Söke birikinti konisi, Batı Anadolu’daki önemli delta alanlarından biri olan Büyük Menderes Delta... more Söke birikinti konisi, Batı Anadolu’daki önemli delta alanlarından biri olan Büyük Menderes Deltası’nın kuzeyinde yer almaktadır. Üzerinde bulanan yerleşim olan Söke ilçe merkezi ile adlandırılan koni, güneyden Büyük Menderes Deltası ile bitişik konumdadır. Koniyi güneyden sınırlayan Büyük Menderes Deltası Holosen’de meydana gelen doğal çevre değişmelerinin yaşandığı alanlardan biridir. Dolayısıyla koninin gelişimini; deniz seviyesi, kıyı çizgisi değişmeleri ile Büyük Menderes Deltası’nın gelişimi etkilemiştir. Bu etkileri değerlendirebilmek için koni üzerinde ve çevresinde 5 adet delgi sondaj yapılmıştır. Sondajların derinlikleri 16 ve 23 metre arasındadır. Sondajların farklı seviyelerinden alınan sediman örneklerinin sedimantolojik ve paleontolojik analizleri yapılmıştır. Farklı seviyelere ait sedimanların tane boyu analizi ile fosil incelemeleri yapılmıştır. Sedimanların tane boyu özellikleri elek ve hidrometre analizleri kullanılarak belirlenmiştir. Örneklerin ayrıntılı bir şeki...
Urla’nin Iskele kiyi duzlugu, Miosen gol sedimanlarindan olusan Urla tepelik alanindan kuzeye, Iz... more Urla’nin Iskele kiyi duzlugu, Miosen gol sedimanlarindan olusan Urla tepelik alanindan kuzeye, Izmir Korfezine uzanan aluvyal-koluvyal etek duzlugu uzerinde sekillenmistir. Cakma-delgi sondajlardan saglanan sedimantolojik verilere gore, son buzul cagi sonrasinda yukselen deniz, Orta Holosen’de (7-6 bin yil oncelerde), bu etek duzlugu uzerinde guneye ilerleyerek Iskele duzlugunun orta kesiminde bugunku kiyidan 1 km iceriye kadar sokulmustur. Bu kiyiya ait sedimanlarin bugunku deniz seviyesinde bulunmasi, bu donemde denizin bugunku seviyesine kadar yukseldigini gostermektedir. Deniz seviyesi yukselmesinin sona ermesiyle, aluvyon birikimi etkin duruma gecmis ve bugunku kiyi duzlugu gelismeye baslamistir. Ancak, buraya ulasan buyuk bir akarsu bulunmadigindan, Iskele duzlugu bir delta ovasi degil, cevredeki etek duzluklerinin uzantisi niteliginde, kucuk bir kiyi duzlugudur. Iskele kiyilari Limantepe-Klazomenai arkeolojik buluntulari ile taninir. Limantepe, kiyida kucuk bir cikinti yapan 13 m kadar yukseklikte bir tepedir. Iskele kiyi duzlugundeki ilk yerlesme Tunc caglarinda bu tepe ve guney eteginde baslamistir. Arkaik cagda Limantepe yerlesmesi Klazomenai kentlesmesi ile devam etmis, zamanla buyuyen kent guneye ve batiya dogru alanini genisletmistir. Tunc caglarinda Limantepe dogu ve batisindaki kiyi girintilerinden liman olarak yararlanildigi, bu kullanimin ozellikle batidaki girintide Arkaik cagda da yogun bir sekilde devam ettigi varsayilmaktadir. Ancak, Tunc caglarinda deniz seviyesinin bugunkunden alcakta bulunmasi nedeniyle, liman kullanimi bugunku kiyi morfolojisine gore degil, paleocografik rekonstruksiyonlara gore tanimlanmalidir. Bunun icin ozellikle su alti morfolojisi ve arkeolojisi uzerine yeni veriler saglanmasi ve bilgilerin birbirleri ile iliskili olarak yeniden degerlendirilmesi gerekmektedir.
