Türkiye'de Yahudilik

İsrail çatışmanın en fazla olduğu, herkesin sorunlu olarak gördüğü bölgelerden biri olan Ortadoğu’da bulunan, kurulmasının üzerinden yüzyıl geçmemiş olmasına rağmen teknolojik, ekonomik, askeri kısacası her alanda gelişmiş bir ülkedir. Yahudi toplumunun devlet kurulmadan önce dahi çok etkili bir millet olduğunu söyleyebiliriz. Uzun bir süre devletsiz yaşamışlar ve yaşadıkları çoğu yerde hor görülmüş ve zor şartlarda yaşamışlardır. Amerika Birleşik Devletleri bir göçmenler ülkesi olduğu ve her milletin eşit düşüncesi olduğu için o ülkede rahat yaşayacaklarını düşünerek büyük göçler gerçekleştirmişlerdir. İsrail dış politikasında rahat davranmaktadır. Buna rağmen Amerika Birleşik Devletleri’nden destek ve karşılıksız yardım almasının en büyük sebeplerinden biri bu göçler vesilesiyle oluşan Yahudi diasporasıdır. Oradaki Yahudi diasporası zamanla Amerika Birleşik Devletleri’nde iyi yerlere gelmiş ve hem İç politikayı hem Dış Politikayı etkileyebilecek kapasiteye ulaşmışlardır. Bu kapasitelerini kullanmak amaçlı çeşitli lobicilik faaliyetlerine başvurmaktadırlar. Bu lobicilik faaliyetlerini gerçekleştirmek üzere profesyonel şekilde çalışan örgütler kurulmuştur. Amerika Birleşik Devletleri’ndeki Yahudi lobisinin etkinliği Türkiye açısından da İsrail’e karşı bir özel bir önem kazandırmıştır. Türkiye dış politikasında büyük önem arz eden konularda Amerika Birleşik Devletleri’nin desteğini almak, hiç olmazsa karşı tarafa desteğini kesmek için Yahudi lobisine ihtiyaç duymuş ve bir dönem İsrail ile Türkiye ilişkileri bunun üzerinde yürümüştür.

YAHUDİ İSLAM POLEMİĞİ
Bu konunun teolojik, tarihsel ve aktüel olmak üzere üç boyutu mevcuttur:

1. Teolojik açıdan Yahudi- İslam Polemiği
Yahudilerin genel olarak öteki din mensuplarına bakışları olumsuzdur ve bu kutsal kitaplarına dayalıdır;
1.Yahudilik etnosentrik bir din olmasına rağmen tevratta dolaylı olarak diğer kavimlere açık bir din olduğunu gösteren bölümler vardır,
a. İbrahim ile filistin kralı Sadık kral Melkizedek karşılaş-ması (Yaradılış, 14/17- 24)
b.  İbrahimin Abimelek ile karşılaşması: (Yaradılış, 20/1- 17.)
2. Bazı rabbiler misyonerliği kutsal bir görev görürler. Eyyüb, yunus gibi figür-ler öteki milletlerin ger (mühtedi) yapılmasını amaçlar.
3. Yahudilere göre sürgüne gönderilmeleri tanrının misyonerlik görevi vermesi demektir.
4. Kutsal kitaba göre (Yaradılış, 9/ 1- 17) Yahudiler, özellikle İyi Amel işle-yen, monoteizme inanan ve Yahudilere zararı olmayan Yahudi olmayanların da kur-tulacağına inananırlar. Ancak bunun için Nuh kanunlarına tabi olmaları esası vardır. buna göre tektanrıcılığı ve evrensel ahlak kurallarını (10 emir) benimseyenler de kurtulurlar. Bu ilkeler aynı zamanda tanrıyla ve kişinin sosyal çevresiyle olan ilişki-lerini ahlaki temele bağlar. Onlara göe Musa öncesi atalar bile nuh kanunlarına ta-biidir.
Ortodoks Yahudilere