grubunda yer almistir. Bu gebelerin yasi, gebelik sayisi, dogum sirasindaki hemoglobin duzeyi, HbsAg tasiyiciligi, antenatal takip sayisi, dogum sekli, sezaryen endikasyonu, dogum sirasindaki gebelik haftasi, bebek dogum agirligi, bebegin Apgar skorlari degerlendirmeye alinmistir. Bulgular: 152 multeci gebenin 71 tanesinin (%46.7) doguma kadar hic hastane kaydi yoktu. Kontrol grubundaki 196 Turk gebe arasinda takipsiz gebe yoktu. Multeci grubuyla kontrol grubu karsilastirildiginda; multe...
Bandırma Onyedi Eylül Üniversitesi Sosyal Bilimler Araştırmaları Dergisi, 2021
Journal of Geography, 2019
Uluslararası Kriz ve Siyaset Araştırmaları Dergisi, 2017
Suriyeli Mülteci Çocuklar ve Vatansızlık Riski Bulanık Mekanlarda Gölgede Kalanlar Araştırma Raporu, 2016
... Türkiye sınırları içinde yaşayan Suriyeli mülteciler meselesinin sadece günümüze ait bir insan hakları meselesi olmadığı açıktır. Belirtmek gerekir ki, savaş koşulları ortadan kalkmadan geri dönüşlerin başlamayacağı düşünüldüğünde uzun süreli mültecilik koşulları hem kişileri savunmasız bırakmakta hem de çocuklar özelinde vatansız kalma riskini ortaya çıkarmaktadır. Bu çalışma kapsamında Suriyeli mültecilerin Türkiye’de doğan çocuklarının vatansızlık riski; kanunlar, uluslararası belgeler ve çocuğun yüksek yararı ilkesi bağlamında “Suriyeli Mülteci Çocukların Vatansızlık Durumu Türkiye Vatandaşlık Kanunları Kapsamında Nasıl Değerlendirilebilir? Bu kanunlar ve uygulamalar Vatansızlık Sözleşmeleri ve Çocuğun Yüksek Yararı İlkesiyle hangi noktalarda çakışmakta/çatışmaktadır?” soruları etrafında incelenmiştir. Araştırmanın temel soruları doğrultusunda Türkiye ve Suriye yasaları karşılaştırılmış; alanda çalışan sivil toplum örgütleri ve devlet kurum ve kuruluşlarının temsilcileriyle görüşmeler yapılmıştır. İlgili verilerin Suriyeli çocukların vatansızlık riskine dair konunun aciliyetle gündeme alınmasına hem de Türkiye’nin 1990’da onaylayıp, 1995’te iç hukukuna soktuğu Çocuk Haklarına dair Sözleşme ile 2014’te imzaladığı Vatansızlık Sözleşmesi hükümleri uyarınca üzerine düşen sorumlulukları Suriyeli mülteci çocukların durumu özelinde hayata geçirmesinde yol gösterici olacağı umut edilmektedir. Bu çalışmanın gerçekleşmesine İnsan Hakları Araştırmaları Hibe Programı (İHAHP) kapsamında destek veren Raoul Wallenberg Institute’e (RWI), raporun yaygınlaşmasına katkı veren Gündem Çocuk Derneği’ne, araştırmanın hukuk karşılaştırmasına destek veren Av. Şahin Antakyalıoğlu’na; görüşmelere katılarak bilgi, düşünce, deneyim ve önerilerini paylaşanlara teşekkür ederiz. Raporda kullanılmak üzere izin veren Walid El Masri’ye kapak fotoğrafı için ve Kemal Vural Tarlan’a iç sayfalardaki fotoğraflar için ayrıca teşekkür ederiz. Araştırma Ekibi Yeşim Mutlu, Sosyolog, Doktora öğrencisi Emrah Kırımsoy, Sosyal hizmet uzmanı, Doktora öğrencisi
2018
Toplumsal ve siyasal catismalarin yol actigi olaganustu durumlar vardir. Bunlar - savaslar, salginlar-dogal afetler-krizler vs, insanlari sosyal ve psikolojik yonden etkiledigi gibi onlari yasadiklari mekanlardan hemen her yonuyle farkli mekanlara ve ulkelere goc etmeye zorlamaktadir. Boylesine bir duruma maruz kalan insanlar, cogu zaman yerlesim yerlerini terk ederek, daha guvenli ve yasam kosullari daha iyi olabilecegini dusundukleri yerlere iltica etmektedirler. Jeoplitik konumu itibariyle bircok multeci akinina ugramis ve halen de boyle bir sorunla karsi karsiya kaldigi gercegine ragmen Turkiye’nin saglikli bir multeci politikasi ve buna iliskin sosyal ve hukuksal alt yapi olusturuldugu soylenemez. Ozellikle bes yildir devam eden Suriye savasi ve buna iliskin meydana gelen multeci krizi, uretilen ve uretilmesi gereken politikalari daha da anlamli hale getirmektedir. Bu acidan calisma, Turkiye’nin multeci politikalarini, Suriyeli multeciler ozelinde incelemeyi amaclamaktadir. Kav...