Perge, one of the ancient city of Pamphylia, is located in Aksu Plain, 12 km inland from the coas... more Perge, one of the ancient city of Pamphylia, is located in Aksu Plain, 12 km inland from the coast, between the Aksu and Düden streams. Although the settlement history of the city started in the Late Neolithic-Chalcolithic period, not enough information could be obtained about the pre-Hellenistic period. Perge has gained regional importance since the Hellenistic period and has become one of the prominent cities of Pamphylia. It experienced its flourishing period during the Roman period. According to ancient sources, the navigability of Aksu Stream, passes near the city, enabled trading to gain importance and the city to become rich, even though it was a settlement far from the coast. In order to reveal the shoreline changes occurred in the Holocene in the Aksu Plain, where the Ancient City of Perge is located, and to determine the location of the Ancient Perge Port, studies were carried out in previous years using the vibracore drilling method. In previous studies it is stated that the sea had reached up to Boztepe during the Holocene. In this study, it was aimed to reveal the Holocene coastline changes around the Ancient City of Perge with new drilling data. For this purpose, 5 new vibracore drillings were made in Aksu Plain. New drilling data revealed that rising sea waters during the transgression in the Mid-Holocene had reached up approximately 2 km further north from Boztepe.
Daskyleion Höyüğü ve çevresinde delgi sondaj yöntemli ilk paleocoğrafya-jeoarkeoloji araştırmalar... more Daskyleion Höyüğü ve çevresinde delgi sondaj yöntemli ilk paleocoğrafya-jeoarkeoloji araştırmalarımız 2022 yaz döneminde 18 ve 24 Temmuz 2022 tarihleri arasında gerçekleştirilmiştir. Daskyleion antik kentindeki ilk yerleşimin, bazı antik yazarlara göre MÖ 12. Yüzyıla kadar gittiği ifade edilmekle birlikte, antik kent tarihini daha eskiye yani Kalkolitik Döneme götüren buluntular yüzey araştırmalarında gözlenmiştir. Tarihi bu kadar eskiye uzanan Daskyleion’un coğrafi çevresi geçen süre içinde kuşkusuz önemli değişiklikler göstermiştir. Bu değişmelerin belirlenmesi amacıyla başladığımız çalışmalarımızda çevrede 12 adet delgi sondaj yapılmıştır. Sondaj verileri ve genel bilgilerimiz, gözlemlerimizle birlikte değerlendirilerek ilk ön sonuçlarımız bu yazının içeriğini oluşturmuştur. Manyas Gölü kıyısında ve gölün ayağını oluşturan Karaçay’ın yakınında bulunması nedeniyle, Daskyleion çevresinde meydana gelen coğrafi değişmeler üzerinde, bu su kaynaklarının etkisi büyüktür. Özellikle Manya...
Batı Anadolu’da Çine ilçesinin 5 km batısında yer alan Tepecik Höyüğü, dönemin işlek ticaret güze... more Batı Anadolu’da Çine ilçesinin 5 km batısında yer alan Tepecik Höyüğü, dönemin işlek ticaret güzergahları üzerinde önemli bir konumdadır. Bu çalışma, höyüğün doğal çevresinin anlaşılması için kazı ekibince yapılan davet üzerine yapılmıştır. Tepecik Höyüğü ve çevresinin paleocoğrafya ve jeoarkeolojik özelliklerini belirlemek amacıyla delgi sondaj yöntemi ile yapılan çalışmalar 2018 yılından başlamıştır. Sonuçlar 2018 ve 2022 yaz sezonlarının verilerinin birlikte değerlendirilmesine dayanmaktadır. 2022 yılı sondajları höyüğün doğusundaki sulak alanın (art bataklık / göl) batı yönünde ilerlemediği, höyük doğusunda kuzey-güney doğrultulu olduğu ve güneye doğru derinliğinin ve genişliğinin arttığı izlenimi vermiştir. Höyüğün, batıya Çine çayına doğru uzanan bir anakaya sırtı ucunda bulunduğu, yerleşimin höyük merkezinde yer yer anakayanın, batıya doğru ise kırmızı killi kolüvyal (birikinti konisi) birimlerin üzerinden başladığı kesin bir şekilde ortaya konmuştur. Höyüğün sınırlarının kuz...
İskele (pier) coastal plain of Urla is formed in the lower part of alluvial-colluvial foot-plain ... more İskele (pier) coastal plain of Urla is formed in the lower part of alluvial-colluvial foot-plain which extends from the Urla hilly area of Miocene lake sediments, towards the İzmir Bay to the north. According to the sedimentological data obtained from percussion drillings, the rising sea level after the last glacial period, have invaded the surface of the İskele plain in the middle part, about 1 km southward from the present coast, in the Middle Holocene (about 7-6 thousand years ago). The presence of coastal sediments of the invaded sea at the present sea level shows that the sea rose to its present level in this period. With the end of the sea level rise, alluvial deposition dominated and the present coastal plain started to progress. However, since large 1 Sorumlu Yazar/ Corresponding author: İlhan KAYAN / ilhankayan11@gmail.com İlhan KAYAN & Ertuğ ÖNER & Mehmet DOĞAN & Rifat İLHAN & Serdar VARDAR EGE COĞRAFYA DERGİSİ Aegean Geographical Journal, VOL. 28 (1), 11-32, (2019) 12 str...
