Öz Gelişmekte olan ülkelerde özellikle esnek döviz kurlarına geçildikten sonra para ikamesi sorunu ile karşılaşılmıştır. 1970'li yıllarda sabit döviz kuru sisteminin terk edilerek esnek döviz kuru sistemine geçilmesiyle gelişmekte olan... more
Öz Gelişmekte olan ülkelerde özellikle esnek döviz kurlarına geçildikten sonra para ikamesi sorunu ile karşılaşılmıştır. 1970'li yıllarda sabit döviz kuru sisteminin terk edilerek esnek döviz kuru sistemine geçilmesiyle gelişmekte olan ülkelerin paralarına olan talep artışı, gelişmekte olan ülkelerin ulusal para politikalarının etkinliğini zayıflatmaya başlamıştır. Son dönemde Türkiye Ekonomisi'nde döviz kurunu düşürmeye ilişkinin merkez bankasının döviz satım ihaleleriyle piyasaya müdahale etmesi ile istenen başarım sağlanamamıştır. Dolarizasyonun bu etkiyi azalttığı hatta yok ettiği bilinmektedir. Bu durumu açıklamak için bugüne kadar yapılan çalışmalarda dolarizasyon kavramı yalnızca doğrusal ekonometrik yöntemler ile incelenmiştir. Ancak yapılan analizler sonucunda dolarizasyon değişkenin doğrusal olmayan bir yapı sergilediği sonucuna ulaşılmıştır. Çalışmada öncelikle para ikamesi değişkenin belirleyicileri tespit edilmeye çalışılmış, buradan hareketle Threshold Autoregressive (Eşik otoregresif) modeller yardımıyla tahminlerde bulunulmuş ve ileriye yönelik öngörüler yapılmıştır.
Bu çalışmada enflasyon ve para politikası aracı olan faiz oranlarının dolarizasyon üzerindeki etkisi araştırılmak istenmiştir. Analiz Türkiye ekonomisine ait 2012:12-2021:10 dönemini kapsayan aylık veriler ile gerçekleştirilmiştir.... more
Bu çalışmada enflasyon ve para politikası aracı olan faiz oranlarının dolarizasyon üzerindeki etkisi araştırılmak istenmiştir. Analiz Türkiye ekonomisine ait 2012:12-2021:10 dönemini kapsayan aylık veriler ile gerçekleştirilmiştir. Dolarizasyonun hesaplanmasında toplam yabancı para mevduatlar/M2 oranı kullanılmıştır. Enflasyonu temsilen; tüketici fiyat endeksi, faizi temsilen; TCMB ağırlıklı ortalama fonlama faizi kullanılmıştır. Değişkenler arasındaki kısa ve uzun dönem ilişkiyi görebilmek için ARDL yöntemi ve ECM’ye dayalı Granger nedensellik testi uygulanmıştır. Elde edilen bulgulara göre faiz oranlarındaki %1’lik bir artış dolarizasyonda %0,20’lik bir artışa, enflasyondaki %1’lik bir artış ise dolarizasyonda %0,34’lük bir artışa işaret etmektedir.Nedensellik testi sonuçları ise kısa dönemde enflasyondan dolarizasyona nedensellik olduğuna işaret etmektedir. Ancak, faizden dolarizasyona kısa dönemde nedenselliğin olmadığı gözükmektedir. Öte yandan, hata teriminin bir gecikmeli değeri istatiksel olarak anlamlı olduğundan değişkenler arasında uzun dönem nedensellik olduğu sonucuna ulaşılmıştır.Sonuç olarak çalışmanın bulguları; enflasyonun, dolarizasyonun önemli bir belirleyicisi olduğunu göstermekte ve para politikasının dolarizasyon üzerinde beklenen etkiyi göstermediğine işaret etmektedir. Bu bağlamda, makroekonomik istikrarın sağlanarak enflasyon beklentilerinde düşüşün sağlanması, dolarizasyonda azalmayı beraberinde getirmekle beraber para politikası uygulamalarının da etkinliğini artıracaktır.