çeviren: Murat Erşen Ayaklanma, başkaldırı, isyan: Öfkenin ateşi, şenlik ile şiddet arası, neşe ile hınç arası öngörülmedik bir olaya yol açar; bu öfke, eğer kendisine başkaldırılan otorite tarafından öylece ezilmediyse ya da kanalize...
moreçeviren: Murat Erşen
Ayaklanma, başkaldırı, isyan: Öfkenin ateşi, şenlik ile şiddet arası, neşe ile hınç arası öngörülmedik bir olaya yol açar; bu öfke, eğer kendisine başkaldırılan otorite tarafından öylece ezilmediyse ya da kanalize edilmediyse, daima çatallanmaya ya da yolundan çıkmaya elverişlidir. Yani başkaldırı özgürleşmenin eşanlamlısı değildir.
İnsan türüne bahşedilmiş bu birlikte çalışan «iki değerli yeti», diye okuruz metinde, “düşünme yetisi ve başkaldırma yetisi, başkaldırma ihtiyacıdır» (Bakunin)
Filozof ve sanat tarihçisi Georges Didi-Huberman’ın 2016 yılında çıkan “Peuples en larmes, peuples en armes. L’œil de l’histoire, 6” (Editions de Minuit, Paris, 2016) başlıklı kitabı vesilesiyle Le Monde için yazdığı makale
Kaynak: Le Monde diplomatique.
Où va donc la colère ? Mayıs 2016, s. 14 ve 15
https://www.monde-diplomatique.fr/2016/05/DIDI_HUBERMAN/554406 temmuz 2017 tarihinde Gazete Karınca'da yayınlanmıştır
http://gazetekarinca.com/2017/07/baskaldirinin-dogru-kullanimi-peki-ofke-nereye-gidiyor-georges-didi-huberman/