Afrodisias antik kenti Karacasu tektonik oluğu (graben) içinde, Akdağ dağ eteği düzlüğünde yer al... more Afrodisias antik kenti Karacasu tektonik oluğu (graben) içinde, Akdağ dağ eteği düzlüğünde yer alır. Düzlük, Neojen’de oluk tabanını kaplayan karasal birikintiler (alüvyon yelpazeleri ve göller) üzerinde oluşmuş, sonrasında Karacasu çayı (Dandalaz) ve kolları ile yarılarak plato niteliği kazanmıştır. Bu özellikler yüzey altında yaygın bir taban suyunun bulunmasına uygun değildir. Buna rağmen Afrodisias günümüzde yüzeye kadar ulaşan ve çukur yerlerde biriken su varlığına sahiptir. Bu sular tektonik-karstik süreçlerle oluşan ve günümüzde çıkış yerleri alüvyal-kolüvyal örtü altında kalmış olan, kuzeydoğudaki kaynaklardan gelmektedir. Bu çalışma, kaynak sularının coğrafi çevrenin fiziksel özellikleri ve tarih öncesi çağlardan beri süren yerleşme ve kültürel gelişme üzerindeki etkilerinin araştırılması amacıyla yapılmıştır. Bunun için Afrodisias kent alanında gerçekleştirilen 15 çakma-delgi sondajdan sağlanan sedimanların fiziksel ve paleontolojik özellikleri incelenmiş, kronolojik veril...
Anadolu'nun Ege kıyıları çağlar boyunca uygun toplumsal yaşam için coğrafi koşullara sahip ol... more Anadolu'nun Ege kıyıları çağlar boyunca uygun toplumsal yaşam için coğrafi koşullara sahip olmuştur ve yaşam için elverişli alanlar olarak ortaya çıkmıştır. Bunlardan biri de Çeşme yöresidir. Bu dönemlerde kıyılarda liman kentleri olarak kurulan eski yerleşmeler, giderek kıyı çizgisinden oldukça içerilerde kalmış ve önemlerini kaybetmişler, çoğu terk edilmiştir. Çeşme Bağlararası kazı alanlarındaki MÖ 2. bin ve 3. bin yerleşmelerinin Tunç Çağı'na ait olduğu ve o dönemde doğal çevrenin bugünden çok farklı olduğu anlaşılmaktadır. Çeşme Bağlararası düzlüğü, Liman Deresi'nin alüvyonlarıyla ve daha çok yamaç sellerinin kolüvyal sedimanlarıyla dolmuş KB-GD doğrultulu bir tektonik çöküntünün tabanıdır. Oldukça küçük bir drenaj havzasına sahip olan Liman Deresi, Çeşme Garajı'ndan başlayarak, KB yönünde limana kadar yaklaşık 600 m uzanan ve 500 m eninde sığ bir kıyı çukurluğunu doldurmuştur. Tarihsel doğal çevre değişmelerinin izleri çöküntüyü dolduran bu tortul katmanlarda g...
Within the scope of Troy excavations, in 2007-2011, intensive researches were carried out with va... more Within the scope of Troy excavations, in 2007-2011, intensive researches were carried out with various methods, especially geophysics, in order to determine the eastern extension of the defense ditch (moat) along the southern surrounding of the Lower City of Troy during the Bronze Age and later antiquity. Our team contributed to these studies by making numerous percussion borehole-drillings. This paper has been prepared with the aim of creating a unique example in terms of geoarchaeological research subjects and methods. Within the scope of the studies, a total of 201 borehole-drillings made perpendicular to the projected extension of the trench in the northeastern part of the ditch and formed 10 sections. Accordingly, there is a 2-3 m thick surface deposit-cover consisting of building debris of Troy, and underneath it is limy, clayey, sandy bedrock layers (Upper Miocene), slightly dipping southeast. Although it is difficult to recognize that the small pits on the bedrock surface un...