Her insan, " Doğal haklar " olarak adlandıran, insanların doğasında var olduğu düşünülen insan hareket veya inançlarına bağlı olmayan evrensel haklarla doğar ve bir birey olarak, topluma bazı temel haklarla girer ve hiç bir devlet bu hakları reddedemez. " Çocuk Hakları " , 18 yaş altındaki bireylerin haklarıdır. Çocukluk, insan yaşamında özel bir süreç olduğu için çocuklar ve gençler için ayrı bir dizi hak geliştirilmiştir. Türkiye Cumhuriyeti de, 20 Kasım 1989 tarihli Çocuk Hakları Sözleşmesi imzaladığından bu yana, uyruğu ne olursa olsun tüm çocukların eğitim hakkı olduğunu savunan Çocuk Hakları Bildirgesi'nin gereklerini uygulamayı taahhüt etmiştir. Suriyeli ilk mülteci kafilesi, Türkiye'ye 29 Nisan 2011 tarihinde giriş yaptı. Bu tarihten 4 yıl sonra ülke, sayısı 25'e ulaşan mülteci kamplarında yaşayan, 27 temmuz 2015 itibarıyla, 264, 637 kamplarda ve kamp dışında bu gün itibarıyla Türkiye'de resmi rakamlara göre 1.8 milyonu aşan, resmi olmayan rakamlara göre 2.5 milyon civarında mülteci yaşamaktadır. Yine BM verilerine göre bu mültecilerin % 55 yakını 18 yaş altındaki bireylerden oluşmaktadır. Yani Suriyeli mülteci çocuk sayısı yaklaşık 1.4 milyon olup bu çocukların okula gitme oranı ise UNICEF'in Türkiye yetkililerinden aldığı verilere göre %17 olarak ifade edilse de bunun % 13 civarına ancak ulaşıldığını, bunların büyük bir bölümünü kamplarda yaşayan çocuklar olduğu biliniyor. Yani bu gün Türkiye'nin neredeyse her şehrine dağılmış yaklaşık 1.2 milyon eğitimden mahrum Suriyeli mülteci çocuk var. Eğer bu durum böyle davam ederse bu çocuklar tarihe " kayıp kuşak " olarak yazılacak. Okula devam eden Suriyeli çocukların %80'i Suriyelilerin çeşitli kurumlardan destek alarak kurdukları okullara, %17'si devlet okuluna,
2015
21.Yüzyılda Eğitim ve Toplum, 2019
Gaziantep Üniversitesi Yayınları, 2023
Göç toplumsal dönüşümlerin temel dinamiklerinden biri olarak tarif edilebilir. Suriye’de yaşanan ‘Büyük Acı’ neticesinde yaşanan göç Suriyeli ailelerin dünyanın dört bir yanına dağılması ile sonuçlanmıştır. Suriyelilerin en yoğun olarak yaşadıkları ülkelerin başında Türkiye gelmektedir. Göçmenlerin her ne kadar bireysel olarak Türkiye’ye göç ettikleri yönünde hâkim bir algı olsa da göçmenlerin aileleri ile birlikte hareket ettikleri açıktır. Dolayısıyla Suriyeli göçmenler, kendi ülkelerinde sahip oldukları ‘aile örgütlenme biçimleri’ ile Türkiye’ye göç ettikleri bu çalışmada öne sürülmüştür. Aile kurumunun savaş öncesi dönemde ve genel olarak Orta Doğu’da güçlü bir kurum olduğu göz önüne alındığında Suriyeli mültecilerin Türkiye’ye aile olarak göç ettikleri söylenebilir. Bununla birlikte Suriyeli mülteci ailesinin yaşanan savaş ve göç neticesinde geldikleri yeni ortamda aile örgütlenmelerinde değişimler olmuştur. Çalışmada Suriyeli mülteci ailesinin Türkiye’de yaşadığı dönüşümler ele alınmıştır. Bunu yapabilmek için Suriye’nin devlet istatistikleri kullanılmış ve Türkiye’de yapılmış olan çalışmalar referans alınmıştır. Aile kurma biçimlerinden aile üyeleri arasındaki etkileşimlere kadar aile düzenleme tarzlarını yeniden nasıl örgütlendiği bu çalışmada ortaya çıkarılmıştır. Bu bağlamda bir tipoloji geliştirilmeye çalışılarak ‘Suriyeli Mülteci Ailesi’ tipi ve bu tipin belirgin özellikleri ayrıntılı olarak dile getirilmiştir. Çalışmada bu yeni aile tipinin Suriyeli mülteci aile örgütlenmesini analiz etmek için bir birim olarak kullanılabileceği öne sürülmüştür
Loading Preview
Sorry, preview is currently unavailable. You can download the paper by clicking the button above.
Academia Biology, 2024
History of Classical Scholarship Issue 21, 175- 197, 2021
Shree Publishers & Distributors, 2023
Creative Education, 2013
siska Atika Wardiana , 2018
Kajian Hasil Penelitian Hukum, 2018
JSES International, 2021
The International Journal of Design Management and Professional Practice, 2024
Macromolecular Chemistry and Physics, 2008
International Journal of Mineral Processing, 2006