Sosyal kimlik çalışmalarının önemli alt başlıklarından biri olan gruplararası ilişkiler sosyal kimlik kuramından-SIT-(Tajfel, 1978; Tajfel ve Turner, 1979) öncesine dayanmasına rağmen (Bkz. Sherif ve Sherif, 1953), SIT'in etkisiyle... more
Sosyal kimlik çalışmalarının önemli alt başlıklarından biri olan gruplararası ilişkiler sosyal kimlik kuramından-SIT-(Tajfel, 1978; Tajfel ve Turner, 1979) öncesine dayanmasına rağmen (Bkz. Sherif ve Sherif, 1953), SIT'in etkisiyle ayrımcılık, önyargı, düşmanlık gibi konular da grup düzeyinde çalışılmaya başlanmış ve bu alanda yapılan çalışmaların sayısı bir hayli artmıştır. Bugün artık-bildiğim kadarıyla-Amerika'da Michigan, İngiltere'de Villanova ve İsrail'de Lehigh üniversitelerinde lisansüstü programları bulunan bu çalışma alanının önemli konularından kategori belirginliği (category salience) ve göreli grup prototipliği (relative group prototypicality) bu yazının kapsamı dahilindedir. Şüphesiz ki gruplararası ilişki deyince toplumsal sistemin hiyerarşik yapısının bir sonucu olarak akıllara en çok ayrımcılık, önyargı ve düşmanlık gelmektedir nitekim bu konular çözülmeyi bekleyen problemler olarak hala güncelliğini koruduğu için açıklama ya da çözüm odaklı çalışmalar hala sürdürülmektedir. Ancak özellikle SIT literatüründe bu konuda ciddi bir külliyat oluşmuş durumdadır. Daha önceki yazıda değinildiği üzere SIT ayrımcılığın ortaya çıkması için asgari koşulların ne olduğu sorusuyla harekete geçmiş, dolayısıyla grup üyelerinin kendilerini farklılaştırma ve benzeştirme süreçlerini merkeze alan bir bakış açısı geliştirmişti. SIT'in Rokeach'ın (1960) inanç mutabakatı kuramıyla (belief congruence theory) paralel olan varsayımına göre benzerliğin artması iç-grup kayırmacılığını (in-group favoritism), farklılaşmanın artması ise dış-grup husumetini (out-group antagonism) artırır (Mummendey & Wenzel, 1999). Ancak bu konuda yapılan ampirik çalışmalardan ikircikli sonuçlar elde edilmiştir (Brown & Abrams, 1986; Diehl, 1988). Bu yüzden izleyen çalışmalarda iç-grup kayırmacılığı ile dış-grup husumeti kavramsallaştırması özdeşleşme mekanizmasının bir sonucu olarak değil, birbirinden farklı işleyen süreçler olarak değerlendirilmiştir. Turner (1981) gruplar arasında kurulan işbirliği ve algılanan benzerliğe (perceived similarities) karşı olabilecek arka planların önemine değinmiştir.
Managers are installed by the organization’s stakeholders and shareholders to increase the organization’s value; at the same time, they depend on their subordinates’ acceptance to fulfill this leadership role. If the interest of the... more
Managers are installed by the organization’s stakeholders and shareholders to increase the organization’s value; at the same time, they depend on their subordinates’ acceptance to fulfill this leadership role. If the interest of the organization collides with the interest of their team, some managers act in the interest of their followers accepting potential disadvantages for their organizations and/or external stakeholders. In two experimental studies comprised mainly of German (N = 111) and US (N = 323) managers, we examined combined effects of authentic leadership, organizational identification, and self-perceived team prototypicality on managerial integrity operationalized as expressing work-related concerns to prevent organizations from harm (i.e., managerial voice). Our results show direct effects of authentic leadership and organizational identification on voice behavior across both studies. Furthermore, organizational identification increased voice for managers’ low in authentic leadership pointing at a compensation effect. Finally, leader team prototypicality decreased the effect of identification on voice for managers high in authentic leadership but increased voice for managers low in authentic leadership, but only if these managers identified with their organization. In sum, our findings complement prior research that focused mainly on safety and instrumentality concerns by emphasizing the relevance of self-related antecedents of managerial voice.
En los últimos años han aparecido numerosos trabajos que se centran en la estructura argumental de los eventos de movimiento (Goldberg 1995, 2006; Talmy, 1991, 2000, inter alia). El presente artículo, que se inscribe en la misma línea de... more
En los últimos años han aparecido numerosos trabajos que se centran en la estructura argumental de los eventos de movimiento (Goldberg 1995, 2006; Talmy, 1991, 2000, inter alia). El presente artículo, que se inscribe en la misma línea de investigación, pretende explorar, desde una perspectiva tipológico-cognitiva, dos manifestaciones no prototípicas de la llamada «construcción de movimiento causado» en castellano y polaco, que denominamos «la construcción dativa de movimiento causado » y «la construcción locativa de movimiento causado», respectivamente. En consonancia con el carácter interdisciplinario de la ciencia cognitiva moderna, su análisis lingüístico se situará en el panorama más amplio de la cognición espacial humana (Lakusta y Landau 2005, Lakusta y otros 2007).
People often engage human-interaction schemas in human-robot interactions, so notions of prototypicality are useful in examining how interactions' formal features shape perceptions of social robots. We argue for a typology of three... more
People often engage human-interaction schemas in human-robot interactions, so notions of prototypicality are useful in examining how interactions' formal features shape perceptions of social robots. We argue for a typology of three higher-order interaction forms (social, task, play) comprising identifiable-but-variable patterns in agents, content, structures, outcomes, context, norms. From that ground, we examined whether participants' judgments about a social robot (mind, morality, and trust perceptions) differed across prototypical interactions. Findings indicate interaction forms somewhat influence trust but not mind or morality evaluations. However, how participants perceived interactions (independent of form) were more impactful. In particular, perceived task interactions fostered functional trust, while perceived play interactions fostered moral trust and attitude shift over time. Hence, prototypicality in interactions should not consider formal properties alone but must also consider how people perceive interactions according to prototypical frames.
Managers are installed by the organization’s stakeholders and shareholders to increase the organization’s value; at the same time, they depend on their subordinates’ acceptance to fulfill this leadership role. If the interest of the... more
Managers are installed by the organization’s stakeholders and shareholders to increase the organization’s value; at the same time, they depend on their subordinates’ acceptance to fulfill this leadership role. If the interest of the organization collides with the interest of their team, some managers act in the interest of their followers accepting potential disadvantages for their organizations and/or external stakeholders. In two experimental studies comprised mainly of German (N = 111) and US (N = 323) managers, we examined combined effects of authentic leadership, organizational identification, and self-perceived team prototypicality on managerial integrity operationalized as expressing work-related concerns to prevent organizations from harm (i.e., managerial voice). Our results show direct effects of authentic leadership and organizational identification on voice behavior across both studies. Furthermore, organizational identification increased voice for managers’ low in authe...