İskele (pier) coastal plain of Urla is formed in the lower part of alluvial-colluvial foot-plain ... more İskele (pier) coastal plain of Urla is formed in the lower part of alluvial-colluvial foot-plain which extends from the Urla hilly area of Miocene lake sediments, towards the İzmir Bay to the north. According to the sedimentological data obtained from percussion drillings, the rising sea level after the last glacial period, have invaded the surface of the İskele plain in the middle part, about 1 km southward from the present coast, in the Middle Holocene (about 7-6 thousand years ago). The presence of coastal sediments of the invaded sea at the present sea level shows that the sea rose to its present level in this period. With the end of the sea level rise, alluvial deposition dominated and the present coastal plain started to progress. However, since large 1 Sorumlu Yazar/ Corresponding author: İlhan KAYAN / ilhankayan11@gmail.com İlhan KAYAN & Ertuğ ÖNER & Mehmet DOĞAN & Rifat İLHAN & Serdar VARDAR EGE COĞRAFYA DERGİSİ Aegean Geographical Journal, VOL. 28 (1), 11-32, (2019) 12 str...
Urla’nin Iskele kiyi duzlugu, Miosen gol sedimanlarindan olusan Urla tepelik alanindan kuzeye, Iz... more Urla’nin Iskele kiyi duzlugu, Miosen gol sedimanlarindan olusan Urla tepelik alanindan kuzeye, Izmir Korfezine uzanan aluvyal-koluvyal etek duzlugu uzerinde sekillenmistir. Cakma-delgi sondajlardan saglanan sedimantolojik verilere gore, son buzul cagi sonrasinda yukselen deniz, Orta Holosen’de (7-6 bin yil oncelerde), bu etek duzlugu uzerinde guneye ilerleyerek Iskele duzlugunun orta kesiminde bugunku kiyidan 1 km iceriye kadar sokulmustur. Bu kiyiya ait sedimanlarin bugunku deniz seviyesinde bulunmasi, bu donemde denizin bugunku seviyesine kadar yukseldigini gostermektedir. Deniz seviyesi yukselmesinin sona ermesiyle, aluvyon birikimi etkin duruma gecmis ve bugunku kiyi duzlugu gelismeye baslamistir. Ancak, buraya ulasan buyuk bir akarsu bulunmadigindan, Iskele duzlugu bir delta ovasi degil, cevredeki etek duzluklerinin uzantisi niteliginde, kucuk bir kiyi duzlugudur. Iskele kiyilari Limantepe-Klazomenai arkeolojik buluntulari ile taninir. Limantepe, kiyida kucuk bir cikinti yapan ...
Söke birikinti konisi, Batı Anadolu’daki önemli delta alanlarından biri olan Büyük Menderes Delta... more Söke birikinti konisi, Batı Anadolu’daki önemli delta alanlarından biri olan Büyük Menderes Deltası’nın kuzeyinde yer almaktadır. Üzerinde bulanan yerleşim olan Söke ilçe merkezi ile adlandırılan koni, güneyden Büyük Menderes Deltası ile bitişik konumdadır. Koniyi güneyden sınırlayan Büyük Menderes Deltası Holosen’de meydana gelen doğal çevre değişmelerinin yaşandığı alanlardan biridir. Dolayısıyla koninin gelişimini; deniz seviyesi, kıyı çizgisi değişmeleri ile Büyük Menderes Deltası’nın gelişimi etkilemiştir. Bu etkileri değerlendirebilmek için koni üzerinde ve çevresinde 5 adet delgi sondaj yapılmıştır. Sondajların derinlikleri 16 ve 23 metre arasındadır. Sondajların farklı seviyelerinden alınan sediman örneklerinin sedimantolojik ve paleontolojik analizleri yapılmıştır. Farklı seviyelere ait sedimanların tane boyu analizi ile fosil incelemeleri yapılmıştır. Sedimanların tane boyu özellikleri elek ve hidrometre analizleri kullanılarak belirlenmiştir. Örneklerin ayrıntılı bir şeki...
Urla’nin Iskele kiyi duzlugu, Miosen gol sedimanlarindan olusan Urla tepelik alanindan kuzeye, Iz... more Urla’nin Iskele kiyi duzlugu, Miosen gol sedimanlarindan olusan Urla tepelik alanindan kuzeye, Izmir Korfezine uzanan aluvyal-koluvyal etek duzlugu uzerinde sekillenmistir. Cakma-delgi sondajlardan saglanan sedimantolojik verilere gore, son buzul cagi sonrasinda yukselen deniz, Orta Holosen’de (7-6 bin yil oncelerde), bu etek duzlugu uzerinde guneye ilerleyerek Iskele duzlugunun orta kesiminde bugunku kiyidan 1 km iceriye kadar sokulmustur. Bu kiyiya ait sedimanlarin bugunku deniz seviyesinde bulunmasi, bu donemde denizin bugunku seviyesine kadar yukseldigini gostermektedir. Deniz seviyesi yukselmesinin sona ermesiyle, aluvyon birikimi etkin duruma gecmis ve bugunku kiyi duzlugu gelismeye baslamistir. Ancak, buraya ulasan buyuk bir akarsu bulunmadigindan, Iskele duzlugu bir delta ovasi degil, cevredeki etek duzluklerinin uzantisi niteliginde, kucuk bir kiyi duzlugudur. Iskele kiyilari Limantepe-Klazomenai arkeolojik buluntulari ile taninir. Limantepe, kiyida kucuk bir cikinti yapan 13 m kadar yukseklikte bir tepedir. Iskele kiyi duzlugundeki ilk yerlesme Tunc caglarinda bu tepe ve guney eteginde baslamistir. Arkaik cagda Limantepe yerlesmesi Klazomenai kentlesmesi ile devam etmis, zamanla buyuyen kent guneye ve batiya dogru alanini genisletmistir. Tunc caglarinda Limantepe dogu ve batisindaki kiyi girintilerinden liman olarak yararlanildigi, bu kullanimin ozellikle batidaki girintide Arkaik cagda da yogun bir sekilde devam ettigi varsayilmaktadir. Ancak, Tunc caglarinda deniz seviyesinin bugunkunden alcakta bulunmasi nedeniyle, liman kullanimi bugunku kiyi morfolojisine gore degil, paleocografik rekonstruksiyonlara gore tanimlanmalidir. Bunun icin ozellikle su alti morfolojisi ve arkeolojisi uzerine yeni veriler saglanmasi ve bilgilerin birbirleri ile iliskili olarak yeniden degerlendirilmesi gerekmektedir.
Perge, one of the ancient city of Pamphylia, is located in Aksu Plain, 12 km inland from the coas... more Perge, one of the ancient city of Pamphylia, is located in Aksu Plain, 12 km inland from the coast, between the Aksu and Düden streams. Although the settlement history of the city started in the Late Neolithic-Chalcolithic period, not enough information could be obtained about the pre-Hellenistic period. Perge has gained regional importance since the Hellenistic period and has become one of the prominent cities of Pamphylia. It experienced its flourishing period during the Roman period. According to ancient sources, the navigability of Aksu Stream, passes near the city, enabled trading to gain importance and the city to become rich, even though it was a settlement far from the coast. In order to reveal the shoreline changes occurred in the Holocene in the Aksu Plain, where the Ancient City of Perge is located, and to determine the location of the Ancient Perge Port, studies were carried out in previous years using the vibracore drilling method. In previous studies it is stated that the sea had reached up to Boztepe during the Holocene. In this study, it was aimed to reveal the Holocene coastline changes around the Ancient City of Perge with new drilling data. For this purpose, 5 new vibracore drillings were made in Aksu Plain. New drilling data revealed that rising sea waters during the transgression in the Mid-Holocene had reached up approximately 2 km further north from Boztepe.
Daskyleion Höyüğü ve çevresinde delgi sondaj yöntemli ilk paleocoğrafya-jeoarkeoloji araştırmalar... more Daskyleion Höyüğü ve çevresinde delgi sondaj yöntemli ilk paleocoğrafya-jeoarkeoloji araştırmalarımız 2022 yaz döneminde 18 ve 24 Temmuz 2022 tarihleri arasında gerçekleştirilmiştir. Daskyleion antik kentindeki ilk yerleşimin, bazı antik yazarlara göre MÖ 12. Yüzyıla kadar gittiği ifade edilmekle birlikte, antik kent tarihini daha eskiye yani Kalkolitik Döneme götüren buluntular yüzey araştırmalarında gözlenmiştir. Tarihi bu kadar eskiye uzanan Daskyleion’un coğrafi çevresi geçen süre içinde kuşkusuz önemli değişiklikler göstermiştir. Bu değişmelerin belirlenmesi amacıyla başladığımız çalışmalarımızda çevrede 12 adet delgi sondaj yapılmıştır. Sondaj verileri ve genel bilgilerimiz, gözlemlerimizle birlikte değerlendirilerek ilk ön sonuçlarımız bu yazının içeriğini oluşturmuştur. Manyas Gölü kıyısında ve gölün ayağını oluşturan Karaçay’ın yakınında bulunması nedeniyle, Daskyleion çevresinde meydana gelen coğrafi değişmeler üzerinde, bu su kaynaklarının etkisi büyüktür. Özellikle Manya...
Batı Anadolu’da Çine ilçesinin 5 km batısında yer alan Tepecik Höyüğü, dönemin işlek ticaret güze... more Batı Anadolu’da Çine ilçesinin 5 km batısında yer alan Tepecik Höyüğü, dönemin işlek ticaret güzergahları üzerinde önemli bir konumdadır. Bu çalışma, höyüğün doğal çevresinin anlaşılması için kazı ekibince yapılan davet üzerine yapılmıştır. Tepecik Höyüğü ve çevresinin paleocoğrafya ve jeoarkeolojik özelliklerini belirlemek amacıyla delgi sondaj yöntemi ile yapılan çalışmalar 2018 yılından başlamıştır. Sonuçlar 2018 ve 2022 yaz sezonlarının verilerinin birlikte değerlendirilmesine dayanmaktadır. 2022 yılı sondajları höyüğün doğusundaki sulak alanın (art bataklık / göl) batı yönünde ilerlemediği, höyük doğusunda kuzey-güney doğrultulu olduğu ve güneye doğru derinliğinin ve genişliğinin arttığı izlenimi vermiştir. Höyüğün, batıya Çine çayına doğru uzanan bir anakaya sırtı ucunda bulunduğu, yerleşimin höyük merkezinde yer yer anakayanın, batıya doğru ise kırmızı killi kolüvyal (birikinti konisi) birimlerin üzerinden başladığı kesin bir şekilde ortaya konmuştur. Höyüğün sınırlarının kuz...
İskele (pier) coastal plain of Urla is formed in the lower part of alluvial-colluvial foot-plain ... more İskele (pier) coastal plain of Urla is formed in the lower part of alluvial-colluvial foot-plain which extends from the Urla hilly area of Miocene lake sediments, towards the İzmir Bay to the north. According to the sedimentological data obtained from percussion drillings, the rising sea level after the last glacial period, have invaded the surface of the İskele plain in the middle part, about 1 km southward from the present coast, in the Middle Holocene (about 7-6 thousand years ago). The presence of coastal sediments of the invaded sea at the present sea level shows that the sea rose to its present level in this period. With the end of the sea level rise, alluvial deposition dominated and the present coastal plain started to progress. However, since large 1 Sorumlu Yazar/ Corresponding author: İlhan KAYAN / ilhankayan11@gmail.com İlhan KAYAN & Ertuğ ÖNER & Mehmet DOĞAN & Rifat İLHAN & Serdar VARDAR EGE COĞRAFYA DERGİSİ Aegean Geographical Journal, VOL. 28 (1), 11-32, (2019) 12 str...
Afrodisias antik kenti Karacasu tektonik oluğu (graben) içinde, Akdağ dağ eteği düzlüğünde yer al... more Afrodisias antik kenti Karacasu tektonik oluğu (graben) içinde, Akdağ dağ eteği düzlüğünde yer alır. Düzlük, Neojen’de oluk tabanını kaplayan karasal birikintiler (alüvyon yelpazeleri ve göller) üzerinde oluşmuş, sonrasında Karacasu çayı (Dandalaz) ve kolları ile yarılarak plato niteliği kazanmıştır. Bu özellikler yüzey altında yaygın bir taban suyunun bulunmasına uygun değildir. Buna rağmen Afrodisias günümüzde yüzeye kadar ulaşan ve çukur yerlerde biriken su varlığına sahiptir. Bu sular tektonik-karstik süreçlerle oluşan ve günümüzde çıkış yerleri alüvyal-kolüvyal örtü altında kalmış olan, kuzeydoğudaki kaynaklardan gelmektedir. Bu çalışma, kaynak sularının coğrafi çevrenin fiziksel özellikleri ve tarih öncesi çağlardan beri süren yerleşme ve kültürel gelişme üzerindeki etkilerinin araştırılması amacıyla yapılmıştır. Bunun için Afrodisias kent alanında gerçekleştirilen 15 çakma-delgi sondajdan sağlanan sedimanların fiziksel ve paleontolojik özellikleri incelenmiş, kronolojik veril...
Anadolu'nun Ege kıyıları çağlar boyunca uygun toplumsal yaşam için coğrafi koşullara sahip ol... more Anadolu'nun Ege kıyıları çağlar boyunca uygun toplumsal yaşam için coğrafi koşullara sahip olmuştur ve yaşam için elverişli alanlar olarak ortaya çıkmıştır. Bunlardan biri de Çeşme yöresidir. Bu dönemlerde kıyılarda liman kentleri olarak kurulan eski yerleşmeler, giderek kıyı çizgisinden oldukça içerilerde kalmış ve önemlerini kaybetmişler, çoğu terk edilmiştir. Çeşme Bağlararası kazı alanlarındaki MÖ 2. bin ve 3. bin yerleşmelerinin Tunç Çağı'na ait olduğu ve o dönemde doğal çevrenin bugünden çok farklı olduğu anlaşılmaktadır. Çeşme Bağlararası düzlüğü, Liman Deresi'nin alüvyonlarıyla ve daha çok yamaç sellerinin kolüvyal sedimanlarıyla dolmuş KB-GD doğrultulu bir tektonik çöküntünün tabanıdır. Oldukça küçük bir drenaj havzasına sahip olan Liman Deresi, Çeşme Garajı'ndan başlayarak, KB yönünde limana kadar yaklaşık 600 m uzanan ve 500 m eninde sığ bir kıyı çukurluğunu doldurmuştur. Tarihsel doğal çevre değişmelerinin izleri çöküntüyü dolduran bu tortul katmanlarda g...
Within the scope of Troy excavations, in 2007-2011, intensive researches were carried out with va... more Within the scope of Troy excavations, in 2007-2011, intensive researches were carried out with various methods, especially geophysics, in order to determine the eastern extension of the defense ditch (moat) along the southern surrounding of the Lower City of Troy during the Bronze Age and later antiquity. Our team contributed to these studies by making numerous percussion borehole-drillings. This paper has been prepared with the aim of creating a unique example in terms of geoarchaeological research subjects and methods. Within the scope of the studies, a total of 201 borehole-drillings made perpendicular to the projected extension of the trench in the northeastern part of the ditch and formed 10 sections. Accordingly, there is a 2-3 m thick surface deposit-cover consisting of building debris of Troy, and underneath it is limy, clayey, sandy bedrock layers (Upper Miocene), slightly dipping southeast. Although it is difficult to recognize that the small pits on the bedrock surface un...
İskele (pier) coastal plain of Urla is formed in the lower part of alluvial-colluvial foot-plain ... more İskele (pier) coastal plain of Urla is formed in the lower part of alluvial-colluvial foot-plain which extends from the Urla hilly area of Miocene lake sediments, towards the İzmir Bay to the north. According to the sedimentological data obtained from percussion drillings, the rising sea level after the last glacial period, have invaded the surface of the İskele plain in the middle part, about 1 km southward from the present coast, in the Middle Holocene (about 7-6 thousand years ago). The presence of coastal sediments of the invaded sea at the present sea level shows that the sea rose to its present level in this period. With the end of the sea level rise, alluvial deposition dominated and the present coastal plain started to progress. However, since large 1 Sorumlu Yazar/ Corresponding author: İlhan KAYAN / ilhankayan11@gmail.com İlhan KAYAN & Ertuğ ÖNER & Mehmet DOĞAN & Rifat İLHAN & Serdar VARDAR EGE COĞRAFYA DERGİSİ Aegean Geographical Journal, VOL. 28 (1), 11-32, (2019) 12 str...
Urla’nin Iskele kiyi duzlugu, Miosen gol sedimanlarindan olusan Urla tepelik alanindan kuzeye, Iz... more Urla’nin Iskele kiyi duzlugu, Miosen gol sedimanlarindan olusan Urla tepelik alanindan kuzeye, Izmir Korfezine uzanan aluvyal-koluvyal etek duzlugu uzerinde sekillenmistir. Cakma-delgi sondajlardan saglanan sedimantolojik verilere gore, son buzul cagi sonrasinda yukselen deniz, Orta Holosen’de (7-6 bin yil oncelerde), bu etek duzlugu uzerinde guneye ilerleyerek Iskele duzlugunun orta kesiminde bugunku kiyidan 1 km iceriye kadar sokulmustur. Bu kiyiya ait sedimanlarin bugunku deniz seviyesinde bulunmasi, bu donemde denizin bugunku seviyesine kadar yukseldigini gostermektedir. Deniz seviyesi yukselmesinin sona ermesiyle, aluvyon birikimi etkin duruma gecmis ve bugunku kiyi duzlugu gelismeye baslamistir. Ancak, buraya ulasan buyuk bir akarsu bulunmadigindan, Iskele duzlugu bir delta ovasi degil, cevredeki etek duzluklerinin uzantisi niteliginde, kucuk bir kiyi duzlugudur. Iskele kiyilari Limantepe-Klazomenai arkeolojik buluntulari ile taninir. Limantepe, kiyida kucuk bir cikinti yapan ...
Teos antik kenti çevresinde alüvyon delgi sondajlarına dayalı Holosen paleocoğrafyası-kıyı çizgi... more Teos antik kenti çevresinde alüvyon delgi sondajlarına dayalı Holosen paleocoğrafyası-kıyı çizgisi değişmeleri ve jeoarkeoloji araştırmaları.
Teos is located in Sıgacik-Seferhisar in the province of Izmir. This study is a paleogeography-ge... more Teos is located in Sıgacik-Seferhisar in the province of Izmir. This study is a paleogeography-geoarchaeology research that deals with Holocene environmental changes around the ancient city together with the city. After investigating the geomorphological features of land, the traces of natural environmental changes in the alluvial deposits were discussed. The aim of the research was to investigate the Holocene paleogeography and shoreline changes based on sedimentological, elemental and microfossil analyzes of the sediments taken by the drill drilling method. The interaction of these changes with the city has been evaluated.
Geoarchaeolgical Interpretations On Panaztepe Ancient Settlement Menemen Izmir, Türkiye, 2023
IAG REGIONAL CONFERENCE OF GEOMORPHOLOGY CAPPADOCIA, TÜRKiYE 12-14 SEPTEMBER 2023 "GEOHERITAGE AN... more IAG REGIONAL CONFERENCE OF GEOMORPHOLOGY CAPPADOCIA, TÜRKiYE 12-14 SEPTEMBER 2023 "GEOHERITAGE AND GEODIVERSITY"
Uploads
Papers by Rifat İlhan
Although the settlement history of the city started in the Late Neolithic-Chalcolithic period, not enough information could be obtained
about the pre-Hellenistic period. Perge has gained regional importance since the Hellenistic period and has become one of the
prominent cities of Pamphylia. It experienced its flourishing period during the Roman period. According to ancient sources, the
navigability of Aksu Stream, passes near the city, enabled trading to gain importance and the city to become rich, even though it was a
settlement far from the coast. In order to reveal the shoreline changes occurred in the Holocene in the Aksu Plain, where the Ancient
City of Perge is located, and to determine the location of the Ancient Perge Port, studies were carried out in previous years using the
vibracore drilling method. In previous studies it is stated that the sea had reached up to Boztepe during the Holocene. In this study, it
was aimed to reveal the Holocene coastline changes around the Ancient City of Perge with new drilling data. For this purpose, 5 new
vibracore drillings were made in Aksu Plain. New drilling data revealed that rising sea waters during the transgression in the Mid-Holocene had reached up approximately 2 km further north from Boztepe.
Although the settlement history of the city started in the Late Neolithic-Chalcolithic period, not enough information could be obtained
about the pre-Hellenistic period. Perge has gained regional importance since the Hellenistic period and has become one of the
prominent cities of Pamphylia. It experienced its flourishing period during the Roman period. According to ancient sources, the
navigability of Aksu Stream, passes near the city, enabled trading to gain importance and the city to become rich, even though it was a
settlement far from the coast. In order to reveal the shoreline changes occurred in the Holocene in the Aksu Plain, where the Ancient
City of Perge is located, and to determine the location of the Ancient Perge Port, studies were carried out in previous years using the
vibracore drilling method. In previous studies it is stated that the sea had reached up to Boztepe during the Holocene. In this study, it
was aimed to reveal the Holocene coastline changes around the Ancient City of Perge with new drilling data. For this purpose, 5 new
vibracore drillings were made in Aksu Plain. New drilling data revealed that rising sea waters during the transgression in the Mid-Holocene had reached up approximately 2 km further north from Boztepe.